Upload
sadik-aksu
View
245
Download
9
Embed Size (px)
DESCRIPTION
2011 mart ve nisan olympiakent dergi
Citation preview
Geçirdiğimiz günler bugün ve sonrası…
Yaşanmışlıkların içinde onlarca mutluluk, belki bir o kadar da
üzüntüyle, kederle neşeyle geçirdiğimiz zamanlar ve yıllar…
Bazen hüzün verir içinde bulunduğumuz an, hazan oluverir bir-
den somurtur dünyaya, bazen de cıvıl cıvıl bahar oluverir, gülü-
cükler saçar etrafa. Ama bir gerçek var ki, insanlar hayatın getir-
dikleriyle farklı farklı uğraştıklarından ve yorulduklarından olsa
gerek, şöyle bir geriye dönüp, iç çekerler ve keşkeler sıralanmaya
başlar…
Herhalde en çok istenen ve söylenen keşke, “ah bir çocuk
olsam”dır. Bir an hayatın bütün yükünden sıyrılıp, bak işte şu koca
dünya benim etrafımda dönüyor, insanlar benim için çabalıyor di-
yebilmek ve belki de en önemlisi dünyanın bütün gerçeklerinden
uzak, kendi dünyasında büyük hayallerle yaşayabilmek ve küçük
şeylerden mutlu olabilmek için “keşke çocuk olsak” diyoruz.
Geçmişin yarım yamalak hatırlanan sayfalarında herkesin ilgi oda-
ğı olduğu, şirin mi şirin, bir o kadar da afacan, lakin yaptığı her şey
kabul olan bir çocuk olmak. Kız çocuğuysa tek derdi pembe kıya-
fetler, bebekler, erkek çocuğuysa da yeni bir top ya da araba…
Hepimiz bu hayat mücadelesinin içinde öyle yorgun düşüyoruz
ki, yaşamın bir aşaması tercih edilecekse insan doğasına ters de
olsa hep çocuk kalsaydım demekten de kendimizi alıkoyamıyo-
ruz. Belki de en az sorumluluk çocuklarda olduğundan bunu te-
menni ediyoruz.
Ah! Keşke tüm insanlar çocuklar kadar saf ve masum olsa,
Keşke dimağlarda kötülüklere yer olmasa,
Keşke yaşanmışlıkların arkasında riyakarlıklar olmasa,
Keşke hayat kimseye acı yüzünü göstermese,
Kısaca hep çocuk olmasak ama, çocuk saflığında, çocuk masum-
luğunda kalabilsek…
İçinizdeki çocuğun daima yaşaması temennilerimle, tüm çocuk-
larımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını Kutlar.
Selam, Sevgi ve Saygılarımı Sunarım.
KEŞKE ÇOCUK OLSAK…
EditördenAyşe DEMİ[email protected]
Sitemiz Soyak Olympiakent
Dergisi İmtiyaz Sahibi
Ayşe DEMİR
Yazı İşleri Müdürü
Ercan DEMİR
Yayın Kurulu
Salih KARAHAN
Teoman MAT
Danışma Kurulu
Şevket YUYUCU
Ersin Çalışkan
Aydın YILMAZTÜRK
Hızır YILMAZ
Hüseyin MERT
Mehmet ŞAHİNSOY
Dr. Y. Taner Bayram
Grafik Tasarım
Burcu YÜKSEL ÇETİNTAŞ
Yapım
CANAY AJANS
Tel: +90 (212) 671 73 20-21
Fax: +90 (212) 671 73 22
İ.O.S.B. Giyim Sanatkarları Sitesi
3. Ada C Blok No:32
İkitelli / Küçükçekmece / İstanbul
Baskı
Has Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
Sitemiz Soyak Olympiakent Dergisi 5187 Sayılı kanunun 7. maddesi gereğince T.C. KÜÇÜKÇEKMECE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’nı izni ile yayınlanmaktadır.
AKTUEL
4
İÇİNDEKİLER
06-10 18-28Etkinlik Spor
06 Başkandan Mesaj
08 Çevre Duvarı
12 23 Nisan
16 Abant Gezisi
18 Kan Bağışı
20 İhaleler
5
34-38 44-56Kültür&Sanat Sağlık
22 Kadınlar Günü
26 Turnuva Şenliği
30 Spor Gündemi
36 Peyzaj Çalışmaları
44 Dubai
48 Kara Avcılığı
BA
ŞK
AN
DA
N M
ES
AJ
MEH
MET
ŞA
HİN
SOY
Yö
ne
tim
Ku
rulu
Ba
şka
nı
Hepinize merhaba,Sevgili Olympiakentliler
Bilindiği üzere bu yönetim, 2010 yılı Haziran ayında
göreve geldi. Sayın Şevket Yuyucu’yu oy birliği ile site
başkanlığına getirdik. 8 ay birlikte önümüze koydu-
ğumuz hedefler doğrultusunda çalıştık, belli mesa-
feler aldık. Sayın Yuyucu’nun görevden ayrımasıyla
Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımız oy birliği ile beni
Yönetim Kurulu Başkanı seçti. Ben ve arkadaşlarım,
aynı heyecan ve kararlılıkla sorunların üzerine giderek
çözüm üretiyoruz. Bizim vizyonumuz sitemizi bir
sosyal konut anlayışıyla yönetmek yerine, A sınıfı bir
site anlayışıyla yönetmektir. Geçmişte sitemiz, ucuz
fiyat hedefi ile yapılan işlerin sıkıntısını çok yaşamıştır.
Bizim anlayışımız, hizmetleri en kaliteli nasıl satın alırız
anlayışıdır. Tabi bunu yaparken de yapılan ihalelerde
ve satın almalarda da sitemizin de gücünü kullanarak
uygun alımlar gerçekleştiriyoruz.
Sitemizin güvenlik ve duvar ihalesini şeffaf ve başarılı
biçimde yönettik. Duvarın temelini attık. Sözleşme-
de 90 gün olmasına rağmen ilgili firma 60 günde
bitireceğini taahhüt etmiştir. Temel atma törenimizi
siz sevgili komşularımızla birlikte, eski yönetici ve
temsilcilerimizin de katılımıyla güzel bir günde birlikte
yaşadık. Bir konuyu sizinle paylaşmak isterim. Temel
atma töreninde eski yönetici bir komşum “Siz Kadir
Gecesi’nde doğdunuz. Bu temel atma size nasip
oldu” dedi. Sevgili komşularım, ben şahsen Kadir
Gecesi’nde doğmadım. Diğer yönetici arkadaşlarımın
Kadir Gecesi’nde doğup doğmadıklarını da bilmi-
yorum. Şunu bildiğim kesin, ben ve Yönetim Kurulu
arkadaşlarım laf değil, iş üreten bir anlayışı taşıyoruz.
Biz sadece yapmış olduğumuz görev bilinci ile hare-
ket edip, alınan kararları uygulayıp sitemize önemli
hizmetler yapma gayreti içerisine giriyoruz. Ve bu
söylediklerimizi de kimseyi eleştirmek amacıyla söyle-
miyoruz. Sadece iş üretmeye çalışıyoruz. Yaptıklarımız,
yapacaklarımızın teminatıdır. Görev süremiz içinde
sizlerden destek beklerken yapıcı eleştirilerinizin de
şikayet sistemine girmenizi rica ediyorum. Bizim şeffaf
ve katılımcı anlayışımız, insana değer veren bir anlayış
olacaktır. Hizmet anlayışını en kaliteli nasıl veririz an-
layışı olacaktır. Ucuz olsun, kalitesiz ve yetersiz olsun
anlayışından kesinlikle kaçınacağız. Çünkü bu site
İstanbul’da örnek alınacak bir site olacaktır. Etkinlik
anlayışımız, yine yukarıda bahsettiğim gibi kaliteli
olacaktır.
Ayrıca bugüne kadar olduğumuz gibi ilçemiz içindeki
bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte uygar bir
diyalog halinde ve mahallemizdeki sitelerle de iyi bir
iletişim içinde olacağız. Yazımın sonuna gelirken yine
anımsayacağınız gibi geçmişte dergiye yazdığım bir
yazıda bütün komşularımın siteye sahip çıkmaları ve
özellikle blok seçimlerine katılımı sağlamalarını rica
etmiştim. Aynı sözümü tekrar ediyorum, sitemize
sahip çıkalım.
Bu vesileyle tüm Olympiakent’lilere sevgiler ve saygı-
lar sunar, sağlıklı günler dilerim.
Mehmet Şahinsoy kimdir?
1948 yılında Trabzon’un Çaykara ilçesinin 1600 m yüksek-
likteki bir köyünde doğdum. İlkokulu aynı köyde bitirdim.
Orta ve diğer eğitimlerimi İstanbul’da tamamladım.1977 yı-
lından beri Mali Müşavir olarak Gaziosmanpaşa’da çalışmak-
tayım. Evli ve dört çocuk babasıyım.
Geçmişte hiç Türkiye’nin en büyük sitesinin Başkanı olacağınız aklınıza gelir miydi?
Böyle bir şey aklıma gelmezdi ama hayatım boyunca çocuk-
luğum dahil hep Sosyal Aktivitelere ve Toplumsal olaylara
duyarlı oldum. Burada Site Başkanı olmama en büyük des-
tek sevgili Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım ve bloğum-
daki komşularım olmuştur.
Önümüzdeki dönemde projelerinizden bahseder misiniz?
Kişisel olarak tek hedefim, seçildiğim dönem içinde sitenin
sorunlarını insan odaklı çözümlere kavuşturmak ve bu site-
de yaşayan insanların ihtiyaçları olan alt yapı Sosyal Tesisle-
rin hayata geçirilmesi için çalışmaktır.
Olympiakentlilere Yönetim adına bir mesajınız var mı?
Olympiakentlilere şunu söylemek isterim; bu Yönetim bu
güne kadar gelmiş geçmiş Yönetimler içinde en uyumlu-
sudur. En çok sorunlara duyarlı davranmıştır. Bu sorunların
çözümünde, mükemmel Kamu Kurum ve Kuruluşları ile di-
yalog kurmuştur. Bu konuda bizden desteğini esirgemeyen
Sayın Belediye Başkanı Aziz YENİAY’a şahsım ve Yönetim Ku-
rulu adına şükranlarımı arz ederim. Bu arada Sayın Belediye
Başkanımızın bütün Yönetim kadrosuna teşekkür ederim.
Dergimizin bu ayki sayısında sitemizin yeni Yö-netim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet ŞAHİNSOY ile bir söyleşi yaptık. Başkanımız, kendisinden bahsedip, site sakinlerine mesajını iletti.
7
Çevre Duvarı Tüm Olympiakentlilere
Hayırlı Olsun
8
AKTUEL
Uzun zamandır yapımı ve projesi için büyük çaba harcanılan ve Soyak Olympiakent’in
tüm çevresini kapsayacak olan Çevre Duvarı inşaatı başladı. Site Yönetim Kurulu’nun
uzun uğraşlar sonucunda karar alıp daha sonra ihale yöntemiyle firmayla yapımı için
anlaştığı bu dev proje için 10 Nisan 2011 Pazar günü temel atma töreni düzenlendi.
9
Tüm site sakinlerinin, çevre site yöneticilerinin ve üst düzey belediye
yetkililerinin de davetli olduğu temel atma töreni saat 13:00’te tüm
yönetim kurulu üyelerinin aynı anda butona basmasıyla gerçekleşti.
Törende ayrıca sitedeki temsilciler ve önceki dönemlerde başkanlık
yapmış diğer yöneticiler de yer aldı. Çeşitli ikramların da olduğu tö-
rene, site halkının ilgisi de büyük oldu. Olympiakent için çok büyük
bir hizmet olacak olan Çevre Duvarı, 4 kilometreden fazla bir uzun-
luğa sahip olmasının yanı sıra, 1 metre yüksekliğinde olup, üzerine
1,5 metre boyutunda ferforje demir monte edilecek. Onun üzerine
de jiletli tel döşenip yapımı sona erecek. Böylece Soyak Olympiakent
hem daha güvenli hem de daha değerli bir hale gelecek. İnşaatı 3
ay içinde bitecek olan duvarın tüm Olympiakentlilere hayırlı olması
diliyoruz.
