View
4.486
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Citation preview
T.C.
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İşletme Anabilim Dalı
Üretim Yönetimi Ve Pazarlama progamı
SOSYAL MEDYANIN TÜKETİCİ SATINALMA DAVRANIŞI
ÜZERİNE ETKİSİ
Hazırlayan
İbrahim Atilla KARATAŞ
Doktora Seminer Ödevi I
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Yavuz CÖMERT
MALATYA- 2013
I
ÖNSÖZ
Günümüzde insanlar vakitlerinin belli bir kısmını internette geçirmektedirler.
İnternet üzerinde yer alan sosyal ağlar ile sadece bir medya ortamı değil, bireylerin
aktif olarak birbirleriyle topluluk oluşturduğu ve kimliklerini inşa ettiği söylemsel
alanlar oluşturmaktadırlar. Bu bireyler internet üzerinden satın alma kararlarına yön
vermekle beraber satın aldıkları ürün ve hizmetler konusunda yine internet üzerinden
geri bildirimde bulunabilmektedirler. Web 2.0 teknolojisi ile internette tek yönlü
bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına doğru bir evrim
gerçekleşmiştir. İnternette insanlar birer yayıncı olarak içerik üretmeye başlamış ve
bunları sosyal çevreleriyle paylaşma imkanına sahip olmuşlardır. Günümüz
işletmeleri de tüm bu nedenlerden dolayı müşteri ilişkileri yönetimlerini bu yeni
mecraya da taşımak zorunda kalmışlardır.
Bu çalışmamızda sosyal medyanın, yeni nesil tüketicilerin satın alma
davranışlarındaki etkilerini inceleyeceğiz.
İÇİNDEKİLER II
GİRİŞ…………………………………………………………………….…………..I
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………….11
I.BÖLÜM
SOSYAL MEDYA…………………………….…………….............................1
I.1. Sosyal Medya Kavramı……………….…………...………………………….1
1.1.1.Sosyal Medya’nın Gelişim Süreci……………………..………………1
I.1.2. Sosyal Medya’nın Kullanıcı Boyutu..…………………….….…...…..2
I.1.3. Sosyal Medyanın Teknolojik Boyutu…………….………….…….…...3
I.2. Sosyal Medyanın Geleneksel Medyadan Farkı………………..……………3 I.2.1 Sosyal medyada içerik daha çok kullanıcılar tarafından oluşturulur..4
1.2.2. Geleneksel medya sosyal medyadan daha masraflıdır ………………5
I.2.3. Geleneksel medyada kurumlaşma daha fazladır …………………...5
I.2.4. Geleneksel medyada uzmanlaşma ileri düzeydedir…………………..5
I.2.6. Geleneksel medya yayımlandıktan sonra değiştirilemez……………..5
I.2.7. Sosyal medya güvenilirdir ……………………………………………..6
I.2.8. Sosyal medya iletişimi kolaylaştırır……………………………………6
I.2.9. Sosyal medya firma imajını iyileştirir………………………………….6
I.3. Sosyal Medya Araçları…………………………………………….………....7
I.3.1. Bloglar……………………………………………………………......…….….7
I.3.1.1. Blog tanımı ve önemi…………………………………..…..…………7
I.3.1.2. Blogların Gelişimi………………………………………………………7
I.3.1.3.Blogların Temel Özellikleri………………………………...…………8
I.3.1.4. Blog Türleri………………...……………………………….………….9
I.3.1.4.1 Kişisel bloglar……………………………………………….…..9
I.3.1.4.2.Topluluk bloglar……………………………………………...….9
I.3.1.4.3.Gazete blogları………………………………………………..….9
I.3.1.4.4.Proje yönetiminde bloglar………………………………………9
I.3.1.4.5.Kütüphane blogları…………………………………………..….9
I.3.1.4.6. İşletme blogları(Kurumsal bloglar)…………………….…….10
I.3.1.5.Blog Pazarlama………………………………………….…….……….11
I.3.2. Mikrobloglar…………………………………………………….……...……12
I.3.2.1. Mikroblog Tanımı ve Önemi…………………………………………12
I.3.2.2. Twitter…………………………………………………………………12
I.3.3. Medya Paylaşım Siteleri………………..…………………………………..13
I.3.4.Wikiler………………………………….…..…………………………….…..14
I.3.5. Sosyal İşaretleme…………………………………………….……………... 15
I.3.6. Podcasting………………………………………………………………...….16
I.3.7. Sosyal Ağ Siteleri………………...….……………………………………….17
1.3.7.1.1. Genel sosyal ağ siteleri………………………………………………17
1.3.7.1.2. Profesyonel sosyal ağ siteleri………………………………………..17
1.3.7.1.3. Niche sosyal ağ siteleri………………………………………………17
1.3.7.2 Bir Sosyal Ağ olarak Facebook……………………………….………...18
I.3.8. Çevrimiçi Topluluklar………………………………………...…………….18
1.3.8.1.Forumlar……………..…………………………………………………18
I.3.9. Sanal Dünyalar……………………………...……………………………….19
I.4. Sosyal Medya Pazarlama……………………………………………………...19
I.4.1. Sosyal Medya Pazarlaması Süreci…………..…………………...… ……21
BÖLÜM II
SOSYAL MEDYADA TÜKETİCİ DAVRANIŞI………………….......22
II.1. Tüketici Davranışları………………………………………………..………..22
II.2. Sosyal Medyada Tüketici Davranışları……………………………...………22
II.2.1. Demografik Faktörler……………………………………………………23
II.2.2. Psikolojik Faktörler…………………………………………………...…25
II. 2.3. Sosyo-Kültürel Faktörler………………………...…………………......25
II.2.4. Durumsal Faktörler……………………………………………………...26
II.3. Sosyal Medyanın Tüketicinin Satın Alma Sürecine Etkisi………...………26
BÖLÜM III
SOSYALMEDYANINTÜKETİCİ DAVRANIŞLARINA ETKİSİ
ÜZERİNE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARI……….…...….28
SONUÇ …………………………………………………...………………….……33
KAYNAKÇA……………………………………………………………...……….34
1
I. BÖLÜM
SOSYAL MEDYA
I.1. Sosyal Medya Kavramı
Sosyal medya zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaşımın,
tartışmanın esas olduğu bir insanî iletişim şeklidir. Sosyal medya en yüksek derecede
paylaşımın gerçekleştiği, online medyanın yeni bir türü olarak fırsatlar sunduğu en
yeni fikirlerden biridir(Vural,Bat,2010:3351).Bir başka tanıma göre ise,
Sosyal medya, katılımcıların fikir ve deneyimleri üzerine kurulu ortak ilgileri
üzerine doğal, samimi konuşma ortamı sağlayan online platformlardır. Temeli,
paylaşım ve katılımcıların ortak bir noktada bütünleşmesi ve çoğu zamanda daha iyi
seçim yapabilmek için daha çok bilgi edinme imkânı tanımasıdır(Adıgüzel,2012:7).
Temelde sosyal medya, insanların internet ortamında bilgi alışverişi yaptıkları bir
yazılım programıdır(Garnyte,Perez,2009:43).
Bir başka tanıma göre sosyal medya, hedef kitlenin katılımının olduğu,
geliştirilebilir, etkileşimli, içinde toplulukları barındıran ve toplulukları birbirine
bağlayan çevrim içi iletişim kanallarıdır(Doğdubay,Eröz,2012:135).
I.1.1.Sosyal Medya’nın Gelişim Süreci
1979’larda Duke Üniversitesi’nden Tom Truscott ve Jim Ellis internet
kullanıcılarına genel mesajlarını göndermelerine izin veren dünya çapında bir
tartışma platformu olan Usenet’i oluşturdu. Usenet, user’s network’un kısaltılmışıdır.
2
Birde fazla kullanıcıyı aynı ağ içerisinde bir araya getiren Usenet, kullanıcı temelli
içerik oluşturmaya imkân vermesiyle sosyal medyanın ilk adımı niteliğindedir. Şu an
yapabildiklerimizin çok daha eski modası da olsa BBS’ler(Bilgisayarlı bilgi
sistemleri) kullanıcıların oturum açarak birbirleriyle etkileşimine izin veren sitelerin
ilk örnekleriydi.BBS’ler eskiden telefon üzerinden modemle bağlantı kurularak
erişilen sistemlerdir. İlk BBS 1970’lerin sonunda çevrimiçi olmuştur(Ying,2012:11).
1988 yılında Internet Relay Chat’in kısaltması olan IRC yani internet aktarmalı
sohbet, dosya paylaşımı ve bağlantı paylaşımı amacıyla geliştirilmiştir. IRC, bugün
bildiğimiz anlık mesajlaşmanın ilk örneğini oluşturmuştur. 1997 yılında SixDegrees
ile kullanıcılar profil oluşturmaya başlamışlar ve arkadaşlıklar oluşturmuşlardır.
1999 yılında kurulan LiveJournal sürekli yenilenebilen bloglar üzerine kurulmuştur.
Böylece, bu ağ sayesinde kullanıcılar, diğerlerini takip etme, grup yaratma ve
diğerleriyle etkileşim konularında etkili olmaya başlamışlardır. 2000 yılında
LunarStorm, 2001 yılında Cyworld, Ryze, Wikipedia, 2002 yılında Fotolog
uygulamaları kurulmuştur. Bunlardan bazıları günümüzde de faaliyetini
sürdürmektedir. Halen oldukça etkin olan Friendster ise 2002 yılında kurulmuştur.
Bazılarına göre gerçek anlamda sosyal medyanın ilk örneğidir. Friendster profil
güncellemelerini takip ederek arkadaş olarak seçilenleri uyarmakta ve ağa katılmaya
teşvik etmektedir. Yine bu uygulamayla kişiler aynı yerde oturanlar, okuyanlar
hakkında da uyarılmaktadır(Hazar,2011:155).
Bugün sosyal medyayı iki geniş kategoriye ayırıyoruz. Biri, bloglar,Twitter,
youTube, Facebook, resim paylaşım sitesi Flickr benzerlerini ve diğer sosyal
paylaşım sitelerini kapsayan anlatımcı (expressive) sosyal medya. Diğeri
ise,Wikipedia,Rotten Tomatoes ve Craiglist gibi mecraların dahil olduğu işbirlikçi
(collaborative) medya(Kotler,Kartajaya,setiawan,2011:19)
I.1.2. Sosyal Medya’nın Kullanıcı Boyutu
Tüketici güdümlü içerik olarak da kullanılan kullanıcı tarafından yaratılan medya;
3
kullanıcıların ürünler, markalar, hizmetler, kişiler veya ilgi alanları hakkında bilgi
alma ve diğer kullanıcıları bilgilendirme amacıyla oluşturduğu, üye olduğu,
yayılmasını sağladığı ve kullandığı çevrimiçi bilginin yeni kaynak türü olarak
tanımlanmaktadır. kullanıcı tabanlı içerik:
-yapılan çalışmaların her hangi bir ortamda yayınlanmış olması,
-İçeriğin ortaya çıkarılmasında veya var olan çalışmalardan yeni bir içerik
oluşturulmasında belli bir yaratıcı çaba ortaya konulması
-genelde profesyonel bir rutine ve uygulamaya bağlı kalma gereğinin dışında
oluşturulması gibi unsurları içermelidir(İşlek,2012:9).
