38

Uçuyorum Sayı 2

Embed Size (px)

DESCRIPTION

THK Başkent Havacilik Kulübü e Dergi

Citation preview

Page 1: Uçuyorum Sayı 2
Page 2: Uçuyorum Sayı 2

Şubat 2013 Sayı 2

THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü Ücretsiz Yayın Organıdır. Aylık olarak e Dergi Olarak Yayınlanır.

Yayın Türü : Yerel Süreli

Sahibi : THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü

Dizgi ve Sayfa Düzeni: Cihan ÇETİN

Yayında Emeği Geçenler:

Cihan ÇETİNAbdullah DEDEOrhan ÖZGÜLBAŞÖzay GÖRMEZAyşenur SüloğluYaşar İLİKSİZ

Web :

www.thkbaskenthavacilik.com

www.thkbaskenthavacilik.org

Dergide yayınlanan yazılardaki fikirler yazarlarına aittir. THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü görüş ve fikirlerini yansıtmaz.

Page 3: Uçuyorum Sayı 2

İçindekiler Şubat 2013 Sayı 2

Yaşanılması ve yaşatılmasıgereken yeryüzü cenneti

Sarıkamış Şehitlerimizin Anısına

Yaşar İLİKSİZ

Gökyüzünden Türkiye Manzaraları

Bir Tanışma Hikayesi

Dikey Limit

Orhan Özgülbaş Yamaçparaşüt Pilotu

Ayşenur SüloğluP2 Pilot

Özay Görmez Yamaçparaşüt Pilotu

Uçuş ve GüvenlikCihan ÇETİN

P2 Pilot

Page 4: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Başyazı

Yeni yılın ilk sayısında sizlerin karşısında olmanın mutluluğunu yaşı-yoruz. Kulübümüz olarak yeni yılda sizlere ve ailenize öncelikle sağ-lık ardından mutluluk,başarı ve kazasız bir uçuşlu yıl diliyorum.

THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü resmi yayın organı Uçuyorum 2. sayısı elinizin altında. İlk sayımızı sıkılmadan okuyan ve bizi takip eden siz edeğerli okuyucularımıza teşekkür edemeden geçemicem. Her ay heyecanla araştırıyor, yazarlarımızla iletişime geçiyor ve sizin yorumlarınıza sunuyoruz.

Bu sayımızda bizi yanlız bırakmayan,dergimize destek olan ve yazı-larıyla sayfalarımızı renklendiren sayın Orhan ÖZGÜLBAŞ ve sayın Yaşar İLİKSİZ’e teşekkür ediyoruz.

THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü olarak hepinize bol etkinlikli ve uçuşlu günler diliyorum.

Abdullah DEDE

THK Başkent Sportif Havacılık

Kulübü Başkanı

Page 5: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Basında Başkent Havacılık

Bir Başkadir Gökyüzünden GeredeGerede Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Akademisyeni Yrd.Doç.Dr. Emin Serin’in daveti üzerine Gerede’ye gelen THK Başkent Sportif Havacılık Ekibi, Gerede’yi gökyüzünden görüntüledi.

THK Başkent Sportif Havacılık Ekibi, eski asker Emin Serin’in önder-liğinde Gerede’ye gelerek, uçuş yaptı. Geçtiğimiz hafta, ilçeye gelen yamaç paraşütçüleri, Keçi Kalesi’nden semalara yükselerek, Gere-de’yi kuş bakışı izlediler. Gerede’ye gelen ekip, ilk olarak Gerede’de uygun bir yer aradı. Ibrıcak, Kavacığın Düzü gibi bazı yerleri ince-leyen ekip, ardından Keçi Kalesi’ne gelerek burada bulduğu uygun alanda uçuş denemesinin startını verdi. Keşif uçuşu yapan yamaç paraşütçüsü Oğuzkan Sadeer, yaklaşık 15 dakika kaldığı uçuş son-rasında panayır alanında uygun bulduğu yere temiz bir iniş gerçek-leştirdi. Uçuşun ardından görüşlerine başvurduğumuz Sadeer, soğuk hava nedeniyle erken inmek zorunda kaldığını aktararak; “Uçuşu-muz hava koşullarından dolayı 16 dakika sürdü. Çok soğuktu inmek zorunda kaldım. Fakat iki saate yakın uçuş yapabiliyoruz,” dedi. Türk Hava Kurumu Başkent Sportif Havacılık Ekibi, Gerede’den gayet memnun kalırken, havaların iyi olduğu dönemlerde kulüp olarak yir-mi kişilik heyetle bir kez daha geleceklerini dile getirdi.

Page 6: Uçuyorum Sayı 2

Sinop’a Gökyü

Okul hayatım boyunca Türkiye’nin haritasına bakarken konumu ve en kuzeyde olması nedeniyle hep ilgimi çekmiştir Sinop. Ülkemizin en doğusu-batısı-güneyi ve kuzeyi, her zaman bende büyük bir merak uyandırmıştır. Karadeniz’e doğru uzanan ve zürafa başına benzetti-ğim bir yarımada üzerine kurulu Sinop’un yıllar sonra benim için ikinci ve çok önemli bir anlamı daha oldu.Havacılığa adım attığım Türk Hava Kurumu’nda ilk resmi görev ye-rimdir Sinop. Üstelik bu görevim de çok özeldi. Her yıl 1 Temmuz’da kutlanan Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri çerçevesinde 26 yıl önce paraşütle ilk gösteri atlayışımı burada denize yapmıştım. Sinop üzerinde 1000 metre irtifada uçaktan kendimi boşluğa bırakıp paraşü-tümü açtığımda yarımadanın ve Sinop’un güzelliği ayaklarımın altın-daydı. O anımı hiç unutamıyorum... İnce belli yarımadanın üç yanını saran denizin görüntüsü muhteşemdi. O günden sonra mavi ve yeşil renge olan hayranlığım daha da arttı. Limanda coşkulu kalabalığın alkışları eşliğinde teknelerin arasına, suya iniş yapmak da ayrı bir gü-zellikti. Uçaktan serbest paraşütle yaptığım ve unutamadığım bu ilk gösteri atlayışım toplam 10 dakika sürmüştü. Uçaklarda kullanılan pa-raşütler havada tutunamazlar. Bunlar bir hava indirme aracı olduğun-dan devamlı olarak aşağıya doğru inerler. Dolayısıyla gökyüzünden aşağıya süzülürken bu anımın hiç bitmesini de istememiştim. Havada daha fazla kalma, zaman geçirme isteğim bir süre sonra yamaçpara-şütüne başlama nedenlerimden birisi oldu. Branş değiştirip yamaç-paraşütüne geçtikten sonra havada daha fazla kalmaya başlamıştım. Çünkü yapısı gereği yamaçparaşütlerin havada süzülme, hatta sıcak hava akımları sayesinde irtifaya çıkma özellikleri vardı. Yani planörler kadar performanslı olmasalar da yamaçparaşüt de bir hava aracıydı. Özellikle motorlu yamaçparaşüt uçuşu yapmaya başladıktan sonra da adeta ufkum değişti. Artık saatlerce havada kalabiliyordum.

