12
stêrka stêrka bakur bakur fanzin Email: [email protected] Yıl: 2014 Sayı: 2 “Umut gençlikte “Umut gençlikte gençlik mücadelede!” gençlik mücadelede!” Fiyat: 1

STÊRKA BAKUR - Sayı:2

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yıl: 1 MAYIS Sayı:2014-1 Fiyatı: 1TL (KDV Dahil) e-posta:[email protected]

Citation preview

Page 1: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

s t ê r kas t ê r ka bak u rbak u rfanzin

Email: [email protected] Yıl: 2014 Sayı: 2

“ U m u t g e n ç l i k t e “ U m u t g e n ç l i k t e

g e n ç l i k m ü c a d e l e d e ! ”g e n ç l i k m ü c a d e l e d e ! ”

Fiyat: 1 も

Page 2: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

GG ü n d e mü n d e m 22

Merhaba değerli Stêrka Bakur okuyucuları,

İkinci sayısını çıkardığımız fanzinimizin bu ay ki sayısını Mayıs Ayı Şehitleri’neatfettiğimizi vurgulayarak başlamak gerekir. Stêrka Bakur adlı fanzinimiz, Liseli Gençliğinilgi alanlarını konu etmekle beraber, bu sayısında, bilhassa Mayıs ayının önemini açığaçıkarmayı kararlaştırmıştır. Mayıs ayında devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehitdüşen tüm devrimcileri yaşamımızın her zerresinde yaşatmak, onların bize devrettiğibayrağı daha yükseklere taşımak bilinciyle hepsini saygıyla anıyoruz. Mücadeleleri yolu-muzu aydınlatacaktır.

Bir daha ki sayıda görüşmek üzere.Me ji bîr nekin!Slav û rêzên şoreşger… J

HDP, Gençlik ve Rojava

Yaklaşık iki yıldır Kürdistan ve Türkiye ezilenlerinin temsilcileri, bu iki yakayı bir araya getirmeninve buradan doğacak enerji ile eşitliği, adaleti, özgürlüğü ve barışı tesis etmenin çabası içindeler.Kürdistan’da BDP, Türkiye’de ise HDP yıllardır özgürlüğe ve barışa susamış halkların taleplerinikarşılamaya dönük pratik örmektedirler. Fakat bu pratiğin daha da ileriye gitmesi bakımından,BDP çok olumlu bir attı: Tüm gövdesiyle HDP’ye katıldı. Bu adımı olumlu bulanlarda oldu, bul-mayanlarda oldu. Kamuoyuna açık karşı çıkanlarda oldu, benimseyenlerde oldu. Velhasıl hâlâkafalarda bir “Neden?” sorusu gezinmekte.

Oysa bu kafalarda gezinmekte olan sorunun cevabı açık! Çünkü; kalıcı bir barışın yolu ancakkucaklaşmadan geçer. Bugün BDP’nin katıldığı aslında HDP değildir. Katılan BDP’de değildir.Kürtler, Türk emekçilerine bir adım daha atmıştır. Barışın en yakıcı savunucuları halkımız, busavaştan muzdarip olan her kesim ile kucaklaşmıştır evvelden beri. Bugünde aynısını yapmaktadır.Bunu önemsiz, gereksiz, çok erken görenler, Kürtlerin amaçlarını bilince çıkarmamış görünüyor. Yada özel olarak bir karşı duruş sergileyerek, savaşın, kanın, ölümlerin hüküm sürdüğü bir dönemiistemektedirler.

Tam da bu noktada, gençliğin rolüne dikkat çekmek gerekir. İçinde bulunduğumuz Mayıs ayınınönemini göz önünde bulundurarak, Türkiye Devrimci Hareketinin önderleri olan DenizGezmiş’lerin, İbrahim Kaypakkaya’ların, Hasan Ocak’ların ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesininönderleri olan Haki Karer’lerin, Mehmet Karasungur’ların, Dörtlerin mirası olan HDP’ye sıkı sıkıyakenetlenmesi lazım gençliğin. ‘68’de Türkiye’de kıvılcımlanan devrimci hareketin, ‘70’lerinsonların Kürdistan’da yankı bulması, yine genç yüreklerin eseriydi. Yine genç iradelerin taşıdığı birbayraktı elden ele uzatılan. Ve bugüne değin uzanan bu ruh, Rojava’da vücut buluyor.

