Upload
others
View
16
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Atık Yönetimi Eylem Planı (2008-2012)
MAYIS - 2008 ANKARA
ÖNSÖZ Tabii kaynaklar insanoğlu için yeterli olmasına rağmen sınırsız değildir ve tabiatın kendini yenileme kabiliyeti sınırlıdır. Bozulan ekolojik dengenin yeniden teşekkülü zordur, bazen de imkânsızdır. Bu itibarla çevre koruma-kullanma dengesinin sağlanması ancak toplumların bütün kesimlerinin katılımıyla ve insanların ihtiyacı olanından fazlasını tüketmemesiyle mümkündür. Dengeli ve sürekli kalkınma, gelecek nesillerin sahip olacağı imkânları tehlikeye sokmadan bugünkü neslin ihtiyaçlarını hedef alan bir kalkınma tarzıdır. Bu kalkınmayı çevre değerlerini tahrip etmeden gerçekleştirmek ise ancak şuurlu insan, şuurlu toplum ile mümkün olabilir. Çevre sorunlarının milli ve milletlerarası boyutlarının yanı sıra, mahalli ölçekte de çevre sorunlarına kalıcı, uzun vadeli katılımlarının sağlanması ve çevre bilincinin geliştirilmesi sürdürülebilir kalkınmada öncelikli konuların başında gelmektedir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak artan çevre meseleleri dolayısıyla kamuoyunda doğa korumacılığının güçlenmesi “çevre yönetimi” olgusunu mahalli idarelerin ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. Belediyelerimizin çevre yatırımlarına gereken önemi vermeleri öncelikle insan sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, yerel yönetimlerin mali kaynaklarının sınırlı olması, yeterli ve deneyimli personellerinin bulunmaması belediyelerin, çevre konularında başarıya ulaşmalarında zorluklarla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. İnsanların ticaret ve üretim faaliyetleri sonucunda hammadde, su, enerji ve besin maddeleri tüketimi artmakta, bu tüketim sonucu ortaya çıkan katı, sıvı ve gaz atıklar çevreyi olumsuz yönde etkilemektedir. Ülkemizde de hızlı ekonomik büyüme, kentleşme, nüfus atışı ve refah seviyesinin yükselmesi giderek artan miktarda atık üretimine yol açmaktadır. Artan atık miktarı ise; atıksız veya olabildiğince az atıklı üretimi, atıkların geri kazanılmasını ve nihayet atıkların ekonomi ve çevre açısından en uygun şekilde bertarafını gerektirmektedir. Katı atık yönetimi; kıt olan enerji, hammadde gibi tabii kaynakların maksimum verimi sağlayacak şekilde kullanılmasını, az atıklı üretimin desteklenmesini, atıkların geri kazanımını ve yeniden kullanımını, hava, su, toprak ve canlılara zarar vermeden bertarafının gerçekleştirilmesini amaçlayan toplama, taşıma, geri kazanım ve bertaraf işlemlerinin tümüdür. Bu; teknik, ekonomik ve sosyal disiplinler ile çok yönlü ilişkiler içerisinde olan önemli bir faaliyet dalıdır. Bakanlığım atık yönetimi konusundaki çalışmalarını belediye atıkları, ambalaj atıkları, tehlikeli atıklar, tehlikesiz atıklar ve özel atıklar olmak üzere beş ana başlık altında yürütmektedir. Bu atıklardan evsel atıklar ile tıbbi atıkların yönetimiyle ilgili yükümlülükler belediyeler tarafından yerine getirilirken, aralarında ambalaj atıkları, atık yağlar, pil ve aküler ile kullanım ömrü dolmuş
.
lastiklerin bulunduğu atık gruplarının toplanması, geri kazanılması ve bertarafları ile ilgili yükümlülüklerin üretici sorumluluğu ilkesi kapsamında yerine getirilmesi gerekmektedir. Katı atık yönetim hizmetlerinde yaşanan en önemli meselelerden biri kendi temizlik işlerini yürüten veya katı atık yönetim işletmeleri olan çok sayıda küçük belediyenin bulunmasıdır. Bu durum, etkili ve ekonomik olmadığı gibi, maliyetlerin karşılanamaması, yeterli kaynakların ve uygun teknolojilerin bulunamaması ve genellikle de uygun katı atık yönetim uygulamalarının hayata geçirilememesi gibi meselelere yol açmaktadır. Ayrıca belediyeler, atıkların bertarafı açısından yeterli teknik ve idari alt yapıya sahip değillerdir. Bu nedenle, atıkların bertarafı için daha büyük yönetim birimlerinin (belediyeler birliği, mahalli idareler birliği gibi) kurulmasını teşvik etmek önem taşımaktadır. Böylece atık yönetiminde maksimum fayda sağlanabilir ve büyük ölçekli işletmeler ile büyük tesisler ortaklaşa kurularak daha fazla verim elde edilebilir. Nitekim Anayasa’nın 127. maddesi bu konuya destek için güçlü hukuki bir çerçeve ve dayanak oluşturmuştur. Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile bu konunun idari ve teknik esasları belirlenmiştir. Çevre Kanunu ile de belediyelerin mahalli idare birlikleri kurmaları durumunda Bakanlığımdan teknik ve mali yardım almalarına imkân sağlanmıştır. Bu noktada Bakanlığımca hazırlanan “Atık Yönetimi Eylem Planı”, Ülkemizin atık yönetimi konusundaki mevcut durumunu ortaya koyduğu gibi, gelecek projeksiyonlarına da yer vererek önümüzdeki dönemde yapılması gereken çalışmalara bir yol haritası çizmektedir. Bu eylem planında hem ilke ölçeğinde, hem de il bazında yapılması planlanan çalışmalar tafsilatlı olarak açıklanmaktadır. Bu yol haritası sayesinde 2012 yılı sonu itibari ile özellikle belediyeler tarafından verilen atık yönetim hizmetlerinin hissedilir şekilde iyileştirilmesi ve mevzuatın gerektirdiği teknik şartlara haiz atık geri kazanım ve bertaraf tesislerinin işletmeye alınması hedeflenmektedir. Böylece atık yönetimi açısından hem üyelik sürecinde olduğumuz Avrupa Birliği standartlarına ulaşma söz konusu olacak, hem de vatandaşlarımıza daha sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama imkânı sağlanabilecektir. Bu bağlamda “Atık Yönetimi Eylem Planı’nın hazırlanmasında emeği geçen Bakanlığım Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanlığı çalışanlarına teşekkürlerimi bildirir, Eylem Planının ilgili tüm taraflara ve Ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim.
Prof. Dr. Veysel EROĞLU Çevre ve Orman Bakanı
.
Atık Yönetimi Eylem Planı (2008-2012)
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Dairesi Başkanlığı
Söğütözü Cad. 14/E 06560 Ankara Telefon 0312 2075000 • Faks 0312 2076446 http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr
http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/
i
Giriş
Önemi her geçen gün artan çevresel değerlerimiz karşısında toplumsal hassasiyetimizin de
artması memnuniyet vericidir.
Günümüzde karşı karşıya olduğumuz çevre sorunları kaynak ve gelişimleri itibarıyla farklılıklar
göstermektedir. Nedenlerin farklılığının yanında sorunların artmasına etki eden faktörler de
değişiklik göstermektedir. Bunlar genel olarak çarpık kentleşme, kırsal kesimden büyük
kentlere devam eden göçler ve düzensiz sanayileşme gibi temel sebeplerin yanı sıra, her
bölgeye göre değişen özel etkenlerin oluşturduğu sebeple olarak sıralanabilir.
Evsel atıklar, hayat standartlarının yükselmesi ve teknolojideki gelişmeler sonucu miktar ve
çeşit olarak artmaktadır.
Sanayiden kaynaklanan ve evsel katı atıklar insan ve çevre sağlığı açısından potansiyel tehlike
oluştururlar. Katı atıklar tekniğine uygun bir şekilde bertaraf edilmezler ise; toprağın, yüzey ve
yeraltı sularının kirlenmesine, depolama sahalarında oluşan gaz ise içindeki yüksek metan
oranı sebebiyle hava kirliliğine yol açmaktadır.
AB’ ye aday birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de; belediyeler tarafından üretilen katı
atıklar önemli bir çevre sorunu oluşturmaktadır.
Atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi başta çevre ve insan sağlığı olmak üzere
ekonomiyi de yakından ilgilendirmektedir.
Katı atık yönetim hizmetlerinde yaşanan en önemli problemlerden biri kendi temizlik işleri
veya katı atık yönetim işletmeleri olan çok sayıda küçük belediyelerin bulunmasıdır. Bu sistem,
etkili ve ekonomik olmadığı gibi, maliyetlerin karşılanamaması, yeterli kaynak ve uygun
teknolojinin bulunamaması ve genellikle de uygun katı atık yönetim pratiklerinin hayata
geçirilmesinde ilerleme kaydedilememesi gibi problemlere yol açmaktadır.
Benzer çevre sorunlarına sahip belediyeler tarafından ortaklaşa kurulan “Yerel Yönetim
Birlikleri”nin uygulamaları; zaman ve kaynakların daha verimli kullanımı açısından önem
taşımaktadır. Ayrıca, bölgesel kalkınma politikaları kapsamında, bölgesel ölçekli çevre
sorunlarının çözülmesinde de “Hizmet Birliği Modeli”nin kullanılması öngörülmektedir.
Söz konusu yapılanma çerçevesinde, Türkiye genelinde katı atık yönetimi ile ilgili mevzuatta
öngörülen şekilde, düzenli depolama tesislerinin kurulması, katı atık miktarının azaltılması, geri
kazanımın sağlanması, katı atık taşıma giderlerinin düşürülmesi ve gerektiğinde uygun
teknolojiye sahip aktarma merkezlerinin kullanılmasına yönelik olarak Katı Atık Yönetim
ii
Sistemin oluşturulması hedeflenmektedir, Bu ihtiyaca cevap verebilmek için katı atık eylem
planı hazırlanmasını gerektirmiştir.
Dünyadaki birçok ülkenin başlıca sorunu olan sanayi menşeli atıklar, Ülkemizin de en önemli
çevresel problemleri arasında yer almaktadır. Özellikle Ülkemizin batı ve güney bölgelerinde
yoğunlaşmış olan sanayi faaliyetleri giderek artmakta, dolayısıyla bu bölgelerde sanayi
atıklarının, özellikle de sanayi menşeli atıkların bertarafından kaynaklanan problemler acil
çözüm beklemektedir.
Atık yönetimine ilişkin gerek mevcut yönetmeliklerin uygulanmasında gerekse Avrupa Birliğine
uyum sürecinde ulusal mevzuatın uyumlaştırılması çalışmaları doğrultusunda hazırlanan yeni
yönetmeliklerde yaşanan veya yaşanması muhtemel olarak görülen sorunların giderilmesi
gayesiyle tehlikeli atıklar için “Eylem Planı” hazırlanmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Bu hedefe yönelik olarak; refah düzeyinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir nitelikte ekonomik,
toplumsal ve kültürel gelişme sağlanması, çevre bilinci ve hassasiyetinin duyarlılığının
geliştirilmesiyle çevre yönetiminin iyileştirilmesi hedeflenmiştir. Bu hedefler, eylem planının
şekillendirilmesinin çerçevesini oluşturmuştur.
