ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI - Makro Akademi, KPSS kursları ... · makro akademİ yayinlari kpss deneme sinavi – 3 – ÇÖzÜm kİtapÇiĞi. hukuk ÇÖzÜmler kpss-2019/3 3

MAKRO AKADEMİ YAYINLARI

KPSS DENEME SINAVI – 3 –

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

HUKUK

ÇÖZÜMLER KPSS-2019/3

3

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

1. 16 Nisan 2017’de halkoylamasıyla kabul edilen anayasa değişikliğiyle “Hâkimler ve Savcılar Kurulu on üç üyeden oluşur” hükmü kabul edilmiştir. Ayrıca değişiklikle daire sayısı üçten ikiye indirilmiştir. Yine dikkat edilmesi gereken huşulardan biri de eskiden “Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu” şeklindeki düzenlemeden “Yüksek” ibaresinin metinden çıkarılarak sadece “Hakimler Savcılar Kurulu” şeklinde kabul edilmesidir.

Cevap: A

2. Sosyal devlet, Vatandaşına insan haysiyetine yakışır bir hayat sunan, devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla ekonomik hayata gerektiğinde müdahalesini meşru ve gerekli gören bir devlettir. Sosyal dev-lette; Sosyal Devletin Hukuki Yöntemleri • Kamulaştırma • Devletleştirme • Vergi adaleti

• Planlamadır. • İnsanca bir yaşam için gerekli olan

tedbirlerin alınması

• Sosyal ve ekonomik haklara yer ve-rilmesi

Özelleştirme; 1999 da devletleştirme-ye ilişkin maddeye eklendi md.47. Fa-kat özelleştirme sosyal devletin yarar-landığı bir hukuki yöntem değildir.

Cevap: C

3. Hâkimler ve Savcılar Kurulu on üç üyeden oluşur. Adalet Bakanı ve Müs-teşarı kurulun doğal üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirme-miş adlî yargı hâkim ve savcıları ara-sından, bir üyesi birinci sınıf olup, bi-rinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelik-leri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanın-ca seçilir. Yani Cumhurbaşkanı 4 üye-yi doğrudan seçer.

Cevap: C

4. Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay genel kurulla-rınca kendi üyeleri arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkan vekili seçerler. (Burada Cum-hurbaşkanının seçim hakkı yoktur) Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev süresi altı yıldır. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Yeni üyelerin ta-mamının seçilmelerine kadar eski üye-ler görevlerine devam ederler.

Cevap: D


4

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

5. Merkezden yönetimin sakıncalarından olan bürokrasi ve kırtasiyecilik nedeniyle hizmetlerin geç işlemesini önlemek ama-cıyla taşra teşkilatında valilere merkeze danışmadan merkez adına karar alabilme yetkisi verilmiştir. Sadece ilde valilere ve-rilmiş olan ve merkeze danışmadan karar alabilme yetkisini ifade eden bu kavrama “Yetki Genişliği” ilkesi adı verilmektedir. Vali bu yetkisini il genel idaresine ilişkin görev ve yetkilerinde kullanabilir. Yetki Genişliğinin Özellikleri • Vali, merkezi idarenin hiyerarşisine

tabidir.

• Yürütülen hizmetlerin giderleri mer-kezi idareden karşılanmaktadır. El-de edilen gelirler merkezi idarenin bütçesine dâhil edilmektedir.

• Yetki, idarenin taşra örgütünde bir tek vali tarafından kullanılır. Kayma-kamın böyle bir yetkisi yoktur.

• İstisnai bir yetkidir. Kanunda bildi-rilmedikçe kullanılamaz.

• Bu yetki milli bir kamu hizmetinin görülmesi amacı ile kullanılabilir.

Cevap: E

6. Belediye başkanı tarafından hazırlanan bütçe tasarısı eylül ayının birinci gününden önce encümene sunulur ve İçişleri Bakan-lığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı belediye bütçe tahminlerini konsolide eder ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Ka-nunu uyarınca merkezi yönetim bütçe ta-sarısına eklenmek üzere eylül ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığına bildirir. Encü-men, bütçeyi inceleyerek görüşüyle bir-likte kasım ayının birinci gününden ön-ce belediye meclisine sunar.

Cevap: D

7. Devlet memurlarına “uyarma, kınama ve aylıktan kesme” cezalarını disiplin amiri verir. Kademe ilerlemesinin dur-durulmasınaysa disiplin kurulunun ka-rarı üzerine atamaya yetkili amir verir. Çıkarma cezasınaysa yüksek disiplin kurulu karar verir.

Cevap: A

8. İdari yargıda “Dilekçeler ve savunma-lar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönde-rilmek üzere idare veya vergi mahke-mesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisin-de kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hâkimliklerine veya ya-bancı memleketlerde Türk konsolos-luklarına verilebilir.

Cevap: D


5

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

9. İvedi yargılama usulünde:

• Dava açma süresi otuz gündür.

• Bu Kanunun 11 inci maddesi hü-kümleri uygulanmaz.

• Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır.

• Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabi-lir. Savunmanın verilmesi veya sa-vunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır.

• Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara iti-raz edilemez.

• Bu davalar dosyanın tekemmülün-den itibaren en geç bir ay içinde ka-rara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da du-ruşma yapılması gibi işlemler ivedi-likle sonuçlandırılır.

• Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

• Temyiz dilekçeleri üç gün içinde in-celenir ve tebliğe çıkarılır. Bu Kanu-nun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hükümleri kıyasen uygulanır.

• Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi on beş gündür.

• Danıştay evrak üzerinde yaptığı in-celeme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli gö-rürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkla-rın düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâl-de gerekli inceleme ve tahkikatı

kendisi yaparak esas hakkında ye-niden karar verir. Ancak, ilk incele-me üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâl-lerde kararı bozmakla birlikte dos-yayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir

• Temyiz istemi en geç iki ay içinde karara bağlanır. Karar en geç bir ay içinde tebliğe çıkarılır. İvedi yargı-lamada istinaf yoktur. Temyiz vardır.

Cevap: E

10. Tanık ve yemin idari yargıda kullanıl-maz.

Cevap: B

11. Fail kendi arabasıyla başkansın ara-basını karıştırdığından fiili hatası söz konusudur. İradesi yanlış oluşmuştur. Suçun kanuni tanımındaki maddi un-surları bilmemektedir.

Cevap: B

12. Haksız tahrik cezai sorumluluğu orta-dan kaldıran bir sebep değil, azaltan bir sebeptir. Failin cezai sorumluluğu devam etmektedir.

Cevap: C


6

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

13. Teşebbüs TCK m. 35’te hüküm altına alınmıştır. Buna göre kasıtlı bir suç olmalı, fail elverişli hareketle suçun ic-rasına başlamalı ve elde olmayan se-beplerle suç tamamlanamamalıdır.

Cevap: C

14. TCK m25/2 de yer alan hüküm uyarın-ca 3. kişi lehine zorunluluk hali müm-kündür. Çünkü kanun gerek kendisine, gerek başkasına demek suretiyle bu durumu düzenlemiştir.

Cevap: C

15. Duruşmada doğrudan soru yöneltebi-lecek olanlar C. Savcısı, müdafi, vekil ve kurul halinde çalışan mahkemeler-de kurulu oluşturan üyelerdir.

Cevap: E

16. 15 gün içerisinde C. Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı Ağır Ceza Mahkemesinin yanında bulunan Sulh Ceza Hakimi’ne itiraza gidilir.

Cevap: A

17. Tam ehliyetsizlerin, kural olarak hukuki işlem ehliyeti yoktur; zira hukuki işlem, bir hukuki sonuç elde etmek üzere ira-de açıklamasında bulunmaktadır. Hat-ta yasal temsilcilerin rızası ile dahi hu-kuki işlemlerde bulunmaları mümkün değildir; yaptıkları işlemler hiçbir hü-küm doğurmaz. Bu işlemler bu kişilerin yasal temsilcilerinin onam vermeleriyle de geçerli hâle gelemezler. Karşı tara-fın iyiniyetli olup olmamasının da işle-min geçerliliği bakımından hiçbir öne-mi yoktur (MK m. 15). Fakat bu kuralın sıkı sıkıya uygulanması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle, tam ehliyetsizler açısından da sonuç doğurabilecek bazı istisnai hâller de vardır: Yaptıkları ölüme bağlı tasarrufların iptalini de ancak mirasçılar veya vasiyet alacaklıları isteyebilir.

Cevap: C

18. Medeni Kanunumuz “iddia edilen bir ayni hakkın güvence altına alınması-nın” veya “tasarruf yetkisini belirleyen belgelerin sonradan tamamlanması-nın” söz konusu olduğu hâllerde geçici tescilin şerhine imkân vermektedir.

Cevap: C


7

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

19. Bütünleyici parça tek başına tasarruf işleminin konusu olamaz. Bir mal üze-rinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve şahsi haklar bütünleyici parçayı da kapsar. Bir şey bütünleyici parça hali-ne gelince, onun üzerideki ayni haklar sona erer. Asıl şeyin maliki bütünleyici parçanın da maliki olur. Bazı durum-larda bütünleyici parça olma özelliği kanunen kazanılmaktadır. Bunların başında; arazi üzerindeki yapılar, bitki-ler ve kaynaklar gelir. Bunun yanında doğal ürünleri de bütünleyici parça saymıştır. Doğal ürünler de asıl şey-den ayrılıncaya kadar ve ayrıldıktan sonra aslın malikine aittir.

Cevap: E

20. Eklenti daima taşınır ve bağımsız bir eşyadır. Bir malın eklenti sayılıp sa-yılmayacağı yerel âdete göre veya malikin iradesine göre tespit edilir. Ta-şınmaz mallarda tapu sicilinin beyanlar hanesine yapılan kayıt, bu iradeyi açıklamayı sağlar. Medeni Kanun m. 686 “Bir şeye ilişkin tasarruflar aksi be-lirtilmedikçe eklentisini de kapsar” hükmünü getirmiştir. Buna göre eklenti kural olarak aslın kaderine tâbidir. Asla malik olan eklentiye de maliktir. Diğer taraftan eklenti vasfına haiz şey ba-ğımsızlığını kaybetmemiştir. Bunun sonucu olarak, asıl şey üzerinde ayrı bir mülkiyet eklenti üzerinde ayrı bir mülkiyet söz konusu olabilir.

Cevap: B

21. Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana ve-ya babanın yerleşim yeridir. Vesayet altındaki kişilerin yerleşim yeri, bağlı oldukları vesayet makamının bulundu-ğu yerdir.

Cevap: A

22. Zilyetliğin havalesi, halen üçüncü bir kişinin dolaysız fer’i zilyetliğinde bu-lunmakta olan bir şeyin dolaylı asli zil-yetliğinin önceki zilyet tarafından zil-yetlik durumunda bir değişme olmak-sızın irade açıklamasıyla yeni zilyede devredilmesidir (MK m. 979/I). Zilyetli-ğin havale suretiyle kazanılması için, zilyetliğe konu olan şeyin hâlen üçün-cü bir kişinin dolaysız fer’i zilyetliğinde bulunması ve zilyetliği devreden ile kazanacak olan arasındaki anlaşma-nın geçerli olması gerekir.

Cevap: C

23. Sözleşme korkutma nedeniyle iptal edilmiş olmasa da, korkutulan taraf za-rarının tazmin edilmesini talep edebilir.

Cevap: D


8

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

24. Tazminat sorumluluğunun (tazminat miktarının) tespit edilebilmesi için her şeyden önce zararın hesaplanması gerekir. Bu bağlamda zarar gören, za-rarını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır(TBK m. 50/I). Zarar gören kişi, maruz kaldığı haksız fiil ne-ticesinde mal ya da şahıs varlığında ne gibi eksilmeler meydana geldiğini en iyi tayin edebilecek kişidir. Bu se-beple, zarardan sorumlu tutulan kişinin zararı ispat etmesi beklenmez. Zarara uğrayan kişi zararını her türlü delil ile ispat edebilir.

Cevap: B

25. TBK m. 504/III uyarınca vekil özel olarak yetkili kılınmadıkça DAVA AÇAMAZ, SULH OLAMAZ, HAKEME BAŞVURAMAZ, İFLAS, İFLASIN ER-TELENMESİ ve KONKORDATO TA-LEP EDEMEZ, KAMBİYO TAAHHÜ-DÜNDE BULUNAMAZ, BAĞIŞLAMA YAPAMAZ, KEFİL OLAMAZ, TAŞIN-MAZI DEVREDEMEZ ve BİR HAK İLE SINIRLANDIRAMAZ.

