41
MEME KANSERI VE GENETIK Stj.Dr.Oğuzhan Fatih Ay

Meme kanseri ve Genetik

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Meme kanseri ve Genetik

MEME KANSERI VE GENETIK

Stj.Dr.Oğuzhan Fatih Ay

Page 2: Meme kanseri ve Genetik

1.Giriş Meme kanseri, batılı toplumlarda kadınlarda en sık görülen kanser

türü olup, kansere bağlı ölüm nedenlerinde ikinci sırada yer almaktadır. Amerikan Kanser Derneği’nin (The American CancerSociety) verilerine göre kadınlarda hayatın herhangi bir evresinde invaziv meme kanserine yakalanma oranı ise 8’de 1 gibi (yaklaşık %13) olarak bildirilmiştir.

Meme kanseri ülkemizde de sık görülen bir kanser türü dür. Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanlığı kayıtlarında, Türkiye’nin batısında meme kanseri görülme sıklığı 50/100 000 iken; doğusunda 20/100 000 olarak geçmektedir.Ülkemizde her yıl 15000 kadın meme kanseri tanısı konulmakta ve tanı sırasında lokal ileri meme kanseri oranı, kanser sıklığında olduğu gibi farklılıklar göstermektedir. Ülkemizin batısında bu oran %20 iken doğusunda %50’ye ulaşmaktadır

Page 3: Meme kanseri ve Genetik

1.Giriş

Günümüzde genetik faktörlerin meme kanseri riskini arttırdığı artık kabul edilmektedir. Meme kanserli bir hastanın kadın akrabalarındahastalığa yakalanma riski yaklaşık iki kat artarken; iki tane birinci derece hasta akraba varlığında bu risk 2,9 kata çıkmaktadır.

Meme kanseri olgularının %5-10’unun ailesel olduğu belirtilmektedir.

Meme kanserine genetik yatkınlık bazen çok açık iken, bazen aile öyküsünün uzmanlar tarafından alınamadığı durumlarda gözden kaça bilecek kadar belirgin olmayabilir. Oysa meme kanserine genetik yatkınlığı olan bazı bireylerde, bireylere taramanın 25 yaşlarında başlaması önerilmektedir.

Page 4: Meme kanseri ve Genetik

1.Giriş

Genetik yatkınlığın belirlenmesi, hastaya değiştirilebilir risk faktörlerinden yaşam tarzını değiştirerek uzaklaşması olanağını verirken, tıbbi ve cerrahi risk azaltıcı yöntemlerle de bireylerin kansere yakalanması önlenebilir ya da müdahale edilebilir bir dönem de meme kanseri yakalanarak tedavi edilmek suretiyle hastaya sağkalım avantajı sağlanabilir ve hastanın yaşam kalitesi yükseltilebilir

Page 5: Meme kanseri ve Genetik

1.Giriş

Yukarıda belirtilen nedenlerle meme kanserine genetik yatkınlığın moleküler genetik temellerinin anlaşılması, genetik açıdan yüksek risk grubundaki kadınların belirlenebilmesi, genetik riskbelirlenen hastalara uygulanacak genetik testler, bu testlerin sonuçlarının yorumlanması ve sonuçların bireylere açık bir dille anlatılabilmesi önem arz etmektedir

Page 6: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Meme kanseri ve diğer maligniteler hücre büyümesi ve gelişimine katılan önemli hücresel yolları etkileyen genetik değişimler ile çok adımlı bir işlem sonucu ortaya çıkar. Çoğu genetik değişimler sadece kanserli dokudaki kanser hücrelerinde gözlenirken, daha az sıklıkla da olsa germ hücrelerindeki genetik değişimler ile ortaya çıkan maligniteler kalıtsal özellik taşırlar.

Genomdaki bu kalıtsal veya kalıtsal olmayan genetik değişimler, belli hücresel genlerin belli özel değişimleri ile ilişkili bulunmuştur. Bunlar onkogenler olarak isimlendirilirler ve normal işlevlere sahip bir diğer gen grubundan (protoonkogenlerden) türevlenirler.

