26
MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY Yazarlar Doç. Dr. Alaattin Canbay - Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece Öğr. Gör. Barış Karabulut - Doç. Dr. Ebru Temiz Doç. Dr. Esra Dalkıran - Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu Prof. Dr. Turan Sağer - Doç. Dr. Zeki Nacakcı

Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

MÜZİK KÜLTÜRÜEditörler

Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY

YazarlarDoç. Dr. Alaattin Canbay - Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece

Öğr. Gör. Barış Karabulut - Doç. Dr. Ebru TemizDoç. Dr. Esra Dalkıran - Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu

Prof. Dr. Turan Sağer - Doç. Dr. Zeki Nacakcı

Page 2: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

��������

������������� � ������������ ��������� �� �

�� ����������

��������������� ��!����

����"�����#������$%�&��'%�'�'#'�(�)��*����������

+�,�!�-�./%� �0%��'����1*��1�&*%-�(�(*��2�&��*3�4����*

./%� �0%����(��5#��������6�)%��7�8��9�0��:������������ �*����'�'�'3'���)�����*�%�0������1*���$%$�(��0��1;�$%���-�"����&��*%*<�%���-�������-�=����"�-�%��(��-��(*�(��0��1�3��(;��%������#���*��%�)-�1�&*��%�)-�0�#*�*��%�)�

�'����"�7�����$��$�������*#*�1��0���$����&��*�%���0*��>'('8'���*%*)*��1��0���$���%�(������"����4�*�0�

(�(*�2�%�)�1��/��2�%&����2�1��0���&$)�(�(*����*&��*����%�%�&*�*�0���(��')�

!����&*?�5�%�,�!�-� ����

��(*��.��@��;��%��?���8��� �&����$)��%�?���&%���A$��A0��#�'

��)/��A��=��7�&��*%?��%���B�8�#�'��"��7�&��*%*?���4���:���

��&*?�7��8���C��1��8*�*���(*������(��$1(0�6��*%�C�4���&����%(���������?�!�

B��B795DE �� D F��!,��� �� ���G

��(*�8*�����=�����?�! � �C��1�������=�����?�,��

�������

�����=���,�������?� ���*)*��(�E� �� D ��(*�2����!,� ����������� �������!

��(*�2����/�?���!,� ��� �����#*�*%?���!,� � �� �, ��� � �� ���

��#*�*%���/�?���!,� �!������6�)*��*��'�&���*?���!,� !�������

5�����?�"/%H"/%���

Page 3: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

ÖN SÖZ

Müzik Kültürü, insanların müzik sanatı adına yaptıkları, yaşadıkları ve geleceğe

aktardıkları tüm müzikal değerlerin bütünü olarak, sanat ve kültür tarihinde önemli

yere sahip bir olgudur. Kendi sesini veya çevresindeki nesnelerden çıkan sesi fark eden

ve müzikal bir değer olarak önemseyen insan, bir süre sonra bu sesleri kültürel değer-

leri ve alışkanlıklarıyla harmanlayarak, estetik ölçütlere göre işler ve çevresindeki diğer

insanlara sunar. Toplumsal beğeniler ve sesten alınan “haz” geliştikçe sesin müziğe dö-

nüşme süreci, müziğin de insanlar üzerindeki yansıması farklı anlamlarda karşılığını

bulur. Böylece; değişen sosyal ve kültürel yaşam içinde müzik yapma ve dinleme alış-

kanlıkları toplumların müzikal yaşamlarını değiştirir. Sürekli olarak ve ileriye doğru

yaşanan bu değişim kültür kavramı içinde kendini yenileyerek devam eder.

Kültürel, sosyal ve felsefi boyutuyla müzik; insanlığın ürettiği, kültür kavramı

içinde tanımlanabilecek güzel sanatların her zaman önemli bir boyutunu oluşturmuş-

tur. Zamanın dinamikleri ile yaşamın her alanında yer almış olması, müziğin insanlık

tarihi ile eşzamanlı bir biçimde gelişerek günümüze kadar gelmesini sağlamış, toplum-

sal bir değer olarak kültür kavramının önemli bir boyutunu oluşturmuştur. Kendi iç

sesini ve ritmini, yaşadığı evrenle uyumlamaya çalışan insan, gerçekleştirdiği hemen

hemen bütün toplumsal eylemlerde müziğin vazgeçilmez çekiciliğinden yararlanmış,

adeta müzikle bir bütün olmuştur. Doğayla bütünleşmeye çalışan insanın yine doğanın

kendine sunduğu olanaklarla müzik yapması, yalnızlığını sesi ve çalgısıyla gidermesi,

coşkusu ve heyecanını şarkılarıyla haykırması, sevinci ve acılarını müzikle ifade et-

mesi, insanı hem rahatlatmış hem de çevresiyle daha kolay bir iletişim içine girmesini

sağlamıştır. Böylece kendini gerçekleştirme yolunda insan; yepyeni bir dil oluşturarak

tüm insani değerlerini en kolay ve etkili biçimde kuşaktan kuşağa aktarmıştır.

Müzik Kültürü böyle bir sürecin doğal ürünü olarak başlar ve devam eder. Za-

manın içinden bu yollarla süzülerek gelen bu müzikal eylem, davranış ve düşünceler

toplumların müzik kimliğini oluşturur. Genellikle sonraki kuşaklara aktarılan müzikal

birikimler tüm bu deneyimin ve süzgeçten geçen ürünlerin bir sonucu olarak değer-

lendirilmektedir.

“Müzik” ile “kültür” kavramları ve bu kavramların tanımı, içerdiği sosyo-kültürel

anlamlarla çağlar boyunca düşünürlerin ve bilim insanlarının sürekli olarak üzerinde

önemle durdukları kavramlar olmuştur. Bu iki kavramın bir araya gelmesiyle oluşan

“Müzik Kültürü”nü tanımlamak ve bütün ayrıntılarıyla okuyuculara aktarmak olduk-

ça zorlu bir süreçtir. Bu nedenle, tarih öncesi devirlerde başlayıp, zaman içerisinde

öğrenilen, aktarılan, değişen, bazen soyut bazen de somut toplumsal olayları açıkla-

yan, disiplinler arası birçok bilim dalı ürün ve sonuçlarının bileşkesi niteliğinde olan

birçok kavramın müzik temelinde açıklanması, çeşitli bölümler adı altında bu kitapta

okuyuculara sunulmuştur.

Page 4: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Kitapta yer alan on bölüm genel bir bakış açısıyla, birbiriyle iç-içe geçmiş ve mü-

zik kültürü bağlamında değerlendirildiğinde bir arada düşünülmesi gereken konular-

dan oluşmaktadır.

