View
242
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
MÜZİK KÜLTÜRÜEditörler
Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY
YazarlarDoç. Dr. Alaattin Canbay - Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece
Öğr. Gör. Barış Karabulut - Doç. Dr. Ebru TemizDoç. Dr. Esra Dalkıran - Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu
Prof. Dr. Turan Sağer - Doç. Dr. Zeki Nacakcı
��������
������������� � ������������ ��������� �� �
�� ����������
��������������� ��!����
����"�����#������$%�&��'%�'�'#'�(�)��*����������
+�,�!�-�./%� �0%��'����1*��1�&*%-�(�(*��2�&��*3�4����*
./%� �0%����(��5#��������6�)%��7�8��9�0��:������������ �*����'�'�'3'���)�����*�%�0������1*���$%$�(��0��1;�$%���-�"����&��*%*<�%���-�������-�=����"�-�%��(��-��(*�(��0��1�3��(;��%������#���*��%�)-�1�&*��%�)-�0�#*�*��%�)�
�'����"�7�����$��$�������*#*�1��0���$����&��*�%���0*��>'('8'���*%*)*��1��0���$���%�(������"����4�*�0�
(�(*�2�%�)�1��/��2�%&����2�1��0���&$)�(�(*����*&��*����%�%�&*�*�0���(��')�
!����&*?�5�%�,�!�-� ����
��(*��.��@��;��%��?���8��� �&����$)��%�?���&%���A$��A0��#�'
��)/��A��=��7�&��*%?��%���B�8�#�'��"��7�&��*%*?���4���:���
��&*?�7��8���C��1��8*�*���(*������(��$1(0�6��*%�C�4���&����%(���������?�!�
B��B795DE �� D F��!,��� �� ���G
��(*�8*�����=�����?�! � �C��1�������=�����?�,��
�������
�����=���,�������?� ���*)*��(�E� �� D ��(*�2����!,� ����������� �������!
��(*�2����/�?���!,� ��� �����#*�*%?���!,� � �� �, ��� � �� ���
��#*�*%���/�?���!,� �!������6�)*��*��'�&���*?���!,� !�������
5�����?�"/%H"/%���
ÖN SÖZ
Müzik Kültürü, insanların müzik sanatı adına yaptıkları, yaşadıkları ve geleceğe
aktardıkları tüm müzikal değerlerin bütünü olarak, sanat ve kültür tarihinde önemli
yere sahip bir olgudur. Kendi sesini veya çevresindeki nesnelerden çıkan sesi fark eden
ve müzikal bir değer olarak önemseyen insan, bir süre sonra bu sesleri kültürel değer-
leri ve alışkanlıklarıyla harmanlayarak, estetik ölçütlere göre işler ve çevresindeki diğer
insanlara sunar. Toplumsal beğeniler ve sesten alınan “haz” geliştikçe sesin müziğe dö-
nüşme süreci, müziğin de insanlar üzerindeki yansıması farklı anlamlarda karşılığını
bulur. Böylece; değişen sosyal ve kültürel yaşam içinde müzik yapma ve dinleme alış-
kanlıkları toplumların müzikal yaşamlarını değiştirir. Sürekli olarak ve ileriye doğru
yaşanan bu değişim kültür kavramı içinde kendini yenileyerek devam eder.
Kültürel, sosyal ve felsefi boyutuyla müzik; insanlığın ürettiği, kültür kavramı
içinde tanımlanabilecek güzel sanatların her zaman önemli bir boyutunu oluşturmuş-
tur. Zamanın dinamikleri ile yaşamın her alanında yer almış olması, müziğin insanlık
tarihi ile eşzamanlı bir biçimde gelişerek günümüze kadar gelmesini sağlamış, toplum-
sal bir değer olarak kültür kavramının önemli bir boyutunu oluşturmuştur. Kendi iç
sesini ve ritmini, yaşadığı evrenle uyumlamaya çalışan insan, gerçekleştirdiği hemen
hemen bütün toplumsal eylemlerde müziğin vazgeçilmez çekiciliğinden yararlanmış,
adeta müzikle bir bütün olmuştur. Doğayla bütünleşmeye çalışan insanın yine doğanın
kendine sunduğu olanaklarla müzik yapması, yalnızlığını sesi ve çalgısıyla gidermesi,
coşkusu ve heyecanını şarkılarıyla haykırması, sevinci ve acılarını müzikle ifade et-
mesi, insanı hem rahatlatmış hem de çevresiyle daha kolay bir iletişim içine girmesini
sağlamıştır. Böylece kendini gerçekleştirme yolunda insan; yepyeni bir dil oluşturarak
tüm insani değerlerini en kolay ve etkili biçimde kuşaktan kuşağa aktarmıştır.
Müzik Kültürü böyle bir sürecin doğal ürünü olarak başlar ve devam eder. Za-
manın içinden bu yollarla süzülerek gelen bu müzikal eylem, davranış ve düşünceler
toplumların müzik kimliğini oluşturur. Genellikle sonraki kuşaklara aktarılan müzikal
birikimler tüm bu deneyimin ve süzgeçten geçen ürünlerin bir sonucu olarak değer-
lendirilmektedir.
“Müzik” ile “kültür” kavramları ve bu kavramların tanımı, içerdiği sosyo-kültürel
anlamlarla çağlar boyunca düşünürlerin ve bilim insanlarının sürekli olarak üzerinde
önemle durdukları kavramlar olmuştur. Bu iki kavramın bir araya gelmesiyle oluşan
“Müzik Kültürü”nü tanımlamak ve bütün ayrıntılarıyla okuyuculara aktarmak olduk-
ça zorlu bir süreçtir. Bu nedenle, tarih öncesi devirlerde başlayıp, zaman içerisinde
öğrenilen, aktarılan, değişen, bazen soyut bazen de somut toplumsal olayları açıkla-
yan, disiplinler arası birçok bilim dalı ürün ve sonuçlarının bileşkesi niteliğinde olan
birçok kavramın müzik temelinde açıklanması, çeşitli bölümler adı altında bu kitapta
okuyuculara sunulmuştur.
Kitapta yer alan on bölüm genel bir bakış açısıyla, birbiriyle iç-içe geçmiş ve mü-
zik kültürü bağlamında değerlendirildiğinde bir arada düşünülmesi gereken konular-
dan oluşmaktadır.
