Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
SÜLEYMAN DEMĠREL ÜNĠVERSĠTESĠ
FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
FARKLI SICAKLIK ORTAMLARINDA PĠM BAĞLANTILI
KOMPOZĠT PLAKALARIN YATAK DAYANIMLARININ
ĠNCELENMESĠ
AyĢe Mücessem CABIOĞLU
DanıĢman: Doç. Dr. Ümran ESENDEMĠR
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
MAKĠNA MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI
ISPARTA-2012
i
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa
ĠÇĠNDEKĠLER ........................................................................................................ i
ÖZET...................................................................................................................... iii
ABSTRACT ........................................................................................................... iv
TEġEKKÜR ............................................................................................................. v
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ................................................................................................ vi
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ .......................................................................................... ix
SĠMGELER DĠZĠNĠ................................................................................................. x
1.GĠRĠġ .................................................................................................................... 1
1.1. Kompozit Malzemeler ....................................................................................... 2
1.2. Kompozit Malzemelerin Avantajları................................................................. 2
1.2.1. Yüksek mukavemet ........................................................................................ 3
1.2.2. Kolay Ģekillendirme ....................................................................................... 3
1.2.3. Elektriksel özellikler ...................................................................................... 4
1.2.4. Isıya ve ateĢe dayanıklılık .............................................................................. 4
1.2.5. TitreĢim sönümlendirme ................................................................................ 4
1.2.6. Korozyona ve kimyasal etkilere karsı mukavemet ........................................ 4
1.2.7. Kalıcı renklendirme ........................................................................................ 4
1.3. Kompozit Malzemelerin Dezavantajları ........................................................... 5
1.4. Kompozit Malzemelerin Sınıflandırılması ....................................................... 5
1.4.1. Elyaf takviyeli kompozit malzemeler ............................................................ 7
1.4.2. Parçacık takviyeli kompozit malzemeler ....................................................... 8
1.4.3. Tabakalı kompozit malzemeler ...................................................................... 9
1.4.4. Karma (Hibrid) kompozit malzemeler ......................................................... 10
1.5. Kompozit Yapılardaki Bağlantılar .................................................................. 10
1.5.1. Mekanik Bağlantılarla YapıĢtırarak Yapılan Bağlantıların KarĢılaĢtırılması13
1.5.2. Kompozit Yapılardaki Mekanik Bağlantıların Tasarımı.............................. 14
1.6. Kompozit Malzemelerin Mekanik DavranıĢı .................................................. 18
1.7. Hasar Analizi ................................................................................................... 20
1.8. Kompozit Malzemelerin Hasar Analizleri ...................................................... 21
ii
2. KAYNAK ÖZETLERĠ ...................................................................................... 25
3. MATERYAL VE YÖNTEM ............................................................................. 35
3.1. Materyal .......................................................................................................... 35
3.2. Metot .............................................................................................................. 37
3.3. Kompozit Malzemenin Mekanik Özelliklerinin Belirlenmesi ........................ 39
3.4. Pim Bağlantılı Kompozit Plakalarda Hasar Analizi........................................ 39
3.5. Deneylerin YapılıĢı ......................................................................................... 40
4. ARAġTIRMA BULGULARI VE TARTIġMA ................................................ 43
4.1. Hasar Tiplerinin Ġncelenmesi ......................................................................... 43
4.2. Normal ortamdaki numuneler için hasar yükleri ve yük-uzama eğrileri ........ 46
4.3. Soğuk ortam (-18°C) için hasar yükleri ve yük-uzama eğrileri ...................... 48
4.4. Nemli ortam için hasar yükleri ve yük-uzama eğrileri ................................... 58
4.5. Sıcak ortam için hasar yükleri ve yük-uzama eğrileri ..................................... 66
4.6. Yatak Dayanımları .......................................................................................... 75
5. SONUÇ .............................................................................................................. 80
6. KAYNAKLAR .................................................................................................. 83
ÖZGEÇMĠġ ........................................................................................................... 87
iii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
FARKLI SICAKLIK ORTAMLARINDA PĠM BAĞLANTILI KOMPOZĠT
PLAKALARIN YATAK DAYANIMLARININ ĠNCELENMESĠ
AyĢe Mücessem Cabıoğlu
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Makine Mühendisliği Anabilim Dalı
DanıĢman: Doç. Dr. Ümran ESENDEMĠR
Bu tez çalıĢmasında, farklı ortam Ģartlarının zamana bağlı olarak yatak dayanımlarını
nasıl etkilediği ve meydana gelen hasar tiplerindeki değiĢim incelenmiĢtir.
Kompozit plakalar 60’Ģarlı gruplara ayrılarak 9 takım meydana getirilmiĢtir. Birinci
takım -18˚C’de bir ay süreyle soğutucuda, ikinci takım -18˚C’de soğutucuda iki ay
süreyle, üçüncü takım -18˚C’de soğutucuda 1 gün aralıklı 2 ay süreyle, dördüncü
takım oda sıcaklığının üzerinde bir sıcaklıkta bir ay süreyle, beĢinci takım oda
sıcaklığını üzerindeki aynı sıcaklıkta iki ay süreyle, altıncı takım sıcak su içinde 7
gün süreyle, yedinci takım nemli ortamda bir ay süreyle, sekizinci takım nemli
ortamda 2 ay süreyle bekletilmiĢtir. Dokuzuncu takım ise hiçbir iĢleme tabi
tutulmadan oda sıcaklığında bekletilmiĢtir.
Yapılan bağlantılarda optimum geometrik boyutları elde etmek için, test edilen
numunenin kenarından delik eksenine olan mesafesinin pim çapına oranı (E/D) ve
numune geniĢliğinin pim çapına oranı (W/D) deney numunelerinde sistematik olarak
değiĢtirilmiĢtir. Bağlantıların performanslarının geometrik parametrelerin değiĢimi
ile yakından iliĢkili olduğu tespit edilmiĢtir.
Yapılan deneylerden çekme, kayma, yataklama ve karıĢık hasar tipi olmak üzere 4
farklı hasar tipi meydana geldiği görülmüĢtür. Genel olarak farklı ortam Ģartlarının
hasar tiplerini değiĢtirmediği gözlemlenmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: Kompozit malzeme, hasar, yatak dayanımı.
2012, 87 sayfa
iv
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
AyĢe Mücessem Cabıoğlu
INVESTIGATING BEARING STRENGTH ON PIN LOADED COMPOSITE
PLATES IN DIFFERENT TEMPERATURE ENVIRONMENTS
Süleyman Demirel University
Graduate School of Applied and Natural Sciences
Department of Mechanical Engineering
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Ümran ESENDEMĠR
In this thesis, different ambient conditions, depending on time in how it affects the bearing
strength and variation in damage types were investigated.
Composite plates were divided into nine teams and each group contains 60 composite plate.
First team -18 ˚ C in cooler for a month, the second team in -18˚C in cooler for two months,
third team in -18˚C in cooler for a period of 2 months 1 day interval, fourth team at a
temperature above the room temperature for a month, fifth team same temperature above the
room temperature for two months, sixth team in hot water for 7 days, seventh team in moist
environment for one month, eight team were kept in moist environment for two months.
Ninth team were kept at room temperature while being subjected to any processing.
In the joints to obtain the optimum geometrical dimensions, the distance from hole axis to
the side of the test sample of the pin diameter ratio (E/D) and the sample width to pin
diameter ratio (W/D) were changed systematically in the experimental samples. The
performance of the joints is closely related to changing in geometrical parameters, have been
identified.
In the experiments; tensile, shear, bearing, and a mixed type of damage has been observed
as four different type of failure. In general different enviroment conditions did not change
failure types have been observed.
Key Words: Composite plate, failure, bearing strength.
2012, 87 pages
v
TEġEKKÜR
Bu araĢtırma için beni yönlendiren, son aĢamaya gelinceye kadar değerli bilgi ve
yardımlarını benden esirgemeyen değerli hocam Doç. Dr. Ümran ESENDEMĠR’e
teĢekkür eder, saygılarımı sunarım.
Bu çalıĢmayı 2396-YL-10 no’lu projeyle maddi olarak destekleyen S.D.Ü. AraĢtırma
Projeleri Yönetim Birimi’ne teĢekkür ederim.
Ayrıca tezimin her aĢamasında benden her türlü maddi ve manevi desteklerini eksik
etmeyen aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.
