295
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Atık Yönetimi Eylem Planı (2008-2012) MAYIS - 2008 ANKARA

Atık Yönetimi Eylem Planı - TurkeyComposts.orgturkeycomposts.org/dosya/.../COB_Atik_Yonetimi_Eylem_Plani_2008-20… · Çevre ve Orman Bakan ... Bu eylem planında, Ulusal Mevzuatımız,

  • Upload
    others

  • View
    16

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • T.C.

    ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI

    ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

    Atık Yönetimi Eylem Planı (2008-2012)

    MAYIS - 2008 ANKARA

  • ÖNSÖZ Tabii kaynaklar insanoğlu için yeterli olmasına rağmen sınırsız değildir ve tabiatın kendini yenileme kabiliyeti sınırlıdır. Bozulan ekolojik dengenin yeniden teşekkülü zordur, bazen de imkânsızdır. Bu itibarla çevre koruma-kullanma dengesinin sağlanması ancak toplumların bütün kesimlerinin katılımıyla ve insanların ihtiyacı olanından fazlasını tüketmemesiyle mümkündür. Dengeli ve sürekli kalkınma, gelecek nesillerin sahip olacağı imkânları tehlikeye sokmadan bugünkü neslin ihtiyaçlarını hedef alan bir kalkınma tarzıdır. Bu kalkınmayı çevre değerlerini tahrip etmeden gerçekleştirmek ise ancak şuurlu insan, şuurlu toplum ile mümkün olabilir. Çevre sorunlarının milli ve milletlerarası boyutlarının yanı sıra, mahalli ölçekte de çevre sorunlarına kalıcı, uzun vadeli katılımlarının sağlanması ve çevre bilincinin geliştirilmesi sürdürülebilir kalkınmada öncelikli konuların başında gelmektedir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak artan çevre meseleleri dolayısıyla kamuoyunda doğa korumacılığının güçlenmesi “çevre yönetimi” olgusunu mahalli idarelerin ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. Belediyelerimizin çevre yatırımlarına gereken önemi vermeleri öncelikle insan sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, yerel yönetimlerin mali kaynaklarının sınırlı olması, yeterli ve deneyimli personellerinin bulunmaması belediyelerin, çevre konularında başarıya ulaşmalarında zorluklarla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. İnsanların ticaret ve üretim faaliyetleri sonucunda hammadde, su, enerji ve besin maddeleri tüketimi artmakta, bu tüketim sonucu ortaya çıkan katı, sıvı ve gaz atıklar çevreyi olumsuz yönde etkilemektedir. Ülkemizde de hızlı ekonomik büyüme, kentleşme, nüfus atışı ve refah seviyesinin yükselmesi giderek artan miktarda atık üretimine yol açmaktadır. Artan atık miktarı ise; atıksız veya olabildiğince az atıklı üretimi, atıkların geri kazanılmasını ve nihayet atıkların ekonomi ve çevre açısından en uygun şekilde bertarafını gerektirmektedir. Katı atık yönetimi; kıt olan enerji, hammadde gibi tabii kaynakların maksimum verimi sağlayacak şekilde kullanılmasını, az atıklı üretimin desteklenmesini, atıkların geri kazanımını ve yeniden kullanımını, hava, su, toprak ve canlılara zarar vermeden bertarafının gerçekleştirilmesini amaçlayan toplama, taşıma, geri kazanım ve bertaraf işlemlerinin tümüdür. Bu; teknik, ekonomik ve sosyal disiplinler ile çok yönlü ilişkiler içerisinde olan önemli bir faaliyet dalıdır. Bakanlığım atık yönetimi konusundaki çalışmalarını belediye atıkları, ambalaj atıkları, tehlikeli atıklar, tehlikesiz atıklar ve özel atıklar olmak üzere beş ana başlık altında yürütmektedir. Bu atıklardan evsel atıklar ile tıbbi atıkların yönetimiyle ilgili yükümlülükler belediyeler tarafından yerine getirilirken, aralarında ambalaj atıkları, atık yağlar, pil ve aküler ile kullanım ömrü dolmuş

  • .

    lastiklerin bulunduğu atık gruplarının toplanması, geri kazanılması ve bertarafları ile ilgili yükümlülüklerin üretici sorumluluğu ilkesi kapsamında yerine getirilmesi gerekmektedir. Katı atık yönetim hizmetlerinde yaşanan en önemli meselelerden biri kendi temizlik işlerini yürüten veya katı atık yönetim işletmeleri olan çok sayıda küçük belediyenin bulunmasıdır. Bu durum, etkili ve ekonomik olmadığı gibi, maliyetlerin karşılanamaması, yeterli kaynakların ve uygun teknolojilerin bulunamaması ve genellikle de uygun katı atık yönetim uygulamalarının hayata geçirilememesi gibi meselelere yol açmaktadır. Ayrıca belediyeler, atıkların bertarafı açısından yeterli teknik ve idari alt yapıya sahip değillerdir. Bu nedenle, atıkların bertarafı için daha büyük yönetim birimlerinin (belediyeler birliği, mahalli idareler birliği gibi) kurulmasını teşvik etmek önem taşımaktadır. Böylece atık yönetiminde maksimum fayda sağlanabilir ve büyük ölçekli işletmeler ile büyük tesisler ortaklaşa kurularak daha fazla verim elde edilebilir. Nitekim Anayasa’nın 127. maddesi bu konuya destek için güçlü hukuki bir çerçeve ve dayanak oluşturmuştur. Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile bu konunun idari ve teknik esasları belirlenmiştir. Çevre Kanunu ile de belediyelerin mahalli idare birlikleri kurmaları durumunda Bakanlığımdan teknik ve mali yardım almalarına imkân sağlanmıştır. Bu noktada Bakanlığımca hazırlanan “Atık Yönetimi Eylem Planı”, Ülkemizin atık yönetimi konusundaki mevcut durumunu ortaya koyduğu gibi, gelecek projeksiyonlarına da yer vererek önümüzdeki dönemde yapılması gereken çalışmalara bir yol haritası çizmektedir. Bu eylem planında hem ilke ölçeğinde, hem de il bazında yapılması planlanan çalışmalar tafsilatlı olarak açıklanmaktadır. Bu yol haritası sayesinde 2012 yılı sonu itibari ile özellikle belediyeler tarafından verilen atık yönetim hizmetlerinin hissedilir şekilde iyileştirilmesi ve mevzuatın gerektirdiği teknik şartlara haiz atık geri kazanım ve bertaraf tesislerinin işletmeye alınması hedeflenmektedir. Böylece atık yönetimi açısından hem üyelik sürecinde olduğumuz Avrupa Birliği standartlarına ulaşma söz konusu olacak, hem de vatandaşlarımıza daha sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama imkânı sağlanabilecektir. Bu bağlamda “Atık Yönetimi Eylem Planı’nın hazırlanmasında emeği geçen Bakanlığım Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanlığı çalışanlarına teşekkürlerimi bildirir, Eylem Planının ilgili tüm taraflara ve Ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim.

    Prof. Dr. Veysel EROĞLU Çevre ve Orman Bakanı

  • .

    Atık Yönetimi Eylem Planı (2008-2012)

    T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Dairesi Başkanlığı

    Söğütözü Cad. 14/E 06560 Ankara Telefon 0312 2075000 • Faks 0312 2076446 http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr

    http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/

  • i

    Giriş

    Önemi her geçen gün artan çevresel değerlerimiz karşısında toplumsal hassasiyetimizin de

    artması memnuniyet vericidir.

    Günümüzde karşı karşıya olduğumuz çevre sorunları kaynak ve gelişimleri itibarıyla farklılıklar

    göstermektedir. Nedenlerin farklılığının yanında sorunların artmasına etki eden faktörler de

    değişiklik göstermektedir. Bunlar genel olarak çarpık kentleşme, kırsal kesimden büyük

    kentlere devam eden göçler ve düzensiz sanayileşme gibi temel sebeplerin yanı sıra, her

    bölgeye göre değişen özel etkenlerin oluşturduğu sebeple olarak sıralanabilir.

    Evsel atıklar, hayat standartlarının yükselmesi ve teknolojideki gelişmeler sonucu miktar ve

    çeşit olarak artmaktadır.

    Sanayiden kaynaklanan ve evsel katı atıklar insan ve çevre sağlığı açısından potansiyel tehlike

    oluştururlar. Katı atıklar tekniğine uygun bir şekilde bertaraf edilmezler ise; toprağın, yüzey ve

    yeraltı sularının kirlenmesine, depolama sahalarında oluşan gaz ise içindeki yüksek metan

    oranı sebebiyle hava kirliliğine yol açmaktadır.

    AB’ ye aday birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de; belediyeler tarafından üretilen katı

    atıklar önemli bir çevre sorunu oluşturmaktadır.

    Atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi başta çevre ve insan sağlığı olmak üzere

    ekonomiyi de yakından ilgilendirmektedir.

    Katı atık yönetim hizmetlerinde yaşanan en önemli problemlerden biri kendi temizlik işleri

    veya katı atık yönetim işletmeleri olan çok sayıda küçük belediyelerin bulunmasıdır. Bu sistem,

    etkili ve ekonomik olmadığı gibi, maliyetlerin karşılanamaması, yeterli kaynak ve uygun

    teknolojinin bulunamaması ve genellikle de uygun katı atık yönetim pratiklerinin hayata

    geçirilmesinde ilerleme kaydedilememesi gibi problemlere yol açmaktadır.

    Benzer çevre sorunlarına sahip belediyeler tarafından ortaklaşa kurulan “Yerel Yönetim

    Birlikleri”nin uygulamaları; zaman ve kaynakların daha verimli kullanımı açısından önem

    taşımaktadır. Ayrıca, bölgesel kalkınma politikaları kapsamında, bölgesel ölçekli çevre

    sorunlarının çözülmesinde de “Hizmet Birliği Modeli”nin kullanılması öngörülmektedir.

    Söz konusu yapılanma çerçevesinde, Türkiye genelinde katı atık yönetimi ile ilgili mevzuatta

    öngörülen şekilde, düzenli depolama tesislerinin kurulması, katı atık miktarının azaltılması, geri

    kazanımın sağlanması, katı atık taşıma giderlerinin düşürülmesi ve gerektiğinde uygun

    teknolojiye sahip aktarma merkezlerinin kullanılmasına yönelik olarak Katı Atık Yönetim

  • ii

    Sistemin oluşturulması hedeflenmektedir, Bu ihtiyaca cevap verebilmek için katı atık eylem

    planı hazırlanmasını gerektirmiştir.

    Dünyadaki birçok ülkenin başlıca sorunu olan sanayi menşeli atıklar, Ülkemizin de en önemli

    çevresel problemleri arasında yer almaktadır. Özellikle Ülkemizin batı ve güney bölgelerinde

    yoğunlaşmış olan sanayi faaliyetleri giderek artmakta, dolayısıyla bu bölgelerde sanayi

    atıklarının, özellikle de sanayi menşeli atıkların bertarafından kaynaklanan problemler acil

    çözüm beklemektedir.

    Atık yönetimine ilişkin gerek mevcut yönetmeliklerin uygulanmasında gerekse Avrupa Birliğine

    uyum sürecinde ulusal mevzuatın uyumlaştırılması çalışmaları doğrultusunda hazırlanan yeni

    yönetmeliklerde yaşanan veya yaşanması muhtemel olarak görülen sorunların giderilmesi

    gayesiyle tehlikeli atıklar için “Eylem Planı” hazırlanmasına ihtiyaç duyulmuştur.

    Bu hedefe yönelik olarak; refah düzeyinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir nitelikte ekonomik,

    toplumsal ve kültürel gelişme sağlanması, çevre bilinci ve hassasiyetinin duyarlılığının

    geliştirilmesiyle çevre yönetiminin iyileştirilmesi hedeflenmiştir. Bu hedefler, eylem planının

    şekillendirilmesinin çerçevesini oluşturmuştur.

