ATEKSIS YAYINIDIR Nisan 2013 Sayı: 9 · 2020. 2. 13. · Nisan 2013 - Sayı 9 ... Reklam, belge-sel, kurumsal ve eğitim görüntülerinin yapımına uygun fiyatlı bir çözüm

ATEKSIS YAYINIDIR Nisan 2013 Sayı: 9

Prof. Dr. Mehmet Kesim“Her yıl dünya genelinde yeni yayın teknolojileri ürünlerini değerlendirmekteyiz”

Mehmet Beşorak“Ericsson’un optik performans garantisi ön koşul olan resmi uygulayıcı sertifikasına sahip tek Türk Firmasıyız”

Dr. Cenk Tezcan “Geleceğin Sağlık Dünyası’nda bizi neler bekliyor?”

Antalya Havalimanı İçhatlar Terminali Yangın Algılama Sistem Çözümü

Nisan 2013 - Sayı 93 Ayda bir yayınlanır

Ateksis Akıllı Teknoloji Sistemleri ve Tic. Ltd. Şti. Adına;Mehmet Kış

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüBigecanan Bilgiç[email protected]

Katkıda BulunanlarMehmet BeşorakCenk Tezcan

Grafik TasarımDerya Bozkurt

Renk Ayrımı ve BaskıElit Ofset

Ateksis Plaza Bayraktar Bulvarı İbrahim Hakkı Sk. No: 34 Şerifali 34775 Ümraniye / İstanbulTel. : 0216 425 99 66Fax : 0216 425 99 70www.ateksis.com

ARKHE TANITIM HİZMETLERİGazi Mah. 1421/1 Sok. No:42/6Sultangazi / İSTANBULTel. : 0533 413 78 08

• Tüm yayın hakları Ateksis Akıllı Teknoloji Sist. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait olup, içerik izinsiz olarak yayınlanamaz.

• Tüm makalelerdeki görüşler yazarlarına aittir.

• Yazılar, internet ve ilgili firmalardan sağlanan kaynak ve öneriler doğrultusunda hazırlanmıştır.

Y A P I M

K Ü N Y E

tanıtım hizmetleri

B A S K I

Merhaba,Rekabetin iyice keskinleştiği, kimi zaman çirkinleştiği günümüzde maliyetleri kontrol etmek ve tasarruflu olmak anahtar bir unsur haline geldi. Geçmiş zamanlarda daha çok ciro odaklı hedefler verilirken, şimdilerde ticaretin aslında olmazsa olmazı olan karlılığa odaklanılmaya başlandı. Satış fiyatınızı piyasa ve rekabet belirlerken, kontrol altında tutabileceğimiz en önemli unsur maliyetler. Maliyetleri azaltmak derken sadece masrafları kısmaktan bahsetmek yanlış olur. Verimliliği arttırıcı önlemler almak, prosesleri gözden geçirerek düzenlemek, çalışanlarımızın yetkinliğini arttırmak, inisiyatif kullanımını teşvik ederek doğru karar verme ve hızlı harekete geçme çevikliğine sahip olmak ve diğer yapıcı/yaratıcı hamleler de maliyetler üzer-inde azaltıcı etki yaratacaktır. Önümüzdeki günlerde sanırım tüm şirketlerin bu konu üzerinde ciddi olarak düşünmesi gerekecek.2013 yılının Nisan sayısı ile yine sizlerleyiz. Öncelikle bu sayımızda içeriğimize katkı sağlayan değerli iş ortaklarımıza, bulundukları sektöre fikirleri ile ışık tutan, yol gösteren sayın hocalarımıza röportajları ve kıymetli paylaşımları için teşekkür etmek isteriz. Yılın ilk 3 ayını geride bıraktık, bu 3 ay bizler için oldukça olumluydu umarız sizler için de aynı şekilde ilerlemiştir. Olumluydu diyoruz çünkü 2012 yılındaki çalışmalarımıza istinaden ödüllere layık görülmek bizleri mutlu ediyor. Geçtiğimiz gün-lerde Bosch Güvenlik Sistemleri her yıl düzenlediği ödül törenlerinin bir yenisini düzenledi. Ateksis olarak, 2011 yılında olduğu gibi 2012 yılında da “En Yüksek Satış Performansı” ödülünü aldık. Öncelikle bu başarıyı gerçekleştirmemizde emeği geçen herkese, siz değerli müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve takım arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.

Sevgiyle kalın,

SaygılarımlaGenel KoordinatörAtila ÖZCAN

technews04 Sony PMW-1000 SxS Belleğe Kayıt Cihazı

06 SONY PROduction Awards ile Tanının Steadicam Gold Workshop İstanbul’da gerçekleşiyor!

06 Mehmet Kesim ile ropörtaj

10 Uluslararası İstanbul TV Forum ve Fuarı’nda Yerinizi Alın

12 ANTALYA HAVALİMANI Antalya İç Hatlar Terminali Yangın Algılama Sistem Çözümleri

14 Modular Alarm Platform 5000 (MAP5000)

16 IP Kameralar ve hayatımıza getirdiği kolaylıklar

20 ADA (Azerbaijan Diplomatic Academy) kampüsünde sistem kurulumları gerçekleşti.

21 Bosch DINION HD 1080p Kamera

22 “Beşorak İletişim ve Beşorak FBR Türkiye’de Bilişim 500’de yer almaktadır”

26 Hasankeyf

28 Bosch’un güncel LSP Select uygulamasıyla hoparlör seçimi artık çok daha kolay

30 Ses nereden geliyor?-8

34 GÖRÜNTÜ BASKISI İÇİN SONY PRİNTER KAĞITLARI

36 GELECEĞİN SAĞLIK DÜNYASINDA BİZİ NELER BEKLİYOR ?

40 ExpoMED 2013 4-7 Nisan tarihlerinde Tüyap’ta gerçekleşiyor

Ateksis, Bosch Güvenlik Sistemleri ödül gecesinde 3 ayrı ödüle layık görüldü Ateksis 10. Yılını kutladı! Ateksis Bowling turnuvası düzenlendi.

42 Kültür - Sanat

44 Kent Rehberi

36

6

12

16

20

26

28

22

4 technews Nisan 2013

ürün

Sony PMW-1000 SxS

Belleğe Kayıt Cihazıbroa

tdca

st

Yeni Sony PMW-1000 Memory Recording Deck, PMW-500 gibi kameralarda giderek artan bellek tabanlı görüntü yapımlarına bir yanıt olarak geliştirildi. Sony XAVC kodekin ardından bu yarım kabin rafı boyutlu, iki SxS bellek kartı yuvalı ve VTR benzeri jog/shuttle kullanımlı kayıt aygıtı Sony’nin bellek tabanlı iş akışını zenginleştiriyor ve hem içeride hem sahada kullanıma uygun. PMW-1000 çok yönlülüğü sayesinde stüdyoda ve açık hava yapım araçlarında çalışan yayıncılar ve kişilerin ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Reklam, belge-sel, kurumsal ve eğitim görüntülerinin yapımına uygun fiyatlı bir çözüm sunuyor.

PMW-1000 piyasadaki en hafif CCD kamera PMW-500 ve PMW-200 kamera ile birlikte kullanım için geleceğe dönük ideal bir ürün.

PMW-1000 kullanıcıları çeşitli kare hızlarında HD (XAVC, MPEG HD422 ve MPEG HD420 50/35/25 Mbps) ve SD (MPEG IMX 50/40/30 Mbps ve DVCAM 25 Mbps) formatlarından kayıt ve oynatım formatlarını seçebiliyorlar. Bu esneklik yayıncılara HD operasyonlara geçiş aşamasında yatırım maliyetlerinde tasarruf et-melerinde yardımcı oluyor. PMW-1000 yukarı ve aşağı düzeye çevrim işlevleriyle gelecekte HD’ye yükseltilmesi planlanan mevcut SD yapım sistem-lerinin içerisinde kusursuz bütünleşiyor.

PMW-1000, MPEG HD422’nin yanında XAVC Intra HD kayıt ve oynatımı da destekleyerek Sony PMW-F5 ve PMW-F55 CineAlta gibi kameralarla çalışırken XDCAM HD iş akışını zenginleştiriyor. PMW-1000 bugün SxS bellek ortamına XAVC HD formatında kayıt yapabilen tek kaydedici. XAVC HD formatında kaydedilmiş içeriği profe-syonel monitörlerde oynatabiliyor.

Doğrusal olmayan yapım giderek yaygınlaşıyor ve bu ortamlarda kayıt aygıtının rolü artık daha az önemli. Ancak doğrusal veya benzeri işlemlere özellikle yayıncılar halen ihtiyaç duyuyor. PMW-1000 sürücüleri, RS-422 denetimiyle doğrusal kayıt ve jog/shuttle denetimiyle doğrusal kurgu gibi bant benzeri işlemlerle XDCAM HD422 iş akışını zenginleştirdi. Bant tabanlı aygıtlara benzey-en bu çalışma tarzı, kullanıcılara tanıdık geliyor. PMW-1000 HD-SDI, SD-SDI, HDMI ve kom-pozit çıkışlar gibi geniş çeşitlilikte AV ve IT ara-birimlerine sahip. Bir RS-422 arabirimi, PMW-1000’in doğrusal kurgu için bir kaynak olarak kullanılmasını sağlarken, bir Gigabit Ethernet (1000BASE-T) portu ağda veya doğrusal olmayan çalışmalarda yüksek hızlı dosya aktarımlarına im-kan veriyor. PMW-1000’in arkasındaki bir HDMI çıkışı, HD ekranlarda izlemeyi kolaylaştırıyor. Ön paneldeki USB arabirimi PC olmadan parçaların doğrudan kopyalanmaları için harici USB HDD sürücülerin kolayca bağlanmalarını sağlayarak hızlı kopyalama ve yedekleme sunuyor.

5technewsNisan 2013

haber

broa

dcas

t

Sony yurt dışında PROduction Awards isimli bir yarışma başlatıldı. Amacı müşterilerin çalışmalarının fark edilmesinin sağlanacağı bir platform oluşturmak. Videolar siteye yükle-necek ve her kategoriden seçilen 5 video The Arena isimli alanda tanıtılacak, kazanan ana sayfada yayımlanacak. Sony PROduction Awards tanınmak için ciddi bir fırsat sunuyor. Profesyonellere, profesyonel olmak isteyenlere ve öğrencilere açık yarışma, özel bir şeyler yaratılmasını hedefliyor. Com-mercial (reklam), Factual (olay), Creative (yaratıcı) veya Student (öğrenci) kategorilerin-den birisi seçilerek yarışmaya en fazla 5 dakika uzunluğunda bir filmle katılınabiliyor. Görüntül-

eri sektörün öncüler değerlendirecek ve ka-zananlar Sony donanımı (NEX-FS700EK Super 35mm NXCAM kamera ve UWP-V1 kablosuz mikrofon takımı) dahil olmak üzere hediyeler ve sektörel tanıtım kazanacaklar.

Tarihler şöyle : • Elemenin ardından finale kalanlar listesinin web sayfasında yayınlanması ve halka açık oylamanın başlaması – 26 Mart • Etkinlik tanıtımı ve dahili tanıtım – 8 Şubat • Halk oylaması sonu – 26 Nisan • Finalistlerin duyurulması – 2 Mayıs • Jüri kararı / kazananların açıklanması – 8 Mayıs.

Steadicam Gold Workshop 05-10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşiyor!Her yıl farklı ülkelerde düzenlenen “Tiffen International Steadicam Gold Workshop” organizasyonu bu yıl İstanbul’da gerçekleşiyor. Steadicam yatırımcılarından Garrett Brown’un da bulunacağı bu etkinlik, katılımcılarına Steadicam’i ve dünyanın en iyi steadicam operatörleri ile birlikte olma fırsatı tanıyor. 05 Mayıs öğleden sonra başlayacak olan organizasyon 10 Mayıs akşamı büyük bir parti ile sona erecektir. Katılım talebi için lütfen iletişime geçiniz; Robin Thwaites [email protected]

SONY PROduction Awards ile Tanının


Prof. Dr. Mehmet Kesim

ropör ta j

ropö

rtaj

Prof. Dr. Mehmet Kesim’i tanıyabilirmiyiz? Çalışmalarınız hakkında bilgi alabilirmiyiz?1952 yılında Çorum’da doğdum. 1963 yılına kadar Eskişehir ve Bilecik illerinde yaşadım. 1963- 1967 yılları arasında Trabzon’da ilkokul ve orta okul eğitimini tamamladım. Lise birinci sınıfı Trabzon Lisesi’nde, lise ikinci ve üçüncü sınıfları Çorum Lisesi’nde okudum. 1969 yılında Ço-rum Lisesi’ni bitirdim. Aynı yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine-Elektrik Fakültesi, Elek-trik Bölümünü kazandım.1974 yılında Elektrik Bölümü Zayıf Akım Dalı’ndan Yüksek Mühen-dis olarak mezun oldum. Zayıf Akım Dalı günümüzde Elektronik bölümüne karşı düşmektedir. Askerlik hizmeti-mi Ankara Hava İkmal Merkezi Kalibrasyon Laboratuarı’nda yedek subay olarak yaptım.

Sözünü ettiğim yıllar dünyada özellikle iletişim teknolojiler-indeki hızlı değişimlerin olduğu önemli dönemleri içermektedir. Bu nedenle kendimi mesleki açıdan çok şanslı bulurum. Doğduğumda radyonun altın yılları yaşanmaktaydı. Uzun yıllar radyo ile birlikte yaşadık. 1968 yılında Türkiye’de ilk düzenli televizyon yayınları siyah beyaz olarak başladı. Hatırladığım kadarıyla 1969 yılının Temmuz ayında, Neil Armstrong aya ayak bastı ve ben Trabzon’dan Ankara’ya bu anı televizyonda izlemek için geldim. Çok heyecan vericiydi. Yanılmıyorsam 1974 yılında Trabzon’da Paket Televizyon yayınları başladı. Haftada üç gün yayın yapılıyordu. Stüdyo Makine Elektrik Fakültesi Elek-trik Bölümü binasına kuruldu. Burası o zamanlar televizyon stüdyo için planlanmış. Bir gece Üniversitenin Türk Sanat Müziği

Korosu burada bir konser verdi ve konser Trabzon’a canlı olarak yayınlandı. Koroda şarkı söyley-enlerden birisi de bendim. O geceyi hala unutamam.

TRT 1981 yılında renkli olarak deneme yayınlarına başladı ve 1984 yılında tamamen renkli yayın dönemine geçildi. 1990’lı yılların başında ilk özel televizy-on istasyonu kuruldu ve sonra hızla bu günlere geldik. Özetle 1963-2013 arası, elli yıldır ki yarım yüzyıl eder, yayın teknolo-jilerindeki tüm gelişmelere önceleri izleyici, daha sonra da mesleki olarak şahit oldum. Sanırım gerek ben gerekse ben-im kuşağım olan meslektaşlarım bu önemli değişimi yaşamaktan dolayı büyük bir mutluluk duymaktadırlar.

1975 yılında Alman Teknik Yardımı çerçevesinde Türkiye’ye renkli televizyon yayınlarına

7technewsNisan 2013

ropör ta j

ropö

rtaj

IABM (International Association of Broadcasting

Manufacturers) kuruluşunda, Design and Innovation Jüri üyesi

olarak görev yapmaktayım. Her yıl dünya genelinde yeni yayın

teknolojileri ürünlerini değerlendirmekteyiz. IABM’ye 300’e

yakın yayın teknolojileri üreten kuruluş üyedir.

hazırlanması amacıyla eğitim stüdyoları hibe edildi. Bu paket içinde eğitim amaçlı TRT Ankara ve İstanbul renkli televizyon stüdyoları vardı. Eğitim amaçlı bir renkli stüdyo sistemi de E.İ.T.İ.A- Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi’ne verildi. Ben 1976 yılı Eylül ayında, askerliğimi bitirdiğimde, E.İ.T.İ.A’da kurulan ETV (Eğitim Televizyon Enstitisü) de mühen-dis olarak işe başladım. Alman teknik uzmanlarının huzurunda oldukça zorlu bir teknik sınav verdiğimi hatırlıyorum. Mühen-dis, kameraman, yönetmen gibi değişik meslek guruplarından arkadaşlarla 1982 yılına ka-dar uzun bir süre eğitim aldık, programlar ürettik. Amaç televizyonu daha sonraki yıllarda üniversite eğitiminde kullanmaktı. 1982 yılında An-adolu Üniversitesi olduğumuzda kurulan Açıköğretim Fakültesi, bu gün hala eğitim programları üretmeye devam etmektedir ve dünyanın en büyük açık ve uzaktan öğretim hizmeti veren üniversitelerinden birisidir.

1976-1984 yılları arasında değişik dönemlerde Eskişehir, İngiltere ve Almanya’da yabancı uzmanlardan ileri düzeyde renkli televizyon tekniği eğitimleri aldım. Bir süre Alman Teknik Yardımı Teknik Proje

yürütücülüğü yaptım. Uzun yıllar bakım-onarım mühendisi ve proje mühendisi olarak hem te-orik hem de uygulamalı olarak çalıştım. Birçok proje hazırladım.

1979 yılında asistan olarak akademik hayata başladım. Bir taraftan akademik çalışmalar yaparken uygulamalı çalışmalara da devam ettim. 1985 yılında Doktoramı verdim. 1988 yılında Doçentlik ve 1993 yılında da Profesörlük derecelerini aldım. Anadolu Üniversitesi’nde Televizyon Teknolojileri ve Uzaktan Öğretim Teknolojileri ders, seminer ve konferansları vermekteyim. Gerek kitap ve bölümleri yazmaya, gerekse yurtdışı ve yurt içi makale yayınlarına; yurtiçi ve yurtdışı hakemli dergilerde hakem olarak akademik görevlerime devam etmekteyim.

2009 yılında Uzaktan Eğitim Alanındaki gelişmelere katkılarda bulunmam nedeniyle EDEN- European Distance and E-Learning Network tarafından “EDEN Fellow” ünvanı aldım. İngiltere’de yerleşik IABM (International Association of Broadcasting Manufactur-ers) kuruluşunda, Design and Innovation Jüri üyesi olarak görev yapmaktayım. Her yıl dünya genelinde yeni

yayın teknolojileri ürünlerini değerlendirmekteyiz. IABM’ye 300’e yakın yayın teknolojileri üreten kuruluş üyedir.

