84
EYLÜL 2011 / SAYI 165 BÜMED BO/AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE/‹ AYLIK YAYINI BÜMED BO/AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE/‹ AYLIK YAYINI

Bumed Dergi Eylül 2011

Embed Size (px)

DESCRIPTION

AYLIK SÜRELİ YAYIN

Citation preview

Page 1: Bumed Dergi Eylül 2011

EYLÜL 2011 / SAYI 165

ME

D B

O⁄

AZ

‹Ç‹ Ü

N‹V

ER

S‹T

ES

‹ ME

ZU

NLA

R D

ER

NE⁄

‹ AY

LIK

YA

YIN

IB

ÜM

ED

BO⁄

AZ

‹Ç‹ Ü

N‹V

ER

S‹T

ES

‹ ME

ZU

NLA

R D

ER

NE⁄

‹ AY

LIK

YA

YIN

I

Page 2: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 3: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 4: Bumed Dergi Eylül 2011

RC MÜHEND‹SL‹K OKULU’NUN ‹LK KADIN MEZUNLARIKad›nlar›n mühendislik de dahil olmak üzere her alanda baflar›l› olabilece¤iniyaklafl›k 50 y›l gösteren mezunlar›m›z Fatma Arf ve ‹nci Arnas ile MühendislikOkulu’nda ilk kad›n ö¤renciler olarak yaflad›klar› tecrübeleri konufltuk.

BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹, BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹MEZUNLAR DERNE⁄‹ (BÜMED) TARAFINDANYAYIMLANAN AYLIK, ÜCRETS‹Z B‹R YAYINDIR.EYLÜL 2011 • SAYI 165

Yap›m: TETRA ‹LET‹fi‹M Hizmetleri Ltd. fiti.Yönetim: Önder KIZILKAYA - Soner KIZILKAYAYay›nlar Koordinatörü: P›nar TÜRENGrafik Uygulama: Nur AYMAN ÇAKMAKYaz› ‹flleri: Elif Gamze ARSLANFoto¤raf: Cihan ALDIK - Tufan Ç‹V‹C‹

Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No:145 Kat: 5fiiflli - ‹STANBULTel: +90 212 219 96 76 - 77 +90 212 266 80 57Faks: +90 212 231 33 37e-mail: [email protected] www.tetrailetisim.com

Bask›:MAS MATBAACILIK A.fi.Ka¤›t Hane Binas›, Hamidiye Mah. So¤uksu Cad. No: 3Ka¤›thane-‹STANBULTel: 0212 294 10 00 Faks: 0212 294 90 80www.masmat.com.tr

Bas›m yeri ve tarihi: ‹stanbul - Eylül 2011 Ayl›k süreli yay›n.

Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi:Hakan Z‹HN‹O⁄LU - BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan›

Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü:‹dil TÜRKMENO⁄LU • Aylin BURAN

Yay›n Kurulu:Tunçel GÜLSOY • Arzu PAKSOY • Cem TANIR •

Mustafa UYAL

Yaz› Kurulu:• Hande AKDA⁄ • An›l ALTAfi • Esra BAL • Yelda BALER

• Günefl BAfiAT • Esra BAfiER • Cüneyt BAYRAKTAR

• Nuri ERSOY • Ayflegül GÜNDÜZ • Ayla GÜRLEYEN

• Duygu KAMBUR • Hande ORTAÇ AKSOY • Gönenç

TARAKÇIO⁄LU • P›nar TÜREN • Demet UYAR • Burcu

ÜNLÜTABAK • Nalan YEN‹GÜN

Foto¤raf Editörü:Yelda BALER

Reklam Sorumlusu:Tu¤ba ALARSLAN [email protected] Dahili: 116

Burcu ALTUNYAY [email protected] Dahili: 126

Yönetim Yeri:Bo¤aziçi Üniversitesi, Lojman Kap› Yan› 34342

Bebek - ‹stanbul

Tel: (0212) 359 58 00 Faks: (0212) 257 35 68

www.bumed.org.tr / [email protected]

Kapak ‹llüstrasyon:Sefa COfiKUN

50. YIL YEME⁄‹RC ’61 mezunlar› 29 Haziran akflam› BÜMED taraf›ndan Kennedy Lodge’dadüzenlenen akflam yeme¤inde bulufltular ve mezuniyetlerinin 50. y›l›n›dostlar›yla kutlad›lar.

KER‹MSABUNCUO⁄LU’NUNKADRAJINDAN SU ALTIDÜNYASIDünya flampiyonas›ndagümüfl madalya kazanm›flmilli bir su alt› foto¤rafç›s›olan Kerim Sabuncuo¤lu’87 ile profesyonelceyapt›¤› “hobisi” üzerinekonufltuk.

40

26

18

Page 5: Bumed Dergi Eylül 2011

ROBOTLAR ‹STANBUL’DARobocup 2011 yar›fllar› 5-10 Temmuz tarihleriaras›nda ‹stanbul Fuar Merkezi’ndegerçeklefltirildi. Futbol, arama kurtarma veal›flverifl gibi kategorilerde yar›flan robotlar›nk›yas›ya mücadelesi görülmeye de¤erdi.

“BELK‹” DEMES‹NE BAKMAYIN, O NETASARLADI⁄INI ÇOK ‹Y‹ B‹L‹YOR…Maybe Design kurucu ortaklar›ndan ErdemAkan ’96 ile otomotiv sektöründe ürüngelifltirmeden çay barda¤› tasarlamaya uzananhikayesini konufltuk.

Nas›l da geçti iki sene!

Bu köfleyi sanki ilk kez geçen aylarda yazd›m... Sanki 22 say› ç›karmad›k

birlikte... ‹flte geldik en sonuna...

Genel Yay›n Yönetmenli¤i en fazla iki y›ll›k bir görev -BÜMED

geleneklerinden biri bu. Bayrak yar›fl›. Dergimizin "gönüllü" yönetimini

benden sonrakilere b›rak›rken, bu süre içinde e-mailleriyle, toplant›lara

kat›larak bize destek olan, yaz›lar›n›, foto¤raflar›n›, fikirlerini,

zamanlar›n› paylaflan herkese teflekkür ederim.

Dergimiz “gerçek anlamda” aile gibi. Birlikte çok zaman geçirdik,

çal›flarak veya e¤lenerek... Tart›flt›k, kutlamalar yapt›k. Arkadafllar›m›z›

evlendirdik, bebeklerimiz oldu. Bu aileden ayr›lmak mümkün de¤il,

sadece rollerimiz de¤ifliyor...

Sevgili editörümüz P›nar Türen de kariyerine, dergimizin teknik

orta¤› Tetra’da devam edecek. Ayr›ca, dergi gönüllümüz, birbirinden

güzel yaz›lara imza atan sevgili Aylin Buran, P›nar’›n görevini

profesyonel olarak devrald›. Aile içinde kald›lar. Dergimize büyük

de¤er katan ve katacak olan P›nar’a ve Aylin’e yeni rollerinde baflar›lar

diliyorum.

Dergi toplant›lar›m›zda, dosyalarda, yaz›larda, röportajlarda buluflmaya

devam edece¤iz...

Hoflçakal›n!

34

48

Page 6: Bumed Dergi Eylül 2011

Eylül ve yeni bafllang›çlar

4 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Genel inan›fl›n aksine, eylül aylar› banahep büyük coflkular› ve kavuflmalar›hat›rlat›r. Bu hislerime sebep olan enönemli etkenin, bir Bo¤aziçili olarak, hereylül okula dönmek ve dostlara kavuflmamutlulu¤unu yaflamak oldu¤unusöyleyebilirim. O günleri düflündü¤ümdebenim gibi Bo¤aziçi’nin yurt ayr›cal›¤›n›yaflam›fl tüm mezunlar›n an›lar›nda eflsizbir yeri olan Hamlin Hall’› hat›rlamamakmümkün olabilir mi? Bugünlerde özenlirestorasyon çal›flmalar›n›n devam etti¤i,Bo¤aziçili kuflaklar aras›nda büyüklerdenküçüklere aktar›lan yurt gelene¤ininsembolü, senelerce sürecek dostluklar›ntemellerinin at›ld›¤›, unutulmaz an›lar›nyafland›¤›, benim de üç senesini sürveyanolarak geçirme imkân› buldu¤um an›larladolu Hamlin Hall’un yani 1. ErkekYurdu’nun yenilenmifl hali yeniBo¤aziçililerin de an›lar›nda yerini al›yorolacakt›r.

Eylül, yeni dönem, yeniliklerle dolu birsene, yepyeni Bo¤aziçililerin de aram›zakat›lmas› ile bafll›yor. Bu senenin benimad›ma en gurur verici yanlar›ndan biri2007 y›l›ndan bu yana BÜMED çat›s›alt›nda, “Bo¤aziçili bir kardeflin olsunister misin?” slogan› ile ço¤unuzunakl›nda yer etmifl BUmanzara’n›n ilkmezunlar›n› verecek olmas›... Befl y›ll›kbu coflkulu süreç k›rk kifli ile bafllay›pbugün dokuz yüzü aflk›n gönüllümezunumuz ve bin iki yüzü aflk›n ö¤rencikardeflimiz ile bafllad›¤› günkü inanç veheyecan› ile devam etmekte. Geçmiflsenelerde oldu¤u gibi bu senede önceliklihedeflerimiz aras›nda;• Özellikle ‹stanbul d›fl›ndan gelen yeniBo¤aziçilileri, BUmanzara gönüllüsü abive ablalar ile efllefltirerek yeniö¤rencilerimizin hem üniversitedeki, hemde ‹stanbul’daki ilk y›llar›nda kendileriniyaln›z hissetmemelerini sa¤lamak,• BUmanzara olarak yapt›¤›m›zetkinlikler, özel konuklar ile yap›lansamimi sohbetler ve seminerlerle GüneyKampus’un coflkusunu KilyosKampusu’nda yaflayan Bo¤aziçilikardefllerimize tafl›may› hedefliyoruz.Aram›za henüz kat›lmam›fl tümmezunlar›m›z› ve yeni Bo¤aziçilileriburadan BUmanzara’ya davet etmekisterim. Yeni senede bizlere destek olmak

isteyecek tüm gönüllü dostlar›m›z›aram›zda görmekten mutluluk duyaca¤›z.Bu sayede aram›za yeni kat›lacakkardefllerimize Bo¤aziçi’nin sadece birüniversite de¤il her bir bireyiyle derindenba¤ kurulmufl, birliktelik ruhu afl›lanm›flbir aile oldu¤unu da anlatabilme flans›m›zolur.

2010 y›l›ndan bu yana Yönetim Kuruluiçinde bulunmaktan büyük mutlulukduydu¤um BÜMED’in yapt›¤› ve yapaca¤›birçok projeden en s›cak olan›n› dasizlerle paylaflmak isterim. Biricikyavrular›m›z›n bizlerle ayn› hisleri dahailk arkadafll›klar›nda, anaokuldeneyimlerinde yaflayabilmeleri veBo¤aziçili olma ayr›cal›¤›n› ilk ad›mlar›ndatadabilmeleri için bir süredir devam edençal›flmalar sonuç buldu ve “Merak EdenÇocuk Anaokulu” bu Eylül ay› itibar›ile kay›t almaya bafllad›. Çocuklar›m›z›nda bizler gibi bu heyecan› ve ayr›cal›¤›yaflamalar› için haz›rlanan bu projeninkatk›lar›n› ilerleyen yafllar›nda alacaklar›nainanc›m tam. Bu vesile ile “Aram›za hoflgeldin Merak Eden Çocuk,” demek vemezuniyet sonras› ba¤l›l›¤›m›z› devamettirmemize yard›mç› olan bir çok baflar›l›projesi için baflta tüm BÜMED profesyonelekibine ve BÜMED Yönetim Kurulu’nateflekkürlerimi iletmek isterim.

Asl›nda yazma imkân› bulmuflken insanBo¤aziçi, BÜMED, BUmanzara, yeniprojeler, etkinlikler ve bizlerle ilgili dahabirçok konudan bahsetmek istiyorumama bu hislere ne sat›rlar ne de sayfalaryeter... Ancak bu vesile ile her ay meraklaokudu¤um Bo¤aziçi Dergisi’nin Yay›nYönetmeni ‹dil Türkmeno¤lu’nun bugörevini son kez yapt›¤› bu say› için veönceki tüm keyifli say›lardaki emekleriiçin kendisine teflekkürlerimizi iletmekisterim.

Son olarak tüm mezunlar›m›z›www.bumanzara.org adresindenBUmanzara’ya üye olarak bizlere ve yeniBo¤aziçililere sa¤layacaklar› de¤erlideste¤i bekledi¤imizi belirtmek istiyorum.Yeni Bo¤aziçili kardefllerimize de aram›zaHOfi GELD‹N‹Z diyorum…

En içten sevgi ve sayg›lar›mla...

BURAK AKAY ’03BÜMED Yönetim Kurulu Üyesi

Page 7: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 8: Bumed Dergi Eylül 2011

6 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Camiadan Haberler

Page 9: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 7

Page 10: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 11: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 12: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 13: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 14: Bumed Dergi Eylül 2011

BÜMED ve Borusan Otomotiv ifl birli¤i ile oluflturulan BMWkampanyas›yla BÜMED üyeleri ayda sadece 390 Euro+KDV ödeyereks›f›r ve tam paket BMW 116i Premium’u 36 ayl›¤›na kiralama f›rsat›nasahip oldular. Üstelik kullan›m süreleri boyunca benzinlerini de BÜMED’inindirim gücü Powerbuy sayesinde %5 indirimli alabiliyorlar.Üyelerine özel sundu¤u avantajl› kampanyalar ve f›rsatlar ileBÜMED, camiam›z›n yan›nda olmaya devam ediyor.

12 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

ürkiye’nin ilk ve tekExecutive ve MBAMezunlar Platformuyeni bir döneme yeni

yönetimiyle merhaba dedi. 25Haziran’da Nu Teras’da yap›lanYaza Merhaba Partisi’ndeExecutive MBA ve MBAmezunlar›n›n seçimiyle görevegelen yeni ekibin heyecan›gözlerinden okunuyordu. Yenidönemde Bo¤aziçi MBA mezuncamias›n›n birbirleriyle olaniletiflimini artt›rmay› hedefleyenekibin proje listesi oldukça uzun.Bu dönemde kulübe liderlikedecek Baflkan Murat Eser ’06(Coca Cola ‹çeçek- Ankara RegionAlan Sat›fl Müdürü), YürütmeKurulu (Tunç Geçgil ’86, Merve

Y›lmaz ’03, Gülfem Tando¤an’07, Çi¤dem Topal ’04, GökçeBayrak ’01, Selçuk Güler ’06 veF›rat Keskin ’09), Dan›flmaKurulu (Enis Yaz›rl›o¤lu ’08,‹dris Onay ’03 ve Serkan Ülgen’04) hedeflerinin herkesi kulübünbir parças› haline getirip, ikisenenin sonunda EMBA’n›nherkesin parças› olmak içinfedakarl›k yapmak isteyece¤i birplatform haline gelmesini sa¤lamakoldu¤unu söylüyorlar.EMBA’n›n 2011 ifl plan› dâhilindeolan baz› etkinlikler flunlar:Bo¤aziçi MBA ve EMBAmezunlar›n›n baflar›lar›n›n vemezun etkinliklerinin bas›nda dahagörünür k›l›nmas›n› sa¤lamak,üyelere ayl›k bülten ile camia

haberlerini ve faydal› bilgileriulaflt›rmak, her ay üyelerikonular›nda uzman konuflmac›larlabuluflturmak, yo¤un ifl hayat›ndanefes alma amaçl› partilerlemezunlar› bir araya getirmek.Yeni dönemde baflkana, ekibinebaflar›lar diliyoruz ve yenietkinlikleri heyecanla bekliyoruz.

T

Page 15: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 16: Bumed Dergi Eylül 2011

14 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

ok çal›flt›lar, Bo¤aziçiÜniversitesi’ne girmeyehak kazand›lar. Onlarülkemizin en baflar›l›ö¤rencileriydi. Türkiye’nin

ve dünyan›n dört bir yan›ndangeldiler. Kendi renkleriniBo¤aziçi’ne, Bo¤aziçi’ninrenklerini kendilerine katt›lar,dünyan›n en güzel manzar›s›nabakarak büyüdüler, gelifltiler,onlar› bekleyen uzun bir hayatahaz›rland›lar. Art›k yuvadan uçmagünü gelmiflti. Tam 1980“Bo¤aziçili” daha kat›ld›camiam›za. Aram›za hofl geldiniz!

Her zamanki gibi törenCumhurbaflkan› AbdullahGül’ün mesaj›n›n okunmas›ylabafllad›. Gül mesaj›nda ö¤rencilerive velileri tebrik ederken,ö¤rencilerini en iyi flekildeyetifltiren ö¤retim görevlilerinede çabalar› için teflekkürediyordu.“Sizlerin de¤erlerine ba¤l›,özgüven sahibi, demokrasiye,insan haklar›na sayg›l› bireylerolarak dünyan›n her ülkesindebaflar›y› yakalayabilecek birkabiliyete ve donan›ma sahipoldu¤unuza flüphe duymuyorum.Baflar›lar›n›zla eminim ki,gelecek nesiller için de güzel birreferans oluflturacaks›n›z. Buvesile ile devletimizin vemilletimizin sizlere olan güveninibir kez daha vurgulamak istiyor,yeni hayat›n›zda baflar›lardiliyorum.”

Rektörümüz Prof. Dr. KadriÖzçald›ran tüm ö¤rencilerininbirbirinden yetenekli ve zekioldu¤u Bo¤aziçiÜniversitesi’nden mezun olmay›baflaran ö¤rencileri üstün

baflar›lar›ndan dolay› kutlayarakkonuflmas›na flöyle bafllad›:“Bir zamanlar nas›l geçecek diyedüflündü¤ünüz 4-5 sene ifltegeçti. S›navlar, ödevler, projeler,sunumlar, uykusuz geceler,ortalama hesaplar›, sinirbozukluklar›, art›k hepsi bitti.Biliyorum, bugüne kolaygelmediniz. fiu an içindebulundu¤unuz sevince,mutlulu¤a ulaflman›z kolayolmad›. Bugünlerde Türkiye’deve dünyada say›s›z üniversitedesay›s›z mezun sizin gibi heyecaniçinde. Ama dünyan›n çok azüniversitesindeki mezunlar bumutlulu¤u, sizler kadar haketmifllerdir. Do¤rudur, onlar daçal›flm›fl, s›n›f arkadafllar›ylayar›flm›fllard›r ama lütfensöyleyin: Dünyan›n kaçüniversitesinde bu kadaryetenekli, bu kadar zeki birö¤renci grubu var ki? Dünyan›nkaç üniversitesinde s›n›f kalitesihomojen olarak bu denli yüksekve o yüzden akademik yar›fl budenli zor ki? Sizler baz›ö¤rencileri iyi, baz›lar› daha aziyi s›n›flarda yar›flmad›n›z.

Bo¤aziçi’ninen güzel manzaras›Bo¤aziçi’ninen güzel manzaras›Bo¤aziçi Üniversitesi 144. DönemDiplama Töreni 30 Haziran 2011günü Uçaksavar Spor Tesisleri’ndeyap›ld›. Rektörümüzün, eskirektörlerimizin, üniversitemizakademik kadrosunun, 50. y›l›n›kutlayan mezunlar›m›z›n,ö¤rencilerimizin ve binlerce velininkat›ld›¤› tören her zamanki gibicamiam›za duygu, sevgi ve gururyüklü anlar yaflatt›.

Ç

Yaz›: P›nar TÜREN ’93Foto: Tufan Ç‹V‹C‹Yaz›: P›nar TÜREN ’93Foto: Tufan Ç‹V‹C‹

Page 17: Bumed Dergi Eylül 2011

Sizler, her dersinizde en az sizinkadar iyi ö¤rencilerle yar›flt›n›z.”Özçald›ran konuflmas›nda bude¤erli mezunlar›n yetiflmesindebüyük eme¤i olan velilere veö¤retim görevlilerine teflekküretti ve ö¤rencilerle bir s›r paylaflt›.“fiimdi sizlere biz hocalar›n›zlailgili bir s›r vermem gerekiyor.Biz hocalar›n›z sizlere teflekkürborçluyuz. Sevgili arkadafllar çokiyi biliyorsunuz ki, biz BÜö¤retim üyeleri, bu ülkede,e¤itimlerini kullanarak kolayl›klaelde edebilecekleri yüksek biryaflam standard›n› yaflamkalitesine feda etmifl bir grubuz.Bizlerin bu maddi standartlar›düflük yaflam›m›z› kaliteli, hattaçok kaliteli olaraknitelendirmemizin en önemlisebebi sizlersiniz. Gerçekten de,bizim hayat›m›z›, BÜ’de hocal›kyapmayanlar›n hayal bileedemeyecekleri kadar tatminedici, güzel, anlaml› ve kalitelik›lan, sizlerle bilikte olmak, sizlereö¤retmek, sizlerden ö¤renmek vesizlerle birlikte üretmektir. Bizimcan suyumuz sizlerle olanentelektüel al›flveriflimizdir. Sizlersiz olmasayd›n›z, böylesine p›r›lp›r›l, böylesine zeki, böylesineyetenekli olmasayd›n›z bizler debiz olamazd›k, hayatlar›m›z budenli güzel, anlaml› ve kaliteliolamazd›.”

Özçald›ran ABD’nin bütün büyüküniversitelerinin üst düzeyyöneticilerine standart olarakflunu söyledi¤ini de sözlerineekledi: “Sizde bizde olmayançok özellik var, do¤rudur. Amaiki konuda sizler hiçbir zamanBÜ’yle yar›flamazs›n›z. Birincisi,kampusun güzelli¤i. ‹kincisi deö¤rencilerin kalitesi.”

Özçald›ran alk›fllar aras›ndagencecik bir mezunumuz belkide ilk defa kürsüde yerini ald›.Bu genç bilim kad›n› 2000 y›l›mezunu Filiz Garip’ti. Doç. Dr.Filiz Garip böylesi genç bir yafltaHarvard gibi dünyan›n en büyüküniversitelerinden birinde

ö¤retim görevlisi olmay›baflarm›flt›, hem de lisanse¤itiminden bambaflka biralanda. Garip’in konuflmas› ifltetam bu noktada yeni mezunlariçin ilham vericiydi.

Garip, BÜ Endüstri Mühendisli¤imezuniyetinden sonra PrincetonÜniversitesi’nde YöneylemAraflt›rmas› ve FinansMühendisli¤i alan›nda yükseklisans›n› tamamlar. Finansalan›nda bir dan›flmanl›kfirmas›nda çal›flaca¤›n› san›rken,New York’da çok sayg›n birdan›flmanl›k firmas›nda yapt›¤›staj s›ras›nda istedi¤inin buolmad›¤›n› anlar. Böyleceakademik kariyer yapmaya kararverir ama bu sefer de hangialanda sorusu vard›r kafas›nda.Yüksek linsans›n› finans üzerineyapmaktad›r ama akademikçal›flmalar›n› bu alanda devamettirmek konusunda eminde¤ildir. Yüksek lisans e¤itimis›ras›nda ald›¤› sosyoloji derslerisorusunun cevab›n› getirir.Sosyoloji yepyeni ve cevab›n›merak etti¤i sorular›n kap›s›n›aralar. Böylece yoluna bu alandadevam etmeye karar verir vedoktoras›n› Princeton’da sosyolojiüzerine yapar. Befl y›l sonradoktoras› bitti¤inde akademisyenolarak ifl aramaya bafllar veABD’de alt› üniversiteden teklifal›r. Bunlardan biri olanHarvard’da akademisyen olarakdört y›ld›r çal›flmaktad›r vedoçentlik unvan› kazanm›flt›r.

Filiz Garip, Bo¤aziçililerin farkl›alanlarda bile olsa nas›l baflar›l›olabileceklerini ve özgüveniyüksek bir birey olarakyetiflmenin de¤erini yenimezunlarla paylaflt›¤›konuflmas›n› -daha do¤rusukariyer hikayesini- flu sözlerlenoktalad›: “Bu hikayedenç›kart›lacak belki de tek bir dersvar. Bazen baflar› için en k›sagörünen yol sizi en uza¤agötürecek yol olmayabilir. Sizimutsuz ediyorsa bir duraklay›pdüflünmekten, hatta yoldanç›kmaktan korkmay›n. Bunuyaparken sizi uyaran -vemutlaka iyili¤inizi düflünen-seslere kulak verin amacesaretinizi de kaybetmeyin. Benbu cesareti Bo¤aziçi’ndekarfl›laflt›¤›m örneklerden ald›m,umar›m benim hikayem de sizeörnek olabilir.”

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 15

Prof. Dr. Kadri Özçald›ran Filiz Garip ’00

Törendeö¤renciler ad›naE¤itim FakültesiYabanc› DillerE¤itimi Bölümümezunlar›ndan‹stem DuyguAkalp konuflmayapt›.

