14
Miami 1 Kuzey Amerika’nın güneyinde eğlencenin, modanın, kültürün, sanatın, finansın merkezi sevgili Miami! Uçak inişe geçtiğinde şehri yukarıdan seyretmeye başlamalısınız. Neredeyse her evin vazgeçilmez parçası olan havuz, tenis kortları ve yeşillikleriyle mozaikten yapılmış bir tabloyu andırıyor. Havaalanındaki o samimi “Welcome to Miami” anonsunda bile şehrin sıcaklığını hissediyorsunuz. Okyanusta yüzen, sörf yapan, plaj voleybolu oynayan gençlerle ünü Dünya’ya yayılmış Miami Beach, akşamları eğlencenin kalbinin attığı Ocean Drive, daha sakin bir yaşamı olan Coconut Groove, her daim kalabalık alışveriş caddesi Lincoln Road ve Little Havana gezilmesi gereken, keyifli bölgelerden birkaçı. Madonna, Gloria Estefan, Julio Iglesias gibi pek çok ünlünün evinin olduğu şehirde kanal gezisi yaparak evlerine misafir olabilirsiniz, en azından göz misafiri! Çift katlı villaları, geniş caddeleri ve yeşilliğiyle düzenli bir şehir olan Miami, şehre gelenlere Latin Amerika enerjisini geçiriyor. >>NEREDE KALMALI? Miami, her zaman popüler bir yerdi ancak gittikçe artan sanat etkinlikleri ile birlikte hem ziyaretçi kitlesi genişledi ve değişti, hem de şehrin çehresi. Bu bağlamda aldığımız duyumlara göre meşhur

mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

1

Kuzey Amerika’nın güneyinde eğlencenin, modanın, kültürün,

sanatın, finansın merkezi sevgili Miami! Uçak inişe geçtiğinde şehri

yukarıdan seyretmeye başlamalısınız. Neredeyse her evin

vazgeçilmez parçası olan havuz, tenis kortları ve yeşillikleriyle

mozaikten yapılmış bir tabloyu andırıyor. Havaalanındaki o samimi

“Welcome to Miami” anonsunda bile şehrin sıcaklığını

hissediyorsunuz.

Okyanusta yüzen, sörf yapan, plaj voleybolu oynayan gençlerle ünü

Dünya’ya yayılmış Miami Beach, akşamları eğlencenin kalbinin

attığı Ocean Drive, daha sakin bir yaşamı olan Coconut Groove, her

daim kalabalık alışveriş caddesi Lincoln Road ve Little Havana

gezilmesi gereken, keyifli bölgelerden birkaçı. Madonna, Gloria

Estefan, Julio Iglesias gibi pek çok ünlünün evinin olduğu şehirde

kanal gezisi yaparak evlerine misafir olabilirsiniz, en azından göz

misafiri!

Çift katlı villaları, geniş caddeleri ve yeşilliğiyle düzenli bir şehir

olan Miami, şehre gelenlere Latin Amerika enerjisini geçiriyor.

>>NEREDE KALMALI?

Miami, her zaman popüler bir yerdi ancak gittikçe artan sanat

etkinlikleri ile birlikte hem ziyaretçi kitlesi genişledi ve değişti, hem

de şehrin çehresi. Bu bağlamda aldığımız duyumlara göre meşhur

Page 2: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

2

COMO oteller zinciri de Miami'ye göz dikmiş; hatta 2013'ün

sonbaharında hizmete girmek üzere yeni otelinin hazırlıklarına

başlamış bile! Ama sabrı yetmeyip daha önce gitmek isteyenleri de

yüz üstü bırakacak değiliz, işte otel alternatifleri için derlediklerimiz:

En İyiler

The Setai: Miami’nin en lüks otellerinden biri olan The

Setai’nin iki binası var. Servisleri ve anlayışı aynı ancak

konseptleri ve dekorasyonları farklı. Bunlardan bir tanesi art

deco tarzında bir bina. Üç tip odası var. En küçük odalar 54-57

m2. Oldukça az bölme ve eşya yerleştirilerek gün ışığı dolu,

ferah ortamlar yaratılmış. Diğer binası, The Tower, çelik ve

camdan yapılmış yüksek bir bina. Odalar teknolojik olarak

diğer binadakilerden daha donanımlı. Odalarda çok gelişmiş

ses sistemi ve büyük ekran televizyon var. Otelin hemen

önündeki beyaz kumlu plaj ve turkuaz rengi deniz,

kartpostallardan fırlamış kadar güzel.

