30
Medyanın Efendisi ŞİDDET Yrd. Doç. Dr. Cengiz ERDAL

Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Medyanın Efendisi ŞİDDETYrd. Doç. Dr. Cengiz ERDAL

Page 2: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

1.GİRİŞ

Medyaya sahip olan ve reklam verenler olarak fon sağlayan, haberleri birinci

derecede belirleyen, ‘tepki üreten’ ve uygun çizgide düşünen personeli temin eden aynı belirleyici güç odakları, temel ilkelerin ve

egemen ideolojilerin tespit edilmesinde de anahtar bir rol oynarlar. Gazetecilerin ne

yaptıkları, neleri haber değerine sahip gördükleri ve neleri işlerinin öncülleri olarak kabul ettikleri, böyle bir yapısal

analizin içinde yer verilen teşvikler, baskılar ve sınırlandırmalar tarafından

genelde gayet iyi açıklanmaktadır.(Herman ve Chomsky 2006: 15-16)

Page 3: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

2.MEDYANIN EKONOMİ POLİTİĞİ

Medya için Ekonomik Bir Araç Olarak Şiddet

Medyanın Değişen Yapısı, Yeni Öncelikleri ve Stratejileri

Medya Ürünlerinin Metalaşması

Reklam Verenler ve Editöryel Bağımsızlık

Page 4: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

TV Muhabiri Jan R. Costello’nun Açıklaması

«Muhabirler kameraları neden kederli ailelere, kalbi kırık dullara yönetiyorlar? Foto

muhabirleri ve televizyon gazetecileri neden şanssız bir insanın trajik ve kanlı ölümünü ön

plana çıkaracak kadar ileri gidiyorlar? Çünkü bu, heyecan yaratmak için hızlı ve pis bir yöntemdir

ve heyecan haberleri sattırır. İnsanlar ayrıntısı oturma odalarında gözler önüne serilen

dramlar ve sefaleti görmeyi umuyorlar. Göz yaşları, öfke ve acı, fotoğrafları ve televizyon

haberlerini güçlü kılıyorlar.»

Page 5: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

SKY NEWS’un Haberine Göre;

13 Ağustos 2009 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde yayınlanan haberde;

SKY News’un haberine göre, Brezilya’da faili meçhul cinayetleri konu alan bir programın

yapımcısı olan Wallace Souza’nın programının reytingini arttırmak için kiralık katil tutarak en

az 5 kişinin ölümüne azmettirdiğinden şüphelenilmektedir. İddiaya göre, infaz

emirlerinden sonra kendi çalıştığı TV’nin ekiplerine haber veriliyor ve olay yerine ilk önce

onun ve ekibinin varması sağlanmış olunuyordu.

Page 6: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Medya Endüstrisinin Hızla Tekelleşmesi

ABD’de 1980’li yılların başında kitle iletişim araçları 50 civarında devasa firmanın elinde

toplanmışken, 1990’da bu rakam 20 dolayında firmaya inmiştir. 1990 yılından sonra ise

küreselleşmenin hızlanması medya endüstrilerinin hızla tekelleşmesi sonucunu

doğurmuş ve bunun neticesinde medya şirketleri az sayıda uluslararası holdingin elinde

toplanmıştır. Bu holdingler; Sony, General Electric, AT&T - Liberty Media, Vivendi

Universal, AOL Time Warner, Viacom, Disney, News Corporation, Bertalmann olarak

sayılabilir.

Page 7: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Bir Gazete Kurmanın Yıllara Göre Değişen Maliyeti

1837’de kar edebilecek ulusal bir haftalık gazete kurmanın toplam maliyeti -6.200 tirajla maliyetin karşılandığı bir durumda -1.000 sterlinin altındaydı. 1867’de yeni bir günlük Londra gazetesinin kuruluş

maliyeti 50.000 sterlin olmuştu. 1918’de yayın hayatına başlayan Sunday Express, 250.000’in üzerinde bir tirajla maliyetini çıkarabilen bir konuma gelmeden önce,

iki milyon sterlinin üzerinde bir para harcadı.

