108
EKONOMİ & İŞ KÜLTÜRÜ DERGİSİ 2013/MAYIS ETHEM SANCAK HEDEF ALLİANCE YÖNETİM KURULU BAŞKANI “KAYSERİ, ORTAKLIK KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİREREK TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMALI” En hızlı büyüyen ve en çok getirisi olan yatırım SAĞLIK ÖDÜL GECESİ Özel Ekİ Dört Duvar İçinde A.V.M.’lerin Ekonomiye Etkisi DEV BİR EKONOMİ

YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

Embed Size (px)

DESCRIPTION

EKONOMİ DERGİSİ

Citation preview

Page 1: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 3

EKONOMİ & İŞ KÜLTÜRÜ DERGİSİ2013/MAYIS

ETHEM SANCAK HEDEF ALLİANCE YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“KAYSERİ, ORTAKLIK KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİREREK TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMALI”

En hızlı büyüyen ve en çok getirisi olan yatırımSAĞLIK

ÖDÜL GECESİ

Özel Ekİ

Dört Duvar İçinde

A.V.M.’lerin Ekonomiye EtkisiDEV BİR EKONOMİ

Page 2: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

4 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 3: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 5

Page 4: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

6 | YOUNG BUSINESS - 8

Mayıs 2013

36/

62/

“Yaptığın işe ya başkasının aklı

ermeyecek ya da parası yetmeyecek”

“Kayseri, ortaklık kültürünü geliştire-

rek Türkiye’ye örnek olmalı.”

Güvençelik Yönetim Kurulu BaşkanıMurat Ergüven

Hedef Alliance Yönetim Kurulu BaşkanıEthem Sancak

Page 5: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 7

42/

66/08/

90/

94/

84/

68/

Sayı: 8

GESİAD Adına İmtiyaz SahibiHamdi KINAŞ

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMusa KİRAZGİLLER

İdare YeriBahçelievler Mah. Komando Cad. Alidağı Yolu Nihavent Konağı Altı No:107 Talas / KAYSERİ

Tel: +90 352 438 1414Faks: +90 352 438 0969E - Posta: GESİAD@kayseriGESİAD.orgwww.youngbusiness.com.trwww.kayseriGESİAD.org

BaskıDoğuş OfsetTel: +90 352 322 18 55www.dogus.info.tr

Dağıtım & LojistikAktif İleti DağıtımTel: +90 352 231 1611tr.aktif.com

Yayın TürüUlusal ve Süreli, 2 Aylık Yayın

Young Business, Kayseri Genç Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin Yayın Organıdır.

İki ayda bir yayınlanır. Yazılardaki sorumluluk yazarlarına aittir. Yayımlanmayan yazılar iade edilmez. Kaynak göstermek şartı ile alıntı yapılabilir.

Haber / Fotoğraf / Masaüstü Hazırlık

Tacettin Veli Mah. Halit Narin Cad. No:7 Bahadır Plaza (Kızılay Hastanesi Yanı) Kat.2Melikgazi / KAYSERİ

T/F: +90 352 222 [email protected]

Haber / RöportajlarMehmet Sürücü / Mustafa Ateşmen /Lütfiye Dilekmen / Ayşegül Korkut /Fatmanur Kaygısız

Fotoğraf Editörü / Sayfa TasarımMehmet Sürücü / Pınar Yusufoğlu

Ülke Raporu: Fildişi Sahili

Haberler

TREND

İhracat Raporu

Bugün Gazetesi Yazarlarından Ekonomi Yorumları

Dört Duvar İçinde DEV BİR EKONOMİA.V.M.’lerin Ekonomiye Etkisi

Gözden Kaçırılmayacak Bir Ayrıntı

Türk Sağlık Sektöründe son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmeler neticesinde giderek büyüyen bir ivme kat edilmekte ve bu doğrultuda büyük yatırımlar gerçekleştirilmektedir.

Batı Afrika’nın ticaret merkezi ; Fildişi Sahili’ni yakından inceledik.

Alışveriş merkezlerinin kiracılar, yatırımcılar ve ziyaretçiler olmak üzere birden fazla birleşeni bulunuyor. Sosyal iletişim ve etkileşimde önemli yerlerden biri olan AVM’ler küreselleşen dünya ve Türkiye’de modern alışveriş merkezleri olarak dikkat çekiyor. Kent ekonomisine ve sosyal hayata sağladığı katkılar ile AVM’ler son yılların gözde mekânları arasında yerini alıyor.

İş Hayatında Tercih Edilen Iphone Apps Uygulamaları 2

Türkiye İhracatçılar Meclisi’ nin açıkladığı en son ihracat rakamları

En hızlı büyüyen ve en çok getirisi olan yatırımSAĞLIK

Page 6: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

8 | YOUNG BUSINESS - 8

İLK SÖZ

Hamdi KINAŞGESİAD Yönetim Kurulu Başkanı

Ekonominin Nabzı Atmaya Devam Ediyor

Değerli Sanayici ve İşadamları,

Bu sayımızda sağlık sektörünü ele alı-yoruz. Kayseri’nin sağlık sektöründeki bölgesel üstünlüğü artık aşikârdır. İleri tıp teknolojisinin yanı sıra coğrafi konu-mu, insan kaynakları yeterliliği, teşhis ve tedavi başarısı, bağımsız akreditas-yon kuruluşları tarafından denetlenen hastaneleriyle Kayseri, sağlık alanında Türkiye’de dikkat çeken bir gelişme göstermektedir. Öte yandan Türkiye’de-ki sağlık sektöründeki gelişmeler de dünyada dikkat çekmektedir. Bu ko-nuda yatırım yapan, Kayseri’yi ön pla-na çıkaran ve yatırım yapmaya devam eden yatırımcılarımızı tebrik ediyoruz. Kayseri’deki olumlu gelişmeler sağlık alanında yapılan reform niteliğindeki dönüşümlerle birleşince sağlık sektörü ele alınması ve incelenmesi gereken önemli bir sektör haline gelmiştir. Sağ-lık sektörü hem Kayseri’nin hem Türki-ye’nin bir hizmet sektörü alanı olarak dikkat çekici hale gelmiştir. Bu sayımız-da bu konuyu işledik. Umarız doyurucu bir çalışma olmuştur.

