NÜBÜVVET
Dosyanın içeriği
�Tesbitler
�Üç mertebe
�Görünüş
�Toplama
�Yazı çalışmaları
↪TESBİTLER
�Evet kahr u cebr ile
➖zahirî bir hâkimiyet,
➖sathî bir tahakküm,
➖kısa bir zamanda ibka edilebilir.
➖Fakat bütün kalblere,
➖fikirlere,
➖ruhlara icra-yı tesir ederek,
➖zahiren
➖ve bâtınen beğendirmek şartıyla
➖vicdanlar üzerine hâkimiyetini muhafaza
➖ve ibka etmek, -
➖en büyük hârika olmakla-
✔ancak nübüvvetin hâssalarından olabilir.
~RN-İşârât-ül İ'caz/109~
�Ruhlara icra-yı tesir ederek
�Vicdanlar üzereine hakimiyet
⤵
Nübüvvetin hassalarındandır
�Bil ki: Nev'-i beşerde
➖nübüvvet,
➖beşerdeki hayır
➖ve kemalâtın fezlekesi
➖ve esasıdır.
✔Din-i Hak,
➖saadetin fihristesidir.
�İman,
➖bir hüsn-ü münezzeh
➖ ve mücerreddir.
➡Madem şu âlemde parlak bir hüsün,
➖geniş ve yüksek bir hayır,
➖zahir bir hak,
➖faik bir kemal görünüyor.
➡Bilbedahe
➡hak ve hakikat,
↖
nübüvvet içindedir
ve Nebiler elindedir.
➡Dalalet,
➡şerr ve
➡hasaret;
➡onun muhalifindedir.
~RN-Mesnevi-i Nuriye/165~
�Beşerdeki hayır
�Kemalatın fezlekesi
�Esası
⤵
Nübüvvettir
➖Nübüvvet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) isbat eden
➖delillerden biri de
➖Tevhiddir
➖. Evet meratibiyle
➖tevhid bayrağını kâinatın
➖en üst tepesi üstünde dikmiş olan
➖ve enzar-ı âleme karşı
➖makamlarıyla beraber
➖tevhide dellâllık eden ve
➖enbiyanın mücmel bıraktıkları
➖hakaikı tafsilâtıyla beyan eden
➖ve açıklayan ancak ve ancak
✔Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır.
➖Binaenaleyh tevhidin hakikat
➖ve kuvveti nisbetinde
➖nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) hak ve hakikattır.
~RN-Mesnevi-i Nuriye/188~
Nübüvveti isbat eden
⤵
Tevhiddir
Meratibiyle
⤵
Tevhid bayrağını
Kainatın en üst tepesine dikmiş
➖Binaenaleyh
➖nübüvvet öyle bir çekirdektir ki:
➡İslâmiyet şeceresi
➡bütün semeratıyla,
➡çiçekleriyle
➡o çekirdekten çıkmıştır.
➡Kur'an dahi,
➡seyyar yıldızları ismar eden şems gibi,
➡İslâmiyetin onbir rüknünü
➡intac etmiştir.
~RN-Mesnevi-i
Nuriye/86~
Nübüvvet çekirdektir
⤵
İ➖ slamiyet şeceresi bu çekirdekten çıkmış
➡Nübüvvet,
➡sıfat-ı rububiyete nâzır ve
➡mazhar olduğundan,
➡umumî bir câmiiyete mâliktir. ~RN-Mesnevi-i Nuriye/63~
Nübüvvet➡rububiyete nazır
✔Hem de hârikulâdenin izharı
➖tasdik-ı nübüvvet içindir.
➖Tasdik ise,
➖zahir olan mu'cizatıyla,
➖ekmel-i vech ile hasıl olabilir.
✔Eğer hacetten fazla hârika olsa,
➖ya abestir
➖veya sırr-ı teklife münafîdir.
➖Zira teklif,
➖nazarî olan şeyde bir imtihandır.
➖Bedihiyat
➖veya bedahete
yakın olan şeylerde edna,
➖a'lâ ile müsavi olabilir.
✔Veyahut cereyan-ı hikmetin sırrına teslim
➖ve itaate muhaliftir.
Halbuki Peygamberler herkesten ziyade
➖ubudiyet ve teslime mükelleftirler.
~RN-Muhâkemat/52~
Harikuladenin izharı
↘
Tasdiki nübüvvet için
↙
Tasdik ise zahir mücizatıyla
↘
Ekmel-i vech ile hasıl olur
✔Nübüvvet beşerde zaruriyedir
➖Karıncayı emîrsiz,
➖arıları ya'subsuz bırakmayan kudret-i ezeliye elbette
⤵
➖Beşeri de bırakmaz şeriatsız, nebisiz.
➖Sırr-ı nizam-ı âlem,
➖böyle ister elbette.
~RN-Sözler/701~
➡Nübüvvet
⤵
Beşerde zaruridir
➖Hadîs-i sahih ile
➖ nübüvvetin kırk cüz'ünden
➖bir cüz'ü
➖nevmde rü'ya-yı sadıka suretinde tezahür etmiş.
➖Demek rü'ya-yı sadıka
➖hem haktır,
➖hem nübüvvetin vezaifine taalluku var.
~RN-Mektubat/347~
Rüya-yı Sadık'anın
⤵
Nübüvvetin vezaifine taalluku var
{(Haşiye-1):
➡Düstur-u nübüvvet "
➡Kuvvet haktadır,
➡hak kuvvette değildir" der,
➡zulmü keser, adaleti temin eder.} ~RN-Sözler/541~
Nübüvvet➡adaleti temin eder
ADL ➡nübüvvet
�Nübüvvet ise:
➖Gaye-i insaniyet
➖ve vazife-i beşeriyet,
➖ahlâk-ı İlahiye ile
➖ve secaya-yı hasene ile
➖tahalluk etmekle beraber,
➖aczini bilip
⤵
➖kudret-i İlahiyeye iltica,
➖za'fını görüp
⤵
kuvvet-i İlahiyeye istinad,
➖fakrını görüp
⤵
➖rahmet-i İlahiyeye itimad,
➖ihtiyacını görüp
⤵
➖gına-i İlahiyeden istimdad,
➖kusurunu görüp
⤵
➖afv-ı İlahîye istiğfar,
➖naksını görüp
⤵
➖kemal-i İlahîye tesbihhan olmaktır diye,
➖ubudiyetkârane hükmetmişler.
~RN-Sözler/540~
Acz➡iltica
Za'f➡istinad
Fakr➡itimad
İhtiyaç➡istimdat
Kusur➡istiğfar
Naks➡tesbihhan olmak
⤵
➖Nübüvvet ile ubudiyetkarane hükmetmişler
İ➖ nsan,
⤵
➖saray gibi bir binadır;
➖temelleri, erkân-ı imaniyedir.
İ➖ nsan, bir şeceredir;
➖kökü esasat-ı imaniyedir.
İ➖ manın rükünlerinden
✔en mühimmi, İman-ı Billah'tır;
➖Allah'a imandır.
➖Sonra
➖Nübüvvet ve Haşir'dir.
~RN-Yirmi Üçüncü Söz/66~
�Nübüvvet
⤵
İmanın rükünlerindendir
İş➖ te Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm,
➖çünki ism-i a'zama mazhardır
➖ve nübüvveti umumîdir ve
➖bütün esmaya mazhardır.
