Upload
others
View
27
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014, p. 1119-1140, ANKARA-TURKEY
HADÎSLERİN ÖĞRETİLMESİNDE ÇİZGİLERDEN YARARLANMA: “KIRK HADÎS KIRK ÇİZGİ1” ÖRNEĞİ*
Mustafa IŞIK**
ÖZET
Hadîs Tarihi sürecinde, hadîslerin öğretilmesini sağlamaya yönelik
bazı ilimler doğmuştur. Garîbu’l-Hadîs, Fıkhu’l-Hadîs, Muhtelifu’l-Hadîs, Esbâbu Vurûdi’l-Hadîs gibi.
Biz ‘dijital kuşak’ olarak adlandırılan genç nesillere hadîs
öğretmede çizgiler kullanabiliriz. Dijital kuşaklar, okuyarak öğrenemez
çünkü bunlar daha çok görsel öğrenmektedirler. Bunlar ‘twitter kuşağı’
olup kapasiteleri140 karakterlik kısa mesajlardır.2
Onlar okuyarak değil seyrederek (görsel okuyarak)
öğrenmektedirler. Bu nedenle, görsel yöntemlerle bu nesile ulaşmamız
gerekir. Sonuç olarak, bu hadîs öğretimde çizgileri kullanmak bir
avantajdır.
Çizgilerin kullanımı 2000'li yıllarda Eğitim Bakanlığı Müfredatı’na
dâhil edilmiştir. Çizgiler ağırlıklı olarak, fizik, tarih, coğrafya vb. derslerin öğretiminde, orta öğretim müfredatında kullanılmaktadır.
Çizgilerin eğitime uygulanması konusunda bazı üniversitelerde,
yüksek lisans programlarında tezler hazırlanmıştır.
'Görsel okuryazarlık' muhatapları olan genç nesiller, tarih,
coğrafya, fizik gibi derslerde, görsel okumadan yararlanmaktadırlar.
Soyut kavramların öğrenilmeye başlandığı 13 yaş ve sonrasında
lise müfredatına hadîslerin görsel okunmasını öğretime dâhil etmek
gerekir.
Çağdaş çizgi sanatçısı Hasan Aycın, 2005 yılında ‘Kırk Hadîs Kırk
Çizgi’ albümünü yayınlamıştır. Bu albüm, böyle bir çalışmanın somut
bir örneğidir. Bu yazıda, hadîslerin daha iyi anlaşılması ve ifade edilmesi için onun bu albümünü inceleyeceğiz.
Anahtar Kelimeler: Hadîs, öğretim, çizgiler, görsel okuma.
1 H. Aycın, Kırk Hadis Kırk Çizgi, İstanbul, 2008. *Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu
tespit edilmiştir. ** Yrd. Doç. Dr. Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, El-mek: [email protected] 2 http://en.wikipedia.org/wiki/Twitter, (erişim tarihi: on April 24, 2014).
1120 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
USING OF DRAWINGS IN TEACHING OF HADITH: SIMPLE OF “THE FORTY HADIHT AND FORTY DRAWINGS”
ABSRACT
In the past, some methods were used for teaching of hadith;
Garîbu’l-Hadith, Fıkhu’l-Hadith, Muhtelifu’l-Hadith, Esbâbu Vurûdi’l-
Hadith.
But, now we can use drawings for teaching of hadith to the young generation who are called ‘digital natives’. Because digital natives are
more of visual learners and cannot learn by reading. It is a ‘twitter
generation’ with max 140 character capacity.3
Therefore, we must reach this generation through visual methods
since they just watch, not read. As a result, it is an advantage to use drawings for teaching of Hadith.
The use of drawings is included into the curriculum of Ministry of
Education in 2000s.
The young generations who are the interlocutors of ‘visual reading’
benefit from visual literacy in lessons such as history, geography,
physics.
In some universities, some master programs were established to
teach the use of drawings in education.
Drawings are heavily used in teaching of physics, history,
geography etc in the curriculum of secondary education.
Since understanding of the subjective things start at thirteen years of age, it is best to include teaching of hadiths in the high school
curriculum.
Contemporary drawing artist Hasan Aycın drew forty hadith and
forty lines & drawings in 2005. This album is a concrete example of
such a study. In this article, we will examine his album for the better
understanding and expressing of the hadith.
Key Words: Hadith, teaching, drawings, visual reading.
Amaç
Sünnet’i bir dünya görüşü haline getirmenin sadece hadîs ilmi tarafından ve sadece klasik
hadîs kültürüne dayanarak yerine getirilebilecek bir iş olmadığı; sünnetin kapsadığı alanlarla ilgili
çağdaş disiplinler ile hadîs ilmi arasında ortaklaşa çalışmaların başlatılması gerektiği
dillendirilmektedir.4 Buna sanatı da eklemek mümkündür.
Dijital teknolojide görülen dev gelişmeler, pek çok konuda görselliği öne geçirmektedir.
Günümüz dünyasında öğrenci görsel bilgi ile günlük yaşantısında, televizyon, bilgisayar, cep
telefonu ve tablet gibi teknolojik ürünlerle sürekli karşı karşıya gelmektedir. Öğrencilerin bu
3 http://en.wikipedia.org/wiki/Twitter, (erişim tarihi: on April 24, 2014). 4 M. H. Kırbaşoğlu, İslâm Düşüncesinde Sünnet, Ankara, 1993, s. 126-128; M. Görmez, Sünnet ve Hadisin Anlaşılması
ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu, Ankara, 2000, s. 200; İ.H. Ünal, Hadîs, 2003, Ankara, s. 86.
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1121
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
gördükleri görselleri anlamlı bir şekilde yorumlayıp, bunları eleştirebilmesi ve bunlardan anlamlı
bir bütün oluşturabilmesi oldukça önemlidir. Bu yüzyılda okuryazar olmak, sadece okuma yazmayı
bilmek değil; görsellerin de okunup, yorumlanmasını gerektirmektedir. Dijital teknoloji ürünlerinin
çocukların elinde oyuncak haline geldiği bir süreçte görsellikten yararlanma yollarını ihmal etmek
doğru olmaz gibi görülmektedir. Beş yaşından itibaren, bir günde birçok görsel mesajla karşılaşan
çocuğa her görsel öğe bir mesaj vermektedir. Dinin konusu daha çok ‘soyut kavramlar’ olduğu için
bu konuda, yaş dilimi önemlidir. Zaten bu çalışma, soyutun kavranmaya başladığı on üç yaş ve
yukarısını ‘hedef kitle’ görmek düşüncesindedir. Hadîs anabilim dalı özelinde konuyu ele alan
araştırmamız, resmî müfredat programında III+4 kuşağında gündeme gelmektedir. Bu yüzden
soyutun somutlaştırılmasında ortaya çıkacak ‘soyutu kavrama yaşı’, sorun teşkil etmeyecektir.
Aslında görsellik yeni bir şey değildir ancak teknolojik imkânlarının sunduğu ekonomik ve
yaygın araçlar görselliği yaygın hale getirmiştir. Geçmişte hüsnü hat levhalarının -hadîs özelinde-
gerçekleştirdiği görsel işlevi günümüz imkânlarıyla daha geniş alanlara yaymak mümkündür.
Metnin ilerleyen bölümlerinde temas edileceği üzere, 2000’li yıllar sonrasında, çizgi sanatının
eğitim/öğretimde kullanılmasına ilişkin akademik düzeyde yoğun çalışmalar yapıldığı
görülmektedir.5
Bu çalışmaların özelde hadîs öğretimine uyarlanması için ne yapabiliriz?
Başlangıçta bu soruya cevap olarak, çağdaş çizer Hasan Aycın’ın yaptığı Kırk Hadîs Kırk
Çizgi çalışmasının bu tip bir gayretin somut bir örneği olduğu söylenebilir.
Araç
Karikatür olgusu, 2000’li yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Programı’na girmiş;6
karikatürün eğitim/öğretimde kullanılması konusunda üniversitelerde tezler yapılmıştır.
Kaynaklarda görüleceği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’nca periyodik olarak yayınlanan
Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Şubat-2007 sayısını ‘Eğitimde Karikatür Olgusu’na
ayrılmıştır. Bu girişimin bir anlamı olduğunu düşünüyor ve mevcut verilerden yararlanmak
istiyoruz.
Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi verilerine baktığımızda, 2000’li yıllarda bu
konuda yapılmış pek çok tez olduğunu görüyoruz.7 Karikatür, görsel çizgi olduğundan ‘görsel
5 Araştırmamız sırasında kullandığımız veya işaret ettiğimiz kaynakların ötesinde
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/Search, (erişim tarihi: 30.09.2013) linkine bakıldığında ‘sanat, karikatür, görsel
okuma’ anahtar kelimeleriyle girildiği zaman bu çalışmalar görülecektir. 6 Komisyon, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ankara, 2011, s. 41, 47; Ayrıca bkz. P. Bayhan-İ. Artan, Çocuk Gelişimi ve
Eğitimi, İstanbul, 2004, s. 97; Komisyon, İlköğretim Türkçe Dersi (6.7.8. sınıflar) Öğretim Programı, Ankara, 2006, s.
29, 35, 56, 286; H. Topuz, “İletişimde Karikatür ve Toplum”, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Ankara, 2007,
cild: 7, sayı: 8, s. 22. 7 Mesela, S. Avşar, Tarih Öğretiminde Karikatür İmgesi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, (basılmamış
yüksek lisans tezi), Ankara, 2007; E. Durualp, İlköğretimde Sosyal Bilgiler Öğretiminde Karikatür Kullanımı, Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, (basılmamış yüksek lisans tezi), Ankara, 2006; B. Durmaz, Yapılandırıcı Fen
Öğretiminde Kavram Karikatürlerinin Öğrencilerin Başarısı ve Duyuşsal Özelliklerine Etkisi: “Muğla İli Merkez İlçe
Örneği”, (basılmamış yüksek lisans tezi), Muğla Üniversitesi FBE, Muğla, Haziran 2007; Ö. Üstün, Ortaöğretim Üçüncü
Sınıfta Türk Dili ve Edebiyatı Dersinde Karikatür Kullanımının Yazılı Anlatım Öğretimine Etkisi, Çanakkale On sekiz
Mart Üniversitesi SBE (basılmamış yüksek lisans tezi), Çanakkale, 2007; I. Özalp, Karikatür Tekniğinin Fen ve Çevre
Eğitimde Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma, Celal Bayar Üniversitesi FBE. (basılmamış yüksek lisans tezi),
Manisa, 2006; S. A. Coşkun, Fen Bilgisi Öğretiminde Karikatür Kullanımının Başarı, Motivasyon ve Tutumlar Üzerine
Etkisi,: Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, (basılmamış Yüksek Lisans tezi), Isparta, 2009; N.
Akyıldız, Coğrafya Öğretiminde Karikatür Materyali Kullanımının Öğrenci Başarısına Etkisi, Marmara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü, (basılmamış yüksek lisans tezi) 2010; G. Alkan, Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kavram
Karikatürlerinin Öğrenci Başarısına Etkisi, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (basılmamış yüksek lisans
tezi), Niğde, 2010.
1122 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
okuma’ kavramıyla ilgilidir. Girişte kısa bilgi vereceğimiz. ‘görsel okuma’ kavramı da karikatür ve
teknolojik gelişmelerin görsel ağırlıklı olması nedeniyle, son yıllarda daha çok dillendirilmektedir.