Bu yıl ilk defa RATEM (Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği) tarafından düzenle-nen İTVF 2013’ün (İstanbul Televizyon Forum ve Festivali 2013) danışma kurulu üyesiyim. Kısaca 37 yıldır gerek teorik gerekse uygulamalı olarak televizyon yayın teknolojilerinin gelişmesini yakından izlemekte ve öğretmekteyim.

Broadcast sektörünün geleceği konusundaki görüşlerinizi alabilirmiyiz?ABD, Almanya, Fransa, İngiltere ve Japonya gibi gelişmiş ül-kelerde tek kanal televizyon yayınlarına 1950’li yıllarda başlanmıştı. Yayınlar genel-likle kamu yayıncılığı özelliğini taşımaktaydı ve karasal olarak yapılıyordu. Günümüzde yayınlar uydu, karasal, kablolu ve mobil olarak yapılmaktadır. Analog sistemler gelişmiş ülkel-erde terkedilmekte ve yerini dijital yayınlar almaktadır. Şu anda uydu üzerinden yapılan yayınların tamamı dijitaldir.

1990’lı yıllarda, özel yayın kuruluşlarının yayın yapmaya başlamasından sonra birçok


ropör ta j

ropö

rtaj ülkede televizyon yayınları için

kanal sıkıntısı baş göstermişti. Görüntü sıkıştırma teknikler-inin geliştirilmesi ile bu sorun çözülmüş, bir analog kanalın bant genişliği içinde en az 10 SD veya 4 HD yayın yapılabilir hale gelmiştir. Kablo üzer-inde Çoğullama (Multiplexer) kullanıldığı için birkaç yüz kanal yayın, kablo üzerinden yapılabilmektedir.

Avrupa Birliğine üye ülkeler-den İngiltere, Almanya, Hol-landa, Fransa gibi ülkelerde Analog Yayınlara son verilmiştir. ASO (Analog Switched Off) olarak belirtilen plana göre üye ülkelerin en kısa za-manda dijital yayıncılığa geçme zorunluluğu vardır. Ülkemizde 2012 yılında RTÜK tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 2015 yılına kadar özellikle dijital karasal yayına geçilmesi kararı alınmıştır.Dijital televizyon yayıncılığı dört ana yayıncılığı kapsamaktadır.1. Dijital Karasal Yayın2. Dijital Uydu Yayını3. Dijital Kablolu Yayın4. Dijital Mobil YayınBunların standartları belirtilmiş ve ürünleri de piyasaya sürülmüştür. Artık piyasada analog cihaz imalatı da durdurulmuştur.

Dijital televizyon yayın standartları dünya genel-inde tek değildir. 20. Yüzyılın sonlarına doğru üç dijital tel-evizyon standardı belirlenmiştir.1. DVB- Digital Video Broad-

casting , Avrupa2. ATSC- Advanced Television System Committee, ABD3. ISDB- Integrated System Digital Broadcasting, JaponyaHer üç standardın alt standardı mevcuttur. Ülkemiz DVB standardını kabul etmiştir. DVB standardı dört ana bölüm için geliştirilmiştir.1. DVB-T Karasal Yayın2. DVB-S Uydu Yayını3. DVB-C Kablolu Yayın4. DVB-H Mobil Televizyon yayınıGelecekte yayıncılık sözü edilen bu standartlar ile gelişerek devam edecektir.

Gelişmeler ve yeni ürünler konusunda bizi bilgilendire-bilirmisiniz? Bu yeniliklerin Türkiye’deki kullanım alanları ve avantajları ne olur?Önemli yeni gelişmelerden bazıları ve ürünleri şöyle özetlenebilir :

Yeni Televizyon Yayın vSistemi SHV1990’lı yıllarda yurtdışı kon-feranslarda ve yayınlarda HD kalitesinden daha yüksek

kalitede görüntüler üzerinde çalışıldığı konuşulmakta ve yazılmaktaydı. NHK-Japonya’da yapılan çalışmalarda baskı kalitesinde yayın sistemleri üzerinde çalışılmaktaydı. Bence dünya genelindeki en önemli yeni yayın sistemi Japonların geliştirdiği SHV (Super HiVi-sion) sistemidir. Günümüzde bu sistem için üretilmiş televizyon alıcıları piyasaya sürülmüştür. Sistemin her resim karesinde 7680 X 4320 = 33 Milyon piksel vardır ve sistem 22.2 toplam 24 ses kanalına sahiptir. SHV standardında , görüntü kalitesi yükseltmiştir. Resim kal-itesi baskı kalitesini yakalamıştır. İzleyici, televizyon yayını sırasında 24 farklı kanaldan ses dinleyebilmektedir. SHV yayınları Japonya’da henüz deneme aşamasındadır. Dene-meler fiber optik kablo üzerin-den ve uydudan yapılmaktadır. Japonya’da yayına 2020 yılında geçirilmesi planlanmaktadır. SHV henüz ülkemizde ilgi görmemekte ve bu konuda ileriye yönelik bir planlama yapılmamaktadır.

Mobil televizyon yayınlarının alınabilmesi için

Dijital Karasal Yayın ve Dijital Uydu yayınının

olması gerekir. Mobil televizyon yayını sadece

mobil telefon şebekeleri üzerinden düşünülm

ekte

ve ülkemizde bu konuda ileriye yönelik çalışmalar

yapılmamaktadır.

9technewsNisan 2013

ropör ta j

ropö

rtajDijital Sinema

Dijital televizyon sistemlerinde-ki gelişmelerle paralel olarak, Dijital Sinema (Digital Cinema) gelişimini devam ettirmekte-dir. Digital Cinema Initiatives dijital sinema standartlarını belirlenmiştir. Dijital sinemada çözünürlük, HD ye göre daha yüksektir. Örneğin:2k standardı: Her resim kares-inin çözünürlüğü 2048 X 1080 piksel4k standardı: Her resim kares-inin çözünürlüğü 4096 X 2160 pikseldir.Dijital sinemada piksel sayısının yükseltilmesi çalışmaları devam etmektedir. Gerek dijital film kameraları gerekse projektör-ler piyasadaki yerlerini almıştır. Dijital sinema ülkemizde ilgi görmektedir ve dijital film kameraları ve projektörleri kullanılmaktadır.

Mobil Televizyon Mobil Televizyon Yayıncılığında dünya genelinde beş standart vardır :1. DVB-H (Digital Video Broadcasting-Handhelds), Avrupa2. ISDB-T One-Seg (Digital Video Broadcasting-Terrestrial), ve ISDB-Tmm Mobile Multime-dia Broadcasting, Japonya3. MediaFLO (Media Forward Link Only) , ABD4. DMB-T (Digital Multimedia Broadcasting-Terrestrial, Kore5. CMMB (China Mobile Mul-timedia Broadcasting) , Çin

Avrupa’da DVB-H şemsiyesi altında sistem geliştirilerek DVB-SH ve DVB-NHGsis-temleri oluşturulmuştur. DVB-NGH, DVB-T2 temeline göre kurulmuş olup, mobil uygu-lamalar için geliştirilmektedir. Görüntü kodlaması için H.264/AVC standardı, SVC (Scal-able Video Encoding) profili üzerinde çalışılmaktadır. Bu kodlama ile alıcıların nerede bulunurlarsa bulunsunlar daha verimli, etkin ve kesintisiz sinyal alımı sağlanabilecektir. DVB-NGH yayınlarının, mevcut DVB-H ve DVB-SH yayınlarının performansından daha üstün olması planlanmaktadır.Mobil televizyon yayınlarının alınabilmesi için Dijital Karasal Yayın ve Dijital Uydu yayınının olması gerekir. Mobil tel-evizyon yayını sadece mobil telefon şebekeleri üzerinden düşünülmekte ve ülkemizde bu konuda ileriye yönelik

çalışmalar yapılmamaktadır.

IPTVİnternet Protokollü (IPTV) televizyon üzerinde en çok konuşulan fakat İnternet Televizyonu ile karıştırılan bir yeni yayın tekniğidir. Her iki sistemde de İnternet Pro-tokolü kullanılmasına rağmen aralarında önemli farklılıklar vardır. Ülkemizde IPTV alt yapısının kurulmuş olmasına rağmen yaygınlaşamamıştır. Çünkü IPTV’nin en önemli özelliği Etkileşimli (Interac-tive) olmasıdır. Henüz dünya genelinde de ülkemizde de yeterince etkileşimli içerik üretimi yapılmamaktadır. IPTV’nin İnternet Televizy-onu olmadığının yeterince açıklandığı ve bilindiği kanısında değilim. IPTV sistemi, tüm iletişim ortamlarını tek bir kablo üzerinden verilmesi yönüyle çok önemli bir gelişmedir.


fuar

Uluslararası İstanbul TV Forum ve Fuarı’nda Yerinizi Alın

broa

dcas

t

Dünya içerik ve yayıncılık sek-töründeki değişim ve gelişim sınırları kaldırıyor. Bölgesinde önemi günden güne artan, tel-evizyon yayıncılığı ve yapımları alanında birçok ülkeyle etkileşim halinde olan Türkiye, alternatif işbirliği platformları tesis etmek için, kıtaları ve medeniyetleri buluşturan İstanbul’da yeni bir iletişim köprüsü kuruyor.

Yayıncılık endüstrisi ile ilgili kurum ve kuruluşları her yıl bir araya getirerek, uluslararası bir buluşma merkezi olmak

vizyonuyla, işbirliği ve iletişim kanallarını geliştirecek olan İstanbul TV Forum ve Fuarı (iTVF), 20-22 Haziran tari-hleri arasında, İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenle-necektir.

iTVF, televizyon dünyasının tüm dinamiklerini TV Market, Yayıncılık Fuarı, Forum ve TV Ödülleri olmak üzere dört ana etkinlik altında bir araya get-irmektedir.

Sektörü en üst düzeyde tem-sil eden sivil toplum kuruluşu

olan RATEM tarafından gerçekleştirilen İstanbul TV Forum ve Fuarı, fuar ve kongre turizminin yükselen değeri İstanbul’a önemli bir organi-zasyon daha kazandırmaktadır.

ForumTelevizyon sektörünün geleceği forum programı kapsamında ele alınacaktır. Forum, yayıncılık ve içerik dünyasına ilişkin uluslararası anlamda öne çıkan gündemi paylaşmayı, ortak geleceğe ilişkin fikirler ortaya koymayı amaçlamaktadır. Her yıl konjonktürel gelişmelere

11technewsNisan 2013

fuar

Uluslararası İstanbul TV Forum ve Fuarı’nda Yerinizi Alın

broa

dcas

t

paralel olarak belirlenen ana tema doğrultusunda gerçekleştirilecek olan forum programına, konularında dün-yaca ünlü isimler konuşmacı olarak iştirak edeceklerdir.

Forum, hedef kitlesini oluşturan yayıncı ve yapımcı kuruluşları, sektörün tedarikçi şirketlerini, reklam verenleri, reklam şirketlerini, konuyla ilgili kamu yönetimlerini ve birimlerini, üniversiteleri, sektör çalışanlarını ve alana ilgi duyanları bir araya getirecektir.

TV MarketUluslararası ticaret hacmi her geçen gün büyüyen sektörün gelişimine önemli ölçüde katkı sağlayacak olan TV Market; içerik yaratıcısı, üreticisi, hak sahibi, TV kanalları ve alter-natif dağıtım platformlarını buluşturacaktır.

Sektördeki en son trendlerin takip edilerek, yeni içeriklerin keşfedilebileceği TV Market;

filmler, diziler, animasyonlar, komedi programları, çocuk programları, formatlar, spor içerikleri, belgeseller, eğitici pro-gramlar ve çok daha fazlası için networking, B2B ve stratejik işbirliği fırsatları sunmaktadır.

Yayıncılık FuarıTürkiye’de analog yayın sis-teminden sayısal karasal yayıncılığa geçiş süreçlerinin ilgili yasalarla hızlanmış olmasına paralel, yayıncılık sektöründe önemli bir teknolojik değişim süreci yaşanmakta ve bu süreç İstanbul’a cazip bir pazar kimliği kazandırmaktadır.

Sektöre yönelik ürün ve hizmet sunan ulusal ve uluslararası fir-malar ile Türkiye’den ve 70’ten fazla ülkeden davetli ilgili yayın kanallarının teknoloji satın alma yetkililerinin bir araya geleceği Yayıncılık Fuarı ile önemli ticari bağlantılar kurulacaktır.İçeriği üretimden tüketime taşıyan tüm hizmet ve ürün-lerin sergileneceği fuar ; stüdyo

görüntü-ses-ışık ekipmanları ve aksesuarları, animasyon, 3D, depolama, IPTV, mobil TV ve çok daha fazlasıyla ilgili son teknolojilere erişim ve yerinde inceleme fırsatı sunacaktır.

TV ÖdülleriiTVF’in son günü düzen-lenecek olan TV Ödülleri kapsamında yılın en iyi tel-evizyon yapımlarına ödülleri verilecektir.

Televizyon ödüllerine katılım standartları ve kriterleri sektörün duayenlerinden oluşan organizasyon komitesi tarafından belirlenecek olup, değerlendirme iTVF jürisi tarafından yapılacaktır.Haliç’in büyülü atmosferinde düzenlenecek kırmızı halı ve özel açılış etkinlikleri, tüm davetlileri ayrıcalıklı bir ödül gecesinde buluşturacaktır.

Etkinlik hakkında güncel bilg-ileri www.itvf.tv adresinden öğrenebilirsiniz.

Bu haber Broadcasterinfo dergisinden alınmıştır.


proje

elek

tron

ik g

üven

lik

ANTALYA HAVALİMANIAntalya İç Hatlar Terminali Yangın Algılama Sistem Çözümleri

FPA 5000 Modüler Panel: Büyük sistemler birçok soru ve tecrübe isteyen çözüm ile birlikte karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bu bir havalimanı ise..Antalya Hava Limanı Yeni İçhatlar Terminal Binasında modüler Bosch FPA5000 yangın algılama sisteminin tercih edilmesindeki en büyük etken sistemin tek başına ve dağınık yapıdaki diğer özel bölümlerede hizmet vere-bilecek yetenekte olmasıydı. Bu ileriye uzun vadeli atılmış bir yatırımın ilk adımıydı. FPA 5000 in modüler yapısı sayesinde önce İç Hatlar Terminali Bosch’un izleme ve yönetim yazılımı BIS ile kontrol edilebilir ve izlenebilir duruma getirilmiştir. Sitem sadece bir yangın algılama paneli ve bir adet tekrarlama panelinden ibaretti.

Antalya İç Hatlar Terminali: İç Hatlar Terminali bir yangın algılama paneli ve toplamda 17 adet loop modülünden oluşmaktadır. Sistem tüm İç Hatlar Terminalini kapsamakta

ve sadece algılama değil aynı zamanda yangınla mücadele görevinide yerine getirmektedir. Tekrarlama paneli sayesinde yangın izleme noktasından izlenebilmektedir. Yangın izleme nok-tası aynı zamanda BIS ile sistemi grafik olarak ta izleyebilmekte ve kontrol edebilmektedir. Havalimanı gibi büyük hacimlerde doğru noktayı tespit edip hızlı şekilde kontrol ve müdahale etmek yangınla mücadelede zamanla yarışmak adına en önemli adımdır. Terminale ait grafik izleme ekranın-da alarm noktası otomatik olarak belirmekte ve operetörün yer tespiti yaparak en hızlı şekilde görevli kontrol birimini bu noktaya yönlendirmesini sağlamaktadır.Binada algılama amaçlı olarak Bosh’un LSNi serisi dedektörleri kullanılmıştır. Duman, ısı ve kombine dedektörleri kendi çalışma algoritmalarına göre en doğru tespiti yapacak ve oluşan prob-lemleri bildirecek şekilde çalışmaktadır. Yapıda ihbar butonlarının yanı sıra çevresel birimlerden gelen alarm bilgi-

lerini izleyebilmek için giriş modülleri ve konvansiyonel modüller kullanıl-mıştır. Bu ekipmanlar sayesinde flow switch, kelebak vana, gaz dedektörleri, gazlı söndürme sistemleri, Işın tipi de-dektörlerin durumları izlenmektedir. Ekipmanların durum değişiklileri so-nucunda terminal senaryosuna uygun aktivasyonlar otomatik olarak yada operatör yardımı ile başlamaktadır.

Terminalin otomasyon ve yangınla mücedele kısmında kontrol ekipman-ları olarak röle modülleri kullanılmıştır. Asansör, yürüyen merdiven, açılır duman tahliye pencereleri, kartlı geçiş kapılarının kontrolleri, bina otomasyo-nuna ait havalandırma ekipmanlarının kontrolleri, yürüyen bagaj alım bantları, yangın damperleri, acil anons sistemi bağlantıları tekli ve çoklu röle mo-dülleri ile yapılmıştır. Terminalde tüm flaşörler bölge bölge flaşör kontrol modülleri ile yapılandırılmıştır. Böylece flaşör hatlarıda sistem tarafından izlenebilmektedir.

Erhan Duman [email protected]


proje

elek

tron

ik g

üven

lik

İtfaiye Bağlantısı: İç Hatlardaki yangın algılama sistemi ve buna bağlı birimler İtfaiyede konumlandırılan izle-me bilgisayarı ile noktasal olarak izle-nebilmektedir. İtfaiye biriminin sisteme bu noktadan direk müdahalesine izin verilmemiş olup sadece nokta ve olay bilgisini almaları sağlanmıştır. Böylece olası bir acil durumda sadece iç hatlar yangın izleme birimi değil aynı zaman-da itfaiyede sistemi izleyebilmektedir. Acil durumlar için birimler arasında telefon ve interkom bağlantılarıda bulunmaktadır.