Page 7: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Proto-onkogenler normal hücre büyümesi ve farklılaşması için önemli olan bazı proteinlere ait kodlar içerirler. Eğer bir mutasyon sonucu proto-onkogenin yapısı değişirse oluşan hasar, genin dolayısı ile gen ürünün yapısının değişmesine neden olur ve çeşitli yollarla hücre bölünmesinin kontrolü ortadan kalkar ve malignite ortaya çıkar.

Kanser oluşumunda, onkogenlerden başka önemli ikinci bir gen grubu da tümörbaskılayıcı genlerdir. Bu iki gen grubu kanserogenezde birbiriyle zıt etkilidir. Onkogenler maligntransformasyona neden olurken tümör baskılayıcı genler, hücre büyümesinde işlev gören genleri kontrol ederek tümör oluşumunu engellerler. Eğer bu tümör baskılayıcı genlerde bir hasar olursa büyüme kontrolü ortadan kalkacağından kanser ortaya ç›kar.

Page 8: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği Onkogenlerin kanser oluşumuna katılması hakkında iki hipotez

vardır. Birincisi; onkogenin ekspresyon seviyelerindeki kantitatif değişiklikler, ikincisi onkogen yapısında meydana gelen değişikliklerdir;

Onkogenlerdeki değişiklikler nokta mutasyonu, gen delesyonu, kromozomlarda yeni düzenlenmeler , gen amplifikasyonu (gen çoğaltımı) ve insersiyonal mutagenez (yeni DNA kat›l›m›) olarak sıralanabilir. Proto-onkogenler, DNA dizilerindeki sadece bir bazın değişmesi (nokta mutasyon) ile onkogenlere dönüşebilirler.

Gen amplifikasyonunda ise onkogene ait DNA parçası çok fazla sayıda replike olur. Bu işlem normal hücrelerde ya hiç gözlenmez yada çok nadir gözlenir. Fakat kanserli hücrelerde sık rastlanan bir olaydır. Proto-onkogenin amplifikasyonu aynı zamanda çok fazla miktarda gen ürünlerininde (m-RNA ve onkoproteinler) ortaya çıkmasına (aşırı ekspresyon) yol açar.

Page 9: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Amplifiye olan DNA’nın kodladığı proteinler normal işlevlerini kaybederler veya anormal tarzda işlev görürler. Amplifikasyonuntümör gelişimi ve ilerlemesi ile yakın ilişkisi saptanmıştır. Bu konuda tipik örneklerden biri meme kanserinde cerbB-2(Her2-neu) onkogeninin amplifikasyonudur.

Hücresel onkogenler büyüme faktörü ve çeşitli hormon reseptörlerine ait kodlar içerebilirler. Böylece bu proteinler plazma membranından nukleusa doğru çeşitli sinyallerin iletilmesinde rol alırlar. Bazı onkogenler ise gen ekspresyonunu düzenlemek için transkripsiyon düzenleyici faktörler gibi DNA’ya bağlanan proteinlerin işlevini görecek olan onkoproteinleri kodlarlar. Onkogenler hücre seviyesinde dominant bir etkiye sahiptir. Bu genler aktifleştiklerinde tek bir mutant allel bile, bir hücrenin normalden malign şekle dönüşmesine yeterli etkidedir

Page 10: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Meme kanserinin gelişiminde yüksek riske sahip hastalarda bağlantılı analizlerine dayanan çalışmalar onkogenlerin ;ailesel meme kanserlerinde primer lezyonlarda yeri olmadığı, fakat tümör baskılayıcı genlerdeki resesif değişimlerin primer lezyon oluşumuna katıldığını gösteren çalışmalar vardır.

