33
TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi Adýna Sahibi ve Yazý Ýþleri Müdürü YAYIN KOORDÝNASYON KURULU H. Ali Ulusoy Kadri Atabaþ, Metin Aygün, Bülent Batuman, Nuray Bayraktar, Nurcihan D. Kadýoðlu, Ayþe Ergül, Tezcan Karakuþ Candan, Gülnur Özdaðlar Güvenç, Aslý Özbay, Emel Özcanlý Akýn, Ebabekir Özmert, Mehmet Saner, Yeþim Uysal, Zeynep Ömür Yýlmaz, M. Onur Yýlmaz Yayýna Hazýrlayan Grafik Tasarým Adres: Konur Sokak No: 4/3 Kýzýlay Ankara Telefon: 0 312 417 86 65 Faks: 0 312 417 18 04 e-posta: [email protected] http://www.mimarlarodasiankara.org Esin Soydemir Harman Þaner Çakmak Matsa Basýmevi Baský Aylýk Bölgesel Sür eli Yayýn TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi Bülteni ayda bir yayýmlanmaktadýr. Burada yer alan yazýlarýn içeriðinin sorumluluðu yazarýna aittir. Kaynak gösterilmek koþuluyla alýntý yapýlabilir. Merhabalar, Hiç kuþkusuz geçtiðimiz ayýn gündemini; ulusal ve uluslararasý medyayý aylarca meþgul eden, sonucun nasýl olacaðýna dair bir çok senaryonun tartýþýldýðý, yazýlýp çizildiði, 40 küsur yýllýk Avrupa Birliði’ne (AB) “giriþ”! sürecinin baþlangýcýný oluþturacak 3 Ekim 2005 tarihinde (Ýngiltere saat ayarýna göre) imzalanarak, AB “giriþ” müzakereleri için start verilmesi oluþturdu. Küreselleþme sürecinin dünyada ve ülkemizde yarattýðý olumsuzluklar üzerine tartýþmalarýn yoðunlaþtýðý, Uluslararasý sermayenin kent topraklarý üzerindeki kural tanýmaz saldýrýlarýnýn artýðý bir dönemde, AB ile üyelik müzakerelerinin baþlamasý, bu sürece baðlý olarak AB Müktesebatý kapsamýnda bugüne kadar yapýlan ve yapýlacak olan yasal düzenlemeler, hiçbir kýsýt getirilmeden imzalanan GATS antlaþmasýna baðlý olarak “hizmet ticaretinin serbestleþmesi”, diðer alanlarda olduðu gibi, Mimarlýk alanýnda da ülkemizin kapýlarýnýn “yabancý” mimarlara sonuna kadar açýlmasý sonucunu doðuracaktýr/doðurmuþtur. Son günlerde özellikle Ankara ve Ýstanbul'da k “yabancý” ve “yerli” (aralarýnda pek fark da kalmadý) yatýrýmcýlar tarafýndan yapýlmasý planlanan ve yapýmý ile ilgili engellerin “yöneticilerimiz” tarafýndan (yasa ve kural tanýmadan) bertaraf edilmeye çalýþýldýðý, “büyük” ve “akýllý” projelere, baktýðýmýzda kentlerimizde ve mimarlýk alanýnda yaþanacak geliþmelerin ne olacaðýný kestirmek zor olmasa gerek. Uluslararasý sermayenin yayýlma biçimi olarak ortaya çýkan küreselleþme ve yayýlým araçlarý olan Dünya Bankasý, IMF, AB gibi kuruluþlar/oluþumlar ve bu oluþumlarýn iþleyiþini saðlayan GATS; GATT gibi antlaþmalar/koþullar dolayýsý ile ülkemizin geleceði karartýlmaya, koþulsuz/þartsýz emperyalizme teslim olmaya zorlanmaktadýr. GATS'a hiçbir kýsýtlama getirmeden imza atýlmasý, ulusal ölçekte ülkemizin geliþmesi ve demokratikleþmesi için gerekli düzenlemelerin yerine getirilmemesi, ancak son iki yýlda kapitalist toplumsal örgütlenmenin gereði topluma diretilen yasal düzenlemeler ile AB'e giriþ koþullarýný yerine getirme çabalarý mimarlýk mesleðini, mesleðin antik dönemden günümüze kadar gelen ulusal kimliðini oluþturan kentsel, kültürel ve sosyal deðerlerinin de emperyalizme teslimiyetini hýzlandýrmaktadýr. 3 Ekim 2005, AB ile müzakerelerin baþlamasý anlaþmasý, bir baþka anlamda koþulsuz, þartsýz ulusal teslimiyetin tarihi mi? Ulusal ve uluslararasý medyayý Eylül ve Ekim aylarýnda doðal felaketler dýþýnda meþgul eden konu, gelecekte Avrupa Birliði öncesi (ABÖ) - Avrupa Birliði sonrasý (ABS) karþýlaþtýrmasýnýn baþlangýcý mý? Aslýnda sonuç herhalde yine hazýrlýksýz bir ulusun kendi eli ile teslimiyetin tarihi olarak da tanýmlanabilir. Bu konuya; müzakere sürecine ve Türkiye'ye dýþ basýnýn bakýþ ve yorumundan baktýðýmýzda ; Ýngiltere'nin Independent gazetesi "Amerikan müdahalesi, müzakerelerin baþlamadan bitmesini engelledi” yorumunu yaparken, yine ayný ülkenin önde gelen diðer bir gazetesi Guardian, müzakerelerin baþarýyla sonuçlanmasýnýn ardýndan AB nüfusunun 500 milyona ulaþacaðýna ve bunun beþte birinin Müslüman olacaðýna dikkat çeker ve muhaliflere raðmen Türkiye'nin kabul ediliþini "AB'nin bir Hristiyan Kulübü olmadýðýný" gösteren bir simge olarak deðerlendirir. The Daily Telegraph gazetesi ise anlaþma ile AB'nin sonsuza dek deðiþtiði yorumunu yaparken, The Times da "AB, 50 yýllýk tarihinin en büyük adýmýný attý" baþlýðýnda, Müzakerelerin baþlamasýyla Hristiyan Avrupa ile büyük Müslüman komþusu arasýndaki bir sorunun önlendiði, Türkiye'nin müzakereler sonucunda AB'nin en büyük üyesi olacaðý yorumunu yapar. Financial Times, baþka krizler de kapýda baþlýðý ile “Türkiye ile AB arasýnda en geç birkaç ay içinde yeni bir krizin yaþanabileceðini” savunur Ýspanyol El Pais gazetesi AB'nin ilk defa bir Müslüman ülke ile müzakerelere oturarak Türkiye ile tarihi bir güne damga vurduklarýný belirtirken, ABC gazetesi ise, Türkiye'nin yarým asýr beklediðini kaydederek, müzakereleri engelli koþuya dönüþtüren koþullarý kabul ettiðini öne sürdü. Avusturyalý Der Standart gazetesi de, ýsrarla "imtiyazlý ortaklýk" isteyen Avusturya'nýn Avrupa Birliði içerisinde yalnýz kaldýðýna dikkat çeker. Diðer bir Avusturya gazetesi olan Die Presse ise, Avusturya'nýn oynadýðý "riskli" oyunu kazandýðýný ve AB vatandaþlarýnýn duygularýný cesurca dile getiren tek devlet olduðu görüþünü savunur. Amerikan New York Times müzakerelerin Avrupa'nýn kimliðiyle ilgili tartýþmalarýn olduðu zor bir dönemde gerçekleþecek olacaðýnýn altýný çizer. Washington Post gazetesi, “müzakerelerin baþlamasýyla Türkiye'nin 40 yýllýk hedefine ulaþma yolunda önemli bir adým attýðýný” ifade ederken, Los Angeles Times, Türkiye'nin AB ile müzakereleri açan ilk Müslüman ülkesi olduðuna dikkat çekerek, Türkiye'yi çok zor bir sürecin beklediðini ve AB ile müzakerelerin garantili olmadýðýnýn altýný çizer. Ýnternational Herald Tribune ise "gerilimli bir diplomatik dans" sonucunda anlaþmaya varýldýðýný ve ABD'nin anlaþma zemininin saðlanmasýna katkýda bulunduðunu belirtir. “AB Türkiye Çerçeve Belgesi” amusal alanlarda 1

TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi AdýnaSahibi ve Yazý Ýþleri Müdürü

YAYIN KOORDÝNASYON KURULU

H. Ali Ulusoy

Kadri Atabaþ, Metin Aygün, Bülent Batuman,Nuray Bayraktar, Nurcihan D. Kadýoðlu,

Ayþe Ergül, Tezcan Karakuþ Candan,Gülnur Özdaðlar Güvenç, Aslý Özbay,Emel Özcanlý Akýn, Ebabekir Özmert,

Mehmet Saner, Yeþim Uysal,Zeynep Ömür Yýlmaz, M. Onur Yýlmaz

Yayýna Hazýrlayan

Grafik Tasarým

Adres: Konur Sokak No: 4/3 Kýzýlay AnkaraTelefon: 0 312 417 86 65Faks: 0 312 417 18 04

e-posta: [email protected]://www.mimarlarodasiankara.org

Esin Soydemir

Harman Þaner Çakmak

Matsa BasýmeviBaskýA

ylýk

Böl

gese

lSür

eli Y

ayýn

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi Bülteniayda bir yayýmlanmaktadýr.

Burada yer alan yazýlarýn içeriðinin sorumluluðu yazarýna aittir.Kaynak gösterilmek koþuluyla alýntý yapýlabilir.

Merhabalar,

Hiç kuþkusuz geçtiðimiz ayýn gündemini; ulusal ve uluslararasý medyayý aylarca meþgul eden, sonucun nasýl olacaðýna dair birçok senaryonun tartýþýldýðý, yazýlýp çizildiði, 40 küsur yýllýk Avrupa Birliði’ne (AB) “giriþ”! sürecinin baþlangýcýný oluþturacak

3 Ekim 2005 tarihinde (Ýngiltere saat ayarýna göre) imzalanarak, AB “giriþ” müzakereleri için startverilmesi oluþturdu.

Küreselleþme sürecinin dünyada ve ülkemizde yarattýðý olumsuzluklar üzerine tartýþmalarýn yoðunlaþtýðý, Uluslararasýsermayenin kent topraklarý üzerindeki kural tanýmaz saldýrýlarýnýn artýðý bir dönemde, AB ile üyelik müzakerelerinin baþlamasý,bu sürece baðlý olarak AB Müktesebatý kapsamýnda bugüne kadar yapýlan ve yapýlacak olan yasal düzenlemeler, hiçbir kýsýtgetirilmeden imzalanan GATS antlaþmasýna baðlý olarak “hizmet ticaretinin serbestleþmesi”, diðer alanlarda olduðu gibi,Mimarlýk alanýnda da ülkemizin kapýlarýnýn “yabancý” mimarlara sonuna kadar açýlmasý sonucunu doðuracaktýr/doðurmuþtur.

Son günlerde özellikle Ankara ve Ýstanbul'da k “yabancý” ve “yerli” (aralarýnda pek fark da kalmadý)yatýrýmcýlar tarafýndan yapýlmasý planlanan ve yapýmý ile ilgili engellerin “yöneticilerimiz” tarafýndan (yasa ve kural tanýmadan)bertaraf edilmeye çalýþýldýðý, “büyük” ve “akýllý” projelere, baktýðýmýzda kentlerimizde ve mimarlýk alanýnda yaþanacakgeliþmelerin ne olacaðýný kestirmek zor olmasa gerek.

Uluslararasý sermayenin yayýlma biçimi olarak ortaya çýkan küreselleþme ve yayýlým araçlarý olan Dünya Bankasý, IMF, AB gibikuruluþlar/oluþumlar ve bu oluþumlarýn iþleyiþini saðlayan GATS; GATT gibi antlaþmalar/koþullar dolayýsý ile ülkemizingeleceði karartýlmaya, koþulsuz/þartsýz emperyalizme teslim olmaya zorlanmaktadýr.

GATS'a hiçbir kýsýtlama getirmeden imza atýlmasý, ulusal ölçekte ülkemizin geliþmesi ve demokratikleþmesi için gereklidüzenlemelerin yerine getirilmemesi, ancak son iki yýlda kapitalist toplumsal örgütlenmenin gereði topluma diretilen yasaldüzenlemeler ile AB'e giriþ koþullarýný yerine getirme çabalarý mimarlýk mesleðini, mesleðin antik dönemden günümüze kadargelen ulusal kimliðini oluþturan kentsel, kültürel ve sosyal deðerlerinin de emperyalizme teslimiyetini hýzlandýrmaktadýr.

3 Ekim 2005, AB ile müzakerelerin baþlamasý anlaþmasý, bir baþka anlamda koþulsuz, þartsýz ulusal teslimiyetin tarihi mi?Ulusal ve uluslararasý medyayý Eylül ve Ekim aylarýnda doðal felaketler dýþýnda meþgul eden konu, gelecekte Avrupa Birliðiöncesi (ABÖ) - Avrupa Birliði sonrasý (ABS) karþýlaþtýrmasýnýn baþlangýcý mý? Aslýnda sonuç herhalde yine hazýrlýksýz bir ulusunkendi eli ile teslimiyetin tarihi olarak da tanýmlanabilir. Bu konuya; müzakere sürecine ve Türkiye'ye dýþ basýnýn bakýþ veyorumundan baktýðýmýzda ;Ýngiltere'nin Independent gazetesi "Amerikan müdahalesi, müzakerelerin baþlamadan bitmesini engelledi” yorumunuyaparken, yine ayný ülkenin önde gelen diðer bir gazetesi Guardian, müzakerelerin baþarýyla sonuçlanmasýnýn ardýndan ABnüfusunun 500 milyona ulaþacaðýna ve bunun beþte birinin Müslüman olacaðýna dikkat çeker ve muhaliflere raðmenTürkiye'nin kabul ediliþini "AB'nin bir Hristiyan Kulübü olmadýðýný" gösteren bir simge olarak deðerlendirir. The Daily Telegraphgazetesi ise anlaþma ile AB'nin sonsuza dek deðiþtiði yorumunu yaparken, The Times da "AB, 50 yýllýk tarihinin en büyük adýmýnýattý" baþlýðýnda, Müzakerelerin baþlamasýyla Hristiyan Avrupa ile büyük Müslüman komþusu arasýndaki bir sorunun önlendiði,Türkiye'nin müzakereler sonucunda AB'nin en büyük üyesi olacaðý yorumunu yapar. Financial Times, baþka krizler de kapýdabaþlýðý ile “Türkiye ile AB arasýnda en geç birkaç ay içinde yeni bir krizin yaþanabileceðini” savunur

Ýspanyol El Pais gazetesi AB'nin ilk defa bir Müslüman ülke ile müzakerelere oturarak Türkiye ile tarihi bir güne damgavurduklarýný belirtirken, ABC gazetesi ise, Türkiye'nin yarým asýr beklediðini kaydederek, müzakereleri engelli koþuyadönüþtüren koþullarý kabul ettiðini öne sürdü.

Avusturyalý Der Standart gazetesi de, ýsrarla "imtiyazlý ortaklýk" isteyen Avusturya'nýn Avrupa Birliði içerisinde yalnýz kaldýðýnadikkat çeker. Diðer bir Avusturya gazetesi olan Die Presse ise, Avusturya'nýn oynadýðý "riskli" oyunu kazandýðýný ve ABvatandaþlarýnýn duygularýný cesurca dile getiren tek devlet olduðu görüþünü savunur.

Amerikan New York Times müzakerelerin Avrupa'nýn kimliðiyle ilgili tartýþmalarýn olduðu zor bir dönemde gerçekleþecekolacaðýnýn altýný çizer. Washington Post gazetesi, “müzakerelerin baþlamasýyla Türkiye'nin 40 yýllýk hedefine ulaþma yolundaönemli bir adým attýðýný” ifade ederken, Los Angeles Times, Türkiye'nin AB ile müzakereleri açan ilk Müslüman ülkesi olduðunadikkat çekerek, Türkiye'yi çok zor bir sürecin beklediðini ve AB ile müzakerelerin garantili olmadýðýnýn altýný çizer. ÝnternationalHerald Tribune ise "gerilimli bir diplomatik dans" sonucunda anlaþmaya varýldýðýný ve ABD'nin anlaþma zemininin saðlanmasýnakatkýda bulunduðunu belirtir.

“ABTürkiye Çerçeve Belgesi”

amusal alanlarda

1

Page 2: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

içindekiler

3250. YIL ETKÝNLÝKLERÝ

34SON GÜNLERDE ANKARA

GENÇLÝK PARKI

GÜVENPARK

56EDEBÝ MEKANLAR

YAZILARIN ÞÝÝRSELLÝK, SÖYLEMSEL VE

TOPLUMRUHBÝLÝMSEL BOYUTLARI ÜZERÝNE

MEZARTAÞI YAZILARI ÝNCELEMELERÝ

AYSU ERDEN

62BASINDA GEÇEN AY

64GELÝR GÝDER TABLOSU

36BÝLÝNMEYEN ANKARA

AO TCDD LOJMAN B NASIÇ Ý

40“ANKARA KENTÝ VE MÝMARLAR ODASI”

H. ALÝ ULUSOY

48MÝMARLIK MESLEK YASASI,

AVRUPA BÝRLÝÐÝ MESLEKÝ YETERLÝLÝKLERÝN

TANINMASI DÝREKTÝFÝ,

KÜRESELLEÞME KAPSAMINDA UIA

MUTABAKAT BELGELERÝ

YA DA BU ACELE NEDEN?

AYKUT ÜLKÜTEKÝN

KÜRESELLEÞME, KENT VE MEKAN

KÜRESELLEÞME HAKKINDA

CEM SOMEL ÝLE SÖYLEÞÝ

KÜRESELLEÞMENÝN EMEK ÜZERÝNDEKÝ

ETKÝLERÝ ÜZERÝNE

SÖYLEÞÝ: MICHEAL SORKIN

KÜRESELLEÞMENÝN KENT MEKANINA

ETKÝSÝ ÜZERÝNE

KENTSEL POSTMODERNÝZM ÜZERÝNE

KENTSEL DÖNÜÞÜM ÜZERÝNE

POSTMODERNÝZM, MEKAN VE

KENT TASARIMI ÜZERÝNE

EMEL AKIN

EMEL AKIN

A LAR KEYDER

LHAN TEKEL

ZLEM D NDAR

DAVID HARVEY

GÜLTEN KAZGAN

Ç Ð

Ý Ý

Ö Ü

KENTSEL DÖNÜÞÜM: PAZARLAMANIN

DAYANILMAZ HAFÝFLÝÐÝ

ETHEM TORUNO LUÐ

DOSYA: KÜRESELLEÞME, KENT VE MEKAN

ED EMEL AKINÝTÖR:

6

Fransýz Liberation ise, sonuç için "mantýk evliliði"nitelemesini kullanýr ve Türkiye ile müzakereleringenellikle bir savaþý önlemek için baþvurulan diplomasininsonucunda baþlatýldýðýna dikkat çeker. Türkiye'nin "yeþilýþýk" saðladýðýný belirten diðer Fransýz gazetesi Le Monde,müzakerelerin 12 yýl kadar süreceðini öne sürer.

Sonuç olarak ABD'nin büyük yardýmlarý ile katýlýmmüzakerelerinin baþlatýlmýþ olmasýna raðmen, Türkiye'ninAB’ye katýlýmýnýn kesin olmadýðý, tam üyelik hakkýný eldeetmek için yýllar sürecek deðiþiklikleri gerçekleþtirmesigerekeceði, AB'nin 83 bin sayfalýk yasasýný uygulamayakoymasý gerektiði vurgulanmaktadýr.

Nihai sonuç· Genel olarak; Kapitalizmin babasý Amerika AB

Loncasýna katýlmasýna katký koyduðu Türkiye'yiküreselleþme=yayýlma politikasýnýn önemli sýçramanoktalarý olarak denetimine almýþtýr.

· Mesleðe özel olarak; iki yýl içinde çýkan yasaldüzenlemeler ile Türkiye topraklarýnda her tür satýþ-hizmet alýmýndan, arazi satýþlarýna kadar-baþlamýþtýr ve bu süreç müzakereler sonucuçýkacak yeni düzenlemeler ile deðiþik yönlerdeartarak çoðalacaktýr. Son dönemde yasaldüzenlemeler ile gündeme gelen geliþmelerintoplumsal, kültürel ve ekonomik sonuçlarýAnkara'da yakýndan izlenmektedir. Bu geliþimlerarsa ve araziler üzerindeki spekülatif baskýlar ilemimarlýk ve kentler üzerinde kurulacak olan artýkyasal sermayedar egemenlikleri mimarlýðýn vemesleðin toplumsal yapýsýný ve denetimmekanizmalarýný çözülmeye ve yoksunlaþtýrmayaçalýþacaktýr.

; tümmimarlarý parçalanan mimarlýk topluluðunu ve kentselgüçleri birleþtirmek ve küreselleþen evren üzerinde ulusalçýkarlara, kültüre, meslek etiðine dayalý evrensel koþullarý,gerçek anlamda bir demokrasiyi mümkün kýlmak için aynýçatý altýnda toplanmaya, güç birliðine ve birliktemücadeleye davet ediyoruz.

Ankara Þubenin 50. yýl kutlamalarý ve deðerlendirmelerinyapýlacaðý bu yýlýn sonundaki etkinliklerde, aynýortamlarda, ortak ilkelerde birlikte olmak ve birlikteüretmek dileðiyle.

Dostlukla,

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi38.Dönem Yönetim Kurulu

Bir baþka mimarlýðý ve kentleri var etmek için

6küreselleþme, kent ve mekan

dosya

son günlerde ankara34

HABERLER VE DUYURULAR4

mezartaþý yazýlarý56

Page 3: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Dünya Çocuk Kitaplarý Haftasý (14-20 Kasým)ve Dünya Çocuk Haklarý Günü (20 Kasým)Kültür ve Sanat Etkinlikleri Dizisi

14-20 Kasým tarihleri arasýnda gerçekleþecek olan etkinliklere TMMOBMimarlar Odasý Ankara Þubesi Çocuk ve Mimarlýk Çalýþma Grubu biratölye çalýþmasý ile katýlacaktýr. Bir hafta boyunca sürecek etkinliklerdeseramik, ritim, drama, resim ve Çocuk ve Mimarlýk atölyesinin yaný sýrasokak oyunlarý, konserler, dinletiler, imza günleri, sergiler, kütüphaneçalýþmalarý ve kitap toplama kampanyasý düzenlenecektir. Çocuk veMimarlýk Çalýþma Grubu atölye çalýþmasýný 19 Kasým Cumartesi günüsaat 10:30 ile 16:30 saatleri arasýnda gerçekleþtirilecektir. Kurgusuönümüzdeki haftalarda belirlenecek atölye çalýþmasýnýn iki bölümdenoluþmasý düþünülüyor. Birinci bölümde bir Ankara gezisinin olacaðýçalýþmanýn ikinci kýsmýnda bir atölye çalýþmasý yürütülmesi kurgulanýyor.Bu çalýþma Ankara'nýn çeþitli bölgelerinde getirilecek olan mülteciçocuklarla ve sokak çocuklarýyla gerçekleþtirilecektir. Atölye çalýþmasýkatký koymak isteyen bütün üyelerimize açýktýr.

Büyük Kolej, Çankaya Belediyesi, Çoluk Çocuk, Gündem ÇocukDerneði, Kivanis Derneði, Kök Yayýncýlýk, Kültür Bakanlýðý, MimarlarOdasý Ankara Þubesi, Özgürlüðünden Yoksun Gençlerle DayanýþmaDerneði, Sosyal Hizmet Uzmanlarý Derneði Genel Merkezi,

, Uluslararasý AfÖrgütü Çocuk Haklarý Grubu

Destek veren kurumlar

TürkiyeÇocuklara Yeniden Özgürlük Vakfý (koordinasyon)

(Alfabetik Sýraya göre)

Benimle Oynar mýsýn?Okur musun?

Serbest Mimarla Danýþma Kurulu

Son günlerde serbest mimarlarýn vergi ödemeleri ile ilgili bazýsorunlarla karþýlaþtýklarýnýn gözlenmesi ve Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý,Ankara Vergi Dairesi Baþkanlýðý'ndan Þubemize ulaþan bir yazý ileserbest mimarlara yönelik bilgi isteminde bulunulmasý üzerineÞube Yönetim Kurulu içerisinde serbest mimarlarýn bulunduðu birkomisyon oluþturmuþtur. Söz konusu Komisyon çalýþmalarýnabaþlayarak tarihinde 'da

yapýlmasý kararýný almýþtýr. Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý,Ankara Vergi Dairesi Baþkanlýðý'ndan tarafýmýza ulaþan yazý veserbest mimarlarýn vergi ödemeleri konusunda karþýlaþtýklarýsorunlar ve mesleki denetim konulu gündem maddeleri ilegerçekleþtirilecek toplantýya serbest mimar olarak çalýþan tümüyelerimiz davetlidir.

22 Kasým 2005 saat:18.30 MimarlarOdasý 5. katýnda Serbest Mimarlarla Danýþma KuruluToplantýsý

Kamu Hizmetinde Mimarlýða Tanýklýk-7

Ýþyeri Temsilcilikleri Koordinasyon Komisyonu çalýþmalarýbünyesinde gerçekleþtirilen Kamu Hizmetinde MimarlýðaTanýklýk etkinliðinin amacý kamuda gerçekleþtirilen mimarlýkfaaliyetlerinin kamuoyu ile paylaþýlmasýdýr. Bu kapsamdakurumda görev yapmýþ ya da yapmakta olan mimar veyetkilerle gerçekleþtirdiðimiz söyleþilere kurumdagerçekleþen mimarlýk faaliyetleri sergisi ve kokteyl eþliketmektedir.

Bugüne kadar 6 kurumla gerçekleþtirilen Kamu HizmetindeMimarlýða Tanýklýk etkinliðimizin yedincisi

ile gerçekleþtirilecektir. Bayýndýrlýk ve ÝskanBakanlýðýnýn Cumhuriyetin ilk yýllarýndan baþlayarakgerçekleþtirdiði etkinlikler sergi ve söyleþi formatýylakatýlýmcýlarla paylaþýlacaktýr. Öte taraftan BayýndýrlýkBakanlýðý bünyesinde bulunan Teknik Araþtýrma UygulamaDaire Baþkanlýðý, Yapý Ýþleri Müdürlüðü ve Mimari Proje DaireBaþkanlýðý ortak giriþimiyle günümüzde gerçekleþtirilenmimarlýk faaliyetleri, Avrupa Birliði'ne yönelik gerçekleþtirilenmevzuat çalýþmalarý ve teknik araþtýrmalar da katýlýmcýlaraaktarýlacaktýr. Perþembe günü

'dagerçekleþtirilecek etkinliðe katýlým tüm üyelerimize açýktýr.

Bayýndýrlýk veÝskan Bakanlýðý

24 Kasým 2005 saat:18.30 Mimarlar Odasý Ankara Þubesi 5. katýnda

Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanlýðý MüsteþarYardýmcýsý Mahmut Küçük'ü Ziyaret Ettik

24 Kasým 2005 tarihinde Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanlýðý ilebirlilikte gerçekleþtirilecek olan Kamu Hizmetinde MimarlýðaTanýklýk 7 etkinliðimizle ilgili detaylarý görüþmek üzereBakanlýk Müsteþar yardýmcýsý Sayýn Mahmut Küçük'ümakamýnda ziyaret ettik. Þube Baþkaný Ali Ulusoy veSekreteri Y. Yeþim Uysal'ýn katýlýmlarý ile gerçekleþtirilenziyarette Avrupa Birliði süreci ile birlikte mimarlýk mesleðindeyaþanan ve yaþanacak geliþmelere yönelik karþýlýklýbilgilendirmeler yapýldý. Bu kapsamda Bayýndýrlýk Bakanlýðýbünyesinde yürütülen Avrupa Birliði'ne yönelik çalýþmalaramesleðimizi yönlendiren konularla ilgili Þubemiz görüþleriniaktarmak suretiyle müdahil olunmasý konusunda görüþüldü.

Ayrýca Sn. Mahmut Küçük tarafýndan Bakanlýk tarafýndanhazýrlanmakta olan Yangýn Yönetmeliði ve Isý Yönetmeliðikonusunda Þube görüþüne baþvurulabileceði açýklandý. Bukapsamda iki kurum arasýnda baþlatýlacak çalýþmalarla YangýnYönetmeliðini üzerine tanýtým toplantýlarý düzenlenebileceðiyönünde görüþ birliðine varýldý.

Diðer taraftan özellikle yapý ruhsatlarýnýn geç alýnmasýndankaynaklanan Fenni Mesuliyet sürelerinin uzunluðu vemimarlarýmýzýn 30.000m sýnýrý ile karþýlaþtýklarý sorunlarüzerine görüþme yapýldý. Fenni Mesuliyet üzerine BayýndýrlýkBakanlýðý ile birlikte çalýþma yapmak istediðini belirtenÞubemiz konu üzerine olumlu cevap almýþtýr. Bu baðlamdaÞubemiz Fenni Mesuliyet üzerine çalýþmalarýna baþlamýþtýr.

2

Ýþyeri Temsilcileri Toplantýsý

Uzunca zamandýr devam etmekte olan Ýþyeri temsilcilik seçimleri,son bir yýlda oldukça hýz kazanmýþtýr. TMMOB Mimarlar OdasýÝþyeri Temsilciliði Yönetmeliði gereðince iki yýlda bir yenileneniþyeri temsilcileri Þubemiz ve kurumlar arasýndaki iletiþimi arttýranönemli diyalog imkanlarý saðlamaktadýr. Yenilenen ve ilk defaseçilen iþyeri temsilciliklerimizin sayýsý 44 kurumu bulmuþtur.

Ýþyeri Temsilcilerimizle diyalogumuzu güçlendirmek amacýyla iþyeritemsilcilerimizle Cumartesi günü 'da

toplantý yapýlacaktýr. ÝþyeriTemsilcileri Toplantýsý gündeminde Kamuda çalýþan mimarlarýnücret düþüklüðü ve karþýlaþtýklarý sorunlar da ayrýca yeralmaktadýr. Tüm Ýþyeri Temsilcilerimiz toplantýya davetlidir.

26 Kasým 2005 saat:14.00Mimarlar Odasý 5. katýnda

Çocuk ve Mimarlýk Çalýþmasýna Katký KoyanKamuda Çalýþan Üyelerimiz için Valilik'e Ýzin YazýsýGönderildi.

Bu yýl da Çocuk ve Mimarlýk çalýþmalarýmýza baþladýk. Bir yandan bir çokatölye çalýþmasý sürerken diðer taraftan “1000 Mimar 1000 Okulda”kampanyamýz devam etmektedir. Çalýþmamýza çalýþma saatlerindenötürü katýlamayan kamuda çalýþan üyelerimiz için bir süredir kurumlarýnayazý yazarak izin problemini çözmeye çalýþýyorduk. Ancak bu her zamanyeterli olamayabiliyordu. Bu nedenle bu yýl Okullarda çalýþmayürüten/yürütmek isteyen kamuda çalýþan üyelerimiz için çalýþtýklarýkurumlar ki izin problemini çözebilmek amacýyla Valiliðe kurumlaragenelge yollamasý için yazý yazýlmýþtýr. Yazýmýza gelecek olan yanýtla tümüyelerimiz bilgilendirilecektir.

BURDUR ÞEHÝRLERARASIOTOBÜS TERMÝNAL KOMPLEKSÝ

Burdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi KavþaðýndakiÞehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50yýllýk geleceðine cevap verecek, sadece Burdur halkýna deðil,terminali uðrak yeri olarak kullanacak Ülkemiz insanýnayeterli hizmetin sunulduðu, kent imajýný olumlu etkileyecek,21. yüzyýlýn çaðdaþ çizgilerini yansýtacak, kompleks içinde yeralan kullanýmlarý bütünsel biçimde ele alacak, çevredüzenleme ve ulaþým sistemleri çözülmüþ bir "Kent Odaðý"yaratýlmasý için Burdur Belediyesince Kamu Ýhale Kanunu,Mimarlýk, Peyzaj Mimarlýðý, Mühendislik, Kentsel TasarýmProjeleri, Þehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat EserleriYarýþmalarý Yönetmeliði uyarýnca serbest "Ulusal ve TekKademeli Olarak" Burdur Þehirlerarasý Otobüs TerminalKompleksi Kentsel Tasarým ve Mimari Proje Yarýþmasýaçýlmýþtýr.

Birinci Ödül: 20.000,00,-YTL.Ýkinci Ödül: 15.000,00,-YTL.Üçüncü Ödül: 10.000,00,-YTL.Mansiyonlar (x5): 5.000,00,-YTL.

8 Kasým 2005 günü baþlayan 8 Þubat 2006 günütamamlanacak olan yarýþma ile ilgili yarýþma dosyasý BurdurBelediyesi Ýmar Ýþleri Müdürlüðünden 100,00,-YTL. karþýlýðýalýnabilir. Ayrýca yarýþma þartnamesi Burdur Belediyesi

adresinden ulaþýlabilir.

Burdur Belediyesi Burç Mah. Atatürk Caddesi, No: 1BURDUR

0 248 233 5390 Faks 0 248 233 5394

ÖDÜLLER

www.burdur-bld.gov.tr

Telefon:

Burdur Belediye Baþkanlýðý

KENTSEL TASARIM VE MÝMARÝ PROJE YARIÞMASI

Mimarlar Odasý Ýstanbul Büyükkent Þubesi’nin yeniyýl ajandasýnda yer alacak fotoðraflar için gelenekselolarak düzenlediði fotoðraf yarýþmasýnýn yedincisisonuçlandý.

“Mimarlýk ve Su”

Ýbrahim Peynirci “Gölyazý ve Kapý”

19 Aralýk 200527 Ocak 2006

konulu fotoðraf yarýþmasýna; yurtdýþýndan veyurtiçinden 153 katýlýmcý tarafýndan toplam 731 adet fotoðrafgönderildi. Hilmi Etikan, Ýlteriþ Tezer, Aras Neftçi’den oluþanseçici kurul tarafýndan yapýlan deðerlendirme sonucunda 54adet fotoðraf eþdeðer ödüle deðer bulunmuþtur.

2006 yýlý ajandasýnýn kapaðý için, 281062 rumuzuyla yarýþmayakatýlan ’ye ait isimlifotoðraf seçilmiþtir.Seçilen fotoðraflarýn yer alacaðý serginin açýlýþý ve ödül töreni

Pazartesi günü saat 18.00’de, Yýldýz Sarayý DýþKarakol Binasý’nda gerçekleþtirilecektir. SergiCuma günü saat 17.00’ye kadar izlenebilir.

yar malarýþ

Adým dým AnkaraA - 2

Adým dým Ankara'yý anýmak gezi programýmýzýn 2. adýmý ODTÜÖðretim Görevlisi Emre Madran rehberliðinde 22 Ekim 2005 tarihindegerçekleþtirildi. Yoðun bir katýlýmýn olduðu gezimizin buluþma noktasýAnadolu Medeniyetleri Müzesi idi. Emre Madran Hocamýzýn AnadoluMedeniyetleri Müzesinin müzeye dönüþmeden önceki durumu ve binalarhakkýndaki bilgilendirmesinden sonra, müze görevlileri rehberliðindeziyaretimiz gerçekleþti. At Pazarý Meydanýndan Kale içinde bir turatýlarak Koyun Pazarý ve Hanlar Bölgesine doðru ilerlenerek iþlevselliðinitamamen kaybetmiþ ya da baþka bir iþlevsellik kazandýrýlmýþ binalarýndurumunu inceleme fýrsatýný yakaladýk. Gezimiz Pirinç Han'da gözleme-çay molasýyla sona erdi

A t

.