Çevre Duvarının yapımıyla ilgili olarak Soyak Olympiakent Yönetim
Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Şahinsoy da şu mesajı verdi : “Bu dev
projeye destek veren sitenin tüm temsilcilerine, bütçesini karşılayan
tüm 3592 komşumuza, şahsım ve yönetim kurulu adına şükranlarını
arz ederim. Nice mutlu ve sağlıklı yıllarda birlikte yaşamaya!
10
AKTUEL
SİTE DUVARI PROJESİNDEKİ
DEĞERLİ KATKILARINDAN DOLAYI BELEDİYE BAŞKANIMIZ SAYIN AZİZ YENİAY’A,
EMEĞİ GEÇEN TÜM ESKİ VE YENİ
YÖNETİCİLERİMİZE, TEMSİLCİLERİMİZE
VE TÜM SOYAK OLYPİAKENTLİ
KOMŞULARIMIZA VERDİKLERİ DESTEK
İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.
11
12
AKTUEL
23 Nisan’da Çocuklar Gibi
Şendiler Olympiakentliler…
13
Soyak Olympiakent, bir organizasyonu daha geride bıraktı. Site Yönetiminin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için organize ettiği etkinlik, 23 Nisan Cumartesi günü gerçekleşti. Sabah, site yönetim kurulu ve bazı temsilcilerle site sakinlerinin katıldığı resmi törenin ardından, çocuklar okullarındaki pro-gramlar son bulduktan sonra, Olympiat Meydanı’na aileleriyle birlikte akın ettiler. Havanın da güneşli olmasını fırsat bilen site sakinleri, çocuklarıyla beraber 23 Nisan etkinliğine katıldılar. Günün önemi kapsamında çocuklara yönelik düzenlenen organiza-syona ilgi büyük oldu. Öncelikle meydana, büyük şişme oyun parkuru kuruldu. Çocuklar, en çok bu parkuru sevdi ve üzerinde defalarca zıplayıp stres attılar. Çocuklar için olmaz olmaz olan
pamuk şeker arabası da dağıtım yapmaya başladı. Ardından patlamış mısır ikramı başladı. Ayrıca çalınan müzikle beraber bazı çocuklar da sahneye koştu. Etkinliğe gelen 3 animatör palyaço, tüm küçük çocukların ilgi odağı oldu. Palyaçolar, yaptıkları animasyonlarla özellikle sahnede küçük çocukların doyasıya eğlenmelerini sağladı. Dışarıdan gelen firmalar da yaptıkları yiyecek – içecek ikramlarıyla etkinliğe destek sağladı. Olympiat Meydanı yanında da bir ambulans hazır olarak bekletildi. Etkinliğe gelen tüm çocuklara yönetim tarafından küçük Türk Bayrağı dağıtıldı. Oldukça eğlenceli geçen ve yüzlerce çocuk ve velinin katıldığı organizasyon akşamüstü sona erdi. Biz de tekrardan tüm küçüklerimizin bayramını kutlarız.
Yeşilçam’ın eski aktörlerinden İzzet Günay da etkinliğimize katılanlar arasındaydı
AKTUEL
14
16
AKTUEL
Soyak Olympiakent sakinleri için gezi sezonu açıldı! Halk-
la İlişkiler departmanı önderliğinde site yönetimi tarafın-
dan organize edilen gezi programlarının ilki 10 Nisan Pazar
günü Abant’a gerçekleştirildi. Sabah 7 buçukta Olympiat
Meydanı’ndan 1 otobüsle hareket eden site sakinleri, neşeli
geçen bir yolculuktan sonra saat 11 gibi Abant’a ulaştı. 32
kişiden oluşan gezi kafilesi, yol boyunca otobüste beraber
şarkılar söyleyip oynadı.
Abant’ta gezi kafilemizi bir sürpriz bekliyordu; o da sezo-
nun son kar yağışıydı. Geziye hava koşullarını göz önüne
alarak hazırlıklı gelen site sakinlerimiz, İstanbul’dan hareket
ederken güneşli bir hava varken, birden başlayan yoğun kar
yağışıyla birlikte hem şaşkına döndü, hem de Nisan ayı or-
tasında yağan ve Abant’ı asıl güzel kılan bu beyaz örtünün
üzerinde keyifli vakit geçirmeye başladı.
Olympiakentliler Geziyor…
Otobüs yolculuğu çok eğlenceliydi.
Kafilemiz Abant’a vardığında sürpriz bir kar yağışı bizi karşıladı.
Cevahir Hanım, Fatoş Hanım ve Gözde Hanım gezinin en renkli simalarıydı.
Olympiakentliler otobüs önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
17
Kimi göl çevresinde yürüyüş yaparken, kimi göl kenarında
çayını yudumlayıp kendisini doğayla baş başa bıraktı. Kimi-
leri de fayton keyfi yaptı. Bazıları da Abant’ın kar altındaki
eşsiz görüntüsünü kaçırmayıp bol bol fotoğraf çekti. Gezi-
ye gelenlerin içinde yer alan doğasever site sakinlerimiz ise
yaklaşık 7 kilometrelik parkuru yoğun kar yağılı altında yü-
rümeyi tercih etti.
Saat 1 gibi toplanan grubumuz, Abant gezilerinin olmazsa
olmazlarından olan mangal başında sucuk keyfi yaptı. Bu
esnada herkes birbiriyle konuşup, hoş muhabbetler ede-
rek kaynaştı. Yemek molasından sonra Abant’taki büyük
otellerden birinin cafesine gidildi. Burada görülmeye değer
manzara eşliğinde çaylarını yudumlayan Olympiakentliler,
sonrasında ise orada bulunan yöresel köy pazarına uğrayıp
alışveriş yaptı. Gitme vakti geldiğinde otobüse binen site
sakinleri, yönetimin jestiyle karşılaştı. Abant’tan küçük bir
hatıra olarak geziye katılan tüm kişilere Abant hatırası kü-
tükten yapılan küllükler hediye edildi.
Saat 15:45’te havanın de iyice soğuyup yoğun tipi şeklinde
kar yağmasıyla birlikte Abant’tan hareket eden Olympia-
kentliler, yine eğlenceli ve bol muhabbetli bir yolculuktan
sonra saat 19:45 gibi Olympiakent’e vardı. Oldukça keyifli
geçen gezi sonunda yüzler gülerken, herkesin ortak temen-
nisi, Mayıs ayında yine yapılacak bir gezide hep birlikte gi-
dilmesi dileği oldu.
Kafilemiz Pazar sabah erkenden
siteden hareket etti.
Öğlende Barbekü
sucuk keyfi yapıldı.
Otelde verilen yönetimin
çay ikramı…
10.04.2011
ABANT
Kızılay ile Olympiakent arasında ortaklaşa düzenlenen Kan
Bağışı Kampanyası, 16 Nisan Cumartesi günü gerçekleştiril-
di. Yönetim Binası yanındaki alanda yapılan Kan Bağışı Kam-
panyası çerçevesinde, 10:30 – 15:30 saatleri arasında gerek
yönetim çalışanları, gerekse de site sakinleri, gönüllü olarak
yönetim binası yanında Kızılay tarafından kurulan çadıra
gelerek, kan bağışında bulundular. 1 Doktor, 2 Fletomist, 1
Kan Bağışı Kazanım Uzmanı ve yardımcı personelinin hiz-
met verdiği kampanyada, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için
kan toplandı. Soyak Olympiakent Site Yönetimi çalışanları
ve site sakinleri de böyle bir sosyal sorumluluk projesine
katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşadı.
Olympiakentliler Kan Bağışı Kampanyasındaydı
Kızılay, kan bağışından ötürü Olympiakent Site
Yönetimi’ne Teşekkür Belgesi ve Plaket takdim etti.
AKTUEL
18
19
13. Bölge Başkanı ve Yönetim Kurulu ÜyesiYrd. Doç. Dr. Hüseyin Mert
Bu ayki sayımızda Soyak Olympiakent Sitesi Yöneticilerinden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin MERT ile Röportaj
yaptık. Hüseyin Mert , Üniversite Öğretim Üyeliğinin yanı sıra, Yeminli Mali Müşavirlik ve Bilirkişilik
yapmaktadır. Hüseyin Mert’in Soyak Olmpiakent hakkında görüşlerini sizlere aktarıyoruz.
Hüseyin Bey bize biraz kendinizi tanıtırmısınız?
1964 Sivas doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi İstanbul Esenler
ilçesinde tamamladıktan sonra, Lisans öğrenimimi İ.T.Ü. İşletme
Mühendisliği bölümünde yaptım. Daha sonra Marmara Üniversi-
tesi Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalında Yüksek Lisans ve
Doktora çalışmamı yaptım. İstanbul Üniversitesinde başlayan Aka-
demik çalışmalarımı , Okan Üniversitesi ‘Muhasebe ve Vergi Uygu-
lamaları Bölüm Başkanı’ ve ‘Meslek Yüksek Okulu- Yönetim Kurulu
Üyesi’ olarak sürdürmekteyim. 1985 yılında Mali Müşavir olarak
başladığım mesleki çalışmamı Yeminli Mali Müşavir olarak de-
vam ettirmekteyim. Çağdaş Muhasebeciler Değişim Hareketinin
kurucu başkanlık dahil 4 yıl Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptım.
Soyak Olympiakent sitesinde 5 aylık Yönetim Kurulu Başkanlığım
döneminde, uğradığımız haksızlıklara karşı başlatmış olduğumuz
mücadele nedeniyle yönetim kurulunda bulunan Soyak A.Ş. tem-
silcisi kişilerin oylarıyla hukuk dışı bir toplantıda görevden alındım.
Başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere birçok gazetede makalem
yayımlandı, Radyo ve TV programlarına katıldım. 1988 yılında ev-
lendim, Haluk ve Kutay isminde iki çocuğum var.
Olympiakent’teki yaşamınız nasıl başladı?
Tüm komşularımızın yaptığı gibi , biz de bir kamu kuruluşu olan
TOKİ’ye ve alanında güçlü marka olan Soyak A.Ş.’ne olan güven duy-
gusuyla Soyak Olympiakent sitesinde evlerimizi satın aldık. Hedefi-
miz , ‘Çağdaş, Mutlu ve Güvenlikli bir yaşam’dı. Projeyi inceledik, ma-
kete baktık; Koru alanı, etrafı çevrili site olması, 500.000 m2’ lik Sosyal
donatı alanıyla evimizi alacağımız yerin , Olympiakent sitesi olduğu-
na karar verdik. Bu güzel duygularla sitede yaşamaya başladık.
Olympiakent’te yaşamaktan memnunmusunuz?
Her şeyden önce yaşamda mutluluğu getiren paylaşma bilincidir.
Oturduğumuz sitede eğitim durumu, kültürel altyapısı ve sosyal
özellikleriyle son derece güzide bir topluluk yaşamaktadır. Böyle-
sine güzel insanlarla yaşamı paylaştığımız için aile olarak son de-
rece mutluyuz. Yine; yeşil alanı, korusu, yürüyüş parkuru, sosyal ve
sportif donatı alanlarıyla bizim sitemiz gibi istanbulda site sayısı bir
elin beş parmağını bulmaz. Sitenin bu özellikleri de mutluluğumu-
zu son derece olumlu etkiliyor.
Yönetim Kurulu Üyesi Olarak Yapmayı Planladıklarınız?
