Kapitalizm Ve Neo-Liberalizm

Embed Size (px)

Citation preview

  • Praksis 19 | Sayfa: 191-240

    Ulustesi KapitalizmSermayenin ve Devletin Ulustesilemesi ve Trkiyede Ulustesi Tarihsel Blok Oluumu*

    Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    ...[D]nya leinde birikim srecinin yaylmasnn, yasas kesintisiz reka-bet olan bir dnya kapitalist snfnn oluturulmas gerektirdiini tama-men kabul ediyorum (ve paradoksun paradoksu olarak, bu kapitalist snfa hr teebbsn yneticileri kadar sosyalist devlet korumaclnn yne-ticilerinin de dahil edilmesini zorunlu gryorum). Ancak bu kapitalist s-nfn, ayn nedenle, tarihsel anlamda somut olabilecek bir dnya burjuvazi-si olduuna inanmyorum. E. Balibar (Balibar ve Wallerstein, 1995)

    1. Gir i

    Bilindii gibi Marx ve Engelsten sonra sermayenin genel eilimleri zerine d-nen isimler arasndan Lenin, Kautsky, Luksemburg, Hilferding ve Buharinin a-lmalar n plana kmtr. Luksemburgun sermaye birikimi kuram, Kautskynin ultra-emperyalizm tezi, Hilferdingin nans-kapital kuram ve nihayet Leninin Kautskye kar gelitirdii (ve kapitalizmin en yksek aamas olarak tanmlad-) emperyalizm kuram. Btn bu teorik aba, znde sermayenin merkezileme-si, younlamas ve kapitalist ilikilerin dnya yzeyine yaylmas srelerinin z-gnlklerini ve elikilerini aa karmak ve buradan da kapitalist smr siste-mini ortadan kaldracak bir strateji gelitirmek adna ortaya koyulmutur. Sonu-ta Leninin emperyalizm kuram, kapitalizmin yapsal zelliklerinden hareket ede-

    * Bu almaya, zamanlarn ayrarak getirdikleri yorum ve eletirileriyle byk katk salayan deerli hocalar-mz aya re, Bilge Hachasanoluna ve ayrca Praksis dergisinin tartmac ve hakemlerine teekkrleri-mizi bor biliriz.

  • 192 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    rek, kendisine eitsiz ve yaylmac uluslararas g ilikilerini ve emperyalistler-aras mcadeleleri inceleme konusu edinerek (Liodakis, 2005: 343) sosyalist devrim pra-tiini ekillendirmitir. Buharinin (2005, [1915]) nc almas Emperyalizm ve Dnya Ekonomisi, Leninin kuram zerinde en az Hilferdingin Finans Kapital i (1910) kadar nemli bir etki yapmtr. Dnya ekonomisinin oluum srecini ince-lerken Buharinin ilk defa kulland sermayenin uluslararaslamas kavram ile-ride kinci Dnya Sava sonras srecinin tarihsel materyalist analizi gelitirilirken de nemli bir referans noktas olmutur (Radice, 1984). Buharinin kitabna yazd- nszn son blmnde Lenin, Kautskyye gnderme yaparak yle demektedir:

    Geliimin istisnasz tm iletmeleri ve devletleri iine alacak tek bir dnya trstnn kurulmas ynnde olduu konusunda phe yoktur. Ama bu yn-deki gelime ylesine stres, tempo, antagonizmalar, elikiler ve tepe taklak geliler -sadece ekonomik deil, fakat ayn zamanda politik, ulusal vs.- bii-minde gereklemektedir ki, ulusal nans kapitallerin dnya apnda bir ultra-emperyalizm yapsnda birlemelerinden nce, emperyalizm kanlmaz ola-rak yok olacak ve kapitalizm kendi kartna dnecektir. (Buharin, 2005)

    Devrimin dayand politik stratejinin mimar olan Leninin bu grleri-ne ve -o dnem iin gerekiliinden hakl olarak kuku duyulmayan- kapitaliz-min dnya zerinden bir daha dnmemecesine silineceine dair gl inan, iro-nik bir ekilde, sadece Kautsky tarafndan gelitirilen ultra-emperyalizm tezinin, (1970, [1914]) iindeki her ey ile birlikte savrulup gitmesine yol amam, sonra-ki yllarda Kautskyi artran nemli teorik almalarn zerinde de demok-lesin klc gibi sallanp durmutur. Bu anlamda sermayenin btnleme eilimi-nin analizine ynelik pheci yaklam gncel gerekliin tahlilini olumsuz yn-de etkilemitir. Halbuki, reel sosyalizmin ke yneldii ve kresel kapitaliz-min douu ile ortaya kan ve -Balibarn girite dedii gibi- henz tarihsel an-lamda bir dnya burjuvazisine dnmeyen dnya kapitalist snfnn btnle-me eilimi ve kapasitesi de, en az sermayenin iddetli i elikileri kadar teorik olarak sorgulanmas gereken bir meseledir. Bu makalede, Kautsky ve Leninden neredeyse bir yzyl sonra kapitalizmin geldii nokta, sistemin ba aktr olan burjuvazinin (kapitalist devletle ilikisi de gzetilerek) nesnel durumuna zellik-le onun ulustesi niteliine bakarak tartlyor. Bu noktadan hareketle, ilk ola-rak, kapitalist yeniden yaplandrma ve neoliberal kreselleme ad altnda kav-ranan bir takm somut gelimeler zerinden kapitalizmin ulustesi bir karakte-re kavumu olduu saptamas yaplyor. Ardndan bylesi bir tartmaya Grams-ci temelinde katk yapan ulustesi snf oluumu ve devletin ulustesileme-si tezleri tantlyor. Daha sonra bu tezlerin politik/pratik anlamna dair Trki-ye zerinden -giri niteliinde- bir deneme gelitiriliyor.

  • 193Ulustesi Kapitalizm

    2. Kapital ist yeniden yaplanma ve neoliberal kresel leme

    Hatrlanaca gibi 1970lerde Eitsiz Gelime Yasasn temel alan almalary-la Mandel (1967), Rowthorn (1975) ve dierleri, kapitalist gelime srecinin eitsiz ve dengesiz olduunu ve bu dengesizliin kanlmaz olarak Amerikan hegemon-yasn sarsacak bir karakter gsterdiini sylemekteydiler. Ernest Mandelin, Av-rupa sermayesinin Hoogovens-Hoesch ve Agfa-Gevaert gibi birlemelerde grl-d zere, giderek birbiri ierisine nfuz etmeye balamas ve Avrupa Topluluu giriiminin baarl bir biimde ilerliyor oluu gibi gelimeleri, emperyalistler-aras mcadelelerin bir kant olarak ele aldn sylemek mmkn. Mandele gre bu gelimeler, bizlere ilevselci yaklamlar hatrlatr bir biimde, bir Avrupa sper-devletinin olumas zorunluluunun ifadeleri idi. Kald ki Marksizm ierisindeki devlet tartmalarn douran balca gelimeler bunlard. Komnist Manifestonun arasalc yorumlar (Miliband) bir yanda, yapsalc almlar (Poulantzas) bir dier yanda, uzun yllar tartmalarn genel dorultusu zerinde hakim olmulard. Hal-buki her iki yaklam da kapitalist devleti anlamak balamnda sermayenin ulus-lararaslamas olgusuna pek az deinmiti (Overbeek, 2004: 124). Eer devletin snfsal karakteri, sermaye birikiminin belirli yapsal karakterlerine ya da ilevsel gerekliliklerine baklarak tanmlanabiliyorsa, sermayenin uluslararas dzeyde ge-nilemesinin kapitalist devletin evrimi balamnda baz nemli sonular doura-ca aktr. Bu balamda sermayenin dnya leine yayln kuramsallatrmak2. Dnya Sava sonrasna, Keynesyen politikalarn ve Fordist retim tekniklerinin Avrupaya ihrac ve Atlantik Birliinin olumas sonrasna kalmtr. Sermayenin uluslararaslamas sorununun ngilterede 1960larn ortalarnda tekrar ortaya -k, Amerikan rmalarnn ngiliz ekonomisinde ve endstri alanlarndaki arlk-larn giderek arttryor olular ve ngiliz sanayi ve nans sermayesinin ihracatnn yeniden dirilmesi gibi gelimelere dayanyordu. Bu tarihten sonra sol grl yazar-lar, karlarnda okuluslu irketlerin (Ularn) ve ulustesi / kozmopolit irket sekinlerinin bir yerde uzants olarak grlebilecek, ve karlar hem hkmetlerin tekil ulusal ekonomileri idare etme yeteneklerini hem de rgtl emein kapitalist iverenler / irket yneticileri karsndaki pazarlk glerini andran, birleik bir kapitalist dnya ekonomisinde yatan bankalar buldular (Radice, 1984: 112). Ka-pitalizmde uluslararas ve ulusal arasnda giderek belirgin bir hal alan bu eli-kileri inceleyen pek ok yazar ierisinde, yapt katklaryla ne kan isimlerden ilki Robin Murray oldu. Murray (1971) ksaca, devlet ve sermaye arasndaki teri-toryal uyumsuzluu incelemi ve bunun en azndan ok gl olmayan devletle-rin iktidar kapasitelerini snrlamakta olduunun altn izmiti. Warren (1971) ise Murrayn bu saptamalarna ek olarak, ikinci sava sonrasnda sermayenin ve genel olarak ekonomik ilikilerin uluslararaslamasnn ulus-devletin zerinde ykseldi-i politik yaplar zmekte olduunu ve ykselen yeni glere kar bir tepki ola-rak, devletin ulusal temelli kapitalist giriimlerle yakn bir iliki erevesinde hare-ket ettiini gstermeye almt. 1970lerin sonlarna gelindiinde sosyalist poli-

  • 194 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    tik iktisatlarn bir ou, dikkatlerini (zellikle retim ve emek sreleri zerin-den) sermayenin ve (ncelikle greli zerklik tartmalar zerinden de) devletin birbirinden bamsz ve ayrk biimde zmlenmesi meselesine ynelttiler (Radi-ce, 1984; Palloix, 1975; Poulantzas, 1975, 1978). Tartmalar Poulantzasn devre-ye girmesiyle yeni bir ehre kazand. Poulantzasa gre asl nemli olan Avrupa ie-risindeki sermayenin birbirlerine nfuz etmesi deil, Amerikan retken sermayesi-nin Avrupa lkeleri iine giderek daha fazla szmas olmaktayd ki bu gelimelerin Avrupal rmalarn rekabeti pozisyonu ve elbette Avrupadaki snf yaplar ze-rinde uzun vadeli etkileri olacakt. Poulantzasa gre snfsal glerinin yeniden bi-imlenmesi sreci, Avrupa sermayesinin temelden bir biimde Amerikan sermaye-sine baml hale gelmesine ve Avrupada Amerikan tarz retim ilikilerinin ye-niden retimine yol amaktayd. Overbeek (2004: 125), Poulantzasn bu yakla-mnn bir yandan Amerikan sper-emperyalizmi tezlerine yaklamakta olduunun altn izerken, bir dier yandan da ulustesi tarihsel materyalizmin kurucu / te-mel kavramlarndan birisi olarak ulustesi ilikilerin alglanmasna doru bir yol amakta olduunu ifade etmektedir.

    Bu almada kreselleme terimiyle isimlendirilen dnemi kapitalizmin tari-hinde niteliksel olarak farkl klan, onu dnemsel bir kayma olarak alglamamz gerektiren olgunun, bizatihi retim sre ve ilikilerinin ulustesilemesi olduu-nu kabul eden baz almalardan hareket ediyoruz (bkz. Robinson 2002, 2004). Bu olguyu, yani retimin ulustesilemesi olgusunu, bir defa kabul ettiimizde ise Marx ve Gramsciyi takip ederek, styapnn da bu evrimlemeye cevap vermesi gerektiini kabul etmek zorunluluuyla karlarz, ki bu politik ve kltrel sre-lerin / kurumlarn da dnmesi (rnein devletin yeniden yaplanmas) gerektii-ni kabul etmek anlamna gelecektir. Gnmzde sregiden tartmalara bakt-mzda, devletin (devlet/toplum kompleksinin) dnm olgusunun ok sayda yazar tarafndan incelendiini gryoruz. Ancak bu noktada, dnmn, ilerleyen b-lmlerde anlatlacak olan mevcut organik bunalm amak ynnde gerekletiini saptamak nemlidir. Daha net bir biimde sylemek gerekirse, sz konusu dn-mn nitelii altyapda meydana gelen ve bizim ulustesileme demeyi tercih et-tiimiz gelimelere kout olarak styapda da baz ulustesi oluumlarn gndeme gelmesiyle belirmektedir. Bu tespitlerin Gramsci ya da Marxn analizlerinden temel bir fark ise ulus-devlet merkezli olmay; yani ulustesi bir karakter tayor olu-udur. Gramscinin Hapishane Defterleri faizm yllar talyasnn politik-ideolojik ortamnda, cezaevi koullarnda yazlm ve bu etkileri ziyadesiyle iinde barnd-ran yazlardan olumaktayd (Anderson, 1976). Marxn ise ekonomi-politik tahlil-lerini, zellikle o dnemin en ileri sanayilemi / kapitalist lkesi olan ngilterede younlaan baz toplumsal ilikilere bakarak gelitirdii bilinmektedir. Dolaysy-la, Marx ve Gramscinin almalarnn ulus-devlet merkezli olmas, kuramsal bir yanlgdan deil, yaadklar dnemlerin nesnel gerekliinden kaynaklanmakta-

  • 195Ulustesi Kapitalizm

    dr. Aada baz temel yaklamlarn inceleyeceimiz yeni-Gramscici politik ikti-sat yazarlarn bir ksmnn syledii ise bugn iinden getiimiz dnemin nes-nel gerekliinin ulustesileme olduudur. Burada ulustesi derken, (ulusal d-zey, uluslararas dzey ya da uluslarst / kresel lek gibi), herhangi bir dzey-den ya da lekten sz etmemekteyiz. Yani ulustesilik fenomeni, farkl teritoryal dzeyleri bir utan dierine kesmekte ve bylelikle onlar birbirine balayarak amak-tadr (Van Apeldoorn, 2004b: 144). Ulustesilik, devlet, devlet-st ve devlet-alt lekleri, ok-dzeyli bir alglay ierisinde kapsayan ve teritoryal-olmayan bir fe-nomendir (Anderson, 2002; Overbeek, 2003). Ulustesi aktrler olarak baz top-lumsal glerin teritoryal snrlarn amakta olduundan sz etmek, bunlarn ulu-sal balamlarndan tamamen koptuklarn, ulusal dzeyle bir ilgilerinin kalmad-n deil, tersine birden fazla ulusal balamda ayn anda hareket edebiliyor olduk-larn ifade etmek demektir (Van Apeldoorn, 2004b: 145). te bu noktada rnein ilerleyen blmlerde detayl olarak gstereceimiz gibi William Robinson, 21. yz-yln kresel toplumunda hegemonyann bir ulus-devlet ya da ulus-devletin iinde-ki ulusal karakterli hakim sn ar tarafndan deil, belirmekte olan kresel kapi-talist tarihsel bir blok tarafndan uygulanacan ne srerken, bu nesnellie vur-gu yapmak istemektedir.