Page 8: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Metalaşma Kavramı

Dallas Smythe’ye göre, alıcılar ve okuyuculardır:Onların meta oluş biçimlerinde medya endüstrileri vereklamcıların ilişkisi önemlidir. Okuyucu ve alıcılar,medya endüstrileri tarafından reklamcılara satılarakmetalaştırılmaktadır.

Garnham, Mosco ve Çakmur’a göre, Smythe’ninmetalaşma kavrayışı medya ürünlerinin ideolojikyapısını ve daha genel düzeyde toplumun maddi üretimtemeliyle ideolojik süreçler arasındaki ilişkiyigörmezden gelmektedir.

Garnaham ise, medyada metalaşmayla ilgili iki temelboyut sunmaktadır: Medya ürünlerinin doğrudanüretimi ve tüm ekonomi içinde metalaşma sürecinimükemmelleştirmek için medya reklamcılığınıkullanmaktadır.

Page 9: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Üretim Maliyetini Düşürmek İçin Başvurulan Eski Yapımların Alımı

Todd Gittlin’e göre; kendi programını üretmenin 1 dakikalık maliyeti, dışarıdan

alınan bir saatlik programa eşittir. Örneğin Kopenhaglı bir televizyoncu,

Dallas’ın eski bölümlerinden birini 5000 Amerikan doları altında satın alabilir ki bu, Danimarka yapımı bir dramanın bir

dakikalık maliyetidir. Bu da yüksek bütçeli yapımların prodüktörlerinin, kar elde etmek için, yapımlarını yurt dışına

veya ajanslara satmak zorunda olmaları demektir ki yarısı bunu yapar.

Page 10: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Karlılığa Odaklanan Medya Sektörünün Başarı Faktörü

Örnek olarak CBS şirketi ‘Müşteri İzleme Profili’ adlı uygulamaya lider olmuştur. CBS, bu

uygulama ile izleyici katmanlarının reklam veren kuruluşların ürünleri ve hizmetlerini kullanma oranını göstererek reklam veren

kuruluşlara, hangi televizyonlarda ne zaman hangi programı yayımlatmaları gerektiği

konusunda yardımcı olur. Nilsen reytinglerine göre; televizyon şebekesi için kaybedilen bir

puanlık izlenme oranı yıllık reklam gelirlerinde yaklaşık 80 ila 100 Milyon dolarlık bir azalmaya sebebiyet vermektedir. Bu araştırmanın sonucu

medya şirketlerinin nasıl bir finansal baskı altında olduklarına iyi bir örnek teşkil eder.

Page 11: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Patronların ‘Kalite Kontrol’ Yapar Gibi Medya Çalışanlarına Baskıları

Bu duruma ülkemizden bir örnek vermek gerekirse, Emin Çölaşan, 19 Aralık 1992

günü Ankara’da Türk Hukuk Kurumu’nda yaptığı konuşmada; patronun isteği

üzerine yazı yazmak durumunda kaldığını, kendisine İstanbul’dan bir

telefon geldiğini ve şu ansiklopediyi bir duyuruver denildiğini, kendisinin o

ansiklopediyi evine bile sokmadığını, zorla bir övgü yazısı yazdığını, bazen kırmak istemeyince inanmadığımız

şeyleri de yazabildiğinizi söylemiştir.

Page 12: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

3.ŞİDDET

VE İNSAN

Şiddet Nedir?

Şiddete Başvurma İhtiyacı

Şiddetin Biçimleri

Şiddetin İnsan Davranışlarına Etkileri ile İlgili Kuramlar

Page 13: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Şiddet Nedir?

