3
1 TOPLULUK KARŞISINDA KONUŞMA; AYAĞA KALKMAK + SAHNEYE ÇIKMAK KORKUSU. BİR SUNUMDA FELÂKET YAŞAR MIYIM? ABD’de yapılan bir araştırma, insanların %75 oranında birinci sıraya koyduğu bir korku. Ölüm korkusu bile alt sıralarda yer alıyor. Ama birçok fobiye göre en kolay aşılabilen korku… Görsel olarak herkesin, tüm gözlerin kendisinde olduğunu düşünmek, ayaklarının bağı çözülmek, tüm bedende titreme terleme birbirini tetikleyen ve gittikçe etkilerini artıran emarelerdir genellikle. KORKUDAKİ NEDENLER: “Ya hata yaparsam ve alay konusu olursam, gülerlerse” Basit bir dil sürçmesi ile bile bunu yaşamak mümkündür. Çok kolay, siz de onlarla birlikte gülün ve hatta kendinizle dalga geçin. Onları gülümsettiğiniz için mutlu olmalısınız; bu durum aranızdaki iletişimi ısıtır aksine. Genel olarak topluluk karşısındaki korkunun (Glossofobi) temelinde şunlara rastlanır; 1- Olumsuz eleştirilmekten korkmak 2- Ne söyleyeceğini unutmaktan korkmak 3- Kalabalıktan korkmak 4- Başarısızlıktan korkmak 5- Başarıdan korkmak Sunum öncesi hissedilen baskı, sizin zihniniz tarafından üretiliyor; bir başkası tarafından değil. Yani kendi kendinize işkence ediyorsunuz. İyi hazırlandınız mı, konuyu iyi ve kapsamlı biliyor musunuz? Mesele yok. Unutmayın her şeyi tam olarak bilemeyebiliriz; konunun belirli bölümünde bilgili olabilir ve bazı detaylar sunumun dışında kalmış olabilir. Onlardan birine ait soru gelirse, açıkça “Ben bu konuda uzman değilim ama sizin için araştırabilirim” diyebilirsiniz. Bu sizin mütevazı tarafınızı anlatır ve dinleyici bu açıklık için size daha fazla güven duyar; bu da iletişimi daha etkin kılar. Sunum öncesi, zihnen hazır olmak, özgüven dediğimiz şeffaf korunma duvarını güçlendirir. Göreceksiniz birkaç deneyim sonrası hepsi yok olacaktır. Heyecan yapılacak işin en önemli parçasıdır; otomobili ne yüksek ne de düşük devirde kullanmamak gibi düşünün; motoru fazla zorlamayın. Sunum öncesi yüzünüze yerleştireceğiniz gülümseme sizi çok rahatlatır. Fazla heyecan için başka bir yöntem daha var: “Ben biliyorum, ama onlar bilmiyor. Bana hayran olmalarını beklememeliyim ama bildiklerimi anlatmalıyım” düşüncesi. Eğer dinleyicilerin sizden

Topluluk Karsisinda Konusma Ders Notu

  • Upload
    mert

  • View
    237

  • Download
    2

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Topluluk Karsisinda Konusma Ders Notu

Citation preview

Page 1: Topluluk Karsisinda Konusma Ders Notu

1

TOPLULUK KARŞISINDA KONUŞMA; AYAĞA KALKMAK + SAHNEYE ÇIKMAK KORKUSU. BİR SUNUMDA FELÂKET YAŞAR MIYIM?

ABD’de yapılan bir araştırma, insanların %75 oranında birinci sıraya koyduğu bir korku. Ölüm korkusu bile alt sıralarda yer alıyor. Ama birçok fobiye göre en kolay aşılabilen korku…

Görsel olarak herkesin, tüm gözlerin kendisinde olduğunu düşünmek, ayaklarının bağı çözülmek, tüm bedende titreme terleme birbirini tetikleyen ve gittikçe etkilerini artıran emarelerdir genellikle. KORKUDAKİ NEDENLER: “Ya hata yaparsam ve alay konusu olursam, gülerlerse” Basit bir dil sürçmesi ile bile bunu yaşamak mümkündür. Çok kolay, siz de onlarla birlikte gülün ve hatta kendinizle dalga geçin. Onları gülümsettiğiniz için mutlu olmalısınız; bu durum aranızdaki iletişimi ısıtır aksine. Genel olarak topluluk karşısındaki korkunun (Glossofobi) temelinde şunlara rastlanır; 1- Olumsuz eleştirilmekten korkmak2- Ne söyleyeceğini unutmaktan korkmak3- Kalabalıktan korkmak4- Başarısızlıktan korkmak5- Başarıdan korkmak

Sunum öncesi hissedilen baskı, sizin zihniniz tarafından üretiliyor; bir başkası tarafından değil. Yani kendi kendinize işkence ediyorsunuz. İyi hazırlandınız mı, konuyu iyi ve kapsamlı biliyor musunuz? Mesele yok. Unutmayın her şeyi tam olarak bilemeyebiliriz; konunun belirli bölümünde bilgili olabilir ve bazı detaylar sunumun dışında kalmış olabilir. Onlardan birine ait soru gelirse, açıkça “Ben bu konuda uzman değilim ama sizin için araştırabilirim” diyebilirsiniz. Bu sizin mütevazı tarafınızı anlatır ve dinleyici bu açıklık için size daha fazla güven duyar; bu da iletişimi daha etkin kılar. Sunum öncesi, zihnen hazır olmak, özgüven dediğimiz şeffaf korunma duvarını güçlendirir. Göreceksiniz birkaç deneyim sonrası hepsi yok olacaktır.