Cevap: D

26. Aşırı yararlanmada, zarar görenin sömürülmesine sebep olabilecek öznel (sübjektif) şartlar; zor durum, düşün-cesizlik ve deneyimsizliktir. Zor durum, kişinin sözleşmenin oransız ve ağır şartlarını kabul etmesinin içinde bu-lunduğu çaresizliğe dayanmasıdır. Düşüncesizlik, kişinin sözleşme ya-parken düşünme, tartışma ve karar verme hususlarında özenli ve dikkatli bir iradeyi ortaya koyamaması hâli, ha-fif davranmasıdır. Deneyimsizlik, ilgili sözleşmeye ilişkin olarak zarar gören kişinin yeteri hayat/mesleki tecrübesi-nin bulunmayışıdır. Aşırı yararlanmada objektif şart, meydana gelen sömürü-dür. Yani edimler arası aşırı ve açık bir oransızlığın yaratılmış olmasıdır.

Cevap: B

27. Bir kişinin, diğerini bir sözleşme yap-maya sevk etmek amacı ile sözleri/ davranışları ile kasten onda yanlış bir kanaat uyandırmasıdır.Taraflardan bi-ri, diğerinin aldatması sonucu bir söz-leşme yapmışsa, sözleşme ile bağlı değildir (TBK m.36/I). Aldatmada, al-datmanın esaslı olup olmadığı ayrımı-na gidilmez. Aldatma sebebiyle söz-leşmenin hükümsüz sayılabilmesi için kişide ALDATMA KASTININ bulunma-sı gerekir. Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, söz-leşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilebilecek du-rumda olması hâlinde sözleşme ile bağlı değildir (TBK m.36/II).

Cevap: B


9

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

28. Kişinin düştüğü yanılgı, iradenin oluşumu sırasında değil; iradenin açıklanması (beyan edilmesi) sırasında meydana gelmişse, açıklamaya ilişkin yanılma hâ-linden bahsedilir. TBK m. 31, açıklamada yanılma hâllerini beş bent şeklinde dü-zenlemiştir. Buna göre:

• Yanılan, kurulmasını istediği söz-leşmeden başka bir sözleşme için iradesini açıklamışsa

• Yanılan, istediğinden başka bir konu için iradesini açıklamışsa

• Yanılan, sözleşme yapma iradesini, gerçekte sözleşme yapmak istediği kişiden başkasına açıklamışsa

• Yanılan, sözleşmeyi yaparken belirli nitelikleri olan bir kişiyi dikkate al-masına karşın başka bir kişi için ira-desini açıklamışsa

• Yanılan, gerçekte üstlenmek istedi-ğinden önemli ölçüde fazla bir edim için veya gerçekte istediğinden önemli ölçüde az bir karşı edim için iradesini açıklamışsa sayılan yanıl-ma hâlleri, esaslıdır. (Basit hesap yanlışlıkları sözleşmenin geçerliliğini etkilemez; bunların düzeltilmesi ile yetinilir (TBK m.31/son).

Cevap: B

29. Yapmama edimlerinde borçlunun davranışı kaçınmaya yöneliktir. Bir di-ğer ifade ile yapmama edimi içeren sözleşmelerde borçlu, borcundan belli bir davranışta bulunmayarak kurtul-maktadır.Bu tür edimler daha çok eko-nomik faaliyetin sınırlanması sonucu-nu doğurur. Örneğin, rekabet yasağı sözleşmesinde işçinin, işverene karşı borçlandığı edim, kira sözleşmesinde kiracının, amaca aykırı olarak kiraladı-ğı evin duvarlarını yıkamaması, satım sözleşmesinde malın teslimi sırasında ona zarar verilmemesi, bir açık artır-mada pey sürülmemesi yapmama edimi teşkil eder.

Cevap: D

30. Tacirler ticari örf ve adetlere tabidirler. Ticari örf ve adetler tacirler hakkında bilip bilmediklerine bakılmaksızın uy-gulanır. Çünkü basiretli iş adamı gibi davranma yükümü altındadırlar. Basi-retli davranmak zorunda olduklarından kararlaştırılan ücret ve cezai şartın değiştirilmesini isteyemezler. Kural olarak sadece tacirler iflasa tabidir. Tacirler ticaret unvanı seçmek ve kul-lanmak zorundadırlar ancak işletme adını tacir de esnafta kullanabilir. Kul-lanılma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Cevap: D


10

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

31. Kambiyo senetlerinden biri olan poli-çede keşideci, muhatap ve lehdar ol-mak üzere üç taraf vardır. Poliçeyi dü-zenleyen keşideci, poliçenin borçlusu muhatap, poliçenin alacaklısı lehdardır. Kabul işlemi yalnızca poli-çede bulunmaktadır. Muhatap poliçeyi kabul ederse asıl borçlu olur. Muhatap poliçeyi kabul etmek zorunda değildir. Muhatap poliçeyi kabul etmezse, poli-çede asıl borçlu yoktur. Keşideci mü-racaat borçlusu olmaktadır. Alonj se-nette yer kalmayınca kullanılan ek ka-ğıttır. Alonja kabul mümkün değildir. Aval kefaletin özel bir türüdür. Aval senet üzerinde imzası bulunan herkes lehine verilebilir.

Cevap: D

32. Ticari işlerde kural olarak bileşik faiz yasaktır. Ancak 3 istisnai durumda bi-leşik faiz uygulanabilir. Bunlar;

• Kambiyo senetlerinde müracaat hakkının kullanılmasında

• Her iki tarafın tacir olduğu ve her iki taraf açısından ticari iş niteliğinde ödünç sözleşmelerinde

• Her iki tarafın tacir olduğu ve hesap devrelerinin 3 aydan fazla olduğu cari hesap sözleşmelerinde

Cevap: E

33. Sermaye şirketleri; anonim şirket, limited şirket ve paylı komandit şirkettir. Şahıs şirketleri; adi şirket, adi komandit şirket ve kollektif şirkettir. Yalnızca ticaret şir-ketleri birleşebileceğinden adi şirket bir-leşemez. Dolayısıyla birleşme konusun-da adi şirketler konu dışına itilir.

Sermaye şirketleri, sermaye şirketleri ve kooperatiflerle istediği gibi birleşir. Ancak sermaye şirketleri adi komandit ve kollektif şirketlere katılamaz, onları dev-ralır. Aynı kural kooperatifler içinde ge-çerlidir. Kooperatifler de sermaye şirket-leri ve kooperatiflerle istediği gibi birleşir. Ancak kooperatifler adi komandit ve kollektif şirketlere katılamaz, onları dev-ralır. Şahıs şirketleri de şahıs şirketleriyle istediği gibi birleşebilirken, sermaye şir-ketleri ve kooperatifleri devralamaz, onla-ra katılır. Bu bilgiler ışığında D şıkkındaki bilgi yanlıştır. Anonim şirket, kollektif şir-kete katılarak birleşemez. Anonim şirket kollektif şirketi devralır.

Cevap: D

34. Anonim şirketlerde bir payın nominal değeri minimum 1 kuruşken, limited şirketlerde bir payın nominal değeri minimum 25 Türk Lirasıdır.

Cevap: D

35. Düzenleme ve ödeme yeri aynı olan çekler keşide tarihinden itibaren 10 gün; düzenleme ve ödeme yeri farklı olan çek-ler keşide tarihinden itibaren 1 ay; düzen-leme ve ödeme yeri farklı kıta olan çekler keşide tarihinden itibaren 3 ay içinde mu-hatap bankaya ibraz edilmelidir.

Cevap: B


11

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

36. İcra- İflas Hukukunda, İcra Mahkemesi ve Genel Mahkeme ayrımı olmak üze-re iki mahkeme görevlidir. İflas Huku-kunda ise Genel Mahkemenin ismi As-liye Ticaret Mahkemesi olarak geç-mektedir.

İcra Mahkemesi, genel itibariyle, Cebri İcra Organlarının yapmış oldukları iş-lemleri, Şikayet yoluyla yasaya, huku-ka uygun hale getirmek için sınırlı in-celeme yapar ve kararları Maddi an-lamda kesin hüküm teşkil etmez. An-cak İcra Mahkemesinin hukuk yargı-lamasındaki iki tane kararı, her şey sı-nırsız incelendiği için Maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Bu kararları (İcra Hukukundaki, Hacizdeki- mal borçlu da veya 3 kişide olsun fark et-meden, İflas Hukukunda ise mal ma-sadayken açılan) İstihkak Davası (İf-lasta Mal 3. Kişideyken açılan İstihkak Davasında Genel Mahkeme görevlidir) ve İhalenin Feshi Talebidir. Genel Mahkeme ise sınırsız inceleme netice-sinde karar verdiği için kararları Maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder.

Borçtan Kurtulma Davası, Genel haciz yolunda, imzaya itirazın geçici kaldı-rılması halinde söz konusu olup itirazı geçici kaldırılan borçluya GENEL MAHKEMELERDE, 7 gün içinde açı-lan ve ilk duruşma gününe kadar %15 teminat karşılığında, hakkını araması için tanınan SON BİR ŞANSTIR.

Cevap: D

37. Hacze İştirak (Katılma); alacaklının, borçlunun mallarına haciz koydurmuş olan başka bir alacaklının, belli şartlar ve belgeler dâhilinde haczine İŞTİRAK etmesi ORTAK olmasıdır.

İİK’da adi (takipli) iştirak ve imtiyazlı (takipsiz) iştirak olmak üzere, iki iştirak türü öngörülmüştür. Başka Bir Alacak-lının Haczine Adi (Takipli) İştirak Etme şartları:

a) • Takip talebinde bulunmuş olmak • Hacze iştirak etmek isteyen ala-

caklının (ikinci alacaklı), borçluya karşı bir takip talebinde bulunması ve bu takipte ödeme emrinin ke-sinleşmiş olması gerekmektedir .

b) • Öncelik şartı • Hacze iştirak etmek isteyen alacaklının (ikinci alacak-lının) alacağı, ilk haciz sahibi ala-caklının alacağına göre önceliği-nin olması gerekmektedir. Buna göre;

• İlk haciz sahibi borçluya karşı ilamsız icra takibi başlatmışsa, hacze iştirak etmek isteyen ikinci alacaklının alacağı onun takip ta-lep tarihinden daha önce doğmuş olmalıdır.

• İlk haciz sahibi borçluya karşı ilamlı icra yolu seçmişse, Şimdi ikinci alacaklının alacağı ilamın alındığı davanın açıldığı tarihten daha önce doğmuş olmalıdır.

c) • Belge ile ispat etme • Hacze işti-rak etmek isteyen ikinci Alacaklı, alacağın daha önce doğduğunu kanunda sayılan belgelerden biri ile ispat etmek zorundadır. Bu belgeler:

• Mahkeme hükmü (ilam) • Düzen-leme onaylama biçimindeki noter senetleri • Resmi dairelerin ve


12

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

yetkili makamların yetkileri dahi-linde vermiş olduğu belge ve makbuzlar – Borç ödemeden aciz belgesi – Kesin rehin açığı belgesi

d) En son yapılma zamanı

• Hacze iştirak en son, ilk haciz üzerine satılan malların Bedeli İc-ra Dairesi'nin banka hesabına gi-rinceye kadar yapılabilir.

Cevap: C

38. GECİKMİŞ İTİRAZ

• İtirazın özel bir şeklidir. • Borçlunun elinde olmayan neden-

lerden, mücbir sebep durumlarından dolayı, kendisine gönderilen ödeme emrine 7 günlük süre içerisinde iti-raz edememesi halinde, borçlunun itiraz edememe sebepleri ortadan kalktıktan sonraki 3 gün içerisinde yapılan itiraza Gecikmiş İtiraz denir.

• Gecikmiş itiraz, en nihayetinde, hac-zedilen mallar paraya çevrilinceye kadar yapılabilir.

• Diğer itirazlar, icra dairesine yapılır-ken, gecikmiş itiraz İcra Mahkeme-sine yapılır.

• Gecikmiş itirazda, itiraz sebepleri ve itiraz edememe sebepleri ayrıntılı ve açıkça sunulmalıdır.

• Gecikmiş itiraz, DOĞRUDAN İCRA TAKİBİNİ DURDURMAZ. İcra Mah-kemesi durdurma kararı verebilir.

Cevap: C

39. Asliye Ticaret Mahkemesi, iflas yolu-nun temel organıdır. Birçok hususta karar verme mercii Asliye Ticaret Mahkemesidir.

Ancak İstisnai olarak, İcra Mahkeme-sinin de, İflas Yolunda çok önemli gö-revleri mevcuttur.

İflas dairesini denetlemek, İflasta mal masanın elinde ise açılacak istihkak da-valarına bakmak, İflas idaresi üyelerini seçmek, İcra Mahkemesinin, İflas yolun-daki bir kısım önemli görevlerinden biri-dir.

Şikayetlerin İcra Mahkemesine yapıl-masının bir istisnası bulunmaktadır. O da Kambiyo senetlerine özgü iflas yo-lunda şikayetler İcra Dairesine yapılır-ken, bu şikayetleri Asliye Ticaret Mah-kemesi incelemektedir.

Cevap: B

40. Genel İflas Yolu, İcra hukukundaki Genel Haciz yolunun karşılığıdır. Ge-nel İflas yolunda da, takip talebini alan İcra dairesi temel hususlar hariç, hiçbir inceleme yapmadan 3 gün içinde borç-luya ÖDEME EMRİ gönderir.

