Upload
selina
View
36
Download
2
Embed Size (px)
DESCRIPTION
KRİZİN YENİ AŞAMASI’ nda TÜRKİYE’NİN İKTİSADİ GÖRÜNÜMÜ AĞUSTOS 2010. KRİZİN YENİ AŞAMASI’nda TÜRKİYE’NİN İKTİSADİ GÖRÜNÜMÜ. Emek Perspektifinden Bir Değerlendirme Doç. Dr. Mustafa DURMUŞ. DÜNYADA VE TÜRKİYEDE DURUM: KRİZİN YENİ BİR AŞAMASINDAYIZ. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
KRİZİN YENİ AŞAMASI’ ndaTÜRKİYE’NİN İKTİSADİ
GÖRÜNÜMÜAĞUSTOS 2010
Emek Perspektifinden Bir Değerlendirme
Doç. Dr. Mustafa DURMUŞ
DÜNYADA VE TÜRKİYEDE DURUM: KRİZİN YENİ BİR AŞAMASINDAYIZ
2008 krizi 1929-1933 küresel kapitalist krizinden bu yana görülen en derin krizdir.
Bu krizle beraber, dünya gayrisafi hâsılası % 4–6 düşerken, gelişmiş ülkelerde sanayi üretimi % 15–25 geriledi ve dünya ticareti % 20’nin üzerinde daraldı.
2008 krizi, ABD’de ortaya çıktı, sadece 3 hafta içinde tüm dünyaya yayıldı.
Finansal piyasaları çökertti, dünya bankacılık sistemini felç etti, kredi kurumasına yol açtı.
Hızla reel sektöre sıçradı, dünyayı derin bir resesyona sürükledi.
Tüm dünyada ekonomik büyüme oranları hızla düştü, işsizlik devasa boyutlara ulaştı, insanlık genel olarak ciddi bir refah kaybına uğrarken, yoksulluk hızla arttı.
İnsanlar sadece işlerini değil, çöken finansal piyasaların aracı haline getirilmiş olan evlerini ve sosyal güvenliklerini, geleceklerini kaybettiler.
Finansal çöküşü önlemek için devletler;Bankalara trilyonlarca ABD dolarlık (GSYH’
nın % 70’ine varan);Krediler verdilerToksik varlık alımı yaptılarBorçlara garanti verdiler,Sermayelerine katıldılar,Faizleri indirdiler,Vergisel teşvikler verdiler,Kamu harcamalarıyla talebi desteklediler.
Devlet müdahaleleri ekonomik depresyona gidişi durdurdu
Nisan 2009-Nisan 2010 : Yeşil filizler sarı otlara dönüştüNisan 2009 : Zayıf, cılız toparlanma işaretleri
görüldü.MSCI World Index % 66 oranında yükseldi.ABD’ de işsizlik artış hızı yavaşladı.Nisan 2009 : İlk mayın Dubai’de patladı : Dubai
World, Avrupa bankalarına olan 80 milyar ABD dolarlık borcunu ödeyemeyeceğini açıkladı.
Nisan 2010 : İkinci mayın Yunanistan’da patladı : AB-IMF kaynaklı toplam 110 milyar avroluk bir kurtarma paketi sunuldu.
Yunanistan : Kurtarmanın bedeli ağır : Kemer sıkmaKamu emekçilerinin ücretleri % 15–20
oranında düşürüldü.2010’a kadar ücret artışı yok,Kamusal istihdam azaltılacak,Halka dönük kamusal harcamalar azaltılıyor (
% 10-35), Emeklilik yaşı 67’ y e çıkartılıyor,KDV ve ÖTV oranları artırıldı, Toplu sözleşme görüşmeleri rafa kaldırılıyor,İşten çıkartmalar kolaylaştırılıyor.
Borç krizi Yunanistan ile sınırlı değil : AB mayın tarlası gibi
Kamu borçlanması, devleti sermaye lehine ve emek aleyhine olmak üzere kullanmanın örtülü rutini.
Ancak, kriz nedeniyle kamu borcu arttığında devlet krizi doğuyor.
Çünkü kreditörler yeni borç vermeyi çok riskli görüyorlar.
