63
O R M A N M Ü H E N D İ S L E R İ O D A S I YIL: 46 Sayı: 1-2-3 Ocak-Şubat-Mart ISSN: 1301-3572 ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANI GENEL MERKEZ BİNAMIZ TÖRENLE HİZMETE AÇILDI

GENEL MERKEZ BİNAMIZ TÖRENLE HİZMETE AÇILDI · 2019. 4. 9. · ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI YIL: 46 Sayı: 1-2-3 Ocak-Şubat-Mart ISSN: 1301-3572 ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • O R M A N M Ü H E N D İ S L E R İ O D A S I

    YIL: 46 Sayı: 1-2-3 Ocak-Şubat-Mart ISSN: 1301-3572 ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANI

    TMMOBORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI

    Beştepeler Mah. 31. Sok. No: 3 Beştepe Yenimahalle / ANKARATel: (0.312) 215 00 33 pbx Belgegeçer: (0.312) 215 01 81

    E-posta: [email protected]

    GENEL MERKEZ BİNAMIZTÖRENLE HİZMETE AÇILDI

  • TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI ADINA SAHİBİAli KÜÇÜKAYDIN

    YAYIN SORUMLUSUOsman TURUNÇ

    YAYIN YÖNETMENİOkan ÇANÇİN

    YAYIN KURULUSevda ERGİZMustafa KIZMAZHüseyin AYTAÇAdem YILMAZELSerkan ERİKGENOĞLU

    YAYIN KOŞULLARIDergimizde yayınlanması istenilen yazılar bilgisayarda yazılmalı, daha önce başka bir yerde basılıp, yayınlanmamış olmalıdır. İmzalı bir dilekçe ekinde kağıda yazılı olarak, ayrıca elektronik ortamda dergimizin yönetim yerine posta ile gönderilmelidir. Yazılar 7 sayfayı (A4) geçmemelidir. 7 sayfayı aşan yazıların birbirini izleyen sayılarda yayınlanabileceği düşünülerek bölümlere ayrılmalıdır. Fotoğraflar net ve temiz olmalı, slayt dışında sayısal gönderilecek fotoğrafların çözünürlüğü yüksek olmalıdır. Yazılarda Türkçe kelimeler kullanılmalı ve Türkçe dil kurallarına uyulmalıdır. Yayınlanacak yazı ve çevirilerdeki düşünsel ve teknik sorumluluk yazarına ait olup, oda yönetimini ve Dergi Yayın Kurulunu sorumlu tutmaz. Dergide yayınlanan yazılardan kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansın ya da yayınlanmasın geri verilmez. Yazılar Yayın Kurulu tarafından incelenir. Yayın Kurulu yayınlanacak yazılarda gerekli düzenlemeleri yapabilir ve uygun görülen yazıları yayınlar.

    YÖNETİM YERİBeştepeler Mah. 31. Sok. No: 3 Beştepe Yenimahalle ANKARATel: (0.312) 215 00 33 pbx Belgegeçer: (0.312) 215 01 81E-posta: [email protected]

    TMMOBORMAN MÜHENDİSLERİ ODASIHesap No: T.C. Ziraat BankasıNecatibey Şubesi: 132953

    TASARIM - BASKIGökçe Ofset Matbaacılık Ltd. Şti.İvedik Organize Sanayi Bölgesi 21. Cadde 599. Sok. No:22 Yenimahalle / ANKARATel: 0312 395 93 37 pbx Faks: 0312 395 93 39

    ISSN: 1301 - 3572

    Yıl: 46 Sayı: 1-2-3 Ocak- Şubat- Mart 2009

    İÇİNDEKİLER

    Başyazı ....................................................................................................2

    Genel Merkez Binamız Törenle Hizmete Açıldı ..........................................4

    Prof. Dr. Ahmet Uçkun Geray Hocamızı Yitirdik ........................................10

    I.Orman Yangınlarıyla Mücadele Sempozyumu

    Antalya’da Yapıldı.... ...............................................................................11

    2/B Konusunda Orman Mühendisleri

    Odasının Görüşlerine İlişkin Rapor ..........................................................19

    İstanbul’un Ormanlık Alanlarında Rehabilitasyon ve Ağaçlandırmayı

    Bekleyen Binlerce Hektar Eski Maden Sahaları (Cevheri Alınmış) “Toprak

    Döküm” Rantına Kurban Ediliyor .............................................................26

    Yılın İlk Mesleki Eğitim Programı Ankara’da Gerçekleştirildi ....................29

    Düzce Orman Fakültesi’nde 5531 Sayılı Yasaya İlişkin

    Konferans Verildi ....................................................................................31

    Bursa Kentine Çözümler Sempozyumu....................................................32

    Taşağıl–Serik Orman Yangını ve Yangın Sonrası Öngörülen

    İşlemler Üzerine Ekolojik Değerlendirmeler .............................................33

    Büyük Orman Yangınları Sonrası Ağaçlandırmalar

    ve Genetik Kirlenme ...............................................................................38

    Yanan Alanların Yeniden Ormanlaştırılmasında Ekolojik

    Öncelikler ve Silvikültürel İlkeler .............................................................43

    Avrupa Doğa Bilgi Sistemi (Eunıs)

    Habitat Sınıflandırması ...........................................................................48

    Stratejik Planlama ..................................................................................52

    Bakanlık Müşavirlerinden Meslek Kamuoyuna

    Açık Mektup ...........................................................................................55

    Serbest Çalışan Meslektaşımız Gözüyle Orman Mühendisliği ..................56

    Çanakkale Ruhu .....................................................................................57

    HABERLER

    Hüseyin Avni Çatal “Yılın Bürokratı” Seçildi ............................................58

    Andımız Ormanımız Belgeseli İlgiyle İzlendi ............................................58

    Orman Mühendisleri Önce Kan Verdi Sonra Fidan Dağıttılar .....................59

    II. Ormancılıkta Sosyo-Ekonomik Sorunlar Kongresi Gerçekleştirildi ........59

    Kutlama .................................................................................................60

  • 2

    Başy

    azı..

    .

    Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

    Oda Genel Merkez binamızın resmi açılışını 21 Mart 2009 günü Ankara’dan ve şubele-rimizden gelen üyelerimizin yoğun katılı-mıyla adeta bayram coşkusu içerisinde ca-miamıza yakışır bir şekilde gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Bunun mutluluğu ve guru-ru içerisindeyiz.

    Açılış törenimizin “21 Mart Dünya Ormancı-lık Günü”nde yapılması açılışımıza ayrı bir anlam katmıştır. Açılış törenimizde merkez-de bulunan yaşlı üyelerimizin ekseriyetinin katılarak genç kuşak üyelerimizle bir bü-tünlük oluşturması ayrıca meslek camiasını mutlu etmiştir.

    Ormancılarımıza ve ormancılığımıza yap-mış olduğu katkıları yadsınamayan, her fır-satta camiamızı sevdiğini ve önemsediğini belirten 9.Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman DEMİREL’in açılışımıza onur konuğu olarak katılımı açılış törenimize büyük renk kat-mış, ulusal basının ilgisini çekmiştir. Ayrıca, eski Bakanlarımız ile odamız üyesi emekli müsteşarlarımızın, emekli Genel Müdürle-rimizin ve bürokratlarımızın hemen hemen eksiksiz katılmaları bizleri ayrıca memnun etmiştir. Çevre ve Orman Bakanı Sayın Vey-sel EROĞLU, aynı tarihlere rastlayan “Su Formu”ndaki yoğun programından dolayı katılamadığını belirterek mesaj ve çiçek göndermiştir. Ancak, Odamıza üye üst dü-zey yöneticilerimizin bu mutlu ve anlamlı günde meslektaşları ile birlikte olmamaları gözlerden kaçmamıştır.

    Açılış törenimiz, “21 Mart Dünya Orman-cılık Günü” etkinlikleri dahilinde Orman-cı meslek ve sivil toplum kuruluşları adı-na Genel Başkanımız Ali KÜÇÜKAYDIN’ın Anıtkabir’de Atamızın mozolesine çelenk koyma ve Anıtkabir özel defterini imzala-masıyla başladı.

    9.Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman DEMİREL ve Oda Genel Başkanımız Ali KÜÇÜKAYDIN’ın birlikte yaptıkları kurdele kesme merasi-

    minden sonra toplantı salonumuzda Genel Başkan’ın yaptığı açılış konuşmasının ar-dından Sayın Süleyman DEMİREL, ormanla-rımızı ve ormancılığımızı kendine özgü us-lübuyla değerlendirerek, ormancılığımızın genel problemlerinden bahsetmiş, meslekte elli yılını dolduran meslektaşlarımıza plaket vermiştir. Odamız tarafından düzenlenen I. Fotoğraf yarışmasında ödül, mansiyon ve sergileme kazanan eserlerden oluşan fotoğ-raf sergisi açılmış ve açılış törenimiz kok-teyl ile son bulmuştur.

    Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

    Hukuki zeminimizi oluşturan Meslek Yasa-mızdan sonra kendine özgü tarzda tasarla-nan yeni genel merkez binamız büyüme ve kurumsallaşma yolunda önemli bir köşetaşı olacaktır. Hepimiz bunun bilinci içerisinde-yiz.

    Bu anlamlı ve mutlu günümüzde bizlerle bir-likte olan, gönderdikleri çiçek ve mesajlarla mutluluğumuzu paylaşan tüm üyelerimize ve kuruluşlara teşekkürlerimizi sunarız.

    Ayrıca, tüm meslektaşlarımızın “ 21 Mart Dünya Ormancılık Günü”nü, Türklerin Erge-nekondan çıktığı gün olarak kabul edilen ve bütün dünya Türklerinin büyük bir coşku ile kutladığı “Nevruz”unuzu tebrik ederiz.

    Bilindiği üzere Orman Mühendisleri Odası olarak ilkini 2008 yılında gerçekleştirdiği-miz fotoğraf yarışmamızın ikincisi de 2009 yılı içerisinde yapılacaktır. Siz değerli üye-lerimizin I.Fotoğraf yarışmasına göstermiş olduğunuz yakın ilgi bizleri heyecanlandır-mış ve ikincisini düzenlemeye sevk etmiştir. İkincisini düzenlediğimiz fotoğraf yarışma-sı “DOĞA”, “DOĞA VE İNSAN” olmak üzere iki kategoride düzenlenmektedir. Fotoğraf yarışmasına profesyonel, amatör tüm mes-lektaşlarımızın katılımını bekliyoruz. Yarış-ması ile ilgili hususlar odamız ağ sayfasında yayınlanmaktadır.

    Ocak ayı içerisinde anayasa ve anayasa

    BAŞYAZI

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

  • 3

    Başy

    azı..

    .

    mahkemesi kararları ışığında, 5831 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler ve 2/B ko-nusunda odamızın görüşlerine ilişkin rapo-ru yayınladık. Rapor, Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM Başkanlığına, ilgili komisyonlara, iktidar ve muhalefet partilerine, tüm mil-letvekillerine, Çevre ve Orman Bakanlığına, Orman Genel Müdürlüğü’ne, Orman Bölge Müdürlüklerine, İl Çevre ve Orman Müdür-lüklerine, Orman İşletme Müdürlüklerine ve yazılı ve görsel medyaya gönderilmiştir.

    Oda olarak konuyla ilgili görüşlerimiz özet-le; “Anayasa değişikliği yapılmadan, Anaya-sa Mahkemesi kararlarına aykırılığı çok açık olan ve bu yerlerin satışına yönelik teknik alt yapıyı sağlayacak düzenlemeler getiren 5831 sayılı Kanun şeffaf bulunmamakta-dır. Bu nedenle Anayasa değiştirilmeden, Anayasa Mahkemesi kararlarının iptal ge-rekçelerine rağmen daha da genişletilerek çıkarılan 5831 sayılı Kanun uygulaması ko-nuyu daha da karmaşık ve çözümsüz hale getirmektedir. 1961 ve 1982 Anayasalarına göre hazine adına orman dışına çıkarılan ve kamuoyunda 2/B olarak bilinen alan-lar, 31/12/1981 den sonra yeni 2/B alanları yaratılmamak şartıyla, yapılacak anayasa düzenlemesiyle sorun olmaktan mutlaka çıkarmalı ve bu işlem bir tasfiye hareketi olarak görülmelidir. Bunun için Anayasaya geçici madde eklenerek, 2/B alanları içinde bulunan ve özel mevzuatla korunan devlet ormanlarının ve orman kurulmasına müsait alanlar orman idaresine geri tahsis edilme-li, satış gelirlerinin yarısı orman köylüle-rinin kalkındırılması ve ağaçlandırmalara ayrılmalı, bunlara yönelik yasal düzenleme yapılmalıdır.”

