92

TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Embed Size (px)

DESCRIPTION

TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Citation preview

Page 1: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32
Page 2: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32
Page 3: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 1 11/20/12 7:33 PM

Page 4: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 2 11/20/12 7:33 PM

Page 5: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 3 11/20/12 7:33 PM

Page 6: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 4 11/20/12 7:33 PM

Page 7: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 5 11/20/12 7:33 PM

Page 8: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 6 11/20/12 7:33 PM

Page 9: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Yönetim Kurulu BaşkanıMehmet YILDIRIM

Yeni bir sayıda tekrar siz değerli sektör temsilcileri ve tedarikçi firmalar ile buluşmanın mutluluğunu ya-

şamaktayız.

Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneğimizin en önemli organi-zasyonlarından birisi olan 7. Geleneksel Altın Oklava Bak-lava Ustaları Yarışması’nı geride bıraktık. Bizler baklavanın lezzetini ve şöhretini ebedileştirmekle görevliyiz. İşte bu has-sasiyetle geleneksel olarak düzenlediğimiz Altın Oklava Bak-lava Ustaları Yarışması’nı da başarıyla icra ettik.

BAKTAD Baklavanın Türkiye ile markalaşarak, dünyaya tanı-tımı ve tüketiminin yayılması amacı altında önemli çalışmalar yapmaktadır. Kaliteli ustalar yetiştirmek ve en büyük serma-yemiz olan oklavayı bu gençlerimize gönül rahatlığıyla tes-lim edebilmek İçin gerçekleştirdiğimiz organizasyonda okla-va sallayan bütün ustalarımı da tebrik ediyorum.

7. Altın Oklava Baklava Ustaları Yarışmasını bu yıl Tarihi Ya-rımada Baklava Festivali kapsamında Fatih Belediyesi Başka-nı Sayın Mustafa Demir’in destekleri ile gerçekleştirdik. Bu önemli günümüzde bizleri yalnız bırakmayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin, Gaziantep Milletve-killeri Nejat Koçer, Halil Mazıcıoğlu, Mehmet Sarı, Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah, Fatih Belediye Başkanı Mustafa De-mir ve değerli Sivil Toplum Örgütleri Yöneticilerine, sektör temsilcilerine BAKTAD Yönetim Kurulu ve üyeler adına ayrı ayrı teşekkür istiyorum. 7. Geleneksel Altın Oklava Baklava Ustaları Yarışmasının ana sponsorluğunu üstlenen Özmen Un Yönetim Kurulu Başka-

nı Erhan Özmen Bey’e, Felda Iffco Gıda, Sarmaşık Makine, Ayhan Kutu, Marasta Dondurma, Mateks Makine, Topaloğlu İş Elbiseleri, Aventurin, Tiryaki Agro Gıda yetkililerine, böyle bir günde bizi yalnız bırakmadıkları ve ellerinden gelen des-teği gösterdikleri için teşekkürlerimi sunuyorum.

Ana sponsorumuz başta olmak üzere organizasyonumuza sponsorluk desteği veren tüm markalarımız, bundan sonra-ki dönemde de baklava dünyasından en üst seviyede olum-lu tepkiler alacaktır, almalıdır da…BAKTAD olarak, Geleneksel Türk Tatlısı Baklava isimli 2 cilt-ten oluşan bir kitap ve film yapmak için çalışmalar yapıyo-ruz. Kitap ve film ile baklavanın tarihi, günümüzdeki du-rumu, Türkiye’deki önemli üreticileri tanıtmanın yanında Türk kültürüne ait bir tat olduğunu göstermeyi amaçlıyo-ruz. Ayrıca yurtdışındaki ilgililere baklava üreticileri tanıtıla-rak Türkiye’nin imajına katkıda bulunulacak, ülke içindeki tüketicilerin baklava konusunda bilinçlenerek tarihi değerle-rimizin güçlenmesine katkı sağlanacaktır.Türkçe ve İngilizce olarak basılacak kitapta, baklava konu-sunda uzman firma ve ustalarımız yer alacaktır. Üretici firma-lara birkaç sayfa yer ayrılarak kendilerini en iyi şekilde tanıt-maları sağlanacaktır. Bu kaynak kitap sayesinde hem sektö-re hem de ülkemize katma değer sağlanacaktır.Bunun dışında önümüzdeki günlerde yeni organizasyonlar ve etkinlikler yaparak üreticiler ile tedarikçileri bir araya geti-receğiz. BAKTAD olarak çalışmalarımıza aralıksız devam edi-yoruz.

Sevgi ve saygılarımla.

MİLLİ TATLIMIZ BAKLAVA HAK ETTİĞİ DEĞERE KAVUŞUYOR

KASIM 2012 07

GIRISVEDERNEK 7 11/20/12 7:33 PM

Page 10: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

YAYINA HAZIRLIK

GOLDEN CITY MEDIAPERPA İş Merkezi B Blok Kat: 13 No: 2307 Okmeydanı - Şişli / İSTTel: 0212 320 00 34-35Faks: 0212 320 00 [email protected]

KASIM 2012YIL: 9SAYI: 32

7’NCİSİ DÜZENLENEN GELENEKSEL ALTIN OKLAVABAKLAVA USTALARI YARIŞMASI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

ÖZMEN UN BAKTAD ÜYELERİNE İFTAR YEMEĞİ VERDİ

DOSYA:BAKLAVA TEPSİLERİ

BAKTAD BAKLAVANIN KİTABINI YAZIYOR

TARİHİ YARIMADA’DA TARİHİ BİR YERLEŞİM: EMİNÖNÜ

TELLERLE ÇİVİLERİN AŞKI: FİLOGRAFİ SANATI

İÇİNDEKİLERKÜNYE

12BAKTAD Adına İmtiyaz SahibiMehmet YILDIRIM

Genel Yayın Yönetmeni / Alpay ERÜ[email protected]

Editör / Sinan DEMİ[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / Mustafa ŞÖ[email protected]

Görsel Sanat Yönetmeni / Ferhat GEDİ[email protected]

Reklam Müdürü / Sema ERÜ[email protected]

Reklam Sorumlusu / Derya [email protected]

Abone Dağıtım / Seval [email protected]

DANIŞMA KURULUMehmet YILDIRIM, M. Nadir GÜLLÜ, Murat BOZANOĞLU, Mustafa SEYİTOĞLU, Nevzat YEMEN, Süleyman KÖŞKEROĞLU, Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ, Prof. Dr. Osman ALTUĞ, Prof. Dr. Songül ÇAKMAKCI, Prof. Dr. Dilek HEPERKAN, Muhsin OKKIRAN

YÖNETİM YERİ VE ARDESİBaklava ve Tatlı Üreticileri Derneği İktisadi Müessesesi (BAKTAD) Bayram Tepe Mah. Malazgirt Cad. No: 26 PK:34664 K.Çekmece/İSTTel: 0212 687 23 07 Faks: 0212 687 58 61www.baktad.org.tr - [email protected]

BASKI VE CİLTMart Matbaa Sistemleri Tic. San. A.Ş.Merkez Mahallesi Burcu Sokak No: 6/1 Mart Plaza Nurtepe-Kağıthane/İSTTel: 0212 321 23 00

SÜRELİ YEREL YAYINTatlı Hayat Dergisi iki ayda bir yayınlanır. Yayınlanan yazı ve reklamların sorumluluğu sahibine aittir. Dergideki yazılar, görseller ve reklam çalışmaları izin alınmaksızın kullanılamaz. Gönderilen yazı ve görseller yayınlansın ya da yayınlanmasın iade edilmez.

YAYIN KURULUM. Nadir GÜLLÜ, Hüseyin BOZDAĞ, Murat BOZANOĞLU, Serdar SEYİTOĞLU, Cengiz BAYINDIR, Mehmet YILDIRIM, Mustafa EREN, Nevzat YEMEN, Yasin BİNGÖL, Ferhat KAHRAMAN, Şeref DİLBER, Ömer PAPUÇCU, Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ, Prof. Dr. Osman ALTUĞ, Prof. Dr. Songül ÇAKMAKCI, Prof. Dr. Hikmet BOYACIOĞLU, Doç. Dr. Aydın ÖZTAN, Dr. Can DEMİR, Av. Bülent DENİZ, Ömer BİLGİSEVEN, Burhan METİN, Nusret ÖZCAN, Hakkı Can KESKİL, Hüseyin IŞIK, Ümit SEVİNÇ, Emine BEDER, Ahmet YAVUZ, Ramazan BİNGÖL, Hür GİRGİN, Oktay AYMELEK, Erhan ÖZMEN.

ISSN NO 1306-777X

20

22

7872

61

GIRISVEDERNEK 8 11/22/12 3:12 PM

Page 11: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 9 11/20/12 7:33 PM

Page 12: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201210

YÖNETİM KURULU

Mehmet YILDIRIMYönetim Kurulu Başkanı

Yıldırım Gıda / Gaziantepli Tatlıcı

Nadir GÜLLÜOnursal Başkan

Karaköy Güllüoğlu

Murat BOZANOĞLUGenel Sekreter

Hacı Bozanoğulları

Nevzat YEMENMali İşler Komisyonu Başkanı

Tatsam Tatlıcılık

Ömer PAPUÇCUTeşkilatlanma

Komisyonu BaşkanıDiyar Burma

Ferhat KAHRAMANAR-GE Komisyonu Başkanı

Kahramans Pastaneleri

Ramazan ÇOŞKUNEğitim Komisyonu Bşk. Yrd.

Asıltat Baklava

Mahmut KARAHANTatlıcı Köse

Mehmet ÇİFTÇİÇelebioğulları Gıda

Mustafa EREN Eğitim Komisyonu Başkanı

Hacı Erenler

Ali BUZULAR-GE

Komisyonu Bşk. Yrd. Hacıbey Tatlıcılık

Salih YÜCEBasın Yayın ve Halkla

İlişkiler Komisyonu Bşk. Yrd.

Baksan Anteplioğlu

Necati GÖKSUBürokratik İşler

Komisyonu BaşkanıSeyitoğlu Helva ve Reçel

Mehmet GÜLAR-GE

Komisyonu Bşk. Yrd.Habiboğlu Tatlıcılık

Mehmet AZTEKİNSosyal İşler ve Kültürel Org.

Komisyonu Bşk. Yrd.Aztekin Baklava

Süleyman KAYASosyal İşler ve Kültür Org.

Komisyonu BaşkanıKöşkeroğlu Kebap ve Baklava

Cengiz BAYINDIRMali İşler

Komisyonu Bşk. Yrd. Ünlü Baklavacı Bayramoğlu

Hasan KÜNÇBasın Yayın ve Halkla

İlişkiler komisyonu Bşk. Yrd.Gaziantepli Hacı Bekir

Künç ve Oğulları

Nadir OKKIRANBas. Yay. ve Halkla İlişkiler

Komisyonu Başkanı Gaziantepli Çavuşoğlu

Kebap ve Baklava

Abdulsamet KARAYILANTeşkilatlanma

Komisyonu Bşk. Yrd. Gaziantepli Samet Usta

Ahmet ÇELEBİBürokratik İlişkiler

Komisyonu Bşk. Yrd.Seyran Pastaneleri

GIRISVEDERNEK 10 11/20/12 7:33 PM

Page 13: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 11 11/20/12 7:33 PM

Page 14: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201212

BAKTAD HABERLER

Sultanahmet Meydanı’nda Tarihi Yarımada Baklava Festivali kapsamında gerçekleştirilen 7. Altın Oklava Baklava Ustaları Yarışması’nın açılışına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep Milletvekilleri Nejat Koçer, Halil Mazıcıoğlu, Mehmet Sarı, Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir katıldı. Tarihi Yarımada Baklava Festivali ve 7. Altın Oklava Yarışması Sultanahmet Meydanı’nda muhteşem bir atmosferde gerçekleştirildi.

7’NCİSİ DÜZENLENEN GELENEKSEL ALTIN OKLAVA BAKLAVA USTALARI YARIŞMASI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

GIRISVEDERNEK 12 11/22/12 3:13 PM

Page 15: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 13

Tarihi Yarımada Bakla-va Festivali ve 7. Al-

tın Oklava Yarışması Sultanahmet Meydanı’nda coşkulu bir atmosferde gerçekleştirildi. BAKTAD Başkanı Meh-met Yıldırım, Türk mutfağının en önem-li değeri baklavaya sahip çıkarak, sektö-re katma değer oluşturduklarını belirte-rek, “Zenginliklerimizin kaynağını bile-rek, gelecek kuşaklara aktarmanın for-mülünü bulmalıyız” dedi. Tarihi Yarıma-da Baklava Festivali ve 7. Altın Oklava

Yarışması Sultanahmet Meydanı’nda muhteşem bir atmosferde gerçekleş-tirildi. Aile ve Sosyal Politikalar Baka-nı Fatma Şahin, Gaziantep Milletvekil-leri Nejat Koçer, Halil Mazıcıoğlu, Meh-met Sarı, Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah, Fatih Belediye Başkanı Musta-fa Demir, BAKTAD Yönetim Kurulu Baş-kanı Mehmet Yıldırım, BAKTAD üyeleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı etkin-likte, Osmanlı Padişahlarının en önemli geleneklerinden biri olan temsili Bakla-

va Alayı da yapıldı. Yarışma sonrasında Sultanahmet Meydanı’ndaki herkese ve etkinliği merakla izleyen turistlere bak-lava dağıtıldı.

Milli Tatlımız BaklavaOrganizasyonun açılış konuşmasını BAKTAD Yönetim Kurulu Başkanı Meh-met Yıldırım yaptı. Baklavanın ve tat-lının geleneklerimizde, kültürümüzde farklı bir yönü olduğunu belirten Yıldı-rım, “Biz, konuşmalarımızda, muhabbet-

7’NCİSİ DÜZENLENEN GELENEKSEL ALTIN OKLAVA BAKLAVA USTALARI YARIŞMASI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

BAKTAD Genel Başkanı Mehmet Yıldırım

Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir

Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah

GIRISVEDERNEK 13 11/22/12 3:13 PM

Page 16: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

BAKTAD HABERLER

KASIM 201214

işlere imza atıyoruz. Baklavanın tarihini an-latan bir kitap ve baklavacıların bir belgesel filmini hazırlama çalışması içindeyiz ve bu çalışmalarımız çok kısa bir süre içinde piya-saya çıkacak.

Siyavuşpaşa Kız Meslek Lisesinde kurdu-ğumuz atölyemizle baklavanın yapımını

gençlerimize aktarıyoruz. Bununla birlikte Gaziantep’te yakın zamanda bir Meslek Yük-sek Okulu kuracağız. Bunun için de çalışma-larımıza devam ediyoruz” dedi.

Medeniyetimizin Mirası BaklavaFatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ise konuşmasında, “Medeniyetlerin beşiği olan

lerimizde daha iyi anlaşabilmek için, “Tat-lı yiyelim, tatlı konuşalım” deriz. Kız isteme-ye tatlıyla, baklavayla gideriz. Padişahların tatlısı, sofraların padişahı olan baklava, ken-di kültürümüz, kendi değerimiz ve tamamen Türk mutfağının eseridir. BAKTAD olarak farklı etkinliklerle, farklı organizasyonlarla kültürümüzün tanıtımı yönünde çok önemli

Bakan, Milletvekilleri, Vali ve BAKTAD Yönetim Kurulu Üyeleri konuşmaların ve Yeniçerilerden oluşan Baklava Alayının gösterisinin ardından stantlara geçerek burada meydanı dolduran halka ve turistlere baklava ikram etti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin

GIRISVEDERNEK 14 11/22/12 3:13 PM

Page 17: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 15

bir noktadayız. Biz insana dair ne varsa, kültürümüzü daha da yükseltmek, ge-nişletmek için çalışmalar yapmak zo-rundayız. Tarihi yarımadada 10 bin tari-hi eser var. Bu eserleri, medeniyetlerin bize bıraktığı değerlerle birlikte bir son-raki nesillere aktarabilmenin çalışmala-rını yapıyoruz. Türkiye’nin marka değe-

rine en çok katkıda bulunan tarihi mut-fak değerimiz baklavadır. Böyle bir et-kinlikle baklavamızı medeniyetimizden miras alıp, kuşaklar arası aktarmak da bizim görevimizdir” dedi.

Yer Fıstıklı BaklavaOsmaniye Valisi Celalettin Cerrah da,

Türkiye’de yer fıstığı üretiminin yüzde 60’ının Osmaniye’de gerçekleştiğine dik-kat çekerek, “Bizim amacımız baklava sektöründeki firmalarımızın, çeşitleri ara-sına yer fıstıklı baklavayı da koymalarıdır. Bu da özellikle Osmaniye’nin katma değe-rinin yükselmesine ve yeni bir sinerji oluş-masına neden olacaktır” diye konuştu.

GIRISVEDERNEK 15 11/22/12 3:13 PM

Page 18: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

BAKTAD HABERLER

KASIM 201216

Baklavanın Başkenti AntepGaziantep Milletvekili Nejat Koçer ise baklavanın başkentinin Gaziantep oldu-ğunu ve baklavanın artık tescillendiği-ni belirtti. Koçer, şunları söyledi: “Coğ-rafi işaret olarak AB Komisyonu’na da ilk başvuruyu yaptık. Başvuru süre-ci devam ediyor. İnşallah yakın zaman-da AB’de de baklavanın tescili yapıla-cak. Baklava Türkiye’nin olacak, baş-kenti olarak da Gaziantep’in coğrafi tes-cil işareti olacak.”

Kültür Yaşamın Bir ParçasıdırAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma

Şahin, kültürün yaşamın bir parçası ol-duğunu ifade ederek, “Bizim tarihimiz medeniyetimiz çok köklüdür. Önem-li olan bunu yaşatmak ve yaşatılmasını sağlamaktır. Baklava alayımız özellikle Ramazanlar da Padişahların yeniçerile-re olan sevgisini anlatmak için kullan-dığı bir ritüeldi. Baklava, sevginin, say-gının ifadesi olarak kullanılmıştı. Tahıl-dan, undan, tatlıdan oluşan başka bir kültür yok. Bir dilim baklavanın içinde korkunç bir kalite var. Unun kalitesi, us-tanın kalitesi, oklavanın kalitesi, fıstığın kalitesi, yağın kalitesi. Biz kendi mutfa-ğımıza sahip çıkmalıyız ki, hiç kimse bu

değerlerimize uzanamasın. Yurt dışı-na çıkıyoruz bakıyoruz Yunanistan bak-lavamızı almış. Kendi mutfakları diye sundukları mutfak tamamen Gaziantep Mutfağı. Biz medeniyeti, küreselleşmeyi yerel zenginliklerimize yaslanarak ger-çekleştireceğiz. Onun için öncelikle de-ğerlerimize sahip çıkacağız” açıklama-sını yaptı. Daha sonra Nadir Güllü’nün jüri başkanlığını yaptığı, Murat Boza-noğlu, Süleyman Kaya, Ömer Pabuççu, Hasan Künç, Mehmet Çiftçe’den oluşan jüri oluşturuldu. Baklava ustaları en hız-lı, en ince şekilde yufkalarını açarak birin-ci olmaya çalıştılar. Festivalde konuşma-

Kenyalı Richard Mwanda, ‘Gaziantep baklavasınasıl yenir? Has baklava nasıl anlaşılır?’ konusunda Antep lehçesi ile bir konuşma yaptı.

GIRISVEDERNEK 16 11/22/12 3:13 PM

Page 19: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 17

Yarışmada, Gaziantepli usta Uğur Ayger birinci olurken, Bayburtlu Naci Aktaş ikinci, Gaziantepli Hasan Akdoğan üçüncü, Mustafa Kaya da dördüncü oldu. Ayrıca

yarışmacılardan birinciye 10, ikinciye 5, üçüncüye 3 ve dördüncüye de 1 tane Cumhuriyet altını ile 4 yarışmacıya da Fatih Belediyesi tarafından birer kol saati ve

plaket verildi.

