Felsefe Ünite 09

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    1/24

    Hukuk Felsefesi veinsan Haklarl

    Huhtl'jC/sC/!Sl. hulsul: iie etil: tie bul/ul: iie sl_l'(/sd rtrctsrndet ne gihi hir ir",-b oldu-gWIi!; J 'asal gi;rc/J!crimiz iie ahlalst odenterimi': arnsin da nasi! hir ih"b lsurulaca-gUll; hulsul/ sisteminin h1)'lu1gun: tcmel hal: /,'Cii-::glh-hiAdenll J'rlSrI! drlJ'rlllrlguFlHdogrl! haldara 11M, yob-(ljJozili/knli'lIi' illielerin e m: drlJ'rlll[hgull arasnrir. (~Iimi-mur iusan halsiari (lli1(l),l,'-l lslasil: [/r>g(l/ halslar a ri/rlJ'I,qm rI"rlnll' hart; hrlH'l, (C/.'-Fe halsln I)Cgdi,,-mc balsl gihi lsultu re! tte [/(/.1'(/ rn,"Inrl brtlsktriin i(ille alacal: "d'i!-de ge1tI,'!emistir .AJJJllflllJ"IJJJIZBit IillilCCl'i IIImamladtlsla n sonra.ogd! bulsule lsanramim (l~-'d'IrIJ'(lhifCe-d','ozih/hl.d'l.d, lsanramirn (l~-'d'/(IJ'(lhifCe-d',Adalet lsanrarrunrn /(lrUl (1nlamlartra hdiF/cJ'ehihyd',nsan haldarutm IU1stilcmd/('r{(liri/chilce-cg'lm, lsulturel gi;Fecihgill hrlld! ne

    balssrr J 'i;ll/cnlli I)Cinsa n haldarutin J'(/Jglrl olaral: Ilrls1ISlllljlrllldlnlrlhi!cc-c-gilli d(lNliJ '(1bitec d',)zglirhd' lsanramani I)Chu lsauramrn i~-CF(/igirsncmli rlJnmlrln rl(ll'lrlJ'dhi!c-L-el~...iniz .

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    2/24

    194 Fel sefeOrnek OlayTaribin tarnle oldugu en buyuk insanhh suclarmdan biri, Hitler doneminde gercek-lestirilen Yabudi soykmm sucudur. Almanya'nrn sauasi kaybetmesinden sonra sa-uas: hazanan lngiltere, Pransa, Souyetler Birligi ue ABD onculugunde 08.08. 1945taribli Londra Antlasmasi'na dayanarak sauas suclularmt mabkeme onune pkar-dilar. Nuremberg Mabkemeleri olarah bilinen bu mabkemelerden biri de yirmi dortust duzey Nazi gorevlisinin yargllandzgz dauadtr. 1945-1946ytllari arastnda Al-manya 'nrnNuremberg kentinde kurulan mabkemenin yasal dayanagz konusundare~itli elestiririler ortaya anlmtsu. Bunlardan en onemlisi, mabkeme or almaya yo-nelikti ue uluslararasi yasal dayanagz yokuu; runku suclann i~lendigi taribte kabuledilmis uluslararast bir mabkemeyi mesru. knlan bir sozlesme yaptlmamtst, Nurem-berg Mabkemesi ile 1946-1948ytllart arastnda kurulan Tokyo Mabhemesi, Birles-m~ Milletler'in bartsa ue insanhgm guvenligine ka~ suclaria ilgili yasamn bazir-lanmasma oncUluk etmistir. Nuremberg Mabkemesi'nde soylemm sucuyla yargtla-nanlarm rogu, isledihleri suca kabul etmislerdi, baznlart ise kendilerinin 'sadeceemirleri yerine getirdiklerini' ifade ederek yapnklarindan sorumlu olmadthlarrnisatncnmuslardi, Sonucta yargtlananlardan on ikisi olum cezasina carptmlaralidam edilm~, digerleri ise omur boyu bapis ue daba du~uk ceralar almtslardi.

    Nazi donemi ue sonrasmda meydana gelen gelismeler, pozitif bukukta legal ge-rerlilik konusunda onemi: sorular ortaya pkarmz~tzr. Nazi yasalart dogruuusun-da bareleet eden Alman yetkililerin eylemleri 0donemin yasalarma gore mi, yoksaonlardan bagzmszz olarale eurensel etik degerlere gore mi degerlendirilmeliydi? Nu-remberg Mabhemeleri, dogal bukuk anlaytsmdan soz etmese de oar olan yasalar-dan bagzmszz olrutlerin oldugunu ortuk bicimde tncrguiamtsttr. Uluslararast bu-kuk, etik olarakfarkh seleilde dauranabiieceh bir seceneginir: olmast durumunda,bir kimsenin devletin ueya amirlerinin emirlerine gore barehet etmesinin kendisi-ni sorumluluktan leurtarmayacag: ilkesini soyler. Gunumuzde bukuk-etik ue in-san baklart-etile il~kisi konuyla ilgili tartisma ue cahsmalarda temel sorunlardanbiri olmaya deuam etmektedir.

    Anabtar Kavramlar Dogal Hukuk Pozitif Hukuk Diizeltic: Adalet DagztzC1Adalet Sosyal Adalet

    Hakkaniyet Olarak Adalet lnsan Haklart Pozitif Ozgurluk Negatif Ozgurluk Kulturel Goredlik

    iflndekller GIRl$ DOGAL HUKUK rozmr HUKUK ADALEF NEDIR? INSAN HAKLARI

    Insan Haklarmin Temellendirilmesi KUlturel Gorecilile ue Insan Halelartnin Evrenselligi Insan Hahlart Kategorileri

    OZGURLOK

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    3/24

    U n i t e 9 - H u k u k F e ls e fe s i v e lnsan H a k l a n 195

    GiRi$Hukuk, insan davrarnslanna iliskin yapilmasi veya yapilmamasi gereken eylemleribelli yaptmmlarla duzenleyen kurallar veya yasalar kurnesini ifade eder. Hukukfelsefesinin inceleme alanma giren belli bash sorular arasmda sunlan sayabiliriz:"Hukuk ile etik, hukuk ile siyaset arasmda ne gibi iliski vardrr?", "Yasal gorevleri-miz ile ahlaki odevlerimiz arasmda ne gibi iliski vardir]" "Hukuk sisteminin kayna-gl nedir?", "Hukuk aym zamanda temel hak ve ozgurluklerin yasal dayanagmiolusturur. Bu yasal dayanagm temeli srrf insan olrnarruzdan kaynaklanan dogalhaklara mi yoksa pozitif hukuk ilkelerine mi dayamr?". Guntimiiz insan haklan an-layisr, klasik dogal haklar anlayrsmi asarak bans hakki, ~evre hakki ve gelismehakki gibi kulturel ve dayarnsma haklanm icine alacak sekilde genislemistir. Hemkuramsal hem de uygulama boyutunda insan haklan tarnsrnalan, dinamik bir su-rec gostermektedir. Bu surecin ana belirleyicileri arasmda siyasal sistemlerin vesosyo-kulturel unsurlarm onemli bir etkisi vardir.

    Hukukta, insan haklan ve etik arasmda ne tiir bir iliski oldugu ve olmasi gerek-tigi tarnsmah konulardan biridir. Dogal hukuk anlayisi, etik degerlere merkezi birrol yuklerken pozitif hukuk yaklasima gore, hukuk ile ahlak arasmda zorunlu biriliski degil, olumsal bir iliski soz konusudur. {:ogu kez insan haklanru etik temel-de savunuruz. Zaman zaman insanlann bir davanm sonuclanmasi uzerine ~oyledediklerine tamk oluruz: "Mahkemenin kararma saygl duyuyorum; ama bunu ka-bul etmiyorum." Bunun anlarm, "Hukuksal otoritenin temsilcisi olarak mahkeme-nin baglayicihg; ve kendi normlan icinde verdigi karara sozum yok; ama sonucuetik olarak dogru bulmuyorum." demektir. Bir yasa veya mahkeme karan adalet-siz olarak goriilebilir ve sosyal ahlak bakimmdan elestirilebilir. Hukuk normlarmmdegismesi yonundeki istekler de ~ogunlukla bu etik kaygidan kaynaklamr. Tumdogal hukuk ve dogal hak goru~u savunuculanmn yam srra bircok hukuk felsefe-cisi, hukuk ile etik arasmda icsel ve mantiksal bir iliski gorur. Buna karsin pozitifhukuk anlayisi hukuk ile ahlakm ayn ayn seyler oldugunu savunur. Kimi hukukkuralma gore dogru veya yanhs olan, etik kurallarca da yanhs olabilir. Ornegin, ya-Ian soylernek hem ahlaki hem de hukuki bakimdan yanhstir ve ~e~itli yaptmmlanvardir. Pozitif hukuk anlayisma gore bu ortusme veya iliski, zorunlu veya rnannk-sal bir iliski degildir. Hukukun kendine ozgu bir normatif yaplsl vardir ve bu nor-matif yapl icindeki degerlendirmeler dikkate almmalidir.

    DOGALHUKUKDogal hukuk anlayisma gore hukuk, insanm kendi kontrohinde ve karannda olanbir ~ey degildir. Hukuk, insanlar arasmda yapilan bir sozlesmenin sonucu olarakda ortaya ~lkmaz. Tum toplumlar icin gecerli olan, evrensel ve nesnel etik ilkelervardir ve bu ilkeler akil ve sezgi ile ortaya ~lkartlabilir. Buna gore hukuk yapilmaz,kesfedilir. Bu anlayism aymci ozelligi, etik degerlere merkezi bir rol vermesidir.Hukuk ile adalet, hak ve ortak iyi arasmda dogrudan bir iliski vardir. Herkesin etikilkelere gore davranma yiikUmlUlugu oldugu icin herkesin hukuk kurallarma uy-rna yiikUmlulUgu vardir,

    Dogal hukuk anlayrsmm tarihi antik ~ag dusunurlerine kadar gider. Antik ~ag-da adalet ustiine yapilan felsefi tarnsmalann odak noktasmi, adaletin nesnel ve ev-rensel mi yoksa insanlarm uzlasrnasma dayah degerler mi oldugu konusu olustur-rnaktaydi. Platon ve Aristoteles, adaletin dogasim aleilla kegedilebilirve herkes ta-rafmdan elde edilebilir olarak gonryorlardi. Stoacilar ise doga yasalan ile ahlaki ve-

    H u ku k , i ns a n d a vr a r u ~I n n ai l i ~k i n yapr lmasi v e y ay ap I I m a m a S I g e r e ke ne y le m l er i b e ll i y a p t m rn la rlad u z sn l e ye n k u r a IIa r v e y ay a s a Ia r k O m e s i d i r .

    D o g a l h u k u k , h u k u k i i Ik e l e r ind o g a d a v a r o l a n d uz en e g or eb e l i r l e n d i g i , e vr e n s e l 0 1a nb u i I k e l e r i n a k r l v e s ez gita r a f r n d a n k e~ fe d i I d i g i v ed o l a Y l s ly la i n sa n Ia ra ras ind a y a p I I a n b i rs oz l e sr n e ye d a y a n m a ya nh u ku k s is te m id ir .

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    4/24

    196 Fel sefeya siyasi yasalar arasmda bir farkm olmadigmi ileri surrnusler ve her iki alana ilis-kin yasalann diger doga yasalan gibi tann iradesine dayanan, akil sahibi olan her-kesin bilebilecegi yasalar olarak gormuslerdi.