➖Elbette bütün devair-i rububiyetle alâkadardır.
~RN-Sözler/565~
İşte zat-ı Ahmediye(ASM)
⤵
➡İsmi Azam'a mazhar
➡Nübüvveti umumidir
➡Bütün Esma'ya mazhardır
➡İşte,
➡hissiyat-ı ulviyeyi taşıyan ve
➡mehasin-i ahlâkiyeye
➡perestiş eden
➡ve Şems-i Nübüvvetin
➡ziya-i sohbetiyle
➡nurlanan sahabeler,
RN-Sözler/484~
Sahabeler
⤵
Şems-i nübüvvetin
Ziya-i sohbetiyle
Nurlanmışlar
����
�Âyinedir bu âlem,
➖her şey Hak ile kaim
�Mir'at-ı Muhammed'den
➖Allah görünür daim.
~RN-Barla Lâhikası/67~
�nübüvvet ve
➖veraset-i nübüvvetteki velayet,
➖sırr-ı akrebiyetin inkişafına bakar. RN-Mektubat/51~
Nübüvvet
⤵
sırrı akrebiyetin
İnkişafına neden olur
➖Çünki şefkat,
➖aşk ve muhabbetten
➖çok keskin
➖ve parlak
➖ve ulvî
➖ve nezihtir
�ve makam-ı nübüvvete lâyıktır.
➖Fakat muhabbet ve aşk,
➖mecazî mahbublara ve
➖mahluklara karşı derece-i şiddette olsa,
➖o makam-ı muallâ-yı
➖nübüvvete lâyık düşmüyor.
~RN-Mektubat/30~
Şefkat
⤵
Makamı nübüvvete layık
Birisi:
➖Akrebiyetin inkişafıyladır ki,
↖↖
➖nübüvvetteki kurbiyet
ona bakar
➡ve nübüvvet veraseti ve
➡sohbeti cihetiyle
➖sahabeler o sırra mazhardırlar. ~RN-Sözler/492~
�Nübüvvetteki kurbiyet
↘
�Akrebeyetin inkişafıyla
Akrebiyet➡velayet-i Kübra
Kurbiyet➡velayet-suğra
✔Hem mümkün olur mu ki;
➖bu kâinatı
➖bütün esmasının kemalâtını
➖ifade eden masnuatla tezyin ederek
➖seyir için garib ve ince san'atlarla süslenilmiş bir saraya benzetsin de,
➖rehber bir muallim tayin etmesin?
�Hem hiç mümkün olur mu ki;
➖bu kâinatın sahibi,
ş➖ u kâinatın tahavvülatındaki
➖maksad ve gaye ne olacağını,
➖müş'ir-i tılsım-ı muğlakını,
➖hem mevcudatın "
�Nereden?
�Nereye?
�Necisin?"
➖üç sual-i müşkilin muammasını ➡bir elçi vasıtasıyla açtırmasın!
�Hem hiç mümkün olur mu ki
➖bu güzel masnuat
�ile kendini zîşuura tanıttıran
�ve kıymetli nimetler ile
�kendini sevdiren Sâni'-i Zülcelal;
�onun mukabilinde
�zîşuurdan marziyatı
�ve arzuları ne olduğunu
➖bir elçi vasıtasıyla bildirmesin!
�Hem hiç mümkün olur mu ki;
�nev'-i insanı,
�şuurca kesrete mübtela,
�istidadca ubudiyet-i külliyeye müheyya suretinde yaratıp,
�muallim bir rehber vasıtasıyla
�onları kesretten
�vahdete yüzlerini çevirmek istemesin!
�Daha bunlar gibi çok vezaif-i nübüvvet var ki,
➖herbiri bir bürhan-ı kat'îdir ki:
➖Uluhiyet, risaletsiz olamaz...
Ş➖ imdi acaba âlemde
~RN-Sözler/62~
Nübüvvet➡rububiyet
Uluhiyet➡risalet
↖↖
�Çünki o bulunmazsa,
➖bütün maksadlar beyhude olur.
➡Çünki anlaşılmaz bir kitab,
➡muallimsiz olsa;
➡manasız bir kâğıttan ibaret kalır.
Sözler - 122
"�Rabb-il Âlemîn"
⤵
✔lafzında hem adalete,
⤵
✔hem nübüvvete işaret var.
⤵
➖Çünki onsekiz bin âlemin
➖zerreden ve zerrelerden,
➖sineklerden tut,
➖tâ bin defa zeminden büyük
➖seyyareler ve
➖yıldızlara kadar
➖gayet mükemmel
➖bir müvazene,
➖bir intizam,
➖bir mükemmel terbiye,
➖gayet mükemmel
↖
➖bir adalet-i kübrayı gösteriyor.
�Nübüvvete işareti ise:
➖Madem nev'-i beşerin
➖fıtrî kuvvelerine
➖sair hayvanat gibi hadd konulmamış,
➖ondan tecavüzat çıkmış.
➖Hem insan maddî olduğu gibi,
➖maneviyat cihetinde de
➖bütün kâinatla alâkadar olmasından,
➖hilkat-i kâinattaki hikmet-i âliye-i beşeriyeti,
➖nizam ve intizam altında olan
➖çekirdek hükmünde olan
➖istidadatı inkişaf ettirmekle
➖emanet-i kübra vazifesini
➖yapmak cihetiyle nübüvvet zarurîdir ki, "
�Rabb-il Âlemîn"deki "
✔Âlemîn" içindeki yüksek makamını bulabilsin
✔ve halife-i zemin olup
✔melaikeye rüchaniyetini gösterebilsin.
~RN-Emirdağ Lâhikası 2/95~
�Çekirdek hükmünde olan
�İstidadı inkişaf etsin
�Alemin içindeki yüksek makamını Bulsun diye
⤵
�Nübüvvet zaruridir
➖Maddiyat âlemi Cenab-ı Hakk'ın *envâr-ı nimetini* cezbetmek için �� *hakikî bir ihtiyaç* ile
şemse muhtaç olduğu gibi,
������
➖ *âlem-i maneviyat* dahi
�� *rahmet-i İlahiyenin* ziyalarını almak için
��� *şems-i nübüvvete* muhtaçtır.
Binaenaleyh *Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) nübüvveti,*
�� şemsin kat'iyyet ve vuzuhu derecesinde *kat'î ve vâzıhtır.*
Mesnevi-i Nuriye - 139
Âlem- i maneviyat
�� Rahmet-i ilahiyeyinin ziyalarını almak için
��şems-i nübüvvet
��muhtaçtır
➖Bil ki: Nev'-i beşerde *nübüvvet,*�� beşerdeki *hayır ve kemalâtın fezlekesi ve esasıdır.*
➖ *Din-i Hak*,
�� saadetin *fihristesidir*.
➖ *İman,*
�� bir *hüsn-ü münezzeh* ve *mücerreddir.*
➖Madem şu âlemde
*parlak bir hüsün*,
*geniş ve yüksek bir hayır*,
*zahir bir hak*,
*faik bir kemal* görünüyor.
➖Bilbedahe *hak* ve *hakikat,*
�� *nübüvvet* içindedir ve *Nebiler elindedir.*
➖ Dalalet, şerr ve hasaret; onun muhalifindedir.