Saygıdeğer Okuyucularımız,

Bu sayımızın kapak konusu ise alışveriş merkezlerinin ekonomiye etkisi olarak belirlendi. Kayseri, organize alışveriş merkezleri ile ciddi olarak ilk kez 2006 yılında tanışmıştır. İlerleyen zamanlar-da kentin farklı bölgelerinde AVM’ler açılmaya başlanmıştır. Anlaşıldığı ka-darıyla da açılmaya devam edecektir. Kent ekonomisine ve ülke ekonomisine olumlu katkıları bakımından ayrıntılı olarak incelenmesi gereken alışveriş merkezlerinin bir de olumsuz yönleri-ne dikkat edilmelidir. Esnaf, sanatkâr ve tüccarların tepkilerini, eleştirilerini ve konuya yaklaşımlarını da ciddiyet ve hassasiyetle dinlemek gerektiğini düşü-nüyoruz. Kayıt dışını azaltması, organi-ze olması, pek çok markanın bir arada bulunabilmesi, çeşit zenginliği, müşteri memnuniyeti, ulaşım rahatlığı, pazar-lıksız satış gibi üstünlüklerinin yanında esnaf ve sanatkârlar üzerindeki olum-suz etkileri de kesinlikle görmezden ge-linmemelidir. İstihdam ve sosyal açıdan büyük önem arz eden küçük esnaf ve sanatkârın haklarını ve çıkarlarını ko-

ruyacak tedbirlerin ve projelerin hayata geçirilmesini büyük bir zaruret olarak görüyoruz.

Değerli Okuyucular,

Bu gündem ve gelişmeler bir yana, GESİ-AD olarak faaliyetlerimiz hız kesmeden devam ediyor. 2013 Ekonomi Ödülleri buluşması, yeşil binalar zirvesi, faizsiz bankacılık toplantısı ve markalaşma ile ilgili seminer faaliyetlerimizden bazıla-rıdır. Şundan emin olunuz ki GESİAD’ın sizler için düzenlediği etkinliklere katılı-mınız vizyonunuza ve ticaret hacminize çok ciddi katkılar sağlayacaktır.

Bu sayımızı yayına hazırlayan ekibe, reklam veren iş adamlarına, yazılarıyla ve röportajlarıyla dergimizi zenginleşti-ren tüm kişi ve kurumlara Yönetim Ku-rulum adına tek tek teşekkür ederim.

Sizi dergimizin sayfaları ile baş başa bı-rakıyorum.

Page 7: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 9

Page 8: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

10 | YOUNG BUSINESS - 8

HABER

GESİAD İnşaat Komisyonu Üyeleri Gaziantep İş Gezisine Katıldı

Güney Afrika, Gauteng Eyaleti Başbakanlık Ofisi TUSKON Ziyareti

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Der-neği (GESİAD) İnşaat Komisyonu üyeleri ikili iş görüşmeleri, fabrika ve büyük in-şaat projeleri ziyareti için organize edilen Gaziantep-Şanlıurfa İş gezisine katıldı.

Güney Afrika Gauteng Eyaleti Başbakanlık Ofisi ve Kalkınma Ajansı yetkilileri TUS-KON’u ziyaret ettiler.

TUSKON Afrika Koordinatörlüğü ve Gau-teng Eyaleti Başbakanlık Ofisi iş birliği ile organize edilen sektörel ziyaretler kapsa-mında heyet, TUSKON’u ziyaret etti. Türki-ye ve Güney Afrika ilişkilerinin ele alındığı toplantı, TUSKON Afrika Koordinatörü Ti-mur Tığdemir ve Gauteng Başbakanlık Ofi-si Genel Direktörü Margaret-Ann Diedri-cks arasında hediye takdimi ile son buldu.

Anadolu İşadamları Federasyonu (ANFED) ve Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfe-derasyonu (TUSKON) üyesi GESİAD tara-fından organize edilen iş gezisine İnşaat Komisyonu üyeleri katıldı.

Gezinin ilk gününe Sunguroğlu Mezunlar Derneği-SUNDER- sosyal tesislerinde kah-valtıyla başlayan üyeler sonrasında Balat Halı fabrikası üretim tesisleri gezilerek bil-giler aldı. Akabinde Güneydoğu İşadamla-rı ve Sanayicileri Federasyonu(GÜNSİAF) Yönetim Kurulu Başkanı ve TUSKON Baş-kan Yardımcısı Kasım Fincan’ın Fabrikası Martut Kimya gezilerek Kasım Fincan’dan Gaziantep hakkında ekonomik ve sosyal bilgiler alındı.

Geziye ikili iş görüşmeleriyle devam eden üyeler Hür Sanayici ve İşadamları Derne-ği-HÜRSİAD- inşaat komisyonu başkanı İb-rahim Erbalcı’yı iş yerinde ziyaret ettikten sonra dernek merkezine geçerek HÜRSİ-AD İnşaat Komisyonu Üyeleriyle tanışma ve inşaat sektörü üzerine istişare toplantı-sı gerçekleştirdi.

Gaziantep’te bulunan Zirve Üniversitesi ve Türkiye’nin en büyük 10 projesinden biri olan Sinpaş’ın inşa ettiği ‘’Antepia’’ gezi-lerek bilgiler alınan gezinin ikinci günün-de ise Gaziantep ve Şanlıurfa’da kültürel yerler ziyaret edilerek Kayseri’ye dönüldü.

Page 9: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 11

Madencilikte 4,5 milyar dolar yatırım ihtiyacı var

GESİAD İş Kadınları Platformu Kuruldu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, dünyada GSYH içinde madenciliğin payı yüzde 2 civarında iken Türkiye’de bu payın yüzde 1,5 civarında bulunduğunu belirterek “Biz bunu yeterli görmüyoruz. Dünya ortalamasına çıkması için yakla-şık 4,5 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacımız var” dedi.

Bakan Yıldız, 2. Avrasya-Ortadoğu, Kuzey Afrika (MENA) Madencilik Zirvesi’nin açılı-şında, madenciliğin ekonominin temelini oluşturduğunu, kalkınmayı başlatan ana sektör olduğunu ve ülkenin GSYH’sına konan değerin en önemli parçalardan biri konumunda bulunduğunu söyledi.

Madenciliğin geleceğin ekonomisini şekil-lendirmede önemli unsurlardan olduğuna işaret eden Yıldız, 10 yıldır Türkiye’nin, idaresine konan iradeyle bir istikrar ülke-si haline geldiğini ve bu siyasi istikrarın sürdürülebilir olduğunu ifade etti.

Yıldız, madencilik sektöründe Türkiye’de ve dünya genelinde 2003 yılından sonra ciddi bir hamle başladığını ve metallere olan güçlü talebin dünyadaki metal fi-yatlarını etkilediğini dile getirerek, arz ve taleple alakalı olarak bazı madenlerin ön plana çıktığını, bazı madenleri ise geri kal-dığını, altın ve bakır aramacılığıyla alakalı fonların daha da geliştirildiğini belirtti.

Dünyada GSYH içinde madenciliğin payı ortalama yüzde 2 civarında iken Türki-ye’de bu payın yüzde 1,5 civarında bu-lunduğuna işaret eden Yıldız, “Biz bunu yeterli görmüyoruz. Dünya ortalamasına

Ekonomi ve iş dünyasındaki başarılı iş kadınlarına da dernekte yer veren GESİAD, İş Kadınları Platfor-mu ile kitlesel bir başarı sağlamayı amaç ediniyor. İş hayatında faaliyet gösteren iş kadınlarının vizyonları-nın evrensel düzeye taşınması, ekonomik ve sosyal amaçlar doğrultusunda başarılı çalışmalar gerçek-leştirilmesi amacıyla GESİAD İş Kadınları Platformu hayata geçirildi. Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma-da kadının iş hayatındaki önemi bu platform ile bir kez daha vurgulandı.