Müzik alanında öğrenim gören bireyler yanında, müziğe ilgi duyan okuyucuların

da temel konularda bilgi edinmesi amacıyla sistematik bir sıralama öngörülerek hazır-

lanan bu kitapta, yazarların kendi bakış açıları ve akademik deneyimleri ile sundukları

bölümleri birbirinden bağımsız olarak da değerlendirmek mümkündür. “İnsan-Kül-

tür-Müzik”, “Müziğin Gücü”, “Ses”, “Çalgılar”, “Orkestra ve Oda Müziği”, “Cumhuriyet’e

Geçiş ve Cumhuriyet Dönemi”, “Türkiye’deki Müzik Türleri ve Gelişimleri”, “Müzik

Estetiği”, “Film Müziği” ve “Müzik Teorisi” bölümlerinden oluşan kitap, gelişiminin ilk

evrelerinden başlayarak müzik kültürünün temel konu başlıklarını açıklamaya çalış-

maktadır. Kitabın birinci bölümünde insanın toplumsal ve sosyal bir varlık oluş süreci

irdelenmiştir. Sonraki bölümde Müziğin bireysel ve toplumsal etkileri ile insan sesinin

ve çalgıların oluşumu-gelişimi ve kullanımı açıklanmakta daha sonra resimli örnekler

ve tarihsel açıklamalarla detaylandırılarak orkestra ve toplu çalma etkinliğine geçilmek-

te aynı zamanda, müziği üreten (besteci-kompozitör), yapan (çalan-çalıcı) ve dinleyen

(dinleyici) insanların, müzikal süreç içinde göstermeleri gereken tutum ve davranışlar ele

alınmaktadır. Kitabın diğer bölümlerinde ülkemizdeki müzik okuyucularının ve öğren-

cilerinin beklentileri doğrultusunda, Cumhuriyet dönemine geçiş süreci ve Cumhuriyet

dönemi olarak adlandırılan süreç içinde yaşanan gelişmelere ana hatlarıyla yer verilerek

Türkiye’deki müzik kurumlarının yapı ve gelişimi açıklanmaktadır. Bir anlamda bu ko-

nuyla ilişkili olan Türkiye’deki Müzik Türleri ve Gelişimlerinin ise tanımsal tartışmalara

girilmeden, en kolay anlaşılır biçimde açıklanmasına özen gösterilmiştir. Estetik kavra-

mının müzikal olarak tanımı, müzikte “güzel” sorunsalı ve “müzikal algı” kavramları da

müzik estetiği boyutu ile ele alınmıştır. Yirminci yüzyılda giderek yaşamın her alanını

kaplayan görsel medyada müziğin kullanımına ise Film Müziği bölümünde yer veril-

mektedir. Ayrıca kitabın son bölümünde yer alan Müzik Teorisi konu başlığıyla, mü-

zikteki temel kavramlar, tanımlar ve açıklamalar kısa ve özet bir hatırlatma niteliğinde

okuyuculara sunulmuştur.

Sosyo-kültürel boyutu, konu zenginliği ve ayrıntıları düşünüldüğünde, Müzik

kültürü kavramının tek bir kitaba sığmayacak kadar zengin ve çok bileşenli olması,

konunun genel hatlarıyla açıklanması ve aktarılması gereğini zorunlu kılmaktadır.

Müzik Kültürü kitabı bu amaçla, müzikseverler ve müzik insanları ile engin müzik

deryası içinde birkaç damlayı paylaşmak adına bölüm yazarlarının yoğun bir emekle

hazırladıkları ve değerli okuyucularımıza sundukları bir çalışma niteliğindedir. Kita-

bın, okuyucularımızın eleştiri ve önerileri doğrultusunda, yeni konular ve içeriklerle

hazırlanabilecek çalışmalara yön vermesi bizleri mutlu edecektir. Müzik dostlarımızın

ilgi ve keyifl e okumalarını diler, fikir, hazırlık, basım ve yayın aşamasında emeği ge-

çenlere içtenlikle teşekkür ederiz.

Zeki NACAKCI – Alaattin CANBAY

Burdur – Çanakkale, 2013

Page 5: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

BÖLÜMLER VE YAZARLARI

1. Bölüm

Doç. Dr. Zeki NACAKCI

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Burdur

2. Bölüm

Doç. Dr. M. Kayhan KURTULDU

Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Trabzon

3. Bölüm

Doç. Dr. Ebru TEMİZ

Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Niğde

4. Bölüm

Öğr. Gör. Barış KARABULUT

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Devlet Konservatuarı Çanakkale

5. Bölüm

Doç. Dr.Ahmet Serkan ECE

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Bolu

6. Bölüm

Doç.Dr. Esra DALKIRAN

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Burdur

7. Bölüm

Doç. Dr. Alaattin CANBAY

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Çanakkale

8. Bölüm

Doç. Dr. Alaattin CANBAY

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Çanakkale

9. Bölüm

Doç. Dr. Zeki NACAKCI

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Burdur

10. Bölüm

Prof.Dr. Turan SAĞER

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Malatya

Page 6: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

İÇİNDEKİLER

Ön Söz ............................................................................................................................. iii

Bölümler ve Yazarları ......................................................................................................v

İçindekiler ...................................................................................................................... vii

���������� �������� �����

İnsan – Kültür - Müzik ...................................................................................................3

İnsan ..................................................................................................................................3

Paleolitik Evre ............................................................................................................4

Neolitik Dönem ..................................................................................................... 17

Kültür ............................................................................................................................. 19

Müzik ............................................................................................................................. 21

Müziğin Doğuşu Üzerine Teoremler ................................................................... 22

Müzik Kültürü......................................................................................................... 26

Kaynakça........................................................................................................................ 29

�����������������

Müziğin Gücü ............................................................................................................... 35

Müziğin Canlı ve Cansız Varlıklar Üzerindeki Etkileri ........................................... 37

Müziğin Bireyler Üzerindeki Etkileri ................................................................... 37

Müziğin Toplumsal Etkileri ................................................................................... 43

Müziğin Bitkiler ve Hayvanlar Üzerindeki Etkileri ........................................... 48

Kaynakça........................................................................................................................ 55

Page 7: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

viii �����������

������������

Ses ................................................................................................................................... 59

Ses Nedir? ...................................................................................................................... 59

Ses Nasıl Meydana Gelir? ............................................................................................ 60

Sesin Özellikleri Nelerdir? ........................................................................................... 64

İnsan Sesi ve Müzik ...................................................................................................... 70

Kaynakça........................................................................................................................ 79

����������������

Çalgılar ........................................................................................................................... 83

Çalgıların Kısa Tarihi ................................................................................................... 84

Mezopotamya .......................................................................................................... 85

Mısır ........................................................................................................................ 86

Hint .......................................................................................................................... 87

Çin ............................................................................................................................ 88

Antik Yunan ve Roma ........................................................................................... 89

Türk ve Ortadoğu ................................................................................................... 90

Avrupa ...................................................................................................................... 92

Çalgıları Tanımak ......................................................................................................... 94

Yaylı Çalgılar ........................................................................................................... 95

Yaylı Çalgılarda Ses Genişlikleri: .................................................................... 98

Üfl emeli Çalgılar ..................................................................................................... 99

Tahta Üfl emeliler .............................................................................................. 99

Bakır Üfl emeliler ............................................................................................. 103

Vurmalı Çalgılar ................................................................................................... 106

Klavyeli Çalgılar .................................................................................................... 108

Telli Çalgılar .......................................................................................................... 111