Mesnevi-i Nuriye - 165
Nübüvvet �� beşerdeki
� *hayır*��fezlekesi
� *kemalatin* ��esasıdır
� *Hak* ��nübüvvetin içindedir
� *Hakikat*�� Nebiler elindedir
➖Ene'nin bir vechini
➖nübüvvet tutmuş gidiyor;
➖diğer vechini felsefe tutmuş geliyor.
~RN-Ene ve Zerre/14~
✔Nübüvvetin vechi olan birinci vecih:
✔Ubudiyet-i mahzanın menşeidir.
➖Yani ene,
➖kendini abd bilir.
➖Başkasına hizmet eder, anlar.
➖Mahiyeti harfiyedir.
~RN-Sözler/539~
�İkinci vecih ise:
➖Felsefe tutmuştur.
➖Felsefe ise,
➖ene'ye mana-yı ismiyle bakmış.
➖Yani kendi kendine delalet eder, der.
➖Manası kendindedir,
➖kendi hesabına çalışır, hükmeder. ~RN-Sözler/540~
Birinci Vecihi ➡manayı harfi ile bakar
⤵
NÜBÜVVET
İkinci Vecihi ➡manayı ismi ile bakar
⤵
FELSEFE
*Nübüvvete işareti ise:*
Madem nev'-i beşerin fıtrî kuvvelerine sair hayvanat gibi hadd konulmamış,
�� ondan tecavüzat çıkmış.
Hem insan maddî olduğu gibi, maneviyat cihetinde de bütün kâinatla alâkadar olmasından,
hilkat-i kâinattaki
��hikmet-i âliye-i beşeriyeti,
_nizam ve intizam altında olan_
��çekirdek hükmünde olan
➖ istidadatı inkişaf ettirmekle
��emanet-i kübra vazifesini yapmak cihetiyle
➖ nübüvvet zarurîdir ki,
�� "Rabb-il Âlemîn"deki "Âlemîn" içindeki
➖yüksek makamını bulabilsin ve
��halife-i zemin olup
➖ melaikeye rüchaniyetini gösterebilsin.
Emirdağ-2 - 95
ÇEKIRDEK HÜKMUNDE OLAN
��İSTİDATLARIMIZI İNKİŞAF ETTİRMEKLE
��������
EMANET-İ KÜBRA VAZİFESİNİ YAPMAK
CİHETİYLE
��������
NÜBÜVVET ZARURÎ
Çünki Enbiya
�� Aleyhimüsselâm'ın
➖ doğruluklarına ve
➖ peygamber olmalarına
medar olan
ne kadar kudsî sıfatlar ve mu'cizeler ve vazifeler varsa;
�� o zâtta (A.S.M.)
��en ileride olduğu tarihçe musaddaktır.
Demek onlar,
*nasılki lisan-ı kal ile*;
❣ Tevrat, İncil, Zebur ve suhuflarında bu zâtın (A.S.M.) geleceğini haber verip insanlara beşaret vermişler ki,
kütüb-ü mukaddesenin o beşaretli işaratından yirmiden fazla ve pek zahir bir kısmı, Ondokuzuncu Mektub'da güzelce beyan ve isbat edilmiş.
Öyle de, *lisan-ı halleriyle,*
❣ yani
�nübüvvetleriyle ve
� mu'cizeleriyle;
kendi mesleklerinde ve vazifelerinde en ileri ve en mükemmel olan bu zâtı tasdik edip, davasını imza ediyorlar.
Tarihçe-i Hayat - 358
NÜBÜVVET��LİSAN-I HAL
elbette o zâtın
�nübüvvetine ve
� sıdkına
delalet eden bütün
➖ mu'cizeleri ve
➖ hüccetleri,
Tarihçe-i Hayat - 452
Mucizeler
Hüccetler
����
NÜBÜVVETE
SIDKA
��delildirler
➖Sahabeler ise,
➖sohbet-i nübüvvetin
➖in'ikasıyla ve incizabıyla ve iksiriyle
➖tarîkattaki seyr ü sülûk daire-i azîminin tayyına mecbur değildirler.
➖Bir kademde
➖ve bir sohbette zahirden hakikata geçebilirler.
✔Meselâ: Nasılki dün geceki Leyle-i Kadr'e ulaşmak için iki yol var:
Biri:
➖Bir sene gezip dolaşıp, tâ o geceye gelmektir.
➖Bu kurbiyeti kazanmak için bir sene mesafeyi tayyetmek lâzım gelir.
Ş➖ u ise, ehl-i sülûkün mesleğidir ki, ehl-i tarîkatın çoğu bununla gider.
İkincisi:
�Zamanla mukayyed olan
✔cism-i maddî gılafından sıyrılıp,
✔tecerrüdle ruhen yükselip,
➖dün geceki Leyle-i Kadr'i
➖öbür gün Leyle-i Îd ile beraber
➖bugünkü gibi hazır görmektir.
✔Çünki ruh zamanla mukayyed değil.
✔Hissiyat-ı insaniye
✔ruh derecesine çıktığı vakit,
✔o hazır zaman genişlenir.
✔Başkalarına nisbeten mazi ve müstakbel olan vakitler,
✔ona nisbeten hazır hükmündedir. ~RN-Mektubat/51~
�Sahabeler bir sohbeti nübüvvet ile
�Zahir'den
�Hakikata geçebilir
�Cism-i maddi gılafından sıyrılır
رر رث وو رك ول ا رك رنا وي رط وع را نننا اا
➖bir sadef gibi bu dört cevahir içindedir.
➖Dikkat etsen görürsün. "
➖Biz sana verdik Kevser'i."
➖Yani Zât-ı Zülcelal seni
➖nübüvvetle
⤵
➖ve maddî-
➖manevî temin-i adaletle
➖müşerref ettiği gibi,
➖Cennet'te Kevser'i ihsan ediyor.
~RN-Emirdağ Lâhikası 2/96~
�Nübüvvetle
⤵
➡maddi
�Manevi➡adalet temin etmekle
�Müşerref etti
⤵
Cennette de Kevser'i ihsan etti
➖Evet Cenab-ı Hak
➖ibadeti teklif etti
➖ve nübüvveti isbat etti ve ✔Peygamberimiz'i (A.S.M.)
➖tebliğ-i umûra memur yaptı
➖ve dünyevî bazı lezzetlere
➖cevaz vermeyen ve
➖meşakkatleri tazammun eden
➖ibadete mü'minlerin
➖imtisallerini temin etmek için,
➖mü'minlere va'd buyurulan
➖tebşirleri tebliğ etmeyi
➖ Resul-ü Ekrem'e (A.S.M.) emretti.
➖Çünki o Hazret (A.S.M.)
➖inzar ve tahvife (korkutma) memur olduğu gibi;
➖Allah'ın rızasını,
➖lütfunu,
➖kurbiyetini
➖ve saadet-i ebediye gibi tebşiratını da tebliğe memurdur.
~RN-İşârât-ül İ'caz/146~
Cenab-ı Hak
⤵
�İbadeti teklif etti
�Nübüvveti ispat etti
Ey insanlar!
Bana tam abd olan bir hemcinsinize,
�onun nübüvvetinin ismetine
�ve saltanatının tam adaletine medar olmak için,
mülkümdeki muazzam mahlukatı ona müsahhar edip konuşturuyorum
ve cünudumdan
�ve hayvanatımdan
�çoğunu ona hizmetkâr veriyorum.