VIP & CIP Binaları: İç Hatlar terminalinin yenilenmesi sonrasında nispeten eski olan ancak herhangi bir inşaat veya mimari çalışma planlan-mayan CIP ve VIP binalarının algılama sistemlerininde yenilenmesi gündeme gelmiştir. Buna göre prensip olarak mevcut eski algılama sistemine ait alt yapı genel olarak kullanılacak , saha ekipmanları uygun ekipmanlarla değiştirilecek ve bir panel üzerinden İç Hatlar dan izleme ve kontrolü sağlanacaktı. Bu plan doğrultusunda önce CIP bi-nasında 2 looplu modüler yangın algı-lama paneline ihtiyaç duyulmuş ve bu ihtiyacı karşılayacak şekilde panel plan-lanarak sistem yapılandırılmıştır. CIP ve VIP binaları ayrı loplar olarak sistemde programlanmıştır. Bu işlemler sonra-sında sistem mevcut İç Hatlar Termi-naline CAN Bus ile bağlanmış ve ring yapıda çalışması sağlanmıştır. Artık İç Hatlar Terminali tek başına değildi. Aynı zamanda bu nispeten ufak binla-rında izleme ve kontrol sorumluluğu-nu taşıyordu. Yangın izleme birimi her binadan gelen olay ve alarm bilgilerini aynı tekrarlama panelinden görebi-liyor, aynı grafik arabirim ekranından noktalarını tespit edebiliyordu. Buna rağmen sistemler birbirini etkilemeye-cek şekilde bağımsız olarak çalışması gerekiyordu. Sistemler istenildiği gibi programlanarak her binanın bağımsız-mış gibi çalışması sağlanmıştır.

Yeni Kuvvet Santrali (YKS): Yeni Kuvvet Santrali (YKS) Terminal için gerekli enerjiyi üretebilen bağım-sız bir tesis olarak inşa edilmiştir. Tesis kendisine ait enerji üretim sertifikası

ile terminalin önemli noktalarından birisidir. Yapıda yangın algılama sistemi planlanırken bina içindeki algılama ekipmanları ve otomasyon ekipman-ları istenilen şekilde problemsiz olarak yapılandılmış ancak başka bir etken için çözüm üretmek kaçınılmaz hale gelmiştir. YKS binası yukarıda belirtil-diği gibi tüm binalardan bağımsız bir konumdaydı. İç Hatlar Terminalindeki Panel ile mesafesi kablo güzergahı olarak yaklaşık 2,5 Km civarındaydı. Bu nedenle mevcut panel haberleşmesi yetersiz kalmaktaydı. Bu aşamada tereddüt etmeksizin Türkiye’de Bosch ekipmanlarla ilk defa fiber arabirimler kullanılarak sistemei yapılandırmaya karar verilmiş ve bu karar uygulamaya geçirilmiştir. Sistem haberleşme arabi-rimi olarak fiber altyapıyı ring olarak kullanmaktadır. Tüm olay ve alarm bilgileri İç hatlar terminalindeki yangın izleme biriminden izlenebilmekte ve kontrol edilebilmektedir. Binada bazı bölgelerde pre action sprinler sistemi kullanılmaktadır. Bu bölgelerde yüksek emniyet gerektiği için sprinkler sistemindeki suyun kaza ile patlaması sonucu hemen devreye girmesini önlemek amacı ile boru içlerinde basınçlı hava bulunmaktadır. Sprinkler uçlarında oluşabilecek bir patlama sonrasında boru içerisindeki basınç düşmektedir. Aynı zamanda

yangın algılama dedektörleri bir algılama yapmış ise sisteme su veren selenoid valfler açılmakta ve su akışı kontrollü şekilde sağlanmaktadır.

Gelecek Sayı : Arıtma Merkezi, Isı Merkezi, Enerji Dağıtım Merkezi, Su deposu, Beam dedektörler Dışhatlar terminali 1


haber

Modular Alarm Platform 5000 (MAP5000)

elek

tron

ik g

üven

lik

Yorucu bir günün ardından gece yatağınızda uyurken birilerinin deponuzdan ürünlerinizi çaldığını ya da zarar verdiğini düşünün. Daha da kötüsü ertesi gün işe geldiğinizde, aylarca belki de yıllarca süren çalışmanın araştırmanın ardından nihayet meyve verecek fikirlerinizin ofisinizdeki bilgisayarınızla birlikte yerinde olmadığını fark ettiğinizi düşünün. Ürünlerinizi, fikirlerinizi ve en önemlisi de çalışanlarınızı koruyacak, kötü niyetli insanları dışarıda tutacak ve gerektiğinde bu insanların mülkünüzdeki varlığını çok geç olmadan size haber verecek birileri olsun istemez miydiniz? “Biri” değil belki ama yılların tecrübesi ve çalışmasıyla Bosch markasının sunduğu MAP 5000 sizi ve sahip olduklarınızı

koruyabilirdi.Modular Alarm Platform 5000 (MAP5000) Bosch’un yakın zamanda “Intrusion” grubunda piyasaya sunduğu ürünlerin-den. Adından da anlaşılabileceği üzere modülerliği ile ön plana çıkan, şirketinizle birlikte büyüye-bilen, gelişebilen bir sistem. MAP5000’nin fiziksel tasarımı sistemin geliştirilebilirliğinde önemli bir role sahip. MAP 5000 platformu bu sayede zamanla ortaya çıkabilecek gereksinim-lere veya değişen düzenleme-lere temel yatırımınızdan ödün vermeden uyum sağlayabilecek şekilde düzenlenebilir. 1500 adres ve 500 bölgeye kadar destek veren tek bir MAP5000 hali hazırda mevcut ağ altyapısı üzerinden diğer MAP 5000’lerle

haberleşerek gereksinimlere uygun olarak büyüyebilir yapıdadır. Renkli dokunmatik ekranı ve anlamlı butonları ile içgüdüsel ve kolay kontrol edilebilir kullanıcı arayüzü sistemin kontrolünü oldukça kolay kılmaktadır. Çeşitli seviyede kullanıcı yetkilendirmeleri ile her bir bölge ayrı ayrı olarak kontrol edilebilmekte, bu sayede sorumluluk görevliler arasında paylaştırılabilmektedir. “Input” ve “Output” portları ile sistem ihti-yaçlara göre daha alt seviyelerde de yapılandırılabilmektedir. Ayrıca IP arayüzü aracılığıyla bina yönetim sistemlerine entegre edilebilir olan sistem Bosch’un bina yönetim yazılımı olan BIS ile tam uyumlu olarak çalışabilmektedir. Bu sayede MAP5000, CCTV, yangın algılama ve anons sistemlerinizle uyumlu olarak çalışarak çalışma alanlarını sizler için çok daha güvenli hale getirebilmektedir.

LSN uyumlu akıllı sensörleri ve kontrol cihazları ile MAP 5000, sistem kurulumunda, hata ve arıza tespitinde de kolaylıklar getiriyor. RPS yazılımı aracılığıyla problem-lerin tespitinde kullanışlı kontrol arayüzü müşterilere sunulurken, sistem kurulumunda da esnek bir yapıya olanak sağlanıyor.

Bosch markasının “Intrusion” grubunda en yeni ve güvenilir ürünlerinden biri olan MAP5000, esnek yapısı ile de hem sis-tem kurulumcuları hem de son kullanıcılar için yeni bir standart belirleyecek gibi duruyor.

Adil Ö[email protected]


IP Kameralar ve hayatımıza getirdiği kolaylıklar

elek

tron

ik g

üven

lik

Son yıllarda yaşanan teknolo-jik gelişmeler, IP tabanlı video sistemlerinde de daha avantajlı çözümler getirdi. Örneğin; önceleri IP kameraların ve encoder’ların,1 veya maksimum 2 stream sayısı nedeniyle sadece izleme ve kayıt imkanı gibi temel fonksiyonlar sağlanırken şimdi 5-6 stream aynı anda bir kameradan elde edilebilir hale geldi (bu sayede izleme, kayıt, mobil cihazlar üzerinden kamera görüntüsü, daha düşük hızda ve çözünürlükte internet üzerin-den görüntü aktarımı). Önceleri kamera başına 8-10Mbit`lik bant genişliği ihtiyacı ile çok yüksek net-work trafiği ortaya çıkarken, şimdi 1.5-2Mbit`lik bant genişliği ihtiyacı ile daha efektif network kullanımı sağlandı.

IP kameraların analog kameralara göre kurulum ve kullanım açısın-dan sağlamış olduğu birçok fayda

bulunmakatadır. Bu avantajları aşağıdaki şekilde listeleyebiliriz;

-IP Kameraların analog kameralara göre kablolama ve işçilik maliyleri azdır. Analog kameralarda görüntü iletimi koaksiyel kablolar üzerin-den yapılmaktadır ve her kamera için merkezden kameraya ayrı bir görüntü kablosu çekilmesi gerek-mektedir. IP kameralarda ise kablo ve kablolama maliyetleri birden fazla kameranın görüntüsünün aynı ethernet kablosu üzerinden iletilebilmesi nedeni ile daha azdır. IT & CCTV sistemi için tek bir altyapı kullanılabilmektedir. Ayrıca ethernet kablosunun birim fiyatı koaksiyel kablonun birim fiyatın-dan da uygundur.

-IP kamerların kullanıldığı sistem-lerde sisteme yeni bir kamera eklenmesi oldukça kolaydır. Kame-ranın network hattının herhangi

bir yerinden sisteme eklenmesi yeterlidir ve kamera sayısı istenildi-ği kadar artırılabilmektedir. Analog kameralarda ise sistemin genişletil-mesi oldukça zordur. Yine her bir kamera için merkezden kameraya yeni kablo çekilmesi gerekmek-tedir ve kablo mesafesi, artıkça görüntü kalitesi düşmektedir.

-IP kameraların görüntü kaliteleri analog kamera göre daha yüksek-tir. Görüntü iletiminde mesafeye bağlı olarak iletilen görüntü kalite-sini yitirmemekte ve gürültülerden etkilenmemektedir. Analog kame-ralarda mesafe arttıkça görüntü kalitesi daha da düşmektedir.

-IP kameraların kurulumunda kameraya yalnızca bir IP adre-si verilmesi yeterlidir. IP adresi verilerek network’e dahil edilen bir kameranın görüntüsü istenilen yerden izlenilebilmekte ve ayarları


IP Kameralar ve hayatımıza getirdiği kolaylıklar

elek

tron

ik g

üven

lik

istenildiği yerden yapılabilmektedir. Bu da bize uzaktan servis kolaylığı sağlamaktadır. Analog kameralarda ise uzaktan ayar imkanı mümkün değildir. Ayaralamaların yerinde ya-pılması gerekliliği ile uzaktan servis imkanı yoktur.

Bosch IP CCTV Ana Özellikler;• Benzersiz görüntü kalitesi • DSP teknolojisi • MPEG-4• İki farklı format desteği • Gelişmiş Video İçerik Analizi (VCA)• Multicasting• Enkoder üzerinde kayıt • ANR™ • Ses & PoE Seçenekleri • Yüksek kanal yoğunluğuIP kameralar yukarıda sayılan ko-

laylıklar sebebi ile özellikle birden fazla noktaya dağılım gösteren kampüs gibi yapılardan oluşan, birden fazla bölümlerden oluşan yerlerde, çok katlı binalar veya ge-niş alana yayımış binalarda özellikle kullanılmalıdır. Örnek olarak, ha-vaalanları, metro istasyonları, şehir izleme sistemleri, tarihi binalar çok katlı binlar, v.b.

IP KAMERALARIN SEÇİMİ IP Kameralar ile analog kame-raların seçim kriterleri temel olarak birbirine benzemektedir. İlk olarak kameranın kullanılacağı yer ve ortam özellikleri, kameranın ortamdaki kullanım amacı belir-lenmelidir. Ortamın dahili/harici mi olduğu, gün içi ışık değişim değeri önemli bilgilerdir. İzlenen ortamda elde edilen görüntünün ne amaçla

kullanılacağı veya izleneceğine göre kameranın çözünürlük değer bilgisi seçilmelidir. Kablolama açısından avantaj olması için Poe switch’ler ile kullanılabilecek Poe özellikli kameraların uygulama için seçilmesi avantaj olacaktır. Bu sayede kameralar için ayrı besleme hattı çekilmesine gerek kalmaya-cak ve kablo, kablolama ve işçilik maliyetleri düşecektir. Kameraların görüntü sıkıştırma teknolojileri de kamera seçiminde çok önemli

bir kriterdir. MPEG-4 veya H264 sıkıştırma teknolojisini kullanan bir kamera ile görüntü transferi için gerekli bant genişliği ve kayıt için gerekli olan hard disk kapasitesi azalacaktır. IP kameraların doğru-dan iSCSI’ye kayıt yapabilmeleri ağ video kaydedicisi (NVR) gerek-liliğini ortadan kaldırarak sistem maliyetini düşürecektir.

IP KAMERA SİSTEMİNDEN EN YÜKSEK VERİMİ ALMAK İÇİN...IP kamera sistemi kurulumunu yapabilmek ve network’e bağla-mak tamamen network tekno-lojisini bilmekle alakalıdır. Mevcut network üzerinden herhangi bir güçlendirme yapmadan kaç adet IP kamera sistemini bağla-yabileceğiniz, Workstation olarak hazırlanacak bilgisayarın konfigü-rasyonunun nasıl olacağı, izleme,

Önceleri kamera başına 8-10Mbit`lik bant genişliği ihtiyacı ile çok yüksek network trafiği ortaya çıkarken, şimdi 1.5-2Mbit`lik bant genişliği ihtiyacı ile daha efektif network kullanımı sağlandı.


elek

tron

ik g

üven

lik

yonlara göre kameraları yönetmek için piyasada hemen her türlü IP kameraların yazılımı mevcuttur. Bu yazılımlar genelde 16 kameraya kadar ücretsiz olarak kullanıcıya verilen 16 kamera üzerinde ücretli olarak satılan, sisteminizi sağlıklı bir şekilde yönetmenize yardımcı olan en büyük faktördür. IP kameralar, dünyanın neresinde olursanız olun istediğiniz anda internetten bağlanarak kontrol edebileceğiniz oldukça esnek bir yapıya sahiptir.

Gelişen IP kamera teknolojisi sayesinde sektörde yeni yeni ön plana çıkmaya başlayan Megapi-xel IP kameralar ; üzerinde yoğun olarak çalışılan bir teknoloji ve bu konuda çok kaliteli kameralar üreten üreticiler bulunmakta. Fakat bunun yanında da bazı üreticiler tarafından alelacele bazı ürünlerin çıkarılarak portföylerine kondu-ğunu görüyoruz. Burada yatırım yapacak kurumların detayları incelemelerini mutlaka öneriyoruz. Mümkünse farklı ürünleri test edip

kayıt ve yönetim için kullanılacak yazılımın kapasitesinin ne olaca-ğıdır. Megabit network’ler de IP kameraları en fazla 4-10 adede kadar bağlayabilir, hız kaybı yaşa-madan farklı PC’lerden bağlayarak istediğiniz IP kamerayı rahatlıkla kontrol edebilirsiniz. Böylece görüntü transferinin network’e vereceği yük de oldukça hafif olacaktır. Ancak kamera sayınız 10 adet üzerine çıkmaya başladığında mevcut network’ünüzün Gigabit olarak yenilenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda 20-30-40 adet ve üzerine çıkıldığında Workstation konfigürasyonunuzda Gigabit yapı-ya göre tasarlanmalı. Sağlıklı olması açısından 10 adetin üzerinde IP kamera ile güvenlik amaçlı izleme ve kayıt yapmak istiyorsanız; ka-yıtlar için farklı, izleme ve yönetim için farklı bilgisayarlar kullanma-lısınız. Bunun en büyük sebebi, kayıtların maksimum güvenlikte ol-masını sağlamak ve sistemde hazar görmesini engellemektir. İzleme ve kayıtları yapabilmek, farklı fonksi-

bunları incelesinler. Çünkü sadece kameranın çözünürlüğü değil, o çözünürlükte iletebildiği resim sayısı, H.264 desteği, ses iletecek ise G.726 veya G.729 gibi bant genişliğinin efektif kullanılmasını sağlayacak kodlama desteği, lux değeri (lux değerini kullanıcıların ölçmesi pek mümkün olamaya-cağı için burada üretici ismine ve pazar payına güvenmemiz gerekli), 3. parti cihazlarla entegrasyon kolaylıkları vb parametrelere dikkat edilmesi gereklidir.

Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler, IP tabanlı video sistem-lerinde de daha avantajlı çözüm-ler getirdi. Örneğin; önceleri IP kameraların ve encoder’ların,1 veya maksimum 2 stream sayısı nedeniyle sadece izleme ve kayıt imkanı gibi temel fonksiyonlar sağlanırken şimdi 5-6 stream aynı anda bir kameradan elde edilebilir hale geldi (bu sayede izleme, kayıt, mobil cihazlar üzerinden kamera görüntüsü, daha düşük hızda ve


elek

tron

ik g

üven

likçözünürlükte internet üzerin-den görüntü aktarımı). Önceleri kamera başına 8-10Mbit`lik bant genişliği ihtiyacı ile çok yüksek net-work trafiği ortaya çıkarken, şimdi 1.5-2Mbit`lik bant genişliği ihtiyacı ile daha efektif network kullanımı sağlandı. Önceleri 20-30Kbyte gibi frame başına yüksek kayıt kapasitesi ihtiyacı varken şimdi 8-10Kbyte gibi çok daha az kayıt kapasitesi ile ihtiyaçlar karşılanabil-mektedir.

IP KAMERA TEKNOLOJİLERİNDEKİ EN YENİ GELİŞMELERİçinde bulunduğumuz dijital çağda görüntü kalitesi, dijital kamera-lar gibi hızlı bir gelişim gösterdi. CCTV dünyasında IP kameralar ve enkoderler canlı yayın kalitesinde, çok güçlü MPEG-2 ve çok daha verimli MPEG-4 sıkıştırma algorit-malarını kullanarak yüksek görüntü kalitesi sağlamaktadır. Güvenlik, bir IP çözümünü diğerinden ayıran en önemli unsurdur. Eğer video görüntülerinizi ağ üzerinden taşırken bağlantınızı (altyapınızı) kaybederseniz, ihtiyacınız olan şey kameranın hemen yanı başında,

bağlantı tekrar aktif olana kadar kayıt yapabilecek bir cihazdır -en-koder-. Bu sayede, kaçırdıklarınıza tekrar ulaşabilirsiniz, ağ üzerinde hiç kesinti olmamış gibi! Basit fakat eşsiz ve güçlü, bu konsepti size Bosch sunuyor. (Patentli teknoloji)

Sadece IP kamera teknolojisi ile mümkün olabilen megapiksel görüntü kalitesi ile CIF forma-tından 13 kat daha kaliteli bir görüntü elde etmek mümkün. Bu da kayıtlarında daha fazla detay ve resim kalitesi elde edebileceğimiz anlamına gelmektedir. IP kamera-larda görüntü bir kez ve sadece kamerada dijitalleşir. Böylece en canlı renkler ve analogla kıyaslana-mayacak kadar kaliteli bir görüntü elde eder.