    Orman Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Or-man Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği, I. Orman Yangınlarıyla Mücadele Sempoz-yumu 7–10 Ocak 2009 tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. Daha ziyade Orman Ge-nel Müdürlüğü’nün yangınla mücadelede yaptığı uygulamaların anlatıldığı seminer havasında geçen sempozyumda, Oda ola-rak Genel Başkan Sayın Ali KÜÇÜKAYDIN

    “Orman Yangınlarının Önlenmesine Dair Mevcut Düzenlemelerdeki Hukuki Sorumlu-luklar, Alınması Gereken Tedbirler” konulu çağrılı tebliğ sunmuştur. Yangınlarla mü-cadelede karşılaşılan sorunlar ve alınması gereken tedbirler konusunda somut tespit ve öneriler içeren tebliğimiz meslek cami-amızda ve kamuoyunda ilgi ile karşılanmış, önerilerimizin büyük çoğunluğunun “Sem-pozyum Sonuç Bildirisine” girmesi memnu-niyetle karşılanmıştır.

    Mart ayı içerisinde “ 18 Mart Çanakkale Zaferi”ni ülke olarak büyük bir coşku ve gu-rurla kutladık. Çanakkale Zaferi ile ilgili ola-rak bu sayımızda Dr. Mesut Ali ÇİFTÇİ’nin yüreklerimizi titreten, duygu yüklü yazısına yer verdik.

    Dr. Mesut Ali ÇİFTÇİ’nin “Çanakkale Ruhu” başlıklı yazısında da belirttiği gibi Çanak-kale Zaferi; “Mahşer günü verilecek diplo-malara talip olanların, yedi gazveden kur-şun yarası taşıyan subayların, daha henüz bıyıkları terlememiş gencecik ama yürekleri kocaman yiğitlerin, yaşamadan çok yaşat-maya talip olan yüce insanların” yedi düveli yere serdiği muazzam bir zaferdir. Bu vesile ile tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal et-miş tüm gazilerimizi rahmetle anıyoruz.

    Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

    Ocak ayı içerisinde İstanbul Şube Başkanı-mız, değerli bilim adamı, hocaların hocası Sayın Prof. Dr. Uçkun GERAY’ı “çoklu or-gan ve solunum yetmezliği” nedeniyle te-davi gördüğü hastanede kaybettik. Orman Mühendisi olmakla gurur duyduğunu her platformda üstüne basarak söyleyen, bin-lerce Orman Mühendisi yetiştiren merhum hocamıza Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezi olarak Allah’tan rahmet diler, ke-derli ailesine ve meslek camiamıza baş sağ-lığı dileriz.

    Saygılarımızla… Orman Mühendisleri OdasıYönetim Kurulu

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

  • 4

    Gen

    el M

    erke

    z Bi

    nam

    ız T

    ören

    le H

    izm

    ete

    Açıld

    ı

    *Konuşmanın tam metni ve açılış günü fotoğrafları için, www.ormuh.org.tr

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    Genel Merkez Binamız Törenle Hizmete AçıldıKuzey yarımkürenin birçok ülkesinde ve kültürün-de geleneksel olarak;Yeni Bir Yılın Başlangıcıdır,Nevruz Bayramıdır,Bahar Bayramıdır, Doğanın Uyanışıdır 21 Mart. 1975 yılından bu yana resmen kutlanan ancak son yıllarda Ormancı Meslek ve Sivil Toplum Örgütleri tarafından birlikte kutlanan 21 Mart Dünya Or-mancılık Günü sabahı Orman Mühendisleri Odası, Ormancılar Derneği, Orman Teknikerleri Derneği, Ormancı Sendikalar, Ormancı Çocuklarını Okutma Vakfı yönetici ve üyeleri Ata’nın huzurunda hazır olduklarında saat 10.30 du. Bu yıl Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezi yönetimi önderliğinde topluca saygı duruşunun

    ardından Genel Başkan Ali KÜÇÜKAYDIN tüm or-mancılar adına Anıtkabir özel defterini imzaladı.Anıtkabir ziyareti sonrası Beştepeler’de açılışı ya-pılacak olan Genel Merkez Binamızda üyelerimiz bir araya gelmeye başladı. Teras katında yapılan ikramlarla başlayan sohbetleri bahar sabahının güneşi ısıtıyordu. Kalabalığın daha da arttığı saat 14.00 de 9. Cum-hurbaşkanımız, konuğumuz Sayın Süleyman DEMİREL’in teşrifleriyle saygı duruşu ve istiklâl marşının hep birlikte söylenmenin ardından kur-dele kesilişi ile açılışı gerçekleşen binamızın top-lantı salonuna geçildi. Hoş geldiniz konuşmasını* yapan Genel Başkan Ali KÜÇÜKAYDIN; Türk ormancılığının köklü birikimi-nin uluslararası süreçte etkin kullanılamadığını,

  • 5

    Gen

    el M

    erke

    z Bi

    nam

    ız T

    ören

    le H

    izm

    ete

    Açıld

    ıG

    enel

    Mer

    kez

    Bina

    mız

    Tör

    enle

    Hiz

    met

    e Aç

    ıldı

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    pasif katılımcılıktan proaktif, yönlendirici katılım-cılığa geçiş ve uluslararası strateji ve politikalara uyum sağlamamız gerekliliği üzerinde durmuş ve sözlerini “Ormancıların çoğunluğu halen kamu-da hizmet üretmektedir. Ücret dengesizliğinden en fazla mağdur olan bakanlıklardan birinde gö-rev yapmaktadırlar. Yıllardır vaat edilen, kamuda çalışma barışını sağlayacak, ücret dengesizliğiyle

    birlikte diğer sorunları da giderecek kalıcı bir personel reformu artık çıkarılmalıdır.” diyerek söz-lerini tamamlamıştır.9 uncu Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman DEMİREL’in; “Evvela Nevruz Bayramını kutluyo-rum. Bugün 21 Mart Dünya Ormancılık Günüdür. Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla sizleri bir kez daha kutluyorum.

  • 6

    Gen

    el M

    erke

    z Bi

    nam

    ız T

    ören

    le H

    izm

    ete

    Açıld

    ıOrman Mühendisleri Odası Değerli Genel Başka-nı Sayın Ali Küçükaydın’ın daveti üzerine sizlerle görüşme imkânı buldum. Sizlerle görüşme imkâ-nı bulduğum her zaman çok mutlu olmuşumdur, sevinç içerisinde olmuşumdur. Evvela şunu ifade edeyim ki, değerli meslektaşlarınız Orman Mühen-disleri Odası yeni bir bina yapmak suretiyle daha iyi şartlarda çalışabilme imkânını, ormancılığa, ormana ve bütün ülkeye daha iyi hizmet etme im-kânını bulmuşlardır. Yine bundan dolayı da ken-dilerini kutluyorum.” diye başlayan konuşması* üyelerimizce ilgiyle izlendi. Konuşmasının ardından, Ormancılara ve Ormancı-lığımıza yaptığı katkıların bir minneti anısına ken-

    disine Genel Başkanımız tarafından plaket sunu-lan Süleyman Demirel meslekte elli yılını dolduran üyelerimize plaketlerini verdi.Geçtiğimiz yıl ilki gerçekleştirilen 1.Doğa Fotoğraf Yarışması’nın eserlerinden oluşan fotoğraf sergisi hizmet binamızın giriş katındaki büyük salonda hep birlikte gezildi.Terasta başlayan sohbetler ise kokteyl ile birlikte akşam saatlerine kadar devam etti. Bu mutlu günümüzde Ankara ve tüm şube ve temsilciliklerimizden, fakültelerimizden gelerek yanımızda bulunan, çiçekle, telgrafla bizi yalnız bırakmayan üyelerimize, dostlarımıza ve tüm dost kuruluşlara teşekkür ederiz.

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

  • 7

    Gen

    el M

    erke

    z Bi

    nam

    ız T

    ören

    le H

    izm

    ete

    Açıld

    ıG

    enel

    Mer

    kez

    Bina

    mız

    Tör

    enle

    Hiz

    met

    e Aç

    ıldı

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

  • 8

    Gen

    el M

    erke

    z Bi

    nam

    ız T

    ören

    le H

    izm

    ete

    Açıld

    ı

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

  • 9

    Gen

    el M

    erke

    z Bi

    nam

    ız T

    ören

    le H

    izm

    ete

    Açıld

    ı

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    10

    PROF. DR. AHMET UÇKUN GERAY

    HOCAMIZI YİTİRDİKTMMOB Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Uçkun GERAY Ho-camızı 30 Ocak 2009 günü kaybet-menin derin üzüntüsü içindeyiz. 02 Şubat 2009 Pazartesi günü onu İ.Ü. Orman Fakültesi’nde yapılan tören ve Levent Camiinde kılınan cenaze namazı sonrasında son-suzluğa uğurladık.Ahmet Uçkun GERAY 1939 yılında Ankara’da doğmuştur. 1964 yılın-da İ.Ü. Orman Fakültesini, 1974 yılında İ.Ü. İktisat Fakültesini bitirmiştir. 1988 yılında İ.Ü. Orman Fakültesinde Profesörlüğe yükselmiştir. Ekonomi, Orman Kaynakları Yö-netimi ve Planlama-Projelendirme kapsamında Lisans ve Lisansüstü dersler vermiştir. 2006 yı-lında İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi iken yaş haddinden emekli olmuştur.Hocamız 2002 – 2004 yıllarında ve 2008 – 2009 yıllarında Odamızın Şube Başkanlığını yapmış-tır. Mütevazı bir aile yaşamı olan bilim adamı ola-rak bilgisini, birikimlerini, bilimsel çalışmaları-nı, görüş ve düşüncelerini demokratik kitle ör-gütleri, sivil toplum kuruluşları, meslektaşları, öğrencileri, çalışma arkadaşları, yazılı ve görsel basınla paylaşmayı seven, çok yönlü ve üretken bir insandı.Açık sözlülüğü, pratik zekası, çalışkanlığı, dü-rüstlüğü ve sımsıcak kişiliği ile meslektaşları-mızın gözünde ve gönlünde yeri her zaman çok büyük olmuştur.

    Her zaman bir yerlere yetiş-mek, hep bir şeyleri tamam-lamak ve yetiştirmek, hep in-sanlara ulaşmak ve onlara bir şeyler verebilmek çabası için-deydi. Bunları yaparken sağlı-ğını tehlikeye attığı zamanlar olurdu. Kendisiyle daha yapa-cak çok işimiz ve paylaşacağı-mız çalışmalarımız olacaktı.Kalp damarları, dolaşım bo-zuklukları ve yüksek tansiyon sorunları bulunan Hocamız

    üzücü sorgulama sürecinde ileri düzeyde damar tıkanıklığı ve böbrek yetmezliği illetine düşürül-dü. Aramızdan ayrılması yaşadığı talihsiz olayın kabul edilmezliği ve sağlığını olumsuz etkileme-si ile çok erken oldu.En büyük tutkusu olan Ülkesi, insanlarımız, or-manlar ve ormancılığımız onun çalışmalarından mahrum kalmıştır.Ömrünü Atatürk’ün Laik-Demokratik Türkiye Cumhuriyetine vakfetmiş, onurlu bir mücadele ve fikir adamı, gerçek aydındı.Işığı, çalışkanlığı, önderliği ve ilkeleri bize yol gösterecektir. Kendisini çok özlüyoruz, her za-man gönlümüzde olacaktır.70 yıllık onurlu ve dimdik bir yaşamı olan, yeri doldurulamayacak Prof. Dr. Ahmet Uçkun GE-RAY Hocamıza Allahtan rahmet diler, ailesine, meslektaşlarımıza, öğrencilerine ve tüm seven-lerine başsağlığı dileriz.