De Lano South Beach ve Mondrian South Beach: Her iki otel

de aynı gruba aitler. Ancak detaylarda farklılık gösteriyorlar.

De Lano, okyanusun hemen kenarında bulunan otellerden biri.

Çok sayıda farklı oda tipi sunuyor. Böylece herkesin ihtiyacına

ve zevkine uygun bir yaşam alanı sağlıyor. Otelin bir de sushi

ve sake barı var. Otelin mimarı, burayı ‘uyuyan güzelin kalesi’

fikrinden ilham alarak tasarlamış. Neredeyse bütün otel beyaz.

Page 3: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

3

Odalarda ve banyolarda başka renk yok. Yalnızca lobide siyah

ve beyaz bir arada kullanılmış. Bu da ışıklı ve ferahlık veren

bir ortam yaratıyor.

The Villa by Barton G: Bir zamanlar Gianni Versace’nin

malikânesi olan bina, uzun bir restorasyondan sonra otel olarak

kullanılmaya başlanmış. 10 süiti var. Duvar kâğıtları,

döşemelerin kumaşları, yerdeki mermerler birbirinden çok

farklı desenlerde. Tersine, sarayımsı bir ihtişamı ve yuvarlak

hatlı bir dekorasyonu var. Versace ailesi burayı ilk aldığında,

evin fiyatının 10 katı kadar bir tutarı da dekorasyonuna

harcamışlar. Elton John ve Madonna sık ziyaret eden

misafirleriymiş.

James Royal Palm Miami: New York ve Chicago'da da

kardeşleri olan James Royal Palm Miami, tabii ki Miami

Beach'te ve tabii ki Ocaen Drive'a ve kumsala üç adımlık

mesafede. 1939'da inşa edilen orijinal Palm Beach binası

tarihin kaderine boyun eğerek yıkılmak zorunda kaldıysa da

şimdiki dekorasyonu ve tasarım öğeleriyle de tarihine ve o

dönemin Miami'sine şapka çıkartmaktan geri kalıyor. Otelin

içinde, Şef Kris Wessel yönetimindeki Florida Cookery, her

Amerikalı ve Amerika ziyaretçisinin hayati ihtiyacı olan

kahveye doyacağınız Coffee Bar, deniz ürünlerinde

uzmanlaşmış CATCH, sadece otel misafirlerine öğleden sonra

4'ten geceyarısına kadar hizmet veren bar/lounge South Shore

ve geceyi geceyarısında bitirmek istemeyenler için SL Miami

Page 4: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

4

sizleri yedirmek, içirmek ve Miami usulü şımartmak üzere

bekliyor.

Townhouse: South Beach’e yakın keyifli otellerden bir diğeri

de Townhouse. Otelden çıkmadan keyif yapmayı sevenler için,

çatıda keyifli bir güneşlenme alanı bulunuyor. Otelin

neredeyse tamamı beyaz. Dekorda bu bembeyaz görünüm,

okyanusun tatlı esintisiyle birleşince tarifsiz bir ferahlık ve

tazelik hissi veriyor. Otelde bir de Bondst Sushi Lounge’un

şubesi bulunuyor. New York’un favorilerinden biri olan

Bondst, ezber bozan ve sushi’nin hakkını veren bir yer.

Denemeden geçmeyin.

Bunlara Da Bakmaya Değer

The King & Grove Tides South Beach: 1936 yılında inşa

edilen art deco binası South Beach’te bulunuyor. Odaların

dekorunda kum renginin tonları kullanılmış. 4 çeşit süit sunan

otelin en küçük odası 50m2. Bazılarının özel terası da

bulunuyor. Hemen hepsi okyanus manzaralı. Mutfağı, sabah,

öğlen, akşam ve havuz için ayrı menüleri var.