Gençliğin en aktif katılım sağladığı Rojava Devrimi son dönemlerde yine El-Kaide bağlantılı IŞİD(Irak-Şam İslam Devleti) çeteleri tarafından saldırılara maruz kalıyor. Rojava’daki devrimisindirmeyi bir gurur meselesi haline getiren bu çetelerin besleyicileri –Türk devleti başta olmaküzere- bölgedeki Kürt faktörünün gücünü zayıflatmaya çalışıyorlar. Bunun en görünür aktörü deTürkiye’de siyasi iktidar olan AKP hükümetidir.

Rojava’ya dönük saldırıların arkasındaki güçlerin en barizi olan AKP’ye karşı birleşmek ve onun bukirli politikalarını bir paçavraya çevirmek önümüzdeki dönemin görevleri arasında olmalı. Güçle-nen yeni mevzilerimizle, özgür ve mutlu yarınlar kurmamızın önünde ki hiçbir engelyaşamayacaktır. Gençliğin enerjisiyle, HDP’nin umutlarıyla geleceğimize sahip çıkma zamanıdır.

Rojava’yı sahiplenme zamanıdır. En önemlisi de, bunları pratikte gösterme zamanıdır. J

Page 3: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

33LL î L î t hî L î t h dd e n G êe n G ê JJ i n êi n ê

Rojava’da açan karanfil: Rûken!..

Dört parçaya bölünmüş Kürdistan toprakları, gün geçtikçe diktatöryal re-jimlerin prangalarından kurtulup, özgürlüklerine kavuşmaya doğru ilerliy-orlar. Rojava Devrimi bu parçalardan biri ve en yakıcısı olarakgündemimizde duruyor. Rojava’da gerçekleşen devrim her toplumsal kesimtarafından sahipleniyor. Özellikle de kadınlar tarafından.

Rojava Devrimi, bir kadın devrimi olarak da nitelendirilebilir. Kadınlarınesas bir rolü var bu devrimde. Kadınların, aslında en başat rolleri ataerkilsisteme karşı bir duruşlarının olmasıdır. Şimdide genel anlamda birörgütlenme içindeler Rojava’da kadınlar. Devrim ile birlikte toplumsal,siyasal, askeri alanda… Her yerdeler. Evinden çıkamayan kadınlar şimdisilahını almış, kendi topraklarının asayişini sağlıyorlar RojavaKürdistanı’nda. Yaralanıyor, şehit düşüyorlar. Ama bunların hepsini her-hangi bir baskı olmadan kendi iradeleriyle yapıyorlar. Bundandır ki; omu-zlamak gerekir kadınların destan yazdığı Rojava devrimini. Her gün birazdaha köleleştirilen kadın, Rojava'da adım adım özgürlüğünü inşa ediyor.

Rojava Kürdistanı'nda kendini yeniden yaratan kadın tüm Kürdistan,Ortadoğu ve devamında dünya kadınlarına ilham olmaktadır. Rojava’dakadınlar her anlamda bir varlık savaşı halindeler. Kadınlar; kimlikleri veonurları için savaşmanın yanında, gerçek kadın kimliği ve özgürlüğü içinsavaşmak gibi zor bir misyonu da aldılar omuzlarına. YPJ savaşçısı KinemÇiçek'te (Rûken Kobanî) bu zor misyonu sahiplenen bir kadındı. 6 yıl verdiğisavaş mücadelesinde kadınların omuzlarında çıktı son yolculuğuna.

Rûken'in ablası Çiya Çiçek'te Rojava'da direnişinin devam edeceğini be-lirterek, "Bu mücadele Rozalardan, Sakinelerden, Beritanlardan, Zîlanlar-dan, Rûkenlerden geliyor. Bu mücadele zaferle sonuçlanmadan bitmez"diye konuştu mezarının başında.Ve hep kalbimizde yaşayacak olan RûkenKobanî, Amed'de sonsuzluğa binlerce kişi tarafından uğurlandı... J

RR o j B î no j B î n D ı l G E R MD ı l G E R M

Page 4: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

44KK ü L t ü rü L t ü r SS a n a ta n a t

kültürüne yabancı olan, anadiline de yabancıdır!

Halkımız geçmişten günümüze kültürünü yaşatmanın mücadelesiniverdi ve bu mücadeleler sonucunda haklarını elde etmiş oldu.