I.1.3. Sosyal Medyanın Teknolojik Boyutu
Web, ağ anlamına gelen İngilizce kökenli bir kelimedir. Web, 1989 yılında
CERN’de (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi) çalışan Tim Berners Lee
tarafından bulunmuştur . WWW (World Wide Web) denilen bu ağ sistemine Web’in
ilk aşaması olduğu için Web 1.0 da denilmektedir(İşlek,2012:13).
Web 1.0, “salt okunur” web ara yüzü ile bilgiyi aramaya ve onu okumaya olanak
tanımaktaydı. İlk web siteleri basitçe iletişim kurmak için ya da işletmelere bilgi
sağlamak için kurulmaktaydı. Tıpkı televizyon gibi, web de çok sayıda kullanıcıya
bilginin iletilmesini mümkün kılmaktaydı2. Web 1.0’da web sayfaları az sayıda
yazar tarafından, daha büyük sayıda okuyucu için yaratılmaktaydı(Adıgüzel,2012:3).
Web 2.0 ise değerin geniş bir kullanıcı katkısı ile yaratıldığı “oku-yaz” web ara
yüzüne odaklanmaktadır. Web 2.0’da her katılımcı içerik yaratıcısı olabilir ve içerik
yaratma potansiyelini maksimize etmek için çok sayıda teknolojik yardımla
donatılmaktadır. Web 2.0’ın demokratik yapısı, her tür metin, ses, video içeriğini,
etiketi, yorumu karşılıklı değiş tokuş edebilen ve hem iç hem dış grup “sayfalarına”
bağlantı yapabilen çok büyük sayıdaki iş gruplarının (arkadaş topluluklarının”
yaratımlarıyla örneklendirilebilir.
4
Sonuçta Web 1.0 ilgili bilgiye bağlantılar içeren elektronik bilgi web’in (hipertext
web), Web 2.0 ise sosyal web’i ifade etmektedir(Adıgüzel,2012:3).
I.2. Sosyal Medyanın Geleneksel Medyadan Farkı
İşletmeler, son zamanlara kadar mesajlarını hedef kitlelere gazete, dergi, radyo,
televizyon ve billboardları kullanarak ulaştırmışlardır. Fakat teknolojinin gelişimi
hem işletmelerin hem de tüketicilerin davranışlarını etkileyerek, yeni bir sürecin
başlamasına neden olmuştur.İletişimde tek yönlülükten ziyade iki yönlü olan,
bölümlenmiş hedef kitleye ulaşmada daha güçlü ve ölçümleme kolaylığı nedeni ile
iletişim faaliyetlerini geleneksel medyadan, sosyal medyaya doğru kaydırmaya
başlamıştır. Günümüzde geleneksel medya ve sosyal medyayı beraber kullanan
işletmelerin dışında sadece sosyal medya üzerinden iletişim faaliyetlerini yürüten
işletmelerde vardır (Ying,2012:49).
Stephen ve Galak tarafından yapılan bir çalışmada geleneksel medyanın pazarlama
performansı üzerinde hala önemli bir etkisinin olduğunu, sosyal medyanın ise
etkisine göre içerik yoğunluğunun daha ön planda olduğunu belirtmektedirler.
Geleneksel ve sosyal medya araçları değerlendirildiğinde;
geleneksel medyanın az yoğunlukta ve yüksek karlılık oluşturduğunu sosyal
medyanın ise fazla yoğunlukta ve düşük karlılık oluşturduğu söylenebilir.Sosyal
medyada yapılan bir faaliyet geleneksel medyada kendine yer bulurken, geleneksel
medyadaki içerikler sosyal medyada kullanıcı tabanlı içeriğin oluşmasını tetikleyen
etkenler olarak öne çıkmaktadır.Her ne kadar, ortaya çıkan her yeni pazarlama
mecrası veya medya geleneksel medyanın etkisini ve etkinliğini sorgulatsa da, ana
akım olarak her zaman belirli bir öneme sahip olacak olan geleneksel medya
araçlarına da gereken değer verilmedir (İşlek,2012:71,72).
Sosyal medya, geleneksel medyadan şu açılardan farklılık gösterir:
I.2.1 Sosyal medyada içerik daha çok kullanıcılar tarafından oluşturulur
Sosyal medya sitelerinde içeriğin genelde kullanıcılar tarafından oluşturulması
nedeni ile medya içeriği ağda yer alan kullanıcıların sayısı oranında büyür.
5
Aynı zamanda sosyal medyanın içerik miktarı geleneksel medyadan
fazladır.Geleneksel medya ise hemen hemen tüm içeriği yayıncı tarafından belirlenen
bir formata sahiptir.
1.2.2. Geleneksel medya sosyal medyadan daha masraflıdır
Genellikle geleneksel medya enformasyonun yayınlanması için belirli kaynaklara
ihtiyaç duyarken, bilgiyi yayınlamak veya erişmek için sosyal medya daha az
masraflıdır ve erişim araçları herkese açıktır (bireyler bile kullanabilir). Geleneksel
medyada milyon dolarları bulan yatırım bedelleri sosyal medyada yerini küçük
rakamlara bırakabilmektedir.Ayrıca sosyal medyada bir matbaa yatırımı veya tv
yayını yapmak için lisansa gerek olmamaktadır.
I.2.3. Geleneksel medyada kurumlaşma daha fazladır
Geleneksel medya için üretim yapmak genellikle özel şirketlerin ve hükümetlerin
sahipliğindedir; sosyal medya araçları genel olarak herkes tarafından düşük
maliyetle kullanılabilmektedir.
I.2.4. Geleneksel medyada uzmanlaşma ileri düzeydedir
Geleneksel medya üretimi çoğunlukla uzmanlaşmış yetenekler ve eğitim
gerektirmektedir. Çoğu sosyal medya için bu geçerli değildir veya bazı durumlarda
yetenekler tamamen değişmiş ve yenidir, yani herkes üretimde bulunabilmektedir.
I.2.5. Geleneksel medya iletişimlerinde zaman farkı fazladır
Geleneksel medyada meydana gelen zaman farkı (günler, haftalar, hatta aylar)
anında etki ve tepkisi olan sosyal medya ile kıyaslandığında uzun olabilmektedir
(Tepkilerin zaman aralığına katılımcılar karar verir).
I.2.6. Geleneksel medya yayımlandıktan sonra değiştirilemez
(Bir dergi makalesi basıldıktan ve dağıtıldıktan sonra aynı makale üzerinde
değişiklik yapılamaz), oysa sosyal medya yorumlar veya yeniden düzenlemeyle
anında değiştirilebilir. Kullanıcılar kendilerine ait içerikleri anında
yayınlayabilmekte, tüm dünya ile aynı anda paylaşabilmektedir.
6
I.2.7. Sosyal medya güvenilirdir
Ünlü bir Alman firma yöneticisinin dediği gibi: "Bir insana, bir firmadan daha
fazla güveniriz." İşte sosyal medya da bu cümlede anlatılmak istenenle paralel bir
yapıya sahiptir. Zira soysal medya alanında halkla ilişkiler bölümü web günlüğü
yazmaz, anlaşılması ve okunması bir o kadar uzun süren basın açıklamaları
yayımlanmaz; burada insanlar konuşmaktadır. CEO veya stajyer olsun, burada
herkes kendini ve dolayısıyla firmayı da sempatik hale getiren kişisel bakış acısını
dile getirmektedir. Böylece tüketici ile güvenilirliği baz alan yakın ve uzun vadeli bir
bağ oluşturulmuş olmaktadır.
I.2.8. Sosyal medya iletişimi kolaylaştırır.
Sosyal medyayı müşterilerle iletişime geçmek için kullanılabilmektedir. Böylece
müşterilerin uyarıları ve eleştirileri direkt işleme konulabilmekte ve bu sayede
iyileştirilmiş bir ürün veya hizmet ortaya çıkarılabilmektedir. Sosyal medyayı elbette
firma içi iletisim için de kullanılabilmektedir. Kapalı bir Twitter veya Facebook
grubu tüm çalışanların direkt şef tarafından bilgilendirileceği bicimde
yapılandırılabilmektedir. Bu tarz bir yapılandırmada dışarıdan kimse yazılanları
okuyamamaktadır.
I.2.9. Sosyal medya firma imajını iyileştirir.
Sosyal medya danışmanları için şurası kesin: Kim bu medya tipini kullanırsa
ilgiyi üzerine çeker. Kullanmayanın ise işi internette zordur. Statik bir firma web
sitesi hiçbir işe yaramaz; çünkü Twitter veya Facebook'ta yapılan bir girdi Google
arama sonuçlarında üst sıralarda yer almaktadır. Böylece potansiyel yeni müşteriler
sizin farkınıza varmaktadır (Ying,2012:22,23)
7
I.3. Sosyal Medya Araçları
I.3.1. Bloglar
I.3.1.1. Blog tanımı ve önemi
‘Blog’ kelimesi “Web log” kelimelerinin kısaltılmış şeklidir.’’Ağ
günlüğü’’,’’açık günlük’’,’’e-günlük’’ anlamlarına gelmektedir.
Bloglar,kişisel haberlerin yada günlüklerin tutulduğu çok basit web siteleri olarak
tanımlanabilir. Dünya çapında okuyucular bu yazılanlardan etkilenmektedir
(Garnyte,perez,2009:52).
Bir başka tanıma göre blog,teknik bilgi gerektirmeden,kendi istedikleri şeyleri
kendi istedikleri şekilde yazan insanların oluşturdukları,günlüğe benzeyen web
siteleridir.Webloglara kısaca internette seyir defteri tutmak denebili.Bloglar
genellikle ters kronolojik sırada (en yeni en üstte olacak şekilde)sıralandırılmış bir
sayfa üzerinde bir çok yazı gösterme esasına dayanan bir internet uygulamasıdır.
(Pırnar,2010:216).
I.3.1.2. Blogların Gelişimi
1997 yılından beri var olan bu uygulama,tasarımcı ve programcıların ilginç
internet sitelerinin linklerini unutmamak için kendi sayfalarına yazmaları ile
başlamıştır(Pırnar,2010:216).
Bloglar kullanıma açıldıklarında günlük tutma olayı daha bireysel girişimler
olarak değerlendirilmişti.Günlük yazma faaliyetinin genel kanı olarak tutmayacağı
düşünülmüştür.Bugün ise ‘’günlük tutma’’ kavramının içerisinde fotoğraf,ses ve
video da eklenmiş durumdadır(Aydede,2006:35).