Kırk Çizgi Kırk Hadîs örneği, bir çocuk dergisi tarafından, hedef kitle 9-13 yaş arası
çocuklar seçilip her sayıda bir çizgi hadîs olarak yayınlanmıştır. Soyutu kavrama sorunu olan
çocuklar için henüz erken olan bu girişim; herkese, albüm şeklinde sunulmuştur. Kısa sürede
birçok baskı yapan ve İngilizce, Arnavutça ve Gürcü dillerine çevrilen bu albüm, çizginin
evrenselliğini hadîsin evrenselliği ile birleşerek Müslümanların hizmetine girmiştir.
Bu makalede, hadîslerin daha iyi öğretilmesi bağlamında karikatür sanatından yararlanma
yani ‘görsel okuma’ hususunda Kırk Hadîs Kırk Çizgi çalışmasında yer alan bazı hadîslerin
incelenmesi amaçlanmıştır.
Giriş
Hadîs Metodolojisi Rivâyetu’l-Hadîs ve Dirâyetu’l-Hadîs olmak üzere ikiye ayrılır.
Dirâyetu’l-Hadîs daha çok hadîsin metin kısmıyla ilgilenir.8 Hadîs metninin daha iyi anlatılması
için geliştirilmiş ilimler bu kategori içindedir.
Genel olarak hadîsleri daha iyi anlatmakla ilgili geleneksel hadîs ilimleri9 hakkında kısaca
bilgi verecek olursak;
1-Garîbu’l-Hadîs, hadîs metninde bulunan ve herkes tarafın bilinemeyecek olan kapalı
lafzın açıklanmasıdır.10 Hadîste bilinmeyen kelimeler şeklinde hazırlanmış bir sözlük
konumundadır.
2-Fıkhu’l-Hadîs, Hz. Peygamberin hadîsi söylemedeki amacını iyi kavramaktır.11 Fıkhî
mezheplerin doğuşunu hazırlayan nedenler büyük ölçüde fıkhu’l-hadîse dayanır.12 Mezhepler daha
çok ahkâm hadîsleriyle ilgilenir fakat fıkhu’l-hadîs, bütün hadîsler için geçerlidir.
Hadîsi, hadîste Hz. Peygamber’in ne demek istediğini anlayabilmek çok önemlidir. Kimi
ayetlerde olduğu gibi bazı hadîs metinlerini anlama farkı dinde itikadî ve fıkhî mezheplerin
doğmasına sebep olmuştur. Metni bilmekten çok anlamak önemli olduğundan; Hadîsin kabulünde
tercih söz konusu olduğunda, fakîh râvinin rivayetini tercih, Hanefi mezhebinin temel görüşüdür.13
3-Muhtelefu’l-Hadîs, ilk bakışta çelişiyor gözüken fakat incelendiğinde öyle olmadığı
anlaşılan hadîslerle uğraşan ilme denir.14
4-Esbâbu Vurûdi’l-Hadîs, Hadîslerin söyleniş sebeplerinin açıklanmasıdır.15 Sözün neden,
nerede ve niçin söylendiği bilindiğinde anlaşılması daha kolay olur. Konuyla ilgili olarak Suyûtî ve
8 N. Itr, Menhecu’n-Nakdi’l-Hadîs, Dımaşk, 1985, s. 30, 32. 9 Burada geleneksel klasik hadis ilimlerinin hepsini değil; anlamayı hedef alan bazı ilimleri zikrediyoruz. 10 Hâkim Nisâbûrî, Marifetu Ulûmi’l-Hadis, haz. H. Mu’zam, Beyrut, t.y. s. 88; İbn Salâh, Ulûmu’l-Hadis, thk. N. Itr,
Medine, 1966, s. 245; Itr, s. 332; Literatür hakkında geniş bilgi için bkz. M. Kettanî, Hadis Literatürü, çev. Y. Özbek,
İstanbul, 1994, s. 330-335; Garîbu’l-Hadis hakkında geniş bilgi için bkz. Görmez, s. 110-117. 11Hâkim, Marife, s. 63; Ünal, Hadîs, s. 83; Fıkhu’l-Hadîs hakkında geniş bilgi için bkz. Görmez, s. 102-110; Ö. Özpınar,
Hz. Peygamber ve Hadislerini Anlamak, İstanbul, 2012, (Kitabın tamamı bu konuyla ilgili olduğundan sayfa numarası
verilmemiştir.) 12 M. Avvame, Eseru’l-Hadisi’ş-Şerif fi İhtilafi’l-Eimmeti’l-Fukaha, Medine, 1988; Bu eser Türkçeye çevrilmiştir.
İmamların Fıkhî İhtilaflarında Hadislerin Rolü, Çev. M.H. Kırbaşoğlu, İstanbul, 2007. (Kitabın tamamı bu konuyla ilgili
olduğundan sayfa numarası verilmemiştir.) 13 İ.H. Ünal, İmam Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Ankara, 1994, s. 193. 14 İbn Kuteybe, Te’vil-i Muhtelefi’l-Hadîs, Beyrut, 1973 (Kitabın tamamı bu konuyla ilgili olduğundan sayfa numarası
verilmemiştir.) İbn Salâh, s. 257; Itr, s. 337; İ. L. Çakan, Hadislerde Görülen İhtilaflar ve Çözüm Yolları, İstanbul, 1982
(Kitabın tamamı bu konuyla ilgili olduğundan sayfa numarası verilmemiştir.) Literatür hakkında geniş bilgi için bkz.
Kettanî, s. 336-338.
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1123
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
İbn Hamza’nın eserleri vardır.16 Bu iki eserden yararlanılarak Türkçe yazılan Hadîsler ve Ortaya
Çıkış Sebepleri17 adlı eser, doğrudan Türk okuyucusuna hitap etmektedir.
Temel İslâm bilimleri içinde hadîs ilmi müstakil bir ilim olsa da tefsir, fıkıh, kelâm gibi
bilimlerden bağımsız değildir. “Sünnetin, hadîs ilminin tekelinde olması da söz konusu değildir.”18
Nitekim “Hadîs ve sünneti anlamak için, yeni bir metodoloji arayışı içinde olan bilginler, sosyal
bilimlerden istifâde edilmesi gerektiğini önemle vurgulamışlardır.”19 Hadîs ilminde sosyal
bilimlerden ve sanat türlerinden yararlanma fikri çağımızda daha fazla dillendirilmekte; disiplinler
arası bir çalışmaya gidilmesi zorunlu görülmektedir.20
Hadîslerin daha iyi anlatılması konusunda, ilgisi ölçeğinde, sanat dallarından da
yararlanmak gerekir. Geçmişte hüsnü hat sanatı bağlamında âyet ve hadîsler mimarî eserlerin
uygun mekânları alt yapı kabul edilerek yazılmıştır. Kitap sayfaları levha gibi kullanılarak zamanın
albümleri oluşturulmuştur. Yazının görsel sanata dönüştürüldüğü bu levhalar seyredilmiştir. Çünkü
kendisi meşhur bir hattat olan Kazasker İzzet Efendi (ö.1876) “Hüsn-ü hattı okumak, lâleyi
koklamak gibidir”21 demiştir.
Karikatür görsel bir sanat olmakla birlikte mesaj verme konusunda yazıya benzemektedir.
Karikatür, diğer sanatlar içinde aldığı yeri bir şekille hatırlatmak isteriz. Aşağıdaki şekilde
görüleceği üzere sanat, ayrıntılı bir gruplandırma ile algısal, kavramsal, algısal ve kavramsal olmak
üzere üç kategoriye ayrılmaktadır. Algısal sanat ise görsel, işitsel, görsel ve işitsel olmak üzere üçe
ayrılmaktadır. Hat sanatı görselin iki boyutlu kısmına girmektedir. Karikatür ise, algısal-kavramsal
bölümün görsel-kavramsal kısmında görüntü sanatları dalında yer almaktadır.22 Bu manada, ele
aldığımız çizgilere anlamın görseli ya da kavramsal karikatür diyebiliriz.
Edebiyat içinde şiir kavramsal-yazılı sanat dallarından biridir. Hz. Peygamber, şiirle
kendisine saldırana, şâir Hassan b. Sabit’i (ö.60/680) övüp özendirmek ve dua etmek suretiyle,
şiirle karşılık verdirmiştir. “Hassân, Hz. Peygamberi, ashabını ve İslâm dinini müşriklerin
hicivlerine karşı şiirleriyle savunduğu için şairu’n-Nebî unvanıyla tanınmıştır.”23 O’na şiirle
saldıran kişi, kendini yine şiirle affettirmiş; bu olaydan Kasîde-i Bürde24 gibi bir şaheser
doğmuştur.
15 Itr, s. 334. 16 C. Suyutî, Esbâbu Vurûdi’l-Hadis =el-Lum‘a fî Esbâbi’l-Hadis, (thk. Yahya, İ. A.) Beyrut, 1984, (Kitabın tamamı bu
konuyla ilgili olduğundan sayfa numarası verilmemiştir.) İbn Hamza Hüseynî, el-Beyan ve’t-Ta‘rif fi Esbâb-ı Vürudi’l-
Hadîs, Beyrut, 1982 (Kitabın tamamı bu konuyla ilgili olduğundan sayfa numarası verilmemiştir.) 17 S. Cihan, Hadisler ve Ortaya Çıkış Sebepleri, Ankara, 2008 (Kitabın tamamı bu konuyla ilgili olduğundan sayfa
numarası verilmemiştir.) 18 Kırbaşoğlu, s. 126. 19 Görmez, s. 200; Ayrıca bk. Kırbaşoğlu, s. 126-128. 20 Bkz. N. Yatkın, Hadisi Anlamada Yöntem, İstanbul. 2013, s. 18-19. 21 M. Z. Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB. İstanbul, 1993, II/97. 22 http://www.felsefeekibi.com/sanat/yazilar/yazilar_sanatlarin_bolumlenmesi.html, Erişim tarihi: 21.07.2012. (Bkz.
Şekil:1) 23 Bkz. Elmalı, E., “Hassân b. Sâbit”, DİA, İstanbul, 1997, XVI/399-400. 24 Kâ‘b b. Züheyr'in (ö.24/645) Hz. Peygamber'e sunduğu ünlü kasidesi için bkz. K. Demirayak, “Kasidetü’l-Bürde”,
DİA, İstanbul, 1995, 24/566-567.
1124 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Hüsnü hat ‘algısal-görsel-çift boyutlu’ bir sanat olması hasebiyle, geçmişte bu sanattan
yararlanılmış; hadîs metinleri kitabelere, mabed duvarlarına, levhalara, kitaplara sanatkârane bir
şekilde yazılmıştır.25 Böylece bu hadîs metinleri estetik, okuma ve anlama bakımından gündemde
kalmış; mesaj vermişlerdir. Bu metinlerin sanatkârane bir şekilde insanlara sunulmasının faydaları
olmuştur. Ancak hadîste çizgi sanatından yararlanma fikri yeni bir düşüncedir; bu yüzden bazı
tepki ve direnişleri beraberinde getirecektir. Bunu normal karşılıyor ve ‘görsel okuma’ becerisi ders
müfredatına konulan kuşakların şu anda üniversitede okuduklarını hatırlatmak istiyoruz.
Asrımızda karikatür krizi26 diye uluslararası düzeyde bir hâdise meydana gelmiştir.
