Felsefe Ünite 01

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    1/32

    rc. ANADOLU ONtVERstrEst YAYINI NO: 1767A(:IKGGRETtM FAKOLTEst YAYINI NO: 917

    FELSEFE

    Ytlztll'ltl1'DOf.Dr. Murat BA9 (Unite 1,2,5, 12)

    Yard.Dof.Dr. lskender TA$DEIEN (Unite 3, 4)DOf.Dr. Sedat YAZICI (Unite 6-9)DOf.Dr. llhan jNAN (Unite 10)

    Yard.Dof.Dr. Demet TA$DEIEN (Unite 11)

    EditOrYard.Dof.Dr. Demet TA$DEIEN

    00ANADOLU iiNivERSiTESi

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    2/32

    Bu kitabm basirn, yay= ve satis haklan Anadolu Universitesine aittir."Uzaktan Ogretim" teknigine uygun olarak hazirlanan bu kitabm butun haklan sakhdir.

    ilgili kurulustan izin almadan kitabin turnu ya da bolumleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayitveya baska scktllerdc cogaltilamaz, basilamaz ve dagitilarnaz.

    Copyright 2007 by Anadolu UniversityAll rights reserved

    No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmittedin any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without

    permission in writing from the University.UZAKTAN OGRETiM TASARIM BiRiMi

    Genel KoordinatorPro/Dr. Levend Kzhr

    Genel Koordinator YardimcislYardDoc.Dr. Mujgan Bozkaya

    Ogretim TasarimcislYard.Doc.Dr. Alper Altunay

    Grafik Tasarim YonetmenleriProf T Fikret Urar

    6gr.Gor. Cemalettin Ytldis:6gr.G6r. Nilgun Salur

    Televizyon Programlarl YoneticisiProf Dr. Yalcin Demir

    Dil ve Yazlm DamlmanlarlYardDor.Dr. Hulya Pilana

    Okt. Sababat Ya,>'arOl~meDegerlendirme Sorumlusu

    Uzm. Buleru GezerKitap Koordinasyon BirimiYardDoc.Dr. Feyyaz Bodur

    Uzm. Nermin 6zgurKapak Di.izeni

    Prof T Fikret UcarDizgi

    Apkogretim Fakultesi Dizgi Ekibi

    FelsefeISBN

    978-975-06-0467-6

    1. Bask.Bu kitap ANADOLU ONtVERStTESt Web-Ofset Tesislerinde 5.500 adet basilrmsur.

    ESKt~EHtR, Eylul 2007

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    3/32

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    4/32

    iv lcln dekiler

    UNiTE 4

    UNITE 5

    MANTI GIN TARtHSEL GEUStMt..... 59Ozet 63Kendimizi Smayahm .. 65Okuma Parcasi . .. 66Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 67Sira Sizde Yarut Anahtan .. 67Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 68

    Metafizik 69GtRtS 71METAFtZtK NEDtR? .. 71METAFtZtGtN OLANAKLILIGI 73METAFtZtGtN TEMEL KAVRAM VE SORUNSALLARI 75Tumeller Tarnsmasi . 75Varhgin Anlarru ve Turleri .. 78Ozdeslik 80Nedensellik ve OZgUr trade 81METAFtZtGtN BtLlMLERLE tUSKtSt . 82Ozet 86Kendimizi Smayahm .. 88Okuma Parcasi 90Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 91Sira Sizde Yarut Anahtan 91Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 92

    BiIim Felsefesi........................................................................... 93GtRtS 95BtUM FELSEFESt NEDtR? . 95MANTIK(":I POZtTtVtZM VE FELSEFEDE BtUMSEL TAVIR. 96Metafizige Karst Durus.i.. 96Dogrulanabilirligin Onerni 97Gozlernsel ve Kuramsal Terimler.. 98MANTIK(":I poZtTtVtZMtN SORUNLARI VE FARKLI YAKLASIMLAR........ 99Gozlernsel-Kuramsal Aynmmm Sorunlan.................................................... 99Metafizigin Bilimsel lslev lcindeki Yeri 100Yanhslanabilirligin Onerni: Karl Popper 100Quine-Duhem Tezi .. 103BtUMSEL GEUSME NEDtR? 104Geleneksel Bakis. 104Karl Popper'm Gelisim Anlayis; 105Thomas Kuhn ve Bilimsel Devrimlerin YapISI.... ................... .................. ... 105Ozet 108Kendimizi Smayahm 110Okuma Parcasi 111Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 113Sira Sizde Yarut Anahtan 114Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 115

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    5/32

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    6/32

    v i lcln dekiler

    UNiTE 9

    UNITE 10

    OEMOKRASt VE {:EStTLERt 170LtBERALtZM.. 173UBERAUZM-CEMAAT{:ILIK TARTISMASI 175MARXtZM VE SOSYALtZM 177ANARStZM 179FAStZM 181Ozet 182Kendimizi Smayahm .. 186Okuma Parcasi 188Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 189Sira Sizde Yarut Anahtan 190Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 190

    Hukuk Felsefesi ve insan Haklart 93GtRtS 195OOGAL HUKUK 195POZtTtF HUKUK 197AOALET NEOtR? 199tNSAN HAKLARI.. 201Insan Haklanrun Temellendirilmesi 202Kultiirel Gorecilik ve Insan Haklanrun Evrenselligi.................................... 203Insan Haklan Kategorileri............................................................................. 204OZGORLOK .. 206Ozet 209Kendimizi Smayahm .. 212Okuma Parcasi 213Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 214Sira Sizde Yarut Anahtan 215Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 216

    Di I Felsefesi 1 7GtRtS 219SENTAKS, SEMANTtK VE PRAGMATtK AYRIMI 219Sentaks 219Semantik 220Pragmatik. 222OtL FELSEFEStNtN TEMEL KAVRAMLARI 222Anlam 222

    i. Gercekcilik . 224ii. Oznelcilik 225iii. Oavranl~l;lhk....................................................................................... 225iv. Dogrulamacihk 225v. Dissalcihk 226vi. Holizm 226

    Kavram 226Gonderme .. 226Anlam ve Gonderme Iliskisi 228Iclem ve Kaplam 230Baglam 230Ozne ve Yiiklem . 231

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    7/32

    lcln dekiler v ii

    Dogruluk Degen 232OtL FELSEFEStNtNKLAStKPROBLEMLERtNOENORNEKLER... 232Ozet 234Kendimizi Smayahm 236Okuma Parcasi 237Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 238Sira Sizde Yarut Anahtan 239Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 239

    Fe Isefi Esteti k 4 Icrats 243FELSEFtESTETtGtN KONUSU VE SORULARI. 243ESTETtK OZNE, ESTETtK NESNE (SANAT YAPITI) 244Oznelci ve Nesnelci Kuramlar.. 245Estetik Tavir, Estetik Oeneyim ve Estetik Nesne Olarak Sanat Yapm.L.., 246ESTETtK DEGER. 248Metafizik Guzellik 248Yansitmacr Kuram.... 250Dogada Guzel ve Sanatta Giizel / Tinsel Ifade Bil;imi............................... 251ESTETtKYARGI: BEGENt YARGISI 252SANAT VE FELSEFE. 254Sanatm Olumlulugu . 255Algi Felsefesi.................................................................................................. 256Bir Dusunme Bil;imi Olarak Sanat.. 257Ozet 259Kendimizi Smayahm .. 263Okuma Parcasi . .. 264Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 265Sira Sizde Yarut Anahtan .. 266Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 267

    Yakm Donem Felsefesi 269crats 271NIETZSCHE'NtN OANSI 271PEIRCEVE ]AMES'tN EYLEMCtKURAMI 272KIERKEGAARO,SARTREVE VAROLU~CULUK 274WITTGENSTEIN'IN OtL VE ANLAMKONULARINA BAKI~I 276Wittgensteirl'm t1k Donerni: "Oil Dunyarun Resrnini Sunar" .. 277Wittgensteirl'm Ikinci Donerni: "Anlam Kafamizm lcinde Degildir'' 277FRANKFURT OKULU'NUN ELE~TtREL TOPLUMSALKURAMI. 279FELSEFENtNOZERK BtR ALANI VARMIDIR?. 281Ozet 285Kendimizi Smayahm .. 288Okuma Parcasi 290Kendimizi Smayahm Yamt Anahtan 291Sira Sizde Yarut Anahtan 292Yararlamlan ve Basvurulabilecek Kaynaklar 293

    Sozluk 295Dizin 303

    UNiTE II

    UNITE 12

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    8/32

    viii Ons6z

    OnsozA~lkogretim Fakultesi Felsefe kitabi felsefeye yeni baslayanlan ve genel okuru

    felsefi du~unmeye sevk edecek sekilde olusturulmus, giris niteliginde bir kitaptir.Egitimin en onernli islevi ogrenciye soru sordurtmak, onu sorgulamaya tesvik et-mek ve ilgili dusunme etkinligini kendisinin gerceklestirmesine yardimcr olmaknr.Felsefe, diger rum dusunme etkinliklerinden daha cok ve ozel turde sorular sor-maYI gerektiren, arastmlan konunun derinlemesine irdelendigi bir dusunme etkin-ligidir. Biz de bu dusunme etkinligini gerceklestirebilmeniz amacryla kitap boyun-ca sizleri sorularla yonlendirmeye, sorgulattirmaya cahstik. Boylece Sokrates'in "ir-delenmeyen bir hayat ya~amaya degrnez" sozu ile Kant'm "akhru kullanma cesa-retini goster" sozunun uygulamada karsihk bulmasma ozen gosterdik.

    En zor sorulardan biri felsefenin ne oldugu sorusudur ki bu da aynca ele alm-masi gereken bir felsefe sorusudur. Birinci unitede size felsefenin ne oldugu hak-kmda bir fikir vermeye cahsnk. Felsefenin elestirel, ~ozUmleyici ve butunlestiriciboyutlanndan soz ederek felsefi etkinligin farkh sekillerde yapilabilecegini goster-meye ~ah~tlk. Ikinci united en itibaren felsefenin temel alanlannm ve bazr alt alan-lanrun felsefi sorunsallanni tamtmaya, felsefecilerin verdigi rnannksal argumanlaruzerine du~undurtmeye basladik. Ikinci unite olan ve felsefenin en temel ve mer-kezcil alanlarmdan biri olan "Epistemoloji"de felsefi dusunme etkinligini, insanbilgisinin dogasi, kaynaklan, smirlan, kavramsal unsurlan ve hatta bilginin ola-nakh olup olmadigi ~er~evesinde gerceklestirmeye cahstik. O~ncu unite olan vefelsefi dusunme etkinligi icin vazgecilmez bir alan olan "Mantlk"da, sizleri "varo-Ian bilgilerimizi kullanarak yeni bilgilere ulasmarmzr saglayan duzgun akil yurut-me bicimlerinin bilimi" olan mantik uzerine bilgilendirmeye ~ah~tlk. Dordunciiunite olan ve felsefi dustinme etkinliginin baslangicmdan itibaren ortaya ~lkml~alan olan "Metafizik"de, varhgm sadece varhk olmak bakimmdan ozellikleri vegerceklik hakkmdaki nihai dogruluklann arastmlmasi ile ilgili felsefi sorunsallanortaya koymaya cahsnk. Besinci unite olan "Bilirn Felsefesi" unitesinde, "bilimselbilgi" kavrammi, bilimin kimligi ile kuramsal urunlerini ve bilimsel islevi felsefiolarak irdelemeye cahsnk. Altmci unite olan "Sosyal Bilimler Felsefesi" unitesindesosyal bilimleri doga bilimlerinden aYlran unsurlar cercevesinde sosyal bilimlerfelsefesinin temel sorunsallan uzerinde durduk. Yedinci unite olan "Etik"de felse-fi dusunmemizi bu kez, ahlak olgusunun kuramsal, kavramsal, rnannksal ve bilgi-sel temelleri tizerinde gerceklestirdik. Sekizinci unite olan "Siyaset Felsefesi" uni-tesinde siyaset felsefesinin kavramsal islevi ile amaci ve ~e~itli siyaset kuramlanmfelsefi olarak irdelemeye cahsnk. Ookuzuncu unite olan "Hukuk Felsefesi ve In-san Haklan" tinitesinde "dogal hukuk", "pozitif hukuk'', "adalet" gibi hukuk felse-fesinin temel kavramlan ile insan haklanrun nasil temellendirilebilecegi uzerindedurduk. Onuncu unite olan "Oil Felsefesi" unitesinde "anlam'', "kavram'', "gonder-me" gibi dil felsefesinin temel kavramlan ile dil felsefesinin temel alanlan olan"sentaks", "sernantik" ve "pragmatik" aynml uzerinde durduk. On birinci uniteolan "Felsefi Estetik"de, felsefi estetigin temel kavramlan olan "estetik ozne", "es-tetik nesne", "estetik deger" ve "estetik yargi" kavrarnlanru, sanat ile felsefenin bu-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    9/32

    Ons6z ix

    lustugu noktalann sanat yapinna ve estetik degerlendirmeye getirdigi acihmlanfelsefi olarak irdelemeye cahsnk. On ikinci ve son unite olan "Yakm Donern Fel-sefesi" tinitesinde de sizlere, Ban felsefesine 19. yuzyilm ortalanndan itibaren ~e-kil vermis olan du~unce ve aktmlara iliskin genel bir fikir vermeye cahsnk.

    Felsefenin her bir alanmm kendine ozgti sorunsallan vardir. Bununla birliktebazi temel kavram ve sorunsallarm kimi alanlarda ortu~tugunu soyleyebiliriz. Bizde bu durumu gozeterek, ogrenmenizi kolaylastirmak amacryla metin icerisindegerekli gordugumuz yerlerde ilgili tinitelere yonlendirme yapnk. Boylelikle belir-li bazi sorunsallann ya da kavramlann anlasilmasr icin 0sorunsallarm ya da kav-ramlann ge~igi bunin uniteleri okumamzda fayda goruyoruz, Bu durum felsefidusunmeyi gerceklestirmeniz acismdan son derece iyi olacak, problemleri derin-lemesine irdeleyebilmenizi saglayacaktir.