Türk Müziği Çalgıları .......................................................................................... 112

Page 8: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

ix� ��������

Türk Müziği Yaylı Çalgıları ................................................................................. 113

Türk Müziği Üfl emeli Çalgıları ........................................................................... 114

Türk Müziği Vurmalı Çalgıları ........................................................................... 115

Türk Müziği Telli Çalgıları .................................................................................. 117

Kaynakça...................................................................................................................... 120

���������������������������

Orkestra ....................................................................................................................... 125

Orkestranın Tarihsel Süreç İçindeki Gelişimi ........................................................ 126

Oda Müziği ............................................................................................................ 126

Oda Müziğinden Orkestraya............................................................................... 127

Barok Orkestra ..................................................................................................... 128

Klâsik Orkestra ..................................................................................................... 132

19. Yüzyılda Orkestra ........................................................................................... 136

Modern Orkestra ................................................................................................. 139

Orkestrada Çalgılar .................................................................................................... 142

Oda Müziği Türleri ..................................................................................................... 143

Hangi Çalgılarla Oda Müziği Yapabilirim? ............................................................. 148

Orkestra Çalışmalarında Görev Dağılımları ve Kurallar ...................................... 150

Orkestralarda İdarî Yapılanma ................................................................................. 152

Türkiye’deki Oda Müziği Grupları ve Senfoni Orkestraları .......................................153

“Trio”(Üçlü) ler ..................................................................................................... 154

“Kuartet” (Dörtlü) ler ........................................................................................... 154

“Kentet” (Beşli) ler ................................................................................................ 155

“Oda Orkestraları” ................................................................................................ 155

“Gençlik Orkestraları” ......................................................................................... 156

“Senfonik Orkestralar” ......................................................................................... 157

“Opera / Bale Orkestraları” ................................................................................. 157

Müzikte Çalma-Söyleme ve Dinleme Kültürü ....................................................... 158

Page 9: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

x �����������

Şarkı Söylemek ...................................................................................................... 159

Çalgı Çalmak ......................................................................................................... 161

Müzik Dinlemek ................................................................................................... 164

Kaynakça...................................................................................................................... 169

�������������������������������������������

�����������������

Cumhuriyet'e Geçiş ve Cumhuriyet Dönemi Müzik Yaklaşımı ........................... 173

Cumhuriyet Öncesi Yaşanan Gelişmeler ................................................................. 173

Nizam-ı Cedit ve Boru Trampet Takımı ............................................................ 174

Muzika-i Hümayun .............................................................................................. 174

Dârül Elhan ........................................................................................................... 175

Müziğin Ders Olarak Okullara Girmesi ............................................................ 176

Müzik Alanındaki Diğer Gelişmeler .................................................................. 176

Cumhuriyet Dönemi Müzik Politikaları ................................................................. 178

Türk Bestecileri ..................................................................................................... 178

Türk Beşleri ........................................................................................................... 178

İkinci ve Üçüncü Kuşak Besteciler ..................................................................... 180

Derleme Çalışmaları ............................................................................................ 182

Yabancı Uzmanlar ve Kurumsallaşma ............................................................... 183

Harika Çocuklar Yasası ........................................................................................ 184

Cumhuriyet Dönemi Müzik Kurum ve Kuruluşları .............................................. 185

Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti ....................................................................... 186

Musiki Muallim Mektebi ..................................................................................... 186

İstanbul Konservatuvarı....................................................................................... 186

Ankara Devlet Konservatuvarı ........................................................................... 187

Askeri Muzıka Okulu ........................................................................................... 187

Köy Enstitüleri ...................................................................................................... 188

Ankara Devlet Opera ve Balesi .......................................................................... 188

TRT Çok Sesli Korosu ......................................................................................... 188

Page 10: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

xi� ��������

Türk Musikisi Devlet Konservatuarı .................................................................. 188

Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü ........................................... 188

Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri ......................................................................... 189

Diğer Kurumlar .................................................................................................... 189

Halk Evleri (Güzel Sanatlar Şubeleri) ................................................................ 190

Dernek, Cemiyet ve Vakıfl ar ............................................................................... 191

Atatürk ve Müzik ........................................................................................................ 191

Kaynakça...................................................................................................................... 194

�������������������������������������������

Türkiye’deki Müzik Türleri ve Gelişimleri ............................................................... 199

Türkiye’deki Müzik Türleri ........................................................................................ 200

Türk Halk Müziği ................................................................................................. 202

Türk Sanat Müziği ................................................................................................ 204

Askerî Müzik ......................................................................................................... 206

Mehter Müziği ................................................................................................. 207

Bando Müziği .................................................................................................. 208

Popüler Müzikler .................................................................................................. 209

Türk Pop Müziği ............................................................................................. 210

Türk Rock Müziği ........................................................................................... 211

Arabesk Müzik ................................................................................................ 213

Protest Pop ....................................................................................................... 215

Türkiye’de Caz Müzik ..................................................................................... 217

Klâsik Müzik ......................................................................................................... 220

Klâsik Batı Müziği .......................................................................................... 220

Çok Sesli Türk Müziği .................................................................................... 222

Dinî Müzik ............................................................................................................ 224

Cami Müziği .................................................................................................... 224

Tekke/ Tasavvuf Müziği ................................................................................. 225

Kaynakça...................................................................................................................... 226

Page 11: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

xii �����������

���������������������

Estetik........................................................................................................................... 232

Güzel Kavramı ............................................................................................................ 234

Sanatsal Algı, Müziksel Alımlama-Özümseme ...................................................... 238

Müzik Estetiği ............................................................................................................. 242

Antik Yunan Düşüncesinde Müzik .......................................................................... 244

Ortaçağ Müzik Kuramı ve Rönesans ....................................................................... 248

Klasisizm ve Değişimin Başlangıcı ........................................................................... 250

Romantik Dönem Müzik Estetiğinde Başlıca Unsurlar ........................................ 252

Tonaliteden Kopuş, Atonalite ve Yirminci Yüzyıl .................................................. 262

Sonuç ............................................................................................................................ 268

Kaynakça...................................................................................................................... 270

�������� �������

Film Müziği ................................................................................................................. 273

Tarihçe ......................................................................................................................... 277

Sessiz Sinema Dönemi ......................................................................................... 277

Sesli Sinemanın Doğuşu ...................................................................................... 286

Altın Çağ .......................................................................................................... 289

Gümüş Çağ ...................................................................................................... 292

Film Müzikleri Nasıl Yapılır? .................................................................................... 298

Kaynakça...................................................................................................................... 301

Page 12: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

xiii� ��������

�����������������

Müzik Teorisi .............................................................................................................. 305

Müzikte Kullanılan Ana İşaretler ............................................................................. 305

Süre Uzunluğunda Yardımcı İşaretler ...................................................................... 306

Ritim ............................................................................................................................. 309

Ölçü .............................................................................................................................. 309

İfadelendirme İşaretleri ............................................................................................. 313

Süslemeler .................................................................................................................... 314

Anahtarlar ................................................................................................................... 316

Ses Değiştirici İşaretler .............................................................................................. 317

Aralık ........................................................................................................................... 318