IP kameralarda, analog kamera-

larda olduğu gibi her bir resim iki ardışık farklı karenin birleşmesi ile meydana gelmez buna ‘progressive scan’ denmektedir. Bu özellik, tüm resim karesinin bir karede taran-dığını ifade eder ve bu da özellikle hareketli ortamlarda analog kame-ralarla kıyaslanmayacak derecede nitelik elde edilmesini sağlar. Bu özellik yüz tanıma, plaka okuma vb. gibi uygulamalar için geliştiri-len akıllı yazılımların etkinliğini de oldukça arttırmaktadır.

IP kameralar, her zaman en son sıkıştırma teknolojileri ve video yazılımlarını kullanacaktır. IP kame-ralarda bulunan işlemciler uzaktan kolayca programlanabilmektedir. Bu da IP kameraların, son teknoloji yazılım ve özellikler için her zaman güncel kalacağı anlamına gelmek-tedir.

Gelişen IP kamera teknolojisi sayesinde sek-törde yeni yeni ön plana çıkmaya başlayan Meg-apixel IP kameralar; üzerinde yoğun olarak çalışılan bir teknoloji ve bu konuda çok kaliteli kameralar üreten üreticiler bulunmakta.


haber

elek

tron

ik g

üven

lik

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, üst düzey devlet yöneticilerinin yetiştirileceği ADA (Azerbaijan Diplomatic Academy) kampüsü, her sistem için en ileri teknolojilerin tercih edildiği bir proje olarak öne çıkmaktadır.Zayıf akım kapsamında bulunan Yangın Al-gılama, IP-CCTV, Genel Seslendirme - Acil Anons (PA) ve Bina Entegrasyon(BIS) sis-temlerinde Bosch markası tercih edilmiştir.Ateksis’in Baku Cozum ortagımı olarak SinerjiPro Management Firması, Azerbaijan Diplomatic Academy Projesinde Elekt-rik-Mekanik-Elektronik Altyapı tasarımı ve uygulanmasını başarı ile tamamlayarak teslim Etmiştir.Proje kapsamında LIBRARY, STUDENT CENTER, ACADEMY, SCHOOL OF BUSI-NESS ve GUARD STATION olmak üzere 5 bina bulunmaktadır.Bu binalardaki sistemler birbirleriyle fiber optik altyapı kullanılarak haberleştirilmekle beraber tek bir merkezde takibi ve kontro-lü sağlanmaktadır.

Yangın Algılama Sisteminde; Bosch FPA-5000 serisi paneller ve bunlara bağlı FMR-5000 tekrarlama panelleri tercih edilmiştir. Her bir binanın kendine ait bir yangın algılama paneli ve bunlara bağlı FMR-5000 tekrarlama panelleri bulunmaktadır.Bosch yangın algılama ekipmanları olarak FAP-DO Dual-Optical, FAP-DOT Multisen-sor Dual-Optical & Thermal, FAH-T Ther-mal ve FAD-O serisi yeni nesil dedektörler kullanılmıştır.

Yangın alarm sistemi ekipmanlarının değişken algılama ve değerlendirme algoritmaları saye-sinde bütün bina genelinde hatalı alarmların önüne geçilerek yüksek ve güvenli koruma sağlanmış olmaktadır.Kampüste bulunan tüm binalara ait paneller ve bunlara bağlı algılama ve kontrol ekipman-ları, sistem merkezindeki BIS (Building Integ-ration System – Bina Entegrasyon Sistemi) yazılımı aracılığı ile grafik olarak izlenmekte ve gerekli tüm kontrolleri yapılabilmektedir.Yangın Algılama Sisteminde toplamda 3000 nokta grafik ekranlardan izlenebilmekte ve noktasal tespit ve kontrol yapılabilmektedir.

CCTV Sisteminde;Proje kapsamındaki kamera ve kayıt üniteleri IP tabanlı olarak konfigüre edilmiştir.Sistemin IP tabanlı olması, ileriye yönelik muhtemel genişlemelere olanak vermektedir.Projede toplam 365 adet kamera bulunmak-ta, bu kameraların görüntüleri BVMS (Bosch Video Management System – Bosch video YönetimYazılımı) yardımı ile yönetilmekte ve izlenmektedir.Kamera tipleri ve adetleri ile beraber DLA serisi depolama cihazları, BVMS / VRM yazılımları kullanılarak yüksek çözünürlüklü (720p – 1080p) görüntüler izlenmekte ve depolanmaktadır.Yine sistem merkezinde bulunan 26” ve 42” Bosch Full HD monitörler, görüntülerdeki bütün detayları analiz edilebilme olanağı sağlamaktadır.DLA serisi kayıt cihazları yardımıyla, bütün

görüntüler HD olarak RAID-5 formatında güvenli bir şekilde depolanması sağlan-maktadır. Yüksek çözünürlüklü görüntüler VIPXD-HD Decoder’ler yardımıyla da montörlere aktarılmaktadır.BIS otomasyon sistemi yardımıyla yine grafik ekran üzerinde kameralar ve yerleri noktasal olarak görüntülenebilmekte ve müdahale edilebilmektedir.Bütün binalardaki dahili ve harici kameralar IP sistemin getirdiği avantajlar sayesinde sis-tem merkezinden kolay ve hızlı bir şekilde rahatlıkla yönetilebilmektedir.

PA Sisteminde;Bosch Preasideo dijital acil anons ve ses sistemi kullanılmıştır.Sistemin Fiber Optik ve IP tabanlı olması hem altyapı hem de kullanıcı açısından birçok avantajlar sağlamaktadır.Bütün binalardaki sistemler fiber optik ha-berleşme sayesinde lokal olarak çalışmakla beraber sistem merkezinden de yönetile-bilmektedir.Fiber optik kablolarla haberleşen merkezi kontrol ünitesi ve dijital amplifikatörler sayesinde sistemdeki ses CD kalitesinde ve dijital olarak aktarılmaktadır.Sistemde Bosch LHM serisi asma tavan hoparlörleri ve projeye özel LS1-OC serisi HEMI-DIRECTIONAL hoparlörler kullanılmıştır. ADETLER Yangın sistemi ile entegrasyon sağlanarak, acil anonslar otomatik, sağlıklı ve güvenli bir şekilde yapılabilmektedir.

Deniz Ünal [email protected]

ADA (Azerbaijan Diplomatic Academy) kampüsünde sistem kurulumları gerçekleşti


haber

elek

tron

ik g

üven

lik

• Olağanüstü tasarım ileri teknolojiyle buluşuyor• Az ışıklı ortamlarda bile, mükemmel renklere sahip HD görüntüler• Çoklu video yayını, internet üzerinden video ve iSCSI kayıt desteği

Bosch Güvenlik Sistemleri’nin DINION HD 1080p Gün-düz/Gece güvenlik kamerası, öne çıkan ürün tasarımıyla iki prestijli ödül ile onurlandırıldı: Alman Tasarım Ödülü ve Hollanda En İyi Endüstriyel Tasarım Ödülü. Ünlü tasarım uzmanlarından oluşan her iki jüri de lensler ve görüntü sensörlerinden kasaya kadar tüm bileşenlerde ayrıntılara gösterilen özeni vurguladı.Alman Tasarım Ödülü, Alman Tasarım Konseyi’nin en yük-sek uluslararası takdir ödülü olup 15 Şubat 2013 tarihinde Frankfurt/Main’de takdim edildi. DINION HD 1080p’nin dikkat çekici ve yenilikçi tasarımı, onu “Endüstriyel Ürün ve Malzemeler” kategorisinde öne çıkardı. Jüri, kameranın, düşük ışıklı ortamlarda bile, mükemmel renk farklılaşması-na sahip HD görüntüler sağlamasını takdir ettiğini belirtti. Ürün, aynı zamanda, kusursuz çalışması, hatasız geçişleri ve temiz çizgileri ile de dikkat çekiyor.En İyi Endüstriyel Tasarım Ödülü ise Hollanda’da endüst-riyel tasarımın kalite damgası olma özelliği taşıyor. Her yıl Eindhoven’de düzenlenen Hollanda Tasarım Haftası’nda Design Cooperation Brainport tarafından verilen ödül, yüksek bir ustalık ve profesyonel uzmanlık seviyesi ser-gileyen ürünlere veriliyor. Bosch’un DINION HD 1080p Kamerası, Design Cooperation Brainport tarafından “Pro-fesyonel Ürünler” kategorisinde ödüllendirildi.Bosch Güvenlik Sistemleri’nin tasarım uzmanlığının temeli uzun süreli deneyim ve sorumluluk esasına dayanıyor. 2010 yılında, ödüllü DINION HD 1080p, yıllarca güvenlik cihazları piyasasını yönlendiren DINION kameranın yerine pazara sunuldu. Yeni kamera tasarlanırken, öncelikle güçlü bir Bosch marka kimliği yaratmak ve seri genelinde ger-çekleştirilen güçlü tasarım unsurlarına odaklanmak amacı güdüldü. Yeni kamera, baştan sona yeniden tasarlanan ve içindeki özel yüksek çözünürlüklü teknoloji için yeterince alan sağlayan yeni bir kasa ile birlikte sunuldu.“Bize göre tasarım, güzel bir görünümden fazlasıdır. Aynı za-manda Bosch imajının da bir dışa vurumudur.” diyen Bosch Güvenlik Sistemleri Ürün Pazarlama Müdürü Ad Biemans sözlerine şöyle devam etti: “Güvenlik kamerası piyasasının HD segmentinde başarılıSy f 2/2olmak istiyoruz. Bu nedenle, profesyonel HD kameralarımız en ince ayrıntılarına kadar özenle, Bosch marka kimliğini yansıtacak şekilde tasarlanıyor.”

Bosch DINION HD 1080p Kamera, Almanya ve Hollanda’nın prestijli endüstriyel tasarım ödüllerine layık görüldü

Pazarda zorlu ışıklandırma koşullarında bile yüksek çözü-nürlüklü görüntüler sağlayan, sınıfının en iyisi dijital görüntü-leme teknolojisi olarak tanınan Dinion HD 1080p Kamera, 16:9 görüntü formatı ile daha net, daha ayrıntılı bir görüntü sağlamak için en son teknoloji CMOS tabanlı HD sensörü kullanıyor. Çoklu video akışı, internet video akışı ve iSCSI kayıt (CCTV depolama) tamamen desteklenirken, kame-rada bulunan Akıllı Video Analizi yazılımı operatörlere çok kalabalık ortamların izlenmesine destek olmak için “bırakılmış nesne”, “sınır geçme”, “yön tespiti” ve “kalabalık tespiti” gibi özellikler sunuyor.Bosch Güvenlik Sistemleri’nin DINION HD 1080p kame-rasının tasarımı, uluslararası ödül kurumları tarafından birçok kez takdir edilmiştir. 2012 yılında, ayrıntılı ve yenilikçi ürün tasarımıyla Red Dot tasarım ödülünü alan kamera Polonya, Poznan’da düzenlenen Miedzynarodowe Targi Poznanskie Ticaret Fuarı’nda verilen MTP Altın Madalya Ödülü’nü, 2011 yılında ise “Koruyucu Donanım” kategorisinde “GOOD DE-SIGNTM” Ödülü’nü kazandı. Aynı zamanda, Chicago Tasarım Müzesi ve Avrupa Mimari Sanat Tasarımı ve Kent Çalışmaları Merkezi tarafından da ödüle layık görüldü.

ADA (Azerbaijan Diplomatic Academy) kampüsünde sistem kurulumları gerçekleşti


“Beşorak İletişim ve Beşorak FBR Türkiye’de Bilişim 500’de yer almaktadır”30 yıldır telefon santralı ve iletişim sektöründe faaliyet gösteren Beşorak İletişim Şirket kurucusu Mehmet Beşorak ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

ropö

rtaj

1-)Beşorak İletişim’i tanıyabilir miyiz? Hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz? Mehmet Beşorak olarak telefon işine 1978 yılında başladım. 1993 yılında Limited Şirket olarak bugünkü kurumsal kimliğimizi aldık. Kurulduğu-muz tarihten itibaren aralıksız olarak iletişime odaklandık. Kazandığımız deneyim ve geliştirdiğimiz çözümlerle iletişimde sektörün önde gelen uzman firmaları arasında olmayı hedefledik. Telesis Yetkili Satış ve Servisi olarak faaliyet gösterdiğimiz 1986–2000 yılları arasında ciddi satışlar ve projeler yaptık. Telefon santralı satışları ve bağlı servislerle birlikte müşteri portfö-yü genişledi. Büyüme Beşorak Ltd. Şti’ ne Ericsson temsilciliği, bağımsız satış, projelendirme ve kendi sattığı sistemlere teknik servis verme yetki-sini kazandırdı. Ulaştığı satış seviyesi, hizmet verdiği geniş müşteri portfö-yü ve birçok kez kazandığı Ericsson “En Başarılı PBX Satıcısı” ve “En İyi Çözüm Ortağı” ödülleriyle başarısını tescil etti. Sağlık Bakanlığı’nın yeniden yapılanması sırasında PBX sistem faaliyetlerimiz için Ericsson’dan bu kurum ile çalışmalarımızda destek talebimiz oldu. O dönemde Ericsson

Distribütörü CPG firması Atila Özcan ile talebimize cevap verdi. Türk Sağlık Sektörü’nde yer edinmemiş markayı ve sistemlerini müşteri hizmetlerine odaklanarak 10.000 ler seviyesinde abone sayısına ulaştırdık. Maddi değeri milyonları aşan sistemlerin bakım ve onarım desteğini sürdürmekteyiz. 2000 li yıllar ile birlikte gelişen tek-noloji, birlikte ses dahil tüm iletişimi hatta yaşam biçimini değiştiriyordu. Uygulama, servis, yazılım alanlarında da değişimler oluyordu. İletişim, sağlık, iş, finans, eğitim, eğlence ve diğer alanlarda uygulamalar geliştikçe geniş bant ve yüksek hız ihtiyacı artıyordu. Bu değerlendirmeden yola çıkarak faaliyet alanımızı fiber optik teknoloji-leri olarak belirledik.

Ericsson’u seçmemiz bir tesadüf sonucu oldu. Bir sohbetimizde Atila Özcan İsveç’de gördüğü üflemeli fiber uygulamasını anlattı. O sırada Kültür Bakanlığı alt yapısını değiştir-me kararı almıştı. Müteahhit firmaya bu uygulamayı anlattığımda ilgilendi. 2007 ortalarında tanıştığımız üflemeli fiber uygulamasının fark yaratacağı kesinleşmiş oldu. İsveç’te Ericsson’un üflemeli fiber uygulaması Micro-net™/ Ribbonet® eğitimini aldık. 2008 itibarıyla Ericsson’un iş ortağı ve

sistem entegratörüydük. Türkiye’nin ilk üflemeli fiber uygulamasını Kültür Bakanlığı’nda yaptık. Bu “ilk”i hayata geçirmek burada yazdığımız kadar kolay olmadı ama...

Takip eden projeler fiber teknoloji-nin gerektirdiği eğitim ve deneyimi Yeni ortaklarımız Fatih Gemalmaz ve Remzi Turtanak ile BeşorakFBR’nin çatısının altına taşıdık. Bugün itibarıyla Ericsson’un optik performans garantisi ön koşul olan resmi uygulayıcı sertifi-kasına sahip tek Türk firmasıyız. Fiber optik altyapının kullanıcı tarafındaki sonlandırıcı cihazda tercihimiz Pac-ketFront oldu. Yine 2008 itibarıyla bu firmanın da distribütörlüğünü aldık. Genexis grubuna geçen DRG (Ev Ağ Geçidi) ürünlerinin de satış, mühen-dislik hizmetlerini veriyoruz.


ropö

rtaj

2-)Gerçekleştirdiğiniz ve devam eden projeler ile ilgili detaylı bilgi verir misiniz? Fiber optik uygulamalarını FTTx başlığı altında topluyoruz. “Fiber To The X” kısaltmasında “x” herhangibir noktayı temsil ediyor. Eve, binaya, masaya fiber erişimini FTTH (H= Home/EV), FTTB (B= Building/BİNA), FTTD (D= Desk/ MASA) olarak tanımlıyoruz.

Bu uygulamaların hepsinde referans-larımız var. Türkiye’de ilk triple play uygulaması, fiber optik altyapısında RFTV taşınması, rüzgar enerjisinde ilk üflemeli fiber altyapı uygulaması sayılabilir.

Triple Play uygulamasının ilk örneği Kefaluka Resort, Bodrum’da IPTV, IP telefon, hızlı internet, VOD (video on demand), MOD (music on demand), kapalı sistem reklam servisleri odaya kadar saç telinden ince bir fiber üze-rinden taşınıyor. Bu projede sistemin Aastra marka IP telefon santrali Atek-sis tarafından tedarik edilmiştir.Eksim Holding tarafından yatırımı yapılan Susurluk, Balıkesir Rüzgar Enerji Santralı 18 adet rüzgar türü-bünün den oluşmaktadır. Kurulu güç 45 MW dır. Tirbünler arası SCADA bağlantısını Ericsson’un Micronet® / Ribbonet™ çözümüyle yapılandırdık.

Aynı altyapıda MM (Multimode) ve SM (Single Mod) kullanarak yıldız ve ring topolojisinde iki ayrı scada kur-duk. Fiber optik ile ilgili olanların ilginç bulacağı konu “9 km tüp” içerisinden “43km fiber” üfledik. 43 km fiberin 26 km’si SM, 17 km’si MM.

Yapılmamışları uygulamak beni heye-canlandırıyor. Durum böyle olunca da anlatmakla bitirebileceğimi sanmı-yorum . Beşorak İletişim ve Beşorak FBR olarak amacımız yenilikleri, ilkleri uygulayarak sektöre öncülük etmeye çalışıyoruz. Dünyadaki gelişmeleri inceliyor, uygun olanları ülkemizde kul-lanmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken de teknoloji çöplüğü yaratmamaya özen gösteriyoruz. Triple play diye bahsettiğimiz projede 1500 $ lık IP telefon kullanabileceğiniz gibi 20 TL’ye satılan eskiden beri üretilen DTMF telefonları da kullanabilirsiniz. Televiz-yon tercihiniz IP HDTV ya da siyah beyaz tüplü olabilir. Proje aşamasında müşteriye en iyi, en yeni teknolojiyi alırken en ekonomik, en ucuz cihazları tercih edebileceğini söylüyoruz. Böyle-ce teknolojinin uç noktasını kullanıyor ve eski yatırımı, cihazları da çöpe atmıyoruz.Devam eden projelerimiz arasın-da Tarım Bakanlığın’da bir birimin network alt yapısını,Bilim ve teknoloji Bakanlığı binasının network altyapısını, İl Sağlık Müdürlüğü Binası telefon sistemi güncellemesini,eski hıfzıssıhha Enstitüsü’nün ve ek binalarının telefon sistemlerinin yapılandırılmasını sayabili-riz.