    U l u s l a ra ra s l a m a v s. u l u s t e s i l e m e

    Robinson, kresellemeyi abartl bir mit hatta bir illzyon olarak, sadece sistemin mevcut tarihsel eilimlerinin niceliksel anlamda younlamas olarak g-ren ve niteliksel adan yeni bir dnem olmadn ne srenlere kar (Boyer ve Drache, 1996; Glyn ve Sutcli e, 1992; Gordon, 1988; Hirst ve Th ompson, 1996; Weiss, 1998 ve Wood, 1999) ticaret ve nansal akmlarn ulusal snrlar amas ol-gusu ki bu gelime uluslararaslamay ifade etmektedir- ile retim srecinin bi-zatihi kendisinin kresellemesi olgusu ki buna da ulustesileme demektedir- ara-snda ciddi farklar bulunduunu yazmaktadr.

    rnek olarak dnya otomobil endstrisini alalm. nceki evrede ABDdeki otomobil rmalar arabalar batan sona kendileri retiyor ve daha sonra dier lkelere ihra ediyorlard. Japon ve Avrupal rmalar da ayn ekil-de davranmaktayd. Ancak, 20. yzyln sonlar itibariyle, ok saydaki re-tim safhas dnyann farkl blgelerine dald; yani, otomobil retim s-reci merkezi niteliini yitirerek paraland. Otomobil tekil paralar genel-likle farkl lkelerde imal ediliyor ve sonra yine farkl lkelerde montajlan-yor. letme, retimin gerekletirildii yerle herhangi bir balants olma-yan bir bilgisayar terminalinden ynetiliyor. 1990larn otomobil endstri-si, Peter Dickenin (1998: 32) ifadesiyle, tm kreyi sarp sarmalayan ulus-tesi bir rmcek ana dnmt. Otomobil endstrisi o derece uluste-silemiti ki, nihai rnleri ulusal olarak nitelendirmek imkn kalmam-t (Robinson, 2004: 11).

  • 196 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    Robinsona baklrsa kreselleme denilen sre dnyay tek bir retim biimi ve tek bir kresel sistem ierisinde birletirmeye almakta ve farkl lke ve blgele-rin yeni kresel ekonomiyle entegrasyonunu dayatmaktadr. Kresel olarak retilen mal ve hizmetler, ulustesi kapitalizm anda artk tm dnyada pazarlanmakta-dr. Krlar, zellikle 1980lerden bu tarafa gelien kresel nans sistem aracly-la tm dnyaya dalmaktadr. Bu da bal bana, nceki dnemlerin uluslarara-s nans sistemiyle mukayese edildiinde niteliksel bir deiim olarak grlebilir.1 Bu anlamda 1970lerdeki uluslararaslama tartmalarn da hatrlayarak, reti-min ulustesilemesi olgusunu, sadece ulustesi ya da okuluslu irketlerin faaliyet-lerindeki art olarak deil, ayn zamanda yeniden yaplanma, paralanma ve re-tim srelerinin dnya apnda ademi-merkezilemesi olarak grlmesi gerektii-ni sylemek mmkndr. Kresel ekonominin teknik dzeyde mmkn olabilme-si iin yeni kresel teknolojilerin retilmesi bal bana yeterli deildir. Bunun ya-nnda yeni kapitalist retim organizasyonlar ve kurumlarnn da olumas gerek-mektedir. Sz konusu bu yeni yaplan, Manuel Castells (1996) tarafndan a top-lumunun ykselii olarak tanmlanmtr. Kresel ekonomide karmza kan yeni uygulamalar, 20. yzyln merkezi retim meknlar ve standartlam / sabitlen-mi kitlesel retim srelerini ifade eden Fordist birikim rejiminden, Post-Fordist, yani esnek birikim rejimine geii sembolize etmektedir. Kresel ya da nc dal-ga yeni teknolojilerin ardnda bilgi teknolojilerinde yaanan devrimsel gelimeler, bilgisayarlama, iletiim alanndaki gelimeler, internetin yaygnlamas, yeni ula-m teknolojilerinin gelimesi, robotlama ve dier otomasyon biimlerinin ortaya kmas bulunmaktadr. Yeni rgtsel biimler arasnda ise yeni iletme teknikle-ri, dikey ayrmalar (vertical disintegration), tam zamannda retim (just-in-time production) ve kk grup retimi (small batch production), taeronlatrma (sub-contracting) ve d kaynak kullanm (outsourcing), resmi veya gayri-resmi uluste-si ticari ittifaklar saylabilir. Kresel retim ve hizmet zincirleri, dier bir deyile kresel meta zincirleri kreselleme srecinde anahtar kavramlardan bir tanesi ha-line gelmitir. Dev ulustesi irketlerde (bundan sonra U) rgtlenen uluste-si sermaye ise bu zincirlerin egdmn, ok sayda zne ve toplumsal grubu bu son derece karmak kresel aa dahil ederek salamaktadr. Bunun anlam, dn-yann neredeyse btn blgelerinde sermayenin oklu dzeylerinin giderek artan biimlerde birbiri iine geii srelerinin, ulustesi sermaye ve dev Uler etra-fnda gereklemekte olduudur. Kresel ekonomiyi belirleyen btn bu teknolo-jik, rgtsel deiimlere bakarak, kresel dzeyde retim srelerindeki paralan-ma ve merkezsizleme srelerinin, kresel kaynaklar ve retim aralar zerinde

    1 Bu niteliksel (qualitative) farkllama vurgusunun, Robinsonn analizinde baz sorunlara yol at aktr. En azndan niteliksel deime dendiinde, ister istemez kapitalizm deiti, baka bir eye dnt gibi bir an-lam ortaya kmaktadr. Her ne kadar almalarnn btn gze alndnda aslnda byle bir mesaj verme-dii grlse de yine de Fuat Ercann bu yndeki uyars / nerisi anlamldr. Robinsonn, kresellemenin ya-ratt deiimi vurgularken, niteliksel yerine yapsal kavramn kullanmas daha yerinde olurdu.

  • 197Ulustesi Kapitalizm

    kontrol ve mlkiyetin giderek younlamas ve kresel retimin merkezileen ilet-melerinin ulustesi sermayenin elinde toplanmasyla ezamanl olarak gerekleti-ini syleyebiliriz. Ksacas, gnmzde ulustesi sermaye giderek sermayenin ha-kim ya da hegemonik fraksiyonu haline gelmektedir. Kapitalizmin ulat bu yeni ulustesi evreyi tanmlayan belli bal niteliklerini, (1) Ulustesi irketlerin yayl-mas, (2) Dorudan yabanc yatrmlarn (DYY) genilemesi, (3) Uluslararas bir-leme ve satn almalarn (B&SA) artmas, ve (4) Firmalar aras ulustesi stratejik ittifaklarn (transnational strategic alliances) hzla bymesi gibi olgularla ifade et-mek mmkndr (Robinson, 2004; benzer bir yaklam ancak farkl bir karm iin bkz. Harvey, 1990).

    (1) Ulustesi irketlerin yaylmas: Giderek tm dnyada retim, ticaret, yat-rm ve istihdam oranlar balamnda merkezi bir konuma gelen dev irketler ze-rine son derece zengin bir literatr bulunmaktadr (Kindleberger, 1969; Hymer, 1974, 1979; Vernon, 1971; Radice, 1975; Dunning, 1993). Uler, artk gn-mzde ulustesileen sermaye devrelerini kontrol ve organize eden temel birimler-dir. Genel olarak ten fazla lkede ynetim merkezine sahiptirler ve bu ynyle ok-uluslu rmalardan ayrlrlar. Ulerin ayn anda bir ok lkedeki faaliyetle-ri planlama, organize etme, koordine etme ve kontrol etme becerileri, onlar ulu-stesileme srelerinin merkezi aktrleri haline getirmitir. erisinde kresel ser-maye birikiminin organize edildii temel kurumsal biim Ulerdir. Robinson (2004: 55)a gre Ulerin faaliyetleri, bizatihi ulustesi kapitalist faaliyetlerdir. UNCTADa gre dnyada Ulerin says otuz ylda 7.000den 70.000e yksel-mitir ve dnya ticaretinin te ikisi bu irketlerin elinde bulunmaktadr. 2005 yl itibaryla en byk 100 rma, tm Ulerin toplam varlklarnn % 10unu, top-lam satlarnn % 17sini ve toplam istihdamnn % 13n gerekletirmektedir Yine en byk 100 Unin 84 ABD, AB ve Japonya lsnden olup, liste 24 irketle Amerikan irketleri tarafndan domine edilmektedir. lk 100 irketin 72 ta-nesi sadece 5 lkeden gelmektedir (ABD, ngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya). Dier taraftan ilk 100de 6s Asyal dieri Meksikadan olmak zere Gelimek-te Olan lkelerden (GO) toplam 7 irket bulunuyor. Benzer biimde Uler, 1960larda dnyann toplam GSYHnn % 17sini kontrol ederken, 1995te bu ra-kam % 33e ulamtr. Bu irketlerin sattklar mal ve hizmetlerin deerleri ise 1982de 2,5 trilyon dolar iken, 2000de 15,7 trilyon dolar olmutur. te yandan (irketlerin sat miktarlar ve lkelerin GSYH rakamlar gz nne alndnda) dnyadaki en byk 100 iktisadi yapnn 51ini Ulerin tekil ettii grlmek-tedir. Bunlardan sadece 49u ulusal bir ekonomidir. Dahas, en byk 200 irketin toplam satlar, en byk 10 lke ekonomisini saymazsak, dier tm lkelerin sa-tlarndan byk deerlerdedir (Anderson ve Cavanagh, 2000).

    Bu noktada UNCTAD, bir takm snr-tesi iletmelerin sadece byklkle-rine bakarak ulustesileme dzeylerinin belirlenmesinin doru olmayacandan

  • 198 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    hareketle, bir ulustesilik endeksi (transnationality index) gelitirmitir (Robin-son, 2004; Dicken, 2003). Sz konusu endeksin iaret ettii olgu, dnyadaki (b-yklklerine gre) ilk 100 giriimin tersine, Ulerin iinde ok sayda kk ve orta byklkte giriimin bulunduudur. Bu balamda, endeks oluturulurken farkl oran gz nne alnmaktadr a) d varlklarn i varlklara oran; b) top-lam satlarn ierisinde d satlarn yzdesi; c) d istihdamn i istihdama oran. Bu oranlar ykseldike, yani o irket ulustesiletike endeks deeri yukar tr-manmaktadr. rnein, 2004 yl itibariyle sahip olduklar d varlklarna gre s-ralanan ve nansal-olmayan (non- nancial) ilk 25 UO iinde, 449 milyar dolar-la ilk srada bulunan Amerikan General Electricin ulustesilik endeks deeri sade-ce 47,8dir. Bunun anlam, bu irketin tm varlklarnn, satlarnn ve alanlar-nn % 47,8inin yabanc (yani Amerikal olmayan) olduudur. Halbuki ayn liste-de sadece 65 milyar dolarlk yabanc varl ile 19. srada bulunan svireli Nest-le, 93,5 endeks deeriyle ulustesileme balamnda General Electricten bir hayli ndedir. Demek ki bir irketin daha byk ve varlkl olmas onun daha uluste-si olduu anlamna gelmemektedir. Listedeki en varlkl 2. irket Vodafone ise 87,1 ile en ulustesi irketlerden bir tanesi olarak dikkat ekmektedir. Bir dier nem-li olgu, GOlerden Ulerin son yllardaki etkileyici performanslardr. Buna gre gelimi kapitalist lkelerin irketleriyle karlatrldklarnda varlk byk-lkleri asndan bir hayli kstl olsalar bile GOlerin en byk ve varlkl ilk 25 nansal-olmayan irketinin ortalama ulustesilik endeks deeri 44,8e ulamtr. Bu, nc dnya olarak anlan corafyalardaki lkelerden gelen irketlerin de hzl bir ulustesileme srecinden geiyor olduklar anlamna gelmektedir. Daha somut bir ekilde ifade edelim: Fortune Global 500e ilk kez 1975 ylnda giren Ko Holdingin ulustesileme ans da en az General Electricinki kadar, hatta belki daha fazladr (Sklair ve Robbins, 2002; ayrca, bkz. UNCTAD, 2006).

    TABLO 1. Baz En Byk Finansal Olmayan (non-financial) Uler (Milyon Dolar)

    SIRALAMAVARLIKLAR

    (Milyon Dolar)SATILAR

    (Milyon Dolar)STHDAM

    YV TNI* II** irket lke Yabanc Toplam Yabanc Toplam Yabanc Toplam TNI (%)

    1 70 42 General Electric ABD 412.619 673.342 59.815 149.702 155.000 316.000 50.1

    2 8 94 Vodafone UK 196.396 220.499 39.497 52.426 51.052 61.672 82.4

    4 16 61 BP UK 161.174 206.914 200.293 253.621 78.100 96.200 79.4

    7 64 95 Toyota Motor Co Japonya 131.676 244.391 117.721 186.177 107.763 285.977 51.6

    20 11 17 Hutchison Whampoa Hong Kong 61.607 77.018 24.721 31.101 165.590 200.000 80.8

    63 15 3 Cemex Meksika 21.793 26.439 12.088 14.961 39.630 52.674 79.5

    82 36 4 Singtel Singapur 18.000 20.748 5.556 7.906 8.832 19.500 67.4

    Kaynak: World Investment Report, UNCTAD (2007).