«Bir karşılıklı ilişkiler ortamında taraflardan biri veya birkaçı

doğrudan veya dolaylı, toplu veya dağınık olarak, diğerlerinin birinin

veya birkaçının bedensel bütünlüğüne veya mallarına veya simgesel ve sembolik ve kültürel değerlerine, oranı ne olursa olsun zarar verecek şekilde davranırsa,

orada şiddet vardır.»

Page 14: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Şiddet Biçimleri

Oyuncu Şiddet: Şiddetin en normal ve hastalıklı olmayan şeklidir. Şiddetin yıkım amaçlamayan,

nefret ve yıkıcılıkla güdülenmeyen, daha çok hünerlerini gösterme çabasıyla uygulanan

türüdür.

Tepkisel Şiddet: Kişinin kendisinin veya başkalarının yaşamını, özgürlüğünü, onurunu, mülkiyetini korumak için başvurduğu şiddettir.

Kinci Şiddet: Tepkisel şiddette amaç, zarar görme tehlikesini bertaraf etmektir. Kinci

şiddette ise, zarar zaten verilmiştir.

Dengeleyici Şiddet: Güçsüz bir insanda üretken etkinliğin yerine konan şiddettir.

Page 15: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Kuramlar

Boşalım Kuramı: Medyada saldırganlık içeriğini izleyenlerin, doğal saldırgan güdülerinin tatmin

edilmiş olduğunu savunur.

Toplumsal Öğrenme Kuramı: İnsanların çevrelerindeki diğer insanları gözlemleyerek nasıl öğrendiklerini taklit ve özdeşleşme ile

açıklar.

Toplumsal Bilişsel Kuram: Gözlemcilerin, davranışların sembolik temsillerini

edinebildiklerini ve bu resimlerin daha sonraki davranışların temelini oluşturan enformasyonu

sağladığını savunur.

Modelleme: Davranışların gözlemleme aracılığıyla edinimi.

Page 16: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Kuramlar

Saldırgan İpuçları: Medya şiddet betimlemelerinde belirli kurbanlara karşı

saldırganlığın uygun olduğunu ima eden ya da öneren enformasyon bulunması.

Önceleme Etkisi: Medyadaki sunumların, gerçek hayatta bu sunumlarla ilgili konularda

benzer fikirler geliştirmesi olasılığını arttırdığını savunan düşünce.

Yetiştirme(Ekme) Kuramı: Televizyonun ‘ektiği’ ya da yarattığı dünya görüşünün, doğru olmasa

da insanlar öyle olduğuna inandıkları için geçerlilik kazandığına dikkat çeken kuram.

Page 17: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Algının Özellikleri

Sabittir

Anlık Olarak Meydana Gelir

Seçicidir

Yapılandırılmıştır

Anlamsaldır

Page 18: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Örnek;

Haber 365 adlı internet sitesinde 28 Mart 2012 tarihinde yayımlanan habere göre; «Facebook’ta canlı intihar»,

habere konu olan Claire Lin isimli kadının ölmeden önce 9 arkadaşıyla Facebook’ta yazıştığı ve intihar sürecinin

fotoğraflarını paylaştığı ifade edilmiştir. Haberin devamında, polisin açıkladığı yazışmalara göre, Chung

Hsin isimli arkadaşı Lin’e pencereyi açıp, mangalı söndürmesi için ikna etmeye çalışmıştır. Fakat buna

karşı Lin ise, dumanların boğucu olmaya başladığını ve gözlerinin sulandığını belirterek, arkadaşlarının

kendisine artık yazmamasını istemiştir. Son mesajında ise Lin, bir şey yapmak için artık çok geç olduğunu, odasının tamamen dumanlarla dolduğunu belirtip,

bunu ispatlayan bir fotoğrafı da Facebook’ta arkadaşlarıyla paylaşmıştır. Kendisinin son sözleri ise, «Ölürken bile Facebook’u seviyorum, Facebook zehir

gibi olmalı» olmuştur.