    Cicero (M.O 106-43)'ya gore "Hukuk, neyin yapilmasi gerektigini emreden veneyin yapilmamasi gerektigini yasaklayan, dogaya yerlestirilrnis en yuksek akildir.Gercek yasa, dogaya uygun dogru akildtr. Bu yasaYI simrlamak cok kotudur, de-gi~tirmek haksizhknr, iptal etmek imkansizdir" (Cicero, 1928, Kitap 1). Cicero'yagore degisrnez ve sonsuz olan bu yasa tum insanlar arasmda bulunur ve onlan ku-satir, bir donernde baska, diger donernde baska, Atina'da baska Roma'da baskaolamaz. Dogal hukuk anlayismdaki evrensellik ilkesi, Thomas Aquinas 0225-1274)'m goruslerinde de vurgulanrr. Aquinas'a gore "Dogal yasa, hem bilgi olarakhem de dogruluk olarak herkes icin aymdir" (Aquinas, 1984, s. 9). Her yasa ortakiyiyi buyurur, ~unkii:yasa, rnukemmel toplumu yoneten yoneticiden cikan pratikaklm emrinden baska bir ~ey degildir. Aquinas'm hukuk anlayismda bu yoneticitanndrr. Orta {:ag dogal hukuk anlayisr, teokratik temelden beslenirken aym du-rum antik ~ag icin soz konusu degildir. Dogal hak anlayisr, on yedinci yuzyildaJohn Locke tarafmdan da benimsenmis ve savunulmustur. Amerikan BagunsizhkBildirgesi ustunde onemli etkisi olan Locke'a gore, insan icin u~ ~e~it dogal hakvardir: Yasama hakki, ozgurluk hakki ve miilkiyet hakki.

    Goriilecegi uzere, dogal hukuk ve dogal haklar anlayismm temeli, ahlaki yasa-larm diger doga yasalan gibi nesnel, evrensel ve herkesi baglayici yasalar oldugugorusune dayanrr. Ancak gecmis donemlere bakngnmzda birbiriyle celisik ve uz-lasmaz bircok goru~ ve dusuncenin yine dogal hukuk temelinde savunuldugunugoruyoruz. Koleligi savunanlar ile ona karst olanlar; evrensel oy hakkiru savunan-lar ile bu hakkm kisnlanmasr gerektigini ileri siirenler, teokratik devleti savunanlarile din ile devletin aynlmasi gerektigini benimseyenler; ~ogunlugun hakki ilkesi ileayncahkh ~lkarlan kabul edenler bu goruslerini dogal hak ve hukuk temelinde sa-vunmuslardir (Wright, aktaran Ely, 1980, s. 51). Bu ~eli~kili durum, dogal hukukanlayisina karst kuskuyla bakilmasirun basmda gelen nedenler arasmda yer ahr.

    Dogal hukuk anlayismm 20. yuzyildaki savunucusu Lon Fuller ise hukuk ileetik arasmdaki iliskinin icerik bakunmdan ele almmamasi gerektigini, bu iliskininusule iliskin bir iliski oldugunu ileri surrnustur. Buna gore, dogal hukuk hangihakkm dogal hak oldugunu veya olmadrgmi, hangi hukuk kuralmm dogal hakkiihlal ettigini veya etmedigini bize soylemez. Fuller, bir hukuk sisteminin veya ya-sanm adil ve mesru olabilmesi icin usule iliskin ~u sekiz kosulu saglamasi gerek-tigini savunur:

    1. Hukuk kurallan genel terimlerle ifade edilmeli,2. Tum kamu halkma duyurulmus olmah,3. Yuriirhik bakimmdan gelecege donuk olmah,4. Anlasihr terimlerle ifade edilmis olmah,5. Birbirleriyle tutarh olmah,6. Kurallardan etkilenen taraflarm gucunden ote eylem gerektirmemeli,7. lnsanlann onlara guvenerneyecegi kadar sikhkla degisrnemeli,8. Ifadesine uygun bir sekilde uygulanmahdir (Fuller, 1969: 39).

    Fuller'e gore, usule iliskin bu ilkeleri karsilayan bir hukuk sisteminde, hukuk ileetik arasmdaki zorunlu bag kurulmus olur. Gunurmizde dogal hukuk anlayismmdismda olan bircok dusunur de hukuk ile etik arasmda icsel, kavramsal ve rnannk-sal bir bag olmasi gerektigi gorii:~unu savunmaktadrr. Bunlar arasmda Rawls, Ha-bermas ve Dworkin gibi dusunurler yer ahr.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    5/24

    Unite 9 - Hukuk Fe lse fesi ve lnsan H a k l a n 197

    POZiTiF HUKUK"Bilirn Felsefesi" unitesinden de haurlayacagimz gibi pozitivizm, bilime ve bilgiyeiliskin belli tutum ve yaklasurn ifade eden felsefi bir goru~tur. Genel olarak ifadeetmek gerekirse pozitivizrn, dogru bilginin olgusal, gozlenebilir ve deneyime da-yanan bilgi oldugunu savunur. Bu genel tutum, tum spekulatif metafizigi bilgi ala-rnrun disma ittigi gibi, etik ve estetik gibi deger alanmdaki yargilann dogrulugu-na da kuskuyla bakar. Yine haurlayacagmiz gibi, mannkci pozitivistler bu tur de-ger yargilannm dogrulugunu dilsel ve mannksal ~ozUmlemelerle ortaya cikarma-ya ~ah~ml~lardlr.

    Pozitif hukuk savunuculan, pozitivizrnin temel gorU~ ve yaklasurnm benimser-ler. Dogal hukuk anlayrsmm tum temel tezlerine karst olan pozitif hukukun temelgoruslerini ~u u~ noktada ifade edebiliriz (Himma, 2006):

    a. Uzlasma tezi: Hukuk sistemi veya kurallan, insan karan sonucu ortaya cikanbir uzlasmayi ifade eder.

    b. Sosyal olgu tezi: Hukuk; belli bir zamanda, belli bir rnekanda ve belli birtoplumda belli amaclarla kararlastmlrms kurallar buninu veya sistemidir.

    c. Aynhk tezi: Hukuk ile etik arasmda zorunlu ve mantiksal bir bag yoktur.Dogal hukuk ile pozitif hukuk anlayislan arasmdaki temel gorU~ aynhgr, hukuk

    sisteminin kaynagi konusundadir. Dogal hukuk anlayisma ilk keskin elestiri Je-remy Bentham (1748-1832) tarafmdan yapilrmstir. Bentham, Pransiz Bildirgesi'ninolusum asamasmda dogal hak olarak sunulan haklarm, 1791-1795 yillan arasmdanasil degismis oldugunu anlatarak bir ~eli~kiye dikkat ~ekmi~tir. Bildirgenin ilk ha-zirhk asamasinda, ozgurluk ve esitlik olmak uzere sadece iki dogal haktan bahse-dilmisken daha sonralan bu dogal haklara miilkiyet, guvenlik ve baskrya direnmehakki eklenmis, soma da bu sonuncusu listed en ~lkarllml~tlr. Bentham bu ~eli~kiy-le dogal haklar anlayismm ne denli kaypak ve koksuz bir zemine dayandigmi gos-termeye ~all~ml~trr.Ona gore "Dogal haklar sadece sacrnadir" (Bentham, 1843, s.501). Haklar ancak toplum yaran temelinde aciklanabilir.

    19. yuzyil dusunurlerinden John Austin (1790-1859) ise hukuk kuralmm ege-men gucten (ister tek bir birey isterse bir gruptan) cikan bir tur emir oldugunu sa-vunur. Toplumda herkesin bir ahskanhk olarak uydugu, ama bu gucun hie kim-seye uyrnadigi bir otorite vardir. Haklann kaynagi bu gu~tur. Ne var ki RonaldDworkin (dogurn yih: 1931)'in de belirttigi gibi, modern karmasik toplumda siya-si kontrol ~ogulcudur ve degisir. Az cok uzlasrnaya ve i~birligine dayamr. Bu an-lamda gunumuz modern toplumlannda Austin'in sandigr anlamda bir egemendenbahsetmek soz konusu degildir. (Dworkin, 1978, s. 18).

    Austin, yasanm gecerliligini egemene baglarken bir baska pozitif hukukcu H.L. A. Hart (1907-1992) hukukun otoritesini "tarurna kurah''na baglar. Hart'a gorehukuk birincil ve ikincil kurallarm birlesmesinden ve iliskisinden ortaya cikar. Bi-rincil kurallar, insanlann istesinler veya istemesinler belli eylemleri yapmasml ve-ya yapmamasml gerekli kilan odev-buyruklu kurallardir. Bu kurallar hem gelenek-sel hem de modern toplumlarda bulunur. Bireylerin davrarnslarma rehberlik edenbu kurallar; mahkemelerin, adliyenin ve resrni gorevlilerin olmadigi kucuk ve ba-sit toplumlarda yegane kurallar olabilir. Ancak var olan kurallarm degismesi gerek-tiginde veya yeni kurallara ihtiyac duyuldugunda bu degisikligi birincil kurallaraguvenerek yapmak imkansrzdir; ~nkU bu kurallann boyle bir yol gostericilikleriyoktur. lste burada ikincil kurallarm varhgma gereksinim duyulur (Hart, 1961, s.89-96). Demek ki ikincil kurallar birincil kurallann nasil yapildigmi, kapsamiru ve

    P o zitit h u k u k u s av u n a n l a rp o z it iv iz rn i n t em e ly a kl a~ Im InI b e n i m s e y er ekd o g a I h u ku k a ni a y l ~ln a k a r ~1~Ikarlar.

    H art'a g ore h uk uk , b i r ine i l vei k i n c i I k u r a I I an nb ir le sr ne sin de n v eil i~ k is in de n o rt ay a ~ Ik an b irs is tem d ir . B ir in cil k u ra lla r,in sa nl ar m b e ll i e yl em l er iy ap rn as u u v e yay ap rn am a sim g ere kli k rla node v- b uy ru k lu k u ra ll ar :ik in c il k u ra ll ar is e b ir in c ilk u ra Iia n n n as i! y a p i! d l g ln l,k ap sam InI v e i ~ erig i n ia~lklayan ust-krral lardrr ,

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    6/24

    198 Fel sefeicerigini aciklayan bir tur ust-kurallardir. Bu siirecin islemesi cesitli sekillerde ola-bilir. Ornegin, kanunlarm yorumlanmasmda anayasaya, anayasa mahkemesininyorumlarma veya daha onceki uygulamalara bakarak islerlik kazarnr. Hart, bu su-rece ve iliskiye "tarurna kurah" diyor. Ona gore tamma kuralmm varhgi, pozitivisthukukun temel ozelligidir ve bu kural hangi yasanm gecerli veya gecersiz oldugu-nu belirler.

    Gorulecegi gibi Austin ve Hart gibi pozitivist hukukcular, yasalarm gecerliliginiher toplumun kendi siyasal otoritesine veya tamma kuralmm varhgma baglamak-tadrr. Her iki du~unur de hukuku kendi icine kapah bir sistem olarak gorerek le-gal haklarla etik haklann ayn ayn seyler oldugunu ve yasal gecerliligin etik deger-lere dayandmlamayacagmi savunur.

    Hukuku etik ilkelere ve degerlendirmelere kapah bir sistem olarak goren pozi-tif yaklasun, bircok dusunur tarafmdan elestirilmistir. Dworkin'e gore Hart'm on-gordugu gibi tamma kuralma islerlik kazandiran ikincil kurallarm varhgi, bir hukuksisteminin temelini aciklamada yetersizdir. Ona gore kurallann yam srra ilkeler dehukuksal yorumlamada ve karar vermede rol ahr. Kural ile ilke arasmda onernli birfark vardir: Kurallar "ya hep ya hie" tarzmda uygulanrrken ilkelerin {;e~itliboyutla-n, agrrhgl ve onemi vardrr. Ornegin, "Otobanda hiz smm doksan kilornetredir" ifa-desi bir kural iken "Firmalarm, uninlerinin uretim, dagitim ve satisryla ilgili ozel so-rumluluklan vardir" ifadesi bir ilkedir. Bir hukuk sisteminde ilkelerin onemi, ozel-likle zor ve karmasik hukuki olaylarda ortaya cikar. Bu gorusler dogrultusundaDworkin, pozitif hukuk anlayisma karst itiraziru ~oyle ozetler:

    Hdkimler, yasal haklar ve yukumlulukler hakkmda aktl yaratarken ve tarttstrken.ozelikle bu kavramlarla ilgili sorunlarimcz yok keskin oldugu zor durumlarda, ku-ral olarak lev gormeyen olyutler eullanirlar ve bu olyutler ilke, yakl~xm ve digerturden olyutler olarak fareli yal1fxr. Pozitivizm, bir eurallar sistemi ve modelidir.Onun hukuktaki mereezi eaurarmmn yegdne temel testi, kural olmayan bu olyutle-rin tinemli rolunu gozden kaprmaya bizi zorlar" (Dworkin, 1978, s. 22).

