35
1 Sayı 2 21 Ma 2015

Dırdırcı Sayı 2

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: Dırdırcı Sayı 2

1

Sayı 2

21 Mart 2015

Page 2: Dırdırcı Sayı 2

2

Sevgili arkadaşlar,

Bugün açılış töreniyle birlikte konferansımız tam anlamıyla başladı. Umarız ki

videoları beğenmişsinizdir çünkü gerçekten çok uğraştık. Fakat daha yapacak

ve yapılacak çok fazla işimiz var, merak etmeyin. Editörleriniz olarak bugünkü

komite çalışmalarında çok çalıştığınızın farkındayız fakat yorgunluğunuzu ta-

bii ki Dırdırcı, mahallenizin gazetesi ile atabilirsiniz! Bugünkü gazetede neler

neler yok ki... İlk olarak delegeler ve komite başkanlarıyla yapılan röpertaj-

ların ilginizi çekeceği kesin. Sonrasında biraz da organizatörlerinizin yaşadığı

zorlukları öğrenmek hem sizin için hem de onlar için iyi olacaktır. Tabii gossip

box da cabası. Neler neler yazmışsınız keşke her şeyi koyabilsek ama içlerin-

den en efsane olanları seçtik sizin için. Moda şaheserlerini de dergimizde bu-

labilirsiniz Vogue ile yarışıyoruz hadi hayırlısı. Dırdırcı adına yaraşır bir şekilde

bildiğiniz dırdır yapıyor!

Page 3: Dırdırcı Sayı 2

3

Can Durusoy

Merhaba arkadaşlar ben Güvenlik komitesin-

den Journonuz Can Durusoy. Hepimiz eğ-

lenceli ve bir o kadar da yorucu bir teambul-

ding’i geride bıraktık. Umarım sizde güvenlik

komitesinin eğlendiği kadar eğlenmişsinizdir

çünkü onlar güzeler güzeli Chaır’ları Elif ve

Zehra’nın direktifleri ve yine güzeller güzeli

orgaları Derya İle harika bir günü geride bı-

raktılar. Şimdide bu güzel günü birazda on-

ların ağzından dinleyelim.

Komite başkanlarını 3 kelimeyle tanımla.

Dicle Vicdan : Enerjik, sempatik, çalışkan

En beğendiğin oyun?

D.V : Koparma oyunu

Zehra pırıl pırıl mıdır?

Tolga Gümüşçü : Pırıl pırıldır maşallah.

Eyp’yi sevmeyen adam…

T.G : Eğlenmeyi bilmiyordur

İlk konferansında beklentilerin neydi ne kadar

karşılandı?

Rabia Doğan : Beklentilerim daha ciddi bir or-

tamdı, daha eğlenceli bir ortam buldum bu da

çok hoşuma gitti.

Elif Yılık adam mıdır?

R.D : Evet adamdır da madamdır da.

Zehra için; bilgili, sakin, komik.

Eyp’yi sevmeyen kız .. .

Sena Öztürk : Pazar akşamlarını futbol prog-

ramları izleyerek geçiriyordur.

Komite başkanlarını anlatsana biraz .s

Fare gibi (elif için çok tatlı anlamındaymış

(!?!?), sessiz konuşuyor.

Page 4: Dırdırcı Sayı 2

4

Zehra YAĞMUR

C: Sen kimsin?

Z: Ben Zehra Yağmur Kabataş erkek lisesi 11.

Sınıf öğrencisi 12 sene Amerika’da yaşadım ve 4

senedir EYP yapıyor. Okulda 9. Sınıfken üst dö-

nemden arkadaşlarımın sayesinde başladım.

C: Kaçıncı Konferansın kaçıncı kez Chair olacak-

sın?

Z: Bu konferans 2. Chair ve 7. Konferansım.

C: En utanç verici EYP anın?

Z: Delegelerimin pek de iyi olmadığı bir konfe-

ransta GA de resomuz geçememişti bu da yet-

mezmiş gibi herkes bizi yuhalamıştı.(Valla ben

bile üzüldüm Zehracım)

C: EYP olmasa …

Z: Kendimi genel kültür ve sosyal açıdan gelişti-

remezdim.

C: Delegelere önerin?

Z: Hiçbir şeyi kafaya takmayın doğal olun, rahat

olun.

Elif YILIK

C: Peki sen?

E: Merhaba arkadaşlar ben elif yılık. Bende Zeh-

ra gibi Kabataş Erkek Lisesinde 11. Sınıfta oku-

yorum. Bursalıyım. Anaokulundan İlkokulun so-

nuna kadar Emine Örnek Kolejinde okudum.

C: Eyp’ye nasıl başladın?

E: Kabataş erkeğe girdiğim ilk senem olan ha-

zırlık senemde EYP kulübüne başvurdum ve ka-

bul edildim. Bu 6. Konferansım ve 2. Kez Chair

olacağım.

C: 3 kelime ile EYP?

E: Eğlence, takım çalışması, kurabiye

C: En komik EYP anın?

E: Kayseri’deki bir konferansta Abdullah Gül

otelimizde kalıyordu. Kendisinin ve korumaları-

nın önünden pijamalarımla koşmak zorunda

kalmıştım. Nedenini sormayın.(İyi cesaretmiş)

C: Eyp olmasa …

E: Suck n Blow olmazdı. ( bu cevabın ardından

ama en sevdiği oyun ninjaymış kolpası geldi.

Page 5: Dırdırcı Sayı 2

5

En sevdiğin oyun?

Ege Tınaz: Ninja

Alara Ünlü: Ninja (Çünkü Ege’yle son 2’ye kal-

mışlar)

Simay Yaşbay: Suck and blow

Yaren Özcan: Her ne kadar doğru düzgün

oynanamasa da “I Have Never”

Komitenden memnun musun?

Ege Tınaz: Evet

Alara Ünlü: Evet çünkü ilk konferansım

Zeynep Karaca: Kesinlikle

Oynarken en çok hangi oyunda sıkıldın?

Ege Tınaz: Abigail

Naz Dombaycı: İsim oyunlarında

Zeynep Karaca: Meyve salatası

Ata Nalbantoğlu: Street Fighter

Komite başkanlarını sevdin mi?

Alara Ünlü: Sevdim

Naz Dombaycı: Tabi kii

Efe Serpen: Evet, çok sevdim.

Konferanstan beğendiğin biri var mı?

Soner Kasapoğlu: Var (uuuu)

Simay Yaşbay: Bertuğ (GOLDEN RULE)

Efe Serpen: Bir düşüneyim ben… Var var.

Zeynep Karaca: Hayır. (Çok net oldu bu)

En çok hangi oyunda eğlendiniz?

Aleyna Öktem: Human Knot

Soner Kasapoğlu: I Have Never

Efe Serpen: Tutup ayırmaya çalıştığımız şey.

Buse Özpineci: Human Knot:

Komiteden sevmediğin biri var mı?

Ege Tınaz: Yok

Simay Yaşbay: Hayır tabi ki de.

Ezgi Kaya: Yani aslında olabilir.

Buse Özpineci: Hayıır

Komitene alışabildin mi?

Aleyna Öktem: Tabi ki

İrem Aydın: Yeterince alıştım.

Ezgi Kaya: Bayağı…

Bursa’yı sevdin mi?

Ege Tınaz: Güzel ya güzel

Naz Dombaycı: Güzel ama yani çok fazla dola-

şamadım.

Ata Nalbantoğlu: Önceden de geldim de çok

sevemedim.

Buse Özpineci: Sevdim, daha bir gece kaldık

ama.

Önümüzdeki sene olursa gelmek ister misin?

Soner Kasapoğlu: Tabi ki

Ezgi Kaya: Müsait olursam gelirim

Ata Nalbantoğlu: İsterim.

Pazartesi akşamı ağlayacak mısın?

Alara Ünlü: (Uzun bir sessizlik sonrası) Kızlar

ağlamaz..

Ezgi Kaya: Ağlayacak mıyım? Ağlamam herhal-

de :)

Yaren Özcan: Ağlarım herhalde :(

Partiden beklentilerin ne?

İrem Aydın: Eğlenceli bir parti olabilir.

Taha Samet Akkaya: Bol bol eğlenmek ve bu-

radan mutlu ayrılmak.

Efe Serpen: Eğlenceli olsun, saçma

saçma şarkı geçişleri olmasın.

Page 6: Dırdırcı Sayı 2

6

Gossip box’a herhangi bir şey yazdın mı, yazdıy-

san ne?

Aleyna Öktem: Gossip box değil de Pokebox’a

“Erşad dans etsin” yazdım.