İnternet üzerinde tutulan günlüklere “blog”, bu işi yapmaya “blogging”, bu işi
yapanlara ise “blogger” denilmeye başlanmıştır.
8
1999 yılında LiveJournal ve Blogger Web sitelerinin açılması ile blog yazma işi
popüler hale gelmeye başlamıştır.Bazı blogların hedefinde küçük bir katılımcı kitlesi
var iken,bazı bloglar ise katılımcı kitl elerini çokluğunu ulusal gazeteler ile
kıyaslamaktan gurur duyuyorlar (Curtis, Diaz,2011:32).
2004 yılına kadar tüm dünyada 5 milyon kullanıcısı ile blogging; spesifik bir
internet aktivitesi olarak göze çarpmaktadır. 2005 yılında bu sayı 50 milyona
çıkmıştır. 2008 sonuna kadar 346 milyon blog okuyucusu ve 184 milyon blog
kaydedilmiştir(İşlek,2012:25).
Technorati araştırma şirketine göre,2008 başlarında yaptığı bir araştırmada
dünyada aktif halde 13 milyon blog olduğunu tesbit etmiştir.Basılı medyanın okur
sayısı gibi,blogları takip eden insanların sayısı da ülkeden ülkeye değişiyor.İnternet
kollanıcılarının %74’ünün blog okuduğu Japonya’nın aksine ABD’de internet
kullanıcılarının sadece %27’si blogları takip ediyor.Okur oranının düşüklüğüne
karşın,ABD’de blogları takip edenlerin %34’nü toplumda etki sahibi kişiler
oluşturuyor.Bu yüzden ABD’de bloglar,okurlarının %28’ine kendilerini
izletebiliyorlar.Tanınmış pazarlamacı Seth Godin’in her gün yeni bir fikir sunarak
kendisini gönüllü olarak izleyen binlerce insanı etkilediği çok popüler bir internet
sitesi va (Kotler,Kartajaya,setiawan,2011:19).
I.3.1.3.Blogların Temel Özellikleri
Blogların blogroll, permalink, yorumlar, geri izleme (trackback) ve abone olma
gibi bir takım temel özellikleri bulunmaktadır. Blogroll, kişisel blog listeleri olarak
adlandırılabilir. Bloglarda bulunan bir bölümde blog yazarının beğendiği ve takip
ettiğini belirttiği blogların linklerinin listelenmiş haline blogroll denilmektedir.Bir
diğer özellik ise geri izleme, yani trackback’dir. Geri izleme özelliği bir blogun
başka bir blogdan referans alması ile oluşmaktadır.
9
Bu özelliğin kullanılabilinmesi için her iki blogun da bu özelliğe sahip olması
gerekmektedir Subscribe, beğenilen ve takip etmek istenilen blogların abone olma
uygulamaları aktif edilerek, bu bloglardaki güncellemelerden, yeni gönderilerden ve
yorumlardan e-posta yoluyla haberdar olmak mümkündür(İşlek,2012:26-27).
I.3.1.4. Blog Türleri
I.3.1.4.1 Kişisel bloglar
Kişisel zevk, yaratıcı deneyim ve kişisel günlüğe benzer şekilde dijital hafıza ve
arşiv oluşturmak içindir.
I.3.1.4.2.Topluluk blogları
Bu bloglar, herhangi birinin bir link ile katkıda bulunabileceği ya da yorum
gönderebileceği şekilde topluluklar tarafından kullanılmaktadır.
I.3.1.4.3.Gazete blogları
Pek çok gazete, şu anda en iyi online haberleri, makaleleri ve analizleri bir günlük
şeklindeki formda kendi bloglarında yürütmektedir. Örneğin, Minneapolis Star,
Tribune ve London Guardian gibi. Bu haber blog sitelerinin çoğu, gönderilen
makaleler hakkında okuyucu yorumlarını teşvik etmek için katılım kuralları
tanımlamıştır.
I.3.1.4.4.Proje yönetiminde bloglar
Bir proje yönetim aracı olarak, tüm üyelerinin projenin gelişimi hakkında
bilgilendirilmelerini, fikirlerin tartışılmasını ve geliştirilmesini içeren bloglardır.
I.3.1.4.5.Kütüphane blogları
Bloglar okumak için yeni ve ilginç bir kitap ve gazete arayan araştırmacılar için
güçlü bir kaynaktır.
10
I.3.1.4.6. İşletme blogları(Kurumsal bloglar)
Kurumsal bir blog ağ oluşturmak ve satışları etkilemek için bir platformdur.
Kurumsal bloglar, satışa yardımcı olmayı sağlayan, bunun için bir topluluk
oluşturmayı kolaylaştıran ve yaratan, şirket veya ürünle ilgili olarak söylenti
oluşturmaya imkân tanıyan, karşılıklı konuşma formatında web sitelerinin aktif bir
türüdür(Karcıoğlu,Kurt,2009:4).
Her işletme, müşterileriyle gerçek bir kişi gibi konuşan bir bloga sahip olmalıdır.
Bloglar, firmalar için kurumsal basın duyurularını yaptıkları bir yer olmaktan ziyade,
her zaman konuşmaya hazır ve etkileşimli olmalıdır. Firmanın yapmış olduğu
yenilikler ve kampanyalar gibi tüketiciye fayda sunan iletilere öncelik ve önem
verilmelidir(İşlek,2012:26-27).
Tüm dünyada şirketleri bloglara yönelten temel neden tüketicilerin alışkanlıklarının
değişmesi olmuştur. İnternet sayesinde her ürün hakkında en ince detayına kadar
bilgi edinebilen tüketici, resmi açıklamalar ve klişe laflarla tatmin olmamakta,
karşısında dürüst ve samimi satıcılar bulmak istemektedir. İşte bu noktada devreye
şirket blogları girmektedir. Birçok şirket müşterilerine ulaşmak amacıyla blogları
kullanmaktadır. Kimi zaman şirketin CEO’su, kimi zaman bir personel, hatta
şirketten dileyen herkes bloglara yazı girerek şirket, ürün ya da hizmet hakkında bilgi
vermektedir. Elbette ki blogların ürünler hakkında olumsuz yorumlarla dolup
taşmasından çekinen, bu yüzden blog işine soğuk bakan şirketler de çıkmaktadır.
Uzmanlar bu yorumları gazetelerde veya başka internet sitelerinde görmektense
şirketin kendi blogunda görmenin daha hayırlı olduğu görüşündedirler. Bu sayede
şirketin kötü ünü piyasaya yayılmadan önlem alınarak müşterilerin şikayeti
giderilebilir, ürün bu yönde geliştirilebilir. Bloga gelen sorular yanıtlanarak, ürün
hakkında bilinmeyenler anlatılabilir, müşterinin ne istediği ortaya çıkarılarak uygun
politikalar belirlenebilir(Karcıoğlu,Kurt,2009:5).
11
I.3.1.5. Blog Pazarlama
Bloglar, kullanıcıların tecrübelerini, düşüncelerini veya söylemek istediklerini
aktardıkları bir günlük formatına sahip olsa da, işletmeler için yeni ve daha fazla
müşteriye ulaşmak için fırsatlar sunmaktadırlar.
Blog sahibi olmanın kolay ve zahmetsiz olması, ciddi bir teknik bilgi
gerektirmemesi ve çok fazla sayıda kullanıcı tarafından takip edilmesi işletmeleri
blog sahibi olmaya itmektedir (İşlek,2012:30).
Kurumsal bloglar, kendi içerisinde iki gruba ayrılmaktadır. Bunlar; dış şirket
blogları ve iç şirket bloglarıdır.Dış şirket blogları, şirket dışından bireylerin şirketle
iletişim kurabildikleri bloglardırBu bloglar, şirketlerin pazarlanmasını, ilişkiler
yaratılmasını ve müşteriler için pozitif düşünceler geliştirilmesinde yardımcı
olabilmektedir. Bu gelişmelerin sağlanmasında yardımcı olanbilgi blogları, problem
çözme blogları, bağlantı blogları, görüntü blogları, kılavuz blogları, toplanma yeri
blogları, haber bloglarıdır.Dış şirket blogları, şirketlerin mevcut ve potansiyel
müşterileriyle arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde etkili bir yoldur.İç şirket
blogları, sadece şirket içerisindekilerin erişebildiği bloglardır. İç şirket blogları ise
proje yönetiminde iletişimin sağlanmasında, pazarlama faaliyetlerinin
yürütülmesinde, fikir oluşturma ve araştırılmasını, çalışan bağlılığı ve bağlantısını,
tüm örgütle takım ve proje iletişimini, yönetimsel iletişimi, dinamik takım
yaratılmasını sağlamaya destek olmaktadır(Kılıç,2011:144).
Her gün on binlerce blog yazılmaktadır. Bunlar müşterilerin
davranışları,beklentileri,memnun oldukları veya olmadıkları durumlar gibi pek çok
alanda bilgi içermektedir.Bu adeta bir bilgi patlamasıdır.Bütün bu bilgiler pazarlama
için inanılmaz bir fırsattır.Ford firması müşterilerinin,otomobilleri hakkında ne
konuştuklarını öğrenmek için blog tarayıcı bir firma ile iş birliği
yapmıştır(Baloğlu,Karadağ,2008:89).
12
I.3.2. Mikrobloglar
I.3.2.1. Mikroblog Tanımı ve Önemi
Mikrobloglar; kısa yorumların bağlantılar ağıyla paylaşıldığı sosyal medya
araçlarıdır. Mikroblog, özelleşmiş bir blog türüdür. Mikroblogging, genelde 140
karakter veya daha az olmak şartıyla, Twitter, Plurk, Jaiku gibi çevrimiçi araçları
kullanarak kısa güncellemeleri yayınlamaya yarayan bir Web sitesi formatıdır
(İşlek,2012:33).
İnsanların anlık olarak ne yaptıklarını başkalarıyla paylaşmalarını sağlayan mikro
bloglar, özellikle profesyoneller tarafından bilgi ve haber paylaşımı amaçlı
kullanılmaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde olan bir gelişmeyi en hızlı duyuran
platformlar Mikro Bloglar’dır. Mikro Bloglar; bir iki cümleyle sınırlı içerik ile
güncellenebilen, cep telefonu ve iPhone gibi mobil araçlar ile kolayca kullanılabilen,
içeriğin hızlı bir şekilde yayılmasına olanak sağlayan sosyal mecralardır. En popüler
ve en çok kullanılan mikro bloglama servisi olan Twitter, Mart 2006’da yayına
açılmıştır. SMS servisleriyle uyumlu şekilde işleyen Twitter, kullanıcılarına
hayatlarının her anında o an neler yaptıklarını arkadaşlarıyla paylaşabilme olanağı
sunmaktadır(Ying,2012:17,18).