Bu modele göre onkogenlerdeki değişimler daha sıklıkla tümör invazyonu veya metastaz ile ilişkili olabilirler

Meme kanserinde heterozigosite kaybı ve gen kopyalarının sayısındaki artış ile hiperplaziden in situ duktal karsinoma (DCIS) geçişte hatta daha ileri DCIS derecelerine geçişte ani artışlar gözlenir.

Meme için ayırıcı özellikler taşıyan onkogenler vardır. Hem normal hemde kanserli meme dokularında çoğunlukla saptanan bu özel onkogenler ras ,myc ve cerbB-2 (veya HER2/neu) olarak sıralanabilir

Page 11: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

MEME KANSERiNDE ETKiLi ONKOGENLER;

1) Büyüme Faktörü Reseptörleri

2) Sinyal İletimi ile İlişkili Nuklear Onkogenler

3) Siklinler, Sikline bağımlı kinazlar ve inhibitörleri

4) Steroid Reseptörleri

Page 12: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Büyüme Faktör Reseptörleri

1)Epidermal Büyüme Faktör Reseptörü (EGFR):Hücre

membran reseptörü olan EGFR ailesi; EGFR, HER2, HER3 ve HER4’den oluşur. EGFR, tirozin kinaz aktivitesine sahiptir. Bu aileye ait üyeler transfosforilasyon sonucu bir seri etkileşimler ile heterodimerler oluşturabilirler ve farklı protein ailelerinin aktivasyonunu düzenlerler.

EGF aracılıklı yolak; nukleusta transkripsiyon faktörlerinin aktivasyonu artar, hücre bölünmesi uyarılır. Hücre membranındannukleusa doğru sinyal iletiminin aktarılmasında proto-onkogenailesinden bazı üyeler (ras, src ailesi gibi) buna aracılık etmektedir. Bu sinyal iletim şelalesinde yer alan bir çok proto-onkogen çeşitli kanserlerde etkili bulunmuştur. Bu şelale boyunca ortaya çıkan onkogenik mutasyonlar devamlı olarak mitozu aktifleyensinyallerin taşınmasında rol alırlar

Page 13: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği Büyüme Faktör Reseptörleri

1)Epidermal Büyüme Faktör Reseptörü (EGFR);Hormona bağımlı ve bağımsız meme kanseri hücre soyları karşılaştırığında ER yokluğu ve yüksek EGFR düzeyleri gözlenmektedir. Meme tümörlerinde yüksek EGFR düzeyleri, ER’den bağımsızz olarak kötü prognozla ilişkisini gösterir. EGF, forbol esterler ve östrojen gibi maddeler EGFR düzeyini değiştirmek için farklı mekanizmalar kullanabilirler. Meme kanserlerinde EGFR amplifikasyon bulgularına karşılık herhangi bir mutasyon

bildirilmemiştir. Tüm meme kanserlerinin yaklaşık olarak yarısında EGFR’nün aşırı

üretimi saptanır, ancak amplifikasyon oranı %0 ile14 arasında değişmektedir

Page 14: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği Büyüme Faktör Reseptörleri

2) CerbB-2 (HER2/Neu):bu onkogen 17. kromozomda q12 ye

yerleşmiştir ve protein ürünü hücre bölünmesi ve farklılaşmasına katılır. Ancak gen amplifikasyonu ve aşırı ekspresyon nedeniyle kanser patogenezine katılan bu onkogen, meme kanserleri için önemli bir prognostik belirteç olarak kabul edilmektedir

CerbB-2, meme kanseri araştırmalarında ve tedavisinde en yoğun çalışılan onkogenlerden biridir. HER2 ve diğer üyeler (HER1, HER3 veya HER 4) arasındaki liganda bağlı bir heterodimerizasyon cerbB-2 sinyal yolunu aktifler. CerbB-2 geninin amplifikasyonu veya proteinin aşırı ekspresyonu meme kanserlerindeki neoplastikhücrelerin %10-40’›nda gösterilmiştir.