Ülkeler
2007 2008 2009 2010
Yunanistan % 96 % 99 % 113 (% 176)
% 125
İtalya % 107 % 106 % 115 (% 117)
% 122
İspanya % 36 % 40 % 54 ( % 175)
% 66
İrlanda % 25 % 44 % 66(% 1000)
% 83
Portekiz % 67 % 67 % 75(% 240)
% 85
Kaynak: EC, EFA, BIS, WB
Tablo I: Bazı AB Ülkelerinde Kamu Brüt Borç Stokları ( GSYH içinde % pay cinsinden) ve Brüt Dış Borç Stokları ( parantez içi değerler )
Avrupa bankacılık sistemi hasarlıİspanyol hazine bonolarının spreadleri çok
yüksek,Interbank piyasası sıkıntılı : Bankalar, başka
bankalara para satmaktansa, paralarını ECB nezdinde değerlendiriyor, sisteme güven sorunu var.
Yunanistan ve İspanya bankalarının birlikte zararı 450 milyar avro.
ECB : Avro bölgesi bankalarının, her bir avroluk sermaye ya da rezerv karşılığında 20 avroluk yükümlülükleri var (Interbank borçları dahil).
Türkiye : Kriz sürüyorMart 2009 IMF araştırması : Türkiye’dekiler
de dâhil hiçbir banka güvende değil. Dış ticaretinin yarısını bu bölgeyle yapıyor.Bankacılık sektörü bu bölgede yerleşik
bankalara bağımlı.Türkiye’nin de eninde sonunda bu
gelişmelerden etkilenmemesi mümkün değil.
Türkiye : Sanayi üretimi istikrarsız, KKO’ ları 2007 ve 2008’in gerisinde
Kaynak: TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) verilerinden türetilmiştir.
Şekil 2: İmalat Sanayi Üretimi
Şekil 3 : Dış Ticaret Hacmi (Ocak – Haziran)
68,8
47,754,8
77,3
105,8
62,5
83,3
-27,7-37,1
-14,6-28,5
49,6
-60
-40
-20
0
20
40
60
80
100
120
2007 2008 2009 2010
İhracat İthalat Dış Ticaret Açığı
Kaynak: TUİK verilerinden türetilmiştir.
Şekil 4 : Cari İşlemler Dengesi
-41,9
-13,9
-5,2
-17,4-22,4
-50
-40
-30
-20
-10
0
10
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
Yıllık Ocak-Mayıs
Kaynak: TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS)
Kriz öncesi modele geri dönüşİç tasarrufları ihmal eden, dış finansmana dayalı, Düşük döviz kuru-yüksek faiz makası, spekülatif sıcak
para girişiyle beslenen,İthalat ve spekülatif gayrimenkul-inşaat yatırımlarını esas
alan büyüme modeline geri dönülüyor.Böylece, balonlar yaratılarak ekonomide geçici de olsa bir
canlılık yaratılması, Siyasal iktidarın korunması,Gerçek büyüme yerine nüfusun çok az bir kısmının
zenginleşmesi sağlanacak.Ancak, bu tür modellerin ömrü çok uzun değil, ekonomiye,
sanayiye ve istihdama büyük zarar veriyor ( 2001 krizi).
İşsizlik oranları dünya ortalamasının iki katı
İşsizlik Oranları: Dünya Türkiye Karşılaştırması
14
119,99,9
6,56,65,85,76
0
2
4
6
8
10
12
14
16
2006 2007 2008 2009 2010
Yıllar
Yü
zde
Türkiye Dünya
Şekil 5: Türkiye’de İşsizlik Oranları (2007–2009)
Kaynak: TUİK, ILO
Gençler arasındaki işsizlik dünya ortalamasının iki katı : % 24
Genç İşsizliği: Türkiye Dünya Karşılaştırması
24,125,7
20,620,3
13,412,111,812,4
0
5
10
15
20
25
30
2006 2007 2008 2009Yıllar
Yü
zde
Türkiye Dünya
Şekil 6: Türkiye’de Genç İşsizliği (2006–2009)
Kaynak: TUİK
Gerçek işsizlik oranı % 25’in üzerinde Çünkü;Türkiye çok düşük bir işgücüne katılım
oranına sahip.Avro bölgesi ve OECD’de ortalama : % 66
(2009)Türkiye’de sadece % 44 (2009) ve % 49,8
( 2010).Türkiye : Çalışabilir nüfusuna oranla,
insanlarının çok düşük oranda işgücüne katılabildiği ya da iş aradığı bir ülke
Tablo 2 : Kamu Borç Stoku (Milyar Dolar)Kamu
borç stoku iki kat arttı.