    Dworkin'e gore pozitivizmin sandigmm aksine, {;agda~karrnasik hukuk sistem-lerinde neyin yasa olup olmadigmi belirlememizi saglayan nihai bir test yoktur vehukuki olcutler ile etik olcutler arasmda nihai ayrlffi da yapilamaz. Dworkin, hu-kuk ile etik arasmda zorunlu bir bag oldugunu savunur. Hukuk-etik iliskisini zo-runlu goren bir baska du~unur de Habermas'trr. Habermas'a gore, modern toplum-larda hukuk ile demokrasi arasmdaki tarihsel bir rastlannhhk degil, icsel ve kav-ramsal bir iliski vardir. Hukuk bir yonuyle sosyal gercekligin, bir yonuyle de nor-matif duzenin bir parcasidir. Hukukun pozitifligi sadece tarihsel veya toplumsalolarak ~u veya bu sekilde var olan keyfi kararlarlann uzerine temellendirilemez(Habermas, 1998, s. 38). Hukukun etik degerlerin rnesruluguna da ihtiyaci vardrr.Bu nedenle, hukuk sitemi ikici bir yaklasimla ele almmalidir: Bir yandan; insan ey-lemlerini ilgilendirmesi yonuyle sosyolojik bakis acisryla, ote yandan normatif bo-yutu itibanyla da felsefi bakis acisryla ele ahnmahdir."Sosyal Bilimler Felsefesi" iinitesinin Slra Sizde 3 etkinliginde doga bilimleri ile sosyal bl-limler alaamda s~tiginiz iki yasa ornegi bularak bu iki yasa tiri arasmdakl benzerlik vefarkhhklarr ortaya ~lkarmaya l~ml~ttn1Z. 0 etkinlikte d~iindiiklerinizi ve bulduklarmr-Zl bir kez daha battrlayarak ~imdi de hukuk yasalart ile genel olarak bllimsel yasalar ara-smda ne gibi benzerlik ve farkhhklarm oldugunu bulmaya l~ln.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    7/24

    Uni te J - Hukuk Fe l~e je~ i ve lns an Hakl an 1 9 9

    ADALET NEDiR?Adalct ~ok hoyutlu hir kavrarndir vc kullanrldrgi lugLmu g(ln ..: u;_:gL"iikanlarn ifa-de ;_:u;_:r.{~;_:nd olarak adil vcya adalctsiz olarak nitclcndirdigimiz );_:yl;_:rihirevler,cJLemler ITlsurumlar olmak uzcrc Li~k.ucgondc ifau;_: ;_:de hi liriz. t nsan larm g;_:ndk araktcr ozclliklcrindcn soz cclcrk cn "adil insan", "adil yonctici' V;_: "adil (lgrLl-rucn' gihi nirclcrnclcrdc hulunuruz. Hir Jigcr anlaruda isc hcll icylcm vc kararl a-nn adalci indcn vcya aualLlsizliginJcn S()Z cdcriz. ()rn;_:gin, hizc v;_:ya hask asma 1'a-[nbn hir davrarusm adil vcya adalctsiz oldugundan hahscdcriz. Bu anlarnda adilhir cylcm, ondan ctk ilcncnlcrin haklarma duyarh ol an cylcrndir. Son olarak , ku-rurusal v;_:1'a sosyal anlaruda adalct isc gcncl olarak topluruun, hukuk sisu.minin ITuig;_:r sosyal kururularrn a dil vcya adalctsiz olrnast a nla nunt ifa dc ;_:u;_:r(Tchhit,liJiJiJ, S. 6-7i. Bu anlaruda adal ct, toplurnu n tcrncl kururnlarmm yaprlandmlrnast ilcilgilidir ITg;_:n;_: siyasal sistcruc g()rc hcl irlcnir. .' 1dalctl ihir l0f'1 urnda ins an la r ;crncklcrinin kar51ilgml ahrlar, irukan ,'C rrrsat qilligi hul urlar vc tcrncl hircyscl hak-Ian korunrnustur.

    Pl aton ad alcti , "l rcrk csc hak dliginin vcya ona uygun olanm vcrilrncsi' olaraktarumlanusur. Ona gtlrc dcvlci, adalct forruuna g(lr;_: yonctilruclidir. Platon, idcaldcvlct a nl ayismda insanlan yctcncklcrinc g()rc i5~il;_:r (~ail):lnbri, askcrlcr v;_:1'ahckcilcr ITyoricticilcr olmak uzcrc smrr l ara aymr. Boylccc dcvlci, ona g(lr;_:, ad a-Id;_: uygun );_:kiluc yonctilrnis olur. Aristotclcs , duzeltic! riddle! (uig;_:r adryla denls-lestirici adalct': vc d(lglilc-t adalet olmak uzcrc iki uir aual;_:ll;_:n S(IZ cdcr:

    0'2'elinde adaiet irci ne r-na paY~ ' ; lZ{ k ! r.lar: i ldk!k!UU hir lilyll.rt. (_.J'lllnl Fl. jY1Ydnln Yt"l daIn/,lzund kdlild rdd r [vu.rttaslar] a ras: n d,J fJnlu,' lurii.1E'hj/jr olan d~_E'r,;E'IJ/E'rjndagllll-mastnda .;lj2" eanusu n/dlUclir' hir fH,'!' id IUTU ise ,1/J;;I!E'rj,;/E'rdE' diizelUci r.larudtr. Bu nur: di-l iPi pl.lml nardtr. pi.n-PIi. atsrrerislerir; hmj isteverel idmjlstemevere er.lur, istevere e oianlar, sa! ma i! : satir: a Z r t ' t a k ! : h r : r r t ; . . ermee. P t : :/ l t. ' ( i lr Y t ( _ " lP . t;dilnf- nermee. gi~i?erlGe/:anlsl vat trmale, k! i ra ldr t ' tak! ,Rih! ~,;e_~.'ieydjy:.istemeveree r.lanlardan.ise bir Pl.';/"Ytl gi /_/ i i _l"I/~li.t.lrli.dydlY: i uy sn :Z tk !: Z ir {d : ' 2' ei fj yl eFne. basiars ~ll!(."IYfJl(."l. p(;leleyi n ale l: ru ce ime, !I~/_/dHd di~~,;i~n!Yflk! : : l d i i . rme, J 'd id r { _"I leye hi nll !~ 'l l! etme gir'Ji : bir eism:da '2'(ln."l davnrianiarrhr pr:;!i~muamele , R r : : y u ' t f l : i fd/}Se aislma. {:h ne . .';((~'lllf"nd . .';.dPdllanina. camur aulm,. d"dl',il'UIIIi,J !',ifJi tArisuueles: 199i{ ,;. 9-1 . ) ..vristotclcs'tn ortaya koydugu hu aynm gLinLimLiz adalct kurarrunda da tcrncl hir

    aynm olarak kullarulmaktadrr. DLizc.:ilici aJalcL hircylcrin uig;_:r insanlara kaf)1 ;_:y-lcrnl crirrdcn uogan zarar vc ziyanlarm hcdclini c)J;_:m;_:si uzcrinc kurulu olan ada-lcuir. fhlu ~ok cic.:ncksc.:i toplurnlarda "gC)ZC gC)Z, ui);_: ui)" olarak ifau;_: cdil cnad alct anl aytsmda, suclunun i5lc.:Jigi cylcmin hcdclini ayni v;_:p nakti y a d a uiguccz alandrrrna yoluyla odcrucsi c)ngc)rLi lur. fJikkal cdilirsc duzcl rici ad alct , d al u ~okIrircylcri n ;_:ycrn Icrin in ya rattlgl ada Ids iz Iigi n giJui Imexine yon cl i kt i r.

    fhglllCl ada] disc toplurusal duzcn lcrncvlc ilgil i ilkc vc u;_:g;_:rl;_:rifau;_: dcr. ,\ n-cak hu, uaglllcl adalct il c toplurusal ,'cya sosval adal ctin aym );_:yl;_:roldugu anl a-nuna g;_:lm;_:z. Adalctin c n tcrncl ilkclcrindcn hiri qil dururnda ol anl ara qil, farkholanlara da farkh davranmayi gucklirir. Bu ilkc , hi~imsd adalctin tut arhhk (11~LilLi-nu ifadc ;_:u;_:rvc cr~cklc hir aJalLl kurammm nc lLir u;_:g;_:rl;_:rU)dlgl konusunuafazb hir );_:y s(lyic.:mcz. Yasabr c)nLinJc hcrkcsin qil olmasl r;_:smi aualdin gu;_:gi-uir. i)yl;_: ki aym su~u i5ic.:ycn hir yoksul ilc. :zcngin, y(ln;_:l;_:nl;_:Y(ln;_:lil;_:n, aym c;_:-zap alnuilulf. Tcmc.:i insan luklan a~lsmJan JLi5LinuLigLimLizu;_: u;_:qillik, aualdingu;_:giuir. (~agua5 insan lukbn anby15mJa hukcSL'; uinin;_:, lrkma, cinsiyLlin;_:, sos-yal slmfma Inkmakslzm qil Javranmak csasllr. RL: anbmua hir;_:yl;_:rin ;_:)illigi sos-

    D u z"lti"i a 0 a l e t. t, i r"y l"r i IId i ~"r i IIsanla r a k a rt l" ) ' 1 " 1 1 1 1 "rill 0 "II doga II z a r a rve z i y a n l an II t ," d e l iIIil iO " 1 1 1 si u z e ri I," k u ru l u " I a IIadalettir D a gltl" 1 a da le t i,"tu pl u II I sa l o u z " 1 1 1 " I II " 1 '1 "i Ig il i ii k e v e o "g "rl e ri d ad ""on

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    8/24

    2 0 0 Fel sefe

    yal adaletin de bir ilkesidir. Ancak sosyal adalet, herkese hak ettiginin verilmesi il-kesini icerdigi icin, farkh olana farkh davranmayi gerektirir. Buna gore, tembelolanla cahskan olamn, basansiz olanla basanh olanm farkh sekilde odullendirilme-sini gerektirir. Dagmci adalet anlayisr, bireysel farkhhklara gore davranmayi gerek-tirir. Buna gore bireylerin ihtiyaclanna, basanlanna, yeteneklerine bakmaksizmherkese esit davranmak adaletlilik degil, adaletsizliktir.

    Demek ki adalet hakkaniyet gerektirir. Esit bolu~um, her zaman adil bolusurndemek degildir. Adaletli bolusum, herkese hak ettigini vermektir. Ancak adaletku-rammda en onemli sorun da burada yatmaktadrr. Bir seyi hak etmenin etik temelinedir? Genel olarak hak etme; yarara, ihtiyaca, kapasiteye ve basanya gore bolus-meyi gerektirir. Dagmci adalet anlayisma daha yakmdan bakmak amacryla ~agda~siyaset ve sosyal felsefenin en onemli yapm olan John Rawls'un Bir Adalet Kura-mi adh kitapta savundugu gorusler tizerinde durmakta yarar var.

    Rawls'un temel amaci; Kant, Locke ve Rousseau'nun surdurdugu siyaset felse-fesi gelenegi icinde kalarak yararcihga alternatif, adalet anlayisr gelistirrnekti.Rawls'a gore, yararcihk bir siyaset ve ahlak kurarru olarak Ban toplumunda uzunsure etkili olan ve halen de olmakta olan bir dusunce gelenegidir. "Etik" unites in-de de belirttigimiz gibi yararcihk kuramma karst getirilen en onemli elestiri, onunadalet ilkeleriyle ornismedigi, genel toplumsal iyilik ugruna belli bir grup insamnhaklanmn ~ignenmesini mesru gordugu veya gorebilecegi yonunde olmustur.Gercekten de boyle bir sonucu, yararcihgm temel ilkesinden cikarmak hie de zorgoninmemektedir. Yararcihga gore bir ahlaki veya siyasi eylemin dogrulugu, alter-natiflerine gore en fazla sayida insanm en fazla mutlulugunu artirmasma baghdir.Rawls, bu temel ilkeden hareketle yararcihgm iki ozelligini cikanr: Birincisi, yarar-cihkta "hak" veya "dogru/luk)", "iyi"ye gore belirlenrnistir ve hakkm iyiye onceligivardir. Ikincisi, yararcihk toplumsal iyiliklerin daginlrnasmda insanlar arasmdakibireysel farkhhklan gozetmez. Kuskusuz adalet, insanlar arasmda yansiz olmahdir;yani aym durumda olanlara aym davrarulmahdir. Ancak, yukanda da ifade ettigi-miz gibi, adalet farkh durumda olanlara da farkh davranmayi gerektirir. Demek kiyararcihk, genel toplumsal iyiligin olculmesinde herkesi "ayru" olarak ahrken ve"hak'ikt veya "dogru'yu bu toplumsal "iyi"lige gore belirlerken adalet yonundenkabul edilemez bir du~unceyi ifade etmektedir.