Müzik alanında öğrenim gören bireyler yanında, müziğe ilgi duyan okuyucuların
da temel konularda bilgi edinmesi amacıyla sistematik bir sıralama öngörülerek hazır-
lanan bu kitapta, yazarların kendi bakış açıları ve akademik deneyimleri ile sundukları
bölümleri birbirinden bağımsız olarak da değerlendirmek mümkündür. “İnsan-Kül-
tür-Müzik”, “Müziğin Gücü”, “Ses”, “Çalgılar”, “Orkestra ve Oda Müziği”, “Cumhuriyet’e
Geçiş ve Cumhuriyet Dönemi”, “Türkiye’deki Müzik Türleri ve Gelişimleri”, “Müzik
Estetiği”, “Film Müziği” ve “Müzik Teorisi” bölümlerinden oluşan kitap, gelişiminin ilk
evrelerinden başlayarak müzik kültürünün temel konu başlıklarını açıklamaya çalış-
maktadır. Kitabın birinci bölümünde insanın toplumsal ve sosyal bir varlık oluş süreci
irdelenmiştir. Sonraki bölümde Müziğin bireysel ve toplumsal etkileri ile insan sesinin
ve çalgıların oluşumu-gelişimi ve kullanımı açıklanmakta daha sonra resimli örnekler
ve tarihsel açıklamalarla detaylandırılarak orkestra ve toplu çalma etkinliğine geçilmek-
te aynı zamanda, müziği üreten (besteci-kompozitör), yapan (çalan-çalıcı) ve dinleyen
(dinleyici) insanların, müzikal süreç içinde göstermeleri gereken tutum ve davranışlar ele
alınmaktadır. Kitabın diğer bölümlerinde ülkemizdeki müzik okuyucularının ve öğren-
cilerinin beklentileri doğrultusunda, Cumhuriyet dönemine geçiş süreci ve Cumhuriyet
dönemi olarak adlandırılan süreç içinde yaşanan gelişmelere ana hatlarıyla yer verilerek
Türkiye’deki müzik kurumlarının yapı ve gelişimi açıklanmaktadır. Bir anlamda bu ko-
nuyla ilişkili olan Türkiye’deki Müzik Türleri ve Gelişimlerinin ise tanımsal tartışmalara
girilmeden, en kolay anlaşılır biçimde açıklanmasına özen gösterilmiştir. Estetik kavra-
mının müzikal olarak tanımı, müzikte “güzel” sorunsalı ve “müzikal algı” kavramları da
müzik estetiği boyutu ile ele alınmıştır. Yirminci yüzyılda giderek yaşamın her alanını
kaplayan görsel medyada müziğin kullanımına ise Film Müziği bölümünde yer veril-
mektedir. Ayrıca kitabın son bölümünde yer alan Müzik Teorisi konu başlığıyla, mü-
zikteki temel kavramlar, tanımlar ve açıklamalar kısa ve özet bir hatırlatma niteliğinde
okuyuculara sunulmuştur.
Sosyo-kültürel boyutu, konu zenginliği ve ayrıntıları düşünüldüğünde, Müzik
kültürü kavramının tek bir kitaba sığmayacak kadar zengin ve çok bileşenli olması,
konunun genel hatlarıyla açıklanması ve aktarılması gereğini zorunlu kılmaktadır.
Müzik Kültürü kitabı bu amaçla, müzikseverler ve müzik insanları ile engin müzik
deryası içinde birkaç damlayı paylaşmak adına bölüm yazarlarının yoğun bir emekle
hazırladıkları ve değerli okuyucularımıza sundukları bir çalışma niteliğindedir. Kita-
bın, okuyucularımızın eleştiri ve önerileri doğrultusunda, yeni konular ve içeriklerle
hazırlanabilecek çalışmalara yön vermesi bizleri mutlu edecektir. Müzik dostlarımızın
ilgi ve keyifl e okumalarını diler, fikir, hazırlık, basım ve yayın aşamasında emeği ge-
çenlere içtenlikle teşekkür ederiz.
Zeki NACAKCI – Alaattin CANBAY
Burdur – Çanakkale, 2013
BÖLÜMLER VE YAZARLARI
1. Bölüm
Doç. Dr. Zeki NACAKCI
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Burdur
2. Bölüm
Doç. Dr. M. Kayhan KURTULDU
Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Trabzon
3. Bölüm
Doç. Dr. Ebru TEMİZ
Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Niğde
4. Bölüm
Öğr. Gör. Barış KARABULUT
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Devlet Konservatuarı Çanakkale
5. Bölüm
Doç. Dr.Ahmet Serkan ECE
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Bolu
6. Bölüm
Doç.Dr. Esra DALKIRAN
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Burdur
7. Bölüm
Doç. Dr. Alaattin CANBAY
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Çanakkale
8. Bölüm
Doç. Dr. Alaattin CANBAY
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Çanakkale
9. Bölüm
Doç. Dr. Zeki NACAKCI
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Burdur
10. Bölüm
Prof.Dr. Turan SAĞER
İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Malatya
İÇİNDEKİLER
Ön Söz ............................................................................................................................. iii
Bölümler ve Yazarları ......................................................................................................v
İçindekiler ...................................................................................................................... vii
���������� �������� �����
İnsan – Kültür - Müzik ...................................................................................................3
İnsan ..................................................................................................................................3
Paleolitik Evre ............................................................................................................4
Neolitik Dönem ..................................................................................................... 17
Kültür ............................................................................................................................. 19
Müzik ............................................................................................................................. 21
Müziğin Doğuşu Üzerine Teoremler ................................................................... 22
Müzik Kültürü......................................................................................................... 26
Kaynakça........................................................................................................................ 29
�����������������
Müziğin Gücü ............................................................................................................... 35
Müziğin Canlı ve Cansız Varlıklar Üzerindeki Etkileri ........................................... 37
Müziğin Bireyler Üzerindeki Etkileri ................................................................... 37
Müziğin Toplumsal Etkileri ................................................................................... 43
Müziğin Bitkiler ve Hayvanlar Üzerindeki Etkileri ........................................... 48
Kaynakça........................................................................................................................ 55
viii �����������
������������
Ses ................................................................................................................................... 59
Ses Nedir? ...................................................................................................................... 59
Ses Nasıl Meydana Gelir? ............................................................................................ 60
Sesin Özellikleri Nelerdir? ........................................................................................... 64
İnsan Sesi ve Müzik ...................................................................................................... 70
Kaynakça........................................................................................................................ 79
����������������
Çalgılar ........................................................................................................................... 83
Çalgıların Kısa Tarihi ................................................................................................... 84
Mezopotamya .......................................................................................................... 85
Mısır ........................................................................................................................ 86
Hint .......................................................................................................................... 87
Çin ............................................................................................................................ 88
Antik Yunan ve Roma ........................................................................................... 89
Türk ve Ortadoğu ................................................................................................... 90
Avrupa ...................................................................................................................... 92
Çalgıları Tanımak ......................................................................................................... 94
Yaylı Çalgılar ........................................................................................................... 95
Yaylı Çalgılarda Ses Genişlikleri: .................................................................... 98
Üfl emeli Çalgılar ..................................................................................................... 99
Tahta Üfl emeliler .............................................................................................. 99
Bakır Üfl emeliler ............................................................................................. 103
Vurmalı Çalgılar ................................................................................................... 106
Klavyeli Çalgılar .................................................................................................... 108
Telli Çalgılar .......................................................................................................... 111
Türk Müziği Çalgıları .......................................................................................... 112
ix� ��������
Türk Müziği Yaylı Çalgıları ................................................................................. 113
Türk Müziği Üfl emeli Çalgıları ........................................................................... 114
Türk Müziği Vurmalı Çalgıları ........................................................................... 115
Türk Müziği Telli Çalgıları .................................................................................. 117
Kaynakça...................................................................................................................... 120
���������������������������
Orkestra ....................................................................................................................... 125
Orkestranın Tarihsel Süreç İçindeki Gelişimi ........................................................ 126
Oda Müziği ............................................................................................................ 126
Oda Müziğinden Orkestraya............................................................................... 127
Barok Orkestra ..................................................................................................... 128
Klâsik Orkestra ..................................................................................................... 132
19. Yüzyılda Orkestra ........................................................................................... 136
Modern Orkestra ................................................................................................. 139
Orkestrada Çalgılar .................................................................................................... 142
Oda Müziği Türleri ..................................................................................................... 143
Hangi Çalgılarla Oda Müziği Yapabilirim? ............................................................. 148
Orkestra Çalışmalarında Görev Dağılımları ve Kurallar ...................................... 150
Orkestralarda İdarî Yapılanma ................................................................................. 152
Türkiye’deki Oda Müziği Grupları ve Senfoni Orkestraları .......................................153
“Trio”(Üçlü) ler ..................................................................................................... 154
“Kuartet” (Dörtlü) ler ........................................................................................... 154
“Kentet” (Beşli) ler ................................................................................................ 155