AyĢe Mücessem CABIOĞLU
ISPARTA, 2012
vi
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ġekil 1.1. Kompozit malzemenin temel Ģekli .......................................................... 2
ġekil 1.2 Kompozit malzemelerin sınıflandırılması ............................................... 6
ġekil 1.3. Kompozit yapılarda yapıĢtırarak yapılan bağlantılar ............................. 12
ġekil 1.4. Kompozit yapılardaki mekanik bağlantılar ........................................... 12
ġekil 1.5. Kompozit yapılardaki mekanik-yapıĢtırma bağlantılar ........................ 13
ġekil 1.6. Kompozit yapılardaki mekanik bağlantıların hasar Ģekilleri ................ 15
ġekil 1.7. [0◦/±45◦] karbon elyaf takviyeli kompozit levhalardaki civatalı
bağlantıların hasar Ģekilleri üzerine elyaf oryantasyonun etkisi ............ 16
ġekil 1.8. Elyaf takviyeli kompozit yapıların uygun analiz yöntemlerinin
Ģematik gösterimi ................................................................................... 19
ġekil 1.9. Kompozit tabakanın mukavemet analizi için gerekli
maksimum mukavemet ve birim uzamalar ............................................ 24
ġekil 3.1. Deney düzeneği ...................................................................................... 35
ġekil 3.2. Deney aparatı ......................................................................................... 36
ġekil 3.3. Deney numuneleri .................................................................................. 37
ġekil 3.4. Numunenin geometrisi ........................................................................... 37
ġekil 3.5. Deney cihazı........................................................................................... 38
ġekil 3.6. Tipik hasar modları ................................................................................ 39
ġekil 3.7. Numune bağlantı Ģekli ........................................................................... 42
ġekil 4.1. DeğiĢik hasar tiplerinde elde edilen yük- uzama eğrileri ....................... 43
ġekil 4.2. Numunelerde deney sonrası görülen temel hasar tipleri ........................ 44
ġekil 4.3. Malzemelerde deney sonrasındaki hasar tipleri ..................................... 46
ġekil 4.4. Normal ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 47
ġekil 4.5. Soğuk ortamda 1 ay bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 50
ġekil 4.6. Soğuk ortamda 2 ay bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 51
ġekil 4.7. Soğuk ortamda 2 ay aralıklı bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 52
vii
ġekil 4.8. Soğuk ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 54
ġekil 4.9. Soğuk ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=3, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 55
ġekil 4.10. Soğuk ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=4, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 56
ġekil 4.11. Soğuk ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=5, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 57
ġekil 4.12. Nemli ortamda 1 ay bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 59
ġekil 4.13. Nemli ortamda 2 ay bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 60
ġekil 4.14. Nemli ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 62
ġekil 4.15. Nemli ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=3, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 63
ġekil 4.16. Nemli ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=4, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 64
ġekil 4.17. Nemli ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=5, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 65
ġekil 4.18. Sıcak ortamda 1 ay bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 67
ġekil 4.19. Sıcak ortamda 2 ay bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 68
ġekil 4.20. Sıcak su içinde (7 gün) bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2,3,4,5) ...................................................................................... 69
ġekil 4.21. Sıcak ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=2, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 71
ġekil 4.22. Sıcak ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=3, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 72
ġekil 4.23. Sıcak ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=4, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 73
viii
ġekil 4.24. Sıcak ortamda bekletilen numuneler için yük-uzama eğrileri
(W/D=5, E/D=1,2,3,4,5) ....................................................................... 74
ġekil 4.25. Normal ortam ve soğuk ortamda bekletilen numuneler için
yatak dayanımları .................................................................................. 75
ġekil 4.26. Normal ortam ve sıcak ortamda bekletilen numuneler için
yatak dayanımları .................................................................................. 77
ġekil 4.27. Normal ortam ve nemli ortamda bekletilen numuneler için
yatak dayanımları ................................................................................. 78
ix
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ
Çizelge 3.1. Kompozit malzemenin mekanik özellikleri ....................................... 39
Çizelge 3.2. Deney Ģartları ..................................................................................... 40
Çizelge 3.3. Numunelerin numaralandırılması ...................................................... 41
Çizelge 4.1. Numunelerde görülen hasar tipleri..................................................... 45
Çizelge 4.2. Normal ortamdaki numuneler için yatak dayanımları ....................... 46
Çizelge 4.3. Soğuk ortamdaki (-18°C) numuneler için yatak dayanımları ............ 49
Çizelge 4.4. Nemli ortamdaki numuneler için yatak dayanımları ......................... 58
Çizelge 4.5. Sıcak ortamdaki numuneler için yatak dayanımları........................... 66
x
SĠMGELER DĠZĠNĠ
E Kenar mesafesi
E/D Boyuna mesafenin çapa oranı
Fi-Fij Ġkinci ve dördüncü derece mukavemet tensörü
K Seri bağlantılarda delikler arası mesafe
L Plaka uzunluğu
W Numune geniĢliği
W/D GeniĢliğin delik çapına oranı
S Düzlemde maksimum kayma mukavemeti
Xç Boyuna (elyaf yönü) maksimum çekme mukavemeti
Xb Boyuna (elyaf yönü) maksimum basma mukavemeti
Yç Enine (matriks yönü) maksimum çekme mukavemeti
Yb Enine (matriks yönü) maksimum basma mukavemeti
ε x,ç Boyuna (elyaf yönü) maksimum çekme birim uzaması
ε x,b Boyuna (elyaf yönü) maksimum basınç birim uzaması
ε y,ç Enine (matris yönü) maksimum çekme birim uzaması
ε y,b Enine (matris yönü) maksimum basınç birim uzaması
ε k Düzlemde maksimum kayma birim uzaması
1
1. GĠRĠġ
Günümüzde metaller gibi klasik malzemelerin birçok özelliği geliĢen teknolojinin
ihtiyaçları için yeterli olmayınca, daha üstün özelliklere sahip kompozit
malzemelerin üretimine baĢlanmasıyla bu konuda hızlı bir geliĢme sürecine
girilmiĢtir. Kompozit malzemelerin yüksek mukavemet/ağırlık ve rijitlik/ağırlık
oranları geleneksel metal malzemelerin yerine daha hafif yapıların geliĢtirilmesine
kolaylık sağlamıĢtır. Oldukça dinamik bir yapıya sahip ve sürekli değiĢim içinde olan
kompozit malzemeler maliyetlerinin düĢürülmesi, verimliliğinin artırılmasıyla
taĢımacılık, inĢaat malzemeleri, havacılık, uzay ve savunma sanayi gibi birçok alanda
yaygın olarak kullanılmaktadır. Güvenlik ve dayanımın önemli olduğu bu
uygulamalarda kompozit parçaların metal veya kompozit yapılara emniyetli bir
Ģekilde bağlanması gerektiğinden daha çok mekanik bağlantılar tercih edilmektedir
(Madenci, 1997).
Mekanik bağlantılar, kompozit yapılardaki parçalar arasında yük transferinde baĢlıca
yöntemlerden biridir. Bununla birlikte mekanik bağlantılar kompozit yapılarda
kopma, yırtılma ve yataklama hasar Ģekillerine yol açan yüksek gerilme
dağılımlarının da temel kaynağıdır. Yapının artan ağırlık etkisi altında yük taĢıma
devamlılığını sağlamak için her bir bağlayıcı tarafından artarak yük taĢınır ve
bağlantı bölgesinde meydana gelen gerilme, hasarın olasılığını giderek artırır. Bu
nedenle, mekanik bağlantılarda delik etrafında oluĢan gerilmeler bağlantı tasarımı
için kritiktir. Mekanik bağlantıların neden olduğu gerilmeler, levha ve bağlayıcı
arasındaki sürtünmeye, bağlayıcı esnekliğine, bağlayıcı-delik boĢluğuna, malzemenin
izotropik olmayıĢına, yükleme durumlarına ve bağlantı geometrisine son derece
bağlıdır (Madenci,1997).
Bu tez çalıĢmasında, farklı ortam Ģartlarının zamana bağlı olarak yatak dayanımlarını
nasıl etkilediği ve meydana gelen hasar tiplerindeki değiĢim incelenmiĢtir. Bu
çalıĢmada, W/D ve E/D oranlarının hasar tipine ve hasar yüküne olan etkilerini
görebilmek için W/D oranı 2’den 5’e ve E/D oranı ise 1’den 5’e kadar
değiĢtirilmiĢtir.
2
1.1. Kompozit Malzemeler
Kompozit malzeme; iki ya da daha fazla sayıdaki, aynı veya farklı gruplardaki
malzemelerin en iyi özelliklerini, yeni ve tek bir malzemede toplamak amacıyla,
makro-düzeyde birleĢtirilmesiyle oluĢturulan malzemeler olarak adlandırılırlar.
(ġahin, 2006).
Kompozit malzemelerde çekirdek olarak kullanılan bir fiber malzeme ve bu
malzemenin çevresinde hacimsel olarak çoğunluğu oluĢturan bir matriks malzeme
bulunur (ġekil 1.1). Bu iki malzeme grubundan fiber malzeme, kompozit
malzemenin mukavemet ve yük taĢıma özelliğini sağlamaktadır. Matriks malzeme
ise plastik deformasyona geçiĢte oluĢabilecek çatlak ilerlemelerini önleyici rol
oynamakta ve kompozit malzemenin kopmasını geciktirmektedir. Matriks olarak
kullanılan malzemenin bir amacı da, fiber malzemeleri yük altında bir arada
tutabilmek ve yükü, lifler arasında homojen olarak dağıtmaktır. Böylelikle fiber
malzemelerde plastik deformasyon gerçekleĢtiğinde ortaya çıkacak çatlak ilerlemesi
olayının önüne geçilmiĢ olunur (Sayman ve Aksoy,1980).
Sekil 1.1. Kompozit Malzemenin Temel ġekli (Sayman ve Aksoy,1980).
1.2. Kompozit Malzemelerin Avantajları
Kompozit malzemelerde; genellikle kendi baĢlarına elde edilemeyen, bileĢenlerinin
en iyi özelliklerinin bir malzemede toplanması önemli avantajlar meydana getirir.
Kompozit malzeme üretilmesi ile aĢağıdaki bazı özellikler sağlanabilmektedir.
3
Bunlar genel olarak Ģöyle sıralanabilir:
Yüksek mukavemet,
Yüksek rijitlik,
Yüksek yorulma dayanımı,
Mükemmel aĢınma direnci,
Yüksek sıcaklık kapasitesi,
Ġyi korozyon direnci,
Ġyi termal ve ısı iletkenliği,
DüĢük ağırlık,
Çekicilik ve estetik görünümü (ġahin, 2006).
Malzeme seçimi ve tasarımında önem kazanan ve değiĢik tekniklerle ölçülebilen bu
özelliklerin yanında, malzemenin birim maliyeti, kolay bulunabilirlik, iĢlenebilme ve
Ģekillendirebilme gibi diğer faktörler de mühendis ve iĢletmecilerin her zaman göz
önünde bulundurdukları faktörlerdir.
Uygulamada pek çok durumda elimizdeki malzemenin yukarıda ileri sürdüğümüz
özelliklerin çoğuna sahip olması beklenir. Kompozit malzemelerin avantajlı
özellikleri aĢağıdaki Ģekilde açıklanabilir (Sayman ve Aksoy,1980):
1.2.1. Yüksek mukavemet
Kompozit malzemelerin çekme ve eğilme mukavemetleri birçok metal malzemeye
göre çok daha yüksektir. Ayrıca kalıplama özelliklerinden dolayı kompozitlere
istenen yönde ve istenen bölgede gerekli mukavemet verilebilir. Böylece
malzemeden tasarruf yapılarak daha hafif ve ucuz ürünler elde edilebilir (Sayman ve
Aksoy, 1980).
1.2.2. Kolay Ģekillendirme
Büyük ve karmaĢık parçalar, tek iĢlemle bir parça halinde kalıplanabilir. Bu da
malzeme ve iĢçilikten kazanç sağlar (Sayman ve Aksoy, 1980).
4
1.2.3. Elektriksel özellikler
Uygun malzemelerin seçilmesiyle, çok üstün elektriksel özelliklere sahip kompozit
ürünler elde edilebilir (Sayman ve Aksoy, 1980).
1.2.4. Isıya ve ateĢe dayanıklılık
Isı iletim katsayısı düĢük malzemelerden oluĢabilen kompozitlerin ısıya dayanıklılık
özellikleri, yüksek ısı altında kullanılabilmesine olanak tanımaktadır. Bazı özel katkı
maddeleri ile kompozitlerin ısıya dayanımı arttırılabilir (Sayman ve Aksoy, 1980).
1.2.5. TitreĢim sönümlendirme
Kompozit malzemelerin, süneklik nedeniyle doğal bir titreĢim sönümleme ve darbe
Ģoklarını yutabilme özellikleri vardır ve bu özellikleri metallerden önemli ölçüde
fazladır. Çatlak yürümesi olayı da böylece minimize edilmiĢ olmaktadır (Sayman ve
Aksoy, 1980).
1.2.6. Korozyona ve kimyasal etkilere karĢı mukavemet
Kompozitler, hava etkilerinden, korozyondan ve çoğu kimyasal etkilerden zarar
görmezler. Bu özellikleri nedeniyle kompozit malzemeler, kimyevi madde tankları,
boru ve aspiratörleri, tekne ve deniz araçları yapımında güvenle kullanılmaktadır
(Sayman ve Aksoy, 1980).
1.2.7. Kalıcı renklendirme
Kompozit malzemeye, kalıplama esnasında reçineye ilave edilen pigmentler
sayesinde istenen renk verilebilir. Bu iĢlem ek bir masraf ve iĢçilik gerektirmez.
Teknolojinin geliĢmesiyle beraber yeni uygulama alanlarında gittikçe daha karmaĢık
malzemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bazı uygulamalarda, malzemenin yüksek bir
sertliği yanı sıra yüksek tokluk özelliğine de sahip olması ve darbe enerjilerini
5
absorbe etmesi istenebilir. Klasik mühendislik malzemelerinde (metal ve metal
alaĢımları) bu özelliklerin birlikte kazanılması oldukça zordur. Yüksek sertlikteki
malzemelerle, yumuĢak, sünek malzemelerin kompozit Ģeklinde tasarımları bu tür
uygulamalar için bir çözüm yolu olmaktadır (Sayman ve Aksoy,1980).
1.3. Kompozit Malzemelerin Dezavantajları
Kompozit malzemeler de, bir tür malzemenin olumsuz özellikleri mevcutsa bu
özellik mevcut kompozit malzemeye yansır. Örneğin; kompoziti oluĢturan matriks
organik çözücülere karĢı dayanıksız ise, onun oluĢturduğu kompozite de bu
olumsuzluk yansır. Dolayısıyla bu kompozit malzemelerin, organik çözücülerin bol
miktarda bulunduğu ortamda kullanılmaması gerekir. Aynı mantık, sıcaklık, nem v.s
gibi kimyasal etkiler açısından da yürütülebilir.
