67
Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 i ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL ISSN 1304-690X AKUPUNKTUR ANKARA VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ Açık Erişim / Open Access www.ankaraakupunkturdernegi.org Yıl/Year, 2017, Cilt/Volume, 5, Sayı/Issue, 1 Sarımsak Yanığı: Acil Serviste Görülen Nadir Bir Vaka Nihal TEZEL, Onur TEZEL, Necati SALMAN, Hakan YEŞİL .............................................................................................................................................. 1 Primer Raynaud Sendromu Atak Anında Akupunktur Etkisi: Olgu Sunumu Fatma Tamara KÖROĞLU, Aylin BAYDAR ARTANTAŞ ................................................................................................................................................... 4 ÇEVİRİ MAKALE Alkol Kullanım Bozukluğunda Akupunktur: Meta-Analiz Aysun BARANSEL ISIR ................................................................................................................................................................................................. 8 ÇEVİRİ MAKALE Kanser Tedavisinde Farmakoakupunktur: Sistematik Derleme Didem AKÇALI ......................................................................................................................................................................................................... 16 ÇEVİRİ MAKALE Maharişi Ayurveda Terapisi ile Beden Dokularındaki Tehlikeli Kanserojen Kimyasalların Atılması Ayla ÇEVİK ............................................................................................................................................................................................................... 34 Manuel Terapi (3. Bölüm): Üst - Alt Ekstremite Eklemlerinde Manuel Terapi Salih SALMANLI ........................................................................................................................................................................................................ 37 SÖYLEŞİ Dünyanın Tanıdığı Bir Akupunktur Duayenimiz: Dr. Mehmet Fuat Abut Ayfer KUZULUGİL...................................................................................................................................................................................................... 43

ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

  • Upload
    others

  • View
    15

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

i

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

ISSN 1304-690X

AKUPUNKTUR ANKARA

VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

İÇİNDEKİLER

Yıl 2014, Cilt 2, Sayı 1 ISSN 1304-690X

Oksijen Terapi...

Yaşam Destek Ürünleri ...

OKSİJENMİNERAL

ENZİMAMİNOASİTELEKTROLİT

VİTAMİN

YAYINLANAN

ile

Ağrılı Hastalarda Akupunktur Noktalarına O2O3 (Ozon) Uygulamaları Betül BATTALOĞLU İNANÇ 1

Sigara İçen Yüksekokul Öğrencilerinde Sigara Bıraktırmada Akupunktur Tedavisinin Etkinliği Turan GÜNDÜZ 5

Depresyon ve Akupunktur İle Tedavisi Mehmet Fuat ABUT 8

Auriküloterapi ve Aurikülomedisin Ayfer KUZULUGİL 10

Randomize Kontrollü Akupunktur Çalışmalarında Plasebo Kontrol Uygulamaları Saliha KARATAY 12

Kozmetik Akupunktur Asuman KAPLAN ALGIN 16

10 Element Can ZİNNEHA 23

Akupuntur Tedavi Yöntemi ve Doz Aşımı M. Salih ÖZAYTÜRK 28

Ozon Terapi Saltuk AYTAÇOĞLU 31

Müzikle Tedavi, Tarihi Gelişimi ve Uygulamaları Z. Işıl BİRKAN 37

Yurtdışı Kaynaklı Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergileri H. Volkan ACAR 50

Kurs İzlenimi Yasemin ÇAYIR 55

Sempozyum İzlenimi Ayfer KUZULUGİL 57

Güncel Haber Ahmet DÖKER 60

Açık Erişim / Open Access www.ankaraakupunkturdernegi.org

Yıl/Year, 2017, Cilt/Volume, 5, Sayı/Issue, 1

AN

KARA

AKU

PUN

KTU

R VE

TA

MA

MLA

YIC

I TIP

DER

GİS

İ

Sarımsak Yanığı: Acil Serviste Görülen Nadir Bir Vaka

Nihal TEZEL, Onur TEZEL, Necati SALMAN, Hakan YEŞİL ..............................................................................................................................................1

Primer Raynaud Sendromu Atak Anında Akupunktur Etkisi: Olgu Sunumu

Fatma Tamara KÖROĞLU, Aylin BAYDAR ARTANTAŞ ...................................................................................................................................................4

ÇEVİRİ MAKALE

Alkol Kullanım Bozukluğunda Akupunktur: Meta-Analiz

Aysun BARANSEL ISIR .................................................................................................................................................................................................8

ÇEVİRİ MAKALE

Kanser Tedavisinde Farmakoakupunktur: Sistematik Derleme

Didem AKÇALI .........................................................................................................................................................................................................16

ÇEVİRİ MAKALE

Maharişi Ayurveda Terapisi ile Beden Dokularındaki Tehlikeli Kanserojen Kimyasalların Atılması

Ayla ÇEVİK ...............................................................................................................................................................................................................34

Manuel Terapi (3. Bölüm): Üst - Alt Ekstremite Eklemlerinde Manuel Terapi

Salih SALMANLI ........................................................................................................................................................................................................37

SÖYLEŞİ

Dünyanın Tanıdığı Bir Akupunktur Duayenimiz: Dr. Mehmet Fuat Abut

Ayfer KUZULUGİL ......................................................................................................................................................................................................43

web adresi : www.ankaraakupunkturdernegi.org

e-posta : [email protected]

twitter : @AkupAnkara

Telefon/ Faks: 0312-213 99 00

GSM: 0541-731 57 52

AKUPUNKTUR ANKARA

VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

İÇİNDEKİLER

Yıl 2014, Cilt 2, Sayı 1 ISSN 1304-690X

Oksijen Terapi...

Yaşam Destek Ürünleri ...

OKSİJENMİNERAL

ENZİMAMİNOASİTELEKTROLİT

VİTAMİN

YAYINLANAN

ile

Ağrılı Hastalarda Akupunktur Noktalarına O2O3 (Ozon) Uygulamaları Betül BATTALOĞLU İNANÇ 1

Sigara İçen Yüksekokul Öğrencilerinde Sigara Bıraktırmada Akupunktur Tedavisinin Etkinliği Turan GÜNDÜZ 5

Depresyon ve Akupunktur İle Tedavisi Mehmet Fuat ABUT 8

Auriküloterapi ve Aurikülomedisin Ayfer KUZULUGİL 10

Randomize Kontrollü Akupunktur Çalışmalarında Plasebo Kontrol Uygulamaları Saliha KARATAY 12

Kozmetik Akupunktur Asuman KAPLAN ALGIN 16

10 Element Can ZİNNEHA 23

Akupuntur Tedavi Yöntemi ve Doz Aşımı M. Salih ÖZAYTÜRK 28

Ozon Terapi Saltuk AYTAÇOĞLU 31

Müzikle Tedavi, Tarihi Gelişimi ve Uygulamaları Z. Işıl BİRKAN 37

Yurtdışı Kaynaklı Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergileri H. Volkan ACAR 50

Kurs İzlenimi Yasemin ÇAYIR 55

Sempozyum İzlenimi Ayfer KUZULUGİL 57

Güncel Haber Ahmet DÖKER 60

Page 2: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

ii

Page 3: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

Page 4: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

iv

ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERNEĞİ

Yönetim Kurulu (Asil)

Başkan : Cemal ÇEVİK Başkan Yrd. : Tuğrul CABIOĞLU Muhasip : Ersel GEÇİOĞLU Genel Sekreter : H. Volkan ACAR Genel Sekreter Yrd. : Ahmet DÖKER

Denetim Kurulu (Asil)

Tayfun BALIM Z. Işıl BİRKAN Abdurrahman AKSOY

Yönetim Kurulu (Yedek)

Ayfer KUZULUGİL Setenay MİT Bilge GEÇİOĞLU

Denetim Kurulu (Yedek)

Neşe ÇAKIROĞLU Kamil KASABALI

web adresi : www.ankaraakupunkturdernegi.org e-posta : [email protected] twitter : @AkupAnkara

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği’nin yayın organıdır

Yaygın süreli yayın

SAHİBİ

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği adına Cemal ÇEVİK Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya AD, Ankara

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

H. Volkan ACAR

EDİTÖR

Prof. Dr. Cemal ÇEVİK

EDİTÖR YARDIMCILARI

Doç. Dr. H. Volkan ACAR [email protected] Dr. Ahmet DÖKER [email protected] Uzm. Dr. Işıl BİRKAN [email protected]

19. Sokak (Eski 60. Sok.) No:89/7 Emek-ANKARA Telefon/ Faks: 0312-213 99 00 GSM: 0541-731 57 52 (hafta içi 09.00–19.00)

DİZGİ-BASKI

Kuban Matbaacılık Yayıncılık - İvedik Organize Sanayi Matbaacılar Sitesi 1514. Sokak No: 20 Ankara Tel: 0 312 395 20 70 Faks: 0 312 395 37 23 www.kubanmatbaa.com

Baskı Tarihi : Haziran 2017

Yayın Aralığı : Yılda iki kez basılır

DANIŞMA KURULU

Uzm. Dr. M. Fuat ABUT Serbest Hekim, İstanbulDoç. Dr. H. Volkan ACAR Sağlık Bilimleri Ün. Ankara EAH, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kl., ANKARADoç. Dr. Didem Tuba AKÇALI Gazi Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Algoloji BD, AnkaraProf. Dr. Afitap ANIL Gazi Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, AnkaraDoç. Dr. Deniz ASLAN Gazi Ün. Tıp Fak. Çocuk Sağ. ve Hst. AD, Ped. Hematoloji BD, AnkaraProf. Dr. Sefer AYCAN Gazi Ün. Tıp Fak. Halk Sağlığı AD, AnkaraProf. Dr. Avni BABACAN Gazi Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Algoloji BD, AnkaraProf. Dr. Ayşe BİLGEHAN Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Biyokimya AD, AnkaraProf. Dr. Hayrünnisa BOLAY BELEN Gazi Ün. Tıp Fak. Nöroloji AD, AnkaraDoç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU Başkent Ün. Tıp Fak. Fizyoloji AD, AnkaraProf. Dr. Ayşe Banu ÇAYCI Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Biyokimya AD, AnkaraProf. Dr. Baha ÇELİK Kafkas Ün. Tıp Fak. Fiziksel Tıp ve Rehab. AD, KarsProf. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Biyokimya AD, AnkaraProf. Dr. Sibel DİNÇER Gazi Ün. Tıp Fak. Fizyoloji AD, AnkaraUzm. Dr. Baki DÖKME Serbest Hekim, İstanbulProf. Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU Karadeniz Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, TrabzonProf. Dr. Ahmet KAVAKLI Fırat Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, ElazığProf. Dr. Mustafa KAVUTCU Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Biyokimya AD, AnkaraDr. Ayfer KUZULUGİL Serbest Hekim, AnkaraDoç. Dr. Ahmet MAHLİ Özel Koru Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü, Ankara Prof. Dr. Tuncay PEKER Gazi Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, AnkaraProf. Dr. Fatma SARICAOĞLU Hacettepe Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, AnkaraProf. Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN İstanbul Ün. Beden Eğitimi ve Spor YO, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği AD, İstanbulProf. Dr. Kaya ÖZKUŞ İstanbul Ün. Cerrahpaşa Tıp Fak. Anatomi AD, İstanbulDoç. Dr. İlhan ÖZTEKİN Trakya Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Algoloji BD, EdirneProf. Dr. Adnan ÖZTÜRK İstanbul Ün. İstanbul Tıp Fak. Anatomi AD, İstanbulProf. Dr. Birsen SAYGIN Ankara Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Ankara (Emekli)Prof. Dr. Vesile SEPİCİ Gazi Ün. Tıp Fak. Fiziksel Tıp ve Rehab. AD, Ankara (Emekli)Prof. Dr. Ayşe SERDAROĞLU Gazi Ün. Tıp Fak. Çocuk Sağ. ve Hst. AD, Çocuk Nörolojisi BD, AnkaraProf. Dr. Ekrem SEZİK Gazi Ün. Eczacılık Fak. Farmakognozi AD, AnkaraProf. Dr. Nedim SULTAN Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Mikrobiyoloji AD, AnkaraProf. Dr. Mustafa ŞARE Gazi Ün. Tıp Fak. Genel Cerrahi AD, AnkaraProf. Dr. İbrahim TEKEOĞLU Sakarya Ün. Tıp Fak. Fiziksel Tıp ve Rehab. AD, SakaryaDr. Murat TOPOĞLU Serbest Hekim, İstanbulProf. Dr. Hüseyin UYSAL Necmettin Erbakan Ün. Tıp Fak. Fizyoloji AD, KonyaProf. Dr. Erdem YEŞİLADA Yeditepe Ün. Eczacılık Fak. Farmakognozi ve Fitoterapi AD, İstanbulUzm. Dr. Nüzhet ZİYAL Serbest Hekim, İstanbul

Page 5: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

v

EDİTÖRDEN

Değerli Meslektaşlarım,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi’nin 2017 yılının ilk sayısını sizlere sunuyoruz.

Derginin bu sayısının yine bir çeşitlilik arz etmesine önem verdik.

Ayla ÇEVİK’in çevirisini yaptığı yazı, son dönemde hepimizin maruz kaldığı kanserojen kimyasallar ve Maharişi Ayurveda ile ilgili.

Aysun BARANSEL ISIR ve Didem AKÇALI’nın çevirileri, akupunkturun farklı alanlardaki kullanımlarını derli toplu bir şekilde öğrenmemize katkı sağlayacak nitelikte. Bunlardan birisi alkol kullanım bozukluğundaki akupunktur çalışmalarının meta analizi, diğeri kanser tedavisindeki farmakopunktur çalışmalarının sistematik derlemesi.

Daha önceki sayılarımızda manuel terapi konusundaki bilgilerini bizimle paylaşan Salih SALMANLI, bu sayıda da bu konuyu işlemeye devam ediyor.

Ayrıca, sayfalarımızda iki adet olgu sunumuna yer veriyoruz. Bunlardan ilki tamamlayıcı tıp uygulamalarındaki güvenlik konusuna dikkat çekme özelliği taşıyor. Diğeri ise primer Raynaud sendromunda akupunkturla gözlenen dramatik etkiyi aktarıyor.

Bu sayıda Türk akupunktur tarihi açısından önemli bir yazıya yer veriyoruz. Daha önce Nüzhet ZİYAL ile bir söyleşi gerçekleştiren Ayfer KUZULUGİL, bu sayımız için de Mehmet Fuat ABUT ile görüştü. Türkiye’de akupunkturun öncülerinden olan ABUT Hoca, akupunkturun yaygınlaşmasında, kabul görmesinde ve yasallık kazanmasında büyük hizmetlerde bulunmuştur. Kulak akupunkturunun ülkemizdeki en önemli ismi olan Fuat ABUT, yüzlerce hekime eğitim vermiş ve yetişmelerine katkı sağlamıştır. Zaman ayırıp dergimize söyleşi verdiği için Mehmet Fuat ABUT’a teşekkür ediyor, kendisine sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyoruz.

Sevgi ve saygılarımla.

Prof. Dr. Cemal ÇEVİK

Page 6: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

vi

YAZARLARA BİLGİ

1- Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği’nin bir yayın organı olup akupunktur ve tamamlayıcı tıp konularında bilimsel birikime katkısı olan araştırmaları ve bilimsel içerikli yazıları yayınlar.

2- Dergide yayınlanacak makale tipleri şunlardır: Editöryal yazı, klinik ve deneysel araştırma, derleme, olgu sunumu/olgu serisi, (kaynak belirtilmek koşuluyla) yabancı dilde basılmış makale çevirisi, eğitim yazısı, kitap tanıtımı, bilimsel toplantı (kongre, sempozyum, kurs, vb.) izlenimi, bilimsel toplantı sunum özetleri, güncel, editöre mektup vb.

3- Dergi altı ayda bir, yılda iki kez yayınlanır.

4- Gönderilen yazılar daha önce başka bir dergide yayınlanmamış olmalıdır. Herhangi bir kongrede ya da bilimsel toplantıda özet olarak sunulmuş ise toplantının adı, tarihi ve düzenlendiği şehir belirtilmelidir.

5- Yazıların tüm bilimsel ve etik sorumluluğu yazarlara aittir.

6- Dergi yazım dili Türkçe ve İngilizcedir. Teknik terimler Türkçe, Latince ve Türk tıp terminolojisine yerleşmiş sözcüklerle yazılmalıdır.

7- Yazarların, akupunktur meridyen (kanal) ve nokta isimleri kullanımında 1989’da Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş kısaltmalara uyulması beklenir (Akciğer-LU, Kalın barsak-LI, Mide-ST, Dalak-SP, Kalp-HT, İnce barsak-SI, Mesane-BL, Böbrek-KI, Perikard-PC, Üçlü ısıtıcı (Sanjiao)-TE, Safra kesesi-GB, Karaciğer-LR, Yönetici Kanal (Du)-GV, Üreme Kanalı (Ren)-CV).

Akupunktur nokta kısaltmaları şu örneklere uygun olmalıdır: BL 56, LR 3, GV 20 vb.

Çince kökenli deyimler italik yazılmalıdır (de qi, Yin, Yang, Yintang vb.).

Sıradışı (ekstra) noktaların yazımında pinyin yazılımlı Çince isim de kullanılmalı ve yazım şu örneğe uygun olmalıdır: Yintang (EX-HN3), Taiyang (EX-HN5) vb. (http://aim.bmj.com/content/7/1/21.full.pdf+html)

8 - Metne eşlik eden görsel materyal için şu özelliklere dikkat edilmelidir:

Tablolar, Excel veya Word programlarından birinde hazırlanmalıdır.

Şekiller, Grafikler, Excel, Word veya çizim programlarından (Corel, Freehand, Adobe illustrator) birinde sayısal olarak hazırlanmalıdır.

Fotoğraflar, 300 dpi çözünürlüğünde olmalıdır.

9 - Gönderilen yazılarla birlikte, YAYIN HAKLARI DEVİR FORMU da gönderilmelidir. Dergide örneği bulunan ve tüm yazarlarca imzalanmış olan bu form, tarayıcıdan geçirildikten sonra yazıyla birlikte e-posta yoluyla Dergiye iletilmelidir.

10- Gönderilen tüm yazılar, önce Editörün ön incelemesinden geçer ve daha sonra hakem(ler)e gönderilir. Editör, yazıyı doğrudan reddetme, hakem(ler)e gönderme, hakem incelemesinden sonra kabul ya da reddetme hakkına sahiptir. Editör, yayın koşullarına uymayan yazıları yayınlamamak, düzeltmek üzere yazarına geri vermek veya yazarın izni ile düzeltmek, biçimce düzenlemek ya da kısaltmak yetkisine sahiptir. Derginin, kabul edilmeyen yazıların bütününü ya da bir bölümünü (tablo, şekil, fotoğraf vb) geri gönderme zorunluluğu yoktur.

11- Yazım kuralları:

a) Dergiye gönderilecek yazılar, Word dosyasında 12 punto, çift aralıklı olarak, Times New Roman ya da Arial fontunda yazılmalı ve sayfalar ilk sayfadan itibaren numaralandırılmalıdır.

b) İlk sayfada sadece şu bilgiler bulunmalıdır:

Başlık, İngilizce başlık

Yazar(lar)ın adı, soyadı, unvanı ve (varsa) görev yaptığı kurum, şehir

Sorumlu yazarın iletişim bilgileri (Adı, soyadı, (varsa) görev yeri, adres, telefon ve e-posta bilgileri). Ayrıca varsa yazı ile ilgili bilgi (Kongre sunumu, kurum desteği, vb.) yazılmalıdır. Yazar(lar)ın yazıyla ilgili herhangi bir çıkar ilişkisi söz konusu ise (ticari ilişki, sponsorluk sağlama vb.) bu durum,

Yazarlara Bilgi

Page 7: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

vii

belirtilmelidir. Böyle bir durum mevcut değilse, “Yazar(lar)ın, bu yazıyla ilgili herhangi bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır” ibaresi eklenmelidir.

c) İkinci sayfada Türkçe ve İngilizce özet ile Anahtar Sözcükler bulunmalıdır

• Özet (En fazla 250 sözcük) ve Anahtar Sözcükler (3-6 arası).

* Klinik ve deneysel çalışmaların özeti için alt başlıklar: Giriş, Gereç ve Yöntem, Bulgular, Tartışma

* Olgu sunumu/olgu serisi özeti için alt başlıklar: Giriş, Olgu(lar), Tartışma.

• İngilizce özet (Abstract) (En fazla 250 sözcük) ve “Key Words” (Kaynak olarak www.nlm.nih.gov/mesh/MBrowser.html adresi kullanılmalıdır).

* Klinik ve deneysel çalışmaların özeti için alt başlıklar: Introduction, Materials and Methods, Results, Discussion)

* Olgu sunumu/olgu serisi özeti için alt başlıklar: Introduction, Case(s), Discussion.

d) Metin, 3. sayfadan itibaren başlamalıdır. Sözcük sayısı, (özet hariç, kaynaklar dahil olmak üzere) olgu sunumu/olgu serisi’nde 1500’ü, diğer tüm yazılarda 6000 sözcüğü geçmemelidir.

• Klinik ve deneysel çalışmaların başlıkları şu şekilde olmalıdır:

* Giriş, Gereç ve Yöntem, Bulgular, Tartışma

• Olgu sunumu/olgu serisi için başlıklar şu şekilde olmalıdır:

• Giriş, Olgu(lar), Tartışma.

e) Kaynaklar, metinde yer alma sırasına göre numaralandırılmalıdır. Kaynak, metinde cümle içinde ya da sonunda, noktalama işaretinden önce, parantez içinde Arabik rakamlarla, aralarında virgül ya da çizgi ile belirtilmelidir. Örnek: (1, 2) ya da (1, 2-4) şeklinde…

Tablo, grafik ve resim altyazılarında kaynak-lar da, parantez içinde Arabik rakamlarla numaralandırılır. Kaynakların doğruluğu yazarların

sorumluluğundadır. Dergi adları Index Medicus

dizinindeki tarza uygun olarak kısaltılmış olmalı

ve eğer verilen kaynak Index Medicus’da yoksa

tam adı ile belirtilmelidir. Yazar sayısı, altı ve daha

az olan makalelerde tüm yazarların adı yazılır;

yazar sayısı yedi ve daha fazla ise, ilk altı yazarın

adından sonra “et al.” ilave edilir. Kaynak sayısı,

derlemelerde 80’i, klinik ve deneysel araştırmalarda

40’ı, olgu sunumu/olgu serisinde 15’i, diğer tür

yayınlarda 10’u aşmamalıdır.

Kaynak yazım örnekleri:

Dergi makalesi

• Mandıroğlu S, Cevik C, Aylı M. Acupuncture for

neuropathic pain due to bortezomib in a patient

with multiple myeloma. Acupunct Med 2014,

32(2), 194-196.

Kitap

• Deadman P, Al-Khafaji M, Baker K. A manual of

acupuncture. JCM Publications, 1998.

Kitap bölümü

• Jane JA, Persing JA. Neurosurgical treatment of

craniosynostosis. In: Cohen MM, Kim D (eds).

Craniosynostosis: Diagnosis and management. 2

nd edition. New York: Raven Press;1986, 249-95.

Elektronik Ortam Kaynağı

• World Health Organization. A Proposed

Standard International Acupuncture

Nomenclature: Report of a WHO Scientific Group.

http://apps.who.int/medicinedocs/en/d/Jh2947e/

(erişim tarihi 25.04.2014)

12- Dergide yayımlanması istenilen tüm yazıların,

e-posta yoluyla info@ankaraakupunkturdernegi.

org adresine gönderilmesi gerekmektedir.

13- Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi’nde

yayınlanan tüm yazılardaki içerik, yazar(lar)ın kişisel

görüşüdür, Editör ya da Yayın Kurulu’nun görüşü

değildir. Editör ya da Yayın Kurulu bu yazılar için

herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

Page 8: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

viii

YAYIN HAKLARI DEVİR FORMU

Sayın Editör,

Aşağıda başlığı ve yazar(lar)ı belirtilen ve yayınlanması dileğiyle gönderdiğimiz yazımızın, yayına

kabul edildiği takdirde her tür yayın haklarını ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ’ne

devrettiğim(iz)i beyan ederiz. Yayın hakları kapsamında, yazının her türlü formunun basımı, çoğaltılması,

dağıtılması ile mikrofilm ya da elektronik ortamda yayını (online) veya benzer reprodüksiyonlar bulunmaktadır.

Yazı, Dergi yayın kurallarına ve etik kurallara uygun olarak hazırlanmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan

çalışmalarda hastaların ya da vasilerinin izni alınmıştır. Bilimsel toplantılarda bildiri özeti olarak sunumu hariç ol-

mak üzere, tam metin olarak daha önce başka herhangi bir yerde Türkçe ya da yabancı bir dilde yayınlanmamıştır

ya da yayın için değerlendirme aşamasında değildir. Yazının tüm bilimsel ve etik sorumluluğu tarafım(ız)a aittir.

Yazı içeriğindeki tüm bilgiler, tüm yazarlar tarafından onaylanmış durumdadır. Yazı içeriğindeki bilgilerin tümü

doğru ve gerçektir, ortaya çıkabilecek yanlışlık ve eksikliklerin sorumluluğu tarafım(ız)a aittir.

Yazının başlığı:…………………………………………………………………………………………........…………………………………………………………………………………………………………………...……………

Yazar adı, soyadı İmza Tarih

İletişimden sorumlu yazarAd, soyad:Yazışma adresi:Tel:e-posta:

Yayın Hakları Devir Formu

Page 9: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

ix

İÇİNDEKİLER

Sarımsak Yanığı: Acil Serviste Görülen Nadir Bir Vaka Nihal TEZEL, Onur TEZEL, Necati SALMAN, Hakan YEŞİL ............................................................................. 1

Primer Raynaud Sendromu Atak Anında Akupunktur Etkisi: Olgu Sunumu Fatma Tamara KÖROĞLU, Aylin BAYDAR ARTANTAŞ .................................................................................. 4

ÇEVİRİ MAKALE Alkol Kullanım Bozukluğunda Akupunktur: Meta-Analiz Aysun BARANSEL ISIR ................................................................................................................................ 8

ÇEVİRİ MAKALE Kanser Tedavisinde Farmakoakupunktur: Sistematik Derleme Didem AKÇALI ........................................................................................................................................ 16

ÇEVİRİ MAKALE Maharişi Ayurveda Terapisi ile Beden Dokularındaki Tehlikeli Kanserojen Kimyasalların Atılması Ayla ÇEVİK .............................................................................................................................................. 34

Manuel Terapi (3. Bölüm): Üst - Alt Ekstremite Eklemlerinde Manuel Terapi Salih SALMANLI ....................................................................................................................................... 37

SÖYLEŞİ Dünyanın Tanıdığı Bir Akupunktur Duayenimiz: Dr. Mehmet Fuat Abut Ayfer KUZULUGİL ..................................................................................................................................... 43

Page 10: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

x

Page 11: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

1

SARIMSAK YANIĞI: ACİL SERVİSTE GÖRÜLEN NADİR BİR VAKA

GARLIC BURN: A RARE CASE IN EMERGENCY DEPARTMENT

Nihal TEZEL1, Onur TEZEL2, Necati SALMAN3, Hakan YEŞİL4

1 MD, Physical Therapy and Rehabilitation Specialist, Department of Physical Therapy and Rehabilitation, Diskapi Education and Research Hospital, Ankara/ Turkey

2 MD, Emergency Medicine Specialist, Department of Emergency Medicine, Etimesgut Military Hospital, Ankara / Turkey

3 MD, Emergency Medicine Specialist, Department of Emergency Medicine, Etimesgut Military Hospital, Ankara / Turkey

4 MD, Dermatology Specialist, Department of Dermatology, Etimesgut Military Hospital, Ankara / Turkey

Corresponding author: Onur Tezel, MD. Emergency Medicine Specialist. Department of Emergency Medicine Etimesgut Military Hospital, Etimesgut Asker Hastanesi 06790 Etimesgut / Ankara Phone: 0090-312-298-4411 • E-mail address: [email protected]

Özet

Sarımsak (Allium sativum) yüzyıllar boyunca birçok kültürde çeşitli hastalıklar için kullanılmaktadır. Sarımsağın kontrolsüz kullanımı kontakt dermatit dahil olmak üzere birçok yan etkiye neden olabilir.

Bir hasta sağ dirseğinde ağrılı eritem ve bül ile acil servise başvurdu. Anamnezde, hasta o bu bölgeye topikal sarımsak uyguladığını söyledi. Dermatoloji konsültasyon sonucuna göre, irritan kontakt dermatit için bir te-davi uygulandı.

Bitkisel ilaçların kontrolsüz kullanımı ile ilgili komplikasyonlara dikkat çekmek için bu olguyu sunduk.

Anahtar kelimeler: Sarımsak; Diallil disülfit; Dermatit, İrritan

Abstract

Garlic(Allium sativum) has been used for various illnesses in many culture for centuries. Uncontrolled use of garlic can cause many adverse effects including contact dermatitis.

A patient presented to the emergency department with painful erythema and bullae on his right elbow. In anamnesis, the patient reported that he applied garlic topically to this region. According to a dermatology consultation, a treatment for irritant contact dermatitis was applied.

We present this case to draw attention to complications related to uncontrolled use of herbal medicines.

Key Words: Garlic; Diallyl disulfide; Dermatitis, Irritant

Ankara Akupunktur 2017; 5 (1): 1-3

Conflict of interest: We declared that we have no commercial, financial, and other relationships in any way related to the subject of this article all that might create any potential conflict of interest.

Page 12: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Nihal TEZEL, Onur TEZEL, Necati SALMAN, Hakan YEŞİL

2

Introduction

Naturopathic remedy has a long history, particularly in Eastern medicine. Garlic (Allium sativum) is one of the best-researched and best-selling herbal remedies (1). Many adverse effects have been reported in the literature, but there have only been a few reports of severe dermatitis, which may resemble a chemical burn (2). We describe a patient with a garlic burn on the lateral aspect of the elbow.

Case report

A 35-year-old man presented to the emergency room with painful erythema and bullae on the lateral aspect of the right elbow. The patient suffered from lancinating pain on his right elbow. At the recom-mandation of one his friends, he had applied crus-hed raw garlic to his elbow and covered with occlu-sive bandage for approximately two hours.

Physical examination revealed two 1cm x 3 cm bulla-es over a 5cm x10 cm well-demarcate, erythematous patch on the lateral aspect of the right elbow (Figure 1).

The patient was referred to the dermatology clinic and diagnose of irritant contact dermatitis was con-firmed. With the treatment of a topical corticosteroid

and antibacterial cream combination twice a day, the lesion completely resolved within two weeks. After that the patient was referred to Physical Therapy and Rehabilitation because of severe elbow pain. He was diagnosed as lateral epicondylitis and treated with local steroid injections.

Discussion

GFor centuries, garlic has been used extensively as a naturopathic remedy (2). Hippocrates, in the 5th century BC, uesd garlic to treat leptosy and intestinal disorders. During the Middle Ages, garlic was used as prevention against plague (3). In the Modern Era, during World War II, garlic was used to prevent infec-tions by Soviet Army (4).

A well-known remedy for local pain is to crush garlic bulbs, apply the crushed garlic to the site of pain and then put a bandage over it. This practise is done by ‘naturopatic physicians’ worldwide and as part of traditional ‘Arabic Medicine’ in the Middle East (2). In our case the patient applied it by himself.

Garlic’s adverse effects include the induction of local and systematic reactions, such as contact dermatiti-tis, bronchospasm, diarrhea, nausea, vomiting and

Figure 1. Irritant contact dermatitis on the lateral aspect of the right elbow after application of topical garlic.

Page 13: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

3

hipoglisemia (5-7). Garlic contains several allergens and irritans. The main allergens are monosulfides, disulfides, and trisulfides. The strongest compound is ‘diallyl disulfide’ and its oxidized derivative ‘alicin’. These compounds may cause contact dermatitis and occasionaly, a deeper ‘chemical’ burn may develop with long exposure periods (2). It is probable that these organic components are responsible for the irritating, chemical, dermal reaction seen in our pati-ent. Allergic contact dermatitis due to garlic has been invastigated in humans and in pigs. The reaction has been found to be epidermal rather than dermal (8). Although prior cases suggest exposure times greater than 8 hours are required to induce dermal reactions (5,9), our patient’s clinical findings developed in 2 hours. We think this is because of the placement of the garlic under occlusion.

The medicinal use of herbs is becoming more com-mon among the patients. Serious complications and side effects can occur from uncontrolled use of her-bal treatment products. We present this case to inc-rease physician awareness about the potential comp-lications of naturopathic remedies. Clinicians need to ask questions about naturopathic medicines in their history-taking.

References

1. Lee TY, Lam TH. Contact dermatitis due to topical tre-atment with garlic in Hong Kong. Contact Dermatitis 1991; 24(3): 193-6.