Dizi ............................................................................................................................... 319

Hareket Terimleri ....................................................................................................... 323

Nüans Terimleri .......................................................................................................... 324

Anlatım Terimleri ....................................................................................................... 325

Müzikte Söz – Ezgi Uyumu (Prozodi) ..................................................................... 325

Kaynakça...................................................................................................................... 329

Page 13: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

�������

��� �������� �����!�"#$%&'(")��*+,-��*%(*#*)./

Page 14: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Müziğin doğuşunu, insanın varoluşu-

na dayandıran birçok teorem ya da görüş

vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun

müziğin var olmasını sağlayan “insan”,

kendisinin merkezde olduğu durdurula-

maz bir döngü başlatmıştır. Bu döngü sü-

rekli kendisini geliştirerek ve yenileyerek

devam etmektedir. Dolayısıyla bu bölümde

bu döngünün merkezinde olan “insan”, in-

sanın meydana getirdiği toplumsal yaşam

ve ürünü olan “kültür”, kültürün temel yapı

taşlarından biri olan “müzik” ve bu iki önemli kavramın etkileşiminin bir sentezi

olan “müzik kültürü” irdelenecektir.

İNSAN

Dünyada bir dev var. Bu devin öyle kolları var ki, hiç güçlük çekmeden bir

lokomotifi kaldırabilir. Bu devin öyle ayakları var ki, günde binlerce kilometre

koşabilir. Bu devin öyle kanatları var ki, bulutlar üzerinde kuşların çıkamadığı

yüksekliklerde uçabilir. Bu devin öyle yüzgeçleri var ki, su altında balıklardan

daha iyi yüzebilir. Bu devin öyle gözleri ve kulakları var ki, görülmeyenleri gö-

rür, başka kıtada konuşulanları işitir. Bu dev o kadar güçlüdür ki, dağları delip

geçer ve doludizgin giden suları durdurur. Bu dev, yeryüzünü istediği gibi değiş-

tirir; ormanlar diker, denizleri birleştirir, çölleri sular. Kimdir bu dev?1

� Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim üyesi, Burdur

1 İlin, M., Segal, E., (2001). İnsan Nasıl İnsan Oldu, İstanbul. s.12

Toplumsal

Yaşam

Müzik

Kültürü

KültürMüzik İNSAN

�� ����������������

��������������� ���������!"Doç. Dr. Zeki NACAKCI�

Müzik varoluşun en güzel yankısıdır. Evrenin

kalbindeki ses, ahenk ve ritmin özelliklerini taşır.

Z. Nacakcı

Page 15: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Bu dev insandır. O halde dünyanın efendisi olan, sahip olduğu zekâ, beceri ve

hırsla doğayı ve dünyayı kendi istekleri doğrultusunda değiştirmeye çalışan insan

nedir? Nasıl tanımlanabilir? İnsan; “toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan,

düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulgulara

göre sonucu değiştirebilen ve biçimlendirebilen toplumsal canlıdır. Başka bir tanı-

ma göre; dik yürüyen, ellerini kullanan, beyni özel bir biçimde gelişmiş olan, özel-

leşmiş organları olmayan, çevresini değiştirebilen, dünyaya ve evrene açık olan,

konuşan ve yaratıcı düşünme yeteneği olan, deney dünyasını aşabilen, kendinin ve

evrenin bilincine varmış olan, eylemlerinden sorumlu olan varlıktır”.2

Antropoloji, insanlığın kültürel evrimini üç temel dönem içinde değerlendir-

mektedir.3

1. Paleolitik Evre; (üretim öncesi).

2. Neolitik Evre; (M.Ö. 10000 ya da 11000 yılından başlayarak, tarım ve

hayvancılığın başlaması).

3. Endüstri Evresi; 1800 – 1850 (Yoğun üretim evresi).

Paleolitik Evre

İnsanın kökeni, nereden geldiği her zaman merak edilegelmiştir. Bu nedenle

farkli kültürlerde ve dinlerde çeşitli teorilere rastlarız. Ortadoğu kaynaklı dinlerde

insanın kökeni tanrı tarafından yaratılmış olan “Âdem” ve “Havva”ya dayanırken,

bir Çin efsanesinde, insan ölen tanrının pirelerinden oluşmuştur. Birbirinden ne

kadar farklı olursa olsun bu inançlar ve efsanelerin ortak yanı insanı doğadan ayrı

bir yerde tutmasıdır.4

İnsanlığın geçmişini bazı araştırmacılar milyonlarca yıl öncesi ile ifade eder-

ken, diğerleri yüz binlerle ifade etmektedir. Hangi tarih olursa olsun bugünkü

insanın (Homo Sapiens) kökenine yönelik çalışmalar, yeni gelişmeler ve bilimsel

yaklaşımlar artarak devam etmektedir. Bu süreçte Darvin’in “Evrim Teorisinden”,

“Çok Merkezli Evrim Teorisine” kadar birçok kuram ortaya atılmıştır. Ne var ki,

yeni teorilerin ortaya çıkmasında eskiden kalma bir takım düşünceler, bilim in-

sanlarının bu konuya yaklaşımlarını etkilemeyi sürdürmektedir. Sonuçta insanın

dil, bilinç ve mitoloji aracılığıyla yarattığı kültürel değerler, evrimsel özelliği, ben-

zeri başka bir türle paylaşma olasılığını dışlayacak denli güçlü ve kapsamlıdır. Bu

nedenle insanın olağan dışı soyağacı, insana benzer bir hayvan türünün ürünü

olabileceği gibi, bugünkü insan, insansı soyun tek temsilcisidir.5

2 TDK

3 Güvenç, B., (2002). İnsan ve Kültür, İstanbul. s.1494 Lewin, R. (2008). Modern İnsanın Kökeni, Ankara, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları,

Kence, A.,Sunuş

5 a.g.e., s.1-7

4 �����������

Page 16: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Paleolitik Çağda insanlar, genel olarak, ekolojik etmenlerin getirdiği koşul-

larının zorluğu ve değişkenliği nedeniyle, beslenmek ve hayatta kalabilmek için

küçük gruplar halinde konar-göçer tarzda yaşamışlar, mağara ve kaya altı sığınak-

larında barınmışlardır. Henüz besin üretmeyi bilmeyen insanlar, yalnızca yaşadık-

ları ortamda bulunan yabani sebze, meyveleri toplayarak ve avladıkları hayvanları

yiyerek beslenmişlerdir. İnsan, yaşamını sürdürmek için öncelikle taş aletler icat

etmiş, daha sonra ihtiyaçları çerçevesinde aletlerin niteliğinde ve kullanımında

değişiklik yapmıştır. Zamanla kültürlerin, tecrübelerin bir sonraki kuşaklara ak-

tarılması, beynin gelişimini daha da artırarak insanı özel yeteneklerle donatan bir

mozaik yaratmıştır.6-7 Bunun sonucunda insanın en az 100.000 yıl önce bilişsel

davranışları yapabilecek düzeyde bir zeka düzeyine sahip olduğu, belli simge ve

görsel unsurlara değer verdiği öngörülmektedir.8

Sonuç olarak şimdiye kadar yapılan araştırmalarda, insanın tarihi geçmişine

yönelik birçok görüş ileri sürülmüştür. Ancak gelinen noktada anatomik ve bi-

yolojik olarak günümüz çağdaş insan tanımına uygun en eski bulgular Afrika’da

195.000 yıl öncesine ait “Homo Sapiens” denilen insan türüne işaret etmektedir.