    Eylem planının etkin uygulanması, ülkemizin çevre yönetimindeki başarı düzeyini

    etkileyecektir. Planın, dolaylı ve direkt etkileri orta ve uzun dönem içinde tüm sektörlere

    yansıyacak ve ekonomiye olan katkısı hissedilir duruma gelecektir.

    Bu eylem planında, Ulusal Mevzuatımız, AB Mevzuatına uyum çalışmaları, mevcut uygulamalar

    ile yaşanılan sıkıntılar ele alınmış olup yukarıda bahsedilen hedeflere ulaşılabilmesi için

    uygulanması gerekenler planda yer almıştır.

  • iii

    İçindekiler

    Giriş i

    Atık Yönetimi 1

    I Mevzuat 2

    Katı Atık Eylem Planı 7

    I Mevcut Durum 7

    II Ambalaj Atıkları 17

    III Tıbbi Atıklar 31

    IV Bitkisel Atık Yağlar 41

    V Atık Pil ve Akümülatörler 44

    VII Hedefler 56

    Tehlikeli Atık Eylem Planı 69

    I Tehlikeli Atık Mevzuatı 69

    II Mevcut Durum 77

    III Atık Envanteri Oluşturulması 86

    IV Bertaraf Planı 95

    V Planlar Çerçevesinde Yürütülen

    Çalışmalar 98

    VI 2008-2012 Hedefleri 100

    İllere Göre Katı Atık Eylem Planları 111

    Adana 112

    Adıyaman 115

    Afyonkarahisar 117

    Ağrı 119

    Amasya 121

    Ankara 123

    Antalya 127

    Artvin 130

    Aydın 132

    Balıkesir 135

    Bilecik 137

    Bingöl 139

    Bitlis 141

    Bolu 143

    Burdur 145

    Bursa 147

    Çanakkale 149

    Çankırı 152

    Çorum 154

    Denizli 156

    Diyarbakır 158

    Edirne 160

    Elazığ 162

    Erzincan 164

    Erzurum 166

    Eskişehir 168

    Gaziantep 170

    Giresun 172

    Gümüşhane 174

    Hakkari 176

    Hatay 178

    Isparta 180

    İçel 182

    İstanbul 185

    İzmir 188

    Kars 191

    Kastamonu 193

    Kayseri 195

    Kırklareli 197

    Kırşehir 199

    Kocaeli 201

    Konya 203

    Kütahya 206

    Malatya 208

    Manisa 210

    Kahramanmaraş 212

    Mardin 214

    Muğla 216

    Muş 220

    Nevşehir 222

    Niğde 224

    Ordu 226

    Rize 228

    Sakarya 230

    Samsun 232

  • iv

    Siirt 235

    Sinop 237

    Sivas 239

    Tekirdağ 241

    Tokat 244

    Trabzon 246

    Tunceli 248

    Şanlıurfa 250

    Uşak 252

    Van 254

    Yozgat 256

    Zonguldak 258

    Aksaray 260

    Bayburt 262

    Karaman 264

    Kırıkkale 266

    Batman 268

    Şırnak 270

    Bartın 272

    Ardahan 274

    Iğdır 276

    Yalova 278

    Karabük 280

    Kilis 282

    Osmaniye 284

    Düzce 286

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    1

    Atık Yönetimi

    Atık Yönetimi, evsel, tıbbi ve tehlikeli ve tehlikesiz atıkların minimizasyonu, kaynağında ayrı toplanması, ara depolanması, gerekli olduğu durumda atıklar için aktarma merkezleri oluşturulması, atıkların taşınması, geri kazanılması, bertarafı, geri kazanım ve bertaraf tesislerinin işletilmesi ile kapatma, kapatma sonrası bakım, izleme-kontrol süreçlerini içeren bir yönetim biçimidir.

    evre üzerinde büyük bir baskı oluşturan ve gün geçtikçe artan atık sorununun tamamıyla çözümü için tek bir yaklaşım yeterli değildir. Ancak tüm yöntemlerin kombinasyonu ile etkin bir atık yönetimi sağlanabilir. Uluslar arası düzeyde kabul

    gören bu yaklaşım, “Entegre Atık Yönetimi” anlayışının benimsenmesine yol açmıştır.

    Entegre atık yönetiminde, atık yönetiminin tüm unsurları bir bütün olarak değerlendirilerek hem çevresel hem de ekonomik açıdan sürdürebilirliğin sağlanması hedeflenir. Bu çerçevede, entegre atık yönetiminin yalnızca tek bir atık türüne veya tek bir kaynağa yönelik olması beklenemez.

    Verimli ve entegre bir atık yönetim sistemi başlıca aşağıdaki özellikleri taşımalıdır.

    Bütüncül bir sistem olmalıdır: Entegre atık yönetimi bir yerleşim merkezinde oluşan atığın bileşimini oluşturan bütün maddeleri ve üretim kaynaklarını ihtiva edecek şekilde planlanmalıdır.

    Ekonomik değer oluşturabilmeli: Katı atık sisteminden sağlanabilecek ekonomik değerler, geri kazanılabilir malzeme, kompost ve elde edilebilecek biyogaz (düzenli depolama ve anaerobik kompost) ve benzeri kaynaklı girdilerdir. Bunlardan temin edilecek gelir, piyasa şartları ve yapılacak yatırımın maliyeti ile yakından ilgilidir. Bu sebeple planlama

    aşamasında ekonomik analizin çok iyi yapılması gereklidir.

    Bölüm

    1

    Ç

    ATIK YÖNETİMİNDE ÖNCELİK SIRASI

    Önleme

    Kaynakta Azaltma Yeniden Kullanım

    Geri Kazanım/Geri Dönüşüm Ön İşlem (Yakma dahil) Bertaraf

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    2

    Esnek olmalı: Entegre atık yönetim sistemi, çevresel, mekânsal ve atık özelliklerinde zamana bağlı olarak meydana gelebilecek çeşitli değişikliklere uyum sağlayabilecek esneklikte olmalıdır.

    Bölgesel planlama yapılmalıdır: Planlamanın verimli olması, toplanacak atık miktarına bağlıdır. Atık oluşum miktarı ise öncelikle nüfusa bağlıdır. Bu sebeple Büyükşehirler dışındaki yerleşim alanlarında bölgesel planlamalar yapılmalıdır. Bazı araştırmacılar entegre bir yönetime bağlı nüfusun 500.000 kişiden az olmamasını tavsiye etmektedir.

    Ulusal çevre sektörü oluşmalıdır: Yukarıda açıklanan süreç ile eş zamanlı olarak, mahalli idareler, kamu ve özel sektörün tüm birikimlerinin sinerjisiyle, geometrik büyüyen dinamik bir çevre sektörü oluşturulmalıdır. Çevre koruma konusunda her türlü makine ekipman, mühendislik-müşavirlik ve taahhüt hizmetlerinin kurumsallaşması önem arz etmektedir. Bu meyanda orta vadede uluslar arası ölçekte bir açılım beklenmektedir.

    I Mevzuat

    KANUN

    2872 sayılı Çevre Kanunu

    8. Madde - “Her türlü atık ve artığı doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek,

    depolamak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.”

    5491 sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

    11. Maddede Değişiklik - “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf

    tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler.

    Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı

    yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür.

    Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık

    toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır.

    Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz”

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    3

    5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu

    7. Madde - “...katı atık yönetim planını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta

    toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın

    yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine

    getirmek bu amaçla tesisler kurmak kurdurmak...”

    5393 sayılı Belediye Kanunu

    14.ve 15 Maddeleri - “...katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri

    kazanımı,ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak,

    yaptırmak...”

    2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu (ÇTV)

    97. Madde - “Kirleten öder prensibiyle atık üreticilerinin atık yönetimi hizmetlerine

    katılımı sağlanmaktadır.”

    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

    181. ve 182. maddelerle, çevrenin kasten ve taksirle kirlenmesine ilişkin cezalar

    düzenlenmiş olup, sorumlulara hapis cezasına varacak şekilde cezai yaptırım

    öngörülmüştür.

    YÖNETMELİK

    Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik (05.07.2008-26927)

    Bu yönetmelikle atıkların oluşumundan bertaraflarına kadar çevre ve insan sağlığına

    zarar vermeden yönetimlerinin sağlanmasına yönelik genel esasların belirlenmesi

    amaçlanmıştır. Bu kapsamda kirletme ve ithalat yasağı, atık yönetim planların

    oluşturulması, lisans alma yükümlülüğü, mali sorumluluk sigortası yaptırılması, bertaraf

    maliyetlerinin karşılanması maddeleri yönetmeliğin belli başlı hükümlerini oluşturmakta

    olup, yönetmelik ekinde tehlikeli ve tehlikesiz atıkları belirleyen ve Avrupa Birliliği ile

    uyumlu atık listesi yer maktadır.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    4

    Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (14.3.1991-20814)

    Meskun bölgelerde evlerden atılan evsel katı atıkların, park, bahçe ve yeşil alanlardan

    atılan bitki atıklarının, iri katı atıkların, zararlı atık olmamakla birlikte evsel katı atık

    özelliklerine sahip sanayi ve ticarethane atıklarının, evsel atık su arıtma tesislerinden

    elde edilen (atılan) arıtma çamurlarının ve zararlı atık sınıfına girmeyen sanayi arıtma

    tesisi çamurlarının, toplanması, taşınması, geri kazanılması, değerlendirilmesi, bertaraf

    edilmesi ve zararsız hale getirilmesine ilişkin esasları kapsamaktadır.

    Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (14.03.2005-25755)

    Tehlikeli atıkların üretiminden nihai bertarafına kadar çevreyle uyumlu yönetiminin

    sağlanması amaçlanmaktadır.

    Tehlikeli atıkların toplanması, tesis içinde geçici depolanması, ara depolanması,

    taşınması, geri kazanılması, nihai bertarafı ile ithalat ve ihracatına ilişkin yasak sınırlama

    ve yükümlülükleri, alınacak önlemleri yapılacak denetimleri, tabi olunacak hukuki teknik

    sorumlulukları kapsamaktadır.

    Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (22.07.2005-25883)

    Sağlık kuruluşlarının faaliyetleri sonucu oluşan tıbbi atıklar ile bu atıkların üretildikleri

    yerlerde ayrı toplanması, geçici depolanması, taşınması ve bertaraf edilmesine ilişkin

    esasları kapsamaktadır.

    Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği (24.06. 2007-26562)

    Evsel, endüstriyel, ticari ve işyeri olmasına bakılmaksızın yurt içinde piyasaya sürülen

    plastik, metal, cam, kağıt-karton, kompozit ve benzeri malzemelerden yapılmış bütün

    ambalajları ve bu ambalajların atıklarını kapsamaktadır.

    Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği (30.07.2008-26952)

    Atık yağların üretiminden nihai bertarafına kadar çevreyle uyumlu yönetiminin

    sağlanmasıdır.

    Bu Yönetmelik, EK-1’de belirtilen I., II. ve III. kategori atık yağların üretimi, geçici depolanması,

    toplanması, taşınması, işlenmesi, bertarafı, ithalat ve ihracatı ile transit geçişine ilişkin yasak,

    sınırlama ve yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak denetimleri kapsar.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    5

    Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği (31.08.2004-25569)

    Pil ve akümülatör ürünlerinin etiketlenmesi ve işaretlenmesi, üretilmesinde zararlı madde

    miktarının azaltılması, kullanıldıktan sonra atıklarının evsel ve diğer atıklardan ayrı

    olarak toplanması, taşınması, bertarafı ile ithalat, transit geçiş ve ihracatına ilişkin

    yasak, sınırlama ve yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak denetimleri, tabi

    olunacak sorumlulukları düzenlemektedir.

    Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği (19.04.2005-25791)

    Bitkisel atık yağların toplanması, geçici depolanması, taşınması, geri kazanılması,

    bertarafı, ticareti, ithalat ve ihracatı ile transit geçişine ilişkin yasak, sınırlama ve

    yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak denetimleri, tabi olunacak hukuki ve cezai

    sorumlulukları düzenlemektedir.

    Yönetmelikler

    Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği

    Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği

    Poliklorlu Bifenil ve Poliklorlu Terfenillerin Kontrolü Hakkında Yönetmelik

    Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair Yönetmelik

    Tebliğler

    Atıkların Ek Yakıt Olarak Kullanılmasında Uyulacak Genel Kurallar Hakkında Tebliğ

    Pil ve Akümülatörlerin İthalat Denetimlerine Dair Dış Ticarette Standardizasyon

    Tebliği (2008/15)

    Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalatına Dair Dış

    Ticarette Standardizasyon Tebliği (2008/3)

    DİĞER MEVZUAT

    Uluslararası Anlaşmalar

    Basel Sözleşmesi

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    6

    Avrupa Birliği Atık Mevzuatı ve Uyum Süreci

    Avrupa Birliğinin atık mevzuatının temelini Atık Direktifi (2006/12/EC) ve Tehlikeli Atık Direktifi

    (91/689/EC) oluşturmaktadır. Bunların dışındakiler bertaraf yöntemlerine ilişkin direktifler

    (99/31 Düzenli Depolama Direktifi ve 2000/76 Yakma Direktifi), özel atıkların yönetimine ilişkin

    direktifler (Atık Yağların Bertarafına İlişkin Direktif (75/439/EC), PCB/PCT’lerin Bertarafına İlişkin

    Direktif (96/59/EC), Kullanılmış Pil ve Akümülatörlere İlişkin Direktif (91/157/EEC and

    98/101/EC), Hurda Araçlara İlişkin Direktif (2000/53/EC), Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalara

    ilişkin Direktif (2002/96/EC), Ambalaj ve Ambalaj Atığı Direktifi (94/62/EC)) ve Atıkların Taşımına

    İlişkin Tüzük (1013/2006/EC) yer almaktadır. Söz konusu AB Atık Mevzuatına uyum süreci Tablo

    1.1’de özetlenmektedir.

    Tablo 1.1 Avrupa Birliği Atık Mevzuatına Uyum Tablosu

    Taslak Mevzuat

    Planlanan Yürürlüğe

    Giriş Tarihi

    yıl/çeyrek

    Düzenli Depolama Yönetmeliği 2008/4

    Yakma Yönetmeliği 2008/4

    Atıkların Taşınımı Yönetmeliği 2008/4

    Hurda Araçlara İlişkin Yönetmelik 2008/4

    Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalara İlişkin Yönetmelik 2008/4

    Maden Atıklarına İlişkin Yönetmelik 2008/4

    Yönetmelik Bölümünde yer alan bilgiler Temmuz 2008 tarihine kadar olan

    değişiklikleri içermektedir.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    7

    Katı Atık Eylem Planı

    I Mevcut Durum

    lkemizde halen atıkların büyük bir kısmı mevzuata uygun şekilde bertaraf

    edilmemektedir. Bu duruma yol açan pek çok idari, mali ve teknik sebep vardır.

    Öncelikle atık depolama alanları için yer seçimi önemli sorunlardan biri olarak

    göze çarpmaktadır. Aynı bölgede çok sayıda yerel yönetim biriminin bulunması diğer

    altyapı hizmetlerinde olduğu gibi katı atık hizmetlerinde de işbirliği ve eşgüdümü zorunlu

    kılmaktadır. Yeni yasal düzenlemelerle teşvik edilen mahalli idare birlik modeli

    uygulamaları, yerel düzeydeki çevresel hizmetlerin gerçekleştirilmesini kolaylaştırıcı bir

    yapı olarak dikkat çekmektedir. Benzer çevre sorunlarıyla karşı karşıya bulunan

    belediyelerin ortaklaşa kurdukları birliklerin uygulamaları, zamanı ve finansman

    kaynaklarını daha verimli kullanmak açısından önemli olmaktadır. Bu çerçevede, mahalli

    idare birlikleri tarafından yürütülen katı atık projelerinin arttığı görülmektedir. Ayrıca,

    bölgesel kalkınma politikaları kapsamında, bölgesel ölçekli çevre sorunlarının

    çözülmesinde de hizmet birlikleri modellerinin kullanılması öngörülmektedir. Nitekim

    AB destekli bölgesel kalkınma projelerinde hizmet birliklerinin kurulması tavsiye edilen

    bir konudur.

    Türkiye’de katı atık yönetiminin mevcut durumunun belirlenmesi 2005 yılında

    uluslararası bir konsorsiyum tarafından hazırlanmış olan Türkiye için Yüksek Maliyetli

    Çevre Yatırımlarının Planlaması (YMÇYP) AB Projesi’nde ele alınmıştır. Bu proje

    kapsamında Türkiye’nin katı atık sektörü alanında mevcut durumu belirlenmiş ve AB

    Düzenli Depolama Direktifi ile Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi’ne uyum için

    finansman ihtiyacı analizi yapılmıştır. YMÇYP Projesi’ne göre Türkiye’de yaygın olarak

    kullanılan atık toplama metodu, kaldırım kenarına bırakılan plastik torbalar ve çok katlı

    binalarda yaşayan nüfusa hizmet veren büyük atık konteynırlarından oluşmaktadır.

    Türkiye’de atık toplama sıklığının şehirlerde her gün iken küçük yerleşimlerde haftada 1-

    3 sefere kadar değiştiği belirtilmiştir. Türkiye genelinde toplama araçlarının hacmi

    genellikle 7 m3 ile 13 m3 arasında değişmektedir. Nüfusu 2000 kişinin altındaki

    Bölüm

    2

    Ü

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    8

    yerleşimlerde yaşayan kırsal nüfus haricinde, belediyenin hizmet alanında yer alan

    nüfusun yaklaşık olarak tümü düzenli atık toplama hizmetlerinden yararlanabilmektedir.

    Türkiye’de atıklar genellikle kontrolsüz bir şekilde düzensiz depolama alanlarına

    dökülmekle beraber hızla düzenli depolama alanları inşa edilmekte ve işletmeye

    alınmaktadır. Halen toplam 2000 küçük ölçekli ve 50 büyük ölçekli düzensiz depolama

    sahası bulunmaktadır.

    Tıbbi atıkların yönetimi ile ilgili ilk yönetmelik 1993 yılında yürürlüğe girmekle birlikte

    yönetmeliğin uygulanmasında özellikle belediyelerden kaynaklanan bazı eksiklikler söz

    konusudur. Tıbbi atıkların kaynağında, diğer atıklardan ayrı toplanması, taşınması ve

    geçici depolanmaları konularında sağlık kuruluşlarında tıbbi atıkların uygun şekilde

    bertarafından sorumlu olan belediyelerde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Ancak bir

    çok ilçe belediyesinde bugüne kadar yeterli sayıda ve teknik kapasitede bertaraf tesisi

    kurulamamıştır.

    5491 sayılı “2872 sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”a, “Katı

    Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”ne; 5216 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Kanunu”na ve

    5393 sayılı “Belediye Kanunu”na göre; Belediye ve mücavir alan sınırları içinde

    belediyeler, bu alanlar dışında ise mahallin en büyük mülki amiri; evsel ve evsel nitelikli

    endüstriyel katı atıkların çevreye zarar vermeden bertarafını sağlamak, çevre kirliliğini

    azaltmak, katı atık depo sahalarından azami istifade etmek ve ekonomiye katkıda

    bulunmak amacıyla, evsel katı atıklar içindeki değerlendirilebilir katı atıkları

    sınıflandırarak ayrı toplamak ve bunlarla ilgili tedbirleri almakla yükümlüdürler.

    Tablo 2.1 Ülkemizdeki 2007 yılı nüfus dağılımını göstermektedir.

    2007 Yılı Nüfusu Hizmet Edilen Nüfus *

    Toplam Şehir Kırsal

    70.586.256 49.747.859 20.838.397 67.460.496

    **Hizmet Edilen Nüfus = Şehir Nüfusu + (0,85 * Kırsal Nüfus)+

    2007 yılı nüfus verilerine göre ülkemizde 58.538.501 kişi belediye sınırları içerisinde

    yaşamaktadır. Bu oran, toplam nüfusun yaklaşık olarak %83’üne tekabül etmektedir.

    (Şekil 2.1). Ancak bu rakama, büyükşehir belediye sınırları içine yeni giren köylerin dahil

    olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    9

    Şekil 2.1 Belediye nüfusunun genel nüfus içindeki oranı

    22.03.2008 tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Kanun ekinde listelenen belediyeler ilk Genel Mahalli İdareler seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılarak köye dönüştürülecek olup, yeni kurulan belediyelerin organlarının seçimi, ilk genel mahalli idareler seçimiyle birlikte yapılacaktır. Bu çerçevede Ülkemizde, 16 adet büyükşehir belediyesi de dahil olmak üzere 2105 adet belediye teşkilatı bulunacaktır. Belediyelerin dağılımları Şekil 2.2’de görülmektedir.

    Şekil 2.2 Belediyelerin dağılımı

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    10

    Şekil 2.3 Büyükşehirlerin toplam belediye nüfusu içindeki payı

    Farklı özelliklere sahip çok sayıda belediye olmasından dolayı, belirli bir atık yönetim

    modelinin geliştirilmesi ve uygulanması çok zordur. Bu sorunu çözmek amacıyla Türkiye

    için Yüksek Maliyetli Çevre Yatırımlarının Planlaması (YMÇYP) Projesi’nde iller, benzer

    demografik ve sosyo-ekonomik özellikleri temsil eden alt bölgelerde gruplandırılmıştır.

    (Tablo 2.2)

    Bu gruplandırma yapılırken illerin nüfus, nüfus yoğunluğu, ortalama kişi başı GSYİH ve

    ortalama hane büyüklüğü verileri dikkate alınmıştır. Sonuç olarak ülkemiz 3 bölge ve 11

    alt bölgeye ayrılmıştır.

    Tablo 2.2 Türkiye’deki karakteristik belediye gruplarının tanımlaması

    No Bölge Alt Bölge

    1a Marmara / Ege

    Bölgesi

    İstanbul, İzmir (Büyükşehirler)

    1b Diğer Büyükşehir Belediyeleri

    1c Diğer Belediyeler (orta/küçük)

    2a

    Akdeniz / Karadeniz /

    İç Anadolu Bölgesi

    Ankara (Büyükşehir)

    2b Antalya / İçel (Turizm şehirleri)

    2c Diğer Büyükşehir Belediyeleri

    2d Diğer Belediyeler, Karadeniz (orta/küçük)

    2e Diğer Belediyeler, Akdeniz /

    İç Anadolu (orta/küçük)

    3a Doğu Anadolu /

    Güneydoğu Anadolu

    Bölgesi

    Gaziantep (Büyükşehir)

    3b Diğer Büyükşehir Belediyeleri

    3c Diğer Belediyeler (orta/küçük)

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    11

    Ana bölgelerden ilki Türkiye’nin batısında yer alan Marmara ve Ege Bölgelerinden,

    ikincisi Türkiye’nin orta kesiminde yer alan Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu

    Bölgelerinden ve sonuncusu doğuda yer alan Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu

    Bölgelerinden oluşmaktadır. Şekil üzerinde kırmızı yuvarlak ile işaret edilen iller

    Büyükşehirlerdir. Atık yönetimi bakımından özel önem arz eden Büyükşehirler olan

    İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin ve Gaziantep ise kırmızı kare ile işaretlenmiştir

    (Şekil 2.4).