2. Al-Qattan MM. Garlic burns: case reports with an emphasis on associated and underlying pathology. Burns 2009; 35(2): 300-2.

3. Garty BZ. Garlic burns. Pediatrics 1993; 91(3): 658-9.

4. Dietz DM, Varcelotti JR, Stahlfeld KR. Garlic burns: a not-so-rare complication of a naturopathic remedy? Burns 2004; 30(6): 612-3.

5. Bolton S, Null G, Troetel WM. The medical uses of garlic--fact and fiction. Am Pharm 1982; NS22(8): 40-3.

6. Lybarger JA. Occupational asthma induced by inha-lation and ingestion of garlic. J Allergy Clin Immunol 1982; 69(5): 448-54.

7. Dubick MA. Historical perspectives on the use of herbal preparations to promote health. J Nutr 1986; 116(7): 1348-54.

8. Papageorgiou C. Allergic contact dermatitis to garlic (Allium sativum L.). Identification of the allergens: the role of mono-, di-, and trisulfides present in garlic. A comparative study in man and animal (guinea-pig). Arch Dermatol Res 1983; 275(4): 229-34.

9. Friedman T, Shalom A, Westreich M. Self-inflicted garlic burns: our experience and literature review. Int J Dermatol 2006; 45(10): 1161-3.

Page 14: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Fatma Tamara KÖROĞLU, Aylin BAYDAR ARTANTAŞ

4

PRİMER RAYNAUD SENDROMU ATAK ANINDA AKUPUNKTUR ETKİSİ: OLGU SUNUMU

THE ACUTE EFFECT OF ACUPUNCTURE ON PRIMARY RAYNAUD ATTACK: CASE REPORT

Fatma Tamara KÖROĞLU,1 Aylin BAYDAR ARTANTAŞ2

1 Arş. Gör. Dr., Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği A.B.D., ANKARA2 Uzm. Dr., Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği A.B.D., ANKARA

Ankara Akupunktur 2017; 5 (1): 4-7

İletişim Bilgileri: Dr. Fatma Tamara Köroğlu, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği A.B.D. Bilkent/ANKARA E-mail : [email protected]

Özet

Bu olgu sunumunda primer Raynaud sendromu atağı yaşayan hastada akut dönemde akupunktur uygula-masının nasıl etki ettiği anlatılmaktadır. Yirmibeş yaşındaki kadın hasta, soğuk maruziyeti sonrası sağ ayak ikinci parmakta solukluk ve uyuşma şeklinde kendini gösteren Raynaud atağı geçirmekte iken hastaya akut dönemde akupunktur uygulanmıştır. Hastanın tedavisinde sağ ayakta LR 3 (Taichong) ve KI 3 (Taixi) noktaları kullanılmıştır. Uygulamayı takiben yedi dakika sonra sağ ayak ikinci parmağında pembeleşme gözlenmiştir. Beş dakika akupunktur iğneleri hastaya uygulandıktan sonra kür sağlandığı düşünülerek iğneler çıkartılmıştır. Olguda gözlenen Raynaud atağı iğnelerin çıkartılmasından beş dakika sonra aynı şekilde tekrarlamıştır. Bunun üzerine akupunktur uygulaması belirtilen noktalara tekrar yapılmış ve 10 dakika bekletilmiştir. İkinci akupunk-tur tedavisi sonrasında iğneler çıkartılmıştır ve iyileşme gözlenmiş atak tekrarlamamıştır.

Anahtar kelimeler: Akupunktur; Raynaud hastalığı

Abstract

This case report includes the acute effect of acupuncture on primary Raynaud attack of a patient. The pa-tient is a twenty-five year old female with no significant previous medical history, who experienced Raynaud attack presenting as paleness and numbness at her right foots second digit, after being exposed to cold weather. Acupuncture was applied to the patient during that attack. Acupuncture treatment consisted of LR 3 Taichong and KI 3 Taixi acupoints. Seven minutes after acupuncture application, second digit of her right foot, which had been in the attack situation, had became pink, representing healthy blood supply. The ses-sion continued for five minutes more after gaining of pink color and then ended. Five minutes after the end of the session, Raynaud attack recured as the same way with the first attack surprisingly. The second digit of the right foot became pale and numb again. Acupuncture needles applied once more to same acupoints for the second time, for ten minutes. After the end of second session, acupuncture needles were taken and the attack did not recur, which was considered as healing.

Key Words: Acupuncture; Raynaud Disease

Not:

Bu olgu sunumu 2017 International Trakya Family Medicine Congress (TAHEK 2017)’de poster olarak sunul-

muştur. Kaynak: http://tahek.esfam.org/files/Congress-Book-2017.pdf

Yazarların, bu yazıyla ilgili herhangi bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır.

Page 15: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

5

Giriş Raynaud fenomeni primer veya sekonder olarak göz-lenebilen; soğuk, stres ve emosyonel faktörler gibi durumlarda tetiklenebilen bir vazospazm atağıdır (1). Genel olarak solukluk, morarma ve kızarma gibi üç renk değişimi birbirini takip edebildiği gibi bu sıra farklı şekilde de gözlenebilir. Skleroderma, Sistemik Lupus Eritematosus gibi hastalıklara eşlik edebilir. Çoğunlukla sekel bırakmadan vazospazm atakları iyi-leşir (2). Ancak bazı vakalarda parmak amputasyonu ile sonuçlanan hasarlar olabilmektedir (Raynaud Has-talığı). Raynaud sendromu tedavisinde maruziyetten kaçınmak önemlidir (soğuk, stres, emosyonel faktör-ler, vb.) Ataklar genelde maruziyet ortadan kalktıktan 15 - 45 dakika sonra sona erer. Ancak bazı vakalarda sekel bırakabilir (3). Özellikle hastanın ek hastalıkları ve/veya ilaç kullanımı hastalık seyrinde önem arz eder (4). Hafif vakalarda maruziyetten kaçınma ve semp-tomatik tedavi yeterli olmaktaysa da atak başladığın-da süresinin azaltıldığını henüz gösterilememiştir (5). Atak süresini kısaltmak için akupunktur uygulama-sının etkisi konusunda yeterli çalışma bulunmamak-tadır. Yan etkisi olmaması ve kronik dönemde etkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunmasından yola çıkılarak, atak süresi üzerine akupunkturun etkisine dair çalışmaların çoğaltılması gerekmektedir (6,7).

OlguYirmibeş yaşında kadın hastanın özgeçmişinde her-hangi bir kronik hastalık yoktu. Sistem sorgusunda fotosensitivitesi ve tekrarlayan tendinit öyküsü olan hastanın ikinci derece akrabasında Sistemik Skleroza sekonder Raynaud hastalığı (parmak amputasyonu ile sonuçlanan) vardı. Hastanın laboratuvar değerleri romatolojik belirteçler bakımından negatif idi. Roma-tolojik belirteçlerinin negatif olması ve ek hastalığının olmaması olguda primer Raynaud atağı düşündürdü. Hastanın şikayetleri iki saat soğuk havada oturduk-tan sonra gerçekleşmiş ve atak kendini his kaybı, solukluk ve soğukluk ile göstermiş. Atak sağ ayak ikinci parmakta bariz olup yer yer topuğun ve ayak tabanının bazı bölgelerinde de gözlenmiştir. Hastaya atak esnasında akupunktur yapılarak LR 3 ve KI 3 noktaları uygulanmıştır. Noktalar lokal etki sebebiyle ve geleneksel Çin tıbbı felsefesine uygun olarak seçilmiştir. Gerek halinde stimulasyon veril-miştir. Uygulama yalnız etkilenen ayağa unilateral

yapılmıştır. Üst ekstremitede veya gövdede herhangi bir nokta kullanılmamıştır. Uygulamayı takiben ye-dinci dakikada barizleşen soğukluk, solukluk ve his kaybının giderildiği gözlenmiştir. Raynaud atağının kendi seyri olarak da değerlendirilebilecek bu durum, akupunktur iğneleri çıkartıldığında tekrar atağa dö-nüşmesiyle etkinin akupunkturdan kaynaklandığını düşündürmüştür. Akupunktur tedavisi sonlandırılıp iğneler çıkartıldıktan sonra beşinci dakikada aynı par-mak tekrar atak haline dönmüş solukluk soğukluk ve his kaybı geri dönmüştür. Ardından tekrar akupunk-tur tedavisi yapılmıştır.

Şekil 1: Raynaud Atağı Gözlenmesi

Şekil 2: Akupunktur Uygulaması 0. dk

Page 16: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Fatma Tamara KÖROĞLU, Aylin BAYDAR ARTANTAŞ

6

Şekil 3: Akupunktur Uygulaması 7. dk

Tartışma

Raynaud sendromunun etiyopatogenezi net olarak bilinmemekle birlikte; vazokonstriksiyon, kan

akışkanlığının bozulması, ekstremitedeki mikrodolaşımın bozulması gibi etkenler temel faktör olarak öne

sürülmektedir. Klinik gidiş ataklarla seyreden dijital iskemi olarak açıklanmaktadır (8). Ülkemizde yapılan

bir çalışmada Raynaud atağında en sık olarak beyaz renk, daha sonra mavi renk ve kırmızı renk gözlendiği

belirtilmiştir, bu çalışmada hastaların çoğunda olgumuzdaki gibi bir adet renk değişikliği olduğu tespit

edilmiştir. Bu çalışmaya göre en fazla tariflenen his karıncalanma olup onu uyuşma ve parestezi takip

etmiştir(9). Tariflenen olguda atak kendini uyuşma ve parestezi şeklinde göstermiştir.

Raynaud sendromunda genellikle ataklar kendini sınırlar ve sekel bırakmadan iyileşir (2). Bu

durumda hastalara maruziyetten kaçınmaları (örn. eldiven kullanmaları, sıcak iklimlerde yaşamaları, sigara

kullanmamaları) tavsiye edilmekte ve semptomatik tedavi verilebilmektedir. Dijital iskeminin daha ileri

olduğu vakalarda medikal tedavi daha ön plandadır. Bu alanda kalsiyum kanal blokürleri (örn. nifedipine)

en çok tercih edilen ilaçtır (5).

Tamamlayıcı tıp yöntemleri Raynaud hastalığı tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Primer ve

sekonder Raynaud ataklarında akupunktur ve parmak kupasının etkin olduğuna dair çalışmalar

bulunmaktadır (7, 10). Yapılan bir kontrollü randomize prospektif çalışmada 16 kontrol ve 17 çalışma

hastası primer Raynaud atakları için akupunktur tedavisi almış ve tedavinin etkin olduğu gösterilmiştir

(11). Başka bir çalışmada Raynaud fenomeninde akupunkturun iyileştirici etkisi kan sitokin düzeyleri ile

takip edilmiş ve akupunkturun antiinflamatuar etki gösterebileceğinden bahsedilmiştir (12). Akupunktur

Şekil 4: Uygulama Kesildikten Sonra 5. dk (atak geri dönüyor)

Tartışma Raynaud sendromunun etiyopatogenezi net olarak bilinmemekle birlikte; vazokonstriksiyon, kan akış-kanlığının bozulması, ekstremitedeki mikrodolaşımın bozulması gibi etkenler temel faktör olarak öne sü-rülmektedir. Klinik gidiş ataklarla seyreden dijital is-kemi olarak açıklanmaktadır (8). Ülkemizde yapılan

bir çalışmada Raynaud atağında en sık olarak beyaz renk, daha sonra mavi renk ve kırmızı renk gözlendiği belirtilmiştir, bu çalışmada hastaların çoğunda olgu-muzdaki gibi bir adet renk değişikliği olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmaya göre en fazla tariflenen his karıncalanma olup onu uyuşma ve parestezi takip et-miştir(9). Tariflenen olguda atak kendini uyuşma ve parestezi şeklinde göstermiştir. Raynaud sendromunda genellikle ataklar kendini sı-nırlar ve sekel bırakmadan iyileşir (2). Bu durumda hastalara maruziyetten kaçınmaları (örn. eldiven kul-lanmaları, sıcak iklimlerde yaşamaları, sigara kullan-mamaları) tavsiye edilmekte ve semptomatik tedavi verilebilmektedir. Dijital iskeminin daha ileri olduğu vakalarda medikal tedavi daha ön plandadır. Bu alan-da kalsiyum kanal blokürleri (örn. nifedipine) en çok tercih edilen ilaçtır (5).Tamamlayıcı tıp yöntemleri Raynaud hastalığı teda-visinde sıklıkla kullanılmaktadır. Primer ve sekonder Raynaud ataklarında akupunktur ve parmak kupa-sının etkin olduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır (7, 10). Yapılan bir kontrollü randomize prospektif çalışmada 16 kontrol ve 17 çalışma hastası primer Raynaud atakları için akupunktur tedavisi almış ve tedavinin etkin olduğu gösterilmiştir (11). Başka bir çalışmada Raynaud fenomeninde akupunkturun iyi-leştirici etkisi kan sitokin düzeyleri ile takip edilmiş

Tartışma

Raynaud sendromunun etiyopatogenezi net olarak bilinmemekle birlikte; vazokonstriksiyon, kan

akışkanlığının bozulması, ekstremitedeki mikrodolaşımın bozulması gibi etkenler temel faktör olarak öne

sürülmektedir. Klinik gidiş ataklarla seyreden dijital iskemi olarak açıklanmaktadır (8). Ülkemizde yapılan

bir çalışmada Raynaud atağında en sık olarak beyaz renk, daha sonra mavi renk ve kırmızı renk gözlendiği

belirtilmiştir, bu çalışmada hastaların çoğunda olgumuzdaki gibi bir adet renk değişikliği olduğu tespit

edilmiştir. Bu çalışmaya göre en fazla tariflenen his karıncalanma olup onu uyuşma ve parestezi takip

etmiştir(9). Tariflenen olguda atak kendini uyuşma ve parestezi şeklinde göstermiştir.

Raynaud sendromunda genellikle ataklar kendini sınırlar ve sekel bırakmadan iyileşir (2). Bu

durumda hastalara maruziyetten kaçınmaları (örn. eldiven kullanmaları, sıcak iklimlerde yaşamaları, sigara

kullanmamaları) tavsiye edilmekte ve semptomatik tedavi verilebilmektedir. Dijital iskeminin daha ileri

olduğu vakalarda medikal tedavi daha ön plandadır. Bu alanda kalsiyum kanal blokürleri (örn. nifedipine)

en çok tercih edilen ilaçtır (5).

Tamamlayıcı tıp yöntemleri Raynaud hastalığı tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Primer ve

sekonder Raynaud ataklarında akupunktur ve parmak kupasının etkin olduğuna dair çalışmalar

bulunmaktadır (7, 10). Yapılan bir kontrollü randomize prospektif çalışmada 16 kontrol ve 17 çalışma

hastası primer Raynaud atakları için akupunktur tedavisi almış ve tedavinin etkin olduğu gösterilmiştir

(11). Başka bir çalışmada Raynaud fenomeninde akupunkturun iyileştirici etkisi kan sitokin düzeyleri ile

takip edilmiş ve akupunkturun antiinflamatuar etki gösterebileceğinden bahsedilmiştir (12). Akupunktur

Şekil 5: İkinci akupunktur uygulaması 4. dk

Page 17: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

7

ve akupunkturun antiinflamatuar etki gösterebile-ceğinden bahsedilmiştir (12). Akupunktur Raynaud hastalığında akut veya kronik dönemde bir tedavi seçeneği olarak düşünülebilir. Raynaud hastalığında yan etkisi medikal tedaviye oranla çok daha düşük olan akupunktur gibi uygulamaların tedavideki yerini belirlemek için, ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Olguda gözlenen değişimlerde akupunktur teda-visi ile vazospazmın çözülerek uyuşmanın geçtiği, akupunktur tedavisi kesildiğinde semptomların geri döndüğü ve tedavi tekrar yapılıp tedavi süresi uzatıldığında atağın geri dönmeyecek şekilde geçtiği gözlenmiştir. Tedavi esnasında öncesinde ve sonrasında bulunan fotoğraflar ışığında akut dönemde primer Raynaud atağında akupunkturun tedavi seçenekleri arasında yer alması gerektiği dü-şünülebilir. Olgu sunumumuzda yer verdiğimiz bu değişimi gözlemek için daha çok olgu serileri düzen-lenebilir. Gözlemsel çalışmalar ve randomize kontrol-lü klinik çalışmalar yapılarak akupunkturun Raynaud sendromundaki yeri daha iyi belirlenmelidir. Atak anında yapılması ve akupunktur etkisi sonlanınca atağın geri dönmesi yönüyle çalışmamız diğer uzun dönem akupunktur çalışmalarından farklılık göster-mektedir (10,12).

Kaynaklar

1. Temprano KK. A Review of Raynaud’s Disease. Mo Med 2016; 113(2): 123-6.

2. Tomcik M. Raynaud’s phenomenon. Cas Lek Cesk 2006; 155(6): 310-318.

3. Hughes M, Herrick Al. Raynaud’s phenomenon. Best Pract Res Clin Rheumatol 2016; 30(1): 112-32.

4. Linneman B, Erbe M. Raynaud’s phenomenon and digital ischaemia—pharmacologic approach and alternative treatment options. Vasa 2016; 45(3): 201-12.

5. Ennis H, Hughes M, Anderson ME, Wilkinson J, Herrick AL. Calcium channel blockers for primary Raynaud’s phenomenon. Cochrane Databse Syst Rev 2016;25;2:CD002069.

6. Appiah R, Hiller S, Caspar L, Alexander K, Kreuzig A. Treatment of primary Raynaud’s syndrome with traditional Chinese acupuncture. J Intern Med 1997; 241(2): 119-24.

7. Schlager O et al. Auricular electroacupuncture reduces frequency and severity of Raynaud attacks. Wien Klin Wochenschr 2011; 123(3-4): 112-6.

8. O’connor CM. Raynaud’s phenomenon. J Vasc Nurs 2001; 19: 87-92.

9. Şahin İ, Onbaşı KT, Onbaşı O, ve ark. Van Yöresinde Hastaneye Başvuran Sağlıklı Populasyonda Raynaud Fenomeni. O.M.Ü. Tıp Dergisi 2003; 20(2): 73-33.

10. Li ML, Liu JY, Chen Q, et al. Acupuncture combined with finger cupping therapy for Raynaud’s disease. Zhengguo Zhen Jiu 2011; 31(10): 931.

11. Apppiah R, Hiller S, Caspary L, Alexander K, Creutzig A, et al. J Intern Med 1997; 241(2): 119-24.

12. Omole FS, Lin JS, Chu T, Sow CM, Flood A, Powell MD, et al. Acupuncture Med 2012; 30(2): 139-41.

Page 18: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Çeviri Makale

8

ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞUNDA AKUPUNKTUR: META-ANALİZ

ACUPUNCTURE FOR ALCOHOL USE DISORDER: A META-ANALYSIS

Na Young Shin,1 Young Jin Lim,2 Chae Ha Yang,3 and Cheongtag Kim4

1 Department of Psychology, College of Social Sciences, Catholic University of Daegu, Gyeongsan-si, Republic of Korea

2 Department of Psychology, College of Social Sciences, Daegu University, Gyeongsan-si, Republic of Korea3 Department of Physiology, College of Oriental Medicine, Daegu Haany University, Daegu,

Republic of Korea4 Department of Psychology, College of Social Sciences, Seoul National University, Seoul, Republic of Korea

Çeviren: Doç. Dr. Aysun BARANSEL ISIR Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, GAZİANTEP

Ankara Akupunktur 2017; 5 (1): 8-15

İletişim Bilgileri: Doç. Dr. Aysun BARANSEL ISIR, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, GAZİANTEP Tel: 0 532 701 47 12 [email protected]

Ampirik araştırmalar, insanlarda alkol kullanım bozukluklarında akupunkturun etkisine yönelik karışık sonuçlar ortaya koymuştur. Alkolizme akupunkturun etkisi için birkaç çalışma tedavi etkisinin büyüklüğüyle ilgili tam derleme ya da sistematik gözden geçirme sağlamıştır. Bu çalışma, bu bozukluk olan hastalarda akupunkturun alkolle ilişkili semptomlar ve davranışlar üzerine etkisini araştırmıştır. PubMed veri tabanı 23 Ağustos 2016’ya kadar taranmış ve derleme çalışmaların kaynak listeleri de incelenmiştir. Tamamı incelenen 17 yayından (243 hastadan) 7’si çalışmaya alma kriterlerimize uygun bulunmuştur. Meta-analizimiz akupunktur yönteminin alkole bağlı semptomların ve davranışların azaltılmasında kontrol grubuna göre daha güçlü etkisi olduğunu gösterdi (g=0,67). Akupunktur tedavisinin izlem verilerinde zayıf ancak yararlı etkisi de bulundu (g=0,29). Analizimiz alkol kullanım bozukluğu olan hastalarda akupunktur ve kontrol girişim arasında anlamlı fark gösterse de, bu meta-analiz dahil edilen az sayıda çalışma nedeniyle sınırlıdır. Dolayısıyla, kesin sonuca ulaşmak için büyük kohort çalışma gereklidir.

1. Giriş

Alkol kullanım bozukluğu, sağlıkla ilgili ve sosyal so-runlara yol açan alkol kullanımında uygun olmayan biçimlerle karakterizedir (1). Aşırı alkol kullanımı, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi (1) çeşitli tıbbi hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür ve al-kole bağlı karaciğer hastalıkları ve beslenme bozuk-luklarına yol açabilir (2). Dahası, bazı kanıtlara göre, süregiden alkol suistimali sinirsel anomalilere (3) ve beyin hasarına yol açabilir (2). Alkolizm sorunu olan bireylerde, yönetici fonksiyonlarda ve işleyen bellekte bozukluk (4) gibi nörokognitif ve beyaz madde, sere-bellum, frontal korteks, hipotalamus ve hipokampus gibi ciddi beyin alanlarında fonksiyon bozukluğuna rastlanılabilir (2, 4). Alkol suistimaline bağlı zararlı sonuçlar ve alkol kullanım bozukluğunun sıklığı, sağ-lık bakımı alanında etkin müdahaleyi gerektirir. Epi-demiyolojik verilere göre, alkol kullanım bozukluğu olan hastalar tedavinin etkinliğine karşın çoğunlukla tedavi edilmezler; bu da alternatif tedavi gereksinim-lerini yansıtır.

Page 19: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

9

Akupunktur, 1970’lerde bağımlılıkta tedavi olarak ortaya çıkmıştır ve ilk rapor bir Hong Kong çalışma-sındandır; bu çalışmada göreceli olarak akupunktu-run tamamlayıcı ve alternatif yöntem olarak oldukça güvenli olduğu bildirilmiştir (6). Bundan sonra mad-de bağımlılığını tedavi etmek için çeşitli akupunktur protokolleri oluşturulmuştur. Ulusal Akupunktur De-toksifikasyon Birliği tarafından 1980’lerde 5 noktalı kulak akupunkturu protokolü ve 1990’larda bir Çinli doktor tarafından vücut noktalarının elektrikle uyarıl-ması protokolü geliştirilmiştir (7). Araştırmacılar, aku-punkturun bağımlılıkla ilişkili semptomları azaltıcı ve beyin fonksiyon bozukluklarını düzenleyen farklı te-davi protokollerini aydınlatmaya çalışmışlardır (8,9). Akupunktur noktalarında, tedavi süresi ve çalışma-larda kontrol durumundaki metodolojik farklılıklara rağmen (9), son zamanlarda yapılan bir meta-analiz çalışmasında akupunkturun bağımlılıkla ilişkili yok-sunluk / kıvranma ve anksiyete gibi klinik semptomla-ra yararlı etkisi, veri heterojen olsa ve kısmen yayımla-mada yanlılık olsa da orta- büyük etki büyüklüğünde gösterilmiştir (8).

Önemli sayıda çalışmada akupunktur girişiminin al-kolle ilişkili davranışların azaltılmasında etkinliği (10-13) ve hayvanların beyin sistemindeki modifikasyon gösterilmiştir (13-16). Bu çalışmalar, Zusanli (ST 36) ve Shenmen (HT 7) noktaları gibi çeşitli noktalarda akupunktur uyarısının ratlarda alkol tüketimini azalt-tığını (10, 16,17) ve beyinde ödül merkezini modüle ettiğini (15,16,18) göstermiştir. Ancak, sonuçlar in-sanlarla uyumlu değildir. Bazı randomize kontrollü çalışmalarda, akupunkturun alkol bağımlılığına bağlı klinik semptomları azaltıcı etkisinin kontrol durumu-na göre anlamlı olarak kuvvetli olduğu bildirilmiştir (19-23); yine başka çalışmalarda karşılaştırılabilir etki kaydedilmiştir (24-28). Alkol kullanım bozukluğuna özel tedavi kılavuzları olmadığından, bu çalışmaların metodu ve tedavi protokolleri farklıdır; bu da tartış-malı sonuçlara yol açmış olabilir. Akupunkturun al-kolizm üzerine etkisi iki çalışmada derlense de, ikisi de konu üzerinde genel fikir oluşturmamıştır. Dahası, hiçbir çalışma akupunktur girişiminin bu hastalıkta etkisinin büyüklüğüyle ilgili sistematik bakış öner-memiştir. Dolayısıyla, alkol kullanım bozukluğu olan hastalarda akupunkturun etkisini incelemek için bu çalışma mevcut veriyi birleştirmiştir.

2. Metodlar

2.1. Araştırma Stratejisi ve Çalışma Seçimi. Olası iliş-kili makaleler PubMed literatür arama motorunda 23 Ağustos 2016 tarihine kadar [akupunktur VEYA elektroakupunktur VEYA ‘akupunktur nokta uyarımı’ VEYA transkutanöz VEYA elektrostimulasyon VE al-kol] anahtar kelimeleri kullanılarak tarandı. İki araş-tımacı (Na Young Shin ve Young Jin Lim) bağımsız olarak makaleleri incelediler. Derleme makalelerin kaynakları da incelendi. Çalışmaya dahil etme kri-terleri şunlardı: (1) hakemli İngilizce dergide yayım-lanması, (2) randomize kontrollü çalışmaların (RKÇ) kullanılması, (3) akupunkturun primer alkol sorunu olan bireylerde psikolojik değişkenler üzerine etkisi-nin değerlendirilmesi ve (4) istatistiğin etki büyüklü-ğüne çevrilebilmesi.

2.2. Veri Çıkarımı. Aynı iki araştırmacı (Na Young Shin ve Young Jin Lim) kayıtlı değişkenleri, basım yılı, girişim tipi, tedavi protokolü, son girişimde ör-neklem büyüklüğü, yaş ortalaması ve standart sap-ma ve psikolojik değerlendirme sonuçlarını (ortalama ve SD veya t, F ve p değerleri) çapraz olarak kontrol ettiler. Farklı zamnlarda psikolojik sonuçlar incelendi-ğinde son girişimde örneklem büyüklüğü>10 olanlar tedavinin etki büyüklüğünü hesaplamak için seçildi. Ek olarak takip verileri de uzun süreli tedavi etkisini incelemek için kaydedildi.

2.3. İstatistiksel Analiz. İstatistiksel analiz Compre-hensive Meta-Analysis ver. 3 yazılımıyla (Biostat Inc., Englewood, NJ, USA) yapıldı. Akupunkturun alkol kıvranması, alkol kullanımı ve anksiyete gibi psiko-lojik değişkenler üzerine etki büyüklüğünü hesap-lamak için Hedge’nin g’si kullanıldı. Hedge’nin g’si akupunktur ve kontrol grubunda tedavi koşullarının farkının SD havuzuna bölünüp küçük örnekleme bağlı yanlılığın düzeltilmesini temsil eder (29). Pozitif etki büyüklüğü, akupunktur tedavisinin kontrol du-ruma karşılık olumlu etkisini gösterdi. Cochran’ın Q istatistiği (30) ve I2 indeksi çalışmalar arasındaki etki büyüklüğü heterojenliğinin test edilmesinde kulla-nıldı. Q istatistiği için p değeri 0,1’den küçükse veri heterojen kabul edildi. Ortalama etki büyüklüğü elde etmek için meta-analize katılan az sayıda çalışma ol-duğundan random-etki modeli uygulandı. Yayımla-mada yanlılık da funnel plotların görsel incelenmesi

Page 20: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Aysun Baransel Isır

10

ve Egger’in regresyon çakışma testiyle incelendi (31). Her psikolojik değişken için veriden en az 3 çalışma-dan ardı sıra analiz yapıldı.

2 Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine

anxiety, with a medium to large effect size, although the datawere heterogeneous and had a significant publication bias [8].

A substantial number of studies have suggested theefficacy of acupuncture interventions to ameliorate alcohol-related behaviors [10–13] and modify the relevant brainsystems of animals [13–16]. These studies indicate thatacupuncture stimulation at various acupoints, such asZusanli(ST36) and Shenmen (HT7), reduces alcohol consumption[10, 16, 17] and modulates the reward circuit in the brain[15, 16, 18] of rats. However, results have been inconsistent inhumans. Some randomized controlled studies have reportedthat the effect of acupuncture on reducing clinical symptomsrelated to alcohol addiction is significantly stronger than thatof control conditions [19–23], whereas other studies found acomparable effect [24–28]. Due to lack of treatment guide-lines specific to alcohol use disorder, these studies adopteddifferent study designs and treatment protocols, which mayhave contributed to the conflicting results. Although twostudies reviewed previous findings on the effect of acupunc-ture on alcoholism, no study has provided a general overviewof this issue. Furthermore, no study has offered a systematicoverview of the magnitude of the effect of acupunctureinterventions for this disorder. Thus, this study integratedavailable data to examine the effects of acupuncture treatmenton patients with alcohol use disorder.

2. Methods

2.1. Search Strategy and Study Selection. Potentially relevantarticles were identified through a PubMed literature searchusing the keywords [acupunctureOR electroacupunctureOR“acupoint stimulation” OR transcutaneous OR electrostimu-lation AND alcohol] for articles published until 23 August2016. Two researchers (Na Young Shin and Young Jin Lim)searched the articles independently. The reference lists ofreview articles were also inspected. The inclusion criteriawere the following: (1) being published in a peer-reviewedEnglish-language journal, (2) use of randomized controlledtrials (RCTs), (3) assessing the effects of acupuncture onpsychological variables in individuals with a primary alcoholproblem, and (4) reporting statistics that could be convertedto effect sizes.

2.2. Data Extraction. The same two authors (Na Young Shinand Young Jin Lim) cross-checked the recorded variables,including year of publication, type of intervention, treatmentprotocol, sample size for the last intervention, mean andstandard deviation of age, and psychological assessmentresults (mean and SD or 𝑡𝑡, 𝐹𝐹, and 𝑝𝑝 statistics). Whenpsychological outcomes were assessed at several time pointsafter the treatment, the results from the last intervention witha sample size >10 were extracted to examine the effect size ofthe treatment. Additionally, follow-up data were recorded toexamine any long-term effect of treatment.

2.3. Statistical Analyses. The statistical analysis was con-ducted using Comprehensive Meta-Analysis ver. 3 software(Biostat Inc., Englewood, NJ, USA). Hedges’ 𝑔𝑔was calculatedto estimate the effect sizes of acupuncture on psychological

Figure 1: Search strategy used to select the studies in the meta-analysis.

variables, such as alcohol craving, alcohol use, and anxiety.Hedges’ 𝑔𝑔 represents the difference in the means for theacupuncture and control treatment conditions divided bythe pooled SD and corrected for biases due to small samplesize [29]. Positive effect sizes indicate positive effects of theacupuncture treatment compared with that of the controlcondition. Cochran’s 𝑄𝑄 statistic [30] and 𝐼𝐼2 index were usedto test the heterogeneity of the effect sizes across studies.When 𝑝𝑝 value for the 𝑄𝑄 statistic was less than 0.1, the datawere considered heterogeneous. A random-effectsmodel wasapplied to obtain an average effect size, since the number ofstudies included in the meta-analysis was small. Publicationbias was also examined by visually inspecting funnel plotsand using Egger’s regression intercept test [31].We performedsubsequent analyses on data from at least three studies foreach psychological variable.

3. Results

3.1. Study Characteristics. In total, 806 articles were identifiedvia the PubMed search, and 10 relevant articles were selectedfor further full-text analysis after a review of titles andabstracts. An additional seven studies were selected for full-text inspection via a manual search of the reference list fromthe reviewed studies. Based on the inclusion criteria, twostudies were excluded because they were not RCTs, and eightwere excluded due to the lack of statistics required to calculateeffect sizes (Figure 1).The final seven studies were included inthe meta-analysis to examine the effect sizes of acupuncturetreatment on psychological variables. In total, 243 patientswith alcohol use disorder (mean age [SD] 44.1 [4.2] years)were included in the analyses. Of these, 129 (mean age [SD]43.6 [3.4] years) received acupuncture treatment and 114 weretreated under the control condition (mean age [SD] 44.6 [5.2]years).