“Oda Orkestraları” ................................................................................................ 155
“Gençlik Orkestraları” ......................................................................................... 156
“Senfonik Orkestralar” ......................................................................................... 157
“Opera / Bale Orkestraları” ................................................................................. 157
Müzikte Çalma-Söyleme ve Dinleme Kültürü ....................................................... 158
x �����������
Şarkı Söylemek ...................................................................................................... 159
Çalgı Çalmak ......................................................................................................... 161
Müzik Dinlemek ................................................................................................... 164
Kaynakça...................................................................................................................... 169
�������������������������������������������
�����������������
Cumhuriyet'e Geçiş ve Cumhuriyet Dönemi Müzik Yaklaşımı ........................... 173
Cumhuriyet Öncesi Yaşanan Gelişmeler ................................................................. 173
Nizam-ı Cedit ve Boru Trampet Takımı ............................................................ 174
Muzika-i Hümayun .............................................................................................. 174
Dârül Elhan ........................................................................................................... 175
Müziğin Ders Olarak Okullara Girmesi ............................................................ 176
Müzik Alanındaki Diğer Gelişmeler .................................................................. 176
Cumhuriyet Dönemi Müzik Politikaları ................................................................. 178
Türk Bestecileri ..................................................................................................... 178
Türk Beşleri ........................................................................................................... 178
İkinci ve Üçüncü Kuşak Besteciler ..................................................................... 180
Derleme Çalışmaları ............................................................................................ 182
Yabancı Uzmanlar ve Kurumsallaşma ............................................................... 183
Harika Çocuklar Yasası ........................................................................................ 184
Cumhuriyet Dönemi Müzik Kurum ve Kuruluşları .............................................. 185
Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti ....................................................................... 186
Musiki Muallim Mektebi ..................................................................................... 186
İstanbul Konservatuvarı....................................................................................... 186
Ankara Devlet Konservatuvarı ........................................................................... 187
Askeri Muzıka Okulu ........................................................................................... 187
Köy Enstitüleri ...................................................................................................... 188
Ankara Devlet Opera ve Balesi .......................................................................... 188
TRT Çok Sesli Korosu ......................................................................................... 188
xi� ��������
Türk Musikisi Devlet Konservatuarı .................................................................. 188
Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü ........................................... 188
Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri ......................................................................... 189
Diğer Kurumlar .................................................................................................... 189
Halk Evleri (Güzel Sanatlar Şubeleri) ................................................................ 190
Dernek, Cemiyet ve Vakıfl ar ............................................................................... 191
Atatürk ve Müzik ........................................................................................................ 191
Kaynakça...................................................................................................................... 194
�������������������������������������������
Türkiye’deki Müzik Türleri ve Gelişimleri ............................................................... 199
Türkiye’deki Müzik Türleri ........................................................................................ 200
Türk Halk Müziği ................................................................................................. 202
Türk Sanat Müziği ................................................................................................ 204
Askerî Müzik ......................................................................................................... 206
Mehter Müziği ................................................................................................. 207
Bando Müziği .................................................................................................. 208
Popüler Müzikler .................................................................................................. 209
Türk Pop Müziği ............................................................................................. 210
Türk Rock Müziği ........................................................................................... 211
Arabesk Müzik ................................................................................................ 213
Protest Pop ....................................................................................................... 215
Türkiye’de Caz Müzik ..................................................................................... 217
Klâsik Müzik ......................................................................................................... 220
Klâsik Batı Müziği .......................................................................................... 220
Çok Sesli Türk Müziği .................................................................................... 222
Dinî Müzik ............................................................................................................ 224
Cami Müziği .................................................................................................... 224
Tekke/ Tasavvuf Müziği ................................................................................. 225
Kaynakça...................................................................................................................... 226
xii �����������
���������������������
Estetik........................................................................................................................... 232
Güzel Kavramı ............................................................................................................ 234
Sanatsal Algı, Müziksel Alımlama-Özümseme ...................................................... 238
Müzik Estetiği ............................................................................................................. 242
Antik Yunan Düşüncesinde Müzik .......................................................................... 244
Ortaçağ Müzik Kuramı ve Rönesans ....................................................................... 248
Klasisizm ve Değişimin Başlangıcı ........................................................................... 250
Romantik Dönem Müzik Estetiğinde Başlıca Unsurlar ........................................ 252
Tonaliteden Kopuş, Atonalite ve Yirminci Yüzyıl .................................................. 262
Sonuç ............................................................................................................................ 268
Kaynakça...................................................................................................................... 270
�������� �������
Film Müziği ................................................................................................................. 273
Tarihçe ......................................................................................................................... 277
Sessiz Sinema Dönemi ......................................................................................... 277
Sesli Sinemanın Doğuşu ...................................................................................... 286
Altın Çağ .......................................................................................................... 289
Gümüş Çağ ...................................................................................................... 292
Film Müzikleri Nasıl Yapılır? .................................................................................... 298
Kaynakça...................................................................................................................... 301
xiii� ��������
�����������������
Müzik Teorisi .............................................................................................................. 305
Müzikte Kullanılan Ana İşaretler ............................................................................. 305
Süre Uzunluğunda Yardımcı İşaretler ...................................................................... 306
Ritim ............................................................................................................................. 309
Ölçü .............................................................................................................................. 309
İfadelendirme İşaretleri ............................................................................................. 313
Süslemeler .................................................................................................................... 314
Anahtarlar ................................................................................................................... 316
Ses Değiştirici İşaretler .............................................................................................. 317
Aralık ........................................................................................................................... 318
Dizi ............................................................................................................................... 319
Hareket Terimleri ....................................................................................................... 323
Nüans Terimleri .......................................................................................................... 324
Anlatım Terimleri ....................................................................................................... 325
Müzikte Söz – Ezgi Uyumu (Prozodi) ..................................................................... 325
Kaynakça...................................................................................................................... 329
�������
��� �������� �����!�"#$%&'(")��*+,-��*%(*#*)./
Müziğin doğuşunu, insanın varoluşu-
na dayandıran birçok teorem ya da görüş
vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun
müziğin var olmasını sağlayan “insan”,
kendisinin merkezde olduğu durdurula-
maz bir döngü başlatmıştır. Bu döngü sü-
rekli kendisini geliştirerek ve yenileyerek
devam etmektedir. Dolayısıyla bu bölümde
bu döngünün merkezinde olan “insan”, in-
sanın meydana getirdiği toplumsal yaşam
ve ürünü olan “kültür”, kültürün temel yapı
taşlarından biri olan “müzik” ve bu iki önemli kavramın etkileşiminin bir sentezi
olan “müzik kültürü” irdelenecektir.