    Rawls, yararcihga karst bu temel elestiriyi yaptiktan soma "hakkaniyet olarakadalet" olarak nitelendirdigi kendi kurammm temel ilkelerini savunur. Ona goreadalet, toplumun ilk erdemidir. Rawls'un temel hareket noktasi sudur: Ne tur ada-let ilkeleri kabul edelim veya ne tur sosyal kurumlar tesis edelim ki toplum iyi top-lum olabilsin? Ona gore ozgurluk, zenginlik, mal ve hizmetler gibi temel sosyal iyi-liklerin nasil dagmlacagmi belirleyen, herkesin kabul edecegi adalet ilkeleri bula-bilirsek sonucta herkesin memnun olacagi iyi bir toplum kurmus oluruz. Buna yo-nelik olarak savundugu bakkaniyet olarak adaletin genel ilkesi sudur.

    Butun temel toplumsal iyilikler -ozgurluk, firsat, gelir, zenginlik ue ozsaygt- buiyilik lerin tumunun veya herhangi birinin esitsis:dagtttmt en az auantafl: olanlarmyarartna degilse, esit dagttdmaltdtr (Rawls, 1971, s . 303).Bu genel ilkenin yam sira bakkaniyet olarale adaletin iki ozel ilkesi bulun-

    maktadir:Birinci like: Her birey, digerlerinin benzer ozgurluk sistemine uygun en genis

    ozgurhikler sisteminde esit hakka sahiptir.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    9/24

    U nite 9 - H u ku k Fe lse fes i v e lnsan H a k l a n 2 0 1

    lkinci like: Sosyal ve ekonomik esitsizlikler oyle diizenlenmeli ki;a) Bu esitsizlikler en az avantajh olanlarm en fazla yararma olmah,b) Toplumdaki gorev ve mevkiler, adil frrsat e~itligi kosullannda herkese acik

    olmahdir. (Rawls, 1971:302).Rawls'a gore bu iki adalet ilkesinin etkili bir sekilde uygulandigi bir toplum,

    iyi ve adaletli bir toplumdur. Birinci ilke, ozgurluklerin nasil anlasilmasi gerekti-gini, ikinci ilke ise temel iyiliklerin nasil dagitilacagma iliskin bir duzenlerne on-gorur. Rawls, boyle bir duzenlemede, toplumsal ve dogal esitsizliklerin ahlaki ba-kimdan keyfi olduklanrn dusunerek temel iyiliklerin en az: auantafl: olanlartn enfazla yararma olacak sekilde dagiulmasi gerektigini savunur. Adalet, yararcihgmdu~undugu gibi, yalrnzca yarar, etkinlik, tiretkenlik veya verimlilik gibi kavram-larla aciklanamaz.

    Ikinci ilkede yer alan "Toplumsal esitsizlikler, en az avantajh olanlarm en fazlayaranna olacak sekilde dagiulmah." dusuncesinin aciklanmasmda yarar var: En az:auantajl: olan zeka, gu~, siyasi otorite, mevki, toplumsal konum vb gibi bakimlar-dan toplumda en kotu durumda olanlan ifade eder. Kuskusuz Rawls bu ilkeyletembel birisine ~ah~kan birisinden daha fazla verilmesi gerektigini savunmuyor.Onun savundugu temel kurumsal duzenlemelerde, en koni olanlarm durumu gozonunde bulundurularak onlara goreceli veya oransal olarak daha fazla katki sag-lanmasi gerektigi dusuncesidir. Ornegin, yararcihk acismdan bakngnrnzda devletinusnin zekah ogrencilere digerlerinden daha fazla yatmrn yaparak onlardan onern-li toplumsal yarar saglamasi, en makul yoldur. Ancak Rawls'un ongordugu dagiti-Cl adalet anlayismda bir devlet, zeka ozurhi bir ogrenciye ustun ortalama bir og-renciden, ortalama zekaya sahip birine ise usnin zekah bir ogrenciden daha fazlamasraf yapabilir. lste boyle bir toplumda egitim gibi temel toplumsal iyilik, en azavantajh olanlann en fazla yaranna olacak sekilde duzenlenmis demektir. Yoksausnin zekah biri her zaman hak ettigi ust mevkilere gelecek ve maddi olarak dahafazla kazanacaktrr. Gortilecegi gibi Rawls'un sistemi, daha ~ok sosyal adaletci birdagitim ongormektedir.Toplumun t eme l a da le t i lk ele ri iiz er in d e k ar ar v ermek i iz er e b ir s alo n da toplarunt~ o n k i-~iden b ir i o ld ug un uz u v ar sa ytn tz . B u a da le t ilk ele riy le y on etile ce k to plumda n as tl b ir r ola la ca gt nt zt , h a ng i k onumda v ey a du rumda o la a gt nt zt b ilm i yo rs unu z. { :o k z en gi n b ir in inveya ~okf ak ir b i rin in ~ocugu o larak d i inyaya gelmi~o la b ili rs in iz ; d a hi d e o la b ili rs in iz , z e-lci. o z ii rl ii d e ; ~bakan o lab il ec e gIn iz g ib i s tr adan b ir yu~ olma elasihgrmz d a v ar . V a -n i a d ale t ilk el er in e t amamen Raw ls 'u n o ng or di ig ii g ib i b ir " b ilm ez lik peeesi" i~inde kararveriyorsunuz. Kar~tntzda ~u ii~du rumun o ld u gunu v ar sa yt n: 1 . T o pl um s al iy il ik le rin b er -kese e~it o la ra k d a gt tt lma st ; 2 . T o pl um s al iy ilik le rin a va n ta jh o la n la rt n y ar ar tn a elaesk~ekilde dag tt tlma st ; 3 . Top lumsa l i yi li kl er in avan t aj h o lmayanl ar tn ya ra r tna elacak ~ekil-d e d a gt tt lma st . B u ii~ durumdan hangi si ni se~erdiniz? Gerek~eleriyle~tklamaya t~tn.iNSAN HAKLARIGtirnirnuzde insan haklan konusunda uluslararasi kamuoyunda, cok onemli mesa-feler almmasma karsm yine de her gun dunyarun ~e~itli ulkelerinde gercekleseninsan haklan ihlalleri ile karsilasryoruz. Bu ihlallerin bir ~ogu devletler, cesitli ku-rumlar veya gruplar tarafmdan islenmektedir. Insanlar sirf siyasi goruslerinden,belli etnik, dini, cinsiyet grubuna ait olduklarmdan dolayi temel haklan gormez-den gelinmekte, zaman zaman da baski ve iskence gormektedirler. Hukuki ve si-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    10/24

    2 0 2 Felsefe

    lnsan hak la n ru t e ls e fa n I am d a a r a~ tl r m a k, in s ano n u ru n a y a r a~ 1r b i r h ay at mte m e l d eg er v e i Ik el e ri n ia ra ~ tl r m a k t l r.

    lnsan h a k l a n r u nt em e lle nd ir il me si il e ilg ilio la ra k d ort t ar kh y ak la ~lmv a rd r r: B iy o lo ji k y a kl as tr n,y ar ar c: y ak la ~l m, u zla ar n C Iyak l a ~Im v e de onto lo j i kyaklasun.

    yasi bakimdan insan haklarmm amaci, esitsizlikleri ve insani olmayan davraruslanengellemek; bireyleri devlete, siyasi ve sosyal kurumlara veya diger gruplara karstkorumak, felsefi anlamda ise insan onuruna yara~lr bir hayatm temel deger ve il-kelerini ortaya koymaknr.

    insan Haklarmm Temellendirilmesilnsan haklan, toplumun belli bir sekilde orgutlenmesinden, toplumun herhangi birkurumundan veya bu kurumlann uyesi olmaktan cikan haklar degildir. Bu haklar,insanlarm ~e~itli sosyal simflara, millete, devlete, dine veya siyasi partilere mens upolmaktan kaynaklanan haklardan farkli olarak herkesin statusune ve ugrasma bak-maksizm sirf insan olmaktan kaynaklanan haklardir, Peki insan haklanru nasil sa-vunabilir veya temellendirebiliriz? Aslmda bu soru temelde etik bilginin ve deger-lerin gerekcelendirilmesiyle ilgili bir sorundur; ~nkU insan haklan, ozunde bir turdeger cesididir. Konuyla ilgili gorusleri inceledigimizde insan haklarmm temellen-dirilmesi ile ilgili olarak dort farkli yaklasimdan soz edebiliriz:Biyolojik g6rU~: Bu goruse gore insan haklan, bireylerin kendi ilgilerini elde et-melerini sagladigr icin, bireylerin uzun vadede varhklanru surdurebilrneleri icin ge-reklidir. Gercekten de insan haklanna bakngumzda her bir insan hakki, temel in-san ihtiyacma karsihk gelir. En basta ya~ama hakki, insanm varhgmi saglayan birihtiyactir ve bu nedenle temel haklann basmda gelir. Sosyal bir varhk olarak insa-run dusunme ve dtisunduklerini ifade etme ihtiyaci, bunu karsilayan bir hakla, yi-ne girvenlik icinde yasamak ihtiyaci ancak guvenlik hakki ile karsilanabilir. Kusku-suz bu akil yurutme, temelde hakhdir; ancak felsefi bakimdan bir olgunun veyagercekligin ~u veya bu sekilde oar olmasmdan, buna iliskin bir degerin olmast ge-rektigi sonucunu ~lkarmak 0kadar acik degildir.

    Yararct g6r~: Bu yaklasim insan haklanru, toplumsal rnutlulugu artiran onern-li ve oncelikli kurallar olmasi temelinde savunur. Ozgurluk hakkmi ele alalun: Ya-rarer bir temellendirmede, oZgiirlugun oldugu bir toplumda insanlar goru~ ve dii-suncelerini ozgurce aciklayarak gerceklerin ortaya cikrnasma ve sorunlarm ~ozii-rnune katkida bulunabilirler. Bu da toplumun genel mutluluk seviyesini artiracagi-na gore insan haklan, etik bakimdan gerekli gorulmelidir. Ancak yararci bakis a~l-sryla bakngmnzda, bazi durumlarda da bir kisun insanlarm haklanru kisitlamak,toplumun genel rnutlulugunu artmyor olabilir. Bu durumda, toplumun genel yara-n ugruna bazi temel haklann kisnlanmasiru rru gerekli gorecegizr Hanrlanacagr gi-bi yararcihk bu acrnazdan dolayi ~ogu elestirmen tarafmdan adalet ilkeleriyle uyu~-rnaz olarak gorulmustur. Demek ki insan haklanrn, sadece yararci temelde savun-mak bazi acmazlar yaratmaktadir.

    Uzlasvmci g6rU~: Bu goruse gore, insan haklarmm temelinde yatan degerler,toplumsal uzlasr ve anlasma sonucu ortaya cikan degerlerdir. lnsan haklanrunbundan ote bir temeli yoktur. Dikkat edilirse bu goru~ hukuk norrnlanru belli top-lumda, belli zamanda kabul edilmis ilkeler olarak goren pozitif hukuk veya haklaranlayisryla ortu~ur.

    Deoruolojih g6rU~: Insan haklanru bir baska temelde, insan onuru temelinde sa-vunabiliriz. Bu baglamda insanlann bazi temel haklara sahip olmalan; oz onurlan-ru korumak, herkese insan oldugu icin saygl duymak, akilh bireyler olarak belliarnaclanna deger vermekten kaynaklanmaktadir. Insan haklarma deger vermeyenbir tutum icinde olmak, insan onuruna deger vermemek demektir. Boyle bir tutuminsam bir arnac olarak degil, bir arac olarak gormektir. Oysa Kant gibi diger bazrbuyuk etik gelenege mensup dusunurler insam, bir amac olarak gormeyi etik ku-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    11/24

    U nite 9 - H u ku k Fe lse fes i v e lnsan H a k l a n 2 0 3

    rallann temeli olarak gorurler. Dogal haklar anlayisryla ortusen bu yaklasima gore,insan haklan insan dogasmm evrensel niteliklerine dayamr.