We rereviewed 7 studies selected via a PubMed search and10 selected through a manual search of reference lists for thefollow-up data. Among these articles, three reported statistics

PubMed taramasında belirlenen 806 çalışma

arasında 10 potansiyel ilgili çalışma

Manuel taramayla seçilen 7 ek çalışma

7’si meta-analizde kullanıldı

10 çalışma çıkartıldı 2’si RKÇ olmaması nedeniyle 8’i etki büyüklüğüyle uyumlu istatistiği olmadığından

ŞEKİL 1: Meta-analizdeki çalımaların seçiminde araştırma tekniği

3. Sonuçlar

3.1. Çalışma Özellikleri. PubMed taramasında bulunan toplam 806 makaleye ek olarak ileri tam metin değer-lendirmeyle başlıklar ve özetler taranarak 10 makale daha bulundu. Derlenen çalışmaların tam metin in-celenmesiyle kaynak listesinden elle araştırılarak ek 7 çalışma daha bulundu. Dahil edilme kriterlerine göre, 2 çalışma RKÇ olmadığından; 8’i etki büyüklüğünü he-saplayacak istatistikler olmadığından çıkartıldı (Şekil 1). Son 7 çalışma, akupunkturun psikolojik değişkenlere etki büyüklüğünü incelemek için meta-analize dahil edildi. Toplamda, alkol kullanım bozukluğu olan 243 hasta (ortalama yaş [SD] 44,1 [4,2]) analize dahil edildi. Bunların 129’u (ortalama yaş [SD] 43,6 [3,4]) akupunk-tur tedavisi aldı ve 114’ü kontrol durumlarla (ortalama yaş [SD] 44,6 [5,2]) tedavi edildi.

PubMed taramasında çıkan 7 ve kaynak listesinde elle seçilen 10 çalışmayı takip verileri için tekrar değerlen-dirdik. Bu makalelerin arasında üçünde takip verisi için uygun etki büyüklüğüne çevirim istatistiği mevcuttu. İki çalışma tedaviden sonra 6 ay, birisi de 12 ayı bildirmiş-ti. Bu 3 çalışmada, alkol kullanım bozukluğu olan 297 hasta (akupunktur ve kontrol grubunda 144’e 153) ta-kip anketine katılmıştı.

Bu çalışmalar ABD’de (n=3), İsviçre’de (n=1), Almanya’da (n=1), İrlanda’da (n=1) ve İngiltere’de (n=1) yapıldı. Tedavi protokolleri akupunktur nokta-ları, kontrol durumu ve tedavi süreleri farklıydı (Tablo 1). Beş çalışma, hastaların her kulağına birkaç noktaya iğne yerleştirilerek yapıldı. İki çalışma, vücut noktalarını ve/veya kulağı uyararak tamamlandı. Dört çalışmada, kontrol hastalar plasebo iğneyle veya gevşeme veya transdermal uyarı gibi tamamen farklı uygulamayla te-davi edildiler; kalan çalışmalarda iğneler özel olmayan noktalara uygulandı. Hastalar 2-3 ay arasında tedavi edildi ve tedavi süresi her seansta 15-45 dakika ara-sındaydı.

3.2. Akupunkturun Psikolojik Değişkenler Üzerine Etkisi. Akupunkturun psikolojik değişkenler üzerine toplam etkisini tahmin etmek için, alkol kıvranması, alkol yoksunluğu ve içme atağı sayısı gibi alkolle ilişkili semptomları veya davranışları bildiren çalışmalar meta-analizde sentez edildi. Tablo 2 ve Şekil 2’de gösterildiği gibi, orta etki büyüklüğünde (g = 0,67) akupunktur girişiminin alkolle ilişkili semptomları veya davranışları üzerine kontrol durumuna göre daha pozitif etkisi var-dı (g = 0,78). Ek olarak akupunktur ve kontrol girişim arasındaki fark, alkol kullanma davranışlarında 0,78 orta - büyük arası etki büyüklüğü gösterdi (p = 0,065). Ancak, anksiyetede akupunktur ve kontrol durum ara-sında fark bulunmadı (g = 0,32).

Takip verilerinde akupunktur ve kontrol durum arasın-da, pozitif fakat göreceli olarak zayıf uzun dönem aku-punkturun etkisini gösteren, küçük etki büyüklüğünde anlamlı fark bulundu (g = 0,29).

3.3. Heterojeniye ve Yayımlamada Yanlılık. Meta-ana-lizde heterojenlik ve yayımlamada yanlılık hatalı sonuç-lara götürebilir. Önceki, çalışma sonucu çalışmalar ara-sında metodolojik ve klinik farklara bağlı olarak ortaya çıkar ve sonraki de istatistiksel anlamlı sonucu olan çalışmalar anlamlı olmayan çalışmalardan daha fazla yayımlanırsa oluşur.

Q testi, toplam etkide (Q = 6,39, I2 = 6,17 ve p = 0,38); anksiyetede (Q = 1,23, I2 < 0,01 ve p = 0,54) veya takip verilerinde (Q = 1,77, I2 < 0,01 ve p = 0,41) anlamlı heterojenite göstermedi, fakat alkol yoksunluğu (Q = 4,76, I2 = 57,99 ve p = 0,09) ve alkol kullanımında (Q = 6,90, I2 = 71, 03 ve p = 0,03)

Page 21: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

11

anlamlı heterojenite tespit edildi. Heterojen değişken-ler için alt grup analizi, çalışmanın küçük örneklemi nedeniyle yapılamadı. Funnel plot ve Egger testleri-nin gözle incelenmesi, psikolojik değişkenlerin hiçbiri için anlamlı yayımlama yanlılığı göstermedi (çakışma= 2,70, t= 1,05 ve tüm etki için= 0,34; çakışma = -20,37, t= 0,43 ve alkol için kıvranma için p = 0,74; çakışma = 2,72, t = 0,48, ve anksiyete için p =0,72; ça-kışma = 1,09, t = 0,20 ve alkol kullanımında p = 0,88; çakışma = -1,27, t= 0,91 ve takip verilerinde p = 0,53).

4. Tartışma

Bu çalışma, akupunkturun alkol kullanım bozukluğu olan hastalar üzerine etkisini araştıran ve alkole bağlı klinik semptomlar ve davranışların etkisinin büyük-lüğüyle ilgili ilk meta-analizdir. Analizimiz, akupunk-tur tedavisinin alkol kesilme sendromu/ yoksunluk ve alkole bağlı davranışların değiştirilmesi gibi özel klinik semptomların azaltılmasında kontrol grubuna göre 0,6’ya 0,8 etki büyüklüğüyle daha güçlü etkisi olduğunu gösterdi. Bu verilen sonuçların, tedavinin 2 hafta ile 3 ayı tamamlandıktan sonra son tedavi sonrası görüşmede toplandığı dikkate alınırsa, önemli sonuç-ların, tek bir çalışmadansa çoklu çalışmaların etkisini yansıttığını görülmektedir. Akupunkturun alkole bağlı

semptom ve davranışlar üzerine etkisinin uzun dönem-de geçerliliği anlamlı olsa da, küçük etki büyüklüğü ne-deniyle zayıftı. Akılda tutulmalıdır ki, bu meta-analiz az sayıda çalışmayla sınırlıydı; dolayısıyla bulgular dikkatle değerlendirilmelidir. Akupunkturun alkol kullanım bo-zukluğunda kısa dönem ve uzun dönem etkinliğinin ortaya çıkarılması için iyi kontrollü geniş kohort çalış-malar gerekmektedir.

Mevcut çalışmanın örneklem büyüklüğü metaanalitik bulguların güvenli değerlendirilmesi için yetersiz olsa da, yayımlama yanlılığı ve çalışmalar arasında farklılık-ların az olması nedeniyle akupunktur tedavisinin etki büyüklüğü göreceli olarak güçlüydü. Meta-analizimize alınan çalışmaların tedavi protokolleri, özellikle seçilen akupunktur noktaları, kontrol durumu ve tedavi süresi açılarından farklıydı. Pek çok metodolojik farka karşın, çalışmalar, akupunktur tedavisinin alkole bağlı semp-tom ve davranışlar üzerine olumlu etkisi olduğunu bil-dirmişlerdir. Sonuçlarımız, madde bağımlılığı olan has-talarda akupunktur ve kontrol grupları arasında girişim sonrası yoksunluk /kıvranma ve anksiyeteyi azaltma açı-sından anlamlı fark bildirilen son meta-analizle kısmen uyumludur (8). İlginç olarak bu önceki meta-analiz aynı zamanda akupunkturun alkol kullanım bozukluğunda tedaviden ayrılma gibi bazı değişkenlerde özgün etkisi

Çalışma Değişken Hedge’nin g’si ve %95 CI

Chang ve ark (2010)

Trümpler ve ark (2003)

Karst ve ark (2002)

Rampes ve ark (1997)

Worner ve ark (1992)

Bullock ve ark (1989)

Bullock ve ark (1987)

Toplam etki

Alkol kıvranması

Alkol yoksunluğu

Alkol yoksunluğu

Alkol kıvranması

AA’ya katılma

İçme atağı

Alkol kıvranması

ŞEKİL 2: Her çalışmada psikolojik değişkenlerin toplam etki büyüklüğü

Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine 3

Study Variable

Chang et al. (2010) Alcohol craving

Trümpler et al. (2003) Alcohol withdrawal

Karst et al. (2002) Alcohol withdrawal

Rampes et al. (1997) Alcohol craving

Worner et al. (1992) AA attendance

Bullock et al. (1989) Drinking episode

Bullock et al. (1987) Alcohol craving

Overall effect

0 1.0 2.0−1.0

Hedges’ g and 95% CI

Figure 2: Overall effect size of the psychological variables in each study.

appropriate for conversion to effect sizes for the follow-updata. Two studies reported data 6months after treatment, andone study reported data 12 months after treatment. In thesethree studies, 297 patients with alcohol use disorder (144 and153 in acupuncture and control groups, resp.) participated ina follow-up survey.

The studies were conducted in the United States (𝑛𝑛 𝑛3), Switzerland (𝑛𝑛 𝑛 𝑛), Germany (𝑛𝑛 𝑛 𝑛), Ireland (𝑛𝑛 𝑛𝑛), and England (𝑛𝑛 𝑛 𝑛). The treatment protocols variedregarding the acupoint location, type of control condition,and treatment duration (Table 1). Five studies treated patientsby inserting a needle into several acupoints in each ear. Twostudies stimulated body points with or without ear stimu-lation. Four studies treated control patients with a placeboneedle or under a completely different type of intervention,such as relaxation or transdermal stimulation, whereas theremaining studies inserted needles into nonspecific points.The patients were treated for 2 weeks to 3 months, and thetreatment duration per session was 15–45min.

3.2. Effects of Acupuncture on Psychological Variables. Toestimate the overall effect of acupuncture on psycholog-ical variables, studies reporting alcohol-related symptomsor behaviors, such as alcohol craving, alcohol withdrawal,and the number of drinking episodes, were synthesized inthe meta-analysis. As shown in Table 2 and Figure 2, theacupuncture intervention had a more positive effect onalcohol-related symptoms and behaviors than did the controlconditions, in which effect size was medium (𝑔𝑔 𝑛 𝑔𝑔𝑔𝑔).A significant effect of acupuncture on alcohol craving wasdetected for each psychological variable, with a medium to

large effect size (𝑔𝑔 𝑛 𝑔𝑔𝑔𝑔). Additionally, the differencebetween acupuncture and control interventions showed amedium to large effect size of 0.78 (𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔𝑔𝑔𝑝) for alcoholuse behaviors. However, no difference was found between theacupuncture and control conditions with regard to anxiety(𝑔𝑔 𝑛 𝑔𝑔3𝑔).

A significant difference was observed between theacupuncture and control conditions, with a small effect sizefor the follow-up data (𝑔𝑔 𝑛 𝑔𝑔𝑔𝑔), indicating a positive butrelatively weak long-term effect of acupuncture treatment.

3.3. Heterogeneity and Publication Bias. In meta-analysis,heterogeneity and publication bias may lead to erroneousconclusions. The former occurs when study outcomes varybetween studies due to methodological and clinical differ-ences, and the latter occurs when studies with statisticallysignificant results are more likely to be published than thosewith nonsignificant results.

The 𝑄𝑄 test revealed no significant heterogeneity for theoverall effect (𝑄𝑄 = 6.39, 𝐼𝐼2 = 6.17, and 𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔3𝑔), anxiety(𝑄𝑄 = 1.23, 𝐼𝐼2 < 0.01, and 𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔𝑝𝑝), or the follow-updata (𝑄𝑄 = 1.77, 𝐼𝐼2 < 0.01, and 𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔𝑝𝑛), but significantheterogeneity was detected for alcohol craving (𝑄𝑄 = 4.76,𝐼𝐼2 = 57.99, and 𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔𝑔𝑔) and alcohol use (Q = 6.90, 𝐼𝐼2= 71.03, and 𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔𝑔3). No subgroup analysis could beperformed for the heterogeneous variables due to the smallsample size of the study. Visual inspection of funnel plots andEgger’s test revealed no significant publication bias for anyof the psychological variables (intercept = 2.70, 𝑡𝑡 = 1.05, and𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔3𝑝 for overall effect; intercept = −20.37, 𝑡𝑡 = 0.43, and𝑝𝑝 𝑛 𝑔𝑔𝑔𝑝 for alcohol craving; intercept = 2.72, 𝑡𝑡 = 0.48, and

Page 22: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Aysun Baransel Isır

12

TABL

O 1

: Met

a-an

aliz

de k

ulla

nıla

n ça

lışm

alar

ın ö

zeti

Çal

ışm

aA

kupu

nktu

r/ k

ontr

olTe

davi

pro

toko

NYa

ş*G

irişi

mA

kupu

nktu

r no

ktas

ıTe

davi

ara

lıkla

rıD

eğer

lend

irme

F/U

Cha

ng v

e ar

k (2

010)

Trüm

pler

ve

ark

(200

3)

Kar

st v

e ar

k (2

002)

Bullo

ck (2

002)

**

Ram

pes

ve a

rk (1

997)

Wor

ner

ve a

rk (1

992)

Bullo

ck v

e ar

k (1

989)

Bullo

ck v

e ar

k (1

987)

17/1

0

15/1

6

17/1

7

98/1

15

10/1

2

19/2

1

32/2

5

19/1

3

46/5

1

45/4

9

46/4

1

NR

39/4

0

42/4

2

NR

NR

İğne

/rel

aksa

syon

İğne

/sha

m la

zer

İğne

, /pl

aseb

o iğ

ne

İğne

, öze

l/ no

n sp

esifi

k

Elek

troa

kupu

nktu

r öz

el/ n

on s

pesi

fik

İğne

/sha

m t

rans

derm

al

İğne

, öze

l/ no

n sp

esifi

k

İğne

, öze

l/ no

n sp

esifi

k

Kul

ak

Kul

ak

Kul

ak v

e vü

cut

Kul

ak

Kul

ak

Vüc

ut

Kul

ak

Kul

ak

10 h

f, h

f’da

2

Yoks

unlu

k bi

tene

kad

ar g

ünlü

k

2 hf

gün

lük

3 hf

gün

lük

6 hf

, hf’

da 1

3 ay

, hf’

da 3

İlk 2

hf

hf’d

a 1,

son

raki

4 h

f hf

’da

3 ve

son

2 h

f hf

’da

2

5 gü

n gü

nlük

, son

raki

4 h

f hf

’da

3 ve

45

gün

hf’d

a 2

Alk

ol k

ıvra

nmas

ı#

Ank

siye

te

Alk

ol y

oksu

nluğ

u#

Ank

siye

te

Alk

ol k

ıvra

nmas

ı

Alk

ol k

ıvra

nmas

ı

Ank

siye

te

Alk

ol k

ulla

nım

ı

AA

’ya

katıl

ma#

İçm

e at

ağı#

Alk

ol k

ulla

nım

ı

Alk

ol k

ıvra

nmas

ı#

Alk

ol k

ulla

nım

ı

12 a

y so

nra

6 ay

son

ra

6 ay

son

ra

* Ç

alış

may

a ka

tılan

ların

yaş

ort

alam

ası.

**

Sade

ce u

zun

döne

m e

tkin

in a

raşt

ırlım

ası i

çin

dahi

l edi

lmiş

.

# To

plam

etk

i büy

üklü

ğü t

ahm

inin

de k

ulla

nılm

ak iç

in d

ahil

edile

n ps

ikol

ojik

değ

işke

nler

F/U

ta

kip

veris

ine

dahi

l; N

R, r

apor

lanm

amış

; öze

l/non

spe

sifik

, bağ

ımlıl

ığa

özel

nok

ta v

eya

özel

olm

ayan

nok

ta; h

f, h

afta

Page 23: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

13

olduğunu da göstermektedir. Bu çalışma ayrıca, gele-neksel Çin tıbbı akupunkturunun yoksunluk/kıvranma semptomları için kulak akupunkturundan daha etkili olduğunu bildirmiştir. Bu çalışmada gözden geçirilen çoğu çalışmada kulak akupunkturu uygulandığı dik-kate alınırsa, alkolizmde hangi tip akupunkturun etkili olduğunu aydınlatmak için ek çalışmalar gereklidir.

Sonuç olarak, bu meta-analiz akupunktur tedavisinin alkol kullanım bozukluğu olan hastalarda alkole bağlı semptomların ve davranışlar üzerine kontrol grubuna göre daha anlamlı etkisi olduğunu göstermektedir. An-cak, meta-analize dahil edilen çalışma sayısı az oldu-ğundan etkiyle ilgili kesin sonuç elde etmek için ileri randomize kontrollü çalışmalar gerekmektedir. Dahası, alkol kullanım bozukluklarında akupunktur tedavi pro-tokollerini araştırmak ve bu girişimlerin büyük örnek-lemde uzun dönem etkilerini ortaya çıkartmak için ek çalışmalar gereklidir.

Çıkar çatışması

Yazarlar bu yazının yayımlanmasıyla ilgili çıkar çatış-ması olmadığını bildirirler.

Teşekkür

Bu çalışma, Kore Hükümeti (MSIP) (NRF-2015R1A5A7037508) tarafından sağlanan kaynakla Kore Ulusal Araştırma Fonu (NRF) tarafından destek-lenmiştir.

Not: Türkçe çevirisi yapılan bu makalenin özgün hali, 2017 yılında Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine dergisinde yayımlanmıştır. Na Young Shin, Young Jin Lim, Chae Ha Yang, and Cheongtag Kim, “Acupuncture for Alcohol Use Disorder: A Meta-Analysis,” Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine, vol. 2017, Article ID 7823278, 6 pages, 2017. doi:10.1155/2017/7823278

Kaynaklar

1. J. Rehm, C. Mathers, S. Popova, M. Thavorncharoensap, Y. Teerawattananon, and J. Patra, “Global burden of disease and injury and economic cost attributable to alcohol use and alcohol-use disorders,” The Lancet, vol.373, no.9682, pp.2223–2233, 2009.

2. C. Harper, “The neuropathology of alcohol-related brain damage,” Alcohol and Alcoholism, vol.44, no.2, pp. 136–140, 2009.

3. A. Sachdeva, M. Chandra, M. Choudhary, P. Dayal, and K. S. Anand, “Alcohol-related dementia and neurocognitive impairment: a review study,” International Journal of High Risk Behaviors and Addiction, vol.5, no. 3, ArticleIDe27976, 2016.

4. T.G.Brown, M.C.Ouimet, L.Nadeauetal., “Fromthe brain to bad behaviour and back again: neurocognitive and psychobiological mechanisms of driving while impaired by alcohol,” Drug and Alcohol Review, vol. 28, no. 4, pp. 406–418, 2009.

5. B. F. Grant, R. B. Goldstein, T. D. Saha et al., “Epidemiology of DSM-5 alcohol use disorder: results from the national epidemiologic survey on alcohol and related conditions III,” JAMA Psychiatry, vol.72, no.8, pp.757–766, 2015.

6. M. O. Smith and I. Khan, “An acupuncture programme for the treatment of drug-addicted persons,” Bulletin on Narcotics, vol. 40, no. 1, pp. 35–41, 1988.

TABLO 2: Akupunkturun alkoliklerde psikolojik değişkenlere etkisi.

Psikolojik değişken Çalışmalar, N Akupunktur, N Kontrol, N ES %90 CI z p

Tüm etki 7 129 114 0.656 0.389, 0.920 4.837 <0.001

Alkol yoksunluğu 3 46 35 0.781 0.080, 1.481 2.184 0.029

Anksiyete 3 42 45 0.320 −0.110, 0.750, 1.459 0.145

Alkol kullanımı 3 61 50 0.777 −0.048, 1.602, 1.847 0.065

Uzun dönem etki 3 144 153 0.286 0.059, 0.514 2.463 0.014

CI, güven aralığı

Page 24: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Aysun Baransel Isır

14

7. C.-L. Cui, L.-Z. Wu, and F. Luo, “Acupuncture for the treatment of drug addiction,” Neurochemical Research, vol.33, no.10, pp. 2013–2022, 2008.

8. S. Grant, R. Kandrack, A. Motala et al., “Acupuncture for substanceusedisorders:asystematicreviewandmeta-analysis,” Drug and Alcohol Dependence, vol.163, pp. 1–15, 2016.

9. F. E. Motlagh, F. Ibrahim, R. A. Rashid, T. Seghatoleslam, and H. Habil, “Acupuncture therapy for drug addiction,” Chinese Medicine, vol.11, no.1, article 16, 2016.

10. J. Li, Y. Sun, and J.-H. Ye, “Electroacupuncture decreases exces-sive alcohol consumption involving reduction of FosB/FosB levels in reward-related brain regions,” PLoS ONE, vol.7, no.7, Article ID e40347, 2012.

11. K. Yoshimoto, B. Kato, K. Sakai, M. Shibata, T. Yano, and M. Yasuhara, “Electroacupuncture stimulation suppresses the increase in alcohol-drinking behavior in restricted rats,” Alco-holism: Clinical and Experimental Research, vol.25, supplement 2, pp. 63S–68S, 2001.

12. J. H. Kim, J. Y. Chung, Y. K. Kwon et al., “Acupuncture reduces alcohol withdrawal syndrome and c-Fos expression in rat brain,” The American Journal of Chinese Medicine, vol.33, no. 6, pp. 887–896, 2005.

13. D. H. Overstreet, C.-L. Cui, Y.-Y. Ma et al., “Electroacupuncture reduces voluntary alcohol intake in alcohol-preferring rats via an opiate-sensitive mechanism,” Neurochemical Research, vol. 33, no. 10, pp. 2166–2170, 2008.

14. K. Yoshimoto, F. Fukuda, M. Hori et al., “Acupuncture stim-ulates the release of serotonin, but not dopamine, in the rat nucleus accumbens,” Tohoku Journal of Experimental Medicine, vol. 208, no. 4, pp. 321–326, 2006.

15. R.J.Zhao, S. S.Yoon, B.H.Lee etal., “Acupuncturenormalizes the release of accumbal dopamine during the withdrawal period and after the ethanol challenge in chronic ethanol-treated rats,” Neuroscience Letters, vol.395, no.1, pp.28–32, 2006.

16. C. H. Yang, S. S. Yoon, D. M. Hansen et al., “Acupuncture inhibits GABA neuron activity in the ventral tegmental area and reduces ethanol self-administration,” Alcoholism: Clinical and Experimental Research, vol.34, no.12, pp.2137–2146, 2010.

17. J. Li, Y. Zou, and J.-H. Ye, “Low frequency electroacupuncture selectively decreases voluntarily ethanol intake in rats,” Brain Research Bulletin, vol. 86, no. 5-6, pp. 428–434, 2011.

18. Z. Zhao, S. C. Kim, R. Zhao et al., “The tegmental-accumbal dopaminergic system mediates the anxiolytic effect of acupunc-ture during ethanol withdrawal,” Neuroscience Letters, vol.597, pp. 143–148, 2015.

19. M. Karst, T. Passie, S. Friedrich, B. Wiese, and U. Schneider, “Acupuncture in the treatment of alcohol withdrawal symp-toms: A Randomized, Placebo-Controlled Inpatient Study,” Addiction Biology, vol.7, no.4, pp.415–419, 2002.

20. J.-S. Lee, S.-G. Kim, T.-G. Jung, W. Y. Jung, and S.-Y. Kim, “Effect of Zhubin (KI9) acupuncture in reducing alcohol craving in patients with alcohol dependence: a randomized placebo-controlled trial,” Chinese Journal of Integrative Medicine, vol.21, no. 4, pp. 307–311, 2015.

21. M. Bullock, P. Culliton, and R. Olander, “Controlled trial of acupuncture for severe recidivist alcoholism,” The Lancet, vol. 333, no. 8652, pp. 1435–1439, 1989.

22. M. L. Bullock, A. J. Umen, P. D. Culliton, and R. T. Olander, “Acupuncture treatment of alcoholic recidivism: a pilot study,” Alcoholism: Clinical and Experimental Research, vol.11, no.3, pp. 292–295, 1987.

Page 25: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

15

23. S. Toteva and I. Milanov, “The use of body acupuncture for treatment of alcohol dependence and withdrawal syndrome: a controlled study,” American Journal of Acupuncture, vol.23, no. 1, pp.19–25, 1996.

24. B.-H. Chang and E. Sommers, “Acupuncture and relaxation response for craving and anxiety reduction among military vet-erans in recovery from substance use disorder,” The American Journal on Addictions, vol.23, no.2, pp.129–136, 2014.

25. T. M. Worner, B. Zeller, H. Schwarz, F. Zwas, and D. Lyon, “Acupuncture fails to improve treatment outcome in alcoholics,” Drug and Alcohol Dependence, vol.30, no.2, pp.169–173, 1992.

26. M. L. Bullock, T. J. Kiresuk, R. E. Sherman et al., “A large randomized placebo controlled study of auricular acupuncture for alcohol dependence,” JournalofSubstanceAbuseTreatment, vol.22, no.2, pp.71–77, 2002.

27. S. Kunz, M.Schulz, M.Lewitzky, M.Driessen, andH.Rau, “Ear acupuncture for alcohol withdrawal in comparison with aro-matherapy: a randomized-controlled trial,” Alcoholism: Clinical and Experimental Research, vol.31, no.3, pp. 436–442, 2007.

28. R. Sapir-Weise, M. Berglund, A. Frank, and H. Kristenson, “Acupuncture in alcoholism treatment: a randomized out-patient study,” Alcohol and Alcoholism, vol.34, no.4, pp.629–635, 1999.

29. L. Hedges and I. Holkin, Statistical Methods for Meta-Analysis, Academic Press, New York, NY, USA, 1985.

30. W. G. Cochran, “The combination of estimates from different experiments,” Biometrics, vol.10, no.1, pp.101–129, 1954.

31. M. Egger, G. D. Smith, M. Schneider, and C. Minder, “Bias in meta-analysis detected by a simple, graphical test,” British Medical Journal, vol.315, no.7109, pp.629–634, 1997.

Page 26: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Çeviri Makale

16

KANSER TEDAVİSİNDE FARMAKOAKUPUNKTUR: SİSTEMATİK DERLEME

PHARMACOPUNCTURE FOR CANCER CARE: A SYSTEMATIC REVIEW

Soyeon Cheon,1,2 Xiuyu Zhang,1,2 In-Seon Lee,1,2 Seung-Hun Cho,3 Younbyoung Chae,1,2 and Hyangsook Lee2

1 Department of Korean Medical Science, Graduate School, Kyung Hee University, Kyung Hee Dae-ro 26, Dongdaemun-gu, Seoul 130-701, Republic of Korea

2 Acupuncture and Meridian Science Research Center, College of Korean Medicine, Kyung Hee University, Kyung Hee Dae-ro 26, Dongdaemun-gu, Seoul 130-701, Republic of Korea

3 Hospital of Korean Medicine, Kyung Hee University Medical Center, Kyung Hee Dae-ro 23, Dongdaemun-gu, Seoul 130-701, Republic of Korea

Çeviren: Doç. Dr. Didem AKÇALI

Ankara Akupunktur 2017; 5 (1): 16-33

Giriş Farmakoakupunktur, akupunktur noktalarına farmakolojik ya da bitkisel ilaç enjeksiyonu, sıklıkla Kore ve Çin’de kanserle ilişkili semptomlarda uygu-lanan yeni akupunktur tedavisidir. Ancak, kanıt he-nüz açık değildir. Amaç Farmakoakupunkturun kan-serle ilişkili semptomlarda etkinliğini belirlemektir. Metodlar Kanser hastalarında farmakoakupunktur randomize kontrollü çalışmaları 11 veri tabanında araştırılmıştır. Kalite değerlendirilmesinde Cochrane yanlılık riski (ROB) değerlendirme ölçeği kullanılmış-tır. Bulgular 2459 hastayı içeren 22 çalışma dahil edildi. Kemoterapiye bağlı bulantı kusmayla (CINV) ilgili 5 çalışma meta-analize gitti. Farmakoakupunk-tur kontrol grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı ola-rak CINV ciddiyetini azalttı (3 çalışma, risk oranı (RR) 1,28, güven aralığı (CI)=1,14-1,44). CINV sıklığı da anlamlı olarak farmakoakupunkturla azalmıştı (2 ça-lışma, RR 2,47, %95 CI = 2,12-2,89). 17 çalışmada çeşitli semptomlar araştırılmıştı ve çoğu çalışmada farmakoakupunkturun çeşitli kanser hastalarında anlamlı olarak ağrıyı, ileusu, hıçkırık, ateş ve gastro-intestinal semptomları azalttığı ve yaşam kalitesini artırdığı kaydedildi. ROB genellikle yüksekti. Sonuç Farmakoakupunkturun kanser hastalarından çeşitli

İletişim Bilgileri: Dr. Didem AKÇALI, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Algoloji Bilim Dalı, ANKARA Tel: 0532 7401345 [email protected]

semptomların tedavisinde yardımcı olabileceği dik-katle önerilebilir, fakat klinik heterojenite ve yüksek ROB nedeniyle kesin sonuç çıkartılamaz; bu nedenle ileri çalışmalar gerekmektedir.

1. Giriş

Kanser, dünyada iyi bilinen bir sağlık sorunudur. 2008’de GLOBOCAN (1) dünyada kanser olgularını yaklaşık 12,7 milyon olarak tahmin etmişti ve yeni bir çalışmada sadece 2013’te ABD’de 1,6 milyonun üzerinde yeni olgu tahmini olarak hesaplanmıştı (2). Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) daha güncel rapo-runa göre, dünyada kanser sıklığı sonraki 20 yıl içinde yılda 22 milyona yükselecektir (3). Son yıllarda kan-ser tedavisi alanında önemli ilerlemeler olsa da (4,5), kanserin ve ilişkili semptomların etkin tedavisi hala istenen düzeyde değildir ve dahası, kanser tedavisi sırasında ortaya çıkan yan etkiler (YE) de diğer bir so-rundur.

Kanser tedavisinde sık karşılaşılan ağrı, bulantı kus-ma, yorgunluk veya konstipasyon gibi YE’ler, hastaları ve araştırmacıları yeni yaklaşımlar aramaya sevk eder

Page 27: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

17

ve mevcut pek çok seçenek arasında bir yaklaşım da tamamlayıcı ve alternatif tıptır (CAM) (6,7). Pek çok CAM tedavileri arasında akupunktur nokta enjeksi-yonu, bitkisel akupunktur, akua akupunktur ya da akuapunktur olarak da bilinen farmakoakupunktur; yani farmakolojik ilaçların ya da saflaştırılmış bitkisel ilaçların akupunktur noktalarına enjeksiyonu, aku-punktur ve ilaç tedavisini birleştiren yeni bir akupunk-tur tedavisidir. Çin ve Kore’de pek çok kanserle ilişkili semptom tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır (8) ve bir Avustralya çalışmasında geleneksel akupunktura göre daha yüksek de-qi hissi indüklediği bildirilmiştir; bu da farmakoakupunktuurn geleneksel akupunk-turdan daha kuvvetli kinik yanıt sağlayabileceğini düşündürür (9). Yine, bazı çalışmalarda farmakoa-kupunkturun manuel akupunktura göre disk herni-si hastalarında ağrı ve fonksiyonda anlamlı iyileşme (10, 11) veya periferik fasiyal paralizi hastalarında manuel akupunktura göre kulak arkasındaki ağrının daha az ve daha kısa süreli olduğunu (12) gibi, daha iyi klinik sonuçlar sağladığı bildirilmiştir. Etkinlik için kanıtlar birikse de (13-15), bugüne kadar farmako-akupunkturu kanser tedavisinde değerlendiren siste-matik derleme yayımlanmadı.