Medyadaki yankıları ve verilen tepkiler27, az-çok, bilinmektedir. Yarın tekrar bir kriz daha
doğabilir. Allah Rasûlü’nün sözlerini çizgiyle öğrenir, öğretir; gündemde tutabiliriz. Karikatür bir
sanattır. Bilim ve sanatın etkinliği için ‘iki ucu keskin bir bıçak’ benzetmesi yapılmaktadır.
Karikatür sanatını olumlu yönde kullanmamak; karikatürün gücüyle İslâm’a yapılan saldırıya başka
yöntemlerle cevap vermeye çalışmak ‘düşmanın silahıyla silahlanmamak’ olur. Yukarıda şiir
konusunda geçtiği üzere, Hz. Peygamber’in metoduyla örtüşmez.
Hadîsleri öğretmede çağın imkânlarından tam anlamıyla yararlandığımız söylenemez.
Mesela, Allah Elçisi’nin kuma çizerek anlattığı ‘insan-emel-ecel’ konulu hadîsi -telif, tercüme ve
şerhler dâhil- hâlâ profesyonel bir çizimle ortaya konamamıştır.28
25 Kültür Bakanlığı’nın çıkardığı Kırk Hadis albümü, hadislerin hüsnü hat ölçüsünde, sanatkârane bir şekilde
sunulmasının somut bir örneğidir. A. Karahan, Kırk Hadis, Ankara, 1986. 26 2005 yılında Danimarka’nın Jyllands Posten gazetesinin açtığı Hz. Muhammed karikatürleri yarışması karikatür krizi
doğurmuş; 100’den fazla kişi ölmüştü. 2010 yılında Norveç’te Dagbladet gazetesi bu karikatürleri tekrar yayınlamıştır.
İnternet, arama motorlarında bu haberlerin kaynaklarına ve ayrıntısına ulaşmak mümkündür. Bkz.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Danimarka_Karikat%C3%BCr_Krizi, erişim tarihi: 25.07.2012. 27 Bu krizin Türkiye toplumundaki yansımalarını inceleyen bilimsel bir anket çalışması için bkz. V. Uysal-A. Ayten ,
‘Karikatür Krizi Bağlamında Yerel-Evrensel Tutumlar ve Dindarlık’, M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 29 (2005/2), 27-
40. 28 Buhârî, Sahih, VII/171, (Rikak 3), Çağrı, İstanbul, 1992; İbn Mâce, Sünen, II/1414 (Zühd 27), Çağrı, İstanbul, 1992;
Darimî, Sünen, I/700 (Rikak, 20), Çağrı, İstanbul, 1992; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/293, 316, 385, 435, 465, III/397,
Çağrı, İstanbul, 1992; Ramehurmuzî, Kitabu Emsali’l-Hadis, s. 108-109, Beyrut, 1988; (Hadis metni şöyledir: "Rasûl
(s.a.s.) bir gün değnekle kuma bir kare çizdi. Sonra, ortasına bir çizgi çekti, onun dışında da bir çizgi çizdi. Bu hattın
ortasından itibaren bu ortadaki hatta dayanan bir kısım küçük çizgiler attı. Bu çizdiklerini şöyle açıkladı: “Şu çizgi,
Şekil 1
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1125
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Hadîs/sünneti anlatmada sosyal bilimlerden yararlanmayı özellikle dile getirenlerden
Kırbaşoğlu “Sünnetin bir dünya görüşü ve zihniyet olarak ortaya konması gereğini kavramış olan
ve dikkatleri buna çekenler, günümüzün klasik anlamdaki hadîs âlimlerinden ziyade hadîs dışında
çeşitli alanlarda çalışmakta olan ilim ve özellikle fikir adamlarıdır”29 demektedir. Nitekim çağdaş
çizer Hasan Aycın’ın yaptığı ‘Kırk Hadîs Kırk Çizgi’30 çalışması da bu tip bir gayretin somut
örneğidir.
Anladığımız kadarıyla hadîsler, Hz. Peygamber ve sahabîleri arasındaki iletişimin sonraki
kuşaklara aktarılmasını sağlayan metinlerdir. Bu diyalog, metinler halinde, yine sahabelerin diliyle
bize ulaşmıştır. Beden dilinde “Bir iletişimin yapılandırılmasında ortalama olarak kelimeler % 10,
ses tonu % 30 ve beden dili % 60 rol oynar.”31 denilmektedir. Görüldüğü gibi, metnin yeri son
derece az olmaktadır. Bunu çoğaltmanın yollarından biri de görselliği devreye sokarak; anlama ve
anlatmayı somutlaştırmaya çalışmaktır.
Çizginin yabancı dili olmayacağından; verilen mesajı anlama sorunu yoğun bir şekilde
yaşanmayacaktır. Nitekim örnek gösterdiğimiz ‘Kırk Çizgi Kırk Hadîs’ albümü kısa sürede birçok
yabancı ülkede yayınlanmış olması32 bunun somut bir delili sayılabilir.
Karikatür Kavramı Üzerine Kısa Bir Alt-Yapı Çalışması
Türk Dil Kurumu ve Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü’nde, Fransızca bir kelime
olan (caricature) karikatür: ‘İnsan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı bir biçimde
belirten, düşündürücü ve güldürücü resim’33 olarak tarif edilmiştir.
Karikatürün çok çeşitli tanımları yapılmakta; çizgi, abartı, düşünce, mizah gibi unsurlar
bunların içinde yer almaktadır. Ancak çizgi, bunların içinde ortak paydadır. ‘Karikatür sanatı son
çözümlemede, bir çizgi sanatıdır.’34 Biz, bu anlamını esas alıyoruz. Nitekim çizer Hasan Aycın, bu
çalışmasına Kırk Hadîs Kırk Çizgi adını vermiştir. Yani çizgiler kullanılarak resimler yapılmıştır.
Bu çalışma, bildiğimiz kadarıyla, sahasında bir ilktir.
Çizgi sanatı uzmanları tarafından “Karikatür yeni bir sanat… Her yeni sanat gibi kendisini
oluşturdukça tanımı da değişmekte, yeni sanatçılar devir devir yeni ufuklar açmakta bu sanata.”35
denilmektedir. Karikatür bir sanat olunca, onun sanat unsurları içermesi kaçınılmaz olmaktadır.
Biz, açılan bu yeni ufuklardan birinin de bu çizgi hadîs albümü olduğunu düşünüyoruz. Bu
albümden yararlanarak, ilköğretim ve sonrasında, bazı hadîslerin daha iyi öğretilmesini somut
örneklerle ortaya koymaya çalışacağız.
insandır. Şu, onu kuşatan kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan çizgi de insanın emelidir. Emel çizgisini kesen şu
küçük çizgiler de başa geleceklerdir. Bu oklardan biri hedef saparak insana değmese bile öteki değer. O da değmezse
ecel oku değer.” buyurdu). Şekiller için bkz. İ. Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, Tercüme ve Şerhi, İstanbul, t.y: II /470. 29 Kırbaşoğlu, s. 126. 30 H. Aycın, Araştırmamıza örnek aldığımız albümün yayıncısı olarak Eğitim Danışmanlığı Araştırmaları Merkezi, bu
çalışmasını çıkarttığı çocuk dergisinde, her sayıda bir kare olarak yayına başlamış; bir yıl sonunda ‘hedef yaş grubunca
yeterince çekici olmadığı’ anlaşılınca çizgiler albüme dönüştürülmüştür. 1. baskısını Eylül-2007, 2. baskısını Mart -2008,
3. baskısını Haziran-2008’de yapmıştır. 31 N. Hortaçsu, İnsan İlişkileri, Ankara, 1997, s. 31. 32 Eylül 2007’de basılan albümün Arnavutça baskısı, Mart-2008’de; Gürcüce (4. Baskı) 2011’de yapılmıştır. 40 civarında
diğer Türk ve dünya dillerine çeviri programa alınmıştır. 33 Komisyon, Türkçe Sözlük, Ankara, 1988, II/802. 34 Komisyon, Başlangıçtan Bugüne Türk Karikatürü, İstanbul, 1971, s. 6. 35 Başlangıçtan Bugüne Türk Karikatürü, s. 6.
1126 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Karikatürün Eğitim/Öğretimde Kullanılması
Eğitim-öğretimde görselliğin etkili oluşu yeni bir buluş değildir. Hadîs Edebiyatı’nda çok
kullanılan ‘Duymak, görmek gibi değildir’36 sözü bunun belgesidir. Ancak görselliğin öneminin
son yüzyılda daha da arttığı, dijital teknoloji ürünlerine paralel olarak, görülmektedir.
Eğitimde Program Geliştirme hususunda yeni yönelimler içinde ‘yapılandırmacılık’
yöntemi yer almaktadır.37 Milli Eğitim Bakanlığı’nca da, eğitim-öğretimde ‘Yapılandırmacı
Öğrenme Yaklaşımı’ 2005/2006 öğretim yılında uygulamaya konulmuştur. Bu yaklaşım, bireyin
bilgiyi zihninde etkin olarak kendisinin yapılandırmasını öngörür. Bilginin öğretmenden öğrenciye
doğrudan aktarılmamasını, öğrencinin kendisi tarafından aktif bir şekilde yapılandırılmasını esas
alır.38
Çoklu Zekâ Teorisi, 1983 yılında Howard Gardner tarafından ortaya atılmıştır. Gardner
ise, tek çeşit zekâ olduğunun aksine, zekânın çoğul bir olay olduğuna karar vermiştir. Onun
teorisine göre, her birey sekiz çeşit zekâya değişik oranlarda sahiptir. Bunlardan ‘Görsel-Uzamsal
Zekâ’ araştırma konumuzun alanına girmektedir. “Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle
düşünme, üç boyutlu nesneleri algılama, muhâkeme etme ve bunları sanatsal formlara
dönüştürebilme yeteneğidir. Görsel imajları yaratma ve onları görsel olarak sunma (bilgiyi en iyi
resimlerle) konusunda yetenekli olmayı içerir. Görsel zekâsı yüksek olan insanlar, bilgiyi en iyi,
resimlerle ve görsellik kullanarak işleme yeteneğine sahiptir. Görsellik, uzamsal zekâya göre,
öğrenmenin temel taşıdır.”39 Burada öğrenmede görsel okumanın önemi ‘temel taşı’ olarak ortaya
çıkmış olmaktadır.
