Upload
mehmet-tatli
View
351
Download
2
Embed Size (px)
Citation preview
ÜST SOLUNUM YOLU
ENFEKSİYONLARI
LÜTFĠ KIRDAR KARTAL EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA
HASTANESĠ
ACĠL TIP KLĠNĠĞĠ
DR. MEHMET TATLI
TONSİLLOFARENJİT
Orofarenksin enflamatuar sendromu
Etken Virüsler
EriĢkinlerde en sık neden
EBV kronik farenjitte önemli bir etken
GABHS Çocuklarda en sık neden (%30)
Mikoplazma p.
Klamidya p.
Anaerob b. (bakteriodes, fusobakter..)
Nadir etkenler Fransisella tularensis. Yersinia pestis. Yersinia
enterokolitika
KLINIK BULGULAR
Ağrı en sık semptom
Yutkunmakla artar, kulağa yansıyabilir
FM; ateĢ, farengeal eritem, eksüda, tonsiller
hipertrofi, ağrılı servikal lenfadenopati
Otitis media; östaki disfonksiyonuna
sekonder geliĢebilir
Klinik bulgulara göre etyolojik ajan
belirlenemez ama bazı ipuçları mevcuttur
VIRAL ETYOLOJI
• Öksürük, burun akıntısı, baĢ ve kas ağrısı,
stomatit, konjuktivit, ekzantem, odinofaji ile
birliktedir.
• DüĢük dereceli ateĢ ve eksüda görülebilir.
• Servikal lenfadenopati genellikle görülmez.
• Kızamık, CMV, HIV, kızamıkçık gibi sistemik viral
enfeksiyonların baĢlangıç döneminde farenjit
Ģeklinde prezente olabilir.
• Influenza; %50-80 farengeal semptomlar görülür
• Adenovirus; eksüdatif tonsillit ve lenfadenopati
• Koksaki; el-ayak-ağız ve herpanjina en sık nedeni
ENFEKSIYOZ MONONUKLEOZ
Klinik
AteĢ, tonsiller hipertrofi, servikal ve/veya
jeneralize lenfadenopati, splenomegali (%50),
makulopapüler döküntü
Tanı;
EBV VCA IgM (%100
Monospot (%90) pozitif
Periferik yaymada atipik mononuklear hücre
(%75)
Tedavi
semptomatik tedavi
ǃ Dalak rüptürü açısından dikkat
HIV
Akut retroviral sendrom
AteĢ, boğaz ağrısı, eksüdasız farenjit (%50-
70) jeneralize ağrısız lenfadenopati, yaygın
makulopapüler döküntü, artralji,
mukokutaneöz ülserler, diare görülebilir.
Tanı
ELISA (ilk 3-4 hafta negatif olabilir)
RNA PCR
GABHS - KLİNİK
5-15 YaĢ arası çocukların hastalığı
Sonbahar ve ilkbahar aylarında sık
Prodromal dönem olmaksızın ani baĢlayan
boğaz ağrısı, ateĢ, tonsiller eritem,
eksüda, yumuĢak ve sert damakta peteĢi,
ağrılı servikal lenfadenopati
Öksürük, burun akıntısı.. Gibi viral
semptomlar görülmez
Kızıl Ģeklinde görülebilir
Komplikasyonlar
Süpüratif; peritonsiller abse, derin boyun
absesi, süpüratif lenfadenit, otitis media,
sinüzit, mastoidit, menejit
Diğer; kızıl, romatizmal ateĢ, APSGN,
eritema nodozum, toksik Ģok sendromu,
GABHS - TANI
Boğaz kültürü (%90-95 duyarlı)
ASO titresi izlemi
Hızlı antijen testleri ( %95 özgül, %30-100 duyarlı)
Centor kriterleri
ǃ TaĢıyıcı olup tedavi gerektirmeyen durumlarda da bu testlerle pozitiflik saptanabilir.
ǃ Klinik bulguları olan çocuklarda pozitif saptanması güvenilir kabul edilirken, negatif olması durumunda tekrar önerilir.
ǃ EriĢkinlerde ise hızlı antijen testinin negatif olması anlamlı kabul edilir ve antibiyoterapi kullanılmaması önerilir.