Page 19: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

4.MEDYA

VE ŞİDDET

Geleneksel Medya İçeriklerindeki Şiddetin Tarihi

İletişimin Gelişimi, Medya Araçlarının Dönüşümü ve Şiddet

Yeni Medya ve Görsellik

Şiddetin Medyada Gösterimi ile İlgili Örnek Düzenlemeler

Page 20: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Şiddetin İnsan Doğasındaki Yeri

«Yapılan araştırmalara göre, şiddet, belli bir ölçüde insan doğasının

içinde yer almaktadır. Hayvan ve insan doğasındaki şiddet öğelerini

inceleyen Freud, McDougall, Lorenz ve diğer araştırmacılar, insanlarda

saldırganlığın açlık, susuzluk, cinsel istek gibi bir ‘temel içgüdü’ olduğu

sonucuna varmışlardır.»

Page 21: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Şiddetin Yer Aldığı İletişim Araçları

Sinema ve Post-modern Şiddet

Online Gazeteler

Müzik

Sosyal Medya Araçları

Bilgisayar Oyunları

Çizgi Filmler

Page 22: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Ahlaki Teoriler

Faydacılık Teorisi: (Jeremy Bentham-John Stuart Mill) Davranış faydacılığı, azami

sayıdaki kişi için azami yararı esas alırken, kural faydacılığı ise, ahlaki kurallara ve

kodlara öncelik vermektedir. Mills, mutluluğun göz önüne alınması gereken

en önemli amaç olduğunu savunurken Bentham ise, mutluluğa ulaştırmasa dahi

kurallara öncelik verir.

Page 23: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Ahlaki Teoriler

Görev Ahlakı Teorisi: (Emanuel Kant) Bu teori, iyi sonuçların ahlaki yükümlülüklerden

daha az önem taşıdığını savunur. Ayrıca, belirlenmiş yükümlülükler tüm

davranışlarımızın yol göstericisi olmak zorundadır.

İyi Niyet: Herhangi bir kişinin görevini yapma maksadı.

Ahlaki Davranış Taahhüdü: Yararlı olan şartsız gereklilikler nedeni ile yapılmalıdır.

Kesin Zorunluluklar: Herkes için geçerlidir ve yükümlülükler evrenseldir.

Page 24: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Ahlaki Teoriler

İnsan Hakları Prensibi Teorisi: (John Locke) Temel olarak

toplumdaki her bireyin;

Yaşama,

Özgürlük ve

Kendi işgücü ile yarattığı servet haklarına vurgu yapar.

Page 25: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Ahlaki Teoriler

Erdem ve Sorumluluk Ahlakı Teorisi: (Aristo) Aristo erdemi iki kategoride

inceler;

Entelektüel Erdem: Rasyonel davranışlara yönlendiren alışkanlıkları gerekli kılar.

Ahlaki Erdem: Ilımlılığı, aşırılıklar arasında bir ara bulucu olarak kullanılır.

Page 26: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Ahlaki Teoriler

Bir Bireyin Hayatındaki Ahlaki Gelişimin Aşamaları Teorisi: (Lawrance Kohlberg)

Bireylerin hayatları boyunca ahlaki gelişim açısından altı aşamadan geçtiklerini

savunur.

Otoriteye itaat etme

Doğru olanı yapma

Empati kurma

Vicdanlı olma

Ahlaki muhakeme

Ahlaki kurallar

Page 27: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Etik Kavramı Üzerine Bir Örnek

11.04.2009 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde yer alan birhaberde, Polis Teşkilatı’nın kuruluş yıldönümünkutlamalarına dair bir görsel , çocuklara yaşatılanşiddet içerikli bir kutlamayı eleştirilmektedir. Sözkonusu gazetede yayınlanan fotoğrafın orijinalinde,sadece sol üst kösede silah tutan çocuk ile fotoğrafınortasındaki çocuğun gözleri belirsizleştirilmiş fakat,çocukların ellerindeki silahlar olduğu gibiyayımlanmıştır.