Page 15: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Sinyal İletimi ile İlişkili Nuklear Onkogenler Hücrelerin mitojenle etkileşimlerinden kısa bir süre sonra c-fos, c-

myc c-myb ve c-jun proto-onkogenleri indüklenir. Bu onkogenlerinindüksiyonu ile hücre proliferasyonu arasında bir bağlantı vardır. Meme kanserinde östrojen ve progesteron ile c-myc, c-fos ve c-jun proto-onkogenlerinin aktifleştikleri gösterilmiştir.

1)c-Myc:c-myc proteini hücre proliferasyonu, hücre farklılaşması ve apoptoz ile ilişkili genlerin transkripsiyonlarını düzenleyen bir fosfoproteindir. c-myc’in gen amplifikasyonu ise hücre döngüsünün bozulmasına neden olur ve p53’e bağlı yoldan hücrenin apoptozagönderilmesinde rol oynar. c-myc geninin aşırı üretimi veya gen yapısındaki değişiklikler meme kanserine neden olmaktadır.

Page 16: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Sinyal İletimi ile İlişkili Nuklear Onkogenler

2) Ras:Sinyal iletiminde önemli bir aracı moleküldür. Genellikle

plazma membranındaki büyüme faktörü reseptörlerinin sitoplazmikparçalarına yakın bölgeye yerleşirler ve GTP ile aktiflenir ve protein kinazlar ile ilişkiye girerek mitozun aktifleflmesinde rol alırlar.

Ras’›n onkogenik özellik kazanması nokta mutasyonu veya gen ekspresyonunun artışı ile olur

Page 17: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Siklinler, Sikline bağımlı kinazlar ve İnhibitörleri

Siklinler, sikline bağımlı kinazlar (CDK) ve inhibitörleri (CDKI) hücre döngüsünü doğrudan kontrol eden proteinlerdir. Meme kanserlerinde siklin-D1 (PRAD1) ve siklin-E’nin %30 oranında aşırı üretimi saptanmıştır ve prognostik faktör olabilecekleri ileri sürülmüştür.

Meme kanserlerinde tespit edilen bir diğer gen kromozom 9p21’e yerleşen CDK-2 dir. Meme kanseri hücrelerinde bu genin yerleştiği kromozom bölgesinin mutasyonu ve homozigot delesyonu bildirilmiştir.

CDKI-4 (siklin bağımlı kinaz inhibitör-4)’ün ise delesyon yada mutasyon taşıdığı bilinmektedir. Amplifiye siklinler onkogen gibi davranırken siklin inhibitörlerinde tümör baskılayıcı olma olasılığı yüksektir.

siklinD1 ekpresyonundaki artış invazif meme kanserlerinde %20-30 oranında gözlenirken, siklinE’ni yüksek seviyelerdeki ekspresyonu ise artmış proliferasyon indeksi ve ER pozitifliği ile yakın ilişkili bulunmuştur.

Page 18: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Steroid Reseptörleri

Östrojen reseptörü (ER), Progesteron reseptörü (PR): Meme kanserlerinde ER genine ait alternatif kırpılma olayları ile

farklı protein sentezleri ve mutasyonları gözlenmiştir.

Meme kanserinin gelişmesinde dişi seks hormonlarını rolü vardır ve her zaman geçerli olmasa da, antihormonal terapiye cevap verdikleri için tümörlerde ER veya PR’nün tayini iyi prognoz olarak kabul edilir.

Meme kanserlerinde %60 dan daha fazlasında ER pozitif olmasına rağmen bunların yaklaşık üçte biri endokrin tedaviye cevap vermezler.

Page 19: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser GenetiğiMEME KANSERiNDE ETKİLİ TÜMÖR BASKILAYICI GENLER

P 53:UV ışık, karsinojenler ve sitostatiklerin DNA’da oluşturdukları hasarı ortadan kaldırmak üzere aktifleşir. Hasar düzeltilemez ise hücre apoptoza yönlendirilir.