GIRISVEDERNEK 17 11/22/12 3:13 PM

Page 20: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201218

BAKTAD HABERLER

ların ardından “7. Altın Oklava Baklava Ya-rışması” gerçekleştirildi. Jüri üyeleri 40 ustanın arasından seçilen 4 ustanın yap-tığı tatlıları değerlendirdi.

Önce, açılan yufkaların altına birer Türk bayrağı konularak incelik derecesi kont-rol edildi. Hamurun tepsiye döşenmesi, malzemesinin döşenmesi, kaymak yatır-mak ve kesmek konularında ayrı ayrı pu-anlama yapıldı. Yarışmada, Gaziantepli

usta Uğur Ayger birinci olurken, Bayburt-lu Naci Aktaş ikinci, Gaziantepli Hasan Akdoğan üçüncü, Mustafa Kaya da dör-düncü oldu. Birinci Uğur Ayger’in ödülünü takdim eden Bakan Fatma Şahin, “Uğur bekarmış onu evlendireceğiz. Nikâhını da beledi-ye başkanımız kıyıyor” dedi. Ayrıca yarış-macılardan birinciye 10, ikinciye 5, üçün-cüye 3 ve dördüncüye de 1 tane Cumhu-riyet altını ile 4 yarışmacıya da Fatih Be-

lediyesi tarafından birer kol saati ve pla-ket verildi. “7. Altın Oklava Baklava Yarış-masının” ardından Mehter Takımı konse-ri eşliğinde, yeniçerilerden oluşan Bakla-va Alayı’nın halka ve çevredeki turistle-re bir ton baklava dağıtımı ile son buldu. Törende Mehmet Yakar, baklava için yaz-dığı türküyü seslendirirken, Gaziantep’te okuyan Tanzanyalı üniversite öğrencisi de doğru baklavanın nasıl yeneceğini uygula-malı olarak gösterdi.

GIRISVEDERNEK 18 11/22/12 3:14 PM

Page 21: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 19 11/20/12 7:34 PM

Page 22: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201220

BAKTAD HABERLER

Özmen Un tarafından, Hacı Bozan Oğulları Restaurantta düzenlenen İftar Yemeğinde bir araya gelen BAKTAD Üyeleri, hem oruçlarını açtı hem de görüş alışverişinde bulundu.

Her Ramazan Ayında iftar ye-meği düzenleyerek bir ara-

ya gelen BAKTAD Üyeleri, bu yıl Özmen Un tarafından Hacı Bozan Oğulları Res-taurantta düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar Yemeğine BAKTAD Üyelerinin yanı sıra tedarikçi firma yet-kilileri de katıldı.

İftar yemeğin de bir konuşma yapan Öz-men Un Yönetim Kurulu Başkanı Er-han Özmen, düzenledikleri iftar yeme-

ğine katılarak kendilerini yalnız bırak-mayan BAKTAD Üyelerine ve diğer katı-lımcılara teşekkür ederek, herkese hoş geldiniz dedi. Şirketlerinin 1977 yılın-da Şakir ve Haluk Özmen kardeşler ta-rafından, günde 40 ton buğday işleme kapasitesiyle kurulduğunu belirten Öz-men, “Daha sonra kapasite ve kalite açı-sından birkaç defa çeşitli revizyonlar ve yatırımlar yapılmıştır. Bugün itibariyle 5 bin metrekare kapalı alana sahip, 2 üni-tesiyle yaklaşık olarak günlük 440 ton

buğday işleme kapasitesine sahip du-rumdadır. Günümüz koşullarına uyum sağlayan bir anlayışa sahip olan şirke-timiz aynı zamanda da gelecek öngörü-leriyle sektör maratonunda her zaman en iyi koşucularından birisi olmayı arzu etmektedir. Yurtiçi ve yurt dışı pazarla-rı genişleyen şirketimiz aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerinde duyarlı davranırken meslektaşları ile de her za-man güzel ilişkiler kurmayı hedeflemiş-tir. Dolayısıyla ülke ekonomimize hiz-

BAKTAD ÜYELERİ İFTAR YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ

GIRISVEDERNEK 20 11/20/12 7:34 PM

Page 23: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 21

met etmekten gurur duyuyor ve dünya-nın en güçlü ekonomisine ulaşmayı he-defleyen ülkemize sağladığımız katkıyı büyütmenin onurlu bir görev olduğuna inanıyor ve bu münasebetle yolumuzda ilerlemeye devam ediyoruz” dedi.

Özmen Un olarak kuruldukları ilk gün-den beri kaliteli ürünler sundukları-nı ifade eden Özmen, “Hammadde te-mininden üretim ortamındaki hijyene, birçok çeşitteki unlarımızın her birisini

kendi içerikleri doğrultusunda ve birçok boyuttan zenginleştirerek buğday har-manlamasına, kalite istikrarından buğ-day çeşitlerimizin stoklanmasına, si-parişlerin geldiği andaki en hızlı servis şartlarına kadar hepsini kendi branşla-rında başarılı arkadaşlarımızla beraber bir iş ortamında değil de sosyal zengin-likler kattığımız AR-GE ortamı içerisin-de üretiyoruz” dedi.

Erhan Özmen’in ardından bir konuşma

yapan BAKTAD Yönetim Kurulu Başka-nı Mehmet Yıldırım, derneği kurduğu-muz günden bu güne her konuda bize kayıtsız destek olan Erhan Özmen ve Özmen Un Ailesine teşekkürlerini sun-du. Böyle güzel bir iftar yemeği organi-zasyonu düzenleyerek BAKTAD Üyele-rini bir araya getirdiği için Özmen’e şük-ranlarını sunun Başkan Yıldırım, Erhan Özmen’e teşekkür plaketi taktim etti. Konuşmaların ardından iftar yemeği koyu muhabbet eşliğinde devam etti.

BAKTAD ÜYELERİ İFTAR YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ

GIRISVEDERNEK 21 11/20/12 7:34 PM

Page 24: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201222

BAKTAD HABERLER

BAKTAD, baklavanın tarihi, dünü, bugünü, geleceği ve önemli baklavacılarla ilgili bilgileri içeren film ve iki ciltten oluşan bir kitap hazırlıyor. BAKTAD, bütün bu çalışmaları yaparak baklavanın Türk Kültürüne ait bir değer olduğunu ortaya koymayı amaçlıyor.

BAKLAVA TARİHE KAYDEDİLİYOR

Baklava ve Tatlı Üreti-cileri Derneği,

Geleneksel Türk Tatlısı Baklava isimli 2 ciltten oluşan bir kitap ve film yapmak için çalışmalara başladı. BAKTAD’ın ha-zırlıklarına başladığı 2 ciltlik kitap ve film ile baklavanın tarihi, günümüzdeki durumu, Türkiye’deki önemli üreticileri tanıtmanın yanında Türk kültürüne ait bir tat olduğunu göstermek de amaçla-nıyor. Ayrıca yurtdışındaki ilgililere bak-lava üreticileri tanıtılarak Türkiye’nin

imajına katkıda bulunulacak, ülke için-deki tüketicilerin baklava konusunda bi-linçlenerek tarihi değerlerimizin güçlen-mesine katkı sağlanacaktır.İki ciltten oluşacak Geleneksel Türk Tatlı-sı Baklava kitabının ilk cildinde, Türk kül-türünde tatlı ve tatlıcılık, tarih içinde tatlı üretim yerleri, tatlı üretiminde kullanılan ürünler, Osmanlı’da baklava, baklava us-talarının yetiştirilmesi, Baklava Alayları, günümüzde baklavacılık ve baklava çeşit-leri gibi bölümler yer alacaktır. İkinci ciltte

ise baklavanın üretildiği ve tüketildiği böl-ge ve kültürler, geçmişten günümüze ünlü baklava ustaları, baklava tanıtım ve tarif-leri yer alacak. Ayrıca ikinci ciltte kalite ve güveni ile ön plana çıkan baklava üretici-lerinin detaylı bir şekilde tanıtıldığı bir bö-lüm bulunacaktır. Yapılacak filmde ise baklavacılık hakkında genel bilgilerin yanı sıra ülkemizde kalite-si ve güveniyle ön plana çıkan belli başlı baklava üreticileriyle yapılan röportajlar yer alacaktır.

GIRISVEDERNEK 22 11/22/12 3:11 PM

Page 25: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

GIRISVEDERNEK 23 11/20/12 7:35 PM

Page 26: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201218

BASINDA BAKTAD

GIRISVEDERNEK 24 11/20/12 7:35 PM

Page 27: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 19

GIRISVEDERNEK 25 11/20/12 7:35 PM

Page 28: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

KASIM 201226

ALFA PASTACILIK YAĞLARI, GELENEKSEL LEZZETLERİN YANINDA…

DORUK GROUP HOLDİNGDENEYİMİNİ “TAM BUĞDAY UNU” ÜRETİMİ İLE SOFRALARA TAŞIYOR

TGDF VE GDO’YA İLK RED KARAKÖY GÜLLÜOĞLU’NDAN

Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) tarafından bu sene yedincisi düzenlenen “BAK-TAD Tarihi Yarımada Baklava Festivali”ne bu yıl dünyada yağ konusunda uzman üretici FELDA IFFCO’nun pastacılık yağları konusundaki pro-fesyonel markası “ALFA Pastacılık Yağları” Al-tın Sponsor oldu. Bir Osmanlı geleneğini yaşat-mak adına ALFA altın sponsorluğunda düzenle-nen festivale katılan binlerce kişi hem birbirin-den lezzetli baklavaları tattı, hem de keyifli va-

Sağlıklı ve besleyici bir içerikle hijyenik koşullarda üreti-len ekmeği topluma kazandırmak amacıyla yürürlüğe gi-ren Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebli-ği, Tam Buğday Unu üretimini destekleyen standartla-rı ekmeğe kazandırıyor. Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ek-mek Çeşitleri Tebliği’nin getirdiği yeni standartların, Do-ruk Una Değer Katma Holding’in 9 yıldır sürdürdüğü üre-tim esaslarından oluştuğunu belirten DorMar Doruk Mar-mara Un Sanayiciliği A.Ş. Genel Müdürü Gürsel Erbap “40 yıllık Doruk Group Holding deneyimi ile sağlıklı ve nitelik-li beslenme bilincine sahip bir nesil oluşturmak bilinciyle bir buğday tanesinden kocaman dünyalar kuruyoruz. Teb-liğin getireceği standartlarda üretimi Doruk Unlu Lezzet-ler Holding’in bünyesinde bulunan UNO markamızla yıllar önce ürün haline getirerek tüketiciyle buluşturduk” dedi.

Karaköy Güllüoğlu, ülkemize gıda amaçlı 29 GDO’nun girmesi için başvuruda bulunan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Fede-rasyonu ile ilişkisini kesti. Geleneksel tatlı sektörünün önde gelen markalarından Karaköy Güllüoğlu, GDO başvurularına ilişkin tepki-sini göstermek için Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Fede-rasyonu (TGDF) ile bağlarını kopardı. Gıda amaçlı 29 adet GDO’nun ithalatı için 28 Ekim 2010 tarihinde Biyogüvenlik Kurulu’na baş-vuran TGDF’nin bir bileşeni olan Şekerli Mamül Sanayicileri Derneği’nin (Şemad) üyesi olan Karaköy Güllüoğlu, bu dernekten üyeliğini çekti. İki asırlık tarihi boyunca tüketici sağlığını ön planda tutan firma, ürünlerinde hiçbir zaman GDO’lu ürün kullanılmadığı-nı, bundan sonra da kullanılmayacağını duyurdu.

kit geçirme fırsatı yakaladı. Festivale, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Osmani-ye Valisi Celalettin Cerrah ve Fatih Belediye Baş-kanı Mustafa Demir de katıldı. ALFA’nın, profes-yonellerin hayatlarını kolaylaştıran, hamur işle-ri ve pastacılık ürünleri için ayrı ayrı geliştirilmiş özel formüllü ürünleri etkinlikte büyük ilgi gördü. Ürünleri kıvamında ve leziz yapan özel yağlarıyla ALFA, açtığı stant ile baklava ustalarının da be-ğenisini kazandı. BAKTAD Tarihi Yarımada Bak-

lava Festivali’ne Altın Sponsor olarak hem tari-hi lezzetlere verdiği değeri hem de baklavacılık mesleğine ve ustalara saygısını bir kez daha ka-nıtlayan ALFA, katılımcılardan tam not aldı. Et-kinlik kapsamında düzenlenen Yedinci Altın Ok-lava Baklava Yarışması da ziyaretçiler tarafın-dan ilgi ile izlendi. Festival kapsamında Meh-ter Takımı bir konser verdi. Konser kapsamında, “Yeniçeri”lerden oluşan “Baklava Alayı”, halka ve çevredeki turistlere bir ton baklava dağıttı.

AKTUEL 2 11/22/12 3:07 PM

Page 29: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 3 11/22/12 3:07 PM

Page 30: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

KASIM 201228

KONYA ŞEKER BİLİŞİM ALTYAPISIYLA DÜNYANIN YENİ SANAYİ DEVİ OLMAYA HAZIRLANIYOR!

SUNAR GRUP’UN USTASINDAN İYİ BAKLAVA TÜYOLARI

Son on yıl içerisinde gösterdiği baş döndürücü büyüme hızıyla, Konya Şeker farklı sektörlerde Türkiye’de et-kin bir kurum haline geldi. İç pazarlarda üstlendiği ak-tif rolün yanı sıra ihracat portföyünü de sürekli geniş-leterek 30 civarında ülkeye ihracat faaliyetlerini sür-dürüyor. Önümüzdeki dönemde de çok yüksek büyüme hedefleriyle dünya çapında lider bir kurum olma ama-cını taşıyan Konya Şeker, kurumsal bilgi bütünlüğü-nün bilişim altyapısını oluşturmak için Anadolu Bilişim Hizmetleri’nin yenilikçi hizmetlerinden yararlanarak di-namik bir yapılandırma başlattı.

Pastadan böreğe, milföyden baklavaya kadar ev dışı tüketimde pro-fesyonel şefler için üretilen “Sunar Profesyonel” margarin ürünleri, Sunar’ın ünlü şefi Sefa Usta’dan tam not aldı. Büyük oteller ve işletmeler için pasta ve börek yapımında kulla-nılan margarinler üreten “SUNAR Profesyonel” ürünlerini baklava üzerinde deneyen Sefa Usta sonuçtan memnun. Kısa sürede pro-fesyoneller tarafından kabul gören ve geniş ürün yelpazesi ile dik-kat çeken “Sunar Profesyonel” margarin serisi, Avrupa’nın 3. Büyük fuarı olan IBATECH’te kurduğu standla Nisan ayında büyük ilgi gör-müştü. Fuarda ürünlere kazandırdığı lezzet ve kullanım kolaylığı ile de usta aşçılardan tam not alan SUNAR Profesyonel ürünleri bak-lava denemesinden de yüzünün akıyla çıktı. Baklava, kadayıf, şerbetli tatlı çeşitleri ve su böreği için üretilen te-reyağı aromalı kaliteli bir margarin olan Sunar Profesyonel Bakla-valık margarin soya, ayçiçeği ve palm gibi bitkisel yağlardan üretil-miştir. Hamur katları birbirine yapışmadığı için mükemmel kabar-ma sağlar.

HACI ERENLER BAKLAVA KARADENİZ’DEYüzyıllar önce üretilen en güzel geleneksel lezzetimiz olarak bizlere aktarılan, fark-lı tarif ve sunumlarla her dilde, her renkte tadı damaklarda kalan, baklava serüveni-nin bir parçası olan 1990 yılında temelleri atılan Hacı Erenler adından kalite, hijyen ve güvenle söz ettirmiştir. Tatlı dünyasını sağ-lam temellere oturtan firma, sektörde pe-rakende ve toptancı piyasasının pazar pa-yında önemli konumdadır. Merkezi İstan-

bul olan Hacı Erenler Karadeniz’in ilk şu-besi açıldı. Hacı Erenler, Trabzon, Rize, Gi-resun, Ordu ve tüm Karadeniz piyasasına gerçek baklavayı tattırmak niyetiyle, Akça-abat Söğütlü de 13 Temmuzda ilk şubesini açtı. Son derece modern, TSE, ISO 22000 ve ISO 9008 standartlarına göre dizayn edilmiş şubede, maharetli ustalar tarafın-dan üretilen baklava çeşitleri, yöresel bö-rekler, yaş pasta, kuru pasta ve birçok çeşit

ürün 350 metrekare şık salonda misafirle-re sunulmaktadır. Doğu Karadeniz’de ilk şubesini açtıktan sonra hızla şubeleşmeye başlayan Hacı Erenler Baklava, Kasım ayında Trabzon’un en gözde caddelerinde açılan 5 şubesi ile hizmet vermeye başlamıştır. Hacı Erenler, son derece modern, hijyenik, taş fırında pi-şirilen baklavalar ve diğer ürünleriyle Ka-radeniz halkına hizmet vermektedir.

AKTUEL 4 11/20/12 7:39 PM

Page 31: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 5 11/20/12 7:39 PM

Page 32: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201230

AKTÜEL

HACI HASANOĞULLARI GÖRÜCÜYE ÇIKTI!Bursa’nın en önemli markası

Hacı Hasanoğulları 13-16 Eylül 2012 tarihlerinde CNR fuar mer-kezinde “10.Bayim Olur musun? Franc-hising ve Markalı Bayilik Fuar”ına katıldı. Mediaforce fuarcılık organizasyonu ve UF-

RAD işbirliğiyle düzenlenen, yaklaşık üç yüze yakın markanın girişimcilerle buluş-tuğu fuarda duygularını paylaşan Hacı Ha-sanoğulları Baklava Yönetim Kurulu Baş-kanı Yüksel Aktaş, bayi kavramını, sofra-sını paylaştığı aile fertleri olarak gördük-

lerini söyledi. 2012 hedefleri arasına yurt-dışı ihracatındaki son on yıl başarısını tüm Türkiye’ye yaymayı hedeflediklerinin altını çizen Aktaş, böylesine uluslararası fuarda Bursa’yı temsil etmekten dolayı mutlu ol-duklarını söyledi.