çıkması için yaklaşık 4,5 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacımız var. Ülkemiz maden-ciliğinin gelişmesinde diğer sektörlerde olduğu gibi uluslararası sermeye ile bü-yüyeceğimizin farkındayız. O yüzden bizler bu istikrarı sektörün lehine kullanmak is-tiyoruz. Sektördeki uluslararası sermaye sağlam zeminler arayacaktır ve Türkiye bu manada sağlam zemindir” diye konuştu.

Maden sektörünün 2002 yılında 700 milyon dolar civarında olan ihracatının 4 milyar doları geçtiğini belirten Yıldız, bu ihracatta doğal taşın yüzde 45, metalik cevherlerin yüzde 34, endüstriyel mineral-lerin yüzde 16, diğer ürünlerin de yüzde 5 pay sahibi olduğunun bilgisini verdi.

Yıldız, sektörün ithalatının ise şu anda 12 milyar dolar civarında bulunduğuna, ancak bu rakamı düşürmek ve ihracatı ar-tırmak gerektiğine işaret ederek, 2023 yı-lında sektörün 20 milyar dolar ihracat ger-çekleştirmesini hedeflediklerini bildirdi.

Genç Sanayici ve İş Adamları Derneği (GESİAD), iş kadınlarına daha iyi hizmet verebilmek amacıyla Elif Bozdağ’ ın başkanlığında

GESİAD İş Kadınları Platformunu kurdu.

Page 10: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

12 | YOUNG BUSINESS - 8

Türkiye - Dünya Ticaret Köprüsü kuruluyor18 - 20 Haziran 2013 Türkiye - Dünya Ticaret Köprüsü

GESİAD Gıda Sektörü İstişare Toplantısı

Bu yıl 18.’si düzenlenen Türkiye Dünya Ticaret Köprüsü etkinlikleri uluslarara-sı iş dünyasında önemli bir yere ulaştı. Bu program inşaat, yapı malzemeleri, mobilya ve iş makineleri sektörlerindeki firmaları uluslararası platformda ticaret yapmalarına katkı sağlayacak en büyük organizasyon olarak görülüyor.

Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013 organizasyonunun yeni pazarlara açıl-mada büyük bir kolaylık sağlayacağı planlanıyor. 140 ülkeden 1500 ithalat-çının programa katılacağı Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü’nün 2013 programında 101 stant kurularak 30.000 ikili iş gö-rüşmesi yapılacak.

İnşaat, yapı malzemeleri, mobilya ve iş makineleri sektörlerine yönelik düzen-lenen programda yurt içi katılımcılar ya-bancı firmalarla iş bağlantıları kurabile-cek ve 140 ülkeden TUSKON temsilcisi ile tanışma fırsatına erişebilecek.

Gıda sektöründe faaliyet gösteren üyelerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Kayseri Genç Sanayici ve İşadam-ları Derneği (GESİAD) Gıda Komisyonu Başkanı Kemal Çakır’ın Dernek olarak ilk hedeflerinin üyelerin yurt dı-şına açılımını gerçekleştirmek olduğunu belirterek bu bağlamda gerçekleştirilecek iş birliği ve güç birliği sağ-lamanın faydalı olacağını belirtti. Çakır’ın konuşmasının ardından toplantıda Gıda Üretim, Gıda Ticaret, Et ve Et Ürünleri, Un ve Un Mamulleri, Tarım ve Hayvancılık, Res-toran Komite Temsilcileri; üye işadamlarının taleplerini dinlediler.

Toplantıya katılan GESİAD Üye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kıranatlı planlanan çalış-malarla ilgili bilgi verirken, GESİAD Gençlik Platformun-dan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Alparslan; Eko-nomi Bakanlığı desteğiyle yürütülen URGE-Uluslararası Rekabeti Geliştirme Projesi’nin Gıda Sektörüne faydala-rı konusunda bilgiler verdi.

Anadolu İşadamları Federasyonu (ANFED) ve Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu (TUSKON) üyesi olan GESİAD, Gıda sektörü üyeleriyle

yaptığı toplantıda firmaların işbirliği ve güç birliği sağlamaları açısından fikir alışverişinde bulundu.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından her yıl düzenlenen Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü programı, 19-20 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Ticaret Köprüsü programı ile Afrika’dan Avrasya’ya, Asya’dan Latin Amerika’ya kadar seçkin işadamları ile buluşma noktası oluşturulacak. Yabancı firmala-

rın ürün stantlarına daha fazla ilgi gös-tereceği organizasyonda 17 dilde tercü-man hizmeti sağlanacak.

Page 11: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 13

Page 12: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

14 | YOUNG BUSINESS - 8

GESİAD, Moğolistan Ülke Tanıtım Toplantısı

Gambiya Ekonomi Bakanı TUSKON Tarafından

Ağırlandı

Anadolu İşadamları Federasyonu (AN-FED) ve Türkiye İşadamları ve Sanayici-ler Konfederasyonu-TUSKON- Üyesi olan GESİAD’ ın düzenlediği ülke tanıtım top-lantısında Moğolistan Büyükelçisi Ba-damdorj Batkhishig Ph.D, Ülkelerinde ki ticaret ve yatırım olanaklarından bah-sederek işadamlarını yatırım yapmaları için Moğolistan’a davet etti.

Moğolistan’ın yüz ölçümü olarak çok büyük olduğunu fakat nüfusunun 2.8 Milyon olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Batkhishig, ülkede ki bu nü-fusun neredeyse yüzde elli oranında ki kısmının çadırlarda yaşadığını anlattı.

Ticaret ve Yatırım olanaklarını katılımcı-lara sırasıyla aktaran Büyükelçi, ‘’Özel-likle son 2-3 yıl olmak üzere Moğolistan Ekonomisi büyük bir artış gösterdi. 10 yıl öncesinde 50 $ olan memur maaş-ları şuan 500 $’ın üzerinde yine 10 yıl öncesinde kişi başına düşen milli gelir 500 $ iken bugün 5000 dolar. Moğolis-tan Ekonomisi her geçen gün artıyor ve buna bağlı olarak ülke de ki en önemli sektörün İnşaat sektörü olduğunu söy-leyebilirim çünkü alım gücü gelişiyor’’ ifadelerini kullandı.

Yatırım yapılırken ülke nüfusunun göz önünde bulundurulmaması gerektiğini söyleyen Batkhishig, ‘’Ülke nüfusumuz az ama olanaklarımız çok fazla. Ülke de hayvancılık sektörü yoğun, 34 milyonu küçükbaş olmak üzere, 40 milyonun üzerinde hayvan bulunuyor. Deri işleme sektöründe derilerin çoğunluğu ham-madde olarak Çin’e gidiyor. Hiç olmazsa

Gambiya Ekonomi Bakanı Sayın Hon. Keppa Satou Toru-ay ve beraberindeki Gambiya Yatırım ve İhracatı Teşvik Ajansı CEO’sunun da dahil olduğu 14 kişilik heyet, TUS-KON tarafından ağırlandı.