Karikatürü eğitimde farklı kılan, kullanılmaya başlanmasının yeni olması, görsel olması ve
bir sayfalık metni bir resim karesine sığdırmasıdır. “Karikatürler, gözlemleyerek en ince detaylara
kadar incelenen ve sonra bu detayların sadeleştirilerek olayların tanımlanmasıyla oluşturulan
vurucu mesajlar içerir. Bu nedenle yere sağlam basan karikatürün, bilgilendirme ve düşündürme
işlevi de karikatürün eğitimdeki etkisini artırır.”40
Çizgi görsel bir nesne olduğundan, mesajı anlamak görsel okuma ile ilgilidir. Sosyal
bilimler içinde, bünyesinde en çok görsel öğe barındıran bilim, coğrafyadır. Bu konuda, yakın
zamanda yapılan bir çalışmada ‘görsel okur yazarlığın gerekliliği’ üzerinde durulmuş, ‘insanlar
için kolay algılama ve anlatma biçimlerinden’ biri olduğu belirtilmiştir. “Görsel okuryazarlık ilk
kez John DEBES (1968) tarafından; “İnsanın görerek ve diğer algılama deneyimleriyle
bütünleştirerek geliştirebileceği bir grup görme yetisi” olarak tanımlanmıştır. Meydana gelen
değişimlere bağlı olarak görsel okuryazarlık kavramının anlamı daha da genişleterek günümüzde;
görsel mesaj üretme, okuma ve yorumlayabilme yeteneğini barındıran farklı bir dil olarak
tanımlanmaktadır Görseller; öğrencinin dikkatini çekmede, öğrenciyi güdülemede, öğrenciye
ipuçları vermede ve soru sormada, öğrenciye dönüt (geri bildirim yapma imkânı) vermede,
öğrenmede bilgi kaynağı olarak, bilginin yeniden yapılandırılmasında yardımcı
olmaktadır.”.Betimsel analiz yöntemiyle, 20 coğrafya öğretmenleriyle yapılan ankette “Neden
görsel okuryazarlık gereklidir?” sorusuna verilen farklı cevaplar dikkat çekmektedir. Öğretmenlerin
Ahmed b. Hanbel, Müsned, İstanbul, 1992, I/ 215, 271; İbn Hibbân, Tekâsîm ve’l-Enva’, (thk. M. Ali (ليس الخبر كالمعاينة) 36
Sönmez-H. Aydemir) Beyrut, 2012, IV/77-78; Sahih, (thk. Ş. Arnavut), Beyrut, 1993, XIV/ 97; İbn Hacer, İthafu’l-
Mehere, Medine, 1994, V/416; Suyutî, Camiu’s-Sagîr, Beyrut, 2004, II/464; Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, Beyrut, 1988, II/168. 37 Ö. Demirel, Eğitimde Program Geliştirme, Ankara, 2007, s. 233. 38 Komisyon, İmam-Hatip ve Anadolu İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretim Programları, Ankara, 2010, s. 11-12. 39 Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Bilişsel Gelişim, s. 41, 47; Ayrıca bkz. Bayhan-Artan, s. 97. 40 A. Uslu, “Karikatürün Eğitim Kaygısı”, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Ankara, 2007, cild: 7, sayı: 84, s.
37.
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1127
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
17’si soyut olan konuların somutlaştırılmasında önemli olduğunu, 3’ü ise üniversite sınav
sorularında görsellerin kullanıldığı ve öğrencilerin soruları çözebilmeleri için gerekli olduğunu”41
belirtmiştir. Görsel okuma kavramının 60’lı yıllarda konuşulmaya başladığı düşünülürse, 50 yıldır
görsel okuryazarlık kavramı ve alanı eğitim-öğretim süreçleri içinde varlığını ve ağırlığını
hissettirmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca, 2004’den beri İlköğretimde ‘görsel okuma’ kavramı üzerinde
durulmakta ve Türkçe dersi müfredatı içinde ‘karikatürde verilen mesajı algılar’ denilmektedir.
Eğitim programında ‘görsel unsur: resim, fotoğraf, karikatür, çizim, görsel tasarım gibi tamamen
görmeye dayalı öğeler’ olarak tarif edilmektedir.42 2005/2006 eğitim- öğretim yılından itibaren
‘Türkçe Dersi Öğretim Programı’ MEB’e bağlı tüm ilköğretim okullarında uygulanan programdır.
Görsel okuma ve görsel sunu ilk kez burada ele alınan beceri alanlarıdır. ‘Görsel Okuma; yazılı
metinlerin dışında kalan resim, sembol, şekil, renk vb. ile doğa ve sosyal olayları anlamlandırma ve
yorumlamadır. Görsel Sunu; duygu, düşünce ve bilgilerin resim, şekil, sembol vb. görsellerle
anlatılmasıdır.’43
Tarih öğretiminde karikatür kullanımının öğrenci başarısına etkisi geleneksel öğretim
yöntemiyle karşılaştırılarak, incelenmiş; karikatür kullanılarak yapılan öğretim yöntemi ile öğrenim
gören öğrenciler geleneksel öğretim yöntemiyle öğrenim gören öğrencilerden daha başarılı
oldukları görülmüştür.44
Karikatür; istenirse eğitim-öğretimi ilginç hale getirebilir. Neden? Bir kere karikatür
görseldir, sevimlidir, ilgi çekicidir, üzerinde tartışma fırsatı yaratabilecek bir malzemedir.45
“Karikatür her derste ve her konuda yararlanılabilecek bir araçtır. Çünkü karikatür insanı
ve yaşamı konu alır. Tüm derslerde karikatürden yararlanmak olasıdır. Tabi ki buradan ‘bütün
derslerde ve ders saati boyunca sadece karikatürle ders işlenmelidir’ anlamı çıkmamalı46 diye
düşünüyoruz.
Eğitim/öğretimde bu sanat dalı için şöyle denilmektedir. ‘Karikatür doğrudan doğruya
öğretmez. İçinde üç öğeyi taşıdığı için diğer sanatlarla farklılık gösterir. Bu üç öğe de çizgi, mizah
ve düşüncedir.’47 Nitekim ‘anahtar deliğinden başkasını izleyen kişin izlendiğini görmek’
eğlencelidir. (Bkz. Şekil:10) Çizgi hadîs metnini, çizerin ustalığı ölçüsünde, vermektedir. Hadîs
metinleri bağlayıcı olduğu için mizah duygusunu yakalamak zor olsa da, ‘düşüncenin çizgiyle
verilmesi’nden olabildiğince yararlanmak mümkündür.
Eğitim/öğretimin etkili ve verimli olması için erkenden başlaması ideal olsa da aslında
eğitimin yaşı ve zamanı yoktur. Her an eğitime katkı sağlanabilir. Bu yüzden ‘beşikten mezara
kadar ilim öğrenme’48 prensibinden hareketle, her yaştaki insan karikatürün verdiği görsel
41 M. F. Kaya, “Öğrencilerde Görsel Okuryazarlık Becerilerinin Geliştirilmesine Yönelik Coğrafya Öğretmenlerinin
Görüş ve Uygulamaları”, Turkish Study, Turkey, 2011, Volume 6/2, Spring, p. 631-644. 42İlköğretim Türkçe Dersi (6.7.8. sınıflar) Öğretim Programı, s. 286, 29, 35, 56; Topuz, s. 22. 43 a.g.e., s. 443l; Ayrıca bkz. http://www.aku.edu.tr/aku/dosyayonetimi/sosyalbilens/dergi/IX2/10CDemir.pdf, erişim
tarihi:30.09.2013 44 Avşar, tez özeti. 45 A. Özer, Karikatür Yazıları, Eskişehir, 2007, s. 73. 46 H. Uslu, “Eğitimde Karikatür”, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Ankara, 2007, cild: 7, sayı: 84, s. 16;
Nitekim örnek olarak sunduğumuz ‘Kırk Hadis Kırk Çizgi’ çalışmasının piyasaya çıktığı 2007 yılı sonrasında, İmam-
Hatip Lisesi hadis derslerinde, bu çizgileri zaman zaman kullandık. Öğrencinin ilgisine bizzat şahit olunca öğretim
açısından ölü zamanlar olarak bilinen son ders, tatil öncesi/sonrası günlerdeki dersleri bu malzemeyle değerlendirdik. 47 Uslu, s. 36. 48 Halk dilinde hadis diye dolaşıp söylense de bu tip sözleri içeren eserlerde bile geçmemektedir. K. Çelebi, Keşfü'z-
Zünûn an Esâmi'l-Kütüb ve'l-Fünûn, Beyrut, t.y. I/ 46, 51, A. R. Karabulut, 33(otuzüç) Konuda Ayrı Ayrı Kırk Hadis,
Kayseri, 2008, s. 123.
1128 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
mesajdan yararlanabilir. Bu anlamda, hayatın her safhasına hitap eden karikatür sanatının
kullanılarak -genelde insanlığın özelde Müslümanların bilgisine sunulmuş- hadîs metninin daha iyi
öğretilmesine katkıda bulunması sağlanmalıdır.
Din daha çok soyut kavramlar içerdiğinden çocukta ‘Soyut İşlemler Dönemi’ başlangıcı
önem arz etmektedir. Ülkemiz açısından düşündüğümüzde, hadîs dersleri sadece Anadolu/İmam-
Hatip Liselerinde Ortaöğretim 10. sınıfta verilmektedir. Bu yaşta ise soyut işlemler dönemi aşılmış;
bilişsel düzeyde üst seviyeye ulaşılmış olmaktadır.
Kırk Hadîs Kırk Çizgi çalışmasında, yayıncı tarafından seçilen ‘hedef kitle’ 9-13 yaş
arasıdır. Psikolog Piaget’e göre (ö.1980) ‘Soyut İşlemler Dönemi’ on bir yaşından başlayıp
ergenlik boyunca devam etmektedir. Birey on beş yaş civarına geldiğinde zihinsel olgunluğa
ulaşarak bilişsel faaliyetlerde en üst düzeydedir.49 Karikatür somut olsa da çizgi Hadîsler soyut
kavramlar içerecektir.
Çalışmanın bu kısmında ‘Kırk Hadîs Kırk Çizgi’ örneği incelenecektir.
Kırk Hadîs Kırk Çizgi (Tesbit ve Teklifler)50
Örnek gösterdiğimiz bu albüm, eğitim/öğretim hizmeti yolunda faydalı olması umulan bir
girişimdir. Bu yüzden yapılacak tesbit ve teklifler ileriye dönük olarak daha iyiye ve güzele
ulaşmak amacına yöneliktir.
Kırk Hadîs Kırk Çizgi, bir derneğin yaptığı, özgün bir ekip çalışmasıdır. Tahric ve
tercümeyle ilgili olarak şu açıklama yapılmaktadır: “Hadîslerin Arapça metinleri ilk zikredilen
kaynakta geçtiği şekilde verilmiştir. Diğer kaynaklar hadîsin aynı ifadeyle ya da benzeri bir şekilde
yer aldığı farklı kaynakları göstermektedir. Hadîsler genellikle serbest tercüme edilmiş, metne
manevi olarak sadık kalınmıştır.”51
Yayınlanan albüme ‘önsöz’ yazılmadığı için, eserde yapılmak istenen şeyin sözlü
açıklaması yoktu. Bu yüzden, cevapsız kalan bazı sorular cevabını bizzat yayıncıdan aldık:
S:- Alanında ilk olan bu çalışmaya götüren nedenler nedir?
C: Hz. Peygamber’in getirdiği ilahi mesajı yenileyerek yinelemek bağlamında
yayınlanmıştır.
S:- ‘Hedef kitle’ olarak kimler seçilmiştir?