Yapılan kazılar ve araştırmalarda modern insan kültürünü yansıtan (müzik alet-

leri, iğne, olta, süsleme, boncuk, takı, bu amaçlı kemik oyma vb. araç – gereçler)

davranışlar 150.000 yıl öncesinden önce görülememiştir.9-10

Avlanma…

Doğadaki tüm canlıların yaşamını sür-

dürebilmesi için beslenmesi gerekir ve bu

canlıların besinlerini bulmalarını sağlayan

özel yetenekleri, becerileri ya da yaratılışın-

dan kaynaklanan özellikleri vardır. Bazıla-

rının keskin dişli güçlü çeneleri, bazılarının

keskin koku alma, görme, zehirleme, uçma,

ağ örme, otlama vs… insanın ise, yaşama

tutunmasını sağlayan özellik beyin gücü ve

ortak hareket etme içgüdüsüdür. İlkel insan

beslenmek için bu gücü kullanmalı, bunun

için de avlanmak zorundadır.

6 Ana Britanica, s.583

7 Bronowski, J. (1987). İnsanın Yükselişi. Ankara. s.8-13

8 Mithen, S. (1996) On Early Palaeolithic “Concept-mediated Marks,” Mental Modularity, and

the Origins of Art, s.668

9 Stringer, C., (2003). “Out of Ethiopia”, Nature – İnternational Weekly Journal of Science,

Volume 423 s.692

10 BBC News (2005). Age Of Ancient Humans Reassessed,

Resim 1.1:

�������������������� 5

Page 17: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

İlk insanların yaşam yerlerindeki kemik kalıntıları incelendiğinde bir ma-

mutu dahi avlayabildikleri, hatta kendi yaşam alanlarına taşıdıkları görülmüştür.

İlkel insan nasıl oluyor da kendisinden kat kat büyük ve güçlü bir hayvanı avlayıp

taşıyabiliyor? Nasıl olurda insan gibi yavaş hareket eden bir varlık, kendisinden

daha hızlı olan bir hayvanı yakalayabilir? İnsan bunu sadece özel silahlarla, bir-

likte hareket edip ortak bir strateji uygulayarak başarabilir. O halde ilkel insan

birlikte avlanabiliyor, birlikte yaşayabiliyor, birlikte plan yapabiliyor belki de avdan

sonra aynı ortak duygu içerisinde birlikte eğlenip sevinebiliyorlardı. Bu durum,

aynı zamanda ilkel insanın tüm bunları uygulayabilecek bilince sahip olduğunu

göstermektedir.

Resim 1.2: Zaire’de bulunan zıpkın ucu, 90.000 yıl önce Afrika’da

bugünkü insan davranışın o dönemde olduğunu gösteren bir

örnektir.�

Bu bilinçle hayatını sürdüren İnsanoğlu, avlanma-

nın mükemmel biçimlerine işaret eden en gelişkin aletleri

100.000 yıl önce yapmıştır. Örnekler arasında mızrak at-

maya yarayan bir alet, ucuna tam anlamıyla biçim verilmiş

zıpkın ve bu aletleri yapmak için gerekli çakmak taşından

yapılmış araç gereçleri sayabiliriz.11

Tam anlamıyla konuşamıyoruz... Dans…

İnsanların bir arada avlanma ve yaşamanın gerektirdiği kurallar çerçevesin-

de birbirleriyle iletişim kurabilmeleri, tecrübelerini aktarmaları gerekiyordu. Bu

zorunluluk, hareketlerle ifade edilen anlamlar doğurdu. Her şeyi anlatabilecek

ayrı jestler gelişmişti. İnsan jestleriyle havada hayvanın, silahın, ağacın resmini

çizmeye başladı. İlk insanın yaptığı böyle bir pantomim için, gerçek sanatçılar-

da rastlanılan derin bir gözlem gücüne sahip olmak gerekir. Ancak jest dili soyut

kavramları ve özellikle geceleri görüş olmadığı zaman karşı tarafa istenilen mesajı

anlatamıyordu. İnsan zamanla bu zorluğu aşmak için, uzun sürmüş olsa da, çıkar-

dığı seslere biçim vermeye başladı. Örneğin “Eve” kabilesi yürümek yerine “ Zu

dze dze” hızlı yürümek için ise “Zo pia pia” hecelerini kullanır.12

� Lewin, a.g.e., s.161

11 Bronowski, a.g.e., s.15

12 İlin, M., Segal, E, a.g.e., s.35-36

6 �����������

Page 18: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Böyle bir ortamda avdan sonra kaldıkları

yere dönen avcılar size göre avda yaşadıkları-

nı nasıl anlatmış olabilir? Av sonrası yaşadığı

memnuniyeti, sevinci, güç gösterisini nasıl

dile getirebilir? Sözcüklerle anlatamadığını

elbette vücut hareketleri ile anlatacaktır. Siz-

ler benzer bir olayı arkadaşlarınıza jestlerle ya

da hareketlerle anlatmaya çalışın, göreceksiniz

ki belirli ritmik hareketlerle elinizle, kolunuz-

la, ayağınızla farkında olmadan ilkel insanın

yapmış olduğu dansı yapıyorsunuz. Bu dans

sırasında (mağara resimlerinde de görüldüğü

gibi) ilk insanlar hayvan postlarından yarar-

lanarak kendilerini av ve avcı konumuna ko-

yarak onlara benzemeye çalışıyor, sesleriyle

onları taklit ediyor olabilirler. Zamanla, av

sonrası ve önemli günler sonrası yapılan bu görsel şölen, kabilenin diğer üyelerinin

de çıkardıkları sesler ve hareketlerle desteklenmiş gelenek haline gelmiştir. Böylece

insanın yaşamında dans, ritim, çalgı gibi kavramlar yavaş yavaş şekillenmeye baş-

lamıştır denilebilir.