Ödeme emrinde, Borçlunun 7 gün içinde borcunu ödeyebileceği, aynı sü-re içerisinde İcra Dairesine itiraz ede-bileceği ve konkordato teklif edebile-ceği hususları yazılır. Ancak İflas Ödeme emrinde, İcra hukukunun aksi-ne, Mal BEYANI hususu yer almaz. Zi-ra Borçlu iflas hukukunda tüm malvar-lığı ile sorumludur.

Ayrıca Asliye Ticaret Mahkemesi, İfla-sın asıl organı olduğu için, tüm itirazla-rı da karara bağlar.

Cevap: C

İKTİSAT


13

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

1. Arz ve talep fonksiyonlarını ilk kez Neo Klasik bir iktisatçı olan A. Marshall analiz etmiştir.

Cevap: B

2. Malın fiyatının düş-mesi – Talep eğrisi-nin sola kayması, arz eğrisi üzerinde aşağı doğru bir ha-rekete yol açacaktır.

Cevap: D

3. Ɛm = mQ

Qm

mQ

: Engel fonksiyo-

nunun m’ye göre türevi

Ɛm = (40 – 4.m). Qm m = 5 Q = 150

Ɛm = 20 . 150100

1505

Ɛm =32

Cevap: B

4. Denge: Qs = QD 10 + 2P = 100 - P

3P = 90 P = 30 30 < Taban Fiyat < 100

Cevap: C

5. Hiperbolik talep eğrilerinin her noktasında esneklik sabit olup P’nin üstünde yer alan değere eşit-tir?

P = 10 – Q-2 Q = 10 . P-1/2 Ɛd = 21

Fiyat tüketim eğrisinin biçimi malın fi-yat esnekliğinin değerine bağlıdır.

|Ɛd| > 1 FTE (-) eğimli

|Ɛd| = 1 FTE yatay

|Ɛd| = 0 FTE dikey

|Ɛd| < 1 FTE (+) eğimli Cevap: B

6. Verilen fayda fonksiyonu, doğrusal bir farksızlık eğrisine aittir. Bu nedenle x ve y malları tam (mükemmel) ikame mallardır.

Sadece x alınırsa x = 10x2

20Pxm

U = 5(10) + 2(0) = 50

Sadece y alınırsa y = 20y1

20Pym

U = 5(0) + 2(20) = 40

Demek ki, tüketici sadece x malı ala-rak dengeye gelecektir ve 50 birim fayda elde edecektir.

Cevap: C

Q 0

P

D • •

S

Q 0

P

D •

S

30

100


14

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

7. Düşük bir malın engel eğrisi üze-rinde yukarı hare-ket edilmesi para-sal gelirin azalma-sı anlamına gelir.

Cevap: D

Çıktıdaki % değş. %Q ∆Q/Q 8. Ɛ =

Girdideki % değş. =

%Qf =

∆Qf/Qf

Ɛ = QQf

QfQ

Ɛ = MP.

APMP

AP1

Cevap: C

9. İki girdi tam (mükemmel) ikame ise;

- Eşürün eğrisi doğrusal ve negatif eğimlidir.

- Eğim (MRTS) sabittir. - Girdi ikame esnekliği (k) sonsuzdur.

Cevap: A

10. Firma dengedeyken üretim düzeyini artırması, kârını azaltır. Çünkü, mali-yetlerindeki artış hasılatındaki artıştan daha fazla olur. Tam rekabetçi bir fir-manın MR (marjinal hasılat) eğrisi fiya-ta eşit olup sabittir.

Cevap: E

11. Tekelde Denge: MC = MR MC = (TC)' 2P = 200 – Q MC = 4Q P = 100 – 0,5.Q TR = 100Q = 0,5.Q2 MR = 100 – Q 4Q = 100 – Q 5Q = 100 Q = 20 ve P = 90 Π = TR – TC = 1800 – 1100 = 700 P.Q = 90.20 2(20)2 + 300

(1800) (1100) Cevap: C

12. Bertrand modelinde fiyat, tam rekabet-le aynı olup en düşük düzeydedir. Her bir firma, fiyat rekabeti sonucu P = MC noktasında dengeye gelir.

Cevap: B

13. Ücret↑

↓

Gelir Etkisi (Negatif)

Satınalma gücü↑ (reel gelir)

Boş zaman talebi↑ Çalışma↓ Cevap: D

m 0

Q

E

•

•

Düşük Engel

Malda Eğrisi


15

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

14. Yeni Keynesyenlerin bir yapışkanlık sebebi olarak açıkladığı etkin ücretler,

• Emek piyasasını dengeye getiren denge ücretin üzerindeki bir ücret düzeyidir.

• İşgücü arz fazlası meydana getire-rek işsizliği bir miktar artırır.

• Emeğin verimliliğinin artmasına ne-den olur.

• Mevcut çalışanların iş değiştirmesini engeller.

• İşin sahiplenilmesine neden olur. • Koşul değişimleri karşısında fiili üc-

retlerin değişmesini engeller. Cevap: A

15. Fisher etkisine göre bir ekonomide beklenen enflasyon oranı ne kadar ar-tarsa, nominal faiz oranı da o kadar artarken, reel faizde bir değişim mey-dana gelmez. Soruya göre beklenen enflasyon oranı %1 azalırsa, nominal faiz oranı da %1 azalır. Böylece reel faizde değişim meydana gelmez.

Cevap: B

16. Harcamalar yöntemine göre verilen bilgiler ışığında denge hâsıla düzeyi şöyle hesaplanır:

Y = C + I + G + (X – M)

Y = (C0 + c.(Yd) + (I0 + e.(Y)) + (G) + (X – M) Y = (400 + 0,80.(Y + Tr – T) + (200 +

0,1.(Y)) + (500)

Y = (400 + 0,80.(Y + 400 – 0) + (200 +

0,1Y) + (500)

Y = (400 + 0,8Y + 320) + (200 + 0,1Y) + 500

Y = 1420 + 0,9Y 0,1Y = 1420

Y = 14200 olarak bulunur. Cevap: E

17. Tüfe ve Deflatör arasındaki farklılık-lar şunlardır: • Tüfe hane halkı cephesinden enf-

lasyonu hesaplarken, deflatör tüm ekonomi üzerinden enflasyonu he-saplar. Bu nedenle,

• Tüfe daha dar kapsamlı bir endeks iken, deflatör buna göre çok daha geniş kapsamlıdır. Çünkü deflatör ülke içerisinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetleri içerir.

• Tüfe yerli ve bazı ithal malları içerir-ken, deflatör sadece ülke içinde üre-tilen yerli malları içerir.

• Tüfe Las Peyres tipi bir endeks iken, deflatör Paasche tipi bir en-deks örneğidir.

Yüksek oranlı bir devalüasyon yapıldığında, ithal malların ülke içerisindeki fiyatı yüksek bir oranda artar. Bu nedenle içerisinde ithal malları içeren tüfenin artış hızı sadece yerli malları içeren deflatörün artış hızını aşar.

Cevap: B


16

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

18. Para politikasının hem likidite hem de hasıla etkisinin işlemesi para arzı de-ğişimlerinin hem faizi hem de hasılayı etkilemesi demektir. Ancak likidite et-kisinin, hasıla etkisinden fazla olması ise para arzı değişiminin faizi hasıla-dan daha fazla etkilemesi anlamına gelir. Bu durumda parasal bir genişle-me meydana geldiğinde, LM eğrisinde meydana gelen sağa kayma netice-sinde faiz oranı hızla azalırken, hasıla faizdeki azalışa nazaran daha az artar.

Cevap: A

19. Para politikasının likidite etkisi, para politikası izlendiğinde faizin değişmesi anlamına gelir. IS – LM modelinde özel durumların yer aldığı yukarıdaki önermeler geçerli iken şunlar olur:

• Yatırımların faize duyarsız (b=0) olması durumunda → IS eğrisi ya-tay eksene diktir. Para arzı değişim-leri sadece faizi etkiler. Yani likidite etkisi ortaya çıkar. Ancak hasılada bir artış meydana gelmez. Yani para politikası etkin değildir.

• Para talebinin faize sonsuz duyar-lı (h=∞) olması durumunda → LM yatay eksene paraleldir. Ekonomi li-kidite tuzağına girmiş demektir. Pa-ra arzı değişimleri faizi, yatırımları ve hasılayı etkileyemez. Yani ne li-kidite ne de hasıla etkisi ortaya çı-kar. Para politikası etkin değildir.

• Para talebinin faize duyarsız (h =0) olması durumunda → LM ya-tay eksene diktir. Klasik LM durumu yaşanmaktadır. Para arzı değişimle-ri hem faizi hem yatırımları hem de hasılayı etkiler. Yani para politikası-

nın hem likidite hem de hasıla etkisi ortaya çıkar. Para politikası etkindir.

Sorunun para politikasının faizi etki-lemesi yani likidite etkisini sorduğunda dikkat ediniz. Soru para politikasının etkin olup olmamasını sormamaktadır.

Cevap: D

20. Marjinal tüketim eğilimi c = 0,80 iken, kamu harcamalarının 20 birim artması durumunda denge hasılayı 100 birim artırır:

ke = 1 / 1 – c ke = 1 / 1 – 0,80

ke = 1 / 0,20 ke = 5. ∆Y = ke x ∆G

∆Y = 5 x 20 ∆Y = 100. Aynı zamanda vergilerin 20 birim azaltılması ise c = 0,80 iken, hasılanın 80 birim artmasına neden olur:

kt = - c / 1 – c kt = -0,80 / 1 – 0,80 kt = -0,80 / 0,20

kt = - 4. ∆Y = kt x ∆T ∆Y = -4 x - 20

∆Y = 80. Bu durumda soruya göre kamu harcaması artışı hasılayı 100 birim artırırken, vergilerin azalması ise hasılayı 80 birim artırdığından hasıla 108 birim artar. Sorunun denk bütçe çarpanı olmadığına, bu nedenle B seçeneğinin doğru olmadığına özellikle dikkat ediniz.

Cevap: E


17

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

21. Keynesyen modelde milli gelirde (hasılada) meydana gelen bir artış ne-ticesinde ihracatta hiçbir değişim mey-dana gelmezken, ithalat ise artış gös-terir. Çünkü ihracat ülkenin kendi geli-rine bağlı değilken, ithalat kendi geliri-ne bağlıdır. Bu durumda milli gelir art-tığında ithalat arttığı için net ihracat azalarak, dış ticaret açığında artış yö-nünde etki meydana gelir: (Y↑→ M↑→ XN↓→ Dış Açık↑).

Cevap: A

22. Bir ekonomide AD eğrisinin eğimi ile IS eğrisinin eğimi aynı yönde çalışır-ken; AD eğrisinin eğimi LM eğrisinin eğimi ile ters yönde çalışır. Bu durum-da,

• Yatırımların faize duyarlılığı ve çarpanın değeri arttıkça → IS eğ-risi yatıklaşır; AD eğrisi yatıklaşır.

• Para talebinin gelire duyarlılığı ar-tıp, faize duyarlılığı azaldıkça →LM eğrisi dikleşir; AD eğrisi yatık-laşır.

Cevap: C

23. Toplam arzı (AS) açıklayan üç model uyarınca da gerçekleşen fiyatlar artıp, beklenti fiyatı aştığında (P > Pe) piyasada yaşanan aksamalar nedeniyle, gerçekle-şen hasıla artıp doğal hasılayı aşarken (Y > YN), işsizlik azalıp doğal işsizliğin altına iner (U < UN). Bu ise şöyle olur:

• İşçi Yanılma Modelinde → P > Pe ol-duğunda, beklenen reel ücret değiş-memesine rağmen, reel ücret düşer. İşçiler bu durumu algılayamazlar. An-cak işverenler anında algılayarak emek talebini istihdam ve üretimi hızla artırıp (Y > YN), (U < UN) olur.

• Firma Yanılma (Sürpriz Arz) Mode-linde → P > Pe olduğunda firmalar kendilerine yönelik talebin arttığını ve kendi mallarının fiyatlarının diğer firmalara görece arttığını düşünerek üretimi sürpriz bir biçimde artırırlar. Böylece (Y > YN), (U < UN) olur.

• Yapışkan Ücret Modelinde → P > Pe

olduğunda reel ücretler düşerken, sözleşmeler nedeniyle nominal üc-retler değişmez. Firmalar sınırsız emek talep etme hakkına sahip ol-duğundan emek talebi ve istihdamı artırıp (Y > YN), (U < NAİRU) olur.

Cevap: E

24. Yeni Keynesyenlere göre tüm iktisadi aktörler rasyonel beklentilere sahiptir. Yani aktörler geleceğe yönelik kararlar alıp sistematik hatalar yapmazlar. Buna rağmen aktörler aynı düzeyde bilgiye sahip olmadığından (bilgi asimetrik oldu-ğundan) herkes en iyi kararları vereme-mekte, bu nedenle toplumsal çıkar ken-diliğinden maksimum olmamaktadır.