Öyle ise, herbirinize de madem gök
ve yer ve dağlar hamlinden çekindiği bir emanet-i kübrayı tevdi etmişim,
halife-i zemin olmak istidadını vermişim.
Şu mahlukatın da dizginleri kimin elinde ise,
ona râm olmanız lâzımdır.
Tâ onun mülkündeki mahluklar da size râm olabilsin.
Ve onların dizginleri elinde olan zâtın namına elde edebilseniz
ve istidadlarınıza lâyık makama çıksanız...
~RN-Sözler/260~
�Halife-i zemin olma istidatlarımıza
�Layık makama çıkmak için
�Onun nübüvvetine ram ol
➖bütün enbiyanın pederi
➖ve divan-ı nübüvvetin
➖fatihası olan Hazret-i Âdem Aleyhisselâm'ın mu'cizesi
➖umum kemalât
➖ve terakkiyat-ı
➖beşeriyenin nihayetlerine ve
➖en ileri hedeflerine
➖sarahate yakın işaret ediyor.
~RN-Sözler/262~
Divan-ı nübüvvetin Fatiha'sı
⤵
Hz Adem
�Sohbet-i Nebeviye
➖öyle bir iksirdir ki,
➖bir dakikada ona mazhar bir zât,
➖senelerle seyr ü sülûke mukabil,
➖hakikatın envârına mazhar olur.
➖Çünki sohbette
⤵
➡insibağ ve
➡in'ikas vardır.
✔Malûmdur ki:
➡İn'ikas ve
➡tebaiyetle,
✔o Nur-u A'zam-ı Nübüvvetle beraber
➡en azîm bir mertebeye çıkabilir
➖. Nasılki, bir sultanın hizmetkârı
➖ve onun tebaiyetiyle öyle bir mevkiye çıkar ki,
➖bir şah çıkamaz
➖ İşte şu sırdandır ki,
⤵
➖en büyük veliler sahabe derecesine çıkamıyorlar.
➖Hattâ Celaleddin-i Süyutî gibi,
➖uyanık iken çok defa
➖sohbet-i Nebeviyeye mazhar olan veliler,
➖Resul-i Ekrem (A.S.M.) ile
➖yakazaten görüşseler
➖ve şu âlemde sohbetine müşerref olsalar,
➖yine sahabeye yetişemiyorlar.
✔Çünki Sahabelerin sohbeti,
➖Nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) nuruyla,
➖yani Nebi olarak onunla sohbet ediyorlar.
➖Evliyalar ise,
➖vefat-ı Nebevîden sonra
➖Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmeleri,
➖velayet-i Ahmediye (A.S.M.) nuruyla sohbettir.
➖Demek Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm'ın onların
➖nazarlarına
✔temessül ve tezahür etmesi,
✔velayet-i Ahmediye (A.S.M.) cihetindedir;
✔nübüvvet itibariyle değil.
✔Madem öyledir;
➖nübüvvet derecesi, velayet derecesinden ne kadar yüksek ise,
➖o iki sohbet de o derece tefavüt etmek lâzım gelir.
~RN-Sözler/489~
�Sohbeti nebeviye➡iksirliyor
�Sohbette➡insibağ➡
�İn'ikas var
�Sahabeler neden üstün
⤵
➖Onlar➡nübüvveti Ahmediye
(ASM)ile nuruyla
➖Evliyalar ise➡velayeti Ahmediye(ASM) nuru ile sohbet
Bu neyi gösteriyor?
Nübüvvet velayetten üstün
➖Fakat yalnız nübüvvetini
➖muannidlere karşı isbat etmek için hârikulâde işlere mazhar olur
➖ve indelhace arasıra mu'cizatı gösterirdi.
Fakat sırr-ı teklif olan
➖imtihan ve tecrübe muktezasıyla,
elbette
➖bedahet derecesinde
➖ve ister istemez tasdike mecbur kalacak derecede mu'cize olmazdı.
➖Çünki sırr-ı imtihan
➖ve hikmet-i teklif iktiza eder ki,
➖akla kapı açılsın
➖ve aklın ihtiyarı elinden alınmasın.
➖Eğer gayet bedihî bir surette olsa
➖, o vakit aklın ihtiyarı kalmaz.
➖Ebu Cehil de,
➖Ebu Bekir gibi tasdik eder.
İ➖ mtihan ve
➖teklifin faidesi kalmaz.
➖Kömür ile elmas bir seviyede kalırdı.
~RN-Mektubat/93~
�Ara sıra nübüvvetini ispat �etmek için mucize gösterirdi
Neden?
�Sırrı imtihan ve
�Aklın elindeki ihtiyarı alınmasın diye
��Akrebiyetin inkişafıyladır ki,
� nübüvvetteki kurbiyet ona bakar ve
��nübüvvet veraseti ve sohbeti cihetiyle
�sahabeler o sırra mazhardırlar.
Sözler - 492
NÜBÜVVETTEKİ KURBİYET
��AKREBİYETİN İNKİŞAFI İLE
↪ÜÇ MERTEBE
�Vasat
〰 *hayır*��fezlekesi
〰 *kemalatin* ��esasıdır
Nev'-i beşerde
nübüvvet,
beşerdeki
hayır ve kemalâtın
fezlekesi ve esasıdır.
~RN-Mesnevi-i Nuriye/165
�İfrat
�Felsefe
İkinci vecih ise:
➖Felsefe tutmuştur.
➖Felsefe ise,
➖ene'ye mana-yı ismiyle bakmış.
➖Yani kendi kendine delalet eder, der.
➖Manası kendindedir,
➖kendi hesabına çalışır, hükmeder. ~RN-Sözler/540~
�Tefrit
�Veraset-i nübüvvet
Akrebiyetin inkişafıyladır ki,
➖nübüvvetteki kurbiyet
ona bakar
➡ve nübüvvet veraseti ve
➡sohbeti cihetiyle
➖sahabeler o sırra mazhardırlar.
~RN-Sözler/492~
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Başka bir nokta-i nazar⤵⤵⤵
➖Sünnet-i Seniyeye tamam ➖ittibaı riayet etmeyen
➖bir kısım ehl-i sülûk;
➖velayeti,
➖nübüvvete tercih etmekle
➖vartaya düşer.
➖tarîkat taassubu taşıyanların bir kısmı
~RN-Hakikat Nurları/77~
TEFRİT➡Taassub
➖Ehl-i dalalet ve bid'at fırkalarından bir kısım zâtlar,
~RN-Hakikat Nurları/75~
➖Merdud olan sair Mu'tezile imamları muhabbet-i haktan ziyade,
➖Ehl-i Sünnet'in yüksek düsturlarına kısa akılları yetişemediğinden
➖ve geniş kavanin-i Ehl-i Sünnet,
➖onların dar fikirlerine yerleşmediğinden, inkâr ettiklerinden merduddurlar
~RN-Hakikat Nurları/76~
Ehl-i dalalet ve bid'at➡İFRAT
➖Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat!
~RN-Lem'alar/26~
Ehli sünnet➡VASAT
������
➡Yani: "Fesad-ı ümmetim zamanında
➡kim benim sünnetime
➡temessük etse,
➡yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."
�Evet Sünnet-i Seniyeye
➡ittiba, mutlaka gayet kıymetdardır.