Dış Borç Stoku İç Borç Stoku Toplam Borç Stoku
2002 64,5 91,7 156,2
2003 70,8 139,3 210,1
2004 75,7 167,3 242,9
2005 70,4 182,4 252,8
2006 71,6 178,9 250,5
2007 73,5 219,2 292,7
2008 78,3 181,7 260,0
2009 83,4 219,2 302,6
2010* 84,9 223,9 308,8
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı verilerinden türetilmiştir. * Dış borç stoku ilk çeyrek, iç borç stoku ilk iki çeyrek verisidir.
Son 27 yıldır Türkiye’nin kaynakları uluslar arası finans çevrelerine aktarılıyor.1983 - 2009 (üçüncü çeyrek) yapılan dış borç
ödemeleri :Kamu ve özel sektör dış borç servisi olarak (anapara ve
faiz ödemesi ) toplam 520 milyar ABD doları ödendi. Bunun 377 milyar ABD doları anapara , 141 milyar
ABD doları faiz ödemesi. Bu borç servisinin 324 milyar ABD dolarlık kısmı ( %
62’si) AKP iktidarı döneminde yapıldı. Toplam dış borç stoku azalmadı : Yaklaşık 274 milyar
ABD doları. Kaynak aktarması özellikle AKP iktidarı döneminde
hızlandı, (son yedi yılda aktarılan değer bu döneme kadar ki kısmın iki katından fazla).
İstihdamsız Büyüme
2001 yılında 19.465.000 kişi, 2009 yılında 21.277.000 kişi istihdam edilebildi.
2001–2009 : Sadece yeni 1.812.000 kişiye iş olanağı sunulabildi.
İstihdamda tarımın payı : % 25, sanayinin payı : 19, hizmetler sektörünün payı : % 60.
Nüfus artış hızı : % 1,15, Her yıl yaklaşık olarak 850,000 potansiyel işgücü
ekonomiye dâhil oluyor. Yılda sadece 200-300 bin yeni istihdam yaratabilen bir
yapı yetersiz.
Tarımda istihdam azalırken, sanayi yeterince istihdam yaratamıyor
3,413
4,4414,13
1
2
3
4
5
6
2001 2008 2009
İstihdam (milyon)
Kaynak: TÜİK, DPT
Şekil 7: Sanayi Sektörü İstihdamı
2004’ten bu yana istihdam artış hızı düşüyor
4,8
-2,7
-7
2,9
1,1
2,2
6,6
12,7
-0,9 0,39
2,21,541,772,222,66
-0,97-0,79-0,26
-10
-8
-6
-4
-2
0
2
4
6
8
10
12
14
2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
Sanayi Toplam
Şekil 9: İstihdam Artış Hızı (2001–2009)
Kaynak: DPT
İşsizlik : 2000-2009 : % 6.5’ten % 14’e.
0
2
4
6
8
10
12
14
16
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
İşsizlik Oranları
Şekil 10: İşsizlik Oranları
İstihdamlı büyümenin kaynakları yetersizİç tasarruf hacmi : 2002 : % 18,6, 2009 : %
14,2.İhracat ithalata, özellikle de ara malı
ithalatına bağımlı.2002 yılında aramalı ithalatının toplam
ihracat içindeki payı % 100’ün üzerinde. Mevcut büyüme Türkiye’de değil, ihracatçı
ülkelerdeki istihdama katkı sağlıyor.
Büyüme-İstihdam : Esneklik katsayısı : 0.14 son 10 yıldır hızla düşüyor
2,2
0,39
-5,7
6,16
9,368,4
4,67
-4,74
1,541,772,222,66
-0,97-0,79-0,26
-2,12
0,66
6,89
5,26
6,77
-8
-6
-4
-2
0
2
4
6
8
10
12
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
İstihdam Artış Hızı % Büyüme Oranı %
Şekil 11: Türkiye’de İstihdam Artışı Büyüme İlişkisi (2000–2009)
Kaynak: DPT
İSÜİ-İSÇİ İLİŞKİSİ : ARA GİDEREK AÇILIYOR
Şekil 11: Türkiye’de İmalat Sanayi Üretim İndeksi(İSUİ) ile İmalat Sanayi Çalışanlar İndeksi(İSÇİ) İlişkisi (1997=100)
Kaynak: C. Bozpınar, İşsizlik-Büyüme İlişkisi: Türkiye İşgücü Piyasası, Gazi Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı Uluslar arası İktisat Bilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010’dan türetilmiştir.