Konuk bakan, özellikle tarım, madencilik, balıkçılık, nehir ve hava taşımacılığı, turizm, sağlık ve veteriner hizmetleri, bilgi işlem teknolojisi, üretim, ormancılık ve enerji alanlarında yatırımlara öncelik verdiklerini, bu alanlarda Türkiye’den yatırımcıları beklediklerini ifade etti.

%50’lik kısmı Moğolistan’da işlenmesi açısından çalışmalar yapmaktayız bu anlamda da deri işlemeciliğinde büyük bir yatırım olanağı bulunmaktadır’’ dedi.

Moğolistan’a yolların, üst ve alt geçitle-rin yapılması gerektiğini de söyleyen Bü-yükelçi, Turizm sektörü olarak da imkânı olan her Türk’ün ziyaret edebileceği yer-lerin olduğunu belirtti.

“Türkiye ile sıkı bir iş birliği açısından ısrarcıyız, Bizler Türk Milletiyle aynı ta-rihi paylaşıp aynı topraklarda yaşamışız, Moğolistan’da Rusya ve Çin’in dışında üçüncü komşu diye yeni bir deyim var ve biz Türkiye’yi üçüncü komşu olarak gö-rüyoruz. Teşvikler ve hükümetler arası anlaşmalar konusunda çalışmalarımız devam ediyor, Devlet olarak dış yatırım-cılara her şeyi kolaylaştırmak istiyoruz”

İfadelerini kullandıktan sonra Kayse-ri’de bu kadar işadamıyla bir araya gel-mekten dolayı mutlu olduğunu söyledi.

Büyükelçinin konuşmalarının ardından Moğolistan Fahri Konsolosu Hasan Has-kahraman ise yılardır Moğolistan’la iş birliği içinde olduklarını ve gerek ticaret anlamında gerekse yapılan yatırımlarda her hangi bir problem yaşamadıklarını

söyleyerek Kayserili iş adamlarını Mo-ğolistan’a yatırım yapmaları konusunda bilgilendi.

Toplantının son bölümünde katılımcı iş adamlarının sorularına cevaplar veri-lirken GESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Kınaş Büyükelçiye organizasyon için teşekkür edip hediye takdiminde bulundu.

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD ) Üyelerin yurt dışına açılımını gerçekleştirmek amacıyla Moğolistan Büyükelçisi ve beraberindeki heyetle birlikle “Moğolistan Ülke Tanıtım Toplantısı” gerçekleştirdi.

Page 13: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 15

Page 14: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

16 | YOUNG BUSINESS - 8

GESİAD Şirketler Nasıl Markalaşır Konferansı

Çok sayıda işadamı ve sanayicinin ka-tıldığı programda Türkiye’nin en büyük reklam ajansı Mindshare Türkiye Ge-nel Müdürü Özer Sata şirketlere tavsi-yelerde bulundu. Marka olmak isteyen üreticilerin; tüketiciye odaklı çalışmalar yürütmeleri gerektiğini kaydeden Sata, “Reklamcılıkta yenilikçi uygulamalar kullanılmasını tavsiye ediyorum. Araş-tırmalara göre eğer bir ülke yüzde 3 büyüyorsa reklam sektörünün büyüme oranı yüzde 10 olarak gerçekleşiyor. 2015 yılında üretim maliyetlerinin yüz-de 15 artacağını açıklayan uzmanların görüşlerini dikkate alırsanız iş dünya-sının yatırımlarının 5’te birini dijital-leşmeye vermelerini tavsiye ediyorum. Türkiye’de bir tüketici ortalama haftada 650 reklam filmi izliyor, pazarlamada iletişimin önemi her geçen gün artıyor.” dedi. Markalaşmanın ürünle değil hedef kitleyle gerçekleştirilebileceğini ifade eden Genel Müdür Sata, şunları söyle-di: “Yerelde üretim yapan şirketler için ulusal reklamlardan ziyade yerel reklam kaynaklarını kullanmaları, Açıkhava rek-lamlarını tercih etmeleri mantıklı olabi-lir. Televizyonların dijitalleşmesinden sonra yerelde bölgesel reklam yayınları başlayacak. Bu süreci takip eden firma-lar öne çıkacaklardır. Sosyal medyanın televizyona etkisini göz ardı etmemek gerekiyor. Türkiye’de bir kişi internetten ayda 150 sorusuna cevap adıyor. Tele-

vizyonda izlediği reklamların yüzde 57 oranında internette aratıyor. Bu demek oluyor ki dijital medyaya yatırım marka-laşma için önemli bir basamak olacak.”

Konferansın ardından GESİAD Yönetim Kurulu Üyesi Levent Somtaş, Mindshare Türkiye Genel Müdürü Özer Sata’ya te-şekkür plaketi takdim etti.

Konferansın ertesi günü ise GESİAD, Mindshare Türkiye Genel Müdürü Özer

Sata ile kahvaltıda bir araya geldi. Kol-cuoğlu Restaurant’ta gerçekleşen prog-ramda GESİAD Yönetim Kurulu’na Rek-lam Yönetimi konusunda bilgiler veren Mindshare Türkiye Genel Müdürü Özer Sata, Kayseri’de tüketiciye ulaşmak, markalaşmak isteyen firmalara yönelik tavsiyelerde bulundu.

Yerel medyanın ve reklam ajanslarının desteklenmesini tavsiye eden Minds-hare Türkiye Genel Müdürü Özer Sata, “Ulusal reklam maliyetlerinden çok daha uygun fiyatlarla yerelde çok güzel markalaşma çalışmaları ve uygulamala-rı mümkündür. Yerel medyayla olan di-yalogunuzu geliştirmenizi onlarla birlik-te iyi işler çıkarmaya çalışmanızı tavsiye ederim. Yereldeki reklam ajanslarıyla da daha verimli çalışmalar yapmanızı tavsi-ye ederim. Sizin talepleriniz ve reklam ajansınızı da destekleyerek yapacağınız markalaşma çalışmaları etkili olacaktır. Sizler yerel dinamiklerinizi güçlendirme-lisiniz. Çevrenizdeki imkânları kullana-rak yerelde başarıyı yakalamak hedefi-niz olmalıdır. Yoksa İstanbul’dan reklam ajansı hizmeti alarak markalaşmanızda başarılı olmanız çok zordur, İstanbul’da-ki bir ajansın Kayseri’de üretim yapan Kayseri’ye satan bir firmayı algılaması çok zor olacaktır. Her alanda olduğu gibi bu alanda da iletişim öne çıkıyor. Ulusal olmayan firmalar yerelde markalaşma sürecini yönetmelidir.” şeklinde konuş-tu.