    Saygı ve özlemle anıyoruz.

    PROF. DR. A.UÇKUN GERAY(1939-2009)

    Prof

    . Dr.

    Ahm

    et U

    çkun

    Ger

    ay H

    ocam

    ızı Y

    itird

    ik

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    11

    I.Orm

    an Y

    angı

    nlar

    ıyla

    Müc

    adel

    e Se

    mpo

    zyum

    u

    “I.ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE SEMPOZYUMU” 7–10 OCAK TARİHLERİ ARASINDA

    ANTALYA’DA YAPILDI

    Orman Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği, I. Orman Yangınlarıyla Mücadele Sempozyumu 7–10 Ocak 2009 tarihleri arasında Antalya’da gerçek-leştirildi. Odamızdan istenen, “Orman Yangınla-rının Önlenmesine Dair Mevcut Düzenlemeler-deki Hukuki Sorumluluklar, Alınması Gereken Tedbirler” konulu çağrılı tebliğ Genel Başkan Ali Küçülaydın tarafından sunuldu.31 Temmuz 2008 tarihinde Antalya Bölge Mü-dürlüğü Serik ve Taşağıl İşletme Müdürlüklerin-de çıkan orman yangınının akabinde, odamızın bilim adamlarımız ve uygulamacılardan oluş-turduğu komisyonca düzenlenen 24.08.2008 tarihli rapor baz alınarak hazırladığımız tebliğ,

    yangınlarla mücadelede karşılaşılan sorunlar ve alınması gereken tedbirler konusunda somut tespit ve öneriler içerdiğinden hem meslek ca-miamızda, hem de kamuoyunda büyük ilgi gör-dü. Somut tespit ve önerilerimizin büyük çoğun-luğunun “Sempozyum Sonuç Bildirisine” girmiş olması odamız açısından memnuniyet vericidir.Ancak, topyekûn mücadelede sevk ve organi-zasyonun temel dinamiğini oluşturan “Yangın Amirliği” konusunun netleştirilmesi ve her kesimden kabul görecek şekilde yasal zemine oturtulması hususunun, tebiğcilerin ısrarlı vur-gusuna rağmen “sonuç bildirgesine” girmemiş olması çok büyük eksiklik olarak görülmüştür.

    ÖZETOrman yangınlarının söndürülmesinde, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlü-ğünün yanında; diğer merkezi idare birimleri, mahalli idare ve yerel yönetim birimlerinin de fiili sorumlulukları bulunmasına rağmen, açık yasal düzenlemeler olmadığından orman yan-gınlarıyla mücadelede orman idaresinin dışın-daki diğer idareler fiiliyatta yer almamaktadır. Bu yasal boşluklar mutlaka giderilmelidir.Türkiye ormanlarının çok parçalı olması, köy sayısının yarısının orman içi veya kenarında bulunması, orman alanlarımızın yaklaşık dört-te birinin yangına duyarlı ağaç türleriyle kaplı ve birinci derece yangına hassas bölgelerde yer

    alması, küresel iklim değişikliklerinin orman yangınlarını artırıcı yöndeki etkileri, orman yan-gınlarının söndürülmesinde yeni düzenlemelere gidilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle hu-kuki sorumluluklar netleştirilmeli, yeni düzen-lemeler yapılmalı ve orman yangınları yönetimi etkin hale getirilmelidir.Bu tebliğde Türkiye’de ki mevcut durum irde-lenmiş, büyük yangınlarda yaşanan olumsuz-luklar, inceleme ve raporlar, Odamız üyelerinin gözlemleri ve mesleki deneyimler dikkate alı-narak, fiilen sorumlu olması gerekirken hukuki sorumlulukları bulunmayan idarelerin hukuki sorumluluklarının tanımlanması, bu amaçla ge-rekli yasal düzenlemelerin yapılmasına katkıda

    ODAMIZIN, I. ORMAN YANGINLARI SEMPOZYUMUNDA SUNDUĞU TEBLİĞ; ORMAN YANGINLARININ ÖNLENMESİNE DAİR MEVCUT DÜZENLEMELERDEKİ HUKUKİ

    SORUMLULUKLAR ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    12

    Oda

    mız

    ın, I

    . Orm

    an Y

    angı

    nlar

    ı Sem

    pozy

    umun

    da S

    undu

    ğu T

    ebliğ

    bulunulmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Mevcut durumun irdelen-mesi, yeni yasal düzenlemeler ve yangın yöne-timi.

    GİRİŞ

    Sempozyumun gayesinde ifade edildiği üzere orman yangınlarıyla mücadele, “Vatan Savun-masıyla Eşdeğer” olarak dünyanın en büyük çevre felaketi görüldüğüne göre, orman yangın-larının söndürmesinde mutlak başarı; görev ve hukuki sorumlukların açık olarak belirlendiği, geniş katılımlı ve topyekûn mücadelenin esas alındığı etkin koordinasyonlu yeni bir sistemin kurulması ile mümkün olacaktır. Orman yangınlarıyla mücadelede böyle bir sis-temin kurulabilmesi için, orman yangınlarının söndürülmesinde fiilen yer alan mülki, askeri ve idari birimlerin görev, yetki ve sorumluluk-larının hukuki sınırlarının açıkça belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, öncelikle ilgisi ola-bilecek idarelere ait yürürlükteki mevzuatın irdelenmesi ve ihtiyaç duyulan yeni hukuki dü-zenlemelerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu tip idari ve hukuki düzenlemeler, büyük yangınlar sonrasında yangınla mücadeleye yönelik kamu-oyu desteğinin yoğunlaştığı zaman diliminde daha kolay yapılabilir. Antalya Orman Bölge Mü-dürlüğü Serik ve Taşağıl Orman İşletmelerinde 31/7/2008-5/8/2008 tarihleri arasında çıkan ve bugüne kadar kaydedilmiş en büyük orman yan-gını sonrasında yapılan “1. Orman Yangınları ile Mücadele Sempozyumu” sonunda gereken idari ve hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. Orman yangınlarının söndürülmesindeki en önemli yasal dayanak 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun orman yangınlarının söndürülmesi başlığı altındaki 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75 ve 76’ncı maddeleridir.(1) Ayrıca Bakanlar kurulunca bu maddelere dayanarak çı-karılan 9/10/1976 tarihli “Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Söndürülmesinde Görevlilerin Gö-recekleri İşler Hakkında Yönetmelik” adlı ikincil mevzuat bulunmaktadır. Serik ve Taşağıl yangınından önce en büyük orman yangını konumunda iken ikinci sıraya düşen 1979 tarihli ve 13260 hektarlık Marmaris orman yangınından sonra merkezde ve taşrada bir dizi toplantılar yapılmış ve bu toplantılarda uygulamalara yönelik önemli kararlar alınarak ikincil mevzuatta yer verilmiştir. Marmaris yangını bağlamında; 1- 6831 sayılı Orman Kanununun 75’inci madde-sine göre beş yıl içinde yapılması gereken ancak 1956 yılından 1980’e kadar mevcut ormanlarda

    yapımına başlanmayan yangın emniyet yol ve şeritlerine ilişkin pilot uygulamalar 25/4/1979 tarihli 261 sayılı tebliğ ile mevzuata girmiş (2), 11/6/1982 tarihli 261/1 sayılı tebliğde yeni dü-zenlemeler yapılmış (3) ve uygulamaya geçil-miştir. 2- Hazır kuvvet ve ilk müdahale ekiplerine ait esaslar belirlenmiştir.

    3- Bu yangında ilk kez arazöz kullanımı (Beledi-yeye ait) ile iaşe dağıtımı amaçlı helikopter kul-lanımı (Askeriyeye ait) denenmiştir.

    4- Eski ikincil mevzuat toplanarak 25/12/1982 tarihli 273 sayılı tebliğ hazırlanmış ve yangın amirliği konusu netleştirilerek yeni düzenleme-de yer verilmiştir (4).

    5- Orman yangınları konusunun önemi nedeniy-le 30/3/1982 tarihinde koruma daire başkanlığı ikiye ayrılarak “Orman Yangınlarını Önleme ve Mücadele Dairesi Başkanlığı” kurulmuş, başta orman yangınları söndürme el aletleri olmak üzere yangınla mücadele araç, gereç ve yangın söndürme yöntemlerine belirli standart-lar getirilmiştir (4). Sürekli gelişen şartlara uygun olarak orman yan-gınlarına yönelik mevcut ikincil mevzuat tekrar derlenerek OGM ün 1/1/1995 tarihli ve 64 sayılı olurları ile 285 sayılı “Orman Yangınlarının Ön-lenmesi ve Söndürülmesinde Uygulama Esasla-rı” tebliğ yürürlüğe konulmuş ve halen uygu-lanmaktadır (5). Görüldüğü üzere OGM, büyük yangınlardan sonra kazanılan deneyimler, yeni teknolojik gelişmelere uygun olarak ikincil mev-zuatını sürekli geliştirmeye özen göstermiştir. Ancak bu düzenlemelerde 6831 sayılı Kanunu-nun Orman yangınlarının söndürülmesine ait maddelerinde; yangında ölen ve yararlananlara tazminat ödenmesi, yangın giderlerinin katma bütçeden karşılanmasına dair düzenlemelerin dışında Kanunda önemli bir değişiklik yapılma-mıştır. Hâlbuki ülkemiz ormanlarının dörtte birinin yangına birinci derecede hassas yörelerde yer alması, ormanlarla kırsal yerleşimin iç içe bu-lunması, ormanlarda eko turizm faaliyetlerinin yoğunlaşması, çevreci yaklaşımlar ve benzer hu-susular dikkate alındığında yürürlükteki orman yangınlarıyla ilgili mevzuatın da güncellenmesi zorunluluğu doğmaktadır. Gelinen noktada Serik ve Taşağıl orman yangın-ları nedeniyle kamuoyunda oluşan olumlu hava değerlendirilmeli ve bu alandaki mevzuatın güncellenmesi sağlanmalıdır.

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    13

    Oda

    mız

    ın, I

    . Orm

    an Y

    angı

    nlar

    ı Sem

    pozy

    umun

    da S

    undu

    ğu T

    ebliğ

    YANGIN SÖNDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN YÜRÜRÜLÜKTEKİ MEVZUATIN İRDELENMESİ VE ÖNERİLEN TEDBİRLER

    Orman Mühendisleri Odası, Serik ve Taşağıl Or-man İşletmelerinde çıkan orman yangınından sonra bilim adamları ve uygulamacılarla birlikte hazırladığı 24/8/2008 tarihli raporunda çerçeve olarak görüşlerini ortaya koymuştur. Bu tebliğ-de Odanın raporu da göz önüne alınarak mevcut mevzuat irdelenmiş, olması gereken yasal ve idari tedbirler somutlaştırılmaya çalışılmıştır.