Cevap: E


18

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

25. Bir ekonomide parasal taban (B), nakitler (C) ile rezervlerin (R) topla-mından oluştuğundan soruya göre pa-rasal taban (B),

B = C + R

B = 1000 TL + 3000 TL B = 4000 TL Soruya göre para çarpanı (m) ise,

m = (1 + c) / (rD + e + c + rT) m = (1 + 0,20) / (0,15 + 0,05 + 0,20) m = 1,20 / 0,40

m = 3 olarak bulunur. Öte yandan ekonominin para arzı (Ms), parasal taban (B) ile para çarpanının (m) çarpımı alınarak bulunduğundan para arzı ise,

Ms = m. (B)

Ms = 3. (4000 TL) Ms = 12.000 TL olarak bulunur.

Cevap: D

26. Merkez bankasının analitik bilanço-sundan elde edilen arz edilen para ta-nımlarına göre,

+ Emisyon

+ Bankalardaki Mevduatlar + Bankaların Zorunlu ve Serbest

Rezervlerinin Toplamı

+ Banka Dışı Kesim Mevduatları

+ Fon Hesapları (TMSF) ______________________________ REZERV PARA

+ Açık Piyasa İşlemlerinin Toplam Yükümlülükleri

______________________________ PARASAL TABAN (B = C + R) + Kamu Kesimi (Resmi) Mevduatlar ______________________________ MERKEZ BANKASI PARASI Olarak işlemler yapılır. Dolayısıyla merkez bankası parası içerisinde yer alırken, parasal taban içerisinde yer almayan parasal unsur kamu kesimi (resmi) mevduatlardır.

Cevap: C

27. Para talebinin faizden etkilendiğini savu-nan iki teori vardır. Bunlardan ilki Keynes’in Likidite Tercihi Teorisidir. İkinci-si ise Baumol – Tobin Para Talebi Mode-li’dir. Keyneste spekülasyon güdüsü ile para talebi faize bağlı iken; Baumol – Tobin para talebi modelinde ise işlem gü-düsü ile para talebi dahi faize bağlıdır.

Klasiklerin Miktar Teorisi ile Friedman’ın Modern Miktar Teorisinde faizin para talebini etkileyen bir unsur olmadığından bahsedilmektedir.

Cevap: C


19

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

28. Kişilerin tüketim harcamalarının top-lumsal statüleri – mevkileri ile geçmiş dönemlerin en yüksek gelir düzeyin-den etkilendiğini savunan modern hi-potez J. Duesenberry’nin Nispi Gelir Hipotezidir. R. Hall tarafından geliştiri-len Rassal Yürüme Hipotezinde tüke-timin değişme nedeni raslantısal – te-sadüfi gelir değişimleri yani gelir şokla-rı iken, Keynes’in Mutlak Gelir Hipote-zinde tüketim harcanabilir gelire bağlı-dır. Friedman’ın Sürekli Gelir Hipote-zinde ise tüketim sürekli gelirin bir fonksiyonu olarak ele alınır.

Cevap: D

29. Reel kur, yerli para cinsinden yurtdışı fiyat düzeyinin yurtiçi fiyat düzeyine oranıdır. Yerli para cinsinden yurtdışı fiyat düzeyi ise nominal kur ile yurtdışı fiyat düzeyinin çarpımıdır. O halde, re-el kur yurtdışı fiyat düzeyi ile yurtiçi fi-yat düzeyi oranının nominal kur ile çarpımına eşit olur. Böylece, reel kur aynı para birimi cinsinden iç ve dış maliyetin kıyaslanmasını sağlar. Reel kur ülkenin rekabet gücüne ilişkin bir göstergedir.

Cevap: A

30. Hecksher-Ohlin Teorisi’ne göre, dış ticaretin gerçekleşmesinin nedeni iki ülke arasındaki faktör donatımı yani sermaye/emek oranı farklılığıdır.

I. Eğer faktör donatımları aynı ise dış ticaret gerçekleşmez; çünkü dış ticare-te neden olan unsur faktör donatımı farklılığıdır.

II. Hecksher-Ohlin Teorisi’ne göre, dış ticaretin nedeni talep koşulları farklılığı değildir. Talep koşullarının aynı olduğu varsayılarak dış ticaretin temel nede-ninin faktör donatımı farklılığı olduğu ifade edilmiş olur.

III. Hecksher-Ohlin Teorisi’ne göre, dış ticaretin nedeni üretim teknolojisi fark-lılığı değildir. Üretim teknolojisinin aynı olduğu varsayılarak dış ticaretin temel nedeninin faktör donatımı farklılığı ol-duğu ifade edilmiş olur.

Cevap: A

31. Linder’in çakışan talep hipotezine göre, dış ticaretin nedeni iki ülkenin ta-lep yapısının, tercih yapısının ve bun-ları belirleyen en önemli faktör olarak gelir düzeyinin benzer olmasıdır.

Cevap: E

32. Kur değişimi açıklayan teorilerinden birisi olan satınalma gücü paritesi yak-laşımına göre kur mutlak olarak, kur-daki değişim oranı ise göreli olarak ifade edilebilir. Göreli satınalma gücü paritesi yaklaşımına göre, kurdaki de-ğişme oranı iki ülke arasındaki enflas-yon oranları farkına eşittir.

Cevap: A


20

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

33. Gini katsayısı gelir dağılımı eşitsizliğini ölçer. Gini katsayısının artması gelir dağılımı adaletsizliğinin artmasını, Gini katsayısının azalması ise gelir dağılımı eşitsizliğinin azalmasını gösterir.

Cevap: B

34. Kuzey-Güney Diyaloğu, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki azgelişmiş ülkelerin kalkınmalarına dönük tartış-maları anlatmak için kullanılmıştır. Ku-zey-Güney Diyaloğu denmesinin ne-deni, zengin ve gelişmiş ülkelerin ku-zey yarım kürede, yoksul ve azgeliş-miş ülkelerin ise güney yarım kürede olmasıdır.

Cevap: C

35. Solow modelinde uzun dönemde tasarruf oranındaki artışın kişi başına çıktı düzeyi üzerinde pozitif etkisi olsa da kişi başına çıktı büyüme oranı üze-rinde herhangi bir etkisi yoktur, yani tasarruf oranındaki artışın uzun dö-nemde düzey etkisi olmakla birlikte büyüme etkisi yoktur. AK modelinde ise tasarruf oranındaki artış, ekonomiyi uzun dönemde kalıcı olarak daha yük-sek bir büyüme oranındaki bir başka durağan durum dengesine sıçratır.

Cevap: C

36. Solow modeline göre, durağan durum sermaye düzeyi şöyle hesaplanır:

[s / (a + n + d)] 1 / 1 -

Burada, s: tasarruf oranı, a: teknolojik gelişme hızı, n: işgücü büyüme oranı, d: yıpranma oranı ve : hasılanın ser-maye esnekliğidir.

O halde ilgili değerler yerine konursa, [%20 / (%1,8 + %3,2 + %5)] 1 / 1 – 0,5 =4

elde edilir. Solow modeline göre, durağan durum hasıla düzeyi şöyle hesaplanır:

[s / (a + n + d)] / 1 -

O halde ilgili değerler yerine konursa, [%20 / (%1,8 + %3,2 + %5)] 0,5 / 1 – 0,5 =2 elde edilir.

Cevap: C

37. Türkiye’de kalkınma planları şu yılları kapsar: 1963–1967, 1968–1972, 1973–1977, 1979–1983, 1985–1989,1990–1994, 1996-2000, 2001–2005, 2007-2013.

1978 yılı kalkınma planı kapsamında değildir.

Cevap: D


21

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

38.Niceliksel genişleme, faiz oranlarını indiriminin iktisadi faaliyetleri yeterli olmadığı zaman merkez bankaları ta-rafından uygulanır. Ekonomide belir-sizliklerin ve risklerin arttığı dönemler-de merkez bankalarının faiz indirmesi ekonomi üzerine etkisiz kalmaktadır. Bu durumda merkez bankaları, banka-ların ve diğer kurumların finansal var-lıklarını satın alıp bunlara likidite sağ-layarak niceliksel genişleme politikası uygulayabilir. Böylece, tahvil alımı merkez bankalarının niceliksel geniş-leme politikası kapsamında yer alır.

Cevap: B

39. Türkiye’de halen 10. Kalkınma Planı uygulanmaktadır. 10. Kalkınma Planı 2014-2018 yıllarını kapsamaktadır.

Cevap: A

40. IMF ile ilk stand-by anlaşması 1961 yılında yapılmıştır. 2005 yılında son stand-by anlaşması yapılmış ve 2013 yılının Mayıs ayında IMF’ye olan bor-cumuz sona ermiştir.

Cevap: A

MALİYE


22

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

1. Devletin ürettiği öyle bazı mal ve hiz-metler vardır ki, bunlar mal ve hizmetle-rin faydası pazarlanabilir (bölünebilir), fiyatlandırılabilir. Bu mal ve hizmetlere yarı kamusal mal ve hizmetler adı ve-rilmektedir. Yarı kamusal mal ve hiz-metlerin başlıca özelliği bu mal ve hiz-metten yararlananlara olan direkt yarar-lanan yanında, toplum üyelerine olan marjinal ya da ek katkılardır.

Yarı kamusal malların devlet tarafın-dan üretilmesi gelir dağılımında adaleti olumlu etkilemektedir.

Cevap: D

2. Bazı kişi ya da grupların ekonomik durumunu iyileştirmek amacıyla devlet tarafından bedelsiz ya da cüzi bir ücretle sunulan malları, erdemi (merit) mallardır.

Cevap: B

3. Biyoloji öğretmeninin, öğrencilerine Z işletmesinin ekosisteme verdiği zararı belirtmesiyle birlikte Z işletmesinin ürünlerinin satışlarının azalması, tüke-ticiden üreticiye negatif dışsallığın ör-neğidir.

Cevap: A

4. Kamu harcamalarının artışını özel eko-nominin gelişmesi içinde kamu ekonomi-sinin de normal gelişiminin bir sonucu olarak gören bilim adamı E.Poole’dur.

Cevap: C

5. Türkiye’de son yıllarda kamu harca-maları içinde en fazla paya sahip olan harcamalar cari transfer harcamaları-dır.

Cevap: E

6. Reel harcamaların genişletici etkisi transfer harcamalarından daha yük-sektir, çünkü, reel harcamalar karşılı-ğında devlet mal ya da hizmet almak-ta, yani üretime doğrudan etki etmek-tedir. A seçeneğinde yer alan sermaye teşkili için yapılan transferlerin genişle-tici etkisi daha düşük olacaktır.

Cevap: A

7. Borç limitinin ikinci defa arttırılabilmesi için Hazine Müsteşarlığının görüşü ve Hazineden sorumlu Bakanın teklif vermesi gereklidir.

Cevap: E

8. Vergiler genellikle devletin cari giderle-ri karşılamak, kamusal hizmet üretimi-ni finanse etmek için kullanılırken; borçlanma olağanüstü giderleri ve ya-tırımları finanse etmek için alınır, ço-ğunlukla.

Cevap: E


23

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

9.

Cevap: C

10. Kamu açıklarının ve bütçe açıklarının finansmanı borçlanmanın mali nedenidir.

Cevap: D

11. Kısa vadeli borçların diğer adı dalgalı borçlardır. Seçeneklerde yer alan di-ğer borçlanma araçları dalgalı borç-lanma aracı iken, devlet tahvili uzun vadeli borçlanma aracıdır.

Cevap: A

12. Bütçe çağrısı ve eki bütçe hazırlama rehberi Cumhurbaşkanı tarafından ha-zırlanır ve 15 Eylül’e kadar Resmi Ga-zete’de yayınlanır.

Cevap: B

13. Yasal bir dayanağı olan, belli bir kay-nağı olan ve nereye harcanacağının belli olduğu para havuzlarına fon de-nir. Fonlar Bütçe içi ve bütçe dışı fon-lar olmak üzere ikiye ayrılır.

Cevap: E

14. En az maliyetle en yüksek çıktı hede-fine ulaşmayı amaçlayan ve bunu ya-parken toplum tercihlerini göz önünde bulunduran bütçe sistemi Program Bütçe’dir.

Cevap: D

15. Devri Bütçe Teorisine göre durgunluk dönemlerindeki bütçe açıkları, refah dönemlerinde verilecek bütçe fazlaları ile karşılanır. Ancak refah dönemlerin-de hükümetler bütçe fazlası vermeye yanaşmaz tezi mali asimetri olarak ad-landırılır.

Cevap: D


24

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

16. İç Denetim Koordinasyon Kurulu, Maliye Bakanlığı’na bağlıdır; 7 üyesi vardır ve bu 7 üye 5 yıllığına görev yaparlar. Üyelerden en az birinin öğre-tim üyesi olması zorunludur.