Dolayısıyla, bu derlemenin amacı, mevcut kanıtları ciddi olarak özetlemek ve kansere bağlı semptomlar-da farmakopunkturun etkinliğini randomize kontrol-lü çalışmaları (RKÇ) değerlendirmek ve klinisyen ve hastalara bilgilendirilmiş onam vermelerinde yardımcı olmaktı.

2. Metodlar

2.1.Veri Kaynakları ve Araştırmalar. Kanser bakımında farmakopunkturla ilgili RKÇ ve sistemik derlemeleri araştırdık. PubMed, Embase, Cochrane Kontrollü Ça-lışmalar Merkezi Kayıtları- Cochrane Central Register of Controlled Trials (CENTRAL), Hemşirelik ve İlişkili Sağlık Literatürü Toplu İndeksi - Cumulative Index to Nursing and Allied Health Literature (CINAHL), Çin Ulusal Bilgi Altyapısı - Chinese National Knowledge İnfrastructure (CNKI) ve KoreaMed, KMbase Riss4U, KISS, OASIS ve DBPIA dahil olmak üzere ilgili Kore veritabanlarında başlangıcından Mart 2013’e kadar elektronik tarama yapıldı. Aynı zamanda, devam eden veya basılmamış benzer çalışmaları aramak için çalışma tescilleri (http://www.controlled-trials.com/,

http://www.clinicaltrials.gov./) incelendi. Lisan kısıt-laması yapılmadı. PubMed için tarama stratejisi şöy-leydi: ((pharmacopuncture*[All Fields] OR ‘herbal acupuncture’ [All Fields] OR ‘aqua acupuncture’*[All Fields] OR ‘aquapuncture’*[All Fields] OR ‘aqupo-int injection’ *[All Fields]) AND (Neoplasms [MeSH] OR Neoplasms* [TI] OR Cancer * [TI] OR Tumor [TI] OR Tumour [TI] OR Carcinoma [MeSH] OR Carcino-ma* [TI] OR Adenocarcinoma*[TI] OR adenoma-tous [TI] OR Lymphoma [MeSH] OR lymphom* [TI] OR lymphedema*[TI] OR Sarcoma [MeSH] OR Sar-coma* [TI] OR ((adenom*[TI] OR adenopath*[TI] AND malignant*[TI]))) AND ((‘Meta-Analysis as Topic’[MeSH] OR ‘Meta-Analysis’ [PT] OR (meta [TIAB] AND analys* [TIAB]) OR metaanalys* [TIAB] OR (systematic [TIAB]AND (review* [TIAB] OR overview* [TIAB])) OR ‘Review of Literature as Topic’ [MeSH] OR Cochrane [TIAB] OR embase [TIAB] OR psychlit [TIAB] OR psyclit [TIAB] OR psychinfo [TIAB] OR psycinfo [TIAB] OR cinahl [TIAB] OR cinhal [TIAB] OR ‘Science citation index’ [TIAB] OR bias [TIAB] cancerlit [TIAB] (reference [TIAB] AND list* [TIAB]) OR bibliograph* [TIAB] (hand [TIAB] AND search* [TIAB]) OR ‘rele-vant journals’ [TIAB] OR (manual [TIAB] AND search* [TIAB]) OR ((‘selection criteria’ [TIAB]) OR ‘data ext-raction’ [TIAB]) AND review [PT] NOT (Comment [PT] OR Letter [PT] OR Editorial [PT] OR (Animals [MeSH] NOT (Animals [MeSH] AND Human [MeSH])))) OR (‘randomized controlled trial’ [PT] OR (‘controlled cli-nical trial’ [PT] OR random* [TIAB] OR placebo [TIAB] OR ‘drug therapy’ [Subheading] OR trial [TIAB] OR groups [TIAB] NOT (Animals [MeSH] NOT Humans [MeSH]))). Her veritabanının ayrı ayrı taranması için yukarıdaki yöntemde küçük değişiklikler yapıldı.

2.2.Çalışma Seçimi. Çalışma sonuçları bir araştırmacı (SC) tarafından önce başlık ve özete göre tarandı ve sonra iki araştırmacı (SC ve XZ) tarafından son analiz için seçildi. Sistematik derlemeye dahil edilmesi için çalışmaların akupunktur ve kontrol grubu kanser hastalarını alması ve gelişigüzel paylaştırması gerek-liydi. Kemoterapi, radyoterapi ve/veya diğer palyatif ve destekleyici tedavi gibi eşlik eden tedaviler varsa her iki gruba da eşit olarak dağıtılmaları gerekliydi. Çalışmalara, klinik semptomlarda iyileşmeyi bildiren çalışmalar dahil edildi; yani sadece laboratuvar verile-rini verenler hariç tutuldu.

Page 28: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

18

2.3. Veri Çıkarılması ve Yanlılık Riski Değerlendirilme-si (ROB). Aşağıdaki bilgiler veri toplanmasıyla ilgiliydi: birinci yazarın adı, ülke, basım yılı, katılımcı sayısı, kanser tipi, deneysel ve klinik gruplarda girişimlerin detayları, eşlik eden tedaviler, sonuç önlemleri, sonuç önlemleri sonuçları ve farmakopunktura eşlik eden bildirilen YEler.

ROB, iki araştırmacı (SC ve I-SL) tarafından ayrıca Cochrane El kitabından modifiye ROB değerlendirme ölçeğiyle değerlendirildi (39). Kriterler, seçim yanlılı-ğıyla (gelişigüzel sıralama oluşturma ve paylaştırma-da gizlilik), performans yanlılığından (katılımcıların ve personelin körlenmesi), belirleme yanlılığı (sonuç ölçümlerinin körlenmesi), yıpranma yanlılığı (tam ol-mayan sonuç verisi) ve raporlamada yanlılıkla (seçici sonuç raporlama) ilişkili olabilecek 6 maddeden oluş-tu. İki araştırmacı arasındaki uyuşmazlık fikir birliği sağlanan kadar sorumlu yazarla (HL) tartışıldı.

2.4. Veri Analizi. Çalışmalar, sonuç ölçümleri, girişim tipi ve/veya kontrol tipine göre analize katıldı. Çalış-mada birden fazla kontrol grubu olduğunda, girişim grubundan farklı ilaç kullanılan diğer kontrol grubun-dansa, girişim grubuyla eşdeğer ilaç verilen kontrol grubu kullanıldı; çünkü iki grubun örneğin farma-kopunktur ve intravenöz (IV) gibi sadece enjeksiyon tipinin etkinliğine bağlı karşılaştırılmasını kolaylaştı-

racaktı. Veriler modelin gelişigüzel etkilerinin toplan-masıyla oluşturuldu. Farmakopunkturun ikili sonuçlar üzerine etkileri %95 güven aralığı (CI) ile risk oranıyla (RR) belirtildi ve farmakopunkturun devamlı verileri üzerine etkisi %95 güven aralığı (CI) ile ortalama farkla (MD) sunuldu. Toplanan verinin %95 güven aralığı (CI) ile forest plotlarının oluşturulması için Re-view Manager (5,2 versiyon Kopenhag: İskandinav Cochrane Merkezi, Cochrane Birliği, 2012) kullanıldı. Forest plotların görsel incelenmesi ve ki-kare testinin P değerinin 0,1’den küçük olması, çalışmalar arasın-daki heterojeniteyi değerlendirmek için kullanıldı. I2 testi de, biriktirilen çalışmalar arasındaki tutarsızlık-ların miktarını belirtmek için uygulandı ve önemli bir tutarsızlık mevcutsa, bu heterojenitenin nedenlerini araştırdık. I2 istatistiği, sadece şansla açıklanamayan çalışmaların değişkenlik oranını gösterir ve bunu I2 değeri %50 ya da daha fazlasının önemli düzeyde heterojenite gösterdiğini belirledik (40,41). Veri top-lama klinik heterojeniteye ve az sayıda çalışmaya bağlı olarak yanıltıcı farzedildiğinde kalitatif sentez yapıldı.

3. Bulgular

3.1. Çalışma Seçimi ve Tanımlanması. Başlangıçta araştırma stratejimizle toplam 350 makale bulundu. 300 makale başlık ve özet değerlendirilerek hariç

Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine 3

among the pooled studies and if important heterogeneityexisted, we explored the reasons for heterogeneity. The I2statistic indicates the proportion of variability among studiesthat is not explained by chance alone and we consideredthat an I2 value of 50% or more indicated a substantial levelof heterogeneity [40, 41]. When data pooling was deemedmisleading due to clinical heterogeneity and a small numberof studies, a qualitative synthesis was undertaken.

3. Results

3.1. Study Selection and Description. A total of 350 articleswere initially identified using our search strategy. Three-hundred articles were excluded based on the title andabstract, leaving 50 articles to be screened with full text.Of these, 22 studies involving 2,459 participants met all theinclusion criteria and were included in our review (Figure 1).All 22 studies originated from China, and among them, onestudy [26] was published in English, and the others wereall in Chinese. One article [18] was a doctoral dissertationand 21 were published in peer-reviewed journals. Sevenstudies recruited participants of certain cancer types suchas late gastric cancer, ovarian cancer, hematologic cancer,rectal cancer, and upper gastrointestinal (GI) cancer [19,24, 26, 27, 31, 32, 36]. The other 15 studies involved par-ticipants with various types of cancer [16–18, 20–23, 25,28, 29, 33–35, 37, 38]. We could categorize the topics ofthe included studies under 5 individual symptoms, thatis, pain (8 studies [16–23]), chemotherapy-induced nauseaand vomiting (CINV, 6 studies [24–29]), ileus (two studies[31, 32]), hiccup (two studies [33, 34]), and fever (twostudies [35, 36]). In addition, there were two other categories

which were quality of life (QOL) [37] and GI symptomsin general [38]. For intervention, 4 studies [18, 23, 28, 37]used Chinese herbal medicine injection at the acupoints,and 18 studies used pharmacological medication injection.All studies compared pharmacopuncture with conventionalmedication and among them, 4 studies [19, 26, 27, 29] had twocontrol groups. All 4 of them compared pharmacopuncturewith non-pharmacopuncture of an identical drug that wasused in the intervention group for one control; for anothercontrol group, two studies [19, 26] used manual acupuncture,and two others [27, 29] used injection of different pharmaco-logical medication. Within the other 18 studies that had onlyone control group, while all of them used pharmacologicalmedication, 7 studies used identical drug that was used inthe intervention group and 11 studies used different kind ofdrugs.

Characteristics of 8 studies of pain are summarized inTable 1. Five studies [19–23] were of sample sizes over 100and three studies [16–18] had a smaller size between 40and 52. Six studies were on CINV and their characteristicsare summarized in Table 2. Sample sizes ranged from 51 to480 [24–29]. Various control groups were used: intramus-cular (IM) injection or manual acupuncture (one study),IV injection (4 studies), and oral medication (one study).Characteristics of the other included studies for symptoms ofileus, hiccup, fever, QOL, and GI symptoms are tabulated inTable 3. Three studies for ileus and QOL had a sample sizebetween 108 and 160 [31, 32, 37], while the other 5 studies’sample size varied from 38 to 58 [33–36, 38]. Study designswere pharmacopuncture versus IM injection (5 studies),pharmacopuncture versus IM injection or oral intake (onestudy), pharmacopuncture combined with routine postoper-ative therapy versus routine postoperative therapy alone (one

Veritabanı / elle aramayla tanımlanmış 350 kayıt

Uygunluk için değerlendirilmiş 50 tam metin makale

Başlık ve özete göre hariç tutulan 300 kayıt

Hariç tutulan 28 tam metin yayın:• İlgisiz çalışmalar (n = 1)• Literatür taraması (n = 1)• RKÇ olmayanlar (n = 3)• Tekrarlar (n = 4)• Dahil edilme kriterlerini karşılamayan

sonuçlar (n = 7)• Dahil edilme kriterlerini karşılamayan

kontrol grupları (n = 9)• Eksik verisi olan kontrol grupları (n = 2)

Taramada 350 kayıt

Kalitatif sentezde dahil edilen 5 çalışma (meta-analiz)

Kalitatif sentezde dahil edilen 22 çalışma

ŞEKİL 1: Seçilen çalışmaların akış şeması. RKÇ: randomize kontrollü çalışmalar

Dah

il

edile

nler

Uyg

unlu

k

T

aram

aTa

nım

lam

a

Page 29: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

19

tutuldu; geriye tam metinle incelenecek 50 makale kaldı. Bunlardan 2459 katılımcıyı içeren 22 çalışma tüm kriterlere uygundu ve derlemeye dahil edildi (Şekil 1). Bu 22 çalışma Çin kaynaklıydı ve araların-da birisi (26) İngilizce, diğerleri Çince yazılmıştı. Bir makale (18) doktora teziydi ve 21’i hakemli dergi-lerde yayınlanmıştı. Yedi çalışmada geç mide kan-seri, over kanseri, hematolojik kanser, rektal kanser ve üst gastrointestinal (GI) kanser gibi kanser tipleri olan hastalar yer almıştı (19, 24,26, 27, 31, 32, 36). Diğer 15 çalışma, çeşitli kanser tiplerinden hastalar içeriyordu (16-18, 20-23, 25, 28, 29, 33-35, 37 38). Dahil edilen çalışmaların konularını 5 esas semptom-da toplanmıştı: ağrı (8 çalışma [16-23]), kemoterapi-ye bağlı bulantı kusma (CINV 6 çalışma [24-29]), ileus (iki çalışma [31, 32]), hıçkırık (2 çalışma [33, 34]) ve ateş (iki çalışma [35, 36]). Ek olarak, yaşam kalitesi (QOL) (37) ve genel GI semptomlar (38) olarak 2 ayrı kategori daha vardı. Tedavi olarak, 4 çalışmada (18, 23, 28, 37) akupunktur noktalarına Çin bitkisel teda-visi, 18 çalışmada farmakolojik madde enjeksiyonu yapıldı. Tüm çalışmalar, farmakopunkturu klasik ilaç-larla karşılaştırıyordu; bunların arasında 4 çalışmada (19, 26, 27, 29) 2 kontrol grubu mevcuttu. Bunların hepsinde, bir kontrol grubu, farmakopunktur teda-vi grubunda kullanılan ilacın akupunktur noktasına farmakolojik olmayan enjeksiyonuyla, diğer kontrol grubu 2 çalışmada (19, 26) manuel akupunkturla, diğer 2 çalışmada da (27, 29) farklı farmakolojik ilaç enjeksiyonlarıyla oluşturulmuştu. Bir kontrol grubu olan diğer 18 çalışmanın hepsinde farmakolojik ilaç kullanıldıysa da, 7 çalışmada aynı ilaç ve 11 çalışma farklı tür ilaçlar kullanılmıştı.

8 çalışmanın özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir. Beş çalışmada (19-23) örneklem büyüklüğü >100 ve 3 çalışmada (16-18) 40-52 arasında daha küçüktü. Altı çalışma CINV üzerineydi ve özellikleri Tablo 2’de verilmiştir. Örneklem büyüklüğü 51-480 arasındaydı (24-29). Çeşitli kontrol grupları kullanılmıştı: intra-musküler (IM) enjeksiyon veya manuel akupunktur (1 çalışma), IV enjeksiyon (4 çalışma) ve oral ilaç (1 çalış-ma). İleus, hıçkırık, ateş, QOL ve GI semptomlar için dahil edilen diğer çalışmaların özellikleri Tablo 3’tedir. İleus ve QOL için 3 çalışmada örneklem büyüklüğü 108-160 arasındayken (31, 32, 37) diğer 5 çalışma-da 38-58 arasında değişiyordu (33-36, 38). Çalışma

modelleri farmakopunktura karşılık IM enjeksiyon (5 çalışma), farmakopunktura karşılık IM enjeksiyon (5 çalışma), farmakopunktura karşılık IM enjeksiyon veya oral almak (1 çalışma), farmakopunktur rutin postoperatif tedavi kombinasyonuna karşılık rutin postoperatif tedavi (1 çalışma) ve rutin kemoterapiyle farmapunktura karşılık IV enjeksiyonla rutin kemote-rapiydi.

3.2. ROB Değerlendirilmesi. Dahil edilen makalele-rin hepsinde ROB yüksekti; katılımcılarda, personelde uygun körleme yoktu ve sonuç değerlendiricileri ol-gularda katılımcıların kendisiydi. Sadece 1 çalışmada paylaştırmanın ardısıra işaretli opak zarfler kullanıla-rak gizlendiğinden bahsedilmişti (26) ve diğer çalış-maların hiçbirinde ROB’un belirsiz olarak değerlen-dirilmesine neden olan sıralamanın nasıl oluşturuldu-ğundan bahsedilmemişti. Yirmibir çalışmada yetersiz sonuç verisi ve seçici sonuç raporlama kategorileri nedeniyle ROB düşüktü, fakat 1 çalışmada (36), me-todunda önceden tanımlanmamış pozitif semptom sonuçları olduğundan seçici sonuç raporlama kate-gorileri için yüksek ROB vardı (Tablo 4).

3.3. Dahil Edilen Çalışmaların Semptoma göre Sonuçları.

3.3.1. Ağrı. Sekiz çalışmanın hepsinde ağrıyı değer-lendirmek için yanıt veren oranı kullanılmıştı (Tablo 1). Kalitatif olarak klinik ve istatistiksel heterojeniteye göre analiz edilmişlerdi. Yanıt veren oranı 4 çalışma-da (17-19, 22) toplam katılımcı sayısından herhangi bir iyileşmeyle katılımcı sayısının yüzdesiyle hesaplan-dı. Shen (18), yanıt veren oranının yanı sıra analjezi başlangıç zamanı ve süresine de baktı. Diğer 3 çalış-mada (20, 21, 23), yanıt oranı tedaviden yararlanan ve uyku bozukluğu olmayan katılımcı sayısı olarak tanımlanmıştı. Bir çalışmada (16), toplam katılımcılar arasında iyileşme olan ve analjezi gerekmeyen katı-lımcı sayısının yüzdesi kullanıldı.

Bu 8 çalışmanın sadece birinde (17) farmakopunktur ve kontrol grubu arasında yanıt veren oranında fark olmadığı bildirilmişti ve kalan 7’si farmakopunkturdan yanaydı. Sonraki 7 çalışmadan 3’ünde bir sonuç ölçümü olan sadece bir kontrol grubu vardı; bunların detay ve özetleri şöyleydi. Liu (16), ST36’ya 100 mg businazin farmakopunkturunu IM businazin

Page 30: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

20

TABL

O 1

: Dah

il ed

ilen

çalış

mal

arın

öze

llikl

eri:

ağrı.

Yaza

rnek

büy

üklü

ğü (E

/K)

Kan

ser

tipi

Giri

şim

(n)

Kon

trol

(n)

Yanı

t So

nuç

Giri

şim

Kon

trol

Liu

2010

[16]

50 (3

1/19

) Çeş

itli

Busi

nazi

n (1

00m

g) S

T35’

e en

jeks

iyon

(n=

28)

Busi

nazi

n (1

00m

g) IM

(n=

22)

Yanı

t or

anı (

%)a

%85

.7*

%59

.1

Li 2

009

[17]

40 (2

2/18

) Çeş

itli

Fent

anil

flast

er (4

,2m

g) v

e ST

36’

ya

Busi

nazi

n en

jeks

iyon

u, (n

=2)

8 s

aatt

e bi

rFe

ntan

il fla

ster

(4,2

mg)

ve

Busi

nazi

n,

IM (n

=20

) 8 s

aatt

e bi

rYa

nıt

oran

ı (%

)%

80%

80

Shen

200

9 [1

8]52

(23/

25)

Çeş

itli

Kul

ak a

kupu

nktu

r no

ktal

arın

a St

aunt

oni e

njek

siyo

nu (n

=23

)

Oks

ikod

on p

o (n

=25

)(1

) Ort

a de

rece

li ağ

rı:5m

g, g

ünde

2(2

) Cid

di a

ğrı:1

0 m

g,gü

nde

2 ke

z (a

ğrı a

rtar

sa %

25-5

0 do

z ar

tışı)

(A)Y

anıt

oran

ı (%

)(B

) Ana

ljezi

baş

lang

ıcı,

süre

si (d

k, o

rt±

SD)

(A) 9

1.3%

(B) 1

7.7

± 6

.9**

,18

.2 ±

1.3

**

(A) %

92(B

) 31.

4 ±

6.6

, 11

.8 ±

1.0

Dou

et

al.

2004

[19]

120

(67/

43)

Geç

mid

e ka

nser

i0,

1-0,

3 m

l her

nok

taya

, he

rgün

(1)M

A S

T36’

ya (n

=39

)(2

)Pet

idin

(50-

100m

g),

IM (n

=39

)Ya

nıt

oran

ı (%

)%

93(1

) %71

.8(2

) %60

.5

Wan

g et

al.

2004

a [2

0]10

2 (3

5/67

) Ç

eşitl

iST

36’y

a pe

tidin

enj

eksi

yonu

(5

0-10

0mg)

(n=

43)

Petid

in (1

00m

g),

IM (n

=50

) he

rgün

Yanı

t or

anı (

%)b

0 sa

:%57

,7**

0,

5-4s

a:%

80,8

4-

24sa

:%75

**

24-7

2sa:

%78

,9**

96

sa:%

80,8

**

0,5-

4sa:

%88

4-

24sa

:%50

24

-72s

a:%

50

96sa

:%52

Wan

g et

al.

2004

b [2

1]12

0 (6

1/59

) Ç

eşitl

i

Bila

tera

l ST3

6’ya

Ani

soda

min

(10m

g),

deks

amet

azon

(5m

g) v

e en

erji

sinb

iyot

ikle

ri (4

ml)

enje

ksiy

onu

ve b

ilate

ral S

P10’

a V

it B1

2 (5

00µg

) (n=

52) h

ergü

n

Petid

in (1

00m

g),

IM (n

=60

) he

rgün

Yanı

t or

anı (

%)b

0 sa

:%51

,7**

4s

a:%

93,3

24

sa:%

81,7

**

72sa

:%85

**

96sa

:%91

,7**

0 sa

:%0

4sa:

%96

24

sa:%

15

72sa

:%60

96

sa:%

63,3

Bai 2

003

[22]

120

(71/

49)

Çeş

itli

Bila

tera

l ST3

6’ya

Ani

soda

min

(10m

g),

deks

amet

azon

(5m

g) v

e en

erji

sinb

iyot

ikle

ri (4

ml)

enje

ksiy

onu

ve b

ilate

ral S

P10’

a V

it B1

2(50

0µg)

(n=

60) h

ergü

n

Petid

in (5

0mg)

,IM (n

=60

) he

rgün

Yanı

t or

anı (

%)

%81

,6*

%65

Gua

n et

al.

2001

[23]

122

(86/

36)

Çeş

itli

Bila

tera

l ST3

6’ya

Nef

opam

enj

eksi

yonu

(2

0mg)

(n=

60)

Çeş

itli a

kupu

nktu

r no

ktal

arın

a di

stile

edi

lmiş

ve

safla

ştırı

lmış

Çin

bitk

ilerin

in e

njek

siyo

nu (4

ml)

(n=

61) g

ünlü

k (a

ğrı c

iddi

yse

günd

e 2

kere

)

Fark

lı ak

upun

ktur

nok

tala

rına

Batı

ilacı

(4m

l) en

jeks

iyon

u (n

=61

) gü

nlük

(a

ğrı c

iddi

yse

günd

e 2

kere

)

Yanı

t or

anı (

%)b

%57

,4*

%42

,6

E/K

: erk

ek /

kadı

n; Y

E: y

an e

tki;

sa: s

aat;

IM: i

ntra

mus

küle

r en

jeks

iyon

; MA

: man

uel a

kupu

nktu

r; d

k: d

akik

a; N

R: r

apor

lanm

amış

; po:

ora

l; SD

: sta

ndar

t de

vias

yon;

Vit:

vita

min

ST36

aku

punk

tur

nokt

ası,

mid

e m

erid

yeni

nin

36. N

okta

sıdı

r ve

eks

tra

nokt

alar

ın f

arkl

ı isi

mle

ndirm

eler

i var

dır

(örn

, Ex-

UE7

üst

eks

trem

itede

ki 7

. Eks

tra

nokt

a).

Yanı

t hı

zı: (

giriş

imde

n fa

yda

göre

n ka

tılım

cı s

ayıs

ı / t

opla

m k

atılı

mcı

say

ısı)

* 10

0 (%

)

aYan

ıt hı

zı: (

anal

jezi

ger

ektir

mey

en k

atılı

mcı

say

ısı /

top

lam

kat

ılım

cı s

ayıs

ı) *

100

(%) b

aşka

tür

lü b

elirt

ilmed

iyse

.

bYan

ıt hı

zı: (

uyku

da b

ozul

ma

olm

aksı

zın

giriş

imde

n fa

yda

göre

n ka

tılım

cı s

ayıs

ı / t

opla

m k

atılı

mcı

say

ısı)

* 10

0 (%

)

*P <

0,0

5; *

*P <

0,0

1.

Page 31: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

21

TABL

O 2

: Dah

il ed

ilen

çalış

mal

arın

öze

llikl

eri:

kem

oter

apiy

e ba

ğlı b

ulan

tı ku

sma

(CIN

V).

Yaza

rnek

büy

üklü

ğü (E

/K)

Kan

ser

tipi

Giri

şim

(n)

Kon

trol

(n)

Yanı

t So

nuç

Giri

şim

Kon

trol

Liu

et a

l. 20

11

[24]

51(2

7/24

) H

emat

oloj

ik k

anse

rBi

late

ral S

T36’

ya p

rom

etaz

in

enje

ksiy

onu

(n=

26)

Met

oclo

pram

ide

(10

mg)

, IV

(n=

25)

Yanı

t or

anı (

%)a

%96

.2*

%68

Yang

et

al.

2011

[25]

96 (5

0/46

) Ç

eşitl

i

Bila

tera

l ST3

6’ya

M

etok

lopr

amid

(10m

g)

enje

ksiy

onu

(n=

50),

kem

oter

apid

en 0

,5 s

a ön

ce,

günd

e 2

kez

Trop

iset

ron

(5m

g), I

V (n

=46

) ke

mot

erap

iden

0,5

sa

önce

, gün

de

2 ke

zYa

nıt

oran

ı (%

)b%

78*

%52

.1

You

et a

l. 20

09 [2

6]14

2 (0

/142

) O

ver

kans

eri

Vit

B6 (5

0mg)

enj

eksi

yonu

ve

Bila

tera

l PC

6’ya

MA

(n=

46) 2

nde

bir

(1) V

it B6

(50m

g), I

M g

ünde

2ke

z (2

) Bila

tera

l PC

6’ya

MA

(n=

45)

2 gü

nde

bir

(A)2

1 gü

nde

topl

am e

mez

is

sayı

sı (o

rt %

95C

I) (B

) 21

günd

e em

ezis

olm

ayan

nler

e or

anı (

ort

%95

CI)

(A) 5

.9,3

.8–7

.0**

(B

) 59%

, 48–

69**

(1) (

A) 1

3.2,

9.4

–15.

0

(B) 2

1%, 1

2–28

(2) (

A) 1

0.6,

7.4

–11.

8

(B) 3

0%, 2

1–39

Che

n 20

07

[27]

258

(0/2

58)

Ove

r ka

nser

i

Met

oklo

pram

id e

njek

siyo

nu

(n=

98)

10 m

g, s

ol P

C6

ve C

V10

, ke

mot

erap

iden

15

dk ö

nce,

sa

ğ PC

6 ve

CV

10

kem

oter

apid

en s

onra

(1)M

etok

lopr

amid

, IV

(n=

74) 2

0 m

g,

kem

oter

apid

en ö

nce

ve s

onra

(2

)gra

nise

tron

(3m

g),IV

(n=

86),

kem

oter

apid

en ö

nce

Yanı

t or

anı (

%)c

%95

**(1

) %40

.5

(2) %

96.5

Hu

2003

[28]

123

(86/

37)

Çeş

itli

Değ

iştir

erek

bila

tera

l ST3

6,

SP10

ve

BL23

’e H

uang

qi v

eya

D

angg

ui (4

ml)

enje

ksiy

onu

(n=

71),

her

gün

Batil

ol (5

0mg)

, leu

coge

n (2

0mg)

ve

Vit.

B6(

20m

g), p

o (n

=52

) gün

de 3

kez

Yanı

t or

anı (

%)b

%71

.8**

%44

.2

Tao

et a

l. 20

00 [2

9]48

0 (3

43/1

37)

Çeş

itli

Kem

oter

apid

en 3

0 dk

önc

e,

bila

tera

l PC

6 ve

ST3

6’ya

de

ğişt

irere

k M

etok

lopr

amid

(5

mg)

ve

diaz

epam

(1,2

5mg)

en

jeks

iyon

u (n

=16

0)

Met

oklo

pram

id (1

0mg)

ke

mot

erap

iden

son

ra

(1)M

etok

lopr

amid

(20m

g) v

e

diaz

epam

(5m

g), I

V (n

=16

0)

Met

oklo

pram

id (2

0mg)

ke

mot

erap

iden

son

ra

(2) o

ndan

setr

on,IV

(n=

160)

8m

g,

kem

oter

apid

en 3

0 dk

önc

e 8

mg

kem

oter

apid

en s

onra

Yanı

t or

anı (

%)d

%98

.8**

(1) %

43.1

(2

) %94

.4

E/K

: erk

ek /

kadı

n; Y

E: y

an e

tki;

CI:

güve

n ar

alığ

ı; sa

: saa

t; IM

: int

ram

uskü

ler

enje

ksiy

on; I

V: in

trav

enöz

enj

eksi

yon;

MA

: man

uel a

kupu

nktu

r; d

k: d

akik

a; N

R: r

apor

lanm

amış

; po:

ora

l;

SD: s

tand

art

devi

asyo

n; V

it: v

itam

in; W

HO

: Dün

ya S

ağlık

Örg

ütü.

aYan

ıt hı

zı: (

giriş

imde

n fa

yda

göre

n ka

tılım

cı s

ayıs

ı / t

opla

m k

atılı

mcı

say

ısı)

* 10

0 (%

) baş

ka t

ürlü

bel

irtilm

ediy

se.

bYan

ıt hı

zı: (

WH

O e

vre

[30]

0 k

atılı

mcı

say

ısı +

1 / t

opla

m k

atılı

mcı

say

ısı)

* 10

0 (%

)

cYan

ıt hı

zı: (

Gün

de 4

kus

ma

atağ

ında

n da

ha a

z ol

an k

atılı

mcı

say

ısı /

top

lam

kat

ılım

cı s

ayıs

ı) *

100

(%)

dYan

ıt hı

zı: (

Gün

de 3

kus

ma

atağ

ında

n da

ha a

z ol

an k

atılı

mcı

say

ısı /

top

lam

kat

ılım

cı s

ayıs

ı) *

100

(%)

*P <

0,0

5; *

*P <

0,0

1.

Page 32: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

22

TABL

O 3

: Dah

il ed

ilen

çalış

mal

arın

öze

llikl

eri:

İleus

, Hıç

kırık

, Ate

l, Q

OL,

Gas

troi

ntes

tinal

Sem

ptom

lar.

Yaza

rnek

büy

üklü

ğü (E

/K)

Kan

ser

tipi

Giri

şim

(n)

Kon

trol

(n)

Yanı

t So

nuç

Giri

şim

Kon

trol

İleus

Che

n ve

ark

201

0 [3

1]

Feng

ve

ark

2007

[32]

120

(96/

24)

Rekt

al k

anse

r

160

(92/

68)

Kol

on k

anse

ri

Bila

tera

l ST3

6’ya

neo

stig

min

en

jeks

iyon

u (0

,5 m

l) (n

=60

) gün

de

2 ke

z

Rutin

pos

tope

ratif

ted

avi

Bila

tera

l ST3

6’ya

Vit.

B1

enje

ksiy

onu

(50m

g), (

n=80

) cer

rahi

gün

ünde

Rutin

pos

tope

ratif

ted

avi

(n=

60)

Vit.

