2. I. ULUSLARARASI SADREDDN KONEV SEMPOZYUMU BLDRLER THE FIRST
INTERNATONAL SYMPOSIUM ON SADRADDIN QUNAWI 2021 MAYIS 2008
KONYA
3. Mebkam Yaynlar 7 1.Uluslararas Sadreddin Konev Sempozyumu
Bildirileri Koordinatr Hasan Yaar Yayna Hazrlayan MEBKAM Mizampaj
ve Kapak Tasarm smail zkan Redaktr Ali Ik ISBN Bask Desen Ofset
0332.342 01 57 1.Bask Eyll 2010 - Konya 1.000 adet 20-21 Mays 2008
tarihleri arasnda Konya Dedeman Otelde dzenlenen bildirilerden
olumaktadr. Eserin tm hakk MEBKAMa aittir.
4. SEMPOZYUM KOMTES KOORDNASYON MEBKAM (Meram Belediyesi Konev
Aratrma Merkezi) YRTME KURULU PROF. DR. MAHMUT EROL KILI PROF. DR.
DLAVER GRER DO. DR. MUSTAFA SABR KKACI HSAMETTN SNMEZ BEKR AHN
MEHMET EMN TEKPINAR BLM KURULU PROF. DR. MAHMUT EROL KILI PROF. DR.
SLEYMAN HAYR BOLAY PROF. DR. MUSTAFA TAHRALI PROF. DR. MUSTAFA
FAYDA PROF. DR. ERAFETTN GLCK PROF. DR. HSAMETTN ERDEM PROF. DR.
HASAN KAML YILMAZ PROF. DR. DLAVER GRER DO. DR. MUSTAFA SABR KKACI
YRD. DO. DR. EKREM DEMRL SEKRETERYA ALYE ER LETM BLGLER Adres Konev
Kltr Merkezi Yaka Caddesi No:99 Meram / Konya Telefon +90 332 323
00 51 e-posta [email protected]
5. OTURUM BAKANLARI BRNC OTURUM Prof. Dr. Kenan GRSOY KNC
OTURUM Prof. Dr. erafeddin GLCK NC OTURUM Prof. Dr. Dilaver GRER
DRDNC OTURUM Prof. Dr. Ahmet NKAL BENC OTURUM Prof. Dr. Rahmi
KARAKU ALTINCI OTURUM Prof. Dr. Mustafa EKLER YEDNC OTURUM Prof.
Dr. Reat NGREN
6. NDEKLER Takdim Dr. Serdar KALAYCI Meram Belediye
Bakan........................................................................................................................009
AI KONUMASI Hsamettin SNMEZ Mebkam Ynetim Kurulu
Bakan..........................................................................................................013
TRKE BLDRLER XVI. Yzylda eyh Sadreddin Konev
Vakf.........................................................................................019
Do. Dr. Alaaddin AKZ Sadreddin Konev zerinden Trk Entelektel
Stratejisini Okuma Denemesi.................................027
Yrd. Do. Dr. Sait BAER Sadreddin Konev ve Davud
el-Kayser................................................................................................033
Prof. Dr. Mehmet BAYRAKTAR Fatih Sultan Mehmette Sadreddin Konev
Hayranl........................................................................037
Prof. Dr. Mikail BAYRAM Osmanl Kaynaklarnda Sadreddin-i
Konev.........................................................................................043
Prof. Dr. Azmi BLGN Azarbaycanda Sadreddin-i
Konev.......................................................................................................051
Do. Dr. Konul BUNYADZADE Osmanl Mesnevi erhiliinde Sadreddin Konev
Tesiri....................................................................055
Dr. Semih CEYHAN Konevde Tekf-i Edille (Delillerin Denklii)
Kavramnn Mezheplerin Birbirini Anlamadaki
Katks.........................................................................061
Do. Dr. Mehmet DALKILI Sadreddin Konevye Gre Yorumun (erh-Tevl)
mknlar ve Snrlar-Snrllklar......................067 Do. Dr. Bayram
DALKILI
7. Trk Dncesinin Kurucu Dnrlerinden Birisi Olarak Sadreddin-i
Konev...............................077 Yrd. Do. Dr. Ekrem DEMRL
Sadreddin Konevde lahi
Menzileler...................................................................................................081
Prof. Dr. Hsamettin ERDEM Sadreddin Konevnin Tasavvuf Hadis erhilii
(Hz. Peygamberin Ryada Grlmesi Rivayeti
erevesinde).......................................................099
Do. Dr. Mehmet EREN Dncenin Mevzusu ve Maksad Olarak nsan: Konev,
Fenari ve Heideggerde Varlk
Meselesi.................................................................................................117
Prof. Dr. Tahsin GRGN Sadreddin Konevnin Hz. sa le lgili Grlerinin
Mslman ve Hristiyan Teolojisi Asndan
Deerlendirilmesi....................................................................................................129
Do. Dr. Hidayet IIK Alternatif Bir Vahdet-i Vcud Yorumculuu:
Simnani, Cili ve mam Rabbani rnei......................159 Dr.
Abdullah KARTAL Sadreddin Konevnin En-Nuss Fit-Tahkk Adl
Eseri........................................................................175
Do. Dr. Hlya KK Konevnin Yaad ada ktidar-Suf evre
likileri.......................................................................183
Do. Dr. Mustafa Sabri KKAI Konevnin Miras: Dvd Kayserde Metafizik
Bilginin mkn Sorunu.............................................195
Sema ZDEMR Sadreddin-i Konevnin Konya Yusuf Aa Ktphanesinde Bulunan
Bir
Gnl..............................................................................199
Bekir AHN eyh Mecdddin shakn Seluklu daresiyle
likileri........................................................................203
Yrd. Do. Dr. Haim AHN Sadreddin Konevde Yaratma-Sevgi
likisi.........................................................................................211
Do. Dr. Naim AHN
8. Mevlev Menkbnmelerinde Sadreddin Konev
...............................................................................221
Mustafa TOPATAN Birden Bir kar lkesinin Sadreddin Konev Tarafndan
Yorumlanmas........................................233 Dr. mer
TRKER Konevde Rya
Anlay..........................................................................................................................237
Prof. Dr. Hasan Kamil YILMAZ NGLZCE BLDRLER The Image Of Guidance:
The Akbarian View Of Sadr Al-Din
Al-Qunawi..........................................251 Stephen
HIRTENSTEIN ARAPA VE FARSA BLDRLER Wahdat al-Wujud from Qunawis and
Rumis
Viewpoints..................................................................266
Dr. Ghasem KAKAIE Sirr al-Qadar Between Ibn Arabi And
Al-Qunawi...............................................................................276
Bakri ALADDIN Khitabul-Qunawi Baina al-Tathir bi-Khitabi Ibn Arab
wa al-Tamayuz anhu Fusus wa Masail li-Ibn Arabi wa Nusus wa Fukuk
lil-Qonawi......................................................................288
Laila Abdulkarim KHALIFA Commentary On Risalatul-Ghayb Of Sadruddin
Qunawi By The Amir Abdulqadir in Kitabul-
Mawaqif.................................................................................................................................296
Prof. Dr. Zaim KHENCHELAOUI Al-Insan Al-Kamil Al-Hadis Al-Azali Fi
Al-Zaman wa Zuhur Al-Daimi Al-Abadi Fi Al-Zaman, Al- Ladh Huva Jami
Banahuma - Enda Al-Shaikh Al-Kabir Al-
Qunawi...............................................308 Prof. Dr.
Mohammad Khajawi MAZANDARANI
KATILIMCILAR.......................................................................................................................................312
10. I.ULUSLARARASI SADREDDN KONEV SEMPOZYUMU 20-21 MAYIS 2008 9
TAKDM Gemiten bugne btn ehirler, kendilerini tantan ve onlar
dierlerinden farkl klan birer kimlik tamlardr. Meram, tarihi gemii,
gnmze tad deerleri, mimari zenginlikleri, engin yaam tecrbesi,
zellikle de kendisini anlaml klan insanlarn okluuyla zel bir
mekndr. Biz bir ehrin ancak gemie ait zelliklerini koruyup abidev
ahsiyetlerinin hatralarn bugne tayarak, zerinde yaayanlar iin cazip
hale geleceine inanyoruz. zerinde yaamaktan, kendisiyle anlmaktan
byk mutluluk duyduumuz Meramn tantl- mas, tarihten gnmze oluan
deerlerin yaatlmas ve bunlara yenilerinin ilave edilmesi bizim iin
temel hareket noktas olmaldr. Bunun iin ehrin birikim ve
zenginliklerinin bilimsel bir anlayla ortaya konulmas ve insanmzn
bilgilenmesi gerekmektedir. Bunlar gerekletirmek iin bir taraftan
dn-bugn-yarn iliki ve ahengini salamaya alrken dier taraftan da dn
anlamak, korumak, gnmze ve gelecee tamakla ykml olduumuzu dnyoruz.
Bu balamda Meramn tarih mirasnn korunmas ve deerlerinin tantlmasn
yerel ynetim anlaynn bir vazgeilmezi olarak gryor ve gemiiyle adeta
bir kltr hazinesi olan ehrimizin bu zelliklerini gn yzne karmak iin
bilimsel etkinlikleri srdrmeye byk nem veriyoruz. nk Meramn tarih
gemii bize dnn renilmesi kadar bugnnn de yarnlarda hatrlanmas iin
b- yk sorumluluklar yklyor. ada belediyecilik anlaymzn bir gerei
olarak grdmz bilimsel etkinlikleri srdrmek ve ehrimizin kltrel
dokusunu bezeyen abidev ahsiyetlerini tantmak sure- tiyle, Merammzn
kltrel zenginliklerinin bilimsel bir anlayla ortaya konulmasn ve
insanmzn bilgilenmesini amalamaktayz. Genelde Konya zelde ise Meram
dnya ve Trk kltrne katkda bulunan pek ok deerli ahsiyeti bnyesinde
barndrmaktadr. te bunlardan birisi de retmi olduu esiz
fikirleriyle, slam ve Trk dnce tarihinde derin izler brakm, bata
Anadolu olmak zere hemen hemen btn Ms- lman corafyay etkilemi,
Mslmanlarn hayata ve varla bakna yn vermi olan byk sufi ve dnr
Konyamzn manev mimarlarndan Sadreddin-i Konevdir. XII.-XIII. yzylda
Konyada yaa- m ve geride byk bir ilim ve kltr miras brakm olan
Sadreddin-i Konevnin cami ve trbesinin bugn Meram Belediyesi snrlar
dhilinde olmasn belediye olarak biz bir eref addediyor ve bu byk
dnce ve gnl adamnn mirasna sahip kmay vazife sayyoruz. Bu gaye ve
ideallerle kurulmu olan MEBKAMn faaliyetlerine elimizden gelen btn
imkn ve destekleri vermekteyiz ve bundan sonra da vereceiz. nk
Sadreddin-i Konev ve dncesi etrafnda Meramn kltrel anlamda ye-
niden inasn modern belediyecilik anlaynn bir gerei olarak gryoruz.
Kuruluundan bu yana ok deerli ve gzel hizmetlerde bulunan MEBKAMn
nemli faaliyetle- rinden birisi de 2008 ylnda gerekletirmi olduu I.
Uluslararas Sadreddin Konev Sempozyumudur. lkemizden ve dnyann
deiik lkelerinden ok sayda akademisyen ve bilim adamnn katlmyla
uluslararas dzeyde ilk defa gerekleen ve zengin bir katlmn olduu bu
sempozyumda Sadreddin
11. I.ULUSLARARASI SADREDDN KONEV SEMPOZYUMU 20-21 MAYIS 2008
10 Konevnin ilm ahsiyeti ve fikirleriyle ilgili ok deerli tebliler
sunulmutur. Selefimiz Refik Tuzcu- olu zamannda yaplan, hem Konya
hem de belediyemiz asndan son derece nemli olan bu sempoz- yumun en
az kendisi kadar kymetli olan bildirilerinin basm ise bize nasip
oldu. Bu sebeple, bata za- mann MEBKAM bakan Hsamettin Snmez Bey
olmak zere, yeni dnemde grev alan MEBKAM bakan Hasan Yaara, MEBKAM
ynetim kurulu yelerine, katlmlar ile sempozyuma eref veren kymetli
akademisyenlere, sempozyumun hayata geirilmesinde ve teblilerin
basmnda emei geen herkese kranlarm arz ederim. Sadreddin-i Konev
merkezli olarak Meramn sahip olduu zenginliklerin tespit edilmesi,
bilinmesi ve bata Konyallar olmak zere Trkiye ve dnyaya
tantlabilmesi amacyla son yllarda ciddi admlar atm olan Meram
Belediyesi, kltrel faaliyetlerinin bir devam olarak II. Uluslarara-
s Sadreddin Konev Sempozyumunu gerekletirmek zere hazrlklarna
balamtr. Burada temel amacmz sadece Trkiyede deil dnyada Sadreddin
Konevyi kendilerine konu edinen ilim adamla- rn ve Konev sevdallarn
Konyada bir araya getirerek, XIII. yzylda olduu gibi, bugn de
genelde Konyamzn zelde ise Meramn manev ndan faydalanmasn arzu
ediyoruz. II. Uluslararas Sadreddin-i Konev Sempozyumunda grmek
zere Dr. Serdar KALAYCI Meram Belediye Bakan
14. I.ULUSLARARASI SADREDDN KONEV SEMPOZYUMU 20-21 MAYIS 2008
13 Sempozyum A Konumas Hsamettin SNMEZ MEBKAM Ynetim Kurulu Bakan
Sayn Belediye Bakanm, Kymetli Aratrmaclar, Sayn Misafirler,
Hepinizi ahsm ve Meram Belediyesi Konev Aratrma Merkezi adna
saygyla selamlyor, davetimize icabetinizden dolay teekkr ediyorum.
Konyaya, Merama, Sadreddin Konev ve Mevlnann ehrine, ho geldiniz.