3-)Santral sistemlerine yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz? 30 yıldır sürdürdüğümüz santral sis-temleri için faaliyetimiz devam ediyor. Fakat sektör yok olmak üzere. Telefon santrallarında birden fazla teknolojiyi gören kuşakta yer alıyorum. İşe ilk başladığımda fişli CB sistemler ile ta-nıştım. Arkasından “crossbar switch” olarak adlandırılan santralları kurmaya başladık. Bu arada kullanıcı crossbar santralara paralel olarak küçük ve lo-kal şef sekreter sistemleriyle de tanıştı. Daha sonra küçük hacimli elektronik santrallar piyasaya girdi. Peşinden elektronik santrallerimiz sayısallaştı. Derken IP dünyasında telefonlar da


ropör ta j

ropö

rtaj

yerini aldı. Sektöre artık Ethernet üze-rinde yoğunlaşıyor. Üreticiler Ethernet üzerinde ürün geliştiriyorlar. Bunlarım hepsi 100 yıllık bir süreçte olmadı. 30 yıl gibi kısa bir süre içinde bu değişime şahit olduk. Her çıkan teknoloji bir öncekinin yok etti. Bence Ethernet de uzun ömürlü olmayacak. Işığa doğru gidiyoruz. Daha fazla uygulamayı bir üründe toplamak istiyoruz. iletişimi bir portalın içindeki uygulama olarak göreceğiz. Çalışmalarımızı buna göre şekillendirmeye çalışıyoruz. Gerçi söylediklerim bu gün için çok erken gibi gözüküyor ama teknoloji artık bir ay içinde kendini yenilemeye başladı. Bakın IP telefon kelimesini ilk kullandı-ğınız an ile görüntülü telefon kelimesi-ni kullandığınız an arasında yıllar yok.

Her ticari kurum gibi bizimde projeler, satışlar yaşam kaynağımız. Santral sistemlerinde müşteri odaklı çalışmaya devam ediyoruz. Ülkemizde sayısal sistemler hala kullanılıyor, talep edili-yor. Sayısal telefon sistemlerinin satışı, yedek parça teminin yanı sıra Ether-net ile çalışan telefon sistemleriyle il-gileniyoruz. Santral sistemleri genelde sabit sistemler, buna bağlı aboneler de genelde yerleşik cihazlardan oluşuyor. İnsanlar artık mobiliteye önem veriyor. İletişme bu yönüyle de odaklanıyoruz. Mobilite de kendini yeniliyor . Bildiği-niz FCT cihazlarının PRI FCT olanları da piyasada. Bu ürün ve uygulamaları da faaliyetlerimiz arasında. Dünya devlerinden Microsoft da kendi ürünü Link ile pazarda yerini aldı. Bu ürünü de müşterilerimize sunduk. Kısaca bahsettiğimiz ürünlerin iletişimini soft ortama taşıdığımızı söyleyebiliriz. Bu

sistemlerin hepsini kapsayacak şekilde elimizden geldiği kadar çalışmaya devam ediyoruz.

4-)Aastra ürünleri ve Ateksis ile çalışmalarınız nasıl başladı? Tercihlerinizde rol oynayan faktörler neler oldu?Aastra ile tanışmamız Ericsson PBX sistemlerinin Aastra tarafından alın-ması ile başladı. Daha önce Aastra ile direk çalışmamız olmadı. Şu anki duru-mu Ericsson çalışmalarımızın devamı olarak görüyoruz. Ateksis ile çalışma-larımıza Sayın Atila Özcan ile başladık. Çok değişken olan sektörümüzde insanlar artık ürün markası ile birlikte ürünü sunan kişiye de önem veriyor. Ürün markası çok kuvvetli olsa bile yanında tanıdığı güvendiği doğru-luğuna inandığı biri yoksa insanlar tercihlerinde haklı olarak çekiniyorlar. Ateksis’in distribütörlüğünü yaptığı Bosch‘un kurucusunun da dediği gibi “insanların güvenini kaybetmekten-se para kaybetmeyi tercih ederim”. Bugün karşındakine güvenmek en az cihazlar ve firmalar kadar önemli. Bu bağlamda Atila Bey’e duyduğumuz gü-venin Ateksis’i tercih etmemizdeki ilk unsur olduğunu söyleyebilirim. Tabiki Ateksis’in sektördeki yeri ve marka portföyünün de önemi büyük.

5-)Sektörün genel olarak sorunları sizce nelerdir? 2012 yılını hem sektör genelinde hem de firmanız açısından değerlendirir misiniz?Sektörün sorunu bilgisizlik , deneyim-

sizlik , cehalet. Derginiz deki bu yazıyı okuyan bir çok kişi bana kızacak ama maalesef bu böyle.Telefon Santralı sektörüne bir bakalım , 100 firma seçelim eminim bunlardan %30’u ilk okul mezunu, %30’u deneyimsiz, %30’u sermayesiz kalan %10’u da bunların için de varolmaya çalışanlar dan oluşuyordur. Elektrik ile uğraşan veya bir telefon firmasında çalışan bi-risi kendi adına çalışmaya karar verdiği an telefoncu olabiliyor. Nedeni çok kolay bir takım tornavida seti ve mat-kabı varsa bir han içinde ayda da 200 tl karşılığın da kiralık bir oda bulmuş ise tamam artık bir telefon santralı satan bir firmamız var demektir. Bu kadar inanın. Sermaye gereksinimi yok, ülkemizde ki yerli üreticiler fiyatları belirlemişler ve %....... bu kadar da indirim vermiş bilmem ne kadar da sonrasına vade yapmış veya kredi kartına borçlandırmış, böylece üründe temin edildi. Baktığımız da ne bir fiyat çalışması yapacak finansal bilgiye , ne sistemi kurmak için mühendisliğe , ne de müşteri için ihtiyaç olabilecek ürünleri seçmeye yardımcı olacak deneyime sahip değiller. Ben bu fir-malara konforlu telefoncular diyorum. Her şeyleri hazırlanmış önlerinde bir A4 dosyasında duruyor. Teknolojinin bu günkü yapısından çoğu arkadaşı-mızın haberi yok.Kutu halinde ürünü alınıyor müşteri zaten teknolojiden bilgilendirilmediği için talep de yapmış durumda, üretici de bu talepleri bayileri ile paslaşarak ezber devam ediyor. Ülkemizde telefon sektörü bu şekilde oluşturulmuş durumda. Ben de aynı yollar dan geçtim. Sermaye gerekmediği için gittim çekimi verdim ürünümü aldım ezbere devam ettim.

Ama bu sistemin böyle olmaması gerektiğini düşündük. Bakın şimdi benim yaşımda olanlar bilirler. Eskiden sokaklarda televizyon tamircileri vardı hemen hemen her marka televizyon tamir ederlerdi. Dükkanın önünde elektrik direği varsa oraya bir şofben asılırdı anlardık ki orası bir sıhhî tesisat ustasının dükkanı. Sanayi de tabelalar vardı BMW ci hasan usta, Mercedes ci Hüseyin usta. Şimdi bunlar yok artık. Tv için her markanın kendi servisi var. Beyaz eşyada da aynı, her marka-nın eğitilmiş kalifiye elemanlarından


ropör ta j

ropö

rtaj

oluşan düzgün tabelası asılı mağaza-ları var.Bu dükkanlar ve mağazalara baktığınızda ciddi bir görüntü var. Ne-den? Firma milyarlarca TL sermaye yatırmış, adamlarını eğitme göndermiş, karşılama için personel yetkilendirmiş vs. Ama bizim sektörümüzde tek başına veya 2-3 kişi ile çalışan bir sürü firma var. Müşteri karşısında mühendis çalıştıran bir firma olsanız da diğer firmalar ile aynı terazide tar-tılıyorsunuz. Sermaye yoğun bir sektör olarak çalışmıyor bizim sektörümüz genellik ile emek yoğun bir Sektör olarak çalışıyor. Emek vermek güzel bir şey de biraz yanında sermaye, mühendislik,deneyim,bilgi de olsa daha güzel olacak sanıyorum .

2012 de cirolarımızın 2008 gibi olma-dığı kesin . Beşorak iletişim ve Beşorak FBR ayrı ayrı olarak Türkiye de ilk 500 firma sıralaması organizasyonu olan Bilişim 500 de yer almıştır.2012 yılını krizden sıyrılma yılı olarak düşü-nüyorum . Etrafınıza baktığınızda artık küçük iş yok genelde büyük işler var. Gene eski ile kıyaslayalım sokakları-mızda 10 daireli 20 daireli, az da olsa 50 daireli apartman inşaatları yapılırdı . Bu inşaatların altlarında dükkanlar olur ve bir daire parasına satılırlar dı . Hatta bazı semtlerin caddelerinde-ki dükkanlardan içindeki çıksın da biz iş yapalım diye hava parası telif edilirdi. Böylece bizim gibi firmalarda buralarda ( apartman ) içindeki ticari ofislere altındaki dükkanlara küçük sistemler satarak ticaret yapardık daha doğrusu genelde ticaret böyle yapılıyordu. Günümüz de inşaat lara ve dükkanlara tekrar bakalım . Her taraf da 1000 daire 3000 daire 7000 daire gibi inşaatlar var . Dev alış veriş ve iş merkezleri var, artık küçük ofisler ve dükkanlar bitiyor. İş yapacaksanız 20 daireli bir binada telefon veya network yapamayacaksınız çünkü yok artık yapılmıyor. 3000 – 5000 daireli telefon tesisatları network tesisatları kamera sistemleri telefon sistemleri yapmak zorundasınız. Bizde Beşorak olarak bu tesislere ticari tekliflerimizi verebilmek ve kabul görmek için yapılanıyoruz.Bir örnek ile bu soruyu bitireyim İsmi lazım değil diyelim bir bankanın iştiraki olan firma networkü için aktif cihazlar istemişti.

Firmamızdan Remzi bey görüşmele-re başladı ve gelişmeler son derece güzel gidiyordu.Ürün marka olarak beğenildi,ürünün yetenekleri süperdi, vs . Satış aşamasında teklif ettiğimiz ürün seçildi ve müşteri firma bilgile-rimizi istedi.Firma bilgilerimiz ince-lendiğinde müşterimiz tatmin olmadı her şey iyi ama “biz 100-150 kişilik bir firma ile çalışmak isteriz” talebi aslında beni şaşırtmadı doğru bir istekdi. Biz de markamızın ürün tedarikcisi olan firmamızı yanımızda götürdük ve tedarikci üreticimiz bizim firmamıza kefaletini açıkladı teklifimizin altına imzasını attı ve satış gerçekleşti.2012 ve sonrasında sanıyorum bu tip istek-ler ile ve büyük projeler ile daha çok karşılaşacağız. 6-)Firmanızın 2013 yılına dair hedefleri ve beklentileri nelerdir?Beşorak İletişim ve Beşorak FBR olarak hedefimiz yeni teknolojileri uy-gulayan ilk firmalar arasında yer almak. Stratejimizi şöyle anlatabilirim:Ericsson gibi teknoloji üreten fir-malarla işbirliği yapmak. Bilgiye, yeni teknolojiye, erişimde farkı yaratacak sinerjinin bu olduğuna inanıyoruz.Yeni teknolojilerin sadece takipçisi değil uygulayıcısı olarak çalışıyoruz.

Çalışma alanlarımızı genişletmek istiyorum. Şu anda yaptığımız Telefon santralı ile bu sistemlerin kablolaması işlerimiz devam edecek . Fiber alt yapı çalışmalarımız, FTTX çalışmalarımız devam edecek bu sistemler ile ilgili ürün desteğimiz de devam edecek. Bakır UTP kablolama işlerine , Data center işlerine, Uzun mesafeli fiber kablolama işlerine de teklif vermek ve bu işlere de girmek istiyoruz . Beklentilerimizde bu isteklerimiz ile doğru olarak gelişiyor.Projelerdeki deneyimlerimizi yurt dışına taşımak için çalışacağız.Büyük inşaat firmaları-nın çözüm ortağı olmak da hedef ve beklentilerimiz içinde olacaktır. Bizlere vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.


HasankeyfTürkiye’nin, doğası, tarihi ve kültürüyle

bir bütün olarak korunmuş tek Ortaçağ kenti...

nere

deyd

ik?

Medeniyetin beşiği, taşın zerafeti Türkiye’nin, doğası, tarihi ve kültürüyle bir bütün olarak korunmuş tek Orta-ca. kenti olan Hasankeyf ’in ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu hâlâ sırrını korumaktadır. Ancak Dicle’nin güney sahilinde yeralan 6 bin’i aşkın mağarada, MÖ 8. yy’a kadar uzanan yerleşim izlerine rastlanır. Hasankeyf ’e pagan kül-türünün izlerini de bu mağaralarda yaşayanlar bırakmıştır. Dicle ve Fırat’ın hayat verdiği Mezopotamya’da, Dicle’yi geçmek için en uygun noktada kurulan Hasankeyf, onlarca uygarlığa evsahipliği yapmıştır. Roma ve Bizans kaynaklarında adı Cepha, Arapça literatürde ise ‘Hısnu Keyfa’ olarak geçer. Hasankeyf, Hesna de Kepha, Hısn Keyfâ, Cepha, Cefa, Kastron Piskephas. Anadolu’sunda, o dünyanın Doğulu süper gücü Persler ; Batı medeniyetinin selefi Romalılarla ve sonra da Bizanslılarla burada karşılaşmıştır. Batı’nın, Doğu’ya karşı son kalesidir Hasankeyf. Hz. Ömer’in orduları 7. yy’da Hasan-keyf köprüsünden geçtikten sonra, Emeviler, Abbasiler, Hamadaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyübiler, Ak-koyunlular ve Osmalılar hüküm sürer bu topraklarda. Moğollar, yakıp yıkarak geçer Hasankeyf ’ten. Döneminin

en önemli bilim insanlarından Ebul İz El Cezeri, robot ve otomatik abdest alma makinesinin projeler-ini, külliyeleriyle ünlü Hasankeyf ’te hazırlamıştır.

Hasankeyf köprüsü: Köprünün üzer-indeki taşçı işaretleri ve figürler, eserin Artuklular’a ait olabileceğini gösteri-yor. Hasankeyf ’in Müslümanların eline geçmesini anlatan kaynakta, açılıp kapanan bir köprüden bahsediliyor. Bu yüzden köprünün antik dönemlere ait olabileceği veya Artuklular tarafından antik temeller üzerine yapılmış olabileceği ihtimali akla yatkın. Kemer açıklığı itibarıyla Ortaçağ’da yapılan köprülerinin en büyüğü olan Hasan-keyf köprüsünün, Batman (Malabadi) köprüsüyle benzerliği, köprününArtuklular tarafından yapıldığı ihtima-lini güçlendiriyor.

Büyük Saray: Kalenin kuzeyinde, Ulu Cami’nin altında yer alır. Büyük ölçüde yıkılmış ve göçük altında kalmıştır. Kuzeye, nehre bakan cephesi yuvarlak payandalarla desteklenmiştir... Yapının en önemli özelliği binadan bağımsız, giriş kapısının karşısında dikdört-gen bir kulenin yükseliyor olmasıdır. Burası kesme taşlardan örülmüş, köprü ayaklarında olduğu gibi taşlar

madeni kramplarla kenetlenmiştir. Bu özelliğinden dolayı dibindeki kasıtlı tahribata rağmen kule yıkılmamıştır.

Ulu Cami: 1325 yılında Eyyubi Muciruddin Muhammed tarafından yapılmıştır. Tarihi kayıtlardan buranın bir kilise kalıntısı üzerinde inşa edildiği anlaşılır. Giriş kapısının üzerindeki kitabe ve birbirine eklenerek yapılan mekânlar, eserin birçok değişikliğe uğradığını gösterir. Halen Hasankeyf Kazıevi’nde koruma altında olan minberin 500 yıl önce yapılan ahşap süslemelerine ve güzel kitabeye hay-ran olmamak mümkün değildir.

El Rızk Camii: Dicle Nehrinin doğusunda, köprü ayağına yakın


Türkiye’nin, doğası, tarihi ve kültürüyle

bir bütün olarak korunmuş tek Ortaçağ kenti...

nere

deyd

ik?

bir mevkide yer almaktadır. Portal girişindeki kitabeden eserin Eyyubi Sultanı Süleyman tarafından 811 tari-hinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Kita-benin orta kısanında, bitkisel süsleme-lerin içine Allah’ın doksan dokuz ismi yazılmıştır. Bugün caminin orijinalinden geriye sağlam olarak sadece minaresi kalmıştır. Minarenin üzerindeki süsler, Arapça Kufi yazılar hayranlık verecek kadar güzeldir. Minarenin en önemli özelliği de çift merdivenli olmasıdır.

Hasankeyf Kalesi: Binlerce yıldır iskan yeri olarak kullanılan bölgedeki ilk yerleşimin kesin tarihi bilinmemek-tedir. Ancak bölge, MS 363 yılında kale haline dönüştürülmüştür. Bu tarihte Bizanslılar, Hasankeyf ’i Sasani

saldırılarına karşı korumak için bir kale yapmıştır.Bütünüyle doğal kayalardan oluşan kaleye, biri doğuda biri batıda olmak üzere iki merdivenli yoldan ulaşılır. Doğudaki yol hayli geniş, moloz taşlarla döşenmiş ve aralıklarla yapılan kapılarla tutulmuştur. Artuklular döneminde bu yolun üzerinde yedi tane kapının yer aldığı söylenmektedir. Kalenin kuzeyinde kayalara oyulmuş, tamamen gizli olsa da bugün yıkılmalar sonucu kısmen ortaya çıkmış iki merdivenli yol bulunmaktadır.Normal yollarla kaleye su çıkarılamadığı dönemlerde, kale sakin-leri bu merdivenli yollarla Dicle’den su ihtiyaçlarını karşılamışlardır.

