4
Yıl: 1 Sayı: 1 Ağustos-Eylül / 2012 Yeni Dünya Đçin ÇAĞRI * Emekçi Kadınlar Özel Sayısı * Fiyatı 0,50 TL www.ydicagri.net Kreş yardımı mı dediniz? Aile ve Sosyal Polikalar Bakanı Fatma Şahin geçğimiz ay çalışan kadınların çocukla‐ rının kreş ücretlerinin öden‐ mesi için çalışma yapklarını açıkladı. Böylece biz kadınla‐ rın daha fazla çalışma yaşamı‐ na çekilmesi amaçlanıyor. Kadınlara kreş yardımı Elbee kreş ücretlerinin devlet tarandan ödenmesi çalışabilmemiz için küçükte olsa bir iyileşrme olacakr. Böylece çalışırken çocuğumu‐ zu düşünmek zorunda kalma‐ yacak ve maddi olarak erkeğe bağımlı olmaktan kurtulabile‐ ceğiz. Ancak şimdilik kreş üc‐ retlerinin kimlere, ne şekilde ve nasıl ödeneceği belirsiz. Bir de şu soruları sormamız gere‐ kiyor; Yeterli kreş var mı? Bu kreşler çocuklarımızın bakımı için uygun mu? Bu kreşlerde nitelikli personel var mı? Kreş‐ ler evlerimize veya işyerleri‐ mize yakın mı? Kreşlere ula‐ şım ücretlerini kim ödeyecek? vb. Çünkü tüm bu sorunlar çözülmeden kreş yardımı ya‐ pılmasının prakte bir anlamı olmayacakr. Örneğin Ada‐ na’da MEB’e bağlı 469 ilköğ‐ rem okuluna karşın sadece 25 kreş‐anaokulu vardır. Bu sayı özel kreşler ile birlikte 50’i geçmemektedir. devamı arkada... Yetersiz kreşler için kreş yardımı!!! Yeni Dünya İçin ÇAĞRI’nın Emekçi Kadınlar Özel Sayısı İki ayda bir yayımlanır. Yeni Dünya İçin ÇAĞRI Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Aziz Özer Yönem Yeri ve Adresi: Fah Mh. Bahçeyolu Sk. Ülbeği İş Merkezi No:9 Kat:4 Esenyurt/İstanbul Tel/Fax: (0212) 620 67 57 Yeni Dünya İçin Çağrı Sayı 158’in Emekçi Kadınlar Özel Sayısı Ağustos-Eylül/2012 Fiya: Türkiye 0,50 TL Yurtdışı 1,00 Avro Yayın Türü: Yerel Süreli www.ydicagri.net [email protected] Kadına şiddet devlet politikasıdır... Gün geçmiyor ki bir kadın cinaye ile karşılaşmayalım. Nerdeyse günlük yaşanmızın olağan bir parçası haline geldi kadına şiddet. Bianet'in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği rapora göre erkek‐ ler, Temmuzda 20 kadın, üç erkek ve iki çocuk öldürdü; 24 kadını yaraladı; 11 kadına tecavüz e. Bu ayda yedi taciz vakası yaşandı. Temmuzda kadınları en çok kocaları öldürdü ve yaraladı. En çok kullanılan cinayet ale ise bıçak. En çok kadın katli İstan‐ bul'da, en çok erkek şidde Bursa'da, en çok tecavüz ise Antalya'da yaşandı. devamı arkada... Kayseri’de evden uzaklaşrma cezası verilen koca sokak ortasın‐ da eşi H.N.B.’yi dövdü. Teknoloji haber... Bye bye Hotmail, welcome Outlook 1996 yılında yayına başla‐ yan ve dün‐ yanın en popüler e‐posta servisi olan Hotmail.com tamamen kapa‐ larak Outlook.com adresinde yenilendi. Yeni Out‐ look.com’da tasarım ağırlıklı olarak mavi renkli. Sade bir görünümü olan Outlook.com yazılar daha büyük, menüler daha hızlı. Ancak görünüm hotmail’den pekte farklı değil. Üst bölümde yer alan Yeni butonu ise posta gönderme işini daha da kolaylaşrıyor. Sol üseki Outllok menüsü ile Posta, Kişi, Takvim ve Skydrive açılabiliyor. En önemli yenilik ise Facebook ve Twier gibi sosyal ağlarla entegre çalışa‐ bilmesi. Böylece sosyal ağlar Outlook’tan takip edilebiliyor. Üstelik kişi ağda ise anlık soh‐ bet edilebiliyor. Sosyal med‐ yada ise Outlook Facebook yerine twier’i tercih etmiş. Zaman Tü- neli zorunlu hale geliyor Sosyal ağla‐ rın en popü‐ leri olan Facebook Aralık 2011’de başlağı Zaman Tü‐ neli profilini zorunlu hale germeye hazırlanıyor. Bir süredir tercihli olan, ancak Zaman Tüneli profili seçildi‐ ğinde ise geri dönüşü bulun‐ mayan uygulama yakında tüm kullanıcılar için zorunlu ola‐ cak. Önceki profile göre daha görsel olan ve etkinlikleri film şeridi gibi eskiden yeniye doğ‐ ru tarihe göre sıralayan Za‐ man Tüneli profili sayfaların yorum sayılarında bir düşüşe neden olmuştu. Zaman Tüneli profiline geçmeyen önemli sayıda kullanıcı da var. Yakın zamanda bir açıklama yapan Facebook yetkilileri sitedeki sayfaların tek kalıpta olmasını istediklerini bu yüzden önü‐ müzdeki birkaç ay içerisinde Zaman Tüneli profilinin tüm kullanıcılar için zorunlu hale gerileceğini açıkladılar. Dört Duvar