P53 geninin her iki alleldeki kaybı (heterozigotluk kaybı) veya nokta mutasyonları çeşitli tümörlerde ve meme kanserlerinde gösterilmiştir. Meme kanserlerinde p53’ün yaklaşik %60’ının nokta mutasyonu şeklinde bulunduğu, bunun birçok kanser tipinde kimyasal kanserojenlerle oldugu ileri sürülmüştür.

Meme kanserlerinde aşırı p53’ protein üretimi kötü prognoz için bir indikatördür. Dokuda mutant p53 pozitifliğinin tespiti %80-90 oranında meme kanserlerini doğrular.

p53 pozitifliği kötü prognoz ile de yakın ilişkilidir.

Page 20: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

MEME KANSERiNDE ETKİLİ TÜMÖR BASKILAYICI GENLER

ATM geni (Mutant ataxia-telengiectasia); ATM geni çok uzun ve komplekstir, çok sayıda çeşitli ve mutasyonlar gözlenir. Bir mutant allel taşıyanlarda ise meme kanseri riskinin çok yüksek olduğu gösterilmiştir. ATM taşıyıcıları oldukça yaygındır.Toplumdaki meme kanserinin %2-7 sinden bu gen sorumludur

Page 21: Meme kanseri ve Genetik

2.Meme Kanser Genetiği

Meme kanser oluşumu ve ilerleyişi,karsinogenezmodeli

Page 22: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

Meme kanserinin büyük çoğunluğu sporadik vakalar olmasına rağmen yaklaşık %5-10 oranında kalıtsal nedenli ailesel meme kanseri ortaya çıkmaktadır.

Meme kanseri oluşumuna birçok gen karışır ancak kalıtsal meme kanserlerinden sorumlu olarak, özellikle genom devamlılığının koruyuculuğunda iş gören proteinleri üreten bazı genlerin germhücrelerindeki mutasyonları gösterilmiştir.

Kalıtsal meme kanserinde nadir gözlenen yüksek penetransasahip meme kanserine yatkınlık genleri olarak BRCA1 ve BRCA2 genleri bulunmuştur. Bu genlerdeki germ hücre soyu mutasyonlarını içeren kadınların yaşamlarının bir döneminde meme kanseri geliştirme riski %50-80 arasında değişmektedir.

Page 23: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu

olasılığını artıran bulgular :

1. Erken yaşta meme kanseri tanısı

2. Bilateral meme kanseri

3. Meme ve over kanseri öyküsü

4. Bir veya daha çok erkek aile fertlerinde meme kanseri varlığı

5. Ailede birçok meme kanseri görülmesi

6. Ailede meme ve over kanseri

7. Bir veya daha fazla aile bireylerinde iki primerli kanser

8. Askenezi yahudi ırkından gelme

Page 24: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

BRCA1 ve BRCA2 genleri:Her iki protein de hücrenin diğer bazı proteinleri ile bağlanarak işlev görür. BRCA1 ve BRCA2 proteinlerinin hücre proliferasyonunun kontrolünde tümör baskılayıcı proteinler ile, DNA hasarına ve tamirine katılan proteinler ile, transkripsiyonun düzenlenmesinde rol alan proteinler ile, hücre siklusunun kontrol noktalarının önemli proteinleri ile ve DNA’da rekombinasyonda iş gören proteinler ile yakın ilişkileri gösterilmiştir.

BRCA1 ve BRCA2’deki mutasyonlar ve BRCA proteinlerinin inaktivasyonu tümör baskılayıcı proteinlerin ve diğer “genom koruyucu” rolü olan proteinlerinde inaktivasyonuna neden olarak hücreyi tümör oluşumuna götürürler.