    Felsefe kitabmm hazirlanmasi icin bana firsat veren Rektorumuz saym Prof.Dr. Fevzi Surmeli'ye en icten tesekkurlerimi sunmak isterim.

    Kitabm hazirlanmasmda biryuk bir titizlikle ~ah~an kitabm yazarlan, BogaziciUniversitesi Felsefe Bohirmi ogretim uyeleri Doc, Dr. Murat Bac ve Doc. Dr. Ilhanlnan'a, Gaziosrnanpasa Universitesi Egitim Fakultesi ogretim uyesi Doc, Dr. SedatYazici'ya ve Anadolu Universitesi Felsefe Bohirmi ogretim uyesi Yard. Doc, Dr. Is-kender Tasdelen' e tesekkurlerimi sunanm.

    Bu kitabm "Oil Felsefesi", "Epistemoloji" ve "Felsefi Estetik" unitelerinde buunitelerin yazarlarmm daha once, editorhigunu Prof. Dr. Ahmet Cevizci'nin yapti-gl, Felsefe Ansiklopedisi icin yazdiklan "AnIam Kuramlan", "Oil Felsefesi", "Epis-temoloji" ve "Begeni" maddelerinden faydalanilrmsur. Saym Cevizci'ye bu ansik-lopedi maddelerinin kullamlmasma olanak tamdigi icin tesekkurlerimi sunanm.Aynca sizlerin basta adi ge~en ansiklopedi olmak uzere felsefe sozhiklerine yone-lerek hazirladigurnz bu kitapta ge~en ve ozellikle sizde merak uyandrran kavramve konularla ilgili maddeleri okuyarak felsefi bilginizi derinlestirmenizi tavsiyeederim.

    Kitabm olusturulmasmda basta ogretim tasanmcisi Yard. Doc. Dr. Alper Altu-nay olmak uzere ernegi ge~en rum arkadaslanma tesekkurlerimi sunar, siz sevgi-li ogrencilerimizin felsefeyi buyuk bir keyif ve merakla ogrenmenizi dilerim.

    EditorYard. Doc. Dr. Demet Tasdelen

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    10/32

    x K u l la n u n K lla vu zu

    Kcruli leerulinc rigrcnmcilleclerinc grircha.ztrlanm ts dun hu. leitaht.n.islcclcri ni rigrcrund' icinbazsrlarian "KullarumKtlutntztt", leonularia.nlam uru zrla L'C st.naularaba.ztrla.nrnurusaia si.zlcrcfi1J!tla sdghIJhlcu~'trr.

    G i r i ~ : O n i l " d " i i i e n e n k o n u l a rai I i i k i n b i I g i v e r e n , k o n uy a b a s -l a m a d a n u n t e s i z i d i i ~ i i n m ~ y ~il e n , g " r " k l i i l ) n d ~ k o n u I a n d a h aiy i kavrayab il m en i z i ~ i n y a p m a -n I Z g " r " k e n I f o r i b e I i r l e n k r s aauk lam a la r d u ,

    m a ~ Ia r lm lz :u n il " y i I a m a m la d ig u u z d ak a z a n a c a g l n I Z b i l g i , _ ,~b e r e r ll e r d lr ,

    ii r n e k O la y : 0 nite d B i i I B nB n k o n ula n n g ii n l i i k y a-~ am a y a n s im a l a n m i ~ B rB n, k u r a m s a l a ~ i k l a m a -I a r i a ~ ~v r ~ n i z d B y a i a n a n 0 l a y l a r a ra S I n d a b a gk u r m amza y ard i m C I D im a Y I he d B f l B y " n u rn e k u la y-l a r , a n ek tn d l a r, a lm tt l a r y a d a g az e t e h a t e r l e r l d l r.

    ,Y an a G lk m a: Met in i ~ i n d " ye r a l a nt i n e r n I i k a v r a m V B i f a d B l o r o i i i i k in I a -n u n y a d a a ~ lk l a m a l a r d lr . O n " m s, , -m e n i z g e r s k e n n o k t a l a n g t i s t e r i r , M , , -l i n i ~ in dB y ap il a n a uk la m a l a n n b irt o r c o k k r s a O ze t i g i bi d O ~ O n l i l e b i l i r .

    JO ~ ,t Yi ,~ ~ . . kj'"'lbd .I.d_ N-I ~". . .~..0::1"' \!i: ;V~~""~I~ iLlR~; J ;;-N ...1 ' I ' I 1 I o ' ! ~ ~ : . ' f t i R : . ' I I I ! ; F~ G : i : ' ' ' ' '' j ~ .. . : ; !~ _ " * ' " ~(I1r:;J&r.~~(.-;:::::"::rt:=:;~~~~::~r;;:!a::k:~~::~:(:r~ '" d .J:J ,,,, r ~Y.:n( " " 0 , ,, , . . .. ~ ~~ .: .: .TT~M ~ Ih . " ,~ . .. .I i:(A-". I f/ . :m ~ , . .. . ,. . ..: jl l . ..{i2:.~ _(I~id~~. ruM(~ ""~1"~i~f lt .O"~I1(~ lo;, :(~~ ,,*"~ fR__-.fl"JlO'Ii'r1i:ffO'jo1~~Il"l-l!"flr.,,"~I ~"_J',,~;~..wdo,"I . ~ " ' " 1 ; 1 . , , , -

    ~~1"l7,~.->;.(!J> ~tiftiJ-;dM:K~ "d hfll.< :r:vQ!.~> RAn ~ 1 ~P ;M "" ~. ol jl o1 !o r .n . .. .~/(YaI(A .....oN1, ~a(~!:=, .o I . q m_f> qrnffi/~~.~C;:Ft:}i1toOC81~!i1~: ~ : : .~ : '- : ' !~ ( . I "LE I :U : iTWOL rosoce-sa 1~:na"(U:rr.r: i

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    11/32

    K u I la n r m K rla vu zu xi

    ~ ~,.jj~.~.,~," '" "11""" - - 1 .. ~ .. ,~ ~ ~~r 11o.1"a:I.I,,~)E.)r

    uret8:~~~y::.:.:~:~, ::_rln~(R"1'I1IIh :.IIII"""-~I~.,t.-.,za, ,~""",~.~~ Y.::a:>::sa"..ir hr,_o::d..~ !.I_",r.~.r_~..., . "i", .J.. ,,_I . L~ . J . . L~ F '."" ~1.dJ. 3. F" , 'b""" " r~,~~.Q"r ~,.il-..I-.....I~ ..... .I..I.I-..I_, ! I " ~ .,": lI.t~~)~: " 1 ) " " , , t ' b~ '" ~~tl_ ~bb" r. , " " ~ b,~"ll" ~ y r::ih b lf . , ~ 1~"I_I ~.Ir,~,~_I.II;I.'. I_~.~:I'IIId..';'1II "i'pC-lIIIt "-IIItl.fJ ~ / : , ( ( : : : : ; ' ~ ; ; r . ~ ~ ' "YY(~Y ~ .I ~. ~, l "" " ~ ~I '" ,l.n ...~ ~_ ~I ~ Ir,1" I : : I , ~ . , "J(I:d..~III1! ! I E I>" '~llbll:~'~ . " '~ l 1l i, II~ !IIII._ 0 : > ~ '" b" ~II I~eo

    ,It." :~I ' I i : ~b~. 01~1 II.~. c-I,b a . , d . , , , ~:~"~.,,,'. ""..b::dJ ,."b :II..!."CI c - . : . z Id.'II1:_1 d . ; . e ol . ~ b b , rill.. "I ~ ~ CE-~.I " I :L :. ">, d. : - I. p :" , . .. d., I:1' )' ' ' ' ' r~~.,1,:" I.L._.,._I, ' _ _ , . -=- . . I_ ,........."="1.~~IIIIIIII'II"o:Cabl'" z"III.1I~"~ h~bC ~III.I",b II . . .

    I h,..jjol.~~.MI ,, , l. ~ ~ " ' Q . ' . ' F.. . .. , I. . ir ' '' ' ~~ . t ' . .. . b ll ,z~ I" 1 a ~"H." '~. tllll.IiII::II""~III""Ic-J.r,~_:t- ~.,.,.,~b ,: .:D.a,iilo,,,::i. ~,~ . . .. .,~, L..r ,I. . . ~1o....b. ~ .j ,p 1d.1,1C;I' ",CIIJ" I> b :I ~ I ~Id~'""., ~. I!." .aa:' ".Oa ~ . : ......1"" L r . r.y ~. ~ . 10. .J. . ~~L.y _:CoI. .b ,,"a . ,.,1:. ,.,"b.III '~" "1:d.~II."~ ,~ " ~ , r, ~ .1 ~"......~.,~."~ ~I Q~(III~.. ~d zn .",,~ ru:~"I _t I II II I o:d.>"

    I.D"~.I ,he,.Do

    I_~ T~~..J.yT"y+~v .y...J.,.....~.~ I... ".OItl",:L.. ..."e-'1 c - . .o : I .I I : I ' " " '" ~.I,"",",",. ,aCII ~k.o,.""",e-."hd.11 '"""~.,. ,. Ij . .. "1.,~,I.j.~ n.~.,~.- ~n ' . . .I , ~, I~ ~ ~ ,, . l1 l i t ~1I1~"0:""."~1I~1" CIH."a", 1II_1e-.", bo,,~~:ad",", 3, In,W,a:I.oe-I,,, rlllllll ~b~Z"CII~'. _I:i"u:,~.,.,~L.,~I ,. I .~I",,. ~~,~ . 1. ,.r~,L_,~, ._I. . ..L.I:t"~", , :> i~Ia:u:d.., ., . I.~~ .,.,e-.' o : : I < .. - ~ . " ", I~ , ba ", ,~ k. o .a . i ll .a lu l_ . .. , ~lyoI..&.I.oj;,..L _ _ . _ 01. ~,II_~-) .I_,c"I IIIUI'IIIII"I;IIIIII.)." "" b." . .. .. ,"~bIboa: do~~"':"""b.. ,,,,,,r,~,.~. ,,u:~ :.aI:c

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    12/32

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    13/32

    Felsefe Nedir?

    lsaral/ ,,'(hillJ 'rlJ'i IJI!)(1 narolusu a nlama I,'I! (I rtlamlan dirnut elblllil'll!rllldl!ll IJI!J'rlalaniarin dan hiridir. Fe/sl!/1!I!S(lSolaral: dusi: rlml!J'e lie S('J;],uIrIIJUIJ'rl'!~'-Id'hinsan-larin aralarrn da gl!r~-d"I!,'-lirdiNl!rl IiI! xibirtse! alis-neri; siirecler, '!{illde A>rlr,'lhldltarttsmal arla nri(1) '(1~-ll'(lhifl!c-d' dinamil: hir (llgllrlilF_ Fdse/e alIISlZ, S(~lIt/I'dime-ler J"lgUl'! olmalaa n ZlJ'(lde; dustirre n, jiJ'lY liYI!/l!rI liejibrlenlli hirbiriue alstaraninsauiarla hirlilue !ll!/I!S (lhjJ tieren hir arastirma turiid iir.AJJJllflllJ"IJJJIZBit IimleCi'i III ma mla dilsla n sonra.dse/!lnlll,'-(lrl!l I!II'!gi rlii,qi nsel al ant.n bllge/if'sel'/]J,i ile ilg-i,ilt! hehrleJ 'ebilecels,rlhjdse/!si/Il!l ortaya ~-ll'l,'-irli mi/(ls-I(lg(ls l'(IF,'llhgl olarals saptayahilecels,dsell snrgulr1!Ju1 nt.rt I!rI ott ernl i orrt elslcrin den hir. ola n S(,b-rlles'ill /dsell

    rlnlJ "!"un ia !liml(l) -abilecel.dse/!Inll dolay! olarals (lYhIJ'(1~-d'(lri dl!gl!rllt! rI(ll'IrIJ'rlhihYd',dse/!Inll. elestirel, ~-iiZlimII!J"lc-i IiI! hlillirill!,'-linci/else/eler ad: alttu da hir Sl-mj7tllldnm(l (lk1Iu1gi/lirl (lldllgllrlll sajihl_l'ablhyd',dse/elnll (111ala nlarin i hclirievehilec el: IiI! hir /elscj"ecIJ'i [hiIIJ'rl soru nlariiirerine de dusiinehilen l'l,,-i otarals hi rllmitl_l'(lhilec-eb-imz_

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    14/32

    2 Felsefe

    Ornek Olay20. yuzyzhn en buyuk du~unurlerinden biri olan Ludwig Wittgenstein (1889-1951)'m olmeden once soyledigi son sosder ~oyleydi: "Hariha bir bayat yasadtm,insanlara soyleyin bunu." Bu camtey! elbette buyuk bir ~airden, bir ud Ustiidm-dan ueya bir matematikciden de duyabiliriz. Felsefe, bu baglamda, insant yacel-ten ue daba eurensel bir varlzk konumuna getiren etkinlikler icinde yer ahr. $iir ueJizik nastl insani daba yukartya ue oteye tasryorsa.felsefe etkinligi de bir yuhselme-ye ue ilerlemeye ka~hk gelir.Eski Yunan felsefesinde Solerates'ten gelen bir gelenek bize "irdelenmeyen bir yasa-msn yasamaya degmeyecegini" soylemektedir. lrdeleme zabmetine girmektensed~unmeden yasamak rok daba rabat ue rekici gelebilir. Ancak d~unen ue sorasoran insanlar taribin ber doneminde icinde yasadthlar: toplumun uicdant 01 -muslar ue rogunlugun goremedigi seyleri farleetmislerdir. Dabast, bir du~unme-den ue sorgulamadan uar olan bir insani ber yone rekmek mumkundur. Ve buturden bir bireyin bipnoz altunda bilincsizce barehet eden bir k~iden temelde rokJarkmm olmayacag: arzktzr. Boyle bir insan learnim doyurup, bayatta kal1fJyasa-min: surdurebilir. A rna ya~adzgz bayat ne leadar "insana yaknsan" bir bayatttr?Du~unme temeli tizerine kurulu bir alan olan felsefenin genelde bep soyut ue ya-samdan kopukJikirlerden ibaret oldugu sarnhr. Ancak bu unitede de sergilemeyeral~acagzmzz gibi, JelseJe yapmak "yasamla ilgilenmek" ue "yasamla yuzle~mek"hauramlarmdan ayri tutulamaa, FelseJi du~unen insan, bu anlamda, yasaminyuzey tabaleasimn otesini deneyimleyebilen insandtr.

