4
Ekol KBB Hastanesi’nde bir hasta daha gırtlak kanserin- den lazerle yapılan ameliyat sonucunda tedavi edildi. Doç. Dr. Fatih Uygur meme onarımı yönteminin meme kanseri sonucu memesini kaybeden hastalar için adeta bir estetik mucizesi olduğunu söyledi . D E K Meme Kanseri hastaları icin estetik mucizesi Gırtlak kanseri tedavisinde konfor: EKOL KBB’de Lazer Teknolojisi EKOL KBB Hastanesi Göz Kliniği’nden Prof. Dr. Kaan Ünlü, yaşam süresi uzadıkça insanlar daha iyi görmek istiyorlar. Günümüz Femtosani - ye lazer teknolojisi bunu sağlamada biz hekim- lerin en önemli yardımcısı”dedi. SAYFA 6’DA İyi GÖRMEK en doğal hakkınız Özellikle 65 yaş üstü hastalarda kireçlenme bulgula- rının sıkça görüldüğünü kaydeden Opr. Dr. Serhan Yağdı, “İleri yaş, travma, genetik özellikler, aşırı kilo, kas zayıf- lığı gibi nedenler kireçlenme için risk faktörlerindendir.” www.ekolkbb.com Danışma ve Randevu Hattı: (0232) 386 55 05 8 Ekim 2015, Perşembe K.B.B - GÖZ - ESTETİK CERRAHİ - GENEL CERRAHİ - ORTOPEDİ alın bağırsak kanserlerinin tüm kan- ser tipleri arasında sık görülen 4’üncü kanser olup, her yıl Dünyada yaklaşık 1 milyon yeni kalın bağırsak kanseri vakası teşhis edildiğini belirten Ekol KBB Hasta- nesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, “günümüzde ortalama riske sahip bir insanın ömür boyunca kalın bağırsak kanserine yakalanma riski yüzde 4-5’tir. Bu riskin dolayısıyla kalın bağırsak kanserine yakalanan hasta sayısının yıllar içerisinde artarak devam etmesi ayrıca kanserde en hızlı artışın ise ülkemizin de içinde bulun- duğu düşük ve orta gelirli ülkelerde olma- sıdır.” SAYFA 7’DE kol KBB Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniği’nden Doç. Dr. Fatih Uygur meme rekons- trüksiyonu sürecinde birçok seçenek ol- duğunu belirterek “Bugün, mastektomi (kanserli veya prekanseröz hücre gelişi- mi sebebiyle meme dokusunun alınma- sı) geçirmiş kadınların çoğu meme re- konstrüksiyonu için iyi birer adaydır. Mastektominin ardından, kadınlar bir çok farklı meme rekonstrüksiyonu yap- tırmayı seçerler. Bazıları kendilerini eksikli hissederler veya kadınsı his- setmezler. Birçok kadın için, meme re- konstrüksiyonu (onarımı), kendilerini daha iyi hissetmelerini ve hayata yeni ikili’de yaşayan 62 yaşındaki Mehmet Öz- türk ses kısıklığı nedeniyle Ekol KBB Hastanesi’ne başvurdu. Burada Doç. Dr. Çağlar Çallı tarafından yapılan tetkikler sonu- cu Öztürk’ün gırtlak kanserine yakalandığı tes- pit edildi. Mehmet Öztürk, kanserin erken tes- pit edilmesinden dolayı Doç. Dr. Çağlar Çallı ve ekibi tarafından yapılan lazerli operasyon sonucu sağlığına kavuştu. Lazerli tedavi Eşi ve kızı da hemşire olan Mehmet Öztürk, yaşa- dığı ses kısıklığının herhangi bir hastalığın belirtisi olabileceği üzerine eşi ve kızı tarafından Ekol KBB Hastanesine getirildi. Doç. Dr. Çağlar Çallı “has- tamız bize geldiğinde erken evre gırtlak kanseri tespit ettik. Bu yüzden operasyonu lazerle yapabi- leceğimizi söyledik. Hastamızın boğazında ve boy- nunda herhangi bir kesi ve dikiş yapılmadığı gibi boğazına da hava deliği açmadık Ekol KBB Has- tanesi’nde bir hasta daha gırtlak kanserinden her- hangi bir kesme ya da boğazın delinmesi gibi bir müdahale olmadan, lazerle ağızdan yapılan operas- yon ile sağlığına kavuştu” dedi. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman Ekol KBB Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde TAM GÜN HASTA KABULÜNE BAŞLADI Doğru tedavi ile kalın bağırsak kanseri tedavi edilebilir K ireçlenmenin, tıptaki adıyla osteoartritin diz eklemindeki ağrı ve hareket kısıtlılığının sık nedenlerinden biri olduğunu belir- ten Ekol KBB Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Serhan Yağdı, “Diz ekleminde kemik uçları kı- kırdakla kaplıdır ve aradaki menüsküs- ler şok emici olarak görev alırken eklem sıvısı kayganlığı artırır. Kireçlenme ile kıkırdakta incelmeler veya kayıplar gö- rülebilir. Kıkırdak kaybı travma ile veya kronik aşınma ile ortaya çı- kabilir” dedi. SAYFA 6’DA Ekol KBB’den Opr. Dr. Yağdı, kireçlenme tedavisinde gelinen son gelişmeleri anlattı 65 yaş üzerinde kireçlenmeye dikkat! bir başlangıç yapmak için de iyi bir yol- dur” dedi. Meme Rekonstrüksiyonu zamanlaması Meme rekonstrüksiyonu, mastektomi ile aynı operasyon sırasında yapabildiğini belirten Doç. Dr. Fatih Uygur “Buna er- ken rekonstrüksiyon denir. Mastekto- miden haftalar, aylar ve hatta yıllar son- ra da bu ameliyat yapılabilir. Buna geç rekonstrüksiyon denir.” Erken Rekonstrüksiyon Erken meme rekonstrüksiyonu yaptırma- nın avantajı, memenizin mastektomi ile aynı operasyon sırasında onarılmasıdır. Böylece, bir operasyon ve iyileşme dönemi geçirmiş olursunuz. Bu, sadece bir meme- niz olması deneyimini yaşamaktan kur- tulabileceğiniz anlamına gelmektedir. Geç Rekonstrüksiyon Geç rekonstrüksiyonun avantajı, ilk olarak kanserden iyileşmenize, odak- laşmanıza ve gücünüzü tekrar kazan- manıza izin vermesidir. Meme rekons- trüksiyonunu geciktirmek, seçenek- lerinizi gözden geçirmek ve meme rekonstrüksiyonu ile ilgili kararınızı iyi şekilde bilgilendirilmiş olarak ver- mek için de size daha çok zaman verir. Meme Rekonstrüksiyonu seçenekleri Memenizi onarmanın farklı yolları ol- duğunu belirten Doç. Dr. Uygur “seçi- lecek yöntemin belirlenmesinde sağlık ve yaşam biçimi, vücut tipi, meme bü- yüklüğü, kişisel tercih ve kalan doku ve deri miktarı etkilemektedir” dedi. Meme rekonstrüksiyonunun kişinin ken- di vücut dokusu kullanılarak yapıldı- ğını belirten Doç. Dr. Uygur, “bu ame- liyat meme implantları kullanılarak, kendi dokunuz ve kendi dokunuz ile bir- likte bir meme implantı kombinasyo- nu kullanılarak yapılabileceğini” söyledi. 72 yaşında bir hastaya uyguladık Kuşadası’nda yaşayan 72 yaşındaki Kad- riye Anıl 3 yıl önce meme kanserine yakalandı ve sağ memesi kanserli doku nedeniyle alındı. Memesinin alınma- sından sonra sosyal hayatta bir takım sıkıntılar çeken Anıl, denize giremi- yor, istediği elbiseyi giyemiyordu. Bu sıkıntıları atlatmak ve kendini daha iyi hissetmek için Ekol KBB Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniği’ne başvurdu. Doç. Dr. Fatih Uygur “Ben kanser son- rası meme onarımı ile ilgili olarak özel eğitimler aldım ve Amerika’da bu ko- nuyla ilgili merkezde bu alanda çalış- tım. Hastamız gördüğü kanser tedavi- si nedeniyle sosyal sıkıntılarını atlat- mak ve kendini daha iyi hissetmek için bize başvurdu. Hastamıza eksik bölge- yi tamamlamak için sırt bölgesinden doku alarak bu bölgede yeniden bir meme yapısı oluşturduk. Hastamız şu anda denize, havuza girebiliyor, iste- diği elbiseyi giyebiliyor ve kendini daha iyi hissediyor. Yapılan bu işlem dışarıdan bakıldığında anlaşılmıyor. Çünkü diğer memeye simetrik yapılı- yor. Hastanın yaşam motivasyonu ar- tıyor. Bir anlamda kanseri yenmiş ol- duğuna inanıyor.” Opr. Dr. Yağdı Doç. Dr. Yaman Prof. Dr. Ünlü Doç. Dr. Çağlar Çallı Mehmet Öztürk Doç. Dr. Fatih Uygur Kadriye Anıl

Meme Kanseri hastaları icin estetik mucizesi · Doç. Dr. Fatih Uygur meme onarımı yönteminin meme kanseri sonucu memesini kaybeden hastalar için adeta bir estetik mucizesi olduğunu

  • Upload
    others

  • View
    29

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Meme Kanseri hastaları icin estetik mucizesi · Doç. Dr. Fatih Uygur meme onarımı yönteminin meme kanseri sonucu memesini kaybeden hastalar için adeta bir estetik mucizesi olduğunu

Ekol KBB Hastanesi’nde bir hasta daha gırtlak kanserin- den lazerle yapılan ameliyat sonucunda tedavi edildi.