AKTUEL 6 11/20/12 7:39 PM

Page 33: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 7 11/20/12 7:39 PM

Page 34: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

KASIM 201232

TUĞRA TATLICILIK MİSAFİRLERİNİ MEST EDECEK

SEYİDOĞLU PARİS SIAL FUARINDA GÖZ DOLDURDU

Size gerçekten harika bir tavsiyemiz var! Tesadüfen karşımıza çıkan

Tuğra Tatlıcılığın el emeği göz nuru, sanat eseri gibi tatlılarını o kadar beğendik, hem lezzetine hem görüntüsüne o kadar hay-ran kaldık kif bu kadar emekli bir lezzetten herkesin haberi olmalı diye düşündük. Tuğ-ra Tatlıcılık çok ilginç bir tatlıcı, biz pek faz-

Gıda sektörünün öncü firmalarından Seyidoğ-lu, dünyanın en prestijli gıda fuarları arasın-

da yer alan SİAL’de ilgi odağı oldu. Son yıllarda başlattı-ğı ihracat atağıyla yeni pazarlar bulmaya odaklanan Se-yidoğlu, 400’e yakın ürün çeşidiyle katıldığı fuarda Avru-pa ve Ortadoğu ülkelerinin temsilcilerini ağırladı. Fuarın yeni bağlantılar bulma ve ihracat oranlarını artırma bakı-mından çok verimli geçtiğini ifade eden Seyidoğlu Genel Müdürü Mehmet Göksu, “Osmanlının geleneksel lezzetle-rini tüm dünyaya tattırmak için gitmedik ülke bırakmaya-cağız. Gerek Ortadoğu’da gerekse Avrupa ülkelerinde dü-zenlenen hemen her fuara katılıyoruz. Hedefimiz şu anda 10 ülkeye yaptığımız ihracatı 20 ülkeye çıkarmak” diye ko-nuştu. Seyidoğlu, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarlarından olan SIAL Gıda Fua-rına katılarak ürünlerini tanıttı. Fuarda kurulan standında Seyidoğlu ve yan markaları olan Sultanbacı, Seysu ve Ço-komiss ürünleri de tanıtıldı.

la benzerine rastlamadık. Bir kere yaptıkla-rı tüm tatlılar sanki bir filmin başrolünde oy-nayacakmış gibi, çok büyük özenle hazırlanı-yor. Bir de malzemesi gerçekten “bol kepçe”. Yani fıstıklı bir tatlı yiyorsanız fıstığa doyu-yorsunuz. Fıstıklı şöbiyeti, gelin bohçası, pa-dişah sarması her biri sanat eseri gibi, aynı emekle bir bir sarılmış... Önemli davetleri-

nizde, misafiriniz geldiğinde gururla çıkarta-bileceğiniz çok özel tatlılar, ikramlar arıyor-sanız. Tuğra Tatlıcılığa muhakkak bir ”alo” deyin. Bolu’da hazırlanan tatlıları evinize ka-dar yolluyorlar ve fiyatları da o emeğe, o lez-zete göre oldukça uygun. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım diye hakikaten buna denir. 0374 253 47 74

KIŞ AYLARININ VAZGEÇİLMEZ LEZZETİ: AYVA TATLISI

Osmanlı mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan meyve tatlıları, baş döndürücü hafifliği ve

unutulmaz lezzetiyle sofralara dönüyor. Kış aylarıyla birlikte artan tatlı tüketimi için hafif bir alternatif olan geleneksel lezzetleri mo-dern bir bakış açısıyla sunan Tatlıcı Tombak’ın ayva tatlısı, kaymak ile taçlanarak hem göze hem damağa hitap ediyor. Ağızda kolayca ezilen yumuşacık dokusu, enfes şerbeti ve aklınızı başınızdan alacak süt kokulu kaymağı ile vazgeçemeyeceğiniz, Tatlıcı Tombak’ın ayva tatlısı mevsim meyveleri kullanılarak hazırlanıyor. Sanki evde yapılmış gibi en doğal malzemeler kullanılarak tatlı se-verlere sunulan ayva tatlısı, Tatlıcı Tombak ustalarının marifetli el-leri ile lezzet serüvenini bir üst noktaya taşıyor. Her aşamasında yüzde yüz doğal malzemelerin kullanıldığı ayva tatlıları şerbetine dolgun kıvamını veren doğal şeker ile hazırlanıyor. Tatlıcı Tombak tarafından geliştirilen özel kaymağı ise, süt ve irmiğin mükemmel birleşimini yansıttığı gibi geleneksel kaymağa göre uzun ömürlü olu-şu ile de tazeliğini uzun süre koruyor.

AKTUEL 8 11/20/12 7:40 PM

Page 35: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 9 11/20/12 7:40 PM

Page 36: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

KASIM 201234

ASİ KÜNEFE BAYRAMPAŞA’DAAsi Künefe, Hatay’ın enfes tadı künefeyi

müşterilerine ulaştırmak için showroom açtı. Bayrampaşa’da açtığı showroom ile hizmet vermeye başlayan Asi Künefe, sektörde birçok ilki gerçek-leştirmiştir. Asi Künefe Bayrampaşa showroomunun açılı-şına Bayrampaşa Belediye Başkan Yardımcısı, Gaziosman-paşa Cumhuriyet Savcısı, BAKTAD Yönetim Kurulu Başka-nı Mehmet Yıldırım, Murat Bozanoğlu, Ahmet Çelebi, BAK-TAD üyeleri ve birçok davetli katıldı.

Perakende satışın yanı sıra toptan satış da yapan Asi Kü-nefe, Hatay ve İstanbul’da gerçekleştirdiği üretim ile Türkiye’nin birçok iline dondurulmuş künefe temin edip, ka-

lite ve hizmet felsefesinden ödün vermeden üretim yap-maktadır.

İŞİNDE UZMAN…Asi Künefeleri, müşterilerinin ihtiyaçlarını 40 yıllık tecrübe ve güvencesiyle, en uygun maliyet, standart ürün ve eşsiz lezzeti karşılamaktadır. Uzman pazarlama ekibiyle tanıtım lezzetini sunmakla birlikte, teknik destek ve ürün kullanım eğitimini vermek üzere her zaman yanınızdadır. Türkiye ge-nelinde tüketilmekte olup ayrıca Almanya, Amerika, Avus-turya, Belçika, Romanya, Bulgaristan, Irak, Tayvan, Fransa, Ukrayna, Yunanistan gibi ülkelerde de müşterilerinin beğe-nisine sunulmaktadır.

DİYAR LAHMACUN BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORDiyar Burma’nın diğer markası olan Diyar Lahmacun, 7.

şubesini Marmarapark AVM’de açarak müşterile-rine hizmet vermeye başladı. Diyar Lahmacun yeni şubesinde lahmacun, kebap ve pide çeşitleriyle müşterilerine hizmet ver-mektedir. Ayrıca yemek sonrası için sıcak künefe ile müşterile-rine eşsiz tatlar sunmaktadır. Ayrıca içli köfte ve çiğköftede de oldukça iddialı olan Diyar Lahmacun, sunduğu lezzetler ile göz-de markalar arasındaki yerini kısa sürede almayı başardı. Diyar

Lahmacun, Beylikdüzü 5M Migros, Esenyurt Akbatı AVM, Gü-neşli 212 AVM, Bahçelievler Kadir Has Çocuk Dünyası, Bayram-paşa Carefour ve İzmir Mavişehir Carefour şubeleriyle müşte-rilerine hizmet vermektedir. 2013 yılında da 2 yeni şube ile daha geniş bir müşteri yelpazesine hizmet vermeyi amaçlayan Diyar Lahmacun, gıda sektöründe ayrıca 100 yıllık tarihiyle Diyar Bur-ma adıyla İstanbul’da 9 şubede, burma kadayıf ve baklava çeşit-leriyle yıllardır değişmeyen tadıyla hizmet vermektedir.

AKTUEL 10 11/22/12 3:11 PM

Page 37: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 11 11/20/12 7:40 PM

Page 38: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz?1968 Yılında Bursa’da kurulmuş olan fir-mamız bugüne kadar sektöründe her za-man öncü olmayı başarmış; yenilikçi ve araştırmacı kimliğiyle de pastacılık, don-durma ve konserve şekerleme sektörün-de birçok alanda yenilikler getirmiştir. Bursa’yı Ankara’ya bağlayan otobanın 16 km.sinde faaliyetlerine devam eden fab-rikamız 5000 m² kapalı alana sahip olup yılda 4000 ton meyve işleme kapasitesine sahiptir. Kuruluşundan bugüne Türkiye’nin en büyük ve en gözde pastanelerine, otel-lerine ve gıda fabrikalarına sunduğu kali-teli ve geniş ürün çeşitleriyle hizmet veren fabrikamız son yıllarda yaptığımız yatırım-larla da başta İsrail, Fransa, İngiltere, Bel-çika, Almanya, Rusya Yakındoğu ve Uzak-doğu ülkelerine ciddi anlamda ihracat ya-pıp ülke ekonomisine de katkıda bulun-maktadır. Sezona bağlı olarak bünyemiz-de 50 ile 150 arasındaki çalışmamıza da istihdam sağlamış olmamızda ayrıca gu-rur vesilesidir. Firmamız yüksek kalite an-layışını ve müşteri memnuniyetini de ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000-2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sis-temi belgeleriyle de perçinleştirilmiştir.

Ürün portföyünüz ve fiyat politikanız-dan bahseder misiniz?Firmamız Kestane Şekeri, Meyve Konser-veleri, Marmelatlar, Meyve Püreleri, So-ğuk Jöle Çeşitleri, Meyveli Dolgu Çeşitle-ri, Şekerlemeler, Doğal Meyve Özleri, Pas-ta Katkı, Kabartma Tozu, Toppingler, Don-durma sosları ve katkıları, Fondan, Reçel ve Kurutulmuş meyve Çeşitleri ürettiği-miz ürünler arasında olup oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Türkiye` de

yılların deneyimi, bilgi birikimi ve hizmeti ile kurumsallaşarak markalaşmış olan şir-ketimiz; tesislerde kalite, düşük maliyet, yüksek verimlilik ve hijyen için tüm tesis-lere uygun Ürünleri entegre olarak üret-mektedir. Bize göre kaliteden ödün ve-rerek kısa sürede çok kazanç sağlamak değil tam tersine kaliteye ağırlık vererek kalıcı ve seçkin olmaktır. Rekabet; ücretle-ri düşük tutmak değil ilkeleri doğrultusun-da kendine özgü değerler ortaya koymak ve doğru yoldan ayrılmamak şeklinde de-ğerlendirilmektedir.

Sizce müşteriler neden firmanızı ter-cih etmeliler?Üretim olarak son derece iyi bir teknolo-jiye ve çalışan kadrosuna sahibiz. Bu du-rum, en az hatayla zamanında üretim yap-mamızı sağlıyor. Biz müşterilerimizin ta-leplerini zamanında ve sıfır hatayla kar-şılıyoruz. Kendi üretim tesisimizin olması, bize dünya trendlerine uygun üretim ola-nağı sağlıyor.

ÇINAR olarak hem müşterilerimiz adına Dünyadaki yenilikleri takip ediyoruz, hem de müşterilerimizden gelen farklı talepleri karşılayabiliyoruz. Yine müşteri için önem-li bir unsur teşkil eden rekabet edilebilir ücret politikasıyla müşterilerimizi mem-nun ediyoruz. Bu hizmetlerden dolayı da müşterilerimiz bizi tercih ediyorlar.

Faaliyet gösterdiğiniz sektörün so-runları nelerdir? Bu sorunların gide-rilmesi için neler yapılmalıdır?Firmaların günü kurtarma mücadelesi verdiği bir ortamda, gerçek anlamda bir rekabet ortamının kalmaması ve teknolo-jiye uzak, ilkel yollarla üretilen ürünlerin

piyasaya rahat girmesi nedeniyle, gerçek anlamda bir rekabet ortadan kalkmakta, teknolojik ilerlemeyi ve kaliteyi yok eden haksız bir rekabet ortamı yaşanmaktadır. Bu konuda yapılması gereken şey, öncelik-le sektördeki kimliğini kanıtlamış firmala-rın ürünlerini talep etmekle başlar.

Ürünlerin dağıtımını sağlamak için nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?Ürettiğimiz ürünleri Türkiye’de bayi ve son kullanıcı usulü ile çalışıp dağıtımını yapı-yoruz. Yurt dışında ise şuanda İsrail, Fran-sa, İngiltere, Belçika, Almanya, Rusya Ya-kındoğu ve Uzakdoğu ülkelerine de satış-larımız devam etmektedir.

Pazarda güven ve kalite adresi olmak için yaptığınız çalışmaları anlatır mı-sınız?Firmamız yüksek kalite anlayışını ve müş-teri memnuniyetini de ISO 9001-2000 Ka-lite Yönetim Sistemi ve ISO 22000-2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgele-riyle de perçinleştirilmiştir. Hedeflerimiz arasında değişen teknoloji-yi, eğitimli personeliyle sürekli takip ede-rek Türkiye ve Dünya tüketicilerinin sağlı-ğı açısından güvenle tercih ettiği hijyenik kalite de ürünler üretmek ve sektörde ki öncü kimliğini daima korumaktır.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Bugüne kadarki iş prensiplerimizi hiç de-ğiştirmeden büyümeyi sürdürmek. Bu ara-da tabi ki müşterilerimize yenilikçi alterna-tifler sunabilmek için, yeni tatları Türkiye piyasasına sunmak. Üretim Kapasitemizi ve ihracatımızı daha fazla arttırmak proje-lerimiz arasında..

KASIM 201236

ÇINAR MEYVE DÜNYASI

AKTUEL 12 11/20/12 7:40 PM

Page 39: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 13 11/20/12 7:40 PM

Page 40: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

TATLICI KÖSE SINIRLARI AŞIYOR…Türkiye’de ilk kez köşe-

si olmayan bakla-vayla tüketicilerin karşısına çıkan Tatlıcı KÖSE’nin ürünleri bugün beğeniyle tüke-tiliyor. Özellikle “KÖSE Özel” ürünüyle da-makları fetheden baklavaları, dolaylı yol-la da olsa artık yurt dışına kadar ulaşıyor. KÖSE, bugün Çukurova’nın bilinen en iyi baklava markası. Neredeyse yarım asır-lık geçmişi var. Türkiye’nin en iyi 10 tat-lı markası arasında gösterilen KÖSE bun-dan 48 yıl önce sektöre adım atmış. Dene-yimli ustalarla baklava üretimine başla-yan KÖSE, yıllardır büyük bir ustalıkla ve eşsiz lezzetiyle baklava üreten ve her ge-çen gün adını Adana’dan başlayarak diğer illere de taşıyan, prestijli bir marka olma yolunda ilerliyor.Klasik baklavadan farklı olan “KÖSE Özel Baklava”, tüm Türkiye’ye yayılma yolunda hızlı adımlarla ilerlemekte. Sektörü takip eden, gelişmeleri izleyen, tüketicinin algı-sını iyi şekilde gözlemleyen KÖSE, en çok farklılık yaratmaya özen göstermiş. Halen de faaliyetlerini bu özelliği doğrultusun-da sürdüren firmanın en önemli buluşu köşeleri olmayan baklavayı tüketicilerine sunmak olmuş. Gelen müşterilerin kendi-lerinden baklava alırken kenar kısmı ter-cih etmediklerini görmeleri kenarsız bak-lavayı yapmalarını sağlamış. Bu, bir yan-dan firmanın maliyetlerini azaltmış, diğer taraftan da daha lezzetli bir tatlı ortaya çı-karmış. Köşesi olmayan baklava kare şek-

linde. Tek atımlık yani bir lokmada tüke-tiliyor. Bu eşsiz lezzeti yakalamak için firma, tüm hammadde alımlarını dönemsel olarak gerçekleştirmekte. Bu sayede her ürün en doğal ve en kaliteli formu ile muha-faza edilerek üretim prosesine dâhil olu-yor. Tüm bunlarla farklı özellikler kaza-nan KÖSE ürünleri, yoğun bir şekilde ter-cih edilmekte.KÖSE’nin baklava çeşitleri arasında; Köse Özel, Sarma, Prenses, Şöbiyet, Mekik ve Kuşgözü bulunurken bunların dışında 7 çeşit Kadayıf üretimi de yapmakta. Ayrıca pasta çeşitleri ve dondurma ürünleri de mevcut. Müşterilerine 12 ay boyunca don-durma sunan Tatlıcı KÖSE, artık ihtiyacı-nı kendisi karşılayacak. Dondurma ile ilgi-li tüm alt yapı çalışmalarını tamamlayan KÖSE, kendisine ait çiftlikteki keçi süt-lerinden elde ettiği süt ile üretilmiş olan dondurmayı önümüzdeki yaz sezonunda müşterilerin beğenisine sunacak. KÖSE, Üretimini Adana-Mersin yolu üzerindeki yaklaşık 4.000 metrekarelik kapalı alana kurulu tesislerinde sürdürmekte. Nitelikli üretim personeli ile kaliteli ve hijyenik bir ortamda üretim yapan KÖSE’nin ürünleri, bugün Adana, Mersin ve Ceyhan’daki seç-kin marketler zincirlerinde de yerini almış. Firmanın ürünleri Türkiye’nin hemen her noktasına ve dolaylı yollarla da yurt dışı-na kadar ulaşıyor. Müşteri hizmetleri ve Alo paket servisini 444 KOSE (444 5673)

üzerinden yürütmekte olan firma ayrıca www.tatlicikose.com üzerinden online sa-tış ile ürünlerini daha geniş kitlelere ulaş-tırıyor.

Firma, genç ve dinamik personelden olu-şan uzman kadrosu aracılığıyla devlet ku-rumlarıyla koordine bir şekilde farklı pro-jelerde rol alarak Çukurova halkının is-tihdamı noktasında katkı sağlamakta. Bu kapsamda İş-Kur ile yürütülen son proje-de 10 kişilik “Tatlı Ustası (Baklava)” eğiti-mi başarı ile tamamlanmış ve kursiyerle-re sertifikaları verilmiştir. Kosgeb, İş-Kur, Adana Valiliği gibi bir çok kurumla ortak çalışmalar yürüten firma bu tür organi-zasyonlara devam edeceğini belirtiyor.

Toplamda şimdilik 18 şube ile hizmet vermekte olan KÖSE’nin bölgede 17, Ankara’da da 1 şubesi bulunmakta. Çok yakın bir zamanda şube sayısını 20’nin üzerine çıkaracak olan KÖSE, kalitesi-ni uluslararası kurumlar aracılığıyla da belgelendirmeye devam etmekte. Firma; ISO 9001 (Kalite Yönetim Sistemi), ISO 14001(Çevre Yönetim Sistemleri), ISO 18001 (İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemleri), ISO 22000 (Gıda Güvenliği Yönetim Sis-temleri) belgelerine sahip.“Ülkemizi Tatlandırıyoruz” sloganıyla fa-aliyetlerini sürdüren Tatlıcı KÖSE, koydu-ğu büyük hedeflere ulaşma yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor…

KASIM 201238

AKTUEL 14 11/20/12 7:40 PM

Page 41: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 15 11/20/12 7:40 PM

Page 42: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

KASIM 201240

YILDIRIM GIDA, MY BAKLAVA İSTANBUL MARKASIYLA FRANCHISE VERİYORMilli tatlımız baklavayı modern yo-

rumlarla tüketiciyle buluştu-ran Yıldırım Gıda, yeni markası MY Bakla-va İstanbul ile franchise vermeye başladı. MY Baklava İstanbul franchise sistemi, ya-tırımcılar için “kazan kazan ilişkisi” yarata-rak önemli fırsatlar sunuyor.

Her bir yatırımcıya markası altında az ma-liyetle kendi işini kurma imkanı sağlayan MY Baklava İstanbul, baklava çeşitlerinden yaş pasta çeşitlerine, şöbiyet çeşitlerinden sarma çeşitlerine, börek çeşitlerinden ku-rabiye çeşitlerine, burma ve kadayıfa kadar birçok ürünü müşterilerine sunuyor.

KISA SÜREDE 3 ŞUBEUzun bir alt yapı çalışmasının ardından franc-hise vermeye başlayan MY Baklava İstanbul, kısa bir süre içerisinde Başakşehir 1. Etap, Sa-rıyer Merkez ve Sarıyer Maden olmak üzere 3 noktada hizmet vermeye başladı. İlk etap-ta İstanbul’da franchise vermeye devam ede-ceklerini ifade eden MY Baklava İstanbul Yö-netim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, tatlı-cılıkta yerinde üretimin önemli olması nede-niyle şu an için şehir dışında franchise verme-yi düşünmediklerini belirtiyor. Baklava üreti-minde Yıldırım Gıda olarak uzun ve köklü bir geçmişe sahip olduklarını belirten Mehmet Yıldırım, “Yıldırım Gıda herkes tarafından bi-

linen ve tercih edilen bir markadır. Bizde edin-diğimiz tecrübe ve deneyim ile ürettiğimiz ka-liteli ürünleri daha çok müşteriyle buluştur-mak adına yeni çalışmalar yaparak MY Bak-lava İstanbul’u kurduk ve franchise verme-ye başladık. Girişimcilerle tecrübe ve dene-yimizi paylaşarak, daha çok müşteriyi kaliteli ve güvenilir ürünlerimiz ile buluşturmak iste-dik. Franchise vermeye başlayalı çok kısa bir süre olmasına rağmen şu an itibariyle 3 nok-tada müşterilerimize hizmet vermeye başla-dık. Önümüzdeki günlerde bu sayı hızlı bir şe-kilde artacaktık. En azından 2013 yılını 6 nok-tada hizmet vererek tamamlamayı hedefli-yoruz” dedi.