Taha Samet Akkaya: Yazmadım… Ama yazmayı

düşünüyorum.

Yaren Özcan: Gossip’e değil de Pokebox’a baya

yazdık arkadaşlarımla.

Konferans boyunca yaşadığın en garip olay ne-

dir?

İrem Aydın: Şu para koyma olayı…

Taha Samet Akkaya: Kesinlikle para oyunu. Çün-

kü Suat üzerime çıktı.

Zeynep Karaca: Benden zayıf birinin beni kaldır-

ması…

Hindistan cevizi Hindistan’da mı yetişir?

Defne: Alp Cin, cin mi?

Bertuğ: Kardan adam, adam mıdır?

Yüzmek zayıflatıyorsa balinalar niye zayıf değil-

dir?

Defne: Çok yüzdüm ama her pazartesi diyete

başlıyorum.

Bertuğ: Ben niye şişmansam o yüzden.

İnsan maymundan geldiyse niye hala maymunlar

var?

Defne: Ben balinadan geldim…

Bertuğ: İnsanların maymundan geldiğinin kanıtı be-

nim.

Uhu iyi bir yapıştırıcıysa içinde bulunduğu tü-

pün içini neden yapıştırmıyor?

Defne: Offff..

Bertuğ: Ne biliyim olm ölçmedim ki …

Konferansta başına gelen en komik olay ne-

dir?

Defne: Genel Kurul’da tavuk taklidi yapmak…

Bertuğ: Adıma yazılan gossiplerin hepsi…

Niçin falcıya gitmek için randevu almak gerekir,

geleceğimizi önceden göremez mi?

Defne: Almıyorum ki, direkt gidiyorum. Sembol

kafe keyf

Bertuğ: Fal ne ki?

Komite Başkanları

Erkut Şengül

Page 7: Dırdırcı Sayı 2

7

Selam Gençlik,

Komitelerinizle kaynaşmış olduğunuzu umuyorum çünkü Anayasal Haklar komitesi olarak biz çok iyi

anlaştık ve kaynaştık. 12 delegemizin sadece altıda biri erkek ve sadece bir bölü ikisinin konferans

deneyimimi var. Başlangıçta oyunlara alışmaları zor olsa da gerek isim oyunlarında gerekse canavar

oluşturmada yaratıcılıklarını gösterdiler ve pratik zekalarını ortaya koydular. Abigail oynarken tam elli

sekiz dakika tartıştılar, street fighter oyununda bağırırken ses çıkarabilmek için kendilerini çok zorla-

dılar ama komitenin geneli hastaydı ve bu durum birkaçının blip blop oynamasına da engel oldu.

Unutmadan ekleyelim blip blop oynarken herkesin sevda yorgunu olduğunu, şoför olsalardı gaza

basacaklarını ama aşık oldukları için saza vurmayı tercih ettiklerini öğrendik. Onların bu durumuna

üzülen çalışkan komite organizatörümüz Zeynep ''Giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir ben gideni de-

ğil giden beni kaybetmiştir'' sözleriyle keyiflerini yerine getirmeye çalıştı. Komitemizin beylerine en

çok hangi oyunu oynarken eğlendiklerini sorduğumda Abigail cevabını aldım fakat nedenini söyle-

memeyi tercih ettiler, bayanların çoğunluğu ise en çok da Sticky Toffee’de eğlendiklerini dile getirdi-

ler. Melek Subaşı'ndan tutun da Kanye West'e kadar birçok halk kahramanını başarıyla temsil etme-

lerinin yanı sıra komite başkanımız Alp Cin'in geniş repertuarıyla bol bol eğlendiler. Satırlarıma ünlü

düşünür Diyar Pala'nın dizeleriyle son vermek istiyorum 22Gel deme gelemem bekleme sevemem,

elleme veremem kalbimi sana ben''.

Page 8: Dırdırcı Sayı 2

8

Komite Başkanımız Alp Cin 1997 do-

ğumlu Alman Lisesinde ve 11. Sınıfa gi-

diyor. Üçüncü Emine Örnek Ulusal Fo-

rumu onun dokuzuncu konferansı ve

ikinci chairlığını yapacak. Anayasal Hak-

lar komitesinin biricik komit başkanı

Alp’le yaptığımız ve birkaç kez ekrar et-

mek zorunda kaldığımız bu röportaj

umarı onunla ilgili merak ettiğiniz soru-

lara cevap olabilir.

Z: Konferanslara neden katılıyorsunuz?

A: Okul zamanında okul dışı bir aktivite

olduğu için

Z: Konferanslara nasıl başladınız?

A: Ablam konferanslara katılıyordu ilgi-

mi çekyti ve başlamamı sağladı

Z: En svdiğiniz EYP oyunu nedir?

A: Aleleye bayılıyorum ama suck and blowda da hari-

kayım

Z: Bir film repliği söyler misin?

A: The things you own end up owning you

Z: Hayat felsefen nedir?

A: Yüz verme yetime döner koyar sütüne

Z: Bizimle bir dize paylaşır mısın?

A: Benim olmazsan taciz ederim

Zekiye Baygın

Z: Neden sinirlisin

A: Çünkü param yok

Z: En sevdiğin özelliğin nedir?

A: Sürekli mutlu olmam

Z: Hangi konuda paranoyaksın?

A: Enseme dokunulması

Z: Tek başın komite başkanlığı yapaksın bu

konuda ne düşünüyorsun?

A: Tembel biri olduğum için zorlayıcı ola-

cak

Page 9: Dırdırcı Sayı 2

9

Sevgili katılımcılar,

Bu yazımda, ilk günlerini çok eğlenerek geçi-

ren bir komitenin, yani İnsan Hakları Komite-

si’nin konferansla ilgili ilk izlenimlerini sizlerle

paylaşacağım.

Bu kaçıncı konferansınız?

Delegeler tecrübe oranlarına göre oldukça

heterojen bir grup oluşturuyorlar. İlk konfe-

ransına gelmiş olan birçok delege olduğu gibi

bu dördüncü konferansı olan deneyimli iki de-

legemiz de var.

Konferansa gelmeden önce ne gibi beklentile-

riniz vardı, ilk gün ne kadarı karşılandı?

- Hiç bir beklentim yoktu, sadece en yakın ar-

kadaşım baş organizatör olduğu için katıldım.

(İşte örnek delege!)

- Hiçbir beklentim yoktu, o yüzden şu an beklentilerimin çok üzerinde.

- Güzel bir arkadaş ortamı bekliyordum, beklediğim gibi oldu.

- Bir daha gelmeyeceğimi düşünüyordum ama ortamı çok sevdim, eğer YGS senem olmasa gelirdim.

(Sana iyi çalışmalar diliyoruz. L )

En çok hangi oyunu sevdiniz?

- Sapık-bakire

- Tuvalet kağıdı oyunu

- Ninja

- Pass the orange

- Kol kola girilen kenetlenme oyunu (geri kalan tüm delegeler)

Komik ya da utanç verici bir konferans anınız var mı?

Tek bir delege dışında hepsi yok dediler (her ne kadar inanmasam da) Bu dürüst delegemizin de ön-

ceki konferanslarından birinde komite başkanı onun kendisinden hoşlandığını düşünüyormuş ve ara-

larında garip bir yakınlaşma olmuş. (Golden Rule?!?!)

Komiteyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

- Sıcakkanlı ve eğlenceli bir grup.

- Birikimli kişiler var ve bu sayede güzel bir tartışma ortamı oluştu.

- Çok sıcakkanlı ve iyi kalpli bir gazetecimiz var. (Ben de sizi çok sevdim canlarım!)

En çok hangi komite başkanını sevdiniz?

Bu soruya verilen kaçamak cevapların ve ayrıntılı araştırmalarımın sonucunda anladım ki Meral ve

Egemen komite içinde eşit seviliyorlar. (Acaba??...)

Page 10: Dırdırcı Sayı 2

10

İnsan Hakları Komitesi’nin bu yazıda tanıtacağım tatlı komite başkanları Egemen Bayrak ve

Meral Güpgüpoğlu gerçekten birbirleriyle uyumlu ve sevecen iki kişi. Ben bu yazım için on-

larla röportaj yaparken çok zevk aldım, eminim, siz de onları yakından tanıdıkça daha çok

zevk alacaksınız.

*Bu konferanstan önce tanışıyor muydunuz, beraber çalışacağını öğrendiğinizde nasıl hisset-

tiniz?

Egemen: Daha önceden birbirimizi görmüşlüğümüz vardı ama şahsen tanışmıyorduk, ama

biraz konuştuktan sonra çok iyi anlaştık çünkü Meral çok sıcakkanlı ve arkadaş canlısı biri.

