Upload
others
View
6
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
KUR' AN-I KERİM'DEKİ MUHKEM-MÜTEŞABİH A YRIMININ İNCELİKLERİ
GİRİŞ
Kur' an-ı Kerim, sadece müslümanlar için mukaddes bir kitap ve Arap nesir edebiyatının bir şaheseri olmakla kalmamış, aym zanıanda r,, Hz. Peygamber'in nübüvvet ve risiiletini teyid eden en büyük bir mucize olmuştur. Gönüllere hoş gelen, müşahade ve düşünmeye davet eden, insamn madde ve ruhuna hitap eden üslubu, bünyesinin diğer eserlerden farklı oluşu, bedii güzelliklerine ilaveten tabii güzellikleri, · mücerredi müşahhas, zihinde gaib olanı, önünde hazır yapan meselleri, güzel hitapları, müstesna ikna sistemi, delillerinin kuvveti, mantığının
üstünlüğü, akılları birden bire çelen ve nefisleri meftun eden ruhl, sihirli cazibesiyle Kur' an-ı Kerim, her zaman ve her
mekanda ebedi bir mucize olarak daima önümüzde duracaktıri.
Her zan1an ve her devirde. dini. felsefi ve ilmi eserlerin, muhataplar tarafından iyice anlaşılıp, kavranabilmesi için onların kendilerini iyi anlayanlar tarafından izah edilip açıklanması lazım gelir. Bu gibi eserlerde, öyle esaslar ve pren-
Şükrü Özbuğday*
sipler vardır ki, onu okuyan herkes, ne demek istediğini anlayamaz. Hele insanlığı dalalet bataklığından kurtaracak esasları ihtiva eden ilahi kitapların muhteviyatı, muhatapları tarafından daha iyi anlaşılması gerekir. O halde, ilahi kitapların sonuncusu olan Kur'an-ı Keıim'in, müslümanlar, hatta bütün insanlar tarafından anlaşılıp, insanların ona bağlanabilmesi için, onun mutlak surette tefsir ve izah edilmesi gerekir.
Bütün insanlık için prensipler ihtiva eden bir kitabın, insanlığın ayn ayn zamanlar ve mekanlar içinde, bütün ihtiyaçlarını sıralayıp muhtevasında dereetmesi mümkün değildir. Onda umumi esaslar vardır. Onda açıkça anlaşılabilen ayetler olduğu gibi, sarih olarak anlaşılamayan ayetler de vardır. Yine onda yüksek edebi sanatlar mevcuttur. Bunlar ancak, onları iyi bilenler tarafından anlaşılır. Ondaki dini hakikatler, ilmi kaide ve mantık prensipleriyle de çözülemez.
* Din Işleri Yüksek Kurulu Uzmanı. !smail Cerrahoğlu, Tefsir Usulii, A.Ü.llahiyat Fakültesi Yayınlan, Ankara 1976, s. 29.
27
DIYANET ILMI DERGI• ClLT: 35 • SAYI: 3 • TEMMUZ-AGUSTOS-EYLÜL 1999
Eğer bu hakikatler, ilmi kaidelerle çözülebilseydi, dinin ilahi karakterine lüzum kalmaz, onlan öğretim yoluyla öğretİr ve öğrenebilirdik. Bu bakımdan, dini eserlerin, diğer ilmi eseriere nisbetle daha çok tefsir ve izaha ihtiyacı vardır2.
Kur' an-ı Kerim' deki ayetlerin hepsi aynı açıklıkta değildir. Bazılan kolayca anlaşıldığı halde bazılarının üzerinde derin derin düşünmek icap eder. Bu bakımdan onda mevcut olan sanatların, sırlann çözülmesi gerekir.
"Mu/ık em" ve "Miiteşlibih "e geçmeden önce, ayet terinıi ile, ayetlerin taksimi üzerinde durmak faydalı olacaktır.
AYET a) Lüğat Manası: Ayet, lügatte şu
maniliara gelmektedir:
I) Açık il.lamet, işaret, nişane.
~ <.::J_r;L:ıJı ~~ ui ~ ~~ u! . ···~..)U-c;;-..:< ...
Onun lıiikiimdarlığuwı alameti, Ttıbut'wı size gelmesidir. Onun içinde, Rabbinizden bir feralılık vardır .... "3 Burada ayet, alanlet manasındadır.
2) Peygan1berlerin hak olduğunu isbat edici mucizeler:
~ı U-c rııı ~i ~ J+ı 1..>-'-"! ~- J...... . •• <Lı....ı....
"/srail oğullarına sor, onlara nice açık liyetler verdik. ... "4
Burada zikredilen ayet mucize mil.nasındadır.
3) İbret:
•• '·_If 4......~ dJ,j _iı ·ı ~~ - ~U,
'' ... Şüphesiz. ki bunda inananlar için ibret vardır. "5 Burada ayet ibret mil.niisındadır.
28
4i Burhan:
"O 'nun tıyetlerinden biri de göklerin ve yerin yaratılması. dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz !mn
da, bilenler için ibretler vardır. "6 Buradaki ayet ise, burhan anlamındadır.
5) Adb iş:
"Me!Jem oğlunu ı•e annesini (de kudretimize) bir işaret kıldık ... f"? Burada geçen ayet de, adb iş anlanundadır.
b) Istılah Manası: Sfirelerin içinde. evvelinden ve sonundan munkatı' olan, bir veya birkaç cümleden mürekkep kelamdır8.
Birçok hükümleri ve cümleleri ihtiva eden uzun ayetler olduğu gibi, kendi başlarına bir hüküm ifade etmeyenler de vardır ki, bunlar da yine bir ayet sayılır. "Er-Ra/ıman", "Miidlıtımmetan" gibi.
Ayetlerin son kelimesine, kendinden sonra gelen ayeti, evvelinden ayırdığı
için ·:tcısıla" denmiş tir. Bu kelimenin, son harfine de "hw.fiı 'l~fcısıla" denir .
Ayetlerin tertibi tevkıfidir. Nazil olan her ayetin hangi sfirenin neresine konula-
2 Cerrahoğlu, a.g.e. s. 210.
3 Bakara, 2/24ll.
4 Bakara, 2/2 I I. 5 Ankebut, 29/44.
6 Rum, 30/22.
7 Mü'minun, 23/50.
8 Muhammed Abdü'l-azim ez-Zerkani, Meniilıilü'l-b:fan Fi Ulumi'l-Kur'an. Mısır, t~. 1,331.
KUR'AN-I KERitvl'DEKI MUHKEM-MÜTEŞABIH AYRlMlNlN INCELIKLERI
cağını, Hz. Peygamber bilir ve yazılması- Bu takdirde muhkem ayetler, miiniilan nı vahiy katipierine enu·ederdi. Bu husus- aniaşılmak için izah ve aniaşılmaya muhta icmii vardır. taç olmayan sarih ve vazılı ayetler demek
Cebrail ona vahiy getirdikçe, her iiyetin yerini de söylemiştir. Hafızlar da bu şekilde ezberlemişlerdir. Ebu Bekir (ö.l3/634) devrinde Kur'an'ın tevdini ve Osman (ö.35/656) devrindeki teksirinde de iiyetlerin tertibi hususunda bir değişiklik olmanuştır. Bu konuda tanı bir icmii olup, bunu teyid eden haberler bize kadar ulaşmaktadır9.
AYETLERİN TAKSİMİ
olur10•
b) Muhkem Kelimesinin lstılah
Manası:
1) Muhkem, neshe ihtimali olmayan, delaleti ziihir ve vazıh olandır.