Page 15: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 17

Türkiye -Brezilya İş Kadınları Ticaret ve Yatırım Heyeti

Trafik Sıkışıklığı Kâbusuna ‘Akıllı’ Çözüm

Türkiye İşadamları ve Sanayici-leri Konfederasyonu (TUSKON) Türkiye -Brezilya İş Kadınları Ti-caret ve Yatırım Heyeti gerçek-leştirdi.

Türkiye’den Brezilyaya giden ilk kadın iş heyeti, yeni yatırım im-kânlarını ve mevcut pazarı yerin-de gözlemledi, Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde 22 iş kadınıyla birlikte düzenlenen is görüşme-leri programında birçok yerli fir-mayla ikili iş görüşmeleri yapıldı.

Trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla tüm sinyalizasyon işaretlerinin akıllı ta-belalardan oluşması için çalışma başla-tıldı. Proje hayata geçerse akıllı tabela-lar bilgisayar aracılığıyla araç sahipleri-ne çeşitli uyarılarda bulunacak.

İstanbul’un, trafik sıkışıklığında dünya-nın ikinci şehri olması, hükümeti hare-kete geçirdi. Yollardaki yoğunluğu azalt-mak amacıyla Türkiye genelindeki tüm yollarda trafik sinyalizasyon işaretlerinin akıllı tabelalardan oluşması için çalışma başlatıldı.

Karayolları Genel Müdürlüğü ile temasa geçen Türk ve yabancı ortaklı bir şirket karayolu, demiryolu, havayolu ve deniz-yolunu tek elden yönetmek amacıyla ekonomi yönetiminin kapısını çaldı. Üze-rinde çalışılan yeni sistem ile şehirlera-rası yollara ve merkeze kurulacak akıllı tabelalar tüm trafiği gözetleyerek bilgi-sayar aracılığı ile araç sahiplerine çeşitli uyarılarda bulunacak.

Taşıt sahipleri, şehir merkezlerinde yo-ğunluk oluşmaması için yavaş gitmeleri yönünde uyarılırken sürücünün cep tele-fonuna güzergâhta bulunan tüm yol ta-miratlarının bilgisi gelecek. Güzergâhta-ki hava durumları hakkında sık sık bilgi verilecek.

Şehir dışındaki araçlar bilgisayar ara-cılığı ile hız yönlendirmesi yapılarak gi-rişlerdeki trafik yoğunluğu da azaltılmış olacak. Şehir merkezinin yoğunluğuna göre araçlara yönlendirme yapılacağı için girişlerdeki sıkışıklığın da önüne ge-çilmiş olacak.

Trafik kazalarını azaltmak için yollarda “Kaza var, yavaş gidin, yol kaygan, buz-lu” gibi önlemleri içeren yazılar da yer alacak. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülke genelinde trafik yoğunluğunu azaltmayı planlayan proje kapsamında trafik kazalarında ölüm oranını yüzde 50 azaltma, gereksiz yakıt harcamalarının önüne geçilmesi ve sürücülerinin bilgi-lendirilerek kazaların en aza indirilmesi hedefleniyor.

Maliyeti 250-300 milyon Euro arasında değişen projenin yıllık ülke ekonomisine 1 milyar Euro’nun üzerinde katkısı ola-cağı hesaplanıyor.

Page 16: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

18 | YOUNG BUSINESS - 8

GESİAD Yeşil Binalar Zirvesi

Programa Emlak Konut GYO ve ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur’un yanında Soyak Holding CEO’su ve ÇED-BİK Yönetim Kurulu Üyelerinden M.Em-re Çamlıbel ve Amerikalı şehir tasarım-cısı, Mimar Sidney Rasekh katıldı.

“Nasıl tüketiyorsak öyle kazanmalıyız” diyen Sur, “Yeşil binaları merkeze alarak küresel tehdidi, küresel fırsata dönüştü-rebiliriz. Yeşil binalarla enerji tasarrufu sağlarız. Ülkemiz yeşil bina konusunda-ki bugünden yerini alırsa daha da geli-şir” ifadelerini kullandı.

ÇEDBİK Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emre Çamlıbel de yeşil binaların yapı-mının zor olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

“Bu toplantı sonucunda şunu göreceğiz, dünyada ve ülkemizde her binayı yeşil hale döndürülebilmek zor değil. Bunu yapabilmek için yeşil bina malzemesine ihtiyacımız var. Kayseri yapı malzemesi üreten bir şehir olursa merkez haline gelir. Ekonomik acıdan stratejik bir güç

olur. Bunu sahiplenmiş başka bir şehir yok. Biz de size destek oluruz. Kayseri’de bü-yük bir rekabet ortamı var. Bundan faydalanabilirsiniz. İnsanlar yeşil bina denince çevreyi koruyan, hepimizin kullanmak isteyeceği şeyleri hayal ediyor. İnsanlar yeşil binada yaşamak isteyecek, bunu göreceksiniz. Yeşil bina yaparken mevcut binaları nasıl kazanırız diye de plan yapmalıyız. Bu fırsatı nasıl değerlendirmek gerektiğini düşünmeliyiz.”

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD) ve Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) ile ortaklaşa organize edilen

programda gelecekte konut sahibi olmak isteyenlerin tercih sebebi olacak yeşil binalar hakkında önemli bilgiler aktarıldı.

Page 17: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 19

Page 18: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

20 | YOUNG BUSINESS - 8

O.S.B. 12.Cadde No:12 Kayseri

0352 290 70 77 www.baumega.com

BÜYÜKBULUȘMA

Kayseri’nin İlk Mega Endüstriyel

Yapı Marketi Açıldı

e-Vize Start Aldı!

TUSKON, Türkiye-Sırbistan Ticaret ve Yatırım Forumu Düzenledi

Elektronik vize (e-Vize) uygulaması başladı. Maliye Bakanı Mehmet Şim-şek, e-Vizeuygulamasının, kamunun verimli çalışabileceğini, etkin ve ka-liteli hizmet sunabileceğini dünyaya örnek olacak bir sistemle gösterdiği-ni söyledi.

Dışişleri Bakanlığı’nda, e-Vize konu-sunda düzenlenen toplantıda konu-şan Şimşek, Maliye Bakanlığı olarak bu programın bir partneri olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Mali-ye’de bir zihniyet devrimi yaşandığı-na dikkat çeken Şimşek, “Biz de şim-di beyannamelerimizin yüzde 99’unu elektronik olarak alıyoruz. Hemen hemen tüm işlemleri elektronik or-tama taşıyoruz. Yakında elektronik defter, elektronik fatura, elektronik denetim... Her şeyi biz elektronik ortama taşıyacağız. Dışişleri Bakan-lığımız da gerçekten çağın bir adım ötesinde. Bu çok önemli Türkiye için.

Çünkü turizmde dünyada 6. konumdayız. Mal ihracatından sonra en büyük gelir kalemimiz turizm. Bu konuda Türkiye’ye gelen misafirlerin hayatları-nı ne kadar kolaylaştırırsak, ülkemiz kazanacak. Bu açıdan çok önemli bir adım. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.”