Meral: Önceden tanışmamamıza rağmen birlikte çalışacağımıza çok mutlu oldum çünkü o

dünyanın en anlayışlı komite başkanı.

*Nasıl bir takım oluşturduğunuzu düşünüyorsunuz?

Egemen: İyi bir takımız çünkü birbirimizi dinliyoruz ve ikimizin de düşüncelerini komiteye uy-

gulamaya çalışıyoruz, ikimiz de egomuza yenik düşüp diğerinin önüne geçmeye çalışmıyo-

ruz.

Meral: Gayet saygılı ve eğlenceli bir takım olduğumuzu düşünüyorum.

*En sevdiğiniz oyun hangisi?

Egemen: Adını bilmiyorum ama kol kola girdiğimiz ve insanların birbirini sökmeye çalıştıkları

oyun.

Meral: Kesinlikle I have never.

*Kendinizle ilgili komik bir bilgi verebilir misiniz?

Egemen: İlk konferansımdan korkunç bir tiple Gangnam Style yaptığım bir videom var.

Meral: En büyük hobim karanlık olmasına rağmen odam tamamen karanlık olmadan uyuya-

mıyorum.

*Komite başkanlığıyla ilgili en zorlayıcı bulduğunuz şey nedir?

Egemen: Konuyla ilgili söyleyecek çok şeyim olmasına rağmen tartışmaya katılamamak, sade-

ce yönetebilmek.

Meral: Kimseyi kırmadan herkese eşit davranabilmek ve bunu yaparken dengeyi korumak

Damla Tetiker

Page 11: Dırdırcı Sayı 2

11

-Oryantasyonda yaşadığınız en komik an?

BARIŞ: Tanımadığım insanlarla bu kısa zaman içinde yakınlaşmak.

ELİF: Oryantasyonun başında ilk defa gördüğüm insanlarla oryantasyon sonunda bff ol-

mak.

EREN: Kilit oyununda kolumun az daha kırılma aşamasına gelmesi…

HİLAL: Yok.

DOĞA: Herşey.

SİNEM: Coin game,kesinlikle.

ONAT: İlk oyunda birbirimize bulduğumuz sıfatlar.

OZAN: Coin game,belki hayatımda yaşadığın en komik an bile olabilir.

ZEYNEP: Kilit oyununda sürüklenmek.

MELİS: Oyunların ortasında kayıp düşmem,gerçi onca oyundan sonra pek bir çekinme

duygusu kalmamıştı.

MÜNİRE: Oryantasyonun başında çok utanmam ama sonrasında buna hiç gerek olmadığı-

nı anladığım an.

ÇAĞLANUR: Her an her saniye

-Komite başkanlarını tek kelimeyle tanımlayınız.

OĞUZHAN: Gördüğüm en iyi komite başkanları, gerçi tek komite başkanları ama gerçek-

ten çok iyi ve sıcakkanlı insanlar.

BARIŞ: Hayatımın en eğlenceli oryantasyonumu geçirmemi sağlayan değerli insanlar.

ELİF: Gerektiğinde sertliğini gösteren otoritesini kuran ama hiçbir zaman sıkıcı olmayan ko-

mite başkanları.

EREN: Komite başkanlığı dışında da çok iyi insanlar oldukları belli.

ÇAĞLANUR: Şimdiden bize en iyi konferansı geçirmemizi sağlayacaklarından eminim.

4 gün boyunca konferanstan beklentileriniz neler?

ONAT: Eğlencenin yanında bir o kadar bir şeyler öğrenmek.

OZAN: En iyi çalışmayı yaparaken iyi taslağı çıkarmak.

MELİS: Konferanstan ayrılırken gerçekten çok iyi dostlar edinmiş olmak.

Page 12: Dırdırcı Sayı 2

12

Selam gençler,

Şimdi konferansın en güzel, en iyi ve en eğlenceli komite başkanlarını daha yakından tanıyalım…

-Bir delegenin nasıl olmasını istersiniz?

D: Katılımcı, kenarda köşede oturup duran olmasın. Bir de ı have never’ da yaratıcı olsun noluur

sonra sıkıcı oluyor!

C: Delege dediğin d komite başkanını dinler, oryantasyonda bas bas bağırtmaz, komite çalışmala-

rında en iyi taslağı çıkarmak için çırpınmalı.

-Gossip boxa attığın en utanç verici şey?

D: Ben gossıp box atmayı sevmiyorum, yüzyüze dedikodu yapmak daha güzel.

C: İlk konferansımda tüm erkek komite başkanları hakkında abuk subuk bir sürü şey yazmıştım.

-GA’de yaşadığın en komik olay?

D: Konumuz Rusya ile enerji ticaretiydi. Kapanış konuşmasını yapan delegem de bir cümlesini Rus-

ça kurdu,etkileyici olsun diye. Komite başkanlarından biri ‘’kız Rusça konuşuyor yaa’’diye kalkıp ba-

ğırdı baya. En komik olay oydu heralde. Ya bir de bir keresinde başkanın kafasına tanınmayınca

plakart atmıştım o da baya komikti.

C: Oluf’da bir GA esnasında konferans başkanı Carlos’un arkasından tüm gazetecilerin haribo ayısı

maskesiyle yaklaşması ve Ga’de çığlık çığlığa ağlaması.

-Peki sen nasıl bir delegeydin?

D: Ga de her komiteye atak yapmak isteyen.

C: Çok bilmiş gıcık komite başkanlarının sinirini bozan bir delegeydim.

-Yaşayamadığın için pişmanlık duyduğun neler var hem eyp adına hemde genel olarak?

D: Eyp içinde Alumni olamamak hani sorun değil de gelen geçen laf sokuyor sinir oluyorum.

C: EYP için TEKUF 2’ye gidememek normal hayatımda ise Cem Adrianla tanışamamak.

-Deniz hakkında ne düşünüyorsun?

C: Dünyanın en tatlı ve minnoş insanı,onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok mutluyum.

-Cemre hakkında ne düşünüyorsun?

D: Onunla komite başkanlığı yapmak cidden gurur verici, öyle bir arkadaşa sahip olmak da aynı

şeklide.

Ercehan Yakar

Page 13: Dırdırcı Sayı 2

13

Sevgili okurlar.. Bildiğiniz üzere bugün ikinci gün. Yani bunu herkes biliyordur diye düşünü-

yor ve bu konunun üzerinde durmuyorum. İlk gün acaba neler yaşandı? Delegeler nelerden

memnun kaldı nelerden memnun kalmadı. En güzel buldukları komite başkanı kim? Konferans-

ta en sevdikleri oyun ne? Bunlar ve bunlar gibi sorularla delegelerimizin düşüncelerini sizlerle

paylaşacağım. İk olarak erkek delegelerimizin en güzel buldukları komite başkanı sorusuna ve-

rilen cevabı söyleyeyim. Hepsi şunu dedi. ''Abi hiçbirine alıcı gözüyle bakmadım ama öyle gö-

züme çarpan çok güzel birisi yoktu. Zaten çoğunun adını bilmiyoruz.'' Kızlara en yakışıklı komi-

te başkanının kim olduğunu sorduğumda ise şu cevabı aldım: '' Ya söylemesek olmaz mıı?'' Bir

diğer sorum ise en sevdikleri oyun hakkında oldu. Birçoğu ''Human knot'' adı verilen gözleri

kapalı şekilde delegelerin birbirlerinin elini tutarak bir düğüm olmaları ve bu düğümü açmaları

oyunuydu. Bir de ne yazık ki birçoğu az oyun oynadıklarından yakındılar. Konferansta şimdiye

kadar nelerden memnun kaldıklarını sorduğum zaman ise birçoğu tüm konferansı beğendikle-

rini özellikle de kahve molalarındaki yoğurtları ve komitedeki arkadaşlıklarını sevdiklerini söyle-

diler.

Daha soru soracaktım ancak bir an önce komite çalışmalarına geçmeyi istedikleri için sorula-

rımı yarıda kesmek zorunda kaldım. Gerçekten de tartışmaya istekli, bu tartışmalarını sonuca

bağlama konusunda birer usta gibi davranıyor hepsi. Buradan diğer komitelere sesleniyorum,

Genel Kurul'da bizi bekleyin. Cidden çok şaşıracaksınız. Tahmin ettiğinizden çok daha farklı çok

daha iyi bir taslakla karşınıza çıkacaklar. Bizi bekleyin. (Göz kırpma emojisi)

Page 14: Dırdırcı Sayı 2

14

Merhabalar Su Hanım, nasılsınız?