I.3.2.2. Twitter
Twitter’da en fazla 140 karakterden oluşan iletilere “tweet” adı verilir. Twitter, her
geçen gün kullanıcı sayısını arttıran bir sosyal medya aracıdır. Genellikle twitter
kullanıcıları internette blog,podcast,haber makale linkleri,şirket ifadeleri,resimler ve
videolara ulaşmaları mümkün olsa da,düşüncelerini,fikirlerini ve tecrübelerini twetler
ile arkadaşları ile paylaşmaktadırlar(Garnyte,Pérez2009:59).
13
Mashable’ın hazırladığı infografiğe göre; Twitter Mart 2008’de 1.3 milyon kayıtlı
kullanıcıya sahipken Nisan2009’da 6 milyon, Nisan 2010’da 105 milyon, Eylül
2010’da 145 milyon ve son olarak Eylül 2011’de 200 milyon kayıtlı kullanıcı
sayısına ulaşmıştır(İşlek,2012:33).
Şirketler twitter’dan azami derecede faydalanmalıdır. Tüketiciyi anlamak ve satış
gücünü artırmak için çok az bir zaman harcayarak kolay bir şekilde twitter’ı
kullanmak, gittikçe artan bu online fısıltıları değerlendirmek, uğraşmaya değer bir
faaliyettir.Bu yapılan çalışmanın getirisi de kısa bir zamanda ivedi bir şekilde
kanıtlanabilir(Zarrella,2010:31).
I.3.3. Medya Paylaşım Siteleri
Medya paylaşım siteleri, kullanıcılara kullanıcı tabanlı içerik olarak adlandırılan
multimedya içeriği oluşturma ve yükleme imkânı veren sitelerdir. Medya paylaşım
siteleri bazı yazarlar tarafından içerik toplulukları içerik paylaşım siteleri gibi
kavramlar ile tanımlanırken bazı kaynaklarda resim, ses ve video paylaşım siteleri
olarak ayrı ayrı ele alınmıştır. Medya paylaşım sitelerinde, sosyal ağ sitelerinde
olduğu gibi üye olmak, profil oluşturmak ve diğer kullanıcılar ile arkadaş olmak gibi
özellikler bulunmaktadır. Fakat, bu tür sitelerde sosyal ağ kurmaya yoğunlaşmaktan
ziyade belirli bir türde içeriğin paylaşılmasına odaklanılmaktadır(İşlek,2012:37).
Kullanıcıların arkadaşlarıyla sürekli bir iletişim içinde kalmasına ve metin, fotoğraf
video ve müzik gibi içeriklerini paylaşmalarına izin veren sosyal ağlar bu gibi ortak
paydalar etrafında kullanıcıların birbirleriyle bağlantı kurmalarını sağlayan
sitelerdir.Bu ağlara örnek olarak Facebook, Linkedin. MySpace gösterilebilir
(Ying,2012:17).
Facebook, twitter, myspace, linkedln, g+, blogger gibi yaygın
olarak kullanılan sosyal paylaşım ağları vardır. Bunlardan Türkiye’de
14
en yaygın kullanıma sahip Facebook’tur. TÜİK2012 Hane halkı
Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na
göre Dünyada 1.9 milyar internet kullanıcısı var. Türkiye’de hane
halkının internete erişim imkanı %47,2. Socialbakers sitesinin
Facebook üzerine yaptığı 2012 raporuna göre ise, Dünyada 750
milyon facebook kullanıcısı var iken Türkiye’de 31.2 milyon.
Facebook kullanımında Dünyada 6, Avrupa’da birinci sıradayız. Yine
TÜİK raporlarına göre internet kullanan her 5 kişiden biri internet
üzerinden alışveriş yapıyor ve her 10 kişiden 9’unun facebook üyeliği
var(Halis,2012:158).
Medya paylaşım siteleri resim ve video paylaşımı yapılan siteler olarak iki farklı
şekilde ele alınabilir. Flickr, resim paylaşma hizmeti sunan ve bu alanda en popüler
olan site özelliğinin taşımaktadır. Site, üyelerin resimlerini siteye yükleyebilmesine
ve bu resimlerin kimler tarafından görüleceğine karar vermeye imkân tanımaktadır.
Flickr'da birçok üye grubu bulunmaktadır. Günümüzde birçok video paylaşım sitesi
olmasına rağmen en popüler olanı YouTube’dir. Video paylaşımına izin veren diğer
siteler; Google Video, Metacafe, Dailymotion, İzlesene ve Vimeo olarak sayılabilir.
YouTube kullanıcılarına video yükleme, videoları izleme, diğer sitelerde paylaşma
ve bir kanal sahibi olma hizmetleri sunmaktadır. Fakat bütün medya paylaşım siteleri
sadece resim veya video paylaşımı yapmak zorunda değildir. Bazı siteler her ikisine
de imkân tanırken (www. Dropshots.com), bazıları ise resim ve video haricinde bir
medya türü olan sunu dosyalarını(www.SlideShare.com) paylaşmaktadır. Bu tür
siteler de medya paylaşım sitesi olarak değerlendirilmektedir(İşlek,2012:39,40).
I.3.4. Wikiler
Wiki,kolektif ve işbirliğine dayalı bir iletişim ortamını ifade eder.İlk wiki,1995
yılında Ward Cunningham tarafından oluşturulmuştur.Cunnigham Hawai dilinde
‘’hızlı’’anlamına gelen ‘’wiki wiki’’kelimesinden esinlenmiştir.Yazılı ve görsel
15
belgelerin kolektif üretim ve paylaşıma dayalı bir modelini oluşturan
wiki,günümüzde birçok topluluk yada cemaat tarafından,kolektif bazı tasarılar ve
amaçlar üzerinde işbirliği yapmak ya da enformasyon akışının hızını artırmayı
sağlamak için kullanılmaktadır.Wiki’nin weblog’dan farkı ,genel olarak,weblog’un
siteyi kuran bir tek kişinin ya da birkaç kişinin düşüncelerini,yorum,analiz ya da
taleplerini dile getirmesine karşılık;wiki’ni ortak çıkarları ya da felsefeyi paylaşan bir
gurubun sesini açığa vurmasıdır.Belli başlı wiki siteleri Adminet,Meatball ve
Wikipedia’dır(Köse,2007:284).
Bir wiki, bir blog’un meydana getirdiği web sitesinden daha fazlasını verir.
Wiki’ler tam bir işbirliği ile bir araya gelmeyi tasarladıkları için, işbirliği sınıfı
olarak kategorize olmaya daha yatkındırlar.
(http://www.dessci.com/en/company/training/misc/mathtype_with_social_media-
full_handout.pdf).
Bir wiki sayfasının sonunda “edit text of this page” (bu sayfadaki metni düzenle)
yazılı bir bağlantı bulunur. O bağlantıya tıklanıldığında, ilgili sayfadaki metne katkı
sağlamak, istediğiniz değişikliği (ekleme, çıkarma) izin almadan yapmak
mümkündür. Wikiler, genellikle herkesin kullanımına açıktır ve sitelere giriş için
zorunlu üyelik ya da izin alma gibi sınırlamalar yoktur (Kutlu,2012:113).
İşletmeler wikileri birçok farklı alanda kullanabilirler. Şirket çalışanlarının işletme
politikaları, prosedürler, üretim ve satış durumları, şirket tarihi gibi birçok farklı
konuda işbirliği içinde içerik oluşturmasını sağlama işletme içi wiki kullanımı ile
daha kolay hale gelebilmektedir Wikipedia, 2012 yılı itibariyle 20 milyona yaklaşan
makale sayısı ve 30 milyonu aşkın üye sayısı ile her geçen gün kullanıcı sayısı ve
içeriği genişleyen bir platformdur. Bünyesinde 281 farklı dilde makale olan sitede,
3.700.000 civarında makale ile İngilizce en fazla makale yayınlanmış olan dil olarak
öne çıkarken, onu yaklaşık 1.300.000 ile Almanca ve 1.160.000 ile Fransızca takip
etmektedir. Türkçe makale sayısı ise 175 bin civarındadır(İşlek,2012:43,44).
I.3.5. Sosyal İşaretleme
16
Sosyal işaretleme uygulamaları internetteki linkleri veya içerikleri toplamaya ve
oylamaya imkân tanıyan grup tabanlı Web 2.0 sistemleridir (İşlek,2012:44).
Önde gelen sosyal işaretleme siteleri; Digg, Delicious ve Stumble Upon olarak
sayılabilir. Her bir sosyal işaretleme sitesİ işbirlikli ve katılımlı bir etiketleme
hizmeti sunmaktadır. Etiketleme; sosyal işaretleme sitelerinden önce de kullanılan
bir özelliktir. Kullanıcıların internet sayfalarını görüntülemesi için kullandıkları
tarayıcılar tarafından sağlanan bir özellik olarak ortaya çıkmıştır.Sosyal etiketleme
siteleri sayesinde kullanıcılar beğendikleri site veya içerikleri diğer kullanıcılarla
paylaşarak bu içeriklerin yayılmasına ve dağıtılmasına yardımcı olmaktadırlar.Sosyal
işaretleme sitelerini son kullanıcılar haricinde işletmelerde sosyal medya
kampanyaları için kullanmaktadırlar (İşlek,2012:44,45).
I.3.6. Podcasting
Podcast’lar konuşmaları,görüşmeleri ve konferansları genellikle MP3 fomatında
kaydeden dizüstü bilgisayarlar ya da elde kullanılan değişik elektronik
cihazlar(kamera,ipod vs ) ile ses ve video olarak yayına aktaran sosyal medya
aracıdır(Anderson,2007:10).
Podcast kelimesi Apple’ın iPod cihazından gelen “pod” ve İngilizcede yayınlamak
anlamına gelen “broadcast” kelimesinin birleştirilmesi ile Oluşturulmuştur.
Podcastlerin öneminin ortaya çıkmasının ve bir sosyal medya aracı olarak
anılmasının temeli, kullanıcılara RSS yemleri ile abonelik hizmeti sunuyor olmasıdır.
İnsanların ve kurumların internete ses ve video yüklemeleri yeni bir şey değildir.
Fakat podcastler kullanıcılara abone olma imkânı tanıyarak podcastlerin sürekliliğini
ve kullanıcının podcast yayınlarına olan bağını ortaya çıkarmıştır. İnternette abone
olunan bir podcastte yeni bir bölüm yayınlandığında, iTunes gibi uyumlu programlar
bu yeni bölümü bilgisayara otomatik olarak indirmekte ve böylece kullanıcıların
yayına istediği zamanda istediği şekilde ulaşmasını sağlamaktadır.eMarketer’in
yaptığı araştırmaya göre 2008 yılında 6.5 milyon Amerikalı haftada en az bir kez
olmak koşuluyla podcast indirmiştir ve bu sayının 2012 yılında 25 milyon olması
17
beklenmektedir Bir işletme için Podcasting; müşterilerle, çalışanlarla ve
yatırımcılarla iletişim kurmada etkin bir yöntemdir (İşlek,2012:48).