Eylem planının etkin uygulanması, ülkemizin çevre yönetimindeki başarı düzeyini
etkileyecektir. Planın, dolaylı ve direkt etkileri orta ve uzun dönem içinde tüm sektörlere
yansıyacak ve ekonomiye olan katkısı hissedilir duruma gelecektir.
Bu eylem planında, Ulusal Mevzuatımız, AB Mevzuatına uyum çalışmaları, mevcut uygulamalar
ile yaşanılan sıkıntılar ele alınmış olup yukarıda bahsedilen hedeflere ulaşılabilmesi için
uygulanması gerekenler planda yer almıştır.
iii
İçindekiler
Giriş i
Atık Yönetimi 1
I Mevzuat 2
Katı Atık Eylem Planı 7
I Mevcut Durum 7
II Ambalaj Atıkları 17
III Tıbbi Atıklar 31
IV Bitkisel Atık Yağlar 41
V Atık Pil ve Akümülatörler 44
VII Hedefler 56
Tehlikeli Atık Eylem Planı 69
I Tehlikeli Atık Mevzuatı 69
II Mevcut Durum 77
III Atık Envanteri Oluşturulması 86
IV Bertaraf Planı 95
V Planlar Çerçevesinde Yürütülen
Çalışmalar 98
VI 2008-2012 Hedefleri 100
İllere Göre Katı Atık Eylem Planları 111
Adana 112
Adıyaman 115
Afyonkarahisar 117
Ağrı 119
Amasya 121
Ankara 123
Antalya 127
Artvin 130
Aydın 132
Balıkesir 135
Bilecik 137
Bingöl 139
Bitlis 141
Bolu 143
Burdur 145
Bursa 147
Çanakkale 149
Çankırı 152
Çorum 154
Denizli 156
Diyarbakır 158
Edirne 160
Elazığ 162
Erzincan 164
Erzurum 166
Eskişehir 168
Gaziantep 170
Giresun 172
Gümüşhane 174
Hakkari 176
Hatay 178
Isparta 180
İçel 182
İstanbul 185
İzmir 188
Kars 191
Kastamonu 193
Kayseri 195
Kırklareli 197
Kırşehir 199
Kocaeli 201
Konya 203
Kütahya 206
Malatya 208
Manisa 210
Kahramanmaraş 212
Mardin 214
Muğla 216
Muş 220
Nevşehir 222
Niğde 224
Ordu 226
Rize 228
Sakarya 230
Samsun 232
iv
Siirt 235
Sinop 237
Sivas 239
Tekirdağ 241
Tokat 244
Trabzon 246
Tunceli 248
Şanlıurfa 250
Uşak 252
Van 254
Yozgat 256
Zonguldak 258
Aksaray 260
Bayburt 262
Karaman 264
Kırıkkale 266
Batman 268
Şırnak 270
Bartın 272
Ardahan 274
Iğdır 276
Yalova 278
Karabük 280
Kilis 282
Osmaniye 284
Düzce 286
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
1
Atık Yönetimi
Atık Yönetimi, evsel, tıbbi ve tehlikeli ve tehlikesiz atıkların minimizasyonu, kaynağında ayrı toplanması, ara depolanması, gerekli olduğu durumda atıklar için aktarma merkezleri oluşturulması, atıkların taşınması, geri kazanılması, bertarafı, geri kazanım ve bertaraf tesislerinin işletilmesi ile kapatma, kapatma sonrası bakım, izleme-kontrol süreçlerini içeren bir yönetim biçimidir.
evre üzerinde büyük bir baskı oluşturan ve gün geçtikçe artan atık sorununun tamamıyla çözümü için tek bir yaklaşım yeterli değildir. Ancak tüm yöntemlerin kombinasyonu ile etkin bir atık yönetimi sağlanabilir. Uluslar arası düzeyde kabul
gören bu yaklaşım, “Entegre Atık Yönetimi” anlayışının benimsenmesine yol açmıştır.
Entegre atık yönetiminde, atık yönetiminin tüm unsurları bir bütün olarak değerlendirilerek hem çevresel hem de ekonomik açıdan sürdürebilirliğin sağlanması hedeflenir. Bu çerçevede, entegre atık yönetiminin yalnızca tek bir atık türüne veya tek bir kaynağa yönelik olması beklenemez.
Verimli ve entegre bir atık yönetim sistemi başlıca aşağıdaki özellikleri taşımalıdır.
Bütüncül bir sistem olmalıdır: Entegre atık yönetimi bir yerleşim merkezinde oluşan atığın bileşimini oluşturan bütün maddeleri ve üretim kaynaklarını ihtiva edecek şekilde planlanmalıdır.
Ekonomik değer oluşturabilmeli: Katı atık sisteminden sağlanabilecek ekonomik değerler, geri kazanılabilir malzeme, kompost ve elde edilebilecek biyogaz (düzenli depolama ve anaerobik kompost) ve benzeri kaynaklı girdilerdir. Bunlardan temin edilecek gelir, piyasa şartları ve yapılacak yatırımın maliyeti ile yakından ilgilidir. Bu sebeple planlama
aşamasında ekonomik analizin çok iyi yapılması gereklidir.
Bölüm
1
Ç
ATIK YÖNETİMİNDE ÖNCELİK SIRASI
Önleme
Kaynakta Azaltma Yeniden Kullanım
Geri Kazanım/Geri Dönüşüm Ön İşlem (Yakma dahil) Bertaraf
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
2
Esnek olmalı: Entegre atık yönetim sistemi, çevresel, mekânsal ve atık özelliklerinde zamana bağlı olarak meydana gelebilecek çeşitli değişikliklere uyum sağlayabilecek esneklikte olmalıdır.
Bölgesel planlama yapılmalıdır: Planlamanın verimli olması, toplanacak atık miktarına bağlıdır. Atık oluşum miktarı ise öncelikle nüfusa bağlıdır. Bu sebeple Büyükşehirler dışındaki yerleşim alanlarında bölgesel planlamalar yapılmalıdır. Bazı araştırmacılar entegre bir yönetime bağlı nüfusun 500.000 kişiden az olmamasını tavsiye etmektedir.
Ulusal çevre sektörü oluşmalıdır: Yukarıda açıklanan süreç ile eş zamanlı olarak, mahalli idareler, kamu ve özel sektörün tüm birikimlerinin sinerjisiyle, geometrik büyüyen dinamik bir çevre sektörü oluşturulmalıdır. Çevre koruma konusunda her türlü makine ekipman, mühendislik-müşavirlik ve taahhüt hizmetlerinin kurumsallaşması önem arz etmektedir. Bu meyanda orta vadede uluslar arası ölçekte bir açılım beklenmektedir.
I Mevzuat
KANUN
2872 sayılı Çevre Kanunu
8. Madde - “Her türlü atık ve artığı doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek,
depolamak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.”
5491 sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
11. Maddede Değişiklik - “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf
tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler.
Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı
yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür.
Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık
toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır.
Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz”
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
3
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
7. Madde - “...katı atık yönetim planını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta
toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın
yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine
getirmek bu amaçla tesisler kurmak kurdurmak...”
5393 sayılı Belediye Kanunu
14.ve 15 Maddeleri - “...katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri
kazanımı,ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak,
yaptırmak...”
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu (ÇTV)
97. Madde - “Kirleten öder prensibiyle atık üreticilerinin atık yönetimi hizmetlerine
katılımı sağlanmaktadır.”
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
181. ve 182. maddelerle, çevrenin kasten ve taksirle kirlenmesine ilişkin cezalar
düzenlenmiş olup, sorumlulara hapis cezasına varacak şekilde cezai yaptırım
öngörülmüştür.
YÖNETMELİK
Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik (05.07.2008-26927)
Bu yönetmelikle atıkların oluşumundan bertaraflarına kadar çevre ve insan sağlığına
zarar vermeden yönetimlerinin sağlanmasına yönelik genel esasların belirlenmesi
amaçlanmıştır. Bu kapsamda kirletme ve ithalat yasağı, atık yönetim planların
oluşturulması, lisans alma yükümlülüğü, mali sorumluluk sigortası yaptırılması, bertaraf
maliyetlerinin karşılanması maddeleri yönetmeliğin belli başlı hükümlerini oluşturmakta
olup, yönetmelik ekinde tehlikeli ve tehlikesiz atıkları belirleyen ve Avrupa Birliliği ile
uyumlu atık listesi yer maktadır.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
4
Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (14.3.1991-20814)
Meskun bölgelerde evlerden atılan evsel katı atıkların, park, bahçe ve yeşil alanlardan
atılan bitki atıklarının, iri katı atıkların, zararlı atık olmamakla birlikte evsel katı atık
özelliklerine sahip sanayi ve ticarethane atıklarının, evsel atık su arıtma tesislerinden
elde edilen (atılan) arıtma çamurlarının ve zararlı atık sınıfına girmeyen sanayi arıtma
tesisi çamurlarının, toplanması, taşınması, geri kazanılması, değerlendirilmesi, bertaraf
edilmesi ve zararsız hale getirilmesine ilişkin esasları kapsamaktadır.
Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (14.03.2005-25755)
Tehlikeli atıkların üretiminden nihai bertarafına kadar çevreyle uyumlu yönetiminin
sağlanması amaçlanmaktadır.
Tehlikeli atıkların toplanması, tesis içinde geçici depolanması, ara depolanması,
taşınması, geri kazanılması, nihai bertarafı ile ithalat ve ihracatına ilişkin yasak sınırlama
ve yükümlülükleri, alınacak önlemleri yapılacak denetimleri, tabi olunacak hukuki teknik
sorumlulukları kapsamaktadır.
Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (22.07.2005-25883)
Sağlık kuruluşlarının faaliyetleri sonucu oluşan tıbbi atıklar ile bu atıkların üretildikleri
yerlerde ayrı toplanması, geçici depolanması, taşınması ve bertaraf edilmesine ilişkin
esasları kapsamaktadır.
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği (24.06. 2007-26562)
Evsel, endüstriyel, ticari ve işyeri olmasına bakılmaksızın yurt içinde piyasaya sürülen
plastik, metal, cam, kağıt-karton, kompozit ve benzeri malzemelerden yapılmış bütün
ambalajları ve bu ambalajların atıklarını kapsamaktadır.
Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği (30.07.2008-26952)
Atık yağların üretiminden nihai bertarafına kadar çevreyle uyumlu yönetiminin
sağlanmasıdır.
Bu Yönetmelik, EK-1’de belirtilen I., II. ve III. kategori atık yağların üretimi, geçici depolanması,
toplanması, taşınması, işlenmesi, bertarafı, ithalat ve ihracatı ile transit geçişine ilişkin yasak,
sınırlama ve yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak denetimleri kapsar.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
5
Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği (31.08.2004-25569)
Pil ve akümülatör ürünlerinin etiketlenmesi ve işaretlenmesi, üretilmesinde zararlı madde
miktarının azaltılması, kullanıldıktan sonra atıklarının evsel ve diğer atıklardan ayrı
olarak toplanması, taşınması, bertarafı ile ithalat, transit geçiş ve ihracatına ilişkin
yasak, sınırlama ve yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak denetimleri, tabi
olunacak sorumlulukları düzenlemektedir.
Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği (19.04.2005-25791)
Bitkisel atık yağların toplanması, geçici depolanması, taşınması, geri kazanılması,
bertarafı, ticareti, ithalat ve ihracatı ile transit geçişine ilişkin yasak, sınırlama ve
yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak denetimleri, tabi olunacak hukuki ve cezai
sorumlulukları düzenlemektedir.
Yönetmelikler
Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği
Poliklorlu Bifenil ve Poliklorlu Terfenillerin Kontrolü Hakkında Yönetmelik
Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair Yönetmelik
Tebliğler
Atıkların Ek Yakıt Olarak Kullanılmasında Uyulacak Genel Kurallar Hakkında Tebliğ
Pil ve Akümülatörlerin İthalat Denetimlerine Dair Dış Ticarette Standardizasyon
Tebliği (2008/15)
Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalatına Dair Dış
Ticarette Standardizasyon Tebliği (2008/3)
DİĞER MEVZUAT
Uluslararası Anlaşmalar
Basel Sözleşmesi
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
6
Avrupa Birliği Atık Mevzuatı ve Uyum Süreci
Avrupa Birliğinin atık mevzuatının temelini Atık Direktifi (2006/12/EC) ve Tehlikeli Atık Direktifi
(91/689/EC) oluşturmaktadır. Bunların dışındakiler bertaraf yöntemlerine ilişkin direktifler
(99/31 Düzenli Depolama Direktifi ve 2000/76 Yakma Direktifi), özel atıkların yönetimine ilişkin
direktifler (Atık Yağların Bertarafına İlişkin Direktif (75/439/EC), PCB/PCT’lerin Bertarafına İlişkin
Direktif (96/59/EC), Kullanılmış Pil ve Akümülatörlere İlişkin Direktif (91/157/EEC and
98/101/EC), Hurda Araçlara İlişkin Direktif (2000/53/EC), Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalara
ilişkin Direktif (2002/96/EC), Ambalaj ve Ambalaj Atığı Direktifi (94/62/EC)) ve Atıkların Taşımına
İlişkin Tüzük (1013/2006/EC) yer almaktadır. Söz konusu AB Atık Mevzuatına uyum süreci Tablo
1.1’de özetlenmektedir.
Tablo 1.1 Avrupa Birliği Atık Mevzuatına Uyum Tablosu
Taslak Mevzuat
Planlanan Yürürlüğe
Giriş Tarihi
yıl/çeyrek
Düzenli Depolama Yönetmeliği 2008/4
Yakma Yönetmeliği 2008/4
Atıkların Taşınımı Yönetmeliği 2008/4
Hurda Araçlara İlişkin Yönetmelik 2008/4
Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalara İlişkin Yönetmelik 2008/4
Maden Atıklarına İlişkin Yönetmelik 2008/4
Yönetmelik Bölümünde yer alan bilgiler Temmuz 2008 tarihine kadar olan
değişiklikleri içermektedir.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
7
Katı Atık Eylem Planı
I Mevcut Durum
lkemizde halen atıkların büyük bir kısmı mevzuata uygun şekilde bertaraf
edilmemektedir. Bu duruma yol açan pek çok idari, mali ve teknik sebep vardır.
Öncelikle atık depolama alanları için yer seçimi önemli sorunlardan biri olarak
göze çarpmaktadır. Aynı bölgede çok sayıda yerel yönetim biriminin bulunması diğer
altyapı hizmetlerinde olduğu gibi katı atık hizmetlerinde de işbirliği ve eşgüdümü zorunlu
kılmaktadır. Yeni yasal düzenlemelerle teşvik edilen mahalli idare birlik modeli
uygulamaları, yerel düzeydeki çevresel hizmetlerin gerçekleştirilmesini kolaylaştırıcı bir
yapı olarak dikkat çekmektedir. Benzer çevre sorunlarıyla karşı karşıya bulunan
belediyelerin ortaklaşa kurdukları birliklerin uygulamaları, zamanı ve finansman
kaynaklarını daha verimli kullanmak açısından önemli olmaktadır. Bu çerçevede, mahalli
idare birlikleri tarafından yürütülen katı atık projelerinin arttığı görülmektedir. Ayrıca,
bölgesel kalkınma politikaları kapsamında, bölgesel ölçekli çevre sorunlarının
çözülmesinde de hizmet birlikleri modellerinin kullanılması öngörülmektedir. Nitekim
AB destekli bölgesel kalkınma projelerinde hizmet birliklerinin kurulması tavsiye edilen
bir konudur.
Türkiye’de katı atık yönetiminin mevcut durumunun belirlenmesi 2005 yılında
uluslararası bir konsorsiyum tarafından hazırlanmış olan Türkiye için Yüksek Maliyetli
Çevre Yatırımlarının Planlaması (YMÇYP) AB Projesi’nde ele alınmıştır. Bu proje
kapsamında Türkiye’nin katı atık sektörü alanında mevcut durumu belirlenmiş ve AB
Düzenli Depolama Direktifi ile Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi’ne uyum için
finansman ihtiyacı analizi yapılmıştır. YMÇYP Projesi’ne göre Türkiye’de yaygın olarak
kullanılan atık toplama metodu, kaldırım kenarına bırakılan plastik torbalar ve çok katlı
binalarda yaşayan nüfusa hizmet veren büyük atık konteynırlarından oluşmaktadır.
Türkiye’de atık toplama sıklığının şehirlerde her gün iken küçük yerleşimlerde haftada 1-
3 sefere kadar değiştiği belirtilmiştir. Türkiye genelinde toplama araçlarının hacmi
genellikle 7 m3 ile 13 m3 arasında değişmektedir. Nüfusu 2000 kişinin altındaki
Bölüm
2
Ü
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
8
yerleşimlerde yaşayan kırsal nüfus haricinde, belediyenin hizmet alanında yer alan
nüfusun yaklaşık olarak tümü düzenli atık toplama hizmetlerinden yararlanabilmektedir.
Türkiye’de atıklar genellikle kontrolsüz bir şekilde düzensiz depolama alanlarına
dökülmekle beraber hızla düzenli depolama alanları inşa edilmekte ve işletmeye
alınmaktadır. Halen toplam 2000 küçük ölçekli ve 50 büyük ölçekli düzensiz depolama
sahası bulunmaktadır.
Tıbbi atıkların yönetimi ile ilgili ilk yönetmelik 1993 yılında yürürlüğe girmekle birlikte
yönetmeliğin uygulanmasında özellikle belediyelerden kaynaklanan bazı eksiklikler söz
konusudur. Tıbbi atıkların kaynağında, diğer atıklardan ayrı toplanması, taşınması ve
geçici depolanmaları konularında sağlık kuruluşlarında tıbbi atıkların uygun şekilde
bertarafından sorumlu olan belediyelerde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Ancak bir
çok ilçe belediyesinde bugüne kadar yeterli sayıda ve teknik kapasitede bertaraf tesisi
kurulamamıştır.
5491 sayılı “2872 sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”a, “Katı
Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”ne; 5216 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Kanunu”na ve
5393 sayılı “Belediye Kanunu”na göre; Belediye ve mücavir alan sınırları içinde
belediyeler, bu alanlar dışında ise mahallin en büyük mülki amiri; evsel ve evsel nitelikli
endüstriyel katı atıkların çevreye zarar vermeden bertarafını sağlamak, çevre kirliliğini
azaltmak, katı atık depo sahalarından azami istifade etmek ve ekonomiye katkıda
bulunmak amacıyla, evsel katı atıklar içindeki değerlendirilebilir katı atıkları
sınıflandırarak ayrı toplamak ve bunlarla ilgili tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Tablo 2.1 Ülkemizdeki 2007 yılı nüfus dağılımını göstermektedir.
2007 Yılı Nüfusu Hizmet Edilen Nüfus *
Toplam Şehir Kırsal
70.586.256 49.747.859 20.838.397 67.460.496
**Hizmet Edilen Nüfus = Şehir Nüfusu + (0,85 * Kırsal Nüfus)+
2007 yılı nüfus verilerine göre ülkemizde 58.538.501 kişi belediye sınırları içerisinde
yaşamaktadır. Bu oran, toplam nüfusun yaklaşık olarak %83’üne tekabül etmektedir.
(Şekil 2.1). Ancak bu rakama, büyükşehir belediye sınırları içine yeni giren köylerin dahil
olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
9
Şekil 2.1 Belediye nüfusunun genel nüfus içindeki oranı
22.03.2008 tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Kanun ekinde listelenen belediyeler ilk Genel Mahalli İdareler seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılarak köye dönüştürülecek olup, yeni kurulan belediyelerin organlarının seçimi, ilk genel mahalli idareler seçimiyle birlikte yapılacaktır. Bu çerçevede Ülkemizde, 16 adet büyükşehir belediyesi de dahil olmak üzere 2105 adet belediye teşkilatı bulunacaktır. Belediyelerin dağılımları Şekil 2.2’de görülmektedir.
Şekil 2.2 Belediyelerin dağılımı
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
10
Şekil 2.3 Büyükşehirlerin toplam belediye nüfusu içindeki payı
Farklı özelliklere sahip çok sayıda belediye olmasından dolayı, belirli bir atık yönetim
modelinin geliştirilmesi ve uygulanması çok zordur. Bu sorunu çözmek amacıyla Türkiye
için Yüksek Maliyetli Çevre Yatırımlarının Planlaması (YMÇYP) Projesi’nde iller, benzer
demografik ve sosyo-ekonomik özellikleri temsil eden alt bölgelerde gruplandırılmıştır.
(Tablo 2.2)
Bu gruplandırma yapılırken illerin nüfus, nüfus yoğunluğu, ortalama kişi başı GSYİH ve
ortalama hane büyüklüğü verileri dikkate alınmıştır. Sonuç olarak ülkemiz 3 bölge ve 11
alt bölgeye ayrılmıştır.
Tablo 2.2 Türkiye’deki karakteristik belediye gruplarının tanımlaması
No Bölge Alt Bölge
1a Marmara / Ege
Bölgesi
İstanbul, İzmir (Büyükşehirler)
1b Diğer Büyükşehir Belediyeleri
1c Diğer Belediyeler (orta/küçük)
2a
Akdeniz / Karadeniz /
İç Anadolu Bölgesi
Ankara (Büyükşehir)
2b Antalya / İçel (Turizm şehirleri)
2c Diğer Büyükşehir Belediyeleri
2d Diğer Belediyeler, Karadeniz (orta/küçük)
2e Diğer Belediyeler, Akdeniz /
İç Anadolu (orta/küçük)
3a Doğu Anadolu /
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi
Gaziantep (Büyükşehir)
3b Diğer Büyükşehir Belediyeleri
3c Diğer Belediyeler (orta/küçük)
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
11
Ana bölgelerden ilki Türkiye’nin batısında yer alan Marmara ve Ege Bölgelerinden,
ikincisi Türkiye’nin orta kesiminde yer alan Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu
Bölgelerinden ve sonuncusu doğuda yer alan Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgelerinden oluşmaktadır. Şekil üzerinde kırmızı yuvarlak ile işaret edilen iller
Büyükşehirlerdir. Atık yönetimi bakımından özel önem arz eden Büyükşehirler olan
İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin ve Gaziantep ise kırmızı kare ile işaretlenmiştir
(Şekil 2.4).