  • 199Ulustesi Kapitalizm

    TABLO 2. GSI ya gre En Byk Finansal ( f inancial) Uler (seme)

    VARLIKLAR

    (Milyon Dolar)STHDAM ORTAKLAR

    Sra GSI*** irket lke Toplam Toplam Toplam Y.O. II lke Says

    1 66.0 Citigroup ABD 1.494.037 307.000 641 377 58.8 74

    2 61.7 GE Capital Coop. ABD 475.273 77.500 1.425 1.085 76.1 50

    3 60.5 Allianz Almanya 1.133.770 177.625 776 580 74.7 49

    4 60.1 UBS AG svire 1.572.710 69.569 393 338 86.0 42

    5 58.4 Generali Group talya 397.308 61.561 311 259 83.3 41

    6 57.5 HSBC Hold. ngiltere 1.498.028 268.471 1.148 717 62.5 53

    7 57.3 Zurich Fin. Ser. svire 297.905 52.010 312 301 96.5 34

    Kaynak: World Investment Report, UNCTAD (2007).TNI (Ulustesilik Endeksi): Yabanc Varlklar / Toplam Varlklar, Yabanc Satlar / Toplam Satlar, Yabanc stihdam / Top-

    lam stihdam oranlarnn ortalamas alnarak hesaplanmaktadr II (Uluslararaslama Endeksi): Yabanc Ortak (A liation) / Toplam Ortak Says GSI (Cora Yaylma Endeksi): Uluslararaslama Endeksi ve Faaliyet gsterilen lke says arpmnn karekk alnarak

    hesaplanmaktadr.

    Btn bunlar bize ne anlatmaktadr? lk olarak grlmektedir ki, ulustesi ka-pitalizmde kapitalist iletmelerin ulusal kimlikleri ortadan kalkmamtr; yani, r-nein bir Nestle hala svire irketidir, ancak giderek ulustesi bir karakter kazan-maktadr. Bunun anlam irketin ulusal lekle bann koptuu deil, retim, sa-t, pazarlama vb. ekonomik faaliyetlerini giderek yeryznn farkl blgelerine yayarak ulustesiletiidir. Dier bir deyile bir rma, devlet ya da baka herhan-gi bir kurumsallk iin ulustesi dediimizde, bunlarn artk ulusal olmadklar-n sylemi olmuyoruz. Bu adan bakldnda, Peter Dickenn son yllarda g-lenen kresel irketler mitine kar yapt uyarlar da yerli yerine oturuyor. K-sacas, bu irketler yersiz yurtsuz ya da milliyetsiz organizasyonlar deildir. kinci olarak, eer ki Ko Holding ve benzeri dier eski nc Dnya kkenli irket-ler, bu ekilde ulustesi mertebesine ulaabiliyorlar ise kanlmaz bir biimde bu durumun politik sonular da olacaktr. u halde byk gler arasndaki bir m-cadeleleri veya dardan-ieriye doru tahakkm ilikilerini anlatan emperyalizm kavram zerine yeniden dnmek gerektiini ne srenlerin btnyle yanld-n syleyebilir miyiz? En azndan Trkiyenin Ko Holdingine, inli Hutchison Whampoa Limited e, Meksikal Cemex S.A.ya ya da Singapurlu Singtel e emper-yalizmin uaklar, yerli ibirlikileri vs. diyebilir miyiz? Klasik emperyalizm an-lay erevesinde, kanmzca bu yeni aktrlere biilen rol tatmin edici olmaktan uzaktr. Bunlar, Batl emperyalist efendilerin ibirlikileri, yardaklar olarak ya da emperyal bir fesatln karsnda daha dk bir statde tanmlayarak gn-mz gerekliini anlamak mmkn deildir.

    (2) Dorudan yabanc yatrmlar (DYY): Son yllarda oluan kresel DYY ra-kamlar -ki mutlak suretle mal ve hizmet ithlat ve GSYH rakamlarndan byk

  • 200 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    deerler almaktadr- kendi bana ulustesilemenin nemli bir gstergesi olarak grlebilir. Tanm gerei DYYler retim srecini ulustesiletirmektedir. Son on be-yirmi yln verileri incelendiinde, DYYnin gemie kyasla bugn daha fazla lkeye yayldn gzlemlemek mmkn olmakla beraber, yine de ekonomik faa-liyetlerin nemli bir miktarnn gelimi lkeler arasnda olduunu saptayabiliyo-ruz. UNCTAD, 2006 ylnda tm dnyadaki DYY girilerinin toplam deerini 1,2 trilyon dolar olarak saptamtr. Bu genel toplam ierisinde, son birka on yldr AB, ABD ve Japonya geninin toplam ieriye doru DYY akm ve stoklar iin-deki pay % 60-70 civarnda olmaktadr; ancak, burada ABye doru gl bir ei-lim gelimektedir. ABnin bu gen iindeki DYYden ald pay 2003-2005 ylla-r arasnda % 75i bulmutur. Hatta son genileme sreciyle beraber ieriye ve da-rya kresel DYYnin yars AB lkeleri hesabna gereklemektedir. ABD ise tam tersine, 1980lerden bu yana her iki yndeki yatrmlar asndan da imtiyazl ko-numunu yitirmektedir. Merkez blge dndaki blgelerin, yani UNCTADn ve benzer gerek ve tzel kiilerin- gelimekte olan dedii baz lkelerin son yllar-da DYY girileri asndan cazip hale geldiini gryoruz. Her ne kadar gelen yat-rmlarn miktar artsa da yzde olarak (% 30lara) bir gerileme sz konusudur. El-bette bu lkelerin performanslar birbirine eit olmamaktadr. rnein, tm Afri-ka lkelerinin GOlere gelen toplam DYY iindeki pay son 25 ylda % 10dan % 5e derken, Asya ve Okyanusya lkeleri paylarn 1990larn sonlarna dein hzla arttrmlardr. Gney Amerika ve Karayipler blgesi ise gnmzde 80li yllarla kyaslandnda ok daha dk miktarlarda DYY ekmektedir. te yandan, sade-ce 2005 ylnda GOlerden darya doru ynelen 117 milyar dolarlk DYY tale-bi, kresellemeyi savunan pek ok analizcinin yzn gldrmektedir. Bu eilim, kresel piyasa ekonomisinin yaratt dinamizmin ve lkeler aras yaknsama ei-liminin bir kantym gibi sunulmaktadr. Bu kalemin stok deeri ise 1980de 72 milyar iken, 1990da 149 milyara ve 2005te 1 trilyon dolara ykselmitir. Bu ge-lime UNCTAD ve OECD gibi kurumlar tarafndan, GOlerin kresel ekono-mideki rekabet edebilirlik kapasitelerinin ykselmesi olarak ilan edilmektedir. Bu noktada alt izilmesi gereken nemli bir husus, bu kresel DYY akmlarnn t-mnn, gnmzde saylar 70.000i aan Uler tarafndan gerekletirildii-dir. Gelimi ve gelimekte olan lke merkezli Ulerin yatrm hede eri ise her eye ramen hala- ncelikle Merkez Blge, yani gelimi lkeler olmaktadr. (bkz. UNCTAD, 2006).

    (3) Birleme ve satn almalar (B&SA lar): Bilindii gibi sermayenin younlama-s ve merkezilemesi, kapitalizm koullarnda birikim srecinin merkezi eilimidir. Bu eilim, hi phesiz kapitalist geliimin, ulusal snf oluumlar ve dolaysyla da ulusal burjuvazilerin ortaya klar srelerinin ok nemli bir paras olmak-tayd. 20. yzyl balarnda btn gelimi kapitalist toplumlarda, sermaye grup-lar asndan gl birleme rzgarlar esmekteydi. O dnemlerde bu olgu, ulu-

  • 201Ulustesi Kapitalizm

    sal sermaye gruplarnn d dnyadaki rakiplerine kar birletii, ulusal sermayele-rin younlaarak merkeziletii bir srecin ifadesi olmaktayd. Bu birleme dalga-s, bir anlamda rekabeti kapitalizmden, ulusal irketlerin konsolidasyonu ve g-l ulusal kapitalist sn arn ortaya kyla karakterize edilen irket kapitalizmine / tekelci kapitalizme doru evrimin yolunu hazrlamt. Bugn ise benzer biim-de sermayenin snr-tesi B&SAlar yoluyla ulustesi younlamas, ulustesi snf oluumlar asndan ayn derecede nem arz etmektedir (Robinson, 2004; Bichler ve Nitzan, 2004). Gerekten de 1980lere kadar B&SAlar genellikle ulusal snrlar ierisinde gereklemekteydi. Ancak bu tarihten sonra snr-tesi B&SAlar, serma-yenin younlamas anlamnda, ulustesileme srecinin temel mekanizmas hali-ne gelmitir. Bu noktada snr-tesi derken, birlemeler balamnda, en az iki l-keden sermayelerin birlemesini anlyoruz. Satn almalar balamnda ise bu ilemi snr-tesi yapan olgu, verili bir rmann iindeki tm varlklar, yneticileri, al-anlaryla ve temsil ettii ulusal karlarla beraber yabanc bir rmaya katlmas ol-maktadr. Gnmzde B&SAlarn bir ksm ulustesi rmalarn kendi aralarnda gerekleirken; ounlukla bu sre yerel toplumsal glerin ulustesileme sre-cine dahil edilmesi yoluyla; yani, rnein ulusal irketlerin Uler tarafndan sa-tn alnmas yoluyla srdrlmektedir (Robinson, 2004; Dicken, 1998). Uluste-si B&SAlar, bugn DYYlerin da temel itici unsurlar durumundadr. Henz 1997 ylnda B&SAlarn toplam deeri dnyada gerekleen DYYlerin % 85,3ne eit idi. 90lardan bu yana DYYler -bina, fabrika veya sanayi kompleksi gibi doru-dan ev sahibi lkenin retim kapasitesine katk yapan yeni yatrmlardan (green -eld investments) ziyade- B&SAlar yoluyla gerekleiyor. Her ne kadar GOlerde B&SAlarn says ve deeri artmaya baladysa da, bunlar yine esas olarak gelimi kapitalist ekonomilerde younlamakta. nceleri B&SAlar telekomnikasyon, -nans ve otomotiv gibi dnya ekonomisinin en fazla kresellemi sektrlerinin yannda perakendecilik, petrol, gda, demir-elik, ila, elence, medya ve sigorta gibi birincil mallar ve eitli hizmet reten sektrlerde gereklemekteyken (Kang ve Johansson, 2000), son yllarda retimden hizmet sektrne kayma sz konusu olmaktadr (Hazine Mstearl, 2007). Bu balamda, snr-tesi B&SAlarn de-eri, sadece 1991-1999 yllar arasnda 85 milyar dolardan 1 trilyonun zerine k-mtr. 2006ya gelindiinde ise bu rakam sadece ilk 6 ay iin 4.361 B&SA ilemi karlnda, 1,35 trilyon dolara ulamtr (PwC, 2006).

    (4) Ulustesi stratejik ittifaklar: Gnmzde lkeler-aras sermayelerin birbiri iine nfuz etmesini salayan mekanizmalardan bir dieri de Ulerin kendi ara-larnda gelitirdikleri stratejik ittifaklardr. Son yllarda, srad bir biimde gide-rek byyen bu ittifaklar bata baz kolektif giriimleri, kk hisse yatrmlar, z-sermaye alverii, birleik Ar-Ge, retim ve pazarlama, teknoloji paylam, uzun vadeli kaynak salama anlamalar, datm / hizmetlerin paylam gibi unsurla-r ieren geni bir balant setine sahiptir. Son yllarda iki ya da daha fazla lkeden rmalar aras bu tip ulustesi stratejik ittifaklarn says ve hacminde hatr saylr

  • 202 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    artlar sz konusu olmaktadr. Bu ittifaklarn ounluu OECD lkeleri arasn-da olmakla birlikte, yine son yllarda OECD dndaki (in de dahil) Asya ve La-tin Amerika lkelerinde de sz edilen ittifaklarda nemli bir art gzlemlenmek-tedir. Tpk B&SAlar gibi stratejik ittifaklar da giderek ykselen kresel rekabe-tin bir rndr. Bu rekabeti yap kresel lek ekonomilerine, stratejik esneklie ve pazarlama avantajlarna sahip olan rmalara duyulan ihtiyac artrmaktadr. Ve yine gnmzdeki B&SAlar gibi bu ittifaklar da baz ulusal sermaye bloklarnn kendi aralarnda, dier baka ulusal sermaye bloklarna kar oluturduklar bir-liktelikler deildir. Bunun yerine kresel ekonomide varlk gsteren dev oligopolc yaplar, farkl lke ve blgelerden sermaye gruplarn bir araya getirmektedir (bkz. Robinson, 2004: 64-7). Stratejik ittifaklar gnmzde rekabet, ibirlii ve endst-riyel yeniden yaplanmann en nemli ve gl mekanizmas durumundadr. Buna gre Snr-tesi ittifaklar, kresel ve entegre bir dnyada artan bir rekabet basksnn sonucu olarak ortaya kmaktadrlar (Kang ve Sakai, 2000). Uler arasnda ku-rulan stratejik ittifaklarn tipik rnekleri olarak Du Pont ve Sony, Motorola ve Tos-hiba, General Motors ve Hitachi, Fujitsu ve Seimens ortak giriimleri (joint ventures) ve ibirlikleri (partnerships) gsterilebilir (Robinson, 2004: 65).

    3. Ulustesi Kapital izmin Tarihsel Mater yal ist Bir Kuramna Doru

    20. yzyln ilk eyreinde Antonio Gramsci, Rusyada ve Bat Avrupa lke-lerinde yaanan devrimci srelerin sunduu deneyimlerden yola karak, ilerici / devrimci siyasal stratejiler zerine yeniden dnmek gerektiine inanm; bunu yaparken de hegemonya, tarihsel blok, organik kriz, organik aydnlar, pasif devrim, mevzi sava ve manevra sava gibi baz temel kavramlar gelitirmiti. Bu ksmda temel olarak Gramscinin kavramlarn kresel ekonomi politiin eletirisine uyar-layan, ve bunu yaparken gnmz kapitalizminin ulustesi niteliini gz nnde bulunduran Cox, Gill, Van der Pijl ve Robinson gibi yazarlarn kapitalist snf, ta-rihsel blok, hegemonya ve devlet zerine merkezi kirlerini inceleyeceiz. Bu ince-lemeyi yapmaktaki asl amacmz, kolektif bir zne ve kendisi iin bir snf olarak hzla siyasal olarak da rgtlenen ulustesi kapitalist snfn (UKS), iinde hareket ettii ve zerinde hakimiyet kurmaya alt ve ksmen yukarda baz temel zel-liklerini aktarmaya gayret ettiimiz yapy, yani ulustesi kapitalist sistemi, doru bir ekilde kavrayabilmek olacaktr.

