108

PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

Embed Size (px)

DESCRIPTION

PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu Yayın Organı PLASFEDDERGİ Sayı 9 Ocak - Mart 2015

Citation preview

Page 1: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 2: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 3: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 4: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 5: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

3

BAŞKANIN MESAJI

Selçuk AksoyBaşkan

PLASFEDPlastik Sanayicileri Federasyonu

Değerli Sektör Mensupları,

Petrol fi yatlarının geçen senenin sonuna doğru hızla düşmesi, bu yıl Ocak’tan itibaren plastik hammadde fi yatlarına da yansımış ve ciddi fi yat düşüşleri yaşanmıştı. Son dönemde alışık olmadı-ğımız bir yavaşlama ile karşı karşıya kalan sektörümüz için bu düşüşler bir canlanma ve toparlanma fırsatı olacak derken fi yatlar tekrar hızla yükselişe geçti ve adeta hevesimiz kursağımızda kaldı.

Oysa ne Asya bölgesinde ne de çevre coğrafyamızda fi yat artışlarını destekleyecek bir talep artışı bulunmuyor. Petrol fi yatları geçen süre içersinde bir miktar toparlanmış olsa da bu seviyeler-de bir artışı desteklemiyor.

Peki, plastik hammadde fi yatları niye arttı? Bu süreçte hem Avrupa hem de Ortadoğu’daki hammadde üreticilerinin tesislerini arka arkaya bakıma aldıklarını gördük. Tesadüfe bakın ki tam bu dönemde bir kaç büyük üreticinin tesislerinde önemli arızalar sebebiyle duruşlar yaşandı ve force majeur ilan edildi. Olmayan talep olmayan arzı aştı ve fi yatlar yükseldi.

Sonuçta yine piyasalarda suni bir darlık yaşanıyor. Üreticilerin, karlılığı hacime tercih etmesi bir yana hammadde tedariğinde yaşanan sıkıntılar üretimin devamlılığını tehlikeye atan boyutlara ulaşmış bulunuyor.

Bütün bu hengamede yine olan küçük ölçekli üreticilere oluyor. Bir taraftan Ortadoğu kay-naklı hammaddelere uygulanan ilave gümrük vergileri diğer taraftan Türk Lirası’nın son dönemde değer kaybetmesi plastik işleyen fi rmalarımızı hammadde tedariki açısından büyük sıkıntıya sok-muş durumda.

Piyasalarda hakim durum oluşturma bugün rekabet hukuku açısından önemli bir ticari suç ka-bul ediliyor. Özellikle AB’deki rekabet kurumu bu konuda elbet gerekli incelemeleri yaparak hukuki süreci işletecek ve suçlulara yüksek cezalar kesecektir. Ancak bugün için fi rmalarmız zarar görme-ye devam ediyor.

Biz de ülkemizdeki ilgili makamları göreve çağırıyor ve bu sıkıntılı dönemde acil önlem alma-larını istiyoruz. Hiç olmazsa Ortadoğu ülkelerine uygulanan ilave gümrük vergileri bu dönemde askıya alınarak bu haksız rekabetin verdiği zarar hafi fl etilebilir.

Sizleri baharı yaşadığımız bu güzel günlerde saygıyla selamlıyorum.

Plastik Hammadde Fiyatları Nereye Gidiyor?

Page 6: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

4

Sibel Destereci YılmazPLASFEDDERGİ

Yayın Kurulu BaşkanıPAGDER Plastik Sanayicileri

Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

“Geleceğe yatırım” cümlesi, eğitimin önemini ve niteliğini en iyi tanımlayan cümlelerden biri. Türkiye, “geleceğe yatırım” yapmak konusunda da kritik aşamaya geldi. Demografi k fır-sat penceresi kavramını son dönemde çok sık duyuyoruz. Çünkü ülke olarak farkına vardık ki; ülke tarihlerinde bir kez yaşanan, doğurganlık hızının yüksek olması nedeniyle, genç nüfusun sürekli arttığı ve toplumun genelinin genç-güçlü olduğu dönemin sona ereceği ortaya çıktı. Türkiye olarak 2040’lı yılların başından itibaren nüfus avantajımızı yanı demografi k fırsat pen-ceremizi kapatmaya başlayacağız.

Kritik önem taşıyan konu şu: Eğer, 2040’lı yıllara kadar, genç nüfusumuzun katkısını ala-rak zengin bir ülke olamazsak, ilerleyen yıllarda zenginleşmek için harcamamız gereken kay-nak ve çaba her geçen yıl biraz daha fazlalaşacak, dolayısıyla işimiz her geçen yıl biraz daha zorlaşacak.

Peki genç nüfusumuzun katkısını en yüksek düzeye nasıl çıkarabiliriz? Hepimiz iş dünya-sının içindeyiz. Eğer maksimum faydayı elde etmek istiyorsak, en az maliyetle en fazla çıktıyı sağlayacak araçları kurmalıyız, yani yatırım yapmalıyız. Bugünkü insan kaynağımızdan en fazla faydayı sağlamak için yapmamız gereken yatırım aracı da eğitim.

PLASFEDDERGİ bu sayıda eğitim konusunu ele aldı. Sektörümüze yönelik somut önerile-rimizi kapak konumuzda bulacaksınız. Haberimizde, mevcut eğitim durumumuzu ve demog-rafi k fırsat penceresine yönelik bilgileri ortaya koyduk. Nasıl bir eğitim sistemi oluşturmamız gerektiği konusunda “model” tartışmasına girmeden, verileri sunmak istedik. Çünkü, genç in-san kaynağımızın verimli, yaratıcı, özgüvenli, özgün bilgiyi üretip bunu işleyebilecek-faydaya dönüştürebilecek bir modelde olması gerektiği aşikar. Bu yönde genel mutabakat da sağlan-mış durumda. Ancak yine de eğitim konusunun fazlasıyla politize olduğu bir ortamda, sadece plastik sektörünün değil, bütün iş dünyasının güçlü biçimde taleplerini iletmeye ihtiyacı oldu-ğunu düşünüyoruz.

Değerli dostlar,

Dergimizin bu sayısında 2014 sektör verilerimize yönelik kapsamlı bir raporu da sunuyo-ruz. Ayrıca sektörümüzde yaşanan gelişmelere ilişkin haberleri de bulacaksınız. Sizlere faydalı bir yayın hazırlamak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Selam ve saygılarımızla.

YAYIN KURULU BAŞKANI’NDAN

Geleceğe yatırımlarımızı erteleyemez noktadayız

Page 7: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 8: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

6

İÇİNDEKİLER

PLASFEDDERGİPlastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi

e-dergi; www.plasfed.org.tr

• PLASFED Adına İmtiyaz SahibiSelçuk Aksoy

• Yayın Kurulu BaşkanıSibel Destereci Yılmaz - Tepsan Plastik

• Yayın KuruluHüseyin Semerci - Şenmak MakinaReha Gür - EurotecYavuz Eroğlu - Sem PlastikMevlüt Çetinkaya - PetkimAhmet Yalçınkaya – Yalçınkaya PlastikKurt Kuruç - FarmamakErdoğan Çiçekçi – Çipitaş SentetikMehmet Turhan Onur – Ravago GroupYakup Ülçer - Ravago GroupMurat Cansever - EurotecTalha Apak – Apak YMMAdnan Akkurt – Gazi ÜniversitesiBehçet Gülenç – Gazi ÜniversitesiHüseyin Yıldırım – Yalova ÜniversitesiKerem Cankoçak – İstanbul ÜniversitesiLevent Kurnaz – Boğaziçi ÜniversitesiMehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik ÜniversitesiMehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji ÜniversitesiMustafa Öksüz – Yalova ÜniversitesiNevzat Artık – Ankara ÜniversitesiNurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi Yusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi

• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Barbaros Demirci

• Editör Mehmet Pala

• Yayın Sorumlusu Erol Türker

• Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı

• Grafi k TasarımBurak Çetiner – Pusula BasımTel: 90 212 671 8303

• Reklam Koordinatörü Selin Portakal

• İletişim İstanbul Ticaret Sarayı, No:333 Giyimkent – İSTANBULTel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593www.plasfed.org.tr [email protected]

• Baskı Ümit Matbaacılık Tel: 90 212 565 4269

Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafi klerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.

60

76

Atlas: Almanya: Türkiye için en önem-li ülkelerden biri

80

Söyleşi: Meltem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şahin“Petrokimyada yeni yatırım ge-rekli, Türkiye bu yatırımları yapa-cak güçte”

14

Pano: PAGDER Tataristan Başbakan Yardımcısına Kümelenme Planı sundu

28

Pano: PAGDER Rauwendaal semineri: Ekstrüzyonda sorun çözümü için anahtar verildi

Pano : PAGDER Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyasına büyük gala

16

25

Pano: EGEPLASDER’den ihtisas OSB’ye katkı

Türkiye geleceğini eğitimle kurtaracak: Türkiye geleceğini eğitimle kurtaracak: Nitelikli personel, hem şimdinin, hem Nitelikli personel, hem şimdinin, hem de geleceğin çözüm bekleyen sorunude geleceğin çözüm bekleyen sorunu

Page 9: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

7

88 86

92

40

Pano: TV’de plastik karşıtı yanlış bilgi RTÜK’e şikayet edildi

Endüstriden: Türkiye plastik sektörü 34.9 milyar dolar üretim-le Avrupa ikinciliğini korudu

24

Pano: BURPAS Başkanı Biliktü: Ambalaj sanayinin barometresidir

From the Industry (Eng): Turkish Plastics Industry follow – up report 2014 has been published

Breaking News: News In English

Pano : APSD örgütlenme çalışmasını hızlandırdı

26

72

Söyleşi: Sunteks Yönetim kurulu Başkanı Suat Hisarcıklılar: “Yüksek katma değerli ürünlere geçiş gerekli, bazı ürünlerde kar marjı sıfırlandı”

Pano : Plastik çalıştayı tamamlandı: PLASFED, GAPLASDER ve GSO organizasyonunda geleceğini tartıştı

Pano : Plastik işleme makinelerinde 2014’te ihracat arttı

8

Pano : Çukurova PLASDER Çin gezisini tamamladı

30

12

PlaSTK:Derneklerden Mesajlar

30-50

Pano : AB’ye bağlı ajans açıkladı: BPA zararlı değil

32

Pano: KAYPİDER paydaşlarla birlikte çalışıyor

24

Page 10: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

8

PANO

sahipliği yapan GAPLASDER Başkanı Murat Kökoğlu ise konuşmasında, plastik ve kimya sektörünün, modern yaşamın “olmazsa ol-mazı” olduğunu hatırlattı. Kökoğlu, “AR-GE ve yenilik faaliyetleri sonucunda yeni ürünler ve tasarımlar geliştiriliyor. Ülke olarak öncelikle bu çalışmaları yakından takip edip sanayimizi uyumlu hale getirmeli, bunun yanı sıra tekno-lojimizi geliştirebilmemiz için insan kaynağımı-za yatırım yapmalıyız” dedi.

Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Mustafa Topçuoğlu da konuşmasında, plastik ve kim-ya sektörünün kullanım alanı çok geniş oldu-ğunu hatırlatarak, Türkiye’nin de bu alanda hızla gelişme sağlaması gerektiğini vurguladı.

lerine ulaşmak, bir çatı altında toplayarak güç birliği haline getirmek çabasında olduklarını kaydetti.

Sektöre yönelik 5 yıl önce yapılan çalış-tay sonrasında girişimlerin hızlandığını ve et-kinliğinin arttığını, sorunların çözümü için yol katedildiğini belirten Aksoy, “gördük ki, sektö-rümüzün sorunlarını kendimiz çözeceğiz. Bize bizden başka kimsenin faydası yok” dedi.

Genç GAPLASDER sektöre ev sahipliği yaptı

Kuruluşundan kısa bir süre sonra, bü-yük bir organizasyonla sektör çalıştayına ev

Türk plastik sektörünün geleceği Gaziantep’te masaya yatırıldı. Sektörün güç-lenmesine yönelik atılacak adımlar belirlendi. Plastik Sanayicileri Federasyonu- PLASFED, Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Der-neği GAPLASDER, Gaziantep Sanayi Odası –GSO tarafından organize edilen ve sanayi-cilerin yoğun ilgi gösterdiği; “Plastik Sektörü-nün Gelecek Tasarımı İçin Stratejik Açılımlar Çalıştayı”nda, çalışkan, geri dönüşümde Dün-yanın bir numarası ve jeopolitik konum en önemli güçlü yönler olarak belirlendi. Buna karşılık, hammaddenin yerli üretilememesi ve düşük katma değerli ürünlerdeki yoğunluk za-yıf yönler olarak ortaya çıktı.

Açılış töreninde güçlü mesajlar

Çalıştayın açılış töreninde bir konuşma yapan PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, “birlik-ten kuvvet doğar” ilkesi etrafında çalıştıklarını, Türkiye’nin her köşesindeki plastik sanayici-

Plastik sektörü geleceğini tartıştı: Çalışkan sektör ve mükemmel jeopolitik konum avantaj, hammadde ve düşük katma değerli ürün dezavantaj

Türk plastik sektörünün şem-siye örgütü Plastik Sanayicileri Federasyonu- PLASFED, Güney-doğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği GAPLASDER, Gaziantep Sanayi Odası –GSO, Gaziantep’te plastik sektörünü “Plastik Sek-törünün Gelecek Tasarımı İçin Stratejik Açılımlar Çalıştayı”nda buluşturdu. Sektörün yoğun ilgi gösterdiği çalıştayda, öncelikli sorunlar, güçlü yönler ve sorun-lara yönelik çözüm önerileri belir-lendi.

Page 11: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

9

PANO

tırım maliyetinin düşük olması, sektörün en iyi ürünü üretecek yetkinliğe sahip olunması, yeniliğe açık girişimlerin bulunması, sektörde faaliyet gösterenlerin eğitimli olması şeklinde sıralandı.

Sektör sorunlarının belirlenmesi ve çö-züm önerilerine yönelik ana gündem maddesi üzerinde ise daha yoğun çalışıldı. Bu kapsam-da öncelikli 10 sorun sırasıyla, hammaddede dışa bağımlılık, yüksek katma değerli ürünlerin ağırlığının yüksekliği, birbirinden etkilenerek aynı ürün ve alanlara yönelik yatırım yapılma-sı, enerji maliyetlerindeki yükseklik, lokomotif (lider-yönlendirici-yaratıcı) eleman sayısının azlığı, AR-GE yatırımlarının düşüklüğü, döviz kuruna bağımlılık ve devlet teşviklerinden ye-terince yararlanamama olarak belirlendi.

Sorunların belirlenmesinin ardından, sektör mensuplarının ağırlıklı olarak paylaştığı ilk 7 soruna yönelik grup çalışmasına geçildi. Her bir grup, belirlenen sorunun “nedenleri” ve “çözüm önerilerine” yönelik detay çalışma yaptı.

Bu çalışmalar sonucunda öne çıkan tes-pitler ve çözüm önerileri şöyle:

Gaziantep’in bu alanda güçlü üreticilere sahip olduğunu kaydeden Topçuoğlu, il olarak 30 milyar dolar ihracat, 350 bin istihdam ve 20 uluslararası marka hedefi ni koyduklarını açık-ladı. Açılış töreninde, Gaziantep Vali Yardımcı-sı Adil Nas da konuşmasında, sektörün önüne 100 milyar dolarlık üretim hedefi ni koyması gerektiğini kaydetti.

Sektör geleceğini tartıştı

Açılış töreninin ardından, PAGDER Yöne-tim Kurulu Üyesi Mevlüt Çetinkaya yönetimin-de arama konferansı yönteminde çalıştaya geçildi. Katılımcıların ortak oturumunda, sek-törün güçlü yönleri ve zayıf yönleri belirlendi.

Yapılan ortak oturumda, sektörün güç-lü yönleri paylaşılma sayısına göre sırasıyla; Türkiye’nin geri dönüşümde bir numara ol-ması, mükemmel bir jeopolitik konuma sahip olunması, pozitif düşünceye sahip bir sektör yapısının görülmesi, çalışkan ve cesaretli bir sektör olunması, plastiklerin yaşamı kolay-laştıran ürünler olması, üreticilerin güçlü teknolojiye sahip bulunması, sektörün ilk ya-

Page 12: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

10

açığı envanterinin çıkarılması, plastiğe yönelik eğitim kurumlarının desteklenmesi, şirketler-de AR-GE kültürünün yerleştirilmesi.

Yeterli AR-GE yatırımı yapılmaması:

Kalifi ye eleman eksikliği, üniversite-sa-nayi-kamu arasında yetersiz işbirliği, yeterli kaynak ayrılamaması, AR-GE’nin öneminin ye-terince bilinmemesi, kurumsallaşma ve vizyon eksikliği.

Çözüm önerileri: AR-GE (rehberlik) eği-timlerinin verilmesi, katma değerli ürünlere geçiş için gerekli AR-GE yatırımlarında yurtdışı biliminsanı desteği alma, yurt dışına gönderi-len yüksek lisans öğrencilerinin plastik alanına yönlendirilmesi, devlet desteklerinin artırıl-ması, ortak AR-GE merkezi yatırımları, projele-re üniversitelerden eleman alınması zorunlu-luğu getirilmesi ve bunun desteklenmesi.

Üniversite sanayi işbirliği:

Küçük ölçekli işletmeler dış işbirliğine-iletişime yeterince açık değil, meslek yüksek okullarının prestijinin düşük olması, yeterince desteklenmemeleri, sanayicilerin sadece ma-liyetlere odaklanması, kamunun sanayi-üni-versite koordinasyonunu yeterince yapama-ması, üniversite ve sanayicinin “kazan-kazan” ilişkisinin farkında olmaması, kötü uygulama örneklerinin insanları çekingenleştirmesi.

Çözüm önerileri: Firmaların stajyer kabu-lünü ciddiyetle uygulaması, meslek komiteleri kurulması, fabrikaların “uygulamalı eğitim-ortak eğitim” modellerini kabul etmesi, per-sonelin lisans üstü eğitimine izin verilmesi, sanayi ve ticaret odalarının sanayi-üniversite işbirliğinin koordinasyonuna katkı vermesi, üniversitelerin kendi personelinin sanayiye yönelik yaptığı çalışmayı teşvik etmesi, kalkın-ma ajanslarının daha fazla destek vermesi.

sürekliliği, sahtecilik ve kopyalama, Çin re-kabeti.

Çözüm önerileri: Ürün sınıfl aması yo-luyla tüketiciye daha güçlü ulaşmak, mar-kalaşma, bilginin ko-runması, mevzuatın uygulanabilir hale ge-tirilmesi, kayıtdışılıkla mücadele ve bunun

için de KDV’nin düşürülmesi, piyasa gözetim ve denetiminin güçlendirilmesi, ithal ham-maddelere yönelik test imkanının artırılması.

Enerji maliyetlerinin yüksekliği:

En önemli girdilerden olan enerjinin ma-liyetinin yüksek olması, kapasitelerin verimsiz kullanılması, yetersiz üretim teknolojisi, per-sonel, makine bakımın olması.

Çözüm önerileri: Kayıp kaçak bedellerinin sanayiciden tahsil edilmemesi, atık enerjinin kullanma yollarının bulunması, enerji etkin yatırımlara ek teşvik verilmesi, ilk yatırımlara fi zibilite desteği verilerek bilinçsiz yatırım ya-pılmasının önüne geçilmesi.

Lokomotif nitelikli eleman sıkıntısı:

Sektörü kapsamlı olarak tanımayan ele-manlar, aynı dili konuşabilen mühendis ve teknik elemanların bulunmaması, yaratıcılık eksikliği, sektör ihtiyacının tam belirleneme-mesi nedeniyle eleman yetiştirilmemesi, kar marjı düşük olduğu için nitelikli personeli elde tutacak ücretleri verememe.

Çözüm önerileri: Üniversitelerle ve diğer eğitim kuruluşlarıyla işbirliği yapılarak sektör ihtiyaçlarının anlatılması, sektörün bir eleman

Hammaddede dışa bağımlılık ve bu ne-denle döviz kuru seviyesi ve oynaklığına ba-ğımlılık:

Sektör, hammaddenin yüzde 85’ini yerli üretim olmaması nedeniyle ithal ediyor. Ham-maddenin ana girdisi olan petrol Türkiye’de üretilmiyor. Hammadde üretimi yapmak için gerekli petrokimya yatırımları milyar dolarlar mertebesinde çok pahalı yatırımlar. Kimya sektöründe AR-GE yatırımları yetersiz, yurtdı-şındaki hammadde üreticileri rekabet avanta-jına sahip.

Çözüm önerileri: Petrokimya yatırımları-na 5 yıl süreli (uzun vadeli) güçlü teşviklerin verilmesi. ABD ile Avrupa arasında yürütülen serbest ticaret anlaşmasına rekabet avantajı-nın kaybedilmemesi için dahil olunması. Kaya-gazı gibi alternatif hammaddenin üretiminin yapılması. Kur riskinin minimize edilebilmesi için şirketlerin ihracat yaparak döviz geliri elde etmesine yönelik teşviklerin yoğunlaştırılma-sı. İthalatta KKDF’nin kaldırılması.

Yüksek katma değerli ürün-ler üretilememesi:

Sektör hammadde dışa bağımlılığı ve kalıpçılık alanında yeterli güce sahip değil, bu ürünlerin talebi yeterli değil, (pazar sorunu), AR-GE yapacak yeterli nitelikli personel eksik-liği, standartları belirlemede etkin olunama-ması, AR-GE rehberliği eksikliği.

Çözüm önerileri: Sektörün nitelikli ele-man sorunu çözümü için eğitim kurumlarına ve sektörel STK’lara daha fazla destek verme-si, üniversitelerdeki olanak ve kapasitelerin sektör tarafından daha kolay kullanılmasının sağlanması, işverenlere rehberlik eğitimi, standartlara uyum ve standart belirlemeye yönelik girişimler yapılmalı.

Sektörün rekabet gücünün artırılması:

İlk yatırım maliyeti düşük olduğu için çok sayıda işletme, AR-GE yatırımı azlığı, kalite

PANO

Page 13: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PANO

Page 14: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

12

PANO

yüzde 22 artarak 641 milyon dolara çıktı. Birim fi yatlarda ise sektörün uluslararası fi yatlara yaklaşması dikkat çekti. Plastik işleme maki-neleri kg. birim ithalat fi yatı 12,7 dolar, ihracat fi yatı ise 12,1 dolar oldu.

Türkiye plastik işleme makineleri yatırı-mının önemli bir kısmını oluşturan ithalatta bazı tür makineler öne çıktı. PLASFED verile-rine göre, 2014 yılında plastik işleme makine-lerinde ithalatın 2013 yılına kıyasla, şişirme ve termoform makinaları dışındaki tüm makina-larda arttı.

2014 yılında toplam ithalatın içinde en-jeksiyon makinaları yüzde 29, ekstrüzyon ma-kinaları yüzde 27 pay aldı. Aksam ve parçaların toplam ithalattan aldığı pay yüzde 32 olarak gerçekleşti.

İthalata karşı direnen yerli üretimde de önceki yıllarda olduğu gibi üretim arttı. PLAS-FED tespitlerine göre, 2014 yılında 2013 yılına kıyasla üretim; enjeksiyon, şişirme, presler ve diğer makinalar ile aksam ve parçalarda artış gösterirken, ekstrüzyon ve termoform maki-nalarında geriledi. 2014 yılında plastik işleme makineleri toplam üretimi içinde, enjeksiyon

PLASFED (Plastik Sanayicileri Federas-yonu), 2014 Türkiye plastik işleme makineleri raporuna göre, Türkiye plastik işleme maki-neleri ve bunların aksam ve parçaları sektörü, üretimini bir önceki yıla göre yüzde 8 artırarak, 367 milyon dolara çıkardı. İhracat ise yüzde 6 oranında artarak 142 milyon dolara çıktı. Türk plastik sektörü, 2014’te 867 milyon dolarlık makine teçhizat yatırımı yaparak son 5 yılın ikinci yüksek seviyesine ulaştı.

Yoğun yatırımda ithalat daha hızlı arttı!

PLASFED Genel Sekreteri Barbaros De-

mirci tarafından kaleme alınan raporda, plas-tik sektörünün 2014’ü 867 milyon dolarlık makine-teçhizat yatırımıyla tamamladığı kay-dedildi. Böylece, 2010-2014 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde, 885 milyon dolarlık 2011 ya-tırımından sonraki en büyük seviyeye ulaşıldı. Aynı dönemde ortalama yıllık yatırım tutarı 765 milyon dolar olarak hesaplanırken, sektö-rün 2003-2014 yıllarını kapsayan dönemdeki toplam makine teçhizat yatırımı ise 7,3 milyar dolara ulaştı.

Plastik sektörü, diğer sektörlerde olduğu gibi ithal makinelerle yatırım gerçekleştirdi. 2014 sonu itibariyle ithalat bir önceki yıla göre

PLASFED, “2014 Türkiye Plastik İşleme Makineleri İzleme Raporu”na göre, Türkiye’nin imalat sanayisinde önemli bir yer tutan plastik işleme makineleri ve bunların aksam ile parçaları sektöründe büyüme sürdü. Raporda, üretim ve ihracatın arttığı kaydedildi. Sektör, 2014’ü 367 mil-yon dolarlık üretim, 142 milyon dolarlık da ihracatla kapattı. Bu arada, sektör son yılların en büyük makine teçhizat yatırımlarından birini ger-çekleştirdi. Plastik sektörünün makine teçhizat yatırımları 867 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Plastik işleme makineleri sektörü sert rekabete direniyor

Page 15: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

13

PANO

ihtiyacını karşılama yanında, bölge ülkelerine de güçlü ihracat yapan bir seviyeden sonra düşüş dönemi yaşadığını hatırlatan Aksoy, yeni bir ivmeyle eski güce kavuşmanın müm-kün olduğunu belirtti. Aksoy, “Makine ima-latçılarımız her türlü olumsuz koşula rağmen direniyor. Bu çabaya, kamu da destek vermeli. Sektöre başta koruma önlemi olmak üzere her türlü desteği talep ediyoruz. Biz bu desteğin karşılıksız kalmayacağını ve sektörümüzün ye-niden dünya ölçeğinde bir oyuncu olacağına inanıyoruz.

Türkiye, ucuz, kalitesiz ve sübvansiyon-lu ürünlere terk edilmemelidir. Plastik işleme makineleri sektörü, her ülkede büyük oranda korunuyor. Plastik sektörü yoğun makine teç-hizat yatırımı yapan bir sektördür ve hızla yeni teknolojilere adapte olmak zorundadır. Bu nedenle plastik işleme makineleri sektörünü desteklemek, sadece makine imalatını değil, kritik bir ürün olan plastiği de desteklemek olacaktır ” dedi.

makineleri yüzde 7, ekstrüzyon makinele-ri yüzde 16 termoform makineleri yüzde 8, presler ve diğer makineler yüzde 43, aksam ve parçalar üretimi de yüzde 25 pay aldı.

Sektöre yönelik tespit ve öneri-ler

PLASFED raporunda, Türkiye’nin ucuz ve sübvansiyonlu uzak doğu menşeli makinelerin baskısı altında olduğu hatırlatılarak, sektö-re yönelik stratejik bir yaklaşım belirlenmesi önerildi. Raporda, Ar-Ge, inovasyon ve ürün geliştirmede zayıfl ık olduğu, sektörün rekabet öncesi işbirliğinin zayıf kaldığı, şirketlerin mali-yetlerin yüksekliği ve ucuz Uzak Doğu menşeli ürünlerin baskısı altında karlılıklarını ve öz ser-

mayelerini güçlendiremediği ve kamu deste-ğinden mahrum kaldığı belirtildi.

Sektöre yönelik çözüm önerileri arasında, katma değerli makine üretimine ve Ar-Ge, ino-vasyon yatırımlarına yoğun teşvik verilmesi, fi nansmana erişimin kolaylaştırılması, tanıtı-mın artırılması, büyük ve güçlü yabancı maki-ne üreticilerinin Türkiye’ye yatırım yapmasının özendirilmesi, enjeksiyon ve ekstrüzyon maki-nelerine yönelik yatırımın yoğunlaştırılması ile uzun vadeli ihracat fi nansmanı ve kur garanti sistemlerinin uygulanması önerildi.

“Sektör kendisine verilen des-teği karşılıksız bırakmaz”

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy verilere yönelik yaptığı değerlendirme-de, Türkiye’nin gelişmesi için tek çıkar yolun sanayileşmek ve buna uygun insan kaynağını yetiştirmek olduğunu belirtti. Türkiye plastik işleme makineleri sektörünün geçmişte ülke

Plastik İşleme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi 2014 ( Milyon Dolar)

2013 2014 % Artış

2014 / 2013 216 221 224

Üretim 339 367 8

İthalat 527 641 22

İhracat 134 142 6

İç Satış 732 867 18

Dış Ticaret Açığı -393 -499 27

İhracat / Üretim ( % ) 39 39

İthalat / İç Satış ( % ) 72 74

İhracat / İthalat ( % ) 25 22

Page 16: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

14

PANO

PAGDER; Rusya Federasyonu’na bağlı ve son dönemde yüksek yatırım alan özerk cumhuriyetlerden olan Tataristan Cumhuriyetinin Başbakan Yardımcısı Vasil Şayhraziyev ve beraberindeki heyeti ağırla-dı. PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, Tataristan’da bir Plastik İhtisas Serbest Bölgesi kurma konusunda öneri sundu. “Yatırım ve Kümelen-me Planı” başlığını taşıyan öneri üzerinde tarafl ar çalışmaları yoğun-laştırma kararı aldı.

Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardım-cısı Vasil Şayhraziyev, PAGDER’i ziyaret etti. Başbakan Yardımcısı ve beraberindeki heyeti, Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci ve yönetim kurulu üyeleri ağırladı. Toplantıda, PAGDER tarafından geliştirilen ve Tataristan’da bir ihtisas serbest bölgesi kurulmasını içeren “Yatırım ve Kümelenme Planı” tartışıldı.

PAGDER’den yapılan açıklamada, Tataristan’ın Rusya Federasyonuna bağlı önemli ticaret ve üretim ülkelerinden biri oldu-ğu hatırlatılarak, plastik sektörü açısından kau-çuk, polistiren ve polietilen hammaddelerinde Türkiye’nin önemli bir ithalatçısı durumunda bulunduğu, plastik sanayisine yönelik işbirliği-nin her iki ülke iş dünyasına katkı yapacağı be-lirtildi. Tataristan’da oluşturulacak bir serbest bölgenin bu alandaki işbirliğini ivmelendirece-ği görüşünün toplantıda tartışıldığı belirtilen açıklamada, “Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Vasil Şayhraziyev toplantıda yaptığı

konuşmasında, otomotiv ve havacılık sektörle-rinin plastik sektörünün en önemli tedarikçisi konumunda bulunduğunu, Tataristan’ın stra-tejik olarak da bu alanlarda işbirliklerini önem-sediklerinin altını çizdi.Türkiye ile tarihten gelen dil, din ortak bağlarına büyük önem ver-diklerini paylaşan Şayhraziyev, yapılacak ticari işbirlikleri ile iki ülke arasında kısa sürede yapıcı adımlar atılma-sını hedefl edik-lerini kaydetti” bilgisi verildi.

Tataristan Başbakan Yar-dımcısı Şayhra-ziyev, PAGDER tarafından su-nulan ihtisas serbest bölgesi önerisine yö-nelik ilk çalış-

malarını kısa sürede tamamlayarak görüşlerini ileteceklerini, bu dönemde Türk plastik sanayi-cilerinin de Tataristan’da incelemelerde bulun-masını istediklerini vurguladı.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci de toplantıya yönelik yaptığı değerlen-dirmede, Tataristan’ın Türkiye plastik sanayi sektörü için önem taşıdığını, her iki ülkenin bir-likte stratejik ticari işbirlikleri yapabileceklerini aktararak, Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Sayın Şayhraziyev ve heyetini der-nek merkezinde ağırlamaktan mutluluk ve onur duyduklarını vurguladı. PAGDER açıklamasında, toplantının serbest bölge modelinin değerlen-dirilmesi yanında, yatırımcılar için yatırım döne-mi teşvikleri ile işletme teşviklerini de kapsadığı kaydedildi.

PAGDER Tataristan’da Plastik İhtisas Serbest Bölgesi kurmayı önerdi

Page 17: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 18: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

16

PANO

PAGDER’in sokakta yaşayan hayvan dostlarımız için başlattığı proje süreklilik kazandı

Yuvaya Dönüşen Plastikler ikinci yılında Türkiye gündeminde

Plastik sektörünün sosyal sorumluluk projesi-ne dönüşen, sokakta yaşayan hayvan dostlarımı-zın sıcak, sağlıklı plastik yuvalara kavuşturulması-nı sağlamaya yönelik PAGDER Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası ikinci yılına girdi. Birinci yılını dolduran proje kapsamında, PAGDER’in ev sahipliğinde muhteşem bir gece ile Türkiye gün-demine yeniden taşınan kampanyaya ilgi de arttı. Projenin yeni Gönüllü Elçisi saygın ve sevilen sa-natçı Mirkelam (Fergan Mirkelam) oldu.

“Yuvaya Dönüşen Plastikler” ikinci yılında çok daha hızlı büyüyecek. İlave 540 kulübe ba-ğışı şimdiden kesinleşti. Projeye, ünlü yüzler-den yeni gönüllüler de katılacak. İşbirliği baş-latılmış 18 belediye ile yeni girişimler yapılacak ve bunlara yeni belediyeler eklenecek. hepsi-burada.com işbirliği ile bireysel kulübe bağışı sistemi kurulacak, projenin yaygınlaşması için viral videolar hazırlanacak. Çocuklara yönelik bir müzikal oyun için hazırlıklar da başladı.

Page 19: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

17

PANO

p l a s t i k l e r i n yüzde 100 geri dönüşümü-

nün sağlanarak plastik hayvan yuvaları yapıl-masıyla kamuoyunun beğenisini kazandı.

Tüketiciler nezdinde çevre ve geri dönü-şüm bilinci yaratılırken, sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik önemli bir adımların atıldığı proje kapsamında, ilk uy-gulama yılında, plastik sektörünün önde gelen ve duyarlı kuruluşlarının desteğiyle 744 kulü-

larda yaşayan hayvan dostlara sıcak bir yuva kazandırma temel amacıyla başlayan sosyal sorumluluk projesi “Yuvaya Dönüşen Plastik-ler” kampanyası birinci yılını tamamladı. Proje ikinci yılında daha da büyüyecek.

Kaynağında ayrıştırma alışkanlığı, geri dönüşüm kültürü ile çevresel-ekonomik kay-nakların korunması, çevre ve doğa kirliliğinin önlenmesi ile sokak hayvanlarının yaşam ko-şullarını iyileştirmek hedefi taşıyan proje, atık

PAGDER tarafından hayata geçirilen ve plastik sektörünün bugüne kadar yaptığı en büyük sosyal sorumluluk projelerinden biri olan “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanya-sı ikinci yılına girdi. “Sıcak bir yuva her canlının hakkıdır !” sloganıyla başlayan, plastik sektörü yanında, sivil toplum örgütleri, belediyeler ve paydaş kuruluşlar tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan projenin ilk yılı bir gala yemeğiyle kutlandı. Gala programına, çok sayıda, işadamı, medya, cemiyet ve sanat dünyasının önde ge-len isimleri katıldı.

Yuvaya Dönüşen Plastikler büyümeye devam ediyor

PAGDER tarafından, sokakta, barınak-

Plastik sektörü kampanyaya sahip çıkıyorYuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası ilk yıl destekleyicileri saye-sinde kamuoyu gündemine taşındı ve ikinci uygulama yılına ulaşa-bildi. Kampanya kapsamında ikinci yılda destek verecek destekçiler de belli oldu. 2015 yılı sponsorları şöyle:

ANA SPONSOR• BENO PLASTİK AMBALAJ VE KALIP SAN. LTD. ŞTİ.

PLATİN SPONSORLAR• BASF TÜRK KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ALTIN SPONSORLAR• GEMA POLİMER PLASTİK ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş. • PAGDER & ASLAN PLASTİKÇİLER İHTİSAS ÖZEL OSB• PETKİM PETROKİMYA HOLDİNG A.Ş.• SOCAR TÜRKİYE ENERJİ A.Ş.

GÜMÜŞ SPONSORLAR• AYDIN PLASTİK TURİZM İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. • BOYKAN GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ VE LOJİSTİK A.Ş• EGE MÜHENDİSLİK VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ • ENGEL ENJEKSİYON MAKİNELERİ TİC. LTD. ŞTİ. • ESEN PLASTİK SAN. TİC. A.Ş.• D-MARKET ELEKTRONİK HİZMETLER TİC. A.Ş. (hepsiburada.com)• GÖKHAN PLASTİK AMBALAJ VE PAZ. SAN. LTD. ŞTİ.• KALDE KLİMA VE ORTA BASINÇ FITTINGS VE VALF SAN. A.Ş. (PROJE VİRAL VİDEO SPONSORU)• MELTEM KİMYA TEKSTİL SAN. İTH. İHR. TİC. LTD. ŞTİ. • PLASPAK KİMYA SAN. TİC. A.Ş.• SEM PLASTİK SAN. TİC. A.Ş.

TANITIM SPONSORU:• HAYALGÜCÜ 360 İLETİŞİM AJANSI• MAKSİ MEDYA REKLAMCILIK A.Ş. (SQUARE GROUP)

Yuvaya Dönüşen Plastikler 2015 Proje Elçisi Fergan MİRKELAM’ı Mehmet Turgut fotoğrafl adı

PAGDER’in kamuoyuna malolan Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyasının ikinci yı-lında Proje Elçisi Fergan Mirkelam oldu. Sevilen sanatçı Mirkelam, gala gecesinden başlayarak projeye yönelik katkılarını vermeye başladı. PAGDER’den yapılan açıklanada, “Mir-kelam, 2015 yılı boyunca projemizin elçisi olarak birçok tanıtım çalışmasında yer alarak projemizi zirveye taşıyacak. 2015 yılında ayrıca, alanının en popüler, sevilen isimleri; birçok sanatçı da, proje-mizde gönüllü destekleri ile yer alacak” denildi. Projenin ilk elçisi Tuna Arman’a da teşekkür edildi.

Projeye gönüllü bir katkı da fotoğraf sa-natçısı Mehmet Turgut’tan geldi. Türkiye’nin en önemli fotoğraf sanatçılarından biri olan Mehmet Turgut, yeni Elçi Fergan Mirkelam ve kampanyaya ilişkin diğer fotoğrafl arı çekti.

Page 20: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

18

beye ulaştı. Projenin ikinci yılı için yapılan ön çalışmalarda, 2015 yılında da sağlanan spon-sorluklar ile 540 kulübe için sonuca ulaşıldı ve kısa sürede üretilip işbirliği yapılan belediyele-re verilecek. Yıl içinde projenin daha da geliş-mesi bekleniyor.

Kampanya daha da yaygınlaşacak

Kampanya uygulama çerçevesinde ka-muoyunda sağlanan olumlu etkiye dayalı yeni halkla ilişkiler çalışmaları planlandı. Yuvaya Dönüşen Plastiklerin kamuoyuna malolması-nın ardından çok sayıda ünlü isimle gönüllü el-çilik yapmaları konusunda görüşmeler başladı. Kampanya kapsamında, son dönemde kamuo-yu oluşturmada sıklıkla kullanılan viral videolar (sosyal ağlarda insanların paylaşarak yayılma-sına katkı verdikleri videolar) hazırlanacak. Ço-cuklara yönelik olarak bir müzikal oyun için de hazırlıklar başladı. Kurumsal katkıların yanında

bireysel katılımlar için de uygulamalar geliş-tiriliyor. Online alış-veriş sitesi hepsiburada.com üzerinden bireysel bağışlar ve katkılar için sistem kuruluyor.

İlk yıl için muhteşem gala

PAGDER’in, plastik sektörü için geliştirdiği en önemli sosyal sorumluluk ve halkla ilişkiler

kampanyalarından biri olan Yuvaya Dönüşen Plastiklerin ilk yılının tamamlanması nedeniyle büyük bir gala gecesi yapıldı. Projede gelinen aşamanın paylaşılması için yapılan gala gece-sine çok sayıda ünlü isim, sektör mensupları ve duyarlı cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. Gala programı, yazılı, görsel ve internet medyasında geniş yansıma buldu.

PANO

Plastik sektörü-nü ve iş dünyası, sanat, medya ve cemiyet hayatı-nın önde gelen isimlerini buluş-turan Yuvaya Dönüşen Plas-tikler gala gece-sinde bir konuş-

ma yapan PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, projenin kamuoyuna malolduğunu ve kampanyaya katılan muhataplardan hiçbir şey bek-lemeden kulübe bağışlandığını hatırlattı. Medya görünürlüğünün artmasıyla projenin başarısının daha da yoğunlaşacağını kaydeden Semerci şunları kaydetti:

“Biz yerel yönetimlerimiz vasıtasıyla ve onların geri dönüşüm zinciri içinde kalmak kaydıyla, ülkemizin, çocuklarımızın geleceği adına tüm bu geri dönüştürülebilir atıklara talibiz. Kampanyamızla sadece “Bi-linç ve Farkındalık Oluşturmak” için gayret ediyor ve desteklerinizle ilerliyoruz. “Bilinç ve Farkındalık Oluşturmak” suretiyle Yuvaya Dönüşen Plas-tikler Kampanyamız kapsamında ulaşmak istediğimiz başlıca hedef-lerimizi şöyle özetleyebilirim:-Kaynağında ayrıştırma kültürünün yaygınlaştırılması-Toplumdaki atık algısının değiştirilmesi, çöpe giden atık miktarının azaltılması-Yerel yönetim işbirliklerinin sayısını arttırmak ve kampanyayı ülke-nin tüm coğrafyalarına taşımak. -Kulübe ihtiyacı olan hayvan bakım evlerine/ barınaklara kulübe ba-

ğışının yapılması,-Çevre kirliliğinin engellenmesi,-Doğal kaynakların korunması,-Enerji tasarrufunun sağlanması,-Ekonomiye makro düzeyde katkı sağlanması,-Sahipsiz hayvanların barınma sorununun çözülmesi ve kışın sıcak, yazın serin bir yuvada sağlıklı yaşamalarına destek olunması

Tüm hayvan severlerin, çevre – doğa dostlarının; hane bireylerinin, özellikle ev hanımlarının, çocuklarımızın, gençlerimizin, yerel yöne-timlerimizin, fi rmaların, fi rma çalışanlarının bu kampanyayı, ülke ge-nelindeki hedefi ne taşıyacak etkinlikte ve süreklilikte desteklemele-ri gerekmektedir. Ne zamana kadar? Atıkları, tüm geri dönüştürebilir atıkları kaynağında ayrıştırma kültürü toplumda egemen oluncaya kadar. Çünkü, kaynağında ayrıştırmadan çöpe atılan, çevreye bıra-kılan plastik atıkların tümü bir canı soğuktan, yağmurdan koruyacak bir yuvaya dönüşmek yerine, çevre kirliliği olarak karşımıza çıkıyor.