Doç. Dr. Fatih Uygur meme onarımı yönteminin meme kanseri sonucu memesini kaybeden hastalar için adeta bir estetik mucizesi olduğunu söyledi.

D

E

K

Meme Kanseri hastalarıicin estetik mucizesi

Gırtlak kanseri tedavisinde konfor:EKOL KBB’de Lazer Teknolojisi

EKOL KBB Hastanesi Göz Kliniği’nden Prof. Dr. Kaan Ünlü, yaşam süresi uzadıkça insanlar daha iyi görmek istiyorlar. Günümüz Femtosani-ye lazer teknolojisi bunu sağlamada biz hekim- lerin en önemli yardımcısı”dedi. SAYFA 6’DA

İyi GÖRMEK endoğal hakkınız

Özellikle 65 yaş üstü hastalarda kireçlenme bulgula- rının sıkça görüldüğünü kaydeden Opr. Dr. Serhan Yağdı, “İleri yaş, travma, genetik özellikler, aşırı kilo, kas zayıf- lığı gibi nedenler kireçlenme için risk faktörlerindendir.”

www.ekolkbb.com Danışma ve Randevu Hattı: (0232) 386 55 05

8 Ekim 2015, Perşembe

K.B.B - GÖZ - ESTETİK CERRAHİ - GENEL CERRAHİ - ORTOPEDİ

alın bağırsak kanserlerinin tüm kan- ser tipleri arasında sık görülen 4’üncü kanser olup, her yıl Dünyada yaklaşık

1 milyon yeni kalın bağırsak kanseri vakası teşhis edildiğini belirten Ekol KBB Hasta- nesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, “günümüzde ortalama riske sahip bir insanın ömür boyunca kalın bağırsak kanserine yakalanma riski yüzde 4-5’tir. Bu riskin dolayısıyla kalın bağırsak kanserine yakalanan hasta sayısının yıllar içerisinde artarak devam etmesi ayrıca kanserde en hızlı artışın ise ülkemizin de içinde bulun-duğu düşük ve orta gelirli ülkelerde olma- sıdır.” SAYFA 7’DE

kol KBB Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniği’nden Doç. Dr. Fatih Uygur meme rekons-

trüksiyonu sürecinde birçok seçenek ol- duğunu belirterek “Bugün, mastektomi (kanserli veya prekanseröz hücre gelişi-mi sebebiyle meme dokusunun alınma- sı) geçirmiş kadınların çoğu meme re- konstrüksiyonu için iyi birer adaydır. Mastektominin ardından, kadınlar bir çok farklı meme rekonstrüksiyonu yap- tırmayı seçerler. Bazıları kendilerini eksikli hissederler veya kadınsı his- setmezler. Birçok kadın için, meme re- konstrüksiyonu (onarımı), kendilerini daha iyi hissetmelerini ve hayata yeni

ikili’de yaşayan 62 yaşındaki Mehmet Öz- türk ses kısıklığı nedeniyle Ekol KBB Hastanesi’ne başvurdu. Burada Doç. Dr.

Çağlar Çallı tarafından yapılan tetkikler sonu- cu Öztürk’ün gırtlak kanserine yakalandığı tes- pit edildi. Mehmet Öztürk, kanserin erken tes- pit edilmesinden dolayı Doç. Dr. Çağlar Çallı ve

ekibi tarafından yapılan lazerli operasyon sonucu sağlığına kavuştu.

Lazerli tedaviEşi ve kızı da hemşire olan Mehmet Öztürk, yaşa- dığı ses kısıklığının herhangi bir hastalığın belirtisi olabileceği üzerine eşi ve kızı tarafından Ekol KBB

Hastanesine getirildi. Doç. Dr. Çağlar Çallı “has- tamız bize geldiğinde erken evre gırtlak kanseri tespit ettik. Bu yüzden operasyonu lazerle yapabi-leceğimizi söyledik. Hastamızın boğazında ve boy- nunda herhangi bir kesi ve dikiş yapılmadığı gibi boğazına da hava deliği açmadık Ekol KBB Has- tanesi’nde bir hasta daha gırtlak kanserinden her- hangi bir kesme ya da boğazın delinmesi gibi bir müdahale olmadan, lazerle ağızdan yapılan operas- yon ile sağlığına kavuştu” dedi.

Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman Ekol KBB Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’ndeTAM GÜN HASTA KABULÜNE BAŞLADI

Doğru tedavi ilekalın bağırsak

kanseri tedavi edilebilir

Kireçlenmenin, tıptaki adıyla osteoartritin diz eklemindeki ağrı ve hareket kısıtlılığının

sık nedenlerinden biri olduğunu belir-ten Ekol KBB Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. SerhanYağdı, “Diz ekleminde kemik uçları kı-kırdakla kaplıdır ve aradaki menüsküs-ler şok emici olarak görev alırken eklem sıvısı kayganlığı artırır. Kireçlenme ile kıkırdakta incelmeler veya kayıplar gö-rülebilir. Kıkırdak kaybı travma ile veya kronik aşınma ile ortaya çı-kabilir” dedi. SAYFA 6’DA

Ekol KBB’den Opr. Dr. Yağdı, kireçlenmetedavisinde gelinen son gelişmeleri anlattı

65 yaş üzerindekireçlenmeye dikkat!bir başlangıç yapmak için de iyi bir yol-

dur” dedi.

Meme RekonstrüksiyonuzamanlamasıMeme rekonstrüksiyonu, mastektomi ile aynı operasyon sırasında yapabildiğini belirten Doç. Dr. Fatih Uygur “Buna er- ken rekonstrüksiyon denir. Mastekto-miden haftalar, aylar ve hatta yıllar son- ra da bu ameliyat yapılabilir. Buna geç rekonstrüksiyon denir.”

Erken RekonstrüksiyonErken meme rekonstrüksiyonu yaptırma- nın avantajı, memenizin mastektomi ile

aynı operasyon sırasında onarılmasıdır. Böylece, bir operasyon ve iyileşme dönemi geçirmiş olursunuz. Bu, sadece bir meme- niz olması deneyimini yaşamaktan kur- tulabileceğiniz anlamına gelmektedir.Geç RekonstrüksiyonGeç rekonstrüksiyonun avantajı, ilk olarak kanserden iyileşmenize, odak-laşmanıza ve gücünüzü tekrar kazan-manıza izin vermesidir. Meme rekons- trüksiyonunu geciktirmek, seçenek- lerinizi gözden geçirmek ve meme rekonstrüksiyonu ile ilgili kararınızı iyi şekilde bilgilendirilmiş olarak ver- mek için de size daha çok zaman verir.

Meme RekonstrüksiyonuseçenekleriMemenizi onarmanın farklı yolları ol- duğunu belirten Doç. Dr. Uygur “seçi-lecek yöntemin belirlenmesinde sağlık ve yaşam biçimi, vücut tipi, meme bü- yüklüğü, kişisel tercih ve kalan doku ve deri miktarı etkilemektedir” dedi. Meme rekonstrüksiyonunun kişinin ken- di vücut dokusu kullanılarak yapıldı- ğını belirten Doç. Dr. Uygur, “bu ame- liyat meme implantları kullanılarak, kendi dokunuz ve kendi dokunuz ile bir- likte bir meme implantı kombinasyo- nu kullanılarak yapılabileceğini” söyledi.72 yaşında bir hastaya uyguladıkKuşadası’nda yaşayan 72 yaşındaki Kad- riye Anıl 3 yıl önce meme kanserine yakalandı ve sağ memesi kanserli doku nedeniyle alındı. Memesinin alınma- sından sonra sosyal hayatta bir takım sıkıntılar çeken Anıl, denize giremi-yor, istediği elbiseyi giyemiyordu. Bu sıkıntıları atlatmak ve kendini daha iyi hissetmek için Ekol KBB Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniği’ne başvurdu. Doç. Dr. Fatih Uygur “Ben kanser son- rası meme onarımı ile ilgili olarak özel eğitimler aldım ve Amerika’da bu ko- nuyla ilgili merkezde bu alanda çalış- tım. Hastamız gördüğü kanser tedavi-si nedeniyle sosyal sıkıntılarını atlat-mak ve kendini daha iyi hissetmek için bize başvurdu. Hastamıza eksik bölge- yi tamamlamak için sırt bölgesinden doku alarak bu bölgede yeniden bir meme yapısı oluşturduk. Hastamız şu anda denize, havuza girebiliyor, iste- diği elbiseyi giyebiliyor ve kendini daha iyi hissediyor. Yapılan bu işlem dışarıdan bakıldığında anlaşılmıyor. Çünkü diğer memeye simetrik yapılı- yor. Hastanın yaşam motivasyonu ar- tıyor. Bir anlamda kanseri yenmiş ol- duğuna inanıyor.”