102,5
112
123,7129,6
136,8143,3
84,78684,284,885,483,782,281,7
92,4
138,5
0
20
40
60
80
100
120
140
160
2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008
İmalat Sanayiinde Toplam Çalışanlar İmalat Sanayi Toplam Üretim
Üretim artışı ve karlılık işgücünün daha verimli çalıştırılmasıyla sağlanıyorİmalat sanayindeki sermaye yoğunluğundaki artış
bir yandan büyümeyi sağlarken, diğer yandan çalışan işçi sayısını azaltmakta, ya da sermaye artışı kadar yeni istihdam yaratılmasını önlemektedir.
Emeğin daha az kullanılmasının yaratacağı kar azalması işgücü verimliliğinin artırılması ya da sanayileri düşük ücretli az gelişmiş ülkelere kaydırarak önleniyor.
Özellikle de kriz dönemlerinde işçiler işinden olma korkusuyla daha sıkı ve verimli çalışıyorlar.
KRİZDE İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ARTTI
0
0,2
0,4
0,6
0,8
1
1,2
1,4
2006Ç1
2006Ç2
2006Ç3
2006Ç4
2007Ç1
2007Ç2
2007Ç3
2007Ç4
2008Ç1
2008Ç2
2008Ç3
2008Ç4
2009Ç1
2009Ç2
2009Ç3
2009Ç4
Yü
zler
Çalışan Kişi Başına Üretim Çalışılan Saat Başına Üretim
Şekil 13: Türkiye: İmalat Sanayi Verimlilik Göstergeleri
Kaynak: MPM
KRİZDE VERİMLİLİK ARTARKEN ÜCRETLER GERİLEDİ (DPT)
2008 2009
I II III IV I II III IV
Nominal Üc.EndTÜFE
ReelÜc.End.
Nominal Üc. End 129,6 126,3 135,5 143,8 142,9 126,4 129,4 125,4
TÜFE 126,6 131,2 132,3 136,6 137,1 138,7 139,3 144,4
Reel Üc. End. 102,4 96,3 102,4 105,3 104,2 91,1 92,9 86,9
Şekil 14: Reel Ücret Endeksi
İKTİSADİ BÜYÜME FETİŞİZMİİktisadi büyüme tek başına ne toplumsal
refahın, ne yaşam standardının ölçüsü olabilir, ne de emekçilerin refah düzeylerinin yükselmesini sağlayabilir.
Azgelişmiş ülkeler için iktisadi büyümeden ziyade kalkınma –sanayileşme olgusu önemlidir.
Çünkü bu ülkeler kalkınamamakta ya da sanayileşememektedir.
KalkınmaGoulet: Kalkınmanın üç olmazsa olmazı: Zorunlu
ihtiyaçların karşılanması, özgüven-bağımsızlık ve özgürlük.
Yurttaşlarının konut-barınma, gıda, eğitim, sağlık gibi zorunlu ihtiyaçlarını bedelsiz olarak karşılayamayan;
Emperyalistlerce kaynakları sömürülen ve diğer ülkelerle ilişkilerini eşit bir zeminde sürdüremeyen;
Halklarının, insanlarının kendi geleceklerini özgürce belirleyebilme hak ve özgürlüklerine sahip olmadığı bir ülke, toplum, ekonomi
gerçek anlamda kalkınmış sayılamaz
İKTİSADİ BÜYÜME FETİŞİZMİDaha fazla kar için daha fazla üretim ve daha
fazla büyüme sadece emeği değil, doğayı tahrip ediyor.
İktisadi büyüme kavramı, toplumdaki eşitsizlikleri açıklayamadığı gibi sıklıkla bu tür eşitsizlikleri gizlemek, perdelemek için kullanılmaktadır.
Birkaç banka ya da tekel kar ettiğinde ortalama, kişi başına düşen gelir de büyür, iktisadi büyüme sağlanır.
Bu halkın da gelirinin ve refahının arttığı anlamına gelmez.
ADALETSİZ BÖLÜŞÜM : 0.38’den 0.41’e.
Yüzde 20’lik fert grupları Türkiye Kent Kır2007 2008 2007 2008 2007 2008
Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0
İlk yüzde 20 5,8 5,8 6,2 6,1 6,4 6,5
İkinci yüzde 20 10,6 10,4 11,0 10,7 11,1 10,8
Üçüncü yüzde 20 15,2 15,2 15,3 15,3 16,0 15,6
Dördüncü yüzde 20 21,5 21,9 21,2 21,9 22,3 22,5
Son yüzde 20 46,9 46,7 46,2 46,0 44,2 44,5
Gini Katsayısı 0,41 0,41 0,39 0,41 0,38 0,38
Son yüzde 20 / İlk yüzde 20 (P80/P20) 8,1 8,1 7,5 7,5 6,9 6,8
Tablo 3: Eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelirlere göre sıralı yüzde 20’lik gruplar, 2007-2008
Gelir dağılımı verileri yetersizTÜİK gelir dağılımı araştırmaları sosyal
sınıfların milli gelirden aldığı payları göstermiyor.