Plastiklerin ve diğer atıkların çevre kirliliğine yol açtığını söyleye-bilmek için elinizi vicdanınızdan çok ama çok uzaklara koymalısınız. Çevre kirliliğine; plastikler, geri dönüştürülebilir ambalaj atıkları de-ğil, onu sokağa çevreye atan insanoğlu sebep oluyor. Bunu aklıselim herkes biliyor ama yine de birisinin, bir şeylerin kurban edilmesi ge-rekiyor ve maalesef plastikler bıçak altına gidiyor.

Nazım’ın dizeleri ile plastikleri ve diğer atıkları sokaklarımıza, deniz-lerimize atan ve kirleten insanlara seslenmek istiyorum; “Kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin canım kardeşim”.

PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Kampanyamız daha da büyüyecek

Page 21: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

19

“Çevre ve Hayvan Dostları”nı bir araya getiren özel geceye İstanbul Vali Yardımcı-sı İsmail Gültekin’in yanı sıra ve İstanbul ve Anadolu’dan işbirliği yapılan belediyelerin temsilcileri katıldı. Medya ve sanat dünyasın-dan çok sayıda isim ağırlandı. Sunuculuğunu Ece Vahapoğlu’nun yaptığı gecede; proje el-çiliğini gönüllü üstlenen Mirkelam ve yanı sıra Sibel Tüzün, Elif Turan, Gülçin Ergül, Mehtap Meral, Mine Çayıroğlu, Selen Erkmen de sahne alarak kampanya için en güzel destek şarkıla-rını söylediler.

2014 gönüllü proje elçisi olan Tuna Ar-man başta olmak üzere, Aydan Şener, Sü-heyl Atay, Didem Soydan, Elif Tanverdi, Emel Kurhan, Özlem Kaya, Özge Özder gibi ünlü isimler de kampanyaya destek vermek için ge-ceye katıldı. Ünlü fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’da 2015 proje fotoğrafl arını çekerek projemize gönüllü destek verdi.

İş dünyasından gönüllü destek sağlayan Leyla Alaton başta olmak üzere projede iş-birliği yapan; sponsorluk çalışmalarıyla katkı

sağlayan birçok fi rmanın üst düzey yetkilileri de, projeyi desteklemek için geceye katıldı. Gala gecesinde, projeye destek veren isimlere “Çevre ve Hayvan Dostu” deklarasyonu ve özel plaketlerin sunulduğu gecede, ayrıca gönüllü destekleriyle projeye ve geceye “mimarlık” eden özel isimlere de, kendi adlarına bir sokak hayvanını sıcak yuvaya kavuşturacak kulübe hediye edildi.

İKMİB İstanbul Kimyevi Maddeler ve Ma-mulleri İhracatçıları Birliği’nin Özel Gece Des-tekleyen Kuruluşu olduğu gecede, sektörün önde gelen kuruluşları ve temsilcileri de boy gösterdi.

PANO

Sosyal medya için “deklarasyon” : Ben Çevre ve Hayvan Dostu….“Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanyası çerçevesinde sosyal medya için oluşturulan deklarasyon yayılmaya başladı. Kampanyanın internet sitesi www.yuvayado-nusenplastikler.com yanında, bütün sosyal ağ ve med-ya siteleri üzerinden imzalanarak paylaşılabilen dekla-rasyonla, çevre ve hayvanlara yönelik mesaj kitlelere ulaşıyor. Deklarasyon, internet sitesi üzerinden ken-di adına oluşturularak, oluşan isimli görsel, kişilerin sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılabiliyor. PAGDER, duyarlı her birey ve kurumu deklarasyonu imzalamaya çağırdı. Projenin ilan edildiği kısa süre içinde imzalayanların sayısı bine yaklaştı.

Page 22: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

20

ÖZEL GECE DESTEKLEYEN KURULUŞ

PLATİN SPONSOR

ANA SPONSOR

YUVAYA DÖNÜŞEN PLASTİKLER2015 YILI SPONSORLARI

ALTIN SPONSORLAR

1984 yılında Mehmet Aydın tarafından grup fi rması olan Aydınlar Plastik A.Ş. olarak kurulmuş olup, plastik sektöründe üretime enjeksiyon baskı, serigrafi , sıcak baskı uygulamaları ile başlamıştır. 2000 yılın-da GEMA markası ile mühendislik plastikleri üretimine başlamış, sürekli büyüyen kapasitesi ve genişleyen ürün yelpazesi ile yatırımlarına devam etmektedir.

SOCAR Turkey Enerji A.Ş., Azerbaycan ve Türkiye arasında giderek sağlamlaşan ekonomik iş birliğinin en önemli temsilcisi konumundadır. Dünyanın en köklü petrol şirketlerinden biri olan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi – SOCAR, Türkiye’de faaliyetlerini 30 Mayıs 2012 tarihinden itibaren, SOCAR Turkey Enerji A.Ş. adıyla sürdürmektedir.

1965’de kurulan, Türkiye’nin ilk ve tek petrokimyasal ürün üreticisi Petkim, 2008’de gerçekleşen özelleştirilme ihalesi sonucunda “Blok Satış” yöntemi ile 2 milyar 40 milyon USD bedelle SOCAR Türkiye’ye geçmiştir. PETKİM’de toplam 2 milyon ton kapasiteye esas ana ürün miktarı ile 60’ı aşan ürün yelpazesiy-le temel ve ara petrokimyasal ham madde üretilmektedir. Yılda 3,2 milyon ton brüt üretim ile ülkemizin gurur kaynağı olmaya ve ülke ekonomisine değer katmaya devam etmektedir. 2012 yılında 1 milyar 41 milyon Dolarlık ihracat ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan Petkim, ihracat ivmesini 2013 yılında da sürdürmektedir. ‘Value-Site’ vizyonu çerçevesinde Petkim’de de kapasite artışı ve ürün portföyünü geniş-letmeye yönelik çalışmalar hızla devam etmekte; STAR Rafi nerisi’nden sonra, stratejik teşvik kapsamına alınan ikinci yatırım projesi olan Etilen ve PTA kapasite artışı yatırımları tamamlandığında Petkim’in yıllık brüt üretim kapasitesi 3,4 milyon tondan, yaklaşık 3,6 milyon tona yükselecek ve üretim maliyetlerimizin düşmesine katkı sağlayacaktır.

PAGDER & ASLAN OSB , şehir içine sıkışmış, dağınık bir şekilde çalışmalarını sürdüren plastik üreticile-rini modern bir üretim alanında toplayacak olan Kırklareli Vize’de, Plastik İhtisas Özel Organize Sanayi Böl-gesi’ndeki yaklaşık 600 milyon TL toplam yatırım bedeliyle hayata geçen PAGDER & ASLAN OSB, plastik sektörünün sanayi yapılaşmasının en önemli, örnek adresi olacak. Kırklareli’nin Vize ilçesinde, Türkiye’nin ilk İhtisas Plastik Organize Sanayi Bölgesi olarak faaliyete geçecek ve sanayi yapılaşmasına büyük katkı sağlayacaktır.

Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallardan plastiklere, bitki koruma ürünlerinden petrol ve doğalgaza kadar birçok ürün yer alıyor. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaç-larını karşılamak adına, birçok endüstriyel alanda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyor, kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyor, sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz. 2013 itibarıyla dünya çapında 112 binin üzerinde çalışanı bulunan ve bu dönemde satışları yaklaşık 74 milyar Avro olarak gerçekleşen BASF hakkında ayrıntılı bilgi-ye www.basf.com.tr den ulaşılabilir.

Genç yaşına karşın deneyimli yöneticiler ve ekip çalışmasından ödün vermeyen çalışanlarıyla, “ter-cih edilir” bir marka olma yolunda ilerleyen Benoplast, gıda, tarım, otomotiv, lojistik, elektronik, kimya ve tekstil gibi birçok sektörde liderlik eden birçok kuruluşun taşıma ve depolamaya yönelik sistemlerinde te-darikçisi olmayı başarmıştır.

1991’den bu yana, ihracat operasyonları konusunda üyelerine hizmet vermesinin yanı sıra ülkemizde üretilen kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatının artışı ve yurtdışına pazarlanmasında stratejik çalışma-lar yürüten İKMİB, üye fi rmalarının global pazarlarda lider olması hedefi yle çeşitli organizasyonlar düzen-leyerek bilgilendirme, destekleme ve üyeler arasında işbirliğini artırma faaliyetlerini yürütmektedir. Plas-tikten kozmetiğe, ilaçtan boyaya kimya sektörünün tüm alt sektörlerinde uluslararası fuarlara milli katılım organizasyonları düzenlemekte ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması amacıyla sektörde AR-GE çalış-malarına destek olmaktadır. Birliğimiz misyonu, üyesi bulunan 5.000’den fazla ihracatçı fi rmaya stratejik destek vererek 2023 yılında kimya sektörü ihracatının 50 milyar USD’lik hedefi ne ulaşmasını sağlamaktır.

PANO

Page 23: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

21

GÜMÜŞ SPONSORLAR

1984 yılında Aydın Plastik Sanayi adı altında Bayrampaşa’ de faaliyetine başlayan Aydın Plastik 30 yıldır sektörde edindiği tecrübe ile faaliyetlerine devam etmektedir. Plastik, boya vb. ürünlerin üretiminde kullanılan hammaddelerin satışını büyük bir titizlik ile sürdürmekte, halen elektrik, elektronik, otomotiv, ambalaj, beyaz eşya, giyim ve çeşitli endüstriyel alanlarda kullanılan ürünlerin üretimi için hammadde sa-tışını başarı ile yürütmektedir.

1994 yılından beri özellikle plastik katkı ve hammaddeleri ile kimyasallar sektörlerine lojistik ve güm-rük hizmetleri veren konunun uzmanları tarafından 2004’te kurulan Boykan Gümrük Müşavirliği, bugün, sürekli büyüyen kadrosu, yaygın hizmet ağı ve engin bilgi birikimiyle ilgili sektörlere profesyonel bakış açısıyla destek vermeye devam etmektedir. Plastik hammadde ve kimya sektörlerinde faaliyet gösteren yerel ve uluslararası üreticilerden, tedarikçilerden ve sanayicilerden oluşan müşterilerinin ihtiyacı olan tüm gümrük işlemlerine en hızlı ve en doğru şekilde cevap veren Boykan Gümrük Müşavirliği doğru zaman yönetimi ilkesini prensip edinmiş ve olaylara çabuk tepki verebilme yeteneğine sahiptir.

Ege Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri, deneyimli eğitmen kadrosuyla tecrübelerini, projelerin-de etik kuralları ön planda tutan, teknoloji, bilgi ve araştırmaya önem veren plastik sanayicilerine yönelik teknik eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. Plastik sektöründeki fi rmalarının imalat süreçlerine dahil olarak uygulamalı danışmanlık hizmetleri vermekte, sunmuş olduğu danışmanlık hizmetleri kapsa-mında fi rmaların yaşamış olduğu teknik problemleri çözmek ve imalat süreçlerinde maksimum verimi ve minimum fi reyi sağlayacak düzenlemeleri yerine getirmek üzere faaliyetlerde bulunan Ege Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri fi rmaların istihdam ettiği personelin teknik bilgi ihtiyaçlarının karşılanması, tek-nik yeterliliklerinin geliştirilmesi için öngörülen kalite düzeyine erişmesini sağlamak amacıyla özel eğitim programları hazırlamaktadır.

1989 yılından bu yana Türk plastik sektörünün hizmetinde olan ENGEL 1 Mayıs 2008 tarihi itibarıyla Türkiye şubesini kurarak müşterilerine ENGEL AUSTRIA GmbH güvencesiyle daha yakından hizmet ver-meye başlamıştır. ENGEL Türkiye müşterilerinin plastik enjeksiyon makineleri, otomasyon sistemleri ve özel anahtar teslim proje ihtiyaçlarına, deneyimli satış ekibi ile yanıt vermekte olup sahip olduğu Show-room ile müşterilerine her türlü teknik denemeler yapabilme imkanı sağlamaktadır. ENGEL Avusturya’da eğitim almış uzman ve deneyimli teknik servis ekibi ile ENGEL Türkiye, üretim akışının sorunsuz sağlan-ması için destek, danışmanlık ve gelişmiş teknolojilere uygun eğitim hizmetini müşterilerine sunmaktadır.

Esen Şirketler Topluluğu’ nun ilk kurulan şirketlerinden biri olan Esen Plastik, 1976’dan günümüze altyapı, üstyapı, zirai sulama için ürettiği tüm boru çeşitleriyle, sektöründe marka olmuştur. Kullandığı ileri teknolojisiyle ürettiği, plastik boru ve ekipmanlarındaki zengin bir yelpazeye sahip kaliteli ürünlerini yur-tiçi ve yurt dışı müşterilerine sunmakta olan Esen Plastik dünya şirketi olma yolunda emin adımlarla iler-lemektedir.Üretim ve diğer tüm faaliyetlerini, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 45 bin m2’lik ve Adana’daki yaklaşık 30 bin m2 alan üzerine kurulu olan Koruge Boru Tesislerinde sürdürmekte olan Esen Plastik, yılda 65 bin tonluk üretim kapasitesine sahiptir.

Gökhan Plastik, 1975 yılında ambalaj ve fi lm üretimi sektöründe hizmet vermek için kurulmuştur. Girişimci ve tecrübeli kadrosuyla, yüksek teknolojiyi de bünyesine katarak, müşteri gereksinimleri doğ-rultusunda servis ağını ve ürün yelpazesini genişleterek sektöründe lider konuma ulaşmıştır. İlklere imza atan Gökhan Plastik; Ar-Ge çalışmaları, yüksek teknolojiye sahip altyapısı ve kalite odaklı hizmet anlayışı ile yüzde yüz müşteri memnuniyetini ilke edinerek sektördeki istikrarlı ilerleyişine ve yükselişine devam etmektedir. İstanbul Hadımköy’de 6500 m2, Ankara’da ise 8.000 m2 kapalı alanda kurulu olan fabrikaları ve Merter’de hizmet veren 2 satış mağazası ile piyasanın ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Ürün yelpaze-sine ByBaloon markasını katarak, ambalaj sektöründe marka olarak satılan balonlu ambalaj uygulamasını hayata geçirmiştir. ByBaloon, Dump-It ve İzoBaloon, ürün yelpazesindeki diğer markalardır.

PANO

Page 24: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

22

GÜMÜŞ SPONSORLAR

TANITIM SPONSORLARI

Meltem Kimya, Şahin Plastik ismi altında başlayan ticari hayatını 2000 yılında Meltem Kimya’yı kura-rak sürdürmektedir. Yaklaşık 30 yıllık ticari geçmiş ile edindiği bilgi ve tecrübeyi, Türkiye’nin çeşitli bölge-lerine ve yurtdışına gerek imalat gerekse ticaret yoluyla dünya kalite standartlarındaki ürünleri başarıyla sunmakta ve gelişimini bu doğrultuda sürdürmektedir. Adana’daki fabrikasında plastifi yan üretmektedir. Türkiye’nin ilk milli sermayeli Pet resin üretim tesisisi, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde 2009 yılında faaliyete geçmiştir. Tesis, ulusal ve uluslararası pazarların ihtiyaçlarına uygun kalite ve stan-dartlar da pet şişe hammaddesi olan pet resin üretmektedir.

Plaspak Kimya, tedarik sürecini en iyi şekilde yönetmek, fırsatları ortaya çıkarmak, etkin bir bilgi akı-şıyla müşterilerinin kaliteli hammaddeyi düşük maliyet ve alternatif fi nansman modelleriyle elde etme-lerine imkan sağlamayı hedefl emektedir. Müşterileri adına uluslararası piyasayı takip eden, değişimleri analiz eden ve müşterilerini zamanında bilgilendirerek doğru kararları almalarına katkıda bulunmaktadır.

Ambalaj ve tek kullanımlık ürünlerde Dünyada hayatı kolaylaştıran Sem Plastik, 34 yılı aşkın dene-yimin verdiği güçle gelişerek, üretime ve ülke ekonomisine hizmete devam etmektedir. Malatya’da 8 bin 500 m2 kapalı alanlı, İstanbul’da 20 bin m2 kapalı alanlı birer tesisi bulunan Sem Plastik’in 600 m2’lik satış ve lojistik merkezi, yine İstanbul’da bulunmaktadır. Sem Plastik, Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı içinde yer almaktadır. Bugüne kadar 80 milyar adetlik üretim ve 68 ülkeye 12 bin konteynerlik ihracat gerçekleştir-miş bulunmaktadır. Sem Plastik artan dinamizmi ve yükselen başarı grafi ği ile geleceğe güvenle bakmak-tadır.

Square Group İstanbul genelinde özellikle ana arterlerde konuşlandırılmış reklam ünitelerinin, İstan-bul metro ve raylı sistem ve yine ağırlıklı olarak İstanbul’un tüm ana arterlerinde elektrik direkleri açık hava reklam mecralarının satış ve pazarlamasını yapmaktadır. Faaliyetlerine 2003 yılında Medya Pano Reklam-cılık ile başlayıp günümüze kadar bünyesine yeni şirketler katmış ve halihazırda tüm Türkiye’de marka/ ajanslarla çalışmalarını başarıyla sürdürmektedir. Square Group mecraları genellikle tüm ana arterlerde konuşlandırılmış ve direkt göze hitap eden banner, duvar, cam cephe, giantposter, lightbox gibi görülme oranı çok yüksek ve verimli ünitelere sahiptir. Ayrıca; metro ve raylı sistem reklam ünitelerimiz dünyadaki benzer uygulamaların çok ötesinde görünürlüğü yüksek ünitelerle çeşitlendirilmiştir. AVM ve zincir mar-ketlerde raket/dijital ekran networkleri, sabit pano ve diğer çeşitli mecralarda reklamverenlere hizmet vermektedir.

Hayalgücü 360º bünyesindeki Tanıtım, İnteraktif, Kurumsal Yayıncılık ve Organizasyon ajanslarıyla entegre akıllı iletişim çözümleri üretir. 20 yıldır sektörün içinde olan ajans müşterilerinin gerçek ihtiyacını belirleyip, onları doğru yönlendirmek için çalışır. Bunun için imkanları, önerdiği mecralar, kullandığı yöntem ve iletişim araçları hayalgücü gibi sınırsızdır. Hedefe ulaşmak için kurumsal kimlik çalışmaları, marka kimliği oluşturma, algı araştırmaları, iletişim stratejisi, benchmarking, kampanya tasarımı, gerilla pazarlama, iç iletişim, fi lm-fotoğraf prodüksiyonu, basılı tanıtım malzemeleri tasarımı, sosyal medya, web sitesi, etkinlik yönetimi, kurumsal yayınlar gibi pek çok yöntem ve aracı entegre bir yapı içinde kullanır.

1998 yılından beri Türkiye’de online alışverişin en güçlü ismi olan hepsiburada.com, online alışve-rişi geliştirerek, hizmet anlayışı ile fark yaratmıştır. 30 kategoride 600 bin adet ürün çeşitliliği bulunan, e-ticareti Türk insanına sevdirmekle kalmayıp, vazgeçilmeze dönüştüren hepsiburada.com 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Türkiye’nin en sevilen markası, 2013 yılında ise Yılın E-ticaret Sitesi seçildi. Bugün Türkiye’de online alışverişin lideri olarak; 7 milyon üyesine, nerede olurlarsa olsunlar, en iyi ürünü en uy-gun fi yatla ulaştırmak için çalışmakta, büyümeye ve e-ticareti büyütmeye devam etmektedir.

1977’de kurulan Kalde, kuruluşundan kısa bir süre sonra ürün kalitesi ve işletme anlayışı ile sektörde ön plana çıkarak Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşları için üretim yapan bir şirket haline gelmiştir. 1990’lı yılların sonlarına gelindiğinde Kalde metal imalatı konusundaki deneyimi, yüksek üretim kapasitesi ve ih-racat gücü ile dünyanın sayılı sanayi kuruluşları arasına girmeyi başarmıştır. 2000’li yıllarda plastik boru ve tesisat sistemleri üzerine yeni yatırımlar yaparak sektöründe ‘sistem üreticisi’ olma yolunda ilerleyen Kalde, günümüzde müşterilerinin işlerini kolaylaştıran, kullanışlı – yenilikçi ürünleri, entegre çözümleri ve uygulamaları ile dünyanın lider tesisat sistemleri üreticisi haline gelerek ‘Kalıcı Değer’ üretme hedefi ne ulaştı ve bu hedef doğrultusunda yeni adımlar atmayı sürdürmektedir.

PANO

Page 25: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 26: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

24

PANO

BURPAS Başkanı Biliktü: Plastik ve ambalaj sektörü sanayinin barometresidir

KAYPİDER çevre stratejileri geliştirme programına katıldı

Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Der-neği (BURPAS) Başkanı İlker Biliktü, Bursa’da düzenlediği basın toplantısında, döviz kurun-da istikrara ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Bilik-tü, Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte, plastik ve Ambalaj sektöründeki gelişmeleri değer-lendirdiği basın toplantısında, döviz kurunda-ki oynaklığın ve seviyenin sektörü doğrudan etkilediğinin altını çizdi. Sektörün 2014’te kıs-mi olarak büyümesine rağmen karlılıklardaki düşüşün devam ettiğine dikkat çeken Biliktü, Türkiye’nin Avrupa’da ikinci büyük plastik üre-ticisi olduğunu, bu unvanı sürdürmek için ek

KAYPİDER, Tema Vakfı tarafından Doğa Koleji’nde düzenlenen Çevre Stratejileri Geliş-tirme Programına katıldı. Kayseri için yeni çev-re stratejileri geliştirmeye yönelik programa KAYPİDER Yönetim Kurulu üyeleri katılarak görüşlerini açıkladı. Çalışmaya ilişkin bilgi ve-ren KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan, “Olduk-ça verimli geçen bir çalıştay oldu. TEMA Vakfı Kayseri Şube Başkanı yanında, Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapan şube müdürleri, TEMA Vakfı gençlik başkanı, Kayseri Emniyet müdürlüğü temsilcileri, Erciyes Üniversitesi yetkilileriyle bir araya geldik. Çalıştayda İlkokul düzeyindeki öğrencilere Çevre ve Geri dönü-şüm konusunda bilgi verilip bunun öneminin anlatılması kararlaştırıldı. Bu konuda KAY-PİDER olarak bizde üzerimize düşen görevi gerçekleştirmek için çalışmalara başladığımızı ifade ettik. Yetkililerin konuşmalarının ardın-dan plaket törenine geçildi. Çocuklara günün anlam ve önemini belirten plaketler hediye

desteklere ihtiyaç bulunduğunu anlattı. Bilik-tü, “Türk plastik sektörünün 20,3 milyar dolar-lık dış ticaret hacmi, dünya plastik dış ticaret hacmi içindeki payı yüzde 1,7 düzeyindedir. Türkiye plastik sektörü küresel plastik mamul ihracatından yüzde 1,6, ithalatından yüzde 1 pay alırken, hammadde ithalatından yüzde 4,3, ihracatından da yüzde 0,4 pay almakta-dır” bilgisini verdi.

Döviz kurundaki dalgalanmanın Türk plastik sektörünü her kanaldan olumsuz et-kilediğini belirten Biliktü, “BURPAS plastik sektörünün yüzde 2’sine hâkim bir durumda-dır. Aynı şekilde üretimin yüzde 6’sı, ihracatın yüzde 3’ü, BURPAS üyeleri tarafından ger-çekleştirilmektedir. Biz plastik ve ambalajcılar barometre gibiyiz ve piyasaların nabzını çok iyi tutarız. Çünkü imal edilen her ürünün bir ambalaja ihtiyacı olmaktadır. Dolayısıyla geliş-meler bizim işlerimize direkt olarak yansır. Son dönemde komşularımızda yaşanan gelişme-ler, bilhassa gıda ve tekstildeki olumsuzluklar bize de yansıyor. Ayrıca döviz kurlarındaki gelişmeler bizi de küçültüyor. Şöyle ki, dövizle

edildi. Daha sonra ise öğrencilerin ha-zırladığı çevre ve geri dönüşümle ilgili defi le yapıldı. Bu et-kinliklerin ardından çalıştay sona erdi. Son derece verimli olduğunu belirtebi-lirim” dedi.

Hürriyet Meslek Lisesi’ne destek Öte yandan, KAYPİDER, Hürriyet Mes-

lek Lisesi ile işbirliği gerçekleştirdi. Hürriyet Meslek Lisesi yöneticileri, Kayseri’nin etkin fi rmalarından olan KAYPLAS’ı ziyaret etti. Zi-yarette KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan ve Başkan Yardımcısı Ayhan Çatalkaya’nın eşlik ettiği heyet ile yapılan görüşmelerde, plastik imalatçılarının eleman sıkıntısı konusunda gerekse meslek okulunda yeni açılacak olan

alıp TL ile satıyoruz. Bu nedenle sabit kur ve dalgalı kur elbette tercihimiz. Bu nedenle de döviz kurunun istikrarından yanayız. Bakınız 2013’ün Haziran ayında dolar 1,88 TL idi. Bu-gün ise 2,50 TL. Bir buçuk yıldaki değer artışı yüzde 33. Ama biz mamullerimizin fi yatlarını aynı oranda artıramıyoruz veya anlık kur dal-galanmaları ile örneğin 1 yıllık kazancımızı kay-bedebiliyoruz” dedi.

İlker Biliktü, ihracatta başarının sürmesi ve karlılığın yükselmesi için yüksek katma de-ğerli ürünlere geçmeye ihtiyaç bulunduğunu kaydederek, “Türkiye, plastik mamul ihraca-tında, kendisinden çok daha düşük üretim yapan ülkelerin çok altındadır. Bunun başlıca nedeni, Türkiye’nin plastik mamul ihracatında 3 dolar/kg olan birim ihracat fi yatının, dünya ortalaması olan 4,4 dolar/kg fi yatının yüz-de 32 altında olması ve Türkiye’nin ihracatta yeteri kadar katma değer sağlayamamasıdır. Bu durum Türk plastik sektörünün yeterince katma değer sağlamayan mamullerin üretim ve ihracatına yoğunlaştığını göstermektedir” diye konuştu.

plastik bölümüne yapılacak yardımlar konu-sunda görüş alış verişinde bulunuldu. Başkan Yusuf Özkan, okulun plastik bölümü açılışında gerekli ekipman ve desteği vereceklerini belir-tirken bu bölümün plastik işletmecileri için de kalifi yeli eleman yetiştirilmesinde önemli rol oynayacağını kaydetti. Özkan, “KAYPİDER ola-rak plastik konusunda öğrencilerimizin hazır-layacakları her projeyi desteklemeye hazırız. Maddi manevi bu projelerin hayata geçmesi için üzerimize düşen yardımları yapacağız” ifa-desini kullandı.

Page 27: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

25

EGEPLASDER Menemen Plastik İhtisas OSB’ye İZKA desteğiyle katkı verecek

EGE Plastik Sanayicileri Dayanışma Der-neği, sektörün gelişmesi için her düzeyde işbirliği ve paydaşlarıyla ortak çalışmalarını güçlendiriyor. Dernek, eğitim kuruluşları, eko-nomik ve sosyal paydaşlarıyla ortak çalışma-larını yoğunlaştırdı. EGEPLASDER’den yapılan açıklamada, Ege Üniversitesi Ege Meslek Yük-sekokulu, PAGDER Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası, Menemen Plastik İhtisas OSB ile ortak çalışmalar yürütüldüğü belirtildi. EGEP-LASDER, İzmir Kalkınma Ajansı-İZKA katkısıyla Menemen OSB’ye altyapı yatırımı yapacak.

İzmir Menemen Plastik İhtisas OSB hızla güçleniyor

EGEPLASDER ve Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi işbirliği ile hazırlanan “Yol İşleri ve Enerji Dağıtım Şebe-kesi Hücre Donatım İşleri” projesi hayata geçi-riliyor. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ile birlikte yürütülecek projeyle ilgili sözleşme, EGEPLAS-DER Başkanı Erol Paksu ve Başkan Yardımcısı Kazım Sertdemir tarafından imzalandı.

EGEPLASDER’den yapılan açıklamada, projeyle Menemen Plastik OSB`nin altya-pı çalışmalarının tamamlanması sağlanarak, İzmir’de plastik sektörüne yönelik ihtisas OSB eksikliğinin giderileceğini ve yeni projelerle çalışmalara devam edecekleri belirtildi. EBSO binasında düzenlenen imza törenine İzmir Valisi ve İZKA Yönetim Kurulu Başkanı Musta-fa Toprak ile İZKA Yönetim Kurulu üyeleri, ve toplantıya mali destek programından yararla-nacak olan sanayi bölgelerinin yöneticileri ve temsilcileri de katıldı.

Ege Meslek Yüksek Okulu ile toplantı

Plastik eğitim faaliyetleri kapsamında, Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Semih Güneş ve Lastik ve

Plastik koordinatörü Doç. Dr. Sami SAYER ile EGEPLASDER Yönetim Kurulu üyeleri ve Baş-kanı Erol PAKSU’nun öğle yemeğinde buluştu-ğu belirtildi. Yemekte, üniversite-sanayi işbir-liği çerçevesinde eğitim kurumlarına yapılacak katkılar ile sanayicilerin eğitim kurumlarından beklentilerine yönelik değerlendirmelerde bulunulduğu kaydedildi.

Yuvaya Dönüşen Plastikler

EGEPLASDER, PAGDER tarafından yürü-tülen “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampan-yası çerçevesinde de birlikte çalışma yürüttü. EGEPLASDER’den yapılan açıklamada, kam-panyanın İzmir ayağında, diğer ilçe belediye-leri yanında Bergama Belediyesi de projeye katıldı ve işbirliği protokolü imzalandı.

Proje ile birlikte Bergama’da plastik atık-lar geri dönüşüm kumbaralarında toplanmaya başlanacak. Toplanan atıklar geri dönüştürü-lerek köpek kulübelerinin yapımında kullanıla-cak. Toplantıya katılan ve protokolü imzalayan EGEPLASDER Yönetim Kurulu Üyesi Altan Çı-ğırgil, “Projemizle, el ele verildiğinde bu so-runların çözülebileceğini aynı zamanda plastik atıklar dahil tüm atıkları çöpe, sokağa atmak yerine belirlenen kumbaralara atıldığında hem doğanın hem de görüntü kirliliğine engel ola-rak, sosyal sorunlarımızdan biri olan sokak hayvanlarına sıcak bir yuvaya dönüştürebiliriz. Unutmayalım ki, her atık plastik bir cana sıcak bir yuvanın tuğlası olacak” dedi.

Bu arada, Ege Bölgesi Sanayi Odası ön-derliğinde, İzmir Ticaret Odası Plastik Sektörü Meslek Komitelerine yönelik bir bilgilendirme toplantısı yapıldı. EGEPLASDER’in de işbirli-ğiyle gerçekleşen programda, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile getirilen yü-kümlülüklerin sanayicinin en öncelikli konusu olduğunu vurguladı. Meslek Komite Başkan-ları Mehmet Kazım Sertdemir ve Süleyman Kurdan’ın da katıldığı toplantıda, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Dr. Ali Rıza Tiryaki iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına yönelik bilgi verdi.

PANO

Page 28: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

26

PANO

Türk ambalaj tasarımlarına küresel yarışmalarda ödül yağdı

Türkiye’de sayıları hızla artan yerel ambalaj yarışmaları küresel öl-çeğe taşınmaya başlarken, bu alanda uluslararası nitelikteki yarışma-larda da Türk tasarımları ödül almayı sürdürüyor. “Ambalaj Ay Yıldızları” yarışmasının ödüllü tasarımları, küresel Worldstar ve Asistar yarışma-larında ödüle değer bulundu.

Türkiye’de ambalaj yarışmalarının öne-mi günden güne artıyor. Bu alanda en saygın organizasyonlardan biri olan Ambalaj Sanayi-cileri Derneği “Ambalaj Ay Yıldızları” yarışması, küresel olarak da saygın bir yer edinmeye baş-ladı. Diğer yandan, bu yarışmada ödül kaza-nan eserler, küresel ölçekte de boy gösterdi. Saygın Worldstar ve AsiaStar yarışmalarına katılan eserler Türk tasarım gücünün uluslara-rası arenada da tescil edilmesi anlamına gelen ödüller kazandı.

Ambalaj Sanayicileri Derneği tarafından yapılan açıklamada, Türk tasarımlarının World-Star 2015 Yarışması’nda 12 ödül kazanarak rekora imza attığı duyuruldu. İlk kez katılım

yapılan AsiaStar Yarışması’ndan ise 2 ödül kazandı. Worldstar yarışması Dünya Ambalaj Örgütü, Asistar ise Asya Ambalaj Federasyonu tarafından düzenleniyor.

Dünya Ambalaj Örgütüyarışması Worldstar’da ödüller

Türkiye ambalaj sanayi tasarım yete-neklerini, bu alanda dünyanın en saygın ya-rışmalarından biri olan ve Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen ve 37 ülkeden 264 ürünün katıldığı WorldStar 2015 Yarışması’nda ispatladı. Türk şirketler, bir re-kora imza atarak 12 ödül kazandı. ASD açıkla-masında, 37 ülkeden 264 eserin başvurduğu

Worldstar yarışmasında, Türkiye elde ettiği bu başarıyla ABD, Çin ve Japonya’nın ardından en fazla ödül alan 4’üncü ülke oldu.

-Worldstar Student öğrenci ya-rışında da Türk gençleri ödül kazandı

Geleceğin Tasarımcıları WorldStar Stu-dent 2015’te de Türk öğrenciler ödül kazan-dı. ASD ve Reed TÜYAP işbirliği ile geçtiğimiz yıl onuncusu düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması 2014’te dereceye giren projelerin katıldığı yarışmada, Marmara Üniversitesi Grafi k Tasarım Bölümü öğrencisi Doğukan Karapınar, Karakalem Çizim Kalemi Ambalajı Projesiyle ilk üç arasında yer alarak “WorldStar Student Ödülü” almaya hak kazan-dı. Yarışmaya grup olarak katılan İstanbul Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bö-lümü öğrencisi Mina Yancı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Merve Aynur PushEat, Anadolu Üniversitesi Endüst-riyel Tasarım Bölümü öğrencisi Denizhan Arda ise Purelite Sparkling Ocean Çamaşır Deterjanı Ambalajı Projeleriyle Takdir Belgesi almaya hak kazandı.

Ulusal bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışmasında ödül kazanarak World-Star 2015 Yarışmasına katılma hakkı elde eden ve ödül alan şirket ve ambalajlar ise şu şekilde sıralandı: “Altıparmak Gıda-Balparmak Katla Balla, Anadolu Cam-İBB Hamidiye Su Şişesi & Kemal Kükrer Acı Sos Şişesi, Bayındır Ambalaj-Cam/Sunroof Ambalajı & Far Sepe-ratör Ambalajı, Dentaş Ambalaj-Çiçek Kutusu, Doğadan Gıda- Doğadan Soğuk Bitki ve Meyve Çayları, Sezen Gıda-Anavarza Bal, Orhan Irmak Tasarım-Korkmaz Mevlevi Çay Seti, Tasarım Üssü-Tekirdağ Rakısı No:10, Tasarist-Mealbox & Bingo Cam.”

WorldStar 2015 Yarışmasının ödül töreni

Page 29: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

27

PANO

19 Mayıs 2015’te İtalya’nın Milano kentinde yapılacak.

-AsiaStar’a güçlü başlangıç

Türk ambalaj sektörü ilk kez katılım yapı-lan AsiaStar ambalaj yarışmasında da güçlü bir başlangıç yaptı ve 2 ödül aldı. AsiaStar 2014 Yarışması’na katılan Altıparmak Gıda Balpar-mak Katla Balla ambalajıyla, Doğadan Gıda ise Doğadan Soğuk Bitki ve Meyve Çayları amba-lajıyla ödül almaya hak kazandı.

Korkut: Ödüller mutluluk verici

Türk ambalaj fi rmalarının tasarım başarı-larından dolayı mutlu olduğunu belirten ASD Başkanı Sadettin Korkut yaptığı değerlendir-mede, Türk ambalaj sektörünün hızla büyü-düğünü hatırlatarakk “Uluslararası arenada elde edilen başarılar sektörümüzün rekabet gücünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Şimdi hedefl erimiz daha büyük. Ortak aklın ve sek-törel birlikteliğin gücüyle Türkiye’yi Avrasya Bölgesi’nin ambalaj merkezi yapma hedefi -mize ulaşmak için kararlıkla çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Yeni heyecan başladı Ambalaj Ay Yıldızları uluslararası oluyor

Öte yandan, ASD tarafından düzenlenen ve güçlü bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldızları tasarım yarışması dünyaya açılıyor. ASD Başkanı Sadettin Korkut, bu yıl yapılacak yarışmanın uluslararası katılıma açık olarak düzenlendiğini açıkladı. Yarışma için başvurular başladı. Ambalaj Ay Yıldızları, küreselleşme yönünde ilk adımını, Doğu Avrupa, Balkanlar, Or-tadoğu, Kuzey Afrika ve Türk-i Cumhuriyetleri kapsayacak şekilde başlatacak. Bunun ardın-dan da gelecek yıllarda bütün dünyanın katılımına açıldı.

ASD tarafından yapılan yarışma çağrısında “Türkiye’nin kendi alanında en önemli am-balaj yarışması olan Ambalaj Ay Yıldızları 2015 yılı baş-vuruları Şubat ayında başlıyor. Bu yıl 6.sı düzenlenecek olan ve ulusal bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldız-ları Yarışmasına bu yıldan itibaren yurt dışından ürünler de katılabilecek. Yani Ambalaj Ay Yıldızları uluslararası olacak ve Dünya Ambalaj Ay Yıldızları seçilecek” denildi. Yarışmaya ambalaj üreticileri, ambalaj tasarımcıları, gıda ve gıda dışı her türden tüketim ve endüstriyel amaca

yönelik ambalajlı ürünü ve/veya bunların satış noktasındaki sergileme ve sunum ürünlerini kendileri ya da diğer işletmeler aracılığı ile üreten ya da ürettirerek piyasaya süren marka sahipleri katılabilecek.

Yarışmada dereceye giren eserler, yine Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması WPO (Dünya Am-balaj Örgütü) ve APF (Asya Ambalaj Federasyonu) yarışmalarına katılabilecek. Ambalaj Ay Yıldızları ödül töreni 11 Eylül 2015 tarihinde İstanbul’da yapılacak.

Page 30: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

28

PAGDER’in eğitim faaliyetleri kapsamın-da, alanının en saygın isimlerinden biri olan Chris Rauwendaal Ekstrüzyonda Sorun Gider-me eğitimi konusunda İstanbul’a geldi. Chris Rauwendaal’in tüm dünyadaki plastik işleme makineleri üreticileri için bir başvuru, referans kaynağı kabul ediliyor. Rauwendaal, dünya çapında, 200’e yakın seminer ve konferans veren bir isim. Chris Rauwendaal tarafından Türkiye’de seminer verilmesiyle Avrupalı plas-tik işleme makine üreticileri nezdinde prestijli bir adım atılmış oldu. Rauwendaal, bu alanda verdiği eğitimlerde, ekstrüder ile çalışan teknik personelin sorun giderme becerilerini geliştir-mek amacını taşıyor. Seminerler, teknik bilgile-rin yanı sıra gerçek vakıa incelemesine dayalı da yapıldığı için etkinliği artıyor.

Ekstrüzyon alanında Dünyanın en say-gın isimlerinden biri olan Chris Rauwendaal, PLASFEDDERGİ’nin sorularını yanıtladı:

-Öncelikle, elbette imalattaki her türlü sorun ve düzensizlik önemlidir ama ekstrüzyon ala-nındaki sorunlar ya da düzensiz-likler neden önemlidir?

Ekstrüzyon problemleri birçok şekil ve formda ortaya çıkar. Bu problemler ürün kali-tesini ve / veya üretilen iş hacmini etkileyebilir.

Ekstrüzyonda en saygın isimlerden Rauwendaal PLASFEDDERGİ’nin sorularını yanıtladı:

“Ekstrüzyon sorunları en maliyetliler arasında”

Eğitim faaliyetlerini yoğun-laştıran PAGDER, ekstrüzyon alanında dünyanın en saygın isimlerinden biri olan Chris Rau-wendaal semineri düzenledi. Ki-tapları, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede ders ki-tabı olarak okutulan Rauwendaal, PLASFEDDERGİ’nin sorularını ya-nıtladı.

PANO

Page 31: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

29

Bunun bir sonucu olarak, ekstrüzyon problem-leri direkt olarak üretim operasyonlarının eko-nomisini etkileyebilir. Ekstrüzyon problemleri çok maliyetli olabilir; hatta çok ciddi sorunlara sebep olarak bir şirketin ifl asına sebep olabilir. Bu sebeple, sorunların giderilmesi ve problem-lerin çözülmesi için hızlı ve etkin bir biçimde yapılmalıdır.

-Sorunları çözmenin de bir bilim-sel yönü olduğu anlaşılıyor. So-runun ortaya çıkışından itibaren bir imalatçının atması gereken temel adımlar nelerdir?

Sorun giderme sürecinde bazı temel adım-lar takip edilmelidir. Bu adımlar: 1. Bilgi ve belge toplama,2. Toplanan bilgi ve belgeleri doğrulama, 3. Bilgi ve belge analiz etme,4. Olası nedenleri ve belgeleri listeleme,5. Olası nedenleri ve belgelerin kontrol listesi-nin oluşturulması,6. Problemin neden kaynaklandığını tanımladı-ğınızda problemin çözüldüğünden emin olabi-lirsiniz,7. Gelecekte ortaya çıkabilecek problemleri daha hızlı ve efektif olarak çözebilmek için bir sorun giderme veritabanı oluşturarak tüm bil-gileri burada toplayın.

-Seminer tanıtımlarınızda “ve-rimli sorun çözme” vurgunuz var. Sorun çözmenin verimliliği nedir?