Page 18: Bumed Dergi Eylül 2011

Mezuniyet töreninde son olarakBÜMED ad›na Yönetim KuruluBaflkan› Hakan Zihnio¤lu ’91ö¤rencilere seslendi. Zihnio¤lukonuflmas›na ç›nar a¤ac›benzetmesi ile bafllad›. Ç›nara¤ac›n›n her bir yapra¤›n›nbirbirinden farkl› oldu¤unu amahep beraber ulu bir a¤açmeydana getirdiklerini söyledive Bo¤aziçi’ni ç›nara, Bo¤aziçicamias›n›n her bireyini de bubüyük a¤ac›n bir yapra¤›nabenzetti. Konuflmas›nda gençmezunlara Bo¤aziçili fark›n›

anlatan bir örnek verdi. Buörnekte Bo¤aziçili iki giriflimciruhlu arkadafl vard›. Henüz yenimezun olduklar›nda BÜMED’degönüllü olarak görevleralm›fllard›. Bu iki arkadafltan biribugün Esse markas›n›nkurucusu di¤eri de BÜMED’inYönetim Kurulu Baflkan› idi...Zihnio¤lu, Filiz Garip’e “Bizcedünyan›n en iyi üniversitesiBo¤aziçi Üniversitesi’dir. Sizi debir gün yuvan›zda ders vermeküzere bekliyoruz.” diyerekkonuflmas›n› tamamlad›.

144. kezkeplerin havayaf›rlat›lmas›yla birMezuniyetTöreni dahasona erdi.

Hakan Zihnio¤lu ’91

Araflt›rma Üstün Baflar› Ödülleri GençAkademisyenler dal›nda Burak Güçlü (BiyomedikalEnstitüsü) ve Arda Deniz Yalç›nkaya’ya (ElektrikElektronik Mühendisli¤i) verildi.

Aptullah Kuran Üstün HizmetÖdülünü bu y›l Tarih Bölümü

sekreteri Oya Ar›kan ald›.

Üstün baflar›l› ö¤rencilere ödülleriniProf. Dr. Kadri Özçald›ran verdi.

16 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 19: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 17

Kutlu Kaan Halilo¤lu, Siyaset Bilimi veUluslararas› ‹liflkiler Bölümü mezunu).Kutlu’nun annesi: “Çok mutluyum.”

- Kutlu’dan böyle bir baflar› bekliyor muydunuz?“‹lkokul birinci s›n›ftan kendini belli etmeye bafllad›. ‹lkokul

ikinci s›n›fta hedefini seçti. Bu günleri gördük çok flükür.”- Sen ne düflünüyorsun?

Kutlu: “Ben daha verece¤im iki dersi düflünüyorum.”

Ali Galip, YönetimBiliflim Sistemleri

mezunu:“Bo¤aziçi’nden

mezun olmakgerçekten bir

ayr›cal›k. Bunuyaflad›¤›m için

mutluyum.”

Naz Arslan, Felsefe Bölümü mezunu.Naz’›n annesi: “Çok güzel bir duygu. Tarif edilemez bir fley. Nazbizi hiçbir zaman hiçbir yerde hayal k›r›kl›¤›na u¤ratmad›.”- Gelecek planlar›n neler?Naz: “‹fl hayat›na at›lmay› planl›yorum. Yüksek lisans›m› daha sonrayapmay› planl›yorum. ‹fl alan›nda da reklam, sinema ya da televizyondallar›ndan biriyle ilgilenece¤im.”- Üniversiteni özleyecek misin?“Özleyece¤im.”- Peki, özlememek için ne yapmay› planl›yorsun?“Özlememek için bol bol kütüphanesine, çimlerine gelip gitmeyi,sosyalaktivitelerinekat›lmay›,manzaras›nagitmeyidüflünüyorum.BÜMED üyesioldum zaten.”

Bekir Sad›kTopalo¤lu,

Mo¤olistan’dangelmifl.

Uluslararas›Ticaret

Bölümü’ndenmezun oluyor.

Çok özledi¤iülkesine geri

dönüyor.Arkadafl›

Osman, yükseklisans yaparak

e¤itim hayat›nadevam etmeyi

planl›yor.

Pelin P›nar, Kimya Mühendisli¤i Bölümü’ndenmezun oluyor.- Mezun olmak nas›l bir his?“Gerçekten çok heyecan verici. Çok coflkuluydu.Ortam da çok coflkuluydu. Arkadafllar›m›zla art›kbirlikte son günlerimiz. Hocalar›m›z› belki son kezgörüyoruz. Gönül ister ki hep görelim hep birlikteolal›m. Bundan sonra da yüksek lisans var asl›ndaönümde. Ö¤rencili¤im devam ediyor olacak amaBo¤aziçi’nden ayr›lm›fl olaca¤›m. ‹talya’da yükseklisansa devam edece¤im, Polyteknik de MilanoÜniversitesi’nde.”Pelin’in annesi: “Çocuklar›m›n bu mutlu günündeyanlar›nda olmak, mezun olduklar›n› görmek çokayr› bir duygu. Bo¤aziçi gibi bir üniversitedenmezun olmalar› tabii ailemiz için çok gurur verici.”Pelin’in babas›: “Ben asl›nda t›p istiyordum amaçocu¤umun gönlünde Bo¤aziçi vard›. Ama flu ançok mutluyum. ‹talya’da yüksek lisans yapacak.”

Duygu Kaçar, Yönetim Biliflim Sistemleri mezunu.Ailesi: “Biz ona her zaman elimizden gelen deste¤iverdik. O da bofla ç›karmad›.”Duygu: “Mercedes Benz’de ifle bafllad›m.”

Mutlu mezunlar, gururlu aileler...

Page 20: Bumed Dergi Eylül 2011

y›l›n ard›ndanmezunlar›n bulufltu¤uözel yemek bafllamaküzereydi ve hava

güneflli oldu¤u için kampus birbaflka güzel görünüyordu.Mezunlar yemek öncesindeKennedy Lodge’un bahçesindegerçeklefltirilen kokteylde bir arayageldiler. Y›llar sonra bu vesileylebir araya gelen ya da ba¤lar›n› hiç

koparmam›fl olsalar da üniversiteortam›nda böyle bir organizasyonlayeniden buluflman›n heyecan›n›yaflayan mezunlar bir yandan eskigünleri and›lar bir yandan dabirbirlerine aradan geçen zamandaneler yapt›klar›n› anlatt›lar.

Yeme¤e geçmeden önce Bo¤aziçiÜniversitesi Rektörü Prof. Dr.Kadri Özçald›ran tüm konuklara“Hofl geldiniz,” dedi ve aç›l›flkonuflmas›n› yapt›. Ard›ndanBÜMED Yönetim Kurulu Baflkan›Hakan Zihnio¤lu konufltu. 50. y›lmezunlar›n›n toplanmas›na çokbüyük eme¤i geçen Samim Uygun’61 ve mezunlardan U¤ur Belger’61 konuflma yapt›lar. Bergerkonuflmas›na “Sevgili Yar›m As›rl›kKardefllerim,” diyerek bafllad› veöncelikle o gün aralar›nda cisimleriile olamayan ancak ruhlar› ilehemen orac›kta olan sevgiliarkadafllar› Yücel Aybafl, SelimErman, Dimitri Polihronidis,Osman Draman, Önder Say›t veVeysel Özo¤uz’u rahmetle and›.Eski günlere dönen ve o zamanaait an›lardan bahseden Bergerherkesi o günlere götürdü:“Washburn Hall’un bitifli¤indekitenis kortunda tenis topu ile

50

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08 - Kaan HAL‹LO⁄LU ’11Foto: Cihan ALDIK

Mezuniyetinin 50. y›l›n› kutlayanRobert Kolej ’61 mezunlar› 29 HaziranÇarflamba akflam› Kennedy Lodge’daBÜMED taraf›ndan düzenlenenakflam yeme¤inde bulufltu. Mezunlar50 y›l›n ard›ndan okullar›nda yenidenbir araya geldiler, hem hasretgiderdiler hem de o y›llara geridöndüler.

Eski dostlar 50. Y›lYeme¤i’nde bulufltular...Eski dostlar 50. Y›lYeme¤i’nde bulufltular...

Prof. Dr. Kadri Özçald›ran Hakan Zihnio¤lu

Samim Uygun U¤ur Belger

18 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 21: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 19

oynanan mini futbollar› ve bumaçlarda ustalaflan Koko Önolve Behruz’u hat›rlay›n; Pelekarfl›lar›nda flapka ç›kar›rd›.- Revir baflhemfliresi Mrs. SofiLane’in sedyede getirilen futbolgazisini ‘You naughty boy, whydid you break your leg?’diyeazarlay›fl›n› herhalde unutmad›k.-Ve do¤ufltan k›zg›n Kirkor’u veonun yakas› aç›lmad›k hitabettarz›n›... Her ikisini de rahmetleanal›m.”- Peki her y›l en az bir kere HamlinHall’deki Mösyö Valere’e karfl›tertip edilen yemek boykotlar›n›unuttuk mu?- Ya pazar akflamlar›n›n klasikyeme¤i salçal› sosis ve k›zarm›flpatatesi?- Bir kimya laboratuar›nda yap›landeneyin raporu düz mant›klakolayca haz›rlanm›fl ve hemenherkeste ayn› olan sonuçLaboratuar Asistan› Bedii Zivertaraf›ndan do¤ru olarakde¤erlendirilmifl ve herkes 100üzerinden 90 ve 95 alarakmemnun olmufltu. Bir kifli hariç:Dimitri Zafiro¤lu! Onunherkesten tamamen farkl› olanraporu 30 ile ç›rak ç›km›flt›. Dimitri,müteakip hafta Asistan Bedii Ziver’icamekânl› bölmenin arkas›naçekerek yar›m saatlik bir kimyadersi vermifl sonuçta Dimitri’ninnotu 100 di¤erlerininki 75 olarakyeniden tespit edilmiflti.- Mehmet Rona’n›n kurdu¤uFizik Kulübü’nün bir Field Daygünü tertipledi¤i sergide, fizikdâhisi gençlerimizden birinin birses/titreflim osilatörünü, Vali vemaiyetine deney yaparaktan›tmas› s›ras›nda, “Bu frekans›ancak köpekler-kediler duyar,”dedi¤i s›rada yanl›fl frekans›ayarlay›p tüm zevataduyurdu¤unu da hat›rlayal›m.- Dimitri Polihronidiskardeflimizin (›fl›klar içinde yats›n)telefonla “teyzeci¤ini” aray›fl›n›;- Hayvansever kardeflimizBehruz’un sevmek için kuca¤›nabir kediyi alm›fl olmas› dolay›s› ilenas›l sarakaya maruz kald›¤›n›;- Önol Örs kardeflimizin, tek

kiflilik odas›nda kap›s›n›kilitleyerek portatif radyosunu aç›psürekli olarak Balkan-Slav operaparçalar› çal›p komflu odadakiGün ve U¤ur’u ç›ld›rtt›¤›n› veceza olarak 45° meyilli faraflüzerine su dökülerek odas›na subast›r›ld›¤›n› dün gibi hat›rl›yoruz.- Mantar tabancas› furyas› ayyukaç›kt›¤› ve art›k mizansenliçat›flmalar yaflanmaya baflland›¤›zaman bina Amiri Mr. Goodwin,bir akflam münaf›klar›n topland›¤›Hamlin Hall’ün üst kat›na gelerek“Size Allaha ›smarlad›k demeyegeldim. Okul Müdürü (Dr.Ballantine) beni ça¤›rarak, “Yabu mantar tabancas› rezaletineson ver ya da ben seni iflten atar›m,”dedi. Gönlüm sizin bu e¤lencenizeson vermeye raz› olmad› bunedenle istifa etmeye karar verdim!”demiflti. Münaf›klar Meclisi bununüzerine hemen bir toplant› yaparaksilah b›rakma karar› verip, silahlar›toplad›. Ertesi gün dört yast›k k›l›f›dolusu mantar tabancas› vecephanesi bir heyet taraf›ndan Mr.Goodwin’e teslim edildi. O gündensonra Hamlin Hall’de ve kampustabir daha “pat” sesi duyulmad›.- Sophmore College’dan sonra liseve mühendislik olarak bölünens›n›f›m›z›n iki parças›n›n iki y›lsonra s›n›flar aras› futbolturnuvas›nda karfl› karfl›yageldiklerini, lise s›n›f›n›n o y›lflampiyonluk için çok iddial›oldu¤unu, sahaya “tek sonuç-galibiyet” hedefi ile ç›kt›klar›n› veazg›n bo¤alar gibi rakip tak›masald›rd›klar›n›, eski s›n›f›n di¤eryar›s› olan mühendislik s›n›f›n›ntak›m›n›n ise “probation”adüflmemifl futbol ustas› SamimUygun d›fl›nda tümünün Mr.Nadolsky’nin tabiri ile“köftelerden” meydana gelmesinera¤men maç› kazand›¤›n› dahat›rl›yoruz. fiampiyon bizolmufltuk. Kazaklar›m›za RCamblemi diktik.- S›n›f›m›z bir “son”u yaflam›flt›.O da Sophmore College’dans›navla do¤rudan mühendislik 1.s›n›fa geçen son s›n›f olmas›yd›.- Yine s›n›f›m›z bir ilki de

Page 22: Bumed Dergi Eylül 2011

yaflam›flt›. Bu ilk, iki k›z ö¤rencininbizim s›n›fa kat›lmas›yd›. Derslerbafllad›ktan sonra bir ay süre iledivanda-dergahta, meydanda-bargahta nereye girseniz Fatoflmuhabbetine rastl›yordunuz. Biray sonra herkes medeniyete al›flt›ve sözleri tekrar futbola döndü.- Yine bizim s›n›f›m›z›n, Dr.Ballantine’in standart yükselmehedefinin ilk deney faresi seçilmeside bizi hayli terletmiflti; bunu daunutmad›k.- Mösyö Ivan’a Oçiçorniya’y›söyletiflimizi, Küçük Bebek’teNazmi’nin yerini, marifetmifl gibitopland›¤›m›z keflhaneyi, yazayak›n günlerde Hamlin Hall’ünçat›s›n› plaj belleyip günefllenmeyeç›kt›¤›m›z›, Teoman’›n bir akflamalacakaranl›k s›ras›nda futbolsahas›n›n çevresinde anadando¤ma tur at›p 50 TL’lik bahiskazand›¤›n› nas›l unutabiliriz.- Ç›r›lç›plakl›k deyince, bir ö¤lepaydosunda Gün ve U¤ur’unodas›nda (Hamlin Hall 11 No’luodada) haytalar›n topland›¤›n›ve sululu¤un doru¤a ç›kt›¤›n›hat›rlat›r›m. Bu uzun kulakl›flakalar› s›ras›nda arkadafl›m›zY›lmaz’› ç›r›lç›plak soyarakkoridora atm›fl ve arkas›ndan dakap›y› kilitlemifltik. Y›lmaz buradasürveyan Faruk Cumbul ileburun buruna gelmifl ve FarukCumbul bu dehflet verici manzarakarfl›s›nda feryat-figan koflarakdurumu bina amiri Mr.Goodwin’e rapor etmiflti.“There is a man upstairs all naked!A man upstairs all naked!” Mr.Goodwin, Faruk Cumbul’uyat›flt›rd›ktan sonra olay›n cereyanetti¤i mahalli ziyarete gelmifl vehaytalar tak›m›n›n ikram etti¤isigaray› tüttürürken “Adam dehfletiçinde koflarak bana geldi veflikâyette bulundu. Ben, bir erkekyatakhanesinde ç›r›lç›plak birerkek olmas›n›n neden böyle bir

dehflet yaratt›¤›n› anlayamad›mdiyerek bize konuya nas›lyaklaflt›¤›n› aç›klam›flt›.- E peki Gün Birsel’in “bana birk›z bulun bea,” feryad›n› ve buarada yaflad›¤› 17 tane platonikaflk›n›, Mehmet Rona’n›n k›zarkadafl› taraf›ndan kaleme ald›¤›ve alt›n› “Mehmet’in koyuarkadafllar›,” diye imzalayarakgönderdi¤imiz ihtar mektubunuunuttuk mu?- Yine bu mantar tabancas›azg›nl›¤› s›ras›nda, Ahmet ‹nal’›nbabas›n›n arabas›na doluflupMaslak yolunda magandal›kyapt›¤›m›z› ve sonunda araban›nçamurlu¤unu y›rtarak rahataerdi¤imizi,- Mezuniyet Cap and Gowntörenini beklerken Beyo¤lu’nda birpavyona giderek e¤lendi¤imizi, bue¤lencede Ersin Savafl’›n, odönemin çok ünlü bir dansözünü“ben bugün mühendis olarakmezun oldum, benimle dansedersen bunu hat›ra defterimin enbafl›na yazaca¤›m!” diyerek dansaikna etti¤ini de unutmad›k.”

Berger’in konuflmas› asl›nda tümmezunlar› o günlere gerigötürmüfltü ve herkesin yüzündehofl bir gülümseme b›rakt›.Mezunlar güzel bir yaz akflam›ndaaç›k havada yemeklerini yediler.Ayr›ca bu nefleli ortama hocalar›nkat›l›m› da renk katt›. MustafaDilber arkadafllar›n›n davetiüzerine yeme¤e kat›ld› ve onlarlahasret giderdi. Mezunlar›n kendileriile ilgili paylaflt›klar› yaz›lara veresimlere yer verilen 50. Y›lKitap盤› mezuniyetlerinin an›s›naRC ’61 mezunlar›na hediye edildi.Ayr›ca güzel kampusumuzun birsimgesi olan erguvan çiçeklerindenhaz›rlanan plaketler mezunlar›m›zaverildi ve ertesi gün okulunbahçesine 50. y›l mezunlar› ad›naa¤aç dikildi.

20 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 23: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 24: Bumed Dergi Eylül 2011

u sene Albert Long HallKonserleri on beflinci y›l›n›kutluyor. Yaz›l› yay›nlarda‹stanbul’un klasik müzik

merkezlerinden biri olarak an›l›yor.Her geçen gün konserleri takipeden dinleyici say›s› art›yor.Salonda yer bulunmay›ncadinleyiciler sahne üzerindeyerlerini al›yorlar. Konserlerbaflar›lar›ndan ötürü Türkiye’ninde¤erli bir klasik müzik yay›n›olan Andante Dergisi’nin DonizettiKlasik Müzik Ödülü’ne lay›kgörüldü. Konserlerin mimar› olanEvin ‹lyaso¤lu’nu üniversitemizdeverdi¤i derslerden, kitaplar›ndanve Cumhuriyet Gazetesi’ndekiAllegro isimli köflesindentan›yoruz. Kendisi ile tam da AlbertLong Hall Konserleri’nin on beflinciy›l› hakk›nda konuflaca¤›m›z gün“‹lhan Usmanbafl- Ölümsüz DenizTafllar›yd›” adl› yeni kitab›n› henüzeline alm›flt›. ‹ki heyecan birleflincetad› damakta kalan bir röportajgerçeklefltirdik. Orada olman›z› vedinlemenizi isterdim. Yine de

elimden geldi¤ince aktarmayaçal›flaca¤›m.Albert Long Hall di¤er ad›yla SaatliBina Bo¤aziçililer için özel birmekân. Mimarisi, akusti¤i, orgu,insana eski ça¤larda bir zamandiliminde oldu¤u hissini verentarihi atmosferi ile üniversitemizinde¤erlerinden. Bu mekân müzikile birleflince apayr› bir atmosferolufluyor. Martha Argerich,Alfred Brendel gibi efsaneleflmiflisimleri de a¤›rlad›¤›ndan klasikmüzik dünyas›nda daha da özelbir anlam kazan›yor. Albert LongHall Konserleri’nin manas›n›nsadece estetik boyutla s›n›rl›oldu¤unu söyleyemeyiz. Konserler,üniversite yerleflkesinde icraedildi¤i için ayn› zamanda bire¤itim ortam› niteli¤i de tafl›yor.Solistleri yak›ndan görmek,icralar›na birebir flahit olmak, k›s›tl›da olsa belli bir zaman diliminiberaberce müzi¤e odaklanarakgeçirmek, fuayede eserlerhakk›nda sohbet etmek ö¤rencileriçin de bafll› bafl›na bir e¤itim

ortam›. Evin ‹lyaso¤lu’ndan AlbertLong Hall Konserleri’nin on befly›ll›k hikâyesini, bu süreklili¤in veyarat›lan atmosferin dinleyici veüniversite için ne manaya geldi¤inidinledik.

Zaman içinde Albert Long Hall Konserleri1986 y›l›ndan beri Bo¤aziçiÜniversitesi’nde MusicAppreciation ve Müzik Tarihidersleri veriyorum. Ben de y›llary›l› radyo ve televizyon programlar›yapm›fl›m, gazete ve dergilerdeyaz›lar yazm›fl›m. Ayr›ca o kadarçok konsere gitmiflim ki... Konserbirikimi ve bilgisine sahip bir insanolarak ders verdi¤im süreç içindeö¤rencilerimi devaml› konserleregitmeleri ve dinlemeleri içinyönlendiriyordum. ‹cralar› canl›dinlemelerini tavsiye ediyordumzira canl› dinlemek bambaflka birfleydir. Fakat Bo¤aziçiÜniversitesi’ne, AKM’ye veya baflkabir yere gidip konser dinleyecekbütçesi, çevresi olmayan ö¤renciler

B

22 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: Aylin BURAN ’02

Albert Long Hall Konserleri ALBERT LONG HALL ARTIK ‹STANBUL’UN ÖNDE GELENKLAS‹K MÜZ‹K MERKEZLER‹NDEN

Page 25: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 23

gelmeye bafllad›. Onlar›n aya¤›nakonser getirmek, onlara bir flekildehitap etmek gerekiyordu. ‹lk fikirböyle do¤du. O y›llarda ÜstünErgüder rektördü. Üstün Hoca’ya‹dil Biret’in seçti¤i müthifl birkuyruklu piyanomuzun oldu¤unu,harika akusti¤e sahip tarihi birsalona sahip oldu¤umuzu veelimizde de haz›r bir dinleyicikitlesinin bulundu¤unu söyledim.“Neden konser dizileriyapmayal›m,” dedim. Üstün Hoca,“Sen bilirsin buyur yap,” dedi.Tabii ilk konserler insan›n moralinibozacak ve insan›n hemenvazgeçebilece¤i flekilde geçiyordu.elli, altm›fl kiflilik dinleyicileria¤›rl›yorduk. Hep naz›m›n

geçece¤i sanatç›lar›n çalmas›n›sa¤lad›m. Onlara para ödememizsöz konusu de¤ildi. ‹lk zamanlardakonserlere gönüllü olarak baflland›.Hiç unutmuyorum, bir flütçühadise ç›kartm›flt› ve paras›n›almadan hiçbir yere gitmeyece¤inisöylemiflti. Ne yapaca¤›m›z›flafl›rm›flt›k. “Siz gidin, biz sizinadresinize yollayaca¤›z,” diyerekbir yol bulmaya çal›flt›k. ‹flte ozaman amatör oldu¤umuzunfark›na vard›m ve bunun böyleyürümeyece¤ini anlad›m. Bir senekadar bu flekilde geçti. Sonras›ndaÜstün Hoca binay› yenileyece¤inive orgu tamir ettirece¤ini söyledi.Ondan sonraki y›l yenilenmifl birorg ve yenilenmifl bir salonla iflekoyulduk.

Süreklili¤in en önemli etkenlerinden biri rektörlerin deste¤idirSonras›nda gelen her rektörkonserlere çok destek oldu.Konserlerin süreklili¤inin enönemli etkenlerinden birirektörlerin deste¤iydi. Maddiaç›dan önce kendi içimizdedönüfltük. Sonra BUVAK destek

oldu. Sabih Hoca ile beraber Yap›Kredi Sigorta’n›n deste¤inisa¤lad›k. Ayfle Hoca’n›nzaman›nda Akbank sponsorumuzoldu. Kadri Hoca ile beraber deFinansbank’›n deste¤inikazand›k. THY hep ulafl›mmasraflar›n› üstlendi ki bu çokönemli. THY her dönemsponsorlu¤unu yeniliyor. Di¤erleribelirli aral›klarla anlaflmalar›n›yeniliyorlar. Asl›nda destekçilerimizvelinimetimiz. Bu noktada önemliolan, sürekli destekçibulabilmemiz. Mezunlar›m›z›n bukonserlere sahip ç›kmalar› çokönemli. Konserlerin kap› geliriokulun genel havuzuna gidiyor.Arkam›zda Bo¤aziçi Üniversitesi

Vakf› var ama ona yük olmadankendi sponsorlar›m›zla çözümevarmak istiyoruz.