C:- Hedef kitle, 9-13 yaş çocuklarıdır. Çizgi hadîsler, derginin ilk 12 sayısında,
‘Peygamberimiz Diyor ki’ adıyla yayımlandı. Bu yaş grubunda soyut işlem evresi ya başlamadığı
ya da henüz başlamış olduğu için, dergideki yayınına son verilip çizgi sayısı 40’a tamamlanarak bu
albüm 13 yaş üzeri ve yetişkinlere yönelik olarak üretilmiştir.52
Kırk Hadîs53 geleneği çok eski olup Hadîs edebiyatında çok yer tutmaktadır. Hadîs
edebiyatında çok sayıda 40 Hadîs çalışması vardır. Sadece İslâm-Türk Edebiyatı’nda yüzlerce Kırk
Hadîs örneği bulunmaktadır.54
49 Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, s. 40; Jean Piaget, (1896-1980) İsviçreli bir psikologdur. Ona göre çocukta bilişsel yapı,
dört evrede gerçekleşir. Soyut işlemler dönemi, 4. evredir. Bayhan-Artan, s. 61; Ayrıca PDF olarak bkz:
http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/modul_pdf/141EO0004.pdf, erişim tarihi: 11.08.2012. 50 Makalenin okunması sırasında eserin/albümün tamamı görülmek istenirse e-kitap olarak internet ortamında
dolaşmaktadır. Mesela, http://40cartoon40hadith.wordpress.com/, erişim tarihi: 10.07.2012. 51Aycın, s. 41. 52 21 Ağustos 2011 tarihinde, yayıncıdan aldığımız yazılı mesaj metninden hareketle yazılmıştır. 53 Bkz. Kettanî, s. 193-212. 54 Bkz. A. Karahan, İslâm-Türk Edebiyatında Kırk Hadis, Ankara, 1991.
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1129
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Burada da, bize göre, ‘Kırk Hadîs’ geleneğinden yola çıkılmıştır ancak bu çalışmayı özgün
ve farklı kılan, kırk çizgi oluşudur.55
Karikatürler genelde, çizerler tarafından çeşitli şekillerde uygulanmaktadır. Burada kırk
çizgi tek bir kareden oluşan karikatür olarak çizilmiştir. Çizgide üst düzey anlama ve anlatma şekli
olan tek karenin hedef kitleye göre erken olduğunu düşünüyoruz.
Önsöz yerine “Sözlerin en güzeli Allah’ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed’in yoludur”
hadîsinin sadece metni konulmuştur ki kırk hadîs demetinin ilk sırasındadır.56 Çizgiyle konuşan bir
çalışmada önsöz’ün olmayışı, sözü kısa kesmek adına, anlamlı bir davranış olabilir ancak önsöz’ün
yokluğu, bazısını yukarıda sorduğumuz muhtemel soruların cevapsız kalmasına neden
olabilmektedir.57
Buraya kadar anlatılanlar, makalenin konusu olan yeni alanda, okuyucuya alt-yapı
oluşturmak için sunulmuş bilgilerden ibarettir.
01 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil:2)
Önsöz’e konan Hadîs metni burada tekrar 01 Nolu hadîs
olarak çizilmiştir.58 Hadîsi tekrarlamak yerine 32 Nolu (Şekil:3)
“Selamı/ barışı aranızda yayınız”59 hadîsinin başa konması, bize
göre, daha uygun olurdu. Çünkü İslâm kültür ve geleneğinde
‘iletişim, selamla başlar.’
İlk hadîs metni60 siyah zemin üzerine beyaz olarak
çizilmiştir. Bize göre, Allah ve Rasûlü’nün ‘karanlıklardan
aydınlıklara çıkarması’61 vurgulanmıştır. Rahle üzerindeki
Kitap, Allah’ın yolunu sembolize etmektedir. Kitab/ Kur’an’ın
içeriği, -ay/güneş sembolü gibi- nûr olarak gösterilmiştir.
Soyutun ifadesinin zorluğu, malumdur. Kur’an’ın bir adı da
Nûr’dur.62
Çizerden aldığımız yorum63 ‘siyah (karanlık) zeminde
55 Yayıncının belirttiğine göre, Arnavutça baskısı, Mart-2008; Gürcüce (4. Baskı) 2011’de yapılmıştır. 40 civarında diğer
‘Türk ve dünya dillerine çeviri’ programa alınmıştır. İnternette ise çok miktarda çoğaltıldığı görülmektedir. 56 Albümde ‘hadis numarasıyla sayfa numarası örtüştüğü’ için, hadis numarasını verirken tekrar sayfa numarası
vermeyeceğiz. 57 Çizgilerin tamamı için yapılan yorum, ‘makalenin ölçeği’ göz önüne alınarak, 10 çizgiyle sınırlandırılmıştır. Örnekleri
seçme konusunda zorlandığımızı söyleyebiliriz. 58 Kırk Hadis sayısını sabit tutmak için böyle yapılmış olabilir. Aslında kırk sayısı çokluğu ifade etmektedir. Mesela,
Kırk Hadis Edebiyatı içinde önemli bir yeri olan Nevevî’nin (ö.676/1277) Kırk Hadis’indeki hadis sayısı 42’dir.
NEVEVÎ, Kırk Hadis, çev. Ahmed Naim, Ankara, 1967. 59 el-Musannef, thk. H. Rahman Azamî, Pakistan, 1972, X/385, 386; İshak b. Raheveyh, Müsned, thk. A. Abdulhak el-
Belûşî, Medine, 1991, I/372, 459; Abd b. Humeyd, Müntehab, (thk. Subhi el-Bedri es-Samarraî-M. M. Halil es-Saidî),
Kahire, 1988, s. 63, 179; Buharî, el-Edebu’l-Müfred, (thk. Semir b. Emin el-Zühri), Riyad, 1998, I/137; Müslim, Sahih,
I/84 (İman 93), İstanbul, 1992; Tirmizî, Sünen, IV/286, 664 (Et’ime 45, Kıyame 56), İstanbul, 1992; İBN MÂCE, II/1218
(Edeb 11), İstanbul, 1992; Ahmed b. Hanbel, I/165, 167, II/391, 442, 447, 495, 512, İstanbul, 1992; İbn Hibban, Tekâsim,
I/475, 506, II/37, Beyrut, 2012; Sahih, I/472, II/242, 245, Beyrut, 1993. 60 Buharî, VII/96, VIII/139 (Edeb 70, İ’tisam 2); Müslim, I/592 (Cuma 43 ); Nesâî, III/188 (İydeyn 22); Darimî, Sünen,
1992: I/69 (Mukaddime 23); Ahmed b. Hanbel, III/319; Aclûnî, I/101. 61 İbrahim 14/1; Bakara 2/257. 62 İ. Cerrahoğlu, Tefsir Usulü, Ankara, 197, s. 36; M. Paçacı, Kur’an’a Giriş, İstanbul, 2006,s. 77, Kur’an’ın bir suresinin
adının da ‘Nur’ olduğu malumdur. 63 Çizer, Sayın Hasan Aycın’a, çizgiler hakkında sorduğumuz sorulara 10.09.2011 tarihinde aldığımız cevapta kaynak
tekrarı yoluna gidilmeyecektir.
Şekil 2
1130 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
rahle, üstünde açılmış Kuran’dan (Allah’ın ipi)64 doğan ışık (nûr). Işık, kitabın ortasındaki ayraç
ipidir; ayraç ipi ise uzanıp yol oluyor. Rahle’nin muallimi, Hazreti Muhammed’dir.’
Burada ‘hadîs metninin anlaşılmasında diğer metinlere referansların önemi’ ortaya
çıkmaktadır. “Bir cümlenin ya da tekil bir birimin (rivâyet, hadîs) anlamı, ancak diğer metinlerle
(Hadîs, ayet, selef sözü) ilişkisi içerisinde anlaşılabileceği kabulü vardır.”65
Bu karede, metinler arası okuma, renk ve sembollerden yararlanılmıştır.66
02 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil: 4)
Hadîs metni67 siyah zemin üzerine beyaz olarak
çizilmiştir.68 Arka-planda gök kubbe cami olarak sembolize
edilmiştir. Hz. Peygamber’in “Yeryüzü bana mescit kılındı”69
hadîsine gönderme yaptığı görülmektedir. Kubbede alem
kullanılarak çizgi mabede yaklaştırılmıştır.
Diğer çizgilerde de geleceği üzere çizer gök kubbe
sembolünü çok kullanmıştır. Bunlardan bir kısmında
alem/hilal kullanarak sembolü camiye yaklaştırmış; bir
kısmında ise sade gök kubbe kullanmıştır.70 Bize göre,
hayatın her anının ve halinin kulluk olduğu anlatılmak
istenmiş olmalıdır.
Bu karede de ‘hadîs metninin anlaşılmasında diğer
metinlere referansların önemi’ ortaya çıkmaktadır. Öğreten
ve öğrenenin yarım karede bütünleşmeleri, öğrenci olmazsa
öğretenin; öğreten olmazsa öğrenmek istemenin boşuna
olduğunu; ikisinin bir bütün oluşturduğunu anlatmak için
olmalıdır. Çizere göre, gök kubbenin altında Kuran’ı öğrenen
ve öğreten insan anlatılmak istenmiştir.
64 Âl-i İmrân, 3/103. 65 S. Özer, “Hadis Metninin Anlaşılmasında Diğer Metinlere Referansların Önemi ya da Hadiste Metinler arasılık ve
Metinler arası Okuma”, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2008, C:VIII, sayı:1; s. 318. 66 Her hadis sonunda söylenen bu kısa cümleler, işaretle yetinmek; sözü uzatmamak içindir. 67 Buharî, Sahih, V/108 (Fezâilü’l-Kur’an 21); Tirmizî, Sünen, V/73 (Sevabu’l-Kur’an 15); Darimî, Sünen, I/833
(Fezailü’l-Kur’an 2). 68 Bu durum 24 adet karede geçtiğinden anlamına gönderme yapan ayet tekrar vurgulanmayacaktır. 69 Buharî, I/86, 113, IV/136 (Teyemmüm 1, Salât 56, Enbiyâ 40); Nesaî, I/210, II/56 (Gusl 26, Mesâcid 42); İbn Mâce,
I/188 (Tahâre 90); Darimî, I/620, 333 (Siyer 29, Salât 111); Ahmed b. Hanbel, V/145, 1 48,161, 282. 70 Albümde, gök kubbe ve mabet sembolünü 12 karede kullanmıştır. Bkz. Aycın, s. 2, 6, 12, 20, 22, 24, 26, 28,31, 32, 33,
37.
Şekil 3
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1131
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Bu karede, ‘metinler arası okuma’, renk ve sembollerden yararlanılmıştır.
03 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil: 5)
Hadîs metninin tamamı verilmemiştir.71 Ancak
kısaltılarak alınan kısmı da “Her çocuk Müslüman doğar”
diye tercüme edilmiştir. Burada yayıncının "Hadîsler
genellikle serbest tercüme edilmiş, metne manevi olarak
sadık kalınmıştır” açıklamasını hatırlıyoruz ancak çok
serbest kalındığını görüyoruz. Fıtrat kelimesi Kuran’da ve
aynı adla anılan hadîste geçmektedir.72
Bize göre burada fıtratın İslâm’la özleştirilmesinden
sonra ‘müslüman doğar’ denilmesinin sebebi, tedavülde
bulunan tercümelerde ‘İslâm fıtratı’ tamlamasının
kullanılmasıdır.73
Yeni kuşaklar için anlaşılması zor olan bu tamlama
‘müslüman doğar denilerek; yanlış anlaşılır hale
getirilmiştir. Bu ise,
hadîsi yanlış anlama
ve anlatmadır. Doğru
anlama şekli ise (61
Nolu dipnotta geçen)
Abdulkadir Evgin’in “İslâm Fıtratı’ Söyleminin Tenkidi”
isimli makalesinde açıkça ortaya konmaktadır. Karanlık
zemin üzerinde yayılan aydınlık, ‘Müslüman olmaya müsait
olarak doğan ferdin potansiyel olarak aydınlığa gebe
olduğunu anlatmak içindir’ diye düşünüyoruz.
