Upload
mary-figueroa
View
194
Download
19
Embed Size (px)
DESCRIPTION
ANESTEZİ MAKİNELERİ. Dr. Erkan Çelik. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
ANESTEZİ MAKİNELERİ
Dr. Erkan Çelik
Başarılı ve güvenli anestezi uygulaması için
gerekli en önemli araç ve gereçlerin başında
gelen anestezi makinesi başlıca hava kaynağı
olarak işlev görür. İyi planlanmamış bir anestezi
anestezi indüksiyonu ve uyanmayı geciktirdiği
gibi solunum sistemine ait bir çok ciddi
komplikasyonun ortaya çıkmasına neden olur.
Tarihi Gelişim
• Anestezik ilaç uygulamak için ilk düzenek dietil eter
veya kloroform ile dolu olan metal veya cam borular,
• 1903 yılında Harcourt, kloroform inhale ettiren tek
yönlü valv kullanmış,
• 1908 de Onberdonne sığırın mesane veya çekumunu
geri soluma torbası olarak kullanarak düşük dirençli
hava pasajını sağlamıştır,
Tarihi Gelişim
• 1876 da Clover tarafından likit nitrözoksit
kullanılmıştır,
• 1910 – 1930 bugünkü kullanıma benzer anestezi
makineları James Quatway ve Sir Geofrey tarafından
geliştirilmiştir,
• 1940 da bugünkü modern vaporizatörler kullanıma
girmiştir.
Modern Bir Anestezi Makinesinden Beklenen Özellikler
• Kompakt ve ergonomik yapı
• Hipoksik karışım vermeyen, aynı zamanda azotprotoksit
ve hava verebilen, otomatik hava yolu kontrolü yapabilen
• Düşük akımda kullanılabilen
• Tidal volüm garantili, dakika volüm garantili
• Taze gaz kompansasyonlu
Modern Bir Anestezi Makinesinden Beklenen Özellikler
• Yenidoğandan erişkine kadar ventilasyon kapasiteli
• Karbondioksit absorbsiyonu yapan
• Ventilatör ve absorban kabı otoklavlanabilir
• Alarmları ve parametre sınırlayıcı mekanizmaları olan
• Oksijen, karbondioksit, azotprotoksit ve anestezik ajan
monitörü olan
• Manuel / kontrollü solunum değişimli
Anestezi makinesinde Olması Gereken Parçalar
• Gaz kaynağı bağlantıları ve gaz silindirleri,
• Oksijen basınç göstergeleri ve valvleri,
• Akım kontrol valvleri ve flowmetreler,
• Vaporizatörler,
• Absorbsiyon kanisterleri,
• Solunum parçaları.
Gaz Kaynakları ve Gaz Silindirleri
Oksijen ve azotprotoksit genel olarak hastanelerde
büyük miktarlarda depolanır ve buralardan salınır.
Eksiz bakır borulardan yapılan gaz boruları ile
operasyon odasına gelirler. Gaz çıkışı uygun
hortumun ucuyla birleştirilir. Diğer uçlar anestezi
makinesiyle yanlış bağlantıyı yapmayı engellemek
için diamater indeks safety sistem ile birbirinin
yerine bağlanmayacak şekilde ilişkilendirilir.
Gaz Kaynakları ve Gaz Silindirleri
Gaz boru sisteminde problem olabileceği ve gaz
borularının yetersiz olduğu hastane alanları
olabileceğinden azotprotoksit ve oksijen bu
ameliyathanelerde molibden çelikten yapılmış
silindirlerde bulundurulur.
Gaz Kaynakları ve Gaz Silindirleri
Standart tüp renkleri:• Oksijen; beyaz,• Azotprotoksit; mavi,• Siklopropan; turuncu,• Karbondioksit; gri,• Helyum; kahverengi,• Azot; siyah,• Hava; beyaz/siyah renkli tüplerde bulunur.