Cevap: E

17. Gelir Vergisi Kanunu’na göre eczacıla-rın elde ettikleri kazanç, ticari kazanç içinde değerlendirilir.

Cevap: E

18. Gelir vergisinde yıllık beyanname kural olarak izleyen yılın Mart ayının 25’ine kadar verilirken, Basit usulde beyan-name izleyen yılın Şubat ayının 25’ine kadar verilir.

Cevap: A

19. Tam mükellefiyetin sonucu “şahsilik”, dar mükellefiyetin sonucu ise “mülki-lik”dir. Şahsilik ilkesi gereği tam mükel-lefler hem sınırlar içinde, hem sınırlar dışında elde ettiği kazançtan vergi ödenirken,; mülkilik ilkesi gereği dar mükellefler sadece sınırlar içinde elde ettikleri kazançlardan vergi öderler.

Cevap: A

20. Seçeneklerde yer alan diğer değerlen-dirmeler hapis cezası gerektirirken, maliye denetim birimlerinin araç dene-timi sırasında dur ihtarına uymamak usulsüzlük suçu kapsamındadır.

Cevap: D

21. Tahakkuk zamanaşımı, vergiyi doğu-ran olaydan itibaren 5 yıldır ve vergiyi doğuran olaydan itibaren 5 yıl içinde istenmeyen alacağın artık isteneme-yeceğini ifade eder. O halde tahakkuk zamanaşımı süresi 31.12.2019’da do-lacaktır.

Cevap: D

22. Yansıma, ödenen verginin fiyat meka-nizmasından yararlanılarak bir başka-sına aktarılmasıdır.

Çift Yansıma: Verginin fiyata yansıtı-lırken, üreticinin vergi artışının içerisi-ne kârını da ekleyerek fiyatı denge ar-tışından daha fazla artırması (mark-up fiyatlama) durumudur.

Cevap: E

23. Vergi planlaması, mikro ve makro vergi planlaması olmak üzere ikiye ay-rılır. Mikro vergi planlamasında mükel-lef; makro vergi planlamasında ise ge-lir örgütü maliyetlerini en aza indirme-ye çalışır. Soruda verilen örnekte mü-kellef maliyetlerini azaltmaya çalışıyor, dolayısıyla bu durum mikro vergi plan-lamasıdır.

Cevap: B


25

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

24. Yüksek vergi ve yüksek enflasyonun aynı anda görüldüğü duruma “Taksflasyon” denir.

Cevap: B

25. Üyelik mantığı ile işleyen kurumların üyelerine götürdükleri hizmetleri finan-se edebilmek için üyelerinden topla-dıkları aidatlar parafiskal gelirdir. Parafiskal gelirler, tahsil edildikleri ka-mu kuruluşunun bütçesinde muhase-beleştirilir ve genel bütçeye dahil edil-mez.

Cevap: E

26. A seçeneğinde yer alan değerlendirme maliye politikasının sınırları arasında yer almamaktadır.

Cevap: A

27. Sermaye Açığı: Yatırım harcamaları-nın finansmanı amacıyla yapılan borç-lanmaların reel faizlerinin, yatırımlar-dan elde edilen reel getiriden yüksek olması durumu.

Cevap: B

8. Mali Disiplin: Borç stokunu belli dü-zeylerde tutmayı ya da belli düzeylere çekebilmek için, kamu maliyesinde ge-lirler ve giderler arasında bir dengenin olmasıdır.

Cevap: D

29. Toplam talebin toplam arzı aşması Keynesyen anlayışına göre, gelirin tü-ketime harcanan kısmına işaret eder.

Cevap: C

30. Kamu açıklarının ticari bankaların atıl fonundan borçlanılarak finanse edil-mesi genişletici fakat; öncüllerdeki di-ğer değerlendirmeler daraltıcı etkiye yol açacaktır.

Cevap: E

31. Adoph Wagner 1883 yılında “Kamu harcamaları artış yasası”nı ortaya at-mış ve toplumların sosyal ilerleme ve sanayileşme isteklerinin devlet faali-yetlerinin artmasına ve böylece kamu harcamalarının yükselmesine yol aça-cağını belirtmiştir.

Cevap: A

32. Peacok - Wiseman, “Sıçrama Tezi” isimli kamu harcamalarının artışını açıklayan çalışmalarını 1961 yılında yayınlamışlardır. Kamu harcamaları ve kamu gelirleri arasında organik bağ kuran çalışma, olağanüstü dönemler-de kamu harcamaları ve kamu gelirle-rinin sıçrama yaparak arttığını ifade eder.

Cevap: C


26

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

33. Brochier - Tabatoni, transfer harcama-larını, milli gelirde bir değişiklik yarat-mayan ve sadece satın alma gücünün bireyler ve sosyal gruplar arasında el değiştirmesine neden olan harcamalar olarak tanımlamıştır.

Cevap: C

34. Klasik maliye anlayışında “Denk Büt-çede Altın Kural” geçerlidir. Buna göre, kısa dönemli harcamalar vergilerle fi-nanse edilmeli ve borçlanmaya yalnız-ca uzun dönemli yatırım giderlerinin finansmanı için başvurulmalıdır. O halde klasik maliyeciler bütçe açıkları-nın kısa vadeli borçlanmalarla kapa-tılmasına karşı çıkacaktır.

Cevap: D

35. Cari yılda üretilen taşınmazların alımı için yapılan harcamalar yatırım har-camaları iken; eski taşınmazların alımı için yapılan harcamalar, sermaye teş-kili için yapılan transfer harcamalarıdır.

Cevap: E

36. Devletin olağan gelirler; Vergi, harç, resim, şerefiye, parafiskal gelir ve mülk geliridir.

Cevap: E

37. Vergi benzeri gelirden kastedilen parafiskal gelirdir ve seçeneklerdeki diğer değerlendirmeler parafiskal gelir-lerin örnekleri iken, gayrimenkul tapu-da tescil edilirken yapılan ödeme tapu harcıdır.

Cevap D

38. Harcın hizmet maliyetini aşan kısmı dolaylı vergiye benzetilir.

Cevap: B

39. Uludağ Üniversitesi özel bütçeli idare-dir.

Cevap: C

40. Son düzenlemeler ile bütün müsteşar-lıklar başkanlık olmuştur. Savunma Sanayi Başkanlığı özel bütçeli idaredir.

Cevap: B

MUHASEBE


27

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

1. I. Dönemsellik Kavramı

II. İhtiyatlılık Kavramı III. Tam Açıklama Kavramı IV. Dönemsellik + Süreklilik Kavramı

Amortismanı, işletme elindeki Duran varlıklara ayırır ve işletmenin duran varlıklara yatırım yapması Süreklilik Kavramı gereğidir.

Cevap: B

2. Süreklilik: İşletmenin Uzun vadeli Borçlanması veya Alacaklı olması durumu bu kav-ramla ilişkilendirilir.

İşletmenin ileriye dönük yatırımlar ger-çekleştirmesi bu kavramın gereğidir.

Bu kavramı uygulayan işletmeler Mali-yet Esaslı çalışır, Tasfiye değerini ke-sinlikle kullanmaz.

Cevap: E

3. Pay Defteri T.T.K. gereği zorunlu

Defter-i Kebir T.T.K. gereği zorunlu İşletme Defteri V.U.K. gereği zorunlu Envanter Defteri T.T.K. / V.U.K. gereği

zorunlu

Serbest Meslek V.U.K. gereği zorunlu Kazanç Defteri

Ayrıca hem T.T.K. hem de V.U.K. ge-reği zorunlu olan defterler;

• Yevmiye Defteri • Envanter Defteri

Cevap: D

4. VUK’ a Göre Değerleme Ölçüleri

1-Maliyet Bedeli (Tarihi Maliyet) 2-Tasarruf Değer (Peşin) 3-Borsa Rayici

4-Mukayyet Değer (Kayıtlı) 5-İtibari Değer (Nominal) 6-Rayiç Bedel

7-Emsal Bedel 8-Vergi Değeri TMS’ ye Göre Değerleme Ölçüleri

1-Net Gerçekleşebilir Değer 2-Gerçeğe Uygun Değer 3-Vergiye Esas Değer

4-Defter Değeri 5-Kullanım Değeri 6-İşletmeye Özgü Değerler

7-Garanti Edilmiş Kalıntı Değeri 8-Garanti Edilmemiş Kalıntı Değeri

Cevap: E


28

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

5. Muhasebe İçi Envanter İşlemleri;

- Sayım sonuçları ile geçici mizanı karşılaştırarak farklılıkları bulmak,

- Farklılıkların giderilmesi için gerekli kayıtları yapmak,

- Dönem sonu yansıtma kayıtlarını yapmak,

- Yansıtma ve maliyet hesaplarını kapatmak,

- Gelir tablosunu düzenlemek, - Gelir tablosu hesaplarını ilgili sonuç

hesaplarına devrederek kapatmak,

- Kesin mizanı düzenlemek,

- Kapanış bilânçosunu hazırlamak, - Kapanış kaydını yapmak, - Vergi ve Fonlar için karşılık ayrılma-

sı.

- 6 ve 7 no.lu hesabın 6 no.lu Gelir tablosu hesaplarına aktarılması.

- Peşin ödenen vergi ve fonun 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar hesabına aktarılması.

- 690 Dönem Kar / Zarar hesabının kalanının, 692 Dönem Net Kar / Za-rar hesabına devri.

- 692 Dönem Net Kar / Zarar hesabı-nın kalanının; 590 (Dönem Net Kârı) ya da 591 (Dönem Net Zararı) he-sabına devredilmesi.

Kısacası; seçeneklerde kaydetme (ka-yıt), ayarlama – düzeltme kaydı gibi, yazma ile ilgili kelimeler var ise direkt Muhasebe İçi Envanter olarak düşünü-lebilir. Ancak “Envanter bilgilerinin en-vanter defterlerine geçirilmesi” kesin-likle muhasebe dışı envanterdir.

Cevap: E

6. Çek karşılığında mal satış kaydı;

5.000 x 0,18 = 900 TL, KDV 391 Hesaplanan KDV

Bu hesap; teslim edilen mal veya ifa edilen hizmetler üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile işlemi gerçek-leşmeyen ya da işlemden vazgeçilen mal ve hizmetlere ilişkin katma değer vergisinin izlendiği hesaptır.

İşleyişi; Hesaplanan Katma Değer Vergisi bu hesaba alacak kaydedilir. Düzeltmeler bu hesaba borç kaydedi-lir. Vergilendirme dönemi itibariyle bu hesabın bakiyesi "191 İndirilecek Kat-ma Değer Vergisi Hesabı" ile karşılaş-tırılır. Yapılan karşılaştırmada bu he-sabın bakiyesi 191 No.lu hesabın ba-kiyesinden fazla olduğu takdirde vade-sinde ödenmek üzere "360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabına" aktarılarak kapatılır.

-------------------------/------------------------- 101 Alınan Çekler 5.900

600 Yurtiçi Satışlar 5.000

391 Hesaplanan KDV 900 -------------------------/------------------------- İşletme KDV’si ile birlikte 5.900 TL’lik satış yapıp karşılığında bu tutara denk gelen 5.000 $ almıştır. Demek ki o gü-nün kuru göz önüne alındığında 5.000 $, 5.900 TL’ye denk gelmektedir. Bu-radan kur;

5.900 TL Kur =

5.000 $ = 1,18

İşletme daha sonra mal alımı gerçek-leştirmiş karşılığında elinde bulunan her biri 2.500 $ olan çeklerden birini ciro etmiştir.


29

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

Burada kur farkı göz önünde bulundu-rulmalıdır;

2.500 $ x 1,18 = 2.950 TL

2.500 $ x 1,28 = 3.200 TL + 250 TL, Kambiyo Karı

KDV = 3.000 x 0,18 = 540 TL

-------------------------/------------------------- 153 Ticari Mallar 3.000 191 İndirilecek KDV 540

101 Alınan Çekler 2.950 646 Kambiyo Kârları 250 100 Kasa 340

-------------------------/------------------------- Cevap: B

7. Damga ve Posta pulu satın alındıkça 108 Diğer Hazır Değerler Hesabında izlenir ve kullanıldıkça ilgili bölüm için Gider olarak muhasebeleştirilir. Damga / Posta pulu alımı;

------------------01/02/2014------------------ 108 Diğer Hazır Değerler 3.500

100 Kasa 3.500

-------------------------/------------------------- 108 Diğer Hazır Değerler

Nitelikleri itibarıyla hazır değer sayılan pullar, vadesi gelmiş kuponlar, tahsil edilecek banka ve posta havaleleri (yoldaki paralar gibi) değerleri kapsar.