Opr. Dr. Yağdı

Doç. Dr. Yaman

Prof. Dr. Ünlü

Doç. Dr. Çağlar Çallı

Mehmet Öztürk

Doç. Dr. Fatih UygurKadriye Anıl

Page 2: Meme Kanseri hastaları icin estetik mucizesi · Doç. Dr. Fatih Uygur meme onarımı yönteminin meme kanseri sonucu memesini kaybeden hastalar için adeta bir estetik mucizesi olduğunu

İyi görmek en doğal hakkınız

65 yaş üzerinde kireçlenmeye dikkat!

kol KBB Hastanesi Göz Kliniği’nden Prof. Dr. Kaan Ünlü günümüzde insanlar için iyi görme- nin önemli bir faktör olduğunu belirterek, “ya-

ireçlenmenin, tıptaki adıyla osteoartritin diz ek- lemindeki ağrı ve hareket kısıtlılığının sık neden- lerinden biri olduğunu belirten Ekol KBB Has-

tanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Serhan Yağdı, “Diz ekleminde kemik uçları kıkırdakla kaplıdır ve aradaki menüsküsler şok emici olarak görev alırken eklem sı- vısı kayganlığı artırır. Kireçlenme ile kıkırdakta incel- meler veya kayıplar görülebilir. Kıkırdak kaybı trav- ma ile veya kronik aşınma ile ortaya çıkabilir” dedi.

65 yaş üstünde daha fazla görülmekteÖzellikle 65 yaş üstü hastalarda kireçlenme bulgu-larının sıkça görüldüğünü kaydeden Opr. Dr. Yağdı, “İleri yaş, travma, genetik özellikler, aşırı kilo, kas za- yıflığı gibi nedenler kireçlenme için risk faktörlerin-dendir. Ayrıca hareketle artan ağrı, gece ağrısı, sa- bahları olan eklem sertliği, hareket kısıtlılığı, takılma-lar, eklemden gelen sürtünme sesi, yağmurlu havalar-da ağrı, şişlik ve bacaklarda eğrilik kireçlenme belirti- leri arasında yer alır. Cerrahi dışı tedaviEgzersiz ve kilo verme tedavide çok önemlidir. Veri- len her 1 kilo dizdeki basıncı yaklaşık 6 kilo civarı azal- tırken, diz çevresi kasların güçlenmesi diz eklemine bi-

6 PERŞEMBE, 8 EKİM 2015K.B.B - GÖZ - ESTETİK CERRAHİ - GENEL CERRAHİ - ORTOPEDİ

E

K

Ekol KBB’den Opr. Dr. Yağdı, kireçlenme tedavisinde gelinen son gelişmeleri anlattı

Prof. Dr. Kaan Ünlü, yaşam süresi uzadıkça insanlar daha iyi görmek istiyorlar. Günümüz Femtosaniye lazer teknoloji-si bunu sağlamada hekimlerin önemli yardımcısı” dedi.

şam süresi uzadığı için insanlar eskisine oranla çok da- ha fazla sosyal bir hayat yaşıyorlar. Araba kullan-mak, bilgisayar kullanmak, telefon, tablet kullanmak ve hobilerini daha rahat gerçekleştirmek için iyi gör- mek istiyorlar” dedi.

Femtosaniye Lazer teknolojisi son derece konforluİyi görmeyi sağlamak ve görmenin düzeltilmesi için günümüzde birçok yöntemin var olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ünlü, “Bize talepte bulunan hastaların birço-

ğu kontakt lens kullanmak istemiyorum, gözlük kul- lanmak istemiyorum gibi bir takım sıkıntılarla bize başvuruyor. İyi görmeyi sağlamak ve görme kusurla- rını düzeltmek için kullanılan birkaç yöntem var. Bun- ların içinde genellikle Femtosaniye lazerlerden yarar-lanıyoruz. Günümüzde Femtosaniye lazer kullanıla- rak yapılan görme kusuru düzeltme ameliyatları çok daha güvenilir oldu. Lazer ameliyatlarının da çeşitli seçenekleri var. Dünyada sıklıkla kullanılan Lasik operasyonlardır. Eskiden bu ameliyatlarda kesiler mikro cerrahide kullandığımız özel bıçaklarla yapılı-

yordu. Günümüzde artık gözün üst tabakasının kesimi Femtosaniye lazer ile sağlanıyor. Bu diğer mikro bı- çaklı yöntemlere göre çok daha güvenilir bir yöntem. Kaldırılan yaprakçığın altına Excimer Laser uygula-narak ilgili görme kusuru ya da bozukluğunun düzel- tilmesi sağlanıyor.”

Ortalama 5-10 dakikaDamla ile gerçekleştirilen ve ortalama 5-10 dakika sü- ren bu ameliyatlarda hem miyop, hem hipermetrop hem de astigmatların düzeltilebildiğini belirten Prof. Dr. Kaan Ünlü, “uygun olan hastalarda uzak ve yakın görmeyi Femtosaniye lazer sistemleriyle düzeltmek mümkün. Bunun ötesinde göz içerisinde kullanılan yöntemler de var. Gözün içine mercek yerleştirilerek astigmatı düzeltmek ve gözlükten kurtulmak için yapılan çeşitli operasyonlarda var” diye konuştu.

1984 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğiti- mine başladı. 2000 yılında Doçent, 2006 yılında Profe- sör oldu. Türk Oftalmoloji Derneği'nde Şube Başkanlığı ve Merkez Yönetim Kurulu görevlerinde bulundu. Inter- national Ocular Inflammation Society (IOIS), European Society of Cataract Refractive Surgeons (ESCRS), Ame- rican Academy of Ophthalmology (AAO), The American Society of Cataract and Refractive Surgery (ASCRS), American Association For The Advancement of Science (AAAS) üyesidir. Birçok yurtiçi dergide Danışma Kurulu üyeliği yanısıra, Journal of Cataract & Refractive Surgery

Prof. Dr. Kaan Ünlü Kimdir? dergisinde Revievver, The Scientific World Journal der- gisinde Edi- tör olarak görev yapmaktadır. Yurtiçi ve yurt dışı bilimsel dergilerde 110'un üzerinde çalışması yayınl-anmıştır. Bu yayınlar 70'in üzerinde atıf almıştır. Yurtiçi ve yurtdışı toplantılarda 60'ın üzerinde sunumu olmuş, 20'nin üzerinde konferans veya panelde konuşmacı ol- muştur. En iyi makale birincilik ve mansiyon ödülleri mev- cuttur. Aktif olarak göz hekimlliği yaptığı 20 yıl boyunca 10.000'in üzerinde cerrahi vaka deneyimi mevcuttur. Re- tina Hastalıkları ve cerrahi tedavisi (vitreoretinal cerrahi), komplike glokom ve komplike katarakt olguları, excimer lazer, femtosaniye lazer konusu ilgi alanlarına girmekte-dir, Prof. Dr. Kaan Ünlü iyi derecede ingilizce bilmektedir.

nen yükü azaltır. Fizik tedavi, özel dizlikler ve antienfla- matuar ilaçlar, glukozamin ve kondroitin sülfat içeren takviyeler, hyalüronik asit içeren diz içi enjeksiyonlar, özellikle son yıllarda popülaritesi gittikçe artan PRP uygulamaları, kortizon enjeksiyonları şikayet- leri azaltmak içeren tercih edilen diğer yöntemlerdir.