Uçuyorum Gökyüzünden Türkiye Manzaraları

Page 7: Uçuyorum Sayı 2

zünden BakışÜstelik diğer hava araçlarından farklı ve ayrıcalıklı olarak tamamen açıkta; havayı, rüzgârı, sıcaklığı hissederek, rüzgârın sesini duya-rak… Bu hava aracının daha o kadar çok avantajı var ki… Taşınma-sındaki kolaylık, süratinin düşük olması nedeniyle ufacık alanların kalkış-inişine yeterli olması, çoğunlukla alçak irtifa uçuşlarında kul-lanılmasına rağmen gerektiğinde bulutların irtifasına 3000 metreye- kadar çıkabilmesi, az bir yakıtla 3 saat civarında havada kalabilmesi bana göre en önemli avantajları.Gökyüzünde olmak çok güzel, gökyüzünde zaman geçirmek çok özel… Gökyüzünden yeryüzünü seyretmek ise olağanüstü bir olay… Bilmeyene, gökyüzüne çıkmayana bunu anlatmak zor… İşim ve göre-vim gereği olmakla birlikte severek ve her seferinde ayrı bir heyecan duyarak özellikle son 6 yıldır gökyüzünde daha fazla zaman geçiriyo-rum. Her gittiğim bölgede ülkemizin farklı güzelliklerini görüyor, keşfe-diyorum. Gökyüzüne çıkmaya imkânı olmayanlara, buna zamanı bu-lunmayanlara ama gökyüzünü merak edip ilgi duyanlara bir nebze de olsa gökyüzünde olmanın ayrıcalığını ve güzelliğini anlatabilmek için Türk Hava Kurumu’nda 6 yıl önce başladığım hava çekimleriyle ya-şadığım anları paylaşmak ise benim için hem bir onur hem de övünç kaynağı oldu. Bu süre zarfında THK’da oluşturulan özel bir ekiple ül-kemizin dört bir köşesinde binlerce fotoğraf ve saatlerce görüntü çe-kildi. Ülkemizin önemli bölgeleri, doğal güzellikleri ve tarihi mekânları bu fotoğraf ve görüntülerle vurgulanmaya çalışıldı. Bu kapsamda 27 ili kapsayan ve 175 fotoğraftan oluşan “Gökyüzünden Türkiye Manza-raları Fotoğraf Sergisi” ve bir buçuk saatlik görüntüden oluşan belge-sel DVD oluşturuldu. Bu sergi günümüze kadar 17 ayrı bölgede ser-gilenerek binlerce vatandaşımızın ülkemizin kuş bakışı görüntülerini görmeleri ve tanımaları sağlandı.

Orhan Özgülbaş / Yamaçparaşüt Pilotu

Page 8: Uçuyorum Sayı 2

THK olarak gökyüzünden ülkemizin güzelliklerini, değerlerini imkânlar dâhilinde çekmeye halen devam ediyoruz. Ancak ülkemiz çok büyük ve daha o kadar çok önemli değerler, bölgeler var ki çekmekle bitmez. Bu iş uzun soluklu, masraflı, çok fazla sabır isteyen, aynı zamanda kuralları olan bir iş... 81 ile ulaşmak ise en büyük hedefimiz…Son olarak benim için ayrı bir anlamı olan Sinop’taydık. Geçen yıl başlayan, ancak hava şartları nedeniyle yarım kalan çekim-ler bu yıl THK Sinop Şube Başkanımız Nuri Şişman ve Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün destekleriyle tamamlanmış oldu. Bu çekim-lerle Sinop ve ilçelerinin güzellikleri havadan görüntülendi ve THK’nın Sinop’a bir kültür hizmeti olarak hediye edildi. Bir zamanlar güzelliğiy-le beni yerden gezerken dahi etkileyen Sinop, yaptığım hava çekimleri sırasında ise beni adeta büyüledi.

Boyabat Kalesi

Ayancık Boyabat

Boyabat Pirinç Tarlası

Page 9: Uçuyorum Sayı 2

Durağan

Erfelek

Durağan-Altınkaya Baraj Göleti

Erfelek Baraj Göleti

Gerze

Page 10: Uçuyorum Sayı 2

Hemen hemen tüm ilçeleri ve önemli bölgelerinde yaptığım uçuşlarda Sinop’un güzelliği havadan çok daha net ve detaylı olarak görünü-yordu. Beni en çok etkileyen, heyecanlandıran ve üzerinde uçmaktan büyük keyif aldığım bölgeler ise;

- Yarımadanın ortasına kurulmuş şehir merkezinin değişik açılardan ilginç ve ihtişamlı görüntüsü,- Ürkütücü ve soğuk yapısıyla tarihi cezaevi,- Altın sarısı, ışıl ışıl parlayan ince kumlu sahilleri,- Karadeniz’in doğal limanlarından biri olan Akliman,- Ülkemizin tek fiyordu olarak tanımlanan Hamsilos Koyu, - Birçok kuş ve hayvanın doğal yaşam alanı olan Sarıkum Göleti,- Yeşil rengin her tonunun görülebildiği Erfelek’teki kaynak sularının toplanmasıyla oluşturulmuş DSİ Barajı, - Heybetli görüntüsüyle Boyabat Kalesi ve - Ülkemizin kuzeyde en uç noktası olan İnceburun oldu.

Page 11: Uçuyorum Sayı 2

Özellikle bunlardan birkaçı hakkındaki düşüncemi burada biraz daha açmam gerektiğini düşünüyorum. Bunların en başında da Tarihi Si-nop Cezaevi var. Günümüzde Sinop’un turizmine büyük bir katkıda bulunan tarihi cezaevinin havadan çekimlerini yaparken içini de çok merak ettiğim için uçuştan sonra ilk fırsatta cezaevini ayrıntılı bir şekil-de gezdim. Özellikle edebiyat-siyaset alanında ün kazanmış ve çeşitli nedenlerle yargılanıp hapse atılmış ünlü mahkûmları ve “Parmaklıklar Ardında” dizisi ile hatırlanan bu cezaevi için Evliya Çelebi’nin seya-hatnamesinde söylediği şu sözler aslında her şeyi özetliyor... “Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkûmları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar.” Gerçekten de korkunç bir yer… Suç işlemeye mehilli olan kimsele-ri buraya getirip gezdirseler eminim suç işlemeyi düşünmezler. Bazı bölümleri gezerken resmen içim daraldı, parçalandı ve geçmiş sanki gözümde canlandı. Sinop’a gidildiğinde kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri…

Page 12: Uçuyorum Sayı 2

Diğer bir bölge de, Sinop’un kilo-metrelerce uzunluğundaki plajla-rı… İşim bittikten sonra iniş yap-tığım Sarıkum plajı tek kelimeyle harika bir bölge. Altın sarısı ince-cik kumu ise inanılmaz güzellikte. Deniz, orman ve gölün bir arada bulunduğu eşsiz bir piknik ala-nı aynı zamanda… Ancak “her güzelin bir kusuru vardır” derler ya… Burada da Karadeniz sahil-lerinin o meşhur ters akıntısının olduğu ve denize girmenin tehli-keli olduğu söyleniyor. Zaten bazı noktalara bununla ilgili uyarı ta-belaları da konmuş.

Burayı görüp de bu duruma üzül-memek elde değil. Yöre halkı bu plajlarda denize girse de böyle-sine mükemmel bir alanda gönül rahatlığıyla denize girememek çok can sıkıcı.Görüntüsüne bayıldığım bir baş-ka nokta da Hamsilos Koyu. Bu koy aynı zamanda daha çok İs-kandinavya kıyılarında bulunan ve jeolojik oluşumlar sonucunda ortaya çıkan fiyortların ülkemiz-deki tek örneği.