    1- 6831 SAYILI ORMAN KANUNUNA YÖNELİK HUSUSLAR:

    Ormanlara yönelik tüm iş ve işlemlerin yapıl-ması Orman Kanunu hükümleri arasında yer almaktadır. Orman yangınlarının çıkış nede-ninden başlayarak seyri ve gelişmesi sürecinde, birden çok merkezi ve yerel idarelerin görevleri arasına giren konuları kapsaması nedeniyle ilgili idarelere de hukuki sorumlulukların verilmesini gerektirmektedir. Bu düzenlemelerin önemli bir bölümü, özel bir kanun olan 6831 sayılı Orman Kanununun ilgili maddelerinde gerçekleştirile-bilir. Şöyle ki;

    a) Orman Kanununun 68’nci maddesinde yapılması gereken düzenlemeler: Orman yan-gınları ihbar ve haberleşmesine ilişkin hususlar 1956 yılındaki teknolojik imkânlara uygun ola-rak 68’inci maddede düzenlenmiştir. Bu madde yeniden ele alınmalı, günümüz teknolojisi ve idari düzenlemelerine uygun olarak yetkili olan Türk Telekomünikasyon Kurumu, RTÜK, Ulaştır-ma Bakanlığı vb. kurum ve kuruluşlara sorumlu-luklar verilmelidir.

    b) Orman Kanununun 69’uncu maddesinde yapılması gereken düzenlemeler: Bu mad-de çerçeve maddesi şeklinde olup görevler çok net olarak belirlenmemiştir. Ancak bu maddeye dayanarak Bakanlar kurulunca çıkarılan “Or-man Yangınlarının Önlenmesi ve Söndürülme-sinde Görevlilerin Görecekleri İşler Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre orman idaresi-nin dışındaki askeri ve idari kurumlara yangın söndürülmesine ilişkin görevler belirlenmiştir. Hâlbuki kanunda görevler net olarak belirgin hale getirilmelidir. Bu nedenle madde aşağıdaki hususları kapsayacak şekilde yeniden düzenlen-melidir.1- Orman Kanunun 69’uncu maddesinde yapı-lacak değişiklikle askeri birlikler, merkezi idare, mahalli idare ve yerel yönetimlere sınırları belir-

    lenmiş şekilde görevler verilmelidir. 2- Orman yangınlarının söndürülmesinde çok önemli bir fonksiyon üstlenecek ve yönetim birliğini sağlayacak olan yangın amirliği kanun maddesinde açıkça yer almalı, uygulama esasla-rı yönetmelikle belirlenmelidir. Bu açıklamalar ışığında 6831 sayılı Kanunun 69’uncu maddesi aşağıdaki şekilde yeniden dü-zenlenebilir. Şöyle ki;“Madde 69 – Orman yangınlarında yangı-na civar köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bütün erkek nüfusu beraberinde mevcut balta, kürek, kazma, testere gibi yangın söndürmeye yarayacak aletleriyle yangın yerine gitmeye ve yangını söndürmeye mecburdurlar. Bu mükelleflerin yeterli olmaması durumunda ve talep halin-de, daha ilerdeki köy ve kasabalar halkından mükellef olanlar yangın mahalline mülki ma-kamlarca gönderilir. Yangının seyrine göre yangın amirinin lüzum görmesi halinde; or-man bölge müdürlüğünün vali, kaymakam, yerel yönetimler, jandarma ve askeri birlik komutanlarından yapacağı kuvvet takviye-si, araç ve gereç taleplerinin karşılanması ve yangın mahalline gönderilmesi zorunludur. Yangın söndürülmesinde çalışanların bu yüz-den hasara uğrayan zati eşya ve teçhizatları Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer or-manlarda alakalıları tazmine mecburdur.Yangınların söndürülmesine dair yönetim işleri yangın amirlerince yerine getirilir. Or-man işletmelerinde çıkan yangınların yangın amirleri orman işletme şefi veya orman iş-letme müdür yardımcısı veya orman işletme müdürüdür. Orman Genel Müdürlüğünce yangına birinci derecede hassas orman böl-ge müdürlüklerinde, yangın söndürmede en az on yıl deneyimli, yöreyi tanıyan bir veya birden çok başmühendis unvanlı baş yan-gın amiri atanabilir. Yangın amirleri yangın mevsimi dışında da görevli olduğu orman-larda gerekli yangınla mücadele planlarını yapar ve simülasyon modelleriyle uygulama-ya koyar. Yangın ekiplerinin eğitimi, araç ve gereçlerin denetimi görevlerini yapar. Yangın amirliği emrine yeteri kadar teknik ve idari personel verilir. Yangın söndürülmesine ka-tılan teknik personel, yangın söndürme işçi-leri, mükellefler ve askerler yangın amirinin emrine göre hareket ederler. Yangın sırasın-da yangın amirinin kuvvet takviyesi, araç, gereç, iaşe ve ikmal istekleri Orman Bölge Müdürlüğü kanalıyla sağlanır. Bu maddenin uygulanması, Çevre ve Orman Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve İçiş-

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    14

    Oda

    mız

    ın, I

    . Orm

    an Y

    angı

    nlar

    ı Sem

    pozy

    umun

    da S

    undu

    ğu T

    ebliğ

    leri Bakanlığınca bu kanunun yayını tarihin-den itibaren üç ay içinde hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelik-le belirlenir.”3- Atatürk’ün emriyle Türk Tayyare Cemiyeti olarak 16/2/1925 tarihinde kurulan Türk Hava Kurumu, 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Der-nekler Kanununa göre kamu yararına haiz, tü-züğü Kanunun 27 inci maddesine göre Bakanlar Kurulunca onaylanan kamu kuruluşu özelli-ğinde özel hukuk tüzel kişisidir (6). Türk Hava Kurumunun uçakları 1985 yılından bu yana 23 yıldır orman yangınlarının söndürülmesinde hizmet vermektedir. Yangın söndürme konu-sunda önemli bir birikime sahip olmuştur. Bu özellikleri nedeniyle THK’ya ait uçakların, 4734 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmadan Bakanlar Kurulunca belirlenecek ücretleri karşılığında OGM’ce doğrudan kiralanabil-mesi için, 6831sayılı Orman Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda gereken yasal değişiklikler yapılmalıdır.

    4- Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Sön-dürülmesinde Görevlilerin Görecekleri İşler Hakkında Yönetmelik: Günümüz şartlarına uymayan ve kendi içinde çelişkiler bulunan bu yönetmelik hemen değiştirilmelidir.

    II- 4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNUNA YÖNELİK HUSUSLAR:Kamu kurumları yapacakları satın almalarda bazı istisnalar dışında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabidir (7). Orman yangın-larının söndürülmesinde 1985 yılından bu yana uçaklarda kullanılmaktadır. Uçakların temini, iş-letilmesi ve bakımı özelliği olan işlerdendir. Yan-gın mevsiminde gerekli olan bu uçaklar Orman Genel Müdürlüğü tarafından 4734 sayılı Kanu-na göre kiralanmaktadır. Ancak arz miktarının sınırlı olması nedeniyle kiralamalarda rekabet ortamı tam olarak oluşmamakta ve aynı zaman-da hava araçlarının zamanında karşılanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Türk Hava Kurumunun sahip olduğu uçakların 4734 sayılı Kanunun istisna kapsamında tutula-rak orman yangınlarının söndürülmesinde kira-lanabilmesi sağlanmalıdır. Buna göre Kamu İha-le Kanununun 3 üncü maddesine “m) Orman Genel Müdürlüğünce, orman yangınlarının söndürülmesinde kullanılacak hava araçla-rının Türk Hava Kurumundan kiralanması-na yönelik hizmet alımları,” bendi eklenmeli ve Geçici 4 üncü maddesine de “EK FIKRA: Bu Kanunun 3 üncü maddesinin (m) bendi-ne ilişkin esas ve usuller Bakanlar Kurulunca belirlenir.” hükümleri eklenmelidir.

    III- 3234 SAYILI ORMAN GENEL MÜDÜR-LÜĞÜ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULU HAKKINDA KA-NUNA YÖNELİK HUSUSLAR:

    1- Orman Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Gö-revleri Hakkındaki 3234 sayılı Kanunda yapıla-cak değişiklikle, ana hizmet birimi olan “Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkan-lığı”, Orman Zararlılarıyla Mücadele ve Koruma Daire Başkanlığı ile Orman Yangınları Yönetimi Daire Başkanlığı olarak ikiye ayrılarak görevleri belirlenmelidir. Bugüne kadar orman yangınları ile mücadele yaklaşımı, daha geniş ve kapsam-lı anlam ifade eden orman yangınları yönetimi yaklaşımı olarak değiştirilmelidir (8). 2- Halen Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Daire Başkanlığının görevleri taşrada Koruma Şubesi ve Orman Zararlılarıyla Mücadele Şubesi müdürlüklerince yürütülmektedir. Bu iki şube kapatılarak 3234 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ve 3046 sayılı Kanun uyarınca “Orman Zarar-lılarıyla Mücadele ve Koruma Şube Müdür-lüğü” ve “Orman Yangınları Yönetimi Şube Müdürlüğü” olarak kurulması için Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılmalıdır.

    3- Orman yangınları ve yangına hassas Akde-niz bitki örtüsünde araştırma yapacak, teknik eleman, idareci ve yangın amirlerini eğitecek, bilimsel temellere dayalı sürekli uygulamalı ça-lışmalar yapacak ve doğrudan OGM’ne bağlı bir araştırma müdürlüğüne gereksinim duyulmak-tadır. Bu nedenle, Çevre ve Orman Bakanlığına doğrudan bağlı bulunan Antalya Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Bakanlıkların Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmün-de Kararnamenin Kabulü Hakkında 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunun 16 ve 17’nci mad-deleri uyarınca (9) hazırlanacak Bakanlar Kurulu kararıyla “Akdeniz Bitki Örtüsü ve Orman Yangınları Araştırma Müdürlüğü”ne dönüş-türülüp Orman Genel Müdürlüğüne bağlan-malıdır. Bu araştırma biriminde, yangın ekosisteminin bir parçası olan kızılçam ve makiler ile orman yangınları konusu uygulamacıya ışık tutacak şe-kilde ele alınmalıdır. Bu bağlamda;• Yangın amirliği, karşı ateş, yangın em ni-

    yet yol ve şeritleri, yangın işçilerine yönelik eğitimleri sürekli yapılmalı,

    • Büyük yangınların öncesi ve sonrası irdele-nip, incelenip değerlendirilerek kayıt altına alınmalı,

    • Yangın karar destek sistemleri (Yangın tehli-

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    15

    Oda

    mız

    ın, I

    . Orm

    an Y

    angı

    nlar

    ı Sem

    pozy

    umun

    da S

    undu

    ğu T

    ebliğ

    ke oranları sistemi) ve yangın davranış mo-dellerinin uygulamaya sokulması yönünde çalışmalar yapmalı,

    • Kızılçam ve yangına hassas ve bağımlı eko-sistemlerin orman yangınına yönelik ame-najman planları hazırlama araştırmaları ya-pılmalı,

    • Kızılçam ormanlarını işletme tekniklerini or-taya koyacak kapsamlı araştırmalara hemen başlanmalıdır (10).

    YANAN ORMAN AĞAÇLARININ ÜRETİL-MESİNE YÖNELİK MEVZUATIN İRDELEN-MESİ VE ÖNERİLEN TEDBİRLER.Orman yangınları sonucunda zarar gören ve üretilmesi gereken ağaçların ne şekilde üreti-leceğine ve değerlendirileceğine dair hususlar 6831 sayılı Orman Kanununun 17, 30 ve 40’ncı maddelerinde belirtilmiştir (1). 6831 sayılı Kanunun 17’inci maddesinde 5192 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle “Yanan or-man alanlarındaki, her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir.” hükmü gereğince yanık emvalin yalnızca şahıslara sa-tılamamasını düzenleyen eski hüküm kaldırıl-mıştır. Kanunun 30’uncu maddesinde “Devlet ormanlarından elde edilen ürünlerin piyasa sa-tışlarında açık artırma esastır… Kamu kurum Kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları ile lü-zum ve fayda görülen veya acele olarak satış ya-pılmasını gerektiren hallerde, her türlü orman ürünü piyasa fiyatı üzerinden tahsisen satılabi-lir. Bu maddede yazılı satışların usul ve esasları Bakanlar Kurulunca tespit olunur.” hükmüne göre, orman ürünlerinin tahsisli satış esasları-nın Bakanlar kurulunca belirleneceğine amirdir. Kanunun 40’ıncı maddesinde orman ürünlerinin üretim esasları, önceliği orman köy kooperatifle-ri ve orman köylüleri olmak üzere taahhüt usulü ile de yaptırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Görüldüğü üzere, satış esasları Bakanlar Kurulu kararlarıyla belirlenmek üzere her türlü orman ürünlerinin açık artırmalı veya tahsisli olarak satışında yasal bir engel yoktur. Serik-Taşağıl orman yangını gibi büyük yangınlar nedeniyle, yanan alanların böcek zararlarına maruz kalma-dan biran önce boşaltılıp sahanın orman kurul-masına hazır hale getirilebilmesi için, yeni yol yapım ihtiyacı ve nakliyat durumları da dikkate alınarak, gerektiğinde, özel tahsis fiyatı oluştu-rulmak suretiyle, teknik ve ekonomik yeterliliğe haiz gerçek ve tüzel kişilere dikili satış yönte-miyle tahsisli olarak satılabilmesine yönelik Ba-kanlar kurulu kararı çıkarılmalıdır. Bu amaçla, 5/6/1998 tarihli ve 98/11303 sayı-lı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe giren

    “Orman Ürünlerinin Tahsisli Satışları Hakkında Esaslar” yönetmeliğine; “s) Kriterleri Orman Genel Müdürlüğünce belirlenecek büyük or-man yangınlarında yanan ağaçların, böcek zararlarına uğratılmadan boşaltılıp sahanın ormanlaştırılmaya hazır hale getirilebilmesi için, özel tahsis fiyatı oluşturulmak suretiyle belirlenen teknik ve mali yeterlilik kriterlerini yerine getiren ve öngörülen zamanda sahayı boşaltmayı noterden taahhüt eden isteklilere, planlı yolların yapılması koşuluyla blok satış yöntemiyle satılacak yanık dikili ağaçlar,” bendi eklenmek suretiyle yanan alanlar kısa za-manda boşaltılarak ürünler değerlendirilebilir ve ormanlaştırılmaya hazır hale getirilebilir.