Bu iki ulu zat Konyann Safa ve Mervesidir. 2007 Ylnda faaliyete
balayan MEBKAM, Dnya apnda bir ahsiyet olan eyh Sadreddin Muhammed
Konev hazretlerinin hayatn, fikirlerini, eserlerini, ilm ve edeb
kiiliini aratrma faaliyetleri yapmak amacyla kurulmutur. MEBKAM,
ulusal ve uluslararas Konev almalar iin bir platform oluturmak
istemektedir. ki gn srecek ve 30 u akn tebliin sunulaca toplantmz,
Sadreddin Konev hakknda imdiye kadar yaplm en kapsaml sempozyum
olacaktr. Sadreddin Konev neden nemlidir? Ona ait pek ok sfat
sylenebilir, ilimde, tefsirde, hadiste, kelamda, felsefede byk lim,
mutasavvf ve insan- kmildir. Bunlarla birlikte O tm insanla hitap
eden Ekber tasavvuf geleneinin ve hatta Ekrem Demirliye gre
Ekber-Konev geleneinin kurucusudur. Bu zelliiyle tasavvuf ehlinin
ve muhiplerinin olduu kadar, metafizk sahaya ilgi duyan, varlk,
yaratl, nsan, insan- kmil, insan-Allah ilikisi, ve Allah hakknda
bilgi edinmek isteyen herkesin, Sadreddin Konevden alaca ok ey
vardr. Yaad dnemde ve sonrasnda siyasetten ilim snfna kadar, pek ok
tesiri olmutur ve olmaya devam etmektedir. Aratrmaclarn, lkemizde
ve dnyada Konev almasna ve onun fikirlerini halkn anlayaca
boyutlarda erh etmelerine, bu gn her zamandan fazla ihtiya vardr.
Bu gn bilgi anda olmamza ramen, insan kendisini ve varoluu es
gemekte, fizik ve madde ierisinde boulmaktadr. nsan bombardman
altna alan bilgi sadece madde hakkndadr. Bu ise sadece maddeden
ibaret olmayan insann ruhunu tatmin etmemektedir. te insann
ycelmesi ve mutluluu iin insanln hikmete, inanca, sevgiye ihtiyac
vardr. Bu konuda batdan William Chittick yle diyor: Tasavvuf
retileri, modern zamanlarn karanlnn, bir ksmn datmann bir arac
olarak gryorum.1 Doudan, Japonyadan, Toshihiko Izutsu ise yle
sylyor una kesin olarak inanyorum ki, Dou felsefesi hikmetinin
muhafzlarnn, dnya felsefesinin geliip yaylmasna olumlu bir katkda
bulunmak iin, bilinli ve sistematik bir alma ierisine girmelerinin,
zaman gelmitir. 2 1 William Chittick- Tasavvuf - z Y. - 3.bask sh13
2 T. zutsu- Varlk Dncesi - nsan Y. -3.bask-sh177
15. I.ULUSLARARASI SADREDDN KONEV SEMPOZYUMU 20-21 MAYIS 2008
14 Sadreddin Konev, kefe dayal bilgiye erimi ve kendisine marifet
ilmi verilmitir. O kendi ifadesiyle zel birisidir,
En-Nefahatl-lahiye eserinde yle der: Ben kendimi zel kullarn
sonuncusu olarak gryorum. 3 Kendi bilgisi hakknda ise Vallahi! Grdm
ve kesin bildiim eyden haber verdim, dnnz! 4 demektedir. Bu
ifadeleri Konevnin nemini ve yazdklarna gveni artrmakta dr. O
zamann ve kendisinden sonra gelenleri aydnlatan, bir kaynaktr.
Bilgisinin kefe dayandna dair bir rnek: atomun bahsi dahi yaplmad
kendi devrinde, Konevnin En-Nefahatl-lahiye eserinde, yaratlla
ilgili derin srlar ieren ifadesi yledir: Hakkn ekirdek ve
iindekilerini paralayan olduu bana gsterilmitir. Bu makamdan dolay
bu tecelli, perde asndan ekirdek ve neva diye isimlendirilmi, bu
makamda ortaya kan ve bilinen hereyi birletiren bir zat olarak
gizlenmitir. 5 Sadreddin Konev hakknda sylenenlerden bazlarn
zikredelim: eyhlislam Molla Caminin (1414 - 1492) ifadesi: eyh
Sadreddin Muhammed Konev, zahiri ve batni, akli ve nakli btn
ilimleri cem etmiti. emseddin Sami (1850-1904) ise yle diyor:
Sadreddin Konev kibar evliyadan olup, zahiri ve batni ilimlerde
asrnn feridi (bir tanesi) dir. Talebelerinden nice mehur limler
yetimitir. erafeddin Glck Hocamzn tanm: Kelam ilmini de ok iyi
bilen Sadreddin Konev hadisi, tasavvufu, kelam, felsefeyi, ve
tefsiri kendisinde mezceden bir ilm kiilie sahiptir. Onda Mekke,
Medine, Semerkand, Buhara, Endls birlemi Konev olmutur. 6 Ekrem
Demirli ise yle diyor: Belki de hibir mutasavvf teorik tasavvuf
tarihinde Sadreddin Konev kadar etkili olmamtr. Sadreddin Konevnin
fikirleri ve eserleri zerinde maalesef gnmzde yeteri kadar aratrma
ve eser yaymlanmamtr. Halbuki yazma olarak sadece iki kitab hakknda
ondan fazla erh bulunmaktadr. Gnmzde Sadreddin Konev ile ilgilenen,
douda ve batda muhtelif aratrmaclar bulunmakla birlikte, bunlarn
says ve yaplan yaynlar yetersizdir. MEBKAMn 2007 ylnda yaymlad,
ngilizce basm da bulunan Meram kitabmzda yer alan Betl Glnn
aratrmasna gre: Sadreddin Konevnin 22 kitab ve 44 risalesi vardr.
Bu eserlerinden gnmz Trkesiyle yaymlanan tercmeleri on civarndadr.
erhleri de katarsanz yaymlanmas gereken eser says olduka fazladr.
Biz MEBKAM olarak ilm evrelerin dikkatlerini ekmeyi ve almalar
artrmay hedefliyoruz. Ancak bir ile belediyesi imkanlaryla almamz
nedeniyle maddi kaynak sknts ekmekteyiz. Kltr ve Konya ile ilgili
kurumlarn maddi, niversite ve ilim camiamzn manevi katklarn
bekliyoruz. Konevnin eserlerinin tetkikli basmlar ile nceki
dnemlerde yaplm 3 En Nefahtl lahiye - z Y. Sh 57 4 Miftahl Gayb z
Y. - Sh-206 5 En Nefahtl lahiye z Y. - Sh 217 6 2004 Konev
Sempozyumu - Konya Bykehir Belediyesi Sh 44
16. I.ULUSLARARASI SADREDDN KONEV SEMPOZYUMU 20-21 MAYIS 2008
15 erhlerin, mukayeseli yeni bir nsha hlinde yaymlanmasna ihtiya
vardr. Bu konuda hocalarmzn gayretlerini bekliyoruz. imdiye kadar
yaynlanan eserlerine sayn Ekrem Demirli Beyin gayretlerini de
burada minnetle anmak istiyoruz. Sempzoyumun dzenlenmesinde katk
salayan, bata Meram Belediye bakan Sayn Refik Tuzcuolu olmak zere
youn destek ve emekleri geen tm hocalarmza, mesai arkadalarmza,
belediye alanlarmza ve sempozyuma tebli sunan tm aratrmaclarmza
teekkr ederiz. Dostlarmzn dualar ve himmetleriyle bu tr almalarmzn
tm insanla faydal olmasn ve mteakip yllarda devamn, Cenab Haktan
niyaz ediyor, hepinizi sevgi ve saygyla selamlyorum.
20. 19 XVI. Yzylda eyh Sadreddin Konev Vakf Do. Dr. Alaaddin
AKZ Bu vakfa ait ilk kayda Fatih devrinde rastlyoruz. Karaman
blgesini veya bir baka deyile Karamanoullar lkesini Osmanl Devleti
ilhak ettikten sonra blgenin bir yazlmn yaptran Fatihin bu defteri
gnmze kadar ulamtr. 1476 tarihli olan bu Vakf Tahrir Defterinde nce
Celaleddin-i Rumi Vakf hemen ardndan da eyh Sadreddin Konev Vakf
kaydedilmitir. phesiz Celaleddin-i Rumi Vakf hem bykl hem de halk
ve devlet nazarnda sahip olduu hretinden dolay btn vakf kaytlarnda
ilk srada yer almtr. Fakat Sadreddin Konev Vakf dier vakflarla
kyaslandnda olduka kk bir vakftr. Onu ikinci sraya tayan, vakfn
mahiyeti deil, ismini ald zatn saygnldr. nk o, hem bu ilk vakf
defteri hem de sonraki defterlerde belirtildii zere mrid-i tark-i
nebev dir. Yani Hz. Peygamberin yolunun aydnlatcsdr. Sz konusu
defterde dikkati eken bir aklama daha vardr; Mukarrer be hkm-i hmyn
vakfiye ve brahim Beden mukarrernme grld. Burada padiah tarafndan
mukarrernme verilmesi son derece doal. Zir lkenin ve mlkn sahibi
olmas hasebiyle her ey onun iznine tabidir. Yeni bir yer
fethedildiinde veya yeni bir padiah tahta ktnda tecdd-i bervt yani
lkenin yeni sultana tapulanmas bir gelenektir. Ama dier atf bizim
iin son derece nemlidir. Bu atfta brahim Beden mukarrernme grld
denilmektedir. Bu atf aslnda dier birok yerde brahim Beden mektubu
var eklindedir. Fakat yle ya da byle yazlm olmas durumu deitirmez.
Burada ad geen brahim Be, Osmanl sultanlar II. Murad ve olu II.
Mehmedin (Fatih) ada olan Karamanolu II. brahim Beydir(.1363). Ve
bu isim, merkezi Konya olmak zere Orta Anadolu tarihi iin son
derece byk neme sahiptir. Ortalama 15. asrda Osmanl Devletine
katlan Orta Anadoluda tek bir kurum, sistem veya uygulama yoktur ki
brahim Beyin ad anlmam olsun. lk devir Osmanl kaynaklarnn tamamnda
brahim Bee atf Konevi Camiinin giri kapsndaki kitabe.
21. XVI. YZYILDA EYH SADREDDN KONEV VAKFI ALAADDN AKZ 20 vardr.
Bunun nedeni ise gayet aktr; brahim Bey dolaysyla hkmdar olduu
Karamanoullar Devleti askeri, siyasi, ekonomik, din ve sosyal
kurumlarn tanmasnda bir kpr grevi yapmtr.
Hernekadarkonunundndaolsadayerigelmikenbirhakkdaburadateslimedelim.Osmanl
tarih yazclnn bir gerei olarak Karamanoullar btn tarih yazmlarnda
ve nesillere anlatmnda bir siyasi rakip olarak deil, isyanc ve
bozguncu olarak ele alnmtr. Ama Orta Anadolunun imarnda
Karamanoullarnn ne byk bir hizmette bulunduu aktr. Yamac, apulcu
askeri bir organizasyon olmann ok tesinde medeniyet taycs gerek bir
devlet yaplanmasna sahiplerdir. Tekrar vakflara dnersek; Vakf
messeseleri ilk etapta dini bir arm yapsa da (phesiz bunda ortaya
knn din nitelikli olmas nemli rol oynar) ait olduklar dnemlerde hem
dini hem de sosyal karakterde kamu hizmetlerini yerine getirmeye
hizmet etmitir. Bunun yan sra byk seltin veya hanedan vakflarn hari
tutarak, bunlara kyasla daha kk lekli olan ve halk arasnda saygnl
bulunan kimseler tarafndan kurulan vakflarn hizmet ettii ikinci bir
husus da kurucu ailelerin nesillerini ayn dzeyde veya ayn saygnlkta
yaatma amacdr. Bu hususu gnmze ulaan vakfiyelerden de rahatlkla
grebiliriz. Zira bu vakfiyelerin hemen hepsinde vakfn idaresi aile
ierisinde tutulmutur. Bilinen ifadesiyle vakfiyelerde mtevelli
tayininden bahsedilirken evld- evldna diye devam eden ksm. Bunu
unun iin belirtmek ihtiyac duyuyoruz. Vakf messeselerinin varln ve
grevini devam ettirebilmesi iin mutlaka dzenli bir gelire sahip
olmas gerekir ve zaten btn vakflarn da belli dzeyde gelirleri
vardr. Fakat bu gelirlerin kayna her zaman ayn deildir. Baz kk
vakflarda vakfn geliri kurucu ailenin mal varlndan karlanrken daha
byk vakflarda veya din ve fikr nderlere izafeten kurulan vakflarda
gelirin kayna aile deildir. Bu vakflarda gelir kalemleri, ileride
iaret edilecei zere, eitlilik gstermekle birlikte temelde ifti
retimine dayanr. Bu u demektir; ifti unsurlarn retim fazlas
diyebileceimiz veya devletin ngrd orandaki rnleri vergi olarak
devlete tahsislidir. Devlet bu gelirleri eitli alanlarda
kullanmakla birlikte genellikle kamu hizmeti veren memurlarna
tahsis etmitir. Literatrde bunun ad mr rejimidir. Osmanl Devletinde
vergilerin temel olarak er ve rf olmak zere ikiye ayrld malumdur.
Devlet yukarda sz edilen vakflar ayakta tutabilmek iin kendisine
ait olan bu vergilerden zellikle er vergileri ki bundan da
genellikle r gelirleri kastedilir, bu kurumlara tahsis etmitir.
Yani kyl retiminden kaynak salanmtr. (Malikne-divani sisteme atf
yaplabilir) Vakflara ayrlan hisse her zaman 3. srada yer almtr.
Anadoluda bu %20 civarndadr. Birinci srada haslar; yani st dzey
yneticilere ve padiaha ayrlan pay, ikinci srada da tmar ve
zeametler ki daha alt dzeyde olan ama daha ok sayda olan kk
memurlara ayrlan pay gelir. eyh Sadreddin Konev Vakfna gelince;
vakf birka balk altnda ele almak gerekir. Fakat hemen belirtmek
gerekir ki bu vakf da yukarda belirtilen atlardan mstesna
deildir.