Page 13: Uçuyorum Sayı 2

Orman içlerine doğru incelerek uzanan bu koyda denizin rengi ve görüntüsü inanılmaz güzel-likte. Deniz tıpkı bir havuz gibi durgun… Havadan görüntüsüne hayran kaldığım bu bölgeyi yer-den de görüp inceleyebilmek için çekimlerimi bitirdikten sonra inişi-mi koyun girişindeki düzlüğe yap-tım. Hamsilos Koyu bugün bir milli park. Şehir merkezine oldukça yakın olduğu için, Sinop halkının en önemli piknik alanı. Ayrıca Ka-radeniz’de çok az olan koylardan biri olarak fırtınalı havalarda balık-çıların sığınağı.

İnceburun… Ülkemizin en kuze-yi, en uç noktası… Bir zamanlar haritaya her bakışımda dikkatimi çeken ve mutlaka daha detaylı in-celediğim nokta… “Burada yaptı-ğım uçuş hem mükemmeldi hem de ürkütücü…” İnceburun’da ya-pacağım uçuşu hava koşullarının en uygun olduğu bir zamana denk getirmeye çalıştım. Çünkü hava günlük-güneşlikte olsa burada güçlü rüzgâr hiç eksik olmuyordu. Geçen yıl bu bölgede yalnız ba-şıma uçmuş ve çekim yapmıştım. Bu kez motorlu yamaçparaşüt pi-lotu Turgut ELİK’te Sinop’taydı.

Page 14: Uçuyorum Sayı 2

Turgut’un İnceburun’da yapaca-ğım çekimde fon olarak yer alma-sı mükemmel, bir o kadar da özel bir fotoğraf karesi olacaktı. En uygun hava şartlarını yakalaya-bilmek için 3 gün bekledim ve bu süre zarfında hep bu kareyi gö-zümde canlandırıp durdum.

Bunu düşünmek bile beni heyecanlandırıyordu. Turgut’ta Sinop’a ka-dar gelmişken İnceburun’da uçmayı çok istiyordu ve bunun kendisi için çok özel olacağını söylüyordu. Bunu özel kılacak olan da tabii ki Türki-ye’nin en kuzeyinde uçacak olmamızdı.Sinop’taki üçüncü günümüzde rüzgâr yönü hariç hava çok güzeldi. Önümüzdeki günlerde hava hiç uygun görünmediği için Turgut’la bera-ber havaalanı civarından kalkışımızı yapıp Akliman ve Hamsilos koy-larının üzerinden geçerek 10 km mesafedeki İnceburun’a doğru uçma-ya başladık. Hava açık ve net olduğu için yeryüzünün güzelliğini tüm ayrıntısıyla görüyor ve izlemeye doyamıyordum. “Uçtuğumuz bölgenin bir tarafı masmavi deniz diğer tarafı yemyeşil ormanlık, önümde uçan Turgut ise bu mükemmel manzaraya ayrı bir renk katıyor...” Gözümde canlandırdığım fotoğraf karesine doğru yaklaştıkça hem heyecanım hem de keyfim artmıştı. Ancak İnceburun’a ulaştığımızda rüzgâr yönü-nün risk teşkil ettiğini anlamıştım. İnceburun yön olarak kuzey-batıya bakıyor, rüzgâr da doğudan batıya doğru orta şiddette esiyordu.İnceburun’un güzelliğini ve gözümde canlandırdığım fotoğrafı çekebilmem için de denize doğru açılmamız şarttı. Yani denize açılıp karaya doğru dön-düğümüzde neredeyse rüzgârı tam karşımızdan alacaktık ve bu durum-da ileri doğru olan hızımız son dere-ce düşük olacaktı. Bu sırada motorda meydana gelebilecek herhangi bir

Page 15: Uçuyorum Sayı 2

arıza ya da motor durmasında karaya ulaşmamız mümkün olmayabi-lirdi. Her ikimiz de suya inme durumlarına karşı hazırlıklıydık ve hava aracımızda güvenliğimizi sağlayacak basınçlı tüple çalışan can simi-di bulunuyordu ama suya, özellikle deniz suyuna mecbur kalmadıkça hiçbir pilot inmek istemez. Bu çok can sıkıcı bir deneyim olurdu…Bu riski azaltmak için biraz daha yükselerek planımızı uygulamaya karar verdik ve denize doğru açılmaya başladık. Arkamızdan esen rüzgârın da yardımıyla karadan kısa bir sürede yaklaşık 1 km uzaklaş-mıştık. Bu sırada sadece uçsuz bucaksız denizi gördüğüm için içimde bir ürperti belirmişti. Çünkü nirengi alabileceğim hiçbir nokta olmadığı için derinlik hissim kaybolmuştu. Altimetrem (yükseklikölçer) olmazsa irtifamı anlamam mümkün değildi. Tıpkı bulut içinde olduğu gibi deniz üzerindeki uçuşlarda da vücudun denge organları olumsuz etkilendi-ğinden bu durumun uzun sürmemesi gerekir, aksi halde havacılıkta vertigo (baş dönmesi) diye tanımlanan olay yaşanabilir. Yönümüzü karaya doğru çevirdiğimizde bu etkiden hemen kurtulmuştum ama bu kez de karşı rüzgârı aldığımız için tahmin ettiğim gibi ileriye doğru gi-demiyorduk.

Page 16: Uçuyorum Sayı 2

. Karşımda tam da günlerdir gözümde canlandırdığım bir manzara vardı. Turgut’ta hemen önümdeydi ve harika bir fon oluşturuyordu. Bu sırada iki ayrı duyguyu aynı anda yaşıyordum. Birisi “Yusuf” (ha-vacılıkta çok kullanılan bir terim, genellikle herhangi bir sebeple aşı-rı heyecanlanma sırasında kullanılır), diğeri doyumsuz bir haz… O anda nedense hava aracımı daha çok sevdiğimi anladım ve usulca ona seslendim… “Sakın beni yarı yolda bırakma…” Bir yandan da bu mükemmel anı kaçırmamak için kameralarıma sarıldım. Karaya doğru ilerlememiz çok yavaştı ama bu bana çekimlerde büyük bir avantaj sağladı ve tek seferde doya doya hem fotoğraf hem de video çekimi yaptım. Denize doğru açılıp sonrasında karaya döndüğümde İnceburun’un tüm ayrıntısını (batıya ve doğuya doğru) 15 kilometre ötedeki Sinop’un bulunduğu yarımada dâhil görebiliyordum. Bir za-manlar haritadan inceleyip merak ettiğim bu nokta şimdi ayaklarımın altında karşımdaydı… Havacılığı meslek olarak seçtiğim için ne ka-dar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anladım…

Gökyüzünde olmak çok güzel, gökyüzünde zaman geçirmek ise çok özel…

Orhan ÖzgülbaşYamaçparaşüt Pilotu

Uçuyorum Gökyüzünden Türkiye Manzaraları

Page 17: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Bir Tanışma Hikayesi

Merhaba sevgili okuyucular ;Nerden başlayacağımı bilmiyo-rum. Bu benim ilk kez gökyüzüyle buluşmam değil. Daha öncesin-de serbest paraşüt eğitimi aldım ama yinede heyecanlıyım. İlk kez gökyüzüne çıkıyor gibi. Başkent Havacılık’la tanışmam Türk Hava Kurumu’nun Yenimahalle şubesi aracılığıyla oldu .Yamaçparaşüt başlangıç kursu verildiğini duydum ve katıldım. Sonradan iyikide ka-tılmışım diyeceğim bir maceraya atılmıştım. Öncelikle teorik eğitim aldık. Yamaçparaşütü nedir,nasıl kullanılır,emercensi durumlarda neler yapılmalıdır. Konular kısa-ca bu başlıklardan oluşuyor. teorik eğitimimizi iki hafta gibi bir süre zarfında tamamladık. Sınavlar yapıldı ve işin en eğlenceli kısmı başladı.Yer eğitimi.... Yer eğitimi yapmak için Gölbaşına gittik. Pa-raşütler açıldı sırayla kuşanıldı ve yamaçparaşütüyle ilk buluşmamız bu şekilde gerçekleşti.