Dört Duvar Emekçi Kadınlar Bülteni

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Dört Duvar Emekçi Kadınlar Bülteni Sayı 1

Citation preview

Page 1: Dört Duvar Emekçi Kadınlar Bülteni

Yıl: 1 Sayı: 1 Ağustos-Eylül / 2012

Yeni Dünya Đçin ÇAĞRI * Emekçi Kadınlar Özel Sayısı * Fiyatı 0,50 TL www.ydicagri.net

Kreş yardımı mı dediniz? Aile ve Sosyal Poli kalar

Bakanı Fatma Şahin geç ğimiz

ay çalışan kadınların çocukla‐

rının kreş ücretlerinin öden‐

mesi için çalışma yap$klarını

açıkladı. Böylece biz kadınla‐

rın daha fazla çalışma yaşamı‐

na çekilmesi amaçlanıyor.

Kadınlara kreş yardımı

Elbe)e kreş ücretlerinin

devlet tara*ndan ödenmesi

çalışabilmemiz için küçükte

olsa bir iyileş rme olacak$r.

Böylece çalışırken çocuğumu‐

zu düşünmek zorunda kalma‐

yacak ve maddi olarak erkeğe

bağımlı olmaktan kurtulabile‐

ceğiz. Ancak şimdilik kreş üc‐

retlerinin kimlere, ne şekilde

ve nasıl ödeneceği belirsiz. Bir

de şu soruları sormamız gere‐

kiyor; Yeterli kreş var mı? Bu

kreşler çocuklarımızın bakımı

için uygun mu? Bu kreşlerde

nitelikli personel var mı? Kreş‐

ler evlerimize veya işyerleri‐

mize yakın mı? Kreşlere ula‐

şım ücretlerini kim ödeyecek?

vb. Çünkü tüm bu sorunlar

çözülmeden kreş yardımı ya‐

pılmasının pra kte bir anlamı

olmayacak$r. Örneğin Ada‐

na’da MEB’e bağlı 469 ilköğ‐

re m okuluna karşın sadece

25 kreş‐anaokulu vardır. Bu

sayı özel kreşler ile birlikte

50’i geçmemektedir.

devamı arkada...