22. 21 VAKFIN MAHYET eyh Sadreddin Konev vakf, Osmanl
kaytlarnda da aka belirtildii zere esas itibariyle bir zaviye
vakfdr. Zaviyenin ne zaman ve kim tarafndan yapldna dair bir kayt
yok; ama henz eyh Sadreddin-i Konevnin salnda bu zaviyenin var
olduunu biliyoruz. Mevlna bazen bu zaviyeye gidip, Konev ile sohbet
edermi. (Eflaki 1/211) Hankh, dergh gibi isimlerle de anlan
zaviyeler slam dnyasnda tasavvuf hareketlere paralel olarak gelimi
ve zamanla yaygnlamtr. XIII. asrda ortaya kan Mool istilasndan
dolay bulunduu yeri terk etmek zorunda kalan ve genel olarak
Horasan Erenleri diye isimlendirilen pek ok ilim erbab, eyh, dervi
Anadoluya gelerek zaviyeler kurmulardr. Bu zaviyelerden bir ksm
ehirlerde veya ehirlerin hemen kenarnda kurulurken, bir ksm da
krsal alanlarda kurulmu ve blgenin isknnda nemli bir rol
stlenmilerdir. Bugn eyh Sadredinin kendi ismini tayan mahallede yer
alan caminin kapsnn zerinde birisi Seluklu dieri de Osmanl Dnemine
ait iki ayr kitabe (Bkz. Ekler) vardr. H. 673/ 1274 tarihli
kitabede: Bu mbrek mamre iindeki muhakkik ve rabbani alim Sadreddin
Muhammed ibn shak ibn Muhammedin trbesi; vakfiyesinde artlar belli
edildii ve yazld vechile kendisinin vakfeyledii kitaplar ihtiva
eden ktphanesiyle beraber 673 yl aylarnda yapld denilmektedir.
(Konyal, 488) Bu kitabe vakfn birimlerini anlatmas bakmndan ok
nemlidir. Daha giriinden kitabenin bir cami kitabesi olmad, bir
mamre yani birden fazla birimi ieren bir klliye kitabesi olduu
anlalmaktadr. Bu durum Osmanl kaytlar ile de rtmektedir. Sadreddin
Konev Camisi diye bilinen yap mstakil bir cami olmayp, zaviyenin
mescidi olmaldr. Trbe ve ktphane de klliyenin dier niteleridir.
Burada bir cami yaplm olsayd hem kitabede hem de Osmanl kaytlarnda
bir cami vakf konu edilirdi. kinci kitabede tcdr- devrn ve halife-i
ref-n es-sultn el-gzi Abdlhamid hn- sni efendimiz hazretlerinin
mberrt- seniyye-i mlknelerinden olmak zere ibu cmi-i erif ile
trbe-i mnfe Vli-i vilyet devletl Mehmed Ferid Paa hazretlerinin
zaman- memriyetlerinde imr ve ihy buyrulmutur sene 1317 ifadelerine
yer verilmitir. Bu kitabeden de vakfla ilgili baz karmlar yapmak
mmkndr. Anlalan o ki XX. yzyla gelindiinde artk zaviye fonksiyonunu
kaybetmi ve cami bir ibadethane olarak n plana kmtr. almann ileriki
ksmlarnda zerinde durulaca zere zaviyenin ortadan kalkmas ok da
artc deildir. Zira daha XVI. yzyln sonlarnda ekonomik skntya dt,
faaliyetlerini durdurmak zorunda kald grlr. VAKFIN GREVLLER
Sadreddin Konev Vakfnda yirminin zerinde alan vardr. Vakf bir
zaviye vakf olduu iin en bata gelen isim eyhtir. Daha sonra eyhin
nderliinde vakf yneten mtevelli ve nazr gelir. Onlarn ynetim
grevlerindeki en byk yardmclar ktiptir. Cami/mescid grevlileri imam
ve
23. XVI. YZYILDA EYH SADREDDN KONEV VAKFI ALAADDN AKZ 22
mezzindir. Zaviyede cz okuyan drt czhn, vakfa ait rnleri toplamak
ve vakfa getirmekle grevli cbi ki bunlardan birisi Ladik
karyesinde, birisi ehir merkezinde ve ncs dier vakf kylerinde
grevlendirilmitir. Ayrca mutfak grevlisi, bir eradr yani
aydnlatmadan sorumlu grevli, bir ferr, bir trbedr vakfn dier
grevlileridir. Vakfn en nemli nitelerinden birisi de ktphane olduu
iin bir de hfz- ktp vardr. Fakat belgelerden aka anlalyor ki vakfn
mtevellisi ayn zamanda hfz- ktptr. Bunun nedenini tespit etmek zor
deildir. Daha nce de belirtildii zere mtevelliler byk bir
ekseriyetle vkfn neslidir. Yani kurucu ailenin bir ferdidir.
Sadreddin Konev Vakfnda da durum ayndr. II. Byezid adna dzenlenen
1483 tarihli vakf defterinde tevliyet benm Mevlna Bedreddin veled-i
marn-ileyh kayd vardr. Aileden birisinin mtevelli ve hfz- ktp olmas
son derece doaldr. Muhasebe defterinde de zaman zaman mtevelli ve
hfz- ktb ifadesine yer verilmitir. Vakfn gelir fazlasndan geimini
temin eden bir grup da zevid-horndr. Yani vakfta dorudan bir grevi
olmad halde geimini vakftan temin edenler. Bunlar da drt kiidir.
Bunlarn yan sra kadrolu grevlilerden olmayp, vakfn ihtiyac lsnde
yararland ve cret dedii alanlar vardr. Bunlar yldan yla deimekle
birlikte ska bavurulanlar da vardr. Mesela kalay-gir, eme-gir,
gendm-gp gibi. VAKFIN GELRLER Bu almada; iki ayr ariv kayna
kullanlmtr. Bunlar Vakf Tahrir Defterleri ile Vakf Muhasebe
bilnolardr. Kaynaklar kendi zelliklerine bal olarak farkl verilere
veya verileri farkl tarzda sunma zelliine sahiptir. Vakf defterleri
genel bir tespiti ierdiinden ayrntya girmeksizin gelirleri
verirken, Muhasebe defterleri ise hem gelirleri hem de giderleri
olduka ayrntl bir ekilde verir. Burada 1476- 1530 dnemi iin vakfn
gelirleri toplamlar eklinde, asrn sonuna ait gelirler ise ayrntl
olarak verilecektir. Sadreddin Konev Vakfna ait en eski kayt daha
nce de belirtildii zere H. 881/1476 tarihli Fatih devri vakf
tahriridir. Bu tahrirde listelenen gelir kaynaklar sonraki
tahrirlerde de tekrarlanmtr. Devirler arasnda kaynaklardan elde
edilen gelir rakamlar deimitir. Tahrirlerde bildirilen gelir
kaynaklar unlardr: Said-ili kazasna bal (=Kadnhan) Ladik, andr,
Kirli ve Kafirdeirmeni, Sahra-i Konya kazasna bal Mahmudlar ve
Abdurreid, Sudiremi (Sille) nahiyesine bal Giryat, Zengicek
nahiyesine bal Akaar/Akaehir, Ilgn kazsna bal Bbek (Bbk), ardak,
Ayaz ve Abanos karyeleri, iki asiyab, 28 ba, 24 kta zemin (arsa) ve
bir ksm dkkn. Zemin ve dkkn adedi yllara gre deiiklik
gstermektedir. Bu saylanlardan 1476 ylnda 21610 aka, 1483 ylnda
25265 aka ve 1530 ylnda da biraz dle 19737 aka gelir elde
edilmitir. Tahrirlere ait bu gelirlerin detay zerinde
durulmayacaktr. Ayn gelir kaynaklar muhasebe defterlerinde dier
gelirlerle birlikte ayrntl bir ekilde verildii iin daha ayrntl
aklama yapma imkn vardr.
1566-1571yllarnaaitolanvebirserioluturanmuhasebekaytlarvakfnyaadbirekonomik
krize bal olarak dzenlenmi grnmektedir. Mfetti sfatyla Konya kads
Said bin Hseyin
24. 23 tarafndan kontrol ve tescil edilen kaytlardan 1570 ylna
gelindiinde ekonomik krizin tamamiyle belirgin hale geldii ve
gelirlerinde inanlmaz dmeler yaayan zaviye vakfnn bir mddet grevini
yapamaz hale geldii anlalmaktadr. Tahminen 1600lerin hemen ncesinde
meydana gelen bu atl kalmann ne kadar devam ettii belirsizdir. imdi
yl-yl vakfn gelirleri ve bunlardaki deiiklikleri ele alalm.
Muhasebe defterlerinde asl- ml bal altnda yer alan gelirleri belli
bal birka grupta toplayabiliriz. Bunlardan ilki bir nceki yln
muhasebesinden devreden gelir fazlasdr (bakyye-i muhsebe-i sene-i
mziye). Bu gelir, toplam gelirin yaklak %50si civarndadr. Fakat bu
durum 1569a kadar srm, bu ylda de geen nceki yldan devreden gelir
1571 ylnda tamamen ortadan kalkmtr. kinci ve en nemli gelir, devam
etmekte olan yla ait rn gelirleridir (r) (an mahsl- sene-i mezkr)
Bir dieri yine devam eden yla ait resm gelirleridir (rfi vergiler)
resm-i anm, bd- hev gibi. Bir dieri ise kira gelirleridir (icre).
Son gelir ise padiah tarafndan gnderilen slynedir. Yukarda da
belirtildii zere bu durum 1569 ylna kadar geerlidir. Sz konusu yln
devamnda vakfn pek ok gelirini kaybettii aka grlr. 1571 ylna
gelindiinde bir nceki yldan devreden gelir fazlas dnda, ait olduu
yla dair hibir gelir kaydedilmemitir. Yaanan bu ekonomik krizin btn
sebeplerini maalesef bilemiyoruz. Ama baz tahminlerde bulunmak
mmkndr. ncelikle 1570lerde btn Osmanl lkesinde yaanan ve parann
deerinde ok ciddi oranlarda de sebebiyet veren enflasyon
zikredilebilir. Sz konusu yllarda vakf kylerin retimini etkileyen
bir ktlk veya verim d de muhtemel sebeplerdendir. Bir baka akla
gelen Yl Bakiyye-isene-imziyye rgelirleri Resmgelirleri Maktgelir
cre(kira)gelirleri Cizye-iLadik Slyne-ipdih Mahsl-isene Asl-ml
21741974 (1566 - 67) 6990 4718 1074 6709 5286 3600 21685 50118
23964975 (1567 - 68) 6050 4889 1739 6697 5403 3600 22326 22528
52342 26537976 (1568 - 69) 14986 4977 923 6947 5500 3600 63470
39506977 (1569 - 70) 2955 4767 1110 2420 5632 3600 22680 64258
36808978 (1570 - 71) 0 2100 150 1820 0 0 4070 40878 1320813208979
(1571) (Mays-Kasm) 0 0 0 0 0 0 0 Vakfn Gelirleri
25. XVI. YZYILDA EYH SADREDDN KONEV VAKFI ALAADDN AKZ 24 husus
ise belgelenmesi olduka g olan ve tamamen blgenin tarihi seyrine
dayanarak yaplabilecek karmlara dayandrlabilecek bir demografik
hareketliliktir. Bilindii gibi Konya ve evresi siyasi adan srekli
hareketliliin yaand bir blge olmutur. 1360larda Osmanl-Karaman
mcadelesi eklinde balayan sava ya da savams ortam blgenin Osmanl
Devletine dhil olmas ile biim deitirmitir. Artk bir baka gle deil
Osmanl siyas erki kendi iinde nfuz mcadelesine giriecek ve mcadele
alan yine ayn olacaktr. 15. yzyln sonlarnda meydana gelen ehzade
Cem-ehzade Bayezid mcadelesi, 16. yzyln ilk eyreinde yaanan ve yine
Osmanl ehzadelerinin de dahil olduu Kzlba hareketi, ran Seferi
esnasnda ehzade Mustafann ldrlmesi, 1550lerin sonunda Kanuni Sultan
Sleymann ehzadelerinden Konya valisi Selim ile Amasya valisi
Bayezid arasnda meydana gelen Konya Muharebesi ve nihayet 16. yzyln
sonlar ile 17. yzyln balarnda cereyan eden ve Anadoluyu batan baa
talan ve harap eden, kylerin boalmasna, retimin yllarca
yaplamamasna sebep olan ve tarihlere Byk Kagun diye geen Cell
syanlar. Yl Bah-inn Bah-igt Bah-iheyme cret-igendmgp cret-ikalaygir
Harc-aura Bah-irevgn-era Harc-herze Harc-leyyali-ierife Harc-ydn
Bah-iasel Bah-inemek 2138974 2100 464 120 60 20 193 28.5 196 311.5
2345975 2349 740 118 69 27 168 3.5 193.5 108 24.5 2525976 2249 692
118 81 26 169 188 312 35 24.5 2681977 2198 833.5 124 54 42 175 17.5
194 322 42 2897978 2487 883 120 90 33 169 16 294 392.5 34.5
1416979(6 ay) 1239 505 60 50 27 55 16.5 27 Mutfak Harcamalar Yl
El-mevcib hrct-matbah El-rakbt Gidertoplam 15160974 (1566 - 67)
5725 5269 26154 15714975 (1567 - 68) 6458,5 3732 25804,5 15550976
(1568 - 69) 6424 1989 23963 15840977 (1569 - 70) 6784 2778 27450
14704,5978 (1570 - 71) 7416 5549 27669,5 2760979 (1571) (Mays-Kasm)
3398,5 1979 13208,5 Vakfn Giderleri
26. 25 Vakfa ait muhasebe kaytlar.
27. XVI. YZYILDA EYH SADREDDN KONEV VAKFI ALAADDN AKZ 26 Bu
isyanlarn en youn cereyan ettii blgelerden birisinin de Konya olduu
malumdur. Btn bunlar gz nne alndnda 1570lerde de vakf kylerini
etkileyen bir hareketliliin olmas uzak bir ihtimal olmuyor. Mesela
ehirlerde younlaan medrese rencileri bu meyanda zikredilebilir.
VAKFIN GDERLER Vakfn giderlerini ana balk altnda ele alabiliriz.