    Anabtar Kavramlar Bilgelik Seugisi Logos Anlamlandirma (:abasz Sorgulama

    Felsefenin Deger! Elestirme (:ozumleme Butunle~tirme

    iflndekller GIRl$ FELSEFENlN KELlME KOKEN1 "BILGELlK SEVGlsl" BAT! FELSEFESINlN BA$LANGICI VE LOGOS KA VRAMI SOKRAT(:I ARAYI$ RUSSELL VEMILL: FELSEFENlN DEGERI OZERINE FELSEFENlN 0(:FARKLI BOYUFU: ELE$T1REL, (:OZOMLEYICI VEBt'IrONLE$TIRICl FELSEFENlN ALT ALANLARI

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    15/32

    Unite 1 - Fe lse fe N e d ir? 3

    GiRi$Bir alam tarntim amacryla yazilan kitaplar cogunlukla 0alamn genel bir tarurrurusunarak irdelernelerine baslarlar. Bu yontemifelsife alam icin uygulamak ise, bas-ka alanlarla karsilastmldigmda, birtakun ozel zorluklar ve hatta sakmcalar icermek-tedir. 0 yuzden kitabm bu giris bolumunde genelgecer ve tepeden inrne bir tarurnvermek ve ardmdan 0temel uzerine tarnsmayr genisletmek yerine, felsefenin kim-ligi ve dogasi konularmda "yola cikmarmzi" saglayacak taslak bir resim cizmeye~ah~acaglz. Kitabm diger bolumlerinde bu tabloyu netlestirmeye yonelecek ve bu-turnin alt unsurlanna ait aynntilara ve inceliklere deginecegiz. Bu yontemin, yanimutlak ve kesin aciklamalarla ise girismekten kacmmanm, felsefenin "ruhuna" da-ha uygun oldugunu soyleyebiliriz. {:iinkii felsefe yapihp bitirilmis fikirsel urunle-rin toplammdan ibaret degildir. Ornegin, Yunan felsefeci Platon'a dayanan bir go-rii~e gore, gercek felsefe yazih metinlerde bulunmaz. Bu elbette farkli dusunurle-rin kaleme aldigr fikirlerin dusunsel seruvenimiz acrsmdan yararh olmadigi anlarru-na gelmemektedir. Ne de olsa, unhi fizikci Isaac Newton'un da dedigi gibi, uzak-Ian gorebilmek devlerin omzunda durmakla rmimkundur. "Gercek felsefe yazidabulunmaz" gorusunun ta~ldlgl anlam sudur: Felsefe esas olarak dusunmeye ve sor-gulamaya istekli insanlann aralarmda gerceklestirdikleri ve zihinsel ahs-veris su-recleri icinde karsihkh tartismalarla ortaya ~lkabilecek dinamik bir olgudur. Felse-fe cansiz, soyut kelimeler yrgmr olmaktan ziyade; dusunen, fikir ureten ve fikirle-rini birbirine aktaran insanlarla birlikte nefes ahp veren bir arasnrma tiirtidiir.FELSEFENiN KELiME KOKENi: "BiLGELiK SEVGiSi"Simdi felsefenin ne tiir bir dusunsel alan oldugu sorusunu aydmlatmaya ~ah~ahm.'Felsefe' kelimesinin temelini olusturan dilsel alt-bilesenler aslmda felsefenin kim-ligini irdeleme ~abasma l~lk tutabilecek bazi onemli ipuclan sunarlar. Yunanca fi-loscfia kelimesinden tureyen 'felsefe' terimi Jil' (sevgi) ve 'sofia' Cbilgelik)kelime-Ierinin birlesiminden meydana gelir ve "bilgelik sevgisi" anlarruru tasir. Burada dik-katirnizi cekebilecek bir nokta, terirnin kapsarnmdaki 'bilgelik' sozcugudur. Oili-mizde "bilge" kavrarm, ornegin, "bilgili'' kavrammdan oldukca farkh bir anlamdakullaruhr, Surekli ansiklopedi okuyan veya Internet aracihgi ile bilgi toplayan an-cak bunlardan saglam bir dunya gorii~ii ve bir dusunsel karakter ureterneyen birinsanm ulasabilecegi zihinsel duzey, her ne kadar degerli olsa da, bilgelik katego-risine girmekten uzaknr. Turk Oil Kurumunun sozlugunde 'bilge' soyle tammlan-maktadrr: "Bilgili, iyi ahlakh, olgun ve ornek (kimse), hakim." Acikca gorulecegi gi-bi 'bilgelik'le ilintilendirilen niteliklerin onernli bir kisrru surekli bilgisini genisletenbir insarunkinden son derece farkhdir, Genel olarak, bilge kisinin belli bir zihinselolgunluga ve ozii olan bir ya~am durusuna sahip oldugu dusunulur. Bir insan ni-celik ve ~e~it acismdan ~ok bilgili olmasma ragmen ya~am yolunu belirleme, dog-ru kararlar alabilme ve ya~aml iyi okuyabilme konularmda zayif ve yetersiz bir bi-rey olabilir. Bu anlamda, felsefe ile ugrasan bir insan ile sadece bilgi biriktirmis birkisi arasmda onemli bir fark bulunmaktadir diyebiliriz. Tabii bu yazdiklanrmz fel-sefedeki tum dusunsel islevin geleneksel anlarnryla "yuce bir bilgelige" ulasrnaamacma yonelik oldugu anlamma gelmez (Ilerleyen bolumlerde de deginecegimizgibi, felsefecinin irili ufakh hedefleri, birbirinden farkh yontemleri ve degisik kav-ramsal gerecleri vardir), Burada kastettigimiz daha ~ok, felsefenin insana kazandir-dlgl bilissel durumun ve hayata bakism algi veya gozlem yoluyla bilgi edinmektenveya bilgi biriktirmekten oldukca farkh bir dusunsel duruma isaret ettigidir.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    16/32

    4 Felsefe

    B ilim , s an a t, d in v e fe ls efea la nla nnd an h er b irid ii ny aY I a nla rn a v ea n l a m I an d ir rn a ~ a b al a nd I r.H er b i ri k end i ne ii .z giio ze ll i k l e rl e b i r b i r i n d enta rk hla sa n b u d ar t a la ru ny ine d e ~ ok te me l ortak b iryonii vard i r : D i in y ay a i li ~k i no la ra k e d in il e n alg isald ene yi m I e rl e y eti nm e m e k .

    B a tl fe l s e fe si, ti k ela ~lk la m a la ra k ar ~1 g ene l v ee vr en se l a ~ Ik l a m a l a n no rt ay a ~ I km a s ly l ab a~1am I~ t l r. B u k ar~ lth g am i to s- I o g os kars i th gld i y e b i l i r iz . L og os k e l i m e si ,b u g i in ar n k p si k olo j i ,s os yol o j i , d e o n to l o ji ,ofta lm oloji g ib i b ir cok b ilimd a ll r un e ki d u rum un d a b i rke l imedi r .

    BATI FELSEFESiNiN BA$LANGICI VE LOGOSKAVRAMIlnsan nirunu diger turlerden farkh kilan ilginc bir ozellik, insanm yalmzca cev-reyle dogal bir iliski icinde bulunan, hayatta kalan ve nirunu devam ettiren bircanh olmayip aym zamanda icinde bulundugu dunyayi actlelamaya ve anlamlibale getirmeye cahsan bir varhk olmasidir. Bir bahk veya kedi beslenme isleviniduzenli olarak yerine getirerek ya~amml surdururken, insan, farkh olarak, bes-lenme ve sindirimin nasil gerceklestigini sorar. Hayvanlar gunesin dogumunu vebaturum yalrnzca algilarken, insan bu olgunun ardmda neyin yattiguu merakeder. Ve hayvanlar cevrelerinde her zaman olen canhlar gorurken, yalmzca in-san olum fikri karsismda merak ve kaygi duyar, kendi sonunu kafasmda tasarla-yarak bunun anlamim sorgular. Fizik ve kimya nasil sadece insana ozgu ugrasialanlan ise felsefe de tum canhlar icinde yalmzca insanm uretebilecegi bir du-~unsel unin ve basandir.

    "Insarn rum canhlar icinde ayn kilan bir ozellik dunyayi anlamh hale getirme veaciklama ~abasl icine girebilmesidir" turunden bir onerme, bu cabarun esas itiba-nyla rnannksal veya bilimsel yapida olmasi gerektigi izlenimi verebilir. Ancak buizlenim yarnlncidir. Bu yuzden, "anlamlandirma cabasi" kavramma genis bir acidanyaklasmakta yarar var. Yukanda da belirttigimiz gibi, insan yalmzca dogal ya~aml-m yasarnak ve dunyayi algilamakla kalmaz, deneyimledigi dogayi anlamaya ve an-lamlandrrmaya ~ah~rr.Bu ~abamn dort farkh temel ekseni oldugunu soyleyebiliriz:Bilim, sanat, din uefelsefe. Bu degisik alanlarm ortak bir noktasi, dunyaya iliskinalgisal deneyimlerin "otesine gecerek" veya "usrun den bakarak" dunyayi veya va-rolusu anlarnlandirma hedefi tasimalandir. Bilim insani, algisma acilan dunyanmyapl taslanm ve mekanizmalanru aydmlatmak icin "atom", "gen" gibi crplak gozlegorulmeyen kuramsal nesnelere ve aksiyomatik yapilara basvurur. Sanatcr, duygu-lammlanndan hareket ederek ve yarancihgmr kullanarak maddesel bir dunyayamaddede bannmayan bir anlam katmaya ~ah~rr. Dinsel dizgeler, algilanrmza a~l-Ian sonlu dunyarnn gizeminin sonsuz bir yaraucida veya varhkta bulunabilecegi Le-melinde dunyayi anlarnlandmrlar. Felsefe de bu yukanda siraladrgnmz anlama veanlamlandrrma etkinliklerinden veya alanlarmdan biridir. Bu baglamda bizirn icinkritik nokta, felsefeyi digerlerinden ayirdeden nitelikleri dogru bir sekilde sapta-mak ve ifade etmektir.

    Ban felsefesinin ortaya ~tktlgl yer olan Eski Yunan dunyasmda ilk felsefecilerin,dusunme yontemlerini kendilerini onceleyen dusunme bicimlerinden ayrran temelbir ozellik vardi, Ilk felsefeciler dunyada olan olaylan ve dunyarnn duzenini acik-larken nesilden nesle aktanlan destanlara, mitolojik unsurlara ve dinsel normlaradegil cogunlukla gozlerne ve cesitli akil yurutme tekniklerine basvuruyorlardi. Bukarsithgr, "mitos'a karst logosus: ortaya ~lkl~l" olarak da adlandirabiliriz. Bu iki un-surun kesin kavramsal veya tarihsel smirlarla birbirinden aynldigmi soylemek el-bette yanhs olur. Vine de mitos-logos karsnhgr bize konunun irdelenmesi acismdanonemli bir tarnsma zemini ve aciklama olanagi saglayacaknr. Yunancadaki 'logos'kelimesi akil, mantik, soz, gerekce, bilim gibi anlamlara gelir ve bati dillerine yer-lesrnis olan biyo-loji (yasambilim) ve psiko-lofi (ruhbilim) gibi alan adlannm dilselkokeninde yer ahr. Hem felsefi dusuncenin hem de bilimsel tavrm koklerinin EskiYunan'da ve ozellikle de logos'un kullarnlmasmda bulundugunu soylemek yanhsolmaz. Thales, Anaksimenes, Empedokles gibi erken donern Yunan felsefecileri~evrelerindeki dogal devinimleri aciklarken Olimpos tannlanrun gazaplanndan ve