2) Muhkem, te'vilden ancak bir tek veche ihtimali bulunandır.
3) Muhkem, kendi kendine müstakil olup, herhangi bir beyana muhtaç olmayandır.
Kur'an-ı Kerim'in iiyetleri, miiniiları- 4) Muhkeın, miiniisı viizıh olup kendi-nın açık veya kapalı oluşu yönünden iki sine hiçbir işkalin yol bulamayacağı şey
grupta mütalaa edilmiştir: dir11.
A- Muhkem Ayetler: En-Nisaburi der ki: "Kur'an-ı Ke-rim' in tamam mm mulıkem olduğunu söy
a) "Mulıkem" Kelimesinin Lügat leyebiliriz. Çiinkii Allalı Teala onda bu
Manası: yurur ki: "ElifLam M im. (Bu) öyle bir ki-
1) Bu kelime, "1/ıkam "dan gelmiş taptır ki ayetleri en kat' i burlwnlarla olabilir. Lügatçiler "ılıkam" maddesini müteaddit miiniilarda kullanırlar. Fakat bu miiniilar çok olmasına rağmen bir tek şeye döner ki, o da "men" miiniisınadır. Buna göre muhkeın, fesaddan menedil-miş, mevsuk, kavi ve metin demek olur.
2) "Mulıkem" sözü "lwkeme"den de
mulıkem kılmmış, sonra da Hakim, Habir Allalı tarafindan tqfsil edilmiştir." 12
Buradaki muhkemden maksat, onun hükümlerinin sağlam olması, nazmının
güzelliği, lafızlannda ve miiniilannda zaafıyetin olmamasıdır13.
Bu ayet, Kur'an'ın çok sağlanı bir nialınnuş olabilir. "Hakeme ", lügatte; atın
zama, çok sağlanı bir pekinliğe malik olçenesinin iki tarafından başlık kayışlan-nın geçirildiği demire ve insanın yüzünün ön tarafına denir. "Hüküm" ve "hikmet" 9
ıo maddelerinden türerilen kelimelerin mil-
ez-Zerkani, a.g.e, 1,340-341. Asım Efendi, ei-Okyanusü'/-Hasit Fi Tercemeti'l-Kiiuıusi'I-Mulılt, !st. 1305, H.K.M. Maddesi. niilan genellikle bu iki esastan dal budak
salnuştır.
3) Yine bu sözcüğün, "zu/ıur" ve "tam açılma" anianunda olan "lıakeme" kökünden alırmuş olması da mümkündür.
ı ı Mehmet Sotiıoğıu, Tefsire Giriş. bt. ı Y~ ı, s. ı 50. ı2 Hud, Illi. ı3 Ceıalüddin es-Suyı1ti, el-ltkwı Fi U/umi'l-
Kur'an, Beyrut, ts. 2,2; ez-Zerkiini, 2,271.
a.g.e.,
29
DIYANET ILMI DERGI • ClLT: 35 • SAYI: 3 • TEMMUZ-AGUSTOS-EYLÜL 1999
duğunu, ona ne lafzi ve ne de manevi hiçbir bozukluğun yol bulanıayacağını, onun bu haliyle bütün zamana meydan okuyan bir muhkemlikte ve sağlanılıkta inşa edilmiş bir binaya benzediğini ilan etmektedir.
Kur' an, umumi hey' etiyle mülahaza olunduğu zanıan, müteşabihlerin muhkeme dönmesi itibariyle baştan başa muhkemdir. Yani her vechile halelden ari, bozulma ihtimali yok, gayet sağlam ve nıuntazamdırl4.
B- Müteşabih Ayetler
a) "Müteşfibih" Kelimesinin Lüğat Manası:
I) Bu terimin "Şebelı" maddesinden türemiş olduğunda şüphe yoktur. "Şe
be/ı" ise, "misil" ve "nazir" manasma gelir. "Teşlibülı" ve "teniizur"un, çeşitli dereceleri, zaaf, şiddet, vuzuh ve ibham mertebeleri vardır! 5.
2) Lügatçiler "Teştıbiilı" maddesini, genellikle, seçilmezliğe götüren mümaselet ve müşakelette ortaklaşma manasında kullanırlar. İki şeyin birbirine karşılıklı
ve mütevasi olarak benzernelerine "Teşiibülı" ve bunların her birine de "müteşii
bilı" denir. Bunlar birbirinden seçilemeyecek derecede benzeşmişlerdir. Zihin bunları, temyiz ve tefrik etmekten acizdir. "Teşbi!ı" ve "müşabe/ıet"te bir taraf, fer'i ve niikıs, diğer tarf, asıl ve tanı olur. "Teştihülı" te ise, her iki taraf, aynı kuvvette mütesavi olurlar. Teşabühleri, fark-
b) uMüteşfibih" Kelimesinin Istılah Manası: Istılah olarak müteşabih:
1) Manasında akl en ve naklen bilinmeyecek gizlilik bulunan,
2) Te'vilden bir çok vecihlere ihtimali bulunan,
3) Kendi kendine müstakil olmayan, bilakis beyana muhtaç olan,
4) Manası vazılı olmayıp, kendisinde işkal olan, müşterek isimleri ve Allah hakkında teşbih ifade eden isimleri içine alan demektir17•
Yine en-Nisaburi; "Kur'an 'm tamammın miiteştıbilı olduğu da söylenebilir" der ve bu konuda şu ayeti delil getirir:
~ L.::._S ' .. ı .! .ı,._,.j 1 ~i J _)-:ı <LU 1 ·'- • ·-- .... l .. ı·-J~ <L:ı..c..>" ,;, • ı ı,s-'L....l-<1 ~ ,;, ı •
f"-"l.J~ ~ ~ ~J uJ .~. ; .! &=.:J 1 <l1J 1 c.s..uı .ili j <l1J 1 ~j ı.s-1! r+:'~J <LU 1 ~ 0-<ıJ ç ~ ıJ-o oL; C.S-4-=
. Jlııl ıJ-o .u w "Alla/ı sözün en giizelini, liyetleri bir
birine benzer, ikişerli mlinô ifôde eden bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanlarm, ondan tüyleri iilperir. Sonra da hem bedenleri hem kalpleri Allalı 'lll zikrine karşı yumuşar. İşte bu, Allalı 'lll bir rehberidir ki, O kimi dilerse, ona bununla /ıidtıyet verir. Allalı kimi de saptmrsa, artık mıım yolunu doğrultucu yoktur." ıs
Buradaki "miiteşlibilı "ten murad, O'nun ayetlerinin güzellik ve doğruluk bakınıından birbirine benzerlikleridir.
lılıklarını örter de iştibah ve iltibas hasıl 14 Sofuoğ1u, a.g.e, s. 15 ı.
olur. Demek ki, Teşabüh seçilememeye 15 Asım Efendi, a.g.e, Ş.B.l-1. Maddesi. 16 a.g.e, aynı madde.
sebeptir. Temyiz olunanıamak, bunun la- 17 fıı -So oğlu; a.g.e. s. 1 :ı ı. zim! manasıdırl6. 18 Zünıer, 39/23.