Gelirin yanı sıra asıl olarak Türkiye’de servet eşitsiz dağılmakta, bu da refahın adaletsiz dağılmasına neden olmaktadır.
Kriz hem dünyada hem de Türkiye’de servet zenginlerinin sayısını artırdı.
Buna karşılık halk daha da yoksullaştı.
Türkiye’deki vergi politikaları gelir dağılımını daha da bozuyorÖzellikle AKP iktidarı döneminde vergi yükü
sermayenin üzerinden aşamalı olarak alınarak, emekçilerin üzerine bindirildi.
Gelir vergisini asıl olarak ücretli emekçiler ödüyor.
Muafiyet ve istisnalardan sermaye geliri sahipleri yararlanıyor.
Sermaye şirketlerine sayısız vergi teşviki var.
AKP İKTİDARINDAArtan oranlı gelir vergisi tarifesi düzleştirildi,
basamak sayısı 6’dan 4’ e indirildi.Ücretliler lehine 5 puan indiriminden
vazgeçildi.“Asgari geçim indirimi” uygulaması genelde
işverenlerin işine yaradı.
Ücretlinin gelir vergisi yükü % 50
Asgari Ücret* Ortalama Ücret**
1.Brüt Ücret 760,50 TL 2000,TL
2.SSK İşçi Payı(1 x 0.14) 106,47 TL 280,00 TL
3.İşsizlik Sigortası Primi İşçi Payı (1 x 0.01) 7,61 TL 20 TL
4. Gelir Vergisi Matrahı [1-(2+3)] 646,42 TL 1700,00 TL
5.Ödenecek Gelir Vergisi (4 x 0.15) 96,96 TL * 255,00 TL
6.Damga Vergisi (1 x 0.006) 5,02 TL 13,20 TL
7. Ücretli üzerinden yapılan doğrudan kesintiler toplamı (2+3+5+6)
216,06 TL 568,20 TL
8.Net ücret (1–7) 544,44 TL 1431,80 TL
9. SSK İşveren Payı (1 x 0.195) 148,30 TL 390,00 TL
10. İşsizlik Sigortası Primi İşveren Payı (1 x 0.02) 15,21 TL 40,00 TL
11. İşveren üzerinden yapılan dolaylı kesinti toplamı (9+10)
163,51 TL 430,00 TL
12. Kesinti toplamı (7+11) 379.37 TL 998,20 TL
13. Toplam kesinti / Brüt ücret (12 +1) % 50 % 50
14. Toplam kesinti / Net Ücret (12 + 8) % 70 % 70
Tablo 4: Ücretler Üzerindeki Dolaysız Vergi Yükü
(*) 01.07.2010 -31.12.2010 dönemi itibariyle(** )2009 yılı özel ve kamu sektörü ortalama ücretleri üzerinden hesaplanmıştır.(***) Ücretlinin bekar olması halinde ödeyeceği gelir vergisinden 54.68 TL , evli ve çocuksuz olması halinde 65,61 TL ve evli ve iki çocuklu olması 82.01 TL asgari geçim indirimi tutarı düşülecektir.
Sermayenin vergi yükü azaldıTablo 5: Kar Payı Üzerindeki Vergi Yükü
(*) Kurumlar vergisi oranı 01.01.2006 öncesi % 33, sonrası % 20 olarak dikkate alınmıştır.(**) Gelir vergisi tevkifatı 23.7.2006 tarihine kadar % 10, sonrasında % 15 olarak dikkate alınmıştır.Not: Her yılın hesaplanan gelir vergisi borcu o yıla ait tarife üzerinden hesaplanmıştır.