    Gorulecegi uzere insan haklanm temellendirmenin bircok yorni vardir ve bu te-melendirmelerin turnu, buyuk ol~de haklidir. Bu hakhhgm anlasilmasma yonelikegitim etkinlikleri, uluslararasi toplumun insan haklarmm degerini daha iyi anla-masma onemli katki saglayacaktir.

    Kiiltiirel Gorecilik ve insan Haklarmm EvrenselligiFarkh toplumlarm farkh sosyal, kulturel ve ahlaki degerlere sahip olduklan, dolayi-sryla bir topluma gore dogru kabul edilen bir eylemin, baska bir toplumda yanhskabul edilebilecegi, ilk ~aglardan beri bilinen bir gercektir. lnsan haklan baglamm-da kulnirel gorecilik, belli bir toplumdaki sivil ve siyasi haklardan bireylerin kap-sam ve icerik bakimdan yararlanmasmi, kulturel geleneklerin (dini, siyasi ve yasaluygulamalar dahil) belirledigini savunan gorii:~olarak tammlanabilir. Bu gorii:~,in-san haklan uygulamalarmda neyin kabul edilebilir neyin kabul edilemez oldugunubelirleyen ulus-otesi veya kulnir-usni yasal veya ahlaki ol~utun olamayacagmi vur-gular. Buna gore gorecilik, temel insan haklan olcutlerinin kulturlere gore farkhhkgosterdigini ve zorunlu olarak ulusal anlayisi yansnngim ileri surer. Bir toplumdainsan hakki ihlali sayilan bir eylem, baska bir toplumda yasal kabul edilebilir.

    Bu gorii:~,Afrika ii:lkelerinin Tunus Bildirgesi'nde yer alrmstir. Bildirgede insanhaklarmm evrenselliginin tartrsrnasiz oldugu vurgulandiktan soma uluslarm tarih-sel ve kulnirel gercekliklerinin, halklarm gelenek, ol~t ve degerlerinin gormezlik-ten gelinemeyecegi belirtilmistir. Bu nedenle, "Hicbir hazir-yapilmis model evren-sel duzeyde sunulamaz" gorii:~une yer verilrnistir (UN, 1993a: madde 5). Aym go-rii:~, 1993 yihnda Asya ii:lkelerinin duzenlemis olduklan bolgesel toplannda ~oyleyer alrrustir: "lnsan haklan dogasi geregi evrensel olmasma karsm, bolgesel ve ulu-sal ozelliklerin; degisik tarihsel, kulnirel ve dini gecrnisin onerni goz orninde bu-lundurularak, insan haklan uluslararasi norm olusturmarnn gelisme siireci ve dina-migi baglammda dusunulmelidir" (UN, 1993b: madde 8). Elestiriler ozunde Bantoplumunun bireyci ozelligine karsin Dogu toplurnlannm cemaatci-kolektif bir ki-silik anlayisma sahip olduklan noktasma odaklanmaktadrr. Dolayisryla Bati'run bi-reyci insan haklan anlayisr, Dogu toplumlanna empoze edilmemelidir.

    Kulturel gorecilik ve insan haklarmm evrenselligi konusu, Haziran 1993 yilm-da Viyana'da lnsan Haklan Dunya Konferansi'nda ele alman konularm basmdayer ahr. Bazi ulke temsilcilerinin kulturel gorecilik dogrultusunda gorusler savun-masma karsm konferansm kaparns bildirgesinde insan haklanmn evrenselligivurgulanrrustir:

    Butun insan baklart eorensel, b6lunmez, birbirine hagzmlz ue hirhiriyle ili~kilidir(. . .) Ulusal ue h6lgeseljarklzlzklar, degi~k tarihsel, kulturel ue dini ge~mifin tmemi-nin goz onunde bulundurulmasmm gerekliligine kar~m siyasi, kulturel ue ekonomik sistemleri ne olursa olsun, temel ozgurlukleri ve hutun insan haklartn koru-mak ue yukseltmek, deuletlerin g6revidir (UN, 1993c: madde 5).Kulnir, mimariden muzige, ahlaktan edebiyata hayatm tum alanma iliskin de-

    gerlerin zeminini olusturur, Kulttirler arasmda bircok ortak unsur bulunmasmakarsm onernli farkhhklar da vardrr. Ktilturel gorecilik, sadece insan haklan olcutle-rinin tum dunya toplumlanna uymadigi iddiasmda degil, aym zamanda Ban temel-li bu degerlerin diger toplumlara empoze edilmemesi gerektigi iddiasiru da tasir.Bu gorii:~,Amerika Antropoloji Dernegi'nin 1947 yilmda BM Insan Haklan Komis-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    12/24

    2 0 4 F e l s e f e

    K G l tG r e i g ii r e G i I ig i n h a k hy i in l e ri 0 1 m a k la b i rl i k te ba aG lk e v ey a h G kG m e tle r,k G I tG r e l g iir eG i I i ka rg G m a ru n d a n b e s l e n er e kk e n d i t o p I um I a nn d au yg u la dlk la n in sa n h a k l a ni h i a II e ri n i m e ~r u la ~tI m a ya~ a l l ~ l r .

    yonu'na sundugu resrni gorusunde de yer alir. Bu goruse gore, evrensel insan hak-Ian anlayismda, kisi olarak bireye saygl duyan yaklasim ile bireyi uyesi oldugu kul-turun bir par~asl olarak goren yaklasima aym orand a yer verilmelidir.

    Kuskusuz kulturel goreciligin hakh yonleri vardir; ancak bircok insan haklanihlali de kulturel gorecilik argumanmdan beslenmektedir. Gunurmizde kimi ulkeveya hukumet; kendi toplurnlannm tarihsel, sosyal, kulturel ve dini farkhhklanruileri surerek uyguladiklan insan haklan ihlallerini mesrulasnrmaya cahsmaktadir.Kendi kulnirel degerleri dogrultusunda, kadm ve erkek arasmda cinsiyet ayrlffilyaparak yashlann, cocuklann veya dullann (ornegin Hindistan'da oldugu gibi) te-mel evrensel insan haklanm ihlal eden kulturlere, toplumlara veya hukumetlerehosgoruyle mi yaklasacagizr Kulturel gorecilik, temel insan haklanndan yararlan-ma biciminde ve bunlann uygulanmasmda bazr farkhhklann olabilecegi noktasm-da hakh olabilir. Ancak bu farkhhklar, insan haklanmn evrenselligini ve degerinizedeleyici olmamahdir. Insan haklarmm evrenselligi, temel haklan kullanma bici-minin, onlardan yararlanma seklinin veya tarzirun kulturel degerlere gore farkhhkgostermesini engellemez. Insan haklannm evrenselligi, kulturel farkhhk temelinde,temel insan haklan ihlallerinin bir gerekce olamayacagmi savunur. Bu anlamda,hicbir kulnirel gerekce, bir insanin ya~ama hakkmm veya egitim hakkmm ihlalinimesru kilmaz, Insan haklan hareketleri, sosyal kurumlarm, uluslararasi hukuk dadahil, insanlar i~irlyine insanlar tarafmdan olusturuldugunu vurgulayarak gorece-ci karst ~lkl~lara direnmistir.

    "Siyaset Felsefesi" iittiteslnde Liberalizm-Cemaa41hk krsmmda okuduklarttt1Z1 killtiirelgoredlik ve insan ltaklarttt1tt evrenselligi tartt~mas1ttdaki gorii~lerle kar~tl~t1rttt. Liberalve ee0taa41 go~lerden hangisinitt kiiltiirel goredligi, hangisinitt insan haklarmm evrea-selligitti savuttan d~iitteeye yakttt olduguttu ortaya ~1karmaya 1~1tt.insan Haklarl Kategorilerilnsan haklanrun gelisimi, uzun bir tarihi gecrnise sahiptir ve gittikce kuresellesenbir dunyada bu gelisme sureci dinamikligini korumaktadir. Baslangicta Locke, Pai-ne ve Kant gibi dusunurler tarafmdan savunulan temel hak ve ozgurlukler, IngilizHaklar Bildirgesi (1689), Virginia Haklar Bildirgesi (1776), Amerikan BagunsizhkBildirgesi (1776) ve FranS1Zlnsan ve Vatandas Haklan Bildirgesi (1789) ile hukuk-sal alanda varhk bulmustur. Turkiye'de insan haklarmm hukuksal guvence altmaalmmasma yonelik hareketler, Osrnanh lrnparatorlugu donerninde baslar. 1808 Yl-lmda padisahla ayanlar arasmda yapilan sozlesmede, bazr temel guvenlik haklarm-dan bahsedilmistir. 1839 Tanzimat Fermam ise adil ve acik yargilanma, seref, hay-siyet, mal guvenligi, adil ve esit vergi, kisi dokunulmazhgi ve gtrvenligi ile suctakanunilik ilkesi gibi temel hak ve ozgurluklere yer vermistir. Bu tarihten soma ilkanayasal diizenlenmenin basladigi 1876 tarihli Kanun-i Esasi, temel hak ve ozgur-hiklerin anayasal temelde guvence altma almmasmm baslangici olarak nitelendiri-lebilir. Cumhuriyet doneminde ise 1921 ve 1924 Teskilat-r Esasiye Kanunu, 1961Anayasasi ve 1982 Anayasalan temel hak ve ozgurlukleri srralarrustir. Bunlar ara-smda en ozgurluk~u anayasa 1961 Anayasasi olarak bilinir. Aynca Turkiye, Avru-pa lnsan Haklan Sozlesrneleri ile diger uluslararasi sozlesmeleri imzalayarak busozlesmelerde yer alan hukurnleri i~ hukukunun birer par~asl haline getirmistir.

    lnsan haklanm hem icerik bakunmdan hem de tarihsel olarak ortaya ~lkl~ itiba-nyla u~ ana kategoride siruflandirrnak oldukca yaygm bir smiflandirma olarak kar-sumza ~lkmaktadrr:

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    13/24

    Unite 9 - Hukuk Fe lse fesi ve lnsan H a k l a n 2 0 5

    Sivil, siyasi ue kiisel balelar. Birinci kusak haklar olarak da bilinen bu kategori-de, temel ozgurluk haklan ile dusunce ve ifade ozgurlugu gibi "klasik" insan hak-Ian yer ahr. Ozunde ozgurlukle ve siyasi ya~ama kanhmla ilgili olan bu haklar bi-reyi, devletin asmhklanndan korumaya yoneliktir. Bu haklann bashcalan lnsanHaklan Evrensel Bildirgesi'nde (1948) soyle yer ahr:

    Yasama hakki, Ozgurluk hakki, Giivenlik hakki, K61elikten, iskenceden ve keyfi tutuklanmadan korunma hakki, Adil yargilanma hakki, Ozgurce hareket etme hakki, MUlkiyet hakki, Dusunce, vicdan ve din ozgurlugu hakki, Fikir ve ifade oZgfrrlUgu hakki, Toplanma ve orgutlenme hakki, Kisinin kendi gelecegini belirleme hakki, Aynmcihga ugramama hakki,Sivil ve siyasi haklar, agirhkh olarak negatif haklar; yani devletin ve toplumun

    bireylere mudahalesizligini gerektiren haklar olarak nitelenir. Bu haklar ozunde,ozgurlukle ve siyasi ya~ama katihmla ilgilidir ve kisileri devlete karst koruyarak on-larm ozgurluk alarum genisletir.