Soyak Olympiakent sitesi 1 milyon m2 coğrafi alanıyla çok büyük
bir site. Böyle olduğu içinde yönetim ve kontrol faaliyetlerine bölge
temsilci kurullarının etkin ve güçlü katılımının sağlanması ; sitenin
temsilcilerle birlikte yönetilmesi son derece önemli. Bunu sağladı-
ğımızda üretilen hizmetlerin kalitesi ciddi bir şekilde artacağı gibi ,
yeni projelerle maliyetlerimizin de düşeceğine inanmaktayım.
Bu doğrultuda, başkanı olduğum 13. Bölgede bu anlayışı yerleştir-
meye büyük özen göstermişizdir. 13. Bölge Temsilci kurulu olarak
, sorunların tespiti ve çözümlerinin üretilmesi için düzenli olarak
toplandık . Kat maliklerimizden gelen talepleri de dikkate alarak
bölgemizde sorunların çözümüne , yaşamı daha anlamlı ve mutlu
kılmaya dönük bölgesel çalışmalarımızı yürüttük.
Site yönetim kurulunda her türlü faaliyetin kurumsal bir anlayış
üzerine yürütülmesi öncelikli hedefim olmuştur. Kurumsal yöne-
tim anlayışında esas olan faaliyetlerin, hukuk ve yetkili organların
kararları doğrultusunda yürütülmesidir. Kurumların işleyişinde ,
Katılımcılık ve Şeffaflık önemlidir. Bu doğrultudaki çabalarım de-
vam edecektir.
Sitemizde olmasını istediğiniz neler var?
Soyak Olympiakent sitesinin , 3 ana giriş kapısı olan etrafı çevrili bir
site olacağı ve site içindeki ortak alanların bizlere ait olacağı söy-
lenmişti. Bizde bu doğrultuda evlerimizi satın aldık , ancak yaşamın
başlamasıyla gördük ki ortak alanlar bize ait değilmiş. Bu durum
beni ciddi bir şekilde kaygılandırmaktadır. Uğradığımız haksızlık-
lara karşı başlatılan mücadele sonucunda açılan davalardaki geliş-
meler lehimize oluşmaktadır. Bu doğrultuda tüm kat maliklerinin
duyarlı olması ve o dönemde bu mücadeleye önderlik etmek üze-
re kurulan dernek çatısı altında güçlerini birleştirmelerinin gerek-
tiğini düşünüyorum. Yöneticilerin ve bölge temsilcilerininde bu
konuda kat maliklerini bilgilendirmelerinin asli görevleri olduğunu
düşünüyorum.
Bu duygu ve düşüncülerle tüm kat maliklerimize saygı ve sevgile-
rimi sunuyorum.
‘ Sorunların çözümü , Katılımcılığa ve Şeffaflığa dayalı Yönetim
Anlayışlarından geçiyor. Soyak Olympiakent Sitesinin ortak
alanlarına ilişkin olabilecek müdahaleler karşısında ,
toplumsal bilinç ve dayanışma önemlidir. Yönetim bu mücadelenin
lokomotif gücü olmalıdır.’
AKTUEL
20
Olympiakent’in tüm çevresine yapılacak olan dış çevre du-
varı için Yönetim Binası’nda 5 Nisan 2011 Salı günü ihale ya-
pılmıştır. Site sakinlerine açık olarak saat 19:30’da başlayan
ihaleye 13 firma iştirak etmiştir. Bu firmalar; Lider Proje, Ka-
rakaya İnşaat, N ve O Mimarlık, Atur İnşaat, E İnşaat, Timsan
İnşaat, Natürel Mühendislik, Öztes İnşaat, Emirgan İnşaat,
Yılça İnşaat, Kaya Kardeşler Hafriyat, Polen Peyzaj ve Vbz İn-
şaat oldular. İhale sonucunda Timsan Turizm İnşaat firması,
1.087.758 TL + KDV bedel karşılığında yapım işini kazandı.
OLYMPİAKENT ÇEVRE DUVARINA KAVUŞUYOR.
21
Olympiakent’in güvenlik hizmetini sağlamak amacıyla Yönetim Binası’nda 29 Mart 2011 Salı günü ihale yapılmıştır. Site
sakinlerine açık olarak saat 19:30’da başlayan ihaleye 8 firma iştirak etmiştir. Bu firmalar; RGS Özel Güvenlik, VİP Savunma,
PPS Özel Güvenlik, TAV Özel Güvenlik, Securinet Özel Güvenlik, Kattenbeck Özel Güvenlik, Dağsan Özel Güvenlik ve Esas
Özel Güvenlik oldular. İhale sonucunda, Securinet Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri A.Ş., 1.720.000 TL + KDV bedel kar-
şılığında 1 yıllık site güvenlik hizmeti işini ve 4 aylık havuz kontrol hizmeti işini kazanmış oldu.
Güvenlik İhalesi Gerçekleşti.
AKTUEL
22
Olympiakent’in tüm çevresine yapılacak olan dış çevre duvarı için Yönetim Binası’nda 1 Mart 2011 Salı günü ihale yapıl-
mıştır. Site sakinlerine açık olarak saat 19:30’da başlayan ihaleye 4 firma iştirak etmiştir. Bu firmalar; Gülsu Peyzaj Ahmet
Kucur, Polen Peyzaj Ltd.Şti. , İnka İnşaat A.Ş. ve Özkaya İnşaat Ltd.Şti. oldular. İhale sonucunda Polen Peyzaj Limited Şirketi,
550.000 TL + KDV bedel karşılığında 1 yıllık sitenin peyzaj işini almaya hak kazandı.
Her yıl tüm dünyada 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü’ne Soyak Olympiakent Yönetimi de kayıtsız kalmadı ve site-
deki tüm kadınlara büyük bir jest yaptı. Yönetim, tüm dairelerin kapılarını çalarak 8 Mart 2011 Salı günü sitede oturan tüm
bayanlara karanfil dağıttı. Kapıları açan bayanlar, şaşkınlıklarını gizleyemezken, bu uygulamadan dolayı son derece mutlu
olduklarını belirtip, yönetime teşekkür ettiler.
Peyzaj İhalesi Yapıldı
Bütün Kadınlar Çiçektir…
24
AKTUEL
Sitede yapılan çalışmalar
11.Bölge’de 4.Kısıma kapalı havuz başı
cafe uygulaması yapıldı.
Sitemiz B Kapısı girişi yanında bulunan boş
alan, araç trafiğine kapatılarak, girişte düzen
sağlandı.
Blok girişleri elden geçirilerek boyandı.
Blok altında bulunan kumada odalarına
güvenlik nedeniyle kartlı giriş sistemi takıldı.
25
Atakent Siteler Birliği Derneği toplantısı,1 Nisan 2011 tarihinde
saat 20.00’de, Soyak Olympiakent yönetim binasında yapıldı.
Toplantıda dernek bünyesine yeni katılan üyeler için derneğin
kuruluş öyküsü, amacı ve hedefleri yeni katılımcılara aktarılmaya
çalışıldı. Derneğin doğuş sürecinde etkin olan, Adeta sürecin fikir
babası niteliğinde ki Sayın Ahmet Günaydın derneğin tarihçesini
ve oluşum fikrinin nasıl biçimlendiğini aktarırken, Sayın Şevket
Yuyucu derneğin çalışmaları ve işleyişi hakkında genel bir bilgi
verdi. Atakent Bölgesi sitelerinden gelen yirmi site yönetimlerin-
de görev almış katılımcının huzurunda toplantı devam etti. Top-
lantı sürecinde öncelikle toplantıya katılan 2Gen Firması Nano
teknoloji ile üretilmiş Almanya Patentli dezenfektan konusunda
katılımcılara bilgi verdi. Yapılan görüşmelerde Derneğin aidatı ay-
lık 5 TL olarak oybirliği ile kabul edildi. Derneğin amacının sade-
ce Atakent Bölgesine katkı sağlamak olduğu, derneğin herkesin
siyasi duruşuna saygı gösterdiği ancak siyasetin dernek politika-
larına sokulmak istenmesi durumunda buna hep birlikte karşı du-
rulması gerektiği hususunda tüm katılımcılar hem fikir olduklarını
beyan ettiler. Derneğin işleyiş ve amacına ilişkin ortalıkta bir takım
söylentilerin varlığının ifade edilmesi üzerine, derneğin amaç ve
işleyişinin daha iyi anlatılması gereği tartışıldı. Atakent bölgesinin
hala Halkalı ile anıldığına vurgu yapılarak, Atakent’in marka de-
ğerine çalışılması konusu kararına varıldı. Derneğin ambleminin
araçlara yapıştırılması için ilk etapta bin adet Atakent Siteler Birliği
dernek logosu yapışkanlı şeffaf etiket halinde bastırılması ve bu
etiketlerle birlikte Dernek Üye Formunun Muhtarlığımıza Sayın
Münir Yağız’a dağıtılmak üzere verilmesine karar verildi. Bir son-
raki toplantının 6 Mayıs 2011 tarihinde Güneşpark Evleri II. Etap
Yönetim Binasında olmasına karar verildi. Katılımcıların sırasıyla
dilek ve temennilerini dile getirmesi sonrasında tekrar bir araya
gelmek dileğiyle toplantı sona erdi.
Atakent Siteler Birliği Olympiakent’te Toplandı
AKTUEL
26
Olympiakent Halkla İlişkiler Departmanı, kurum içi etkin-
lik çalışmaları bünyesinde, çalışanların motivasyonunu
artırmaya yönelik olarak Mart ayında “1.Olympiakent Yö-
netim Çalışanları Okey Turnuvası” adı altında, 11. Bölgede,
4.Ada’nın Havuz Cafe’sinde bir turnuva düzenledi. 21 – 25
Mart tarihleri arasında yapılan turnuvaya 16 çalışan iştirak
etti. Eleminasyon usulü yapılan ve çekilen kura sonucunda
birbirleriyle eşleşen ve eşli düzenlenen maçlarda önce 21
Mart Pazartesi akşamı 4 çift rakiplerini ekarte ettiler. Son-
rasında yine kura çekimi yapılarak 23 Mart Çarşamba gecesi
finale kalan çiftler belli oldu. 25 Mart Cuma akşamı gerçek-
leşen finalde ise Hasan Taşçı – Ali Ünal ikilisi turnuvanın
şampiyonu oldular. Bu iki çalışana ödüllerini 26 Mart Cu-
martesi günü yönetim binasında, Yönetim Kurulu Başkanı
Sayın Mehmet Şahinsoy ve Site Müdürü Sayın Salih Vatan-
sever verdi.
Olympiakent’te Turnuva Şenliği
OKEY TURNUVASI
27
Mart ayı sonunda Halkla İlişkiler, çalışanlar arasında bir de
tavla turnuvası düzenledi. 8 kişinin katıldığı ve 3 gün süren
turnuva, aynı zamanda site yönetiminde çalışanlar arasında
yapılan ilk tavla yarışması özelliğini taşıdı. Yine ödüllü olan
bu turnuva, 31 Mart, 1 Nisan ve 2 Nisan günleri yapıldı. 31
Mart Perşembe günü kura sonucu birbirleriyle eşleşen 4 çift,
Yönetim Binası yemekhanesinin bahçesinde yarışmaya baş-
ladı. 2 skorlu üstünlüğü yakalayanın tur atladığı turnuvada
1 Nisan Cuma Yarı Final müsabakaları oynandı. Bu maçlarda
da rakiplerini eleyen Fatih Atlas ve Ramazan Dinç, 2 Nisan
Cumartesi günü Finalde karşı karşıya geldi. Final müsabaka-
sında rakibini 2 – 1 yenen Fatih Atlas, 1.Olympiakent Yöne-
tim Çalışanları Tavla Turnuvası’nın Şampiyonu oldu. Birinci-
ye ödülünü Site Müdürü Sayın Salih Vatansever verdi.