Page 25: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

BRCA 1 ve BRCA 2 genleri:Çeşitli mutasyon tiplerine rağmen BRCA ve BRCA2 genlerindeki germ soyu mutasyonların büyük bir çoğunluğu tek tiptir. Bazı mutasyonların topluma ve etnik gruba özel olduğu da gösterilmiştir. BRCA1 ve BRCA2’nin güçlü bir atasal mutasyon etkisine sahip toplumlarda, aynı tip mutant aleller daha yüksek sıklıkta tayin edilmiştir. Örneğin Ashkenazi yahudiler

Page 26: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

a)KALITSAL MEME/OVER KANSERİ SENDROMU Yüksek meme kanseri riski ile ilişkili en sık karşılaşılan durum;

otozomal dominant geçiş gösteren, BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonların sorumlu olduğu “kalıtsal meme/overkanseri sendromudur.

BRCA1 geni mutasyonu taşıyan bir kadında ömür boyu meme kanserine yakalanma riski %60-85, over kanserine yakalanma riski de %40-60 olarak raporlandırılmıştır. BRCA2 mutasyonu taşıyıcısı kadınlar için ise ömür boyu meme kanserine yakalanma riski %40-45, over kan- serine yakalanma riski ise %15 civarındadır.

Page 27: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

a)KALITSAL MEME/OVER KANSERİ SENDROMU Her ne kadar BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonların

sorumlu olduğu kanserler tüm meme kanseri olgularının %5-7 si gibi düşük bir oranda olsa da, bu genlerinde mutasyon taşıyıcısı olan bireylerde, kanserin ortaya çıkma yaşı sporadik vakalarda beklenenden çok daha erken olabileceği için kimlerin risk altında olduğu belirlenmelidir.

Page 28: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

a)KALITSAL MEME/OVER KANSERİ SENDROMU

Bu riskin belirlenmesi için günümüzde en önemli

belirteç BRCA1/2 genleri mutasyon analizidir BRCA1/2 mutasyon araştırma testinin endikasyonu içi kıstaslar, ülkeler arasında farklılık gösterse de genellikle kabul edilen kriterler şunlardır:

I. Ailede biri 50 yaşından küçük, 3 meme ve/veya

over kanseri vakasının bulunması,

II. Yakın aile bireylerinden birinde menopoz önce-

si meme ya da over kanseri tanısı konulmuş, en az iki

kanser vakasının bulunması,

III. Yakın aile bireylerinden birinde iki ya da daha çok primer ya da bilateral meme kanseri tanısı konulmuş ve en az iki kanser vakasının bulunması,

IV. Yakın aile bireylerinden bir erkekte meme kan-

seri tanısı konulmuş olması ve en az iki kanser vakası-

nın bulunması,

V. Ailede BRCA1 veya BRCA2 genlerinden birinde

mutasyon taşıyan bir bireyin varlığı,

VI. Yakın aile bireylerinden birinde meme ya da

over kanseri tanısı konulmuş olup “Ashkenazi(Doğu Avrupa) Yahudi aileleri mensubu olması.

Yukarıda belirtilen kriterlerden birinin varlığı

BRCA1/BRCA2 genetik testinin yapılması için yeterli

endikasyonu oluşturmaktadır

Page 29: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

PTEN GENİ İLE İLİŞKİLİ SENDROMLAR PTEN genindeki mutasyonlar, multipl hamartoma oluşumu ile

karakterize sistemik hastalıklarla klinik olarak örtüşen ancak bunlardan farklı sendromlara yol açmaktadır. PTEN geni tümör baskılayıcı bir gendir ve somatik mutasyonları farklı kanserlerde gösterilmiştir.