Şekil 2.4 Model grupları (ana bölgeler ve büyükşehir belediyeleri)
Türkiye için Yüksek Maliyetli Çevre Yatırımlarının Planlaması (YMÇYP) Projesi’nin
çıktılarını baz alarak yapılan çalışmaları bir adım daha ileriye götürmek amacıyla 2006
yılında Bakanlığımız ve DPT Müsteşarlığı koordinasyonunda “Katı Atık Ana Planı Projesi”
gerçekleştirilmiştir. Bu proje ile katı atık bertarafı için Türkiye genelinde belediyeler arası
bölgesel yönetim birliklerinin oluşturulması, ekonomik olarak sürdürülebilir kapasitede
Bölgesel Katı Atık Tesisi Projeleri geliştirilmesi ve projelerin bir plan dahilinde
uygulanmasının sağlanması amacıyla ilgili mevzuatta öngörülen şekilde, düzenli
depolama tesislerinin kurulması, katı atık miktarının azaltılması, geri kazanımın
sağlanması, katı atık taşıma giderlerinin düşürülmesi ve gerekli olduğu hallerde uygun
teknolojiye sahip transfer istasyonlarının kullanılmasına yönelik planlar oluşturulmuş, bu
kapsamda belediyelere rehberlik edecek 16 adet Tip Proje geliştirilmiştir.
Katı Atık Ana Planı kapsamında Türkiye’nin benzer nitelikler taşıyan coğrafi bölgeleri
yukarıda da açıklandığı üzere gruplanarak model bölgeleri oluşturulmuştur. Çalışmada,
YMÇYP Projesi’nin çıktılarından biri olan bölge ve ana bölgeler baz alınmaktadır.
Marmara ve Ege Bölgeleri; 1. Bölge; Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgeleri; 2. Bölge,
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri; 3. Bölge olarak tanımlanmaktadır. Her
bir model bölgesi için 200.000, 400.000 ve 600.000; sadece 3. Bölge için 800.000;
Türkiye geneli için ise 100.000 ve 1.000.000’luk olmak üzere toplam 6 nüfus grubu
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
12
belirlenmiştir. Seçilen nüfus grupları, temsil ettikleri nüfus aralıkları ve dâhil oldukları
model bölgeleri Tablo 2.3’de gösterilmektedir. Bu model bölgeleri (bölge ve alt bölgeler)
için proje kapsamında kişi başı atık miktarı belirlenmiştir (Tablo 2.4). Buna göre yıllık atık
miktarı 28,7 milyon tondur.
Tablo 2.3 Tip projelerde esas alınan nüfus grupları
Nüfus Grubu Nüfus Aralığı Model Bölgesi
100.000 50.000-100.000 Türkiye geneli
200.000 100.000-300.000 1. Bölge, 2. Bölge, 3. Bölge
400.000 300.000-500.000 1. Bölge, 2. Bölge, 3. Bölge
600.000 500.000-700.000 1. Bölge, 2. Bölge, 3. Bölge
800.000 700.000-900.000 3. Bölge
1.000.000 700.000-1.200.000 Türkiye geneli
Tablo 2.4 Model bölgeleri için kişi başı katı atık miktarı
Model Bölgeleri
2006 yılı birim katı atık
oluşumu
(kg/kişi-gün)
1a 1,15 1,28*
1b 1,12 1,24*
1c 1,1 1,16*
2a 1,15 1,28*
2b 0,9 1*
2c 0,85 0,94*
2d 0,85 0,9*
2e 0,85 0,9*
3a 0,85 0,94*
3b 0,9 1*
3c 0,75 0,8*
Ortalama 0,95 1,06*
*Atıkların belediye tarafından toplanmadan önce, gayri resmi kişiler tarafından ayrıştırıldığı
gerçeğinden yola çıkılarak, günlük kişi başına oluşan atık miktarına Büyükşehir belediyelerinde
%10, diğer belediyelerde %5 oranında ambalaj atığından dolayı ilave bir artış yapılmıştır.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
13
Atık kompozisyonu ile ilgili olarak da bölgesel ya da belediye bazında olmakla beraber
yapılmış pek çok çalışma bulunmaktadır.
Tablo 2.5 Katı atık bileşenlerinin yerleşimlere göre dağılımı (2006 yaz)
Katı atık bileşenleri
(%)
Ala
nya
Erzi
nca
n
Isp
arta
Keş
an
Kır
ıkka
le
Şan
lıurf
a
Zon
guld
ak
Dü
zce
OR
TALA
MA
Biyobozunur atık 68,9 64,6 76,9 68,8 66,4 70,9 71,7 67,0 69,4
Geri kazanılabilir atık 24,7 25,8 15,1 9,2 38,7 10,3 27,7 29,0 22,6
Ambalaj atığı 14,6 20,7 8,4 5,4 26,9 5,5 16,4 17,0 14,4
Diğer 21,8 18,9 17,9 27,6 11,1 22,8 15,0 17,9 19,1
Tablo 2.5’te biyobozunur atık bileşenine; mutfak atıkları, kağıt, karton, hacimli karton,
park ve bahçe atıkları, diğer yanabilenler ve diğer yanabilir hacimli atıklar dahildir. Geri
dönüştürülebilir atık ise; kağıt, karton, plastik, hacimli karton, cam, metal ve hacimli
metal bileşenlerinden oluşmaktadır. Ambalaj atıkları ise geri dönüştürülebilir atıkları
oluşturan bileşenlerle aynıdır. Ancak, geri dönüştürülebilir atığın belli bir kısmı ambalaj
atığıdır. Örneğin cam şişe hem geri dönüştürülebilir atık hem de ambalaj atığı iken gözlük
camı sadece geri dönüştürülebilir atıktır. Bu sebeple her bir geri dönüştürülebilir atık
bileşeni belli bir oranla çarpılarak ambalaj atığı oranlarına ulaşılmıştır. Diğer
yanmayanlar, diğer yanmayan hacimli atıklar, elektrikli ve elektronik ekipman atıkları ile
tehlikeli atıklar diğer atıklar grubuna girmektedir.
Görüldüğü gibi bazı katı atık bileşenleri birden fazla kategoriye dahil edilmiştir. Örneğin
ambalaj kağıdı, hem biyolojik olarak ayrışabilir atık, hem geri dönüştürülebilir atık, hem
de ambalaj atığı olarak 3 defa sayılmıştır. Bu nedenle Tablo 2.6’daki kesişim kümesi
oluşturan bileşenlerin toplamı %100’den fazladır.
Tablo 2.6 İstanbul ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri katı atık bileşenlerinin dağılımı
Katı atık bileşenleri (%) İstanbul* Antalya** ORTALAMA
Biyobozunur atık 69,1 67,9 68,5
Geri kazanılabilir atık 24,7 15,4 20,05
Ambalaj atığı 15,3 9,4 12,35
Diğer 20,0 24,3 22,15
*MİMKO,2006, **İSTAÇ, 2005
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
14
Katı Atık Ana Planı Projesi kapsamında yapılan katı atık kompozisyon belirleme
çalışmasının sonucu aşağıdaki Şekil 2.5’de verilmektedir.
Şekil 2.5 KAAP Projesi Atık Kompozisyonu belirleme çalışması sonucu (2006)
Ülkemizde bir yılda oluşan atıkların yaklaşık olarak
12.419.195 tonu düzenli depolama sahalarında
depolanmakta, 299.250 ton ise kompost tesislerinde
işlenmektedir.
İşletilmekte olan düzenli depolama sahaları ve kompost tesislerinin yerleri, hizmet
verdikleri nüfus ve bertaraf ettikleri atık miktarı Tablo 2.7 ve Tablo 2.8’de verilmektedir.
Tablo 2.7 Ülkemizdeki kompost tesisleri
İLLER Kapasite
(ton/yıl)
İşlenen Atık
Miktarı
(ton/yıl)
1 İZMİR 182.000 91.250
2 İSTANBUL 360.000 162.000
3 ANTALYA-Kemer 54.750 45.000
4 DENİZLİ 3.000 1.000
TOPLAM 599.750 299.250
KATI ATIK BERTARAF TESİSLERİ
32 adet Düzenli Depolama
Tesisi
4 adet Kompost Tesisi
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
15
Tablo 2.8 Ülkemizde faaliyet göstermekte olan düzenli depolama sahaları
İLLER HİZMET NÜFUSU ATIK MİKTARI (ton/yıl)
1 AKSARAY 324.150 106.500
2 ANKARA 3.832.000 1.777.000
3 ANTALYA 1.043.800 380.900
4 AYDIN 323.900 137.150
5 BOLU 150.000 49.275
6 BURSA 2.174.260 984.070
7 CİHANBEYLİ 182.180 62.500
8 DATÇA 13.950 5.900
9 DENİZLİ 390.000 180.000
10 DİDİM 180.000 76.200
11 ERZURUM 364.644 126.525
12 FETHİYE 157.353 66.623
13 FOÇA 30.549 14.272
14 GAZİANTEP 1.228.500 421.500
15 GÖCEK 15.000 6.350
16 HATAY 350.000 115.000
17 ISPARTA-BURDUR 389.207 127.855
18 İSTANBUL-1 7.819.633 3.653.333
19 İSTANBUL-2 3.480.646 1.626.158
20 İZMİR 2.776.556 1.297.188
21 KOCAELİ 485.892 219.915
22 KOCAELİ-Dilovası 587.255 265.791
23 MANAVGAT 151.000 55.100
24 MARMARİS 66.668 28.277
25 ORTACA 65.750 27.830
26 PATARA 33.000 12.500
27 SAKARYA 476.517 215.672
28 SAMSUN 498.566 171.58
29 SİNOP 78.978 25.944
30 ŞEREFLİKOÇHİSAR 51.387 16.900
31 TRABZON-RİZE 761.544 250.167
32 YOZGAT 264.148 86.800
TOPLAM 28.747.033 12.419.195
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
16
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), 1994’ten 2004 yılına kadar belediye teşkilatı kurmuş
olan tüm belediyelerdeki katı atık hizmeti ve katı atık bertaraf tesislerinin mevcut
durumu ile ilgili verileri derlemiştir. 2005 yılından itibaren ise yalnızca katı atık bertaraf
tesisleri olan belediyelerin verileri ele alınmaktadır. Elde edilen verilere göre 2004
yılında katı atık hizmeti veren belediyelerce 24,2 milyon ton katı atık toplanmıştır.
Toplanan atıkların bertaraf yöntemi Şekil 2.6’da görülmektedir.
Şekil 2.6 TÜİK’in 2004 yılı verilerine göre atık bertaraf yöntemleri
2007 yılı verilerine göre evsel katı atıkların yüzde 45’i ilgili mevzuata göre düzenli
depolama ve kompostlaştırma gibi yöntemlerle bertaraf edilmektedir. 2008 yılı itibarı ile,
düzenli depolama tesislerinden faydalanan nüfusun hizmet alan nüfusa oranı % 43’e
ulaşmıştır (Şekil 2.7).