Uluslararas› bir güven kazand›kHer kap› baflka bir kap›y› açt›.Gerçekten çok ilginç... Yabanc›solistli konserlerimiz kapsam›ndailk getirdi¤imiz yabanc› solist birorgcudur. Orgumuzunkullan›lmas›n› Üstün Hoca çok arzuediyordu. Bu nedenle her dönemorg ile ilgili bir konser yapar›m. Oorgcunun tan›d›¤› bir kuartet vard›;bir sonraki dönem de onlarlaba¤lant› kurmufltum. ‹çlerinden biribir orkestrada çal›yordu ve kendiorkestras›n› getirdi. Böyle böylederken London Baroque,Camerata Salzburg Solistlerigibi sahnemizde çalan kaliteligruplar olufltu. Bunlar çok seçkinsanatç›lar; dünyan›n en önemlifestivallerine kat›lan insanlar. B›rak›nBo¤aziçi’ni, Türkiye’ye gelmeleribizim için çok önemli. Bu arada,uzun y›llard›r bizde çalanlar›nçocuklar› büyüdü. Örne¤in ‹lkbaharsezonunda London Baroque’unkurucular›n›n k›zlar› sopranoHannah Medlam’a bir lied akflam›

yapaca¤›z. Geçen y›l da gelmiflti,küçük bir fleyler söylemiflti. Müthiflbir ilerleme kaydediyor. K›sacas›aile gibi olduk. Herkes Albert LongHall Konserleri’ni birbirine tavsiyeediyor. Bir kemanc› diyor ki “Çellistarkadafl›m sizde çalm›fl, flimdi bende sizde konser vermek istiyorum.”Hatta flöyle diyenler de ç›k›yor:“Sizin tevazu içindeki koflullar›n›z›kabul ederek gelmek istiyoruz.”Giderek uluslararas› bir güvenkazand›k ki bu çok önemli.Geçen gün Sabah Gazetesi’nde birhaber ç›km›fl. Dört tane ana klasikmüzik merkezi seçmifller: Borusan,Albert Long Hall, ‹fl Sanat ve‹stanbul Resitalleri. Bo¤aziçiÜniversitesi, Albert Long HallKonserleri olarak var olmak, öbürkurumlar›n aras›na girmek çokönemli. Baflka bir üniversitedeböyle bir etkinlik olmamas› da bizifl›mart›yor tabii.

15. Yafl›nda...

Pro

f. D

r. K

adri

Özç

ald

›ran

Alfr

ed B

rend

el

Evin ‹lyaso¤lurektörlerinverdi¤i deste¤inöneminivurgulad› vebugüne kadarrektörlerimizdenald›¤› desteklerianlatt›.

Evi

n ‹ly

aso¤

lu

Page 26: Bumed Dergi Eylül 2011

24 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Canl› icra hiçbir fleyle ölçülemezKonser dinlemenin bir adab›, konsere gelen insanlar›incelemenin ö¤retici bir yan› var. ‹lk kez klasik müzikkonserine gelen o kadar çok ö¤rencimiz var ki. Osessizli¤i tatmak, o program notunu okumak, neçal›nd›¤›n›, eserin kaç bölüm oldu¤unu incelemek, nezaman alk›fllan›laca¤›n› ö¤renmek, o fuayede yaflananelektri¤i hissetmek... ‹flte bunlar›n e¤itimini al›yorö¤rencilerimiz. Bu nedenle canl› icra hiçbir fleyleölçülemez.Baflka konserlerde ö¤rencilerimize rastl›yorum. Ayr›cao kadar da çok mektup, telefon al›yorum ki... Banaflöyle diyorlar: “Biz Bo¤aziçi Konserleri’nde bafllad›kkonserleri takip etmeye. Bak›n hocam takip etmeyedevam ediyoruz. ‹fl adam› oldum ve buraday›m.” Bende “Eh haydi sponsor ol o halde,” diyorum. En büyükmutlulu¤um o insanlar› konserlerde görmek. Hele kibaflka konser salonlar›nda onlara rastlad›¤›m zamanödülümü alm›fl oluyorum. ‹lk bafllarda dinleyicilerimizaras›nda neredeyse hiç ö¤renci yoktu. Hep ö¤retimüyeleri kat›l›rlard›. Sonradan d›flar›dan dinleyicilergelmeye bafllad›. Bafl›ndan beri okulumuzun ö¤retimüyeleri aras›ndan, alt› profesörden oluflan bir dan›flmakadrosu kurdum kendime. Bu isimleri hep gizli tuttuk;hala gizli tutuyoruz. Onlar benim için çok büyük birdestek. Her dönem öncesinde yapt›¤›m›z toplant›lardabana çok de¤erli tavsiyelerde bulunuyorlar. Örne¤inabonman sisteminin oluflmas› onlar›n fikridir. Sponsorbulmaya çal›fl›yorlar veya bana konserlerde vuku bulanolaylar› aktar›yorlar çünkü benim belli bir noktam var.Orada oturmal›y›m ki kap›y›, ›fl›¤›, perdeyi gözümlekontrol edebileyim ama arkada oturan biri bana baflkadetaylar› yans›tabiliyor.Konserleri pek de takip etme flans› olmam›fl

mezunlar›m›za kendiüniversitelerinde böyle bir deneyimyaflamalar›n› öneririm. Birçarflamba gecesinin c›v›lt›s›na tan›kolsunlar derim. O kalabal›¤›görmelerini, o insanlar›n ilgisinideneyimlemelerini arzu ederim.Eskiden salona girip bakard›m veneden insanlar›n gelmedi¤inisorard›m kendi kendime. fiimdiise gelip de kalabal›ktan içerigiremeyen insanlar› gördü¤ümdeiçim ac›yor. Salonumuz befl yüzkiflilik. Sandalyeler koyuyoruzbazen. Zaman zaman da sahneyeinsan oturtuyoruz. Nice konserdebunu yapt›k. Martha Argerich’inkonserinde de aya¤›n›n dibinekadar insan oturttuk.

Albert Long Hall Türkiye’nin en iyi akustikli salonuSalonun akusti¤i ve atmosferi çokgüzel... Bunu çok insandanduyuyorum ve övünereksöylemek isterim. Albert LongHall, Türkiye’nin en iyi akustiklisalonu; en iyi müzik ortam›. Sony›llarda konserlerimizi sahneninüstüne koydu¤umuz bir ekran ilesalonun içine de yans›tmaktay›z.Salonumuz amfiteatr fleklindeolmad›¤› için, böylece en arkadaoturan dinleyici bile icray›mutlulukla izleyebiliyor. On befly›l içinde ya iki kere ya üç kerearada alk›fl olmufltur. Bu, kimseyekafl çat›p da yapt›r›lmam›flt›r.Herkes birbirini dinliyor. Oatmosfer yarat›ld› bir kere.Yerleflkenin güzelli¤ini isesöylemeye gerek yok. KennedyLodge rüya gibi bir yer... AlfredBrendel’in yard›mc›lar› Brendel’inokulda kalmak istemeyece¤ini

söylemifllerdi. Biz de TheMarmara’n›n en güzelodalar›ndan biri için destekçibulduk ve Brendel’in oradakalmas›n› sa¤lad›k. Okuldadinlenmesi için ise KennedyLodge’un bir numaral› odas›n›ay›rd›k. “Buras› ne kadar güzelbir yermifl, beni neden koydunuzo gürültülü flehrin ortas›na?” dedi.Oysa biz istenileni yapm›flt›k!

Martha Argerich ve Alfred Brendel Albert Long Hall Sahnesi’ndeMartha Argerich’in Albert LongHall’da sahneye ç›kmas›n›nde¤erini dinleyiciye nas›l anlat›r›m?Öyle ya herhangi bir piyanistingelmesi ile Martha Argerich’ingelmesi bu konulara aflinaolmayanlar için pek farkl›olmayabilir. Söyleyece¤im fleyMartha Argerich’in bu ça¤›n enbüyük piyanistlerinden birioldu¤udur. Argerich’in Türkiye’deilk kez Bo¤aziçi’ne geldi¤inivurgulamak için çok u¤raflt›m.Bas›n duyurular›na Finansbankyard›mc› oldu. Her bir bas›nduyurusunu farkl› kelimelerle yaz›ptekrar tekrar yolluyordum dikkatiçekmesi için. “Bu konserdeolmal›s›n›z bu tarihi bir olay.Mutlaka gelin sonras›nda iyi kigittim o konsere diyeceksiniz,” diye.Çok büyük bir olay tabii Argerich’inTürkiye’ye gelmesi. Kendisinigelmeye ikna etmek için k›z›ylayaz›flm›flt›m. K›z› Ayla Erduran’›ntalebesiydi. Ben de bu davetigörüflmek için Cenevre’ye gittim.Annesini ikna etti. ‹lk defaTürkiye’ye kalk›p geldiler. Brendelise Türkiye’ye k›rk y›l önce birkere gelmifl. Sahneye bir kediç›km›fl, pedal›n alt›ndan miyavdemifl; belki de Türkiye hakk›ndaönyarg›lar› oldu¤undan da buncazaman gelmemifl. Onu da birkonferans konsere ikna ettik. Tabiigönül isterdi ki daha çok piyanoçals›n. Ço¤unlukla konufltu, azçald›. Müzikolojik aç›dan müthiflve tarihi bir olayd›. O konsereAnkara’dan, Adana’dan, Bursa’dan,‹zmir’den gelen insanlar vard›.

Kat

erin

a B

azez

Em

ma

Kirk

by

Paul BaduraSkoda

Page 27: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 25

Gecenin karanl›¤›ndaokulda MarthaArgerich’in piyanosununsesi yank›lan›yorMartha Argerich geceyar›s› çal›fl›yordu. Onun içinbay›ld› bizde çalmayaçünkü uyudu¤u yerleçal›flt›¤› salonun aras›ndadört dakikal›k mesafe var.Güzel olan taraf› ise gece

yar›s› çal›flabiliyor olmas›yd›. Onu kimseduymuyordu. Gece üçe, hatta dörde kadarçal›fl›yordu. fiehrin trafi¤ine girmedi¤i için çokmutluydu. Okulda Martha’n›n sesininyank›lanmas› müthiflti. Gece yar›s› gelmifltimüniversiteye bir keresinde. Hiç salona girmedensadece dolaflt›m o yeflil alanda. Düflünebiliyormusunuz içeride Martha Argerich çal›yor... AmanAllah’›m bu an› bir daha yaflar m›y›m diyedüflündüm. Ve bir de bakt›m Rektör Kadri Hocada bir köflede oturmufl, sessizce onu dinliyor.

Büyük isimlerin kap›lar›n› çalmaya bafllad›kSanatç› seçimi konusunda yineKadri Hoca’n›n yüreklendirmesi ilebüyük isimlerin kap›lar›n› çalmayabafllad›k. Büyük isim geldikçe dahabüyük sponsorluk bulmaimkân›m›z oluyor tabii. Büyük isimgeldikçe de onunla u¤raflman›nzorluklar› ç›k›yor; her istedi¤ininyerine getirilmesi gerekiyor. Alt› ayöncesinden sezon afla¤› yukar› bellioluyor. Bu da kurumsallaflt›¤›m›z›ngöstergesi. Örne¤in ikinci dönemShlomo Mintz geliyor. Programseçimine gelince, program› banaverdikleri an oturuyorum vedetayl›ca inceliyorum. Ben birkonserde ne duymak isterim? Hangidönemdeyim? diye soruyorumkendi kendime. O program›n kendiiç tutarl›l›¤› çok önemli benim için.Çok modern bir eserle bafllan›pbirden klasik bir esere geçiliyorsa,ondan sonra hiç bilmedi¤im birinindüzenlemesini çal›yorsa o programbana göre de¤il. Dönemin kendiiçindeki tutarl›l›¤› da çok önemli.Genel olarak döneme tematik birbafll›k koyuyorum. O bafll›k bazendaha sonra olufluyor. Bazenönceden koymaya çal›fl›yorum.Örne¤in bu sene bafll›k sonradanç›kt›. Bakt›k o kadar çok flanc› varki... Koromuz var, sopranolar,mezzosopranolar, baslar... ‹kikonserde bir flark› var. Ben deMendelssohn’un bir eserindenesinlenerek temam›z “fiark›n›nKanatlar›nda” olsun dedim.Mesela bizim sanatç›lar›m›z›n neyine kadar yapt›klar›n›, neyi çok iyiyapacaklar›n› biliyorum. CamerataSalzburg geldi¤i zaman üyeleriher seferinde bir Türk sanatç›n›nkonserde solist olmas› için banaizin veriyorlar. Bu o kadar önemliki... O sanatç›n›n özgeçmiflindeCamerata Salzburg ile çalm›fl oldu¤uyer alacak. Buna biz vesileoluyoruz. Örne¤in Gülsin OnayCamerata Salzburg ile ilk defa bizimsahnemizde çald›. Ayr›ca herdönem mutlaka bir Türk yap›t›koymaya çal›fl›yorum. Nice Türkyap›t› da ilk kez bizim sahnemizdeseslendirilmifltir.

Çok ünlü olan sanatç›larla ve çokyeni ç›kanlar aras›nda da bir dengekurmaya çal›flt›m hep. Her dönembir gençlik konserimiz oluyor. ‹lkdefa bizde çalan çocuk solistlervar. Örne¤in Berfin Aksu, ElvinHoksa gibi. Sonra onlar dünyasahnelerinde çalmaya bafll›yorlarve özgeçmifllerinde ilk ‹stanbulkonserlerini burada yapm›flolduklar› yaz›yor.Albert Long Hall Konserleri’ndenitelikli klasik müzik, sahici klasikmüzik ve su kat›lmam›fl klasikmüzik var. fiuna inan›yorum;Aristo’nun dedi¤i gibi, iyi müzikdinleyerek yetiflen insan iyi huyluinsan oluyor. ‹nsan›n gerçektendo¤ru müzik dinlemesi, konserleregelip müzi¤i sevmesi sonra isekendi da¤arc›¤›n› geniflletmesi çokönemli. Örne¤in bir kifliPenderecki dinliyor, sonra onundi¤er kay›tlar›n›n pefline düflüyor.Bu çok gelifltirici...

Konser an›lar›Konserlerden nice an›lar var. Birkeresinde birden bire kontrbas›nteli koptu. Neyse ki bu gibidurumlarda orkestralardaki vekonservatuarlardaki dostlar›ndeste¤ini alabiliyoruz. Bir konserinsonunda viyolonselci k›za erkekasistanlar›m›zdan biri çiçekverecekti. Konser öncesindeö¤renciye “Viyolonsel sanatç›s›n›nelini öp ama bafl›na koymazs›nde¤il mi?” demifltim. Sonra sahneyeçiçek vermek için ç›kt› veviyolonselcinin elini öpüp bafl›nakoydu. Tüm salon gülmüfltü. Birdefas›nda da piyanistimiz konsereç›kaca¤› saatte Kennedy’dekiodas›nda uyuyakalm›fl. MarthaArgerich ise geceleri çal›fl›yordusalonda. Rektör dedi ki “Etraf köpekdolu gece, koskoca MarthaArgerich’in kolunu bir tanesikapmas›n.” Halkla ‹liflkiler’denBergüzar sabah 04.00’e kadarMartha’y› beklemeye bafllad›.Zavall› Bergüzar’›n rengibembeyazd› Argerich gitti¤inde.Bir keresinde de iki genç kemanc›bebeklerini de getirdiler. Bebekdurmadan a¤lad›. Yard›mc›m›z

Yasemin’in eline verdik bebe¤i. Zavall› Yasemin’inkolu uyuflmufl bebek kollar›nda uyuyunca. Hiç dek›m›ldamam›fl bebe¤in uyanmamas› için. Konser aras›ndaannesi inip süt verdi sonra ikinci yar›da tekrar sahneyeç›kt›. Konser sonunda Oya Baflak a¤layan bebe¤i degetirdi sahneye. Hep beraber selam verdiler.

Albert Long Hall konser ekibinin kendi kulisiBizim ‹fl Sanat’›nki gibi veya ‹KSV’ninki gibi birofisimiz yok. Keflke on befl y›l önce bafllad›¤›m birekibim olsayd› ve tecrübe kazanarak bugüne kadargelinseydi. Zaman içinde sürekli de¤iflen ekipler oldu.Son iki y›ld›r Halkla ‹liflkiler’in çat›s› alt›nda, haftadaüç gün gelen bir yard›mc›m var. O da bu ailenin birferdi: Elif Evin ’91.

Verda Erman’n›n konserini iptal etmesi en üzüldü¤üm olaylardand›rHer yaflanan fley bu kadar sevindirici olmuyor elbette.Verda Erman konserini son dakikada iptal etmiflti. Bubenim en üzüldü¤üm olaylardand›r. Benim amac›mTürk müzi¤ine emek vermifl bütün yorumcular›m›z›nbu sahnede çalmalar›n› sa¤lamakt›. Nitekim bir tekSuna Kan kalm›flt› çalmam›fl olan. O da bu sezonGürer Aykal ile beraber çalacak. Burada en üzüldü¤ümnokta Verda Han›m’›n bir baflka sanat dergisindehakk›nda ç›kan bir yaz›dan s›k›lmas› ve bunun üzerinekonserini iptal etmesi... Kendisinden flöyle bahsetmiflyazar: “Büyük yetenek Verda Erman’› da nihayet birresital program›nda Bo¤aziçi Üniversitesi’ndedinleyece¤iz.” “Yetenek diye küçük çocuklara denir,ben yetene¤imi ispatlam›fl bir kifliyim. Böyle bir s›fatbenim için kullan›lmaz,” dedi ve konseri iptal etti.Çok üzgünüm gerçekten. Hiç hak etmedi¤imiz bir fley.

Martha Argerich

Page 28: Bumed Dergi Eylül 2011

960’l› y›llarday›z. Ozamanlar ayr› ayr›Arnavutköy K›z Koleji,Robert Kolej (Erkek Lisesi) ve

bir de Mühendislik Yüksek Okuluvar. Mühendislik herhangi birk›s›tlama olmamas›na ra¤menkad›nlar taraf›ndan tercihedilmiyor. ‹nci Arnas ve FatmaArf mühendislik okumak istiyorlarve Mühendislik Okulu’nun ilkkad›n mezunlar› oluyorlar. ‹nciArnas ‹nflaat Mühendisli¤i’ndenFatma Arf ise Elektrik-ElektronikMühendisli¤i'nden mezun olmufl.‹lkleri baflaran ve kad›nlarla ilgiliyerleflmifl alg›lar›n y›k›lmas›ndaönemli rol oynayanmezunlar›m›zla çok hofl bir sohbetgerçeklefltirdik ve RobertAkademi’deki ilk kad›nlar olarako y›llarda yaflad›klar›n› dinledik.Gerçeklefltirdi¤imiz bu röportaj›nen ilginç yönü ise elli y›l öncemezun olmufl olmalar›na ra¤menArf ve Arnas’›n anlatt›klar›n›dinlerken hiç yabanc›l›kçekmeden o günleri zihnimizdecanland›rabilmemiz ve ayn›kültürden, ayn› e¤itimatmosferinden ve ayn› gelenektengeldi¤imiz için ayn› dilikonufltu¤umuzu hissetmemizoldu.

1

26 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: Sinem BÜYÜKGÜLENÇ ’00 - Burcu ÜNLÜTABAK ’08Foto: Cihan ALDIK

Fatma Arf ve ‹nci Arnas,Robert KolejMühendislik Okulu’nunilk kad›n mezunlar›...An›lar› çok de¤erli veözel… Bizleri k›rmad›lar;hat›ralar›n› paylaflt›larve hepimizi o günleregötürdüler.

Fatma Arf ve ‹nci ArnasROBERT KOLEJ MÜHEND‹SL‹K OKULU’NUN ‹LK KADIN MEZUNLARI:

Page 29: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 27

Robert Kolej MühendislikOkulu’nun ilk kad›nmezunlar›s›n›z. Nas›l bafllad›bu serüven? O zamanlar k›zve erkek liseleri ayr›yd›...Fatma Arf: Ayr›yd› ama çokmüflterek etkinlikler yap›l›rd›:Partiler, kulüpler... Hatta o zamanbunlara aram›zda activitiesdenirdi, iki okul birbirini görürdü.Asl›nda benim hat›rlad›¤›mkadar›yla bizim buraya al›nmaiflini ortaya ç›karmam›z hiç öyleromantik falan de¤ildi.‹nci Arnas: Benim matemati¤imçok iyidir. Matematikö¤retmenimiz “Siz niye müracaatetmiyorsunuz mühendisli¤e,bak›n matemati¤iniz çok iyi,”dedi. Onun üzerine “BurayaBallantine ile konuflmaya geldim.Yapabilecek misin, emin misin?”diye sordu. Asl›nda biraz da so¤ukbakt›.F.A.: Bu iflin benim akl›mda olantaraflar›ndan bir tanesi e¤er buAmerikan Koleji sistemininiçindeyseniz Lise 2’denmühendislik k›sm›nageçebiliyordunuz. Lise bitirmedendört sene içinde meslek sahibioluyorsunuz. Hat›rlad›¤›mkadar›yla bana o cazip geldi.‹.A.: Evet, bana da o çok cazipgeldi.F.A.: Ama eminim ikimizin demühendisli¤in “m”sindenhaberimiz yoktu.F.A.: Yoktu. Benim tek hayalimmimar olmakt›. Böyle bir teklifolunca ben de dedim ki hiçolmazsa tarihlerden,co¤rafyalardan kurtulurum bir anevvel...

O zamanlar bu bölümlerekad›nlar giremiyor muydu?F.A.: Okulun tüzü¤ünde ‘kad›ngiremez’ diye bir fley yokmufl.Çok kar›fl›k bir durum olmad›.Bize bütün söyledikleri giriflimtihanlar›na girmemizgerekti¤iydi.‹.A.: “Biz girmek istiyoruz,” diyemüracaat ettik. Bana ilk bafltakarfl› ç›kt›lar, “Farkl› bir tedrisatoldu¤u için baflarabilecek misin?”

diye sordular. Ben de “Denemekistiyorum,” dedim. ‹kinci seneninsonunda Ballantine “‹kiniz debeni utand›rd›n›z,” dedi.

Ne güzel bu cümleyi duymak...F.A.: O zaman k›z kolejinde birmüdire han›m vard›. ‹sminihat›rlam›yorum, pelerinleri filanvard› ve yafll› bir han›md›. Buhan›m bizi ça¤›rd›, ‹nci ile beraberofisine gittik. Han›m gayetromantik yönlerden ald› ve “Niyegirmek istedi¤inizi anlatan biressay yaz›n,” dedi. Bensinirlendim. ‹nci beni yat›flt›rd›.Bizim için gayet makul bir fleydibu, ikimiz de fen derslerine dahaçok yatk›nd›k ve Lise 2’den sonramühendislik okuluna gitmek çokcazip bir fleydi. Ondan sonra daoldu, Robert Kolej’e girdik.‹.A.: Buradakiler mühendisli¤ehaz›rl›k okuduklar› için fizi¤i filanbitirmifl oluyorlard›. Bizim k›zkolejinde ise fizik Lise 3’teokutuluyordu. Biz hiçokumam›flt›k. Yani ortaokul fizikbilgimizle gitmifltik, s›nav› da eksikbilgiyle geçmifltik. Ben o zamançok telafllanm›flt›m. Bir arkadafltanfizik kitab› ald›m. On befl gündekendi kendime ne yapt›msa, öylegirdim imtihana. Genel bir s›navd›,mühendisli¤e geçmek isteyenherkes bu s›nava giriyordu.F.A.: Erkek bölümünde de Lise2’den geçenler girerdi. D›flar›dangelenler de girerdi. E¤er sisteminiçindeysen pek almad›klar› daolmuyordu, yani biraz formaliteydiiçinden gelenler için...

Bir s›nav geçildi ve okulagirildi, Robert KolejMühendislik Okulu hayat›bafllad›...‹.A.: ‹lk iki sene bir arada okudukçünkü genel dersler vard›...

‹lk gün geldi¤inizde ilk kad›nlarolaca¤›n›z› biliyor muydunuz?F.A.&‹.A.: Biliyorduk.

‹lk düflündü¤ünüz ne oldu?‹.A.: Ben acaba becerir miyim,bak bu kadar gittim müdür ile de

konufltum diye heyecanl›yd›m.Yoksa aman erkeklerin aras›ndaiki k›z›z filan diye hiç akl›mdangeçmedi. Becerip becerememekonusunda korkular›m vard›.

Okul y›llar› nas›l geçti?F.A.: Bak›n, o konuda bennegatifim. Kendi çocuklar›m›,o¤lanlar› k›z okuluna k›zlar› erkekokuluna göndermem. Herkeskolej hayat›n›, üniversite hayat›n›anlat›r, flu oldu bu oldu diye.Bizim kafeterya, kütüphane,ders... Yok baflka bir fley. Meselageçen hafta 50. y›l mezunlar›olarak bir araya geldi¤imizde hepgece yatakhane maceralar›anlat›ld›. Bizde olmad› öyle birfley. Yaln›z herkes bize çoksayg›l›yd›, çok terbiyeliydi.‹.A.: O¤lanlar o zaman yaflçadaha da küçüklerdi flimdikileregöre, daha çocuk ruhluydular.Bizden çekiniyorlard› ve hep uzakduruyorlard›. S›n›f arkadafl› gibide¤il de yan›nda genç bir han›mk›z var ona nazik davranmakgerek fleklindeydi. Meselayemekhaneye giderdim ben, onuçok iyi hat›rl›yorum, “Sen otur,”derlerdi, “Ne istiyorsan söyle bizgetirelim.” Ben otururdum vetepsiyle önüme yemek gelirdi.

Bunlar çok hofl hareketler...‹.A.: O zaman hofluma gider gibioluyordu ama de¤il. Onlarlakaynafl›p arkadafl gibi olsayd›kdaha iyi olurdu. O olmad›.F.A.: Herkeste olan üniversitehayat› bizim için yoktu. Sonrabizim bir sene hemen arkam›zdayine k›z ö¤renci yoktu. Biz Lise2’den girilen son s›n›ft›k. Ondansonraki sene iki han›m daha geldi.