Bunlar ierisinde ilk sray alan ve en yksek oran oluturan
el-mevcibtir. Yani vakf alanlarnn maalar. Genel gider ierisinde
maalara ayrlan ksm %60 civarndadr. kinci gider kalemi zviye mutfa
iin yaplan harcamalardr (ihrct- matbah- zviye). Mutfak harcamalarnn
oran %20-%25 civarndadr. Mutfak iin yaplan harcamalara ksaca gz
atarsak harcamann byk ekseriyetini ekmek ve ete denen miktarlar
oluturmaktadr. Peinden odun gideri, kalay, kandil ya, mutfak
eyalarnn tamiri bir dier giderdir. Yiyecek olarak dk oranlarda bal,
tuz, nohut kullanlmtr. Her dnemde tatl olarak herze yapld, aure
piirildii grlr. Mutfak harcamalarnn son grubunu leyyli-i erife ve
ydn giderleri oluturur. Yani Bert, Regib ve Kadir gecesi ile Ftr
(Ramazan) ve Kurban (azha/adha) bayram iin yaplan harcamalar. Genel
giderlerin nc gurubunu el-rakbt bal altnda yer alan bakm onarm
masraflar oluturmaktadr. Bu harcamalarn oran da yine %15 ila %20
arasnda deimektedir. SONU slam hukuku erevesinde kurulu amalar
bakmndan vakflar hayr vakflar, ailev vakflar ve yar ailev olmak
zere ksmda incelemek mmkndr. almamza konu olan Sadreddin Konev
Zaviyesi Vakf, dier zaviye vakflarnda olduu gibi esas itibariyle
hayr vakflar grubundadr. Hayr vakflar, gelirlerinin tamamn toplumun
ihtiyac olan sosyal ve dini amalar iin, sevap ve ibadet gibi bir
fiil ilemek ve her iki dnyasn da mamur etmek amac ile ya tm insanla
veya bir kesime, mesela sadece yolculara, fakirlere veya
kimsesizlere yardm iin kurulan vakflardr. Bu tr vakflardan vakfn
ailesinin yararlanmas da mmkndr. XIII. yzylda, ehrin gn batsnda ve
surlarn dnda kurulan Sadreddin Konev Zaviyesi Vakf, kendisine
tahsis edilen gelirleri ile Seluklular ve Karamanoullar
devirlerinde varln ve fonksiyonunu srdrm, bulunduu yerin
ehirlemesinde ve gelimesinde nemli bir grev stlenerek, Osmanl
Devletine de bu ekilde saygn bir vakf olarak devretmitir. XVI.
yzyln ikinci yarsnda muhtemelen kt idare edilmesinden dolay ciddi
bir sarsnt yaam ve yok olmakla yzyze gelmitir. Devrin
idarecilerinin bunu farketmelerinden dolay ciddi bir teftiten
geirilmitir. Bu teftiin kaytlar sayabileceimiz ve pepee 5-6 yln
muhasebe dkmlerinden oluan veriler gnmze ulaarak, zaviye hakknda
bilgi sahibi olmamz mmkn klmtr. Sz konusu tefti sonrasnda vakfn
idari ve ekonomik problemleri bertaraf edilmi ve grevini srdrmtr.
KAYNAKA BOA. TD. 387 (1530- Muhasebe cmali) VTD.564 (1476- Vakf
Defteri) MAD. 7659 (Muhasebe Serisi)
28. 27 Sadreddin Konev zerinden Trk Entelektel Stratejisini
Okuma Denemesi Yrd. Do. Dr. Sait BAER Kutalmolu Sleyman ah,
Malazgirtten birka sene sonra zniki fethederek (1075) baehir yapt.
Ama, Hristiyanln bu kutsal konsl ehrinin dmesi ar kovanna omak
sokmakt. Hal dnyasnn ayaa kalkmasna sebep oldu. 1096dan itibaren
Anadoluda bir yandan Bizans ve Hallar, dier yandan ran Seluklular,
ierdeki Ermeni krallklar, Trk beylikleri arasndaki iktidar sava ve
dier birok meselelerle boumak zarureti XII. yzyln sonuna kadar
neredeyse Anadoluya bir kyamet asr yaatmtr. XIII. yzyln ilk yars
nisbi bir sknet dnemi olarak mtalaa edilebilse de, bu defa 1243
Kseda Savan karmzda buluyoruz. 1071 sonras sadece Anadolu Trkl
bakmndan dramatik gemedi. Ayn sknt Dou Trkl iin de geerliydi. Melik
ahn lmnden(1092) sonra tahta geen Sultan Sencerin taht serveni
Seluklu tarihinin en ac sahnelerini tekil etmektedir. Erbabnca
malum olduu zere Seluklu ve Harezmahlarn kuzeyinde bulunan, Kagarl
Mahmudun ifadesiyle Kfir Ouzlar ciddi bir devletten mahrumdular.
Treleri gerei bir hakan sahibi olmalar gerektiine inandklarndan,
bir muharebede esir aldklar Senceri, esir statsn deitirmeden hakan
ilan ederler. Bylece dnya tarihi bir esir hkmdar rnei grr. Bu Ouz
gruplar, Seluklu ve Harezmahllara XII.yzyl sonlarna kadar blgeyi ve
hayat zehir etmitir, desek yanl olmaz. yle anlalyor ki, XII. yzyl
Trkln tam anlamyla varlk yokluk mcadelesi verdii bir asrdr. Bir
kyamet asrdr. Ancak XIII. yzyln da bir Mool asr olduunu unutmayalm.
XII. yzylda bilei bklemeyen, bir defa kaybetse de ikincisinde
kazanan, nefes kesici mcadelelerin kahraman olan Trklk, XIII.
yzylda Mool darbesiyle fizk anlamda diz st km grnyor (Kymen,1984;
Turan, 1993). Trkln slamiyeti kabul etmesi elbette ki insanlk
tarihi apnda bir olaydr. Fakat cizane kanaatim yeterince analiz
edilmemitir. Olay daha ziyade, eer slam tarihileri tarafndan ele
alnyorsa slam hamset etkisinde kalmakta, mahiyetine dikkat
edilmemekte, dier yandan batl tarihiler tarafndan ele alndnda ise
genel manada Mslman ortak parantezi iinde deerlendirilmektedir.
Halbuki Kafir Ouzlarn bir Mslman Seluklu sultann hakan ilan
etmeleri ve bunu Tre mcibince merulaabilmek iin yapmalar ok
ilgintir (Kymen,1984:419 vd.). Trenin eski Trk dini olduunu biz
yazdk. Bu din tevhidi, varln birlii ilkesi zerine oturan, sosyal ve
siyasi dzenini de bu anlaya gre ekillendiren bir yapdayd.
ekillendirici kuvveyi grmeyip, ekle bakanlar Treyi srf kanun
zannederler (Baer, 1990) Trklerin Mslman olular Treyi terk edip
yeni bir dine girmek eklinde olmamtr. Aslnda burada iddial bir ey
sylediimin farkndaym. Ancak bunun da sylenmesi gerektii
fikrindeyim. Eski Trk dini Tre idi ve slamdan sonra da terk
edilmedi demek karmza iki cepheli bir yap karmaktadr.
29. SADREDDN KONEV ZERNDEN TRK ENTELEKTEL STRATEJSN OKUMA
DENEMES SAT BAER 28 1-Kabul edilen slm Tre ile uyumlu hale
getirilmi bir slmdr. Yani Treye gre yorumlanm bir slmdr. 2-Tre
slama gre yeniden gncellenmitir. Bu cephelerin her ikisinin de
varln mahede ediyoruz. Mnferit slamlamalar paranteze alarak
bakarsak, M.S. 920lerde slamn resmen, devlet kararyla kabul olay
esnasnda slam corafyasndaki balca din ekoller hemen hemen teekkl
etmi durumdayd. Fakat bunlardan hibirine itibar edilmeyip o devirde
sa ve yirmi yl daha yaayacak olan mam Maturid (. 944) ve akaidinin
tercih edilmesi bizi bu dnceye sevk ediyor. Maturid akaidindeki
zat-sfat ilikilerine dair aklamadaki zgnln kaynan Orta Asyallarn ok
sevdikleri sufi ynelilerde arayabileceimiz gibi, sufizmle ok badar
grnen Treyle de ilikilendirmemiz mmkndr. Kald ki, siyasi ve sosyal
dzeni belirleyerek ilemeye devam eden muktedir Trenin nfuzu,
sufizmin lokal etkilerinden ok daha ileridedir. Ayrca Trenin
yukarda ksaca aktardmz mahiyeti sufizmle ne kadar ruh yaknl tadn
gstermektedir. yle grnyor ki, slam kabul eden Trk gruplar
Maturidi-Hanefi perspektifinde bir Tre dzeni iinde yaamaya devam
etmekte, bu zgn sentez yeni hamlelerine de g katmaktadr. Trk
topluluklar, Mslman hkmdarlardan gocunmamakta, onlara din deitirmek
gibi bir kararda dahi uyabilmektedir. Bunu, hayat dzenini kendisine
gre biimlendirdii Tresinin gerei olarak yapmaktadr (Baer,
2007:31-62). Anlalan o ki, Mool tahribat, Mslman olmayan Trk
topluluklarn tarih birer aktr olmaktan uzaklatrmtr. Aslnda Mool
iktidarlarnn Trk Tresinden yararland sylenmitir. Ama bu yararlan
toplayc-asalak ekonomiden gelen ve snfl Mool toplumsal yapsnda zgn
ve tam bir uygulama deil; Mool yasalaryla kartrlarak ortaya kyor.
Moolun Trklemesi de bu balamda Treye uyma nispetine atfolunabilir.
Ama Mool hkimiyeti, dier ynden XIII. yzyl bat Trklnn geri dn
yollarnn tkanmas anlam da tamaktadr. Bir baka sayfa aalm; slam
corafyas XI. yzyl sonuna kadar esas itibariyle Arap patenti
tamaktadr. Selefiye, ia, Hanbellik, afilik, Malikilik, Earilik,
Mutezile... Bu cereyanlar arasnda, u veya bu anlamda bir rekabet
bulunsa da, Trklerin Mslmanlk anlay konusunda adeta ortak bir tavr,
bir kmseme, mmknse grmemezlikten gelme, mmkn deilse topluca kar kma
tavr grmekteyiz. Cabir Arap Aklnda neredeyse slm medeniyetinin btn
problemlerinin kayna olarak Farabiyi gsteriyor. Ama dier yandan
bn-i Rd izgisini izlememenin slam dnyasna kard maliyeti de anlata
anlata bitiremiyor(Cabir,1999; Ocak2000; Kasm2000: ilgili blmler).
Bu konuda Batl tarihilerle Araplar arasnda adeta bir anlay birlii
gryoruz. nsaf ehli bilim adamlarna elbette ki szmz yoktur. Fakat
bn-i Rdn kendisini savunmak zorunda hissettii selefleri bn-i Sina
ve Farabi idi. Ve bn-i Rdn Earilere ynelttii tenkitler felsefe ve
kelam literatr birbirine dntrlerek bakldnda Maturidinin ortaya
koyduu yap ile rtmektedir (bn Rd,2006). Ekrem Demirli dostumuzun
deerli almalarnda teyid ettii gibi Muhiddin Arabi ile de bn-i
30. 29 Rd arasnda bir fikr yaknlk vardr (Demirli, 2005: 20).
Mecidddin shak eitli fikir adamlarn Diyar- Rumda bir araya
getirmeye urarken, Endlsten de Muhiddin Arabiyi daveti ilgin eyler
dndryor. Esasen Muhiddin Arabi sistemindeki ilenmilik, btn ileri
niteliine ramen neden Anadoluda hukuka, siyasete, kurumlara bu
kadar etkili olabildi de, dier slam corafyalarnda bu l ve mahiyette
makes bulmad? Yoksa Muhiddin Arabinin ahsnda onun dehasna dayanarak
kendi geleneklerini slam dnyasnda merulatrmay m denediler? Acaba
Treden getirdikleri hikem- siyas gelenei 300 yllk slami tecrbe
balamnda yeniden ina m ettiler? Burada I.Gyseddin Keyhsrev ile
I.zzettin Keykavus ve Mecidddin shak ibirliinin hangi yaanmlklarn
ikaz, ngrlerin getirdii korku ve mitler balamnda biimlendiini ltfen
hatrlayalm. Batdan gelen Hal saldrlaryla yaanm yz yl, karde
kavgalarnn yaratt tahribat ve Moollarn yaratt fiziki tkeni ve
zerine geri dn yollarnn kapanmas. Bu artlarda Anadoluda yeni bir
hayat forml bulmaktan baka are yoktur. Ama bu formln tutmas, baar
kazanabilmesi iin sosyal yap ve yetenekle uyumlu olmak mecburiyeti
vardr. Trenin adalet ilkesi yrtlmeli, ama boy asabiyeti, soy
asabiyeti zayflatlmalyd. Daha yksek, slami evrensellik balamnda bir
tez gelitirilmeliydi. Burada meslek edinmeye dnk, cinsiyeti
korumaya dnk, evrensel adalet idealini uygulamaya dnk yeni bir
rgtlenme biimi tasavvur edilmeli, ilerlikte bulunan Trenin siyasi
ve felsefi gvdesi zerine giydirilmeliydi. te o zaman karmza
Akpaazadenin bildirdii Ahiler, Baclar, Gaziler kar ve Konevnin bu
konulardaki rolleri hepimizce malum. Ancak bir merkez nveye de
ihtiya vardr. Hikem bir pederah messese de gerekmektedir ki,
gemiteki blnp paralanmalar tekerrr ettii takdirde, manevi bir
otoriteyle mdahale edebilsin ve bylece sistemin kendi kendini
retmesi salanabilsin. Bunun da Abdalan- Rum zmresi olduu anlalyor.
Dolaysyla o yllarda Anadoluda yeni bir insan yaratma projesinin
bylece devreye sokulduunu sylemeliyiz. Aslnda Fssul-Hikemde ortaya
konulan peygamber tiplemeleri ve onlar zerinden atf yaplan
kavramlar, bir peygamberler tarihi hikyesiymi gibi alnmamaldr ve
gemite alnmad da anlalyor. Fssta ina edilen, eserin zerine oturduu
ana kavramlar esas itibariyle dinin yeniden inas gibi grlebilecei
kadar, kutsala atf yaparak insann yeniden inas diye de mtalaa
edilebilir. Yani Muhiddin Arabinin Hz. Nuhun tenzihini abartl
bulmas, Hz. Yusufun ryalar fazla ciddiye almas gibi peygamberlere
ynelik tenkitlerinde, kutsallk ambalajnda bir realizm grlyor.