30
KUR'AN-I KERIM'DEKI MUHKEM-MÜTEŞABIH AYRlMININ INCELIKLERI
Ayetin ifade ettiği Teşiibüh, "icazda Ayette bahis konusu olan muhkemler-nazımda, miiniiJwı sılılwtinde, gene/men- den maksat, murad olan miiniiya delaletfaat/ere dellllette, relıherlikte, doğruluk- leri kat' i, ibareleri her türlü ihtimal ve işta, beyanda, ölfiitte, lıikmetlilikte ve diğer tibahtan masun ve mahfuz olan ayetlerhususlarda birbirine benzerlik mllnllsma- dir. Bunlar, Kur'an'ın anası ve temelidir. dır. Bu mllnlldaki Teşllbiih ve Miiteştıbih, Hakkı biitıldan, helilli haranıdan ayırdet-ıstıltılıf ve özelmtmtıdaki teştıbiilı ve miiteştıbilıten başkadır. Böyle olunca iki tıyet arasmda bir zıtlık balıis konusu olamaz. "ı 9
Cumhura ve en-Nisaburi'nin de tercih ettiği görüşe göre Kur' an, muhkem ve müteşiibih ayetlerden meydana gelmiştir. Şu ayet de bunun en açık delilidir20, .w... '-:-' ı i < ll ' ,, .: ı c J _>-:.i <.S lJ ı _,_.ıı
'-:-'' i< ll i' ıJ-41 ..::,! .<... o ..::..l:;l . . •. '1' ' . 1 •. f ' - • ' ~ ı..r=..u L-<>W ı.::,'-T-:' ,;, • ·~IJ
cı...:.... <L;ı L!..::i L. wJ • : i .: o C;=:; f+.'~ l..cJ ~Jt::; ç~IJ u.:::.ıJI ç~l ~ wJ ; ... l_rJIJ <LUI "1! ~Jt::; rL-= ~· ~.wl.:ı...j·.l,ö,.l.ll c..>-" • (.)_,... .r--:: r-
·'-:-'4-J'"ll l,JJi "1! ~l:! LıJ ~_) "Habihim sana kitabı indiren odur.
O'ndan bir kısım tıyetler mulıkemdir ki bunlar kitabm wıası (temeli)dir. Diğer
mek, hakkı ve helilli gerçekiemek bunlarla mümkündür. İ1im ve anıelde ittiba edilmesi lazım gelen deliller ve hidiiyet burhanlan bunlardır. Diğerleri de bunlara irca ve havale edilerek anlaşılır.
Ayetin anlattığı müteşiibihlere gelince, herbiri murad olunabilecek gibi görünmekte, birbirine benzer müteaddit miluruara mütehanımil olanlardır. Bu müteaddit mitnilların hepsi mi veya birisi mi murad olunduğu açık bir şekilde seçilemez. Esasında bunlarda mütekellime ve işin kendisine nazaran hiçbir şüphe alınadığı halde, muhataplara nazaran böyle seçiiememezlik ve gizlilikler ilıtiva etıniş
olmaktadır22.
C- Müfessirlerin Muhkem ve Müteşabih Ayetler Hakkında Görüşleri
bir kısmı da miiteşôbilılerdir. !şte kalp/e- a) Mücahid'in Görüşü: Mücahid rinde eğrilik bulwıanlar .mj:fitne aramak (ö. ı 03/72 ı) der ki: Muhkem ayetler, he( ötekini berikini saptırmak) ve kendi ar- lru ve harama dfur olanlardır. Müteşiibih zularma göre mıım te' viiine yelten me k için, onun müteşôbi/ı olanma tabi olurlar. Halbuki om m te' viiini Allalı 'tan başkası bilmez. İliinde yüksek payeye erenler ise; "Biz ona inandık. Hepsi Rabbimiz katmdadır." derler. (Bunları) slllim akıl-lı/ardan başkası iyice diişümiıez. "21
Buradaki "mulıkem" ve "miiteştıbilı" birbirinin mukithili anlamındadır. Bu ayet, Kur'an'ın bazı ayetlerinin muhkem, bazılannın ise müteşiibih olduğunu ifade etmektedir.
ayetler ise, biri diğerini tasdik ve tefsir eden iiyetlerdir23.
b) İbn-i Ebi Hatim'in Görüşü: İbn-i Eb! Hatim, Ali b. Ebi Talha tankıyle, İbn-i
19 Sofuoğlu, a.g.e, s. I 51. 20 cs-Suyı1ti, a.g.c, 2,2; Suphi Salih, Mebtllıis Fi
Ulumi'l-Kur'wz, Beyrut I 977, s. 2S I; ez-Zer-kani, a.g.e, 2, 271.
21 AI-i lnıran, 3n. 22 Elnıahh Hanıdi Yazır, Hak Dini Kur'an /)i/i,
!st. 1974, 2, 1035-1036. 23 es-Suyı1ti, a.g.e, 2,2.
31
D lY ANET ILMI DEl~ Gl • ClLT: 35 • SA YI: 3 • TEMMUZ-AGUSTOS-EYLÜL 1999
Abbas'tan şöyle rivayet eder: Muhkem a) Bilinmesi Mümkün Olmayan ayetler, nasih, heliil, haram, hudud, ferfiiz Müteşahih Ayetler: Bunlan ancak Allah ve iman edilip amel edilen hususlardır. bilir. Allah'ın zati sıfatlan, kıyametin
Müteşabih ayetler ise, mensuh, mukad- vakti gibi. Nitekim şu ayetlerde de, bu dem, muahhar, emsal, yeminler, iman bilgilerin yalnız Allah'a ait olduğu bildi-edilip, anıel edilmeyen hususlardır24• rilmiştir:
c) Maverdi'nin Görüşü: Maverdi Jj...j.-:., L.c.L....J 1 ~ .e...ı..::u:. illi ~.:.ı! ise bu konuda şöyle der: "Muhkem ayet- L.J ("L:...;\'l ~ L. ~J ·'"'.! •JI ler, manası ma'kul olan ayetlerdir. Müte- L....." l.ı......e '-:-' '"<; ı:ıL..... ~ <.S.J..ı..::; şabih ayetler ise, bunun hilafına olan illi wl ..::_,..7-"-'j ....,.o.;i <.S~ ~($.).w ayetlerdir ki, nanıaz rekatlannın adedi, · ~ F farz olan orucun, Şa'ban ayına değil de ''O saatin (kıyametin) ilmi şüphesiz ki Ramazan ayına mahsus olması gibi25. Allah 'm nezdindedir. Yağmuru (mukad-
d) R b ı Is" h ., . G"" .. .. der olan vakitte ve mahalde) O indirir. agt e - ıe anı nın oruşu: . . . . . .
Ragıb el-Isfehani (ö.50l/llOS); "Te_f:>i- · Ra!umlerde olanı O bılır. Hıçbır kunse
rinde miişkil olmayan liyetler mu/ıkem, yarın ne kazanacağım bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilmez.
tef~irinde müşkil olan ii.yetler ise miiteşli-bihtir"26 der. Şiip/ıesiz ki Allah, (her şeyi) bilendil:
(Her şeyden) lıaberdardır."28 D- Müteşabih Ayetterin Te'vili
Bilinebilir mi?
a) Comburun Görüşü: Cumhur'a göre, müteşabih ayetlerin te'vilini, Allah'tan başka kimse bilemez. Zira onlar,. Al-i İnıran Süresi'nin yedinci ayetincieki (dJ 1 J kelimesi üzerinde vakfederler. B u vakfa göre mana: " ... onım te'vllini Allafı 'tan başkası bilemez" olmaktadır.