-İyiyim, siz nasılsınız?

+Güzeel, aşk hayatınız nasıl gidiyor peki? ;))

-Hayatımız... Bekar... Peki seninki nasıl gidi-

yor?

+Uzun zamandır sapım... Madem sevgiliniz

yok; o halde hayalinizdeki erkeği tanımlar

mısınız?

-Senin gibi olsun lütfen... (Şaka şaka)

+Diğer komite başkanından memnun mu-

sunuz?

-Tabii ki de.

+Yalnız duydum ki o sizi pek sevmiyor-

muş... Onunla yaptığım röportajda çok kötü

şeyler söyledi arkanızdan....

-Ne?! Gerçekten mi? Ne demiş?

+Ağıza alınmayacak laflar dedi vallahi. Sizin

yerinizde olsam gider ağzını burnunu dağı-

tırdım.

-Onun işini bitmiş bil...

+Gitmeden size bir şiir armağan etmek isti-

yorum Su Hanım.

''Gemi gelir yanaşır.

İçi dolu çamaşır.

Bu Bursa'nın oğlanları

Su Ablamıza yanaşır.. Çal keke çaal..''

+Merhabalar Berk Bey, nasılsınız?

-İyiyim canım, sen nasılsın?

+İyi diyelim iyi olalım. Hangi okuldan geliyor-

dunuz?

-Eyüboğlu Koleji.

+Oo süper. Aşk hayatınızdan biraz bahseder

misiniz?

-Şimdii.. Derin mevzudan girdin...Uzun zaman-

dır pek ihtiyacım olmadı fakat bu yarın bir sev-

gilim olmayacağı nalmına gelmez..

+Pekii. Hayalinizdeki kızın tanımı nedir?

-Valla ben sana nasıl diyim abiç.Tabii ki fiziksel

görünüşü önemli benim için ama bunun ya-

nında gülüp eğlenebileceğim kafa dengi biri

olması daha da önemli. Ha bir de üniversitede

İtalya'dayım kızlar, beklerim.

+Ben de baya severim kendisini. Diğer komite

başkanından memnun musunuz?

-Tabii ki de memnunum, ikimiz de elimizden

gelenenin en iyisini yapacağız.

+Ahah o da sizden çok memnunmuş, ropörta-

jında aynen öyle dedi. Hatta en yakın zamanda

sizi bir konu için rahatsız edicekmiş.(Şeytani

gülen surat emojisi) Size yazdığım bir şiirle ro-

pörtajımı sonlandırmak istiyorum.

''Masa üstünde bıçak,

Berk Baba kendini vuracak.

Vurma Berk baba vurma,

Bursa'nın kızları sana kalacak... Çal keke çaal..''

Page 15: Dırdırcı Sayı 2

15

Değerli delegeler, konferansımızın fi-

ziksel olarak yorucu ilk gününün ardından

beyninizi yoracak tartışma dolu iki gününe

enerji dolu başlamışsınızdır umarım. Eminim

ki siz de bu konferanstan en az benim ve

gazeteci arkadaşlarım kadar zevk alıyorsu-

nuz. Bazılarınızın da ilk konferansı olan Emi-

ne Örnek 3. Ulusal Forumu'nun size EYP

konseptini sevdireceğini düşünüyorum.

Ne kadar tüm gün komitemle olama-

sam da yanlarında olduğum süre için rahat-

lıkla söyleyebilirim ki, Hazal Dalgalı ve Dilara

İnal'ın başkanlığını yaptığı Sağlık Komitesi

pazar gününün bitiminde hazırlayacağı tas-

lakla herkesin aklında yer edecek. Eyp haya-

tımda ilk kez birbirinin sözünü bir kere bile

kesmeden ''Dilara İnal'' moderatörlüğünde

Abigail oynayan bir komiteye denk gelmiş

bulunmaktayım. Peki komite başkanlarımız

Öncelikle forum başkanımız ve Sağlık ko-

mitesinin başkanı Dilara İnal'a geçmiş olsun

dileklerimi iletmek isterim. Çok meşgul oldu-

ğunu bildiğim için bu röportajla zamanını çal-

mak istemedim. O yüzden de röportajı yalnız

C : Hoşgeldin Hazal! Zaman ayırdığın için teşekkür-

ler öncelikle. Peki Sn. Dalgalı, neden komite başkan-

lığı? Co-chair ın hakkında ne düşünüyorsun? Fikir

ayrılıklarına düştüğünüz oluyor mu?

H : Öncelikle bu benim 7. konferansım. Dilara beni

davet etti ve onunla co chair olmak çok güzel bir

duygu. Çünkü biz Dilara'yla ilk Oluf'ta tanıştık. İkimiz

de Kadın Hakları komitesinin delegesiydik ve Dilara

benim ilk Eyp arkadaşımdı. Şu an onunla beraber

chairlık yapabilmek çok güzel bir duygu.Özellikle

konferans başkanı olması beni inanılmaz gururlandı-

rıyor. Zaten Dilara'yla biz her şeye güler her şeye

ağlarız. Öyleyiz işte.

C: Tarafsız olarak Sağlık komitesi konusunu ve dele-

gelerini nasıl buldun?

H :Öncelikle dün oryantasyonda ve oyunlarda bir-

birlerine çok kenetlendiler, özellikle coin game sıra-

sında :) Kesinlikle birbirlerinin sözünü kesmiyorlar ve

saygı duyuyorlar birbirlerine. Ben oldukça memnu-

num.Birbirlerini ikna ediyorlar,tartışıyorlar; oy çoklu-

ğuna değil, oy birliğine önem veriyorlar. Zaten EYP

nin amacı da bu. Farklı düşünceler ortak çözümler.

Page 16: Dırdırcı Sayı 2

16

C: Konferansın ilk gününün ardından Dırdırcı okurlarına ve sevenlerine ne söylemek istersin?

H : Çok güzel bir gün geçirdim dün,umarım herkes için öyle geçmiştir. Medya ekibine ve özellikle edi-

törlerimiz çok tatlı, ikisi de çok yakın arkadaşım. Çok güzel videolar hazırlıyorsunuz, dergileriniz çok gü-

zel. Umarım konferansın sonuna kadar böyle devam eder.

Can Bayraktaroğlu

Komite başkanımızın görüş-

lerini dinledik, bir de proletaryaya

sormak lazım değil mi? Gazeteci

dediğin konferans hiyerarşisinin

tüm sınıflarının sorunlarına yer ve-

rebilendir. Bakalım Dilara İnal ve

Hazal Dalgalı hanedanlığının ezilen

sınıfından Yaren hangi sorunlarını

dile getirmek istiyor?

C : Hoşgeldin emekçi karde-

şim! Kendini kısaca tanıtabilir mi-

sin?

Y : Merhaba ben Yaren Yiğit,

İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal bi-

limler lisesinden geliyorum.10. sınıf

öğrencisiyim.

C : Emine Örnek 3. Ulusal Fo-

rumu kaçıncı EYP konferansın

Y : İlk konferansım, biraz he-

yecanlıyım o yüzden.

C : Konferansın ilk günü nasıl-

dı?

Y : İlk gün çok eğlenceliydi,

oyunlarda çok eğlendim. Şu ana

kadar konferanstan çok zevk alıyo-

rum.

C : Chairların hakkındaki düşüncen nedir? Rahat

olabilirsin,düşünce özgürlüğü esasına dayalı çalışmak du-

rumundayız gazeteci olarak :)

Y : Ben çok sevdim ikisini de çok iyi insanlara

benziyorlar. Mutluyum ilk konferansımda onlarla oldu-

ğum için.

Eveeet.. İlk günün sonuna geldiğimize göre ciddileş-

menin de vakti. Hepinize komitelerinizde iyi çalışmalar

diliyorum, ama unutmayın ki ; her şeyin başı SAĞLIK , ona

göre :)

Page 17: Dırdırcı Sayı 2

17

Hobilerin neler?

Her türlü spor yapılır.

Bir hayat felsefen var mı varsa nedir?

Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi

ol.

Ne tarz kızlardan hoşlanırsın? Bu da sonuçta

hayranlarının bilmesi gereken bir konu..

Bulunduğu yere göre davranmayan, içi dışı bir

bir de güzel olsa iyi olur.

Delegeler hakkındaki düşüncelerin nedir? Um-

duğun gibi çıktılar mı ?

Delegelerim tartışmayı bilen yerinde konuşan

çok nadide insanlar. Onlarla çalıştığım için çok

şanslı olduğumu düşünüyorum.

Konferanslarda başına gelen en ilginç olay ney-

di?