İNSAN
Dünyada bir dev var. Bu devin öyle kolları var ki, hiç güçlük çekmeden bir
lokomotifi kaldırabilir. Bu devin öyle ayakları var ki, günde binlerce kilometre
koşabilir. Bu devin öyle kanatları var ki, bulutlar üzerinde kuşların çıkamadığı
yüksekliklerde uçabilir. Bu devin öyle yüzgeçleri var ki, su altında balıklardan
daha iyi yüzebilir. Bu devin öyle gözleri ve kulakları var ki, görülmeyenleri gö-
rür, başka kıtada konuşulanları işitir. Bu dev o kadar güçlüdür ki, dağları delip
geçer ve doludizgin giden suları durdurur. Bu dev, yeryüzünü istediği gibi değiş-
tirir; ormanlar diker, denizleri birleştirir, çölleri sular. Kimdir bu dev?1
� Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim üyesi, Burdur
1 İlin, M., Segal, E., (2001). İnsan Nasıl İnsan Oldu, İstanbul. s.12
Toplumsal
Yaşam
Müzik
Kültürü
KültürMüzik İNSAN
�� ����������������
��������������� ���������!"Doç. Dr. Zeki NACAKCI�
Müzik varoluşun en güzel yankısıdır. Evrenin
kalbindeki ses, ahenk ve ritmin özelliklerini taşır.
Z. Nacakcı
Bu dev insandır. O halde dünyanın efendisi olan, sahip olduğu zekâ, beceri ve
hırsla doğayı ve dünyayı kendi istekleri doğrultusunda değiştirmeye çalışan insan
nedir? Nasıl tanımlanabilir? İnsan; “toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan,
düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulgulara
göre sonucu değiştirebilen ve biçimlendirebilen toplumsal canlıdır. Başka bir tanı-
ma göre; dik yürüyen, ellerini kullanan, beyni özel bir biçimde gelişmiş olan, özel-
leşmiş organları olmayan, çevresini değiştirebilen, dünyaya ve evrene açık olan,
konuşan ve yaratıcı düşünme yeteneği olan, deney dünyasını aşabilen, kendinin ve
evrenin bilincine varmış olan, eylemlerinden sorumlu olan varlıktır”.2
Antropoloji, insanlığın kültürel evrimini üç temel dönem içinde değerlendir-
mektedir.3
1. Paleolitik Evre; (üretim öncesi).
2. Neolitik Evre; (M.Ö. 10000 ya da 11000 yılından başlayarak, tarım ve
hayvancılığın başlaması).
3. Endüstri Evresi; 1800 – 1850 (Yoğun üretim evresi).
Paleolitik Evre
İnsanın kökeni, nereden geldiği her zaman merak edilegelmiştir. Bu nedenle
farkli kültürlerde ve dinlerde çeşitli teorilere rastlarız. Ortadoğu kaynaklı dinlerde
insanın kökeni tanrı tarafından yaratılmış olan “Âdem” ve “Havva”ya dayanırken,
bir Çin efsanesinde, insan ölen tanrının pirelerinden oluşmuştur. Birbirinden ne
kadar farklı olursa olsun bu inançlar ve efsanelerin ortak yanı insanı doğadan ayrı
bir yerde tutmasıdır.4
İnsanlığın geçmişini bazı araştırmacılar milyonlarca yıl öncesi ile ifade eder-
ken, diğerleri yüz binlerle ifade etmektedir. Hangi tarih olursa olsun bugünkü
insanın (Homo Sapiens) kökenine yönelik çalışmalar, yeni gelişmeler ve bilimsel
yaklaşımlar artarak devam etmektedir. Bu süreçte Darvin’in “Evrim Teorisinden”,
“Çok Merkezli Evrim Teorisine” kadar birçok kuram ortaya atılmıştır. Ne var ki,
yeni teorilerin ortaya çıkmasında eskiden kalma bir takım düşünceler, bilim in-
sanlarının bu konuya yaklaşımlarını etkilemeyi sürdürmektedir. Sonuçta insanın
dil, bilinç ve mitoloji aracılığıyla yarattığı kültürel değerler, evrimsel özelliği, ben-
zeri başka bir türle paylaşma olasılığını dışlayacak denli güçlü ve kapsamlıdır. Bu
nedenle insanın olağan dışı soyağacı, insana benzer bir hayvan türünün ürünü
olabileceği gibi, bugünkü insan, insansı soyun tek temsilcisidir.5
2 TDK
3 Güvenç, B., (2002). İnsan ve Kültür, İstanbul. s.1494 Lewin, R. (2008). Modern İnsanın Kökeni, Ankara, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları,
Kence, A.,Sunuş
5 a.g.e., s.1-7
4 �����������
Paleolitik Çağda insanlar, genel olarak, ekolojik etmenlerin getirdiği koşul-
larının zorluğu ve değişkenliği nedeniyle, beslenmek ve hayatta kalabilmek için
küçük gruplar halinde konar-göçer tarzda yaşamışlar, mağara ve kaya altı sığınak-
larında barınmışlardır. Henüz besin üretmeyi bilmeyen insanlar, yalnızca yaşadık-
ları ortamda bulunan yabani sebze, meyveleri toplayarak ve avladıkları hayvanları
yiyerek beslenmişlerdir. İnsan, yaşamını sürdürmek için öncelikle taş aletler icat
etmiş, daha sonra ihtiyaçları çerçevesinde aletlerin niteliğinde ve kullanımında
değişiklik yapmıştır. Zamanla kültürlerin, tecrübelerin bir sonraki kuşaklara ak-
tarılması, beynin gelişimini daha da artırarak insanı özel yeteneklerle donatan bir
mozaik yaratmıştır.6-7 Bunun sonucunda insanın en az 100.000 yıl önce bilişsel
davranışları yapabilecek düzeyde bir zeka düzeyine sahip olduğu, belli simge ve
görsel unsurlara değer verdiği öngörülmektedir.8
Sonuç olarak şimdiye kadar yapılan araştırmalarda, insanın tarihi geçmişine
yönelik birçok görüş ileri sürülmüştür. Ancak gelinen noktada anatomik ve bi-
yolojik olarak günümüz çağdaş insan tanımına uygun en eski bulgular Afrika’da
195.000 yıl öncesine ait “Homo Sapiens” denilen insan türüne işaret etmektedir.