Cerrahi tedaviKireçlenmenin tedavisinde cerrahi dışı ve cerrahi bir- çok seçenek arasından hastaya uygun olanı yapılacak muayeneye, röntgen, MR incelemelerine ve artrosko- piden elde edilen bilgilere göre belirlendiğini belirten Opr. Dr. Yağdı, kireçlenmenin cerrahi tedavisinde kul- lanılan yöntemler hakkında bilgiler verdi. Kondroplasti: Dizlerdeki kireçlenmenin cerrahi teda- visinde ilk olarak artroskopi (kapalı ameliyat) ve kon- droplasti tercih edilebilir. Bu işlemde amaç, kapalı yön- temle düzensiz kıkırdak yüzeyin tıraşlanması ve düzgün bir yüzey edilmesidir. Dikkatli bir şekilde uygulanmalı ve kıkırdakta aşırı incelmeye neden olunmamalıdır.Mikrokırık: Küçük alanlardaki kıkırdak kaybının te- davisinde uygulanabilir. Kıkırdak kaybı olan bölgede açığa çıkan kemikte özel el aletleriyle kapalı olarak ka- nama sağlanarak bir tamir kıkırdak dokusu oluşturul-maya çalışılır.OATS: Bu yöntem küçükten daha büyüğe uzanan tam kat kıkırdak hasarlarında kullanabildiğimiz bir yön- temdir. Dizin yük binmeyen bir kısmından veya ka- davradan elde edilen silindirik yapıdaki kıkırdaklı ke- mik doku hasarlı bölgeye nakil edilir. Özenli bir reha- bilitasyon sonrası sonuçları oldukça başarılıdır.Osteotomi (Tibial veya Femoral): Kireçlenme sonucu hasar dizin iç kısmında veya dış kısmında daha çok olabilir. Bacaklarda ortaya çıkan çarpıklık sonucunda hasarlı bölgeye daha fazla yük biner ve aşınma çok daha hızlı gerçekleşir. Bu yöntemle kaval kemiği veya uyluk kemiği kama oluşturacak şekilde kesilerek özel plaklarla yeniden tespit edilir ve bacağın aksının dü- zeltilerek yükün hasarlı bölgeden alınması sağlanır.

Opr. Dr. Serhan Yağdı 1993 yılında İzmir Bornova Ana- dolu Lisesini bitirdi. Tıp Fakültesi eğitimini Ege Üniversi- tesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirdi. 2000-2005 yılları ara- sında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji ihtisasını tamamladı. 2005- 2010 yılları arasında aynı hastanede Ortopedi Uzmanı olarak çalıştıktan sonra Başasistanlık sınavını kazanarak İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Baş- asistanlık görevine başlamış ve 2015 yılına kadar bu göre- vine devam etmiştir. Bu süre içinde Konak Belediye, Kayserispor, Göztepe, Altay, DSİ, Karşıyaka gibi birçok kulüp sporcusunun tedavisini üstlenmiştir. Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği üyeliği, Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği, ESSKA (European So- ciety of Sports Traumatology, Knee Surgery and Arthros-copy) üyeliği ve American Academy of Orthopaedic Sur- geons (AAOS) üyeliği bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı Travma ve Resüsitasyon Kursu eğitmenidir. Yurt dışı ve yurt içi toplantılarda gerçekleştirilmiş çok sayıda sözel ve yazılı sunumları; yerli ve yabancı dergilerde yayınlanmış makaleleri, çeşitli dergi ve kitaplarda yazılmış derleme ve çevirileri mevcuttur. Arbeitsgemeinschaft für Osteosyn-thesefragen (AO) temel, ileri ve master kurslarını tamam- lamıştır. Graz Üniversitesinde Prof. Dr. Simon Lambert ile ve İsviçre’de Üst ve Alt Ekstremite Travma Cerrahisi üzerine kadavra çalışmaları yapmış, Oxford Keble Colla- ge ve yurt içinde özellikli kısmi diz protezleri üzerinde çalışmıştır. Yine yurt içi ve yurt dışında öncelikle diz ek- lemi menisküs, bağ ve kıkırdak hasarlarının artroskopik ve açık tedavi yöntemleri olmakla birlikte omuz ve ayak- bileği artroskopisi üzerinde çeşitli kurs ve kadavra çalış- malarında bulunmuştur. Sporcu Sağlığı ve Spor Cerra- hisi, Diz Artroskopisi (menisküs yırtık tamirleri, ön-arka çapraz bağ tamiri, iç-dış yan bağ tamirleri, dizilim bozuk-lukları, kıkırdak hasarları ve kireçlenme tedavisi, PRP uygulamaları) Omuz ve Ayakbileği Sorunları Artroskopik tedavisi, çeşitli Diz Protezi Uygulamaları başta olmak üzere Omuz ve Kalça Protezi Cerrahisi, Alt ve Üst Eks- tremite Travma Cerrahisi özel ilgi alanlarıdır.

Opr. Dr. Serhan Yağdı Kimdir?

Bu yöntem şikayetlerin azaltılmasında ve diz protezi- nin geciktirilmesinde çok etkilidir.Unikompartmantal Diz Protezi: Bu ameliyatla dizinin yalnızca iç veya dış kısmı etkilenmiş olan hastalara da- ha küçük olan ve dolayısıyla daha kısa toparlanma sü- resi olan özel protezler uygulanır. Uygun seçilmiş has- talarda doğru uygulanmış cerrahi teknikle yüzde 96’lara varan başarı oranları mevcuttur.

Total Diz Protezi: Hasarlı kısımların kesilerek uzak- laştırılması sonrası bunların yerine özel metal ve plas- tik parçaların kullanılarak yapay bir eklem oluşturul-ması ameliyatıdır. Bu yöntem ileri derece kireçlenme-de hasarın ve ağrının giderilmesinde çok başarılıdır. Son 10 yılda protez teknolojisindeki ve uygulama tek- niklerindeki büyük gelişmeler sonucunda protezlerin ömrü ve başarı oranları çok daha artmıştır.

Bilgisayar oyunuyla göz tembelliği tedavisi

kol KBB Hastanesi Göz Kliniği’nden Opr. Dr. Gökhan Erbakan göz tembel- liği olan çocuklarda doktor kontrolü

ile sağlam olan gözün kapatılıp, tembellik bulunan gözle bilgisayar oyunu oynaması- nın göz tembelliği tedavisinde etkin rol oy- nadığını söyledi.7 yaşından önce tedavi edilmeliGöz tembelliği sorununun 7 yaşından önce tedavi edilmesi gerektiğini, edilmediği tak- dirde çocuğun gelecek yaşamını etkiledi- ğini belirten Ekol Kulak Burun Boğaz Has- tanesi Göz Kliniği’nden Göz Hastalıkları

Uzmanı Opr. Dr. Gökhan Erbakan, “göz tem- belliği görülme oranı son 5 sene içinde yüzde 4’lere kadar düştü. Göz tembelliği çocukların gelecek yaşamını çok etkiliyor. Göz tembelliği çocuğun bir gözünün gör- mesinin diğer göze göre daha düşük oldu- ğu, fakat numara haricinde çocuğun başka fiziksel probleminin olmama halidir. Gözde kayma olmazsa aile bunu fark ede- miyor ve sorun büyüyor. Bu yüzden ailele- rin çocuklarını 4-5 yaşlarında bir göz mua- yenesine götürmeleri büyük önem arz et- mektedir. Çocuk bize 7 yaşından önce gel- diğinde ve hastalığı tespit ettiğimizde te-

davi şansı var. Ancak 7-8 yaşlarında gel- diğinde bu oran gittikçe azalıyor” dedi.

Göz Tembelliğinde Kapama Tedavileri Eğer iki göz arasında numara farkından kay- naklanan tembellik varsa çocuk gözlüğün yanı sıra belli bir yaşın üstüne geldiğinde kapama tedavilerinin uygulandığını ifade eden Opr. Dr. Erbakan, “Önceden kapama tedavisi verdiğimiz çocuğu tüm gün evin içinde boş kapama yapmasını öneriyorduk. Ancak baktık ki bu şekilde pasif kapama çok fazla etkili olmuyor. Şimdi ailelere doktor kontrolünde, çalışan gözün kapatılıp, tem- bellik bulunan gözle doktorun önerdiği süre kadar bilgisayar oyunu oynamalarını öneri- yoruz. Çünkü kişi kaç yaşında olursa olsun oyunu kazanmak için oynar. Beyin oyunu kazanabilmek için, eli daha iyi kullanabil-mek için gözü daha iyi görmeye zorluyor. Böylece tembel olan gözün fonksiyonları çalışarak tedaviye katkı sağlıyor” dedi. Çocuk bize 7-8 yaşlarında geldiğinde aile- lere çocuğun gelecek yaşamı ile ilgili acıklı bir hikaye anlattıklarını belirten Opr. Dr. Er- bakan, “çocuğun ehliyet alırken çok büyük problemler yaşayacaklarını, askeri okullar ve polis okuluna girerken muayeneden ka- lacağını, tıp fakültesini kazansa dahi cer- rahi branşı seçerken zorluk çekeceklerini anlatıyoruz. Çocuk bize zamanında geldi-

ğinde gözlük ve kapama tedavileri ile ya- şamına devam ediyorlar. Gözlüğünü 19 ya- şına kadar kullanıp, sonra lazerini olup nu- marasını düzelttirebilir ve hiç göz bozuk-luğu ve numarası olmayan bir kişi gibi ya- şamına devam edebilir.”