39. Dönem 2. Merkez Danýþma Kurulu Toplantýsý 19-20Kasým 2005 Cumartesi-Pazar tarihinde Antalya'daaþaðýdaki gündemle gerçekleþecektir.

TMMOB MÝMARLAR ODASI39. DÖNEM

2. MERKEZ DANIÞMA KURULUTOPLANTISI

GÜNDEM

1. Açýlýþ2. Üye Bilgi Sistemi sunuþ ve Sürekli Mesleki Geliþim

Merkezi bilgilendirmeler ve deðerlendirmeler3. Mimarlýk ve Eðitim Kurultayý bilgilendirmeler ve

deðerlendirmeler4. Avrupa Birliði süreci bilgilendirmeler ve

deðerlendirmeler5. Mimarlýk Yasasý

6. Türkiye Mimarlýk Politikasý

Toplantý Yeri: Antedon De Luxe Hotel, Beldibi, Antalya

haberler

Page 4: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Dosyada kullanýlan fotograflar Mimarlýk Haftasý’nda Iþýk Aksoy’un yürütücülüðünde gerçekleþtirilenKentsel Görüntüleme Atölyesi’nin çalýþmalarýndan ve David H. Wells’in arþivinden derlenmiþtir.

küreselleþme, kent ve mekan

Yine mi küreselleþme? O kadar çok yazýldý, konuþuldu ki, belki pek çoðumuzunbu sözcüðü duymaya tahammülü bile kalmadý. Ama son zamanlardayaþadýðýmýz hýzlý geliþmeler, küreselleþmeyi çaðrýþtýrmýyor mu? Küreselleþmebir kez daha hatýrlanmayý hak etmiyor mu? Baþ döndürücü bir hýzlaçýkan/çýkartýlmaya çalýþýlan yasalar, alýnan kararlar, sessiz sedasýz imzalanananlaþmalar, sorgusuz sualsiz tüketilen, yeniden yapýlanan kent mekanlarý,mantar gibi biten alýþveriþ ve eðlence merkezleri, son sürat üretilen konutlar,kredi kartlarý faciasý, yabancý sermayeye davet çýkarýlan kamu kurumlarý,sayýlarý çýð gibi artan tv dizileri, reklamlarla pompalanan ideoloji… Pek çokdeðerimiz ellerimizden kayýp gitmiyor mu?

Küreselleþmenin hedefine kolaylýkla ulaþabilmesi için Sistem'in toplumun tümüstyapý öðelerini deðiþtirmesi gerekmektedir. Bir baþka deyiþle, yapýsaldeðiþimi gerçekleþtirebilmek için yeni araçlara, yeni mekanlara, yeni yasa ve

Editör: Emel Akýn

dosya

7

Page 5: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

9

yönetmeliklere gereksinimi vardýr Sistem'in.Toplumun kafasýný karýþtýrmak, saðlýklý düþünmesiniengellemek için ha bire yeni kavramlarüretilmektedir. Altyapýsý baðýmlý ve az geliþmiþliktemeline oturan ülkemizde bu yapýsal deðiþim,kaçýnýlmaz olarak toplumsal ve mekansaldeformasyonlara yol açmaktadýr. Ýþte tam da bunoktada, kentlerimizde görülen yasal, toplumsal vemekansal deðiþimlerin küreselleþmenin araçlarý vesonuçlarý olarak ortaya çýktýðýnýn, dolayýsýyla budeðiþimlerin birbirlerinden baðýmsýz olmadýðýnýn,dahasý birbirini bütünlediðinin, bir kez daha vesürekli olarak vurgulanmasý, küreselleþmenin altýnýnkalýn çizgilerle çizilmesi zorunlu olmaktadýr.Yaþananlarý baþka türlü anlamak ve açýklamakolanaðý yoktur çünkü.

Literatürde küreselleþme sürecinin alt baþlýklarýnailiþkin pek çok çalýþma yapýlmýþtýr/yapýlmaktadýr. Budosyanýn amacý, küreselleþme sürecinin etkilediðialanlarý bir çatý altýnda toplayarak kýsa bir hatýrlatmayapmaktýr. Bu baðlamda, seçilen alanlarda (bülteninkapsamý nedeniyle tüm alanlara girilmemiþtir)küreselleþmenin kavramsal çerçevesi gözdenkaçýrýlmadan panoramik bir gezinti yapýlmayaçalýþýlmaktadýr.

Ýnsanlýða mutluluk getirecek bir reçete olaraksunulan küreselleþme tezi, dünyanýn yaný sýrazenginlik ve refahýn da küreselleþeceði, kapitalizminküresel çýkarlarýnýn tüm ülkelerin ve insanlýðýnçýkarlarýyla özdeþleþeceði iddiasýndadýr. Bu tezegöre, bütünleþmiþ bir dünya pazarýnýn iþlemesininönündeki engeller kaldýrýldýðýnda kapitalist pazar,bütün insanlar için olumlu sonuçlar getirecek veiçinde yer alan herkes için maksimum yararsaðlayacaktýr. Yeni bir kavram olarak sunulanküreselleþmenin bu söylemi, kavramýn içeriðinetemkinle yaklaþmayan pek çok insanýn kulaðýna hoþgelebilir. Nitekim, gelmektedir de. Ýþte tam da bunedenle, aðýzlarda sakýz edilerek içeriði boþaltýlmayaçalýþýlan küreselleþme kavramýný sabýrla ve titizlikletekrar tekrar irdelemek zorunludur.

70'lerde patlak veren dünya ekonomik krizisonucunda sermaye, yeni bir program olarakküreselleþmeyi gündeme getirmiþtir. Program,1980'lerde neo-liberal politikalarýn uygulanmasýylayürürlüðe girmiþtir. Küreselleþme, sermayenin dünyaçapýnda egemenliðini ve mali sermayenin özgürceuluslararasý dolaþýmýný hedefler. Serbest dolaþýmýnsaðlanmasý için de ulusal sýnýrlamalarýn ortadankalkmasý gerekmektedir. Ulus-devletin iþlevininbittiði iddiasýnýn ve yerelleþme kavramýnýn devreyesokulmasýnýn ardýndaki neden tam da budur.

Kapitalizm, baþlangýcýndan beri yöresel deðil, küreselbir üretim biçimidir ve kapitalist üretim iliþkileribaþlangýcýndan beri dünyaya yayýlma anlamýnda birküreselleþme eðilimi taþýmaktadýr. Kapitalist sürecingeliþimi irdelendiðinde küreselleþmenin yeni birkavram olmadýðý açýkça görülecektir.

Ýnsanlar arasýndaki eþitsizliði gidermek iddiasýndaolan kapitalist pazar ekonomisi, bu iddiasýnýgerçekleþtirmek þöyle dursun, eþitsizliði olaðanüstüderecede büyütmüþtür. Küreselleþmeninkalkýnmacýlýk söylemine karþýn, azgeliþmiþ ülkelerineþitsiz geliþimine ve dünyadaki yoksulluðun giderekartýþýna tanýk olmaktayýz. Sermaye ve üretimindünya üzerindeki hareketi, çok uluslu þirketlerinönem kazanmasý, iletiþim tekniklerindeki geliþmeler,bilim ve teknoloji alanýndaki yeniliklerin üretimdekullanýlmasý, küreselleþme ideolojisinin beslendiðinesnel gerçeklerdir. Bütün bunlarýn sonucu olarakdünya kapitalist sistemi, tüm dünyayý kendi hedefleriyönünde ekonomik ve kültürel boyutlarýylabütünleþtirmekte, asimile etmektedir.

Küreselleþme ideolojisinin yürürlüðe konmasýylabirlikte hükümet dýþý örgütler (NGO) yeni bir kavramolarak gündeme getirilmiþtir. Dilimize sivil toplumolarak yerleþen bu kavram, devlete karþý toplumsalörgütlenmelerin öncelik kazanmasýnývurgulamaktadýr. Devletin toplumsal iþlevleri,özellikle ekonomik alandaki faaliyetleri, yeni saðpolitikalarla sýnýrlandýrýlýrken diðer bazý etkinlikalanlarýnýn ve ayrýcalýklarýn sivil güçlere verilmesihedeflenmektedir. Sivil toplumun güçlenmesi, kamusektörünün küçültülmesi politikalarýna koþut olarakgerçekleþmektedir. Sivil toplum örgütlerinin kamusalve özel sektörler dýþýnda kalan ve üçüncü sektör adýverilen yeni bir sektörü oluþturduklarý iddiaedilmektedir. Özel sektör kapsamýndadeðerlendirilmemekle birlikte, sivil toplumörgütlerinin kapitalizmin koruyucu bir tabakasý olarakhareket ettiði ve sermayenin yoðunlaþmasýnda vedaðýlýmýnda önemli bir rol oynadýðý görülmektedir;hükümetin sýnýrlanmasýnda, baðýmsýz, piyasa temelliözel firmalarýn yaratýlmasýnda ve kamusal kararlardasöz sahibi olmuþlardýr. Bu sektörün baþlýca iþlevi,ulus-devletin ekonomideki ve yönetimdeki etkisiniazaltmaktýr.

Küreselleþme, üst yapý düzleminde, postmodernizmkavramýyla bütünleþmektedir. Yapýsal ve üst yapýsaldeðiþim, tüm alanlarda etkin bir þekilde kendinigöstermektedir. Sermayenin hareketine baðlý olarakyaratýlan esnek iþgücü piyasasý, örgütlü iþgücünegereksinim kalmadýðý için sendikal yapýlanmadagerçekleþtirilen deðiþiklikler, sermayenin yarattýðýeþitsiz mekan geliþimi sonucu ortaya çýkan zenginbölgeler ve çöküntü alanlarýnýn birlikteliði, dengesizgelir daðýlýmý ve yoksulluk, kent mekanýnýntüketilmesini kolaylaþtýrmak için çýkartýlan yasa veyönetmelikler bir çýrpýda verilebilecek örneklerdir.

1

2

küreselleþme

8

Page 6: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

KÜRESELLEÞME HAKKINDACEM SOMEL ÝLE SÖYLEÞÝ

Emel Akýn-

Cem Somel-

Hocam merhaba. Bu ayki Bülten dosyakonumuz küreselleþme. Bu konuyla ilgili bazýsorularýmýz olacak. 1980'lerden sonra Türkiyegündemine giren küreselleþme yeni bir kavramolarak sunulmuþtur. Siz bu görüþe katýlýyormusunuz? Bu baðlamda küreselleþme sürecininortaya çýkýþýndan da söz edebilir miyiz?

Teknolojik geliþmelerin saðladýðýimkânlarla ve iktisat politikalarýnýn deðiþmesiyleülkeler arasýnda ticaret ve sermaye hareketleriartmakta, ekonomilerin iktisadî iliþkileriyoðunlaþmaktadýr. 1980'lerde bu eðilimlereküreselleþme adýný verenler, bunun teknolojininzorlamasýyla ortaya çýkan yeni bir geliþme olduðunu;bundan kaçýnýlamayacaðýný öne sürdü.Küreselleþmenin kültürel farklarý azalttýðý gibi,ekonomileri de birbirine benzeþtireceðini, dolayýsý ileaz geliþmiþlik sorununun ortadan kalkacaðýný iddiaetmektedirler. Az geliþmiþ ülkelerin yoksulluðununküreselleþmenin sunduðu olanaklardanyararlanamamaktan ileri geldiðini söylemektedirler.

Farklý bir görüþ de, mevcut küreselleþmenin 19.yüzyýldaki teknolojik geliþme, ticaret ve uluslararasýsermaye hareket artýþýna benzediðini, dolayýsýylayeni olmadýðýný öne sürmektedir. 19. yüzyýl ÝkinciSanayi Devrimi, sanayide ve tarýmda makineleþme,iletiþimde ve taþýmacýlýkta büyük geliþmeler,emperyalizm ve sömürge imparatorluklarý çaðý idi.Avrupa ülkelerinin Osmanlý ülkesini de iktisadensömürgeleþtirdiði asýrdý. Ancak iþçi sýnýfýnýnmücadelesi, sosyalist devrimler, 1930'larda BüyükBunalým, millî kurtuluþ savaþlarý ve soðuk harp,küreselleþmeyi 1914-1980 arasýnda duraklattý.Þimdi bu engellerin etkisi kalmadýðýndan kapitalizmküreselleþmeye devam etmektedir. 19. yüzyýldakiküreselleþme ile bugünkü arasýnda bir fark,birincisinde ülkeler arasý büyük iþgücü göçlerigerçekleþmesi, ikincisinde geliþmiþ ülkelerin büyükgöçleri engellemesidir.

E.A-

C.S-

C.S-

Küreselleþmeyi sadece zaman-mekan sýkýþmasýve teknolojik yenilikler olarak algýlayýp sonuçlarýnýnolumlu olduðunu/olabileceðini iddia edenler var. Sizbu konuda ne düþünüyorsunuz?

Küreselleþme sadece zaman-mekân sýkýþmasýdeðildir; toplumsal iliþkilerde de büyük deðiþimiçermektedir. 19. ve 20. yüzyýlda iþçi sýnýfýnýnyükselen mücadelesi ve devrimler, sermayedarsýnýflarýn iþçileri sömürmesine tepki idi. Bu tepkigeliþmiþ kapitalist ülkelerde sermayedar sýnýflarýözellikle Ýkinci Dünya Harbinden sonra sosyal refahdevletini, sosyal demokrasiyi, tam istihdampolitikasýný kabul etmeye mecbur etti. Millî kurtuluþhareketleri de merkez kapitalist devletlerin azgeliþmiþ ülkeleri sömürgeleþtirmesine tepki idi. Bumücadelelere halk yýðýnlarý katýldýðýndan, baðýmsýzlýksonrasýnda az geliþmiþ ülkelerde egemen sýnýflar,halkýn taleplerini göz önüne alarak ithalâtýn vesermaye hareketlerinin kontrol altýnda tutulduðuplânlý sanayileþmeyi benimsemek zorunda kaldý.Ancak 1980'lerde sermayenin kuvvetli ideolojiksaldýrýsý sosyalist ülkelerde sosyalizmi, merkezkapitalist ülkelerde sosyal refah devletini ve sosyaldemokrasiyi yýktý. Az geliþmiþ ülkelerde burjuvalarbaðýmsýzlýk ve kalkýnma ülküsüne sýrt çevirdi.Dolayýsýyla sermayenin iþçileri amansýzcasömürdüðü, ve merkez kapitalist ülkelerin az geliþmiþekonomileri ihtiyaçlarýna göre þekillendirdiði 19.yüzyýldaki sürece döndük.Elbette ki teknolojik yeniliklerin birçoðu insanlýðýngenel refaha erme imkânýný, potansiyeliniartýrmaktadýr. Ancak kapitalizm, teknolojinininsanlýða sunduðu evrensel refah imkânýnýngerçekleþmesini engellemektedir. Sermaye, mülkiyethukukuyla bilgi üzerinde tekel kurmaktadýr. Örneðinilaç ve tarýmsal keþifler üzerinde patent haklarý, bualanlardaki teknolojik geliþmelerden insanlýðýnyararlanmasýna engeldir. Teknolojinin verdiðiimkânlarla dünyada herkesi doyurmak, barýndýrmak,okutmak, saðaltmak bu engellerin kalkmasýnabaðlýdýr.Türkiye'de bazý okumuþlar bilgi toplumu söyleminekapýlýp heyecanlanmaktadýr. Bu, çevre kirletensaðlýksýz üretim faaliyetlerini az geliþmiþ ülkelerde,ve bilgi üretme faaliyetlerini geliþmiþ ülkelerdetoplama projesidir.

Geliþmiþ ülkelerle az geliþmiþ ülkelerin içindebulunduklarý küreselleþme sürecini karþýlaþtýrmakolanaklý mýdýr? Ülkemiz, az geliþmiþlik koþullarýiçerisinde bu sürece nasýl entegre olmaktadýr?Ülkemizde bu sürecin etkileri en çok hangi alanlardagörülmektedir?

Her ülke küreselleþmeden ayný þekildeetkilenmemektedir. Kapitalizmin mekânda 'eþitolmayan geliþme yasasý' denilen kuvvetli bir eðilimivar. Merkez ülkeleri, birkaç yüz yýldýr çevreülkelerinden ticaret ve sermaye hareketleriylekendilerine kaynak transfer etmektedir. Merkezülkelerindeki servet birikiminin önemli bir kaynaðýbudur. Þimdiki küreselleþme döneminde geliþmiþülke þirketleri üretimin bazý safhalarýný üretimmaliyetlerinin az olduðu az geliþmiþ ülkelerdeyaptýrarak yeni bir kaynak transfer yöntemigeliþtirdi. Ýhracata dayalý büyüme siyaseti sonucuTürkiye iþçileri Çin'deki, Bangladeþ'teki ücretlerinbaskýsý altýndadýr. Küreselleþme, tüm ülkelerdeiþgücü istihdam maliyetini dünyadaki en yoksuliþçilerin seviyesine doðru çekmektedir.

Öte yandan geliþmiþ ülkelerde iþçi sýnýfýnýn ideolojikve siyasî zaafý sebebiyle, bölüþümde ve çalýþmaþartlarýnda eski kazanýmlarýný yitirmektedir ve onlarda fakir ülkelerdeki iþçilere karþý rekabet baskýsýaltýndadýr. AB'de sosyal politika belgelerinde iþçilere,baþka ülkelerin düþük ücretli iþçilerine karþýrekabetin kaçýnýlmazlýðý telkin edilmektedir.Dolayýsýyla küreselleþen kapitalizmde, geliþmiþülkelerin az geliþmiþleri giderek daha yoðunsömürdüðü, ve uluslararasýnda bütünleþen birsermayedar sýnýfýn bütün ülkelerdeki iþçileringeçimini ve çalýþma þartlarýný dünyanýn en yoksuliþçilerin seviyesine doðru ittiði iki eðilimiþlemektedir.

Geliþmiþ ülke sermayesinin Türkiye'den istekleri,devletler arasý ikili iliþkiler, Dünya Ticaret Örgütü,AB, OECD, Dünya Bankasý, Para Fonu, geliþmiþülkelerin sivil toplum örgütleri ve daha nice kanalüzerinden iletilmekte ve Türkiye'nin egemenleri buisteklerin gereðini yapmaktadýr.

Bu geliþmeler kaçýnýlmaz deðildir. Sosyal güçlerdengesi sonucu uygulanan siyasetlerin sonucudur.Küreselleþen dünyanýn baskýlarýna raðmen,baðýmsýzlýða yönelen, halk kitlelerinin iradesinitemsil eden yönetimler ortaya çýkabilmektedir.Ýleride bunlarýn çoðalmasý mümkündür.

Aslýnda sorulacak çok daha fazla soru var. Nevar ki, “Bülten”in kapsamý buna izin vermiyor.Zaman ayýrýp bilgilerinizi bizimle paylaþtýðýnýz içinteþekkür ediyorum.

E.A-

*Doç. Dr., ODTÜ, Ýktisat Bölümü

KÜRESELLEÞME HAKKINDACEM SOMEL ÝLE SÖYLEÞÝ*

10 11

Page 7: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Küreselleþme sürecinde sermayenin sýnýr tanýmayanhareketliliðine karþýn emek hareketsizleþtirilmekte,ulusal sýnýrlar içinde tutulmaya çalýþýlmaktadýr.Çünkü emeðin ulusal sýnýrlar dýþýna taþmasý, merkezülkelerin hazmedemeyeceði sosyal ve ekonomikgerginliklere yol açacaktýr. Kendi emek fazlalarýnýkendi bünyelerinde yaratabilen bu ülkeler, ancak %10 civarýnda bir iþsizliði denetleyebilmektedir. Ulusalekonominin geleceði emek için önemlidir ama bu,finans kapitalin ve rantiyelerin ilgi alanýna girmez.19. yüzyýlýn sonlarýnda sosyalist öncülerin “Ýþçilerinvataný yoktur.” sloganý tersine dönmüþ; iþçiler ulusalolmak zorunda býrakýlýrken sermayevatansýzlaþmýþtýr.

Modernist dönemin fordist üretim örgütlenmesi,günümüzde postfordist (esnek üretim) sistemedönüþmüþtür. Bilgisayarlar, sayýsal tabanlýtezgahlarla robotlarýn kullanýldýðý esnek üretim, yeniyönetim sistemlerinin eklemlenmesiyle ortaya çýkanmelez üretim biçimleri, bir önceki dönemin ölçekekonomisinin ve kitle üretimi üzerine kurulu yönetimbiçimlerinin aþýnmasýna yol açmýþtýr.

Ýþçilerin çýkarlarýný savunmada ve baðýmsýzlýk vedemokrasi savaþýmýnda yüzyýlý aþkýn bir süredirönemli bir rol üstlenmiþ olan sendikal hareket,dünyanýn büyük bir bölümünde, önemli bir sosyalkurum olma özelliðini neredeyse tamamen yitirmetehlikesiyle karþý karþýyadýr. Bir yandan sanayideyeniden örgütlenme ve yeni yönetim stratejileri, öteyandan emek pazarlarýnýn istikrarsýzlaþmasýsendikalarda aþýnmayý getirmiþtir. Uluslararasýpazarlarý ele geçirebilmek amacýyla çocuk iþçiçalýþtýrmayý ve kadýnlara ayrýmcý davranmayý dakapsayan ucuz emek politikasý güdülmeyebaþlanmýþtýr. Doðallýkla, bu yeni sanayileþmestratejisinin gereði olarak iþçi örgütleri baský vedenetim altýna alýnmýþtýr. 12 Eylül'ün özel sektördekisendikal örgütlülüðü çökertmesinin ardýndanTürkiye'deki iþçi sendikalarý kamu kesimindeyoðunlaþmýþtýr. Kamu kesimi sendikacýlýðý ise90'lardan itibaren güçlü bir özelleþtirme vetaþeronlaþma tehdidi ile karþý karþýyadýr.

Ýþsizliðin yüksek olduðu, sosyal sigorta sistemlerininiyi çalýþmadýðý ortamlar enformel sektörünfaaliyetlerini artýrmaktadýr. Yaþam þartlarýaðýrlaþtýkça birey ya harcamalarýný kýsmak ya dagelirini artýrmak zorundadýr. Geliþen teknoloji vetüketim ekonomisi harcamalarý kýsýtlamaya izinvermeyeceði için birey gelirini enformel sektörde

3

4

5

6

küreselleþme veemek-esnek üretim

Küreselleþmenin Emek ÜzerindekiEtkileri Üzerine

(Küreselleþmenin) Ekonomi düzleminde yarattýðýdeðiþiklikler toplumsal düzleme yansýdý ve orada dadeðiþimi zorluyor. (…) Toplumun kendi yapýsý, ekonomikgeliþmiþlik düzeyi ya da siyasal yapýlanmanýn niteliklerihiç önemli deðildir. Önemli olan yeni dýþ taleplerinyerine getirilmesidir. Kýsacasý, demokrasinin insanlýktarihinin hiçbir döneminde olmadýðý kadar yüceltildiði birçaðda, uluslararasý sistemin belirleyicilerinden yansýyandiktatörce taleplerdir bizlere yansýyan.

Artýk toplumsal sýnýflar yoktur. Varlýðý hiç önemlideðildir, sadece yok sayýlýrlar. Sanal gerçeklikdünyasýnýn sanallýklarýndan biridir bu. Buna karþýlýktoplum, kadýn ve erkek ya da etnik-dinsel ayrýlabilir.Önemli olan “birey”dir. Bu birey çaðýn getirdiði yeniteknolojik ve rekabete iliþkin taleplerin vasýflarýnýtaþýmalýdýr. Artýk kol gücü olan vasýfsýz iþçiye ihtiyaçyoktur. (….) Birey çok iyi eðitilmiþ, yüksek vasýfta,çaðýn gerektirdiði yaratýcýlýk ve yöneticilik niteliklerinitaþýr düzeyde olmalý, üstün teknolojik becerilerledonatýlmalýdýr. Artýk alfabe okur-yazarlýðý deðil,bilgisayar okur-yazarlýðý önemlidir. Bireylerin toplumdasayýlarý deðil, kazandýðý ve kullanabildiði nitelikleri öneçýkmalýdýr.

Bu nitelikte nasýl olsa sendikalaþma gibi örgütler de yeralmayacaktýr. Sendikalar Fordist, kitlesel üretim çaðýnýngetirdiði oluþumlardýr. Fordizm sonrasý çaðda bunlaragerek kalmamýþtýr. (Bir diðer sanallýk budur: Çünküüretimde paylarý azalmýþ olan bir dizi sanayi, demir-çelikten petro-kimyaya vb. hala büyük iþçi kitlelerinibarýndýrmayý sürdürmektedir.) Rekabet çaðýnda sosyaldevlete de gerek yoktur; saðlýktan emekliliðe her alandaha etkin çalýþan özel þirketlere devredilebilir. Sanalgerçeklikler çaðýnda, asgari ücretle çalýþan çoðunluðunbu þirket primlerini nasýl ödeyeceði hiç göz önünealýnmaz.

Küreselleþme bir yandan alt-gelir katmanlarýný doðalpiyasa sürecinde yoksullaþtýrýp aileleri çocuklarýnýçalýþtýrma baskýsýna sokarken, bir yandan da bunudestekleyen eðilimler yaratmaktadýr: kýzýþan rekabetküçük iþletmeleri, bu çocuklarý kayýt-dýþý istihdam etmebaskýsýna sokmakta,küçük iþletmeler bu yoldan ayaktakalabilmektedir. En pis, en aðýr iþleri yapýp haftada 10-20 dolar gibi ücretlerle çalýþan bu okul çaðý çocuklarýysaaileye katký yaparken kayýt-dýþý istihdamý beslemektedir.

Kayýt dýþý istihdamýn diðer öðesi kadýnlardýr. Asýlistihdam alanlarý “ücretsiz iþçi” statüsüyle tarýmdýr;tarýmdaki faal nüfusun yarýsýný oluþtururlar.Kentlerdeyse kayýt-dýþý istihdamýn, çocuklarla birliktebaþ öðesidirler; vergisiz-sigortasýz çalýþýp hem iþvereninrekabet gücünü artýrýlar,hem aile gelirine katký yaparlar.

Gülten Kazgan, , AltýnKitaplar, Ýst., 1999, s. 370-371, 381

Tanzimattan XXI. Yüzyýla Türkiye EkonomisiTanzimattan XXI. Yüzyýla Türkiye Ekonomisi

çalýþarak artýrma çabasý içindedir. Enformelfaaliyetlerde çalýþanlarýn ücretleri düþüktür,sendikal haklarý yoktur ve çalýþma koþullarý yasalve kurumsal çerçevenin dýþýndadýr. Formelsektörde üretim pahalýdýr. Amacý en ucuzaüretmek olan ve bu yüzden de vergi vermeyen,sosyal sigorta yaptýrmayan, yasal düzenlemelereuymayan enformel sektör, formel sektöre göredaha avantajlýdýr. Enformel sektörde oluþangelirler ciddi bir sermaye birikimi yaratmaktadýr.

7

12 13

Page 8: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Þevin Yýldýz:

Micheal Sorkin:

MS:

Ýlk olarak Ýstanbul'a hoþ geldinizdemek istiyorum. Bir çok insan gibi ben de kongredeyaptýðýnýz konuþmayý çok etkileyici buldum. Pekisizin UIA 2005 Kongresi'ne dair izlenimleriniznelerdir? Sizce kongre doðru noktalara temas edip,birbirinden farklý konularý ele alabiliyor mu?

Aslýnda buna cevap vermek benimiçin oldukça zor çünkü çok az oturuma katýlmaþansým oldu. Ýki gündür burada oturup basýngörüþmeleri yapýyorum. Aslýnda kongrede yapýlansunumlarýn bildirilerinin bulunduðu kitabý okudum vebence bir çok önemli konu ele alýnmýþ. Feminist vecinsiyet ayrýmcýlýðý meseleleri, çevre meseleleri vebir çok politik mesele tartýþýlýyor. Geçmiþtekikongrelere göre konularýn daha az form odaklýolmasý beni ümitlendirdi diyebilirim. Bu nedenle bukongrenin organizatörlerini kutluyorum. Anakonuþmacýlarýn ünlü mimarlar olmasý kongreyi biraztek yöne sürüklese de, çok da þaþýrtýcý deðil.Uluslararasý mimarlarýn toplandýðý bir kongrede,insanlarýn mesleklerinin starlarýna dokunmak,ulaþmak istemesi normal.

Aslýnda bir sonraki sorum da tam bu konuylailgiliydi. Temayla beraber herkesin öne çýkarmayaçalýþtýðý meseleler sosyal meseleler, afet, barýnmahakký gibi konular olsa da iþ seçim yapmayageldiðinde mimarlarýn çoðu bu star mimarlarýnkonuþmalarýný seyretti. Ayný zamana denk gelen biryuvarlak masa toplantýsý veya forum bu konuþmalarkadar ilgi görmedi. Bu da konuþulanlar hakkýndakafamda bazý çeliþkiler oluþturdu.

Eðer batýlý star mimarlarla bir araya gelmeþansýnýzýn çok az olduðu Ýran gibi bir ülkeden

ÞY:

geliyorsanýz, bu bence çok doðal bir tercih. Bukonferansý lanse ederken de bence bu konuyaduyarlý davranmýþlar. Benim en eski arkadaþlarýmdanbiri bu kongrenin organizatörü ve ben onunmimarlýðýn sosyal yönüne hem profesyonel anlamda,tüm kalbiyle baðlý olduðunu biliyorum. Ben ise anakonuþmacý olarak bu konulardan bahsetmek istedimçünkü benim için önemli olan bu.

Konuþmanýza geri dönersek, Dünyanýn artýkkendi kendine yeten daha küçük þehirlerdenoluþmasý (nüfusu 1 milyon ve altý) gerektiðinisöylemeniz bence çok ilginçti. Yine bunun ilgiliolarak, geçmiþteki bahçe þehirlerin iyi bir modelolduðunu ama endüstriye uzak durduðu için bugüngeçerli olamadýðýný söylediniz.

Endüstri ve yoðunluða uzak durduðu için.Bahçeþehirlerin tasarýmcýlarý nasýl kamusal alanyapýlabileceklerini anlamadýlar. Aslýnda benibahçeþehirlerin fiziksel formülü deðil bu þehirlerinarkasýndaki motivasyonlar ve prensipler daha çokilgilendiriyor. Bence bunlar hala çok yararlý ve geçerliolabilecek prensipler. Eðer bunca yapýlan tartýþmasürdürülebilirlik üzerine ise ve biz þu an 19. yüzyýlýnproblemlerinden çok farklý problemlerin veçözümlerin olduðu bir çaðda yaþýyorsak, yeþil vesürdürülebilir kent kavramý bu gezegeninyaþayabilmesi için gerekli.

Peki bu modelin içine tüketim kalýplarý nasýlentegre edilecek? Ekonomiye ve tüketime aitkalýplarda da köklü bir paradigma deðiþimi gerekli.

Benim de söylediðim buydu. Bu sorunlarýn tekçözümü tüketim kalýplarýndaki dengeleri yeniden

ÞY:

MS:

ÞY:

MS:

gözden geçirmek. Amerika'da yaþayan ve yeryüzükaynaklarýnýn dörtte birini tüketenlerin tüketimkalýplarýný. Bu kesinlikle böyle devam edemez.Ayrýca kültürel alýþkanlýklarýn ve teknolojinin batýdandoðuya gitmesi gerektiðine dair kaný da çok yanlýþbir kaný. Afrika'daki insanlar azla yaþamayýöðrendiler ve devamlý olarak onlara bunun yanlýþolduðunu dikte edeceðimize, bizim onlardanöðrenmemiz gerekir.

Tabii bu anlamda geliþimin ve medeniyetinlineer olduðunu düþünen kabuller de yanlýþ.

Bu yanlýþ, artýk kapitalizmin kazandýðýnýyapacak bir þey olmadýðý kabul eden, sistemin buolduðunu iddia eden düþünceler de yanlýþ. G8'lere,Dünya Bankasýna ve IMF'ye hükmeden budüþünceye en gayretli biçimde karþý çýkmamýzgerek. Sonuçta kesinlikle sürdürülemez olacak birsonu, homojen yaþam koþullarýný benimsetmeyeçalýþan tüm iktidar aktörlerine karþý da savaþmamýzgerekli.

Gene konuþmanýza dönecek olursak,konuþmanýzda mimarlýðýn çoðulculuk ihtiyacýna,sosyal gerçeklere karþý bir nevi kamuflaj tutumuiçinde olduðunu belirttiniz. Siz bunu söyleyince bende bunun temelde mimarlýk eðitiminden gelen birtutum olduðunu düþündüm. Belki dünyada daböyledir ama Türkiye'de özellikle mimarlýköðrencilerinin apolitik olduklarýný düþünüyorum.Çoðunun çevrelerindeki sosyo-politik geliþmelerekarþý bir duruþu yok. Sizce mimarlýk eðitimindeeksik olan ne? Böyle bir duruþu kazandýrmak veyaentegre etmek için neler yapýlmalý?

: Ben tabii 30 yýldýr Amerika'da hocalýk yaptýðýmiçin sadece Amerika'daki bakýþ açýsýndanbahsedebilirim.Amerikan eðitimin en þaþýrtýcý yönü,programlarýn içinde çevre eðitiminin çok azolmasýdýr. Politik bir bilinç uyandýrabilmek için,kaynaklarý gezegen ölçeðinde düþünmek gerekir.Bizim gibi çevreyle ilgili disiplinlerde çalýþanlarýn,kaynak akýþlarý arasýndaki eþitsizlikleri, batýdakiinsanlarla dünyanýn geri kalanýnda yaþayaninsanlarýn yaþam biçimleri arasýndaki açýðýgöstermek için kullandýklarý araçtýr bu. Bu birincisi.Ýkincisi ise bütün mimarlýk okullarýnda var olan,fazlasýyla formalistik ve biraz da teorik uygulamayakarþý getirilecek güçlü ve eleþtirel bir yaklaþýmdýr.Mimarlýk teorisinin bu þekilde deðer kaybetmesinive giderek anlam kaybetmesini önlemeliyiz. Sosyaldeðerin, bir kolon ve kiriþ arasýndaki iliþkidekeþfedilebileceði düþüncesi çok hoþ bir teoriknoktadýr ama mimarlýk eðitimdeki pratik deðeri çokazdýr. Üçüncü olarak mimarlýk eðitimi kente deodaklanmalýdýr. Bütün sosyal, politik ve çevreseliliþkilerin ortaya çýktýðý yer kenttir ve bunun içinkentsel eðitimin, mimarlýk eðitiminin çok güçlü birelemaný olmasý çok önemlidir.Son olarak da þunu söylemek istiyorum, ben

ÞY:

MS:

ÞY:

MS

1960'larda mimarlýk okulundayken, mimarlýðýntopluma hizmet etmesi çok önemli bir kriterdi. Bunedenle mimarlýk formasyonun bir parçasý olarakkamusal geliþimi desteklemek gerekir. Yasalolmayan yerleþmelerin bu kadar yaygýn olduðuTürkiye gibi bir ülkede bu çok önemli. Bizim mimarolarak ihtiyacý olan insanlara hizmet edebileceðimiz,yardýmcý olabileceðimiz özelliklerimiz var. Eskideninsanlarýn tarif edilemez ama güvenilir bir bilgeliðiolduðunu düþünürdük ve bu fantaziye o kadar çokinanýrdýk ki, onlarýn mimar olmasýna izin verip,kendimizi de bu inþa etmeye dair bilgelik ve inþaatsahasý arasýndaki aracý olarak görürdük. Artýk bunadeðil profesyonelliðin ve uzmanlaþmanýn önemineinanýyorum ama gene de inananlarýn bir þekildemimarlýða dahil olmalarý gerektiðini düþünüyorum.Onlarý dahil etmek onlarý mimar gibi görerek deðil,onlarýn müþterilerimiz olduðu gerçeðini göz önündebulundurarak olabilir. Onlarýn adýna tasarýmyapýyorsak, onlarýn istekleri ve ihtiyaçlarýna kulakvermemiz gerekir. Sonrasýnda onlarýn hayal gücününötesinde bir þey tasarlamak ise bizim görevimiz.Sonuçta 8 yýlý mimar olmayý öðrenmekle geçirenonlar deðil. Ýþte bu da mimarlýk okullarýnda olmasýgereken üçüncü ayak. Bugünkü mimarlýk teorisinineleþtirisini de bunlarla beraber sayarsak 4 ayakediyor, ama bu eleþtirinin yeri yanlýþ. Coðrafya,þehircilik bölümlerinde bu iþi çok daha iyi yapýyorlar.Mike Davis, Jane Jacobs, Edward Soja, DavidHarvey gibi isimler, esas meselelerle uðraþanisimler.