AKTUEL 16 11/22/12 3:16 PM

Page 43: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 17 11/20/12 7:40 PM

Page 44: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTÜEL

SUPREX, EKSTRUZYON TEKNOLOJİSİ İLE ÜRETİLİYOR

Suprex çeşitleri özel bir üretim yöntemi olan Ekstruz-

yon teknolojisi ile üretilmiştir. Hammadde-si, bilinen tahıl unlarıdır. Bu teknoloji ile un üzerinde yüksek sıcaklık ve basınç uygula-nır. Ortaya çıkan ürün artık un değil, kıvam artırıcı ürünlere bir alternatif olan fonksiyo-nel bir üründür. Prosesi gereği, tamamen doğal ve sağlıklıdır. Bu ürün, prejelatinize un olarak anılır ve piyasaya Suprex® mar-kasıyla sunulmaktadır. Suprex®, modifiye nişasta, prejelatinize nişasta, soya unu, ga-leta unu, patates nişastası, konsantre soya, guar gum, instant gum, lif v.b. kıvam artırı-cılara alternatif olarak, Mayıs 2008’den iti-baren tüketicinin beğenisine sunulmuş ve Türkiye’de tanınan bir marka olmuştur.

Suprex’in Kullanım Alanları Kullanım alanı açısından, gıda sektörünün hemen hemen tüm alanlarında kullanılabi-lir. Un ve unlu mamullerde, ekmek çeşitle-ri ve kek misk üretiminde, makarna sektö-ründe, çabuk çorba ve sos üretiminde, gof-ret kremalarında, endüstriyel kek üretimin-de, aperatif sektöründe (kaplamalı çerezler ve cips), İşlenmiş et ürünlerinde, et baharat misklerinde, balık ve evcil hayvan yemlerin-de, hatta kağıt/karton sektöründe başarı ile kullanılmaktadır.

Suprex® ’İn İşlevsel ÖzellikleriDoğaldır. Soğuk suyu bünyesine bağlar. Viskoziteyi artırır. Bağıl neme olumlu et-kisi vardır. İşleme kolaylığı sağlar. Yeme kalitesinin artırır (daha gevrek ve lezzet-li). XKalite kriterlerini iyileştirir.

Modifiye un nedir?Modifiye un çeşitlerimiz, özel tasarlanmış ısıl işlem ünitesinde üretilmiş ürünlerdir. “Modifiye Un”, Türkiye ve Dünya’nın öncü gıda markalarına özel olarak, kendi re-çete spektlerine uygun olarak üretilmek-te ve toplam gıda güvenliği ile tam uyum-lu, maksimum hijyen garantili özel amaçlı ürün grubunda yer almaktadır.

Prosesi gereği, tamamen doğal ve sağlık-lıdır. Modifiye un üretimimiz, Ganos Mar-kası ile R4 ve R8 olarak adlandırılan özel amaçlı ürün grubumuzda yer almakta-dır. Ürünlerimiz mikrobiyal yükten arındı-rılmış ve nem oranı, % 4-8’e düşürülmüş ürünlerdir.

Modifiye Unun Temel ÖzellikleriNON GMO’dur ve tahıllardan elde edil-mektedir. Mikrobiyolojik yükten arındırıl-mıştır. Kolay sindirebilir ve besleyicidir. İn-san sağlığına zararsızdır. Maliyet düşürü-

cü avantaj sağlar. Nem oranı %4-8’e düşü-rülmüş ürünlerdir.

Modifiye Unnun İşlevselliği ve Kulla-nım Alanları Modifiye un çeşitlerimiz iyi birer taşıyı-cı ve dolgu maddesidir. Enzimlerin, aro-maların ve kuru mikslerin yanında iyi birer taşıyıcı olarak kullanılırlar. Hazır çorbalar ve kremaların içinde mikro-biyolojik yük barındırmayan iyi bir dol-gu maddesidir. Ayrıca kullanımı raf öm-rünün uzatılmasında olumlu rol oynar. Hazır çorba üreticileri, enzim ve aroma üreticileri, kuru miks üreticileri (kek, ba-harat v.b.), ve krema üreticileri tarafın-dan başarı ile kullanılmaktadır.

Suprex Ve Modifiye Un’un Sağladığı AvantajlarTüketici artık bilinçlidir. Doğal, katkısız gı-daları tüketme eğilimindedir. Bu nedenle, Suprex ve modifiye un; sanayicinin, kısa va-dede pazar payını, orta vadede rekabet gü-cünü ve uzun vadede yatırım payını artıraca-ğını düşünüyoruz. Ürünlerimiz, sadece do-ğallığı ile değil, düşük maliyetiyle yüksek kaliteyi garanti etmesi ile de dikkat çekmek-tedir. Ürün dayanıklılığını ve verimi artırması ise katma değer kazançlardır.

KASIM 201242

AKTUEL 18 11/20/12 7:40 PM

Page 45: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 19 11/20/12 7:40 PM

Page 46: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 20 11/20/12 7:40 PM

Page 47: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

AKTUEL 21 11/20/12 7:40 PM

Page 48: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

ÜYE SOHBET

KASIM 201246

“Kalitesiz Üretim İsraftır, düsturu ile üretilen Bulguroğlu Baklavası, malzeme kalitesinden hiç bir şekilde taviz vermeden, harcanan emekte cimrilik yapılmayarak, maliyet fiyatının üzerine cüz-i bir karla satışa sunulmaktadır” diyen firma ortaklarından Necati Bulgurlu sorularımızı yanıtladı.

BULGUROĞLU BAKLAVA

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1959 Gaziantep doğumlu olup üç kız ço-cuğu babasıyım. 10 yaşında baklavacılık mesleğine ilk adımı attım ve 1981 yılın-da Bulguroğlu Baklavayı kurdum.

Firmanızın kuruluş ve gelişim süre-ci hakkında bilgi verir misiniz? Ne za-man, kimler tarafından kuruldu?1981 yılında kurulan Bulguroğlu Bakla-va yine 1978 yılında mesleğe başlayan İsrafil Kartal’ıda 1987 yılında ortak ola-rak bünyesine alarak Gaziantep bakla-vasında kalite çıtasını yükseltmiştir.Firmamız kurulduğu 1981 yılından bu

güne Hamdi Kutlar Caddesinde hem imalat hem de merkez şube olarak fa-aliyetini sürdürmekte olup, 1996 yılın-da Gatem Şubesini, 2008 yılında ise Çe-tinkaya Kavşağı Şubesini hizmete aç-mıştır. “Kalitesiz Üretim İsraftır” düstu-ru ile üretilen Bulguroğlu Baklavası sa-dece firmamız bünyesinde imal edile-rek satışa sunulmaktadır. Tüm ürünle-rimizde aynı hamur içeriği kullanılmak-ta olup, hamur; 1. kalite sert buğdaydan imal edilen lüks baklava unu, yumurta, su ve tuz ile yoğrularak elde edilir. Ürünlerimizde; dünyanın en kaliteli fıs-tığı olan Gaziantep fıstığının tam olgun-

laşmadan önce toplanması ile işlene-rek üretilen boz fıstık olarak bilinen fıs-tık çeşidi kullanılmaktadır. Yağ olarak Şanlıurfa yöresinde koyun sütünden elde edilen sadeyağ (damıtılmış tereya-ğı) kullanılmaktadır.

Bu işe nasıl başladınız. Bu işi yapma-nızda size yol gösteren ustalar ara-sında kimleri sayabilirsiniz?Baklavacılık mesleğine ben 1969 yılın-da, İsrafil Kartal ise 1978 yılında çırak olarak temelden Cevat Güllü Ustanın yanında başladık. 10 yılın üzerinde ça-lışıp, kendi başıma bu işi yapabileceği-

UYESOHBET 2 11/22/12 3:17 PM

Page 49: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

me inandıktan sonra ortağımla birlikte bu işi yapmaya başladık.

Ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz?Üretimin her aşamasında büyük bir özen gösterilerek titiz bir çalışmanın sonucu müşterilerimize sunduğumuz ürün yelpazemiz arasında aşağıdaki ürünler yer almaktadır. Ürettiğimiz bak-lavalar arasında kuru baklava (Kaymak-sız Baklava), havuç dilim baklava, özel kare dilim baklava yer alıyor.

Diğer ürettiğimiz tatlı çeşitlerimiz ara-sında ise şöbiyet, bülbül yuvası, sarma, dolama, ezme, sad eve fıstıklı kurabiye-ler yer almaktadır. Ayrıca, arzu edildi-ği takdirde ürünlerimiz cevizli olarak da imal edilmektedir.

Yaptığınız ürünleri kimlere pazarlı-yorsunuz. Müşterileriniz kimler?Ürünlerimizle damak tadının yanı sıra kalite ve hijyene önem veren herkese hitap etmekte olup, firmamız sadece Gazianteplilere değil internet mağaza-mız aracılığıyla tüm Türkiye’ye hizmet vermektedir.

Fiyat politikanız hakkında neler söy-leyebilirsiniz? “Kalitesiz Üretim İsraftır” düsturu ile üretilen Bulguroğlu Baklavası, malze-me kalitesinden hiç bir şekilde taviz ver-meden, harcanan emekte cimrilik yapıl-mayarak, maliyet fiyatının üzerine cüz-i bir karla satışa sunulmaktadır. Unutulmamalıdır ki “Dünyada hiç bir kimse, hiçbir şeyi daha kötüsünü yap-madan daha ucuza satamaz. Bir malın sadece fiyatına bakmak, bazı hileleri ka-yıtsız kabul etmektir.”

Kullanılan ürünlerinin fiyatlarının yükselmesi sizi nasıl etkiliyor?Baklava üretiminde kullanılan ürünlerin fiyat artışları tabi ki firmamızı olumsuz etkilemektedir. Zira çok büyük karla sa-tılmayan ürünlerimizin mümkün merte-be firmamızı zarara uğratmayacak şe-kilde fiyat değişikliklerini göğüsleme-ye çalışarak, müşterilerimize yansıtma-maya gayret göstermekteyiz.

Bugün, güzel ve kaliteli bir baklava yemek için kilosuna ne kadar para ayırmalıyız. Bu konuda düşünceleri-nizi öğrenebilir miyiz?

Baklava üretiminde kullanılan fıstık ve sadeyağın maliyeti firmamız için fiyatla-rı tespit etmedeki ana unsurdur. Günü-müz koşullarında kaliteli bir baklava ye-mek için kilogramına 35-45 TL arasında bir bütçe ayırmak gerekmektedir.

Görüyoruz bazı yerlerde çok ucuza baklava satılıyor. Bu baklavada ne kullanılıyor ki bu kadar ucuza mal oluyor?Günümüzde birçok yerde merdiven altı diye tabir edilen ya da kalitesi daha dü-şük malzemeler kullanarak üretilen baklavaların düşük fiyatlara satıldığı-nı görmekteyiz. Ancak bu baklavalarda kullanılan fıstığın kalitesi, miktarı veya gerçekten fıstık olup olmadığı belli ol-madığı gibi, sadeyağ yerine margarin kullanıldığı da aşikârdır. Nasıl ki 22 ayar altının fiyatı tüm sarraflarda aynıdır ve ucuz altında hile olduğu düşünülür ise baklavada da durum aynıdır.

Geçmişten bu güne baktığınızda en çok neyin değiştiğini görüyorsunuz?Geçmişten bu güne baklava üretimi ko-nusunda değişen pek bir şey yoktur. Fa-kat müşteriye sunum ve satış mağaza-

KASIM 2012 47

UYESOHBET 3 11/22/12 3:17 PM

Page 50: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

ÜYE SOHBET

KASIM 201248

larının dekorasyonu hususunda göze daha hitap eder bir durum söz konu-sudur. Ayrıca satış sadece gerçek me-kanlarda değil internet aracılığıyla sa-nal ortamda da yapılabilmekte olup, bu lezzetin Gaziantep’le sınırlı kalmaya-rak tüm Türkiye’ye ulaşmasını da sağ-lamaktadır.

Personel seçiminde nelere dikkat edi-yorsunuz?Personel yetiştirilmesi konusunda es-kisi kadar şanslı olduğumuzu söyleye-meyeceğim. Mesleği öğrenmeye heves-li personel bulmak günümüzde gerçek-ten zor. Fakat yine de personel seçimin-de en dikkat ettiğimiz husus tabiki hij-yendir.

Sizce müşteriler neden sizi tercih et-melidirler?Kendini özel hissetmek isteyen müşteri-lerimize sunduğumuz Bulguroğlu Bak-lavalarının kendine has lezzeti, tercih edilmemizdeki en önemli etkendir. Müş-terilerimizin bize güvenmeleri ve kalite-li üretim yaptığımızın bilincinde olmala-rı bizi tercih etmelerini sağlamıştır.

Bulguroğlu Baklavaları olarak önü-müzdeki dönem hedefleriniz neler-dir?Kaliteden ödün vermeyerek daha çok insana ulaşabilmemizi sağlayacak yeni mağazaların açılması geleceğe yönelik hedefimizdir. Tüm Türk Halkına Bulgu-roğlu lezzetini yaşatmak ise asıl amacı-mızdır.

UYESOHBET 4 11/22/12 3:17 PM

Page 51: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

UYESOHBET 5 11/22/12 3:17 PM

Page 52: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

“40 yıla yaklaşan tecrübemiz ile kaliteden ödün vermeden müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap vermek için üretim yapıyoruz. Bence baklavada ayırt etmemiz gereken en önemli unsur, kullanılan ürünün kaliteli olup olmadığıdır. Neticede damak tadına hitap etmemiz nedeniyle, tüketiciyi aldatma gibi bir durumun oluşabileceğini düşünmüyorum” diyen Gaziantepli Çavuşoğlu Baklava ve Kebap yetkilisi Nadir Okkıran sorularımızı yanıtladı.

ÜYE SOHBET

KASIM 201250

GAZİANTEPLİ ÇAVUŞOĞLUBAKLAVA-KEBAP

UYESOHBET 6 11/22/12 3:17 PM

Page 53: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 51

teri memnuniyetini her daim önemse-mektedir.

Verdiğiniz hizmetler hakkında bilgi verir misiniz?Gaziantepli Çavuşoğlu olarak baklava ve kebap alında hizmet veriyoruz. Bu-nun yanı sıra sabahları müşterilerimize kahvaltı sunuyoruz. Ayrıca katmer kül-türünü yine işletmemizde devam ettir-meye gayret ediyoruz. İstanbul da yine Gaziantep’e has katmeri ilk olarak biz-ler sunmaya başladık. Katmer konu-sunda çok iddialıyız. Birçok müşterimiz bizim sayemizde katmer yeme imkanı buldu. Ayrıca yine bir ilk olarak İstanbul da soğansız lah-macunu biz yaptık. Birçok alanda ilkle-rin adresi olduğumuz için müşterileri-mizin gözünde bizim ayrı bir yerimiz ol-duğunu biliyorum. Bizim birbirinden lez-zetli yemeklerimizi ve tatlılarımızı yi-yen müşterilerimiz bir daha başka yer-de yemek ve tatlı yiyemiyorlar. Yeseler de aynı lezzeti ve damak tadını bulama-dıklarını ifade ediyorlar.

Yaptığınız ürünleri kimlere pazarlı-yorsunuz. Müşterileriniz kimler?Bulunduğumuz bölge itibariyle herke-sim alandan müşterilerimiz bulunuyor. Özellikle üniversiteye yakın olmamız-dan dolayı öğretim görevlileri ve öğren-ciler müşterilerimizin önemli bir kısmı-

nı oluşturuyor. Bunun yanı sıra bölge-de çok sayıda esnaf olması ve alışve-riş yapan kişilerin çok olması nedeniy-le, Çavuşoğlu’na esnaf ve halkında bü-yük bir ilgisi bulunuyor. Ayrıca turist-lerde müşterilerimiz arasında yer alı-yor. Özellikle gerçekten Türk Mutfağına özgü yemekleri yemek isteyen turistler bizi sıklıkla ziyaret ediyorlar.

Fiyat politikanız hakkında neler söy-leyebilirsiniz?Fiyatlarımızı, maliyetlerimiz ve müş-terilerimizin ekonomik durumuna göre ayarlıyoruz. Normal bir ekonomik po-zisyonda olan bir tüketici, çok rahat bir şekilde Çavuşoğlu’ndan muhakkak sa-tın alacak bir ürün bulabilir. Şirketimi-zin fiyat politikası, ürün gamımızın ko-laylıkla ve uygun fiyatlarla ulaştırılarak, kolayca ulaşabilecekleri zemin ve me-

safelerde bulunabilmek üzere ürünler sunmak üzere planlanmaktadır. Özel-likle hammadde maliyetlerindeki artış-lar, bizi ister istemez olumsuz etkile-mektedir. Genelde bu artışları müşte-rilerimize yansıtmamaya özen gösteri-yoruz. Ancak hammaddelerde yaşanan aşırı artışı ister istemez bizde fiyatları-mıza yansıtmak zorunda kalıyoruz. Fi-yatlarımız günün şartlarına göre değiş-mekte ancak biz artışları makul seviye-de tutmaya özen gösteriyoruz.

Sizce müşteriler neden sizi tercih et-melidirler?Müşterilerimiz Çavuşoğlu’na genelde sağlıklı ve temiz baklava ve kebap ye-mek için gelmektedir. Çavuşoğlu’nda müşteri asılı olan fiyatta ne görüyorsa onu ödeyeceğini bilerek gelmektedir ve kesinlikle farklı bir ücretle karşı karşıya

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1959 Gaziantep doğumlu, evli iki çocuk babasıyım. 1976 yılında İstanbul’a ba-bam Fazlı Okkıran ve eniştem Musta-fa Demircan ile birlikte geldik. Eniştem Gaziantep de Baklavacı Çavuş Meh-met lakaplı ustanın yanında baklava-cı olarak çalışmaktaydı. Babam da Ga-ziantep de kasap olarak faaliyet gös-termekteydi. İşte buradan yola çıkarak Gaziantepli Çavuşoğlu Baklava ve Ke-bap salonu doğmuş oldu.

Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Ne za-man, kimler tarafından kuruldu?Gaziantepli Çavuş Oğlu baklava ve ke-bap salonunu 1976 yılında İstanbul’da açtığımızda İlk defa baklava ve keba-bı birlikte hizmete sunduk. Çavuşoğlu Kebap ve Baklava çeşitleri ile 30 yıldır kaliteli hizmetini sürdürmektedir.

Çavuşoğlunun işletmecileri Türk mut-fağını Osmanlı dönemine ait bir me-kanda, en kaliteli şekilde sunabilmek amacıyla Mabeyinci Ziverbey Köşkleri-nin restorasyon çalışmalarına 2000 yı-lında başlanmış ve 10 Eylül 2003 tari-hinde bitirerek hizmete hazır hale ge-tirilmiştir. Kaliteden ödün vermeden, güler yüzlü hizmeti ve Türk Mutfağının aslına sadık kalarak hizmet veren Çavuşoğlu, müş-

UYESOHBET 7 11/22/12 3:17 PM

Page 54: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201252

ÜYE SOHBET

kalmaz. Hizmet standartlarımızdan ve kaliteden asla ödün vermeden müşteri-mizi en iyi şekilde ağırlarız.

Bugün, güzel ve kaliteli bir baklava yemek için kilosuna ne kadar para ayırmalıyız. Bu konuda düşünceleri-nizi öğrenebilir miyiz?Günümüzde kaliteli, birinci sınıf bir bak-lavanın kilosu 30 ila 40 TL olması gere-kir. Bunun altında satılan baklavalar da, kardan fedakarlık yapılıyordur ya da hile vardır. Ben daha çok ikinci şıkkın olduğu inancındayım. Otobüs duraklarında, arabaların baga-jında kilosu 9-10 TL’ye baklava satılıyor. Böyle bir fiyat mümkün mü? Sadece şe-kerin kilosu, eğer şeker koyuyorlarsa 3 TL. Bunun dışında baklavanın içine bi-rinci sınıf Antep Fıstığı yerine yerfıstığı koyup, 500 gram yerine 50 gram koyar-san, sadeyağ yerine bitkisel yağ ya da başka çeşit yağ kullanırsan ucuza mal

olur. Ancak o zamanda gerçek baklava yedim diyemezsin.