Yapılan kazılar ve araştırmalarda modern insan kültürünü yansıtan (müzik alet-
leri, iğne, olta, süsleme, boncuk, takı, bu amaçlı kemik oyma vb. araç – gereçler)
davranışlar 150.000 yıl öncesinden önce görülememiştir.9-10
Avlanma…
Doğadaki tüm canlıların yaşamını sür-
dürebilmesi için beslenmesi gerekir ve bu
canlıların besinlerini bulmalarını sağlayan
özel yetenekleri, becerileri ya da yaratılışın-
dan kaynaklanan özellikleri vardır. Bazıla-
rının keskin dişli güçlü çeneleri, bazılarının
keskin koku alma, görme, zehirleme, uçma,
ağ örme, otlama vs… insanın ise, yaşama
tutunmasını sağlayan özellik beyin gücü ve
ortak hareket etme içgüdüsüdür. İlkel insan
beslenmek için bu gücü kullanmalı, bunun
için de avlanmak zorundadır.
6 Ana Britanica, s.583
7 Bronowski, J. (1987). İnsanın Yükselişi. Ankara. s.8-13
8 Mithen, S. (1996) On Early Palaeolithic “Concept-mediated Marks,” Mental Modularity, and
the Origins of Art, s.668
9 Stringer, C., (2003). “Out of Ethiopia”, Nature – İnternational Weekly Journal of Science,
Volume 423 s.692
10 BBC News (2005). Age Of Ancient Humans Reassessed,
Resim 1.1:
�������������������� 5
İlk insanların yaşam yerlerindeki kemik kalıntıları incelendiğinde bir ma-
mutu dahi avlayabildikleri, hatta kendi yaşam alanlarına taşıdıkları görülmüştür.
İlkel insan nasıl oluyor da kendisinden kat kat büyük ve güçlü bir hayvanı avlayıp
taşıyabiliyor? Nasıl olurda insan gibi yavaş hareket eden bir varlık, kendisinden
daha hızlı olan bir hayvanı yakalayabilir? İnsan bunu sadece özel silahlarla, bir-
likte hareket edip ortak bir strateji uygulayarak başarabilir. O halde ilkel insan
birlikte avlanabiliyor, birlikte yaşayabiliyor, birlikte plan yapabiliyor belki de avdan
sonra aynı ortak duygu içerisinde birlikte eğlenip sevinebiliyorlardı. Bu durum,
aynı zamanda ilkel insanın tüm bunları uygulayabilecek bilince sahip olduğunu
göstermektedir.
Resim 1.2: Zaire’de bulunan zıpkın ucu, 90.000 yıl önce Afrika’da
bugünkü insan davranışın o dönemde olduğunu gösteren bir
örnektir.�
Bu bilinçle hayatını sürdüren İnsanoğlu, avlanma-
nın mükemmel biçimlerine işaret eden en gelişkin aletleri
100.000 yıl önce yapmıştır. Örnekler arasında mızrak at-
maya yarayan bir alet, ucuna tam anlamıyla biçim verilmiş
zıpkın ve bu aletleri yapmak için gerekli çakmak taşından
yapılmış araç gereçleri sayabiliriz.11
Tam anlamıyla konuşamıyoruz... Dans…
İnsanların bir arada avlanma ve yaşamanın gerektirdiği kurallar çerçevesin-
de birbirleriyle iletişim kurabilmeleri, tecrübelerini aktarmaları gerekiyordu. Bu
zorunluluk, hareketlerle ifade edilen anlamlar doğurdu. Her şeyi anlatabilecek
ayrı jestler gelişmişti. İnsan jestleriyle havada hayvanın, silahın, ağacın resmini
çizmeye başladı. İlk insanın yaptığı böyle bir pantomim için, gerçek sanatçılar-
da rastlanılan derin bir gözlem gücüne sahip olmak gerekir. Ancak jest dili soyut
kavramları ve özellikle geceleri görüş olmadığı zaman karşı tarafa istenilen mesajı
anlatamıyordu. İnsan zamanla bu zorluğu aşmak için, uzun sürmüş olsa da, çıkar-
dığı seslere biçim vermeye başladı. Örneğin “Eve” kabilesi yürümek yerine “ Zu
dze dze” hızlı yürümek için ise “Zo pia pia” hecelerini kullanır.12
� Lewin, a.g.e., s.161
11 Bronowski, a.g.e., s.15
12 İlin, M., Segal, E, a.g.e., s.35-36
6 �����������
Böyle bir ortamda avdan sonra kaldıkları
yere dönen avcılar size göre avda yaşadıkları-
nı nasıl anlatmış olabilir? Av sonrası yaşadığı
memnuniyeti, sevinci, güç gösterisini nasıl
dile getirebilir? Sözcüklerle anlatamadığını
elbette vücut hareketleri ile anlatacaktır. Siz-
ler benzer bir olayı arkadaşlarınıza jestlerle ya
da hareketlerle anlatmaya çalışın, göreceksiniz
ki belirli ritmik hareketlerle elinizle, kolunuz-
la, ayağınızla farkında olmadan ilkel insanın
yapmış olduğu dansı yapıyorsunuz. Bu dans
sırasında (mağara resimlerinde de görüldüğü
gibi) ilk insanlar hayvan postlarından yarar-
lanarak kendilerini av ve avcı konumuna ko-
yarak onlara benzemeye çalışıyor, sesleriyle
onları taklit ediyor olabilirler. Zamanla, av
sonrası ve önemli günler sonrası yapılan bu görsel şölen, kabilenin diğer üyelerinin
de çıkardıkları sesler ve hareketlerle desteklenmiş gelenek haline gelmiştir. Böylece
insanın yaşamında dans, ritim, çalgı gibi kavramlar yavaş yavaş şekillenmeye baş-
lamıştır denilebilir.