    Sosyal ue ekonomik balelar: Ikinci kusak haklar olarak bilinen bu kategoridekihaklar arasmda; saghk hakki, egitim hakki, !;ah~ma hakki, sendika kurma hakki,sosyal guvenlik hakki, grey ve toplu sozlesme hakki gibi haklar yer ahr. Pozitifhaklar olarak nitelendirilen bu haklann etkin bir sekilde saglanabilmesi icin, dev-letin belli yukumluhikleri yerine getirmesi gerekir. On dokuzuncu yuzyildan itiba-ren devletin bireylere karst sosyal ve ekonomik sorumlulugu oldugu dusuncesininagirhk kazanmaya baslamasryla sosyal ve ekonomik haklar Birinci Dunya Sava-si'ndan soma uluslararasi belgelerde yer almaya basladi,

    KiUtiirel ue dayamsma baklaru O~ncU kusak haklar olarak bilinen bu kate-goride; kiiltiirel mirasa katilun hakki, gelisrne hakki, bans hakki, temiz bir cevredeya~ama hakki, grup ve topluluk haklan gibi haklar yer ahr. Basta da soyledigimizgibi, insan haklan dinamik bir surectir ve gelisimini henuz tamamlamarmsnr. Bugelisme, en cok da kulturel ve dayarnsma haklarmda kendini gostermektedir.

    Insan haklannm siyasal bir boyutu vardir ve insan haklan tartismalarmdaki go-rU~ aynhklan da temel siyasal sistem farkhhgmdan kaynaklamr. Bu tarnsmalardanbiri sudur: Bir cok yazar, ikinci kusak haklarm, birinci kusak haklarla catisma ya-rattrgmi veya onlan suurlandirdigiru dile getirir. Peki bu simrlama veya catisma na-sil olrnaktadiri Bir ornekle acrklayahm: Birinci kusak haklar arasmda yer alan rnul-kiyet hakkmin, devletin mudahalesizligini gerektirdigini soylernistik. Ote yandansosyal ve ekonomik haklar, devletin bazi onlemler almasirn ve girisimde bulunma-sim gerektirir. Ornegin, devlet bireylerin cahsma hakkmi saglamak icin yatmm ya-pabilir, sosyal girvenlik hakkmi yerine getirmek veya parasiz egitim hakkiru sag-lamak icin vergileri artirabilir. Tum bu girisimler, bir ol~de devletin bireylere mu-dahalesini gerektirir. Kornunist ekonomik duzenin amaci da aslmda sosyal ve eko-nomik haklan en etkin bicimde saglamaktir. Ancak bunu yaparken topyekun birdevlet tekellesrnesi yaratarak kacmilmaz olarak bireylerin ozgurluk alanma sirur-lama gelmektedir. Demek ki sosyal ve ekonomik haklan saglarken, devletin birey-lere mudahalesini arnrryoruz, dolayisryla birinci kusak haklan ihlal etrnis oluyo-

    lnsan h ak la n i~ e rikb a k l m Inda n v e ta ri h s el0 1a ra k ii ~ a na k ate go ri d eS ln rf and l nlab i I i r :1) S iv i I, s iy as i v e k i ~i s el

    haklar,2) S o sy al v e e ko no m i k

    haklar,3 ) K iilt iire l v e da ya ru ~m a

    h a k l a n .

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    14/24

    206 F e l s e f e

    M il l ' e g or e , e ge r b i r d a v r a ru ~b a ~ ka I a nn a z a r a r v er iy o r v ek a m u yu te h d it e d iy o r s ah G kG m e tin b O y le b ird a vr a r u~I e n g el I e m e v ey acezalandrrm a h a k k l vardir,B u d u r u m u n a k s i s o z k o n u s uis e h G kG m e t in b oy le b irh a k kl y o k tu r .

    ruz. ore yandan, birinci kusak haklara daha genis anlamda yer vermek icin, dev-letin pozitif yfrkUmlUlugunu ortadan kaldirarak ikinci kusak haklan ihmal etrnisoluyoruz. Negatif ve pozitif ozgurluk arasmda var olan paradoksal bir iliskiye isa-ret eden bu soruna, asagidaki kisunda Isaiah Berlin'in goruslerini incelerken yeni-den donecegiz,

    OZGORLOKOzgurluk hareketleri, gunumuz siyasi ve ahlaki ya~ammm en dinamik ve organi-ze olmus hareketlerinden biridir.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    15/24

    U n i t e 9 - H u k u k F e ls e fe s i v e lnsan H a k l a n 207~adlgl parlak donem, bu hosgoru ve ozgurhik atmosferinde gerceklesmistir. islamDunyasi'nda ne zaman bu hosgoru ve ozgurluk yerini, hosgorusuzluk ortamma bi-rakrmstir, 0zaman bilim ve felsefe cahsmalannda bir gerileme baslarmstir. Bati'daYeni

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    16/24

    2 0 8 Fel sefe

    duklandir. Bu durum pozitif ozgurlukte, ben'in "list ben" ve "alt ben" olarak ya~a-dlgl gerilimden kaynaklanmaktadrr. Bu aynmda, alt ben ya~ayan ben'i; yani "de-neysel" ve "psikolojik ben"i ifade ederken list ben ise metafizik anlamda "ideal"veya "gercek'' ben'e karsihk gelir. Bu list ben, antik ~agdan gunurnuze degin gele-neksel olarak dilde, dusuncede ve eylemde hep kurumlarla, kiliseyle, ulusla, irkla,devletle, kulturle, bazen de genel istenc ve ortak iyi gibi daha belirsiz varhklarlaozdeslestirilmistir. Boyle olunca "Ozgurluk ogretisi olarak baslarms olan ~ey, za-rnanla otorite ve baski doktrinine donustu ve despotizmin en sevdik silahi oldu."(Berlin, 1969, s. XLIV). Berlin'e gore bunun temel nedeni, yalmzca metafizik an-lamda ideal bir ozgurluk aramaktan degil, aym zamanda ozgurlukle ozgurlugunkosullanrn ozdeslestirmekten kaynaklanmaktadrr. Ozgurluk baska ~ey, ozglirlliglinkosullan baska seydir. Ozgurluk, klasik dusunurlerce engellerin ortadan kaldml-masmdan ziyade, ~ogunlukla kurumsal ya~am bicimlerinin, pozitif etkinlikleriyleozdeslestirilmistir (Berlin, 1969, s. XLV).

    Berlin'in ne demek istedigini bir ornekle acahm: Negatif anlamda seyahat etmeozgiirlligli, bir yerden baska bir yere giderken hie kimsenin bana rnudahale etme-mesini ifade eder. Ancak bu rnudahale etmemenin pozitif kosullan da vardrr. Or-negin, birilerinin benim yol uzerinde can ve mal guvenligimi koruyucu tedbirlerialnus olmasi gerekir. ~imdi pozitif anlamda yol guvenliginin saglanmasi icin herbes kilometrede kolluk kuvvetleri tarafmdan araclann durdurularak kontrol edil-mesi, yolu daha guvenli hale getirir; ama negatif anlamda bireylerin ozglirlliglinlibir olcude smirlandrrrrus olur. Eger pozitif ozgiirlligli saglama adma, kolluk kuv-vetlerinin varhgim ve etkinliklerini mutlaklastmrsak ozgurluk ile ozglirlliglin ko-sullanru birbirine kanstirrrus oluruz.

    Yinelemekte yarar var. Berlin secimini negatif ozgurlukten yana koymus olsada amaci, pozitif ozglirlligun degerini azaltmak degildir. Ona gore negatif ve po-zitif ozgurluk aym ~ey olmasa da her iki ozgurluk "kendinde amactir." Buna gore,eger iki kendinde amacm, pozitif ve negatif ozgurlugun, ~atl~tlgl durumlarda biri-ni mutlaklastmp digerini heba edersek ozglirlligun kendisini yitirrnis oluruz.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    17/24

    Oze tUllite J - H U K U K F e l~e je~ i ve lns an H ak l an 2 0 9

    J)nR,d lJUkuk k,WrdltlllU d-;lkl,JV,J/JilmE'k.Dog:lll iuku k anlavisma gim: I iuku k, insamn ken-di konl.rollinde vc kararinda olan hir ~ev degildirvc invanlar arasmda vaprlan hir c,h7.le~menin c,o-nuru olarak da ortava ,:,km:l7.. Dog:lll,ukuk:l gi.-rc , rum t.oplu mlar i,:in g;_:,:crli olan, evrenc,el vcncvnc I ct.ik il k;_:cr vardir vc hu i lk c] cr :Ik, I vc";_:7.gi ilc ortava ':' kar: lalvilir Dog:ll I iukuku n enhn;_:mli ozc lIigi. ct.ik d;_:gcrlere mcrk cz! hir ro lvc rmcsidir I lorkc t in ct.ik ilk clc n: ghre davran-ma yli kli mlu lligli oldugu i ,:in I,crkec,in Iruku kkurallarina uvrna Yliklimllilligli vardir Platr.n vc"'ri"l.ol.;_:k,,';_: ghr;_: adaletin dog:lc", akrlla kqfcdi-lclrilir Cicuo'Y:I ghr;_: hukuk, nevin vapilma sgc:r;_:kl.igini ern rcd c n vc nevin vapilm am ac" xc-rd:l.igini yas a klavan. doga\'a \'erlql.irilmi~ enyuksck akildir Aqu inasa ghre dogal vasa, hemhi lgi ohr:lk hem d.: dogruluk olarak hcrkc i,:inaymdir I.ock;_:'a ghr;_: d.: li,: ,:e~il. dogal hak var-dir Y:I~:lITI a hakki, h7.gli rl u k hakk: vc mu lkivct.I ,:Ikk1 I \unu nla hi rlikt.c hirhiri\'1e ,:eli~ik vc U7.-h~ITI:l7. hin:ok ghrli~ d.: vine dogal I ruku k tcmc-lin d.: savu nu lmus 01dugu irin hu du rum dogalI ru kuk an hY1~ma kar~l kuskuvla bakrlmavma vol:I':ITIl~1.1rYirrn inci vuzvilda Lon Fuller, Irukuk ilccti]; :lrEmdaki ili~kinin i~'crik hakunrndan degilusul bakirnindan ;_:k almma gcrekl.igini savu n-mu~ vc usuIc il i~kin hu ko~ulla n hel ir lcrn: ~I.ir{;li nu mu xdc dogal Iru ku k anl an~mm dismdaolan pck ,:ok du sunu r hu kuk ilc ct.i]; arasmda i~'-,,;_:. k avrams.al vc rna nu kc,al hir hag olm ac" xc-, - ; _ : k l . i j : i ; i ni savunur

    Poeui] lJUkuk k,Wrdltllril d-;lkl,Jv,J/JilmE'k.P r iz i rif h u k u k u s a v u n a n la r , p o z it . iv izrni n t.c m c ly:lkh~1lTlln1 h;_:nimc,c:rkr vc dogal I ,uku k an lav1-~m:l k: lr~l ':' karak u7.la~ma l.e7.ini, c,oc,val olgu I.e-7.ini \';_: :lynhk 1.;_:7.inic,avunurlar Dogal I,ukuk iler07.il.if I,ukuku aY1ran ;_:n hnemli unc,ur, I,ukuk"i "I.;_:TIinin kaynag1 konuc,udu r. Dogal I 'u ku kak;_:"kin ;_:k~l.iri gdir;_:n Iknl.l ,am, Franc,,7. I\ildirge-"i'nin olu~um a~am ac,mda dogal I,ak olarak c,u-nuhn I':lkhrm. dal,a c,onraki nllarda nac,,1 degi~-mi~ oldu klanna v;_:hu I ,aklarda ki ~'eli~kive dik-k:ll. ,:d:ud: dogal I ,a kl ar an la\'l ~lnm ne den Ii

    kay pak vc khk"li7. hir zcrninc dayand,gm1 ghc,-t.crmcyc '::lh~ITIl~1.1r. Austin. huku k kurahmn ege-mcn gli,:I.;_:n ,:oI-::ln hir rur crnir oldugu nu savu-nurkcn I Iart, I iukuku hirincil vc ikincil kurallannhirk~m;_:"ind;_:n vc ili~ki"ind;_:n olu san hir sist.cmolarak ortaya koyar. Hun:l ghr;_: hirincil kurallarhem g;_:kn;_:k,,;_:II,;_:m d., modcrn t.oplumlarda hu-lu nan vc insan larrn h;_:lIi cylcmlcri yarmac,m1 vc-y:l Y:lrm:llTIEm1 gc:rd:li kilan odcv-buvru klu ku-rallar dir Ikinr il ku rallar i,,;_:hirincil kurallann na-,,,I y:lrold1gln1 vc i,:uigini :I,:,klayan hir ru r lic,l.-ku ralla rd1 r. {;li numu z dli~li nu rlc rindc n Dwor-kin';_: ghr;_: i,,;_:ikincil kurallarrn varhjn, hir I iuku k"i"I.;_:ITInin I.;_:ITI;_:ini : 1 ' : ' kh rnada Yduc,i7.dir. ()naghr;_: ku ral il.: ilk.; :lrEmd:l oncml: hir fark hu lu-nur Kurallar "Y:l I ' ;_:r y:l I'it;" tar zmda uvgu larnr-k cn ilk;_:krin ,';_:~il.li boyutlan. ag1rhg1 vc o ncmivardir Dworkin';_: ghr;_:. pozit.ivizrnin c,and,gl runaksinc. pgd:l~ k:lflTI:I~l k I iuk uk sistcm lcr indc nc-yin yE:I olup olrnadijnm h;_:lirkm;_:mi7.i c,agla\'annil ,:Ii hir I.;_:"I.yoktur vc I ru ku ki hl,' li l.kr ilc cti];hl,'i_\I.kr :lrEmd:l nil rai :lynlTI da vapilamaz. ltu naghr;_: Dworkin, hu kuk ilc ct.ik ara vmda zoru nluhir Ing oldugu nu savunur. Yinc glinlimli7. dusu-nurlc n ndc n Ihh;_:rmE da huku k-ct.ik ilisk isinizoru nlu ghrlir. On:l ghr;_:. mo dcr n toplumlardahuku k il;_:d;_:mokrEi arasmda i,'c,;_:1vc kavramsalhir ili~ki var dir Ilu ku k hir yhnliyk c,owal ger-,'d:ligin, hir yonuyl c d., normauf du zcrnn hirI':ilIT:il,;ld, ,-