İşleyişi; Bu değerler elde edildiğinde hesabın borcuna, elden çıkarıldığında da hesabın alacağına kaydedilir. Kullanıldıkça;

------------------12/02/2014------------------ 760 Pazarlama, Satış ve

Dağıtım Giderleri 500 108 Diğer Hazır Değerler 500

-------------------------/------------------------- 118 Diğer Menkul Kıymetler hesabın-da; genellikle yatırım amaçlı Altın gibi kıymetli madenlere yatırım yapıldığın-da kullanılan hesaptır.

Cevap: B


30

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

8. 21.08.2014 tarihinde $ 10.000 x 1,17 = 11.700 TL 21.08.2014 tarihinde yapılması gere-ken kayıt; -------------------------/------------------------- 108 Diğer Hazır Değerler 11.700

340 Alınan Sipariş Avansları 11.700

-------------------------/------------------------- 108 Diğer Hazır Değerler Nitelikleri itibarıyla hazır değer sayılan pullar, vadesi gelmiş kuponlar, tahsil edilecek banka ve posta havaleleri (yoldaki paralar gibi) değerleri kapsar. İşleyişi; Bu değerler elde edildiğinde hesabın borcuna, elden çıkarıldığında da hesabın alacağına kaydedilir. 340 Alınan Sipariş Avansları İşletmenin satış amacıyla gelecekte yapacağı mal ve hizmet teslimleri ile ilgili olarak peşin tahsil ettiği tutarların izlendiği hesaptır. İşleyişi; Alıcılardan alınan avanslar bu hesabın alacağına, malın teslim edil-mesi, hizmetin görülmesi halinde bor-cuna yazılır. 21.08.2014 tarihinde $ 10.000 x 1,17 = 11.700 TL 26.08.2014 tarihinde $ 10.000 x 1,19 = 11.900 TL

200 TL Bu fark; Alınan Sipariş Avansları he-sabına eklenecektir. Çünkü burada iş-letmenin yükümlülüğü daha da art-maktadır. 26.08.2014 tarihinde yapılması gere-ken kayıt; -------------------------/------------------------- 102 Bankalar 11.900

108 Diğer Hazır Değerler 11.700

340 Alınan Sipariş Avansları 200

-------------------------/------------------------- Cevap: C

9. Alış Bedeli 35.000 TL olan hisse senedine 7.000 TL karşılık ayrıldığın-da;

-------------------------/------------------------- 654 Karşılık Giderleri 7.000

119 Menkul Kıymet Değer Düşüklüğü Karşılığı 7.000

-------------------------/------------------------- Alış Bedeli 35.000 TL Satış Bedeli 40.000 TL

Menkul Kıymet Satış Kârları 5.000 TL Ayrılan Karşılık 7.000 TL Konusu Kalmayan Karşılıklar 7.000 TL Karlı satış yapıldığı için ayrılan 7.000 TL’lik karşılık iptal edilecektir.

-------------------------/------------------------- 100 Kasa 40.000

119 Menkul Kıymet Değer Düşüklüğü Karşılığı 7.000 110 Hisse Senetleri 35.000

644 Konusu Kalmayan Karşılıklar 7.000

645 Menkul Kıymet Satış

Kârları 5.000 -------------------------/-------------------------

Cevap: B


31

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

10. yy A.Ş. burada başabaş’ın altında ihraç edilen tahvili satın almış ve ara-daki farkı da 642 Faiz Gelirleri hesa-bında izleyecektir. Ancak şuna dikkat edilmelidir; yy A.Ş.’nin elde ettiği faiz geliri 1 yıla ait olup bunu dönemsellik kavramı gereği ait oldukları döneme ilişkin olarak gelir yazacaklardır. Yapılacak kayıt;

-------------------------/------------------------- 111 Özel Kesim Tahvil,

Senet ve Bonoları 186.000

102 Bankalar 168.000 642 Faiz Gelirleri 18.000

-------------------------/------------------------- 642 Faiz Gelirleri

Her türlü kısa ve uzun vadeli mali yatı-rımlardan sağlanan faiz gelirlerinin iz-lendiği hesaptır.

İşleyişi: Faiz gelirleri ortaya çıktığında tahakkuk ettirilerek bu hesabın alaca-ğına kaydedilir. Dönem sonunda bu hesap 690 Dönem Kar veya Zararı Hesabına aktarılarak kapatılır.

Cevap: E

11. Tahvili ihraç etmek; piyasadan faiz karşılığı uzun vadeli borç para bulmaktır.

İşletmeler başabaşın altında tahvil ih-raç ettiklerinde aradaki farkı;

Pasif düzenleyici Aktif karakterli bir he-sap olan 308 / 408 Menkul Kıymetler İh-raç Farkı (-) hesabında izlemelidir.

Tahvil ihraç ettiklerinde (çıkardıkların-da), Pasif karakterli bir hesap olan 405 Çıkarılmış Tahviller hesabında izler.

308 Menkul Kıymetler İhraç Farkı (-)

Nominal değerinin altında ihraç edilen tahvil, senet vs. diğer menkul kıymet-

lerin nominal değeri ile satış fiyatı ara-sındaki farkın gelecek döneme ait olan kısmı bu hesapta izlenir.

İşleyişi; Nominal değerin altında ihraç edilen tahvil, senet vs. diğer menkul kıymetlerin nominal değeri ile satış fi-yatı arasındaki farklardan gelecek dö-neme ait olanlar ve 408 Menkul Kıy-metler İhraç Farkı Hesabı’ndan bu he-saba aktarılanlar bu hesabın borcuna, menkul kıymetin vadesine paralel ola-rak itfa edilmesi kaydıyla hesaplanan itfa tutarları, "66 Finansman Giderleri" grubundaki hesaplar karşılığında bu hesaba alacak kaydedilir. 405 Çıkarılmış Tahviller

İşletme tarafından çıkarılmış bulunan tahvillerden vadesi bir yılı aşanlar bu hesapta izlenir. İşletmece hisse senedi ile değiştirilebilir ve erken paraya çev-rilebilir tahviller çıkarılmış olması du-rumunda bunların tutar ve nitelikleri dipnotlarda ayrıca belirtilir.

İşleyişi; Çıkarılmış tahviller nominal bedelleri ile bu hesaba alacak kayde-dilir. Bilanço tarihinden itibaren bir yıl içinde ödenecek tahvil, anapara borç ve taksitleri bilanço dönemlerinde "304 Tahvil Anapara, Borç, Taksit ve Faizle-ri Hesabına" aktarılmak suretiyle bu hesaba borç kaydedilir. Xx A.Ş.’nin yapacağı kayıt dolayısıyla şu şekilde olacaktır;

-------------------------/------------------------- 102 Bankalar 168.000

308 Menkul Kıymetler İhraç Farkı 18.000

405 Çıkarılmış

Tahviller 186.000 -------------------------/-------------------------

Cevap: E


32

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

12. Reeskont; Henüz vadesi dolmamış bir senedin, bir bankada kırdırılarak para-ya çevrilmesi işlemidir. Alacak ve borç senetlerine reeskont uygulanmasındaki amaç; bu senetlerin değerlerini değerleme günündeki kıy-metine indirgemektir. Çünkü, değerle-me gününde senedin nominal değeri, değerleme günü ile senedin vade tarihi arasındaki süreye denk gelen faizi de kapsamaktadır. Reeskont işlemi ile bu faiz miktarı tespit edilmektedir.

Alacaklara reeskont uygulamak, Dö-nemsellik kavramının bir gereğidir.

Alacak Senetleri Hs. B - Furkan A.Ş. - A

505.000 315.000 190.000

190.000 x 21 x 7

Dış İskonto = 1.200

= 23.275 TL

122 Alacak Senetleri Reeskontu (-)

Bilanço gününde, senetli alacakların tasarruf değeri ile değerlenmesini sağ-lamak üzere alacak senetleri için ayrı-lan reeskont tutarlarının izlenmesinde kullanılır.

İşleyişi; Hesaplanan reeskont tutarları bu hesaba alacak, "65 Diğer Faaliyet-lerden Olağan Gider ve Zararlar" gru-bundaki "652 Reeskont Faiz Giderleri Hesabı’na gider yazılır. İzleyen dö-nemde bu hesap "65 Diğer Faaliyet-lerden Olağan Gelir ve Kârlar" gru-bundaki "642 Faiz Gelirleri Hesabı’na aktarılarak kapatılır. 657 Reeskont Faiz Giderleri

İşletmenin diğer olağan faaliyetleriyle ilgili senetli alacak ve borçlarına ait re-eskont giderlerinin izlendiği hesaptır.

İşletme 190.000 TL’lik alacağına belli iskonto oranı üzerinden reeskont he-sapladığında 23.275 TL’lik bir gidere katlanacaktır.

------------------31/12/2013------------------

657 Reeskont Faiz Giderleri 23.275

122 Alacak Senetleri

Reeskontu 23.275 -------------------------/-------------------------

Cevap: B


33

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

13. İşletme vadesi dolmamış olan bir alacak senedini, finansman ihtiyacını gidermek için faktoring hizmeti veren bir bankaya kırdırdığında (iskonto et-tirdiğinde), senet üzerinde yazılı olan tutardan daha aşağıda bir alacağını tahsil edebilecektir. İşte bu aradaki farkı işletme “780 Finansman Giderle-ri” hesabında izleyecektir.

-------------------------/------------------------- 100 Kasa XX 780 Finansman Giderleri XX

121 Alacak Senetleri XX

-Cüzdandaki Senet -------------------------/------------------------- 100 Kasa

Bu hesap, işletmenin elinde bulunan ulusal ve yabancı paraların TL karşılı-ğının izlenmesi için kullanılır.

İşleyişi; Tahsil olunan para tutarları borç, ödemeler ve bankaya yatırılan para tutarları alacak kaydedilir. Hesap daima borç bakiyesi verir veya sıfır olur. Hiçbir şekilde alacak bakiyesi vermez. 780 Finansman Giderleri

İşletme faaliyetlerinin aksamadan yü-rütülebilmesi amacıyla borçlanılan tu-tarlarla ilgili faiz, kur farkları, komisyon ve benzeri giderler bu hesaba borç kaydedilir. 121 Alacak Senetleri

Bu hesap, işletmenin faaliyet konusu-nu oluşturan mal ve hizmet satışların-dan kaynaklanan senede bağlanmış alacaklarını kapsar.

İşleyişi; Alınan senet tutarları bu hesa-ba borç, tahsilinde ise alacak kaydedi-lir.

Cevap: D

14. Devamlı envanterde Ticari Mallar hesabının defter-i kebirinde, Aralıklı envanterden farklı olarak yalnızca aşağıda koyu renkte olanlar ekstra yer alacaktır.

B 153 Ticari Mallar Hesabı A

D. Başı Mal Mevcudu Alış İskontoları D. İçi Mal Alışları Alış İadeleri Alış Giderleri

Satıştan İadelerin Satışların Maliyeti Maliyeti Borç Kalanı

- Yaptığı satışın kar tutarı = 40.000 x 25 / 125 = 8.000 TL Satışların Maliyeti (Net Değeri) = 40.000 – 8.000 = 32.000 TL

- Satış iadesinin kar tutarı = 10.000 x 25 / 125 = 2.000 TL

Satış iadelerinin Maliyeti = 10.000 – 2.000 = 8.000 TL

B Ticari Mallar Hesabı A 24.500 25.000

16.000 3.000 1.500 32.000

8.000

50.000 37.500 12.500

Cevap: A


34

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

15. Devamlı envanter yönteminde S.T.M.M.’ nin hesaplanması defter-i kebirde yer alan bilgiler dahilinde yapı-lacaktır.

B 621 S.T.M.M. Hesabı A

Satışların Satıştan Maliyeti İadelerin Maliyeti

Borç Kalanı Bu hesabın Borç Kalanı vermesi; Satı-lan Ticari Malın Maliyetini gösterir.

- Yaptığı satışın kar tutarı = 40.000 x 25 / 125 = 8.000 TL

Satışların Maliyeti (Net Değeri) = 40.000 – 8.000 = 32.000 TL

- Satış iadesinin kar tutarı = 10.000 x 25 / 125 = 2.000 TL

Satış iadelerinin Maliyeti = 10.000 – 2.000 = 8.000 TL

B 621 S.T.M.M. Hesabı A 32.000 8.000 24.000

Cevap: B

16. Eğer Ticari Mallar Hesabı’nın borç kalanı ile Dönem sonu mal mevcudu birbirini tutmuyorsa Noksan ya da Faz-la var demektir.

Daha önce Ticari Mallar hesabının borç kalanını bulmuştuk;

B Ticari Mallar Hesabı A 24.500 25.000 16.000 3.000

1.500 32.000 8.000

50.000 37.500

12.500 Yani işletmenin elinde kayıtlara göre 12.500 TL’lik mal olması gerekir. An-cak işletmenin deposunda 11.500 TL’lik mal bulunmaktadır. Buna göre 1.000 TL’lik mal Noksanlığı mevcuttur. Öncelikle işletme mal noksanlığının tespitine ilişkin şu şekilde kayıt yapma-lıdır;

-------------------------/------------------------- 197 Sayım ve Tesellüm

Noksanları 1.000

153 Ticari Mallar 1.000 -------------------------/------------------------- 153 Ticari Mallar

Herhangi bir değişikliğe tabi tutulma-dan satmak amacı ile işletmeye alınan ticari mallar (emtia) ve benzeri kalem-ler bu hesapta yer alır.