Öncelikle paraşütü rüzgara karşı tepemizde tutmaya çalıştık. Daha sonra rüzgarın yönüne göre para-şüte yön vermeye ve ilerlemeye. Herşey burda anlattığım gibi basit değil tabi,büyük bir dikkat,sabır ve özen isteyen bir iş. Serbest eğiti-mi aldığımı söylemiştim,öyleyken bile yamaca adapte olmam zor oldu. Neyseki yer eğitimlerinide başarıyla bitirdik.Artık uçma vakti. İşte hayatımda yaşayacağım en güzel saniyeler. Kuşlar gibi özgür olmak elimizde. Uçuşları yapmak üzere Bolu/Abant’a doğru yola çıktık. Tepeye vardık ve malzeme-ler hazır bir şekilde hocalarımızın bize kuşanın demesini bekledik. İlk uçuş için ben seçilmiştim.He-men kanadımı kapıp kuşanmaya başladım ve uçuş için hazırdım. Bu noktada gökyüzüne yükseldi-ğimi, mükemmel uçtuğumu söy-lemek isterdim ama aksilik yaşa-dım.

Başkent Havacılık’la tanışmam

Ayşenur Süloğlu

P2 Pilot

Page 18: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Bir Tanışma Hikayesi

Bir,iki,üç denemelerimin hiçbi-ri sonuç vermedi.İlk anda ger-çekten de beceriksiz olduğumu düşünmeye başlamıştım. Ama kanadım bana küçük bir oyun oynamış beni epey zorladı.İlk bakışta fark edilmeyecek ka-dar basit bir sorunu hocalarımız fark edip düzelltiler. (burda so-runu yazmayı düşündüm ama nasıl açıklayacağımı bilemedim. Sanırım small kanadın son ko-lanlarından biri bağlı olduğu hal-kaya sıkışmıştı. Kanadı tepeme aldığımda istemsizce sağa sü-rükleniyordum.)Ve sorunu atlat-tıktan sonra ilk uçuşuma çıktım. Oturduğun yerden gökyüzünü seyretmek,ayaklarınızın yerden kesilmesi bu duygular en iyi yaşa-nılarak anlatılır. Çünkü kelimeler kifayetsiz kalıyor.Sırasıyla tüm ar-kadaşlar uçuşlarını gerçekleştirdi.Herkes baharı gerçek anlamda yaşamıştı. 4 sorti uçuş gerçekleş-tirdik

gün içerisinde ve hepside birbirin-den ayrı tat verdi. Her bir uçuşta öğrendiklerimizi uygulamaya ça-lıştık.Tabi her güzel şeyin sonu var. O gün akşamı ettik ve evle-rimize dönmek üzere yola çıktık. Tüm günün yorgunluğu eve gelip kendimizi yatağa atınca belli oldu. Gün içerisinde kimse yorulduğu-nu fark etmedi bile. Tepeye tırma-nana kadardı herşey o paraşütü sırtımıza alıp bir iki adım attıktan koştuktan sonra tüm yorgunlukla-rımız gidiyordu. Kuş gibi hafifliyor-duk birden bire.Uçuşa ayırdığımız bir günü böyle bitirmiştik. Ertesi günü heyecanla bekliyorduk. O heyecanla uzandık yataklara ve hepimiz ertesi günkü uçuşların hayalini kura kura daldı uykuya.İşte böyle başladı macera,ama bitmedi. Kurs bittikten sonra Başkent Havacılık’la irtibatımı koparmadım,kulubün üyesi oldum ve hemen hemen her haftasonu uçuştayım.

Ayşenur Süloğlu

P2 Pilot

Page 19: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Bir Tanışma Hikayesi

Hocalarımla ve kulüp arkadaşlarımla mükemmel bir ekip oluşturduk. Gökyüzü sevdamız kaldığı yerden daha iyi daha ileriye giderek de-vam ediyor. Benim sizlere söylemek istediğim son şey ise içinizde hala kıpır kıpır bir çocuk saklıysa, heyecanın doruğuna ulaşmak is-tiyorsanız bir kez olsun bunu denemelisiniz. Ayaklarınız yerden ke-sin. M.Kemal Atatürk’ün de dediği gibi İstikbal Göklerde.Gelin bunu kendi gözlerinizle görün.Benim yerim artık gökyüzü neden sizinki de olmasın ki?

Ayşenur Süloğlu

P2 Pilot

Page 20: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Dikey Limit Özay GÖRMEZ Yamaçparaşütü Pilotu

DİKEY LİMİT

1940 yıllarında, Wright kardeşler başarılı uçuş-larının yanında birkaç parça perde kumaşın-dan yaptıkları bir tür uçurtmayla başka bir ha-vacılık olayına öncülük etmişlerdir. Bununla beraber 1980’lere kadar paraşütle yamaçtan düzenli koşarak kalkış yapılmadı.

İlk olarak Fransa ve İsviç-re Alplerindeki bir grup serbest paraşütçü,yelkenkanat pilotlarına özenerek dik yamaçlardan koşa-rak denemeler yaptılar.Teknolojik gelişmeler ve bilgi birikimleri saye-sinde de bugün halen gelişmekte olan yamaçparaşütlerine ulaşıldı. Dünya’da ve ülkemizde çok çabuk gelişmeler gösteren yamaçparaşüt sporu için eğitim ve belli bir bilgi bi-rikimi şarttır. Bilinçsizce yapılması durumunda neticesi beklenmeyen üzücü durumlar meydana gelebi-lir. Tehlikeli ve bir o kadar da zevkli olan yamaçparaşüt sporunu, için-de uçma isteği bulunan herkesin uzman kişilerden eğitim aldıktan sonra yapmasını isterim. Tabii tec-rübeli ve uzman kişiler bu sporu yaparken eğitim alarak, yaparak ve yaşayarak öğrenmişlerdir.