    H e g e m o nya ve Ta r i h s e l B l o k

    Gramscinin almalar, hi phesiz Marksist kuramn geliim srecine ok nemli katklar salamtr. Bu katklar 20. yzyl balarnda talyan emek hareke-tinin derinlerine nfuz eden ekonomizm ve determinizmin etra bir eletirisi ze-rine kurulmutur. Gramsciye gre mekanik determinizmle birlikte gelien ekono-mizm, politikay iktisadi gelimelerin sadece mekanik bir yansmas olarak ele al-mak eklinde kendisini gstermekte, bu da ii snfn pasi etirerek, inisiyati n

  • 203Ulustesi Kapitalizm

    srekli olarak ynetici sn arda kalmas sonucunu dourmaktayd. Bu bakmdan Hegeldeki zel sivil toplum ve kamusal politik toplum (yani devlet) ayrmn gelitirmeye alarak, Marxn Ekonomi Politiin Eletirisine Katknn nsznde sergiledii materyalist kavrayn tesine gemeye alan Gramscinin yazlar, o dnemin hakim determinist eilimlerinin bir eletirisi ve alternati olarak ele aln-maldr. Bilindii gibi sz konusu metinde Marx, sivil toplumun anatomisinin n-celikle ekonomi politie baklarak anlalabileceini yazmaktadr. Buradan hare-ketle Gramsci, toplumdaki temel dikotominin zel ve kamusal arasnda deil, rza (ncelikli olarak sivil toplumu karakterize eder) ve zor (devlet iktidarn ifa-de eder, ancak tek bana onu tanmlayamaz) arasnda olduunu ne srmektedir (Simon, 1982; Gill: 1990; Bates, 1975). Yani, Batnn gelimi-kapitalist lkelerin-de ynetici sn arn siyasal iktidarlar, zellikle ve ncelikle devletin bask aygtla-r zerinde saladklar kontrole deil, sivil toplum ierisindeki ok sayda kurum-sal ve toplumsal ilikiye dayanmaktadr. Snf ynetiminin bu biimi, hegemonya2, rzaya dayanmakta ve ancak son tahlilde devletin dorudan ve ak bask aralar tarafndan desteklenmektedir. Bu ekilde, devletin zor gcne arlk veren klasik Marksist gr modi ye eden Gramsciye gre toplumda ideolojik ve ahlaki un-surlarn nemi, tarihsel blokun oluumunda adeta imento ilevi gryor olula-ryd. Hakim (dominant) toplumsal sn arn organik aydnlar ise sz konusu ah-laki ve ideolojik kirlerin, alt-baml (subordinated) gruplar mevcut toplumsal d-zene tabi klmak zere dntrlerek, formle edilmesi, yaygnlatrlmas ve ev-rensel kabullerle merulatrlmas grevini yerine getirmekteydi.

    Toplumsal yaplar toplumsal sn arn somut mcadele sreleri, ztlama, uyum ve geiimleri sonucunda ortaya karlarken; ideolojik sylemler de tarihsel bloka yn veren, onu aklclatran ve gelitiren bu mcadele sreleri tarafndan biimlendirilmektedir. Gramscinin modern kapitalist toplumda snf iktidarnn ideolojik boyutu zerinde bu ekilde nemle durmas, 1960larda Bat lkelerinde-ki devrimci hareketlilikler srecinde ortaya atlan bir ok soruya ikna edici cevaplar getirmekteydi (Overbeek, 2004; Gill, 1990). rnein, Gramsci Defterlerde Rusya ve Batdaki devlet-sivil toplum ilikilerini karlatrarak, Perry Anderson (2007: 24)un deyimiyle, Rus Devrimi ve Bat da izlenmesi gereken stratejileri karlkl u-lara koymutur. Yani, izlenecek devrimci politik stratejiler balamnda, Dou ve Bat arasnda birtakm ok nemli farklar mevcuttur:

    Douda Devlet her ey olup sivil toplum daha liz halinde ve peltemsiydi. Batda Devlet ile sivil toplum arasnda kendine zg bir iliki vard ve Devlet sar-sldnda sivil toplumun salam yaps derhal ortaya kard. Devlet, arkasnda gl bir istihkam ve tabya sisteminin bulunduu bir d hendekti sadece; lkeler arasndaki farklarn her lke iin titiz bir keif gerektirdii akt te yandan (akta-ran Anderson, 2007: 24).2 Hegemonya kavramnn Gramscinin yazlarnda sahip olduu deiik anlamlar ve gsterdii farkl salnmlar

    iin rnein bkz. Anderson (1976), Femia (1987), Carnoy (1984) ve Laclau ve Mou e (1985).

  • 204 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    Bylesine spesi k bir tarihsel balamdan yola karak Gramsci, devleti, ierisin-de ynetici sn arn dierleri zerinde sadece bask uygulayageldii deil, ayn za-manda ynettii gruplarn aktif rzasn da kazanabildii kuramsal ve pratik faali-yetlerin bir btn olarak tanmlar. Dolaysyla devlet, politik toplum ve sivil top-lum toplam ya da bask ve zor ile desteklenen hegemonya (diktatrlk + hegemon-ya) demektir.3 Gramscinin bu kavray onu adm adm toplumsal ve politik gle-rin birbirine balanmas olgusunu zmlemekte kullanaca, ok nemli ve olduka karmak bir kavrama, tarihsel blok kavramna ulatrmtr (Gill, 1990: 44). te yandan Sassoona (1987) gre Gramscinin hegemonya ve devlet anlay zerine ya-plan almalarn, Defterlerde sadece dokuz defa rastlanan bu kavrama deinmeden gemesi imkan dahilinde deildir. Gramscinin deyimiyle, tarihsel blok, yani doa ile tin (yap ile styap) arasndaki birlik, ztlarn ve farkllklarn birliidir (bkz. Modern Prens, s.20). Daha basit ifade etmek gerekirse yap ve styap, birlikte tarihsel bloku oluturur ve bu birlik ayn zamanda kuram ve eylemin, entelektellerin ve kitlelerin diyalektik birliidir de (Buci-Glucksmann, 1980: 275; Forgacs, 1988: 424). Tarihsel blok, Gramsciye gre belirli bir toplumsal dzen iin kurumlarn, toplumsal ilikile-rin ve dncelerin oluturduu bir an iinde egemen snfn hegemonyasnn ya-ratld ve yeniden-retildii toplumsal bir bloku, yani rzann toplumsal temelini temsil etmekteydi. Demek ki bir snf, kendi tahakkmn sadece basknn zel bir rgtlenmesi olarak deil, yeri geldiinde dar korporatif karlarnn tesine geerek, ahlki ve entelektel bir liderlii ortaya koyarak, hatta belirli snrlar dahilinde dn-ler vererek ve eitli ittifaklar kurarak, toplumsal gleri toplumsal bir blok ierisinde birletirerek srdrebilirdi (Gramsci, 1989 [1971]).

    Gramsciye gre kirler, kltr, politika ve yasalar sadece retim srecini kont-rol edenlerin iktisadi kar ve iktidarlarnn basit bir fonksiyonu olarak tanmlana-maz; aksine bunlar, gerektiinde altyapdan bamsz olarak da varolabilen gl unsurlardr (Murphy, 1994; Bobbio, 2004). Aslnda bu iki alan arasndaki ncelik-sonralk ilikisi Gramsci zerine yaplan pek ok kuramsal tartmann ana konu-sunu oluturmakla beraber, Portelliye gre bu noktadaki tartmalar sorunu temel-

    3 Grld zere burada devlet = politik toplum zdelii almtr. Gramscinin szn ettii devlet artk b-tnleik (integral) bir devlettir. Bilindii zere Gramsci, devlet ve sivil toplum zerine yazlarnda, kapitalist toplu-mun liberal ideologlarnca gelitirilen devlet kavramsallatrmasn; ilk olarak devlet, ekonomik ve siyasaln birbi-rinden ayrtrlmasndan tretildii ve ikincisi olarak kendinde bir ey, ussal bir mutlak olarak kavrandii iin ele-tirmekteydi. Halbuki, Gramscinin Marx, Polanyi ve Poulantzasta da grebileceimiz- bak asna gre libe-ral ideolojide doal ve organik olarak ele alnan kapitalizmde toplumsal btnn siyasal ve iktisadi alanlarnn birbirinden ayrlmas gerek deil yanlsamadr. Bu yanlsama, kamusal ve zel ayrm biiminde tezahr eder ve Gramscinin iaret ettii zere, ilki siyasal toplum dieri ise sivil toplum grnm alr. Kendinde bir ey olarak devletin mutlaklatrlmas ise bireylerin gereklikte kendilerinin zerinde, zgl bir varln kafasna sahip ol-mayan fakat dnebilen, gerek ayaklara sahip olmakszn hl hareket edebilen hayali bir kendiliin varolduunu dnmelerine izin veren eylemi ya da fetiistik bir grle sonulanr (bkz. Robinson, 2005a: 4-5).

  • 205Ulustesi Kapitalizm

    siz koymaktan ibarettir (Buci-Glucksmann, 1980: 275; Portelli, 1982: 61).4 Yani, nemli olan herhangi bir toplumda altyap ve styap arasnda kesin bir uygunluk durumunun mevcut olduunu ve bu uygunluun tarihsel (yani geici) bir nitelik tadn ortaya koymaktr. Bu uyuma istinaden Gramsci, Marxn Ekonomi Politi-in Eletirisine Katknn nszne yazdklarndan da faydalanarak, insanlk ta-rihinin belirli dnemlerinde altyap ve styap arasnda organik bir ban olduunu / olmas gerektiini sylemektedir. Gramsciye gre bu ba, styapsal etkinlikleri yrten baz toplumsal gruplar ya da katmanlar, yani aydnlar kurmaktadr (Por-telli, 1982: 48-9). te yandan, toplumdaki ok eitli snf karlarn, bir anlam-da sentezleyerek hegemonyay evrenselletirebilmek ve bloku oluturabilmek iin ise baskn toplumsal snfn hayli gelikin bir politik bilinliliine dayanan liderli-ine ve aksiyonlarna ihtiya vardr. Dolaysyla, (yeni) bir tarihsel blok sz konusu olduunda anahtar kavramlar bilinli ve planl / programl mcadele olmaktadr (Gill, 1990: 46). Ksacas, tarihsel blok oluturmak ve hegemonya in etmek (sk-lkla zannedildii gibi herhangi bir devlete ya da devletler topluluuna deil) ancak ve ancak baskn toplumsal sn ara veya snf fraksiyonlarna zg bir davran bi- imi / becerisi, bir snf pratii olabilmektedir (Robinson, 2004, 2005a). Tarihsel blok esas olarak temel snfn hegemonik sistemi etrafnda kurulur, ancak sz ko-nusu temel snfn sonsuza dein bu vasfn koruyabilmesi mmkn deildir. n-k, tarihsel blokun yaps ve styaps, srekli bir devinim ierisindedir.5 Bu nokta-da sorulmas gereken doru soru u olabilir: u ya da bu nedenle altyap ve styap arasndaki mevcut organik ba koparsa, yani, aydnlar bu grevi artk yerine getire-mez hale gelirlerse; ya da yle ifade edelim, altyap ile styap arasnda Marxn da ifade ettii zere olmas gereken mutlak uygunluk durumu ortadan kalkm / kal-kar ise ne olur? Gramsci, bu duruma organik kriz demektedir ve bu kriz, ilk ola-rak, yapnn (retim ilikilerinin) evrimi ile styapnn (devletin, yani sivil ve poli-tik toplumun, kltrn, ideolojinin vs.) buna kout olarak evrimleememesi anla-mna gelmektedir ki bu koullarda eskinin lm ve yeninin henz domam olma-s durumu sz konusudur (Portelli, 1982: 127).

    O r g a n i k K r i z , H e g e m o nya K r i z i ve Ye n i Ta r i h s e l B l o k

    Robert Cox organik kriz kavramna iktisat alanndan yaklaan olduka retici bir giri yapmaktadr (bkz. 1987, 8. Blm). Cox, bu balamda, iktisatlar asn-4 Gramsci tarihsel blok kavramn genelde yap ve styap arasndaki ilikiyi vurgulamak balamnda, bir yan-

    dan Marksist diyalektiin Croceci idealist deformasyonuna, dier yandan ekonomistik sapmaya kar verdi-i iki tara mcadelede kullanmtr. Gramscinin yapmaya alt ey bu iki temel sapmaya kar, Marxn problematii ierisinde kalarak, styapsal alan ve ideolojik alan incelemek olmutur. Ona gre styaplar, iktisadi temeldeki mevcut eliklilerin tekil bir ifadesi / yansmas deildir. Tersine Gramsci, ideolojilerin maddi glerle eit enerjiye sahip olduuna inanmaktadr (bkz. Sassoon, 1987: 120).