Peki mimarlardan oluþan architecture forhumanity (insanlýk için mimarlýk), architects forpeace (barýþ için mimarlýk) gibi aktivist gruplarlailgili ne düþünüyorsunuz? Bu oluþumlar gelecek içinsize ümit veriyor mu?

Evet, bence bu çok umut verici bir durum. Bugruplar hem etkili olabildikleri hem de genç insanlarýkendilerine çekebildikleri ölçüde önemli oluþumlar.Kesinlikle harika.

En son sorum da gene kongrenin temasý ile ilgiliolacak. Sizce bugünün kentlerinin hangi özellikleripazarlarda sergilenebilir?

Mimarlýklarýn pazar yerinin ne demek olduðunutam olarak bilmiyorum. Bana göre pazarýn en önemliözelliði çeþitliliktir. Ýnsanýn binlerce çeþidi bir aradabulabilmesidir. Bugün globalleþme ile bize sunulançeþitlilik aslýnda bir illüzyon. Beþ bin çeþit CocaCola veya sabun çeþitlilik deðil çeþitsizliktir. Bizdünyayý etkisi altýna almýþ bu “tekdüzelik” dalgasýnakarþý duran savaþçýlar olmalýyýz. Tekdüzeliðinpanzehiri olabilecek kadar çok sayýda farklýlýk,çeþitlilik üretmeliyiz.

Bize zaman ayýrdýðýnýz için çok teþekkür ederiz.

ÞY:

MS:

ÞY:

MS:

ÞY:

Kaynak: www. arkitera.com

micheal sorkinsöyleþi

Bugün globalleþme ile bize sunulan çeþitlilikaslýnda bir illüzyon. Beþ bin çeþit Coca Colaveya sabun çeþitlilik deðil çeþitsizliktir. Bizdünyayý etkisi altýna almýþ bu “tekdüzelik”dalgasýna karþý duran savaþçýlar olmalýyýz.Tekdüzeliðin panzehiri olabilecek kadar çoksayýda farklýlýk, çeþitlilik üretmeliyiz.

14 15

Page 9: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

küreselleþme veyoksulluk

1980 sonrasýnýn ekonomi politikalarýnýn getirdiðirizikolar ve yükler, sermayenin rekabet þartlarýndakârýný koruyabilmesi için orta ve alt gelir gruplarýnýnüzerine yýkýlmýþtýr. Yýllar içinde ücretler düþerkenrant, faiz ve kârdan elde edilen gelirler artmýþtýr.Gelir bölüþümü alt gelir gruplarý aleyhine deðiþmiþtir.Orta sýnýf giderek fakirleþmiþ, zenginler daha zengin,yoksullar daha yoksul olmuþtur. Temelgereksinimlerini karþýlayamayan ailelerin oranýkentsel alanlarda 1987'de %22 iken 1994'te %28'eyükselmiþtir. Son yýllarda sadece yoksulluk sýnýrýndadeðil, açlýk sýnýrýnda olan kesimlerin de oraný hýzlaartmaktadýr. GSMH'da belirgin bir deðiþimolmamasýna karþýn gelir daðýlýmýnýn bozulmasý, alt-orta sýnýflarýn gelirlerinin düþtüðünü, buna karþýn üstsýnýflarýn gelirlerinin arttýðýný göstermektedir.

Devletin küçültülmesinin bir baþka sonucu eðitim,saðlýk, sosyal güvence gibi temel kamu hizmetlerinintopluma, piyasaya ya da aileye býrakýlmasý olacaktýr.Toplumsal tüketim hizmetlerinin (eðitim, saðlýk vb.)piyasadan ticari mal olarak saðlanmasý, hizmetinkalitesini görece yükseltmekte, ancak gelir düzeyinegöre farklýlaþmayý ve kutuplaþmayý artýrmaktadýr.Parasý olanýn kullandýðý bu hizmetlerinticarileþmesine üst ve üst-orta gelir gruplarýkolaylýkla uyum gösterebilmiþlerdir. Toplumabýrakýlan, ama ticarileþmeye elveriþli olmayan bazýtalepler vakýflar ve dernekler gibi sivil toplumörgütleri aracýlýðýyla gerçekleþtirilmektedir.Özelleþtirilmiþ hizmetlere ulaþmalarý zor olan gruplargitgide daha fazla içe kapanmýþ, enformeldayanýþma iliþkilerine girmiþlerdir.

8

9

Küreselleþme ve Kent Mekaný: Kentin sermaye ileyakýn bir iliþkisi söz konusudur. Öncelikle, kentleryeniden üretimin yapýldýðý alanlardýr. Öte yandan, altyapýsýyla, üretim ve hizmet iþlevleriyle kentlerinkendisi bir sermaye birikimidir. Ayný zamandakentler, bir üretim alaný olarak artý deðerin yaratýldýðýalanlardýr. Son olarak da kentsel alanlar, yarattýklarýrantlarla artý ürünün toplumda bölüþülmesinibelirlemektedir. Kentsel rantlar ülkemizde geliþmiþülkelerden farklý biçimlerde ortaya çýkmakta, etkilerive sonuçlarý da farklý olmaktadýr. Bunun nedeninin azgeliþmiþlik sürecinde aranmasý ve kentsel rantlar ile

10

küreselleþme vekent mekaný

Küreselleþmenin Kent MekanýnaEtkisi Üzerine

1980'li yýllarda Ýstanbul'da ortaya çýkan yeni mekansalgeliþmeler küreselleþmenin etkisini yansýtýyordu: kentindönüþümünü biçimlendiren, sermaye, mal, insan, bilgive göstergelerin ulusaþýrý bakýþýnýn yoðunlaþmasýolmuþtu. Ekonominin serbestleþtirilmesi ve devletseçkinlerinin popülist müdahalesinden gönülsüzce veyarým yamalak da olsa vazgeçilmesi, kendi kendinidüzenleyen bir piyasa sisteminin yerleþtirilmesininzorunlu ön koþullarýydý. Küreselleþmeyi oluþturanakýþlarýn, piyasa olmaksýzýn tam anlamýylagerçekleþmesi mümkün deðildir. Mekan üretimialanýnda, bu koþul topraðýn yasal yapýlaþmaya açýlmasýolarak somutlaþýyordu; bu da konut alanýnda kapitalistiþletmelerin etkisinin artmasýna ve buna baðlý olarakbüyük inþaat þirketlerinin yükselmesini olanaklýkýlýyordu.

Topraðýn yapýlaþmaya daha kolaylýkla açýlýþýnýntemelinde kamu görevlilerinin artan ölçüde nüfuzticaretine baþ vurmasý ve arazi kullanýmýna iliþkin bazýyasalardaki hükümlerin yumuþatýlmasý yatýyordu. Buçerçevede, hükümet kentin yakýn çevresindeki geniþalanlarýn imar durumunu açýklýða kavuþturmaya iknaediliyor, ardýndan bu topraklar büyük müteahhitlere yada bankalara satýlýyor ya da aktarýlýyordu. (…)

Daha önceki dönemin küçük ölçekli çalýþanmüteahhitlerinin rekabetçi piyasa ile karþýlaþtýrýldýðýnda,1980 sonrasý dönemin müteahhitleri bütünüyle farklý birtürdü. Bir düzine þirket (örneðin ENKA, Maya, Doðuþ,vb.), petrol fiyatlarýnýn yükseldiði dönemde Ortadoðuülkelerinde ve Libya'da üstlendikleri iþler sayesindedeneyim kazanmýþlar ve bu hýzlý birikim temelinde, ithalikamesi döneminin ürünü olan dev holdinglerle iþ hacmibakýmýndan rekabet edebilir duruma gelmiþlerdi.Piyasada doðan fýrsatlar karþýsýnda bu holdingler de(örneðin Koç ve Alarko) harekete geçiyor, yüksek kârlarvaat eden müteahhitlik iþine giriyorlardý. (…) 1980'liyýllarýn enflasyonist ortamýnda konut piyasasý, siyasiyozlaþma, kapitalist geliþme ve uluslararasý finansýnkesiþme noktasýnda yer alan Ýstanbul'un en kârlý sektörühaline geliyordu.

Yapýlaþmaya açýlan yeni arazinin, sektöre akan yenifonlarýn ve yeni giriþimcilik enerjisinin bir bölümü,uluslararasýlaþmakta olan bir ekonomidenbeklenebileceði gibi, ofis bloklarý, alýþveriþ merkezleri,beþ yýldýzlý oteller ve sergi alanlarý türünden iþmekanlarýna yöneliyordu. Ama bunun yaný sýra bu inþaatþirketleri, ekonominin dünyaya açýlmakta olmasýnýn birsonucu olarak yükselen orta sýnýfýn küreselleþmeciözlemlerine yanýt vererek büyük konut projelerine degiriyordu. Küreselleþmekte olan bir ekonominin etkisialtýnda, Ýstanbul hýzla “yuppie” tipinde bir iþadamý veserbest meslek sahibi topluluðu yaratýyordu. Dahaönceki dönemin göreli olarak aðýrbaþlý ve milliyetçi

16 17

Page 10: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

sermaye birikimi arasýndaki baðýntýnýn sorgulanmasýgerekmektedir.

Kapitalist kent, doðasý gereði sosyo-mekansaleþitsizlik yaratmaktadýr. Küreselleþmeyle birlikte bueþitsizlik daha da belirginleþecektir/belirginleþmektedir. Artý-deðer üretim sürecindesermaye, yeni mekanlar yaratýp geliþtirirken bir baþkamekanýn az geliþmesine yol açmaktadýr. Mekansalfarklýlýklarýn ve eþitsizliklerin yaratýlmasý ve bununsürekli olarak yeniden tanýmlanmasý, sermayeninsürekli hareketliliði sonucu gerçekleþir. Mekanýaþmaya çalýþan sermaye için sonuç yeni mekanlaryaratýlmasýdýr. Tam da bu noktada kentmekanlarýmýzdaki ikili yapýlanmadan söz etmekyerinde olacaktýr. Bir yanda teknolojik geliþmeyi vekozmopolit kültürü temsil eden iþ ve alýþveriþmerkezleri ile kendi kendilerine yeten çaðdaþ(!) konutalanlarý, öte yanda ekonomik ve kültürel geri kalmýþlýðýtemsil eden çöküntü alanlarý. Ankara kenti özelinde,bir yanda Real, Armada, Arcadium, Migros gibialýþveriþ ve eðlence mekanlarýnýn yer aldýðý yapýlar,öte yanda gecekondu alanlarýnýn yoksul görüntüleri,sosyal eþitsizliklerin mekana yansýdýðý örneklerdir.

Kentsel rantlarýn oluþumunu meþrulaþtýran bir araçolarak planlama, ayný zamanda baský gruplarýnýnuzlaþma zemini olarak rantlarý paylaþtýrmamekanizmasýdýr. Son zamanlarda kentsel yenileme vekentsel tasarým projeleri gibi postmodern terimlerliteratüre girmiþtir. Her ne kadar yeni kavramlarmýþgibi görünse de aslýnda bu terimlerle açýklanan iþlevlerher zaman var olmuþtur. Yeni olan, içeriklerininpostmodernitenin parçacý yaklaþýmýna uygun olaraktanýmlanmasý ve - 1980'li yýllardan sonra kentsel rantaendeksli sermaye birikim süreçlerinin gündemegelmesiyle - kentsel rantlarý yasallaþtýrma aracýolmalarýdýr.

Son dönem politikalarýna baðlý olarak kentlerimizdegörülen yeni eðilim mekanlarýn yeniden yaratýlmaçabasýdýr. Kentsel yenileme ya da kentsel dönüþümprojeleri ile yeni fiziksel yapýlanmalar söz konusudur.Projelerin kamu-özel sektör iþbirliði ilegerçekleþtirilmesi alan seçimlerinde yüksek rantbeklentisini de beraberinde getirmektedir. Ankaraözelinde GEÇAK, Koza Sokak, Yýldýzevler Özel ProjeAlaný, Altýndað Aktaþ-Atilla Kentsel Dönüþüm Projesi,Mamak Belediyesi Ege Kentsel Dönüþüm projesi vb.sayýlabilir. Dönüþüm alanlarýnýn sosyal ve ekonomikyapýlanmasýnýn dikkate alýnmadýðý bu projelerdesadece fiziksel deðiþim hedeflenmektedir.Dönüþtürülecek alanlarýn seçim kriterlerinin olmayýþý(planlama ilkelerinin kriterlerini dikkate almayýþý) vetasarýmlarýn parçalý yapýlmasý, dönüþen/dönüþecekalanlarý birer yamadan ibaret kýlacaktýr. Ýstanbulözelinde Galataport, Haydarpaþa ve Dubai Towers vb.sermayenin mekandaki belirleyiciliðinin açýk ifadesiolarak karþýmýza çýkmaktadýr. Kapitalist sistemindoðasý gereði kentin kullaným deðeri yerine deðiþimdeðerinin tercih edileceði, kent mekanlarýnýn kamuyerine özel kullanýma açýlacaðý aþikardýr.

11

yöneliþli orta sýnýfýndan farklý olarak bu yeni gruplarçok daha varlýklý ve “göçebe” bir yaþam tarzýnasahipti, dünyanýn öteki küresel kentlerine seyahatediyor, uluslararasý bir beðeni sahibi halinegeliyorlardý. Artýk açýk olan ekonomi, bu insanlarýndaha on yýl önce hayal bile edilemeyecek tüketimalýþkanlýklarýnýn müptelasý haline gelmesini mümkünkýlýyordu. Mallarýn küreselleþmesinin ve kendialýþkanlýklarýnýn yaný sýra, göstergelerin serbest akýþýve ekranlardan her eve yayýlan görüntü ve bilgilerinküresel dolaþýmý, bunlarý nitel olarak farklýstandartlarda bir konut mekanýna özlem duymayateþvik ediyordu.

Yüceltilmiþ imajlarýn yayýlmasýna reklamlar önemlikatký yapýyordu. Yüzme havuzlarý, oyun alanlarý hemenyakýnda golf sahalarý olan, peyzaj çalýþmasý yapýlmýþdoðal ortamlarda yaratýlan temiz mekanlara iliþkinuluslar arasý özlem satýþlarý artýrýyordu. Dünyacazengin ve ünlü insanlarýn evleriyle ayný stilde, ithal malýmalzemeyle uluslar arasý standartlarda inþa edilmiþbüyük villalarýn, lüks apartman dairelerinin reklamý,çaðdaþ hayat tarzý kavramýyla yapýlýyordu. En cazipreklam da bu maddi olanaklarýn vaat ettiði hayattarzlarýnýn toplumun geri kalanýndan yalýtýlmýþmekanlarda yaþanabileceði idi. Bu sitelerin her birikendi kendine yeterliydi: alýþveriþ merkezleri, kulüpleri,hatta okullarý vardý. (…)

Ne var ki, popülizm sonrasý geliþmeler yelpazeninsadece bir ucuyla sýnýrlý deðildir. Kamuoyunda vebilimsel araþtýrmalarda ne kadar dikkat çekerseçeksin, üst gelir düzeyinde lüks sitelerin ortaya çýkýþý,daha alt gelir düzeylerinde çok katlý sitelerin artanpayý yanýnda önemsiz kalýr. Arsa piyasasý üzerindekisýký denetimin gevþetilmesiyle paralel biçimde, toplukonut konusunda geliþen talep, hükümet üzerinde,kamuya ait topraklarýn bir bölümünü büyük apartmanbloklarýnýn inþa edilmesi amacýyla özel ya da yarýkamusal inþaat gruplarýna tahsis etme konusunda birbaský yaratýyordu. (…)

Yeni yapýlaþma devasa ölçeklere ulaþmaktadýr: Bu türsiteler kenti çevreleyen bir halka gibidir; her biri kentmerkezinden yaklaþýk birer saat uzaklýkta olan busiteler zamanla kendi baþlarýna birer merkez halinegelme potansiyelini taþýyor. (…)

(…) devlet bazý durumlarda kamu arazisininbelediyelerce devralýnmasýna izin vererek bazýdurumlarda yeni imar planlarýnýn hazýrlanmasý yoluyla,bazen de yalnýzca topraðýn yasal durumunu açýklýðakavuþturma yoluyla, yeni alanlarýn konut inþaatýnaaçýlmasýný saðlamýþtýr. Þehrin çevresindeki gecekondumahallelerinin yerini düþük maliyetli çok katlýapartmanlarýn almasý, Ýstanbul'un günümüzdekiyapýlaþmasýnýn ana dinamiðidir.

Çaðlar Keyder, , Metis Yay., Ýst.,2000, ss. 184-189.

Ýstanbul Küresel ile Yerel ArasýndaÝstanbul Küresel ile Yerel Arasýnda

18 19

Page 11: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

küreselleþme veyasal yapýlanma

Sermayenin özgür dolaþýmýný saðlamak üzereküçültülmesi istenen devletin boþalttýðý alanlarý yerelyönetimler, sivil toplum örgütleri ve özel sektördolduracaktýr. Bunun yaný sýra, bir meta olarakgörülen kent mekanýnýn kolaylýkla tüketilmesi, rantaendeksli geliþmenin saðlanabilmesi için yeniyapýlanmalara gereksinim vardýr. Bu nedenle gerekduyulan yeni yasa ve yönetmelikler hýzlaçýkarýlmaktadýr. Son günlerde çýkartýlan/çýkartýlmayaçalýþýlan kamu yönetimine, yerel yönetimlere,memurlara, imar uygulamalarýna ve yapýlaþmaya,ülke arazilerinin satýþýna vb. iliþkin yasalar/yasataslaklarý bu çerçevede deðerlendirilmelidir. Yerelyönetimler yasasý örneðinde, iddia edilenin tersine,yerel yönetimlerin güçlendirilmesi þöyle dursuntoplumsal hizmetlerin daha büyük bir kýsmýnýn özelsektöre devredileceði açýktýr. Dahasý, sermayeyedevletin korumacý duvarlarýndan uzak, küçükbirimlerle kolay iþ yapma olanaðýný saðlayacak olanyerelleþme için bir adým daha atýlacaktýr.

Ýmar Yasa taslaðýna gelince, GayrimenkulOrtaklýklarý Kurma ve Katýlma Maddesi ilebelediyelerin özelleþtirilmesine destek verildiði;hazine arazilerinin belediyelere bedelsiz devrine vebelediyelerin de mülkiyetindeki arazileri özelmülkiyete (ne olduðu yasada tanýmlanmayan ÖzelProje Geliþtirme Bölgeleri'ne) aktarmasýna izinverildiði; kamulaþtýrma bedeli yerine belediyeye yada valiliðe ait sahalardan arsa verilebileceði; imarprogramý uygulamalarý ve menkul deðerlerinbelirlenmesi ile ilgili maddelerin rant oluþumununhýzlanmasýna olanak saðlayacaðý açýkçagörülmektedir.

Böyle bir yasaya sýcak bakýlamaz. Çünkü kentlerindeðiþim deðeri kullaným deðerinin önüne geçmemeli,kentsel ranta endekslenmeyen bir kent politikasýbenimsenmeli, özelleþtirmeye - özellikle detoplumsal hizmet vermesi beklenen belediyelerinözelleþtirilmesine - temkinli yaklaþýlmalý, kentgeliþimi ve yapý üretimi süreci sadece tekniközellikleri ile deðil, ayný zamanda sosyal bir olguolarak deðerlendirilmelidir.

Kapitalist ülkelerin kentlerinin tümünde yaþanmaktaolan deðiþimler ülkemiz kentleri için de geçerlidir.Bu, sistemin doðasý gereði kaçýnýlmaz bir sonuçtur.Ne var ki, az geliþmiþlik süreci ve baðýmlýlýk iliþkisitemelinde ülkemiz kentlerinde bölünmenin varlýðýdaha keskin hissedilmekte ve sosyal ve mekansalfarklýlýklarýn arasýnda derin uçurumlar bulunmaktadýr.Bazý þanslý (!) kesimler küreselleþmenin nimetlerinehýzla entegre olurken, diðer büyük bir kesim içinde

Modernizmde bilim, ahlak ve sanat alanlarý arasýndabulunan aþýlamaz ayrým, postmodernizmde anlamýnýyitiriyor. Epistemolojinin yerini yorumbilim alýnca ahlakalaný ile bilimin ayrýmýnýn da anlamý kalmýyor.

Postmodernizmin kabullerinin de toplumsal sonuçlarývardýr. Her türlü belirlenmenin karþýsýnda bulunanpostmodernizm tarih içinde belirlenmenin dekarþýsýndadýr. Toplumsal ilerlemenin olabilirliðini kabuletmemektedir. Bu olaylarýn ve olgularýn zaman içinde bellibir sýrayý izlemesi zorunluluðundan da vazgeçmekdemektir. Ýþte bu noktada postmodernizmin özel bir anlamkazana terimi “historicity” ortay çýkýyor. Belki de bu terimianlatmanýn en iyi yolu mekanda kolaj ne ise zamanda“historicity” o demektir diye bulunabilir. Zaman vemekanýn simetrik konumu kolaj ile historicity'i de simetrikhale getiriyor. Modernizm düþüncesi olaylarýn ve olgularýnkronolojik sýralanýþýnda kesinliði gerektirirken,postmodernizm “historicity” kavramýnda, zamandakisýralamada böyle bir kesinlik aranmaz,anakronik vezamanýnda olmayan olmayanlarýn oluþturabileceklerininbulunmasýný sürdürmek ister. Historicity'de bir anlamdageçmiþin günü kurmakta kullanýlabilmesi içerilmektedir.Ama bu kullanýþta tarihi olana bir üstünlük atfedilmez,ona özel bir saygý duyulmaz. Bu kullanýþ tarihi bir tür talanetmedir, ondan kopmanýn ya da kurtulmanýn bir yoludur.

Postmodernizm mekanýn otonom ve baðýmsýz olduðu,estetik amaç ve ilkelerle biçimlendiði, bu biçimlenmenintoplumsal amaçlarla iliþkili olmadýðý varsayýmýnadayanmaktadýr. Çýkarlarla yoðrulmamýþ güzellik, tekbaþýna, amaç haline gelebilmek için yeterli bulunmaktadýr.Kentin bir bütün olarak görülmesinden ve bu bütüneiliþkin hedeflerin konulmasýndan vazgeçilince kent;parçalý, geçmiþin deðiþik formlarýnýn üst üstegeldiði,deðiþik kullanýþlarýn bir kolajýndan oluþan, birçoköðesinin de geçici olduðu bir oluþum olarakalgýlanmaktadýr. Kentin böyle algýlanmasý halinde rasyonelkapsamlý planlama anlayýþýnýn yerini deðiþik projelerdenoluþan bir plan anlayýþý almakta ve kentsel tasarýmprojeleri ön plana çýkmaktadýr. Postmodernist çizgidedaha radikal bir tutum takýlýrsa, tam katýlýmcý, plancýnýnoyunun belirleyici olduðu deðil, oyunun bir parçasý halinegeldiði bir planlama anlayýþý ortaya çýkacaktýr.

Postmodern plancý ya da tasarýmcýlar, kullanýcýlar yadakentte yaþayanlarla karþýlýklý iletiþim içinde bulunmayý,daha kolayca kabul edeceklerdir. Oluþan çevreyi kendileridenetlemekten vazgeçeceklerdir. Çevrenin içindeyaþayanlarca, kendi kendini çeþitlendirmesini, anlamýnýsürekli olarak deðiþtirmesini, kabul edeceklerdir. Butasarýmda bir kent ya da metropol anarþik ve arkaik,sürekli kendini yenileyen, anlamýný deðiþtiren bir iþaretlerve semboller sistemi olarak görülmektedir.Postmodernizm bu sistem içinde modernizm gibi biranlam bulmaya çalýþmaz. Bu popülist bir bakýþ açýsýdýr.Hatta serbest piyasa popülizmi olarak da görülebilir.Beraberinde bir derinlik kaygý getirmekte, kente bakýþýyüzeyselleþtirmektedir. Ama postmodernizmde zatenyüzeyselliðe olumsuz bir deðer yüklenmesi söz konusudeðildir.

Ýlhan Tekeli, , Ýmge Kitabevi, Ank., 1999,29-31, 47.

Modernite Aþýlýrken SiyasetModernite Aþýlýrken Siyaset

Postmodernizm Üzerine

Postmodernizm her türlü belirlemenin karþýsýnda vaziyetalýyor. Ýster zaman içindeki geliþmelere iliþkin üstanlatýlardan olsun, ister bir bütünün parçasý olarakgörülmekten kaynaklanan olsun, tüm belirleyici söylemlerkuþkuyla karþýlanýyor. Böyle olunca determinizmin yanibelirlenmenin yerini bir arada bulunma, bir yerel baðlamiçinde yer alma ya da “contextual” analiz alýyor. Bir yapýoluþturma ya da sistem kurmanýn yerine kolaj, montajgeçiyor. Bir toplulukta bütünlük, homojenlik, süreklilik vebelirlenimler görmenin yerini parçalanma, farklýlýk,belirlenemezlik, kaos, geçicilik ve süreksizlik görme alýyor.

Postmodernizm, dýþ gerçekliðin nesnel ve karalý olaraktemsil edilebileceði inancýnýn bir aldanýþ olduðunu kabulediyor. Bu durumda epistemolojiyi (bilgi felsefesi-editörün notu) reddederek onun yerine (hermeneutic)yorumbilimi koyuyor. Bu dýþ gerçekliðin varlýðýnýn reddianlamýna gelmiyor. Postmodernizm bu tartýþmadankurtulmanýn yolunu metin üzerinde çalýþmakta görüyor.Görgülü algýlamanýn yerini okuma alýyor. Böyleceepistemolojinin çözülüþü ya da bitiþi kabul edilerek, onunyerine metnin ya da söylemin yorumlanmasý alýncabunlarýn her biri ya Foucault'da olduðu gibi “güç söylemi”ya da Lyotard'da olduðu gibi bir “dil oyunu” niteliðinikazanýyor. O zaman da bu metinlerden birinin diðerineüstünlüðü kalmýyor.

Nesnel gerçekliðin bilgisinin olamayacaðý kabul edilincebu bilgiye sahip olmanýn, aydýna ya da elite yüklediðiöncülük, yol göstericilik dayanaðýný yitiriyor. Onun belki detek sorumluluðu soru sormaya, eleþtirici olmayaindirgeniyor. Baþkasýnýn adýna karar vermek olanaðýkalmýyor, karar sahibine, yani bundan doðrudanetkilenecek olana býrakýlýyor.

Kararýn baþkasýna býrakýlmasý yalnýz epistemolojinin vetemsilin tükeniþiyle ilgili deðil, ayný zamanda metafizikinsan kavramýnýn tükeniþiyle de yakýndan ilgili. Ýnsanbilimini geliþtirmek için harcanana yapýsalcý çabalarýn,insanýn evrensel deðiþmez özünün bulunabileceðidüþüncesi metafizik olarak görülüyor. Bu noktaya gelinceevrensel bir ahlakýn kurulmasý ümitlerinin de tükendiðinikabul etmek gerekiyor.

Ýnsanýn yaþadýðý toplumda bir bütünlüðün bulunduðu veonun tarafýndan belirlendiði yadsýnýnca kiþinin benliðininde kiþinin parçalanmýþ deneyi içinde çözüleceðini de kabuletmek gerekiyor. Bunun da bütünlüðü kalmýyor. Budurumda kiþinin uyum sorunlarýnýn niteliði de deðiþiyor.Bütünlüðü ön plana çýkaran postmodern toplumun kiþisiþizofrenik etkiler altýnda bulunacaktýr.

Sanatta elitist dýþý seçmeler meþrulaþmaktadýr. Serbestpiyasa popülizminin beðenileri ön plana çýkmaktadýr.Baudelaire'in modernizmi tanýmlarken dayandýðý geçici ilekalýcý arasýndaki gerilimin kalýcý yaný ortadan kalkmýþtýr.Gericilik, süreksizlik, parçalanma ve kaos yaný kalmýþtýr.Buna paralel olarak bir derinlik anlayýþý kaybý olmuþtur.Yüzeysele razý olunmuþtur.

yaþadýðý toplumla baðlarýný koparmaktadýr.Kentlerimiz dünya iþbölümündeki görevini baþarýylayerine getirmektedir: bireysellik, belirsizlik, tüketimçýlgýnlýðý, eklemlenmiþ üretim tarzlarý, gerek popülerkiþilere gerek geliþmiþ ülkelere öykünme, tvprogramlarýnda önerilen yaþam tarzýný taklit etme,düþük kentsel yaþam kalitesi, parçalanmýþ kentmekanlarý, ihmal edilen tarihsel doku, devasaalýþveriþ merkezleri ve lüks konutlarýn yanýnda yoksulve yoksun gecekondu alanlarý …

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

Kapitalizmin küresel boyutu için bkz. Karl Marks,Friedrich Engels, “Komünist Manifesto”,

, Sol Yay., Ank., s. 113-115.Maurice Dobb, , Belge Yay., Ýst.,1992.

Yasemin Özdek, “Globalizmin Ýdeolojik Hegemonyasý:Yanýlsamalar”, , S. 32/3, Eylül1999, s. 47.

Korkut Boratav, “Ekonomi ve Küreselleþme,”, KÝGEM,

Ank., 1996, s. 26.

Haluk Geray, “Ýletiþim, Bilgi Toplumu ve Küreselleþme,”, s. 35.

Henk Thomas, “The Erosion of Trade Unions,”

, Zed Books,London, 1995, s. 5.

Hakan Arslan, “Küreselleþmenin Emek ÜzerindekiÝdeolojik Etkileri ve Seçenek Sorunu”,

, Ýmge Kitabevi, Ank.,2000, s. 263

Ahmet Fazýl Özsoylu, ,Baðlam Yay., Ýst., 1996, s. 96.

Gülten Kazgan,, Altýn Kitaplar, Ýst., 1999, s. 360.

Sema Erder, “Kentteki Enformel Örgütlenmeler, “Yeni”Eðilimler ve Kent Yoksullarý”,

, Tarih Vakfý Yay., Ýst., 1998, s. 111.

Ýlhan Tekeli, “Kentleþmeye Kapital Birikim SüreçleriAçýsýndan Bakmanýn Saðladýðý Açýklama Olanaklarý”,

, TMMOB Mimarlar Odasý Yay.,Ankara, s.167.

Tarýk Þengül, “Bir Mekansal Sabit Olarak Yerel Ölçek”,, Yýl 3, S. 9, Mart Mayýs 1996, s. 59.

KomünistManifestonun Doðuþu

Kapitalizmin Geliþimi

Amme Ýdaresi Dergisi

Emperyalizmin Yeni Masalý Küreselleþme

Emperyalizmin Yeni Masalý Küreselleþme

Globalisation and Thirld World Trade Unions: TheChallenge of Rapid Economic Change

KüreselleþmeEmperyalizm Yerelcilik Ýþçi Sýnýfý

Türkiye'de Kayýt Dýþý Ekonomi

Tanzimattan XXI. Yüzyýla TürkiyeEkonomisi

75 Yýlda Deðiþen Kent veMimarlýk

KentPlanlamasý Konuþmalarý

Ada Kentliyim

20 21

Page 12: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Kentsel Dönüþüm Üzerine

Kentsel dönüþümün Türk Planlama literatüründetartýþýlmaya baþlamasý, 1980'lerin dýþa dönük, büyükölçüde küreselleþen dünyada bir yer edinme çabalarý ileþekillenen hükümet politikalarýnýn bir uzantýsýdýr. Buanlamda dönüþüm, küresel kentler sistemi içerisindeyeniden tanýmlanan kentsel alanlarýn fiziksel mekandayeniden yapýlandýrýlmasýnýn bir gerekliliðidir. Bubaðlamda yerel yönetimlerin etkinliðinin ve özel sektör-kamu iþbirliði olanaklarýnýn arttýrýlmasý gibi sermayeninakýþkanlýðýný hýzlandýracak örgütlenmelerdesteklenirken, kentsel yeniden yapýlanmanýn baþaktörleri olan yerel halkýn katýlýmý da sorgulanmaktadýr.Ancak, 1970'lerden beri dünyada tartýþýlmakta olan buörgütsel düzenlemeler Türk planlama deneyimi içinyenidir. Bu nedenle küresel sermayenin çekici bulacaðýve böylece kentinin küresel düzlemde rekabetiniartýracaðý merkezi alanlarda dönüþümün saðlanmasýndabir araç olarak ele alýnmasý gereken kentsel dönüþümuygulamalarý, Türk planlama sistemi içerisindekullanýlamaz hale gelmiþ tarihi doku, çöküntü alanlarý veözellikle ýslah planlarý ile dönüþümü saðlanamamýþgecekondu alanlarýnda tek çözüm olarak önesürülmektedir. Böylesi bir ele alýþ, kavramsal içeriðiboþaltýlmýþ, eleþtirel sorgulamalardan yalýtýlmýþ,tamamýyla uygulamaya yönelik örgütlenme modelleri ileiþleyen, bu nedenle olasý sonuçlarý göz ardý edilmiþ birmekansal dönüþüm biçimi ile sonlanmaktadýr. Oysadünya örnekleri kentsel dönüþüm uygulamalarýndasorgulanmasý gerekli iki nokta üzerinde durmaktadýr.Birinci nokta dönüþümün gerçekleþme süreci üzerinedir.Ankara'da uygulanmýþ ve uygulanmakta olan dönüþümprojeleri göstermektedir ki, özel sektör-kamu iþbirliðisadece kentsel yeniden yapýlanmanýn çekici bulacaðý,yüksek rant deðeri taþýyan merkezi alanlarda dönüþümüolanaklý kýlmaktadýr. Ýkinci nokta dönüþümün kent sosyalcoðrafyasýna etkileri üzerinedir. Kentsel dönüþümuygulamalarýnda, örgütlenme modeli içerisinde katýlýmboyutu ne olursa olsun, nüfus deðiþimi kaçýnýlmazdýr.Özel sektör, kâr elde edebileceði alanlarý tercih ederkenarazi rantý yüksek uygulama alanlarýna yönelmekte,dönüþümün tamamlanmasý ile mevcut rant deðerini yenive yüksek kalitede bina ve çevre düzenlemeleri ile dahada yükseltmektedir. Bu nedenle pek çok kentseldönüþüm projesinin baþlýca hedeflerinden olan mevcutnüfusun barýndýrýlmasý, uzun dönemdegerçekleþtirilememekte, bu alanlar orta ve yüksek gelirgruplarýnca ele geçirilmektedir. Aslýnda hem özel sektörhem de yerel yönetimler proje raporlarýnda elealmamakla ve hiç dile getirmemekle birlikte bu sosyaldönüþümü beklemekte ve hatta istemektedir. Çünküyýllardýr süregelen çöküntü ve gecekonduproblemlerinden sonra sosyal dönüþüm, fizikseldönüþümden sonra gelecek kültürel ve ekonomikyeniden yapýlanmanýn bir göstergesidir.