B1

(100

mg)

, IM

(n=

80) c

erra

hi g

ünün

de

Has

tanı

n ilk

bar

sak

hare

keti

zam

anı

(sa,

ort

±SD

)

Has

tanı

n ilk

bar

sak

hare

keti

zam

anı

(sa,

ort

±SD

)

45.1

± 8

.6*

29.6

± 3

.2

74.7

± 1

6.3

48.1

± 5

.3

Hıç

kırık

Sui v

e Zh

ang

2009

[33]

Xia

ve

ark

2000

[34]

47 (3

1/16

eşitl

i

32 (2

0/12

eşitl

i

ST36

’ya

Ani

soda

min

enj

eksi

yonu

(1

0mg)

, (n=

25) g

ünde

2 k

ezBi

late

ral S

T36’

ya

Atr

opin

enj

eksi

yonu

(1,2

5mg)

, Bi

late

ral B

L17’

ye V

it. B

1 (1

0mg)

en

jeks

iyon

u, V

it. B

12 (1

0mg)

en

jeks

iyon

u (n

=16

)

Ani

soda

min

(10m

g),

IM (n

=25

), gü

nde

2 ke

z

Atr

opin

po

(0,3

mg)

, gü

nde

3 ke

z ve

ya IM

(0,5

mg)

(n

=16

)

Yanı

t or

anı (

%)

Yanı

t or

anı (

%)

76%

*

93.8

%

% 3

6.4

% 6

8.8

Ate

ş

Yan

ve a

rk 1

999

[35]

Yan

ve a

rk 1

997

[36]

28 (2

1/7)

Çeş

itli

58 (4

3/15

st G

I kan

ser

ST36

’ya

rIL-2

(50,

000µ

/2m

l) en

jeks

iyon

u (n

=14

) her

gün

Dek

sam

etaz

on e

njek

siyo

nu (1

ml),

de

ğişt

irere

k bi

late

ral S

T36’

ya(n

=28

) her

gün

ST36

’ya

rIL-2

(100

,000

µ/2m

l),

IM (n

=14

) her

gün

Dek

sam

etaz

on (1

0mg)

, IM

(n=

30) g

ünde

3 k

ez

Yanı

t or

anı (

%)

Yanı

t or

anı (

%)

85.7

%*

89.3

%**

% 5

0

% 5

6.7

QO

L

Xue

200

5 [3

7 9]

108

(78/

30)

Çeş

itli

Değ

iştir

erek

bila

tera

l ST

36’y

a H

uang

qi e

njek

siyo

nu

(2m

l) (n

=60

) her

gün

Ener

ji si

mbi

yotik

leri,

IV (n

=48

)he

r gü

nLi

pid

ve a

lbüm

in h

afta

da 2

kez

Yanı

t or

anı

(%,K

arno

fsky

sko

ru)

%50

**%

25

GI S

empt

omla

r

Zhao

ve

ark

2008

[38]

30 (1

1/19

eşitl

i

Bila

tera

l ST3

6’ya

M

etok

lopr

amid

enj

eksi

yonu

(1

0mg)

(n=

15) h

er g

ünRu

tin k

emot

erap

i

Met

oklo

pram

id (1

0mg)

,IM

(n=

15) h

er g

ünRu

tin k

emot

erap

i

WH

O e

vres

i [30

] 0,

1,2,

3,4

(has

ta s

ayıs

ı)

Evre

0: 1

Evre

1: 6

Evre

2: 8

Evre

3: 0

Evre

4: 0

Evre

0: 0

Evre

1: 4

Evre

2: 9

Evre

3: 2

Evre

4: 0

Kıs

altm

alar

: E/K

: erk

ek /

kadı

n; Y

E: y

an e

tki;

GI:

gast

roin

test

inal

sa:

saa

t; IM

: int

ram

uskü

ler

enje

ksiy

on; I

V: in

trav

enöz

enj

eksi

yon;

dk:

dak

ika;

NR:

rap

orla

nmam

ış; p

o: o

ral;

QO

L: y

aşam

kal

itesi

; rIL

-2: r

ekom

bina

nt in

san

IL-2

; SD

: sta

ndar

t de

vias

yon;

Vit:

vita

min

; WH

O: D

ünya

Sağ

lık Ö

rgüt

ü.

ST36

aku

punk

tur

nokt

ası,

mid

e m

erid

yeni

nin

36. N

okta

sıdı

r ve

eks

tra

nokt

alar

ın f

arkl

ı isi

mle

ndirm

eler

i var

dır

(örn

, Ex-

UE7

üst

eks

trem

itede

ki 7

. Eks

tra

nokt

a).

Yanı

t hı

zı: (

giriş

imde

n fa

yda

göre

n ka

tılım

cı s

ayıs

ı / t

opla

m k

atılı

mcı

say

ısı)

* 10

0 (%

) baş

ka t

ürlü

bel

irtilm

emiş

se.

*P <

0,0

5; *

*P <

0,0

1.

Page 33: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

23

enjeksiyonuyla karşılaştırdı. İğnenin kaldırılması/ itilmesi ve çevrilmesiyle de-qi hissi oluşturuldu. Bai (22), ST36’ya 20 mg nefopam enjekte etti ve yanıt oranını 50 mg petidinin IM enjeksiyonuyla karşılaştırdı. Guan ve ark (23), distile ve saflaştırılmış Çin bitkisel (chansu, naoyanghua, chuanwu, banxia, xionghuang ve bingpian) farmakopunkturunu batı tıbbıyla karşılaştırdı. Farmakopunktur için akupunktur noktaları her katılımcı için kanser tipine göre seçildi; örneğin, akciğer kanseri olanlara LU 1, LU 2, BL 13 ve BL 17’ye farmakopunktur uygulandı. Yukarıdaki 3 çalışma sonuçlarına göre farmakopunktur kontrole göre anlamlı olarak etkiliydi (P<0,05).

Diğer 4 çalışmanın dizaynı daha karmaşıktı; yani, birden fazla kontrol grubu, sonuç ölçümü veya sonuç ölçüm zamanı vardı. İki kontrol grubu olan bir çalışmada (19), akupunktur noktası ST 36’ya petidin enjeksiyonunun ST 36’ya manuel akupunktur veya 50-100 mg esnek dozlarda IM petidin enjeksiyonundan anlamlı olarak (P<0,05) daha iyi analjezi sağladığı bildirildi. İki sonucu olan başka bir çalışmada (18), kulak akupunktur noktalarına 0,1-0,3 ml Stauntuniae enjeksiyonuyla ağrı şiddetine göre 5-15 mg oral oksikodon uygulaması karşılaştırıldı. Her iki grup arasında yanıt oranında fark olmasa da (P>0,05), farmakopunktur grubunda kontrol grubuna göre daha hızlı (ortalama ±SD 17,7±6,9 dk’ya karşılık 31,4±6,6 dk; P<0,01) ve uzun süreli (18,2±1,3 dk’ya karşılık 11,8±1,0 dk; P<0,01) analjezi gözlendi. Wang ve ark’nın çalışmasında (20), sonuç birden fazla zamanda ölçülmüştü. Farmakopunktur grubunda 10 mg anisodamin hidroklorür, 5 mg deksametazon ve 4 ml enerji simbiyotikleri bilateral ST 36’ya enjekte edildi ve 500 µg vit B12 bilateral SP 10’a uygulandı. Kontrol grubuna IM 50 mg petidin yapıldı. Enjeksiyonlar her iki grupta bir gün önceden yapıldı ve katılımcılara hemen enjeksiyondan sonra, 30 dk sonra ve enjeksiyondan sonra 2, 4, 6. saatlerde ve sonrasında uyku saati dışında her 2 saatte bir ağrı soruldu. İki grubu 30. dk ve 4. Saatte değerlendirdiklerinde anlamlı fark bulunmadı (P>0,05). Aynı yazarlarca farklı katılımcılarda yapılan başka bir çalışmada (21), tedavi ve kontrol grubu aynıydı. Ancak, bu çalışmada sonuç ölçümleri hemen enjeksiyondan sonra, 4, 72 ve 96 saat sonra olmak üzere 5 sefer değerlendirildi. Farmakopunktur

uygulanan hastalarda enjeksiyondan 4 saat sonra dışındaki tüm zamanlarda etkiliydi.

Bir çalışmada (17), farmakopunktur grubu akupunktur noktası ST 36’ya businazin enjeksiyonu uygulandı ve kontrol grubuna IM enjeksiyon yapıldı ve her iki gruba da 4,2 mg fentanil flaster uygulandı. Her iki grup arasında yanıt oranında fark yoktu.

3.3.2. CINV. 1150 katılımcını bulunduğu 6 çalışmada CINV için farmakopunktur kullanıldı. Tüm çalışmalar kontrol grubuna göre farmakopunktur grubunun le-hineydi, ancak sonuç ölçümleri değişkendi. Altı ça-lışmadan birinde sonuç ölçümü olarak yanıt oranı bildirildi. Bir çalışmada (24), tüm katılımcılarda te-daviyle herhangi bir iyileşme kaydedilen katılımcıların yüzdesi yanıt oranında kullanıldı. İki çalışmada (25, 28), WHO evresi 0 ve 1 olan katılımcıları yanıt veren olarak kabul etti. İki çalışma (27, 29), yanıt oranını bulantı ataklarına göre hesapladı: günde 4 bulan-tı atağından daha az bulantısı olan katılımcılar (27) ve günde 3’ün altında bulantı atağı olan katılımcılar (29). Bir çalışma (26), iki sonuç ölçümü belirledi; 21 günde toplam bulantı atağı sayısı ve aynı süredeki bulantısız günler oranı.

You ve ark’nın (26) çalışmasında, over kanseri olan katılımcılara 50 mg vit B6 bilateral PC6’ya ya da intramusküler uygulandı. Üçüncü grup da, bilateral PC6’ya manuel akupunkturla tedavi edildi. Farmakopuktur ve manuel akupunktur gün aşırı de-qi hissi uyarılarak yapılıyordu. Kontrol grubunda, IM enjeksiyon günde 2 kez uygulandı. Üç grup arasında 21 günde toplam bulantı atağı sayısı ve bulantısız gün sayısı oranı karşılaştırılıdı ve farmakopunktur grubunda bulantı ataklarının diğer 2 kontrol grubuyla karşılaştırıldığında göre anlamlı olarak azaldığı kaydedildi (P<0,01).

Kalan 5 çalışmada 3 çalışmanın yanıt oranı semptomların ciddiyetine göre belirlendi; Liu ve ark (24), farmakopunktur için bilateral ST36’ya 25 mg prometazin enjeksiyonu uyguladı. Kontrol grubunda 10 mg metoklopramid IV enjeksiyonu kullandılar. Farmakopunktur grubunun yanıt oranı, kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (%96,2’ye karşılık %68; P<0,05). Yang ve ark (25) da, farmakopunktur grubunda kontrol grubuna

Page 34: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

24

göre tedaviye yanıtın anlamlı olarak daha fazla olduğunu bildirdi (%78’e karşılık %52,1; P<0,05). Farmakopunktur grubuna günde 1 kez bilateral ST36’ya 10 mg metoklopramid IV enjeksiyonu yapıldı. Diğer yandan, kontrol grubuna günde 2 kez IV tropisetron enjeksiyonu uygulandı. Hu (28), farmakopunktur grubuna her gün 5 akupunktur noktasına: bilateral ST36, bilateral Sp10 ve BL23’e 4 ml Çin bitkisi (huangqi veya danggui) uyguladı. Kontrol grubuna sadece günde 3 kez oral 50 mg batilol, 20 mg lokojen ve 20 mg vitamin B6 verildi. Yanıt oranı, farmakopunktur grubunun sonuçlarının anlamlı olarak kontrol grubundan daha iyi olduğunu

gösterdi (P<0,01). Bu 3 çalışmanın toplanmasıyla farmakopunkturun kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha iyi yanıt oranı oluşturduğu ortaya kondu (RR 1,28, %95 CI (1,14 1,44), X2=0,65, df=2, P=0,72; I2 =%0; Şekil 2(a)).

Diğer 2 çalışmada yanıt oranının hesaplanmasında bulantı atağı sayısı kullanıldı. Chen (27), akupunk-tur noktalarına metoklopramid enjeksiyonunu birine IV metoklopramid, diğerine IV granisetron verilen 2 kontrol grubuyla karşılaştırdı; farmakoakupunktur grubunda kemoterapi öncesinde sol PC6 ve CV10’a her birine 10 mg enjeksiyon ve kemoterapiden sonra

TABLO 4: Dahil edilen çalışmalarda semptoma göre ROB değerlendirilmesi: ağrı, bulantı kusma, ileus, hıçkırık, ateş, QOL ve gastrointestinal semptomlar.

YazarRandom sıra oluşturulması

Randomizasyonun gizlenmesi

Katılımcıların körlenmesi

Sonuç değerlendirmesinin

körlenmesi

Eksik sonuç verisi

Seçici raporlama

AğrıLiu 2010 [16]Li 2009 [17]Shen 2009 [18]Dou et al. 2004 [19]Wang et al. 2004a [20]Wang et al. 2004b [21]Bai 2003 [22]Guan et al. 2001 [23]

UUUUUUUU

UUUUUUUU

NNNNNNNN

NNNNNNNN

YYYYYYYY

YYYYYYYY

Bulantı kusmaLiu et al. 2011 [24]Yang et al. 2011 [25]You et al. 2009 [26]Chen 2007 [27]Hu 2003 [28]Tao et al. 2000 [29]

UUUUUU

UUUUUU

NNNNNN

NNNNNN

YYYYYY

YYYYYY

İleusChen et al. 2010 [31]Feng et al. 2007 [32]

UU

UU

NN

NN

YY

YY

HıçkırıkSui and Zhang 2009 [33]Xia et al. 2000 [34]

UU

UU

NN

NN

YY

YY

AteşYan et al. 1999 [35]Yan et al. 1997 [36]

UU

UU

NN

NN

YY

YY

QOLXue 2005 [37] U U N N Y Y

Gastrointestinal semptomlarZhao et al. 2008 [38] U U N N Y Y

ROB, Cochrane Hanbook for Systemic Reviews of Interventions [39] el kitabından ROB deperlendirme ölçeği kullanılarak değerlendirildi.

N: hayır (yüksek yanlılık riski); QOL: yaşam kalitesi; ROB: yanlılık riski; U: Belirsiz (yanlılık riski belirsiz); Y: evet (düşük yanlılık riski).

Page 35: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

25

sağ PC6 ve CV10’a her birine 10 mg uygulandı. Me-toklopramid kontrol grubuna kemoterapiden 15 dk önce ve sonra 20 mg enjeksiyon ve granisetron gru-buna kemoterapiden önce 3 mg enjeksiyon yapıldı. Sonuçlar, farmakopunkturun metoklopramid kont-rol grubuna göre daha yüksek yanıt oranı sağladığı (%95’e karşılık %40,5; P<0,01) ve granisetron gru-buyla karşılaştırıldığında fark olmadığı (%95’e karşı-lık %96,5; P>0,05) şeklindeydi. Tao ve ark (29) da, 3 grubu karşılaştırdılar. Farmakopunktur grubunda, kemoterapiden 30 dk önce bilateral PC6 ve ST36’ya 5 mg metoklopramid ve 1,25 mg diazepam ve ke-moterapiden hemen sonra 10 mg metoklopramid uygulandı. Benzer şekilde, bir kontrol grubuna 20 mg metoklopramid ve 5 mg diazepam ve sonrasın-da 20 mg metoklopramid IV uygulandı. Diğer gruba, kemoterapiden 30 dk önce ve hemen sonrasında 8 mg IV ondansetron yapıldı. Her grupta ve farmako-punktur grubunda yanıt oranı metoklopramid kont-rol grubundan daha iyiydi (%98,8’e karşılık %43,1; P<0,01) ve ondansetron grubuyla karşılaştırıldığında fark yoktu (%98,8’e karşılık %94,4; P>0,05). Bu 2 çalışma birlikte, farmakopunkturun klasik tedaviyle karşılaştırıldığında anlamlı şekilde CINV sıklığını azalt-tığını göstermektedir RR 2,47, %95 CI (2,12 2,89) X2=0,21 P=0,64; I2=%0; Şekil 2(b)).

3.3.3. İleus, Hıçkırık, Ateş, QOL ve GI Semptomlar. Dahil edilen 8 çalışmadan 5’inde ateş (35, 36), hıçkı-rık (33, 34) ve QOL (37) yanıt oranı bildirildi; toplama katılımcılara göre tedaviden fayda gören katılımcıla-rın oranı (%). Ancak, Xue (37), gelişmeyi değerlen-dirmek için Karnofsky skoru kullandıklarını bildirdi. İki postoperatif ileus çalışması (31, 32), hastanın ilk barsak hareketini ölçüyordu. Son çalışmada (38), WHO evreleme (30) GI semptomların değerlendiril-mesinde kullanıldı.

Chen ve ark (31) ve Feng ve ark (32), farmakopunk-turun kolorektal kanser hastalarında postoperatif iyi-leşmede etkinliğini inceledi. Rektal kanser hastaları Chen ve ark’nın (31) çalışmasına katıldı ve çalışma-da farmakopunktur grubunda ilk barsak hareketi zamanı kontrol grubundan anlamlı olarak daha kı-saydı (45,1±8,64 saate (sa) karşılık 74,7±16,32 sa; P<0,05). Farmakopunktur grubunda, rutin postope-ratif bakıma ek olarak günde 2 kez bilateral ST36’ya 0,5 ml neostigmin uygulanırken, kontrol grubuna sadece rutin postoperatif bakım yapıldı. Feng ve ark’nın (32) çalışmasında, kolon kanseri hastaları yer aldı. Farmakopunktur grubunda hastanın ilk barsak hareketi zamanı kontrol grubuna göre anlamlı olarak kısaydı (29,6±3,2 sa karşılık 48,1±5,3 sa; P<0,01). Her iki gruba 100 mg vitamin B1 enjeksiyonu uy-

Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine 9

Test for overall effect: Z = 11.49 (P < 0.00001)

Test for overall effect: Z = 4.21 (P < 0.00001)

Subtotal (95% CI)

Subtotal (95% CI)

Heterogeneity: 𝜒𝜒2 = 0.21, df = 1 (P = 0.64); I2 = 0%

Heterogeneity: 𝜒𝜒2 = 0.65, df = 2 (P = 0.72); I2 = 0%

5225

251

3717

7126

6525

258

38.9%17.4%

74177

3069

98160

93158

30.5%69.5%

46355047 43.7%

100.0% 2.47 [2.12, 2.89]

123147 100.0% 1.28 [1.14, 1.44]

1.29 [1.07, 1.55]1.41 [1.07, 1.87]1.24 [1.04, 1.47]

2.34 [1.77, 3.10]2.53 [2.11, 3.05]

Total events: 137 (pharmcopuncture), 89 (control)

Total events: 251 (pharmacopuncture), 99 (control)

0.5 0.7 1 1.5 2

Hu 2003 [28]Liu et al. 2011 [24]Yang et al. 2011 [25]

Chen 2007 [27]Tao et al. 2000 [29]

(a) Responder rate (severity)

(b) Responder rate (frequency)

Figure 2: Forest plot of the effect of pharmacopuncture for CINV. CINV: chemotherapy-induced nausea and vomiting.

chemotherapy, and then had another 10mg each at right PC6and CV10 right after chemotherapy. Metoclopramide controlgroup had 20mg injection each 15 minutes before and afterchemotherapy, and granisetron group had 3mg injectionbefore chemotherapy. Results showed that pharmacopunc-ture had a higher responder rate than metoclopramide con-trol group (95% versus 40.5%; 𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃), and no differenceemergedwhen comparedwith granisetron group (95% versus96.5%; 𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃). Tao et al. [29] also compared three groups.Pharmacopuncture group had 5mg of metoclopramide and1.25mg of diazepam injection at bilateral PC6 and ST36, 30minutes before chemotherapy, then 10mg ofmetoclopramideright after chemotherapy. In a similar way, one control grouphad 20mg ofmetoclopramide and 5mg of diazepamand then20mg of metoclopramide, IV injection. The other group wasgiven 8mg of IV injection of ondansetron 30 minutes beforeand right after chemotherapy. Responder rate was reportedfor each group and pharmacopuncture group had betterresults than metoclopramide control group (98.8% versus43.1%; 𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃) and no different result when comparedwith ondansetron group (98.8% versus 94.4%; 𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃).Combining these two studies showed that pharmacopuncturesignificantly reduced frequency of CINV compared withusual care (RR 2.47, 95% CI (2.12, 2.89), 𝜒𝜒2 = 0.21, df = 1,𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃; I2 = 0%; Figure 2(b)).

3.3.3. Ileus, Hiccup, Fever, QOL, and GI Symptoms. Of the 8studies included, 5 studies of fever [35, 36], hiccup [33, 34],and QOL [37] reported responder rate, that is, number ofparticipants with any improvement from the intervention outof total number of participants (%). However, Xue [37] men-tioned that they usedKarnofsky score to assess improvement.Two studies [31, 32] of postoperative ileus measured time that

the patient first passed a bowel movement.The last study [38]used WHO grades [30] to evaluate GI symptoms.

Chen et al. [31] and Feng et al. [32] studied effectivenessof pharmacopuncture for postoperative recovery of colorec-tal cancer patients. Rectal cancer patients participated inthe study of Chen et al. [31] and the study reported thatpharmacopuncture group’s time that the patient first passeda bowel movement was significantly shorter than that ofcontrol group (𝑃𝑃𝑃𝑃 ± 8𝑃𝑃𝑃 hours (h) versus 7𝑃𝑃7 ± 𝑃𝑃𝑃32 h;𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃). Pharmacopuncture group received injectionof neostigmine at bilateral ST36, 0.5mL each in additionto routine postoperative care twice daily, while the controlgroup was given routine postoperative care alone. In Fenget al. study [32], colon cancer patients were recruited. Timethat the patient first passed a bowel movement in thepharmacopuncture group was significantly shorter than thatof the control group (29𝑃𝑃 ± 3𝑃2 h versus 𝑃8𝑃𝑃 ± 𝑃𝑃3 h; 𝑃𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃𝑃). Both groups received 100mg of vitamin B1 injection,but intervention group’s injection was at bilateral ST36 withde-qi being elicited, and control group received IM injection.

Two studies [33, 34] had participants with hiccup. Suiand Zhang [33] reported that pharmacopuncture grouphad significantly higher responder rate than control group(𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃). Intervention group was injected with 10mgof anisodamine at ST36 twice a day. Control group got10mg of anisodamine injected intramuscularly twice a day.Xia et al. [34] also reported that intervention group hadhigher responder rate than control group, but the dif-ference was not significant (𝑃𝑃 𝑃 𝑃𝑃𝑃𝑃). They injected1.25mg of atropine at bilateral ST36 and 10mg each ofvitamin B1 and B12 at bilateral BL17 for pharmacopunc-ture group. Control group had either oral intake of 0.3mgof atropine three times a day, or 0.5mg IM injection ofatropine.

Çalışma /yıl Farmakoakupunktur Kontrol Risk oranı Risk oranı

Olay Toplam Olay Toplam Ağırlık M-H, random, %95 CI M-H, random, %95 CI

Kontrolü destekler Farmakoakupunkturu destekler

ŞEKİL 2: CINV için farmakoakupunkturun etkisi için forest plot. CINV: kemoterapiye bağlı bulantı kusma.

Page 36: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

26

gulandı, fakat tedavi grubunun enjeksiyonu de-qi oluşturularak bilateral ST36’ya uygulandı ve kontrol grubuna IM enjeksiyon yapıldı.

İki çalışmada (33, 34), katılımcılarda hıçkırık vardı. Sui ve Zhang (33), farmakopunktur grubunun kont-rol grubuna göre daha iyi yanıt verdiğini bildirdiler (p<0,05). Tedavi grubuna ST36’ya günde 2 kez 10 mg anisodamin enjeksiyonu yapıldı. Kontrol grubuna günde 2 kez 10 mg IM anisodamin uygulandı. Xia ve ark (34) da, tedavi grubunun kontrol grubundan daha iyi yanıt verdiğini bildirdiler, ancak anlamlı fark yoktu (P>0,05). Farmakopunktur grubuna bilateral ST36’ya 1,25 atropin ve bilateral BL17’ye 10 mg vi-tamin B1 ve B12 enjeksiyonu uygulandı. Kontrol gru-buna 0,3 mg atropin günde 3 kez oral ya da 0,5 mg IM atropin uygulandı.

İki ateş çalışmasında (35, 36), farmakopunktur gru-bunun kontrol grubuna göre anlamlı daha iyi sonuç-landığı bildirildi (P<0,05). Yan ve ark’nın çalışmasında (35), tedavi grubunda ST36’ya günde 1 kez 50000 µ/ml rekombinan insan interlökin-2 (rIL-2) uygulandı. Aynı yazarın başka bir çalışmasında (36), farmako-punktur ve IM enjeksiyonu karşılaştırmak için deksa-metazon kullanıldı; farmakopunktur grubunda gün aşırı bilateral ST36’ya 1 ml deksametazon uygulandı ve enjeksiyondan önce de-qi hissi bulundu. Kontrol grubuna günde 3 kez IM enjeksiyon yapıldı. Tedavi 5 gün sürdü.

Xue (37), katılanların QOL’sine baktı ve her iki grupta yanıt oranını hesaplamak için Karnofsky skalası kul-landı. Farmakopunktur kontrol grubuna göre QOL’de anlamlı olarak iyileşme sağladı (P<0,01). Tedavi gru-buna bilateral ST36’ya 2 ml Huangqi enjeksiyonu günde 1 kez değiştirerek uygulandı. Kontrol grubuna IV sinbiyotikler günde 1 kez yapıldı ve haftada 2 kez lipid ve albümin verildi. Tedavi 2 hafta sürdü.

Son olarak Zhao ve ark (38), GI semptomlar; bu-lantı, kusma, diyare ve kserostomi üzerine metoklop-ramid farmakopunkturunun etkisini araştırdı. Tedavi ve kontrol gruplarında yanıtta fark göstermediler (P>0,05). Rutin kemoterapiye ek olarak tedavi grubu-na bilateral ST36’ya günde 1 kez 10 mg enjeksiyon ve kontrol grubuna IM enjeksiyon uygulandı. WHO 5 evresi üzerinden (30) 0-5 arası, evre 0 en iyi sonuç

olacak şekilde GI semptomlarda iyileşmeyi inceledi-ler. Farmakopunkturu grubunda bir kişi evre 0 kritere ulaştı. Evre 1, 2, 3 ve 4 için sırasıyla 6, 8, 0 ve 0 katı-lımcı vardı. Kontrol grubunda hiçbir katılımcı evre 0 için uygun değildi ve evre 1 için 4 katılımcı vardı. Evre 2, 3 ve 4 için 9, 2 ve 0 kişi vardı.

3.4. Güvenlik Değerlendirilmesi. 22 çalışmadan 550 çalışmada YE’ler bildirilmemişti ve kalan yarısında YE’ler bildirilmiş ya da katılımcılarda yan etki gözlen-medi şeklinde belirtilmişti (Tablo 5). 11 çalışmadan 5’i tedavi grubunda YE olmadığını bildirdi.

Her iki grupta özel YE bildiren 6 çalışmada YE’lerin tedavi sonunda ya da kendiliğinden düzeldiği belir-tildi. Ancak, çalışmaların hiçbirisinde YEler ve farma-koakupunktur arasındaki sebep ilişkisi aydınlatılama-dı. Altı çalışma 3 kategoride incelenebilir: tedavi ve kontrol gruplarında aynı ilacın kullanılması (16, 33, 36), her grupta farklı ilaç kullanılması (20, 21) ve bir çalışmada (29) her biri aynı ilaç ve her birine farklı ila-ca uyan iki kontrol grubu kullanıldı. Diğer 4 çalışma-da her grup için sayısal değer verilse de, iki çalışmada (20, 21) bu bilgi yoktu ve sadece hastanın bildirdiği YEleri bildirdiler.

Girişim ve kontrol grubu için sayısal değer bildiren 5 çalışma arasında insidans girişim grubunda %0-36 (18, 33), kontrol grubunda % 33,3-72,0 arasındaydı (18, 36). Hiçbir çalışmada çalışmadan çıkartılan ya da ayrılan olmadı.

4. Tartışma

Bu derlemede, farmakopunkturun kanserle ilişkili semptomlarda kalitatif sentezi ve kısmi meta-analizi yapılmıştır. Dahil edilen 22 çalışmada 2459 katılım-cı 7 kategoride ve CINV için sınıflandırılmış ve me-ta-analiz yapılmıştır. Farmakopunktur, CINV sıklığını klasik tedaviyle karşılaştırıldığında anlamlı olarak azaltmıştır. CINV dışındaki kategorilerde çeşitli çalış-ma düzenleri ve metodları kanıtın kalitatif sentezine yöneltmiştir. Ağrı kategorisindeki 8 çalışmadan, bi-rinde (17), farmakopunktur ve klasik IM enjeksiyon arasında fark bulunmamıştır, fakat sonuç diğerlerin-de çoğunlukla farmakopunktur lehinedir. İleus, hıçkı-rık, ateş, QOL ve GI semptomlarla ilgili çalışmalarda değişken sonuçlar ortaya çıksa da, toplamda tüm

Page 37: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

27

TABLO 5: Dahil edilen çalışmalarda YE’ler.

Yazar

Örneklem büyüklüğü* (Int/Cont)Koşul Girişim grubu Kontrol grubu

Girişim grubunda bildirilen YE yok

Liu et al. 2011 [24]

Yang et al. 2011 [25]

Chen 2007 [27]

Xue 2005 [37]

Shen 2009 [18]

23/25

CINV

CINV

CINV

Qol

Ağrı

YE yok

YE yok

YE yok

YE yok

YE yok

YE yok

NR

NR

NR

Konstipasyon (9), bulantı kusma (6),

başdönmesi (3)

Her İki Grup İçin Eşdeğer İlaç Kullanımı

Liu 2010 [16] 28/19

Sui and Zhang 2009 [33] 25/22

Tao et al. 2000 [29] 160/160**

Yan et al. 1997 [36] 28/30

Ağrı

Hıçkırık

CINV

Ateş

Bulantı kusma (1), başağrısı ve

başdönmesi (2)

Tedavi sonunda düzeldi

Kserostomi (9)

Tedavi sonunda düzeldi

Başağrısı ve başdönmesi (26), şişkinlik

ve konstipasyon (4) ve diyare (6)

Tedavi sonunda düzeldi

Lokal ağrı ve alt ekstremite

hareketinde kısıtlılık (5)

Tedavi sonunda düzeldi

Bulantı kusma (3), başağrısı ve

başdönmesi (5), uykululuk ve

yorgunluk (2)

Tedavi sonunda düzeldi

Kserostomi (10)

Tedavi sonunda düzeldi

Başağrısı ve başdönmesi (33), şişkinlik

ve konstipasyon (9) ve diyare (20)

Tedavi sonunda düzeldi

İnsomnia ve aşırı konuşkanlık 8) ve

panhidroz (2)

İleri tedaviyi etkilemedi

Her Grup İçin Farklı İlaç Kullanımı

Wang et al. 2004a [20]***

Wang et al. 2004b [21]***

Tao et al. 2000 [29] 160/160**

Ağrı

Ağrı

CINV

Kserostomi, sıcak basması ve görmede

bulanıklık

Spontan iyileşti

Kserostomi, sıcak basması ve görmede

bulanıklık

Spontan iyileşti

Geçici kan şekeri düşüklüğü

IV glukoz tedavisi ya da yemekten

sonra devam edildi

Başağrısı ve başdönmesi (26), şişkinlik

ve konstipasyon (4) ve diyare (6)

Tedavi sonunda düzeldi

Bulantı, kusma, konstipasyon, idrar

retansiyonu

Hafif ve tolere edilebilir düzeyde

Bulantı, kusma, konstipasyon, idrar

retansiyonu

Hafif ve tolere edilebilir düzeyde

Başağrısı ve başdönmesi (29), şişkinlik

ve konstipasyon (22) ve diyare (5)

Tedavi sonunda düzeldi

YE: yan etki; CINV: kemoterapiye bağlı bulantı kusma; Cont.: kontrol grubu; Int.: Girişim grubu; IV: intravenöz enjeksiyon; NR: raporlanmamış;

QOL: yaşam kalitesi;

Parantez içindeki sayılar bildirilen olgu sayısıdır.

* Bu tabloda sadece sayısal verisi olan çalışmaların örneklem büyüklüğü bildirilmiştir.

** Bu tabloda iki farklı kayıt için 2 farklı kontrol grubu gerektirmiş.

***Semptomları bildirilmeyen olgu sayısı.

sonuçlar farmakopunktur lehineydi. Dahil edilen ça-lışmaların %50’sinde (11/22) YE’lerin varlığı ya da yokluğu bildirilmişti ve bildirilen YE’ler arasında ça-lışmadan çıkmayı gerektiren ciddi YE yoktu. Ancak, dahil edilen çalışmaların kendi kısıtlılıkları, özellikle dahil edilen çalışmaların hepsinde yüksek ROB ve kli-

nik heterojenite sıkıntısı nedeniyle kalitatif sentez ya da meta-analizin toplam tahmin edilen sonuçlarının dikkatle incelenmesini önermekteyiz.