Şaşılıktan kaynaklanandaha problemlidirGöz tembelliğinin daha problemli olanının şaşılıktan kaynaklandığını kaydeden Opr. Dr. Erbakan, “şaşılıktan kaynaklanan göz tembelliğinde tedavi cerrahi tedavidir. Te- davi 7 yaşından önce yapılmalıdır. Doğuş- tan katarakt ve glokomu olan çocuklar olu- yor. Bunların da tedavilerinin 7 yaşından önce cerrahi müdahaleleri yapılmalı ve cer- rahi tedaviden sonra görme revizyonu ya- pılmalıdır. Göz tembelliği yedi yaşından ön- ce yakalandığında yüzde 90’a varan prob- lemlerle çözülüyor.”

E

Prof. Dr. Kaan Ünlü

Opr. Dr. Serhan Yağdı

Opr. Dr. Erbakan

Opr. Dr. Serhan Yağdı,“PRP tedavisinin kanın doğal

iyileştirme özelliklerini kullanarak, hasarlı kıkırdak, tendon, bağ, kas ve

kemiğin iyileşmesine yardımcı olduğunu” söyledi.

Page 3: Meme Kanseri hastaları icin estetik mucizesi · Doç. Dr. Fatih Uygur meme onarımı yönteminin meme kanseri sonucu memesini kaybeden hastalar için adeta bir estetik mucizesi olduğunu

GÖZ KAPAĞI ÇEVRESİameliyatları gençleştiriyor

PERŞEMBE, 8 EKİM 2015 7K.B.B - GÖZ - ESTETİK CERRAHİ - GENEL CERRAHİ - ORTOPEDİ

Doç. Dr. İsmail Yaman, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’n- den mezun oldu. 2000-2005 yılları arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Genel Cerrahi ihtisa- sını tamamladı. 2005 - 2009 yılları arasında Manisa Dev- let Hastanesi’ne Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yaptı. Çalıştığı sürede bu hastanede dikişsiz hemoroid tedavisi olarak bilinen hemoroidopeksi ameliyatı ve ileri düzey laparoskopik cerrahi girişimler ilk kez kendisi ta- rafından gerçekleştirilmiştir. 2005 yılında Türk Cerrahi Der- neği yeterlilik sınavı (Board) başarı belgesi aldı. 2009 yılında Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında Yardımcı Doçent Doktor olarak göreve başladı. Laparoskopik hiatal herni tamiri, laparoskopik kalın bağırsak rezeksiyonu, laparoskopik mide cerrahisi, ERCP ve ileri düzey endoskopik girişimler burada ilk de- fa kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. 2013 yılında “as- pirasyon aparatı” isimli laparoskopik alet dizaynı ile birlik- te patentini aldı. 2010 yılında ileri endoskopi konusunda, 2014 yılında ERCP konusunda bilgi ve deneyimini art- tırmak için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakül- tesi’nde görev yaptı. Endoskopi konusunda eğitici olarak görev yaptı ve eğitici sertifikası aldı. 2014 tarihinde Doçent oldu. Türk Cerrahi Derneği, Türk Kolon ve Rektum Cer- rahisi Derneği, Ulusal Endoskopik Laparoskopik Cerrahi Derneği, Ege Bölgesi Cerrahi Derneği, İzmir Meme Has- talıkları Derneği, Endokrinolojide Diyalog Derneği, En- dokrin Cerrahisi Derneği üyesidir. 2011 yılında Ege Ege Cerrahi Günleri “Yenileşim, Teknoloji ve Mucit Cerrahlar” sempozyumunda, 6. Cerrahi Araştırma Kongresinde ve Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri Dergisi’nde bilimsel danış- ma kurulu üyeliği yapmıştır. Balıkesir Kanserle Savaş Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı yapmıştır. 2010 yılından başlayarak çok sayıda lisans ve lisansüstü ders vermiştir. Çok sayıda ulusal ve uluslararası çalışma- sı olup bu çalışmalar çok sayıda atıf almıştır. İlgi alanları, obezite (şişmanlık) cerrahisi ve metabolik cerrahi, lapa- roskopik reflü cerrahisi, laparoskopik safra kesesi ameli- yatları, mide balon uygulaması, laparoskopik mide ve ba- ğırsak kanseri ameliyatları, hemoroid ameliyatları, karın ve kasık fıtığı ameliyatları, meme kanseri ameliyatları, troid kanseri ve guatr ameliyatlarıdır.

Doç. Dr. İsmail Yaman Kimdir?

K

G

alın bağırsak kanserlerinin tüm kanser tipleri arasında sık görülen 4’üncü kanser olup, her yıl Dünyada yaklaşık 1 milyon yeni kalın bağırsak

kanseri vakası teşhis edildiğini belirten Ekol KBB Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yaman, “günümüzde ortalama riske sahip bir insanın ömür boyunca kalın bağırsak kanserine yakalanma riski yüzde 4-5’tir. Bu riskin dolayısıyla kalın bağırsak kanserine yakalanan hasta sayısının yıllar içerisin- de artarak devam etmesi ayrıca kanserde en hızlı artışın ise ülkemizin de içinde bulunduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde olmasıdır.”

Önlenebilir kanserler arasında yer alırKalın bağırsak kanserinin önlenebilir kanserler arasında yer aldığını belirten Doç. Dr. Yaman, “Bir kansere önlenebilir kanser diyebilmek için ya kanser gelişmeden ya da erken dönemde teşhis edilerek ki- şinin yaşam süresi ve konforunu bozmadan tedavi edilebilmesi gerekmektedir. Kalın bağırsak kanser- lerinin yüzde 90’ı polip denilen bağırsağın en iç taba- kasındaki hücrelerin normal dışı çoğalmasından kay- naklanan kitlelerden gelişir. 50 yaş civarındaki hiçbir şikayeti olmayan insanların yaklaşık yüzde 35’inde kalın bağırsak polipleri mevcuttur. Bu poliplerin kan- sere dönüşmesi için yaklaşık 10 yıllık bir süre gerek-lidir ki bu süre ameliyat dışı müdahalelerle kanser gelişiminin önlenebilmesi için hayati öneme sahiptir. Bu süre içerisinde yapılacak bir kolonoskopiyle hem polip tanısı konulabilir hem de aynı anda polipektomi dediğimiz yöntemle polip çıkarılarak tedavi sağlan-mış olur. Çıkarılamayacak kadar büyük ya da çok sayı- da polip mevcutsa laparoskopik (kapalı) yöntem ile ameliyat edilerek tedavi sağlanması şansı vardır.”

Kalın bağırsak kanseri belirtileriDoç. Dr. İsmail Yaman kalın bağırsağında kanser ön- cüsü polipler veya erken dönem kanser olan hasta-ların çoğunun hiçbir şikayeti olmadığını belirterek, “Bu hastalarda nadiren halsizlik, çabuk yorulma, çar- pıntı, kansızlık, dışkılama esnasında makattan temiz kan gelmesi, kanla karışık dışkılama ve ishal görüle-bilir. İlerlemiş kalın bağırsak kanserlerinde ise yu- karıda sayılan şikayetlere ilave olarak kalın bağır-sakta tıkanma, delinme, diğer organlara yayılma, ka- rında ilerleyici şişlik ve ağrı, bulantı, kusma, zayıfla-ma, nefes darlığı görülebilir. Bu dönemde kanserle mücadele etmek hem hasta hem de hekim açısından daha zor ve risklidir.”

öz kapağı ve çevresi ameliyatlarının içe- risine göz kapağı düşüklüğü, kapak cil- dindeki sarkmalar ve göz altı torbaları-

nın girdiğini belirten Ekol KBB Hastanesi Es- tetik ve Plastik Cerrahi Kliniği’nden Doç. Dr. Uygur, “Genelde 50 yaşın üzerindeki insanlar- da estetik amaçlı olarak yapılabiliyor. Bu kişi- ler göz kapağı üzerinde cildin sarkması, göz kapağını kaldıramama, gözü tam açamama gibi şikayetler sonucunda hekimlere başvur-maktadırlar. Ayrıca bu hastalar alt göz kapa- ğında oluşan torbalardan da şikayetçi olmak-tadırlar. Ancak gözaltı torbaları genetikte ola- biliyor. Bu gibi durumlarda 20 yaşındaki bir hasta da ameliyat olabilir.

Kalın bağırsak kanseri tedavi edilebilirDoç. Dr. İsmail Yaman Ekol KBB Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde hasta kabulüne başladı

Kalın bağırsak kanserinin önlenebilir kanserler arasında yer aldığını belirten Doç. Dr. Yaman, “Bir kansere önlenebilir kanser diyebilmek için ya kanser gelişmeden ya da erken dönemde teş- his edilerek kişinin yaşam süresi ve konforunu bozmadan tedavi edilebilmesi gerekmektedir.”

Ekol KBB Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Klini- ği’nden Doç. Dr. Fatih Uygur, “göz kapağı ve çevresi ameliyatlarının hastaların daha genç ve dinamik gö- rünmelerine katkı sağladığını, genelde 50 yaşın üzerin- deki insanlarda estetik amaçlı olarak yapıldığını” söyledi.

