90
İMMÜNOLOJİK YETMEZLİK İMMÜNOLOJİK YETMEZLİK SENDROMLARI SENDROMLARI Dr. Tahir E. PATIROĞLU

Immünolojik yetmezlik sendromlari (fazlası için )

Embed Size (px)

Citation preview

İMMÜNOLOJİK YETMEZLİK İMMÜNOLOJİK YETMEZLİK SENDROMLARISENDROMLARI

Dr. Tahir E. PATIROĞLU

İmmün yetmezlikler, immün sistemin gelişmesini İmmün yetmezlikler, immün sistemin gelişmesini etkileyen konjenital defektler veya immün sistemi etkileyen konjenital defektler veya immün sistemi etkileyen hastalıklara sekonder olarak gelişebilir.etkileyen hastalıklara sekonder olarak gelişebilir.

Tekrarlayan infeksiyonlar kişide savunma Tekrarlayan infeksiyonlar kişide savunma mekanizmasındaki bozuklukları yansıtır ve bilhassa mekanizmasındaki bozuklukları yansıtır ve bilhassa sık sık olarak etkili olmayan organizmlerin infeksiyonunda, olarak etkili olmayan organizmlerin infeksiyonunda, immün yetmezlikler düşünülmelidirimmün yetmezlikler düşünülmelidir..

İmmün yetmezlikler iki ana başlık altında toplanır:İmmün yetmezlikler iki ana başlık altında toplanır:• Primer immün yetmezliklerPrimer immün yetmezlikler. Hemen daima genetik . Hemen daima genetik

olarak geçer.olarak geçer.• Sekonder immün yetmezliklerSekonder immün yetmezlikler. İnfeksiyon, . İnfeksiyon,

malnütrisyon, yaşlanma, immünsupresyon, malign malnütrisyon, yaşlanma, immünsupresyon, malign tümör ve diğer otoimmün hastalıklar için uygulanan tümör ve diğer otoimmün hastalıklar için uygulanan radyasyon ve kemoterapinin komplikasyonu olarak radyasyon ve kemoterapinin komplikasyonu olarak gelişebilir.gelişebilir.

Primer İmmün YetmezliklerPrimer İmmün Yetmezlikler

Primer immünyetmezlik hastalıklarının çoğu genetik Primer immünyetmezlik hastalıklarının çoğu genetik olarak geçer. olarak geçer.

Spesifik immüniteyi (adaptif immünitenin hümöral ve Spesifik immüniteyi (adaptif immünitenin hümöral ve sellüler kolları) veya kompleman proteinleri, fagosit ve sellüler kolları) veya kompleman proteinleri, fagosit ve NK hücresi gibi hücrelerle olan nonspesifik konakçı NK hücresi gibi hücrelerle olan nonspesifik konakçı savunma mekanizmalarını (innate immünite) etkiler. savunma mekanizmalarını (innate immünite) etkiler.

Adaptif immünite defekti sıklıkla etkilenen primer Adaptif immünite defekti sıklıkla etkilenen primer komponente (yani, B hücresi, T hücresi veya ikisi) göre komponente (yani, B hücresi, T hücresi veya ikisi) göre sınıflanır; halbuki T ve B hücresi arasındaki sıkı sınıflanır; halbuki T ve B hücresi arasındaki sıkı etkileşimler bu sınıflamanın açık olmadığını ortaya etkileşimler bu sınıflamanın açık olmadığını ortaya koyar.koyar.

Primer İmmün YetmezliklerPrimer İmmün Yetmezlikler

Özellikle T hücre defekti antikor sentezinde bozulmaya Özellikle T hücre defekti antikor sentezinde bozulmaya yol açar ve bu nedenle izole T hücre yetmezliği sıklıkla yol açar ve bu nedenle izole T hücre yetmezliği sıklıkla kombine T ve B hücre yetmezliğinden ayrılamaz. kombine T ve B hücre yetmezliğinden ayrılamaz.

Bazıları oldukça nadir olduğu halde, bazıları, IgA Bazıları oldukça nadir olduğu halde, bazıları, IgA yetmezliği gibi, oldukça sıktır ve özellikle çocuklarda yetmezliği gibi, oldukça sıktır ve özellikle çocuklarda önemli sağlık problemidir. önemli sağlık problemidir.

Primer immünyetmezliklerin çoğu infantta 6 ay-iki yaş Primer immünyetmezliklerin çoğu infantta 6 ay-iki yaş arasında görülür ve etkilenen infantta tekrarlayan arasında görülür ve etkilenen infantta tekrarlayan infeksiyonlar bulunur. infeksiyonlar bulunur.

Bazı infeksiyonların sık tekrarı veya devamı, immün Bazı infeksiyonların sık tekrarı veya devamı, immün yetmezliklerin temel bulgusuduryetmezliklerin temel bulgusudur..

Bu infeksiyonlar sıklıkla generalizedir ve Bu infeksiyonlar sıklıkla generalizedir ve ““oportunistikoportunistik” olarak değerlendirilen kandida, ” olarak değerlendirilen kandida, CMV ve Pnömosistis carinii gibi banal ajanlara CMV ve Pnömosistis carinii gibi banal ajanlara bağlıdır. Hatta BCG gibi, normal olarak zararsız bağlıdır. Hatta BCG gibi, normal olarak zararsız olan canlı aşılar, immün yetmezlikli çocukta letal olan canlı aşılar, immün yetmezlikli çocukta letal olabilir.olabilir.

Gelişen infeksiyon tipi, mevcut immün yetmezlikle Gelişen infeksiyon tipi, mevcut immün yetmezlikle ilişkilidir.ilişkilidir.

Genel olarak tekrarlayan bakteryel infeksiyonlar Genel olarak tekrarlayan bakteryel infeksiyonlar hümöral immün cevap (B hücresi), fagositik sistem, hümöral immün cevap (B hücresi), fagositik sistem, kompleman zinciri veya lökosit adhezyon kompleman zinciri veya lökosit adhezyon molekülündeki değişimlere bağlıdır.molekülündeki değişimlere bağlıdır.

İltihabi hücre, bilhassa nötrofil lökosit defektleri de İltihabi hücre, bilhassa nötrofil lökosit defektleri de bakteryel infeksiyona uygun zemin hazırlar.bakteryel infeksiyona uygun zemin hazırlar.

Viral, fungal, mikobakteryel ve parazitik Viral, fungal, mikobakteryel ve parazitik infeksiyonlar T hücre bozukluğunu düşündürür.infeksiyonlar T hücre bozukluğunu düşündürür.

Primer immünyetmezlik hastalıklarında lenfosit gelişimi ve blok bölgesi şeması. Bazı bozukluklarda etkilenengenler parantez içinde verilmiştir.

Primer immün yetmezlikler, gelişimdeki defekt Primer immün yetmezlikler, gelişimdeki defekt dönemine bağlı olarak dört gruba ayrılır:dönemine bağlı olarak dört gruba ayrılır:

2.2. Kombine (T ve B hücre) yetmezliklerKombine (T ve B hücre) yetmezlikler

3.3. T-hücre yetmezlikleriT-hücre yetmezlikleri

4.4. B-hücre yetmezlikleriB-hücre yetmezlikleri

5.5. Diğer. Kompleman, lökosit fonksiyon defektleri, Diğer. Kompleman, lökosit fonksiyon defektleri, vs. vs.

İleri derecede ciddi, herediter geçişli, sellüler ve İleri derecede ciddi, herediter geçişli, sellüler ve hümöral cevabın beraberce bozulduğu primer immün hümöral cevabın beraberce bozulduğu primer immün yetmezlik sendromudur.yetmezlik sendromudur.

Etkilenen infantlar çok değişik patojenin tekrarlayan Etkilenen infantlar çok değişik patojenin tekrarlayan ciddi infeksiyonuna duyarlıdır. Bu grupta Kandida ciddi infeksiyonuna duyarlıdır. Bu grupta Kandida albikans, Pnömosistis karinii, Psödomonas, CMV, albikans, Pnömosistis karinii, Psödomonas, CMV, varisella ve tüm bakteriler vardır.varisella ve tüm bakteriler vardır.

Şiddetli Kombine İmmün YetmezlikŞiddetli Kombine İmmün Yetmezlik

Belirgin klinik bulgulara rağmen, farklı SCID Belirgin klinik bulgulara rağmen, farklı SCID şekillerinde alttaki defekt oldukça farklıdır ve vakaların şekillerinde alttaki defekt oldukça farklıdır ve vakaların çoğunda bilinmez. çoğunda bilinmez.

Klasik form, ana lenfoid stem hücrede defekt sonucu Klasik form, ana lenfoid stem hücrede defekt sonucu oluşur, çok nadirdir. oluşur, çok nadirdir.

Daha sık olarak SCID defekti T-hücre Daha sık olarak SCID defekti T-hücre kompartmanındadır ve sekonder hümöral immünite kompartmanındadır ve sekonder hümöral immünite bozukluğu iledir. bozukluğu iledir.

T-hücre defekti, T-hücre diferansiyasyon ve T-hücre defekti, T-hücre diferansiyasyon ve aktivasyonunun herhangi bir evresinde olabilir.aktivasyonunun herhangi bir evresinde olabilir.

Şiddetli Kombine İmmün YetmezlikŞiddetli Kombine İmmün Yetmezlik

En sık şekli (%50-60), X-e bağlı geçer ve bu nedenle En sık şekli (%50-60), X-e bağlı geçer ve bu nedenle erkeklerde daha sıktır. erkeklerde daha sıktır.

Genetik defekt, IL-2, IL-4, IL-7, IL-9, IL-11 ve IL-15 Genetik defekt, IL-2, IL-4, IL-7, IL-9, IL-11 ve IL-15 salımından sorumlu sitokin reseptörü (ortak γsalımından sorumlu sitokin reseptörü (ortak γ zincir) zincir) mutasyonudur. Bunlardan en önemlisi IL-7 lenfoid mutasyonudur. Bunlardan en önemlisi IL-7 lenfoid progenitor, bilhassa T-hücresi prekürsörlerinin progenitor, bilhassa T-hücresi prekürsörlerinin proliferasyonu için gereklidir. proliferasyonu için gereklidir.