Verimli sorun çözme bir dizi fi kre dayanır; bunlardan bazıları:• İlgili olan bilgilere odaklanın- ilgili olmayan bil-gi yığını içinde boğulmayın.• İyi sorun çözme araçları kullanın – mevcut en güçlü araç insanların düşünme ve analiz etme yeteneğidir: bu muhteşem araçtan kesinlikle faydalanın.• Diğer insanlarla, gruplarla, departmanlarla vb. işbirliği yapın. Sorun çözme için genellikle bece-ri ve kaynak çeşitliliğine ihtiyaç vardır. Kötü iş-birlikleri verimli problem gidermede çok zararlı olabilir – bu sorun çözmede insan unsurunun etkilerinden biridir.• Ekstrüzyon hatları için, iyi veri kazanım sis-temleriyle kombinasyon halinde olan Hızlı Fou-

PANO

rier Dönüşümü (FFT - Fast Fourier Transform) Analizleri gibi modern teknikleri kullanın.

-Deneyimlerinize göre, sorunla karşılaşan imalatçıların en fazla yaptığı hatalar, yanlış davranış-lar nelerdir?

Ekstrüzyonda sorun gidermede birçok hata yapılmaktadır. Yaygın hatalardan bazıları şunlardır:• Soğukkanlı ve analitik analiz eksikliği,• Ekstrüzyon süreçlerinin iyi anlaşılamaması,• Ekstrüzyon hattı üzerinde iyi ekipmanlarla çalışılmaması,• İyi veri toplama yeteneği eksikliği,• Malzemelerin kalite kontrol eksikliği.

-Ekstrüzyon alanında daha az sorunla karşılaşmak için imalat-çıların hangi konulara dikkat et-mesi gerekir?

Verimli ve başarılı bir ekstrüzyon işleminin gerçekleştirilebilmesi için, birçok faktörün bir arada bulunması gerekmektedir. Bu faktörle-rin en önemlileri aşağıda sıralanmakla beraber bunlar dışında kalan daha yüzlerce parametre-nin de önem teşkil ettiği gözönünde bulundu-rulmalıdır. • Tüm hattın kontrolünün sağlanması, • Kaliteli malzemelerin kullanılması,• Deneysel tasarımın uygun şekilde yapılması,• İstatistiksel proses kontrolünün sağlanması,• Verimli makine aksamının kullanılması,• Önleyici bakımların zamanında yapılması,• Verimli arıza giderme uygulamaları,• Veri toplama sistemlerinin kurulması,• Bu konuda eğitimli işgücünün kullanılması,• Enstrümantasyon ve kontrolünün sağlanma-sı.

Ektrüzyon işleminde birçok proses değiş-keni vardır. Bu proses değişkenlerinin sürekli olarak ölçülmesi ve izlenmesi verimli bir ekt-rüzyon işleminin sağlanması için büyük önem taşır. Bu değişkenlerin en önemlileri aşağıda sıralanmıştır:• Kovan ve kafa sıcaklığı,• Vida adım hızı,• Her sıcaklık bölgesindeki güç tüketimi,• Alıkonma süresi,• Bağıl nem,

• Ortam sıcaklığı,• Ekstrüdere giren beslemenin sıcaklığı ve nemi,• Besleme yuvasına giren soğutucu suyun akış hızı,• Besleme yuvasına giren ve yuvadan çıkan su-yun sıcaklığı,• Havalandırma çıkışındaki basınç seviyesi.

Yukarıdaki değişkenlerden özellikle besle-me yuvasına giren soğutucu suyun hızının öl-çülmesi ve gözlenmesi, zayıf bir ısı transferinin olup olmadığını ortaya koyacaktır. Bu ölçümler doğrultusunda ısı transferinin verimi arttırıla-cak ve ekstrüder performansının artması sağ-lanacaktır.

Bilgisayar tabanlı veri toplama yazılım-larının hurda oluşumunu yaklaşık %5 ila %15 oranında azalttığı bilinse de, bu sistemlerin fazlasıyla pahalı olması (yaklaşık 20.000$) bu yazılımların kullanımını azaltmaktadır. Ayrıca çok etkisi olduğu düşünülmese de, pellet boyut dağılımı da ekstrüzyon prosesini etkilemekte-dir. Beslemenin boyut dağılımın küçük olması proses kararlılığını artırmaktadır.

Ekstrüzyon prosesinin en önemli adım-larından biri de kafa kısmından aldığımız eriyik ürünlerdir. Bu ürünlerin çıkış süresinin azaltıl-ması için hammaddelerin belirli bir kurala göre beslenmesi gerekir. Bu kurallar aşağıda belirtil-miştir.• Viskozitesi düşük olan hammaddeler, visko-zitesi daha yüksek olan hammaddelerden önce beslenmelidir,• Renksiz hammaddeler renklilerden daha önce beslenmelidir.• Açık renkli hammaddeler koyu renkli ham-maddelerden daha önce beslenmelidir.

-PAGDER’in davetiyle İstanbul semineri hakkında düşünceleri-nizi paylaşabilir misiniz?

İstanbul gibi güzel bir şehirde eğitim ver-mek üzere aldığım davetten dolayı onur duyu-yorum. Ekstrüzyonda Sorun Giderme Semineri katılımcılarının pozitif ve üretken bir etkileşim içinde olmaları önemli. Eğer eğitim sırasında alınan bilgiler uygulamaya dökülebilirse semi-nerden ancak bu şekilde maksimum fayda elde edilebilecektir.

Page 32: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

30

PANO

Toplumlarda kültürel gelişmeyi sağladığı gibi aynı zamanda bir yaşam bilimi, şeklinde yo-rumlanan toplumsal bir sanat dalıdır. Sağlıklı düşünen ve bilinçli toplumların yaratılmasında da önemli bir yeri bulunmaktadır. O nedenle herkes çocuğunu mutlaka tiyatroya götürme-lidir diyoruz. Biz de bu çocuklarımızın geleceğe yönelik sağlıklı düşünen birer birey olmalarına katkı sunmaya çalışarak tiyatroyla buluştur-muş, Adana Sevgi Evleri Çocuk Yuva’larından gelen bu çocuklarımızla güzel bir gün geçirmiş olduk” dedi.

Çukurova PLASDER, üyelerinin girişimle-rine somut katkı sağlamak ve sosyal ilgiyi artır-mak amacıyla faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Çin’e yapılan iş gezisi yanında Dernek, çocukları ti-yatroyla buluşturan bir etkinliğe de katkı verdi.

Çin gezisi

Çukurova PLASDER kuruluşunun ardın-dan ilk faaliyetlerden biri olarak duyurduğu Çin iş gezisini gerçekleştirdi. Dernek üyesi 20 fi rma temsilcisinin katılımıyla 8 gün süren gezide, iş görüşmelerinin ve incelemelerinin yanında Çin’in turistik merkezleri de görüldü.

Çukurova PLASDER’in geziye ilişkin ver-diği bilgide, Foshan’da Lesso ve Liansu fabri-kalarının gezildiği kaydedildi. Bunun ardından Guangzhou ve Hong Kong şehirleri de görüldü.

Çocuklara tiyatro sevgisi

Çukurova PLASDER, sosyal girişimler çerçevesinde de kimsesiz çocukları tiyatroya götürdü. Ticari sosyalleşme çalışmaları kap-samında iş insanlarının katkısıyla, Akil Yıldırım

tarafından Adana’da kurulan Tiyatro Mavra Çukurova sahnesinde kimsesiz çocuklarla iş insanları biraraya geldiler ve oyun seyrettiler. Tiyatro Mavra Çukurova, “İki Kurnaz Kardeş” ve “Arkadaşım can can” oyunlarını kimsesiz çocuklar için oynadı ve çocuklar keyifl i daki-kalar yaşadı. Çukurova PLASDER ve Tiyatro Mavra’nın etkinliğine, Çukurova PLASDER Başkanı Selahattin Onatça yanında yönetim kurulu üyeleri ve iş insanları İbrahim Kamışcı, Muhammet Yıldırım, Mehmet Tahir Yalçın ve İmam Gazali Hıradağı da katıldı.

S e l a h a t t i n Onatça etkinliğin ardından yaptığı açıklamada, “Ge-lecek nesilleri ha-yata hazırlamak açısından sosyal aktivitelerin ve sanatsal faaliyet-lerin çok önemli bir etkisi bulunmak-tadır. Tiyatro da bunlardan biridir.

Çukurova PLASDER faaliyetlerini yoğunlaştırdı:

Çin’e gezi, çocuklara tiyatro

Page 33: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

31

Selahattin Onatça, Çukurova PLASDER olarak, sosyal etkinliklerinin artarak devam edeceğini belirtti. Onatça, “Bir sivil toplum ku-ruluşu olarak, ticari sosyalleşmelerin yanı sıra toplumsal duyarlılıklarımızın da devam etmesi yönünde sürekli projeler geliştireceğiz. Bu an-lamda ilerleyen süreç içerisinde bölgesel akti-viteler yapmayı planlıyoruz.

Yapacağımız çalışmalarla Huzur Evi ziya-reti başta olmak üzere pek çok girişimlerimiz olacak. Yine yakın dönem içerisinde Adana Bü-yük Şehir Belediyesi ile yapacağımız görüşme-ler sonucunda 40 civarında hayvan kulübesini yaptırarak, Büyük Şehir Belediyemizin Hayvan Barınağı hizmetine sunmuş olacağız.

Ayrıca Adana Hacı Sabancı Organize Sa-nayi Bölgesi içerisinde yer alan hayvan barına-ğımızda 10 adet hayvan kulübesini yine, der-nek bünyemizde yaptırarak sağlamış olacağız” diye konuştu.

PANO

Çukurova Plasder Adana Valisi Büyük ile bir araya geldi

Çukurova Plasder Yönetim Kurulu, Selahattin Onatça başkanlığında bir heyetle Adana Valisi Mustafa Büyük’ü makamında ziyaret etti. Ziyarette, Başkan Onatça, Der-nek kuruluşu ve planladığı faaliyetler hakkında Vali Mustafa Büyük’e bilgi verdi. Mustafa Büyük de, hayırlı olması dileğini vurgularken, faaliyetlere mümkün olan her türlü katkıyı vereceklerini kaydetti.

Ankara Plastik Sanayicileri Derneği örgütlenme çalışmalarını güçlendirdi

Ankara Plastik Sanayicileri Derneği, ör-gütlenme çalışmalarını hızlandırdı. Derneğe üye olabilecek fi rmalarla iletişimi artıran APSD yönetimi, üyelik ücretini de alınan bir kararla 150 TL’ye düşürdü. APSD, 2014 yılı içinde, in-ternet sitesini daha da güçlendirerek üye fi r-maların reklamlarına yer vermeye başladı.

APSD üyesi fi rmaların pazarlama faali-yetlerine destek olmak amacıyla UR-GE çalış-

malarını canlandıran Dernek, buna ek olarak gelir sağlama yönü de bulunan fuar ve diğer sosyal etkinliklere yönelik seyahat organizas-yonları yaptı. Sincan, Pursaklar, Yenimahalle, Kazan, Keçiören belediyeleri ile sosyal sorum-luluk projelerine yönelik temaslarda bulunan APSD, sektörel paydaşların toplantılarına da iştirak etti.

Öte yandan, iş sağlığı ve güvenliği çalış-malarının güçlendirilmesi için bir süredir de-

vam eden İŞGÜM ile işbirliği çalışmalarında, protokol imzalama aşamasına gelindiği kay-dedildi.

Dernek sosyal çalışmaları çerçevesinde, plastikçiler sitesindeki sokak aydınlatmasına ve altyapı çalışmalarına katkı verildi. Sokaklara parke taşı döşenmesine yönelik çalışma da ta-mamlandı. APSD, İvedik Mevlana camiine yö-nelik destek ve katkılarını da sürdürerek çevre düzenlemesine katkı sağlandı.

Page 34: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

32

PANO

Bir tartışma daha sona erdi: BPA hiçbir yaş grubunda sağlık riski oluşturmuyor

Uzun süredir tartışma konusu edilen ve üzerinde bilimsel verilere dayalı geniş çaplı araştırma olmamasına rağmen kısmi veri-lere dayalı yorum yapılan BPA (Bisfenol-A) maddesine ilişkin en geniş kapsamlı çalışma tamamlandı. Avrupa Birliği bünyesinde, gıda güvenliği konusunda bağımsız üst otorite ola-rak faaliyet gösteren EFSA (European Food Safety Authority) -Avrupa Gıda Güvenliği Oto-ritesi, BPA’nın doğmamış çocuklar dahil hiçbir grup için, mevcut maruz kalma sınırları içinde

Avrupa Birliği bünyesinde, gıda güvenliği konusunda ba-ğımsız üst otorite olarak faaliyet gösteren EFSA –(Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi), Bisfenol A – BPA maddesinin mevcut maruz kalma ölçüleri içinde, doğmamış çocuklar dahil tüm insanların sağ-lığı üzerinde olumsuz hiçbir risk oluşturmadığını düzenlediği ba-sın toplantısı ile açıkladı.

risk taşımadığını açıkladı. PLASFED, EFSA açık-lamasını kamuoyuna duyurdu. EFSA, sonuç raporu yanında, bilimsel tartışma sürecine katılan bütün tarafl arın görüşlerini de kamu-oyuna açtı.

EFSA tarafından yayınlanan rapora göre, Bisfenol A’ya (BPA) dair kapsamlı maruziyet ve toksisite yeniden değerlendirmesi çalışması sonucunda, mevcut maruziyet seviyelerinde hiçbir yaş grubundaki tüketicilere (Doğmamış çocuklar, bebekler ve ergenler de dahil olmak üzere) herhangi olumsuz bir sağlık riski oluş-turmadığı sonucuna varıldı.

Raporu değerlendiren PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, Avrupa Birliği bünyesinde, gıda güvenliği konusunda bağım-sız üst otorite olarak faaliyet gösteren -Avru-pa Gıda Güvenliği Otoritesi- EFSA’nın bağımsız yaptırdığı bu rapor ile başta su olmak üzere gıda maddelerinin ambalajlarına yönelik tar-tışmanın artık bitmesi gerektiğine dikkat çekti.

Selçuk Aksoy, “Avrupa Birliği bünyesinde, gıda güvenliği konusunda bağımsız üst otorite olarak faaliyet gösteren -Avrupa Gıda Güven-liği Otoritesi EFSA’in bilimsel raporu, internet

sitesinde kamuya açık ve isteyen herkes eri-şebilir. Bilimsel verilere her zaman saygılıyız, sağlıklı gıdaya yönelik araştırmalar hep devam edecek elbette, ama bilimsel hiçbir dayanağı olmadan sürdürülen Bisfenol A-BPA’nın doğ-mamış çocuklar dahil tüm insanların sağlığını olumsuz etkilediği yönündeki asılsız iddialara bir son verilmeli ve artık bu tartışma bitmelidir” dedi.

“Haksız rekabetin aracı olmayın! Plastik ambalajlar gıdaya erişimi kolaylaştırır, mali-yetleri düşürür!”

Yapılan bu araştırmanın tüketicilerin korkmadan plastik ambalajlı gıda maddelerini kullanabileceğini net bir şekilde ortaya koy-duğunu belirten PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, “Tüketicilerimize şunu söylemek istiyoruz, plastik muadillerine göre çok daha ucuz gıdaya erişim sağlar. Alternatif ambalajlardaki maliyet, plastiğin 20-50 katı-na kadar çıkabilir. Plastik üretimden tüketime kadar bütün ürün ömür devri içinde, nereden bakarsanız bakın en çevreci üründür. Endüst-riyel paydaşlarımıza da söylemek isteriz ki, haksız rekabetin aracı asla olmayın. Türkiye plastik sektörü bugün Avrupa’nın ikinci, dün-yanın yedinci büyük üreticisi olarak hepimizin gururudur” dedi.

Selçuk Aksoy, Avrupa Birliği içinde, plas-tiğin gıda alanında öncelikli ele alınan malze-melerin başında geldiğini hatırlatarak şunları vurguladı: “Avrupa Birliği, gıda maddelerindeki israfı önlemek, maliyetleri düşürmek için plas-tik endüstrisi ile birlikte çalışıyor. Hal böyley-ken, çoğu zaman çarpıtılmış verilerle ülke-mizde ve dünyada plastik ambalajlara yönelik kasıtlı bir karalama çabalarına tanık oluyoruz. Bu öncelikle insanlarımıza haksızlıktır. Çünkü gıda maddelerinin daha uzun raf ömrü, hij-yeni, korunması, taşınması, depolanması gibi zincirin her halkasında plastik ambalajlar mu-adillerine göre çok daha büyük avantaj sağlar. Bu gıda maddelerinin maliyetlerinin düşme-sini, dolayısıyla ucuzlaması anlamına gelir. İn-sanlarımız sağlıklı gıdaya daha ucuz ulaşabilir. Plastiğe ve bilime güvenmeliyiz.”

Page 35: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 36: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

34

PANO

PAGDER’in “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanyasına ödül

PAGDER’in büyüyen kampanyası “Yuvaya Dönüşen Plastikler” ilgi görmeye devam ediyor. PAGDER tarafından yapılan açıklamada, yerel yönetimlere yönelik yayın yapan BelHaber’in, sekizinci kez düzenlenen “Belediye Oscarla-rı” ödül töreninde PAGDER’in kampanyasını 2014 Yılının En İyi Projeleri kapsamında ödüle layık gördüğü kaydedildi. Ödül değerlendir-mesi, medya takip analiz ve yönetim şirketi SOSYOTAY’ın oluşturduğu bilim kurulu tarafın-dan yapıldı. PAGDER’e ödülü, Kazlıçeşme Kültür Merkezi’nde yapılan ve Belediye başkanları, iş ve siyaset dünyasının temsilcilerinin katıldığı

törende verildi. Ödülü PAGDER Genel Sekreteri Selçuk Mutlu aldı.

Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanya-sının tanıtım çalışmaları da sürdü. Kampanya görsellerine Park, Sapphire, Buyaka, Tepe Na-utilius, Marmara Park, Profi lo ve Cevahir alışve-riş merkezleri pano ve ekranlarında yer verildi. Görseller ayrıca, Ankara’daki metro ve metro-büs duraklarında da yer aldı. PAGDER Kampan-ya Yönetimi, görselleri yayınlayan kurum ve ku-ruluş yetkililerine katkılarından dolayı teşekkür ettiğini açıkladı.

Öte yandan, kampanyaya katılan belediye-lerin atık toplamaya yönelik projeleri de hayata geçmeye başladı. Beylikdüzü Belediyesi’nin katıldığı proje kapsamında 20 adet kulübe ba-ğışlanmasının ardından, atık toplamaya yönelik özel tasarım atık kumbaraları Beylikdüzünde çeşitli alanlara yerleştirildi. Beylikdüzü Başkan Yardımcısı Bülent Doğan da PAGDER kampan-yası için protokole imza koymuştu.

Ataşehir Belediyesi Başkan Yardımcıları Namık Sürmen ve Hüseyin Hışman ile PAG-DER Başkanı Hüseyin Semerci’nin imzaladığı protokolün ardından da kulübe bağışı ger-çekleşti. Ataşehir Belediyesi de özel tasarım atık kumbaralarıyla kampanyaya atık toplama yönünden katılmış oldu. Ataşehir’de de çeşitli alanlarda kampanya atık toplama kumbaraları yerleştirildi. Kampanya çerçevesinde Şişli Be-lediyesiyle de ortak çalışmalar sürüyor. Şişli Be-lediye Başkan Yardımcısı İbrahim Şahin, işbirliği protokolünün imzalanmasının ardından plastik yuvaları teslim aldı. PAGDER ve Şişli Belediyesi, kaynakta ayrıştırmaya yönelik çocuklara alış-kanlık kazandırılmasına yönelik birlikte çalışma yürütecek.

Page 37: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 38: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

36

Yunus KarakaşAnkara Plastik Sanayicileri

Derneği Başkanı

G-20’nin gündemi Türkiye’ye de uyarlanabilir

PlaSTK

Türkiye, G-20’nin dönem başkanlığını üstlendi. G-20 oluşumu içinde, sivil toplum, dü-

şünce kuruluşları, işçi gibi alt komiteler var. Bizim için en önemlilerden biri tabii ki istihdamı

da kapsayıcı biçimde faaliyet gösteren B-20, yani Business 20.. Bu oluşum içinde ülkelerin

işveren kuruluşları küresel iş sorunlarına küresel çözüm üretmeye çalışıyor.

Ülkemizin dönem başkanlığının gündemi açıklandı: İngilizce adından dolayı 3i olarak

kısaltılan bu gündem: “Kapsayıcılık (inclusivity), uygulama (implementation) ve yatırım (in-

vestment) kavramlarını içeriyor.

Bu gündem, dünya ekonomisi için üretildi ama pekala Türkiye gündemi haline de

gelebilir. Hatta gelmelidir. Çünkü, kapsayıcılık sorunumuz var: Ülkemizin çevre, şehircilik,

altyapı, eğitim, fi nans piyasalarına yönelik düzenlemeleri tam entegre değil, buralarda olu-

şan faydalar hem coğrafi hem de düzey olarak ülkenin-nüfusun geneline aynı oranda etki

etmiyor. Üstelik, bunların tek bir odağa örneğin sanayileşmeye yöneldiği de söylenemez.

Ayrıca bir hedef çerçevesinde oluşturulduğu da gözlenmiyor. Yani kapsayıcı değil.

Uygulama sorunlarımız sözkonusu: Gerek sosyal hayatta, gerekse ekonomik alanda

yapılan düzenlemelerin tamamının hızla hayata geçtiğini söylemek zor. Alınan kararlara

yönelik çok çeşitli dirençler oluşabiliyor ve bunları aşmak ciddi zaman alıyor.

Ve elbette yatırım sorunlarımız var. Özel sektörümüzün yatırımları ülkemize dina-

mizm getirdi ama GSYH içindeki oranına baktığımızda yıllardır küçük dalgalanmalar olmakla

birlikte neredeyse yatay seyrediyor. Oran vermek gerekirse, 2001 krizi ve 2009 küresel

kriz hariç yüzde 16 ile 18 arasındaki bantta dalgalanıyor.

Yatırımları hızlandırmak üzere bir dizi önlem hazırlığı içinde olunduğunu duyuyoruz.

Bunlardan da son derece memnunuz. Ekonomi yönetimimizin bu olguların farkında oldu-

ğunu da biliyoruz. Daha entegre ve odaklanmış ve elbette odağını da sanayi olarak seçmiş

politikaları dört gözle beklediğimizi söylemeliyim.

Sizlere başarılı ve sağlıklı günler dilerim.

PANO

Ekmek israfını plas-tik paketle yarı yarıya azaltmak mümkün

Doygun Ekmek fi rması, paketlenmiş ekmeklerin 6 aya kadar saklanabileceğini, Türkiye’nin ekmek israfını önlemede amba-lajların büyük etkiye sahip olduğunu açıkladı. Doygun Ekmek, konuya ilişkin yayınladığı ba-sın bülteninde Türkiye’nin 2007 yılında kişi başına 200 kilo ekmek tüketimi ile rekorlar kitabına girdiğini, buna bağlı olarak da yine en yüksek ekmek israfının yaşandığı ülkelerden biri olduğunu hatırlattı.

Günde 4,9 milyon ekmek çöpe gidiyor

“Paketli ekmekle gıda israfına dur deyin” sloganı vurgulanan açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2013 yılı Ocak ayında “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası” başlat-tığı hatırlatıldı. Kampanyanın ilk yılında, yılda 384 milyon ekmeğin israf edilmekten kurta-rıldığı hatırlatılan açıklamada, hala günde 4,9 milyon ekmeğin çöpe gittiği belirtildi.

İsraf edilen ekmekle yüzlerce okul, hastane yapılabilir

Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin, paketli ekmeğe geçişle birlikte çöpe giden ekmeğin ilk etapta yüzde 50’sinin tasarruf edilebileceği hatırlatılan açıklamada, “Türkiye ekmek israfı-nı paketli ekmekle azaltabilir” denildi. DOYGUN Ekmek Ticaret ve Pazarlama Müdürü Murat Sertan Sağmanlı, “Çöpe giden ekmeğin yüzde 50’sini kurtarma şansımız var. Çünkü paketli ekmeği derin dondurucuda 6 aya kadar sak-lamak mümkün. Yemek istediğinizde ekmek kızartma ve tost makinelerinde ısıtarak ya da

kendiliğinden çözünmesini bekleyerek ekme-ğinizi ilk günkü tazeliğinde tüketebilirsiniz. Ör-neğin Türkiye’de bir yılda israf edilen ekmekle kilometrelerce yol, yüzlerce okul ve hastane yapmak mümkün. Bakanlığın Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası ile 1 yılda 1,1 milyon ton buğday, 2,1 milyar metreküp su tasarrufu sağlandı. Böylece ülke ekonomimiz her alanda kazandı. Ekmek israfını önleyerek bu tasarrufu artırmak için gerekli tüm önlemleri almalıyız.” dedi.

Page 39: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

37

PANO

GAPLASDER Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Şahin’i ziyaret etti

bir derneğin kurulması kentimiz ve bölgemiz için çok önemli. Çalışmalarınızda başarılar dili-yorum” şeklinde konuştu.

Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği, (GAPLASDER) Yönetim Kurulu Baş-kanı Murat Kökoğlu ve beraberindeki Başkan Yardımcıları Selçuk Yıldırım ve Serkan Ünver-di ile birlikte Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i ziyaret etti.

Başkan Murat Kökoğlu ziyarette Dernek ve faaliyetleri, amaçları hakkında bilgi verdi. Kuruluş işlemlerini tamamladıklarını ve faali-yetlerine başladıklarını belirten Kökoğlu, Gü-neydoğu Anadolu Bölgesi’nde plastik ve kimya sektörünün gelişmesi için çalıştıklarını söyledi. Kökoğlu, plastik ve kimyanın bölge ekonomi-si için en öncelikli sektörlerden biri olduğunu vurguladığı ziyarette, iş insanlarını tek bir çatı altında toplayarak faaliyetlerine katkı sağla-mayı hedefl ediklerini anlattı.

Derneğin kurulmasının hayırlı ve uğurlu olmasını dileyen Başkan Şahin de, “Plastik ve kimya sektörü stratejik bir alan. Sektörün sı-kıntılarının çözüme kavuşması açısından böyle

ABD’nin, kompozit teknolojilerini geliştir-mek üzere “Geliştirilmiş Kompozit Üretimi İno-vasyonu Enstitüsü (IACMI)” kuruyor. DowAksa tarafından yayınlanan basın bülteninde ana şirket Dow Chemical Company ile DowAksa ve kompozit ile ilgili şirketlerin bu enstitünün kuruluş çalışmalarına çağırıldığı duyuruldu. Açıklamada, “IACMI ile karbon fi ber kompozit-lerin basınçlı kap, altyapı ve rüzgar ile otomo-tivin de aralarında olduğu çeşitli endüstriyel

sektörlerde geniş ölçekli uygulanmasının önündeki teknolojik ve fi nansal engellerin aşılabilmesi için bir platform oluşturulması amaçlanıyor. Enstitünün, piyasanın güçlü, hafi f materyal talebine karşılık karbon fi ber kompozit teknolojisinin bilgi ve ticarileştir-me düzeyinin geliştirilmesine katkı sağlama-sı bekleniyor” denildi.

Açıklamada, Ford ve DowAksa arasında otomotiv endüstrisinde karbon fi ber alanında yapılacak yenilikler için gidilen işbirliğinin bu alanda önemli bir gelişme olduğu ve yeni ens-titü IACMI’nin bu işbirliğinin geliştirilmesinde iyi bir platform olduğu belirtildi.

Dow Chemical ve Aksa Akrilik Kimya Sa-nayii A.Ş.’nin, yüzde 50-50 ortaklığıyla kurulan DowAksa’nın dünyadaki en büyük akrilik fi ber üreticilerinden biri olduğu hatırlatılan açıkla-

mada, şirketin yüksek kaliteli kompozit mater-yaller ile karbon fi ber ve karbon fi ber aracıları ürettiği belirtildi. Dow Başkan Yardımcısı ve DowAksa’nın Yönetim Kurulu Başkanı Heinz Haller ise yaptığı değerlendirmede, “Dow, cazip ve yüksek hacimli endüstriyel pazarlara uyumlu, yenilikçi ve stratejik ticari fırsatlar ya-ratılmasında, IACMI gibi kamu-özel sektör or-taklıklarının oluşturulmasının öneminin bilin-cindedir. IACMI, daha hafi f ve rekabetçi fi yatlı kompozit otomotiv parçalarına olan talepleri karşılayarak, Ford gibi ticari ortaklarımızla daha fazla büyümemize olanak sağlıyor.” dedi.

ABD “Geliştirilmiş Kompozit Üretim İnovasyonu Enstitüsü” kurdu DowAksa ABD’de kurulan kompozit inovasyon enstitüsüne seçildi

Page 40: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

38

PANO

Esen Plastik ve CTP akredite laboratuvarları faaliyete başladı

Plastik sektörünün büyük üreticilerinden Esen Plastik, kendi ürün-leri yanında, sektörde faaliyet gösteren diğer fi rmalara da hizmet ve-recek olan bağımsız akredite laboratuvarlarını hizmete aldı. 2013 yılın-da duyurusu yapılan laboratauvarlar faaliyete başladı.

Esen Plastik’ten yapılan açıklamada, TÜRKAK Türkiye Akreditasyon Kurumu ta-rafından onaylanan Akreditasyon belgesi ile faaliyete başlayan tesislerde, akredite de-ney hizmetleri verecek. Açıklamada, Adana Fabrikası’nın yanı sıra İzmir’de ek fabrika tesi-sinin de tamamen Akredite Laboratuvarı için tahsis edildiği duyuruldu. Tesisler, bu alanda yetkilendirilmiş 5 laboratuvardan biri oldu. Yetkilendirilmiş laboratuvarların üçü özel, ikisi de kamuya ait bulunuyor. Esen Plastik açıkla-masında, “Akreditasyon Belgesi’nin en önemli özelliği yeni laboratuvarlarda yapılacak deney ve sonrası verilecek raporun dünyanın her yerinde geçerli olması. Esen Plastik, özellikle plastik sektörüne hizmet verecek laboratuvar-ları ile bu belgeyi almaya hak kazandı. Önce-likle kendi ürünlerinin deneylerini TS EN ISO/IEC 17025 akreditasyon standardına uygun

olarak test etmek ve belgelendirmek üzere yola çıkan kuruluş, Ege Bölgesi ve Türkiye’de bulunan plastik sektöründeki fi rmaların da test ve deneylerini yaparak, ürünlerinin dünya standartlarına uygunluğunu, vereceği akredi-te rapor ile belgeleyecek” denildi.

Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, faaliyete baş-lamanın ardından yaptığı değerlendirmede, “Artık ürünlerimizin kalite kontrolü, bağımsız Akredite labora-tuvarlarımız tarafından ya-pılacak. Laboratuvarlarımız, plastik sektörüne yönelik başka fi rmalara da belirli bir ücret karşılığında hizmet vererek, ürünlerinin dünya

standartlarına uygunluğunu test edecek. Bu sektör için önemli bir hizmet.

Tesislerde, polietilen, PVC, koruge, CTP, PPRC, PEX ürünlerin iç basınca karşı direnci-nin belirlenmesi, dış darbeye mukavemetinin tayini, karbon siyahının tayini, çekme ve kütle akış hızı gibi özelliklerinin Akredite laboratu-varlarımızda gerçekleştirdiğimiz deneylerle belirleyerek akredite olarak raporlanması ya-pılacak. Tüm plastik sektörüne hizmet verecek laboratuvarlarımızın üretim bölümlerinden izole ve bağımsız çalışması için ek yatırımla yeni bir tesiste tamamen bağımsız hale geti-rildi“ dedi.

Page 41: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 42: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

40

PlaSTK

Plastik ambalaja güveninÜlkemizin güçlü bir tarım üretimi var. Bu alanda yapısal sorunlarımız olsa da tarihin ilk

dönemlerinden bu yana Anadolu coğrafyasında tarım yani gıda üretimi yapılmış. Elbette bilim geliştikçe gıda sanayii de gelişti ve bugün pek fark edilmese de üretim ve işleme yön-temlerinden, biyo-teknolojiye, gıda mamullerinden genetiğe kadar tarım ve gıda sanayii yüksek teknolojili alanlardan biri.

Peki plastik ve polimerler tarım ve gıda sanayiinin neresinde? Biliyorsunuz, plastik bir polimer. Plastik ve kimya sanayii de polimerlere yönelik sürekli Ar-Ge çalışmaları yapan sektörlerin başında. Sulama sistemlerinden, örtü altı tarım tekniklerine, taşımadan sunu-ma kadar plastik tarımın tam ortasında. Biraz daha derinine inince şaşırtıcı yeni boyutlar ekleniyor. Sulama tarımın en önemli girdisinden biri. Su bulunmayan ya da kısıtlı olan tarım alanları için verimlilik açısından kritik öneme sahip. Tarımda su verildiğinde, bitkiden daha fazla toprağı suluyorsunuz. Bu hem maliyeti artırıyor, suyun kısıtlı olduğu alanlarda da doğrudan kayıp anlamına geliyor. Uzunca bir süredir yeni geliştirilen su tutucu polimerler bu soruna çözüm sunuyor. Bitkinin köklerine yakın gömülen bu polimerler çok az miktarda verilse dahi suyu tutuyor ve bitki suyu alabiliyor.

Plastiklerin gıda sanayiine kritik katkılarından biri de ambalajlar. Ambalaj denilince he-men herkesin aklına pazarlamaya katkı sağlayan unsur olarak geliyor. Oysa durum çok fark-lı. Evet, plastik ambalajlar görsellikleriyle, şekilleriyle pazarlamaya katkı verir. Daha önemli katkısı mükemmel hijyen sağlarlar. Çok iyi kaplama sağladıkları için ürünlerin bozulmasını geciktirirler ve raf ömürlerini azaltırlar. Plastik ambalajlar muadilleriyle karşılaştırılmayacak kadar hafi ftir, ucuzdur. Özetle, raf ömrünün uzatılmasından taşımaya kadar geniş bir süreç içinde maliyet avantajı sağlarlar. Bu da ucuzluk demektir.

Plastik ambalajlar insanların gıdaya erişimini kolaylaştırırlar, israfı önlerler. Refaha katkı yaparlar. Dar gelirli insanlara ucuz gıda sunulmasının önemini anlatmaya gerek var mı?.. Avrupa Birliği, gıda israfını önlemede, raf ömrünü uzatmada, plastiklerin kullanımına yönelik olarak girişimleri, araştırmaları destekliyor.

Sevgili dostlar

Biz biliyoruz ama kamuoyunun yeterince bildiğini zannetmiyorum: Plastik ambalajla-rın bu fonksiyonunu geniş kitlelere anlatmakta yarar görüyorum.

Sizlere bol kazançlı, mutlu günler dilerim.

İlker BiliktüBursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri

Derneği Başkanı

PANO

PAGDER, plastik karşıtı tartışmalı ve haksız rekabet içeren yayını RTÜK’e şikayet etti

PAGDER’in girişimleriyle plastik sanayicileri, haksız rekabet olasılığı da bulunan bilim dışı tele-vizyon programını RTÜK’e şikayet etti. PAGDER, Habertürk’te yayınlanan “Haber Ekspres” prog-ramında ve daha sonra da “Öteki Gündem” isimli programda, plastik ürünlere yönelik tartışmalı ya da bilimsel olarak geçerliliği olmayan savlarla yapılan yorumların RTÜK’e şikayet edilmesi için dilekçe girişimi başlattı. RTÜK’e çok sayıda şi-kayet dilekçesinin iletildiği öğrenildi. Habertürk yayın kuruluşunun sahip olduğu Holdingin aynı zamanda cam ambalaj üreticileri arasında bu-

lunması nedeniyle, şikayet dilekçelerinde haksız rekabet vurgusu da yapıldı.

PAGDER’den sektörde faaliyet gösteren plastik sanayicilerine yapılan çağrıda, gönderilen dilekçelere temel teşkil edecek metin de yayın-landı. Dilekçede, sözkonusu programlara katılan Ahmet Rasim Küçükusta ve Halit Yerebakan’ın plastik ürünlere yönelik “zehir” kelimesi kullanı-larak korkutucu ve itham edici ifadeler kullandığı belirtildi. Katılımcıların plastik yerine “cam kulla-nılmasını” tavsiye ettiği de vurgulandı.

Plastik ambalajların katı bir mevzuat içinde gıdalarda kullanıldığı ve Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile çeşitli düzeylerde kontrol ve takibi içeren bir uygulama bulunduğu hatır-latılan dilekçede, yayıncı kuruluşun sahibi olan Ciner Holding’in aynı zamanda cam sektöründe faaliyet gösteren bir fi rma olması nedeniyle bi-limsel aykırılık yanında haksız rekabete de hiz-met eden bir yayın gerçekleştirildiği belirtildi. Bu programın aynı gün içinde yedi kez yayınlanma-sının bu konudaki endişeyi derinleştirdiği belirti-len dilekçede, yayınların hem etik, hem de yayın-cılık mevzuatına aykırılıklar içerdiği kaydedildi.

Page 43: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 44: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

42

PlaSTK

Çukurova’dan merhaba

Çukurova, tarihin her döneminde önemli bir ticaret ve iş merkezi oldu. Bugün de öyle.

Hem tarımda, hem sanayide hem de ticarette başarılı iş insanlarına ev sahipliği yapıyor.

Bölgemizde faaliyet gösteren plastik sektörü temsilcilerini bir çatı altında toplayıp, yerel-

den-ülke çapına bir örgütlenme modeli içinde bir arada olmaktan mutluyuz. PLASFED ile

birlikte bütün kardeş derneklerimizle çalışmaktan mutluluk duyuyoruz.

Kuruluş aşamamızda ve ilk çalışmalarımızda kamu kuruluşlarından, iş örgütleri başta

olmak üzere paydaşlarımızdan ilgi gördük. Bu bizim ileriye dönük adımlarımızı hızlandırma-

mızı sağladı. Başarılı bir Çin seyahati organize ettik ve sektör mensuplarımızın bu gezimiz-

den faydalandığını düşünüyorum.

Dernek olarak, sadece işimizle ilgili değil, sosyal alanda da faaliyetler yürüteceğiz. El-

bette sektörümüz çerçevesinde bir yaklaşım olacak ama iş insanlarımızın daha fazla sos-

yalleşmesi, daha fazla sohbet etmesini arzuluyoruz.

Çalışmalarımızda sıklıkla vurguluyorum: Ticarî sosyalleşmeye ihtiyacımız var. İlk gün-

den itibaren gördük ki, iş insanlarımız daha fazla bir araya geldiğinde, hatta birbirlerinin

işletmelerini ziyaret ettiğinde yeni fi kirler, yeni fırsatlar oluşturuyorlar. Bunun daha büyük

ölçekli olduğunu düşünürsek hepimizin bu faaliyetlerden fayda sağlayacağını görebiliriz.

Üretim ve pazarlama açısından bakacak olursak, Derneğimizi önceliklerinden birinin

dışa açılma konusunda olacağını söyleyebilirim. Bölgemizde uzun zamandır sanayi var ve

ihracat, uluslararası ticaret konusunda çok deneyimliyiz. Bu deneyimin plastik sektörü ta-

rafından daha iyi değerlendirilmesi, plastik sektörünün de diğer sektörlerle birlikte hızla

gelişmesi, uluslararası ilişkilerinin artması ağırlıklı çalışma alanlarımızdan biri olacak.

Çalışmalarımıza heyecanla başladık ve hızla güçleniyoruz. Sizlerle birlikte ülkemiz ve

fi rmalarımıza fayda sağlamak, değer oluşturmak ve kısaca refaha katkı vermek için istek-

liyiz.

Sizleri Yönetim Kurulum ve üyelerimiz adına saygıyla selamlarım.

Selahattin OnatçaÇukurova Plastik Sanayicileri

Derneği Başkanı

PANO

Menemen Plastik İhtisas OSB’de inşaatlar başlıyor

Menemen Plastik İhtisas OSB, yatırımcısını hızla ruhsatlandırıyor. OSB Başkanı Salih Esen; “Altyapı inşaatlarımız hız kazandı. Sanayicimiz, yatırımlarına bir an önce başlamak konusunda sabırsız” dedi. Bölgede ilk inşaat ruhsatını Medu-sa Plastik aldı. Ruhsat için bekleyen fi rma sayısı-nın ise 10 olduğu kaydedildi.

Türkiye’nin en önemli plastik üretim mer-kezlerinden İzmir’de, Menemen Plastik İhtisas OSB yatırımları başlıyor. Gelinen aşamaya ilişkin bilgi veren Menemen Plastik İhtisas OSB Baş-kanı Salih Esen; “41 sanayi parselinin yer aldığı OSB’mizde altyapı inşaat ve tesisat işlerinin bü-

yük bölümü tamamlanmış; enerji dağıtım şebe-kesinin de yıl ortasında tamamlanarak bölgenin tümüyle hizmet verir hale getirilmesi planlan-mıştır” dedi.

Yakın zamanda nihayetlenecek çalışmala-rın heyecanını taşıdıklarını belirten Salih Esen, “Deneyimli kadromuz ile bölgemizi en kısa sü-rede ülke ekonomisine kazandırmak ve katılım-cılarımıza en iyi hizmeti sunmak için arı gibi ça-lışıyoruz. Bölgede katılımcılara arsa satışlarında yüzde 90’a ulaştık. Büyük hız kazandırdığımız altyapı inşaatlarının arzuladığımız güçte olması için tamamlama yatırımları yürüyen işlere para-lel olarak süratle gerçekleştiriliyor. Sanayicile-rimiz yatırımlarına bir an önce başlamak istiyor” şeklinde konuştu.

Salih Esen, bölgenin çevreye duyarlı ve do-ğal olarak çevre problemi olmayan bir sanayi böl-gesi olması için enerji ve diğer altyapı sistemle-rinde en yeni ve kaliteli tekniklerin uygulandığını kaydederek, bölgede, temiz su, pis su, yağmur suyu, enerji, telekomünikasyon ve doğalgaz şe-bekelerinin yanı sıra Arıtma Suyu Geri Dönüşüm Şebekesi ve özellikle tamamen ayrı bir sistem olarak tesis edilecek yüksek basınçlı Yangın Suyu Şebekesi’nin de bulunacağını belirtti.

Esen, yangın için ayrı şebeke düzenleme-sinin Türkiye’deki OSB’ler için bir ilk olacağının altını çizdi

Page 45: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

43

Sabancı Holding bünyesinde bulunan ve alanının en büyük üretim kapasitelerinden birine sahip olan SASA Polyester’in çoğunluk hissesinin satışı sürecinde Hindistan mer-kezli Indorama’ya satıştan vazgeçildi. Şirket Türkiye’nin güçlü tekstil fi rmalarından Erde-moğlu Holding tarafından alındı.