Şekil 2.7 Atık bertaraf yöntemi (2008)
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
17
II Ambalaj Atıkları
Değişen tüketim alışkanlıkları, nüfus artışı, yükselen hayat standardı, ambalajlı ürün
satışındaki artış ile birlikte katı atık kompozisyonu da değişmektedir. Katı atıkların
ağırlıkça % 30’unu, hacimce % 50’sini ambalaj atıkları oluşturmaktadır1. Atık
kompozisyonundaki değişim daha çok atığın içindeki kağıt, karton, cam, plastik, metal
gibi ambalaj atıklarının artması ile sonuçlanmıştır. Satın alınan pek çok ürünün kağıt,
metal, cam ve plastik ambalaj malzemesi içinde sunulduğu dikkate alındığında, katı
atıkların kaynağında ayrı toplanarak bu malzemelerin ekonomiye tekrar kazandırılması
katı atık yönetiminde önemli bir adım oluşturmaktadır. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir atık
yönetim sistemi, ambalaj atıklarının diğer atıklarla karışmadan kaynağında ayrı
toplanması ve organize bir yapı içerisinde geri kazanım sürecinin gerçekleştirilmesini
gerektirmektedir. Geri kazanım çalışması ile tabii kaynakların korunması, kaynak israfının
önlenmesi ve bertaraf edilmesi gereken katı atık miktarının azaltılması mümkün
olmaktadır. Bu nedenle, geri kazanım çalışmalarının ilk adımını kaynakta ayrı toplama
oluşturmaktadır.
MEVZUAT
Türkiye’de ambalaj atıklarının yönetimine ilişkin yetki ve sorumlulukları düzenleyen
kanun ve yönetmelikler Tablo 2.9’da hiyerarşik sıralamaya göre verilmektedir. 1983
yılında çıkartılan 2872 sayılı Çevre Kanununda, 2006 yılında yapılan değişiklik ile ambalaj
atıklarının kaynakta ayrı toplanmasının zorunluluğu getirilmiştir. Kanunun 11 nci
maddesinde; atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı
toplanmasının esas olduğu kabul edilmektedir. Ambalaj atıklarının toplanması
konusundaki sorumluluklar ise 2004 yılında çıkartılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye
Kanunu ile 2005 yılında çıkartılan 5393 sayılı Belediye Kanununda paylaştırılmıştır. Buna
göre; belediyeler atıkların toplanmasından ve bertarafından sorumlu olan kurumlardır.
Ancak, yapılan mevzuat çerçevesinde büyükşehir belediyelerinde atıkların toplanması
konusunda ilçe ve ilk kademe belediyeleri sorumlu iken, bertarafı büyükşehir
belediyelerinin sorumluluğuna bırakılmıştır.
1 BMU, 1990
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
18
Tablo 2.9 Ambalaj Atıklarının Yönetiminde Mevzuat
YILI KANUN/YÖNETMELİK
1983 2872 sayılı Çevre Kanunu
2004 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu
2005 5393 sayılı Belediye Kanunu
1991 Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği
2004 Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
2007 Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
Ambalaj atıklarının yönetimi konusu 1991, 2004 ve 2007 yıllarında Bakanlığımız
tarafından çıkartılan yönetmeliklerle ele alınmıştır. İlk olarak ambalaj atıklarına 1991
yılında Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde yer verilmiştir. Yönetmelik kapsamında
sadece 17 kalem gıda ve temizlik ürününe ait, kompozit içecek kutuları, plastik, metal ve
cam ambalajlar yer almıştır. Bu ambalajların, kota oranları doğrultusunda toplatılması ve
geri kazanılması, bazı ambalajlarda bu ürünleri piyasaya sürenler, bazı ambalajlarda ise
üreticiler tarafından yapılması öngörülmüştür. Tablo 2.10’da bu yönetmelik
doğrultusunda yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir. Şekil 2.8’de piyasaya sürülen
ambalaj miktarı, toplanması gereken ambalaj miktarı ve geri kazanılabilir ambalaj atığı
miktarının yıllara göre değişimini göstermektedir. Buna göre 1992 yılında piyasaya
128.483 ton ambalaj sürülmüş, bunun 60.634’ü geri kazanılmıştır. 1992’den 2004 yılına
kadar toplam olarak 1.220.228 ton ambalaj atığı toplanılarak geri kazanımı sağlanılmıştır.
Tablo 2.10 1992-2007 Yılları Arasında Gerçekleşen Geri Kazanım Miktarları
YILLAR Piyasaya Sürülen Ambalaj
Miktarı (Ton) Hedef (Ton)
Geri Kazanılan Amb. At.
Mikt. (Ton)
1992 128.482 30.969 60.634
1993 143.192 47.628 72.704
1994 174.571 75.620 58.799
1995 187.654 80.846 55.818
1996 223.015 89.931 71.221
1997 251.444 92.777 98.525
1998 287.405 94.334 91.232
1999 328.070 106.136 92.409
2000 335.231 107.488 110.558
2001 347.382 100.061 117.943
2002 366.875 106.005 130.525
2003 401.646 123.284 123.740
2004 440.826 137.192 136.120
2005 1.496.316 198.804 718.392
2006 1.474.829 219.206 1.378.412
2007 1.712.585 532.776 2.472.325
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
19
0
500.000
1.000.000
1.500.000
2.000.000
2.500.000
3.000.000
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
*20
0620
07
Yıllar
Ton
Piyasaya sürülen ambalaj miktarı (ton)
Hedef (Ton)
Geri kazanılan ambalaj atığı mikt. (Ton)
*2005 Yılında tüm ambalaj ve ambalaj atıklarını kapsayan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği yürürlüğe
girmiştir.
Şekil 2.8 1992-2004 Yılları Arasında Piyasaya Sürülen Ambalaj Miktarı ve Geri Kazanılan
Ambalaj Atığı
*2005 Yılında tüm ambalaj ve ambalaj atıklarını kapsayan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği yürürlüğe
girmiştir.
Kaynak: Çevre ve Orman Bakanlığı/Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü/Atık Yönetimi
Dairesi/Ambalaj Atıkları Şube Müdürlüğü
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ambalaj atıklarının yönetimine ilişkin usul ve
esasları belirlemektedir. Yönetmeliğin amacı; belirli özelliklere sahip ambalajların
üretimi, ambalaj atıklarının çevreye vereceği zararın önlenmesi, ambalaj atıklarının
oluşumunun önlenmesi, önlenemeyen ambalaj atıklarının tekrar kullanım, geri dönüşüm
ve geri kazanım yolu ile bertaraf edilecek miktarının azaltılması ve ambalaj atıklarının
belirli bir sistem içinde kaynağında ayrı toplanması, taşınması, ayrıştırılması konularında
teknik ve idari standartların oluşturulması için gerekli prensip, politika ve programlar ile
hukuki, idari ve teknik esasların belirlenmesidir.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
20
AMBALAJ ATIKLARININ BİRİKTİRİLMESİ
Ambalaj atıklarının biriktirilmesinde iki yöntem
kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi poşetle yapılan
biriktirme yöntemi diğeri ise kumbara veya konteynerlerde
yapılan biriktirmedir.
Biriktirme yönteminin belirlenmesinde; güvenlik, tüketici
alışkanlıkları, konut yapıları, ekonomik yapı, yerleşim planı,
ambalaj miktarı, yol durumu gibi ölçütler dikkate
alınmaktadır. Yerleşim bölgesinde yapılacak ayrı toplama
çalışmalarında her iki yöntem birlikte veya ayrı ayrı
kullanılabilmektedir. Yerleşim bölgesi için hazırlanacak
ambalaj atığı yönetim planında bu yöntemlere ait bilgilere yer verilmelidir. O yerleşim
bölgesinde bulunan ambalaj atığı üreticilerinin tamamı, oluşturdukları ambalaj atıklarını
ambalaj atığı yönetim planında belirtildiği şekilde biriktirmek zorundadır. Ambalaj atığı
üreticisi; konut, hastane, fabrika, lokanta, büfe, resmi kurum, market, alış veriş merkezi,
satış noktası gibi ambalaj atığı oluşturan noktalardır.
Yönetmeliğe göre; kullanılacak poşetin (Şekil 2.9) veya
kumbara/konteynerin renkleri mavi renk olmalı,
üzerlerinde de ambalaj atıklarına ilişkin resimler ve
yazılar bulundurulmalıdır. Tüm ambalaj atıkları için
benimsenen renk Yönetmelikte mavi olmakla birlikte,
cam ambalaj atıklarının biriktirilmesi amacıyla
yerleştirilecek kumbaraların rengi yeşil/beyaz (Şekil
2.10) olabilmektedir.
AMBALAJ ATIKLARININ TOPLANMASI VE TAŞINMASI
Poşetlerde biriktirilen ambalaj atıkları kapıdan kapıya toplama yöntemi ile kumbaralarda
biriktirilen ambalaj atıkları ise bırakma merkezli toplama yöntemi ile toplanmaktadır. Bir
yerleşim bölgesinde bu yöntemlerden sadece birisi kullanılabildiği gibi, ikisi birden de
kullanılabilmektedir. Bu seçim o bölgedeki ambalaj atığı yönetim planına göre
yapılmaktadır.
Şekil 2.9 Ambalaj Atığı Torbası
Şekil 2.10 Cam Ambalaj Atığı Kumbarası
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
21
Kapıdan kapıya toplama yöntemi; ağırlıklı
olarak toplayıcının rol oynadığı, tüketicinin
pasif kaldığı ve tüketici tarafından diğer evsel
katı atıklardan ayrı bir poşette biriktirilen
ambalaj atıklarının belirli dönemlerle
toplanması şeklinde uygulanan bir yöntemdir.
Bırakma merkezli toplama yöntemi; ağırlıklı
olarak tüketicinin rol oynadığı, toplayıcının
pasif kaldığı ve tüketicinin ayırdığı malzemeleri
belirli bir mesafe kat ederek kumbara ya da
konteynerlere bırakması şeklinde uygulanan
bir yöntemdir (Şekil 2.11).
Yönetmeliğe göre ambalaj atıklarının toplanmasında
ambalaj atığı toplama araçlarının kullanılması
gerekmektedir. Bu araçlar mavi renkli olmalı ve
üzerlerinde ambalaj atığı toplama aracı ifadesinin yanı
sıra ambalaj atıklarına ilişkin resim ve yazılara yer
verilmesi gerekmektedir (Şekil 2.12). Yerleşim
bölgesinde oluşan ambalaj atığı toplama sisteminin
detayları hazırlanacak ambalaj atığı yönetim planında
belirtilmelidir. O yerleşim bölgesindeki ambalaj atığı
üreticilerinden kaynaklanan ambalaj atıkları, plan
doğrultusunda belirlenen sisteme uygun olarak hazır
edilmek ve teslim edilmek zorundadır.
Yönetmelikte 200 m²’den büyük kapalı alana sahip
marketler satış noktası olarak tanımlanmaktadır. Satış
noktaları, yüksek miktarlarda dış ambalaj atığının
oluşması ve her gün binlerce tüketicinin girip çıkması
nedeniyle ambalaj atıklarının toplanmasında önemli bir
role sahiptirler. Bu önemli rolleri itibariyle
yönetmelikle bazı sorumluluklar verilmiştir.
Sorumluluklardan bir tanesi, ambalaj atığı toplama
noktaları oluşturulmasıdır (Şekil 2.13).
Bu tür yerler tüketicilerin rahatlıkla görebileceği, üzerinde o yerleşim bölgesindeki
ambalaj atığı yönetim planına ait bilgilerin yer aldığı tüketicileri bilgilendirici görsel
ifadelerin bulunduğu toplama noktaları oluşturmakla yükümlüdürler. Satış noktaları, bu
Şekil 2.11 Ambalaj Atığı Kumbaraları
Şekil 2.12 Ambalaj Atığı Toplama Aracı
Şekil 2.13 Ambalaj Atığı Toplama Noktasına Bir Örnek
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
22
noktalarda toplanan ambalaj atıklarını ve ürünlerin dış ambalaj atıklarını planda
belirtilen lisanslı işletmeye vermek zorundadırlar.