2006 Öncesi 2006 – 23.7.2006 Arası
23.7.2006–31.12.2006 Arası
2010
1. Kurumlar Vergisi Matrahı 100.000 100.000 100.000 100.000
2. Kurumlar Vergisi (%33)* 33.000 20.000 20.000 20.000
3. Dağıtılacak Kar 67.000 80.000 80.000 80.000
4. Gelir vergisi tevkifatı (GVK 94/6/b-i)** 6.700 8.000 12.000 12.000
5. Dağıtılacak Net Kar 60.300 72.000 68.000 68.000
6. İstisna tutulan kısım (elde edilen kar payının yarısı)
33.500 40.000 40.000 40.000
7. Beyan edilecek kısım (elde edilen kar payının yarısı) (Gelir Vergisi Matrahı)
33.500 40.000 40.000 40.000
8. Hesaplanan Gelir Vergisi 7.435 8.879 8.879 8.820
9. Kurum Bünyesinde Tevkif Edilen Verginin Mahsubu
6.700 8.000 12.000 12.000
10. Ödenecek Gelir Vergisi 735 879 -3.121 -3.180
11. Ödenecek Toplam Vergi (2+4+8 – 9+10) 40.435 28.879 28.879 28.820
12. Toplam Vergi Yükü (%) 40,44 28,88% 28,88% 28,82
Tablo 6: Gelir Vergisi Baskısı Ücret Gelirleri Sermaye Gelirleri
İşgücü Ödemeleri / GSYİH
(A)
Ücret GV / Toplam GV
(B)
GV Baskısı(B/A)
Kar-Faiz-Kira / GSYİH
(C)
Sermaye GV/ Toplam GV
(D)
GV Baskısı(D/C)
1988 21.5 45.2 2.10 63.2 54.8 0.87
1989 24.0 50.8 2.12 60.8 49.2 .0.80
1990 27.2 55.0 2.02 58.3 45 0.77
1991 31.9 56.3 1.76 53.3 43.7 0.82
1992 31.7 55.5 1.75 53.5 44.5 0.83
1993 30.9 54.7 1.77 54.2 45.3 0.84
1994 25.5 50.9 2.00 59 49.1 0.83
1995 22.2 52.3 2.36 61.4 47.7 0.78
1996 24.2 51.4 2.12 60.7 48.6 0.80
1997 25.8 49.0 1.89 74.2 51.0 0.68
1998 25.5 39.6 1.55 74.5 60.4 0.81
1999 30.7 42.7 1.39 69.3 57.3 0.82
2000 29.2 45.4 1.55 70.8 54.6 0.77
2001 28.3 37.0 1.30 71.7 63.0 0.87
2002 26.3 36.8 1.39 73.7 63.2 0.852003 26.1 38.3 1.46 73.9 61.7 0.83
2004 26.2 48.0 1.83 73.8 52.0 0.70
2005 26.6 47.1 1.77 73.4 52.9 0.72
2006 26.2 48.9 1.86 73.8 51.1 0.69
DOLAYLI VERGİLERİN YÜKÜ DE EMEKÇİLERİN SIRTINDAÖTV, KDV vergiler
adaletsizdir. Çünkü;Regresifler,Kolayca yansıtılırlar,Et, süt, eğitim,sağlıkta
KDV : % 8,Pırlanta, Elmas vb
kıymetli taşlar ve külçe altın KDV’den istisna tutuluyor (vergi yok),
2009 2010
Vergi Gelirleri 100,0 100,0
Gelir Vergisi 22,3 21,5
Kurumlar Vergisi 10,5 9,3
KDV 27,3 27,3
ÖTV 25,3 28,3
Tablo 7: Vergi Gelirlerinin Dağılımı (%)
SONUÇKapitalist krizin yeni aşamasında, özel
sektöre ait risk ve borçlar kamu borcuna dönüştürülerek toplumsallaştırıldı.
Kamuya yeni borç vermenin karşılığında finans kapital ağır kemer sıkma politikaları dayatıyor.
Krizdeki AB’nin geleceği tartışılıyor.Kriz uzun süreli olacak; bazen büyüme,
istihdam artışları görülürken, bazen de daralmalar, hatta yeni dipler ortaya çıkabilir.
SONUÇAvrupa’da uygulanan kemer sıkma politikaları
seçim sonrasında Türkiye’de görülecek (mali kural).
Krizin bu yeni aşamasını Türkiye’nin emek örgütleri çok iyi analiz etmeli.
Kamu emekçileri, işçi sınıfı örgütleri ile birlikte, küçük üreticileri, küçük esnafı, güvencesiz çalışanlar ve işsizleri de yanlarına alabilecek bir birlik ve mücadele stratejisi geliştirmek zorunda.
Bu durum aynı zamanda emek örgütlerinin örgütlü güçlerini artırabilmeleri için bir fırsattır.
TEŞEKKÜR EDERİM