Fatma Arf: “Geçen hafta 50. y›lmezunlar› olarak bir araya

geldi¤imizde hep gece yatakhanemaceralar› anlat›ld›. Bizde olmad› öyle

bir fley. Yaln›z herkes bize çoksayg›l›yd›, çok terbiyeliydi.”

Page 30: Bumed Dergi Eylül 2011

28 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Fakat onlarla da çok arkadaflolmad›k çünkü art›k derslera¤›rlaflm›flt›.‹.A.: Hemen okuldan ç›k›p evegidiyorduk. O zamanlar Levent’efilan gitmek bir macerayd›. Sürekliotobüs de¤ifltiriyordum.F.A.: Ben Bebek’te oturuyordum,t›p›fl t›p›fl yürürdüm yukar› afla¤›...

Kampusu yaflad›n›z ama...O zamanlar belki ‹stanbulfarkl› olmakla birlikte yineBo¤aziçi’nin, Robert Kolej’inayr› bir kampus güzelli¤i vard›flüphesiz...F.A.: O zaman hiç k›ymetinibilmiyorduk. fiu imtihand›, buimtihand›. Rezil olmayal›mdiyorduk. Bir de ikimiz de cidditalebelerdik.‹.A.: Bir an evvel flu okul bitsede gitsek diyorduk. Derslerdezorlanmad›k ama projeydi oydubuydu vakit azd› belki de. Baz›dersleri sevmedi¤im haldemahcup olmayay›m diyeçal›fl›rd›m.

Hocalar›n bak›fl aç›s› nas›ld›?Ö¤renciler anlad›¤›m kadar›ylaayr› bir sayg› gösteriyorlard›.‹.A.: Erkek ö¤rencilerde afl›r› sayg›vard›. Kap›y› tutarlar, biz girmedens›n›fa girmezlerdi. Onlar da baya¤›centilmen oldular sayemizde.Mesela bir hocam›z s›n›f›nda belalt› f›kralar anlat›rm›fl. Sonra birgün ben gelmemiflim okula, tabiiçocuklar anlat›yor sonradan bana,“Neyse men to men kald›k,” demiflbafllam›fl eskisi gibi f›kraanlatmaya. Yani hocalar daçekiniyorlard›.F.A.: ‹lk gün, “Aaa bunlar danereden ç›kt›?” dediler. “E pekiimtihanda dikkat etmediniz mi?”dedim. Koca salon tabii, dikkatetmemifller.

Kampusta olan ilk han›mlarolarak -üstelikte sadece ikihan›m olarak- o kadar do¤alanlat›yorsunuz ki o günleri, bubana inan›lmaz görünüyor.Çünkü kampusa bakt›¤›mdak›zl› erkekli gruplar› görmeyeal›fl›¤›m.F.A.: Biz de erkek görmeyeal›fl›¤›z. 50. y›l kutlamam›zdao¤lanlar›n dedi¤i gibi hay Allahbunlar nereden ç›kt› gibi birdurum var. Biz de ortal›ktahan›m görsek, “A üstüme iyiliksa¤l›k, bu da nereden ç›kt›?”derdik.

Erkekler aras›nda olunca birazdaha erkek gibi davranmayaya da giyinmeye bafllad›n›z m›?O zamanlar pantalon da pekgiyilmiyor...F.A.: Yok hiç öyle bir fley olmad›.Hatta daha ziyade hayat›m›zboyunca feminen giyinen insanlarolduk. Ben pantolonu hayat›mdasadece mecbur oldu¤um zamangiydim.‹.A.: Ben pantolon giymiyordum.Daha sonradan giydim. Eteklikhatta topuklu giyiyordumhat›rlad›¤›m kadar›yla.

Fatma Arf: “Erkekö¤rencilerde afl›r›sayg› vard›. Kap›y›

tutarlar, biz girmedens›n›fa girmezlerdi. Onlar

da baya¤› centilmenoldular sayemizde.”

Fatma Arf ayn› zamanda ünlü matematikprofesörü Cahit Arf’›n k›z›...

Baban›z matematik profesörü Cahit Arf...Evde çok bilimsel konuflmalar oluyordur.Biraz bundan bahsetmek istiyorum izinverirseniz; baban›zdan ve sizin hayat›n›za,ö¤renim hayat›n›za etkisinden...F.A.: Kendimi hat›rlad›¤›mdan beri devaml›ö¤renmek, ö¤renmek, düflünmek... Mühimolan bunlard›. Anlamak, anlamak, anlamak...Bir k›z çocu¤u ya da erkek çocu¤u yetifltirmekgibi bir fark yoktu. Babam aç›kça sosyalbilimlere palavra gözü ile bakard›. Ben de öylebüyüdüm. Biyoloji biraz kabul edilir ama sadecematematik, fizik, kimya vard› onun için.

Sonra mezuniyet, yüksek lisans ve doktoragelir. Fatma Arf hayat› boyunca hiç mühendislikyapmaz, ama hocal›k yapar. Boeing fiirketi’ninmerkezi Seattle’da yirmi iki y›l çal›fl›r. Kad›nlaryine çok azd›r çal›flt›¤› sektörde... Kendideyimiyle bir fleyi iyi yapt›¤› zaman aman aferindenir, kötü yapt›¤› zaman ise tenkit görür amakad›nlara ayr› muamele ediliyor diye hiçbirtecrübesi olmaz.

Page 31: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 32: Bumed Dergi Eylül 2011

Hocalar›n›z›n tümü erkektide¤il mi?F.A.: Evet, bir tek Suna Kili vard›.S›n›f›n büyük bir k›sm› olarak lisemezunu olmad›¤›m›z için sondönem ‹nk›lâp Tarihi gördük.Oraya da -biz flansl›y›z diyorum- Amerika’dan yeni dönmüfl SunaHan›m geldi. ‹lk ders dedi ki“Kitap bu, bu kitab›ezberleyeceksiniz ama bu kitab›bu derste hiç kullanmayaca¤›z.”Kenara koydu, “Fakat imtihanbundan,” dedi. Bizim ‹nk›lâpTarihi dersimiz çok ilginç geçti.Yirmi yafl›ndas›n, ilginç konular›daha çok seviyorsun. Mesela odersten hâlâ flunu hat›rlar›m,“Türkiye’de kad›n haklar› tepedenverildi ve kimse u¤raflmad›¤›, birtoplum hareketi olmad›¤› içinkad›nlar benimsememifller, iflteöyle bir sorun var,” demiflti SunaHan›m. “Sadece üst s›n›flardakalm›fl haklar var ve toplumayay›lmam›fl,” demiflti. Bu banailginç gelmiflti. Hep ‹nk›lâp Tarihidersinin ezber k›s›mlar›n› b›rak›pböyle ilginç fleyler anlatt›. Tümkonular› s›n›fta bir tart›flma ortam›yaratarak anlat›yordu.

O dönemde siyasete bak›flaç›s› nas›ld›?F.A.: Bizim nesil bana çok bencilgeliyor. Ben de buna dahilim.Bizde “ben kendi hayat›m› yolunakoyay›m” tutumu vard›. Vatan,millet, Sakarya, ben Türkiye’yikurtaray›m babam›njenerasyonunda vard›. 27May›s’tan evvel nisan ay›ndahadiseler ç›k›yor diye Menderesbütün yüksekokullar› kapatm›flt›.Robert Koleji bir hafta ya da ongün sonra açt›lar. “Bunlar zatenzengin Amerikan çocuklar›,bunlar›n bir fley yapaca¤› yok,”diye. Müthifl a¤r›m›za gitti. TeknikÜniversite, ‹stanbul, Ankara hepsikapal› ama Robert Kolej aç›ld›.Bu durum a¤›r›m›za gidincetopland›k, yürüdük Bebek’e...

Bo¤aziçili olman›n hayat›n›zdanas›l bir etkisi oldu?F.A.: Bahsetti¤imiz soyutlanma

probleminin d›fl›nda -yabanc›larlakonuflurken filan- hep flunu farketmiflimdir; çok sa¤lam ve zenginbir e¤itimden geçtik. Mesela benAlmanya’ya gitti¤imde matematikbilgimin onlardan çok daha üstteoldu¤unu fark ettim. Hattamühendislik mektebinde sosyala¤›rl›kl› dersler almad›k fakathavada m›yd› neydi bu alanlardada kendimi bilgili bir insan olarakgördüm.‹.A.: Genel kültür... Ayr›ca ezberyapt›r›lmad›¤› için yerleflti her fleyakl›m›za, ezber olsayd› senesindeunutulurdu.

fiimdi geriye dönüpbakt›¤›n›zda -kendinizi çokyorarak mezun oldunuz- ‘oh,u¤raflt›m ama güzel oldu’ diyormusunuz?‹.A.: O zaman yapamazsam tekrarliseye dönüfl vard›, o beni çokkorkuttu. Baflka bir yere degiremem bir daha. Mühendislikdekan› Ballantine’›n “Beniutand›rd›n›z,” demesi çokönemliydi.

Ailelerinizin bak›fl aç›s›nas›ld›?F.A.: ‹kimizin de ailelerinde“k›zlar›n da mesle¤i olur” diyedüflünülüyordu. ‹yi güzel flunlarabir lise diplomas› alal›m, iyi birkoca bulal›m de¤ildi yani.‹.A.: Benimkiler sonra, ben dahafazla okuyunca de¤ifltiler. Yükseklisans› da burada yapt›m. SonraABD’ye doktoraya gittim. Doktorabitti bitecek, babam telgraf üzerinetelgraf yolluyor. O zaman telefonda zordu. “Gel art›k, hadi yeterart›k, doktora da yapacaks›n,ondan sonra kimi be¤enipkiminle evleneceksin?” diyordu.Çok ›srar etmiflti o zaman. Halbukidoktoraya kadar çok iyiydi, çokmutluydu.

Bo¤aziçili olman›n, kad›nolman›n ötesinde bir tadlaayr›l›yoruz sevgili Arf ve Arnas’›nyan›ndan. Dönüp bakt›klar›ndae¤lenceli üniversite an›lar› yokbelki ama onlar›n cesaretinin

sayesinde binlerce genç k›z vegenç erkek bu kampusta nicee¤lenceli üniversite an›s›biriktirmeyi baflard›. Biz de kendian›lar›m›za kat›lacak nicelerininmutlulu¤unu flimdidenyafl›yoruz.

‹nci Arnas Robert Kolej’de devam etti¤i yükseklisans ve daha sonra Berkeley’de yapt›¤›doktora s›ras›nda da yine tek kad›nd›r. Birkad›n›n mühendisli¤i tercih etmesi kolay kolayanlafl›lmaz, kendi deyimiyle baflka bir dünyadangelmifl gibi bak›lmaktad›r. Hatta bir günça¤›r›ld›¤› ev davetlerden birinde profesörhan›mlardan birisi dayanamay›p sorar:“Mühendisli¤e Mrs degree almak için migirdin?” ‘Mühendis koca m› bulacaks›n?’demek istemifltir.

K›sa bir süre San Francisco’da mimari birbüroda çal›fl›r ancak Türkiye'ye döner ve yinebir Robert Kolej’li inflaat mühendisi olan ÖzgerArnas ile evlenir. Çal›flma hayat› devametmekte, efliyle birlikte kurduklar› flirketlerindeifller yo¤unlaflmaktad›r. ‹lk baflta düflündü¤ügibi hocal›k yapma imkan› olmaz.

30 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 33: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 34: Bumed Dergi Eylül 2011

ürkiye’nin en köklü e¤itimkurumlar›ndan biri olanBo¤aziçi Üniversitesi’nin148 y›ll›k köklü e¤itim

gelene¤inden ald›¤›m›z güçleBo¤aziçi Üniversitesi MezunlarDerne¤i olarak kuruldu¤umuzgünden beri BÜ mezunlar›,akademik ve idari personeli içinprojeler üretiyoruz.

Gelece¤e yönelik en büyükhayallerimizden biri de ilkö¤retim

okulu kurmakt›. BÜMED 13.Dönem Yönetim Kurulu’nun ald›¤›bir kararla bu hayalimize bir ad›mdaha yaklafl›yoruz.

1902 y›l›nda yap›lan ArnavutköyMahallesi içinde muhteflem birbinada, ç›narlar›n alt›ndakikocaman bir bahçede, okulöncesie¤itim merkezi (anaokulu)kuruyoruz. Çok kültürlülü¤ün,hoflgörünün, sorarak merak ederekö¤renmenin esas olaca¤› bir okul

yaratmay› hayal ediyoruz. Buyüzden okulumuzun ad› Bo¤aziçiÜniversitesi Mezunlar Derne¤iMerak Eden Çocuk Anaokuluolacak.

Amac›m›z çocuklar için çokönemli olan temel e¤itiminkalitesini do¤ru çizgide tutmak veen iyisiyiz diye velilerin cebini vekalbini yakmadan sektörün butikbir kurumu olmak.

T

32 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 35: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 36: Bumed Dergi Eylül 2011

oboCup Yar›flma veSempozyumlar›RoboCup, 1997 y›l›ndanberi her y›l düzenli olarak

yap›lan, olimpiyat ölçe¤indeyar›flmalardan ve birsempozyumdan oluflan bilimselbir organizasyon. Bu organizasyonbafllang›çta robot futbolunustandart bir problem olarak seçiphedefini “17 Temmuz 2050 günütam özerk, insans› robotlardanoluflan bir tak›m›n FIFAkurallar›na göre oynayarak o y›lDünya Kupas› flampiyonu olacaktak›mla futbol oynay›p yenmesi”fleklinde belirledi. Daha sonrafutbola ek olarak arama-kurtarmave gündelik yaflam kategorilerindede yar›flmalar yap›lmaya bafllanm›flolup bu kadar çok kategorinin

bulunmas›n›n nedenleri aras›ndade¤iflik bütçelere sahip tak›mlar›nyar›flabilmesinin istenmesi;çözülmesi beklenen tekniksorunlar aras›ndaki farklar ve farkl›potansiyel uygulamalar say›labilir.Baz› kategorilerde yar›flmac›larhem robotlar› yap›p hem deyaz›l›m gelifltirirken baz›kategoriler sadece benzetimortam›nda, baz› kategoriler iseinsans› robot Nao gibi standartrobot platformlar› üzerinde yaz›l›mgelifltirme ve yar›flt›rma baz›ndayap›l›yor.

RoboCup 2011 Aç›l›fl TöreniOrganizasyonun aç›l›fl töreni,6 Temmuz 2011 günü 10.00 - 12.00saatleri aras›nda ‹stanbul FuarMerkezi’nde gerçeklefltirildi. Aç›l›fl

konuflmas› RoboCup 2011 YerelOrganizasyon Komitesi Baflkan›Prof. Dr. H. Levent Ak›ntaraf›ndan yap›ld›, ard›ndanRoboCup Federasyonu Baflkan›Prof. Manuela Veloso, Bo¤aziçiÜniversitesi Rektörü Prof. Dr.Kadri Özçald›ran ve Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakan› NihatErgün kat›l›mc›lara hitap ettiler.

RoboCup 2011 Yar›flmalar›Yar›flmalara 41 ülkeden 432 tak›mve 2794 yar›flmac› kat›ld›. Türkiye’yiyetiflkin kategorisinde Bo¤aziçiÜniversitesi, ‹stanbul TeknikÜniversitesi, Y›ld›z TeknikÜniversitesi, Ortado¤u TeknikÜniversitesi ve ‹stanbul Ayd›nÜniversitesi’nden dokuz tak›m,çocuk kategorisinde ise ‹zmir

R

34 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Bo¤aziçi Üniversitesi taraf›ndan düzenlenenRoboCup 2011’in yar›flma bölümü 5-10 Temmuz2011 tarihleri aras›nda, Sempozyum ise 11Temmuz 2011 günü gerçeklefltirildi. Organizasyona41 ülkeden 2800’e yak›n araflt›rmac›, ö¤retim üyesive bilim insan› ile 1500’ü aflk›n robot kat›ld›.

Robotlar ‹stanbul’daRobotlar ‹stanbul’da

RoboCup 2011’in‹stanbul’dagerçeklefltirilmesindebüyük eme¤i olan BÜMühendislik Fakültesidekan› Prof. Dr.Levent Ak›norganizasyonla ilgiliizlenimlerini bizlerlepaylaflt›.

Page 37: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 35

TAKEV Okullar›’ndan iki tak›mtemsil etti.Organizasyon kapsam›nda 8Temmuz 2011 günü Star CityAl›flverifl Merkezi’nde yer alan 5MMigros Market içerisinde,RoboCUp@Home kategorisindeyar›flan robotlar›n al›flveriflyapt›klar› bir yar›flma ve flovdüzenlendi. Bu yar›flma hemyurtiçinde hem de yurtd›fl›nda pekçok haberde yer ald›.

RoboCup 2011 Ödül ve Devir-Teslim Töreni10 Temmuz 2011 günü yap›lanfinallerden sonra RoboCup Çocukve RoboCup Büyüklerkategorilerinde yar›flmalardadereceye giren tak›mlar için ödültöreni yap›ld›.

Ödül töreninde Çocukkategorisinde üç dalda toplam 127kupa, Büyükler kategorisinde ondalda toplam 58 kupa verildi.RoboCup Çocuk kategorisinde busene ilk kez bir Türk tak›m›,TAKEV ‹zmir Okullar› yar›flmalarakat›ld› ve Arama-Kurtarma ileDans yar›flmalar›nda en iyi sunumödüllerini kazand›. Daha öncekiy›llarda yetiflkinler kategorisindeBo¤aziçi Üniversitesi’nin iki

flampiyonlu¤u bulunmaktayd›.Ödül töreninden sonra RoboCupbayra¤› RoboCup 2011Organizasyon Komitesi Baflkan›Prof. Dr. H. Levent Ak›n taraf›ndanMeksika’da yap›lacak RoboCup2012 ad›na Meksika’n›n TürkiyeBüyükelçisi Jaime EnriqueInocencio García Amaral’ateslim edildi.

RoboCup 2011 SempozyumuSempozyuma gönderilen 97 adetbildiri 119 kiflilik uluslararas›komite taraf›ndan de¤erlendirildive sempozyumda sunulmak için11 adet sözlü bildiri ve 32 adetposter kabul edildi.

Sempozyum 11 Temmuz 2011tarihinde Bo¤aziçi ÜniversitesiGaranti Kültür Merkezi’nde yap›ld›.Sempozyumun aç›l›fl konuflmalar›da Prof. Dr. H. Levent Ak›n,Prof. Dr. Manuela Veloso veProf. Dr. Thomas Roefertaraf›ndan yap›ld›.Prof. Dr. Luc Steels ve Prof. Dr.Dieter Fox’un davetli konuflmac›olarak kat›ld›klar› RoboCup 2011Sempozyum’unda üç sözlü ve ikiposter oturumu, en son oturumdada RoboCup ile ilgili bir panelyap›ld›.

RoboCup’ta yar›flmalar yafl ve ö¤renimdurumlar›na göre büyükler ve çocuklar olmaküzere iki ana kategoride yap›l›yor. Herkategorinin kendi ligleri bulunuyor.

Büyükler LigleriBu liglerde üniversite lisans ve lisansüstüö¤rencileri ile onlar›n dan›flman ö¤retimüyelerinden oluflan tak›mlar yar›fl›yor.

RoboCup FutbolRoboCup yar›flmalar›n›n en popüler etkinli¤ifutbol maçlar›... Bu maçlar hem araflt›rmac›larateknik bilgi al›flveriflinde bulunma hem deseyirciler için heyecanl› ve zevkli bir gösteriizleme olana¤› sa¤l›yorlar.

RoboCup Arama KurtarmaAfet sonras› arama kurtarma çok zor bir ortamdaçok say›da farkl› özelliklere sahip etmenlerinbirlikte çal›flmas›n› gerektiren gerçek biruygulama alan›... RoboCup arama kurtarman›nana amac› çoklu etmenlerin koordinasyonu,fiziksel etmen tasar›m›, bilgi altyap›lar›n›ngelifltirilmesi ve mobil haberleflme araçlar›ylarobotlar›n entegrasyonu için gerekli araflt›rmalar›desteklemek. Bu kategoride hem gerçek robotligi hem de benzetim ligi bulunuyor.

RoboCup ÇocukRoboCup Çocuk, ilkö¤retim ve lise ö¤rencileriiçin yerel, bölgesel ve uluslararas› robotyar›flmalar›n› destekleyen e¤itim amaçl› birgiriflim. RoboCup’› bu ö¤rencilere tan›tmay›amaçl›yor. Bu dalda dans, arama kurtarma vefutbol kategorilerinde ve iki yafl grubundayar›flmalar yap›l›yor.Tören, robot dans

gösterisi ile sona erdi.

RoboCup Yar›flma Kategorileri

Page 38: Bumed Dergi Eylül 2011

36 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Mehmet Durna, Bilgisayar Mühendisli¤i 2. S›n›f ö¤rencisi

“Robocup fikri en bafl›ndan beri heyecan vericiydi.Özellikle Türkiye’de yap›l›yor olmas›... Bölüm tan›t›m›nageldi¤im gün kafama koymufltum bu organizasyondagörev almay›. 2011 y›l› sonunda gelip, Robocup’a gidincede farkettim ki yersiz de¤ilmifl bu heyecan›m. Hayat›mdakat›ld›¤›m aktivitelerden en çok zevk ald›¤›md›. Juniorleague’de futbol hakemli¤i yapt›m. Junior olmas› asl›ndazordu, çünkü biraz daha gençlerle berabersin, 19 yaflalt› ve yenilmeyi hazmedemeyenler olabiliyor, ifllerkar›flabiliyor. Ama genellikle herkes e¤lenmeye geldi¤ininfark›ndayd›. Bir tak›m vard› maçlar›n› yönetti¤im. 26gol yediler bir maçta. Ve oldukça sevindiler, tezahüratlaralk›fllar falan. Hayrola dedim, me¤erse dün 32 golyemifller. ‘We improved!’ diye ba¤›rarak seviniyorlard›.8 yafl›ndaki bir çocu¤un medeniyete meydan okuyuprobotuyla harikalar yaratabilece¤ine flahit olduk. Ayr›cadünyada middle-size league’in sahas›nda çift kale maçyapan 8 kifliden biriyim. ‹nan›lmazd›, Robocup’a dairher fley mükemmeldi. ‹nflallah tekrar Robocup’agidebilirim.”

Robotlar›yla harikalar yaratan çocuklar, gol kaç›ran robotaba¤›ranlar, “flirin görünümlü” robotlar...

Robocop 2011’e kat›lan ö¤rencilerden izlenimler

“Akademik dünyadaki öneminibir yana b›rak›rsak, RoboCupözellikle 80’li y›llardaki bilim kurgufilmleriyle büyümüfl olan gençleriçin inan›lmaz birorganizasyondu bence. ÇünküRoboCup’taki robotlar› izlemekgerçekten insan›n akl›na ofilmlerdeki sahneleri getiriyor.Fakat akl›n›zda son dönem bilimkurgu filmlerindeki robot tasviriile RoboCup’a gidecekseniz,birazc›k hayal k›r›kl›¤›nau¤rayabilirsiniz. ÇünküRoboCup’daki robotlar öyle havadauçup, flekilden flekle girip dünyay›ele geçirebilecek robotlarabenzemiyorlar. Daha çok, iki ad›mat›p sürekli yere düflmelerindendolay› Simpsons ailesinin enküçük üyesi olan bebek Maggie’yebenziyorlar. Özellikle küçükinsans› robotlar kategorisindekirobotlar o kadar flirin gözüküyorduki, akl›mdan bir tanesini al›p evcilhayvan gibi evde bakmak bile geçti.RoboCup organizasyonununhedefi 2050 y›l›nda Dünyaflampiyonu olacak futbol tak›m›n›futbolda yenebilmek. ‹lk bak›fltabu çok mümkün gelmiyor insana,çünkü flu anki robotlar›n sahada90 dakika boyunca sadece ayaktadurabilmeleri bile onlar için büyükbir baflar› olur. Fakat robotlar›ny›llar içerisinde ne kadar h›zl›

gelifltiklerine bakt›¤›n›zda (vebenim gibi onlarla beraber dörtgün geçirdi¤inizde), gerçekten2050 y›l› hedefineulaflabileceklerine inanmayabafll›yorsunuz. Yine de robotlar›nflu anki seviyelerine veyeteneklerine flahit olmak bileinsan› heyecanland›r›yor. Bugeliflme sürecinin sonucundarobotlar filmlerde oldu¤u gibidünyay› ele geçirecek seviyeyegelirlerse, en az›ndan ‘Benbunlar›n küçüklüklerini bilirim,’diyebilece¤im.Robotlar›n k›ran k›rana geçenmaçlar› seyir zevki aç›s›ndan daizlenmeye de¤erdi. Mesela, baz›maçlarda seyircilerin vetak›mlar›n teknik elemanlar›n›naras›nda gol kaç›ran robotasinirlenip ona k›z›p ba¤›ranlarvard›. (Tam olarak kimek›z›yorlarsa). Baz› maçlardaseyirciler robotlara tezahürat bileyapt›lar (Nas›l etkileyecekse). Finalmaç›ndaki seyirciler aras›ndaboynunda tak›m atk›s› olan ve gololdu¤unda ses ç›kar›p elinisallayan bir robot taraftar dahivard›... Sakatl›klarla, son dakikagolleriyle, k›rm›z› kartlar› vetart›flmal› pozisyonlar›yla RoboCupsadece futbol tutkunuysan›z bilegidip görmeye de¤er birorganizasyon bence.”