Gaz Silindirleriyle İlgili Dikkat Edilmesi Gerekli Noktalar
• Silindirler üzerinde: Boş ağırlığı, maksimum
basınç, test tarihi, gazın formülü yazılı olmalıdır,
• Silindirlerin en zayıf noktaları valvlerdir, silindirin
devrilmesi ile valvde kırılma ya da kopma
olduğunda kaçan gaz silindiri bir pervane gibi
çevirecek ve tuğla duvarı delecek güçtedir,
Gaz Silindirleriyle İlgili Dikkat Edilmesi Gerekli Noktalar
• Valvler ve bağlantılar yağlanmamalıdır, yüksek
basınçlı oksijenle makine yağı patlamalara neden
olabilmektedir,
• Bir silindirin anestezi makinesi üzerinde yanlış bir
yere bağlanmasını önlemek için Pin indeks
sistemi kullanılmalıdır. Bu anestezi makinesine
yanlış gaz kaynağının bağlanmasını önler.
Gaz Kaynakları ve Gaz Silindirleri
• Silindirlerin boş ağırlığının bilinmesi karbondioksit
ve azotprotoksit gibi basınç altında sıvılaşan
gazların miktarının saptanması için önemlidir. Bu
gazların 1 kilogramı 550 litre kadardır. Silindirlerin
tartılarak bundan boş ağırlığının çıkarılması ile
içlerindeki gaz miktarı belirlenebilir, bunlarda
basınç tüm sıvı bitene kadar hemen hemen sabit
kalır, kalan tüm gaz bittiğinde basınç düşer.
Basınç Regülatörleri ve basınç Ölçerler (manometreler)
Kaynaktaki yüksek basıncı (100 – 2000 psi)
normal çalışma basıncına (35 -60 psi) çevirmek
için kullanılırlar. Bu iki avantaj sağlar :
1. Makinedeki konnektör ve tüplerin yıpranıp
ayrılma şansını en aza indirir,
2. Flowmetreye daha sabit ve uygun oranda gaz
girmesini sağlar.
Oksijen Basınç Göstergeleri ve Oksijen Flaş Valvleri
Azotprotoksit ve hava, flowmetreler ile direk bağlantılı
iken oksijen basıncı düşünce alarm veren yetersizlik
göstergesi, oksijen flaş valvi ve ventilatör çıkışından da
geçmektedir. Oksijen basıncı 25 psi’in altına
düştüğünde hastanın hipoksik bir karışıma maruz
kalmasını önlemek için güvenlik valvi otomatik olarak
azotprotoksit ve diğer gazların girişini durdurmaktadır
ve gaz alarmı vermektedir.
Oksijen Basınç Göstergeleri ve Oksijen Flaş Valvleri
Oksijen flaş valvi flowmetre ve vaporizatörü
devre dışı bırakıp ortak gaz çıkışına direkt
olarak yüksek akımla (35 – 75 lt/dk) oksijen
sağlar. Oksijen boru hattında 45 – 55 psi
basınçla bulunduğundan ciddi bir barotravma
riski vardır. Bu nedenle flaş valvi dikkatli
kullanılmalıdır.
Akım Ölçerler (Flowmetre)
Gazların ml/dk veya lt/dk olarak verilmesini sağlayan
aygıtlardır. Günümüzde daha çok rotametre tipinde olanlar
kullanılmaktadır. Bunlar içinde cam veya metal bir top olan
üst kısmı daha geniş olan cam tüplerdir. Top veya bobin
aşağıdan yukarı yönde olan gaz akımıyla yükselir ve
yükseldikçe cam tüple arasında kalan anüler mesafe
genişleyeceğinden daha çok gaz geçer. Geçen gaz miktarı
topun ortası, bobinin üst kenarından okunur.
Akım Ölçerler (Flowmetre)
Her akım ölçer kullanılacağı spesifik gaz için ve
normal atmosfer basıncında kalibre edilir.
Flowmetrelerin diziliş de önemlidir. Sistemdeki
bir çatlak ya da delikten sisteme ilk giren gaz
daha çok kaçacağından oksijenin ya en sona
konması veya flowmetre bloğu içinde gaz
karışımına en son eklenmesi gerekir.