Perry South Beach: The Perry, 18 katlı binasına yerleştirdiği

340 odası ve 86 süitiyle, Miami’nin büyük otellerinden biri.

Yüksek palmiye ağaçları altındaki havuzu ve hemen

devamında uzanan okyanus manzarasıyla oldukça etkileyici bir

atmosferi bulunuyor. Otelin birden fazla restoranı ve barı var.

Page 5: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

5

Bunlardan biri de STK. STK, hasretli bir bekleyişin ardından

Miami’de açılmış. Hem de The Perry ev sahipliğinde. Fas

esintili bir spası ve gece kulübü gibi bir spor salonu var.

The Betsy: 1940 yılında yapılan otel, Amerika tarihinin de

önemli olaylarına şahit olmuş. Mesela, 2. Dünya Savaşı

sırasında, Amerikan askerleri burada konaklamışlar ve emir

beklemişler. Şimdilerde ise, geçirdiği yeni tadilat ve James

Franco’nun ziyaretiyle anılıyor daha çok. Sade dekoru ve

klasik çizgileriyle konforlu ve şık bir ortam hazırlamışlar.

Miami’deki pek çok otel gibi, Betsy de biftek ve kokteyller

konusunda oldukça iddialı.

The Standart Miami: Diğer Standardlarla karşılaştırıldığında,

çok daha ev hissi veren bir yer olduğu söylenebilir. 8 farklı

tipte odası var. Kum rengi mobilyalar ve beyaz döşemeleriyle

ferahlatıcı bir atmosferi var. Bay View Suit’te okyanusa bakan

keyifli bir de balkon var. Ayrıca tüm odaların kendi spa servisi

bulunuyor. Burası çok konforlu ve huzurlu bir ev gibi

gerçekten de.

>>NEREDE YEMELİ?

Kahvaltı İçin En İyi Adresler

News: Ocean Drive’da bulunan kafe, günün 24 saati açık.

Miami’nin hem en klasik hem de hâlâ en popüler kahvaltı

Page 6: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

6

mekânı. İçinde gazete ve dergi bayii de bulunuyor. Zamanında

Versace’nin de her sabah kahvaltılarını burada ettiği

söyleniyor. Zaten buranın dikkat çekmesindeki etkenlerden biri

de o.

Balans: Klasik brasserie menülerindeki yiyeceklerin modern

hallerini sunuyorlar. Sabah 8:00’dan itibaren, rezervasyonsuz

gidilebilir. Geç kahvaltılar ve öğle yemekleri için tercih

edilebilir.

Greenstreet Cafe: Tuğla duvarları ve deri koltuklarıyla aynı

anda hem retro hem de çok genç görünüyor. Öğlen ve akşam

için de menüleri bulunan kafe, kahvaltı konusunda çok

başarılı. Pek çok kahve çeşidi bulunduruyorlar. Amerikan

kahvaltısı, Kıta Avrupası kahvaltısı gibi başlıklar altında

çeşitler sunuyor. Karar verene kadar öğlen olmasın, önceden

kafanızda bir şeyler şekillendirmeye bakın. Aklınızda her ne

varsa burada olacaktır.

Vesper Brasserie: Kahvaltı ve brunch menüleri için tercih

edilen bir yer. Kahvaltıda sunduğu omlet çeşitleriyle dikkat

çekiyorlar. Kahvaltıyı kaçıranlar ise hafif bir brunch yapmak

için yine burayı tercih edebilirler. O zaman da salata, omlet,

sushi seçeneklerinden birini tavsiye ederiz.

Öğle Yemeği İçin En İyi Adresler

Page 7: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

7

Joe’s Stone Crab: Joe’s Stone Crab, 100 yıllık bir geleneğe

sahip. Kuşaklar boyu aynı aile tarafından çekip çevriliyor.

Yengeçleri ve turtalarıyla çok ünlüler. Amerika’nın güney

eyaletlerinin geleneklerini devam ettiriyorlar. Filmlerde

anneannelerin yapıp, soğuması için pencere kenarına koyduğu

turtaların gerçek olmuş halleri.