Dans bizim için eğlence ya da sanattır. Fakat hâlâ ilk insanların danslarına ben-
zer törenler yaptığı düşünülen ilkel kabileler vardır. Bu danslarda avcılar, bizon kafa
derisi ya da bizonu andıran maskeleri ve ellerinde silahları ile bizon avını canlandı-
rıyorlar. Avcılardan biri yorulunca düşer gibi yapıyor ve o sırada başka avcı ona kör
uçlu ok atıyor. Bizon yaralanıyor. Onu sürükleyerek meydandan çıkarıyorlar. Onun
yerini bizon maskeli başka biri alıyor. Bu dans günlerce hatta üç haft a kadar devam
ediyor. Bu kabilelerin günlerce süren bu dansları eğlence amaçlı yaptığını düşünmek
zordur. Bu danslarda töreni yöneten – şaman, sihirbaz, büyücü – çubuğunun du-
manını ne tarafa savurursa takip edenler de bir hayvanı izliyor gibi sağa sola yönelir-
ler. Kabileler bu garip hareketleriyle bizonları büyülemeye, onları bozkırdan çıkarıp
kendilerine getirmeye çalışırlar. Böylece bu danslar büyü törenlerine dönüşür.13
Ritüeller…
Antropologlar, ilkel insanlarda, büyü dünyasının anlam, animistik güç ve mi-
tolojik anlatımlarla dolu bir dünya olduğunu belirtmişlerdir. Örnek olarak, ertesi
gün avlarının bereketli olmasını sağlayacak ruhları yardıma çağırmak için yapılan
av büyüsü gösterilebilir.14 Büyülerin yanı sıra günümüzden 100.000 yıl kadar önce,
Neandertal insanın ölülerini belirli kurallar çerçevesinde gömdüğünü, (örneğin
13 İlin, M., Segal, E, a.g.e., s.47-48
14 Lewin, a.g.e., s.185
Resim 1.3:
�������������������� 7
başını taşlarla destekleme, gömüleri hayvan kafataslarıyla süsleme) bir çeşit ayin
uyguladığını söyleyebiliriz. Daha sonra mağara resimlerinde görülen hayvan giy-
sili erkek dansçılar, kemikten tören asaları, fl üt vb. bulgular ayinlerin yapılmış ol-
duğunu tam anlamıyla göstermektedir.15 Hatta Ralph Solecki, mezarlıkta rastladı-
ğı yüksek miktarda çiçek polenlerinin sonucu olarak Neandertallerin mezarlıklara
çiçek bıraktığı ve süslediği sonucuna varmıştır.16
Resim 1.4: Güney Afrika’da Bamboo Hallow’da bulunan bu betimleme, şamancıl
bir uygulama olarak değerlendirilmektedir. Buradaki hayvan, avcıların hedefi
olmayıp bir tür “yağmur hayvanı”dır. Çevresindeki insan figürleri de avcıları değil,
trans durumundaki şamanları simgelemektedir.�
Paleolitik dönemde töreni yöneten büyücüler (şaman vb.) daha çok üç temel
dünya ve ihtiyaçları üzerinde yoğunlaşır. Bunlar;
- Yaşayanların dünyası
- Ölülerin dünyası
- Ruhların, mistik güçlerin dünyası
Büyücüler genellikle bu dünyalar arasında transa� geçerek ayinleri ya da tö-
renleri yönetirler.17
Bir şaman kızının anlatısına göre; Şamanlar, ritmik şarkılar, danslar ve el
çırpmaları eşliğinde gerçekleştirilen çeşitli yöntemlerle kendi kendilerine tran-
sa geçebilirler. Trans durumu derinleştikçe, şamanların tüm bedenleri titremeye
başlar, kimi zaman dayanılmaz ağrılar çekerler. Dahası “ölerek” öte dünyadan
ruhları ziyarete gittikleri gibi, sanrısal imgeler de görebilirler (Lewil, 2008, 197).
15 Özbudun, S., (2003). Kültür Halleri, Ankara. s.301
16 Aron, P., (2004). Tarihin Büyük Sırları,İstanbul. s.10�� Lewin, s.196�� Trans: Büyücülerin ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu, içinde bu-
lunduğu ortamdan başka bir dünyaya geçme (TDK).17 Viyana Sanat Tarihi Müzesi, Tarih Öncesi Dönem Bilgilendirme Kartı
8 �����������
Böylece ilk kez Afrika’da ortaya çıkan insa-
noğlu, öncelikle avlanma ve toplayıcılıkla beslenip
hayatta kalma mücadelesi vermiş, ilk kez alet icat
etmiş ve kullanmıştı. Daha sonra beyin kapasite-
sinin artması ile birlikte kendine özgü yaşam bi-
çimi ve kültürünü oluşturmaya başladı. Aletin ve
avlanmanın getirmiş olduğu beslenme, korunma,
özgüven, ölüleri gömme ve av sonrası yapılan tö-
renler, bir arada yaşamanın oluşturduğu kültür,
insanın artık farklı uğraşlar içerisine girme zama-
nının geldiğinin göstergesiydi.
Sanat, artık insanlık tarihindeki yerini almaya
hazırdı.
Sanat…
İnsanın sanatla ilişkisini gösteren antropolojik ilk buluntular, Fas’ta bulunan
“Tan Tan Venüsü” ve İsrail’de bulunan “Golan Venüsü” heykelcikleri olarak iddia
edilir. Bilim adamlarınca yaklaşık 300.000 – 500.000 yıl öncesi ile tarihlendirilen
eserler hakkında tartışmalar halen devam etmektedir. Bu heykelciklerin muhte-
melen bir bereket tanrıçası ya da dini bir objeyi temsil ettiği düşünülmektedir.
Benzer Venüs heykelleri ilerleyen zamanlarda (üst paleolitik, neolitik) dini objeler
olarak kullanılmıştır.18-19
Resim 1.6: Golan Venüsü, İsrail,
Yaklaşık 330.000Resim 1.7: Tan – Tan Venüsü, Fas,
Yaklaşık 400.000
18 Bednarik, R. G.,(2003). “A Figurine from the African Acheulian”, Current Anthropology, June, Vol. 44, s. 405 -407
19 Fiedler, L.,(1998). “Conception of Lower Acheulian Tools, A Comparison Of Th ree Sites Of Th e Early Handaxe Culture And İts Aspect Of Behaviour.” Anthropologie 36(12):6984
Resim 1.5: Yarı insan, yarı
bizon görünümlü tuhaf
yaratık. Flüt ya da müzikal
bir yayla görülmektedir. Trois
Freres Mağarası, Fransa.
�������������������� 9
Chase ve Dibble’e göre, Fransa’da birkaç yerleşim yerindeki bu ve buna ben-
zer 250.000 yıl öncesi ile tarihlendirilen toprak boyalar, bugünkü insanın sanatına
dair ipuçlarının cılız parıltıları olabilir.20 Söz konusu buluntular üzerinde bilim
adamlarınca henüz tam bir uzlaşmaya varılamadığını varsayarsak, daha sonra gü-
nümüz modern insanını yansıtan bilinçli sanata dair ilk buluntular, süsleme sa-
natıyla ilgili olduğunu söyleyebilir. Bu alana ait en eski buluntular ise, İsrail’de “Es
Skhul” mağarasında ortaya çıkarılan deniz canlılarına ait kabuklardır ve yaklaşık
100.000 ile 135.000 yıl öncesi ile tarihlendirilmiştir.21-22
Paleolitik dönem, deniz canlılarına ait kabuklar ve kemikten yapılmış bon-
cuk, kolye, vb. süsleme örnekleri
Resim 1.9: Resim 1.10: Resim 1.11:
Bu buluntuları 70.000 yıl önce çizildiği varsayılan mağara resimleri ve 67.000
yıl öncesine kadar uzanan en az 4 ses çıkarabilen kemik düdük takip etmiştir. Do-
layısıyla şu an için 135.000 yıl öncesinde, insanın, sanat ya da müzikle ilgili her-
hangi bir uğraş içerisinde olduğuna dair kesinleşmiş kanıt henüz bulunamamıştır.