Kompozit malzemelerde Ģu tür dezavantajlar görülmektedir:
• Kompozit malzemelerdeki hava zerrecikleri, malzemenin yorulma özelliklerini
olumsuz etkiler.
• Kompozit malzemeler, değiĢik doğrultularda, değiĢik özellikler gösterirler.
• Çekme, basma, kesme operasyonları uygulanan aynı kompozit numunelerin
liflerinde açılma meydana geldiğinden, bu tür malzemelerde hassas imalattan söz
edilemez.
• Ġyi tanımlanmamıĢ tasarım parametreleri varsa, bundan dolayı ham malzeme
açısından en yüksek imalat verimliliğine ulaĢılamaması bir dezavantajdır (Sayman ve
Aksoy,1980).
1.4. Kompozit Malzemelerin Sınıflandırılması
Kompozit malzemeleri, yapılarını oluĢturan malzemeler ve yapı bileĢenlerinin
Ģekillerine göre iki Ģekilde sınıflandırmak mümkündür. Matriks malzemesinin türüne
göre plastik kompozitler, metalik kompozitler, seramik kompozitler vb. gibi bir
6
gruplandırma yapılabildiği gibi ġekil 1.2.’de gösterildiği gibi yapı bileĢenlerinin
Ģekillerine göre de sınıflandırma yapılabilir:
1. Elyaf takviyeli kompozit malzemeler,
2. Parçacık takviyeli kompozit malzemeler,
3. Tabakalı kompozit malzemeler,
4. Karma (Hibrid) kompozit malzemeler (Koruvatan, 2008).
ġekil 1.2. Kompozit malzemelerin sınıflandırılması (Koruvatan, 2008).
7
1.4.1. Elyaf takviyeli kompozit malzemeler
Elyaf takviyeli kompozitler, birçok özelliklerde artıĢ sağlayan, yüksek etkinliği olan
liflerin ilavesiyle elde edilirler. Mühendislikte kullanılan malzemelerin pek çoğu
elyaf Ģeklinde üretildiklerinden mukavemet ve rijitlikleri kütle halindeki
değerlerinden çok üst düzeyde olabilmektedir. Örneğin karbon elyafların çekme
mukavemeti kütle halindeki grafitten 50 kat, rijitliği 3 kat daha yüksektir (Koruvatan,
2008).
Elyaf takviyeli kompozitler; yumuĢak ve sünek matriks içine sert dayanıklı elastikliği
yüksek elyaflar ilave edildiğinde çekme dayanımı, yorulma dayanımı, özgül modül
ve özgül dayanım özellikleri iyileĢtirir. Matriks malzemesi elyaflara transfer edilerek
yumuĢaklık ve tokluk özelliği sağlarken elyaf uygulanan yükün çoğunu taĢımaktadır.
Çökeltmeyle sertliği artırılmıĢ kompozitlerin aksine kompozitin dayanımı hem oda
hem de yüksek sıcaklıklarda artırılır. Bu kompozitlerde oldukça değiĢik takviye
elemanları kullanılmaktadır. Elyaflar, örme veya Ģerit fitil Ģeklinde olabilmekle
beraber tabakalar halinde yönlü elyaflarda kullanılmaktadır.
Takviye elemanları yapı içerisinde kesintisiz uzayan sürekli elyaflar veya uzun
elyafların kesilmesiyle elde edilen süreksiz elyaf Ģeklinde olabilir. Elyaf takviyeli
kompozitlerin mühendislik performansını etkileyen en önemli faktörler, elyafların
Ģekli, uzunluğu, yönlenmesi, matriksin mekanik özellikleri ve elyaf matriks ara
yüzey özellikleridir (Koruvatan, 2008).
Elyafların matriks içersindeki yerleĢimi kompozit yapının mukavemetini etkileyen
önemli bir unsurdur. Uzun elyafların matriks içersinde birbirlerine paralel Ģekilde
yerleĢtirilmeleri ile elyaf doğrultusunda yüksek mukavemet sağlanırken, elyaflara dik
doğrultuda oldukça düĢük mukavemet elde edilir. Ġki yönlü olarak yerleĢtirilen
elyaflarla her iki yönde de eĢit mukavemet sağlanırken, matriks içersinde homojen
dağılmıĢ kısa elyaflarla izotrop bir yapı oluĢturmak mümkündür (Koruvatan, 2008).
8
Elyafların mukavemeti kompozit yapının mukavemeti açısından çok önemlidir.
Ayrıca elyafların uzunluk/çap oranları arttıkça matriks tarafından elyaflara iletilen
yük miktarı artmaktadır. Elyaf yapının hatasız olması da mukavemet açısından
önemlidir. Kompozit yapının mukavemetinde önemli olan bir diğer unsur ise elyaf-
matriks arasındaki bağın yapısıdır. Matriks yapıda boĢluklar söz konusu ise elyaflarla
temas azalacaktır. Nem absorsiyonu da elyaf ile matriks arasındaki bağı bozan
olumsuz bir özelliktir (Koruvatan, 2008).
Elyaflar dairesel olduğu gibi nadiren dikdörtgen, hekzagonal, poligonal ve içi boĢ
dairesel kesitli olabilir. Bu kesitlerin bazı artı özellikleri olmakla birlikte (yüksek
mukavemet gibi) dairesel kesitler maliyeti ve kullanım kolaylığı ile üstünlük sağlar.
Sürekli elyaflarla çalıĢmak genelde daha kolaydır ve tasarım serbestliği süreksizlere
göre çok daha sınırlıdır. Sürekli elyaflar süreksizlerden daha iyi yönlenme
göstermelerine karĢılık, süreksiz elyafların kullanılması daha pratik sonuçlar
vermektedir (Koruvatan, 2008).
1.4.2. Parçacık takviyeli kompozit malzemeler
Bu tip kompozitler; tek veya iki boyutlu makroskobik partiküllerin veya sıfır boyutlu
olarak kabul edilen mikroskobik partiküllerin matriks ile oluĢturdukları malzemeler
olup ortalama gömülen parçacık boyutu 1 𝜇m’den büyük ve elyaf hacim oranı
%25’den fazla kullanılmaktadır. En çok kullanılan parçacıklar ise Al2O3ve SiC’den
oluĢan seramiklerdir. Burada yük, elyaf ve matriks tarafından birlikte taĢınır. Bu
kompozitler; dayanımı iyileĢtirmekten ziyade beklenilmeyen alıĢılmıĢın dıĢında
birleĢtirilmiĢ özellikler elde etmek için tasarlanmaktadır. Bu kompozitler; metal,
seramik ve polimerlerin birleĢiminden oluĢabilirler. Sert metal uçlar ve beton da
örnek olarak verilebilir.
Döküm yoluyla üretilen bu tür kompozitlerde pratikte karĢılaĢılan bir problemde
parçacık ilave edildiğinde tozların karıĢtırılma zorluğu ve eriyik vizkozitenin
düĢmesi veya sıvı metalin seramik parçacıkları ıslatamamasıdır. Islanabilirliğin
iyileĢtirilebilmesi için;
9
a. Katı yüzey enerjisinin artırılması,
b. Sıvı metal yüzey geriliminin azaltılması,
c. Katı ve sıvı ara yüzey enerjisinin azaltılması gibi parametreler üzerinde
durulması gerekir.
Bu nedenle de, parçacık yüzeyine kaplama yapılması ve ısıl iĢlem uygulanması veya
matriks birleĢiminin ayarlanması gibi metotlar uygulanmaktadır. Metal matriksli
kompozitlerde ıslanabilirliği iyileĢtirmek için genellikle, magnezyum elementi
kullanılmaktadır. Bu Ģekildeki kompozitin dayanımı;
a. Parçacıkların büyüklüğüne,
b. Parçacıklar arası mesafeye,
c. Parçacıkların homojen dağılımına,
d. Matriksin özelliklerine,
e. Parçacıkların özelliklerine
bağlı olarak değiĢir.
Bu tip kompozitlerde artan takviye elemanı ilavesi ile birlikte yapı içerisinde porozite
vb. hatalar artmaktadır. Dolayısıyla haddeleme gibi ikinci bir iĢlemde
uygulanabilmektedir. Bütün bunlara rağmen döküm metodu ile yapılan bir
kompozitin dayanımı, takviye elemanının matriks içerisinde homojen dağılmaması
ve tane büyüklüğü etkisi nedeniyle toz metalurji metodu ile yapılan kompozitten
daha düĢüktür. Parçacık takviyeli kompozitin özellikleri, kompoziti oluĢturan
bileĢenlerin özelliklerine ve oranlarına bağlıdır.
1.4.3. Tabakalı kompozit malzemeler
Tabakalı kompozitler, farklı özelliklere sahip en az iki tabakanın birleĢiminden
oluĢur. Çok değiĢik kombinasyonlarda tabakalanmıĢ kompozitlerin üretimleri
mümkündür. Metaller üzerine uygulanan metalik, organik veya seramik kaplamalar,
cam-plastik-cam tabakalardan oluĢan kompozitler, kâğıt üzerine kaplanmıĢ plastik
kompozitler, farklı elyaf yönlenmesine sahip tek tabakaların birleĢtirilmesiyle elde
edilen yapılar bu tür kompozitlere örnek olarak gösterilebilir. Korozyon direnci zayıf
10
metaller üzerine daha yüksek dirençli metallerin veya plastiklerin kaplanmasıyla
korozyon direncinin, yumuĢak metallerin sert malzemelerle birleĢtirilmesiyle sertlik
ve aĢınma direncinin, farklı elyaf yönlenmesine sahip tek tabakaların
birleĢtirilmesiyle de çok yönlü yük taĢıma özelliğinin geliĢtirilmesi mümkündür
(Kayrak,1999).
1.4.4. Karma (Hibrid) kompozit malzemeler
Aynı kompozit yapıda iki ya da daha fazla elyaf çeĢidinin bulunması mümkün
olabilir. Bu kompozitlere karma (hidrid) kompozitler denir. Örneğin, kevlar ucuz ve
tok bir elyaftır ancak basma mukavemeti düĢüktür. Grafit ise düĢük tokluğa sahip,
pahalı ancak iyi basma mukavemeti olan bir elyaftır. Bu iki elyafın kompozit yapıda
bir arada bulunması ile elde edilen hidrid kompozitin tokluğu grafit kompozitten
daha iyi, aynı zamanda maliyeti daha düĢük ve basma mukavemeti de kevlar elyaflı
kompozitten daha yüksek olmaktadır. Farklı tiplerdeki hidrid kompozitler aĢağıdaki
gibi gruplanabilir:
1. Matriks içinde iki ya da daha fazla tabaka içerirler. Her tabaka belirli bir
yöndeki takviyeleri içerir ve her bir tabakada belirli bir tip elyaf
kullanılmıĢtır. Tabakalar amaca göre istenilen Ģekilde yerleĢtirilirler.
2. Ġki ya da daha fazla elyaf karıĢım halinde aynı tabakada yer alır ve tabakalar
istenilen Ģekilde birleĢtirilerek hidrid kompozit elde edilir.
3. Reçine matriksli tabakalar ve metal matriksli tabakalar gibi farklı kompozit
yapılar içeren süper hidridler elde edilebilir. Süper hidridlerde tabakalar bir
yapıĢkan malzeme ile birleĢtirilirler (Koruvatan, 2008).