Defektif IL-7 reseptör sinyali sonucu özellikle T-hücre Defektif IL-7 reseptör sinyali sonucu özellikle T-hücre gelişiminde derin defekt vardır. T-hücre sayısı ileri gelişiminde derin defekt vardır. T-hücre sayısı ileri derecede azalmıştır, B hücreleri normal sayıdadır, fakat derecede azalmıştır, B hücreleri normal sayıdadır, fakat T-hücre yardımının olmamasından antikor sentezi T-hücre yardımının olmamasından antikor sentezi büyük ölçüde bozulur.büyük ölçüde bozulur.

Şiddetli Kombine İmmün YetmezlikŞiddetli Kombine İmmün Yetmezlik

Kalan SCID vakaları otozomal resesif geçer. En sık Kalan SCID vakaları otozomal resesif geçer. En sık otozomal resesif SCID şekli otozomal resesif SCID şekli adenosine deaminase enzimi adenosine deaminase enzimi (ADA)(ADA) eksikliğidir. eksikliğidir.

ADA yetmezliği DNA sentezini inhibe ederek ADA yetmezliği DNA sentezini inhibe ederek lenfositler için toksik olan deoksiadenozin ve deriveleri lenfositler için toksik olan deoksiadenozin ve deriveleri birikimine yol açar. Bu nedenle T lenfosit sayısında, B birikimine yol açar. Bu nedenle T lenfosit sayısında, B lenfosite oranla önemli düşüş vardır.lenfosite oranla önemli düşüş vardır.

Otozomal resesif geçen daha nadir SCID sebepleri Otozomal resesif geçen daha nadir SCID sebepleri vardır.vardır.

Şiddetli Kombine İmmün YetmezlikŞiddetli Kombine İmmün Yetmezlik

SCID histolojik bulguları altta yatan defekte bağlıdır. SCID histolojik bulguları altta yatan defekte bağlıdır. İki en sık formunda (γ zincir mutasyonu ve ADA İki en sık formunda (γ zincir mutasyonu ve ADA

yetmezliği), timus küçük ve lenfoid hücrelerden yetmezliği), timus küçük ve lenfoid hücrelerden yoksundur. yoksundur.

Lenf nodülleri ve lenfoid dokular hipoplastiktir, T-Lenf nodülleri ve lenfoid dokular hipoplastiktir, T-hücre sahaları şiddetli boşalmıştır, bazı vakalarda T-hücre sahaları şiddetli boşalmıştır, bazı vakalarda T-hücre ve B-hücre sahaları boştur.hücre ve B-hücre sahaları boştur.

Hastalık stem hücresindeki defekte bağlı olduğundan, Hastalık stem hücresindeki defekte bağlı olduğundan, mutasyona uğrayan genin yerine konması ile olan stem mutasyona uğrayan genin yerine konması ile olan stem hücre nakli seçkin tedavidir. Kemik iliği nakli olmayan hücre nakli seçkin tedavidir. Kemik iliği nakli olmayan hastalar hayatın ilk senesi içinde ölür.hastalar hayatın ilk senesi içinde ölür.

Şiddetli Kombine İmmün YetmezlikŞiddetli Kombine İmmün Yetmezlik

Timik Hipoplazi (DiGeorge Sendromu)Timik Hipoplazi (DiGeorge Sendromu)

Üçüncü ve dördüncü faringeal kese gelişim defektinden Üçüncü ve dördüncü faringeal kese gelişim defektinden kaynaklanan selektif T hücre yetmezliğidir. Dördüncü kaynaklanan selektif T hücre yetmezliğidir. Dördüncü keseden timus, paratiroidler, tiroidin berrak hücrelerinin keseden timus, paratiroidler, tiroidin berrak hücrelerinin bazısı ve ultimobronkial cisim gelişir.bazısı ve ultimobronkial cisim gelişir.

Hastalarda sellüler immün cevapta total yokluk (timus Hastalarda sellüler immün cevapta total yokluk (timus hipoplazisi veya yokluğuna bağlı), tetani (paratiroid hipoplazisi veya yokluğuna bağlı), tetani (paratiroid yokluğuna bağlı) ile kalp ve büyük damarlarda defektler yokluğuna bağlı) ile kalp ve büyük damarlarda defektler vardır. Ayrıca ağız, kulak ve yüzün görünümü vardır. Ayrıca ağız, kulak ve yüzün görünümü anormaldir.anormaldir.

Timik Hipoplazi (DiGeorge Sendromu)Timik Hipoplazi (DiGeorge Sendromu)

Sellüler immün cevabın yokluğuna bağlı dolaşan lenfosit Sellüler immün cevabın yokluğuna bağlı dolaşan lenfosit sayısı azalır, belirli fungal ve viral infeksiyonlara karşı sayısı azalır, belirli fungal ve viral infeksiyonlara karşı direnç bozulur. direnç bozulur.

Ölüm tekrarlayan bakteryel, viral veya fungal Ölüm tekrarlayan bakteryel, viral veya fungal infeksiyonlardan ziyade, sık tekrarlayan tetani veya kalp infeksiyonlardan ziyade, sık tekrarlayan tetani veya kalp yetmezliğine bağlıdır.yetmezliğine bağlıdır.

Genetik geçiş göstermez, fakat gebeliğin 8. haftasından Genetik geçiş göstermez, fakat gebeliğin 8. haftasından önce intrauterin fetal hasar söz konusudur. Kromozom önce intrauterin fetal hasar söz konusudur. Kromozom 22q11’deki genin delesyonundan kaynaklanır. 22q11’deki genin delesyonundan kaynaklanır.

Timik Hipoplazi (DiGeorge Sendromu)Timik Hipoplazi (DiGeorge Sendromu)

B hücre sistemi genellikle intakttır. Ancak B hücre sistemi genellikle intakttır. Ancak immünoglobulin düzeyi, T-hücre yetmezliğinin immünoglobulin düzeyi, T-hücre yetmezliğinin ciddiyetine göre- normal veya azalmıştır.ciddiyetine göre- normal veya azalmıştır.

Lenfoid dokuda plazma hücreleri normal sayıdadır, fakat Lenfoid dokuda plazma hücreleri normal sayıdadır, fakat timusa bağımlı parakortikal sahalar ve dalağın timusa bağımlı parakortikal sahalar ve dalağın periarteriolar kılıfı boşalmıştır. periarteriolar kılıfı boşalmıştır.

Paratiroidler normal ve sadece timus gelişim yetmezliği Paratiroidler normal ve sadece timus gelişim yetmezliği söz konusu ise, olay söz konusu ise, olay NezelofNezelof sendromu olarak bilinir. sendromu olarak bilinir.

Trombositopeni ve Ekzemalı İmmün Trombositopeni ve Ekzemalı İmmün Yetmezlik Yetmezlik

Wiskott-Aldrich sendromuWiskott-Aldrich sendromu olarak da bilinir. olarak da bilinir. Trombositopeni, ekzema ve tekrarlayan Trombositopeni, ekzema ve tekrarlayan

infeksiyonlarinfeksiyonlarla karakterize, X’e bağlı resesif geçen la karakterize, X’e bağlı resesif geçen immün yetmezliktir.immün yetmezliktir.

Timus, erken dönemde, morfolojik olarak normaldir, Timus, erken dönemde, morfolojik olarak normaldir, fakat periferik kan ve lenf nodüllerinde T-hücre fakat periferik kan ve lenf nodüllerinde T-hücre zonunda progressif sekonder boşalma vardır ve zonunda progressif sekonder boşalma vardır ve sellüler immünite kaybı ile birliktedir. sellüler immünite kaybı ile birliktedir.

Polisakkarit antijene antikor yapamaz, bu nedenle Polisakkarit antijene antikor yapamaz, bu nedenle kapsüllü piyojen bakterilere hassastır.kapsüllü piyojen bakterilere hassastır.

Serumda IgM seviyesi düşüktür, fakat IgG seviyesi Serumda IgM seviyesi düşüktür, fakat IgG seviyesi genellikle normaldir. Paradoksik olarak, IgA ve IgE genellikle normaldir. Paradoksik olarak, IgA ve IgE seviyeleri sıklıkla yükselmiştir. Hastalar malign seviyeleri sıklıkla yükselmiştir. Hastalar malign lenfoma ve otoimmün hastalık gelişimine meyillidir. lenfoma ve otoimmün hastalık gelişimine meyillidir.

Sorumlu gen X kromozomunda oturur ve tek tedavi Sorumlu gen X kromozomunda oturur ve tek tedavi kemik iliği naklidir.kemik iliği naklidir.

Trombositopeni ve Ekzemalı İmmün Trombositopeni ve Ekzemalı İmmün Yetmezlik Yetmezlik

X’e Bağlı Bruton AgammaglobulinemisiX’e Bağlı Bruton Agammaglobulinemisi

B-hücre öncülerinin olgun B hücrelerine dönüşüm B-hücre öncülerinin olgun B hücrelerine dönüşüm yetmezliği ile karakterizedir.yetmezliği ile karakterizedir.

Kemik iliğinde normal B-hücre matürasyonu Kemik iliğinde normal B-hücre matürasyonu sırasında önce ağır zincir genleri düzenlenir ve bunu sırasında önce ağır zincir genleri düzenlenir ve bunu hafif zincir genleri düzenlenmesi takip eder. X’e hafif zincir genleri düzenlenmesi takip eder. X’e bağlı agammaglobulinemide B-hücre matürasyonu bağlı agammaglobulinemide B-hücre matürasyonu ağır zincir genleri düzenlenmesinden sonra durur. ağır zincir genleri düzenlenmesinden sonra durur. Hafif zincirler oluşmadığından, komplet Hafif zincirler oluşmadığından, komplet immünoglobulin molekülü oluşmaz ve hücre immünoglobulin molekülü oluşmaz ve hücre membranından geçemez. membranından geçemez.

Kanda B hücreleri yoktur veya nadiren bulunur. Kanda B hücreleri yoktur veya nadiren bulunur. Serum immünoglobulinleri yoktur.Serum immünoglobulinleri yoktur.

X’e bağlı geçen hastalık, erkeklere sınırlıdır.X’e bağlı geçen hastalık, erkeklere sınırlıdır. Lenf nodülleri ve dalak germinal merkezlerden Lenf nodülleri ve dalak germinal merkezlerden

yoksundur.yoksundur. Lenf nodülü, dalak, kemik iliği ve bağ dokusunda Lenf nodülü, dalak, kemik iliği ve bağ dokusunda

plazma hücresi bulunmaz.plazma hücresi bulunmaz. Tonsiller kötü gelişmiş veya rudimanterdir.Tonsiller kötü gelişmiş veya rudimanterdir.