TAVLA TURNUVASI
BELEDİYEMİZE TEŞEKKÜR EDERİZSitemiz içerisinde yer alan Erdem Beyazıt İlköğretim Okulu ile 1. Bölge arasında
kalan kısmı, parke taşı ile döşeyerek güzel ve kullanılır bir hale getiren ayrıca Sit-
emiz içerisindeki asfalt yolları onaran Küçükçekmece Belediye Başkanımız Sayın
Aziz YENİAY ve Fen İşleri Müdürü Sayın Seyfullah DEMİREL’e, Site Yönetimi olarak
yapmış oldukları bu hizmetlerden dolayı teşekkürlerimizi sunarız...
AKTUEL
28
Değerli Olympiakentliler,
Sitemize ait Olympiakent dergisinin bu ayki sayısında
Olympiakentliler Koruma, Kültür ve Dayanışma Derneğimi-
zin faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapmak istiyorum.
Öncelikle dergimizin kurulmasında büyük katkıları olan ve
emeklerini esirgemeyen site sakinlerimizin tümüne teşek-
kür ederim.
Derneğimiz bugüne kadar yapmış olduğu faaliyetlerde ön-
celikli olarak sitemizin bütünlüğünün korunmasını ilk amaç
olarak benimsemişti. Artık birlik ve bütünlük içerisinde
komşu olduğumuz sitemizde dernek olarak sosyal, kültürel
ve dayanışma faaliyetlerimize hız verdik.
Sitemizdeki ailelerimizle birlikte çocuklarımızın gelişimine
katkı sağlamak için KİŞİSEL GELİŞİM ve HOBİ ATÖLYE ÇALIŞ-
MA programlarını başlatmış bulunmaktayız.
Çünkü biliyoruz ki,
1 – Ders dışındaki zamanlarında spor, müzik ve sanat dalla-
rıyla uğraşan çocukların özgüvenlerinin ve okul başarıları-
nın artacağını söylüyor.
2 – Sanatla ilgilenen çocuklar kendilerini daha iyi tanır, böy-
lece kişiliklerini de sağlam olarak geliştirebilirler.
3 – Resim yoluyla, çocuk yaşta oluşabilecek depresif etkiler,
içe kapanmalar engellenebilmekte, bu da çocuk ve aile ara-
sındaki iletişimi güçlendirmektedir.
4 – Çocuğun düşsel gücü artırılarak göz ile beraber düşün-
dürmeye çalışılması sağlanabilmektedir.
Bu anlamda blok panolarındaki afişlerle de duyurduğumuz
Hızlı Okuma ve Anlama, Mental Aritmetik, Resim, Piyano,
Satranç, Fotoğraf programlarıyla beraber kulüpler (Gezi,
Dağcılık ve Tırmanma, Tracking, Fotoğrafçılık, Motor Spor-
ları, Maket Yapım, Satranç, Kaykay kulüpleri) oluşturulmuş-
tur. Programlarımız uzun zamandır devam etmekte olup,
öğrenci sayımız 80’e yaklaşmıştır. Çalışmalarımızı site sakini
gönüllü öğretmenlerimizden ve dışarıdan öğretmenlerden
destek alarak yürütmekteyiz.
Dernek olarak her türlü öneri ve görüşlerinize açık oldu-
ğumuzu belirtmek isterim. Olympiakent site sakinlerimizle
yeni projeler gerçekleştirmeyi ümit ederek sitemizde hep
beraber sağlıklı ve mutlu bir yaşam temenni ediyorum.
Nejla Yılmaz
Olympiakentliler Koruma,Kültür
Dayanışma Dernek Yön.Krl.Bşk.
30
AKTUEL
Olympiakent bünyesinde verilen çocuklar için Karate kursları devam
etmektedir. Her hafta Salı ve Perşembe günleri Osman Solakoğlu Spor
Salonu’nda 20:00 – 21:00 saatleri arasında gerçekleştirilen kurslara site-
mizden rağbet oldukça fazla. Olympiakent site sakinleri, çocuklarının bu
ve benzeri spor dallarının çeşitlenmesinden, çocuklarının biyolojik ve
sosyal gelişimine olumlu katkı sağladığı görüşündeler. Site sakinlerimiz-
den bazılarının görüşleri :
D10 Blok Daire 26 da oturuyorum.7 ve 6 yaşlarında iki oğluma Olym-
piakent Tenis Kulübü bünyesinde Karate eğitimi aldırıyorum.Şu an sarı
kuşaktalar.10 yaş öncesi çocukları disipline etmesi,onların birşeyler üze-
rinde yoğunlaşmalarının sağlaması,sözümüzün dinlettirilmesi gerçekten
çok zor oluyor. Yemek yememekte direnmeleri,uyumamak için türlü ba-
haneler uydurmaları özellikle eşimi çileden çıkarıyordu.Apartman içeri-
sinde yalnız kalmaktan çok korkuyorlardı.Parka tekbaşına gönderemi-
yorduk.Devamlı onlarla beraber olmamızı istiyorlardı.
Karate eğitimine başladıktan sonra çocuklarımızda ciddi şekilde olumlu
değişimler olmaya başladı.Yukarda bahsettiğim zorlukları yaşamamaya
başladık.İştahları açıldı.Vücutlarında belirgin bir şekilde gelişimler göz-
lemledik. Söz dinlemeye başladılar. Eskisi kadar korkuları kalmadı.Kendi-
lerine daha bir güven duymaya başladılar.Tabiki bu gelişimleri sağlayan
Karate Öğretmenimiz sayın Vedat Yolay’a çok minnettarız.Kendisi Milli
antrenör ve uluslararası hakem olup 6. Dan mevkiinde bulunmaktadır.
Pedagoji eğitimli bir öğretmen olarak, çocuklarımıza karateyi bir oyun
gibi oynatarak öğretmesi bizi çok mutlu ediyor.Tamamen kişisel özveriler
ile bu eğitim veriliyor.Bu konuda kendisine çok teşekkür ediyorum.Soyak
Olympiakent Sitesinden Karatede bir dünya şampiyonu çıkar diye ümit
ediyorum.
Mehmet Çamlıbel
OLYMPİAKENT’TE SPOR GÜNDEMİ
KARATE
31
Çocuklarımız Şevin ve MünircanGürcün Karate sporuna baş-
ladıktan sonra çocuklarımda ruhsal ve fiziksel olarak olumlu
gelişmeler gösterdiler. Öncelikle sporun insana yaşamında-
ki önemini küçük yaşta öğreniyorlar, karateye gidecekleri
günü heyecanla her gün soruyorlar.
Eve dönüşte başta duş yapmak üzere yaptıkları eylemler
onların sorumluluk duygularını geliştirirken bedensel geli-
şimlerine katkı sağlıyor. En önemlisi Karate sporunun yapısı
gereği gerek fiziksel gerekse ruhsal disiplinlerini geliştiriyor.
Ayrıca sporun savunma amaçlı oluşu onların insana yanla-
rının da gelişmesine katkı sağlıyor. Başta hocamız Vedat
Yolay olmak üzere diğer hocaların gösterdiği disiplinli ama
sıcak yaklaşımları onlara bu sporu sevdirmeyi sağlıyor. Her
bakımdan çocuklarımıza olumlu katkı veren karate sporu-
nun çocuklarımıza öğreten ve sevdiren hocalarına sonsuz
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Şenay - Çetin Gürcün
Çocuğun buluğ çağı öncesi ve sonrası düzenli olarak yaptığı
spor etkinlikleri, sağlıklı bir fiziki yapının gelişmesini sağlar-
ken; genç yaşlarda fiziki yapının bozulmasını engellemede
önemli bir rol oynamaktadır. Bilindiği gibi büyümenin en
hızlı olduğu çocukluk devresinde insan vücudu değişken
bir yapıya sahiptir. Çocuk bu devrede sağlıklı beslenip dü-
zenli egzersis yapar gerekli uykuyu alır esnekliği, kondisyo-
nu, dayanıklılığı ve kuvveti arttıran faaliyetlerde bulunursa
büyüme gelişme yeteri kadar olur ve genetik olarak sahip
olduğu fiziki yapıya ulaşabilir. Böylece çocuk yetişkin çağı
geldiği zaman uzun bir boya ve iyi bir solunum, dolaşım
sistemine sahip olabilir. Ayrıca düzenli egzersiz ve sağlıklı
beslenme kalp hastalıkları şeker hastalığı ve obezite oluşma
riskini azaltır. Aktif bir yaşam tarzı ile kazanılan fiziki sağlık,
çocuğa olumlu bir bakış, güven ve kontrol duygusu kazan-
dırır. Spor gelişmekte olan çocuklar için yalnızca sağlıklı ge-
lişme için değil aynı zamanda şahsiyet gelişimleri ile mental
sağlıkları açısından da çok önemlidir.
Spor yapan çocuklar kişisel deneyimleri yaratıcılıklarını ge-
liştirir ve sorumluluk duygusu kazanırlar. Yardımlaşma ve iş
birliği yapma, arkadaşlarına ve oyun kurallarına saygı gös-
terme gibi sosyal davranışları kazanarak olumlu bir benlik
gelişimi yaşarlar.
Günümüzde yarışma sporlarına çok erken yaşlarda başlan-
dığı bilinen bir gerçektir. Çocukların oyun ve eğlence şeklin-
de yapmaları gereken spor uygulamalarının yerine genellik-
le aşırı yüklenmeli stresli ne olursa olsun kazanma arzusu ile
yapılan ve büyükler tarafından organize edilen yarışmalar
almaktadır. Bu yarışmalarda ilerlemenin değil kazanmanın
esas alındığı ve antrenörlerin yarışması şekline dönüşen ya-
rışmalar olmaktadır.
Aslında çocuğun spor yapmasındaki esas amaç; onlardaki
kardiovasküler dayanıklılığı arttırma, sinir-kas koordinasyo-
nunu, kuvveti, esnekliği geliştirmek için yapılan uygulama-
lar olmalıdır.
Vedat YOLAY
Olmpiakent spor kulübü
Karate-Do Antrenörü
Siz de çocuğunuzu karate kurslarına yazdırmak ve daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz, irtibat için sitemiz sakinlerinden Sayın Aydın Külekçi’den bilgi alabilirsiniz. Tel : 0 532 313 20 81
edilmiştir.
kilerinde göze hoş gelmeyen sürgünler kesilerek şekil veril-
meye devam edilmiştir.
diplerinde çapalama faaliyeti yapılmıştır.
hızla esen rüzgarda yatmaları engellenmeye çalışılmıştır.
dallar toparlanarak düzgün şekilde sardırılmaya çalışılmıştır.
etmiş ve mart ayında da dikimler yapılacaktır.
Mart ayında peyzaj alanlarında yapılan çalışmalar şunlardır.
edilmiştir.
kilerinde göze hoş gelmeyen sürgünler kesilerek şekil veril-
meye devam edilmiştir.
içlerinde fidan diplerinde çapalama faaliyeti yapılmıştır. Ça-
palamalar yıl boyunca düzenli olarak yapılacaktır.
boyunca da devam edecektir.
ni ot biçim faaliyeti yapılmaya başlanmıştır.
rak ağaçların rüzgarda yatmaları engellenmiştir.
dallar toparlanarak düzgün şekilde sardırılmaya çalışılmıştır.
etmiş ve nisan ayında da dikimler yapılacaktır.
Kontrol mühendisi
Zir. Müh. ÜNAL TURAN
Sitemizde Yapılan Peyzaj Çalışmaları
Mart ayında yapılan peyzaj çalışmaları
36
AKTUEL
37
Olympiakent Güvenliğinde Yeni Dönem
Olympiakent’te 29 Mart tarihinde yapılan Güvenlik ihalesi
sonucunda, sitemizin güvenlik işini alan SECURINET şirke-
ti, 14 Nisan 2011 Perşembe günü itibariyle göreve başladı.