Fakat buna rağmen görülüyor ki; bu zaferin kazandırdıklarını, yaniyıllardır büyük uğraşlar sonucu elde ettikleri hakları ikinci plandakalıyor. Kültürümüzü yaşama ve yaşatma adına yapılan festivaller;bizleri inanç özgürlüğüne, renklerin kardeşliğine, halkların birlik veberaberliğine götürme yolunda amaçlar gözetir.

Bu festivaller doğrultusunda yok olan kültürleri yaşatma vecanlandırma hedeflenir. Bölgede bulunan ve birçok nedenle yok ol-makla yüz yüze kalan kentlerin yerel kültür öğelerinin sergilenmesiamaçlanır.Son yıllarda yapılan etkinlikler içinde çok sayıda sinema, tiyatro,sergi, atölye, dinleti ve konser bulunuyor.

Festivallerde amaç, halkların birlik ve beraberliğini esas alır. İste-nilen, halklar şöleni oluşturmak ve Kürt, Türk, Laz, Hemşin ve dahabirçok halkın ezgilerini, binlerce kişinin katıldığı festivaldebuluşturmaktır. Renkleri ve dilleri farklı olsa da aynı mücadeleyiveren insanları coşku içerisinde kültüre ve sanata doyurmaktır.Festivaller her kesimden insanın katılımını sağlamak için ücretsizyapılır. Festivale özellikle gençlerin katılması, Kürt kültürününgeleceğe umutla taşınacağına işarettir. Kültürümüze sahip çıkmakve tarihimize ışık tutmak için halkımızın katılımı son derece önem-lidir.

"Özgür Sanat, Özgür Toplum" şiarıyla kültürleri canlandırmak içinsanatın rengi ve sesiyle özgürlüğe yürüme vaktidir şimdi!

Haziran ayı ile birlikte başlayacak olan Amed kültür Sanat Festi-vali hepimizin katılımını bekliyor. J

RR û k E nû k E n D E M î RD E M î R

Page 5: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

55BB e L L e Ke L L e K

Ölümsüzleşenlerin ayı: Mayıs

Mayıs ayı; faşizmin zulmüne karşı başkaldıran, teslim olmayan yiğit devrimcilerin

şehit edildiği aydır. Bir şafak vakti Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın,

üç fidanımızın idam edildikleri, Amed zindanların da ser verip sır vermeyen

İbrahim Kaypakkaya’nın katledildiği, ‘’Biz dönmeye değil ölmeye geldik’’ diyerek

sonuna kadar savaşan Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alparslan Özdoğan’ın

şahadete eriştiği aydır.

Bir Newroz günün de yakalanıp, katledildikten sonra kimsesizler mezarlığına

gömülen, Hasan Ocak’ın öldürüldüğü aydır. Faşizmin zulmüne karşı savaşan

Mizgin’lerin, Haki Karer’lerin öldürüldüğü aydır. Leyla Qasim, Halil Çavgun ve

Mehmet Karasungur gibi halkımızın kahraman evlatlarının cellatlarca infaz

edildiği aydır. Meşhur Diyarbakır 5 No’lu işkencehanesinde 12 Eylül faşizminin

dayattığı teslimiyete karşı bedenlerini ateşe vererek direnen, işkencecileri

‘ev’lerin yenen Dörtlerin ölümsüzleştiği ayın adıdır Mayıs. Ekin Ceren Doğruak

(Amara), Özgür Evrim Göçen ve Hüseyin Kayacı yoldaşların ölümsüzleri kervanına

katıldıkları aydır Mayıs.

Hani derler ya: Bilinçli ölüm; ölümsüzlüktür. Kimilerine göre bazı ölümler ölümü

güzelleştirir, yani ölüm canlanan bir yaşam olur. Mayıs ayı şehitlerimiz de ölümü

böyle kucakladılar. Onların direnişleri yatağına sığmayan birer ırmağa dönüştü.

Yüz binlerin isyan ateşi, başkaldırının sembolü oldular.

Tüm devrim şehitlerimiz bizim moral değerlerimizdir. Onlar bunun bedelini

canlarıyla ödediler, destan yazdılar, nasıl ölmeleri gerekiyorsa öyle öldüler.