    Şekil 2.4 Model grupları (ana bölgeler ve büyükşehir belediyeleri)

    Türkiye için Yüksek Maliyetli Çevre Yatırımlarının Planlaması (YMÇYP) Projesi’nin

    çıktılarını baz alarak yapılan çalışmaları bir adım daha ileriye götürmek amacıyla 2006

    yılında Bakanlığımız ve DPT Müsteşarlığı koordinasyonunda “Katı Atık Ana Planı Projesi”

    gerçekleştirilmiştir. Bu proje ile katı atık bertarafı için Türkiye genelinde belediyeler arası

    bölgesel yönetim birliklerinin oluşturulması, ekonomik olarak sürdürülebilir kapasitede

    Bölgesel Katı Atık Tesisi Projeleri geliştirilmesi ve projelerin bir plan dahilinde

    uygulanmasının sağlanması amacıyla ilgili mevzuatta öngörülen şekilde, düzenli

    depolama tesislerinin kurulması, katı atık miktarının azaltılması, geri kazanımın

    sağlanması, katı atık taşıma giderlerinin düşürülmesi ve gerekli olduğu hallerde uygun

    teknolojiye sahip transfer istasyonlarının kullanılmasına yönelik planlar oluşturulmuş, bu

    kapsamda belediyelere rehberlik edecek 16 adet Tip Proje geliştirilmiştir.

    Katı Atık Ana Planı kapsamında Türkiye’nin benzer nitelikler taşıyan coğrafi bölgeleri

    yukarıda da açıklandığı üzere gruplanarak model bölgeleri oluşturulmuştur. Çalışmada,

    YMÇYP Projesi’nin çıktılarından biri olan bölge ve ana bölgeler baz alınmaktadır.

    Marmara ve Ege Bölgeleri; 1. Bölge; Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgeleri; 2. Bölge,

    Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri; 3. Bölge olarak tanımlanmaktadır. Her

    bir model bölgesi için 200.000, 400.000 ve 600.000; sadece 3. Bölge için 800.000;

    Türkiye geneli için ise 100.000 ve 1.000.000’luk olmak üzere toplam 6 nüfus grubu

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    12

    belirlenmiştir. Seçilen nüfus grupları, temsil ettikleri nüfus aralıkları ve dâhil oldukları

    model bölgeleri Tablo 2.3’de gösterilmektedir. Bu model bölgeleri (bölge ve alt bölgeler)

    için proje kapsamında kişi başı atık miktarı belirlenmiştir (Tablo 2.4). Buna göre yıllık atık

    miktarı 28,7 milyon tondur.

    Tablo 2.3 Tip projelerde esas alınan nüfus grupları

    Nüfus Grubu Nüfus Aralığı Model Bölgesi

    100.000 50.000-100.000 Türkiye geneli

    200.000 100.000-300.000 1. Bölge, 2. Bölge, 3. Bölge

    400.000 300.000-500.000 1. Bölge, 2. Bölge, 3. Bölge

    600.000 500.000-700.000 1. Bölge, 2. Bölge, 3. Bölge

    800.000 700.000-900.000 3. Bölge

    1.000.000 700.000-1.200.000 Türkiye geneli

    Tablo 2.4 Model bölgeleri için kişi başı katı atık miktarı

    Model Bölgeleri

    2006 yılı birim katı atık

    oluşumu

    (kg/kişi-gün)

    1a 1,15 1,28*

    1b 1,12 1,24*

    1c 1,1 1,16*

    2a 1,15 1,28*

    2b 0,9 1*

    2c 0,85 0,94*

    2d 0,85 0,9*

    2e 0,85 0,9*

    3a 0,85 0,94*

    3b 0,9 1*

    3c 0,75 0,8*

    Ortalama 0,95 1,06*

    *Atıkların belediye tarafından toplanmadan önce, gayri resmi kişiler tarafından ayrıştırıldığı

    gerçeğinden yola çıkılarak, günlük kişi başına oluşan atık miktarına Büyükşehir belediyelerinde

    %10, diğer belediyelerde %5 oranında ambalaj atığından dolayı ilave bir artış yapılmıştır.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    13

    Atık kompozisyonu ile ilgili olarak da bölgesel ya da belediye bazında olmakla beraber

    yapılmış pek çok çalışma bulunmaktadır.

    Tablo 2.5 Katı atık bileşenlerinin yerleşimlere göre dağılımı (2006 yaz)

    Katı atık bileşenleri

    (%)

    Ala

    nya

    Erzi

    nca

    n

    Isp

    arta

    Keş

    an

    Kır

    ıkka

    le

    Şan

    lıurf

    a

    Zon

    guld

    ak

    zce

    OR

    TALA

    MA

    Biyobozunur atık 68,9 64,6 76,9 68,8 66,4 70,9 71,7 67,0 69,4

    Geri kazanılabilir atık 24,7 25,8 15,1 9,2 38,7 10,3 27,7 29,0 22,6

    Ambalaj atığı 14,6 20,7 8,4 5,4 26,9 5,5 16,4 17,0 14,4

    Diğer 21,8 18,9 17,9 27,6 11,1 22,8 15,0 17,9 19,1

    Tablo 2.5’te biyobozunur atık bileşenine; mutfak atıkları, kağıt, karton, hacimli karton,

    park ve bahçe atıkları, diğer yanabilenler ve diğer yanabilir hacimli atıklar dahildir. Geri

    dönüştürülebilir atık ise; kağıt, karton, plastik, hacimli karton, cam, metal ve hacimli

    metal bileşenlerinden oluşmaktadır. Ambalaj atıkları ise geri dönüştürülebilir atıkları

    oluşturan bileşenlerle aynıdır. Ancak, geri dönüştürülebilir atığın belli bir kısmı ambalaj

    atığıdır. Örneğin cam şişe hem geri dönüştürülebilir atık hem de ambalaj atığı iken gözlük

    camı sadece geri dönüştürülebilir atıktır. Bu sebeple her bir geri dönüştürülebilir atık

    bileşeni belli bir oranla çarpılarak ambalaj atığı oranlarına ulaşılmıştır. Diğer

    yanmayanlar, diğer yanmayan hacimli atıklar, elektrikli ve elektronik ekipman atıkları ile

    tehlikeli atıklar diğer atıklar grubuna girmektedir.

    Görüldüğü gibi bazı katı atık bileşenleri birden fazla kategoriye dahil edilmiştir. Örneğin

    ambalaj kağıdı, hem biyolojik olarak ayrışabilir atık, hem geri dönüştürülebilir atık, hem

    de ambalaj atığı olarak 3 defa sayılmıştır. Bu nedenle Tablo 2.6’daki kesişim kümesi

    oluşturan bileşenlerin toplamı %100’den fazladır.

    Tablo 2.6 İstanbul ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri katı atık bileşenlerinin dağılımı

    Katı atık bileşenleri (%) İstanbul* Antalya** ORTALAMA

    Biyobozunur atık 69,1 67,9 68,5

    Geri kazanılabilir atık 24,7 15,4 20,05

    Ambalaj atığı 15,3 9,4 12,35

    Diğer 20,0 24,3 22,15

    *MİMKO,2006, **İSTAÇ, 2005

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    14

    Katı Atık Ana Planı Projesi kapsamında yapılan katı atık kompozisyon belirleme

    çalışmasının sonucu aşağıdaki Şekil 2.5’de verilmektedir.

    Şekil 2.5 KAAP Projesi Atık Kompozisyonu belirleme çalışması sonucu (2006)

    Ülkemizde bir yılda oluşan atıkların yaklaşık olarak

    12.419.195 tonu düzenli depolama sahalarında

    depolanmakta, 299.250 ton ise kompost tesislerinde

    işlenmektedir.

    İşletilmekte olan düzenli depolama sahaları ve kompost tesislerinin yerleri, hizmet

    verdikleri nüfus ve bertaraf ettikleri atık miktarı Tablo 2.7 ve Tablo 2.8’de verilmektedir.

    Tablo 2.7 Ülkemizdeki kompost tesisleri

    İLLER Kapasite

    (ton/yıl)

    İşlenen Atık

    Miktarı

    (ton/yıl)

    1 İZMİR 182.000 91.250

    2 İSTANBUL 360.000 162.000

    3 ANTALYA-Kemer 54.750 45.000

    4 DENİZLİ 3.000 1.000

    TOPLAM 599.750 299.250

    KATI ATIK BERTARAF TESİSLERİ

    32 adet Düzenli Depolama

    Tesisi

    4 adet Kompost Tesisi

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    15

    Tablo 2.8 Ülkemizde faaliyet göstermekte olan düzenli depolama sahaları

    İLLER HİZMET NÜFUSU ATIK MİKTARI (ton/yıl)

    1 AKSARAY 324.150 106.500

    2 ANKARA 3.832.000 1.777.000

    3 ANTALYA 1.043.800 380.900

    4 AYDIN 323.900 137.150

    5 BOLU 150.000 49.275

    6 BURSA 2.174.260 984.070

    7 CİHANBEYLİ 182.180 62.500

    8 DATÇA 13.950 5.900

    9 DENİZLİ 390.000 180.000

    10 DİDİM 180.000 76.200

    11 ERZURUM 364.644 126.525

    12 FETHİYE 157.353 66.623

    13 FOÇA 30.549 14.272

    14 GAZİANTEP 1.228.500 421.500

    15 GÖCEK 15.000 6.350

    16 HATAY 350.000 115.000

    17 ISPARTA-BURDUR 389.207 127.855

    18 İSTANBUL-1 7.819.633 3.653.333

    19 İSTANBUL-2 3.480.646 1.626.158

    20 İZMİR 2.776.556 1.297.188

    21 KOCAELİ 485.892 219.915

    22 KOCAELİ-Dilovası 587.255 265.791

    23 MANAVGAT 151.000 55.100

    24 MARMARİS 66.668 28.277

    25 ORTACA 65.750 27.830

    26 PATARA 33.000 12.500

    27 SAKARYA 476.517 215.672

    28 SAMSUN 498.566 171.58

    29 SİNOP 78.978 25.944

    30 ŞEREFLİKOÇHİSAR 51.387 16.900

    31 TRABZON-RİZE 761.544 250.167

    32 YOZGAT 264.148 86.800

    TOPLAM 28.747.033 12.419.195

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    16

    TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), 1994’ten 2004 yılına kadar belediye teşkilatı kurmuş

    olan tüm belediyelerdeki katı atık hizmeti ve katı atık bertaraf tesislerinin mevcut

    durumu ile ilgili verileri derlemiştir. 2005 yılından itibaren ise yalnızca katı atık bertaraf

    tesisleri olan belediyelerin verileri ele alınmaktadır. Elde edilen verilere göre 2004

    yılında katı atık hizmeti veren belediyelerce 24,2 milyon ton katı atık toplanmıştır.

    Toplanan atıkların bertaraf yöntemi Şekil 2.6’da görülmektedir.

    Şekil 2.6 TÜİK’in 2004 yılı verilerine göre atık bertaraf yöntemleri

    2007 yılı verilerine göre evsel katı atıkların yüzde 45’i ilgili mevzuata göre düzenli

    depolama ve kompostlaştırma gibi yöntemlerle bertaraf edilmektedir. 2008 yılı itibarı ile,

    düzenli depolama tesislerinden faydalanan nüfusun hizmet alan nüfusa oranı % 43’e

    ulaşmıştır (Şekil 2.7).