1.5. Kompozit Yapılardaki Bağlantılar
Yapısal bir bağlantı, hemen hemen bütün mühendislik tasarımlarında en kritik
elemanı temsil eder. Parçalar arasındaki bağlantılar, yapılara ekstra bir ağırlık verdiği
gibi önemli birer hasar kaynağı ve üretim problemlerinin nedenidir. Tasarımda,
malzeme büyüklüğündeki sınırlamalar, üretim ve taĢıma zorluğu gibi faktörler
11
bağlantısız bir yapıyı imkânsız hale getirmiĢtir. Bir bağlantının amacı, yapıyı
oluĢturan parçalar arasında yük aktarımını sağlamaktır. Bu yük aktarımının bir
sonucu olarak, bağlantı bölgesinde gerilme yığılmalarından dolayı önemli hasarlar
meydana gelmektedir. Dayanıklı ve güvenilir yapılar elde etmek isteniyorsa, bağlantı
tasarımda gerilme yığılmalarını en aza indirmek en önemli amaçlardan biri olmalıdır
(Koruvatan, 2008).
Kompozit malzemelerin metallerle karĢılaĢtırıldığında bir avantajı da, elyaf tipi,
içeriği ve oryantasyonu doğru seçildiğinde rijitlik ve mukavemet gibi mükemmel
mekanik özelliklerinin olmasıdır. Bu, elbette ki temel bir yarar olabilir, ancak
bağlantı problemlerine neden olabilir. Özellikle de izotropik olmayan kompozit
levhaların son derece karıĢık ve güç konfigürasyonları vardır ve bu tür levhaları
tamir etmek zordur. Bu nedenle kompozit levhalardaki bağlantılar, maliyet açısından
da bir çözüm gerektiriyorsa tasarım sürecinin önemli bir parçası olarak düĢünülmesi
gerekir (Koruvatan, 2008).
Elyaf takviyeli kompozit malzemeler geleneksel metal malzemelerinkine göre
bağlantı problemlerinden daha çabuk etkilenen birkaç karakteristik özelliğe sahiptir.
Bu karakteristikler elyaf yönlerindeki yüksek dayanım ve rijitliğe bağlı olarak
düzlemsel kayma gerilmesindeki, enine çekme gerilmesindeki, tabakalar arası kayma
gerilmesindeki ve yatak mukavemetindeki zayıflıktır. Bu nedenle elyaf takviyeli
kompozit yapılardaki her bir bağlantı sisteminin birbirinden bağımsız olarak ele
alınıp tasarlanması gerekir (Koruvatan, 2008).
Mühendislik tasarımlarında geleneksel metal parçaların birleĢtirilmesinde kullanılan
temel teknikler elyaf takviyeli kompozit parçaların birleĢtirilmesinde de kolayca
uygulanmaktadır. Kompozit yapılardaki parçaların birleĢtirilmesinde genel olarak
ġekil 1.3.’de görüldüğü gibi mekanik bağlantılar ve ġekil 1.4.’de görüldüğü gibi
yapıĢtırarak yapılan bağlantılar olmak üzere iki bağlantı Ģekli kullanılır. Bazı
durumlarda, ġekil 1.5.’de görüldüğü gibi bu iki tekniğin birleĢimi olan mekanik-
yapıĢtırma bağlantı Ģekli kullanılmaktadır (Koruvatan, 2008).
12
ġekil 1.3. Kompozit yapılarda yapıĢtırarak yapılan bağlantılar (Koruvatan, 2008).
ġekil 1.4. Kompozit yapılardaki mekanik bağlantılar (Koruvatan, 2008).
13
ġekil 1.5. Kompozit yapılardaki mekanik-yapıĢtırma bağlantılar (Koruvatan, 2008).
Kompozit parçaları birleĢtirirken bu iki temel bağlantı tekniği arasında bir seçim
yapılması gerektiğinde onların avantajlarının ve dezavantajlarının göz önünde
bulundurulması gerekir. Örneğin; mekanik bağlantılar hasarsız olarak kolayca
sökülüp takılabilmelerine karĢın, yapıĢtırarak yapılan bağlantıların kompozit parçalar
üzerinde önemli ölçüde hasar meydana getirdiği görülmektedir (Koruvatan, 2008).
1.5.1 Mekanik Bağlantılarla YapıĢtırarak Yapılan Bağlantıların
KarĢılaĢtırılması
Mekanik bağlantılarla yapıĢtırarak yapılan bağlantıların her ikisinin de amacı aynı
olmasına rağmen yük aktarma mekanizmaları birbirlerinden oldukça farklıdır.
Mekanik bağlantılarda yükler, sürtünmeden dolayı parçaların dıĢ yüzeyleri üzerinde
oluĢan küçük kayma bileĢeni tarafından bağlantı deliklerinin iç yüzeyi sıkıĢtırılarak
bir parçadan diğerine aktarılır. YapıĢtırarak yapılan bağlantılar da ise yükler,
parçaların yüzeyleri üzerinden çoğunlukla kayma Ģeklinde aktarılır. Her iki durumda
da yük taĢıma elemanları (mekanik bağlayıcı ya da yapıĢtırıcı) bağlantı çizgisi
boyunca meydana gelen kayma ile gerilirler; bununla birlikte her iki bağlantının da
gerçek gerilme dağılımları karıĢıktır (Koruvatan, 2008).
AĢağıda sıralanan bazı hususlar yapısal uygulamalarda uygun bağlantı Ģeklini
seçmek için tasarımcıya yardımcı olmaktadır:
Yükleme büyüklüğü, ( genel olarak bir parçadan diğerine aktarılması gereken
ve bağlantı geniĢliğinin her birimi için gereken kuvvet olarak açıklanır),
Yük aktarımı sırasında meydana gelen geometrik zorlanmalar,
Bağlantının çalıĢması esnasında çevresel faktörler,
14
Tekrarlanan montaj ve de-montaj ihtiyacı,
Ġstenen bağlantı verimi (mukavemet-ağırlık faktörü)
Üretim maliyeti, montaj ve denetim kolaylığı,
Arzu edilen bağlantı güvenirliği (Koruvatan, 2008).
1.5.2 Kompozit Yapılardaki Mekanik Bağlantıların Tasarımı
Mekanik bağlantılar, bağlantı bölgesinde önemli gerilme yığılmalarına neden
olmasına rağmen elyaf takviyeli kompozit yapılarda etkili bir bağlantı tekniğidir.
Emniyetli olmaları, üretim kolaylığı ve düĢük maliyetlerinden dolayı pim, civata
veya perçin gibi mekanik bağlayıcılar metal yapılarda olduğu gibi elyaf takviyeli
kompozit yapılarda da yaygın olarak kullanılmaktadır (Koruvatan, 2008).
Kompozit malzemeler, yapıĢtırılarak ya da pim yardımıyla mekanik olarak
birleĢtirilmektedir. Pim ile yapılan birleĢtirmelerde, özellikle delik çevresinde
meydan gelen gerilme yığılmalarından dolayı, beklenilen mukavemet değerinin
altında bir değerde hasar meydana gelmektedir. Pim veya civata bağlantılı kompozit
malzemelerde, bağlantı noktalarında genel olarak yatak (bearing), kayma ya da
yırtılma (shear-out) ve net çeki (net tension) hatası olmak üzere 3 temel hasar modu
oluĢmaktadır. Ayrıca civata ve boĢluk (cleavage) hataları da görülebilir. ġekil 1.6.’da
en genel halde görülen hasar modları verilmiĢtir. Çeki ve kayma hasarları aniden
meydana geldiği için tehlikelidir. Yatak hasar modunda ise ilk hasar oluĢmasına
rağmen, malzeme yük taĢımaya devam eder. Bu nedenle, yatak hasar modu, çeki ve
kayma hasar moduna göre daha güvenilirdir (Pekbey, 2007).
Kompozit malzemelerin farklı mekanik özelliklerine ve servis koĢullarına bağlı
olarak bağlantı bölgesinde bu hasar Ģekillerinin birleĢimleri de görülmektedir
(Koruvatan, 2008).
15
ġekil 1.6. Kompozit yapılardaki mekanik bağlantıların hasar Ģekilleri
(Koruvatan, 2008).
Kopma Hasarı: Kompozit malzemenin anizotropik özelliğinden kaynaklanan
gerilme yığılmalarından dolayı çok küçük yüklerde bile meydana gelebilen hasar
Ģeklidir.
Yırtılma Hasarı: Yüke paralel yönde takviye edilmiĢ elyafların yüksek hacim
oranından dolayı özellikle matriks malzemelerde oldukça düĢük yüklerde bile
meydana gelebilen hasar Ģeklidir.
Yataklama Hasarı: Elyaf takviyeli kompozit malzemedeki tabakaların
oryantasyonuna son derece bağlı olarak meydana gelen hasar Ģeklidir (Koruvatan,
2008).
Tek yönlü elyaf takviyeli tabakalı kompozit levhadaki bir bağlantı, elyaflara paralel
yüklendiği zaman delik etrafındaki gerilme yığılmalarından dolayı levhanın yırtılarak
hasara uğramasına neden olmaktadır. Elyaflara dik yüklendiğinde ise levha koparak
hasara uğrayacaktır. Çok yönlü elyaf takviyeli kompozit levhalar değiĢik yönlerdeki
16
elyafların oranlarına bağlı olarak daha karıĢık bir Ģekilde davranır. Bu durum
genellikle [0°/±45º] tabaka oryantasyonuna sahip levhalar ile izah edilebilir.
Kompozit levhalarda [±45º] elyaf malzeme oranı arttığında, yataklama hasarı üstün
oluncaya kadar kayma mukavemeti artar. Bununla birlikte [±45º] elyaf oryantasyonlu
tabakalı kompozit levhalar düĢük çekme mukavemetine sahip olduklarından elyaf
oranının artmasıyla hasar, kopma hasar Ģekline dönüĢecektir. ġekil 1.7.’de görüldüğü
gibi bütün temel hasar Ģekilleri göstermiĢtir ki yarı-izotropik [0°/±45º] tabakalı
kompozit levhalardaki civatalı bağlantılar en iyi performansı vermektedir
(Koruvatan, 2008).
Eğer tabakalı kompozit bir levha homojen Ģekilde karıĢtırılmıĢsa, elyaf yönü
tabakadan tabakaya değiĢir ve tabaka oryantasyonunun civatalı bağlantıların yatak
mukavemeti üzerine etkisi küçük olur. Bununla birlikte, eğer levha aynı elyaf
oryantasyona sahip tabakalardan oluĢursa civatalı bağlantıların mukavemeti önemli
ölçüde düĢer (Koruvatan, 2008).
Bu üç temel hasar Ģekli arasında bağlantı tasarımında en çok arzu edilen hasar Ģekli
yataklama hasarıdır. Yataklama hasarı delik etrafındaki gerilme yığılmalarını
azaltmaya yardımcı olmaktadır (Koruvatan, 2008).
ġekil 1.7. [0◦/±45◦] karbon elyaf takviyeli kompozit levhalardaki civatalı
bağlantıların hasar Ģekilleri üzerine oryantasyonun etkisi (Koruvatan, 2008).
17
Rijit bir pim tarafından çekme kuvvetine maruz bırakılan kompozit numunenin
mukavemet tahmininde gereken kopma mukavemeti, yataklama mukavemeti ve
yırtılma mukavemeti aĢağıdaki formüllerle ifade edilebilir (Koruvatan, 2008).
Kopma mukavemeti
(1.1)
Burada, (Pmax) hasar yükü, (W) bağlantı geniĢliği, (D) delik çapı ve (t) bağlantı
kalınlığıdır.