Onlar savaştılar, ölümsüzleştiler. Ama bizlere başkaldıran, devrim için savaşan

canlarını seve seve feda ettikleri yoldan yürümeyi miras bıraktılar. Bu gün onların

yiğitliği ve isyancılığı bütün devrimcilere aşılandı. Ve artık faşizme ve zulme karşı

savaşan binlerce devrimci onların şanlı bayrağını taşıyor ve düşmanı her gün ye-

nilgiye uğratıyor, git gide büyüyen korkularının ne boyuta ulaştığını gözler önüne

seriyor.

Mayıs şavkı yolumuzu aydınlatacağız.

Devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler, ÖlÜMSÜzDÜR! J

ÇÇ Av ş î nAv ş î n RR u B o z î ku B o z î k

Page 6: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

66dd î r o Kî r o K aa m em e

Dîrok a me (tarihimiz) adlı sayfamıza kürt ve kürdistan tarihini konu

etmekle başladık. Geçen sayıda Gutileri yer vermiştik bu sayfamızda.

Bu sayıda da luluları işleyeceğiz. kırk yılı aşkındır bölgemizde devam

eden özgürlük mücadelesine her kürt genci kuşkusuz duyarlıdır. Bu

mücadelenin aslında bugünlere kadar dimdik ayakta kalmasını

sağlayan en önemli faktörlerindendir kürt gençliği. Bizde; bu durumu

referans alarak, liseli Gençlik içerisinde ki okurlarımıza tarihimizi

yakinen bilmek bakımından bu sayfayı ayırdık. zira,

tarihimiz, geleceğimizin aynasıdır! J

lululAR

Lulular; orta Zagros dağlarında, Şehrizor, Hilvan (Hamlan veyaAlman) yüksek yaylarında bilinen en eski tarihlerden beriyaşıyorlardı.

Lulular, Kafkas halkı olarak nitelenen halktan olup, bu halkınbir aşiretidir. Bulundukları bölgede hayvanları ehlileştiriptoprağa yerleşmelerinden sonra tarım ve hayvancılıklauğraşmışlar, özellikle bronz sanatını çok geliştirmişler.

Akadların yukarı Mezopotamya’da devlet kurmalarındanitibaren, Lulularla Akadlar uzun süre savaştılar. Akad kralı 1.Sergon zamanında Lulu kralı Lasipap idi. Lulu kralı Anubaninizamanında Akadlarla yaptıkları savaşları kazandılar ve devlet-lerinin sınırlarını genişleterek, yukarı Mezopotamya’dan Diclenehri boyunca ve orta Zagros dağlarından Elam’a kadardayanıyordu. Lulular, M.Ö. 2334 yıl larında güçlü bir devletdurumundaydı. Kendi anadillerini kullanarak yazdıkları, krallarıAnubanini yazıtında Akadlarla yaptıkları savaşlaranlatılmaktadır.

Akad kralı Naramsin, M.Ö. 2300 yıl larında bu dağlık bölgedeyaşayan Kürt halkına karşı saldırılara geçmesinden sonra Lulu

Page 7: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

77dd î r o Kî r o K aa m em e

kralı Satuni i le yaptığı savaşlardan sonra Naramsin’in busavaşları kazanması üzerine Lulular, Akadların hakimiyeti altınagirdiler. Bundan kısa bir süre sonra Lulularla Gutiler, Akadlarakarşı birleştiler. Böylece Akadlara karşı güçlenen Lulular i leGutiler, Akadları sonraki savaşlarda yendiler. M.Ö. 2233 yıl l ındaLulular i le Gutiler Akadlarla yaptıkları savaşları kazanarak,Akad devletini ortadan kaldırarak tüm Mezopotamya’ya ve Za-gros dağlarına hakim oldular.

M.Ö. 2120 yıl ında Gutilerin Mezopotamya’daki hakimiyetlerininsona ermesinden sonra, Ur devletinin III. devri krallarındanŞulgi, Zagros dağlarında yaşayan Kürt halkına karşı yenidensavaşlara başladı. Şulgi ’nin 22. yönetim yılında, Lulular onuGanhar ’da ağır bir yenilgiye uğrattılar ve ordusunun büyük birkesimini esir aldılar.

Asur kralı Asurnasirpal, Luluların ülkesine dört defa ordularınıgönderdi ve Luluların ülkesini zaptetti. M.Ö. 9. yüzyıldaLuluların başşehri Zimri idi. Asur devletinin Medler tarafındanortadan kaldırılması i le Lulular da Medlere bağlandılar.