Özlem Dündar, “Kentsel Dönüþüm Uygulamalarýnýn SonuçlarýÜzerine Kavramsal Bir Tartýþma, Özet,

TMMOB Þehir Plancýlarý Odasý, Ýst., 2003, s.65.Kentsel Dönüþüm

Sempozyumu,Kentsel Dönüþüm

Sempozyumu,

olarak reklam hukuku açýsýndan ve ikinci olarak dakentsel dönüþüm, kentlerde yapý süreçleri ve planlamaaçýsýndan... Birinci alana dair tartýþmalarý, iþin ehliinsanlara býrakmanýn doðru olduðuna inanýyorum. Ancak,bir cümle ile de, bu ilanýn ben de yarattýðý þaþkýnlýðýpaylaþmak isterim. Dubai Towers adý ile gündeme gelen,her açýdan þaibeli bir projenin, Cumhuriyet gibi ulusaldeðerlere sahip çýktýðýný ifade eden bir yayýn organýndatam sayfa ilanýn yer almasý anlaþýlýr görünmüyor. Bilim,hukuk, kent planlama ilkeleri, çevre, kentsel demokrasive tüm bunlarýn bileþimi olarak, örneðin yayýn alanýndahalký doðru bilgilendirme anlayýþý nerede kalýyor? Bureklam ve haberin, yarattýklarý çeliþkiler ile tarihedüþülmüþ önemli notlar olduðunu sanýrým unutmamakgerekiyor.

Bu baðlamda, kentsel dönüþüm kavramýný ve bukavramýn yansýmalarýný ele almakta, öncelikli bir önemolduðu açýktýr.

Uygarlýk ve insanlýk tarihi, bir anlamda kentlerin tarihiolarak da görülebilir. Ýnsanoðlu göçebe yaþambiçiminden, yerleþik yaþam kültürüne binlerce yýlýk birtarih kesitinde ulaþmýþtýr. Ýlk yerleþim mekanlarý, insanlýkve uygarlýk tarihinin de ilk ve kalýcý “izleri”ni ortayakoymuþtur. Mezopotamya, Antik Yunan ve Anadolukentleri, uygarlýk tarihinin de baþlangýcý olarakgörülmektedir. Kentsel yerleþimin, o günün egemendüþünce anlayýþý ile þekillendiði, ticaretin baþat olduðuerken dönem yunan antik kentleri, bir noktadademokrasi anlayýþýnýn da biçimlendiði mekanlar olmuþtur.Yüzyýllar içinde, tarým ve hayvancýlýk faaliyetleri vebunlarýn yansýmasý olan ticari iliþkiler, paylaþým savaþlarý,keþifler, iþgaller yeni kent ve yerleþim alanlarýný ortayaçýkarmýþ, doðal olarak da bu mekanlar deðiþim vedönüþüme açýk olmuþtur.

Düþüncenin merkezde olduðu kentlerden, ticaretinbelirleyici olduðu kentlere doðru bir dönüþüm yaþanmýþ,sonrasýnda ise dinin þekillendirdiði kentsel ortam ortayaçýkmýþtýr. Kentsel deðiþime iliþkin tüm bu süreçlerde,hakim ideoloji kentin fiziksel yapýsýný da belirlemiþtir. Bunoktada, burjuvazinin tarih sahnesine çýkmasý ve kentortamýnda ticari faaliyetin belirleyici olmasý, örneðinortaçað kentlerinin karakterini gösterir. Öte yandan,bilim ve teknolojideki geliþmeler, aydýnlanma sürecininyansýmalarý ve sanayii devrimi ile birlikte tarih sahnesineyeni bir sýnýf çýkmýþtýr... Ýþçi sýnýfýnýn ihtiyaç vetaleplerinin kent mekanýna yansýmasý ise bir baþkadönüþümü ifade etmiþtir/etmektedir...

Günümüzde kentler; Sanayi Devrimi ile bugünküniteliðine bürünme yolunda önemli bir dönemeç katetmiþ ve son tahlilde kapitalizmin en önemli “uygarlýk”göstergelerinden biri olmuþtur. Ancak, bugün

Ýnsan Yerleþimlerinde, Sürekli Deðiþim veDönüþüm...

II. Ýnsan Yerleþimleri ve Yeni PolitikaArayýþlarý

kentsel dönüþüm: pazarlamanýn dayanýlmaz hafifliði...

Dr. Ethem Torunoðlu*

Bir yandan, bilim ve kamu yönetimi ortamlarýnda“Kentsel Dönüþüm” tartýþmalarýnýn sürdüðü, biryandan da Ýstanbul'da durak kondu vakalarýnýnyaþandýðý, Ankara'da Altýndað ve Mamak'tagecekondularda yaþayan yoksul insanlarýn yeni imarve rant planlarý nedeni ile yerlerinden/yaþamortamlarýndan sökülüp atýldýðý bir dönemde,“3.köprü, Dubai Towers, Haydarpaþa, Galataport“gibi projelerin kentlerimize yeni imkanlar sunacaðýtezleri ortaya atýldý.

Ve hemen sonrasýnda, tüm bilimsel bulgular birkenara býrakýlarak, büyük kentlerimizdeki bu alanlaruluslar arasý sermayeye pazarlanmaya baþlandý. Bunoktada, kentsel politika yazýnýnda önemli birtartýþma alaný olan “kentsel dönüþüm” kavramý

içeriði boþaltýlarak, bu yaðma arayýþýnýn kýlýfý olarakgündeme getirildi.

Bu yazý, yanlýþ bir zeminde giden tartýþmalara, birazolsun açýklýk getirmek amacý ile kaleme alýnmýþtýr.Ayrýca, bu yazý, bir anlamda, gerçeklerin üstüneörtülen kýlýfý/örtüyü kaldýrarak, “kentsel dönüþüm”kavramýný ve yansýmalarýný tartýþmaya çalýþacaktýr.

25 Ekim 2005 Cumhuriyet Gazetesi'nin 11.sayfasýnda bir ilan: “Dubai Towers - ÝstanbulKarþýnýzda! “ve ayný gazetenin 13. Sayfasýnda birhaber: “... Dubai'den çýktý, BaþbakanErdoðan'ýn bu ayýn baþýndaki Dubai ziyaretiyletemelleri atýlan, fakat yatýrým yeri konusundakisýkýntýlar nedeni ile imza töreni ertelenen projenin ilkadýmýný, Levent'te deðer tespiti yapýlmayan araziyeinþa edilecek iki kule oluþturacak...”

Bu reklamýn ve haberin, iki noktadan ele alýnmasýgerektiðini düþünüyorum. Birincisi, gazetecilik/yayýnilkeleri ve basýn ahlak yasasý ve bunlarla baðlantýlý

I. Bugüne Dair ya da Tarihe DüþülenNotlar

gökdelen

“Quand la misère grandit et l'espoir quitte lecœur des hommes, seule reste la révolution.”

Sefalet her yaný kapladýðýnda ve umut insanlarýnyüreðini terk ettiðinde, geriye kalan yalnýzcadevrimdir.

Oscar Niemeyer (Mimar-Brezilya)

23

Page 13: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Postmodernizm, Mekan ve KentTasarýmý Üzerine

Mimarlýk ve kent tasarýmý alanýndapostmodernizmin, kabaca, planlama ve geliþmeningeniþ ölçekli, metropol çapýnda, teknolojik bakýmdanrasyonel ve etkin kent üzerindeyoðunlaþmasý gerektiði konusunda ýsrar eden vebunu kesinlikle yapmacýktan uzak bir mimari iledestekleyen (“uluslararasý üslup” türü modernizminsade “iþlevselci” yüzeylerini düþünün) modernistdüþünceden bir kopuþ anlamýna geldiðinidüþünüyorum. Bu anlayýþa karþýt olarak,postmodernizm kentsel dokuyu zorunlu olarak parçabölük görür; geçmiþ biçimler bir “palimpsest”teolduðu gibi üst üste yýðýlmýþtýr, günümüzünkullanýmlarý (ki çoðu gelip geçici olabilir) bununüzerinde yer alan bir “kolaj”dýr. Metropolüntamamýný hakimiyet altýna almak olanaksýz olduðunagöre, kent (Postmodernistlerin planlamayladeðil sadece tasarýmla uðraþtýðýna dikkat çekerim)basit biçimde bölgesel geleneklere, yerel tarihçilere,tikel istek, ihtiyaç ve fantezilere duyarlý olmayýamaçlar; böylece, uzmanlaþmýþ, hatta büyük ölçüdemüþterinin zevkine göre biçimlenmiþ mimari biçimleryaratýlý; bunlar mahrem, kiþiselleþmiþ mekanlardan,geleneksel anýtsallýða ve gösterinin þenliðine kadaruzanabilir. Bütün bunlar mimari üsluplarýn eklektikbir biçimde kullanýlmasýna baþvurularak süslenebilir.

Her þeyin ötesinde, postmodernistler mekana nasýlbakýlacaðý konusunda modernist anlayýþtan köklübiçimde koparlar. Modernistler mekaný toplumsalamaçlar uðruna biçimlendirilecek bir þey olarakgörürken, postmodernistler için mekan, belki zamandýþý ve “hiçbir çýkar gözetmeyen” bir güzelliðin kendiiçinde bir amaç olarak elde edilmesi amacý hariç, herþeyin üzerinde yükselen bir toplumsal amaçlazorunlu hiçbir baðý olmayan estetik hedef veilkelere göre biçimlendirilecek baðýmsýz ve özerk birþeydir.*

Jencks'e göre, hepimiz zihnimizde, baþka yerlerdeyaþadýðýmýz (çoðunlukla turistik) deneyimlerden,sinemadan, televizyondan, sergilerden, turizmbroþürlerinden, popüler dergilerden vb. edinilmiþbilgilerden oluþan bir (hayalimüze) ile dolaþýrýz. Bunlarýn hepsinin ayný andaoynamasý kaçýnýlmazdýr. Üstelik bunun böyle olmasýda hem heyecan verici, hem saðlýklýdýr. “Eðer farklýçaðlarda ve kültürlerde yaþama olanaðýmýz varsa,neden kendimizi þimdiki zamanla, yaþanan yerlesýnýrlamalý? Eklektizm, seçim þansý olan bir kültürünevrimidir.” Lyotard'da bu duyguya aynen yanký verir.“Eklektizm çaðdaþ genel kültürün baþlangýçnoktasýdýr: Ýnsan reggae dinler, bir Westernseyreder; öðlen yemeðinde McDonald's yer, akþamyerel mutfak çeþitlerinden; Tokyo'da Paris parfümüsürer, Hong Kong'da 'retro' giyinir.”

planlarý

tasarýmý

musée imaginaire

Ýstanbul'dan New York'a, Rio'dan Pekin'e kadardünyanýn pek çok yerinde ortaya çýkan kentselsorunlar (mekânsal adalet, kent yoksullarý, kentselhizmetlerin eksikliði v.b.) bir dizi yeni politikaarayýþlarýný da gündeme getirmiþtir. Kapitalist üretimiliþkilerinin biçimlendirildiði ve yeni üretimsüreçlerinin örgütlendiði kentler, kapitalist ekonomi-politiðin doðal bir sonucu olarak sosyal ve siyasalanlamda eþitsizliði yeniden üreten yapýlarý ortayaçýkarmýþtýr. 21. Yüzyýlda, dünya nüfusun büyük birbölümünün kentlerde yaþadýðý düþünüldüðündekentsel sorunlarýn çözümlenmesi ve bu sorunlarýnçözümüne dönük politika arayýþlarý önem ve öncelikkazanmaktadýr. Ancak, bu noktada kritik olan olgu,bu çözümleme sürecinin dayanacaðý bilimsel veideolojik temeldir. Bugün, kentsel siyaset alanýndaegemen olan liberal söylemin ve ipoteðin ötesinegeçerek, bir takým sorularý gündeme getirmek ve buyazýnýn temel amacý olarak görülebilir. Bu noktada,açýktýr ki; insanlýk ve uygarlýk tarihini eksik ve yanlýþyorumlamak, kente dair yaklaþýmlarý daçarpýklaþtýrmaktadýr. Örneðin, liberal egemensöylem, genel yaklaþým olarak kenti; üretimiliþkilerinden ve bu iliþkilerin mekâna yansýmasýndanbaðýmsýz olarak ele almakta ve ardýndan insanlarýnkentlerde bir araya gelmesini toplumsal ve kültürelnedenlerle açýklamaktadýr. Bu durumda, liberalsöylemin yarattýðý negatif etki ve kavram kargaþasýaçýða çýkarýlmadan bilimsel anlamda önemli adýmlarýnatýlmasý zor görünmektedir.

Kent tarihi ve kent yönetimi, bir uygarlýk tarihiolmakla birlikte, kapitalizmin geliþmesi sadecekentsel geliþmeye koþut bir geliþme olaraktanýmlanamaz. Çaðdaþ anlamda, kent yönetiminin vekapitalist toplumun temelleri on sekizinci ve ondokuzuncu yüzyýllarda atýlmýþ, kentsel yaþamýtanýmlayan kurallar, normlar, hukuk ve sosyal iliþkiler,özgürlük ve demokrasi gibi kavramlar, seçilmiþinsanlardan oluþun kent yönetimleri tarihsel süreçiçerisinde yerini almýþtýr.

Milletlerarasý Modern Mimari Kongresi (CIAM)ve Atina Anlaþmasý-1933Komün Özgürlükleri Avrupa Þartý-1953Avrupa Komünleri Konseyi Yerel Özerklik Kararý-1960Habitat-I Vancouver Konferansý-1976Avrupa Kentsel Þartý-1992Habitat II Ýstanbul Konferansý ve ÝstanbulDeklarasyonu-1996BM Genel Kurulu, Ýstanbul +5 Özel Oturumu-2001

Yukarýda, geride býraktýðýmýz yüzyýl içinde, kentleþmeve insan yerleþimleri alanýnda milat olaraktanýmlanabilecek bazý toplantýlar, konferans ve

III. Kentleþme Alanýnda UluslararasýGeliþmeler

belgelerin isimleri kronolojik bir sýra ile belirtilmiþtir.Bir dizi toplantý sonucunda ortaya çýkan ürünler,politikalar ve bunlarýn uygulamaya yansýmalarýkentsel politika alanýnýn önemini de ortaya koyanolgulardýr. Bu noktada, özellikle de son dönemde,kentsel alana ve insan yerleþimleri sorununa dönükilginin arttýðý, bir dizi politika arayýþýnýn veuluslararasý temasýn olduðu tespitini yapmak yanlýþolmasa gerekir. Yukarýda da belirtildiði gibi, bir diziarayýþ, uluslararasý konferans, daha çok da BirleþmiþMilletler (BM) þemsiyesi altýndaki giriþimler, insanyerleþimleri alanýna iliþkin sorunlarý tartýþmaya deðerbulmuþlardýr. Ancak, bu çabalarýn çözüm bulucuolmaktan uzak olduðu da açýk ve gerçektir.

BM Anlaþmasý'nýn 55. Maddesi “daha yüksek yaþamstandartlarýna, tam istihdamýn, ekonomik ve sosyalgeliþme ve ilerlemeye ulaþmak”tan söz etmektedir.Bu amaçlarý yerine getirmek amacýyla BM ailesi,BM'nin kendisi ve ona baðlý çeþitli kuruluþlar, teknikiþbirliðinden çeþitli araþtýrmalara, uluslararasýkonferanslara, ticaret, sanayi, tarým gibi altsektörlerdeki projelere kadar bir dizi programlageliþmekte olan ülkelerin ekonomik ve sosyalkalkýnmasýna iliþkin uluslararasý bir çaba içerisindegörünmektedir. Örgütün geliþmekte olan ülkelerdekikalkýnmayý hýzlandýrmak üzere belirlediði, amaç vehedeflerin arasýnda uluslararasý ticaret, sanayileþme,tarým ve beslenme, kadýn sorunu, nüfus hareketleri,çevre, insan yerleþimleri, kalkýnmada bilim veteknoloji gibi konularda oluþturulacak politikalarönemli yer almaktadýr. Tüm bu çalýþmalarýntemelinde þöyle bir iddianýn olduðunu söylemekolasýdýr:“Geliþmekte olan ülkelerin karþý karþýya olduðusorunlarýn çözülmesi ve kalkýnmalarýnýnhýzlandýrýlmasý, dünya ekonomisinin düzenli birþekilde büyümesi ile dünya barýþ ve istikrarýnýnsaðlanmasý için yaþamsal öneme sahiptir.”

Ancak, uluslararasý ölçekte demokratik, adil veeþitlikçi amaç ve söylemlere dayalý görünen buçabalarýn birer iyi niyet bildirgesinden öteyegeçmeleri þöyle dursun, II. Dünya Savaþý'nýn içindençýkýp gelen bu örgütlenme son yýllarda özellikledünya barýþ ve güvenliði konusundaki tavrý ile ciddiprestij kaybýna uðramýþ, örgütün doðrudan kendisive yapýsý tartýþmalý hale gelmiþtir. SSCB ve yarattýðýdeðerlerin ortadan kalkmasý ve dünyanýn siyasi veaskeri liderliðinin ABD'ye kalmasý ile birlikte BM veözellikle Güvenlik Konseyi ABD'nin örneðin; “askerimüdahalelerinin” dahi meþrulaþtýrýldýðý bir yer halinegelmiþtir.

Diðer yandan uluslararasý ekonomik sistemaçýsýndan belirleyici faktörler de, BM'e özelanlaþmalarla baðlý uzmanlýk kuruluþlarý olarakgörünse de uluslararasý sermayenin sözcüsü olanDünya Bankasý, IMF gibi kuruluþlardýr. Bukuruluþlarýn az geliþmiþ ülkeler için belirlediði yapýsaluyum programlarý, para politikalarý geliþmekte olan

24 25

Page 14: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Farklýlaþmýþ zevk ve kültürlerin coðrafyasý, birçokbakýmdan, yüksek enternasyonalizmin herhangi biralanýnda olduðundan daha þaþýrtýcý birenternasyonalizm potpurisi haline gelir. Bu belki dedaha çok çorba olduðundandýr. Buna bir de güçlügöç akýmlarý (yalnýzca iþgücünün deðil, sermayeninde göçü) katýlýnca, ortaya bir sürü “küçük” Ýtalya'lar,Havana'lar, Tokyo'lar, Kore'ler, Kingston'lar,Karaþi'lerin yaný sýra Chinatown'lar, Latin Amerikakökenlilerin 'larý (mahalleleri) Arap semtleri,Türk bölgeleri ve benzeri çýkar. Ne var ki, SanFrancisco gibi, azýnlýklarýn topluca çoðunluðuoluþturduðu bir kentte bile bunun etkisi,imgelerinüretimi, temsili görünümler,kostümlü seyirler,sahnelenmiþ etnik festivaller aracýlýðýyla, gerçekcoðrafyanýn üzerine bir peçe çekilmesidir.

Maskeleme yalnýzca postmodernizmin eklektikalýntýlama eðiliminden deðil, yüzeylere olan açýk birhayranlýktan kaynaklanýr. Örneðin, JamesonBonaventure Oteli'nin dýþarýyý ayna gibi yansýttýðýcam duvarlarýnýn, aynen aynalý gözlükleri takanýngözlerinin görülmesini engellemesi gibi, “dýþarýdakikenti itmeye” yaradýðý ve böylece otelin çevresinden“tuhaf ve yeri belli olmayan bir biçimde kopmasýný”mümkün kýldýðý kanýsýndadýr. Yapmacýk sütunlar,süslemeler, zaman ve mekan bakýmýndan çok farklýüsluplardan yapýlan alýntýlar, postmodern mimariyeJameson'un yakýndýðý o “planlanmýþ derinsizlik”duygusunu kazandýrýr. Ama maskeleme yine de birmahalde kökleþmiþ olmanýn tarihselciliðiyle hayalimüzeden devralýnmýþ enternasyonalizmarasýndaki,iþlev ile fantezi arasýndaki, üreticiningösterme amacýyla tüketicinin mesajý alma istekliliðiarasýndaki gerilimi sýnýrlar. **

1968'de Martin Luther King'in suikasta uðramasýnýnardýndan patlak veren sokak gösterilerinden sonra,politikacýlardan, meslek sahibi insanlardan ve iþaleminin önde gelenlerinden oluþan küçük ama etkilibir grup insan, kentin yeniden barýþmasý için neyapýlabileceðini düþünmek üzere bir araya geldiler.1960'lý yýllarýn kent yenileme çabalarý, bürolardan,çarþýlardan, ve az sayýda da olsa örneðin Miss vander Rohe'nin yaptýðý One Charles Center türündençarpýcý mimari örneklerinden oluþan, ileri derecedeiþlevsel ve modernizmin çizgilerini taþýyan bir kentyaratmýþtý. Sokak gösterileri bu kent merkezinincanlýlýðýný ve o güne kadar yapýlmýþ yatýrýmlarý tehditediyordu. Bu önde gelen insanlar, kentin bir camiaolarak algýlanmasýna, sýradan vatandaþlarýn kentmerkezinde ve kamusal alanlarda hissettiði kuþatma

barrio

ülkelerin ulusal politika ve programlarýnýn önündegitmektedir. Dýþ borç yükü altýndaki ve dýþfinansmana ihtiyaç duyan az geliþmiþ ülkelerinDünya Bankasý ve IMF tarafýndan dayatýlanpolitikalara karþý çýkabilecek gücü bulunmamaktadýr.

Son yýllarda uluslararasý finans kuruluþlarýncageliþmekte olan ülkelere, sermayenin dolaþýmýnýnönündeki ulusal engellerin kaldýrýlmasý, korumacýlýðýnazaltýlmasý, ulusal devletlerin ekonomik ve sosyalalanlardaki rolünün azaltýlarak bu alanlarýn piyasamekânizmalarýna açýlmasý, “yerelleþme” gibibirbirleriyle iç içe geçmiþ neo-liberal politikalardayatýlmaktadýr. Bunlarýn sonucunda, uluslararasý veulusal boyutlarda yaþanan eþitsizliðin vebölüþüm/paylaþým dengesizliðin daha da artacaðýaçýktýr.

Bu konuda bir örnek olarak Habitat II Konferansý'nýnda ilgi alaný içerisinde yer alan altyapý konusunaeðilmekte yarar görülebilir. Habitat II ÝstanbulKonferansý öncesinde, Dünya Bankasý'nýn hazýrladýðý1994 Dünya Kalkýnma Raporu'nda geliþmekte olanülkelerin altyapý yatýrýmlarýna yýlda 200 milyar dolarharcadýklarý, bu rakamýn ulusal hasýlalarýn % 4'üne,toplam yatýrýmlarýnýn beþte birine karþýlýk geldiðibelirtilmektedir. Ancak, altyapýda görülen olumlugeliþmelere karþýlýk bugün geliþmekte olan ülkelerdeyaþayan bir milyar insana temiz su götürülemediði,yaklaþýk iki milyar insanýn da yeterli kanalizasyonþebekesine sahip olmadan yaþadýðý dilegetirilmektedir.

Dünya Bankasý'na göre çözüm, 1980'lere kadarönemli ölçüde kamunun yatýrým yaptýðý alanlar olarakgörülen altyapý alanýnýn ticarileþtirilmesi, rekabeteaçýlmasý ve özel giriþimciliðin çeþitli yöntemlerlealtyapý alanýnda yerini almasýdýr. Bu þekilde kamununbugüne kadar istenen nitelik ve yeterliliktesaðlayamadýðý altyapý hizmetlerindeki performansözel sektör eliyle “yükseltilecektir”.

Ancak, tamamý altyapý hizmetlerinin piyasamekânizmalarýna olabildiðince açýlmasý konusunaayrýlmýþ olan Dünya Bankasý Raporu'nun sonbölümünde “altyapý hizmetlerinin ticari þirketlerceyürütülmesinin bu hizmetlerinin fiyatlarýnda (özellikleelektrik ve su temininde) yükselmeye neden olacaðý”adeta bir ayrýntý olarak belirtilmektedir. Bu durumdaalt yapý hizmetlerinin ticarileþmesi sonucunda ortayaçýkacak bedelin geniþ halk kesimleri tarafýndanödeneceði de ortaya çýkmaktadýr.

Birleþmiþ Milletler'in Aralýk 1982 Genel Kurulu'ndaise 1987 yýlý Uluslararasý Konut Yýlý olarak ilânedilmiþtir. Uluslararasý Konut Yýlý'nýn amacý ise þuþekilde tariflenmiþtir: “... özellikle geliþmekte olanülkelerdeki yoksullarýn, barýnak ve mahallelerinin birkýsmýný iyileþtirmek ve 2000 yýlýna kadar bukonularda yollar ve araçlar ortaya koymak ve tümsorunlarý çözmek ...”

Bu geliþmelerin ardýndan, Birleþmiþ Milletler ÝnsanYerleþimleri Komisyonu 9. Toplantýsý ve Genel Kurulu 5-16 Mayýs 1986 tarihlerinde, yaklaþýk 750 delege ileÝstanbul'da yapýlmýþtýr.1986 Genel Kurulu'nda alýnankararlar, Ýstanbul'da toplanan Habitat II Konferansý'nýn,doðru deðerlendirilebilmesi açýsýndan da önemlidir.

“Sürdürülebilir bir yerleþme sistemini oluþturmak veherkese yeterli konut saðlamak” temel ilkelerinibenimseyen bu uluslar arasý toplantýlarýn, arka planýndakentsel dönüþümde tüm iktidar sermayeye anlayýþýegemendir. Böylece, yeni liberal politikalarýn kentortamýna yansýdýðý bir dönem baþlamýþtýr, 1990'larlabirlikte...

Bu noktada, kamusal yönetim ve denetim süreçleriyerine, sivil toplum kuruluþlarý ile birlikte yönetmekadýna “yönetiþim” (governance) gibi bir kavram ortayaatýlmýþtýr. Devletin küçültülmesi politikalarý ile örtüþenbu yaklaþým, kentsel alana dair süreçlerin yenidentanýmlanmasýný gündeme getirmiþ, yasal durum veteknik süreçler bu kapsamda düzenlemeye alýnmýþtýr.Son dönemde, özellikle 17 Aðustos 1999 DoðuMarmara Depremi sonrasýnda gündeme gelen yeni yasaldüzenlemeler, yeni liberal politikalarýn bu alana yönelikyansýmasý olarak deðerlendirilebilir.

Ayrýca, bu aþamada, Habitat II Konferansý (1996)öncesinde hazýrlanan resmî belgeleri incelediðimizde,yukarýda ifade edilen olgunun kanýtlandýðý dagörülebilecektir:

Türkiye'nin kentleþme alanýnda yaþadýðý geliþmelerideðerlendirebilmek, sorunlarýný ortaya çýkarabilmek içinöncelikle,dünyanýn bir parçasý olarak yaþamak olduðudeðiþmeyi analiz etmek gerekir.

Türkiye'de kentleþme süreci yarým yüzyýldýr devametmektedir. Türkiye ekonomik geliþme içine giren herülkenin yaþamasý kaçýnýlmaz olan bu evrensel süreciyaþamaktadýr. Ama bu sürecin evrensel olmasý herülkenin yaþadýðý deneyin özgül yanlarýnýn bulunmayýþý

“...Bugüne kadar, kent sorunlarýna devletlerin izleyecekleripolitika ve programlarla çözüm getirebileceði görüþüegemendi. Yani çözümün ana ekseni devletlerdi. Buyaklaþýmýn yetersiz kaldýðýný biliyoruz, daha ötesinde,yaþýyoruz.Habitat II Kent Zirvesi þimdi bize yeni bir yaklaþým öneriyorve yeni bir dönem baþlatýyor.Habitat II, devletin, üstlendikleri görev ve sorumluluklarýsorunu yaþayanlarla paylaþmasýný ve onlarýn oluþturduðusivil toplum kuruluþlarýnýn çözüm önerme ve uygulamadadaha aktif bir rol olmasýný öngörmektedir. Habitat II, insanyerleþimlerine iliþkin sorunlarýn çözümü için, buyerleþimlerdeki tüm taraflarýn, yani yerel yönetimler, özelsektör, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluþlarýnýn etkinkatýlýmýný gerekli bulmaktadýr. Ve Habitat II bu amaçla, sözkonusu taraflarýn güçlendirilmesini istemekte, yönetenlerleyönetilenler arasýndaki iliþkilerin yeniden tanýmlandýðý yenibir yönetim anlayýþýný yerleþtirmeye çalýþmaktadýr. Bu hazýrbir çözüm deðildir. Sorumluluk alýnarak geliþtirilecektir ”.

IV. Sermaye Birikimi ve Kentleþme Süreci

anlamýna gelmez. Ülkelerin yaþadýklarý kentleþmedeneyi, bu dönüþüm sýrasýnda ekonomik geliþme ilesiyasal rejim ve yönetimlerinin niteliklerine görefarklýlýklar göstermektedir.

Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnda Türkiye'nin ekonomikpolitikalarýnda farklý üç dönem gözlenmektedir. Birincidönem, savaþ sonrasýndan 1960'a kadar uzanan süreyikapsar. Bu dönemde savaþ döneminin iç pazara hapisolmuþ ekonomisi özellikle tarýmda modernizasyonaaðýrlýk vererek dýþa açýlmaya baþlamýþ, liberalleþmesöylemi içinde özel kesime önem verilmeye baþlanmýþ,demiryollarý aðýrlýklý alt yapý yatýrýmlarý stratejisinden,karayolu aðýrlýklý bir yapý stratejisine geçilmiþtir. Bupolitikalarý kýsa sürede, dýþ ödemeler darboðazlarýortayý çýkýnca, korumacý ithal ikameci bir sanayileþmepolitikasý izlemek durumunda kalmýþ, özel kesimaðýrlýklý siyasal söyleme raðmen kamu kesimi ekonomiiçinde önemini korumaya devam etmiþtir. Ýkinci dönem1960'dan 1980'e kadar uzanmaktadýr. Bu dönemde pekçok geliþmekte olan ülkede olduðu gibi Türkiye'de planlýbir karma ekonomi politikasý uygulanmaya çalýþýlmýþtýr.Ýthal ikamesine dayalý, iç piyasaya dönük birsanayileþme politikasý izlenmiþtir. Karayolu aðýrlýklýaltyapý politikalarý bu dönemde de önemini korumuþtur.Bu politikalar, 1970'li yýllarda yaþanan iki petrolþokunun da etkisiyle, ülkeyi önemli dýþ ödemelerdengesi sorunlarýyla karþý karþýya getirince, 1980'deTürkiye'nin ekonomik politikalarýnda köklü deðiþikliklereyol açmýþtýr. Türkiye içe dönük ekonomi politikasýnýneo-liberal bir çizgide dýþa dönük hale getirmiþtir.Ekonomisini dýþ dünya ile bütünleþtirmeye öncelikvermiþtir. Altyapý politikalarýnda bilgi toplumunungerektirdiði yeni kurumlarý geliþtirmeye çalýþmýþtýr. Budeðiþimler sýrasýnda kamu maliyesi açýklarýönlenemediði için daha önceki dönemlerde görülmeyendüzeyde yüksek bir enflasyon yaþanmýþtýr.

Elli yýllýk dönemde ekonominin dinamiklerinin ve izlenenekonomik politikalarýn etkileri, Türkiye'nin bugünküekonomik yapýsýný ortaya çýkarmýþtýr. Tarýmsal kesim budönemde geçimlik ya da yerel pazarlar için sýnýrlý artýküreten bir yapýdan, ulusal ya da uluslararasý pazarlariçin uzmanlaþmýþ üretim yapan bir yapýya ulaþmýþtýr. Budönüþümle birlikte geliþen tarýmsal üretim teknolojisi,tarýmýn verimliliðini artýrýrken kýrsal alandan büyükkopuþlara da yol açmýþtýr.

Ancak, 1980'den sonra önemli ölçüde azalmýþ olsa da,tüm bu dönem içinde tarým kesiminde uygulanankoruyucu popülist fiyatlandýrma politikalarý kýrsalkesimde küçük üreticiliðin sürmesini saðlamýþtýr. Buolgu bir ölçüde de olsa yaþanmakta olan kýrdankopuþun daha da hýzlanmasýný engellemiþtir.Türkiye'nin Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnda yaþadýðýkentleþme sürecine özgül nitelikler kazandýran ikinciönemli olgu ise Türkiye'nin tek partili bir siyasalrejimden çok partili bir siyasal rejime geçmesi olmuþtur.

Türkiye'nin Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnda çok partilibir siyasal rejime geçmesi, yönetimin merkezi bir

26 27

Page 15: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

zihniyetini ve bölünmeleri aþabilmek için kendineyeterince inanç duyan bir kentin yaratýlmasýnauygun bir sembol arayýþýna girdiler. Konut veBayýndýrlýk Bakanlýðý'nýn daha sonra kaleme alýnanbir raporunda söylendiði gibi, “1960'lý yýllarýnsonundaki toplumsal olaylarýn yarattýðý korkuya veinsanlarýn bundan dolayý kent merkezineyaklaþamamasýna bir son verme zorunluluðundandoðan Baltimor Þehir Fuarý (…) kentsel yenidengeliþmeyi teþvik etmek için baþlatýldý.” Fuar kenttekimahallelerin ve etnik guruplarýn çeþitliliðiniyüceltmeye yönelecek, hatta (ýrksal deðil ama) etnikkimliði teþvik etmek için elinden geleni yapacaktý. Ýlkaçýldýðý yýl (1970) fuarý 340 bin kiþi ziyaret ediyordu;ama 1973'e gelindiðinde bu sayý neredeyse 2milyona fýrlýyordu. Yoldan yýla büyüyen, amakaçýnýlmaz olarak adým adým daha az “mahalleli”,daha ticari hale gelen fuar /etnik guruplar bileetnisitenin satýþýndan kar elde etmeyebaþlamýþlardý), kent merkezine gittikçe daha büyükkalabalýklarý, her türden sahnelenmiþ seyirlikgösteriyi izlemek üzere düzenli olarak çekmeçabasýnda lokomotif rolü görüyordu. Bu noktadansonra Harbopr Place'in (sahilde yer alan veDisneyland'dan daha fazla insaný cezp etmekteünlenmiþ bir alan) bir Bilim Merkezi'nin,birAkvaryum'un, bir Kongre Merkezi'nin, bir marinanýn,sayýsýz otelin, her tür eðlence merkezinin inþasýyoluyla az çok sürekli bir seyirlik gösterininticarileþmiþ kurumsallaþmasýna geçiþ için kýsa biradým yeterli olacaktý. Kentteki yoksulluða, evsizbarksýzlýða, saðlýk hizmetlerine, eðitime ihmaledilebilir ölçekte, hatta belki de olumsuz etkidebulunduðu halde bir çoklarýnca eþi az görülen birbaþarý olarak kabul edilen bu geliþme tarzý, 1960'lýyýllarda öne çýkmýþ olan kent merkezi yenilemesininsade modernizminden çok farklý bir mimarigerektiriyordu. Yüzeysel pýrýltýsýyla, gelip geçici birkatýlým hazzýyla, gösteriþi ve uçuculuðuyla,

duygusuyla seyirlik bir mimari bu tür birprojenin baþarýsý için hayati önem taþýyordu.