Başımıza ne gelirse yamaçpara-şüt sporu yaparken “Bize Bir şey Olmaz” mantığı ve “Kendimize Aşırı Güvendiğimiz (İkarus Send-romuna Kapıldığımızda) Zaman-larda” gelebilir. Yamaçparaşüt sporunda meydana gelen kazalar başlangıç aşamalarında da ya-şanır. Ancak genellikle ben bu işi öğrendim dediğimiz zaman daha çok meydana gelmektedir. En çok kazalar da kalkış ve inişlerde yaşanmaktadır. Bunun sebebine gelince de uygun olmayan şart-ları zorlamak ve yanlış hesap-lamalardır. Tabii ki kendine aşırı güven konusu da unutulmamalı-dır. Kendine aşırı güven (İkarus Sendromu) Nedir? Diyen okurla-rımızı duyar gibiyim. Bakalım ne imiş birlikte tekrar hatırlayalım ve öğrenelim:

Page 21: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Dikey Limit Özay GÖRMEZ Yamaçparaşütü Pilotu

İkarus’un yunan mitolojisinde, bal-mumundan tutturulmuş yapay ka-natlarıyla uçup, uçmanın vermiş olduğu haz ve cazibe karşısın-da uçuyorum bana bir şey olmaz mantığıyla hareket ederek çok yük-seldiği ve güneşe fazla yaklaşıp balmumu bağlayıcılarının erimesi sonucu Akdeniz’e düşüp öldüğü anlatılır. Bu isim günümüzde limit-lerini bilmeden aşan ve kendine çok güvenenler için kullanılmakta-dır. Bu durum sonucunda da kaçı-nılmaz olarak kaza geliyorum di-yor. Sizlere bir anımı bu vesile ile anlatmak isterim: Ne yazık ki ben de böyle bir sendroma kapılarak sonucunun kötü olduğunu bile bile bir hata yaptım. Bu kötü tecrübeyi yaşamadan yarım saat öncesinde de kalkış pistinde tecrübesi daha az pilot arkadaşlara kesinlikle li-mitlerinize uyun, kurallara mutlaka uyun gibi konularda bilgiler aktarı-yordum. Gün boyu yeni başlayan pilot arkadaşların uçuşlarına yar-dım ettim. Onları telsiz komutla-rı ile yönlendirdim. Her şey güzel gidiyordu. Ancak daha yarım saat önce kendimin anlatmış olduğum kuralları çiğnedim ve limitlerime

uygun olmayan bir kanat ile uç-tum. Uçtum ve süzülmeye baş-ladım. Uçuş sorunsuz devam ediyordu. İniş alanının üzerine gelince irtifa kaybetmek için 360 derecelik dönüşe başladım. Birin-ci 360 derecelik dönüş ve ikinci 360 derecelik dönüş ve o an artık uçmuyordum. Kaç metre idi bil-miyorum ama o mesafeden yere düştüm. Hatamın sonucunu kötü bir tecrübe ile yaşamış oldum. Bile bile lades diye buna deniyor-dur herhalde. Evet, değerli ya-maçparaşüt pilotu arkadaşlarım ve değerli okuyucularımız “Siz siz olun mutlaka limitlerinize uyu-nuz !” Yamaçparaşüt pilotu olarak bu şekilde davrandığımız sürece gökyüzünde olmanın zevkini ve heyecanını doya doya yaşarız, yeryüzüne metrelerce yukarı-lardan bakarak daha nice güzel uçuşlara kanat açarız. Sevgiyle kalın.

LİMİTLERE UYMAK YA DA UYMAMAK İŞTE TÜM MESELE

BU !!

Özay GÖRMEZYamaçparaşüt Pilotu

Page 22: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Yaşanılması ve yaşatılması gereken yeryüzü cenneti Yaşar İLİKSİZ

Yaklaşık 1750 metre yükseklikten kendinizi boşluğa bırakıp gökyü-zünde kuş gibi süzülmeye başladığınızda daha önce tatmadığınız muhteşem duygular kaplıyor içinizi.Havada sadece (kanat gibi sırtı-nızda varlığını hissettiğiniz) paraşüte bağlı süzülürken, rüzgar ve bu-lutlarla dans etmenin hazzı tarifsiz… Sadece bu duyguları yaşamak bile ne iyi etmişim de uçmaya karar vermişim demeniz için yeterli.Öte yandan yaşayacağınız muhteşem duygular bununla sınırlı değil. Şansınız varsa bu fakir gibi yağmur bulutlarına rastlayabilir ve onlar-dan birinin içinden geçerken ıslanabilmenin hazzını da tadabilirsiniz.Babadağı yamaçlarından dibe veya yandaki kayalıklara çakılmama-nız için sırtınızdaki rehber pilotunuzun talimatlarıyla uçarken, bir süre sonra 1700 metreden aşağı baktığınızda yeşillik ve maviliğin arasın-da yer alan yeryüzü cennetini seyretmenin tadını çıkartıyorsunuz… Fethiye; Ölüdeniz’i, Kelebekler Vadisi, Kaya Köyü, Saklı Kenti, ada-ları, koyları, körfezleri, tarihi ve doğal güzellikleri ile kelimenin tam anlamıyla kanatlarımızın altında size görsel ziyafet çekiyor… Eğer daha önce haritayı incelemeyi akıl etmişseniz, neyi nerede görebile-ceğinizin rahatlığıyla istediğiniz noktaya odaklanma şansınızı da kul-lanabiliyorsunuz…

Page 23: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Yaşanılması ve yaşatılması gereken yeryüzü cenneti Yaşar İLİKSİZ

Gökyüzünde yamaç paraşütüyle uçmak, dış kaplaması olmayan tek kişilik uçakta uçmaktan pek farklı değil, yükseklik korkunuz yoksa, te-laşa gerek yok… Yüzmekten daha tehlikesiz…Yarım saati aşkın süre gökyüzünde süzülüp sahile konduğunuzda bir müddet başınız dönüp, mideniz bulanabilir. Anlayabildiğim kadarıyla benim gibi hassas bünyeler bir müddet uçuş sarhoşluğu yaşayabili-yor. Ama o muazzam duyguların yanında aşağıda yaşanan kısa süreli sarhoşluğu büyütmenin alemi yok… Ha, kazalar yaşanmıyor değil, facialar da yaşanıyor ama güvenlik uyarılarına uyduğunuz takdirde tehlike oranı hayatın her alanında var diyebiliriz…Yamaç paraşütüyle dünyanın pek çok yerinde uçabilirsiniz ama hiçbi-rinde Fethiye’de tattığınız hazzı bulamazsınız… Kara ve deniz üstünde uçabilme, denize yakınlık, diklik, yükseklik, görsel güzellik, atladıktan sonra yükselebilme şansı Babadağ’ı bu alanda rakipsiz kılıyor… Ancak yukarıda sizlere tarihi ve doğal güzelliklerinin sadece bir kıs-mını sayabildiğim yeryüzü cenneti Fethiye’nin ciddi ve bir an önce el atılması gereken sorunları var. Eğer zamanında sorunlar çözülmezse bu cennetin nimetlerini tadan son kuşak biz olabiliriz…Fethiye Ticaret Odası Başkanı Akif Arıcan, Fethiye’nin kurtarılması ve ekonomiden ülke katkısına kazandırdığı paranın katlanabilmesi için öncülük ederek, Fethiye Ticaret Odası, bölgedeki belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve işletmelerin işbirliğiyle “Işıklar Ülkesi Gazeteci ve yazarlarla buluşuyor” başlıklı etkinlik çerçevesinde gazeteci, yazar, sanatçı, yapımcı ve yönetmenleri ağırlayacak, onlara hem ilçesinin güzelliklerini yansıtıyor hem de dertlerini anlatıyor.