X’e Bağlı Bruton AgammaglobulinemisiX’e Bağlı Bruton Agammaglobulinemisi

T hücresi ile ilgili sayımlar ve reaksiyonlar tamamen T hücresi ile ilgili sayımlar ve reaksiyonlar tamamen normaldir.normaldir.

İnfantın maternal immünoglobulinlerinin boşaldığı 6. İnfantın maternal immünoglobulinlerinin boşaldığı 6. aydan itibaren tekrarlayan ciddi infeksiyonlar başlar.aydan itibaren tekrarlayan ciddi infeksiyonlar başlar.

Vakaların çoğunda solunum yolunun tekrarlayan Vakaların çoğunda solunum yolunun tekrarlayan infeksiyonları (akut ve kronik farinjit, sinüzit, otitis media, infeksiyonları (akut ve kronik farinjit, sinüzit, otitis media, bronşit ve pnömoni) görülür. Etkili organizma hemen bronşit ve pnömoni) görülür. Etkili organizma hemen daima H. influenza, S. pnömonia veya S. aureustur. daima H. influenza, S. pnömonia veya S. aureustur. Hastalar belirli viral infeksiyonlara, özellikle ekovirus, Hastalar belirli viral infeksiyonlara, özellikle ekovirus, poliovirus ve koksakivirus gibi enteroviruslara da poliovirus ve koksakivirus gibi enteroviruslara da duyarlıdır. Giardia lamblia persistan infeksiyon yapar .duyarlıdır. Giardia lamblia persistan infeksiyon yapar .

X’e Bağlı Bruton AgammaglobulinemisiX’e Bağlı Bruton Agammaglobulinemisi

Hastalarda beklenenden daha yüksek sıklıkta artrit ve Hastalarda beklenenden daha yüksek sıklıkta artrit ve dermatomyozit gibi otoimmün hastalık gelişimi dermatomyozit gibi otoimmün hastalık gelişimi vardır. vardır.

İmmunoglobulin idame tedavisine iyi cevap İmmunoglobulin idame tedavisine iyi cevap verirverir. Profilaktik i.v. immünoglobulin tedavisi ile . Profilaktik i.v. immünoglobulin tedavisi ile hastaların çoğu erişkin yaşa ulaşmaktadır.hastaların çoğu erişkin yaşa ulaşmaktadır.

Sorumlu gen BTK (Bruton tirozin kinaz) Sorumlu gen BTK (Bruton tirozin kinaz) kodlanmıştır.kodlanmıştır.

X’e Bağlı Bruton AgammaglobulinemisiX’e Bağlı Bruton Agammaglobulinemisi

Common Variable (Ortak Değişken) İmmün Common Variable (Ortak Değişken) İmmün YetmezlikYetmezlik

Hastadaki mutad bulgu hipogammaglobulinemidir. Hastadaki mutad bulgu hipogammaglobulinemidir. Genellikle bütün antikor sınıflarını, fakat bazen sadece Genellikle bütün antikor sınıflarını, fakat bazen sadece IgG’yi ilgilendirir. IgG’yi ilgilendirir.

Her iki cinsi eşit olarak tutar.Her iki cinsi eşit olarak tutar. Semptomlar hayatın 2-3. dekadında ortaya çıkar.Semptomlar hayatın 2-3. dekadında ortaya çıkar. Hastaların çoğunda kan ve lenfoid dokuda normal veya Hastaların çoğunda kan ve lenfoid dokuda normal veya

normale yakın sayıda B lenfosit vardır, fakat B hücreleri normale yakın sayıda B lenfosit vardır, fakat B hücreleri plazma hücrelerine dönüşemez.plazma hücrelerine dönüşemez.

Aynı gen kompleksi ile regüle olduğundan, hastalar Aynı gen kompleksi ile regüle olduğundan, hastalar selektif IgA yetmezliğine genetik duyarlılık gösterir. selektif IgA yetmezliğine genetik duyarlılık gösterir. ODİY ve selektif IgA yetmezliği aynı ailenin farklı ODİY ve selektif IgA yetmezliği aynı ailenin farklı üyelerini etkileyebilir, sonuçta bu iki bozukluğun üyelerini etkileyebilir, sonuçta bu iki bozukluğun ilişkili ve genetik defektin farklı uzantıları olduğu ilişkili ve genetik defektin farklı uzantıları olduğu düşünülmektedir.düşünülmektedir.

ODİY’de antikor yetmezliğinde bulunana benzer ODİY’de antikor yetmezliğinde bulunana benzer şekilde tekrarlayan bakteryel infeksiyonlar sıktır.şekilde tekrarlayan bakteryel infeksiyonlar sıktır.

Common Variable (Ortak Değişken) İmmün Common Variable (Ortak Değişken) İmmün YetmezlikYetmezlik

Histolojik olarak lenfoid dokuların B-hücre sahaları Histolojik olarak lenfoid dokuların B-hücre sahaları hiperplastiktir.hiperplastiktir.

Bu hastalarda otoimmün hastalık gelişim riski Bu hastalarda otoimmün hastalık gelişim riski yüksektir (% 20).yüksektir (% 20).

Lenfoid malignite veya mide kanseri gelişebilir.Lenfoid malignite veya mide kanseri gelişebilir. Tedavi aylık i.v. immünoglobulin veya polietilen Tedavi aylık i.v. immünoglobulin veya polietilen

glikolla bağlanmış IL-2 iledir.glikolla bağlanmış IL-2 iledir.

Common Variable (Ortak Değişken) İmmün Common Variable (Ortak Değişken) İmmün YetmezlikYetmezlik

İzole IgA Yetmezliğiİzole IgA Yetmezliği Sık görülen immün yetmezlik tipidir.Sık görülen immün yetmezlik tipidir. Serum ve sekretor IgA düzeyleri ileri derecede düşüktür.Serum ve sekretor IgA düzeyleri ileri derecede düşüktür. Ailevi olabilir veya toksoplazma, kızamık ve diğer bazı Ailevi olabilir veya toksoplazma, kızamık ve diğer bazı

virus infeksiyonlarına sekonder gelişebilir.virus infeksiyonlarına sekonder gelişebilir. Bazı hastalar tamamen normal olabilir veya IgA eksternal Bazı hastalar tamamen normal olabilir veya IgA eksternal

sekresyonların major immünoglobulini olduğundan, sekresyonların major immünoglobulini olduğundan, mukoza savunması zayıflar ve solunum, gastrointestinal mukoza savunması zayıflar ve solunum, gastrointestinal ve urogenital kanal infeksiyonu gelişir.ve urogenital kanal infeksiyonu gelişir.

Hastalarda solunum yolu allerjisi, SLE, pernisiyöz Hastalarda solunum yolu allerjisi, SLE, pernisiyöz anemi ve romatoid artrit gibi otoimmün hastalık anemi ve romatoid artrit gibi otoimmün hastalık sıklığında artım bulunur.sıklığında artım bulunur.

Temel defekt IgA yapan B lenfositlerin Temel defekt IgA yapan B lenfositlerin diferansiyasyonundadır. Hastaların çoğunda IgA B diferansiyasyonundadır. Hastaların çoğunda IgA B hücre sayısı normaldir, fakat çoğu immatür tiptedir, hücre sayısı normaldir, fakat çoğu immatür tiptedir, sadece bir kısmı IgA plazma hücresine dönüşür.sadece bir kısmı IgA plazma hücresine dönüşür.

Hastaların yaklaşık % 40’ında serumda IgA’ya karşı Hastaların yaklaşık % 40’ında serumda IgA’ya karşı otoantikor bulunur.otoantikor bulunur.

İzole IgA Yetmezliğiİzole IgA Yetmezliği

Ataksi TelenjiektaziAtaksi Telenjiektazi

Otozomal resesif geçer ve triad içerir:Otozomal resesif geçer ve triad içerir:

2.2. Hayatın erken döneminde koreoatetoid hareketlerin Hayatın erken döneminde koreoatetoid hareketlerin görünümüne yol açan serebellar dejenerasyon ve görünümüne yol açan serebellar dejenerasyon ve spinoserebellar atrofi.spinoserebellar atrofi.

3.3. 5-7 yaş civarında bilhassa ön kol fleksor yüzey derisi 5-7 yaş civarında bilhassa ön kol fleksor yüzey derisi ve konjuktivada geniş kan damarları (telenjiektazi).ve konjuktivada geniş kan damarları (telenjiektazi).

4.4. Enfeksiyonlara dirençte azalma.Enfeksiyonlara dirençte azalma.

Hücre Membran Molekülü Yetmezliği İle Birlikte Hücre Membran Molekülü Yetmezliği İle Birlikte İmmün Yetmezlikİmmün Yetmezlik

Lökosit ve lenfositin hücreden hücreye etkileşimi, Lökosit ve lenfositin hücreden hücreye etkileşimi, lökositoz, T ve B hücreleri arasındaki etkileşimler ve T lökositoz, T ve B hücreleri arasındaki etkileşimler ve T hücresi aktivasyonu için gerekli çok sayıda membrana hücresi aktivasyonu için gerekli çok sayıda membrana bağlı protein vardır. Hücre yüzey proteini yokluğu ile bağlı protein vardır. Hücre yüzey proteini yokluğu ile birlikte iki immün yetmezlik tanımlanmıştır:birlikte iki immün yetmezlik tanımlanmıştır:

Çıplak lenfosit sendromuÇıplak lenfosit sendromu Lökosit adhezyon proteini yetmezliği.Lökosit adhezyon proteini yetmezliği.

Defektif Kemotaktik Aktivite İle Birlikte Defektif Kemotaktik Aktivite İle Birlikte İmmün Yetmezlikİmmün Yetmezlik

• Lökosit yapışma defektiLökosit yapışma defekti• Chediak-Higashi sendromu. Chediak-Higashi sendromu. Defektif Defektif

degranülasyon ve geciken mikrop öldürme ile degranülasyon ve geciken mikrop öldürme ile birliktedir. Otozomal resesif geçer. Nötrofil ve birliktedir. Otozomal resesif geçer. Nötrofil ve diğer lökositlerde dev lizozomlar vardır. Hasta diğer lökositlerde dev lizozomlar vardır. Hasta sıklıkla çocukluk döneminde lenfoid dokuyu sıklıkla çocukluk döneminde lenfoid dokuyu ilgilendiren malign bir olaya bağlı ölür.ilgilendiren malign bir olaya bağlı ölür.