5216 ve 5393 sayılı Belediye Kanunlarında; atıkların toplanmasından, taşınmasından ve
bertarafından sorumlu olan kuruluşun belediye olduğu belirtilmiştir. Bu doğrultuda
Yönetmeliğe göre, ambalaj atıklarının kaynakta ayrı olarak toplanmasından da birinci
derecede belediyeler sorumludur. Büyükşehir belediyelerinde ise ilçe ve ilk kademe
belediyeleri sorumludurlar.
2007 yılında yaklaşık 100 belediyede kaynakta ayrı toplama çalışması yürütülmektedir.
Yürütülen çalışmalar kapsamında bulunan konutlarda yaşayan nüfus 3.489.044 kişi
olmuştur. Bu nüfus toplam şehir nüfusunun yaklaşık % 7’sine tekabül etmektedir. İlk
bakışta oran olarak çok düşük görünse de toplanan ambalaj atığı miktarı itibariyle
yüksektir. Bunun yanı sıra kaynakta ayrı toplama çalışmalarının yürütüldüğü bölgelerde
bulunan sanayi nüfusu ve buralardan kaynaklanan ambalaj atığı miktarı
bilinmemektedir.
Türkiye genelinde kaynağında ayrı toplama çalışmaları 21 ilde, ambalaj atıkları
Yönetmeliğin tanımladığı şekilde yürütülmektedir. Ancak, yürütülen bu çalışmalar bazı
nedenlerden dolayı il genelinde yaygınlaştırılamamıştır.
Ülke ve il genelinde yaygınlaşamamanın başlıca nedenleri arasında; belediyelerin
kaynakta ayrı toplamaya gösterdikleri direnç, piyasaya sürenlerin tamamının kayıt altına
alınamamaları, ambalaj atığını toplayan işletmeler ile ayırma tesisi işletmecilerinin ayrı
toplamaya taraf olmamaları gelmektedir. Diğer bir neden ise lisanslı toplama, ayırma
tesislerinin kapasitelerinin düşük olmasıdır. Mevcut işletmelerin tek başına, bir ilde
oluşan ambalaj atığını toplayacak ve ayıracak idari, mali ve teknik kapasiteye sahip
olmaması da oldukça önemlidir.
AMBALAJ ATIKLARININ AYRIŞTIRILMASI
Ambalaj atıklarını geri kazanmak isteyen gerçek ve tüzel
kişiler Bakanlıktan lisans almak zorundadırlar. Maksat,
ambalaj atıklarını toplayan, ayıran ve geri dönüştüren
tesislerin belirli bir disiplin altında çalışmalarını
sağlamaktır.
Lisans, toplama-ayırma tesisi lisansı ve geri dönüşüm
tesisi lisansı olmak üzere iki şekilde verilmektedir. Bu
uygulamanın, önümüzdeki yıllarda toplama, ayırma ve
geri dönüşüm olmak üzere üç ayrı süreçte
Şekil 2.14 Ayırma Tesisi
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
23
değerlendirilmesi planlanmaktadır. Toplama ile ayırma mevcut uygulamada birbirine
bağlı olarak yürütülmektedir. Bu uygulamanın ilk etapta bu şekilde yapılamayışının
nedeni, ambalaj sektörünün altyapı kapasitesinin henüz istenen seviyeye gelmemiş
olmasıdır. Şekil 2.14 ve Şekil 2.15 ayırma tesislerine örnektir.
Lisans uygulaması ilk olarak 2003 yılında başlatılmıştır.
2003’ten 2007’ye kadar olan dört yıllık süreçte
Bakanlığımızca lisanslandırılan ayırma tesislerinin
yıllara göre artışı Şekil 2.16’da gösterilmiştir. Buna
göre, 2003 yılında 15 olan ayırma tesisinin sayısı, 2007
yılı itibariyle 81’e yükselmiştir.
AMBALAJ ATIKLARININ GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
Toplanan, ayrıştırılan ambalaj atıklarının geri dönüşüm tesislerine gönderilerek
ekonomiye tekrar kazandırılması sağlanmaktadır. Geri dönüşüm tesisleri de
Bakanlığımızdan lisans almak zorundadırlar. Geri dönüşüm tesisi lisansı için; Yönetmelik
ekinde yer alan formlara uygun olarak hazırlanan dosya ile tesisin bulunduğu il çevre ve
orman müdürlüğüne başvuruda bulunulması
gerekmektedir.
Çoğunlukla su, meşrubat, sıvı yağ, sirke gibi sıvı
gıdaların piyasaya sürülmesi amacıyla kullanılan
PET ambalajından geri dönüşüm tesislerinde
elyaf elde edilmekte ve bu ürün bir çok sanayi
dalında kullanılmaktadır (Şekil 2.17).
Şekil 2.17 PET Ambalaj Atığından Elde Edilen Elyaf
Şekil 2.15 Ayırma Tesisi
20032004
20052006
2007
TAT
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
LİS
AN
SL
I T
OP
LA
MA
-AY
IRM
A T
ES
İSİ
SAYISI
YIL
TAT
20032004
20052006
2007
TAT
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
LİS
AN
SL
I T
OP
LA
MA
-AY
IRM
A T
ES
İSİ
SAYISI
YIL
TAT
Şekil 2.16 Lisanslı Ayırma Tesislerinin Sayısı
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
24
Süt, bakliyat, ketçap, mayonez, yoğurt, deterjan,
şampuan gibi ürünler için kullanılan PE ambalajlardan
geri dönüşüm tesislerinde granül yapılmakta ve bu
ikincil ürün bir çok sektöre hammadde olarak girdi
sağlamaktadır (Şekil 2.18).
Bira, meşrubat, salça, konserve, sıvı yağ gibi
ürünlerde kullanılan metal ambalajlar, geri
dönüşüm tesislerinde ergitme işlemine tabi
tutularak tekrar üretim sürecine alınmaktadır
(Şekil 2.19).
Ambalaj üretiminde ilk sırayı alan kağıt,
karton ambalaj atıkları kağıt geri
dönüşüm tesislerinde işlemden
geçirilmek suretiyle yeniden kağıt elde
edilmektedir. Bu işlem sonucunda
ekonomiye ciddi oranda girdi
sağlanmaktadır (Şekil 2.20).
2003 yılında başlatılan lisans uygulamasının dört yıllık sürecinde Bakanlığımızca
lisanslandırılan geri dönüşüm tesisi sayısı Şekil 2.21’de gösterilmiştir. Buna göre 2003
yılında 13 olan geri dönüşüm tesisi sayısı, 2007 yılı itibariyle 56’ya yükselmiştir.
Şekil 2.18 PE Ambalaj Atıklarından Elde Edilen Granül
Şekil 2.19 Metal Ambalaj Atığından Elde Edilen Külçeler
Şekil 2.20 Kağıt Ambalaj Atığından Elde Edilen Kağıt
20032004
20052006
2007
S1
0
10
20
30
40
50
60
LİS
AN
SL
I G
ER
İ D
ÖN
ÜŞ
ÜM
TE
SİS
İ S
AY
ISI
YIL
Şekil 2.21 2003'ten 2007'ye Lisanslı Geri Dönüşüm Tesisi Sayısı
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
25
Bu tesislerin 18’i kağıt geri dönüşüm tesisi, 6’sı cam geri dönüşüm tesisi, 55’i plastik geri
dönüşüm tesisi, 3’ü metal geri dönüşüm tesisi ve 2’si de kompozit geri dönüşüm
tesisidir. Şekil 2.22’de malzeme türlerine göre tesislerin sayısal dağılımları
gösterilmektedir.
Şekil 2.22’de görüldüğü üzere sayısal olarak ilk sırayı plastik geri dönüşüm tesisi
almaktadır. Bu, plastik ambalajın malzeme türünün PET, PE, PP, PS olmak üzere çok
çeşitli olmasından ve mevcut tesislerin de irili ufaklı küçük kapasiteli olmasından
kaynaklanmaktadır.
Lisanslı geri dönüşüm
tesislerinin kapasitelerine
göre dağılımları da Şekil
23’de gösterilmektedir.
Şekil 22’de sayısal olarak
ilk sırayı plastik geri
dönüşüm tesisleri alırken,
Şekil 2.23’de ilk sırayı
kağıt geri dönüşüm
tesisleri kapasite olarak
almaktadır. Lisanslı geri
dönüşüm tesisleri daha
çok Marmara, Ege,
Akdeniz ve kısmen de İç
Anadolu Bölgelerinde bulunmaktadır.
6
18
2355
Cam
Kağıt-Karton
Kompozit
Metal
Plastik
Şekil 2.22 Lisanslı Geri Dönüşüm Tesislerinin Malzeme Türlerine Göre Sayısal Dağılımları
90.268
1.717.562
1.127.787
46.2359.636
Cam
Kağıt-Karton
Kompozit
Metal
Plastik
Şekil 2.23 Lisanslı Geri Dönüşüm Tesislerinin Malzeme
Türlerine Göre Kapasitelerinin Dağılımı
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
26
EKONOMİK ARAÇLARIN BELİRLENMESİ
Yönetmelikte, ambalaj atıklarının kaynağında ayrı olarak toplanmasından esas olarak
belediyeler sorumlu tutulmakla birlikte, bu çalışmaların maliyetlerinin de piyasaya
sürenler tarafından karşılanmak zorunda olduğu belirtilmektedir. Kirleten öder
prensibine göre bu atığın sahibi onu piyasaya sürendir, dolayısıyla mali sorumluluk
ambalajlı ürünleri piyasaya sürenlere verilmiştir. Bir başka ifadeyle maliyetler marka
sahipleri tarafından karşılanmalıdır. Bunun için bazı hedefler getirilmiştir. Bu hedefler
Yönetmelikte de belirtildiği üzere, Tablo 2.11’de yıllar itibariyle verilmiştir.
Tablo 2.11 Ambalaj Atığı Geri Kazanım Oranları
Malzemeye göre yıllık geri kazanım hedefleri (%)
Yıllar Cam Plastik Metal Kağıt/Karton
2005 32 32 30 20
2006 33 35 33 30
2007 35 35 35 35
2008 35 35 35 35
2009 36 36 36 36
2010 37 37 37 37
2011 38 38 38 38
2012 40 40 40 40
Marka sahipleri; piyasaya sürdükleri ürünlerin, kullanım sonucu oluşan ambalaj atıklarını
yukarıda verilen hedefler doğrultusunda toplanmasını ve geri kazanılmasını sağlamakla
ve bunlarla ilgili masrafları da karşılamakla yükümlüdürler. Masraf; piyasaya sürmüş
oldukları ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanmasını, uygulanan sistemler hakkında
tüketicilerin bilgilendirilmesini, eğitim çalışmalarının yürütülmesini yani ambalaj atığı
yönetim planının desteklenmesini ifade etmektedir. Ambalaj atığı yönetim planının
sürdürülebilir bir şekilde uygulanabilmesi için belediye (ki bunun taşeronu uygulamada
lisanslı toplama ayırma tesisi olmaktadır), tüketici ve piyasaya süren üçgeninin ayakları
yere sağlam olarak basmalıdır. Lisanslı işletme plana uygun toplama yapmalı, ambalaj
atığı üreticileri bu plana uygun olarak atıklarını biriktirip sisteme vermelidir. Sistem mali
boyuttan bakılınca kendi kendini döndürememektedir. O zaman tanımlanan bu sistemin
sürdürülebilmesi için piyasaya sürenin bunun bedelini ödemesi gerekmektedir.
