Transcript
Page 1: Yüz Savaş Kazanmak Hüner Değildir

Yüz savaş kazanmak hüner değildir. Hüner savaşmadan güvenliği

sağlamaktır.

(Çin Atasözü)

Uzlaşmak en önemli insani özelliklerimizdendir. Her insanın farklı düşüncesi ve

anlayışı vardır. Bu farklılıklar insanlığın gelişimi için bir zenginlik bir gerekliliktir.

Uzlaşmayı günlük hayatımızda olumlu bir kavram olarak kullanırız. Ancak bu

kavramların sınırlarını iyi tespit etmek gerekir. Uzlaşmanın temelinde bilgi, erdem,

sevgi,  insanlık adına fayda olmalı. Uzlaşmak insanları daha zararlı bir sonuca

gitmekten kurtarmalıdır.

Uzlaşma insanlığın mahvına yönelikse, kötülükte anlaşma ise buna uzlaşma değil

suçta ya da kötülükte işbirlikçilik demek uygun olur. Her insan kavga yapabilir,

zıtlaşabilir. İnsan eğitimsiz, sevgisiz ve erdemsiz olduğunda bunlar olağan

hallerdendir. Ancak kişinin sosyal ilişkilerinde uzlaşı kültürü içinde hareket etmesi

belli bir beyin ve yürek kalitesini gerektirir.

Uzlaşı anlayışı, kazan/kazan ilkesinin zemini oluşturur. Eskiden akıllı insana izafe

ettikleri “Bir iş yaptığında hem kendisi hem başkası fayda görür.”  şeklindeki

davranış modeli de uzlaşı kültürü içinde yerini bulur. Uzlaşmayı hayatımıza öyle

yaymalıyız ki, kavgalaşma ve çatışmaya yer bırakmamalıyız. Çünkü bu bir

seçimdir. Uzlaşma kültürüyle insanlığa ve medeniyete, kavga ile yabanıllığa ve

vahşete doğru yol alırız. Uzlaşma aklı kullanmanın ve başkalarının da aklından

istifade etmenin yollarından biridir.

Uzlaşmadan bizi uzaklaştıran etmenler nelerdir? Bunu öğrendikten sonra

uzlaşma kültürünü algılamamız daha kolay olacaktır. Uzlaşmayı karşılıklı

konuşma ve dinlemeyi bilenler başarabilir. Napolyon “Her şeyi konuşabilen

insanlar, her şeyin üstesinden gelebilirler.” der bir sözünde.

Özgüven eksikliği uzlaşma anlayışını ortadan kaldırır. Eğer özgüven yoksa

kandırılma, aldatılma korkusu ön plana çıkar. Karşı tarafı anlama ve

değerlendirme yetimiz sekteye uğrar. Karşı tarafı tam anlamayınca şüpheci

yaklaşırız, kötü varsayımlarla hareket ederiz.

Özgüveni uzlaşma konusundan bir üst kavram olarak kabul etmek gerekir.

Özgüvenin oluşumunda bilgili olmanın, empati kurabilmenin, konuşmayı,

dinlemeyi ve tartışmayı bilmenin büyük önemi vardır. Bilgi olmadan konuşmak,

dinlemek ve tartışmak verimli sonuçlar doğurmaz. İletişim kazalarına yol açar.

Gereksiz tartışmaların, zıtlaşmaların hatta kavgaların nedeni olabilir.

Bilgili olmanın arka planında erdem ve hoş görü de bulunmalıdır. Aksi takdirde

bilgi bir üstünlük kurma, ezme ve sömürme anlayışıyla uzlaşmanın değil kavganın

Page 2: Yüz Savaş Kazanmak Hüner Değildir

aracı haline gelebilir. Bizi uzlaşmadan uzaklaştıran en önemli etmenlerden biri de

önyargılarımızdır. Geçmişteki deneyimlerimizin bize enjekte ettiği duygu ve

düşünceler olumlu adımların önünde bir duvar oluşturabilir. “Şu millet haindir.”

“Bu millet zalimdir.” “A partisi hırsızdır.” “B partisi aşırı uçtur.” gibi yargılar

uzlaşma zeminini ortadan kaldırır. Her olayı, olguyu zamana ve mekâna göre

kendi şartları içinde değerlendirmek gerekir. Önyargı uzlaşmanın önünde duvar

oluşturur.

Uzlaşma fikri alçak gönüllüğü, fedakârlığı, feragati ve eleştiriye açık olmayı

gerektirir. Kendini sürekli büyük görmek herkese tepeden bakmak, üstün ve

önemli konumda olduğunu varsaymak, uzlaşmanın önündeki engellerdendir. Kişi

“Ben bilirim, ben yanılmam, ben geri adım atmam,  ben güçlüyüm, ben

önemliyim” diyerek uzlaşma anlayışından uzaklaşır. Katı zihinsel yapıya sahip bu

tür kişiler zamanla hem yalnızlaşır hem de uzlaşmanın getirdiği zenginliklerden

yoksunlaşarak verimsizliğe düşerler.

Uzlaşma gizli gündem taşıyarak oluşmaz. Kafanın arkasında farklı planlar

taşıyarak yapılan uzlaşma, uzlaşma değil hilekârlık olur. Sıkışan eller kısa

zamanda yumruğa döner. Uzlaşma belli bir yürek şeffaflığını gerektirir. Yüreği

yansıtmayan yüzdeki maske çabuk düşer. Peki, uzlaşma sonunda

kazanımlarımız ne olur?

Uzlaşma kültürü bizim insanca yaşamamızın anahtarıdır. Sosyal barış uzlaşma

ile mümkün olur. Demokratik yönetim ancak uzlaşma ile mümkündür. Özgürlük

alanımızı ancak uzlaşıyla genişletebiliriz. İç huzurumuz da uzlaşmanın

sükûnetiyle sağlanır. Uzlaşmak hayatı bir bütün olarak görmemizi sağlar.

Uzlaşmak ahenk ve uyumdur. Batı dünyası uzlaşma kültürü içinde takım ruhunu

yakaladığından bilimde ve teknikte ileri adımlar atmaktadır.

Uzlaşma olursa dayanışma ve güç birliği sağlanır. Toplumumuza bakıyoruz.

Trafikte insanlar kavgalı. Bu nedenle her yıl binlerce insanımız ölüyor. Sosyal

ilişkilerde uzlaşmasız tutum nedeniyle adliyeler iş yükünü kaldıramıyor. Siyasette

sürekli kavga hali var. Uzlaşma olmadığından kötü yönetiliyoruz. Ülkenin varlığı

ve birliği tehlikede. İnatçı keçiler gibi köprüden düşmek üzereyiz. Oysaki uzlaşma

olsa birçok hayati ve önemli dertlerimiz çözümlenecektir. Yüzümüz gülecek mutlu

olacağız.