Risk Faktörleri: Beslenme alışkanlığı, fizik aktivite, genetik yatkınlık, yaş ve toplumsal tarama program-larının uygulanması günümüzde riski değiştirebilecek önemli faktörlerdir.Beslenme: Hayvansal yağlar, et ve yüksek kalori içeren, kırmızı etin beyaz et ve balığa göre daha fazla tercih edil- diği diyet şekli kalın bağırsak kanseri riskini önemli oran- da arttırır. Taze sebze ve meyveden zengin, posalı bir diyet ise riski yarı yarıya azaltır.Yaşam Şekli: Fiziksel aktivite, düzenli egzersiz yapmak riski azaltırken, sigara ve alkol riski 2-3 kat arttırır.Yaş: Ortalama riske sahip bireylerde kalın bağırsak kan- serlerinin yaklaşık yüzde 90’ı 50 yaş üzerinde gelişir dola- yısıyla 50 yaşın üzerinde olmak kalın bağırsak kanseri için önemli bir risk faktörü olarak görülmektedir.

Toplumsal tarama programlarıTaramalarda sık kullanılan ve etkili yöntemin kolonos- kopi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yaman, “Kolonoskopi,

kalın bağırsağın tümünün, ince bağırsağın ise son 15-20 cm’lik kısmının incelenmesine ve gerektiğinde örnek alınmasına veya görülen poliplerin çıkarılmasına (poli- pektomi) imkan sağlar. Ortalama riske sahip insanlarda 50 yaşında başlayarak her 10 yılda bir kolonoskopi yapa- bilirsek kalın bağırsak kanseri görülme sıklığı yüzde 75-90 oranında azalacaktır” dedi.

50 yaş üzeri on yılda bir kezKolonoskopi yaptırmanızda fayda varElli yaşınıza girdiğinizde hiçbir şikayetiniz olmasa da kolonoskopi yaptırınız. Birinci derece (anne, baba, kardeşler) bir ya da daha fazla akrabasında kalın bağır-sak kanseri olanların bu kansere yakalanma riski 2-4 kat artar. Ayrıca bu kişilerde çok daha erken yaşlarda kan- ser gelişebilir. Bu nedenle bu bireylerde kolonoskopi tara- malarına en geç 40 yaş olmak üzere ve ayrıca hekimini- zin önereceği daha erken yaşlarda başlanılmalıdır.

Doç. Dr. İsmail Yaman, “çıkarılamayacak kadar büyük ya da

çok sayıda polip mevcutsa laparoskopik (kapalı) yöntem ile ameliyat edilerek

tedavi sağlanması şansı vardır”

ulağındaki kireçlenme nedeniyle Almanya da iki defa ame- liyat olan Armağan iki ameliyatın da başarılı olmaması se- bebi ile işitme cihazı ile yaşamaya devam ediyordu. Yaptığı

araştırmalar sonucu Ekol KBB Hastanesi’nden Doç. Dr. Çağlar Çallı’ya ulaşan Armağan, burada Doç. Dr. Çağlar Çallı ve ekibi ta- rafından yapılan otoskleroz ameliyatı ile işitme cihazından kur- tularak sağlığına kavuştu. Daha sağlıklı ve güvendeyimAmeliyatın ardından kendini daha iyi hisseden ve daha iyi duy- maya başladığını belirten Türkan Armağan “Her iki kulağımdaki kireçlenme rahatsızlığı nedeniyle Almanya’da iki kez ameliyat oldum. Başarılı olmadığı için işitme cihazı kullanıyordum. Araş- tırmalarım sonunda İzmir’de Ekol KBB Hastanesi’nde görevli Doç. Dr. Çağlar Çallı’nın bu konuda deneyimli ve başarılı olduğunu öğrendim. İzine geldiğimde kendisine muayene oldum ve bana oldukça güven verdi. Ameliyat sonucunda sağlığıma kavuştum. Beni işitme cihazımdan kurtaran ve sağlığıma kavuşturan başta Doç. Dr. Çağlar Çallı ve ekibine binlerce kez teşekkür ederim.”

Almanya’da yaşayan Türkan Armağan kulağında-ki kireçlenme nedeniyle işitme cihazı kullanıyor-du. Ekol KBB Hastanesi’ne başvuran Armağan Doç. Dr. Çağlar Çallı ve ekibi tarafından yapılan Oto- skleroz ameliyatı ile işitme cihazından kurtuldu.

K

Sigara, kolesterol ve uykusuzluk göz altı tor- balarının oluşmasını etkilemektedir. Estetik amaçlı olarak yapılan ameliyatlarda üst göz kapağında sarkan cilt kısımları alınıyor. Daha sonra estetik dikişle kapatılıyor. 1 hafta sonra dikişler alınıyor. Bu dikişler estetik dikiş ol- duğu için dışarıdan bakıldığında da anlaşılma- maktadır.

Tedavi amaçlı estetik operasyonlarEstetik ameliyatların bazı durumlarda tedavi amaçlı da yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Fa- tih Uygur “bazı durumlarda yeni doğanlara dahi bu ameliyatlar yapılabiliyor. Üst göz ka- pağında kapak düşmesi, alt göz kapağındaki kirpikler içe veya dışa dönmesi nedeniyle bu

Almanya’dan geldiEKOL Hastanesi’nde DUYMAYA başladı

ameliyatlar yapılabilmektedir. Genelde düşük göz kapakları ile karşılaşılmaktadır. Bu ame- liyatta yukarıya askı koyarak kapak yukarı çekilebiliyor ya da kası kısaltarak düzeltebil-mektedir. Düşük göz kapakları bazen geçir-ilen yüz felci sonucunda da oluşabilmektedir. Bu durumlarda biraz beklemek gerekmekte-dir. Çünkü kendiliğinden de düzelme şansı vardır. Eğer düzelmezse cerrahi işlem uygu-lanabilir.

Ameliyat sonrası süreçAmeliyat sonrasında ilk hafta vücuda su değ- memesi gerekmektedir. Hastalar denize gire- miyorlar ve bölgeyi güneşten korumaları ge- rekmektedir. Daha sonra şişliklerin geçmesi için buz tedavisi önerilmektedir. Hastaların bu süre zarfında sigarayı azaltmalarını, müm-künse bu vesile ile bırakmalarını ayrıca bir- kaç gün istirahat etmelerini öneriyoruz. Ame- liyattan bir hafta sonra dikişlerini alıyoruz ve hastalar daha sonra günlük yaşamlarına de- vam edebilmektedirler.”

1993 yılında GATA Askeri Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1996-2001 yılları arasında Ankara GATA Estetik ve Plastik Cerrahi Anabilim dalında uzmanlık eğitimini aldı. 2001-2005 yılları arasında Balıkesir Askeri Has- tanesi’nde Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanı olarak ça- lıştı. 2005-2013 yılları arasında GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniği’nde Yardımcı Doçent olarak çalıştı. 2008 yılında Boston- Massachusetts Üniversitesi (Amerika Birleşik Devlet-

Doç. Dr. Fatih Uygur Kimdir? leri), 2009 yılında Nagoya Üniversitesi (Japonya), 2010 yılında Konkuk Üniversitesi (Güney Kore - Seul), 2012 yılında Nantong Üniversitesi (Çin Halk Cumhuri-yeti) Estetik ve Plastik Cerrahi Bölümleri’nde misafir öğretim görevlisi olarak bulundu. 2009-2010 yılları ara- sında Amerika Birleşik Devletleri'nde Teksas Üniversi- tesi’nde, Estetik ve Plastik Cerrahi bölümünde misafir öğretim görevlisi olarak bir yıl süreyle çalıştı. Yurt dışın- da olduğu süreçte vücut, meme ve yüz estetik cerrahi işlemleri konularında yoğunlaştı, bu alanda çok sayıda kurs, eğitim ve toplantılara katıldı. Bilimsel çalışmaları ile yurt içinde beş defa araştırma ödülü kazandı. Este- tik ve Plastik Cerrahi alanında bugüne kadar literatür- de ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış 80’den fazla makalesi bulunmaktadır. 2011 senesinde El Cer- rahisi yan dal uzmanlığı, 2012 senesinde ise Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi yan dal uzmanlığı ünvanını aldı. 2013 yılında Doçent oldu. Halen İzmir Özel Ekol KBB Hastanesi’nde Estetik Plastik Cerrahi ve Kozmotoloji Departmanı sorumlu hekimi olarak görev yapmaktadır. İyi derece İngilizce bilmektedir. Lenfödem Cerrahisi, Estetik meme cerrahisi (büyütme, küçültme, dikleştir- me), estetik vücut şekillendirme cerrahisi (karın ger- me, liposuction), yüz estetiği (boyun germe, yüz ger- me, estetik burun cerrahisi, gözkapağı estetiği, kepçe kulak), saç ekimi, jinekomasti, genital estetik ve mikro- cerrahi alanları özel ilgi alanlarıdır.