Buharlaştırıcılar (vaporizatörler)
Volatil anesteziklerin buharlaştırılarak ölçülü miktarlarda
verilmeleri için özel buharlaştırıcılar kullanılır.
• Buharlaşma, ajanın kaynama noktası, sıvının ısısı,
üzerinden geçen gazın ısısı ve akım hızı, gaz – sıvı
temas yüzeyinin genişliği, sıvının üzerindeki boşluğun
şekli ve volümü gibi etkenlere bağlı olarak gerçekleşir.
• Buharlaştırıcılar her ajanın kendi özelliklerine göre
yapılmış olup sadece o ajanda kullanılabilir.
Vaporizatörler
İdeal bir anestezi vaporizatörü şu özelliklerden
etkilenmemelidir:
• Taşıyıcı gazın akım hızı,
• Ortam sıcaklık ve basıncı,
• Buharlaşmaya bağlı sıcaklık düşüşü,
• Solunum tipine göre basınçta olan
dalgalanmalar.
Vaporizatörler
İstenilen diğer özellikler ise :
• Gaz akımına düşük direnç göstermesi,
• Minimal servis ihtiyacı,
• Aşınmaya ve solüsyonlara dirençli yapı,
• Düşük ağırlıklı olması,
• Kullanımının emniyetli ve ekonomik oluşu.
Vaporizatörler
Dikkat edilmesi gereken noktalar:
• Sıvı anesteziğin solunum devresine kaçmasının
veya fazla doldurulduğunda buraya taşmasını
önlemek için vaporizatörün doldurma yeri kaidesine
yakın yerleştirilmektedir.
• Buharlaştırıcı içine uygun olmayan anestezik
konulduğunda verilecek yoğunluk bilinmediği gibi
tehlikeli derecede yüksek de olabilir,
Vaporizatörler
Dikkat edilmesi gereken noktalar:
• Gelişmiş buharlaştırıcılarda karışıklığı önlemek için
sadece o anestezik şişesine uygun özel şişe
ağızlıkları ile doldurmaya yarayacak girişler
bulunur,
• Modern makinelerin bir kısmında aynı anda birden
fazla da buharlaştırıcı olanağı yoktur.
Solunum Bölümü
Gaz ve buharlar anestezi makinesinde
karıştırılıp solunum devresine verilir. Hastaya
inspirasyon ve ekspirasyon sırasında düşük
direnç altında bu karışımın verilmesi, minimal
geri soluma, karbondioksit absorbsiyonu,
nemlendirme ve atık gazların güvenle
uzaklaştırılması bu bölüm tarafından sağlanır.
Solunum BölümüAna bölümler :
1. Solunum hortumları,2. Respiratör valvleri,3. Rezervuar balon,4. Karbondioksit absorbsiyon kanisteri,5. Taze gaz akımını sağlayan bölüm,6. Kaçak valvi,7. Y konnektörü,8. Maske.
Solunum Hortumları
• Direnci ihmal edilebilir düzeye indirmek için geniş delikli ve bükülmeden, tıkanmadan fleksibldır,
• Hortumların son kısmı 22 mm genişliktedir, genleşme kabiliyeti fazla olmamalıdır, ortalama volümü 1 m için 400 – 500 ml civarındadır,
• Hortumların birbirine eklenip uzatılması sistemdeki direnci artırmaz,
• Akım şekli daima türbülandır,• İnfant ve çocuklarda daha küçük çaplı hortumlar
kullanılır.
Solunum Valvleri
• Devrede iki benzer valv vardır.
• İnspiratuar valv inspirasyonda açılır, ekspirasyonda
kapanır. Böylece dışarı çıkan gazın inspirasyon koluna
geri kaçması engellenir,
• Ekspirasyon valvi ileri geri çalışır. Bu valvler devrenin
inspiratuar ve ekspiratuar kollarında herhangi bir yere
monte edilebilir. En modern anestezi cihazındaki
solunum valvleri sodalaym yakınında veya içinde yer
alır.