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    17/32

    Unite 1 - Fe lse fe Ned ir? 5i{;hesaplasmalanndan degil ates, hava, toprak, su gibi gozlemlenebilir elementle-rin deneyirnledigimiz olgulara nasil zernin olusturduklanndan soz ediyorlardi. Bubaglamda onernli olan nokta sunduklan aciklamalann bizirn acmnzdan dogru olupolmamasi degildir. Onernli konu, mitos'lardakirlden farkli olarak, isin icine logos'usigirmesiyle birlikte tikel aciklamalann yerini genel ve evrensel actklamalara brrak-masidir. Dogadaki degisimleri "bir Olimpos tannsmm ofkesiyle aciklama" ile "ternelelementlerdeki oransal degisimler ile aciklama" arasmda onernli bir fark bulunmak-tadrr. Her iki aciklama da yukanda belirttigimiz gibi, "dunyayi anlamlandirma" or-nekleri veya {;abalan olsa da logosiui kullandigi kavramsal gerecler modern anla-mryla bilimselligin ve akil yurutmenin temelinde yatarlar.Diinyayt~tklamaya veanlamh hale getirmeye~t~ ornekler bulun. Buorneklere kar~t-hk, diinyayt~tklama ve anlamlandtrma olarak kabul edilemeyecekornekler de bularaklid tip ornek arastndaki farklart belirlemeye~al~tn.SOKRA TC;:I ARAYI$Bu ilk unitede amacirruz felsefenin kapsamh bir tarihcesini vermek degil. Ancakfelsefenin ne tur bir dusunsel islev oldugunun tam anlasilmasr icin tarihsel kokle-re inmek ve Eski Yunan felsefesinde kritik bir yer tutan Sokrates'in felsefi yaklasi-mma kisaca goz atmak yararh olacaktrr. Yasami boyunca hie yazih eser tiretmemisolan Sokrates (M.a. 470-399)'irl fikirlerini Platon, Aristofanes, Zenofon gibi du~u-nurlerin ve yazarlann eserlerinden ogrenebiliyoruz. Sokrates genelde kabul gorengorusleri acikca sorgulamis, bunun sonucunda da gen{; zihinleri bulandirdigi ge-rekcesiyle mahkemece yargilanrms, onu susturmak isteyen otoritelerle uzlasmayayanasmadigr ve felsefe yapmaktan vazgecmeyi reddettigi icin ohirn cezasina {;arp-tinlrrus bir Atinahdrr. Ozellikle Platon'un diyaloglarmda Sokrates'in dusunceleri netbir bicirnde ortaya konulmakta, bu diyaloglarda Sokrates felsefi sorgulamayi "uy-gulamah" ve oldukca da {;arplCIbir sekilde sergilemektedir. Sokrates'e gore, ahla-ki acidan olumlu bir ozelligi iyi ve olumlu kilan ~ey, onun toplumun diger birey-leri (ve hatta Olimpos tannlan) tarafmdan onaylanmasi ve dogru bulunmasi degil-dir. Tersine, Olimpos tannlan ve toplumun bireyleri iyi, dogru ve adil davrarnslanonaylarlar runku bu davrarnslar onaylayanlardan bagunsiz bir sekilde iyi ve dog-rudurlar. lnsanlar erdernin veya sorumlulugun ne oldugundan soz ederken onunomeklerini ifade eden betimlemeleri genel tammlarla kanstirma egilimindedirler.Sokaktaki insana "Iyilik nedir?" diye soruldugunda almacak yamtlar {;ogunlukla"Zor durumda olanlara yardim etmek", "lnsanlara zarar vermekten kacmmak'' gibitumceler olacaktrr. Oysa yapilmasi gereken, bir kavrami orneklendiren durumlansrralamak ve 0kavramm genelde insanlar ve tannlar tarafmdan nasil kabul gordu-gunu aktarmak degil, 0kavrarru olumlu ve iyi kilarun ne oldugunu bulup ifade et-mektir. Peki bu nokta neden onemlidir? Sokrates'in gostermeye {;ah~ttglbir gerceksudur: lnsanlar iyilik, erdem, sorumluluk gibi belli onemli kavramlan sikca kulla-myor olsalar da aslmda bu konu uzerine hie dusunmedikleri icin bu onemli kav-ramlan tam olarak anlamadan yasamlanm surdiirmektedirler. Sokrates'in temelamaclanndan biri bu durumun yaratngi sorunlu tabloya dikkat cekmek, insanlarmsorgulamamalarmm ve "bilrnediklerinin farkmda olmadan yasamalannm" sonucla-rim gostermektir.

    Sokrates'in sorgulama ve arastirmalannm hedefi onemli birtakun kavramlannnihai tammlarma ulasip, dusunsel i~ibitirip rahatlamak degildir. Sokrates'i felsefe-nin en buyuk ve onemli karakterlerinden biri haline getiren unsur, onun zihinsel

    "M itol oj i" k el i m e si d e, m i tos(s ii yl e n ~ e) u n b i l i m ianlarntnda, yani m i toslanng eti r di g i ti k el a ~ Ik l a m a I a ni nee leyen bilim anlarmndak ull a n il m a k ta d l r. B ua n l a m d a , batt fe l sefes i ni norta ya ~ Ik m asl ile ilg iliolarak te me l ald lg lm IZm i to s- I o g os karstth g l i Ie b i rtur " bi li m se l" e tk in li gi nkar~lIlgl 0 1 a n m i toloj ike li m e si n i ay n e le al m a kgerek i r .

    S ok ra te s' i n s or gu I am ayiintemine " d o g u r t r n ay iinte m i" a dl d a ve rili r.S ok ra te s, ii gre nm e ye a ~g e n ~ Ie rl e d i y a I ogh al i n d ey ke n, onl a r a iiz er i n d eta r tl ~ a~ ak l a n k avr a m I a il g i I i~ e~ itl i soru I ar sora r ve b us o r u la ra b i I d i k l e ri n d e n y ol a~ Ik a ra k ve rd i k l e ri y a rutl annh ep si nin e ks ik y ah ut h ata ha k ll y ii ri itm e l er de n0 1 u ~tu gu n u g iis te rm e ye~ah~lr.

    T a r n ~ m a ~1Ia r b u ~ ek i I d eu ze ri n d e ta r tl ~ tl kl a nkavram In b i I g i s i n e sa h i polmadrklanru a nla m I~o lu rla r. I~ te b u n ok ta da nsonra, S o kr at es , g e n ~ I er if els ef i s or gu la m ay a y ii ne lt ir .S or u I ar sor ar ve ve ril e ny a r u t l a rd a n y ol a ~ Ik a r a k y enisoru I ar sorara k , uzer i nd et a r tl ~tIk l an k avra m Indo g a Sin I k end il e ri ni na yd m l atti k l a n r u g iis te rm e ye~ ah ~ Ir. A dl m a d l md i i~ ii n m e l e r i n i s a g l a y a r ak ,y an It I an on la ra b u l d u rtu r .B a sk a b i r d e y i ~Ie b i I giy i"d og ur trn a ya " ~ ah ~ Ir .

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    18/32

    6 F e l s e f e

    2 O . y ii z yl lm o n e m I if el s e f e G i I e r i n d e n E rn s tC a s s i r e r , I n u n O s t i i n e B irD e n e m e a d II k i t a b m d a ," l rde lenrnemi j ,a ra ~ tl r l lm a m I ~ b i r h ay aty a ~ a m a y a d e gm e z " s 5 z i i y l eS o k r at e s ' i n a jru z a m a n d ab ir i ns an t a r urm v e r d i g i n ii d d ia e tm i~ t i r : lnsank e n d isi n e a k ll G I b i r sorusorul d u g un d a a k r l G I b i r yarutv e re b i le n b ir v a rhk t r r ,B o y le l i k l e i n sa n , h a y a tia ra ~tla r a k a j r u z a m a n d a" s o ru m I u " d a b i r v a rh k 0 1u r:H e m k e n d i s i n e h e m d eb a ~ ka I a n n a s o ru s o ru p y a ru tv e rm e s o ru m I u I u gu n d a 0 1a nb ir v a rh k

    uyusukluklann ustune gitmesi ve soru sormaya pek ahsik olmayan insanlan dii-sunmeye ve dii:~ii:nseleksikliklerini fark etmeye yonlendirmesidir. Sokratci pers-pektife gore, bulunan yamtlarm dogrulugundan bagimsiz olarak, felsefi sorgula-malarm kendisinde bir deger vardir. Bu Sokratci dii:~ii:nceyikisa ve radikal bir slo-gan olarak ifade edersek, irdelenmeyen bir bayat yasamaya degrnez,

    Ancak bu noktada soyle bir soru sorulabilir: Bir fizikcinin, bir muhendisin ve-ya ressamm cabalannm somut sonuclanm veya meyvelerini net bir sekilde gorebi-liriz. Buna karsm, felsefecinin cabasmm "basanh bir sekilde sonuclanmasmm" na-sil bir durum oldugu 0denli acik degildir. Sokrates felsefi sorgulama eylemininkendisine sonuclanndan bagunsiz olarak ust bir deger atfetrnistir. Ancak bunainanmamiz icin ne tur bir gerekce bulunmaktadrr? Bir bilim insaru sundugu bir te-zi kamtlayacak belli kuramsal gereclere sahipken, felsefi bir fikri veya kurarru ben-zer sekilde "kamtlamarnn" olanaksiz oldugu aciktir. Fen bilimleri ve matematiknesnel normlarla i~gorur, buna karsm felsefecinin gerceklestirdigi akil yurutrnelerve ulastigr fikirler ozneye bagh- yani 6znel- bir cabadrr. 0 halde diger dusunselalanlarm tersine, felsefe "meyvelerinin" ve "basanlanrun" ne oldugu tam belli 01 -mayan bir disiplindir.

    Felsefeye iliskin sikca dile getirilen bu gorii:~eveya ~ii:pheci yaklasima felsefe-cilerden ~e~itliyamtlar gelmistir. Bu yamtlar icinde en dikkat cekici olanlardan iki-sini Ingiliz felsefeciler John. S. Mill (1806-1873) ve Bertrand Russell (1872-1970)sunmuslardir. Simdi bu iki yamta kisaca goz atahm.

    "Cesaret" gibi ne olduguttu "bildigittiz" bir kavram1 tattunlamaya 1~1tt. Verdigittiz tattunya da tatt1mlarttt herkesce kabul gorm~ tatt1mlar ya da bir tnsaam hattgi durumlarda ce-sur olduguttu ortaya koyan tikel omekler olduguttu goreceksittiz. Zihittsel u~ukluktattkurtulmaya basladimz, ~imdi, aym kavram iizeritte yettidett d~iittmeye ve sorgulamayab~lay1tt. Verdigittiz tatt1mlardaki eksikleri veya yan.h~lart bulmaya 1~1tt. lste S0kra41arayt~ boyle bir arayt~tlr.RUSSELLVE MILL: FELSEFENiN DEGERi OZERiNERussell'a gore, ban felsefesinin ilk zamanlarmda pek cok bilim dah felsefi dusun-cenin icinde kendilerine bir yer bulurken, zamanla bunlar kendi ozerk alanlanmolusturmus ve ayn disiplinler olarak birer kimlik edinmislerdir. Bu bilim dallan elealdiklan problemlere kesin sonuclar bulabilme kapasitesine sahip olsalar da, bilim-lerin tarihsel olarak "atasi" konumunda olan felsefe icin ~u anda aym seyi soyle-merniz rmimkun degildir. Ancak bu durum felsefenin yararsiz veya degersiz oldu-gu anlamma gelmez. Daha ziyade, felsefenin degerinin dogrudan degil dolayli birsekilde ortaya ~lktlgml gosterir, Bu noktayi acrklamadan once felsefenin ne tur birinsan gereksinimini karsiladigi sorusunu gunderne getirebiliriz. Russell'a gore, in-sanlar bedensel gereksinimlerini karsilamanm en onemli yasamsal hedef oldugu-nu dusunmeye egilimlidir. Bu "pratik" bakis acisma gore, insanlann asil gereksi-nimleri beslenme, giyecek ve barmak gibi dogal gereksinimlerdir. Fakat bu yakla-sumn bir eksigi ve sakmcasi bulunmaktadir. Aristoteles'den baslayarak pek cokdusumirun vurguladigi gibi, yalmzca bedensel gereksinimlerin karsilandrgr bir ya-sam insana yakisan bir ya~am degildir. Insan sordugu sorulara aldig; yamtlarla ile-ri tasman bir varhktir. Dahasi, insan bazen yarntlanru alamadigi sorulan sormaklabile bir kisisel gelisim ve ilerleme yasayabilir.

    Felsefenin kesin yamtlar verememesini bir zayifhk olarak algilama egilimi el-bette yaygmdir. Oysa, Russell'a gore felsefenin degeri onun kesinlikten uzak yamt-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    19/32

    Unite 1 - Fe lse fe N e d ir? 7larla i~gormesindedir. Felsefi bir zihinle ya~ama bakan insarun kazanci, onun ha-yata genel yaklasimmda ve kisiliginde gerceklesen degisikliklerle aciklanabilir.Sorma, sorgulama, merak etme ahskanhklan olmayan, hie dusunmeksizin cevresi-ne uyan bir insan Russell'm deyimiyle "adetlerin ve ahskanhklann tiranhgmda" ya-~ayan bir varhknr. Boyle bir birey, icinde dogdugu sosyal ortam neyi gerektiriyor-sa ve hangi normlan gecerli kihyorsa ona uyar, farkh olasi durumlan aklmdan ge-cirmez, Dunya algrsi ve kavrayisi, belirlenmis bir ufukta ve degismez smirlar cer-~evesinde gerceklesir. Bunun dogal sonucu olarak, ahskanhklann tiranhgmda ya-~ayan insanlar, seceneksizlik ve bastan belirlenmislik durumu icinde olmalan ne-deniyle, onernli bir anlamda ozgur de degillerdir. Felsefenin degeri, bu belirtilenanlamda insan zihnini daha ozgur hale getirmesidir. Felsefe ile ugrasrnarun sonu-cunda insanlann "kesinlik" ve "mutlakhk" duygulan belli oranlarda ~ozulmeye ug-rar ve "ahskanhklann tiranhgmda yasayan" bireylere gore daha fazla ~uphe ve be-lirsizlik duygulanyla olgulara yaklasabilirler. Russell'a gore bu olumsuz degil olum-lu bir gelismedir. Sorular soran, kendi yargl ve fikirlerini zaman zaman sorgulayanbir insan, yalmzca dogal gereksinimlerini karsilayan ve toplumsal akintryla gidenbir kisi kadar rahat olmayabilir. Ancak sorgulayan kisi, sahip oldugu kapasitelerikullanarak insan olmanm kritik bir islevini yerine getiren bir varhk konumuna ge-lir. Kendi degerlerinin diinyadaki ~ok cesitli degerler kiimesi icinde yalmzca bir di-ger kume oldugunun ayirdma varan bir kisinin dunyasi, sorgulamayan bir bireyindunyasmdan kokten bir sekilde farkhdir. Zihinsel olarak ufku gelismemis bir insankendi sosyal degerler evreninin dismda kalan dunyaya ilgisiz ve hatta dusmandir.Dunyayi derinlemesine veya yukandan gorebilen insanlar ise ya~ama yalmzcakendi merkezlerinden degil disandan da bakabildikleri icin dingin bir ruh hali icin-dedirler. Felsefe ile ugrasan insanlar elbette "yerel" niteliklerini kaybetmezler. An-cak onlar varlik alarum daha genel ve bilgece bir perspektiften gorebildikleri icin,sorgulamayan insandan ~ok farkh bir algi ve anlayis durumuna gelirler.

    lste bu nedenlerden dolayi felsefeyle ugrasan insanlann elde ettigi yarar, biliminsanlanrun zihinsel islevleri aracihgryla elde ettigi yararlardan farkhdir. Ve bu an-lamda felsefenin insana kazandirdiklan dogrudan degil dolayhdir. Felsefi dusunenbir bireyin eline ge~en seyin ol~su, irdelemeleri sonucunda yasadigi zihinsel do-rnisiimlerle ilgilidir. Russell'a gore, felsefi (yani "ozgur") bir zihin tutsak bir zihin-den farkh olarak- ve metaforik olarak ifade edersek- neredeyse tanrtsal bir nitelikkazanrr. Bilindigi gibi, Tann'ya atfedilen niteliklerden biri, "simdi'Jerin ve "bura-da"larm otesinde gorebilrnesi ve kavrayabilmesidir. Ve bu ozelligin veya yetene-gin felsefe yapma yoluyla da belli bir oranda kazarulacagi aciktir.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    20/32

    8 Felsefezengin kapasiteleri nedeniyle aym zamanda zihinsel ve ruhsal gereksinimleri deolan bir varhknr. Felsefe de bilim, sanat ve din gibi, insanm 0turden "yuksek" ge-reksinimlerini karsilamasma olanak veren bir islev alarudir. Fakat insarun sahip 01 -dugu- ve gelistirilmesi durumunda insaru ileriye tasryan- bu zihinsel kapasitelerinve yetilerin kullarulmasi veya attl birakilmasr bireyin secimlerine ve ya~am yolunakalmis bir konudur.