Michael’s Genuine Food & Drink: Sebzelerin üretim

aşamasından, pişirme tekniklerine ve sunuma kadar yemekle

ilgili her şey bu ekibi çok heyecanlandırıyor. Anlaşmalı

oldukları birkaç çiftlikten alım yapıyorlar yalnızca. Ve de

çiftlik çalışanlarıyla sürekli diyalog halindeler. İyi yemek için

iyi ve taze malzeme gerektiğini söylüyorlar. Ayrıca

Amerika’nın en iyi slow food restoranlarından biri kabul

ediliyorlar.

Yardbird Miami: Belli başlı birkaç çiftlikle çalışan, ürünlerin

yetiştirilme aşamasını önemseyen restoranlardan biri. O

yüzden yemekler çok taze ve doğal. Orası tamam da, esas

Yardbird yarattığı konsept’le ve yemeklerini sunma şekliyle

insanı kendisine hayran bırakıyor. Klasik Amerikan diner

konseptini şık ve hip bir biçimde yorumlamışlar. Diner’ların o

bol porsiyonlu ve kaba sayılabilecek sunumu nasıl bu kadar

estetik ve iştah açıcı bir hale getirilir diye şaşırtıyor insanı.

Burayı kesinlikle atlamayın.

The Dutch Miami: Sabahtan kahvaltı olarak başlayıp, akşam

yemeğine ve gece kokteyl saatine kadar günün her saati için

Page 8: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

8

özel bir menüsü var. Sabahları pancake, omlet ve tost çeşitleri;

öğlen için de sandviç ve pizzalar geniş yer tutuyor. Viski,

şarap ve kokteyl menülerinin satırlar boyu sürüp gittiğini de,

akşam gitmeyi düşünenler için not edelim.

La Locanda: Miami’de yaşayan insanların da sevdiği bir

İtalyan restoranı. Makarna hamurlarını kendileri yapıyorlar.

Büyük fırınlarında yaptıkları pizzalar da taze ve çıtır hamurlu

oluyor. Uzun beyaz masa örtüleri ve sade su bardakları bir

İtalyan lokantası hissi veriyor.

Akşam Yemeği İçin En İyi Adresler

Vita: Le Baoli, Fransız Rivierası’nın seçkin restoranlarından

biri. Miami’de de bir şubeleri bulunuyor. Menüsü deniz ürünü

ağırlıklı olsa da, ızgara biftek çeşitleri de mevcut. Akşamları

gece kulübü olan mekân, verdiği konsept partilerle dikkat

çekiyor. Maskeli balolar en popüler olanları.

Cecconi’s: Burası Miami’nin en iyi İtalyan restoranlarından

biri. Yerlere antik taşlar döşenmiş. Uzun koltuklar ve eski tip

sandalyelerle, şık bir İtalyan malikânesinin dekorunu

andırıyor. Gündüz kahvaltı ve akşam kokteylleri için ayrı

menüleri var. Şarap menüsü de oldukça kapsamlı. Gün içinde

carpaccio, pizza, makarna ve risotto gibi klasik İtalyan

yemeklerinden tercihinizi yapabilirsiniz. Ancak tatlıya yer

Page 9: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

9

bırakmaya özen gösterin; el yapımı dondurma ve sorbe

çeşitleri, baştan çıkarıcı.

Juvia: Şehri ve okyanusu, bir çatı katından izliyorlar. Bu

terasta mor ve beyaz bir arada kullanılmış. Hasır koltuklar,

mor yastıklar, Florida’nın tatilci ruhunu yansıtıyor.

Başlangıçlarda Japon ve Fransız mutfağından etkilenmişler.

Ana yemeklerde ise Fransız mutfağının etkisi çok daha baskın.

Yemeğin yanına bir de kokteyl seçimi yapıldı mı, geriye

yalnızca teras keyfi yapmak kalıyor.

Spiga: Art Deco’nun hakim olduğu bölgede 2 katlı evden

bozma bir binada bulunuyor. İçerinin loş aydınlatması,

yuvarlak geniş masaları ve kırmızı kadife bar tabureleri

romantik bir ortam yaratıyor. Şehrin en şık İtalyan

restoranlarından biri olan Spiga geniş bir yemek ve şarap

menüsüne sahip.