Dahil edilen çalışmalarda, ROB değerlendirirken Coch-rane ROB kriterlerini (39) kullandık. Toplam ROB, da-

Page 38: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

28

hil edilen çalışmalarda yüksekti; hepsinde gelişigüzel sıralama oluşturma metodu detaylı açıklanmamıştı ve yine tüm çalışmalarda, santral randomizasyon ve ar-dısıra numaralı opak zarflar kullanılan birisi hariç (26), paylaştırma gizlemesinde belirsiz risk mevcuttur. Far-makopunktur çalışmalarında katılımcı körlemesi aku-punktur gibi diğer farmakolojik olmayan tedavilerden daha kolay olabilmektedir; çünkü farmakopunktur en sık IV ve IM enjeksiyonla karşılaştırılmıştır. Yine de, ka-tılımcıların, personel ve çıktı değerlendiricilerin hiçbiri dahil edilen çalışmalarda körlenmemiştir ve bu perfor-mans ve/veya belirleme yanlılığı getirebilir. Bu alandaki esas çalışmaların yüksek ROB içermesi, CAM tedavile-rin kanser tedavisinde kanıta dayalı yerinin belirlenme-si için önemli bir sorundur (42, 43). Bizim derlememiz istisna değildir; şimdiki çalışmanın kısıtlaması, yuka-rıda eleştirildiği gibi dahil edilen çalışmaların yüksek ROB’udur.

Bu derlemenin başka bir kısıtlılığı, dahil edilen çalış-maların klinik heterojenitesidir. Çalışma katılımcıları genellikle farklı tip ve evre kanser hastalarıydı; şikayet edilen semptomun nedeni tam bilinmiyordu; tedavi-den sonra tedavi ve takip süresi bazı çalışmalarda yok-tu ve bazılarında seçilen kontrol grupları ulaşılabilir en iyi kanıta dayalı tedavi değildi (44, 45). Akupunktur gibi, farmakopunktur tedavisi de çalışmalar arasında değişkenlik göstermektedir; pratikte tek bir farmako-punktur terimi altında etkinliğini tahmin etmek pra-tikte zordur. Bütün bunlar, çalışmaları biriktirmek veya tanımlayıcı bir sonuç çıkartmaktan alıkoyan dahil edi-len çalışmaların klinik heterojenitesine neden olur. Do-layısıyla, bulgularımız bu kısıtlılıkları değerlendirerek yorumlanmalıdır.

RKÇ’larda, tedaviyle ilgili dengeli bir bakış sağlanabil-mesi için tedavi yararlarının yanı sıra zararlarının da bildirilmesi zorunludur. RKÇ’larda zararların daha iyi raporlanmasıyla ilgili bir kılavuzda hem her grup için YE’lerin tanımlanması, hem de YE için tanımların ke-sin açıklamaları veya zararlarla ilgili bilginin nasıl top-landığı bildirilmelidir (46). Bu derlemede, çalışmaların sadece yarısında YE bilgileri kısaca yer alıyordu; yani, semptom listeleniyor ve nedensellikle ilgili açıklama yapılmıyordu. Beş çalışmada YE olmadığı bildirilmiş-tir; fakat, bu tedavinin sadece bilgi eksikliğine bağlı güvenilir sayılabilmesi mümkün olmadığından dikkatli

yorumlanmalıdır (47). İlginç olarak, her iki grupta eş-değer ilaç kullanılan 4 çalışmadan 3’ünde tedavi gru-bunda kontrol grubuyla örtüşen YE’ler bildirildi. Örne-ğin, Sui ve Zhang (33), anisodamin enjekte edilen her iki grupta da bazı katılımıcılarda kserostomi bildirdiler. Yine, farmakopunktur grubunda anisodamin uygula-nan başka 2 çalışmada (20, 21), anosodaminin kendi-sine bağlı sık görülen yan etkiler olan kserostomiye ek olarak sıcak basması ve bulanık görme bildirmiştir (48, 49). Bu, YE’lerin farmakopunktur yönteminden değil, ilacın kendisine bağlı olarak ortaya çıktığını gösterebi-lir. Yine de, farmakopunkturun güvenilirliğini tam ola-rak belirlemek için daha ikna edici kanıtlar gereklidir.

Bu sistemik derlemenin güçlü taraflarından birisi, İn-gilizce, Çince ve Korece yazılmış yayınlar için kapsamlı elektronik veri tabanı araştırması ve elle araştırma ya-pılmasıdır. Ancak, yine de, bazı önemli makaleleri göz-den kaçırmış olabiliriz. Dahası, sonuçta dahil edilen çalışmaların çoğu Çin’dendi; dolayısıyla bu derlemenin bulgularını genelleştirmek sınırlı kalacaktır. Yine de, farmakopunktur giderek popülarite kazanmaktadır (8, 50); farmakopunkturun kanserle ilişkili semptomlarda etkinliğini araştıran başka sistematik derleme yoktur. Dolayısıyla, bu derleme, bu türde özetlenmiş ilk kanıt olmuştur ve sonraki çalışmalara temel oluşturmakta-dır.

Farmakopunktur, özellikle Çin ve Kore’de çeşitli has-talıkların tedavisinde yeni ve yararlı bir yöntem olarak görülmektedir (8, 50). Uygulamalar ve ilgili yayınların lokal sınırlı alanda olması nedeniyle dünya çapında kullanılmadan önce değerlendirilmesi gereklidir; fa-kat veriler giderek artmaktadır (50) ve şimdiye kadarki sonuçlar ümit vericidir (51, 52). Örneğin, kemotera-piye bağlı periferik nöropati hastalarında arı venomu farmakopunkturu olgu serisinde, hastalarda semp-tomların iyileştiğini ve daha da önemlisi, ilgili hiçbir YE’nin kaydedilmediğini bildirilmiştir (52). San Fran-sisko, Kaliforniya Üniversitesi’nden ümit verici bir pi-lot çalışmada araştırmacılar, farmakopunkturu primer dismenorede uygulamış ve Amerikan kadınlarında da farmakopunkturun kabul edilebilir olduğunu belirt-mişlerdir (51).

Genelde, CAM uygulamalara eğilim ve kullanım sıklığı artmakla beraber, kanser hastaları farklı CAM yöntem-lere daha da ilgi duymaktadır ve genellikle pozitif gör-

Page 39: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

29

mekte ve yüksek düzeyde memnuniyet bildirmektedir-ler (6, 53). Bu ortamda, farmakopunkturun kanserle ilişkili semptomlarda kullanılması dikkat çekicidir. Özel-likle, kanserle ilişkili semptomlarda farmakopunktur uygulanan kısa bir Çin derlemesinde, farmakopunk-turun sadece etkin olmadığı, aynı zamanda maliyet etkin olduğu da bildirilmiştir (54). Ancak, bu sonuç, derlemenin pozitif bulguları yayımlama yanlılığına ve/veya diğer metodolojik hatalara bağlı olabilir. Yine, derlemenin kendisinde hangi veri tabanlarının kulla-nıldığıyla ilgili uygun açıklama olmaması ve dahil etme kriterlerinin belirtilmemesi gibi bildirim eksiklikleri mevcuttur. Bizim derlememizde de, benzer kısıtlama-lar bulunsa da, derlemede sunulan yapısal değerlen-dirme ve güncel kanıtların senteziyle olası en iyi kanıtı sağlamaktadır.

Bu derleme, kanserle ilişkili semptomların farmako-punkturla tedavisinde mevcut kanıtların yeterli olma-dığını belirtir. Dahil edilen çalışmalarda olumlu yanıtlar vardır ancak kalitelerindeki sınırlamalar farmakopunk-turun etkinliğinin tam anlaşılmasını zorlaştırır. Güçlü kanıt düzeyi için, gelecekteki çalışmaların kalitesinin ve bildirimlerinin iyileştirilmesi üzerinde çalışılmalıdır. Ör-neğin, çalışmanın bildirim kısmı sadece mevcut kılavuz-lar izlenerek iyileştirilebilir ve daha güvenli olabilir. The Consolidated Standarts of Reporting Trials – Birleşmiş Çalışmaların Bildirilmesi Standartları (CONSORT) bildiri (55), araştırıcıların başvurabileceği iyi bilinen bir gereç-tir. Kanser tedavisi sonuçlarını bildiren çalışmalarda, bu amaçla, klasik kılavuz özelliği de vardır (56). Böyle bir kılavuzdan yararlanmak, katılanların durumuyla ilgili detaylı bilgi sağlayarak kaliteyi artıracaktır. Aynı za-manda, farmakopunktur uygulaması çoğu nokta da akupunktura benzediğinden belirli değişikliklerle Stan-dards for Reporting Standards in Interventions in Clini-cal Trials of Acupuncture- Klinik Akupunktur Çalışma-larında Tedavilerin Bildirilmesi Standartlarına (STRICTA) uyulması yardımcı olacaktır. Örneğin, bu derlemeye dahil olan 18 çalışmada ST36’ya enjeksiyon yapılmış, ancak neden seçildiği açıklanmamıştır. Çin’den ilginç bir çalışmada CINV için farklı akupunktur noktaları-na metoklopramid enjeksiyonu uygulanmış ve ST36 grubunun LI4 ve PC6 gruplarına göre daha iyi sonuç-landığı bildirilmiştir (%95,3’e karşılık %79,1, P<0,05) (58). Seçilen akupunktur noktalarıyla ilgili rasyonel ve geçerli kanıtın sağlanması bir çalışmada tam ve şeffaf

olmayı iyileştirecek ve ileride yorumlanması ve tekrarı için kesinlik sağlayacaktır (57). Bu derlemede, yüksek heterojenite nedeniyle sadece bir avuç çalışma meta-analize alındı. Her semptom için yeterli sayıda yüksek kalitede çalışma olduğunda, farmakopunktur için ka-nıt düzeyi artacaktır ve kanser hastalarında tedavide iyileşmeye katkıda bulunulacaktır.

5. Sonuç

Farmakopunkturun kanserle ilişkili ağrı, CINV ve ileus, hıçkırık, ateş, QOL ve GI semptomlar gibi çeşitli semp-tomların tedavisinde kesin sonuç çıkartmak için kanıt düzeyi yeterince güçlü değildir. Bu bulguyu doğrula-mak için, titizlikle tasarlanmış ve yürütülmüş ileri çalış-malar gerekmektedir.

Çıkar çatışması

Yazarlar bu yazının yayımlanmasıyla ilgili çıkar çatışma-sı olmadığını bildirirler.

Yazarların Katkıları

Soyeon Cheon, Seung-Hun Cho ve Hyangsook Lee çalışmanın fikir ve taslağından sorumluydular; Soyeon Cheon, In-Seon Lee ve Xiuyu Zhang literatür tarama-sından sorumluydular; Soyeon Cheon, Younbypung Chae ve Hyangsook Lee veri analizi ve yorumundan sorumluydular; Soyeon Cheon, In-Soon Lee ve Hyan-sook Lee makalenin müsveddesini yazdılar; Hyanso-ok Lee çalışmaya danışmanlık yaptı; tüm yazarlar veri analiz ve yorumuna katıldı ve makalenin son haline onay verdiler.

Teşekkür

Bu çalışma, Kore Hükümetinin (Bilim Bakanlığı, ICT ve Gelecek Planlama) (no. 2013R1A6A6029251) des-teklediği Kore Ulusal Araştırma Fonu (NRF) ve Kanser Kontrolü için Ulusal R & D programı, Kore Sağlık Ba-kanlığı (102030) ödeneği tarafından desteklenmiştir.

Not: Türkçe çevirisi yapılan bu makalenin özgün hali, 2014 yılında Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine dergisinde yayımlanmıştır.Soyeon Cheon, Xiuyu Zhang, In-Seon Lee, Seung-Hun Cho, Younbyoung Chae, and Hyangsook Lee, “Pharmacopuncture for Cancer Care: A Systematic Review,” Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine, vol. 2014, Article ID 804746, 14 pages, 2014. doi:10.1155/2014/804746

Page 40: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

30

Kaynaklar

1. A. Jemal, F. Bray, M.M.Center, J. Ferlay, E.Ward, and D. Forman, “Global cancer statistics,” CA Cancer Journal for Clinicians, vol. 61, no. 2, pp. 69–90, 2011.

2. R. Siegel, D. Naishadham, and A. Jemal, “Can-cer statistics, 2013,” CA Cancer Journal for Clinicians, vol.63, no.1, pp. 11–30, 2013.

3. B.Stewart andC.P.Wild, World Cancer Report 2014, Interna-tional Agency for Research on Cancer, Lyon, France, 2014.

4. T. Gansler, P. A. Ganz, M. Grant et al., “Sixty years of CA: a cancer journal for clinicians,” CA Cancer Journal for Clinicians, vol.60, no.6, pp.345–350, 2010.

5. J. N. Weitzel, K. R. Blazer, D. J. MacDonald, J. O. Culver, and K. Offit, “Genetics, genomics, and cancer risk assessment: state of the Art and Future Directions in the Era of Personali-zed Medicine,” CA Cancer Journal for Clinici-ans, vol.61, no.5, pp. 327–359, 2011.

6. J. G. Anderson and A. G. Taylor, “Use of comp-lementary therapies for cancer symptom ma-nagement: Results of the 2007 National He-alth Interview Survey,” Journal of Alternative and Complementary Medicine, vol.18, no.3, pp.235–241, 2012.

7. K. Arthur, J. C. Belliard, S. B. Hardin, K. Knecht, C. S. Chen, and S. Montgomery, “Practices, attitudes, and beliefs associated with comple-mentary and alternative medicine (CAM) use among cancer patients,” Integrative Cancer Therapies, vol.11, no.3, pp. 232–242, 2012.

8. K. Kwon, S. Kim, C. Kim et al., Pharmacopunc-turology, Elsevier, Republic of Korea, Seoul, 2 edition, 2011.

9. M.W.Strudwick, R.C.Hinks, andS.T.B.Choy, “Pointinjection as an alternative acupuncture technique—an exploratory study of responses in healthy subjects,” Acupuncture in Medici-ne, vol. 25, no.4, pp.166–174, 2007.

10. H. Song, J. Choi, J. Kang, and H. Lee, “The effect of the acupuncture therapy in combina-tion with soyeom pharmacopuncture therapy on the improvement of the symptoms of the patients with herniated intervertebral disk of L-spine in his initial stage of hospitalization,” Journal of Korean Pharmacopuncture Institu-te, vol.12, no.4, pp. 111–118, 2009.

11. S. Yu, J. Lee, K. Kwon, and H. Lee, “Compa-rative Study of Acupuncture, Bee Venom Acu-puncture, and Bee Venom Pharmacopuncture on the Treatment of Herniation of Nucleus Pul-pous,” The Journal of Korean Acupuncture & Moxibustion Society, vol.23, no.5, pp.39–54, 2006.

12. J. Choi, H. Lee, J.Kangetal., “Comparative Study of General Oriental Medical Treatment and Bee Venom Pharmacopunc-ture on Acute Peripheral Facial Paralysis Patient with Postau-ricular Pain,” The Journal of Korean Acu-puncture & Moxibustion Society, vol.26, no.5, pp.95–103, 2009.

13. S.-K. Jung, F.-Y. Shen, and M. S. Lee, “Effec-tiveness of pharma-copuncture for asthma: a systematic review and meta-analysis,” Eviden-ce-based Complementary and Alternative Me-dicine, vol. 2011, Article ID 678176, 7 pages, 2011.

14. Z. Yan, N. Ding, and H. Hua, “A systematic re-view of acupunc-ture or acupoint injection for management of burning mouth syndrome,” Quintessence International, vol.43, no.8, pp. 695–701, 2012.

15. J.Liu, L.Ma, M.Han, C.Liu, andX.Pan, “P04.56.Acupoint versus non-acupoint injection of antiviral treatment for chronic hepatitis B: a systematic review of randomized controlled trials,” BMC Complementary and Alternative Medicine, vol.12, supplement 1, p. 326, 2012.

16. H. Liu, “Efficacy and care of acupoint injection therapy for abdominal pain of cancer,” Jour-nal of Emergency in Traditional Chinese Medi-cine, vol.19, no.3, pp. 527–528, 2010.

Page 41: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

31

17. S. Li, “Clinical observation of the fentanyl patch and bucin-nazine injecation at acupo-int zusanli for cancer pain,” Chinese Medicine Herald, vol.6, no. 22, p.82, 2009.

18. Q. Shen, Clinical Observation and Mechanism Study on the Treatment of Cancer Pain with Ear Acupoints Injection, Guangzhou University of Chinese Medicine, 2009.

19. Z. Dou, Y. Lei, G. Zheng, and B. Hong, “Ob-servation on the abirritation of Zusanli point injection on late Gastric Carcinoma,” Zhejiang Journal of Integrated Traditional Chinese and Western Medicine, vol.14, no.9, pp. 538–539, 2004.

20. S. Wang, Y. Guo, and X. Zhang, “Observati-on and care of acupoint injection treatment for abdominal pain caused by radiotherapy for malignant tumor,” Chinese Journal of Practi-cal Nursing, vol.20, no.7, pp. 1–2, 2004.

21. S. Wang, X. Zhu, and Y. Guo, “Clinical study of point injection in treatment of abdominal pain caused by malignant tumor chemotherapy,” Journal of Zhengzhou University, vol.39, no.4, pp. 651–652, 2004.

22. Y. Bai, “Effect of nefopam acupoint injection for treatment of cancer pain,” Traditional Chi-nese Medicine in Inner Mongolia, vol. 5, p. 33, 2003.

23. H. Guan, F.Du, andX.Yin, “Analysisoftheef-ficacy of herbal injection for cancer pain,” Modern Rehabilitation, vol.5, no.11, p. 128, 2001.

24. Z. Liu, Y. Xiao, Z. Jiang et al., “Effect of pro-methazine acupoint injection at ST36 on int-ractable vomiting in patients with hematologic cancer after chemotherapy,” Guangdong Me-dical Journal, vol.32, no.13, pp.1769–1770, 2011.

25. C. Yang, X. Wang, and Q. Gao, “A randomi-zed controlled trial of prophylaxis of gastroin-testinal reaction by acupoint injection at ST36 in patients with cancer after chemotherapy,”

Henan Traditional Chinese Medicine, vol. 31, no. 8, pp. 890–891, 2011.

26. Q. You, H. Yu, D. Wu, Y. Zhang, J. Zheng, and C. Peng, “Vitamin B6 points PC6 injection du-ring acupuncture can relieve nausea and vomi-ting in patients with ovarian cancer,” Interna-tional Journal of Gynecological Cancer, vol.19, no.4, pp. 567–571, 2009.

27. Z. Chen, “A clinical observation of aqua-acu-puncture treat-ment for chemotherapy-in-duced vomiting in ovarian cancer patients,” Hebei Medical Journal, vol.28, no.4, p.351, 2007.

28. D. Hu, “Detoxic action of acupoint-injection in chemotherapy of malignant tumor,” Chinese Journal of Acupuncture and Moxibustion, vol. 23, no. 10, pp. 587–588, 2003.

29. M. Tao, M. Lai, and H. Lu, “A Clinical obser-vation of the water injection treatment for vo-miting during tumor chemotherapy,” Chinese Journal of Nursing, vol.35, no.8, pp. 462–464, 2000.

30. WHO, WHO Handbook for Reporting Results of Cancer Treat-ment, World Health Organiza-tion, Geneva, Switzerland, 1979.

31. S.Chen, J.Chen, Z.Fan, L.Meng, J.Xu, andW.Niu, “Effectof gastrointestinal functional reha-bilitation in rectal cancer after Miles operation treated by injection of neostigmine under time medicine mode,” Hebei Journal of Traditional Chinese Medicine, vol. 32, no. 6, pp.883–884, 2010.

32. W. Feng, C. Xiao, and Z. Huang, “Acupoint injection of vitamin B1 for post operative in-testinal function recovery of colorectal cancer patients,” Family Nurse, vol.5, no.11, pp. 32–33, 2007.

33. H. Sui and H. Zhang, “Efficacy of aqua acu-puncture treatment for intractable hiccup associated with maligment tumor,” Chi-nese Journal of Misdiagnosis, vol.9, no.30, pp.7360–7361, 2009.

Page 42: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Didem AKÇALI

32

34. H. Xia, H. Ma, and H. Pang, “Acupoint injec-tion associated with the treatment of intrac-table hiccup of cancer patients,” Chinese Folk Medicine, vol.8, no.5, p.12, 2000.

35. J. Yan, C.Zhou, G.Li, andC.Lu, “Efficacyofre-combinant human interleukin-2 injectiona at acupoint for fever from cancer,” Chinese Acupuncture and Moxibustion, vol.7, pp.415–416, 1999.

36. J. Yan, D. Yang, R. Zhao, and G. Li, “Zusanli injection treament for persistent fever of up-per gastroinstestinal malignant tumor,” Chi-nese Acupuncture and Moxibustion, vol.11, pp.687–688, 1997.

37. Q. Xue, “Clinical observation of astragalus acupoint injection for treatment of advan-ced malignant tumor,” Traditional Chi-nese Medicine Journal of Liaoning, vol.32, no.12, pp.1269–1270, 2005.

38. Y. Zhao, H. Wang, M. Chen, and P. Li, “A clini-cal observation of acupoint injection for che-motherapy-induced gastrointestinal reaction,” JournalofLiaoningUniversityofTraditionalChi-nese Medicine, vol.10, pp.115–116, 2008.

39. J. Deeks, J. Higgins, and D. Altman, “Chapter 8: assessing risk of bias in included studies,” in Cochrane Handbook for Systematic Reviews of Interventions Version 5.1.0, J.Hig-gins and S. Green, Eds., The Cochrane Collaboration, 2011, http://www.cochrane-handbook.org.

40. J. Deeks, J. Higgins, and D. Altman, “Chap-ter 9: analysing data and undertaking meta-analyses,” in Cochrane Handbook for Syste-matic Reviews of Interventions Version 5.1.0, J.Hig-gins and S. Green, Eds., The Cochrane Collaboration, 2011, http://www.cochrane-handbook.org.

41. J. P. T. Higgins and S. G. Thompson, “Quan-tifying heterogeneity in a meta-analysis,” Sta-tistics in Medicine, vol.21, no.11, pp.1539–1558, 2002.

42. B. Yanju, L. Yang, B. Hua et al., “A systematic review and meta-analysis on the use of traditi-onal Chinese medicine compound kushen in-jection for bone cancer pain,” Supportive Care in Cancer, vol.22, no.3, pp.825–836, 2014.

43. M. K. Garcia, J. McQuade, R. Haddad et al., “Systematic review of acupuncture in cancer care: a synthesis of the evidence,” Journal of Clinical Oncology, vol.31, no.7, pp.952–960, 2013.

44. E. Basch, A. A. Prestrud, P. J. Hesketh et al., “Antiemetics: Amer-ican Society of Clinical Oncology clinical practice guideline update,” Journal of Clinical Oncology, vol.29, no.31, pp.4189–4198, 2011.

45. C. I. Ripamonti, E. Bandieri, and F. Roila, “Ma-nagement of cancer pain: ESMO clinical prac-tice guidelines,” Annals of Oncology, vol. 22, supplement 6, pp. vi69–vi77, 2011.

46. J. P. Ioannidis, S. J. Evans, P. C. Gøtzsche et al., “Better reporting of harms in randomized tri-als: an extension of the CONSORT statement,” Annals of Internal Medicine, vol.141, no.10, pp.781–788, 2004.

47. J. Deeks, J. Higgins, and D. Altman, “Chapter 14: adverse effects,” in Cochrane Handbook for Systematic Reviews of Interventions Ver-sion 5.1.0, J.HigginsandS.Green, Eds., The-Cochrane Collaboration, 2011, http://www.cochrane-handbook.org.

48. J. Chen, Q.Lv, M.Yu, X.Zhang, and J.Gou, “Randomized clinical trial of Chinese herbal medications to reduce wound complicati-ons after mastectomy for breast carcinoma,” British Journal of Surgery, vol.97, no.12, pp.1798–1804, 2010.

49. L. Cheng, “Clinical observation of anisomine with different doses for pain relief,” Journal of Mathematical Medicine, vol.25, no.6, p.692, 2012.

Page 43: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

33

50. J. Kim and D. I. Kang, “A descriptive statistical approach to the Korean pharmacopuncture therapy,” Journal of Acupuncture and Meridi-an Studies, vol.3, no. 3, pp.141–149, 2010.

51. M. Chao and C. Wade, “P02. 44. A pilot cros-sover trial of acupoint injection for treating primary dysmenorrhea,” BMC Complemen-tary and Alternative Medicine, vol.12, supple-ment 1, p. 100, 2012.

52. J.W.Park, J.H.Jeon, J.Yoon et al., “Effectsofs-weet bee venom pharmacopuncture treat-ment for chemotherapy-induced peripheral neuropathy: a case series,” Integrative Can-cer Therapies, vol.11, no.2, pp. 166–171, 2012.

53. C. Spadacio and N. F. de Barros, “Use of comp-lementary and alternative medicine by cancer patients: systematic review,” Revista de Saude Publica, vol.42, no.1, pp. 158–164, 2008.

54. X. Luo and X. Wang, “Application of acupoint injection for clinical oncology,” Chinese Jour-nal of Information on TCM, vol. 14, no. 6, pp. 94–96, 2007.

55. K. F.Schulz, D.G.Altman, andD.Moher, “CON-SORT2010 Statement: Updated guidelines for reporting parallel group randomised trials,” BMC Medicine, vol.8, article 18, 2010.

56. A. B. Miller, B. Hoogstraten, M. Staquet, and A. Winkler, “Reporting results of cancer tre-atment,” Cancer, vol.47, no.1, pp.207–214, 1981.

57. H. MacPherson, D. G. Altman, R. Hammersc-hlag et al., “Revised Standards for Reporting Interventions in Clinical Trials of Acupuncture (STRICTA): Extending the CONSORT State-ment,” PLoS Medicine, vol.7, no. 6, ArticleI-De100261, 2010.

58. Q. Ning, “Contrast observation on injection metoclopramide in different acupuncture po-int for the treatment of emesis after chemical treatment to mammary cancer,” Hunan Gui-ding Journal of Traditional Chinese Medicine and Pharmacology, vol. 10, no. 2, pp. 39–41, 2004.

Page 44: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Çeviri Makale

34

Sağlık ve Tıpta Alternatif Terapiler (Alternative Therapies in Health and Medicine) dergisinin 2002 Eylül/Ekim sayısında yayınlanan bir araştırmada, Maharişi Yönetim Üniversitesi’nden (Maharishi University of Management) iki bilim adamı, Dr. Robert Herron ve Dr. John Fagan, Maharişi Ayurveda Pançakarma Terapisinin bedende çok uzun süre kalabilen ve yağda çözünen kanserojen 14 lipofilin (lipophil) büyük ölçüde azaltıldığını kanıtladılar. Aslında, Dr. Herron ve Dr. Fagan, bu geleneksel tedavinin kanserojenler de dahil olmak üzere yağda çözünen toksik maddeleri atma potansiyeline sahip olduğunu ve bu şekilde lipofil toksinlerin azaltılabildiğini gösteren bir başka araştırma olmadığını bilerek çalışmaya başlamışlardı. Bu nedenle, araştırmaları bu önemli toksinlerin kısa sürede önemli ölçüde azaldığını gösterdiği için çığır açıcı bir etki yapmıştır.

Lipofil toksinleri hormon dengesizliği, bağışıklık sisteminin baskılanması, üreme sistemi rahatsızlıkları gibi sorunlara ve pek çok kanser türüne yol açabilmektedir. Poliklorine bifeniller (Polichronilated bifenils), (PC13) gibi lipofil toksinleri uzun yıllar önce yasaklandığı halde, çevrede varlıklarını sürdürebildikleri ve bedende önemli düzeyde bulunabildikleri ve sağlık açısından büyük risk taşıdıkları bilinmektedir. Bu araştırma çok dikkat çekicidir çünkü son yıllarda, ne yazık ki, kanser vakaları alarm verecek kadar yüksek seviyeye çıkmıştır. Bunun sebebinin çevre kirliliğine yol açan bu tür kimyasalların, özellikle de yediğimiz besinlerde artan oranlarda bulunmasına bağlı olduğu geniş kabul görmektedir. Bu çok önemli soruna, şimdiye kadar hiç kimse pratik bir önlem oluşturacak şekilde bir çözüm yolu sunamamıştır.

Bedendeki Yağlarda Depolanan Kimyasallar

Uluslararası Kanser Dergisi’ne (International Journal of Cancer) göre kanserden dolayı erişkin ölümlerinin dünyada en yüksek olduğu ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Kansere bağlı ölüm olayları, azalan sigara tüketiminden ve gelişen tedavilerden dolayı biraz azaldığı halde, kanser hala en yüksek ikinci ölüm sebebidir. Kanserden ölümler daha çok çevresel nedenlere bağlanmaktadır. Bu durum bütün gelişmiş ülkeler için geçerlidir.

Canlı organizmalarda görülen ve modern tarımda kullanılan organik kimyasallar, genel olarak genel olarak iki türe ayrılmaktadır: suda çözünen hidrofiller (hydrophyls) ve suda çözünemediği için bedenin yağ dokularına yerleşen lipofiller (lipophyls). Beden çoğunlukla suda çözünebilen toksinleri atabilmektedir. Bu nedenle, beden yağda çözünen lipofillerden kurtulabilmek için onları yağ dokularında depolamakta ve bunlar uzun yıllar beden dokularında kalabilmektedir.

Beden Dokularında Biriken Lipofiller

Diğerleri gibi kanserojen kimyasallar da göreli olarak daha kolay atılabilen hidrofiller ve böyle kolayca değil bir yılda sadece %1’i atılabilen lipofillerden oluşan 2 gruba ayrılırlar. Belli bir miktardaki kanserojen lipofil toksinlerinin bedende yarı yarıya azalabilmesi için neredeyse bir ömürlük süre gerekmektedir. Bu çalışmayı yapan bilim adamlarından biri olan Dr. Robert Herron, “Bu toksinlerden arındıran bir terapinin, kanser dahil pek çok hastalık durumlarında

MAHARİŞİ AYURVEDA TERAPİSİ İLE BEDEN DOKULARINDAKİ TEHLİKELİ KANSEROJEN KİMYASALLARIN ATILMASI

Dr. Alex Hankey

Bu yazı Delhi’deki Maharişi Aurveda Hastanesi’nin pançakarmanın yararlarını anlatan bir broşüründeki yazıdan çevrilmiştir.

Çeviren: Doç. Dr. Ayla ÇEVİK

Ankara Akupunktur 2017; 5 (1): 34-36

İletişim Bilgileri: Ayla ÇEVİK, Üsküp Caddesi 24/4 Çankaya Ankara [email protected], 0-532-407 53 75

Page 45: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

35

etken olan lipofil toksinlerinin kandaki seviyesini azalttığını gösteren ve insanlar üzerinde yapılmış ilk araştırmadır” demektedir.

Beden lipofillerin zararlı etkilerini gidermek ve kendisini korumak için doğal olarak bu maddeleri yağ dokularında depolamamaktadır. Bu toksinler, yağ molekülleri ile çevrili oldukları için bir süre pek bir zarar yol açmamaktadırlar. Ancak, tarım ilaçları veya başka kimyasallar içeren yiyecek ve içeceklerin sürekli tüketilmesinden dolayı bedendeki birikimin devam etmesi, uzun dönemde sağlık açısından ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Zaman içinde bu birikim öyle bir düzeye ulaşmaktadır ki, dolaşıma giren küçük bir miktar bile bedendeki hücreler üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilmektedir. Bu durum, diğer etkenler de destekliyorsa, kansere yol açabilmektedir.

Araştırmanın İki Bölümü

Maharişi Yönetim Üniversitesi (Maharishi University of Management), Bilim, Teknoloji ve Toplum Politikaları Enstitüsü araştırma müdürü Dr. Robert Herron, bir basın toplantısıyla bu yeni araştırmanın sonuçlarını kamuoyuna sunmuştur. Bu çalışma 2 ana bölüme ayrılmaktadır. Birinci bölüm, düzenli pançakarma tedavisi yaptıran insanlardaki tarımsal toksinlerin seviyesinin bu tedaviyi hiç uygulamayanlara kıyasla daha düşük olup olmadığını görmek üzere tasarlanmış kesitsel (cross-sectional) bir araştırmadır. İncelemenin bu aşamasında, ortalama 18 defa pançakarma tedavisi yaptırmış 48 kişi ile hiç yaptırmamış 40 kişi kıyaslanmıştır. İkinci kısmı ise pançakarma tedavisi öncesi ve sonrasında 15 deneğin toksin sevilerinin ölçüldüğü boylamsal (longitudinal) bir çalışmadır.