Yataklama Mukavemeti;
(1.2)
Yırtılma Mukavemeti;
(1.3)
Burada, (E) delik merkezi ile serbest kenar arasındaki (yüke paralel) mesafedir
(Koruvatan, 2008).
Elyaf takviyeli kompozit yapılardaki bağlantı davranıĢına etki eden faktörler dört ana
grupta toplanmıĢtır ;
1. Malzeme Parametreleri: Elyaf tipi ve Ģekli, matriks (reçine) tipi, elyaf
oryantasyonu, tabaka oryantasyonu v.b.,
2. Geometri Parametreleri: Numune geniĢliği (W) veya geniĢliğin delik çapına
oranı (W/D), kenar mesafesi (E) veya kenar mesafesinin delik çapına oranı (E/D),
seri bağlantılarda delikler arası mesafe (K) veya delikler arasındaki mesafenin
delik çapına oranı (K/D), paralel bağlantılarda delikler arası mesafe (M) veya
delikler arasındaki mesafenin delik çapına oranı (M/D), delik çapı (D).
( )( ) t.D-W
P=σ
max
maxk
( )t.D
P=σ
max
maxy
( )t.E.2
P=τ
max
maxy
18
3. Bağlayıcı Parametreleri: Bağlayıcı tipi (pimli, civatalı v.s.), bağlama alanı, delik
büyüklüğü, rondela baskı kuvveti, ön yükleme momenti v.s.
4. Tasarım Parametreleri: Yükleme tipi (çekme, basma, yorulma v.s.) yükleme
yönü, bağlantı tipi (tek bindirmeli, çift bindirmeli), geometri (kenar mesafesi,
delik modeli), çevre ve hasar kriteri.
Kompozit yapılardaki bağlantı davranıĢını etkileyen faktörlerin karmaĢık ve çok
olmasından dolayı, bağlantı davranıĢını tam olarak belirleyebilmek mümkün değildir.
Bu nedenle, temel bağlantı davranıĢını tam olarak tanımlamak için tercihen daha
önemli parametrelerin etkisinden bağlantı ve malzemenin davranıĢını belirlemek
gerekir (Koruvatan, 2008).
1.6. Kompozit Malzemelerin Mekanik DavranıĢı
Kompozit malzemeler geleneksel mühendislik malzemelerden oldukça farklı
mekanik davranıĢ gösterirler. Geleneksel mühendislik malzemelerinin birçoğu
homojen ve izotropik yapıdadır. Homojen ve izotropik malzemeler bütün yönlerde
aynı elastik özelliğe sahiptir ve uniform olarak kabul edilirler. Elyaf takviyeli
kompozit malzemeler ise genel olarak heterojen ve anizotropik ya da ortotropik
karakterdedirler. Anizotropik yapı özelliği gösteren malzemeler herhangi bir
noktasındaki tüm yönlerde farklı elastik özelliğe sahiptir ve özelliklerinin simetri
gösterdiği eksen yoktur. Ortotropik özellikteki malzemeler ise herhangi bir
noktasındaki birbirine dik üç temel eksende farklı özellik gösterirler ve özellikleri bu
eksenlere göre simetriktir. Anizotropik ve ortotropik yapıdaki malzemelerin
özellikleri yöne bağlı olarak değiĢtiğinden uniform yapıda değildir (Koruvatan,
2008).
Elyaf takviyeli kompozit malzemelerin pek çoğunun heterojen ve anizotropik ya da
ortotropik karakterde olmaları mekaniksel analizlerini zorlaĢtırır. Elyaf takviyeli
kompozit malzemelerin mekanik davranıĢları mikromekanik ve makromekanik
analizlerle belirlenir. Mikromekanik analizlerde kompozitin bileĢenleri arasındaki
19
gerilme ve deformasyon durumu, matriks hasarı, elyaf hasarı ve elyaf-matriks
arasındaki ara yüzey hasarı gibi lokal hasarlar belirlenebilir.
Makromekanik analizlerde ise kompozit yapının servis koĢullarındaki mekanik
davranıĢı incelenir. Örneğin; dıĢarıdan uygulanan çekme gerilmelerinin oluĢturacağı
deformasyonlar yapı bileĢenlerinin ayrı ayrı deformasyonları yerine kompozitin
deformasyonu olarak ifade edilebilir. ġekil 1.8.’de elyaf takviyeli kompozit yapıların
uygun analiz yöntemleri Ģematik olarak gösterilmiĢtir (Koruvatan, 2008).
Kompozit malzemelerin makromekanik analizinde, anizotropik elastikiyet teorisi ve
klasik levha teorisi ile her bir tabakanın oryantasyonu ve modüllerine bağlı gerilme
durumu tanımlanır ve hasarı yaratmak için gerekli yükün büyüklüğü belirlenir.
Tabakalı kompozit plakanın kalınlığı, uzunluğu ve geniĢliğine nazaran daha küçük
olduğundan uygulanan yük düzlemde kabul edilir ve sadece düzlemsel gerilmeler
dikkate alınır (Koruvatan, 2008).
ġekil 1.8. Elyaf takviyeli kompozit yapıların uygun analiz yöntemlerinin
Ģematik gösterim
20
1.7. Hasar Analizi
Hasar analizi; hasara neden olan teknolojik hatanın cinsini ve hasarın sorumlusunu
ortaya çıkarmak ve hasarın benzer yapılarda tekrarını önleyici tedbirleri önermek
amacıyla gerçekleĢtirilen faaliyetlerin tümüne verilen addır (Eryürek, 1993).
Farklı özelliklerde tabakaların bir araya getirilmesi ile oluĢturulan kompozit
malzemelere tabakalı kompozitler denilmektedir. Tabakalı kompozit malzemeler, her
tabakası farklı fiber takviye açılarına sahip olan tabakaların bir araya getirilmesi ile
de üretilebildiği için mekanik özellikleri de fiber takviye açısına göre farklılık
göstermektedir. Bu farklılık malzemenin yükleme tipine daha uygun bir fiber dizilimi
sağlanmasına olanak sunmaktadır. Reçine esaslı tabakalı kompozit malzemeler lineer
elastik özelliğe sahip ve gevrek kırılmaya uğrayan yapılardır. Plastik Ģekil değiĢtirme
davranıĢları oldukça azdır ve hemen hemen hiç Ģekil değiĢtirmeksizin yüklemelerin
belirli bir değeri aĢması halinde hasara uğrarlar. Bu türdeki kompozit malzemeler
yüksek mukavemet değerlerine sahip olmalarına karĢın gevrek yapıda olmaları ve
her yönde homojen olmayan (anizotrop) özelliklerinden dolayı gerilme yığılmalarına
karĢı oldukça hassastırlar (Dursun vd.,2008).
Gerilme yığılmaları hasar baĢlangıcına neden olur ve bu hasar, yüklemenin
arttırılması ile ilerleyerek malzemenin yükü taĢıyabileceği değeri aĢar ve kırılma
gerçekleĢir. Tabakalı kompozit malzemelerin çalıĢma esnasındaki bölgesel hasarı
yada kırılması, matriks kırılması, fiber – matriks arası kırılma veya fiber kopması
Ģeklinde meydana gelebilmektedir (Turan vd.,2009).
Hasarın oluĢum Ģekli ve ilerlemesinin hesaplanması kompozit yapının emniyetli bir
Ģekilde çalıĢması için oldukça önemlidir. Bu nedenle yapı içerisinde bulunan dairesel
delik gibi geometrik süreksizliklerin kompozit yapıda meydana gelecek hasarı nasıl
etkileyebileceğini hesaplamak ve emniyetli çalıĢma yükünü tanımlamak gerekir
(Turan vd.,2009).
21
1.8. Kompozit Malzemelerin Hasar Analizleri
Kompozit malzemelerde hasarın oluĢması ve ilerlemesi metallerden farklıdır.
Kompozit malzemelerde hasar belirli bir sıraya göre meydana gelir. Malzemeye,
geometriye, tabaka takviye açısına ve uygulanan yükleme Ģekline bağlı olarak
öncelikle mukavemet açısından zayıf tabakalarda matriks yapıda kırılma meydana
gelir. Bu durumda matriks yük taĢıyamaz ve tüm yük elyaf malzemeye aktarılır.
Uygulanan kuvvetin arttırılmasına bağlı olarak yapının diğer tabakalarda elyaf
hasarı, elyaf/matriks arasında kayma oluĢabilir. Hasarın Ģekline göre kompozit
malzemenin farklı malzeme özellikleri etkilenir. Etkilenme Ģekline göre kompozit
malzemenin yük taĢıma kapasitesi düĢer. Dolayısıyla kompozit malzemelerin
mukavemet analizlerinin gerçeğe yakın olması açısından hasar ilerleme
modellemesinin yapılabilmesi çok önemlidir (Dursun, 2008).
Elyaf takviyeli tabakalı kompozit malzemelerden oluĢan yapısal parçaların
analizlerinde genellikle kabul edilebilir güvenirlik seviyesi için kompozitin
mukavemeti ile sınırlandırılan gerilmelerin olduğu varsayılır. Malesef pratikte bu
durum çok daha karıĢıktır. Örneğin; statik yüklemeler, çentik veya deliğe sahip elyaf
takviyeli kompozit parçalarda maksimum gerilmelerden daha düĢük seviyelerdeki
gerilmelerde bile erken çatlamalar meydana getirebilir. Hasara uğramıĢ bölgenin
oluĢumu, çentik bölgesine yakın yerlerdeki gerilme yığılmalarından kaynaklanır.
Hasarın tam Ģekli, elyaf oryantasyonu, tabaka oryantasyonu, matriks malzemenin
özelliği, elyaf-matriks ara yüzey özellikleri ve çevresel etkiler gibi birçok faktöre
bağlıdır (Koruvatan, 2008).
Elyaf takviyeli kompozit malzemenin hasarı genellikle iç hasarının farklı tiplerinin
birikimiyle meydana gelir. Kompozitlerin mikromekanik ölçekteki hasar
mekanizmaları, elyaf kırılması, delaminasyon (ayrılma), elyaf-matriks ara yüzeyinde
kayma çatlaması gibi temel hasarları içermektedir. Hasar mekanizmaları, yükleme
tipiyle ve kompozitin bileĢenlerinin (elyaf, matriks ve elyaf-matriks ara yüzeyi)
özellikleri ile yakından ilgilidir. Genellikle artarak uygulanan yükten dolayı oluĢan
hasar, kompozitin içersinde iyice dağılır ve geliĢir. Yıkım hasarından önce aniden
22
birleĢerek makroskobik kırılma Ģeklini alır. Hasar baĢlangıcının tahmini
mikromekaniksel analiz ve noktasal hasar kriterine dayandırılmıĢtır. Hasar sürecinin
mikromekaniksel analizi, çeĢitli tabaka dizilimlerinde hasar mekanizmaları meydana
geldiğinden güçleĢir. Bu nedenle genel bir yükleme altında mikro hasar Ģekillerinin
baĢlangıcı ve geliĢiminin tanımlanması zordur. Mikromekaniksel hasar
mekanizmalarının incelenmesi genellikle karmaĢık teorik ve deneysel analizler
gerektirir ve çoğunlukla basit yükleme Ģekli altında yapılır (Koruvatan, 2008).
Diğer yandan, normal ve kayma yüklemelerinin çeĢitli birleĢimleri altındaki
kompozitin mukavemetini, temel malzeme yönlerini kapsayan temel mukavemet
parametrelerinin sayısıyla güvenilir ve hızlı bir Ģekilde tahmin edebilmek önemlidir.