Dans bizim için eğlence ya da sanattır. Fakat hâlâ ilk insanların danslarına ben-

zer törenler yaptığı düşünülen ilkel kabileler vardır. Bu danslarda avcılar, bizon kafa

derisi ya da bizonu andıran maskeleri ve ellerinde silahları ile bizon avını canlandı-

rıyorlar. Avcılardan biri yorulunca düşer gibi yapıyor ve o sırada başka avcı ona kör

uçlu ok atıyor. Bizon yaralanıyor. Onu sürükleyerek meydandan çıkarıyorlar. Onun

yerini bizon maskeli başka biri alıyor. Bu dans günlerce hatta üç haft a kadar devam

ediyor. Bu kabilelerin günlerce süren bu dansları eğlence amaçlı yaptığını düşünmek

zordur. Bu danslarda töreni yöneten – şaman, sihirbaz, büyücü – çubuğunun du-

manını ne tarafa savurursa takip edenler de bir hayvanı izliyor gibi sağa sola yönelir-

ler. Kabileler bu garip hareketleriyle bizonları büyülemeye, onları bozkırdan çıkarıp

kendilerine getirmeye çalışırlar. Böylece bu danslar büyü törenlerine dönüşür.13

Ritüeller…

Antropologlar, ilkel insanlarda, büyü dünyasının anlam, animistik güç ve mi-

tolojik anlatımlarla dolu bir dünya olduğunu belirtmişlerdir. Örnek olarak, ertesi

gün avlarının bereketli olmasını sağlayacak ruhları yardıma çağırmak için yapılan

av büyüsü gösterilebilir.14 Büyülerin yanı sıra günümüzden 100.000 yıl kadar önce,

Neandertal insanın ölülerini belirli kurallar çerçevesinde gömdüğünü, (örneğin

13 İlin, M., Segal, E, a.g.e., s.47-48

14 Lewin, a.g.e., s.185

Resim 1.3:

�������������������� 7

Page 19: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

başını taşlarla destekleme, gömüleri hayvan kafataslarıyla süsleme) bir çeşit ayin

uyguladığını söyleyebiliriz. Daha sonra mağara resimlerinde görülen hayvan giy-

sili erkek dansçılar, kemikten tören asaları, fl üt vb. bulgular ayinlerin yapılmış ol-

duğunu tam anlamıyla göstermektedir.15 Hatta Ralph Solecki, mezarlıkta rastladı-

ğı yüksek miktarda çiçek polenlerinin sonucu olarak Neandertallerin mezarlıklara

çiçek bıraktığı ve süslediği sonucuna varmıştır.16

Resim 1.4: Güney Afrika’da Bamboo Hallow’da bulunan bu betimleme, şamancıl

bir uygulama olarak değerlendirilmektedir. Buradaki hayvan, avcıların hedefi

olmayıp bir tür “yağmur hayvanı”dır. Çevresindeki insan figürleri de avcıları değil,

trans durumundaki şamanları simgelemektedir.�

Paleolitik dönemde töreni yöneten büyücüler (şaman vb.) daha çok üç temel

dünya ve ihtiyaçları üzerinde yoğunlaşır. Bunlar;

- Yaşayanların dünyası

- Ölülerin dünyası

- Ruhların, mistik güçlerin dünyası

Büyücüler genellikle bu dünyalar arasında transa� geçerek ayinleri ya da tö-

renleri yönetirler.17

Bir şaman kızının anlatısına göre; Şamanlar, ritmik şarkılar, danslar ve el

çırpmaları eşliğinde gerçekleştirilen çeşitli yöntemlerle kendi kendilerine tran-

sa geçebilirler. Trans durumu derinleştikçe, şamanların tüm bedenleri titremeye

başlar, kimi zaman dayanılmaz ağrılar çekerler. Dahası “ölerek” öte dünyadan

ruhları ziyarete gittikleri gibi, sanrısal imgeler de görebilirler (Lewil, 2008, 197).

15 Özbudun, S., (2003). Kültür Halleri, Ankara. s.301

16 Aron, P., (2004). Tarihin Büyük Sırları,İstanbul. s.10�� Lewin, s.196�� Trans: Büyücülerin ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu, içinde bu-

lunduğu ortamdan başka bir dünyaya geçme (TDK).17 Viyana Sanat Tarihi Müzesi, Tarih Öncesi Dönem Bilgilendirme Kartı

8 �����������

Page 20: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Böylece ilk kez Afrika’da ortaya çıkan insa-

noğlu, öncelikle avlanma ve toplayıcılıkla beslenip

hayatta kalma mücadelesi vermiş, ilk kez alet icat

etmiş ve kullanmıştı. Daha sonra beyin kapasite-

sinin artması ile birlikte kendine özgü yaşam bi-

çimi ve kültürünü oluşturmaya başladı. Aletin ve

avlanmanın getirmiş olduğu beslenme, korunma,

özgüven, ölüleri gömme ve av sonrası yapılan tö-

renler, bir arada yaşamanın oluşturduğu kültür,

insanın artık farklı uğraşlar içerisine girme zama-

nının geldiğinin göstergesiydi.

Sanat, artık insanlık tarihindeki yerini almaya

hazırdı.

Sanat…

İnsanın sanatla ilişkisini gösteren antropolojik ilk buluntular, Fas’ta bulunan

“Tan Tan Venüsü” ve İsrail’de bulunan “Golan Venüsü” heykelcikleri olarak iddia

edilir. Bilim adamlarınca yaklaşık 300.000 – 500.000 yıl öncesi ile tarihlendirilen

eserler hakkında tartışmalar halen devam etmektedir. Bu heykelciklerin muhte-

melen bir bereket tanrıçası ya da dini bir objeyi temsil ettiği düşünülmektedir.

Benzer Venüs heykelleri ilerleyen zamanlarda (üst paleolitik, neolitik) dini objeler

olarak kullanılmıştır.18-19

Resim 1.6: Golan Venüsü, İsrail,

Yaklaşık 330.000Resim 1.7: Tan – Tan Venüsü, Fas,

Yaklaşık 400.000

18 Bednarik, R. G.,(2003). “A Figurine from the African Acheulian”, Current Anthropology, June, Vol. 44, s. 405 -407

19 Fiedler, L.,(1998). “Conception of Lower Acheulian Tools, A Comparison Of Th ree Sites Of Th e Early Handaxe Culture And İts Aspect Of Behaviour.” Anthropologie 36(12):6984

Resim 1.5: Yarı insan, yarı

bizon görünümlü tuhaf

yaratık. Flüt ya da müzikal

bir yayla görülmektedir. Trois

Freres Mağarası, Fransa.

�������������������� 9

Page 21: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Chase ve Dibble’e göre, Fransa’da birkaç yerleşim yerindeki bu ve buna ben-

zer 250.000 yıl öncesi ile tarihlendirilen toprak boyalar, bugünkü insanın sanatına

dair ipuçlarının cılız parıltıları olabilir.20 Söz konusu buluntular üzerinde bilim

adamlarınca henüz tam bir uzlaşmaya varılamadığını varsayarsak, daha sonra gü-

nümüz modern insanını yansıtan bilinçli sanata dair ilk buluntular, süsleme sa-

natıyla ilgili olduğunu söyleyebilir. Bu alana ait en eski buluntular ise, İsrail’de “Es

Skhul” mağarasında ortaya çıkarılan deniz canlılarına ait kabuklardır ve yaklaşık

100.000 ile 135.000 yıl öncesi ile tarihlendirilmiştir.21-22

Paleolitik dönem, deniz canlılarına ait kabuklar ve kemikten yapılmış bon-

cuk, kolye, vb. süsleme örnekleri

Resim 1.9: Resim 1.10: Resim 1.11:

Bu buluntuları 70.000 yıl önce çizildiği varsayılan mağara resimleri ve 67.000

yıl öncesine kadar uzanan en az 4 ses çıkarabilen kemik düdük takip etmiştir. Do-

layısıyla şu an için 135.000 yıl öncesinde, insanın, sanat ya da müzikle ilgili her-

hangi bir uğraş içerisinde olduğuna dair kesinleşmiş kanıt henüz bulunamamıştır.