• Job’s sendromuJob’s sendromu

Defektif Bakterisidal Aktivite İle Defektif Bakterisidal Aktivite İle Birlikte İmmün YetmezlikBirlikte İmmün Yetmezlik

• Kronik granülomatöz hastalıkKronik granülomatöz hastalık.. NADPH NADPH oksidaz sisteminde defekte bağlı bakteryel öldürme oksidaz sisteminde defekte bağlı bakteryel öldürme bozulmuştur. Otozomal resesif geçer. Erkek bozulmuştur. Otozomal resesif geçer. Erkek infant ve çocukların deri, akciğer, kemik ve lenf infant ve çocukların deri, akciğer, kemik ve lenf nodüllerinin tekrarlayan bakteryel infeksiyonları ile nodüllerinin tekrarlayan bakteryel infeksiyonları ile karakterizedir. Erken yaşta ölüme neden olur. karakterizedir. Erken yaşta ölüme neden olur. Lenf nodülleri büyümüştür, sinüzoidleri döşeyen Lenf nodülleri büyümüştür, sinüzoidleri döşeyen mononükleer fagositler proliferedir ve sıkıca mononükleer fagositler proliferedir ve sıkıca kümelenerek granülom benzeri görünüm yapar.kümelenerek granülom benzeri görünüm yapar.

Kompleman Sisteminde Genetik YetmezliklerKompleman Sisteminde Genetik Yetmezlikler

Kompleman sisteminin değişik komponentleri iltihabi Kompleman sisteminin değişik komponentleri iltihabi ve immünolojik cevapta kritik rol oynar. ve immünolojik cevapta kritik rol oynar.

Kompleman sisteminin bütün komponentlerinde ve Kompleman sisteminin bütün komponentlerinde ve inhibitörlerin ikisinde herediter yetmezlik inhibitörlerin ikisinde herediter yetmezlik tanımlanmıştır. tanımlanmıştır.

C2 yetmezliği en sık olanıdır. C2 veya klasik yolun diğer C2 yetmezliği en sık olanıdır. C2 veya klasik yolun diğer komponentlerinin yetmezliği infeksiyona duyarlılığı komponentlerinin yetmezliği infeksiyona duyarlılığı artırır, fakat dominant bulgusu SLE benzeri otoimmün artırır, fakat dominant bulgusu SLE benzeri otoimmün hastalık sıklığında artımdır. hastalık sıklığında artımdır.

C3 komponenti klasik ve alternatif yolların ikisi için de C3 komponenti klasik ve alternatif yolların ikisi için de gereklidir ve bu nedenle bu proteinin yetmezliği ciddi ve gereklidir ve bu nedenle bu proteinin yetmezliği ciddi ve tekrarlayan pyojenik infeksiyona neden olur. tekrarlayan pyojenik infeksiyona neden olur.

C1 inhibitör yetmezliği herediter anjioödem yapar.C1 inhibitör yetmezliği herediter anjioödem yapar. C1q, C2 ve C4 yetmezliği, immün komplekslerin dolaşımdan C1q, C2 ve C4 yetmezliği, immün komplekslerin dolaşımdan

temizlenmesini bozarak, immün komplekse bağlı otoimmün temizlenmesini bozarak, immün komplekse bağlı otoimmün hastalık (SLE) gelişim riskini artırır.hastalık (SLE) gelişim riskini artırır.

Diğer kompleman düzenleyici proteinlerin yetmezliği Diğer kompleman düzenleyici proteinlerin yetmezliği paroksismal nöktürnal hemoglobinüride olduğu gibidir. Bu paroksismal nöktürnal hemoglobinüride olduğu gibidir. Bu proteinlerin yokluğunda eritrositlerde biriken kompleman proteinlerin yokluğunda eritrositlerde biriken kompleman kontrol edilemez ve hemoliz ile hemoglobinüriye yol açar. kontrol edilemez ve hemoliz ile hemoglobinüriye yol açar.

Kompleman Sisteminde Genetik YetmezliklerKompleman Sisteminde Genetik Yetmezlikler

Hiper-IgM SendromuHiper-IgM Sendromu

Hiper-IgM sendromu orijinal olarak B-hücre Hiper-IgM sendromu orijinal olarak B-hücre bozukluğudur, çünki etkilenen hastalar IgM bozukluğudur, çünki etkilenen hastalar IgM yapar, fakat IgG, IgA ve IgE antikor yapım yapar, fakat IgG, IgA ve IgE antikor yapım yeteneği bozuktur. yeteneği bozuktur.

T-hücreleri B hücrelerini IgM dışında antikor T-hücreleri B hücrelerini IgM dışında antikor yapımına yönlendiremez.yapımına yönlendiremez.

Hastalık antikor defektine bağlı olduğu halde, Hastalık antikor defektine bağlı olduğu halde, defektif hücresel immünite de vardır. defektif hücresel immünite de vardır.

Hiper-IgM SendromuHiper-IgM Sendromu

Vakaların %70’inde mutasyon CD40L’yi etkiler. Bu Vakaların %70’inde mutasyon CD40L’yi etkiler. Bu hastalar X-e bağlı hastalık şeklidir.hastalar X-e bağlı hastalık şeklidir.

Klinik olarak, tekrarlayan pyojenik infeksiyonlu hiper-Klinik olarak, tekrarlayan pyojenik infeksiyonlu hiper-IgM’li hastalarda opsonizasyon yapan IgG düzeyi IgM’li hastalarda opsonizasyon yapan IgG düzeyi düşüktür. Ayrıca hücresel immünite defektinden dolayı, düşüktür. Ayrıca hücresel immünite defektinden dolayı, intrasellüler intrasellüler Pneumocystis cariniiPneumocystis carinii organizmine bağlı organizmine bağlı pnömoni de gelişir.pnömoni de gelişir.

IgM antikorların çoğu kan elemanları ile reaksiyona IgM antikorların çoğu kan elemanları ile reaksiyona girer ve otoimmün hemolitik anemi, trombositopeni ve girer ve otoimmün hemolitik anemi, trombositopeni ve nötropeni yapar. nötropeni yapar.

Sekonder İmmün YetmezliklerSekonder İmmün Yetmezlikler

Sekonder (akkiz) immün yetmezliklerin çoğu Sekonder (akkiz) immün yetmezliklerin çoğu immünoglobulin sentezini ilgilendirir, nadiren sellüler immünoglobulin sentezini ilgilendirir, nadiren sellüler immün sistem etkilenir. Değişik nedenlere bağlıdır:immün sistem etkilenir. Değişik nedenlere bağlıdır:

YaşYaş. İnfantlık ve ileri yaşta immün cevap etkinliğinde kayıp . İnfantlık ve ileri yaşta immün cevap etkinliğinde kayıp olabilir.olabilir.

MalnütrisyonMalnütrisyon. Plazma proteinlerinin aşırı kaybı veya . Plazma proteinlerinin aşırı kaybı veya katabolizmasında artıma bağlı akkiz katabolizmasında artıma bağlı akkiz hipogammaglobulinemi gelişir. Bu durum nefrotik hipogammaglobulinemi gelişir. Bu durum nefrotik sendrom, derinin yaygın deskuamatif lezyonları ve protein sendrom, derinin yaygın deskuamatif lezyonları ve protein kaybeden enteropatide belirgindir.kaybeden enteropatide belirgindir.

İmmün sistemin neoplastik bozukluklarıİmmün sistemin neoplastik bozuklukları:: Lenfoid sistem lösemi veya lenfoma ile diffüz olarak Lenfoid sistem lösemi veya lenfoma ile diffüz olarak

tutulduğunda, akkiz hipogammaglobulinemi gelişir. tutulduğunda, akkiz hipogammaglobulinemi gelişir. Kronik lenfositik lösemide timusa bağımlı ve Kronik lenfositik lösemide timusa bağımlı ve

bağımsız sistemler bozulur. bağımsız sistemler bozulur. Hodgkin hastalığında akkiz sellüler immün yetmezlik Hodgkin hastalığında akkiz sellüler immün yetmezlik

gelişir. gelişir. Yaygın karsinomlu hastalarda defektif sellüler Yaygın karsinomlu hastalarda defektif sellüler

immünite olabilir.immünite olabilir.

Sekonder İmmün YetmezliklerSekonder İmmün Yetmezlikler

Sekonder İmmün YetmezliklerSekonder İmmün Yetmezlikler

İatrojenik immün yetmezlikİatrojenik immün yetmezlik. Allogreft reaksiyonunu . Allogreft reaksiyonunu önlemek ve otoimmün doku hastalıklarına bağlı hasarı önlemek ve otoimmün doku hastalıklarına bağlı hasarı azaltmak için immün sistem baskılanır.azaltmak için immün sistem baskılanır.

İnfeksiyonlarİnfeksiyonlar. Belirli viral infeksiyonlar, malarya ve . Belirli viral infeksiyonlar, malarya ve lepranın lepromatöz formu immün baskılanma yapar. lepranın lepromatöz formu immün baskılanma yapar. İnfeksiyonlara bağlı oluşan immün yetmezliklerin en İnfeksiyonlara bağlı oluşan immün yetmezliklerin en önemli örneği önemli örneği AIDSAIDS’tir.’tir.

Akkiz İmmün Yetmezlik Sendromu (AIDS)Akkiz İmmün Yetmezlik Sendromu (AIDS)

ABD Hastalık Kontrol Merkezi Haziran 1981’de Los ABD Hastalık Kontrol Merkezi Haziran 1981’de Los Angeles bölgesinde beş genç homoseksüel erkekte Angeles bölgesinde beş genç homoseksüel erkekte Pnömosistis karinii pnömonisi kaydetti. Hastaların ikisi Pnömosistis karinii pnömonisi kaydetti. Hastaların ikisi öldü. Bu yayın “öldü. Bu yayın “oportunistik infeksiyon, sekonder oportunistik infeksiyon, sekonder neoplazm, nörolojik bulgular ve derin neoplazm, nörolojik bulgular ve derin immünosupresyonla karakterizeimmünosupresyonla karakterize” epidemik retroviral bir ” epidemik retroviral bir hastalığın başlangıç sinyali olarak alındı ve olay “hastalığın başlangıç sinyali olarak alındı ve olay “akkiz akkiz immün yetmezlik sendromuimmün yetmezlik sendromu” (” (AIDSAIDS) olarak ) olarak değerlendirildi.değerlendirildi.