    , . - l dale! Pd)}rt."llnl rit n.!i."lyi!i l anla mia rt n: be Ilrlei 'f!bilm ..M ..'"da kl. ,'ok boyutlu hi r kavra ITI 01dug u i ,'i n k ul-hnold1g1 h:lghm:l ghr;_: farkh anlamlara c,al,irl .ir.Phl.on; :ld:l kl. i, I,;_:rk;_:,,;_:I ': lk dl. iginin v;_:\'a onauygu n ohnm v;_:rilm;_:"i oh r:lk l.anllTllam1~1.1r. Aric,-I.OI;_:]_:", dli 7.;_:l.ici :ld:l kl. i k dag 11.1l ada Id arac,m-d:l :lynlTI y:lrm1~1.1r ki hu :lynlTI glinlimli7. ada leI.ku r:llTIl nd:l d:l I.;_:ITI;_:hir :lynlTI 01arak kulla n11-ITI:lkl.:ld,r Dli7.;_:ll.ici :ld:lkl. . hir;_:ykrin digcr in-,,:lnhr:l k:lr~l ;_:ykmkrind;_:n dogan 7.arar Ve 7.i-y:lnhnn h;_:d;_:l ini hd;_:m;_:"i li7.uin;_: kurulu ada-kl., d:lgll.1 Cl :ld:lkl. i,,;_: I.orlumc,a I dli7.;_:nkme\'1eilgili i lk;_: v;_: d;_:g;_:rkri ihd;_: ;_:d;_:nadaku.ir. Ada-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    18/24

    210 F"I~"j"

    lct.in c n t.c mcl ilk clc r indcn hiri; qil. du rurndao lanlara c~il.. farkh olanlara da fark h davranma-y1gLfCkt.iri r. Tcrnc I insa n Iiak lan a,:,< i ndan dac~il.lik. adalet.in gLfcgidir. ltu anlamda lurcvlcrinc~il.ligi, ';owal ada lct.i n de hir ilkec,idir Sowala dalet, I'Lfkcc,c hak Lil.iginin vc rilm ec,i ilkec,inii':Lfir vc fark h olana farkh davranrnavi gcrekl.irir.Thg1l1Cladalct ; lvircvlc rin il ,l.i\'a,:lanna, ha~anla-rrna , vct.c nck lcrin c ha k ma ks.17.1n ]u ..::rkcs.c c~i ..davranrnavi adaiclc,i7.lik olarak nitolc ndirir H/w-kec adaletin hakk anivc! gcrekl.irdigini c,/wicve-lvili riz F~il. hhli_i~lim lrcr zarnan irin adil h/.lli-~lim an lamina gclmc z.....nrak adalet. ku rammda-ki en o ncmli sorun da hurada vat.ar. Hir ~evi hal;ctmc nin ct.ik tern eli ncdir? Yararri hgln

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    19/24

    Ullite J - H U K U K F e l~e je~ i ve lns an H ak l an 2 11n::gi~yii~p eanram: n: ne b i: i!apn.lU1{r{ i t ; . . f!rdiRi,.;rtf'mli a WIIn1.1rt d-;I kld IH/)i linee()7.jl.lirllik. insan olmarnn en vurc degcrlerindenhiri "aylid,gl i,:in. h7.jl.lirll ik Irare kctlcti de sivasivc al,Iaki ya~amin en dinamik vc orjl.ani7.ehare-kcrlorindcn kahul cdilir llzcrindc dusunulmcs:jl.ereken oncml: hir soru, dcvlctin c,ivac,iotoritcs iilc bircysc I h7.jl.lirlligli n nac,li hagda~Llnlahilecegi"oru"udur .....nt.ik ,:ag sivaset fclc,efcc,inin t.cmcl:-:'OfU :-:'U. 1~iz i k i rn yh n L t.rn c 1i?" S.OfU su vk en rn 0-dcrn "iya"ct. feIc,cfec,inintcmc I sorusu "lllikli met.nc kadar olmah?" c,oruc,udur Hire\'c,el h7.jl.lirlu k-lcri koru marnn volu, dcvlctin jl. liclinli n ncr edt:ha~ladlgml vc ncrcd.: hiLLigini hel irlcm ckt.ir~lill'e jl.hre. eger hir davrarns ha~kalanna zararvcriyor vc kamuvu Leiidit. cdivorva I,li kli met. huut r hir davra nl~l cng cllc mc vahut cczalandrrm ahakk ma "al,ir. akc,i durumda c,a,ir degildir. Av-m cin"iL:rin hirhiriyle cvlcnrncsi, por nografik va-ylnIann jl.hc,Lerilmec' vcva c,aLllmac,1jl.il)i 1 )a7.1kri-tik konu lar jl.linu rnuz dcrn okratik toplurnlar mdaL;_:kvc a,:li, varnt. bu lunamavan tart.isrnah konu-lardandir ltu rur konularda

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    20/24

    212 Fel sefe

    Kendim i zi S inayallm1 . A;iagldakilerden hangisi dogal hukuk anlayisina go-re yanh~ttr?

    a. Hukuk, insarun kendi kontrol ve kararmda olanbir sey degildir.

    b. Hukuk, insanlar arasi bir sozlesmcrnn sonucuortaya cikan kurallar butunudur,

    c. Hukuk yapilrnaz, kesfcdilir.d. Hukuk yasalan evrenseldir.e. Hukuk ile etik arasmda kavramsal ve rnantiksal

    bir bag vardir.

    2. A~agldakilerden hangisi pozitif hukuk anlayismmfeme! tezlerinden biridir?a. Hukuk sistemi insanlar arast uzlasrna sonucu or-

    taya cikan bir sistemdir.b. Etik degerler ile hukuk arasmda iliski kurma zo-

    runlulugu vardir.c. Hukuk sistemi degtsmcz, evrensel ve nesnel ku-

    rallar butunudur,d. Hukuk insan iradesine dayanmaz.e. Hukuk sosyal olgulari dcgerlcndirrnc alaruna

    almaz.

    3. Dworkin'e gore Hart'm birincil ve ikincil kurallaraday anarak savundugu "tarurna kurah"nm yetersiz olrna-sinm en onemli nedeni nedir?

    a. Dogal haklan kabul etmemesib. Hukuk sisteminde ilkelerin rolunu gormczliktcn

    gelmesic. Evrensel olmarnasid. Yasal olrnamasie. YanS1Zolmarnasi

    4. A;iagldakilerden hangisi duzeltici adalet anlayismmozelliklerinden biri degildJr?

    a. Duzeltici adalet, insanlarm birbirlerine karst yap-tlgl eylemler sonucu ortaya cikan adaletsizlikle-ri giderir.

    b. "Goze goz dise dis" ilkesine benzer bir ilke be-nimser.

    c. Islcnen eylemin bedelinin odenmesint gerektirir.d. Bireylerin cczalandmlabtleccgt duzenlerneler

    icerir.e. Toplumsal esttstzltklcrtn nasil gidcrilcccgtm

    duzenler.

    5. Asagidakilcrdcn hangisi John Rawls'un "hakkaniyetolarak adalet" anlayismi yanSltm.az?

    a. Adalet toplumun ilk erdemidir.b. Temel iyilikler en az avantajhlarin en fazla yara-

    nna olacak sekilde dagitilmahdir.c. Adalet, sadece yarar, etkinlik, iiretkenlik ve ve-

    rimlilik gibi kavramlarla aciklanamaz.d. Adalet bireysel farkhhklan dikkate almaz.e. Toplumdaki gorev ve mevkiler adil firsat e;iitligikosullannda herkese acik olrnahdrr.

    6. A;iagldaki yaklasimlardan hangisi insan haklanm "in-san onuru" temelinde savunur?a. Biyolojik gorii;i

    b. Yararci gorii;ic. Deontolojik gorii;id. Uzlasirnci gorii;ie. ~ogulcu gorii~

    7. A;iagldaki insan haklarmdan hangisi Sivil, Siyasi veKisisel Haklar katcgorisinde yer alan haklardan biridegildJr?

    a. Yasarna hakkib. Dusunce, vicdan ve din ozgiirliigiic. Egitirn hakkid. Fikir ve ifade ozgiirliigiie. Aynmcihga ugramama hakkr

    8. Asagidakilcrdcn hangisi Isaiah Berlin'nin negatif/po-zitif ozgurluk aynrmru dogru bir sekilde yansitir?

    a. Negatif ozgurluk baski altmda olmarnayi, pozitifozgurlak ise istediklerini gerccklcstirerek kendikendisinin efendisi olrnayi tfade eder.

    b. Negatif ozgurlukte kisi baskasmin baskisiyla ha-reket ederken pozitif ozgurlukte insan kendi is-tek ve dusuncesiyle hareket eder.

    c. Negatif anlamda ozgur kist baskasmm rnudaha-lesine izin vermez ama pozitif anlamda ozgur-lukte buna rnusaade der.

    d. Negatif ve pozitif ozgurluk birbirini tamamlayanve destekleyen ozgurluklcrdir.

    e. Negatif ozgurluk bireylerin birbirine tahakkurnetmesine yol acarken pozitif ozgurluk buna izinvermez.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    21/24

    Uni te 9 - Hukuk Fe ls e f e si v e lnsan Haklan 2 1 3

    9. A;lagldaki haklardan hangisi devlete pozitif bir yu-kurnluluk yiikler?

    a. Siyasi haklarb. Ekonomik ve sosyal haklarc. Kulturel haklard. Dogal haklare. Davamsrna haklan

    10. A;lagldakilerden hangisi evrensel insan haklan anla-yisirnn feme! ozelliklerinden biri degildJr?

    a. Biitiin insanlann dogustan sahip oldugu hak-Iardir.

    b. Bu haklann temelinde insanm dogustan dcgerlioldugu fikri yatar.c. insan olmamn geregince insana ait haklardir.d. Evrenseldir, tarihten, kulturden ve ekonomidenbagirnsiz haklardir,

    e. Sosyal ve kulturel dcgcrlerdcn, inane ve dusun-ce1erden bagimsrz olmayan haklardrr,

    Okuma Par~aslS~mahgm Dik AlaS!Insanlann hukumetsiz yasarnalanrun ne oldugunu bili-riz, hukurnetstz yasarnak haklar olrnaksizm yasamaktir;insanlarm hukumetsiz yasamalanmn ne oldugunu bili-riz cunku boyle yasanan durumlar gormekteyiz; uygarolamayan bir cok ulusta, daha dogrusu insan irklanndabunu gormekteyiz. Ornegin, yasam bicirnlerini cok iyibildigirniz New South Wales'daki vahsilerin arasindaemirlere itaat huyu yoktur, dolayisiyla da bir hukurnet-leri yoktur. Hukurriet yoksa yasa yoktur, yasa yoksahak diye bir ;ley yoktur, mulkiyet yoktur; yasalarin vehukumetm duzenli denetimi soz konusu oldugunda oz-gurluk eksiksizdir; ancak kendilerinden gii