    5 Gramsci, styapya ve onun altyapdan bamszl zerine yapt vurgular nedeniyle kimi evrelerin iddetli ele-tirilerine maruz kalmtr. Bu kavrayn, zellikle gnmzde sol-akademik cenahta sklkla rastladmz, sivil toplum-culuk ad verilen liberal sol eiilime zemin hazrlad dncesi yaygndr. Bkz. Gramsci zerine, s.125, http://www.kurtuluscephesi.com/eris/gramsci.html

  • 206 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    dan bir krizle bir dnemsel dalgalanmay birbirinden ayrt edebilmenin ok nem-li ve bir o kadar da zor i olduunu hatrlatarak, ekonominin, iine dt krizin stesinden gelebilmek iin baz yapsal deiimler geirmek zorunda olduunu; bir dalgalanma durumunda ise mevcut yapnn toparlanabilmek iin gerekli potansi-yeli yine kendi iinde tamakta olduunu sylemektedir. Krizler, kkten bir den-gesizliin iareti olurken dnemsel dalgalanmalar, dengede zaman ierisinde mey-dana gelen deiimlerin ifadesi olurlar. Gramsci daha geni politik bir ereveden bakarak organik kriz ve hegemonya krizi kavramlarndan sz etmektedir. Bu balamda:

    Bu kavramlarn altn izdii olgu ise toplumsal gruplar ve onlarn meru politik nderleri arasndaki zlme, yani temsil kriziydi. Bylesi durumlar-da eski ve yeni toplumsal gler ayn anda bir arada bulunmaktadr. Yani, eskiler daha nce kendilerini temsil eden politik rgtlerden / partilerden kopmu; yeniler ise henz kendi rgtlerini / partilerini ya da kendisine etkin bir ekilde liderlik edebilecek ve mevcut toplumsal gleri yeni bir he-gemonik blok ierisinde birletirebilecek organik aydnlarn retememitir (Cox, 1987: 273).

    te, organik kriz ya da eskinin lm ve yeninin henz doamam olmas ifa-desiyle anlatlmak istenen durum tam olarak budur. Organik krizin iki olas sonu-cu olabilir. Ya yeni bir tarihsel blok meydana gelir ya da Sezarizm -yani zmle-nemeyen elikiler dondurulur (Cox, 1987: 273). Yeni bir tarihsel blokun kurulma-s sorunu ise aslnda yeni bir hegemonik sistemin kurulmas sorunuyla ayn eydir. Bu noktada alt izilmesi gereken bir dier nemli nokta tarihsel blok ierisindeki her krizin zorunlu olarak bir organik kriz olarak grlemeyeceidir. Bu balamda Gramsciye gre kopuun temel sn ar yani egemen snf ve alt-baml snf il-gilendirmesi gerekir. Bu demektir ki emek-sermaye elikisi kapitalist toplumdaki organik bir krizi ifade etmekteyken; temel snf ve onunla ittifak halindeki grupla-rn veya snf fraksiyonlarnn kendi aralarndaki ekimeler, bir krize iaret etmek-le beraber, organik bir kriz olarak grlemez. nk bu trden eliki ve ekime-lerin nihayetinde (ideolojik ve politik) uzlamayla zmlenmesi yksek bir olas-lk olup, bu durum adeta alt-baml sn arn gszlnn manifestosu gibidir. zetle, Gramscinin yazlarndan temel organik kriz tanm / balam tretmek mmkn grnyor: 1) Emek ve sermaye elikisi, 2) Altyap ve styap uyumsuz-luu, ve 3) Aydnlarn ilevsizlemesi. Bunlarn yanna hegemonik blok ierisin-de kapitalist snfn farkl fraksiyonlar arasnda patlak veren mcadeleleri de ekle-yebiliriz. Bu sonuncusu organik saylmasa da, nemli bir kriz momentine gnder-me yapmaktadr. Gnmzde emek-sermaye elikisinin, kapitalist tarihsel blokta imdilik derin bir hegemonya krizi yaratmad da bir gerektir. Bu adan bakl-dnda gnmzde kresel politik ekonomide sermayenin farkl fraksiyonlarnn kendi aralarndaki mcadelelerinin bu denli belirleyici olabilmesinin nedeni orta-

  • 207Ulustesi Kapitalizm

    ya kmaktadr. i snfnn ve toplumsal mcadelelerin zay ve rgtszl veri iken, meydan sermayenin ulustesi, ulusal ve yerel fraksiyonlar arasndaki e-kimelere kalm grnmektedir. Gramscinin ustalkla dile getirdii snf-ii m-cadelelerin, organik bir krize ya da sistem iinde bir hegemonya krizine evrilmeden zlebilecei ve neticede sermayenin daha gl ve ileri grl bir fraksiyonu n-derliinde hegemonyann pekiecei ynndeki deerlendirmeler, gncel politik ekonomik karsamalar iin son derece verimli bir zemin sunmaktadr.

    1970lerde yeniden kefedilen Gramscinin yazlar, toplumsal gler ve dn-ya dzenleri arasndaki ilikilere ynelik yeni kavramlatrmalarn da tohumlarn iermekteydi. Kald ki bu yaklamlar, daha sonralar sermaye ve burjuvazi iindeki fraksiyonel blnmeler zerine yaplan almalarla zenginletirildi. Uluslararas-lama sorunsal etrafnda gelien bu yaklamlarn Marksist kuram ierisindeki e-itli yansmalarndan bir tanesi de yeni-Gramscicilik olmutur. Sz edilen bu ele-tirel hattn temel ynelimleri -Poulantzastan ziyade- daha ok Robert Coxun a-lmalarna dayanmaktayd. Bu balamda Cox (1981, 1983 ve 1987), kreselleme ve dnya dzeni tartmalarna yeni-Gramscici yaklamn temelini oluturmu-tur diyebiliriz. Coxun almalar ilk olarak, uluslararas ilikiler (U) disiplininde hakim olan neo-realist gelenein eletirisi olarak okunabilir. Yazlarnda, Kenneth Waltz ve Robert Keohane gibi nde gelen neo-realistlerin devlet-merkezli olduu-nu ve tarihsel olmadn (ahistoric) dnd analizlerine kar kan Coxun -zmlemeleri, bir anlamda realist yaklamn snrllklarn, uluslararas ilikilerde sivil toplum ve devlet gibi Gramscici anlay ve kavramlar kullanarak ama-ya almaktadr (Bieler ve Morton, 2004; Robinson, 2004, 2005a). Ayrca bu a-lmalar, sonralar kendisini izleyecek olan baz U kuramclar iin de yol gsterici mahiyettedir. Coxa gre Gramscinin kulland genel kavramsal ereve, U de al-ternatif bir teorik yaklam tretebilmek iin gereken zemini salamakta olup, ulus-lararas dzeyde kurulu hegemonya mekanizmasn aklayabilmek iin gerekli te-orik zemini sunmaktadr (Germain ve Kenny, 1998). Cox, 1987 tarihli retim, k-tidar ve Dnya Dzeni (bundan sonra DD) adl kitabnda hegemonik projelerin formlasyonlarn, iinde ykseldikleri toplumsal yaplar etrafnda ve uluslararas-laan retimin deitirdii kresel toplumsal iktidar yaplaryla ilikilendirerek ak-lamaya almaktadr (Picciotto, 1991: 44). Bu balamda Leo Panitchin ifade et-tii gibi UDDyle Cox, devletin uluslararaslamas olgusunu, tarihin yapmnda sosyal glerin roln tarihsel materyalist bir perspektiften anlamaya almak su-retiyle ortaya koymutur (Panitch, 1994: 68). Her ne kadar kimi yazarlar U yaz-nnda Gramscinin giderek artan etkisine pheyle yaklatlarsa da hegemonya, ta-rihsel blok ve sivil toplum gibi Gramscici kavramlarn, zellikle 1970lerden sonra dnya dzeninde ortaya kan yeni toplumsal ilikileri anlamak balamndaki ya-rarlarn teslim etmek durumunda kalmlardr (Germain ve Kenny, 1998; Gillon, 1999; Burnham, 1991, Panitch, 1994; Femia, 2005).

  • 208 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    U l u s t e s i Ka p i t a l i s t S n f O l u u m u

    Ulustesi tarihsel materyalizm ilkeleri dorultusunda yaklaldnda, anaakm uluslararas ilikiler disiplininde karlalan devlet-merkezci eilimin birbiriyle ilintili iki temel sorunu olduunu tespit etmek mmkn hale gelmektedir. Bu ana-akm yaklam ilkin, devleti toplumun iinde bir yere oturtmak yerine, bsbtn zerk bir aktr olarak tanmlayarak byk bir baaryla toplumdan soyutlamakta-dr. kincisi, devleti uluslararas politikann temel aktr / znesi olarak ele almak-tadr. Burada ise herhangi bir ulustesi aktrn mutlak suretle ayak uydurmak zo-runda olduu bir g ve siyasal iktidar realitesi sunulmaktadr (Krasner, 1995). Bu balamda devlet-merkezci bak as, ulustesi aktrlerin ayn zamanda baz ulu-stesi toplumsal ilikiler gelitirebileceini ve bunlarn devlet karlarn tanmla-mak balamnda yapc olabileceklerini kesinlikle hesaba katmamaktadr. Ksacas, neorealizmin algsnda devletler ve bunlarn karlar yerel yahut ulustesi toplum-dan bamsz ve ontolojik olarak verilidir. Buna karn bu almada izlediimiz ulustesi (transnationalist) perspektif bu ortodoks U yaklamn; i) devlet ve top-lumun ilikisel bir btn olarak ele alnmas gerektii (Cox, 1981) ve ii) gnmz-de toplumlarn giderek ulusal snrlarnn tesinde bir yaam algsna sahip olmaya baladklar ve bu yeni ilikilerin yetkin bir biimde kavranabilmesi iin zmle-melerin ulusal devlet / toplum komplekslerinin tesine gemesi gerektii (Van der Pijl, 1998: 3) tezlerini ne srerek eletirmektedir.

    Bu almann temel varsaym, balndan da anlalaca gibi, gnmz-de kapitalizmin ulat yeni gelime aamasn en iyi ekilde tanmlayan ifadenin ulustesi kapitalizm kavram olduudur. Kapitalizmin iinden gemekte olduu bu yeni aamada toplumsal glerin de ulustesiletiine ahitlik etmekteyiz. Baz sosyal glerin maddi karlar ve ideolojik ynelimleri kresel politik ekonomi-nin giderek daha fazla ulustesilemesine ve liberallemesine bal hale gelmektedir (Gill, 1990: 94). Bu noktada karlalan en nemli olgu, nansal ve politik libera-lizasyonu ve ei benzeri grlmemi teknolojik gelimelerin estirdii rzgar arkas-na alan ulustesi sermayenin yapsal gcndeki arttr (Gill ve Law, 1989, 1993). Bu gelimelerden en fazla yararlananlar ise -ulustesi sermaye daima ulusal rakiplerin-den daha fazla hareket imkanna sahip olduu iin- halihazrda birden fazla lke-nin ulusal snrlar ierisinde faaliyet gsterebilen byk rmalar olmaktadr. Ser-mayenin daha fazla hareketli olmasndan da yine bu trden byk rmalar kazan-l kmaktadr (Gill, 1990: 113). Ulustesi sermayenin yapsal gcnn birisi mad-di dieri ideolojik olmak zere iki farkl boyutu olduunu dnmek mmkn-dr. Bu gcn maddi boyutunu, ulustesi sermayenin ok daha byk bir hareket olanana kavumas, rnein snrlarn tesinde kolaylkla konum deitirebilme-si olgusu temsil ederken (Keohane ve Milner, 1996: 19); ideolojik boyutu ok daha kolektif bir dzeyde uygulanan snf iktidar balamnda ele alnabilir. Yani, ulus-tesi sermayeyi, genel kapitalist karlar tanmlamaya abalayan ulustesi bir snf fraksiyonunu in eden asli unsur olarak kavramlatrmak mmkndr. rnein

  • 209Ulustesi Kapitalizm

    Van der Pijl, zmlemelerinde uluslararas ilikilere gnmzdeki nihai biimini veren baz tarihsel gelimelerin ve ulustesi snf oluumu srecinin kklerini onse-kizinci yzyla dayandrmaktadr. Ona gre sanayi kapitalizminin doup gelitii ngiltere, tarihte ilk defa kendi kresel genileme patikasn oluturan lke olmu-tur (bkz. Van der Pijl, 1998: 3. ve 4. blmler). Ardndan yeni bir genileme sreci ise kinci Dnya Sava sonrasnda, Pax-Americana ki Van der Pijl (1984), bu d-nemi ykselen sava sonras dzeni ayakta tutan Atlantik-tesi snf oluumu kav-ram ile tanmlamaktadr- mesenlii altnda kuruldu. 1970lerin ekonomik krizin-den gnmze kadar olan dnemde kresel politik ekonomide ortaya kan dn-mler szn ettiimiz tarihsel ulustesi ilikileri hem derinletirdi hem de yay-gnlatrd (Cox, 1987: 357-68; Gill, 1990). Coxa baklrsa ulustesi sn ar, kre-sel dzeyde retim ve devlet iktidar sreleri arasnda arac bir rol stlenmektedir (1987: 357).

    Ulustesi snf oluumu imdilik sadece kapitalist snfa zg bir olgudur. i snf hala ulusal snrlarna hapis durumdadr. Sklkla dile getirildii gibi kresel-leme dediimiz dnemde sermayenin snrsz hareketlilii karsnda emek hare-ketleri son derece snrl kalmtr. Sermayenin aksine emein snr tesi hareketli-lii ancak kaak ya da gmen iiler yoluyla gereklemektedir. Bu hareketlilie, ou defa ulustesi sermayenin birikim stratejisini beslemek amacyla, bilinli bir ekilde gz yumulmaktadr (bkz. Robinson, 2004, 2006). Yani, bu emek hareket-lilii henz ulustesi sermayenin karsnda denge unsuru olabilecek bir ulustesi proletarya oluumunu yaratmann ok uzanda kalmaktadr.6

    Ulustesi sermaye, kontrol ettii muazzam kaynaklardan gelen yapsal gc b-yk bir hzla ve kolayca ii snfnn aleyhine kullanabilmektedir. Buna mukabil saysal olarak ok kk bir aznlk olmalarna ramen ulustesi kapitalistler ve ulustesi i evreleri dzenli olarak biraraya gelmekte ve olduka etkin bir biim-de sosyalize olmaktadrlar. iler ise ok sayda ve danktr; saysz farkl ulusal / blgesel kimlik ve karlar altnda blnmlerdir. Netice itibariyle byk mad-di kaynaklarnn yannda zengin rgtlenme kapasitesi sayesinde ulustesi serma-ye, bugn iin tartmasz biimde ii snf karsnda stn olan taraftr (O e ve Wiesenthal, 1979; Van Apeldoorn, 2004a: 33).