Yetersiz kreşler için kreş

yardımı!!!

Yeni Dünya İçin ÇAĞRI’nın

Emekçi Kadınlar Özel Sayısı

İki ayda bir yayımlanır.

Yeni Dünya İçin ÇAĞRI

Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:

Aziz Özer Yöne2m Yeri ve Adresi:

Fa h Mh. Bahçeyolu Sk. Ülbeği İş

Merkezi No:9 Kat:4 Esenyurt/İstanbul

Tel/Fax: (0212) 620 67 57 Yeni Dünya

İçin Çağrı Sayı 158’in Emekçi Kadınlar

Özel Sayısı Ağustos-Eylül/2012 Fiya6:

Türkiye 0,50 TL Yurtdışı 1,00 Avro

Yayın Türü: Yerel Süreli

www.ydicagri.net

[email protected]

Kadına şiddet devlet politikasıdır... Gün geçmiyor ki bir kadın

cinaye ile karşılaşmayalım.

Nerdeyse günlük yaşan$mızın

olağan bir parçası haline geldi

kadına şiddet. Bianet'in yerel

ve ulusal gazetelerden, haber

sitelerinden ve ajanslardan

derlediği rapora göre erkek‐

ler, Temmuzda 20 kadın, üç

erkek ve iki çocuk öldürdü; 24

kadını yaraladı; 11 kadına

tecavüz eK. Bu ayda yedi

taciz vakası yaşandı.

Temmuzda kadınları en çok

kocaları öldürdü ve yaraladı.

En çok kullanılan cinayet ale

ise bıçak$.

En çok kadın katli İstan‐

bul'da, en çok erkek şidde

Bursa'da, en çok tecavüz ise

Antalya'da yaşandı. devamı arkada...

Kayseri’de evden uzaklaş�rma

cezası verilen koca sokak ortasın‐

da eşi H.N.B.’yi dövdü.

Teknoloji haber...

Bye bye Hotmail, welcome

Outlook

1996 yılında

yayına başla‐

yan ve dün‐

yanın en

popüler e‐posta servisi olan

Hotmail.com tamamen kapa‐

$larak Outlook.com adresinde

yenilendi. Yeni Out‐

look.com’da tasarım ağırlıklı

olarak mavi renkli. Sade bir

görünümü olan Outlook.com

yazılar daha büyük, menüler

daha hızlı. Ancak görünüm

hotmail’den pekte farklı değil.

Üst bölümde yer alan Yeni

butonu ise posta gönderme

işini daha da kolaylaş$rıyor.

Sol üs)eki Outllok menüsü ile

Posta, Kişi, Takvim ve Skydrive

açılabiliyor. En önemli yenilik

ise Facebook ve Twi)er gibi

sosyal ağlarla entegre çalışa‐

bilmesi. Böylece sosyal ağlar

Outlook’tan takip edilebiliyor.

Üstelik kişi ağda ise anlık soh‐

bet edilebiliyor. Sosyal med‐

yada ise Outlook Facebook

yerine twi)er’i tercih etmiş.

Zaman Tü-

neli zorunlu

hale geliyor

Sosyal ağla‐

rın en popü‐

leri olan

Facebook

Aralık

2011’de

başlaNğı

Zaman Tü‐

neli profilini

zorunlu hale

ge rmeye hazırlanıyor. Bir

süredir tercihli olan, ancak

Zaman Tüneli profili seçildi‐

ğinde ise geri dönüşü bulun‐

mayan uygulama yakında tüm

kullanıcılar için zorunlu ola‐

cak. Önceki profile göre daha

görsel olan ve etkinlikleri film

şeridi gibi eskiden yeniye doğ‐

ru tarihe göre sıralayan Za‐

man Tüneli profili sayfaların

yorum sayılarında bir düşüşe

neden olmuştu. Zaman Tüneli

profiline geçmeyen önemli

sayıda kullanıcı da var. Yakın

zamanda bir açıklama yapan

Facebook yetkilileri sitedeki

sayfaların tek kalıpta olmasını

istediklerini bu yüzden önü‐

müzdeki birkaç ay içerisinde

Zaman Tüneli profilinin tüm

kullanıcılar için zorunlu hale

ge rileceğini açıkladılar.