ULAŞIM VE KONAKLAMABatman-Midyat karayolu üzerinde yer alan Hasankeyf, Batman’a 35, Mardin’e120 ve Midyat’a 50 km uzaklıkta. Hasankeyf ’e Batman veya Mardin-Midyat üzerinden ulaşılabilir. KTHY’nin çarşamba, cumartesi ve pazar günleriGaziantep’e düzenlediği karşılıklı seferl-erle önce Gaziantepe, ardındankarayolu ile fianlıurfa ve Mardin üzerin-den Hasankeyf ’e ulaşmak mümkün.Hasankeyf ilçe merkezinde 10 yataklı bir öğretmenevi ve 20 yataklı bir pansiyon dışında pek konaklama imkânı yok. Hasankeyf ’e ve bölgeye turistikamaçlı gelenler, toplam 1200 yatak kapasiteli Batman il merkezindekonaklayabilmekte. Hasankeyf Öğretmenevi Tel: 0 488 381 27 20)


ürün

Bosch’un güncel LSP Select uygulamasıyla hoparlör seçimi artık çok daha kolay

elek

tron

ik g

üven

lik

Dünyanın önde gelen profesy-onel ses ekipmanı üreticilerinden ve tedarikçilerinden biri olan Bosch, her türlü akustik gerek-sinimi karşılayabilecek bir hoparlör çözümü sunuyor.

Seslendirme sistemlerini devreye alacak kişilerin proje için en uygun hoparlörü seçebilmek için akustik performans, montaj türü, ortam koşulları ve sertifika gibi konuların yanı sıra, kullanılacak aksesuarları da göz önünde bulundurması gerekir. Bosch, bu doğrultuda, hoparlör seçimini basitleştirmek üzere, Bosch, LSP Select adında bir hoparlör seçim uygulaması geliştirdi.

Uygulama, sistem kurulumunu yapacak kişilerin, Bosch’un şu anda 80’den fazla hoparlörünü içeren ve genişlemeye devam eden hoparlör portföyünden en uygun olanını seçmesine yardımcı oluyor. Uygulama, hoparlörler tiplerinin yanı sıra şimdi yeni “Tavan Hopar-lör Aracı”nı da içeriyor. Bu araç, oda boyutu ve ses basınç düzeyine bağlı olarak binada kullanılacak hoparlör sayısını öngörüyor. İlk olarak iPhone için tasarlanan bu uygulamayı, artık iPad arayüzünde de bulunuyor.

LSP Select uygulaması – hem iP-hone hem de iPad arayüzleri için, basılı seçim kılavuzunun içerdiği

tüm bilgileri, akıllı telefon ve tablet bilgisayarın sunduğu kompaktlık ve kolay kullanım ile birleştiriyor. Sezgisel olarak tasarlanan kullanıcı arayüzü, hoparlör teknik özel-likleri hakkında ileri teknik bilgiye sahip olma koşulu aramaksızın, doğrudan doğruya müşteri ihtiyaçlarını dikkate alıyor.

Daha fazla bilgi edinmek için, uygulama için hazırladığımız özel mikrositemizi ziyaret ediniz: www.boschsecurity.com/lspselect.


ürün

DuetronVMS Video Kayıt ve Yönetim Yazılımı ile güvenlik sistemleri ihtiyaçlarınızı karşılayın

elek

tron

ik g

üven

lik

DuetronVMS Video Kayıt ve Yöne-tim Yazılımı, IP ağı üzerindeki tüm SD/HD IP kamera, kodlayıcı, VRM ve DVR kayıt cihazlarına erişimi sağlar. Ayrıca NVR kayıt seçeneği ile IP kamera ve kodlayıcıya bağlı analog kameraların 7/24 kaydını gerçekleştirir. Sistem temel olarak Bosch marka cihazların kullanımı

için geliştirilmiş ise de ONVIF standardına sahip diğer marka cihazlara da erişim mümkündür.İstemci/Sunucu (Client/Server) ya-pısında tasarlanmış olan yazılım, ağ üzerinde birden fazla bilgisayarda çalışacak şekilde kurulup konfigüre edilebilinir. Tüm sistemin konfigü-rasyonu, tek bir uygulama ile ağ üzerindeki herhangi bir noktadan yapılabilinir.DuetronVMS ile hem küçük ölçekli hem de çok sayıda ve çeşitlilikte cihaz içeren daha büyük ölçekli güvenlik sistemlerinin ihtiyaçlarının karşılanması amaç-lanmştır.Tamamiyle Türkçe kullanıcı arayü-zü ve yardım menüsüne sahip olan sistemde; istenilen sayıda grup ve kullanıcı tanımlanıp, hem cihaz hem de işlem bazında yetkilendir-me yapılır ve canlı izleme için salvo senaryoları hazırlanabilir.DuetronVMS, hareketli (PTZ) ka-meraları kontrol etmenize, harita ve alarm yönetimi ile de sistemini-zi daha etkili bir şekilde kullanma-nıza imkan tanır.

Video Duvar :Sistemdeki mevcut Video Duvar (Monitor Wall) uygulaması mak-simum 4 monitör desteği ile canlı görüntülerin büyük ekranlar üze-rinde izlenmesini sağlar. Herhangi bir bilgisayar üzerinde çalışabilecek bu uygulama, o bilgisayarı yazı-lımsal bir cihaza dönüştürür ve sistemdeki mevcut iş istasyonları tarafından, yetkilendirmeye göre uzaktan yönetilir.

İş İstasyonları :İş istasyonlarınsa çalışan Du-

etronVMS İstemci yazılımı ile kameraların canlı ve arşiv görüntü-lerini izlemek, PTZ kontrolü, anlık görüntü kaydı, video export, dijital zoom gibi işlemleri yapmak müm-kündür. VRM ve DVR cihazları tarafından kaydedilmiş görüntüler de arşiv kısmında izlenebilir. Bunun yanısıra yazılım, bir kameraya ait hem canlı hem de arşiv görüntü-sünün aynı ekranda izlenmesini ve hatta gerektiğinde canlı görün-tüden arşive geçilerek anlık geri sarma işleminin yapılmasını sağlar.

Video Kayıt :NVR mantığında geliştirilmiş video kayıt işlemi 7/24 kesintisiz çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Elektrik ke-sintisi ya da ağ üzerinden cihazlara erişimde problem olması duru-munda bile, sorun giderildiğinde, kayıt işlemini kullanıcı müdahalesi olmaksızın otomatik olarak tekrar başlatabilir.

Video kayıt işlemi devam ederken aynı anda konfigürasyon, arşiv ve canlı izleme yapılabilir, hatta gerek-tiğinde ilave lisans yüklenebilir.DuetronVMS, arşiv dosyalarının saklanması ve diskin etkin olarak kullanılması amacıyla da esnek bir disk yönetim mekanizması sunar. Bu yapı ile disk temizleme ve eski arşivleri başka depolama ortam-larına aktarma işlemleri otomatik olarak yapılabilinir. DuetronVMS hali hazırda pek çok kurum tarafından kullanılmakla bir-likte, sektörün değişen ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek adına, kullanıcılardan alınan geribildi-rimlerin de değerlendirilmesiyle, geliştirilmeye devam etmektedir.

makale

sesnereden

geliyor?-8

tekn

oloj

i

Merhaba; Sesimizin nerden geldiğini baştan beri yavaş yavaş takip ettiğimiz arkadaşlara neşeli ve bol kazançlı günler dilerim.Sesimiz nereden geliyor derken ses ile-tişimimizin içine artık kaçınılmaz olarak data da girmiş ve artık ikisini birden kabullenmiş haldeyiz.Biraz da sesin dışındaki iletişim ve iletişimin geçmişinden kısaca bahsedelim.

Bilinen ilk iletişim Yunanlılar tarafından M.Ö. 8 yy alarm vermek için ateş kullanılmıştır. Bu sistem ile önceden kararlaştırılan tek bir sinyale dayalı bir iletişim olarak kullanılmış.M.Ö. 4 yy bu güne benzer mesafe soru-nu çıkmış ve araya tekrarlayıcılar koyarak mesafeler arttırılmıştır.M.Ö. 150 de optik sinyaller kullanılmaya çalışılmış bu optik sinyalden kasıt göz ile görülen çeşitli malzemelerin karşıya gösterilmesi ile iletişim sağlan-maya çalışılmış fakat çok uzun sürmemiş bu yöntem, sebebi hava koşullarından sağlıklı bir iletim ortamı sağlanamaması olarak tarih deki yerini bir sonraki tek-nolojiye bırakmış.Bundan hemen sonra artık kuryeler ile insanlar aralarındaki iletişimi sağlamışlar.Tarihin o dönemlerin de insanların cep telefonları olmadığı için

çok sıkıntı çekmişler anlaşılan .Neyse ki bizde cep te-lefonun akıllı olan modellerinden var.Bu cümle ile bu günün rahatlığından konuşabiliriz ama 200 yıl sonraki insanlar da bizde yukarıdaki gibi “ o dönemde insanlar bayağı bir sıkıntı çekmişler” diyebilirler.Bu arada daha da fazlası benim olsun derken birbirimizi yok etmez-sek 3.dünya savaşı çıkmaz ise iletişimi daha da fazla geliştiririz.Bir araştırmacının dediği gibi “3. Dünya savaşı nasıl olur bilmem ama 4. Dünya savaşı taş ve sopalar ile olacak” .

Bir önceki sayımızda sesimizin gökyüzünde dalgalar halinde ilerlediğini buna da GSM adını verdiğimizi giriş seviyesinde yazmıştık. GSM teknolojisi için 2004 de yapılan bir araştırmada 2015 yılında kullanıcı sayısının 2,4 milyar olacağı düşünülmüş. Gartner şirketinin araştırmasına göre 2012 de bilgisayar satışı 1,69 milyar, Akıllı cep telefonu satışı ise 1,62 milyar adet olmuş. 2012 de cep telefonu toplam kullanıcı sayısının ise Operatör yöneticilerinin söylediğine göre 6 milyarı bulacak.

2004 yapılan araştırmaya bakarsanız 2015 tahmini 2,4 milyar olacağı tahminini söylüyor.Bu gün ise bir operatör yöneticisinin söylediği 2012 kullanıcı sayısı ise 6 milyar, yaklaşık 10 sene içerisinde tahmin edilen ile gerçekleşen rakam arasında 3,6 milyar daha fazla fark var.Yani cep telefonu kullanıcıları tahminlerin 2 katını geçmiş. İnsanların sesinin nerden geldiğini biraz anlattık ama bundan sonra sesin nereden geleceği ve teknolojik tercihlerin gideceği yer beliriyor artık. Sesimizin bundan sonra gelmek ve gitmek için tercih edeceği yer genel olarak havadan olacağı belli oldu . Ses ile birlikte Data (veri) iç içe çalışmaya devam ediyor bir bütünün ayrılmaz parçaları gibi oldular. Data nın da ses frekansları olarak yön bulduğunu biliyoruz dolayısı ile iletişimin dalları olan data (veri) ve sesi birbirinden ayırmak mümkün değil. Ses derken artık datayı ayırmak mümkün olmayacak .Hizmeti ve bunun

Mehmet BEŞORAK


makale

tekn

oloj

i

ile ilgili servis sunan yatırımcılar ve bunları destekleyen teknoloji datayı ve sesi ayrı ayrı düşünemezler.

Günümüzde internete bağlanan kişi sayısı tahminlere göre yaklaşık 2,3milyar kişi. İnternete bağlanma yolu için kullanılan araçlarda artık bilgisayarlarımız yerine akıllı cep telefonlarımız oldu.. 2014 de 3 milyar dan fazla kişinin internete cep telefonları ile bağlanacağı tahmin ediliyor. Sesimizi taşıdığımız cihazlar artık internet için kaçınılmaz cihazlar olarak yerini alıyor-lar.2009 da Türkiye de 62,8 milyon mobil abone var-ken bunun %12 si yani 7,06 milyon kişisi 3G kullanıcı-sı.2009 da aylık ortalama 189 dakika ile Fransa, İrlanda dan sonra Avrupa da 3. Sıradaydık. 2012 yılında ise 300 dakika ile en çok konuşan bir ülke durumuna geliyoruz. Konuşma beldi olarak da gazetelerin yazdık-larına baktığımız da konuşma ücretlerinin Avrupa’nın altında olduğumuzu yazıyorlar.Biz ortalama 10 Avro ya konuşurken Avrupalı ortalama 15 avroya konuşuyor, bazı ülkelerde bu aylık ortalama rakam 35-40 avroları buluyor.

Yazımızın başından beri bir takım istatistikleri ve gaze-te haberlerinden alınmış birkaç rakamı yazdık.Aslında bu konu ile ilgili istatistikler milyonlarca sayfa , bunlara bakmaya başlarsanız içinde kaybolabilirsiniz.Bu güne kadar iletişim ile yapılmış bir yığın istatistiklere kısaca göz attım bunlara göre bir yorum yapılacak olursa, kişisel kanaatim iletişimin yeni platformu , gazete-radyo-tv değil mobil iletişimdir.Toplam ses trafiğinin %85 i mobil operatörlerden - mobil operatörlere ,

olarak gerçekleşmiş. İnternete mobil cihazdan bağlan-ma 2012 son çeyreğinde %141,7 oranında büyüme sağlanmış ve toplam da 44 milyar dakikanın üzerinde bir bağlanma gerçekleşmiştir. Mobil işletmecilerin gelir dağılımları yaklaşık %76 sı ses (konuşma) %11 i SMS + MMS %8 si data % 5 katma değerli hizmetlerdir. Sesimiz bu gün bile revaçta en iyi hizmet sesimize .Türkiye de elektronik haberleşme sektöründe kayıtlı 408 adet işletme bulunmaktadır.Bunları topladığımız da dev bir yapılanma var . Kullanıcı sayısı cığ gibi değil buna başka bir isim bulunması lazım artık tarifi zor bir şekilde büyüyor.Büyüme oranına bakarsak da yapı-lan istatistiklerden birkaç rakam yazdık yukarıda 2,4 milyar tahmin edilen sayı 6 milyar olarak gerçekleşmiş. Sanıyorum tahminciler hiçbir sektörde bu kadar yanıl-mamışlardır.Haklı olarak sermaye de bu alanı seviyor. Sizce iletişimde bu kadar büyüme olmasa mesela facebook için yatırımcılar bu kadar yatırım yaparlar mı hatta böyle bir uygulama sunumu ardından yatırımı düşünürler mi? Bence asla akıllarından bile geçirmez-ler böyle bir uygulamayı dinlemek için vakitlerini bile

harcamazlardı. Bu sahadaki yatırımların önümüzdeki yıllarda akıllarımızı yerinden sıçratacak şekilde olacağı-na birçok kişi gibi ben de eminim.

Gelişen teknoloji ile dünya yavaş yavaş olgunlaşan sixt-hsense projesi ile parmak-larımızın ucunda olacak . Bir hikaye vardır hani her-kese sormuşlar “bir gözün daha olsa nerde olmasını isterdin” diye. Yanıtlar “ka-famın arkasında - ensem-

de – göğsümde – omzumda, vs”. Herkesin kendine göre haklı ve geçerli bir nedeni var. Önemli olan bu geçerli nedeni kendine göre değil de tüm insanlık için geçerli bir nedenin olması lazım herkesin üzerinde “tamam bu” diyebileceği bir haklılığı bulmak lazım.Her neyse, bir çocuğa soruyorlar aynı soruyu “3. Gözünün nerende olmasını istersin “ yanıt “işaret parmağımın ucunda” . Bu yanıta herkesin kesinlikle doğru diyece-ğini duyuyor gibiyim. Güzel bir yorumlama sanıyorum,


makale

tekn

oloj

i

sixthsense (altıncı his) projesinde bu hikayeden kopya çekilmiş.Şu an kullandığımız her gün hayretle bir yeni maharetini keşfettiğimiz elimizdeki akıllı hatta en akıllı mobil cihazlarımızı da yakında müzeler de göreceğiz.Mesela Nokia firması cep telefonun hep bu şekilde yavaş yavaş gelişerek gideceğini tahmin ettiği için şu andan içinde bulunduğu krizden çıkmaya çalışıyor.Krizde olduğunu da internet haberlerinden okudu-ğum binalarının satış ilanı ile yorumladığımı söylemek isterim binasını satıyorsa krizde dir diye bir anlamda çıkmaz belki ama bence satıyorsa hafif de olsa biraz sıkıntı da diyelim. Umarım biran önce eski haline gelir çünkü yıllarca ürünlerini severek kullandık.Bu cihazlar geçmişimiz de ve fotoğraflarımız da yerini aldı, sanı-yorum birçok kişi bu markayı uzun süre kullandı.. O günlere göre çok da başarılı ürünleri oldu. Sixthsense projesi hayata tam olarak geçirildiğinde artık parmak-larımız ile internet sayesinde dünyayı çözebileceğiz. Bu günler aslında teknolojinin başı sayılabilir elimizdeki akıllı – en akıllı hatta hatta en en akıllı cihazlarımızı da her şeyi yaptığımız gibi “ aşındırarak ıskartaya çıkarta-cağız”.

İletişimde yakın geçmişimize bir iki kalemde olsa göz atalım, hatırlayalım. GSM de 1. Nesil olarak NMT 2.Nesil olarak GSM 900 den bahsetmiştik. 3. Nesil GSM 28 Kasım 2008 de ihale edilmiş ve bu ihaleye

Vodafone,Turkcell,Avea olarak 3 şirket katılmış. Danış-tay da onandıktan sonra 30 Nisan 2009 da yürürlüğe girmiş 3N işletmecilerinin 3 ü de 30/7/2009 hizmetle-rini servis etmişlerdir.2011 yılında kablolu ve mobil operatörlerin toplam geliri 22 milyar tl olmuş. Kısaca 2-3 satırda göz attı-ğımız kullanıcılar ve operatör istatistiklerinden sonra birazda çok fazla tekniğine girmeden GSM çalışma prensibinden bahsedelim

İletişim analog ve sayısal olarak çalışır. Analog sinyallere örnek Ses Görüntü diyebiliriz.Sayısal sinyallere bir fırı-nın sıcaklık değerlerinin ölçümü bir uçağın bulunduğu yüksekliği belirleyen göstergeler diyebiliriz. Bir iletim dizgesin de “Verici ----------Kanal -------------- Alıcı” olmak zorundadırGSM 900 MHz kırsal alan için uygundur. Maximum hücre (cell) yarıçapı 35 km. dir.GSM 1800 MHz yoğun nüfusa sahip yerler için uygun-dur. Maximum hücre (cell) yarıçapı 8 km. dir.Bütün bunlara ek olarak 1900 MHz de kullanılmakta-dır.Buna göre GSM radyo frekans bandları


makale

tekn

oloj

i

Frekans bandı Uplink (yukarı doğru bağlantı ) Down-link (aşağı doğru bağlantı ) olarak 2 ye ayrılır. Uplink ile mobil cihazdan baz istasyonuna downlink ile bas istasyonundan mobil cihaza bağlantı sağlanır.Mobil olarak en güzel şekilde 25 KHz ile konuşulabilinirliği hesaplamışlar. Sayısal sitemlerde (900-1800) frekans bandı 200 KHz dilimlere ayrılmış her bir frekansa za-man bölünmesi yapılarak 8 kişiye ait bilginin taşınması sağlanmıştır., Mobil abonelerin GSM network ’ü içinde servis aldıkları bölgeye cell olarak isimlendirilir. GSM cell şekli Teorik olarak altıgendir ama pratikde tam altıgen değildir.