Da¤lar Tanr›kulu ’11, Biliflsel Bilimler Yüksek Lisans

Page 39: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 40: Bumed Dergi Eylül 2011

“RoboCup 2011 Türkiye’deyaflad›klar›m› k›saca dile getirdi¤imbu yaz›da umar›m sizdeRoboCup’a karfl› ufak da olsa birilginin do¤mas›n› sa¤layabilirim.Yaz okuluna denk gelen ve bin birzorlukla derslerimi ayarlay›pkat›labildi¤im bu a¤z›na kadarrobot teknolojisi ile dolu olanorganizasyon, belki de ömrümboyunca bir dahayaflayamayaca¤›m bir deneyimoldu benim için. ‘Junior’ ligindefutbol kategorisinde as hakemolarak görevlendirilmemleheyecan›m zirveye ulaflt›. DostumCelil Ekrem fiekerci ile birliktefinal ve 3.lük maçlar› dâhil olmaküzere yaklafl›k 35-40 tane maçyönettik. Her günün sonundainan›lmaz bir yorgunluk oluyorduüstümüzde. Çünkü her maçta heryerden bir ses geliyor ve amac›m›zfair-play bir ortam sa¤lamakoldu¤undan her sese uygunbiçimde karfl›l›k vermek zorundakal›yorduk. ‹zleyenlerin süreklikendi lehlerine kararlar› içinba¤›rmas› da cabas›yd›. Sizin zatenayn› karar›, do¤ru veya yanl›fl olsabile, verip vermiyor olman›z önemlide¤il, ne yaparsan›z yap›n onlarbir sonraki pozisyonda gene ba¤›r›p

parmaklar›yla sahada bir yeriiflaret ediyorlar size. ‘Bu insanlar›nacaba yaflam amaçlar› m› bu?’diye düflünüyorsunuz zamanzaman. Masan›zdakiyar›flmac›lar›n yüzlerinde okunano heyecan, size sorumluluklar›n›z›nönemini daha da çok hat›rlat›yor.Özellikle RoboCup Junior ligindegörev al›nca, bu yar›flmac› olaraknitelendirdi¤im insanlar bildi¤inizçocuk oluyorlar. Gerçi o konudaciddi flüphelerim bulunmakta.Asya’dan gelmifl olanyar›flmac›lara bakt›¤›n›z zaman‘Evet bunlar bildi¤imiz çocuk,’diyorsunuz ancak Kuzey Avrupaülkelerinden (özellikle Almanya)gelmifl olanlara bak›nca ‘Adam›nbenden fazla sakal› var arkadafl,bu bildi¤in evine ekmek götürensigortal› bir çal›flan, neresi çocukbunun,’ diye düflünmektenkendinizi alam›yorsunuz.Görüntüleri bir yana hakikateniçinde cevher olan birçok çocukbulunuyordu aralar›nda. Sonderece azimli ve istekliydi her biri.Ancak aralar›ndan biri henüz 9yafl›ndayd› ve turnuvay› 13yafl›ndaki kardefliyle birlikte kendikategorilerinde 2. bitirdiler.Sonradan ö¤rendik ki ayn› çocuk

2 sene önce 1. olmufl. Hesaplarsakbizim arkadafllarla kapakla futboloynamaya bafllad›¤›m›z dönemedenk geliyor. Bu k›sa sürelitravman›n ard›ndan hiçbir sorunç›kmadan sorumlulu¤umu yerinegetirmenin verdi¤i gurur vemutlulu¤u tafl›d›¤›m› fark ettim.Hayat›mda bu kadar e¤lenceligeçirdi¤im baflka bir hafta zoran›ms›yorum. Baflta de¤erlidekan›m›z Levent Ak›n olmaküzere bu f›rsat› de¤erlendirmemisa¤layan bütün hocalar›masayg›lar›m› sunuyor, ayn›zamanda bu haftay› çok dahagüzel ve e¤lenceli yapanarkadafllar›m›n her birine deteflekkür ediyorum.”

“Robocup Junior... ‹lk gün salonagirdi¤imi hat›rl›yorum, her yerdekofluflturmaca, küçücük çocuklarellerinde robotlar testler yap›yorlar.fiaflmamak elde de¤il gerçekanlamda ‘bacak kadar çocuk’diyebilece¤imiz minikler ellerinderobotlar oradan orayakofluflturuyor. Aralar›nda dahaokumay› yazmay› yeni ö¤renenlervar ama robot yapm›fllar. Maçlarbafll›yor ve flaflk›nl›¤›m bir katdaha art›yor. 9 ve 13 yafl›nda ikikardeflten oluflan bir tak›m›nmaç›n› yönetiyorum.Robotlar›ndan birisi ar›zalan›yorve 9 yafl›ndaki arkadafl›m›z al›yorrobotu 5 dakikada resmen bafltanyarat›yor ve sonradan o robotun

oyuna dahil olmas›yla oyunukazan›yorlar. Boyu masayauzanmaya yetmedi¤i içinsandalyeye ç›k›p robotlar›n›kontrol eden küçük kaptandanbahsetmiyorum bile. Maçaralar›nda yukar› ç›k›yoruzfiaban’›, R›fk›’y› izlemeye,tezahüratlarla Cerberus’umuzadestek olurken di¤er kat›l›mc›larda bizi izliyor. Son dakikadaçekti¤imiz o flut gol olsayd› da okadar tezahürat bofla gitmemiflolsa daha güzel olurdu belki amabiz Cerberus’u her haliyledestekliyoruz. Günler geçiyor vesonlara do¤ru gelirken bir yandaaln›m›z›n ak›yla hakemlikgörevini yapm›fl olmam›z›n verdi¤i

gurur, bir yanda o güzel haftan›nbitiyor olmas›n›n verdi¤i burukluk.Son gün elinde makinesi olangördü¤ü kifliyle foto¤raf çektiriyor.Dopdolu bir hafta yepyenidostluklarla, uzun süre sürecekarkadafll›klarla noktalan›yor...”

Utku Mert, Bilgisayar Mühendisli¤i 2. S›n›f ö¤rencisi

Celil Ekrem fiekerci, Bilgisayar Mühendisli¤i 3. S›n›f ö¤rencisi

38 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 41: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 42: Bumed Dergi Eylül 2011

40 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Bir baflar› hikâyesi ve alt›nda birBo¤aziçili imzas› daha... Baflar›s›n›tak›m›na mal etmeyi asla unutmayan,renkli, e¤lenceli ve deyim yerindeysetuttu¤unu koparan, bir di¤er yandan daahtapot yeme¤e k›yamayacak kadarduygusal biri Kerim Sabuncuo¤lu ’87.

Yaz›: Günefl BAfiAT ’07

BAMBAfiKA B‹R DÜNYAYI FOTO⁄RAFLAMAK

Sular alt›nda sakl›güzellikler

Page 43: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 41

erim Sabuncuo¤lu ’87dünya flampiyonas›ndagümüfl madalya kazanm›flmilli bir su alt› foto¤rafç›s›.

Bu onun “hobisi” asl›nda.Profesyonel hayat›nda muhteflemflirket organizasyonlar›na imzaatan Event Production’›n sahibirolüne bürünüyor.Kendisi ile röportaj yapmak üzereevine gittik. Öncelikle foto¤rafç›arkadafl›m Cihan gerekli tümteknik sorular› sordu. Onlar›naras›na girmeyeyim dedim,sessizce dinleyerek notlar›m› ald›mben de. Foto¤rafta gördü¤ünüz“minik robot”, foto¤raf makinesinisudan koruyan bir nevi k›l›fasl›nda. Hiçbir parças› sugeçirmeyen bu donan›m›n nekadar a¤›r oldu¤unu tahminedemezsiniz. ‹ki foto¤rafç›n›nbenim çok da anlayamad›¤›msohbetinin ard›ndan bu sefer benald›m saz› elime, bafllad›msorular›m› sormaya. ‹flte KerimSabuncuo¤lu’nun su alt› dünyas›:

Bize biraz kendinizdenbahseder misiniz? Asl›nda birazde¤il, anlat›n uzun uzun; KerimSabuncuo¤lu ne yapar?Ben on bir y›l yeme-içmesektöründe çal›flt›m. Fast food’dantutun da bin befl yüz kiflilik bir gecekulübüne kadar sektörün pek çokalan›nda hizmet verdim. On bir y›lsonra bu iflten vazgeçtim ve birorganizasyon flirketi kurdum. BugünTürkiye’nin önde gelen veyurtd›fl›n›n tan›nm›fl markalar›naorganizasyon hizmeti veren EventProduction isimli flirketin sahibiyim.Her detay› çok önceden düflünmekzorunda oldu¤umuz, an›ndayap›lacak de¤iflikliklere h›zla uyumsa¤lay›p çözüm üretmek zorundakald›¤›m›z bir sektördeyiz, ayn› dal›flve su alt› foto¤rafç›l›¤› gibi asl›nda...

Su alt› foto¤rafç›l›¤›na nas›lbafllad›n›z?Uzun y›llar karada foto¤raf çektim.Küçüklü¤ümden beri de dalar›m.Fakat tüplü dal›fla bafllamamlaberaber “su alt›ndaki güzellikleriinsanlarla paylaflmal›y›m,” gibi bir

hisse kap›ld›m çünkü afla¤›dainan›lmaz bir hayat ve görsellik var.O heyecan ile brövelerimi ald›ktansonra ve dalg›çl›¤› tam anlam›ylaçözdükten sonra suyun alt›ndafoto¤raf çekmeye bafllad›m. Bununyan› s›ra kendimi gelifltirmek içinçok okudum, baflka foto¤rafç›lar›nfoto¤raflar›n› takip ettim ve tabii kiçok foto¤raf çektim. Bu sayedezamanla güzel ifller ç›karabilmeyebafllad›m. Camiadan tecrübeliisimlerin de çok deste¤ini gördüm,Alptekin Balo¤lu bunlar›n bafl›ndagelir. Ve tabii ki bu baflar›daki enbüyük pay su alt›nda hayat›m›emanet etti¤im, aray›c›m, modelim,foto¤raf elefltirmenim, Türkiye’nin

K

Yelpaze

13. CMAS Dünya Su Alt› Foto¤raf fiampiyonas› Genifl Aç› ‹kincisi.

Foto

: Cih

an A

ld›k

Page 44: Bumed Dergi Eylül 2011

en iyi su alt› buddy’si BirkanBabakol’a aittir. Onunla çok iyi birtak›m oyunu oynuyoruz.

Her tatilde dalmaya m›gidiyorsunuz? “fiöyleayaklar›m› uzat›pgüneflleneyim,” dedi¤inizolmuyor mu hiç?fiezlong tatili yapmayal› çok oldu.Tüple dalmasam bile flnorkeli vemaskeyi takar›m ve afla¤› inipgezerim çünkü dipteki her fleyebu flekilde al›fl›yorsunuz. Hayvan›nne yapaca¤›n›, neye nas›l tepkiverece¤ini bu flekildeö¤reniyorsunuz. Bu su alt›foto¤rafç›l›¤› için çok önemli.

Oradaki habitat› da tan›makgerekiyor o zaman?Tabii ki. Hangi hayvan›n zehirlioldu¤unu, hangi taflasürtünmemen, hangi mercanadokunmaman gerekti¤inibilmelisin. Harika görünen bir fleyelinizi fliflirebilir örne¤in.

Türk Su Alt› Görüntüleme MilliTak›m›’na nas›l girdiniz?Ben do¤ru düzgün foto¤raflarçekmeye bafllay›nca ilk girdi¤imyar›flmada bir tane mansiyon ödülüald›m. O bana flevk verdi. Bundanbir iki y›l sonra girdi¤im heryar›flmada bir derece kazanmayabafllad›m. Dokuz y›ll›k su alt›foto¤rafç›l›¤› hayat›m var, son alt›y›ld›r da yar›flmalara kat›l›yorum.Türkiye Su Alt› Sporlar›Federasyonu’nun (TSSF) iki y›lboyunca gerçeklefltirdi¤i su alt›foto¤raf yar›flmalar›nda ald›¤›mpuanlar ile 2011 May›s ay›nda TSSFtaraf›ndan Bodrum’da düzenlenen

13. CMAS Dünya Su Alt› Foto¤rafYar›flmas›’nda Türk Milli Tak›m›Foto¤rafç›s› olarak Türkiye’yi temsiletme hakk›n› kazand›m.Biz Milli Tak›m olarak OrhanAytür - As›m Dumlu ekibi veKerim Sabuncuo¤lu - BirkanBabakol ekibi ve Bedri Sincarkaptanl›¤›nda yar›flt›k.Orhan Aytür befl kategorininbeflinde de, ben ise befl kategoridendördünde ilk 10’a kald›k. Bu haberharika bir haber zira bizden sonrakien baflar›l› yar›flmac› befl kategorininsadece üçünde ilk 10’a girebilmifl.‹ddial› oldu¤um Bal›k, Makro veKonulu Makro foto¤raflar›m iledünya beflincisi, sekizincisi vedokuzuncusu olabildim ancakgenifl aç› foto¤raf›m kategorisindedünya ikincisi oldu. Bu müthifl birduyguydu.Di¤er Türk tak›m›, Orhan ve As›mikilisi bir alt›n ve iki bronzç›kartarak destan yazd›lar vedünyan›n en iyi foto¤rafç›s›seçildiler.Dahas› ald›¤›m›z toplam madalyave puanlar ile Türkiye’yi dünyaflampiyonu yapt›k. Bu çok büyükbir baflar› zira di¤er ülkelerin millitak›mlar› profesyonel su alt›foto¤rafç›lar› yani hayatlar›n› sualt›ndan kazan›yorlar oysaki bubizim için bir hobi...

Yar›flma öncesinde nas›l birhaz›rl›k süreci geçiriyorsunuz?fiampiyonalardan evvelfederasyonlar nerede dalaca¤›n›z›aç›kl›yorlar. Dört ana bir de yedekdal›fl noktas› belirleniyor. Ben deantrenman s›ras›nda bu noktalaradal›p hem genifl aç› hem de makroçekimler için bir kurgu yap›yorum.Antrenmanda çekti¤im foto¤raflaramutlaka akflam eve gelip bak›p,üzerlerinde düflünüyorum.

Nas›l bir de¤erlendirmesürecinden geçiyor çekti¤inizfoto¤raflar?Befl ayr› kategoride yar›fl›yoruz;modelsiz genifl aç›, modelli geniflaç› (buddy’nizin foto¤raftagörünmesi gerekiyor), yak›n çekim(makro), konulu yak›n çekim

42 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

“Hangi hayvan›n zehirlioldu¤unu, hangi taflasürtünmemen, hangi

mercana dokunmamangerekti¤ini bilmelisin.

Harika görünen bir fleyelinizi fliflirebilir

örne¤in.”

Karagöz

Ma¤ara

Foto

: Cih

an A

ld›k

Page 45: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 46: Bumed Dergi Eylül 2011

(konuyu federasyon belirliyor,örne¤in derisi dikenliler ya dadenizkestanesi gibi) ve bal›kkategorisi. Bu befl kategoriyeuygun foto¤raflar çektikten sonratekneye ç›k›p haf›za kart›n›federasyondan yetkili bir kifliye,hakem eflli¤inde teslimediyorsunuz. Tabii suya dalmadanönce de makinenin her yerini vehaf›za kart›n› kontrol ediyorlar.Dünyaca meflhur jürinin kapal›kap›lar ard›nda yapt›¤› ön elemesonunda her kategorideki finalekalan on foto¤raf bu sefer halkaaç›k bir ödül töreninde tekraroylanarak birinci, ikinci veüçüncüler belirleniyor.

fians önemli bir faktör ozaman? Ya güzel bir bal›kgeçmezse?Evet, flans tabii ki önemli amaantrenman sayesinde birçok fleyehâkim oluyorsunuz. ‹yi birdalg›çs›n›z, çok foto¤rafçekmiflsiniz ama o anda bir ak›nt›bafllasa afla¤›da da¤›labilirsiniz. Yada örne¤in p›r›l p›r›l bir havadagiriyorsunuz, ama sonra d›flar›daf›rt›na bafll›yor ve içerideki ›fl›kde¤erleri de¤ifliyor. Bazenantrenman› sabah yap›yorsunuzama yar›flma saati akflamüstünedenk gelebiliyor, o zaman dasabah günefli ile akflam günefli farkyaratabiliyor. Hangi tak›m›n hangisaatte dalaca¤› ise kura ile bellioluyor. Tüm bunlar birer flansmeselesi.

Türkiye'de dalmay› en çoksevdi¤iniz yer neresi?Bodrum’u çok seviyorum.Bodrum’da denizin alt›nda çokgüzel bir tarih var; amforalar, bat›kgemiler... Ayr›ca Karaada’n›nhemen arkas›nda yer alan üçkoyda bal›klara yapay yaflam alan›olufltursunlar diye bat›r›lm›fl ikigemi ve bir de uçak var. Onlardahayat çok geliflti, çok güzel bal›klarvar.

Peki ya dünyadaki favorinoktalar›n›z?Tayland taraf›n› çok sevdim. Sharm

el-Sheikh’i de. fiimdi s›radaMaldivler var. Oras› için çokheyecanl›y›m. Tabii nerede nezaman güzel manzaralar ilekarfl›laflaca¤›n›z mevsime göre dede¤iflen bir durum. Bir deMozambik’te sardalya göçünegitmek istiyorum.

Su alt›yla yak›ndan ilgilenen biriolarak av yasa¤›n›n bitti¤i buayda konu ile ilgili bir fleylersöylemek ister misiniz?Greenpeace’in “Seninki kaçsantim?” kampanyas› hakk›ndane düflünüyorsunuz?Yasa¤› sonuna kadardestekliyorum. Greenpeace’inkampanyas›n›n da maddi manevidestekçisiyim. Çünkü bilinçsizli¤inart›k sonuna geldik. Yurtd›fl›ndabal›kç›lar milyonlarca ›stakozsat›yorlar ve her biri elle ölçülüyor,santimi uygun mudur, de¤il midirdiye. Yakalad›klar› bal›klar›n daher birini ölçüyorlar ve ona görehale götürüyorlar. Bizde öyle birfley yok. Denizden ç›kan her fleyiyeme ve satma gibi birdurumumuz var. Denizimiz bal›kzengini ama kurutmak için herfleyi yap›yoruz maalesef.

Bo¤aziçili olmak sizin için neifade ediyor? Size ne katk›s›oldu?Her fleyden önce detayl›düflünmeyi ö¤retti. Su alt›nda dadetayc› olmal›s›n›z. Her fleyidüflünmeniz gerekiyor.Malzemelerde hiçbir aksakl›¤›nolmamas› gerekiyor. Bo¤aziçi ayn›zamanda insana sosyal olmay›ö¤retir. Bu da kendinize olangüveninizin artmas›n› sa¤layan birfley. Bir de do¤ru düflünmemetodunu ö¤retiyor ki bu dahayat›n her alan›nda sizi önegeçirecek bir art›.

Bundan sonraki hedeflerinizneler?Bundan sonraki dünyaflampiyonas› iki y›l sonra Küba’da.O tarihe kadar Türkiye’de iyidereceler almaya ve tekrar MilliTak›ma seçilmeye çal›flaca¤›m.

44 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Bat›k uçak, Bodrum.

Deniz y›ld›z›

Page 47: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 48: Bumed Dergi Eylül 2011

1986 y›l›nda verdi. Sonras›nda, akademik kariyeryapmak isteyen mezunlar›n bir k›sm› yüksek lisansiçin yurt d›fl›na giderken bir k›sm› da bölümlerindeyeni aç›lan yüksek lisans program›na devam etmeyitercih ettiler. ‹fl yaflam›na bafllamaya karar verenmezunlar ise, ya Türkiye’nin büyük flirketlerindeçal›flmaya bafllad›lar ya da kendi flirketlerini kurdular.Böylece ilk mezunlar, dünyaya paralel olarakTürkiye’de de h›zl› geliflimini sürdüren biliflimteknolojisinin, yaflam›n her alan›na girmesinde,kullan›lmas›nda, gelifltirilmesinde veyayg›nlaflt›r›lmas›nda önemli roller üstlendiler.”

Yirmi befl y›l sonra da yine mezun olduklar› gibi birtemmuz akflam›ndaki bir araya geldiler. Ailesel nedenlerleflehir d›fl›nda olanlar, yurtd›fl›nda olup da tatillerini otarihe getiremeyenler de olunca tabii tam kadro biraraya gelmek mümkün olamad›. Ama o zamanki dörthocalar›ndan üçü aralar›ndayd›. Prof. O¤uz Tosun,Prof. Selahattin Kuru ve James Conlon ile o günlerinefleyle and›lar, mezuniyetten sonra neler yapt›klar›n›anlatt›lar hocalar›na. Hocalar›ndan da bugün BilgisayarMühendisli¤i Bölümü’nün akademik çevrelerde nekadar sayg›n bir yere ulaflt›¤›n› ö¤renip gurur duydular.

46 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

976 y›l›ndan beri TemelBilimler Fakültesi içerisindeBilgisayar Bilimleri yüksekprogram› ile biliflim

teknolojisine insan kayna¤›sa¤layan üniversite, 1982 y›l›ndaMühendislik Fakültesi içerisindeBilgisayar Mühendisli¤i Bölümükurulmas›na karar verdi. Butarihten itibaren de BilgisayarBilimleri yüksek program›naö¤renci al›m› durduruldu.BÜ Bilgisayar Mühendisli¤iBölümü kuruldu¤unda, dahaInternet yayg›n kullan›lmayabafllanmam›flt›. Hatta hayat›m›zda;ATM ve POS cihazlar›yla kredikartlar› da yoktu. Ve yine ogünlerde, “Blackberry ve Applesadece meyva isimleriydi.”Bölümün kurulufl öyküsünü, ogünlerde Bölüm Baflkan› olan Prof.O¤uz Tosun bak›n nas›l anlat›yor.“Yeni kurulan bölüm, 24 ö¤rencisiile, Güney Kampus’ta çamlararas›ndaki tek katl› Bilgi ‹fllemMerkezi’nde

ö¤retim hayat›na bafllad›. Di¤erbölümlerdeki ö¤renci say›s›na göresay›lar› çok az olan bölümö¤rencileri, derslerden f›rsatbuldukça okul d›fl›nda da biraraya gelmeye bafllay›ncaaralar›nda y›llar geçtikçe geliflens›k› arkadafll›k ba¤lar› kuruldu.”

Bugün BÜ Bilgisayar Mühendisli¤imezunlar›n›n, sektörde arananmühendisler olmalar›n›n ve gerekakademik gerekse ifl yaflam›ndabaflar›l› çal›flmalara imzaatmalar›n›n temelinde, uluslararas›akreditasyon sürecinden geçerekuluslararas› e¤itim kalitesinibelgeleyen ö¤retim program›n›nönemli pay› var elbette. O günlerdebölüm dersi veren dört hocadanbirisi olan Prof. Selahattin Kuru,biliflim teknolojilerinin h›zl›geliflimine uygun bir ö¤retimprogram›n› nas›l haz›rlad›klar›n›flu flekilde anlat›yor:“H›zla büyüyen bölüm 1988

y›l›nda Güney Kampus’takiBilgi ‹fllem Merkezi’nden,Kuzey Kampus’taki E¤itimTeknolojisi binas›na tafl›nd›.Bugün sekiz katl› bir binadaö¤retimini sürdüren bölüm,Türkiye’deki ö¤renci bafl›nadüflen en kuvvetli bilgisayarlaboratuvar›na sahip.Bölüm ilk mezunlar›n›

1

Yaz›: Ayflegül AKG‹L ’86

Bo¤aziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisli¤i Bölümü1982 y›l›nda kuruldu. ‹lk mezunlar› bu y›l,mezuniyetlerinin 25. y›l›n› kutlad›lar.