    Sermayenin uluslararas dzeyde artan genileme srecine bal olarak kapita-list sn arn geirdii dnm zerine yaplan almalarda, 20. yzyln sonla-rndan bu tarafa gzle grlr bir art olmakla beraber, uluslararas bir kapita-list snfn olumakta olduundan sz edenlerin gemii 60l yllara kadar uza-nr. ncelikle 70lerde Hymer (1979) karlar, hzla byyen ekonomik sistemin tam da kendisinde ve ierisinde sermayenin farkl lkeler arasnda snr tanmaks-zn serbeste hareket edebilecei uluslararas bir zel mlkiyet rejiminde yatan ulus-lararas kapitalist snfn gelimekte olduundan sz etmekteydi. Barnet ve Muel-

    6 Farkl grler iin bkz. Caporaso (1996: 44) ve Robinson (2004).

  • 210 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    ler (1974) giderek yaygnlaan ve glenen okuluslularn (multinationals) bnye-sinde yeni bir uluslararas irket sekinleri (corporate elite) kesiminin belirmekte ol-duuna iaret ederken Goldfrank (1977) okuluslu giriimlerin sahipleri ve yneti-cilerinin gl bir toplumsal snf olarak grlebileceine dair delillerin bulundu-unu yazmaktayd. Daha yakn tarihlerde sn arn ulustesi ilikilerine deinen almalarn yannda, dorudan doruya ulustesi snf oluumlarna odaklanan almalar yaplmaya baland. Bunlarn iinde ilk bakta ne kanlar Van der Pijl (1979, 1984, 1998), Cox (1987), Gill (1990) gibi yazarlarn almalar olmu-tu. Szn ettiimiz analizlere daha sonralar Overbeek (1993), Holman (1996) ve Van Apeldoornun (2000, 2004a, 2004b) katklar eklenmitir. Ayrca Sklair (2001, 2002) ve Robinsonn (2001a, 2001b, 2004, 2005a, 2005b) yazdklarnn da bu ya-zna ok nemli katklar saladn belirtmek gerekir. Btn bunlara, son yllarda Carroll ve Carson (2003), Nollert (2005), Carroll ve Fennema (2002, 2004, 2006), Kentor ve Jang (2004, 2006) ve Staples (2006, 2007) gibi toplum bilimcilerin ulu-stesi bir kapitalist snftan sz edip edemeyeceimizi aratrdklar grgl zm-lemeleri de eklendiinde, ortaya ulustesi kapitalist snf oluumu zerine hatr sa-ylr bir yazn kmaktadr. Bu almalar, her ne kadar kimi yazarlar tarafndan toplumsal zmlemelerde meknsal farkllamalarn nemini gz ard ederek sa-dece kresel lek zerine odaklanmakla eletirilmekteyse de, bize gre kapitaliz-min ulat seviyede ortaya kan ve kar ulus-devlet balamn am bir serma-ye fraksiyonunu ontolojik olarak kavramak iin gl bir zmleme erevesi sun-maktadr. Bu balamda aada ncelikle Cox, Van der Pijl, Gill ve Robinsonn ulustesi snf oluumlar zerine yaptklar almalara yansyan baz temel ner-melerini inceleyeceiz.

    Robert Cox, dnya dzenlerinin tarihsel materyalist analizinde aktrler ye-rine tarihsel yaplara odaklanmakta ancak yapsalcln dier biimlerinin aksine, burada yaplarn verili olmadklarn, bunlarn insanlarn bilinli kolektif eylemle-ri tarafndan in edilip dntrldn sylemektedir. Bu balamda, ierisinde hegemonyann da retildii yaplar u etkinlik alan (spheres of activity) zerine kurulur: 1) Toplumsal ilikilerin, belirli toplumsal gleri meydana getiren maddi, kurumsal ve sylemsel biimlerinin btnn kapsayan toplumsal retim iliki-leri, 2) Tarihsel olarak birbirine bal devlet-sivil toplum kompleksleri, yani dev-let biimleri ve 3) Asla sadece istikrar veya atmalar temsil etmekle kalmayan, ayn zamanda alternatif dnya dzeni biimlerini de dnmemize olanak sala-yan, dnya dzeni yaplar (Cox, 1981: 135-8). Coxa gre bu farkl dzey, o denli i ie gemi ve karmak bir haldedir ki onlar birbirinden ayr ele alma imkn yoktur. Cox, almalarnda snf kavramn durgun-zmlemeci (static-analytic) deil, devimsel-tarihsel (dynamic-historical) bir kategori olarak ele almay yelemektedir. Ona gre snf, aratrmacnn zihnindeki zmlemeci bir kategori olmann tesinde gerek bir tarihsel ilikiyi ifade eder. Belirli bir snfn varolup ol-mad, ancak tarihsel bir incelemenin sonucunda ortaya koyulabilir. Snfn varo-

  • 211Ulustesi Kapitalizm

    luunun toplumsal temeli, insanlarn retim srecindeki konumlardr. Her ne ka-dar retim sreci, snf oluumlar iin belirli bir potansiyel tayor olsa da sn a-r yaratan toplumsal pratikler, onlara snfsal kimlikler kazandran birtakm ortak deneyimler ve kolektif eylemlerdir (Cox, 1987: 355). DDde Sn ar ve Tarih-sel Bloklarn Oluumu bal altnda, snf oluumu srecinin kimi zellikleri s-ralanmtr. Burada bir toplumsal retim ilikisi biiminde yer alan her baskn veya alt-baml grubun mutlak suretle bir snf kimlii sergilemesi gerekmediinin alt-n izmektedir. Bazen bunlar bir snf oluturacak ortak bir kimlik ve hareket ka-pasitesi sergileyemez ve sadece gizli (latent) veya potansiyel sn ar olarak kalrlar. Dier yandan, iki ya da daha fazla toplumsal retim ilikisi biiminden baskn veya alt-baml gruplar, rnein, rgtl ve rgtsz iiler veya kk lekli giriim-ciler ve irket yneticileri, aralarnda bir snf oluturmak zere bir dayanma geli-tirerek birleebilir. Ayrca, farkl toplumsal retim ilikisi biimleri, kendi aralarn-da baskn / alt-baml ilikisi ierisinde hiyerarik olarak ve bileenlerinin mevcut snf alkanlklarn etkileyecek ekilde balanabilir. Son olarak baskn toplumsal retim ilikisi biimi etrafnda oluan snf, alt-baml toplumsal retim ilikisi bi-imden treyecek muhtemel snf oluumlar ve alkanlklar zerinde belirleyi-ci etkiye sahip olur (Cox, 1987: 355-6). Devlet yerine kulland devlet-toplum kompleksi (state-society complex) kavramyla Cox (1981), devleti kendi bana eyle-yen bir aktr olarak deil, belirli toplumsal g kon grasyonlarnn ifadesi ola-rak ele almak gerektiini anlatmak istemi ve bylelikle devleti sadece uluslararas ilikilerin temel aktr olarak kabul eden neo-realist ve neoliberal UP-Uci mes-lektalarndan deil, tarihsel / toplumsal ilikiler olarak devlet ve sermayeyi birbi-rinden ayr bir ekilde ele alan dier pek ok eletirel-Marksist yazardan da ayrl-mtr. Coxa gre devletler, retken srelere dorudan veya dolayl mdahaleler-de bulunarak retim iin gereken ereveyi oluturur ve ayn anda bir arada bulu-nan, mevcut toplumsal retim ilikileri biimleri arasnda hiyerarik bir yap ku-rarlar. Bu balamda devletin retimi dzenleme ekli onun snf yapsna bal-dr. Snf yaplarndaki radikal deiimler de retimde devletin roln farkllat-rr. Dolaysyla, snf, bir yanda devlet, dier bir yanda retim sreci arasnda ara-clk ilevi grd iin nemli bir kategoridir. Cox, toplumda baskn konumdaki sosyal gruplar u ekilde sralamaktadr: 1) Dnya apnda faaliyetler yrten dev irketleri kontrol edenler, 2) Ulusal-temelli byk giriimleri ve sanayi gruplar-n kontrol edenler, ve 3) Blgesel nitelikli kk kapitalistler. kinci kategori hete-rojen bir yap arz etmekte olup, kapitalist lkelerdeki ulusal lekli zel ve kamu sektr irketlerinin ynetimlerini ve sosyalist lkelerdeki devlet giriimlerini ie-rir. lk gruptakiler ise belirgin biimde bir snf bilincine sahiplerdir ve kendilerini aka yle tanmlamasalar bile ulustesi ynetici snf (transnational managerial class) olarak adlandrlabilirler (1987: 359). Coxa gre ulustesi ynetici snf, sade-ce okuluslu irketlerin ynetici kadrolarnda grev alan baz kiiler ile onlarn ai-leleri ve yaknlarndan ibaret deildir. Bu snf, ayn zamanda ekonomi ynetimiyle

  • 212 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    ilgili ulusal ve uluslararas kurumlarda alan kamu memurlarn (public o cials) ve geni bir uzmanlar (experts & specialists) kesimini de iermektedir. Bu balamda uluslararas nansal iletmelerin nemi, bu snfn en nemli tamamlayc parala-rndan birisi olarak giderek artmaktadr. Finans, dnya ekonomisi zerinde bir s-nf hakimiyeti salamak asndan askeri gcn yannda temel bir mekanizma du-rumundadr. lkeler, dnya ekonomisine ve birbirine nans yoluyla balanmakta, hkmetler ise ulustesi ynetici snfn gelimesi iin gerekli politikalar uygula-maya zorlanmaktadr. Dier iki kategori, yani ulusal sermaye ve yerel-kk kapi-talistler ise grece daha heterojen ve farkldr. Bunlar, ulustesi ynetici snfn bas-kn konumuna ve dnya ekonomisindeki gelimelere kar tepkisel bir karakter ser-giler (Cox, 1987: 360).7

    Amsterdam Politik ktisat Okulundan Kees van der Pijl (1979, 1984), yazlarn-da ncelikle snf oluumlarnn, politik koalisyonlarn ve Atlantik Blgesi etrafn-da yeniden gndeme gelebilecek mcadelelerin ulustesi balamn tanmlayabi-lecek ok daha dinamik bir zmleme erevesinin gelitirilmesinin nemini an-latmaktadr. Bylelikle sermayenin uluslararaslamas srecinin dinamikleri ze-rine yaplan soyut zmlemeleri, ykselen Atlantik siyasal iktisad balamnda si-yasal srelerin ulustesi doasna odaklanarak gelitimek ister. Van der Pijl (1998: 98), ulustesi snf oluumlar ve tarihsel hegemonyalarn kurulularn anlayabil-mek balamnda kozmopolit i kltrnn, tpk piyasalar gibi, bilinen tarihin en bandan bu yana varln srdryor olduunu; ancak, ulustesi snf oluumla-rnn sadece sermayenin giderek bymesi ve Lockecu devlet yapsnn ortaya k-mas ile mmkn olduunu yazmaktadr. Ona gre bu durum, birbiri ardna ge-len sermayenin uluslararaslamas srelerinin bir uzantsdr. Meta sermaye dev-resinin uluslararaslamas, temelde geni cora mekanlarda son derece karmak toplumsal alar yoluyla birbirine balanan ticaret diasporalar ve tccar topluluk-larnn hzla bymesi ve kresel olarak yaygnlamas olgular temelinde gerek-lemekteydi. Buna mukabil, para sermayenin uluslararaslamas ile birlikte ulusla-raras dzeyde birbirine bal bir merkez ve yatrm bankaclar haute nancenn ykselii olgusu ortaya km; kinci Dnya Savandan hemen sonra ise okulus-lu rmalarn ban ektii retimin uluslararaslamas sreci, ulustesi bir yne-tici snfn belirmesine zemin hazrlamtr. Van der Pijl, ayrca sermayenin ulus-tesi genilemesinin sonucunda farkl kapitalist gruplarn ve onlarn siyasal projele-rinin uluslararaslatn ifade etmektedir. Bu noktada uluslararas snf bilinci-ne sahip burjuvazi ve uluslararas dzeyde (burjuva snfnn) kapsaml kontrol

    7 Bu noktada belirtilmesi gereken husus, bir snfa dahil olmann snfn dier yeleriyle hibir ekilde bir kar atmas yaanmayaca anlamna gelmemekte olduudur. Kald ki kapitalistler aras srmekte olan rekabet, bu sistemin tam da zn oluturur. O halde buradan kan sonu udur: Ortak kayglar ve karlar konu-sundaki farkndalk, sistemin devamn ve sistem ierisinde bu snfn hakimiyetini pekitirir/glendirir. Coxa gre l Komisyon (Trilateral Commission), OECD, Dnya Bankas ve IMF gibi kurumlar, ulustesi ynetici sn-fn farkndalk dzeyini artrmak ve sistemin beksn salamak ilevini srdrmektedir.

  • 213Ulustesi Kapitalizm

    planlar (comprehensive concepts of control) krini gelitirmitir (1998, 2. blm).8 Dier bir yandan, ulustesi burjuvazinin ilk oluum srecini tartrken, ilk ola-rak Benedict Andersonun hayali cemaatler kavramn zgr Masonlarn (Fre-emasonry) kozmopolit kardeliine uygulam (1998: 99-106); ikinci olarak ise 19. yzyln sonlarnda ulustesi a balantlarn barndan treyen ve sermaye sn-fnn kendisine ynelen tehditlere / engellere kar ortak stratejiler gelitirebilmesi ve hegemonik kontrol planlar uyarlayabilmesi iin gerekli bir platform ilevi gren Rhodes-Milner, British Round Table ve Council of Foreign Relations (CFR) gibi sekin planlama gruplarna (elit planning groups) odaklanmtr (1998: 106-114). Bu kavramlatrmalar, Marksist tartmalar balamnda, yap-zne gerilimini ger-ekten diyalektik bir bak asyla amak ve gelimi kapitalist toplumlarda kapita-list snf iindeki blnmelerin nemini teslim edebilmek balamnda ok nem-li katklar salamtr. Sz konusu snf ii blnmenin belirleyiciliini gstermek asndan Van der Pijl (1997: 123), bir yandan kapitalizmin ya da en azndan ser-mayenin baz nemli fraksiyonlarnn- en bandan bu yana kresel lee yayl-ma eilimi ierisinde olduunu, ancak bir dier yandan da devlet otoritesinin orta alardan bu yana kozmopolit glere kar ulusal gleri korumaya ynelik admlar atmakta olduunu hatrlatmaktadr. Kald ki ulustesi kapitalist snf ze-rine yaplan almalarn, kimi yazarlarn iddia ve inanlarnn tam aksine, siste-min bu elikili yapsndan hareketle ortaya ktn sylemek kesinlikle yanl ol-mayacaktr.