    Bu noktada, soyle bir soru gunderne getirilebilir: "Felsefi bir cabaya girmek vesorgulanmayan seyleri sorgulamak ciddi bir zihinsel ugras ve caba gerektirmekte-dir. Ama biz gunluk ya~aml zor sorular sorrnaksizm ya~amanm rahathgi ve mutlu-lugu dururken kendimizi neden bu tur bir ugrasm icine sokahmr Televizyonunkarsisma gecip zihni yavaslatan eglence programlan izleyerek mutlu bir sekildeyasamak varken, felsefi cabalara ve rahatsizhklara girmenin neden tercih edilebilirbir ~ey oldugunu anlamak hie de kolay degildir. Yukanda felsefenin kesin yamtla-rmm olmadigmi belirttik. 0 halde felsefecinin, bir insanm 'Ben neden surekli eg-lenmek dururken kafayi yormaYl tercih edeyim?' sorusuna da verebilecegi kesinbir yamti yoktur- yoksa felsefeci kendisiyle celisen bir ~ey soylernis olur. Bu du-rumda felsefeci, sorgulamah bir ya~amm basit ve yuzeysel bir zevk yasammdan da-ha iyi olduguna dair bir arguman' (yani "akil yurutme") sunamaz. Bu da felsefeci-nin kendi ugra~ alam icin yapngi savunmaYl zayiflanr."

    Bu olasi karst ~lkl~aJ. S. Mill'in verdigi ilginc bir yamt bulunmaktadrr. Mill'egore, felsefe yaparak ya~ayan bir insan, hie dusunmeden ve sorgulamadan ya~a-yan bir insanm ya~adlgl tum hazlan bilir ve isterse yasayabilir. Oysa tersi ge~er-li degildir. Bu yuzden felsefi bir hayat, yalm bir bedensel zevk hayatmdan ustun-duro Buna bir ornek verelim. Mesela, bir gitan veya kanunu yeterli bir duzeyde~almak ciddi bir sekilde disiplin altma girmeyi ve ~ok cahsrnayi gerektirir. Elbet-te bunin bu zahmetlere girmektense, TVnin karsisma gecip bir magazin progra-mi seyretmek daha kolay, zahmetsiz ve tercih edilebilir bir rnutlulukmus gibi go-rtinecektir. Ama, ornegin, bir insan zor yolu secip zarnaruru vererek iyi bir mu-zisyen haline geldiginde, sevdigi bir par~ayl ustahkla ve etkileyici bir yorumlacalarken yasadigi haz ve manevi tatmin, tahmin edilecegi gibi, tum gun bir ka-nepede cerez yiyerek magazin programl izlemenin zevkiyle karsilastmlamayacakbuyuklukte olacaktrr.

    Bir insanm npki bir hayvan gibi fiziksel zevkler tarafmdan belirlenen bir ya~a-rru tercih etmesi rnurnkundiir. Ancak gelistirilmis zihinsel islevlerimizin bize aslm-da ne kadar gu~lu bir doyum ve mutluluk verdigi de bir gercektir. Ve yalmzca be-densel hazlar etrafmda donen bir ya~aml olan bireylerin bu doyum ve mutluluk-lardan hie haberi olamayacagi da aciknr. Felsefe yapmak, insaru "huzurlu kosesin-den" kaldiracak ve zahmete sokacak bir islev gibi gorunebilir. Ancak bu islevin ta-dim alanlar ve farkh fikirsel boyutlarda dolasmayi degerli ve zevkli bulanlar acisin-dan durum cok farkhdir.Mill'in su unutulmaz sozleri belki bunin bu yukanda saydigumz dusunceleri en

    iyi sekilde ozetleyecektir: "Keyifsiz bir insan olmak, yasammdan memnun bir hay-van olmaktan iyidir; mutsuz bir Sokrates olmak, halinden memnun bir budala 01 -maktan iyidir."

    Bir z ihn io "ozgiir" olmast ne a nlama g elm e k te dir ? P r at ik te ~ ko~u1lanmtZ1 iylle~tir-meye t~ yani ~ stotrlanm tZ1 gen~leterek "ozgiir" o lma k la z ih in se l a nlamd a"ozgiir" olmayt ~mtz.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    21/32

    U n i t e 1 - F e ls ef e N e d i r ? 9

    FELSEFENiN uc FARKLI BOYUTU: ELE$TiREL,C;OZOMLEVici VE BOTONLE$TiRiciDusunce tarihine baktigumzda felsefenin oldukca farkh arnaclarla ve farkh bi-cimlerde yapildigmi goruyoruz, Bu bolumde felsefenin ii~ farkh boyutunu sergi-leyecegiz ve felsefenin nasil bir dusunsel islev oldugu sorusunu biraz daha acikhale getirmeye ~ah~acaglz. Bir hatirlatma yapmakta yarar var: Bu bolurnde birkategorilendirme sunmamiz, felsefenin yalmzca burada ifade edilen ii~ boyutuoldugu veya felsefe kapsammda gerceklestirilen islevlerin mutlaka bu sekilde si-mflanmasi gerektigi anlamma gelmez. Sundugumuz kategoriler yalmzca felsefe-nin degisik yuzlerinden temel olan bazilanm yansitma ve tartismayr yapici biryonde genisletrne amaci tasunaktadir. Aynca bu ii~ alamn birbirini dislayan veyabirbirinden bagunsiz zeminler oldugunu dusunmek de yamlnci olur. Bir felsefe-cinin dusunsel ~abalan veya ~ah~malan bu ii~ boyuttan ikisini veya ii~iinii bir-den icinde banndrrabilir.Felsefenin Eletirel Boyutu: Sokrates'in genel yaklasmn felsefenin elestirelboyutuna guzel bir ornek teskil eder. Sokrates kafasmda belli bir yamtlar veya ~o-zurnler Iistesiyle insanlara yaklasmarmstir. Onun amaci insanlann zihinsel uyusuk-luklannm ustune gitmek ve insanlann kavramlarmi, inanclariru ve onyargilanmgozden gecirmeye zorlamaktrr. Sokrates ~ok erdemli davrandigmi sanan veya id-dia eden bir kisiyle konusmaya basladigmda, karsisindakinin yargilanru ve fikirle-rini hemen yanhslayip kendi "dogru'' tarurruru veya dusunce sistemini verme caba-sma girmemektedir. Sokrates'in yaptigr, esas itibariyle, insanlarr sasirtmak ve kafa-larmda soru isaretleri olusturmaknr. Insanlann onemli bazi kavramlan kullanmala-nna ragmen bu kavramlann icerigini pek bilmediklerini- ve de bilmediklerindenhabersiz olarak yasadiklanni- gostermektir.Felsefenin ele~tirel ustalanna bir baska meshur ornek Alman dusunur Fried-rich Nietzsche'dir. Nietzsche (1844-1900) geleneksel ahlak kavramlanna yaklasir-ken bu kavramlarm dayandigi cercevelerin icinden konusup aciklamalara giris-mek yerine, soz konusu cercevelerin tam da kendisini hedef alrmstir. Ornegin,biz ahlaki anlamda iyi ve kotuden bahsederken bu iki kavrarrn genelde "verili"ve "mutlak" seyler olarak almz. Iyinin iyi, kotunun ise kotu oldugu bellidir. Ge-nelde insanlarm merak ettigi bir konu, hangi eylem turlerinin ahlaki olarak nasilsmiflandmlabilecegidir. Nietzsche'nin ilgilendigi nokta ise cok daha farkh ve tav-rr da son derece radikaldir. Onun sordugu soru, bizirn kullandigmnz iyi ve kotukavramlannm gil~ kavrarnryla olan iliskisinin ne oldugudur. Normalde "rnerha-metli" olrnanm iyi bir ~ey oldugundan ~iiphe duyrnayiz. Ancak Nietzsche boyle-si olumlamalann ve "iyi" kavrammm toplumsal ve tarihsel koklerine iner. Zay i folanlann guclulere karst duydugu haset duygularmm elimizdeki ahlak anlayrsimnasil belirledigini ve sekillendirdigini anlatir. Var olan "iyi-kotu" ikileminin aslm-da zayif karakterlerin ahlaki degerlerinin baskin crkmasmm bir sonucu oldugu-nu gostermeye ~ah~rr.Nietzsche gii~lii karakterlerin kendi degerlerini yaratma vesuriiden aynhp siradan iyinin ve kotunun otesinde degerler ortaya koyabilmepotansiyeline buyuk bir deger atfeder. Ve yeni degerler yaratabilme cesaretineherkesin sahip olamayacagmi, (kendisi gibi) kokten sorgulamalarla dusunen veyasayanlann da toplum tarafmdan anlasilamayacagim iddia eder. A~lk~a gorule-cegi gibi boyle bir ~aba olumlayici veya yapici bir dusunsel eylem olmaktan zi-

    N i e tz sc h e ' n i n m u t i u I u kk a v r a m I d a b u e l e ~ t i r e id ur u s t a n n a s i b in i ahr,M u ti u l u k , g u n d el i ky a ~ a m Im r z d a k u I ia n d l g lm IZa n l a m m d a n f a rk h 0 1a ra k ,i n s a r u n haya t r ru a k t i f 0 1a ra ky a~ a m a g u~ u d u r . M u tlu lu k ,u I a sr n a ya ~ a b a I a d I g l m IZ ,a rz u e tt i g im iz b ir ~ e y o la ra kd e g il , y o z la s rn I~ a h l a k id e g e r l e re b a s k a l d l ra e a kk a da r g u~ lu b ir d ur u sas ah i p 0 1u p k en d i d eg e r l e ri n iy a r a ta b i 1 m e b a s a n S l d l r.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    22/32

    10 Felsefeyade, daha ~ok ele~tirel, kurulu degerleri sorgulayan ve onlann temellerini sar-san bir yaklasima karsihk gelmektedir. Elbette felsefe tarihinde her "elestirel" du-~unur Nietzsche kadar radikal bir tavir ahp onun kadar keskin ve igneleyici birdille yazmarmsnr. Ancak genel kant Nietzsche'nin yaklasunmm Sokratci gelene-gin bir devarni oldugu ve- fikirlerinin dogrulugundan veya savunulabilirligindenbagimsiz olarak- felsefenin "elestirel" boyutuna oldukca iyi bir ornek olusturdu-gu yonundedir.

    Felsefenin ~iiziimleyici Boyutu: lnsanlann dusunme islevleri sirasmda za-man zaman onemli yanhslar yapmalanmn veya tartismalarda tikanmalanmn ardm-da genellikle p5zumleme becerileri ile ilgili eksiklikler yatar. 0 yuzden, felsefeci-nin kritik islerinden bazilan ~ozumleme kategorisi kapsammda incelenebilir: Kav-rarnlann net hale getirilmesi, kavramlar arasi iliskilerin ortaya konulmasi, akil yu-riitrnelerin mantiksal yaplsmm irdelenmesi ve gerekcelendirme zincirlerinin sag-Iamhgmm smanrnasi. Felsefeci her tiir kavrarru acik hale getirme cabasma girebi-lir; ancak bazi kavramlann irdelenip acrklanmasr felsefeci acrsmdan ozellikle kritikbir konudur. Nesne, varhk, bilgi, dogru, hakikat, adalet gibi bazr soyut kavramlarasirlar boyunca felsefecilerin irdelemelerinin ve cahsrnalannm merkezinde yer al-rmslardir, Buna ek olarak, akil yurutrnelerin yaplsl ve cikanmlanrmzm dogasi daonemli bir ~ozumleyici etkinlik olusturur. Gunluk yasarmrmzda bu konuda sik sikhatalar yapildigmi gostermek zor degildir. Basit bir ornek verelim. Diyelim bir ar-kadasiruz soyle bir fikir ileri siirdu: "Diinyanm bana sundugu maddi olanaklar iyiolsa, ozgur bir insan olabilirdim. Ancak dunya bana asla iyi maddi olanaklar sun-muyor. 0 yuzden ozgur olmam olanaksizlasryor." Bu cumlelerden ilk ikisine 6n-culler, u~uncUsune de sonuc diyelim. Ilk bakista, bu akil yurutmenin gecerli oldu-gunu ve onculler kabul edilirse sonucun zorunlu olarak kabul edilmesi gerektigi-ni dusunebiliriz. Ancak mantikla ugrasanlann ~ok iyi bildigi gibi ve "Mantik" uni-tesinde de daha detayh olarak uzerinde duracaguniz (bkz. s.58) gibi, bu ~lkanmyanhstir. Oncullcrdcn oylc bir sonuc zorunlu olarak cikmaz. Bu cikanrrun yaplsmlsembollestirerek yazarsak:

    Eger A olursa, B de olur;Ancak A olmuyor;o halde, B de olmaz.

    Bu cikanrrun yanhs oldugunu gostermek cok kolaydir. Ornek:Eger yagmur yagarsa sokaklar islanir;Ancak yagmur yagmryor,o halde, sokaklar islak degildir.

    Bu kotu bir cikanmdir ~nkU yagmur yagrnasa da sokaklar islak olabilir (ornegin,eger belediye bilinmeyen bir nedenden dolayi caddeleri ve sokaklan tankerlerlesulamaya karar verdiyse).