Fotoğraftaki üç çocuğun o anı yaşamasını sağlayan veonları övünerek seyrettikleri fotoğraftaki bakışlarındanbelli olan polisleri eleştirmek için yapılan haber,milyonlarca çocuğun daha fotoğraftaki çocuklar gibikutlama alanındaymışçasına aynı şiddete maruzkalmasına sebebiyet vermiştir. Bu tarz görsellerinmedyada dolayımlanarak izler kitleye iletilmesininçocuklar başta olmak üzere her yaşta tüm medyatüketicilerini olumsuz etkilediği söylenebilir.

Page 28: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Şiddet İçerikli Haberlerin Haberciler Üzerindeki Etkileri

Muhabir Serhat DAL şöyle söylemiştir; «Şiddet içeren hertürlü olay benim alanım için bir haber konusu olmapotansiyeli taşır.»

Birlikte çalıştığı bir başka muhabir ise şöyle demiştir; «Sabahtelsizi açtıktan sonra yaşadığınız kentin üzerinde üçüncü birgöz olur, felaket haberlerini bekleriz. Polis frekansınayansıyan her olay kesinlikle sevindirici değildir. Trafik kazası,cinayet, kapkaç, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, yankesicilik,ahlak, organize suçlar gibi. Her olayı duyduğumuz andanitibaren ilk düşündüğümüz, olay yerine ilk giden olmaktır.»

Diğer bir muhabir ise, «Mesleğe ilk başladığım yıllardakameramanlık da yapıyordum. Çektiği görüntüler gecerüyama giriyor, terleyerek ve sıçrayarak uyanıyordum.Sanırım zamanla alıştım ama bu zaman içerisinde fark ettimki olaylara karşı giderek duyarsızlaşıyorum. Artıkparçalanmış cesetler beni dehşete düşürmüyor. Ancak sonzamanlarda çocukların ölümüne dayanamadığımı fark ettim.Onlar ölümü hak etmeyecek kadar masum. Psikolojimgelgitler arasında değişiyor.»

Page 29: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

Araştırma Sonuçlarına Göre;

Türkiye’de televizyondaki şiddetin çocuklara,denetimsiz bir biçimde izletildiği ve çocukların,şiddet unsuru içeren programlara direkt olarakulaştığı;

Yetişkinlerin, çocuklarının nasıl televizyonizlediklerine ilişkin fazla bir bilgiye sahip olmadığı;

Çocukların hangi kanalı, hangi programı, ne zamanseyredeceklerine ebeveynlerin karışmadığı;

Çocukların %82’sinin, televizyon izlemekle ilgilikararlarını kendisi verdiği;

Çocukların %31’inin, gece saat 22’ye kadar ekranbaşında kalabildiği açıkça görülmektedir.

Page 30: Medyanın efendisi şi̇ddet sunum

5.PEKİ YA

BUNDAN SONRA?

Sonuç olarak, eleştirel ekonomi politikçilerininsavunduğu, medya tarafından ideal bir kamusal alanın sağlanması için demokrasilerde devletin,

medya gruplarının özel sektörün bünyesinde yoğunlaşmasını kontrol altına almak amacıyla

medya sektörüne düzenlemeler getirmesi uygun bir yaklaşım olarak gözükmektedir. Devlet

düzenlemeleriyle şekillenecek özel sektör yoğunlaşması neticesinde maddi ve kültürel

eşitsizlik azaltılabilir ve böylelikle ideal bir medya yapısına ulaşılabilir. Bu durumu gerçekleştirmek,

yeni medya gruplarının doğmasına sebebiyet vererek, ideal bir yapı olduğu kabul edilen çok

sesliliğin oluşmasını sağlayacaktır. Böylece, kültürel ürünlerin çeşitliliğinin artmasına ve daha kaliteli ürünler üretilebilmesine imkan tanınmış

olacaktır.