Dört Duvar

Page 2: Dört Duvar Emekçi Kadınlar Bülteni

(Devamı ön sayfada)

Bu anlamda kreşlerin sayısı‐

nın yetersizliği ortadadır. So‐

nuçta kreş yardımı olacak ama

kreş olmayacak!!!

Asıl amaç ne? Fatma Şahin kreşlerle ilgili

yap$ğı açıklamalarda “…bizim

en çok ih*yacımız olan nitelikli

genç nüfus. Nitelikli genç nü‐

fusu sağlayabilmemiz için

mutlaka kadınımızın, özellikle

çalışan kadınımızın yaşamını

kolaylaş�rmamız, hem çocuk

sahibi hem kariyer sahibi ol‐

masının yönündeki alterna‐

*fleri çoğaltmamız ve güçlen‐

dirmemiz gerekiyor.” …

“Esnek çalışma modelinin

sosyal güvenlik ayağını çalışı‐

yoruz.” demektedir. Bu açıkla‐

malarda da görülmektedir ki

amaç haya$mızı kolaylaş$r‐

mak, ekonomik bağımlılığımızı

ortadan kaldırmak değil

“nitelikli, “esnek çalışabilecek”

genç nüfus yaratmak$r. Amaç

emeğimizin daha fazla sömür‐

geleş rilmesi, patronların

emeğimiz üzerinden daha

fazla semir lmesidir. Zaten

sözde kadınlar için açıklanan

is hdam paketlerinde de tüm

teşvik ve indirimler patronlara

yapılmaktadır.

Patronların kreş açma zo‐runluluğu rafa…

4857 sayılı İş Kanununun 88.

maddesi uyarınca hazırlanan

yönetmeliğe göre 100‐150

arasında kadın işçi çalış$rılan

işyerlerinde 1

yaşından küçük

çocukların bırakıl‐

ması ve bakılması

ve emziren işçile‐

rin çocuklarını

emzirmeleri için

işveren tara*n‐

dan kreş ve em‐

zirme odalarının

açılması zorunludur. Çalış$rı‐

lan kadın işçi sayısı 150’den

fazla ise açılacak kreşin 0‐6

yaşındaki çocuklara hizmet

vermesi gerekmektedir. An‐

cak çok sayıda örneğini gördü‐

ğümüz gibi patronlar bu zo‐

runluluğa uymuyor, devle)e

gerekli dene mleri yapmıyor,

yap$rım uygulamıyor. Ayrıca

son yapılan 5763 sayılı kanun

değişikliği ile de patronların

kreş açma yükümlülüğü, açıl‐

mış kreşlerle anlaşma biçimi‐

ne dönüştürüldü. Böylece

patronlar kreş açmak yerine

herhangi bir kreş ile anlaşarak

zaten uymadıkları bu zorunlu‐

luktan da kurtarıldılar.

Sosyalizmde bu sorun nasıl çözülecek?

İlk sosyalist deneyim olan

Sovyetler Birliğinde kadınlar

bütün üre m faaliyetlerine

eşit işe eşit ücret temelinde

ka$labiliyorlardı. Kadınlar,

kolek f üre m çiSliklerinde

çok etkindiler. Maden ve sa‐

nayide çalışanların%30’u ka‐

dındı. Çocuk bakımı kadının

bir görevi değil, toplumsal bir

görev olarak görüldüğünden

çok sayıda kreş ve çocuk bah‐

çesi açılmış$. Bu kreşler sade‐

ce kentlerde değil köylerde de

açılmış$. Ancak ne yazık ki

Sovyetler Birliği deneyimi

birçok etkenden dolayı kesin‐

ye uğradı.