TürkanArmağan

Doç. Dr.Çağlar Çallı

Page 4: Meme Kanseri hastaları icin estetik mucizesi · Doç. Dr. Fatih Uygur meme onarımı yönteminin meme kanseri sonucu memesini kaybeden hastalar için adeta bir estetik mucizesi olduğunu

oyunda beze veya nodül diye adlandırılan boyun kitlelerinin çoğu zaman hastayı kötü huylu bir hastalık olarak endişelendirdiğini belirten Ekol

KBB Hastanesi’nden KBB Uzmanı Prof. Dr. Erdo- ğan İnal, “Bu kitlelerin büyük bir kısmı korkulanın ak- sine iyi gidişli hastalıklarda kendini gösterir. Boyun, muayenesi kolay ve pek çok hastalığın oluşturduğu no- düller yönünden teşhiste kolaylık sağlayan bir bölge-dir” dedi.

Nodüllerin yerleşim yerleriBaş ve boyun bölgesinin lenf bezleri yönünden olduk- ça zengin olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. İnal, “Vü- cutta yaklaşık 800 civarında lenf bezi vardır, bunların 300 kadarı baş boyun bölgesinde yerleşmişlerdir. Nor- mal şartlarda ele gelmeyen bu bezeler, çeşitli hastalık- larla beraber ele gelir duruma gelerek büyürler, has- talığın gidişine göre büyümeye devam ederler veya küçülürler. Boyun nodülleri 7 grup halinde kendini gös- terirler. Her bölgenin bağlantılı olduğu yerler ise o bölge hastalığı ile beraber seyreder.”Boyun nodülleri neden büyür?İltihabi nedenlerin boyunda oluşan bezelerin büyüme-sine yol açtığını belirten Prof. Dr. İnal, “Cilt hastalık- larının yanı sıra bademcik, ağız içi yaraları, geniz böl- gesi hastalıkları, diş eti hastalıkları boyunda yerleri bi- linen bölgelerde nodüller de büyüme yaparlar ve ilti- habın tedavi edilmesi ile bu tür kitleler yavaş yavaş kü- çülürler” dedi.

kol KBB Hastanesi Göz Kliniği’nden Prof. Dr. Tansu Erakgün retina hastalıklarının önemli bir kısmının cerrahi gerektirdiğini belirterek şeke-

re bağlı retina sorunları (diyabetik retinopati), Pre- matüre Retinopatisi, Makula Dekolmanı, Retina De- kolmanı ve retina hastalıkları cerrahisinde kullanılan Vitrektomi ameliyatı hakkında bilgiler verdi. Diyabetik RetinopatiGöz tansiyonu ve sarı nokta hastalığı ile birlikte dün- yada önemli körlük sebepleri arasında ilk 3 sırada yer almaktadır. Uygun tedavi yapılmadığı takdirde belli bir süre sonra körlükle sonuçlanma oranı çok yüksek-tir. Diyabetik Retinopatinin erken safhalarında lazer tedavisi oldukça yüksek başarı oranları elde ediliyor. Retinaya yapılacak lazer tedavisi hastanın görmesini koruyabilir. Geç kalınmış olgularda diyabete bağlı ka- namalar ilerler ve görme merkezinde gelişen ödem ve retina kanamaları neticesinde hasta görmesini kay- beder. Bu durumda cerrahi tedavi gerekebilir.Retina DekolmanlarıRetina yırtıkları diğer adı ile retina dekolmanları da re- tina ile ilgili önemli rahatsızlıklardan biridir. Yırtık- ların tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavide ise Vitrek-tomi ameliyatından yararlanılmaktadır. Prematüre RetinopatisiGünümüzde erken doğum oranları gün geçtikçe art- maktadır. Erken doğum ile meydana gelen doğumlar-da oluşan Prematüre Retinopatisi günümüzde ciddi sorunlardan birisi. Bebekler artık kuvöz ortamında dahi çok iyi ortamlarda bakılarak çok küçük bebekler yaşatılabiliyor. Bu bebeklerin göz ve damar gelişim-leri vücudun diğer yerleri gibi tam gelişmiyor ve bir problem çıkıyor. Bunun sonucunda da bu çok özel şart- larda bakılan bebekler ne yazık ki hayatının çok erken

es Kısıklığının değişik sebeplerden dolayı ya- şanabileceğini belirten Prof. Dr. Gökhan Erpek, ses kısıklığının gırtlak kanserinin bazen ilk

belirtisi olduğunu söyledi. “Gırtlağın diğer bölüm-

8 PERŞEMBE, 8 EKİM 2015 K.B.B - GÖZ - ESTETİK CERRAHİ - GENEL CERRAHİ - ORTOPEDİ

B

E

S

Boyun kitleleri ve nodüllerine dikkat!

Retina hastalıkları hakkında bilmeniz gerekenler

Gırtlak kanserinin ilk belirtisises kısıklığı olabilir

Prof. Dr. İnal, boyun kitleleri ve nodüllerinin ciddi bir hastalık belirtisi olabileceğini söyledi

Prof. Dr. İnal, “Bu kitlelerin büyük bir kısmı korkulanın aksine iyi gidişli has- talıklarda kendini gösterir. Boyun, muayenesi kolay ve pek çok hastalı- ğın oluşturduğu nodüller yönünden teşhiste kolaylık sağlayan bir bölgedir.”

Prof. Dr. Tansu Erakgün: “Retina hastalıklarında er- ken müdahale önemlidir. Görme kaybı oluşmadan uzman bir hekim tarafından müdahale gerektirir.”

Endişe verici nodüller nasıl oluşur?Prof. Dr. İnal, “İltihabi olayların dışında, kötü huylu tümörler yine öncelikle boyunda kitle ile karşımıza çı- karlar. Bunların özelliği sert olmaları ve devamlı bü- yüme eğiliminde olmalarıdır” dedi. Geniz bölgesi kan- serlerinin öncelikle boynun üst yanında nodül yapar- ken, ağız içi dil ve yutak kanserleri boynun ön yanların-da beze büyümesi ne sebep olduklarını belirten Prof. Dr. İnal şunları söyledi: “Boyunun dışında örneğin akciğer üst bölge kanseri köprücük kemiği üstünde nodül yaparken, bir mide kanseri boyun sol altta beze

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1969 yılında mezun oldu. Kulak Burun Boğaz ihtisasını Ankara Üniversitesi Tıp Fa- kültesi KBB Kliniği’nde tamamladı, daha sonra Ankara Onko- loji Hastanesi’nde 9 yıl süreyle baş ve boyun kanserleri cerra- hisi konusunda çalışmalarda bulunan Prof. Dr. Erdoğan İnal, Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Ana Bilim Da- lı’nda çalışmaya başladı. Bu sürede 3 defa KBB Ana Bilim Dalı Başkanlığını yaptı. 1988 yılında Doçent, 1995 yılında Pro- fesör oldu. Japonya’da Milli Kanser Merkezinde, İngiltere’de The Royal Marsden Kanser Merkezi’nde, Fransa’da Gustave Roussy Tümör Merkezi’nde, ABD’de MD Anderson Kanser Merkezi’nde, Hollanda Milli Kanser Merkezi’nde değişik süre- lerde bulunmuş, kanser ve tanı tedavisinde deneyimlidir. Prof. Dr. İnal’ın yurt içinde 150 civarında makalesi, yurt dışında ise 25 civarında makalesi yayınlanmıştır. İngilizce bilen Prof. Dr. İnal, baş - boyun kanserleri cerrahisi ve tedavi planlama programları, ayrıca horlama cerrahisi ve bademcik, geniz eti ameliyatları, çocuk kulak hastalıkları konularında deneyimlidir.

Prof. Dr. Erdoğan İnal Kimdir?

Prof. Dr. Tansu Erakgün, orta öğrenimini Saint Jo- seph Koleji’nde tamamladıktan sonra 1986 yılında girdiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yı- lında mezun oldu. Aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistanlık eğitimine başladı. 1997 yılında uzman ol- duktan sonra aynı yıl uzman doktor olarak aynı kli- nikte Retina Hastalıkları ve Vitreoretinal Cerrahi ala- nında uzmanlaşmak üzere görevine devam etti. Bu konudaki eğitimini, çeşitli dönemlerde Antwerp - Bel- çika (Dr.Zivanovic Kliniği), Frankfurt - Almanya (Dr. Eckardt Kliniği), Duisburg-Almanya’da gerçekleştir-di. 2004 yılında Doçentlik, 2010 yılında Profesörlük ünvanını aldı.Vitrektomi ameliyatlarında kullanılmak üzere kendisi tarafından tasarlanan “Erakgun spatula knife” ve “Erakgun snare” adlı cihazlar bu konu- daki literatüre geçmiş ve dünyanın dört bir ya- nında kullanılmaktadır.Halen Türk Oftalmoloji Derneği Vitreoretinal Cerrahi Birimi Aktif Üyesi, Türk Oftalmoloji Derneği Tıbbi Retina Birimi Aktif Üyesi, Türk Oftalmoloji Derneği Oküler Travmatoloji Birimi Aktif Üyesi, European Vit- reoretinal Society ve American Academy of Ophtal-mology üyesidir. Yurtiçi ve yurtdışı bilimsel dergiler- de birçok makalesi yayınlanmıştır. Diyabetin göz komplikasyonları, retina dekolmanları, göz travma-ları ve göz içi yabancı cisimler, makula dejeneras-ansı, makula deliği, epiretinal membran, katarakt cerrahisi ve katarakt cerrahisinin komplikasyonları ko- nularında uzmanlaşmış olup, toplam 5000’in üze- rinde cerrahi müdahale gerçekleşmiştir. Fransızca ve İngilizce bilen Prof. Dr. Tansu Erakgün, evli ve iki çocuk babasıdır.