Günümüzde AIDS farklı milletleri tutan, yaygın ve Günümüzde AIDS farklı milletleri tutan, yaygın ve fatal bir hastalıktır.fatal bir hastalıktır.

AIDS, ABD’de 25-44 yaş arası erkeklerde ikinci, AIDS, ABD’de 25-44 yaş arası erkeklerde ikinci, kadınlarda dördüncü sırada ölüm nedenidir.kadınlarda dördüncü sırada ölüm nedenidir.

Tüm dünyada 193 ülkeden vakalar bildirilmiştir ve Tüm dünyada 193 ülkeden vakalar bildirilmiştir ve 42 milyon kişinin HIV pozitif olduğu kabul 42 milyon kişinin HIV pozitif olduğu kabul edilmektedir.edilmektedir.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji ABD’deki epidemiyolojik çalışmalar, AIDS için risk ABD’deki epidemiyolojik çalışmalar, AIDS için risk

altında beş erişkin grup belirlemiştir:altında beş erişkin grup belirlemiştir:

2.2. Homoseksüel veya biseksüel erkekler - % 50Homoseksüel veya biseksüel erkekler - % 50

3.3. Hemofili dışında kan ve kan ürünü alıcıları - % 1Hemofili dışında kan ve kan ürünü alıcıları - % 1

4.4. İ.v. ilaç kullanıcıları - % 25İ.v. ilaç kullanıcıları - % 25

5.5. Hemofilikler - % 0.5Hemofilikler - % 0.5

6.6. Diğer yüksek risk grubu üyeleri ile heteroseksüel temas Diğer yüksek risk grubu üyeleri ile heteroseksüel temas grubu - % 10grubu - % 10

Hastaların yaklaşık % 6’sında geçiş yolu Hastaların yaklaşık % 6’sında geçiş yolu belirlenememiştir.belirlenememiştir.

Virus veya virusla infekte hücre içeren kan Virus veya virusla infekte hücre içeren kan veya kanlı sıvı HIV geçişinde önemlidir. veya kanlı sıvı HIV geçişinde önemlidir. Bu nedenle HIV üç yolla geçer:Bu nedenle HIV üç yolla geçer:

1. 1. Seksüel temasSeksüel temas

2. Parenteral inokülasyon2. Parenteral inokülasyon

3. İnfekte anneden yeni doğana geçiş.3. İnfekte anneden yeni doğana geçiş.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

Seksüel geçişSeksüel geçiş : ABD ve dünyada infeksiyonun en : ABD ve dünyada infeksiyonun en yaygın geçiş yoludur (%75). yaygın geçiş yoludur (%75).

Hastaların büyük çoğunluğu homoseksüel veya Hastaların büyük çoğunluğu homoseksüel veya biseksüel erkektir ve geçiş en sık homoseksüel erkekler biseksüel erkektir ve geçiş en sık homoseksüel erkekler arasında olmaktadır. arasında olmaktadır.

Virus semende lenfositler içinde veya hücresiz olarak Virus semende lenfositler içinde veya hücresiz olarak taşınır ve alıcının vücuduna rektal veya oral mukozadaki taşınır ve alıcının vücuduna rektal veya oral mukozadaki sıyrıklardan veya mukozal örtü hücreleri ile direkt sıyrıklardan veya mukozal örtü hücreleri ile direkt temasla geçer. temasla geçer.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

Viral geçiş iki yolla olmaktadır: Viral geçiş iki yolla olmaktadır: travmayla direkt kan damarlarından ve travmayla direkt kan damarlarından ve mukozadaki dendritik hücre veya CD4+ hücrelerden geçer. mukozadaki dendritik hücre veya CD4+ hücrelerden geçer.

Heteroseksüel geçiş ABD’de az olmasına rağmen, Heteroseksüel geçiş ABD’de az olmasına rağmen, global olarak HIV yayılımın en sık yoludur. global olarak HIV yayılımın en sık yoludur.

Böyle yayılım erkek i.v. ilaç kullanıcıların dişi seks Böyle yayılım erkek i.v. ilaç kullanıcıların dişi seks partnerlerinde en sık olmaktadır. Böylece AIDS’li partnerlerinde en sık olmaktadır. Böylece AIDS’li kadınların sayısı hızla artmaktadır. kadınların sayısı hızla artmaktadır.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

Erkek-erkek ve erkek-kadın geçişine ek olarak Erkek-erkek ve erkek-kadın geçişine ek olarak kadın-erkek geçişini destekleyen bulgular vardır. kadın-erkek geçişini destekleyen bulgular vardır.

HIV infekte kadının vajinal sekresyonu ve HIV infekte kadının vajinal sekresyonu ve servikal hücrelerinde bulunur. servikal hücrelerinde bulunur.

HIV seksüel geçişinin bütün şekilleri birlikte HIV seksüel geçişinin bütün şekilleri birlikte seksüel olarak geçen - özellikle genital ülserle seksüel olarak geçen - özellikle genital ülserle birlikte olan -hastalıkların varlığında daha birlikte olan -hastalıkların varlığında daha fazladır. Bu açıdan sifiliz, şankroid ve herpes fazladır. Bu açıdan sifiliz, şankroid ve herpes bilhassa önemlidir. bilhassa önemlidir.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

Parenteral geçişParenteral geçiş üç grup kişide olmaktadır: üç grup kişide olmaktadır: i.v. ilaç kullanıcıları, en büyük grubu oluştururi.v. ilaç kullanıcıları, en büyük grubu oluşturur faktör VIII konsantresi alan hemofilikler faktör VIII konsantresi alan hemofilikler ve rastgele kan transfüzyonu alıcılarıve rastgele kan transfüzyonu alıcıları

Geçiş HIV içeren kanla kontamine iğne, şırınga Geçiş HIV içeren kanla kontamine iğne, şırınga ve diğer eşyanın ortak kullanımı ile olur. ve diğer eşyanın ortak kullanımı ile olur.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

Kan ve liyofilize faktör VIII ve IX gibi kan ürünleri ile Kan ve liyofilize faktör VIII ve IX gibi kan ürünleri ile HIV geçişi gerçekten tamamen elimine edilmiştir HIV geçişi gerçekten tamamen elimine edilmiştir (1985). Bu olay üç halk sağlığı işlemine bağlıdır: (1985). Bu olay üç halk sağlığı işlemine bağlıdır: kan ve plazma vericisinde HIV araştırılması, kan ve plazma vericisinde HIV araştırılması, faktör VIII hazırlamada katı kriterler ve faktör VIII hazırlamada katı kriterler ve donörün geçmişinin araştırılması. donörün geçmişinin araştırılması.

Buna rağmen, antikor negatif hastalarda hala küçük bir Buna rağmen, antikor negatif hastalarda hala küçük bir risk vardır ve risk 2000000 kan ünitesinde 1 kadardır. risk vardır ve risk 2000000 kan ünitesinde 1 kadardır. Hümöral antikor gelişmeden önce kanda p24 bakılması Hümöral antikor gelişmeden önce kanda p24 bakılması bu riski daha düşük oranlara çekecektir.bu riski daha düşük oranlara çekecektir.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

Anne-bebek geçişi, pediatrik AIDS vakalarında major Anne-bebek geçişi, pediatrik AIDS vakalarında major sebeptir. İnfekte anne bebeğe üç yolla infeksiyon sebeptir. İnfekte anne bebeğe üç yolla infeksiyon taşır: taşır:

1. in utero transplasental geçiş, 1. in utero transplasental geçiş,

2. doğum sırasında infekte kanaldan geçiş ve 2. doğum sırasında infekte kanaldan geçiş ve

3. doğumdan sonra sütle geçiş. 3. doğumdan sonra sütle geçiş.

Bunlardan doğumda (intrapartum) ve hemen Bunlardan doğumda (intrapartum) ve hemen doğumdan sonra (peripartum) geçiş ABD’de en sık doğumdan sonra (peripartum) geçiş ABD’de en sık geçiş yoludur. Dünyanın değişik bölgelerinde bu yol geçiş yoludur. Dünyanın değişik bölgelerinde bu yol %7-49 arasında değişir. %7-49 arasında değişir.

Çalışmalar HIV infeksiyonunun ev, iş ve okul Çalışmalar HIV infeksiyonunun ev, iş ve okul hayatında kişisel temaslarla geçmediğini gösterdi. hayatında kişisel temaslarla geçmediğini gösterdi.

İnsekt ısırığı ile geçmesi hemen hemen imkansızdır. İnsekt ısırığı ile geçmesi hemen hemen imkansızdır. Sağlık çalışanlarında HIV infeksiyonu geçişi riski çok Sağlık çalışanlarında HIV infeksiyonu geçişi riski çok

düşüktür, ancak her zaman vardır. düşüktür, ancak her zaman vardır.

AIDS - EpidemiyolojiAIDS - Epidemiyoloji

AIDS-EtiolojiAIDS-Etioloji

HIV, lentivirus ailesinden bir retrovirustur. HIV, lentivirus ailesinden bir retrovirustur. Genetik olarak farklı, fakat ilişkili iki şekli Genetik olarak farklı, fakat ilişkili iki şekli

vardır: HIV-1 ve HIV-2.vardır: HIV-1 ve HIV-2. HIV-1HIV-1. ABD, Avrupa ve Santral Afrika. ABD, Avrupa ve Santral Afrika HIV-2HIV-2. Batı Afrika ve Hindistan’da sıktır. Batı Afrika ve Hindistan’da sıktır

HIV YapısıHIV Yapısı

HIV virionu yuvarlaktır ve HIV virionu yuvarlaktır ve ortada elektron dens, koni biçimli ortada elektron dens, koni biçimli merkez çevrede konakçı hücre merkez çevrede konakçı hücre membranından oluşan lipid kılıfla membranından oluşan lipid kılıfla çevrilidir.çevrilidir.

Virus merkezi;Virus merkezi; Major kapsid protein p24Major kapsid protein p24 Nükleokapsid protein p7/p9Nükleokapsid protein p7/p9 İki genomik RNA kopyasıİki genomik RNA kopyası Üç viral enzim (proteaz, ters Üç viral enzim (proteaz, ters

transkriptaz ve integraz) içerir.transkriptaz ve integraz) içerir.

Virus kılıfındaki iki viral Virus kılıfındaki iki viral glikoprotein, gp120 ve glikoprotein, gp120 ve gp41, hücrenin HIV gp41, hücrenin HIV infeksiyonu için infeksiyonu için kritiktir.kritiktir.