Page 24: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Yaşanılması ve yaşatılması gereken yeryüzü cenneti Yaşar İLİKSİZ

İlçenin birincil sorunu denizin temizliğinin korunabilmesi için yapılması elzem çalışmalar.Geçen yıl 50 bin kişiden fazla, bu yıl 65 binin üstün-de insanın uçuş yaptığı Babadağ’a çıkış probleminin çözülmesi gere-kiyor. Oraya tırmanacak insan sayısının artırılması sadece yamaç paraşütü değil, manzara ve dağ havası turizminden de gelir alınmasını sağla-yacaktır. Bu nedenle yapılması tasarlanan ve projesi hazır teleferik planlarının hayata geçirilmesinin önündeki bürokratik engelleri aşma çabalarına hız verilmeli…Fethiye’nin özel konumu her ne kadar sınırlı alanda izin verse de il-çenin kayalık ve sağlam zeminli alanlarında çok katlı ve geniş hacimli oteller yapılmasına imkan sağlanabilmeli diyor turizmciler…Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye’nin sorunlarının çözümün-de üzerine düşen ne görev varsa yapmaya hazır olduğunu söylüyor ve ilçesindeki güzelliklerin korunup, ekonomisinin güçlendirilmesi için sivil toplum örgütlerinin çabalarını takdirle karşıladığını belirtiyor…

Page 25: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Sarıkamış Şehitlerimizin Anısına

Sarıkamış Harekatı’nın 98.yılı anma törenleri kapsamında, Türk Hava Kurumu (THK) Genel Başkanlığı tarafından motorlu yamaç paraşütü ve radyo kontrollü akrobasi model uçağıyla gösteri yapıldı.Anma etkinlikleri dahilinde Eskişehir’den Sarıkamış’a gelen 4 kişilik ekip, “Türkiye Şehitlerine Yürüyor” adlı anma programı çerçevesinde, Yukarı Sarıkamış Şehitliği mevkisinde gösteri yaptı.THK Sarıkamış Şube Başkanı Metin Dinç; organizasyonun THK Genel Başkanı Os-man Yıldırım öncülüğünde gerçekleştirdiğini belirterek, Sarıkamış şe-hitlerini rahmetle andıklarını ifade etti.Uçuşların Sarıkamış ilçesinde 3 gün devam ettiğini belirtti.

Sarıkamış’ta paraşüt göSterıSı

Page 26: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Uçuş ve Güvenlik Cihan ÇETİNP2 Pilot

Özellikle bu spora yeni başlayan ve geliştirme aşamasında bulunan pilotların uçuşlarını emniyetle ve ra-hatlıkla yapabilmeleri ve uçuşlardan zevk alabilmeleri için, aşağıdaki bel-li başlı konuları hatırlarında tutmala-rı, gereğini yapmaları uçuş emniyeti açısından bir zorunluluk ve görev-dir.

1.GÜVENLİKa.Sağlık: Yamaçparaşütü eğitimle-rine katılanlarda aranan ve dikkat edilen konu sağlıklı olmaktır. Uçuş-lar için her zaman sağlam bir vücu-da sahip olunmalıdır. İçki ve uyuş-turucu tip ilaçların kullanımı ciddi sonuçlar doğurabilir. Birçok durum-da yalnız uçmak pilotlara belirli bir güç harcatacaktır. Bununla birlikte eğitim sırasında tepeye malzeme-lerle birlikte tırmanmak ve efor sarf etmek gerekli olabilir. Kalp rahatsızlığı, astım, sara vb. gibi daha önceden önemli sağlık

orunları olanlar bunu gizlememeli, mutlaka sorumluları haberdar et-melidir. Bu tür rahatsızlıkları olan-lar yalnız başına uçmaktan kaçın-malıdır.b.Giyim: Ne kadar tecrübeli olu-nursa olsun düşmelerde korun-mak için birşeyler giymek her zaman yararlıdır. Uçuşlarda şort ve t-shirt giymek, eldiven kullan-mamak hem risklidir hem de ya-maçlarda ve havada sürekli esen rüzgardan etkilenip hastalanmak işten bile değildir. En iyi havada dahi rüzgar geçirmeyen mont ya da tulum giymek çok yararlıdır. Eğer kışın uçuş yapılıyorsa kat kat giymeye dikkat edilmelidir.c.Ayakkabı: Uçuşta kullanılan ayakkabı çok önemlidir. Tepede ve yamaçlarda yürürken, sert ze-minlere veya emercensi inişlerde bileklerin kesinlikle korunması ge-rekir. Bunun için boğazlı ve sert tabanlı botlar giyilmelidir. İnişlerde ilk temas noktası ayaklar olduğu için uçuş malzemeleri arasında giyilen ayakkabının ayrı bir önemi ve yeri vardır.

Page 27: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Uçuş ve Güvenlik Cihan ÇETİNP2 Pilot

2.HAVA KOŞULLARIa.Görüş Mesafesi:Yamaçta, uçula-cak bölge üzerinde alçak bulutlar ya da sis bulunuyorsa bunun bir tehlike oluşturacağı bilinmelidir. Bulut içine girildiğinde kaybolma ve başka bir yamaçparaşütü veya hava aracına çarpma olasılığı her zaman yüksek-tir. Bu nedenle görüş mesafesinin çok düşük olduğu zamanlarda uçuş için ısrar edilmemelidir.b.Yağmur ve Kar:Görüş mesafe-si iyi olduğu sürece hafif yağmur ve çisentide uçmak kısa bir süre için sorun yaratmaz. Ancak hemen alçalıp yere inilmesi daha uygun olacaktır. Böyle bir durumda ya-maçparaşütü ıslandığı için sadece kurutmada zahmet çekilir. Fakat ıslanan iplerin kısalacağı, kumaşın zarar göreceği ve kanadın ömrünün kısalacağı unutulmamalıdır. Daha şiddetli bir yağmur veya kar yağma durumunda ise tehlike söz konusu-dur. Çünkü yağmur ve karın kanatın içine girmesi halinde suyun dışarı çıkacak yolu yoktur. Firar kenarın-da biriken su, kanadın güvenirliliğini azaltacaktır. Uçuşun devam etmesi halinde kanadın stola (düzeltilmesi mümkün olmayan) girmesi muhte-meldir.

c.Rüzgar Uzun ve güzel bir uçuş için rüz-garın limitler içerisinde istikrarlı ve sürekli esinti içinde olması gerekir. Darbeli olmadığı sürece rüzgarın 0-30 km/h hızla esmesi uçuş için normal sayılır. Yamaçta en uygun yelken uçuşu için ise rüzgar hızı-nın en azından 20-30 km/h olma-sı gerekir. Rüzgar limiti başlangıç kursiyerleri için 10 knot (20 km/h), daha ileri seviyedekiler için 15 knot (30-32 km/h)’dır. Rüzgar hızı birkaç yöntemle kontrol edilebilir. İlk ve en önemlisi deneyimle bunu sezebilmektir. Uçma kararı veril-meden önce en az 5 dakika kalkış yerinde rüzgar kontrolü yapılmalı-dır. İkincisi, rüzgar ölçer cihazı ile kesin olarak ölçülebilir. Ayrıca rüz-gar ölçer ile varsa darbelerin alt ve üst limitleri bulunmalıdır.

