Upload
others
View
12
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
LİPİDLER
Başlıca Yararlanılacak Kaynaklar • 1. Sözbilir NB, Bayşu N. 2008. Biyokimya, Öncü Basımevi,
Ankara. • 2. Nelson DL, Cox MM (2017). Lehninger Principles of
Biochemistry. 7th Ed., W. H. Freeman and Company, New York, USA.
• 3. Murray RK, Bender DA, Botham KM, Kennelly PJ, Rodwell VW, Weil PA (2018). Harper’s Illustrated Biochemistry, 31th ed. McGraw-Hill Education, New York, USA.
• 4. Harvey,RA, Ferrier DR (2017). Lippincott’s Illustrated Reviews: Biochemistry. 7th Ed. Lippincott William and Wilkins, Philadelphia, USA.
• 5. Ası T (1996). Tablolarla biyokimya. Cilt: 1. Nobel Tıp Kitabevi, Ankara, Türkiye.
• HDL kolesterolün düşüşü önlenir.
•Trigliserit düzeyi korunur.
•İnsülin direnci azalır, Tip 2 diyabetin
denetiminde yardımcı olur.
• Bağışıklık sisteminde yararlı etkileri vardır.
• Yüksek tansiyonun önlenmesinde yardımcıdır.
• Doymamış yağ asitlerinin alımının artması koroner arter hastalığı riskini azaltır.
ÇOKLU DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN İNSANDA ETKİSİ
Esansiyel Yağ Asitleri • Hayvan organizması tarafından sentez edilemeyen ve
mutlaka dışardan alınması gerekli olan yağ asitleridir.
• Hayvansal organizma ancak tek sayıda çift bağ içeren yağ asidi yapar 2,3 ve 4 yapamaz.
• Yapılarında ÇİFT BAĞ içerirler
• Linoleik, Linolenik ve Araşidonik Asitler
5
ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ Evans ve Burr ilk olarak 1929 yılında Belirli yağ asitlerinin vücut için esansiyel olduğunu bildirmişlerdir. Yapılan bir araştırmada yağsız diyetle beslenen
farelerde ; Büyümenin gecikdiği, Böbrek fonksiyon bozuklukları, Cilt sorunları, Üreme fonksiyon bozuklukları saptanmıştır.
Esansiyel Yağ Asitleri Neden Önemli?
Fosfolipidlerin yapısında yer alırlar: 1.Hücre zarının yapı taşlarıdır 2.Yağların taşınmasından sorumludurlar 3.Sefalin – Tromboplastin – kanın pıhtılaşması 4.Sfingomyelin (sinir dokusu) 5.Prostaglandin ve benzeri maddelerin
sentezinde
• Linoleik asit, mısır yağı, yer fıstığı, pamuk yağı ve soya fasülyesi yağı gibi tohum yağlarında bulunur;
Linolenik asit, ayrıca keten tohumu yağında bulunur; Araşidonik asit, yer fıstığı yağında daha fazla miktarda vardır.
8
Omega-3 yağ asitleri ?
Omega-3 yağ asitleri nedir? Neden önemlidir? Nerelerde bulunurlar? Nasıl kullanılırlar?
9
Omega-3 yağ asitleri Tarihsel olarak beslenmede omega-3 ve 6 yağ asitlerinin
alınışı eşittir Yıllar içinde balans omega-3 yağ asitlerinin alınışının
azalması şeklinde değişmiştir Omega-3 yağ asitlerinden zengin diyetle beslenenlerde
kardiyovasküler sistem hastalıklarına daha az rastlanması omega-3 yağ asitlerine ilgiyi arttırmıştır
Yoğun çalışmalar sonucu omega-3 yağ asitlerinin fonksiyonları daha iyi anlaşılmıştır.
Kardiyovasküler hastalıklarda koruyucu etkisi ve antienflamatuvar özelliği öne çıkmıştır.
10
Omega-3 yağ asitleri Omega-3 yağ asitlerinin yeterli alınması Antienflamatuvar,immunolojik etki gösterir İnflamatuvar doku hasarına, Kapiller permiabilite artışına , İmmunolojik direnç, Vasodilatör etki Tromboz riskinde azalma,
11
Omega-3 yağ asitleri eksikliği
Nörolojik semptomlar Görme keskinliğinde azalma Deri lezyonları Büyümede gecikme Öğrenme yeteneğinde azalma
12
Oral / Parenteral uygulamada Ω-3 yağ asitleri
Omega 3 yağ asitleri; oral yolla 3-4 hafta süreli
bir diyetten, sonra hücre membranına dahil olurken,
Parenteral uygulamada; 1,5 günde hücre membranına
dahil olur ve metabolize edilir.