CENTOR KRITERLERI
GABHS - TEDAVİ
EriĢkin hasta - komplike olmamıĢ vakalarda antibiyoterapikullanımı tartıĢmalı
Çocuklarda ise hastalık baĢlangıcından itibaren 9 gün içerisinde tedavi baĢlanması gerekmektedir.
Tedavi ile romatizmal ateĢ insidansı belirgin azalma göstermiĢtir. Bunun yanısıra glomerulonefrit geliĢimi antibiyoterapi kullanımından bağımsızdır.
Genellikle ampirik olarak tedavi edilir
Romatizmal ateĢ geliĢme riski %0.3, epidemi durumunda %3
Benzatin penisillin 1.2 MU-IM tek doz / penisillin V 2*500mg PO 10 gün
Allerji durumunda eritromisin 1gr/gün – 10 gün
Altrenatif olarak sefalosporin / klindamisintercih edilebilir
DIFTERI - KLINIK
Etken; Corynebacterium
diphtheriae
AĢılama sonrası görülme
sıklığı belirgin azalmıĢtır.
Letal farenjit
nedenlerindendir.
2-4 günlük inkübasyon
süresinden sonra,
kırgınlık, boğaz ağrısı,
ateĢ ve disfaji
Gri-yeĢil psödomembran; bazen larinks ve trakeaya yayılım ile ses kısıklığı, öksürük, stridor, solunum sıkıntısı görülebilir
Hassas servikal lenfadenopati
Bull neck; öküz boynu görünümü
Toksin salınımı ile miyokardit, polinöropatigeliĢebilir
Kardiyovasküler kollaps, yaygın organ disfonksiyonu sonucu ölüm
DIFTERI – TANı VE TEDAVI
Tanı Kültür
PCR
Toksijenite testleri
Tedavi Difteri klinik Ģüphesi varsa tedavi en hızlı Ģekilde
baĢlanmalıdır. Antitoksin uygulanması tedavinin temelidir
Antibyoterapi hastalığa etki etmez fakat kolonizasyonun kaldırılması ve bulaĢın önlenmesi için kullanımı önerilir
5 gün penisillin G + 5 gün penisillin V
Eritromisin 4*500mg , 10 gün
Rifampisin 600mg/gün, 10 gün ĠyileĢme döneminde toksoid aĢı yapılmalıdır
Corynebacterium ulceras
Çiğ süt tüketimine bağlı bulaşan patojen
Difteri ile aynı klinik bulgular
Arcanobacterium haemolyticum
10-30 yaş arası sık
streptokokkal farenjit benzeri tablo
Döküntü sık; kızıl benzeri, ürtikeryal, eritema
multiforme
Penisillin direnci olabileceği için eritromisin
4*250mg PO 10 gün
VINCENT ANJINI
Klinik Anaerob kaynaklı
Yüzeyel ülserler ve nekroz → psödomembran
Kötü ağız hijyeni önemli neden
Tanı Klinik bulgulara ek olarak
gram boyama
Tedavi Penisillin / klindamisin
H2O2 ile gargara
GONOKOKKAL FARENJIT
Klinik
Oral seks yapanlarda
Asemptomatik taĢıyıcılık, kronik / tekrarlayan tonsillit, akut tonsillit ± eksüda görülebilir
Tanı
Thayer- martin besi yeri
Tedavi
Genital enfeksiyonlara göre tedavi daha zordur
Seftriakson 125mg IM / siprofloksasin 1*500mg / ofloksasin 1*400mg / gatifloksasin *400mg tek doz
KLAMIDYA
Klinik
Gonokok ile benzer
Tanı
Serolojik testler, kültür, antijen tarama tastleri
Tedavi
Tek doz 1*1gr azitromisin
Doksisiklin 2*700mg PO – 7 gün
KANDIDA
Klinik Ġmmun yetersiz hastalarda
görülür
Disfaji, odinofaji, beyaz plaklar ve kanama alanları
Tanı Saboraud besiyeri
KOH incelemede maya görünümü
Tedavi Sistemik flukonazol /
itrokonazol
DIĞER NADIR ETKENLER
Sifiliz
Tuberküloz
Mikoplazma pnömoni (epidemik)
TEDAVI ǃǃǃ - STEROID
Havayolunu kapatan tonsiller hipertrofi
Ciddi trombositopeni
Hemolitik anemi
KOMPLIKASYONLAR
Nadiren havayolu tıkanıklığı,
enfeksiyonun lokal ya da sistemik yayılımı,
derin boyun absesi,
nekrotizan fasiit, uyku apnesi