Sosyalist devlet çocukların

sağlıklı ve nitelikli bir şekilde

ye ş rilmeleri ve kadınların

dört duvar arasından kurtul‐

maları için her mahallede

kreşler, anaokulları, toplu

muUaklar ve çamaşırhaneler

açacak$r. Ve tüm bunlar dev‐

let yardımı vb. değil, devle n

asli görevi olarak tamamen

ücretsiz, herkes için ulaşılabi‐

lir olacak$r.

Kapitalistlerin bizlere kreş

parası ödemesi iyidir. Ha)a

bizler bu iyileş rmeler ve da‐

ha fazlası için mücadele etme‐

liyiz. Ama bizleri gerçek an‐

lamda dört duvar arasından

kurtaracak olan daha fazla kar

ve sömürü için yapılan iyileş‐

rmeler, reformlar vb. değil

devrimdir.

Dört Duvar ‐ 30.07.2012

Ünlü Bilim Adamı Albert Einstein 9

yaşından sonra akıcı konuşmaya

başladı. Ailesi onda zihin geriliği

olduğunu düşünmeye başlamıştı.

Bunubiliyormuydunuz?

Dervişe Koçoğlu 1918’de

Kıbrıs’ın LeXoşe ken nde

doğdu. İstanbul Çapa Kız Ens‐

tüsü’nü bi rdikten sonra

Bandırma Yaprak Tütün Bakım

İşleme Evi’nde işe başladı.

Koçoğlu, onun eşinin soyadı.

Eşi SabahaKn Koçoğlu, Kürt

asıllı bir sendikacı. Evlenme‐

den önceki soyadı ise Türkeş.

Kaynaklar Faşist Alpaslan Tür‐

keş’in baba bir, anne ayrı üvey

kardeşi olduğunu yazıyor Der‐

vişe Koçoğlu’nun.

Dervişe Koçoğlu Bandırma,

Balıkesir, Çanakkale Havalisi

Tütün Müskirat Gıda ve Yar‐

dımcı İşçiler Sendikası’nın 11

dönem başkanlığını yürütmüş

olan ve Türkiye’deki ilk kadın

sendika başkanı.

Sendikacılık Ansiklopedi‐

si’nin Bandırma Balıkesir Ça‐

nakkale Havalisi Tütün ve

Müskirat Gıda ve Yardımcı

İşçileri Sendikası maddesinde

16 Ocak 1955 yılında sendika

başkanlığına seçilenin Derviş

Koç olduğu yazıyordu.

1955’ten 1969’a kadar yapılan

genel kurulların hepsi teker

teker veriliyordu üstelik. Her

yerde isim aynıydı: Derviş Koç.

Ansiklopedide maddeyi yazan

her kimse, “Sendika başkanlı‐

ğı kadınların görevi değildir.”

diye düşünmüş olmalıydı.

Koçoğlu, 19 Ağustos

1968’de kurulan Tek Gıda‐

İş’in (Türkiye Tütün Müskirat

Gıda ve Yardımcı İşçileri Sen‐

dikası) kurucular kurulunda da

yer aldı. Türkiye Tütün Müski‐

rat Gıda ve Yardımcı İşçi Sen‐

dikaları Federasyonu’nun 5

Aralık 1969’da kendisini fes‐

hederek Tekgıda‐İş’e ka$lma‐

sıyla birlikte Federasyon üyesi

olan Bandırma, Balıkesir, Ça‐

nakkale Havalisi Tütün Müski‐

rat Gıda ve Yardımcı İşçileri

Sendikası da fesih kararı ala‐

rak Tekgıda‐İş’e ka$ldı. Koçoğ‐

lu bu süreçte şube başkanlığı

ve üst kurul delegeliği görev‐

lerinde bulundu.

Zaman Gazetesi Dervişe

Koçoğlu’nun 5 Ocak 2002’de

kanserden yaşamını yi rdiğini

yazıyor. Ölümünü bile ağabe‐

yisi üzerinden tanımlamış

gazete: “ …. kızkardeşi öldü”.