Nobu: Shore Club’da bulunan Nobu, şehrin yeme ajandasının

ve gece haritasının önemli yerlerinden biri. Atıştırmalık sushi

seçeneklerinin yanı sıra teriyaki ve kushiyaki çeşitleri de

bulunuyor. Yemekten sonra lounge’u da oldukça

hareketleniyor.

Atıştırılmalı!

Flip Burger Bar: Turist olduğu anlaşılmadan, şehrin içine

karışmak isteyen gezginlere özellikle tavsiye ediyoruz. Bu

Page 10: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

10

yerel burgerci, güney eyaletlerinin damak zevkini ve burger

kültürünü çok iyi yansıtıyor.

Pinocchio: Ocean Drive’da bulunan Pinocchio, oldukça küçük

bir yer. Mutfağı ve dolabı hemen açıkta duruyor. Özellikle

paninileriyle çok meşhur. Seçtiğiniz malzemelerle, kendi

panininizi yapabileceğiniz gibi, hazır seçeneklerden birini de

tercih edebilirsiniz. Öğlen verilecek küçük bir mola sırasında

atıştırmak ve espresso içmek için ideal.

David’s Cafe: David’s Cafe, Kübalı bir ailenin açtığı sevimli

bir kafe. 35 yıldır burada Küba mutfağından yemekler

sunuyorlar. Gün içerisinde uygun fiyata leziz ve dev sandviçler

alabileceğiniz bir yer.

>>GECE KUŞLARINA

Liv Night Club: Miami gece hayatının ünlü gece kulüplerinden

biri. Ahşap dans pisti, VIP lounge’ları ve renkli ışıklarıyla

eğlenceli bir gece vaat ediyorlar. Elektronik, house ve tekno

müzik yapan DJ’ler gece boyunca performans sergiliyorlar.

Van Dyke Café: Van Dyke Café’nin üst katında akşamları

canlı müzik oluyor. R&B, soul ve caz müzisyenleri buranın

ufak sahnesine çıkıyor; Miamililer de burada caz dinlemekten

ve dinlerken de çikolatalı sufle yemekten büyük keyif

alıyorlar.

Page 11: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

11

Bardot: Miami gençlerinin sık gittiği bir bar aslında Bardot.

Köşelerdeki koltuklara oturabilirsiniz. Ancak bu hınca hınç

dolu barda, herkes ayakta ve barın önünde oluyor. Çoğunlukla

Amerikalı rock ve indie gruplar sahne alıyor.

Mansion: Mansion ismi Miami’nin gece hayatıyla özdeşleşmiş

isimlerden biri. Kışkırtıcı partilerin düzenlendiği ve enerji

trafosu DJ’lerin performans sergilediği bir mekân. Önceden

bilet almak gerekiyor.

Mynt: Mynt Lounge da DJ performansları eşliğinde

kurtlarınızı dökebileceğiniz bir adres. Paris Hilton, Lindsay

Lohan, Colin Farrell, Britney Spears ve daha bir çok ünlü

ismin eğlenmek için seçtiği adres. Eğlenmeye gelen ünlü

ünsüz herkesin adeta bir şıklık ve stil yarışında olduğunu da

belirtelim.

>>YA BAŞKA?

Alışveriş

Alchemist: Henüz inşaatı bitmemiş bir bina iskeletine

benzeyen ve aslında otopark olan bir binanın 5. katında hizmet

veriyor. Dıştan cam bir kutunun içine yerleşmiş gibi

görünüyor. Ünlü tasarımcıların ve moda evlerinin

koleksiyonlarından parçalar bulmak mümkün.

Page 12: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

12

Webster Miami: Webster Miami, Miami Beach’te bulunan

birkaç katlı bir mağaza. Ünlü markaların ve tasarımcıların

kadın ve erkek koleksiyonlarından klasik ve spor parçaları bir

araya getiriyorlar. Tom Ford, Chanel, Alexander McQueen ve

Balenciaga burada bulabileceğiniz markalardan birkaç tanesi.