➡Hususan bid'aların istilası zamanında
~RN-Lem'alar/49~
↪GÖRÜNÜŞ
�Dimağ
�enbiya
�evliya
�mürselin
�sıddıkin
�âdil hâkimleri,
�melek gibi melikler
➖ hüsn-ü sîret ve
➖ismetli cemal-i suret ve
➖ sehavet ve
�keremnamdarlar
KAYNAK⤵
*silsile-i nübüvvetin* ki
��bir şecere-i tûbâ-i ubudiyet hükmünde
bulunan o silsilenin,
küre-i zeminin bağında mübarek dalları:
� Kuvve-i akliye dalında
➖ enbiya ve
➖ mürselîn ve
➖evliya ve
➖sıddıkîn
meyvelerini yetiştirdiği gibi..
� kuvve-i dafia dalında
➖âdil hâkimleri,
➖melek gibi melikler
meyvesini veren ve
� kuvve-i cazibe dalında
➖ hüsn-ü sîret ve
➖ismetli cemal-i suret ve
➖ sehavet ve
➖ keremnamdarlar
meyvesini yetiştiren ve
�� beşer nasıl şu kâinatın en mükemmel bir meyvesi olduğunu gösteren
İman ve Küfür Müvazeneleri - 154
�Vicdan
�Sırr-ı akrebiyet
KAYNAK⤵
Ve
➖en kuvvetli ve
➖hakkalyakîn derecesinde
〰vicdanî ve 〰hissî,
➖bir derece şuhudî olan
�� hakikat-ı insaniye haritasını ve
��enaniyet-i beşeriye fihristesini ve
��mahiyet-i nefsiyesini
*mütalaa ile*,
*imanın*
❣ şübhesiz ve
❣vesvesesiz
��mertebesine çıkmaktır ki;
� sırr-ı akrebiyete ve
� veraset-i nübüvvete
bakar.
Emirdağ-1 - 147
�Ruh
�ubudiyet-i mahza
KAYNAK⤵
*Nübüvvetin vechi* olan birinci vecih:
Ubudiyet-i mahzanın menşeidir. Yani
*ene*,
��kendini abd bilir.
�� Başkasına hizmet eder, anlar.
➖Mahiyeti harfiyedir. Yani
�� başkasının manasını taşıyor, fehmeder.
➖Vücudu, tebaîdir. Yani
�� başka birisinin vücudu ile kaim ve
��icadıyla sabittir,
itikad eder.
➖Mâlikiyeti, vehmiyedir. Yani
��kendi mâlikinin izni ile;
�� surî, muvakkat bir mâlikiyeti vardır,
bilir.
➖Hakikatı, zılliyedir. Yani,
�� hak ve vâcib bir hakikatın cilvesini taşıyan
�� mümkin ve miskin bir zılldir.
➖Vazifesi ise,
��kendi Hâlıkının sıfât ve şuunatına mikyas ve mizan olarak,
��şuurkârane bir hizmettir.
_İşte enbiya ve enbiya silsilesindeki asfiya ve evliya ene'ye şu vecihle bakmışlar, böyle görmüşler, hakikatı anlamışlar._
İman ve Küfür Müvazeneleri - 155
�Eylem
�emanet-i kübra vazifesini yapmak
KAYNAK⤵
*Nübüvvete işareti ise:*
Madem nev'-i beşerin fıtrî kuvvelerine sair hayvanat gibi hadd konulmamış,
�� ondan tecavüzat çıkmış.
Hem insan maddî olduğu gibi, maneviyat cihetinde de bütün kâinatla alâkadar olmasından,
hilkat-i kâinattaki
��hikmet-i âliye-i beşeriyeti,
_nizam ve intizam altında olan_
��çekirdek hükmünde olan
➖ istidadatı inkişaf ettirmekle
��emanet-i kübra vazifesini yapmak cihetiyle
➖ nübüvvet zarurîdir ki,
�� "Rabb-il Âlemîn"deki "Âlemîn" içindeki
➖yüksek makamını bulabilsin ve
��halife-i zemin olup
➖ melaikeye rüchaniyetini gösterebilsin.
Emirdağ-2 - 95
↪TOPLAMA
ENFÜS LUGAT
Nübüvvet
1. Risalet Allah canibinden bakış, Nübüvvet ise beşer canibinden bakış. Risalet hakikatı tektir ama nübüvvet hakikatı çoktur. Onbirinci sözde anlatıldığı gibi Cenab-ı Hak bir saray yapmış sarayıesma ve sıfat-ı ilahiyesi ile donatmış, o sarayın müştemilatının manalarını içine girenlere seyr ve adabını öğretecek birini tayin etmiş; o da Muhammed (A.S.M)’dır. Muhammed (A.S.M) o sara yınteşrifatçısıdır, Risalet vazifesiyle vazifelidir. Risalet Allah tarafından vazife verilmek, Nübüvvet de o vazifeyi ifa etmektir. Risaletin karşılığı Ahmed’dir (A.S.M) güneş gibidir. Velayetin karşılığı da Muhammed'dir (A.S.M) kamer gibidir. Risalet haktan halka geliş, Nübüvvet ise halktan hakka gidiştir. “Sen olmasaydın bu kainatı yaratmazdım” hadis-i kudsisinde maksat peygamberimizin beşeri şahsiyeti değildir, Risalet şahsiyeti muraddır.
2. Risalet Allah canibindeki karardır. Allahlık hakikatını ifade ediyor. O kamer Muhammed (A.S.M) olması, beşeriyeti olması, çekirdek olması, o kararın daha çıkmadan, yani kainatın yaratılmadan önce bir yerdeki hülasalanışıdır. Yani o çekirdek Nur-u Muhammedidir (A.S.M) çekirdektir, şecere-i hilkatın başıdır çekirdeğidir. Allah, Allahlık hakikatı karar verdi; Risalet. O kararın muayyenleşmesi işte o çekirdektir, o karar canibi. Allahtan mahluka bakış Risalet, halktanhakka bakış Nübüvvet, bu ikisi arasındaki bağın seviyeside Velayettir.
Murat Dursun, Hasan Akar
�Nübüvvet mes'elesinde "
➡Beş Maksad" vardır.
➡Bu maksadlar,
➡beş nükte
➡ve letaiften in'ikas etmiştir.
➡Bu beş letaif,
رك ال وب رق ون ام
nin sadefindedir. Maksadlar ise:
⤵
1- Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, resuldür.
2- Ekmel-ür Rusüldür.
3- Hâtem-ül Enbiyadır.
4- Risaleti, âmmedir.
5- Şeriatı, sair şeriatların mehasinini cem' ile onların nâsihidir.
~RN-İşârât-ül İ'caz/51~
➡Kur'andaki anasır-ı esasiye
➡ve Kur'anın takib ettiği maksadlar;
➡tevhid,
➡nübüvvet,
➡haşir,
➡adalet ile ibadet
➡olmak üzere dörttür.
~RN-İşârât-ül İ'caz/12~
➖Nübüvvet-i mutlaka,
⤵
➖nev'-i beşerde kutub,
⤵
➖belki merkez
⤵
➖ve bir mihverdir ki;
⤵
➖ahval-i beşer onun üzerine deveran ediyor.
~RN-Muhâkemat/140~
➖Ene'nin bir vechini
➖nübüvvet tutmuş gidiyor;
➖diğer vechini felsefe tutmuş geliyor.