Nisan 2014’te Indorama ile başlayan ve kamuoyuna 62 milyon dolar karşılığı çoğunluk hissesinin devredilmesi konusunda anlaşma sağlandığı duyurulan satış sürecinde ilginç gelişmeler yaşandı. Şatış sürecinde, Rekabet Kurulu onayı için inceleme sürerken, ibre yerli fi rmalara döndü ve ünlü Merinos ile Dinarsu markalarının sahibi olan Erdemoğlu Holding Sabancı ile el sıkışarak Sasa’nın yeni sahibi oldu. Sasa’ya Erdemoğlu dışında yerli tekstilci-lerden oluşan bir grup da talip olmuştu.

Sabancı Holding’in Indorama satışı için belirlenen fi yattan daha yüksek bir ücret aldığı tahmin ediliyor.

1966 yılında Adana’da kurulan SASA pol-

yester alanında dünyanın en önemli üretici-lerinden biri olarak niteleniyor. Şirket Türkiye içinde birçok ürüne öncülük etmesi açısından önemli görülüyor. Şirketin en önemli müşteri-lerini de tekstil fi rmaları oluşturuyor. SASA’nın yeni sahibi Erdemoğlu Holding de 1970’li yıl-

Indorama: Pet alanına yatırım yapıyoruz

SASA’yı elinden kaçıran Indorama Ventures, kendi temel pet işlemesini büyüteceği-ni açıkladı. Indorama bu yatırımlarıyla Türkiye ve Güneydoğu Avrupa’nın pet pazarı lideri olacağını duyurdu. Indorama’dan yapılan açıklamada, Türkiye’de yüzde 100 hissesine sa-hip olduğu Polyplex Europa Polyester Film San ve Ticaret’in yılda 252 bin ton tam planlı kapasiteli pet reçine tesisi için anlaşma sağladığını belirtti. Bu tesisten önce, 2014’te yıl-lık 130 bin tonluk Indorama Ventures Adana (eski ismiyle Artenius Turkpet) tesislerini aldığını açıklayan şirket, bu iki alımla birlikte yıllık 382 bin ton birle-şik kapasite ile Türkiye ve Güneydoğu Avrupa’nın en büyük pet reçine üreti-cisi haline geldiğini açıkladı. Indorama, satınalmalar sonrası birleşme ve diğer yasal işlemlere yönelik operasyonun 2015’in ilk çeyreğinde tamamlanaca-ğını duyurdu.

lardan bu yana tekstil alanında faaliyet göste-riyor. Halı, mobilya, ev tekstili, iplik, lojistik ala-nında faaliyet gösteren Erdemoğlu Holding, yerli ve yabancı pazarda tanınan Merinos ve Dinarsu markalarının da sahibi.

SASA Polyester Erdemoğlu Holding’e satıldı, Indorama elinden kaçırdı

PANO

Page 46: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

44

PlaSTK

İstikrarsızlıklar ve Getirdikleri Sevgili Meslektaşlarım

2015 yılının Mart ayını sıkıntılı ve ıstıraplı bir şekilde yaşıyoruz. 1980 ‘li yıllara kadar Devlet vatandaşına her zaman kusurlu iş yapar gözüyle bakıyordu. Rahmetli Turgut ÖZAL’ ın Başbakanlığı ile birlikte ileri demokrasilerde olduğu gibi vatandaşın beyan esasını kabul eden yeni düzenlemeler yapıldı. Devlet, “Benim vatandaşım işini düzgün yapar ancak ara-da hatalı işler yapanlar olursa ben onun cezasını veririm” diyerek Avrupa standartlarında bir düzene geçilmiş oldu. Eski alışkanlıkları bir kenara tamamen atmak maalesef çok çabuk mümkün olmuyor. İdare mahkemesinin aldığı bir kararla tekrar eskiye dönmüş olduk. Tür-kiye’ de plastikçilerin ithal ettikleri plastik hammaddelerini yanlış beyan yaparak gümrük-ten Türkiye ‘ye girmesini sağladıkları kanaatine varan mahkeme heyeti, tüm ithal edilen plastik hammaddelerin kontrol edilmesi gerektiğini düşündü ve kararını buna uygun verdi. Büyük petrokimya tesislerinde üretilen orjinal hammaddelerin, Çevre Bakanlığı ile hiçbir alakası olmamasına rağmen Çevre Bakanlığının kontrolü de işin içine sokularak, altyapı hazırlanmadan yeni bir Tebliğ devreye konarak kontrolü yapılamaz bir hale getirilmiş ve ithalatın önü tıkanmış oldu. Bir yandan gümrüklerimizde hammadde tırları uzun kilomet-reler boyunca uzarken imalatçılar kullanacak hammadde bulamadılar. İç piyasada oluşan hammadde sıkıntısı kara borsaya sebebiyet verdi.

Plastik sektörü son yıllarda üretim kapasitesi olarak Avrupa’ da Almanya ‘dan sonra ikinci sıraya yükselmişken bu tip hataların yapılması sektörümüze çok zarar vermektedir. Bundan sonra idare mahkemeleri bir karar verirken sektörlerin sivil toplum kuruluşların-dan bilgilendirme istemelidirler. Yoksa bu tip hataların önüne geçilemez ve memleketimiz imalatçı ve ihracatçıları bu tip suni dalgalanmalarda çok zarar görür. Neyse ki mümkün olan en kısa zamanda tebliğin kısmen de olsa düzeltilmesi yoluna gidilmiş kriz bir nebze de olsa atlatılmış gibi görünüyor. Bundan sonraki dönemde derneklerimizin ve vakfımızın devreye girerek yeni ve eksiksiz bir tebliğ hazırlanarak sektörün önünün açılması en doğru karar olacaktır diye düşünüyorum. Hepimizin bildiği gibi sektörün imalat kapasitesi olarak büyü-mesi karlılıkların da büyümesi anlamına gelmiyor. Avrupa’ da ikinci büyük üretici konumuna gelmemiz tabi ki bir başarıdır ancak gerçek başarı üretimin Ar-Ge ile desteklenmesi ve kar-lılığı yüksek mallar üretilmesiyle mümkün olacaktır.

Diğer önemli bir konu da Petkim’ in satış politikalarıdır. Petkim bugün özel sektör fi rması olmasına rağmen memleketimizdeki tek plastik üretim tesisi olduğu için üzerin-de çok büyük mesuliyetler taşımaktadır. Petkim hammadde satışında uygulamak istediği politikaları plastik sektöründeki derneklerle bir araya gelerek tartışmalı ve kendi karlılığını korurken sektörün de zarar görmeyeceği politikaları üretmelidir. Hiçbir fi rmanın satış po-litikalarına karışmak haddimiz olmamakla birlikte, 2-3 senede bir Petkim dışarıdan üret-mediği hammaddeleri alarak satış yapacağını duyurmakta büyük bir şanssızlıkla, dışarıdan hammadde alıp satmaya başladığında fi yatlar düşmekte, bunun üzerine Petkim de satış-tan geriye çekilmektedir. Ancak sanayicilikte de ticarette de istikrar şarttır. Petkim kendi üretmediği hammaddelerin bazılarını (LLDPE gibi) istikrarlı ve sürekli bir şekilde satmalıdır. Genel Müdürümüzün satış ve pazarlama kökenli olması da büyük bir avantajdır. Sistemi oturttuğunda inanıyorum ki Petkim de para kazanacaktır. 2015 yılı seçim senesi olduğu için hazirana kadar olan dönemi farklı ekonomik dengelerle, ikinci yarısı da çok farklı den-gelerle geçecektir diye düşünüyorum. Bu yılın plastik sektörüne hayırlı ve bol kazançlı bir yıl olmasını diliyorum.

Saygılarımla

PANO

Şener GencerEge Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı EGEPLASDER toplantısında ele alındı

İş Sağlığı ve Güvenliği alanında yenile-nen mevzuat ve sanayi için değerlendirme-sine yönelik olarak bilgilendirme toplantısı EGEPLASDER’de yapıldı. “İş Sağlığı ve Güven-liği Kanunu Mevzuatı ve Sanayi İçin Öngörü-lebilir Sonuçlar” başlığını taşıyan bilgilendir-me toplantısına EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu ve Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.

Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda gerçek-leştirilen bilgilendirme toplantısına Ege Böl-gesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi, İş Sağlığı ve Gü-venliği Yasası ile getirilen yükümlülüklerin sanayicinin en öncelikli konusu olduğunu vurguladı. Meslek Komite Başkanları Meh-met Kazım Sertdemir ve Süleyman Kurudan önderliğinde düzenlenen toplantıda, iş sağ-lığı ve güvenliği uzmanı Dr. Ali Rıza Tiryaki işadamlarına yeni mevzuat uygulamaları ve sanayi açısından değerlendirmesini içeren bilgi verdi.

“Kazadan önce önlemeye yönelik ola-rak tehlikenin bertaraf edilmesi” ve eğitimin önemini dile getiren Tiryaki’ye Plastik Ürün-ler Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Süleyman Kurudan teşekkür plaketi verdi. Toplantıya katkı veren Plastik Boru, Profi l ve Plastikten Mamül Ürünler Sanayi Meslek Komitesi Baş-kan Yardımcısı Veli Merih Ceyhan’a da Plastik Ambalaj Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Ka-zım Sertdemir plaket takdim etti.

Page 47: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 48: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

46

PlaSTK

Heyecanlıyız, mutluyuzSevgili Dostlar,

Güneydoğu Anadolu’da faaliyet gösteren plastik ve kimya fi rmaları olarak sektörümü-

zün güç birliğinin içine katılmaktan dolayı mutluyuz. Kuruluş aşamamızda ve sonrasında

bize gösterilen ilginin bu mutluluğumuzu artırdığını söylemeliyim. Bunu yakın çevremizde

de gözlemek ayrıca heyecanımızı artırdı. Sektörümüze yönelik bir çalıştaya ev sahipliği yap-

mak da bizlere kısmet oldu. Katılan, katkı veren herkese bir daha teşekkür etmek isterim.

Ülkemiz iş dünyasının sivil toplum örgütlenmesi konusunda hızlı bir oluşum içinde.

Plastik sanayicileri olarak bizler de bu alanda güçlü bir birikime sahibiz. Yerel güce daya-

nan ancak koordinasyon ve birlikte çalışma içinde şemsiye örgütle güç birliğine dönüşen

bir yapı oluşturma fi kri başarılı sonuçlar doğuracaktır. Örgütlenmemizin hemen ardından

heyecanla işimize sarıldık. İlk projelerimizi hayata geçirdik. Paydaşlarımızla ve kamu yöne-

ticilerimizle buluştuk. Amacımızı ve yapmak istediklerimizi anlattık. Paydaşlarımızın bize

güçlü destek verdiğini memnuniyetle gözlemledik.

Derneğimizin kurucuları ve destek verenler arasında çok sektörümüzün çok güçlü fi r-

maları, deneyimli isimleri var. Yakın zamanda, yapacağımız çalışmalarla, bu alanda faaliyet

gösteren bütün işletmelerimizi kucaklayan bir yapıya ulaşacağımıza inanıyorum. Bunun

için yoğun biçimde çalışıyoruz.

Yapacağımız çalışmalarla; fi rmalarımızı dünya ile entegre hale getirip vizyonlarını daha

da ileriye taşımak, onların sesini duyurmak, teknolojik olarak kendilerini yenilemelerine,

gelişmelerine ön ayak olmak, halen plastik sektöründe güçlü bir yer edinmiş bölgemizi dün-

yanın bilinen en büyük ve en önemli plastik merkezlerinden biri haline getirmek amacını

taşıyoruz.

Sevgili dostlar,

Kapımız her zaman açık. Her zaman sizleri Gaziantep başta olmak üzere temsil ettiği-

miz illerimizde görmekten, ağırlamaktan birlikte çalışmaktan mutluluk duyarız. Heyecanla

ve mutlulukla çıktığımız bu yolda başarılı olacağımıza inanıyorum.

Sizleri şahsım ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım, üyelerimiz adına saygıyla selamlıyorum.

Murat KökoğluGüneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri

Derneği Başkanı

PANO

Orta ve ileri teknoloji ürünlerde kamu ihale-lerinde yüzde 15 fi yat avantajı zorunluluğu başladı

-Kamu alımlarında, yüzde 15 fi yat avantajı zorunluluğu yürürlüğe girdi. Zorunlu avantaj sağlanacak orta ve yüksek teknolojili ürünler listesi de yayınlandı. Listede, plastik işleme ma-kineleri bulunuyor.

PAGDER’den yapılan duyuruda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda Bilim, Sanayi ve Tekno-loji Bakanlığı tarafından ilan edilen listede yer alan malların ihalelerinde yerli malı teklif eden istekliler lehine yüzde 15 oranına kadar fi yat avantajı sağlanması zorunluluğu getiren hüküm, ikincil mevzuatın yayınlanmasıyla tamamlandığı hatırlatıldı. Bu kapsama giren yerli makine ima-latçıları, kamu ihalelerinde teklif verdiklerinde, yüzde 15 daha pahalı ürün önerseler de ihaleyi kazanabilecekler.

TSK Sahil Güvenlik de yerli üretim polimer tabancayı tercih etti

-Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ardından, Sahil Güvenlik Komutanlığı da yeni nesil polimer gövdeli iğne ateşlemeli tabanca alımı yaptı. Sa-vunma Sanayii Müsteşarlığı, TSK Tabanca Hazır Alım Projesi kapsamında yürütülen çalışma çer-çevesinde Sarsılmaz tarafından üretilen ST-9 modelinin tercih edildiğini açıkladı. Alım progra-mına ilişkin sözleşme imzalandı. Silahların tes-limine de başlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü yine yerli üretim Samsun Yurt Savunma - Canik TP9 marka polimer gövdeli iğne ateşlemeli silah-lardan almıştı. Her iki silah da Türkiye’nin ihraç ettiği ürünler arasında bulunuyor.

Page 49: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

47

Page 50: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

48

PlaSTK

Sanayileşme için adımlarımızı hızlandırmalıyız

Değerli dostlar,

Ülke olarak sanayileşme çabamız sürüyor. Küresel krizin geldiği yeni aşamada riskler ağır. Büyüme hızımız istediğimiz seviyelerde değil. Daha fazla büyümek istiyoruz ve bunun da sanayi ile anlamlı olacağının farkındayız.

Sanayi sektörüne yönelik olarak bir dizi önlemi içeren eylem planları açıklandı. Uzun süredir tartıştığımız yapısal sorunlara yönelik çeşitli uygulama önerileri sözkonusu. İşgü-cü eğitimi, istihdama yönelik teşvikler, genel teşvik uygulamalarının gözden geçirilmesi, yatırım yeri tahsisine ilişkin düzenlemeler gözleniyor. Ülkemizin tasarruf oranlarının ar-tırılmasına yönelik girişimler de var. Yakın dönemde TBMM’ye bu konuda bazı tasarılar da sunuldu.

Sanayileşmekten hiçbir ülke vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir. Son dönemde süre-gelen tartışmaların içinde, sanayi lehine olan vurgunun artması gerektiğini düşünüyoruz. KAYPİDER olarak biz de bu yönde bir çaba içindeyiz. Faaliyetlerimizin hepsinde, sanayileş-mekten korkmamayı, imalat sanayiinin en önemli ve kritik unsurlarından biri olan plastik sektörüne yönelik haksız söylemlerde bulunulmaması gerektiğini vurguluyoruz.

Sektörümüzün büyüme hızında bir düşüş gözleniyor. Sadece bizim sektörümüz değil, ülke büyüme hızımız ve sanayinin büyüme hızında da bir kayıp var. Ancak hız kaybetsek de büyümemizi sürdürmemizin önemli bir unsur olduğunun farkındayız. Sürece olumlu yön-de müdahale edilip hızımızın artırılması için beklenti içindeyiz. Ekonomi yönetiminin de bu yönde bir gayret içinde olması memnuniyet verici.

Seçimler, demokrasinin bayramı. Aynı zamanda gelecek planlarının yapıldığı bir yarış alanı. Milletvekili genel seçimlerinin ardından, yeni bir ivmeyle sanayileşmenin önünü aç-maya yönelik girişimlerin gelmesi gerektiği ortada ve buna yönelik işaretler var.

Kayseri ve ilçelerinde yerel yöneticilerimizle, sivil toplum örgütü paydaşlarımızla en-düstriye yönelik her türlü faaliyetin içinde olmaya gayret gösteriyoruz. Bu çabalar, sektö-rümüzün, ürünlerimizin daha iyi tanınmasına katkı veriyor. Gördüğümüz ilgiden de mem-nunuz, bu ilgiyi daha üst düzeye taşımak için gayret içindeyiz.

Sizlere, bol kazançlı ve sağlıklı günler dilerim.

PANO

Yusuf ÖzkanKayseri Plastik İşletmeciler

Derneği Başkanı

OSTİM Kauçuk Kümesi Genel Kurulu yapıldı

OSTİM Kauçuk Teknolojileri Kümelen-mesi, ilk olağan genel kurulunu tamamladı. Genel Kurul’da başkanlığa Ziya Burhanettin Güvenç Seçildi. Genel Kurulda, kümenin yeni yatırımlara yönelik girişimlerde bulunmasına karar verildi. Genel Kurulda konuşan önce-ki dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Korkmaz, kümenin kurulmasının bir başlangıç olduğunu belirterek, “Bu topluluğu gelecek kauçuk nesli hayırla yad edecektir. Türkiye’de kauçuk denildiği zaman Bursa’ya gidiliyordu ama artık Ankara da var” dedi.

Genel kurulda kümenin 2015 hedefl e-rinin ticari etkinliğin artırılması olduğu ve bu amaçla şirketleşmenin hedefl endiği kay-dedildi. Küme bünyesinde değişik yatırımlar yapılmasına imkan verecek bir şirket kurul-masının yararlı olacağı vurgulandı. OSTİM yönetiminden toplantıya katılan üyeler de Kauçuk kümesine destek sözü verdiler.

Başkanlığa seçilen Ziya Burhanettin Gü-venç de konuşmasında, güven temelinde bir çalışma gerektiğini vurgulayarak, “Bu oldu-ğu zaman istediğimiz seviyeye çıkarabiliriz. Bütün test laboratuvarlarımızı ve geri dönü-şümü kurabiliriz. Katma değeri yüksek ürün üretmemiz lazım ve ürünlerimizi çeşitlendir-meliyiz” dedi.

Page 51: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 52: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

50

PlaSTK

Türk Kompozit 2015 Kompozit Zirvesi” 8-10 Ekim 2015’te sektörün buluşması olacak

Kompozit Sanayicileri Derneğimiz üyelik geliştirme çalışmalarını geçtiğimiz dönemde de sürdürerek 3 kurumsal yeni üyeyi bünyesine katmıştır. Hanko Makine ve San. Tic. Ltd. Şti, Cengiz Teknik Kompozit San. Tic. A.Ş. ve İnovatif Teknoloji Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. fi rmaları üye olarak derneğimizin daha da güçlenmesini ve üye sayımızın 100’e ulaşmasını sağlamışlardır.

Sektörümüzün en önemli organizasyonu olan JEC Composites Paris Fuarı’na geçtiği-miz yıllarda olduğu gibi 2015 yılında da İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile oluşturduğumuz iş-birliği ile Türkiye Milli İştirak Organizasyonu içerisinde katılacağız. Organizasyonda yer alan 16 Türk fi rmasının yanı sıra bireysel olarak katılan Türk fi rmaları ile bu seneki toplam ka-tılımcı Türk fi rması sayısının geçtiğimiz yıllardan daha fazla olmasını beklemekteyiz. Türk kompozitinin marka olma yolundaki ilerleyişinde JEC Composites Paris Fuarlarına örgütlü bir şekilde katılımlarımızın çok önemli katkıları olacağı inancındayız.

Geçtiğimiz Aralık ayında Plast Eurasia Fuarı sırasında T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Fikri Işık çok sayıda bürokrat ile birlikte Plastik, Kompozit ve Kauçuk sektö-rü ile bir buluşma gerçekleştirmiştir. Toplantıda sektörümüzün gündem maddeleri dile getirilmiş ve çözüm önerileri konusunda paylaşımlarda bulunulmuştur. Bakan düzeyinde gerçekleştirilen bu toplantıda ele alınan sorunların önümüzdeki dönemde çözüm yoluna girmesini beklemekteyiz.

Türk Kompozit sektöründe ilk kez geçekleştirilen kompozit zirvesinin gördüğü ilgi ve sektör mensuplarımızın ısrarlı taleplerini dikkate alan Yönetim Kurulumuz 2. Türk ve Böl-gesel Kompozit Sanayi, Teknoloji ve Uygulamaları etkinliğini yani TURK KOMPOZIT 2015 Kompozit Zirvesi’ni 8-9-10 Ekim 2015 tarihlerinde İstanbul Gorrion Hotel’de gerçekleştir-meye karar vermiştir. Bu tarihleri ajandanıza şimdiden not ederek o günleri etkinliğe ayır-manızı ve seminerler, ürün tanıtımları, demolar, sektörel gala yemeği ve en yaratıcı ürün yarışması gibi bir çok etkinliğe yer verecek olan zirveye katılım formlarını bir an önce gön-dermenizi tavsiye ederim.

Türk Kompozit sektöründe ileri teknoloji içeren gelişmiş kompozitler konusunda geçtiğimiz günlerde önemli gelişmeler yaşandı. Bunların başında üyemiz Kordsa Global fi r-masının İstanbul Teknopark’ta Sabancı Üniversitesi ile birlikte “Kompozit Teknolojileri Mü-kemmeliyet Merkezi”nin temelini atmasını ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın “Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi” çalışmalarını sayabiliriz. Temennimiz bu girişimlerin en kısa sürede meyve verecek sonuçlara ulaşmasıdır.

Geçtiğimiz günlerde üyelerimizin yoğun ilgisi ile gerçekleştirmiş olduğumuz “Kompo-zit Hammaddeleri” eğitimini İzmir ve Ankara gibi diğer şehirlerimizde de tekrarlamayı he-defl emekteyiz. Sektörün ihtiyaç duyduğu ve duyacağı diğer eğitim programları da sadece İstanbul’da değil kompozit sektörünün yaygın olduğu yerlerde tekrar edilecektir.

2015 yılının Türk Plastik ve Kompozit sektörüne bol kazançlı ve bereketli işler getir-mesini dilerim.

PANO

Şekip AvdagiçKompozit Sanayicileri Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı

Hacettepe Üniversi-tesi Polimer Bilimleri Anabilim Dalını açtı

-Hacettepe Üniversitesi, 2014-2015 bahar döneminden itibaren eğitime başlayacak olan Polimer Bilimi ve Teknolojisi Anabilim Dalını açtı. Yeni eğitim kurumunun hedefi , akademi ve sa-nayide bilgi birikimi yüksek, genç, deneyimli bi-reyler yetiştirmek olarak açıklandı.

Hacettepe Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, polimer kimyası, fi ziği ve teknolo-jisi konusunda bilgi birikimi yüksek, donanım-lı bilim insanlarının ve Ar-Ge personellerinin

toplam sayısını artırmak amacıyla, Hacettepe Üniversitesi’nde Fen Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı Polimer Bilimi ve Teknolojisi Anabilim Dalının çalışmalarına başladığı belirtildi. Açıklamada bu faaliyetlere temel teşkil etmek üzere bir çalıştay düzenlendiği belirtilerek, söz konusu çalıştayda, “plastik ve kauçuk sektöründeki Ar-Ge faaliyet-leri ve Polimer Bilimi ve Teknolojisi Yüksek Li-sans/Doktora programından mezun olan öğren-cilerin istihdam edilme potansiyelleri konuşuldu.

Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya ve PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Ge-liştirme ve Eğitim Vakfı) Başkan Yardımcısı Reha Gür’ün konuşmacı olarak katıldığı çalıştaya, farklı üniversitelerden alanında uzman birçok akade-misyen de katılıp sunum yaptı” denildi.

Page 53: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 54: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

52

PlaSTK

Türkiye, küresel krizin başladığı döneme ve sonrasında da krizin etkilerini gidermeye yönelik çabalarda başarı sağladı. Ekonomimizi sağlam tuttuk. Buna karşılık temelde yapa-madığımız ve çok önemli olan bir şey var: Potansiyel büyüme hızımızı yukarıya çekemedik, hatta son dönemde mevcut potansiyel büyümemizin altında kaldık. Büyümenin kompozis-yonunda da sorunlarımızı aşamadık.

Ekonomi yönetimimiz tarafından da sıklıkla dile getirilen bu sorunlara ilişkin yeni bir öyküye ihtiyacımız var. Onuncu Kalkınma Planı bu bağlamda kabul ettiğimiz bir girişim. Kı-saca özetlemek gerekirse, sanayi yatırımlarına ihtiyacımız var. Sanayi yatırımlarının yük-sek katma değerli ürünlere yönelik olmasına ihtiyacımız var. Bunları yapacak girişimcilere ve işletmelerimizi, ülkemizi ileriye taşıyacak yetenekli insanlara ihtiyacımız var.

Son dönemde özel yatırım harcamaları artmıyor. 2003-2007 arasında hepimizin yü-zünü güldürecek seviyede her bir çeyrekte özel yatırım harcamaları yüzde 20’ye yakın art-mış. Ancak 2012-2014’ü kapsayan dönemde yatay ya da ortalamada eksi yüzde 2.. Bunun söylediği şu: Yatırım yapmalıyız. Onuncu Kalkınma Planına atıfta bulunmamın nedeni de bu. Plan içinde, istihdamı, yatırım ortamını, eğitimi desteklemek üzere bir çerçeve çizildi. Bugünlerde yeni teşvik programlarıyla bu alanlara yönelik özendirici girişimler görmek mutluluk verici. Yapmamız gereken basit: Geçmişte bize çok fazla zaman kaybettirmiş ve aslında pozitif hiçbir katkı sağlamayacak kısır tartışma konularından uzaklaşmak, pozitife yönelmek. Bunun için elimizde her türlü araç var. Üstelik geçmişte pek alışık olmadığımız biçimde ne yapılması gerektiğini ülkemiz bilim insanları ve ekonomik kurumları ortaya koy-dular. Hemen her alanda stratejik planlarımız ve buna bağlı eylem planlarımız var. Bunları hayata geçirecek parlamentomuz, kamu otoritemiz var. Bunları uygulayacak özel sektö-rümüz de var..

Sevgili dostlar,

Bütün tartışmaların sonucu gelip eğitime dayanıyor. Harcayacak zamanımız olmadığı gibi şimdi daha iyi görüyoruz ki, boşa harcayacak insan kaynağımız da yok. Övündüğümüz “genç nüfuslu Türkiye” 2040’lı yıllardan itibaren bitecek ve gelecek tarihimizde böyle bir dönem tekrar olmayacak.

Bu dönemi insan kaynağımızı en iyi şekilde değerlendirerek geçmek zorundayız. Bu-gün sanayiye yatırım yapıp zenginleşmezsek ve aynı zamanda bu zenginliği sağlayacak ve devam ettirecek insan kaynağını eğitmezsek, 2040’lı yıllardan itibaren zenginleşmek çok ama çok zor olacak. Üstelik, bugün bizimle aynı kategoride değerlendirilen her ülkede şu anda hızlı bir ilerleme sözkonusu. Yani mevcut rakiplere yenileri eklenmiş olacak, yarışma-mız gereken güç sayısı çok daha fazlalaşacak. Bunları belirtirken bir umutsuzluk vurgusu değil, yeni bir başarı öyküsü yazmamız gerekliliği ve bunu başarabileceğimize olan inancı-mı vurgulamak isterim.

Sizlere daha başarılı ve mutlu günler dilerim.

Türk kompozitçiler JEC fuarına katıldı

Kompozit Sanayicileri Derneği, 10-12 Mart tarihleri arasında yapılan JEC Compo-sites 2015 Paris Fuarı’na 20’si dernek üyesi olmak üzere 29 Türk fi rması katıldığını açık-ladı. Türkiye’nin milli iştirak kapsamında İTO tarafından desteklenen fuarda, Türk şirketleri ürün ve bunlara bağlı sundukları hizmetleri ta-nıttılar. Firmaların 16’sı destekten yararlandı.

Bursa’ya “İleri Kompozit Malzemeler Arastırma ve Mü-kemmeliyet Merkezi”

Bursa’da kurulması planlanan “İleri Kom-pozit Malzemeler Arastırma ve Mükemmeliyet Merkezi” çalışmalarına Kompozit Sanayicileri Derneği de katkı verdi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), fi rma temsilcileri, akademis-yenler ve uzmanları kurulacak mükemmeliyet merkeziyle ilgili bir çalıştay yaptı. Çalıştaya Kompozit Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri İsmail Hakkı Hacıalioğlu, Prof. Dr. Yusuf Ulcay,

Prof. Dr. Mehmet Karahan da katıldı. Mükem-meliyet merkezinin temel amacı kompozit malzeme kullanım potansiyelini belirlemek, teknolojik çözümler gerçekleştirerek kompozit malzemeleri geliştirmek ve bu malzemelere uygun yeni kullanım alanları oluşturmak olarak tanımlandı.

Öteyandan, Kimya Sektör Platformu, “2023 Vizyonu Çerçevesinde Kimya Eğitimi-nin Mevcut Yapısı ve Geleceği Çalıstayı” yapıl-dı. Kompozit Sanayicileri Derneğinin de üye olduğu Platform tarafından, 21 ve 22 Şubat günlerinde düzenlenen çalıştaya 80’in üze-rinde sektör mensubu katıldı. Çalıştayda, kim-ya eğitiminin cazip hale getirilmesi, eğitimde sanayinin işbirliği, eğitimde sonuç odaklı en-tegrasyon, yüksek lisans - doktora düzeyinde multidisipliner ar-ge uygulamaları, kimyagerlik ve kimya mühendisliği meslek profi li tanımları, kimyagerlik ve kimya mühendisliği müfredat-larının dünyadaki gelişmeler doğrultusunda güncellenmesi ve genel çerçevesinin belirlen-mesi, sektörde insan kaynağı, bilgi birikimi, veri alt yapısı konusunda görüşler belirlendi. Çalış-tay sonuçları analiz sonrası yayınlanacak.

PANO

Hüseyin SemerciPlastik Sanayicileri Derneği Başkanı

Yeni bir başarı sürecine ihtiyacımız var

Page 55: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

53

PANO

PLASFED: Plastik ambalaj üretiminde “gidilecek yer var”

gerekli görüldüğü vurgulandı. Raporda, “Yeni ürünler geliştiren ve imal eden ve müşterileri-ne daha fazla katma değer sunan şirketler için gelecekte fırsatlar doğacaktır, Plastik ambalaj sektörü, uluslararası hizmet, zamanında tes-lim ve e-ticaret ile giderek bir hizmet sanayi haline gelmektedir. Müşteriler açısından dış kaynak kullanımı (outsourcing) ve tam hizmet paketleri önem kazanmaktadır” yorumuna yer verildi.

PLASFED raporunda, dünya ve Türkiye ambalaj sektörüne ilişkin temel bilgilere de yer verildi. Buna göre, Türkiye’deki ambalaj sektö-rünün yüzde 37’si plastik ambalajlardan olu-şuyor. Türkiye 80 ayrı ülkeden plastik ambalaj ithalatı gerçekleştirirken, 150 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 466 milyon dolar dış ticaret fazlası veren Türk plastik ambalaj üreticileri, buna karşılık birim fi yatlarda dengesizlik gös-teriyor. İhracat birim fi yatı ton başına 3258 dolar olarak ortaya çıkarken, ithalat birim fi yatı ise ton başına 4491 dolar olarak gerçekleşti.

Küresel olarak 2013 yılı sonu itibariyle dünya plastik ambalaj üretimi 124.2 milyon ton oldu ve dünya toplam ambalaj sanayii içinde yüzde 44 ağırlık aldı. 2013 yılında dün-ya toplam plastik ambalaj mamulleri ihracatı 2012 yılına kıyasla mik¬tar bazında yüzde 5, değer bazında da yüzde 3 artarak 33,5 mil-yon ton ve 148,6 milyar dolar oldu, Türkiye ihracattan miktar bazında yüzde 1,9 değer bazın¬da da yüzde 1,2 pay aldı.

Gelişmiş ülkeler, Türkiye’den çok daha fazla plastik ambalaj kullanıyor!

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy rapora yönelik yaptığı değerlendirme-de, dünya ortalamasında ve bazı ülke veri-lerinde, plastik ambalajların, toplam ambalaj sektörü içindeki payının Türkiye’nin üzerinde olduğuna dikkat çekti.

Selçuk Aksoy, “Türkiye toplam ambalaj sektörü içinde, plastik ambalaj mamulleri ora-nı yüzde 37 düzeyinde. Dünyada ise bu oran, yüzde 44. Gelişmiş ülkelerde bu oran daha yukarı çıkabiliyor. Bu durumun en önemli ne-deni, plastik ambalajlara yönelik zaman zaman örneklerini gördüğümüz haksız rekabet ama-

PLASFED’in yayınladığı “Türkiye Plastik Ambalaj Sektörü 2014” değerlendirme rapo-rundaki verilere göre, plastik ambalaj sektörü büyümesini sürdürdü. Türkiye plastik sektö-ründe yüzde 40 ağırlığa sahip plastik ambalaj sektörü, 2014’te bir önceki yıla göre yüzde 0,5 oranında büyüdü ve 12 milyar 762 milyon dolarlık büyüklüğe ulaştı. Sektörün ihracatı 2 milyar 353 milyon dolara, ithalatı 1 milyar 886 milyon dolara ve dış ticaret fazlası da, 466 mil-yon dolara çıktı. Türkiye plastik ambalaj ima-latçıları, ülke ihtiyacının yüzde 85’ini karşılar-ken, üretimlerinin yüzde 18’ini de ihraç etme başarısını gösterdi.

PLASFED Genel Sekreteri Barbaros De-mirci tarafından hazırlanan rapora göre Türki-ye, dünya plastik ambalaj sektöründeki miktar bazında 3,2 milyon ton üretimde, Avrupa’da

PLASFED “2014 Türkiye Plastik Ambalaj Malzemeleri Sektör İzleme Raporu”nda, 2014’te 12 milyar 764 milyon dolarlık üretimle Avrupa üçüncülüğünü koruduğunu ancak Türkiye’nin kişi başı tüketimde ge-lişmiş ülkelerin gerisinde olduğunu belirterek, “daha yapacak işler ol-duğunu” açıkladı. Türk plastik ambalaj üreticileri dünya çapında da ilk 10’a girerek 9. sırada yer aldı. Yurt içindeki plastik ambalaj talebinin yüzde 85’ini karşılayan Türkiye plastik ambalaj imalatçıları, dış tica-ret fazlası da verdi.

üçüncü, dünyada ise 9. sırada yer aldı.

PLASFED raporunda, 2014 yılı itibariyle TOBB veri tabanına göre sektörde 1854 fi rma-nın bulunduğu ve bu fi rmaların yıllık 1 milyon 188 bin ton üretim kapasitesi bildirdikleri yer aldı. Firmaların yüzde 67’sinin esnek (fl exible), yüzde 18’inin tekstil plastik, yüzde 15’inin de sert plastik ambalaj mamulleri üreticisi olduğu vurgulandı. Plastik ambalaj üreticilerinin 466 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiği belirti-len raporda, birim ihracat fi yatının ton başına 3 bin 258 dolar, ithalat birim fi yatının ise ton başına 4 bin 491 dolar olduğu kaydedildi.

PLASFED raporunda, küresel rekabetin ağırlaştığı bir ortam olan plastik ambalaj sek-töründe, sektör içinde fi rma bazında işbirlik-leri zorunlu kıldığı, hatta şirket evliliklerinin

Page 56: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

54

PANO

cını taşıyan negatif söylemler. Oysa plastik ambalaj, başta gıda olmak üzere korunması gereken her türlü ürünü korur, hafi fl iğiyle ta-şıma maliyetlerini azalttığı gibi daha az yakıt harcanmasıyla karbon salımını azaltır, ucuz-luğuyla da genel maliyetleri düşürür, güzelli-ğiyle pazarlamaya katkı sağlar. Dünya plastik ambalaja doğru koşarken, biz çok daha pahalı, hatta plastiğe kıyasla çok daha çevreye zararlı ürünlere doğru yönlendirmeye izin veriyoruz. Bu haksızlığa ve akılcılıktan uzak girişimlere kimse alet olmamalı… Tüm sektörlerimizi daha fazla plastik ambalaj kullanmaya çağırıyoruz” dedi.

Plastik Ambalaj Mamullerinde Genel Arz ve Talep Dengesi

1000 Ton Bazında Milyon $ Bazında

2013 2014 % Artış 2013 2014 % Artış

Üretim 3.250 3.294 1,4 12.704 12.762 0,5

İthalat 382 420 9,9 1.721 1.886 9,6

İhracat 646 722 11,9 2.140 2.353 10

Yurtiçi Tüketim 2.987 2.992 0,2 12.285 12.295 0,1

Dış Ticaret Açığı / Fazlası 263 302 14,7 419 466 11,4

İhracat / Üretim ( % ) 20 22 17 18

İthalat / Yurtiçi Tüketim ( % ) 13 14 14 15

İhracat / İthalat ( % ) 169 172 124 125

GAPLASDER sektöre yeni bir fuar armağan ediyor: GAPPLAST Eylül 2015’te Gaziantep’te

sektöründeki fi rmaları, dünya ile entegre hale getirip vizyonlarını daha da ileriye taşımak, teknolojik olarak kendilerini yenilemelerine ve gelişmelerine ortam hazırlamak amacıyla yapılacaktır.

Üretim ve ihracat gücü, sağladığı istih-dam ve katma değer açısından Türkiye’de önemli sektörler arasında yer alan plastik ve kimya sektörlerinde çalışmalar yapmak için gerçekleştirilecek, GAPPLAST Plastik, Amba-laj, Kimya Teknolojileri, Hammadde ve Ürünle-ri Fuarı, Gaziantep ve bölge için çok önem arz etmektedir” denildi.

GAPLASDER açıklamasında, Gaziantep’in, 2014 Türkiye İhracatçılar Meclisi verileri-ne göre yaklaşık 7 milyar dolarlık ihracatı ile Türkiye’nin 6. büyük ihracatçı şehri olduğu ha-tırlatıldı. Gaziantep’in, yeni yapılan yatırımlarla Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi-ne sahip şehir olma hüviyeti kazandığı belirti-len açıklamada, Dünya Bankası Rekabetçi Şe-hirler Bilgi Tabanı (CCKB) Projesi kapsamında dünyanın en rekabetçi 7 kentinden biri seçil-diği vurgulandı.

Açıklamada, “Gaziantep, ekonomik açı-dan başarılı ve ilginç bir kent olarak değerlen-dirilmektedir. Gelişmekte olan dünya kentle-

rine model gösterilen Gaziantep, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma sürecinde ekonomik ve sosyal ge-lişme dinamiklerini içinde barındı-ran Ortadoğu ve Batı arasında eko-nomik entegrasyonu sağlayan ve aynı zamanda kültürel köprü görevi gören önemli bir ildir” değerlendir-mesi yapıldı.

Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği – GAPLASDER, plastik ve kimya sektö-rüne yeni bir fuar hediye ediyor. Resmi duyu-rusu yapılan GAPLAST-Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri, Hammadde ve Ürünleri Fuarı’nın plastik sektörünün dünya ile entegrasyonunu artırma hedefi nin bir parçası olduğu kaydedil-di.

GAPLASDER’den yapılan açıklamada, “Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Güneydo-ğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği’nin (GAPLASDER) desteği ile AKORT Fuarcılık ta-rafından, 09-12 Eylül 2015 tarihleri arasında Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri, Ham-madde ve Ürünleri Fuarı (GAPPLAST) düzen-lenecektir” denildi.

GAPPLAST 2015 Fuarının, plas-tik ve kimya sektöründe çok önemli bir üretim merkezi olan ve sektörel kümelenmenin güzel bir örneği olan Gaziantep’te düzenleneceği hatırlatı-lan Açıklamada, “Plastik ve kimyanın

Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği, GAPP-LAST-Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri, Hammadde ve Ürünleri Fuarını resmi olarak du-yurdu. Bölgenin ilk plastik fuarı olacak GAPPLAST 09-13 Eylül 2015 günlerinde Gaziantep’te düzenlenecek.

kapasitesi, üretim ve ihracat gücü, sağladığı istihdam ve katma değer açısından Türkiye’de önemli sektörler arasında yer almaktadır. Kü-reselleşen dünyada rekabetin giderek arttığı bu sektördeki fi rmaları, dünya ile entegre hale getirip vizyonlarını daha da ileriye taşımak, teknolojik olarak kendilerini yenilemelerine ve gelişmelerine ortam hazırlayacak GAPPLAST 2015 Fuarı Gaziantep’te ilk defa düzenlene-cek” değerlendirmesi yapıldı.

GAPPLAST’ın, Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde gerçekleştirileceği ve plastik ma-kineleri, kimyasal ve hammaddeler, makine ve yan sanayii, ısı ve kontrol cihazları, kalıp, hidro-lik ve pnömatik, geri dönüşüm, plastik mobilya ve dekorasyon, sulama sistemleri ile PVC ala-nında öne çıkacağı vurgulandı.

Fuarın, Ortadoğu, Balkan ülkeleri, Kuzey

Afrika ve Türk cumhuriyetleri ile batılı şirketler arasında işbirliğini geliştireceği, plastik ve kim-ya sektörleri açısından çok önemli bir merkez olan Gaziantep’in bu fuarı ve entegrasyonu sağlayacak en önemli kentlerden biri olduğu vurgulandı.

Fuarın Gaziantep için bir ilk olacağı kay-dedilen açıklamada, “Fuar, küreselleşen dün-yada rekabetin giderek arttığı plastik ve kimya

Page 57: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

makinebirlik.com makinetanitimgrubu.com.tr

200 ülkeninfabrikalarında

“Türk Makinesi”çalısıyor. Ya sizin

fabrikanızda?Bugün tüm dünyada 200 ülkenin sanayicilerinin makine tercihi Türkiye iken, ülkemiz sanayicilerinin tercihi

ithal makine. Kusursuz işçilik ve ileri teknolojiyle üretilen yüksek kaliteli Türk Makineleri ile siz de tanışın.

Hem siz kazanın, hem Türkiye kazansın!

Page 58: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

56

Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değer-lendirme Vakfı ÇEVKO, “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri 2015” çağrısını yayınladı. Yeşil Nokta markasını kullanan fi rmalara açık başvurularda son tarih 15 Mayıs 2015 olarak belirlendi.