Elbette ki o zaman ve zeminde geerli paradigma sebebiyle ancak yle
olabilirdi. Konevnin Ekrem Bey dostumuza gre Nasruddin Tusi, Mikail
Bayram Hocaya gre Ahi Evren olan muhatabna mektuplarnda aka grld
zere, Gazzaliye deil bn-i Sinaya itibar etmesi ok dikkat ekicidir
(Konev, 2002). Gazzalideki rasyonaliteye souk duru, Konev iin sz
konusu deildir. Arabi ve Konevye dnk derin bir okuma, irrasyonel
bir Tanr merkezlilikten ok, kutsal zarfnda insan merkezlilii
grmemizi salyor. Bendeniz bir Kutadgu Bilig okuyucusu gzyle baktmda
Yusuf Has Hacibin vahi, Yaln Gugtan Bilge geye doru seyreden Trenin
insan anlayyla (Baer,1990:9-40). Fsusul- Hikemde ve Konevnin
erhindeki insan ina anlaylar arasnda paralellikler buluyorum, ama
Konevnin daha ilenmi ve daha ileri olduunu ifade etmek
zorundayz.
31. SADREDDN KONEV ZERNDEN TRK ENTELEKTEL STRATEJSN OKUMA
DENEMES SAT BAER 30 Sadrettin Konevnin bakt nokta, Hakkn kendini
amas esasna dayal bir varlk anlayndan besleniyor (Konev, lah
Nefhalar; Demirli, 2005). Byle bir noktadan fikir retmek sz konusu
olduunda inanca dayal olmayan felsefe iin dogma saylan hikemi
metinler, dogma olmaktan kar. Kendisini ayr bir varlk gibi grmeyi
irk sayan bu perspektifte, znesi Hak olan szn sahibi aslnda
insandr. Bunu devrin eriat ortamnda kutsal kavramlar zerinden
konuma zarureti ile birlikte dnmeliyiz. Bilen ile bilinen arasnda
organik zemin bulunmas art bu sistemin doal bir sonucudur. Zaten bu
eserlerin btn hedefi de bu birliktelie atf yapmak deil mi? Yunusun
tabiriyle Kuran okuyan kendi, kendi Kuran iinde. Konev, anlamann
bir yaratma olduunun farkndadr. (Baer,2006:55-81) Anlayanla anlalan
arasnda fark ve cemin birlikte ilemesi, tenzih ve tebihin birlikte
bulunmas art btn eserlerinde apaktr. Biz burada M. Arabi ve
Konevnin ahslarnda muazzam bir entelektel yaratma cesaretine ahit
oluyoruz. Anlamann sosyo-kltrel bir taban tad, ferdi ve sosyal
tecrbenin yaratt modeller zerine oturduu aktr (Baer, 2006). Mool
komutan Baycu Noyann Kseda bozgunundan sonra Konyay kuatt gnlerde
(1256) Konev byk ihtimalle surlarn iindedir. Konyann btn serveti
gnll olarak Mool komutannn nne can bahas olarak dklmtr (Turan,1993:
478...vd). Eserlerinde, olup bitenlerle ilgisiz, fildii kulesindeki
soyut lemin insanym gibi grnen Konev, babasndaki sosyal sorumluluun
varisi olarak hadisata kaytsz kalamazd. Kalmad Mikail Bayramn
almalarnda Ahi Evrenle Ahiliin tekilatlanmas konusundaki fikr
mesaisinde tespit edilebiliyor (Bayram, 1984:481-487). Keza,
devrindeki hemen hemen btn tekkelerin zikir ve seyr-i sluk
uygulamalarndaki belirleyicilii Naki eyhi Abdullah lahinin Konevye
merbutluunda sembolletirilebilir (Kara-Algar, 1988:110-112). Yine
onun tesirleri Kutbuddin znik, Kn, Davud el- Kayser gibi
rencilerinin dergahlar sistematize eden aksiyoner ve kavramsal
mesailerinde grlyor (Demirli,2005:23). Kendisinden drt asr sonra
smail Hakk Bursevinin devrin byk eyhi sfatyla Konev iin ifade ettii
hayranlk, Bursevi gibi Trkeye son derce bal bir zattan sadr olmas
dolaysyla nemlidir (Demirli,2005:22). Yani sathi bir bakla baz eri
kavramlardaki irrasyonel d anlam yerine, Konevdeki rasyonel
kavramsal ilikiler ana bakmak, onun yapmak istedii ey bakmndan bize
bir imkan kaps aar diye dnyoruz. Konevnin mesela Ahi Evrenle yapt
ortak mesai gereki miydi? Baarl olmu muydu dersek, o zaman bn-i
Battutaya bakmamz gerekir. bn-i Battutann Konevden altm yl sonra
geldii Anadoluda ve ve bitiremedii, onu hayretten hayrete dren bir
rgttr Ahilik. Mevcut Trkmen boy sistemine, son derece doal ve salkl
bir biimde eklenmi, kaynamtr. Gvenlik ve ekonomik hayat bakmndan
toplumun ana atardamarlarndan biri haline gelmitir. Trenin adalet
ilkesini iselletirmi, beye(siyasi otoriteye) itaatte sknt yaamayan
ama zerktir. Trenin Tanr misafiri kavramn nasl messeseletirdiini
bn-i Battutaya her ehir ve kasabada birbirinden gzel rneklerle
gstermektedir. O bn-i Battuta ki, Anadoludan evvel hemen hemen btn
slam corafyalarn dolap da gelmiti. Eari itikadnda ve Maliki
mezhebindeydi. Dolaysyla Anadoludaki Trkmenin etnik bir taassup
tamad halde Hanefi-Maturidi erevede yaadn bir tarafsz gzlemci
sfatyla anlatyor (bn Battuta,2005:202...vd.). Yani bata Konev olmak
zere XIII. yzyl Anadolu hukemsnn zihinlerindeki toplumu yaratma
abalarnn sonu verdii anlalmaktadr.
32. 31 Burada bir titizliin altn izelim ve milletimizin byk
dnrlerinin nnde bir daha saygyla eilelim. X. yzylda Farabi, Arap
dndaki unsurlara mevali dendii bir dnemde Trkmen kimliiyle dimdik
durmu ve Konevdekine benzer soyut bir alanda eserlerini yazmt Ama
bu eserlerde, pekala Tre ile ilikilendirilebilecek Kutadgu Bilige
paralel, Cabirinin tabiriyle Vahdet-i Vcutu bir anlay serdetmiti.
Farabinin devri, bir felsefe rzgarnn hakimiyetindeydi. Dolaysyla
onun terminolojisi Mutezilenin de katksyla yaratlan bir dnce
ikliminde ekillenmiti. Ama Trk komutan Uzlukun olu, Farabdan
(Karacuk) Badata elli yanda gelmiti (920) ve kendi toplumunu,
Tresini bilmemesi dnlemezdi. Kimliindeki srar bize toplumuna bir
gelecek kurma duygusu tad hakknda ilham veriyor. bn-i Sinann
(980-1037) ise Farabiye dknl, ondan nasl beslendii bilinen bir
gerek. Yukarda deindiimiz el-Mrselat adl eserindeki bn-i Sina saygs
Konev iin bir baka dikkat noktas olmaldr. nk bn Sinay tekfir eden
ve 1111 ylnda len Gazzalinin kendisinden yaklak bir buuk asr sonra
yaayan Konev tarafndan, bn-i Sinay bu kadar dikkatle takip eden
Konev tarafndan bilinmemesi dnlemez. Trk entelektelinin, kelam ve
felsefe tartmalarnda Gazali ve Fahreddin Razi gibi byk demagoglarn,
speklatif cedelciliklerinden kurtulabilmek adna bir strateji
gelitirdikleri dnlebilir. Konevnin kelamc ve fakihler karsndaki
menfi tutumu, kelam kavramndaki genelleyie ramen zel bir ima
tamakta ve Earilere gnderme yapmaktaym gibi grnyor. nk Arap-slam
dnyasnda Maturidi anlay yokmu gibi davranlmaktadr. Oysa bn Batuta
Anadoluda Hanefi (tabiatyla ayn zamanda Maturidi) anlayn dikkatle
korunduunu aklamaktadr. Eari kelamclarn Trk asll filozof ve
kelamclar karsndaki ev sahibi edal sulayc, slamda bulunmayan
tekfirci sluplar, bizimkileri tartmaya daha kapal ve hadsa
dayandrldndan savunmas daha kolay, stelik Tredeki bilgelik gelenei
ile daha bark Vahdet-i Vcutu tasavvuf alannda veya bu alan zerinden
fikir retmeye sevketmi, burada younlatrm olmal. Son sz olarak hemen
ifade edelim ki, Farabi, Maturidi, bn-i Sina, Yusuf Has Hacip,
Yesevi, Hac Bekta, Yunus ve tabiatyla Konevnin metinleri
incelendiinde, bunlarn hibirisinde gnmzn kirli etnisite anlayn
grmyoruz. Bu dnrlerimizin eserlerinde dorudan yada dolayl bir Trk
vurgu da bulamazsnz. Bir soy kurtarmak deildir dertleri. O halde bu
insanlarn korumaya ve gelitirmeye altklar ey nedir? dendiinde
verilebilecek tek cevap var: Evrensel nitelikli belli bir hikmet
gelenei, belli bir devlet gelenei, belli bir anlama modeli, belli
bir ahlak... Ki o devrin tarafsz bir mahidi sfatyla bn-i Battuta
bize bu abann rneklerini bol bol veriyor.
33. SADREDDN KONEV ZERNDEN TRK ENTELEKTEL STRATEJSN OKUMA
DENEMES SAT BAER 32 BBLYOGRAFYA BAER, Sait (1990), Kutadgu Biligde
Kut ve Tre, Ankara. BAER, Sait (2006), Toplumsal Akl Anlamak,
stanbul. BAER, Sait (2007), Medeniyetin Ordusu veya Ordunun
Medeniyeti Uluslararas Askeri Tarih Komisyonu, Uluslararas Askeri
Tarih Dergisi, Genelkurmay Asker Tarih ve Stratejik Ett Bakanl
Yaynlar No 87, Ankara. BAYRAM, Mikail (1984), bn Sin ve Ah Evren,
bn Sin Armaan, Ankara. CABR, Muhammed bid (1999), Arap-slm Kltrnn
Akl Yaps, stanbul. CABR, Muhammed bid (Ocak 2000), Arap-slm Aklnn
Oluumu, stanbul. CABR, Muhammed bid (Kasm 2000), Felsef Mirsmz ve
Biz, stanbul. DEMRL, Ekrem (2005), Sadreddin Konevde Bilgi ve
Varlk, stanbul. BN BATTUTA (2005), Byk Dny Seyahatnmesi, stanbul.
BN RD (2006), Felsefe Din likileri-Faslul-Makal el-Kefan
Minhacil-Edille, stanbul. KARA,Mustafa-Hamit ALGAR (1988), Abdullah
lh TDV slm Ansiklopedisi, C.I, stanbul. KONEV, Sadreddin (2002),
Yazmalar-el-Mrselt, stanbul. KONEV, Sadreddin (2002), lh Nefhalar,
stanbul. KYMEN, Mehmet Altay (1984), Byk Seluklu mparatorluu
Tarihi, C.II, kinci mparatorluk Devri, Ankara. TURAN, Osman (1993),
Seluklular Zamannda Trkiye, stanbul.
34. 33 Sadreddin Konev ve Davd El-Kayser Prof. Dr. Mehmet
BAYRAKDAR Burada zerinde duracamz konu, bu iki mehur dnr arasnda
kiisel ve dnsel adan
mnasebetinolupolmadkonusudur.Uzunsredirilgimiziekenbukonunun,dahanceulatmzve
imdi de anlatacamz olumsuz sonucunun ilginlii ve bunun muhtemel
nedenleri zerinde duracaz. Gerek Sadreddin Konev
(606-673/1210-1274)nin ve gerekse Davd el-Kayser (660-750/1261-
1350)nin hayatlar hakknda kaynaklarda fazla bilgi olmamas, kiisel
iliki, yani hoca-renci ilikisi olup olmad meselesinin zmn
zorlatrmaktadr. Sadreddin Konevnin haytndan bahseden bilinen
eserlerde, onunla Davd el-Kayser arasnda kiisel bir iliki olduuna
dair hibir bilgi verilmemektedir. Buna karn Davd el-Kaysernin hayat
hakknda bilgi veren baz eserlerde ise, onun Sadreddin Konevnin
rencisi olduuna ve ondan ders aldna dair bilgiler vardr.1 Biz daha
nce o kaynaklara itimat ederek Davd el-Kayser zerine doktora almas
yaptmz yllarda bunun mmkn olabileceini sylemitik.2 Ancak daha
sonraki aratrmalarmzda baz gerekelerle bunun tarihen mmkn olmad
kanaatine ulatk.3 Bu gerekelerimizi burada ayrca tekrar etmeyi
gerekli grmyoruz. Buradan, her nekadar Davd el-Kaysernin Sadreddin
Konevden ders aldn syleyen kaynaklar ikisi arasnda dorudan
retmen-renci ilikisinden bahsediyorlarsa da, bunu Davd el-
Kaysernin Sadreddin Konevnin eserlerinden ve dncelerinden etkilenmi
olduunu dnerek fikr bir ilikiden mi bahsetmek istemilerdir eklinde
bir soruya evirerek, bizim de burada zerinde durmak istediimiz bu
esas meseleye geebiliriz. Sadreddin Konev, eserleri ve dncesi ile
dorudan Davd el-Kayseryi etkilemi midir? Davd el-Kayser zerine
doktora almas yaptm yllarda byle bir soruyla ister istemez
karlamtm. Doktora tez danmanm Roger Arnaldeze, bata Sadreddin Konev
olmak zere nceki Fssul-Hikem rihlerinin onun zerine etkileri olup
olmadn aratrmamn iyi olacan ve bu konuda kesin bir kanaate varmamn
ve etkileri ak bir ekilde gstermemin ancak metin karlatrmas
yntemiyle olabileceini syledim; ancak sz konusu rihlerin
metinlerine ulamamn - o gnn artlar ierisinde- kolay olmayacan ilave
ederek bir bakma Arnaldezden byle bir alma yapmaktan sarf- nazar
edilmeme ynelik affm diledim. O da bu konular zerinde ileriki
zamanlarda durursun diyerek bana kolaylk gsterdi. Dolaysyla byle
bir konu zerine eilmeme o gnlerden beri hep zihnimi kurcalayan bir
mesele olagelmitir. 1 Mehmed Sreyya: Sicill-i Osmn, stanbul, 1311,
c.II,s. 323; Ahmed Cevdet Paa: Kss- Enbiya, haz. M.z, stanbul,
1973, c.III, ksm II, s. 211. 2 Bayrakdar (M.): La Philosophie
Mystique chez Dawud de Kayseri, Ankara, 1990, s. 14. 3 Bayrakdar
(M.) Kayserili Dvd, Ankara, 1988, s. 10.