Genel kurulda tanınmadan taslak okumak.

Eş komite başkanın hakkında ne düşünüyorsun?

Yoğurt yemeyi çok seviyor. Saçları muhteşem.

İyi ki bu deneyimi onunla paylaşıyorum.

Bu forumun sana ne kazandıracağını düşünü-

yorsun?

Kaliteli zaman.

Son olarak buradan okuyanlara seslenecek olur-

san bu ne olurdu?

Baş organizatörlere diğer tüm orgalara allah

sabır versin. Arı gibi çalışıyorlar. Maşallah !!! Bu

konferansın her sene bir tık ileri gitmesine bu-

na bağlıyorum. Delegelerimle keyifli zaman ge-

çireceğimi umduğum bu konferansın diğer tüm

konferanslar gibi unutulmaz olmasını diliyorum.

Hobilerin neler?

Seyahat etmeyi seviyorum, kitap okuyorum, bilgi

logolu defterler biriktiriyorum. Yolda alman turist

bulup Almanca konuşmaya çalışıyorum.

Bir hayat felsefen var mı varsa nedir?

Çok okuyan değil çok gezen bilir.

Ne tarz erkeklerden hoşlanırsın? Bu da sonuçta

hayranlarının bilmesi gereken bir konu..

Kuzeyli bir erkek gibi yakışıklı Fransız gibi roman-

tik. Türk gibide geleneksel olsun. Şaka yapıyorum

tabi ki ne olursan ol yine de gel.

Delegeler hakkındaki düşüncelerin nedir? Umdu-

ğun gibi çıktılar mı ?

Ben hepsini aslında çok sevdim. Çiçek bahçesinde

500 farklı çiçek bulmak gibiydi herkes birbirinden

çok farklı ama bir o kadar da bir o kadar da bir-

birlerini tamamlıyorlar.

Eş komite başkanın hakkında ne düşünüyorsun?

Tam bir ağır abi çok saygılı ama bir o kadar da

sevimli ayrıca papyon ona çok yakışmış.

Bu forumun sana ne kazandıracağını düşünüyor-

sun?

Üç kilo. Çünkü geleli iki gün oldu ve ikisinde de

İskender yedim.

Son olarak buradan okuyanlara seslenecek olur-

san bu ne olurdu?

Kendi delegelerime; sizi çok seviyorum siz bunu

okurken ben muhtemelen yanınızda oturup size

bakıyor ve röportaj anında sizi yalnız bıraktığımı

düşünüyor olacağım.

Medya ekibine dergilerinizi dört gözle bekliyoruz.

Kendimin çok fotoğrafını görmezsem üzülür son-

rada size küserim.

Page 18: Dırdırcı Sayı 2

18

Komite Başkanlarını, gazetecini ve organı bize en iyi hangi cümleyle tanıtırsın?

Azra Atılgan: Kalbinde yer yoksa güzelim ben ayakta da giderim.

Berk Çavuş:Deveye sormuşlar boyun eğri mi diye nerem doğru ki demiş.

Çağla Gürsoy: Senin yaptığın gider benim hoşuma gider.

Komitede en sevdiğin oyun nedir ve neden?

Melis: I have never çünkü beklenmedik insanlardan beklenmedik şeyler çıkıyor.

Ahmet Kadir Zeybek: Ninja çünkü bağırmak çok hoş bir durum.

Enes Berk: En beğendiğim oyun bu yerde herkesin kol kola girdiği oyundu. Çok ilginç durumlar ortaya çıkıyor.

Yerde bir sürü kişi sürünüyor ve bu oldukça komik bir durum.Gerçi ne kadar katılamasam da gül bir oyundu.

İsmi portakallı bir oyun daha vardı o da oldukça güzeldi ama favorim kolkola olandı.

Elif Can Kareşen: Pass the orange çünkü insanları o şekilde o halde izlemesi çok komik olabiliyor. Kimi zaman çok

ilginç görüntüler çıkıyor.

Delegelerde oryantasyonda dikkatinizi en çok çeken şey nedir?

Furkan Kaya: Bir delege arkadaşımızın fermuarının bütün gün açık olması.

Yiğit Uçkan : Komite içindeki arkadaşımızın fermuarının açık olması.

Osman Uçan:Doğukanın Ahmet Kadiri nasıl kaldırdığını anlayamadım çünkü kendisinin beş katı ağırlığındaki bir

insanı kaldırdı.

Gün içerisinde yaşadığın en ilginç olay?

Doğukan Ceyhan: I have never olabilir yaşananlar ve söylenenler ilginçti.

Osman Uçan: En az elli kişi fermuarın açık dedi ama kapanmadığı için elimden bir şey gelmedi.

En sevmediğin oyun neydi, neden?

Enes Berk: Şu mortal kombata (Street fighter) benzeyen oyun gürültüsünden dolayı hiç sevmiyorum.

Damla Salur: Sonic Boomu sevemedim bir türlü çünkü sıkıcıydı. Onun yerine daha ilginç hareketli oyunlar tercih

ederim.

Melek Unal: En sevmediğim oyun pass the orange çünkü topu hep yere düşürdük ve durmadan başa dönmek

oyunda takılıp durmak çok sıkıcıydı.

Hande Dökmen

Page 19: Dırdırcı Sayı 2

19

Yasemin Durmaz

Merhabalar Can.

Kaçıncı konferansın?

C: Aşağı yukarı 23, sayısını tam bilmiyorum.

Bu zaman kadar katıldığın konferanslar arasında en sevdiğin hangisiydi?

C: Zurich IS, kesinlikle. Yaz konferansıydı, 2013 yazı, temmuz gibi. Komitem çok iyiydi, komite başkanımı(EYP kariyerime

ve EYP’ye bakışıma etkisi büyüktür. Hans Maes) çok sevmiştim. Organizasyon çok iyiydi.

En sevdiğin EYP oyunu?

C:Ben pek bildiğim oyunları sevmiyorum. Bir yerden sonra hepsini öğreniyorsun ama ben daha farklı şeylerden hoşlanı-

yorum. Ankara’da Ulusal Seçim Konferansı’nda yeni bir oyun yapmaya çalıştım ama başarılı olmadı; yine de genel ola-

rak farklı şeylerden hoşlanırım. Bilmediğim bütün EYP oyunları en sevdiğim EYP oyunu diyebilirim. Kısacası yeni şeyler

yaratmaktan ve yeni şeylerden hoşlanırım.

Bu zamana kadar konferanslarda karşılaştığın en komik şey neydi?

C: Bir konferansta oda arkadaşımdan o uyurken bir istekte bulunmuştum, arkadaşım “Öcüüü!” diye bağırıp kaçmıştı.

EuroTurco’da sabah beşte asker kaçağı olduğum için polis gelmişti. (Gülüyoruz.) Aslında, 5 gün önce tarihi ileri atmış-

tım.

Hakkında yazılan/duyduğun en kötü dedikodu neydi?

C:Konferanslarda çok sert olduğumu ve antipatik olduğumu düşünüyorlarmış genelde.

Peki, hakkında duyduğun en iyi şey neydi?

C: Söylersem kibirli olduğum düşünülür.

Asla yapmayacağın 4 şey nedir?

C: Golden Rule’u asla bozmam. Yanımdaki kişiyi asla riske atmam.

Bir kişiyi sevmeyebilirim ama ona asla değersizmiş gibi davranmam ve her zaman saygı gösteririm.

Son olarak, sporu asla hayatımdan çıkaramam.

Kız arkadaşın var mı?

C: Hoşlandığım biri var ama sevgili olayı biraz karışık.

Boş zamanlarında neler yapmaktan hoşlanırsın?

C: Genellikle ders çalışıyorum, spor falan yapıyorum. Kitap okuyorum, film izliyorum. En sevdiğim film serisi Fast and

Furious, yeni filmleri için sabırsızlanıyorum. En sevdiğim aktörse Matt Damon.

Konferansta kendine en yakın bulduğun chair/kişi kim?

C: Bertuğ. Diğerlerini pek tanımıyorum.

Hayatında yaptığın en çılgınca şey neydi?

C: Göztepe Parkında geceleyin Alele oynayıp polis gelince kaçmıştım. (Gülüyor.)

Page 20: Dırdırcı Sayı 2

20

Dış İlişkiler Komitesinin asıl gazetecisi Yasemin bugün rahatsız olduğu için gelemedi ve şuan

dinleniyor. Yasemin’in bir an önce iyileşmesi ve yarın aramıza gelmesini diliyoruz ancak olaylarda-

ki olumlu tarafları yakalayabilmek gerek. Öte yandan Yasemin de her gazetecinin başına kolay

kolay gelmeyecek bir fırsat yakalamış oldu: İsmi gazetede üçüncü şahıs kipiyle geçiyor ve yalnızca

haber yapmakla kalmamış, aynı zamanda gazetede haber de olmuş oluyor. O bugün dinlenirken

ben bu sıra dışı komiteyi biraz daha tanıyabilme fırsatı buldum.