1997 yılından bu yana faaliyet gösteren güvenlik şirketi, 3
vardiya amiri ve 1 proje müdürü de olmak üzere sitemiz-
de toplam 95 kişiyle hizmet verecek. Toplam çalışan sayı-
sının 2.000’in üzerinde olduğu ve 150’ye yakın kurum ve
kuruluşa güvenlik hizmeti sağlayan SECURINET, ayrıca
Olympiakent’te 2 devriye aracı, 3 motorsiklet ve 4 K9 köpe-
ği ile beraber görev yapacak. Yeni güvenlik hizmetinin ha-
yırlı olmasını diler, SECURINET firmasına da yeni görevinde
başarılar dileriz.
AKTUEL
38
A.D: Sayın Mustafa Nacar sizi tanıyabilir miyiz?
İlk orta lise eğitimimi Adana’nın Kadirli İlçesinde tamam-
ladım. Polis Akademisinden 1993’te mezun oldum. İlk gö-
revime 1993 yılında Bakırköy’de başladım. 1998’e kadar
İstanbul’da görevimi yaptım. 1998 yılında askere gittim.
1999-2007 yılları arasında Elazığ’da görevimi yaptım. 2007
yılında Atatürk Hava Alanında Müdürlük yaptım. 2010 yılı
Temmuz Ay’ına kadar burada görev yaptım. 2010 Yılında
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü Görevine atandım.
Evliyim. Bir kız bir erkek çocuğum var.
A.D: Sayın müdürüm bize biraz çalışmalarınız hakkında
bilgi verir misiniz?
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Küçükçekmece’de görev
yapmaya başladığım için çok mutluyum, eskiden Küçükçek-
mece İlçesi çok olayların olduğu, insanların sokakta biraz te-
dirgin yürüdüğü, suç oranı bakımından ilk sıralarda yer alan,
burada görev alan arkadaşlarımız tarafından zor bir ilçe idi.
Şu anda ise güvenilirlik yönünden, konut yönünden, sanat
yönünden, iş sahası açısından en çok tercih edilen ilçelerin
başında yer alıyor. Dolayısı ile böyle bir ilçede görev yap-
mak bize gurur veriyor. Küçükçekmece İlçesi İstanbul’da
tüm suçlarda 3 aylık istatistiklere göre 6. Sırada yer alıyor.
Nüfus yoğunluğu bakımından 2. Sırada olduğumuz göz
önüne alınırsa iyi bir konumda olduğumuz ortada.
Yaptığımız çalışmalarda en yeni teknolojileri takip ediyor,
bütün araçlarımızı cps’ler sayesinde kontrol edebiliyor, bu
sayede ekiplerimizi olay yerine çok çabuk yönlendirebiliyo-
ruz. Olay yerine çok kısa sürede 4-5 dakikada ulaşabiliyoruz.
Ana arterlerde ve gerekli görülen ana noktalarda MOBESE
kameralarımız var, bunlar da bize bütün ayrıntıları veriyor,
takibimizi kolaylaştırıyor.
Arıca Emniyet Birimlerimizin birçoğunda randevulu siste-
me geçtik. Böylece burada uzun kuyruklar oluşmasını, va-
tandaşlarımızın burada saatlerce zaman kaybetmesinin de
önüne geçmiş oluyoruz. İlçemizdeki Yabancı Uyruklu vatan-
daşlarımız ikamet ve oturum iznini bize gelerek uzatma iş-
lemini yaptırabiliyorlar.
Yine Toplum Destekli Polis birimimiz vatandaşlarımızla iç içe
sosyal projelerde bulunuyor. Şu anda okullarımızla iş birliği
içinde 6.000 çocuğumuza trafik eğitim parkurunda uygulama-
lı eğitim vermeye başladık. Yine çocuklarımıza yönelik çeşitli
yerlere geziler düzenliyor, uygulamalı eğitimler veriyoruz.
Soyak Olympiakent Sitesi Güvenli Bir Site
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Nacar,
Emniyetimizin 166. Kuruluş
Yıldönümü ve Emniyetimizin tekrar
eski yerine taşınmasını tebrik etmek
için Soyak Olympiakent Dergisi
adına İlçe Emniyet Müdürümüz
Mustafa Nacar’ı ziyaret ettik.
Emniyet Müdürümüzle aynı zamanda
Soyak Olympiakent Sitesi ve İlçemiz
hakkında röportaj yaptık.
39
A.D: Sayın Mutafa NACAR Soyak Olympiakent Sitesi
hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Göreve geldikten sonra ilk ziyaretlerimden birini Soyak
Olympiakent Sitesine yaptım. Burada Yönetim Kurulundan
arkadaşlarla görüştüm. Şikayet ve önerilerini aldım, kendim
de bizzat incelemelerde bulundum, güvenliklerle görüş-
tüm. Geçen Günde Başkan Mehmet Şahinsoy ve Ersin Çalış-
kan Bey ziyaretimize geldiler. Onlarla da fikir alış-verişinde
bulunduk.
Genel olarak baktığımızda Soyak Olympiakent Sitesi için
Küçükçekmece’de en az suçun işlendiği, hatta suçun olma-
dığı site diyebiliriz. Burada oturan sakinler rahat olsunlar, hu-
zurlu bir site. Güvenlikler de işini iyi yapıyor, şüpheli durum-
larda bizi haberdar ediyorlar, ekiplerimizle bilgi alış-verişinde
bulunuyorlar. Sitenin duvarla çevrilmesi de güvenlik açısın-
dan, kaçak girişlerin engellenmesi açısından avantajlı olmuş.
A.D. Sayın NACAR, Soyak Olympikentliler’e iletmek iste-
diğiniz bir mesaj var mı?
Her konuda 7/24 hizmet veren 155 polis imdat servisimizi
arayabilir, şüpheli gördükleri tüm konuları bizimle şahsen
ya da 212. 426 22 22 numaralı telefonlarımızı arayarak, pay-
laşabilirler. Ayrıca bizimle ilgili almış oldukları hizmetin ka-
litesini değerlendirmek için www.kucukcekmece.iem.gov.
tr adresinden, görüş ve önerileri içeren, anket formumuzu
Soyak Olympiakentlilerin doldurmasını isteriz.
Küçükçekmece Emniyet Müdürü Sayın Mustafa NACAR’a
vermiş olduğu bilgilerden dolayı teşekkür eder, nezdinde
tüm emniyet mensuplarımızın, 166. Kuruluş Yıldönümünü
Kutlarız.
AKTUEL
40
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl Emniyet Müdürü Hüse-
yin Çapkın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Gök-
sel Gümüşdağ, diğer ilgililerle çok sayıda emniyet mensubu
ve vatandaşların katıldığı yürüyüşte, 1 kilometre uzunlu-
ğunda Türk bayrağı taşındı.
Tünel’den başlayan yürüyüş boyunca nostaljik tramvaydan
halka, karanfil atıldı. Yürüyüş, Taksim Meydanı’ndaki Atatürk
Anıtı önünde sona erdi. Vali Mutlu ve beraberindeki heyet,
İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulma-
sının ardından, anıta karanfil bıraktı.
Daha sonra Taksim Meydanı’nda kurulan çadırda, kutlama
etkinlikleri kapsamında şiir, kompozisyon ve resim dalların-
da düzenlenen yarışmada dereceye giren öğrencilere ödül-
leri verildi.
Vali Mutlu, ödül töreninde yaptığı konuşmada, yürüyüşte
dağıtılan kaşkollarda, “Güvende olmanız bize yeter” sloga-
nının yazdığını anımsatarak, “Bu emniyet teşkilatımızın çok
önemli bir değerlendirmesi. Emniyetimiz, halkımızın gü-
vende olmasını kendisi için çok önemli görüyor” dedi.
Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da Türk Polis Teşkilatının
166. yıl dönümünün, bir hafta sürecek etkinliklerle kutlana-
cağını anımsatarak, “Halkına dayanmayan, onlar için hizmet
ettiğinin bilincinde olmayan bir teşkilatın, bir kamu kurulu-
şunun başarılı olması düşünülemez” dedi.
Yarışmada dereceye giren öğrencilere hediyelerinin veril-
mesinin ardından, İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki şube-
lerin stantlarının bulunduğu Polis Sergisi’nin açılışı gerçek-
leştirildi.
İstanbul Valisi Mutlu, sergide standı bulunan Polis
Radyosu’ndaki canlı yayına konuk olarak da katıldı.
Türk Polis Teşkilatının 166. kuruluş yıldönümü
41
İlçedeki kamu kurum ve kuruluşlarıyla iyi ilişkiler içerisinde olma prensibini benimseyen Olympiakent Yönetim Kurulu, bu
çalışmaların karşılığı olarak bu kurumlardan da rahatlıkla iletişim kurabiliyor. Bu çerçevede 10 Mart Perşembe günü Küçük-
çekmece İlçe Emniyet Müdürü Sayın Mustafa Nacar, yönetimimizi ziyaret etti. Yönetim Kurulu Başkanımızın da bulunduğu
görüşmede iki kurum arasında karşılıklı fikir alışverişinde bulunulurken, aynı zamanda da güvenlik konusunda iş birliği ile
çalışılması kararlaştırıldı.
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü, Soyak Olympiakent’i Ziyaret Etti
AKTUEL
42
43
İstanbul’un 39 ilçesinden biri olan Çatalca, belki de şehir mer-
kezine en uzak olan kasabadır. Istranca dağlarının eteklerine
kurulan ilçe, Marmara Bölgesinin Trakya alt kısmındadır. Yıl-
lardan beri sessiz, sakin ve mesire yeri olarak bilinen Çatalca,
aslında şehirleşme yolunda büyük adımlar atmıştır. Altyapısını
tamamlayıp ekonomisini geliştiren Çatalca artık yatırımcıların
dikkatini çekmektedir. İlçenin nüfusu ise adrese dayalı sis-
temde, çevredki köyleriyle beraber 90 bine ulaşmıştır. İstan-
bul merkezinin karmaşa ve keşmekeşinden bunalanlar artık
Çatalca’ya yerleşmeye başlıyorlar. Daha önceleri kendi halinde
olan ilçe artık yavaş yavaş göç almaya başlıyor. Hem ekonomik
nedenler, hem de ilçenin doğa ile iç içe olması bu hareketliliği
tetikliyor. İlçenin en büyük iş kaynağı ise çevresinde yer alan
fabrikalar. Tekstil ağırlıklı firmaların üretim tesislerinin bulun-
duğu Çatalca ve civarında, özellikle gençlere istihdam sağlanı-
yor. İlçedeki toplam fabrika sayısı 250-300 civarındadır. Özellik-
le Hadımköy beldesinde sanayileşme oranı oldukça yüksektir.
Bunun yanında 1998’de kurulan Avrupa Serbest Bölgesi de
bu istihdama katkı yapıyor. İlçeye bağlı olan köylerin fazlalığı
sayesinde tarımda üst düzeyde yapılıyor. Aynı zamanda ilçede
tarıma elverişli ovalar bulunması nedeniyle hububat, ayçiçeği
üretimi, ve süt sığırcılığı ; orman köylerinde ise yem üretimi,
hayvancılık ve orman ürünleri köylerin geçim kaynağını oluş-
turur. Çatalca’ya yakın köylerde, bacasız sanayi dediğimiz teks-
til sanayisi, antrepo ve gıda üzerine yoğunlaşma yaşanmıştır.
Bu verimli ve geniş ovalar, Çatalca’nın adeta bir arsa krallığı
olarak tanımlanmasına yol açmıştır.
2000 yılı milat oldu
Marmara Bölgesi’nde 1999 yazında meydana gelen üzücü
depremden sonra, zemini çok sağlam olan Çatalca oldukça
prim yaptı. İlçe ve köylerindeki arazilerin fiyatları katlanarak
arttı. Arsalara özellikle dışarıdan gelenlerden yoğun bir ilgi
oluştu. Özellikle dışarıdan gelen kesim, arsa satın alıp villa ve
çiftlik tarzı lüks evler yapıp, arsanın kalan bölümüne bahçe
düzenlemesi ve yüzme havuzu yapıyorlar. İstanbul’da günden
güne çekilmez bir hal alan trafik çilesini ve kalmayan temiz ha-
vayı Çatalca’da bulduklarını söyleyen bu arsa sahipleri, sakin
bir yaşamla birlikte huzuru da Çatalca’da bulduklarını belirti-
yorlar.