Lulular, Gutiler döneminde, Gutilerle ve diğer çevre kavim-leriyle kaynaşmış olmalarına rağmen esas ülkeleri olan Luris-tan’da yaşarlardı. Şimdi, hâlâ bu bölgede yaşamakta olanLulular, zamanla başka yerlere göç etmişlerdir. Halen Lulular-

dan bir bölüm Rojava (Suriye Kürdistanı)’da yaşamaktadırlar. J

kAYnAk: kürdistan Tarihi / Etem XEMGîn

Page 8: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

88KK a v r a ma v r a m

Sosyalist yurtseverlik nedir?

Önce şöyle soralım: Sosyalistlik ile yurtseverlik bir arada olur mu? Nihayetinde biri (sosyalizm) sınıf temelli bir anlayış, diğeri (yurtsever-

lik) ise ulus temelli bir anlayış…Eğer sömürge bir ülkede, yani ulusal inkarın, askeri işgalin

sürdürüldüğü, ve yer altı/yerüstü zenginliklerin sömürgeciler tarafındanyağmalandığı bir ülkede, yani Kürdistan gibi bir ülkede yaşayan bir sosyalist isenaynı zamanda yurtseversindir. Hatta örneğin bugün Kürdistan’da sosyalistolmanın öncelikli kriteri yurtsever olmaktır. Kürdistan’da yurtsever olmayansosyalist olamaz.

Bu ne demektir? Biraz daha açalım… Bugün her şeyden önce ana dilimiz özgür değil. Eğitimi anadilimizde

alamıyoruz. Kamusal tüm alanlarda Kürtçe’yi kullanamıyoruz. Bu satırları anadil-imiz dışında başka bir dilde yazmamız bile, bize dayatılan asimilasyonpolitikasının bir sonucudur. İnkar politikası kendisini en çok anadil sorunundadışa vuruyor. Bu koşullarda anadili için mücadele etmeyen bir Kürt iyi bir sosyal-ist olabilir mi?

Ya da coğrafyamızda halkımıza karşı sürdürülen kirli bir savaş var. Evetbelki şimdi çatışmalar yok ama aralıksız kalekollar yapılıyor. Yeni kirli bir savaşınhazırlıkları yapılıyor. Peki bu koşullarda kirli savaş politikalarına karşı mücadeleetmeyen bir Kürt iyi bir sosyalist sayılabilir mi? Tabi ki hayır.

Hemen yanı başımızda ablukaya, tecrit politikalarına kirli savaş çeteler-ine karşı can siperane bir direniş gösteren ve gerçekleştirdikleri devrimi ayaktatutmaya çalışan Rojava halkımıza el uzatmayan Kürdün iyi bir sosyalist olmasımümkün müdür? Asla. Örnekleri çoğaltabiliriz ama gerek yok. Demek ki Kürdis-tan’da yurtseverliğin temel ölçütleri olarak sıraladığımız bu örnekler Kürdis-tan’da sosyalist olmanın da temel ölçütleridir. Sömürgeciliğin bu politikalarınakarşı mücadele etmeyene sosyalist denmez.

Bir de madalyonun diğer yüzü var. Nispeten yaygın bir anlayışa göreKürdistan’da ulusal mücadeleden başka bir mücadele yürütmek gereksizdir.Sadece ve sadece sömürgeciliğin, inkar ve asimilasyonun ortadan kalkması içinmücadele etmek yeterlidir bu anlayışa göre. Diyelim ki anadilimizi özgürcekullanıyoruz, kirli savaş da ortadan kalkmış olsun… Hatta diyelim ki kendivatanımızda ulusal kimliğimizle yaşıyoruz.

Peki bu vatanda, yine egemen sömürücü sınıflar ve ezilen emekçilerdenoluşan bir rejim (yani kapitalizm) mi, yoksa işçilerin, emekçilerin, tüm ezilen-lerin kendi kendini yönettiği bir rejim (yani sosyalizm) mi hüküm sürecek? Kapi-talizm mi ya da sosyalizm mi?… Hangisi olacak? Zira üçüncü bir yol yok!

Bu yüzden ulusal mücadeleyi sosyalizme bağlamayan bir yurtseverlik dedar bir yurtseverliktir, ufku sınırlıdır. Kaldı ki sosyalist bir dünya görüşünden,yani toplumsal kurtuluş düşüncesinden yoksun bir yurtseverliğin ulusalkazanımlar dışında insanlığa çok bir şey katamayacağı açıktır.