    Şekil 2.7 Atık bertaraf yöntemi (2008)

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    17

    II Ambalaj Atıkları

    Değişen tüketim alışkanlıkları, nüfus artışı, yükselen hayat standardı, ambalajlı ürün

    satışındaki artış ile birlikte katı atık kompozisyonu da değişmektedir. Katı atıkların

    ağırlıkça % 30’unu, hacimce % 50’sini ambalaj atıkları oluşturmaktadır1. Atık

    kompozisyonundaki değişim daha çok atığın içindeki kağıt, karton, cam, plastik, metal

    gibi ambalaj atıklarının artması ile sonuçlanmıştır. Satın alınan pek çok ürünün kağıt,

    metal, cam ve plastik ambalaj malzemesi içinde sunulduğu dikkate alındığında, katı

    atıkların kaynağında ayrı toplanarak bu malzemelerin ekonomiye tekrar kazandırılması

    katı atık yönetiminde önemli bir adım oluşturmaktadır. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir atık

    yönetim sistemi, ambalaj atıklarının diğer atıklarla karışmadan kaynağında ayrı

    toplanması ve organize bir yapı içerisinde geri kazanım sürecinin gerçekleştirilmesini

    gerektirmektedir. Geri kazanım çalışması ile tabii kaynakların korunması, kaynak israfının

    önlenmesi ve bertaraf edilmesi gereken katı atık miktarının azaltılması mümkün

    olmaktadır. Bu nedenle, geri kazanım çalışmalarının ilk adımını kaynakta ayrı toplama

    oluşturmaktadır.

    MEVZUAT

    Türkiye’de ambalaj atıklarının yönetimine ilişkin yetki ve sorumlulukları düzenleyen

    kanun ve yönetmelikler Tablo 2.9’da hiyerarşik sıralamaya göre verilmektedir. 1983

    yılında çıkartılan 2872 sayılı Çevre Kanununda, 2006 yılında yapılan değişiklik ile ambalaj

    atıklarının kaynakta ayrı toplanmasının zorunluluğu getirilmiştir. Kanunun 11 nci

    maddesinde; atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı

    toplanmasının esas olduğu kabul edilmektedir. Ambalaj atıklarının toplanması

    konusundaki sorumluluklar ise 2004 yılında çıkartılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye

    Kanunu ile 2005 yılında çıkartılan 5393 sayılı Belediye Kanununda paylaştırılmıştır. Buna

    göre; belediyeler atıkların toplanmasından ve bertarafından sorumlu olan kurumlardır.

    Ancak, yapılan mevzuat çerçevesinde büyükşehir belediyelerinde atıkların toplanması

    konusunda ilçe ve ilk kademe belediyeleri sorumlu iken, bertarafı büyükşehir

    belediyelerinin sorumluluğuna bırakılmıştır.

    1 BMU, 1990

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    18

    Tablo 2.9 Ambalaj Atıklarının Yönetiminde Mevzuat

    YILI KANUN/YÖNETMELİK

    1983 2872 sayılı Çevre Kanunu

    2004 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu

    2005 5393 sayılı Belediye Kanunu

    1991 Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği

    2004 Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği

    2007 Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği

    Ambalaj atıklarının yönetimi konusu 1991, 2004 ve 2007 yıllarında Bakanlığımız

    tarafından çıkartılan yönetmeliklerle ele alınmıştır. İlk olarak ambalaj atıklarına 1991

    yılında Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde yer verilmiştir. Yönetmelik kapsamında

    sadece 17 kalem gıda ve temizlik ürününe ait, kompozit içecek kutuları, plastik, metal ve

    cam ambalajlar yer almıştır. Bu ambalajların, kota oranları doğrultusunda toplatılması ve

    geri kazanılması, bazı ambalajlarda bu ürünleri piyasaya sürenler, bazı ambalajlarda ise

    üreticiler tarafından yapılması öngörülmüştür. Tablo 2.10’da bu yönetmelik

    doğrultusunda yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir. Şekil 2.8’de piyasaya sürülen

    ambalaj miktarı, toplanması gereken ambalaj miktarı ve geri kazanılabilir ambalaj atığı

    miktarının yıllara göre değişimini göstermektedir. Buna göre 1992 yılında piyasaya

    128.483 ton ambalaj sürülmüş, bunun 60.634’ü geri kazanılmıştır. 1992’den 2004 yılına

    kadar toplam olarak 1.220.228 ton ambalaj atığı toplanılarak geri kazanımı sağlanılmıştır.

    Tablo 2.10 1992-2007 Yılları Arasında Gerçekleşen Geri Kazanım Miktarları

    YILLAR Piyasaya Sürülen Ambalaj

    Miktarı (Ton) Hedef (Ton)

    Geri Kazanılan Amb. At.

    Mikt. (Ton)

    1992 128.482 30.969 60.634

    1993 143.192 47.628 72.704

    1994 174.571 75.620 58.799

    1995 187.654 80.846 55.818

    1996 223.015 89.931 71.221

    1997 251.444 92.777 98.525

    1998 287.405 94.334 91.232

    1999 328.070 106.136 92.409

    2000 335.231 107.488 110.558

    2001 347.382 100.061 117.943

    2002 366.875 106.005 130.525

    2003 401.646 123.284 123.740

    2004 440.826 137.192 136.120

    2005 1.496.316 198.804 718.392

    2006 1.474.829 219.206 1.378.412

    2007 1.712.585 532.776 2.472.325

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    19

    0

    500.000

    1.000.000

    1.500.000

    2.000.000

    2.500.000

    3.000.000

    1992

    1993

    1994

    1995

    1996

    1997

    1998

    1999

    2000

    2001

    2002

    2003

    2004

    2005

    *20

    0620

    07

    Yıllar

    Ton

    Piyasaya sürülen ambalaj miktarı (ton)

    Hedef (Ton)

    Geri kazanılan ambalaj atığı mikt. (Ton)

    *2005 Yılında tüm ambalaj ve ambalaj atıklarını kapsayan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği yürürlüğe

    girmiştir.

    Şekil 2.8 1992-2004 Yılları Arasında Piyasaya Sürülen Ambalaj Miktarı ve Geri Kazanılan

    Ambalaj Atığı

    *2005 Yılında tüm ambalaj ve ambalaj atıklarını kapsayan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği yürürlüğe

    girmiştir.

    Kaynak: Çevre ve Orman Bakanlığı/Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü/Atık Yönetimi

    Dairesi/Ambalaj Atıkları Şube Müdürlüğü

    Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ambalaj atıklarının yönetimine ilişkin usul ve

    esasları belirlemektedir. Yönetmeliğin amacı; belirli özelliklere sahip ambalajların

    üretimi, ambalaj atıklarının çevreye vereceği zararın önlenmesi, ambalaj atıklarının

    oluşumunun önlenmesi, önlenemeyen ambalaj atıklarının tekrar kullanım, geri dönüşüm

    ve geri kazanım yolu ile bertaraf edilecek miktarının azaltılması ve ambalaj atıklarının

    belirli bir sistem içinde kaynağında ayrı toplanması, taşınması, ayrıştırılması konularında

    teknik ve idari standartların oluşturulması için gerekli prensip, politika ve programlar ile

    hukuki, idari ve teknik esasların belirlenmesidir.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    20

    AMBALAJ ATIKLARININ BİRİKTİRİLMESİ

    Ambalaj atıklarının biriktirilmesinde iki yöntem

    kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi poşetle yapılan

    biriktirme yöntemi diğeri ise kumbara veya konteynerlerde

    yapılan biriktirmedir.

    Biriktirme yönteminin belirlenmesinde; güvenlik, tüketici

    alışkanlıkları, konut yapıları, ekonomik yapı, yerleşim planı,

    ambalaj miktarı, yol durumu gibi ölçütler dikkate

    alınmaktadır. Yerleşim bölgesinde yapılacak ayrı toplama

    çalışmalarında her iki yöntem birlikte veya ayrı ayrı

    kullanılabilmektedir. Yerleşim bölgesi için hazırlanacak

    ambalaj atığı yönetim planında bu yöntemlere ait bilgilere yer verilmelidir. O yerleşim

    bölgesinde bulunan ambalaj atığı üreticilerinin tamamı, oluşturdukları ambalaj atıklarını

    ambalaj atığı yönetim planında belirtildiği şekilde biriktirmek zorundadır. Ambalaj atığı

    üreticisi; konut, hastane, fabrika, lokanta, büfe, resmi kurum, market, alış veriş merkezi,

    satış noktası gibi ambalaj atığı oluşturan noktalardır.

    Yönetmeliğe göre; kullanılacak poşetin (Şekil 2.9) veya

    kumbara/konteynerin renkleri mavi renk olmalı,

    üzerlerinde de ambalaj atıklarına ilişkin resimler ve

    yazılar bulundurulmalıdır. Tüm ambalaj atıkları için

    benimsenen renk Yönetmelikte mavi olmakla birlikte,

    cam ambalaj atıklarının biriktirilmesi amacıyla

    yerleştirilecek kumbaraların rengi yeşil/beyaz (Şekil

    2.10) olabilmektedir.

    AMBALAJ ATIKLARININ TOPLANMASI VE TAŞINMASI

    Poşetlerde biriktirilen ambalaj atıkları kapıdan kapıya toplama yöntemi ile kumbaralarda

    biriktirilen ambalaj atıkları ise bırakma merkezli toplama yöntemi ile toplanmaktadır. Bir

    yerleşim bölgesinde bu yöntemlerden sadece birisi kullanılabildiği gibi, ikisi birden de

    kullanılabilmektedir. Bu seçim o bölgedeki ambalaj atığı yönetim planına göre

    yapılmaktadır.

    Şekil 2.9 Ambalaj Atığı Torbası

    Şekil 2.10 Cam Ambalaj Atığı Kumbarası

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    21

    Kapıdan kapıya toplama yöntemi; ağırlıklı

    olarak toplayıcının rol oynadığı, tüketicinin

    pasif kaldığı ve tüketici tarafından diğer evsel

    katı atıklardan ayrı bir poşette biriktirilen

    ambalaj atıklarının belirli dönemlerle

    toplanması şeklinde uygulanan bir yöntemdir.

    Bırakma merkezli toplama yöntemi; ağırlıklı

    olarak tüketicinin rol oynadığı, toplayıcının

    pasif kaldığı ve tüketicinin ayırdığı malzemeleri

    belirli bir mesafe kat ederek kumbara ya da

    konteynerlere bırakması şeklinde uygulanan

    bir yöntemdir (Şekil 2.11).

    Yönetmeliğe göre ambalaj atıklarının toplanmasında

    ambalaj atığı toplama araçlarının kullanılması

    gerekmektedir. Bu araçlar mavi renkli olmalı ve

    üzerlerinde ambalaj atığı toplama aracı ifadesinin yanı

    sıra ambalaj atıklarına ilişkin resim ve yazılara yer

    verilmesi gerekmektedir (Şekil 2.12). Yerleşim

    bölgesinde oluşan ambalaj atığı toplama sisteminin

    detayları hazırlanacak ambalaj atığı yönetim planında

    belirtilmelidir. O yerleşim bölgesindeki ambalaj atığı

    üreticilerinden kaynaklanan ambalaj atıkları, plan

    doğrultusunda belirlenen sisteme uygun olarak hazır

    edilmek ve teslim edilmek zorundadır.

    Yönetmelikte 200 m²’den büyük kapalı alana sahip

    marketler satış noktası olarak tanımlanmaktadır. Satış

    noktaları, yüksek miktarlarda dış ambalaj atığının

    oluşması ve her gün binlerce tüketicinin girip çıkması

    nedeniyle ambalaj atıklarının toplanmasında önemli bir

    role sahiptirler. Bu önemli rolleri itibariyle

    yönetmelikle bazı sorumluluklar verilmiştir.

    Sorumluluklardan bir tanesi, ambalaj atığı toplama

    noktaları oluşturulmasıdır (Şekil 2.13).

    Bu tür yerler tüketicilerin rahatlıkla görebileceği, üzerinde o yerleşim bölgesindeki

    ambalaj atığı yönetim planına ait bilgilerin yer aldığı tüketicileri bilgilendirici görsel

    ifadelerin bulunduğu toplama noktaları oluşturmakla yükümlüdürler. Satış noktaları, bu

    Şekil 2.11 Ambalaj Atığı Kumbaraları

    Şekil 2.12 Ambalaj Atığı Toplama Aracı

    Şekil 2.13 Ambalaj Atığı Toplama Noktasına Bir Örnek

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    22

    noktalarda toplanan ambalaj atıklarını ve ürünlerin dış ambalaj atıklarını planda

    belirtilen lisanslı işletmeye vermek zorundadırlar.