20 Lewin, a.g.e., s. 204
21 Vanhaeren M., vd., (2006). Middle Paleolithic Shell Beads in Israel and Algeria, s.1785-1788
22 Ravilious K., (2007). Oldest Jewelry Found in Morocco Cave, National Geographic News, June 7
Resim 1.8: Nassarius Kabuğu, Es Skhul
Mağarası, İsrail
10 �����������
İnsan, neden süsleme veya
süslenme ihtiyacı hissetti? Neden
mağaraların yüksek tavanlarını
hayvan resimleri ile donattılar?
İnsan, hayatını sürdürmesi için
gerekli olan buluşları yapmak
varken, neden bizi şaşırtan bu sa-
natı, hayvan şekillerinden oluşan
bu süslemeleri yaşamına ekledi?
Her şeyin ötesinde niçin mağa-
ranın yaşadığı yerlerine değil de
mağaraların derinliklerinde bir
insanın zorlukla geçebileceği dar
geçitlerde, karanlık, gizli saklı, ulaşılması güç yerlerine bu resimleri yaptı?
Tarih öncesi araştırmacılar bu resimlerin ilkine Güney Afrika’daki Blombos
mağarasında rastlamışlardır. 70.000 yıl öncesine ait bu resimler toprak boyası ile
yapılmıştır.23 Daha sonra figüratif sanatla ilgili ilk resimler 1875 yılında İspanya’nın
kuzeyindeki “Altemira” mağarasında bulunmuştur. Benzer bir keşif de, içerisinde
35.000 yıl öncesine ait resimler barındıran Fransa’daki “Lascatux” mağarası olmuştur.
Resim 1.13: Üst Paleolitik Dönem Lascaux Mağarası Tavana Yapılmış Resimler,
Fransa.
Tarih öncesi dönemlere ait bu resimlerde bizonlar, salkım saçak tüylü atlar,
öküzler, geyikler vb. hayvanlar vardı. Bu resimlerdeki hayvanların bir kısmı yal-
nızca gözlerini dikmiş bakıyor, bir kısmı da canını kurtarmak için koşuyordu. Bu
resimler gelişi güzel karalamalar değildi. Resmi yapanların önce değişik renklerde
23 Aytek, A., (2010). “İlk Müzik Aleti Flüt”, Bilim ve Teknik Dergisi, Ankara. s.82
Resim 1.12: Altamira Mağarası, İspanya
�������������������� 11
mineraller ve killer toplaması, sonra boyaları hazırlaması belki de mağaranın ta-
vanlarını ya da erişilmesi güç yerlerini boyamak için bir iskele kurması gerekiyor-
du. Bu gerçekten zahmetli ve güç bir işti. İlk insanların belli ki özen göstererek
yapmaya çalıştıkları çizim ve şekillerin, bu insanların kültürleri hakkında tam
olarak ne anlattığı konusunda kesin bir şey söylemek zordur. Hayvan resimleri,
avcılıkla ve büyüyle ilgilendiklerini gösteriyor. Mamut ve bizon resimleri yaparak
bu vahşi hayvanlara hükmetmeyi ve bereketli bir av ile onları öldürme olasılığını
artırmayı ummuş olabilir.24 Belki de avının resmini yapmakla onları daha kolay
avlayacağına inanıyordu. Avcılık ve toplayıcılık kültüründe besin düzeninin eko-
lojik dengelere bağlı olduğunu bilmedikleri için besin sorunlarını dinsel ve büyü-
sel nedenlerle kontrol etmeye çalışıyorlardı.25
Bir diğer görüşe göre; bu resimlerde avcı yüz yüze geleceğini bildiği, ama he-
nüz yüzleşmediği tehlikelerle tanışmış oluyordu. Avcı buraya, bu gizemli karanlığa
getirildiği zaman, resimler aniden aydınlatıldığında karşılaşacağı bizonu, herhan-
gi bir hayvanı karşısında buluyordu. Tıpkı avda olacağı gibi onlar karşısında ken-
disini yalnız hissediyordu. Korku anı kendisine sunuluyor, mızrak tutan el avda
gerekli olacak deneyimi kazanıyor ve avcı korkmaması gerektiğini öğreniyordu.
Resimlerle o an yaşanıyordu.26 Mağaraların bu bölümleri adeta av derslerinin ve-
rildiği bir eğitim tüneliydi. Günümüzde simülasyonlarla yapılan benzer eğitim
modelini birçok alanda (Pilotluk gibi…) görmekteyiz.
Paleolitik dönemin son 35.000 yılında, dünya-
nın herhangi bir yerinde yaşayan insanlar (Avrupa,
Afrika, Avusturalya…) toplumsal sanat ve kültürel
etkinliklerin bir öğesini oluşturmuştur. Bu dönem
insanlarının sanatsal yapıtları arasında, renkli hay-
van resimleri, işlenmesi çok zor olan fildişinden
minyatür ve betimlemeler, ren geyiği boynuzuna iş-
lenmiş ilginç kompozisyonlar, -somon, yılan, çiçek
ya da yaprak desenleri- gerdan olarak etçil hayvan
dişleri, yarı insan yarı hayvan canavar figürleri gös-
terilebilir.27
İlk Çalgı…
Tüm bu anlatılanlardan yola çıkarsak, ilk insanlar küçük gruplar halinde toplu
yaşıyor, toplu avlanıyor, gerektiğinde işbirliği ya da işbölümü yapabiliyordu. Avlanma
esnasında bir takım taş aletlerden yararlanmayı biliyorlardı. O halde gözlerimizi kapa-
tıp ilk insanın yerine kendimizi koyup bir bizon avına çıkalım.
24 Davis, C. J. (2005). İnsanın Hikâyesi. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları s.3-5
25 Güvenç, a.g.e., s.162
26 Bronowski, a.g.e., s.17
27 Lewin, a.g.e., s.179-180
Resim 1.14: Paleolitik Dönem
Altemira Mağarası, İspanya
12 �����������
İLK ÇALGI (KURGU)
Resim 1.15:
Bizden yeterince uzakta bir bizon sürüsü var.
Hayvanlara çok fazla yaklaşamıyoruz çünkü
ürküp bize de saldırabilir ya da kaçışabilirler.
Av sırasında ne kadar çok hayvan avlayabilirsek
topluluğumuz için o kadar faydalı olacağının
bilincindeyiz. Ancak birden çok hayvanın aynı
anda yakalanması belli bir strateji gerektirir. Tek
çare bu sürüyü tuzağa düşürmek. Örneğin iki-üç
tarafı çevrili bir vadi ya da hayvanların düşünce
yaralanabileceği bir yükseklik, uçurum kenarı
gibi bir yer. Biz uçurumu tercih edelim. Strate-
jimiz belli. Hayvanları uçuruma kadar sürmek
ve onların aşağıya düşmesini sağlamak. Tabi ki
o sırada aşağıda başka avcılar da düşen hayvan-
lara son darbeyi yapmak için bekliyor olacaklar.