*Grimminger F,Walmrath D,Seeger W,Lasch HG
14
Haftada iki kez balık yiyenlerde kardiyovasküler problemlerin daha az olduğu,
Balıklardan elde edilen yağ asidlerinin trigliseritleri düşürdüğünü diğer lipidlere minimal veya hiç etkili olmadığını göstermiştir.
Bu da çoklu doymamış yağ asitlerinin, özellikle derin deniz balıklarının içerdiği Omega-3 yağ asitlerinin kalp hastalıklarına karşı profilaktik olarak yararlı olabileceğinin kabul edilmesine neden olmuştur.
Am J Clin Nutr 65;1083-1086,1997.
15
Omega-6 yağ asitleri ?
Omega-6 yağ asitleri nedir? Neden önemlidir? Nerelerde bulunurlar? Nasıl kullanılırlar?
16
Omega-6 yağ asitlerinin fonksiyonları!
Membranların, reseptör, enzim ve kanal yapılarında yer alır
Cilt permiabilitesinde etkilidir Kolesterol hareketi, Omega-6 yağ asiti esterleri
daha solubüldür. Regülator moleküllerin prekürsörüdür İnflamasyonun kontrolü, Platelet agregasyonu Vasokonstrüksiyon/dilatasyon
17
Omega-6 yağ asitleri eksikliği Deri lezyonları Anemi Trombosit agregasyonunda artış Trombositopeni Karaciğerde yağlanma Yara iyileşmesinde gecikme Enfeksiyona duyarlılıkta artış Bebeklerde Büyümede gecikme Diyare
18
Ω-3 ve Ω-6 yağ asitleri oranı Beslenme rejiminin optimal hale getirilmesinde,
deneysel ve klinik araştırmaların odaklandığı en önemli noktalardan birisi çoklu doymamış
Omega 3 yağ asitlerinin
: Omega 6 yağ asitlerine
oranıdır
Bu oranın 1:2 ile 1:4 arasında olması önerilmektedir
• Omega 3 ve Omega 6 yağlarının ideal dengesi ne tür faydalar sağlar?
Düzenli kan dolaşımına yardımcı olur. Kalp hastalıkları riskini azaltır.
Hücre gelişimine katkıda bulunur Gebelik döneminde ve sonrasında bebeklerin beyin ve
sinir sistemi gelişimine katkıda bulunur. Enfeksiyonlara karşı savunma sistemini güçlendirir. Mutlu ve zinde hissetmeye yardımcı olur. Çok sayıda kadını orta yaş sonrası etkileyen kemik erimesi
hastalığının tedavisine de katkıları vardır. Böbrek hastalıklarında böbrek fonksiyonu kayıplarını yavaşlatır.
Kan şekeri seviyesinin kontrol altında tutulmasını sağlar. Sağlıklı ve pürüzsüz bir cilt ile canlı, parlak saçlar Omega 3 ve Omega 6 dengesinin gözle görülebilir diğer sonuçlarıdır.
• Vücudumuz 0mega 3 ü üretemediği için dışardan besinler yoluyla alınması lazımdır.
• Soğuk sularda yaşayan yağlı balıklar ve keten tohumu, ceviz, semizotu omega 3 bulunan yiyecekler arasındadır.
• Civa kurşun ve diğer ağır metaller ile kirletilmemiş balıktan elde edilen farmasötik kalitede EPA (Eikosapentaenoik asit) ve DHA (Dokosaheksaenoik asit)karışımı omega 3 kapsülleri kullanılmalıdır.
• Keten tohumu ise öğütüldükten sonra 24 saat içerinde yenilmelidir
21
Omega – 3 Besin kaynakları
Balık yağı
ENERJİ
Bitkisel yağ Hayvansal yağ
Omega - 6
HÜCRE MEMBRANLARI
Eikosapentaenoik asit Araşidonik asit
Lipid mediatör sentezi
Domuz Böbrek
Ayçiçeği Hindistan cevizi Morina
Diğer balıklar
Organizmada Yağ asitleri
SERBEST FORMDA YAĞ AÇİL ESTERLERİ ŞEKLİNDE
Triaçilgliseroller
Fosfolipitler
Glikolipitler
Sfingolipitler
Prostaglandinler
Kolesterol esterleri
bulunur.
Yağ asitlerinin fiziksel özellikleri
• Yağ asitlerinin fiziksel özellikleri, karbon sayıları ile ilgilidir; karbon sayısı 10 ve daha az olan doymuş yağ asitleri, oda sıcaklığında sıvı ve uçucudurlar; daha fazla karbon içerenler ise katıdırlar; zincir uzunluğu arttıkça uçuculuk azalır, erime noktası yükselir.