Doğalgaz geldi, fiyatlar yükseldi
İlçede 2005 yılında doğalgazın kullanılmaya başlanılmasıy-
la birlikte evlerin fiyatları artış gösterdi. Çatalca’da yeni ko-
nut alanlarının yapılmaması, ev rayiçlerinin yüksek olması-
na en büyük sebeptir. İstanbul merkezine 60 km uzaklıktaki
Çatalca’ya E-5 karayolu ve TEM güzergahından da gelinebilir.
E-5 üzerinden Büyükçekme’den hemen sonra yol ayrımından
17 km içeriye sapılarak veya TEM otoyolunun Çatalca gişele-
rinden giriş yaparak 5 km’lik bir yolculukla bu şirin ilçeye ula-
şabilirler. Otobüsle gelecekler için ise Yenibosna’dan her 15
dakikada bir Çatalca’ya karşılıklı otobüs seferleri yapılmakta ve
yolculuk 65 – 70 dakika sürmektedir. Ayrıca Çatalca’dan Trak-
ya Bölge Ekspresi geçmektedir. Sirkeci’den Çerkezköy, Uzun-
köprü ve Edirne’ye giden tren yolculuğunun Sirkeci – Çatalca
arası 1 saat 15 dakika sürmektedir. Trenle Çatalca’dan 1 saatte
Çerkezköy’e, 1,5 saatte Çorlu’ya ulaşılabilir.
İSTANBUL’UN ARSA KRALLIĞI
ÇATALCA
AKTUEL
44
Dubai, Birleşik Arap Emirliklerini oluşturan 7 emirlikten bi-
risi ama ülkenin en büyük emirliği, en gözde olanı ve tabiî
ki en turistik olanı. Dubai petrolü bulduktan sonra kendini
aşmış bir ülke, buranın güzelliklerini görünce bir zamanlar
çöl olduğunu ve bu ülkede aç susuz bedevilerin gezdikleri-
ne inanmak biraz güç oluyor doğrusu! Şu anda her şey yer
değiştirmiş sanki; bedeviler yerini zengin iş adamlarına, de-
veler yerini son model arabalara, çöller ise yerini yemyeşil
vadilere lüks villalara dünyada ilk ve tek yedi yıldızlı oteli
olan Burj El Arap Oteli’ne bırakmış. Ve Dubai aynı zamanda
hala bir inşaat bölgesi gibi, hala gelişmekte ve büyümekte.
Her yerde yükselen yeni projeler, birbirinden ilginç ve dün-
yadaki ilklerden olacak özelliklere sahip devasa yapıların
inşasına devam ediliyor.
Taksi ile şehrin dışına doğru gidildikçe, önünüz arkanız sa-
ğınız solunuz gökdelen. Ama harika golf alanları var : Mont-
gomeri Golf Club.
Dubai’deki ilk günümde şehrin modern dokusundan uzak-
laşıp görmek isteğim çöllere ulaşmak için bir tura katılmaya
karar verdim. Ferrari değil de deve sırtlarında nasıl yolcu-
luk yaptıklarını, eğlenmek için yedi yıldızlı otelde değil de,
çöllerde, kumların üzerinde dansözler eşliğinde nasıl eğ-
lendiklerini merak ettiğim için 4x4 Hummer jiplerle yapılan
“Çöl Safarisi” ne katılarak, Arap kültürünü daha yakından
öğrenmek Dubai’de geçirdiğim en güzel gün idi. Benden
önce Dubai Turu yapmış olan annem ve babam da zaten
yaptıkları çöldeki çılgın jip turunu çok sevip, bana da sakın
bu turu yapmadan dönme diye tembih etmişlerdi.. Ben de
onların sözünü dinleyerek başlıyorum Dubai’yi keşfetmeye.
Çölde safari, araçların gelip sizi evinizden yada belirttiğiniz
otelden almasıyla başlıyor. Çöle geldiğimizde araçların ba-
kımı için duruluyor. Teknik elemanlar jiplerin lastiklerinin
havasını biraz sonra yapılacak kum tepelerine yolculuğuna
hazırlarken, isteyen develerle ufak bir yolculuğa da çıkabi-
liyor. Jip’ler 4 kişilik, benim olduğum araçta Hindistan’lı bir
aile ile beraberim. Tüm jipler aynı anda, grup halinde hızla
çöle giriyoruz. Kumullarin tepesine çıkıp iniyoruz, her an
takla atacakmış gibi hissediyorsunuz ama neyseki araçlar
sağlam, şöförler deneyimli. Çığlıklarla ilk turu bitiriyoruz.
Dinlenmek ve fotoğraf çekmek icin grup durduğunda, ben
Dubai
45
bir board alarak, bu kez kum tepelerinden aşağı board üze-
rinde bırakıp, kum kayağı yapıyorum. Bu kez kontrol hummer
jipin şöföründe değil, bende. Kumların tadını tek başına çıkart-
mak daha da keyifli. Düşünce bile sıcacık, yumuşacık kumların
üzerindesiniz. Hatta bu keyfi yaşamak için sık sık kum tepele-
rin üzerine gönüllü olarak kendimi bırakıp, kumlarda çocuklar
gibi eğleniyorum. Jiplerle çöldeki ikinci turdan ve adrenalini
yine epey yükselttiksen sonra bu kez dinlenmek için önceden
hazırlanmış olan kamp yerine geliyoruz. Günbatımında yemek
yiyeceğimiz, kumların üzerinde dansözlerin oynayacağı, be-
devi çadırları içinde keyif yapıp, yıldızları seyredeciğimiz yer
burası. Yemekten önce yanıma gelen bir arap kadının ellerine
bırakıyorum ellerimi ve geleneksel motiflerle ellerimi kına ile
süslerken onu keyifle izliyorum.
Ertesi gün Assawan SPA’ya gidip birgün önce jip ve deve sırtın-
da gerilen kaslarımı bu gerginlikten kurtarmaya karar veriyo-
rum. Yolda giderken suni bir ada yaratarak inşa edilen Palmiye
Adasını gördüm. 5 km lik bir alana yayılarak, hurma ağacı şek-
linde tasarlanan ve “Dünyanın sekizinci harikası” olarak lanse
edilen Palmiye Adası, insan eliyle yaratılmış bir mimari harika
bence. Dünyanın en iyi oteli olarak bilinen ve Dubai’nin sim-
gesi haline dönüşen Burj El Arap Hotel’i bile geride bırakacak,
1539 odalı yeni otel Atlantis Hotel okyanus kıyısındaki başka
bir harika. 65 bin balıkla yüzme şansı, otel odanızdaki cam
duvardan devasa akvaryumu izleme gibi birbirinden özel se-
beplerden dolayı 100 yıldızlı otel ünvanını alan otel, görselliği
kadar fiyatlarıyla da dudak uçuklatıyor. (Gecelik konaklamanın
30bin ytl olduğunu söylüyorlar..)
Araplar petrolden kazandıkları parayı nereye harcayacakla-
rını iyi biliyorlar doğrusu, çünkü bu şehirde ilkler bitmiyor.
Dubai’de beni etkileyen projelerden başka biri de final yüksek-
liğini sadece 1 mimarın bildiği, şimdiden 688 metre yüksekliğe
erişerek diğer tüm rakiplerinin uzak ara önüne geçen Burj Du-
bai isimli kule oldu. Son yüksekliğinin ne olacağı sır gibi sak-
lanmakta olan kulede oteller, ofisler, apartmanlar gibi birim-
lerle toplam 35.000 kişi ikamet edecekmiş.. bir başka rekoru
ise 76. kata yapılacak yüzme havuzu kıracakmış.. dünyanın en
yüksek yüzme havuzu ünvanıyla inşa edilen Burj Dubai ile ilgili
belkide en ilginç ayrıntı şu: Güneşli bir günde kulenin tepesin-
den tam 160 km ötedeki İranı görmek mümkünmüş.. Bir rö-
portajda şeyhe sormuşlar “neden en uzun olmalı” diye. Çok net
bir cevap almışlar. “Aya çıkan ikinci ismi hatırlıyor musunuz?”
SINIRSIZ ALIŞVERİŞ
Dubai’de alışveriş olanakları için söylemek gereken ilk şey.
“Gönlünüzce alışveriş yapın” çünkü burada vergi uygulama-
sı yok, burası alışveriş cenneti. Eğer teknoloji ve özellikle
bilgisayar tutkunuysanız, Dubai’de bulunan “Al Arn Center”
yani “Computer Plaza” aradığınız her şeyi bulmanızı sağla-
yabilecek bir yer.
Deira ise İstanbul’un tahta kalesi gibi bir yer. Dubai’den yak-
laşık 15 dakikalık bir motor yolculuğu ile ulaşabileceğiniz
bu yerde, bütün dünyaya elektronik eşya dağıtımı buradan
yapıldığı için son model ürünleri burada bulabilmek müm-
kün. Ayrıca Deira’da sadece teknolojik aletler yok! Baharat-
çılar çarşısında değişik birçok baharat bulunuyor, Hintlilere
özel olan “Hint İpeği” satın alınabiliyor. Deira’ya gitmek için
yaptığım motor yolculuğu sayesinde, alışveriş keyfinin yanı
sıra Dubai’yi başka bir gözle denizin üzerinden seyretme fır-
satını yakalıyorum.
Tüm alışveriş merkezleri arasında benim tekrar tekrar git-
mekten bıkmadığım, aynı zamanda içinde bir de otel komp-
leksini barındıran yer Jumeirah Medinat idi. Suni gölde, ka-
nallar arasında saltanat kayıkları ile dolaşırken sanki Arap
Yarımadasının Venedik’inde gezer gibiydim. Özellikle alış-
veriş yaptıktan sonra kara sular inmiş ayakları dinlendirmek
ve zil çalan mideleri susturmak için kanallar kenarındaki
göl manzaralı restorantlarda oturmak çok keyifli. Jumeirah
Medinat’ta denediğim değişik mekanlar arasında en çok
hoşuma giden ve yemeklerini beğendiğim yer
The Meat&Co oldu. Marka ürünleri ise aradığınız Mall of the
Emirates in içinde kendinizi kaybedip, içinde bir de kayak
merkezi barındıran alışveriş merkezinde yerel kıyafet için-
deki arap kadın ve erkeklerini görebilirsiniz. Burada Harvey
Nichols’ın karşısında, Fas mutfağının mükemmel lezzetleri-
ni sunan Almaz by Momo’da mutlaka bir şeyler yiyin..dekor
harika, mezeleri şahane..yemezseniz bile kitsch bir şıklığı
olan bu mekanı mutlaka görün derim.
Yeni diyarlarda buluşmak dileği ile….
Başkan Aziz Yeniay, daha çağdaş ve yaşanabilir bir Küçükçek-
mece için her hafta bir mahalleyi geziyor, vatandaşların fikrini
alıyor. Başkan yardımcıları ve birim müdürleriyle birlikte toplan-
tılara katılan Başkan Yeniay, son olarak Halkalı Kültür ve Sanat
Merkezi’nde Atakent mahallesi sakinleriyle bir araya geldi.
Her zaman olduğu gibi toplantının başında Küçükçekmece
Belediyesi’nin çevre, ulaşım, sağlık, spor, eğitim ve kültür sanat
alanındaki yatırımlarını içeren bir sunum yapan Başkan Aziz
Yeniay, Küçükçekmece’nin modern bir ilçeye dönüşmesi için
üç ayağı bulunan bir sistem oluşturduklarını söyledi. Öncelikle
modern, yaşanabilir, çağdaş bir kent inşa etmeye çalıştıklarını
belirten Başkan Aziz Yeniay, “Bununla birlikte bu kenti ayakta
tutacak kentliyi de inşa etmeye çalışıyoruz. O kentin olmazsa ol-
maz üçüncü ayağını da aş ve iş oluşturmaktadır. Adına 360 dere-
ce belediyecilik dediğimiz bütün bu çalışmalarımızın temeli bu
kenti tam anlamıyla medeni bir hale getirmektir” diye konuştu.