    William I. Robinson ise bu tartmalara kendi kurduu ve Kresel Kapitalizm Tezi adn verdii kuramsal model erevesinde dahil olmutur. Sz konusu teze gre gnmzde kreselleme diye adlandrlan sre dnya kapitalizm tarihinde, ilki, Marxn kapitalist retim ann kzl afa dedii ve kei er-fetihler a olarak da kabul edilen merkantilizm ve ilkel birikim evresi; ikincisi, ngiliz tarih-i Eric Hobsbawmn devrimler, sermaye ve imparatorluk alar olarak tanmlad-, 18. yzyl ngilteresindeki imalat sanayi devrimi ve Fransz devrimiyle, burju-vazinin ve ulus-devletlerin ykseliiyle zdeleen, rekabeti veya klasik kapitalizm evresi; ncs, tekelci (irket) kapitalizmin(in) ykseldii, sosyalizmin alterna-tif bir sistem olarak ortaya kt ve Hobsbawmn arlklar a diyerek adlan-drd evreyi izleyen, kapitalizmin drdnc evresi olarak grlmektedir (Robin-son, 2004: 5). Robinson, kresellemeyi dnya kapitalizminin, yani retim, snf-lar ve devletin, ulustesi dnm balamnda ele almakta ve bugn artk kapi-talizmin ulustesi evresinde bulunduumuzu iddia etmektedir. Robinsona gre s-nf oluumlar devamllk arz eden tarihsel srelerdir ve toplumlarn snf yap-snda zaman ierisinde meydana gelen deiiklikleri anlatrlar. Gelien yeni kre-8 Yeri gelmiken bir hatrlatma yapalm: Van der Pijlin gelitirdii comprehensive concepts of control terimi s-

    nrl saydaki yerli almada genellikle kapsaml denetleyici (kontrol) kavramlar() olarak evrilmekte (bkz. Er-can, 1998; Ouz, 2006). Halbuki Van der Pijlin kulland erevede terimin anlaml evirisi kapsaml kontrol planlar eklinde olmaldr. Terim, bu ekli ile Jessopun hegemonya projeleri kavramlatrmasna bir hayli yak-lamaktadr.

  • 214 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    sel retim sistemi, retim ve teritoryallik (territoriality) kavramlar arasndaki ili-kiyi yeniden tanmlamaktadr. Bu balamda retimin kresellemesi, yani kapita-lizmin isel ve dsal genilemesi ve younlamas, ulustesi snf oluumunun te-melini oluturmaktadr. Robinsonn ulustesi snf oluumu tezinin merkezi ar-gman, kresellemeyle birlikte, yeni snfsal blnmenin snfn ulusal ve ulus-tesi fraksiyonlar arasnda gerekletiidir. Buna gre kapitalist sistemde snf olu-umu sreci, tarihsel olarak ulus devletin kurumsal erevesinde gereklemi ol-masna karn, kreselleme anda bunun byle olmas gerekmemektedir (2004: 39). Robinson, bu iddiay, Marxn Kapital in ikinci cildinde ortaya koyduu ser-maye devresi formlne (P - M ... ... M - P) atfta bulunarak desteklemek iste-mektedir. Burada, bilindii gibi P= para, M= metalar, = retim, M= yeni meta-lar ve P= devrenin balangcndaki mevcut para miktarndan daha fazla paray ki bu ayn zamanda birikim demektir- ifade etmekteydi (Marx, 1976). Bu devre sade-ce iktisadi dzlemde gereklemez, ayn zamanda toplumsal, siyasal ve kltrel s-relere gmldr ve onlar tarafndan biimlendirilir. Snf oluumunun, snf m-cadelelerinin ve siyasal srelerin boy verdii ve devletlerin sermaye birikiminin yeniden-retimi koullarn oluturmaya alt yer de burasdr. Robinsona gre yzeysel entegrasyonun nceki dneminde devrenin ilk ksm, P - M ... - M, ulusal ekonomi ierisinde gerekleiyordu. Kreselleme koullarnda ise retimin (), giderek ademi-merkezilemesi ve kresel lekte yaylmas durumu, devrenin ilk ksm olan P - M ... iin de geerlidir:

    Snf oluumu artk dnya kapitalizminin tarihinin byk bir ksm boyun-ca olduu gibi topraa ve ulus devletin siyasal otoritesine bal deildir. S-n arn ulustesilemesinin ve ulustesi kapitalist snfn ykseliinin teme-lini salayan retimin kresellemesidir. Daha zgl biimde, sermayenin devresinin btn (P - M ... ... M - P) ulustesiletike sn ar, siyasal sreler, devletler ve kltrel-ideolojik sreler de ulustesileir (Robinson, 2004: 39).

    te bu, Robinsona gre kapitalizmin tarihinde meydana gelen niteliksel bir de-imedir. Kreselleme srecinde sermayenin ulus-devletle olan bann zay ama-s, ulustesi bir burjuvazinin ortaya kmas, ulustesi irket ve sekinlerin ykseli-iyle beraber snfsal paralanma yeni bir eksende, ulusal / ulustesi ekseninde ger-eklemeye balamtr. Robinsona gre son yllarda dnyann btn lkelerin-de, yerel hakim gruplar ierisinde ulustesi snf nveleri hayat bulmaktadr. Bura-da ulusal ve kresel birikim srelerinin elikili mant, kendisini zaman ierisin-de farkl siyasal projelerin ortaya kmasyla gstermektedir. Hakim gruplarn ulu-sal kesiminin karlar, ulusal birikimin geleneksel / ulusal dzenleyici ve korumac mekanizmalar ierisinde gerekleirken ulustesi kesimin kar salama frsatlar, dnya leinde serbest piyasalar zerinden genileyen kresel bir ekonomide bu-lunmaktadr. Bu iki sermaye fraksiyonu, zellikle 1970lerden bu tarafa, yerel dev-let aygtnn kontroln ele geirmek iin kyasya mcadele etmektedir. Devlet, o

  • 215Ulustesi Kapitalizm

    zamandan bu yana ulusal ve ulustesi ynelimli hakim gruplarn arasndaki mca-delenin bir alanna dnm durumdadr. Robinsona (2003, 2004) baklrsa ye-rel sekinlerin ulustesi kesimleri ve kapitalist sn ar, 1980ler ve 90lar boyunca sve ve Yeni Zelandadan Brezilya, Hindistan, Meksika, ili ve G. Afrikaya kadar pek ok lkede iddetli iktidar mcadelelerine girimiler ve hegemonya kurma a-balarn ulusal temelli snf fraksiyonlarna kar vermilerdir. Robinsona gre ulu-stesi kesimler politika oluturma srecinde anahtar konumlarda bulunan, zellik-le merkez bankalar, nans ve dileri bakanlklar gibi bakanlklar ve brokratik mevkileri, lkeyi kresel ekonomiye balayan anahtar hkmet organlarn; yani, tam anlamyla lkelerin kumanda merkezlerini ele geirmi durumdadr. Dolay-syla, 1980ler ve 90larda ulustesi bloklar lkelerin ounda hegemonik hale ge-lerek, bu lkelerin kresel ekonomiye yeniden-entegrasyonunu salamak iin, biz-zat bu lkelerin kendi ulus-devlet aygtlarn kullanarak, yeniden yaplandrmas ve dntrlmesi ilevini yerine getirmitir (Robinson, 2004: 49). Bu sre ulus-tesi devlet aygt (transnational state apparatus) dedii bir oluum ve ulus-devletler arasndaki resmi veya gayri-resmi baz gizli balant mekanizmalar zerinden sa-lanmaktayd (bkz. Robinson, 2004, 2005a, 2005b, 2007). Sz konusu ulustesi bloklar, eski ulus-devlet eksenli Keynesyen refah ve kalknma eksenli projelerin ii-ni boaltarak, yerine, piyasalarn serbestlemesi yolunda NAFTA, APEC ve AB gibi iktisadi entegrasyon projelerinin ve DT gibi kresel ekonominin uluslarst alt-yapsn gelitirmeye yarayan oluumlarn nn atlar. Robinsona gre 1970ler ve 90lar boyunca baskn sn arn ulusal kesimlerinin ynetimde olduu Haiti, Nikaragua ve G. Afrika gibi lkelerde, kresellemeye kar gelien politikalar en-gellemek ve bu lkeleri bir anlamda disipline sokmak iin ulustesi sekinler, kre-sel ekonominin yapsal gcn kullanmlard (2004: 49-50).

    U l u s t e s i H e g e m o nya

    O halde ykselen bu kresel dzende hegemonya sorunu nasl ele alnmal? lk olarak tekrar Coxa dnerek son iki yzyl iinde kurulan dnya dzenlerinin, farkl yap temelinde sn andrldn syleyebiliriz: Liberal uluslararas eko-nomi ya da Pax-Britannica (1789-1873); rakip emperyalizmler (rival imperialisms) a (1873-1945) ve neoliberal dnya dzeni ya da Pax-Americana (2. Dnya Sava- sonras dnem). Coxa gre yukardaki her bir evreye ve onun zgllklerine uy-gun den bir devlet biimi; yeni bir tarihsel blok oluumu ve nihayet retim iliki-lerinin yeni bir kon grasyonu sz konusu olmaktadr. Yani, hegemonik olsun veya olmasn dnya dzenlerinin oluumunda tarihsel bloklarn ve toplumsal glerin birinci dereceden rol bulunmaktadr. Cox, bir yandan retimin ve devletin ulus-lararaslamas olgularyla tanmlad ve Pax-Americana dedii hegemonik dnya dzenini tarihsel materyalizmin ilkeleri temelinde anlamaya ve aklamaya alr-ken dier bir yandan, tpk kitabnn alt balnda yazd zere, tarihin oluu-munda toplumsal glerin roln (social forces in the making of history) vurgulamak

  • 216 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    istemitir (Picciotto, 1991: 44). Coxa gre uzun yllar sren srdrlemez sistemik sorunlarn adeta da vurumu olan 2. Dnya Sava, ABDye 19. yzyln ortalarn-dan bu yana Britanyann dnya apnda stlendii trden bir liderlii getirmiti. Pax-Americana, byk devletlerin aralarndaki g ilikilerinde deimeler zerin-den ykselmekte ve ABDnin sorgusuz sualsiz liderliine ortam hazrlamaktayd. Coxa gre bu dzen, temel zellikleri ulusal ekonomi politikalarn dnya ekono-misinin dinamiklerine uygun hale getirmek olan farkl devlet biimlerinin bir kon- grasyonu tarafndan kurulmutur. Yeni hegemonik dzenin empoze etmek iste-dii ana kir, dnya ekonomisinin, ilk bakta belli bal baz i evrelerine ve ulu-sal ekonomilere ok daha fazla yarar salyor gibi grnse bile gerekte tm lkeler iin cazip kazan frsatlar sunan, pozitif-toplaml bir oyun olduuydu. Bu balam-da buradan treyen ideoloji, basite dnya ekonomisinin genilemesine hizmet eden, yani uzun dnemde bu genel genileme eilimiyle elien tm ulusal politika ve dzenle-meleri, kstlamalar kaldran lkeler, sistemden en fazla yararlananlar olacaktr me-sajn vermektedir. Bu dnya dzeninin uluslararas kurumlar (rnein IMF) ise sz edilen genel eilime itaat ve uyumu gvence altna almak adna, bu politika ve dzenlemeleri hayata geirmekte isteksiz veya beceriksiz davranan lkelere, gerekti-inde bir takm tevik ve yaptrmlar uygulamak hakkna sahipti (Cox: 1987: 217). te yandan Cox (1983), dnya hegemonyasnn evrensel biimlerinin en nem-li ifade mekanizmalarndan birisi olarak uluslararas rgtlere iaret etmektedir. Bunlar hegemonyann kurumlarnn ve ideolojisinin gelitirildii yerlerdir. Bu ku-rumlarn hegemonik rollerini ifade eden nitelikleri, u ekilde zetlenebilir: (1) He-gemonik dnya dzeninin genileyiini kolaylatran kurallar ifade ederler. lk olarak, ekonomik dzenin gelimesini salamak amacyla kurulmulardr. Sistemin gn-cel gerekliliklerine uyum salayabilme yetenekleri vardr. rnein, Bretton Woods kurumlar, Altn Standard sisteminin aksine, liberal dnya ekonomisinin temel hede eriyle tutarllk arz ettii srece lkelerin yurt ii sosyal meselelerini de gz nnde bulundururlar. (2) Bu kurumlarn bizatihi kendileri hegemonik dnya dze-ninin birer rndr. Bunlar, genellikle hegemonyac devletin nclnde kuru-lan rgtlerdir ve evre lkelerin byk bir ksmnn rzasn, d yardmlar vesi-lesiyle retirler (Dnya Bankas ve IMF). (3) deolojik olarak dnya dzeninin kural ve normlarn merulatrrlar. Kald ki bu kurumlarn ideolojik bir rolleri de vardr. Devletlere, politika oluturma srelerinde ve belirli kurumsallk ve uygulamalarn merulatrlmasnda yardmc olurlar. Hakim iktisadi ve sosyal glerin karlar-n yanstrlar (OECD ve ILO). (4) evre lkelerin sekinleriyle ibirlii yaparlar. (5) Kar-hegemonik dnceleri ilerine alp eritirler (Cox, 1983: 62).