Solunum Balonları
• Üç önemli fonksiyonu vardır. Anestezik gaz ve
oksijenin hastanın inspire edebileceği şekilde
rezervuarda bulundurur, kabaca ventilasyon
volümünün hesaplanmasını ve gerektiğinde manuel
ventilasyonu sağlar,
• Rezervuar balon anestezi devresinin tek kolaylıkla
kollaps olabilen parçası olduğu için balon solunum
valvleri ile hasta arasına yerleştirilmelidir.
Karbondioksit Absorbsiyonu
• Geri solumasız sistemlerde ekshale edilen karbondioksit
oda havasına karışır. Kapalı sistem kullanılırsa ekshale
edilen karbondioksiti ortadan kaldırmak gerekir,
• Sistemdeki karbondioksitin emilmesi için bazı hidroksit
tuzlarının oluşturduğu granüller kullanılmaktadır. Bu
granüllerin büyüklüğü 4-8 mesh olmalıdır. Granül
büyüklüğü azaldıkça total yüzey alanı artacağından emme
işi artar.
Karbondioksit Absorbsiyonu
• Absorbanda kullanılan indikatör tuz oluşturan zayıf bir
asit ya da bazdır. Rengi hidrojen iyonunun
konsantrasyonuna bağlıdır. İndikatörde renk değişince
emilim kapasitesine erişilmiş demektir ve absorban
değiştirilmelidir. Değiştirilmezse renk eski haline döner.
Ancak kullanılmaya devam edilirse renk tekrar hızla
değişir,
• Emilebilen karbondioksit hacmi 100 gr absorban için 15
lt kadardır.
Sodalaym
• Sodalaymın temel elemanı kalsiyumhidroksittir,
• Sodalaymda optimum emilim %14-19 oranındaki
nemde oluşur. Sodalaymın kurumasına izin
vermemek gerekir. Çünkü hem karbondioksit
absorbsiyonu yeterli olmaz, hem de önemli
miktarda volatil anestezikleri absorbe eder ve
sonra bu maddeleri tekrar sisteme verir.
Sodalaym
• Dolu bir kanisterdeki hava boşluğu hastanın tidal volümü
kadar olmalıdır.
• Reaksiyon sonucu nötralizasyon ısısı açığa çıkar, oluşan
son ürünler su ve kalsiyumkarbonattır,
• Sodalaymda kullanılan indikatörlerden etilviyole granülleri
renksizken mora dönüşür. Ancak bu renk değişikliği
güvenilir bir bulgu değildir. Bu bulgu ortaya çıkmadan
daha önce hiperkarbi gelişmiş olabilir.
Baralaym
• Baralaym %80 kalsiyumhidroksit ve aktivatör
olarak %20 baryumhidroksit içerir,
• Kuru havalarda daha güvenilir bir performans
gösterir. Optimal aktivitesi için %11-14 oranında
nem gereklidir,
• Uzun etkili olan fakat fazla ısınma özelliği olmayan
bir sodalaym türevidir, pembe olan rengi
beyazlaşır.
Absorbanların sakıncaları
• Sevofluran ile temasta Compound A maddesi ortaya
çıkabilir,
• Solunum yollarına alkali tozlar kaçabilir,
• Solunuma direnç ve ölü boşluk yaratır,
• Bazı volatil anesteziklerle etkileşerek CO
oluşumuna ve karboksihemoglobinemiye neden
olabilir (desfluran)