Malzeme temin ederken öncelikli ola-rak nelere dikkat ediyorsunuz?Kullanacağımız malzemeyi tedarik eder-ken öncelikle malın kaliteli olmasına önem veriyoruz. Kesinlikle fiyatı uygun diye kalitesiz ürün kullanmamaya özen gösteriyoruz. Özellikle baklavada iddia-lı olduğumuzdan ve kalitemizi ön plana çıkardığımız için hiçbir şekilde ödün ver-meden üretim yapıyoruz. Eğer kaliteden ödün verirsek, sadık müşterilerimizi kay.ederiz. Bu da bizim için iyi olmayacaktır.

Geçmişten bu güne baktığınızda en çok neyin değiştiğini görüyorsunuz?İstanbul’a ilk geldiğimizde burada sade-ce baklava ve ekmek kadayıfı vardı. Bizler bir ilk olarak şöbiyet, havuç dilim baklava, burma ve düz kadayıfı ilk olarak müşteri-lerimize biz sunmaya başladık. Daha son-

raları bu çeşitlerimizi geliştirerek tatlı çe-şitlerimizi 24 çeşide çıkarttık. Pazarda iyi bir yer edinmek, o kadarda kolay olmadı. Bizim için önemli olan kalite ve güvendi. Bizde bu ikiliden hiçbir zaman ödün ver-meden yolumuzu devam ettik.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Çavuşoğlu Baklava olarak önümüzdeki dönem İstanbul da şubeler açmayı plan-lıyoruz. Bu doğrultuda çalışmalar yapma-ya devam ediyoruz. Kısa bir süre içerisin-de yeni noktalarda hizmet vermeye baş-layacağız. Daha çok kişiye hizmet vermek amacıy-la, günün şartlarına göre imalatımızı ye-nileyerek, kaliteden ödün vermeden hiz-met vermeye devam edeceğiz. Gazian-tepli Çavuşoğlu olarak İstanbul da ilklere imza atarak, kaliteden ve güler yüzlü hiz-metten ödün vermeden müşterilerimize hizmet vermeye devam edeceğiz.

UYESOHBET 8 11/22/12 3:17 PM

Page 55: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

UYESOHBET 9 11/22/12 3:17 PM

Page 56: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Firmanızın kuruluş ve gelişim aşama-ları hakkında bilgi verir misiniz?Firmamız Rast Grup olarak 2010 yılında kuruldu. Faaliyet alanı olarak hurma ve hurmadan mütevellit ürünlerin üretimi ve pazarlanması hedeflendi. Firmamız küre-selleşen dünyadaki ortaya çıkan ürün ih-tiyaçlarını en uygun pazar çözümleri ile piyasaya sunmayı ilke edinmiştir. Bu se-beple konusunda uzmanlaşmış ekibimiz ile gerekli ürün yeterlilik ve pazar analiz-leri yapılarak müşterilerimize hizmet ver-mekteyiz.

Neden bu alanda üretim yapmaya başladınız?Hurma Efendimiz döneminde ve günümü-ze kadar meyve olarak tüketiliyordu. Ül-kemizde ise genellikle ramazan ayında yoğun tüketilen saygın bir meyve olup, ra-mazandan sonra da pazardan belli nokta-

lar dışında kaldırılıyordu. Yani ramazan-dan ramazana tüketiliyordu. Bu nedenle hurmanın yılın 12 ayında tüketimini sağ-lamak ve tabana yaymak için, diğer mey-veler gibi hurmanın da suyu, konsantre-si, pekmezi, marmelatı ve ezmesi (püre-si) olabileceğini düşünerek çalışmalarına başladı.Fiilen 2011 yılında faaliyete başlayan fir-mamız Hurmatat markası ile hurma suyu, hurma pekmezi ve hurma marmelatını üreterek çok kısa bir süre içerisinde bü-yük bir başarıya imza atmıştır ve ürünle-rini piyasaya sunmuştur.

Ürünleriniz daha çok nerelerde kulla-nılıyor?Bilindiği üzere tatlı insanlarımızın vazge-çemeyeceği bir lezzettir. Ancak, tatlı ta-dını veren ve sadece meyvenin özünden elde edilen ürünlerimiz hem tatlı hem de

vitamin ve mineral deposudur. Sağlıklı ya-şam ve diyabetikler için vazgeçilmez olan Hurmatat hurma suyunu şerbet yerine baklava, şöbiyet, sütlü tatlılarda ve bütün tatlı çeşitlerinde kullanabiliriz.Ürünlerimiz hem perakende sektöründe hem de sanayi sektöründe tüketilmekte-dir. Perakende sektöründe marketlerde, aktar ve baharatçılarda küçük ambalaj-larda satışa sunulmuştur. Sanayi sektö-ründe de hurma suyu, hurma pekmezi ve hurma marmelatını bisküvi, çikolata, lo-kum, cezerye, kurabiye ve pasta çeşitle-rinde kullanmak üzere fabrika ve üretici müşterilerimize veriyoruz.

Müşteri portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz?Özellikle baklavada ülkemizde marka ol-muş firmalardan Karaköy Güllüoğlu’nun hurma suyu ile yaptığı baklavalar hem

FİRMA

KASIM 201254

HURMA SUYU VE PEKMEZİHURMATAT

“Ürünlerimizin hurmadan üretilmesi ve içinde kesinlikle katkı maddesi bulunmaması, şekerin kullanıldığı her alanda kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Diyabet hastaları dahi ürünlerimizi belirli oranda kullanabilmektedir” diyen HURMATAT Genel Müdürü Ziraat Mühendisi Mustafa Öztürk sorularımızı yanıtladı.

FIRMA 2 11/22/12 3:54 PM

Page 57: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

yurt içinde hem yurt dışında büyük bir be-ğeni toplamıştır. Başta Güllüoğlu baklava-ları olmaz üzere bisküvi fabrikaları, Sey-ran pastaneleri, Pastacıoğlı Pastacılık, Kahkecizade Kurabiye, Tempo Şekerleme ve daha birçok seçkin firma müşterimiz ile çalışıyoruz.

Neden hurma suyu ve hurmalı ürün-ler?Ürünlerimiz kaynatılmadan üretilmekte olup, içerisinde hurma meyvesinden baş-ka hiçbir katkı maddesi bulunmamakta-dır. Safi hurmadan üretilen hurma suyu-nun kokusu alınmış tamamen şeker ye-rine ikame olabilecek hem vitaminli, mi-nerallerce zengin, insan sağlığına faydalı-dır. Sıvı olarak her yere taşınabilen çayda, kahvede, tatlı gruplarında şeker ve şerbet yerine kullanılabilen tek üründür.Hurma suyu ile yapılan tatlılarda şeker-leşme veya kristalleşme olmadığı için baklavanın ömrünü uzatmaktadır. Hurma-lı tatlılar 20-30 gün sonra bile hafif ısıtıl-dığında üretildiği gün ki tazeliğinde tüketi-lebilir. Bu da tatlı üreticileri için büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Bünyesinde sakaroz bulundurmadığın-dan ve glisemik indeksi şekere göre daha düşük olduğundan diyabetiklerinde bel-li oranda kullanabildiği ve sağlıklı yaşam için tüketilebilen tek şekerdir. Yine hur-ma ezmesi ve marmelattı unlu mamul-lerde elma ve incir pürelerinin yerine hur-

ma kullanılarak daha lezzetli ürünler üre-tilmektedir.Hurma pekmezimiz katkısız olup kahvaltı-da safi olarak bilinen pekmez gibi tüketil-diği ayrıca şerbet olarak ta içildiğinde gün boyu insanı tok ve zinde tutar. Yorgunluğu ve stresi gidermeye yardımcı olur.Bu nedenle ürünlerimizin hurmadan üre-tilmesi tatlı ama üç beyazdan biri olma-ması, şekerin kullanıldığı her alan da kul-lanılabilmesi tüketicilerin tercih sebebi sayılmaktadır.

Ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?HURMA SUYU: Hurma suyu, tama-men hurmadan üretilmiş olup hiçbir kat-kı maddesi içermemektedir. Hurma suyu çayda, kahvede, sütlü, şerbetli tatlılarda şekerin ve şerbetin kullandığı bütün alan-larda şeker yerine tatlandırıcı olarak kul-lanılmaktadır. Bilhassa süt ile içildiğinde muhteşem bir lezzet ve enerji verir. Hur-ma suyu bisküvi ve şekerleme sektörün de kullanılır. Bilhassa diyet bisküvilerde sakarin veya aspartam yerine doğal tat-landırıcı olarak hurma suyu kullanılmak-tadır. Bisküvinin ömrünü uzatır ve lezzet verir. Meyve suyu sektöründe Meyve kon-santrelerine %30 oranın da ilave edildi-ğinde, konsantre özelliğinden hiçbir şey kaybetmeden ürün daha ucuza mal ol-maktadır. Ayrıca hurma suyu tatlı oldu-ğundan ilave tatlandırıcıya da gerek yok-tur. Özellikle baklava sektöründe kullanı-lan özel bir hurma suyu ürettik. Bu ürünü-

müzden Karaköy Güllüoğlu ve diğer bir-çok ünlü baklava firmaları şeker şerbeti yerine kullanmaktadır. Ürünlerimizde sa-karoz bulunmamakta ve glisemik indek-si şeker göre daha düşük olup tip diyabe-tiklerde hurma suyu ile tatlandırılan ürün-lerden belli oranda tüketebilirler.

HURMA PEKMEZİ: Tamamen hurmadan üretilmiş olup içinde hiçbir katkı madde-si bulunmamaktadır. Sabah kahvaltısın-da bilinen pekmez gibi tüketilmektedir. Ramazan ayında sahurda suya ve yoğur-da karıştırılarak tüketildiğinde tok ve zin-de tutar. Pekmezimiz cevizli sucuk yapı-mında ve bisküvi sektörün de keklerin içi-ne sos olarak kullanılmaktadır.

Hurma suyu ve hurma pekmezi tok tutma özelliğinden dolayı diyet ürünü olarak tü-ketilmektedir. Sabah 1 bardak süte 1 tat-lı kaşığı hurma suyu karıştırıp içildiğinde başkaca bir kahvaltıya gerek yok. Böylece gün boyunca az yemenize ve kilo vermeni-ze yardımcı olacaktır.

HURMA HAMURU (HURMA EZMESİ): Hur-ma hamuru, hurmanın çekirdeği ve kabu-ğu alınmış etli kısmından özel bir teknolo-ji ile üretilmiştir. Hurma hamuru kurabiye çeşitlerinde dolgu malzemesi olarak kul-lanılmaktadır ayrıca baklavada, dondur-mada ve pastada kullanılmaktadır. Hur-ma hamuru kullanılan ürünlerde ilave şeker kullanılmaz. Dolayısıyla beyaz

KASIM 2012 55

FIRMA 3 11/20/12 7:49 PM

Page 58: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

kullanılabilir. Torbacık çikolatalarda 67 brik hurma marmelatlımız çikolatanın içine direkt basılarak dolgu malzeme-si olarak kullanılmaktadır. Bisküvi sek-töründe dolgu malzemesi olarak biskot türü bisküvilerin ve bar türü çikolatala-rın içinde kullanılmaktadır.

Ürünümüz aynı zamanda lokumla da enfes bir ikili oluşturur. Sultan lokumla-rında lokumun içine sarılarak, çifte kav-rulmuş lokumlarda ise hamur, lokumun içinde şekerle beraber kullanılır.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?Amacımız hem tatlı hem doğal ve katkısız olan ürünlerimizi tatlı çe-şitlerinde, unlu mamullerde, Mey-ve suyu sektöründe, lokum ve cezer-yede tüketimini yaygın hale getirmek bu eşsiz lezzeti bütün tüketicilerimi-ze ulaştırmaktır.

Ürünlerimizin mevcut piyasadaki ürünlerinizde ve gerekse birlikte AR-GE yaparak yeni ürünler üretilebiliriz.

FİRMA

KASIM 201256

şeker kullanılmadan hurma ile daha sağlıklı, daha vitaminli ve minerallerce zengin olan ürünler tüketilmiş olur.

Yine hurma hamuru Cezeryede direkt olarak kullanılmaktadır. İçerisine hiç-bir katkı maddesi karıştırmadan ve ilave bir işleme tabi tutmadan Hindistan ce-vizi veya fındık ilave ederek paketlene-bilir, çikolata sektöründe dolgu malze-mesi olarak kullanılır. Nuga türü ürün-lerde direkt hurma ezmesi üzerine çi-kolata veya çikolatada karamel yerine

FIRMA 4 11/23/12 10:09 AM

Page 59: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

FIRMA 5 11/20/12 7:49 PM

Page 60: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?Ben Fehmi Anar. 1978 doğumluyum. Evli-yim ve 1 çocuk babasıyım. 16 yıldır ticaret ve dış pazarlama ile uğraşıyorum. Ortağım İhsan Arslan. 1978 doğumlu, evli ve 2 çocuk babasıdır. Matbaa ve iç idari yöneticisidir.

Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?Biz iki ortak olarak 2002 tarihinde Genç Kutu ambalaj unvanını sektöre tanıştırdık. Topkapı 1. Matbaacılar Sitesinde faaliye-te başladık. Makine parkurumuzu büyüte-rek gerek iç piyasada gerekse dış piyasada müşteriye hızlı, kaliteli ve ekonomik hizmet vermekteyiz. İlkemiz her zaman müşteri-mizle iyi diyalog halinde bir aile ortamı oluş-turmak olmuştur. Sektörde hızlı yer tutma-ya çalıştık ve inancımızı kaybetmeden de-vam ettik. Belki de ortağımla aynı yaşta ve heyecanda olmamızdan gelen süreçtir.

Ürün ve müşteri portföyünüz hakkın-da bilgi alabilir miyiz?Kuruluşumuzdan bu güne kadar baya yol kat ettiğimize inanıyoruz. Türkiye’nin her

noktasına satışlarımız ve müşterileri-miz mevcuttur. Ürünlerimizi her zaman müşteri müzakeresi sürecinde ve iste-ği doğrultusunda yapmaktayız. Geniş müşteri portföyüne sahibiz.

Fiyat politikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz?Politikamız her zaman ekonomik ve ka-liteli hizmet sunmaktır. Bu doğrultuda kaliteli ürünü uygun fiyatla müşterimiz-le sunuyoruz.

Ürünlerin dağıtımını sağlamak için nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Ürünlerimizin dağıtımında yakın bölge-lerde kendi servis araçlarınız ile uzak olan bölgelerde ise kargo firmalarını kullanmaktayız.

Pazarda güven ve kalitenin adre-si olmak için yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?Öncelikle müşteri ile kendimiz bire bir her zaman sıcak ilişkiler içinde buluna-rak yakın uzak demeden kişiye hizmet

verebilmektir. Bu da bizi güvenli ve is-tikrarlı bir firma haline getirdi. Yapmak istediğimizin en iyisini yapmaya çalıştık. Hem kaliteli ham malzeme kullanarak hem de müşteriye kendimizi daha iyi ta-nıtmak bizim için gurur verici oldu. Müş-teri memnuniyeti yeni başka müşterile-re referans oldu tavsiye edildik.

Müşterileriniz neden sizi tercih et-meliler?Her sektörde olduğu gibi bizde kaliteli ekonomik istikrarlı hizmet vermekteyiz. Her zaman müşteriye güven, zamanın-da teslimat. Bunlar sanırım yeterli. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?Aslında çok büyük hedeflerimiz olma-dı. Tek yapmak istediğimiz Pazar payın-da ve sektörde yer edinebilmek ki bunu da başardık. Müşteriye sürekli yenilikler sunabilmek. Kapasitemizi daha çok art-tırmak. Türkiye’nin her bir köşesi iyi hiz-met almaya hakkı vardır ve bizde bunu sağlamaktayız.

FİRMA

KASIM 201258

GENÇ KUTU

FIRMA 6 11/20/12 7:49 PM

Page 61: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

FIRMA 7 11/20/12 7:49 PM

Page 62: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Faaliyet gösterdiğiniz sektörün so-runları nelerdir? Bu sorunların gide-rilmesi için neler yapılmalıdır?Bildiğiniz gibi, Türk alüminyum sektö-rü 4 milyar doları aşkın iş hacmiyle ülke sanayiinin en önemli sektörlerinden bi-ridir. Son yıllarda yapılan yeni yatırımlar sayesinde dünya pazarlarıyla rekabet edebilir kapasitelere ulaşmıştır. Ancak,

Türk alüminyum sektörünün en önem-li sorunlarından biri, hammaddede %90 oranında dışa bağımlı olmamızdır. Alü-minyum hammaddesinde ithalatı azalt-mak için Seydişehir Alüminyum tesisle-rinin kapasitesinin arttırılması ve yeni entegre tesislerinin açılması önemlidir.Bununla birlikte, unlu mamüller de da-hil olmak üzere, endüstriyel mutfak eş-yaları sektöründe, kayıt dışı çalışan fir-maların varlığı önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu firmalarda sosyal gü-venliği olmayan elemanlar çalışmakta-dır. Bu sektörde, hurda hammaddenin kayıt dışı olarak yurt içinde dolaşması ve çok bulunması, önemli bir sorun teş-kil etmektedir. Hurda hammadde, sağ-lığa da zararlıdır ve müşteri tarafından saf alüminyumdan ayırt edilememesi de ciddi bir problemdir. Bu sebeple alü-minyum ürün alınırken, alıcının sertifi-kalı ve analiz raporu olan ürünleri tercih etmesini öneririz.

Ürünlerin dağıtımını sağlamak için nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?Ürünlerimizi Türkiye’nin her yerine ve Avrupa ülkelerinin tümüne, kargoyla ve kendi araçlarımızla ulaştırmaktayız.

Pazarda güven ve kalite adresi olmak için yaptığınız çalışmaları anlatır mı-sınız?Almetal olarak, 44 yıllık tecrübemiz-le, müşteri memnuniyetine önem ve-rir; müşterinin istediği özel ölçüde ürün üretebilecek kapasitedeki fabrikamızda sertifikalı hammadde kullanırız; üretim sürecini hammaddeden mamüle dek iş-letiriz. Fiyatlarımız her zaman rekabet-çidir; yüksek kaliteyi en uygun fiyatla sunarız.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Almetal olarak, önümüzdeki dönemde odaklandığımız konu: Yüzey kaplama-sı tesisi kurmak ve yurtdışında, özellik-le Doğu Bloku ülkelerine ağırlık vererek, pazar payımızı genişletmektir. 44 senenin verdiği tecrübeyle, ürün çe-şitliliğimizi ve hizmet kalitemizi de sü-rekli arttırmaya devam edeceğiz.

Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? 1967 yılında kurulan Almetal Koll. Şti., alüminyum mutfak eşyaları konusun-da sektöre adımını atmıştır. 1970’de Gaziosmanpaşa’da bir üretim fabrikası kurulmuş; aynı tarihlerde Eminönü`nde de bir satış mağazası açılmıştır. 1992 yı-lında ise Almetal, anonim şirket olmuş ve yurt dışı müşterilerini de portföyüne ekleyerek ihracata başlamıştır. 2004 yılının son yarısında satış yeri- ta-lepler doğrultusunda- İstoç Toptancı-lar Merkezi’ne taşınmıştır. Almetal A.Ş, hem ürettiği hem de bayisi olduğu çe-lik ve teflon mutfak eşyalarının satışı-nı gerçekleştirmektedir. Bunun yanında restaurant, otel, lokanta, pastane gibi yerlerin ihtiyacı olan endüstriyel mut-fak eşyalarının üretimini ve satışını yap-maktadır.