GSM de Hücreler (cell) ile kapsama alanı oluşturulması

Şekil 2- teoride gsm (cell) hücresi Şekil 1- gerçek de gsm (cell) hücresi


Siyah / Beyaz Printer Kağıtları

UPP-110HG

Tip V : Yüksek Parlaklık Kağıt boyutu : 110mm ( G )X 18 m Baskı miktarı : 193 baskı Boyut : A6 Uyumlu cihaz : UP-897MD / UP-D897

UPP-110S UPP-110HD

Tip I : Yüksek Kalite Kağıt boyutu : 110mm ( G )X 20 m Baskı miktarı : 215 baskı Boyut : A6 Uyumlu cihaz : UP-897MD / UP-D897

Tip II : Yüksek Yoğunluk Kağıt boyutu : 110mm ( G )X 20 m Baskı miktarı : 215 baskı Boyut : A6 Uyumlu cihaz : UP-897MD / UP-D897

UPP-210HD

Tip II : Yüksek Yoğunluk Kağıt boyutu : 210mm ( G ) X 25 m Baskı miktarı : 139 baskı Boyut : A4 Uyumlu cihaz : UP-990AD / UP-970

UPP-210SE UPT-210BL

Tip I : Yüksek Kalite Kağıt boyutu : 210mm ( G ) X 25 m Baskı miktarı : 139 baskı Boyut : A4 Uyumlu cihaz : UP-990AD / UP-970AD

Tip III : Mavi Termal Şeffaf Film Kağıt boyutu : 210mm ( G ) X 12,5 m Baskı miktarı : 42 baskı (6 parçalı) Boyut : A4 Uyumlu cihaz : UP-990AD


ürün

GÖRÜNTÜ BASKISI İÇİN SONY PRİNTER KAĞITLARI m

edik

al

En iyi baskı kalitesini sürekli olarak elde etmek istiyorsanız, genelde yazıcı donanımına odaklanmak gerektiği düşünülür. Ve sizde böyle düşünmelisiniz. Ama yazıcı donanımı, görüntüyü yakalama işleminden görüntü baskı çıkışı işlemine kadar olan sürecinin sadece bir parçasıdır. Baskı medyası seçimi ise eşit derecede önemlidir. Bastırılan görüntünün kalitesi, şimdi ya da yıllar boyunca görüntü üzerinden bir tanı koymayı kolaylaştırmalı ve ayrıca kalıcı bir kayıt olarak

kalarak hizmet vermeye devam etmelidir.Karar verilmesi gereken ciddi bir tanıda,bu kritik anda alınması gereken kararda, görüntü çıktısının yük-sek kaliteli olması oldukça önemlidir. Bu kaliteyi Sony baskı kağıtları ile elde edebilirsiniz. Bastırılan görüntünün kalitesinin uzun yıllar muhafaza edile-bilmesi tüm doktorların ve hastaların isteğidir.Sony, medikal baskı medyasını sadece Sony yazıcıları için özel olarak geliştirmiştir. Her ikisinin birlikte kullanılması gerekmektedir.

Renkli Printer Kağıtları

UPC-21L

İçindekiler200 yaprak baskı kağıdı4 rulo mürekkep şeridi

Kağıt Boyutu: 144 / 100 mmBoyut: A6

Uyumlu cihaz: UP-25MD / UP-D25MD

UPC-21S UPC-770



Uyumlu cihaz: UP-25MD / UP-D25MD



Uyumlu cihaz: UP-D77MD / UP-D75MD

UPC-R80MD

İçindekiler100 baskı için 2x50 yaprak baskı kağıdı rulosu

2 rulo mürekkep şeridiKağıt Boyutu: 210 mm ( G ) x 16 mm

Boyut: A4Uyumlu cihaz: UP-DR80MD

UPC-55

İçindekiler200 yaprak baskı kağıdı 2 rulo mürekkep şeridi

Kağıt Boyutu: A5Boyut: A4

Uyumlu cihaz: UP-D55 / UP-55MD

UPP-84HG

Tip V : Yüksek Parlaklık Kağıt boyutu : 84 mm ( W ) X 12,5 m Baskı miktarı : 173 baskı Boyut : A7 Uyumlu cihaz : UP-D711MD

UPP-84S

Tip I : Yüksek Kalite Kağıt boyutu : 84 mm ( W ) X 13,5 m Baskı miktarı : 187 baskı Boyut : A7 Uyumlu cihaz : UP-D711MD


ürün

med

ikal


g

makale

GELECEĞİN SAĞLIK DÜNYASINDA BİZİ NELER BEKLİYOR ?

med

ikal

işletme trendlerinin de buna vereceği cevap, geleceğin sağlık sistemini be-lirleyen göstergeler olarak karşımıza çıkacaktır.Gelecekle ilgili uzgörülerde bulunmak her zaman zor olagelmiş, uzgörücü-ler çağlar boyunca pek fazla ciddiye alınmamış, çoğu zaman çoğunluk tarafından müstehzi bir gülümseme ile karşılanmıştır. Pozitif bir düşünce sistematiği olan Fütüristik çalışmalar, geleceği tahmin etmekten öte, me-gatrendleri gözlemleyerek hedefle-nen geleceğin yaratılması için çaba göstermeyi, senaryolar üretmeyi ve hedeflenen/tercih edilen geleceğe ulaşma yolunda ciddi çalışmalar yap-mayı gerektiren çokbilimli bir sistem-dir. Teknolojik gelişmenin geçtiğimiz 30 senede sürekli yükselen ivmesini göz önüne alarak gelecekle ilgili gerçekçi uzgörülerde bulunmak olasıdır. Bu sayede bilimkurgu gibi görünen bir çok önermenin, çok uzun olmayan bir gelecekte gerçek bilim olduğunu gözlemleme şansına sahip olabiliriz. Bu yazıda, Sara O’Marberry gibi inovatif

Global refah düzeyinin artması, teknolojinin; özellikle bilişim ve iletişim teknolojilerinin hız, boyut ve men-zil kapsamında gösterdiği çok hızlı gelişim, bunun genomik çalışmalara yansıması; 21. yüzyılda sağlıkta büyük bir transformasyonun gerçekleşeceği-ni, hastane ve doktor odaklı bir sağlık sisteminin birey (burada sadece hasta kavramından bahsetmiyorum) odaklı bir hale geleceğini ve “kişiselleşeceğini” gösteriyor. Kişiselleşen sağlık kavramı; sadece hasta olduğunda sağlık siste-mine başvuran ve takip edilmeyen bireyden farklı olarak, kendi sağlığıyla ilgili sorumluluk alan, sağlıklı yaşamaya, hasta olmamaya özen gösteren, sağlık verilerini yanında taşıyan, gerektiğinde hastalığıyla ilgili verilerin 7/24 kontrol altında tutulduğu proaktif bir yakla-şımı betimliyor. Bu tanımla birlikte; internet (bilgiye ulaşımın kolaylaşması) ve sosyal medya sayesinde sağlığı ve hastalıkları konusunda daha fazla bilgilenen ve bilinçlenen bir toplumun daha kaliteli ve hızlı bir hizmet için geliştireceği talep, teknolojinin ve yeni

bir hastane mimarından, David Ellis ve James Rifkin gibi fütüristlerden de esintiler bulacaksınız. Sağlığın geleceğini konuşurken aşağı-daki gelişmelerin lokomotif etkisi göz önünde bulundurulmalıdır ;u Fotonik, biyolojik, moleküler, atomik ve kuantum bilişim mimarileriu Yapay zeka, sanal gerçeklik, robotik uygulamalar, nanoteknolojiu Ses tanıma uygulamaları, veri tabanı/veri madenciliği çalışmaları, akıllı kartlaru genomik çalışmalar, kök hücre çalış-maları, suni organlar, suni ekstremiteleru Kontrollü sinir hücreleri üretimi, nöral çip implantlarıu Telesağlık, mobil sağlık uygulamalarıTeknolojik gelişmeler beraberinde her zaman organizasyonal (ve bireysel) gelişmeyi de gerektirir. Ne yazık ki beklenen bu paralel gelişme her za-man aynı anda gerçekleşmez. Aradaki fark büyüdükçe şu iki şey olabilir ; Ya teknolojik değişim yavaşlar, ya da organizasyonal (ve de bireysel) ayak uydurma hızlanır. Sağlık sektöründe

Dr. Cenk TezcanFütürist


makale

GELECEĞİN SAĞLIK DÜNYASINDA BİZİ NELER BEKLİYOR ?

med

ikal

sağlıklı bir gelişme sağlamanın yolu ikincisinin gerçekleşmesine bağlıdır. Teknolojik gelişmeye ayak uydurmanın tek adresi ise doktor ve hasta değildir. Teknoloji ile birlikte değişen doktor - hasta ilişkisi; hemşireyi, resepsiyon görevlisini, Bakanlık yetkilisini, sağlık sigortası görevlisini, hastane Yönetim Kurulu üyesini, karar vericileri, geri ödeme sistemlerini ve hasta yakınları-nı etkileyecek ve her biri arasında yeni ilişkiler gelişmesine sebep olacaktır.Sağlık dünyasında yaşanan transfor-masyon, sisteme yeni oyuncuların da girmesine sebep olacaktır. Telefon operatörleri, çağrı merkezleri, mobil sağlık kuruluşları, sağlık sigorta firmala-rı, eczaneler, konuyla ilgili sivil toplum örgütleri; eskiye kıyasla çok daha etkin hizmet sunucuları olarak karşımıza çıkacaklardır.Bilişim ve iletişim teknolojilerinde son 20 senede izlenen çok hızlı gelişme, hayatımızı hemen tüm alanlarda etkilemiş ve kolaylaştırmıştır. Ancak, ilaç sanayindeki gelişmeler, yeni teşhis metotları, tedavide kullanılan yüksek teknolojili cihazlar ; 1930’larda 50 civarında olan ortalama yaşam süre-sini, 2000’li senelerde 70 yaş üzerine taşımıştır. 2050 senesinde doğan insanların rutin olarak 100 yaşına kadar sağlıklı bir yaşam sürmelerinin mümkün olacağı öngörülmektedir.Uzun yaşam, ne yazık ki sağlık sistemi genelinde bir takım sorunları da beraberinde getirmiştir. Kronik hastalık görülme sıklığı artmış, bu hastalar, hastane ve sağlık sistemi üzerindeki yükü arttırmış, sağlık harcamaları baş edilemez düzeylere çıkmıştır. Sağlık personeli yetersizliği de tabloya ekle-nince sağlık sektöründe teknolojinin daha efektif kullanılmasının zorunlu olduğu belirgin olarak ortaya çıkmıştır. Doğru kullanılan elektronik, bilişim ve iletişim teknolojileri sayesinde, sağlıkta verilen hizmet kalitesinin ve hizmete erişimin artırılması, verimliliğin artırıl-ması, hasta ve çalışan memnuniyetinin iyileştirilmesi, tıbbi hataların azaltılması, iş süreçlerinin kısaltılması, maliyetlerin optimize edilmesi ve cironun artırıl-ması mümkün olacaktır. Şu hususu önemle belirtmek isterim ki, tek başına yüksek teknolojinin kullanılması, sağlık kuruluşlarının maliyeti yüksek yeni teknolojilerle donatılması bu iyileştirmeleri sağlamamaktadır. Yeni

teknolojiler beraberinde çok ciddi alışkanlık değişiklikleri, hatta iş yapış modeli değişikliklerini gerektirmek-tedir. Uyum süreci uzun ve mali-yetli olmaktadır. İş süreçlerinin yeni teknolojilere eş zamanlı adaptasyonu, sürekli eğitim ve motivasyon, inovatif (yenilikci) düşünme yeteneğinin çalı-şanlara kazandırılması, uyum sürecinin hızlı ve sorunsuz aşılmasını sağlamakta, yukarıda bahsedilen yararların hayat geçirilmesini hızlandırmaktadır. Teknolojideki gelişmeleri ön planda tutarak ve bahsedilecek uygulama modellerinden bazılarının deneme fazında sağlık kurumlarında uygulan-maya başlandığını hatırlatarak sağlığın gelecek yansımalarını 3 başlık altında ele almayı düşünüyorum;1) Kişisel Sağlık2) Gelecekte Hastaneler3) Tıpta Beklenen Gelişmeler

1. KİŞİSEL SAĞLIKÖzel sektörün – özellikle ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde – değişik formasyonlarda yaygınlaşa-cağı ve hastaların (ve sağlıklı kişilerin) müşteri olarak algılanacağı gelecekte, sağlık kişiselleşecektir. Kişiselleşmekten kasıt, bireylerin kendi sağlıklarından daha fazla sorumluluk almaları, sağlık-larını korumada ve hastalıkları ile başa çıkmada kendi inisiyatiflerini kullanabil-me yeteneğini kazanmalarıdır. Sağlığın kişiselleşmesi 3 değişik uygulama modelini gündeme getirecektir ;1. Kronik Hastalık Yönetimi;Nüfus yaşlandıkça artmakta olan kro-nik hastalıklarla baş etmenin önemli bir yolu, hastaları evde ve iş yerlerinde kontrol altında tutarak hem yaşam kalitelerini artırmak, hem de işgücü kayıplarını azaltmaktır. Bu iş için geliş-

Pozitif bir düşünce sistematiği olan Fütüristik çalışmalar, geleceği tahmin etmekten öte, megatrendleri gözlemleyerek hedeflenen geleceğin yaratılması için çaba göstermeyi, senaryolar üretmeyi ve hedeflenen/tercih edilen geleceğe ulaşma yolunda ciddi çalışmalar yapmayı gerektiren çokbilimli bir sistemdir.


makale

med

ikal

tirilmiş, kolay kullanımlı özel bilgisayar-lar ve aynı dili konuşan, ölçtüğü hayati verileri değişik iletişim teknolojileri ile bu bilgisayarlara gönderen ufak form faktörlere sahip tıbbi cihazlar sayesin-de “teknolojik evde bakım” mümkün olacaktır. Taşınabilir, dokunmatik ekran, sesli komut yazılımları olan, yaşlı ve engellilerin kolayca kullanabileceği, her türlü kişisel tıbbi cihazın verilerini alacak ve doktora gönderecek şekilde tasarlanmış, içinde eğitim programları, videoları barındıran, üstün telekonfe-rans yetkinliği olan cihazlar gelecekte evde bakımda yaygın olarak kullanı-lacaklardır. 2006 senesinde kurulmuş olan “Continua” çalışma grubu, kendi-sine üye 280’i aşkın firma ile birlikte kişisel sağlıkta kullanılacak ürünler tasarlamakta ve üretmektedir.2. Bağımsız Yaşama;65 yaş üstü, belli motor fonksiyonla-rını yitirmiş yaşlı nüfus ile engellilerin yaşam kalitelerini ve bağımsızlıklarını korumalarına yönelik olarak bilişim ve iletişim teknolojilerinin, sensörlerin ve erken uyarı sistemlerinin kullanılması, önümüzdeki dönemde yaygın olarak kullanılacak yöntemlerdendir. Bu tür hastalara hizmet verecek hemşireler ve doktorlar, ellerinde mobil bilgisa-yarlarla iş yükleri azami ölçüde ko-laylaştırılmış şekilde hizmet verecek-lerdir. Akıllı televizyonlar (IPTV) akıllı telefonlar ve tabletler yaygın olarak bu amaçla kullanılacatır.

3. Wellness (İyilik halinin sürdürülmesi)Diğer yandan, sağlıklı ve genç nüfus ise, sağlıklarını korumak, zindeliklerini, formlarını ve güzelliklerini devam

ettirmek adına, özel geliştirilmiş bilişim ve iletişim aygıtlarını gelecekte sık olarak kullanacaklardır. Her türlü iletişim araçları (akıllı tele-fonlar, IPTV, tablet, vs…), form değiş-tirmiş, kolay taşınır küçük bilgisayarlar, internet, sağlık portalleri, bunlar için geliştirilmiş aplikasyonlar ve uygulama modelleri kişisel sağlıkta yaygın olarak kullanılacaktır. Sadece iPhone/iPad kullanımı için 18,000 üzerinde sağlık uygulaması bulunmaktadır. Hastalık-lara yönelik, kolay kullanılır, taşınabilir tıbbi cihazlar, hastaların tıbbi verilerini nerede olurlarsa olsunlar ölçmelerini ve tek tuşa basarak internet aracılığı ile doktorlarına göndermelerini sağla-yacaktır. Saat, kolye, atlet gibi giyilebilir sensörler kesintisiz hayati veri gönde-rilmesinde kullanılacaktır. İnternet ve sağlık portalleri ise; sağlık bilgilerine erişim, destek grupları, randevu, hasta bilgilerinin transferi, e-ticaret, vs… amaçlı olarak çok yaygın kullanılacaktır.