Sodalaymın Harcandığının Göstergeleri
1. Kan basıncında yükselme sonra düşme,
2. Nabız hızında artma,
3. Spontan solunumun derinleşmesi,
4. Yara yerinden sızıntının artması terleme,
5. Kanister sıcaklığının artması.
Anestezi Makinesi Kontrol Listesi
1. Anestezi makinesinin son durumunu ve son servis tarihine göz atıp makine seri numarasını kaydet,
2. Monitör ve elektrik ekipmanlarını gözle ve ısınmaları için açık duruma getir,
3. Flow kontrol valvlerini ve vaporizatörleri önce kapalı pozisyona getir,
4. Vaporizatörün doluluğunu, oksijen ve azotprotoksit tank içeriklerini ve karbondioksit absorbanını kontrol et,
5. Flowmetreleri test et,6. Oksijen basınç düşüklüğü sistemini test et,
Anestezi Makinesi Kontrol Listesi
7. Merkezi gaz sağlayan basınçları ve alarm sistemlerini kontrol et,
8. Oksijen monitörünü hava ve oksijen ile kalibre et, alarm limitlerini belirle,
9. Solunum sistemi valvlerini kontrol et,10. İnspire edilen gazı kokla, koku olmamalı,11. Makine ve solunum sistemindeki kaçakları test et,12. Atık gaz sistemini kontrol et,13. Monitörler ve alarm cihazlarını kontrol edip onları
kalibre et ve bağla.
Anestezi Bittiğinde İse ;1. Gaz silindirlerini kapat, basınç göstergelerinin sıfırla,2. Flowmetre düğmelerinin rotametre sıfıra inene kadar
açık kalmasını sağla, 3. Flowmetre düğmelerini valv yataklarına zarar
vermeyecek şekilde nazikçe kapat,4. Boş silindirleri değiştir,5. Yüz maskelerini, solunum tüplerini ve rezervuar
balonunu temizlik işlemi için ayır,6. Ventilatör, monitör ve alarmları kapat, kullanılan
cihazları eski yerine koy,7. Ventilatör, makine veya alarmlar hatalı ise makineyı
kullanımdan kaldır ve sorumlu kişiyi haberdar et.
SOLUNUM SİSTEMLERİ
Solunum devreleri hastaya giden ve hastadan
dönen gazın içinden geçtiği hortumlar, valvler,
bağlantılar ve rezervuar balonundan oluşan
değişik kombinasyondaki sistemlerdir.
İyi Bir Solunum Devresinin Özellikleri
• Yaş, fizyolojik, anatomik özellikler, mekanik faktörlere uyumlu,
• Kullanımı kolay, basit, güvenilir, hafif kompakt,• Ölü boşluğu küçük, direnci düşük,• Kompliansı küçük,• Kolay nemlendirilebilir,• Kontrole ve spontan solunuma uygun,• Etkin karbondioksit absorbsiyonu ve
eliminasyonu sağlayabilir,• Ekonomik,• Atık gaz eliminasyonu kolay ,• Devre volümü küçük.
Solunum Devresi Tipleri1. Açık devreler
Açık damla veya açık maske yöntemiİnsüflasyonYarı açık yöntemT parçası yöntemi
2. Tekrar - solumasız devreler3. Yarı kapalı devreler
Mapleson A-FBain ve Lack devreleriAyre’nin T parçasının balonla kombinasyonuYüksek akımla çalıştırılan To & Fro ve halka sistemleri
4. Kapalı devrelerTo & Fro Halka sistemi
Açık Yöntemler
Açık damla veya açık maske sistemi : Açık bir
maske üzerine anestezik solüsyonun belirli
hızda damlatılması ve hastanın oda ısısında
buharlaşan bu maddenin buharını inhale
etmesi esasına dayanır. Küçük bebeklerde kısa
süreli girişimlerde seyrek olarak kullanılır.
Kontrolü güç bir sistemdir.
Açık Yöntemler
İnsüflasyon : Burada anestezik karışım basit bir
tüp veya kataterle ağız, burun veya trakea içine
yüksek taze gaz akımı ile üflenir. Spontan
solunuma uygun olup ekspirasyon doğrudan
havaya olur ve ölü boşluk küçüktür. Anestezi
düzeyini ve hava yolu kontrolünde güçlük ve
ekibin anestezik gazlardan etkilenmesi
dezavantajlarıdır.
Açık Yöntemler
Yarı açık yöntem : Solunumun hem inspiryum hem de
ekspiryum sırasında atmosfere açık olduğu bir
sistemdir. Burada esas, anestezik buharını çevreye
yayılmadan maske civarında tutmak olup bu amaçla
değişik yöntemler kullanılmıştır. Maskenin üzerine
tabakalar şeklinde gazlı bez yerleştirmek veya
çevresine boru şeklinde ilave yapmak gibi. Etkin bir
yöntem değildir.