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    22/24

    2 14 Fel sefe

    ~a cikrnak zorunda kalacagi en zorlu rakip oldugundanona deginmckten nasil kacmacaguru bilmiyorum; arnasoylcyeceklcrimi olabildigince az ve kisa tutacagirn.Mirasin en yakin varise gecrnesi bir haknr: ve bu hak-kin nerede sona erecegini kimse soyleycmeycccgin-den, bu, bu hakkin bir sonunun olmadigiru soylemekdemektir. Dolayisiyla, her turlu miras hakkma sirurlarnadogal hakki ihlal etmek demektir. Ancak bir yasarunherhangi bir dogal hakki ihlal etmesi bir haksizhk vezorbaca bir eylemdir ve zorbahga karst ayaklanmak ge-rekir; zorbahga karst ayaklanma hakki kaldmlarnayacakdogal haklardan biridir; ondan vazgccilmcrnistir ve vaz-gecilmcz.Bu sava iki yarnurn var. Birincisi sacrna sapan bir seyoldugu dur; onun zararh bir sacmahk oldugunu soyle-miyorum bile; bu konu bu yaziyt yazrna amacirrun dt-~mdadrr.Diger yaruum, bunun tutarsiz bir sacmahk oldugudur; 0kadar ki, burada yapilrnasi onerilen gayet anlasihr veadil duzcnlcrncye akla ge1ebilecek baska herhangi birduzcnlemcyc karst oldugundan daha fazla karst cikmagucu yok.Oyleyse, ilk olarak, sacmahgin dik alasl: Kendi icinde~eli~mekte.Kim dogal bir hakkin ne oldugu hakkmda bir fikre sa-hip? Kendi adirna konusuyorurn, benim hi~ dogal hak-kim yok; dogal hak yuvarlak bir kare, cisirnsiz bir be-dendir. Yasal hakkin ne oldugunu biliyorurn. Nasil or-taya ciktigm: biliyorum. Ortaya cikuktan soma ne anla-rna gcldigini biliyorum. Bana gore hak ile yasal hak ay-ru seydir, cunku bence baska hak yoktur. Hak ile hu-kuk birbirleriyle baglantrh terimlerdir; tipki babayla ogulgibi. Benim gozumde hak hukukun cocugudur: farkhhukuk uygulamalanndan farkh haklar dogar, Dogal hakise hie babasi olrnarms bir cocuktur, Dogal hakla kaste-dilen sey, hukuki etkisi olan arna hukuka ustun olan,sadece hukukun olrnadigr yerde degrl ayru zamandahukukun karsismda olabilen bir scydir; ve onun en be-lirgin ozelltgt ve tek degismcycn anlarru, hukukun ebe-di ve uzlasmaz dusrnarn olrnasidir. Nasll ki maka kuma-~I kesmek icin icat edildiyse, dogal haklar da hukukuve yasal haklari kesmek icin icat edilrnislerdir. Dogalhak denilen sey, soguk bir hareket, kuru bir nem, veI~iltillbir karanhknr.

    Kaynak.: Michael Rosen, Jonathan Wolff (derleyen)(2006). Siyasal Dii~iince. ceviren: Sevda

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    23/24

    8. a

    Uni te 9 - Hukuk Fe ls e f e si v e lnsan Haklan 2 1 5

    Yamtrrnz dogru dcgilse, unitenin "Ozgurluk"kisrrunda yazrlanlan yeniden okuyun. Ber-lin'e gore negatif ozgurlugun mudahalesizlig iveya bireylerin baski altinda olmamasim ifa-de ettigini, poz itif ozgurlugun ise bireylerinkendi istekleri dogrultusunda hareket ederekkendi kendilerinin efendisi olrnayi ifade etti-gini hatirlayacaksmrz.

    9. b Yarutmiz dogru dcgilse, unitenin "lnsan Hakla-rt Kategorileri " kisrrunda yazilanlan yenidenokuyun. Negatif haklarm devletin rnudahalesiz-ligini ongordugunu, sosyal ve ekonomik hakla-rm ise devlete bazi gorev ve sorurnluluk yukle-digini hatirlayacaksimz.

    10. e Yarutmtz dogru dcgtlse, unitenin "Kulturel Go-recilik ve Insan Haklanmn Evrensclligi" kis-rrunda yazilanlan yeniden okuyun. Insan hak-larinin cvrcnscllig inin toplumlann sosyal vekulturel dcg erlcrindcn, inane ve dusuncclc-rinden bagimsiz bir temelde savunuldugunuhatir layacakstrnz.

    S lra S iz de Vanlt A nah tarlSua Sizde 1Hem bilimsel yasalann hem de hukuk yasalanrun gene1yasalar oldugunu goreceksmiz. Her iki yasa ~e~idi ilgilirum olaylan veya bireyleri kapsar. Ancak hukuk yasala-n normatif; yani kural koyan veya emredici yasalardir.Oysa bilim, kural koymaz. Var DIan kuralhhk durumu-nu; yani duzenliligi betimlemeye cahsir. Demek ki bi-lirnsel yasalar normatif degtl betimleyici yasalardir. Or-negin, bir sosyologun toplum icinde degerleri veya va-rolan sosyal iliskiler agiru incelerken yaptigi sey, olaruoldugu gibi betimlemek ve bu betimlediklerinden bazigenellemelere varrnakttr. Sosyologun amaci, toplumla-rm nasil yasamasi gcrektiginc iliskin bir sey soylemckdcgildir. Benzer ~ekilde, diger doga bilim yasalan, do-ga olaylanrun nasil meydana gelmesi gerektigini degil,gcrcckte nasil meydana geldiklerini ve gerceklestikleri-ni tammlar. Hukuk, yasalan ise bizirn nasil davranma-rruz veya davranrnarnarruz gerektigini soyler. Dahasi bi-lirnsel yasalan degistirmck, bizirn elimizde olmarnasmakarsm hukuk, yasalan degi~tirilebilir.

    Sua Sizde 2Her u~ secenekten birini secerek kendiruze gore etikgerckceler, hakli ve haksiz vonler bulabilirsiniz. Orne-gin, insanlar arasmda hicbir sekilde aynm yapilmamasigerektigini dusunerek tamamen esitlikci bir bakis aci-sindan birinci secenegi secmis olabilirsiniz. Dogustangetirilen esitsizliklerin bu dunyada da esitsizlik olaraksurdurulmesi gerekrn edigini du~unebilirsiniz. Ancak budurumda, cok calisan ile az cahsana, cok zeki ve yete-nekli ile vasat ve yeteneksiz DIana ayru sekilde yaklastpbunlar arasmda esit paylasirn yaptigimz icin, adalet ba-kirnmdan haksizhk yapmakla elestirilebilirsiniz. Ikincisecenegi secerek cok cahsarun, daha zeki ve yetenekliolarun lehinde olacak bir sisternin daha adaletli oldugu-nu dusuncbilirsiniz. Bunun icin ~oyle bir gcrekccnizolabilir: Herkes kendinden sorurnludur ve hi~ kirn sebaskasirun kotu kaderini paylasrnak zorunda dcgildir.Ancak bu durumda da se~iginiz adalet ilkesinin, top-lurnsal csitsizliklcri cok fazla artiracagi konusunda hak-SIZ gorulebilirsiniz. Bazilanrun olurn kahrn savasi verdi-gi bir toplumda, bazrlanrun da tuketebileceklerinin cokcok ustunde kazandigi bir sistern ortaya ~Ikml~ olabilir.Son olarak, birinci secenekte oldugu gibi herkese esitolarak dagitan bir adalet ilkesi dcgil, ondan daha aze~it1ik~iDIan u~uncii ilkeyi sccebilirsiniz. Bu ilkeye go-re cok yetenekli ile yetcneksiz DIan esit paylasrrnyor;ama sistern daha az yeteneksiz olaru koruyan bir meka-nizrna ongoruyor. Bir baska dcyisle, toplurnsal csttlik-sizlikler ortadan kalkmayacak; ama herkes de esit 01 -mayacak. Cahskan ve yetenekli biri soyle itiraz edebilir:"Ben neden baskalannm vukunu sirtlayayim ki?"

    Sua Sizde 3Liberalizmin Kant'tan beri evrensel dcgerlcr p esin dekosan, siyasal bir sistern oldugunu hatirlayacaksimz.Cernaatcihk ise, adalet ve insan haklan konusunda da-ha cok toplumun kulturel dcgerlcrinin belirleyici oldu-gunu savunur. Bu nedenle evrenselci gorusun dogruolmadigmi vurgular. McIntyre'm liberal adalet anlayisi-na karsi savundugu 0unlu "Ne yapmam gerehir?' ifade-siyle baslayan paragraftaki gorusleri yeniden okuyarakAsya ve Afrika bolge toplantilarmda savunulan gorus-lerle ne kadar ortii~tugunu bulabilirsiniz. Aynca libera-lizmin bireyi koruyan felsefi bir yaklasirn oldugunu,kulturel gorcciligin uluslararasi insan haklari bildirileri-nin, bireycilik uzerine kurulu bir dunya gorii~u yansn-tlgl iddiasrru karsilastirabilirsiniz.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 09

    24/24

    216 Fel sefe

    Yara rla nlla n v e Bavu r u la bile ce kKaynaklarAristoteles (1998). NJkomakhos'a Etlk. ceviren: Saffet

    Babur, Ankara: Ayrac Yayinevi.Aquinas, T. (1984). "On Natural Law", Readings inPhi-

    losophy of Law icinde, John Arthur (ed), New Jer-sey: Prentice-Hall.

    Bentham, J. (1843). Anarchical Fallacies: The Worksof Jeremy Bentham. J . Bowring (ed), Edinburg:William Tait.

    Berlin, 1. (1969). Four Essays on Liberty. Oxford: Ox-ford University Press.

    Cicero (1928). DeRepublica and de Legibus. transla-ted by: C. W. Keyes, London: Heinemann.

    Dagr, 1. ve Polat, N. (2004). Demokrasi ve insan Hak-Ian. Ankara: Liberte.Dworkin, R. (1978). Taking Rights Seriously. Massac-husetts: Harvard University Press.

    Elyi J. H. (1980). Democracy and Distrust: ATheoryofJudicial Review. Cambridge: Harvard UniversityPress.

    Guruz, A. (1996). HukukFelsefesi. Ankara: AUHukukFakultesi Yayinlan.

    Hart, H. 1. A. (1961). The Concept of Law. Oxford:Clarendon Press.

    Hirnrna, K. E. (2006). "Philosophy of Law",http://iep.utm.edu/lllaw-phil.htm

    Hume, D. (1992). A Treatise of Human Nature. Ox-ford: Oxford University Press.

    Mill, J. S. (2003). Hiirriyet Ustiine. ceviren: M. OsmanDostel, Ankara: Liberal Dusunce Toplulugu.

    Philips, D. 1. (1986). Toward AJust Social Order.Princeton: Princeton University Press.

    Rawls, J. : (1971). ATheory of Justice. Cambridge: Har-vard University Press.

    Tebbit, M. (2000). Philosophy of Law. Florance:Routledge.

    United Nations (1993a). Report of the Regional Mee-ting for Africa of the World Conference on Hu-man Rights, http://www.unhchr.chlhtml/me-nu5/wchr.htm AlCONF.157/AFRM/14.

    United Nations (1993b). Report ofthe regional Mee-ting for Asia of the World Conference on Hu-man Rights, http.J/www unhchr ch!htmUmenu ')Iwchr.htm

    United Nations (1993c). Vienne Declaration andProgram of Action, A/CONF.157/23,httpllwww uoh chr ch/htm 11meou5/wch r htm

    Winston, M. E. (1989). The Philosophy of HumanRights. California: wadsworth Publishing.

    Yazrci, S. (1999). Felsefeye Giri~. istanbul: AlfaYaymlan,

    Yazicr, S. (2003). "Atina, Isparta ya da Liberal Curnhuri-yetcilik", Liberal Dii~iince, sayi: 29.

    http://iep.utm.edu/lllaw-phil.htmhttp://iep.utm.edu/lllaw-phil.htm