Pançakarma Deneklerinde Düşük PCB

Araştırmanın birinci bölümünde, çoğunlukla kan serumunda bulunan serum toksinleri ölçülmüştür. Bu toksinler, tarımsal toksinlerin iki türüne mensuptur: 9 poliklorobifenil (PCB, polychlorobiphenil) ve 8 tarım ilacı. Birinci bölümde, pançakarma yaptırmış olan grupta yer alanlarda, hiç yaptırmamış olanlara kıyasla PCB seviyesi düşük çıkmıştır. Tarım ilaçları ele alındığında, 3 tanesine hiçbir denekte rastlanmamış olup sadece biri-beta-heksakloroheksan (beta-heksachloroheksan, b-HCH)-pançakarma grubundaki

deneklerde yüksek çıkmıştır. Daha sonra, bu durumun beslenmeyle ilişkili olabileceği yargısına varılmıştır çünkü araştırmanın ikinci bölümünde, pançakarma tedavisi sonucunda sadece b-HCH değil, bütün 9 PCB’de azalma olduğu belirlenmiştir.

Çarpıcı olan bir bulgu, bu ikinci bölümde, birçok denekte başlangıçta oldukça yüksek olan b-HCH seviyelerinin, pançakarma tedavisinin yapıldığı süre sonunda tahlillerle saptanamayan seviyeye düşmüş olmasıdır. Bu bulgu çok umut vericidir. Bu sonucun ne kadar genellenebileceği ise daha ileri araştırmalar gerektirmektedir.

Beklenmedik Şekilde Yüksek Toksin Seviyeleri

Araştırmanın birinci bölümü, ikinci bölüme gerekçe oluşturmaktadır. Pek çok defa pançakarma yaptıranlarda toksin seviyeleri düşük olmasaydı, tedavinin bir etkisinin olmadığı anlaşılacak bir azalmaya sebep olup olmadığına bakmaya gerek kalmayacaktı. Birinci bölümü oluşturan araştırmada, 14 toksinden 13’ünde belirgin şekilde düşük seviyelerin saptanması cesaret verici olmuş ve daha uzun süreli, daha pahalı olan ikinci bölüme gerekçe teşkil etmiştir.

Dr. Herron’a göre araştırmanın alarm verici bulgusu, ABD’de yıllarca önce yasaklanan belirli bir toksinin kanda hala yüksek seviyelerde mevcut olmasıdır. Dr. Herron, “ABD toplumunda bunların ihmal edilebilecek düzeylere indiği kabul ediliyordu ama bizim bulgularımız, ne yazık ki, kanda yüksek seviyelerde görüldüğü için hala yiyecek zincirinde var olduklarına işaret etmektedir.” (ABD kongresinin raporları, kansere yol açan dioksin, arsenik, tarım ilaçları ve ağır metaller gibi toksinlerin yüksek seviyelerde olmalarının çok endişe verici olduğuna dikkat çekmektedir.)

Dr. Herron, 100 yıl önce meme ve prostat kanserlerinin oldukça nadir görüldüğüne dikkat çekmektedir. Oysa, şimdi 8 kadından birinde meme kanseri gelişmektedir. Meme dokusunda doğal olarak çok fazla bulunmaktadır. Kansere yol açtığı belirlenen lipofil türü kanserojenler, kanserin alarm verici şekilde artmasındaki temel etkenlerden birini oluşturmaktadır. Herron ve Fagan’ın bulgularının

Page 46: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ayla ÇEVİK

36

önemi ise, şimdiye kadar kabul edilebilecek düzeyde yan tesiri olmadan kanserojen lipofillerde herhangi bir azalma olabildiğini gösteren bir araştırmanın olmamasıdır. Maharişi Ayurveda Pançakarma Tedavisi, tüm dünyada görülen bu temel soruna çözüm getirme potansiyelini taşımaktadır.

Maharişi Veda Tıbbında kullanıldığı şekliyle geleneksel pançakarma tedavisi, mükemmel bir şekilde düzenlenmiş olup [içten ve dıştan yağlanma sağlayan]** bir dizi uygulama sayesinde yağda eriyen lipofil toksinlerinin etkili bir şekilde bedenden atılmasını desteklemektedir.

**Çevirenin notu

Page 47: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

37

Abstract

Manual therapy methods (which are massage, post isometric relaxation, mobilization, manipulation, automobilization) are applied in upper-lower extremity joints’ arthrosis, half-luxatios and neurodystrophic, degenerative disorders.

Osteoarthritis: “Osteoartrit”, alies “degenerative joint illness” is the most common illness observed on joints. It is an inevitable part of aging. The main findings of the illness is degeneration of cartilage and the changes of the bones follows it. Normally joint cartilage is situated on the edge of bones to perform two functions.

1. Being washed by the joint liquid, cartilage enables frictionless movement in joints.

2. In weight carrying joints, It enables to transfer the weight from joint surface to the bone by spreading the weight and helping it absorb the weight and the shock without harming the bone.

Just like the adult bone, Joint cartilage is not also static and matrix components renews themselves permenantly by collapsing and fixing. For this reason, chondrocyte’s maintenance of its health and functions concerns joint health. In osteoarthrosis’ development; aging, mechanical effects and neurodystrophic changes are accepted as important factors. Osteoarthrosis are distinctive by the important changes in the cartilage’s structural and mechanical feautures.

During early periods of the illness, degenerated joints’ water ingredients increase and proteoglycan’s concentration decreases. Also, weakness is observed in collagen system. These changes decrease the renewaling ability and stretching, resisting power of the cartilage. To resist these regressive changes, chondrocytes in deep layers gets proliferous and tries to fix the damage by producing new proteoglycans and collagens. However, chondrocytes “deplete” in time and some changes occur on the factors they produced.

It is not clear how this cartilage death starts, however It is considered that perpetual damage causes bio-chemical changes in the features of the cartilage, or it damages chondrocyte functions of the bone changes below.

Symptoms and signs of Osteoarthrosis progress very slowly and generally it only effects a few joints. Generally, proximal and distal interphalangeal joints of hip, knee, shoulder, elbow and fingers participates first carpometacarpal joints and first tarsometatarsal joint illnesses.

MANUEL TERAPİ (3. Bölüm): ÜST - ALT EKSTREMİTE EKLEMLERİNDE MANUEL TERAPİ

MANUAL THERAPY (Part 3): MANUAL THERAPY IN UPPER - LOWER EXTREMITIES

Dr. Salih SALMANLI

Serbest Hekim, ANKARA

Ankara Akupunktur 2017; 5 (1): 37-42

İletişim Bilgileri: Dr. Salih SALMANLI, Aşağı Öveçler 1332 Sokak 12/6, Dikmen, Çankaya-ANKARA Tel: 312-4727131 • [email protected]

Page 48: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Salih SALMANLI

38

Giriş

Manuel Terapi yöntemleri (masaj, posizometrik re-laksasyon, mobilizasyon, manipülasyon, otomobi-lizasyon) üst ve alt ekstremitelerin artrozları, yarım çıkıkları ve nörodistrofik, dejeneratif bozukluklarında kullanılır.

Osteoartrit / Osteoartrozlar

Osteoartrit diğer adıyla dejeneratif eklem hastalığı eklemlerin en sık görülen hastalığıdır. Yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçasıdır. Hastalıkların ana bulgusu eklem kıkırdağının dejenerasyonudur, kemiklerde bunu izleyen değişiklikler ise sekonderdir. Normalde eklem kıkırdağı iki fonksiyonu yapmak üzere kemik-lerin ucuna yerleşmiştir.

1. Eklem sıvısı ile yıkanarak eklem içerisinde sürtün-mesiz hareketi sağlar.

2. Ağırlık taşıyan eklemlerde ağırlığın eklem yüze-yinden kemiğe geçmesinde yükü yayarak kemiği zedelemeksizin ağırlığı ve şoku absorbe etmesine müsaade eder.

Yetişkin kemikte olduğu gibi eklem kıkırdağı da sta-tik değildir ve matriks bileşenleri sürekli yıkılıp yapıla-rak yenilenir. Bundan dolayı kondrositlerin sağlığı ve gerekli özelliklerini devam ettirmesi eklem sağlığını ilgilendirir. Osteoartrozların gelişiminde yaşlanma, mekanik etkiler, nörodistrofik değişimler en önemli etkenler olarak kabul edilir. Osteoartroz kıkırdağın yapısal ve mekanik özelliklerindeki önemli değişiklik-lerle karakterlidir. Hastalığın erken döneminde deje-nere kıkırdağın normal kıkırdağa göre su içeriği artar ve proteoglikanların konsantrasyonu azalır. Kolajen ağında da zayıflama oluşmaktadır. Bu değişiklikler kıkırdağın eski halini alma kabiliyetini ve gerilme, di-renme gücünü azaltır. Bu regressif değişikliklere ya-nıt olarak derin tabakalardaki kondrositler prolifere olur ve yeni kolajen ve proteoglikanlar sentez ederek hasarı onarmaya teşebbüs ederler. Ancak zamanla kondrositler “tükenirler” ve ürettikleri faktörlerde değişiklik belirir. Bu kıkırdak yıkımının nasıl başladı-ğı açık değildir ancak sürekli zedelenme ile kıkırda-ğın biyokimyasal özelliklerinde değişiklikler oluştuğu veya alttaki kemik değişikliklerinin kondrosit fonksi-yonunu bozduğu sanılmaktadır. Osteoartrozların bul-

Most of the patients with “Primer Osteoarthrosis” may be asymptomatic till after 50 years of age, however secondary forms creates early problems.

The general compaints are the Joint stiffness and severe and twinge of pains especially in the mornings. In severe cases, movement limitation and “crepitation” occurs; which is the crackling sound that comes out with friction of the bone surfaces.

An amount of joint swelling are common and a small amount of effusion may develop. In distal interphalangeal joints, small osteophytes may occur which are called Heberden’s nodes. Significant joint deformity participates the case in course of time but joint fusion does not develop as in rheumatoid arthritis.

Indications: Shoulder joint arthrosis, shoulder joint periarthritis, frozen shoulder, tennis players’ and golfers’ elbow, arthrosis in proximal and interphalangeal joints, arthrosis in first carpometacarpal joint, the hip joint arthrosis and periarthritis, knee joint arthrosis and periarthritis, arthrosis of the ankle, arthritis In the first tarsometatarsal joints, arthrosis of the proximal and distal interphalangeal joints of toes, half luxation in the all joints of the upper and lower extremities.

Contraindications: Fully blocked joint, extremely severe pain, tumors in the joints, abnormalities in the joints, fully lucocations, new traumas, next 3-4 months after joint surgery, stroke and radiculopathies, arterial and venous insufficiencies of extremities, vascular pathology 3th-4th stages, rheumatic diseases, rheumatoid arthritis, fractures in bones

Page 49: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

39

gu ve belirtileri çok yavaş gelişir ve genellikle sade-ce birkaç eklemi etkiler. Genellikle kalça, diz, omuz, dirsek, parmakların proksimal ve distal interfalanjial eklemleri, birinci karpometakarpal eklemler ve birinci tarsometatarsal eklemler hastalığa iştirak ederler.

Primer osteoartrozlu şahısların çoğunluğu 50 yaş sonrasına kadar belirtisiz kalabilir, ancak sekonder formlar daha erken problem yaşatırlar. Genel şikayet-ler arasında eklem sertliği ve özellikle sabahları şid-detli ve sancı tarzında ağrı bulunur. Şiddetli vakalarda kemik yüzeylerinin birbirine sürtünmesi sonucunda bir çıtırdama sesi olan krepitasyon ve hareket kısıt-lılığı genellikle mevcuttur. Bir miktar eklem şişmesi yaygındır ve az miktarda effüzyon gelişebilir. Distal interfalanjial eklemlerde Haberden nodülleri denilen küçük osteofitler görülebilir. Zamanla önemli ölçüde eklem deformitesi olaya iştirak eder ancak romatoid artritteki gibi eklem füzyonu gelişmez.

Endikasyonlar

• Omuz eklemi artrozu,

• Omuz eklemi periartrozu,

• Donuk omuz,

• Tenisçi ve golfçu dirseği,

• Proksimal ve interfalanjial eklemlerde artroz,

• Birinci karpometakarpal eklemlerde artroz,

• Kalça eklemi artrozu ve periartrozu,

• Diz eklemi artrozu ve periartrozu,

• Ayak bileğinin artrozu,

• Birinci tarsometatarsal eklemlerde artroz,

• Ayak parmaklarının proksimal ve distal interfalanji-al eklemlerinin artrozları,

• Üst ve alt ekstremitelerin tüm eklemlerinde yarım çıkıklar.

Kontrendikasyonlar

• Tam bloke olmuş eklem,

• Aşırı şiddetli ağrı,

• Eklemlerde tümörler,

• Eklemlerde anomaliler,

• Tam çıkıklar,

• Yeni travmalar,

• Eklem ameliyatından sonraki 3-4 ay,

• Felçler ve radikulopatiler,

• Ekstremitelerin atar ve toplar damar yetmezlikleri,

• Damar patolojileri 3-4. evrede,

• Romatizmal hastalıklar,

• Romatoid artritler,

• Kemiklerde kırıklar.

Anamnez

Diğer hastalıklarda olduğu gibi hastalık hakkında gerekli bilgiler elde edilir. Hastanın tahlillerine, röntgen veya MR görüntülemesine bakılır.

İnspeksiyon

İnspeksiyonda aşağıdaki durumlara dikkat edilir: Eklem şişkinliği, kalçaların asimetrisi, yüksek veya düşük omuz, düztabanlılık, eklemlerde deformatif ve dejeneratif büyüme, ekstremite hareketlerinde kısıtlılık, hareket sırasında eklemde krepitasyon duyulması.

Palpasyon

Kasların tonusu, osteofibrozların varlığı ve şekli, eklem çıkıntılarının durumu, hareket kısıtlığı olan eklemin durumu, osteofitlerin varlığı palpasyonla muayene edilir.

Page 50: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Salih SALMANLI

40

ÜST EKSTREMİTE EKLEM HAREKETLERİNİN MUAYENESİ

Omuz Eklemi

a) Fleksiyon

1. Hasta oturur durumda, kollar yanda, serbest ve gevşek,

2. Doktor ayakta, hastanın yanında veya arkasında, yüzü hastaya doğru,

3. Bir el kürek köprücük birleşiminin dış kenarında çatal şeklinde omuzu sabitler,

4. Diğer el kolun aşağı 1/3 arka yüzeyinde kola fleksiyon yaptırır.

b) Ekstansiyon

1. Hasta oturur durumda, kollar yanda, serbest ve gevşek,

2. Doktor ayakta, hastanın yanında veya arkasında, yüzü hastaya doğru,

3. Bir el kürek köprücük birleşiminin dış kenarında çatal şeklinde olmakla omuzu sabitler,

4. Diğer el kolun aşağı 1/3 ön yüzeyinde kola ekstansiyon yaptırır.

c) Abduksiyon

1. Hasta oturur durumda, kollar yanda, serbest ve gevşek,

2. Doktor ayakta, arkada, yüzü hastaya doğru,

3. Bir el kürek köprücük birleşiminin dış kenarında çatal şeklinde olmakla omuzu sabitler,

4. Diğer el kolun aşağı 1/3 iç yüzeyinde kola abduksiyon yaptırır.

Page 51: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

41

d) Dış Rotasyon

1. Hasta oturur durumda, kolu 90 derece dirsekten bükülü ve vücuda yapışık, serbest, gevşek,

2. Doktor ayakta, arkada, yüzü hastaya doğru,

3. Bir el dirsek eklemini arkadan kavrayarak sabitler,

4. Diğer el ön kolun aşağı 1/3 iç yüzeyinde çatal şeklinde, ön kolu dışa doğru çevirerek kola dış rotasyon yaptırır.

e) İç Rotasyon

1. Hasta oturur durumda, kolu 90 derece dirsekten bükülü ve ön kolun dış yüzeyi sırta yapışık pozisyonda, serbest ve gevşek,

2. Doktor ayakta, arkada, yüzü hastaya doğru,

3. Bir el dirsek ekleminde sabitler,

4. Diğer el hastanın bilek ekleminden tutup, ön kolu biraz kaldırır ve kendine doğru çekerek omuza iç rotasyon yaptırır.

Page 52: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Salih SALMANLI

42

ÜST EKSTREMİTELERDE PİR

Omuz Ekleminde PİR -1

1. Hasta yatakta serbest ve gevşek oturur, işlem yapılacak kolunu dirsek ekleminden 90o büker,

2. Doktor ayakta, yanda, hastanın omuz hizasında yüzü hastaya doğru,

3. Bir el çatal şeklinde hastanın omuzunu sabitler,

4. İkinci el hastanın kolunu dirsek ekleminden tutar, hasta nefesini tutup kolunu vücuduna sıkar, doktor kolu uzaklaştırır, 3-5 saniye sonra hareketler bırakılır ve başlangıç pozisyona dönülür.

Not: PİR 3 -5 kes tekrarlanır.

ÜST EKSTREMİTELERDE MOBİLİZASYON

Omuz Ekleminde Mobilizasyon -1

1. Hasta yatakta serbest oturur, kolu dirsek ekleminden bükülü, omuz ekleminden açık,

2. Doktor ayakta, arkada omuz hizasında yüzü hastaya doğru,

3. Bir el hastanın omzunu üstten sabitler,

4. Diğer el hastanın dirsek ekleminden tutarak kola abduksiyon ve adduksiyon yapıyor.

Not: Mobilizasyon 7-9 kez tekrarlanır.

ÜST EKSTREMİTE EKLEMLERİNDE MANİPÜLASYON

Humerusun Ulnar Yönde Yer Değiştirilmesi

1. Hasta oturarak, kol uzaklaştırılmış, dirsek ekleminden hafif fleksiyonda, el supinasyonda, serbest ve gevşek,

2. Doktor ayakta, yanda, yüzü hastaya doğru,

3. Bir el çatal şeklinde ön kolun yukarı 1/3’ünde ulnar taraftan sabitler,

4. Diğer el çatal şeklinde radial tarafta humerusun aşağı 1/3’ünde, başparmak dirsek boşluğuna doğru, humerusu ulnar yönünde hareket ettirir.

Page 53: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

43

Dergimizin sayfalarında ülkemizde akupunktura eme-ği geçen saygıdeğer hocalarımızı tanımaya devam edi-yoruz. Onların başta gelenlerinden Sayın Dr. Mehmet Fuat Abut rahatsızlığına rağmen bizleri kırmayarak bu söyleşiyi kabul etti. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.

Kendisiyle, muayenehanesine çok yakın olan Şişli Esentepe’deki evinde, adeta bütün hayatını bir araya getirdiği odasında görüştük.

Ayfer KUZULUGİL: Sayın hocam, kısa bir özgeçmişini-

zi lütfeder misiniz?

Mehmet Fuat ABUT: Tabii. 22 Şubat 1934’te

İstanbul’da doğdum. İstanbul Tıp mezunuyum.

Almanya’da genel cerrahi uzmanı oldum. Genel cer-

rahi içinde üroloji, kadın doğum, beyin, kalp, estetik

cerrahi, çocuk travmatoloji ve anestezi var.

DÜNYANIN TANIDIĞI BİR AKUPUNKTUR DUAYENİMİZ: DR. MEHMET FUAT ABUT

Söyleşi: Dr. Ayfer KUZULUGİL

İletişim Bilgileri: Dr. Ayfer KUZULUGİL, Meşrutiyet Caddesi 29/19, Kızılay/ANKARA Tel: 0312 419 55 71-72 [email protected]

Söyleşi

Ankara Akupunktur 2015; 3 (2): 43-51

Page 54: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Salih SALMANLI

44

A.K.: Sanırım o yıllarda branşlar ayrılmamıştı.

M.F.A.: Evet.

A.K.: Akupunktura ilginiz nasıl başladı?

M.F.A.: Almanya’da iken eşimin geçmeyen bir migre-ni vardı. Bir sürü ilaç iyi gelmeyince bir nöroloji profe-sörü “akupunktur yaptırın” dedi bana. Ben de dedim ki “siz de mi bu şarlatanlara inanıyorsunuz”, “yaptı-rın bir” dedi. Sonra ben kimseyi bulamadım, Alman Auriküloterapi ve Akupunktur Derneği’nin numara-sını verdiler. Aradım, onlar “size öğretelim” dediler. Ben de “bir kere gidip öğreneyim” dedim. Gittim, orada Prof. Dr. Johannes Bischko ile tanıştım. Nogier ve Bhar’la da tanıştım. Onlar bana dediler “en az 1,5 sene bu işin eğitimini görmeniz” lazım. Onlara inan-madım, kitap alıp eve gittim. Sonra bir baktım bilme-den yapılırsa ölüm bile var. Orada doktor olmayanlar da yapıyor o zaman, iğneyi batırmış, kalbi delmiş. Bu yüzden ben 1,5 sene gittim geldim ve öğrendim. İm-tihana girdim. Geçtim. İlk hastam eşim oldu. Onun baş ağrısı geçti. Tesadüf dedim. Bir gün bir baktım eve 6-7 tane migren hastası gelmiş. Orada evde yap-mak yasaktır. Ben de bir hastane ile anlaştım. Orada akupunktur yapabileceğimi söylediler. O günden bu yana akupunktur üzerime kaldı.

A.K.: Almanya’da ne kadar kaldınız?

M.F.A.: Sekiz sene kaldım, döndüm, sonra büyük bir hastanenin başına geçtim. Samatya Hastanesi’nde

üç yıl cerrahi şefliği yaptım. Hoşuma gitmedi, gene gittim, 1981’e kadar kaldım. Orada genel cerrahinin yanında eklem cerrahisiyle uğraştım. Sonra döndüm. Beni burada sigaradan yakaladılar. O da iyi olunca gazetelere manşet yaptılar.

A.K.: Böyle devam ettiniz. Eğitimlere ne zaman baş-ladınız?

M.F.A.: Ben cerrah olduğum için bu işin bilimsel ta-rafını ön plana çıkarmak istedim. Ben tradisyonel Çin tıbbına inanmayan birisiyim. Muayenehane yap-tırdım. Altına konferans salonu yaptırdım. Dernek kurduk, dernekte eğitime başladık, hem kulak, hem vücut. Öyle giderken 90’lı senelerin başında Ankara, Bakanlık da el attı bu işe. On iki sene Akupunktur Üst Komisyonu’nda görev yaptım, sonra ayrıldım. Zaten komisyon üyelerinin % 90’ını ben seçtim. Bu yüksek komisyonda Mehmet Yakup Buğra... Ankara’da bir doktor daha vardı. Sonra bir profesör geldi, komisyon başkanı olmak için. Sordum “siz akupunktur biliyor musunuz”, “yok” dedi. “O zaman siz başkan ola-mazsınız” dedim. O zaman Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hanım başkansız idare etti. Sonra yüksek komis-yon kuruldu. Ben oraya Abdulkadir Erengül’ü, Baha Çelik’i, Nüzhet Ziyal’i, sonra Baki Dökme’yi önerdim. Bir de şimdi Algoloji yapan ... Adını unuttum.

A.K.: Serdar Erdine?

M.F.A.: Serdar Erdine. Akupunktura karşı birisi. “Si-zin ne işiniz var burada” dedim. Öyle bir şey geçirdik

Page 55: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

45

Ankara’da. Sonra bir mevsim Cerrahpaşa’da aku-punktur eğitimi yaptık. Sonra Gazi Üniversitesi eği-time başladı. Orada Cemal Hoca ile tanıştık. Sonra Yeditepe Üniversitesi’nde 12 sene ders verdim. Şu anda emekliyim.

A.K.: Derneği nasıl kurdunuz?

M.F.A.: Maalesef orada aynı gün iki dernek kurul-du. Nüzhet Bey’le anlaşamıyorduk o zamanlar. Ben ona teklif ettim “birlikte tek dernek kuralım” diye. Onlar Akupunktur Derneği’ni kurmuşlar, Baha Çelik ile. Baki Dökme, Abdulkadir Erengül ve ben de İs-tanbul Akupunktur Derneği’ni kurduk. Benden yaşlı ve profesör olduğu için Abdulkadir Erengül’ü başkan yaptık 10 sene. Sonra seçime gittik. Genel kurul oy birliği ile beni seçti. Fakat mikrofona gelen bir arka-daş “Dr. Abut başkan değil, başkan daha sonra seçi-lecek” dedi. O gün istifa ettim İstanbul Akupunktur Derneği’nden ve Akademik Akupunktur Derneği’ni kurdum. Şu anda onun başkanıyım. Sonra Dünya Akupunktur Birliği Yönetim Kurulu’na girdim.

A.K.: ICMART?

M.F.A.: ICMART’ın 2. başkanlığını yaptım. Şu anda da Bilimsel Komite başkanıyım.

A.K.: Televizyon programlarınız?

M.F.A.: Çok televizyon programı yaptım. Uğur Dündar’la bile. Akupunktur karşıtı bir Profesör, Ha-san Yazıcı ile çıktık, tartıştık.

A.K.: Tekrar ICMART’a dönersek… Nasıl kuruldu?

M.F.A.: Sene 1982 idi. Johannes Bischko ile çok yakın dostluğum var. Abi kardeş gibi olduk. Önce hocamdı. Beraber seminerler yaptık. Almanca ana lisan olduğu için de çok kolaydı. 1982’de bana geldi bu eve. Mu-ayenehanem de yan taraftaydı. Orada bana ilk defa ICMART’ı söyledi. Yani ilk konuştuğu insan benim. “ICMART’ı kurmaya karar verdik” dedi. “Bir Belçika-lı, bir Hollandalı, bir İsviçreli, bir de ben kuracağız” dedi. O zaten seminere gelmişti. Kayıtları bende var. İlk kongre Viyana’da büyük bir sarayın içindeki bir konferans salonunda yapıldı. Ondan sonra her iki se-nede bir ICMART kongreleri devam etti. Son kongre Mexico City’de yapılacak.

A.K.: Bir önceki İstanbul’da yapılmıştı, siz organize etmiştiniz.

M.F.A.: Evet. Bir sene sempozyum, bir sene kongre. Ben ilk dünya kongresini 1994’de İstanbul’da yap-mışım. O kongrelerin hemen hepsinde bulundum. 1994’teki kongreyi kızım Özlem’le üç ay içinde ha-zırladık. O zamana kadar yapılan en güzel kongre olmuştu.

A.K.: Taksim’de The Marmara Otel’deydi, hatırlıyo-rum. Benim de katıldığım ilk kongre idi.

M.F.A.: Evet orada yapılmıştı. Ben 20 sene sonra bir daha yapmak istemiştim. O da 2014’te yaptığımız. Dünyada iki kere yapılan, iki şehir vardı. Biri Budapeş-te, Biri Viyana. Üçüncüsü İstanbul oldu. ICMART’ta devamlı yönetim değişiyor, fikirler de değişiyor. Şu anda bir Bulgar arkadaş var, adı Erev. Geliyor bana “sizden başka çalışacak arkadaş bulamadım” diyor. Yeni bir Akupunktur Birliği kurmak istiyor. Tabii bir de WFAAS var.

Page 56: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Salih SALMANLI

46

A.K.: WFAAS doktor olmayanları da üye yapıyor sa-nırım.

M.F.A.: Evet. Bir kere de onun kongresinde konuş-muştum. Ama dediğim gibi ben idealimi bulamadım. Benim idealimdeki akupunktur bu değil. Demin sizle konuştuğumuz gibi vücut akupunkturu da bilimsel kullanıldığı taktirde çok faydalı. Özellikle ben 5 nok-tada hastalarıma daima vücut akupunkturu uygulu-yorum, biri Liv 3, biri Liv 4.

A.K.: Dört kapı...

M.F.A.: Diğeri de SJ 5, GB 40. Kulakta da Progesteron 1 ve 2, kulak kepçesinin arkasında. Eğer o noktaları bulamazsanız GB 40 da aynı etkileri yapıyor. Bütün bu noktalarla başlatılan etkileri Biruni Laboratuvarı’nda çek ederek bulduk. Zaten az önce dediğiniz gibi Back-Shu noktaları kullanılarak bronşit vs. tedavi edilebilir. Doğrudur. Ben sırta iğne batırmayı sevmediğim için kulakta araştırmalar sonunda konka duvarında -ben süpürgelik diyorum- paravertebral sempatik gangli-onların bulunduğu, zaten daha evvelden bulunmuş, ben de onların aralarında DH 2 yani Dopamin nokta-larını buldum. Son derece önemli noktalar. Pek çok hastalıkta kullanıyorum. Tabii vücut akupunkturu ya-pan isterse Back-Shu noktaları kullanabilir. Bence vü-cutta bulunan en iyi noktalardan biri. Bir de anüsten başlayıp yukarı doğru çıkan, önden de aşağıya inen ekstra meridyenler var. Mesela anüse iğne batıran-lar var. Bir arkadaşım da vajinal akupunkturu buldu. Bence gereksiz. Ben Tamamlayıcı Tıp denmesine de karşıyım.

A.K.: Sizce ne denmesi gerekiyor?

M.F.A.: Bence akupunktur tıbbın içinde başlı başına bir disiplindir. Göğüs Hastalıkları gibi bir branştır. Ne alternatiftir, ne de tamamlayıcıdır. Tamamlayıcı der-sek sanki tıbbın yapamadığı bir şeyi yapıyor gibi gelir. Bu da tıp alanında karşıtların çıkmasına neden olur. Bence cerrahiden sonra gelen en önemli tedavi yön-temidir. Ben bunu bir cerrah, bir bilim hayranı olarak söylüyorum. Bir internet gazetesinde köşe yazarlığı yapıyorum. Orada insanların bilim adamlarına nasıl saygı duymaları gerektiğini söylüyorum. Çünkü bilim adamı olmak bilmediğini bilmemektir. Bilmediğini bil-meyen her şeye bulaşır. Einstein’lar, Pisagor’lar araş-tırma içinde idiler. Bilmediklerini bildikleri için bir şey bulduklarında yetinmediler, daha fazlasını istediler.

Ama hiçbir zaman “ben her şeyi bilirim” demediler. Bu yüzden akupunkturun daha açıklanacak çok şeyi var. Sizin gibi genç hekimlere bunlar düşüyor. Benim yapmak istediğim, başarıp başaramadığımı bilmiyo-rum, akupunkturu şarlatanlardan kurtarmak, aku-punkturu üniversiteye sokmak. Akupunkturun üni-versitelerde tıp talebelerine öğretilmesi gerekir.

A.K.: Üniversitelerde akupunktur kursları düzenleni-yor ama öğrencilere değil tabii.

M.F.A.: Kurs değil de ders olmalı. Bugün algoloji kür-sü sahibi ise akupunktur da olmalı. Ama dediğim gibi biz o algıyı yaratamadık. Mesela ben akupunkturla kilo verilebileceğine inanmıyorum. Akupunktur iştahı kesebilir, ama kilo verdiren diyettir, harekettir. Şimdi bir sürü şarlatan var. Ben bunları Beşiktaş TV’de söy-lüyorum. “Ye, iç, zayıfla, akupunktur zayıflatır” diye propaganda yapıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Sizin küpe takıp takmadığınızı bilmiyorum.

Page 57: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

47

A.K.: Ben ASP adı verilen iğneler kullanıyorum, Fran-sızların kullandığı …

M.F.A.: Biliyorum, onlardan bende de var. Kullanmı-yorum. Nedenini söyleyeyim. Canlı kitapta da bahset-tim. Mühim olan nedir, iğnenin battığı yerde başlattı-ğınız etkidir. İğnenin battığı yer neresidir? Cildimiz... O zaman deriyi çok iyi bilmemiz gerekiyor. Epidermis, dermis ve altı. Artı kullandığımız metalin ne işe yaradı-ğı... Ben bunlarla uğraşıyorum. Mesela altın ve gümüş hakiki metaldir, çelik ise alaşımdır. Araştırmalar şunu göstermiş: İğneyi içinde (+) ve (-) iyonlar bulunan bir sıvıya batırırsanız ki hakiki metallerin dış yüzünde ab-sorbsiyon özelliği vardır ve orada hepsinde (+) yük vardır. Çelikte bu yoktur. İğneyi batırdığınız zaman ne-yin meydana geleceğini bilmeniz gerekir. Böylece pil oluşturulur, galvanik element. Altın biliyorsunuz (+) yükleri çekiyor. Ya neyi çekecek? Sodyumu ... Kloru çekmez. Altın klorür olamaz, hiçbir zaman. Yani eksi-yi çekmez. Artıyı üzerinde biriktirdikten sonra, fizikte bir kural vardır, nerede konsantrasyon fazla ise iyonlar oradan konsantrasyonu az olan yere doğru hareket ederler. Konsantrasyonu az olan yer iğnenin batırıldığı yerin çevresindeki hücrelerdir. Sodyum hücrelerin içine doğru itilir ama giremez. Çünkü hücre kalsiyum, yağ, protein ve (+) yükle doludur. Hücreye girmek isteyen sodyumu potasyum dışarı iter. Ancak iğne batırıldık-tan 10 dakika sonra potasyumun gücü yetmez, sod-yum içeri girer. Sodyum- potasyum pompası devreye girer ve potasyum dışarı çıkar. O zaman sodyumun dışarı atılması için mitokondrilerin içine oksijen ve şe-kerin girmesi gerek. Önce insülin hücrenin içine girer. İnsülin şeker ve oksijeni içeri alınca mitokondride ATP oluşur. Oluşan bu ekstra enerji sodyumu dışarı atar. Bu, altın iğne batırıldıktan 15 dakika sonra ortaya çı-kar. İnterstisiyel sıvıdaki sodyumu altın kendine çeker ki hücre içine daha fazla sodyum girsin, onu aktive etsin, ATP üretimini artırsın diye. Altın iğnenin etra-fından kaçan sodyum iyonları yakındaki sinir uçlarını aktive ediyor. Sodyum- potasyum pompası çalışıyor. İletim böyle oluyor. Siz eğer doğru seçim yapmışsanız sinir uçlarındaki sodyum- potasyum pompası çalışa-cağı için sodyum girer ve potasyum çıkar, taa sinapsa kadar gider. Gümüş iğne batırınca ne oluyor? Gümüş interstisiyel sıvıdaki kloru üzerine çeker. Konsantras-yon arttığı için hücre çeperine bombardıman başlar. Bu sefer klor süratle hücreye girer, çünkü çeperde (+) yük vardır, onlar da çeker. Bu yüzden gümüş iğnenin etkisi beş dakikada başlar.