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Kon-federasyonu (TUSKON) Sırbistan Baş-bakan Yardımcısı, İç-Dış Ticaret ve Te-lekomünikasyon Bakanı Sayın Rasim Ljajic’in katılımıyla “Türkiye-Sırbistan Ticaret ve Yatırım Forumu” düzenledi.

Forumda konuşan Konuk Bakan Lja-jic, iki ülkenin siyasi alanda ilişkilerin çok iyi seviyede olduğunu, ancak ticari alanda iki ülke arasındaki ekonomik

potansiyel göz önüne alındığında iliş-kilerin istenilen seviyede olmadığına dikkat çekti. Sırbistan’da 600 İtalyan, 300’den fazla Hırvat şirketi bulunduğu-nu söyleyen Sayın Bakan buna karşılık Türkiye’den sadece 30 şirketin bulun-duğunu ifade etti. Türk şirketlerini Sır-bistan’a davet eden Sayın Başbakan Yardımcısı “Hala Sırbistan’ın potansiye-lini tanımadığınızı düşünüyoruz. En bü-

yük suç bizde, kendimizi tanıtamadık, iyi sunum yapamadık. Sırbistan paza-rında Türk işadamlarının daha fazla is-tiyoruz. Sırbistan Balkan Bölgesi’ndeki en büyük ticaret alanı, bu potansiyeli kullanın. Yurtdışından gelen yatırımcı-lara destek çıkıyoruz. Büyük yatırımlar için ciddi KDV indirimleri sağlıyoruz. Türk işadamlarının bir tek gol atması gerekiyor” dedi.

TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise Türk işadamlarının Sırbistan ile coğrafi yakınlığı ve gelişen karşılıklı ticareti de göz önüne alarak Sırbistan pazarında etkin rol almalarını ve sahip oldukları sanayi tecrübesini paylaşmalarını iste-diklerini bildirdi. Meral, altyapı ve inşa-at sektöründen tekstil, otomotiv ve gı-daya kadar pek çok alanda karlı yatırım ve ticaret fırsatlarının Sırp ve Türk işa-damlarının karşılıklı işbirlikleri kurma-sıyla değerlendirilebileceğini ifade etti.

Forum yaklaşık 70 Türk işadamı ile Sırbistan’dan gelen işadamları arasın-da gerçekleşen ikili iş görüşmeleri ile sona erdi.

Page 19: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 21

O.S.B. 12.Cadde No:12 Kayseri

0352 290 70 77 www.baumega.com

BÜYÜKBULUȘMA

Kayseri’nin İlk Mega Endüstriyel

Yapı Marketi Açıldı

Page 20: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

22 | YOUNG BUSINESS - 8

GESİAD Uluslararası Pazarlama ve Pazar Araştırması Eğitimi

TUSKON, Portekizce Konuşulan Ülkelerdeki İş Fırsatları Programı

“Pazar nedir?” den başlayarak, pazar-lama ve çeşitleri hakkında bilgi vere-rek eğitime giriş yapan Uzman Eğitimci Cengiz ÖZCAN, daha sonra “dış pazar araştırmasında, masa başı araştırması ve alan araştırması nasıl yapılır? ; pa-zar potansiyelinin ölçülmesi ve paza-rın değerlendirilmesinde nelere dikkat edilmelidir? ; pazar araştırması kapsa-mında Kullanılabilen destekler neler-dir? ; ihracat planında ve hedef pazar seçiminde neler kıstas alınmalı ve ne-lere dikkat edilmeli?” soruları üzerinde durarak eğitimin ilk bölümünü, teorik bilgiler bölümünü tamamlandı.

Eğitimin ikinci bölümünde ise daha çok pratiğe yönelik teorikte cevaplanan soruları, sunum eşliğinde, pratikte na-sıl kullanıldığını, dış ticaret operasyon kısmında yapılan hataları, doğru diye

bilinen ama esasta yanlış olan uygulamaları; Dünya’da en çok kullanılan web say-faları ve bu sayfaları nasıl kullanmak gerektiği gibi birçok konuya değinerek eğitim tamamlandı.

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD), Akademi Eğitimleri kapsamında firmaların yurtdışında müşteri bulmalarının, doğru müşteriyi seçme ve ilişkilerin nasıl devam etmesi gerektiğinin anlatıldığı ‘’Uluslararası Pazarlama ve Pazar Araştırması Eğitimi” düzenledi.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Kon-federasyonu (TUSKON) TUSKON genel merkezde ‘Portekizce Konuşulan Ülke-lerdeki İş Fırsatları’ adlı program ger-çekleştirdi.

Programa TUSKON Yönetim Kurulu Üyeleri M.Ata CEYLAN ve İnci KONUK, Portekizce Konuşulan Ülkeler İş Konse-yi Başkan Yardımcısı Francisco MANTE-RO, Portekiz-Türkiye Ticaret, Endüstri

ve Turizm Odası Başkanı Bahadır AY-DIN, Portekiz-Türkiye Ticaret, Endüst-ri ve Turizm Odası Başkan Yardımcısı Mehmet Cenan DEMİREL, Grupo Nett Yönetim Kurulu Başkanı Mira LUİS ve birçok işadamı katılımı gerçekleşti.

Programda Portekizce Konuşulan Ülke-ler İş Konseyi Başkan Yardımcısı Fran-cisco MANTERO Portekizce Konuşulan ülkelerdeki (Angola • Brezilya • Doğu Timor • Gine Bissau • Mozambik • Portekiz • São Tomé ve Príncipe • Ye-şil Burun Adaları) iş fırsatlarından bah-sederken TUSKON üyelerini bu ülkelere yatırım yapmaları konusunda çağrıda bulundu.

Program sonunda TUSKON Yönetim Kurulu Üyesi İnci Konuk tarafından Por-tekizce Konuşulan Ülkeler İş Konseyi Başkan Yardımcısı Francisco Mantero’ ya hediye takdim edildi.

Page 21: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 23

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD), ‘’Faizsiz Bankacılık ve Güncel Ticari Meseleler’’ konulu konferans düzenledi.

GESİAD Faizsiz Bankacılık ve Güncel Ticari Meseleler Konferansı

Bank Asya sponsorluğunda Elmacıoğ-lu İskender Salonu’nda gerçekleşen konferansa, Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ham-di Döndüren konuşmacı olarak katıldı.

Osmanlı döneminde de “Murabaha” denilen faizsiz bankacılık yapıldığını belirten Döndüren, şunları kaydetti: “Şu anda finans kurumları faizsiz ban-kacılığı, yani murabahayı tercih ediyor. Çok eskilere dayanan bu sistem, İslam hukukundan gelmekte olup Osmanlı İmparatorluğu’nda da kullanılmıştır. Mesela ben 80 liraya mal alıp, bunu 100 liradan sattım. Ama ben 100 li-radan satarken müşteriye de söylüyo-rum. İşte bu murabaha denilen faizsiz bankacılıktır. Bu sistem tercih edilme-lidir. Ticaret hilesiz, hurdasız olacaktır. İslam’ın hoşgördüğü şekilde yapılması gerekir. İslam kurallarına göre yapar-sak kazanma şansımız da artar.”