Bu tür yeni kentsel mekanlarýn inþasýnda Baltimoryalnýz deðildi. (…..) öyle görünüyor ki, kentler vemahalleler, günümüzde olumlu ve yüksek kaliteli biryer imgesi yaratmaya çok daha fazla özengöstermektedirler ve bu ihtiyacý karþýlayabilecek birmimariyi ve kentsel tasarým biçimlerinihedeflemiþlerdir. Ýleri kapitalist dünyadaki kentlereesas olarak finans, tüketim ve eðlence merkezleriniteliðiyle birbirleriyle yarýþmaktan baþka bir olanakbýrakmamacasýna yaþanan iç karartýcýsanayisizleþme ve yeniden yapýlanma tarihi akýldatutulacak olursa, bu kentlerin neden bu kadar telaþiçine düþtükleri ve (Baltimor'un Harbor Place örneðigibi) baþarýlý modelleri neden seri imalat biçimindetaklit ettikleri anlaþýlýr. 1973'den bu yana yaþanan,yoðun kentler arasý rekabet ve kentsel giriþimcilikdöneminde, seyirlik kentsel mekanlarýnoluþturulmasý yoluyla kente imaj kazandýrmaksermaye ve (doðru türden) insan cezp etmek için biraraç haline gelmiþtir. ***

jouissance

yapýdan desantralize bir yapýya geçmesi sonucunudoðurmamýþtýr. Türkiye merkezi yönetimin yapýsýný,ulaþým alt yapýsýndaki geliþmelerden deyararlanarak, gittikçe güçlendirerek sürdürmüþtür.Demokrasinin geliþtirilmesi ile yönetimdesantralizasyonu arasýndaki iliþki, Türkiye'ningündemine 1970'li yýllarýn ikinci yarýsýndan sonragirmiþtir. Bu yýllarda geliþmeye baþlayan yenibelediyecilik hareketi yerel yönetimleringüçlendirilmesini savunmuþtur. Bu hareket yerelyönetimlerin güçlendirilmesi konusunda siyasalpartiler arasýnda geniþ bir görüþ birliði yaratmýþolmasýna karþýn bunun sonuçlarý yaþamayansýmamýþtýr. 1984'te belediyelerin güçlendirilmesikonusunda bazý adýmlar atýlmýþ ama bu adýmlarýbaþkalarý izlememiþtir. Yine 1970'li yýllarýn ikinciyarýsýndan sonra demokrasinin geliþtirilmesi içinkatýlýmcýlýk savunulmaya ve siyasal söylem içinde sýksýk yer almaya baþlamasýna karþýn, bu konuda ciddiadýmlar atýlamamýþtýr. Gerek yerel yönetimleringüçlendirilmesinin, gerek katýlýmcý yönetimpratiklerinin, yaþama geçirilmeyiþinin arkasýnda,Türkiye'de toplumcu çözüm pratiklerin azlýðý veörgütlenme geleneðinin bulunmayýþý ve himayecisiyaset pratiklerinin, bu yöndeki talepleringeliþmesini önleyici etkileri bulunabilir. Bu durumdakamusal alanlarýn oluþturulmasý, uygulamayýetkileyen siyasal bir güç haline gelememektedir.

Yaþamakta olduðu ekonomik dönüþümler ve siyasalrejim krizi nedeni ile Türkiye'nin yerleþme sistemisürekli bir dönüþüm geçirmektedir. Bir ülkeninyerleþme sistemini sadece nüfusun mekândakidaðýlýmýna dayanarak tanýmlamak yeterli olmaz.Yerleþme ve kentleþme süreçlerini kapitalinmekândaki daðýlýmý ve yerleþmeler arasý iliþki kurançeþitli altyapý sistemleriyle birlikte düþünmekgerekir. Türkiye'nin yerleþme yapýsýnda yaþanandönüþümleri üç ayrý düzeyde kavramlaþtýrmak uygunolabilir.

Bunlar, yerleþme sisteminin yaþadýðý dönüþümlerininmakro özellikleri, yerleþmelerin büyüklükfarklýlaþmalarý, her bir yerleþmedeki mekânsalfarklýlaþma ve büyüme süreçleri olarak sýralanabilir.

Sonuç olarak, ülke yerleþme sisteminin dönüþümünübelirleyen iki temel süreç nüfus ve kapitalin mekândakiyeniden daðýlýmý olarak görülebilir.

Bu süreçlerin etkisiyle, Türkiye'nin yerleþme yapýsýnýnyaþamakta olduðu dönüþümünün temel belirleyiciözellikleri;

1) kentleþme oranlarýnýn yükselmesi,2) kýyý alanlarýnda yoðunlaþma,3) mekânsal eþitsiz büyüme ve4) yerleþmeler arasý iliþki aðlarýný yoðunlaþmasý

olarak tanýmlanabilir.

II. Dünya Savaþý sonrasýnda Türkiye hýzlý bir kentleþmeyaþamýþtýr. Eðer 100000 den fazla nüfuslu yerleþmelerkent olarak alýnýrsa, Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnda,yani 1945 de ülke nüfusunun yüzde 18.3'ü kentlerdeyaþarken,bu oran 2000 yýlýnda yüzde 60 seviyesineulaþmýþtýr.

Nüfusun kentlerde hýzla yýðýlmasýna karþýn, kentlerin bugelenleri entegre ederek toplumsal iliþkiler aðý içindekaynaþtýramayýþý, toplumda sürekli eleþtiri konusuolmuþtur. Bu eleþtiriler, Türkçe'de, batý dillerinden farklýolarak yeni kelimeleri ortaya çýkarmýþtýr. Örneðin, budurum kentsel politika yazýnýnda, kentleþme vekentlileþme biçiminde farklýlaþmýþ iki kelimeningeliþmesine neden olmuþtur. Kentleþme sadecenüfusun belli noktalarda yýðýlmasýna ifade ederken,kentlileþme kentte toplanan bu nüfusun kentlideðerlere sahip hale gelmesini, kentin sunduðufýrsatlardan yararlanabilmesini ve kent yaþamýylabütünleþmesini anlatmak için kullanýlmaktadýr.

Nüfusun ve kapitalin mekânda daðýlým süreçleri, ülkemekânýnda, toplumsal geliþmenin eþitsiz daðýlýmýnaneden olmaktadýr. Böylece, mekânsal eþitsizlik bireyseldüzeydeki eþitsizliðin yeniden üretimini kolaylaþtýrýcý birmekânizma olarak çalýþmaktadýr.

Sermaye ile yerleþme sistemi arasýndaki iliþkiyi,sermayenin mekânda yeniden daðýlmasý olarak kurmakyerine yerleþme sistemini tümüyle bir sermaye birikimsürecinin ürün olarak görmek de olanaklýdýr.

Yetmiþli yýllarýn ortalarýna kadar Türkiye'de kentler,

plansýz ve çarpýk bir þekilde geliþen, yað lekesi halindebüyüyen yerleþmeler olmuþtur. Bu dönemde yapýsunum biçimlerinin niteliði gereði, kentlerin büyümesiönemli ölçüde, yapýlarýn birer birer eklenmesiylegerçekleþmektedir. Ayrýca, kent içi ulaþým hizmetlerininörgütlenme biçimi, kentin yapýlaþmýþ kesimindenkopmaya olanak vermemektedir.

Sanayileþme sürecinin peþine takýlan bir yerleþimpolitikasý, beraberinde çarpýk bir kentleþme süreciniyaratmýþtýr. Sonuç olarak, sistem kent merkezlerindeyýk-yap süreçlerinin iþleyiþini, dolayýsýyla tarihsel vekültürel deðerlerinin tahrip edilmesini, sürekli olarakyoðunluk artýþýný ve yeþil alanlarýn yok oluþunu vesosyal altyapýlarýn yetersiz kalýþýný ortaya çýkarmýþtýr.Bu noktada, saðlýksýz kentleþme süreci bir anlamdakentte yaþayan insanlarýn yaþam kalitesini düþürensonuçlar doðurmuþtur.

Türkiye kentleþme tarihinde, bir ilginç süreç vedeneyim de, toplu konut projeleri ve gecekonduönleme projeleri olmuþtur. Yine bu dönemde, küçüksanayi siteleri ve organize sanayi bölgelerinin sayýlarýhýzla artmýþtýr. Toplu iþyeri yaptýrma kooperatifleriörgütlenmiþtir. Yüksek öðretim kuruluþlarý, saðlýkkuruluþlarý gibi kamu hizmet binalarý, özel kesiminbüyük kuruluþlarýnýn yönetim merkezlerinin, kampuslarhalinde inþa edilmesi eðilimi yükselmiþtir. Tüm bugeliþmeler kentlerin birer birer yapýlarýn eklenmesiylebüyüme biçiminden, kente büyük parçalareklenmesiyle büyüme biçimlerine geçilmiþtir. Öteyandan, 1970 sonrasýnda Türkiye'de otomobilüretilmeye baþlamýþ, özel araba sahipliðiyaygýnlaþmýþtýr. Özel ve kamu kuruluþlarý, çalýþanlarýnýözel servisleriyle taþýmaya baþlamýþlardýr. Bu pratikoldukça yaygýnlaþmýþtýr. Bu geliþmeler, teoridekentlerin aralarýnda boþ alanlar býrakarak büyümesineyani metropoliten bir yapýnýn doðmasýna olanakverebilecek geliþmelerdir. Oysa kentlerin büyümesininyine aralarda hiç boþluk býrakmayan bir biçimdegerçekleþmekte olduðu gözlenmektedir.

Parçalar halinde büyüme olanaklarý ve rant ödemedenkaçýnmanýn kolaylýðý, kentin çevresinde sýçramalý birgeliþme ortaya çýkarmaktadýr. Bu baþlangýçta boþluklubir dokudur. Ama boþluklu alanlardaki arsalarýnsahipleri, zaman içinde arsa üzerinde doðan rantýgerçekleþtirerek olabildiðince yüksek yoðunlukluyapýlaþmalar oluþturmakta ve boþluklar dadolmaktadýr. Popülist siyasal eðilimlerin güçlü olmasýnedeniyle disiplinli bir regülasyon ya da planlama-uygulama mekânizmasýnýn kurulamayýþý yüzündenböylesi sonuçlarýn önüne geçilememektedir. Kentlerinbüyümesi, bir yandan da merkezi iþ alanlarýndan yenialanlara yayýlma eðilimini ortaya çýkarmýþtýr. Bu eðilimsonucunda, konut alanlarý iþyerlerine dönüþmüþtür.Yeni geliþen denetim iþlevleri, büyük miktardaki ofisihtiyacý, hatta dünyada yaþanmakta olan bilgitoplumuna geçiþin, Türkiye baðlamýndaki sonuçlarýkentin merkezi iþ alanýnýn, kent içi ulaþýmýnýn zaman-uzaklýk iliþkilerine baðlý olarak belli yönlerde

29

Page 16: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Charles Moore, postmodernizmin eklektikþemsiyesi altýnda varolan deðiþik pratiklerdenyalnýzca bir damarý temsil eder. Piazza d'Italia, klasikdeðerlerin yeniden canlanmasý yönündeki içgüdüleridolayýsýyla bazen tümüyle postmodernist etiketinindýþýna yerleþtirilmesi gereken bir Leon Krier'inonayýný kolay kolay alamazdý. Ya da bir Aldo Rossitasarýmýyla yan yana konulduðunda çok tuhafdururdu. Moore'un temsil ettiði düþünce çizgisininmerkezinde yer alan eklektizm ve pop imgeler, tamda teorik tutarlýlýk eksikliði ve popülist kavrayýþýylaaðýr eleþtiriye uðramýþtýr. Günümüzde en iddialý çýkýþ“yapýbozumculuk” (dekonstrüktivizm) adýný taþýyanakýmdan geliyor. Kýsmen, postmodern akýmýn önemlibölümünün sýradanlaþarak popülerleþmiþ, cafcaflý veteslimiyetçi bir mimari üretiyor olmasýna tepkiolarak, yapýbozumculuk, seçkin ve avangard mimaripratiðin geliþkin alanýný, 1930'lý yýllarýn RusYapýmcýlarýnýn (konstrüktivistler) modernizmininaktif yapýbozumu yoluyla ele geçirmeye çabalar. Buakýmý ilginç kýlan nedenlerden biri, edebiyatteorisine uygulanan yapýbozumcu düþünceyi,bütünüyle kendine özgü bir mantýða baðlý olarakgeliþtiði düþünülebilecek postmodernist mimaripratikleri kaynaþtýrma yönündeki bilinçli çabasýdýr.Arý biçim ve mekaný araþtýrma kaygýsý bakýmýndanmodernizmle ortak bir yan taþýr, ama bunu öyleyapar ki, bir binayý birleþik bir bütün olarak deðil,“birbirinden yarý, birbirine ilgisiz kalan, bir bütünlükduygusuna ulaþmayan”, dolayýsýyla, “çeþitliasimetrik ve baðdaþmaz” okumalara konuolabilecek “uyumsuz 'metinler' ve parçalar” olarakdüþünür. Ne var ki, yapýbozumculuðunpostmodernizmin büyük bölümü ile ortak olana yaný,“karmaþa içinde bir ahlaki, politik ve ekonomiksisteme tabi þirazesinden çýkmýþ bir dünyayý”yansýtma çabasýdýr. Ama bunu öyle bir tarzda yaparki, “insana yönünü þaþýrtýr, kafasýný karýþtýrýr” veböylece “biçim ve mekan konusunda alýþtýðýmýzalgýlama biçimlerini” altüst eder. Parçalanma,kargaþa, görünüþte düzenlilik olsa bile düzensizlikana temalar olarak kalýr.

Kurgu, parçalanma, kolaj, eklektizm, bütün bunlarýndokularýna iþlemiþ bir gelip geçicilik ve kargaþaduygusu, belki de, günümüzün mimari ve kentseltasarým pratiðinde hakim olan temalardýr. Ve açýktýrki, burada, sanat, edebiyat, sosyal teori,psikoloji,felsefe gibi çeþitli alanlarda varolan düþünce vepratikle olan çok þey vardýr. Peki varolan bu ruhdurumu, neden bu biçimi almýþtýr? Bu soruya anlamlýbir cevap vermenin koþulu, önce kapitalistmodernite ve postmodernitenin günlük gerçekliðininbir bilançosunu çýkartmak ve bu tür kurgu veparçalanmalarýn toplumsal hayatýn yenidenüretiminde üstlenebileceði iþlevler açýsýndan oradane gibi ip uçlarý bulunabileceðini görmektir.

David Harvey, , Ýst., 1999, s. *84,**107-110, ***112-116, ****119

Postmodernliðin DurumuPostmodernliðin Durumu

ilerlemesine, burada yapýlan gökdelenler ile yeniprestij alanlarý oluþturmasýna yol açmaktadýr. Butürden yönelmeler bir araya gelince konut alanýndada önemli deðiþiklikler ortaya çýkmýþtýr.Yukarýda açýklanmaya çalýþýlan süreç sonucunda,kentlerin kapital birikim süreçleri ile baðlantýlý olarakþekillendiði ve 20. Yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Türkiyedahil, birçok ülkede kapitalizmin uygulanma biçiminebaðlý olarak kentsel süreçleri belirlediðini tespitetmek olanaklýdýr.

Bu geliþim evresinin sonucunda ise, Türkiyekentlerinin bölgesel dengesizlikler içinde geliþtiði vekapitalist merkezlerin ihtiyacý doðrultusundabüyüdüðü söylenebilir. Ýstanbul ve MarmaraBölgesi'ne yýðýlan sanayilerin ya da Ýzmir'in hýzlý veçarpýk bir sanayileþme süreci ile karþýlaþmasý,aslýnda ithal ikameci ekonomik kalkýnma modelininbirer izdüþümüdür. Bu durum anýlan bölgelerdekentsel geliþmeyi de dýþa baðýmlý bir eksenesürüklemiþtir. Türkiye'nin önemli kentleri, BatýKapitalizminin ihtiyaçlarýný gidermek noktasýndaiþlevler üstlenmiþtir. Son dönemde ise, aþýrý büyüyenbu kentler bir anlamda arka bahçe iþlevi görmeyebaþlamýþlardýr. Kirli sanayilerin, pahalý teknolojilerinaktarýldýðý, turizm adý altýnda eðlence-kumarsektörlerinin hayat bulduðu ortamlar oluþturulmayaçalýþýlmýþtýr.

Kentsel sorunlar geliþmiþ kapitalist ülkelerde vegeliþmekte olan ülkelerde gittikçe artan ölçeklerdepolitik tartýþmalarýn odak noktasýný oluþturmayabaþlamýþtýr. Geliþmekte olan ülkelerdeki kentleþmeve kentsel yatýrýmlar kapitalist ülkelerin doðrudan ilgialanýna girerken kentsel rantlar üzerindeki rantýnkullanýlmasý ve paylaþýlmasý noktasýnda yeni birsömürü aðý oluþturulmaktadýr. Bu oluþum 1985yýlýnda Dünya Bankasý'nýn geliþmekte olan ülkelerinyerel yönetimlerine kaynak aktarýlmasý kararýylabütünleþince, kentsel yatýrýmlarýnda oluþan paylar,bu sömürge iliþkilerinin gerçekliðinin kaçýnýlmazolduðunu ifade etmektedir. Buradan hareketle,Dünya Bankasý politikalarýnýn, Türkiye'nin ulusalbelgelerine yansýmasý baðlamýnda kalkýnma planlarýve özellikle de bir ilk olmasý açýsýndan 5. Beþ YýllýkKalkýnma Planý özel bir ilgiyi hak etmektedir. 5. BeþYýllýk Kalkýnma Planý'nýn kentleþme bölümündeaþaðýdaki hususlarýn altý çizilmektedir:

“... Kentlerde kamu hizmetlerinin ölçümleriyükseltilmeli ve yatýrýmlara öncelik verilmelidir.

Kentlerin büyümesinden doðan sorunlarýnçözümü için ulaþým ve alt yapý sorunlarýna öncelikverilmelidir.”

Doðal olarak 1985'lerden bu yana büyük ölçekliprojelere yabancý sermayenin akýtýlmasý, öneçýkmýþtýr. Altyapý tesislerinin kurulmasý, bir yandankentsel büyümenin gerekliliði olarak ortayaçýkartýlmýþsa da (önlemlerin çok önceden alýnmasýgerekirken) diðer yandan Dünya Bankasý'nýnsaðladýðý kredilerle hem bir borçlanma sistemioluþturulmuþ, hem de projelerin hisse senetleri

satýlarak yabancý sermaye projelere ortak ettirilmiþtir.Uluslararasý tekeller, böylece bir taraftan kredili sistemlekendisine pazar yaratmýþ, öte yandan bu pazarýngetireceði rantýn ortaðý haline gelmiþ bulunmaktadýr.

Bu noktada, Haydarpaþa, Galataport ya da Dubai TowersProjeleri'ni böyle okumak gerekiyor...Bir baþka dönüþüm alaný ise kent yoksullarýnýn yaþadýðýortamlardýr. Büyük kentlerde, son dönemlerde,gecekondudan dönüþüm adý altýnda gündeme gelen yeniyap sat sürecini ve kent yoksullarýný yaþadýklarý alandansürerek, “baþka yerlere göçe zorlama” ve inþaat/yapýsektörüne soluk aldýrma arayýþlarýný da bu baðlamdatartýþmak gerekir düþüncesindeyim

Kentler, uygarlýðýn ve demokrasinin kaynaðý olmanýnyanýnda, siyasal düþüncelerin geliþtiði ve üretiminçeþitlendiði yerleþimlerdir. Bu açýdan bakýldýðýnda,insanlýk tarihinde kent ve kentsel yaþamýn önemiyadsýnamaz bir þekilde ortaya çýkmaktadýr.

Kent tarihi bize gösteriyor ki, demokrasi bilinci iki önemlikaynaktan güç alýr: Birincisi, insanýn kendine ait olduðubilinci, ikincisi de, yaþadýðý kentin yazgýsý üzerinde sözsahibi olma hakký. Demokrasi ve kent yaþamý, insan hakve özgürlükleri ile yakýndan iliþkili kavramlardýr.

anlamýndaki Almanatasözü, bir yandan, kentlerde toplumsal denetimlerinazaldýðýný, yüz yüze iliþkilerin yerine anonim iliþkilerinaldýðýný öte yandan, düþünce özgürlüðünün kentlerdevarolabileceðini,kentlerin yeniliklere açýk bulunduðunu, bireysel ve siyasaltüm özgürlüklerin kentlerde güvenceye baðlanmýþolduðunu anlatýr.

Ýdeal kent, kentlinin haklarýný güvenceye baðlayan kenttir.Sonuç olarak, bu haklar, hem kentte yaþayanlarýn sahipolmasý gereken insan haklarý, hem de yaþadýðý kentin birbireyi olarak, o yerleþim yerinin kent ve çevre deðerleriüzerindeki haklarýdýr. Ýþte bu noktada, “kentsel yaþamkalitesi” kavramý da gündeme gelmektedir. Kentselyaþam kalitesi, çaðdaþ kent ve çevre standartlarýnýn birkente saðlamasýnýn yanýnda, kentli haklarýnýn herkesesaðlanmýþ olup olmadýðý ile de doðrudan ilgilidir.

Bu baðlamda, kentsel yaþam kalitesi kavramýný, özellikleTürkiye gibi kentsel sorunlarý “kriz” noktasýna gelmiþ vekentlerinde sürekli bir deðiþim yaþayan bir ülkededeðerlendirmek ve yorumlamak hiç de kolay olmayabilir.Temel insan hak ve özgürlükleri ile birlikte, dayanýþmahaklarý arasýnda sayýlan “çevre hakký” kavramý, ardýndan“kentli haklarý” anlayýþý, çaðdaþ ve yaþanabilir bir çevre,planlý kentsel mekânlar kentsel yaþamýn standartlarýnýarttýrmada birer girdi olarak ele alýnabilir. Ancak, soruntek baþýna iyi tasarlanmýþ konutlarýn üretilmesi ya daiçme suyunun temini veya çöplerin düzenli toplanmasýndayatmamaktadýr. Tüm bunlarýn yanýnda veya öncesindekentin iþlevlerini nasýl yerine getirdiði sorusuna yanýt

V. Kent Havasý Özgür Kýlar... Ama, O KentEkoloji ve Ýnsan Öncelikli Ýse...

“Kenthavasý insanlarý özgür kýlar”

verilerek, kente yaþayan insanlarýn toplumcu bir tarzdademokratik geleneklere sahip olmalarý ile baðlantýkurulmalýdýr.

Bu noktada, uluslararasý ortamda ve son dönemdeülkemizde de çokça tartýþýlan, “Kentsel Dönüþüm”,“Planlama”, “Toplum Yararý” ve “Katýlým” gibi kavramlarýyeniden ele almak ve içeriklerini doðru bir bakýþ açýsýyla,toplumcu bir anlayýþla tanýmlamak anlamlý olacaktýr.

Küreselleþme sürecinin kentlerde yarattýðý sorunlarýn, biranlamda tüm dünyada, doðal ve kültürel deðerlerin yokoluþu sürecinin, yoðunlaþmýþ bir tezahürü olduðu gözönüne alýnýrsa, kentsel dönüþümüm bugün için kentyoksullarý yani ötekiler için olumlu sonuçlar vaat etmediðianlaþýlmak durumundadýr.Bu algýlama ise , bize, köprü, iþ merkezi, trafik,gecekondu gibi tartýþma baþlýklarýnda yeni olanaklarsunabilecektir.

* Çevre Mühendisi

KAYNAKÇA

Aslanoðlu, Rana, , Asa Kitabevi:11, 1.Basým, Bursa, 1998

Atina Antlaþmasý, Jean Giraudoux'un önsüzü ile,1933, Çeviren Dr. Ayda Yörükan,

Ýmar ve Ýskan Bakanlýðý Mesken Genel Müdürlüðü Sosyal AraþtýrmaDairesi, Ankara, 1969.

Benevolo, Leonardo, , Çev. Nur Nirven, AfaYayýncýlýk, Ýstanbul 1995.

Castells, Manuel, , Edward Arnold Press, London1977

Castells, Manuel, (Çev. Asuman Erendil), Bilim veSanat Yayýnlarý, Ankara, 1997.

, IV. Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý (1981-1985),Ankara.

, Yedinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Plan (1996-2000), Yayýn ve Temsil Daire Baþkanlýðý, Ankara, 1995.

Engels, Friedrich, , Sol Yayýnlarý, Ankara, 1996.

Eraydýn, Ayda, , OrtaDoðu Teknik Üniversitesi Mimarlýk Fakültesi, Kasým 1992.

Eraydýn, Ayda, Sermaye Birikim Sürecinde Kentler, , 1988. Sayý:5, s. 133-153.

, Habitat Ýnternational Coaliton, Volume: 2, No: 2, May1996.

Iþýk, Oðuz, Deðiþen Toplum/Mekân Kavrayýþlarý: MekânýnPolitikleþmesi, Politikanýn Mekânlaþmasý, , Güz-Kýþ1994, Sayý: 64-65, s. 7-38.

Keleþ, Ruþen, “Türkiye'de Kentleþme ve Kentsel Geliþme Politikalarý”,, Türk Sosyal Bilimler Derneði, Türkiye Geliþme

Araþtýrmalarý Vakfý Ortak Semineri, Ayrý Basý, Ankara 1982.

Keleþ, Ruþen, ý, Ýmge Kitabevi Yayýnlarý: 13,Ankara, Mayýs 1990.

Þengül, H. Tarýk,, Demokrasi Kitaplýðý, Dünya Yerel Yönetim

ve Demokrasi Akademisi Yayýný, Þubat 2001.

Þengül, H. Tarýk, “Sýnýf Mücadelesi ve Kent Mekâný”, , Üç AylýkSosyal Bilimler Dergisi (2), Bahar 2001, Ankara.

Tekeli, Ýlhan, “Kentleþmeye Kapital Birikim Süreçleri AçýsýndanBakmanýn Saðladýðý Açýklama Olanaklarý”, , Haziran Eylül 1988,Sayý: 5, s. 130-132.

Türkiye Ulusal Rapor ve Eylem Planý, Habitat II Birleþmiþ MilletlerÝnsan Yerleþimleri Konferansý, Haziran 1996.

Kent, Kimlik ve Küreselleþme

MilletlerarasýModern Mimari Kongresi (CIAM)

Avrupa Tarihinde Kentler

The Urban Question

Kent, Sýnýf, Ýktidar

Devlet Planlama Teþkilatý

Devlet Planlama Teþkilatý

Konut Sorunu (1872)

Post-Fordizm ve Deðiþen Mekânsal Özellikler

Defter

HIC News

Toplum ve Bilim

Kentsel Bütünleþme

Kentleþme Politikas

Kentsel Çeliþki ve Siyaset Kapitalist KentleþmeSüreçleri Üzerine Yazýlar

Praksis

Defter

30 31

Page 17: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

50.yýl

Bilindiði üzere 25 Aralýk 2005 tarihinde Þubemiz 50.

yýlýný doldurmaktadýr. Þubemizin 50. yýldönümü

kutlamalarý kapsamýnda düzenlenecek etkinliklerin

içeriðini belirleyen temel yaklaþým, Mimarlar Odasý

Ankara Þubes i ' n in geçmiþ in i ,

sorunsallaþtýrarak derlemek ve

sunmaktýr. Bir baþka deyiþle, hedeflenen, Þube'nin

bugününe ve geleceðine dair politikalarýna ýþýk

tutabilecek bilgi üretimine katký saðlamaktýr.

Kurgulanan etkinlikler üç temel aks üzerinden

þekillenmektedir. Bunlardan ilki Oda ve Þube tarihini

belgelemek amacýyla, derlenecek yazýlý ve görsel

malzemeleri içerecek bir in oluþturulmaya

baþlanmasý ve elektronik ortama taþýnmasýdýr. Ýkinci

olarak düzenlenecek bir dizi 50 yýlda dönüþen

kentin ve meslek odasýnýn hatýrlanmasýný ve deþifre

edilmesini amaçlamaktadýr. Son olarak, programýn

en önemli ayaðýný oluþturacak olan bir dizi

oturumu Þube tarihinin araþtýrýlmasý, tartýþýlmasý ve

geleceðe yönelik politik açýlýmlar sunulmasý için

ortam saðlayacaktýr.

tar ihse l

özgüllüklerini

arþiv

sergi

panel

50.YýlEtkinlik Programý

Yayýn Programý

· Elektronik Arþiv çalýþmalarý

· 18 Kasým 2005- Mimarlar Odasý Ankara Þubesi'nde Sekreterlik görevi

yapmýþ üyelerle Yuvarlak Masa Toplantýsý

· 23 Aralýk 2005 “50 Yýlda Çizgilerle Mimarlýk” Karikatür Sergisi”

· 23 Aralýk 2005 “50 Yýlýn Ankara'sý” Fotoðraf Sergisi

· 23 Aralýk 2005 “50 Yýlda Mimarlar Odasý'na Katký Verenler” Fotoðraf Sergisi

· 23 Aralýk 2005 Panel - “Ankara Þubesi'nin Tarihsel Rolü”

· 23 Aralýk 2005 Panel - “Bölge Merkezi Olarak Ankara Þubesi”

· 24 Aralýk 2005 Panel - “Mimarlar Odasý'nýn 50 Yýlý'na Dýþarýdan Bakýþ”

· 24 Aralýk 2005 Panel - “Mimarlar Odasý ve Meslek / Yapý Üretimi Politikasý”

· 24 Kasým 2005 50. Yýl Balosu

· 25 Aralýk 2005-50. Yýl Yürüyüþü-Anýtkabire ziyaret

· 18 Kasým 2005 tarihinde yapýlacak yuvarlak masa toplantýsýnýn

yayýnlanmasý

· Boðaz Köprüsü Üzerine Mimarlar Odasý Görüþü raporunun tekrar

basýlmasý

· Mimarlýk Haberler gazetesinden týpkýbasým yapýlmasý

· 23-24 Aralýk 2005 tarihinde gerçekleþecek panellerin yayýnlanmasý

TMMOB MÝMARLAR ODASI ANKARA ÞUBESÝ

50. YIL ETKÝNLÝKLERÝ

Page 18: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

son günlerde ankara ...

34 35

gençlik parký

Yeni bir yaþam tarzýnýn inþaasýnýn gündeme alýndýðý, bir çeþit sosyal mühendislik yaklaþýmý ile düþünülen

Cumhuriyet'in kamusal alanlarýný gündem etmek istedik bu sayýdaki Son Günlerde Ankara bölümümüzde.

Cumhuriyet ideolojisini, Ankara kentinin kimliði yapma uðraþýsýnda Güvenpark ve Gençlik Parký, ürettikleri kamusal

alan pratikleri ile Cumhuriyet toplumunun oluþturulmasýna yönelik önemli bir iddiayý taþýrlar_dý.

güvenpark

Bugün Büyükþehir Belediyesince bu iki alan içinde ciddi müdahaleler düþünülmektedir, planlanmaktadýr. Kentinyaþamsal ve mekansal kurgusuna dair olacak müdahalelerin bilinçli olduðunu söylemek bile bugün gereksizleþmiþtir.Bir süredir gündemdeki Büyükþehir Belediyesi tarafýndan sunulan projeler ötesinde, her geçen zaman, bu alanlarýndeðerlerinden biraz daha kaybetmeleri ve kamusal kullanýmlarýnýn yitirilmesine iþlemiþ görünüyor.

Mimarlar Odasý Ankara Þubesi arþivlerinden derlenen fotoðraflar, süreci ve tarihsel dönüþümü yoruma bile gerekolmadan belgeliyor.

Foto

graf

: Iþý

kA

ksoy

Günümüzde Gençlik Parký graf: Iþýk AksoyFotoGeçmiþte Gençlik Parký graf: Þube ArþiviFoto Günümüzde Güvenpark graf: Iþýk AksoyFotoGeçmiþte Güvenpark graf: Þube ArþiviFoto

Page 19: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

AOÇ sýnýrlar içinde bulunan yapýnýn sahibi,

Eski Eserler ve Müzeler Genel

Müdürlüðü'nden alýnan bilgilere göre

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarýdýr.

Orijinal kullanýmý Lojman binasý olan yapý

bugün kullanýlmaz durumdadýr.

2 Haziran 1992 tarih ve 2436 karar

numarasý ile Ankara Kültür ve Tabiat

Varlýklarýný Koruma Kurulu tarafýndan

“ölçek ve anlam açýsýndan anýt niteliði

taþýmasý nedeniyle” tesciline karar verilen

yapýnýn mimarý bilinmemektedir.

Bilinmeyen Ankara baþlýðý altýnda her ay bu

sayfalarda bir yapý tanýtýyoruz. Bu yapýlarýn

ortak özelliði birçok kiþi tarafýndan

bilinmiyor, tanýnmýyor olmalarý, yaþadýðýmýz

þehrin sahip olduðu, ama varlýðýnýn bile

farkýnda olmadýðýmýz,

yayýnlarda rastlamadýðýmýz,

mimarlýk derslerinde okutulmayan, ama

mimari açýdan bilinmeyi hakeden yapýlar

bunlar...

iþlevleri veya

konumlarý yüzünden içlerine gir ip

çýkamadýðýmýz,

AOÇ TCDD Lojman BinasýBahçe içinde bulunan yapýnýn ön ve arka cephesinden giriþler vardýr.

Kýrma çatýlý ve dikdörtgen planlý olan yapýnýn birinci ve ikinci katlarýnýn

cephesi ahþap kaplamalýdýr. Caddeye bakan ön cephede ise, zeminde

yapýya bitiþik nizam müþtemilat bulunmaktadýr ve Eski Eserler ve

Müzeler Genel Müdürlüðü raporundan lojman binasýnda dokuz hanenin

ikamet ettiði öðrenilmektedir.

bilinmeyen ankara ...

36 37

Page 20: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Sessizce giderken

Bizlere gözyaþý ile beraber

Dost luðun ve yüzündek i

gülüþlerin kaldý.

Seni özleyeceðiz.

Sýcacýk dostluðunla yüzündeki

bitimsiz

Gülüþlerin hep yüreðimizde

olacaktýr.

Seni özleyeceðiz.

Sema Perver Sun (Özuyar)

1958 Ankara doðumlu, 1981 A.D.M.M.A mezunu üyemizmimar SEMA PERVER SUN (ÖZUYAR)- [Oda sicilno:12690] aramýzdan 27 Ekim 2005 tarihinde ayrýldý.Kendisini saygý ile anýyor, yakýnlarýna ve mimarlýkortamýna baþsaðlýðý diliyoruz.