Oysa Dervişe Hanım, A. Tür‐

keş’in esamesinin okunmadığı

bir dönemde yürütmüş sendi‐

ka başkanlığı görevini.

Kaynak: Petrol‐İş Kadın Dergisi/05‐2012 Necla Akgökçe & Muazzez Per‐van. Kısal$larak alınmış$r.

Bir Kadın, Bir Başarı

Sendika Başkanı Dervişe Koçoğlu

Kreş yardımı mı dediniz?

Page 3: Dört Duvar Emekçi Kadınlar Bülteni

Nedir?

Memedeki süt bezleri ve

kanalları döşeyen hücrelerin

kontrol dışı olarak çoğalmaları

ile gelişen ve en sık görülen

kanser türlerinden biridir.

Meme kanseri riskini arA‐

ran faktörler

Kadın olmak başlı başına

meme kanserinde bir risk fak‐

törüdür. Çünkü meme kanseri

erkeklere oranla kadınlarda

100 kat fazla görülür. Bunun

dışında ileri yaşta olmak, bi‐

rinci derece yakınlarda meme

kanseri vakası görülmüş olma‐

sı, memede daha önceden

kanser görülmesi, ilk menar‐

şın (adet görme) 12 yaşın al‐

$nda gerçekleşmesi, meno‐

poz döneminin 55 yaşın üze‐

rinde başlaması, hiç gebe ka‐

lınmaması veya ilk gebeliğin

30 yaşın üzerinde gerçekleş‐

mesi, sürekli alkol alımı ve çok

yağlı yiyeceklerin tüke lmesi

meme kanseri riski arNran

faktörlerdir.

Belir2ler

Meme kanseri belir leri ise

şunlardır; Memede ağrısız,

sert ve hareketsiz kitle görül‐

mesi; Deride renk değişikliği

ve ödem oluşması; Meme

başında içe batma, ya da bir

yana doğru çekilme olması;

Seyrek görülmekle birlikte

meme başı akın$sı olması;

Kanserin ileriki evrelerinde

ağrı oluşması.

Erken Tanı

Meme kanseri tedavisinde

en önemli şey erken tanıdır.

Bunun için tüm kadınlar en az

ayda bir kez kendi kendine

meme muayenesi yapmalıdır.

20‐39 yaş grubu kadınlar 3

yılda bir, 40 ve üzeri yaştaki

kadınlar yılda bir kez klinik

muayene yap$rmalıdır. Ayrıca

40‐49 yaş grubundaki kadınla‐

rın 1‐2 yılda bir, 50 ve üzeri

yaştaki kadınların ise her yıl

mamografi yap$rmaları ge‐

rekmektedir.

Dört Duvar (Devamı ön sayfada)

Erkekler Haziran ayında da

yedi kadın ve bir kız çocuğunu

öldürdü, dokuz kadını yarala‐

dı, sekiz kadına tecavüz eK ve

12 kadına da cinsel tacizde

bulunmuştu. Haziranda da

kadınlar en çok tanığı erkekle‐

rin tecavüzüne uğradı, taciz

ise yine en çok sokakta ve iş

yerinde yaşandı.

En fazla Kürt kadınla‐

rı maruz kaldı

1997‐2012 yıllarını

kapsayan bir rapora

göre 266 Kürt, 87 Türk,

1 Alman, 4 Roman, 1 Bul‐

gar ve 1 Avusturyalı kadın

işkencede tecavüze uğradı.

Türkiye’de 1997‐2012 yılları

arasında gözal$nda tecavüz,

işkence ve tacize maruz kalan

167 kadın dava aç$. Bu dava‐

lara ilişkin raporlarda yer alan

bilgiler ise şunlar: “Toplam

dava dosyası: 167, AİHM’de

sonuçlanan davalar: 24,

AİHM’de görülen davalar: 18,

Ceza Mahkemeleri’nde de‐

vam eden davalar: 39, Yargı‐

tay’da bulunan davalar: 9,

Savcılıkta bulunan davalar:

70, Takipsizlik kararından son‐

ra i raz edilen, henüz kararı

verilmemiş davalar: 7.”