Ürün portföyünüz ve fiyat politikanız-dan bahseder misiniz?Ev tipi mutfak eşyaları: yanmaz yapış-maz, alüminyum, çelik mutfak eşyaları.Endüstriyel mutfak eşyaları: pişirme, soğutma, servis, tezgah ve unlu ma-müller ekipmanları.Kaynaklı, kaynaksız, standart, özel ölçü her ebatta tatlı ve yemek tepsileri ve bu tepsileri taşıma ve pişirme arabaları.Fiyatlarımız rekabetçi olup, yüksek ka-litede ürünleri en uygun fiyatla sunma anlayışımızı korumaktayız.

Sizce müşteriler neden firmanızı ter-cih etmeliler?Ürünlerimizin hammaddesi sertifika-lıdır ve alüminyum ürünlerde “saf alü-minyum” kullanılmaktadır. Hurda alü-minyum hiçbir ürünümüzde kullanıl-maz. Çünkü müşterilerimize kaliteli ve uzun ömürlü ürünleri en uygun fiyatlar-la sunma anlayışıyla hizmet veririz. Biz, hiçbir müşterinin ucuz görünen ama astarı yüzünden pahalıya gelen, hurda alüminyumdan yapılmış ürünleri alacak kadar müsrif olamayacağını düşünürüz. Müşteri odaklılık ilkemizle, müşterinin istediği özel ölçülerde siparişlere hızla cevap verir ve müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutarız.

DOSYA

KASIM 201260

ALMETAL

DOSYA 2 11/20/12 7:50 PM

Page 63: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

DOSYA 3 11/20/12 7:50 PM

Page 64: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

DOSYA

KASIM 201262

DAMLA METAL

Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz?Öncelikle siz değerli Tatlı Hayat Dergisi’ne te-darikçi ve üretici firmalarla, tüketiciyi bir ara-ya getirdiğiniz için teşekkür ederek sözlerimi-ze başlamak istiyoruz. Biz 2000 yılından günü-müze 12 yıldır bu sektörün içerisinde hizmet vermeye devam ediyoruz. Kılıç Damla Pasta-ne Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. (DAMLA ME-TAL) olarak, 2004 yılında faaliyete başladık. Kurulduğumuz günden bugüne iş ahlakından ve izlediği prensiplerinden dolayı piyasada ka-bul görmüş olup her geçen gün artan müşte-ri portföyü ile sektörde aranan isim haline gel-meye başlamıştır. Bu gelişimi ise müşterileri-mize borçluyuz. Çünkü aramızda oluşan kar-şılıklı saygı, sevgi, hoşgörü ve güvenin bu geli-şimde etkili olduğunu düşünüyorum.

Ürün portföyünüz ve fiyat politikanızdan bahseder misiniz?Firmamız Köşeli Baklava Tepsileri, Yuvarlak Baklava Tepsileri, Künefe Tepsileri, Poğaça ve Börek Tepsileri, Ekmek Tavaları, Kadayıf Tep-sisi çeşitleri, Tulumba Leğeni, Yaş Pasta Kalıp-ları, Metal ve Pirinç Sos Makinası çeşitleri, Sa-lep Semaveri çeşitleri, Külahlık ve ayrıca Alü-minyum ve Krom Mutfak Eşyaları çeşitleri ile geniş bir ürün yelpazesi sunmaktadır. Ayrıca

müşterilerimize kaliteli ürünü ucuz fiyata al-maları konusunda gerekli hassasiyeti göster-mekteyiz.

Sizce müşteriler neden firmanızı tercih etmeliler?Firma olarak, bu yıl Türkiye’de bir ilki gerçek-leştirerek ürettiğimiz ürünlerin, uluslararası standartlara uygun olduğunu tescilletmiş ilk ve tek firmayız. Kalitemiz ve sunduğumuz hiz-metle farkımızı ortaya çıkarıp müşterilerimize hak ettikleri kaliteli ürün ve hizmeti sunmaya gayret göstereceğiz.

Tepsi üreticilerinin sorunları nelerdir? Bu sorunların giderilmesi için neler yapılma-lıdır?Aslında tepsi üreticileri olarak sorunlarımız çok fazla. Ama en çok rahatsız edici olanı, sadece işin yoğun olduğu dönemlerde piyasaya çıkıp, asıl işi baklava tepsisi üretmek olmayan kişile-rin, bu işi yapmaya çalışmaları piyasadaki huzu-ru kaçırmaları daha sonra da ortadan kaybolup gitmeleridir. Ben buradan tüm tüketicilere ses-lenerek, lütfen ne olduğu belirsiz, bugün var ya-rın olmayacak istikrarsız kişi ve kurumlara de-ğer vermeyiniz ki kötü niyetli insanlar aramıza giremesinler. Hepimiz için piyasadaki güven ve istikrar sürmeye devam etsin.

Tepsi fiyatlarında yaşanan artışı nasıl değerlendiriyorsunuz?Ne yazık ki Türkiye’de sürekli imalat girdile-rine gelen zamlardan dolayı üretici firmalar zor zamanlar geçirmektedirler. İmalatçı fir-maların en büyük girdileri arasında bulunan elektrik ve SSK primleri ve yüksek KDV ora-nı bizler için çok büyük bir yük haline dönüş-müştür.

Son zamanlarda baklava tatlı tepsileri it-hal edilmeye başladı. Bizim ülkemizde yeterince üretilmiyor mu? Düşünceleri-niz neler?Aslında Türkiye’deki baklava tepsisi üretimi tüketimden çok daha fazla ama tüketici fir-malarda imalat girdilerini en aza indirgemek adına daha ucuza tepsi tedarik etmenin yolla-rını arıyor. Ama yapmamız gereken üretici tü-ketici el ele verip birbirimize destek olmalıyız.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?Firma olarak bugüne kadar olduğu gibi bun-dan sonrada müşteri memnuniyetini ön plan-da tutup, belirlediğimiz misyon çerçevesinde daha iyi ve daha kaliteli hizmet sunmaya de-vam edeceğiz. Ticari hayatınızda bizimle yü-rüdüğünüz için teşekkür ederiz.

DOSYA 4 11/22/12 3:19 PM

Page 65: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

DOSYA 5 11/20/12 7:50 PM

Page 66: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Geleceğin otomobillerini tasarlayan, John Bukasa’yı bilirsiniz. Enteresan

fikirleri ile farklı olmayı her zaman ba-şarabilmiştir. The Guardian ismini ver-diği tasarım otomobili, günümüz oto-mobillerinin görüntüsünden hayli fark-lı bir yüze sahip. 4 yetişkin ve 3 çocu-ğun rahatlıkla oturabildiği, 7 kişilik bir otomobil olan Guardian, tamamen pen-cerelerden oluşuyor. Güneş enerjisi ve elektrikle çalışması ise, çevreci yönü. Tamamen güvenli ve gelecekte ailele-rin kullanabileceği harika bir otomobil tasarımı! Dokunmatik panellerinde, ön-ceden programlayacağınız yol güzerga-hında sizi güvenle geleceğe taşımakta..!

Elektrikli otomobillerde en bilindik mar-kaların başında gelen tesla 4 kapılı,

“aile modeli” Tesla S modelini yapadursun, fisker otomotivin karma modeli çoktan ha-zır. Tamamen elektrikli bu lüx araç 250mil bir menzile sahip. Ayrıca tavandaki panel-leri ile aracın enerji gereksinimi güneş ile desteklenmekte...

OTOMOBİL

KASIM 201264

THE GUARDIAN OTOMOBİL ÖTESİ BİR ARAÇ

FISKER KARMA

OTOMOBIL 2 11/20/12 7:52 PM

Page 67: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 65

Bugünlerde çoğu otomobil üreticisi, küresel ısınmanın etkilerini azalt-

mak ve hızla azalan petrol rezervleri-nin ileride sorun yaratmaması için al-ternatif enerjilerle çalışan araçlar ge-liştirmeye ve yavaş yavaş da olsa sa-tışa çıkarmaya başladı. Bu alternatif enerjilerle çalışan araçların çoğu ya sadece elektrik enerjisi ile yol alıyor ya da hibrit denen hem elektrik hem de normal benzinli motoru bünyesin-de birleştiren motor teknolojisiyle yol

alıyor. Yenilenebilir enerji alanında uz-manlaşmış bir firma olan GENeco fir-ması ise bu alternatif enerjilerin de tü-keneceğini ve uzun ömürlü olmayaca-ğını düşünmüş olacak ki doğada hiçbir zaman bitmeyecek metan gazıyla çalı-şan bir otomobil üretmişler. Bu sistem, Volkswagen Bettle Convertible marka araca entegre edilmiş ve araca “Bio-Bug” ismi verilmiş. 2.0 lite bennzinli motora sahip Bio-Bug, 183 km/s hıza çıkabiliyor. 70 evin atığıyla yılda 16 bin

kilometre yol yapabiliyor. Ayrıca; araç gücünü aldığı metan gazının kokusu-nu dışarı vermiyor. Normal araçlardan farklı kokmuyor. Aynı LPG sisteminde-ki önce kurşunsuz benzinle start alan otomobil motoru ısınınca metan gazın-dan güç almaya başlıyor. Aynı şekilde metan gazı bitince de yine benzin ile çalışmaya devam ediyor. Aracın tanı-tımı sırasında, otomobilde performans kaybının yaşanmadığının altı önemle çizilmiş.

BIO-BUG: METAN GAZIYLA ÇALIŞAN ARABA

OTOMOBIL 3 11/20/12 7:52 PM

Page 68: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201266

OTOMOBİL

Alman otomobil üreticisi, bisik-let üretiyor! Garip değil mi? Aslın-

da değil. Bik.e gerçekte arabanızın bir “yavrusu”. Arabanızı park ettikten son-ra dört tekerin gidemediği yerlere götü-ren bir araç. Bik.e’yi bagaja sığdırmanın tabii bir bedeli var. Katlanabilirliği sa-yesinde boyutlarını küçültebilen Bik.e, yedek lastiğin durduğu kısma yerleşi-yor. Amerikan filmlerinde gördüğümüz bagaja tıkılmış kurbanlar gibi karanlık-ta otururken de otomobilin elektrik sis-temine bağlanarak kendini şarj edebi-len araç, her zaman kullanıma hazır ka-lıyor. Tabii, Bik.e pedal bulundurmuyor, bu yüzden de eğer şarjınız biterse Fred Çakmaktaş misali tabana kuvvet ilerli-yorsunuz. İnsanların 4 tekerden 2 teke-re geçmesi daha iyi bir şey gibi, zira bu yollarda 2 tonluk araçlarla gezen daha az insan ve dolayısıyla daha az “cep te-lefonu ile uğraşırken katliam yaratır.” Yine de böyle bir elektrikli scooter’ın ucuz olacağına inanmak güç, yine de neden katlanabilen bir bisikleti bagajı-mıza atmayalım ki? En azından sürdük-çe biraz kalori harcarız!

Elektrikli otomobillerin öncüsü Pe-ugeot, iOn modelini 2010’da kul-

lanıcılara sunacak. %100 elektrikli ve “sıfır salınımlı” olan otomobil şoförle-rin büyük beğenisini toplayacak gibi.

Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtı-lacak olan Peugeot, dört kapı ve dört koltuktan oluşuyor. Azami gücü 47 kW yani 64 bg olan iOn’un, azami hızı 130 km/s’dir. Yüksek menzil mesafe-

si ile lityum-iyon tipi aküleri sayesin-de 220 V’luk bir prizde tamamen 6 sa-atte sarj olabiliyor. Hızlı şarj sistemin-de ise 30 dakikada %75 oranında sarj olabiliyor.

VOLKSWAGEN’DEN

BIK.E

ELEKTRİKLİ PEUGEOT İOn

OTOMOBIL 4 11/20/12 7:52 PM

Page 69: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

VOLKSWAGEN’DEN

BIK.E

OTOMOBIL 5 11/20/12 7:52 PM

Page 70: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

TEKNOLOJİ

KASIM 201268

GOOGLE NEXUS 7 TABLET

IPHONE VE IPAD İÇİN JOYSTICK

KARŞINIZDASAMSUNG GALAXY S 3

Google’ın yeni table-ti Nexus 7, 200

dolar gibi bir fiyatla yakında piyasa-ya çıkmayı bekliyor. Asus’tan çıkan Nexus 7’nin özelliklerinden bazıla-rı, 1.3Ghz quad-core Tegra 3 işlem-ci, GeForce 12-core GPU ve 1GB’lık RAM (8GB ve 16GB depolama seçe-nekli), NFC, Google Wallet ve Andro-id Beam. Ekran, IPS display ve 178 de-recelik açıya sahip, çözünürlük 1280. 1.2 megapixel kamera ve 9 saatlik pil gücü de mevcut. 8GB’lık model 199 $, 16GB’lık olan ise 249 $. Bu yeni cihaz, Android’in yeni versiyonu olan Jelly Bean’in kullanıldığı ilk cihaz.

iPhone, İpad ve tüm Android akıllı telefonlar için tasarlanan bu küçük boyutlu oyun ku-

mandası herhangi bir pil ya da farklı bir aparata ihtiyaç duy-muyor. Tüm yapmanız gereken sanal kontrol pedi ekran üze-rine yerleştirmek ve aşağı doğru itmek. Sonra iPhone, ipad ya da diğer akıllı telefonlarla en sevdiğiniz oyunların keyfini çıkarabilirsiniz. Kullanmadığınız zaman da kolayca ekrandan oyun kumandasını kaldırabilirsiniz. Fiyatı ise $17.99.

Samsung yeni amiral gemisiyle sınırları aşmış görü-nüyor. Galaxy S3, 4.8 inçlik HD 1280 x 720

piksel çözünürlüklü süper aMOLED ekrana sahip. 1.4GHz hızında çalı-şan ve 32nm HK-GM mimarisine sahip dört çekirdekli Exynos işlemci-li, 1GB RAM ve 16GB/32GB/64GB şeklinde modelleri bulunuyor. Şimdiden 9 milyon sipariş alan yeni amiral gemisi, Galaxy S 2’nin re-korunu elinden alacak gibi görünüyor.

TEKNOLOJI 2 11/20/12 9:10 PM

Page 71: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 69

2040’TA TRAFİKTE SÜRÜCÜ KALMAYABİLİR

100 MİLYON YILLIK DEPOLAMA BİRİMİ

Sürücüye ihtiyaç olmayan araçların yollarda belirmesi için gere-

ken süre giderek kısalıyor. Bilim insanları, 2040 yılın-da yolların neredeyse tamamen kendi kendini kontrol eden otomobillerle dolacağını tahmin ediyor. Google’ın ürettiği dünyanın ilk ehliyetli sürücüsüz otomobilinin ardından, birçok büyük otomobil üreticisi kendi kendini yönetebilen araçlar üretmek için kolları sıvadı. General Motors’un Cadillac bölümü 2015 yılında kısmen kendi kendine yol alan bir araç geliştirmeyi, 2020’de ise sürü-cüsüz otomobil üretmeyi planlıyor. Audi ve BMW’nin de benzer planlar üzerinde çalı-şırken, Audi, sürücüsü TT modelinin çalışmalarını Colorado’daki 4.300 metre yüksekliğindeki Pikes Peak dağının yollarında yürütüyor. Audi’nin projesine Stan-ford Üniversitesi’nden mühendisler destek veriyor.

Veri saklama çözümleri sunan tek-noloji devi Hitachi, veri kodla-

nabilen ‘kuvars cam’ teknolojisini tanıttı. Şirket, doğal afetlere bile dayanıklı olan kuvars cama kodlanacak bilgilerin, en az 100 milyon yıl burada depolanabileceğini öne sürdü. Hitachi’nin kuvars cama bilgi depolamayı sağlayan formulü gizli tutu-luyor. Ancak üç köşeli kristal olan kuvars

ve dağınık bir biçime sahip camdan geliş-tirilen kuvars camın nasıl oluşturulduğu-na dair bir fikir yok değil. Kuvarsın uzun bir süre en az 2000 Santigrat gibi yüksek sıcak-lığa maruz bırakılması halinde, kristal yapı-sını kaybederek erimiş kuvars olarak adlan-dırılan cam benzeri bir yapı kazandığı bilini-yor. Biçimsiz kuvarsın çok saf bir hali olan bu materyalin, Hitachi’nin en son geliştirdi-

ği teknolojide kullanmış olabileceğine inanı-lıyor. Hitachi’nin dün gözler önüne serdiği en son teknoloji depolama ‘cihazı’, sadece iki santimetre genişliğinde ve iki milimetre ka-lınlığında. Son derece düzenli ve dirençli bir materyal olan kuvarsdan yapılan cam, labo-ratuvar ortamında kullanılan deney şişele-ri gibi dayanıklı malzemelerin yapılmasında kullanılıyor.

TEKNOLOJI 3 11/20/12 9:10 PM

Page 72: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201270

TEKNOLOJİ

GELECEĞIN UÇAN MOTOSİKLETİ

KABUĞUNUN ALTINDA KARGO TAŞIYAN KAPLUMBAĞA

BATARYALARIN ŞARJ HIZI YARI YARIYA AZALACAK

ABD’nin Aerofex şirketi, iki dev pervanesi sayesinde havalanan ‘hoverbike’ adın-

daki hava aracını başarıyla test etti. ABD basını ica-da büyük ilgi gösterirken, test uçuşlarına ait video-ların gerçekliğine şüpheyle yaklaşanlar da var. Ca-lifornia merkezli şirket, uçan bisikletin sezgi gücüy-le kontrol edildiğini ve manevralarla uçuş yapması için yapay zekaya, uçuş yazılımına veya herhangi bir elektronik aksana ihtiyacı olmadığını öne sürdü. In-novationNewsDaily sitesinin verdiği bilgite göre, Ae-rofex, dengede yaşanan sorunlar nedeniyle 1960’lı yıllarda iptal edilen bir teknolojiyi yeniden canlan-dırdı. Site, piilotun diz seviyesine gelen ve aracın her ki yanına yerleştirilen ‘kontrol çubuklarıyla’, hava aracının çok daha iyi yönlendirildiğini belirtti.

İsviçre’deki Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü’ne (ETH Zurich) bağlı bilim insanları, hızla

gelişen robot teknolojisine en yeni ve ilginç projelerden biri-ni sundu: Robot kaplumbağa. Enstitüde çalışmalar yürüten İsviçreli öğrenciler, yüzdüğü esnada yük taşıyabilen bir kap-lumbağa geliştirmeye çalışıyor. Suda bir balık ya da tekne kadar hızlı ilerleyemese de, Naro-Tartaruga adı verilen robot önemli miktarda yük taşıyabilecek. İsviçreli mühendislerin kaplumbağa tercih etmesindeki bir diğer sebep, kaplumba-ğaya büyük bir batarya konulabilmesi. Dahası, su üzerinde kontrol edilmesi birçok nesneye göre çok daha kolay olacak.

ABD’li bilim insanları, lityum-iyon bataryaların üretim mali-yetini yüzde 25 oranında azaltacak ve iki kat daha hız-

lı şarj olmalarını sağlayacak son derece karmaşık algoritmalar ge-liştirmeyi başardı. Yapılan deneylerden birinde, bataryaların sadece 15 dakika içinde şarj edildiği gözlemdi. Eğer yürütülecek yeni testler başarılı olursa, lityum-iyon bataryalarda bir devrim yaşanabilir. Ja-cobs Mühendislik Okulu’nun Mekanik ve Uzay-Havacılık Mühendisli-ği Bölümü’nde görevli olan profesör Miroslav Krstic ve Dr. Scott Mou-ra, proje kapsamındaki paranın 460 bin dolarıyla yürüttükleri projede önemli bir başarı elde etti.