İşleyişi; Satın alınan ticari mallar (em-tia) maliyet bedeli ile bu hesaba borç, satılması veya herhangi bir nedenle ambardan çekilmesinde ise maliyet bedeli ile alacak kaydedilir. 197 Sayım ve Tesellüm Noksanları

Sayımlar sonucunda tespit edilen ka-sa, stok ve maddi duran varlıklar nok-sanlarıyla, tesellüm sırasında ortaya


35

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

çıkan noksanların geçici olarak kayıt ve izleneceği hesaptır.

İşleyişi; Noksanlığın ortaya çıkması ile hesaba borç, sorumlularından tahsili veya zarar kaydedilmesi halinde ise alacak kaydedilir. Daha sonra işletme bu noksanlık kar-şısında İhtiyatlılık kavramı gereği Kar-şılık ayırmalıdır;

-------------------------/------------------------- 654 Karşılık Giderleri 1.000

199 Diğer Dönen Varlıklar Karşılığı 1.000

-------------------------/------------------------- 654 Karşılık Giderleri

Aktifle ilgili olarak ayrılan karşılık gi-derlerinin izlendiği hesaptır. 199 Diğer Dönen Varlıklar Karşılığı (-)

Yıl sonunda ilgili kesin hesaplarına ak-tarılması imkânı bulunmayan kasa, stok ve maddi duran varlık sayım nok-sanları tutarının, sayım fazlaları tutarı-nın üstünde olması halinde fark kadar ayrılacak karşılıkları kapsar.

İşleyişi; Ayrılan karşılık tutarı bu hesa-ba alacak "654 Karşılık Giderleri He-sabı’na borç kaydedilir, karşılık nede-ninin gerçekleşmesi halinde "197 Sa-yım ve Tesellüm Noksanları Hesabı” karşılığında bu hesaba borç kaydedilir.

Cevap: D

17. Brüt Satışlar 40.000

Satış İadeleri - 5.000

Satış İskontoları - 10.000 Net Satışlar 25.000 Satılan Ticari Malın Maliyeti - 24.000

Brüt Satış Kârı 1.000 TL Cevap: D

18. 191 İndirilecek KDV + 190 Devreden KDV < 391 Hesaplanan KDV ise; 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar İndirilecek KDV + Devreden KDV < Hesaplanan KDV

31.000 + 17.000 < 50.000 = 48.000 < 50.000 = 2.000 TL, Ödenecek Vergi ve Fonlar KDV Tahakkuku Kaydı;

-------------------------/------------------------- 391 Hesaplanan KDV 50.000

360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 2.000

191 İndirilecek KDV 31.000

190 Devreden KDV 17.000 -------------------------/-------------------------

Cevap: B


36

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

19. Bir sonraki dönemde yapılacak üretim için yapılan depolama gideri maliyete dahil edilemez. (İstifçilik – Karaborsa-cılık) TMS – 2’ye göre, alınan stokların ma-liyetine dahil edilebilecek unsurlar şun-lardır;

Fatura Bedeli Nakliye Gideri Alıma ilişkin; Kredi Faizleri ve Kur Farkları

Gümrük Vergisi Sigorta / Montaj Giderleri Büyük Bakım – Onarım Giderleri

Sonraki Üretime Ait Depolama Gideri Cevap: C

20. Aylık kira bedeli = 36.000 / 12 = 3.000 TL 01.07.2013 31.12.2013 01.07.2013

6 aylık tutar 6 aylık tutar Genel Yönetim Gelecek Yıllara

Giderleri Ait Giderler 770 Genel Yönetim Giderleri:

Bir işletmenin yönetim fonksiyonları, işletme politikasının tayini, organizas-yon ve kadro kuruluşu, büro hizmetleri, kamu ilişkileri, güvenlik, hukuk işleri, personel işleri, kredi ve tahsilatı da kapsayan muhasebe ve mali işler ser-vislerin giderleri bu hesaba borç kay-dedilir. Dönem sonlarında bu hesap, " 771 Genel Yönetim Giderleri Yansıtma Hesabı" ile karşılaştırılarak kapatılır. 280 Gelecek Yıllara Ait Giderler

Bu hesap, peşin ödenen ve cari dö-nem içinde ilgili gider hesaplarına kay-dedilmemesi gereken, gelecek yıllara ait giderleri izlemek için kullanılır.

İşleyişi; Gelecek yıllarla ilgili gider ve maliyet hesaplarına borç kaydedilecek olan peşin ödenen giderler bu hesabın borcuna kaydedilir ve ilgili hesap dö-nemlerinde bu hesabın alacağı karşılı-ğında dönen varlıklardaki "180 Gele-cek Aylara Ait Giderler" hesabına ge-rekli aktarmalar yapılır

-------------------------/------------------------- 770 Genel Yönetim

Giderleri 18.000 280 Gelecek Yıllara Ait

Giderler 18.000 100 Kasa 36.000

-------------------------/------------------------- Cevap: A


37

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

21. Dönemsellik kavramı gereği daha önceden Gelecek Yıllara Ait Giderler hesabında görülen tutar dönem so-nunda daha yakın zamana ait olan Gelecek Aylara Ait Giderler hesabına aktarılır. 180 Gelecek Aylara Ait Giderler

Bu hesap, peşin ödenen ve cari dö-nem içinde ilgili gider hesaplarına kay-dedilmemesi gereken, gelecek döne-me ait giderleri izlemek için kullanılır.

İşleyişi; Gelecek aylarda ilgili gider ve maliyet hesaplarına borç kaydedilecek peşin olarak ödenen giderler, bu he-sabın borcuna kaydedilir. Gelecek ay-larda bu hesaba alacak verilmek sure-tiyle ilgili gider hesabına aktarılır.

------------------31/12/2013------------------

180 Gelecek Aylara Ait Giderler 18.000

280 Gelecek Yıllara

Ait Giderler 18.000 -------------------------/------------------------- 280 Gelecek Yıllara Ait Giderler

Bu hesap, peşin ödenen ve cari dö-nem içinde ilgili gider hesaplarına kay-dedilmemesi gereken, gelecek yıllara ait giderleri izlemek için kullanılır.

İşleyişi; Gelecek yıllarla ilgili gider ve maliyet hesaplarına borç kaydedilecek olan peşin ödenen giderler bu hesabın borcuna kaydedilir ve ilgili hesap dö-nemlerinde bu hesabın alacağı karşılı-ğında dönen varlıklardaki "180 Gele-cek Aylara Ait Giderler" hesabına ge-rekli aktarmalar yapılır.

Cevap: B

22. Daha önceki dönemde 180 Gelecek Aylara Ait Giderler hesabında izlenen tutar, cari döneme gelindiğinde kapatı-larak cari dönem gideri hesabına yani 770 Genel Yönetim Giderleri hesabına aktarılır. 770 Genel Yönetim Giderleri:

Bir işletmenin yönetim fonksiyonları, işletme politikasının tayini, organizas-yon ve kadro kuruluşu, büro hizmetleri, kamu ilişkileri, güvenlik, hukuk işleri, personel işleri, kredi ve tahsilatı da kapsayan muhasebe ve mali işler ser-vislerin giderleri bu hesaba borç kay-dedilir. Dönem sonlarında bu hesap, " 771 Genel Yönetim Giderleri Yansıtma Hesabı" ile karşılaştırılarak kapatılır. 180 Gelecek Aylara Ait Giderler

Bu hesap, peşin ödenen ve cari dö-nem içinde ilgili gider hesaplarına kay-dedilmemesi gereken, gelecek döne-me ait giderleri izlemek için kullanılır.

İşleyişi; Gelecek aylarda ilgili gider ve maliyet hesaplarına borç kaydedilecek peşin olarak ödenen giderler, bu he-sabın borcuna kaydedilir. Gelecek ay-larda bu hesaba alacak verilmek sure-tiyle ilgili gider hesabına aktarılır.

------------------01/01/2014------------------ 770 Genel Yönetim

Giderleri 18.000 180 Gelecek Aylara

Ait Giderler 18.000

-------------------------/------------------------- Cevap: D


38

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

23. 349 Alınan Diğer Avanslar Hesabı; İşletmenin ana faaliyet konusu dışında kalan işlemler için işletmenin aldığı her türlü kısa vadeli avanslar için kullandı-ğı hesaptır. 349 Alınan Diğer Avanslar

Özel bölümünde tanımlanan avanslar dışında, işletmenin aldığı her türlü kısa vadeli avansların izlendiği hesaptır.

İşleyişi; "Diğer Avanslar" "340 Alınan Sipariş Avansları Hesabında" açık-lanmıştır.

------------------13/01/2013------------------

100 Kasa 2.000 349 Alınan Diğer

Avanslar 2.000

-------------------------/------------------------- 340 Alınan Sipariş Avansları hesabı burada kullanılamaz. Çünkü bu hesap; Esas faaliyetlerinden dolayı almış ol-duğu avansların izlendiği hesaptır.

Cevap: D

24. Satılan demirbaşın KDV’si = 7.000 x 0,18 = 1.260 TL

Demirbaşın NAD = Maliyet Bedeli – Birikmiş Amortisman

= 10.000 – 4.000 = 6.000 TL

Satış Kar / Zararı = Satış Fiyatı – Net Aktif Değer

= 7.000 –6.000 = 1.000 TL, Kar

Ancak bu elde edilen kar tutarı; yeni-leme amacı ile satıştan elde edilen kar olduğu için, bu tutarı “549 Özel Fonlar” Hesabında izlenmelidir.

------------------27/04/2013------------------ 100 Kasa 6.260 349 Alınan Diğer Avanslar 2.000

257 Birikmiş Amortismanlar 4.000 255 Demirbaşlar 10.000 391 Hesaplanan KDV 1.260

549 Özel Fonlar 1.000 -------------------------/-------------------------

Cevap: E


39

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

25. Ücret Tahakkuk kaydı;

-------------------------/------------------------- 770 Genel Yönetim Giderleri 1.120

-Brüt Ücret 900 -SSK İşveren Payı 200

-İşsizlik Sigorta İşveren Primi 20

360 Ödenecek

Vergi ve Fonlar 116 -Damga Vergisi 6 -Gelir Vergisi 110

361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri 370 -SSK İşçi Payı 140

-SSK İşveren Payı 200

-İşsizlik Sigorta

İşçi Payı 10 -İşsizlik Sigorta İşveren Payı 20

335 Personele Borçlar 634 -Net Ücret 634

-------------------------/------------------------- Cevap: D

26. İşletme, başabaşın altında borçlanma senedi ihraç ettiği için aradaki farkı;

Pasif düzenleyici Aktif karakterli bir he-sap olan 308 / 408 Menkul Kıymetler İhraç Farkı (-) hesabında izleyecektir. Söz konusu borçlanma senedi kısa vadeli ise 305 Çıkarılmış Bono ve Se-netler Hesabı kullanılacaktır. 305 Çıkarılmış Bonolar ve Senetler Tedavüldeki finansman bonoları ve banka bonoları gibi kısa vadeli para ve sermaye piyasası araçları karşılığında sağlanan fonlar bu hesapta izlenir. İşleyişi; Bu hesapta tanımlanan men-kul kıymetler ihraç edildiğinde nominal bedel üzerinden bu hesaba alacak, il-gili hesaplara borç kaydedilir. Öden-meleri halinde hesaba borç kaydedilir. -------------------------/------------------------- 102 Bankalar 657.000 308 Menkul Kıymetler

İhraç Farkı 3.000 305 Çıkarılmış

Bono ve Senetler 660.000 -------------------------/------------------------- 308 Menkul Kıymetler İhraç Farkları (-) Nominal değerinin altında ihraç edilen tahvil, senet vs. diğer menkul kıymet-lerin nominal değeri ile satış fiyatı ara-sındaki farkın gelecek döneme ait olan kısmı bu hesapta izlenir. İşleyişi; Nominal değerin altında ihraç edilen tahvil, senet vs. diğer menkul kıymetlerin nominal değeri ile satış fi-yatı arasındaki farklardan gelecek dö-neme ait olanlar ve 408 Menkul Kıy-metler İhraç Farkı Hesabı’ndan bu he-saba aktarılanlar bu hesabın borcuna, menkul kıymetin vadesine paralel ola-rak itfa edilmesi kaydıyla hesaplanan itfa tutarları, "66 Finansman Giderleri" grubundaki hesaplar karşılığında bu hesaba alacak kaydedilir.