ÇEVKO’dan yapılan açıklamada, PRO Europe – Packaging Recovery Organization Europe tarafından akreditasyonu yapılan ve Türkiye’de ikincisi düzenlenen “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri”nin, fi rmaların motivasyonu-nu artırmak yanında, başarılı örnekleri kamu-oyuna duyurmak amacını taşıdığı kaydedildi. www.yesilnoktaodulleri.org sitesinde detaylı bilgi verilen yarışmada, KOBİ ve büyük işlet-meler olmak üzere iki ayrı grupta ödül veri-leceği kaydedildi. Yarışma sonuçları 1 Aralık 2015’te duyurulacak.

Ödül verilecek kategorilerin ise Atık Yöntemi Sistemi Uygulamaları, Ambalaj Ta-sarımında Kaynak Azaltılarak Önleme Uygu-lamaları ile Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye’den 900’e yakın fi rmanın “Yeşil Nokta” markasını kullandığı hatırlatıldı.

Başvuruların açılmasının ardından bir açıklama yapan ÇEVKO Genel Sekreteri Mete İmer, “2002 yılında PRO-Europe’la yaptı-ğımız sözleşme ile uluslararası Yeşil Nokta markasının Türkiye’deki kullanım hakkını al-dık. Avrupa’da çok yaygın olan bu markayı ülkemizde de geri kazanım konusunda yasal sorumluluklarını yerine getiren ve ambalajla-rında kullanmak isteyenler, bizimle alt lisans sözleşmesi yaparak Yeşil Nokta markasını kul-lanabiliyorlar” dedi.

Yeşil Nokta markasının ‘bir işletmenin ambalaj atıklarıyla ilgili yükümlülüklerini ye-rine getirdiğinin göstergesi’ olduğunu ifade eden Mete İmer, “Dünyada çoğu AB üyesi olan 31 ülkede, 170 binden fazla fi rma tarafından 460 milyar adet ambalaj üzerinde kullanılan ve tüketici nezdinde ciddi prestiji olan “Yeşil Nokta” markasını şu anda Türkiye’de 900’e yakın fi rma kullanıyor. Yeşil Nokta’yı daha çok duyurmak ve daha fazla fi rmanın bu markayı kullanmasını teşvik etmek istiyoruz. Sanayi ödüllerini de, hem bu yönde sorumluluk alan

ÇEVKO Vakfı: Ambalaj atıklarını toplayarak 1,5 milyar TL’lik fayda sağlı-yoruz

Kar amacı gütmeyen ve ambalaj atıklarının toplanarak yeniden kaza-nımı için çalışan ÇEVKO Vakfı, sadece kendi vakıfl arı bünyesinde yürütülen ambalaj atığı toplama çalışmaları çerçevesinde 1,5 milyar TL’lik fayda sağlanacağını açık-ladı. ÇEVKO Vakfı, ambalaj atıklarına yönelik kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik yaptığı açıklamada, plastik ambalajların üzerinde bulunan numaraların ve işaretlerin kalite ya da sağlık ile bir ilişkisi olmadığını, geri kazanım esnasında yol gösterici olması için plastiğin türünü belirtmek amacıyla bu işaretlerin konulduğunu hatırlattı.

Açıklamada, ambalaj atıklarının geri kazanılmasını yasal bir yükümlülük, ekonomik bir fayda olması yanında, herkesin katkı vermesi gereken sosyal bir sorumluluk olduğu vurgulanarak, “Ambalaj atıklarının geri kazanımı çevre kirliliğinin önlenmesi yanında, önemli ölçüde hammadde, enerji ve su tasarrufuna katkıda bulunmakta, sera gazı sa-lımlarının azalmasına yardımcı olmaktadır. 2014 yılında 1758 adet sanayi kuruluşunun desteklediği ÇEVKO Vakfı’nın katkısıyla 545 bin ton ambalaj atığının geri kazanılması ön-görülmekte olup bunun ekonomimize 1,5 milyar TL’nın üzerinde kaynak tasarrufu sağla-yacağı hesaplanmaktadır” denildi.

fi rmaları takdir etmek, onların sürdürülebilir geri kazanım çalışmalarını kamuoyuna duyur-mak, yasal sorumluluklarının ötesinde gerçek-leştirmekte oldukları örnek çalışmaları ödül-lendirmek ve aynı zamanda piyasaya süren konumda olan tüm fi rmaları benzer çalışmala-ra özendirmek amacıyla veriyoruz. Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’nin ilki büyük ilgi görmüştü. Bu yıl da, 1 Aralık’ta, Türkiye’de Yeşil Nokta’yı kul-lanan ve sürdürülebilir hayata katkılarıyla öne çıkan fi rmalara ödüllerini düzenleyeceğimiz tören ile vereceğiz” dedi.

ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) tarafından ikincisi düzen-lenecek olan “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri Yarışması 2015” sanayi-cilerin başvurularını bekliyor. Ye-şil Nokta markasını kullanan bü-tün fi rmalar 15 Mayıs 2015 günü sonuna kadar başvurabilecek.

ÇEVKO, Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri 2015 başvuruları başladı

PANO

Page 59: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 60: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

58

Vadeli ithalatta KKDF indirildi, imalat sanayii kararı olumlu karşıladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sanayi Şurası’nda yaptığı konuşmada kararı savun-du, sadece vadeli ithalatta maliyet avantajı sağlamak değil aynı zamanda fi nansman bo-yutuyla da kararın etkin olmasını istediklerini belirtti. Vadeli ithalat için birçok fi rmanın yurt dışında kaynak tuttuğunu belirten Davutoğ-lu, karar sonrası bu kaynakların Türkiye’ye getirilmesini beklediklerini açıkladı. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ka-rarda bazıları nihai ürünü de içeren 51 fasılda vadeli ithalatta KKDF sıfırlandı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yaptığı değerlendir-mede, kararın fi nansman ve yatırıma olumlu katkı sağlayacağı görüşünü savundu.

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçı-van da açıklamasında, “Sanayicimizin kendi imkanları ile oluşturmuş olduğu kredili ve va-deli bir satın almayı, yüzde 6 gibi bir fona tabi tutmak, maliyetlere çok olumsuz etki yaparak rekabet gücümüzü olumsuz etkilemekteydi. Sanayicimiz, buna çözüm olarak kısıtlı banka kredi kaynaklarını kullanarak peşin ödeme yapmakta, bu da hem bankacılık kesimini ve hem de sanayicimizi daha verimli alanlara kaynak yaratmaktan mahrum bırakmaktaydı. Bu çözüm, şirketlerimizin işletme sermaye-sine de önümüzdeki günlerde çok olumlu bir katkı yapacaktır ve sanayicimizin rekabet gü-cünü daha da artıracaktır” dedi.

Uygulama, imalat sanayiinin bazı kollarında ise olumsuz karşılandı. ara malı ve hammad-de üretimi yapan cam ve bazı diğer sektörler, yerli üreticinin korunduğu unsurlardan biri-nin zedelendiği görüşünü savundular. Karşı görüşlerde, KKDF uygulamasının hammad-de-yarı mamul ve mamul bazında Gümrük Ta-rife İstatistik Pozisyonu seviyesinde ayrılarak yapılması istendi. Uygulama kapsamında yaklaşık 500 milyon TL’lik bir bütçe etkisi olacağı tahmin ediliyor. Buna karşılık, peşin ithalat için kredi kullanı-mının da yıllık yaklaşık 1 milyar TL düzeyinde olduğu kaydediliyor. Reel sektöre bu miktar-da bir fi nansman yükünden kurtulma imkanı sağlanmış oldu. Maliye Bakanlığı, vadeli itha-lata ek yüzde 6 KKDF’yi 2011 yılında uygula-maya başlamıştı.

İmalat sanayiinde ek maliyet doğuran ve va-deli mal alımlarında güçlüklere yol açan, vade-li hammadde ve ara mamul ithalatında yüzde 6 KKDF kesilmesi uygulaması bazı mallar için sıfıra indirildi. Sıfıra indirilen mal gruplarının GTP numaraları yayınlandı. Plastik sektörü açısından, 39. fasılda bulunan malların vadeli ithalatında KKDF sıfıra indirilmiş oldu.

-İmalat sanayii sevinçli ancak yerli üretim için uyarılar var

Kararı değerlendiren PAGDER Başkanı Hü-seyin Semerci, imalat sanayii açısından bu uygulamanın “Vicdanlara sığmayan bir kam-bur” olduğunu belirterek, kaldırılmasından memnuniyet duyduklarını kaydetti. Semerci şu görüşleri vurguladı:

“KKDF kararıyla yaklaşık 10 milyar dolarlık ithalat yapan ve yüzde 85 dışa bağımlı olan sektörümüzün üzerinden büyük bir yük kalktı. Akıllara, vicdanlara sığmayan bir kam-burdan kurtulduk. Yüzde 6 bazılarına küçük

Türkiye’de üretilmediği için hammaddede zorunlu dışa bağımlı du-rumda olan plastik sektörünü yakından ilgilendiren, vadeli ithalatta yüzde 6 oranında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesilmesi uy-gulaması son buldu. Plastik sektöründe Gümrük Tarife Pozisyonu 39. Fasılda bulunan ürünlerde KKDF sıfıra indi.

görünebilir ama iş öyle değil. 500 büyük sanayicinin ortalama karı yüzde 6 seviye-lerinde. Kesinlikle sektöre nefes aldıracak bir uygulama. Yerli hammadde üreticilerini olumsuz etkileyip etkilemeyeceği tartışma-lı. Teşvik sisteminde petrokimya sektörüne özel destekler verilmesine rağmen yatırımlar artmadı. İşletme dönemi desteği olmadığı için bedelsiz arsa ve yatırım bedelinin yıllara bağlı olarak alınması çok fayda sağlamadı. İşletme aşamasında enerji ve istihdam teşviki gere-kiyor. Nafta, doğalgaz gibi ürün ithalinin ver-giden arındırılması, önemli. Plastik sanayiinin sürdürülebilir bir rekabet içinde olması için, Türkiye’nin kendi plastik hammaddesini en az yarısının yerli üretilmesi gerekli. Yerli üretici, diğer sanayicinin üzerine yük bindirmeden desteklenmeli. Gelişmekte olan ülkelerden gelen hammadde için yüzde 6.5’lik koruma devam ediyor. Bunun da kaldırılması gerekir”

-Başbakan Davutoğlu: “Yurt dışında kaynak tutmayı önlemeye yönelik yönü de var”

PANO

Page 61: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 62: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

Türkiye, büyüme Türkiye, büyüme ve verimlilik için ve verimlilik için eğitim sorununu eğitim sorununu çözmek zorundaçözmek zorunda

Türkiye’nin demografi k fırsat penceresi 2040’tan itibaren kapanmaya başlayacak

Ülkemizin insan kaynağının bol olmasına rağmen, “sınırsız” olmadığı ve bunun iyi yönetilmez-se kalkınmayı zora sokacağına yönelik bilimsel araştırmalar 90’lı yıllardan itibaren başladı. Çeşitli raporlarla ülke gündemine de taşındı. Ancak bu araştırmalara dayalı uygulama ve yapısal çözüm-leri geliştirmeye yönelik girişimler sadece son 10 yılda gerçekleşti. Bu dönem Türkiye tarihinde ilk kez eğitim ile iş piyasası arasında doğrudan ilişki kurulması yönünde ilk adımların atılmasıy-la sonuçlandı. Önlemlerden ağırlıklı bir kısmı da kısa vadeli eğitim sorunlarına konuldu. Ne var ki, adımlar hala yetersiz ve 5 milyon genç iş dünyası açısından sıkıntılı bir kitle oluşturuyor.

Plastik sektörü, “nitelikli eleman” arayan sektörlerin başında geliyor. İŞKUR verilerine göre bu alanda sektörel olarak “yetişmiş eleman temininde güçlük çeken” 4. sıradaki sektör. Genel olarak imalat sanayii yetişmiş insan gücü bulmakta zorlanıyor. Meslek liselerinde reform yapıldı ancak ilk uygulama 2014-15 eğitim öğretim yılında başlayabildi. Bütün olumsuzluklara rağmen, başta iş dünyasının girişimleriyle eğitim sorunu Türkiye kalkınma gündemine girdi ve detaylı bir tartışma imkanı da buldu. Yapısal çözüm için de altyapı hazır gibi görünüyor. Gelecek dönem somut uygula-malar ve çözüm odaklı uygulanabilir fi kirlerin geliştirdiği bir süreç olursa dönüşüm gerçekleşecek.

Türkiye’nin “sahip olduğu en büyük kaynak” olarak nitelenen genç nüfusu ve dinamik işgücü avantajı 2040’lı yıllardan itibaren sona erecek. Bu dönemi zenginleşmeden kapatırsa, hem büyü-me-gelişme, hem de ekonomik standartları yükseltmek, göreli olarak bugüne kıyasla çok daha zor olacak. Bu zenginleşmenin en önemli aracını ise “insan kaynağını” iyi değerlendirmekten geçiyor. Bunun tek yolu ise eğitim.

GÜNDEM

60

Page 63: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

Ülkelerin tarihinde bir kez yakaladığı bu fırsat penceresini değerlendirmedeki en önemli araç ise eğitim. Ülkeler, eğitim yoluyla insan gücünü geliştirdiğinde hem verimlilik, hem de bilimsel, sosyal, ekonomik gelişmeyi başararak zenginleşmiş. Türkiye, eğitim-istih-dam uyumsuzluğu üzerine başlayan tartışma-larla 90’lı yıllardan itibaren bu yönde çalışma yapmaya başladı. TÜSİAD’ın Ocak 1999’da yayınladığı bir raporla da iş dünyasının günde-mine yerleşti.

TÜSİAD, 1999’da konuyu kamuoyu gün-demine taşırken, fırsat penceresinin değer-

lendirilmesinde klasik bir niceliksel büyüme yaklaşımı değil, aynı zamanda yaşam kalitesi-nin artırılması yönünde de girişimler yapılma-sını önerdi. Raporda, “Türkiye fırsat penceresi ile önüne çıkan gelişme imkanını şeff afl ık, hukukun üstünlüğü, ve demokrasi öğeleriyle desteklediği bir gelişme sürecine dönüştüre-bilir. Yapılması gereken, toplumun yönetebi-len idare taleplerine yanıt verecek ekonomik ve idari/siyasi yapıların oluşturulmasıdır” ifa-desine yer verildi.

-İŞKUR anketine göre temel ihtiyaçlar

“Demografi k fırsat penceresi zenginleş-meden kapatılırsa, bir daha telafi imkanı nere-deyse yok. Çünkü bu ülkelerin tarihinde bir kez oluyor” Bu sözler bilim insanları ya da ekonomi yönetimi tarafından sıklıkla söylendi. Bahse-dilen, Türkiye’nin “sonuna geldiği” yüksek do-ğurganlık hızıyla oluşmuş genç, dinamik insan kaynağının bir gün bitme tehlikesi. Bu aslında çok uzak değil. Türkiye için yapılan analizler 2040’lı yıllarda demografi k fırsat penceresinin kapanacağını ortaya koyuyor. Eğer bu dönemi zenginleşerek kapatamazsak, bir daha insan kaynağımız bu kadar bol ve güçlü olmayacak.

GÜNDEM

61

Page 64: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİGÜNDEM

Geleceğe yönelik olarak endişeler bir yana, hali hazırda eğitim ihtiyacı üst düzeye çıkmış durumda. İŞKUR’un ilk kez tam sayım ve geniş örnekleme bağlı olarak 2014 yılında yap-tığı bilimsel çalışmalarda, işyerlerinin yeterli istihdam yapamamasındaki ana sorun “beceri eksikliği” olarak ortaya çıktı. Üstelik, “teminin-de en fazla güçlük çekilen işlerde” plastik sek-törü ön sıralarda bulunuyor.

Yayınlanan, İŞKUR 2014 birinci dönem analizlerine göre, 2 bin 704 farklı meslekte, 282 bin 704 kişilik istihdam “temininde güçlük çekildiği için” boş duruyor. Yani işverenler bu kişileri istihdam etmek için beklemek bir yana istihdam etmek üzere arıyor. İmalat sanayiin-de temininde güçlük çekilen açık iş oranı yüz-de 39 ile en üst seviyede.

Meslek bazında bakıldığında ise plastik sektörü imalat sanayii içinde temininde güçlük çekilen işçileri barındırıyor. Bu alanda “plastik enjeksiyon personeli” yüzde 1,4 ile imalat sa-nayii içinde en fazla temininde güçlük çekilen eleman sıralamasında yedinci sırada. Bu alan-da “açık iş bildiren” işverenler ise yine imalat

-Başta plastik olmak üzere imalat sanayiinin nitelikli elemanla-rın çekim merkezi olması için PAGDER’de yapılan çalışmada bir “eko-sistem” (kendi kendini besleyen ve gelişebilen) kurulması gerektiği vurgulandı. Ekosistemin oluşması ve gelişmesi için ise 6 unsuru bu-lunan bir strateji önerildi.

Eko sistemin bileşenleri-Düzenli geri beslemelere dayanan ihtiyaç tespit ve analizi-Kamu, özel ve sivil toplum ağlarının kurulması-Fon oluşturma-Kalite standartları oluşturma-Tamamlayıcı eğitim modelini oluşturma-Sosyal kabul edilebilirlikolarak sıralandı.

PAGDER çalışmasında, her bir bileşen için gerekli olan geri besleme ve gelişim süreçleri için de aşamalar önerildi. Düzenli Geri Beslemelere Dayanan İhtiyaç Tespit Ve Analizi için, ulusal ve ulusla-rarası düzeyde çalıştaylar, GZFT (Güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler) analizi, ve üst ölçekli yapılanmalar ile dış dünya stra-tejilerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi süreçlerinin yapılması gerektiği vurgulandı.

Kamu, Özel Ve Sivil Toplum Ağlarının Kurulması bileşeni için ise kamu ve özel sektörün bu alana yönelik bir konsey oluşturma-sı, mevcut konular, müfredat çalışmaları, fi nansal ihtiyaç tespitleri,

vergi muafi yetleri, istihdam konusunda işbirliklerinin yapılması ge-rekliliği belirtildi.

Ekosistemin işlemesi için gerekli fonların sağlanmasını içeren “Fon Oluşturma” başlığı içinde ise kamunun bu alana doğrudan ya-tırım yapması, istisnalar, vergi muafi yetleri, işletme dönemi des-tekleriyle dolaylı yönden de teşvik vermesi gerektiği kaydedildi. İş dünyasının da fon oluşturmak için eğitim alanına doğrudan yatırım-lar yapması, uluslararası fon kaynaklarının harekete geçirilmesi ve kredi-portföy fonları gibi alternatif fi nansman kaynaklarını da kul-lanması tavsiye edildi.

“Kalite Standartları Oluşturma” başlığı altında ise paydaşların sürece dahil edilmesi, “Çift Yönlü Eğitim” modeline uygun, perfor-mans denetimine dayalı kalite standartlarının oluşturulması, EQA-VET sistemlerinin kullanılması belirtilirken, standartlar oluşturulur-ken esnekliğin bozulmaması uyarısında bulunuldu.

“Yenilikçi ve Tamamlayıcı Eğitim Modelini Oluşturma” için ise geleneksel mesleki eğitim anlayışının dışında, yenilikçi ve yüksek hedefl i bir eğitim sisteminin kurulması önerilirken, bu amaçla örnek nitelik taşıyacak “Plastik İhtisas Kolejleri” ile “Plastik Akademileri” modelinin işletilmesi önerildi. Kolej ve Akademilerde eğitim verecek olan personelin eğitilmesi, eğitime destek tamamlayıcı programlar (iş sağlığı güvenliği eğitimleri, çevre etki değerlendirmesi eğitimle-ri, kalite teknikleri eğitimleri, stresle baş etme yöntemleri eğitimleri

sanayii içinde 4. sırada bulunuyor.

Genel olarak “temininde güçlük çekilen elemanları bulamama” nedenine bakıldığında

ise yüzde 73,9 ile “gerekli beceriye/niteliğe sahip eleman bulunamaması”, ikinci sırayı yüzde 60,3 ile “iş tecrübesine sahip eleman bulunamaması”, üçüncü sırayı ise yüzde 37,5

PAGDER: Nitelikli işgücü için ekosistem gerekli

Temininde Güçlük çekilme nedenleri

62

Page 65: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİGÜNDEM

vb.) oluşturulması da öneri paketine girdi.

Ekosistemin son bileşeni olan ve sorun ola-rak MEB kayıtlarına da giren “sosyal Kabul Edi-lebilirlik” konusunda ise iletişim çalışması yapıl-ması, paydaşlar arasında etkin iletişim ağlarının oluşturulması, sektörün olumsuz algısının pozitif yönde yönetilmesi amacıyla planlı çalışmalar yü-rütülmesi yönünde girişimler yapılması gereklili-ği vurgulandı.

Plastik İhtisas Koleji projesi

PAGDER plastik sektörüne yönelik nite-likli ara eleman yetiştirilmesi için model olarak önerdiği “Plastik İhtisas Koleji” projesinde ise “çift yönlü eğitim modeli” uygulanmasını önerdi. Buna göre, teorik eğitimin yanında, uygulamalı eğitimi verilecek. Projede, 1 yıllık zorunlu temel eğitimin ardından, devam eden yıllarda 2 gün teorik, 3 gün uygulamalı eğitim verilecek. Bu mo-delin Akedemilerde de kullanılması tavsiye edildi. Plastik koleji projesinde bileşenler ise Kurumun kalite standartlarını oluşturma, mesleki eğitime ortak fon oluşturma, eğitmenlerin eğitim kali-tesini yüksek tutma, tamamlayıcı programlar, kamu, iş dünyası ve STK’ların ortak çalışması ola-rak sıralandı.

ile “işe başvuru yapılmaması” bulunuyor. İşve-renlerin en önde gördüğü ilk iki neden “eğitim bağlantılı niteliksel gerekçe” olarak ortaya çı-kıyor.

Türkiye genç nüfusunu eğitebiliyor mu?

Eğitimin niteliği bir yana, nicel olarak bakıldığında da Türkiye’nin ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğu anlaşılıyor. Türkiye’nin ortalama eğitim süresi 7,6 yıl olarak hesapla-nıyor. BM İnsani Gelişmişlik Endeksi verilerine göre, bu az gelişmiş ülkeler dışındaki ülkeler

içinde en düşük seviyelerden biri durumun-da. Türkiye’nin altında, Türkiye’ye benzer ekonomilerden sadece Brezilya’da ortalama eğitim 7,2 yıl seviyesinde. Malezya’da bu süre 9,5 yıl, Arjantin’de 9,8 yıl, Rusya’da 11,7 yıl, Meksika’da 8,5 yıl olarak belirlendi. Nüfusu 1 milyarı geçen Çin’in ortalama eğitim süresi 7,5 yıl ile neredeyse Türkiye ile aynı seviyedey-ken, Hindistan’ın dahi 4,4 yıl olduğu görüldü. Gelişmiş ülkelerin tamamında ise göreli ola-rak yüksek denilebilecek eğitim süreleri dik-kat çekti. Ortalama eğitim süresi Almanya ve ABD’de 12,9, İtalya’da 10,1, Japonya’da 11,5, Kore’de 11,8 yıl olarak hesaplandı. Eğitim ni-teliğinin hesaplandığı ve öğretmen kalitesinin de dahil edildiği endekste ise Türkiye yine benzer ekonomilerin birçoğundan geride, 187 ülke arasında 69. sırada yer aldı.

Gençlerin büyük bir kısmı “boşta”

OECD 15-19 yaş ve 20-24 yaşları arasın-da bulunan gençlerin eğitimde ya da iş piya-sasında olup olmadığını ölçen bir veri üretiyor. Gruplar, 15-19 yaş arasının iş gücüne girmeye

Kalite

Fon

Kabuledilebilirlikbilirlik

KAMU KURUMLARI

İŞ DÜNYASI YATIRIMCILA

R

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIUL

USLA

RARA

SI P

AYDA

ŞLAR

ÜNİVERSİTELER

YEREL

63

Page 66: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİGÜNDEM

uygun ancak temel eğitim çağı dahilinde ol-ması, 20-24’ün ise yaş olarak temel eğitimini tamamlamış ve iş piyasasına girmiş gençlerin “aktif olmama” durumu olması nedeniyle ya-pılıyor. Türkçe’deki “boş gezenin boş kalfası” deyimine benzetilebilecek “Youth not in edu-cation or employment (NEET = Not in Educa-tion, Employment or Traning)” sıralamasında Türkiye OECD ülkeleri arasında açık ara önde bulunuyor.

2013 sonu itibariyle ilk yaş grubu olan 15-19 yaş aralığı aslında temel eğitim veril-mesi gereken çağda gençlerin eğitim dışında kalması yanında, mesleki eğitim görmemesi ve ileride kendilerine fayda sağlayabilecek iş piyasasına girmemiş olması açısından da özel önem taşıyor. Türkiye bu grupta 22,1 ile yüzde 7,1 olan OECD ortalamasının çok üzerinde bu-lunuyor. Üstelik, Türkiye’ye en yakın ülkenin 15-19 yaş NEET oranı yüzde 18 ile Kolombiya olduğu gözlendi. Türkiye’de eğitimde olması gereken 15-19 yaş arasındaki gençlerin yüzde 22’si, eğitim görmediği gibi mesleki eğitimde ya da iş piyasasına girmemiş durumda görü-nüyor.

20-24 yaş grubunda da benzer bir du-

rum gözleniyor. Bu grupta, küresel krizde Avrupa’nın başı “genç işsizliğiyle” belaya gir-mesine rağmen Türkiye, 2012’de İtalya’ya kaptırdığı liderliği 2013’te tekrar elde etti. 2013 sonu verilerine göre, OECD’de 20-24 yaş arasındaki gençlerde NEET ortalama yüzde 18,21 seviyesindeyken, Türkiye’de bu oran yüzde 35,8 seviyesinde, en yakın takipçisi İtalya’da 33,7 seviyesinde ölçüldü. Türkiye’nin de dahil olduğu “en yüksek NEET oranına sa-hip 4 ülkeden diğerleri olan Yunanistan’da 33,1İspanya’da yüzde 32,3 olarak ölçüldü. Bu 4 ülkenin oluşturduğu gruba en yakın ülke ise yüzde 26 ile Macaristan oldu.

İlginç veri: Eğitilmiş elemanları “verimli” kullanamıyoruz

Eğitim ile istihdam arasındaki ilişkinin karmaşıklığına ilişkin ilginç bir çalışma 2014 ortasında yayınlandı. TOBB ETÜ Sosyal Poli-tikalar Merkezi bünyesinde yayınlanan Gazi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Işıl Kurnaz’ın çalışmasında Türkiye’de üniversite mezunu her 3 kişiden biri yeteneğinin altında işlerde çalıştığı belirlendi.

Çalışmaya göre, uygun işler için eğitimli

personel bulunamaması şeklinde yaygın ola-rak algılanan eğitim-istihdam uyumsuzluğu-nun, tersinin de sözkonusu olduğunu, eğitimli gençlerin de kendi niteliklerinden daha düşük nitelik gerektiren işlerde çalıştığını belirtti. “Diploma işe yaramıyor” algısının dünyadaki bütün gençlerde oluştuğunu belirten Kurnaz, Türkiye’de genel eğitim-istihdam uyumsuzlu-ğu oranının yüzde 40 ile OECD ortalamasının çok üzerinde bulunduğunu kaydetti.

Işıl Kurnaz çalışmasında, “Türkiye işgücü piyasasında aşırı eğitimlilik oranı 15- 64 yaş grubunda yüzde 31.8. Yani Türkiye’de istih-damdaki her on kişiden üçü yaptığı ise göre aşırı eğitimli. Bununla birlikte, istihdamdaki gençlerin yüzde 54.3’ü niteliklerinin altındaki işlerde çalışıyor. İstihdamda yer alan üniversi-te mezunu her iki gençten birinin aşırı eğitimli olması, okuldan işe geçiş sürecinde yaşanan zorlukları yansıtıyor” belirlemesinde bulundu.

Işıl Kurnaz, mevcut yapılanma içinde, eğitim ile ekonomik yapının eşgüdüm içinde bakılmadığını adeta “paralel evrenlerde” faali-yetlerini sürdürdüğünü belirterek, bu neden-le gelecek dönemde uyumun sağlanmasının beklenmediğini ve eğitimle ilgili harcamaların büyük oranda verimsizleştiğini kaydetti.

Çalışmanın verimlilik dışında bir diğer önemli “işareti” ise iş dünyasının genel söyle-mi ile çelişki göstermesi oldu. İŞKUR’un iş ve işgücüne ilişkin yaptığı saha araştırmalarında, işverenlerin açık işleri dolduramama neden-lerinin önde gelenlerinden birinin, eğitimli gençlerin ücret ve işleri beğenmemesi olduğu beyanı ortaya çıkmıştı. Işıl Kurnaz ise özellikle eğitimli gençlerin yarısından fazlasının (54.3)

Ne eğitim, ne mesleki eğitim, kurs vb, ne de iş başı yapmamış gençler seçilmiş ülkeler

15-19 Yaş grubu 20-24 Yaş Grubu

2011 2012 2013 2011 2012 2013

Avusturya 5,46 4,66 5,63 10,47 11,13 10,63

Brezilya 13,06 15,24 24,34 23,66

Kanada 7,72 7,27 6,62 14,6 14,84 13,87

Kolombiya 18,51 25,31

Çek Cumh. 3,73 3,96 3,21 12,82 13,38 14,18

Danimarka 5,32 5,67 4,6 11,94 14,45 13,43

Fransa 7,05 6,87 7,78 20,28 20,07 19,38

Almanya 3,5 3,02 2,8 12,56 11,18 10,31

Yunanistan 8,31 10,68 9,29 24,31 30,76 33,12

İsrail 24,12 10,72 9,05 37,28 18,74 18,07

İtalya 11,38 11,95 11,04 28,38 31,54 33,74

Japonya 10,11 9,38 7,2

Güney Kore 8,72 8,54 23,28 22,51

Meksika 18,14 16,98 15,46 26,21 25,03 25,19

OECD – ORTALAMA 8,16 7,42 7,1 18,32 18 18,21

Polonya 3,91 3,92 3,45 18,57 18,94 20,18

Portekiz 8,04 7,87 6,92 18,72 22,7 22,02

İspanya 11,93 11,3 10,74 28,92 30,6 32,35

İsveç 4,05 4,1 4,05 12,86 13,46 12,94

Türkiye 24,77 22,84 22,16 39,63 30,93 35,89

Kaynak: OECD

64

Page 67: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 68: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

kendi niteliklerinden daha düşük nitelik ge-rektiren işlerde çalıştığı tespit etti. Bu çelişki-nin nedeni ise Türkiye’de iş arama kanallarının çalışmaması olarak açıklandı.

Türkiye yapısal soruna yapısal çözüm arayışında

Türkiye, dar anlamda işgücünün, geniş anlamda ise ülkenin verimliliğinin, ekonomik gelişiminin artırılması için çeşitli programları ortaya koydu. İlk etapta, başta eğitim olmak üzere her türlü iş piyasasına yönelik girişime altyapı teşkil edecek, mesleklerin ve işlerin standartlarının belirlenmesi ve AB ile uyumu-nun sağlanması için 1999’da başlayan bilim-sel çalışmalar, 2006 yılında Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun kurulmasına ve bu kurum yoluy-la standartların belirlenmesine kadar vardı. MYK’nın çalışmaları, 2009 yılında uygulamaya konulan İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı ile hızlandı. Sade-ce temel eğitim sistemi değil, hayat boyu öğ-renme kavramı da amaçlar içine girdi.

Avrupa Birliğinin uygulamaya koyduğu temel yeterlilik çerçevesinin Türkiye’ye uyar-lanmasını hedefl eyen belgede ulusal yeterlilik çerçevesi oluşturulması, meslek standartları oluşturulması, iş piyasası ihtiyaç analizleri, mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin yüksel-tilmesi ana öncelikler olarak belirlendi.

Bu alanda kritik bir yapısal çözüm adımı olarak nitelenebilecek eylem planı ve MYK çalışmaları bugün girişimleri yoğunlaşan mes-leki eğitime yönelik girişimlerin de temelini oluşturdu. İŞKUR’un işgücü talebine yönelik analizleriyle somut bilgi sağlanması, 2008’de başlayan ve Türkiye’yi 2009 ve 2010’da büyük oranda iş piyasasında etkileyen küresel krizin etkilerini gidermeye yönelik olarak İŞKUR’un başlattığı ücret verilmesi yoluna gidilen eğitim programlarının sağladığı deneyim bir hayli iler-lemeye yol açtı.

T ü r k i y e ’ d e , aktif işgücü prog-ramlarının yo-ğunlaştığı 2009 yılından bu yana, sadece kamuda değil, özel sektör-de de mesleki eği-tim farkındalığının yoğunlaşması üze-rine bir dizi çalışma peş peşe kamuoyu gündemine girdi. Bunları, İstihdam

ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı, İŞKUR’un yıllık olarak yaptığı Tür-kiye İşgücü Piyasası Analizi, 2012 Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı, Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Bel-gesi ve Eylem Planı olarak sıralamak mümkün. Son olarak bu belgelere, Hükümetin “öncelikli dönüşüm programı” çerçevesinde taahhüte bağladığı, daha önce yapılan belgelerdeki iş-lerin önceliklendirilmesini içeren İşgücü Piya-sasının Etkinleştirilmesi Programı ve Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı eklendi.

Mesleki eğitim “program” modeline geçti, ilk uygulama başladı

Mesleki eğitime yönelik niceliksel düzen-

leme çalışmalarına Milli Eğitim Bakanlığı’nın, okul yerine “program” bazlı yapılanma çalış-ması son atılan adımlardan biri oldu. Mesleki eğitim veren 22 türdeki okullar “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ile “Çok Programlı Ana-dolu Lisesi” adı altında birleştirildi. Bu yapılan-manın ilk yılı olan 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren kadameli olarak geçiş yapı-lacak. Uygulama sadece isim değişikliği olarak değil, içerik değişikliğini de öngörüyor. Buna göre, her okul mesleki bir dalda “program” bazlı eğitim verecek ve öğrenci mezun olduğu zaman eğitim gördüğü mesleki eğitim progra-mının sertifi kasını alacak.

Özel sektör dahil oldu: Plastik sektörü bu alandaki ilk örneklerden biri

Krizin etkisini de gidermeyi amaçlayan biçimde, eğitim alanların para da kazanabil-diği aktif işgücü programları 2009 yılından itibaren uygulanmaya başlandı. Bu kapsamda, İŞKUR mesleki eğitim kurslarını yaygınlaştırdı. Çıraklık eğitimi olarak nitelenebilecek, gençle-rin işbaşında eğitim programı uygulandı. Kriz dönemi ve sonrasında bu programlar etkin olarak devam etti. Örneğin, 2013 yılında bu programlar kapsamında açılan kurslarda 31 bin 385 eğitim programında 220 bin 75 kişi eğitim aldı.

Bu süreçte, eğitim faaliyetlerine doğ-

GÜNDEM

Türkiye’de Plastik Ara Eleman Yetiştiren Meslek Liseleri

Lise Adı İl

Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ANKARA

Antalya Organize Sanayi Bölgesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ANTALYA

Tophane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi BURSA

Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi GAZİANTEP

PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İSTANBUL

İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İSTANBUL

Mazhar Zorlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İZMİR

Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İZMİR

PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi KOCAELİ

Kartepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi KOCAELİ

Meram Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi KONYA

Polinas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi MANİSA

Manisa Organize Sanayi Bölgesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi MANİSA

Sürmene Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi TRABZON

Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi YOZGAT

66

Page 69: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

438 58 410212

[email protected]

438 26 190212

[email protected]

Türkiye’nin lk

Özel Plastik htisas

Organize Sanayi BölgesiVize - K rklareli

Page 70: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

rudan katkı amacıyla çalışmalar da yapıldı. Bunlar arasında, Koç Holding’in “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” sosyal sorumluluk proje-siyle, hem meslek liselerini tanıtıcı kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları yapıldı, hem de

Koç Holding, meslek liseleri ve teknik eğitim liselerine giden öğrencilere burs verdi.

Bunun ardından, Kore işgücü eğitim programının izlerini takip eden UMEM Bece-

ri10 programı, İşkur, TOBB ETÜ ve TOBB’un fi ili katılımıyla uygulan-dı. Bu projede de genç-ler yapılan araştırmayla belirlenen ve istihdam açığı olan alanlarda eğitiliyor ve doğrudan istihdama gönderiliyor.

Buna ek olarak, kamu meslek lisesi aç-maya yönelik özel giri-şimleri desteklemeye başladı. Bu kapsamda, hızlı istihdam olanağı nedeniyle çok sayıda Sağlık Meslek Lisesi açıldı ancak bunun is-tihdam kapasitesinin

çok üzerine çıkması üzerine durduruldu. Özel sektörün meslek lisesi yatırımları özendirilme-si üzerine, çok sayıda OSB, sanayi ya da ticaret odası, eleman istihdamı için Meslek Lisesi aç-maya başladı.

Plastik sektörü bu alanda yatırım yapan sektörlerden biri olarak dikkat çekiyor. Sektö-rün önde gelenleri tarafından PAGEV’in plastik eğitimine katkı vermek amacıyla yola çıkması bu anlamda özel bir öneme sahip durumda. PLASFED verilerine göre, plastik eğitimi veren meslek lisesi sayısı 15’e ulaştı. Ancak sektörün 12 bin dolayında işletme sayısıyla büyüklüğü düşünüldüğünde bunun daha da yukarılara çıkması gerekiyor.

Meslek Yüksek Okulları: 7 bin 457 program türü

Türkiye’de 2014 yılı itibariyle 802 Meslek Yüksek Okulu faaliyet gösteriyor. Bunlarda 777 bin 741 öğrenci doğrudan eğitim görüyor. 749 bin 965 öğrenci ise açık öğretim program-larına devam ediyor. Bu 802 meslek yüksek

GÜNDEM

Plastik sektörünün şemsiye örgütü PLASFED, ekonomi yöneti-mine sunduğu öneri bilgi notu kapsamında, eğitimli personele yöne-lik ihtiyacın üst düzeyde olduğunu vurguladı. PLASFED çalışmasında, “Plastik malzeme kullanan hemen hemen her sektörün yaşadığı bu problem karşısında, Türkiye geleceğini katma değer sağlayan üre-tim ve rekabetçi ihracat noktasında ciddi bir tehlike beklemektedir. Türkiye her yıl binlerce üniversite mezunu verirken nitelikli eleman sayısı azalmakta, bu durum ise, ülkemizin genç nüfus içindeki işsizlik oranının da artmasına neden olmaktadır” ifadesine yer verildi.

Meslek liselerinin öneminin her geçen gün arttığı belirtilen bilgi notunda, plastik sektörünün yetişmiş elemanları istihdam kapasite-sinin yüksek olduğu kaydedildi. Meslek lisesi mezunu öğrencilerin, özellikle ücret ve statü endişesi ile yükseköğretime kaymasının bir başka sorun olduğu belirtilen bilgi notunda, teşvik mekanizmalarının hayata geçirilmesi talep edildi.

Plastik sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacına yönelik olarak çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:

• Plastik sanayinin tüm süreçlerinde uluslararası standartlara uyum sağlayabilecek, bilgili, teknoloji ve kalite bilincini özümsemiş her kademede insan yetiştirecek eğitim altyapısının tesis edilmesi, bu konunun devletin eğitim politikalarında yer alması,

• Sektörün eğitimli ara eleman ihtiyacını karşılayacak ölçüde eğitim alt yapısının oluşturulması ve bu amaçla plastik üretiminin yoğun olduğu illerde nitelikli eğitim gerçekleştirilen meslek liseleri-nin yaygınlaştırılması,

• Endüstri Meslek Liselerinin talep yetersizliği nedeniyle kapa-nan bölümleri yerine plastik eğitim bölümlerinin açılması,

• Plastik meslek liselerinin laboratuvar ve eğitim amaçlı makine alt yapılarının tamamlanarak mezunların sanayiye kolayca adaptas-yonunun sağlanması,

• Güçlü bir burs sisteminin tesis edilerek üstün vasıfl ı ve maddi yetersizlik içindeki öğrencilerin plastik meslek liselerine yönlendiril-mesi,

• Okul-İşletme işbirliği ile plastik meslek liselerinde, eğitim dö-neminde staj yapma modelinin kurulması, staj maliyetinin kısmen devlet tarafından karşılanması için teşvik tedbirlerinin oluşturulma-sı,

• Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda meslek standartlarının oluşturulması, eğitim programlarının açılması ve eğitim alan kişilerin belgelendirilmesi,

• İşletmelerde görev almayı tercih eden plastik meslek lisesi mezunlarınıa daha yüksek ücret ödenmesinin sağlanması ve bu ele-manların SGK primlerinin belirli bir süre için devlet tarafından karşı-lanması,

• Plastik endüstri meslek liselerine öğrenci talebinin arttırılması için AB fonları, odalar birliği, KOSGEB vs. imkanlarından faydalanarak ara elemanlara yönelik meslek edindirme kurslarının düzenlenmesi,

• Plastik sektörünün nitelikli mühendis ihtiyacaını karşılamak için, plastik üretiminin yoğun olduğu illerde polimer mühendisliği bölümlerinin açılması,

• Polimer mühendisliği bölümlerinde yüksek lisans ve doktora tezlerinin sanayinin ihtiyaç duyduğu konulardan seçilmesi, yüksek lisans ve doktora öğrenimi yapan öğrencilerin teorik değil pratik ça-lışmalar yapabilmesi için, tezleri boyunca belirli sürelerde işletme-lerde çalışması, bu amaçla işletmeler tarafından verilecek bursların veya ücretlerin belirli bölümünün devlet tarafından karşılanması için teşvik tedbirlerinin oluşturulması gerekmektedir.

PLASFED: Nitelikli eleman sorunumuz, rekabetçi ihracatı tehdit ediyor

68

Page 71: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

okulunun 705’i devlet, 57’si vakıf üniversitesi, 8’i vakıf ve 32’si polis, astsubay meslek yüksek okulu gibi Emniyet ve TSK bünyesinde faaliyet gösteriyor.

20 ayrı MYO türünde, 215 programda öğrenci yetiştiriliyor. Bu programların türlere göre ayrımında ise 7 bin 454 ayrı program tü-ründe (bir yönüyle meslek olarak adlandırılabi-lir) eğitim veriliyor. Öğrencilerin katılımı artsa da 2013 yılı itibariyle kontenjanların tamamı doldurulamıyor. 2013 yılında 359 bin 628 kon-tenjana rağmen, 286 bin 662 öğrenci yerleş-tirildi ve kontenjanların yüzde 20’si boş kaldı.

Prof. Dr. Durmuş Günay tarafından ya-pılan çalışmada, meslek yüksek okullarının sorunları eğitim süresince uygulama ayağının zayıf kalması, öğrenci ve öğretim elemanları-nın motivasyon eksikliği, toplumda “meslek” saygınlığının az olması, iş dünyasının öğrenci-lere ve eğitim kurumlarına yeterince ilgi gös-termemesi olarak sıralandı.