39

Açýþ Konuþmasý Nermin Yýlmaz

Grup Sunumlarý 14.00-14.15

Kayhan ÖzdemirA. Uður Gönülalan

Protokol Konuþmalarý

Mehmet KeleþHalil Nimetoðlu

Panel-Forum

Ali Ulusoy

Prof.Dr. Ali Keçeli

Prof.Dr. Sinan Altýn

Menaf Turan

Kemal Türkaslan

Müfit Bayram

Mimarlar Odasý Düzce Temsilcisi

Ýnþaat Mühendisleri Odasý Düzce Temsilciliði BaþkanýJeofizik Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný

Düzce Belediye BaþkanýDüzce Valisi

Mimarlar Odasý Ankara Þube Baþkaný, Deprem ÞurasýTemsilcisi, Panel yönetimi

Jeofizik Mühendisi, Deprem Tehlikesi AzaltmadaZemin Etüt Çalýþmalarý

Ýnþaat Mühendisi, Depremler Sonrasý YapýlarýnGüçlendirilmesi

Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi, Yerel Yönetim Yasalarý veAfet Politikasý

Ýnþaat Mühendisleri Odasý Ankara Þube Baþkaný,Depremler Sonrasý Mevcut Binalarýn Çözümü

Þehir Bölge Planlamacýsý, Yerel Yönetim Araþtýrma, YardýmVe Eðitim Derneði Üyesi

14.150-14.35

14.35-15.00

15.00-18.30

Ara

Düzenleme komitesi TMMOB Mimarlar Odasý / TMMOB Ýnþaat Mühendisleri Odasý / TMMOBÇevre Müh. Odasý / TMMOB Jeofizik Müh. Odasý / TMMOB Elektrik Müh. Odasý / TMMOB JeolojiMüh. Odasý / TMMOB Makine Müh. Odasý / TMMOB Harita Müh. Odasý

11 Kasým 2005 Cuma

“AF

ET

SO

NR

AS

IKE

NTS

EL

YAP

ILA

NM

AV

EY

ÖN

ETÝ

M”

TMMOB Mimarlar ve Mühendisler Odasý Düzce Temsilcilikleri

M Al. i Özgün

38

Page 21: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Ankara kenti, geçmiþi Hititlere dayanan bir ortaAnadolu yerleþimi olarak Osmanlý döneminin sonunakadar yaþanan geliþmeleri, Cumhuriyet'in baþkentiolarak yeniden yaratýldýðý ve yapýlandýðý süreçtengünümüze uzanan tüm tarihsel dönemleri barýndýranbir yerleþimdir.

Kent Cumhuriyet'in ilanýndan önce sönük, içinekapanýk, yoksul bir kasaba iken, emperyalizme karþýbaþlatýlan kurtuluþ mücadelesi öncesi, M. Kemal vearkadaþlarýnýn 27 Aralýk 1919'da Ankara'ya gelmesiile birlikte yeniden dirilecektir.

Ulusal Kurtuluþ Mücadelesi'nin “karargahý” olanAnkara, Büyük Zafer'in ardýndan 13 Ekim 1923tarihinde Cumhuriyet'in Baþkent'i ilan edilir. ArtýkAnkara, Cumhuriyet'in Yönetim Merkezidir. M.Kemal ve arkadaþlarý, bir taraftan CumhuriyetÝdeolojisi'nin ve Devrimlerinin Anadolu'ya yayýlmasýiçin çalýþýrlarken, diðer taraftan yurt çapýnda eþit,dengeli, çaðdaþ, bir ülke yaratmak için seferberolmuþlardýr.

Modern, Çaðdaþ bir Türkiye yaratma ülküsü örnekbaþkent Ankara'da öncelikle düzenli bir kentleþmeilkesi çerçevesinde planlama çalýþmalarý ilebaþlamýþtýr. Cumhuriyet'in Baþkent'inin yeni bir plançerçevesinde düzenlenmesi kararýnýn alýnmasýnýnardýndan, 1928 yýlýnda Dahiliye Vekaleti'ne baðlýolarak Ankara Ýmar Müdürlüðü kurulur ve ardýndan“Ýmar Planý Yarýþmasý” düzenlenir.

Yarýþmayý kazanan Hermann Jansen'ýn planýna göreçalýþmalara baþlanýr. Jansen planý, yeni geliþmeyikuzey-güney ve doðu-batý yönlerinde kesen iki anaeksen etrafýnda öngören ve ticari merkezinbulunduðu Ulus'u da genel hatlarý ile koruyan biryaklaþýmla ele alýnmýþtýr. Bu plan Ankara kentininbaþkentlik iþlevini ön planda tutarak hazýrlanmýþ,kamu hizmetlerinin yoðunlaþmasýný dikkate alan birarazi kullanýmý öngörmüþtür.

Ankara kenti özellikle baþkent olmasýndan bu yana,diðer bir deyiþle küçük bir kasabadan YeniCumhuriyet'in Baþkenti kimliðine geçiþ sürecinde,

özgün ve önemli planlama kararlarýna sahne olmuþve bu kararlar doðrultusunda üretilen mimarlýkyapýtlarý ile donatýlmýþtýr. Ankara bu yönüyle, diðerkentlerimizde de izlenen ve genelde “CumhuriyetDönemi Yapýlarý” olarak tanýmlanan yapý grubununbütün örneklerini içeren bir kent kimliðine sahiptir.

Ankara kenti, Cumhuriyet'in kurulma ve geliþmeaþamalarýnda hemen her tür yapýya ev sahipliðiyapmýþtýr. Bakanlýklar ve Genel Kurmay yapýlarýmerkezi örgütlenmenin, Ýþ Bankasý, Ziraat Bankasý,Ýller Bankasý gibi yapýlar ekonomik örgütlenmenin,Namýk Kemal (Devlet) Mahallesi merkeziörgütlenmenin sivil uzantýsýnýn örnekleridir.

Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü, Gazi Terbiye Enstitüsü(bugünkü Gazi Üniversitesi Rektörlüðü) FenFakültesi vb. çok sayýda eðitim yapýsý ve de HalkeviBinasý (Türk Ocaðý - Ankara'nýn ilk Tiyatro Binasý -1927-1930 Mimar Arif Hikmet Koyunoðlu), KüçükTiyatro(1947-Mimar Kemalettin), 1949'da DevletTiyatrosu ve Operasý Kanunu'nun yürürlüðegirmesiyle Büyük Tiyatroya dönüþtürülen AnkaraSergievi, Musiki Muallim Mektebi, DevletKonservatuarý gibi yapýlar Ankara'nýn kültürelalandaki zenginliðinin ifadesidir.

Ankara'nýn yaþamýnda Halkevi’nin ayrý bir önemivardýr. Dokuz ayrý dalda çalýþmalarýný sürdürenHalkevi, düzenlediði konser, balo, tiyatro, çeþitli dersve kurslarla yeni ve eski Ankaralýlarýn bir ölçüdekaynaþtýðý bir mekan haline gelmiþtir. Halkevi’ndeher Cumartesi günü Edebiyat ve Þiir toplantýlarýyapýlýr, Þiirler dönemin en güçlü þairlerinin veedebiyat adamlarýnýn önünde okunur vedeðerlendirilir, beðenilenler Bilim ve Sanat dergisiÜlkü'de yayýnlanýrdý. Türkiye'de ilk opera temsili deHalkevi binasýnda verilmiþti. Halkevinde ilk olarakTosca'nýn II.perdesi, onu takiben Madam Butterfly'ýnII.perdesi sahneye konulmuþtur. Tüm bu aktiviteleremekan olan içinde bulunduðunuz Türk OcaðýBinasý’nýn Cumhuriyet’in kültürel yaþamýnda anlamýbüyüktür.

Bu sayýlan yapýlarýn kimlikleri incelendiðinde sadecebir kenti temsil etmelerinin ötesinde Yeni Ülkeyitemsil eden ve diðer yerleþmelerde de kültüreldönüþüme örnek olan yapýlar olduklarý anlaþýlacaktýr.

Cumhuriyet'in baþkenti Ankara'nýn “Bozkýrda BirÇiçek” olmasýnda mimari yapýtlarýn yaný sýra, kentyaþamýný destekleyen kentsel açýk alanlarýnplanlanmasý da kuþkusuz çok önemlidir. Millet Parký,Güvenpark, Gençlik Parký, Hacettepe ParkýCumhuriyet Döneminin önemli kentsel açýk alanlarýolarak düzenlenmiþtir.

Ankara'da gerçekleþtirilen tüm mekansal düzen yenibir yaþamýn inþasýna yöneliktir. Cumhuriyetideolojisinin yaþamsal ve mekansal olarakkurgulandýðý kenttir Ankara. Kentin kimliðini

belirleyen bu ideolojidir. Bir meslek örgütü olarakM.O. Ankara Þubesi tarafýndan da Ankara buþekilde algýlanmakta, kentin yaþamsal ve mekansalkurgusuna yönelik müdahalelere karþý bu duyarlýlýklayaklaþýlmaktadýr.

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi, meslekialanda ülke ve kamu çýkarlarý ve uluslararasýgeliþmeler çerçevesinde çalýþmalar yapan bir kurumolarak ve bulunduðu coðrafya itibariyle, Ankara'nýnkentsel kimliðinin korunmasý ve geliþtirilmesikonusunda gerçekleþtirdiði ve sürdürdüðüçalýþmalarla, mimari mirasla doðrudan ilgilenen birgrup üyesi ve farklý konularda uzman üyeleri ve diðerMeslek Odalarý, Sivil Toplum Örgütleri ve Kentlilerile Kent Duyarlýlýðý oluþturmaya çalýþmaktadýr.

Bu yaklaþým doðrultusunda;TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi, kentteoluþan gündemin peþinden koþmak yerine, kentedair bakýþ açýsýný, tavýrlarýný ve olmazsa olmazlarýný,Ankara'yý “Ankara” yapan deðerleri öncelikle ortayakoyacaðý, Kent Ýzleme Atölyeleri oluþturmuþtur.Daha önce varolan yapýlanmalarý esas alýp öncelikleciddi bir arþiv oluþturmayý, sorun odaklarýnýn tespitinive bu odaklarda olasý önermelerin organizasyonunuöngörmüþtür. Bu yaklaþýmla çalýþmalara baþlayanatölyeler þunlardýr;

Bu atölye aslýnda ülkedeki ilk yaya alanlarýnýnuygulanmaya baþlandýðý Ankara Kent Merkezi'nin,son çeyrek yüzyýldaki acýklý halini masaya yatýrmayýöngörmekte, Cumhuriyet'in çaðdaþ bir kent kurmaidealinin ciddi izlerini barýndýran kent merkezinde,daha yaþanabilir, insan odaklý ve saðlýklý bir temsilmerkezi için arayýþlarýný sürdürmektedir.

Daha önce yapýlan çeþitli yarýþma ve benzeriyöntemlerle elde edilen “Ankara Kalesi KorumaGeliþtirme Ýmar Planý”, “Bademli Planý” (Ulus TarihiKent Merkezi Koruma Islah Ýmar Planý) ve UlucanlarKoruma Ýmar Planlarý'nýn ýþýðýnda sit alanlarýnýn veuygulamalarýn gözlenmesi ve irdelenmesi atölyeninana hedefidir.

Bu noktada yukarýda da bahsedilen Cumhuriyet'inçaðdaþ kent projesinin ürünleriyle beraber bütün bir20. yüzyýl mimarlýk ürünlerinin hem birer sanat eseriolarak koruma altýna alýnýp, hem de gündelikkullaným deðerlerinin sürekliðinin yeniden ihyasýnýsaðlamayý öngören bir proje tasarlanmaktadýr.

·“Bademli Planý” (Ulus Tarihi Kent Merkezi KorumaIslah Ýmar Planý)

2004 yýlýnda Büyükþehir Belediyesi'nin “Bademli”planýný “askýya” alan kararý üzerine, Mimarlar Odasý

1. Kent Merkezi Ýzleme Atölyesi

2. Koruma Sit Alanlarý Atölyesi

3. Bina Kimlikleri ve Envanteri Projesi

4. Ulus Tarihi Kent Merkezi

41

H. Ali Ulusoy

“ANKARA KENTÝ VE MÝMARLAR ODASI”

Page 22: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Ankara Þubesi “Ulus Benim” kampanyasýbaþlatarak, yýkýlacaðý söylenen yapýlarýn(Akbank/Eski Lozan Palas/1920-1930, TürkVakýflarý Araþtýrma Merkezi/ilk Etibank/1935,Ankara Hali/1937, Ankara Belediyesi/BelediyeTicaret Evi/1947, Ulus Meydaný Ýþhaný/1954,Modern Çarþý/1957, Anafartalar Çarþýsý/1967,Ulus Meydaný ve çarþý ve büro binalarý/1967) kültürvarlýðý olarak tescil edilmesi talebiyle 13 Ocak 2005tarihinde Ankara Kültür ve Tabiat Varlýklarýný KorumaKurulu'na baþvurmuþ ve hazýrlamýþ olduðu dosyayýsunmuþtur.

Bu çalýþmalara paralel olarak “Ulus GiriþimiPlatformu” oluþturularak, panel, basýn açýklamasýv.b. kamuoyu bilinçlendirme çalýþmalarý ile sorunukentliyle paylaþma süreci baþlatýlmýþtýr. (48 sivilToplum örgütünün bir araya getirilmesi esnaflaalanýn önem ve deðerlerinin tanýtýlmasýna yönelikgeziler gerçekleþtirilmiþtir.)

Bu çalýþmalar devam ederken Büyükþehir BelediyeMeclisi'nin almýþ olduðu kararýn iptali için davaaçýlmýþtýr.

1987 yýlýnda yarýþma yolu ile elde edilen “AnkaraKalesi Koruma Geliþtirme Ýmar Planý” projeçalýþmalarý tamamlanmýþ, ancak plan onaylanmadýðýiçin yürürlüðe girememiþ, önemli bir tarih ve kültürhazinemiz olan Ankara Kalesi giderek yok olmaktehlikesi ile karþý karþýya býrakýlmýþtýr. TMMOBMimarlar Odasý Ankara Þubesi, Kale’nin Ankara'yakazandýrýlmasý için giriþimlerini sürdürmektedir.

AKM alanýnýn kullanýmý 2302 Sayýlý Kanun ilebelirlenmiþtir. Bu kanunun ilgili hükmünde “Bu alaniçerisinde; Milli Mücadele tarihini, Türk HalkKültürünü ve sanatlarýný tanýtan yerler ve çeþitlimüzeler, çeþitli sahneler ve toplantý salonlarý, sergialanlarý, arþiv ve kitaplýklar, atölyeler ve benzeriyerlerden meydana gelen Atatürk Kültür Merkezi ileMilli Komitece saptanacak tesis ve alanlar bulunur.Bunlarýn dýþýnda Atatürk Kültür Merkezi Alanýnahiçbir yapý yapýlamaz.” denilmektedir.

Milli Komite'nin 09.12.2004 tarih ve 17 no'lutoplantýsýnda “AKM Alanýnýn beþ bölgesininbütününü kapsayan genel bir projenin plan vemaketiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlýðý ileAnkara Büyükþehir Belediyesi tarafýndan dört ayiçinde tamamlanmasýna” karar verildiði ifadeedilmektedir.

Bunun üzerine TMMOB Mimarlar Odasý AnkaraÞubesi, Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Ahmet NejdetSezer'e bir mektup yollayarak AKM Alanýnýnyasasýnda belirtilen amaçlar doðrultusundakullanýlmasý için talepte bulunmuþ ve AKM AlanýnýnBüyükþehir Belediyesine devredilmesiyle ilgili

Ankara Kalesi

AKM Alaný endiþelerini iletmiþtir.· Müze Sergi Folklor Binasý· AKM Cumhurbaþkanlýðý Senfoni OrkestrasýKonser Salonu,

· Ankara Kongre ve Kültür Merkezi Projesi,

Ankara'nýn nefes alma noktalarý olan ve tarih içindeartýk belli bir yere sahip olan parklarýn (Güvenpark,Seðmenler Parký, Kurtuluþ Parký, A. Ýpekçi Parký ,Gençlik Parký, Altýnpark) arþivlenip, izlenmesi vekullanýmdaki sorunlarýnýn saptanmasý bu atölyeninbirinci ayaðýný oluþtururken, Atatürk Orman Çiftliði,Ýmrahor Vadisi, Hatip Çayý Vadisi, Kýbrýs Köyü Vadisigibi kent içinde çok önemli bir yere sahip yeþilalanlar için oluþturulacak çalýþma gruplarýnýn sözkonusu alanlarýn kente kazandýrýlmasý çalýþmalarýatölyenin ikinci ayaðýný oluþturmaktadýr.

1925 yýlýnda kurulan Atatürk Orman Çiftliði,Kurtuluþ Savaþýný kazanan genç Cumhuriyetülkesinde ekonomik olarak da baðýmsýzlýkmücadelesine yönelen Mustafa Kemal Atatürk vearkadaþlarýnýn geliþtirdiði bir projedir. Atatürk'ünvasiyeti ile 1937 yýlýnda bütün mal varlýðý ile birlikteA.O.Ç.'de hazineye devredilmiþtir.

5. Kentsel Parklar - Vadiler Atölyesi

A.O.Ç Alaný:

2004 yýlýnda “Atatürk Orman Çiftliði MülkiyetindekiBir Kýsým Arazinin Devredilmesine Ýzin VerilmesiHakkýnda Kanun Tasarýsý”nýn gündeme gelmesiyle 5Haziran 2004 tarihinde Ankara'daki sivil toplumörgütleri ile birlikte “A.O.Ç'ye Sahip Çýkalým”Kampanyasý baþlatýlmýþ konu kamuoyuna aktarýlmýþve milletvekillerinin ve kentlilerin katýldýðý “A.O.ÇNasýl Kurtulur” Paneli gerçekleþtirilmiþtir. Bu aradayasa tasarýsýnýn geri çekilmesi için imza kampanyasýbaþlatýlmýþ ve toplanan imzalar TBMM'yesunulmuþtur.

Güvenpark, Jansen Planý'nda önerilen açýk ve yeþilalan sisteminin bir parçasýdýr. Park, Atatürk Bulvarýile Müdafaa Caddesi arasýnda konumlanmýþtýr.Yaklaþýk 25000 m bir alan kaplamaktadýr. ParkAnkara'nýn en merkezi noktalarýndan biri olan KýzýlayMeydaný'nda yer almaktadýr.

Prof. Jansen Ankara için hazýrladýðý nazým planda,kentin iþ yerlerini, pazar, çarþý ve yollarýný saptadýðýgibi; Çankaya yolu ile Dikmen yolu arasýnda kalanüçgen alaný “devlet mahallesi” (Bakanlýklar) olarakbelirlemiþtir. Bu mahalle, Kýzýlay'da Güven Anýtý ile

Güvenpark

2

baþlayarak, geniþ bir alle ve iki meydan üzerinesýralanan Bakanlýk binalarýyla devam etmekte, enyüksek yerde ise en büyük ve güçlü otoriteyi temsileden TBMM binasýyla sona ermektedir.

Yeni baþkent, Cumhuriyet, halka güvendüþünceleriyle özdeþleþmiþ olan Güvenpark veGüven Anýtý, Ankara'nýn rastlantýsal olarak seçilmiþbir noktasýnda yer almamaktadýr. Park ve anýt, güneyucunda Büyük Millet Meclisi ile sona erenBakanlýklar Sitesinin önemli bir parçasýdýr. Sözkonusu alan 17.04.1994 tarih ve 3591 sayýlýAKTVKK kararý ile 1. Derecede Doðal Sit Alaný veAnýt Heykel” olarak tescil edilmiþtir.Daha sonraBüyükþehir Belediyesi'nin Güvenpark'ý OtoparkYapma istemi üzerine Ankara Kültür ve TabiatVarlýklarýný Koruma Kurulu yapýlacak olan otoparkprojesinin yarýþma yoluyla elde edilebileceðininprensip olarak uygun olduðunu belirtir bir kararalmýþ, bunun üzerine Güvenpark'ýn otoparkyapýlmasýný engellemek için “Ankaram Platformu” vesivil toplum örgütleri ile birlikte kampanyabaþlatýlmýþ ve Ankara Kültür ve Tabiat VarlýklarýnýKoruma Kurulu'nun 4 Mart 2005 tarih ve 368 sayýlýkararýnýn iptali için dava açýlmýþtýr.

42

Foto

graf

:Iþý

kA

ksoy

Page 23: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Gençlik Parký

6. Kentsel Ulaþým Atölyesi

7. Yeni Yerleþim Alanlarý Atölyesi

Gençlik Parký Jansen tarafýndan hazýrlanan ve1932'de kesinleþen Ankara Ýmar Planý'ndaCumhuriyet'in kurucu ve yöneticilerinin isteðiüzerine onun önerdiði büyük bir kent parkýdýr. Parkýnplanlanmasý süreci, 1933 yýlýnda Jansen'inBayýndýrlýk Bakanlýðý tarafýndan davet edilmesiylebaþlar. 1934'de Atatürk'ün baþkanlýðýndaki BakanlarKurulu, Jansen'in Gençlik Parký için hazýrlamýþolduðu planý onaylar. Bu alanýn park olarakdüzenlenmesi 1936-38 yýllarý arasýndatamamlanmýþtýr. Ankaralýlarýn hafýzasýnda önemli biryere sahip olan Gençlik Parký yeniden düzenlenmekistenmektedir. Bu düzenlemenin nasýl bir düzenlemeolduðu konusunda kentlilere bilgi verilmemesiüzerine Ankara Þubesi sürecin takipçisi olacaðýnýkamuoyuna duyurmuþtur.

80'li yýllarýn sonunda, EGO bünyesinde üniversiteiþbirliði içinde hazýrlanan 2015 Ana Ulaþým Planý’nýnýþýðýnda, çaðdaþ bir kentin insan taþýmaya öncelikveren ve yaya ulaþýmýný ilk sýraya koyan tavýrlarýnýilke edinmiþ bir izleme ve sorunlarý saptayýpönermelerde bulunma atölyesidir. Ankara'nýnulaþýmýna yönelik çalýþmalarýný sürdürmektedir.

Son 30-35 yýlda Batýkent ile baþlayan Eryaman,Çayyolu ve Elvanköy vb. ile devam eden yeniyerleþim alanlarý üzerine çalýþmalar yapacak buatölye, özellikle de imar planlarý / mimari iliþkisi,

kentsel tasarým, alt merkezler, banliyö kültürü vekonut kavramýnýn yeniden okumasý üzerineyoðunlaþacaktýr.

Bir önceki dönemde baþlayan bu proje/atölyeninçalýþmalarýný yeniden aktif hale getirerek kentleiliþkimizi yeniden ele alarak yeni iletiþim stratejilerikullanarak, çeþitli ölçekte projeler, eylemlilikler veörgütlenmelerle kentlinin katýlýmýný farklý disiplinlerleiþbirliðini saðlamayý hedeflemekteyiz.

1/5000 ölçekli kat rejimi planlarýna göre 4 katlýkonut alaný içerisinde olan Baþkent Üniversitesi'ninmülkiyetindeki parseller, Ankara BüyükþehirBelediyesi'nin 31.11.1999 tarih ve 707 sayýlýkararýyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazým imar planýdeðiþikliði ile 8 katlý hastane binasý ve hastanebinasýnýn otopark ihtiyacýný karþýlayacak þekildedüzenlenmiþtir. TMMOB Mimarlar Odasý AnkaraÞubesi planýn iptaliyle ilgili olarak Ankara 10. ÝdareMahkemesine dava açmýþtýr.

30.5.1995 tarihinde 1/5000 ölçekli nazým imar planýdeðiþikliði yapýlmýþtýr. Dava konusu; kavþakdüzenlemesinin kent içi trafik sorununugideremeyeceði, plan deðiþikliðinin gerek kuramsalanlamda gerekse 3194 sayýlý Yasa’da tanýmlanan

8. 2020 Ankara

Kent ile ilgili olarak sürdürülen davalar;

1- Baþkent Hastanesi

2-Akay Kavþaðý

anlamda aykýrý bulunmasýdýr. Temyiz incelemesininsonucu beklenmektedir.

5.11 2001 tarih ve 286 sayýlý imar planý deðiþikliðineMimarlar Odasý Ankara Þubesi müdahil olmuþtur.Ankara 10. Ýdare Mahkemesi, Belediye MeclisKararýný hukuka aykýrý bularak iptal etmiþtir. Ankara10. Ýdare Mahkemesince, bozma kararýdoðrultusunda ek bilirkiþi raporu alýnmasýna kararverilmiþtir. Mahkemeye sunulan ek bilirkiþiraporunda, dava konusu idari iþlemin ulaþým/trafikplanlama ilkelerine, kent planlama esaslarýna veþehircilik ilkelerine aykýrý olduðu, iþlemin kamu yararýbarýndýrmadýðý vurgulanmýþtýr.

1/5000 ölçekli “Ýmrahor Köyü ve Çevresine AitNazým Ýmar Planý Deðiþikliði”nin onaylanmasýnailiþkin Ankara Büyükþehir Belediye Meclisi'nin20.8.2002 tarih ve 446 sayýlý kararýna karþý ÞehirPlancýlarý Odasý'nýn açmýþ olduðu davaya MimarlarOdasý Ankara Þubesi de katýlmýþtýr.

Kýzýlay Meydanýndaki tüm hemzemin sinyalli yayageçitlerinin fiziksel engellerle kapatýlarak, yayalarýnKýzýlay Ankaray/Metro istasyonunun mezanin katýnýgeçiþ amacýyla kullanmaya mecbur kýlýnmalarýnailiþkin iþlem ve eylemlerin iptali istemiyle AnkaraBüyükþehir Belediye Baþkanlýðý ile Ankara Valiliði'ne

3- Sheraton Oteli

4- Ýmrahor Köyü

5- Kýzýlay Meydaný

karþý dava açýlmýþtýr. Dava devam ederken, davalýidareler yeni bir kararla dava konusu ettiðimiz kararýve iþlemleri iptal etmiþtir. Ankara 11. ÝdareMahkemesi, davalý idarenin yeni bir karar alarakiþlemi ortadan kaldýrmýþ olmasý sebebiyle davanýnkonusuz kaldýðýna karar vermiþtir.

1. Derece Arkeolojik ve Doðal Sit alaný olaraktescilli Kýbrýs Köyü Vadisi çevresinde iþletilentaþocaklarýnýn ruhsatlarýnýn iptali istemiyle MimarlarOdasý Ankara Þubesi adýna Ankara Valiliði'ne karþý 3ayrý dava açýlmýþtýr. Bölgedeki taþocaklarýnýn sitalanýnýn tahribine yol açmasý, Vadideki doðal bitkiörtüsüne ve su kaynaklarýna zarar vermesisebepleriyle 2863 sayýlý Kültür ve Tabiat VarlýklarýnýKoruma Kanunu'na aykýrý olan iþlemlerin iptaliistenmiþtir. Bu davalarda keþif ve bilirkiþiincelemelerinden sonra yürütmenin durdurulmasýistemimiz hakkýnda karar verilmesi beklenmektedir.

Ankara Büyükþehir Belediye Meclisi'nin 5.1.2004gün ve 9 sayýlý kararý ile onaylanan “Dikmen ÇaldaðýPark Alanýna Ýliþkin 1/5000 Ölçekli Nazým Ýmar PlanýDeðiþikliði'nin, þehircilik ilkeleri, planlama esaslarý vekamu yararýna aykýrýlýðý açýklanarak iptali istenmiþtir.Mimarlar Odasý Ankara Þubesi adýna BüyükþehirBelediyesi'ne karþý açýlan bu davada ÇankayaBelediye Baþkanlýðý Mimarlar Odasý yanýnda davayamüdahil olmuþtur.

6- Kýbrýs Köyü Vadisi

7- Çaldaðý Park Alaný

4544

Foto

graf

: Iþý

kA

ksoy

Foto

graf

:Y.Y

eþim

Uys

al

Page 24: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

46

8- Papazýn Baðý

9- TCDD TAÇ KAPI

10- TOBB Ýdare Tesis Alaný

BÝLÝNÇ VE EÐÝTÝM

1. Derece Doðal Sit Alaný olarak tescilli PapazýnBaðý'nýn karþý parselinde çok katlý yer altý otoparkýyapýlmasýnýn dayanaðý olan, Ankara BüyükþehirBelediyesi'nin hazýrladýðý “Otopark YönetmeliðininGeçici 5. Maddesi uyarýnca Belirlenen UygulamaEsaslarý”nýn 5. maddesinin f bendinin iptali istemiyleÇankaya Belediyesi ile Ankara BüyükþehirBelediyesi'ne karþý Çevre Mühendisleri Odasý'nýnaçtýðý davaya Mimarlar Odasý Ankara Þubesi adýnamüdahil olma talebinde bulunulmuþtur.

TCDD 2. Bölge Binasý olarak kullanýlan 1. derecetarihi eser olarak tescilli yapýnýn TCDD amblemli“Taç Kapý”sýnýn yýktýrýlmasý nedeniyle TCDD 2. BölgeMüdürlüðü yetkilileri hakkýnda 2863 sayýlý Yasayamuhalefetten kamu davasý açýlmasý istemiyle suçdurusunda bulunulmuþtur.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði mülkiyetindekiparselde inþaat alaný hakkýnýn, 1,5 den 5'eyükseltilmesini içeren 1/5000 ölçekli Nazým ÝmarPlaný deðiþikliðine iliþkin Ankara BüyükþehirBelediye Meclisi'nin 13.08.2004 gün ve 557 sayýlýkararýnýn iptali istemiyle dava açýlmýþtýr.

Diðer Çalýþmalar;· Çocuk ve Mimarlýk Atölye Çalýþmalarý· Yeni çýkan yasal düzenlemeler ile ilgili komisyonçalýþmalarý· Kamu Hizmetinde Mimarlýða Tanýklýk

Tüm bu çalýþmalarda AVRUPA MÝMARLARKONSEYÝNDEN '21.YÜZYIL 21 ÖNEMLÝ MESAJ'BAÞLIÐI ALTINDAKÝ BÝLDÝRÝDE ÖNE ÇIKARDIÐIKONULAR TMMOB MÝMARLAR ODASI ANKARAÞUBESÝ'NÝN KENTLE VE MÝMARLIKLA ÝLGÝLÝÇALIÞMALARININ TEMEL AKSLARINDAN BÝRÝNÝOLUÞTURMAKTADIR.

Bunlar;

·Genel olarak toplum ve özel olarak vatandaþlar,mimarlýk hizmetleri için hem iþveren hem de sonuçürürünün kullanýcýsý durumundadýrlar. Kamusalpolitikalarýn, her düzeyde, toplum Ýçinde yapýlarýn vekamusal mekanlarýn kalitesine deðer veren birkültürel yapý oluþturmaya çalýþmasý gereklidir. Bununötesinde, mimari deðerleri anlamaya yönelikfarkýndalýðýn ve yeteneðin eðitim sürecinde mümkünolduðunca erken aþýlanmasý, anaokulundan baþlayýpformel eðitimin aþýlanmasý, anaokulundan baþlayýpformel eðitimin tüm aþamalarýnda sürdürülmesiönemlidir.

· SÜRDÜRÜLEBÝLÝRLÝK

· YARIÞMA

· KATILIM

· KÜLTÜR VE YAÞAM

SON SÖZ

Kamusal ve özel yapýlarýn sürdürülebilirliði vekamusal mekanlarýn güvenliðinin vatandaþlarýnrefahý ve dolayýsýyla toplumun sosyal yapýsý üzerindebüyük etkisi vardýr. Bundan dolayý,SÜRDÜREBÝLÝRLÝÐÝN tüm yönleriyle (sosyo-ekonomik, kültürel ve çevresel) yaþam çevreleriningeliþiminde dikkate alýnmasýnýn saðlanmasýgerekmektedir. Bu açýdan, formel sürekli meslekigeliþim, mimarlarýn çalýþma hayatlarý süresince bilgive becerilerinin deðiþen teknolojik ve sosyal hukukiortama uyum saðlamasýný kesinleþtirmek açýsýndantemel bir þart haline gelmektedir.

Mimarlýk hizmetlerinin ediniminde KALÝTEYEDAYALI SEÇÝMÝN saðlanmasý yönünden, mimarlariçin açýlan yarýþmalar rekabet ve deneyime dayananve hizmet bedelinin dýþarýda býrakýldýðý, öncedenbelirlenmiþ kriterler üzerine kurulmalýdýr. ACE,uygulanan prosedürler arasýnda, MÝMARÝ TASARIMYARIÞMALARINI meslek Ýçinde rekabetÝ saðlamasýve ayný zamanda mimarlýk hizmetlerinin eldeedilmesinde kalite ve yenilikçi fikirleri artýrmayakatkýda bulunmasý açýsýndan iyi bir yöntem olarakgörmektedir.

Kentsel planlama politikalarý çok derin etkilere sahipolduklarýndan, AB bünyesi içinde kentsel planlama,tasarým ve yönetim politikalarýna iliþkin yürütülmekteolan katýlýmcý prosedürler tüm ilgili gruplar içermeli,böylece saðlam temellere dayanan yönetimilkelerine uygun bir þekilde, KENTSEL ÇEVRENÝNKALÝTESÝ ÝÇÝN ORTAK SORUMLULUK ANLAYIÞIoluþturulmalýdýr.

Mimarlýk, ülkelerimizden her birinin TARÝHÝ,KÜLTÜRÜ VE YAÞAM DOKUSUNUN TEMEL BÝRÖZELLÝÐÝDÝR; vatandaþlarýn gündelik yaþamýndabaþlýca sanatsal ifade unsuru olarak, geleceðinmirasýný da oluþturmaktadýr. Aidiyet ve kimlikduygularý insan toplumu ve kültürünün önemli birözelliðidir. Mimari ifadenin çoðunlukla bu kültürel vetoplumsal Ýhtiyaçlarýn taþýyýcý olmasý nedeniyle, buetkilerin tasarýmda yeterince yer almasý önemkazanmaktadýr.

Cumhuriyet'i var edenlerin modern, çaðdaþ,demokratik bir ulus yaratma çabalarý, savaþ yýllarýnýnsýnýrlý ve zor koþullarýna, ekonomik imkansýzlýklararaðmen uzun süre sürdürülmüþtür. Ankara'da yapýlan

imar çalýþmalarý ve buna baðlý olarak yaþanan sosyalve kültürel dönüþüm ülkenin diðer kentlerine de örnekolmuþtur.

Bugün, binlerce yýllýk mimarlýk birikimini, tarihi vekültürel deðeri içinde barýndýran kentlerimizebaktýðýmýzda, kentleri var eden kültürel birikimlerin,tarihsel ve ulusal deðerlerin giderek unutulduðunu,ortadan kaldýrýlmaya çalýþýldýðýný üzülerek görmekteyiz.Günümüzde bu deðerlerin yerini giderek rantpolitikalarý almakta, kentlerimizin %65'i kaçakyapýlaþmakta, yapýlan yapýlarýn büyük bir kýsmý plansýz,mimari katký ve mimarlýk hizmeti almadangerçekleþmektedir.

Kentler sosyal yaþamýn, geliþmenin, çaðdaþ ve saðlýklýyaþam alanlarýnýn üretildiði, içinde yaþayanlarýn keyifve mutluluk duyduðu yerler olmaktan çýkarýlýp, kenttopraklarý uluslararasý sermayenin vitrinine çýkmýþ birermeta'ya dönüþtürülmek istenmektedir.

Cumhuriyet'in baþkenti Ankara'da da durum farklýdeðildir. Son yýllarda kentte yaþananlar kenti giderekyoksullaþtýrmakta, kimliksiz bir kent haline getirmeçabalarý ve giriþimleri giderek artmaktadýr. Ankara'nýnkültür baþkenti olma yolunda elde ettiði kazanýmlarbirer birer yok edilmek istenmektedir.

Bütün bu olumsuzluklara raðmen bizler; mimarlar,meslek adamlarý ve sivil toplum örgütleri, kentingerçek sahipleri olarak, kentlerin daha yaþanýlýr, dahasaðlýklý, daha güvenli, kentin olanaklarýndan herkesineþit yararlandýðý yaþam alanlarýnýn yaratýlmasý yönündeçabalarýmýzý artýrarak sürdürmek zorundayýz.