Aslında zaman kısıtlaması yüzünden sohbetlerinin hakkını veremediğim bu harika komiteye

adımımı attığımda amacım, onlar daha ne olduğunu anlayamadan birkaç soru sormak, cevapları-

mı alıp hızla uzaklaşmak ve neden böyle bir şey yaptığımı ellerine bu gazeteyi alana kadar anla-

yamamalarını sağlamaktı. Öyle olmadı.

İçeriye girdiğimde henüz bir gündür tanışan bir insan grubuna göre fazlasıyla kaynaşmış,

ilgili ve etkiliydiler. Benim gibi çok da önemi olmayan bir “durum”a bile bu kadar ilgili ve meraklı

olmaları ben çıktıktan sonra hemen başına oturacakları sorun ve çözümlere verecekleri dikkati ve

önemi kanıtlamış oldu.

Adımımı atar atmaz ilk gördüğüm İlker’e biraz da durumu yoklamak için oryantasyonda en

zorlandığı oyunu sorduğumda aldığım yanıt, yukarıda yazdığım küçük hipotezimin ilk ipucusuydu.

“Abigail” ismini duyar duymaz etraftaki herkesin kulak kesilmesi ve “Haydi, bir daha.” dense bir

daha tartışmaya hazır görünmeleri çok etkileyiciydi.

Bu harika tartışma ortamında kimlerin şimdiden kendileri hakkında beklenti yarattığını anla-

yabilmek için Kerem’e en dişli tartışmacıyı sorduğumda yalnızca onun sözleri değil, aynı zamanda

diğerlerinin de gözleri Özge’ye döndü. Umarım bu heyecan genel kurula da taşınır.

Burada ismini geçiremediğim diğer arkadaşlar onları unuttum sanmasınlar, Dış İşleri Komite-

si, monoton ve alışılagelmiş yollarda yürümek yerine son derece cürretkâr, oldukça radikal ve bu-

nun yanında bir o kadar da sağlam bir taslak yazmaya ant içmiş gibi. Ece’nin de belirttiği gibi faz-

lasıyla zor olan bu konu, kolaya kaçılarak değil, sınırları zorlayarak irdelenmeli.

Ve tabi ki herkesin bildiği gibi: Komitenin en iyi delegesi, Cevdet abinin yoluna düşen Gan-

dalf…

Baskına gittiğim komitede masaları 180 derece çevirerek basılmama sebep olan bu komite,

uzun süre akıllardan çıkmayacak. Kalıbımı basarım!

Dora Gözükara

Page 21: Dırdırcı Sayı 2

21

Cuma günü nihayet Çocuk Hakları Komitesinin birbirleriyle

bir araya gelebildikleri oyunlarla dolu bir gündü.Her oyunda

ayrı kareler yakalıyıp eğlencelerine şahit oldum ama birbir-

lerini en çok tanıyacaklarını düşündüğüm 2 doğru 1 yanlış

oyununda neler öğrendik neler.Herkesin birbiri hakkında

tahminler yürüterek daha iyi incele ve tanıma fırsatı ol-

du.Konuştuğum herkesin o kadar güler yüzlü ve sıcak kanlı

olması bana önümüzdeki dört günün güzel olacağının gü-

venini verdi.Bu yorucu geçen oryantasyon günü sırasında

acaba gözlemlerim doğru mu diye biriki Çocuk Hakları de-

legemizle iki laf edelim dedik.Delegelerden birkaçına sordu-

ğum iki soruyla fikrlerini almaya çalıştım.

Dedim ki:

-En seviğin EYP oyunu nedir?

GÜLCE:Birsürü var aslında ama mesela I Have never'ı sevi-

yorum ya herkesin nolduğu ortaya çıkıyor falan hoşuma gi-

diyor .Bir de ninja o da oynaması çok zevkli geliyor.

GÖZDE:Valla pek oyun oynamıyorum ama pek güzel soru

olmadı bana bu...Bana hitap etmiyor.

(bu gün onunla bulunduğum bir oyunu hatırlattım ve nede-

nini sordum)

A evet! Çünkü Burak beni terk etti sonra bir tane gazeteci

çocukta terk etti ve senle oldum beni bırakmadığın için teşekkür ederim!Lanetli gi-

biyim kime denk geldiysem terk etti gitti.Bu yüzden pek sevmiyorum.

(bu güleryüzlü ve tatlı delegemize oyunları sevdirmek olacak ileriki zamandaki gö-

revimiz)

MERİÇ:Şu coinli oyunu beğendim(flip the coin).Hoşuma gitti ( :) ) .

Şu anki komiteniz sizce nasıl?Nasıl bir 4 gün bekliyor sizi?

GÜLCE:Bence güzel bir 4 gün bekliyor bu benim 3. konferansım ve diğerlerinden

zevk almasaydım zaten buna da katılmazdım.Komite arkadaşlarımda iyi sevdim

hepsini zaten 4 tanesini okuldan tanıyorum ama şu an tanıştıklarım da var hepsini

çok sevdim.

Page 22: Dırdırcı Sayı 2

22

Beyza Demirçalı

Komite Başkanlarıyla Röportaj

Komiteniz hakkında ne düşünüyorsunuz?

BURAK:Bence gayet kaynaştılar.İlk anda bile araların-

da bir soğukluk sezmedim bence iyi işler başaracak-

lar.

ÖZKAN:Genel olarak iyiler ama sanki daha iyi kaynaş-

bilirlermiş gibi hissediyorum.

Emine Örnek Ulusal Forumu sizin için neden özel?

BURAK ve ÖZKAN 'dan gelen yanıtlar aynı ol-

du.İkisinin de ilk delegeliği burada olmuş ve bu yüz-

den burda komite başkanlığı yapmak onlar için ayrı

güzel.

Unutamadığınız bir EYP anınız?

BURAK:Night Outun bir tanesine en yakın arkadaşımın

içinde bulunduğu bir kavga başladı.Bu anıyı hiç unuta-

mıyorum.

ÖZKAN:2. ALEF'te Nightout gecesi Emre Örendil'e so-

kaktan bir adamın sataşmasıydı sanırım

Oynaması ve oynatması en eğlenceli oyun ne oldu ?

BURAK:I have never ve blip bloop.

ÖZKAN:I have never ile pass the orange.

GÖZDE:Komitemdeki insanlar çok sıcak çok samimi

ben de mutluyum geldiğime.Çok güzel bir organi-

zasyon şu ana kadar gördüğüm.Hastlığım artmadığı

sürece de imşallah iyi geçicek.

MERİÇ:Bizim cörnomuz çok iyi onun için iyi olcağına

inanıyorum.(Meriçcim :))))) )

ÇOK GÜZEL BİR KONFERANS DİLİYORUM HEPİNİ-

ZE!!

Co-Chairın hakkında ne düşünüyorsun?

BURAK: Sınıf arkadaşım ve kardeşim-

dir.Hergün yüzünü görüyorum sıkıldım artık.

ÖZKAN:Çok yakın arkadaşım zaten ona çok

güveniyorum, çok severim.Zaten herşeye be-

raber başladık ve 3 senedir beraber sürdürü-

yoruz.

Delegelerinize bir öğütünüz?

BURAK:Bırakmasınlar ve devam etsinler.

ÖZKAN:Bırakmasınlar; etrafı ve gündemi iyi

gözlemlesinler.Yapılanların farkına varsın-

lar.Onlar için bir ışık çakabiliyorsak ne mutlu

bize.

Page 23: Dırdırcı Sayı 2

23

Öncelikle şapkana bayıldığımı söylemek isti-

yorum. Gömleği içine soksan daha mı iyi

olurdu sanki?. 8/10

İddialı seçimleriyle bilinen medya orgası bugün

hayal kırıklığına uğrattı. İçine giydiği Superman ti-

şörtü olmamış. 5/10

Açılış günü için uygun ama sıradan bir

kombin olmuş. Umuyorum ki yanında ba-

bet getirmeyi unutmamışsındır canım.