C. Madeleine’s: Burası dünyaca ünlü bir vintage dükkânı.

Ünlü tasarımcılar, burayı bir moda müzesi gibi gezip ilham

arıyor. Müdavimleri arasında ünlü top modeller de var. Büyük

bir giyinme odası gibi tasarlanmış olan mağazada, zaman

zaman moda çekimleri de yapılıyor.

Ondademar: Moda dergilerinin anlata anlata bitiremediği bir

plaj giyim markası. Ürünleri bazı Harvey Nichols

mağazalarında da satılan marka kadın, erkek ve çocuklar için

plaj giysileri tasarlıyor. Mayo ve bikinilerin yanı sıra, çanta,

pareo, sandalet gibi plaj aksesuarları da bulmak mümkün.

Dogbar: Hayır, bu sefer ki adresimiz sizin için değil,

köpeğiniz için! Dogbar, köpeğiniz için esprili tişörtler, farklı

stillerde tasmalar, komik oyuncaklar bulabileceğiniz bir yer.

Müzeler

Miami Design District: Design District, moda, mimari, tasarım

ve sanat alanında, yaratıcı deneyimlerin bir araya getirildiği bir

mahalle. Bu mahallenin sokaklarında sanat galerileri ve

Page 13: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

13

müzelerin yanı sıra, ayakkabı, takı ve mobilya tasarımcılarının

mağazaları bulunuyor.

Frost Art Museum: Bir üniversite müzesi olan Frost Art

Museum, yerel düzeyde, sanat duyarlılığı ve farkındalık

yaratmak için kurulmuş. Yerel ve Amerikalı sanatçıların

çağdaş sergilerini konuk ediyorlar.

The Wolfsonian: Müze, 1885-1945 yıllarından yaklaşık

120.000 parçalık bir koleksiyona sahip. Sanat eserleri

üzerinden tarihi, sosyal ve teknolojik dönüşümleri izliyorlar.

Modernizmin ne olduğu ve eleştirisi üzerine odaklanıyorlar.

Miami Art Museum: 1996 yılından bu yana 20. ve 21. yüzyılın

uluslararası sanat işlerini toplayan müze, bu koleksiyonunun

yanı sıra geçici sergilere de ev sahipliği yapıyor. Özellikle

Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarından çıkma işlere

odaklanan müze Pazartesi günleri kapalı, Cumartesi - Pazar

günleri 12:00-17:00, diğer günlerde ise 10:00-17:00 arası açık.

Gitmeden Önce Göz Atılacaklar

Elmore Leonard: Leonard, romanları ve senaryolarıyla tanınan

Amerikalı bir yazar. ‘Get Shorty’ ve ‘Rum Punch’, yazarın

Miami’de geçen romanlarından en iyi örnekler. ‘Rum Punch’,

daha sonra Tarantino tarafından sinemaya uyarlanmıştı.

Uyarlama, ‘Jackie Brown’ adıyla, gösterime girdi.

Page 14: mozaik hissediyorsunuz. in her€¦ · kullanılmaya balanmıú. 10 süiti var. Duvar kâğıtları, döúemelerin kumaları, yerdeki mermerler birbirinden çok farklı desenlerde

Miami

14

Ya Diziler

Miami Vice & CSI Miami, Miami’yle özdeşleşen televizyon

yapımları. Daha heyecanlı, daha sofistike ve yine bol Miamili - ve

kanlı - bir şeyler izlemek isteyenlere şiddetle hiddetli Dexter’ı

tavsiye ediyoruz.

Aman Aman!

Miami’de sezon Aralık-Mart ayları arasında. Önceden rezervasyon

yaptırmakta fayda var. Haziran-Kasım ayları ise fırtına ayları.

Sıkıcı Bilgiler

Havaalanından şehir merkezine taksiyle 20 dakikada ve $30-35 ödeyerek

varabiliyorsunuz.

Barda alınan her içki için $1 bahşiş veriliyor.

Taksiler pahalı değil.

Miami’de araba kiralamak uygun ve şehri rahatça gezebilmek için

şart.