~RN-Ene ve Zerre/14~
�Evet Muhammed Aleyhisselâm
⤵
➡hem Sâni'e,
⤵
➡hem nübüvvete,
⤵
➡hem haşre,
⤵
➡hem hakka,
⤵
➡hem hakikata bir hüccet-i katıadır.
~RN-Muhâkemat/135~
➖Evet şakk-ı kamer,
⤵
➖nasılki bir mu'cize-i risaletidir;
➖nübüvvetini cin ve inse gösterdi.
�Öyle de: Mi'rac dahi,
�bir mu'cize-i ubudiyetidir;
⤵
➖habibiyetini, ervah ve melaikeye gösterdi...
~RN-Sözler/136~
➡Mu'cize;
➡dava-yı nübüvvetin isbatı için,
➡münkirleri ikna' etmek içindir,
➡icbar için değildir.
~RN-Sözler/587~
Risale-i Nur,
veraset-i nübüvvet yoluyla
doğrudan doğruya
hakikat-ül hakaika yol açmış
Cadde-i Kübra-i Kur'aniye'dir.
Nur Çeşmesi - 213
�Şimdi, şu zâtın delail-i sıdkı ve
➖berahin-i nübüvveti yalnız
➖mu'cizatına münhasır değildir.
➡Belki ehl-i dikkat için,
⤵⤵⤵
➖hemen umum harekâtı ve
�ef'ali,
�ahval ve
�akvali,
�ahlâk ve
�etvarı,
�sîret ve
�sureti,
�sıdkını
�ve ciddiyetini isbat eder.
~RN-Mektubat/90~
Binaenaleyh şu mukadder olan ول قق emri, risalet ve nübüvvete işarettir.
İşarat-ül İ'caz - 13
Ve velayet-i kübra ashabları olan Sahabîler gibi, veraset-i nübüvvet sırrıyla, yalnız iman nurlarını neşretmek ve ehl-i imanın imanlarını kurtarmaktır.
Tarihçe-i Hayat - 315
Binaenaleyh *nübüvvet* öyle bir *çekirdektir ki*:
����
*İslâmiyet şeceresi*
�� bütün
*semeratıyla,*
*çiçekleriyle*
����
o çekirdekten çıkmıştır.
Mesnevi-i Nuriye - 86
Selef-i sâlihîn *asrında ve o zaman çarşısında�� en mergub* meta,
���
Hâlık-ı Semavat ve Arz'ın *marziyatlarını* ve
*bizden arzularını* kelâmından istinbat etmek ve
*nur-u nübüvvet* ve
*Kur'an* ile *kapatılmayacak derecede* açılan âhiret âlemindeki *saadet-i ebediyeyi* kazandırmak ve *vesailini* elde etmek idi.
Mesnevi-i Nuriye - 91
*Nübüvvet-i Ahmediyeyi (A.S.M.)*
➡ *isbat eden delillerden* biri de *tevhiddir.*
Mesnevi-i Nuriye - 188
*tevhidin hakikat ve kuvveti* nisbetinde �� *nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) hak ve hakikattır.*
Mesnevi-i Nuriye - 188
*Kur'andaki anasır-ı esasiye* ve *Kur'anın takib ettiği maksadlar;*
����
� *tevhid,*
� *nübüvvet,*
� *haşir*,
� *adalet ile ibadet* olmak üzere dörttür.
İşarat-ül İ'caz - 12
*Düstur-u nübüvvet*�� *"Kuvvet haktadır, hak kuvvette değildir"* der, *zulmü keser,* *adaleti temin eder.*
İman ve Küfür Müvazeneleri - 157
Ve
➖en kuvvetli ve
➖hakkalyakîn derecesinde
� vicdanî ve �hissî,
➖bir derece şuhudî olan
�� hakikat-ı insaniye haritasını ve
��enaniyet-i beşeriye fihristesini ve
��mahiyet-i nefsiyesini
*mütalaa ile*,
*imanın*
❣ şübhesiz ve
❣vesvesesiz
��mertebesine çıkmaktır ki;
� sırr-ı akrebiyete ve
� veraset-i nübüvvete
bakar.
Emirdağ-1 - 147
Nübüvvetin vereseleri olan
�� Sahabeler
Emirdağ-1 - 227
"Rabb-il Âlemîn" lafzında
�� hem adalete,
�� hem nübüvvete
işaret var.
Emirdağ-2 - 95
Nübüvvet
��güneşinin
�� tulû'u,
��beşeriyetin
� fikir ve� kalblerinde
�� akisler ve
��lem'alar
husule getirmiş olmasındandır.
Tarihçe-i Hayat - 157
Hakikatlı felsefe ve hikmetin,
�� fen ve san'atın üzerinde görünen bu ışıklar,
❣ Kur'an güneşinin ve
❣ Nübüvvet kandilinin
➖ âlem-i beşeriyete
�� akislerinden ve
�� cilvelerinden
mütevelliddir.
Tarihçe-i Hayat - 157
Âlem-i insaniyette,
zaman-ı Âdem'den şimdiye kadar
iki cereyan-ı azîm,
iki silsile-i efkâr;
her tarafta ve
her tabaka-i insaniyede
dal budak salmış,
iki şecere-i azîme hükmünde...
Biri,
��silsile-i nübüvvet ve diyanet;
İman ve Küfür Müvazeneleri - 154
�risalet ve
�nübüvvetin
��her asırda
��veraset noktasında
➖ naibleri,
➖vekilleri
bulunmak kaidesiyle,
Sikke-i Tasdik-i Gaybi - 108
bütün hayır ve nur,
��silsile-i nübüvvet ve
�� diyanet
etrafına toplanmış
İman ve Küfür Müvazeneleri - 154
*silsile-i nübüvvetin* ki
��bir şecere-i tûbâ-i ubudiyet hükmünde
bulunan o silsilenin,
küre-i zeminin bağında mübarek dalları:
� Kuvve-i akliye dalında
➖ enbiya ve
➖ mürselîn ve
➖evliya ve
➖sıddıkîn
meyvelerini yetiştirdiği gibi..
� kuvve-i dafia dalında
➖âdil hâkimleri,
➖melek gibi melikler
meyvesini veren ve
� kuvve-i cazibe dalında
➖ hüsn-ü sîret ve
➖ismetli cemal-i suret ve
➖ sehavet ve
➖ keremnamdarlar
meyvesini yetiştiren ve
�� beşer nasıl şu kâinatın en mükemmel bir meyvesi olduğunu gösteren
İman ve Küfür Müvazeneleri - 154
*Nübüvvet ise:*
� Gaye-i insaniyet ve
� vazife-i beşeriyet,
� ahlâk-ı İlahiye ile ve
� secaya-yı hasene ile
�� tahalluk etmekle beraber,
� aczini bilip
��kudret-i İlahiyeye iltica,
� za'fını görüp
��kuvvet-i İlahiyeye istinad,
� fakrını görüp
��rahmet-i İlahiyeye itimad,
� ihtiyacını görüp
��gına-yı İlahiyeden istimdad,
�kusurunu görüp
��afv-ı İlahîye istiğfar,
� naksını görüp
��kemal-i İlahîye tesbihhan
olmaktır diye,
❣ ubudiyetkârane
�� hükmetmişler.
İman ve Küfür Müvazeneleri - 157
*Nübüvvetin vechi* olan birinci vecih:
�Ubudiyet-i mahzanın menşeidir. Yani
*ene*,
��kendini abd bilir.