Page 49: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 50: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 51: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 52: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 53: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 54: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 55: Bumed Dergi Eylül 2011

MESLEK ED‹ND‹RMEPROGRAMLARI

UZMANLIKPROGRAMLARI

BECER‹KAZANDIRMA

PROGRAMLARI

K U R U M L A R A Ö Z E L

• E ¤ i t i m l e r

• D a n ı flm a n l ık H i z m e t l e r i

• S ın a v M e r k e z i

Halkla ‹liflkiler

Otelcilik

Pazarlama ve Satıfl

Seyahat Acentacılı¤ı

Yazılım Gelifltirme

Yiyecek-‹çecek

‹flletmecili¤i

Dıfl Ticaret

Etkin Yöneticilik

Finansal Yönetim

Mekatronik

Uluslararası Faktoring

Sürdürülebilir Kalkınma

Yöneticiler için Pazarlama

Etkinlik Yönetimi

Ma¤aza ve Ürün Yönetimi

GMAT & TOEFL

MS Ofis Programları

Yabancı Dil E¤itimleri

(Arapça, Çince, ‹branice,

‹spanyolca, Osmanlıca,

Rusça,)

Bo¤aziçi Üniversitesi Yaflamboyu E¤itim Merkezi34342 Bebek, ‹stanbul Tel:0212 257 31 27(pbx) Faks:0212 257 24 80

www.buyem.boun.edu.tr [email protected]

Page 56: Bumed Dergi Eylül 2011

Haziran DünyaMülteciler Günü’ndemülteci ve göçmençocuklar için “hofl

geldiniz” buluflmas›nday›z.S›¤›nmac›lar ve GöçmenlerleDayan›flma Derne¤i’ninbahçesindeki elliye yak›n BoynerGrubu Gönüllüsü’nden biriyim.Baz›lar›m›z bahçeyi süslüyoruz,evlerimizden getirdi¤imizyiyecekleri masalara diziyoruz.Yedi ülkeden yüzden fazla çocukve gençle, reflit olmayanmültecilerle bulufluyoruz. SosyalHizmetler ve Çocuk EsirgemeKurumu’nun servis araçlar›ylageliyorlar çünkü refakatsiz veyaebeveynlerinden ayr› düflmüfls›¤›nmac› ve mülteci çocuklar›

SHÇEK himayesi alt›na al›yor.Konufluyor, flark› söylüyor, onlarladans ediyoruz. Gerçek bir evi,ailesi ve belki de gelece¤i(flimdilik) olmayan bu gençlere,“hofl geldiniz” diyoruz. Bir günlükde olsa, “evlerinde” hissettirmeyeçal›fl›yoruz. Haftaya baflka biretkinlikte buluflmak üzere sözleflipayr›l›yoruz.

Onlar; çok uzaklarda baflka birülkede tek bafl›nalar... Ülkelerindenve ailelerinden uzaktalar, baz›lar›ailelerinin nerede olduklar›n› dahibilmiyor, baz›lar› ise ailelerinikaybetmifl. Kendi ülkelerindenyoksulluk, savafl, insan haklar›ihlalleri gibi nedenlerle gizliceayr›lmak zorunda kalm›fllar, umuda

yolculu¤a ç›km›fllar. fiimdiTürkiye’deler ve vatandafll›kverecek bir ülkenin kabulünübekliyorlar.

Mülteci kimdir?Birleflmifl Milletler’in 1951’deyapt›¤› Uluslararas› Hukukçerçevesindeki tan›ma göremülteci, “Vatandafl› olduklar›ülkelerini yok edilmeye maruzkalma, soyk›r›m, güvenliktenyoksunluk gibi hakl› sebeplerdendolay› terk etmek zorunda kalanveya terk etmeye zorlananinsand›r.” Birleflmifl Milletler’in2010 itibariyle aç›klad›¤› mültecisay›s› 44 milyon. Üçte ikisi, OrtaDo¤u ve Afrika kökenliinsanlardan olufluyor.

20

54 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Bu say›m›zda, dünyan›nen iç yak›c›problemlerinden biriolan mültecilik üzerinebiraz düflünmek,düflündürmek istedik.Sürgün ve mültecisorunlar› hakk›ndaRochesterÜniversitesi’ndedoktoras›n› yapm›fl olanPelin Kadercan ’00 veBeyrut’ta kamplardayaflayan Filistinlimülteciler için çal›flanMelek el Nimer ’79 ilegörüfltük. Yan›bafl›m›zda olan amagözden kaçan birmesele, Türkiye’dekimülteciler...

‹dil TÜRKMENO⁄LU ’95

Devletlerüstü bir sorun,vicdani bir sorumluluk

Page 57: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 55

Pelin Kadercan ’00

Mültecili¤in tarihinden k›sacabahseder misin?Evlerinden, yurtlar›ndan at›lan,göçmek zorunda b›rak›laninsanlar›n tarihi ve sürgünkavram›n›n kullan›lmas› milattanöncesine dayan›r. Mülteci kavram›ise modernleflme ve ulus-devletinortaya ç›k›fl›yla önem kazan›r.“Refuge” kelimesi tarihte ilk kez17. yüzy›l›n sonunda Fransa’dankaç›p Avrupa’n›n çeflitli yerlerindes›¤›nma arayan Protestanl›kmezhebine mensup insanlar içinkullan›ld›.S›¤›nmac› ve mültecilere yönelikkoruma yükümlüklerini belirleyen1951 Cenevre Sözleflmesi de busene 60. y›l›nda.1970’lerin ortas›nda dünyada üçmilyondan daha az mülteci vard›.Sovyetler Birli¤i’nin çöküflüylefarkl› etnik yap›lar ulus-devlet infla

Pelin Kadercan - Bo¤aziçi Üniversitesi Psikolojik Dan›flmanl›k Bölümü’nden 2000 y›l›ndamezun olduktan sonra cal›flma hayat›na Sabah Yay›n Grubu’nda editör olarak bafllad›.Çeflitli kurumlarda e¤itim ve iletiflim alanlar›nda çal›fl›rken, Marmara Üniversitesi’nde AvrupaBirli¤i Siyaseti alan›nda yüksek lisans›n› tamamlad›. Tezinde Türkiye’nin AB’ye uyum sürecindesivil toplum kurulufllar›n›n rolünü inceledi. 2004 y›l›nda ABD’nin New York eyaletinde bulunanUniversity of Rochester’dan Avrupa tarihi, Küreselleflme ve Uluslararas› ‹nsan Haklar›alanlar›nda doktora bursu ald›. Amerika’da American Red Cross of Greater Chicago veAmnesty International gibi kurulufllara dan›flmanl›k yapt›; çeflitli üniversitelerde “20. Yüzy›ldaMülteciler,” “Demokrasi ve Insan Haklari,” Avrupa ve Orta Do¤u” cal›flmalar› alanlar›ndadersler verdi. Doktora tezinde, Nazilerden kaçarak Türkiye’ye s›¤›nan mültecilerin modernTürkiye’nin yap›lanmas›ndaki rollerini ve 1930’lardan bugüne dek Türk-Alman siyasi vekültürel iliflkileri çerçevesindeki sürgün hikayelerini araflt›rd›. 2011 Güz Dönemi itibariyle‹spanya’n›n Barselona kentindeki Uluslararasi Iliflkiler Enstitüsü-IBEI’ de araflt›rmac› veö¤retim üyesi olarak çal›flmalar›na devam edecek.

Türkiye’deki mültecilerTürkiye, yaln›zca Avrupaülkelerinden gelenmültecilere iltica hakk›tan›ma sorumlulu¤unuüstleniyor. Avrupal› olmayans›¤›nmac›lar›n talepleriBirleflmifl MilletlerMülteciler YüksekKomiserli¤i - BMMYK(UNHCR) taraf›ndande¤erlendiriliyor. Türkiye,mülteci olarak kabuledilenlerin üçüncü bir ülkeyeyerlefltirilene dek ülkedeikamet etmesine imkântan›yor.fiu anda Türkiyemakamlar›na ve BMMYKTürkiye Temsilcili¤i’ne kay›tl›yaklafl›k 19.000 s›¤›nmac›var. Bunlar›n önemli k›sm›Irak’tan, ‹ran’dan,Afganistan’dan veSomali’den kaçmakzorunda kalm›fl insanlar,BMMYK vas›tas›yla ABD,Kanada, Avustralya gibiüçüncü bir ülkeyeyerlefltirilme umuduylabekliyorlar. Ayr›ca, sonzamanlarda Suriye’degüvenlik güçlerinin sivilhalka hücum etmesi üzerinebinlerce Suriye vatandafl›Türkiye’ye s›¤›nd›. Hatay’daK›z›lay taraf›ndan kurulançad›r kamplarda misafiredilen yaln›zca Suriyelimültecilerin say›s› bile onbine yaklaflt›.Bir iyi niyet elçisi olarakHatay’daki kamplar› ziyaretedenler aras›nda AngelinaJolie de vard›.

etme çabas›yla birbirleriyle çat›fl›nca 90’lar›n bafl›ndamülteci say›s› 18 milyona katland›. Bugün 44 milyoncivar›nda. Küresel bir sorun.

Bu küresel sorun nas›l çözülebilir?Uluslararas› alanda iki tarafl› çözüm var. ‹lk olarak,mültecileri misafir eden ülkenin üzerine düflen yükünuluslararas› cemiyet taraf›ndan paylafl›lmas›n› sa¤layanbir mekanizma gerekli. Çünkü co¤rafi nedenlerden dolay›genellikle misafir eden ülkeler kendileri de geliflmekteolan veya az geliflmifl ülkeler.Daha zengin ülkeler bu konuda inisiyatif al›p kap›lar›n›mültecilere açarlarsa, sorunlar daha kolay çözülür. Geliflmiflülkeler aras›nda Almanya bu konuda örnek ülke: BugünAlmanya toplam 600,000 mülteciye kap› açm›fl durumda.Uluslararas› alandaki ikinci çözümse daha do¤rudan,sorunu kayna¤›ndan çözmeye yönelik giriflim ki o daBirleflmifl Milletler Güvenlik Konseyi’nin ifli. fiu andadünyada bir “Suriye Ç›kmaz›” yaflan›yor. Çünkü Konseyüyeleri Çin, Rusya ve Brezilya herhangi bir BMmüdahalesini veto ediyor. BM “global governance” (küreselyönetim) inisiyatifini gerçeklefltiremiyor çünkü üyelerulus-devletlerden olufluyor ve her üye de do¤al olarakkendi ülkesinin ç›kar›n› gözeten kararlar al›yor. Ancaktamamen insan haklar›n› gözeten uluslarüstü bir konseyveya komite sorunlara çözüm getirebilir.

Yerel olarak - örne¤in Türkiye’de neler yapabiliriz?Birleflmifl Milletler Mülteciler Yüksek Komiserli¤i’nin 2011raporunda da vurgulad›¤› bir yol var: Yerel sivil toplumörgütleri. Bu konuya duyarl›, hatta birebir mültecikonusunda etkin sivil toplum örgütlerinin artmas›, bununlaberaber de bu gönüllü kurulufllarda çal›flanlar›n kaynakyaratma becerilerinin geliflmesi. Bat› Avrupa’dan farkl›olarak Türkiye kanayan bölgelerin tam da ortas›ndabulundu¤u için bu konuda sivil halka, sivil inisiyatifedaha fazla rol düflüyor. Yani ilk ad›m› devlet ats›n bak›flaç›s›ndan kurtulmal›, vatandafl olarak inisiyatif almal›y›z.

“Türkiye kanayan bölgelerin tam da ortas›nda bulundu¤u için bukonuda sivil halka, sivil inisiyatife daha fazla rol düflüyor.”

Angelina Jolie

Page 58: Bumed Dergi Eylül 2011

56 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Hidayet AkdemirBÜMED Sosyal Tesisler Yöneticisi

“Destek olmamam›z düflünülemezdi...”

Melek el Nimer ’79

Filistinli efliyle Beyrut’ta yaflayanMelek el Nimer, yirmi y›ld›r mültecikamplar›nda yaflayan Filistinlileriçin çal›fl›yor. Bundan alt› seneönce arkadafllar›n›n yard›m›ylayafll›lar için iki merkez kurmufl.Melek el Nimer, Beyrut’takiFilistinlilerin yaflad›¤› mültecikamplar›ndaki baflar›l› Filistinliö¤rencilerin üniversite e¤itimlerinitamamlamas›na da destek oluyor.Liseyi bitirene kadar UNRWAokullar›nda ücretsiz okuyabilençocuklar devlet üniversitelerinegidemiyorlar. Yönetiminde oldu¤u“The BRIDGE” program›n›n amac›,üniversiteye gitmek isteyen herö¤rencinin okuyabilmesi.Türkiye’de de burs ar›yor.‹ki sene önce de kamplarda

yaflayan Filistinlilerin, ihtiyac› olanLübnanl› ve de Irakl› mülteci çocukve gençlere hizmet veren yeni birsivil toplum kurumu olan UniteLebanon Youth’u kurdu. Amaç,Lübnan’da birbirinden ayr›dünyalarda yaflayan toplumlar›nçocuklar›n› ve gençlerini bir arayagetirmek.

Melek el Nimer - ÜsküdarAmerikan Lisesi veAmerican College ofSwitzerland mezunu.Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeyüksek lisans çal›flmas›n›tamamlad›. Lübnan’dakiNational Institution forSocial Care and Vocational Training YönetimKurulu’nda görev ald›. Kad›n Programlar›Organizasyonu’nun kurucular›ndan. Ayr›ca, SocialSupport Society ve Unite Lebanon YouthProject’in kurucu baflkanl›¤›n› yap›[email protected]

30 y›ld›r mülteciler için çal›fl›yor...

Sosyal Hizmetler ve ÇocukEsirgeme Kurumu’nda bak›lan,s›¤›nmac› ve mülteci çocuklar› herÇarflamba BURC Beach’te misafirediyoruz. Bu çocuklar›n bir ülketaraf›ndan kabul edilmeyibeklerken, geliflimlerinisürdürmeleri, burada kald›klar›sürede, psikolojik olarak

güçlenmeleri, topluma uyumsa¤lamalar› önemli. Sosyal içerme(social inclusion) aç›s›ndanyarar›m›z oldu¤unu düflünerekçok mutlu oluyoruz. Proje bizegeldi¤inde düflünmeden kabulettik. En baflta insanisorumlulu¤umuz oldu¤unudüflünüyoruz.

Page 59: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 57

Foto: Cihan ALDIK

E¤itimi:• Ph.D, 2007, Michigan Eyalet Üniversitesi• M.A., 1996, Warwick Üniversitesi• B.A., 1994, ‹stanbul Üniversitesi

Yrd. Doç. Dr. Fatma Nevra Seggie neler yap›yor:Fatma Nevra Seggie, doktoras›n›, 2007 May›s ay›nda,Amerika Birleflik Devletleri’nde Michigan EyaletÜniversitesi’nin E¤itim Yönetimi Bölümü’nün YüksekÖ¤retim Yetiflkin E¤itimi ve Yaflamboyu Ö¤renmeProgram›’ndan alm›flt›r. Yüksek lisans e¤itimini‹ngiltere’de ‹ngilizce Ö¤retmeni Yetifltirme Bölümü’nün‹ngilizce Dil Çal›flmalar› ve Metodlar› Program›’ndatamamlam›flt›r. Lisans derecesini ‹stanbul Üniversitesi’nin‹ngilizce Ö¤retmenli¤i Bölümü’nden alan Dr. Seggie,bir müddet ö¤retmen e¤itmeni ve ‹ngilizce ö¤retmeniolarak ‹stanbul ve Ankara’da çeflitli e¤itim kurumlar›ndaçal›flm›flt›r. Aral›k 2007’de Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itimFakültesi E¤itim Bilimleri Bölümü’nde Ö¤retim Görevlisiolarak çal›flmaya bafllayan Dr. Seggie, fiubat 2009’dayard›mc› doçent olmufltur. Kendisinin bafll›ca ilgialanlar› aras›nda yüksek ö¤retim sisteminde liderlikanalizi, cinsiyet ve kimlik konular›; nitel araflt›rmayöntemleri; e¤itim politikalar› gelifltirme ve analizi; veyüksek ö¤retimde laiklik, demokrasi ve din konular›bulunmaktad›r. E¤itime Girifl, E¤itimin Sosyal Temelleri,Araflt›rma Yöntemleri, E¤itimde Yönetim Süreci, E¤itimve Sinema flu ana kadar vermifl oldu¤u dersler

Bu ayki Üniversiteden Portreler köflemizin konu¤u E¤itim Fakültesi E¤itim BilimleriBölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Fatma Nevra Seggie.

Portre: Fatma Nevra Seggie

aras›ndad›r. Makaleleri Journal ofCollege Student Development,Higher Education, ve RaceEthnicity &Education gibidergilerde yay›mlanan Dr. Seggieayr›ca de¤iflik ulusal ve uluslararas›konferanslarda çeflitli sunumlaryapm›flt›r.

2011 y›l›nda “Religion and TheState in Turkish Universities: TheHeadscarf Ban” ad› ile kitap halinedönüfltürdü¤ü, özel hayat›ndabaflörtüsü takmay› seçen fakatüniversitelerdeki baflörtüsü yasa¤›sebebiyle üniversite kampuslar›ndabafl örtüsünü ç›karan 30 lisansö¤rencisinin akademik ve kültüreldeneyimlerini inceleyen doktoratezinin önçal›flmas› Middle EastReseach Competition (MERC)taraf›ndan “Project Development”ödülüne ve daha sonras›ndaki sahaçal›flmas› Michigan EyaletÜniversitesi taraf›ndan “ResearchEnhancement” ödülüne lay›kgörülmüfltür. Dr. Seggie, buçal›flmas›na konu olan kad›nö¤rencileri, “part-time unveiler”(k›smi zamanl› bafl›n› açan) olaraknitelendirerek bu terimi literatürekazand›rm›flt›r.

fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor:Dr. Seggie flu anda 2009 y›l›ndanbugüne kadar devam ComeniusYaflamboyu Ö¤renme Program›çerçevesinde Avrupa Komisyonutaraf›ndan desteklenen “AvrupaDe¤erler E¤itimi” projesindearaflt›rmac› olarak çal›flmaktad›r.Bu projede Hollanda, ‹ngiltere,Almanya, Slovakya ve Türkiye yeralmaktad›r. Projenin ana hedefleri,Avrupa De¤erleri Çal›flmas›sonuçlar›n› yani çal›flmaya kat›lan“Avrupa” ülkelerinin benzer vefarkl› de¤erlerini, tav›rlar›n›,inançlar›n› ve fikirlerini grafikler,

haritalar, flemalar yoluyla gösterenAvrupa De¤erleri Atlas›’n›ö¤retmenlerin kullanmas›nayard›mc› olmak ve bunun için deifl, din, aile ve toplum de¤erlerigibi çeflitli temalarda s›n›f içiaktiviteler haz›rlamak ve buaktiviteleri s›n›f içi uygulamalar ilede¤erlendirmektir. Bu çal›flman›nyan› s›ra, Dr. Seggie, Bo¤aziçiÜniversitesi Bilimsel Araflt›rmaProjeleri taraf›ndan desteklenmiflolan k›smi zamanl› bafl›n› açankad›n ö¤rencilerin (part-timeunveilers) akademik ve kültüreldeneyimlerini çeflitli üniversitelerdeçal›flan 25 akademisyeningözünden inceleyen projesinidevam ettirmektedir.

Nevra Seggie’nin gözündenBo¤aziçi Üniversitesi:Dr. Seggie, Bo¤aziçiÜniversitesi’nde çal›flmaktan çokbüyük bir mutluluk duymaktad›r.Üniversitede 12 ay devam edenakademik, kültürel ve sportiffaaliyetler herkes gibi kendisininde kiflisel ve profesyonelyaflant›s›na olumlu katk›lardabulunmaktad›r. Eflsiz Bo¤azmanzaras›, bahar aylar›nda açanerguvanlar, eski ve yeniyi bir aradabar›nd›ran fiziksel yap› Bo¤aziçiÜniversitesi’ni daha da özelk›lmaktad›r. Kendisine göre, buüniversite, benzerliklerin yan› s›rafarkl›l›klar›n ve çeflitliliklerin yanyana hem hayat hem sesbulabildi¤i bir aland›r. ‹çindebar›nd›rd›¤› paydafllar›na eflitmesafede olmay› seçen ve bundanödün vermemek için çok çal›flanBo¤aziçi Üniversitesi, geliflen vegelifltiren; elefltirel gözle inceleyenve inceleten; kiflisel ve toplumsalkatk› sa¤layan ve sa¤latan; hepöncü olmay› hedeflemifl birüniversitedir.

Yrd. Doç. Dr. Fatma Nevra Seggie

Page 60: Bumed Dergi Eylül 2011

BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹Logolu Ürünlerimiz

Page 61: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 62: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 63: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 61

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08

Page 64: Bumed Dergi Eylül 2011

62 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 65: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 66: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 67: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 68: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 69: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 70: Bumed Dergi Eylül 2011

68 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: P›nar TÜREN ’93

Nükleer santralemuhtaç kalmamak için

ne yapmal›y›z?

Nükleer santralemuhtaç kalmamak için

ne yapmal›y›z?

Foto

: Dav

id G

utte

nfel

der

“Nükleer santrale muhtaç kalmamakiçin ne yapmal›y›z?” sorusunun cevab›belki daha az tüketmek, ekonomikbüyümeyi durdurmak, nüfus planlamas›yapmak, al›flkanl›klar›m›z› de¤ifltirmek,zevklerimizden vazgeçmek, teknolojikgeliflmeyi enerji sektörünün hizmetineadamak, enerji kullan›m› ve üretimi içinyepyeni kurallar yaratarak uygulamakolabilir ve liste çok uzayabilir. Dünyanüfusunun ne kadar› bu listeye uymakiçin can atar bilinmez. Bildi¤imiz tekfley bugün dünyan›n yenilenebilir,karbon sal›m› yapmayan enerjilereihtiyac› var ve bunlar›n bafl›nda nükleerenerji geliyor. Peki gerisi teferruat m›kal›yor? Bugün 25 yafl›n üzerinde olantüm dünya vatandafllar› iki büyüknükleer santral facias› yaflad›¤›na göre“Tehlike çok az, kabullenilebilir birrisk,” demek insanlar›n içinirahatlatacak bir aç›klama olamaz.Çernobil facias›nda so¤utma çal›flmas›için gönderilen askerlerin ölümüneflahit olduk, sonras›n› ne kadarunutmak istesek de tüm o kanserliçocuklar›n bak›fllar› hala belle¤imizde.Bir k›v›lc›m tüm korkunç an›lar› tekrargetirdi akl›m›za. K›v›lc›m›n ad›

Fukuflima. Fukuflima’da çal›flan ve fluanda kanser olan (belki ölmüfl olan)iflçiler ailelerine yüklü bir parab›rakacak; Tokyo’da içme sular›naradyasyon kar›flt›, ya¤mur bulutlar›radyasyonu dünyaya tafl›d›... Birkaç ayönce yafland› ve flu anda bas›nda pekyer alm›yor diye tüm bunlar unutuldu,facian›n yaralar› sar›ld› sanmay›n. Birk›v›lc›m çok daha yak›nlar›m›zda, yan›bafl›m›zda patlayabilir. Dergimizdedaha önce iki ayr› dosyada ele ald›¤›m›znükleer enerji ve nükleer santralkonusunu Fukuflima sonras› tekrar elealmak ve bilimadamlar›na flu soruyusormak istedik “Biz çok korkuyoruz,nükleer santrale muhtaç kalmamakiçin ne yapmal›y›z?” Bunun içinkonufltu¤umuz iki bilimadam› tümrisklerine ra¤men nükleer enerjinin fluanda tüm dünya taraf›ndankullan›ld›¤›n› ve yak›n gelecekte dekullan›lmaya devam edece¤inisöylüyor. Bir baflka bilimadam› ise ifliniçinde rant oldu¤unu söylüyor. Bizimkafalar›m›z yine kar›fl›yor. ‹lerikisay›lar›m›zda haz›rlayaca¤›m›z dosyadanükleer santrale karfl› duran aktivistve bilim insanlar›yla konuflaca¤›z.

Page 71: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 69

Nükleer enerji neden gereklisorusunun cevab› küreseliklim de¤ifliminde yat›yor.

“Ortalama s›cakl›ktaki art›fl›bugüne göre sadece 2 °C’des›n›rlamak istiyorsakatmosferdeki CO2 seviyesini enyüksek 450 ppm’de tutmal›y›z.”

BÜ Kimya Mühendisli¤iÖ¤retim Üyesi ve BÜ Yak›t veEnerji Teknolojileri YüksekLisans Koordinatörü Prof. Dr.Erhan Aksoylu öncelikle karbonsal›m› üzerinde durdu ve iklimmodellerine göre karbon sal›m›yapmayan enerjiye duyulanihtiyac›n aciliyetinin veöneminin alt›n› çizdi.

Enerji üretiminde k›sa/orta vadedeas›l sorun fosil bazl› enerjikaynaklar›n›n bitecek olmas› de¤il;baflta enerji üretimi olmak üzereendüstriyel üretim, ›s›nma vb. gibiinsan kaynakl› yapt›¤›m›zfaaliyetlerden kaynaklanankarbondioksit (CO2) sal›m› vebunun sonucunda atmosferdekiCO2 ve sera gazlar›n›n (GHG)seviyelerinin artmas›. Bu art›fl daözellikle geceleri dünyan›nso¤umas› s›ras›nda bir sera etkisiyarat›p so¤umay› engelleyerekküresel iklim de¤iflimine yolaçt›¤›ndan klasik, yanmaya dayal›,enerji üretim sistemleri h›zlade¤iflmeli; yeni, emisyonyaratmayan sistemler küreselölçekte desteklenmeli, h›zla vekararl›l›kla devreye al›nmal›.Günümüzde çok detayl› iklimmodelleri yap›lmakta. IPCC(Intergovermental Panel onClimate Change) bu konularaodakl› en ciddi kurum. fiu andaglobal ortalama s›cakl›kendüstrileflme öncesindekiseviyenin yaklafl›k 0.7 dereceüzerinde ve modeller s›cakl›¤›natmosferdeki CO2 -ki burada di¤erGHG gazlar› da CO2 dengi olarakdikkate al›n›yor- seviyesindekiart›flla daha da yükselece¤ini ortayakoyuyor. E¤er günümüz koflullar›,yürürlükteki antlaflmalar,

uluslararas› protokol vesözleflmeler ayn› kal›rsa, yani“günümüz senaryosu”na göre, buseviye 30-40 y›l içinde 800-850ppm’in (ppm: parts per million)üzerine ç›k›yor. ‹klim modellerinegöre atmosferik CO2

konsantrasyonunun her iki kat›naç›kmas› ortalama s›cakl›kta 2,5-4,5°C aras›nda bir art›fla sebep oluyor.Yani bugünkü uluslararas›antlaflmalarla bu s›cakl›k art›fl›öngörülüyor, bu bir senaryodur.Ortalama s›cakl›ktaki art›fl› bugünegöre sadece 2 °C’de s›n›rlamakistiyorsak atmosferdeki CO2

seviyesini en yüksek 450 ppm’detutmal›y›z. Bu oran atmosferde fluanda 380-390 ppm seviyesindedir.