Erkek egemen bir toplum

olan bu ülkede kadın erkeğin

namusu. Bu temelde kadın

cinaye ni namus cinaye‐

olarak kanıksayan bir

toplumsal zihniyet

var. Bu zihniyet, kadı‐

nı kendi ölümüne da‐

vet çıkaran olarak gör‐

mektedir. Mahkemeler

de erkeğin “beni aldaN” vs.

Kadına şiddet devlet politikasıdır...

Meme Kanseri...

Bir Kitap

Sosyalizm Diyarında Kadın

Nina Popova “Faşist Almanya ve emperyalist Japon‐

ya’ya karşı kazanılan tarihi zafere ka‐

dınlar tüm güçleri ile katkıda bulundu‐

lar. Ve günümüzde, Stalin’in savaş son‐

rası beş yıllık planını uygulamak, ha9a

onu aşmak uğraşına, SSCB’de komüniz‐

mi kurma çabasına tüm güç ve bilgile‐

rini adıyorlar.”

Moskova ‐ Yabancı Diller Basımevi'nde 1949'da yapılan İngilizce baskısından Türk‐

çeye çevrilmiş r. Birinci Basım: Mart 1999 / 224 Sayfa

Page 4: Dört Duvar Emekçi Kadınlar Bülteni

gibi egosunu dikkate alarak

haksız tahrik indiriminden

faydalanmasını sağlayarak

erkeğe daha fazla güç ver‐

mektedirler. Şiddete maruz

kalan kadın karakola giKğin‐

de, şiddet uygulayan erkek en

fazla ifadesi alınarak serbest

bırakılmakta. Daha sonra şika‐

yet edilen erkek, şidde n do‐

zunu ar$rarak devam etmek‐

te. Kadın buna karşı direndi‐

ğinde ise haya$ndan olmakta‐

dır. Basında ve günlük dilde

kadın cinayetleri için sık sık

“bedelini haya$ ile ödedi”

denerek kadının direnmesi

veya şiddete boyun eğmemesi

üstü kapalı olarak lanetlen‐

mektedir. Öyle ya karşı geli‐

yorsan bunun bedelini öde‐

melisin…

İşkence tecavüz devlet poli‐2kasıdır

Son günlerde bir işkenceci

ve işkencede tecavüz suçu ile

yargılanıp bu suçu mahkeme

kararıyla da kanıtlanan Sedat

Selim Ay’ın İstanbul Emniyet

Müdürlüğü Terörle Mücadele

(TEM) Şubesi Müdür Yardım‐

cılığı’na atanması “işkencede

tecavüz” gerçeğini yeniden

gündemleş rdi. Türkiye ve

Bölge’de sistema k bir biçim‐

de uygulandığı raporlarla da

ortaya konan ‘tecavüz işken‐

cesi’ne en fazla maruz kalan‐

lar poli k görüşleri olan ka‐

dınlar. Gözal$n‐

da Cinsel

Taciz

ve

Te‐

cavüze

Karşı Hukuki

Yardım Projesi raporlarına

göre, 1997‐2012 döneminde

Temmuz ayına kadar resmi

olarak başvuru yapan 362

kadın gözal$nda tecavüz ve

taciz işkencesine uğradı. Teca‐

vüze uğrayan 2 kadın in har

ederken, bir kadın da işkence

sonucu katledildi. 14 yaşında‐

ki bir kadın uğradığı tecavüz

sonrası akrabaları tara*ndan

‘namus temizleme’ gerekçe‐

siyle katledilirken, bir kadın

da 1999 yılında işkencenin

etkileri sonucu yaşamını yi r‐

di. Açıklanamayanlar da hesa‐

ba ka$lınca ürkütücü bir tab‐

loyla yüz yüze olduğumuz

görülüyor.