TEKNOLOJI 4 11/20/12 9:10 PM

Page 73: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

TEKNOLOJI 5 11/20/12 9:10 PM

Page 74: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

İstanbul’un en eski yerleşim yenlerinden biri olan Eminönü, İstanbul’un tarihi çekirdeği olan sur içindedir. Kent yaşamının önemli bir odağı olduğu kadar, dünyanın en önemli limanlarından birinin merkezi olan bu semt, Unkapanı yolu üzerinde yer alan İstanbul Ticaret Odası’nın binası ile Sirkeci arasındaki kıyı şeridi ve onun hemen arkasındaki çarşı bölgesini kapsamaktadır. Önceki sayılarımızda olduğu gibi Eminönü’nü de İstanbul ve kültür aşığı Ahmet Nadir Utkan ile birlikte gezdik.

KÜLTÜR

KASIM 201272

EMİNÖNÜ

TARİHİ YARIMADA’DA TARİHİ BİR YERLEŞİM:

!µ Sinan DEMİR • [email protected]

KULTUR 2 11/20/12 7:57 PM

Page 75: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 73

nünden gelen araçların kesiştiği nokta-da, hafif raylı sistem vagonlarının geçi-şiyle tam anlamıyla şehir arenası görü-nümündedir.Bütün bunlara satıcıların özelliklede iş-portacıların ses efektleri ile yaya trafiği-ni de eklerseniz, fotoğraf severlere ha-zine sayılacak kompozisyon malzeme-si, turistlere ise şaşkınlık yaratacak dü-zeyde bir atmosfer doğuyor. Özellikle meydanı, pek çok yabancı seyyahın gra-vürlerine konu olan Eminönü’nün de-niz tarafından bakıldığında fark edilen eski hali, limanın sıkışık, insan ve etkin-lik dolu atmosferi, deniz üzerinde san-dallar, ilginç profilleriyle büyük kayıklar, Yeni Camii’nin silüeti, deniz kenarına sı-kışmış ahşap dükkânlardan oluşan mi-mari karakteri oldukça değişikliğe uğra-mıştır. Bu değişimde İstanbul’u birbirine

bağlayan özellikle Galata Köprüsü’nün rolü büyüktür. Böylece eskiden kıyı-da oluşan kent mekanı, Galata’ya doğ-ru uzanan bir şekillenmeye yönelmiştir.İstanbul’un Haliç girişinde, kentin ku-rulduğundan bugüne var olan limanın, Sirkeci’yle birlikte önemli bir bölümünü Eminönü semti oluşturmaktadır. Kent yaşamının önemli bir odağı olduğu ka-dar, dünyanın en önemli limanlarından birinin merkezi olan bu semt, Unkapa-nı yolu üzerinde yer alan İstanbul Tica-ret Odası’nın binası ile Sirkeci arasında-ki kıyı şeridi ve onun hemen arkasındaki çarşı bölgesini kapsamaktadır.

Yeni Cami ve çevresiİstanbul’un Haliç girişinde yer alan li-man, Bizans döneminden itibaren dün-yanın en önemli ticaret merkezi ola-

İstanbul’un tarihi ya-rımada ola-

rak bilinen kısmında yer alan Eminönü ilçesi kuzeyden Haliç, güneyden Mar-mara Denizi, doğudan İstanbul boğazı batıdan ise Fatih ilçesi ile çevrilidir. İlçe bütünüyle İstanbul kentinin tarihi çe-kirdeği olan sur içinde yer alır ve mer-kezi alanın en canlı bölgelerinden birini oluşturur. İki bin kişi yolcu taşıma ka-pasiteli şehir hatları vapurlarının birbi-ri arkasına iskeleye yanaşıp indirdikle-ri yolcularla, Eminönü’nün gündüz nü-fusu üç milyona yaklaşmaktadır. Emi-nönü, İstanbul’un en kalabalık ve mer-kezi durumundadır. Boğaz hattı, Kadı-köy, Adalar, Harem, Haliç’ten gelen va-purların yanı sıra, Sirkeci garına ge-len banliyö trenlerinin yolcuları, Gala-ta Köprüsü, Unkapanı ve sahil yolu yö-

KULTUR 3 11/20/12 7:57 PM

Page 76: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201274

KÜLTÜR

rak bilinir. Yeni Cami çevresi, Unkapa-nı yolu üzerinde yer alan Ticaret Oda-sı binası ile Sirkeci arasında kalay kıyı şeride ve hemen arkasındaki çarşı bö-lümünü kapsamaktadır. Semtin Bizans Döneminde Neorin Kapısı (Bahçe Kapı) ile Porto Drungari (Odun Kapısı) arasın-daki kıyının, liman bölgesi olduğu tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır. Buranın Bizans döneminde olduğu gibi Osman-lı döneminde de malların boşaltılıp sak-landığı, depoların bulunduğu, yüzlerce denizci ve tüccara hizmet veren işlet-menin yer aldığı li-man merkeziydi. Dolayısıyla bu böl-ge, dini yapıların yanı sıra, hanlar, çarşılar ve arasta-ların bulunduğu, ti-caretin yoğun ya-şandığı büyük bir alanı kapsıyordu. Bu bölge Osmanlı zamanında Topka-pı Sarayı’na yakın oluşu, sonraları da Bab-ı Ali’nin yani Hükümet Konağı-nın iskelesi olma-sı nedeniyle önem kazanmıştır. Bizans döneminde Neori-on Limanı zaman-la dolmuş, 697 yı-lında İmparator Le-ontios tarafından temizletilmiştir. Bu sırada çıkan çüruf-dan kaynaklandığı sanılan veba salgı-nı şehri kasıp kavurmuştur. 10. yüzyıl-dan sonra Cenevizliler ve Pisalılar baş-ta olmak üzere Latin kolonileri, Eminö-nü Sirkeci arasında kendi ticaret iskele-lerini kurmuşlardır. Yeni Cami’nin hemen arakasında İstan-bul surlarının Halice açılan kapıların-dan biri olan ‘Bahçe Kapı’ çevresinde ki nüfusun çoğunluğunu Museviler oluş-turduğundan bu kapıya ‘Porta Hebra-ica’ ya da ‘Porta Juda’ denilmiştir. Bi-zans döneminde bu kapının yakınların-da bir kule olduğu ve bu kuleye bağla-nan zincirin bir ucunun da Galata Ku-lesinde olduğu rivayet edilmektedir. Bu zincirin Halice giriş çıkışları kontrol et-mek amacıyla çekilmiş olduğunu be-lirten Nadir Bey “ Osmanlı Dönemin-

de Deniz Gümrüğü ve Gümrük Eminli-ğinin burada olması nedeniyle Eminönü adını alan ilçe, Cumhuriyetin ilk yılla-rında İstanbul’un merkez ilçesi olmuş-tur. Ticaret alanı olma özelliğini Cum-huriyet Döneminde de sürdürmüştür. Nüfusu 1955 yılına kadar artmaya de-vam eden Eminönü’nün önemli semtle-ri, zamanla konut alanı olmaktan çıkıp, ticaret bölgesine dönüşünce, nüfus da azalma sürecine girmiştir. 1990 yılında 83.444 olan nüfusu, son nüfus sayımın-

da 55.548 olarak tespit edilmiştir. Yü-zölçümü 5 kilometre karedir. Toplam 33 mahalleden oluşan Eminönü, kısa bir süre önce Fatih’e bağlanarak mahalle haline getirilmiştir” diyor.

Yeni Cami Külliyesi: Eminönü meyda-nında Mısır Çarşısının yanındadır. Türk-İslam mimarisinin zarif, muhteşem ma-bedi, deniz kıyısındaki sultan camilerin-den biri olarak İstanbul Siluetlerini ta-mamladığını ifade eden Nadir Bey, “Sul-tan 3. Mehmed’in annesi ve 3. Murad’ın eşi Safiye Sultan’ın adına 1957 yılında Mimar Davut Ağa tarafından yapımına başlanmıştır. Caminin inşaat alanı için meşhur “Yahudhane” (Çıfıt Çarşısı)’de bulanan Yahudi evlerinin hepsi devlet tarafından parası ödenerek satın alın-

mıştır. 1957 yılında yapımına başlanan cami, Davut Ağa vebadan ölünce mi-marlığı Suyolu Nazırı Dağlıç Ahmet Ça-vuş üstlenmiştir. 1603 yılına kadar sü-ren inşaat, Sultan 1. Ahmed’in taht’a çı-kışıyla yarım kalmıştır. 1661 yılında Sul-tan 4. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından tekrar başlatılan in-şaat, 1663 yılında tamamlanmıştır. Ca-minin temeli çok ilginçtir. Sahilde olma-sı nedeniyle yarı bataklık ve yumuşak zeminde inşa edilen caminin temelleri,

uçlarına demir başlık-lar geçirilen sert tah-ta kazıkların üzeri-ne oturtturulmuştur. Zemin deniz seviye-sinden biraz yüksek-te tutularak, bileşik kaplar sistemi uygu-lanmıştır. Binanın te-mel taşları, bu kazık-ların üzerine oturttu-rularak caminin dep-reme ve dış etkile-re karşı dayanıklı ol-ması sağlanmıştır” diyor. Cami, Bizans Döne-minden kalma, ilk İs-tanbul surlarının iç kısmına yaslanmak-tadır. Caminin ge-nel görünümü kusur-suzdur. Göze batan, kaba hiçbir yeri yok-tur. Dışardan baktığı-nızda iri, ufaklı birçok kubbe ve kubbecik-

le estetik bir görünüm kazanan cami, büyük kubbesi, dört ya-rım kubbesiyle dört fil ayağına dayanır. Caminin içini kaplayan çinilerdeki gü-zellik, pencerelere konulan renkli vitray camlardaki renk ahengi, aydınlatmanın verdiği rahatlık camiye ayrı bir hava kat-maktadır. Pencere ve kapılardaki sedef kakmalı kapaklarda zarif bir işçilik gö-rülür. Caminin beş kapısı, iç avluya ba-kan iki köşede üçer şerefeli iki adet mi-naresi bulunmaktadır. Sultanlar için yapılan kasr, caminin bir parçasıdır. “Valide Cami”, “Yeni Valide Cami”, kasr, darülkurra, mektep, tür-be hazire, kütüphane ve muvakkithane ile iç içe olduğunu ifade eden Nadir Bey, “Mısır Çarşısı olarak anılan yapıda külli-yenin müştemilatıdır ve Sıbyan Mektebi, sebil ve çeşmeden oluşmaktadır. Mih-

KULTUR 4 11/20/12 7:57 PM

Page 77: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

rabı ve mimberi beyaz mermerdendir. Camiye merdivenlerle üç kapıdan giril-mektedir. Hatice Turan Türbesi içinde gömülü beş padişah ve çok sayıda ha-nedan üyesi ile Osmanlı Sülalesinin en büyük kabristanlarından biridir. Türbe-nin kubbesinin çapı 45 metreden daha büyüktür” diyor.

Mısır Çarşısı: Kapalı Çarşıdan sonra en büyük çarşıdır. Mısır Çarşısı adını, bura-da satılan malların Mısırdan satın alın-ması nedeniyle almıştır. Mısır Çarşısı-nın Batılı Gezginler tarafından “Spice Market / Baharat Pazarı” olarak adlan-dırıldığını söyleyen Nadir Bey, “bu çar-şıda satılan baharatlar, Arabistan, Hin-distan ve Uzak Doğu’dan Mısır Kervanı denilen özel teknelerle İstanbul’a gel-

75KASIM 2012

KULTUR 5 11/20/12 7:57 PM

Page 78: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KÜLTÜR

mekteydi. “L” şeklindeki Mısır Çarşısında 100 tane dükkan bulunmaktadır. Çarşıda altı tane kapı bulunmaktadır. Bunların ad-ları: Eminönü, Balık Pazarı, Tahmis, Ke-tenciler Çiçek Pazarı, Yeni Cami ve Bahçe Kapısıdır” diyor.Mısır Çarşısının yerinde Bizans Dönemin-de “Makron Emvolos” adında bir çarşının bulunduğunu belirten Nadir Bey, birçok yangın geçiren çarşının zamanla bu gö-rünümü aldığını ifade ediyor. Çarşının ya-pımında kesme taş, moloz ve kırmızı tuğ-

la kullanıldığını belirten Nadir Bey, “Çar-şının içinde asma bir ezan yeri mevcuttur. Çarşının içine girdiğiniz zaman sizi bin bir çeşit baharat kokusu karşılar. Bu çarşıda pastırmanın, zeytinin, peynirin en iyisini, bütün şifalı bitkileri rahatlıkla bulabilirsi-niz. Renk ve kokuların birbirine kaynaştı-ğı bu çarşıda, büyülü bir alemde gibi ken-dinizden geçmiş bir halde saatlerce do-laşabilirsiniz. İstanbul’un en eski lokan-tası “Pandelli”de burada bulunmaktadır” diyor. Eminönü demek güvercin demek-

tir. Yeni Caminin ön tarafında kaldırımla-rın üstü kuşların yığınla doluştuğu yerdir. Caminin her tarına tünemişlerdir. Cami önünde kuşlara yem vermek bir gelenek haline gelmiştir. Mısır Çarşısının hemen yanında çiçek bulunmaktadır. Burada bin bir çeşit çiçek fidanı, tohumu, çeşitli hay-vanlar satılmaktadır. Diğer yandaysa vak-fa ait dükkanlar, Mısır Çarşısının hemen arka tarafındaysa yoğun kalabalığı ve iç içe eski dükkanlar ile Tahtakale yer al-maktadır.

KASIM 201276

KULTUR 6 11/20/12 7:57 PM

Page 79: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KULTUR 7 11/20/12 7:57 PM

Page 80: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Filografi Ortadoğu’da doğmuş ve Avrupa’dan Uzak Doğuya kadar yayılmış ancak yapımının zor olduğu düşüncesiyle yok olmaya yüz tutmuş bir el sanatıdır. Çivilerin arasından tellerin geçirilmesi ile objelere estetik görününüm kazandırılması işlemi olarak tanımlanan filografide, belli örgü teknikleri kullanılarak hat yazıları, simetrik desenler, amblemler, çiçekler ve çizgi film karakterleri panolar haline getirilebiliyor. Bizde bu konu hakkında sizlere bilgi vermek amacıyla Filografi Sanatına gönül vermiş Aşır Düğer ile söyleştik.

SANAT

KASIM 201278

TELLERLE ÇIVILERIN AŞKI:

FILOGRAFI SANATI!µ Sinan DEMİR • [email protected]

SANAT 2 11/20/12 8:03 PM

Page 81: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

ARALIK 2011 00

Bu sanat Orta Doğu’da doğmuş batı-ya ve uzak doğuya yayılmıştır. Ülkemiz-de pek tanımayan bu sanat, zorluğu, sa-bır gerektirmesi nedeni ile az uygulan-makta olup bütün dünyada unutulmak üzeredir. Filografide, belli örgü teknikle-ri kullanılarak hat yazıları, simetrik de-

senler, amblemler, çiçekler ve çizgi film karakterleri panolar haline getirilebil-mektedir.Filografi sanatçısı önce kafasında bazı motifler tasarlıyor. Daha sonra bu mo-

tifleri oluşturmak için tahta panolar üzerine bildiğimiz çivilerini belli bir dü-zene göre çakıyor. Bu çiviler boyanıp verniklendikten sonra çivilerin arasın-dan çeşitli renklerde iplikler sıkıca ge-çirilerek önceden tasarlanmış motifler ortaya çıkarılıyor. Ancak bu iplik geçir-

me de bir ustalık ge-rektiriyor. Öyle ras-gele bütün çiviler-den aynı şekilde ip-likleri geçirirseniz hiçbir şey elde ede-miyorsunuz. Ayrı-ca bu ipliklerin hem sağlam hem kolay temizlenebilir ol-ması ve hem de te-mizleme esnasında renklerinin solma-ması gerekiyor.

Gerek tahta pano-nun ve gerekse kul-lanılacak ipliklerin rengi önceden sa-natçı tarafından ta-sarlanıyor. Seçilen renklerin hem birbi-

rine uyumlu olması hem de motifi ortaya çıkaracak şekilde olması gerekiyor. Yani ne renkler birbiri arasında boğulacak ne de çok fazla zıt renkler kullanılarak insan gözü rahatsız edilecek. Burada bütün iş sanatçının ya-

Genelde ismini bilinmeyenler tarafın-dan duyulduğunda “o ne ki?” “filolo-ji gibi bir şey mi?” diye tepkilerin veril-diği filografi, ne olduğu öğrenildiğinde de çoğunlukla ilgiyle ve merakla kar-şılanan bir sanat dalıdır. Çiviler ve tel-ler filografiyi filografi yapan iki önemli öğedir. Usta ellerden çıkmış bir tabloya bakıldığında tel ve çivinin birleşimin-den bu kadar güzel eserler mi çıkar de-dirtecek kadar etki-leyici bir sanattır.

Filografi ahşap bir zemin üzerine ça-kılmış çiviler ara-sından teller geçi-rilerek belli örgü teknikleri kullanıla-rak çeşitli desenler meydan getirilme-si sanatıdır. Çivi ve tel… İsimleri soğuk ancak ikisinin ma-haretli ellerde şe-killenen ve adı sa-nat olan evliliğinden doğan, hayret verici güzellikteki çocuk; filografi… Filografi, çivilerin arasından tellerin geçirilmesi ile objelere estetik görününüm kazandırılması işlemi ola-rak da tanımlana bilmektedir.

SANAT 3 11/20/12 8:03 PM

Page 82: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201280

SANAT

ratıcı yeteneğine ve ustalığına kalıyor. Panolar evlerde işyerlerinde dekoratif amaçlarla kullanılıyor. Para ile de satılı-yor ama bu işin hareket noktası hobi ol-ması. O kadar titiz çalışmak gerekiyor ki verilen emek göz önüne alınırsa mad-di kazanç içen yapılamayacak bir sanat.

Filografi sanatına gönül vermiş kişiler-den biri olan Aşır Düğer, 1973 Ankara doğumlu. İlk, orta ve liseyi Ankara’da, yüksek öğrenim ise Sakarya Üniversi-tesi Adapazarı Meslek Yüksek Okulu Endüstriyel Elektronik bölümünde ta-mamlamış. Ama halen Anadolu Üniver-sitesi AÖF İşletme 3. sınıfta öğrenimine devem ediyor. 1994 sensinde İstanbul’a gelen Aşır Bey 14 yıl boyunca bir kamu

kuruluşunda çalışmış. O kurum özel-leştirildikten sonra tekrar kamuya ge-çiş yaparak, Ankara’da bir kamu kuru-luşunda tekniker olarak yeniden göre-ve başlamış. Aşır Bey filografi sanatıyla uğraşmaya başlamasını şu şekilde açıklıyor: “Ben çalıştığım kurumda, 10 sene boyunca hep geceleri çalıştım gündüzleri ise boş kaldım. Boş durmaktansa zaman geçi-recek bir uğraş ararken, filografi yönte-miyle yapılmış eserleri gördüm. Sanatın Üstadı olan, Üsküdarlı Saim Devrilmeze ulaştım. Kendisi İmsek’te eğitmen ola-rak çalışıyordu. Bende İsmek’te filogra-fi üzerine kurs almaya başladım. Saim Usta ile o zaman tanıştık. Birkaç yıl bo-yunca hocamızdan eğitim almaya de-

vam ettim. Hocamızdan ders almış olan arkadaşlarımdan bir kaçı, şu an eğit-men olarak çeşitli eğitim merkezlerinde eğitim veriyorlar. Saim Hocamın eğit-menlik teklifine rağmen, işim nedeniy-le bu teklifi ret etmek zorunda kaldım. Şu anda ise kendi halimde çalışmala-rıma devam etmekteyim. Beş yılı aşkın bir süredir de filografi sanatıyla uğraşı-yorum. Anakara’da bir atölye açmak ça-bası içindeyim.”Filografi Sanatının Tel ve Çivi Sanatı olarak da adlandırıldığını ifade Aşır Bey, “Filografi’de insan silüeti hariç aklınıza gelen her objenin hat, latin hat, minya-tür, logo, gravür, fotoğraf, her türlü, çini desenleri yada kendi düşündüğünüz ya-hut resimlediğiniz her türlü objeyi yapa-

SANAT 4 11/20/12 8:03 PM

Page 83: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 81

paslanmaması için, bu çiviler boyanıp vernikleniyor. Ardından altta kalan mo-del kâğıdı, iğne ile temizleniyor. Kuru-yunca çivilerin arasından çeşitli teknik-lerle renkli teller sarılıyor ve önceden tasarlanmış motifler ortaya çıkarılıyor. Bu tellerin ne çok ince, ne de çok kalın olmaması gerekiyor. Orta kalınlıkta çi-

vilerin kullanılması gerekmektedir. Bu-nun üzerine çalışılacak desen aktarılı-yor. Ancak bu tel geçirme de bir ustalık gerektiriyor. Öyle rasgele bütün çiviler-den aynı şekilde telleri geçirirseniz, hiç-bir şey elde edemiyorsunuz. Ayrıca bu tellerin hem sağlam hem kolay temiz-lenebilir olması ve hem de temizleme

esnasında renkleri-nin solmaması ge-rekiyor.