    Van der Pijl (1998), hegemonik ve hegemonik olmayan devlet/toplum komp-leksleri ayrmn Robert Coxtan dn alm ve bu ayrma kendi ulustesi snf olu-umu kavramlatrmas balamnda merkezi bir rol atfetmitir. Van der Pijlin ter-minolojisinde bu ideal / tipik devlet biimleri, srasyla, Lockecu ve Hobbesu olarak tanmlanmtr. Hegemonik (Lockecu) devlet/toplum kompleksinde, siyasal

  • 217Ulustesi Kapitalizm

    iktidar ncelikli olarak bask ve zora deil, rzaya dayal olmaktadr. Burada devle-tin iktisadi temeli, toplumsal ilikilerin hukukun stnl ilkesiyle snrland-rld, kendi kendisini dzenleyen piyasalar (self-regulating markets) olup; devletin toplumsal ve iktisadi hayattaki rol nclk etmek deil, ynlendirici / zendirici olmak eklindedir. Van der Pijle gre tarihteki ilk hegemonik devlet/toplum komp-leksi, 1688deki Kansz Devrim (Glorious Revolution) ile ngilterede ortaya km-tr. Sanayi Devriminden bir yzyl kadar nce Kansz Devrim, ngilterede Mut-laki Kralln ve mevcut feodal ilikilerin yklnn bir yerde habercisi olmutur. Devrim srecinde ne kan genel eilim, cretli emek istihdam eden giriimciler-den yana olmutu. Van der Pijl, Kansz Devrimin rn olan devlet/toplum komp-leksini, her ne kadar yazarn (J. Lockeun) kitab Two Treatise of Government bu olayla sadece dolayl olarak ilgi olsa da, Lockecu diye tanmlamakta ve bu Locke-cu devlet-toplum komplekslerinin meydana getirdii Merkez Blgeye (Heartland) direnen dier baz lkeleri ise Leviathann yazarna (T. Hobbesa) atfen Hobbes-u olarak isimlendirmektedir. Van der Pijl, ...Elbette saf bir Lockecu ya da Hob-besu devlet asla var olmad; ancak, bu modeller gl bir analiz iin bir nevi balan-g noktas olarak grlebilir demektedir (1998: 65). Sz konusu Lockecu hegemo-nik devlet-toplum kompleksi, en bandan bu yana ulustesi bir karakter sergilemi-tir. Sz konusu yaplanma ngiltereye zg olmaktan uzaktr, yani sadece bura-syla snrl deildir. ngiliz tarihsel bloku, zellikle gler ve smrgecilik yoluyla, byk hzla ulustesi bir nitelik kazanmtr. Bu srete giderek genileyen hege-monik bir devletler sistemi merkezi boy vermektedir. Dier bir ifadeyle Van der Pijl, tek tek Lockecu diyebileceimiz baz devletler yerine, tek bir Merkez Blgeden sz etmeyi yelemektedir. Hegemonik olmayan devletlerde ise, tersine, devlet-toplum kompleksinin bir devlet snf (state class) tarafndan mobilize edilmekte olduu-na iaret etmektedir. Bu devlet snf, hakim ve ynetici sn arn baz unsurlar-nn kaynamas sonucunda meydana gelmekte ve Anglo-Sakson hakim sn arnn baskn olduklar ulustesi mekanlarda karlarn koruyabilme yeteneinden yoksun olmaktadr. Hobbesu devlet/sivil toplum kompleksinin prototipini 17. ve 18. yz-yl Fransas temsil eder ve bu yap devlet/sivil toplum ayrmnn devlet snf lehi-ne askya alnd bir durumu anlatmaktadr (Van der Pijl, 1998: 78). te yandan Hobbesu devletler, Lockecu rakiplerini yakalayabilmek iin srekli olarak yuka-rdan devrim (revolution from above) zorlamasyla kar karya bulunmaktadrlar (Overbeek, 2004: 127). Van der Pijle gre Lockecu merkez blge ve Hobbesu ha-sm devlet - toplum kompleksleri arasndaki elikiler dnya kapitalizminin ikili bir yap sergilemesine neden olmaktadr. Buna gre 70lerden bu yana daha nceki b-yk glerin yapamadn yaparak ierisinde kendi mutlak hakimiyetini kurabile-cei ulustesi bir toplumsal mekan oluturan ABD ve (burada giderek somutla-an) ulustesi sermayenin nclnde liberal-kapitalist merkez blgenin, kendi-sine pek benzemeyen hasm devlet-toplum yaplarn dntrme zorunluluu ol-duu grlmektedir. Kreselleme srecinde devlet/toplum kompleksinin dn-

  • 218 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    mn aklayan temel olgu, Lockecu merkez blgenin bu genileme aray olmak-tadr.

    Robinsona gre ise realistler, dnya sistemi kuramclar ve Marksistler hege-monyay, devlet yetkesi ile i ie gemi bir biimde, devlet yetkesini ise sadece ulus-devletle ilikilendirerek anlama eilimindedirler. Sistemi, birbirleriyle rekabet eden ulus-devletlerden ibaret gren bu bak as, hegemonyay bir tr ulus-devlet kon grasyonu ierisinde aramaya ynelmektedir. rnein, dnya sistemi kura-mnn hegemonya yaklam, tarih boyunca birbiri ardna gelen hegemon devlet-lere odaklanmtr. Giovanni Arrighi, gnmze dein gelen drt sistemik birikim dairesinin varlndan sz etmektedir. Buna gre tarihsel kapitalizmin hegemon-ya merkezleri, zamanla Cenevizden Hollandaya, oradan ngiltereye ve son olarak da ABDye kaymtr. Bu balamda, dnya sistemi kuramclar arasndaki hakim eilim, ABD hegemonyasn zaman ierisinde Dou Asyadan ykselen bir gcn (mesela inin) devralaca ynndedir (bkz. Arrighi, 1999, 2000). Dier bir yan-dan Robert Cox ve talyan Okulu ise yukarda aktarld zere birbirini izleyen hegemonik projelerden (ngiliz hegemonyas altndaki liberal dnya dzeni, rakip emperyalizmler a ve ABD nclndeki Pax-Americana) sz etmekteydi. Bu ulus-devlet merkezli hegemonya yaklamlarnn aksine, Robinson, hegemonyann bir ulus-devlet pratii olmadn / olamayacan hatrlatmaktadr. Ona gre bu-gn sra artk ulustesi bir hegemonya kon grasyonundadr (2004: 77). Szn et-tii ulustesi hegemonya sreci henz tamamlanm olmaktan uzak ve elikilidir. Ayrca, yeni tarihsel blok kresel lekli olup, ulustesi sermayeye dayanr. Robin-son, kimilerinin kendi ulus-devlet eksenli dnya dzeni anlaylarn desteklemek iin halen sren ABD hakimiyetini gsterebileceini, ancak gerekte ABD devle-tinin ulustesi hegemonyann yararna ilev grdn sylemektedir. Dolaysyla yeni hegemonik blok ksaca bnyesinde hakim snfn kresel kapitalizmle bera-ber tm dnyada giderek daha baskn bir karakter kazanan kesimlerinden oluur. Blokun temel politikalar ise yeni kresel birikim ve retim srelerinin zgl ya-plar tarafndan belirlenmektedir.

    U l u s t e s i Ta r i h s e l B l o k ve U l u s t e s i D e v l e t

    Gramsciye gre kriz dnemlerinde hegemonya aygtlar ilevsizleme eilimi ierisine girer (siyasal partiler paralanr, ve hibir grup kendisi etrafnda toplumu ynetme gcn kazandracak olan uzlamay kurmay baaramaz). Dolaysyla, bylesi dnemler, iktidarn el deitirmesi ve mevcut hegemonya aygtlarnn da-lmas ve yerine yenilerinin olumas iin gerekli koullarn olutuu dnemlerdir. Bu balamda, Gill (1990: 48)e gre ekonomik daralma ve kapitalist glerle balca ulustesi aktrler arasndaki ibirlii ve uzlamann zlmesi balamnda 1960la-rn sonunda ortaya kan ve 70ler boyunca devam eden Amerikan hegemonyas-nn krizi, mevcut uluslararas yapnn dntrlmesi ihtiyacn iddetlendirmi-ti. Dolaysyla, uluslararas dzenlemeler balamnda, yeni bir hegemonik uzlama

  • 219Ulustesi Kapitalizm

    zemini aray acil bir zorunlulua dnmt. Cox, kitabnda bu srece neoli-beral tarihsel blokun zlmesi adn vermitir. Bu bakmdan 70lerin ekonomik krizi, Gramscici anlamda bir organik krize iaret etmektedir (Cox, 1987: 279-85). Coxa gre 70lerin ortasna gelindiinde btn gelimi kapitalist lkelerde top-lumsal szlemenin yazl olmayan anayasas, yani ileri kapitalist devletlerin neoli-beral tarihsel bloklar kmtr, ancak yine de yeni bir devlet biimi veya yeni bir tarihsel blokun kurulduunu sylemek iin henz ok erkendir. Stephen Gill ise Coxtan bir adm daha ileri giderek, 2. Dnya Sava sonras dnemde olutuunu ne srd uluslararas dzeyde bir tarihsel bloktan sz etmektedir. Bu ulusla-raras blok, Gramscici anlamda nesnel ve znel toplumsal glerin birbirine ba-lanmas (constellation) olgusuna iaret etmektedir (Gill ve Law, 1989; Gill, 1990). Bu trden bir bloku, ulustesi snf ittifaklarndan ayran ey ise onun ok-sn (multi-class) karakteridir. Bu ynyle sz edilen blok, ok daha organik bir karak-tere sahip olup toplumsal yapnn derinlerine dein kk salabilmektedir

    Sava sonras dnem, kresel lekte retimin hzla uluslararaslamasn ve ser-maye / dviz piyasalarnn giderek btnlemesini beraberinde getirmiti. Bu tarih-sel balamda, Gille gre hem ulusal hkmetler, hem de rgtl ve rgtsz iiler, ulustesi sermaye ve ykselen hegemonyay aklclatran / merulatran hegemonik kirler tarafndan kstlanmaktayd. Tam da bu balamda, ilk defa Gillin alma-larnda ykselen bir ulustesi kapitalist snf fraksiyonu tanmlanm, ve yeni oluan ulustesi tarihsel blokun merkezine yerletirilmitir. Yani 70li yllar, Gillin alma-larna toplumsal glerin uluslararas tarihsel blokundan ulustesi tarihsel bloka geiin yaand yllar olarak yansmaktadr. Ulustesi blok, ayn zamanda ulustesi serma-yenin karlarnn sentezinin, entelektel ve moral nderliinin, yani hegemonyas-nn koullarnn ulusal snrlarn ve sn arn tesinde kurulmas ilevini grmekte-dir (Gill, 1990: 47-8; Bieler ve Morton, 2004: 96). Bu oluum daha sonralar, Robin-son tarafndan kreselci blok olarak tanmlanmtr. Buna gre:

    Kreselci blokun merkezinde ulustesi irketlerin sahip ve yneticilerinin yan sra, dnya apnda ulustesi sermayeyi yneten dier kapitalistlerden oluan ulustesi kapitalist snf bulunur. Blok, ayrca IMF, Dnya Bankas ve DT gibi uluslarst kurulularn sekinlerini ve brokratik yneticile-rini kapsar. Ayrca tarihsel blok, ideolojik meruiyet ve teknik zmler su-nan sekin organik aydnlar ve karizmatik ahsiyetlerin yannda Kuzeyde ve Gneyde siyasi partilerin iinde temsil edilen byk toplumsal gleri, medya gruplarn, teknokratik sekinleri ve devlet yneticilerini bir araya ge-tirir (Robinson, 2004: 75-6).

    Robinsona gre ulustesi irketler (Uler) kapitalist retimin rgtlenmesi ve ileyii srecinde tek balarna hareket etmemektedirler.. Bu noktada anlan koulla-r yerine getiren veya sermayeye bu koullardan faydalanma olanaklar yaratan ba-ka bir zne daha vardr ki bu kurumsal yaplanma kapitalist devletten bakas de-ildir. Ancak, Robinsona baklrsa kapitalist devlet, gnmzde giderek bir uluste-

  • 220 Mehmet Grsan enalp - rsan enalp

    si devlet (bundan sonra UD) biimi almaktadr (2004: 87). Bu balamda UDnin ortaya k, kresel kapitalizmin temel zelliklerinden bir tanesi olup kresel ekono-minin dinamiklerinin ve siyasal olarak aktif bir kolektif aktr olan UKSnin, bundan ayr anlalmas imkn yoktur. Robinsona gre 1970lerden 90lara kadar UKSnin nder tabakalar, giderek artan lde siyasallamtr. Kresel dzeyde politika yap-lan en temel mevkileri kontrol eden kresel ynetici snfn tepesinde, siyasal adan en aktif kanad, ynetici sekinler (managerial elite) temsil etmektedir. Bu nc role atfen, sz edilen aktif kanat, kimi ulustesi kurumsallklar in etmeye almakta-dr ki Robinson bunlar ykselen UD aygtnn ilk belirtileri olarak grmektedir. Bu balamda UD, dnm ve dsal olarak entegre olmu ulus-devletler ve ulus-larst baz ekonomik (IMF, DB ve DT gibi) ve siyasal (G-7 ler, BM, AB, OECD ve AGK gibi) forumlar iermekte olan; ancak, henz merkezilemi bir kurumsallk arz etmeyen, yani gelime srecinde olan bir ebekedir.

    Robinson, UD krini olutururken, Poulantzas ve Milibandn devlet tart-malarna gndermede bulunur ve yapsalclk-arasalclk arasndaki ayrmdan treyen anahtar kavramlardan bir tanesi olarak devletin greli zerkliini kulla-nr. Devletin greli olarak zerk olmas, kendi mant erevesinde bamsz oldu-u anlamna gelmez. Marxn azndan, devletin ylece havada asl duran ken-dinden menkul bir ey olmadn hatrlatr. Yani devletin toplumu kuran ve onun-la isel balantlar olan toplumsal grup ve glerle ilikileri vardr. Bu balam-da Weberci devlet kuramn, devleti salt devlet aygtlar ve dar bir ynetici kad-rosuna indirgedii ve bylece onu eyletirdii iin eletirir. Onun iin devlet-ler, Coxu andrr biimde, tek bana hareket eden aktrler deildir (Robinson, 2004: 97). Aksini iddia etmek onlar eyletirmek olacaktr. Ulus-devletin kurum-sal yaplar kreselleme evresinde hala varlklarn korumakta olabilirler ancak k-reselleme bu yeni yaplarla ilgili kavraylarmzn gzden geirilmesini zorunlu klmaktadr. Robinsona gre tarihsel materyalist yntem, kanlmaz olarak dev-letin belirli bir yere veya topraa bal (teritoryal) olmas gerektiini sylememek-tedir. Bu balamda, kreselleme anda UD, ulus-devletler sisteminin ierisin-den domutur. UDyi anlamak iin, Robinsona gre, devleti bir ey ya da ha-yali / kurgusal bir makro-zne deil, tarihsel olarak belirli kurumsal biimler alan ve geni bir toplumsal yap ierisindeki zgl bir toplumsal iliki olarak gren ta-rihsel materyalist bir kavraya ihtiya vardr. Ulus-devlet ite bu farkl kurumsal biimlerden sadece bir tanesidir. Oysa ki gnmzde snfsal bir iliki olarak dev-let giderek ulustesilemektedir. Yeni kresel ynetici snfn snf pratikleri, yk-selen bir UD aygt ierisinde, Poulantzasn de yimiyle younlamtr. Robin-son iin UDnin ortaya k, ayn zamanda her bir ulus iin devletin yeniden organize edilmesini ve ayn anda gerek anlamda uluslarst ekonomik ve siya-sal kurumlarn ykseliini gerektirir. Bu balamda yinelemek gerekirse eer, kre-selleme srecinde ulusal-devletler tamamen yok olmamakta, ancak dnm ge-irerek, daha geni bir UDnin ilevsel birer bileenine dnmektedirler (Ro-

  • 221Ulustesi Kapitalizm

    binson, 2004: 100). Devletin yeniden yaplanmas sr