I.3.7. Sosyal Ağ Siteleri
Web tabanlı sosyal ağlar, katılımcıların ilişkiler kurabildiği ve diğer
kullanıcılarla Web üzerinde kaynakları paylaşabildiği online
topluluklardır Sosyal ağ siteleri, kullanıcıların birbirleriyle bağlantı
ve iletişim kurmalarına imkan veren, kişisel içeriğin paylaşılması
kadar kişisel bir ağ kurmalarını sağlayan online topluluklardır. Bu
sitelerde üyeler kendi kişisel profillerini yaratırlar ve başkalarına
sunarlar. Sosyal ağ siteleri, bir nevi arama ve iletişim aracı yeteneği
sunmaktadır (Akar,2010:110).
Sosyal ağ sitelerinin birçoğu diğer sosyal medya araçlarında bulunan özelliklere
sahiptir. Örneğin; Facebook’ta YouTube’da olduğu gibi video yükleme yapılabilir,
Flickr’da olduğu gibi resim yüklenebilir, blog yazar gibi not yazılabilir veya sosyal
işaretleme sitelerinde olduğu gibi beğenilen linkler paylaşılabilir. Fakat Facebook’un
bir sosyal ağ sitesi olarak temel misyonu ve kullanıcılara sunduğu temel hizmeti
bunlardan biri değildir. Onun temel misyonu; kullanıcılara bir arkadaş ağı
sunmasıdır.Sosyal ağ sitelerini genel olarak 3’e ayırabiliriz.
I.3.7.1.1.Genel sosyal ağ siteleri
Genel sosyal ağ siteleri, Facebook ve Google Plus gibi her kullanıcının kullanımına
açık sitelerdir.
I.3.7.1.2. Profesyonel sosyal ağ siteleri
Profesyonel sosyal ağ siteleri ise profesyonellerin iş dünyasındaki ilişkilerini
geliştirmek ve devam ettirmek için kullandıkları sosyal ağ olarak tanımlanabilir.
Linkedin ve Xing gibi Web siteleri profesyonel ağlara örnektirler.
I.3.7.1.3.Niche sosyal ağ siteleri
18
Niche sosyal ağ siteleri ise sadece belirli bir kullanıcı grubuna özel olan, kullanıcı
sayısı görece daha az fakat kullanıcıların isteklerine yönelik özelliklere sahip sosyal
ağ siteleridir. Sadece akademisyenlerin bir araya geldiği Acedemia.edu veya sadece
üniversite öğrencilerinin üye olabildiği Hocam.com gibi Web siteleri bu tür sosyal
ağlara örnek gösterilebilir (İşlek,2012:50,56).
1.3.7.2. Bir Sosyal Ağ olarak Facebook
Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckenberg ve birkaç
arkadaşı tarafından Şubat 2004 yılında kurulan Facebook, bugün
dünyanın en çok ziyaret edilen sitelerinden biridir. 2012 yılı
sonunda 1 milyara ulaşması beklenen kullanıcı sayısıyla Facebook,
dünyanın bir numaralı sosyal paylaşım platformu ve en hızlı
büyüyen internet sitesi haline gelmiştir. Durum güncellemeleri ile
anlık mesajlar ya da fotoğraf, video gibi içerik paylaşımları
gerçekleştirmek, paylaşılan içeriklere yorum yapmak,
beğenmek/beğenmemek mümkündür (Kutlu,2012:118).
Facebook sitesine üye Türk sayısı 30 milyonun üstündedir. Facebook kullanan
Türk internet kullanıcılarının % 63,3’ü erkek kullanıcılar iken, % 36,7’si kadın
kullanıcılardır. Yaş gruplarında ise Türkiye’deki Facebook kullanıcılarının genç
oldukları gözlenmektedir. Buna göre Facebook kullanıcılarının % 33,6’sı 18-24 yaş
arasında iken, yine kullanıcıların % 28,6’sı 25-34 yaş arasındadır(İşlek,2012:58).
I.3.8. Çevrimiçi Topluluklar
Sanal ya da çevrimiçi topluluk kavramı, ortak bir ilgi alanı ile ilişkili, iletişimi
internet teknolojilerini kullanarak sağlayan ve coğrafi olarak birbirlerinden uzak olan
kimselerin bir araya geldikleri toplulukları ifade etmektedir(İşlek,2012:58).
19
1.3.8.1.Forumlar
Forumlar çevrimiçi toplulukların özelleşmiş bir türüdür. İlan tahtası olarak
da adlandırılan forumlar, genellikle özel ilgi alanlarına yönelik bilgi
ve fikir alışverişinin yapılabildiği uygulamalardır. Tartışma ve
paylaşım platformu olan forumlar, mesaj panoları şeklinde de tarif
edilebilir. Wikiler ve bloglardan farklı olarak forumlarda, sıkı bir
şekilde denetlenen üyelik sistemleri ve kuralları vardır. Bu
denetleme forum yöneticisi olarak adlandırılan yetkili kişiler
tarafından yapılır.
Forum yöneticileri, konuşmaların/tartışmaların belirli kurallar
çerçevesinde yürütülmesine dikkat ederler ve kurallara uymayan
kullanıcıları uyarırlar ya da forumdan üyeliklerini
silebilirler(Kutlu,2012:114).
Sosyal ağlar kümelenmiş büyük internet toplulukları olarak değerlendirilirken
çevrimiçi topluluklar daha çok küçük ve özelleşmiş niche topluluklar olarak tanımlar.
İşletmelerin çevrimiçi topluluk kurmaları için bir takım nedenler vardır.Çevrimiçi
topluluklar müşterilerle güçlü bağlar kurmak için etkili bir yoldur.Çevrimiçi
topluluklar faydalı bir geri bildirim mekanizmasıdır. Çevrimiçi topluluklar marka
tutkunlarının olumlu ağızdan ağza iletişimi yayabilecekleri yerlerdir. İşletmelerin
kurabileceği ve yönetebileceği üç tür çevrimiçi topluluk vardır. Bunlar; müşteri
toplulukları, çalışan topluluklar ve bayi/ortak topluluklarıdır(İşlek,2012:63).
I.3.9. Sanal Dünyalar
Sanal dünya, kullanıcıların oyun oynayarak veya o ortamlarda yaşayarak
birbirleriyle etkileşimde bulunacağı bilgisayar tabanlı bir dünya veya ortam
simülasyonudur.Sanal dünyalar sosyal ağ oluşturmada ve internette keyifli vakit
geçirmede kullanıcılara ve o mecrada pazarlama faaliyetlerine izin vererek firmalara
faydalar sağlayabilecek Web platformlarıdır (İşlek,2012:59).
20
I.4. Sosyal Medya Pazarlama
Sosyal medya pazarlaması, sosyal medya sitelerini kullanarak internet üzerinde
görünürlüğü artırmak ve mal ve hizmetleri tutundurmak olarak
tanımlanabilir(Özgen,Doymuş,2013:95).
Sosyal medya kanalları pazarlama yaklaşımına yeni bir boyut
kazandırmaktadır. İnternet’in getirmiş olduğu yenilikler ve
özellikler, geleneksel medyanın sahip olmadığı farklılıkları
içermektedir. Bu farklılıklar sadece teknolojik özelliklerden değil;
insanlar arasında ve kurumların insanlarla bire bir iletişimi gibi
sosyal içerikli ilişki ve iletişim kurma fırsatından
kaynaklanmaktadır(Köksal,Özdemir,2013:326).
Sosyal ağlar, sofistike ve güçlü bir yeni pazarlama kanalı türü
olarak ortaya çıkmaktadır. Sosyal ağ siteleri, pazarlamacılara profil
bilgilerini kullanarak hiper-hedefleme kampanyaları için yeni
yetenekler vermekte, arkadaş grupları içerisindeki sosyal ağlarla
bağlantı oluşturarak topluluk üyelerini birbirine bağlamakta,
sistematik olarak mevcut müşteri tabanı üzerinden ağızdan ağıza
pazarlamayı ilerletmekte, ve böylece pazarlama, doğru, kişisel ve
sosyal hale gelmektedir(Akar,2010:118).
Tutundurma faaliyetleri açısından yeni gelişen bir alan olan
sosyal medyanın pazarlama iletişimi karması içerisindeki yeri
konusunda bir fikir birliğine rastlanmamakta, farklı yaklaşımların
olduğu görülmektedir. Genel yaklaşımla, iki görüş ön plana
çıkmaktadır. Bazı yazar ve aktivistler Palmer ve Lewis, sosyal
21
medyayı, kişilerle doğrudan iletişime geçme özelliği yönüyle onu
doğrudan pazarlama içerisinde ele almakta ve bir doğrudan
pazarlama kanalı olarak değerlendirmektedirler. Bazı yazarlar ise
(Mangold ve Faulds, Chaffey ve Smith, sosyal medyanın
tutundurma karması içerisinde yeni bir eleman olduğunu
savunmaktadırlar(Köksal,Özdemir,2013:330).
Sosyal medya; katılım ve içerik yaratma özellikleriyle kullanıcılara ürünün bir
parçası olmayı sağlar. Eskiden büyük organizasyonlar tarafından üretilen ürünler,
içerikler ve bilgiler artık sosyal medya sayesinde tüketicilerin ve kullanıcıların
katkısıyla oluşturulmaya başlamıştır. Tüketiciler bu ürün, içerik ve bilgilerin
oluşması aşamasında veya oluştuktan sonra geri bildirim alınması noktasında hem
büyük organizasyonlara yardımcı olmakta hem de büyük organizasyonlara gerek
kalmadan internette oluşturulan topluluklar sayesinde kendi içerik, bilgi ve ürünlerini
oluşturabilmektedir.
Örneğin YouTube, kendi müziğini yapan insanları popüler birer şarkıcı yapma
veya bloglar, fikirlerini bloglarında yazan yazarların etki derecelerinin yüksek
olmasının fırsatını sunmaktadır(İşlek,2012:64).