    5216 ve 5393 sayılı Belediye Kanunlarında; atıkların toplanmasından, taşınmasından ve

    bertarafından sorumlu olan kuruluşun belediye olduğu belirtilmiştir. Bu doğrultuda

    Yönetmeliğe göre, ambalaj atıklarının kaynakta ayrı olarak toplanmasından da birinci

    derecede belediyeler sorumludur. Büyükşehir belediyelerinde ise ilçe ve ilk kademe

    belediyeleri sorumludurlar.

    2007 yılında yaklaşık 100 belediyede kaynakta ayrı toplama çalışması yürütülmektedir.

    Yürütülen çalışmalar kapsamında bulunan konutlarda yaşayan nüfus 3.489.044 kişi

    olmuştur. Bu nüfus toplam şehir nüfusunun yaklaşık % 7’sine tekabül etmektedir. İlk

    bakışta oran olarak çok düşük görünse de toplanan ambalaj atığı miktarı itibariyle

    yüksektir. Bunun yanı sıra kaynakta ayrı toplama çalışmalarının yürütüldüğü bölgelerde

    bulunan sanayi nüfusu ve buralardan kaynaklanan ambalaj atığı miktarı

    bilinmemektedir.

    Türkiye genelinde kaynağında ayrı toplama çalışmaları 21 ilde, ambalaj atıkları

    Yönetmeliğin tanımladığı şekilde yürütülmektedir. Ancak, yürütülen bu çalışmalar bazı

    nedenlerden dolayı il genelinde yaygınlaştırılamamıştır.

    Ülke ve il genelinde yaygınlaşamamanın başlıca nedenleri arasında; belediyelerin

    kaynakta ayrı toplamaya gösterdikleri direnç, piyasaya sürenlerin tamamının kayıt altına

    alınamamaları, ambalaj atığını toplayan işletmeler ile ayırma tesisi işletmecilerinin ayrı

    toplamaya taraf olmamaları gelmektedir. Diğer bir neden ise lisanslı toplama, ayırma

    tesislerinin kapasitelerinin düşük olmasıdır. Mevcut işletmelerin tek başına, bir ilde

    oluşan ambalaj atığını toplayacak ve ayıracak idari, mali ve teknik kapasiteye sahip

    olmaması da oldukça önemlidir.

    AMBALAJ ATIKLARININ AYRIŞTIRILMASI

    Ambalaj atıklarını geri kazanmak isteyen gerçek ve tüzel

    kişiler Bakanlıktan lisans almak zorundadırlar. Maksat,

    ambalaj atıklarını toplayan, ayıran ve geri dönüştüren

    tesislerin belirli bir disiplin altında çalışmalarını

    sağlamaktır.

    Lisans, toplama-ayırma tesisi lisansı ve geri dönüşüm

    tesisi lisansı olmak üzere iki şekilde verilmektedir. Bu

    uygulamanın, önümüzdeki yıllarda toplama, ayırma ve

    geri dönüşüm olmak üzere üç ayrı süreçte

    Şekil 2.14 Ayırma Tesisi

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    23

    değerlendirilmesi planlanmaktadır. Toplama ile ayırma mevcut uygulamada birbirine

    bağlı olarak yürütülmektedir. Bu uygulamanın ilk etapta bu şekilde yapılamayışının

    nedeni, ambalaj sektörünün altyapı kapasitesinin henüz istenen seviyeye gelmemiş

    olmasıdır. Şekil 2.14 ve Şekil 2.15 ayırma tesislerine örnektir.

    Lisans uygulaması ilk olarak 2003 yılında başlatılmıştır.

    2003’ten 2007’ye kadar olan dört yıllık süreçte

    Bakanlığımızca lisanslandırılan ayırma tesislerinin

    yıllara göre artışı Şekil 2.16’da gösterilmiştir. Buna

    göre, 2003 yılında 15 olan ayırma tesisinin sayısı, 2007

    yılı itibariyle 81’e yükselmiştir.

    AMBALAJ ATIKLARININ GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

    Toplanan, ayrıştırılan ambalaj atıklarının geri dönüşüm tesislerine gönderilerek

    ekonomiye tekrar kazandırılması sağlanmaktadır. Geri dönüşüm tesisleri de

    Bakanlığımızdan lisans almak zorundadırlar. Geri dönüşüm tesisi lisansı için; Yönetmelik

    ekinde yer alan formlara uygun olarak hazırlanan dosya ile tesisin bulunduğu il çevre ve

    orman müdürlüğüne başvuruda bulunulması

    gerekmektedir.

    Çoğunlukla su, meşrubat, sıvı yağ, sirke gibi sıvı

    gıdaların piyasaya sürülmesi amacıyla kullanılan

    PET ambalajından geri dönüşüm tesislerinde

    elyaf elde edilmekte ve bu ürün bir çok sanayi

    dalında kullanılmaktadır (Şekil 2.17).

    Şekil 2.17 PET Ambalaj Atığından Elde Edilen Elyaf

    Şekil 2.15 Ayırma Tesisi

    20032004

    20052006

    2007

    TAT

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    70

    80

    90

    LİS

    AN

    SL

    I T

    OP

    LA

    MA

    -AY

    IRM

    A T

    ES

    İSİ

    SAYISI

    YIL

    TAT

    20032004

    20052006

    2007

    TAT

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    70

    80

    90

    LİS

    AN

    SL

    I T

    OP

    LA

    MA

    -AY

    IRM

    A T

    ES

    İSİ

    SAYISI

    YIL

    TAT

    Şekil 2.16 Lisanslı Ayırma Tesislerinin Sayısı

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    24

    Süt, bakliyat, ketçap, mayonez, yoğurt, deterjan,

    şampuan gibi ürünler için kullanılan PE ambalajlardan

    geri dönüşüm tesislerinde granül yapılmakta ve bu

    ikincil ürün bir çok sektöre hammadde olarak girdi

    sağlamaktadır (Şekil 2.18).

    Bira, meşrubat, salça, konserve, sıvı yağ gibi

    ürünlerde kullanılan metal ambalajlar, geri

    dönüşüm tesislerinde ergitme işlemine tabi

    tutularak tekrar üretim sürecine alınmaktadır

    (Şekil 2.19).

    Ambalaj üretiminde ilk sırayı alan kağıt,

    karton ambalaj atıkları kağıt geri

    dönüşüm tesislerinde işlemden

    geçirilmek suretiyle yeniden kağıt elde

    edilmektedir. Bu işlem sonucunda

    ekonomiye ciddi oranda girdi

    sağlanmaktadır (Şekil 2.20).

    2003 yılında başlatılan lisans uygulamasının dört yıllık sürecinde Bakanlığımızca

    lisanslandırılan geri dönüşüm tesisi sayısı Şekil 2.21’de gösterilmiştir. Buna göre 2003

    yılında 13 olan geri dönüşüm tesisi sayısı, 2007 yılı itibariyle 56’ya yükselmiştir.

    Şekil 2.18 PE Ambalaj Atıklarından Elde Edilen Granül

    Şekil 2.19 Metal Ambalaj Atığından Elde Edilen Külçeler

    Şekil 2.20 Kağıt Ambalaj Atığından Elde Edilen Kağıt

    20032004

    20052006

    2007

    S1

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    LİS

    AN

    SL

    I G

    ER

    İ D

    ÖN

    ÜŞ

    ÜM

    TE

    SİS

    İ S

    AY

    ISI

    YIL

    Şekil 2.21 2003'ten 2007'ye Lisanslı Geri Dönüşüm Tesisi Sayısı

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    25

    Bu tesislerin 18’i kağıt geri dönüşüm tesisi, 6’sı cam geri dönüşüm tesisi, 55’i plastik geri

    dönüşüm tesisi, 3’ü metal geri dönüşüm tesisi ve 2’si de kompozit geri dönüşüm

    tesisidir. Şekil 2.22’de malzeme türlerine göre tesislerin sayısal dağılımları

    gösterilmektedir.

    Şekil 2.22’de görüldüğü üzere sayısal olarak ilk sırayı plastik geri dönüşüm tesisi

    almaktadır. Bu, plastik ambalajın malzeme türünün PET, PE, PP, PS olmak üzere çok

    çeşitli olmasından ve mevcut tesislerin de irili ufaklı küçük kapasiteli olmasından

    kaynaklanmaktadır.

    Lisanslı geri dönüşüm

    tesislerinin kapasitelerine

    göre dağılımları da Şekil

    23’de gösterilmektedir.

    Şekil 22’de sayısal olarak

    ilk sırayı plastik geri

    dönüşüm tesisleri alırken,

    Şekil 2.23’de ilk sırayı

    kağıt geri dönüşüm

    tesisleri kapasite olarak

    almaktadır. Lisanslı geri

    dönüşüm tesisleri daha

    çok Marmara, Ege,

    Akdeniz ve kısmen de İç

    Anadolu Bölgelerinde bulunmaktadır.

    6

    18

    2355

    Cam

    Kağıt-Karton

    Kompozit

    Metal

    Plastik

    Şekil 2.22 Lisanslı Geri Dönüşüm Tesislerinin Malzeme Türlerine Göre Sayısal Dağılımları

    90.268

    1.717.562

    1.127.787

    46.2359.636

    Cam

    Kağıt-Karton

    Kompozit

    Metal

    Plastik

    Şekil 2.23 Lisanslı Geri Dönüşüm Tesislerinin Malzeme

    Türlerine Göre Kapasitelerinin Dağılımı

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    26

    EKONOMİK ARAÇLARIN BELİRLENMESİ

    Yönetmelikte, ambalaj atıklarının kaynağında ayrı olarak toplanmasından esas olarak

    belediyeler sorumlu tutulmakla birlikte, bu çalışmaların maliyetlerinin de piyasaya

    sürenler tarafından karşılanmak zorunda olduğu belirtilmektedir. Kirleten öder

    prensibine göre bu atığın sahibi onu piyasaya sürendir, dolayısıyla mali sorumluluk

    ambalajlı ürünleri piyasaya sürenlere verilmiştir. Bir başka ifadeyle maliyetler marka

    sahipleri tarafından karşılanmalıdır. Bunun için bazı hedefler getirilmiştir. Bu hedefler

    Yönetmelikte de belirtildiği üzere, Tablo 2.11’de yıllar itibariyle verilmiştir.

    Tablo 2.11 Ambalaj Atığı Geri Kazanım Oranları

    Malzemeye göre yıllık geri kazanım hedefleri (%)

    Yıllar Cam Plastik Metal Kağıt/Karton

    2005 32 32 30 20

    2006 33 35 33 30

    2007 35 35 35 35

    2008 35 35 35 35

    2009 36 36 36 36

    2010 37 37 37 37

    2011 38 38 38 38

    2012 40 40 40 40

    Marka sahipleri; piyasaya sürdükleri ürünlerin, kullanım sonucu oluşan ambalaj atıklarını

    yukarıda verilen hedefler doğrultusunda toplanmasını ve geri kazanılmasını sağlamakla

    ve bunlarla ilgili masrafları da karşılamakla yükümlüdürler. Masraf; piyasaya sürmüş

    oldukları ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanmasını, uygulanan sistemler hakkında

    tüketicilerin bilgilendirilmesini, eğitim çalışmalarının yürütülmesini yani ambalaj atığı

    yönetim planının desteklenmesini ifade etmektedir. Ambalaj atığı yönetim planının

    sürdürülebilir bir şekilde uygulanabilmesi için belediye (ki bunun taşeronu uygulamada

    lisanslı toplama ayırma tesisi olmaktadır), tüketici ve piyasaya süren üçgeninin ayakları

    yere sağlam olarak basmalıdır. Lisanslı işletme plana uygun toplama yapmalı, ambalaj

    atığı üreticileri bu plana uygun olarak atıklarını biriktirip sisteme vermelidir. Sistem mali

    boyuttan bakılınca kendi kendini döndürememektedir. O zaman tanımlanan bu sistemin

    sürdürülebilmesi için piyasaya sürenin bunun bedelini ödemesi gerekmektedir.