Yasalar, devlet yetkililerinin

açıklamaları ve uygulamalar

gösteriyor ki kadına yönelik

şiddet devlet poli kasıdır. Bu

şiddet en barbar yüzünü na‐

mus bekçiliği ve poli k tutsak‐

lar üzerinde gösteriyor. Bu

şiddet ancak direnen kadınla‐

rın mücadelesi ile durdurula‐

bilir.

Dört Duvar / 13.08.2012

Yasalar, devlet yetkililerinin açıklamaları ve uygulamalar

gösteriyor ki kadına yönelik şiddet devlet poli2kasıdır.

Merhaba sevgili kadınlar,

emekçiler,

Kadınız, yükümüz ağır. Her

gün bir kardeşimizi kadın ol‐

mamızdan kaynaklı karşılaş$‐

ğımız şiddet olaylarına kurban

veriyoruz. Dayak, taciz, teca‐

vüz, psikolojik baskı gibi direk

olarak karşı cinsin yani erke‐

ğin baskısı al$nda ezilen biz

kadınlar, yanı sıra devlet şid‐

de ne maruz kalıyoruz. Hali

hazırda ikinci sınıf olarak gö‐

rüldüğümüz kapitalist‐ emper‐

yalist sistemde bir de ulusal

kimliğimizden ötürü ötekileş‐

rilmeye, şiddete maruz kalı‐

yoruz.

İşletmelerde bin bir türlü

baskı al$nda çalışmak zorun‐

da kalıyor, ekonomik krizlerde

işten ilk çıkarılacaklar listeleri‐

nin başında yer alıyoruz.

Kadınlığımız, analığımız biz‐

leri sindirmek, yıldırmak için

bir tehdit olarak kullanılıyor.

Kadının yeri evidir man$ğı ile

evlerimizin dört duvarı arası‐

na mahkûm ediliyor, ev kölesi

haline ge riliyoruz.

Kadınız, işimiz zor. Bu sorun‐

larla tek başına baş etmenin

imkânsızlığını biliyoruz. Bu

sorunlar yalnızca Leyla’nın,

Rojda’nın, Rabia’nın ya da

Helga’nın, Jane’nin sorunu

değildir. Bu sorunlar bütün

dünya kadınlarının

ortak sorunlarıdır. Biz

kadınlar dünyanın her

köşesinde farklı boyutlar‐

da olsa da baskıya, zulme,

eşitsizliğe maruz kalıyoruz.

Bunun nedeni bütün dünyada

hâkimiye ni kurmuş olan er‐

kek egemen kapitalist‐ em‐

peryalist sistemin ta kendisi‐

dir. Bu yüzden dayanışmak,

birlikte hareket etmek, bu

sorunları birlikte çözüme ka‐

vuşturmak gerek ğini düşü‐

nüyoruz. Bu sorunları gerçek

anlamda ortadan kaldırmanın

yolu kapitalist‐ emperyalist

sistemi ortadan kaldırmakla

mümkün olacak$r. Bunu ba‐

şarmanın yolu ise ancak ve

ancak örgütlü mücadeleden

geçiyor.

Fakat bu zorlu ve çe n bir

yoldur ve bu yola koyulmanın

ilk adımı, yüzyıllarıdır içine

hapsedildiğimiz dört

duvarı

parçalamaktan

geçmektedir.

Amacımız,

sınıfların ve

sömürünün

olmadığı,

kadın erkek

eşitliğinin

laSa

değil

gerçek anlam‐

da ilke edinildiği, cin‐

siye mizden ötürü baskılara

maruz kalmadığımız yeni bir

dünya ve bu dünyaya yaraşır

yeni dünyanın yeni insanlarını

yaratmak$r.

Hadi kadınlar, bırakalım

ellerimizdeki toz bezlerini,

süpürgeleri… Alalım elimize

balyozlarımızı ve yıkalım hap‐

sedildiğimiz dört duvarı. Tu‐

tup birer ucundan örmeye

başlayalım yeni dünyamızı.

Dört Duvar