PTEN mutasyonlarının neden olduğu, kansere yatkınlık sendromlarında meme, uterus ve tiroid gibi değişik organ kanserlerinin görülme riskini artmıştır. Bu sendromlar, sıkrastlanan sendromlar değildirler ve otozomal dominant geçiş paterni göstermeleri ve penetranslarının yüksek olması (~%80) nedeniyle; tanınmaları ve risk altındaki bireylerin PTEN geni analizi ile belirlenmeleri önemlidir

Page 30: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

PTEN GENİ İLE İLİŞKİLİ SENDROMLAR Her ne kadar PTEN geni analizi için kriterlerin bildirildiği klinik kılavuzlar

henüz oluşturulamamışsa da; erişkin ve çocuklar için kıs- taslar belirlenmeye çalışılmıştır;Pedaitrik vakalar için;

I. Makrosefali (. Standart Deviasyon),

II. Aşağıdaki dört ek kriterden biri bulunmalıdır:

a. Otizm veya gelişme geriliği,

b. Lipoma, papilloma, trichilemmoma, penil böl-

gede çillerin bulunması gibi dermatolojik bulgular,

c. Arteriovenöz malformasyon veya hemanjiomalar gibi vasküler yapı bozuklukları,

d. Gastrointestinal polipler.

Bunlara ek olarak çocukluk çağında görülen tiroid

kanseri ve germ hücreli tümörler de Cowden sendromu

ile ilişkili olup, bu hastalarda da PTEN testi önerilmelidir.

Page 31: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

PTEN GENİ İLE İLİŞKİLİ SENDROMLAR Erişkin vakalar için öngörülebilirlik;

I. Erişkin Lhermitte-Duclos hastalığı (serebellar tümörler)

II. Otizm spektrum bozuklukları ve makrosefali,

II I. Fasiyal trichilemmoma, oral ve mukozal papillomatozis, akral keratoz gibi mukokutanöz doku lezyonları.

Page 32: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık GenleriLİ FRAUMENİ SENDROMU

Li Fraumeni Sendromu, genellikle p53 genindeki mutasyonlarla ilgili, otozomal dominant geçiş gösteren bir kansere yatkınlık sendromudur.

Yumuşak doku ve kemik sarkomları, premenapozal meme kanseri, beyin kanserleri, adrenaokortikal tümörler ve lösemi gibi maliypatolojilerle karekterize olur ve kansere yatkınlıktan başka herhangi bir klinik manifestasyonu yoktur.

Birinci dereceden akraba iki vakada sarkoma ve herhangi bir kanser (her ikisinin de ortaya çıkış yaşı.45) ve 1. Ya da ikinci dereceden 3. bir yakında herhangi bir kanser (.45 yaş) bulunması durumunda; aile klasik Li Fraumeni sendromu ailesi olarak tanımlanır. Klasik LiFraumeni sendromu ailelerinde yüksek oranda (%70) p53 geni mutasyonları bulunmaktadır.

Page 33: Meme kanseri ve Genetik

3)Ailesel Meme Kanseri ve Yatkınlık Genleri

PEUTZ-JEGHERS SENDROMU

Peutz-Jeghers sendromu (PJS), gastrointestinal sistemde benign

hamartamatöz polipler ve mukokutanöz mela-nostik maküller ile karakterize, otozomal dominant bir durumdur. Polipler sıklıkla jejunum ve ileumda görülse de; duodenum, mide ve kolonda da tutulabilir.

Gastrointestinal sistem tümörleri dışında da over, uterus, testis, akciğer, pankreasta ve meme gibi organlarda da malignansilerörülebilir.

Page 34: Meme kanseri ve Genetik

4)MEME KANSERİ VAKALARINDA GENETİK DANIŞMA

Meme kanseri vakalarının genetik değerlendirilmesinde hastalığın ortaya çıktığı yaş, hastalığın ve ailenin öyküsü ve patolojik değerlendirme çok önemlidir. Ailede kaç kişinin meme ve/veya over kanserine yakalandığı, varsa bu kişilerde hastalığın ortaya çıkış yaşı ve hasta ile yakınlık derecesi mutlaka sorgulanmalıdır. Hastada belirti lerin ilk fark edildiği tarih ve tanı koyulma tarihi kaydedilmelidir. Multiple primer tümor olup olmadığı araştırılmalı, hastalığa eşlik eden başka patolojilerin olup olmadığı sorgulanmalıdır