• Asetik asit ve butirik asit, su ile her oranda karışırlar. Karbon sayısı 4’ten fazla olan yağ asitlerinin zincir uzunluğu arttıkça suda çözünebilirlikleri azalır; karbon sayısı 10’dan fazla olan yağ asitleri suda çözünmezler.
• Yağ asitlerindeki −COOH grubunun pKa değeri 4,8’dir ki fizyolojik pH’da anyon (−COO−) halindedir. Bu anyonik grup yağ asidine hidrofilik özellik vermekte, hidrokarbon zinciri ise hidrofobik özellik vermektedir.
• Uzun zincirli yağ asitlerinde hidrokarbon zincirinin hidrofobik özelliği daha baskın olacağı için, uzun zincirli yağ asitleri suda çözünmez; plazmada albümine bağlanarak taşınmaları gerekir ki plazmadaki yağ asitlerinin %90’ı lipoproteinler içinde taşınmaktadır.
• Bilinen bütün doymamış yağ asitleri oda sıcaklığında genellikle sıvıdırlar, suda çözünmezler, uçucu değillerdir.
• Yağ asitlerinin çoğu sıcak alkol, eter, benzol ve kloroformda çözünürler.
Yağ asitlerinin kimyasal özellikleri
• Esterleşme: • Tuz oluşturma: • Çift bağların hidrojenlenmesi
(hidrojenizasyon): • Halojenlenme: • Oksitlenme: • Ozonid oluşumu • Hidroksil grubuna ait reaksiyonlar
1.Esterleşme Yağ asitlerinin karboksil grupları ile alkollerin hidroksil
grupları arasından su çıkışı suretiyle yağ asidi ve alkolün birbirine ester bağıyla bağlanması sonucu esterler oluşur.
Trigliseridler, gliserolün yağ asidi esterleridirler: Vücutta yağ asitleri, serbest veya daha kompleks moleküller içinde yağ asidi esterleri şeklinde bulunurlar.
Vücuttaki toplam yağ asidinin %45’i trigliserit, %35’i fosfolipid, %15’i kolesterol esteri ve %5’i serbest yağ asidi şeklindedir.
Gliserol ile yağ asitleri arasında ESTER BAĞI OLUŞUR !!!
H – C – OH H
H – C – OH H– C – OH
H
HO – C – R1
O
HO – C – R2 HO– C – R3
O
O
(Gliserin) + 3 Yağ Asidi (Trigliserid) + 3 Su Nötral yağ
+
H – C – O – C – R1
H
H – C – O – C – R2 H– C – O – C –R3
H
O
+ 3H2O O
O
CH2 – O – CO – R1
CH – OH CH2 – OH
CH2 – O – CO – R1
CH – O– CO – R2 CH2 – OH Monogliserid Digliserid
Ester bağı Esterleşme:
2. Tuz oluşumu • Yağ asitleri, karboksil grupları vasıtasıyla metallerle
tuzları oluştururlar. • Karbon sayısı 6’dan fazla olan yağ asitlerinin metallerle
oluşturduğu tuzlara sabun denir. Sodyum ve potasyum tuzları suda çözünürken diğer metal tuzları çözünmez.
• Doymamış yağ asitlerinin sabunları, doymuş yağ asidi sabunlarına göre suda ve alkolde daha fazla çözünürler. Palmitik, stearik, oleik asit gibi uzun zincirli yağ asitlerinin potasyum tuzları yumuşak kıvamdadır ve suda çok kolaylıkla çözünür, bunlara ticarette arap sabunu denir; piyasada satılan ticari sabunlar ise aynı yağ asitlerinin sodyum tuzlarıdırlar. Uzun zincirli yağ asitlerinin kalsiyum sabunları, motor yağlarının katımında bulunurlar. Alüminyum sabunları, dayanıklı jeller oluşturduklarından endüstride kullanılırlar.
Kurşunun doymuş yağ asitleriyle yaptığı tuzlar eter ve alkolde çözünmediği halde doymamış yağ asitleriyle yaptığı tuzlar çözünürler. Bu özelliklerinden yararlanılarak bir karışımda bulunan doymuş ve doymamış yağ asitlerini birbirinden ayırmak mümkün olabilir.
Sabunların asit ortamlarda bozulmaları ve sert sularda çözünmeyen toprak alkali sabunlara dönüşmeleri, deterjan adı verilen temizleyici maddeler geliştirilmiştir. Yağ asitlerinin yüksek ısı ve basınç altında hidrojen ile doyurularak elde edilen yüksek alkollerin metal tuzlarına deterjan denir.