KAYNAKÇA

Önen Z. (EDS.) (2004).'80 Yýlda Devr-i Türkiye ' 80Kare Ankara. Vekam (Vehbi Koç Vakfý)

John B. (EDS.) (2000). Exil In Der Turkei 1933-1945Haymatloz. Vereins Aktives Museum.

Akyürek C. (2005) Bir Zamanlar Ankara.Ýstanbul.Bilgi Yayýnevi.

Aslanoðlu Ý. (2001) Erken Cumhuriyet DönemiMimarlýðý. ODTÜ Mimarlýk Fakültesi Yayýnlarý.

Akpolat M. ve Eser E. (EDS.) (2001). AnkaraBaþkentin Tarihi, Arkeolojisi ve Mimarisi . AnkaraEnstitüsü Vakfý Yayýnlarý

Yavuz Y. (EDS.) (2001). Tarih Ýçinde Ankara II.ODTÜ Mimarlýk Fakültesi Yayýnlarý

Sey Y. (EDS.) (1998). 75 Yýlda Deðiþen Kent veMimarlýk. Türkiye Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý

Bayraktar N. (2005,NÝsan-Mayýs) ModernAnkara'da Yaþama ve Mekana Dair, Bülten 31, 23-27

Yeþilkaya N. (2005, Nisan-Mayýs) Ankara:Modernliðin Temsili, Bülten 31, 14-15

Ergut E. (2005, Nisan-Mayýs) Ankara 'BankalarCaddesi' ve Ötesi, Bülten 31, 28-29

Page 25: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Mimarlar Odasý birimlerinin yönetim kurullarýnýn ikiyýllýk görev dönemlerinin sona ermeye, gündeminartýk genel kurullara doðru devrilmeye baþladýðý þugünlerde, neredeyse aniden sayýlabilecek bir süreçleçok yoðun içerikli bir danýþma kurulu toplantýsý ilekarþý karþýya kaldýk. Öngörülmüþ bulunan danýþmakonusunun içeriði mimarlýk mesleðinin, MimarlarOdasýnýn ve birlikte diðer bütün meslek odalarýnýnvarlýk temellerinin yeniden gözden geçirilmesinigerektirecek kadar derin. Danýþma Kurulu’nungündemi birkaç farklý maddeden oluþuyor gibigörünse de, hepsini birleþtiren ortak yanýn mimarlýkmesleðinin ve buna baðlý olarak Mimarlar Odasýnýnne olduðunu tanýmlamak olan tek bir içerik olduðusöylenebilir. Böylesine zorlu bir gündemin hakkýnýAntalya'da geçirilecek birkaç gün içerisindeverebilmek pek mümkün deðil gibi görünüyor.

Konunun gündeme girmesi ile birlikte, birkaç yýl önce1998 yýlýnda da benzeri bir Mimarlýk MeslekYasasý’nýn geliþtirilmiþ olduðu, hazýrlanan taslaðýnYÖK'e iletildiði hatýrlara geldi. Bu taslak ile ilgiligeliþmeleri izleyen, son olarak ne durumda olduðunubilen var mý? Belirli ortamlarda mevzuat çalýþmalarýile ilgilenen bir kimsenin öncelikle farkýna varacaðýnokta herhangi bir mevzuatla ilgili önerilebilecekhükümlerin toplumun bütününün çýkarlarýna hitapetmesi gereðidir. Toplumun sadece belirli bir kesimiiçin öngörülen düzenlemelerin yapýlmasý rant olanaðýyaratýlmak istenildiðinin düþünülmesine neden olur.Ýnþaat Mühendisleri Odasýnýn yýllardýr yasallaþmasýiçin çaba gösterdiði Mimarlýk ve MühendislikYetkinlik Yasasý, mimar ve mühendislerin sadece“yetkin” olduðu varsayýlacak belirli bir kesimine

yetki, dolayýsýyla hak saðlamakta olduðu ve buhakkýn toplumun varolan kurumsal yapýsý dýþýnda ayrýsüreçler içerisinde yapýlandýrýlmasýný önermekteolduðu için bir rant saðlama düzenlemesi görünümüvermekten kurtulamamaktadýr. Önerilen MimarlýkYasasý ile “mimar” unvanýna sahip bireylere bir rantalaný yaratýlmasýnýn amaçlandýðýný düþünmek bileistemiyoruz. Yasa giriþiminin gerçekleþmesinisaðlamak için düzenlemeler toplumun bütünkesimlerine anlatýlmalý, yasa ile amaçlananýn belirlikesimlere deðil, toplumun bütünün yararýna olduðukanýtlanmalý ve en azýndan bir toplumsal bir çoðunlukdesteði alýnmalýdýr. Kendi kendimize yapacaðýmýzöneriler kamu kurumlarýnýn tozlu raflarýndan dahaileriye gidememektedir.

Bir mevzuat her þeyden önce bir projedir. Bu projetoplumun bütününün çýkarýný yansýtacak politikalarþeklinde düzenlenir ve projede öngörülememiþbulunan kapsamlarla ilgili farklý kesimlerin katkýsý vedolayýsýyla desteði beklenir. Amaç çok pratik birdemokratik çoðunluk elde etme sürecidir. Herhangibir þekilde yasalaþmýþ olsa bile demokratik toplumdesteði kazanamamýþ bir mevzuatýn, er veya geçihlallerle karþýlaþmasý ve bunlarýn sonucundaMimarlýk Meslek Yasasý Tasarýsý’nýn giriþinde ifadeedilen “ ” düzeninin etkisinin dahada artmasý kaçýnýlmaz olacaktýr. Mimarlýk mesleði ileilgili bir yasa tasarýsýnýn mimarlar dýþýnda baþkatoplumsal kesimleri ilgilendirmeyeceði çok yanlýþ biryaklaþýmdýr. Bir yasanýn sosyal, ekonomik, ticari vebenzeri birçok alanda etkileri olmasý kaçýnýlmazdýr.Ýletilmiþ bulunan Yasa önerisinde baþlýklar halinde

mimarsýz yapýlaþma

önerilmemiþ ancak, metinden seçilebilen politikayaklaþýmlarý olarak, özellikle genel gerekçe bölümünde;“

, “Üniversite eðitimi meslek uygulamasý içinyeterli deðildir” gibi yargýlarýn ileri sürüldüðü, maddemetninde ise Mimarlar Odasýnýn bugüne kadar çoksaðlam olmayan bir zeminde yerine getirmeye çalýþtýðýkimi görevlerin bir yasa zeminine oturtulmasý ve ÝnþaatMühendisleri tarafýndan kurumsallaþtýrýlmaya çalýþýlan“ ” kavramýna benzer bir yapýnýnoluþturulmasý çabalarýnýn bulunduðu görülmektedir.

Mimarlýk mesleði ile ilgili tanýmlar yapýlýrken galiba en çokgöz ardý edilen nokta mimarlýk mesleðine konu olan edimalanýnýn insan doðasýnýn en temel niteliklerinden birinioluþturuyor olmasý gerçeði... Mimarlýk konusunda,özellikle doðrudan kendi yaþam alanýný ilgilendiriyorolmasý, yakýn çevresi içerisinde oluþmasý ya da estetikduygularýn dýþavurumunu gerektiren bir ilgi taþýmasýdurumlarýnda, mimarlýk ya da yapýsal mimari niteliklerkonusunda yargýda bulunma gereði duymayan bir bireyerastlayabilmek olanaksýz gibidir.

Konut üretiminde mimarlýk hizmeti alan bireyin yapýüretimi üzerindeki etkisi o kadar güçlüdür ki, konutmimarlýðý kimilerince bir mimarlýk meslek uygulamasýolarak bile kabul edilmemektir. Ancak bu ilginin sadecekonut mimarlýðý ile sýnýrlý olduðunu düþünmek eksiktir.Mimarlýk olgusuna olan bu birey ilgisi, yapý üretimi alanýnkamusal tarafýnda da söz konusu olabilmektedir. Bir çokvarlýk edinmiþ yatýrýmcý, yetki sahibi kamu görevlisi ya dasiyasetçinin bu gibi ilgi alanlarýna yönelmelerininardýndaki asýl amaçlarýnýn mimarlýk mesleðiningörsellikleri üzerinde etkin olabilmek olduðu gibi birizlenim oluþturacak bir davranýþ içinde olduklarýnýsöylemek fazla hayali bir yaklaþým olarakdüþünülmemelidir. Özellikle tam da içinde yaþamaktaolduðumuz þu günlerde, baþta belediye baþkanlarý olmaküzere, en üst düzey siyasetçilerin kendi bireysellikleriniyansýtan baskýlarýnýn, kamusal yapýlaþmanýn görselliðiüzerinde ne denli güçlü kültürel fýrtýnalar yaratmaktaolduðu görülmekteyken. Ama bu yeni bir olgu da deðil.Firavunlar çaðýndan baþlayarak, bütün yöneticiler çoðuzaman mimarlýk mesleðinin doðrudan uygulayýcýsý daolmuþ dolayýsýyla buna baðlý olarak tarihin öðrenilmesi azya da çok mimarlýðýn geliþiminin okunmasý olarak dagörülmüþtür.

Mimarlýk mesleðinin bu durumu UIA 2002 BerlinKongresi’nde de tema olarak tanýmlandýðý üzeremimarlýðýn sosyal kültürel ve ekonomik bir kaynak olaraktanýmlanmasýnýn baþlangýcýndan beri eski bir kavramolarak tarih içerisinde yerini almýþ olmasýna baðlanmalýdýr.Hiçbir mimarlýk konusu eylem tek baþýna varolmamakta,arkasýnda muhakkak sosyal ve kültürel bir yapýlanma vegene muhakkak ekonomik bir birikim bulunmaktadýr.Mimari eserin her zaman için bir dýþavurum olduðudüþünülebilir. Bu dýþavurumun onu teknik olarak

Olumsuz mimarlýk uygulamalarýnýn faili belirsizdir”,“Mimarlýk mevzuatla geliþtirilmelidir”, “Mimarisorumluluklar yasalarla tanýmlanmalý ve belirlenmelidir”,“Mimarlýk meslek odasýna mesleki denetim göreviverilmelidir”

Yetkin Mühendislik

1

gerçekleþtirme görevini üstlenen bir mimarýnkindenfarklý olmasý çok olasýdýr. Toplum kendisi ve özelliklede toplumun rantýný kullanan ve karar yetkisine sahipyönetim temsilcileri, hemen bütün edimlerininsonucunu oluþturan ve edimlerinin enerjisinibiriktiren bir fiziksellik ile ilgili tüm dýþavurumkararlarýný sýnýrlý sayýda bir teknik kadroya teslimetme eðilimde olmayacaktýr. Sonuç olarak kaynaküzerinde yetki sahibi olanýn onun dýþavurumunda dasöz sahibi olmasý kaçýnýlmazdýr. Bu durumda tasarýmetninin genel gerekçe bölümünde sözü edilen“ ”tanýmlamasý ne kadar doðru olabilir. Ne bugerilimlerin ve ne de “

”yaþanmasýnýn faili belirsizdir. Tam tersine, kaynakolarak mimarlýk üretici ve tüketicileri ortak birnoktada buluþturma görevini tam olarak yerinegetirmektedir. Acaba “

” olmamasý da bu anlama mý geliyor?

Bu yönden Tasarýnýn Genel Gerekçe bölümünde ifadeedildiði üzere “ ” failleribelirsiz olmayýp, mimar unvanýna sahip bazý kiþilerinde katýlýmýyla kamu ve toplum adýna karar yetkisinesahip kimseler tarafýndan gerçekleþtirilmekte olduðusöylenebilir. Mimarlýk Meslek Yasasýnýn bu noktadamimarlýk çevresinin oluþmasý konusunda söz sahibiolan kesimlere bir toplumsal sözleþme önermeyiplanladýðý görülmektedir. Ancak yönetim erkinetümüyle hakim olan tarafýn mimarlýk ile ilgili kendietkinliðinden niçin ve nasýl feragat etmesininsaðlanacaðý belirsiz durumdadýr.

Ýki dönemdir Mimarlar Odasý tarafýndan baþarý ilegeliþtirilmekte olan UIA kaynaklý “Çocuk ve MimarlýkProgramý” tam da bu noktada önem kazanmaktadýr.Bu programýn kaynaðý UIA, dolayýsýyla bir anlamdageliþmiþ Batý ülkeleri olmasý nedeniyle sorununsadece bizim ülkemize özgün olmadýðýnýalgýlayabiliyoruz. Gerçekten de geliþmiþ ülkelerin de,yayýnlara konu olan, dolayýsýyla gösterilen yüzlerininarkasýnda benzer sorunlarýn yaþanmakta olduðunusýk sýk duyuyoruz.

Çocuk ve Mimarlýk Programý mimarlýk kavramýnýnsadece meslek uygulamasý eðitimi alan mimarlaradeðil, toplumun bütününe tanýtýlmasý amacýna yönelikbir giriþimdir. Ýlkokullarda öðretilendersleri gibi toplumun ve bireylerin içinde yaþamaktaolduklarý yapýlý çevrenin yaþamsal, sosyal, kültürel veestetik deðerlerinin, daha sonralarý bu yapýlý çevreüzerinde karar yetkisi taþýyacak olan bireylere çokerken yaþlarda aktarýlmasý amaçlamaktadýr. Ýlkeolarak “ ” unvaný taþýyan bazý bireylerinmimarlýk deðerlerine yükseltilebilmesi mümkünolmuþ ise, ileri yaþamlarýnda yönetsel karar yetkilerikapsamýnda mimari dýþavurumlar üretmesi ihtimaldahilinde olan toplumun diðer bütün bireylerinin debu kavramlara yükseltilebilmesi mümkün olmalýdýr.

Türkiye mimarlýðýnýn hak etmediði gerilimler

kültürel zenginliðin çaðdaþmimarlýk ortamýna ve mesleki sorumluluklarataþýnmasýndaki ciddi sorunlar ve týkanýklar

kaçak yapýlaþma bölgeleriyleyasal yapýlaþan bölgeler arasýnda mimari görünümfarký

mimarsýz yapýlaþmanýn

Hayat Bilgisi

Mimar

49

MÝMARLIK MESLEK YASASI,AVRUPA BÝRLÝÐÝ MESLEKÝ YETERLÝLÝKLERÝN TANINMASI DÝREKTÝFÝ,KÜRESELLEÞME KAPSAMINDA UIA MUTABAKAT BELGELERÝ

Aykut Ülkütekin

YA DA BU ACELE NEDEN?

Page 26: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

50 51

Bu yaklaþýmda karar yetkisine sahip bireylerin mimarunvaný taþýyýp taþýmamasý deðil, yapýlý çevremizin daha

olmasýnýn önemi vurgulanmaktadýr. Diðer birsöyleyiþle; kedinin tekir ya da sarman olmasý deðil fareyakalamasý önemlidir. Bu yaklaþým, cebri uygulamalarüzerine yapýlandýrýlmasý öngörülen söz konusu MimarlýkMeslek Yasasý önerisinden tümüyle farklý, demokratikdestek anlayýþý üzerine yapýlandýrýlmýþ bir çözümsunmakta, elde edilmesi hayli kuþkulu bir toplumsaluzlaþmaya da gerek býrakmamaktadýr. Ayrýca içindeyaþadýðýmýz toplumun mimarlýk mesleðinden en üstdüzeyde yararlanmasýný saðlayacak bir biçimdeyapýlandýrýlmasý, tam da bu amaçla oluþturulmuþ bulunanMimarlar Odasýnýn en temel görevi olmalýdýr. Buradasorulan: Baþbakanlarýmýz, bakanlarýmýz, belediyebaþkanlarýmýz veya büyük yatýrýmcý iþ adamlarýmýz ilkeðitimleri sýrasýnda Çocuk ve Mimarlýk Programýuygulamasýna katýlmýþ olsalardý, acaba daha iyi bir yapýlýçevre içerisinde yaþama þansýmýz olabilir miydi?

Mimarlýk meslek uygulamasýna meslek eðitimi almamýþkimseler tarafýndan müdahaleler yalnýzca yapýsaldýþavurum ve mekan planlamasý alanýnda olmaktadýr. Bugüne kadar yapýlarýn mimari gerçekleþtirilmesi ile ilgili birmüdahale yapýldýðý görülmemiþtir. Bu yargýya MeslekYasasý Komisyon Raporunda “

” þeklinde ifadeedilmiþ bulunan bazý alt disiplinler de dahildir. Mekansalplanlamanýn ve yapýsal dýþavurumunun teknikgerçekleþtirilmesi tümüyle mimarlýk meslekuygulamasýnýn kapsamý içerisindedir ve uygulamayý yapanmimarýn dýþýnda kalan meslek eðitimi almamýþ veyasadece “ ” almýþ kimselerin altýndan kalkmaktaçok zorlanacaðý bir alandýr. Ýnsanýn varoluþ özellikleri belkide mimarlýk mesleði uygulamasýnýn bu alana doðruyoðunlaþtýrýlmasýný gerektirecektir. Önceki dönemlerdeveya halen de bazý yabancý ülkelerde mimarlýkuygulamasýnýn bu yanýna daha fazla vurgulama yapýldýðýve mimarlýk eðitimi sonrasýnda verilen bina mühendisi,yapý mimarý veya mimarlýk mühendisi gibi unvanlar altýndamimarlýk meslek uygulamasý yapýldýðý görülmektedir.“Mesleði Uygulamanýn Kapsamý” baþlýklý UIA ÖneriKýlavuzunda mimarlýk mesleðinin bu yaygýn uygulamaalaný çok kapsamlý olarak ifade edilmiþ bulunmaktadýr.Mimarlýk Meslek Yasa Tasarýsýnýn kapsamý bu geniþlikteele alýnmamýþ, mimarlýk mesleði hemen neredeyse mekantasarýmý ile sýnýrlý tutulmuþ bulunmaktadýr. Ancak bir süresonra, sýnýr aþan hizmetler ve uluslararasý mutabakatlarnedeniyle deðerlendirme kapsamýmýza girecek konularýnaynen bu geniþlik ve yaygýnlýkta olmasý kaçýnýlmazdýr.

Mimarlýk Meslek Yasasý Taslaðýnda mimarlýk mesleðininuygulama birimi olarak sadece Mimari Proje Bürolarýnýnsöz konusu edildiði görülmektedir. Mimari projebürolarýnýn yaygýn bir uygulama olarak, dünya ölçüsündebugüne kadar belirli bir baþarým göstermiþ olmasý bundansonrasý için de tek mimarlýk meslek uygulama birimiolarak varolacaðý anlamýna gelmemelidir. Bireyselsorumluluk taþýyan bir meslek olarak mimarlýðýn temelmeslek uygulama biriminin her zaman için bireysel kiþimimar olmasý daha saðlýklýdýr. Elektronik iletimolanaklarýnýn neredeyse sýnýrsýz hale gelmekte olduðu

kaliteli

deðiþerek ve geliþerekmeslek olma yolunda mesafe kaydeden

alt disiplin

2

günümüzde, meslek uygulamasýnda mimarýn bireyselkiþiliðini, dolayýsýyla yükümlülük ve sorumluluklarýnýyakalamak çok daha önemli hale gelmiþtir. Mimarlýkhizmeti vermekte olduðunu ifade eden bir mimarlýkbürosunun hizmeti fiilen nerede oluþturduðunu bilebilmekelektronik iletim nedeniyle artýk neredeyse imkansýzdýr.Bu durum geçmiþin mimarlýk bürolarýnýn hizmet alýp satansaf ticarethaneler haline gelmesini kaçýnýlmaz kýlmaktadýr.Ticari kimlik taþýyan mimari bürolarý Mimarlar Odasýnýntemel meslek uygulama birimi olmamalýdýr. Böylesi birortamda denetim veya onayýn hiçbir anlamý yoktur. Tekçözüm bireysel mimarla kiþi olarak yüz yüze gelmektir. Budurumda Yasa metninde yer alan mimarlýk bürolarý ile ilgilidüzenlemelerin bireysel yükümlülük ve sorumluluk sahibive kiþi olan mimar terimi ile deðiþtirilmesi ve meslekuygulama biriminin “ ” olarak saptanmasý birzorunluluk olarak belirmektedir. UIA “Mesleði UygulamaÞekilleri” Öneri Kýlavuzunda mesleðin uygulanmabirimleri çok sayýda ticari veya gayri ticari yapýtanýmlanmýþ bulunmaktadýr. Bu farklý yapýlarýn geleceðindaha etkin mesleði uygulama birimleri olarakdeðerlendirilmesi yararlýdýr.

Sýnýr aþan mimarlýk hizmetleri ile ilgili UIA, GATS veyaAB mevzuatýnýn Yasa metninde ifade edilmiþ bulunanmeslek uygulama düzenlemeleri ile nasýl baðdaþtýrýlacaðýbilinmemektedir. Her ne kadar ilgili Komisyon RaporundaYasa Taslaðý hazýrlanýrken bu gibi yabancý mevzuatýndeðerlendirilmiþ olduðu ifade ediliyor olsa da çok önemlifarklýlýklarýn bulunduðu daha ilk bakýþta görülmektedir.

Her þeyden önce mimarlýk meslek hizmetlerinin bir baþkaülkede uygulanmasýnýn çok farklý þekilleri bulunmaktadýr.Bunlar herhangi bir yolla proje veya benzeri dokümanyollamaktan baþlayarak o ülkede yerleþik yabancý meslek

kiþi mimar

3

elemanlarýnýn UIA kýlavuzlarýnda ifade edilmiþbulunan mesleði uygulamanýn farklý þekillerinde vegene UIA kýlavuzlarýnda ifade edilmiþ bulunan farklýkapsamlarda hizmet verme durumunda olabilirler.UIA “Mesleðin Bir Baþka Ülkede Uygulanmasý”baþlýklý Öneri Kýlavuzunda yabancý ülkede mesleðiuygulama biçimleri ve bu arada yerel regülasyonlarýaþabilmek üzere yerel ortakla yapýlabilecek ortaklýkþekilleri tanýmlanmaktadýr. Eðer bir mimarlýk meslekyasasý olacaksa bu konularýn Yasa kapsamýnaalýnmamýþ olmasý eksikliktir.

Diðer taraftan GATS anlaþmalarý kapsamýnda baþkaticaret konularýnda verilen tavizlerin karþýlýðýndaülkemizde mimarlýk meslek uygulamalarý, yerleþikticari kuruluþ kapsamýndan elektronik ortamda projehizmeti aktarýmýna kadar yabancý mimarlýk mesleksunumlarýna tam anlamýyla açýlmýþ durumdadýr. Bukonuda tek baðlayýcý hüküm Mimarlar Odasý kayýtolma gereði olduðu ifade edilmiþtir. Ancak yenigündem konusu elektronik proje hizmeti sunumundaMimarlar Odasý kaydý gereðinin nasýl yerinegetirileceðidir. Bunun mümkün olmamasý nedeniylebu baðlayýcý koþulun da kaldýrýlmasý için baskýlarbulunduðu yönünde bilgiler vardýr. Mimarlýk MeslekYasasý Taslaðýnda elektronik ortamda proje hizmetiaktarýmý tanýmlanmamýþ durumdadýr ve göründüðüüzere de önümüzdeki dönemlerde karþýlaþacaðýmýzen önemli sorunlardan birisini oluþturmaktadýr.

Mimarlýk mesleði ile ilgili tanýmlamalarý yapan ABmüktesebatýnýn mesleki denklikleri ayrýntýlý olaraktanýmlarken, farklýlaþmalarla ilgili denkliðe eriþimyöntemlerini öðrenim veya staj olarak geçirilen bir yýlile sýnýrlamak eðilimde olduðu görülmektedir. Meslek

4

5

Yasasýnda ifade edilen Yetki Belgesi veya Yetkinlikgibi kavramlar için bu düzenlemenin ötesinde farklýderogasyonlarýn oluþturulabilmesi kuþkulugörünmektedir. Gelecek nasýl þekilleneceði az çokbelli olduðu için, eðer bir meslek yasasýoluþturulmasý zorunlu görülüyorsa, söz konusu bu2005/36/EC sayýlý AB Direktifinin yasa kapsamýnatam olarak yansýtýlmasý gerekecektir. Bilindiði üzereAB müktesebatýnýn pazarlýksýz aynen benimsenmesisöz konusudur.

Mimarlýk meslek uygulamasýnýn en önemliözelliklerinden birisi de denetiminin yapýlmasýndakigüçlüklerdir. Bu güçlüklerin mimarlýk mesleðinin bilgiyaný nedeniyle deðil sanatsal yaný nedeniyle oluþtuðudüþünülmelidir. Bu açýdan kalite kavramý mimarlýkmesleðinin uygulama alanýnda çok fazla bir anlamifade edememektedir. Avrupa Mimarlar Konseyi’nin“Mimarlýk & Yaþam Kalitesi” adlý yayýnýnýn “ÝyiÇözümlerin Uygulanmasý” baþlýklý 4. Bölümündemimarlýk mesleðinin uygulamasýnda kalite kavramýkonusunda karþýlaþýlmasý kaçýnýlmaz olan bu durumifade edilmekte ve mimarlýk alanýnda standardadönüþmüþ çözümlerin pek az olduðu, her yapýnýnkendine özgü bir cevap olduðu ifade edilmektedir.Kalite kavramý kendi baþýna tanýmlanamayan birkavramdýr. Ancak “daha kaliteli” ya da “uygunkaliteli” þeklinde karþýlaþtýrmalý bir ifade içerisindeanlam kazanabilir. Bu ifadelerde referans verilensistem þartname veya standart þeklinde bir mevzuathaline getirilmiþ ise, “kaliteli” anlamý “ilgili mevzuatauygun” niteliði kazanýr. Ancak sanatsal içerik taþýyanveya yukarýda ifade edildiði üzere standardadönüþmüþ çözümlerin bulunmadýðý, her tasarýmýnkendi koþullarý içerisinde özel olarak kesilip biçildiði

6

Page 27: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

52

bir süreç içerisinde bir temel kalite mevzuatýoluþturmak nasýl mümkün olabilir. Sonuç: mimarlýkmeslek uygulamasýnda kalite denetimi yapmakmümkün deðildir. Bu uygulamada denetim, eþit deðerliiki farklý yaklaþýmýn sonuç üretmeksizin sadecebirbiriyle çarpýþmasýndan baþka bir þey olmayacaktýr.Bu durumu göz önünde tutarak Mimarlýk MeslekYasasýndaki “Kalite” ve “Denetim” terimlerini içerenifadelerin yeniden gözden geçirilmesini gerekli halegetirmektedir. Ayný sorunla aþaðýdaki paragrafta ifadeedildiði üzere AB meslek tanýmlarý mevzuatý çalýþmalarýsýrasýnda da karþýlaþýldýðý anlaþýlmaktadýr.

7 Eylül 2005 tarihli ve 2005/36/EC Direktifi mimarlýkmesleðini 400 farklý meslekle ilgili genel tanýmlamadirektifinden ayrý olarak, diðer yedi meslek ile birlikteayrý bir düzenleme altýnda deðerlendirmeye almaktadýr.Bu yedi mesleði diðer mesleklerden farklý kýlan özelliðinbu mesleklerin uygulamasý ile ilgili olarak denetim deðil,sadece performans deðerlendirmesi yapýlabilmesiolarak görünmektedir. Mimarlýk mesleði verilenhizmetin karmaþýk niteliði ve saðlanan hizmetinkalitesinin ancak hizmetin tamamlanmasýndan sonradeðerlendirilebilir olmasý nedeniyle sadecetamamlanmýþ iþin üzerinden performansdeðerlendirmesinin yapýlabildiði bir meslek uygulamaalanýdýr. Mimarlýk meslek sunumlarý her mimar ve iþegöre farklýlýklar gösterebilen kendine özgü cevaplaroluþturabileceði için farklý performans ölçümleriverecektir. Bu deðerler ayný özgün konuda iki farklýçözüm önerecek mimarlar için bile geçerli olacaktýr.Ancak her iki çözüm de kullanýma uygun olabilir.Mimarlýk meslek uygulamasýnda geleneksel olarakönemli olan, çözümün mümkün olduðu ölçüdekullanýlabilir olmasýdýr. Bu deðerlendirme mimarýnkiþisel performans deðerini oluþturur. Performansdeðerinin belirlenmiþ bir ölçüte göre baþarýlý olmasý omimarýn meslek uygulamasýnýn “ ”tanýmlamasýdýr. Örneðin, yüzde 70 veya 80 oranýnýnüzerinde bir baþarým yeterlilik olarak kabul edilebilir.

Yapý üretimi ile ilgili mühendislik uygulamalarýkonusunda performans oraný deðil, tam baþarým ve butam baþarýmla ilgili yetki ve sorumluluk söz konusudur.Mühendislik uygulamalarýnda yüzde bir oranýnda birperformans eksikliði bile kullaným eksikliði ya da dahada kötüsü hayati tehlike oluþturabilir. Bu nedenlemühendislik uygulamalarýnda deðil

söz konusudur.

Bütün bu nedenlerle mühendislik meslekuygulamalarýnýn söz konusu yedi meslekle ilgili“ ” tanýmlayan 2005/36/EC direktifindedeðil, 400 mesleði içeren genel meslek direktifikapsamýnda “ ” tanýmlamalarý içerisinde elealýndýðý görülmektedir. Bir mühendisin kendi yetki alanýiçerisindeki meslek uygulamalarý önceden çok iyitanýmlanmýþ, müfredat, þartname veya mevzuata baðlýolabileceði için her uygulamada ayný deðerleriverecektir; dolayýsýyla denetiminin yapýlabilmesimümkündür. Mimarlýk meslek uygulamasýnýndenetlenmesi ise bir ressamýn veya þairin eserlerinin

7

8

yeterliliðin

yeterlilik yetki vesorumluluk

yeterlilik alanýný

yetki alaný

denetlenmesinden pek farklý olmayacaktýr. MimarlýkMeslek Yasasý bu yaklaþýmda yeterlilik alanýkapsamýnda deðerlendirilmesi gerekli olan mimarlýkmesleðini yetki alanýnda deðerlendiriyor veistemeyerek de olsa yetenek veya yaratýcýlýðýdenetim altýna almaya çalýþtýðý için Mussolinidöneminde Ýtalya'da salt meslek elemanlarýnýngözetim altýna alýnmasý amacýyla kurulmuþ bulunanmeslek korporasyonlarýna benzer bir görünümsunuyor. Yasa metninden mimar ve mimarlýkterimleri yerine söz konusu yedi meslek dýþýndabaþka bir meslek, örneðin inþaat mühendisliðikonulursa bu izlenim oluþmuyor. Gerçekten demühendislik hizmetleri kitabýna göre yapýlan ve genekitabýna göre denetlenebilen bir meslek olduðu içindenetim olgusu çok doðal bir görünüm sunmakta.

Mimarlýk mesleðinin uygulamasý ile ilgili bir denetimyapýlmasý halinde, denetim yaparak onay verentarafýn uygulama ile ilgili sorumluluklarý kendi üzerinedevralýp devralmadýðý konusunun da Yasa kapsamýiçerisinde ifade edilmediði görülmektedir. Mantýkgereði meslek uygulamasýnýn denetimini yapantarafýn o uygulama ile ilgili bütün hata ve eksikliklerindüzeltilmesini talep ettikten sonra onay vermesibeklenir. Bunun yapýlmamasý durumunda onayiþleminin hiçbir anlamý yoktur. Ancak onay verentarafýn bütün hata ve eksiklikleri düzeltmekleyükümlü olmasý nedeniyle ve hatta meslekuygulamasý ile ilgili olarak, yapýlmasýný talep ettiðikendi görüþüne uygun deðiþiklikleri onay iþleminin birön þartý olarak ortaya koymasý halinde, meslekuygulamasýnýn asýl müellifinin bütün yükümlülük vesorumluluklarýnýn denetleyen tarafýn üzerineaktarýlmýþ olduðu bir durum oluþur. Bu denetim veonay görevinin Mimarlar Odasý tarafýndanüstlenilmesi uygulamayý daha da hassas halegetirecek, Mimarlar Odasý’nýn verilmiþ bulunan bütünmimarlýk hizmetlerinin sorumlusu, ya da en azýndangarantörü durumuna gelmesine neden olacaktýr. Buarada yetkinlik anlamýnda verilen belgelerin de birsertifikasyon, yani kýsmi bir garanti anlamýna gelipgelmediði de Yasa metninde ifade edilmelidir. Eðerbu anlamda deðilse bu belgelerin meslekuygulamasýna ne gibi bir katkýsýnýn bulunduðuaçýklýða kavuþturulmalýdýr. Ayrýca Yasa’nýn muhtelifmaddelerinde sertifikasyon benzeri bu yetkilerinverilmesinde görev alacaðý ifade edilen kurulüyelerinin mimarlýk meslek uygulamasýnýnkullanýcýlarýna ve Mimarlar Odasý’nýn kurumsalkiþiliðine karþý yükümlülükleri de tanýmlanmalýdýr.

Bu konu UIA'nýnbaþlýklý ve Haziran 1999 kabul tarihli mutabakatmetni politikalarýna iliþkin öneri kýlavuzundatartýþýlmaktadýr. Bu kýlavuzda bir meslek kuruluþutarafýndan verilen “

”hangi koþullara baðlý olduðu tartýþýlmaktadýr.Mimarlýk Meslek Yasasý metninde bu

kavramlarýna ek olarak önerilen

9

10

11

License/Registration/Certification

ve kýsaca kayýt olarak ifadeedilen Lisans/Kayýt/Sertifikasyon iþlemlerinin

Lisans/Kayýt/Sertifikasyon

yönünden önem taþýmaya aday olabilecek konularýnbaþýnda gelmektedir.

Bu konuda diðer bir alt baþlýk; bu gibi geçiþlimesleklerin taban eðitiminin nasýl belirlenmesigerektiðidir. Örneðin, hukukla ilgili bir mimarlýkmühendislik uygulamasýnýn temel eðitimi hukuk muyoksa mimarlýk veya mühendislik mi olmalýdýr? YapýYasasý ile ilgili çalýþmalarda bu konular oldukça sýkgündeme gelmektedir.

Yukarýda ifade edilenler acele ile gündeme getirilenbir konuda ilk akla gelen baþlýklar. Bunlarýn önemli birkýsmýný da yüz yirmi bin sayfaya ulaþtýðý ifade edilenAB müktesebatýndan gündemimize þu veya buþekilde dökülmeye baþlayan ilk sayfalardakarþýlaþmaya baþladýðýmýz konulardan edinilen bazýbilgiler oluþturuyor. Konu üzerinde bilgi yýðýlmasýnýnönümüzdeki dönemde büyük bir hýzla artacaðýkuþkusuz. Oluþacak yeni konjonktürlerin bugünçözüm gibi görünen önerileri geçersiz kýlma olasýlýðývar. Elimizde bulunan veya aklýmýza takýlan bu ilkbilgileri derlemenin ötesinde mevzuat tasarlamaaþamasýna henüz uzak gibiyiz. Þimdilik yapýlabileceken iyi þey konu ile ilgili politika baþlýklarýný belirlemekve bunlarý Mimarlar Odasý içinde ve dýþýnda geneltartýþmaya açmak olmalýdýr. Bu süreçleri yaþamadaniki üç gün içerisinde yasa metninin kesinleþtirilmesidüþünülüyorsa, herkese kolay gelsin demektenbaþka yapacak bir þey yok.