Kundaktaki çocuk kucaktadır ve ‘annesinin gonca
gül’ olarak sembolize edilmiştir. Her anne-baba ‘Gül
Yetiştiren Adam’ konumundadır. ‘Ana kucağı’ deyiminin
dilimizde çok özel bir yeri vardır. Küçükken anne kucağı
görmemek, sevgi ve şefkat duygularından uzak kalmak
olarak yorumlanmaktadır. Anneden sonra, bebeği kucağına
alan herkes, bebeği tutmaktadır. Ancak bebeği tutmakla
kucaklamak arasında çok büyük bir fark vardır.
Kucaklamak, sevgiyle bağrına basmaktır diye düşünüyoruz.
Çizer, “Bir kadın/anne bir gül bebe doğurmuş ve onu
71 Ebû Ali el-Karî, Şerhu Müsned-i Ebî Hanife, Beyrut, 1985, s. 225-226; A. Evzaî, Sünenü’l-Evzaî, Beyrut, 1993, s. 3;
Abdurrezzak, el-Musannef, thk. H. Rahman Azamî, Pakistan, 1972, XI/119; Buharî, II/97, 104, VII/211, V/20, (Cenaiz
80, Kader 3, Tefsir, Sure 30/1); Müslim, III/2047, 2048 (Kader 22, 23, 24, 25); Tirmizî, V/447 (Kader 5); Malik,
Muvatta, I/241 (Cenaiz 52); Humeydî, el-Müsned, II /473-474; İbn Kuteybe, Beyrut, 1973, s. 128-129, 5; Ahmed b.
Hanbel, II/233, 275, 315, 346-347, 393, 410, 481; III/ 353, 435; IV/24; İbn Hibban, Tekâsîm, V/40-42; Sahih, 1/336, 337,
339, 341, 342; Taberanî, Mu’cemu’l-Kebir, thk. A. Abdulmecid es-Silefî, Irak, 1978, 1/259-262. 72 Geniş bilgi için bkz. H. Hökelek, Din Psikolojisi, Ankara; 1993, s. 124-129; Y. Kurt, Samsun, 2005, “Kur’ân’da Fıtrat
Kavramı” Din bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, c: V, Sayı: 2, s. 87-91; A. Evgin, “Hadislerde ‘Fıtrat’ Kavramı ve
‘İslâm Fıtratı’ Söyleminin Tenkidi”, Kahramanmaraş, KSÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2003, 1/2003, s. 103-107. 73 Mesela, Cumhuriyet Dönemi ilk resmî hadis tercümesi, Diyanet İşleri Başkanlığı yayını olan “Tecrid-i Sarih” çokça
kullanılmaktadır. Orada ilgili hadisin tercümesi şöyledir: “Her doğan çocuk muhakkak İslâm fıtratı üzerine doğar. A.
Naîm, Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Ankara, 1976, IV/529. Bkz.
http://www.kuranmeali.org/30/rum_suresi/30.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx, erişim tarihi:10.07.2012.
Şekil 4
Şekil 5
1132 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
kundaklayıp şefkatle kucaklamış; öpüp kokluyor. Etrafa gül kokusu yayılıyor.” yorumunu
yapmaktadır.
Bu çizgide, sembollerden ve beden dilinden yararlanılmıştır.
04 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil: 6)
Hadîsin74 mesajı, hasta doktor ilişkisi içerisinde anlatılmıştır. Kur’an, kendi ifadesiyle,
şifa’dır.75 Hz. Peygamberi tanıtan ve tanımlayan ifadelerden biri de ‘Tabîbu'l-Kulûb (Kalplerin
doktoru)’ tamlamasıdır. İnsanları fizikî görünümleriyle tanıyıp değerlendirme yapar; gönül
dünyalarına inerdi. Tasavvuf geleneğinde, Allah Rasûlü’nün bu özelliğinden hareketle, mürşidlere
de bu ünvan verilmiştir.76
Çizer’in yorumu, “Kibir bu çizgide, bir hastalık olarak
görülüyor.”
Kibirli insan/hasta (yüzündeki ifadeden de belli oluyor)
doktora gitmiş; doktor, kalp filminde onun hastalığını
inceliyor” şeklindedir.
Hadîs metni ilk duyulduğunda ‘suç ve ceza
dengesizliği’77 akla gelmekte ancak çizgi konuyu daha anlaşılır
hale getirmektedir. Çağımızın hastalığı kanser hücresinin
vücudun bir yerinde bulunması ve organa dağılması artık
somut hale gelmiştir. Kanser hücresinin gözle görülemeyecek
kadar küçük olmasının hiç önemi yoktur. Çizgide ‘Kalbinde
minicik kibir olan kimse’
organının birinde gözle
görülmeyecek kadar kibir
olan kimse ile
özdeşleştirilmiştir.
Hadîsin anlaşılması ve anlatılmasında sembolik olarak
‘hasta-doktor ilişkisi’ vurgulanmış, beden dilinden
yararlanılmıştır.
08 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil: 7)
Karanlığı yararak yol açan, önderdir. Beden dilinde
"Önde yürümek yüksek statünün işaretidir”78 İzinden gidenler
aydınlığın devamını sağlamaktadır. Her yaş ve tipteki insanlar
önderin arkasından gidenleri temsil etmektedir.
74 Müslim, I/92 (İman 147, 148, 149); İbn Ebî Şeybe, el-Musannef fi’l-Ehadis ve’l-Asar, Beyrut, 1994, IX/189; Ahmed b.
Hanbel, I/399, 412, 416, 451; IV/133, 134; Ebu Davud, Sünen, IV/351 (Libas 29); Tirmizî, IV/361 (Birr 61); Hâkim el-
Müstedrek, Riyad, t.y. I/26; İbn Hibbân, Tekâsîm, VI/286; Sahih, I/460; XII/493. 75 Yunus, 10/57; İsra, 17/82; Fussılet, 41/44. 76 A. Münâvî, Feyzü'l-Kadir Şerhi'l-Câmii's-Sagir, Beyrut, 1994, III/687; Bkz. N. Tan, Derlemeler Makaleler, y.y. 2007,
I/94; M. Keskin- M. Hülagü, Geçmişteki İzleriyle Kayseri, t.y.; Keskin, “Türkçeci Bir Bilge Önder: Şeyh İbrahim
Tennûrî”, s. 56. 77 Ünal, Hadis, s. 58; M.Y. Kandemir, Mevzu Hadisler, Ankara, 1984, 178–179. 78 Ü. Dökmen, İletişim Çatışmaları ve Empati, İstanbul, 1995, s. 23.
Şekil 6
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1133
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Kur’an’da “Kıyamet gününde herkes önderiyle birlikte çağrılacaktır”79 buyrulmaktadır.
İyiliğe önderlik eden sevap, kötülüğe önderlik eden de aynı
şekilde günah kazanacaktır.
Çizer, “Bir adamın karanlığın/kaosun içinde,
apaydınlık bir yol/ iyilik yolu açtığını ve o yolda kadın-
erkek, çoluk-çocuk, genç-yaşlı insanlar güven ve esenlik
içinde yürüdüklerini” ifade etmektedir.
Burada hadîsin anlaşılması/anlatılmasında ‘renkler
ve metinler arası ilişki’den yararlanılmıştır.
11 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil: 8)
Hadîsin metni,80 yılan ya da sokma özelliği olan
başka bir haşaratın deliğinden bahsetmektedir. Konu
güncelleştirilmiş; çocuklar açısından merak konusu ve el
altında olan ‘elektrik prizi’ olarak çizilmiştir. Sonuçta,
merak yüzünden, bir deliğe parmak sokuluyor ve zarar
görülüyor. Buna rağmen ders almayıp tekrar parmağın
deliğe sokulması müminin yapacağı iş değildir.
Çizgide mesaj, ‘elektrik prizi’ sembolüyle, başarılı
bir şekilde verilmiştir.
18 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil: 9)
18 Nolu81 karede, (Şekil: 9) başkasına eliyle zarar
vermek isteyen kişiye öteki beden diliyle engel olmaya
çalışmaktadır. Çizerin ifadesiyle, “Bu sahne (bir insanın
diğerini eliyle, diliyle tacizi/ziyana uğratması/ öldürmesi)
yeryüzünde ilk kez Kabil ile Habil arasında yaşanmıştı.82
İnsanlık tarihi boyunca da yaşana gelmektedir.”
Parmağıyla gösterdiği levhada ‘Müslüman’ın tanımı’
yapılmaktadır. Yanlış eylemin bu levha altında gerçekleşmesi
yaman bir çelişkidir. Burada ‘karikatürün mizah gücü’
devreye girmektedir. ‘Yasak’ levhasını altında yasağı delmeye
çalışan kişilerin fotoğraflanması/ çizilmesi fikrinden
yararlanılmıştır. ‘Sigara içmek, yasaktır’ levhasının altında
sigara içmek gibi.
Bize göre, metnin Arapça yazılması, Türk
okuyucusuna verilen mesajı zayıflatmaktadır. Hadîsin Türkçe,
79 İsra, 17/ 71. 80 Buharî, VII/183 (Edeb 83); Müslim, III/2295 (Zühd 63); Ebu Davud, V/185 (Edeb 34); İbn Mâce, II/1318 (Fiten 13);
Darimî, I/716 (Rikak 65); Ahmed b. Hanbel, II/115, 379; İbn Hibban, Tekâsîm, IV/500; Sahîh, II/438. 81 Buharî, I/89 (İman 4,5); Müslim, I/65 (İman 64, 65); Ebu Davud, III/9 (Cihad 2); Tirmizî, IV/661, V/17 (Kıyame 52,
İman 12); Nesaî, 8/105, 107 (İman 8, 9, 11); Darimî, I/695, 696 (Rikak 4, 8); Ahmed b. Hanbel, II/ 160, 163, 187, 191,
192, 195, 205, 206, 209, 212, 215, 224, 379; İbn Hibban, Tekâsîm, V/500, Sahîh, I/406, 467, II/125. 82 Maide, 5/27–31.
Şekil 7
Şekil 8
Şekil 9
1134 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
İngilizce v.b. dillerde yayınlanması halinde levhadaki metnin ilgili dilde yazılması gerekir.
Hadîsin anlaşılması ve anlatılmasında metinler arası okuma, beden dili ve mizah gücünden
yararlanılmıştır.
23 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil:10)
Hadîsin tamamı verilmiştir ancak tercümede metne bağlı kalınmamıştır. Metin, "Sizden
biri, kendisi için istediğini kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek imana eremez"83 şeklindedir.
Siyah zemin üzerine beyaz olarak çizilmiştir. Anahtar
deliğinden izlemek, meraklı tipini anlatır. ‘Kapalı kapılar
ardında’ neler olduğunu öğrenmek, anahtar deliğinden
izlemekle sembolize edilir. Bu davranış meraklı davranışı ve
gizlilikleri öğrenme girişimidir.
Geniş beyaz zemin de anahtar deliği şeklinde çizilmiş
olup sonuçta izleyen de izlenmektedir. Kendisinin anahtar
deliğinden izlenmesine razı olmayan kişi, bu işi başkasına
yapmamalıdır.
Hadîs, her hususta empati yapmamızı istemektedir.