I.4.1. Sosyal Medya Pazarlaması Süreci
Birçok sosyal medya pazarlama süreci tanımlaması yapılmaktadır.Bunlardan biri
de O’Brien ve Terschluse tarafından yapılmıştır. Dinleme, ölçme, bağlanma ve
optimize etme adımlarından oluşan bu süreçte, firmalar öncelikli olarak sosyal
medyada oluşan ilgili ve etkili karşılıklı konuşmaları dinlemeli ve bu konuşmalara
gerçek zamanlı öngörüler dâhil etmelidirler. dinleme sonrası oluşan yeni bir ürün
fikri veya firmaya yüksek kazançlar sağlayabilecek kampanya, yeni bir ödeme
sistemi gibi yeniliklerin ortaya çıkması, rakipler hakkında bilgi edinme ve onların
eksik yönlerini görebilme olarak sayılabilir. Herhangi bir müşterinin bir problem
veya rahatsızlık yaşaması durumunda ona hızlı bir şekilde cevap verebilme ve onunla
iletişime geçebilmedir. Daha sonra sosyal medya ve Web analitiklerinden
22
faydalanarak çevrimiçi konuşmaları ölçmeli ve derecelendirmelidirler. elde edilen
verilerin tanımlanması ve bu bilgileri nasıl, nerede ve hangi amaçla kullanılacağının
kararının verilmesi gerekmektedir. konuşmaların nerede yani hangi sitelerde
yapıldığını bilmek önemlidir. sosyal medya aracının kullanıcı profilinin nasıl olduğu
gibi sorular da firma için önemlidir. Sonraki aşamada ise müşterilerle uzun dönemli
etkili ilişkiler ve aktif diyaloglar kurmanın yollarına gidilmelidir. Tüketicinin ne
istediği, sunulan çözümün ne kadar uygun ve etkili olduğunu bilmek firmaya değerli
geri bildirimler sunabilecektir. Bu iletişimleri optimize ederek en başa yani dinleme
sürecine geri dönen firmalar böylece süreci tekrarlamış olurlar(İşlek,2012:73).
II. BÖLÜM
SOSYAL MEDYADA TÜKETİCİ DAVRANIŞI
II.1. Tüketici Davranışları
Tüketici davranışları, kişilerin veya grupların ihtiyaç ve isteklerini karşılamak için
mal, hizmet, fikir veya deneyimleri tercih etme, kullanma veya bunlardan vazgeçme
sürecindeki tüm davranışlarıdır (İşlek,2012:79).
II.2. Sosyal Medyada Tüketici Davranışları
23
Sosyal medya devrimi sonrasında ortaya çıkan kavramlardan birisi de sosyal
tüketici kavramıdır. Sosyal tüketiciler bilgiye birçok farklı kanaldan erişir, yeni
haberleri Twitter, Facebook, Friendfeed gibi sosyal ağlardan öğrenir. Sosyal tüketici,
networkunde bulunan kişilerin verdikleri haberlere ve yorumlara öncelik
tanır(Adıgüzel,2012:13).
Kozinets , tüketime ilişkin ilgileri temelinde oluşmuş sanal topluluk alt gruplarını,
sanal tüketim toplulukları olarak tanımlamaktadır. Topluluk üyeleri belli tüketim
faaliyetlerine ilişkin heyecanı ve bilgiyi paylaşmaktadırlar. Tüketiciler, sanal
ortamda da diğer tüketicilerin fikirlerini giderek artan boyutta aramakta, kişisel web
siteleri, bloglar, sosyal ağlar ve alışveriş siteleri vb. aracılığıyla ürünler ve tüketim
deneyimleri hakkında etkileşimde bulunmakta ve kendi temsillerini tüketim
bağlamında oluşturmaktadırlar(Dedeoğlu,Üstündağlı,2011:26).
Durukan, Bozaci ve Hamsioğlu'nun sosyal medya araçlarında tüketime yönelik
davranışlar ile ilgili yapmış olduğu çalışma bu davranışları üçe ayırmaktadır. Bunlar;
Tüketime etki eden davranışlar (olumlu ağızdan ağıza iletişim, olumsuz ağızdan
ağıza iletişim, fikir liderliği)
Tüketim hakkında başkalarından etkilenen davranışlar (ürünler hakkında bilgi
arama, arkadaşların düşüncelerini araştırma)
Tüketicilerle satın almaya karar verme noktasında ve firmalarla şikayet,
memnuniyetsizlik ve memnuniyeti bildirme konusunda kullanmak üzere sosyal
medyayı bir iletişim aracı olarak kullanmak. Bu bağlamda tüketici davranışlarına etki
eden demografik, psikolojik, sosyokültürel ve durumsal faktörler sosyal medyadaki
etkileriyle beraber ele alınmaktadır(İşlek,2012:82).
II.2.1. Demografik Faktörler
Sosyal ağların; tüketicilerin yaş, cinsiyet, medeni durum vb. demografik
bilgilerine sahip olması ve bu bilgilerin tüketiciler tarafından, kendi istekleriyle
24
sürekli güncellenmesi, firmaların hedef kitleye en etkili şekilde ulaşabilmelerine
imkân vermektedir(Kara,Coşkun,2012:75).
Sosyal medya kullanıcılarının davranış farklılığı gösterdiği temel değişkenlerden
biri yaş olarak göze çarpmaktadır. Farklı yaş gruplarının sosyal medya kullanımı ve
sosyal medyadaki içeriklerden etkilenme noktasında farklılık gösterdiği yapılan
çalışmalarda ortaya konmuştur. Nielsen araştırma şirketinin 2011’de yapmış olduğu
araştırmaya göre sosyal ağlara en fazla giriş yapan yaş grubu 18-34 yaş arası
kullanıcılar olurken, onları takip eden yaş grubu ise 35-49 yaş arası kullanıcılar
olmuştur(İşlek,2012:82).
2010 yılında ABD’de yapılan bir başka sosyal medya araştırmasında ise; erkek
sosyal medya kullanıcılarının sosyal ağlarda firmalar ile etkileşim kurarken kadın
kullanıcılara göre daha fazla bilgi arama amacı taşıdıklarını, kadın kullanıcıların ise
daha fazla indirim ve fırsatlardan yararlanmayı hedeflediklerini ortaya
koymuştur(İşlek,2012:82).
Bir zamanlar sadece gençlerin arenası olarak görülen sosyal ağlar hızla yaş ve
konumdan bağımsız ağlara dönüşmektedir. Nielsen’in Mart 2009’da yayınladığı
rapora göre Facebook’un hızlı büyümesinin ardında 35_49 yaş grubunun katılımı ve
18 yaşa oranla iki kat daha fazla artış gösteren 50 – 64 yaş grubu var. Bu veriler
sosyal medyanın sadece gençlere yönelik markalar için bir deneysel bir mecra olarak
değerlendirilmemesi gerektiğini göstermektedir(Ying,2012:50).
Farklı bölgelerdeki tüketiciler sosyal medyada farklı davranışlar sergilemektedirler.
Örneğin Brezilya’da Facebook yerine Orkut isimli sosyal ağ sitesi en çok kullanılan
sosyal ağ sitesi olurken Rusya’da Odnoklassniki ve V Kontakte isimli sosyal ağ
siteleri 2011 yılı itibariyle Rusya’da Facebook’tan daha fazla sayıda kullanıcı
sayısını sahiptirler(İşlek,2012:85).
Meslek ve gelir grupları sosyal medya davranışına da etki eden demografik
faktörlerdendir. Örneğin LinkedIn Web sitesi daha çok profesyonel çalışanların
25
kullandığı bir iş ağı olarak bilinirken Myspace daha çok müzik ile ilgilenen
kullanıcıların bir araya geldiği sosyal medya araçları olarak ortaya çıkmışlardır.
Nielsen’in yapmış olduğu araştırmaya göre ortalama bir sosyal ağ kullanıcısının
yıllık geliri 50.000 doların altında iken, blog yazarlarının ortalama yıllık gelirleri
75.000 doların üstündedir(İşlek,2012:86).
Araştırmalarda demografik faktörler hem sosyal medya kullanımı hem de sosyal
medyadan etkilenme derecesine etki etmektedir. Dolayısı ile sosyal medya
pazarlaması yapmak isteyen firmalar hedef kitlelerinin demografik özelliklerine uyan
bir sosyal medya stratejisi geliştirmek durumundadırlar.
II.2.2. Psikolojik Faktörler
Sosyal medyada tüketicinin ürün/hizmet veya marka hakkında öğrenmesini,
güdülenmesini, algılamasını ve tutum geliştirmesini farklılaştıracak şirket kökenli,
paylaşımcı kampanyalar ve tüketici kaynaklı kurumsal iletişimden bağımsız içerikler
yer almaktadır.Sosyal medya kullanıcılarının içeriklere yönelik gösterdikleri
psikolojik reaksiyonlar; kabul etme, dikkat etme, onaylama, takdir etme, güvenme,
övme ve bir grubun parçası olma olarak sayılabilir(İşlek,2012:87).
Facebook, site içinde marka ve şirketlere hayran sayfaları oluşturma imkânı
vermesi, kullanıcıların profil bilgilerine göre sayfasında reklam yayınlaması ve viral
kampanyalar için çok uygun bir mecra olması ayrıca facebook, reklam hizmetinin
yanı sıra firmalara ücretsiz olarak sayfa açma, hayran sayfaları kurma, kampanya,
oyun, çekiliş gibi uygulamalara olanak sağlayan yapısı ile tüketiciler üzerinde
oldukça etkili olabilmekte, tüketiciler firmayla etkileşimlerini dinamik bir yapıya
sahip ve günlük hayatlarına büyük oranda dahil ettikleri Facebook üzerinden
kurmayı tercih edebilmektedirler(Kara,Coşkun,2012:76).
26
II. 2.3. Sosyo-Kültürel Faktörler
Sosyal medya araçlarında kullanıcıların diğer kullanıcılar ile yaptıkları konuşmalar
neticesinde ortaya çıkan iletişim doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir.
Doğrudan etki kullanıcıların satın alma kararlarının uyumlu olması olarak oluşurken,
dolaylı etki ürün gelişimine katkı vererek kendini göstermektedir. Sosyal medya
araçlarındaki sosyalleşme olgusu kişinin hiç tanışmadığı, kimliğini bilmediği kişileri
de kapsamaktadır(İşlek,2012:91).
II.2.4. Durumsal Faktörler
Durumsal etkiler veya faktörler sosyal medyadaki kullanıcıları
etkileyebilmektedir. Öyle ki, bir markanın sosyal ağ profilinde zaman geçiren bir
tüketici o durumda markanın sayfasının yönlendirmesiyle ürün satın alabilir veya o
ürünü beğendiğini diğer kullanıcılar ile paylaşabilir. Bu durumda işletmeler,
durumsal faktörlerin ortaya çıkması ve tüketicinin bu anlamda davranışını
farklılaştırması için sosyal medyada görünür olmalı ve tüketiciye bu medyada
mesajını iletmelidir (İşlek,2012:98).
II.3. Sosyal Medyanın Tüketicinin Satın Alma Sürecine Etkisi
Yeni medya olanakları bir yandan kullanıcıyı bireyselleştirmekte, öte yandan da
yeni bir şekilde toplumsallaştırmaktadır. Kullanıcı sanal ortamdaki toplumsal
ilişkilerini gerçek yaşamdan bildiği ve güvenilir bulduğu toplumsal ağlar üzerinden
yeniden kurmakta ve geliştirmektedir. Birey ve grup kimliğinin inşası, demokratik
kültür içinde kendiliğinden bütünleşen bir unsurdur. Bireyler, kişisel zevklerini ve
27
yaşam tarzlarını dijital medya aracılığıyla paylaşarak, bu deneyimlerle birbirleriyle
bağlantılı hale gelmekte ve grup kimlikleri inşa etmektedirler(Koçak,2012:86).