Meslek yüksek okullarının cazibesinin artırılması için henüz uygulamaya geçmeyen iki önemli farklılaştırmaya gidildi. Eğer eğitim kurumları isterse, bir dönemi stajda geçmek kaydıyla, 3 dönemli eğitime geçebilecek. Ay-rıca, 10 kişinin üzerinde işçi çalıştıran işyerleri zorunlu olarak 1 stajyer alacaklar. Staj sırasın-da öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’u kadar cep harçlığı verilecek.

Meslek yüksek okullarının sorunları ve çözüm önerilerini belirlemeye yönelik olarak YÖK bünyesinde Mesleki Teknik Eğitim Koor-dinasyon Merkezi kurulmasına yönelik bir ça-lışma da başlatıldı.

Mevcut durum: 5.5 milyon genç ortaöğretim kurumlarında

Türkiye eğitim sistemi, hemen hemen bütün ülkelerdeki şekliyle, örgün ve yaygın eğitim kurumlarıyla veriliyor. Buna ek olarak,

bireylerin kendi çabasıyla elde ettiği bilgilere bağlı bir de “serbest” eğitim var. Yaygın eğitim, kurslar, kamu tarafından verilen halka yönelik kurs ve diğer programlar gibi bireylerin kendi isteğine bağlı olarak alabildiği eğitimleri kap-sıyor. Örgün eğitim ise tanımlanmış belirli bir yaş grubuna dahil herkesin aldığı eğitimlerden oluşuyor. İlkokul, lise, üniversite eğitimi olarak yerleşen eğitim sistemi bu adla anılıyor. İlkokul ve ortaokulu kapsayan kısım “ilköğretim”, lise-yi kapsayan kısım “ortaöğretim” ve üniversite ve lisans üstü programları kapsayan kısım ise “yükseköğretim” olarak adlandırılıyor.

Türkiye’de, ilköğretim sonrası mesleki olarak farklılaşma imkanı buluyor. Mesleki eği-tim bu aşamada 10. sınıftan itibaren başlıyor.

Türkiye’de 2013-2014 eğitim-öğretim yılı itibariyle 2 milyon 513 bin mesleki eğitim ortaöğretim öğrencisi bulunuyor. Genel orta öğretimde ise 2 milyon 906 bin öğrenci öğ-renim görüyor. Mesleki eğitimde, özel sektör tarafından kurularak işletilen mesleki orta-öğretim kurumlarındaki öğrenci sayısı 56 bin seviyesinde. İş piyasasına yönelik eğitim veril-meyen ancak niteliği itibariyle mesleki eğitim içinde sayılan imam-hatip ortaokul ve liseleri de bu sayıya dahil. 2014 yılı itibariyle 474 bin öğrenci bu okullarda okuyor.

OECD verilerine göre, üye ülkelerin öğ-rencilerinin yüzde 44,5’i mesleki eğitim alıyor. Türkiye de mesleki eğitim alan ortaöğretim öğrencileri toplam öğrencilerin yüzde 43.6’sı düzeyinde bulunuyor. Türkiye’de bu oran 2003’te yüzde 35,8 seviyesindeydi.

Ülkelerin bu konudaki durumları farklılık-lar arzediyor. Almanya’da mesleki eğitimin or-taöğretimdeki payı yüzde 48 seviyesindeyken, her türlü sanayisi gelişmiş olan Japonya’da bu oran yüzde 22’de, Kore’de yüzde 21 düzeyinde kalıyor. Yine imalat sanayii açısından yetenekli ülkeler olan Norveç’de yüzde 52, Avusturya’da yüzde 70, İtalya’da yüzde 59,9 oranı gözleni-yor. Öğrencilerin büyük bir kısmı üniversite eğitimine devam edemiyor. ÖSYM sınav veri-lerinde, üniversiteye yerleşenler arasında bir orta öğretim kurumundan mezun olanların oranı yüzde 50’ye yakın olarak görünüyor. Her yaş grubuna göre ya da yıllık olarak, geçmiş yılları da kavrayacak biçimde, ortaöğretimi bi-tirdiği halde yükseköğretim dışında kalanların net sayısını gösteren bir veri bulunmuyor. Ay-rıca, bu alanda genel liselerin kaldırılıp tama-mının anadolu lisesine dönüştürüldüğü yeni yapılanma sonuçlarını gösterecek olan 2014 verileri henüz yayınlanmadı. Ancak mesleki bir yeteneği olmayan, genel lise ve anadolu lise-

GÜNDEM

NOT: Bu tabloda bulunan meslek lise türleri 2014 yılında “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ile “Çok Programlı Anadolu Lisesi” adları altında birleştirildi.

69

Page 72: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

si sonuçlarını gösteren 2013 verilerine göre; genel liselerden mezun olan gençlerin yüzde 70,5’i, anadolu liselerinden mezun olanların ise 42,69’u yükseköğretime yerleşemiyor.

Çözüm için hükümet programı

Mesleki eğitim, eğitim-istihdam uyum-suzluğu, eğitimde kalite ve standartlaşma başta olmak üzere, insan gelişiminin bütün aşamalarını kapsayan alanlarda düzenleme yapmak üzere bir program Hükümet tarafın-dan açıklandı. Bu kapsamda “Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı” ile doğrudan iş piyasasına yönelik eğitimi içeren yönüyle nitelik artırmaya yönelik “İşgücü Piyasasının

Etkinleştirilmesi Programı” açıklandı.

Her iki programın ortak yönü “niteliksel” dönüşüm içermesi oldu. Bu programlarda öne çıkan ve uygulamaya yönelik projelerden bazı-ları şöyle:

Temel ve mesleki becerilerin geliştiril-mesine yönelik program kapsamında; Uygula-maları girişimcilik eğitimleri yaygınlaştırılacak. Oda ve borsaların mesleki eğitime yönelik okul açması ve mevcut okullarla işbirliği özendiri-lecek, özel sektörün eğitim birimi kurmasına teşvik verilecek, üniversitelerde biri uygula-malı olarak iş başında geçmek üzere üç dö-nemli eğitim verilecek. Eylem planı kapsamın-

da, meslek ve mesleki eğitimin standart birliği, işgücü talebi, uygulamaların sonuçlarının iz-lenmesi, beceri ölçümüne yönelik bilimsel ça-lışmaların yapılması da öngörüldü.

İşgücü piyasasının etkinleştirilmesi kap-samında ise; kadınların iş piyasasına katılması özendirilecek, aktif işgücü programlarının so-nuçları değerlendirilerek çıktılara göre gün-celleme yapılacak, işbaşı eğitim programlarına işveren katılımı artırılacak, uzaktan eğitim mo-delleri geliştirilecek, iş piyasası esnekleştiri-lecek, sosyal yardım sisteminin iş piyasasına girişi öteleme yönü engellenecek, istihdam teşvikleri gözden geçirilecek.

GÜNDEM

“Yüksek doğur-ganlık hızlarının olduğu geçmiş dönemlerde do-ğan kuşakların doğum-larından sonraki 15-20 yıllık dönem içinde ça-lışma çağına girmesinin ardından başlayan ve aynı kuşakların çalış-ma çağı yaş grubun-dan çıkmasına kadar

devam eden bu süreç “ olarak tanımlanan ’Demografi k Fırsat Penceresi’’ Türkiye için son aşamasına geldi. Bu dönemin önemi ise ülke tarihlerinde bir kez yaşanması. Ülkeler bu fırsat aralığında zenginleşemezse, gelecek dönemlerde zenginleşmek için harcamaları gereken kaynak çok büyüyor üstelik sosyal güvenlik, sağlık gibi sosyal harcamaların oranı da göreli olarak daha ağır yük oluşturuyor.

Geçmiş yılların tamamında nüfusun sürekli artması yanında, genç nüfusun oranının sürekli yükselmesiyle gözlediğimiz süreç, 2040-50 arasındaki dönemde sona erecek. Bu tarihlere yaklaşır-ken, önce “ilkokula başlayan” genç sayısında azalma başlayacak, ardından ortaöğretim ve nihayet üniversiteye başvuranların sa-yısı önce sabitlenip sonra azalmaya başlayacak. Bu aynı zamanda her yıl işgücü piyasasına katılan kişi sayısını da azaltacak. Bu du-rum aynı zamanda, yetenekli, her alanda işletmeleri, ekonomiyi ileriye fırlatacak gençlerin derlendiği “evrenin de” küçülmesi an-lamına geliyor.

TÜİK tarafından ilk kez 2013 yılında 2075’e kadar bir nüfus projeksiyonu gerçekleştirildi. TÜİK projeksiyonuna göre senar-yolar ve demografi k fırsat penceresini içeren nüfus senaryoları şöyle:

Türkiye 2050 yılında kadın başına ortalama 2,5 çocuğa ula-

şırsa, 2075 yılında nüfusu 119 milyon olacaktır.Türkiye’nin do-ğurganlık hızında yaşanacak değişimin nüfus büyüklüğüne, yaş yapısına ve diğer demografi k süreçlere etkisi temel projeksiyon senaryosu (Senaryo 1) haricinde 2 farklı senaryo ile incelenmiştir. Bu senaryolar arasındaki temel farklılık yıllar itibariyle kadın ba-şına düşen ortalama çocuk sayısındaki değişimdir. Bu senaryolar:

Senaryo 1 (Temel Senaryo): Toplam doğurganlık hızının do-ğal akışı içinde azalıp 2050 yılında 1,65’e düştüğü ve 2050 yılın-dan sonra artışa geçip 2075 yılında 1,85’e ulaştığı doğurganlık senaryosu.

Senaryo 2: Toplam doğurganlık hızının, 2020 yılında 2,11’e, 2050 yılında 2,5’e ulaşacağını ve 2075 yılına kadar sabit kalacağı-nı varsayan kademeli artan doğurganlık senaryosu.

Senaryo 3: Toplam doğurganlık hızının 2050 yılına kadar ka-demeli olarak 3’e ulaşacağını ve 2075 yılına kadar sabit kalacağını varsayan artan doğurganlık senaryosu.

Demografi k göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği takdirde Türkiye nüfusu yaşlanmaya devam edecektir. 2012 yı-lında yaşlı nüfus olarak tabir edilen 65 yaş ve üzerindeki nüfus 5,7 milyon kişi, bunların toplam nüfusa oranı %7,5’tir. 2023 yılına gelindiğinde bu nüfus 8,6 milyon kişiye, oranı ise %10,2’ye yük-selecektir.

Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 2012’de 30,1 iken 2023’te ise 34’e çıkacaktır. 2012 yılında erkeklerde 29,5 olan ortanca yaş, 2023 yılında 33,3’e ulaşacaktır. Kadınlarda ise 2012 yılında 30,6 olan ortanca yaş, 2023’te 34,6 olacaktır.

Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 2050’de 42,9 ve 2075’te 47,4 olacaktır. Erkeklerde 2050’de 41,8 olacak olan ortanca yaş 2075’te 46’ya ulaşacaktır. Kadınlarda 2050’de 44’e ve 2075’te 48,7’ye ulaşacaktır.

İnsan kaynağımız bir daha bu kadar “bol” olmayacak !

70

Page 73: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 74: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

Sunteks Yönetim kurulu Başkanı Suat Hisarcıklılar:

-Sayın Suat Hisarcıklılar, Ankara’da, savunma ve teknoloji şirketleri ön plana çıktı gibi. Güçlü fi rmalar olmasına rağmen, toplam olarak baktığımızda da bu alanda fazla görünür değil, bunun nedeni nedir?

Ankara’daki plastik sanayii diğer bölgele-re göre, göreli olarak biraz küçük. Firma sayısı da az. İstanbul, İzmir, Gaziantep, Adana illerine göre Ankara başkent olmasına rağmen üre-tim zayıf. Ambalaj konusunda, satış ayağında aslında iyi bir seviyede. Ankara’da AVM lerin fazla olması Parekende sektörünü canlı tutu-yor. üretim yapan fi rmalar genelde Ankarayı malzeme konusunda besliyor. Toptan ve pe-rakende iyi ama imalat sanayiinde görünürlük düşük.

Son dönemde en yoğun sanayi yatırım alanlarından biri olan Ankara’da faaliyet gösteren Sunteks Plastik’in Yönetim Kurulu Başka-nı Suat Hisarcıklılar, göreli olarak Ankara’nın plastik sanayiinde daha mütevazi bir görünümde olduğunu, buna karşılık yüksek katma değerli ürünlerde gelişme imkanı bulunduğunu vurguladı. Savunma sanayiine yönelik her kesimde ilgi yoğunlaşırken, savunma sanayiinin kendi iç özelliklerinden biri olan az sayıda üretim yaptırması nedeniyle, plastik sanayicilerinin ilgisini azalttığı bilgisini veren Hisarcıklılar, buna karşı-lık kompozit teknolojilerinin havacılık için umut verici olduğunun altı-nı çizdi. Sektörün deneyimli isimlerinden Suat Hisarcıklılar ile Ankara plastik sanayisi, sektörün yapısal sorunları hakkında görüştük.

“Yüksek katma değerli ürünlere geçiş gerekli, bazı ürünlerde kar marjı sıfırlandı”

72

Page 75: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

Bunun birkaç nedeni var. Ankara plastik işleme konusunda çok büyük durumda değil. Firmalar küçük ölçekli. OSTİM ilk gelişme alanı ve buralar küçük m2 li dükkanlardan oluşuyor.Büyük kapasiteli çalışabilmek pek buralarda uygun görülmüyor. Büyük OSB’ler sonradan yapıldı. Plastik sektörü teknolojik olarak daha geniş mekanlara ihtiyaç duyuyor.

Ankara’da memur kenti mantığı hala de-vam ediyor. OSTİM’in kurulmasının ardından Batıkent yerleşim alanı kuruldu. Batıkent’in Ostim’e eleman besleyeceği düşünülmüş fa-kat icraatta öyle olamamıştır.eleman sıkın-tımız bütün imalat sektörlerinde olduğu gibi Plastik sektöründe de çok ciddi boyutlardadır. Kalifi ye eleman ve ara elemanı yetişmemekte-dir.Günden güne de eleman sıkıntısı had saf-hada büyümektedir..

Elbette nitelikli ara eleman sorunumuz var. Yakın zamanda Gazi Üniversitesi Bün-yesinde OSTİM de Plastik ve Kauçuk meslek yüksek okulu açıldı. Bu okul henüz mezun ver-medi. Umuyoruz mezun vermeye başlayınca yavaş yavaş katkı sağlamaya başlar. Müm-kün olduğu kadar desteklemeye çalışıyoruz, stajyerler alıyoruz. Okulun makine parkının yetersiz olduğunu biliyoruz, tatbikata katkı sağlamak için stajyer olarak alıp becerilerini artırmaya çalışıyoruz.

Hammadde açısından Petkim’in uzakta olması ve dolayısıyla ağırlıklı hammadde teda-rikçilerinin İstanbul’da olması Ankara’yı üretim açısından biraz zayıf bıraktı diyebiliriz.

Yüksek katma değerli ürünlerin toplam içindeki payı yetersiz. Ankara’da plastik ima-

latında merdiven altı olmayan, düzgün çalışan 50 ya da 60 fi rmadan söz edebiliriz. Plastikte çeşitli dallar var biliyorsunuz, şişirme, enjeksi-yon, vakum , fi lm vb. bu dallara da böldüğünüz zaman fi rma sayıları iyice azalıyor. Sivil toplum örgütleri olan Osiad (Ostim Sanayicileri ve İşadamları Derneği) , Ticaret Odası ve Sanayi Odasında sektörel sıkıntılarımızı sürekli görü-şüyor ve Hükümet nezdinde girişimlerde bulu-nuyoruz Plastik imalat sektöründeki kenetlen-meyi daha iyi sağlayabilmemiz için Odalardaki Komiteleri daha iyi çalıştırmalıyız.

Odalardaki üye gruplarına baktığımız-da da karmaşık bir yapı görüyoruz. Satıcılarla imalatçıların, kimyacılarla plastiğin, kauçuğun birarada olduğu bir yapı görüyoruz. Sayı az olduğu için de plastik grubunu ayıramıyoruz. Bu nedenlerle Ankara’da sektörü geliştirmeye çalışıyoruz.

-Savunma sanayii Ankara’da büyük bir hızla büyüyor. Hatta yıllık savunma sa-nayii cirosunun yarısı Ankara’daki fi rma-larda gerçekleşiyor. Plastik sektörünün de aklının bir köşesinde sürekli bu alan var. Bu alanda bir yansıma var mı?

Geçmişte, Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Başkanlığı ve şu anda Tica-ret Odasında Meclis Üyesiyim, yönetim kuru-lu üyeliği de yaptım. Benim gözlemim şu: Biz TAI,ASELSAN başta olmak üzere savunma sanayii ürünlerine yönelik sergiler yapıyoruz. Denizaltılar dahil. Dikkat çekici konu şu ki sa-vunma sanayiinde talep edilen ürün sayısı az. Yani bir parçadan 10 adet, diğerinden 100 adet gibi. Bu ürünler hep yurt dışından alın-mış. Üretim miktarı bu konuda çok belirleyici.

Miktar fazla olmayınca, imalatçı da pek sıcak bakmıyor. Bu nedenle çok fazla gelişme sağ-lanamadı. Savunma sanayiinde OSTİM bünye-sinde bir kümelenme var ama ağırlık metaller-de. Kompozitte bir kıpırdanma da gözleniyor, başarı şansı var. Havacılık sanayii bu konuda umut veriyor.

-Peki Ankara hangi alanda büyüyebilir?

Katma değeri yüksek olan ürünlerde daha başarılı olunabilir diye düşünüyorum. Yüksek tonajlı işlerde mümkün olduğunca kar marjları geriledi, hatta neredeyse sıfırlandı. Kompozit sanayii gelişirse çok daha başarılı olur diye düşünüyorum.

-Yatırım yerine ilişkin vurgunuz dik-kat çekiciydi, şu anda yatırım alanı konu-sunda sorun ne boyutta mesela bir plastik ihtisas OSB yatırımı bu alanda bir çıkış sağ-layabilir mi?

Bence, plastik ihtisas bölgesine ihtiyaç görünmüyor. Ankara Sanayi Odası OSB yatı-rımlarını sürdürüyor. İkinci ve üçüncü OSB’ler, Başkent OSB, Anadolu OSB gibi yatırımlar var. Buralar henüz dolmadı. Ankara’daki sanayiciler temkinli devam etmek istiyor. Bizim de yatırım planımız var ama dikkat ediyoruz. Plastikle il-gili yeni bir OSB yatırımının gerekli olduğunu düşünmüyorum. Yeni OSB lerin doluluk oranı henüz yüzde 20 seviyelerindedir.

-Hammadde sorunu özellikle gümrük uygulamaları nedeniyle ciddiyetini koru-yor. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz, yerli üreticilerin birleşip bir sorun çözümüne gitmesi ne derece mümkün?

73

Page 76: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

Petkim, bu alandaki en büyük yatırım elbette. Ancak, Petkim özelleştirme çalışma-ları başlayınca, ilk halka açılma önerildi. Daha sonra bizim gibi fi rmalara teklifte bulunuldu. Sektörün önde gelen fi rmalarının birleşerek satın alabileceği düşünüldü. Tam tersi oldu ve Petkim ilk etapta başka ülke şirketine satıldı. ve millilikten çıktı , yabancılaştı.

Petrokimya, çok önemli bir sektör. Dikkat edilmesi gereken bir sektör. Mevcut durumda, Petkim pazar konumu nedeniyle, malzeme üretiyor ya da ithalat yapıyor ve istediği fi yata satıyor. Tedarikçiler de bu fi yatlara göre ayar-lama yapıyor.

Rahmetli Başbakanımız Turgut Özal’ın döneminde yapılan beş yıllık kalkınma planla-rında Sivas ve Samsun’a petrokimya yatırımı öngörülüyordu ama yapılamadı. Şiddetle ikin-ci üçüncü, dördüncü petrokimya yatırımına ihtiyaç var. Hammadde ithalatı olağanüstü boyutta ve özellikle yüksek yoğunluklu Poli-etilen ve Propropilen hammaddelerde ithalat var. Petkim’in Yeni yatırımları alçak yoğunluklu ürünlere yönelik oldu. Alçak yoğunluklu ham-maddede ihracata gidiyor. Halbuki iç piyasaya ucuz verse daha iyi olur diye düşünüyorum.

Yüksek yoğunluklu hammadde de dar-boğaz var. En yakın malzeme İran’da ve Suudi ülkelerde İthalatta genelde yakın olması sebe-biyle bu ülkelerden sağlanıyor.

-Plastik sektörüne yönelik yatırımlar-da da plastik ürün kullanımında da kamu ve halkın bakışı da sorunlardan biri..

Plastik ve kimya sektörü ihracat konu-sunda en önde gelen sektörlerden biri. Özellik-le kollanmaları lazım. Teşviklerle ilgili herhangi bir ek destek yok. Plastik sanayisi açısından

bakınca, büyük şehirlerde yoğunlaşma var ve bu da teşvikler açısından olumsuz. Teşvik-lerin niteliği konusu da tartışmalı. Alınacak makinenin KDV’sinde destek veriliyor. Finans ayağında pek destek yok, yine kredi bağımlılığı devam ediyor.

Bizim biraz daha farklı düşünce geliştir-memiz lazım. Tüketicilerde, kamuda plastiğe yönelik çevreyle ilgili bir yanlış saplantı var. Mesela biz poşet üretiyoruz. Çevre Bakanlığın-da Çeşitli toplantılara katılıyoruz. Poşet kul-lanımının azaltılmasına yönelik kamuoyunda düşünce var. Bu düşünceler son derece yanlış. Poşetin kullanılmasından ziyade, işi bittikten sonra çöpe atılmasında sorun var. Ayrıştırma ve geri dönüşüme ağırlık vermek ve teşvik etmek lazım. Bu olmayınca yanlış mecralara gidiliyor. Oxo Bio çözünür ürün için malzeme-ler ithal edilmeye başlandı. Büyük marketler için üretimlerde kullanıyoruz. Üretilen poşet-ler doğada belli bir zaman sonra yok oluyor çözünüyor.Bu konu hassas durumda. Çevre Bakanlığı’nın da ciddiyetle eğilmesi lazım. Am-balaj konusunda en ucuz malzeme plastik. Ka-ğıt vs. derseniz orman kesiyorsunuz, selüloz tüketiyorsunuz, pahalı bir malzeme.. Plastikte ise hava kirlenmiyor, karbon salımı düşük, su tüketimi yok ve ucuz.bir malzeme.

-Plastik imalatı dahil, imalat sanayiin-de eğitim sıkıntısından, yetişmiş eleman sorunundan hep söz edilir. Siz de bu soru-nu gözlemliyor musunuz, sonuçta Ankara Türkiye’nin eğitim düzeyi en yüksek ille-rinden biri?

Plastik dahil, genel olarak sanayi için söy-lüyorum, personel sorunu gün geçtikçe sıkın-tılı mecraya girmeye başladı. Geçmiş dönem-lerde, çıraklık ve kalfalık arkasından ustalık bir

eğitim yoluydu. Bu sistem tamamıyla kalktı. Ailelere bakınca, genelde çocukların yüzde 99’u üniversite eğitimine gitme derdinde. El-bette bu güzel ama ara elemana da ihtiyaç var. Bu ülkenin her düzeyde vasıfsızdan, çok vasıf-lıya kadar her tür işgücüne ihtiyacı var.

Eleman bulmakta güçlük çekiyoruz. Mavi yaka dediğimiz kişiler son derece sınırlı. Tek-nisyen kişiler maalesef yok denilebilir. Böyle olunca para çok önemli oluyor, eleman geçiş-leri hızlanıyor. Bunun mesleki eğitim kurum-larıyla aşılması lazım. Bu tür okullara bir itibar sağlanamazsa, Milli Eğitim Bakanlığında sis-tem oturmazsa Türkiye’nin ileriye dönük üre-tim ayağında sıkıntı oluşur diye düşünüyorum. Üretim yoksa, tüketim de olmaz. Bu sorunda iyiye gidiş yok diyebilirim.

-Sunteks’ten söz edecek olursak, hangi ürün gruplarında faaliyet gösteri-yorsunuz?

Şu anda üçüncü kuşaktayız. Aşağı yukarı 30 yıllık bir geçmişe dayanıyoruz. Rahmetli Ba-bamdan ben aldım ve oğlumla birlikte çalışıyo-ruz. Geçen bu 30 yılda değişikliklere uğradık. İlk mobilya sektöründe hizmet verdik. Enjeksi-yon makinelerimiz vardı. Bunun ardından geri dönüşümlü malzemeye ağırlık verdik. Geri dö-nüşümlü malzemeler üretirken, bir adım daha ileri gidip orijinal, baskılı malzemelere yönelik yatırım yaptık. Bugün geldiğimiz noktada, bü-yük süpermarket ve market zincirlerine ürün veriyoruz. Ankara’da da yerel marketlere ürün veriyoruz. Emek yoğun bir iş. Biz dahil herkes çok çalışıyor, makineleri kapatamıyoruz, titiz ürün üretmek zorundayız, müşteri hata kabul etmiyor doğal olarak.Ana ürün grubumuz bas-kılı mağaza poşetleri, çöp torbası, buzdolabı poşeti, şiring naylonları ve Endüstriyel ürün-ler.

SÖYLEŞİ

74

Page 77: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

Yeni ENGEL e-mac. Sizin için daha verimli olan bir makine.

Bu makine

anahtar kelime:

the first.ENGEL e-mac

e-mace-mace mac

Oruç Reis Mah., Giyimkent E4 Blok – B142 No:30 | tel: +90 (0)212 438 50 40

fax: +90 (0)212 438 50 42 | E-Mail: [email protected] | www.engelglobal.com/tr

Page 78: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

li-Türkiye ile bağlantılı nüfus olduğu tahmin ediliyor. Son açıklanan Federal Göç Bürosu verilerine göre Almanya’ya Türk göçü tersine döndü. 2013 yılında Almanya’ya 26 bin 390 Türk göç ederken, Almanya’da yaşayan 33 bin 644 Türk Türkiye’ye göçtü. Alman Nüfus İda-resi de 2013 yılında Almanya’da yaşayan top-lam Türk nüfusunun (Alman ve Türk vatan-daşları toplam) 22 bin kişi azaldığını hesapladı.

Almanya hem cari, hem de satınalma gücü paritesine göre Dünyanın dördüncü bü-yük, Avrupa ve Avrupa Birliği’nin ise en büyük ekonomisi. Ülke, teknolojik olarak ileri sevi-yede olmasına karşılık, yerli imalat sanayiini devam ettirme niteliğiyle dikkat çekiyor. Aynı zamanda Dünyanın en fazla dış ticaret fazla-sı veren ülkeleri içinde birinci sırada. 2014 yılı

Türkiye’nin en önemli ekonomik, siyasi ve kültürel işbirliği ülkesi olan Almanya, Dünya-nın en büyük ekonomileri sıralamasında dör-düncü durumda.

Almanya ile Türkiye arasındaki en önemli olgu ise Türkiye dışında en fazla Türk vatanda-şı nüfusunun yaşadığı ülke olması. Almanya’da resmi kayıtlara göre yaşayan 1 milyon 527 bin Türk vatandaşı bulunuyor. Alman vatandaşlı-ğına geçmiş Türk kökenli kişilerle birlikte 2 mil-yon 800 bin ile 3 milyon arasında Türk köken-

Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ve dış ticaret hacminde de birinci sırada bulunan Almanya, plastik sektörü açısından da en önemli partner konumunda. Ta-rihi olarak müttefi klik ilişkisi bu-lunan ve Almanya’daki en büyük göçmen grubunu oluşturması ne-deniyle iki ülke arasındaki ilişkiler, siyasetten ve ekonomiden çok öteye, kültürel nitelik taşıyor.

Almanya: Dünyanın en büyük 4. ekonomisi Türkiye’nin komşu kapısı

ATLAS

76

Page 79: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

AB tarifesini uygulamak zorunda bulunuyor. Almanya’da standart KDV oranı da Türkiye’nin bir puan üzerinde yüzde 19 seviyesinde bulu-nuyor.

Almanya, ihracat açısından diğer ülkeler-den daha kapsamlı ve önde tutulan standart seviyesiyle ayrılmış durumda. Burada ise AB ortak standartları uygulandıkça diğer ülkeler-le bir eşitlenme bekleniyor ancak Almanya’nın çoğunlukla bu standartların belirlenmesinde

sonu itibariyle 220 milyar Avro dış ticaret faz-lası gerçekleşti.

Almanya Türkiye’nin en önemli ticaret partneri durumda. Hem en fazla ihracat ya-pılan ülke olması yanında, yıllık 5 milyon 250 bin kişi ile Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülke durumunda bulunuyor. Türkiye’de yaban-cı sermayeli şirketler bakımından da 6 bin 54 şirket ile ilk sırada bulunuyor.

Plastik ve kimya sektörünün en büyük ülkelerinden biri

Almanya, 16,3 milyon ton ile Dünya plas-tik üretiminin yüzde 5,2’sini gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra, başta plastik yarı mamülleri olmak üzere Dünyanın en büyük kimya ülkele-rinden biri konumumda ve sektörün iki büyük devinden biri Almanya menşeli şirket olarak dikkat çekiyor.

Plastik sektöründe Türkiye’de kurulu ya-bancı sermayeli 293 fi rmanın 44’ü Almanya menşeli ve bu alanda Alman şirketleri birinci sırada. Türkiye’nin en fazla plastik mamul ithal ettiği ülkeler arasında Almanya ikinci sırada. En fazla ihracat yapılan ülkeler arasında da ikinci sırada bulunuyor. Hammaddelerde ise Almanya Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı üçüncü ülke durumunda. Türkiye, Almanya-dan yıllık 1 milyar Dolar düzeyinde plastik ham-madde ithal ediyor.

Türkiye-Almanya AB Gümrük Birliği kapsamında

Türkiye ile Almanya arasındaki dış tica-ret rejimi AB Gümrük Birliği kapsamında yü-rüyor. Türkiye’nin taraf olduğu Ortak Gümrük Tarifesi nedeniyle de Türkiye diğer ülkelere

ATLAS

DÜNYANIN EN BÜYÜK EKONOMİLERİ 2014 (SAGP: Satınalma gücü paritesi)

2014 GSYH (milyar USD, cari fi yatlarla)

GSYH (milyar USD, SAGP)

Kişi başına gelir (Cari fi yatlarla, USD)

Kişi başına gelir (SAGP, USD)

ABD 17.416 17.416 54.678 54.678

Çin 10.355 17.632 7.572 12.893

Japonya 4.770 4.788 37.539 37.683

Almanya 3.820 3.621 47.200 44.741

Plastik Mamul İthalatımızda İlk 10 Ülke

2013 2014Ülke 1000 Ton Milyon $ Ton - % $ - % Ülke 1000 Ton Milyon $ Ton - % $ - %

Almanya 146 593 27 20 Almanya 88 591 15 19

Çin 88 590 16 20 Çin 161 666 28 22

İtalya 41 249 8 9 İtalya 43 253 7 8

Türkiye’nin Plastik Mamul İhraç Ettiği İlk 10 Ülke

2013 2014Ülke 1000 Ton Milyon $ Ton - % $ - % Ülke 1000 Ton Milyon $ Ton - % $ - %

Irak 281 639 19 14 Irak 242 545 15 11

Almanya 66 248 4 5 Almanya 68 261 4 5

Rusya Fed. 72 246 5 5 Rusya Fed. 66 232 4 5

Azerbaycan 74 216 5 5 İngiltere 69 231 4 5

ALMANYA TÜRKİYE Dış Ticareti (ABD Doları)

Yıl İhracat İthalat Dış ticaret hacmi

2012 13.124.374.835 21.400.613.808 34.524.988.643

2013 13.702.577.121 24.182.421.733 37.884.998.854

2014 15.149.592.419 22.369.405.551 37.518.997.970

Başlıca Ülkelerin Plastik Mamul ÜretimleriSeçilmiş Ülkeler Milyon Ton % Pay

Çin 78,0 25,0

ABD 45,5 14,6

Almanya 16,3 5,2

S. Arabistan 13,5 4,3

Hindistan 12,5 4,0

Tayland 9,2 3,0

Türkiye 8,2 2,6

77

Page 80: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

ana rolü oynayan ülke olduğu da dikkat çeki-yor. Almanya Federal sistemle yönetilen bir ülke olduğu için de bazı kurallar eyaletlere göre değişebiliyor.

Almanya, ithalatında en fazla petrol ürünleri dikkat çekerken, kendi sanayi mamül-lerine yönelik yarı mamül ve diğer parçalarda da yoğun ithalat yapıyor. Ancak dünyanın en güçlü imalat sanayiine sahip ülkelerinden biri olan Almanya hemen her üründe ve her ülke-ye dış ticaret fazlası verir görünüyor.

Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri

Almanya 357 bin kilometre kare alan ve 81 milyon nüfusuyla Avrupa’nın en büyük ül-kelerinden biri durumunda. 16 eyalete ayrılmış Federal bir ülke olan Almanya, parlamenter sisteme dayalı ve güçlü federal başbakana da-yalı bir siyasi yapı ile yönetiliyor.

Konum olarak Avrupa’nın tam ortasında bulunması nedeniyle erişim kolaylığı sağlayan Almanya, 9 ülke ile kara sınırı bulunuyor. Ku-zey Denizi ve Baltık Denizi’nde kıyısı bulunan ülkenin bu yolla İngiltere, İskandinav ve Baltık ülkeleri ve Rusya ile kısa mesafeli deniz bağ-lantısı bulunuyor. Modern Avrupa tarihinin sürekli olarak en önemli ülkelerinden biri olan Almanya, ikinci dünya savaşı sonrasında ikiye bölünmesiyle başlayan ve Berlin Duvarı ile simgeleşen soğuk savaşın da merkezi oldu. 1990 yılında bu duvarın yıkılması, takibinde iki

Almanya’nın birleşmesi de yine soğuk savaşın bitiş simgesi oldu.

Almanya en organize toplumlardan biri

Her ne kadar sanayi devrimine geç katılsa da Almanya takip eden dönemde İngiltere ve Fransa ile arasındaki teknoloji açığını 1800’lü yılların ortalarından itibaren kapattı ve 20. yüzyıla güçlü bir sanayi ülkesi olarak girdi. Bu-nun ardından Birinci Dünya savaşında Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte yenildi. Faşizm döne-minin ardından başlayan ve yine Almanya’nın başını çektiği, 1945 yılında sona eren İkinci Dünya savaşında da yenildi ancak 1900’lü yıl-lardan itibaren yerleşen bilime ve mühendisli-ğe dair kültür, 1960’lı yıllardan itibaren başta Türkiye olmak üzere bütün Avrupa’dan geti-rilen yabancı işgücünün birleşmesiyle tekrar toparlanmayı sağladı. Almanya, bugün Dünya-daki en önemli bilim ve teknoloji üretimi yanın-da, mühendislik ve imalat sanayi yetenekle-rinden birini temsil ediyor. Ülke üniversiteleri de bu alanlardaki dünyanın en güçlü eğitim ve araştırma kurumları arasında sayılıyor.

İş yapmak için dikkat edilecek kültür

Ekonomi Bakanlığı çalışmalarına göre Almanya’da iş yapacak fi rmaların standartlar ve kurallar konusunda önceden bilgi sahibi olması, mümkün olduğunca laboratuvarlarla bağlantı kurması tavsiye ediliyor. Ayrıca, iş

yapma süreçlerinin disiplinle yürütülmesi ge-reğine de dikkat çekiliyor. Toplantılara Alman tarafl arın daima iyi hazırlanmış olarak geldik-leri ve aynı detaycılığı karşı taraftan da bek-ledikleri de önemli vurgular arasında. Genel klişe söylem olan Almanların işlerine duyguları karıştırmadığı bilgisi de Ekonomi Bakanlığı ta-rafından da vurgulanıyor.

İş süreçlerindeki en önemli engellerden biri ise Türklere karşı katı vize uygulaması ola-rak dikkat çekiyor.

Almanya, fuar ve festivaller ülkesi

Almanya, klasik kitle turizmi olan 3S’ten (sun, sea, sand) hiç birine sahip olmasa da Dünyanın en fazla turist çeken ülkelerinin başında geliyor. Ülke, neredeyse her alanda düzenlenen ve sektörlerinin en büyüklerinden olan binlerce fuara ev sahipliği yapıyor ve bu fuarlar çok sayıda iş ve turizm amaçlı seyahat getiriyor.

Ayrıca, başta Octoberfest olmak üze-re Almanya’da geleneksel-dini ya da çağdaş içerikli çok sayıda festivale ev sahipliği yapı-lıyor. Ülkenin futbol takımları da yine küresel ölçekte ilgi gören ve turist çeken unsurlardan biri. Almanya, doğa turizminde de başta kayak olmak üzere olanaklar sunuyor. Almanya, bu özellikleriyle Dünyanın 7. büyük turizm ülkesi konumunda.

ATLAS

Plastik Hammadde İthalatı Yaptığımız İlk 10 Ülke

2013 2014Ülke 1000 Ton Milyon $ Ton - % $ - % Ülke 1000 Ton Milyon $ Ton - % $ - %

S. Arabistan 991 1.592 16 15 S. Arabistan 1.022 1.705 17 15

Almanya 448 1.092 7 10 Almanya 399 1.021 7 9

Belçika 403 815 7 7 Belçika 386 744 6 7

G. Kore 397 758 7 7 G.Kore 586 1.129 10 10

Türkiye’nin Plastik İşleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları İhracatında İlk 10 Ülke - 2014

İthalat İhracatAdet Milyon Dolar Adet % Dolar % Adet Milyon Dolar Adet - % Dolar - %

Almanya 723 162 8 25 Rusya Fed. 252 16,5 1,9 11,6

Çin 4.550 156 52 24 İran 302 14,8 2,2 10,4

İtalya 825 81 9 13 Irak 244 11,8 1,8 8,3

Plastik İşleme Makinaları Dünya İhracatını Yönlendiren 10 Ülke

Exporters 2009 Milyar dolar 2013 Milyar dolar 2009 % Pay 2013 % Pay CAGR ( % )

Almanya 3,6 6,2 23,4 25,4 14,2

Çin 1,4 3,1 8,7 12,6 22,7

Japonya 1,6 2,5 10,4 10,2 11,3

İtalya 1,6 2,3 10,3 9,4 9,2

78

Page 81: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 82: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

Sıcak dolum imkanı veren yeni ürününü piyasaya süren Meltem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şahin:

Melpet ambalaj fabrikamız var. Pet resin tesis-lerimizin içinde Ar-Ge ve laboratuvar yatırım-larımız var ve bu alanda yeni yatırımlarımız da sürüyor.

Geldiğimiz aşamada, Meltem Kimya ola-rak 2014 sonunda 172 milyon TL dolayında bir ciroya ulaştık. Yüzde 10’lar mertebesinde bir ihracat sözkonusu. İhracatta büyüme iste-nir ama pariteden dolayı son yıl biraz sıra dışı bir yıl oldu. Avro-Dolar dengesizliği nedeniyle Avrupa’ya ihracat yapmak güçleşti. Eğer Avro lehine bir parite olursa ihracatımız bir miktar artabilir. Hammaddemizin yüzde 80 ile 90 ara-sını ithal ediyoruz. Çünkü bizim kullandığımız hammaddeler ya Türkiye’de yok veya miktar olarak talebin altında.

Yeniliğe, yenileşmeye önem veriyoruz. Benim bu alanda örnek aldığım kişi Rahmetli Özdemir Sabancı. Çok farklı bir kişiydi.

-Sayın Şahin, ambalaj sektöründe, pet kavanozla başlayan yeni bir üretimin arefesindesiniz, öncelikle bu süreçten bi-raz bahsedebilir misiniz?

Meltem Kimya olarak hep yeniliklerin peşinde olduk. Kuruluşumuzdan bu yana sü-rekli bir gelişim içindeyiz. Bugünlerde, Hot-Fill Melpet yani, 94 derece sıcaklığa dayanıklı pet kavanoz-ambalaj ürünlerimizi kullanıcılara sunma aşamasındayız. En önemli gündem maddemiz bu.

Kısaca geçmişimizden söz etmem ge-rekirse, 1976 yılında Şahin Plastik olarak başladık ve 2000 yılında Meltem Kimya gru-bunu kurduk. Bir aile şirketiyiz. Üçü Adana ve biri Manisa’da olmak üzere 4 tesisimiz var. Adana’da, Dikili Plastifyan ve Entegre -DOTP tesisimiz, Hacı Ömer Sabancı OSB’de pet resin tesisimiz ve bunlara ilaveten de Şahin Plastik ticari işletmemiz bulunuyor. Manisa’da Hot Fill

Türkiye’nin hammadde üre-ticilerinden Adana merkezli Mel-tem Kimya mamul pazarına da iddialı bir ürünle girmeye hazırla-nıyor. Plastifi yan tesislerinin ar-dından yüksek teknolojili yeni pet resin üretim tesisleriyle büyüyen Meltem Kimya, son olarak kendi teknolojisini geliştirdiği, 94 de-rece sıcağa dirençli gıda ambalaj-larının üretimine başladı. Meltem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şahin, şirket olarak ham-madde alanında büyümelerinin devam edeceğini ancak yüksek katma değerli ürünlere yönelik her zaman ilgi duyduklarını ve bu alanı da radarlarının içine aldıkla-rını belirtti. Meltem Kimya, Ada-na’daki pet resin ve plastifi yan tesislerinde, etkileşimli biçimde bütün ürünleri birbirinin girdisi haline getirerek, neredeyse atık-sız bir yaklaşım içinde üretim ya-pıyor. Atık işleme teknolojisiyle bir ilki gerçekleştiren pet resin tesisleri, yakın zamanda küresel şirketlere yönelik üretim girişim-lerini de sürdürüyor. Hulusi Şahin, Türkiye’nin yapısal sorunları ara-sında bulunan plastik hammadde üretimi konusunda da çekingen davranmaması, petrokimya ala-nına yeni yatırımların yapılması görüşünde.

“Petrokimyada yeni yatırım gerekli, Türkiye bu yatırımları yapacak güçte”

80

Page 83: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

-Sıcak dolum ürününüzün en önemli gündem maddeniz olduğunu söylediniz..

Sıcak dolum ambalaj yatırımımız da ye-nilik arayışımızın bir sonucu. Melpet pet resin ürünümüze çok güveniyoruz. Bu ürünümüzle, Ar-Ge çalışması bize ait olan ve yüksek düzey-deki sıcaklıklardaki ürünlerin konulmasına im-kan veren kavanozu geliştirdik.