7/10

Page 24: Dırdırcı Sayı 2

24

Üzerindeki kürkü beğendiğimi söyleyemeye-

ceğim ama iddialı bir seçim olmuş. Canım

sence de saçların fazla uzun ve bakımsız de-

ğil mi ? 5/10

Komite başkanımız desenleri bir arada

kullanma konusunda çok başarılı.Güzel

bir uyum yakalamış. 9/10

Üzerindeki kamuflaj desenli gömleği sev-

dim. Babet giysen daha mı güzel olurdu di-

ye düşünüyorum. 8/10

Ecem Tuana Gençer

Page 25: Dırdırcı Sayı 2

25

Beyler; Yıllardır Elizabeth’ten bıktınız mı? Hoşlandığınız kıza açılmaya utanıyor musunuz? Her sefe-

rinde konferanslardan eliniz boş mu dönüyorsunuz? Artık buna bir son vermenin vakti geldi. Ben

abiniz Adnan Oktar sizin yardımınıza geldi. Aşağıdaki 4 adımı uygulayın ve hayallerinizdeki kıza ula-

şın

1.Tanışma: EYP organizasyonları yeni insanlarla tanışmak için büyük bir fırsat. Tanımadığınız aynı

amaç için toplanan onlarca insan bir sürü kaynaştırıcı oyun ve koca 4 gün. Bu 4 günde elinize insan-

larla tanışmak için bir çok fırsat geçecek. Önemli olan doğru zamanda doğru yerde olup bu fırsatı

tepmemek. İlginizi çeken bayana yakın durun ve sohbetlerine kulak misafiri olun. Sizin de alakanız

olduğu bir konuyu duyduğunuz an konuya dahil olun ve mu-

habbete başlayın.

2. Ağırdan satış: Beyler biz erkekler malum hormonlar yüzün-

den kimi zaman kızlar gibi sakin kalamıyoruz. Bu da çok önemli

olan ‘’first impression’ımızı’’ kötü etkileyip şansımızı daha ilk

baştan kaybetmemize sebep oluyor. O yüzden bu konularda

aşağıdakinden çok yukarıdakini dinlemek lazım. Tanışma eta-

bından sonra sakin olun onlarında bizden hiçbir farkı yok. Cool

kalın ama aynı zamanda cool kalma ve ilgi gösterme dengesini

iyi kurun çünkü biri olmadan öbürünün de anlamı kalmaz.

3.Kendini satış: Kızlar sürekli kendisini anlatan erkeklerden pek

hoşlanmaz. Ancak yeri geldiğinde de kendinizle ilgili kritik ve

ilgi çekici bilgileri doğru anda yapıştırmak size çokça artı puan

kazandırır. Örneğin konu spordan açıldı ve siz de sporcusunuz

ya da zamanında spor yaptınız. Bundan bahsetmenin tam za-

manı. Bu sayede kızınızın size olan ilgisi artacaktır inanın bana.

4.İnce mesajlar ve kelime seçimi: Şu ana kadarki 3 adımı uyguladıysanız kızınız size çoktan ilgi duy-

maya başladı. Şimdi ise öldürücü darbeyi vurma zamanı. Bu üç adımı uyguladıktan sonra yârinizin

size olan ilgisini siz de anlayacak hale geleceksiniz. Şimdi önünüzde tek bir engel kaldı: Kızınızın sı-

nav niteliğindeki tripleri. Sizsiz olun şakasına bile dalga geçerken dikkat edin. Çünkü şakasına kurdu-

ğunuz kelimeler ileride her an trip olarak karşınıza çıkabilir ve duyguları yoktur. Size acı çektirmek

için hazırlanmışlardır. O yüzden siz siz olun konuşurken iki kere düşünün. Bu düşmansı tripleri zayıf-

latır ve size son vuruşu yapmak için fırsat verir. İşte en son ve en zor nokta burası. Burada özel bir

şey yapmanız lazım. Şu ana kadarki 3 adımla birlikte oluşan güzel ‘’progress’’ beraberinde ikinize

özel birkaç muhabbet oluşturmuştur mutlaka. Bunları göz önünde bulundurup yapılacak isabetli bir

vuruş sizi amacınıza ulaştıracaktır. Bundan sonrası çok basit. Yapmanız gereken ken-

diniz olmak ve her zaman dürüst olmak. Şimdiden hayırlı olsun kardeşlerim benim

Page 26: Dırdırcı Sayı 2

26

Herkese merhaba!

Katılacağınız her konferans size farklı şeyler katacaktır. Bunların arasında çoğunuz için en

önemlisi yeni tanıştığınız insanlar olacaktır. Bu yazımda, ileriki günlerde karşılaşma ihtima-

liniz yüksek olan değişik katılımcı tiplerini anlatacağım. Ama dikkatli olun, eğer etrafınızda

bu tanımlara uyan kimse yoksa, o siz olabilirsiniz.

Kahve molasını silip süpüren delege:

Zorlu bir komite çalışmasından sonra deli gibi açsın ve düşünebildiğin tek şey bir

önceki kahve molasında tadına bayıldığın o kekler. Hayaline kavuşmak için koşa ko-

şa kahve molası alanına giderken... O da ne?! Sizden 30 saniye kadar önce molaya

çıkmış bir delege elindeki tabakla tüm ganimetleri götürüyor ve senin şansına kalan

da soğuk patlamış mısırlar oluyor.

Sadece suck and blow, pass the orange gibi oyunlarda ortaya çıkan gazeteci:

Facebook sayfasını her açtığında yaşadığın hayal kırıklığını anlatmaya kelimeler yet-

mez. Diğer komitelerin gazetecileri karınca gibi çalışırken sizin gazeteci ortalarda

yok. Onu ya kahve molasında tatlıları götürürken ya da selfie çekerken görüyorsun.

Sizin resimlerinizi çekmesi gerekirken keyfine bakan gazeteci mucizevi bir şekilde

tüm eğlenceli oyunlarda komitede ortaya çıkıyor ve sonrasında yine geldiği gibi gi-

zemli bir şekilde gidiyor.

Tam bir party animal olduğu için pijama ve güneş gözlükleriyle gezen orga:

Dün gece ne yaptın? Senin ne yaptığını bilmiyoruz ama aldığımız duyumlara göre

orgalar için çılgın bir gece olmuş. Uykusuz geçen gecenin sonunda güneşe bir

vampir kadar duyarlı olan gözlerini gizlemek için Lady Gaga gözlükleriyle bütünleş-

miş orgamızdan belli oluyor zaten.

Page 27: Dırdırcı Sayı 2

27

Diğer komiteler eğlenceli oyunlar oynarken kendi komitesi oturup tartışmalı oyun oy-

nadığı için sıkılıp diğer komiteleri kıskançlıkla izleyen delege (medya orgası tarafın-

dan tespit edildi):

Takım kurma çalışmaları sırasında etraf “Haiduken” çığlıklarıyla inlerken, Abigail’in

suçlu olup olmadığını tartışan komitenin delegeleri, üzgünüm ama siz bu grubu

aitsiniz.

Komite çalışması sırasında birbirleriyle flört eden komite başkanı ve gazeteci:

Siz delegeler taslak üzerine çalışırken ve komite başkanınızın yorumunu heyecanla

beklerken, komite başkanınız makyajını tazeliyor ya da saçını düzeltiyorsa, gözü

her an kapıdaysa anlayın ki yeni bir aşk doğmak üzere. Sizin yapmanız gerekense

bu çifte kumruların arasından çekilmek ve taslağı kendi imkanlarınızla bitirmeye ça-

lışmak.

Konferansı izdivaçla karıştıran delege:

Eminim ki EYP’ye ilk başlayan herkes karşılaşacağı güzel kız ve yakışıklı erkeklerin

hikayelerini duymuştur. Ancak bu dedikoduyu fazla ciddiye alıp da konferansa sev-

gili bulma amacıyla gelen delegeleri fark etmiş olabilirsiniz. Bu tipin en belirgin

özelliği onu her kahve molasında farklı insanlara kur yaparken görmeniz ve maale-

sef çoğunlukla konferanstan amacına ulaşmadan ayrılmasıdır.