b) Diğerlerinin Görüşü: Ebu lshak eş-Şirazi (ö.476/1088) ve EbuıHasen ei-Eşari ise, ayetteki vakfın
( F! ~ w~I,)IJ) de olması ge-rektiğıni ve ilinıdt: yüksek payeye erenle-
,j-4ı 'JJ f Q of• 1 '1 ı ı ı i Jl ~Ü...... ô..ı...:...:. • fi ... .. "" '- ...ı
b i ,.,;L.J ~ıJIJ ~~ ~ L, ~J ~ ~ '1_, ı 4 .ı.: 'J f U.).J LJ.-o "1! ~ l: ';/ ,J ~...) ';/., ı..rO..) \' ı ..::., L..1J;
• : <..1...l...ll '-' ı..:.s: . .Jı V-:0. .... "' ~
"Gaybm wwlıtarüm O'nun yamnda
dır. Kendinden başkast bilmez. Karada
ve denizde ne varsa hepsini, O bilir. O 'nun ilmi dışmda bir yaprak dahi düş
mez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir
tane, yaş ve kuru (hiçbir şey) miistesnli
olmamak üzere, lıepsi apaçık bir kitaptadır. "29
rio de, müteşabih ayetlerin te'vilini bil- 24
meye muktedir olduklannı söylerler27.
es-Suyüti, a.g.e, 2,3; Abduilah b.Mahmud enNesefı, Tej.~iru'n-Nese.fi, Beyrut Lı;., !,146; ez
Zcrkilni, a.g.c, 2, 27n. E- Manasma Vukuf Yönünden 25
Müteşabih Ayetler 26
es-Suyilti, a.g.e, 2,2; ez·Zerkıini, a.g.e, 2,277.
er-Rilgib el-lsfehani. ei·Miifred!lt Fi llaribi'f.
Kur'wı. Beyruı l"-· s. 254. Ragib el-Isfehani (ö.502/l 108), müteşabih ayetlerin, manasma vukuf yönünden üç kısımda incelenebileceğini söyler.
27 Suphi Salih, a.g.e, s. 2152.
28 Lokman, 31/34. 29 En' am, 6/59.
32
KUR'AN-I KERIM'DEKI MUHKEM-MÜTEŞABIH AYRlMININ INCELIKLERI
b- Sebeplere Tevessül Edilerek Bilinebilen Müteşabih Ayetler: Alimierin sebeplere tevessül ederek manasım bilebileceği müteşabih ayetlerdir. Garip kelimeler, muğlak hükümler ile, icmiil, ıtnab
vanların otladığımer'a" manasma kulla
nıldığı anlaşılmaktadır34 .
1-b) Müşterek olması Sebebiyle Müfred Müteşabih Lafız:
.. 0-:-o-::J l:' l: y-2:> ~ t 1 ~ " "Ni!ıtı-ve tertib gibi şeylerden ileri gelen müte- yet, gizlice onlan .w.!! elir/e vurup kır-şabihl"!r bu kısma örnek verilebilir. dı. "35 iiyetindeki, " u~ 1 ., kelime-
c- Sadece ilirnde Rusuh Sahipleri- sidir. Bu kelime, "sağ el" ve "kuvvet",
nin Bi:.:bileceği Müteşabih Ayetler: "kas em" maniiiarı arasında müşterektir. Yukarıda zikredilen iki madde arasında Bu üç miiniidan hangisi verilirse uygun olan ayetlerdir ki, bunların te'vilini bile
bilmek, ilimde yüksek payeye erenlere tahsis edilmiş, diğerlerinden ise gizlenmiştir30.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), İbn-i
Abbas (ö.68/687/688) için şöyle dua et-nuş;
J:Jb.J 1 .ı...J_CJ cJ-=.ı.l 1 ~ '4-Ü ~ 1
olur36.
2) Mürekkeb Olan Müteşabih Lafızlar: Buna misal olarak da, şu ayet ve-
rilebilir: J .. , .. 1 1 • 1 1 11 b~ u-h j-'1 r...s..u "-U ı o ....
... ~ 4-J-C .ıJ ~ r!J ~~ 1
"Hamd Allalı 'a malısustur ki, kulu
Muhammed' e eğri bir taraf bırakmadığı dosdoğru kitabı bıdimıiştir"37 .
"Alla/ımı, mw dinde derin bir kavra- Bu ayetteki Teşabüh; " 4-J-C " ve yış ve Kur'an 'm inceliklerini antayacak " l.....ı.] " kelimelerinin tertibindedir. kabiliyel ver" ve o, bu sayede, "Kur'wı'ın Eğer bu kelimelerin tertibi;
Terciimanı" ünvanını alnuştır31 • b~ u-h J..;...:.i r...s:ı.JI .uJ ı o .., ll
F- Lafız ve Manadaki Gizlilik 4-J-C .ıJ ~ rl-' ~ ~~~ Yönünden Müteşabihin Kısımları Şeklinde olsaydı, daha zahir olurdu3R.
a) Lafız Yönünden Müteşabih
Olan Ayetler: Bunlar da iki çeşittir: Bazı sürelerin başındaki, ''el-Hu
ruful-Mukatta'a"lar39 da bu çeşidin içe-
1) Müfred Olan Müteşabih Lafızlar: risine girer.
Müfred kelimedeki gizlilik, onun garabe-~ 30
tinden veya müşterek olmasından ileri cs-Suyüti, a.g.e, 2,5; Suphi Salih, a.g.e, s. 2~2-
2!!3; ez-Zerkani, a.g.e, 2,2~2. gelebilir. Birer misal verirsek: 31 Buhari, Vuı..lu', 10.
32 1-a) Garabeti Sebebiyle Müfred 33
Müteşabih Lafız: ·· ~;_, ~ü_, ·· "Mey- 34 veler ve çanr/ar hilllm<·J..fc·_lt::. ··.ıı ayetindcki ·· ~i ·· laf";ıdır. Bu fıyeti takip 35
Abese, SO/ 3 I. Abese, SO/ 32. cs-Suyüti, a.g.c, 2,5; cz-Zcrkiini, a.g.c, 2,27!!;
ei-lsfehani, a.g.e., s. ~. 254. Saffat, 37/93.
36 es-Suyüti, a.g.e, 2,5; ez-Zerkani, a.g.e, 2, 27~. eden.··~[.,._:.'';/_,~ ld.::w,·· "(Bunlar) 37 Kehf, Ill/1-2.
. l"k . "33 sizin ve !tu_\ ı'tlll!:lllllt. '~lll ,!;t'Çilll ı tır. 3ll el-lsfehani, a.g.e, s. 254; ez-Zerkil.ni, a.g,e, 2,
ayeti yardınuyla .. ~i" keliınesinin, "hay- 279.
33
DIYANET ILMI DERGI • ClLT: 35 • SAYI: 3 • TEMMUZ-AÖUSTOS-EYLÜL 1999
b) Mana Yönünden Müteşabih
Olan Ayetler: Bu kısmın açık örneğini, Allah'ın sıfatlarının zikredildiği ayetler teşkil eder. Çünkü insan aklı, yaratanın
sıfatlannın hakikatini ihata edemez. O
halde, kendisini hissetmediğimiz, bizdt:
cinsi ve benzeri olmayan şeylere nüfut. etmeye nasıl yol bulunabilir?40
c) Hem Lafız ve Hem deMana Yönünden Müteşabih Olan Ayetler: Bunlar ise beş kısma aynlır.
1) Mekan ve Ahval Yönünden Müteşabih Olanlar: Misal:
. ı.)..<> ..:..0~ 1 l_,.::,t:; ü~ ~ 1 ~J ... Lıı.;~
"Iyilik ve ta at, evlere wialamıdwı gelmeniz değildir"4l.
Eğer bir kimse, araplann cahiliyet devrindeki adetlerini bilınezse, Kur' an' ın bu ayetini anianıaya muvaffak olamaz42.