Bu neden önemli çünkü yeni düzenleme-ler sonucu gıda ürünlerine tuz ve koruyucu maddelerin konulması yasaklandı. Bu uygula-ma başlayınca, başta salça olmak üzere gıda imalatçılarımız ambalaj sorunları yaşamaya başlayacak. Ürünlerin raf ömrünü koruması için üretimden çıkar çıkmaz sıcakken doldu-rulması, ambalajlanması gerekecek.

Biz sıcak dolum (hot fi ll) Melpet ürününü piyasaya sürmeseydik, bu konuda tek alterna-tif cam çözüm olacaktı. Cam üründe kapasite sorunu olduğu için de ithalat başlayacaktı. Ağırlık, dayanıklılık, maliyet olarak uygun bir çözüm sunmuş olduk.

-Ar-Ge çalışması ne kadar sürdü?

İki yıllık bir Ar-Ge çalışması yaptık bunun için. Sonunda da 94 santigrat dereceye da-yanıklı kavanozu ortaya çıkardık. Manisa’ya da tesisimizi kurup üretime başladık. Piyasa-ya çıkma aşamasındayız. Yıllık 70 milyon adet üretim hedefl iyoruz. İlk 5 senede, bu yetmiş milyonu, çeşitli ebatlarda geliştirerek, 500 milyona çıkarmak ve bunun bir kısmını da ihra-cata yönlendirmek niyetindeyiz.

Ar-Ge laboratuvarımıza yatırımlarımız, yeni arayışlarımız sürüyor. Sadece sıcak dolum değil, başka alanlarda da başarı sağladık. Mel-pet ile BPA içermeyen, polikarbonata alterna-tif 19 litre kapasiteli damacana üretimini sağ-ladık. Üstelik bu damacananın geri dönüşümü mümkün. Meltem Kimya olarak Türkiye’de ilk DOTP geri dönüşüm tesisini kurduk. DOPT fi talat olmaması nedeniyle bu çok önemli. Reach sertifi kalı bir ürün. Geri dönüşümlü ilk

polyster üretimini de sağladık. Çalışmalar dur-mayacak.

-Hammadde plastik sanayisinin ya-pısal sorunu, çözüm bekleniyor. Siz ham-madde üreten bir fi rma olarak sorunu na-sıl görüyorsunuz?

Dünyada plastik ilerleyen bir sektör. Türkiye’de de ilerliyor. Yıllık yüzde 10’lar sevi-yesinde büyüyor. Şu andaki 11 milyar dolarlar da artacak. Bundan on sene önce ithalat 1 mil-yar dolarsa, şimdi 11 milyarlara çıktı, 10 sene sonra 20 milyar dolarlara çıkacak.

Geçmişte yatırımlar yapılmamasından kaynaklı bir sorun var. Elbette, her şeyden önce devlet teşviki olmazsa olmaz bir alan ama bunun dışında da yapılacaklar var. Mese-la, resmi prosedürleri de iyileştirmemiz lazım. Yatırımcıların önünü açmamız, işlerini kolay-laştırmamız, kırtasiyecilikten kurtulmamız la-zım.

Anlayışımızı da değiştirmemiz gerekiyor. Bazı yurt dışı yatırımcıları bu nedenle kaçırı-yoruz. Sadece kırtasiyecilik. Bir izin için beş ay gerekiyor. Bunların kısa süre içinde yanıtlan-ması, olumlu ya da olumsuz yanıtlanması la-zım. Yatırımcıya her şey önceden söylenmeli, sonradan sürpriz çıkarılmamalı. Çünkü ulusla-rarası alanda bu türden sıkıntı çıktığı zaman konuşuluyor.

Yatırım yapmak isteyenin bırakın zorlan-masını, ayağında hizmet verilmesi lazım. Yatı-rımcı insanlar zorluklara rağmen hala yatırım yapıyorlar.

Faizler yatırım için engellerden biri. Geç-mişe kıyasla hem prosedürlerde azalma ger-çekleşti ama kolaylaştırması gerekir. Yatırımcı, sermaye, emek veriyor. İstihdama, ekonomiye kaktı sağlamaya çalışıyor. Bu insanlar teşvik edilmeli, takdir edilmeli. Ancak bu aşamadan

sonra bir yatırımdan söz edebiliriz. Yatırımcıyı destekleyip, teşvik etmezseniz, “eline sağlık” demezseniz, arsa bulamıyorsa sıkıntı çekiyor-sa nasıl yatırım yapacak? Bu konuya ilişkin ola-rak şunu söylemek lazım, arsa önemli. Yatırım için ayrılan arsaların rant aracı olmaması gere-kir. Dünyayı geliştiren sanayidir. Bazı kısıtlayıcı kararlardan vazgeçmemiz lazım.

-Plastik sektöründe petrokimya ala-nından başlayarak bir açığımız sözkonusu. Çok yüksek maliyetli yatırımlar ve bundan dolayı bir çekingenlik var..

Bu konuda yabancı sermayeyi çekmek çözümlerden biri. Türkiye’de petrokimya ala-nında yatırım yapmak isteyenler oldu ve biz kaçırdık. Çünkü zorluklar çıkarıldı. Mesela be-nim rakibim olacak bir yatırımcı -ki 1 milyar dolar dolayında yatırım planlıyordu- benim için hayırlı olmayacaktı ama Türkiye için hayırlı olacaktı. Yumurtalık serbest bölgede lisans alı-namıyor mesela..

Ben şu görüşe katılmıyorum; petrolümüz olmadığı için petrokimya tesisi kurulmaz deni-yor ama Kore’nin, Çin’in de yok.. Buna rağmen petrokimya devi olmuşlar.

Kimya sektöründe türev ürünlere yönelik bir yatırıma ihtiyaç var. Bunları harekete ge-çirecek yatırım teşviklerinde bazı darboğazlar var. Devletin teşvik uygulamalarını bu alanda biraz daha yönlendirici hale getirmesi, ek teş-vikler gerekli. Dünyanın en büyük PP ithalatçı-larından biri Türkiye, hatta Türkiye’de bir şehir Gaziantep ön sıralarda.

Petrol kaynaklarına da çok uzak değiliz. Yumurtalık (Adana) bu alanda öne çıkabilir. Teknoloji bölgeleri oluşturulmaya çalışılıyor ama hala özel sektörün katılımı için sıkıntı var. Arsalar sağlanamıyor. Ekonomi yönetiminin bu konuya biraz daha eğilmesi lazım.

81

Page 84: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

Nafta sadece hampetrolden değil, doğal-gazdan da elde edilir. Rusya’dan uygun fi yata doğalgaz geliyor ve diğer doğalgaz kaynakla-rına yakınız.

Türkiye, hampetrol ve gazda bir lojistik üssü oluyor. Türkiye’den geçen çok büyük boru hatları var. Petrokimya yatırımlarıy-la bunu değerlendirmemiz lazım. Bu hatlar Türkiye’nin topraklarından geçiyor. Sadece dış ülkelerde petrol çıkarmakla uğraşmamak, Türkiye’ye gelen gazı, petrolü de iyi değerlen-dirmemiz gerekiyor.

-Nasıl bir yatırım modeli olabilir, çok ortaklı yatırımlar mesela?

Evet çok büyük yatırımlar ama mutlaka çok ortaklı yapı gerekmiyor. Türkiye’de bu yatı-rımları yapabilecek çok güçlü gruplar var. Eğer petrokimya alanına özel bir önem verilirse bu alana büyük kaynak yatıranlar olacaktır, bu güçte şirketler var zaten. Yabancı yatırımcı da gelecektir. Evet, petrokimya yatırımları pahalı ama bu yatırımları yapabilecek güç olduğunu biliyoruz. Bu alanda, kapasitesi düşük tesisler yerine büyük yatırımlara yönelmek gerekli gibi görünüyor.

Türev ürünler alanında aslında hala bü-yük fırsat var. Teşvikler ve çalışmalar yapılma-sı gerekiyor. Biz cari açıkta en çok olumsuzluk oluşturan sektörlerden biriyiz. Öncelik yabancı ortaklıklara verilebilir, yanlış olmaz.

Dünya var oldukça petrokimya olacak-tır ve büyüyecektir. Başka ülkelerde, mesela Çin’de 2 milyon tonluk üretim tesisleri kurulu-yor. Türkiye pazarı olarak bunlar gibi 3 tesisi kaldırabilecek düzeydeyiz. Dünya döndükçe plastik sektörü büyüyecektir.

Bizim alımlarımız nedeniyle sürekli ha-berler geliyor, ürün satmak isteyenler bilgi gönderiyor. Her gün yeni bir haber, üç, altı ay sonra 1 milyon tonluk, 2 milyon tonluk tesis-

ler devreye girecek, mal satmaya başlayacak diye. Pazar büyüklüğü olarak, Türkiye’nin üç ayrı köşesine 3 tesisi kaldırabilecek düzeyde-yiz. Petkim’in kapasitesi 400 bin ton dolayın-da. Buna bir 4 milyon eklemek neden olmasın.. Tamam, çok büyük bir yatırım diyoruz ama bu sözünü ettiğimiz kapasiteler Çin’de 2 fabrika demek..

-Meltem Kimya olarak çok çeşitli mad-

deleri kullanıyorsunuz ve bunlara yönelik gümrük uygulamaları bazen çok kısıtlayıcı olabiliyor. Siz bir sorun yaşıyor musunuz bu alanda?

Hammadde ticaretinde Avrupa Birliği’nden dolayı bir sıkıntımız var. Çünkü, ucuza ürün alma şansımızı kaybedebiliyoruz. Diğer serbest ticaret anlaşmaları da bizi zor-luyor.

Gümrük Birliği kaynaklı sorun şu: Üçüncü ülkelerden ya da Çin’den mal aldığımızda, üre-tip Avrupa’ya veya Gümrük Birliği dahili ülke-

lere mal sattığımız zaman telafi edici vergiler karşımıza çıkıyor. Ucuz kaynakların büyük bir kısmı bunun içinde. Şu anda en fazla ithalat yapılan ülke Kore olacak. Çünkü serbest tica-ret anlaşması yaptık, Avrupa Birliği de dahil olduğu için Kore öne çıktı. Bizim Gümrük Birli-ğimiz ile Avrupa’nın STA’ları senkronize değil. Bu sorun yaratıyor. Avrupa’dan ürün tedarik edelim istediğimizde orada çok fazla üretim yok artık.

Avrupa sanayiden çıkıyor ve üretimini Uzak Doğuya kaydırıyor. Ancak Avrupa ma-mul alımında yakın çevresiyle çalışma eğili-minde. Bu da bize fırsat yaratabilir. Türkiye bu fırsatı değerlendirip akıllı yatırımlar yaparsa Avrupa’nın tedarikçisi olabilir.

-Pet resin biraz riskli bir sektör, kapa-site fazlamız olmasına rağmen ithalat da var.. Bu durumun ana kaynağı nedir?

Türk sanayicisi olarak çok eziliyoruz. Şöy-le bir örnek vereyim: Brezilya pet resin ithala-tına yüzde 60 koruma uyguluyor. İç tedarikçi güçlü ve yabancı sermaye ortak olmak için elinden geleni yapıyor. Brezilya önce yerli malı kullanmayı, sonra yetmezse ithalatı öneriyor. Biz 50 bin ton yıllık üretiyoruz, koruma altında büyüyen Brezilyalı üretici 1,5 milyon üretiyor. Elbette maliyet avantajı ona geçiyor. Bizim çı-kış fi yatımızın altında Türkiye teslim mal öne-riyor.

Türkiye pet resin pazarını karşılayacak kadar yerli üretim var ama tesisler küçük. İtha-lat yoluyla da ürün geldiği için düşük kapasite çalışabiliyorlar. Bu yapı nedeniyle, hem ithala-tın önünü açıyoruz, hem de ihracat yapmakta zorlanıyoruz.

-Meltem Kimya türev ürünlerde mi büyüyecek, yoksa yeni plastik ya da pet mamul girişimleriniz olacak mı?

Meltem Kimya, ürettiğimiz hammaddele-ri oluşturan maddelerin üretimine değil, daha ileri ürünlere yönelik bir büyüme stratejisi uygulayacak. Ambalaj sektörü bunlardan biri. Ancak herkesin yaptığı ürünler değil, Ar-Ge ça-lışmalarıyla yeni ürünler geliştirilecek. Ambalaj derken bunu kastediyoruz. Sıcak-dolum pet mesela.. Eğer biz bu ürünü yapmasaydık sade-ce cam ürün vardı ve Türkiye kapasitesi yeterli olmadığı için ithalat yapılacaktı. Biz gıda sek-törüne ucuz bir ürün alma yönünde çare üret-miş olduk. Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Ambalaj sektörüne yönelik yenilikçi ürünlere ağırlık veriyoruz.

SÖYLEŞİ

82

Page 85: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 86: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİGÖRÜŞ

Ali İbrahim AydınYeminli Mali Müşavir

[email protected]

Türk Ticaret Kanunu ile kurumlar vergisi kanunu çerçevesinde kısmi bölünme

Sayın okurlar, bu yazımızı kıs-mi bölünme konusuna ayırdık. Ya-zımızda öncelikle tam bölünme ve kısmi bölünme kavramlarını kısaca açıklayacak ardından da kısmi bö-lünmenin vergisel etkileri üzerin-de duracağız.

Bölünme Kavramı ve Bölünmenin Türleri

Bölünme, şirketlerin malvarlıklarını tama-men veya kısmen kendilerinden ayırarak başka şirketlere devretmeleri ve bunun karşılığında bölünen şirketin ortaklarının devralan şirket-lerde ortak konumunu elde etmelerini veya devrin karşılığında bölünen şirketin devralan ortaklık sermayesinde pay sahibi olmasını ifa-de eder. Hem 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hem de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu bölünmeye ilişkin hükümler taşımaktadır.

Türk Ticaret Kanununda tam ve kısmi bölünme olmak üzere iki tür bölünme öngörül-mektedir.

Tam bölünmede, bölünen şirket ortadan kalkmakta ve şirket malvarlığının tümü mev-cut veya kurulacak birden fazla şirkete geçer. Bölünen şirketin ortaklarına, devralan şirketin hisseleri verilir. Bölünen şirketin ortaklarına verilecek hisse oranının hesaplanmasında, devralan şirkete aktarılan varlıkların gerçek de-ğerleri ile devralan şirketin varlıklarının gerçek değerleri dikkate alınır.

Kısmi bölünme, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümünün mevcut veya yeni kurulacak bir veya birden fazla şirkete devredilmesidir. Kısmi olarak bölünen şirket ortadan kalkmaz, elinde kalan malvarlığıyla varlığını sürdürür. Kısmi bölünmede, bölünen şirketin ekonomik varlığını sürdürebilmesi bö-lünmenin gerçekleşmesi bakımından önemli bir kriterdir. Aksi halde, kısmi bölünmenin tam bölünmeden bir farkı kalmaz. Kısmi bölün-

mede, devralan şirketin hisseleri kısmi olarak bölünen şirketin ortaklarına verilebileceği gibi, kısmi olarak bölünen şirkete de verilebilir. Devralan şirket paylarının kısmi bölünen şir-ketin ortaklarına verildiği modele, “Ortaklara Pay Devri Modeliyle Kısmi Bölünme”; devralan şirket paylarının kısmi olarak bölünen şirkete verildiği yönteme ise, “İştirak Modeliyle Kısmi Bölünme” denilmektedir.

Kısmi Bölünme

Kurumlar Vergisi Kanununun 19. mad-desi, devir yoluyla birleşmeler ile tam ve kısmi bölünmeyi belirli şartların varlığı halinde, ku-rumlar vergisi dışında tutmaktadır.

Kurumlar Vergisinin 19. maddesinde kıs-mi bölünme aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.

Kısmi bölünme; tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya dai-mi temsilcisinin bilançosunda yer alan taşın-mazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim ve hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak mev-cut veya yeni kurulacak tam mükellef bir ser-maye şirketine devretmesidir.

Türk Ticaret Kanununda yer alan kısmi bölünmeye ilişkin düzenleme ise aşağıdaki gi-bidir.

“Bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bö-lünen şirketin ortakları, devralan şirketin pay-larını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen

84

Page 87: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 88: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİGÖRÜŞ

şirket devredilen mal varlığı bölümlerinin karşı-lığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur.”

Kısmi Bölünmeye Konu Olabilecek Kurumlar

Türk Ticaret Kanunu ile Kurumlar Vergi-si Kanununda yer alan hükümler birlikte de-ğerlendirildiğinde, tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya kanuni temsilcisinin varlıklarının kısmi bölün-meye tabi tutulabileceği, şahıs şirketlerinin ise bölünmeye konu olamayacakları anlaşılmakta-dır.

Kısmi Bölünmeye Konu Olabilecek Varlıklar

Kurumlar Vergisi Kanununa göre kısmi bölünmeye tabi tutulabilecek varlıklar şunlar-dır.

• Taşınmazlar,• İki tam yıl aktifte bulunan iştirak hisseleri• Üretim işletmeleri,• Hizmet işletmeleri.

Kısmi bölünmede, hem bölünen hem de varlıkları devralan işletmenin faaliyete devam etmesi esastır. Bu sebeple, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü ko-runacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredil-mesi zorunludur. Dolayısıyla, üretim ve hizmet işletmelerinin devrinde, faaliyetin işletme bü-tünlüğü korunacak şekilde devamı için gerekli taşınmaz, tesis, makine, teçhizat, alet, edevat, taşıt ve gayri maddi haklar ile hammadde, ma-mul, yarı mamul mallar gibi aktif kıymetlerin tümünün devredilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kurum bilançosunda yer alan devredilen üre-tim ve hizmet işletmeleri ile doğrudan ilgili olan nakit, alacaklar, menkul kıymetler ve borçların da devri zorunludur.

Kısmi Bölünmeye Konu Olamayacak Varlıklar

Şirket aktifi ne kayıtlı ticari mallar, yarı ma-muller, mamuller, gayri maddi haklar, alacak ve borçlar kısmi bölünmeye konu edilemeyecek-tir.

Kısmi Bölünme Sonucunda Hisse Dağılımı

Bölünmeye tabi varlıklar, mevcut veya yeni kurulacak şirkete bölünen şirketteki ka-yıtlı değerleri üzerinden devredilir. Diğer bir ifadeyle, bölünen şirketteki varlıkları devralan şirket bu varlıkları rayiç değerleri üzerinden değil, bölünen şirketteki kayıtlı değerleri üze-rinden defterlerine kaydedecektir.

Kısmi bölünme sonucunda, varlıkları dev-ralan şirketten bölünen şirketin ortaklarına verilecek pay oranının hesaplanmasında, kısmi bölünmeye konu varlıklar ile devralan şirketin gerçek değeri dikkate alınacaktır. Hisse dağı-lımında varlıkların gerçek değerlerinin dikkate alınmaması hisse devri anlamına geleceğinden durumuna göre transfer fi yatlandırması yo-luyla örtülü kazanç dağıtımı veya değer artış kazancı yönüyle vergi yükümlülüğünün doğ-masına sebep olabilir.

Ancak, kısmi bölünmeye konu varlıklar yeni kurulacak bir şirkete devredilecekse, his-se dağılımının rayiç bedelle yapılıp yapılmama-sının bir etkisi olmayacaktır. Zira bölünen şirket ile yeni kurulacak şirketin ortaklık yapısı ve pay dağılımı tamamen aynı olacaktır.

Daha öncede ifade ettiğimiz üzere, kısmi bölünmede, bölünen varlıklara karşılık devra-lan şirketten alınacak hisseler, bölünen şir-ketin ortaklarına verilebileceği gibi bölünen şirkette de kalabilir. Kurumlar Vergisi Kanu-nunun 19. maddesine göre, devralan şirketin hisselerinin bölünen şirketin ortaklarına ve-

rilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devralan şirkete devri zorunludur.

Kısmi Bölünmede Katma Değer Vergisi

Katma Değer Vergisi kanununun 17/4. maddesinin (c) alt bendine göre, Kurumlar Ver-gisi Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılan bölünme işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Normal uygulamada, varlıkla-rın bir şirketten diğer bir şirkete devredilmesi katma değer vergisi bakımından teslim sayıla-rak verginin konusuna girdiği halde, kısmi bö-lünme yoluyla devredilen varlıklar katma değer vergisi dışında tutulmuş ve böylelikle bölünme işlemi teşvik edilmiştir.

Kısmi bölünme yoluyla devredilen varlık-lar için bölünen şirket tarafından yüklenilen vergilerin indirimi önemli bir konudur. Bölün-me yoluyla devredilen varlıklara ilişkin olarak bölünen şirket tarafından yüklenilen ve devir tarihine kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi mükerrer indirime yol aç-mayacak şekilde varlıkları devralan şirket tara-fından indirim konusu yapılabilir. Ne var ki, bu temel prensibe rağmen, devrolunan varlığa isabet eden katma değer vergisinin hesaplan-ması bazı durumlarda tartışma doğurabilmek-tedir.

Bölünen Şirkette Vergileme

Kurumlar Vergisi Kanununun 20. madde-sine göre, kısmi bölünme işlemlerinden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

Ancak, bölünen kurumun bölünme tarihi-ne kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borç-larından bölünme yoluyla varlıklarını devralan kurumlar müteselsil olarak sorumludurlar. Bu sorumluluk, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlıdır. Bu sorumluluğun amacı, bölünme tarihine kadar olan süreye inhisar etmek üzere, bölünme tarihi itibarıyla doğmuş veya sonradan doğacak vergi alacakları bakı-mından güvence sağlamaktır. Konu bu açıdan değerlendirildiğinde, kısmi bölünme uygula-maları bakımından, bölünen varlıkların gerçek değerlerinin tespitinin ne denli önemli olduğu anlaşılmaktadır.

Kısmi bölünmede bölünen şirketin tüzel kişiliği devam ettiği için bölünme işlemi dolayı-sıyla herhangi bir vergi beyannamesi vermesi söz konusu olmayacaktır.

86

Page 89: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

> www.kalde.com

KALDE, modern ve tam donanımlı tesislerinde ürettiği, kalitesi Dünya’ca onaylanan yenilikçi ürünleriyle, bugün Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri. İhracat yaptığı 50’den fazla ülkede ve Türkiye’de sistem üreticisi olarak, ustaların ilk tercihi.

KALDE, sıfır atık politikası ile doğal kaynakları israf etmeden, insana ve Dünya’ya saygılı üretimi ve ürünleriyle “kalıcı değer” yaratmaya devam ediyor.

1977'DEN BU GÜNE, KALICI DEĞER

Page 90: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

Türkiye plastik sektörü, geçmiş yıllara kıyasla büyüme hızında kayıp yaşasa da, 2014’ü yüzde 1,9 oranın-da büyüme ve 34.2 milyar dolar üretimle kapattı. Mamul bazında Avrupa ikinciliği unvanını koruyan Türkiye plastik üreticileri, mamul bazında yüksek oranlı dış ticaret fazlasını sürdürdü ve 4 milyar 976 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Hammaddeyle birlikte toplam doğrudan ihracat ise 6.1 milyar dolara ulaştı.

Türkiye plastik sektörü 34.2 milyar dolar üretimle Avrupa ikinciliğini korudu

PLASFED 2014 Türkiye Plastik Sektör İzleme Raporu yayınlandı

Barbaros DEMİRCİGenel SekreterPLASFED

PLASTİK MAMUL :

PAGDER kayıtlarına göre Türkiye plastik sektöründe % 99’u KOBİ düzeyinde 6.500 fi rmanın üretim yaptığı bilinmektedir. Firmaların baş-lıca alt sektörler bazında dağılımında inşaat malzemeleri % 23,1 ile önde gelmektedir. Ambalaj malzemeleri üretici sayısı % 22 ile onu takip eder-ken, ev gereçleri, makine, tekstil, elektrik – elektronik, otomotiv ve ham-madde fi rmalarının toplam üreticiler içinden % 5 - % 10 arasında pay aldıkları görülmektedir.

Türkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren fi rmaların % 91,3’ü 12 ilde bulunmaktadır. Diğer 57 il sayısal olarak sektördeki toplam fi rma sa-yısından % 8,7 pay almaktadır.

Türkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren üretici fi rmaların baş-lıca şehirler bazında dağılımında İstanbul % 62,1 payla ön sırada gelmek-tedir. Bursa ve İzmir, toplam fi rma sayısında payı % 5’in üzerinde olan şehirleri oluşturmaktadır. Ankara, Gaziantep, Konya ve Kocaeli toplam fi rma sayısından % 3 - % 4 arasında pay alan şehirler olarak gözlemlen-mekte iken, Adana, Kayseri, Samsun, Mersin ve Denizli’nin payları % 1 – ile % 1,5 arasında değişmektedir.

Plastik Sanayicileri Federasyonu - PLASFED üyesi 9 derneğin bu-lunduğu illerde toplam olarak 5.394 fi rma faaliyet göstermekte olup toplam plastik sektör fi rma sayısının % 84’ünü oluşturmaktadır. Başka bir değişle PLASFED üyesi derneklerin potansiyel temsil güçleri sektörde faaliyet gösteren fi rmaların % 84’üi düzeyindedir.

2013 yılında 8 milyon 92 bin ton ve 34,2 milyar dolar olarak gerçek-leşen plastik mamul üretimi 2014 yılında miktar ve değer bazında % 2 ar-tarak 2014 yılında 8 milyon 234 bin tona ve 34,9 milyar dolara çıkmıştır.

2002 – 2012 yılları arasında GSMH artış oranını ikiye katlayan plas-tik sektör büyümesi 2014 yılında GSMH artış oranının altına düşmüştür.

2013 yılında 8 milyon 234 bin tonluk toplam plastik mamul üreti-minde 3,29 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerinin üretimde başı çektiği, plastik inşaat malzemeleri üretiminin ise 1,81 milyon tonla amba-lajı takip ettiği görülmektedir.

88

Page 91: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

Plastik sektörünün yoğun olarak üretildiği ilk 12 ilin toplam plastik mamul üretimi içindeki payı % 91 olup 2014 yılında bu 12 ilde toplam 7,5 milyon ton plastik mamul üretimi gerçekleşmiştir. Diğer taraftan 2014 yılında PLASFED’in kurucu derneklerinin bulunduğu illerin ( İstanbul, İz-mir, Ankara, Bursa, Kayseri, Adana ve Gaziantep ) toplam plastik üretim-leri 6,8 milyon ton olarak gerçekleşmiş olup, toplam üretimden % 83 pay almıştır.

Türkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren fi rmaların ortalama kapasite kullanım oranları 2009 yılında % 64,3 olarak gerçekleştikten sonra artış eğilimine girmiştir. 013 yılında sektörün ortalama kapasite kullanımı % 72,6’ya çıkmış ve genel imalat sanayi kapasite kullanımının 1,4 puan altında kalmıştır. 2014 yılında ise % 73,6 olarak gerçekleşmiş ve imalat sanayii kapasite kullanımının 0,8 puan altına inmiştir. 2013 yılı kapasite kullanımı ve üretimi dikkate alınarak sektörde 11,2 milyon ton-luk kurulu kapasitenin mevcut olduğu ve kurulu kapasitenin % 26,4’lük kısmının atıl kaldığı tahmin edilmektedir. Bu durum, sektörde % 26’lık bir kapasite fazlasının mevcut olduğunu göstermektedir.

2014 yılı itibariyle plastik sektöründe 293 fi rmanın yabancı serma-ye ortalığı mevcut olup bunların % 64’ü Avrupa menşeilidir. Toplam ya-bancı sermayeli fi rmaların % 15’ ini Almanya, % 9,9’10’unu İtalya, % 8’ini Fransa oluşturmaktadır. Hollanda ve İran menşeli fi rmalar % 7, Suriye % 5 ve ABD’de % 4 pay almaktadır.

Plastik sektörünün 2003 yılında 288 milyon dolar olan makine teç-hizat yatırımı 2011 yılında 885 milyon dolarla en üst düzeyine çıkmıştır. Sektörün toplam makine ve teçhizat yatırımı 2014 yılında 2013 yılına kıyasla % 18 artarak 867 milyon dolara çıkmıştır. Plastik sektörü 2003 – 2014 yılları arasında toplam 7,3 milyar dolarlık makine ve teçhizat ya-tırımı yapmış olup bunun % 79’u ithal makinalarla karşılamıştır. Son 12 yılda, yılda ortalama 608 milyon dolarlık makine ve teçhizat yapıldığı gö-rülmektedir.

2010 – 2014 yılları arasında plastik sektörüne toplam 1.192 adet yatırım teşviği verilmiş olup belge toplamının % 7’sini yerli yatırımcı, % 93’ünü de yabancı yatırımcılar oluşturmuştur. Yapılan toplam yatırım miktarının % 31’ini yerli , % 69’unu yabancı yatırımlar oluşturmuştur. Yatırımların sağladığı toplam istihdamın % 14’ünü yerli % 86’sını da yabancı sermaye yatırımları sağlamıştır. Sektörün ekonomiye ve ihra-catçı sektörlere bu düzeyde katkı vermesine karşılık, 19.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “ Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar” da plastik sektörü ekonomi içindeki önemi, yapısal özelliği ve ihracat vizyonu gibi faktörlerin yeterince göz önüne alınmaması nedeniyle Plastik sektör yatırımları teşviklerden yeterince yararlanamamaktadır. Bu durum diğer birçok sektör gibi plastik sektörü için haksız rekabet doğurmaktadır. Teşvikten yeterince yararlanamayan plastik sektörü yeni teşvik sisteminin katkılarıyla dış ticaret açığına po-zitif katkı üretebilme şansını yitirmekte ve kronikleşmiş dış ticaret açığı oluşturan sektörler içine doğru itilmektedir.

1 Ocak – 30 Kasım 2014 tarihleri arasında plastik sektörüne verilen yatırım teşviklerinin belge sayısı olarak % 12’si sabit yatırım tutarı olarak da sadece % 4’ü en çok teşvik verilen 6 ncı bölgeye verilmiştir. Bu du-rum, plastik sektörünün yapısal özelliğinden kaynaklanmaktadır. Nitekim plastik mamul üretiminde lokal bazda faaliyet göstermek fi rmalar açısın-dan daha rasyonel bulunmaktadır.

Plastik mamul ithalatı yıllar itibariyle sürekli artış göstermektedir. 2013 yılında 535 bin ton olan plastik mamul ithalatı, 2014 yılında miktar bazında % 7,5 değer bazında da % 6,3 artarak 575 bin ton ve 3,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Plastik sektörü 2014 yılında ithalatçı 10 sektör içinde % 5,9 payla 6.ncı büyük ithalatçı sektör olmuştur. Plastik mamul dış ticaretinde fazla-lık veren sektörün en büyük ithalatçı sektörler arasına girmesi, sektörün plastik hammadde ithalat bağımlılığından kaynaklanmaktadır.

89

Page 92: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

Türkiye her yıl 100’ün üzerinde ülkeden plastik mamul ithalatı yap-maktadır. 2014 yılında 10 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın miktar bazında % 70’ini değer bazında da % 76’sını oluşturmuştur. Daha önceki yıllarda Almanya plastik mamul ithalatında önde gelirken 2014 yılında Çin’in öne çıktığı ve Almanya, İtalya ve Fransa’nın en çok ithalat yaptığı-mız ülkeler konumunu koruduğu görülmektedir.

Türkiye’nin toplam plastik ihracatının hem miktar hem de değer ba-zında büyük kısmını plastik mamul ihracatı oluşturmaktadır. 2013 yılında 1,5 milyon ton ve 4,6 milyar dolar olan plastik mamul ihracatı 2014 yılın-da miktar bazında % 6,1 ve değer bazında da % 8,6 artarak 1,6 milyon tona ve 4,9 milyar dolara çıkmıştır.

2014 yılında plastik ihracatı ( mamul + hammadde ) toplam ülke ihracatı içinden % 3,9 pay alarak 10’uncu büyük ihracatçı sektör olmuş-tur. İMMİB ihracat kayıtlarına göre plastik ihracatı ( mamul + hammadde ) toplam kimya sektör ihracatı içinden 2013 yılında % 30 2014 yılında da % 32 payla ilk sırayı almıştır.

Türkiye, yaklaşık 200 ülkeye plastik mamulleri ihraç etmektedir. 2013 yılında 10 ülke, toplam ihracattan miktar bazında % 54, değer ba-zında da % 51 pay alırken 2014 yılında ilk 10 ülkenin toplam ihracattan miktar bazında % 49 değer bazında da % 47’ye gerilemiştir. Son iki yıldır, Irak, Almanya ve Rusya Fed. plastik mamul ihraç edilen ilk 3 ihraç pazarını oluşturmuştur.

Plastik mamullerde birim ithal fi yatları 2000 yılından bu yana birim ihraç fi yatlarının daima üzerinde seyretmiştir.

2014 yılında plastik mamul ortalama ithal birim fi yatı 2013 yılına kıyasla % 1,1 azalarak 5,36 dolar / kg olarak gerçekleşmiştir. Ortalama ihraç birim fi yatı ise 2013’e kıyasla % 2,3 artarak 3,1 dolar / Kg’a çıkmıştır. 2014 yılında ortalama ihraç birim fi yatı, ortalama ithal birim fi yatının % 43 altında gerçekleşmiştir.

2010 yılında 5,7 milyon ton olan plastik mamuller iç pazar tüketimi 2014 yılında 7,2 milyon tona çıkmış ve 2014 yılında 2013 yılına kıyasla % 1,2 artmıştır. 2014 yılında 7,2 milyon tonluk plastik mamulün yaklaşık 1.6 milyon tonu, otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektör-ler kanalı ile dolaylı olarak ihraç edilmektedir. Kalan 5,6 milyon tonluk kı-sım ise doğrudan tüketici tarafından tüketilmiştir. Türkiye’de kişi başına

plastik mamul tüketimi 2014 yılı sonunda 94 kg’a çıkmıştır. Bu düzeydeki kişi başına tüketim seviyesi, gelişmiş batı toplumlarının altında, dünya ortalamasının ise 2 katındadır. Bu durum, iç pazarın doyum noktasının çok altında olduğunu ve Türkiye’de plastik tüketimine yönelik potansiyel talebin çok büyük olduğunu göstermektedir.

2014 yılında 2013 yılına kıyasla plastik mamullerde ;

- Üretim ton bazında % 1,8 değer bazında % 1,9 artmış,- İthalat ton bazında % 7,5 değer bazında % 6,3 artmış,- İhracat ton bazında % 6,1 değer bazında da % 8,6 artmış,- Dolaylı İhracata giden dahil olmak üzere yurtiçi tüketim ton bazında % 1,3 değer bazında da % 1,4 artış göstermiştir.- Dış ticaret fazlası ton bazında % 5,3 değer bazında % 12,4 artmış,- Yerli üretimin ton bazında % 19’u, değer bazında % 13’ü ihraç edilmiş,- Dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere toplam yurtiçi tüketimin ton bazında % 8’i değer bazında % 9’u ithalatla karşılanmış,- İhracatın ithalatı karşılama oranı ise ton bazında % 278 değer bazında da % 161 olarak gerçekleşmiştir.

PLASTİK HAMMADDE :

2014 yılında plastik hammadde üretiminin 2013 düzeylerinde ve toplam 1 milyon 21 bin ton civarında gerçekleştiği tahmin edilmektedir.

2013 yılında 6 milyon 56 bin ton ve 10,9 milyar dolar olan plastik ham-madde toplam ithalatı 2014 yılında 6 milyon 43 bin ton ve 11,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve ithalat miktar bazında % 0,02 oranında azalırken değer bazında % 0,8 artmıştır.

Türk plastik sektörünün plastik hammadde tedariğinde ithalata ba-ğımlılığı sürmekte olup, 2014 yılında % 86’ya yükselmiştir. Türkiye, 2014 yılında 100’ün üzerinde ülkeden plastik hammadde ithal etmiş olup, top-lam ithalatın miktar bazında yaklaşık % 66’sı, değer bazında da % 68’i 10 ülkeden yapılmıştır. 2014 yılında toplam plastik hammadde ithalatında ilk 3 sırayı S. Arabistan, G.Kore ve Almanya almıştır. Bu 3 ülkenin toplam plastik hammadde ithalatımızdan toplam % 34 pay almıştır.

2014 yılında 670 bin ton ve 1,1 milyar dolarlık plastik hammadde ihraç edilmiş ve ihracat 2013 yılına kıyasla miktar bazında % 13,3 değer bazında da % 9,3 artış göstermiştir.

Plastik Mamullerde Genel Arz ve Talep Dengesi 1000 TON Milyon ABD $

2013 2014 % Artış 2013 2014 % Artış

Üretim 8.092 8.234 1,8 34.224 34.876 1,9

İthalat 535 575 7,5 2.902 3.086 6,3

İhracat 1.510 1.601 6,1 4.583 4.976 8,6

Yurtiçi Tüketim 7.117 7.208 1,3 32.544 32.987 1,4

Dış Ticaret Fazlası 974 1.026 5,3 1.680 1.889 12,4

İhracat / Üretim ( % ) 19 19 13 14

İthalat / Yurtiçi Tüketim ( % ) 8 8 9 9

İhracat / İthalat ( % ) 282 278 158 161

90

Page 93: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 94: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

Türkiye 100’ün üzerinde ülkeye plastik hammadde ihracatı yapmak-ta olup 10 ülke toplam ihracattan 2014 yılında miktar ve değer bazında % 54 pay almıştır. 2014 yılında Almanya, İtalya ve Rusya Federasyonu, plastik hammadde ihracatımızda ilk 3 sırada yer almıştır.

2014 yılında plastik hammadde ortalama birim ithal fi yatı 1.83 $ / Kg olarak gerçekleşmiş olup, 2013 yılı ortalamasına göre % 1 arttığı gö-rülmektedir. Aynı yıl plastik hammadde ortalama birim ihraç fi yatı 1.68 $ / Kg olarak gerçekleşmiş ve 2013 yılı ortalamasına göre % 3,5 gerilemiştir. Türkiye’nin plastik hammadde ithal fi yatları, ihraç fi yatlarının yaklaşık % 9 üzerindedir. Başka bir değişle Türkiye katma değeri daha büyük plastik hammaddeleri ithal ederken daha düşük katma değerli hammaddeleri ihraç etmektedir.

PLASTİK HAMMADDE GENEL ARZ VE TALEP DENGESİ :

2014 yılında plastik hammadde de ;

- Üretimin 2013 düzeyini koruduğu,- İthalatın % 0,02 gerileyerek 6,04 milyon ton indiği,- İhracatın % 13,3 artarak 670 bin tona çıktığı ,- Yurtiçi tüketimin % 1,4 azalarak 6,4 milyon tona gerilediği,- Dış ticaret açığının % 1,7 azalarak 5,4 milyon tona düştüğü,- İhracatın üretim içindeki payının % 66 olarak gerçekleştiği, - İthalatın yurtiçi tüketim içindeki payının % 95 olarak gerçekleştiği, - İhracatın ithalatı karşılama oranının % 11 olarak gerçekleştiği görül-mektedir.

Sektörün, 2023 ihracat vizyonu, kimya sektörü için hedef alınan 50 Milyar dolarlık ihracat hedefi nin en az 17 milyar dolarını gerçekleştirmek-tir.

2014 yılında 6 milyar dolar olan plastik sektör ihracatının 2023 yılın-da mevcut ihraç fi yatları ile 17 Milyar dolara çıkarılabilmesi için sektörün 2023 yılında 5,8 milyon ton mamul ihraç etmesi, yurt içi talebi de karşıla-ması için toplam üretimin yılda % 14 artarak 2023 yılında 28 milyon tona çıkarılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, aynı ihraç hedefi ne birim ihraç fi yatlarının 4,5 $ / Kg’a çıkartılarak 3,8 milyon ton mamul ihraç edilmesi ile mümkün olabile-

ceği bilinmektedir. Bu durumda üretimin yılda % 9 arttırılarak 2023 yılın-da 18 milyon ton üretim seviyesine ulaşılması gerekmektedir.

Mevcut durumda 17 milyar dolar ihracata erişilmesi son derece zor görülmektedir. Nitekim bu düzeyde bir ihracatın gerçekleştirilmesi için sektörün büyümesine paralel olarak artan sorunlarının çözümünün dı-şında, 3 $/Kg düzeyinde seyreden birim ihraç fi yatlarının gelişmiş ülkeler ortalaması olan 4,5 $ /Kg’a çıkaracak tedbirlerin alınmasının yanı sıra ya-tırım teşviklerinden de azami ölçüde yararlanması gerekmektedir.

Bu amaçla ;

i. Plastik sektörü teknolojik ve AR - GE yatırımlarına ihtiyaç duy-duğundan, teşvik olanakları artırılmalıdır.

ii. Plastik sektörünün dış ticaret verilerine bakılmaksızın stratejik yatırımlar içine dâhil edilmeli ve asgari yatırım tutarı 5 milyon ABD Doları olarak belirlenmelidir.

iii. Plastik mamul üretiminde lokal bazda faaliyet göstermenin daha rasyonel olması sebebiyle, plastik sektörü her bölgede en az bir ilde desteklenmelidir.

iv. Teşvik uygulamalarının en temel hedefl erinden biri bölgeler arası kalkınmışlık farkını azaltmak olduğuna göre, mevcut yatırımlarının alt bölgelere nakledilmesi de destek kapsamına alınmalıdır.

Plastik Hammaddelerde Arz ve Talep Dengesi ( 1.000 Ton )2012 2013 % Artış

İthalat 6.056 6.043 -0,2

İhracat 591 670 13,3

Yurtiçi Tüketim 6.479 6.387 -1,4

Dış Ticaret Açığı / Fazlası -5.465 -5.373 -1,7

İhracat / Üretim ( % ) 58 66

İthalat / Yurtiçi Tüketim ( % ) 93 95

İhracat / İthalat ( % ) 10 11

ENDÜSTRİDEN

92

Page 95: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 96: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

Barbaros DEMİRCİSecretary GeneralPLASFED

Turkey plastics industry, the growth rate in the past year compared to losses lived to 2014 growth of 1.9

percent and closed $ 34.9 billion with production. Turkish plastic manufacturers maintaining its second posi-

tion in EU ranking, realised high rate of fi nished product exports of USD billion 34,2 in 2014. The total direct

exports including raw materials reached to USD 6.1 billion.

Turkey has maintained its second position of EU ranking by USD billion 34.2 in plastics industry production in 2014

Turkish Plastics Industry follow – up report 2014 has been published by PLASFED.