‹kinci senaryo -“450 ppmsenaryosu”- ne yap›lmal› ki s›cakl›kart›fl› 2 °C’de -yani CO2 seviyesini450 ppm’de- s›n›rlans›n baz›ndaoluflturuldu. Buna görekarbondioksit sal›n›m› önümüzdekion y›l içerisinde tepe yap›p afla¤›yado¤ru çekilmelidir. Bu senaryogeçen seneye kadar IEA(International Energy Agency)taraf›ndan as›l senaryo olarak kabulediliyordu. Kyoto protokolü bitimiolan 2012 y›l› sonras›na yönelikönlemlerin tart›fl›ld›¤› Aral›k2009’daki Kopenhag zirvesindensomut sonuç elde edilemeyinceas›l senaryoda de¤ifliklik yap›l›yorve 3. senaryo oluflturuluyor, bunada “yeni senaryo” deniliyor. Bunuk›saca de¤erlendirmek gerekirse;hükümetler k›sa vadede, 2020’yekadar, CO2 sal›m›n› kontrolalt›nda tutacak yat›r›mlar içinkendilerini ba¤lamak yerineuzun vadede, 2020 sonras›yat›r›mlar için taahhütte bulunmay›tercih ediyorlar. Yap›lande¤erlendirmeler gösteriyor kiKopenhag’da verilen sözlerintutulmas›nda devletler ne kadariyi niyetli olsalar bile “yenisenaryo” ile atmosferdeki CO2

miktar› ancak 650 ppm seviyesindes›n›rland›r›labiliyor, bu da globalortalama s›cakl›¤›n bugüne göreen az yaklafl›k 3-3.5 °C yükselmesidemek.

“450 ppm senaryosu”na uyum içinsürdürülebilir kaynaklardan enerjiüretimi sistemlerinin araflt›rmadanteknolojiye dönüfltürülmesürecinde fonlarla, kurulum vekullan›m sürecinde ise kanuni veekonomik düzenlemelerle kuvvetledesteklenmesi laz›m. Nükleerenerji de burada önem kazan›yor,çünkü sadece sürdürülebilirkaynaklardan enerji üretimindebelli k›s›tlar var; rüzgar ve güneflenerjisi için bu kaynaklar aç›s›ndanzengin büyük alanlara veekonomik uygunluk için teknolojik

“Yap›lan de¤erlendirmeler gösteriyorkiKopenhag’da verilen sözlerin

tutulmas›nda devletler ne kadar iyiniyetli olsalar bile “yeni senaryo” ileatmosferdeki CO2 miktar› ancak 650ppm seviyesinde s›n›rland›r›labiliyor,

bu da global ortalama s›cakl›¤›nbugüne göre en az yaklafl›k 3-3.5 °C

yükselmesi demek.”

Page 72: Bumed Dergi Eylül 2011

70 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

geliflime gerek var. Biyo bazl›yak›tlarda durum çok parlak de¤il.Küresel ›s›nmayla beraber kurakl›k,sel gibi afetler görülmeye baflland›,bu nedenle biyo yak›tlar›ngelece¤inde teknolojik problemvar; yiyecek yetifltirebilece¤imizbir alanda yak›t için bitkiyetifltirmek mant›kl› de¤il, g›daher fleyden önce geliyor. Tar›msalalanlar d›fl›nda yetiflebilen, g›dade¤eri tafl›mayan ancak do¤alkoflullara dayan›kl›, tercihengövdeli ve h›zl› büyüyen bitkilerbiyo yak›t için kullan›lmal›; ancakburada da hem bitki tipleriningelifltirilmesi hem de bunlar›nifllenmesi, örne¤in selülozikduvarlar›n k›r›lmas›, aflamalar›ndateknolojik geliflime ihtiyaç var.Görüldü¤ü üzere her tarafta zorlukolunca ister istemez nükleer

enerjiye yönelifl oluyor. Ancaknükleer enerjide kazalardönülemez sonuçlara sebep oluyormaalesef. Tabii nükleer yak›tsa¤lanmas› ve at›k yönetimindede problem yaflan›yor,yaflanabiliyor.

Toplum yenilenebilirkaynaklardan üretilmiflenerjilere yönlendirilmeli

“Art›k iki yönlü ak›fll›, çok merkezlienerji da¤›t›m sistemlerine geçiflvar. Gelecekte bütün kullan›c›larotoprodüktör olacak. Yine büyüküretim merkezleri olacak amabunlar da enerji a¤ yap›s›na (grid)ba¤l› olacak.”

Aksoylu’ya Fukuflima facias› veTürkiye’de yap›lacak santrallerile ilgili görüfllerini sorduktansonra kendisinin uzmanl›k alan›olan enerji teknolojileri üzerinekonuflarak nükleer enerjininalternatiflerini mercek alt›naald›k.Japonya’da tsunami sonucus›z›nt›n›n oldu¤u santral birincinesil nükleer santraldir. Art›kbunlar›n ömürlerini tamamlamas›gerekiyor. fiimdi yap›lacak olanlarise 3. nesil nükleer santraller.Bunlar daha güvenli, daha aznükleer at›k ç›karan, hatta at›klar›çevirime sokabilen santraller.4. nesil santraller ise at›k sorunuolmayacak flekilde tasarlanacak.30 sene önce Akkuyu nükleersantral için iyi bir yer seçimi olabilirama bugün yak›n›ndan geçen fayhatt› biliniyor ve bu büyük birsorun. Tabii komflumuz Ermenistanve Bulgaristan’da 1. nesil santrallervar ve bunlar da güvenlik aç›s›ndabizim için ayr›ca ciddi birer sorun.

Sizce nükleer santral kurmakiçin bir referandum uygulanmal›m›?Bence evet uygulanmal›, enaz›ndan orada yaflayanlar oykullanmal›. Çünkü riski çok fazla.Japonya’da yaflanan felaket en çoko bölgede yaflayan insanlar›nhayatlar›n› etkiledi. Ülkemizde

yap›lacak nükleer santral için yertespiti çok iyi yap›lmal›, depremgibi do¤al afet riskleri çok iyiincelenmeli. Bir de mutlakateknolojiyi sat›n ald›¤›m›z ülkedeuygulanm›fl olan en iyi teknolojiyialmal›y›z. Kullan›lmam›fl teknolojiyialmak daha risklidir.

“Ben ne yapmal›y›m ki nükleerenerjiye muhtaç kalmayal›m”diye sormak çok mu nahif?Öncelikle toplum çok iyibilinçlendirilmeli. Toplumyenilenebilir kaynaklardanüretilmifl enerjilere yönlendirilmeli,bu sistemler araflt›rma-gelifltirme,teknolojiye çevrim aflamalar›ndafonlarla, üretim/kullan›m sürecindeise ekonomik olarak devlettaraf›nca desteklenmeli, ve tabiibu teknolojilere uyumlu alt yap›da oluflturulmal›. Enerji sistemlerinebakarsak bundan 10-15 y›l önceenerji merkezi ünitelerde üretilirve üretimden tüketime tek yönlüolarak kullan›c›lara da¤›t›l›rd›.Ancak bu tek yönlü sistemde¤ifliyor. Art›k iki yönlü ak›fll›,çok merkezli enerji da¤›t›msistemlerine geçifl var. Gelecektebütün kullan›c›lar otoprodüktörolacak. Yine büyük üretimmerkezleri olacak ama bunlar daenerji a¤ yap›s›na (grid) ba¤l›olacak. Pek çok noktada hemkullan›c› hem de otoprodüktörolan birimler sisteme ba¤l› olacak.Bu birimler ev bile olabilir. Herbirim e¤er tüketti¤inin fazlas›n›üretiyorsa bunu merkezi sistemesatabilir. Tam tersi durumda dasat›n alabilir. Yavafl yavafl bizimülkemizde de bunun uygulanmas›için izin veriliyor fakat daha mikroölçekte yani evlere ulaflm›fl sistemyok. Dünyada da maalesef s›n›rl›ama gelecekte artacak.Unutmayal›m bugünkü dikeyda¤›t›m sisteminde enerjininyaklafl›k %20’si da¤›t›mdakayboluyor.

Üzerinde teknoloji gelifltirmeçal›flmalar› yap›lan ak›ll› ba¤lant›(smart grid) sistemleri de var.Mesela elektrikli arabam var, ben

ÇernobilFoto

: Ad

i Roc

he

Page 73: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 71

evden 7:30 ç›k›p 8:30’da ifl yerindeolaca¤›m. Demek oluyor ki aküm7:30’da dolu olmal› ama 8:30 ile17:30 aras› arabam› hiçkullanmayaca¤›m; bu süre zarf›ndaakümdeki elektrik sistem taraf›ncakullan›labilir, boflalan akü deakflam 17:00’den itibaren sistemtaraf›nca doldurulabilir. Bu tipsistemlerde enerjiyi verimlikullanabilmek için her birimin,gelecekte evlerde elektriküreteminde kullan›lacakünitelerden (yak›t ifllemcisi-yak›tpili sistemleri vb) arabalara,ba¤lanabilece¤i, birimleriniletiflimine imkân tan›yan ve etkinflekilde iflleyen, bir alt yap› çokönemli ve bu altyap› gelifltiriliyor.

On y›l sonra neler olacak?Sürdürülebilir enerji üretimsistemleri yayg›nlaflacak. Günlükhayatta örne¤in arabalarda hibridkullan›m› artacak ama burada dasorun var; özellikle piller ve asilmetal kullan›m› problem olacak...Hibrid araba kullan›m›n artacakama bence çok fazlayayg›nlaflmayacak; onunla birlikte,vurgulad›¤›m teknolojik k›s›tlarolmas›na karfl›n biyo bazl› yak›tkullan›m› da, özellikle kaynakproblemi olmayan Brezilya gibiülkelerde, artacak.

Gelecekte evlerde kombisisteminin yerini ›s› ve güçüretimini mümkün k›lan sistemleralacak. Mesela evlerde 3 ile 5 kWenerji kullan›l›r; diyelim ki eveherhangi bir gaz geliyor, bu biyoya da do¤algaz, önemli olan onuverimli kullanmak. Tabii biyo gazolursa çok daha iyi, çünkü busürdürülebilir kaynak. Yak›tifllemcisi-yak›t pili sistemleri gaz›nbir k›sm›n› hidrojene çeviriyor,bu hidrojen yak›t pili üzerindenevin elektrik ihtiyac›n› karfl›l›yor.Enerjiyi çok verimli bir flekildeüretmesinin yan› s›ra ›s› da veriyor,›s›nmay› da sa¤l›yor. Çünkü yak›tpilinde elektrik üretimindekullan›lmayan hidrojen var; sistembunu da yak›yor ve ›s› ç›kart›yor.Bir avantaj da bunlar›n

ölçeklendirmeye uygun sistemlerolacak olmalar›; evlerden büyüksanayilere kadar kullan›labilecekolmalar›.

En çok bilinen yenilenebilirenerji kaynaklar› su, rüzgar,jeotermal, günefl, dalga.Bunlar›n d›fl›nda çokbilmedi¤imiz yenilenebilir enerjikayna¤› var m›?Bunlar›n d›fl›nda çok büyük birkaynak yok. Ama bunlar›nkullan›m›nda teknoloji gelifltirmead›na çal›flmalar var. Önemli birsorun da bu sistemlerin süreklielektrik üretememesi, buna karfl›nelektrik enerjisininstoklanamamas› ancak elektrikarz›n›n sürekli olmas› gere¤i. Sonzamanlarda bilim dünyas›nda çokciddi çal›flmalar var daha büyükoranda sürdürülebilir kaynakl›enerji üretimi ve kullan›m› üzerine.Üniversitemizde de hem yak›t veyak›t ifllenmesine, hem de enerjiüretimi ve teknolojilerineodaklanan bir yüksek lisansprogram›m›z da var; yak›t ve enerjiteknolojileri. Yüksek lisansprogram›m›zda enerji üretimikapsam›nda hem konvansiyonelhem de sürdürülebilir kaynaklaradayal› enerji üretimi konular›n›inceliyoruz. Çevreye zararvermeden, gelece¤in kaynaklar›n›

tüketmeden enerji üretmekzorunday›z; lisansüstüprogram›m›z hidrojenteknolojisinden enerji verimine,biyo bazl› enerjiden enerji vesanayi üretiminin çevreyleiliflkisine, enerjinin etkinkullan›m›n› sa¤layan yenisistemlere odaklan›yor. Özellikleyak›t ve enerji sektörlerindeçal›flanlar›n faydalanmas› gerekenbir program sunuyoruz.

Fukuflima

“Yüksek lisans program›m›zda enerjiüretimi kapsam›nda hem

konvansiyonel hem de sürdürülebilirkaynaklara dayal› enerji üretimi

konular›n› inceliyoruz. Çevreye zararvermeden, gelece¤in kaynaklar›n›

tüketmeden enerji üretmekzorunday›z; lisansüstü program›m›z

hidrojen teknolojisinden enerjiverimine, biyo bazl› enerjiden enerji

ve sanayi üretiminin çevreyle iliflkisine,enerjinin etkin kullan›m›n› sa¤layan

yeni sistemlere odaklan›yor. Özellikleyak›t ve enerji sektörlerinde

çal›flanlar›n faydalanmas› gereken birprogram sunuyoruz.”

Page 74: Bumed Dergi Eylül 2011

72 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Fukuflima sonras› herkes birtokat yemifl gibi oldu

“Nükleer santral denildi¤i vakitbir sürü sorun birbirini takip eder.Kuruldu¤u yer, inflaat aflamas›,operasyonel sorunlar, yak›t(zenginlefltirilmifl uranyum)temini ile ilgili sorunlar, depremgibi do¤al afetler, terörizm gibisald›r›lar...”

BÜ Endüstri Mühendisli¤iÖ¤retim Üyesi Prof. Dr. ‹lhanOr bir STK için Türkiye’deyap›lacak nükleer santrallerinhangi güvenlik standartlar›n›içermesi gerekti¤ini inceleyenbir rapor haz›rlad›. Prof. Dr. Orile yapt›¤› detayl› çal›flmalardanyola ç›karak önce “Fukuflimatokad›n›” konufltuk sonra daTürkiye’nin santralleri hayatageçiriken dikkat etmesigerekenleri.

“Nükleer enerjiye ihtiyac›m›zolmamas› için ne yapmal›y›z?”Dünyadaki ço¤u biliminsan›n›naç›klamalar›na bak›l›rsa nükleerenerjiye ihtiyaç var gibi duruyor.Ben bunu ikiye ay›raca¤›m;Fukuflima öncesi ve Fukuflimasonras›... Fukuflima öncesindegerçekten dünyada tekrardan birnükleer enerjiye dönüfl vard›. Ciddiriskleri olmas›na ra¤men nükleerenerjinin karbon sal›m› yoktur.Fukuflima öncesi, son 20 y›lda,küresel ›s›nma ve iklimde¤iflikli¤inden kaynaklananrisklerle ilgili alg›lamalar›n sürekliartmas›yla birlikte nükleer risklersanki daha da azal›yormufl gibigeliyordu dünyaya ve dolay›s›ylaFukuflima öncesi nükleere do¤rubir yönelme vard›. Bu yönelifliçinde Türkiye’nin “bana ne”demesi çok zor idi. Yavafl yavaflbu karbon sal›mlar› gittikçe dahaçok ciddiye al›n›yor ve bununsonucu olarak ülkeler ürünleriüretirken art›k karbon sal›mlar›n›takip etmeye bafllad›lar. Öteyandan, Türkiye’de enerji sektörüöyle konumlanm›fl ki bir çokilerlemifl ülkeye nazaran karbon

sal›m› zaten yüksek. Örne¤inKuzey Avrupa rüzgara, Kanada veBrezilya hidrolik santrallerinegüveniyor. Türkiye‘nin böylegüvenece¤i güçlü bir “temiz”kayna¤› olmad›¤›ndan, ayr›ca tekyerli kayna¤› da karbon sal›m› çokyüksek olan kömür oldu¤undan,ortalama sal›m› çok yüksek. Böyleolunca Türkiye’nin ‘ben bunagirmiyorum,’ demesi hiç de kolayde¤il, hele hele etraf›m›zdakinükleer santralleri düflünürsek.Dolay›s›yla bu yöndeki ad›mlarkaç›n›lmazd›. Ama Fukuflimasonras› herkes bir tokat yemifl gibioldu.Japonya bu ifli bu kadar iyibilmesine ve uygulamas›na ra¤menatl›yorsa -ki ben burada özellikletsunami sonucu oluflabilecek subask›nlar›na karfl› yedekjeneratörlerin korunmas› ile ilgiliolarak, ciddi bir atlama oldu¤unudüflünmüyorum- di¤er ülkelerdeneler olur endiflesi sard› herkesi.Fukuflima santrali dokuzlukdepreme ra¤men hasar görmediki bu santral sekizlik bir depremegöre yap›lm›flt›r. So¤utmasisteminde veya baflka birekipmanda sorun yok. S›k›nt›so¤utma sistemi için gerekli olanenerjiyi getirmeye yarayan enerjihatlar›n›n zarar görmesi.Bunun üzerine bütün santrallerdeyedek enerji imkân› vard›r.Fukuflima’da da vard› (her bir üniteiçin 10-12 tane) ama tsunamisonucu, bunlar›n büyük ço¤unlu¤uçal›flmad›. Nedeni suyun gelmesiyani tsunami. Tsunamidüflünülmeyecek boyuttayd› amayedek jeneratör say›s› -e¤er bir ikitanesi çal›flsa bile- santral içinyeterliydi. Sorun bunu 5 metrelikyere koymalar› ve suyun gelmesi.Bence bunu biraz daha yükse¤ekoyabilirlerdi. Bütün santrallerinsu alt›nda kalmas› bence riskingörülmemesidir ki bunu Japonlarbile fark edememiflse kim bilirdünyan›n neresinde halen devameden ne çok sorunlar vard›r.Maalesef böyle sorunlarlakarfl›lafl›ld›ktan sonra önlemleral›n›yor. Geçenler de bir rapor

okudum. ABD’de 70’lerde devreyegirmifl bir santraldeki geliflmelerdengururla bahsediyorlar. Meselayedekleme sistemine 1979’dageçiliyor ve o tarihten sonradefalarca gelifltiriliyor. Demek 1979öncesi bu nükleer santral uzunsüre ciddi riskler alt›nda çal›flt›.Bu duruma iyimser bak›l›rsa“Nükleer santral teknolojilerigeçmifl 30 y›lda bu kadar gelifltiyse,önümüzdeki 30 y›lda daha dageliflecek,” denebilir; öte yandan,daha konservatif ve risk odakl› birbak›fl aç›s›yla bu durum “Geçmifl30 y›l boyunca oldu¤u gibi,önümüzdeki 30 y›lda da bir tak›mriskler daha iyi anlafl›lacak vebunlar› azaltacak/giderecekönlemler al›nacakt›r; ancak, buriskler flu anda iyi anlafl›lmad›¤›ve ilgili tedbirler de dahaal›nmam›fl oldu¤u için bu risklerleyaflamak durumunda olaca¤›z,”olarak da alg›lanabilir.

“Bütün santrallerin su alt›nda kalmas›bence riskin görülmemesidir ki bunuJaponlar bile fark edememiflse kim

bilir dünyan›n neresinde halen devameden ne çok sorunlar vard›r.”

Page 75: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 73

Öngörülemeyen riskler devard›r. Japonya olay› bizi çoktedirgin ediyor, sadeceinsanlara de¤il tüm canl›lara,topra¤a, suya zarar veriyor.Rüzgârla baflka bölgelereyay›lmas› gerçekten felaketsenaryolar›n› and›r›yor.Baz› felaketlerin/büyük kazalar›noluflmas› neredeyse imkâns›zd›r,ilgili önlemler ya hiç al›nmam›flt›rveya yetersizdir. Ama bir keregerçekleflirlerse toplum buolaylar›n tekrar gerçekleflece¤inikaç›n›lmaz olarak alg›lar ve geniflek önlemler al›nmas›n› bekler. fiuanda bu durumday›z. Kesin fleylersöylemek için çok erken amafluras› kesindir ki art›k eskisi gibiolamayacak. Mesela Almanya eskinükleer santrallerini kapatt› ve nezaman tekrar açar bilinmiyor.

Bir bilimadam› olarak sizFukuflima felaketinden sonranas›l hissettiniz?Tedirginim... Benim amac›m olay›ndaha iyi anlafl›lmas›n› sa¤lamak.‹mzalad›¤›m›z anlaflmaFukuflima’dan önce oldu¤undano dönemin güvenlik konseptinive önlemlerini içeriyor. Bizimyapmam›z gereken Fukuflimasonras› art›r›lacak önlemleri gözönünde bulundurmak. Türkiye’dekurulacak santralde al›nacakönlemler mutlaka gözdengeçirilmeli. Bunun yap›lmas› benide rahatlat›r.

Akkuyu projesi üzerine yapt›¤›mçal›flma Fukuflima öncesi bafllam›flt›.Türkiye e¤er nükleer enerji üretimiçal›flmas›na girecekse bunun sosyalve ekonomik etkileri üzerineçal›flmal›. Benim yapt›¤›m k›s›m isebunun nas›l riskler tafl›d›¤›d›r.Bunun riskleri nelerdir ve bu riskleriönlemek için neler yapmal›y›z?Nükleer santral denildi¤i vakit birsürü sorun birbirini takip eder.Kuruldu¤u yer, inflaat aflamas›,operasyonel sorunlar, yak›t(zenginlefltirilmifl uranyum) teminiile ilgili sorunlar, deprem gibi do¤alafetler, terörizm gibi sald›r›lar...Mesela kullanaca¤›n›z yak›t› ‹rangibi kendiniz üretti¤inizde ciddipolitik sorunlar yaflars›n›z. Yani birnevi ba¤›ml› olmak zorundas›n›z.Yak›t› her yerden alabiliyormusunuz yoksa santrali kuranülkeden mi almak zorundas›n›z?Dünyada art›k flöyle bir gidiflat var;zenginlefltirmenin yay›lmas›n›önlemek için zenginlefltirmeyi yapanülkeler zenginlefltirilmifl uranyumbankas› kurmak üzereler. Yaninükleer santral kurulmas›na izinverilecek ama uranyumu bubankalardan al›nacak ama bunuverirken bir tak›m flartlar arayacakve dolay›s›yla yak›t arz› güvenli¤iher zaman sorunlu olacak. Bir baflkasorun da teknoloji transferi konusu.Ülke bu konuda kendi uzmanadam›n› yetifltirebilecek ya da nekadar teknoloji transferi mümkünolabilecek. Santralin ekonomikhayat›n sonunda kapat›lmas›, ç›kankullan›lm›fl yak›t›n tafl›nmas› ise ayr›risktir. Yani bir sürü risk var, bizim,incelememiz bu risklerin aç›kçatan›mlan›p göz önüne serilmesineyönelik.