Bu gibi ayetlerin anlaşılması, hem lafızlara hem de maniiiara ait tarim, içtimaf. ahiald bir çok şeylerin bilinmesine bağlıdır. Araplar, ihrama girdiklerinde, evleri-ne kapılarından girmezler, duvardan bir delik açıp, oradan girip çıkarlardı. Cenabı Hak, onun için bu ayeti indirdi43_
Bu ayetin hem Iafzında ihtisardan dolayı teşabüh, hem de manasında teşabüh vardır. Eğer Iafız;
ı.)..<> ..:..0~ 1 1_,.::,1..:; ü'~ ~ 1 ~J J i ~ ~..rı---o p 1 :ı! Lıı .;_H-i;
b ..)-"-C
şeklinde olsaydı daha ziihir olurdu. Hem de cahili arap adetini bilmeden bu ayeti anlanıak mümkün değildir44.
2) Kemmiyet Yönünden Müteşabih
ı~w i~'~~~~~ ı:ı~ ~_,.:ı.;._,~_,.......:;~_,~ ~~ı
..1..<..<:ı.)-'l JS: ~ l_,.ı~l_, ~"'~'"' 1..,_::,1_, 6)G.:JI IJ-<>Ui_, ·1-Hi..:; üU .;_,.ll w ı ül rs'.: _. .... ı~ 6t.s:j.Jı
-~.)
"(Dokunulması) lwram olan o aylar çtktığı zaman, artık o miişrikleri, onlan nerede bulursamz öldürün, onları (esir olarak) yakalaym, onları lıapsedin, onlarm bütün geçit yerlerini tlltun. Eğer tevbe ederler, (tevbelerini ve imanlannı tasdik için) Jumıaz kılarlar, zekat verirle1:çe yollarmı serbest bırakm. Çiinkil Allalı çok yarlığayu:ıdır, çok esirgeyicidiJ: "45
3) Keyfıyet Yönünden Müteşabih Olanlar: Vücup ve nedb gibi. Misal:
u-"l.::ı..::-1' ~ ı_,b ... s; ;ı; r;s;. ü!..s çı ... ·.ı ı ı.J...<> ~ '-:-'u.Lc ı_, ... <·.u ~i f i ô ,;, ü~ t ~.)J ..::..)C;_, ~ ~~i ~ L._,i 6..ı..:..l~ 1_,.1..1-:Lı
ı _,.1 _,..,.::. ~ 1 u-=ı J i dJ :ı "E,i(er yetim kızlar !ıakkmda (adaleti
yerine getiremeyeceğinizden) korkw·samz, sizin için!ıeltıl olan (diğer) kadmlardan ikişer, iiçer, dörder obnak iizere nika/ı edin. Ştıyet, (bu suretle de) adalet ya-pamayacağmızdan endişe ederseniz, o zaman bir (tane) ile yetinin, yahut mlilik olduğunuz eliriye ile (iktifa edin). Bu (tek
39 Bazı surelelin başında, bazen basit, bazen <.le
birkaç harlin birleşmesinden meydana gelmiş
runıuzlartlır. Bunlar <.la nıüteşabihattan atltletlilmiştir. (İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Usulü, s.
134). 40 ez-Zerkani, a.g.e, 2, 279.
41 Bakara, 2/139. 42 es-Suyilti, a.g.c, 2,5; ez-Zerkani, a.g.e, 2,280.
43 en-Nesefi, a.g.e, 1,97. Olaıılar. Umum ve husus gibi. Şu ayet 44 ?O() ez-Zerkani, a.g.e, 2,_o . bu kısma misal olabilir: 45 Tcvbe, 9/5.
34
KUR'AN-I KERIM'DEKI MUHKEM-MÜTEŞABIH AYRlMININ INCELIKLERI
zevce veya cariye), sizin, (haktan) ayrılıp sapmamamza daha yakındır. "46
Ayetteki bu muradın gizliliği i'caz yönündedir. Aslında ayet şu şekilde; U"""'L::....:J ı ~ ı_, h ... • i ~i ri •.; ı:.ı!_, .".!!. • • 1·-<·.ü .".!!. ~ -~ .ı u-J-:!:-1! ı.>-" ..,............ u-~Jj-l ..,...
... ç L.....:J ı ıJ-o ~ '-:-' l..b L,
manası ise şöyledir: "Eğer yetimlerle evlendiğiniz zaman, onlara zulmeeleceğinizden korkarsamz, size hellll olan diğer kadmlardan kendinize niklilılaym. "47
Rivayete göre, İsianı gelmeden önce araplar, yetirn kızlara veli olmaktan sakınırlar fakat zinadan sakınmazlardı. Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ve onlara şöyle ernredildi:
"Yetimle r lıakkmda, zulmetmekten korktuğımuz için, velliyettennasıl kaçımyorsamz, zinadem da kaçuıımz ve korkunuz. Size hellif olan kadmlardan ikişer,
üçer, dörder evleniniz. "48
4) Zaman Yönünden Müteşabih Olanlar: Şu ayeti bu kısma misal verebiliriz;
J.::>. illi ı~ ı ı_,..:....,. j &-= lJ ı ~i L.,
·WJ .ı ... o FiJ ~! ~~ ~J .c;ı.;,; "Ey iman edenler, Allalı 'tan nasil
korkmak lazımsa öylece korkun. Saklll siz, miisliimwılar (olmak) tan başka (bir s~f'atla) can vermeyin. "49
5) Kendisiyle, Yapılan Fiilin, Sahih veya Fasid Olma Yönünden Müteşabih Olanlar: Namazın ve nikiihın şartları gibi50.
teşabih ayetler hakkında iilimler iki mezhebe aynlmıştır.
a) Selef.Mezhebi: Allah'ın müteşabih sıfatları, ma'lüm gibi görünürse de, bu sıfatıann Allah'a isnadı muhal olduğundan, bunlann medlüllerinin tayinini, Selef alimleri Allah'a tefviz ve havale etmişlerdir. Onlara sadece inanmak gerekir. Onun için bu mezhebe "Miitefevviza Mezhebi" de denif5I.
Bu mezhebin hareket noktası ve delilleri de şöyledir:
1) Akli Delilleri: Bu müteşabih ayetlerden muradı tayin etmek, dil kurallarına ve arapların isti'maline dayanır. Bu ise ancak zan ifade eder. Halbuki Allah'ın sıfatları, zannın kafi gelmeyeceği akfde meselelerindendir. Nakl! kesin delil gereklidir. Bu ise mevcut değildir. Öyle ise, bu hususta bir şey söylemeyip, ta'yinirıi her şeyi bilen ve haberdar olan Allah' a havaleetmek gerekif52.
2) Nakli Delilleri :
1-a) Hz. Aişe (R.A.) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle denilmektedir:
46 Nisa, 4/3. 47 ez-Zerkani, a.g.e, 2,278.
G- Mana Yönünden Müteşabih 48 en-Nesefi, a.g.e, 1,205.
Ayetler Hakkında Mezhepterin Görüş- 49 AI-i lrnran, 31102. 50 el-Isfehani, a.g.e, s. 255. leri 51 ez-Zerkani, a.g.e, 2,287; S.Salih, a.g.e, s. 284.
Allah'ın sıfatlarının zikredildiği, mü- 52 ez-Zerkani, a.g.e, 2,287.