2. GELECEKTE HASTANELERTeknolojideki gelişmeler, hastanelerde de operasyonel anlamda ve uygulama modellerinde birçok değişikliği günde-me getirecektir. Geleceğin hastanesi daha çok ‘entegre dijital’ bir yapıya kavuşacaktır. Bu da kültürel açıdan rol-lerin değişmesine, profesyonelleşmeye ve otelcilik özelliklerinin artmasına sebep olacaktır.Yönetim ve PersonelHastaneler ; finansman, teknoloji, otelcilik/ağırlama ve işletme yönetimi konusunda uzmanlaşmış - profesyonel işletmeciler tarafından yönetilecektir. Dijitalleşen ortamdan daha etkin

yararlanabilmek için eğitim sistemine mutlaka bilişim ve tıp bilişimi konu-ları eklenecek, doktor ve hemşireler tıp dışında da uzmanlaşma alanları bulacaklardır. Bilgisayarcı doktor-lar, teknisyen hemşireler, hukukçu doktorlar, vs… geleceğin dünyasında sıkça göreceğimiz meslekler olacak. Hastaneler, aynı ticari işletmelerde olduğu gibi kendi içinde kar merkez-leri şeklinde yönetilecek, kanıta dayalı performans, stok kontrolü gibi konular önem arzedecektir. Gelecek; hastane-lerde ölçüm kriterlerinin önem kazan-dığı, somut ölçümlerin performansa yansıyacağı, sürekli bir yenileşme ve iyişeştirme sürecinin yaşanacağı ve elde edilen ölçüm sonuçlarının karar destek için kullanılacağı bir dünya sunacak bizlere…MimariSağıkla ilgili hastane mimarisi trendle-rinden bahsetmek gerekirse;u “Healing”(İyilik halinin yaygınlaştı-rılması) konseptinin ön plana çıkması ile birlikte, hasta yakınının hastayla birlikte olması, temas etmesi, konuş-ması destekleniyor. Hasta odalarını tasarımlarken hasta yakını için bir mahal eklenmesi yaygınlaşıyor. Bunun nedeni; odada sevilen/güvenilen birinin varlığının iyileşme sürecini hızlandırdığının araştırmalarla ortaya konmuş olmasıdır.u Acil servislerin, yeni uygulamalarda hastanenin ön kapısı olması tasarla-nıyor. Yeni hastane tasarımlarında acil servis alanları çok büyüyor ve tüm teknolojiyle donatılıyor.u Universal ameliyathaneler yay-gınlaşacak. MR ve tomografi gibi ağır cihazlar hareketli platformlar üze-rinden ameliyathaneye sokulacak ve operasyon anında ameliyat masasında çekim yapılabilecek.u Hastanelerde akıllı bina uygulaması rutinleşecek. u Hastaneler mekanda kullanılacak renklerden, seçilecek halısına kadar hastanın iyileşme sürecine etkisi ve hastane çalışanın memnuniyeti göz önüne alınarak donatılacak.

TeknolojiBilişim ve İletişim teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak hastaneler gittikçe dijitalleşecek. Yeni uygulama modelleri ve çalışma şekilleri ortaya çıkacak;u Özel üretilmiş mobil bilgisayarlar ve güçlü kablosuz iletişim teknolojileri


makale

med

ikal

sayesinde hastane çalışanları veriye hastanenin her yerinde ulaşabilecekler ve hasta başında veri girebilecekler. Bu uygulama, tıbbi hataların azalmasını ve iş süreçlerini kısalmasını sağlayacaktır. u Barkod ve RFID uygulamaları hızlı kimlik tanımlama, hızlı karşılaştırma yapma (kan-hasta, anne-bebek), cihaz-hasta-personel takip özellikleri ile tıbbi hataları önleme ve iş süreçlerini hızlandırma amacıyla sıklıkla kullanıla-caktır.u Güçlü hastane bilgi sistemleri ve PACS (görüntülerin dijital olarak alın-dığı ve saklandığı sistemler) sayesinde regülatif gereklilikler dışında filmsiz ve kağıtsız hastanelere geçiş gerçekleşe-cektir.- eReçete, eİmza gibi uygulamalar hastane işlemlerinde yaygınlaşacaktır.- Robotik uygulamalar yaygınlaşa-caktır. İlaç dağıtımından cerrahi bazı prosedürlere kadar robotlar hastane yaşamında kullanılacaktır.- Ayaktan veya yatan her hastanın tüm tıbbi verileri “Elektronik hasta kaydı” olarak toplanacaktır. Bu veriler, geçmişte uygulanan prosedürleri, tedavileri, istenen teknikleri ve yapılan tanıları kronolojik olarak bilgi halinde doktora açılacak, doktorun çok daha ciddi ayırıcı tanı yapmasına, daha fazla bilgiyle karar vermesine sebep olacaktır. Kanıta dayalı tıp, gelecekte önlenebilir tıbbi hatalardan arınmamız için etkili bir platform teşkil edecektir.

3. TIPTA BEKLENEN GELİŞMELERTıpta Yakın Gelecek Trendleri; (2030 senesine kadar)u Sağlık sektöründe çalışan pek çok beyaz yakalı çalışanın hatta doktor ve hemşirenin işlevini görebilecek yapay zekalar üretilecek, (Bu durum hiç bir zaman doktor ve hemşirenin önemini azaltmayacaktır)u Nanoteknolojik üretim süreçleri sayesinde, vücuda uygulandığında medikal ve cerrahi amaçlı kullanılacak otomatik cihazlar üretilecek,u Robotlar bizlerden daha iyi gör-me, duyma, koku alma ve dokunarak hissetme kabiliyetlerine haiz olacak-lar ve bizim duyumsayamadığımız elektromanyetik ve kimyasal spektrum aralıklarına erişebilecekler.u Uzun yaşam ilaçları moda olacak, Bu ilaçlar, kullananlara daha aktif, daha sağlıklı ve daha üretken bir yaşam

sunacaklar. 100 yaşına kadar sağlıklı yaşamak normal kabul edilecek. Bu ilaçlar, daha çok zenginlere yönelik olacağından etik problemleri de bera-berinde getirecek,u Kişisel DNA profillerinin haritaları-nın çıkarılması ve bu bilginin hastalık-lardan korunma amacıyla kullanılması ilaç sanayini değiştirecek, önleyici ilaçların yaygınlaşmasını sağlayacak,u Biyoteknoloji, kök hücre ve genomik ilaçların yaygınlaşması, insan zekasını da artıracak,u Süper bilgisayarlar, yapay zeka ve gelişmiş tıbbi bilgi teknolojileri, insanların yaşam kalitesini artırmada doktorların becerilerini maksimum düzeye çıkaracak,u Kişiselleştirilmiş DNA diyetleri, insanlara hangi besinlerin sağlıklarını koruyacağını ve hastalıkları önleye-ceğini öğreteceğinden uzun yaşamı tetikleyecek, u Genetik aşılar ve düzenleyici DNA cerrahileri gibi yaşam uzatıcı uygu-lamalar, akıllı ilaçlar ve nöromedikal cihazlar ; sağlığın korunmasını, zekanın gelişmesini ve güzelliğin sürdürülebil-mesini sağlayacaktır.

Tıpta Uzak Gelecek Trendleri; (2030 senesi sonrası)u Holografik Projeksiyon; Gerçek boyutlarda, transparan holografik has-ta görüntüleri kullanılmaya başlayacak. Fiziki mekanlarda veya online sanal ortamlarda doktorlar bu 3 boyutlu görüntüler üzerinden teşhis koyacak ve uzak mesafedeki meslektaşları ile hastanın durumunu tartışabilecekler-dir.u Tamamlayıcı Gerçeklik; Özel gözlük takmış doktorların ameliyat esnasında sanal görüntüler üzerinde vücüt içini görmeleri sağlayacak bir

teknik.u Robotik Cerrahi; Uzaktaki bir cerrah tarafından yönetilen robotlar-la veya önceden programlanmış ve doktor tarafından monitörize edilen robotlarla ameliyat yapmak yaygınla-şacaktır.u Nöral cihazlar; Nöro-yenilikler, direkt beyine erişim sağlayıp, zeka, kabiliyet ve hafızanın artırılmasını sağlayacaktır. u Kök hücre sentetik dokuları ve organ oluşturma; Organ nakli için organ ve dokuların inkübatörlerde yaratılmasıu Nörogenerasyon; omurilik, sinir ve beyin hücrelerinin geliştirmesiu Tedavi amaçlı klon bankaları; hastalıklı organların değiştirilmesi için ve ömrün uzatılması için yeni organ oluşturmaya yönelik hücre depolan-masıu Ömür Uzatma tatilleriu Gen Bankaları

SONUÇTeknoloji, tıpta ve sağlık uygulamala-rında bugün hayal bile edemeyeceği-miz gelişmeleri hizmetimize sunacaktır. Damar içinde çalışacak uzaktan yöne-tilen nanorobotlar, akıllı ilaçlar, kemik zamkları, hareket eden ameliyathane-ler, ön büro robotları önümüzdeki bir-kaç dekatta hayal olmaktan çıkacaktır.Dikkat edilmesi gereken, teknolojiyi adapte ederken alt yapının doğru oluşturulması, ihtıyaç duyulan tekno-lojiye yatırım yapılması ve teknolojiyi kullanacak personele güçlü ve sürekli eğitimin verilmesidir. Değişimin aynı zamanda alışkanlıklarımızda ve yaşam biçimimizde değişiklik talep ettiğini unutmamalıyız.

Sağlıklı geleceklere...


10 .biz

atek

sis

Sony Medikal Ürünler Türkiye tek yetkili distribütörü olan Ateksis, sizleri 04-07 Nisan 2013 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan; Ekspomed 20. Uluslararası İstanbul Tıbbi Analiz, Teşhis, Tedavi, Koruma, Rehabilitasyon Ürün, Cihaz, Sistem, Teknoloji, Donanım ve Hastaneler Fuarı’ndaki 318 numaralı standına bekliyor.

Bu yıl ikincisi düzenlenen Bosch Güvenlik Sis-temleri İş Ortakları Gecesi ve Ödül Töreni, ilgili firmaların satış ve satış destek ekiplerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişiyi buluşturdu.Bosch Güvenlik Sistemleri, 2012’nin EN’lerini Ortaköy Feriye Lokantası’nda gerçekleşen muhteşem gecede açıkladı. Bosch Güvenlik Sistemleri, 8 ayrı kategoride 2012’nin en iyi satış performansını sergileyen şirketleri ödüllendirdi.2012 En iyi satış performansı ödülü ile ürün gruplarından CCTV ve Seslendirme Sistem-lerinde en yüksek satış performansı ödülleri-ni Ateksis elde etti.

ExpoMED 2013 4-7 Nisan tarihlerinde Tüyap’ta gerçekleşiyor

Ateksis, Bosch Güvenlik Sistemleri ödül gecesinde 3 ayrı ödüle layık görüldü


10 . biz

atek

sis

2012 yılı sonunda Ateksis bir toplantı ile 10. Yıl kutlaması gerçekleştirdi. 10 yılını doldu-ran personellerin ödüllendiril-diği geceye, yurtdışı dahil tüm personelin katılımı sağlandı. Genel Müdür Mehmet Kış’ın 10. Yıl konuşması ile sürdürülen gecede coşkulu bir kutlama gerçekleşti.

Ateksis 10. Yılını kutladı!

Geleneksel olarak düzenlene-cek olan Ateksis Bowling turnu-vas, bu yıl 6 Şubat günü wood Bowling’te düzenlendi. Perso-nelin yoğun katılım gösterdiği turnuva oldukça çekişmeli ve eğlenceli görüntülere sahne oldu. 2 kişilik ekiplerden oluşan 21 takımın yarıştığı turnuvada, Mesut Yılmaz ve Sebahat Can-bay ekibi birinci oldu.

Ateksis Bowling turnuvası düzenlendi.

ŞEVVAL SAM’LA KARTPOSTALLARDAKİ İSTANBUL’UN MUSİKİSİ

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası

kültü

r -

sana

t

Geçtiğimiz sezonlarda İstanbul Musikisi konser serisi ile büyük beğeni ve yoğun ilgiyle karşılanan Şevval Sam ve İncilâ Bertuğ kül-türel ve estetik bilgisi yok olmakta olan İstanbul’u ve müziğini bu kez eski İstanbul kartpostalları ile anlatan çok farklı ve özel bir proje ile tekrar karşımızda. İstanbul’un ve müziğinin tarihini yeni nesillere

İş Sanat yeni sezonuna 1995 yılında kazandığı 5. Roma Uluslararası Piyano Yarışması Birincilik Ödülü sonrasında İtalyan basınının “Piyanonun Şeytani Meleği” diye bahsettiği Emre Şen’in kaliteli icrası ve güçlü yorumuyla Türkiye’nin önde gelen senfonik topluluklarından biri olduğunu uzun süre önce

aktarılmasını amaçlayan bu özgün proje Eski İstanbul kartpostalları aracılığı ile kültürel ve estetik olarak değişen İstanbul’u, müzik ve farklı disiplinler aracılığıyla interak-tif yollarla dinleyiciye sunuyor.

Şevval Sam’ın güzel sesiyle hayat bulan müziklerin İncilâ Bertuğ’un besteciler, şairler, fıkralar, nükteler,

kanıtlamayı başaran Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde vereceği konser ile mer-haba diyor. Beethoven senfonileri-yle parlak bir başlangıç yaptığı ilk sezonundan bu yana yurtiçi ve yurt dışında pek çok başarılı konsere imza atan topluluk, 2009 yılından beri repertuarı ve vizyo-nuna yenilikler getiren daimi şefleri Sascha Goetzel ile Avrupa’nın en iyi senfonik topluluklarından biri olma yönünde çalışmalarını yoğunlaştırdı. Ocak 2010’da Avrupa ve Türkiye’de, Mart ayında da ABD’de Onyx etiketiyle pi-yasaya çıkan ve yurtdışında büyük beğeniyle karşılanan Respighi, Hindemith, Schmitt CD’si ile

hatıralar ve fotoğraflarla yarattığı büyülü bir atmosferle buluşacağı bu özel gece sizi İstanbul’un geçmiş zamanlarında masalsı bir yolculuğa çıkaracak. Sezonun kaçırılmaması gereken etkinliklerin-den biri daha…

25 Nisan 2013 20:00

etkinliklerini uluslararası platforma taşımayı da başaran BİFO’nun eşlik edeceği Emre Şen 1995-1998 yılları arasında İtalya ağırlıklı olmak üzere katıldığı uluslararası yarışmalarda çeşitli ödüller kazandı. Başarılı piyanist 2006-2011 yılları arasında Bilkent Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi Piyano Bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalıştı. Şen 2000 yılından bu yana Geştalt Psikoterapisi alanında çalışmalarını sürdürürken halen yurt içinde ve dışında konserler vermekte.

Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı09 Mayıs 20:00


KAYIPNeil LaBute’in yazdığı Çağ Çalışkur’un yönettiği Kayıp - Mercy Seat isimli tiyatro oyunu Craft Tiyatro’da...

Yalnızlar Kulübü

SMOKIE

kültü

r -

sana

t

Başkalarının yaşadığı felaketler, bir-ilerinin yaşadıkları acılar, bombalan-malar, dünyanın diğer tarafındaki savaşlar, öteki olanların maruz kaldığı doğal afetler. Şuracıkta, orada, başka bir ülkede, uzak bir şehirde ama bazen de tam burada.

Mercy Seat/Kayıp, Abby ve Ben üzerinden anlatılan bir duyarsızlık,

İlk gösterimini 18. İKSV Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nde yapan İkincikat, Yalnızlar Kulübü ile günümüzde kişilerin sosyalleşme problemini işliyor. Hayat Ritmini Bul isimli bir kurs veren Demet Sağlam 20 dersten oluşan bu kursta dürüstlük ve hatıra den-emeleri yapıp insanların kişiliğini anlamaya çalışıyor. Demet Sağlam ve diğer kursiyerl-erin bu kurs süresince yaşadıkları yolculuğu izlediğimiz oyun, hayat ritmimizi buldurmayı amaçlıyor. Ya da buna neden ihtiyacımız olduğunu.

İkinci Kat28 Haziran 2013 20:30

İngiliz rock devi Smokie Türkiye’de. Rock müzik severler bu konser kaçmaz !1965 yılında kurulan, şimdiye kadar “If You Think You Know How to Love Me”, “Don’t Play Your Rock ‘n’ Roll to Me”, “Living Next Door to Alice”, “It’s Your Life” ve “Oh Carol” gibi bir çok hit par-çaya imza atmış İngiliz rock devi Smokie 24 Mayıs’ta Jolly Joker Ankara’da.

Jolly Joker İstanbul23 Mayıs 2013 21:00

maduriyet ve ben merkezcilik hikayesidir. İnsanların tam da gözlerinin önünde yaşanan terör saldırılarını, bombakaları bir fırsat olarak göre(bile)n insanların hikayesi. Birlikte olabilmenin yolu. Yeni bir başlangıç fırsatı.

Craft Tiyatro27 Mayıs 2013 20:30



Charlottte Cafe Restaurant&BarCihangir caddesi no:25/BRezervasyon No: 0 212 244 70 92

CİHANGİR’DE YEMEK VE EĞLENCENİN KEYİFE DÖNÜŞTÜĞÜ

CHARLOTTE

kent

reh

beri

Cihangir caddesinde ışıklandırmasıyla eski ve yeniyi çok güzel birleştiren dekoruy-la sevimli sıcak atmosferiyle cafe restaurant bar ve ilerli-

yen saatlerde 24:00ten sonra lounge olarak misefirlerine

keyifli zaman dilimleri sunma-ya devam eden charlotte’yi keşfetmeye nedersiniz…..

Haftanın yedi günü açık olan mekanımız sabahın

erken saatinde saat:08:00 de kahvaltı çeşitleri ile günün başlangıç şölenini yaşatıp keyifle güne başlamanızı

sağlıyor. Öğlen ve sonrasında cafe atmosferinde leziz

yemeklerin tadına bakmanız tavsiye edilir.

Akşam ise misafirleriniz arkadaş ve dostları ileİtalyan

mutfağı,Fransız,Tex-Mex ,Asya mutfağı,Türk mutfağından

farklı leziz yemekler sunuyor. Saat19:00 da dj Hakkı

Erenel ile ambiance,ilerliyen saatlerde bar lounge müzikleri tabi dans müzikleri eşliğnde keyifli dakikalar geçirmek

istiyorsanız charlotte sizleri bekliyor…

Cihangir caddesine gelipte charlotte’ye uğrayıp

tempura’sına, nisuaz salatasını,

votkalı penne, fajita’larına ve ev yapımı cheese cake’in

tadına bakmayı sakın unutmayın.

Documents

ATEKSIS YAYINIDIR Nisan 2013 Sayı: 9 · 2020. 2. 13. · Nisan 2013 - Sayı 9 ... Reklam, belge-sel, kurumsal ve eğitim görüntülerinin yapımına uygun fiyatlı bir çözüm