Çizer, bu sembolü seçmiştir. Çizer’in karelere yazdığı tarihe
göre, ilk çizgi hadîs budur.
Hadîsin anlatılmasında gizlilikler öğrenme merakını
simgeleyen ‘anahtar deliği’ imajı ve renklerdendan
yararlanılmıştır.
27 Nolu Hadîsin İncelenmesi (Şekil:11)
Hadîsin tamamı verilmemiştir. Rasûl (s.a.s.) bu sözü
minberde, sadakadan, çekinerek istememekten ve istemekten bahsederken söylemiştir.84
Siyah zemin üzerine beyaz olarak çizilmiştir. Verilen nesne konusunda, ilk olarak aklımıza
para gelse de, sevginin sembolü kalp85 çizilerek ‘verenin sevdiği bir şeyi isteyerek verdiği’86 alanın
severek aldığı ifade edilmiştir.
Çizer’in ifadesiyle, o kişi pıt pıt atan bir kalbiyle/kalpten olanı vermektedir.
Beden dilinde "Açılmış eller, dilek jestidir. Bir şey dileyen, çok geçmeden bir şey
isteyecek"87 denilmektedir.
83 Buhari, I/9 (İman 7); Müslim, İman 71, 72 (V/67-68); Tirmizi, IV/667 (Kıyame 59); Nesaî, VIII/114-115 (İman, 19);
Darimî, I/703 (Rikak 29); Ahmed b. Hanbel, III/176, 206, 251, 272, 278, 289; İbn Hibban, Tekasim, I/466, Sahih, I/ 470,
471 84 Buhari, II/117, 130, VII/176, III/189, VI/190 (Zekât 18, 50, Rikak 11, Vesaya 9, Nafakât 2; Müslim, I/717-718, 731
(Zekât 94, 95, 96, 97, 106); Ebu Davud, II/298 (Zekât 28); Tirmizi, IV/573, 641 (Zühd 32, Kıyame 29); Nesaî, V/60, 61,
62, 101 (Zekât 50, 52,53, 93); Malik; II/998 (Sadaka 8); Darimî, Sünen, I/389 (Zekât 22); Ahmed b. Hanbel, II/4, 67, 98,
122, 243,278, 288, 319, 362, 394, 434, 476, 476, 480, 501; III/ 330, 346, 403, 434; 5/262; İbn Hibban, Tekasim, V/417,
I/250, Sahih, VIII/148, 151; Aclûnî, I/100. 85 Çizer, sevginin sembolü kalbi albümde 5 karede kullanmıştır. (Bkz. Aycın, s. 4, 7, 14, 15, 27). 86 Bkz. Ali-İmran 3/92. 87 W. Zielke, Sözsüz Konuşma, (çev. Esat Mermi), İstanbul, 1993, s. 51.
Şekil 10
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1135
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Fizikî görünüm olarak
bakıldığında, veren el daima
üsttedir; alan el aşağıda,
alttadır.
Hadîsin anlaşılması/
anlatılmasında beden dilinden,
renk ve sembollerden
yararlanılmıştır.
31 Nolu Hadîsin
İncelenmesi (Şekil: 12)
Hadîsin metni88 siyah-
beyaz zemin üzerine
çizilmiştir. Siyah zemin
geceyi, beyaz zemin gündüzü;
ikisi birlikte hayatı, hayatın her
anının kulluk olduğunu anlatmak istemiş olmalıdır. Arka-planda ay, hilal şeklinde olmasının
ötesinde ışık saçan bir nesnedir. Aynı sembol, cami olarak sembolize edilen gök kubbenin alemi
olarak kullanılmıştır.
Hadîs metninde kullanılan somut kavram tarağın sapı saf tutan Müslümanlar olarak
gösterilmiştir. Tarağın dişleriyle saftaki kişilerin eşitliği özdeşleştirilmiştir. Hayatın başka
safhalarında bu eşitliğin görülmesi bu denli mümkün değildir.
Yıldızlarla süslenmiş gökyüzünde yıldızların parlaklığı, gök kubbede uçuşan kuşların özgür
uçuşu, böyle bir toplumun mutlu olacağının görsel anlatımıdır.
Çizer’e göre, Müslüman toplumun kimliğini parlayan hilâl, dört yıldız ve diğer yıldızlardan
rahatça anlıyoruz; bilenlerin malumudur ki, hilâl Hazreti Peygamberi, dört yıldız hulefâ-i râşidîni
ve diğer yıldızlar diğer sahâbe-i kirâmı simgelemektedir. Bu durumda “Ashabım yıldızlar gibidir;
hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz”89 hadîsine gönderme yapılmış olmaktadır.
Hadîsin anlaşılması/anlatılması konusunda semboller, renk ve metinler arası okumadan
yararlanılmıştır.
Değerlendirme ve Sonuç
Geçmişten günümüze Hadîs/sünnetin anlaşılması ve anlatılması için çok şey yapılmış,
yapılanlar Hadîs tarihi ve metodolojisi içinde yerini almıştır. Bu konuyla ilgili, Garîbu’l-Hadîs,
Fıkhu’l-Hadîs, Muhtelifu’l-Hadîs, Esbâbu Vurûdi’l-Hadîs gibi geleneksel ilim dalları oluşmuştur.
Zamanın geçmesi ve insanlığın ufkunun gelişmesi sonucunda yeni imkânlar doğmaktadır.
Bunlardan da yararlanarak hadîslerin çağın insanına sunulması gerekmektedir.
Hadîs edebiyatı içinde oluşan, anlama/anlatmayı kolaylaştıran bu geleneksel ilimler,
hadîslerin sıhhati ile uğraşmaz; bunların verileri zayıf hadîse güç katmaz, sahih hadîsi zayıflatmaz.
88 Hicrî 4. Yüzyıl ve sonrası eserlerde, zayıf ve mevzu hadis içeren eserlerde geçmektedir. Hatib Bağdadî, Tarihu Bağdat,
t.y. VII/57; M. Kuzaî, Müsned-i Şihab, Beyrut, 1986, I/145; C. Suyutî, el-Leâlii’l-Masnua fi’l-Ehadisi’l-Mevzua, Beyrut,
1975, II/290; A. Muttakî, Kenzu’l-Ummâl, Beyrut, 1989, IX/38; İbn Cevzî, Kitabu’l-Mevzu’ât Min Ehadîsi’l-Merfâ’a,
thk. N. B. Şükrî, Riyad, 1997, III/273; İbn Asâkir, Tarihu Medinet-i Dımaşk, Beyrut, 1995, X/363; Aclûnî, II/326. 89 İbnu’l-Esîr, Câmiu’l-Usûl min Ehâdîsi'r-Rasûl, (thk. Ş. Arnavut), Beyrut, 1972, VIII/556; Aclûnî, 1/132; Ahmed b.
Hanbel’de “Yerdeki âlimlerin konumu gökte yıldızların konumu gibidir” sözü daha geniş bir çerçeve çizer. Ahmed b.
Hanbel, III/157. Çizer, albümde bu sembolü, 6 çizgi hadiste kullanmıştır. Bkz. Aycın, s.12, 21, 29, 31, 34, 38.
Şekil 12 Şekil 11
1136 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Hadîsleri ‘statik ve sabiteleri olan metinler’ olmaktan dışarı çıkartmaz. Sadece hadîs metinlerinin
daha iyi anlaşılmasını/anlatılmasını, öğrenilmesini/öğretilmesini kolaylaştırır.
Biz de çağdaş bilim ve sanatlardan yararlanarak hadîs/sünnetin daha iyi
anlaşılması/anlatılması ve öğrenilmesi/öğretilmesi için gayret göstermeliyiz. Öncelikle bazı
hadîsleri çizgi sanatından yararlanarak yorumlamak; bu hadîslerin küçükten büyüğe,
anlaşılması/anlatılması yönünde çok yararlı olacaktır. Nitekim yukarıda bazılarının sonuçlarına göz
attığımız ilk ve orta öğretim derslerinde karikatür kullanımı konularında yapılan akademik
çalışmalarda karikatür deneyimlerin olumlu sonuçları görülmüştür.
Karikatür sanatında çizgi, ön plandadır. ‘Çoklu Zekâ Teorisi’ içinde ‘Görsel-Uzamsal
Zekâ’ çeşidini kullanmak durumunda karikatür ana eğitim malzemelerden biri olmaktadır. Sosyal
hayatta, her kuşakta biraz daha okumaktan kaçan ve görsele bakan çağımız insanının Hadîsleri
görsel okuması, daha iyi anlaması/anlatması açısından, çizgiden yararlanmalıyız.
Bunun için çizerin sanatçı özelliği çok önem arz etmektedir. Ayrıca hadîsin tamamının
çizer tarafından bilinmesi gerekir. Buna karşılık okuyucu/izleyicinin sadece metnin vurucu kısmını
görmesi yetecektir. Çünkü burada hadîsi anlatmak artık yazının değil; çizginin işi olmuştur. Bu tip
ekip çalışmalarının başlatılması ve çizginin düşündüren, vurgulayan ve gülümseten özelliklerinden
yararlanılması gerekir.
Albümün kısa sürede yaptığı baskı sayısı, internet ortamında farklı adreslerde bulunması ve
uluslararası düzeye ulaşması bu albüme ilginin yüksekliğini göstermektedir.
Okumayı ihmâl eden, görsele önem veren yeni nesillerin öğrenmede dikkat sürelerini
artırmak; sade bilgi sunma yerine düşünme ve tartışmayı yoruma açmak, toplumsal olaylara bakış
sırasında sanata kapı aralamak çizginin katkısıyla sağlanabilir.
Teknolojinin de etkisiyle görselliğin önde gittiği dünyamızda okumadan anlatan,
okunandan fazla etki bırakan çizginin hadîslere uygulanması gerekmektedir. Sonuçta görsel okuma
da eğitim/öğretimde bir okuma şeklidir. Görsel okumayla çizginin ‘görsel-kavramsal’ özelliklerin
bir araya gelmesi anlama ve anlatmayı kolaylaştıracaktır.
Çizginin yabancı dili olmayacağından; çizgi hadîs -dili ne olursa olsun- potansiyel olarak,
bütün insanlara sunulmuş olacaktır.
Kırk Hadîs Kırk Çizgi, bildiğimiz kadarıyla, sahasında ilk olan bir çalışmadır. Çizerin
ifadesiyle hadîslerin ışığında çizilmiş, çizgilerden oluşan bir albümdür.
Bu makale, bu albümü somut örnek göstererek, hadîslerin -özellikle yeni kuşaklara- daha
iyi anlatılması/öğretilmesi için ‘görsel okuma’ düşüncesini somutlaştırmak amacıyla, bu konuda
atılmış küçük bir adım olacaktır.
KAYNAKÇA
Abd b. Humeyd, Müntehab, (thk. Subhi el-Bedri es-Samarraî-M. M. Halil es-Saidî), Kahire, 1988.
Abdulbâkî, M. F. el-Mu’cemu’l-Müfehres li Elfazı’l-Kur’ani’l-Kerîm, Beyrut, t.y.
Abdurezzak, el-Musannef, thk. H. Rahman Azamî, Pakistan, 1972.
Abdurrezzak, el-Musannef, thk. H. Rahman Azamî, Pakistan, 1972.
Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, Beyrut, 1988.
Ahmed b. Hanbel, Müsned, Çağrı, İstanbul, 1992.