35
DIYANET ILMI DERGI • ClLT: 35 • SAYI: 3 • TEMMUZ-AGUSTOS-EYLÜL IYYY
·'Rasiilii!Lalı(s.a. v.) efendimiz, hir ;;iin hakkında sualler sonnuştu. Bunu haber şuliyeti53 sonww kadar okudular ve sonra da şiiyle buyurdular: Kur'an 'ın miiteşlihilı tıyetlerine tabi olanlan ;;iiriirseniz, onlardan saktnuuz. Zira Allalı Tellfa onlan, "kalplerinde elfri/ik olanlar" diye isimlendirmiştir. "54
1-b) Taberani, Ebu Miilik e1-Eşa
ri'den Hz. Peygamberi'n şöyle buyurduğunu rivayet eder: t o ... <t...:.i ı.s~'':ll dJ Lo u-: i LJ.-.ı:! r-hu.J ~ .ı.JJ ı ~ .ı.JJ ı J .J----'-41..)
..:..)l.3 '1! ~i ı.)..c ._j L;. i '1 : J~ l.J..w.ul.., -,.!;, JW 1 rfl ~ ,.:,i JU '-:-'~ı ~ c~ üi.J ı.J ı i -. • 2 jı <LL ,i..:; ,; i ' ' ;,_, '· . '1 ı..:ı...;..Lw - ..., u . - .....,--J-"-1 -
~~ı .illi '1! ~.Ji..:; rk-=L.j
"Gelecekte iimmetim lıakkmda iiç şeyden korkuyorttm; Onlarm mallan çoğalacak böylece birbirini çekemeyip öldürecekler, Kur' an-ı Kerim onlara açılacak (izah edilecek) fakat mii 'min onun te' viiini isteyecek. (Halbuki), mw ancak Allalı bilir ..... "55
1-c) İbn-i Merdeveyh'in tahriç ettiği bir hadiste ise, Amr b. Şuayb, dedesindcn Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğumı
nakl eder: ıJ-c ~i ıJ-c ... .! • ,';, ~ 1 .J~ ıJ-c ~ ili ı ~ .ı.JJ ı JJ-'-U..) LJ.-.ı:! 6 ~ '-:-'4 J~ r-1 üi..;ııı ü! :Jü F.J 1· 1 . -Ü .w_., -. w ı.....;.,_.~ ~ ~~ ..
• <l..ı ı . ü .w_., <l..ı W:..:; L. • .J-1-0 • .J "Muhakkak ki Kur'an-ı Kerim, hir
ktSI/ll diğer bir ktsnum tekzlh için indiril-medi. Onun, anlayabildi/finiz klSlıuyla
wnel ediniz. Miiteşlibilı olan ( antayamad tif m ız.) kısnuna ise im[m ediniz "56.
1-d) İbn-i Subeyg adında biri, bir gün
alan Hz. Ömer, onu çağırtıp, yaş hurma dallanyla başını kanalıncaya kadar dövmüş, onu Medine'den memleketine göndermiş, bu şahısla hiç kimsenin görüşmemesini de Ebu Musa el-Eş'ari'ye emretmişti57.
b) Halef Mezhebi: Bunlar, zahiri muhal olan lafzı, Allah'ın zatına layık olan bir manaya han11ederler. Bu mezhep, İmamü'l-Haremeyn Abdülmelik b. Ebi Abdillah b. Yusuf b. Muhan1med el-Cüveyni eş-Şafii Ebu'I-Meiili (ö.478/1085)'ye ve onun muakkiplerine nisbet edilir58_
Hapsedilmeyecek bir fıtratta yaratılan insan zekası, müteşabihat üzerinde de işlemeye başlamıştır. Hele İslamiyeti ifsad etmek isteyenlerin, bu gibi ayetlere gelişigüzel miina verişlerini firenlemek ve aynı zan1anda kötü neticelerinden, müslümanları korumak için, müteşabih ayetleri İslanun ruhuna uygun bir şekilde
te'vil etınek mecburiyeti hasıl olmuştur.
KUR' AN-I KERiM'DE MÜTEŞABİH AYETLER BULUNMASININ HiKMETLERİ
Kur' an-ı Kerim' de müteşabih ayetlerin bulunması, insanlık için bazı faydalar temin ctınektedir; Bunları şöyle özetleyebiliriz:
53 Al-i lmran, 3fi. 54 Buhari, Tefsiru Sfire 2; Müsliııı, Ilim, 1; Timıi
zi, Tcfsir, 4 ..... 55 Kenz'ul·Umuu11. 10. 200 H.No: 2Y051.
56 lbn-i Kesir, Tefsir-u /lm·i Kesir. 2, X.
57 ez-Zerkani, a.g.e, 2,2X7; es-Suyfiti, a.g.e, 2,4; Muhammed Cemalüddin el-Kasimi, Mehôsinu't-Te'vil. Mısır, 1376,l,YY.
Medine'ye gelip, Kur'an'ın müteşabihatı 5!5 s. Sil.lih, a.g.e, s.2S4.
36
KUR'AN-i KERIM'DEKI MUHKEM-MÜTEŞABIH AYRiivilNIN INCELIKLERI
a- Bu ayetler sayesinde, İslamiyetıc bunu güzel bir şekilde ifade eder. Hidaye-insan fikri dondurulmaınış, geniş bir fikir hürriyetine müsade edilmiştir. Bu ayetler, elinin temellerini kuvvetlendirmekte esaslı rol oynamıştır. Çünkü bu ayetler, birkaç manaya tahammül edebilir. Bu bakımdan, zihinleri tamamen boş ve muhtelif fikirlerle karışmamış olan cahill araplara, akıllarının anlamıyacağı bir söz söylemek, onların yeni dine inanmalarında bir tereddüt hasıl edebilirdi. İşte bu ayetler sayesinde böyle bir durum ortadan kalkmış, müslümanları daha çok öğrenmeye ve başka bilgilere de sahip olmaya sevketmiş tir.
b- İnsan daima bilmek ve öğrenmek ihtiyacıncladır. Bu ihtiyacı tatmin için, önünde her şeyin bilinmiş olması değil, bilinmedik bir alemin sezilmesi de zaruridir. Böyle bir alem olduğunu bilmek ve sonsuzluğa doğru ma'rifet yolunda yürümek de en büyük bir fazilettir. Bunun için insan, hangi ilmi mertebeye gelmiş bulunursa bulunsun, önünde mechuller bulunduğunu sezmek ihtiyacındadır. Bu bilinmeyen mechulleri sezmek ise, müteşabihat karşısında bulunduğunu bilmektir. İşte bundan dolayı, nıuhkemlerin yanında, müteşabihler de getirilmiş ve bu keyfiyyet insanlık için bir rahmet olmuştur.
c- Bu ayetler sayesinde, elinin tebliğine ve tesisine mani olmak için sorulan suall ere, susturucu cevaplar verilmiş ve ilk günden itibaren meydana gelecek fesadların önüne sed çekilmiştir.
d- Kur'an-ı Kerim'de, muhkemle beraber mi.iteşabihlerin bulunması, insan oğlu için bir imtihandır. Acaba insanlık, dosdoğru olan peygamberin haberine itimaci ederek, gayba İnanacak mı? Kur'an
te crenler. bunlara inandık derler, kalplerinde eğrilik bulunanlar, o, Rablerinden bir hak olduğu halde, onu inkar eelerler ve fitne aramak için, onun müteşabih olanına tabi olurlar5Y.
e- Müteşabihlerin bir diğer faydası da insanoğlu ne kadar isti' clat ve ilim sahibi olursa olsun, onun aciz ve malıluk olduğunu gösteren bir delil olmasıdır. Bu ayetler, Allah'ın ilmiyle her şeyi ihata ettiğini, mahlfikatın, O'nun ilminden, ancak dileyeceği kadarını alabileceğini ifade eder. İnsan, hfilıkının karşısında kul olduğunu idrak eder.