bakteriyemi,
sepsis ve ölüm bildirilmiĢtir
LINGUAL TONSILLIT
Klinik Tonsillektomi (palatin) olmuĢ kiĢilerde görülen nadir bir
klinik
Boğaz ağrısı; özellikle dil hareketleri ile artar
Hot potato voice
Disfaji, ateĢ, solunum sıkıntısı, stridor olabilir
Tanı Direkt / indirekt laringoskopi
Tedavi Antibyotik ve destek tedavisi
Havayolu açıklığı açısından nemlendirilmiĢ oksijen, hidrasyon, steroid, nebülize adrenalin
LARENJIT
Viral üst solunum yolu enfeksiyonu sıklıkla neden
%10 bakteriyel etkenler sorumlu
Klinikte ses kısıklığı ve konuĢma problemi ön plandadır
Enfeksiyon dıĢı nedenler arasında tumor, koroziv ve termal yanıklar, travma, GÖR mevcut
Bakteriyel enfeksiyon bulgusu yoksa antibyoterapi kullanılmaz, steroidsemptomları azaltabilir
AKUT EPİGLOTTİT
H. Ġnfluenza aĢısı öncesi pediatrik hastalık kabul edilirdi. AĢı ile birlikte çocuk olguları azalmıĢ fakat eriĢkin olgularda artıĢ görülmeye baĢlanmıĢtır
Supraglottik yapıları içine alan lokalize selülit, infraglottik alana yayılmaz
En sık etken H. Ġnfluenza, çoğunlukla etken saptanamaz
YaĢ ve mevsimsel dağılım göstermez
Erkeklerde ve sigara kullananlarda daha sık
ÜSYE bulguları Ģeklinde prodromal dönem görülür
Diabet gibi komorbid durumlarda havayolu obstruksiyonu daha hızlı geliĢir ve genellikle giriĢim gerektirir
Klinik bulgularla uyumsuz Ģiddetli boğaz ağrısı görülebilir
Ses kısıklığı beklenen bir bulgu değildir
Olguların yarısında ateĢ görülmez
AteĢ ile uyumsuz taĢikardi ciddi hastalığı
düĢündürür
Boyunda palpasyonla hassasiyet güvenilir bir
bulgu
EĢlik eden uvulit, farenjit, tonsillit, parotit
olabilir ve bu durum tanıyı dıĢlatmaz
Havayolu tıkanıklığının erken bulguları;
ağızdan salya akması, disfoni dikkate
alınmalıdır
Koklama pozisyonundaki hastalar
obstruksiyon için riskli
Tanısal yaklaĢım
Ağır olgularda klinik tanıda faydalı
Hafif olgularda tanı koymak zorlaĢabilir
Solunum sıkıntısı olmayan hastalarda
laringoskopik inceleme yapılmalı; ödemli
epiglot
Solunum sıkıntısı bulguları olanlarda indirekt
laringoskopi kontraendike
Yan grafilerde baĢ parmak bulgusu %90
duyarlı, negatif olması ise tanıyı dıĢlatmaz
Her hasta hızla entübe edilecek
şartlarda izlenmeli
Olguların çoğunda entübasyon
gerekmez
Muhtemel patojen organizmalara karĢı
antibyoterapi baĢlanmalı
Sefotaksim / seftriakson Steroid ve nebülize adrenalin tedavilerinin
yararı tartıĢmalı
DERİN BOYUN ENFEKSİYONLARI
ANATOMĠ
PERĠTONSĠLLER ALAN
PARAFARĠNGEAL ALANKarotid arter, jugular ven, servikal sempatik zincir,
9-12 kranial sinirler
RETROFARĠNGEAL ALANKafa tabanı ile üst mediasten (T2 seviyesi) arası
boĢluk
DANGER / TEHLĠKE ALANIRetrofaringeal alanın posterior kısmı
PREVERTABRAL ALANKafa tabanından, koksikse kadar uzanan boĢluk
Nadir fakat hızla
kötüleĢerek, hayatı
tehdit eden boyutlara
varan enfeksiyonlar
Ağız hijyeninin
iyileĢmesi ve antibiyotik
kullanımı ile günümüzde
sıklığı belirgin azalmıĢtır
Çoğunlukla aerob ve anaerob bakterilerin
birlikte görüldüğü polimikrobial bir hastalıktır
Etkenler arasında streptokok, stafilakok,
bakteriodes, H. Ġnfluenza, pseudomonas
auroginoza, klebsiella, kandidia albikans
Enfeksiyon selülit karakterindedir.