20 Lewin, a.g.e., s. 204

21 Vanhaeren M., vd., (2006). Middle Paleolithic Shell Beads in Israel and Algeria, s.1785-1788

22 Ravilious K., (2007). Oldest Jewelry Found in Morocco Cave, National Geographic News, June 7

Resim 1.8: Nassarius Kabuğu, Es Skhul

Mağarası, İsrail

10 �����������

Page 22: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

İnsan, neden süsleme veya

süslenme ihtiyacı hissetti? Neden

mağaraların yüksek tavanlarını

hayvan resimleri ile donattılar?

İnsan, hayatını sürdürmesi için

gerekli olan buluşları yapmak

varken, neden bizi şaşırtan bu sa-

natı, hayvan şekillerinden oluşan

bu süslemeleri yaşamına ekledi?

Her şeyin ötesinde niçin mağa-

ranın yaşadığı yerlerine değil de

mağaraların derinliklerinde bir

insanın zorlukla geçebileceği dar

geçitlerde, karanlık, gizli saklı, ulaşılması güç yerlerine bu resimleri yaptı?

Tarih öncesi araştırmacılar bu resimlerin ilkine Güney Afrika’daki Blombos

mağarasında rastlamışlardır. 70.000 yıl öncesine ait bu resimler toprak boyası ile

yapılmıştır.23 Daha sonra figüratif sanatla ilgili ilk resimler 1875 yılında İspanya’nın

kuzeyindeki “Altemira” mağarasında bulunmuştur. Benzer bir keşif de, içerisinde

35.000 yıl öncesine ait resimler barındıran Fransa’daki “Lascatux” mağarası olmuştur.

Resim 1.13: Üst Paleolitik Dönem Lascaux Mağarası Tavana Yapılmış Resimler,

Fransa.

Tarih öncesi dönemlere ait bu resimlerde bizonlar, salkım saçak tüylü atlar,

öküzler, geyikler vb. hayvanlar vardı. Bu resimlerdeki hayvanların bir kısmı yal-

nızca gözlerini dikmiş bakıyor, bir kısmı da canını kurtarmak için koşuyordu. Bu

resimler gelişi güzel karalamalar değildi. Resmi yapanların önce değişik renklerde

23 Aytek, A., (2010). “İlk Müzik Aleti Flüt”, Bilim ve Teknik Dergisi, Ankara. s.82

Resim 1.12: Altamira Mağarası, İspanya

�������������������� 11

Page 23: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

mineraller ve killer toplaması, sonra boyaları hazırlaması belki de mağaranın ta-

vanlarını ya da erişilmesi güç yerlerini boyamak için bir iskele kurması gerekiyor-

du. Bu gerçekten zahmetli ve güç bir işti. İlk insanların belli ki özen göstererek

yapmaya çalıştıkları çizim ve şekillerin, bu insanların kültürleri hakkında tam

olarak ne anlattığı konusunda kesin bir şey söylemek zordur. Hayvan resimleri,

avcılıkla ve büyüyle ilgilendiklerini gösteriyor. Mamut ve bizon resimleri yaparak

bu vahşi hayvanlara hükmetmeyi ve bereketli bir av ile onları öldürme olasılığını

artırmayı ummuş olabilir.24 Belki de avının resmini yapmakla onları daha kolay

avlayacağına inanıyordu. Avcılık ve toplayıcılık kültüründe besin düzeninin eko-

lojik dengelere bağlı olduğunu bilmedikleri için besin sorunlarını dinsel ve büyü-

sel nedenlerle kontrol etmeye çalışıyorlardı.25

Bir diğer görüşe göre; bu resimlerde avcı yüz yüze geleceğini bildiği, ama he-

nüz yüzleşmediği tehlikelerle tanışmış oluyordu. Avcı buraya, bu gizemli karanlığa

getirildiği zaman, resimler aniden aydınlatıldığında karşılaşacağı bizonu, herhan-

gi bir hayvanı karşısında buluyordu. Tıpkı avda olacağı gibi onlar karşısında ken-

disini yalnız hissediyordu. Korku anı kendisine sunuluyor, mızrak tutan el avda

gerekli olacak deneyimi kazanıyor ve avcı korkmaması gerektiğini öğreniyordu.

Resimlerle o an yaşanıyordu.26 Mağaraların bu bölümleri adeta av derslerinin ve-

rildiği bir eğitim tüneliydi. Günümüzde simülasyonlarla yapılan benzer eğitim

modelini birçok alanda (Pilotluk gibi…) görmekteyiz.

Paleolitik dönemin son 35.000 yılında, dünya-

nın herhangi bir yerinde yaşayan insanlar (Avrupa,

Afrika, Avusturalya…) toplumsal sanat ve kültürel

etkinliklerin bir öğesini oluşturmuştur. Bu dönem

insanlarının sanatsal yapıtları arasında, renkli hay-

van resimleri, işlenmesi çok zor olan fildişinden

minyatür ve betimlemeler, ren geyiği boynuzuna iş-

lenmiş ilginç kompozisyonlar, -somon, yılan, çiçek

ya da yaprak desenleri- gerdan olarak etçil hayvan

dişleri, yarı insan yarı hayvan canavar figürleri gös-

terilebilir.27

İlk Çalgı…

Tüm bu anlatılanlardan yola çıkarsak, ilk insanlar küçük gruplar halinde toplu

yaşıyor, toplu avlanıyor, gerektiğinde işbirliği ya da işbölümü yapabiliyordu. Avlanma

esnasında bir takım taş aletlerden yararlanmayı biliyorlardı. O halde gözlerimizi kapa-

tıp ilk insanın yerine kendimizi koyup bir bizon avına çıkalım.

24 Davis, C. J. (2005). İnsanın Hikâyesi. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları s.3-5

25 Güvenç, a.g.e., s.162

26 Bronowski, a.g.e., s.17

27 Lewin, a.g.e., s.179-180

Resim 1.14: Paleolitik Dönem

Altemira Mağarası, İspanya

12 �����������

Page 24: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

İLK ÇALGI (KURGU)

Resim 1.15:

Bizden yeterince uzakta bir bizon sürüsü var.

Hayvanlara çok fazla yaklaşamıyoruz çünkü

ürküp bize de saldırabilir ya da kaçışabilirler.

Av sırasında ne kadar çok hayvan avlayabilirsek

topluluğumuz için o kadar faydalı olacağının

bilincindeyiz. Ancak birden çok hayvanın aynı

anda yakalanması belli bir strateji gerektirir. Tek

çare bu sürüyü tuzağa düşürmek. Örneğin iki-üç

tarafı çevrili bir vadi ya da hayvanların düşünce

yaralanabileceği bir yükseklik, uçurum kenarı

gibi bir yer. Biz uçurumu tercih edelim. Strate-

jimiz belli. Hayvanları uçuruma kadar sürmek

ve onların aşağıya düşmesini sağlamak. Tabi ki

o sırada aşağıda başka avcılar da düşen hayvan-

lara son darbeyi yapmak için bekliyor olacaklar.