Prof. Dr. Tansu Erakgün kimdir?

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. 1993 yılın- da doçent, 1999 yılında profesör oldu. ABD Kaliforniya Üniversitesi San Francisco ve San Diego Tıp Fakülte-leri’nde kulak burun boğaz ve baş boyun cerrahisi üze- rine gözlemci öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastane-si’nde başhekimlik ve dekan yardımcılığı yapmış, Ku- lak Burun Boğaz Kliniğini kurmuştur. İngilizce bilen Prof. Dr. M. Gökhan Erpek’in özel ilgi alanları kulak burun boğaz ve baş boyun tümörleri, tükürük bezi, ağız, dil, gırtlak kanserleri, ses teli cerrahisi, maksillo-fasiyal travma (yüz ve çene kırıkları)dır.

Prof. Dr. Gökhan Erpek kimdir?

şeklinde belirti verebilir. Boyunda kitle etkisi yapan bir diğer oluşum tiroid adı verilen guatr kitleleridir. Guatr bezinin kendisinin büyümesi veya içindeki tü- mörün büyümesi boyun ön altta kitle etkisi yaparken bunun kanserli doku haline gelmesi ile boyun alt ve or- ta yan bölgelerde ele gelen nodül şekli ile karşımıza çı- kabilir. Bunların dışında doğuştan olan kistik yapılar yine cilt altında kitle şeklinde ele gelirler. Uzun süre pek değişiklik göstermezler. Bunların dışında lenfoma bazı kötü huylu hastalıklarda da boyunda tek veya çok sayıda nodül önem arz etmektedir.Tanı nasıl konur?Prof. Dr. Erdoğan İnal boyun nodüllerinin değer-lendirilmesinde önemli olan noktanın bu nodülün içerdeki hangi yapıdan oluştuğunu bulmak olduğu- nu belirterek “Burun ve ağız içinde esas hastalık tespit edilirse nodüle müdahale edilmez. İlgili bölge incelemeye alınır. Bu mümkün olmazsa nodülden ya iğne biyopsisi denen teknikle hücre alınır veya no- dülün tamamı cerrahi olarak çıkarılır, incelenmek üzere patoloji uzmanına gönderilir. Patoloji uzma- nı tam tanıyı koymak için çok detaylı çalışmalar ya- par. Sonuç olarak boyun nodülleri pek çok hasta- lığın tanısında önemli bilgiler verir ve tanının ve te- davinin gidişini doğrudan etkiler.”

safhasında körlükle karşılaşabiliyor. Burada önemli olan nokta yeni doğan hekiminin bebeği doğru zamanda re- tina uzmanına yönlendirmesi, hastalığın erken teşhisi- nin yapılması ve lazer tedavisinin doğru bir şekilde yapılması gerekiliyor. Geç kalınmış durumlarda, yani lazer yapılmamış durumlarda vitrektomi ameliyatı ya- pılabilecek son yöntemdir. Geç kalınca vitrektomi ame- liyatı yapılmakta ancak erken evrede yapılan lazerin verdiği sonuçları verememektedir.”

Vitrektomi AmeliyatıBu ameliyatta göze 3 adet çok ufak giriş yapılmak-tadır. Ameliyatta kullandığımız iğneler iğne ucundan daha ince iğnelerle yapılmaktadır. Bu iğnelerle gözün içindeki gerek yerler temizlenmekte, lazerler yapıl- makta hava ve gaz gibi tamponlar oluşturularak tedavi sağlanmaktadır. Eskiden bu ameliyatlar 1 mm’ye yakın

iğne delikleri ile yapılmak-taydı. Bu durumda da dikiş kullanılmaktaydı. Teknolo-jinin gelişmesiyle bu iğneler 0,5mm altına kadar indi ve ameliyat konforu arttı. Vit-rektomi ameliyatı göz sağlığıve hasta açısından da olduk-ça konforlu. İğneler küçül-dükçe bu ameliyatlarda dikişsiz yapılmaya başlandı. Vitrektomi ameliyatının ta-rihçesi çok eski değil. 35-40 yıllık tarihçesi var. Türkiye’de de 90’lı yıllarda kullanılmayabaşlanmıştır. Diyabete bağlı kana-malar başta olmak üzere birçok has-talıkta bu yöntem kullanılmaktadır. Ayrıca göz içi yaralanmaları, darbeler,delici kesici alet yaralanmaları, trafikkazalarında gelişen retina hasarları, göz içi yabancı cisimlerin sokulması gibi durumlarda vitrektomi ameliyatından yararlanılmaktadır. Makulada delik, makulada zar oluşumu, retinanın damarsal hasta-lıkları ve damar tıkanıklık-ları ve göz içi kanamaları vitrektomi ameliyatı ile olmaktadır.”

Bu bir editöryel çalışmadır.

lerinde oluşan kanserlerde ise ilk belirti olmasa da seste değişiklikler önemli bir habercidir” diyen Prof. Dr. Erpek, “40 yaşın üzerinde ve sigara, alkol kulla-nanlarda bir haftayı geçen ses kısıklığı durumlarında ayrıntılı KBB muayenesi gerekir. Ayrıca sık görülen sebeplerden birisi de sinüzit gibi üst solunum yollarını ilgilendiren enfeksiyonlardır. Geniz akıntısı, öksürük ses tellerinde yıpranma yarattığı için ses kısıklığı yapar. Bunun dışında gırtlağın kendisinin enfeksiyon-ları (larenjit) ses kısıklığı yapar. Ses kısıklığı yapan diğer nedenlerSes kısıklığı yapan diğer nedenler hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Erpek, “bu durumda reflüden bahset-mek gerekir. Mide asidinin değişik nedenlerle yemek borusundan yukarıya gırtlağa kaçması burada tahriş oluşturur. Larengofarengeal reflü dediğimiz bu olayda sık sık gırtlak temizleme ihtiyacı görülür. Uzun süreli bu durumlarda bir de alkol ve sigara kullanımı da varsa gırtlak kanseri gelişimi için uygun ortam oluşmuş olur. Reflüden başka allerji de önemli ses kısıklığı sebeplerin- dendir. Bunlardan başka ses tellerinde ödem, kanama, felçler, yapısal bozukluklar, çeşitli ilaçların kullanımı ve sinirsel durumlar da ses kısıklığı yapabilirler” dedi.Ses kısıklığı tanısı ve tedavisiSes kısıklığı tedavisi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Erpek, “Hastanın KBB muayenesinde endoskoplar kullanılarak ses tellerinin hareketli görüntülerini göz- lemek önemlidir. Bunun yanında stroboskopik yön-

temlerle ses tellerinin yavaş hareketli görüntüleri incelenebilir. Gerektiğinde ses analizleri yapılabilir. Ancak gerektiğinde cerrahi yöntemlerle biyopsi al- mak veya şüpheli dokunun tümünü alarak hem tanı hem de tedaviyi birlikte yapmak önemlidir. Çünkü anestezi altında mikroskopla yapılacak girişim sıra- sındaki muayene de çok önemlidir. Deneyimli göz- lerde bile poliklinik muayenesiyle anestezi altında yapılan mikroskobik muayene arasında farklılıklar olabilir. Sebep belirlendikten sonra tedavi de buna uygun düzenlenir. Enfeksiyonlarda, reflüde ilaç te- davisi yapılabilirken kist, polip gibi tümöral oluşum-larda cerrahi tedavi gerekir. Eğer gırtlak kanseri tanısı konursa onun tedavisini hastalığın evresi ve hastanın durumuna göre ayrıca düzenlemek gere- kir. Bunun dışında ses telinin felci, zayıflığı ve erken dönemdeki nodüllerde Ses Terapisi yöntemleri ile ses kısıklığı tedavi edilebilir” dedi.

Prof. Dr. Erakgün, “Diyabetik Retinopatinin erken safhalarında

lazer tedavisi ile oldukça yüksek başarıoranları elde ediliyor. Retinaya yapılacak lazer tedavisi hastanın

görmesini koruyabilir.”