Fasyaların da enfeksiyona eĢlik etmesi ile abse geliĢimi olabilir. Bu iki durumun ayrılmasında BT ve MR görüntülemeleri faydalı olabilir.
Selülit intravenöz antibiyoterapi ile tedavi edilebilirken abse geliĢiminde ek olarak drenaj gereklidir
Anatomik yapılar arasında önemli bir bariyer yapı olmadığı için enfeksiyon hızla ilerleyebilir
Trismus geliĢebileceği için ihtiyaç halinde entübasyon zorlu olabilir. Bu Ģartlarda dahi nöromusküler blokaj önerilmez
Gereklilik halinde krikotiroidotomi tercih edilir
PERITONSILLIT (PERITONSILLER SELÜLIT VE
ABSE)
Derin boyun enfeksiyonları içinde en sık
görülen
Nedenler arasında
Akut ve kronik tonsillit, dental giriĢimler,
enfeksiyöz mononukleoz, sigara kullanımı, KML
Polimikrobial enfeksiyon
Her yaĢta özellikle tonsillektomi yapılan
olgularda görülür
Semptom ve bulgular;
odinofaji, disfaji, ağızdan salya akması, trismus, yansıyan kulak ağrısı
Hot potato voice
AteĢ, kırgınlık, dehidratasyon
Eritamatöz oral mukoza, pürülan akıntı, hassas servikal lenfadenopati
Peritonsiller abse de semptomlar daha belirgindir
Peritonsiller selülit ise daha fazla bilateral olma eğilimindedir
Absede etkilenen tonsil aĢağı ve içe doğru, uvulaise karĢı tarafa doğru yer değiĢtirmiĢtir. Lokalizasyon olarak genellikle tonsil üst kısmında yer alır.
Tanı Peritonsiller abse olgularında enfeksiyöz mononukleoz
görülme sıklığı % 20 olduğu için buna yönelik testler yapılmalıdır
Direk grafiler tanıda yardımcı olmaz, bunun yerine abse ve selülit ayrımı için kontrastlı BT/ US görütüleme faydalı olabilir
Tedavi Havayolu tıkanıklıklarında acil aspirasyon yapılmalıdır, tüm
abselerde drenaj faydalı
Çok genç ve uyumsuz hastalarda tonsillektomi faydalı olabilir
IV antibyoterapi
Yüksek doz penisillin + metronidazol
Sefoksitin / ampisillin+sülbaktam / klindamisin Toksik görünümlü, komorbid hastalığı olanlar, dehidrate
olgular, Ģiddetli ağrı gibi durumlarda hastaneye yatırılarak izlem önerilir
En önemli komplikasyon faringeal
obstruksiyon
Sepsis, abse rüptürü ve pulmoner
aspirasyon, ampiyem, pulmoner abse
Enfeksiyonun yayılımına bağlı mediastinit,
miyokardit, juguler ven tromboflebiti, septik
emboli, Lemierr send ( postanjinal sepsis),
nekrotizan fasiit, menenjit, serebral abse…
LUDWIG ANJİNİ
Saatler içerisinde ölüme neden olabilen potansiyel fulminan bir hastalık
Genellikle alt molar diĢlerde giriĢim, enfeksiyon sonrası görülür
Mandibula kırıkları, yabancı cisim, ağız tabanında yırtık gibi durumlarda neden olabilir
Peritonsiller enfeksiyonlarla benzer bulgular görülür, farklı olarak boyunda ĢiĢlik görülebilir
Submandibular ĢiĢlik, dilde yukarı ve öne yer değiĢtirme en sık klinik prezentasyon
Tanı klinik ile koyulur, BT/US yardımcı olabilir
Ani asfiksi en sık ölüm nedeni
Gereğinde topikal anestezi altında
entübasyon uygulanmalıdır
Tedavi peritonsiller abse ile benzer
Mortalite oranı %10’daz az (erken agresif
antibyoterapi ile)
Peritonsiller abseye benzer Ģekilde
enfeksiyon yayılımı ve buna bağlı
komplikasyonlar görülebilir
RETROFARİNGEAL ABSE
Olguların %96’sı 6 yaĢ altı çocuklar,
günümüzde eriĢkinlerde sıklık artmakta