Planımızdaki tek eksik nokta, bizonların uçuru-

ma kadar nasıl sürüleceği? Hepimiz biliyoruz ki

bizonlar bir kere ürküp koşmaya başladığı za-

man kolay kolay hiçbir şey onları durduramaz

ve emin olun çoğunu uçurum bile durduramaya-

caktır. Birçok bizon arkadan gelenlerin baskısıyla

aşağıya düşecektir. O halde bizonları korkutma-

mız gerekiyor. Ateşle korkutmuş olabiliriz, ama

o zamanlarda ateşi hala bulamadık ya da meşale

benzeri bir şeyle kontrol edemiyoruz. O zaman

hayvanları sadece yüksek seviyede gürültü çı-

kararak ve vücut hareketleri ile korkutabiliriz

(Belki de bu yolu, gök gürültüsüne canlıların

vermiş oldukları tepkileri gözlemleyerek öğren-

miş olabilirler). Bunun için insan sesleri elbette

kullanılacak ama yeterli olmayabilir. O zaman

hem vücut hareketlerimizle hem de elimizdeki

aletleri (taşları, içi boş kemikleri, ağaç parçaları-

nı vb.) birbirine vurarak büyük bir gürültü elde

ediyoruz. Böylece ilk insanlar avlanmada, bir

takım aletleri birbirine belli ritmik aralıklarla

vurarak farkında olmadan ilk çalgıyı keşfetmiş

olabilirler. Dolayısıyla bu ve benzeri ihtiyaçlar-

dan doğan olaylar karşısında insanoğlu, ilk kez

vurmalı çalgıyı keşfetti ve ilk çalgı vurmalı çal-

gıdır diyebiliriz.

Ancak tamamen kurgusal ve varsayıma dayalı böyle bir olayı tarihlendirmek

gerçekten çok zor olacaktır.

�������������������� 13

Page 25: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Bilinen en eski çalgı Arkeolog Ivan Turk tarafından Solevenya Divje Babe

mağarasında ortaya çıkarılan Neandertal döneme ait kemik fl üttür. Bob Fink’in

buluntu üzerinde yaptığı analizlerine göre, fl ütün 43.000 – 67.000 yıl önce ayının

uyluk kemiğinden yapılmış olduğu tespit edilmiştir.

Resim 1.16: Divje Babe fl üt, Slovenya Müzesi

Flüt üzerinde yapılan incelemelerde, fl ütün üstünde 3, arkasında bir delik

olmak üzere toplam dört delikten oluştuğu görülmektedir. Flütün üzerindeki bi-

rinci ve ikinci delikler arasındaki mesafenin, ikinci ve üçüncü delikler arasındaki

mesafenin iki katı olduğu, Bunun da ilk iki delikten tam ses, ikinci ve üçüncü

delikten yarım ses elde edilebileceği anlamına geldiği belirtilmektedir. Flütün dia-

tonik bir dizi üretebildiğini savunan Fink, Neandertaller’in müzik kulağı ve bilgisi

olan insanlar olduğunu belirtmektedir.28-29-30

Resim 1.17: Divje Babe Flütü, Ön

Görünüm

Resim 1.18: Divje BabeFlütü, Arka

Görünüm

Yukarıdaki resimlerde orijinal fl ütün yeniden yapılmış kopyası görülmektedir.

Bu fl ütün müzik adına işlevsel olup olmadığını ise, müzisyen Ljuben Dimkaroski,

kopya fl ütle Albinoni’nin “Sol minör Adagio”sunu çalarak göstermiştir.�

28 Fink, B., (1997). Early Music, Constance Holden, (Ed.) Random Samples içinde, Science,

Vol. 276, s. 205

29 Bower, B., (1998). Neandertal Bone ‘Flute’, Science, Vol. 153, s.215

30 Otte, M.,(2000). On the Suggested Bone Flute from Slovenia, Current Anthropology, Vol.

41, s.271-272�� Bkz. İlgili video, http://www.youtube.com/watch?v=sHy9FOblt7Y

14 �����������

Page 26: Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY 7. Müzik... · vardır. Ne zaman ya da nasıl olursa olsun müziğin var olmasını sağlayan “insan”, kendisinin merkezde olduğu durdurula-maz

Yukarıda bahsedilen örneklerdeki tarihlendirmeler her ne kadar geniş ara-

lıklı olsa da, kesin olan bir çalgı var ki, o da 2008 yılında Prof. Nicholas J. Conard

direktörlüğünde yapılan kazı çalışmalarında bulunan, yaklaşık 40.000 – 45.000 yıl

öncesine ait olduğu saptanan kemik fl üttür.

Resim 1.19: Hohle Fels Flütü, Yaklaşık 43.000 yıl önce kızıl akbabanın ön kol

kemiğinden yapılmış kemik

Almanya, Swaiba Alpleri’ndeki Hohle Fels mağarasında bulunan fl üt, kızıl ak-

babanın ön kol kemiğinden yapılmış, boyu 21,8 cm, çapı yaklaşık 8 mm’dir. Flüt

üzerinde toplam 5 adet delik vardır. Yine aynı bölgede bulunan kemik ve mamut

dişinden yapılmış fl ütler, insanların Avrupa’ya yayıldığı Üst Paleolitik dönemin

erken evrelerinde müziğin geniş bir yer tuttuğunu göstermektedir.31

Hohle Fels fl ütü, müzik ve daha eski çalgılara atıft a bulunmamız adına büyük

önem taşımaktadır. Bir fl üt düşünün ki bundan tam 43.000 yıl önce yapılmış ve

beş sesi olmuş olsun. O halde çalgı ya da müzik konusunda 40.000 yıldan önceki

zamanlara ait yorumlarımız nasıl olurdu? Bu soruya çok çabuk ve hemen hemen

aynı yaklaşımla cevap verebiliriz. İnsanoğlu 40.000 yıl önce müzik amaçlı 5 delikli

fl üt yapabiliyorsa, yaklaşık 67.000 yıl önce 4 delikli fl üt yapabiliyorsa, daha önceki

bir tarihte bir delikli, iki delikli ya da hiç deliği olmayan bir kemik düdük ya da

kamıştan bir düdüğü neden yapmasın? İnsan kendi sesiyle taklit etmeye çalıştığı

kuş, av hayvanı vb. sesleri neden kemik düdük, boynuz, kamış gibi çalgılarla taklit

etmesin? İnsanın alet yapma becerisindeki gelişimin uzun yıllar sürdüğü göz önü-

ne alındığı zaman, ilk fl ütlerin belki 80.000, belki de daha önceki yıllarda yapılmış

olabileceği gerçeği akla uygundur. Bu varsayımı insanın 130.000 yıl önce deniz

kabuklarını delip kendilerine süs eşyası yapma gerçekliğiyle bağdaştırdığımızda

ise belki de fl ütün tarihi 130.000 yıl öncesine dayanabilmektedir.

31 Aytek, a.g.e., s.82

�������������������� 15