    {:ozumleyici islev logos'uii kullarnmmm etkileyici orneklerinden biridir ve fel-sefenin cok onemli bir boyutuna karsihk gelir. Ancak felsefeye dair ~izilecek bu-yuk tablonun tamamlanmasi icin "butunlestiricilik" ekseni etrafmda olusan u~uncuboyutun iyi anlasilmasi gerekmektedir.

    Felsefenin ButUnle~tirici Boyum: Insan aklmm isleyisine dair onemli birozellik, zihnirnizin tek tek bilgi parcalanm- yani deneyimsel verileri- birlestirrne veanlam yukleme hedefli bir ~ah~ma duzeninin olmasidir. Bu birlestirrne islevini ola-nakh kilan ~ey sosyallesmenin ve ust duzey bilissel islevlerin sonucunda zihnimiz-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    23/32

    Unite 1 - Fe lse fe Ned ir? 11de olusan area plan semalaruiir. Insanlann normal olarak kullandigi semalar cokfarkh tipte olgulan anlamlandirmaya yonelik olabilir: Gozlernsel, politik, bilimsel,ahlaki, dinsel, sanatsal, felsefi, vb. Orneklemek gerekirse, geleneksel Turk ahlakve terbiye anlayisi veya Einstein fiziginin kuramsal canst zihnimizde yer alan bireraciklama ve anlamlandrrma semasrdtr (Bu semalardan birincisini cocukluktan iti-baren farkmda olmadan, ikincisini ise egitim ve entelekiliel caba sonucu kazam-nz). Diiriist olmayan arkadaslanrmz uzerine ahlaki bir yargida bulunabilmemiz ve-ya yuksek hizlara cikildigmda bir kutlenin nasil etkilenecegini hesaplayabilmemizancak ilgili zihinsel semarun uygun durumlara ve olgulara uygulanmasi ile mum-kundur. Kisacasi, semalar veya kuramlar bize ya~ama dair butuncul yorum yapmave dunyayi anlama olanagi saglar. Bu baglamda felsefe kuramlarmm ve felsefeci-lerin sundugu "buyuk resimlerin" dunyaya dair nasil bir anlama ve yorumlama ola-nagr sundugunu inceleyebiliriz.

    Felsefe etkinligi bize yalmzca bir irdeleme ve sorgulama olanagi vermekle kal-rnaz, bazen hakikatin (veya hayatmnzm) turminu ya da bir yominu anlamlandir-marmza yardimcr olacak kuramlarsaglar. "Yalrnzca maddenin var oldugunu Tan-n'nm ve ruhlarm olmadigmi" iddia eden bir kuram, "Tann'run canh veya cansiz hernesnede bulundugunu" ileri suren bir kuram, "bilginin yalmzca algilardan kaynak-lanabilecegi" tezi ve "ahlakm merkezinde iyi niyet ve odev duygusunun yattigi" sa-VI felsefecinin sunabilecegi "buyuk ~apb" kuramlara ornek verilebilir. Unlu felse-fecilerin ~ogunun eserlerinde bu tur kuramlar ve bu kuramlan desteklemek ama-cryla dusunurun verdigi aciklama ve argumanlar bulunur. Ban felsefesi tarihi EskiYunan'dan bu yana sunulmus olan evrensel tezler ve karsi-tezler ile zenginlesmisve ~e~itlilikkazanrmstir.

    Bu noktaya kadar, ban felsefesinu: tarihinden ve onun yapisindan bahsettik.Logos aracihgiyla dunyaya yaklasan batih dusunurler ya~amm ve evrenin gize-mini ~ozme, hayati aciklarna yolunda ilginc kuramlar uretmislerdir. Ancak elbet-te felsefe yalmzca "bau'tnm ureuigi bir olgu degildir. Orneg in, yukanda andigi-rmz u~ boyutun tumu "dogu" felsefesinde de rahathkla bulunabilir. Bu noktadatartisrnarmzr daha genel ve aciklayrcr bir perspektife oturtmak icin, "felsefeninbutunle~tirici boyutu" adim verdigimiz islevin ve kuramlarm doguda nasil orta-ya cikugmdan u~ ornek aracihgi ile cok kisaca bahsedelim: (1) Tao felsefesinegore, evrende var olan her ~ey organik bir tarzda birbirine baghdir ve surekli birdonusum halindedir. Var olanlann buyuk birligini kavramak ve doganm akisrile uyum icinde yasarnak aydmlanmayi ve ozgurlesrneyi beraberinde getirir. Ta-o'nun wu-wei prensibine gore, olaylann akisi ile uyum sergilemek, ya~amm gi-disine "bozmadan ve zorlamadan katilmak", dingin bir kafayla icimizi ve disr-mizda olanlan dinlemeyi bilmek ve nesnelere hukrnetmeden onlar uzerinde"yurnusak ve gorunmez bir gu~ uygulamak" onernli bir erdem ve hedeftir. (2)Bir Japon inaner olan ancak kokleri Hindistan'a dayanan Zen Budizmine gore,"anlama" eylemi son derece yalm ve dogrudan gerceklesrnelidir ('Zen' deyimi"oturarak yapilan meditasyon" anlamma gelir). Meditasyon sirasmda zihin du-~uncelerin ve kavramlarm pesinde kosrnak yerine dingin ve bos bir konuma ge-lir. Bir anlamda "Zen ustalan ban felsefesinde logos aracihgiyla gerceklestirile-nin tam tersini hedefler" diyebiliriz. Aydmlanmaya ulasmada (batih anlamda)akil yurutrne ve rnantrgm yaran olamaz. Zen'de arnac icimiz ile dismnz arasmda

    G i in i im i iz f el s efe e i Ie ria ra sm d a y ay gm b i r g orii~ ,"Batt" d a fe lse fe y ap lid I gl" Do gu "d a i se b ilg e li gi n0 1 d u g u g or ii~ iid ii r . B i l g el i g iv e fe ls efe yi, B atl'Y I v eDogu 'yu a y r r m a i ize r inek uru lu b u a nlaY I~ d og ru b ira nla YI~ d e gild ir . "B ilg e" v e"f lozofu" a yl r m a k i ~i n, d i nve ya y a ~am fe lse fe si i Ieel e~t i re l -~oziim Iey ic id i i~ ii n m e a ra Sin da b i ra yrnrn y ap m ak b asanh b irs on u ~ v er em e z.

    P e k ~ ok or n e k g oste re b i ii r k i,B a t r ' d a d a fe l s efe ~ og uz am a n T an n i na nc rn da nv ey a d in de n b e sle nm l sy ah ut k end isi n i b i r y a~ a mf e l s e fe s i 0 1 a r a k o rt ay ak oym u stu r. B e nz er s e ki ld e ,D og u'y a b ak tlg lm lz da d a,H in tli N a ga rj un a, Q in liT ' i e n- t' a i v e J a p on N i e h i re ng i bi b i Ig i n l e r i n a yn lzam an d a a ra ~ tl r m a C Io ld u kla nm v e t ez le r in inold uk lanm d a g oz a rthe tm e m e k g e re kir .

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    24/32

    12 F e l s e f e" B u d i s t m a n ti k " a d I a ltm d aD o g u k u ra m la r in d a ki a k r ly u r ut r n e l e r i i n ce l e y e n b i ra l a r u n 0 1d u g u n u ; d i ge rt a ra ft a n i s e A lm a n f i lo zo fH e g el ' i n o rt a ya k oy m a ya~ a l l~ t lg l " d iy a le k t ik "m a n ti g i n d a D og u ' n u n a k r ly u r ut r n e l e r i n e s o n d e r e G eu yg u n b ir rnantrk o l d u g u n ud a g ti r m ek g e re k i r .

    var gibi gorulen ikiligin asilmasrdir. Budistler bu amacla bazen "bos-zihin" veya"yok-zihin" gibi kavramlar kullanrruslardir. Bu ogretiye gore, gercek aydmlanmave ustahk kafarruzi kavramlarla, inanclarla ve yargtlarla doldurmakla degil, cev-rernize bir kus veya bir cocugun baktigi gibi "bos" ve "duru" bir gozle bakabil-me duzeyine gelmekle mumkundur. (3) 9. yuzyilda ya~ayan buyuk sufi Hallac-IMansur insan-evren-Tann baglammda Varhgm biroldugunu ancak degisik se-killerde yansrdigiru dile getirrnistir. Bir tur ticmtanrtctltle olan bu gorii~e gore,insan Tann'run dismda degildir. lnsarnn varhgi Tann'rnn varhgmdadir ve terside aym sekilde gecerlidir. Bu durumda normalde anladigumz haliyle "yaratihs"kavrarm hatah ve yarnlticidrr. Tek varhk Tann oldugu icin onun dismda olan birvarhktan bahsedilemez. Bu felsefi dusuncelerin temel bir sonucu, i~i~e girmisTanri sevgisi ve insan seugisi kavramlanyla yogrulmus olan bir ahlak anlayisr vekozmolojik gorustur.

    Gerek ban gerekse dogu felsefesinde gorulen felsefi kuramlann- butunle~tirici-lik baglammda- ortak bir yonti vardir. Bu kuramlar veya ogretiler karsumza renk-lerle, seslerle ve kokularla cikan dunyanm buyuk gizemine veya i~leyi~mantigmayonelik aciklayicr semalar sunarlar. Dunyarmzm tek tek unsurlanni veya parcalan-m birlestiren bir oykii anlatrrlar. Ahlakm odev duygusundan kaynaklandigim soy-leyen bir etik kuram veya Tann ile insarun kozmik birlikteligini savunan bir tez go-zumuze gorunen dunyanm derin yaplsma dair temel bir aciklama getirir. Bu acik-lamalar elbette bilimsel tarzda yapilan acrklamalardan oldukca farkhdir. Ancak budurum buninlestirici felsefe kuramlanmn degersiz veya gereksiz oldugunu goster-mez. Bilim kuramlan, dinsel inanclar, sanatsal yaratilar ve felsefi gorusler dunya-run her yerinde ve tarihin her doneminde ortaya ~lkml~ olan, insana ait- ve onu ta-mmlayan- gerceklerdir. Yasayan ve dusunen insarnn bir noktada felsefe ile tarns-mast ve felsefi boyutta olaylara yaklasmaya baslarnasi kacirulmazdrr.

    Buyuk Alman felsefeci Immanuel Kant'm dedigi gibi, felsefeye ait "buyuk soru-Ian" sormak ve gorunenin ardmdaki sirn merak etrnek insanlann Larih boyuncadogal olarak gerceklestirdigi ve ashnda yapmaktan da kendilerini pek alamadigibir dusunsel eylem olmustur.

    FELSEFENiN ALT ALANLARITarihsel olarak bakildigmda, felsefenin dort ana irdeleme konusu olmustur di-yebiliriz: Metafizik, Etik, Epistemoloji ve Mantik. Metafizik, genel olarak varhksorunu ile ilgilenir. Etik, ablak anlayislannm ve iyi ya~amm ne oldugu konusu-nun arastmldigi felsefe alarudir. Epistemoloji (veya "bilgibilim"), bilginin yaplsl-ru ve kaynaklanm sorgular. Mantik ise akul yuratme ve pkanm yapmanm ku-rallanm inceler.

    Ancak felsefe bu temel eksenlerin dismda da 6nemli baz: kauramlarm ve i~-levlerin derinlemesine arastmlmasi cabalan sonucunda genisleme ve ~e~itlenmeolanagi bulmustur. Ornegin, bilimin kimliginin ve sonuclarmm irdelenmesi bizebilim felsefesi alarum kazandirrmsur. Bu sekilde ortaya cikan felsefe dallan icin-de zihin felsefesi, dil felsefesi, teknoloji felsefesi, siyaset felsefesi ve sanat felse-fesi de bulunmaktadrr. Bu alanlardan bazilan ban felsefesinin ilk donemlerindenbu yana felsefe sahnesinde gorunurken, felsefenin bazi alt alanlan dusunce tari-hinde veya somut yasamlanmizda gerceklesen yeni gelismelerin sonucunda lite-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    25/32

    U n i t e 1 - F e ls e f e N e d i r ? 1 3ranire yerlesrnislerdir. Ornegin, dil felsefesi olarak bilinen alt-alan bir asn asantarihiyle felsefenin gorece olarak yeni arastirma konularmdan biridir. Benzer ~e-kilde, teknoloji felsefesi endustri devrimi ile gelen buyuk degisimlerin sonucun-da teknolojinin ya~amm her alamna girmesi ve insan hayatim inamlmaz 61~ler-de belirlemeye baslarnasryla birlikte felsefenin gundemine giren bir alan olmus-tur. Bu anlamda felsefeci yalmzca geleneksel konularma yogunlasan ve dunya-dan kopuk bir tarzda soyut kuramlar ureten bir dusurnir degil, icinde bulundu-gu toplumun degisimleri ve yasadigi sorunlar paralelinde ust-duzey yorumlar veperspektifler sunarak tartismalara katilan bir entelektueldir, Bunlara ek olarak,felsefecilerin son zamanlarda disiplinler-arast cahsmalarda etkin bir sekilde yeraldiklanru da belirtmemiz gerekir. Bir ornek vermemiz gerekirse, oldukca yenibir disiplin olan bilisse; bilimleryapay zeka, deneysel psikoloji ve felsefe alanla-rmm birlesiminden olusmaktadir. Bilissel bilimler cercevesinde tum dunyadabinlerce akademisyen, bilim insam ve dusunur zihinsel enerjilerini bir araya ge-tirmekte ve onemli projelerde cahsmalanm stirdiirmektedir.

    Bu kitap kapsammda, yukanda saydigmnz alanlarm tumune deginmerniz mum-kun degil, Felsefeye giris soz konusu oldugunda, aslmda bunun gerekli olmadigi-m da rahathkla soyleyebiliriz, tlerleyen bolumlerde felsefenin temel alt-dallanm vebazi onemli sorunlanm sergileme olanagi bulacagiz. Amacmuz ilk olarak felsefe-nin merkezcil konulanna iliskin bilgi vererek okurda belli bir alt-yapi olusturmak.Buna ek olarak, burada aktaracagmnz gorusler, tartismalar ve argumanlar aracihgiile felsefi dusunmenin dogasim ve ~ekici yonlerini yansnmaya ~ah~acaglz.