Halkalı ve Atakent mahallerinin ulaşımını rahatlatan yeni güm-
rük yolu, Türkiye’nin tekstilde dünyayla rekabet etmesi nokta-
sında kilit rol oynayacak Teknopark, Türkiye’nin en büyük gös-
teri merkezi olacak Küçükçekmece Arena, vatandaşın kendi
ürünlerini yetiştirebileceği hobi bahçeleri ve yeni hastanelerle
ilgili vatandaşlara bilgi veren Başkan Yeniay, “Hiçbir zaman bu
bizim işimiz değil demiyoruz. İmkanlarımız çerçevesinde elimiz-
den gelenleri yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Sunumun ardından soru faslına geçilirken, mikrofonda söz ala-
mayan vatandaşların şikayet ve önerileri daha sonra değerlendi-
rilip cevaplandırılmak üzere belediye yetkililerince düzenlenen
sisteme aktarıldı. Mahallelilerin istekleri, site içi ve dışı ulaşım so-
rununa çözüm, kapalı spor salonu, MOBESE kameraları ve sinyali-
zasyon gibi konularda yoğunlaşırken Başkan Yeniay, tüm talepleri
not aldıklarını mümkün olan sürede çözüme kavuşturacaklarını
söyledi. Başkan Aziz Yeniay, Küçükçekmece Gölü’nü temizleme
çalışmalarında önemli adımlar atıldığını belirtirken, Nükleer Araş-
tırma Merkezi’nde de dört yıldır faaliyet yapılmadığı için çok fazla
endişe duyulacak bir şey bulunmadığına vurgu yaptı.
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ‘Bizim Mahalle Toplantıları’ kapsamın-da Atakent Mahallesi sakinlerini dinledi. Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi’nde ger-çekleştirilen toplantıda, vatandaşlar mahallesinde yaşadığı sorunları anlattı.
BİZİM MAHALLE TOPLANTISI YAPILDI...
46
AKTUEL
48
AKTUEL
Türkiye’de
İnsanlık tarihinde önemli bir yer tutan avcılık,
Orta Asya ve Ön Asya’daki göçebe Türklerin
yaşamında büyük bir beslenme ve eğlence
kaynağı, aynı zamanda savaşa hazırlanma
aracıydı. Bir yandan yaşamsal gereksinimleri
karşılamak amacıyla yapılan avcılık, diğer yan-
dan da varlığını sürdürebilmek için savaşmak
zorunda olan bir toplumun en önemli ön ha-
zırlığını oluşturuyordu.
49
Eski Türkler, çocukları ve torunlarının ilk kez avlanmaları sırasında
“şeylan” (şölen) ya da “çeşn” denilen büyük ziyafetler düzenlerler-
di. Hanların verdiği bu ziyafetler çok görkemli olurdu.”Sigir” adı
verilen büyük genel avlar da Türklerin yaşantılarında önemlı bir
yer tutmaktaydı. Han, büyük ava gideceği zaman, avlanma ayı
kışın ilk aylarına rastlıyorsa ferman vererek, çevredeki konaklar-
da, obalarda ve ormanlarda bulunan askerlerin hazırlanmalarını
emrederdi. Bu ferman gereğince her on askerden birkaçı ava ka-
tılırdı. Türkler, avı av bölgesine çekmek ya da saklandığı yerden
çıkarmak amacıyla, günümüzde bile geçerli olan çeşitli yöntemler
kullanırlardı. Keçi kılından örülmüş mükemmel ağlar, büyük hay-
vanlar için hazırlanmış kafes ya da kapan gibi tuzaklar bulunurdu.
Bazı hayvanlar için çukurlar kazılır ve üzeri çalı çırpı ile örtülürdü.
Avcılık, önceleri dinsel bir nitelikte iken, sonraları ulusal bir gele-
nek hâlini almıştır. Türkler avcılığı savaşa hazırlayıcı bir çalışma ve
bir ön uygulama olarak kabul etmiş ve savaşlardan önce bir savaş
uygulaması olarak büyük sürgün avları düzenlemişlerdir. Zaman
zaman bu avlara bayanların da katıldığı türlü kaynaklardan ve
minyatürlerden öğrenilmektedir.
Avcılığın düzenli bir örgüt durumuna gelmesi Selçuklu dönemine
rastlar. Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah bu amaç için bü-
yük çaba göstermiştir. Avcılık konusunda minyatürlerle süslenen
bir kitabı, ülkenin önde gelen avcılarından 300 kişilik bir kurula
hazırlatmıştır.
Osmanlı döneminde de avcılık aynı geleneksel özellikleriyle sür-
dürülmüştür. Padişahlar savaş zamanları dışında büyük av parti-
leri düzenleyerek, gençlerin binicilik ve atıcılık gibi önemli spor
dallarında yetişmelerini sağlamışlardır. Bu partilerde “hassa avcı-
ları” denilen seksoncu, sansoncu, sekban, zağarcı, şahinci, kuşbaz,
doğancı, çakırcı ve atmacacı gibi görevliler bulundurulmuştur.
Bunlar, sarayda av işlerine bakan aylıklı avcılar örgütüne üye ki-
şilerdir. Padişahlara komşu ülkelerden armağan olarak avcı kuşlar
gönderilmesi de, Osmanlı padişahlarının ava olan ilgilerini göster-
mesi açısından önemlidir. Halk, padişah ve saray görevlilerine ait
olan “hassa avlakları” dışındaki arazilerde avlanmıştır. Bunlar, her
bölgede avcıların yapacakları av türüne göre “avlık” ya da “avluk”
adı verilen yerlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda avla ilgili ilk mevzuat 1586 yılında
Sultan III. Murat tarafından çıkarılan fermandır. Padişah bu fer-
manla ülkedeki tüm avcılardan ellerindeki kuşların saraya gönde-
rilmesini istemiştir.
Bu dönemde avcılardan hassa alanlarında avlanabilmeleri için
“Hassa Avcı” olduklarına dair bir belge istenmiş, diğer avcılara
izin verilmemiştir. Hassa avcılığı Tanzimat’ın ilânı ile birlikte sona
ermiş, ancak avcılığın kesin kurallarla düzenlenmesi epey zaman
almıştır. Barutun, “Baruthanei Âmire” adlı kurum tarafından yapıl-
ması ve güvenilir bayiler tarafından satılması, patlayıcı maddele-
rin güvenli yerlerde korunması gibi düzenlemeler yapılmış, ancak
pek etkili olmamıştır. Avcılık, 1869-1877 yılları arasında yayımla-
nan ve günümüz hukuk anlayışı ile bağdaşmayan bazı garip ku-
ralların yer aldığı “Mecellei Ahkâmı Adliye” ile de istenen düzene
sokulamamıştır. 1882 tarihli “Zabıtai Seydiî Berri ve Bahri Nizam-
namesi” (Kara ve Deniz Avcılığı Zabıtası Tüzüğü) ile bazı önlemler
alınmıştır. Ancak bu düzenleme hayvanların korunmasından çok,
hazineye bir gelir sağlamak amacı güttüğünden, gelişigüzel yapı-
lan avcılık sonucu bazı av hayvanı türleri yok olmuştur.
Etkisiz düzenlemelerle uzun süre kendi kaderiyle baş başa kalan
avcılık, ancak Cumhuriyet döneminde kurallara bağlanabilmiştir.
5 Mayıs 1937 tarih, 3167 sayılı Kara Avcılığı Yasası ile av mevsimle-
ri, yasaklar, kısıtlamalar ve genel kurallar konusunda Tarım ve Or-
man Bakanlığına bağlı “Merkez Av Komisyonu” oluşturulmuş ve
avcılık belirli bir disipline sokulmuştur.
Yasalara göre silâh taşıması yasak olmayanlara, harç karşılığında
“Av Tezkeresi” verilir. Av tezkeresine sahip olan herkes, kamuya
ait topraklarda avlanabilir. Av silâhlarının yapımı, alım satımı ve
bulundurulması konusunda 11 Eylül 1981’de 2521 sayılı yasa
çıkarılmıştır. Buna göre av silâhı yapımı ile ilgilenenlerin İç İşleri
Bakanlığından izin almaları ve bulundukları yerin en büyük mülkî
amirine bildirimde bulunmaları gerekir. Söz konusu yasaya aykırı
faaliyette bulunanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ağır para
cezası verilir. 23 Mart 1950 tarihli ve 5639 sayılı yasa ile avcılardan
alınan av vergisi kaldırılmıştır.
Türkiye’de kara avcılığı ile ilgili son yasal düzenleme, 1 Temmuz
2003’te yayımlanan 4915 sayılı Kara Avcılığı Yasası ile yapılmıştır.
Yasanın amacı şu şekilde açıklanmıştır:
“Sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetimi için av ve yaban hay-
vanlarının doğal yaşam ortamları ile birlikte korunmalarını, ge-
liştirilmelerini, avlanmalarının kontrol altına alınmasını, avcılığın
düzenlenmesini, av kaynaklarının millî ekonomi açısından faydalı
olacak şekilde değerlendirilmesini ve ilgili kamu ve özel hukuk tü-
zel kişileri ile iş birliğini sağlamaktır. Bu yasa av ve yaban hayvanla-
rını ve yaşama ortamlarını, bunların korunmasını ve geliştirilmesi-
ni, av ve yaban hayatı yönetimini, avlakların kurulması, işletilmesi
ve işlettirilmesini, avcılığın, av turizminin, yaban hayvanlarının
üretiminin, ticaretinin düzenlenmesini, toplumun bilinçlendi-
rilmesini, avcıların eğitimini, av ve yaban hayatına ilişkin suçları,
suçların takibini ve cezaları kapsar.”
Bu amacı gerçekleştirmek için koruma altına alınan av hayvanla-
rının tür ve sayısında, avlanabilenenlerin süre ve limitlerinde yeni
düzenlemeler yapılmıştır.
AKTUEL
50
EN ÇOK SATANLAR
1 – İsim, Şehir, Hayvan – Yılmaz Özdil (Doğan Kitap)2 – Elif – Paulo Coelho (Can Yayınları)3 – Serenad – Zülfi Livaneli (Doğan Kitap)4 – S*ktir Et – John C.Parkin (Arunas Yayıncılık)5 – Her Şey Beyinde Başlar – Mümin Sekman (Alfa Yayıncılık)
D&R Kitap
1 – 12 Düet – Nilüfer2- Gold 2011 – Serdar Ortaç3 - Beyaz – Ebru Gündeş4 –Aşkın Masum Çocukları – Funda Arar5 - Söz-Müzik – Ümit Sayın
D&R Müzik
1 – İsim, Şehir, Hayvan – Yılmaz Özdil (Doğan Kitap)
2 – Elif – Paulo Coelho (Can Yayınları)
3 – Serenad – Zülfi Livaneli (Doğan Kitap)
4 – Her Şey Beyinde Başlar – Mümin Sekman (Alfa Yayıncılık)
5 – Ergenekon Belgelerinde Fettullah Gülen ve Cemaat –
Nedim Şener (Destek Yayınevi)
Remzi Kitabevi
1 - 12 Düet – Nilüfer
2- Beyaz – Ebru Gündeş
3- Gold 2011 – Serdar Ortaç
4 - Aşkın Masum Çocukları – Funda Arar
5 – Söz-Müzik – Ümit Sayın
İnkılap Kitabevi
14
4
2
2
2
55
73
3
3
3
4
AKTUEL
52
Bağımsız Eğitimciler Sendikası AR-GE Kurulu Eğitim Uzmanları
tarafından hazırlanan “4. Eğitim Bileşenleri Araştırma Raporuna”
göre, anne baba sevgisi ve şefkatiyle doyan çocukların hem öz-
güveni, hem de okul başarısı daha yüksek oluyor. Çocuklarının
yetişmesi için anne-baba tarafından yapılan maddi fedakarlıklar,
çocukların mutlu ve başarılı olması için yeterli gelmiyor. Fiziksel
ve zihinsel durumu normal olan çocuklardaki başarısızlığın an-
ne-babanın tutumundan ve aile fertleriyle olan ilişkilerinden ileri
geldiği vurgulanan rapora göre, huzurlu bir ev ortamı olmayan,
anne-baba ve kardeşleriyle paylaşma eksenli diyalog kuramayan,
sevgi ve hoşgörüye dayalı ilişkiler geliştiremeyen çocuklar, okul
hayatında da uyumsuz ve başarısız oluyor. Okulunu, özellikle
başarılı arkadaşlarını ve dolayısıyla ders çalışmayı da sevmiyor.