PLASTICS PRODUCT INDUSTRY :

According to PAGDER records, it is known that 6,500 companies, 99% of which are SMEs, are manufacturing within the Turkish plastics industry. The construction products is the leading sector with 23.1% within distribution of companies on main sub-sectors basis. While the number of packaging material manufacturers follow the aforementio-ned wit 22%, it is observed that home appliances, machinery, textile, electric – electronic, automotive and raw material companies receive Ambalaj malzemeleri üretici sayısı % 22 ile onu takip ederken, ev 5% - 10% share within total manufacturers.

The 91.3% of companies active within the Turkish plastics industry are located in 12 provinces. The remaining 57 provinces receive a share of 8.7% within the total number of companies in the industry. Istanbul is the leading province with a share of 62.1% within the distribution of manufacturer companies, which are active within the Turkish plastics industry, on main provinces basis. Bursa and İzmir comprise the provin-ces with a share within total number of companies more than 5%. While Ankara, Gaziantep, Konya and Kocaeli are observed as provinces which receive a share between 3% - 4% in total number of companies, the shares of Adana, Kayseri, Samsun, Mersin and Denizli’nin diff er between 1% – 1.5%.

A total of 5,394 companies are active in provinces, where 9 mem-ber associations of Plastic Industrialists’ Federation – PLASFED are loca-ted and this fi gure comprises 84% of total number of plastics industry companies. In other words, the representation strength of PLASFED member associations is at a level of 84% of companies active in the in-dustry.

Plastic product manufacture, which was 8 million 92 thousand ton-nes and 34.2 billion dollars in 2013, grew by 2% on amount and value basis and increased to 8 million 234 thousand tonnes and 34.9 billion dollars. The growth of plastics industry, which doubled the GDP growth rate, dropped below the GDP growth rate in 2014.

It is observed that plastic packaging materials led the way with 3.29 million tonnes and plastic construction materials following packaing with 1.81 million tonnes within total plastic product manufacture of 8 million 234 thousand tonnes in 2013.

The share of 12 provinces, where plastics industry is densely ma-nufactured, is 91% within the total plastic product manufacture and a total of 7.5 million tonnes of plastic product was manufactured at these

94

Page 97: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

12 provinces in 2014. On the other hand, the total plastic manufacture of provinces (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Kayseri, Adana and Gazi-antep), where founding associations of PLASFED are located, was 6.8 million tonnes in 2014 and they received a share of 83% within total manufacture.

Following the 64.3% of average capacity usage rate of companies active in the Turkish plastics industry in 2009, entered into an upward trend. The average capacity usage of the industry increased to 72.6% in 2013 and remaind 1.4 points below of general manufacturing industry capacity usage. In 2014, on the other hand, the rate was 73.6% and decreased to 0.8 points below of general manufacturing industry capa-city usage. It is presumed that there is a 11.2 million tonnes of installed capacity within the industry and that 26.4% of this installed capacity remains idle by taking the 2013 capacity usage and manufacture into consideration. This situation shows that there is a 26% capacity surplus within the industry.

As of 2014, 293 companies, within the plastics industry, have fore-ing capitals and 64% of these are of European origin. 15% of total fo-reign capital companies is comprised by Germany, 9,9’10% by Italy and 8% by France. The companies of Netherlands and Iran origin receive a share of 7%, of Syria origin 5% and of USA origin 4%.

The machinery equipment investment of plastics industry, which was 288 million dollars in 2013, reached its peak level with 885 milllion dollars in 2011. The total machinery and equipment investment of the industry, in 2014, increased by 18%, when compared to 2013 to 867 million dollars. The plastics industry made a machinery and equipment investment of 7.3 billion dollars between 2003 – 2014 and 79% of this investment was met by imported machines. It is observed that an annu-al average of 608 million dollars machinery and equipment investment has been made within the last 12 years. Of the 7.3 billion dollars invest-ment within the last 12 years, 37% was comprised of presses and other machinery, 24% of injection machines, 19% of extrusion machines and 11% of components and parts.

A total of 1,192 investment incentives were provided to the plastics industry between 2010 – 2014 and 7% of the certifi cate total is comp-

rised of domestic investors and remaining 93% of foreign investors. The 31% of the amount of investment made was comprised of domes-tic investments and 69% of foreign investments. The 14% of the total employment provided by the investments was ensured with domestic capital and 86% with foreign investments.

Despite such level of contribution to the economy and exporter sectors by the industry, the industry cannot benefi t suffi ciently from Plastics industry investment incentives due to the fact that factors such as the importance of the plastics industry within the economy, its structural characteristic and export vision were not taken suffi ciently into consideration within the “Decree on Government Grants in Invest-ments” published on 19.06.2012 dated and 2012/3305 numbered Offi -cial Gazette. This situation, just as for the other many industries, creates unfair competition for the plastics industry. The plastics industry, which cannot suffi ciently benefi t from incentives, is losing its chance to create positive contribution to the foreign trade defi cit through the contribu-tions of the new incentive system and is forced towards becoming an industry creating chronic foreign trade defi cit.

The 12% in certifi cate number and only 4% in investment amount of the investment incentives provided for the plastics industry between January 1st – November 30th, 2014 were provided to the most incentive provided 6th region. This situation does not originate from the struc-tural characteristic of the plastics industry. Therefore, it is regarded to be more rational by the companies to be active on local basis for plastic product manufacturing.

Plastic product import constantly displayed an increase by years. Plastic product import, which was 535 thousand tonnes in 2013, ended with 575 thousand tonnes and 3.1 billion dollars with an increase of 7.5% on amount basis and 6.3% on value basis in 2014.

The plastics industry ranked 6th largest exporter industry with a share of 5.9% amongst 10 exporter industries in 2014. The reason for such ranking of the industry, which created surplus in plastic product foreign trade, amongst largest importer industries originates from its dependency on plastic raw material import.

95

Page 98: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

Turkey imports plastic product from over 100 countries every year. Import, made from 10 countries in 2014, comprised 70% on amount ba-sis and 76% on value basis of the total import. While Germany led the way in plastic product import in the previous years, it is observed that China has become prominent in 2014 and Germany, Italy and France has preserved position in being the countries with which import is conduc-ted the most.

Plastic product export comprises a large scale of Turkey’s total plas-tic export both on amount and value basis. Plastic product export, which was 1.5 million tonnes and 4.6 billion dollars in 2013, ended with 1.6 mil-lion tonnes and 4.9 billion dollars with an increase of 6.1% on amount basis and 8.6% on value basis in 2014.

The plastics industry became the 10th largest exporter in 2014 with a share of 3.9% of plastic export (product + raw material) within the total national export.

According to the İMMİB (Istanbul Minerals and Metals Exporters’ As-sociation) export records, plastic export (product + raw material) ranked fi rst within total chemical industry export with a share of 30% in 2013 and 32% in 2014.

Turkey exports plastic products to approximately 200 countries. While the 10 leading countries received as share of 54% on amount and 51% on value basis in 2014, these shares declined to 49% and 47% in 2014, respectively. Iraq, Germany and Russian Fed. Comprise the leading 3 export markets to which plastic product is exported within the last two years.

Unit import prices of plastic products, as of 2000, has always cru-ised over unit export prices. Plastic product average import unit price decreased to 5.36 dollars / kg in 2014 by 1.1% when compared to 2013. Average export unit price, on the other hand, increased to 3.1 dollars / kg by 2.3% when compared to 2013. The average export unit price was 43% lower than average import unit price in 2014.

Plastic products domestic market consumption, which was 5.7 million tonnes in 2010, increased to 7.2 million tonnes in 2014 by 1.2% when compared to 2013. Approximately 1.6 million tonnes of 7.2 million tonne plastic product were indirectly exported in 2014 through chan-nels of exporter industries such as automotive, packaging, construction

and electronics. The remaining 5.6 million tonne section, on the other hand, was directly consumed by consumers. Per capita plastic product consumption of Turkey in 2014 increased to 94 kg. This level of per ca-pita consumption is lower than those of developed western societies however twice the world average. This situation shows that domestic market is profoundly below the saturation point and that potential de-mand towards plastic consumption in Turkey is quite high.

In 2014 with comparison to 2013, regarding plastic products;

- Manufacturing increased by 1.8% on tonne basis and 1.9% on value basis, - Import increased by 7.5% on tonne basis and 6.3% on value basis, - Export increased by 6.1% on tonne basis and 8.6% on value basis, - Domestic consumption, including those used for indirect export, disp-layed an increase of 1.3% on tonne basis and 1.4% on value basis.- Foreign trade surplus increased by 5.3% on tonne basis and 12.4% on value basis, - 19% on tonne basis and 13% on value basis of domestic manufacture was exported, - 8% on tonne basis and 9% on value basis of domestic consumption, including those used for indirect export, was met with import, - Export-import coverage ratio, on the other hand, realised in 278% on tonne basis and 161% on value basis.

PLASTIC RAW MATERIAL:

It is presumed that plastic raw material manufacturing, in 2014 ended with approximately 1 million 21 thousand tonnes, equivalent to 2013 levels.

Plastic raw material total import, which was 6 million 56 thousand tonnes and 10.9 billion dollars in 2013, ended with 6 million 43 thou-sand tonnes and 11.1 billion dollars in 2014 and while import declined by 0.02% on amount basis, it increased by 0.8% on value basis.

The dependency of Turkish plastic industry on plastic raw material supply is still continuing and increased to 86% in 2014.

Turkey imported plastic raw material from over 100 countries in 2014 and 10 countries comprised approximately 66% on amount basis and 68% on value basis of total import. S. Arabia, S. Korea and Germany ranked as the top 3 country in total plastic raw material import in 2014. These 3 countries received a total share of 34% within our total natio-

General Supply and Demand Equilibrium in Plastic Products 1000 TONNES USD Million

2013 2014 % Increase 2013 2014 % Increase

Manufacturing 8.092 8.234 1,8 34.224 34.876 1,9

Import 535 575 7,5 2.902 3.086 6,3

Export 1.510 1.601 6,1 4.583 4.976 8,6

Domestic Consumption 7.117 7.208 1,3 32.544 32.987 1,4

Foreign Trade Surplus 974 1.026 5,3 1.680 1.889 12,4

Exports / Manufacturing ( % ) 19 19 13 14

Imports / Domestic Consumption ( % ) 8 8 9 9

Export / Import ( % ) 282 278 158 161

96

Page 99: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 100: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

nal plastic raw material import.

670 thousand tonne and 1.1 billion dollar of plastic raw material was exported in 2014 and export, in comparison with 2013, displayed an increase of 13.3% on amount basis and 9.3% on value basis.

Turkey exports plastic raw material to over 100 countries and 10 countries received a share of 54% both on amount and value basis wit-hin total export in 2014. Germany, Italy and Russian Federation ranked as the top 3 country in our plastic raw material export.

Plastic raw material average unit import price in 2014 was 1.83 $ / Kg and displayed an increase of 1% according to 2013 averages. Within the same year plastic raw material average unit export price was 1.68 $ / Kg and displayed a decrease by 3.5% according to 2013 averages.

Turkey’s plastic raw material unit prices are approximately 9% hig-her than export prices. In other words, while Turkey is importing plastic raw material with high added values, she exports raw materials with low added values.

PLASTIC RAW MATERIAL GENERAL SUPPLY AND DEMAND EQUILIBRIUM:

It is observed in 2014 regarding plastic raw material that; - Manufacturing preserved the 2013 levels, - Import decreased to 6.04 million tonnes with a regress of 0.02%,- Export increased to 670 thousand tonnes with an escalation of 13.3%,- Domestic consumption regressed to 6.4 million tonnes with a decrease of 1.4%,- Foreign trade defi cit decreased to 5.4 million tonnes with a decrement of 1.7%, - The share of export within manufacturing was 66%, - The share of import within domestic consumption was 95%, - The export-import coverage ratio was 11%.

The 2023 export vision of the industry is to accrue at least 17 billion dol-lars of the 50 Billion dollar export target of the chemical industry.

In order for to increase the current export prices plastics industry ex-port, which is 6 billion dollars in 2014, to 17 Billion dollars, the industry must export 5.8 million tonnes of product and escalate total manufactu-ring to 28 million tonnes by 2023 with an annual growth of 14% in order to meet domestic demand.

On the other hand, it is known that the aforementioned export target is also possible through export of 3.8 million tonnes of product by increa-sing the unit export prices to 4.5 $ / Kg. In this case, manufacturing must reach to a level of 18 million tonnes by 2023 with an annual growth of 9%.

Under current circumstances, attainment of 17 billion dollars of export seems extremely diffi cult. However, the realisation of export on such le-vels, in parallel with its growth, the industry must take measures which will increase its unit export prices, which cruises around 3$ / Kg to 4.5 $ / Kg, average of developed countries alongside with making the best of the investment incentives.

For this purpose;

i. Incentive opportunities must be increased as the plastics industry is in need of technological and R&D investments. ii. Strategic investments must be included within the plastics industry, regardless of the foreign trade data and minimum investment amount must be specifi ed as 5 million US Dollars. iii. The plastics industry must be supported in at least one province wit-hin every region due to the fact that it is more rational to be active on local basis in plastic product manufacturing. iv. Considering the main objective of incentive applications is reducing the interregional developmental diff erences, the transfer of current investments to sub-regions must be included within the scope of the support.

Supply and Demand Equilibrium in Plastic Raw Materials ( 1.000 Tonnes ) 2012 2013 % INCREASE

Manufacturing 1.014 1.014 -

Import 6.056 6.043 -0,2

Export 591 670 13,3

Domestic Consumption 6.479 6.387 -1,4

Foreign Trade Defi cit / Surplus -5.465 -5.373 -1,7

Export / Manufacturing ( % ) 58 66

Import / Domestic Consumption ( % ) 93 95

Export / Import ( % ) 10 11

98

Page 101: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

GULF PLASTICS & POLYMERS SHOW

WWW.GPPS.AE/PAGDER

Abu Dhabi National Exhibition Centre,United Arab Emirates

8 – 10 SEPTEMBER 2015

INNOVATE NETWORK EXPERIENCE .... DRIVING SUSTAINABILITY IN THE

PLASTICS INDUSTRY

Temas: +971 4 609 1563 / [email protected] (konu: GPPSPAGDER)

ORGANISED BY

OFFICIAL MEDIA PARTNER

SUPPORTING ASSOCIATIONS

mepwww.mideastplast.com

MEDIA PARTNERS

PARTNER ASSOCIATIONSOFFICIAL HOST - SAUDI ARABIA

Page 102: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

AGENDA (COVER)

Turkey’s demographic opportunity win-dow will start to be rolled up as of 2040.

Turkey has to solve the edu-cation problem for growth and effi ciency.

The young population and dynamic workforce advantage which is called as “largest source owned by Turkey” will end as of 2040s. If It closes this period witho-ut getting rich, to elevate growth -deve-lopment as well economic standards will relatively be much more diffi cult than to-day. The most important tool for this en-richment is based on evaluating “human resources” better. The only way for this is education.

Although there are plenty of human resources of our country, the scientifi c researches, stating that those resour-ces are not “unlimited” and that it would make it diffi cult for the development un-less it is well managed, has started since the 1990s. This also has been brought up to the national agenda by various re-ports. However, the attempts in order to develop the applications and structu-ral solutions based on those researches have taken place only in the last decade. This period resulted in the fi rst steps to be taken for the establishment of a direct relationship between the education and labor market for the fi rst time in Turkey’s history. Most of the measures were ta-ken for short-term educational problems. However, the steps taken are still insuffi -cient and 5 million young people are for-ming a problematic community in terms of business world.

Plastics industry is the leading one among other sectors looking for “qualifi ed employees”. This is the 4th sector accor-ding to the data of Turkish Employment Agency (IŞKUR) which “having sectoral diffi culty in fi nding qualifi ed employees” in this fi eld. Generally, manufacturing sector has diffi culty in fi nding qualifi ed workforce. A reform was made in vocati-onal high schools, but the fi rst practice of it has only started in the 2014-15 school year. Despite all of those problems, espe-cially with the initiatives of the business world education problem has taken pla-ce on Turkey’s development agenda and found the possibility to be discussed in detail. It seems that the infrastructure is ready for the structural solution. On the condition that the next period is a process

BREAKING NEWS

where solid applications and solution-ori-ented applicable ideas are developed, the transformation will occur.

Aside from concerns about the future, the need for education has already reached a high level. In the scientifi c studies made by ISKUR in 2014 based on a full census and wide sampling for the fi rst time, the main problem of the work-places about their inability to provide adequate employment are found as ‘lack of qualifi cation’. Furthermore, within the sectors “having sectoral diffi culty in fi nding qualifi ed employees”, plastics industry has taken place near the top ones.

According to the published 2014 fi rst quar-ter analysis of IŞKUR, in 2704 diff erent occupa-tions, 282704 posts are still vacant due to “the problems in fi nding an employee for those”. So employers are not only waiting to recruit persons for those but also they leave no stone unturned to fi nd those. The rate of such vacant posts, where the problems faced in fi nding an employ-ee for, in the manufacturing sector is at the high-est level by 39 percent.

When considering the profession basis, plastics industry has taken place near the top ones within the manufacturing sector regarding the problems faced in fi nding an employee for. In this fi eld, “plastic injection staff ” has taken the 7th row with its rate of 1.4 % within the posts in the manufacturing industry regarding the problems faced in fi nding an employee for. The employers who announced ‘a vacant post’ in that fi eld ranks 4 in the manufacturing industry.

Generally, considering the reasons behind of “being unable to fi nd employees whom em-ployers have diffi culties to fi nd”: with rate of 73.9% “being unable to fi nd the people with nec-essary skills/qualifi cations” ranks fi rst; with rate of 60.3% “being unable to fi nd the people with necessary work experience” ranks second; with rate of 37.5% “there is no application to the post” ranks third. The fi rst two prominent reasons for those according to employers appear as “educa-tion related qualitative reasons”.

PAGDER: An ecosystem is needed for

the qualifi ed workforceIt has been emphasized in a study made

in PAGDER in order manufacturing especially plastics industry to become a center to attract qualifi ed employees that an “ecosystem” (self-feeding and developing) necessarily should be established. And also a strategy having 6 ele-ments has been proposed needed for the forma-tion and development of the ecosystem.

The elements of the ecosystem have been listed as following:

- Needs assessment and analysis based on regu-lar feedbacks- The establishment of networks of public, pri-vate and civil society - Allocating a fund- Formation of Quality Standards- Formation of complementary education model- Social Acceptability

How Will the Fu-ture of the Plastic Raw Material Pri-ces be?

The fact that the rapid fall in the oil prices towards the end of last year have been refl ected in the prices of plastic raw materials as of Janu-ary this year and there has been severe reduc-tions in the prices expe-rienced. For our sector which faced with a slow-

down that we are not accustomed to in recent years, those reductions will be an opportunity for a revival and recovery rates just then prices have started to rise again quickly. Yet, neither in Asia nor in our nearby countries there is no increased demand to support these rises in prices.

So, why have plastic raw material prices increased? We have seen in this process that at both European raw material manufacturers and Middle Eastearn raw material manufacturers have taken their facilities to the maintenance in a row. It just so happens that during this period there were cessations due to signifi cant failures experienced in the facilities of a few major man-ufacturers and force majeure was announced. The supply that never exists exceeded the de-mand that never exists and prices are increased.

We are at a point where can-not postpone our investment in the future.The phrase “Investment in the future” is one of the phrases defi n-ing the importance and quality of education the best. Turkey reached a critical stage in terms of “investing in the future”. We have been hearing the concept of “demo-graphic opportunity window” quite often re-cently. That is because

we realized as a country that the fact that the young population grew constantly because of the high fertility rate, which occurs once in the history of every nation, and the period, when most of the society is young and powerful, will come to an end. As Turkey we will start to lose our advantage of population, that is to say, our demographic opportunity window starting from the beginning of 2040s.

We need a new period of success.

We need a new story regarding these problems which are fre-quently mentioned also by our economical man-agement. The Tenth Development Plan is an initiative we accepted within this scope. To

summarize shortly, we need industry invest-ments. We need the in-

dustry investments to be made for the products with high added value. We need entrepreneurs

Selçuk AksoyChairman / Turkish Plastics Industrialists’ FederationGreetings from PLASFED

Sibel Destereci YılmazPLASFEDDERGİ Broad-casting Board Chairwoman

PAGDER- Turkish Plastics Industrialists’ Association Board Member

Hüseyin Semerci Chair-man /Turkish Plastics Industrialists’ Assocation (PAGDER)

100

Page 103: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİBREAKING NEWS

to do these, we need talented people to carry our country forward.

We have to spend this period by using our human resources in the best way. If we do not get rich by investing in industry and also educate the human resources to ensure and maintain this wealth in the meantime, it will be quite diffi cult after 2040s. On top of that, every single country considered to be in the same category with our country today is developing fast today. That is to say, we will have new rivals in addition to the current ones and we will be competing with more powers. I am not stating hopelessness while specifying these points but my belief in the need to write a new success story and in that we can manage to achieve this.

Instabılıtıes and relevant results

We are having a problematic and pain-ful March in 2015. The state considered the work done by its citi-zens as faulty work until 1980s. With late Turgut ÖZAL becoming a Primary Minister, new regulations considering the basis of the citizens’ statements were made

as it was with the advanced democracies. The state said “My citizens will do fi ne work but I will penalize the relevant people if there are people who are doing faulty work” and an order in Eu-ropean standards was started to be used. Un-fortunately, throwing away the old habits is not possible to do so quickly. Making such kind of mistakes, while plastics sector rose to the sec-ond place in Europe after Germany in terms of production capacity, damages our sector signifi -cantly. From now on, administrative courts must require information from non-governmental or-ganizations of the relevant sectors while making a decision. Otherwise, such mistakes cannot be prevented and the manufacturers and exporters of our country will be damaged extensively with such artifi cial fl uctuations.

We are excited and happy.

As plastics and chemicals fi rms acting in Southeastern Anatolia Region, we are hopeful about joining the union of forces in our sector. I must underline that we are happy with this in-terest shown in us dur-ing and after the stage of our foundation. Ob-

serving this in our imme-diate environment made us even more excited. We were destined to host

a workshop regarding our sector. I would like to thank everyone who participated and contrib-uted once again.

The business world of our country is in a fast formation in terms of non-governmental organizations. As plastics industrialists, we also have powerful knowledge in this area. The idea to form a structure based on local power, which turns into a union of forces with coordination and working together, will bear successful results.

Trust in plastic packaging.

Our country is pow-erful in terms of agricul-tural production. Even if we have some problem in this area, agricultural production, that is to say, food production was made in the Ana-tolian geography since the fi rst periods of the

history. Of course, food industry also developed with the development of science and even if it is

not recognized much today, agriculture and food industry is one of the high technology areas from production and processing methods to bio-tech-nology, from food products to genetics.

So, what is the place of polymers and plas-tics in the agriculture and food industry? As you know, plastic is a polymer. Plastics industry and chemicals industry are among the fi rst sec-tors conducting R&D works regarding polymers. Plastic is right in the middle of agriculture from irrigation systems to agricultural greenhouse techniques, from transportation to presentation. Surprising and new dimensions are added when you go deeper.

Hello from Çukurova. Çukurova has al-

ways been an important trade and business cen-ter during every period of the history. It still is today. It hosts success-ful businessmen in ag-riculture, industry and trade. We are happy to gather plastics sector businessmen acting in our region under a roof

and be together within an organization model moving from local places to places across the

country. We are happy to work with all our sister associations with PLASFED.

We attracted attention from public institu-tions and our shareholders, particularly business organizations, during our foundation stage and fi rst works. This made us speed up the steps we were supposed to take regarding the future. We organized a successful China visit and I think members of our sector benefi ted from this trip of ours. As an association, we will conduct activi-ties not only regarding our work but also some social activities. Of course, it will be an approach within the framework of our sector but we want our businessmen to socialize more and chat more.

We have to speed up our steps for industrialization.

Dear friends, We are carrying on

our eff orts to industri-alize as a country. The risks are heavy at the current stage of the global crisis. Our growth rate is not at the level we want it to be. We

want to grow more and we know that this will be

meaningful with industry.

Action plans including a set of precau-tions regarding the industry sector were stated. There are various suggestions regarding some structural problems we have been discussing for a long time. Regulations regarding labor force education, incentives regarding employment, reviewing general incentive practices and alloca-tion of investment places are observed. There are also initiatives to increase the saving rates of our country. Some drafts about this issue were presented to TBMM recently.

No country has given up on industrialization and none ever will. We think that the stress in favor of industry should be increased within the discussions that have been made during the re-cent period.

G20’s agenda can be adapted for TurkeyTurkey has taken over the G20’s term presi-dency. Within the for-mation of G20 there are sub committees on civil society, think tanks, labor. One of the most important of them for us for sure is B 20, namely

Business 20, which oper-ates by covering employ-ment. Within this forma-

tion, employer organizations of the countries are trying to generate a global solution to global business issues. The agenda of our country’s term presidency has been announced: the agen-da which is abbreviated in English as ‘3i’ covers the terms: “ inclusivity (in Tr: kapsayıcılık), imple-mentation (in Tr: uygulama) and investment (in Tr: yatırım). This agenda has been produced for the world economy, but well, it can and should become Turkey’s agenda as well.

“Turkish Composite 2015 Composite Sum-mit” between October 8th and 10th 2015 will be a meeting for the sector.

Our association, Turkish Composites Manufacturers’ Associa-

tion kept its membership development works in the last period and included 3 new institutional mem-

bers to its structure. Hanko Makine ve San. Tic. Ltd. Şti, Cengiz Teknik Kompozit San. Tic. A.Ş. ve İnovatif Teknoloji Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. fi rms registered as members ensuring our association to become stronger and making its total number of members reach 100.

In cooperation with Istanbul Chamber of Commerce (İTO) and within Turkish National Par-ticipation Organization, we will also participate in JEC Composites Paris Fair, which is the most important organization of our sector, in 2015 as we participated in it in the last years. In addition to 16 Turkish fi rms in the organization, we expect the total number of participating Turkish fi rms to be higher than the previous years with Turkish fi rms that will participate individually.

Yunus KarakaşChairman / Association of Ankara Plastics Industrial-ists (APSD)

Yusuf ÖzkanChairman/Association of Kayseri Plastics Business Owners (KAYPİDER)

Şener GencerEGEPLADER Vice Chairman

Şekip AvdagiçComposites Industrial-ists Association Chair-man, Board of Directors

Murat KökoğluChairman/GAPLASDERSoutheastern Plastic and Chemical Industry Association

Selahattin OnatçaChairman/ÇUKUROVA PLASDER - Çukurova Plastics Industrialists’ Association

İlker BiliktüChairman/Association of Bursa Plastics and Packaging Industrialists (BURPAS)

101

Page 104: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

PANEL

The future of plastics sector was discussed: Hard-working sector and excellent geopolitical location is an advantage while raw material and products with low added-value is a disadvantage.

The future of Turkish plastics sector was laid on the table in Gaziantep. The steps to be taken for the development of the sector were

d e t e r m i n e d . During “The Workshop for Strategic Ex-pansion for De-signing the Fu-ture of Plastics Sector”, which was organized by Plastics In-

dustrialists’ Federation - PLASFED, Southeastern Plastics and Chemicals Industry Association - GA-PLASDER, Gaziantep Chamber of Industry - GSO and which drew intense interest by the visitors, the most powerful features of the sector were determined as being hard-working, being the best in recycling in the world and the geopoliti-cal location. On the other hand, not being able to produce raw materials and the intensity of prod-ucts with low added-value emerged as weak-nesses.

During the session that was held, the strengths of the sector were listed as follows by the number of times they were shared; Turkey being the fi rst in recycling, having an excellent geopolitical location, observing a sector struc-ture with positive thinking, having a hard-work-ing and brave sector, plastics being products facilitating life, the fi rst investment cot of the sector being low, sector having the qualifi cation to manufacture the best product, having initia-tives open for innovations and having educated people working within the sector.

On the other hand, more works were done on the main item of agenda regarding the de-termination of the problems in the sector and the relevant solution suggestions. Within this context, the fi rst 10 primary problems were de-termined as dependency on the foreign markets in terms of raw materials, the weight of prod-ucts with high added-value being high, making investments in the same products and areas by being aff ected from each other, high costs of power, the small number of locomotive (leader-guiding-creative) personnel, the low rate of R&D investments, dependency on foreign exchange rates and not being able to benefi t from the gov-ernment incentives.

Plastics processing sector resists against harsh competition

According to PLASFED (Plastics Industrial-ists’ Federation) 2014 Turkey plastic processing machines report, the sector regarding the plastic processing machines and their components and parts in Turkey increased its manufacturing rate by 8 percent and reached 367 million dollars. Ex-port, on the other hand, increased by 6 percent and reached 142 million dollars. Turkish plastics sector made a machinery and equipment invest-ment of 867 million dollars in 2014 and reached the second highest level in the last 5 years.

In the report written by PLASFED General Secretary Barbaros Demirci, it was written that the plastics sector ended 2014 with a machin-ery-equipment investment of 867 million dollars. Thus, the second highest level following the in-vestment worth 885 million dollars made in 2011 was reached within the last 5 years between 2010 and 2014. Average annual investment amount during the same period was calculated as 765 million dollars and the total machinery and equipment investment of the sector during the period between 2003 and 2014 reached 7.3 billion dollars. Plastics sector made investments with imported machinery as the situation in the other sectors. Import by the end of 2014 in-creased by 22 percent compared to the previous year and reached 641 million dollars.

The project started by PAGDER for our animal friends living on the streets gained consistency.

Plastics turned into shelters are on Turkey’s agenda

PAGDER’s Plastics Turned into Shelters Cam-paign intended to give our animal friends living in the streets warm and healthy plastic shelters, which turned into a social responsibility project for the plastics sector, started its second year.

Within the scope of the project, which ended its fi rst year, the interest was in-creased for the campaign which was moved to Turkey’s agenda again with an

amazing night hosted by PAGDER. The new vol-untary envoy of the project was the reputable and popular artist Mirkelam (Fergan Mirkelam). “Plastics Turned into Shelters” will grow faster in its second year. Donation of 540 additional ani-mal houses was already realized. New famous volunteers will also participate in the project. New initiatives will be taken with 18 municipali-ties, with which cooperation was started, and new municipalities will be added to this number. A personal animal house donation system will be established with the cooperation of hepsi-burada.com and viral videos will be prepared to spread the word about the project. Preparations were started for a musical play intended for chil-dren.

PAGDER Chairman Hüseyin Semerci gave a speech during the gala night of Plastics Turned into Shelters, reminded that the project became public knowledge and animal houses were do-nated without any expectations from people who joined the campaign. Semerci, who stated that the project’s success will improve with the increase in media visibility, said “We claim all re-cyclable wastes in the name of protecting the fu-ture of our children and country, by means of our local administrations and provided that these wastes will remain within the recycling chain of them. We are making eff orts only for Creating Awareness and Conscious and we are progress-ing with your support in our campaign.”

PAGDER’s “Plastics Turning into Shelters” Campaign was rewarded

PAGDER’s growing campaign “Plastics Turn-ing into Shelters” keeps on drawing interest. It was specifi ed in the statement made by PAGDER

that the campaign of PAGDER was rewarded by BelHaber, which broadcasts for local administra-tions, in its eighth annual “Municipality Oscars” ceremony within the scope of the Best Projects of 2014.

Another discussion came to an end: BPA does not pose a health risk in any age group.

Acting as the senior authority within the structure of European Union, EFSA (European Union Food Safety Authority) stated that, within current exposure measures, Bisphenol A (BPA) substance did not pose a risk for human health human being including unborn children.

Awards rained down on Turkish package designs in global compe-titions

Packaging competitions gain more impor-tance day by day. “The Stars and the Crescents of Packaging”, a competition organized by Pack-aging Manufacturers Association which is one of the most reputable organizations in this area, started to gain importance also in global terms. On the other hand works rewarded during this competition appeared in global scale too. Works joining reputable WorldStar and AsiaStar com-petitions won awards which means registration of the power of Turkish design in the intentional arena. In the statement made by the Packaging Manufacturers Association, it was announced that Turkish designs broke a record by winning 12 awards in WorldStar 2015 competition. It won 2 awards in AsiaStar competition which it joined for the fi rst time. WorldStar competition is orga-nized by the World Packaging Organization while AsiaStar competition is organized by Asian Pack-aging Federation.

PLASFED: “There is distance to be covered” in plastic packaging pro-duction

According to data in “Turkish Plastic Pack-aging Sector 2014” evaluation report published by PLASFED, plastic packaging sector stopped growing. Packaging sector, which has a share of 40 percent in Turkish plastics sector, grew by 0.5 percent in 2014 compared to the previous year and reached a size worth 12 billion 762 million dollars. Export in the sector increased to 2 billion 353 million dollars while its import increased to 1 billion 886 million dollars and its foreign trade surplus increased to 466 million dollars. Turkish plastic packaging manufacturers showed suc-cess by exporting 18 percent of their production while covering the needs of the country with 85 percent of their production. According to the report prepared by PLASFED General Secretary Barbaros Demirci, Turkey became the 3rd in Eu-rope and 9th in the world in terms of amount of production in plastic packaging sector with a pro-duction of 3.2 million tons.

Çukurova Plasder increased the number of its activities: A trip to China, theater for children

Çukurova Plasder increased the number of its activities in order to make a concrete contri-bution to the initiatives of its members and to increase social interest. In addition to a trip to China, the Association contributes to an event getting children together with theater. Çukurova Plasder realized a trip to China which was one of the fi rst activities it announced after its founda-tion. During the trip, which took 8 days with the participation of 20 fi rms who are members of the

BREAKING NEWS

102

Page 105: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

PLASFEDDERGİ

association, China’s touristic centers were visited in addition to having business meetings and do-ing investigations. In the information given by Çukurova Plasder regarding the trip, it was stated that Lesso and Liansu factories in Foshan were visited. Guangzhou and Hong Kong cities were visited after that.

PAGDER suggested establishing a Plastic Specialization Free Zone in Tatarstan.

PAGDER hosted Vasil Şayhraziyev, the Vice President of the Republic of Tataristan and the council accompanied him from Tataristan which is one of the autonomous republic affi liated to Russian Federation and which received high amounts of investments recently. PAGDER Chair-man Hüseyin Semerci presented a proposal to establish a Plastic Specialization Free Zone in Tataristan. The parties made a decision to inten-sify works on the proposal titled “Investment and Clustering Plan”.

BURPAS Chairman Biliktü: plastics and packaging are the barometers of industry.

Bursa Plastics and Packaging Industrial-ists’ Association (BURPAS) Chairman İlker Bi-liktü said in the press conference he organized in Bursa that consistency is needed in the foreign exchange rate. Underlining that the decrease in profi tability continues in spite of the partial growth in the sector in 2014, Biliktü was the second plastics manufacturer in Europe and they needed additional support to keep this title. Biliktü said “The foreign trade volume of

Turkish plastics sec-tor corresponding to 20.3 billion dollars covers 1.7 percent of the plastics foreign volume throughout the world. While Turk-ish plastics sector re-ceives a share of 1.6 percent from global plastic product export

and 1 percent from global plastic product import, it receives a share of 4.3 percent from raw mate-rial import and a share of 0.4 percent from raw material export.

KAYPİDER participated in the prog-ram for developing environment strategies

KAYPİDER participated in the Program for Developing Environment Strategies organized by Tema Foundation in Doğa College. KAYPİDER Board Members participated in this program in-tended for developing new environment strate-gies for Kayseri and stated their opinions. Giv-ing information regarding the work, KAYPİDER Chairman Yusuf Özkan said “It was a very pro-ductive workshop. We got together with branch managers working in the Directorate of Educa-tion, TEMA Foundation youth branch chairman, representatives of Kayseri Directorate of Secu-rity and the offi cers from Erciyes University as well as TEMA Foundation Kayseri Branch Man-ager. It was deiced during the workshop for the students in primary school would be informed about the environment and recycling and the importance of the issue would be explained to them. As KAYPİDER, we stated that we started the relevant works to fulfi ll our responsibilities regarding the subject”.

Ankara Plastics Industrialists’ As-sociation strengthened its works on organizing

Ankara Plastics Industrialists’ Association sped up its works on organizing. Improving com-munication with fi rms that might register as members to the association, APSD management reduced its membership fee to 150 TL with a decision it took. APSD improved its web site and started to place advertisements of its member fi rms on its web site during 2014.

One of the most reputable names in extrusion, Rauwendaal answered the questions of PLASFEDDERGİ:“Extrusion problems are among the most costly problemsIntensifying its education activities, PAGDER organized a seminary for Chris Rauwendaal, who is one of the most important names in the world in extrusion area. Rauweendaal, whose books are used as textbooks in many countries including Turkey, answered the questions of PLASFEDDERGİ. Processing machines of Chris Rauwendaal are considered as a reference guide by the plastic processing machines’ manufactur-ers throughout the world. Rauwendaal is a per-son who held almost 200 seminaries and confer-ences throughout the world. A prestigious step was taken before European plastics processing machines’ manufacturers by holding a seminary for Chris Rauwendaal in Turkey. With the train-ing he provides in this area, Rauwendaal aims to improve the troubleshooting skills of technical personnel working with an extruder.

EGEPLASDER will contribute to Me-nemen Plastic Specialization Orga-nized Industrial Zone by the sup-port of İZKA

Aegean Plastics Industrialists’ Association carries on its works with its shareholders in co-operation at each level to develop the sector. The Association intensifi ed its joint works with educational institutions and its economic and social shareholders. It was specifi ed in the state-ment made by EGEPLASDER that joint works are being conducted with Ege University Ege Voca-tional School, PAGDER Plastics Turning into Shel-ters Campaign and Menemen Plastic Specializa-tion Organized Industrial Zone. EGEPLASDER will make infrastructure investments in Menemen Organized Industrial Zone with the support of Izmir Development Agency - İZKA.

GAPLASDER visited Gaziantep Met-ropolitan Municipality Mayor Şa-hin.

Southeaster Plastics and Chemicals Indus-trialists’ Association (GAPLASDER) Board Chair-man Murat Kökoğlu and Vice Chairmen Selçuk Yıldırım and Serkan Ünverdi visited Metropolitan Municipality Mayor Fatma Şahin.

TSK Coast Guard also chose domes-tic production polymer guns

After the General Directorate of Security, the Coast Guard Command also purchased new generation polymer needle-fi re guns. the Un-dersecretariat for Defense Industry stated that ST-9 model manufactured by Sarsılmaz was chosen within the framework of the works con-ducted within the scope of TSK Gun Purchase Di-rect Procurement Project. A contract was signed regarding the purchase program. The guns started to be delivered. The General Directorate of Security also has bought a domestic product from Samsun Yurt Savunma - Canik TP9 poly-mer needle-fi re guns. Both guns are among the products Turkey has been exporting.

INTERVIEWHulusi Şahin, the Board Chairman of

Meltem Kimya, a fi rm which launched its new product allowing hot fi lling:

“Investment is necessary for pet-rochemistry and Turkey has the power to make such investments”

Meltem Kimya, one of the raw material manufacturers of Turkey based in Adana, is get-ting ready to enter the product market with an ambitious product. Growing with its new pet res-in manufacturing facility with high technology after its plasticizer facility, Meltem Kimya lastly

started to manufacture food packages with resis-tance against heat up to 94 degrees the technology of which it de-veloped on its own. Meltem

Kimya Board Chairman Hulusi Şahin stated that their growth as a accompany will continue in raw materials area, however, they are always interested in products with high added-value and they included this area within their radar. Meltem Kimya is making production almost without wastes by making all products inputs for each other in its pet resin and plasticizer fa-cilities in Adana. Breaking a new ground with its waste processing technology, the pet resin facil-ity carries on its production initiatives intended for global companies in the near future. Hulusi Şahin thinks that Turkey should not act tenta-tively in terms of plastic raw material production, which is one of the structural problems of Turkey and new investments, should be made in petro-chemistry area.

INTERVIEWSunteks Board Chairman Suat

Hisarcıklılar:

“It is necessary to switch to pro-ducts with high added-value; pro-fi t margin was reduced to zero in some products”

Suat Hisarcıklılar, the Board Chairman of Sunteks Plastik acting in Ankara, which is one of the industrial investment areas drawing intense interest recently, underlined that Ankara had a relatively modest posi-tion in plastics industry, however, there was a chance to develop in terms of products with high added-value. Hisarcıklılar stated that while interest in every sector for defense in-dustry increases the defense industry re-duced the interest of plastics industrialists since it has very small amounts of production made as one of its internal qualities and under-lined that composite technologies is hopeful for aviation in spite of that. We had an interview with one of the experienced names in the sector, Suat Hisarcıklılar about plastics industry and the structural problems of the sector.

BREAKING NEWS

103

Page 106: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015

UluslararasıPlastik veKauçuk Fuarı20 - 23 Mayıs 2015,Guangzhou

2015 Plastik Sanayicileri Derneği

PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği Tel: +90 212 438 26 19 - Faks: +90 212 438 15 93 Detaylı Bilgi İçin: Onur KARAKOYUN - [email protected]

GİDİŞ UÇUŞU DÖNÜŞ UÇUŞU19 Mayıs 2015, Salı İstanbul Atatürk Havalimanı - Guangzhou

Kalkış : 01:00 Varış : 16:20

23 Mayıs 2015, Cumartesi Guangzhou - İstanbul Atatürk Havalimanı

Kalkış : 23:00 Varış : 05:25 (+1)

Konaklama, (19-23/05/2015, 4 gece / 5 gün Şehir merkezinde 3 yıllık tesis, 545 oda (min. 43 m2 odalar), Ücretsiz wifi, fitness center, yüzme havuzu, sauna, Zengin kahvaltı menüsü, Fuar alanına 15 dk. mesafede.

HILTON HOTEL TIANHE

THY ile İstanbul – Guangzhou – İstanbul gidiş/dönüş uçak bileti, Hilton Tianhe Hotel’de 4 gece / 5 gün oda+kahvaltı konaklama, Otel – Havalimanı – Otel transfer servisleri, Her gün Otel – Fuar – Otel transferleri, Fuar giriş bileti, Çin Halk Cumhuriyeti vizesi, Rehberlik hizmeti, Seyahat güvence paketi, Vergiler.

FİYATA DAHİL OLAN HİZMETLER

Yurtdışı çıkış harç pulu (TL 15,-) Öğle ve akşam yemekleri, Oteldeki kişisel harcamalar, Şahsi tercümanlık hizmetleri, 20 kg ‘ı aşan bagaj ücretleri.

FİYATA DAHİL OLMAYAN HİZMETLER

19İsta

Kal

Kona

HILT

İki Kişilik Oda Kişi Başı : € 1.790

Tek Kişilik Oda: € 2.190

ECONOMY

İki Kişilik Oda Kişi Başı : € 2.190

Tek Kişilik Oda: € 2.590

COMFORT

Page 107: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015
Page 108: PLASFEDDERGİ Sayı 9 - Ocak - Mart 2015