Heyecan yapılacak işin en önemli parçasıdır; otomobili ne yüksek ne de düşük devirde kullanmamak gibi düşünün; motoru fazla zorlamayın. Sunum öncesi yüzünüze yerleştireceğiniz gülümseme sizi çok rahatlatır. Fazla heyecan için başka bir yöntem daha var: “Ben biliyorum, ama onlar bilmiyor. Bana hayran olmalarını beklememeliyim ama bildiklerimi anlatmalıyım” düşüncesi. Eğer dinleyicilerin sizden çeşitli açılardan daha yüksekte, daha bilgili olduklarını düşünüyorsanız, konuşmaya “Bildiğinizi biliyorum ama kendi bilgilerim açısından aktarmak istediğim konular var, katkınız da olursa mutlu olurum” diye başlayın; dinleyicilerin yumuşadığını hissedeceksiniz.

Dinleyici de aslında sıradan insanlardır; sizin gibi yürürler, yemek yerler, kahkaha atarlar. Aranızda mesafe yok ve sokakta karşılaşacağınız kalabalık içindeki insanlar onlar da. Sunum öncesi bunları düşünmeye zaman ayırın ve o arada birkaç kez derin ve uzun nefes alın.

HAZIRLIK: Bilgi hazırlığı, sunum malzemeleri gibi ön işler bittiyse bedenen de hazırlığa sıra gelmiş demektir. Uzun soluklu konuşacak kişinin sağlıklı çalışacak bir diyaframa gereksinimi vardır; sunumdan en az 30 dakika önce yemek işi bitmiş olmalı ki diyafram rahat çalışsın. Ve elbette bu beslenmede gazlı, ağır yağlı, kokulu içecek ve yiyecekler olmamalı Sunum öncesi çok su içmek yerine sunum sırasında su bulundurup, arada bir küçük yudumlar almak daha iyidir. Ağzınızda kalıntı bırakabilecek küçük bir atıştırmalık sunumda size sıkıntı verebilir. Bu genellikle sunum arasında verilen kahve molalarındaki tuzaktır.

İLF225/DOĞRU KONUŞMA TOPLULUK KARŞISINDA KONUŞMA NEDİM ATAK

Page 2: Topluluk Karsisinda Konusma Ders Notu

2

MEKÂN: Konuşulacak mekânın, dinleyicilerin tümünü görebileceğiniz ve mümkünse birkaç basamak yüksekte olduğunuz, ışığın tümüyle size dönmediği, iyi havalandırılmış olması idealdir. Ama şartlar böyle değilse, bunu konuşmanızın komik unsurlarından biri haline dönüştürüp tarafları rahatlatabilirsiniz.

KIYAFET/GÖRÜNÜM: Kendinizi rahat hissedeceğiniz renk ve biçimde (Elbette duruma uygun olmak şartıyla) ve abartısız kıyafetler, sıkmayan ve ayakta uzun süre sizi taşıyabilecek ayakkabılar olmalı. Sıkan bir kemer, ağır saat-kolye benzeri aksesuar, çok canlı renklerde giysilerden kaçınmak gerekir. Sizi bezdirecek ve dinleyiciyi sizi incelemeye yöneltecek malzeme yani.

SUNUMDA:

- Gülümseyin. - Kendinize, nasıl göründüğünüze, ne kadar iyi gittiğine, heyecanınızın belli olup

olmadığına odaklanmayın. Sadece sunumunuzu düşünün. - Dinleyicilerin düşüncelerini okumaya çalışmayın. Dinleyicilerin yüz ifadesine, oturuşuna,

esnemesine, gülmesine takılıp ne düşünüyor oldukları hakkında tahminler yürütmemeye çalışın. Aslında kendi sunumu için kaygılı olduğundan somurtup oturan birisinin sunumu beğenmediğine karar verip kendinizi kötü hissedebilirsiniz.

- Dinleyici sayısını önemsemeyin; az veya çok oluşu için bir beklentiniz olmasın. - Yakın arkadaşlarınıza bakarak anlatmak daha rahatlatıcı olabilir. Arada onlarla göz göze gelin.

Dinleyicilerin alınlarının ortasına bakarak hepsine “Göz teması kuruyorum” izlenimi verebilirsiniz.

- Doğal konuşma tonunuz ve hızınızda konuşun. Monotonluktan kaçının, anlattığınız konuya göre sesinizin uygun aralıklarla yükselmesi konunun cazibesini artırır; şakalar için uygunluk yakalarsanız yapın ama sakın önceden hazırlamayın.

- Ellerinizi ve bedeninizi rahat bırakın ve abartılı olmadan kullanın. Öne-arkaya sallanıp sabit bir noktaya çakılmayın, onun yerine bir iki adım hareket edin.

- Ani bir bitiriş yapmayın. Sürenizi iyi kontrol edin; “Eyvah zamanım bitti” kaygısı yaşamayın. Son olarak konunun kısa bir özetini yapın, ana fikrini belirtin. Bitiriş cümleniz hazır olsun. Soru almak istiyorsanız, başlarken kuralları siz koyun; arada elini kaldıran sorsun mu yoksa bitirdiğinizde mi soru alacaksınız; size kalmış.

SUNUM SONRASI: Geçmiş olsun, sunum bitti. Heyecanınız ve korkularınız geride kaldı. “Nasıldı” sorusunu kendinize sormayın. En iyisi iyi sunum malzemesi ile, iyi zamanlama ile sunumu bitirmektir ama her şeyi söyleyememiş olabilirsiniz. Sakın “Keşke” demeyin. Artık bir dahaki sunuşa…

İLF225/DOĞRU KONUŞMA TOPLULUK KARŞISINDA KONUŞMA NEDİM ATAK