Hazırlanan raporda, çocuğun sevgi ve şefkate olan ihtiyacının
hayatının her aşamasında büyük rol oynadığı ve diğer maddi ih-
tiyaçlarından daha önemli olduğu vurgulanarak, anne ve babası-
nın sevgi, şefkatine doyan bir çocuğun kendisini güven ve huzur
içinde hissedeceğine, başarılı ve mutlu bir birey olarak yetişeceği-
ne işaret edildi.
Bu duygunun, çocuğun öğrenim hayatını olumlu yönde etki-
lemesinin yanında, istikrarlı arkadaşlıklar ve dostluklar kurma,
mutlu olacağı mesleği seçme, mesleğinde başarılı olma, hayattan
zevk alma, mutlu bir yuva kurma gibi yaşamın ileriki süreçlerinde
de etkisi olduğuna dikkat çekildi. Çocukların başarısızlığını etki-
leyen ailevi faktörler arasında, anne babaların çocukları arasında
ayrım yapmaktan, sevgi, şefkat ve ilgilerini eşit olarak göstereme-
mekten de kaynaklandığı belirten raporda, “Kardeşler arasından
birinin diğerinden daha az sevildiğine şüphe duyulması, onun
psikolojik ve akademik gelişiminde çatışmalar ve gerilemeler
meydana getirebilmektedir. Bu yüzden okuldaki başarısı ve arka-
daşlık ilişkileri de olumsuz yönde etkilenecektir. Anne baba tara-
fından kardeşler arasında mukayese yapılması ne kadar yanlışsa,
başarılı olan tanıdık diğer çocukları örnek göstererek kendi çocu-
ğunun da öyle olmasını istemek o kadar hatalıdır. Bu yanlışlık ma-
alesef birçok anne baba tarafından yapıla gelmektedir” denildi.
Araştırma raporunda, büyük kent okullarında daha yoğun ol-
makla birlikte öğrencilerin 23’te 1’inde görülen, “okul başarısında
düşüş, arkadaş ilişkilerinde sorunlar, sosyalleşmeye karşı ilgisizlik,
tahammülsüzlük, her şeye karşı çıkma, agresifleşme, madde kul-
lanma eğilimi, öfke patlamaları” gibi negatif tepkilerin ülkemiz-
de son yıllarda artış gösteren, “ayrılık, boşanma, göç, ekonomik
zorluklar, hastalıklar, sosyokültürel uyumsuzluklar, cinsi veya fizi-
ki istismar, işsizlik, ekonomik sıkıntılar, ikinci evlilik gibi etkenler
yanında anne babanın; madde bağımlılığı, okur-yazar olmaması,
çocukluğunda yeterli sevgi görmemesi, çocuktan aşırı beklenti
içinde olması, suça bulaşma ve sabıkalı olması, işyerindeki sorun-
ları, çocuğa dönük aşırı korumacılık ve aşırı kontrol, yeni bir kardeş
doğumu” gibi nedenlerle oluşan psikolojik sorunların çocuklara
doğrudan yansıtılması sonucunda oluştuğu belirtilirken, anne
babaya düşen görevin, negatif etkenleri en aza indirmek ve so-
runları olabildiğince çocuklara yansıtmamak olduğu kaydedildi.
Çocuğun yetişmesinde ve hayata adım atmasında aile ortamında,
onları stres etkeninden mümkün olduğunca korumaya çalışmak
gerektiğinin altını çizen uzmanlar, çocuklarda oluşabilecek “dep-
resyon, stres bozukluğu, tik bozuklukları, konuşma bozuklukları,
davranış değişiklikleri, reaktif bağlanma bozukluğu, dissosiyatif
bozukluklar, kaygı ve uyku bozuklukları” gibi psikiyatrik durum-
lara karşı anne babaların hekim yardımı alması gerektiğine dikkat
çekildi.
Başarılı bir çocuk için sevginizi gösterin
Anne-baba sevgisi ve şefkatine doyan çocukların, hem özgü-ven hem de okul başarısının daha yüksek olduğu bildirildi.
53
56
AKTUEL
59
Ellerinizi saçlarınıza fazlaca sürmek, saçlarınızı yağlandırır...
Ellerinizi sık sık saçlarınıza götürmek ya da tik olarak saç-
larınızla oynamak saçlarınıza zarar verir. Nasıl mı? Tabii ki
yağlandırarak. Ayrıca bu, pek de seksi bir görüntü değil. El-
lerinizi saçınıza her götürdüğünüzde, çekiştirmeleriniz so-
nucu saç dipleriniz uyarılır ve yağ salgılanmaya başlar. Bu
yağ, gün içinde saçlarınıza her dokunduğunuzda zamanla
tüm saça yayılır ve maalesef siz de saçlarınızı toplamak zo-
runda kalırsınız. Bu durumda yapmanız gereken iki şey var:
Ellerinizi saçlarınızdan uzak tutmak ve bir süre saçınızı şam-
puanlama periyodunuzu uzatmak.
Kötü tarama yöntemleri
Saçlarınızı köklerden uçlara doğru mu tarıyorsunuz? Dikkat!
Bu yöntem saçlarınızı kırmaktan ve onlara zarar vermekten
başka bir ise yaramaz; ister saçlarınızı duş altında tarak yar-
dımıyla açmaya çalışın, isterseniz banyo sonrası hafif nemli
haldeyken fırça yardımıyla. Yapmanız gereken hareket, uç-
lardan başlayarak saç açıldıkça köklere doğru ilerlemektir.
Çok taramak saçlarınızı yıpratır...
Saçınızı gün içinde fazla taramak, saçlarınızın şeklini boza-
cağı gibi onların yağlanmasına da neden olur. Hele de güzel
bukleleriniz varsa, emin olun bunlar bir süre sonra kırılıp
tiftik gibi görünmeye başlayacaktır. Ama hiç taramazsanız
da saçlarınız keçeleşir ve hava almadıkları için dökülmeye
başlayabilir. Peki bunun bir ortası yok mu? Tabii ki var. En
iyisi, saçlarınızı banyodan sonra ve sistematik olarak gece-
leri yatmadan önce taramak. Son olarak ekleyelim: Kıvırcık
saçların taranması çok güçtür, o nedenle mutlaka geniş uçlu
bir tarak kullanılmalı.
Kötü durulama, saçlarınızı matlaştırır...
Saçlarınızdaki azıcık bir şampuan kalıntısı, onların matla-
şıp elektriklenmesine yeter de artar bile. Çözümse, saçınızı
durulamaya en az dört dakika ayırmanızdır, tabii ki saçınız
uzadıkça bu süre de artacaktır. Ve sonuç, parmaklarınızın
arasından kayıp giden yumuşacık ve parlak saçlar olacaktır.
Renk açıcıların yanlış kullanılması saçlarınızın yapısını bozar...
Renk açıcılar alkol içerdiğinden, gereğinden fazla kullanıl-
ması, saçlarınızın kurumasına ve matlaşmasına yol açabilir.
Bu etkilerden kurtulmak için, ürünü saçınıza az miktarlarda
kademe kademe uygulamalısınız. İlk aşamada bir miktar uy-
guladıktan ve etkisinin az olduğunu gördükten sonra diğer
miktarı uygulayabilirsiniz.
Silikona maruz kalmak saçlarınızı yapış yapış yapar...
Şampuanların, saç kremlerinin ve pek çok saç ürününün
içinde bulunan silikon, saça parlaklık ve yumuşaklık verir.
Ama mükemmel gibi görünse de, silikon aslında saça za-
manla çok zarar verir. Bu ürün yüzünden saçlar susuz kalır,
cansızlaşan saçların yapısı ve doğal şekli bozulmaya başlar.
Bir diğer kötü haber de, silikon maddesinin saçlardan çok
zor temizlenmesidir. Alınabilecek en iyi önlem, içinde sili-
kon bulundurmayan ürünler kullanmaya özen göstermek-
tir. Silikona maruz kalmış saçlaraysa mutlaka detoks gerekir.
Bunun için çok fazla sayıda ürün olmadığından, önerimiz
Christophe Robin’in Antioksidan Lavanta Sütü.
Saç düzleştiriciler saçlarınızı kurutur...
Çok kullanışlı bir alet olduğunu yadsımıyoruz ama maalesef
fazla kullanılması, saçınıza önemli ölçüde zarar veriyor. Saç
düzleştiriciler her gün kullanıldıklarında saçınız yavaş yavaş
yanmaya başlar, zamanla kurur ve en sonunda matlaşıp kı-
rılır. En etkili çözüm, düzleştiricileri daha az kullanmaktır;
mesela haftada en fazla iki kez gibi. Bununla birlikte fönün
zararı etkilerini önlemek için “termik” koruyucular da kulla-
nabilirsiniz.
Saç kırıklarını kestirmemek saçlarınızı güçsüzleştirir...
Kırılmış ve çatallaşan saçlar, saçınızın parlamasını engeller.
Kesilmeyen kırıklar zamanla daha da büyür; böylece saçla-
rınız zamanla güçsüzlesir ve matlaşır. Bir kez kırılmış saç teli
kendini bir daha asla toparlayamaz; o nedenle tek çözüm,
kırık olan yerden kesmektir. Burada iki seçeneğiniz var: Ya
saçınızı boyunu da kısaltarak kestirebilirsiniz ya da sadece
kırıkları aldırmaya yönelik bir kesim yaptırabilirsiniz. Ancak
unutmayın, ikinci seçenek için işinin ehli bir kuaföre ihtiya-
cınız var.
Hep aynı şampuanı kullanmak saçlarınızı yorar...
Yüz kremleri söz konusu olduğunda, “Daima aynı markanın
aynı ürününü kullanın” deriz, fakat şampuanlar için durum
tam tersidir. Bir noktadan sonra, uzun süre kullanılan şam-
puanlar etki göstermemeye başlarlar. Normal olarak saç de-
risi hücreleri kendilerini her ay yeniler, fakat saç hücreleri
öyle değildir. O nedenle saç telleri şampuana alışır ve dol-
gun bir hale gelir. Yapılacak en iyi şey alternatif yaratmaktır,
mesela bir yıkamada boyalı saçlar için şampuan kullanırken,
bir diğer yıkamada hacim kazandırıcı bir şampuan kullanı-
labilir.
Islak saçla sokağa çıkmak saçlarınızı kirletir...
Islak saçlar havadaki tüm kir ve tozları emer.
Saç derinizin ve tellerinin ıslaklığıyla birlikte saçınıza ya-
pışan toz ve kir, saç derinizde iritasyonlara ve kepeğe ne-
den olabilir. Hele de saçlarınız gürse, saç dipleriniz daha
da az hava alacağından bu etkilere fazlaca maruz kalabilir.
Carita’dan Tom Marcireau’ya, tavsiyelerinden ötürü teşek-
kür ederiz.
62