Gerek tahta pano-nun ve gerekse kul-lanılacak tellerin rengi önceden sa-natçı tarafından ta-sarlanıyor. Seçilen renklerin hem birbi-rine uyumlu olması hem de motifi orta-ya çıkaracak şekil-de olması gerekiyor. Yani ne renkler bir-biri arasında boğu-lacak ne de çok faz-

bilirsiniz. Filografi, bu objelerin teks-til veya ebru giydirilmiş ahşap zemin üzerine, başsız çivilerin çakılması aka-binde de renkli teller veya naylon ipler yardımı ile bu objelerin renklendirilme-si işidir” diyor.

Uygulamaya başlamadan önce, yapı-lacak işin fotoko-pi yöntemiyle, uy-gulanacak zeminin boyutuna göre bü-yütüldüğünü belir-ten Aşır Bey, “Çalı-şılacak zemin mal-zemesi belirlendik-ten sonra (deri, ka-dife, ebru…) ahşap zemine giydirilir” di-yor. Daha sonra mo-del kağıdının zemi-ne monte edilip, çi-viler çakılarak mo-tifin hatların belir-lendiğini ifade eden Aşır Bey, “Çivilerin

SANAT 5 11/20/12 8:03 PM

Page 84: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

SANAT

la zıt renkler kullanılarak insan gözü ra-hatsız edilecek. Burada bütün iş sanat-çının yaratıcı yeteneğine ve ustalığına kalıyor. En son aşamada ise tel sarar-ken boyası yıpranan çiviler tekrar rötuş-lanır. Yaptığınız işi çerçeveledikten son-ra tablomuz hazırdır” diyor.

Filografi sanatının uygulama aşamasın-da küçük bir çekiç, yan keski, karga bu-run, tornavida ve şişe ihtiyaç olduğunu söyleyen Aşır Bey, sarf malzemesi ola-rak da, başsız 0,8 milimetre kesitli ve

20 milimetre uzunluğunda çivi ile renkli bobinaj teli, naylon örgü iplerine ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Zemin malzeme-si olarak sunta, kavak kontrası, mdf gibi malzemelerin kullanılabileceğini belir-ten Aşır Bey, kaplama malzemesi ola-rak da kadife, deri, ebru, yağlı boya re-simler, her türlü tekstil malzemesinin kullanılabileceğini söyledi. Filografi sanatının uygulama aşama-sında birçok tekniğin kullanıldığını ifa-de eden Aşır Bey, “Çakma işlemini say-mazsak eğer sargı işleminde 5 ya da 6

farklı stil var. Ama bunların isimleri yok. Bu teknikleri sadece yapma aşamasın-da gösterebilirim” diyor. Bütün sanat dallarında olduğu gibi fi-lografi sanatında da asıl olanın bu işe gönül vermek olduğunu ifade eden Aşır Bey, bu sanatla ilgili bilgi almak, bu işi öğrenmek isteyenlere her zaman kapı-larının açık olduğunu sözlerine ekleye-rek sözlerine son noktayı koydu. Sizde filografi sanatı hakkında bilgi almak is-teseniz Aşır Düğer’e [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.

KASIM 201282

SANAT 6 11/20/12 8:03 PM

Page 85: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

SANAT 7 11/20/12 8:03 PM

Page 86: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

Panik atak ile ilgili olarak ilk bilmeniz gereken panik atak nedir? Bu sorunun cevabını öğrendikten ve panik atağın ne olduğunu anlayabildikten sonra bu durumdan da kurtulabilirsiniz. Panik atak en kısa ve öz tabiri ile ani olarak ortaya çıkan endişe - kaygı nöbetidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir, bu yüzden de çoğu zaman kişide yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaratır. Bu yoğun korku duygusu içinde kişi, çok kötü birşey olacağını, onun için sonun geldiğini, öleceğini veya kalp krizi geçireceğini düşünür.

SAĞLIK

KASIM 201284

PANİK ATAK

SAGLIK 2 11/20/12 8:14 PM

Page 87: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 2012 85

nedeninin araştırılmasına yönelik ola-rak doktor doktor dolaşılmaya başlanır. Hem ekonomik hem de duygusal açıdan oldukça yıpratıcı bir süreç böylece baş-lamış olur.

1. Panik Atağı Nedir?Aniden başlayan ve zaman zaman tek-rarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Hastalarımızın çoğu zaman “kriz” adı-nı verdiği bu nöbetlere biz panik ata-ğı diyoruz. Panik atağı birdenbire baş-lar, giderek şiddetlenir ve şiddeti 10 da-kika içinde en yoğun düzeye çıkar, çoğu

zaman 10-30 dakika, seyrek olarakta 1 saat kadar devam ettikten sonra kendi-liğinden geçer.

2. Panik Atağının Belirtileri Nelerdir?Göğüs ağrisi yada göğüste sıkışma, çar-pıntı, kalbin kuvvetli yada hızlı vurması. Terleme. Nefes darlığı yada boğulur gibi olma. Soluğun kesilmesi. Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecek yada bayılacak gibi olma. Uyuşma yada karıncalanma üşüme, ürperme yada ateş basması.

Bulantı yada karın ağrısı. Titreme yada sarsılma. Kendini yada çevresindeki-leri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme. Kontrolünü kaybetme yada çıldırma korkusu, ölüm korkusu. Bir panik ata-ğıda bu belirtilerden en az 4 yada daha fazlası bulunur. Dörtten daha az belirti-nin görüldüğü ataklara ise kısıtlı panik atağı adı verilir.

3. Panik Bozukluğu Nedir?Panik bozukluğu, tekrarlayan, beklen-medik panik atakları ve ataklar arasın-daki zamanlarda başka panik atakları-nın da olacağına ilişkin sürekli bir kay-gı duyma. Panik ataklarının “kalp kri-zi geçirip ölme” , “kontrolünü yitirip çıl-dırma” yada “felç geçirme” gibi kötü so-nuçlara yol açabileceği inancıyla sürek-li üzüntü duyma yada ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı önlem alarak (işe gitmeme, spor, ev işi yapmama, bazı yi-yecek yada içecekleri yiyip içmeme, ya-nında ilaç, su, alkol, çeşitli yiyecekler taşıma gibi ) bazı davranış değişiklikleri-

nin görüldüğü ruhsal bir ra-hatsızlıktır.

4. Panik Bozukluğu Nasıl Oluşur?İlk atak başlıyor: Hiçbir ne-den yokken ve birden bire başlayan çarpıntı, terle-me, göğüste sıkışma, ne-fes darlığı yada baş dön-mesi, dengesizlik, fenalaş-ma yada baygınlık gibi be-lirtiler kişiyi dehşet içinde bırakır. Kişi ‘kalp krizi ‘ ge-çirdiğini yada felç geçir-mekte olduğunu zannede-rek yoğun bir ‘ölüm korku-su’ ya da ‘felç olma’ korku-su yaşar. Bazen de başında bir tuhaf-lık, sersemlik hissi, kendi-sini veya çevresini bir ga-

rip ya da değişik hissetme gibi duygula-rın ortaya çıkmasıyla, ‘kontrolünü kay-betmeye’ yada ‘çıldırmaya başladığı-nı’ düşünerek kendisine yada çevresin-dekilere bir zarar vermekten korkma-ya başlar. Hasta hemen, en yakın doktor ya da acil servise götürülür. Orada yapı-lan birçok muayene, çekilen film, elekt-rokardiyografi, tomografi ve diğer ince-lemelerde hiçbir şey bulunmaz. Hasta-nın nesi olduğu sorulduğunda doktorlar ‘hiçbir şeyi yok’ ya da ‘stresten olmuş ‘ derler. Çoğu zaman sakinleştirici bir iğne yapılarak evine gönderilir.

Ataklar tekrarlıyor: Bir süre sonra pa-nik atakları tekrarlar. Hasta, her yeni atak ile aynı dehşet ve korkuyu yeniden yaşamaya ve acil servislere taşınma-ya başlar. Her seferinde yeniden mua-yene, yeniden incelemeler yapılır ancak hiçbir şey bulunmaz. Hasta, kalbinde ya

Panik atak; oldukça sık rastlanılan bir ruh-

sal sorundur. Sokakta karşılaştığımız her 10 kişiden biri yaşamı boyunca en az bir kez panik atak geçirmiştir. Pa-nik ataklar sık tekrarladığında ve daha da önemlisi, mesleki, sosyal ve ailesel anlamda kişinin uyumunu bozduğun-da ,kısacası kişinin yaşamını olumsuz yönde etkilemeye başladığında, hasta-lık halini almış demektir. Öyleyse; pa-nik atak nasıl bir hastalıktır ve yaşam üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir?

Panik atak yaşayan kişiler bu durumu genellikle “çok korku-tucu, dehşet verici ve yaşamımın en kötü de-neyimi” şeklinde ta-nımlarlar. Panik atak; zaman zaman korku veya rahatsızlık uyan-dıran bir durumla kar-şılaşıldığında ( örn; kö-pekten korkan birinin köpekle karşılaştığın-da panik atak belirtileri yaşaması gibi) yaşana-bildiği gibi, zaman za-man da beklenmedik bir anda ve nedeni be-lirsiz olarak ta ortaya çıkabilir.

Panik atağın bir baş-ka özelliği; diğer sıkıntı durumlarına göre gö-receli olarak kısa sürmesidir. Sıkıntı ilk 15- 20 dakika içinde giderek şiddetle-nir ve sonrasında kademeli olarak aza-lır. Kendiliğinden azalabilmekle birlik-te, kişilerin kendi geliştirdiği bir takım yöntemler de rahatlamaya yardımcı olabilir ( ağlamak, kendini havadar bir yere atmak, yüzüne soğuk su veya ko-lonya çarpmak gibi) İlk kez panik atak yaşayan kişilerin hemen hemen hepsi soluğu acil servislerde alır, kalp krizi geçirdiklerini veya öleceklerini düşün-mektedirler. Sıkıntı hissine en sık eş-lik eden belirtiler; kalp çarpıntısı, nefes alamam, boğulma duygusu gibi kalp krizini hatırlatan belirtilerdir. Yapılan incelemelr sonucunda doktorun, hat-ta bazen kardiyologun “Kalbiniz sağ-lam, bu durum sinirsel” demesi çoğu zaman inandırıcı olmaz. Panik ataklar tekrarladıkça acil srvislere gidilme-ye, atak olmadığı zamanlarda atağın

SAGLIK 3 11/20/12 8:14 PM

Page 88: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

KASIM 201286

SAĞLIK

da beyninde kötü bir şey olduğuna, an-cak doktorların bunu bir türlü bulama-dığına inanmaya başlar. Bazen de yan-lış tanı konularak hasta, antibiyotikten nefes açıcıya, çarpıntı ilacından tansi-yon ve kalp ilacına, vitamine kadar deği-şik ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır, an-cak bir türlü iyileşemez.

Beklenti Anksiyetesi gelişiyor: Atak-lar tekrarlamaya devam ettikçe, hasta, ataklar arasındaki dönemde gergin, hu-zursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir panik atağının geleceğini beklemeye başlar. Bu endişeli bekleyişe “beklen-ti anksiyetesi” adı verilir. Atakların çoğu zaman belirsiz zaman ve yerlerde gel-mesi bu kaygıyı daha çok arttırır. Atak-lar sıklaştıkça, kalp krizi geçirip ölme, felç olma ya da kontrolünü kaybedip çıl-dırma korkuları pekişir.

Yoğun ve sürekli üzüntü: Hastalar, evde kimsenin olmadığı bir zamanda kalp krizi geçirmekten ve hastaneye ulaşamadan ölmekten ya da kontrolü-nü kaybederek çıldırıp intihar etmekten, kendisine ya da yakınlarına bıçak ve bu gibi bir şeyle zarar vermekten, başkala-rının bulunduğu ortamlarda çılgınca ve garip davranışlarda bulunarak rezil ol-maktan şiddetle korkar. Bu düşüncele-rin sürekli aklına gelmesinden dolayı da yoğun bir üzüntü duyarlar.

Yoğun davranışlar değişiyor: Bir süre sonra ataklara ve ataklar sırasında ger-çekleşeceğine inandıkları “ felaketler” e karşı bazı önlemler almaya ve kimi dav-ranışlarını değiştirmeye başlarlar. Atak-lara neden olabileceğini düşündükleri etkinliklerden, yiyecek ve içeceklerden vazgeçerler. Ataklara karşı evden çı-karken alkol / madde/ ilaç / kullanırlar. Ataklar sırasında kullanmak üzerede yanlarında ilaç, su, yiyecek v.b. taşırlar.

Ataklar sırasında olabileceklere kar-şı önlem alırlar. Örneğin atak sırasında kontrolünü kaybederek çocuklarına za-rar vereceğine inanan hastaların önlem alarak evdeki bütün bıçakları kilit altın-da tuttukları, çocuklarıyla yalnız kal-mamaya çalıştıkları, atak sırasında fe-nalaşarak kendini yitireceğinden ya da bayılacağından korkan bayan hastala-rın, baygınken çalınır diye takılarını yan-larına almadıkları, onu baygın bulanla-rın yardımcı olabilmesi için evinin / eşi-

nin / ailesinin adresini, telefon numara-sını, hatta tıbbi yardım için ulaşabilmek üzere doktorunun kartvizitini taşıdıkla-rı görülmüştür. Bu hastalar, gerektiğin-de acil yardımı çabuk alabilmek için bü-tün günlerini hastane bahçesinde geçir-meyi ya da güzergahlarını muayeneha-ne, eczane ve acil servis bulunan yer-lerden seçmeyi tercih ederler.

5. Agorafobi Nedir?Hastaların %60’ından fazlası, atakla-rın geleceği yer ve durumlardan kaçın-maya başlarlar. Yalnız başına evde ka-lamaz, sokağa yalnız çıkamaz, otobüs, vapur, deniz otobüsü gibi taşıt araçları-na, asansöre binemez, dar sokak yada köprülerden geçemez, Pazar yeri, bü-yük mağazalar gibi kalabalık yerlere gi-remez olurlar.bazen de, ancak yanların-da birisi ile yoğun bir endişe ve rahat-sızlık duyarak bu tür yerlere gidebilirler. Hastaların, yalnız başlarına panik atağı geleceğini zannettikleri yerlere gideme-me, o tür yerlerde kalamama durumla-rına agorafobi denir.

6. Panik Bozukluğu Nasıl Bir Hastalıktır?Panik bozukluğu psikiyatristler tarafın-dan iyi bilinen ve çok sık görülen bir ra-hatsızlıktır.Öyle ki, toplum içinde her-hangi 100 kişinin yaklaşık 3-4’ ü bu has-talığı ya daha önce geçirmiştir ya da ha-len bu hastalığı yaşamaktadır. Her yaş-ta başlayabilmekle birlikte en sık 20-35 yaşları arasında başlar. Kadınlarda, er-keklere göre 2-3 kat fazla görülür.

7. Panik Bozukluğu Neden Oluşur?Panik bozukluğunun neden olduğuna ilişkin iki bilimsel açıklama vardır:1. Panik bozukluğu, beynimizde nöron adı verilen sinir hücrelerinden salgıla-nan, heyecan ve duygusal yaşantıları-mızı düzenleyen bazı beyin hormonla-rının düzensiz çalışması sonucu oluş-maktadır.

2. Panik bozukluğu, günlük yaşantımız-da yaptığımız bazı davranışlarımızın so-nucunda ortaya çıkan ve tamamen ‘do-ğal ve zararsız’ olan çarpıntı, terleme, nefes sıkışıklığı ya da baş dönmesi gibi bedensel belirtilerin, hasta tarafından kötü bir hastalığın belirtileri olarak de-ğerlendirilmesi ve bunun sonucunda da ‘kalp krizi geçiriyorum, öleceğim’, ‘çıldı-rıyorum’ ‘felç olacağım’ şeklinde yanlış yorumlanması sonucu ile oluşur.

8. Tedavisi Mümkün müdür?Panik bozukluğu, tedavisi mümkün bir hastalıktır. Bugün için etkinliği bilim-sel araştırmalarla kanıtlanmış iki türlü tedavisi vardır. Bunlar: İilaç tedavisi ve bilişsel-davranışçı tedavidir.

İlaç tedavisi: İlaçlar, beyin sinir hücre-lerindeki hormon faaliyetlerini düzen-leyerek panik bozukluğunu iyileştirirler. Halen, ülkemizde bu hastalığa iyi gelen ilaçlar bulunmaktadır.İlaç tedavisi etkin dozda en az bir yıl sürdükten sonra, yavaş yavaş azaltıla-rak kesilmelidir.

Bilişsel-davranışçı tedavi: Bu tedavi-de iki amaç vardır.

1. Hastanın, aslında tamamen ‘zarar-sız’ olan panik atağı belirtileri hakkın-daki yanlış bilgi ve inanışlarının düzel-tilmesi ve hastanın bu belirtilerle kork-madan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.

2. ‘Panik atağı gelirse’ endişesi ile, so-kağa çıkma, vapur, otobüs, trene binme, kalabalık yerlere gitme gibi tek başına yapmaktan korktuğu şeylere bir plan dahilinde yeniden ‘alıştırılması’ amaç-lanır.

En iyi sonuç, bu iki tedavinin birlikte uy-gulanmasi ile alinmaktadir.

9. Lütfen Unutmayiniz!

*Panik bozukluğu, kesinlikle ölüme ya da çıldırmaya veya felç olmaya yol açan bir rahatsızlık değildir.*Doktorunuz önermedikçe korkularınız ile baş etmek için kalp, tansiyon, çar-pıntı ilacı, vitamin, sakinleştirici ilaç ya da alkol kullanmayınız yada gerekir diye yanınızda taşımayınız.*Sadece doktorunuzun önerdiği ilaç ya da ilaçları kullanınız.*İlacınızı doktorunuzun söylediği şekil-de ve dozda kullanınız, o gün iyi ya da kötü oluşunuza göre dozu azaltıp arttır-mayınız.*Tamamen iyileşseniz bile doktorunuza danışmadan tedavinizi kesmeyiniz.

Kaynaklar:http://www.pfizer.com.trhttp://www.panikatak.orghttp://www.psikonet.com

SAGLIK 4 11/20/12 8:14 PM

Page 89: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32
Page 90: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32

REKLAM İNDEKSİ

KASIM 201288

ÖN KAPAK İÇİ ARKA KAPAK İÇİ ARKA KAPAK

01 02 03 04

05 190906 2311 27

29 31 393533 4137

43 44-45 5953

83

49

61

57

8763 67 71 77

INDEKS KASIM 2 11/22/12 3:06 PM

Page 91: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32
Page 92: TATLI HAYAT DERGİSİ SAYI 32