    YANGIN ÖNCESİ ALINMASI GEREKEN İDARİ TEDBİRLER AÇISINDAN MEVZUATIN İRDELENMESİ VE ÖNERİLERSon yıllarda çıkan büyük orman yangınlarının çıkış nedenlerinin başında kırsal yerleşimlerde ormanlara bitişik tarlalardaki anızların kontrol-süz ve bilinçsiz yakılması, elektrik hatlarından çıkan kıvılcımların anız ve kuru otları tutuştur-masından çıktığı anlaşılmaktadır. Ayrıca yangı-na hassas yörelerdeki dağınık yerleşimlerdeki yapıların yangınlardan zarar görmesi halinde bunların söndürülmesinde yasal sorumluluğun kimde olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle bu konulara ilişkin mutlaka yasal bir çözüm bulun-malıdır.

    1- 6831 sayılı Orman Kanunu: 6831 sayılı Or-man Kanununun 76’ncı maddesinde 1995 yılın-da 4114 sayılı Kanunla yapılan değişiklikte, “d) Ormanlara dört kilometre mesafede veya Ka-nunun 31’inci ve 32’nci maddeleri kapsamına giren köyler hudutları içinde anız veya benzeri bitki örtüsü yakmak yasaktır.” hükmü getirilmiş ve 110’uncu maddesinin ikinci fıkrasında da, “76’ncı maddenin; (b), (c) ve (d) bentlerinde be-lirtilen fiilleri işleyenler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezasına hükmolu-nur.” hükmüyle bu fiilleri işleyenlere verilecek cezalar belirlenmiştir. Ancak bilimsel yönden zararları sabit olmasına rağmen Türk insanında anız yakma kültürü yerleşmiştir. Bu nedenle, yangına birinci derecede hassas ormanların bi-tişiğindeki tarlalarda, yasakların dışında, anızla-rın devletin kontrol ve desteğinde yakmak dahil temizlenmesine olanak sağlayacak düzenleme-lere gidilmelidir. Bu amaçla, 76’ncı maddenin (d) bendinde yer alan köyler hudutları içinde ifadesinden sonra gelmek üzere; “…orman yangınlarını önleyici tedbir olarak gerektiğinde orman idaresince

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    16

    Oda

    mız

    ın, I

    . Orm

    an Y

    angı

    nlar

    ı Sem

    pozy

    umun

    da S

    undu

    ğu T

    ebliğ

    yakılanlar hariç..” ifadesi eklenmelidir. 2- 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu: Özel-likle büyük orman yangınlarında kırsal yerle-şim alanlarındaki binalar yangından zarar gör-mektedir. Bu yapıların söndürülmesinde yasal sorumluluğun kimde olduğu bilinmemektedir. Yangınların bu yerlere zarar vermeye başladığı görülünce, orman yangınlarının söndürülme-sinde kullanılmakta olan arazöz ve iş makinele-ri bu kesimlere yönlendirilmekte ve bu durum orman yangınlarıyla mücadelede zafiyete neden olmaktadır. Bu nedenle kırsal yerleşim alanla-rındaki yangınlarla mücadelede İl Özel İdareleri görevlendirilmeli, bu amaçla 22/5/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6’ncı maddesinin birinci fıkrası (b) bendindeki kana-lizasyon kelimesinden sonra gelmek üzere “…itfaiye,…” kelimesi eklenmelidir (11). Böylece, kırsal yerleşim alanlarındaki yangınların sön-dürülmesinde yasal sorumluluk belirlenmiş ve kırsal yerleşim yangınları için gereken tedbirler alınmış olur. 3- Orman Kanununun 35’inci Maddesindeki Yapı Sistemlerinin Tespiti ve Uygulanma-sına Dair Yönetmelik: Orman Kanunun 31, 32 ve 33’üncü maddelerinden yararlananların yaptıracakları yeni ev, ahır ve samanlıklar için, Kanunun 35’inci maddesine göre Bakanlar Kuru-lunca çıkarılacak yönetmelikte belirlenen tiple-re uygun inşaatlarını yapmaları öngörülmüştür. Bu maddenin uygulanmasına dair “Orman Ka-nununun 35’inci Maddesindeki Yapı Sistemleri-nin Tespiti ve Uygulanmasına Dair Yönetmelik” 9/8/1984 tarihli ve18484 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir (12). Akdeniz bitki örtüsüyle kaplı yangına birinci derecede hassas yerlerdeki 31, 32 ve 33’üncü maddeye göre zati yapacak ihtiyacı almaya hak kazanan-ların yapacakları evlerde yangına karşı dayanıklı yapı sistemlerinin özendirilmesi ve zati yapacak ihtiyacıyla öncelikli olarak desteklenmesi gerek-mektedir. Bu amaçla;

    • 35’inci maddenin uygulanmasına ilişkin yö-netmeliğin 4’üncü maddesinde yer alan ve yan-mayı teşvik eden birinci madde (b) bendindeki “Ahşap karkas” yapı tipi ifadesi ile ikinci fıkra-sı “Ahşap karkas inşaata ..” başlayan ve “… doğrama haricinde dolgu ve kaplama mal-zemesi olarak ahşap kullanılmaz.” ifadesiyle biten ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmalıdır. - 35’inci maddenin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 5’inci maddesi birinci fıkrası (b) bendinin “Tip projeye dayanmayan” başlığı, “Ahşap karkas olmamak şartıyla tip projeye

    dayanmayan” olarak değiştirilmelidir. - 35’inci maddenin uygulanmasına ilişkin yö-netmeliğin 9’uncu maddesi ikinci fıkrası, “An-cak, ısı yalıtımlı, pencereleri yangına daya-nıklı malzemeden yapılmış kapaklı, evlerin tavan ve tabanları betonarme olan tip pro-jeleri tercih eden hak sahipleri, ihtiyaçların verilmesinde ilk sırayı alırlar.” şeklinde değiş-tirilmelidir.

    4- Enerji nakil hatlarının altlarının bakımları TE-DAŞ’ a yaptırılmalı veya bedeli alınmak suretiy-le orman idaresince yapılmalıdır. Akdeniz bitki örtüsüyle kaplı yangına birinci derecede hassas bölgelerde EN hatlarının izin oluru hattın top-rak altına alınması şartına bağlanmalı, geçmiş izinlerde de aynı kural uygulanmalıdır.

    YANGIN ÖNCESİ ALINMASI GEREKEN TEKNİK TEDBİRLER AÇISINDAN MEVZUATIN İRDELENMESİ VE ÖNERİLEROrman yangınlarının önlenmesi açışından tek-nik tedbirler daha ziyade silvikültürel çalışmalar ve yeni orman kurmaya yönelik faaliyetlerdir. Orman idaresi bu çalışmaların bilincinde olup, ancak uygulamada aksaklıklar görülmektedir. Serik-Taşağıl yangınından sonra yangına daya-nıklı türlerden müteşekkil ve kamuoyuna YAR-DOP projesi olarak duyurulan projede yangın öncesi alınması gereken teknik tedbirler olarak değerlendirilmektedir. Bu bölümde gerektiğinde orman ağacı dışındaki türlerin de kullanılacağı, kurulacak sosyal amaçlı bu ormanların mevcut yasal dayanakları ile alınması gereken tedbirler üzerinde durulacaktır. Ormanların korunmasında doğrudan katkı sağ-layacak yerleşim yerleri çevresinde bırakılacak tampon bölgelerde uygulanmak suretiyle yan-gınların çıkmasına önleyecek olan bir düzenle-me; Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 4856 sayılı Kanunun 11 inci maddesi birinci fıkrası (a) bendinde “Bozuk orman alanlarında ve gerektiğinde verimli or-man alanlarında… sosyal ormancılık faaliyetle-rine ait plan ve projeler ile bu plan ve projele-rin gerektirdiği her türlü çalışmayı yapmak ve yaptırmak,” bulunmaktadır. (13) Uygulamanın önünün açılması bakımından 6831 sayılı Orman Kanununda bu hükme benzer bir düzenleme ya-pılmalıdır. Nitekim 22-24/Mart/2005 tarihinde Antalya’da yapılan birinci Çevre ve Ormancılık Şurasında “f) Orman ekosistemine bağımlı kırsal kesimin gelir seviyesini yükseltmek amacıyla, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 11. maddesi (a)

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    17

    Oda

    mız

    ın, I

    . Orm

    an Y

    angı

    nlar

    ı Sem

    pozy

    umun

    da S

    undu

    ğu T

    ebliğ

    fıkrasında ifade edilen sosyal ormancılık uygula-ma yönetmeliği çıkartılmalı, bu kanundaki sos-yal ormancılık düzenlemesi 6831 sayılı Orman Kanununda da yapılmalıdır.” kararı alınmıştır. (14)Bu amaçla, 6831 sayılı Orman Kanununun 57 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gel-mek üzere “Bozuk orman alanlarında ve ge-rektiğinde verimli orman alanlarında; Çev-re ve Orman Bakanlığınca uygun görülecek planlara göre köy tüzel kişileri, gerçek ve tü-zel kişilerce sosyal (Karma) ormancılık faali-yetleri yapılabilir.” fıkrası eklenmelidir.

    SONUÇSerik ve Taşağıl orman işletmelerinde 31/7-5/8/2008 tarihleri arasında vuku bulan ve Türkiye’nin en büyük orman yangınından sonra Antalya’da toplanmasına karar verilen “1.Or-man Yangınları ile Mücadele Sempozyumu” or-man yangınlarının söndürülmesi ve yapılacak düzenlemeler açısından isabetlidir. Sempozyum düzenleme kurulunca Odamızdan çağrılı olarak hazırlanması istenen bu tebliği-mizle, özellikle mevzuat açısından yapılması gereken bir kısım düzenlemelere dikkat çekil-miş ve öneriler getirilmiştir. Dikkate alınacağını umuyor sempozyumun hayırlı sonuçlar verme-sini temenni ediyoruz.

    KAYNAKLAR1. 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanu-nu2. Orman Genel Müdürlüğü Koruma Daire Baş-kanlığı 25/9/1979 tarihli ve 261 sayılı tebliğ (Mülga)3. Orman Genel Müdürlüğü Orman Yangın-ları Önleme ve Mücadele Daire Başkanlığının

    11/6/1982 tarihli ve 261/EK-1 sayılı tebliği (Mül-

    ga)

    4. OGM. Orman Yangınlarını Önleme ve Mücade-

    le Daire Başkanlığının 25/12/1982 tarihli ve 273

    sayılı tebliği (Mülga)

    5. OGM. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele

    Daire Başkanlığının 285 sayılı tebliği

    6. 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Ka-

    nunu

    7. 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Ka-

    nunu

    8. 31/10/1985 tarihli ve 3234 sayılı Orman Ge-

    nel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında

    Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek

    Kabulü Hakkında Kanun

    9. 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Bakanlıkların

    Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmün-

    de Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkın-

    da Kanun

    10. www.ormuh.org.tr Serik-Taşağıl yangınına

    ilişkin Orman Mühendisleri Odası Komisyon Ra-

    poru.