HIV-1 proviral genomu çeşitli viral proteinleri kodlayan gag, HIV-1 proviral genomu çeşitli viral proteinleri kodlayan gag, pol ve env genleri içerir.pol ve env genleri içerir.

Bu üç standart retroviral gene ek olarak, infeksiyöz viral Bu üç standart retroviral gene ek olarak, infeksiyöz viral partiküllerin sentez ve düzenlenmesini kontrol eden tat, rev, partiküllerin sentez ve düzenlenmesini kontrol eden tat, rev, vif, nef, vpr ve vpu gibi değişik genler de vardır.vif, nef, vpr ve vpu gibi değişik genler de vardır.

Regülatör gen ürünleri HIV-1 patojenitesinde önemlidir ve bu gen etkilerini bloke edecek ajanların geliştirilmesi, tedavide etkili olacaktır.

HIV YapısıHIV Yapısı

HIV-1 moleküler analizi belirli genom parçalarında HIV-1 moleküler analizi belirli genom parçalarında değişiklik gösterdi. Genetik analize göre HIV-1 üç değişiklik gösterdi. Genetik analize göre HIV-1 üç subgruba ayrılmaktadır: M (major), O (outlier) ve N (ne subgruba ayrılmaktadır: M (major), O (outlier) ve N (ne M, ne de O). M, ne de O).

Grup M virus dünyada en yaygındır ve A-K arasında Grup M virus dünyada en yaygındır ve A-K arasında değişik subtipleri vardır. değişik subtipleri vardır.

Değişik subtiplerin dünyada dağılımı da değişiktir.Değişik subtiplerin dünyada dağılımı da değişiktir. Değişimlerin çoğu belirli kılıf protein bölgelerinde Değişimlerin çoğu belirli kılıf protein bölgelerinde

kümelenir. HIV-1’e karşı hümöral immün cevap kümelenir. HIV-1’e karşı hümöral immün cevap kılıftakileri hedef alır ve böyle değişimler tek aşı kılıftakileri hedef alır ve böyle değişimler tek aşı geliştirme açısından problem yaratmaktadır.geliştirme açısından problem yaratmaktadır.

HIV PatogeneziHIV Patogenezi

HIV pek çok dokuyu infekte ettiği halde, HIV HIV pek çok dokuyu infekte ettiği halde, HIV infeksiyonunun iki major hedefi vardır :infeksiyonunun iki major hedefi vardır :

1. İmmün sistem1. İmmün sistem

2. Santral sinir sistemi2. Santral sinir sistemi

HIV PatogeneziHIV Patogenezi

Özellikle hücresel immünitedeki derin Özellikle hücresel immünitedeki derin immünosupresyon, AIDS’in temel bulgusudur.immünosupresyon, AIDS’in temel bulgusudur.

Olay CD4+ T hücrelerinin ciddi kaybı ve yaşayan Olay CD4+ T hücrelerinin ciddi kaybı ve yaşayan helper T hücrelerinin fonksiyonunda bozulmadan helper T hücrelerinin fonksiyonunda bozulmadan kaynaklanır.kaynaklanır.

CD4 molekülü HIV için reseptör etkisindedir ve CD4 molekülü HIV için reseptör etkisindedir ve virusun CD4 molekülü içeren CD4+ T hücresi, virusun CD4 molekülü içeren CD4+ T hücresi, monosit/makrofaj, dendritik hücre ve beyin monosit/makrofaj, dendritik hücre ve beyin mikrogliasına tropizmini açıklar.mikrogliasına tropizmini açıklar.

HIV-Hayat SiklusuHIV-Hayat Siklusu

HIV’in CD4 reseptörü ile bağlanması infeksiyon için HIV’in CD4 reseptörü ile bağlanması infeksiyon için yeterli değildir. HIV kılıfı gp120 hücreye giriş için diğer yeterli değildir. HIV kılıfı gp120 hücreye giriş için diğer hücre yüzey moleküllerine (koreseptör) bağlanmalıdır. hücre yüzey moleküllerine (koreseptör) bağlanmalıdır.

İki kemokin reseptörü, CCR5 ve CXCR4 bu rolde İki kemokin reseptörü, CCR5 ve CXCR4 bu rolde yardımcıdır. yardımcıdır.

İnsan CD4 içeren nonlenfoid hücreler, bu hücrelerde İnsan CD4 içeren nonlenfoid hücreler, bu hücrelerde koreseptör eksprese edilmedikçe HIV ile infekte koreseptör eksprese edilmedikçe HIV ile infekte olamazlar. olamazlar.

HIV-Hayat SiklusuHIV-Hayat Siklusu

Bir defa internalize olduktan sonra virusun RNA Bir defa internalize olduktan sonra virusun RNA genomu ters kopyalama yaparak cDNA (proviral DNA) genomu ters kopyalama yaparak cDNA (proviral DNA) oluşumuna yol açar. oluşumuna yol açar.

Bölünen T hücresinde cDNA sirküler halde nukleusa Bölünen T hücresinde cDNA sirküler halde nukleusa girer ve sonra konakçı genomu ile integre olur. girer ve sonra konakçı genomu ile integre olur.

Bu integrasyondan sonra provirus aylar-yıllarca Bu integrasyondan sonra provirus aylar-yıllarca kromozoma kilitli kalır ve böylece infeksiyon latent hal kromozoma kilitli kalır ve böylece infeksiyon latent hal alır. alır.

HIV-Hayat SiklusuHIV-Hayat Siklusu Proviral DNA Proviral DNA

hücre hücre membranından membranından tam viral partikül tam viral partikül oluşumu ile oluşumu ile tomurcuklanabilirtomurcuklanabilir. . Bu reprodüktif Bu reprodüktif dönem yaygın dönem yaygın viral tomurcuk viral tomurcuk oluşumu ile oluşumu ile birlikte olduğu birlikte olduğu zaman, zaman, hücre hücre ölümüölümüne yol açar.ne yol açar.

T-Hücre İmmünyetmezliği MekanizmasıT-Hücre İmmünyetmezliği Mekanizması

T hücresi üretken infeksiyonu ve infekte hücredeki viral T hücresi üretken infeksiyonu ve infekte hücredeki viral replikasyon, HIV’a bağlı CD4+ T hücresi lizisi yapar. replikasyon, HIV’a bağlı CD4+ T hücresi lizisi yapar.

HIV infeksiyonu gidişinde erken dönemde immün HIV infeksiyonu gidişinde erken dönemde immün sistem ölen T hücrelerini yerine koyar ve CD4+ hücre sistem ölen T hücrelerini yerine koyar ve CD4+ hücre kaybı aldatıcı şekilde düşüktür. kaybı aldatıcı şekilde düşüktür.

Hastalığın daha sonraki döneminde CD4+ T hücre Hastalığın daha sonraki döneminde CD4+ T hücre yenilenmesi kayıp düzeyini karşılayamaz. yenilenmesi kayıp düzeyini karşılayamaz.

CD4+ T hücre kaybı direkt sitoliz dışı nedenlerle de CD4+ T hücre kaybı direkt sitoliz dışı nedenlerle de olmaktadır.olmaktadır.

Kronik T hücre aktivasyonu

İnfekte CD4+ T hücrelerinde viral replikasyon

İnfekte olmamış CD4+T hücrelerinde aktivasyon

İnfekte CD4+ T hücrelerinde HIV peptid ekspresyonu

HIV-spesifik CTL

İnfekte hücre ölümü (virusun sitopatik etkisi)

Aktivasyona bağlı hücre ölümü (apoptoz)

Virus-spesifik CTL ile infekte hücre ölümü

Sonuçta CD4+ T hücre sayısı normalden daha Sonuçta CD4+ T hücre sayısı normalden daha aşağılara düşer ve aşağılara düşer ve periferik kanda periferik kanda CD4+’nın CD4+’nın CD8+’ya oranıCD8+’ya oranı tersine döner tersine döner. Bu oran . Bu oran normalde 1,2-2normalde 1,2-2 iken, iken, AIDS’te 0,5AIDS’te 0,5 kadardır. kadardır.

CD4+ T hücreleri immün cevap CD4+ T hücreleri immün cevap düzenlenmesinde eksen roldedir, bol miktarda düzenlenmesinde eksen roldedir, bol miktarda sitokin yapar: IL-2, IL-4, IL-5, IFN-γ, makrofaj sitokin yapar: IL-2, IL-4, IL-5, IFN-γ, makrofaj kemotaktik faktör ve growth faktör (örn., GM-kemotaktik faktör ve growth faktör (örn., GM-CSF). CSF).

Böylece, bu esas regülatör mekanizma kaybı, Böylece, bu esas regülatör mekanizma kaybı, immün sistemin diğer komponentleri üzerine immün sistemin diğer komponentleri üzerine yayılan etki gösterecektir.yayılan etki gösterecektir.

T-Hücre İmmünyetmezliği Mekanizması

Spontan IL-1, TNF, IL-6 sekresyonunda artım

T hücrelerine antijen sunma kapasitesinde kayıp

Azalan HLA klas II antijen ekspresyonu

Azalan kemotaksi ve fagositoz

Değişen Monosit ve Makrofaj Fonksiyonu

İn vitro B-hücre aktivasyonu için normal sinyallere inatçılık

Yeni antijen veya aşıya de novo antikor cevabında yetersizlik

Hipergammaglobulinemi ve dolaşan immün kompleksler

Poliklonal B-hücre Aktivasyonu

Azalan IL-2 ve TFN-γ yapımı

Pokeweed mitojenle etkilenen B-hücre immünoglobulin oluşumu için azalan hepler fonksiyonu

Spesifik sitotoksisitede azalma

Mitojen, alloantijen ve solübl antijenlere proliferatif cevapta azalma

In Vitro Değişen T-hücre fonksiyonu

Geciken tip hipersensitivitede azalma

Neoplazmlara duyarlılık

Oportunistik infeksiyonlara duyarlılık

Memory T hücre tercihli kaybı

In Vivo Azalan T-hücre Fonksiyonu

Bilhassa CD4+ helper-inducer T-hücre alt grubunun selektif kaybına bağlı CD4:CD8 oranı tersine döner

Lenfopeni

AIDS’de İmmün Sistemin Major Anomalileri

T-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonuT-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonu

CD4+ T hücresi infeksiyonu ve kaybına ek olarak, CD4+ T hücresi infeksiyonu ve kaybına ek olarak, monosit ve makrofaj infeksiyonu da HIV monosit ve makrofaj infeksiyonu da HIV patogenezinde oldukça önemlidir. patogenezinde oldukça önemlidir.

