Upload
dinamikkobi
View
21
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
www.Dinamikkobi.com.tr
2014 Yılı 3.Çeyrek Büyümesi: Doğru Yöne Giderken Biraz
Soluklanmak
Bir ülke ekonomisinin ilgili dönemde nasıl bir performans ortaya koyduğunu
gösteren en önemli gösterge Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)’dır. GSYH, bir ekonomide
ilgili dönemde üretilen bütün ürün ve hizmetlerin satış değerlerinin toplamıdır.
Geçtiğimiz çarşamba günü TÜİK, 2014 yılı 3.çeyrek büyüme verilerini açıkladı.
Türkiye Ekonomisi ilgili çeyrekte sabit fiyatlarla yüzde 1,7 artarak piyasa beklentisi olan
yüzde 3,0’ün altında büyüme gösterdi. Ekonomi 2014 yılının ilk iki çeyreğinde ise sırasıyla
yüzde 4,8 ve 2,2 oranında büyümüştü. Üçüncü çeyrek büyümesi ile, ilk dokuz aylık büyüme
yüzde 2,8 oldu. Bu rakamlar Türkiye Ekonomisi’nin potansiyel büyüme rakamının altındadır.
Bununla birlikte dünya ekonomilerinin genelinde ekonomik büyüme çözülmesi gereken bir
sorun olarak durmaktadır. 2014 yılında mevcut ekonomik sıkıntılara eklenen jeopolitik riskler
ve özellikle ülkemiz için Avrupa Birliği ve Irak kaynaklı riskler büyüme rakamlarımızı
etkilemiştir.
Geniş bir perspektifte bakıldığı zaman, dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan
ekonomilerinin tamamı için 2014 zorlu bir yıl olmuştur. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği
Örgüyü (OECD) son yayınladığı raporda G-20 ülkelerinin 2014 yılının 3.çeyreğinde yüzde
0,9 büyüme gerçekleştirdiğini açıkladı. Aynı ülke grupları için bu rakam 2.çeyrekte yüzde 0,8
olmuştu. G-20 ülkelerinin yıllık bazda büyümesi yüzde 3,2 olmuştur. OECD genelinde ise
yıllık büyüme yüzde 1,7 olmuştur. Görüldüğü gibi ülkemiz büyümesi mevcut dünya
konjonktürü ve çevresel jeopolitik riskler göz önüne alındığında olumludur ama ülkemiz
potansiyelinin de altındadır.
Büyüme verilerinin detaylarına bakıldığında aslında ekonomideki sağlıklı bir
dengelenme sürecinin işaretleri görülmektedir.
3.çeyrekte hane halkının tüketim harcamalarının bir önceki çeyreğe göre sabit
fiyatlarla yüzde 0,2 artmış; büyümeye 1,3 puan katkıda bulunmuştur. Yılın ilk iki çeyreğine
göre tüketim harcamalarında tedrici bir azalma gözlenmektedir.
Kamu sektörü ise ilgili çeyrekte yüzde 6,6 artış göstermiştir. Kamunun yaptığı
harcamaların 3.çeyrek büyümesine katkısı 0,6 puan oldu.
Sabit sermaye oluşumu ise (kamu + özel) yüzde eksi 0,4 oranında azalarak büyümeyi
negatif 0,8 puan aşağı çekmiştir.
İhracat tarafında ise yüzde 8 artış yaşanmıştır. İşte ekonomide 2014 yılı boyunca
gerçekleştirilmeye çalışılan ihracat odaklı, iç tüketimi kısan dengelenme süreci burada kendini
göstermiştir. AB ve Irak gibi önemli ihracat pazarlarındaki daralma ve risklere rağmen ihracat
artmış ve büyümeye yüzde 2,1 puan katkı yapmıştır. Yine ekonominin dış talep tarafında
önemli bir öğe olan ithalat tarafı ise, gerek düşen petrol fiyatları gerekse daralan iç tüketim
nedeniyle yüzde eksi 1,8 oranında daralmıştır. Ve bu haliyle büyümeye yüzde 0,5 puan katkı
yapmıştır. Yani toplamda dış talebin büyümeye ilgili çeyrekte yüzde 2,6 puan katkı yaptığı
görülmektedir.
Özetlemek gerekirse, 2014 yılının 3.çeyreğinde ekonomimiz beklentilerin altında
büyümüştür. Dünya ekonomisindeki risklere rağmen ekonominin büyümesi olumludur. Öte
yandan bu büyüme rakamı ülkemiz potansiyelinin altında bir rakamdır. İlgili çeyrekte
büyümenin itici gücünü kamu ve ihracat kanalından gelen pozitif etkiler oluşturmuştur.