Son olarak diyebiliriz ki sosyalist yurtseverlik; ulusal kurtuluşu toplum-sal kurtuluşla birleştirmektir. Sloganı da şudur:

“Dünyanın bütün işçileri ve ezilen halkları birleşin!” J

Page 9: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

99mm e K t u pe K t u p

Gazi barikatlarının kızıl bakışlı komutanı

Alınmıştı Hasan Newroz’un asi gününde. Arıyordu anneler,gençler, çocuklar, yaşlılar, Hasan’ı. Dövüldü anneler, kapatıldıtüm kapılar. ‘Yok’ dedi katiller bizde. Düşman korkmuştuHasan’dan. ‘Faili meçhul’ denildi. Belliydi faili, meçhul olaninsanlıktı! Titrek ve korkak bir ses aradı. ‘Şuraya gömdük’ dedi.Kimsesizler mezarlığında bulundu, yoksul halkın çocuğu.Omurgasız cellatlar, katletmiştiler işkencede bir yiğit komutanı.

Bitmedi Hasan’lar, on binler oldu. Hasan’la aradı anneleryiğitlerini. ‘Cumartesi’ oldu isimleri. Geri dönmek nedirbilmeyen, Cumartesi Annelerinin evladı…Sürüyor her Cumartesi, Hasan’la başlayan haftasonu.

On binler güneş yüzlü yiğidi uğurladı Gazi mahallesinde. Öfkebüyüktü, başlar dikti. Ve ‘inancın, umudun, direnişin simgesi’ oldu o şimdi. Hasan’ınbıraktığı ekmek, aş, yaşam kavgası büyüyor şimdi. Büyüdükçekavga, cellat daha da köşeye sıkışıyor. Tırsıyor, titriyor, kabuslargörüyor ve yenildikçe saldırıyor. Çatışıyor sokaklarda yüz binlerkimlik ve ekmek için.

“Hasan’ı arıyoruz biz. Hasan bizi arıyor Seri üretim bin suret içinde Kıymetini bilerek acının da, kısa süren sevinç nöbetlerinin de Belki ufkuma gerili gökyüzü azalmaktadır Belki azalan benim, kayda düşen fotoğraflardan Beni arıyor kalbimin karakollarından, soruyor beni elinde yırtıkbir fotoğrafım Bir daha durulmuyor ve o akşamlarda gülümseyerek

Adını sıkıca tutuyorum. Hasan’ı arıyoruz” J

şş E R vA nE R vA n BB ı n E TA Rı n E TA R

Page 10: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

hh e L B e S te L B e S t 1010

Devrim*

Temiz kalan tek yerdir devrim bütün bir yıl kirlenen duvarda ama görebilmek için asıldığı çividen indirilmelidir yaprakları biten takvim

Zorbalara direnmektir devrim bir çocuğun annesinin çantasından aldığıparaları altına gizlediğini söylememiştir dövülen hiçbir hali

İçinde yaşamaktır devrim dikiş kutusunun ve toplu iğneler gibi bir arada olmayı gerektirir karşı koyabilmek için zulmüne makas denilen patronun

Gece ışıklar arasında koşmaktırdevrim ateş böceklerini yakalamak isteyen çocukların peşine takılır gün gelir yanıp sönen mavi ışıkları polis arabalarının

Kağıt bir gemidir devrim bütün gemiler hurdaya çıksa da sonunda taşıdığı özgürlük şiiriyle batmadan yüzer nicedir dünya sularında

Kim bilir kaç yunus görmüş

kaç DENİZ GEZMİŞ... J

*S*S u n AYu n AY AA k ı nk ı n

D E n î zD E n î z G E z M î şG E z M î ş

Page 11: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

mm î z a hî z a h 1111

Çakacam sana da bi tane, her yerdegülüyon! Yürü gidiyoz...

Page 12: STÊRKA BAKUR - Sayı:2

s t ê r kas t ê r ka bak u rbak u rfanzin

amedlob @Amed_LOB Stêrka Bakur fanzinine yazı yazmak isteyenler;

yazılarını, [email protected] adresine

gönderebilirler!

“ U m u t g e n ç l i k t e “ U m u t g e n ç l i k t e

g e n ç l i k m ü c a d e l e d e ! ”g e n ç l i k m ü c a d e l e d e ! ”