Temel mukavemet parametreleri deneylerle belirlenir. Bu nedenle, kompozitlerin
mukavemetini tahmin etmek için genellikle makromekaniksel problem yaklaĢımı
tercih edilir. Literatürde çeĢitli makromekaniksel mukavemet teorileri veya hasar
kriterleri bulunmaktadır. Mukavemet teorileri her Ģeyden önce makroskobik olarak
hasarın Ģeklini değil baĢlangıcını tahmin etmeye çalıĢır. Tek yönlü elyaf takviyeli
kompozit levha için hasar kriteri, izotropik metal malzemelerde elastik davranıĢtan
plastik davranıĢa geçiĢi tahmin etmek için geliĢtirilen genelleĢtirilmiĢ izotropik akma
kriterine dayanır (Koruvatan, 2008).
Tabakalı kompozit levhanın mukavemetini tahmin etmek için her bir tabakanın
gerilme durumu bilgisine ihtiyaç duyulur. Bununla birlikte, kompozit malzemelerin
izotropik olmayan ve heterojen doğası nedeniyle hasar Ģekilleri, izotropik homojen
malzemelerden oldukça farklı yeni analizler gerektirir. Özellikle, tabakalı
kompozitlerin tek bir tabakasında oluĢan hasar, levhanın tamamını kapsayan hasar
anlamına gelmez; tabakalı kompozitler, rijitliğindeki önemli değiĢikliğe rağmen daha
yüksek yükleri taĢıyabilecek kapasiteye sahip olabilir (Koruvatan, 2008).
Herhangi bir tabakalı kompozit malzemenin mukavemet analizi çeĢitli mukavemet
teorileri gerektirir. Hasar analizlerinde mukavemet teorilerinin kullanımı, tek yönlü
elyaf takviyeli kompozit tabakaların tek eksenli testlerden elde edilen mukavemet
verilerinin yardımıyla karıĢık yükleme durumlarındaki farklı oryantasyonlara sahip
23
birkaç tabakadan oluĢan tabakalı kompozitin mukavemetini tahmin etmek için
kullanılan bir araçtır. Ġncelenen hasarın karıĢık olmasından dolayı kompozit
malzemelerin birçok hasar teorisi vardır. Bu kriterler, uyumlu bir sonlu eleman
metodu gerektiren geliĢen bir hasar analizini içine dâhil edebilirse ancak o zaman
yararlı olabilir (Koruvatan, 2008).
Kompozit malzemelerde son hasara kadar hasarın geliĢiminin analizi ve tahmini,
kompozit yapıların ve parçaların kullanım amaçları için uygun olup olmadığının
değerlendirilmesinde büyük önem arz eder. Bu nedenle tabakalı kompozitlerin hasar
analizinde hasarın üç farklı tipi tartıĢılır (Koruvatan, 2008):
Ġlk tabaka hasarı,
Tabakalı kompozit levhanın maksimum hasarı,
Tabakalar arası hasar (interlaminar).
Ġlk durumda, tabakalı kompozit levhada ilk tabaka hasara uğradığı zaman levhanın
hasara uğrayacağı, ikinci durumda levhanın, maksimum yük seviyesine ulaĢtığı veya
aĢtığında hasara uğrayacağı düĢünülür. Üçüncü durumda ise, tabakaların bütün kalıp
bitiĢik tabakaların birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir hasar olduğu düĢünülür.
Genel olarak çok eksenli bir gerilme sistemi altındaki kompozit tabakanın
düzlemdeki hasarını tam olarak belirlemek için gerekli beĢ temel mukavemet
değerlerinin ve kullanılan hasar kriterine bağlı olarak kompozit tabakanın düzlemsel
hasarını belirlemek için beĢ maksimum birim uzama değerinin bilinmesi gerekir.
ġekil 1.9.’da beĢ maksimum mukavemet ve birim uzama Ģematik olarak
görülmektedir (Koruvatan, 2008).
24
ġekil 1.9. Kompozit tabakanın mukavemet analizi için gerekli maksimum
mukavemet ve birim uzamalar
1. Xç: Boyuna (elyaf yönü) maksimum çekme mukavemeti,
2. Xb: Boyuna (elyaf yönü) maksimum basma mukavemeti,
3. Yç: Enine (matriks yönü) maksimum çekme mukavemeti,
4. Yb: Enine (matriks yönü) maksimum basma mukavemeti,
5. S: Düzlemde maksimum kayma mukavemeti.
BirleĢtirilmiĢ beĢ maksimum birim uzama değeri;
1 ε x,ç: Boyuna (elyaf yönü) maksimum çekme birim uzaması,
2 ε x,b: Boyuna (elyaf yönü) maksimum basınç birim uzaması,
3 ε y,ç: Enine (matriks yönü) maksimum çekme birim uzaması,
4 ε y,b: Enine (matriks yönü) maksimum basınç birim uzaması,
5 ε k: Düzlemde maksimum kayma birim uzaması (Koruvatan, 2008).
Kompozit malzemeden imal edilen bir elemanın bağlantı yerlerinde oluĢacak hasar
yükü ve baĢlangıç hasarının pozisyonu ile hasarın ilerleme yönü, kompozit
malzemenin oryantasyon açısına, tabaka sayısına, geometrik özelliklerine, bağlantı
tipine ve yükleme durumuna bağlı olarak değiĢir. Bu nedenle dizayn yapılırken bu
faktörlerin göz önüne alınması gerekmektedir (Pekbey, 2007).
25
2. KAYNAK ÖZETLERĠ
Kompozit malzemeler üzerine birçok araĢtırmalar yapılmıĢtır. Bu araĢtırmaların
bazıları kompozit malzemelerin bağlantı noktalarındaki hasarları inceleyen bazıları
da delik çevresinde oluĢan gerilmeleri inceleyen araĢtırmalardır.
Chang ve Scott (1982), fiber takviyesi yapılmıĢ farklı tabakalarda, farklı
konfigürasyonlarda (farklı delik boyutları, delik pozisyonları ve levha kalınlıkları)
olan levhaları incelemiĢlerdir.
Collings (1982), karbon epoksi kompozitlerdeki yataklama dayanımının doğrudan
tabaka kalınlığı ile orantılı olduğunu göstermiĢtir.
Fu-Kuo ve Scott (1984), [(0°/45°/-45°/90°)]s, [(0°/45°/-45°)]s ve [(0°/90°)]2s
yönlenme düzenine sahip grafit epoksi kompozit tabakalardaki yataklama dayanımı
ve oluĢan hasar tiplerini nümerik olarak araĢtırmıĢtır. [(0°/45°/-45°/90°)]s yönlenme
düzenine sahip kompozit plakalarda W/D=4 ve E/D=4 olması halinde en yüksek
yataklama dayanımı değerleri elde etmiĢlerdir.
Hyer (1987), pim yüklemeli bağlantılarda pim elastikliğinin, pim ile delik arasındaki
boĢluğun ve sürtünmenin delik etrafındaki gerilme dağılımı üzerindeki etkilerini
incelemiĢtir. Sıralanan özellikler delik çevresindeki gerilme yığılmasını ve
dolayısıyla pim ile yük taĢıma performansını etkilemiĢtir.
Akay (1992), hidrotermal etkiye tabi tutulmuĢ tek yönlü ve örülmüĢ karbon fiber
takviyeli epoksi matriks kompozit tabakaların statik ve dinamik dayanımları üzerinde
çalıĢmalar yapmıĢtır. Sonuçta bu etkinin kompozitin statik ve dinamik dayanımını
azalttığını tespit etmiĢtir.
Persson vd. (1992), karbon fiber/epoksi matriks kompozitlerde delik açma
yöntemlerinin ve üretim kusurlarının statik dayanım ve yorulma ömrü üzerindeki
etkilerini araĢtırmıĢtır. Delik açma iĢlemi ile ilgili üretim hatalarının pim yüklemeli
26
bağlantılarda bağlantı mukavemetini ve yorulma dayanımını azalttığını tespit
etmiĢlerdir.
Herrington ve Abbaghian (1992), pim merkezinden numune kenarına olan mesafenin
pim çapına oranı (E/D) ve numune geniĢliğinin pim çapına oranı (W/D)’nin
yataklama dayanımını ve oluĢan hasar tiplerini yakından etkilediğini bulmuĢlardır.
Naby ve Hollaway (1993), ekstrüzyonla kalıplanmıĢ olan kompozit malzemelerin
pimli bağlantılarının davranıĢlarını deneysel olarak araĢtırmıĢlardır. Sonuç olarak
kritik “E” uzunluğunu elde etmiĢler ve bu “E” uzunluğunun “W” geniĢliği ile iliĢkili
olduğunu göstermiĢlerdir.
Maikuma ve Kubomura (1993), [0°/±45°/90°]3s yönlenme düzenine sahip karbon
fiberli kompozit tabakaların yataklama dayanımının, pim merkezinden numune
kenarına olan mesafenin pim çapına oranı (E/D)’nin 3’e eĢit veya büyük olması
halinde; ve numune geniĢliğinin pim çapına oranı (W/D)’nin 4’e eĢit veya büyük
olması halinde maksimum değerine ulaĢtığını göstermiĢlerdir.
Chen ve Chiu (1994) takviye tipinin, dokuma yapısının, numune geniĢliğinin delik
çapına olan oranına ve delik merkezinin kenardan uzaklığının delik çapına olan
oranın etkilerini belirlemiĢlerdir. Sıralanan bu özelliklerin yataklama dayanımını
etkilediğini bulmuĢlardır.
Lessard ve Shokrieh (1995), pim ile birleĢtirilmiĢ kompozit panellerde meydana
gelen hasar türlerini araĢtırmıĢlardır. Bu araĢtırmacılar çalıĢmalarında, açılan delik
çapının levha geniĢliğine oranının küçük olduğu, W/D
27
Camanho ve Matthews (1997), tabaka diziliminin, fiber takviye açısı ve bağlama
geometrisinin değiĢiminin tek ve çoklu pim kullanılan birleĢtirmelere etkilerini
araĢtırmıĢlardır. Ġki ve üç boyutlu sayısal modellerin kullanıldığı, pim bağlantılı
levhalar üzerinde yaptıkları analizlerde sürtünme, pim-delik arasındaki boĢluk ve
temas yüzeyi dikkate alınmıĢtır. Analizlerde uygun bir hasar kriteri ile birlikte uygun
indirgemelerin kullanılmasının en iyi sonuçları sağlayacağı belirtilmiĢtir.
Persson ve Madenci (1998), oval pim delikli kompozit levhaların pim deliği
etrafındaki gerilme dağılımını, hasar Ģeklini deneysel ve sayısal analizlerle
incelemiĢlerdir. AraĢtırmacılar, kopma hasarı ve yataklama hasarı sergileyen
numunelerde mikroskobik hasarı akustik emisyon tekniği ile ölçmüĢlerdir. Kompozit
numunelerin rijitlik kaybının son hasar yüküne yakın değerlerde oluĢtuğunu
göstermiĢlerdir. Ayrıca deneysel ve analik tahminlerle pim Ģeklinin değiĢmesiyle,
pim bağlantılı kompozit levhaların yük taĢıma kapasitesinin değiĢebileceğini
belirlemiĢlerdir.