    11. 22/5/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi

    Kanunu

    12. 9/8/1984 tarihli ve 18484 sayılı Resmi Ga-

    zetede yayınlanan, Orman Kanununun 35 inci

    maddesindeki Yapı Sistemlerinin Tespiti ve Uy-

    gulamasına Dair Yönetmelik

    13. 1/5/2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Or-

    man Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında

    Kanun

    14. Çevre ve Orman Bakanlığı, 22-24 Mart 2005

    Antalya, 1.Çevre ve Ormancılık Şurası Kararları,

    Bakanlık yayını Yayın no:2752 S:79

    1.ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRİSİ

    Dünya da teknolojinin “insan beyni” olduğu bil-gi çağına girilmiştir. Kalkınmanın ve değerlerin merkezinde insan bulunmaktadır. Bilgi çağı “her şeyin insan olduğu”, “her şeyin insan için oldu-ğu” dinamik bir süreci başlatmıştır. Bu durumda insan-doğa-orman ilişkisi yeniden değerlendiril-miş; ormanlar insan mutluluğunun temel aracı olmuştur. Bilgi çağının temel dinamiği değişimdir. Değişi-min sarstığı, yeni değişimlerin sürekli tehdidi al-tında bulunan bir dünyada korunmanın tek yolu

    yenilikleri sürdürmektir. Çağımızda kurumlar İstikrarı ancak devamlı değişmeyle sağlayabil-mektedir. Orman teşkilatı geçmişin dinamikle-riyle geleceğin oluşturulamayacağı bilinciyle, değişim iradesini ortaya koymalıdır. Çağın yöneliminin bilinciyle sempozyuma sivil toplumdan, meslek kuruluşlarından, üniversi-telerden, kamu kuruluşlarından birçok tebliğci katkıda bulunmuştur. Katılımcılar, orman yan-gınlarıyla mücadelede orman teşkilatının eksik yaptıklarını veya yapması gerektiği halde yapıl-

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

  • 18

    o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    1.O

    rman

    Yan

    gınl

    arıy

    la M

    ücad

    ele

    Sem

    pozy

    umu

    Sonu

    ç Bi

    ldir

    isi

    mayanları ortaya koymak için sunulan tebliğleri en geniş anlamda tartışmışlardır. Dört gün boyunca süren sempozyumdan birçok yeni fikir ortaya çıkmıştır. Orman teşkilatına bundan sonraki çalışmalarında rehber olması dileğiyle aşağıdaki hususların tavsiye olarak bil-dirilmesine karar verilmiştir. 1. Orman teşkilatı orman yangınlarıyla müca-delede yeni teknolojileri geliştirmede ve dona-nımda son derece başarılıdır. Ancak yeni tekno-lojilerden en yüksek verimi almada henüz arzu edilen maksimum başarı sağladığı söylenemez. Bunun için eğitimlere daha fazla ağırlık verme-lidir. 2. Kırsal alanlarda meydana gelen yangınlar, orman teşkilatının sorumluluğunda bulunan orman yangınlarına müdahalesini önleyen bir konuma gelmiş; bu nedenle yangın rakamları artış göstermiştir. Kırsal ve köy yangınlarıyla mücadelede mahalli idarelerin sorumluluğunu belirleyen kanuni düzenlemeler bir an önce çı-karılmalıdır. 3. Orman içi ve kenarı köylerde anız yakma ko-nusu yeniden ele alınmalı, anız yakılması orman teşkilatının nezaretinde olması şartıyla, yasak olmaktan çıkarılmalıdır. 4. Orman yangınları ile ilgili olarak eğitim ve söndürme konularında sertifikasyona gidilmeli ve bu konuda gerekli alt yapı oluşturulmalıdır. 5. Orman yangınlarıyla eğitim konusunda si-mülasyon teknolojisi bir an önce devreye sokul-malı; genç elemanlar yangın yönelişleri ve karşı yangın konusunda önceden eğitilerek uzman-laştırılmalıdır. 6. Orman yangınlarıyla mücadelede mükellef-lik konusu yeniden değerlendirilmeli, “gönüllü itfaiyecilik” teşvik tedbirleriyle birlikte en kısa sürede devreye sokulmalıdır. 7. Ateşin bizi yönetmesi yerine bizim ateşi yö-netmemiz göz önüne alınmalı, denetimli yan-gınlarla yanıcı madde stokunun azaltılması ça-lışmaları düzenli olarak tekrarlanmalıdır. Bölge büyük yangınlara açık hale gelmekten çıkarıl-malıdır. 8. Orman yangınları araştırmaları ve eğitim merkezi kurulmalıdır. Orman teşkilatının yapa-cağı katkılarla akademik ve uygulamacı yangın uzmanları yetiştirilmelidir. 9. Orman yangınlarıyla ilgili kanuni mevzuat es-kimiş olup, ihtiyacı karşılamaktan uzaklaşmıştır. Konu yeniden gündeme getirilerek, günümüz ihtiyaçlarına göre yenden düzenlenmelidir. 10. Bu tür sempozyumlar daha geniş katılımlı olarak 3 yılda bir yapılmalıdır. Her iki sempoz-yumdan birisi uluslar arası olarak düşünülmeli; ülkemizin orman yangınlarında elde ettiği biri-

    kimler diğer ülkelere aktarılmalıdır. 11. Yangın mevsiminde eleman tayininden ka-çınılmalı, tayinler kış aylarına kaydırılmalıdır. Kuzey Anadolu ormanlarında çalışanların güney ormancılığına geçişlerinde kademelendirme ya-pılarak, tedrici geçiş yapmaları sağlanmalı; di-rekt tayin yapmaktan kaçınmalıdır. 12. Yangına birinci derecede hassas 56 işletme-ye kesinlikle yangın tecrübesi olmayan eleman tayini yapılmamalıdır. Bilhassa yangın riskli işletmelerde elemanların olduğunca uzun süre görevde kalmaları temin edilerek, araziye hakim olmaları sağlanmalıdır. 13. “Yangın amiri” ve “Lojistik amiri” tanımla-rı anlaşılır bir şekilde olmalı, bu kişilerin görev, yetki ve sınırları açıklıkla ortaya konmalıdır. Bu konu kanuni mevzuata bağlanarak kesinleştiril-melidir. 14. Yeni bir anlayışı temsil eden “YARDOP” (Yanan Alanların Rehabilitasyonu ve Yangına Dirençli Ormanların Tesisi) projesi en geniş an-lamıyla uygulanmalı, yangına dayanaklı türler amanejmanı geliştirilmelidir. Bu proje zaman zaman üniversite ve meslek mensuplarıyla ya-pılacak toplantılarla masaya yatırılmalı; daha da geliştirilmelidir. 15. Orman yangınlarında işçi sağlığı ve güven-liği rehberi hazırlanmalı, ilk yardım ve eğitim programlarına katılımın sağlanması amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işbirliği protokolü hazırlanmalıdır. 16. Orman yangınlarıyla mücadelede işçi alımı ve diğer işler konusunda daha geniş anlamda özel sektörden hizmet alımı yapılmalıdır. 17. Meteorolojik bilgilerin orman yangınlarını önlemede önemi nedeniyle, meteoroloji istas-yonların ogm cbs web tabanına, günlük bilgi akışı yapabilecek tarzda yaygınlaşması ve dona-nımı geliştirilmeli, Metorolojiye dayalı günlük risk haritalarının yapımı çalışmalarının destek-lenerek devam ettirilmelidir. 18. Yangın esnasında ve öncesinde basınla irti-batların iyi kurulması gerekir. Yangın bilgilerini doğru ve düzenli bir şekilde vererek, yangında çalışanların motivasyonları güçlendirilmelidir. 19. Orman teşkilatı kendisi dışında kurumlarla ve basınla iletişim kurarak, çalışmaları konu-sunda bilgi akışı sağlamalıdır. Basının “Antalya yanıyor! Arazi kazanmak için yangın çıkarıldı!” Gibi yanlış başlıklar kullanması sıcak iletişimle önlenmelidir. Çünkü ne Antalya yanıyor, ne de yangın sonunda bir arazi kazanan veya kazana-cak var.

    11. 01.2009Sempozyum Oturum Başkanları

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    19

    2/B

    Kon

    usun

    da O

    rman

    Müh

    endi

    sler

    i Oda

    sını

    n G

    örüş

    leri

    ne İl

    işki

    n R

    apor

    I-GİRİŞ Anayasanın 169 uncu ve 170 inci maddelerinde, ormanların korunması ve geliştirilmesi ile or-man köylüsünün korunmasına ait hükümler yer almış, uygulama esasları 6831 sayılı Orman Ka-nunu ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkın-malarının Desteklenmesi Hakkında Kanunlarla belirlenmiştir. Ancak 2/B arazilerinin satışlarına ilişkin hü-kümler içeren 2924 sayılı Kanunun 11 inci maddesi, kamuoyunca yakından takip edilen bu arazilerin, orman köylüsü olmayanlara da satışları öngördüğü için, bu düzenleme Anaya-sa Mahkemesinin 30/3/1993 tarihli E: 1992/48, K:1993/14 sayılı kararıyla Anayasanın 170 inci maddesine aykırılığı gerekçesiyle iptal edilmiş-tir. Bu iptal kararı üzerine, 4127 sayılı Kanun-la orman köylüsü tanımı getirilerek, Bakanlar Kurulunca çıkarılan yönetmelik esaslarına uy-gun olarak Temmuz/1997 den itibaren satışla-ra başlanmış, 536 köyde çalışmalar yapılmış ve 6701 Hektar alan orman köylüsüne satılmıştır. Maliye Bakanlığı, bu yerlerin hazine adına çıka-rıldığı, bu nedenle satışının da Bakanlıklarınca yapılması gerektiği gerekçesiyle, 29/06/2001 tarihli 4706 sayılı Kanun çıkarılarak 2/B saha-larına ait tüm satış yetkileri bu Bakanlığa veril-miş, ayrıca, 2/B satışlarında 2924 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı, 4706 sayılı Kanunun 2/B satışlarını düzenleyen 3 üncü maddesinin Anayasanın 170 inci maddesine aykırı oldu-ğu gerekçesiyle yürürlüğün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa mahkemesinde dava açmıştır. Anayasa Mahkemesi, 2/B sahala-rının satılamayacağına, ancak ihya edilerek orman köylülerine tahsis edilebileceğine, bu nedenle satışı öngören 4706 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin öncelikle yürürlüğünün durdurulması ve daha sonra 23/1/2002 tarihli ve 2001/382, K:2002/21 sayılı kararıyla iptal etmiştir.Bu durumda, Anayasanın 169 ncu ve 170 inci maddelerinde gerekli değişiklikler yapılma-dan, toplumsal ve anayasal sorun haline ge-len 2/B alanlarının satılarak değerlendirilme-si mümkün görülmemektedir.

    Odamız; 1961 ve 1982 Anayasalarına göre, 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesi (B) fık-rasıyla, 31/12/1981 tarihi itibariyle bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybet-tiği belirlenip hazine adına orman dışına çıkarı-lan 473000 hektar alanın, Anayasa Mahkemesi kararları dikkate alınmak suretiyle, anayasal ze-min oluşturularak satış dahil tasfiye edilmesini ve bu konunun bir daha geri getirilmemek üzere ülke gündeminden düşürülmesini istemektedir.Orman Mühendisleri Odası hazırladığı bu ra-porda; 2/B sorununun anayasal ve yasal boyutu dikkate alınarak bugüne kadar yapılan çalışma-lar irdelenmiş ve sorunun aşılması için orman-cılık ve orman endüstrisi alanında hizmet veren 10000 üye mühendis adına geliştirdiği hukuki çözüm önerilerinin kamuoyuyla paylaşılması amaçlanmıştır.