Page 35: Meme kanseri ve Genetik

4)MEME KANSERİ VAKALARINDA GENETİK DANIŞMA

Ailenin kanser öyküsü çok iyi alınmalı; erkek meme kanseri, kolon, beyin, mide kanserli, lösemi, maliynmelanoma ve sarkomalı akrabaların varlığı araştırılmalıdır. Hasta veya akrabalarında mikrosefali, anemi ve büyüme geriliği gibi kanser dışı sistemik bulgular, gastrointestinal sistem polipleri, tiroit, beyin, deri, endometrium ve meme gibi organlarda hemartomaların varlığının saptanması, kansere yatkınlık durumlarından hangisinin öncelikle düşünülmesi gerektiği konusunda ipuçları verebilecektir

Page 36: Meme kanseri ve Genetik

4)MEME KANSERİ VAKALARINDA GENETİK DANIŞMA

“Genetikdanışma , kalıtsal bir hastalık taşıma riski bulunan kişi ve ailelere, hastalığın doğal seyri ve sonuçları, var ise tedavisi, rehabilitasyon yöntemleri, ailedeki bireylerin hastalığı geliştirme ve taşıma riskleri, yapılması gereken genetik ve diğer klinik testlerin, çocuk isteyen ailelere bu hastalıkların gelecek jenerasyonda ortaya çıkma risklerinin ve sağlıklı çocuk sahibi olmak için yapılacakların anlatıldığı uzmanlar tarafından yürütülen bir süreçtir.

Bu süreç kalıtsal durum hakkında hastayı yönlendirici bir süreç olmaktan ziyade, bilgilendirici bir süreçtir.

Page 37: Meme kanseri ve Genetik

4)MEME KANSERİ VAKALARINDA GENETİK DANIŞMA

BRCA1/2 genetik analizi klinik pratikte en çok istenen gen analizi olsa da, bu testin yerine klinik tabloya,aile öyküsüne ve ailede bulunan diğer patolojiler için istenecek genetik testlere; p53, PTEN ya da başka kalıtsal kanser genlerinde de mutasyon araştırması gerekebilir.

Page 38: Meme kanseri ve Genetik

4)MEME KANSERİ VAKALARINDA GENETİK DANIŞMA

Genetik testler sonucunda meme kanseri gelişi- minderol oynadığı bildirilmiş veya rol oynayacağı mutasyon türüne göre ya da biyoinformatik yöntemlerle belirlenmiş genetik bir değişikliğin bulunması durumunda; kişinin daha sık ve düzenli takibi ile (mamografi veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi görüntüleme yöntemleri ile) meme kanserinin erken teşhisi, kemopreventif ilaçlar ve risk azaltıcı cerrahi ile de kanser gelişme riskini azaltma şansı yakalanabilecektir.

Page 39: Meme kanseri ve Genetik

4)MEME KANSERİ VAKALARINDA GENETİK DANIŞMA

Günümüzde artık meme kanseri tanı ve tedavisinin multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiği ka-bul edilen bir gerçektir. Bu multidisipliner yaklaşım içinde, genetik testlerin, genetik ve psikolojik danışmanlığın da gereken yeri alması, meme kanserine karşı olan savaşta prevansiyon, erken tanı ve tedavi aşamalarında başarı şansını arttıran önemli bir faktör olacaktır.

Page 40: Meme kanseri ve Genetik

kaynakça

Turkiye Klinikleri J Med Oncol-Special 106 Topics 2012;5(2):Meme Kanserlerinin Değerlendirilmesinde Genetik Yaklaşım ve Genetik Danışmanlık

TJD Uzmanlık Sonrası Eğitim Dergisi 2004;6:26-29 :Meme ve Over Kanserlerinde Genetik Tarama

Meme Kanserinin Genetiği ve Risk Faktörleri-Sempozyum Dizisi No: 54 • Aral›k 2006; s. 15 – 26

yayryayhe

Page 41: Meme kanseri ve Genetik

TEŞEKKÜRLER