Xu vd. (1999), keyfi yükleme durumuna maruz bırakılan çok bağlantılı kompozit
levhalardaki gerilme dağılımını klasik levha teorisine dayalı sonlu eleman yöntemi
kullanarak incelemiĢlerdir. AraĢtırmacılar yaptıkları analitik çalıĢmada, delik
etrafındaki gerilme dağılımının kompozit levhanın elyaf oryantasyonuna ve bağlantı
geometrisine bağlı olduğunu göstermiĢlerdir. ± 45 elyaf oryantasyonlu kompozit
tabaka sayısı arttıkça gerilme dağılımında azalma olduğunu, delikler arası mesafenin
delik çapına oranı (L/D)>4,5 olduğu zaman gerilmenin etkisinin önemsizleĢtiğini ve
geniĢliğin delik çapına oranının (W/D) artmasıyla hızlı olarak arttığını ve kenar
mesafesinin delik çapına oranı (E/D)>3 ve (E/D)
28
AraĢtırmacılar, pim-delik arasındaki boĢluğun azaldığında temas bölgesindeki
gerilmelerin arttığını belirlemiĢlerdir.
Liu ve diğ. (1999), pim çapı ile kompozit levhanın kalınlığı arasındaki etkileĢimi
incelemiĢtir. Sonuçlar, küçük pimli kalın kompozitler ve geniĢ pimli ince
kompozitler, benzer kompozit kalınlığı ve pim çapı boyutları olan bağlantılara göre
daha düĢük verimliliğe sahip
olduğunu göstermiĢtir.
AktaĢ ve Karakuzu (1999), sürekli karbon fiber takviyeli epoksi kompozit levhaların
pimlerle bağlantısını inceleyerek bu bağlantılarda hasara neden olan yükü ve oluĢan
hasar tiplerini deneysel ve nümerik olarak araĢtırmıĢlardır. ÇalıĢmaları sonucunda,
ideal hasar tipi olan yataklama tipi hasarın E/D ve W/D oranlarının 4 veya 4’ ten
büyük olduğu durumlarda meydana geldiğini bulmuĢlardır.
Dano vd. (2000), bağlantı yeri hasarı oluĢana kadar yuva gerilmesi-pim yer
değiĢtirmesi eğrisinin tahmini için pim yüklemeli kompozit tabakaların aĢamalı
olarak hasar analizlerini incelemiĢlerdir. ÇalıĢmanın amacı; hasar kriterlerinin
etkisini, non-lineer kayma davranıĢının mukavemet tahminleri üzerindeki etkisini ve
yük-pim yer değiĢtirme eğrisinin etkisini belirlemektir.
Tosh ve Kelly (2000), kompozit levhalardaki pimli bağlantıların davranıĢına delik
etrafındaki elyaf yerleĢiminin ve kompozit levhaların üretim metodunun etkisini
deneysel olarak incelemiĢlerdir. [0/±60]s tabaka oryantasyonlu grafit elyaf ve epoksi
reçineden reçine difüzyon tekniğiyle ürettikleri kompozit levhalara otoklav’ da
177°C’de ve 630 kPa basınç altında kür uygulamıĢlardır. AraĢtırmacılar kompozit
levhalara yaptıkları deneyler sonucunda, belirli mukavemetin büyük potansiyele
sahip elyafların açık bir delik konfigürasyonu için %62’ye kadar ve pim bağlantılı
delik konfigürasyonunda ise %85’ kadar geliĢtirdiğini tespit etmiĢlerdir .
Okutan vd. (2001), dokuma camelyaf-epoksi kompozit levhalardaki pimli
bağlantıların hasar mukavemetine, geniĢliğin delik çapına oranı (W/D) ve kenar
29
mesafesinin delik çapına oranı (E/D) gibi çeĢitli geometrik parametrelerin etkilerini
deneysel olarak incelemiĢlerdir. ÇalıĢmada, dokuma camelyaf-epoksi kompozit
levhaları elle yatırma yöntemiyle (hand lay-up) ürettikten sonra kompozit malzemeye
120°C sıcaklıkta 3 saat kür uygulamıĢlardır. Ürettikleri kompozit levhalardan
geniĢliğinin delik çapına oranını (W/D), 2’den 5’e kadar ve kenar mesafesinin delik
çapına oranını (E/D), 1’den 5’e kadar değiĢtirerek numuneler elde etmiĢlerdir.
AraĢtırmacılar, çekme deneyi ile kompozit numunelerdeki bağlantıların hasar
mukavemetlerini ve hasar Ģekillerini belirlemiĢler ve kompozit levhalardaki bağlantı
davranıĢının geometrik parametrelere bağlı olarak değiĢtiğini tespit etmiĢlerdir.
Ġçten ve Karakuzu (2002), örgülü karbon takviyeli tabakalı kompozit malzemelerde
pim bağlantılarının ilerlemeli hasar analizini deneysel ve sayısal olarak
çalıĢmıĢlardır. Farklı fiber takviye açılarının, pim bağlantı geometrilerinin ve
malzeme özelliklerinin, hasar yükleri ve hasar oluĢma Ģekli üzerine etkilerini
araĢtırmıĢlardır. Sayısal çalıĢmalarında Hashin ve Hoffman hasar kriterlerini
kullanarak deneysel sonuçlara göre yaklaĢık olarak % 20 fark elde etmiĢlerdir.
Okutan (2002), geometrik parametrelerin tek pim bağlantılı ve çok yönlü cam fiber
ile güçlendirilmiĢ epoksiden elde edilmiĢ numunenin hasar dayanımı üzerindeki
etkisini incelemiĢtir. Bu çalıĢmada [0/90/0] , [90/0/90] katman yönlü ve tek pim
bağlantılı kompozit malzemeler kullanılmıĢtır. Ġlk önce ASTM standartlarına uygun
numune ile malzemenin mekanik özellikleri ve dayanımları bulunmuĢtur. Daha sonra
ise nümerik ve deneysel olarak inceleme yapılıp karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır. Yapılan
deneyler ve nümerik çalıĢmalardan sonra su sonuçlar ortaya çıkmıĢtır. Tek delikli
numunelerde net çeki dayanımı katman yönlerine bağlıdır. Tek delikli bağlantının
kayma performansına bakıldığı zaman, kayma dayanımının katman yönlerine ve E
mesafesine bağlı olduğu görülmüĢtür. [90/0/90] için deneysel sonuçlara bakıldığı
zaman, W/D oranının 2 ve 3 olduğu durumlarda kritik E/D oranının 4, W/D oranının
4 olduğu durumlarda ise kritik E/D oranının 2 olduğu görülmüĢtür.
AktaĢ ve Dirikolu (2003-2004), [0°/45°/-45°/90°]s ve [90°/45°/-45°/0°]s tabaka
oryantasyonuna sahip pim bağlantılı karbon-epoksi kompozit levhaların bağlantı
30
mukavemetini deneysel ve sayısal analizlerle incelemiĢlerdir. AraĢtırmacılar
geometrik parametrelerden (E/D)≥4 ve (W/D)≥4 olduğu durumlarda yataklama
mukavemetinin her iki tabaka oryantasyonunda da üst sınıra ulaĢtığını, [90°/45°/-
45°/0°]s oryantasyonunun güvenli ve maksimum yataklama mukavemetinin %12 ve
%20’ye kadar [0°/45°/-45°/90°]s oryantasyonundan daha güçlü olduğunu
belirlemiĢlerdir. Sayısal analizde ise ANSYS sonlu eleman paket programı
yardımıyla kompozit numunelerin hasar tahminini yapmıĢlar ve deneysel sonuçlarla
aynı olduğunu belirtmiĢlerdir.
Whitworth vd. (2003), pim bağlantılı grafit-epoksi kompozit plakaların yataklama
mukavemetini analitik olarak incelemiĢlerdir. Chang–Scott– Springer karakteristik
eğri modeli kullanımını içeren analizde, bağlayıcı delik etrafındaki gerilme
dağılımını değerlendirmek için iki boyutlu sonlu eleman metodu kullanmıĢlardır.
Çekme ve basmadaki karakteristik uzunlukları, basma yüküne maruz bırakılan
dairesel delikli kompozit levhalara ve çekme yüküne maruz bırakılan merkez çentikli
kompozit levhalara nokta gerilme hasarı uygulayarak belirlemiĢlerdir. Ayrıca
Yamada-Sun hasar kriterini bağlantı hasarını belirlemek için kullanmıĢlardır.
AraĢtırmacılar, analitik çalıĢmadan elde ettikleri sonuçları deneysel sonuçlarla
karĢılaĢtırmıĢlar ve önerdikleri analitik çözümün kompozitlerdeki yatak hasarı
tespitinde yeterli sonuç verdiğini öne sürmüĢlerdir.
Okutan ve Karakuzu (2003), pim bağlantılı kompozit levhaların bağlantı
mukavemetini deneysel ve sayısal analizlerle incelemiĢlerdir. Ürettikleri kompozit
levhalardan elde ettikleri numunelere çekme deneyleri yapmıĢlardır. AraĢtırmacılar
yaptıkları deneyler sonucunda; [0/±45] tabaka oryantasyonuna sahip numunelerin
yataklama mukavemetinin, [90/±45] tabaka oryantasyonuna sahip numunelerden
daha yüksek olduğunu, (W/D) oranın azaldıkça pim yataklarındaki mukavemetin
azaldığını, aynı sonucun (E/D) oranı için de geçerli olduğunu, [90/±45] için
maksimum mukavemetin, (E/D)≤3 ve (W/D)≤4 olduğu durumlarda görüldüğünü
belirlemiĢlerdir.
31
Yang vd. (2003), elastik olarak pim bağlantılı [0º/±45º/90º]s tabaka oryantasyonuna
sahip kompozit plakaların mekanik davranıĢına pim-delik arasındaki sürtünmenin,
yataklama kuvvetinin ve bypass yüklemenin etkisini üç boyutlu gerilme analizi ile
incelemiĢlerdir. Sayısal analizde, çok tabakalı sınır eleman metodu ve izotropik
olmayan kompozit levhalar için tasarlanan geleneksel olamayan sınır eleman
metodunu kullanmıĢlardır. AraĢtırmacılar, temas ve gerilme durumlarının farklı
tabakalarda çok farklı olduğunu, bağlantıdaki sürtünmenin temas basıncını azalttığını
fakat önemli kayma gerilmesi içerdiğini ve diğer gerilme dağılımı bileĢenlerini de
değiĢtirdiğini, yeniden gerilme dağılımı üzerine yük çevriminin etkisinin kompozit
ve pim arasındaki mükemmel uyumdan dolayı önemsiz olduğunu ifade etmiĢlerdir.
Pim bağlantılı alüminyum cam fiber takviyeli epoksi reçine matriksli kompozit
yapılarda hasar analizi Ġçten ve Sayman (2003), tarafından deneysel olarak
yapılmıĢtır. ÇalıĢmalarında fiber takviye açısının değiĢimini ve pim bağlantı
geometrisinin değiĢiminin hasar yükleri üzerine olan etkilerini incelemiĢlerdir.
McCarthy vd. (2005), tek kesme bağlantılı cıvata ile birleĢtirilmiĢ tabakalı kompozit
yapılarda üç boyutlu sonlu elemanlar metodu kullanarak yapmıĢ oldukları analizleri
deneysel çalıĢmaları ile karĢılaĢtırmıĢlardır. ÇalıĢmada esas olarak cıvata ile delik
arasındaki tolerans değerlerinin değiĢiminin hasar üzerine olan etkilerini
araĢtırmıĢlardır.
AktaĢ (2005), karbon fiber takviyeli ve epoksi reçine matriksli tabakalı kompozit
yapılarda statik ve dinamik yükleme etkisi altında yük taĢıma mukavemetinin
değiĢimini pimli bağlantılarda araĢtırmıĢtır.