Çevrimiçi toplulukların düşünceleri günümüz tüketicisi için oldukça büyük bir
önem arz etmektedir. Öncelikle, tüketiciler satın almak istedikleri veya ilgi
duydukları ürün ve hizmetler ile ilgili çevrimiçi bir araştırma yapmaktadırlar. Bu
çevrimiçi araştırma sadece arama motorlarıyla sınırlı kalmayıp blogları, tweetleri,
forumları ve değerlendirme sitelerini de kapsamaktadır. İkinci olarak, tüketiciler bir
ürün veya hizmet satın aldıktan sonra söz konusu ürün/hizmet ile ilgili düşüncelerini
ve yorumlarını yine sosyal medya araçlarında paylaşmaktadırlar. Beklentilerinin
karşılanıp karşılanmadığı, ürünün kullanım tecrübesinin nasıl olduğunu ve pozitif ve
negatif yönleriyle ürünün tüm özelliklerini yorumlayan tüketiciler böylece diğer
tüketiciler için ürünler hakkında bilgi sağlamış olmaktadırlar(İşlek,2012:101).
İskandinav tasarımlı ucuz mobilya perakendecisi IKEA,2009 yılında maliyet
tasarrufu amacı ile,resmi yazı fontunu göze hoş görünen alışılmış Futura’dan daha
işlevsel olan Verdana’ya çevirmiştir.Tüketiciler buna büyük tepki göstermişler ve
olay Twitter’da konuşulmaya başlamıştır.Sosyal medya şikayetlerin hızla
yayılmasını sağlamıştır Amazon.com sitesinde okurların kitaplar hakkında
düşündüklerini yazması ve kitapları birbirlerine önermesi çok yaygındır.Aynı şekilde
eBay’de de insanlar alıcı ve satıcıları değerlendirip onlar hakkındaki yorumlarını
yazarlar,bu yorumlarda sitedeki alıcı ve satıcıların itibarı üzerinde etkili olur
(Kotler,Kartajaya,setiawan,2011:64-77).
28
III. BÖLÜM
SOSYALMEDYANINTÜKETİCİ DAVRANIŞLARINA ETKİS
ÜZERİNE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARI
N.Gizem Koçak tarafından yapılan bir doktora tezi araştırmasında (Koçak,2012)
da Eskişehir ili örneğinde bireylerin sosyal medya kullanım motivasyonlarını
kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı bağlamında ortaya koymaya yönelik araştırma,
aynı zamanda bireylerin sosyal medya kullanım örüntüleri konusunda detaylı bir
resim çizmeyi de amaçlamıştır. Bu kapsamda, Eskişehir merkezde yaşamakta olan
401 kişiye anket uygulanmıştır. 401 kişilik örneklem grubunun 203 kadın ve 198
erkekten oluştuğu görülmektedir. Bu bağlamda ulaşılan ve öne çıkan sonuçlar ile, bu
sonuçlardan hareketle getirilen öneriler aşağıda sunulmuştur.
29
Genel olarak sosyal medya platformlarını en sık kullanan ve sosyal medyada en
fazla zaman geçiren bireylerin 15-24 yaş aralığındaki gençler olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca, kullanım sıklıkları açısından 15-24 yaş grubunu 25-34 yaş grubu
izlemektedir. sosyal medyada 4 saatten fazla zaman geçiren katılımcılar içerisinde
15-24 yaş grubunun daha yüksek bir orana (%37,6) sahip olduğu görülmektedir. 1 ila
3 saat arasında zaman geçiren katılımcılar içerisinde en yüksek oranın (%22,9) 35-44
yaş grubuna ait olduğu görülmektedir.1 saatten az zaman geçiren katılımcılar
arasında en yüksek orana sahip olan grup ise, %23,3 ile 55-69 yaş grubudur.
Araştırma kapsamında, sosyal medya kullanım sıklıklarına ilişkin anlamlı
farklılıkların genel olarak, 1980 sonrası doğan ve ‘’dijital yerliler‟ olarak kabul
edilebilecek 15-24 yaş grubu ve bunu izleyen 25-34 yaş grubu ile,’’dijital
göçmenler‟ olarak kabul edilebilecek 45-69 yaş grubu arasında oluşmuştur.
Ortaya çıkan bu durum farklı nesilleri temsil eden bu yaş gruplarının dijital
teknolojilerle ilgili farklı alışkanlık ve tercihlere sahip olmalarıyla ilişkilendirilebilir.
Sosyal medyada en baskın olarak öne çıkan grubun dijital yerliler olarak ifade
edilebilecek nesil olması, bu grubun dikkatle izlenmesinin önem taşıdığına işaret
etmektedir. Bu genç nüfusun ihtiyaç, istek, beklenti ve eğilimlerinin takip edilmesi,
gerek sosyal medya uygulayıcıları, gerek iletişim faaliyetlerinde sosyal medyaya yer
veren kurumlar için de son derece önemli hale gelmektedir. Diğer yandan, hedef
kitleleri özellikle gençler olan kurumların da bu gruba en etkili şekilde ulaşma
yolunun dijital teknolojilerden geçtiğini göz önünde bulundurarak, sosyal medyayı
daha iyi tanımak ve yönetmek konusuna olabildiğince eğilmeleri gerekmektedir.
Özellikle bu noktada, sosyal medya konusunda profesyonelleşmiş bireylerin istihdam
edilmesi de önem arz etmektedir.
En sık kullanılan sosyal medya platformu olarak sosyal ağ siteleri öne çıkmaktadır.
Buna paralel şekilde, katılımcıların çok büyük bir çoğunluğu (%86,8), en çok takip
ettikleri sosyal medya platformunu bir sosyal ağ sitesi olan “Facebook” olarak
belirtmişlerdir. Diğer sosyal medya platformlarının kullanım sıklıklarının daha düşük
30
olması, bu platformlara ilişkin bilgi sahibi olmayan katılımcıların da bulunmasıyla
ilişkilendirilebilir.
Özellikle sosyal ağ sitelerinin, herkesin kolaylıkla iletişim ve etkileşim
sağlayabileceği platformlar olması, bireylerin sosyal ağ sitelerine ilişkin
farkındalıkların yüksek olmasını sağlarken, daha spesifik amaçlarla ortaya çıkan
sosyal medya platformlarının daha sınırlı bir kitleye hitap etmesi, bireylerin
farkındalık düzeylerindeki değişkenliği açıklayıcı bir özellik olarak düşünülebilir.
Sosyal medya platformlarının kullanım sıklıklarına eğitim düzeyleri açısından
bakıldığında ise, anlamlı farklılıkların sadece mesleki ağ siteleri, forumlar ve wikiler
için oluştuğu görülmüştür. Sonuçlara göre, lisansüstü eğitim mezunları, wikileri,
diğer tüm eğitim düzeylerinden daha sık kullanmaktadır.
Wikilerin ve özellikle en bilinen örneği olan Wikipedia‟nın akla gelebilecek hemen
hemen her konuyla ilgili bir çevrimiçi ansiklopedi işlevi görmesi ve bilgilendirici
yönü ağır basan bir sosyal medya platformu olması, eğitim düzeyi daha yüksek olan
bireylerin bu platformu bir başvuru kaynağı olarak görmeleriyle ilişkilendirilebilir.
Mesleki ağ sitelerini en az kullanan katılımcıların ise ilköğretim mezunları olduğu ve
diğer tüm eğitim düzeylerinin bu platformu ilköğretim mezunlarına göre daha sık
kullandığı ortaya konmuştur. Bu durum, özellikle profesyonellere yönelik bir
platform olan mesleki ağ sitelerinin kullanımı konusunda, eğitim düzeyinin önemli
bir etken olduğunu göstermektedir. Forumlar açısından bakıldığında da, eğitim
düzeyi arttıkça forum kullanma sıklığının arttığı görülmüştür.
Sosyal medya günümüze olduğu kadar, çok büyük bir ihtimalle önümüzdeki
yıllara da damgasını vurmaya devam edecek bir medya olsa da, televizyonun da
bireyler için önemini kaybetmediği söylenebilir. Katılımcıların en çok takip ettikleri
medya türlerine ilişkin sonuçlar da, İnternetin hemen ardından televizyonun geldiğini
göstermektedir. Ancak televizyonu sosyal medyanın bir alternatifi olarak görmek de
doğru bir bakış açısı olmayacaktır. Televizyon ve sosyal medya birbirlerinden sürekli
olarak beslenen ve içerik anlamında birbirlerine katkı sağlayan araçlar haline
gelmişlerdir.
31
Dikkat çekici olarak görülebilecek bir diğer sonuç ise, sosyal medyaya daha fazla
zaman ayıran bireylerin sosyal etkinliklere daha sık katılan (sinema, tiyatro, konser,
kafe/bar/restorana gitme), aile/arkadaşlarıyla daha sık zaman geçiren ve hobileriyle
daha sık uğraşan bireyler olmalarıdır. Bu sonuç, sosyal medyanın, sunduğu olanaklar
sayesinde bireyleri daha fazla biraraya getiren, etkinliklerden haberdar olmalarını
sağlayan ve ilgi alanlarına yönelik açılımlar yaratarak insanların sosyalleşmesine
katkı sağlayan bir araç olmasıyla ilişkilendirilebileceği gibi, sosyal medyanın gerçek
hayatla iyi bir bütünleşme eğiliminde olmasıyla da ilişkilendirilebilir.
Eğlenceli zaman geçirme ve rahatlamanın da katılımcılar için sosyal medya
kullanımı konusunda öne çıkan motivasyon unsurları olduğu görülmüştür.
Sosyal medya platformlarının özellikle haberdar olma ve eğlence
motivasyonlarıyla kullanılıyor olması, pazarlama iletişimi açısından bakıldığında da
yol gösterici olmaktadır. Bu noktada, kurumların ürün ve hizmetleriyle ilgili
gelişmeler, tanıtım veya bilgilendirme faaliyetleri konularında ve tüketicinin nabzını
tutmak anlamında sosyal medyaya başvurmaları, oldukça etkili bir iletişim sağlaması
itibariyle önem taşımaktadır.