Planımızdaki tek eksik nokta, bizonların uçuru-
ma kadar nasıl sürüleceği? Hepimiz biliyoruz ki
bizonlar bir kere ürküp koşmaya başladığı za-
man kolay kolay hiçbir şey onları durduramaz
ve emin olun çoğunu uçurum bile durduramaya-
caktır. Birçok bizon arkadan gelenlerin baskısıyla
aşağıya düşecektir. O halde bizonları korkutma-
mız gerekiyor. Ateşle korkutmuş olabiliriz, ama
o zamanlarda ateşi hala bulamadık ya da meşale
benzeri bir şeyle kontrol edemiyoruz. O zaman
hayvanları sadece yüksek seviyede gürültü çı-
kararak ve vücut hareketleri ile korkutabiliriz
(Belki de bu yolu, gök gürültüsüne canlıların
vermiş oldukları tepkileri gözlemleyerek öğren-
miş olabilirler). Bunun için insan sesleri elbette
kullanılacak ama yeterli olmayabilir. O zaman
hem vücut hareketlerimizle hem de elimizdeki
aletleri (taşları, içi boş kemikleri, ağaç parçaları-
nı vb.) birbirine vurarak büyük bir gürültü elde
ediyoruz. Böylece ilk insanlar avlanmada, bir
takım aletleri birbirine belli ritmik aralıklarla
vurarak farkında olmadan ilk çalgıyı keşfetmiş
olabilirler. Dolayısıyla bu ve benzeri ihtiyaçlar-
dan doğan olaylar karşısında insanoğlu, ilk kez
vurmalı çalgıyı keşfetti ve ilk çalgı vurmalı çal-
gıdır diyebiliriz.
Ancak tamamen kurgusal ve varsayıma dayalı böyle bir olayı tarihlendirmek
gerçekten çok zor olacaktır.
�������������������� 13
Bilinen en eski çalgı Arkeolog Ivan Turk tarafından Solevenya Divje Babe
mağarasında ortaya çıkarılan Neandertal döneme ait kemik fl üttür. Bob Fink’in
buluntu üzerinde yaptığı analizlerine göre, fl ütün 43.000 – 67.000 yıl önce ayının
uyluk kemiğinden yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Resim 1.16: Divje Babe fl üt, Slovenya Müzesi
Flüt üzerinde yapılan incelemelerde, fl ütün üstünde 3, arkasında bir delik
olmak üzere toplam dört delikten oluştuğu görülmektedir. Flütün üzerindeki bi-
rinci ve ikinci delikler arasındaki mesafenin, ikinci ve üçüncü delikler arasındaki
mesafenin iki katı olduğu, Bunun da ilk iki delikten tam ses, ikinci ve üçüncü
delikten yarım ses elde edilebileceği anlamına geldiği belirtilmektedir. Flütün dia-
tonik bir dizi üretebildiğini savunan Fink, Neandertaller’in müzik kulağı ve bilgisi
olan insanlar olduğunu belirtmektedir.28-29-30
Resim 1.17: Divje Babe Flütü, Ön
Görünüm
Resim 1.18: Divje BabeFlütü, Arka
Görünüm
Yukarıdaki resimlerde orijinal fl ütün yeniden yapılmış kopyası görülmektedir.
Bu fl ütün müzik adına işlevsel olup olmadığını ise, müzisyen Ljuben Dimkaroski,
kopya fl ütle Albinoni’nin “Sol minör Adagio”sunu çalarak göstermiştir.�
28 Fink, B., (1997). Early Music, Constance Holden, (Ed.) Random Samples içinde, Science,
Vol. 276, s. 205
29 Bower, B., (1998). Neandertal Bone ‘Flute’, Science, Vol. 153, s.215
30 Otte, M.,(2000). On the Suggested Bone Flute from Slovenia, Current Anthropology, Vol.
41, s.271-272�� Bkz. İlgili video, http://www.youtube.com/watch?v=sHy9FOblt7Y
14 �����������
Yukarıda bahsedilen örneklerdeki tarihlendirmeler her ne kadar geniş ara-
lıklı olsa da, kesin olan bir çalgı var ki, o da 2008 yılında Prof. Nicholas J. Conard
direktörlüğünde yapılan kazı çalışmalarında bulunan, yaklaşık 40.000 – 45.000 yıl
öncesine ait olduğu saptanan kemik fl üttür.
Resim 1.19: Hohle Fels Flütü, Yaklaşık 43.000 yıl önce kızıl akbabanın ön kol
kemiğinden yapılmış kemik
Almanya, Swaiba Alpleri’ndeki Hohle Fels mağarasında bulunan fl üt, kızıl ak-
babanın ön kol kemiğinden yapılmış, boyu 21,8 cm, çapı yaklaşık 8 mm’dir. Flüt
üzerinde toplam 5 adet delik vardır. Yine aynı bölgede bulunan kemik ve mamut
dişinden yapılmış fl ütler, insanların Avrupa’ya yayıldığı Üst Paleolitik dönemin
erken evrelerinde müziğin geniş bir yer tuttuğunu göstermektedir.31
Hohle Fels fl ütü, müzik ve daha eski çalgılara atıft a bulunmamız adına büyük
önem taşımaktadır. Bir fl üt düşünün ki bundan tam 43.000 yıl önce yapılmış ve
beş sesi olmuş olsun. O halde çalgı ya da müzik konusunda 40.000 yıldan önceki
zamanlara ait yorumlarımız nasıl olurdu? Bu soruya çok çabuk ve hemen hemen
aynı yaklaşımla cevap verebiliriz. İnsanoğlu 40.000 yıl önce müzik amaçlı 5 delikli
fl üt yapabiliyorsa, yaklaşık 67.000 yıl önce 4 delikli fl üt yapabiliyorsa, daha önceki
bir tarihte bir delikli, iki delikli ya da hiç deliği olmayan bir kemik düdük ya da
kamıştan bir düdüğü neden yapmasın? İnsan kendi sesiyle taklit etmeye çalıştığı
kuş, av hayvanı vb. sesleri neden kemik düdük, boynuz, kamış gibi çalgılarla taklit
etmesin? İnsanın alet yapma becerisindeki gelişimin uzun yıllar sürdüğü göz önü-
ne alındığı zaman, ilk fl ütlerin belki 80.000, belki de daha önceki yıllarda yapılmış
olabileceği gerçeği akla uygundur. Bu varsayımı insanın 130.000 yıl önce deniz
kabuklarını delip kendilerine süs eşyası yapma gerçekliğiyle bağdaştırdığımızda
ise belki de fl ütün tarihi 130.000 yıl öncesine dayanabilmektedir.
31 Aytek, a.g.e., s.82
�������������������� 15
Recommended