Son bölümü soru-cevap şeklinde ge-çen konferansta GESİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Ezinç, Dön-düren’e günün hatırası olarak plaket takdim etti.

Page 22: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

24 | YOUNG BUSINESS - 8

Türkiye – Bavyera Yatırım Fırsatları Forumunu Düzenlendi

14 Mart 2013 tarihinde Türkiye’nin en yaygın iş dünyası sivil toplum kuruluşu Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Kon-federasyonu (TUSKON), Almanya İş Ha-yatı Dernekleri Federasyonu (BUV) ile birlikte İstanbul’da “Türkiye – Bavyera Ticaret ve Yatırım Forumu” düzenledi.

Forumda konuşan Bavyera Ekonomi Bakanı ve Eyalet Başbakan Yardımcı-sı Martin Zeil şuları kaydetti: “Türkiye bu bölgenin güç merkezi haline geldi. 2023 vizyonu ile Türkiye’nin çok büyük işler başardığını görüyoruz. Dünya eko-nomik devlerinin ilk 10’u arasında yer alma hedefini görmek bizi çok mutlu ediyor. Türkiye’nin geleceğe odaklan-ma duygusundan biz de biraz kendimi-ze pay çıkarsak iyi olur.” 2 bin Bavyeralı şirketin Türkiye ile temasları bulundu-ğunu anlatan Martin Zeil, “Bavyera Türk ilişkilerinin bu kadar güzel olması beni çok mutlu ediyor. İlişkilerin daha da iyi olması için çalışmak zorundayız’’ dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever de bugün baktıklarında Türkiye’nin en büyük ticaret ortağının Almanya olduğunu belirtti. 2002 yılından bu yana Alman-ya’dan Türkiye’ye gelen doğrudan yatı-rım miktarının 5.5 milyar dolara ulaştı-ğına işaret eden Sever, bu rakamlarla Almanya’nın Türkiye’de en fazla yatırım yapan 9. Ülke konumunda bulunduğu-

nu, bunun daha üst sıralara çıkmasını ve Almanya’yı ilk 3 içinde görmeyi arzu-ladıklarını belirtti. Sever, müteahhitlik konusunda da Almanya’da ciddi fırsat olduğunu düşündüğünü kaydetti. Se-ver, “Önümüzdeki dönemde firmalar arasında hızla işbirliği mekanizmaları kurularak gerek ülkemizdeki gerekse 3. Ülkelerdeki ortaklaşa projeleri hep beraber hayata geçirebiliriz” dedi.

TUSKON Yönetim Kurulu Üyesi Efsane Turan da açılış konuşmasında “2012 yılında Türkiye’de 330 Alman şirketi otomotiv, inşaat enerji, hizmet ve sağ-lık sektörlerinde faaliyet göstermeye

başlamıştır” dedi. Karşılıklı ticaretin 35 milyar Avro’ya ulaştığını belirten Turan, ancak bu ticaretin ve yatırımla-rın iki ülke arasındaki potansiyelin çok altında olduğunu söyledi. Gerçekleşen ticaret hacminde de aslan payını önde gelen birkaç şirketin işaret eden Turan, “Büyük şirketlerimiz arasındaki ticare-timiz de muhakkak artmalıdır ancak hem sosyal ilişkilerimizi iyileştirmek hem de ekonomilerimize daha ciddi destek olmasını sağlayabilmek için KO-Bİ’lerimiz arasındaki ticareti arttırmaya yönelik faaliyetlere de hız vermeliyiz” dedi.

Page 23: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 25

EPİK

A

Page 24: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

26 | YOUNG BUSINESS - 8

YOUNG BUSİNESS 2013 Ekonomi Ödülleri Gecesi

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Der-neği’nin (GESİAD) öncülüğünde 16 Nisan 2013 tarihinde Hilton Otel’de gerçekleşti-rilen “Geleneksel Young Business Dergisi 2013 Yılı Ekonomi Ödülleri” sahiplerini buldu.

Hilton Otel’de düzenlenen ve iş dünya-sının önde gelen isimlerini buluşturan gecede birçok başarılı isim ödül aldı.

Kayseri Hilton Otel’de gerçekleştirilen ödül törenine GESİAD Başkanı Hamdi Kınaş, Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Young Business Dergisi Yayın Kurulu Sorumlusu Erol Boy-dak, Kayseri Valisi Şerif Yılmaz, AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, Büyük-şehir Belediye Başkanı Mehmet Özhase-ki, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, AK Parti Kayseri İl Başkanı Ömer Dengiz ve çok sayıda işadamı katıldı.

Törende GESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Kınaş, GESİAD Eğitim-Proje ve Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Erol Boydak ve Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak konuşma yaptı.

Gecede 2013 Yılı GESİAD Onur Ödülü Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak; GESİAD Onur Ödülleri Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, Kayseri Erci-yesspor Başkanı Ziya Eren, Şahbaz Panel Radyatör Yönetim Kurulu Başkanı Kamil

Gecede Onur Ödülü alan Ethem Sancak, konuşmasıyla konukları büyülerken, yılın işadamı ödülünü ise Kayserili ünlü işadamı Süleyman Çetinsaya aldı.

Erginler’e; Young Business Ekonomi Ödülleri’nden Yılın İşadamı Ödülü Avrupa Konut-ları Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya’ya, Yılın Eğitime Katkı Ödülü AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz’e, Yılın Sanayicisi Femaş Metal Yönetim Kurulu Başkanı Recep Mamur’a, Yılın Markası Kumtel Yönetim Kurulu Üyesi Osman Köseoğ-lu’na, Yılın İnovasyon Ödülü Güvençelik Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ergüven’e, Yılın Girişimcisi Ödülü Saygın Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Sami Yangın’a, Yılın İhracatçı-sı Ödülü Dener Makine Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Dener’e, Yılın Yatırımcısı Ödülü Ommer Otel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Başyazıcıoğlu’na, Yılın İş Kadını ödülü Mimar Mehtap Sevinmez’e ve Yılın GESİAD Üyesi Ödülü Silver Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Haskaraman’a verildi.

Page 25: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 27 www.sebat.com.tr

Sizlerin her zamanilk tercihi olmak

hedefi doğrultusunda, kalite odaklı yatırımlarımız

devam etmektedir.