Açık Yöntemler
T parçası yöntemi : Ayre tarafından tanımlanan bir
yöntem olup endotrakeal tüple makine arasındaki
bağlantı bir T veya Y tüpü ile sağlanmaktadır. Bu
parçanın bir ucu endotrakeal tüpe, diğer ucu gaz
karışımını getiren ince hortuma bağlanırken serbest
uç atmosfere açık olup ekspiryum havası buradan
dışarı atılır. Rezervuar balon ve valv olmadığından
solunuma direnç yoktur.
Açık Yöntemler
Açık kolun aralıklı olarak kapatılması ile kontrollü
solunum yapılabilir. Spontan solunum sırasında
taze gaz akımı dakika volümünün iki katı kontrollü
solunum sırasında 200 ml/kg/dk olmalıdır. Ancak
yenidoğan da dahil olmak üzere akımın 3 lt/dk
altına düşürülmemesi önerilmektedir. Erişkinde ise
12-15 lt/dk akım olmalıdır.
Yarı Kapalı Yöntemler
Burada anestezik buhar ve gaz karışımı
hastaya verilmeden önce bir balon veya tüp
içinde biriktirilir. Sistemde mevcut bir valv ya
da açıklıkla ekspiryum havasının bir kısmı
dışarı atılırken bir kısmı rezervuar balona
gider. Çeşitli tipleri vardır.
Mapleson Devreleri
Mapleson A Devresi : Majil devresi olarak da bilinir. Bir rezervuar balon, bir körüklü hortum, balona yakın bir taze gaz girişi, hastaya yakın yaylı bir kaçak valfı ve bir maske ya da endotrakeal tüpe bağlantı hortumundan meydana gelir. Taze gaz akımı dakika soluk volümüne yakın veya daha fazla olmalıdır. Akım dakika volümünün en az %70’ inin altına indiğinde tekrar soluma başlar. Tekrar soluma olmaması için taze gaz akımı soluk volümünün üç katı tutulmalıdır (erişkinde 20 lt/dk den fazla). Bu kadar yüksek akım pratik olmadığından kontrollü solunum için uygun değildir.
Mapleson B Devresi
Bu sistemde taze gaz akımı devreye ekspiratuar
valvin distalinde olmak üzere hastaya yakın uçtan
girer. Spontan ve kontrollü solunum sırasında
benzer şekilde çalışır. Taze gaz akımı dakika
volümünün iki katı olduğunda ne spontan ne de
asiste solunumda karbondioksit birikimi olmaz.
Mapleson C
Hortumunun kısalığı ve rezervuarının daha
küçük olması taze gaz ile ekspire edilen gazın
daha iyi karışmasını sağlar. Hem spontan, hem
asiste solunumda kullanılabilir. Tekrar
solumayı önlemek için dakika volümünün iki
katı taze gaz akımı sağlanmalıdır.
Mapleson D,E,F Devreleri
Devreler Mapleson D devresi kontrollü solunum için en uygun olanıdır. Normokapni sağlamak için taze gaz akımı dakika volümünün iki katından az olmamalıdır. Bu devreler ile kontrollü solunum yapıldığında inspirasyon fazında alveolar gaz ve ölü boşluk gazı valvden dışarı çıktığından solunum diğer devre tiplerine göre daha efektiftir.
E
F
Koaksial Devreler
Bain Devresi : Burada taze gaz akımı ekspirasyon havasını taşıyan körüklü hortum içinden geçen ince bir hortum ile hastaya yakın bir yere verilir. Her yaş grubunda kullanılabilir. Kolay sterilize edilir. Kontrollü solunumda 70 ml/kg/dk gaz akımı yeterli olur. İnspire edilen gaz çevresindeki ekspirasyon havasıyla ısınır. Uzun koaksial hortum anestezistin uzaklaşmasını gerektiren tanısal girişimlerde üstünlük sağlar. En önemli sakıncası ince hortumun bağlantı yerinden çıkması ve hortumdan olabilecek kaçaklardır.