    " B i l im s el" n i t e li k l i y a n he s e rl e r i n 0 1 usturd u g ub u tu n e Ii t e r a tu r y a d aa k a d e m i k l i tera tur a d lv e r i Ii r . F e ls ef e ~ i le r d e k en d ii Ig i a Ia n Ia n n a g o re s e~ t i k l e r ife l s e f k o n u la r u z e r i n e k i t a pv e m a k a l e l er y az a ra k k e n d if el s e fe I i t e ra tu r le ri n i z am a ni ~ e ri s i n d e 0 1 usturrn u ~I rd Iv e 0 1 usturrn a ya d e va me tm e k t e d i r l e r.

    F a r k h ~ a II ~ m a a l a n l ar m Io rt a k b i r z e m i n d e b i ra ra yag e t i r m e ~ a b a I a n r u nb u tu n u n e d i si p i i n let-a r a s t~ a ll~ m a la r a d : v e r il i r .

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    26/32

    14 F"I~"j"

    OzetTeisejen.ir: isare! ellip,idii,lii nsel alan, rc hiip,eii~: ;"IJRL;j ile ilgisi ni belirle ~"!)il l l!"k'h.: I"de' kelimec,inin "hilgelik c,evgic,i" anlammagelen Yunar:a filnsn(U k climcvi ndc n gelmec,i,k I"ekni n i ~a rLL LLLigi dli~li nc,el alana dair hi7.cipuru vcrmcktc dir ltu ipuru, 'hilge' ki~i ilc 'hil-gi li ' ki~iyi hirhirinden avirdcdchilmcktir lj ir in-"an "lirci .: li hi lgi lviriktitcrok 'hilgili' hir kimc,e ola-hilir ancak 'hilge' olrna k vani fcl c,de ilc ugra~-m ak helli hir 7.il,inc,el olgun luga vc i>7.li olan hi-\,a~;alll d u ru s u n a s a h ii' ( , Ima l e de IIIc kti ,-

    Fia11.[elsefesirii N r.rtava ~.Ib,l/ ru m i.s ir'p,r,shu~;l(ll~i:!l (Ilardi,d,r. lnsan hu ,:aha\', hilirn, sanat., din vc fcl-"de aranlog,yla gen:eklc~Lirir. ltu dort alamn dun-yay' a,:,klama vc anlamlandrrmada kondiru: ('7.gildli~lin"e I durusu olmakla birliktc, ortak hir nok-La:>, da vardi r ITepc,i de dunvava i li~kin alg,c,aldcncyimlcrin orcsinc ge,:cre k vcva liC,L(\ndcn ha-karak du nvavi v cva varolusu an lamlandrrma l rc-ddi La~,m aktadrrlar I~u a nlarnlandirrna ,:ahalani~~Lri:-:.indL 1 "::I.t.1cls.cfcs.inin or t.ava ~~lkl~lnl rnit.os.lar-dab an lam land, rm alarm vcrini \'ava~ vava~ lo-go" mc rkczl: an larnlandirrna lara lurak ma ola-rak ele alalvi l i r iz Du nvavi logoc, mo r k c z ] : a,:,kla-maya-an la maya plo ~ma k, hil im sc 11gin vc a k,1vu I- U trn en i n g(-f~;I.LI - g e : ~;id 1 -

    F e l .' ;t :: /1 . ';(I r,R uiama n:ri ere r - . ; neml i 6rr{f!i:!if! ri nder:birl r.ian. Sopra!f!s :iN/fl lS-fl . !i dYdy{~,;{ru (drurnJ.dvahilme e.Fe I"di "orgula marnn a n la~, lm ac,mda gen:ekLende o ncrnli hir orne k, SOkraLec,'in c,orgulam a vcara~L,rmaland,r. SOkraLec, insanlann, ivilik, crdcrn,"mumluluk gihi o ncmli kavrarnlan ku llanmalari-na ragmen ac,hnda hu kavramlan I,i,: c,orgulama-dan kullan,Ym olduklann, Ve hilmediklcrinin far-kmda olmadan ya~ama\'a devam ctLiklcrini g(,c,-t.crrn Lye ~~ahl-l f. Sokrat.Ls.~in arn ael, kavrarn lannnil,ai Lan,mlanna ula~,p, dli~linc,el i~i hiLi rip ra-

    I iatlam ak degildir. Una gi>re fc Ic,di c,mgulamanmdegeri kc n di n dc dir I~u "mgulama vc aran~mgen:ek am an nil ,a i hir "ona ulasmak degil, in-"an larin zil ,in"e I uyu~u klukta n ku rtulrn al an vcsoru "marak-"orgulayarak kcrrdi dli~linc,e I vct.cr-"i7.likkrini farkc dobilm cloridir ltu vuzdcndir kiSokraLe", "Irdclc nrneyen hir Iiavat ya~ama\'a deg-me /." dern i~;li-

    ]~el.';t:-:lenindoiavi: (Ilardi! ort ava ~.lparl df!Hf!rird' lp k l'l _l '< lh il m " k .I \crl.ra nd "u""ell'a gi>re, kcn di ozcrk a Ian larirnk I"ekden zaman i,:eri"inde avrilarak olu st.urrnu-;olan hilim dallarimn degerinin, prolslcmlcrc kc-"in "on ll

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    27/32

    ll nit e 1 - F e i , e i e N e d i r ? lSgO(:IO hir dOYUITIvc mut.lu luk \'a~ad,gl da hir gu-,:ekl.ir. Yalnl.7.ca hedenc,el hazlar ctrafmda dhnenhir ya~alTIl olan lvircvlcrin hu dovum vc ITIULlu-lu k l arda n ), i,~),abcr i ola rn a I'acag I da a,~1eur

    Feiseferiin, eiestirel, ~/:'i_-iilnZeyici lie hii.lii.rde,llirici fei:;e(eZer ad: aZIIrI.da ,~ir .\/ru/!arl-dirlna ~,Zarl

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    28/32

    16 Felsefe

    Kend imiz i S inaya llm1 . A;iagldaki ozelliklerden hangisi felsefe ile ugrasanbir kisiyi, bilgiyi sadece biriktiren bir kisiden ayiran te-mel ozelliklerden biri degildJr?

    a. Yasarn yolunu belirleyebilmeb. Kitap koleksiyonuna sahip olmac. Dogru kararlar alabilmed. Zihinsel olgunluga sahip olmae. Yasarru okuyabilme yetisine sahip olma

    2. A;iaglda verilen durumlardan hangisi dunyayi anla-rna ve anlamlandirma cabasina uygun bir ornektir?

    a. \=i~eklerin solmasib. Bir tasin ufalanmasic. Uykuya dalmakd. Soru sormake. Beslenmek

    3. A;iaglda verilen durumlardan hangisi dunyayi an-lama ve anlarnlandirrna cabasma uygun bir 6rnek de-gIldir?

    a. Bir bilim insamrun zaman olgusunu aciklarnayacalismasr

    b. Bir heykclnrasm sevgi duygusunu bir heykeldesomutlastrrmasi

    c. Bir felsefe ogrencisinin bilginin ne oldugunusorgulamasi

    d. Bir dine inanan bir insarun bu dunyada kotulu-gun neden varoldugunu sorgulamasi

    e. Bir disctnm hastasirun agriyan disini bulmayacaltsmasr

    4. A~agldakilerden hangisi logosun anlarnlan arasmdasaytlamaz?a. sozb. akilc. gorunu;id. bilime. rnantik

    5. Asagidakilcrden hangisi Sokratci arayisin ozellikle-rinden biridir?

    a. Nihai tamrnlann pesinde olmakb. Verilen tamrnlann eksikhgini gormekc. Sorulan kansikhk yaratmak icin sormakd. Sorular yarntsiz kaldigmda arayistan vazgecmcke. Butun akil yurutmelcri dogru kabul etmek

    6. Asagidaki iddialardan hangisi yanh~tu?a. Sokrates'in ve Nietzsche'nin yaklasirnlan felsefe-

    nin elestirel boyutuna ornek olarak gosterilcbilir.b. Felsefenin cozumlcyict boyutunun arnaclarm-

    dan birisi kavrarnlann acik bir sckildc anlasilrna-srru saglamaktir.

    c. Felsefenin cozumlcyici boyutu, bilgi, adalet,hakikat gibi soyut kavrarnlarm irdelenmesinecahsrnaz.

    d. Felsefenin elestirel yahut ~ozumleyici boyutudogu felsefelerinde de bulunur.

    e. Dunyarun derin yapisma dair temel bir aciklarnagetirmek, fe1sefenin butunlestirici boyutunun enonemli ozelligidir.

    7. A;iagldaki fe1sefe alanlarindan hangisi dusunce tari-hinde veya sornut yasamlanrmzda gerccklcscn yeni ge-lisrnelerin sonucunda ortaya pkml~ ve literature ycrles-meye baslarrus bir felsefe alarudir?

    a. Teknoloji felsefesib. Metafizikc. Mantikd. Epistemolojie. Etik

    8. Russell'in felsefe ile ilgili gorusleri temel alindigmdaasagidaki ifadelerden hangisi yanh~tu?

    a. Felsefe, insarun varligim sordugu sorularla vebu sorulara verdigi yamtlarla ileri tasir.

    b. Felsefenin, sordugu sorulara kesin yamtlar vere-rnernesi onun dcgersizligini gosterir.

    c. Pelsefi sorgularna, insanlarm olgulara daha fazlasuphe ve bclirsizlik duygusuyla yaklasrnasmaneden olur.

    d. Felsefenin dcgert, kesin olmayan yarutlar ver-mesinde aranmalrdir.

    e. Felsefe insarun zihninin ozgurlesmcsini saglar.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    29/32

    Unite 1 - Fe lse fe N ed ir? 17

    9. A;iagldakilerden hangisi disiplinler-arasi cahsmalarabir ornek deglldJr?

    a. Felsefe ile psikolojinin ortak bir konuda cahs-rnasi

    b. Sosyoloji, tarih ve antropolojinin birlikte bir pro-[eye girisrneleri

    c. Biyologlarla norologlarm ortak bir projede yeralrnalan

    d. Felsefecilerin ahlaka ve bilgiye ozgu problemle-ri bir arada sorgulayarak ahlaki bir bilginin ola-naklt olup olmadigiru tarnsmalan

    e. Felsefecilerin sosyologlarla beraber ortak birproje gelistirmeleri

    10. Felsefede kesin yamtlann olmadigi savmdan yo-la cikar sak, bir felsefeci "sorgulayarak gccecck biryasarrun sorgulamadan gccccck bir zevk yasarnmdandaha iyi oldugu" iddiasi gibi bir dusunceyt hangi yol-la savunacaktir?

    a. Akil yuruterekb. Gozlemlerine dayanarakc. Yasayarak-dcncycrekd. Bu konuda yazilanlari okuyarake. Bilenlere darnsarak

    Okuma Par~aslCesaretin ne oldugu iizerine Sokrat~l arayl~a birornek: Lakhes diya1ogu'ndan bir kesit. Lakhes ileSokrates, cesaretin ne oldugu iizerine bir tart1~maba~latlrlar. Bu tart1~maya daha sonra Nikias'l dadahll ederler.SOKRATES. - En buyuk i;ilerin basmda olan adamda enbuyuk bilgeligin bulunrnasi da yarasir; Nikias cesaretinne demek oldugunu boyle anlatirken acaba ne dusunu-yor, bunu incelemek bence yerinde olur.LAKHES. - Orasmi artik sen incele, Sokrates.SOKRATES. -Benim istedig irn de iste 0ya! Dostum.Ama demin birlik ettikti, bu kadarcikla kurtuldugunusanma; sen de iyi dinle, onun diyeceklerini sen de be-nimle ince1ersin.LAKHES.- Gerekli buluyorsan, peki, oyle olsun.SOKRATES. - Oyle buluyorum, Lakhes. Sen, Nikias, de-min baslarken soylcdiklerini bir dusun. Hatrrlarsan busozu actigirnrz zaman cesareti, erdemin bir parcasidirdiye ele alrrustik.NiKiAS. - Oyle olrnustu.SOKRATES. -Sorduklarirna cevap verirken de onu ge-ne bir parca diye ele aldin, hepsinin bir araya gelmcsierdem dedigimiz ;ieyi meydana getirirken daha baskaparcalar da bulundugunu unutmadin, dcgil mi?NiKiAS. =Unutrnadtm.SOKRATES. -0 parcalara neler oldugunda da baka-lim birlcsiyor muyuz? Bence 0parcalar arasmda, is-teklerimize karst koyabilmek vardir, adalet vardir,bunlara benzer daha baska nitelikler vardir. Sence deoyle degil mi?NiKiAS. -6yle elbette.SOKRATES. -Peki; demek bunun uzerinde bir aynhgi-rruz yok. Simdi gelelim nelerden korkulup nelerdenkorkulmayacagma: bir inceleyelim de bunlardan seninanladigm baska, bizirn anladigirruz baska olmasin. Bun-lar bizce nedir, onu sana ;iimdi soylcyccegtz, sen bizirngibi dusunrnuyorsan, nerelerde aynhyoruz, bildirirsin.Biz diyoruz ki: Korkulacak seylcr korku verenler, kor-kulmayacak seylcr de vermeyenlerdir. Ama korku ve-renler, ne gecmistcki kotuluklerdir, ne de snndtktlcr;ancak beklenilen kotulukler korku verir, cunku korku,ge1ecek bir kOllilugu beklemedir ... Sence de oyle degilmi, Lakhes?LAKHES. - Tamamiyle oyle, Sokrates.SOKRATES. -~imdi bizirn ne dusundugurnuzu biliyor-sun, Nikias: Biz diyoruz ki korkulacak scyler, gelecek-teki kotuluklerdir; korkulmayacak olan da, gene gele-