Yönetmelikte de bu şekilde tanımlanmış piyasaya sürenlere bazı yükümlülükler
verilmiştir. Piyasaya sürenlerden, bir belgeleme dosyası hazırlanarak, bu dosyanın
kendileri tarafından her yıl Bakanlığa gönderilmesi istenmektedir. Bu belgeme
dosyasında o yıl ambalaj atıklarının toplanması için gerçekleştirdikleri eğitim faaliyeti,
kaynakta ayrı toplama faaliyeti ve bunlara ilişkin belgeler yer almaktadır.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
27
Söz konusu piyasaya süren işletmelerin, bu faaliyetleri bireysel olarak yerine
getirmelerinin zor olacağı dikkate alınarak, diğer ülke uygulamalarında olduğu gibi, bir
endüstri kuruluşunun oluşumuna da Yönetmelikte yer verilmiştir. Piyasaya sürenlerin,
yükümlülüklerini daha etkin bir şekilde yerine getirebilmeleri amacıyla, bir araya gelerek
kâr amacı taşımayan tüzel kişiliğe haiz bir yapı oluşturabilmelerine imkan tanınmıştır.
Türkiye’de de buna benzer bir organizasyon kurulmuştur. Bu organizasyon,
Bakanlığımızdan yetki alan ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme
Vakfı İktisadi İşletmesi)’dir.
FİNANSMAN İHTİYACI
Ambalaj atıklarının yönetiminde, 1991 yılından günümüze kadar devam eden süreç
özellikle son üç yılda büyük bir ivme kazanarak gelişim göstermiştir. Tesislerin
işletmeciliği, lisans uygulaması ile birlikte amatör çalışmadan profesyonel çalışmaya
doğru yönlendirilmiş, Çevre Mühendisi çalıştırır duruma gelmiş, tesise giriş çıkışları kayıt
altına alınmış, alt yapı iyileştirilmiş, toplama ve taşıma ekipmanları arttırılmıştır. Bu
suretle Türkiye de yeni bir sektörün oluşması sağlanmıştır.
2003 yılına kadar tesislerin nerede oldukları kapasiteleri bilinmez iken, 2003’te 15 olan
ayırma tesisi, 2007 yılı itibariyle 81’e yükselmiştir. Ancak ülke nüfusu ve oluşan ambalaj
atığı miktarı dikkate alındığında bu sayının hızla artması beklenmektedir. Yine aynı
şekilde geri dönüşüm tesisleri 2003 yılında 13 iken, 2007 yılı itibariyle 56’ya yükselmiştir.
Mevcut haliyle yeter görünen tesisler, ülke geneli dikkate alındığında yetersiz olacaktır.
Bu değerlendirmeler ışığında, ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplaması ve toplanan
atıkların geri dönüşümü için ciddi oranda altyapı yatırımına ihtiyaç duyulacağı açıktır.
“Yüksek Maliyetli Çevre Yatırım Projeleri” raporunda ambalaj atıklarının kaynakta ayrı
toplanması için, 2008 yılından itibaren her yıl ülke olarak 41 milyon avro’luk bir altyapı
yatırımı gerektiği ortaya konulmuştur. Bu bedelin, özel sektör, piyasaya sürenler ve
belediyeler tarafından karşılanması gerekmektedir.
RAPORLAMA VE VERİ KAYIT SİSTEMİ
Ambalaj atıklarının sürdürülebilir yönetimini sağlamak için, sağlam temelli bir veri kayıt
sisteminin de oluşturulması gerekmektedir. Bu maksatla web tabanlı bir bilgisayar
programı kullanılmaktadır. Programın kullanıcıları; Bakanlık, piyasaya sürenler, ambalaj
üreticileri, lisanslı işletmelerden oluşmaktadır. 2008 yılında program 81 il çevre ve
orman müdürlüklerinin kullanımına da açılacaktır. Böylece uygulamanın daha etkin, hızlı
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
28
ve yerinden yönetimi sağlanmış olacak, il müdürlükleri de uygulamaya aktif olarak dahil
olacaktır.
Ambalaj üreticilerinden, üretilen ambalaj, ithal edilen ve ihraç edilen ambalaj miktarına
ilişkin malzeme türüne göre yıllık veriler ve bu ambalajların hangi firmalara verildiği
istenmektedir. Piyasaya sürenlerden, ürünlerin piyasaya sunumu sırasında kullanılan
ambalaj, ithal edilen ve ihraç edilen ambalaj miktarına ilişkin malzeme türüne göre yıllık
veriler istenmektedir. 2005 yılından itibaren, ambalaj üreticilerinden, ambalajlı ürünleri
piyasaya sürenlerden ve lisanslı işletmelerden ambalaj üretim, satış ve geri dönüşüm
miktarları gibi tüm veriler bu programda kayıt altına alınmaya başlanmıştır.
Yönetmelikte ambalaj üreticisi ile piyasaya sürenlere ekonomik işletme ifadesi
kullanılmaktadır. Bakanlığımızca kayıt altına alınan ekonomik işletmelerin sayısal artışı
Şekil 2.24’de gösterilmiştir. Buna göre Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
çerçevesinde 2005 yılında Bakanlığımıza kayıtlı olan ekonomik işletme sayısı 926 iken
2006’da yaklaşık 2.500’e, 2007 yılında 3.600’e, 2008 yılında 3.900’e yükselmiştir.
2005 yılında programa yapılan girişler, tamamen Bakanlık tarafından yapılmıştır. Ancak
2006 yılından itibaren ambalaj üreticilerine ve piyasaya sürenler Bakanlık tarafından
verilen kullanıcı kodu ve şifre ile kendilerinin girmeleri sağlanmıştır.
Programın bir diğer kullanıcısı olan; lisanslı toplama ayırma tesisleri ve geri dönüşüm
tesisleri her ay Bakanlığımız veri kayıt sistemine, tesislerine gelen, ayrıştırılan, işlenen ve
satılan ambalaj atıklarına ait bilgileri göndermektedirler.
Şekil 2.24 Bakanlığımıza Kayıtlı Ekonomik İşletme Sayısı
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
29
2005 ile 2007 yılları arasında üretilen, piyasaya sürülen ve geri kazanılan ambalaj ve
ambalaj atıklarına ilişkin veriler Şekil 2.25’de gösterilmektedir. Bakanlığımız tarafından
2008 yılında, ilk defa bir uygulama gerçekleştirilecektir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
ile yapılan görüşmeler sonucunda ambalaj ve ambalaj
atıklarına ait veriler artık Bakanlığımız tarafından yıllık bültenler halinde
resmi olarak yayınlanmaktadır. İlk olarak, 2008 yılının Şubat ayının son günü,
2005 yılına ait veriler resmi olarak yayınlanmıştır. Bu istatistiklere
www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/ambalaj adresinden ulaşılabilmektedir. 2009
yılında; 2006 yılının resmi verileri, 2010 yılında ise 2007 yılının verileri yayınlanacak ve
bu yıldan itibaren de mevcut veriler iki yıl arayla yayınlanacaktır.
BELİRLENEN HEDEFLERE ULAŞABİLMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
2008 ile 2012 yılları kapsayan Atık Yönetimi Eylem Planında, ambalaj atıklarına ilişkin il
bazında hedefler belirlenirken; yukarıda verilen 2005 ile 2007 arasındaki veriler temel
olarak alınmış ve ileriye dönük tahminler yapılmıştır. Büyükşehir belediyelerinde oluşan
ambalaj atığının, % 40 – 45’inin kaynakta ayrı olarak toplanacağı hesaplanmıştır.
0
1.000.000
2.000.000
3.000.000
4.000.000
5.000.000
6.000.000
7.000.000
2005 2006 2007
YIL
TO
PL
AM
AM
BA
LA
J A
TIK
LA
RI
MİK
TA
RI
(TO
N)
Üretilen Amb.Mik.(Ton)
Piyasaya Sürülen
Amb.Mik.(Ton)
Geri Kazanılan Amb.Atık. Mik.
(Ton)
Şekil 2.25 Toplam Ambalaj ve Ambalaj Atığı Verileri
http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/ambalaj
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
30
Şekil 2.26 Yıllara göre oluşması beklenen ambalaj atığı miktarı
Sanayiden kaynaklaşan ambalaj atığı miktarı ile konutlardan kaynaklanan ambalaj atığı
miktarı tam olarak bilinmemektedir. Ancak ilerleyen yıllarda mevcut veri kayıt sistemi,
bu ayrımı yapabilecek şekilde revize edilecektir.
İl bazındaki hedeflerin tutturulabilesi için bu yatırımların sorumlu taraflarca yapılması
gerekmektedir.
Satış noktaları, reyonlarınla çok çeşitli ürünleri satmaları itibariyle piyasaya süren
işletmelerin kayıt altına alınmaları konusunda da büyük bir role sahiptirler. Bu önemli
rolleri itibariyle yönetmelikle satış noktalarına bazı sorumluluklar verilmiştir Satış
noktaları sisteme kayıtlı olmayan firmaların ürünlerini reyonlarında satmamak gibi bir
uygulama ile sorumlu tutulmaktadırlar Bu sorumluluk, satış noktaları aracılığıyla satılan
markaların Yönetmelik kapsamında sorumluluklarını yerine getirip getirmedikleri
konusunda bir tür piyasa denetimi yapmaları şeklindedir. Bu denetimle haksız rekabetin
önlenmesi ve sorumlu işletmelerin hepsinin kayıt altına alınması amaçlanmaktadır. 2008
yılında il çevre ve orman müdürlükleri aracılığıyla piyasaya sürenlerin kayıt altına
alınmaları sağlanacaktır.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
31
III Tıbbi Atıklar
Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan atıklar, evsel katı atıkların dışında havada, suda ve
toprakta kalıcı özellik gösteren ve ekolojik dengeyi bozan atıklar olduğundan tehlikeli ve
zararlı atık sınıfına girmekte ve bu tür atıkların üretim, taşıma, depolama ve bertarafına
ilişkin özel önlemler alınması gerekmektedir.
Diğer bütün kuruluşlarda olduğu gibi sağlık kuruluşlarında da her geçen gün atık miktarı
verdikleri hizmet ölçüsünde hızla artmaktadır. Bu artışın neden olabileceği tehlike
risklerinin ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınarak toplamadan bertarafa
kadar yönetim aşamalarının belirlenmesi gerekmektedir.
Türkiye’de tıbbi atıkların güvenli yönetimiyle ilgili esaslar, Bakanlığımız tarafından
hazırlanan ve 22 Temmuz 2005 tarih ve 25883 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ile belirlenmiştir.
Yönetmeliğe göre genel olarak atıkların kaynağında ayrı toplanması ve geçici
depolanması sorumluluğu sağlık kuruluşlarının, atıkların geçici atık depolarından alınarak
taşınması, sterilizasyon işlemine tabi tutulması ve bertaraf edilmesi konularındaki
sorumluluklar ise belediyelere aittir.