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1137
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
AKYILDIZ, N., Coğrafya Öğretiminde Karikatür Materyali Kullanımının Öğrenci Başarısına
Etkisi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, (basılmamış yüksek lisans tezi)
2010.
Ali el-Karî, Şerhu Müsned-i Ebî Hanife, Beyrut, 1985.
ALKAN, G. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kavram Karikatürlerinin Öğrenci Başarısına Etkisi,
Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (basılmamış yüksek lisans tezi), Niğde,
2010.
AVŞAR, S., Tarih Öğretiminde Karikatür İmgesi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
(basılmamış yüksek lisans tezi), Ankara, 2007.
AVVAME, M. Eseru’l-Hadîsi’ş-Şerif fi İhtilafi’l-Eimmeti’l-Fukaha, Medine, 1988; İmamların
Fıkhî İhtilaflarında Hadîslerin Rolü, (Çev. M. H. Kırbaşoğlu), İstanbul, 2007.
AYCIN, H. Kırk Hadîs Kırk Çizgi, İstanbul, 2008.
BAYHAN, P. – ARTAN, İ., Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, İstanbul, 2004.
Buhârî, el-Câmi’u’s-Sahih, Çağrı, İstanbul, 1992.
Buharî, el-Edebu’l-Müfred, (thk. Semir b. Emin el-Zühri), Riyad, 1998.
CANAN, İ. Kütüb-i Sitte Muhtasarı, Tercüme ve Şerhi, İstanbul, t.y.
CERRAHOĞLU, İ. Tefsir Usulü, Ankara, 1976.
CİHAN, S., Hadîsler ve Ortaya Çıkış Sebepleri, Ankara, 2008.
COŞKUN, S. A., Fen Bilgisi Öğretiminde Karikatür Kullanımının Başarı, Motivasyon ve Tutumlar
Üzerine Etkisi, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, (basılmamış
Yüksek Lisans tezi), Isparta, 2009.
ÇAKAN, İ. L. Hadîslerde Görülen İhtilaflar ve Çözüm Yolları, İstanbul, 1982.
ÇELEBİ, K. Keşfü'z-Zünûn an Esâmi'l-Kütübi ve'l-Fünûn, Beyrut, t.y.
Darimî, Sünen, Çağrı, İstanbul, 1992.
DEMİRAYAK, K., “Kasidetü’l Bürde”, DİA, İstanbul, 1995.
DEMİREL, Ö., Eğitimde Program Geliştirme, Ankara. 2007.
DÖKMEN, Ü., İletişim Çatışmaları ve Empati, İstanbul, 1995.
DURMAZ, B. Yapılandırıcı Fen Öğretiminde Kavram Karikatürlerinin Öğrencilerin Başarısı ve
Duyuşsal Özelliklerine Etkisi: “Muğla İli Merkez İlçe Örneği”, (basılmamış yüksek lisans
tezi), Muğla Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Muğla, Haziran 2007.
DURUALP, E. İlköğretimde Sosyal Bilgiler Öğretiminde Karikatür Kullanımı, Gazi Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü, (basılmamış yüksek lisans tezi), Ankara, 2006.
ELMALI, E. “Hassân b. Sâbit”, DİA, İstanbul, 1997.
EVGİN, A. “Hadîslerde ‘Fıtrat’ Kavramı ve ‘İslâm Fıtratı’ Söyleminin Tenkidi”, Kahramanmaraş,
KSÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2003.
EVZAÎ, A., Sünenü’l-Evzaî, Beyrut, 1993.
GÖRMEZ, M. Sünnet ve Hadîsin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu, Ankara,
2000.
1138 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
Hâkim el-Müstedrek, Riyad, t.y.
Hâkim Nisâbûrî, Marifetu Ulûmi’l-Hadîs, (haz. H. Mu’zam), Beyrut, t.y.
Hatib Bağdadî, Tarihu Bağdat, t.y.
HORTAÇSU, N., İnsan İlişkileri, Ankara, 1997.
HÖKELEK, H. Din Psikolojisi, Ankara, 1993.
ITR, N., Menhecu’n-Nakdi’l-Hadîs, Dımaşk, 1985.
İbn Asâkir, Tarihu Medinet-i Dımaşk, Beyrut, 1995.
İbn Cevzî, Kitabu’l-Mevzû’at min Ehadîsi’l-Merfu’a, (thk. N. B. Şükrî), Riyad, 1997.
İbn Ebî Şeybe, el-Musannef fi’l-Ehadîsi ve’l-Âsâr, Beyrut, 1994.
İbn Hacer, İthafu’l-Mehere, Medine, 1994.
İbn Hamza el-Hüseynî, el-Beyân ve’t-Ta‘rif fi Esbâb-ı Vürûdi’l-Hadîs, Beyrut, 1982.
İbn Hibbân, Tekâsîm ve’l-Enva’, (thk. M. Ali Sönmez-H. Aydemir) Beyrut, 2012, IV/77-78; Sahih,
(thk. Ş. Arnavut), Beyrut, 1993.
İbn Mâce, Sünen, Çağrı, İstanbul, 1992.
İbn Salâh, Ulûmu’l-Hadîs, thk. N. Itr, Medine, 1966.
İbnu Kuteybe, Te’vil-u Muhtelefi’l-Hadîs, Beyrut, 1973.
İbnu’l-Esîr, Câmiu’l-Usûl min Ehâdîsi'r-Rasûl, (thk. Ş. Arnavut), Beyrut, 1972.
İshak b. Raheveyh, Müsned, (thk. A. Abdulhak el-Belûşî), Medine, 1991.
KANDEMİR, M.Y., Mevzu Hadîsler, Ankara, 1984.
KARABULUT, A. R. 33 Konuda Ayrı Ayrı Kırk Hadîs, Kayseri, 2008.
KARAHAN, A. İslâm-Türk Edebiyatında Kırk Hadîs, Ankara, 1991.
KARAHAN, A. Kırk Hadîs, Ankara. 1986.
KAYA, M. F., “Öğrencilerde Görsel Okuryazarlık Becerilerinin Geliştirilmesine Yönelik Coğrafya
Öğretmenlerinin Görüş ve Uygulamaları”, Turkish Study, Turkey, 2011, Volume 6/2,
Spring.
KESKİN, M. - HÜLAGÜ, M. Geçmişteki İzleriyle Kayseri, t.y.
KETTANÎ, M., Hadîs Literatürü, çev. Y. Özbek, İstanbul, 1994.
KIRBAŞOĞLU, M. H., İslâm Düşüncesinde Sünnet, Ankara, 1993.
Komisyon, Başlangıçtan Bugüne Türk Karikatürü, İstanbul, 1971.
Komisyon, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ankara, 2011.
Komisyon, İlköğretim Türkçe Dersi (6.7.8.sınıflar) Öğretim Programı, Ankara, 2006.
Komisyon, İmam-Hatip ve Anadolu İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretim Programları,
Ankara, 2010.
Komisyon, Türkçe Sözlük, Ankara, 1988.
Hadîslerin Öğretilmesinde Çizgilerden Yararlanma: “Kırk Hadîs Kırk Çizgi ” Örneği 1139
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
KURT, Y., Samsun, “Kur’ân’da Fıtrat Kavramı” Din bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2005,
c: V, Sayı: 2.
KUZAÎ, M., Müsned-i Şihab, Beyrut, 1986.
Mâlik, el-Muvatta, İstanbul, 1992.
MUTTAKÎ, A. Kenzu’l-Ummâl, Beyrut, 1989.
Münavî, Feyzü'l-Kadîr Şerhi'l-Câmii's-Sagîr, Beyrut, 1994.
NAÎM, A. Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Ankara, 1976.
Nevevî, Kırk Hadîs, (çev. Ahmed Naim), Ankara, 1967.
ÖZALP, İ., Karikatür Tekniğinin Fen ve Çevre Eğitimde Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma,
Celal Bayar Üniversitesi FBE. (basılmamış yüksek lisans tezi), Manisa, 2006.
ÖZER, A. Karikatür Yazıları, Eskişehir, 2007.
ÖZER, S., “Hadîs Metninin Anlaşılmasında Diğer Metinlere Referansların Önemi ya da Hadîste
Metinler arasılık ve Metinler arası Okuma”, Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi,
2008, C:VIII, sayı:1.
ÖZPINAR, Ö., Hz. Peygamber ve Hadîslerini Anlamak, İstanbul, 2012.
PAÇACI, M., Kur’an’a Giriş, İstanbul, 2006.
PAKALIN, M. Z., Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB. İstanbul, 1993.
Ramehurmuzî, Kitabu Emsâli’l-Hadîs, Beyrut, 1988.
SUYUTÎ, C. Camiu’s-Sagîr, Beyrut, 2004.
SUYUTÎ, C. Esbâbu Vurûdi’l-Hadîs =el-Lum‘a fî Esbâbi’l-Hadîs, thk. Yahya, İ. A. Beyrut, 1984.
SUYUTÎ, C. el-Leâlii’l-Masnûa fi’l-Ehadîsi’l-Mevzû’a, Beyrut, 1975.
Taberanî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, (thk. A. Abdulmecid es-Silefî), Irak, 1978.
TAN, N., Derlemeler Makaleler, y.y. 2007.
TOPUZ, H. “İletişimde Karikatür ve Toplum”, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi,
Ankara, 2007, cild: 7, sayı: 8.
USLU, A. “Karikatürün Eğitim Kaygısı”, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Ankara,
2007, cild: 7, sayı: 84.
USLU, H. “Eğitimde Karikatür”, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Ankara, 2007, cild:
7, sayı: 84.
ÜNAL, İ. H. Hadîs, Ankara, 2003.
ÜNAL, İ. H. İmam Ebu Hanife’nin Hadîs Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadîs Metodu, Ankara,
1994.
ÜSTÜN, Ö., Ortaöğretim Üçüncü Sınıfta Türk Dili ve Edebiyatı Dersinde Karikatür Kullanımının
Yazılı Anlatım Öğretimine Etkisi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi SBE (basılmamış
yüksek lisans tezi), Çanakkale, 2007.
WENSINCK, el-Mucemü’l-Müfehres li Elfâzı’l-Hadîsi’n-Nebevî = (Concordance), Brıll, 1943-
1969.
1140 Mustafa IŞIK
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014
YATKIN N., Hadîsi Anlamada Yöntem, İstanbul. 2013.
ZIELKE, W., Sözsüz Konuşma, (çev. Esat Mermi), İstanbul, 1993.
İnt. Adresleri:
http://en.wikipedia.org/wiki/Twitter (erişim tarihi: on April 24, 2014)
http://40cartoon40hadith.wordpress.com/, erişim tarihi: 10.07.2012.
http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/modul_pdf/141EO0004.pdf, erişim tarihi:
11.08.2012.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Danimarka_Karikat%C3%BCr_Krizi, erişim tarihi: 25.07.2012.
http://www.felsefeekibi.com/sanat/yazilar/yazilar_sanatlarin_bolumlenmesi.html, erişim tarihi:
21.07. 2012.
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/Search, erişim tarihi: 30.09.2013.
http://www.kuranmeali.org/30/rum_suresi/30.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx, erişim
tarihi:10.07.2012.
http://www.aku.edu.tr/aku/dosyayonetimi/sosyalbilens/dergi/IX2/10CDemir.pdf, erişim
tarihi:30.09.2013.