T hücrelerine benzer şekilde HIV ile infekte T hücrelerine benzer şekilde HIV ile infekte makrofajların çoğu dokularda bulunur, fakat periferik makrofajların çoğu dokularda bulunur, fakat periferik kanda yoktur. kanda yoktur.

Belirli dokular, özellikle akciğer ve beyinde Belirli dokular, özellikle akciğer ve beyinde makrofajların %10-50’si infektedir. makrofajların %10-50’si infektedir.

T-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonuT-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonu

Makrofajların HIV infeksiyonunun üç önemli özelliği Makrofajların HIV infeksiyonunun üç önemli özelliği vardır. vardır. Monosit/makrofaj gerçekte virus fabrikası ve rezervuarı gibi Monosit/makrofaj gerçekte virus fabrikası ve rezervuarı gibi

görülür ve konakçı savunmasından büyük oranda korunur. görülür ve konakçı savunmasından büyük oranda korunur. Makrofajlar HIV için, beyin dahil, vücudun değişik Makrofajlar HIV için, beyin dahil, vücudun değişik

bölgelerine götüren güvenli bir taşıt görevi üstlenir. bölgelerine götüren güvenli bir taşıt görevi üstlenir. HIV infeksiyonu geç döneminde, CD4+ T-hücre sayısı HIV infeksiyonu geç döneminde, CD4+ T-hücre sayısı

önemli ölçüde azaldığı zaman bile, viral replikasyonun devam önemli ölçüde azaldığı zaman bile, viral replikasyonun devam ettiği önemli bölgelerden biridir.ettiği önemli bölgelerden biridir.

T-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonuT-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonu

Doku makrofajı aksine, HIV ile infekte dolaşan Doku makrofajı aksine, HIV ile infekte dolaşan monosit sayısı azdır ve konakçı savunmasında monosit sayısı azdır ve konakçı savunmasında önemli sonuçlara ilerleyen ve açıklanamayan önemli sonuçlara ilerleyen ve açıklanamayan fonksiyonel defektler gösterecektir. fonksiyonel defektler gösterecektir.

Bu defektler bozulan mikrobisidal aktivite, Bu defektler bozulan mikrobisidal aktivite, azalan kemotaksi, azalan IL-1 salımı ve en azalan kemotaksi, azalan IL-1 salımı ve en önemlisi T hücrelerine antijen sunumu önemlisi T hücrelerine antijen sunumu kapasitesinde azalmadır.kapasitesinde azalmadır.

T-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonuT-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonu

Makrofajlara ek olarak, iki tip dendritik hücrenin Makrofajlara ek olarak, iki tip dendritik hücrenin (mukozal ve folliküler) HIV infeksiyonunun başlama ve (mukozal ve folliküler) HIV infeksiyonunun başlama ve devamında önemli hedef olduğu gösterilmiştir. devamında önemli hedef olduğu gösterilmiştir.

Mukozal dendritik hücreler virusla infekte olur ve Mukozal dendritik hücreler virusla infekte olur ve CD4+ T hücrelerin infekte olduğu bölgesel lenf CD4+ T hücrelerin infekte olduğu bölgesel lenf nodülüne taşınır. nodülüne taşınır.

Bazı folliküler dendritik hücreler HIV infeksiyonuna Bazı folliküler dendritik hücreler HIV infeksiyonuna duyarlı olduğu halde, dendritik uzantılarının yüzeyinde duyarlı olduğu halde, dendritik uzantılarının yüzeyinde çok sayıda virus partikülü bulunur. Folliküler dendritik çok sayıda virus partikülü bulunur. Folliküler dendritik hücrede lokalize antikorla kaplı virion, hücrenin hücrede lokalize antikorla kaplı virion, hücrenin dendritik uzantıları ile oluşan ağ içinde ilerleyerek dendritik uzantıları ile oluşan ağ içinde ilerleyerek CD4+ T hücrelerinin infekte eder. CD4+ T hücrelerinin infekte eder.

T-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonuT-Hücresi Dışı HIV İnfeksiyonu

Dendritik hücrelerin de etkilenmesi nedeniyle AIDS Dendritik hücrelerin de etkilenmesi nedeniyle AIDS hastalarında derin B-hücre fonksiyon anomalileri de hastalarında derin B-hücre fonksiyon anomalileri de olmaktadır. olmaktadır.

Paradoksik olarak, bu hastalarda poliklonal B-hücre Paradoksik olarak, bu hastalarda poliklonal B-hücre aktivitesine bağlı hipergammaglobulinemi ve dolaşan aktivitesine bağlı hipergammaglobulinemi ve dolaşan immün kompleksler vardır. immün kompleksler vardır.

Spontan olarak aktive B hücre varlığına rağmen, AIDS’li Spontan olarak aktive B hücre varlığına rağmen, AIDS’li hastalar yeni antijenlere antikor yapamaz. Bu durum hastalar yeni antijenlere antikor yapamaz. Bu durum bilhassa T-hücre yardımının olmamasına bağlıdır, fakat bilhassa T-hücre yardımının olmamasına bağlıdır, fakat T-bağımsız antijenlere karşı antikor cevabı da T-bağımsız antijenlere karşı antikor cevabı da baskılanmıştır ve bu nedenle B hücrelerinin diğer baskılanmıştır ve bu nedenle B hücrelerinin diğer defektleri de vardır. defektleri de vardır.

SSS Tutulumu PatogeneziSSS Tutulumu Patogenezi

Sinir sistemi HIV infeksiyonunun major hedeflerinden Sinir sistemi HIV infeksiyonunun major hedeflerinden biridir. Santral sinir sistemindeki makrofaj ve mikroglia, biridir. Santral sinir sistemindeki makrofaj ve mikroglia, monosit/makrofaj çizgisinin hücreleridir ve HIV ile monosit/makrofaj çizgisinin hücreleridir ve HIV ile infekte olan esas hücredir. infekte olan esas hücredir.

HIV’ın beyine infekte monositlerle taşındığına inanılır. HIV’ın beyine infekte monositlerle taşındığına inanılır. Çalışmacıların çoğu nörolojik defisitin viral ürünler ve Çalışmacıların çoğu nörolojik defisitin viral ürünler ve

infekte mikrogliada yapılan solübl faktörlere bağlı infekte mikrogliada yapılan solübl faktörlere bağlı olduğuna inanır. Bunlar arasında IL-1, TNF, ve IL-6 olduğuna inanır. Bunlar arasında IL-1, TNF, ve IL-6 gibi sitokinler yanında gp41’li nöronal hücrede yapılan gibi sitokinler yanında gp41’li nöronal hücrede yapılan nitrik oksit de suçlanmıştır. nitrik oksit de suçlanmıştır.

HIV İnfeksiyonunun Doğal SeyriHIV İnfeksiyonunun Doğal Seyri

HIV infeksiyonu gidişi, HIV ve immün sistem HIV infeksiyonu gidişi, HIV ve immün sistem arasındaki etkileşimlere bağlıdır. Virus-konakçı arasındaki etkileşimlere bağlıdır. Virus-konakçı etkileşimini yansıtan üç faz tanımlanmıştır:etkileşimini yansıtan üç faz tanımlanmıştır:

2.2. Erken - akut fazErken - akut faz

3.3. Orta - kronik fazOrta - kronik faz

4.4. Final - kriz fazı.Final - kriz fazı.

HIV İnfeksiyon Fazları ve Uyan CDC HIV İnfeksiyon Fazları ve Uyan CDC Sınıflama KategorileriSınıflama Kategorileri

Faz CDC SınıflamasıFaz CDC Sınıflaması

Erken, akutErken, akut Grup I.Grup I. Akut infeksiyonAkut infeksiyon

Orta, kronikOrta, kronik Grup II.Grup II. Asemptomatik infeksiyonAsemptomatik infeksiyonGrup III.Grup III. Persistan generalize lenfadenopati Persistan generalize lenfadenopati

Final, krizFinal, kriz Grup IV.Grup IV. Subgrup A.Subgrup A. Konstitüsyonel hastalıkKonstitüsyonel hastalık Subgrup B.Subgrup B. Nörolojik hastalıkNörolojik hastalık Subgrup C.Subgrup C. Sekonder infeksiyonSekonder infeksiyon Subgrup D.Subgrup D. Sekonder neoplazmSekonder neoplazm Subgrup E.Subgrup E. Diğer durumlarDiğer durumlar

CDC: Centers for Disease ControlCDC: Centers for Disease Control

HIV infeksiyonu tipik gidişi. A. Primer infeksiyon sonrası erken dönemde HIV infeksiyonu tipik gidişi. A. Primer infeksiyon sonrası erken dönemde yaygın virus dağılımı ve periferik kanda keskin CD4+ T hücre azalması yaygın virus dağılımı ve periferik kanda keskin CD4+ T hücre azalması vardır. HIV’a immün cevap ile viremi azalır ve uzun bir klinik latentlik vardır. HIV’a immün cevap ile viremi azalır ve uzun bir klinik latentlik perioduna girilir. Bu peryod sırasında viral replikasyon devam eder. perioduna girilir. Bu peryod sırasında viral replikasyon devam eder. Sonraki yıllarda CD4+ T-hücre sayısı giderek azalmaya devam eder ve kritik Sonraki yıllarda CD4+ T-hücre sayısı giderek azalmaya devam eder ve kritik seviyenin altına inilince, oportunistik hastalıklara artan risk ortaya çıkar. seviyenin altına inilince, oportunistik hastalıklara artan risk ortaya çıkar.

B. HIV infeksiyonuna immün cevap. HIV’a sitolitik T lenfosit cevabı ilk B. HIV infeksiyonuna immün cevap. HIV’a sitolitik T lenfosit cevabı ilk infeksiyondan 2-3 hafta sonra ortaya çıkar ve 9-12 haftada zirve yapar. Bu infeksiyondan 2-3 hafta sonra ortaya çıkar ve 9-12 haftada zirve yapar. Bu dönem sırasında virus spesifik CD8+ T hücre klonunda şiddetli yayılma dönem sırasında virus spesifik CD8+ T hücre klonunda şiddetli yayılma olur ve 12. haftada hasta lenfositlerinin %10’dan fazlası HIV spesifik CTLs olur ve 12. haftada hasta lenfositlerinin %10’dan fazlası HIV spesifik CTLs olur. HIV’a immün cevap 12. haftada zirve yapar. olur. HIV’a immün cevap 12. haftada zirve yapar.