Lack Devresi : Bain devresinin aksine ekspirasyon havası ortadaki hortumdan taze gaz ise bunun çevresinden gitmektedir.
To ve Fro Sistemi
Bir maske yada tüp, bir balon ve bir absorban kanisterinden oluşur. Gazlar hem inspirium hem ekspirium sırasında kanisterden geçer. Taze gaz sisteme hastaya yakın bir yerden girer. Çocuk ve bebeklerde kullanıldığında yüksek miktarda ölü boşluk oluşabileceğinden küçük kanister kullanılmalıdır. Hasta ile kanister arasında kalan kısmın ölü boşluk olacağından mümkün olduğunca kısa olmalıdır. Kanisterin iyi doldurulması ve tozların üflenmesi gerekir. Solunum yollarına alkali toz kaçabilir.
Halka (circle) Sistemi
Bu sistem şu komponentlerden oluşur :• Bir adet inspiratuar, bir adet ekspiratuar olmak
üzere iki adet tek yönlü valv, absorban kanisteri, basınç ayarlı kaçak valvi, rezervuar balon, inspiratuar ve ekspiratuar iki adet spiral hortum, taze gaz girişi, hastaya bağlantı kısmı.
• Tek yönlü valvler ile gaz akımına halka şeklinde bir hareket verilir ve solunumun inspiratuar ve ekspiratuar fazları birbirinden ayrılır. Bu şekilde ölü boşluk sadece sistem ile hasta arasındaki bağlantı parçasıyla sınırlıdır.
Bir halka sisteminin elemanları ve anestezi makinesina bağlantı şekli. Oklar gazın akım yönünü göstermektedir.1.Y bağlantısı.2.Devreyi açma kapama mandalı.3.İnspiratuar hortum.4.Ekspiratuar hortum.5.Havayolu basınç göstergesi.6.Solunum volümetresi.7.Ekspiratuar valv.8.İnspiratuar valv.9.Sodalaym kabı.10.Taze gaz hortumu.11.Kaçak gaz çıkışı.
Halka (circle) Sistemi
• Absorban kanisteri dik pozisyondadır. Bu
sistem ile karbondioksitin tekrar solunması
önlenirken, ekspire edilen gazlar kısmen tekrar
solunur.
• Bu sistem ya tam kapalı yada yüksek gaz
akımı ve bir kaçak valvi ile yarı kapalı olarak
çalıştırılabilir.
Tamamen Kapalı Devre
• Ekspirasyon valvi kapalı kalacak şekilde taze gaz akımı uygun biçimde azaltırılırsa yarı kapalı sistem kapalı sisteme dönüşür.
• 10 lt/dk lık yüksek gaz akımı ile denitrojenizasyon sağladıktan sonra gaz akımı hastanın metabolik gereksinimini karşılayacak (300-400 ml/dk) oksijen ve anestezik maddeye dönüştürülür.
• Bu sistemin anestezik maddelerde ekonomi sağlaması, hava kirlenmesinin azalması, solunum havasının ısı ve neminin korunması, solunum kontrolünün daha kolay olması gibi üstünlükleri vardır.
Tamamen Kapalı Devre
• Anestezik yoğunluğunun kontrolü güç olup azotprotoksit kullanımına uygun değildir; halotanla kullanımı yoğunluğu kontrol edilemeyeceği ve çok yükseleceğinden tehlikeli olabilir.
• Bu sistemde anestezik madde kesildikten sonra hastanın uyanması çok uzun zaman alabilir. Bu nedenle anestezi sonlandırıldıktan sonra gaz akımı arttırılıp devre dışarı açılmalıdır.
Kaynaklar Klinik Anesteziyoloji;Z. Kayhan LANGE Klinik Anesteziyoloji G.Edward
Morgan,Jr.Maged S. Mikhail , Michael J.murray
Teşekkürler…