35. SADREDDN KONEV VE DAVUD EL-KAYSER MEHMET BAYRAKTAR 34 Davd
el-Kaysernin mevcud eserlerini o yllardaki ilk okumamzdan Sadreddin
Konevnin kendisine dorudan fikr bir etkisinin olmad kanaatine
varmtk. nk, Davd el-Kayser, bata bnl-Arab ve kendisini tasavvufa
ynelten hocas Abdurrazzak el-Ken olmak zere Hakim Tirmiz, bnl-Frz,
Evhadud-Din el-Kirmn ve Fahreddin rak gibi kendisinden nceki
mutasavvflar ile bn Sin, Ebl-Berakt el-Badd, Aristo ve Efltn gibi
filozoflar ismen zikredip, gerek kendi grlerine destek ve gerekse
tenkid amal onlarn dncelerini ve szlerini naklederken, Sadreddin
Konevyi hibir eserinde ismen zikretmemesi bize ilgin ve tuhaf
gelmiti. Kaynaklarda isimleri zikredilen fakat bugne kadar varln
bilemediimiz ve ulaamadmz iki- eseri hari tutulursa, bildiimiz
eserlerinin hi birisinde Davd el-Kaysernin ne Sadreddin Konevnin
ismini, ne de bir eserinin ismini zikrettiini grdk. Buna ramen,
ismini zikretmese de, Davd el-Kayser Sadreddin Konevden etkilenmemi
midir, eklindeki soruyu sormaya devam ettik. eitli vesilelerle ve
farkl zamanlarda Davd el-Kaysernin eserleri ile Sadreddin Konevnin
eserleri arasnda metin karlatrmas yaptk. Ulatmz sonu, gerek kavram
dzeyinde, gerekse dnce dzeyinde, gerekse de uslb ve anlatm tarz
dzeyinde Sadreddin Konevye has olanlarla Davd el-Kayserninkiler
arasnda bir etkileim ve etkilenim izleri gremediimizdir. Bu grmz u
anlama gelmez: Sadreddin Konev ve Davd el-Kayser arasnda hibir
benzerlik yoktur. Bu iki nemli Fss rihi arasnda, yukarda
bahsettiimiz kavram, konu ve ifade gibi her dzeyde baz benzerlikler
vardr. Ancak bu benzerliklerin kayna, Davd el-Kaysernin Sadreddin
Konevden etkilenmi olmas ile deil, bnl-Arab ve eserleri ile
aklanabilir. ki rih de bnl-Arabnin eserlerinden nakiller yaparken,
onun dncelerini yorumlarken kavramlarn ve dncelerini ortaklaa
kullanmlardr. Bu durum karsnda aklmza baka bir dizi soru
gelmektedir. Bunlardan birisi, acaba etkilenmemi bile olsa Davd
el-Kayser, Sadreddin Konevnin hibir eserini okumam mdr? Bu soruya
elbette kesin kantlarla olumlu veya olumsuz cevap verme olanamz
yoktur. Ancak Sadreddin Konevnin bnl-Arabnin kk yatan itibaren en
yakn tilmizi olmas, bata Fss olmak zere baz nemli eserlerinin arihi
olmas ve vahdet-i vucd gelenei ierisinde nemli bir yere sahip olmas
dnldnde, Davd el-Kaysernin Sadreddin Konevnin baka hibir eserini
okumam olduunu dnsek bile Fss erhi olan el-Fukk adl nemli eserini
okumam olacan dnemeyiz. Ancak biraz evvel de ifade ettiim gibi,
bunun iin dorudan veya dolayl bir kantmz yoktur; en azndan ben
bulamadm. kinci sorumuz: Davd el-Kayser, Sadreddin Konevnin ismini
niin anmamtr ve onun has fikirlerine niin hi mracaat etmemitir? Bu
soruya muhtemel bir dizi yant verebilirse de, biz nce u iki yant
dlamak istiyoruz. Birincisi, iki dnr arasnda yakn kiisel iliki
olmadndan bu aralarndaki bir ksknlkten
36. 35 veya krgnlktan kaynaklanamaz. kincisi, Davd el-Kaysernin
Sadreddin Konevden haberdar olmadndan veya hibir eserini
bilmediinden veya okumam olmasndan da kaynaklanamaz. Btn bu
ihtimalleri dladktan sonra, durumu izh edebilecek geriye tek
muhtemel bir cevap kalyor ki, bunu da aadaki gibi yle
aklayabiliriz: Davd el-Kaysernin, tasavvufa meyletmesi, hayatnn
nisbeten ge bir dneminde ve kendisinin de belirttii gibi
Abdurrazzak el-Kennin delaletiyle ve davetiyle olmutur. Davd el-
Kayser devrinin geleneksel din eitimini aldktan sonra, zellikle
matematik, mantk ve felsefeyle megul olmu bir dnrdr. Bu akl
ilimlerle olan ok meguliyeti, eserlerinde de grdmz gibi onu
sistemli bir dnr yapmtr. Gerek telif eserlerinde ve gerekse erh
eserlerinde vahdet-i vucd erevesinde ele alnan konular Davd
el-Kayser felsef olarak fakat ak ve anlalr bir biimde ilemitir.
Davd el-Kayser, erh ettii eserleri iki ksmdan oluturmutur. nce bir
giri blm yazarak erh ettii eserin ana konularn ve meselelerini ayr
alt balklar halinde tek tek ele alarak kendi asl fikirleriyle
anlatmtr. Ana erh blmnde, cmle cmle veya paragraf paragraf erh
ettii eserin yazarnn fikirlerinin nasl anlalmas gerektiini
gstermitir; bylece kendi fikirlerini yorumuna kartrmamtr; varsa
dilbilimsel zorluklar zmlemitir. erh ettii bir cmle veya
paragrafta,ilgiliveyailgisizbakakonularavemeseleleredalarakanlatmveanlamaygletirmemitir.
te bu itibarla, Davd el-Kaysernin Fss erhi olan Matl Hussil-Kelm f
Maan Fssil-Hikem adl eseri kendisinden nceki ve sonraki Fss
rihlerinin erhleri ierisinde en ok tutulan ve okunan bir eser
olmutur. Bugn de bir ok aratrc Davd el-Kaysernin bu erhini
bnl-Arabnin Fssunu anlamak iin en iyi ve en faydal eser olarak
deerlendirmektedirler.4 Gerekten de Davd el-Kaysernin Fss erhini,
kendinden nceki srasyla Konevnin el- Fukuk, el-Cundi (Cend)nin erhu
Fssil-Hikem ve el-Kennin erhu Fssil-Hikem adl ilk Fss erhleriyle
sadece ekilsel ve yntemsel adan kyaslamak bile Davd el-Kaysernin
erhinin yerini ve nemini ortaya koyar. Bu ilk drt Fss erhi arasnda
ok ksa ve basit bir mukayese yaparak, yle diyebiliriz: erh yazmndan
maksat evvel emirde kavramlar, cmleler ve genel dnce itibariyle asl
metin yazarnn dncesini anlamak ve okuyucuya anlatmaksa, yukarda
ksaca anlattmz zellikleri itibariyle Fss erhleri arasnda bunu en
gzel biimde gerekletiren el-Kaysernin erhidir. Konevnin, el-Cundnin
ve el-Kennin erhlerine gelince; bunlarn ortak zellii Fssun dorudan
cmle cmle metinsel erhleri deildirler; zaman zaman Fss metnindeki
baz kavramlar hakknda aklamalar ihtiva ederler ise de, dorudan
Fssun metnini anlamaya yardm etmezler. Her yazar Fssun fikirlerini
anlatmaya yardmc olma yerine daha ok ahs grlerini anlatrlar. lk Fss
erhi olan Konevnin Fukk erhi, Fssun kendi hacminden bile ksadr;
yorumlar ifde tarz 4 Chittick (W.): The Chapter Readings of the
Fusus, Journal of the Muhyiddin Ibn Arabi Society, 1984, s. c.II,
s. 41.
37. SADREDDN KONEV VE DAVUD EL-KAYSER MEHMET BAYRAKTAR 36
bakmndan din arlkldr. Buna karn ikinci erh el-Cundnin erhi, arlkl
olarak metafizikseldir; ancak gerekli gereksiz her trl bilgiyi
toplad iin okuyucu bnl-Arabyi anlamak yerine, el- Cundnin
muktesebatn okumaktadr. Bunun iin de erhi olduka hacimlidir.
El-Kennin erhi ise, ikisi arasnda orta hacimdedir; fakat onun
erhinden de biz daha ok el-Kennin kendi fikirlerini reniyoruz; o da
dorudan Fssun kendi metnini ve dncesini anlamaya pek yardmc
deildir. Dolaysyla buraya kadarki aklamalarmzla sonu olarak unu
demek istiyoruz: Sadece Fss erhinde deil dier erh ve telif
eserlerinde de Davd el-Kayser, Konevnin el-Cundnin ve el- Kennin ne
Fss erhlerine ne de dier eserlerine hibir atfta bulunmamakta; ne de
onlardan fikir plannda aktarmda bulunmaktadr. Bunun nedeni de, Davd
el-Kaysernin kendisini ncekilerden ilmen ve anlay bakmndan daha stn
ve yetkin grm olmas veya onlarn bnl-Arabyi tam olarak anlamam
olduklarn dnm olmas olabilir. Konuyu aydnlatma bakmndan bir rnek
zerinde durabiliriz: Bu rnek, bnl-Arabnin bahsettii varln Be
Hazreti (el-Hazartl-Hams) olsun. Davd el-Kayser, hazret, mertebe ve
onlarn tekabl olan lem kavramlarn birbirinden ayrrken, Konevde bu
ayrm yoktur. Davd el- Kayser, hemen hemen ayn isimlerle btn
eserlerinde be hazarttan ve be lemden bahseder. Oysa Konev farkl
eserlerinde farkl isimlerle onlardan bahseder. Bu be hazartn ve
lemin sralanmas konusunda Davd el-Kayser her zaman bnl-Arabnin
izdii varlk dairesine uygun bir sralama yaparken, Konev her zaman
bu sraya uymamaktadr. Konev, Krk Hadis erhi adl eserinde rnein yle
bir sralama yapar: 1. Hazart- Gayb (Gayb lemi) 2. Ruhlar lemi 3.
nsn- Kmil 4. Hazart- Hayl (Misal lemi) 5. Hazart- Hiss (ehdet
Alemi)5 Bu sralamasnda Konev, ehdet ve Gayb lemleri arasnda orta
bir lem olduu dncesiyle nsn- Kmili nc varlk srasna yerletirmitir.
Oysa nsn- Kmil mertebesi, bnl-Arabinin varlk anlayna gre ve mantken
ehdet leminden sonra en son mertebe olarak yer almas gerekir. Ayn
ekilde Misal lemine hayal ismini vermekte uygun deildir. Nitekim
Konevnin bu dzensizliine: mdi burada bir noktaya nemle iret edelim
ki, Konevde grdmz gibi bu be mertebe nazariyesinde mertebelerin
tertibi her zaman ayn deildir6 diyerek N.Keklik de iaret
etmitir.Biraz garib ve tuhaf bir durum da olsa, el-Kayseri
kendisinden nceki arihi hibir ekilde zikretmiyor ve bize dorudan
onlardan etkilenmi grnmyor. 5 Sadreddin Konev: Krk Hadis, ner.
H.Kmil Ylmaz, stanbul, 1990, s. 94. 6 Keklik (N.): Sadreddin Konev
Felsefesinde Allah-Kinat ve nsan, stanbul 1967, 94
38. 37 Fatih Sultan Mehmedde Sadreddin Konev ve Ahi Evren
Hayranl Prof. Dr. Mikil BAYRAM Fatih Sultan Mehmedin ilim ve sanat
severlii yannda eitli ilim ve sanat dallaryla megul olduu da
bilinmektedir. Saltanat dneminde kurulan ilim messeseleri yaplan
eitli sanat eserleri ve pek ok ilim adamn himaye etmesi yannda
iirleri ise onun yksek bir fikir adam ve byk bir edip ve sanatkr
olduunu gstermektedir. Biz burada Fatih SultanMehmedin Trkiye
Seluklular Devrinin, aralarnda derin dostluk ve gnldalk bulunan iki
byk ilim ve fikir adam1 Saderddin Konev (.673/1275) ile Ahi Evren
Hace Nasirddin Mahmud el-Hoyiye (.659/1261) duyduu ilgiyi dile
getirmeye alacaz. Bylece Fatihin Sadreddin Konevnin hocas Muhyiddin
bnl Arabi (.1240) ile Hace Nasirddin Mahmudun (Ahi Evren) hocas
Fahruddin Raziye (.606 / 1209) bak tarzna da bir pencere alm
olacaktr. Pek tabii Fatih gibi bir sultann, biri slam dnyasnda
kelamc dncenin ve aklcln, dieri tasavvuf yolunun ve sezgiciliin
temsilcisi olan iki bilge kiiye2 bak tarz ve tutumu hem Trk siyasi
tarihi asndan, hem Trk fikir tarihi bakmndan ok nemli sonular
dourduu muhakkaktr. Trkiye Seluklular Devrinin en nl ilim
adamlarndan ve Anadolunun kltr hayatnda nemli bir yeri bulunan
Sadreddin Konevnin felsefesinin3 arlk noktasn Miftahl-gayb adl
eseri tekil eder. Tam ad Miftahu cemil-gayb vel-vcud olub daha ok
Miftahl-gayb4 diye tannan bu nl eserin Anadoluda ilk drd Fatih
devrinde olmak zere on ayr yazar tarafndan erh edildii
bilinmektedir.5 Ayrca bu eser, bilinmeyen bir zat tarafndan Farsaya
da tercme edilmitir.6 Bu tercmenin Pertev Paa (Sleymaniye) Ktp. nr.