�� Başkasına hizmet eder, anlar.
➖Mahiyeti harfiyedir. Yani
�� başkasının manasını taşıyor, fehmeder.
➖Vücudu, tebaîdir. Yani
�� başka birisinin vücudu ile kaim ve
��icadıyla sabittir,
itikad eder.
➖Mâlikiyeti, vehmiyedir. Yani
��kendi mâlikinin izni ile;
�� surî, muvakkat bir mâlikiyeti vardır,
bilir.
➖Hakikatı, zılliyedir. Yani,
�� hak ve vâcib bir hakikatın cilvesini taşıyan
�� mümkin ve miskin bir zılldir.
➖Vazifesi ise,
��kendi Hâlıkının sıfât ve şuunatına mikyas ve mizan olarak,
��şuurkârane bir hizmettir.
_İşte enbiya ve enbiya silsilesindeki asfiya ve evliya ene'ye şu vecihle bakmışlar, böyle görmüşler, hakikatı anlamışlar._
İman ve Küfür Müvazeneleri - 155
اه نل ال قل قسو رر ددا نم رح قم نن را قد ره وش را رو قه نل ال نل اا ره رل اا نرل ون را قد ره وش را
Bu kelime-i şehadetin iki kelâmı
�birbirine *şahid-i sadıktır* ve
�birbirini *tezkiye eder*.
Evet *uluhiyet*�� nübüvvete *bürhan-ı limmîdir.*
Muhammed Aleyhisselâm, *Sâni'-i Zülcelal*'e ��zâtıyla ve lisanıyla *bürhan-ı innîdir...*
Muhakemat - 116
➖Nazar-ı nübüvvet
➖ve tevhid
➖ve iman;
⤵
�vahdete,
�âhirete,
�uluhiyete baktığı için,
✔hakaikı ona göre görür.
➖Ehl-i felsefe
➖ve hikmetin nazarı;
⤵
➖kesrete,
➖esbaba,
➖tabiata bakar,
➖ona göre görür. Nokta-i nazar birbirinden çok uzaktır.
~RN-Sözler/350~
➖Birinci tarîk:
➖Bil-asâle doğrudan doğruya
➖berzahsız,
➖hicabsızdır.
✔Şu yol, nübüvvetin tarîkını temsil eder.
İ➖ kinci yol:
�Berzahlar tavassut eder.
�Âyine ve mazharların kabiliyetleri,
�Şems'in cilvelerine birer renk takıyor.
�Şu yol ise, velayet mesleğini temsil eder.
�İşte "Zühre", "Katre", "Reşha" herbirisi evvelki yolda diyebilirler ki: "
➖Ben umum âlem güneşinin bir âyinesiyim."
~RN-Sözler/338~
✔Hazret-i Fatıma'nın nesl-i mübareki,
➖Hasan ve Hüseyin gibi
➖iki nurani silsilenin
➖bedr-i münevveri,
✔Şems-i Nübüvvet'in
➖manevî ve
➖maddî neslini idame ediyorlar.
~RN-Sözler/413~
İş➖ te nübüvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) delaili,
➖evvelâ iki kısımdır:
�Birisi: "İrhasat" denilen nübüvvetten evvel ve veladeti vaktinde zuhur eden hârikulâde hallerdir.
�İkinci kısım: Sair delail-i nübüvvettir. İkinci kısım da iki kısımdır:
➖Biri: Nübüvvetinden sonra, fakat nübüvvetini tasdikan zuhuragelen hârikalardır.
İ➖ kincisi: Asr-ı Saadetinde mazhar olduğu hârikalardır.
Ş➖ u ikinci kısım dahi iki kısımdır:
➡Biri: Zâtında,
➡sîretinde,
➡suretinde,
➡ahlâkında,
➡kemalinde zahir olan delail-i nübüvvettir.
İ➖ kincisi: Âfâkî, haricî şeylerde mazhar olduğu mu'cizattır.
Ş➖ u ikinci kısım dahi iki kısımdır:
�Biri: Manevî ve Kur'anîdir.
�Diğeri: Maddî ve ekvanîdir.
Ş➖ u ikinci kısım dahi iki kısımdır:
�Biri: Dava-yı nübüvvet vaktinde,
�ehl-i küfrün inadını kırmak
�veyahut ehl-i imanın kuvvet-i imanını ziyadeleştirmek için zuhura gelen hârikulâde mu'cizattır.
Ş➖ akk-ı Kamer
➖ve parmağından suyun akması
➖ ve az taamla
çokları doyurması
➖ve hayvan ve ağaç ve taşın konuşması gibi
➖yirmi nev' ve
➖herbir nev'i manevî tevatür derecesinde
➖ve herbir nev'in de çok mükerrer efradı vardır.
İ➖ kinci kısım:
İ➖ stikbalde ihbar ettiği hâdiselerdir ki;
➖Cenab-ı Hakk'ın talimiyle o da haber vermiş,
➖haber verdiği gibi doğru çıkmıştır.
~RN-Mektubat/92~
➖Meselâ: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm
➖Hazret-i Hasan
➖ve Hüseyin'e karşı
➖küçüklüklerinde gösterdikleri
➖fevkalâde şefkat
➖ve ehemmiyet-i azîme,
➖yalnız cibillî şefkat
➖ve hiss-i karabetten gelen bir
⤵
➖muhabbet değil,
➖belki vazife-i nübüvvetin bir
➖hayt-ı nuranîsinin bir ucu ve
➖veraset-i Nebeviyenin gayet ehemmiyetli bir cemaatinin menşei,
➖mümessili,
➖fihristesi cihetiyledir.
~RN-Mirkat-üs Sünnet/38~
➖Nübüvvetin hayat-ı şahsiyedeki düsturî neticelerinden
⤵
اه للل ال اق رل وخ را اب ققوا نل رخ رت
➡kaidesiyle "Ahlâk-ı İlahiye ile muttasıf olup
➡Cenab-ı Hakk'a mütezellilane teveccüh edip
➖acz,
➖fakr,
➖kusurunuzu bilip dergahına abd olunuz"
~RN-Sözler/541~
İnsan, saray gibi bir binadır; temelleri, erkân-ı imaniyedir.
İnsan, bir şeceredir; kökü esasat-ı imaniyedir.
İmanın rükünlerinden en mühimmi, İman-ı Billah'tır; Allah'a imandır.
Sonra Nübüvvet ve Haşir'dir.
Bunun için, bir insanın en başta elde etmeye çalıştığı ilim; iman ilmidir.
İlimlerin esası, ilimlerin şahı ve padişahı; iman ilmidir.
23.Söz - 66
Bil ki: Nev'-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemalâtın fezlekesi ve esasıdır.
Rahmet Şefkat - 103
Bilbedahe hak ve hakikat, nübüvvet içindedir ve Nebiler elindedir.
Rahmet Şefkat - 103
Risale-i Nur, veraset-i nübüvvet yoluyla doğrudan doğruya hakikat-ül hakaika yol açmış Cadde-i Kübra-i Kur'aniye'dir.
Nur Çeşmesi - 213
*S: Sual eden Japondur.
Sâni'in vücûd ve vahdetine en vâzıh delil nedir?*
*C: En parlak bürhanı Muhammed'dir (A.S.M.).*
��Ve Nübüvvet-i Ahmediyye'nin en metin bürhanı, nübüvvet-i mutlakadır.