Page 28: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Uçuş ve Güvenlik Cihan ÇETİNP2 Pilot

Rüzgar darbesi göz önüne alınması ve dikkat edilmesi gereken önemli bir meteorolojik olaydır. Üçüncüsü, sürekli kullanılması gereken rüzgar tulumları ve şeritleridir. Bunlar rüz-gar hızı ve yönü hakkında önem-li bilgiler verir. Dördüncüsü, daha önce uçanları gözlemek ya da on-lara sormaktır. Gözlemek en önemli bilgi kaynağıdır. Beşincisi, bulutlara bakarak rüzgarın hızı ve yönü tah-min ediliyorsa uçmadan önce biraz daha araştırma yapmak gerekir. Kazaların en büyük nedeni zayıf veya uygunsuz hava koşulların-da, özellikle kuvvetli rüzgarlarda uçmaya çalışmaktır. Limit dışı rüz-garlarda, uygunsuz hava ve yer ko-şullarında, kuşku içinde olma veya kararsızlık durumlarında kesinlikle uçuş yapılmamalıdır.

3.HIZ SİSTEMİGeliştirilmiş ve yeni modellerde bu-lunan hız sisteminde, trapez ayaklar yardımıyla aşağı doğru çekildiğinde A ve B kolonları aşağıya çekilmiş olur. Trapeze uygulanan kuvvet ne kadar artarsa kanadın hücum açısı da o oranda düşeceğinden kanat da bu oranda hızlanır. Bu nedenle hız sisteminin kullanımı kontrollü olma-lıdır.

En iyi yol, farklı durumlarda pra-tik yapmaktır. Stabil olmayan ha-valarda yapıldığında önden ve yanlardan kapanma ve benzeri durumlarla karşılaşma ihtimali var-dır. Bu gibi durumlarda hız siste-mi hemen bırakılmalı, türbülanslı havalarda ve alçak irtifalarda ise kontrollü ve dikkatli bir şekilde kul-lanılmalıdır.

4.BAKIM VE DEPOLAMAYamaçparaşütü pilotunun hayatı bir bakıma malzemelerin düzen-li ve kusursuz bakımına bağlıdır. Yamaçparaşütün herhangi bir ye-rinde kullanımdan kaynaklı normal yıpranmanın sonucu olarak veya bir kaza sonucu hasar meydana gelmişse bunun zamanında belir-lenmesi ve ihmal edilmeden tecrü-beli ve yetkili kişilerce onarılması gerekir. Sıcak ve nemli iklimlerde yamaçparaşütü kumaşı yıpranma bakımından çok hassastır. Ayrıca kumaş üzerindeki yağ, yapışkan vb. maddeler kumaşın bozulma-sına neden olur. Gerekiyorsa bu maddeler sadece saf su kullanıla-rak nemlibir bezle temizlenmelidir.

Page 29: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Uçuş ve Güvenlik Cihan ÇETİNP2 Pilot

Islak veya nemli kubbeler ise mutlaka gölgede doğal yolla kurutulmalı, bundan sonra tüm malzemeler kuru bir odada boya, benzin gibi kimya-sal maddelerden uzak olarak depolanmalıdır.a.Kubbenin Kontrolü: Kubbedeki önemsiz yırtıklarda (10 cm.den kü-çük ve dikiş veya ip bağlantı yerlerinde değilse) kendinden yapışkanlı yamaçparaşütü tamir bantları kullanılabilir. Bu bantlardan en iyi sonu-cun alınması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.(1) Kubbe tamamen kuru ve temiz olmalıdır. (2) Bandın kenarları yuvarlak kesilmelidir.(3) Bant, yırtığın çevresini iyice kaplamalıdır. (4) Yırtığın uçları dikkatle orijinal durumuna getirilmelidir. Pile veya bolluk oluşmamalıdır. (5) Bant, yırtığın her iki tarafına da yapıştırılmalıdır. (6) Uçuş öncesi genel kontrollerde tamir edilmiş alan özel olarak kontrol edilmelidir.b.İplerin Kontrolü:Yapılan testler iplerin kullandıkça dayanıksızlaştı-ğını göstermektedir. Üreticiler asıl yük taşıyıcı iplerin (alt A ve B ipleri) her 100 saatte bir değiştirilmesini tavsiye etmektedir. Yamaçparaşüt-lerinin kalkış ve inişlerde, ayrıca yer çalışmalarında yerle teması fazla olduğundan ipler ıslanır ve kirlenir. Bu durum ise, ipin dış kaplaması-nın çekmesine ve kısalmasına sebep olur. İpler ne kadar çok çekerse kanat da o kadar zor uçacak ve performansı düşecektir. Bu nedenle ipler çok fazla kirli, gergin ya da eski görünüyorsa değiştirme yoluna gidilmelidir.

Page 30: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Uçuş ve Güvenlik Cihan ÇETİNP2 Pilot

c.Taşıyıcı Kolonlar ve Harnesin Kontrolü: Düzenli olarak; rabıt hal-kaları, kolon dikişleri, göğüs ve bacak kolonları ile ayak kolonları, ku-şam dikişleri, yedek paraşüt pim ve lupları, kubbe bağlantı kilitleri ve hız sistemi bağlantıları kontrol edilmelidir.

5. UÇUŞ YÜKSEKLİĞİYamaçparaşütü başlangıç pilotunun uçuş yüksekliği 75 - 600 metre-dir. Bu irtifanın üzerindeki uçuşlar daha fazla bilgi ve eğitimi gerektirir. Yeterli tecrübeye sahip olmadan daha yüksek irtifalarda riskli uçuşlara yeltenmek son derece sakıncalı ve bir havacılık disiplinsizliğidir.

Page 31: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Etkinlik Takvimi

2013 Yılı DünYa Yamaç Paraşütü Etkınlık takvımıOcak Olay YER Bilgi2-8 Andes, Açık Merida, Venezuela. Openandes.net3-6 Santiago Aç Santiago, Şili. Opensantiago.cl

5-12 Kolombiyalı Nats / Aç Roldanillo

Roldanillo, Kolombiya Volandoenrolda-nillo.com

6-12 Monarch PG Aç Valle de Bravo, Meksi-ka.

Worldcupvalle.com

12-18 Açık Parlak Bright, Avustralya. Brightopen15-26 PWC Super Final Roldanillo, Kolombiya pwca.orgŞubat Olay YER Bilgi

2-3 Uluslararası Top-lantı Las Candelas

P aramotor

La Puebla de los Infan-tes, Sevilla, İspanya.

lascandelas

23 - 2 Mart

PWC Porterville Porterville, Güney Afrika pwca.org

27 - 4 Mart

Nepal Open Cup Pokhara, Nepal nepalopencup

MART Olay YER Bilgi23 ve

24İspanyol Para-

motor Ligi / Aç Al-burquerque

Alburquerque, Badajoz, İspanya.