Akkuyu deprem bölgesioldu¤undan daha riskli de¤ilmi?Deprem riski tabii ki var, ancak,ben deprem riskinden daha önemlirisk kalemleri oldu¤unudüflünüyorum. Santralintasarlanmas›, iflletilmesi hangikriterlere göre yap›lacak, bunudenetleyecek kurulufl bunu nekadar titizlikte yapacak konular›

çok daha önemlidir. TAEK(Türkiye Atom EnerjileriKurumu) mükemmel çal›fl›yor.Ama TAEK hem hakim hem desavc› gibi çal›fl›yor, bu de¤iflmeli.Bu çok büyük bir risk.Gerek Fukuflima gerekse dahaönceki santral kazalar›nda öneç›kan sorun so¤utma sistemlerininbir flekilde ar›zalanmas›. Çernobil’dede ayn› sorun vard›. fiöyle bir alg›var; sanki santrali kapatt›¤›n›zdaek so¤utmaya gerek kalmayacak.Fukuflima’da deprem olmufl hemensantrali kapatm›fllar ama santralinkapand›¤›nda bile so¤utmayaihtiyac› vard›r ve problem de bus›rada elektrik gelmedi¤inden dolay›ç›kt›. Dolay›s›yla flimdilerde santralikapatt›¤›n›z anda so¤utmaya ihtiyaçduymayan teknolojiler olabilir midiye düflünülüyor.Dünyadan kopam›yoruz (özellikleküresel ›s›nma ve iklim de¤iflikli¤ikonusunda), dolay›s›yla dünyadanükleer enerji kullan›m› sürecekse,Türkiye’nin ben yapm›yorumdemesi gibi bir flans› çok azd›r. Öteyandan, Türkiye Akkuyu’da santralkuracaksa çok kapsaml› tedbirleralmal›. Nükleer olmadan idareedebilir miyiz? Türkiye maalesefenerji kaynaklar› bak›m›ndanzengin bir ülke de¤il. Bu nedenlegünefl, rüzgâr ve biyoenerjikonular›ndan önemli teknolojikgeliflmeler olmazsa -mesela en hafifrüzgardân veya az güneflli havadabile ucuza enerji üretebilmek-nükleer enerji bizim için önemli.Bunun yan› s›ra enerji tasarrufunayönelik bir tak›m önlemler deal›n›yor. Örne¤in art›k klasikampuller sat›lm›yor, kaçak elektrikkullan›m› önlenmeye çal›fl›l›yor,ak›ll› a¤lar kullan›lmayabafllan›lacak, elektrik kullan›m›geceye kayd›r›lacak gibi olumlubir tak›m geliflmeler var. Buna ekolarak merkezi sistem art›k zorunluhale getiriliyor. E¤er evin alan› ikibin metrekareden fazla ise kombisistemi uygulanmayacak. Binalarayal›t›m sistemi olmas› zorunlulu¤ukonuluyor. Tüm bunlar enerjisarfiyat›n› azaltmaya yönelikönemli tedbirler.

Çernobil

Page 76: Bumed Dergi Eylül 2011

Nükleer rant

“Siyasetin oldu¤u yerde rant vard›rve bundan dolay› nükleersantrallerin kurulmas› fikrigündemde kalmaya devamedecektir.”

BÜ Kimya Bölümü Ö¤retimGörevlisi Prof. Dr. Yüksel ‹nelalternatif enerji kaynaklar›n›ndo¤ru kullan›l›rsa enerjiihtiyac›n› karfl›layabilece¤i venükleer santrale gerekkalmayabilece¤i görüflünüsavunuyor.

Geliflen ülke yar›fl›ndankopmamak için nükleersantralden elde edilecekenerjiye muhtaç m›y›z?Nükleer santral (reaktör) denilinceilk olarak alg›lanmas› gerekenhusus, kontrol edilebilir birortamda, radyoaktivite veindüklenen fizyon olay›n›n varl›¤›olmal›d›r. E¤er kontrol teminedilemezse sonuç tam bir felaketolur. Çernobil olay› bunun tipikbir örne¤idir. Çernobil kötütasarlanm›fl ve hatal› yönetilmifltir.Günümüzde daha iyi tasarlanm›flnükleer santrallerde, Fukuflimanükleer santralinde oldu¤u gibi,her an do¤al felakete maruzkalabilirler. Atom enerjisi biryandan bizi fosil yak›tba¤›ml›l›¤›ndan kurtar›rken, öteyandan iyi yönetilmedi¤i takdirdeçevresel felaketlere yol açabilir.Yeryüzünün kaynaklar› sonsuzde¤ildir. Bu kaynaklar ak›ll› vedo¤a dostu olarak kullan›lmazsageri dönülemez sonuçlar› olur.Halen elimizde birçok temiz, çevredostu olan, alternatif enerjikaynaklar› bulunmaktad›r. Bunlararas›nda, rüzgârdan, güneflten, çöpat›klardan, biyolojik olarakbitkilerden enerji eldeedilebilece¤ini ve bu türteknolojilerin her geçen gün dahaverimli oldu¤unu biliyoruz.“Nükleer santrallerden eldeedilecek enerjiye muhtaç m›y›z?”sorusuna gelince, bu husus öngörülen bir gelecekte Türkiye’nin

enerji ihtiyac›n› kestirmek, buihtiyac›n karfl›lanmas› için mevcutenerji kaynaklar›n›n yeterli olupolmad›¤›na bakmak, ilk olarakdo¤a dostu alternatif enerjikaynaklar›n› irdelemek ve dahasonra topluma aç›k bir flekilde,üniversiteler, sivil toplum örgütlerive benzeri kurumlarla istiflaredebulunarak al›nmas› gereken birkarar olmal›d›r. Kuflkusuz bu kararbir yerde siyasi olacakt›r. Siyasetinoldu¤u yerde rant vard›r vebundan dolay› nükleer santrallerinkurulmas› fikri gündemde kalmayadevam edecektir.

Günefl, rüzgâr gibi yararlanmak“muhtaçl›¤›” ortadan kald›r›rm›?Basit bir örnek vermek istiyorum:Güneflten elde edilebilecek enerjiüzerine bir makale yay›mlayan ikiRus bilimadam›, örnek olarak ortaAnadolu’da Kayseri bölgesini elealarak yapt›klar› hesaplarsonucunda, bölgeden eldeedilecek enerjinin Rusya’n›n biry›ll›k tüm enerjisine eflit oldu¤unuileri sürmüfllerdi. Türkiye güneflzengini bir ülke oldu¤u içinalternatif günefl enerjisi teknolojilerikullan›larak nükleer santraleba¤›ml›l›k ortadan kald›r›labilir.Bu husus demin de belirtti¤im gibisiyasi bir kararl›l›k ve duruflgerektirir. ‹nsanlar bilinçlendikçebu konuda daha duyarl› olurlar.

Rakamlarla konuflursak,Türkiye ve dünyadan alternatifenerji kullan›mlar› ile ilgili nas›lrakamlar verebilirsiniz?Dünya enerji ihtiyac› 2007-2035aras›nda %49 art›fl gösteriyor.Türkiye'nin de geliflmekte olan birülke olarak benzer flekilde art›flgösterece¤ini tahmin edebiliriz.Bu enerjinin ne kadar› alternatifenerji kaynakl›d›r dersek kabacayar›s› kadar %25 gibi düflünebiliriz.

Birey Yüksel ‹nel için olmas›gereken enerji üretim/tüketimsistemi ne olmal›?Rakamlar beni yan›ltm›yorsaTürkiye’nin enerji tüketimi enerji

üretiminden en az 4 defa fazlad›r.Yap›lacak ifl yeni enerjiyat›r›mlar›yla aray› kapamak ya datüketimi k›s›tlamakt›r.Üretim/tüketim oran› ideal olarakbir olmal› diye düflünülürse deenerjiyi üretip fazlas›n› satmaksöz konusu olunca milli gelir deartar.

EIA, International Energy Statistics database(as of November 2009),web site www.eia.gov/emeu/international.Projections: EIA, World Energy Projection SystemPlus (2010).

74 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

1990 1995 2000 2007 2015 2020 2025 2030 2035

0

200

400

600

365374 406

495543

590

639687

739ProjectionsHistory

800

Çernobil

“Yeryüzünün kaynaklar› sonsuzde¤ildir. Bu kaynaklar ak›ll› ve do¤a

dostu olarak kullan›lmazsa geridönülemez sonuçlar› olur.”

Page 77: Bumed Dergi Eylül 2011

BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹

BÜYEM Yeni Dönem E¤itimleri

Page 78: Bumed Dergi Eylül 2011

obert Kolej YüksekOkulu’nun (RKYO) sonmezunlar› olan RC ’71s›n›f› internette

oluflturduklar› haberleflme grubuvas›tas›yla geçti¤imiz dört y›ld›rçeflitli vesilelerle s›n›f buluflmalar›gerçeklefltiriyor. RC’71 s›n›f›mezunlar› ayr›ca 2010 y›l›ndatoplad›klar› fonla GebzeKocatepe ‹lkö¤retim Okulu’ndakütüphane kurma projesini ÇYDDorganizasyonuyla gerçeklefltirdi.

Son bir y›lda 40. mezuniyet y›l›buluflmas› için bir haz›rl›k grubuoluflturuldu(*). Yap›lan planlamave haz›rl›klar sonunda RC’71 s›n›f›mezuniyetlerinin 40. y›l›n› 24-25

Haziran 2011 tarihlerinde‹stanbul’da kutlad›.

40. Y›l Buluflmas›’n›n ilk günü (24Haziran 2011) RC’71 s›n›f›n›nmensuplar› Bizimtepe’dedüzenlenen kokteyl ve sonras›ndagala yeme¤inde bulufltular. RC’71s›n›f›n›n %70’e yak›n› Türkiye vedünyan›n 10 ayr› ülkesinden (ABD,Kanada, ‹ngiltere, Fransa, Almanya‹talya, ‹sviçre, Yunanistan, ‹srail,Avustralya ve Singapur) gelerekbu özel buluflmaya kat›ld›. 100’denfazla RC ’71 mezunu ve aileleri 40y›l›n öyküsünü barkovizyondanizlediler ve gecenin özelarma¤anlar›n› ald›lar. RC ’71 s›n›f›40. Y›l Buluflmas› için haz›rlanan

ve mezunlar›n 1971y›l›ndan bu yana 40 y›ll›k yaflamöykülerini anlatan “RC ’71 An›Kitab›” ve 40. y›l logosunu tafl›yanözel yap›m kahve fincan› tak›m›geceye unutulmazl›k damgas›n›vurdu.

40. Y›l Buluflmas›’n›n ikinci günü(25 Haziran 2011) Bo¤aziçi

R

76 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: ‹smail YALÇINKAYA RC ’71 & BU ’93

40 y›l geçti, dile kolay

RC ’71 s›n›f›mezuniyettöreni,Haziran 1971.

RC ’71 s›n›f› mezunlar›24-25 Haziran 2011tarihlerindemezuniyetlerinin 40.y›l›n› kutlad›lar. 40. Y›lBuluflmas›’n›n ilkgününü Bizimtepe’degeçiren mezunlar ikincigün ise Bo¤aziçiÜniversitesi yerleflkesiniziyaret ettiler.Buluflman›n detaylar›n›‹smail Yalç›nkaya ’71kaleme ald›.

Page 79: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 77

Üniversitesi Yerleflkesi’ninziyaretiyle bafllad›. “Kaz›m”›nyerinde buluflan mezunlar, kampusturunun ard›ndan KennedyLodge’da kahve sohbeti yapt›lar.Buluflma program›n›n son etkinli¤iise tekneyle Bo¤az turu oldu.Semiramis-1 teknesinde ‹stanbulBo¤az› gezintisi yapan RC ’71mezunlar› nostaljik 60-70’li y›llarmüzi¤i eflli¤inde hasret giderdiler.40. Y›l Buluflmas›’na kat›lanlargecenin sonunda ayr›l›rken,flimdiden seneye neredebuluflacaklar›n›n planlar›n›yap›yorlard›.

RC ’71 s›n›f› buluflma içintoplad›klar› kat›l›m fonlar›ndanBo¤aziçi Üniversitesi Vakf›’n›nbafllatt›¤› “4 Fakülte-4 A¤aç”projesine befl ö¤rencinin bursuiçin ba¤›fl yapt›lar ve 40. mezuniyety›l› kutlamas›n› anlamland›rd›lar.

(*) 40. Y›l Buluflmas› haz›rl›k grubu:Müfide Pekin, Nadide Önen, TülinK›l›ç, Nazan Gökay, Süheyl Aç›kel,Eren Özen, Necil Berkant, MiflelGrunberg, ‹smail Yalç›nkaya.

RC ’71 mezunlar› Bizimtepe’de toplu halde.

RC ’71mezunlar›n›n

GebzeKocatepe‹lkö¤retimOkulu’na

ziyareti.

RC ’71mezunlar›n›n

nostaljik Bo¤azgezisi.

RC ’71mezunlar›n›nBU Kampus

ziyareti.

Page 80: Bumed Dergi Eylül 2011

78 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

12 Ekim: YAZ GECES‹ RÜYASIMOSKOVA ESK‹ MÜZ‹KAKADEM‹S‹ - TATYANAGR‹NDENKO (flef ve keman solo)

PROGRAM:Purcell: Yaz Gecesi Rüyas›-Yayl›lar ve org içinVivaldi: “Yaz” (l’estate) - KemanKonçertosu, Sol minör RV 315Biber: SerenatBoccherini: Kentet “entrata dellaguardia notturna in Madrid”Telemann: Ziyafet Müzi¤i -Yayl›lar için Konçerto, Fa MajörVivaldi: Konçerto - “il riposo”RV270, keman ve yayl›lar içinMozart: Serenata Notturna, ReMajör, KV 239

19 Ekim: HANDEL’‹N SONSUZZARAFET‹TERCIA REALIDAD TOPLULU⁄UJUL‹A DOYLE (soprano) YOSH‹KAZAMA (org)

PROGRAM:GEORGE FRIEDRICH HANDEL:Alcina: UvertürTornami a vagheggiar (Alcina)Org Konertosu HWV 295“Cuckoo and Nightingale”Entré de Songes FunestesOmbre Pallide (Alcina)Salve Regina HWV 241Org Konçertosu HWV 296Piangeró la sorte mia (GiulioCesare)Da tempesta (Giulio Cesare)

26 Ekim: ‹K‹ ELDEN DÖRT ELEKHATIA BUNIATIHSVILI (piyano)ve GVANTSA BUNIATIHSVILI(piyano)

PROGRAM:Bach-Liszt: Prelüt ve Füg, Laminör S.462/1Haydn: Sonat, Do Majör Hob.XVI/20Mozart: Overture from “Themagic Flute”Brahms: Macar Danslar›Liszt: Macar Rapsodisi no.2

2 Kas›m: MÜZ‹K DÜNYAMIZINUZMANLARISUNA KAN (solist) /GÜRER AYKAL (flef)‹STANBUL S‹NFON‹ETTEA

PROGRAM:Çaykovski: SerenatVivaldi: Dört MevsimMozart: Divertimento

16 Kas›m: fiARKILARINKANATLARINDAB‹RGÜL SU AR‹Ç (soprano),TUNCAY KURTO⁄LU (bas),MEHMET AR‹Ç (piyano)‹STANBUL AVRUPA KOROSUYöneten: SERGEY GAVR‹LOV,piyano: LENA fiENOL

PROGRAM:(‹stanbul Avrupa Korosu,

Yöneten: Sergey Gavrilov)Saygun: Dertli DolapRahmaninof: BogoroditseDevo (Ave Maria)Vivaldi: Beatus Vir (koralbölümler)Pergolesi: Magnificat (koralbölümler)

ARA

(Birgül Su Ariç ve TuncayKurto¤lu, piyano: Mehmet Ariç)Çaykovski: Eugene Onegin’denGremin Arya (T. Kurtoglu)Donizetti: Lucia diLammermoor'dan Regnavanelsilenzio (B.S. Ariç)Mozart: Don Giovanni’den düet:La ci darem la manoVerdi: Attila’dan Attila’n›n aryas›:Mentre gonfiarsi (T. Kurtoglu)Verdi: Ernani’den Elvira’n›n aryas›:Ernani involami (B.S. Ariç)Mozart: Saraydan K›z Kaç›rma’danBlonde - Osmin düetMozart: Saraydan K›z Kaç›rma’danOsmin’in aryas› (T. Kurtoglu)Gounod: Romeo Julliette ‘denJulliette’in aryas›: je veux vivre(B.S. Ariç)Donizetti: Aflk ‹ksiri’nden Adinave Dulcamara düet: Quantoamore.

BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ ALBERT LONG HALL KONSERLER‹ 15 YAfiINDA

ALBERT LONG HALL 2011 SONBAHAR KONSERLER‹ “fiARKININ KANATLARINDA”

Page 81: Bumed Dergi Eylül 2011

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 79

30 Kas›m: GENÇL‹K FIRTINASI

DORUKHAN DORUK (çello)

MERVE KOCABEYLER (arp)

LARA MELDA (piyano)

PROGRAM:

(Dorukhan ve Merve)

Cassadó: Solo Viyolonsel için Suit

Tournier: “Lolita la Danseuse”

Grandjany: “Rhapsodie”

Saint-Saëns: Hayvanlar

Karnaval›’ndan “Ku¤u”

Villa-Lobos: “Siyah Ku¤unun

fiark›s›”

Granados: ‹spanyol Dans› No.5

“Andaluza”

Faure: “Après un Rêve”

Saint-Saëns: “Allegro

Appassionato op.43”

(Lara Melda)

Beethoven: Sonat Re minor,

Op.32 No.2 “F›rt›na Sonat›” Largo-

Allegro

Debussy: Reflects Dans L’Eau

(‹mgeler’den, Série 1)

Prelüt, Re Majör, Op.23 No.4

Rachmaninov: Etude Tableau Mi

bemol Majör Op.33 No.7

Chopin: Etüd La minör, Op.25

No.11

7 Aral›k: fiARKIYLA fi‹‹R‹N

KUCAKLAfiMASI

Lilianna Zalesiƒska (Mezzo-

soprano) / Piotr Szymanowicz

(Piyano) / Maria Tomala (viyola)

PROGRAM:

Schubert: ‹ki fiark› (op.106)

Heimlisches Lieben (K. L. von

Klenke)

An Silvia (W. Shakespeare)

Schubert: Arpeggione Sonat›

Brahms: ‹ki fiark›, Op. 91

Gestillte Sehnsucht (F. Rückert)

Geistliches Wiegenlied (L. de Vega

/E. Geibel)

Szymanowski: Dört fiark›-

Tadeusz Miciƒski dizeleri üstüne,

Op. 11

Loeffler: Dört fiiir, Op.5

(Baudlaire ve Verlaine’den)

14 Aral›k: OSMANLI’DAN

CUMHUR‹YETE P‹YANO

MÜZ‹⁄‹

AYDIN KARLIBEL (piyano)

PROGRAM:

C.R. Rey: Özyurt Kantat›’ndan

Preludium (düzenleme: A. Karlibel)

Henri Furlani: Hymne Gazi

Mustafa Kemal Pafla Hazretleri

Giuseppe Donizetti: Mecidiye

Marfl›/ Cezayir Marfl›

Guatelli Pafla: fievkat Marfl› /

Bayram Marfl› / Y›ld›z Marfl› /

Y›ld›z’da bir Revü Marfl›

Paul Lange: Barbaros Hayreddin

Marfl›

A. Lombardi: fiark›

T. Michaelis: Turkish Patrol

Michael Haydn: Türk Marfl›

(düzenleme: A. Karl›bel)

Joseph Haydn: ‘La Roxelane’

(düzenleme: A. Karl›bel)

Sultan II Mahmud: fiark›

Sultan III Selim: fiark›

Sultan V. Murad: Schottisch

Galop / Marfl

Sultan Abdülaziz: Valsa Davet

Wagner-Tausig: Valküreler’in

Uçuflu (düzenleme: A. Karl›bel)

Berlioz: Liszt Senfoni

Fantastik’den Baloda

Martha Remmert: Schlummerlied

am Ufer des

Bosphorus/Gondollied

Liszt: Grande Paraphrase

C.R. Rey: 12 Anadolu

Türküsü’nden No.7 ‘Köro¤lu’

(düzenleme: A. Karl›bel)/ ‹ki

Parça’dan No.II

A. Karl›bel: Genç Osman /

Serenler Serenler / Yedigöller

Süiti’nden ‘Nazl›göl’ / Bulut Gelir

21 Aral›k: YEN‹ YILA YEN‹

COfiKUYLA

PARIS CLASSIC ORCHESTRA

BERTRAND CERVERA (keman)

GHISLAINE ROUX (mezzo

soprano)

PROGRAM:

Bartok: Romen Danslar›

J. Srauss: Valsler

Masenet: Méditation de Thaïs

Piazzolla: Tango

Vitali: Chaconne

Carmen (Bizet): Habanera et

Séguédille ou l’air des cartes

Offenbach: La Périchole

(Opérettes): La griserie et le

couplet de l’aveu ou la lettre

La vie parisienne Air de Métella.

Kurt Weil (Cabaret): L’Opéra de

quat’sous, Air de Barbara(en

Français)

Mahagonny, La chanson

d’Alabama (en anglais)

Vivaldi: Olympiade “Gemo in un

punto e fremo”

Mozart: Chérubin (Les noces de

Figaro) “Voï che sapete...”

Poulenc: La reine de c’ur

(mélodie)

Rachmaninof: Chanson

géorgienne (mélodie)

Page 82: Bumed Dergi Eylül 2011

80 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Kurs - 31 Eylül ÇarflambaUygulamal› bir seminer dizisi olarak tasarlanm›fl olan Yarat›c› Yazarl›k Kursu’ndakurmaca edebiyat yap›tlar›n›n (öykü ve roman) nas›l üretildi¤i konusunda bilgileraktar›lacak; hikâyenin unsurlar›, kurmaca metinde zaman›n kullan›m›, mekân›n

ifllevi, karakterlerin yarat›lmas›, olay örgüsünün yap›land›r›lmas›, klasik ve modernistanlat›m biçimleri, edebi türler, dramatik gerilimin oluflturulmas› gibi yazma tekni¤ineiliflkin konular yetkin örnekler* üzerinde tart›fl›lacakt›r. Tüm bu yöntemlerin yan›

s›ra, edebiyat›n insan yarat›c›l›¤› ile iliflkisi irdelenecek, ilham›n kaynaklar›araflt›r›lacakt›r. Amaç, kat›l›mc›lar›n kendi kurmaca metinlerini yazarken yarat›c›l›klar›n›daha iyi ortaya koyabilmeleri için yol göstermek ve içgörü kazanmalar›na yard›mc›olmakt›r. Atölye süresince kat›l›mc›lar yazd›klar› öyküleri tart›flacak, yazma tekni¤ini

etkileflimli bir elefltiri ortam›nda gelifltirecektir.

Atölye - 22 Eylül PerflembeMurat Gülsoy’un Yarat›c› Yazarl›k Kursu’na kat›lm›fl olanlar›n devam edebilecekleri

bir atölye çal›flmas›. Kat›l›mc›lar›n yazd›klar› öykülerin ve roman kurgular›n›nirdelendi¤i oturumlarda modernist ve postmodernist anlat›m biçimleri tart›fl›lacakt›r.Atölyenin amac› kat›l›mc›lar›n Yarat›c› Yazarl›k Kursu’nda temellerini ö¤renmiflolduklar› kurmaca tekniklerini özgürce deneyebilecekleri ve profesyonel destek

alabilecekleri bir ortam yaratmakt›r.

Süre: 10 hafta / Saat: 19.30-21.30 / Kat›l›m Bedeli: Üye: 750 TL - Misafir: 950 TL

E¤itmen: Murat Gülsoy ’89

Murat Gülsoy, Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeMühendislik (’89) ve Psikoloji (1992)e¤itimi gördü. 1992-2002 y›llar› aras›ndaarkadafllar›yla Hayalet Gemi dergisiniç›kard›. 2001 y›l› Sait Faik HikâyeArma¤an›, “Bu Kitab› Çal›n” adl›kitab›na, 2004 y›l› Yunus Nadi RomanÖdülü, “Bu Filmin Kötü Adam› Benim”adl› roman›na verildi. Kitaplar› çeflitlidillere (Almanca, Çince, Makedonca,Rumence, Bulgarca) çevrilmektedir.Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi’nin GenelYay›n Yönetmenli¤i görevini desürdüren Murat Gülsoy ayn› zamandaBo¤aziçi Üniversitesi’nde ö¤retim üyesi.BÜMED’de befl y›ld›r sürdürdü¤üYarat›c› Yazarl›k atölyesine kat›lanlar›nkitaplar› çeflitli yay›nevlerindenyay›nlanm›fl, çeflitli ödüllerkazanm›fllard›r.

Kitaplar›:• Oysa Herkes Kendisiyle Meflgul,1999, CAN Yay›nlar›, öyküler.• Bu Kitab› Çal›n, 2000, CAN Yay›nlar›,öyküler.• Belki de Gerçekten ‹stiyorsun, 2000,altkitap.com, öyküler.• Alemlerin Süreklili¤i ve Di¤erHikâyeler, 2002, CAN Yay›nlar›.• Binbir Gece Mektuplar›, 2003, CANYay›nlar›, öyküler.• Bu Filmin Kötü Adam› Benim, 2004,CAN Yay›nlar›, roman. (roman dal›nda2004 Yunus Nadi Ödülü’nü kazand›)• Bu An’› Daha Önce Yaflam›flt›m,2004, CAN Yay›nlar›, öyküler.• Büyübozumu: Yarat›c› Yazarl›k, 2004,CAN Yay›nlar›, deneme.• Sevgilinin Geciken Ölümü, 2005,CAN Yay›nlar›, roman.• Kâbuslar, 2006, altkitap.com, öyküler.• ‹stanbul’da Bir Merhamet Haftas›,2007, CAN Yay›nlar›, roman.• Bize Kufl Dili Ö¤retildi, 2008,altkitap.com, resimli-roman.• 602. Gece, 2009, CAN Yay›nlar›,inceleme.• Karanl›¤›n Aynas›nda, 2010, CANYay›nlar›, roman.• Tanr› Beni Görüyor mu? 2010, CANYay›nlar›, öykü.J.L. BorgesSait Faik Abas›yan›k

Ahmet Hamdi Tanp›nar

Tomris Uyar

Haldun Taner

Leyla Erbil

Bilge Karasu

Orhan Pamuk

Page 83: Bumed Dergi Eylül 2011
Page 84: Bumed Dergi Eylül 2011