TIBBİ ATIK MİKTARI
Türkiye’deki devlet ve özel hastanelerden kaynaklanan çöpün fiziksel kompozisyonunu
belirlemek amacıyla Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 1995 yılında “Hastane Çöp
Kompozisyon Araştırması” yapılmıştır.
Devlet ve özel hastanelerden çıkan toplam katı atık miktarı, fiziksel kompozisyon dağılımı
açısından incelendiğinde, devlet hastanelerinde yatak başı günlük 1,92 kg. tıbbi, 0,38 kg.
evsel katı atık ve 0,09 kg geri kazanılabilir madde olmak üzere toplam 2,39 kg atık
oluşurken, özel hastanelerde 2,01 kg. tıbbi, 1,35 kg. evsel katı atık ve 0,98 kg. geri
kazanılabilir madde olmak üzere toplam 4,34 kg atık oluştuğu belirlenmiştir.
Poliklinik başı günlük tıbbi katı atık miktarı ise devlet hastanelerinde 0,05 kg, özel
hastanelerde 0,18 bulunmuştur.
Bakanlığımız tarafından Ülkemizde hem toplam, hem de il bazında oluşan tıbbi atık
miktarının belirlenmesi için Devlet İstatistik Enstitüsü ve Sağlık Bakanlığının da verileri
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
32
kullanılarak bir çalışma yapılmıştır. Tıbbi atık miktarı belirlenirken yataklı tedavi
kurumları ile yataksız tedavi kurumlarında oluşan tıbbi atık miktarları ayrı ayrı
hesaplanmıştır.
Şekil 2.27 Yataklı Tedavi Kurumlarının Kuruluşlara Göre Dağılımı
(Yataklı Tedavi Kurumları İstatistik Yıllığı, Sağlık Bakanlığı, 2005)
Şekil 2.28 Yatak Kapasitesinin Kurum/Kuruluşlara Göre Dağılımı
(Yataklı Tedavi Kurumları İstatistik Yıllığı, Sağlık Bakanlığı, 2005)
113.764
29.014 14.729
8.787 1.225
Sağlık Bakanlığı
Üniversite Özel MSB Diğer Kamu
795
53
293
42 15
Sağlık Bakanlığı
Üniversite Özel MSB Diğer Kamu
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
33
Sağlık Bakanlığı’nın 2005 yılı verilerine (Sağlık Bakanlığı, Yataklı Tedavi Kurumları
İstatistik Yıllığı, 2005) göre Ülkemizdeki toplam hastane sayısı 1198, bu hastanelerdeki
toplam fiili yatak sayısı ise 167.519’dur. 2005 yılı verilerine göre yataklı tedavi
kurumlarının kuruluşlara ve hastanelerin yatak kapasitelerine göre dağılımı Şekil 2.27 ve
2.28’de gösterilmektedir. İllere göre yatak doluluk oranları dikkate alınarak yapılan
hesaplamalar sonucu yataklı tedavi kurumları ile ayakta tedavi hizmeti veren sağlık
kuruluşlarından günde 238,26 ton yılda ise 86.968,3 ton. tıbbi atık oluşmaktadır (Tablo
2.12).
Tablo 2.12 2007 yılında yataklı ve ayakta tedavi hizmeti veren sağlık kuruluşlarında
oluşan tıbbi atık miktarı
Tıbbi Atık Miktarı
(ton/gün)
Tıbbi Atık Miktarı
(ton/yıl)
Yataklı Tedavi Kurumları 212,58 77593,21
Ayakta Tedavi Hizmetleri 25,68 9375,09
TOPLAM 238,26 86968,3
TIBBİ ATIK MİKTARI PROJEKSİYONU
Tıbbi atık miktarının, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması planlanan yeni yatak
yatırımlarına paralel olarak 2012 yılında 113.274 tona ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Bakanlığımız tarafından önümüzdeki yıllarda Ülkemizde oluşması tahmin edilen tıbbi atık
miktarının belirlenmesine yönelik olarak bir çalışma yapılmıştır. Bu noktada 2012 yılına
kadar yıllar itibari ile oluşması tahmin edilen tıbbi atık miktarları aşağıda grafik olarak
gösterilmektedir.
Yıllara Göre Tıbbi Atık Oluşumu (ton/yıl)
83261,8 86968,392090,3 96981,2
104011,5 108481113274,2
0
20000
40000
60000
80000
100000
120000
2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012
Yıllar
Miktar
Şekil 2.29 2006-2013 yılları arası tıbbi atık projeksiyonu
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
34
Tıbbi atık projeksiyonunda, Sağlık Bakanlığı tarafından önümüzdeki yıllarda yapılması
planlanan ilave yatak yatırımları esas alınmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından
hazırlanan ve 2007-2013 yılları arasını kapsayan 9. Kalkınma Planı’nın “Sağlık
Hizmetlerinde Hedefler” başlıklı 6.15 nolu tablosunda 2013 yılına kadar toplam 39.430
adet ilave yatak yatırımının yapılmasının planlandığı belirtilmektedir (Tablo 2.13).
Tablo 2.13 2007-2013 arası yapılması planlanan ilave yatak sayıları
Yıllar Yatak Sayısı (Adet)
2008 5328
2009 10862
2010-2012 14616
2013 8624
Toplam 39430
Tıbbi atık projeksiyonunun yapılmasında ilave yatak sayılarının yanı sıra, ortalama yatak
doluluk oranı % 65, poliklinik hizmetlerindeki yıllık artış oranı ise % 15 olarak kabul
edilmiştir.
TIBBİ ATIKLARIN TOPLANMASI
Sağlık kuruluşlarında oluşan atıklar, tıbbi atıklar, tehlikeli atıklar, evsel nitelikli atıklar ve
ambalaj atıkları olarak sınıflandırılmakta ve birbirleri ile karışmadan kaynağında ayrı
olarak özel torba ve kutular ile toplanmaktadır.
Yönetmeliğe göre; tıbbi atıklar kaynağında kırmızı renkli, üzerlerinde “Uluslararası
Biyotehlike” amblemi ile “DİKKAT TIBBİ ATIK” ibaresi bulunan özel plastik torbalarda ayrı
biriktirilirler. Tıbbi atıkların bir alt grubu olan kesici ve delici atıklar ise diğer tıbbi
atıklardan ayrı olarak özel plastik veya lamine kartondan yapılmış, üzerlerinde aynı uyarı
işaretleri bulunan özel kutular içinde toplanmaktadır.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
35
TIBBİ ATIKLARIN GEÇİCİ DEPOLANMASI
Sağlık kuruluşlarında toplanan atıklar, belediye tarafından alınıncaya kadar geçici atık
deposu veya konteynırlar içinde geçici olarak depolanmalıdır. Atıklar bu depolarda veya
konteynırlarda en fazla 48 saat bekletilebilir. Geçici atık deposu içindeki sıcaklığın
4oC’nin altında olması durumunda bekleme süresi bir haftaya kadar uzayabilecektir.
TIBBİ ATIKLARIN TAŞINMASI
Tıbbi atıkların geçici atık depoları ve konteynırlar ile küçük kaynaklardan alınarak
bertaraf tesisine taşınmasından büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer yerlerde
ise belediyeler ile yetkilerini devrettiği kişi ve kuruluşlar sorumludur.
Tıbbi atıkların taşınmasının özel olarak dizayn
ve imal edilmiş araçlarla yapılması
gerekmektedir. Tıbbi atık taşıma araçları için
ilgili valilikten taşıma lisansı alınması
gerekmektedir. Bu kapsamda il çevre ve orman
müdürlüklerimiz tarafından 31.12.2007 tarihi
itibari ile 45 ilde 84 belediye ve firmaya ait 140
adet araca tıbbi atık taşıma lisansı verilmiştir.
TIBBİ ATIKLARIN BERTARAF EDİLMESİ
Gerek 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, gerekse de Tıbbi Atıkların Kontrolü
Yönetmeliği gereğince tıbbi atıkların bertaraf edilmesi ile ilgili yükümlülükler
büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyesi olmayan yerlerde ise
belediyelere verilmiştir. Söz konusu hizmetler doğrudan belediyeler tarafından
verilebildiği gibi, gerek hizmet alımı, gerek uzun süreli ihaleler, gerekse de yap-işlet
modeliyle belediyelerin gözetiminde özel sektör tarafından da yapılabilmektedir.
Tıbbi atıklar düzenli depolanarak veya yakılarak bertaraf edilmekte veya sterilizasyon
işlemine tabi tutularak zararsız hale getirilmektedir.
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
36
TIBBİ ATIKLARIN DÜZENLİ DEPOLANMASI
Tıbbi atıklar, depo tabanı Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun olarak inşa
edilmiş depolama sahalarında düzenli depolanarak bertaraf edilebilirler. Ancak
Ülkemizde bu özelliklere haiz tıbbi atık düzenli depolama sahası sayısı sınırlıdır.
Bakanlığımız verilerine göre Ankara, Bursa, İzmir, Gaziantep, Denizli, Malatya ve Erzincan
illerinde yılda toplam 21.646 ton tıbbi atık mevzuata uygun olarak düzenli depolanmak
suretiyle bertaraf edilmektedir (Tablo 2.14). Bu rakam Ülkemizde oluşan toplam tıbbi
atığın yaklaşık %25’ine karşılık gelmektedir.
Tablo 2.14 Tıbbi Atıklarını Düzenli Depolayarak Bertaraf Eden İller
SIRA
NO İL
TIBBİ ATIK MİKTARI BERTARAF
YÖNTEMİ TESİS SAHİBİ
kg / gün kg / yıl
1 ANKARA 24.945,04 9.104.939,40 Düzenli
Depolama
Ankara Büyükşehir
Belediyesi
2 BURSA 8.320,94 3.037.144,85 Düzenli
Depolama
Bursa Büyükşehir
Belediyesi
3 İZMİR 14.464,19 5.279.430,32 Düzenli
Depolama
İzmir Büyükşehir
Belediyesi
4 GAZİANTEP 4.949,62 1.806.611,45 Düzenli
Depolama
Gaziantep
Büyükşehir
Belediyesi
5 DENİZLİ 2.954,79 1.078.498,81 Düzenli
Depolama Denizli Belediyesi
6 MALATYA 2.891,64 1.055.448,41 Düzenli
Depolama Malatya Belediyesi
7 ERZİNCAN 778,32 284.085,29 Düzenli
Depolama Erzincan Belediyesi
TOPLAM 59.304,54 21.646.158,53
A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )
37
Bunun dışında kalan 47.866 ton tıbbi atık ise (toplam tıbbi atığın %55’i) evsel atık
depolama sahalarının ayrı bir yerinde açılan çukurlarda üzerleri sönmemiş kireç ile
kaplanmak suretiyle gömülmektedir.
TIBBİ ATIKLARIN YAKILMASI
Yakma, tıbbi atıkların bertarafında en güvenli yöntem olmakla birlikte, Ülkemizde şu
anda İzmit Büyükşehir Belediyesi İzmit Atık ve Artıkları Arıtma ve Yakma Değerlendirme
A.Ş. (İZAYDAŞ) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Çevre Koruma ve Atık Mad.
Değ. San. ve Tic. A.Ş. (İSTAÇ A.Ş.) Tıbbi Atık Yakma Tesisleri tıbbi at