Heliksler Juan-bur

Nisan Olay YER Bilgi4-7 PG Granada İs-

panya Ligi.Purche, Granada, İs-

panyaparapente.net

13-20 PWC Brezilya 2013

Baixo Guandu, Brezilya pwca.org

19-21 İngiliz Paramotor Ligi

Hull Aero Club, Birleşik Krallık

ppgcomps

21-22 Ulusal Beceri Loring, Madrid, İspanya ..

kukulcan.es

Page 32: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Etkinlik Takvimi

MAYIS Olay YER Bilgi1-4 İspanyol PPG Nats Baza, Granada, İs-

panya.PXP

2-5 PG İspanya Ligi Organya,Organya, Katalonya

parapente.net

11-18 İsviçre Açık Meirigen, İsviçre. flob.ch16-19 PG Kadın Open 2012

(Açık Bayanlar)Meduno, İtalya

23 - 2 Haziran

AVRUPA ŞAMPİYONA-SI * tbc Paramotor

EOtepää - Palupera Estonya

www.eppa.ee

Haziran Olay YER Bilgi13-16 PG İspanya Ligi Piedrahita, Avila. parapente.net22-29 PWC Val Louron Val Louron, Fransa pwca.org30 - 6

Temmuzİspanyolca Paragliding Nats - Pedro Bernardo

Pedro Bernardo, Ávila.

parapente.net

Temmuz Olay YER Bilgi1-7 British Open Manteigas Manteigas, Serra

da Estrela, PortekizPgcomps.org

13-26 FAI Dünya Şampiyonası Sopot, Bulgaristan. para-so-pot2013.com

18-21 British Open Paramotor Hull Aero Club, İn-giltere

ppgcomps

28 - 2 Ağustos

İsviçre Açık Meirigen, İsviçre flob.ch

25 - 4 Ağustos

FAI Dünya Hava Oyun-ları

Cali, Kolombiya. theworldga-mes2013

31 - 4 Ağustos

PG İspanya Ligi Larouco, Ourense, İspanya.

parapente.net

Page 33: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Etkinlik Takvimi

Ağustos Olay YER Bilgi2-12 Pre-PG Açık FAI

AvrupaKopaonik, Serbia. airtribune.com

3-9 PG Belçikalı Açık Disentis, İsviçre,Belçikalı

paraglidingopen

10-17 PWC Sırbistan Raska-Kopaonik, Sırbistan

pwca.org

11-18 Açık Brasov Brasov, Roman-ya.

brasovopen.ro

16-18 Doğruluk PG İs-panya şampiyona-

sını

Sopelana, Vizca-ya, İspanya

parapente.net

18-25 PG doğruluğu Dün-yalar Şampiyonası

Bjelasnica, Sara-jevo, Bosna Her-

sek24-30 St Andre British

Open PGSt Andre les Alp-

ler, FransaPgcomps.org

28 -1Eylül PG Tandem İspan-yol Şampiyonası

Ager, Lerida, İs-panya.

parapente.net

31 -7 Eylül PWC Türkiye Erzincan, Türkiye pwca.orgEylül Olay YER Bilgi12-15 PG İspanya Ligi Ager, Lerida, İs-

panyaparapente.net

19-22 Coupe Icare / St Hi-laire Festivali

St Hilaire du Tou-vet, Fransa

-Coupe icare

Aralık Olay YER Bilgi5-8 PG İspanya Ligi Kanarya. parapente.net

Page 34: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Vecihi HÜRKUŞ Anısına

6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul’da doğdu. I. Dünya Savaşı’na ka-tıldı. Yaralanınca İstanbul’a dönerek Yeşilköy’deki Tayyare Mek-tebi’ne girerek tayyareci oldu. Birinci Dünya savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü’nde Ruslara karşı harekata katı-lan Vecihi Bey başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiş-tir. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir.[1]Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey Hazar Denizinde bulunan Nargin Adasından yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dö-nerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy’de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde görev almıştır.Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Bey’in bu projesi Mondros ateşkes anlaşmasının imzalanması ile yarım kalmıştır. Kurtuluş Savaşı’na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da indirmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir – Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi olur.

Vecihi Hürkuş Kimdir – Teyyareci Vecihi

Page 35: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Vecihi HÜRKUŞ Anısına

Vecihi Bey’e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ve-rilmiştir. Ayrıca TBMM tarafından üç kez Takdir-name verilmiştir. Üç takdirname verilen tek kişi-dir.Savaştan sonra İzmir’de yeni tayyarecileri eğit-meye başlar. Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılı-ğı uçağa “Vecihi” adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. İzmir Seydiköy Hava Mek-tebinde uçak yapımı projesine devam eder.

1924′te ganimet olarak Yunanlılardan ele geçen motorlardan yararla-narak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925′de “VECİHİ K-VI”adını verdiği uçağını uçurur. Ancak ödül yerine onu ceza beklemektedir. Vecihi Hürkuş’un ödül beklerken ceza almasının nedeni, havacılıktan anlayan kimsenin bulunmamasıydı. İzin verecek merci olmadığı için, izinsiz havalanmış, bu yüzden de cezalandırılmıştır.Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı ça-lışmalarına devam etmiştir. Havacılığa gönül veren Tayyareci Vecihi Hürkuş da sadece Türk havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisiydi. 1930′da Kadıköy’de bir ke-resteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslın-da ikinci uçağı VECİHİ K-XIV’ü inşa etti. İlk uçuşunu 16 Eylül 1930′da Kadıköy Fikirtepe’de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısın-da yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ K-XIV ile önce Yeşilköy’e, sonra Ankara’ya uçmuştur. Uçabilirlik Sertifikası için İktisat Bakanlığı-na başvurmuş, 14 Ekim 1930′da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” ceva-bını almış.

Page 36: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Vecihi HÜRKUŞ Anısına

Hürkuş, bunun üzerine bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla uçağı sökerek demiryolla-rından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaa-de almıştır. Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmi evrak önce Çek di-line çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her tür-lü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolü tamamlanmıştır. Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” ya-zılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.Vecihi Hürkuş, 1931 yılında, THK (Türk Tayyare Cemiyeti) yararına Türkiye turu yaptı. Birinci Tur (02.09.1931): Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hafik, Sivas, Şarkışla, Ak-dağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik, Ankara.İkinci Tur (09.11.1931) : Ankara, Gölbaşı, Bağla, Şereflikoçhisar, Ak-saray, Konya, Beyşehir, Seydişehir, Alanya, Manavgat, Antalya, Fet-hiye, Köyceğiz, Muğla, Göktepe, Kale, Tavas, Karacasu, Babadağ, Denizli, Çal, Çivril, Karahallı, Ulubey, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çu-kurhisar, İnönü, Bozüyük, Karaköy, Söğüt, Geyve, Adapazarı, İzmit, İstanbul. 1930′lu yıllarda ilk Türk Sivil Havacılık Okulu’nu (Vecihi Si-vil Tayyare Mektebi 1932) açmıştır. Okulda ilk Türk kadın pilotumuz Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kadıköy’de (Kalamış)İlk sivil uçağımız VECİHİ K-XIV, ilk eğitim ve spor uçağımız VECİHİ K-XV, 160 Beygirlik Mersedes uçak motorlu deniz kızağı VE-CİHİ SK-X üretilmiştir.

Page 37: Uçuyorum Sayı 2

Uçuyorum Vecihi HÜRKUŞ Anısına

Nuri Demirağ Bey, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, böylece 1933’de Vecihi Hürkuş tarafından NURİ BEY adı verilen VECİHİ K-XVI kabin uçağı yapılmıştır. Vecihi Bey zor koşullarda eğitim yapar-ken bazı kurumların, örneğin TEKEL idaresi’nin ve İŞ BANKASI’nın reklamlarını yapmış, bazı vatansever yetkili kuruluşların da yardımları olmuştur.1954 yılında İlk sivil havayolu şirketimiz Hürkuş Havayollarını kur-muştur.Türk Havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden olan Vecihi Hürkuş Ankara’da 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi’nde vefat etmiştir.

Page 38: Uçuyorum Sayı 2