Erken-Akut FazErken-Akut Faz

Akut retroviral sendrom HIV infeksiyonuna immün yetkili Akut retroviral sendrom HIV infeksiyonuna immün yetkili erişkinin başlangıç veya primer cevabıdır. erişkinin başlangıç veya primer cevabıdır.

Yüksek seviyede virus oluşumu, viremi ve lenfoid dokulara Yüksek seviyede virus oluşumu, viremi ve lenfoid dokulara yaygın ekilme ile başlangıç karakteristiktir. Buna rağmen, yaygın ekilme ile başlangıç karakteristiktir. Buna rağmen, başlangıç infeksiyon, antiviral immün cevap gelişimi ile kontrol başlangıç infeksiyon, antiviral immün cevap gelişimi ile kontrol altına alınabilir. altına alınabilir.

İnfeksiyonun başlangıcından sonraki 3-6 haftada, kişilerin İnfeksiyonun başlangıcından sonraki 3-6 haftada, kişilerin %40-90’ında viral sendrom gelişir ve 2-4 haftada spontan olarak %40-90’ında viral sendrom gelişir ve 2-4 haftada spontan olarak yatışır. Klinik olarak bu faz self-limited akut hastalıkla birliktedir yatışır. Klinik olarak bu faz self-limited akut hastalıkla birliktedir ve boğaz ağrısı, myalji, ateş, döküntü, ağırlık kaybı, halsizlik gibi ve boğaz ağrısı, myalji, ateş, döküntü, ağırlık kaybı, halsizlik gibi nonspesifik semptomlar nezle benzeri sendrom oluşturur. nonspesifik semptomlar nezle benzeri sendrom oluşturur. Döküntü, servikal adenopati, diyare ve kusma gibi diğer Döküntü, servikal adenopati, diyare ve kusma gibi diğer semptomlar da olabilir.semptomlar da olabilir.

Orta-Kronik FazOrta-Kronik Faz

Orta kronik faz virusun nisbi kontrol evresini yansıtır. Orta kronik faz virusun nisbi kontrol evresini yansıtır. İmmün sistem büyük oranda intaktır, fakat bilhassa İmmün sistem büyük oranda intaktır, fakat bilhassa lenfoid dokuda devamlı HIV replikasyonu senelerce lenfoid dokuda devamlı HIV replikasyonu senelerce sürecektir. sürecektir.

Hastalar asemptomatiktir (Hastalar asemptomatiktir (CDC grup IICDC grup II) veya kalıcı ) veya kalıcı generalize lenfadenopati (generalize lenfadenopati (CDC grup IIICDC grup III) gelişir. Ayrıca ) gelişir. Ayrıca hastaların çoğunda pamukcuk ve herpes zoster gibi hastaların çoğunda pamukcuk ve herpes zoster gibi küçük oportunistik infeksiyonlar vardır. küçük oportunistik infeksiyonlar vardır. Trombositopeni olabilir. Trombositopeni olabilir.

Bu faz 10 sene kadar sürebilir.Bu faz 10 sene kadar sürebilir.

Final-Kriz FazıFinal-Kriz Fazı

Final fazı AIDS’e ilerlemedir. Konakçı savunmasının Final fazı AIDS’e ilerlemedir. Konakçı savunmasının yıkılması, plazmada virusta dramatik artma ve klinik yıkılması, plazmada virusta dramatik artma ve klinik hastalıkla karakterizedir. hastalıkla karakterizedir.

Tipik olarak hastalarda uzun süren ateş (bir aydan fazla), Tipik olarak hastalarda uzun süren ateş (bir aydan fazla), halsizlik, ağırlık kaybı, ve diyare vardır. halsizlik, ağırlık kaybı, ve diyare vardır.

Değişen bir peryoddan sonra oportunistik infeksiyonlar, Değişen bir peryoddan sonra oportunistik infeksiyonlar, sekonder neoplazmlar veya klinik nörolojik hastalık sekonder neoplazmlar veya klinik nörolojik hastalık üzerine biner ve hasta gelişmiş AIDS olarak kabul edilir.üzerine biner ve hasta gelişmiş AIDS olarak kabul edilir.

Tedavi yokluğunda hastaların çoğunda 7-10 sene süren Tedavi yokluğunda hastaların çoğunda 7-10 sene süren kronik faz sonrası HIV infeksiyonu AIDS’e ilerler. kronik faz sonrası HIV infeksiyonu AIDS’e ilerler. Daha uzun veya daha kısa sürelerde ilerleme olabilir.Daha uzun veya daha kısa sürelerde ilerleme olabilir.

Final-Kriz FazıFinal-Kriz Fazı

CD4+ T hücre sayısı belirgin şekilde azalmıştır ve CD4+ T hücre sayısı belirgin şekilde azalmıştır ve milimetre küpte 500’ün altına düşünce semptomlar milimetre küpte 500’ün altına düşünce semptomlar başlar.başlar.

CDC; HIV infeksiyonu sınıflamasını CD4+ hücre CDC; HIV infeksiyonu sınıflamasını CD4+ hücre sayısını esas alarak üç kategoriye ayırmıştır: sayısını esas alarak üç kategoriye ayırmıştır: 1. ≥500/µL1. ≥500/µL 2. 200–499/µL2. 200–499/µL 3. ≤200/µL3. ≤200/µL

Milimetre küpte 200’den az CD4+ T hücresi olan Milimetre küpte 200’den az CD4+ T hücresi olan HIV infekte kişiler AIDS olarak kabul edilir.HIV infekte kişiler AIDS olarak kabul edilir.

AIDS Klinik BulgularıAIDS Klinik Bulguları

HIV infeksiyonu klinik bulguları hafif akut hastalıktan, HIV infeksiyonu klinik bulguları hafif akut hastalıktan, ciddi hastalığa kadar değişir. Klinik bulgular ve ciddi hastalığa kadar değişir. Klinik bulgular ve oportunistik infeksiyon dünyanın farklı bölgelerinde oportunistik infeksiyon dünyanın farklı bölgelerinde farklı seyreder. farklı seyreder.

Tipik olarak HIV-infekte kişiler Afrika’da hızlı seyreder Tipik olarak HIV-infekte kişiler Afrika’da hızlı seyreder ve hastalar kısa yaşar. ve hastalar kısa yaşar.

ABD’de tipik erişkin AIDS hastasında ateş, ağırlık ABD’de tipik erişkin AIDS hastasında ateş, ağırlık kaybı, diyare, generalize lenfadenopati, multipl kaybı, diyare, generalize lenfadenopati, multipl oportunistik infeksiyon, nörolojik hastalık ve vakaların oportunistik infeksiyon, nörolojik hastalık ve vakaların çoğunda sekonder neoplazmlar vardır çoğunda sekonder neoplazmlar vardır

Erkekte anal karsinom

Uterus serviksi invaziv kanseri

Primer beyin lenfoması

B-hücreli non-Hodgkin lymphomas

Kaposi sarkomu

NEOPLAZMLAR

Progressif multifokal lökoensefalopati

Varisella-zoster virus (lokalize veya yaygın)

Herpes simpleks virus (lokalize veya yaygın)

Sitomegalovirus (pulmoner, intestinal, retinit, veya SSS infeksiyonu)

Viral İnfeksiyonlar

Salmonella infeksiyonları, yaygın

Nokardiozis (pnömoni, menenjit, yaygın)

Mikobakteriozis (atipik, örn., M. avium-intracellulare, yaygın veya akciğer dışı; M. tuberculosis, pulmoner veya akciğer dışı)

Bakteryel İnfeksiyonlar

Histoplasmozis (yaygın)

Koksidiomikozis (yaygın)

Kriptokokkozis (SSS infeksiyonu)

Kandidiazis (ezofageal, trakeal veya pulmoner)

Fungal İnfeksiyonlar

Tokzoplazmozis (pnömoni veya SSS infeksiyonu)

Pnömositozis (pnömoni veya yaygın infeksiyon)

Kriptosporidiozis veya isosporidiozis (enterit)

Protozoal VE Helmintik İnfeksiyonlar

İNFEKSİYONLAR

HIV İnfeksiyonlu Hastada Bulunan ve AIDS’i Tanımlayan Oportunistik İnfeksiyonlar ve Neoplazmlar

AIDS-MorfolojiAIDS-Morfoloji

Dokulardaki anatomik değişiklikler, beyin lezyonları Dokulardaki anatomik değişiklikler, beyin lezyonları hariç, spesifik ve diagnostik değildir.hariç, spesifik ve diagnostik değildir.

Genel olarak Genel olarak AIDS patolojik bulguları yaygın AIDS patolojik bulguları yaygın oportunistik infeksiyon ve tümörlerdir.oportunistik infeksiyon ve tümörlerdir.

AIDS’li hastada santral sinir sistemi tutulumu sık ve AIDS’li hastada santral sinir sistemi tutulumu sık ve önemlidir. Otopside %90 nörolojik tutulum vardır. önemlidir. Otopside %90 nörolojik tutulum vardır. Nöropatolojik değişiklik olarak self-limited Nöropatolojik değişiklik olarak self-limited meningoensefalit, aseptik menenjit, vakuoler myopati ve meningoensefalit, aseptik menenjit, vakuoler myopati ve progressif ensefalopati görülür.progressif ensefalopati görülür.

Pnömosistis karinii

CMV

Kriptokokküs neoformans

Kaposi sarkomu

B-hücreli lenfoma

Serviks karsinomu

Aşı çalışmaları vardır, ancak hala yetersizdir.Aşı çalışmaları vardır, ancak hala yetersizdir. Tedavi girişimleri vardır ve bazan çok Tedavi girişimleri vardır ve bazan çok

başarılıdır.başarılıdır. ANCAK AIDS KONUSUNDA ANCAK AIDS KONUSUNDA

YAPILABİLECEK EN ÖNEMLİ GİRİŞİM YAPILABİLECEK EN ÖNEMLİ GİRİŞİM HALA KORUYUCU YÖNTEMLERDE HALA KORUYUCU YÖNTEMLERDE

ODAKLANMAKTADIR.ODAKLANMAKTADIR.