��Kâinatta bir hakikat varsa, *nübüvvet* vardır.
��Hilkatte nizam varsa, *nübüvvet* zaruridir.
Karıncayı emirsiz, arıyı ya'subsuz bırakmayan Kudret-i Fâtıra, beşeri nebîsiz bırakmaz.
▶Zira insanın vehm-âlud nazarına *istikamet;*
▶ve tecavüzkâr kuvayı selâsesine *i'tidal;*
▶ve isti'dadat-ı maneviyesine *inkişaf* verecek İlahî bir mürşid olabilir.
*O ise Nebi'dir.*
Dünyada bundan doğru ne haber olabilir ki;
��yüzbinler enbiya yüzbinler mu'cizat ile nübüvveti iddia etmişler.
Mu'cizat ile isbat etmişler.
Nokta-i nübüvvette müttefik, selef halefe mübeşşir.
Halef selefe musaddık, asl-ı dinde müttehiddirler.
��Öyle ise, cemî-i enbiyanın cemî-i mu'cizatı
��Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) bir mu'cizesi hükmündedir.
Çünkü medar-ı nübüvvet ve enbiyaya "nebi" dediren esaslar, Hazret-i Ahmed'de (Aleyhisselam) daha ekmel bulunur.
*Dünyada nebi varsa, O da nebidir.*
* رك اد قجو قو اب قجو قو رلى رع نل رد اذى نل ا دد نم رح قم رلى رع لل رص نم قه نل رال *
Evet, sirac-ı vehhac, bürhan-ı katı' O'dur.
*Öyle ise O'nu tanımalıyız.*
Asar-ı Bediiyye - 47
�� *Evet, hissiyat-ı âliyeyi ikaz* ve
�� *cevher-i insaniyetlerini izhar* etmekle beraber,
�� *evc-i medeniyete bir zaman-ı kasirde is'ad ederek* şark ve garbda oturmuş bir devlet-i cesîmeyi bir zaman-ı kalilde teşkil edip,
ateş-i cevval gibi
belki nur-u nevvar gibi
veyahut asâ-yı Musa gibi sair devletleri bel' ve imha derecesine getirdiğinden;
▶basar-ı basireti kör olmayanlara *sıdkını* ve *nübüvvetini* ve *hakk ile temessükünü* göstermiştir.
*İşte eğer sen görmezsen, seni insanların defterinden sildirecektir.*
Asar-ı Bediiyye - 279
�nübüvvet-i mutlakanın
bürhanı,
➖insanın
➖hayvaniyetten üç noktada olan terakkisidir:
�Birincisi:
"➖Fikrin evveli amelin âhiri,
➖amelin evveli fikrin âhiri" olan
➖kaidesinin zımnındaki sırr-ı acibdir.
�İkincisi:
➖Gayr-ı mütenahî olan beşerin istidadı,
➖gayr-ı mahsur olan âmâl ve
➖müyulatı ve
➖gayr-ı mazbut olan tasavvurat
➖ve efkârı,
➖gayr-ı mahdud olan kuvve-i şeheviye ve gazabiyesidir...
➖Üçüncüsü:
�İnsanın itidal-i mizacı
➖ve letafet-i tab'ı
➖ve zînete olan meylidir.
➖Yani: İnsanın insaniyete lâyık
➖bir suret-i taayyüşe olan
➖meyl-i fıtrîsidir.
✔Neam, insan hayvan gibi yaşamamalıdır ve yaşamaz.
�Belki şeref-i insaniyete münasib bir kemal ile yaşamak gerektir. ~RN-Muhâkemat/. 137/139~
Birinci tarîk:
Bil-asâle
��doğrudan doğruya
�� berzahsız,
��hicabsızdır.
Şu yol, �nübüvvetin tarîkını temsil eder.
Sözler - 338
İşte bu
��nevm-âlûd
➖nazar-ı gaflet ve
➖ fikr-i felsefe,
elbette
�hakaik-i nübüvvete
� mihenk olamazlar.
Sözler - 350
Felillahilhamd
Hazret-i Fatıma'nın nesl-i mübareki,
�� Hasan ve Hüseyin gibi
�� iki nurani silsilenin
bedr-i münevveri,
�Şems-i Nübüvvet'in
➖ manevî ve maddî neslini idame ediyorlar.
Sözler - 413
*nübüvvetin velayete nisbeti*,
��Güneşin ayn-ı zâtıyla,
�� âyinelerde görülen Güneşin
misali gibidir.
İşte �daire-i nübüvvet,
� daire-i velayetten
��ne kadar yüksek ise,
Sözler - 491
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın
��şecere-i tûbâ-i nübüvvetinin
❣çekirdeği olan
�beşeriyeti ve
�suret-i cismaniyesini
Sözler - 494
Düstur-u nübüvvet
�� "Kuvvet haktadır,
��hak kuvvette değildir" der,
� zulmü keser,
�adaleti temin eder.
Sözler - 541
Nübüvvetin
❣hayat-ı şahsiyedeki
❣ düsturî neticelerinden
اه نل ال اق رل وخ را اب ققوا نل رخ رت
kaidesiyle
� "Ahlâk-ı İlahiye ile muttasıf olup
�Cenab-ı Hakk'a mütezellilane teveccüh edip
� acz, fakr, kusurunuzu bilip
� dergahına abd olunuz"
Sözler - 541
Nübüvvetin
❣hayat-ı içtimaiyedeki
❣ düsturî neticelerinden
ve şems ve kamerden tut,
tâ nebatat hayvanatın imdadına ve hayvanat insanın imdadına,
hattâ zerrat-ı taamiye hüceyrat-ı bedenin imdadına ve muavenetine koşturulan
➖ düstur-u teavün,
➖kanun-u kerem,
➖ namus-u ikram
Sözler - 542
Nübüvvetin
❣düstur-u hakîmanesinden
اه اد وم رح اب قح لب رس قي نل اا دء وي رش ون ام ون اا رو
sırrıyla:
��"Herşeyin, her zîhayatın neticesi ve hikmeti kendine ait bir ise;
��Sâni'ine ait neticeleri, Fâtır'ına bakan hikmetleri binlerdir.
��Herbir şeyin, hattâ bir meyvenin;
��bir ağacın meyveleri kadar hikmetleri, neticeleri bulunduğu"
�mahz-ı hakikat olan
� düstur-u hikmet
Sözler - 542
Velayet-i kübra ise;
�veraset-i nübüvvet yoluyla,
��tasavvuf berzahına girmeden,
�� doğrudan doğruya
�� hakikata yol açmaktır."
Mektubat - 22
*"asfiya" denilen*
��veraset-i nübüvvet
�� muhakkikleridir.
Mektubat - 81
*Derece-i şuhud, derece-i iman-ı bilgaybdan çok aşağıdır*.
Yani:
Yalnız şuhuduna istinad eden
�� bir kısım ehl-i velayetin
➖ ihatasız keşfiyatı,
�� veraset-i nübüvvet ehli olan
� asfiya ve
�muhakkikînin
şuhuda değil,
�Kur'ana ve vahye,
�� gaybî fakat
��safi, ihatalı,
��doğru
�� hakaik-i imaniyelerine dair
�� ahkâmlarına yetişmez.
Mektubat - 83
↪YAZI ÇALIŞMALARI
⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵⤵
�����������