278, Ayasofya ( Sleymaniye) Ktp. nr. 2089 ve Hac Mahmut Ef.
(Sleymaniye) Ktp 2610da olmak zere Trkiye ktphanelerinde nshas
vardr. Bu nshalardan en eskisi ok gzel bir talik ile yazlm olan
Pertev Paa Ktphanesindeki nsha olup, kapak sahifesinde yaldzla
yazlm eklindeki kayttan hem bu nshann Sultan Fatihin zel
ktphanesine ait olduunu, hem de Fatihin bu eseri okuduunu
reniyoruz. te Fatih tarafndan mtalaa edildii anlalan bu eserin Ahi
Evren diye bilinen eyh Nasiruddin Mahmud tarafndan Farsaya tercme
edildii kuvvetle muhtemeldir. Ahi Evren, Sadreddin Konevnin
et-Tevecch olarak tannan et-Tevecchl-atamm nahval-Hakk adl 1
Sadrddin Konev ile Ahi Evren Nasrddin Mahmud arasndaki mektuplamay
konu edinen makalemizde (Uzunarl Armaan,stanbul,1979,s.221-240) bu
iki bilgin arasndaki yaknlk ve dostluk detayl olarak gsterilmitir.
Ayrca Ahi Evren ve Ahi Tekiltnn Kuruluu adn alan doktora almamz da
yaynlam (Konya 1991) bulunuyoruz. 2 bl Arabinin Fahruddin Raziye
yazd bir mektupta (Resail bnl Arabi, Haydarabat,1367/1948,s.5-9) bu
iki alim arasndaki dnce fark grlmektedir. 3 Sadreddin Konevnin
felsefesi iin bkz. Nihet Keklik, Sadreddin Konevnin felsefesinde
Allah-kainat ve insan(stanbul,1957) 4 Sadreddin Konev bu eserinin n
sznde (Kayseri Rait Ef. Ktp.nr.1125, yp.14a) bu eserini Ahassul
Havass iin yazdn belirtmektedir. Bu bakmdan Konevnin bu eseri ok
ilm ve ar edeb bir dille kaleme alnmtr. Kr. Konevnin felsefesinde
Allah-kainat ve insan s.19. 5 Bu erhler ve nshalarnn tavsifi ve
yerleri iin bkz. Osman Ergin, Sadreddin Konev ve eserleri, arkyat
Mec. (stanbul 1957,s. 69-72) 6 Ayn eser, s. 69
39. FATH SULTAN MEHMETTE SADREDDN KONEV HAYRANLII MKAL BAYRAM
38 eserini de Konevnin isteiyle Farsaya tercme etmitir.7 Bu
tercmeye yazd uzunca n szde, Yksek zevk ve srlara derin ve kalbe
doan manalara (Mevacid) delalet eden kelime ve tabirleri zaten
Arapaya nazaran ok dar olan Farsaya tercme etmeyip Farsa ibarelerde
aynen muhafaza ettim8 demektedir. Miftahl-gayb tercmesinde de ayn
metod uygulanmtr. Sultan Fatihin Sadreddin Konevye duyduu ilgiden
olmal ki yukarda da belirtildii gibi- onun devrinde drt ayr yazar
Miftahl-gayb erh etmilerdir.9 Bunlardan biri de bizzat Fatihin emri
ile Simavl eyh Ahmet lahi (l. 896/1490) tarafndan yazlmtr.10 eyh
Ahmed lahi hakknda geni bilgiyi ondan bahseden eserlere havale
ederek11 burada konumuzla ilgisinden dolay bahsi geen erhinden ve
Sultan II. Mehmed (Fatih) ile ilgisinden bahsetmek istiyoruz. Molla
Ahmed lah ilk tahsilini stanbulda tamamladktan sonra, rana gitmi
orada Nakibendi eyhi Hace Ubeydullah- Ahrarn (l. 695/1489) yannda
yetimi bilahare stanbula dnmtr. Bylece Nakibend tarikatn Anadoluya
getiren eyhlerden biri de Molla Ahmed lah olmutur.12 Ayasofya
Camiinde verdii derslerle Sultan Fatihin dikkatini ekmi13 ve ona
eyh Sadreddin Konevnin Miftahl-gayb adl eserini erh etmesini
emretmitir.14 eyh Ahmed lh, bu emri aldktan sonra Evrenos-zade
Ahmet Beyin (l.904/1498) delaleti ile Vardar Edremiti yaknlarnda
Rahmet Da eteinde bir eme banda yaptrd ve Darus Safa adn verdii,
yannda mescid bulunan zaviyeye ekilerek tedris ve telifle megul
olmutur.15 te Padiahn emrini de burada yerine getirmitir. Nitekim
Molla lahinin bu zaviyede kaleme ald erh-i Miftahl-gaybn kendi el
yazs olan nshas bugn Konya Yusufaa Ktp. nr. 414de kaytl olup16
sonunda mellifin kendi el yazs ile yazd telif kaydnda (422b-423a)
bu hususu da not etmitir.17 7 Bu tercmenin bilinen tek nshas, Konya
Yusufaa Ktp. nr. 4866da kaytl, iinde Ahi Evren eyh Nasiruddine ait
olduunu belirten (lada) Metaliul man ile Tercme-i Elvah-i mad
adlarndaki iki eseri ile bir arada olmak zere sadece risale ihtiva
eden mecmuann 33b,52b sahifelerinde yer almtr. 11 Zilkade 673/ 8
Mays 1275 de , yani Sadreddin Konevnin vefat ettii yl ierisinde
istinsah edilmitir. n sznde belirtildiine gre (34b) Konevnin kendi
el yazs ile olan nshadan tercme edilmitir. Dolaysyla mtercimin,
Konevnin yaknlarndan olduu anlalmaktadr. Ayrca Konev ve Ahi
Evrennin birbirilerine yazdklar karlkl mektuplardaki dil ve slup
zellii ve bu mektuplarda grlen aralarndaki dostluk ve fikir al
verii bize bu eserin Ahi Evren tarafndan tercme edildii kanaatini
vermektedir. Dier taraftan bu eserdeki dil ve slup zellii, tercmede
sz edilen Miftahl-gayb tercmesinin de Ahi Evrene ait olduunu ak
olarak gstermektedir. Bu makalenin hacmi burada bu teknik konu
hakknde detaylara girmeye imkn vermemektedir. 8 Belirtilen nsha,
yp. 35a 9 Sadreddin Konev ve Eserleri, s. 69-70 10 Katip elebi,
Kefuz-znun, Nr. . Yaltkaya, R. Bilge, stanbul, 1943, II, 1968. 11
Mecduddin Efendi: Tercme-i akayk- Numaniye , stanbul , 1269, s.
262-265; Lamii elebi: Tercme-i Nafahatl ns , stanbul, 1289,
s.460-464; Mehmed Tahir: Osmanl Mellifleri, stanbul, 1333,
I.s.91-92; . Hikmet Ertaylan: lahi Divan ( nsz) , stanbul, 1961,
s.16. 12 Fuad Kprl: Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Ankara 1966,
s.48. 13 Nesayh- Molla lahi, Bursa Eski Eserler Ktp. (Ulu Camii
ksm) nr.3493, yp. 172, 303b. 14 Molla lahi, erh-i Miftahul-gayb,
Konya Yusufaa ktp. nr. 414, yp. 1a 15 Kefz-znun, II, 1768, Osmanl
Mellifleri, I. 91; . H. Uzunarl, Evrenos, slam Ansiklopedisi,
stanbul 1964,3, s.417. 16 Gerek nshann 1a sahifesinde bulunan erhu
Miftahil-gayb bi-hatti mellifihi kayd, gerek nshann kenarna yazlan
ilave ve karalamalar, ve gerek sonundaki (421b-423a) telif
kaytlarndaki ibareler bu nshann mellif hatt olduunda pheye muhal
brakmamaktadr. 17
40. 39 Dipnotta sunduumuz fil-Menakib mesnev baln tayan
mesnevinin son beytinden erhin 880 ylnda tamamland ve tasnif
kaydnda ise, oru ay kayd bulunduuna gre, eser 29 Arlk 1475-27 Ocak
1476 tarihleri arasnda tasnif edilmi olup ancak bu tarihten sonra
Fatihe takdim edilmi olabilir. Molla Ahmet lahi bu erhin sonuna,
gene kendi eliyle yazd nshann 421b-422a sahifelerinde eseri iin
yazd takrizde bu eseri tercme ederken ancak yaanarak anlalan ve
idrak olunan derin ve mphem manalar, dern ahval ve mevacide taalluk
eden lafzlar tercme etmeyip metinde muhafaza ettiini, bylece yazarn
(Konevnin) terkib ve tertibine ittiba ettiini sylemektedir. eyh
Ahmet lahinin bu aklamasndan yukarda bahsi geen Ahi Evren Hace
Nasireddinin Konevnin Miftahl-gaybn tercme ederken takib ettii usul
uygulad ortaya kmaktadr. Hatta eyh Ahmet lahinin, Ahi Evrenin
Miftahl-gayb tercmesini grm olmas ve ad geen eserini yazarken bu
tercmeden istifade etmi olmas da kuvvetle muhtemeldir. eyh Ahmet
lahi, erh-i Miftahl-gayb adl eserini padiaha sunduktan sonra bir de
erh-i stilahat- Miftahl-gayb adl bir baka eseri gene Fatih Sultan
Mehmet adna kaleme almtr.18 Durum yle gsteriyor ki, Sultan Fatih,
eyh Ahmet lahiye Miftahl-gayb erh ettirmeden nce -yukarda
belirtildii gibi- Ahi Evrenin Tercme- i Miftahl-gaybn okumu olduu
iin eyh Ahmet lahinin yapt erhte bir yenilik grmemitir. Yahut
lahinin yapt erhte de Ahi Evrenin tercmesinde olduu gibi yksek zevk
ve srlara, derin mana ve i duygulara (mevacid) delalet eden
lafzlarn aklanmad hususunda lahiyi ikaz etmitir. Bunun zerine eyh
Ahmet lahi, erh-i Istlahat- Miftahl gayb adl eserini kaleme aldn,
bu eserin n sznde ifade etmektedir.19 Hatta sultann bu hususta
kendisini ikaz ettiini de ima etmektedir. Ancak eyh Ahmet lahi bu
eserini Fatih Sultan Mehmede takdim edememitir. Zira Fatih Sultan
Mehmed bu eserin tamamlanmasndan nce 18 eyh Ahmet lahinin byle bir
eserinin mevcudiyeti ilk defa tarafmdan tespit edilmitir. Bu eserin
bilinen tek nshas Ayasofya (Sleymaniye) Ktp 1757de kaytldr. 19
Ayasofya (Sleymaniye) Ktp. nr. 1757, yp. 3b-4b.
41. FATH SULTAN MEHMETTE SADREDDN KONEV HAYRANLII MKAL BAYRAM
40 vefat ettii anlalmaktadr. nk bu kitabn bilinen tek nshas olan
Ayasofya (Sleymaniye) Ktp. nr. 1757de kaytl nshasnn kapak
sahifesinde Sultan II. Mehmedin imzas (mhr) yerine olu Sultan II.
Bayezdn mhr ve imzasn ihtiva etmektedir.20 Fatih Sultan Mehmedin,
Sadreddin Konev ile ilgilenmesi, sadece onun Miftahl-gaybn okumas
ve erh ettirmesinden ibaret deildir. Gene bu sultan devrinde
881/1476 ylnda Konyaya gnderilen vakf tescil heyetinin Sadreddin
Konevnin Konyadaki evkafn tescil ederlerken Konevnin Mescid ve
mezarnn yan bana kurduu ktphaneye vakfettii kitaplarn adlarn
kaydetmeleri ve bu vakfn gelirlerinin arttrlmas21 da Sultan Fatihin
Sadreddin Konevye duyduu ilgi ve hayranln sonucudur. Sultan Fatihin
hocas olarak tannan Ak emseddinin de Konyada Sadreddin Konevnin
ktphanesinde bir mddet alt bilinmektedir. Bu bakmdan Ak emsddinin
Sultan Fatihin Konevye ilgisini ektii de dnlebilir. Fatih Sultan
Mehmedin, Sadreddin Konevnin baba dostu, gnlda ve arkada olan Ahi
Evren Hace Nasirddin Mahmuda duyduu hayranlk daha ak ve uurludur.
Seluklular zamannda Ahiler, Anadoluyu igal eden Moollara ve Mool
yanls yneticilere itaat etmiyorlard. Mool ynetimine kar isyan
ediyorlard. Ahi Evren Hace Nasirddin, Moollara kar Ahi ve
Trkmenlerin srdrdkleri isyanlarda bayrak kiiydi. Bu yzden Moollar
ve Mool yanls Seluklu yneticleri, Ahileri ar fikr ve siyas bask
altnda tutuyorlard. Birok illerde Ahiler katliamlara maruz kaldlar.