Cevap: C


40

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

27. 31.03.2014 tarihi itibariyle tahakkuk eden faizin hesaplanması;

660.000 x 20 x 1 Faiz Tutarı =

1.200 = 11.000 TL

Ayrıca; 3 ay için toplamda borçlanma senedi üzerinden ortaya çıkan 3.000 TL’lik ihraç farkının da, yalnızca 1 aylık kısmını da Mart ayına ait gider olarak aktarılmalıdır.

3.000 / 3 = 1.000 TL, Mart ayı ihraç farkı -------------------------/------------------------- 780 Finansman Giderleri 12.000


381 Gider Tahakkukları 11.000 -------------------------/------------------------- 780 Finansman Giderleri

İşletme faaliyetlerinin aksamadan yü-rütülebilmesi amacıyla borçlanılan tu-tarlarla ilgili faiz, kur farkları, komisyon ve benzeri giderler bu hesaba borç kaydedilir. 381 Gider Tahakkukları

Gelecek aylarda ödemesi yapılacak ve kesinlikle belgeye dayalı gider tahak-kuklarının izlendiği hesaptır. İşleyişi; Yapılan tahakkuklar ilgili gider ve zarar hesaplarına borç, bu hesaba ala-cak, yapılan ödemeler borç kaydedilir. 308 Menkul Kıymetler İhraç Farkları (-)

Nominal değerinin altında ihraç edilen tahvil, senet vs. diğer menkul kıymet-lerin nominal değeri ile satış fiyatı ara-sındaki farkın gelecek döneme ait olan kısmı bu hesapta izlenir.

İşleyişi; Nominal değerin altında ihraç edilen tahvil, senet vs. diğer menkul kıymetlerin nominal değeri ile satış fi-yatı arasındaki farklardan gelecek dö-neme ait olanlar ve 408 Menkul Kıy-metler İhraç Farkı Hesabı’ndan bu he-

saba aktarılanlar bu hesabın borcuna, menkul kıymetin vadesine paralel ola-rak itfa edilmesi kaydıyla hesaplanan itfa tutarları, "66 Finansman Giderleri" grubundaki hesaplar karşılığında bu hesaba alacak kaydedilir.

Cevap: D

28. 31.04.2014 tarihi itibariyle tahakkuk eden faizin hesaplanması;

660.000 x 20 x 1 Faiz Tutarı =

1.200 = 11.000 TL

3.000 / 3 = 1.000 TL, Nisan ayı ihraç farkı -------------------------/------------------------- 780 Finansman Giderleri 12.000


381 Gider Tahakkukları 11.000 -------------------------/------------------------- Mayıs ayı vade sonu olduğu için bura-da işleyen faiz 181 Gider Tahakkukla-rında izlenmeyip, direkt olarak 780 Fi-nansman Giderleri hesabında gösteri-lecek ve kasadan ödenecektir. Ayrıca 3.000 TL’lik ihraç farkından ka-lan 1 aylık ihraç farkı tutarı da mayıs ayı (vade sonu) sonunda 308 Menkul Kıymetler İhraç Farkı Hesabında gös-terilecektir.

-------------------------/------------------------- 305 Çıkarılmış

Bono ve Senetler 660.000 780 Finansman Giderleri 12.000 381 Gider Tahakkukları 22.000


100 Kasa 693.000 -------------------------/-------------------------

Cevap: E


41

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

29. 5.ÖZKAYNAKLAR

İşletme sahip veya ortaklarının bilanço tarihinde işletmeye yapmış oldukları sermaye yatırımlarının tutarını göste-ren ödenmiş sermaye ile Sermaye Yedekleri, Kâr Yedekleri, Geçmiş Yıl-lar Kârları ve Geçmiş Yıllar Zararları ve Dönemin Net Kâr veya Zararını kapsar. 591 Dönem Net Zararı (-) Hesabı, pa-sif düzenleyici aktif karakterli bir hesap olup; işletmenin faaliyet dönemine iliş-kin net zarar tutarının izlendiği hesap-tır.

İşleyişi; sonuç hesaplarında yer alan 692 Dönem Net Kârı veya Zararı He-sabı’ndan aktarılan tutarlar bu hesaba borç, aynı hesaba alacak kaydedilir.

Cevap: C

30. 54 Kâr Yedekleri: Sermaye şirketlerin-de kârın, gelecekte ortaya çıkacak riskleri karşılamak amacı ile dağıtılma-yarak şirkette bırakılması ile ilgili he-saplar bu grupta yer alır. Kar yedekleri hesap grubunda aşağı-daki hesaplar yer alır;

540 Yasal Yedekler Hesabı 541 Statü Yedekleri Hesabı 542 Olağanüstü Yedekler Hesabı

548 Diğer Kâr Yedekleri Hesabı 549 Özel Fonlar Hesabı 52 Sermaye Yedekleri: Sermaye hare-ketleri dolayısı ile ortaya çıkan ve iş-letmede bırakılan tutarların izlendiği hesaplar bu grupta bulunur. Sermaye yedekleri hesap grubunda aşağıdaki hesaplar yer alır;

520 Hisse Senetleri İhraç Primleri He-sabı

521 Hisse Senedi İptal Kârları Hesabı

522 Maddi Duran Varlık Yeniden De-ğerleme Artışları Hesabı

523 İştirakler Yeniden Değerleme Ar-tışları Hesabı

524 Maliyet Artışları Fonu Hesabı

529 Diğer Sermaye Yedekleri Hesabı Kar Yedekleri

Olağanüstü Yedekler 7.000

Statü Yedekleri 6.000 Özel Fonlar 13.000 Yasal Yedekler 14.000

Toplam 40.000 TL Cevap: C


42

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

31. 580 Geçmiş Yıllar Zararları (-)

Geçmiş faaliyet dönemlerinde ortaya çıkan dönem net zararlarının izlendiği hesaptır. 591 Dönem Net Zararı (-)

İşletmenin faaliyet dönemine ilişkin net zarar tutarının izlendiği hesaptır. İşleyişi; sonuç hesaplarında yer alan 692 Dönem Net Kârı veya Zararı He-sabı’ndan aktarılan tutarlar bu hesaba borç, aynı hesaba alacak kaydedilir.

-------------------------/------------------------- 591 Dönem Net Zararı XX

580 Geçmiş Yıllar Zararları XX

-------------------------/------------------------- Cevap: E

32. 7 / A Maliyet Hesapları şunlardır; 74 Hizmet Üretim Maliyeti 740 Hizmet Üretim Maliyeti Hesabı 741 Hizmet Üretim Maliyeti Yansıtma Hesabı 742 Hizmet Üretim Maliyeti Fark Hesapları 7 / B Maliyet Hesapları şunlardır; 79 Gider Çeşitleri 790 İlk Madde ve Malzeme Giderleri Hesabı 791 İşçi Ücret ve Giderleri Hesabı 792 Memur Ücret ve Giderleri Hesabı 793 Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler Hesabı 794 Çeşitli Giderler Hesabı 795 Vergi, Resim ve Harçlar Hesabı 796 Amortisman ve Tükenme Payları Hesabı 797 Finansman Giderleri Hesabı 798 Gider Çeşitleri Yansıtma Hesabı 799 Üretim Maliyet Hesabı

Cevap: A

33. Üretilen mamul maliyeti; direkt ilk madde ve malzeme gideri, direkt işçilik gideri, genel üretim gideri ve yarı ma-mul kullanımından oluşur. Satılan mamul maliyetini bulabilmek için üreti-len mamul maliyetine mamul stokla-rındaki değişimi ilave etmeliyiz. Satılan ticari mallar maliyeti Dönembaşı ticari mal stokları ile dönem içi alışlar topla-mından Dönemsonu mamul stoklarının çıkarılmasıyla bulunur. Toplam satışla-rın maliyeti ise; satılan mamul maliyeti, satılan ticari mallar maliyeti ile satılan hizmet maliyeti toplamından oluşur.

Dolayısıyla burada sadece satışların maliyeti tablosunu oluşturmak yeterli olacaktır.

SATIŞLARIN MALİYETİ TABLOSU ÜRETİM MALİYETİ

TL 1.Direkt İlk Madde ve

Malzeme Giderleri 950.000 2.Direkt İşçilik Giderleri 500.000 3.Genel Üretim Giderleri 880.000 4.Yarı Mamul Kullanımı 80.000

Dönembaşı Stok (+) 480.000 Dönemsonu Stok (-) 400.000

ÜRETİLEN MAMÜL MALİYETİ (1 + 2 + 3 + 4) 2.410.000 Mamul Stoklarındaki Değişim 370.000


A.SATILAN MAMUL MALİYETİ 2.780.000 Dönembaşı Ticari Mallar Stoku (+) 650.000 Dönem İçi Alışlar (+) 460.000 Dönemsonu Ticari Mallar (-) 420.000 B.SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ 690.000 C.SATILAN HİZMET MALİYETİ 850.000 SATIŞLARIN MALİYETİ (A + B + C) 4.320.000

Cevap: E


43

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

34. ÜRETİLEN MAMÜL MALİYETİ (1 + 2 + 3 + 4) 2.410.000 Mamul Stoklarındaki Değişim 370.000


A.SATILAN MAMUL MALİYETİ 2.780.000

Cevap: D

35. A.SATILAN MAMUL MALİYETİ 2.780.000 Dönembaşı Ticari Mallar

Stoku (+) 650.000 Dönem İçi Alışlar (+) 460.000 Dönemsonu Ticari Mallar (-) 420.000

B.SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ 690.000

Cevap: C

36. A.SATILAN MAMUL MALİYETİ 2.780.000 Dönembaşı Ticari Mallar

Stoku (+) 650.000 Dönem İçi Alışlar (+) 460.000 Dönemsonu Ticari Mallar (-) 420.000

B.SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ 690.000 C.SATILAN HİZMET MALİYETİ 850.000 SATIŞLARIN MALİYETİ (A + B + C) 4.320.000

Cevap: B

37. Finansal Kaldıraç Oranı (Borçlanma Oranı / Yabancı Kaynak Oranı), top-lam aktiflerin ne kadarlık kısmının ya-bancı kaynaklardan fonlandığını gös-termekte olan Borç – Aktifler oranı ay-nı zamanda şirketlerin toplam kaynak-larının dağılımı hakkında da bilgi ver-mekte olup, borçlanma katsayısı ile benzer sonuçlar vermektedir.

Toplam Yabancı Kaynaklar Aktif (Pasif)

Toplam Yabancı Kaynaklar

0,8 = 1

. 800.000

Toplam Yabancı Kaynaklar = 1.440.000 TL Olması gereken standart; Gelişmiş ül-kelerde bu oranın % 50’nin altında ol-ması istenir.

Cevap: C

38. Duran varlıkların toplamının dönen varlıkların toplamından 4 kat büyük ol-duğu bilindiğine göre; Aktif toplamı 1.800.000 TL ise; 1.800.000 / 5 = 360.000 TL x 4 = 1.440.000 TL, Duran varlıklar toplamı bulunur. Toplam Yabancı Kaynaklar = Kısa V. B. + Uzun V. B. 1.440.000 = 820.000 + U. V. B. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar = 620.000 TL Devamlı sermaye = Uzun V. Yabancı Kaynaklar + Özkaynaklar 980.000 = 620.000 + Özkaynaklar Özkaynaklar = 360.000 TL’dir.

Cevap: A


44

MA

KR

O A

KA

DE

Mİ

39. Net Çalışma Sermayesi, şirketlerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için gerekli olan brüt işletme sermayesinin (dönen varlıklar ve kısa süreli yüküm-lülüklerini karşılamakta kullanabilecek iktisadi değerler) kısa vadeli borçlarını aşan kısmına net işletme sermayesi denir.

Net işletme sermayesi tutarının bü-yüklüğü, şirketlerin faaliyetleri süre-since tam kapasitede karlı ve verimli şekilde çalışabilmesi, üretimini de-vam ettirebilmesi, iş hacmini arttıra-bilmesi, yükümlülüklerini karşılaya-mama riskinin azalması açısından önem taşır.

N. Ç. S. = Dönen Varlık – Kısa Vadeli Yabancı Kaynak

Arasındaki olumlu farktır. N.Ç.S. Noksanı (Açığı) = Dönen Varlık – Kısa V. Yabancı Kaynak

Arasındaki olumsuz farktır. N. Ç. S. Açığı = 360.000 – 820.000

= – 460.000 TL Cevap: B

40. Likidite oranı (Asit – Test Oranı), cari oranın geliştirilmiş ve daha anlamlı ha-le getirilmiş hali olarak düşünülebilir. Likidite oranında, dönen varlıklar için-de görülen fakat nakite kolayca çevri-lemeyen stoklar çıkarılır ve daha sonra duran varlıklar kısa vadeli borçlara bö-lünür.

Dönen Varlıklar – Stoklar

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

360.000 – 264.000

820.000 = 0,117

Olması gereken standart; 1’dir. Cevap: A

Documents

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI - Makro Akademi, KPSS kursları ... · makro akademİ yayinlari kpss deneme sinavi – 3 – ÇÖzÜm kİtapÇiĞi. hukuk ÇÖzÜmler kpss-2019/3 3