    II- İNCELEME VE ÖNERİLER:

    Bu bölümde, hazine adına orman dışına çıka-rılma süreci irdelenmek suretiyle gelinen nok-tanın belirlenmesi, toplumsal ve anayasal sorun haline gelen 2/B konusunun çözümüne ilişkin Odamızın görüş ve önerileri kamuoyuyla payla-şılacaktır. Şöyle ki;

    A) 2/B SAHALARINA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER VE YAPILAN ÇALIŞMALAR 1- Hazine adına orman dışına çıkarılma yani 2/B sürecinin tarihsel gelişimi:

    1961 Anayasasında 1973 de yapılan değişiklikle 15.10.1961 tarihinden önce; bilim ve fen bakı-mından Orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli ta-rım alanları ve yerleşim yerleri ile, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen yerlerin orman sınırları dışı-na çıkartılması hükmü getirilmiş ve 1744 Sayılı Kanun çıkarılarak “2. madde uygulaması” çalış-malarına 1974 yılında başlanmıştır. Bilahare 1982 Anayasasında, 31.12.1981 tari-hinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında

    ANAYASAVE ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI IŞIĞINDA, 5831 SAYILI KANUNLA GETİRİLEN DÜZENLEMELER VE 2/B KONUSUNDA

    ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASININ GÖRÜŞLERİNE İLİŞKİN RAPOR

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    20

    2/B

    Kon

    usun

    da O

    rman

    Müh

    endi

    sler

    i Oda

    sını

    n G

    örüş

    leri

    ne İl

    işki

    n R

    apor

    veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar oldu-ğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy ya-pılarının toplu olarak bulunduğu yerlerin orman sınırları dışına çıkarılabileceğine dair hüküm getirilmiş, 6831 Sayılı Orman Kanununun 2 inci maddesinde 2896 sayılı Yasa ile değişiklik yapı-larak, yukarıdaki şartları taşıyan yerlerin orman sınırları dışına çıkarılabileceğine dair düzenle-me yapılarak 2/B uygulamasına başlanmıştır.

    6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesi (B) bendi uyarınca; “31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteli-ğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alan-ları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen ara-ziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları orman sınır-ları dışına çıkarılır.” ifadesi doğrultusunda; Or-man Bakanlığınca 31/12/2002 tarihine kadar toplam 473.000 Hektar saha orman sınırları dışına çıkarılmıştır.

    2- Hazine adına orman dışına çıkarılan 2/B sahalarının satılması sürecinin tarihsel gelişimi:

    Orman dışına çıkarılan alanların anayasamızın 170 inci maddesine göre değerlendirilmesini yapmak amacıyla 2924 sayılı “Orman Köylüle-rinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun” 20.10.1983 tarihinde yürürlüğe girmiş-tir. Orman sınırları dışına çıkarılan 2/B alanları-nın öncelikli kadastroları yapılarak, ifraz ve par-selasyonlarının yapılması ve satışa hazır hale getirilmesine çalışılmıştır. Bu çalışmalar devam ederken, Anayasa Mahkemesince 30.03.1993 gün 1992/48 E. 1993/14 sayılı kararıyla “çıka-rılan bu yerlerin Orman Köylüsünden baş-kasına satışının yapılması Anayasaya göre mümkün değildir.” gerekçesi ile 2924 sayılı Kanunun 11 inci maddesi iptal edilmiştir.Bu iptal kararı üzerine ortaya çıkan hukuki boş-luk, 30.10.1995 tarihli ve 4127 Sayılı Kanunla giderilmiş ve 2924 sayılı Kanunun 11 inci mad-desinde orman köylüsü tanımı yapılarak uy-gulamaya hız kazandırılmıştır. Yasanın Yönet-meliği de 31/7/1997 tarihinde çıkartılarak, 536 Köyde çalışma yapılmış, 6701 Ha. yerin Orman Köylüsüne satışı ve tapularının verilmesi işlemi gerçekleştirilmiştir. Maliye Bakanlığı bu yerlerin Hazine adına çıka-rıldığı, bu nedenle satışının da Bakanlıklarınca

    yapılması gerektiği gerekçesiyle 29.06.2001 ta-rihli 4706 sayılı Kanun çıkartılmış ve yürürlüğe konmuştur. Bu Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 2/B sahalarının satışıyla ilgili her türlü ta-sarruf yetkisi Maliye Bakanlığına geçmiştir.4706 sayılı Yasanın; “Hazine Adına Orman Sı-nırları Dışına Çıkarılan Yerler” başlıklı 3 ncü maddesinin birinci fıkrasında, “6831 Sayılı Or-man Kanununun değişik 2.Maddesi ( B ) bendi gereğince Hazine adına Orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 2924 Sayılı Orman Köylüleri-nin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz” hükmünün yer alması sebebiyle, 4706 Sayılı Yasanın 18.07.2001 tarihli ve 24466 sayılı Resmi Gazetede yayımla-narak yürürlüğe girmesinden sonra 2924 Sayılı Yasa uygulanabilirlik özelliğini kaybetmiştir. 4706 Sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede, “6831 Sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi gere-ğince Hazine adına Orman Sınırları dışına çıka-rılan yerlerin Maliye Bakanlığı uhdesine geçtiği, bu yerlerin satış işlemlerinin yapılabilmesi için yapılacak öncelikli kadastronun Maliye Bakanlı-ğınca yaptırılacağı, imar uygulama mevzuatın-daki kısıtlamalara tabi olmayacağı, bu yerlerin Harçlar Kanunundaki harca tabi değerinden az olmamak üzere rayiç bedeli üzerinden köylerde, varsa öncelikle kullanıcısı Orman köylüsüne, Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise kullanıcılarına doğrudan satılabileceği gibi, aynı amaçla ilgili Belediyelere ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne devredilebileceğine dair hüküm-ler yer almıştır. Ancak söz konusu 4706 sayılı yasanın 3 üncü maddesi ; Kanunun 18.Temmuz 2001 tarihinde yürürlüğe girmesini müteakip, Sayın Cumhur-başkanınca yürürlüğün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açılma-sı üzerine, Mahkemece verilen ve 15.09.2001 tarih 24524 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.09.2001 tarih E:2001/382, K:2001/8 sayı-lı kararla öncelikle yürürlüğü durdurulmuş, daha sonra 04.10.2002 tarih 24896 sayılı Res-mi Gazete’de yayımlanan 23.01.2002 tarih 2001/382 E., 2002/21 sayılı kararıyla da 3. MADDE İPTAL edilmiştir.

    Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinde; “Anayasanın 170. Maddesi; orman sınırları dı-şına çıkartılan yerlerin; ülke nüfusunun dörtte birine yakın bölümünü teşkil eden ve orman içi ve bitişiğinde yaşayan Orman Köylüsünün kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilme-si ve Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek ancak bu halkın yararlanmasına TAHSİS edil-

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    21

    2/B

    Kon

    usun

    da O

    rman

    Müh

    endi

    sler

    i Oda

    sını

    n G

    örüş

    leri

    ne İl

    işki

    n R

    apor

    mesi gerektiğini, Anayasa ile bu işlerin yapılma-sı hususunun Devlete görev olarak yüklenmiş olduğunu, ülke nüfusunun dörtte birine yakın bölümünü teşkil eden, ancak sağlıksız biçimde ve düşük sosyo-ekonomik yapı içinde yaşayan orman içi veya bitişiği köyler halkına, bilim ve fen bakımından orman olarak işletilmesinde hiçbir yarar görülmeyen yerlerin Devlet eliyle ihya edilerek yararlanılmak üzere tahsis edile-ceği, bu nedenle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin yalnızca Orman köyleri halkının nakli ve yerleştirilmesi amacıyla değerlendirilmesi-nin olanaklı olduğunu Anayasanın bu emredici kuralı nedeniyle yasa koyucunun, bu alanların kullanıcılarına veya başkalarına, hatta Orman içi köyler halkına satılmasını veya bu amaç-la devredilmesini sağlayacak bir düzenleme yapmasının mümkün olmadığını; bu nedenle hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin satışı ve bu amaçla devrini düzenle-yen maddenin Anayasaya aykırı bulunduğu-nu” belirtmiştir. Bu durumda ; 6831 sayılı Orman Kanunu-nun değişik 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan bu yerlerin orman köylerine dahi satışı mümkün olmayıp; an-cak tahsisi ve orman içi köyler halkının nak-li için kullanılması mümkün olabilecektir. 3- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında 2/B sahalarının satılmasına yönelik yapılan düzenlemeler.

    4706 sayılı Kanunun iptal edilmesiyle birlikte, 2/B alanlarının ancak Anayasa değişikliğiyle satışlarının yapılabileceğinin anlaşılması üze-rine; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında 2/B alanlarının satılabilmesine yönelik Anayasanın 169 ve 170 inci maddelerinde değişiklik yapan, 4/4/2003 tarihli ve 4841 sayılı “Türkiye Cum-huriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde De-ğişiklik Yapılması Hakkında Kanun” TBMM de kabul edilmiş ve onaylanmak üzere Cumhurbaş-kanlığına gönderilmiştir. Cumhurbaşkanlığına onaylanmak üzere gönde-rilen bu Kanunda yapılan inceleme sonucunda; aşağıdaki gerekçelerle onaylanmamış, TBMM’ne bir daha görüşülmek üzere 18/4/2003 tarihli ve B.01.0.KKB.01-18/A-6-2003-491 sayılı yazılarıyla iade edilmiştir.

    Cumhurbaşkanlığının 4841 sayılı Kanunu TBMM’ne iade yazılarında özetle; a) Devlet ormanlarının, genel kabul gören devlet işletmeciliğinin yanında, özel sektör tarafından

    da işletilmesine olanak sağlanması ile ormanla-rın korunmasının güçleşeceği, Devlet ormanla-rının yerli ve yabancı kuruluşların işletmesine açılacağı,b) Hazine adına orman alanı dışına çıkarılan bu yerlerin kullanıcısına öncelik verilerek de olsa satışının yapılabilecek olması, orman yağmasını artıracak, yağmalanan bu taşınmazlardaki kaçak yapılar için “imar affı” umudunu doğuracağı,c) Bu alanların, orman köylüsü gözardı edilerek ve sınır çizilmeden ya da çerçevesi belirlenme-den üçüncü kişiler adına elden çıkarılacağı, ç) Bu yerlerin, kasıtlı eylemleriyle orman dışına çıkarılmasını sağlayan kişilere satılmasının hu-kuk devleti ve adalet ilkesiyle bağdaştırılama-yacağı, bu durumun Anayasa ve yasalara saygılı olan kişilerin güvenini sarsacağı, d) Orman alanlarının tahribine ve orman alan-larının varlığının sona erdirilmesine yönelik ey-lemlere Anayasal dayanak kazandırılarak, işgale ve ormanların tahrip ve yağmasına süreklilik kazandıracağı,Nedenleriyle uygun görülmeyerek TBMM’ne iade edilmiştir.

    Bu düzenlemeden sonra, 2/B alanların satılması-na yönelik Anayasa değişikliği konusu TBMM’nin gündemine bir daha getirilmemiş, ancak, Ana-yasada gerekli değişikliğin yapılması gerekir-ken bu yapılmadan, 2/B sahalarının satışla-rına yönelik teknik alt yapıyı hazırlayan ve Anayasa mahkemesi iptal kararlarına aykırı hükümler içeren, 5831 sayılı “TAPU KANU-NU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİK-LİK YAPILMASINA DAİR KANUN” ko-misyonlarda görüşülmeden TBMM genel ku-rulunda verilen bir önergeyle çıkarılmıştır. 4- Yeni Anayasa yapılmasına yönelik hazır-lık çalışmaları 2007 yılında yapılmış ve sonu-cunda ortaya çıkan metnin 131 inci madde-sinde; devlet ormanlarının devletçe işletilir ifadesinin yanına “işlettirilir” hükmünün eklenmesine, ormanların daraltılmasını sağ-layacak yeni 2/B alanlarının yaratılmasına ve ormanların arsa ofisi haline getirilmesine yö-nelik düzenlemeler getirilmeye çalışılmıştır. Orman Mühendisleri Odası, yapılan bu hazırlık çalışmalarında yer alan devlet ormanlarının dev-letçe işletilir ifadesinin yanına “işlettirilir” hük-münün eklenmesine, 2/B konusunun 22/7/2007 tarihine kadar uzatılmasına, ormanların devam-lılık arz edecek şekilde başka alanlara dönüştü-rülerek arsa ofisi haline getirilip orman dışına çıkarılmaların devamlı hale getirilmesine şid-

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    22

    2/B

    Kon

    usun

    da O

    rman

    Müh

    endi

    sler

    i Oda

    sını

    n G

    örüş

    leri

    ne İl

    işki

    n R

    apor

    detle karşı olduğunu belirtmiştir. Endişelerini ve hazırladığı alternatif anayasa maddesi tasla-ğını içeren raporu kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu çalışma, Odanın www.ormuh.org.tr adresinde bulunmaktadır.