Ahi Evren de Krehirdeki Ahilerin isyan srasnda ldrld ve eserleri
bir buuk asr boyunca takibat altnda tutuldu. Moollarn Anadoluda
Ahiler zerinde meydana getirdikleri bu iddetli siyasi ve fikr bask
yznden Ahi Evren Hace Nasiruddin unutulmaya mahkum edilmi ve 25
kadar eseri ya bakalarna nisbet edilmi olarak ya da ktphane
izbelerinde anonim eserler olarak mahdud nshalar halinde gnmze
gelmitir.22 Baz eserleri de kayptr. Yani Ahi Evren 700 yl boyunca
sadece ismi ile yaayabilmitir. Byle olmasna ramen Fatih Sultan
Mehmedin Ahi Evreni baz eserleri ile tand anlalmaktadr. Ahi Evrenin
Tercme-i Miftahl-gayb adl eserinin Fatih tarafndan okunduunu
yukarda belirtmitik. Bundan baka Ahi Evrenin en nemli eseri olup,
ksaca Tabsra diye tannan Tabsiretl-mbtedi ve-tezkiretl mntehi adl
eseri23 Fatih tarafndan bilindii ve okunduu grlmektedir. nk bu
eserin Ayasofya (Sleymaniye ) ktp. nr.1692de kaytl olup, 869/1464
istinsah tarihli nshasnn kapak sahifesine bu eserin Sultan Fatihin
zel ktphanesinde olduu ve Fatih tarafndan mtalaa edildii
kaydedilmitir. Ancak bu nshann 2a sahifesine yazlan bir kaytta
eserin mfessir Kad Nasreddin (Nasruddin) Beyzaviye (684/1285)
nispet edilmitir. Bunun sebebi de udur: Ahi Evrenin bir ok eserleri
bakalarna mal edilmitir. Bu eseri de ounlukla Sadreddin Konevye 20
Ayasofya (Sleymaniye) Ktp. nr. 1757, yp. 1a. 21 F. Nafiz
Uzluk:Fatih Devrinde Karaman Vilyeti Vakflar Fihristi, Ankara 1958,
s.10-13, . Hakk Konyal: Konya Tarihi, Konya 1964, s.497-504. 22 Bu
konuda geni bilgi iin bkz. Mikil Bayram: Ahi Evren Kimdir? Gerek
ahsiyeti ve Eserleri Trk Kltr Dergisi, say191, s.158-668. 23 Bu
eser ileride arz edilecei gibi- Trkiye ktphanelerinde 24, yabanc
lkelerde 3 nshas tarafmzdan gzden geirilmi olup, bu nshalarn bir
ounda bata Sadreddin Konev olmak zere muhtelif kiilere nispet
edilmitir. Biz eserin en eski nshalarna, Eflakinin Menakubul
Arifinindeki bir kaydna (Ankara, 1958-61, II,188) ve Katip elebinin
Kefz-znndaki tespitine( stanbul,1941-43, I,338) dayanarak bu eserin
Ahi Evren Hace Nasreddine aid olduunu tespit etmi bulunuyoruz. Ahi
Evrenin bu eseri Tasavvuf Dncenin Esaslar adyla tarafmdan tecme
edilerek geni bir n bilgi ile (Ankara 1995) yaymlanmtr.
42. 41 mal edilmitir24 . Katip elebi de Kefz-znunda Tabsiray
Konevye nispet ettikten sonra baz nshalarnda bu eserin eyh
Nasuruddin Muhaddise, yani Ahi Evren Hace Nasirddine ait olduuna
dair kaytlarn bulunduunu da kaydetmektedir.25 te Ktip elebinin
haber verdii bu Nasreddinin kim olduunu tespit etme gayretinden
doan hata sonucunda bu nshada da Tabsra, Kad Nasirddin Beyzaviye
mal edilmi olmas kuvvetle muhtemeldir. Bu nshann istinsah
tarihinden 17 yl sonra, yani 886/1481de Sultan Fatihin emri ile
Krehirde Ahi Evren in trbesinin onarlmas ve bu trbeye bitiik bir
zaviyenin yaplmas26 Fatihin Ahi Evreni tandn gstermektedir. Dolays
ile yukarda Sultan Fatih tarafndan okunduunu belirttiimiz iki
eserin Ahi Evrene ait olduklarnn Fatih tarafndan biliniyor olduu
rahatlkla iddia edilebilir. Hatta Ahi Evrenin baka eserlerini
okuduu da dnlebilir. Muhtemelen tarih boyunca Sadreddin Konev ile
ranl lim Nasreddin-i Tusi arasnda teati edildii sanlan mektuplarn27
Ahi Evren Hace Nasreddin ile Sadreddin Konev arasnda teati
edildiini de biliyordu. NETCE Grlyor ki Fatih Sultan Mehmet,
Sadreddin Konev ile Ahi Evrene byk bir ilgi duymutur. Bu iki
bilgini iyi tanmaya almtr. Ahi Evren Hace Nasirddin Mahmuda duyduu
ilgi ise Konevye duyduu ilgiden daha ilm ve uurludur. Herhalde
Arapas Konevnin eserlerini okuyup anlamaya yetmedii iin Farsa
tercme ve erhlerden okuyup anlamaya almtr. Eserlerinin ou Farsa
olan Ahi Evreni ise daha rahat ve vukufla tetkik etmitir. nk
divanndan onun ileri derecede Farsa bildii gayet aktr. 24 Tabsrann
en eski nshalar Halef Ef. (Sleymaniye) Ktp. nr.93 (660/1262
istinsah tarihli), Nuruosmaniye Ktp. nr. 2286 (689/1290 stanbul
tarihli), Ayasofya (Sleymaniye) Ktp. nr. 4819 (730/1330 st.
Tarihli) gibi eski nshalar hari muahhar nshalarnda oklukla Konevye
ait olduuna dair kaytlar bulunmaktadr. Ayrca Ayasofya (Sleymaniye)
Ktp.nr. 1962deki nshada Kad Beyzaviye , Reit Ef. (Sleymaniye) Ktp.
nr. 338de ise Fahruddin Raziye nispet edilmitir. 25 Kefz-znun ,I,
338. 26 Krehirdeki Ahi Evren Camiiinden trbe ve zaviyeye alan kapnn
stndeki kitabede orasnn Mehmed Han b. Murat Han zamannda 886/1481
ylnda yapld kaytldr. 27 Bu konuda geni bilgi iin bkz. Sadreddin
Konev ile Hace Nasruddin-i Tusi arasndaki mektuplamann vaki olduu
iddias zerine Uzunarl Armaan, s.220-240.
43. FATH SULTAN MEHMETTE SADREDDN KONEV HAYRANLII MKAL BAYRAM
42
44. 43 Osmanl Kaynaklarna Gre Sadreddin-i Konev Prof. Dr. A.
Azmi BLGN 1. SM, KNYE, LAKAP ve SIFATLARI Tasavvuf ve slam
dncesinde eserleriyle tm slam lkelerinde byk bir ne sahip olan
Muhyiddin bnl-Arabnin (. 638/1240) fikirlerinin Seluklu ve Osmanl
Trk toplumunda yaylmasnda birinci derecede etkili olan kimse hi
phesiz Sadreddin-i Konev olmutur. Osmanl kaynaklarnda Sadreddin-i
Konevnin ismi Muhammed b. shak, knyesi Ebl-Mel, lakab eyh-i Kebr
olarak gemektedir. XVI. yzyln nde gelen tezkirecilerinden Latf
onun, Malatyada doduunu, Konyaya yerletiini belirtir.1 Gencr-
gencne-i manev (Mana hazinesinin bekisi), mahrem-i rz- Kitb- Mesnev
(Mesnev kitabnn srlarna aina olan), eyh-i sn (ikinci eyh),2 resl-el
ebl-mel sadrl-mille ved-dn (ycelerin bakan, yceliklerin sahibi,
dinin nderi)3 gibi unvanlarla nitelendirilmitir. Osmanl kaynaklar
arasnda Konevye Kitbl-Hitb ve Kitbn-Netce gibi eserlerinde yer
vermi olan smail Hakk Bursev (. 1137/1725), Konevnin, vey babas ve
ayn zamanda eyhi bnl- Arabnin Anadoluda yegne era olduunu ve
Hzr-merep olan eyh-i Ekber bnl-Arabnin marifet emesinden itiini
syledikten sonra, onun tasavvufta syledii stlahlara seleften hibir
kimsenin stnlk salayamadn, sahip olduu bilgi birikimine de kimsenin
eriemediini belirtir.4 Konev, tefsir, hadis, tasavvuf ve hikmet
ilimlerinde ann en nde gelen alimlerinden biri olup zahir ve batn
ilimlerini kendisinde toplam olan byk bir bilgin ve dnrdr. Onun
eserleri btn blgelere yaylm olup tasavvuf tarihinde bnl- Arabden
sonra en byk hreti elde etmi bir limdir. Bundan dolay olsa gerek
Osmanl bilginleri eserlerinde eyhayn szcyle bnl-Arab ve Konevyi
kastetmilerdir. Her ikisinin marifetleri eserleri vastasyla gne
gibi btn insanl aydnlatmtr. smail Hakk Bursev, zellikle evliyadan
saylanlarn ounun cemal ve celal arasnda kaldn, szn sudan karamayp
hayret denizine daldn ifade ettikten sonra, Konevnin, Farsay da iyi
bildii iin baz eserlerini bu dille yazm ve onlar ok gzel bir biimde
dzenleyip insanlarn yararlanabilecei bir slupta kaleme aldn
belirtmitir.5 2. ETM, EVRES ve ETKS Sadreddin-i Konevnin yaad
yllarda Konya dil bir hkmdar olan Sultan Aleddinin ynetimindedir.
Bu yzden byk bilginler onun himayesine gelmiler ve rahat
etmilerdir.6 Bursev, 1 Latfi, Tezkiret-uar ve tabsratn-nuzam, haz.
Rdvan Canm, Ankara 2000, s. 117. 2 lim dnyasnda bnl-Arab eyh-i
Ekber olarak tannd iin Konevye de bnl-Arabden sonra gelen ikinci
byk bilgin anlamnda bu unvan verilmitir. 3 Latfi, s. 116; smail
Hakk Bursev, Kitbl-Hitb, stanbul 1256, s. 288. 4 a. g. e., s. 290.
5 a. g. e., s. 292. 6 a. g. e., s. 288.
45. OSMANLI KAYNAKLARINA GRE SADREDDN- KONEV AZM BLGN 44
Konevninbatn,aklvenaklilimlerdebilgisahibiolduunu,tasavvufilmindeeserlerininbulunduunu,
velilerarasndabykeyhlerinenfaziletlilerindenvetarikatehlininenkmillerindenolduunubildirir.
Yine ona gre tasavvuf alannda tafsl-i kalem (kalem genilii)
bnl-Arab, Sadreddin-i Konev ve kendi eyhi Seyyid Fazl el-lh olmak
zere kimseye ihsan olunmutur.7 Konevnin babas Mecdddin shak iyi bir
bilgin ve mutasavvftr. Bunun yannda Seluklu Devletinde st dzey bir
yneticidir. Evliya elebi ise bu hususta dier Osmanl kaynaklarndan
farkl bir bilgiye yer verir ve babasnn kuyumcuba olduunu syler.
Babasnn lmnden sonra annesi bnl-Arab ile evlenmi, kk bir ocuk olan
Sadreddinin eitimini ona havale etmitir. Konev vey babasndan ilm-i
lednn renmi, mrid-i kmil olmutur.8 Bursevnin belirttiine gre, eyh-i
Ekber Konyaya Sadreddini irat iin gelmi, annesiyle nikhlanm, daha
sonra ama dnmtr. bnl-Arab, Sadreddin-i Konevye Allahtan kendisine
daha sonra yaayaca halleri bildirmesini niyaz ettiini, Allahn da
kendisine bu halleri bildirdiini, daha nceden kendisine malum olan
halleri bir bir yaadn ifade etmitir.9 Muhyiddin bnl-Arabnin manev
terbiyesinde yetien Konev, vahdet-i vcud dncesinin Anadoluda
tutunup yaylmasnda birinci derecede etkili olmutur. Eserleri
bnl-Arabnin gr ve dncelerinin erh ve takririne mnhasr gibidir.
eyh-i Ekberin ne sylemek istedii, onun grleri
incelenmedeniyiceanlalamaz.10
bnl-Arab,Sadreddinkkkenonuneitimineokzengstermi, er ve tasavvuf
ilimleri ona bizzat retmitir.11 Sadreddin-i Konev bnl-Arabnin
szlerindeki asl maksad en iyi anlayan bir mutasavvf olarak vahdet-i
vcud konusunda olduu gibi dier grlerini de akl ve eriata uygun
olarak aklamay gaye edinmitir. eyh-i Ekberin bu tr szlerini iyice
aratrp incelemeden tam manasyla anlamak mmkn deildir. Sadreddin-i
Konev eyh Ahi Evran- Kayser,12 Meyyidddin el-Cend, Mevlna emseddin
Eyk, eyh Fahreddin-i Irak, eyh Sadeddin Fergn, Sadeddin Hamev ve
Necmeddin-i Dye gibi gibi bir ok nl lim ve suf ile grp onlarla ilm
sohbetlerde bulunmutur.13 Bunlardan bazlar ise Konevden ders
okumutur. Osmanl kaynaklar incelendiinde XIII. yzylda Anadoluda
mutasavvflar arasnda Sadreddin-i Konevnin nemli bir yere sahip
olduu grlmektedir.14 Hoca Nasrddn-i Ts ile varlk, yaratl ve ilm-i
ledn gibi hikmet ve felsefeyle ilgili konularda sorulu cevapl bir
ok konuma ve yazmalar olmutur.15 Bu yazmalarda Ts zaman zaman acz
ve 7 smail Hakk Bursev, Kitbn-Netce, haz. Ali Naml-mdat Yava,
stanbul 1997, II, 337. 8 Evliya elebi, Evliya elebi Seyahatnmesi,
haz. Seyit Ali Kahraman-Ycel Dal, stanbul 1999, 3. Kitap, s. 22. 9
smail Hakk Bursev, Kitbl-Hitb, s. 288-289. 10 Abdurrahman b. Ahmed
el-Cm, Nefahtl-ns min hadartl-kuds, trc. Lami elebi, stanbul 1289,
s. 632. 11 Takprizade Ahmed b. Mustafa, Mevztl-ulm, trc. Kemaleddin
Mehmed Efendi, stanbul 1313, I, 571-572. 12 Evliya elebi, Evliya
elebi Seyahatnmesi, haz. Z. Kurun-S. A. Kahraman- Y. Dal, stanbul
19992. Kitap, s. 26; a. e., haz. Y. Dal S. A. Kahraman- R. Dankoff,
9. Kitap, s. 102. 13 Abdurrahman b. Ahmed el-Cm, s. 632; Fuad Kprl,
Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Ankara 1984, s. 202-203, dipnot
nr. 27. 14 bk. . Hakk Uzunarl, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu
Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1984, s. 210. 15 Latf, s. 116.