A.K.: Klor hücreye girince ne oluyor?

M.F.A.: Klor hücreye girince ATP üretilemediği için hücrenin aktivitesi inhibe olur.

A.K.: Yani bu bir stimülasyon, inhibisyon ...

M.F.A.: Stimülasyon, inhibisyon olayıdır. Klor aynı şe-kilde sinirsel iletimi yavaşlatır. Ağrı sinyallerini azaltır.

A.K.: Onun için de sedatif ve analjezik etkilidir.

M.F.A.: Çelik batırdığınız zaman ki ben bunu da de-nedim, hiçbir işe yaramaz. Onun için çevir derler.

A.K.: Hocam izninizle küçük bir katkı yapmak isterim. Fransa’da yalnız çelik iğne kullanıyorlar. 80’li yıllarda Montpellier Üniversitesi’nde akupunktur noktalarının histoloji ve fizyolojisi araştırılıp yayınlanmış. Noktanın histolojisi bir arteriol, bir venül, bir myelinize sinir ve bir lenf iğciğinden oluşan nörovasküler bir kompleks yapı olarak tanımlanmış. Çelik de olsa bir iğne ile bu yapı destrükte edildiğinde kendini rejenere ediyor. Bu süreçte ilişkili organ veya dokuda da rejenerasyon görülüyor.

M.F.A.: Onların kullandığı manyetik iğneler … Ben Çin iğnelerini söylüyorum.

A.K.: Magnet, iğnenin üzerinde. İğneler batırıldıktan sonra magnetle ayrılıyor. Etkisinin sürmesi için her-gün uyarılması gerekiyor.

M.F.A.: Manipülasyon yapıyorsunuz yani. Yoksa işe yaramaz. Bir de benim dediğimi deneyin. Otuz yedi yıldır yapıyorum, hiç çelik iğne kullanmadım. Hastala-rımın %95›i iyileşiyor. Tabii kullanılabilir. Ben kimseye yapmayın demem. Herkesin fikri ayrıdır.

A.K.: Hocam piyasadaki altın-gümüş iğneler kaplama değil mi?

M.F.A.: Altın iğne, sırf altın olsa işe yaramaz. Çeliğin üzeri altın kaplama. Benim çok iyi bir kuyumcum var-dı. 80›li senelerin başında adama “bana altın iğne yap” dedim. Saf altın yumuşacık oluyor, işe yaramı-yor. O yüzden kaplama yaptırdım. Ama kararmaya başladığı zaman kullanmayacaksınız. Bir de iki ste-rilizatör kullanacaksınız. Biri altın, diğeri gümüş için.

Page 58: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Salih SALMANLI

48

A.K.: İyon atlaması olmasın diye...

M.F.A.: Evet. Ben kendi deneyimlerimi canlı kitapta anlattım, üye olursanız eğer ... Orada vücut akupunk-turu tamamen var. Çıplak manken üzerinde göster-dim. Kulak akupunkturu var. Benim anlatımımla, has-ta başında. İğneler nasıl etkili oluyor, ayrıca nöroloji, farmakoloji var. Biz kendimizi tıptan ayırmamalıyız.

.....................................

M.F.A.: Benim akupunktur konusunda en beğendi-ğim insanların başında Fu Xi gelir. Burada görecek-siniz hayat hikayesini. Ben canlı kitabımda Sokrates’i mezarından çıkardım, aşağı getirdim. Sokrates’le yaptığım konuşmayı göreceksiniz. İbn-i Sina’yı Horasan’dan buraya getirdim. Fu Xi 5000 sene ev-vel yaşamış, sarı ırmağın yanında bir tepede ... Göğe bakmış, yere bakmış, havaya, suya, ağaca bakmış. Zıtlıkları görmüş. Yin ve Yang’ı bulmuş. Pagova ya da Logos çubuklarını bulmuş. Bugünün bilim adamları

“yaşasaydı bilgisayarın temeli olurdu” diyorlar. Fu Xi o zamanlar kullanılan çakmak taşlarını bıraktır-mış, taştan da olsa iğne batırmayı ilk o yapmış. Sarı İmparator’un yaptığı en büyük iş iğne kullanmasıdır. Fu Xi’nin zamanında bu günkü teknoloji olsaydı nö-rovejetatif sistemi bulurdu.

Fu Xi büyük bir usta. Bir diğeri de Sarı İmparator ... İster vücut, ister kulak yapın bunları bilmeniz lazım. Dünyada ilk kulak akupunkturu uygulayan, firavun devri Mısırlılardır. Oraya gidin kabartmalarda gö-rürsünüz kulağa iğne batırdıklarını. Batıda ilk defa kullanan Hipokrat’tır. İbn-i Sina vücut akupunkturu kullandı.

A.K.: Fransa’da derslerde İbn-i Sina’nın nabız teşhisi-ni kullanan ilk hekim olduğunu söylerler.

M.F.A.: İbn-i Sina’nın yapmadığı şey yok. Buz torbası-nı bulan odur. Anesteziyi de o bulmuş. Yedi yüz tane ilaç bulmuş. Kalp hastalıklarını bulan adam. Onun kadar büyük bir insan yaşamamıştır. Babasının ismi Abdullah. Bir mimardı. İbn-i Sina okulda iken bütün hocalarını geçmişti. 985’te doğdu, 1037’de öldü. On altı yaşında henüz doktor bile değilken Samani hü-kümdarının bir akrabasını tedavi etmişti. Bunun üze-rine ona Samani kütüphaneleri sonuna kadar açıldı. O zamana kadar kimse giremiyordu. Onun istediği tek şey Aristo’nun kitabını okumaktı. Yuhanna Bin Haylan ve Farabi, Aristo’yu Arapçaya çeviriyorlardı. Bu kitabı orada okuyup kendini geliştirdi. Sonra onun kitapları Batıda, Lozan’da, Fransa’da 300 sene üni-versitelerde okutuldu. Onun gibi bir adam gelmedi. Bunları bilmek lazım. Mesela İskender’i bilmek lazım. İskender eğer savaşmasaydı dünyanın en büyük bilim adamı olacaktı. Hocası Aristo’ydu. Sokrates, Eflatun ve Aristo’dan daha büyük olabilirdi, ama o savaşmayı tercih etti. Tarihi bilmek lazım.

A.K.: Tarih merakınız ne zaman başladı?

M.F.A.: Çocukluktan beri. Tarihte sınıfın en iyisi idim. Mesela Pisagor. M.Ö. 576-499’da yaşadı. Pisagor’u yaktılar, dünya dönüyor, dedi diye. Dünya dönmü-yor mu şimdi? Sivas’ta insanları niye yaktılar? Eğer bunu bilselerdi yapmazlardı. Galileo “dünya dönü-yor” dedi diye öldürüldü. Kopernik hariç hepsini öl-dürdüler. Mesela Einstein, New Jersey’de 18 Nisan saat 00.55’te öldü. Yakılmak istiyordu. Otopsi yapan doktor beynini bir tasa koyup eve götürdü. Hastane

Page 59: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

49

adamı işten attı. O “Einstein gibi bir adamın beyni-ni incelemeden yakmak kadar ahmakça bir şey ola-maz” dedi. İncelediğinde glia hücrelerinin normal birinden 40.000 kere fazla olduğunu gördü. De-mek ki Allah insanı farklı yaratıyor. Allah’ın büyüklü-ğüne inanmamak mümkün değil. Bir hücrenin içinde olup bitenleri gözünüzün önüne getirin. Bunu kim yapabilir? Hangi laboratuar? Gıda maddeleri, foto-sentez olayı ... Ağaç, karbondioksidi alıyor, su ile gü-neş enerjisi ile birleştirip oksijen olarak bize veriyor. Ağaç kesenler cinayet işliyor. Oksijeni bize vermesi-ne mani oluyor. Canlı kitabımda fotosentez olayını görüyorsunuz. Hücrenin içinde olup bitenleri görü-yorsunuz. Çekirdek nedir, kromozom nedir, ribozom nedir, transmisyon olayı nasıl gerçekleşir? Ben bunları öğrendikçe hiçbir şey bilmediğimi anladım.

A.K.: Geleneksel Çin tıbbı da kendi sistematiği içinde çok iyi çalışıyor, ama modern tıpla açıklanamıyor.

M.F.A.: Burada bir itirazım var. Açıklanabilir. Mesela Liv 3 noktasına iki taraflı basarsanız, acımıyorsa bir şey yapmazsınız. Ben Liv 3 noktasını ağrılı bulursam gönderip 5-hidroksi indol asetik asit baktırıyorum. Neredeyse sıfıra yaklaşmış. Bu serotoninin ana meta-bolitidir. Serotonin ne kadar az üretilirse o da o kadar az çıkar. Liv 3’e altın iğne batırıyorum. İki seans sonra 5-hidroksi indol asetik asit normale dönüyor. Benim tek hatam bunları yayınlamamak oldu. Kitabımda var. O insanda serotoninle ilgili hangi hastalık varsa o da iyileşiyor. Mesela adet düzensizlikleri, östrojenin serotoninle yakın ilişkisi vardır. Depresyonla, korkuy-la, kalp hastalıkları ile vs… Fakat birşey buldum. Liv 3 noktası ile mezenterik pleksusu etkileyemezsiniz, yani barsakları ... Çünkü eğer etkileyebilseydiniz altın iğne batırdığınızda adamın ishal olması lazımdı. Sa-dece Raphe çekirdeklerine gidiyor. Ben bunları ayrın-tılarıyla inceledim. Hastanın ağrısı varsa Liv 3 ve LI 4’e bakacaksın. Liv 3 çok ağrılı, LI 4 az ağrılı veya ağrısız ise işiniz kolay. Çünkü ağrı sinyali daha omurilikte, P maddesi postsinaptik ayağı atlamamış demektir. Ağrının atlaması için P maddesi ilk önce enkefalinle kavga eder. Enkefalin onu torbaların içinden çıkar-maz. Eğer P maddesi onu yener, sinaptik aralığa gi-rerse o zaman işe serotonin, somastatin, nörotensin katılır. Ayaktakinin çok ağrılı olması bana olayın daha sinapsta olduğunu gösterir. Ben orada atlamayı dur-durabilirm, beyne gitmemiş henüz. LI 4 çok ağrılı, Liv 3 az ise o zaman P maddesi postsinaptik ayağı atla-

mış demektir. Talamusun arka çekirdeklerine gitmiş, oradan da Gyrus Postsantralisdeki hücrelere ulaşmış ve ağrıyı hissetmiştir. İşiniz zor. Ben bunları binlerce hastada denedim. Demek istediğim vücut akupunk-turu noktalarını klasik tıpla birleştirebilirsiniz. Onlar çok güzel bulmuşlar. Bütün noktaları doğru bulmuş-lar. Ben bir tek bağlantıyı kabul etmiyorum, bağlan-tının izahını ...

A.K.: 1960’lı yıllarda Koreli profesör Kim Bong Han tarafından keşfedilen ve Bonghan kanalları adı veril-miş olan kanallar meridyenleri izah edebilir mi sizce?

M.F.A.: Bilemem.

A.K.: Ben de Çin’deki eğitimim sırasında vücut aku-punkturunun prensiplerini anlamakta zorlanmıştım. 1994 ICMART Kongresi’nde sizinle tanıştığımda ku-lak akupunkturuna ilgi duymaya başladım. O yüzden Fransa’ya gidip kulak öğrendim. Kulak akupunkturu-nun modern tıbba daha yakın olduğunu düşünüyo-rum. Bu konuda fikriniz nedir?

M.F.A.: Şimdi, kulak noktaları ile vücut noktaları farklı. Kulak noktalarında her yerde reseptör sayısı aynıdır. Ben bunları Prof. Dr. Halit Ziya Konuralp’e histolojik kesit olarak yaptırdım. Bana kulak ve vücut derilerini karşılaştırmasını istedim. Vücut akupunktur noktalarında kulağa göre iki misli reseptör olduğunu tespit etti. Çinliler ondan bulmuş. Vücutta akupunk-tur noktasında çevresine göre %50 fazla.

A.K.: Size göre kulakla vücudun farkı ne?

M.F.A.: Bana göre kulakta hasta olmayan bir insanda nokta bulamıyorsunuz. Böylece teşhis koyuyorsunuz.

A.K.: Hasta olunca nasıl oluyor?

M.F.A.: Mide mesela. Kulaktaki mide noktası ile bağ-lantı var. Vagus noktası ile sıfır noktasında hassasiyet buluyorsunuz. Mide tarafından uyarılan sinir sistemi lifçikleri kulak kepçesine girdiği yerden Vagus sinirin-de hassasiyet başlatıyor. O zamana kadar bulamıyor-sunuz.

A.K.: Hassasiyet hem palpasyonla tespit ediliyor, hem de elektrik deteksiyonu ile nokta deri direncinin düş-müş olduğunu görüyoruz.

Page 60: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Salih SALMANLI

50

M.F.A.: Düşüyor ya da artıyor. Hastanın durumuna göre düşüyor veya artıyor. Midede hipersekresyon varsa artıyor.

A.K.: Artıyorsa gümüş, azalıyorsa altın iğne ile tedavi ediyorsunuz.

M.F.A.: Aynen. Canlı kitabımda anlatıyorum. Mesela diabeti anlatırken önce pankreasın Langerhans hüc-relerini anlatıyorum, 1969’da Paul Langerhans ne yapmış …

(İnternette yayınlanan canlı kitaptan bölümler izliyo-ruz)

A.K.: İnternette yayınladığınız “canlı kitap” adını ver-diğiniz bir siteniz var. Gerçekten çok zengin içerikli. Bu fikir nasıl oluştu?

M.F.A.: Ben hep denenmemişin peşinden koşarım. Böyle bir hissiyat oldu. Dünyayı araştırdım. Bugüne kadar 1-2 saatlik bir şeyler yapılmış ama hiç kimse ki-tap yapmamış. İlk ben olayım dedim. Bakın nörolojik muayenenin nasıl yapıldığını gösteriyorum.

A.K.: Yaptığınız çalışmaları izledikçe sizin başka bir yönünüzü görüyoruz, sanatçı yönünüzü ... Bu konu-da ne diyeceksiniz?

M.F.A.: Ben liseyi Boğaziçi Lisesi’nde bitirdim. Kabataş’ta oturuyorduk. Fen şubesi mezunuyum ama matematiğim sıfırdı. O sene imtihanı kazanamadım. Bir sene sonraki imtihana gireceğim. Bir sene açık za-manım var. O sıralar çok güzel resim yapıyorum. Evi-mize 200 m. mesafede Güzel Sanatlar Akademisi var. Gittim oraya, resimlerimi götürdüm, imtihana girdim, kazandım. O zamanın ünlü ressamı Zeki Faik İzer›in talebesi oldum. Çolpan İlhan sınıf arkadaşımdı.

A.K.: Tıp fakültesinden de Cüneyt Arkın sınıf arka-daşımdı, demiştiniz. Bayağı ünlü sınıf arkadaşlarınız olmuş.

M.F.A.: Çok var. Orada herkes Picasso›ya meraklı, bense Renoir’a hayranım. Yüzlerini Renoir’a benze-tiyorum. Onlara “ben mimar olacağım” demiştim. Yoksa Güzel Sanatlar’a almıyorlardı. Aynı sene Zeki Müren de oradaydı. Benim Boğaziçi Lisesi’nden de okul arkadaşımdı. Zeki Faik İzer dedi ki “portre yap-masını Mehmet Abut’tan öğrenin”. O kadar güzel

yapardım. Ertesi sene Tıbbiye’yi kazandım. Zeki Faik İzer “bir sene daha talebem ol” dedi. Bir sene daha kaldım Akademi’de. Sonra Tıbbiye’ye geçtim. Doç. Dr. Sami Küçük vardı. Beni çok severdi. Onunla su-luboya anatomi kitabı yaptım, bütün Sobotta atlasın kitabını yaptım. Sonra bir sınıf arkadaşım yürüttü o kitabı. Anatomi profesörü Zeki Zeren vardı. Müthiş kazıkçı bir hoca. Hastalığı, ya herkesi çaktırır ya da geçirirmiş. İmtihan oluyoruz, hiç kimse bilemiyor ben biliyorum. Bana sıfır attı, sonra kız bir arkadaşı elinde femurla Beyazıt’a kadar kovaladı. Sami Hoca’yla re-sim yaparken, bir gün bana dedi ki “senden bir ricam var, bana bir kulak resmi yap, ön kulak, arka kulak, iç kulak”. “Ne kadar büyüklükte hocam?”, “Beş metre büyüklükte. Sana kadavra odasını açayım, bir Pazar gel, çalış”. Bir Pazar günü suluboyalarımı aldım, git-tim oraya. Bu başımdan geçmiş en korkunç olaydır. Müthiş bir yağmur, şimşek, gök gürültüsü. Kapıdaki bekçi beni odaya aldı. Büyük bir masa. Suluboyaları yerleştirdim. Çalışmaya başladım. Aşağıdan bir ses gelmeye başladı. Bir metale vuruyor “tak, tak!”. Aşa-ğıda patoloji bölümü var. Orada yeni ölenler yatıyor. Ses giderek yaklaştı. Kapının tokmağı döndü. Sapsarı bir surat çıktı. Suluboyalar devrildi. Her tarafa saçıldı. Ben kendimi Beyazıt’ta buldum. Sonra öğrendim ki adam yeni ölüleri bekleyen hastalıklı biriymiş, me-rak etmiş yukarıda kim var diye. Hoca gene rica etti. Evde yapacağım, oraya gelmem, dedim. O resimler altı sene öğrencilere gösterildi.

Page 61: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

51

A.K.: Çeşitli anatomik parçalar mı, sadece kulak mı?

M. F. A.: Kulak. İç, dış, arka kulak.

A.K.: O zamandan belliymiş kulakçı olacağınız ...

M.F.A.: Tesadüf işte. Sonra Almanya’da yaşadığım se-nelerde yaptığım bütün ameliyatların resimlerini yap-tım. Kolon kanserli bir hastayı ameliyata aldım, her tarafa atlamış. Aç-kapa yaptım. Adama “ameliyatın gayet iyi geçti” dedim. “Şimdi hemen atla İspanya›ya git”. Adam 1,5 sene yaşadı. Ben İstanbul’a geldim. Spielder adında bir Alman asistan “doktorun seni kandırmış, senin kanserin var, öleceksin” demiş. Adam bana ölüm davetiyesi bile yazdı, o kadar se-verdi. Bir tane daha... Özlem üç yaşında falan. Bir gün bir çiftçi bizi evine davet etti. Yemek ikram et-tiler. Akşamüstü ayrıldık. Ben ertesi günü hastaneye geldim. Bir çocuk geldi, babası traktörle ezmiş. Kı-zın sağ bacağı dizin altından kopmuş, karnı, göğsü ezilmiş. Sekiz saat ameliyat ettim. Tam o bitti, gece 2’de apandisiti patlamış bir başka çocuk geldi. Onu da ameliyat ettim. “Allah’ım bari biri kurtulsun” de-dim. Apandisitli kurtuldu, diğeri öldü. Almanya’da bir marangoz atölyesi kurdum kendime, travmatoloji için. Bir de resim masası aldım. Resim yaptım. Birisi muayenehanemde asılı.

A. K.: Kaç yıllık meslek hayatınız var?

M.F.A.: Elli yedi ... Bunun 37 yılı akupunkturla geçti.

A.K.: Otuz yedi yıldır akupunktur uygulayan bir he-kim olarak biz yeni nesillere ne önerirsiniz?

M.F.A.: Öğrenmenin sonu yok. Bir de şunu öneririm. Bilgiyi kendine saklamamak. Bilgiyi saklarsanız sizinle birlikte ölür, gider. Halbuki bıraktığınız bilgiler belki başka birilerine yarayabilir.

A.K.: Hayat kurtarabilir, acıları dindirebilir. “Bildikleri-nizi öğretin” diyorsunuz.

M.F.A.: Kayıtlı bir şekilde öğretmek lazım. Hem an-latarak, hem kaydederek. Ben cerrahken asistanları-ma her şeyi öğretirdim. Apandisiti makattan getiren üçüncü kişiyim dünyada. Safra kesesi veya over ame-liyatı yaparken mikrop kapabilir. O yüzden apandisi-ti ters çevirip barsağın içine gömüyorsunuz. İki gün sonra makattan gelip düşüyor. Türkiye’de kalbe ilk

pil takan hekim benim. Bir de rekorum var. Eklem değiştirme rekorum 23 dakika. Total kalça protezi ... 78’den beri kırılamadı.

A.K.: Sizi çok yorduk hocam. Ağzınıza sağlık. Size çok teşekkür ediyor, sağlıklı, mutlu bir ömür diliyo-ruz. Daha çok şeyler yapmanızı ve bize ışık tutmaya devam etmenizi temenni ediyoruz.

M.F.A.: Ne mutlu bana sizler gibi talebelerim var. Sa-ğolun.

Dr. Mehmet Fuat ABUT’un kısa özgeçmişi

22.02.1934’te İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Almanya’da Genel Cerrahi ihtisa-sı yaptı. Türkiye’ye döndüğünde Samatya Devlet Hastanesi’nde üç yıl Genel Cerrahi Kliniği Şefi ola-rak görev yaptı. Tekrar Almanya’ya dönerek 1981’e kadar orada kaldı. Dr. Bischko’nun öğrencisi olarak kulak akupunkturu eğitimi aldı.

Türkiye’ye dönerek İstanbul’da akupunktur mua-yenehanesi açtı. Dr. Abdülkadir Erengül ve Dr. Baki Dökme ile birlikte İstanbul Akupunktur Derneği’ni kurdu. Daha sonra Akademik Akupunktur Derneği’ni kurarak başkanlığını yaptı. Dernekte ve Cerrahpaşa ve Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakülteleri’nde akupunk-tur eğitimi verdi.

Sağlık Bakanlığı Akupunktur Üst Komisyonu’nda 12 yıl görev yaptı.

1994 ve 2014’te İstanbul’da ICMART kongreleri dü-zenledi ve başkanlık yaptı. ICMART ikinci başkanlığı ve bilimsel komite başkanlığı yaptı. ICMART’tan dün-yada sekiz kişiye verilen onur diploması aldı. Aku-punktur konulu TV programları ve internet gazeteci-liği de yapan Dr. Abut’un derslerini, meslek geçmişini ve kongre çekimlerini yayınladığı bir internet sitesi mevcut.

Akupunktur ve çeşitli konularda 30 civarında kitabı yayınlandı.

1961 yılında Betül Hanım’la evlenen Dr. Abut, iki kız ve üç erkek torun sahibidir.

Page 62: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

YAŞAR MEDİKAL LTD. ŞTİ.Şehremini Mah.Denizabdal Cami Sok. No: 9/B 34280 Çapa / İSTANBULTel: 0212 586 68 00 Faks: 0 212 586 68 [email protected]

Page 63: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

YAŞAR MEDİKAL LTD. ŞTİ.Şehremini Mah.Denizabdal Cami Sok. No: 9/B 34280 Çapa / İSTANBULTel: 0212 586 68 00 Faks: 0 212 586 68 [email protected]

web adresi : www.ankaraakupunkturdernegi.org

e-posta : [email protected]

twitter : @AkupAnkara

Telefon/ Faks: 0312-213 99 00

GSM: 0541-731 57 52

AKUPUNKTUR ANKARA

VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

İÇİNDEKİLER

Yıl 2014, Cilt 2, Sayı 1 ISSN 1304-690X

Oksijen Terapi...

Yaşam Destek Ürünleri ...

OKSİJENMİNERAL

ENZİMAMİNOASİTELEKTROLİT

VİTAMİN

YAYINLANAN

ile

Ağrılı Hastalarda Akupunktur Noktalarına O2O3 (Ozon) Uygulamaları Betül BATTALOĞLU İNANÇ 1

Sigara İçen Yüksekokul Öğrencilerinde Sigara Bıraktırmada Akupunktur Tedavisinin Etkinliği Turan GÜNDÜZ 5

Depresyon ve Akupunktur İle Tedavisi Mehmet Fuat ABUT 8

Auriküloterapi ve Aurikülomedisin Ayfer KUZULUGİL 10

Randomize Kontrollü Akupunktur Çalışmalarında Plasebo Kontrol Uygulamaları Saliha KARATAY 12

Kozmetik Akupunktur Asuman KAPLAN ALGIN 16

10 Element Can ZİNNEHA 23

Akupuntur Tedavi Yöntemi ve Doz Aşımı M. Salih ÖZAYTÜRK 28

Ozon Terapi Saltuk AYTAÇOĞLU 31

Müzikle Tedavi, Tarihi Gelişimi ve Uygulamaları Z. Işıl BİRKAN 37

Yurtdışı Kaynaklı Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergileri H. Volkan ACAR 50

Kurs İzlenimi Yasemin ÇAYIR 55

Sempozyum İzlenimi Ayfer KUZULUGİL 57

Güncel Haber Ahmet DÖKER 60

Page 64: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,
Page 65: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Yaşar Bal (11.06.1949 - 30.12.2016)

Akupunktur camiasının yakından tanıdığı Sayın Yaşar Bal'ı saygıyla anıyoruz.

Page 66: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Mehmet Fuat ABUT (22.02.1934 - 04.06.2017)

Türk Akupunktur Camiasının Duayenlerinden,

Yüzlerce Hekime Akupunktur Eğitimi Vermiş, Değerli Bilim Adamı

Op. Dr. Mehmet Fuat ABUT'u Kaybetmiş Bulunuyoruz.

Dergimizin Sayfalarında Kendisiyle Yapılmış Son Söyleşiyi

Okuyacağınız ABUT Hoca, Uzun Süredir Amansız Bir Hastalıkla

Mücadele Etmekteydi.

Hocamıza Allah'tan Rahmet, Yakınlarına Başsağlığı Diliyoruz.

Sevenlerinin ve Türk Akupunktur Camiasının Başı Sağ Olsun.

Page 67: ANKARA Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017 …akupunkturvetamamlayicitip.org/2019/10/4757... · 2019. 10. 18. · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi,

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2017

57

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

ISSN 1304-690X

AKUPUNKTUR ANKARA

VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

İÇİNDEKİLER

Yıl 2014, Cilt 2, Sayı 1 ISSN 1304-690X

Oksijen Terapi...

Yaşam Destek Ürünleri ...

OKSİJENMİNERAL

ENZİMAMİNOASİTELEKTROLİT

VİTAMİN

YAYINLANAN

ile

Ağrılı Hastalarda Akupunktur Noktalarına O2O3 (Ozon) Uygulamaları Betül BATTALOĞLU İNANÇ 1

Sigara İçen Yüksekokul Öğrencilerinde Sigara Bıraktırmada Akupunktur Tedavisinin Etkinliği Turan GÜNDÜZ 5

Depresyon ve Akupunktur İle Tedavisi Mehmet Fuat ABUT 8

Auriküloterapi ve Aurikülomedisin Ayfer KUZULUGİL 10

Randomize Kontrollü Akupunktur Çalışmalarında Plasebo Kontrol Uygulamaları Saliha KARATAY 12

Kozmetik Akupunktur Asuman KAPLAN ALGIN 16

10 Element Can ZİNNEHA 23

Akupuntur Tedavi Yöntemi ve Doz Aşımı M. Salih ÖZAYTÜRK 28

Ozon Terapi Saltuk AYTAÇOĞLU 31

Müzikle Tedavi, Tarihi Gelişimi ve Uygulamaları Z. Işıl BİRKAN 37

Yurtdışı Kaynaklı Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergileri H. Volkan ACAR 50

Kurs İzlenimi Yasemin ÇAYIR 55

Sempozyum İzlenimi Ayfer KUZULUGİL 57

Güncel Haber Ahmet DÖKER 60

Açık Erişim / Open Access www.ankaraakupunkturdernegi.org

Yıl/Year, 2017, Cilt/Volume, 5, Sayı/Issue, 1

AN

KARA

AKU

PUN

KTU

R VE

TA

MA

MLA

YIC

I TIP

DER

GİS

İ

Sarımsak Yanığı: Acil Serviste Görülen Nadir Bir Vaka

Nihal TEZEL, Onur TEZEL, Necati SALMAN, Hakan YEŞİL ..............................................................................................................................................1

Primer Raynaud Sendromu Atak Anında Akupunktur Etkisi: Olgu Sunumu

Fatma Tamara KÖROĞLU, Aylin BAYDAR ARTANTAŞ ...................................................................................................................................................4

ÇEVİRİ MAKALE

Alkol Kullanım Bozukluğunda Akupunktur: Meta-Analiz

Aysun BARANSEL ISIR .................................................................................................................................................................................................8

ÇEVİRİ MAKALE

Kanser Tedavisinde Farmakoakupunktur: Sistematik Derleme

Didem AKÇALI .........................................................................................................................................................................................................16

ÇEVİRİ MAKALE

Maharişi Ayurveda Terapisi ile Beden Dokularındaki Tehlikeli Kanserojen Kimyasalların Atılması

Ayla ÇEVİK ...............................................................................................................................................................................................................34

Manuel Terapi (3. Bölüm): Üst - Alt Ekstremite Eklemlerinde Manuel Terapi

Salih SALMANLI ........................................................................................................................................................................................................37

SÖYLEŞİ

Dünyanın Tanıdığı Bir Akupunktur Duayenimiz: Dr. Mehmet Fuat Abut

Ayfer KUZULUGİL ......................................................................................................................................................................................................43

web adresi : www.ankaraakupunkturdernegi.org

e-posta : [email protected]

twitter : @AkupAnkara

Telefon/ Faks: 0312-213 99 00

GSM: 0541-731 57 52

AKUPUNKTUR ANKARA

VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

İÇİNDEKİLER

Yıl 2014, Cilt 2, Sayı 1 ISSN 1304-690X

Oksijen Terapi...

Yaşam Destek Ürünleri ...

OKSİJENMİNERAL

ENZİMAMİNOASİTELEKTROLİT

VİTAMİN

YAYINLANAN

ile

Ağrılı Hastalarda Akupunktur Noktalarına O2O3 (Ozon) Uygulamaları Betül BATTALOĞLU İNANÇ 1

Sigara İçen Yüksekokul Öğrencilerinde Sigara Bıraktırmada Akupunktur Tedavisinin Etkinliği Turan GÜNDÜZ 5

Depresyon ve Akupunktur İle Tedavisi Mehmet Fuat ABUT 8

Auriküloterapi ve Aurikülomedisin Ayfer KUZULUGİL 10

Randomize Kontrollü Akupunktur Çalışmalarında Plasebo Kontrol Uygulamaları Saliha KARATAY 12

Kozmetik Akupunktur Asuman KAPLAN ALGIN 16

10 Element Can ZİNNEHA 23

Akupuntur Tedavi Yöntemi ve Doz Aşımı M. Salih ÖZAYTÜRK 28

Ozon Terapi Saltuk AYTAÇOĞLU 31

Müzikle Tedavi, Tarihi Gelişimi ve Uygulamaları Z. Işıl BİRKAN 37

Yurtdışı Kaynaklı Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergileri H. Volkan ACAR 50

Kurs İzlenimi Yasemin ÇAYIR 55

Sempozyum İzlenimi Ayfer KUZULUGİL 57

Güncel Haber Ahmet DÖKER 60