    Yönetmelikte de bu şekilde tanımlanmış piyasaya sürenlere bazı yükümlülükler

    verilmiştir. Piyasaya sürenlerden, bir belgeleme dosyası hazırlanarak, bu dosyanın

    kendileri tarafından her yıl Bakanlığa gönderilmesi istenmektedir. Bu belgeme

    dosyasında o yıl ambalaj atıklarının toplanması için gerçekleştirdikleri eğitim faaliyeti,

    kaynakta ayrı toplama faaliyeti ve bunlara ilişkin belgeler yer almaktadır.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    27

    Söz konusu piyasaya süren işletmelerin, bu faaliyetleri bireysel olarak yerine

    getirmelerinin zor olacağı dikkate alınarak, diğer ülke uygulamalarında olduğu gibi, bir

    endüstri kuruluşunun oluşumuna da Yönetmelikte yer verilmiştir. Piyasaya sürenlerin,

    yükümlülüklerini daha etkin bir şekilde yerine getirebilmeleri amacıyla, bir araya gelerek

    kâr amacı taşımayan tüzel kişiliğe haiz bir yapı oluşturabilmelerine imkan tanınmıştır.

    Türkiye’de de buna benzer bir organizasyon kurulmuştur. Bu organizasyon,

    Bakanlığımızdan yetki alan ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme

    Vakfı İktisadi İşletmesi)’dir.

    FİNANSMAN İHTİYACI

    Ambalaj atıklarının yönetiminde, 1991 yılından günümüze kadar devam eden süreç

    özellikle son üç yılda büyük bir ivme kazanarak gelişim göstermiştir. Tesislerin

    işletmeciliği, lisans uygulaması ile birlikte amatör çalışmadan profesyonel çalışmaya

    doğru yönlendirilmiş, Çevre Mühendisi çalıştırır duruma gelmiş, tesise giriş çıkışları kayıt

    altına alınmış, alt yapı iyileştirilmiş, toplama ve taşıma ekipmanları arttırılmıştır. Bu

    suretle Türkiye de yeni bir sektörün oluşması sağlanmıştır.

    2003 yılına kadar tesislerin nerede oldukları kapasiteleri bilinmez iken, 2003’te 15 olan

    ayırma tesisi, 2007 yılı itibariyle 81’e yükselmiştir. Ancak ülke nüfusu ve oluşan ambalaj

    atığı miktarı dikkate alındığında bu sayının hızla artması beklenmektedir. Yine aynı

    şekilde geri dönüşüm tesisleri 2003 yılında 13 iken, 2007 yılı itibariyle 56’ya yükselmiştir.

    Mevcut haliyle yeter görünen tesisler, ülke geneli dikkate alındığında yetersiz olacaktır.

    Bu değerlendirmeler ışığında, ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplaması ve toplanan

    atıkların geri dönüşümü için ciddi oranda altyapı yatırımına ihtiyaç duyulacağı açıktır.

    “Yüksek Maliyetli Çevre Yatırım Projeleri” raporunda ambalaj atıklarının kaynakta ayrı

    toplanması için, 2008 yılından itibaren her yıl ülke olarak 41 milyon avro’luk bir altyapı

    yatırımı gerektiği ortaya konulmuştur. Bu bedelin, özel sektör, piyasaya sürenler ve

    belediyeler tarafından karşılanması gerekmektedir.

    RAPORLAMA VE VERİ KAYIT SİSTEMİ

    Ambalaj atıklarının sürdürülebilir yönetimini sağlamak için, sağlam temelli bir veri kayıt

    sisteminin de oluşturulması gerekmektedir. Bu maksatla web tabanlı bir bilgisayar

    programı kullanılmaktadır. Programın kullanıcıları; Bakanlık, piyasaya sürenler, ambalaj

    üreticileri, lisanslı işletmelerden oluşmaktadır. 2008 yılında program 81 il çevre ve

    orman müdürlüklerinin kullanımına da açılacaktır. Böylece uygulamanın daha etkin, hızlı

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    28

    ve yerinden yönetimi sağlanmış olacak, il müdürlükleri de uygulamaya aktif olarak dahil

    olacaktır.

    Ambalaj üreticilerinden, üretilen ambalaj, ithal edilen ve ihraç edilen ambalaj miktarına

    ilişkin malzeme türüne göre yıllık veriler ve bu ambalajların hangi firmalara verildiği

    istenmektedir. Piyasaya sürenlerden, ürünlerin piyasaya sunumu sırasında kullanılan

    ambalaj, ithal edilen ve ihraç edilen ambalaj miktarına ilişkin malzeme türüne göre yıllık

    veriler istenmektedir. 2005 yılından itibaren, ambalaj üreticilerinden, ambalajlı ürünleri

    piyasaya sürenlerden ve lisanslı işletmelerden ambalaj üretim, satış ve geri dönüşüm

    miktarları gibi tüm veriler bu programda kayıt altına alınmaya başlanmıştır.

    Yönetmelikte ambalaj üreticisi ile piyasaya sürenlere ekonomik işletme ifadesi

    kullanılmaktadır. Bakanlığımızca kayıt altına alınan ekonomik işletmelerin sayısal artışı

    Şekil 2.24’de gösterilmiştir. Buna göre Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği

    çerçevesinde 2005 yılında Bakanlığımıza kayıtlı olan ekonomik işletme sayısı 926 iken

    2006’da yaklaşık 2.500’e, 2007 yılında 3.600’e, 2008 yılında 3.900’e yükselmiştir.

    2005 yılında programa yapılan girişler, tamamen Bakanlık tarafından yapılmıştır. Ancak

    2006 yılından itibaren ambalaj üreticilerine ve piyasaya sürenler Bakanlık tarafından

    verilen kullanıcı kodu ve şifre ile kendilerinin girmeleri sağlanmıştır.

    Programın bir diğer kullanıcısı olan; lisanslı toplama ayırma tesisleri ve geri dönüşüm

    tesisleri her ay Bakanlığımız veri kayıt sistemine, tesislerine gelen, ayrıştırılan, işlenen ve

    satılan ambalaj atıklarına ait bilgileri göndermektedirler.

    Şekil 2.24 Bakanlığımıza Kayıtlı Ekonomik İşletme Sayısı

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    29

    2005 ile 2007 yılları arasında üretilen, piyasaya sürülen ve geri kazanılan ambalaj ve

    ambalaj atıklarına ilişkin veriler Şekil 2.25’de gösterilmektedir. Bakanlığımız tarafından

    2008 yılında, ilk defa bir uygulama gerçekleştirilecektir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)

    ile yapılan görüşmeler sonucunda ambalaj ve ambalaj

    atıklarına ait veriler artık Bakanlığımız tarafından yıllık bültenler halinde

    resmi olarak yayınlanmaktadır. İlk olarak, 2008 yılının Şubat ayının son günü,

    2005 yılına ait veriler resmi olarak yayınlanmıştır. Bu istatistiklere

    www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/ambalaj adresinden ulaşılabilmektedir. 2009

    yılında; 2006 yılının resmi verileri, 2010 yılında ise 2007 yılının verileri yayınlanacak ve

    bu yıldan itibaren de mevcut veriler iki yıl arayla yayınlanacaktır.

    BELİRLENEN HEDEFLERE ULAŞABİLMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

    2008 ile 2012 yılları kapsayan Atık Yönetimi Eylem Planında, ambalaj atıklarına ilişkin il

    bazında hedefler belirlenirken; yukarıda verilen 2005 ile 2007 arasındaki veriler temel

    olarak alınmış ve ileriye dönük tahminler yapılmıştır. Büyükşehir belediyelerinde oluşan

    ambalaj atığının, % 40 – 45’inin kaynakta ayrı olarak toplanacağı hesaplanmıştır.

    0

    1.000.000

    2.000.000

    3.000.000

    4.000.000

    5.000.000

    6.000.000

    7.000.000

    2005 2006 2007

    YIL

    TO

    PL

    AM

    AM

    BA

    LA

    J A

    TIK

    LA

    RI

    MİK

    TA

    RI

    (TO

    N)

    Üretilen Amb.Mik.(Ton)

    Piyasaya Sürülen

    Amb.Mik.(Ton)

    Geri Kazanılan Amb.Atık. Mik.

    (Ton)

    Şekil 2.25 Toplam Ambalaj ve Ambalaj Atığı Verileri

    http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr/ambalaj

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    30

    Şekil 2.26 Yıllara göre oluşması beklenen ambalaj atığı miktarı

    Sanayiden kaynaklaşan ambalaj atığı miktarı ile konutlardan kaynaklanan ambalaj atığı

    miktarı tam olarak bilinmemektedir. Ancak ilerleyen yıllarda mevcut veri kayıt sistemi,

    bu ayrımı yapabilecek şekilde revize edilecektir.

    İl bazındaki hedeflerin tutturulabilesi için bu yatırımların sorumlu taraflarca yapılması

    gerekmektedir.

    Satış noktaları, reyonlarınla çok çeşitli ürünleri satmaları itibariyle piyasaya süren

    işletmelerin kayıt altına alınmaları konusunda da büyük bir role sahiptirler. Bu önemli

    rolleri itibariyle yönetmelikle satış noktalarına bazı sorumluluklar verilmiştir Satış

    noktaları sisteme kayıtlı olmayan firmaların ürünlerini reyonlarında satmamak gibi bir

    uygulama ile sorumlu tutulmaktadırlar Bu sorumluluk, satış noktaları aracılığıyla satılan

    markaların Yönetmelik kapsamında sorumluluklarını yerine getirip getirmedikleri

    konusunda bir tür piyasa denetimi yapmaları şeklindedir. Bu denetimle haksız rekabetin

    önlenmesi ve sorumlu işletmelerin hepsinin kayıt altına alınması amaçlanmaktadır. 2008

    yılında il çevre ve orman müdürlükleri aracılığıyla piyasaya sürenlerin kayıt altına

    alınmaları sağlanacaktır.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    31

    III Tıbbi Atıklar

    Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan atıklar, evsel katı atıkların dışında havada, suda ve

    toprakta kalıcı özellik gösteren ve ekolojik dengeyi bozan atıklar olduğundan tehlikeli ve

    zararlı atık sınıfına girmekte ve bu tür atıkların üretim, taşıma, depolama ve bertarafına

    ilişkin özel önlemler alınması gerekmektedir.

    Diğer bütün kuruluşlarda olduğu gibi sağlık kuruluşlarında da her geçen gün atık miktarı

    verdikleri hizmet ölçüsünde hızla artmaktadır. Bu artışın neden olabileceği tehlike

    risklerinin ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınarak toplamadan bertarafa

    kadar yönetim aşamalarının belirlenmesi gerekmektedir.

    Türkiye’de tıbbi atıkların güvenli yönetimiyle ilgili esaslar, Bakanlığımız tarafından

    hazırlanan ve 22 Temmuz 2005 tarih ve 25883 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak

    yürürlüğe giren “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ile belirlenmiştir.

    Yönetmeliğe göre genel olarak atıkların kaynağında ayrı toplanması ve geçici

    depolanması sorumluluğu sağlık kuruluşlarının, atıkların geçici atık depolarından alınarak

    taşınması, sterilizasyon işlemine tabi tutulması ve bertaraf edilmesi konularındaki

    sorumluluklar ise belediyelere aittir.