f- Bu ayetler, her şeyin bilgisinetakat getirenüyecek olan zayıf insana Allah'ın rahmetidir. Hak Tefila, zatı ve sıfatlarının hakikatleriyle insana tecelli etseydi, nasıl tahanlilli.il olunurclu? Allah'ın kendilerine rahmet olarak, kıyarnet bilgisini, ecellerinin sonunu insanlara gizlemesi de bu kabildendir. Yoksa insanlar, tembelleşir,
ölümden sonrası için hazırlıktan kesilir, devamlı bir ünütsizlik ve korku halinde bulunurlardı.
g- Müteşabihler sayesinde, Kur'an'ın ezberlenmesi sağlanmış ve onun muhafazası temin edilnüştir. Eğer bu müteşabih manalar, diğer lafızlarla ifade edilseydi, Kur'an'ın kalın ciltler halinele olması lazım gelirdi. Bu bakımdan ezberlenmesi ve muhafazası da çok güç olurdu.
h- Kur' an-ı Kerim, muhkem ve müteşabih ayetlerelen teşekkül ettiğine göre, bir kısmını eliğerine tercih ve te' vil etmek için, li.iğat, sarf, nahiv, meani, beyan,
5Y Bkz. Al-i 1 m ran, 3/7.
.17
DIYANET ILMI DERGI • ClLT: 35 • SAYI: 3 • TEM!VlUZ-AÖUSTOS-EYLÜL IYYY
"Rasiiliilfalı(s.a. v.) efendimiz .. bir giin hakkında sualler sormuştu. Bunu haber şu c1yeti53 sonww kadar okıulular ve son- alan Hz. Ömer, onu çağırtıp, yaş hurma m da şöyle buyurdular: Kur'an'mmiite- dallanyla başını kanatineaya kadar dövşllbilı tıyetlerine tabi olanlan görürseniz, müş, onu Medine'den memleketine gönonlardan .wkuwıız. Zira Allalı Tetıla on- dermiş, bu şahısla hiç kimsenin görüşmelan, "kalplerinde elfritik olanlar" diye rnesini de Ebu Musa el-Eş'ari'ye emret-isimlendimıiştir. "54 mişti57.
1-b) Taberani, Ebu Malik el-Eşa- b) Halef Mezhebi: Bunlar, zahiri mu-ri'den Hz. Peygamberi'n şöyle buyurduğunu rivayet eder:
t · ,. .ı...:, i <..>~';/ 1 dJ L u-:' i L.ı..ı:. r-L-u-..ı ~wl~ wl J_,__....J ..::..)!.:; ':1 l ~i u-h wL.:;..i ':1 :J~ 1-..ı..w.ul .... i_; 9 JWI r+1 ~ ı.:.ıi JJL;.. '-:-'~ı r-+1 c...:....i: ı:, i -.ı 1-..ı ı i i • .: 9 <tLt; ·- . '-'1 ..•. - J ı...>. ı .' .: ı..>-" J-"-1 b ..1-!:.. ~
.~. 2 ..ı...:..JI .illi ':1! ~-..ıb ~L.-..ı
"Gelecekte iimmetim lwkkuzda iiç şeyden korkuyorum; Onlarm mallan çoğalacak böylece birbirini çekemeyip {j[
dürecekler, Kur' an-ı Kerim onlara açılacak (izah edilecek) fakat mii'min onwz te 'vi/ini isteyecek. (Halbuki), onu ancak Allalı bilir ..... "55
1-c) İbn-i Merdeveyh'in tahriç ettiği bir hadiste ise, Anır h. Şuayb, dedesindcn Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğumı
nakl eder: . . ı U.r:. "-:::--:'ı U.r:. ' • ' .: , ';' ~ J ~ U.r:. ~ <LU 1 ~ <LLl 1 J,.......,.. J L.ı..ı:. 1> J...::...... ~J ... ı-; ''f·l:Jw.ı ... • - ..>--'--: r w ..)-"-' w • r- -.ı 1-..ıL-ı:.w cÜ....o - • w ~ ~ ~_re. . .
.<L.ı 1 • u cÜ....o <L.ıl.:;..:;L. • ,J-J--0 • J
hal olan Iafzı; Allah'm zatına layık olan bir manaya hanılederler. Bu mezhep, lrnamü'I-Harerneyn Abdülmelik b. Ebi Abdillah b. Yusuf b. Muhanımed el-Cüveyni eş-Şafii Ebu'I-Meilli (ö.478/1085)'ye ve onun nıuakkiplerine nisbet edilir58_
Hapsedilmeyecek bir fıtratta yaratılan insan zekası, müteşabihat üzerinde de işlemeye başlamıştır. Hele lslanıiyeti ifsad etmek isteyenlerin, bu gibi ayetlere gelişigüzel miina verişlerini firenlemek ve aynı zanıanda kötü nelicelerinden, müslümanlan korumak için, müteşabih ayetleri isianun ruhuna uygun bir şekilde te' vii etıııek mecburiyeti hasıl olmuştur.
KUR' AN-I KERİM'DE MÜTEŞABİH AYETLER BULUNMASININ HiKMETLERİ
Kur'an-ı Kerim'de nıüteşabih ayetlerin h ulunması, insanlık için bazı faydalar temin etmektedir; Bunlan şöyle özetleyebiliriz:
"Muhakkak ki Kur'an-ı Kerim, hir 53 Al-i lnıran, 3n. 54 Buhari, Tefsiru Sfire 2; Müslim, ll im, 1; Timıi-
kısmı diğer bir kwmm tekzfb için indirilmedi. Onun, wılayabildi,ifiniz kısmıyla
zi, Tcfsir, 4 ..... 55 Kenz'ul-Ummôl. !0, 200 H.No: 2'.)051.
am el ediniz. Miiteşclbi/ı olan ( anlayama- 56 lbn-i Kesir, Tef:dr-u Ilm-i Kesir, 2, X.
dığımz) kısmma ise ilntın ediniz "56_ 57 ez-Zerkani, a.g.e, 2,2tı7; es-Suyı1ti, a.g.e, 2,4; Muhammed Cenıalüddin el-Kasimi, Melıtlsi
nu 't-Te 'vii. Mısır, 1376, l ,YY. 1-d) İbn-i Subeyg adında biri, bir gün Medine'ye gelip, Kur'an'ın müteşabihatı 5ti S. Salih, a.g.e, s.2S4.