Otitis media, parotit, tonsillit, dental
giriĢimler...lokal yayılım
Travma; kılçık, koroziv içimi, vertebra
kırıkları
Polimikrobial etken
Vertebral osteomyelit pyojen yayılımına
bağlı….staph
Klinikte benzer semptom ve bulgular
Disfoni; ördek sesi ‘’cri du canard’’
Solunum yolunu açık tutmak için boyun ekstansiyondatutulur
AteĢ, toksik görünüm gibi sistemik bulgular daha belirgin
Abse orta hatta palpe edilebilir, fakat rüptür riski içerir
Klinik bulgulara ek olarak yan boyun grafisi, BT, MR görüntüleme tanıda yardımcı
Tedavi IV antibyoterapi
Tbc ve fungal enfeksiyonlar tanıda düĢünülmeli
Bazı retrofaringeal abse olgularında cerrahi giriĢim olmaksızın iyileĢebilir
Vertebral osteomyelit olgularında boyun immobilizasyonuna dikkat edilmelidir
PARAFARİNGEAL ABSE
Diğer derin boyun enfeksiyonları ile benzer
etyoloji ve klinik
Arka farinks duvarında öne doğru
bombelik görülebilir
Tanı klinik bulgularla koyulur, USG/BT/MR
görüntüleme yardımcı
Vasküler komplikasyonlar açısından
anjiografi, dopler US, MR anjiografi faydalı
olabilir
Tedavide hızla antibyoterapi baĢlanmalı
SeçilmiĢ olgularda cerrahi gerekmeyebilir, fakat cerrahi açısından değerlendirilmeli
Kontrol edilemeyen sepsis ve septik emboliolgularında jugular ven ligasyonu gerekebilir
Komplikasyonları diğer boyun enfeksiyonları ile aynı olmakla birlikte içerdiği damarsal ve sinirsel yapılar nedeni ile komplikasyon riski daha fazla
Ġpsilateral Horner send, karotid arter erozyonuna bağlı kanamalar görülebilir
Septisemiye bağlı karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma bildirilmiĢtir. Bu olgularda fusobakter ve staph. Aureus sıklıkla etkendir
RİNOSİNÜZİT
Frontal, maksiller, etmoid, sfenoidal sinüs
ÜSYE sonrası rinosinüzit geliĢme sıklığı %0.5-2
Nazal septal deviasyon, polip, travma, yabancı cisim, kokain kullanımı…
Ġmmunyetersizlik durumları
Silier disfonksiyon önemli bir neden
Geçici; ÜSYE sonrası
Kalıcı; sendromlar
Akut viral, akut bakteriyel, kronik ve
tekrarlayan akut varyasyon Ģeklinde
sınıflandırılır
Soğuk algınlıpında %90 akut viral form eĢlik
eder
Etkenler; S. Pnömoni, H. Ġnfluenza, M.
Kataralis
HIV + ve kistik fibroziste; P. Auroginoza
önemli
Kronik formda S. Aureus belirgin
Fungal etkenler; aspergillus, candida,
histoplazma, koksidiodes, kryptokok…
KLINIK BULGULAR
Ağrı frontal sinüzit; alın ve gözlerde Ģiddetli olabilir,
sfenoid sinüzit; yüzde müphem tarzda
Maksiller sinüzit; elmacık kemikleri üzerinde
Etmoid sinüzit; periorbital, temporal ağrı olabilir
Mukopürülan burun akıntısı, nazal konjesyon
Yüzde basınç ve doluluk hissi
Postnazal akıntı
Halsizlik, kokuda azalma, ateĢ, maksiller diĢ ağrısı, kulakta dolgunluk, basınç da olabilir
Bulgular 4 haftadan daha kısa süreli
KLINIK DEVAM
Akut viral form tipik olarak 7-10 günde geliĢir ve
bulgular spontan düzelir
Bakteriyel formda sempromlar 10 gün içerisinde
kötüleĢir, bulgular daha Ģiddetli olma
eğilimindedir
Kronik sinüzit yavaĢ progresyon gösterir, sık
tekrarlama eğilimindedir. Semptomlar akut form
gibidir. Ek olarak kronik öksürük, nefeste kötü
koku, larenjit, bronĢit, astımda kötüleĢme