    TIBBİ ATIK MİKTARI

    Türkiye’deki devlet ve özel hastanelerden kaynaklanan çöpün fiziksel kompozisyonunu

    belirlemek amacıyla Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 1995 yılında “Hastane Çöp

    Kompozisyon Araştırması” yapılmıştır.

    Devlet ve özel hastanelerden çıkan toplam katı atık miktarı, fiziksel kompozisyon dağılımı

    açısından incelendiğinde, devlet hastanelerinde yatak başı günlük 1,92 kg. tıbbi, 0,38 kg.

    evsel katı atık ve 0,09 kg geri kazanılabilir madde olmak üzere toplam 2,39 kg atık

    oluşurken, özel hastanelerde 2,01 kg. tıbbi, 1,35 kg. evsel katı atık ve 0,98 kg. geri

    kazanılabilir madde olmak üzere toplam 4,34 kg atık oluştuğu belirlenmiştir.

    Poliklinik başı günlük tıbbi katı atık miktarı ise devlet hastanelerinde 0,05 kg, özel

    hastanelerde 0,18 bulunmuştur.

    Bakanlığımız tarafından Ülkemizde hem toplam, hem de il bazında oluşan tıbbi atık

    miktarının belirlenmesi için Devlet İstatistik Enstitüsü ve Sağlık Bakanlığının da verileri

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    32

    kullanılarak bir çalışma yapılmıştır. Tıbbi atık miktarı belirlenirken yataklı tedavi

    kurumları ile yataksız tedavi kurumlarında oluşan tıbbi atık miktarları ayrı ayrı

    hesaplanmıştır.

    Şekil 2.27 Yataklı Tedavi Kurumlarının Kuruluşlara Göre Dağılımı

    (Yataklı Tedavi Kurumları İstatistik Yıllığı, Sağlık Bakanlığı, 2005)

    Şekil 2.28 Yatak Kapasitesinin Kurum/Kuruluşlara Göre Dağılımı

    (Yataklı Tedavi Kurumları İstatistik Yıllığı, Sağlık Bakanlığı, 2005)

    113.764

    29.014 14.729

    8.787 1.225

    Sağlık Bakanlığı

    Üniversite Özel MSB Diğer Kamu

    795

    53

    293

    42 15

    Sağlık Bakanlığı

    Üniversite Özel MSB Diğer Kamu

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    33

    Sağlık Bakanlığı’nın 2005 yılı verilerine (Sağlık Bakanlığı, Yataklı Tedavi Kurumları

    İstatistik Yıllığı, 2005) göre Ülkemizdeki toplam hastane sayısı 1198, bu hastanelerdeki

    toplam fiili yatak sayısı ise 167.519’dur. 2005 yılı verilerine göre yataklı tedavi

    kurumlarının kuruluşlara ve hastanelerin yatak kapasitelerine göre dağılımı Şekil 2.27 ve

    2.28’de gösterilmektedir. İllere göre yatak doluluk oranları dikkate alınarak yapılan

    hesaplamalar sonucu yataklı tedavi kurumları ile ayakta tedavi hizmeti veren sağlık

    kuruluşlarından günde 238,26 ton yılda ise 86.968,3 ton. tıbbi atık oluşmaktadır (Tablo

    2.12).

    Tablo 2.12 2007 yılında yataklı ve ayakta tedavi hizmeti veren sağlık kuruluşlarında

    oluşan tıbbi atık miktarı

    Tıbbi Atık Miktarı

    (ton/gün)

    Tıbbi Atık Miktarı

    (ton/yıl)

    Yataklı Tedavi Kurumları 212,58 77593,21

    Ayakta Tedavi Hizmetleri 25,68 9375,09

    TOPLAM 238,26 86968,3

    TIBBİ ATIK MİKTARI PROJEKSİYONU

    Tıbbi atık miktarının, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması planlanan yeni yatak

    yatırımlarına paralel olarak 2012 yılında 113.274 tona ulaşacağı tahmin edilmektedir.

    Bakanlığımız tarafından önümüzdeki yıllarda Ülkemizde oluşması tahmin edilen tıbbi atık

    miktarının belirlenmesine yönelik olarak bir çalışma yapılmıştır. Bu noktada 2012 yılına

    kadar yıllar itibari ile oluşması tahmin edilen tıbbi atık miktarları aşağıda grafik olarak

    gösterilmektedir.

    Yıllara Göre Tıbbi Atık Oluşumu (ton/yıl)

    83261,8 86968,392090,3 96981,2

    104011,5 108481113274,2

    0

    20000

    40000

    60000

    80000

    100000

    120000

    2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012

    Yıllar

    Miktar

    Şekil 2.29 2006-2013 yılları arası tıbbi atık projeksiyonu

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    34

    Tıbbi atık projeksiyonunda, Sağlık Bakanlığı tarafından önümüzdeki yıllarda yapılması

    planlanan ilave yatak yatırımları esas alınmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından

    hazırlanan ve 2007-2013 yılları arasını kapsayan 9. Kalkınma Planı’nın “Sağlık

    Hizmetlerinde Hedefler” başlıklı 6.15 nolu tablosunda 2013 yılına kadar toplam 39.430

    adet ilave yatak yatırımının yapılmasının planlandığı belirtilmektedir (Tablo 2.13).

    Tablo 2.13 2007-2013 arası yapılması planlanan ilave yatak sayıları

    Yıllar Yatak Sayısı (Adet)

    2008 5328

    2009 10862

    2010-2012 14616

    2013 8624

    Toplam 39430

    Tıbbi atık projeksiyonunun yapılmasında ilave yatak sayılarının yanı sıra, ortalama yatak

    doluluk oranı % 65, poliklinik hizmetlerindeki yıllık artış oranı ise % 15 olarak kabul

    edilmiştir.

    TIBBİ ATIKLARIN TOPLANMASI

    Sağlık kuruluşlarında oluşan atıklar, tıbbi atıklar, tehlikeli atıklar, evsel nitelikli atıklar ve

    ambalaj atıkları olarak sınıflandırılmakta ve birbirleri ile karışmadan kaynağında ayrı

    olarak özel torba ve kutular ile toplanmaktadır.

    Yönetmeliğe göre; tıbbi atıklar kaynağında kırmızı renkli, üzerlerinde “Uluslararası

    Biyotehlike” amblemi ile “DİKKAT TIBBİ ATIK” ibaresi bulunan özel plastik torbalarda ayrı

    biriktirilirler. Tıbbi atıkların bir alt grubu olan kesici ve delici atıklar ise diğer tıbbi

    atıklardan ayrı olarak özel plastik veya lamine kartondan yapılmış, üzerlerinde aynı uyarı

    işaretleri bulunan özel kutular içinde toplanmaktadır.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    35

    TIBBİ ATIKLARIN GEÇİCİ DEPOLANMASI

    Sağlık kuruluşlarında toplanan atıklar, belediye tarafından alınıncaya kadar geçici atık

    deposu veya konteynırlar içinde geçici olarak depolanmalıdır. Atıklar bu depolarda veya

    konteynırlarda en fazla 48 saat bekletilebilir. Geçici atık deposu içindeki sıcaklığın

    4oC’nin altında olması durumunda bekleme süresi bir haftaya kadar uzayabilecektir.

    TIBBİ ATIKLARIN TAŞINMASI

    Tıbbi atıkların geçici atık depoları ve konteynırlar ile küçük kaynaklardan alınarak

    bertaraf tesisine taşınmasından büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer yerlerde

    ise belediyeler ile yetkilerini devrettiği kişi ve kuruluşlar sorumludur.

    Tıbbi atıkların taşınmasının özel olarak dizayn

    ve imal edilmiş araçlarla yapılması

    gerekmektedir. Tıbbi atık taşıma araçları için

    ilgili valilikten taşıma lisansı alınması

    gerekmektedir. Bu kapsamda il çevre ve orman

    müdürlüklerimiz tarafından 31.12.2007 tarihi

    itibari ile 45 ilde 84 belediye ve firmaya ait 140

    adet araca tıbbi atık taşıma lisansı verilmiştir.

    TIBBİ ATIKLARIN BERTARAF EDİLMESİ

    Gerek 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, gerekse de Tıbbi Atıkların Kontrolü

    Yönetmeliği gereğince tıbbi atıkların bertaraf edilmesi ile ilgili yükümlülükler

    büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyesi olmayan yerlerde ise

    belediyelere verilmiştir. Söz konusu hizmetler doğrudan belediyeler tarafından

    verilebildiği gibi, gerek hizmet alımı, gerek uzun süreli ihaleler, gerekse de yap-işlet

    modeliyle belediyelerin gözetiminde özel sektör tarafından da yapılabilmektedir.

    Tıbbi atıklar düzenli depolanarak veya yakılarak bertaraf edilmekte veya sterilizasyon

    işlemine tabi tutularak zararsız hale getirilmektedir.

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    36

    TIBBİ ATIKLARIN DÜZENLİ DEPOLANMASI

    Tıbbi atıklar, depo tabanı Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun olarak inşa

    edilmiş depolama sahalarında düzenli depolanarak bertaraf edilebilirler. Ancak

    Ülkemizde bu özelliklere haiz tıbbi atık düzenli depolama sahası sayısı sınırlıdır.

    Bakanlığımız verilerine göre Ankara, Bursa, İzmir, Gaziantep, Denizli, Malatya ve Erzincan

    illerinde yılda toplam 21.646 ton tıbbi atık mevzuata uygun olarak düzenli depolanmak

    suretiyle bertaraf edilmektedir (Tablo 2.14). Bu rakam Ülkemizde oluşan toplam tıbbi

    atığın yaklaşık %25’ine karşılık gelmektedir.

    Tablo 2.14 Tıbbi Atıklarını Düzenli Depolayarak Bertaraf Eden İller

    SIRA

    NO İL

    TIBBİ ATIK MİKTARI BERTARAF

    YÖNTEMİ TESİS SAHİBİ

    kg / gün kg / yıl

    1 ANKARA 24.945,04 9.104.939,40 Düzenli

    Depolama

    Ankara Büyükşehir

    Belediyesi

    2 BURSA 8.320,94 3.037.144,85 Düzenli

    Depolama

    Bursa Büyükşehir

    Belediyesi

    3 İZMİR 14.464,19 5.279.430,32 Düzenli

    Depolama

    İzmir Büyükşehir

    Belediyesi

    4 GAZİANTEP 4.949,62 1.806.611,45 Düzenli

    Depolama

    Gaziantep

    Büyükşehir

    Belediyesi

    5 DENİZLİ 2.954,79 1.078.498,81 Düzenli

    Depolama Denizli Belediyesi

    6 MALATYA 2.891,64 1.055.448,41 Düzenli

    Depolama Malatya Belediyesi

    7 ERZİNCAN 778,32 284.085,29 Düzenli

    Depolama Erzincan Belediyesi

    TOPLAM 59.304,54 21.646.158,53

  • A T I K Y Ö N E T İ M İ E Y L E M P L A N I ( 2 0 0 8 - 2 0 1 2 )

    37

    Bunun dışında kalan 47.866 ton tıbbi atık ise (toplam tıbbi atığın %55’i) evsel atık

    depolama sahalarının ayrı bir yerinde açılan çukurlarda üzerleri sönmemiş kireç ile

    kaplanmak suretiyle gömülmektedir.

    TIBBİ ATIKLARIN YAKILMASI

    Yakma, tıbbi atıkların bertarafında en güvenli yöntem olmakla birlikte, Ülkemizde şu

    anda İzmit Büyükşehir Belediyesi İzmit Atık ve Artıkları Arıtma ve Yakma Değerlendirme

    A.Ş. (İZAYDAŞ) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Çevre Koruma ve Atık Mad.

    Değ. San. ve Tic. A.Ş. (İSTAÇ A.Ş.) Tıbbi Atık Yakma Tesisleri tıbbi at