36
KUR'AN-I KERIM'DEKI MUHKEI'vl-MÜTEŞAHIH AYRif'viiNIN INCELİKLERI
a- Bu ayetler sayesinde, İslamiyette bunu güzel bir şekilde ifade eder. H idiiyeinsan fikri dondurulmamış, geniş bir fikir te crenler. bunlara inandık derler, kalplehürriyetine müsiide edilmiştir. Bu ayetler, rinde eğrilik bulunanlar, o, Rablerinden di nin temellerini kuvvetlendirmekte esas- bir hak olduğu halde, onu inkar ederler ve lı rol oynamıştır. Çünkü bu ayetler, bir- fitne aramak için, onun müteşiibih olanıkaç manaya tahammül edebilir. Bu ba- na tabi olurlar5Y,
kımdan, zihinleri tanıamen boş ve muhte- e- Müteşiibihlerin bir diğer faydası da lif fikirleri e karışmamış olan cahili' arap- insanoğlu ne kadar isti' dat ve ilim sahibi lara, akıllarının anlamıyacağı bir söz söy- olursa olsun, onun aciz ve malıluk oldu-lemek, onlann yeni dine inanmalannda ğunu gösteren bir delil olmasıdır. Bu bir tereddüt hasıl edebilirdi. işte bu ayet- ayetler, Allah'ın ilmiyle her şeyi ihata etler sayesinde böyle bir durum ortadan kalknuş, müslümanları daha çok öğrenmeye ve başka bilgilere de sahip olmaya sevketmiş tir.
b- İnsan daima bilmek ve öğrenmek ihtiyacındadır. Bu ihtiyacı tatmin için, önünde her şeyin bilinmiş olması değil, bilinmedik bir alenıin sezilmesi de zaruridir. Böyle bir alem olduğunu bilmek ve sonsuzluğa doğru ma'rifet yolunda yürümek de en büyük bir fazilettir. Bunun için insan, hangi ilmi mertebeye gelnıiş bulunursa bulunsun, önünde mechuller bulunduğunu sezmek ihtiyacındadır. Bu bilinmeyen mechulleri sezmek ise, müreşiibihat karşısında bulunduğunu bilmektir. İşte bundan dolayı, muhkemlerin yanında, müteşiibihler de getirilmiş ve bu keyfiyyet insanlık için bir rahmet olmuştur.
c- Bu ayetler sayesinde, dinin tebliği-
tiğini, mahlfikatın, O'nun ilminden, ancak dileyeceği kadarını alabileceğini ifade eder. İnsan, hillıkının karşısında kul olduğunu idrak eder.
f- Bu ayetler, her şeyin bilgisinetakat getiremiyecek olan zayıf insana Allah'ın rahmetidir. Hak Teiila, zil.tı ve sıfatlarının hakikatleriyle insana tecelli etseydi, nasıl tahanunül olunurdu? Allah'ın kendilerine rahmet olarak, kıyanıet bilgisini, eecllerinin sonunu insanlara gizlemesi de bu kabildendir. Yoksa insanlar, tembelleşir,
ölümden sonrası için hazırlıktan kesilir, devarnlı bir ünıitsizlik ve korku halinde bulunurlardı.
g- Müteşiibihler sayesinde, Kur'an'ın ezberlenmesi sağlannuş ve onun muhafazası tenıin edilnıiştir. Eğer bu müteşiibih miiniilar, diğer lafızlarlu ifade edilseydi, Kur'an'ın kalın ciltler halinde olması la-ne ve tesisine mani olmak için sorulan su
allere, susturucu cevaplar verilmiş ve ilk zım gelirdi. Bu bakımdan ezberlenmesi günden itibaren meydana gelecek fesad- ve muhafazası da çok güç olurdu.
ların önüne sed çekilmiştir. h- Kur'an-ı Kerim, muhkem ve müte-
d- Kur'an-ı Kerim'de, ınuhkemle be- şiibih ayetlerden teşekkül ettiğine göre, raber müteşiibihlerin bulunması, insan bir kısmını diğerine tercih ve te'vil etınek oğlu için bir imtihandır. Acaba insanlık, için, lüğat, sarf, nahiv, meiini, beyan,
dosdoğru olan peygamberin haberine iti-mad ederek, gayba İnanacak mı? Kur'an 5Y Bkz. Al-i lnımn, 3/7.
37
DIYANET ILMI DERQI • ClLT: 35 • SAYI: 3 • TEMMUZ-AGUSTOS-EYLÜL IYYY
usul-ü fıkh ... gibi bir çok ilimierin öğrenilmesine ihtiyaç duyulmuş, böylece de ilinuer gelişmiştir.
i- Müteşabihler mevcut olduğu zaman, hakikate ulaşmak daha güç ve daha meşakkatli olacaktır. Hak yolundaki meşak:katin çokluğu ise, sevabm artmasına vesile olur6o.
j- Kur'an'ın i'cazının gerçekleşmesi,
müteşabihlerle sağlanır. Çünkü Kur' an' da Teşabühe götürücü her gizliliğin, Kur' an 'ın, belağat ve beyanda en yüksek noktaya ulaşması hususunda büyük bir rolü vardır.
k- Kur'an'ın hepsi muhkem olsaydı, akli deliliere ihtiyaç duyulmaz ve insan aklı dondurulmuş olurdu. Halbuki, ondaki müteşabih ayetler sebebiyle, akli delillerden yardım isteyerek, akıl çalıştırılnuş
olur. Aynı zamanda taklitten kurtulup, akıllı mahluk olması hasebiyle kıymet kazanan insanın şerefınİ yüceltmiş olur6l.
SONUÇ Mukaddes kitaplar içinde, nasıl tefsir
edileceğini doğrudan doğruya gösteren, tefsirin kaidelerini Yzah eden yegane kitap Kur'an-ı Kerim' dir. Bu kaideler, Al-i İm-ran Suresinin yedinci ayetinde anlatılnuştır. İşte Kur' an' a göre, tefsir kaidesi bu ay etin gösterdiği yoldur. Yani, her şeyden önce tutulacak esas, Kur'an-ı Kerim'in muhkemiyle müteşabihleri arasında hiçbir ihtilaf bulunmadığı gerçeğidir. Bu, böyle olduğuna göre, tutulacak yol, muhtelif te'villere mütehammil olan mü-teşabih ayetleri, manası vazılı ve kat'!
esaslara göre izah etınektir. Bu usul, her eser hakkında doğrudur. Mesela; bir kanun vaz'edildiği zan1an, onun ifadeleri, içinde iki manaya gelen sözler, yahut zahirde kanuna muhalif gibi görünen ibareler bulunabilir. Bunlar daima kanunun te-meli olan esaslara göre izah edilir.
Hıristiyanlar, Hz. İsa'nın bir takım
mecazi ve temsili sözlerini esas tutarak, bir çok sapıklıklara düşmüşlerdir.
Kur'an-ı Kerim, Hıristiyanlığın bu esaslı hatasına işaret ederek, müteşabih ayetlerin nasıl tefsir edileceğini izah etmekte ve müslümanları öyle bir hataya düşmekten korumaktadır. Onun için, Kur'an-ı Kerim'in tefsirinde başlıca esas, muhkem ayetleri, kitabın temeli bilmek, müteşabihleri de bunlara göre tefsir etmektir. Bunun için Kur'an-ı Kerim'i evvela bütün olarak tetkik etmek, onun bir kısnum diğer bir kısnuyla karşılaştırarak anlamak, bir kısmımn tefsirini diğer bir kısımnın yardınuyla bulmak icab eder. Kur'an-ı Kerim, bu tarzda okunur ve tetkik edilir, bir kısım ayetleriyle, diğer
ayetleri tavz!h olunursa kendi kendine
tefsir etmiş olur.
Kur'an-ı Kerim'de işaret buyrulduğu vechile, müteşabih ayetlerin, ciiiz görülmeyen te'vili; gönülleri sapkın, niyetleri kötü olanların, fitııe ve fesat çıkarmak malesadıyle yapmak istedikleri te'villerdir. Yoksa, iyi niyetle, akla, muhakemeye ve dinin esaslarına uygun olarak yapılan te'viller makbul ve lazımdır.
60 Bkz. Bakara, 2/214; AI-i lmran, 3/I42. olan ayetlerle karşılaştırarak ona göre 61 ez-Zerkani, a.g.e, 2, I 7ll- 1 S I; Cerrahoğlu,
a.g.e, s. I 32- I 33; Sofuoğlu, a.g.e, s. 160-164. mana vemıek ve hususi beyanatı, umumi
3S