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    30/32

    18 Felsefecekte, ama birer kotuluk sayilrnayacak, yahut birer iyi-lik denecek seylcrdtr. Sen ne dersin? Oyle mi?degil mi?LAKHES. -byle.SOKRATES. -Peki, sen bu scylenn bilgisine mi cesaretdiyorsun?NiKiAS. =Neyrnis 0nokta?SOKRATES. =Soyleyccegim. Lakhes'le bana oyle geli-yor ki bilgi, turlu konulan ile ele alimnca, gecrnisin na-sil oldugunu bildigi icin baska, smidiktnm nasil olrnak-ta oldugunu bildigi icin baska, daha olmarrusm nasil 0 1 -rnasi gerckcccgmt, nasil olacagiru bildigi icin baska de-gildir, hcpsinde de birdir. Ornegin saghk icin, olaru, 0 1 -rnusu, olacagin nasil olacagiru bilen tek bir bilgi vardirki 0da hekimliktir. Topragm yetistirdikleri karsismda~ift~ilik bilgisi icin de oyledir. Savas islerinde, siz de el-bette kabul edersiniz ki kornutarun bilgisi her seyt, he-le gelecek olan her seyi kavrar; bakicihk onunde boyuncgmek ;ioyle dursun, ona buyurur, cunku savasta ne 0 1 -dugunu, ne olacagim, ondan iyi bilir; kanun da baktci-run komutana degil, kornutarun bakiciya buyuracagimsoyler. Bunu boyle diyebilir rniyiz, Lakhes?LAKHES. -Diyebiliriz.SOKRATES. -Ya sen, Nikias, biz bir ;iey ister gecrnis-te, ister sirndi, ister gelecekte olsun, onu bilen bir tekbilgidir dcdigimiz zaman dcdigirnizi dogru buluyormusun?NiKiAS. -Evet, Sokrates, ben de oyle derim.SOKRATES. -Ama, a benim Nikias'im! Sen cesaret ne-lerden korkulur, nelerden korkulmaz, onun bilgisidirdernistin, degil mi?NiKiAS. -Evet.SOKRATES. -Nelerden korkulur, nelerden korkulmazderken, gelecekteki iyilikler, gelecekteki kotulukler an-lasilrnah dedik, oyle degil mi?NiKiAS. -byle.SOKRATES. =Gecrniste olsun, nerede olursa olsun, birseyi kavrayan hep bir bilgidir dedik, bunda da anlastik.NiKiAS. -Dogru.SOKRATES. -Demek ki cesaret yalruz nelerden korku-lup nelerden korkulmayacagmm bilgisi degildir; nkuyalruz gelecekteki iyiliklerle kotulukleri degil, sirndiki-leri, gecmistekileri de, kisasi, oteki bilgiler gibi, gentsanlarruyla butun iyiliklerle butun kotulukleri kavrar.NiKiAS. -Dogru,SOKRATES. -byleyse, Nikias, sen, cesaretin ucte birinedir, ancak onu soylemissin; oysa biz senden butuncesareti sorrnustuk, ~imdi soylcdiklerin de cesaret yal-ruz nelerden korkulup nelerden korkulmayacagmm de-gil, ne zamanda, nerede olursa olsun butun iyiliklerle

    butun kotuluklerin bilgisidir dcrncge geliyor. Sen ~imdiboyle mi dusunuyorsun, Nikias? Ne dersin?NiKiAS. -Dogrusu oyle demek dusuyor, Sokrates.SOKRATES. -Ama, benim dosturn Nikiasl butun iyilik-leri de, butun kotulukleri de nasil geldikleri, gelecekle-ri, yahut gelmis olduklan ile birlikte iyice bilen bir adam-da erdemin butunu vardir demez misin? Tannlarla da,insanlarla da olan tslcrtndc nelerden korkulup neler-den korkulrnayacagim daima ayirdedebilen, kendism-de boyle bir vergi bulunan insanda, iyilikleri nasil kul-lanacagmi bildigi icin onlara erebilen insanda bilgelikmi yoktur? Adalet mi yoktur? Din mi yoktur?NiKiAS. -Bu dedigin bana dogru geliyor, Sokrates.SOKRATES. -Ama biz cesaret, erdemin ancak bir par-casidir demistik.NiKiAS. -byle dernistik.SOKRATES. -~imdi dcdigimiz ise 0dcgil.NiKiAS. -Degil, Sokrates.SOKRATES. -Demek ki, Nikias, cesaretin ne oldugunubularnadik.NiKiAS. -Bulamadik.

    Kaynak: Platon. (1989). Lakhes. ceviren: prof. N. SaziKosernihal, istanbul: Milli Egitirn Bakanhgi Yayinlan, s.35-40 (197e-19ge).

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    31/32

    Unite 1 - Fe lse fe N ed ir? 19

    K en dim izi S lD ayalim Y anlt A nah tan Slra Sizd e Y anlt A nah tarlYamtiruz dogru degilse, unitenin "FelsefeninKelime Kokeni: Bilgelik Sevgisi" bolurnunu ye-niden okuyun. Kitap koleksiyonuna sahip 01 -rnarun bilge bir kisi olmak icin yeterli bir sebepolmadtgiru anlayacaksimz.Yarutmiz dogru degilse, unitenin "Batt Felsefe-sinin Baslangici ve Logos Kavrarru" bolurnunuyeniden okuyun. Soru sorrnarun, dunyayi anla-rna ve anlamlandirrna cabasmm olrnazsa olmazsaru oldugunu hemen anlayacaksimz.Yaruttruz dogru degilsc, unitenin "Batt Felsefe-sinin Baslangici ve Logos Kavrarru" bolumunuyeniden okuyun. Bir discmm hastasmm agnyandisini bulmaya caltsmasmi, dunyayi anlama veanlamlandirma du~unsel etkinligi icerisine gir-mesini gerektirmeden gerccklcstircbilcccgi birdurum oldugunu anlayacaksiruz.Yaruttruz dogru dcgilse, unitenin "Batt Felsefesi-nin Baslangici ve Logos Kavrarru" bolurnunu ye-niden okuyun. "Gorunus" kelimesinin logos'unanlarnlan arasmda yer almadigim gorcccksiniz.Yarutimz dogru dcgilse, unitenin "Sokratci Ara-yl~" bolurnunu yeniden okuyun. Sokratcr arayi-sm ozelltklerinden birinin tarurn lardaki eksiklik-leri bulmaya calismak oldugunu anlayacaksiruz.Yamttruz dogru dcgilse, unitenin "Fe1sefenin VI;Farkh Boyutu: Elestirel, C;:6ziimleyicive Butunles-tirici" bolurnunu yeniden okuyun. Felsefenin 1;6-zumleyici boyutunun, bilgi, adalet, hakikat gibisoyut kavrarnlan da irdelcdigini hatirlayacaksiruz.Yarutiruz dogru degilse, unitenin "Felsefenin AltAlanlan" bolurnunu yeniden okuyun. Teknolojifelsefesinin felsefenin diger alt alanlarina gorecok daha yeni ortaya ctktigim hatirlayacaksimz.Yarutrruz dogru dcgilse, unitenin "Russell veMill: Felsefenin Degeri Uzerine" bolurnunu ye-niden okuyun. Felsefenin, sordugu sorularakesin yarutlar verememesinin onun degcrsizli-gini dcgil, tam tersine dcger ini gostcrdiginianla yacaksmiz.Yaruttruz dogru dcgilse, unitenin "Felsefenin AltAlanlan" bolurnunu yeniden okuyun. Disiplin-ler-arasi I;ah~malardan bahsedebilmek icin fark-It calisma alanlanndan soz etrrierniz ve bu alan-lann ortak bir zeminde bir araya gelmeleri ge-rcktigini anlayacaksiruz.

    10. a Yarntrruz dogru dcgilse, unitenin "Russell veMill: Felsefenin Degeri Uzerine" bolumunu ye-niden okuyun. Felsefenin en onernli silahininakil yurutmek yani argurnan sunmak oldugunu

    1. b

    2 . d

    3. e

    4. c

    5. b

    6. c

    7. a

    8. b

    9 . d

    anlayacaksimz .

    Sl1'3. SJzde 1Dusunsel-zrhinsel cabarun merkezde oldugu her du-rumda insan apklama-anlama-anlamlandlrma cabasiicerisindcdir. Dolayisiyla bulacagurnz orneklerin bu du-rumu gozeten ornekler olrnasi gerekecektir. Ornegin,herhangi bir du~unsel eylemde olmadan izledigim birfilm, sadece yiyeceklere odaklandigirn bir karin doyur-rna eylemi, yapmam istenilen bir davrarnsi hil; sorgula-rna geregi duymadan gerceklestirrneye girismern dun-yayi apklamaya-anlamaya-anlamlandlrmaya calrsmadi-glffi dururnlardir. Diger taraftan, sorgulayarak izledigimbir film, son zamanlarda ~anslmm acildigiru dusuncreksans diye bir seyin gcrcektcn olup olrnadigmi merak et-mem, herhangi bir duruma gerekcelerirni vererek itirazetmem, okudugurn bir gazcte haberi sonucu gelecek-ten kaygi duymam gibi orneklerin hepsinde bir acikla-rna-anlama-anlamlandrrma durumu yaratilrrustir.

    Sl1'3. Sizde 2Cesaret, "insarun tehlikeli bir ise girisirken duydugu gu-vendir"; "insanm du~unebildigi hcrseyi gerccklcstirmc-sidir"; "insamn istedigi gibi davranabilmesidir"; "insarunzaaflanru yenebilmek icin ugrasrnasi, kcndisiyle yuzles-rnesidir"; "insarun kaliplarla dusunrnckten kurtulmayacalisrnasrdrr". G6ruldugu uzere pek cok tamrn girisirnin-de bulunulabilir. Bu tarnrnlann hepsi cesareti farkli ba-kl~ acilariyla, farkli baglamlarda e1e alarak ortaya koy-maya cahsmaktadir, Ancak her tarnm denern esinin ek-sikliklerini gormek, bu eksiklikler uzerinde dusunrriekgerekir. Baska bir deyisle, burada onemli olan, dusun-sel eksikliklerirnizi farketmemizdir. Vermeye cahstigi-rruz tarumlarm nihai tarnmlar olmadigirn farketmek, ce-saret gibi bir kavrarrnn tarurruna cesur hareketleri-dav-raruslan siralayarak ulasamayacagirruzi farketmek Sok-rater arayism felsefi unsurlanndandir. Sunu anlamak ge-rekir: Eger biz gerccktcn cesaretin ne oldugunu biliyorolsaydik, bize soruldugunda yamt verebilirdik. Oysa ve-remiyoruz. Verdigirniz yarutlar ya butunun bazi parcala-nru olusturuyor (Parcalann hepsini buldugumuzdan na-sil emin olabilirizf) ya da karst pkl~lara son derece acikbazi yorumlardan ibaret. Demek ki aslmda bu kavrarrunbilgisine tam olarak sahip degiliz. Sadece sahip oldugu-muzu saruyoruz, tipki diger pek cok kavramda oldugugibi. 0halde, bilmcdigirnizi kabul ederek, bilgi elde et-me yolunda arayisrrrnzi surdurrnerniz gerekmektedir.

  • 8/3/2019 Felsefe nite 01

    32/32

    20 Felsefe

    Sl1'3.SJzde3Hemen hepirniz pratikte yasam kosullanrruzm iyiles-mesini isteriz: Daha iyi bir okulda okumak, daha cokpara kazanrnak, daha iyi bir iste calisrnak, ev sahibi,araba sahibi olmak isteriz. Bunlara sahip olmak icin ca-balamaya basladigtrmzda da yasarnsal simrlanrruzi ge-nisletiriz. Daha cok parayla daha cok ;iey satin alabili-riz, daha iyi bir isle yasarn kalitemizi artirabiliriz. Ya-sarnsal sirurlanrruz genisledikce de kcndirn izi daha "oz-gur" hissederiz, Diger tar aftan, zihinsel sirurlanrruzr nekadar cok zorlarsak, kendimizi zihinsel anlamda 0ka-dar "ozgur" hisse deriz: Olabildigincc yasarru sorgula-mak, bildiklerirnizi sorgulamak, kahplasrms dusunccle-rirnizi sorgulamak, farkh bakis acilari gelistirerek dusu-nebilmek, bizleri suphcstz daha "ozgur" bireyler olmayolunda ilerletecektir.

    Yara rlanllan ve Bavu ru labilecekKaynaklarArslan, A. (2005). Felsefeye Girl~. Ankara: Adres Ya-yinlan.Copleston, F. (1997). Aristoteles. Felsefe Tarihi Serisi,

    ceviren: Aziz Yardimh, istanbul: idea Yaymevi,Copleston, F. (1998). Platon. Felsefe Tarihi Serisi, cevi-

    ren: Aziz Yardimh, istanbul: idea Yayinevi.Cooper, J . C. (2003). Taoculuk NedJr:Eski ~in Bilge-

    11k Ogretisine Giri~. ceviren: Isrnet Zeki Eyuboglu,istanbul: Omega.

    Goldman, A. 1., editor (1993). Readings inPhilosophyand Cognitive Science. Cambridge, Mass: MITPress.

    Kranz, W (1994). Antik Felsefe: Metinler ve A~a-malar. ceviren: Suad Y. Baydur, istanbul: SosyalYayinlar.

    Mevlana Celaleddin-i Rurni. (2007). Rubailer. ceviren:Hasan Ali Yucel, istanbul: Turkiyc i;i Bankasi KulturYayinlari.

    Montaigne, M. (1992). Denemeler. ceviren: SabahattinEyuboglu, 2. baski, Ankara: Milli Egitirn BakanhgiYayinlari.

    Nagel, T. (1987). What Does It All Mean?: A VeryShort Introduction to Philosophy. Oxford: Ox-ford University Press.

    Nietzsche, F. (1990). iyinin ve Kotiiniin Otesinde.ceviren: Ahmet Inarn, istanbul: Ara Yayincihk.

    Platon. (2006). Sokrates'in Savumnasr, ceviren: Tun-cay Turk, istanbul: oda Yayinlan.

    Russell, B. (2000). BattFelsefesi Tarihi I-m. ceviren:Muammer Sencer, 7. baski, istanbul: Say Yaymlan.

    Watts, A.W (1998). Zen YoIu:Zen Budizm'in i1kele-ri. ceviren: Sena Ugur, istanbul: ~ule Yaymlan.