    B) HAZİNE ADINA ORMAN DIŞINA ÇIKARILAN 2/B SAHALARININ SATIŞLARININ TEKNİK ALT YAPISINI HAZIRLAYAN, 15/1/2009 TARİHLİ VE 5831 SAYILI “TAPU KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” İLE GETİRİLEN DÜZENLEMELERİN İRDELENMESİ Yukarıda 2/B sahalarının satışına ait yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere; Anayasanın 170 inci maddesinde gerekli değişiklik yapıl-madan, hazine adına orman dışına çıkarılan bu alanların satışlarının yapılması mümkün değildir. 5831 sayılı “Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 3402 sa-yılı Kadastro Kanuna eklenen EK MADDE: 4 de; 2/B sahalarının satışına altlık olacak ka-dastrosunun yapılmasına ve süratlendirilme-sine yönelik özel hükümler getirilmiş ve bu düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen 4706 sayılı Kanunun 3 üncü mad-desindeki hükümler daha da genişletilerek yasalaşmıştır. 4706 ve 5831 sayılı Kanunların 2/B alanlarının satışının teknik alt yapı oluşturan kadastro öl-çümlerine dair hükümleri karşılaştırılmış, Ana-yasa Mahkemesi kararları ışığında irdelenerek şu şekilde bir sonuç ortaya çıkarılmıştır. Şöyle ki;

    1) Hazine adına orman dışına çıkarılan 2/B alanlarının kadastrosu yapılırken “kulla-nan kişilerin adları kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilir” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 30/03/1993 tarihli ve E:1992/48, K:1993/14 sayılı kararıyla ip-tal edilmesine rağmen 5831 sayılı Kanunda kadastro çalışmaları daha da genişletilerek yeniden düzenlenmiştir. Anayasanın 170 inci maddesinin orman köylüle-rinin kalkınmalarına ait hükmünün uygulamaya yansıtılması amacıyla çıkartılan 2924 sayılı “Or-man Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklen-mesi Hakkında Kanun’ un değişik 11 inci mad-desindeki “kullanan kişilerin adları kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilir” hükmü; orman dışına çıkarılan yerlerin Orman

    Köylüsünün yararlanmasına tahsis edilmesi gerektiği, ancak Orman Köylüsü olup olmadı-ğına bakılmaksızın bu 2/B alanlarının kullanan kişilere satışının yapılmasını sağlayacak bu dü-zenlemenin Anayasa’nın 170 inci maddesine ay-kırı olduğu nedenleriyle Anayasa Mahkemesinin 30/03/1993 tarihli ve E:1992/48, K:1993/14 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Bu Anayasa Mahkemesi kararına rağmen; bu yerlerin kadastrosunun yapılıp satılmasını öngö-ren 4706 sayılı “Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanu-nunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 3 üncü maddesiyle getirilen hükümler daha da genişletilerek 5831 sayılı Kanunla yeni bir ya-sal düzenleme yapılmıştır. Halbuki, 4706 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi, Anayasa’nın 170 inci maddesine aykırı olması nedeniyle, Anayasa Mahkemesinin 14.09.2001 tarih E:2001/382, K:2001/8 sayılı kararıyla önce yürürlüğü durdu-rulmuş ve daha sonra 23.01.2002 tarih 2001/382 E., 2002/21 sayılı kararla İPTAL edilmiştir. Bu ka-rar hiç dikkate alınmadan ve Anayasa değişikli-ğine gidilmeden 5831 sayılı Kanun çıkarılmıştır. Bu Anayasa Mahkeme kararları ortada dururken ve Anayasanın 170 inci maddesi değiştirilme-den, orman köylüsünün yararlanmasına yönelik tahsisin dışında satılması mümkün olmayan 2/B alanlarının, kullanıcılarına satılmalarını sağla-yacak teknik alt yapının oluşturulması amacıyla çıkarılan 5831 sayılı Kanunla getirilen “fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne za-mandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle” dü-zenlemelerinin Anayasaya aykırı olduğu te-reddütsüzdür. 2- 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22.mad-desi uyarınca, bir yerde ikinci kez kadastro yapılması mümkün değilken, 2/B alanların-da, aynı yerde yeniden kadastro yapılmasına ilişkin 5831 sayılı Kanunda istisna düzenleme yapılırken,aynı zamanda bunun “ikinci ka-dastro sayılmayacağı” hükmünün getirilme-si düşündürücüdür.Anayasa Mahkemesinin 2924 sayılı Kanunun 11 inci maddesini iptal etmesinden sonra, orman köylüsü tanımı getirilmiş, böylece ayrım yapıl-maksızın kullanıcısı adına tespitin yapılması düzenlemesi değiştirilerek, kullanıcısı orman köylüsü adına kullanım kadastrosu çalışmaları başlatılmıştır. Hazine adına orman dışına çıkarılan 2/B alanla-rında yeniden yapılan kadastro çalışmalarındaki

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    23

    2/B

    Kon

    usun

    da O

    rman

    Müh

    endi

    sler

    i Oda

    sını

    n G

    örüş

    leri

    ne İl

    işki

    n R

    apor

    amacın; kullanıcısı orman köylüsü adına kulla-nım kadastrosu yapılıp Anayasa Mahkemesinin 4706 sayılı yasanın 3.maddesini iptal kararı ne-deniyle satılamayan 43962 hektar 2/B alanında, fiili kullanıcıları adına tekrar kullanım kadas-trosunun yapılmasının düşünülmesi nedeniyle istisna düzenlemesinin getirildiği anlaşılmak-tadır. Bu yönüyle de düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu düşünülmektedir. 3- Hazine adına orman dışına çıkarılan yer-lerin sınır nokta ve hatları; Anayasa Mahke-mesi kararıyla iptal edilen 4706 sayılı Kanu-nun 3 üncü maddesine göre orman kadastro komisyonlarınca yapılmakta iken, 5831 sayılı Kanunda arazi kadastro ekibine Orman İş-letme Müdürlüklerince görevlendirilecek en az bir orman mühendisi veya orman yüksek mühendisi iştirak ettirilerek yapılabilecektir. Böylece ormancılık bilim ve tekniğine aykırı olarak Orman Kadastro Komisyonları devre dışı bırakılmıştır. Ormancılık bilim ve tekniği kullanılmak suretiy-le vasıf tayini ve yorumlama yöntemiyle orman sınır noktalarının belirlenmesi ve aplikasyonu konusu; 6831 sayılı Orman Kanununa göre kuru-lan Orman Kadastro Komisyonlarının yetkisinde iken, bu yetki 5831 sayılı Kanunla ormancılık ko-nusunda yeterli bilgisi olmayan arazi kadastro ekibine verilmektedir. Arazi kadastro ekibinin içine iştirak edecek olan orman işletme müdür-lüklerince görevlendirilecek orman mühendisle-rinin, iş yükü hacmi ve uzmanlık isteyen kadas-tro bilgilerinin sınırlı olabileceğinden kadastro çalışmaları sonucunda sınırların orman aleyhi-ne daraltılabilmesine yönelik kararların çıkabi-leceği tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Anayasa Mahkemesince iptal edilen 4706 sayılı Kanunda dahi bu konuda Orman Kadastro Ko-misyonlarının yetkilerine dokunulmamışken, 5831 sayılı Kanunda dikkate alınmamıştır.

    4- 5831 sayılı Kanuna göre Hazine adına or-man dışına çıkarılan yerler; satışlara esas olacak şekilde ve fiili kullanım durumları dikkate alınmak suretiyle, 3194 sayılı İmar Kanunu ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunundaki kısıtlamalara tabi olmadan ifraz ve/veya tevhit yapılabil-mesi, 2/B konumundaki tarım arazilerinden daha çok gelir elde edilmesinin amaçlandığı ve yapılaşmayı hızlandırıcı düzenleme olarak görülmektedir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarında, fiili kullanıcısının kadastro tutanağında belirlen-mesinin Anayasaya aykırı olduğu çok açık bir

    şekilde belirtilmiş olmasına rağmen; 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesindeki 0,3-2 hektar ara-sındaki parsel büyüklüğü kısıtlamasına ve 3194 sayılı İmar Kanunundaki kısıtlamalara tabi ol-madan ifraz ve tevhit yapılabilmesi, bu yerleri fiilen elinde bulunduran kişilere kolayca satışın yapılabilmesini veya satışlardan daha iyi gelir elde edilebilmesinin alt yapısı hazırlanmak isten-mektedir. Ayrıca bu istisna hükmü, 31/12/1981 tarihinden önce fiilen tarım yapılması nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan 2/B alanlarının yapılaşmaya açılmasının zemininin hazırlandığını düşünmekteyiz. 5- 5831 sayılı Kanuna göre Hazine adına or-man dışına çıkarılan yerler içinde yer alan ve özel kanunlarla korumaya alınan eylem-li devlet ormanı, doğal sit alanı vb. yerlerin korunması tehlikeye sokulmuş, bu alanların satılmasına imkan sağlanacak kadastro öl-çümleri yapılabilir hale getirilmiştir.Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği 4706 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde “Özel kanunla-rı gereğince satışı mümkün olmayan yerlere ilişkin hükümler saklıdır.” ifadesiyle, orman-lar, sit alanları vb. yerler korunmuşken; 5831 sayılı Kanunda, “Kadastro çalışmalarına baş-lanılmadan önce, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin içerisinde özel kanun-larına göre değerlendirilmesi gereken alanlar bulunup bulunmadığı kadastro müdürlüğünce ilgili kurum ve kuruluşlarına yazı ile sorulur. İl-gili idarelerce 15 gün içerisinde kadastro mü-dürlüğüne bilgi verilir. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde, söz konusu alanların bulunmadığı yönünde cevap verilmiş sayılır. Bu bilgilere veya ilgili idarelerce zeminde gös-terilen sınırlara göre bu yerler içindeki bu alan-ların sınırları ölçülerek krokisinde gösterilir ve beyanlar hanesinde belirtilir.” hükmüyle kamu malı olan özel yerlerin korunması 15 gün gibi kısa bir hak düşürücü süreyle, ilgili idarelerin cevap vermesine bağlanmış ve bu sürede cevap verilmemesi halinde söz konusu alanların bu-lunmadığı gibi son derece tehlikeli bir düzen-leme yapılmıştır. Bu düzenleme, 2/B alanları içinde bulunan ve Anayasanın koruması altında ki eylemli orman alanlarının, doğal sit alanı vb. yerlerin, özel mül-kiyete geçirilmesine imkan sağlayabileceğinden Anayasaya aykırıdır. 6- 2/B sahalarında 5831 sayılı Kanuna göre yapılacak uygulamalar sonucunda; her türlü satışa hazır hale getirilen 2/B parselleri, Ana-

  • o r m a n m ü h e n d i s l i ğ i o c a k - ş u b a t - m a r t • 2 0 0 9

    24

    2/B

    Kon

    usun

    da O

    rman

    Müh

    endi

    sler

    i Oda

    sını

    n G

    örüş

    leri

    ne İl

    işki

    n R

    apor

    yasa değişikliği yapılmadan veya Anayasaya aykırı hüküml