Mahmut Sami İşlek tarafından yapılan bir yüksek lisans tezi araştırmasında
(İşlek,2012) sosyal medyanın tüketici davranışına nasıl etki ettiğini incelemek ve
ortaya koymak sosyal medyanın tüketiciler tarafından ne kadar kullanıldığını, hangi
sosyal medya araçlarının, hangi demografik özelliklere sahip tüketiciler tarafından,
hangi yoğunlukta kullanıldığının ortaya konulması amaçlanmıştır .Anket formu
Google Documents Web sitesi kullanılarak oluşturulmuş ve anket formunun linki
Facebook, Twitter, bloglar ve forumlar gibi sosyal medya araçları ve eposta
gönderimi ile dağıtılarak katılımcıların ankete katılması hedeflenmiştir. 15.12.2011
ve 31.01.2012 tarihleri arasında yayında olan ankete 845 sosyal medya kullanıcısı
katılım göstermiş ve soruların tamamına cevap vermiştir. Bu sonuçlar ışığında
çalışmanın ortaya koyduğu öneriler aşağıdaki gibidir:
32
Sosyal medya, tüketicilerin yoğunlukla kullandığı araçlar olarak öne çıkmaktadır
ve tüketicilerin sosyal medya araçlarını kullanım düzeyi ile bu araçlardan etkilenme
düzeyi paralellik göstermektedir. Bu bağlamda, işletmelerin, kurumların ve tüm
kurumsal yapıların sosyal medya ortamında var olması pazarlama faaliyetleri adına
elzemdir.
Tüketicilerin sosyal medya kullanımı yaş, cinsiyet ve eğitim durumu gibi
demografik faktörlere göre değişmemektedir. Bununla birlikte, aylık gelir düzeyinin
tüketicilerin sosyal medyada satın alma öncesi ve sonrası davranışında farklılık
ortaya koyduğu işletmelerin dikkat etmesi gereken bir husustur. Bu durum,
işletmelerin bölümlendirme, hedefleme, konumlandırma gibi pazarlama ve
pazarlama iletişimi faaliyetleri sürecinde önemlidir.
İşletmeler sosyal medya kampanyalarını tüketicinin sosyal medya satın alma öncesi
ve sonrası davranışları arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğunu göz önünde
bulundurarak düzenlemelidirler.
Tüketiciler, sosyal medyada memnuniyetlerini dile getirmede şirket sayfalarını
değil kendi profillerini tercih etmektedirler. Bu duruma paralel olarak işletmeler
tüketicilerin profil sayfalarını takip ve analiz etmelidir.
Tüketicilerin sosyal medya araçları içinde en fazla sosyal ağları kullanması ve yine
en fazla sosyal ağlarlardaki paylaşımlardan etkileniyor olması, işletmelerin sosyal
medya kampanyalarının merkezine sosyal ağları koymasını gerektirmektedir. Bazı
özel durumlarda diğer sosyal medya araçları daha önemli hale gelebilmektedir Fakat
sosyal ağlar en fazla kullanılan ve en fazla etkilenilen araç olduğu için işletmeler için
önemlidir.
Tüketicilerin sosyal medya araçlarında ürün/hizmetler ile ilgili araştırma yaptığı
göz önünde bulundurularak, işletmeler ürün/hizmetleri, markaları ve firmaları ile
ilgili tanıtıcı bilgileri sosyal medya araçlarında paylaşmalıdırlar.
Sosyal medyada ürün ile ilgili olan bilginin kaynağının tüketici olması durumunda,
33
o bilgiye olan güvenin arttığının gözlemlenmesi, işletmelerin sosyal medyada
tüketicilere konuşacak şeyler sunması gerektiğini ortaya koymaktadır. İşletmeler
kendileri konuşmak yerine, tüketicilerin kendilerini konuşmasını önemsemelidirler.
Tüketicilerin; sosyal medyanın, tüketiciler ile iletişime geçmek için doğru bir yer
olduğunu belirtmesi ile paralel olarak, işletmeler de bir an önce sosyal medya
araçlarını pazarlama iletişimi noktasında etkili kullanmalıdırlar.
SONUÇ
İlk sosyal paylaşım platformu 1997 yılında kurulan sixdegrees.com’dur.Bu
tarihten sonra son on beş yıl içinde internet ve sosyal medya olağanüstü bir gelişme
gösterdi. Özellikle 2000’li yıllar itibari ile firmalar ürün ve hizmetlerini pazarlarken
internetten faydalanmaya başladılar. Sosyal medya faaliyetleri sayesinde,(Web
1.0 )monolog yani tek taraflı iletişimin yerini; diyalog (web 2.0)yani karşılıklı
iletişim modeli almıştır. Sosyal medya ile müşterinin sesi hiç bu kadar güçlü ve
etkili olmamıştır. Geleneksel medya üzerinden yapılan iletişimin de devam ettiği
çağımızda, Geleneksel medya, ve sosyal medya birbirlerinden sürekli olarak
beslenen ve içerik anlamında birbirlerine katkı sağlayan araçlar haline gelmişlerdir.
Dijital yani sosyal medya üzerinden yapılan karşılıklı iletişimin, hem müşteriler
hem de firmalar için daha etkili olduğunu görebiliriz.Artık yeni ürünlerin,hizmetlerin
ve fikirlerin oluşmasında tüketiciler daha baskın bir rol üstlenmiş durumdalar.Durum
böyle olunca Sosyal medyanın, müşteri ilişkileri yönetiminin tamamen yerine
geçeceği düşünülmemekle birlikte her alanda müşteri memnuniyetini arttırmanın bir
34
yolu olarak sosyal platformlar daha da çok kullanılmaya başlanacaktır.İşletmelerde
gittikçe gücü ve etkinliği artan, kapsam alanı içerisine milyonlarca insanı alan bu
devasa yapıya daha etkin bir şekilde dahil olmalı sosyal medya araçlarını pazarlama
iletişimi noktasında etkili kullanmalıdırlar.
KAYNAKÇA
ADIGÜZEL İbrahim,(2012)’’Sosyal Medyanın Müşteri Memnuniyetine Etkisi’’Işık
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü e-MBA Bitirme Projesi
AKAR,Erkan(2010),’’Sanal Toplulukların Bir Türü Olarak Sosyal Ağ
Siteleri’’,Anadolu Üniversitesi Sosyall Bilimler Dergisi,2010,S.1,s.107-122.
ANDERSON, Paul(2007) What is Web 2.0? Ideas, technologies and implications
for education , Nottingham:Jısh Technology & Standards Watch
AYDEDE , Ceyda(2006),Blog Çağı,İstanbul:Hayat Yayıncılık
BALOĞLU , Arzu(2008),İnternet ve Pazarlama,Bursa:Ekin Yayınları
CURTİS Jessica,DİAZ Shelly(2011),The Health Communicator’s Social Media Toolkit Table of Contents,
35
DEDEOĞLU,A.Özhan,ÜSTÜNDAĞLI,Elif(2011)’’ Sanal Topluluklar Bağlamında
Tüketicilerin Tüketim, Yasam Tarzı ve Kimlik Yönünden Değerlendirilmesi’’,
Business and Economics Research Journal,S.2,s.23-40,
DOĞDUBAY Murat,ERÖZ Sibel,(2012)’’ Turistik Ürün Tercihinde Sosyal
Medyanın Rolü ve Etik İlişkisi, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, Cilt:27 , 2012, S.1 s.133-157.
GARNYTE Monika, PEREZ Ana de Ávila (2009), Exploring Social
Media Marketing,Aarhus, University of Aarhus
HALİS,Büşra(2012) ,’’Tüketimin Değisen Yüzü: Elektronik Ticaret Uygulamaları
ve Sosyal Paylasım Ağlarının Rolü’’,Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi
Aralık 2012,S.Özel Sayı,s.149-160
HAZAR Murat,(2011)’’ Sosyal Medya Bağımlılığı-Bir Alan Çalışması’’Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi,Bahar,2011,S.32,s.151-176.
İŞLEK Mahmut Sami,(2012)’’Sosyal Medyanın Tüketici Davranışlarına
Etkileri:Türkiye’deki Sosyal Medya Kullanıcıları Üzerine Bir
Araştırma’’Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek
Lisans Tezi
KARA,Yasemin,COŞKUN,Ali,(2012)’’Sosyal Ağların Pazarlama Aracı Olarak
Kullanımı:Türkiye’deki Hazır Giyim Firmaları Örneği’’, Afyon Kocatepe
Üniversitesi, İİBF Dergisi,S.2,s.73-90,
KARCIOĞLU,Fatih,KURT,Esat(2009),’’Örgütsel İletişimin Etkinliği
Açısından Kurumsal Bloglar ve Birkaç Kurumsal Bloğun
36
İncelenmesi’’, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi,
S 3.2009
KILIÇ,Hicran,(2011),Kurumsal Blog Sahibi Olmanın Şirketlerin Gelir
ve Karına Etkisi’’,Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF
Dergisi,Nisan 2011,S.1,s.139-162
KOTLER,Philip,KARTAJAYA,Hermawan,SETİAWAN(2010)’’Pazarlama3.0’(ÇevKıvanç Dündar) ,İstanbul:Optimist Yayın
KÖKSAL,Özdemir,ÖZDEMİR,Şuayp(2013)’’Bir İletişim Aracı Olarak Sosyal
Medyanın Tutundurma Karması İçerisindeki Yeri Üzerine Bir İnceleme’’, Süleyman
Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi,S.1,s.323-337,
KÖSE,Hüseyin(2007),Alternatif Medya,İstanbul:Yirmidört Yayınevi
KUTLU, Tezcan(2012),İnternet Yayıncılığı, Eskişehir:T.C Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi Yayınları
KOÇAK,N.Gizem,(2012)’’Bireylerin Sosyal Medya Kullanım Davranışlarının ve
Motivasyonlarının Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Bağlamında
İncelenmesi’’,Eskişehirde Bir Uygulama’’, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Ekim 2012, Doktora Tezi
MATHEWS,Bob’’Facebook, Twitter, and Other Social Media—Teaching Tools?
Really?’’ErişimTarihi:10.05.2013,
http://www.dessci.com/en/company/training/misc/mathtype_with_social_media-
full_handout.pdf
37
ÖZGEN,Ebru,DOYMUŞ ,Hüsnur(2013)’’ Sosyal Medya Pazarlamasında
Farklılaştırıcı Bir Unsur Olarak İçerik Yönetimi Konusuna İletişimsel Bir Yaklaşım’’
,Online Academic Journal of Information Technology,Kış 2013,S.11,s.1309-1581.
PIRNAR,İge(2010),Doğrudan Pazarlama,Ankara:Seçkin Yayınları
VURAL Akncı Beril,BAT Mikail,(2010)’’Yeni Bir İletişim Ortamı Olarak Sosyal
Medya:Ege Üniversitesi İletişim Fakültesine Yönelik Bir Araştırma’’Yaşar
Üniversitesi,2010,S.5,s.3351
YİNG Murat,(2012)’’ Sosyal Medya Platformları Üzerinden Pazarlama ve Bu
Mecrayı Etkin Kullanan Sektörler’’Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Yüksek Lisans Tezi
ZARELLA,Dan(2010),The Social Media Marketing Book,Canada: Published by
O’Reilly Media,