Editörlerinin kulu kölesi olmuş çalışkan gazeteci

Bugünü sevgili editörümüz Irmak’a bolca masaj yaparak geçirdiğimi ve şu an gece

saat dört olmasına rağmen hala bu yazıyı yazdığımı düşünürsek sanırım bu gaze-

tecinin kim oluğumu tahmin edebilirsiniz. Damla Tetiker

Page 28: Dırdırcı Sayı 2

28

Gazeteci seçimindeki zorlukları izlediniz… Bizim favori 4lümüz aslında bu listedeki 4lüydü. Me yazık ki

işlerini ayarlayamadılar ve burada bizimle dergiye katkı sağlayamıyorlar. İşte insanlarla iletişim kur-

mayı öğrenmiş hayvanlardan bazıları:

Papağan Alex

Hayvan Psikolojisi uzmanı Irene Pepperberg tarafından eğitilen 1976 doğumlu Alex 2007'de öldü-

ğünde 31 yaşındaydı. Hayatının tamamında hayvanlara bakış açımızı tamamen değiştirebilecek bul-

gular elde etmemizi sağladı. Avian Language Experiment yani Kuş Dil Deneyi'nin kısaltması olarak

ismi Alex konan papan Arizona ve Harvard Üniversitelerinde "görev yaptı" ve 100 kelimenin üzerin-

de bir kelime dağarcığına sahipti. Bunun yanında daha önce karşılaşmadığı nesneleri sahip olduğu

kelime dağarcığıyla tanımlayabiliyordu. Pepperberg bir gün Alex'in doğum gününde ona hayatında

ilk kez pasta yedirdiklerini ve Alex'in pastayı yedikten sonra duraklayıp "Lezzetli Ekmek!" dediğini an-

latır. Pepperberg'ün Alex ile geçirdiği tüm zamanı ve araştırmaları anlatan kitabı "Alex ve Ben" ko-

nuyla ilgiliyseniz okumanız gereken bir kitap.

Goril Koko

1971'de San Francisco Hayvanat Bahçesi'nde doğan dişi goril Koko'ya 1972'den beri Amerikan İşaret

Dili öğretiliyor. Penny Patterson'ın hayvanat bahçesinden alıp birlikte çalışmaya başladığı Koko yakla-

şık 2000 İngilizce kelimeyi anlayabiliyor ve 1000 kelimelik işaret dili dağarcığıyla derdini anlatabiliyor.

Türkiye'de ortalama bir lise mezunundan daha iyi İngilizce bilmesi biraz trajikomik...

Şempanze Nim Cimpsky

Columbia Üniversitesi'nde yürütülen Hayvan Dil Edinimi programının başı Herbert C. Terrace, bu

program için birlikte çalışacakları şempanzeyi seçtikten sonra adını dilin insanlara özgü olduğu fikri-

nin savunucularından biri olan Noam Chomsky ile takılmak amacıyla "Neam(Nim) Chimpsky" koydu.

2000 yılında 26 yaşındayken kalp krizi sebebiyle ölen Nim de Koko gibi Amerikan İşaret Dili'ne yete-

rince hakimdi. Ne yazık ki hayatının büyük bir kısmını değişen bakıcı ve bakım tesisleri ve ilk eğiticisi

Terrece'ın onu programdan sonra hiç ziyaret etmemesinden dolayı sinirli ve dengesiz geçirdi. Son

zamanlarında kaldığı bakım evindeki diğer şempanzeleri bile örgütleyerek bir köpeğin ölümüyle so-

nuçlanan çeşitli taşkınlıklara sebep oldu.

Bonobo Kanzi

1980 doğumlu bonobo Kanzi, Sur Savage- Rumbaugh tarafından Georgia Staten Üniversitesi'nin Dil

Araştırmaları Merkezi'nde çalışıyor. Kanzi maymunların insanlarla iletişim kurmasını kolaylaştıran

Lexigram adı verilen bir klavyeyle neredeyse bir çocuk kadar başarılı bir şekilde etrafındakilerle ileti-

şim kurabiliyor. Sadece insanlarla etkili iletişim kurmakla yetinmeyen Kanzi, bir deneyde yan odada

duran ve Kanzi'nin önündeki kapta ne olduğunu göremeyen ablasına araştırmacıların da anlayama-

dığı bir şekilde bir şeyler söyleyip kaptaki şeyin yoğurt olduğunu anlatabilmiş. Daha geçen yıl yayım-

lanan bir raporda Kanzi'nin artık en sevdiği yemek olan omleti yeterince iyi bulmadığı ve artık kendisi

pişirmeye başladığı yazıyor.

Page 29: Dırdırcı Sayı 2

29

Siz komitelerinizde tartışıp oyun oynarken biz de sizin için çabalayan, oradan oraya koş-

turan ve mutlu olmanız için canını dişine takan organizatörlerimizle birazcık sohbet etme

fırsatı bulduk. Dünya tatlısı organizatörlerimizle hem dertleştik hem eğlendik,

SAÇMA İSTEKLER:

Emine Örnek Forumları tarihinde şimdiye kadar istenmiş olan böcek savar, saç boyası, tu-

valet fırçası, ayakkabı boyası ve türevleri gibi şeyleri dile getirirken şaşkınlıklarını yüzlerin-

den anlayabilirdiniz.

EN ZORLANDIKLARI ANLAR:

Şehir dışından gelen misafirleri karşılamak için sabah erkenden terminale gitmek, kahve

molasına yetişmek için çabalarken heyecandan ölmek, oryantasyon günü sonrası temizlik

yapmak ve özellikle bu günün ilk saatlerinde su bulmak onları çok zorlamış

EN ÇOK EĞLENDİKLERİ ANLAR:

‘’I have never’’ oynayan komiteleri izlerken kahve molası sonrası artan patlamış mısırları

yerken ve dart oynarken –ki öyle deli oynamışlar ki duvar delinmiş- eğlencenin dibine

vurmuşlar. (Medya organizatörümüz Kölçe videoları çekerken gerçekten çok eğlendiğini

de özellikle belirtti)

EN ÇOK İSTENEN VE EN ÇOK TÜKETİLENLER:

-Oreo

-Su

-Nutella

-Rulokat

İSTEK VE ŞİKÂYETLERİ:

Organizatör odasında eğlenmelerini sağlayan dartı (çalana duyurulur) geri istiyorlar, ayrı-

ca şuanda üçlü prize de ihtiyaçları varmış. Ayrıc az önce de bahsettiğim saçma istekler-

den, redbull ve oreo tribinden ve de bizim –medya ekibinin- nutellayı bitirmemizden

şikâyetçilermiş.

Biricik organizatörlerimize çok çoook teşekkür ediyoruz.

Zekiye Baygın

Page 30: Dırdırcı Sayı 2

30

Page 31: Dırdırcı Sayı 2

31

Page 32: Dırdırcı Sayı 2

32

Page 33: Dırdırcı Sayı 2

33

Gazeteciler ateş ediyor <3

Özkan neden böyle yapıyorsun?

Buğra Keleş biraz daha gül

Zeynep Irmak Öztürk benimle evlensin <3

Eğitimin gazetecesi HOT!

Chair’lar bu kadar kendilerini beğenmesinler.

Head Orga takım elbise altına bot giymiş hahaha (Bunun yeri Fashion Police!)

Irmak kadar güzel bir editör varken keşke gazeteci başvursaydım diye düşünmedim değil.

Odtü ekibine maşallah!

Berk Çavuş çok yakışıklı

Bu kadar çirkin bir tişört ancak senin üzerinde bu kadar güzel durabilirdi Gaye.

Editör Irmak’a aşık oldum galiba.

Dilara ne tatlı bir kızmış öyle!

Sesin olayın söyle beni İrem

Yemek orgalarımız müthiş <3

Güvenlik’teki Tolga tatlış

Durusoy çok mu tatlı ne?

Ceren çok tatlı bir orga!

Medya orgasının şapkası <3 <3 <3

AHAK Cansu çok güzel

Erşad odada kamerayı farklı amaçlarla kullanıyormuş.(Neler duyuyoruz??)

Page 34: Dırdırcı Sayı 2

34

Timur Gültekin çok tatlı

Video Çok iyiydi… <3 -Kız Delege

Burak Ünel <3

Random gazeteci Ecem’i benim komiteye verin ;)

Officials night out fenaymış gençler

YEMEKLER MÜKEMMEL

Hazal <3 Gaye <3 Defne <3

Eğitimdeki ufak çocukla orga çok minnoş

Erkek delegeler kızları kesmekten öldüler

Beğendiğim kişinin üstünde başka kızlar var! (Dağıtırım uleeyyn)

Hazal Dalgalı çok güzel <3

Böyle yakışıklı çocuklar varsa hep gelirim foruma!

Gaye rujun olayım sür beni!

Sivil Hak’taki Nida çok tatlı yaa

Bertuğ tekerlekli sandalyen olayım üstüme otur <3

Dilara’nın talibi varmış biz öyle duyduk

Zehra çok mu şeker ne? -Güvenlik delege

Çocuk Hakları Başkanı Burak = Ed Sheeran

Ezgi bu kadar seksi olmasın!

İlk gün bu kadar siyah tayt giyecek ne vardı?

Erkut Şengül

Page 35: Dırdırcı Sayı 2

35