görülebilir
Tekrarlayan sinüzit; yılda 4-5 kez akut sinüzit
görülmesi. Aralarda tamamen normal olmalı
Ġnvaziv fungal sinüzit ise (mukormikoz);
agresif tedavi gerektiren (rhizopus) fırsatçı
enfeksiyon. FM; gri, krırılgan, kanamasız
görünüm. Ġleri olgularda nekrotik ve siyah
görülür
RINOSINÜZIT- TANI
Lokal dekonjestan uygulanması sonrası FM
daha uygun; mukozal eritem, ödem, pürülan
akıntı
Kültürde etkenin üreme ihtimali düĢük;
kronik, tekrarlayan ve fungal düĢünülen
olgularda önerilir
RADYOLOJİ
Rutin değil
Kronik, tekrarlayan formda, Ģüpheli olgularda, tedaviye yanıtsızlık, komplikasyon değerlendirmede önerilir
Aksiyel ve koronal BT ; hava-sıvı seviyesi, sinüste opaklaĢma, mukozal kalınlaĢma görülebilir
Duyarlı fakat özgül olmayan bir yöntem
Asemptomatik hastalarda tesadüfi mukozalkalınlaĢma görülme oranı %40, mevsimsel allerjideanormal görünüm olabilir
Komlikasyonların değerlendirilmesinde kontrastlı MR gerekebilir (MSS, orbita, diğer yayılım)
Direk grafi ile BT benzer bulgular, tanıda faydası kısıtlı
Sinüz endoskopisi diğer bir seçenek
AYIRICI TANI
Rinit; temiz burun akıntısı, ağrı olmaması ile ayırt edilebilir.
Maliniteler
Gerilim tipi baĢ ağrısı
Vasküler baĢ ağrısı
Yabancı cisim
DiĢ hastalıkları
Beyin absesi, epidural abse, menenjit benzer klinik verebilir
TEDAVI
Semptomatik
Analzejik, antipiretik
dekonjestan
Antibyoterapi
Çoğu olguda gerekli değildir. Semptomlar 7
günden sonra düzelme göstermemiĢse, ateĢ-
pürülan akıntı gibi bakteriyel enfeksiyonu
düĢündüren bulgular varsa (süreden bağımsız)
kullanılabilir
Yüksek risk grubundaki immunsuprese
hastalarda kullanılmalı
ANTIBIYOTERAPI
Amoksisilin 7-10 gün ilk tercih (yüksek dirençli bölgelerde tedavi baĢarısı düĢük)
Penisillin allerjisi; TMP+SMTH / makrolid ( 3 gün yeterli olabilir)
7 günlük tedaviye yanıt alınamayan olgularda; Yüksek doz amoksisilin+klavunat (14 gün)
Sefuroksim aksetil / 3. kuĢak sefalosporin
Klindamisin ± sipro / azitro / klaritromisin / kinolon
Metronidazol herhangi bir rejime etkinliği arttırmak için eklenebilir
Komplikasyonlarda IV tedavi
Kronik olgularda antifungal faydalı olabilir
Dekonjestan tedavide amaç; ödemin azaltılması, sinüs drenajının tekrar sağlanması
Topikal (tercih edilir)/sistemik olarak antibiyoterapiyeeklenmeli
Topikal dekonjestanlar 3-5 gün kullanılabilir, uzun süreli kullanım rebaund konjesyona neden olur (rhinitis medicomentosa)
Sistemik oral dekonjestanlar; TCA, MAO inhibitörleri, beta blokör kullananlarda dikkat edilmeli
Antihistaminikler drenajı bozabilir, allerjik sinüzitte kullanılmalı
Topikal steroid; kronik ve allerjik rinitte faydalı
Salin burun temizleme faydalı (hipertonik salin daha etkin)
KOMPLIKASYONLAR
Toksik görünümlü, immunsuprese olgular yatırılarak tedavi edilmeli
BronĢit ve astım sıklığında artıĢa neden olur
MSS yayılımı ile fulminan seyredebilir Menejit, kavernöz sinüs trombozu, epidural
ampiyem, beyin absesi
Periorbital selülit, abse, optik nörit, körlük, orbital abse görülebilir
Mukormikoz olgularında komplikasyon tanı ve tedavideki gecikme ile direk bağlantılı
TEġEKKÜR EDERĠM.