1

2

4

5

6

7

8

9

10

11

12

”Mimarlar Odasý Genel Baþkaný Oktay Ekinci’nin GörüþleriÜzerine” Kenan Güvenç, Bülten, Mimarlar Odasý Ankara Þubesiyayýný. Sayý 28. S.44Mesleði Uygulamanýn Kapsamý: UIA Mutabakat Metni

Politikalarýna Ýliþkin Öneri Kýlavuzu: UIA Mesleði UygulamaKomisyonunun 4-5 Nisan 2003 tarihli Tokyo toplantýsýnda gözdengeçirilen taslak.

Mesleðin Bir Baþka Ülkede Uygulanmasý: UIA Mutabakat MetniPolitikalarýna Ýliþkin Öneri Kýlavuzu: 27-29 Temmuz 2002 tarihliBerlin 22. UIA Genel Kurulunda Kabul edilen metin.Mesleki Kalifikasyonlarýn Tanýnmasýna Dair Direktif:

2005/36/ECArchitects' Council of Europe: Mimarlýk ve Yaþam Kalitesi:

TMMOB Mimarlar Odasý yayýný, 2005 s. 19Yukarýdaki gibi.Ýletilen Türkçe metindeki ifadelerin karþýlýklarý: Yeterlilik Alaný:

Qualification field, Yetki alaný: Authorisation fieldBilgi için bakýnýz! “Kitapsýz Bir Mesleði Seçmiþ Olmanýn

Güçlükleri” Arif Þentek, Bülten, Mimarlar Odasý Ankara Þubesiyayýný. Sayý 30. S.54

Kýlavuz baþlýðýnýn lisans/kayýt/sertifikasyon olmasý gerekirkençeviri metninin redaksiyonu sýrasýnda Kayýt/Tescil/Ruhsat olarakdeðiþtirilmiþ olduðu görülmektedir. Bu baþlýk ve metin içerisindeayný þekilde kullanýlmýþ olmasý sertifikasyon kavramýnýn sýnýrlý birgaranti içeriyor olmasý durumunu deðiþtirmektedir. Ýfade bunedenle burada Ýngilizce olarak verilmiþtir.

Kýlavuz metninde geçen ifadenin aynýsý.Dünyada Mimarlýk Mesleði Uygulamasý: Jordi Farrando, COAC

Collegi d'Arquitectes de Catalunya, UIA Meslek UygulamaKomisyonu, UIA Ýspanya Kesimi, TMMOB Mimarlar Odasý, 2004s.26 Sekiz Ülke: Türkiye, Yunanistan, Lüksemburg, Fas, Makao,Mauritus, Ekvator, Trinidad & Tobago

3 Mesleði Uygulama Þekilleri: UIA Mutabakat Metni PolitikalarýnaÝliþkin Öneri Kýlavuzu: UIA Mesleði Uygulama Komisyonunun 4-5Nisan 2003 tarihli Tokyo toplantýsýnda gözden geçirilen taslak.

denetim ve onay kavramlarýnýn ne anlama geldiði,iþleyiþin hukuki sonuçlarý bakýmýndan MimarlarOdasýna ne gibi yükümlülük ve sorumluluklargetirdiði açýk olarak belirtilmeli, herhangi birsorumluluk veya yükümlülük getirmiyorsa buiþlemlere neden gerek duyulduðu ifade edilmelidir.

Bu konuyla ilgili olarak tartýþýlmasý gereken diðer birnokta Mimarlar Odasý’nýn varlýk nedenininsorgulanmasý ile ilgilidir. Çaðdaþ hukukta yasama veicra görevlerinin ayrýlýðý temel bir ilke olarak kabuledilir. Mimarlar Odasý diðer meslek kuruluþlarý ilebirlikte, yasalar yapýlmadan önce toplumsalgereksinimlerin belirlenip tanýmlandýðý yasamaöncesi bir alanda yer alýyor olmalýdýr. Bu yasaylaMimarlar Odasý onay ve denetim görevleriniüstlenerek, doðrudan icra yani hükümete ait olmasýgereken bazý görevleri üstlenmek durumundabýrakýlmaktadýr. Amaçlanan uygulamanýn bu olmadýðýgösterilmek durumundadýr.

Mimarlýk Meslek Yasasý’ndaki en dikkat çekiciifadelerden biri meslek eðitiminin mevzuat kapsamýdýþýnda býrakýlmýþ olmasýdýr. Dünyada 68 ülkedemimarlýk eðitiminin içeriði konusunda talep, meslekodalarý veya kamu kurumlarý gibi eðitim kurumlarýnýndýþýndaki kuruluþlar tarafýndan tanýmlarken, sadece 8ülkede ve bu arada Türkiye'de eðitimin içeriði geneeðitim kurumlarýnýn kendileri tarafýndanbelirlenmektedir. Meslek eðitiminin talebi vedolayýsýyla akreditasyonu mesleðe ihtiyaç duyankesim tarafýndan yapýlýyor olmasý en doðal olanýdýr.Meslek eðitiminin tanýmlanmasýnýn gene eðitimkurumu tarafýndan yapýlmasý meslekle uygulamaarasýnda doðal baðýn oluþmasýný engelleyecektir. Bukurumlar meslek odalarý olabileceði gibi, toplumunsaðlýklý, güvenli ve esenlikli bir yapýlý çevredeyaþamasý ile görevli, yükümlü ve sorumlu bir kamukurumu da olabilir. Mimarlar Odasý Ankara ÞubesiYapý Yasasý atölye çalýþmalarý dolayýsýyla, mimarlýk vemühendislik meslek eðitimleri ilgili meslek adamýyetiþtirilmesi talebinin Bayýndýrlýk Bakanlýðýtarafýndan oluþturulmasý ve bu konuda eðitimkurumlarýndan müfredat talep edilmesi gereðini ifadeetmiþtir. Bu konunun Mimarlýk Meslek Yasasý’ndasadece YÖK'ün adý anýlarak, tanýmsýz býrakýlmýþolmasý eksikliktir.

Meslek Yasasý Komisyon Raporunda “” olarak tanýmlanan uzmanlýklarýn meslek

niteliði taþýdýklarý ifadesi doðrudur. Ancak geliþmelerbu uzmanlýklarýn da ötesinde, hukuk veya kamuyönetimi gibi baþka temel disiplinlerle bütünlükoluþturacak yeni meslek uygulama alanlarýnýn dabirer gereklilik olarak meslek sahnesinde yeralmasýný zorunlu kýlacak gibi görünmektedir. Bugeçiþli mesleklerle ilgili gereksinim þimdilik sadeceolarak oluþmaya baþladýðý için eðitim kurumlarýndahenüz bu yönde bir ilgi söz konusu deðildir. Geçiþlimeslekler AB müktesebatý ile ilgili konularda yerelhaklarýn derogasyonlar aracýlýðý ile korunmasý

12

bazý altdisiplinler

53

Page 28: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

yeni yayýn

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi 39.Dönem Çoðunluklu Genel Kurulu ve Seçimleri 28-29 Ocak 2006, Çoðunluksuz Genel Kurul ve Seçimleri 11-12 Þubat 2006 tarihindegerçekleþecektir.

Genel Kurul sürecine yönelik Bülten’in Ocak sayýsý dosya konusu gelecek dönem perspektifleriolarak belirlenmiþtir. Genel Kurula doðru, deðiþik yapýlanmalarýn düþünce ve programlarýnýnyayýnlandýðý Genel Kurul Gazetesi de Bülten’in Ocak sayýsý içerisinde deðerlendirilecek ve busayý “Bülten Özel” olarak kurgulanacaktýr.

39.Dönem Genel Kuruluna yönelik farklý yaklaþým ve programlarý olan yapýlanmalarýngörüþlerini belirten metinlerin üyelere ulaþtýrýlabilmesi için en geç 2 Ocak 2005 saat 17:00 yekadar Þubemize ulaþtýrýlmasý gerekmektedir.

39.Dönem Genel Kurulu katýlýmý artýrmak, toplumla bütünleþmek, üyelerimizle birliktekentlilerin ve 2 yýl süresince birlikte çalýþma organize ettiðimiz, derneklerin, birliklerin,inisiyatiflerin de katýlýmýnýn saðlanmasý ile birlikte

temasý üzerine projelendirilmiþtir. TMMOB Mimarlar OdasýAnkara Þubesi'nin, Ankara kenti ve mimarlýðý için öneminin de vurgulanacaðý Genel KurulProjesi, sergileri, konserleri, basýn ve yayýn organlarýnda yapýlacak çaðrýlarý, programlarý, hergün yapýlacak basýn bildirileri ile bir kent forumu olma hedefini de beraberinde taþýyacak þekildekurgulanmýþtýr.

Sponsorlar aracýlýðýyla gerçekleþtirilmesi ve geliþtirilmesi tasarlanan Genel Kurul Projesi’ninhayata geçirilmesi ile birlikte kurgusunun gerçekleþebileceðinin,ortamda katkýlarýnýz ve katýlýmýnýzla hayat bulmasý imkansýz deðil…

Genel Kurul Projesine iliþkin ayrýntýlý bilgiyi Þubemizden edinebilirsiniz…

“BAÞKA BÝR GENEL KURUL PROJESÝ,KENTÝN ODA'SI OLMAK”

Baþka Bir Genel Kurul

kentin oda'sý olmak”

baþka bir genel kurul projesi,“

MÝMARLAR ODASI ANKARA ÞUBESÝ 39.DÖNEM GENEL KURULU

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi, Ýþyeri Temsilcileri Koordinasyon Komisyonu’nun düzenlediði

etkinlikleri süresiz yayýn dizisi olarak yayýma hazýrlanmaktadýr.

Dizinin ilk iki kitabý olan “Ýller Bankasý” ve “Demiryollarý, Limanlar , Hava Meydanlarý Ýnþaatlarý Genel

Müdürlüðü” kitaplarýný Aralýk itibariyle Þubemizden edinebilirsiniz.

Kamu Hizmetinde Mimarlýða Tanýklýk

KAMU HÝZMETÝNDE MÝMARLIÐA TANIKLIK/1 KAMU HÝZMETÝNDE MÝMARLIÐA TANIKLIK/2

Page 29: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Çünkü geleneksel düþünce kalýplarý ve ifade biçimleri farklýdizilim kurallarýna göre tekrar düzenlenmiþlerdir .

Widdowson mezartaþý yazýtlarý ile þiir metinleri arasýnda ortakolan iki özelliðe dikkat çekmektedir:

1. Toplumun benimsediði geleneksel gerçeklik anlayýþýnýmantýk-dýþý gibi görülen düþünce kalýplarý içinde vesýradýþý dil kullanýmlarý aracýlýðý ile ifade etmek;2. Kolayca izah edilemeyen duygu ve düþünceleriokuyucuya birbirlerine zýt gibi görünen kavramlarlailetmek.

Bu aþamada akla iki soru gelmektedir: (a) Bu tür metinlergerçekten þiirsel özellikler taþýmakta mýdýr?(b) Bu tür metinlerin ve yazarlarýnýn eðer yazýna herhangi birkatkýlarý varsa, bu katkýlarýn niteliði nedir? Bu sorularýn yanýtýöncelikle þiir sayýlabilecek metinlerin özelliklerininsaptanmasýnda ve betimlenmesinde yatmaktadýr.

Keating ve Levy'ye göre, þiir metinleri dil yoðunluðunasahiptirler ve yazar tarafýndan dikkat ve özenle seçilmiþsözcükler içerirler. Yazarlarýnýn amacý, yüzeysel yapýlarýnayerleþtirdikleri kýsýtlý sayýdaki sözcükle, derin yapýlarýndageniþ anlamlar, çaðrýþýmlar oluþturmaktýr. Gerek geleneksel,gerekse modern þiir yeni ifade biçimleri arayýþý içindedirler vesýradýþý dilbilgisi kurallarý içerirler. Bu görüþten yola çýkanKeating ve Levy okuyucunun yazýnsal bir metni bir þiir olarakyorumlayabilmesine yardýmcý olacak bir dizi kýstastan sözetmektedirler (1991: 1037-1050).

1.2. Bir metni þiir yapan özellikler nelerdir? (þiirsellikkýstaslarý)

A. (Persona): Þiirde þairin hitap ettiði kiþi. Bu kiþi þairinkendisi, okuyucusu ya da bir baþkasý olabilir.

B. (Tone of voice): Þairin istediði etkiyiyaratabilmek amacýyla, söyleyim (diction), dizem, (rhythm) vesözdizimini çok özgün bir biçimde kaynaþtýrmasý,birleþtirmesi.

C. (Poetic diction): Þairin özenleseçtiði sözcüklerle özgün bir konuþma biçimi yaratmasý.Þairin seçtiði sözcüklerin düzanlamlarýnýn ötesine geçerekyananlamlarýndan yararlanmasý.

D. (Syntax): Þairin þiirine özgü doðrusözdizimini bulabilmek amacýyla sözcükleri ve sözcüköbeklerini yaratýcý bir biçimde dizmesi. (Devrik tümceler)

E. (Imagery): Þairin okuyucusunu beþ duyusunukullanarak hayal etmesini saðlamak amacýyla, okuyucusundaduyumsama izlenimleri (sensory impressions) yaratmasý.(Görsel imgeleme, iþitsel imgeleme vb.)

F. (Figures of Speech): Þairin benzetme,eðretileme, kiþileþtirme, simgeleme, istihza, ikilem gibi sözsanatlarýna baþvurmasý.G. (Sound): Þairin þiirine canlýlýk, hareketlilik ve akýcýlýkkazandýrmak amacýyla, ünlü ve ünsüz sesleri yinelemesi ya da

KÝÞÝ

KÝÞÝSEL SES TONU

ÞÝÝRSEL SÖYLEYÝM

SÖZDÝZÝMÝ

ÝMGELEME

SÖZ SANATLARI

SES

yansýmalý sözcükleri (onomatopoeia) kullanmasý.

H. (Deviation): Þiir dilinin en önemli özelliklerindenbiridir. Sapma þiir dilinde üç þekilde ortaya çýkmaktadýr:

(a). Sýradýþý sözcük birliktelikleri, olaðan dilbilgisikurallarýna aykýrý olan tümce yapýlarý, koþut tümcelerinyinelenmesi.(b). Okuyucunun beklentisine ters düþen ve okurken onuþaþýrtan dil kullanýmlarý.(c).Þiirin izleksel yapýsý içinde bir zirve ya da dramatik birdeðiþikliðin bulunmasý.

SAPMA

I. ÖNCELEME

1.3. Þiirsellik kýstaslarýna göre mezartaþý yazýlarý

Örnek 1:

Örnek 2

(Fronting): Þairin þiirin içindeki sapmalarý öneçýkararak, okuyucusunu kendi hayal gücüne dayanan bir yorumyapmaya yönlendirmesi ve okuyucunun kendi kendisine böylesýradýþý bir dilin neden kullanýldýðýný sormasýný saðlamasý.(Görsel önceleme vb.)

Kýsaca özetlemek gerekirse, az sözcük kullanýmýyla çok yoðunduygular anlatmayý amaçlayan ve içlerinde kiþi, kiþisel sestonu, þiirsel söyleyim, sýradýþý sözdizimi, imgeleme, sözsanatlarý, ses yinelemeleri, bütünlük, belirsizlik, zirve, sapmave önceleme gibi bir dizi sanatsal kýstaslar barýndýran yazýnsalmetinlerin þiirsellik boyutuna ulaþtýklarý varsayýlabilir.

Öte yandan, Widdowson (1992) mezartaþý yazýtlarýnýn nedenþiir metinleri sayýlamayacaklarýný þöyle açýklamaktadýr:Öncelikle bu tür metinlerin içerikleri çoðunlukla aþk veüzüntüye dayandýrýlmaktadýr. Ýçlerinde “öldü”, “vefat etti”,“geçip gitti”, “terketti”, “uykuya daldý” gibi sýradan sözcüklerkullanýlmaktadýr. Yazarlarý kaybettikleri yakýnlarýnýn ardýndanduyduklarý kederi baþkalarýyla paylaþabilmek amacýyla,düþünce ve duygularýna belki de özensiz sayýlabilecek nitelikteþiirsel biçimler kazandýrmaya çalýþmaktadýrlar (s.3). Gerçektende rastlanan örneklerin hemen hemen hepsinin içinde aþk,üzüntü ve dinle ilgili duygu ve düþünceler yer aldýðý, ancak buduygu ve düþüncelerin þiirsellik kýstaslarýna sahip kimi metinleroluþturulmak suretiyle okuyucuya aktarýlmaya çalýþýldýðýgörülmektedir.

Yukarýda sözü edilen þiirsellik kýstaslarýnýn mezartaþýyazýlarýnda nasýl kullanýldýklarýný ve bu durumun sözkonusuyazýtlarý þiirsellik boyutuna nasýl taþýdýklarýný örneklerletartýþmak yararlý olacaktýr:

Mezartaþý Yazýtlarýnda kiþi ve kiþisel ses tonu

:

Bir kuþ gibi uçtum yuvamdanEþimden, yavrularýmdanBeni ayýrmayýn duadan

Biz dünyadan gider oldukKalanlara selam olsunBizim için hayýr duaKýlanlara selam olsun

Giriþ

Mezarlýklar, genellikle insanlara hüzün, korku, ya dakaramsarlýk dolu çaðrýþýmlar yapan mekanlar olarakdüþünülürler. Oysa, mezarlar ve mezartaþlarý gerekyapýlarýnýn, gerekse yazýlarýnýn sergilediði özellikleraçýsýndan geçmiþten geleceðe uzanan çeþitli tarihsel,sanatsal, bireysel, toplumsal ve dilsel verilerin kaynaðýdurumundadýrlar. Bu nitelikleri açýsýndan ele alýndýðýnda,mezarlýklar bir tür açýkhava müzesine de benzetilebilirler.

Yurdumuzda ve yurt dýþýnda yapýlmýþ olan çalýþmalardamezartaþlarý daha çok tarihsel ve mimari özellikleriaçýsýndan incelenmiþlerdir. Mezartaþý yazýlarý, yaþayan veyaþayacak nesillere özgün iletiler gönderen özel metinlerolarak düþünülebilirler. Bu metinlerin söylem ve biçemözellikleri ile iletilerin içerikleri ve türleri incelendiðindedilsel, bireysel, toplumsal ve ideolojik boyutta deðiþikbulgulara varýlabilir. Bu düþünce ile, bu çalýþmada,mezartaþý yazýlarý dilbilimsel bir yaklaþýmla ele alýnmaktave incelemeler iki bölüm içinde sunulmaktadýr: AysuErden'in hazýrladýðý birinci bölümde, mezartaþý yazýlarýnýnsöylem ve biçem özellikleri ele alýnmakta, Nalan

Büyükkantarcýoðlu'nun hazýrladýðý ikinci bölümde ise,yazýlarýn söylem çözümlemesi ve toplum ruhbilimbaðlamlarýnda incelenmesine yer verilmektedir.Ýncelemeler, son otuz yýl içinde yazýlmýþ mezartaþý yazýlarýnýkonu almaktadýr. Çalýþmaya kaynak oluþturmak amacý ile,Ankara Karþýyaka Mezarlýðý'ndan 123, ÝstanbulKaracaahmet Mezarlýðý'ndan da 93 deðiþik mezar yazýsýtoplanmýþ ve pilot çalýþma toplam 216 mezartaþý yazýsýüzerinde yürütülmüþtür.

Widdowson (1992:5) mezartaþý yazýlarýnýn içeriklerinininsanlarýn dinsel inançlarý ile uyumlu olduklarýný, ancak,çoðunlukla mantýk kurallarýna ters düþen kavrambirlikteliklerine sahip olduklarýna iþaret etmektedir.Widdowson'a göre, birçok yazýtta þiir metinlerinderastlanan ses kalýplarý, ritim, uyak ve ölçümlü dilkullanýmlarýna uymayan dilbilgisel yapýlar görülmektedir.

Mezartaþý yazýlarýnýn þiirsellik boyutu üzerine

1.1. Geleneksel kurallarý zorlayan küçük metinler:mezartaþý yazýlarý

Mezartaþý yazýlarýnýn þiirsellik boyutu üzerine

Mezartaþý Yazýlarý Ýncelemeleri

Yazýlarýn Þiirsellik, Söylemsel veToplumruhbilimsel Boyutlarý ÜzerineAysu Erden

57

Edebiyatçýlar Derneði tarafýndan hazýrlanmýþtýr.

EDEBÝ MEKANLAR

56

Page 30: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Örnek 3:Tanrý ölümsüzdür

Ölüm acý, unutulmak ondan da beterHatýrlanmak için içten bir fatiha yeter

Eþsiz insan, deðerli eþ, vefakar anne

Gitti yavrumBir daha geri gelmezKalbimde yaþayacaksýn bu fani dünyadaSeni hiçbir zaman unutmayacak annen

Kýrmýzý bir gül var ya þuOrmanda yapraklarýTomurcuklarý yer almaktaZalim bir el kopardý onu dalýndanBülbül sustu, güller aðladý kederinden

Örnek 4 :

Örnek 5:

Örnek 6:

Örnek 7:

B. Mezartaþý yazýtlarýnda þiirsel söyleyim

Örnek 8 :

Ölüm ayýrdý bizleri birbirimizden

Ne kadar uzun ömür isterdinSen hayata, biz sana doymadanAramýzdan ayrýldýn.Ömrümüzce gönlümüzde yaþayacaksýnTanrýdan maðfiret, ruhuna fatiha.

Yukarýdaki örneklerde görüldüðü üzere metinlerde konuþankiþiler 1. kiþi tekil çoðul, 2. kiþi tekil çoðul, 3. kiþi tekil -çoðul olarak görülmektedir. Bu kiþiler ad ya da adýl biçiminde,açýk ve gizli özne olarak görülmektedirler:

Konuþan kiþi ÖrnekBen 1. kiþi tekil adýl (1)Biz 1. kiþi çoðul adýl (2) (5)Sen 2. kiþi tekil adýl (5) (7)Siz 2. kiþi çoðul adýl (gizli) (1)O 3. kiþi tekil adýl (7)Onlar 3. kiþi çoðul adýl (gizli) (2)Tanrý 3. kiþi tekil ad (3)unutulmak 3. kiþi tekil ad (6)ölüm 3. kiþi tekil ad (6)yavrum 3. kiþi tekil ad (7)annen 3. kiþi tekil ad (7)

Yukarýdaki örneðe bakýldýðýnda metin yazarýnýn özellikleseçtiði kimi sözcük ve sözcük öbeklerine düz anlamlarýnýnötesinde yan anlamlar yüklediði görülmektedir:

Sözcük / sözcük öbeði YananlamKýrmýzý bir gül (adöbeði) ölen kiþi (kadýn)

orman toplum diðer ölenler / mezarlarzalim bir el ölüm hastalýk ölümcül kazakopardý ölümüne neden oldudalýndan yaþamdan evinden ailesinden -

arkadaþlarýndanbülbül doðagüller onu seven kiþiler

Yukarýdaki örneklere bakýldýðýnda metin yazarlarýnýn devriktümce, soru tümcesi ve koþullu tümce kullandýklarýgörülmektedir:Tümce Türü Örnek(1) (2) (3) (4) Devrik 9(2) Soru 10(3) (4) Koþullu 10

Yukarýdaki örneklerde metin yazarlarýnýn okuyucunun zihninderenk çaðrýþýmlarýyla görsel duyumsama izlenimleri yaratmayaçalýþtýklarý görülmektedir.

Laleler boyun büker kýrmýzý üzüntü 11Düþsel Laleli kýrmýzý düþlerde 12

Laleli'ligüzel bir kadýn

C. Mezartaþý yazýtlarýnda sözdizimi

Örnek 9 :

Örnek 10 :

D. Mezartaþý yazýtlarýnda imgeleme

Örnek 11:

Örnek 12 :

Tümce/sözcük öbeði Görsel imge Örnek

E. Mezartaþý yazýtlarýnda söz sanatlarý (kiþileþtirme,eðretileme, benzetme)

Örnek 13

Güneþ doðar gözüm görmez (1)Zaman aðlar vakit geçmez (2)Gözlerime uyku girmez (3)Anan aðlar Yücel diye (4)

...Düþtün topraða henüz çok genç yaþýnda,Laleler boyun büker mezar baþýnda,Düþsel Laleli'nin ruhuna fatiha

Doðanlar bir gün mutlu ölecektir (1)Sessiz yaþadýk biz. Kim nedene (2)bilecektir. Ölmek kaderde var ise (3)Köhnelemek hazin (4)

Ölürsem genç yaþýma doymadanbir çelenk yaptýrýn hiç aðlamadanTabutumu isterim yeþil ve karadan

Yaþayan

Toprak ona sen kol kanat ol,

Öyle kucakla.Bilmezsin O gökten de güneþten de temizdir.Koynunda yatan gölge,Hatice Serenay Ture

Dün ben de senin gibiydimUnutma yarýn siz de benim gibiolacaksýnýz. Okuyun fatihayý

pilotun þehit düþerek cennete gitmesini

Örnek 14

Örnek 15

Örnek 16

Gonca sayýlýrdým henüz yirmi altýsýndaÜmit gemim batýverdi hayal deniziortasýnda. Lanet hastalýk yoktuhayat rotasýnda. Sýhhat ve saadetyazýlmýþsa seyir defterine aðlanýrama ortak olunmaz kimsenin defterineYazýktýr okuyun siz bir fatiha bizkabir fertlerine

Göklerin aþýðý, güneþiydinGözlerin derya idi þehidimBulutlar aðlýyor için içinDoða yas tutuyor senin içinGencecikken uçtun gittinÞanla, þerefle anýlýyor ismin Sema ileBütünleþen ismin

************************

“Kiþileþtirme” 13Kucaklayan, koynundayatýlan anne imgesiçaðrýþtýrýlmaktadýr.

Hayal denizi “Eðretileme” 14Hayatýn rotasý Denizcilikte kullanýlan özelSeyir defteri terimlere baþvuran metin yazarý

hayatý gerçekleþtirilemeyenhayallerle dolu denize, insanlarýda bu denizde belirli yönlerdeilerleyen gemilere benzetmektedir.

ben “Benzetme” 15sen Metin yazarý olan kiþinin aðzýndan

1. kiþi tekil adýlýný kullanarakölümün karþýsýnda yaþayanlarýn daçaresizliðine dikkat çekmektedir.

Göklerin aþýðý “Eðretileme” 16uçtun gittin Metin yazarý mesleðini seven birsema ilebütünleþtin uçuþ ile ilgili sözcükler kullanarak

anlatmak istemektedir.

58 59

F. Mezartaþý yazýtlarýnda ses yinelemeleri ve uyak

Örnek 17:

Örnek 18:

G. Mezartaþý yazýtlarýnda sapma (sýradýþý sözcükbirliktelikleri)

Örnek 19:

Sýradýþý sözcük birlikteliði Yazarýn yüklediðianlam

H. Mezartaþý yazýtlarýnda önceleme

Örnek 20:

Seher vakti kimse duymaz sesini (a)Hastanede verdi son nefesi (a)Muradýnda kaldý çocuklarýn sevgisi (a)Murat almadan giden babamýzKalbimizde korsun (b)Unutulmaz bir sonsun (b)Kalbin nurla dolsun (b)Fatihalar seninle olsun (b)Babamýz içimizi çeke çekeAh ölüm diyeceðiz, gönlümüzü gözYaþlarýyla teselli edeceðiz.

Ne oldu gönül ne olduGülüm gonca iken solduAkranlarým içindeBu dert beni buldu

Bir kýz gördüm gözleri ile çiçek açanSon kez baktý görünmez daðlarýn ardýndanAðlamakla gülümseyiþin beraber olduðuKara gözleriyleUzak derler Erzurum ilimizeBülbül konmadý gülümüzeAnne baba hakkýnýzý helal edinMisafir oldum bir gün size

Metin yazarlarý kimi zaman ses yinelemelerine baþvurarakmetinlerine akýcýlýk ve hareketlilik kazandýrmakistemektedirler. Örnek 17'de s/z, örnek 18'de ise g/dseslerinin yinelendiði görülmektedir.

Yukarýdaki örnekte okuyucunun beklentisine uymadýðý içinonu þaþýrtan ve metnin masalsý izleksel yapýsý içinde dramatikbir zirve oluþturan sýradýþý sözcük birliktelikleri görülmektedir:

“Gözleri ile çiçek açan” Güzel gözler“Görünmez daðlarýn ardýndan” Cennet“Aðlamakla gülümseyiþinberaber olduðu

Hüzün

Gönül ikliminin kalenderiyimMevsimden mevsime coþkun geçerdimHakikat mülkünün kalenderiyim

Page 31: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

Alevler içinde hayat içerim

Bir duygusal iliþkidengeçerdim diðerine heyecanla

geçmek -Belki de sýk sýk

Örnek 21:

Sýradýþý sözcük birlikteliði Okuyucunun yorumu

III. Sonuç:

Gece uyandýrmaya pek çok insangeldi ve göðüs geçirdin. Sonrayýldýzlarýn haritasýný çizdin.

Kimi yazarlar yukarýda sözü edilen sýradýþý sözcük kullanýmlarýndaoluþan sapmalarý metnin içinde vurgulamakta ve okuyucuyu kendihayal gücüne dayanan bir yorum yapmaya yönlendirmektedir.

Gönül ikliminin kalenderi Duygusal deðiþikliklereuyum göstermek

Mevsimden mevsime coþkun

aþýk olmakAlevler içinde hayat içerim Aþk acýsý çekerken mutlu

olmakYýldýzlarýn haritasýný çizdin Ölerek cennete ulaþmak

Mezartaþý yazýlarý ile ilgili saptamalar burada yazýlanlarla sýnýrlýdeðil. Bu duygu yoðunluðu yüksek yazýlar, toplumsal, dilsel,yazýnsal, ruhbilimsel birçok çözümlemeye açýk. Sýradan metinlergibi gözükseler de, mezartaþlarý ve üzerindeki yazýlar halksanatýnýn, toplumun tarihsel, kültürel, dilsel, mimarisembolizminin örneklerini veren, bu yolla da gelecek kuþaklarailetide bulunan kalýcý nitelikte metinler olarak düþünülebilirler. Buyazýlar, ayný zamanda ölüme yol açan kimi toplumsal olaylarýnprofilini de vermektedirler: savaþ, salgýn hastalýk, ihmal, doktorhatasý, trafik kazasý, kötü hastane koþullarý… Özellikleþehitliklerde belli dönemlerin siyasi ve askeri olaylarýnýn akýþýizlenebilir. Batý toplumlarýnda bu bakýþ açýsý ile yola çýkan çeþitliçalýþmalara kaynak oluþturan mezartaþlarý ve üzerindeki yazýlar,kendi toplumumuz içinde de benzer çalýþmalara kaynakoluþturabilirler. Bu biraz da, ölümle unutulmamayý dileyenlerinçaðrýlarýna kulak vermek olsa gerek.

KAYNAKÇA

. Baþkan, Özcan (1988) . Ýstanbul: Altýn Kitaplar Yayýnevi.

. Batson, C.O. (1991). Hillsdale, NJ: Erlbaum.

. Feldman, Robert S. (1998) , NJ.: Prentice Hall.

. Keating, Helaine L.ve Walter Levy (1991)NewYork: The Macmillan Publishing Company.

. Shannon, Claude & Warren Weaver, (1949), Urbana: University of Illýnois Press.

. Swann, William (1987) Identity Negotiation:, 53.

. Searle, John (1969) . Cambridge: Cambridge UniversityPress.

. Widdowson, H.G. (1992) . Oxford: Oxford UniversityPress.

BildiriþimThe Altruism Questio : Toward a Social

Psychological AnswerSocial Psychology

Lives Through Literature (AThematic Anthology)

The Mathematical Theoryof Communication

Where Two Roads Meet.Journal of Personality and Social Psychology

Speech Acts

Practical Stylistics

60

PROGRAM EÐÝTÝMCÝLERÝ

Erdoðan Buyurgan

Giray Algan

Konu : Kamulaþtýrma

Konu: Eser Sözleþmeleri Anlaþmazlýklarý

Nurcan Uke TanlýkKonu: Ýcra-iflas dairesinin bilirkiþilik tespitleri ile ilgili konularý/Yargýtay içtihatlarý

Ýlhan KaraefeKonu: Ekspertizlik Temel Ýlkeleri

Av.Þükrü SalkayaKonu: Eser Sözleþmeleri ile ilgili konular

Yargýtay 5.nci Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi

Yargýtay 15.nci Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi

Yargýtay 12.nci Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi

Mimar/Vakýf Ekspertiz Eski Genel Müdürü

Serbest Avukat

MÝMARLAR ODASI ANKARA ÞUBESÝBÝLÝRKÝÞÝLÝK EÐÝTÝM SEMÝNERLERÝ

-Program süresi 16,5 Saattir.

-Program sonunda sertifika verilecektir.

-Seminerler Mimarlar Odasý Ankara Þubesi - Konur Sokak No: 4 Kat: 3 Kýzýlay/ANKARA adresinde

gerçekleþtirilecektir.

-Seminer katýlým ücreti 40.00 YTL dir.

-Seminerlere tüm üyelerimiz katýlabilir.

BÝLÝRKÝÞÝLÝK EÐÝTÝM SEMÝNERLERÝ

21 Kasým 2005 Giray Algan 19.00-20.30 (1,5 Saat)

22 Kasým 2005 Giray Algan 19.00-20.30 (1,5 Saat)

23 Kasým 2005 Giray Algan 19.00-20.30 (1,5 Saat)

24 Kasým 2005 Ýlhan Karaefe 19.00-21.00 (2 saat)

25 Kasým 2005 Þükrü Salkaya 19.00-21.00 (2 Saat)

26 Kasým 2005 Nurcan Tanlýk 10.00-12.00 (2 Saat)

01 Aralýk 2005 Erdoðan Buyurgan 18.30-20.30 (2 Saat)

02 Aralýk 2005 Erdoðan Buyurgan 18.30-20.30 (2 Saat)

03 Aralýk 2005 Erdoðan Buyurgan 10.00-12.00 (2 Saat)

Pazartesi

Salý

Çarþamba

Perþembe

Cuma

Cumartesi

Perþembe

Cuma

Cumartesi

Page 32: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

63

ba

sý n

da

ge

çe

na

y62

Gaz

ete

Ank

ara

07-1

3.E

kim

.200

5

Sabah Gazetesi 04.Ekim.2005

Sabah Gazetesi 06.Ekim.2005

Milliyet Gazetesi 15.Ekim.2005

Cumhuriyet Ankara21.Ekim.2005

Hürriyet Gazetesi 06.Ekim.2005

Cum

huriy

etA

nkar

a14

.Eki

m.2

005

Cumhuriyet Ankara 14.Ekim.2005

Sabah Gazetesi 07.Ekim.2005

Gazete Ankara 14-20 .Ekim.2005

Cumhuriyet 03Gazetesi .Ekim.2005Sabah si 03Gazete .Ekim.2005

Birg 14ün Gazetesi .Ekim.2005Cumhuriyet si 09Gazete .Ekim.2005Evrensel si 22Gazete .Ekim.2005

Zaman 09Gazetesi .Ekim.2005Milliyet si 25Gazete .Ekim.2005Evrensel si 04Gazete .Ekim.2005

Page 33: TürkiyeÇerçeveBelgesi” amusal alanlardaBurdur Kenti, Yeni Mahalle, Sanayi Kavþaðýndaki Þehirlerarasý Otobüs Terminal Kompleksi Alaný, kentin 50 yýllýk geleceðine cevap

64

arkikatür

“DOÐU - BATI” II. Uluslararasý Ýstanbul Karikatür Festivali 2000Juli Sanchis Aguado-Ýspanya