Karakuzu vd. (2006), pim bağlantılı tabakalı kompozit yapılarda hasar analizini
deneysel ve sayısal olarak incelemiĢlerdir. ÇalıĢmalarında; örgülü cam fiber
takviyeli, vinilester matriksli, tabakalı kompozit yapıda pim bağlantı geometrisinin
değiĢiminin hasar yükleri ve hasar tipi üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. Sayısal
hasar yüklerini Hashin hasar kriterine göre Lusas sonlu elemanlar programında üç
boyutlu sonlu eleman modeliyle belirlemiĢlerdir.
32
Echavara vd. (2007), pim bağlantılı elastik ortotropik tabakalı kompozit yapılarda
delik etrafındaki gerilme yığılmalarını analitik metotlar kullanarak incelemiĢlerdir.
Karakuzu vd. (2007), iki seri pim bağlantılı dokuma camvinilester kompozit plakanın
bağlantı davranıĢına geometrik parametrelerin etkisini deneysel ve sayısal analizlerle
incelemiĢlerdir. Deneysel çalıĢmada, elle yatırma (hand lay-up) yöntemiyle üretilen
cam-vinilester kompozit plakalara 10 MPa basınç altında, 100°C sıcaklıkta 30 dakika
kür uygulanmıĢlar. Üretilen kompozit plakalardan, diğer geometrik parametrelerin
(W/D) ve (E/D) yanında, iki seri pim deliğinin arasındaki mesafenin delik çapına
oranını (M/D), 2’den 5’e kadar değiĢtirerek hazırladıkları kompozit numunelere
çekme deneyi yapmıĢlardır. Sayısal analizde ise LUSAS 13.6 sonlu elemanlar paket
programını kullanarak üç boyutlu sonlu elaman modeli geliĢtirmiĢlerdir.
AraĢtırmacılar yaptıkları analizlerle, (M/D) oranının artmasıyla hasar yükünün de
arttığını ve (M/D) oranının hasar yükü üzerinde (E/D) oranından daha az etkili
olduğu belirlemiĢlerdir. Ayrıca kritik yükün (W/D) oranının 3 olduğu durumda
oluĢtuğunu ve hasar yükünün (W/D) oranının 3’e eĢit ve daha büyük olduğu
durumlarda değiĢmediğini göstermiĢlerdir.
AtaĢ (2007), iki paralel rijit pim tarafından değiĢken yayılı yüke maruz kalmıĢ iki
paralel delikli dokuma cam elyaf-polyester tabakalı kompozit plakadaki, hasar
yüklerini ve yataklama mukavemetlerini deneysel ve sayısal analizlerle incelemiĢtir.
Pekbey (2007), pim bağlantılı [0°/90°/±60°]s elyaf oryantasyonuna sahip cam
elyafepoksi kompozit plakanın hasar yükünü ve hasar Ģeklini deneysel olarak
belirlemiĢtir. Ayrıca, önyükleme momentinin (M), plakanın kenar mesafesinden
delik merkezine olan mesafesinin delik çapına oranının (E/D) ve kompozit plaka
geniĢliğinin delik çapına oranının (W/D) hasara olan etkilerini incelemiĢtir.
AraĢtırmacı, önyükleme momentini M= 0, 1, 2, 3, 4 Nm. olarak almıĢ, kenar
mesafesinin delik çapına oranını (E/D) 1’den 5’e kadar ve geniĢliğin delik
çapınaoranını (W/D) 2’den 6’ya kadar değiĢtirmiĢtir. Önyüklemesiz (M=0)
deneylerde plaka rijit bir pim tarafından çekme yüküne maruz bırakmıĢtır.
Önyükleme momenti yapılan kompozit numunelerin deneylerinde ise, önyükleme
33
momentini bir torkmetre yardımıyla civatayı M=1, 2, 3, 4 Nm sıkarak elde etmiĢtir.
AraĢtırmacı numunelerde, (E/D) ve (W/D) oranlarına bağlı olarak yataklama,
yırtılma, kopma hasar tiplerinin ve bunların birleĢimlerinin meydana geldiğini
belirlemiĢ ve önyükleme momentinin, yatak mukavemetini artırıcı bir etkiye sahip
olduğunu belirtmiĢtir.
ġen (2007), farklı geometrik ölçülere ve tabaka diziliĢlerine sahip pim bağlantılı cam
elyaf-epoksi tabakalı kompozit plakların hasar durumu deneysel ve sayısal analizlerle
incelemiĢtir. AraĢtırmacı, çeĢitli değerlerde ön yükleme momenti uygulanmıĢ seri
bağlı çift pim deliği olan tabakalı kompozit plakların hasar mekanizmasının
oluĢumunu, hasar Ģekillerini, hasar yüklerini ve yatak mukavemetlerini tespit
etmiĢtir. Çift pim bağlantılı tabakalı kompozite ait hasar özelliklerini belirleyip,
sayısal analizle karĢılaĢtırmak için farklı tabaka oryantasyonuna sahip sekiz farklı
tabakalı kompozit plakaya ait numuneler üzerinde deneyler yapmıĢtır. Bunun için
kompozit numunenin kenar mesafesinin delik çapına oranını 1’den 5’e kadar,
geniĢliğinin delik çapına oranını 2’den 5’e kadar ve seri bağlı iki pim arasındaki
mesafenin delik çapına oranını 3’ten 5’e kadar değiĢtirmiĢtir. Önyükleme momenti
ile yapılan testlerden önce, deneylerde herhangi bir ön yükleme momenti
uygulanmamıĢ numuneleri test etmiĢtir. Daha sonra diğer numunelere 2, 3, 4 ve 5
Nm önyükleme momentleri uygulayarak her bir numuneye çekme deneyi yapmıĢtır.
Ayrıca ġen, tabakalı kompozit plakların hasar analizi için sayısal çözümleme de
yapmıĢtır. Sayısal analizde, modelleme ve çözüm iĢlemi için genel amaçlı sonlu
eleman yazılımı olan LUSAS Kompozit, Sürüm 13.6 kullanmıĢtır. AraĢtırmacı,
kompozit plakalardaki pimli bağlantılar için önyükleme momentinin en uygun
değerinin 3 Nm olduğunu belirtmiĢtir.
Turan vd. (2009), pim bağlantılı tabakalı kompozit levhalarda fiber takviye açısının
değiĢiminin hasar yükleri ve hasar tipleri üzerindeki etkileri araĢtırılmıĢtır.
Analizlerde tek yönlü karbon fiberlerle takviye edilmiĢ epoksi reçine matriksli
tabakalı kompozit levhalar kullanılmıĢtır. Tabaka dizilimleri [θ0]4 olmak üzere, θ;
fiber takviye açısı 0° ’den 90°’ye kadar 15°’lik artımlarla seçilmiĢtir. Levhaların
farklı fiber takviye açılarındaki hasar yükü ve hasar tipleri deneysel ve sayısal olarak
34
bulunmuĢtur. Sayısal çalıĢmada Ansys programı kullanılmıĢtır. Tabakalı kompozit
levhaların ilerlemeli hasar analizi için Hashin hasar kriteri kullanan APDL kodları
yazılarak malzeme indirgemeleri yapılmıĢtır. Deneysel çalıĢmada en büyük hasar
yükü 749.917 N ile [15°]4 tabaka dizilimi için ve en düĢük hasar yükü ise 467.483 N
ile [60°]4 tabaka dizilimi için elde edilmiĢtir. Sayısal ve deneysel çalıĢma
sonuçlarının uyumlu olduğu tespit edilmiĢtir.
35
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Materyal
Bu çalıĢmada, pim bağlantılı kompozit plakaların farklı geometrilere göre çeki yükü
altındaki hasar yükleri ve hasar modlarının deneysel olarak tespit edilmesi ve zamana
bağlı olarak değiĢik ortam sıcaklıklarının yatak dayanımlarını ne ölçüde etkilediği
incelenmiĢtir.
Hasar yükünü ve hasar türünü belirlemek için hazırlanan numunelere Pamukkale
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Laboratuvarında deneyler yapılmıĢtır.
ġekil 3.1’ de kullanılan deney düzeneği görülmektedir.
ġekil 3.1. Deney Düzeneği
Deney düzeneğinde çekme deneyi sırasında eksenel sapmaların önlenmesi için özel
bir bağlama aparatı kullanılmıĢtır (ġekil 3.2).
36
ġekil 3.2. Deney aparatı
ÇalıĢmada kullanılan kompozit malzeme özel bir firmada (Ġzoreel) imal ettirilmiĢtir.
Kompozitin imali sabit sıcaklık ve basınç altında el yatırma tekniği ile yapılmıĢtır.
Bu çalıĢmada cam elyaf takviyeli epoksi kompozit malzeme kullanılmıĢtır.
Kompozitin hacimce fiber yüzdesi yaklaĢık %60 ve sekiz tabakadan oluĢmaktadır.
Kompozitin üretimindeki iĢ akıĢ Ģeması aĢağıdaki gibidir.
Kompozitin Üretimi ĠĢ AkıĢ ġeması
Takviye malzemelerinin kesilmesi (cam elyaf-8 tabaka, cam dokuma)
Reçine banyosuna reçine yüklenmesi (Hexion Epikote 828/Epikure 875)
Gerekli sayıya ulaĢan reçineli tabakaların sıcak pres içine konulması
Takviye malzemelere manuel olarak reçine sürülmesi
Sıcak preste sertleĢtirme iĢlemi (140°C, 3 saat)
SertleĢtirme iĢlemi sonunda plaka kenarlarının tıraĢlanması
37
Yukarıdaki iĢ akıĢ Ģemasına göre 3 adet kompozit plaka (50x100) elde edilmiĢtir.
Üretim iĢleminden sonra, kompozit plakanın kalınlığı 1,6 mm olarak ölçülmüĢtür.
ġekil 3.3.’ de deney numuneleri görülmektedir.
ġekil 3.3. Deney numuneleri
3.2 Metot
Bu çalıĢmada; delik çapı (D=5 mm), plaka uzunluğu (L=80 mm) ve plaka kalınlığı
(t=1,6 mm) sabit olarak alınarak diğer parametreler olan W ve E uzunlukları
değiĢtirilmiĢtir (ġekil 3.4.).
ġekil 3.4. Numunenin geometrisi
t
w
L
D
38
Bu çalıĢmada, W/D ve E/D oranlarının hasar tipine ve hasar yüküne olan etkilerini
görebilmek için W/D oranı 2’den 5’e ve E/D oranı ise 1’den 5’e kadar
değiĢtirilmiĢtir.
Plakalar 60’Ģarlı gruplara ayrılarak 9 takım meydana getirilmiĢtir. Birinci takım -
18˚C’de bir ay süreyle soğutucuda, ikinci takım -18˚C’de soğutucuda iki ay süreyle,
üçüncü takım -18˚C’de soğutucuda 1 gün aralıklı 2 ay süreyle, dördüncü takım oda
sıcaklığının üzerinde bir sıcaklıkta bir ay süreyle, beĢinci takım oda sıcaklığını
üzerindeki aynı sıcaklıkta iki ay süreyle, altıncı takım sıcak su içinde 7 gün süreyle,
yedinci takım nemli ortamda bir ay süreyle, sekizinci takım nemli ortamda 2 ay
süreyle bekletilmiĢtir. Dokuzuncu takım ise hiçbir iĢleme tabi tutulmadan oda
sıcaklığında bekletilmiĢtir.
ġekil 3.5. Deney cihazı
60’Ģar adet numuneden oluĢan bu dokuz takım çekme cihazında özel bir aparatla
plakanın deliği rijit bir pim tarafından çekme yüküne maruz bırakılarak hasar yükleri