SABUN OLUŞUMU
• 6 C’ludan yüksek yağ asitlerinin metallerle yaptığı tuzlara SABUN denir.
Na ve K metal katyonlarının sabunları SUDA ÇÖZÜNÜR; TEMİZLEYİCİDİR.
Diğer metallerin sabunları SUDA ÇÖZÜNMEZ; TEMİZLEYİCİ DEĞİLDİR.
Sabun oluşumu
CH2OCR
CHOCR
CH2OCR
O
O
O+ 3 NaOH
CH2OH
CHOH
CH2OH
RCO NaO
+ 3
Son olarak gliserin ve sabun oluşur ve bu sabunlaşma tepkimesi birçok sabun üretiminde kullanılır
Gliserin
Sodyum karboksilatlar Triaçilgliserol
Katı ve sıvı sabun
• C17H35-COO-CH2
• C17H35-COO-CH +3NaOH
• C17H35-COO-CH2
ISI
3C17H35COONa
+ Sodyum stearat
Gliserin
Yukarıdaki tepkimede yağ asitlerine Na+ yerine K+ kullanarak farklı türlerde sabun elde edilebilinir.
HO-CH2 HO-CH HO-CH2
Sabun nasıl temizler?
Sabun çözeltileri ise sahip oldukları hidrokarbon zincirleri yağsı tabakada” çözünebildiklerinden” her bir parçacığı ayırabilirler.
Bu böyle olunca ayrı ayrı her bir parçacık karboksilat anyonlarından oluşan bir dış tabaka oluşturur ve sulu faza çok daha uygun bir dış-polar yüzey sağlar
Yağ kaplı kir parçacıklarının bir sabun ile dağılması CO
O-
COO-
COO-
COO-
COO-
COO-
COO-
COO-
COO-
COO-
-OOC
COO- Na+ Na+ Na+ Na+ Na+
Na+ Na+
Na+ Na+
Sulu faz
YAĞ YAĞ
YÜZEY
YAĞ YAĞ
Ticari sabunlar: Palmitik, Stearik ve Oleik asitin
Na tuzlarıdır.
Arap sabunu: Palmitik, Stearik ve Oleik asitin K
tuzlarıdır.
Deterjanlar Bunlar da yağ asitlerinin tuzlarıdır. Ancak bunlar, yağ asitlerinin yüksek alkollerinin sülfirik asit esterlerinin metal tuzlarıdır.
3. Çift bağların hidrojenlenmesi
CH3 I
(CH2)7 II
CH II
CH I
(CH2)7 I
COOH
+ 2H
CH3 I
(CH2)16 I
COOH
Doymamış yağ asiti H
Doymuş yağ asiti
Doymamış yağ asitlerinin yapısında yer alan etilen bağının fluor, klor, brom, iyot gibi halojenlerden biri ile doyurulması olayı halojenlenme diye adlandırılır.
100 g doymamış yağın gram cinsinden tuttuğu iyot miktarı, iyot indeksi olarak tanımlanır;
iyot indeksi, cilt altı dokularda 65, karaciğerde 135’dir.
4. Halojenlenme
5. Oksitlenme • Doymamış yağ asitlerinin havanın moleküler oksijeni
(O2) ile oksitlenmeleri genel olarak çok karışıktır. Yağlardaki acılaşma, kısmen bu tür oksidasyonun sonucudur. Ortamda serbest kalan çeşitli kimyasal maddelerden bir bölümü, yağa karakteristik acımış yağ tad ve kokusunu verirler.
Doymamış Yağ Asitleri
O2 Işık, ısı ve bazı metal iyonlar (Cu)
Kısa zincirli yağ asitleri Yağ asidi polimerleri Aldehit ve ketonlar Serbest radikaller (kanser)
Ağır koku ve tat
Tüketilebilirlik
• Oksidasyon ANTİOKSİDANT maddelerce önlenir. • Fenoller, tokoferol (E vitamini), A ve C vitamini ve
gallik asit
Oksidasyonun Önlenmesi
6. Ozonid Oluşumu • Doymamış yağ asitinin çift bağına ozon
eklenirse oluşur. • Ozonoidler, su ile aldehitli moleküllere
parçalanırlar.
Lipid peroksidasyonu • Oksijen ile katalizlenen enzimatik olmayan
bir reaksiyon • Dokularda veya yiyeceklerde (bozulmuş)
oluşur – Oluşan hidroperoksit çok reaktiftir ve
proteinleri veya DNA yı okside edecek (yaşlanma ve kanserleşmeye neden olan) serbest radikallerin oluşumuna neden olur.