EPİK

A

Page 26: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

28 | YOUNG BUSINESS - 8

Bir Marka Bir Öykü Programının Konuğu Saffet Arslan Oldu

İsviçre Başkonsolosu

TUSKON Ziyareti

Sözlerine genç iş adamlarını ce-saretlerinden dolayı tebrik ederek başlayan İpek Grup Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Arslan; “Dürüst olur-sak her zaman kazanan oluruz. Ko-lektif çalışmaya özen göstermeliyiz. Birlikte çalışma, destek, azim ve fe-dakârlık bu yolda çok önemli. Hayırlı niyet ve gayretle başarılı olabilirsiniz. İşlerinizde iyi niyetli ve sabırlı olma-lısınız. Bizlerin zengin olması demek Kayseri’nin zengin olması Türkiye’nin zengin olması demektir. Tek kazanan bizler değiliz. Biz kazanıyoruz, Kayse-ri kazanıyor, en önemlisi Türkiye kaza-nıyor. Sizler büyürseniz Türkiye büyür. Gerçek hürriyet zenginleşerek olur. Gerçek özgürlük sağlanınca işine de inancına da müdahale edemezler. El-bette büyümemizi istemeyecek kişiler ve kurumlar karşımıza çıkacaktır. Siz-ler daha çok kazanacaksınız ki büyü-yesiniz ve hürriyetinize kimse müda-hale etmesin.’’ diye konuştu.

Yıllar önce Türk pasaportu taşımak-tan dolayı çektiği sıkıntıları dile ge-tiren Saffet Arslan, “750 milyar do-larlık iş hacmine ulaştıktan sonra bu tür sıkıntılar yaşamadım. Dolayısıyla bir Türk iş adamı olarak hem kendim hem de Türkiye kazandı” ifadelerini kullandı

“Adımlarımızı sağlam atmalıyız. Sizler de işlerinizde farkındalık oluşturarak ve emin adımlarla ilerleyerek büyü-melisiniz. Büyümek elbette önemli ama büyürken dünyaya uyum sağla-mak ve küreselleşmek getirilerine uygun hareket etmek de önemli. Ne kadar aksiyon ve çalışma o kadar üre-tim” değerlendirmesinde bulundu.

İpek Mobilya’nın üretim tesislerinde Gençlik Platformu adına konuşan Yu-nus Keskinkılıç Saffet Arslan’a teşek-kür ederek bu tür programların yolun başında olan genç iş adamları için iyi bir başlangıç olacağını dile getirdi.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Kon-federasyonu (TUSKON ) İsviçre Baş-konsolosunu Monika Schmutz Kırgöz ve İsviçre Destek ve Yatırım Ajansı Di-rektörü Mehmet Yıldırımlı’yı TUSKON genel merkezde ağırladı. TUSKON hakkında detaylı bilgi verilirken, bugü-ne kadar TUSKON’un gerçekleştirdiği programlar ve organizasyonlar anla-tıldı.

İsviçre Başkonsolosu Monika Sch-mutz Kırgöz, iki ülke arasındaki ti-careti geliştirmek adına TUSKON ile birlikte programlar düzenlemek iste-diklerini belirtirken TUSKON Başkanı Rızanur Meral birlikte program yap-maktan memnuniyet duyacaklarını ifade etti.

Programın sonunda TUSKON Başkanı Rızanur Meral tarafından İsviçre Baş-konsolosu Monika Schmutz Kırgöz’e hediye takdim edildi.

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği – GESİAD - Gençlik Platformu önde gelen iş adamlarının tecrübelerinden faydalanmak amacıyla gerçekleştirilen ‘’Bir Marka Bir Öykü’’ programının konuğu İpek Grup Yönetim Kurulu Başkanı Saffet ARSLAN oldu.

Page 27: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 29

EPİK

A

Page 28: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

30 | YOUNG BUSINESS - 8

TUSKON Üyelerine Özel “TUSKON Kart” TUSKON Kart’ın sunduğu ayrıcalıklar dünyası yaşamınızı daha kolay ve keyifli hale getirecekTUSKON Kredi Kartı Bank Asya tarafından Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) üyelerine özel ola-rak tasarlanmış kredi kartıdır. VIP özellikleri ve avantajlı bol kazandıran kampanyaları olan TUSKON Kredi Kartı, Master Card Logosu ile Türkiye’de ve yurt dışında VİSA ve Master Card amblemi bulunan milyonlarca işyerinde geçerlidir.

Bank Asya’nın diğer kredi kartları AsyaCard, Platinum ve DIT Card’ın tüm kampanyalarından faydalanan TUSKON Kredi Kar-tı sahipleri bu kampanyalar dışında TUSKON üyesi binlerce üye işyerinde kendisine özel hazırlanan kampanyalardan faydala-narak alışverişlerini bol taksitle ve kat kat puan kazanarak yapabilecektir. TUSKON Kredi Kartına sadece TUSKON üyeleri sahip olabilecektir.

Temassız Alışveriş özelliği ile 35 TL altındaki tüm alışverişleri-nizde temassız POS cihazı olan binlerce üye işyerinde, 8 ilde Bank Asya’nın ulaşım projelerinde ve deniz ulaşımında Turyol İskelerinde ödemelerinizi beklemeden yapabilir, zaman kay-betmezsiniz.

AsyaYardım tarafından yılda bir kez ücretsiz olarak verilir.)

Kurye ServisiNeyi nereye göndermek istediğinize karar verin, gerisini dü-şünmeyin. VIP Müşteri Hattı’nı arayın, gerekli organizasyonu yapalım.

Seyahat Harcamalarında Taksitli ÖdemeTUSKON Kart sahipleri yurt içinde yaptıkları tüm seyahat har-camalarını taksitle ödeme ayrıcalığını taşır, TUSKON Kart pe-şin işlemlerini 3 taksitte, taksitli alışverişleri ise yapılan taksit tutarına ilave +3 taksit ile ödeme imkanı sağlar.

E-Ticaret Sitesi KurulumuFirmanızın e-ticaret sitesi yoksa ve bir e-ticaret çözümüne ihti-yacınız varsa TUSKON Kredi Kartı size cazip fiyatlar ile e-ticaret sitesi kurulumu için avantajlar sunar.

HizmetlerTercüme, Faks, Bilgisayar ve Mobil Telefon Kiralama, Konfe-rans Salonu Organizasyonu veya Mesajlarınızın İş Ortakları-nıza iletilmesi hizmetlerimizden yararlanmak için VIP Müşteri Hattı’nı arayın… (AsyaYardım yılda 5 sayfa ücretsiz tercüme yaptırma imkanı sağlar.)

Danışmanlık Hizmetleri• Hukuki Yardım - Karşılaşacağınız her türlü hukuki sorununuz hakkında deneyimli hukuk danışmanlarımıza fikir danışabilir-siniz.• Mali Danışmanlık - Mali konulardaki tüm sorularınız için uz-manlarımız size fikirleriyle destek olmaya hazır.• Diğer Danışmanlık HizmetleriTiyatro programlarından, konser programlarına kadar her türlü aktivitelerle ilgili tüm bilgiler sadece bir telefon kadar uzağı-nızda…

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu 7 iş dünyası federasyonu ve 172 derneği temsil eden, kar amacı olmayan, sivil bir çatı organizasyonu olarak faaliyet göstermektedir. Bu-gün TUSKON, 50.000’den fazla üye işadamı, Türkiye’deki her il ve önemli ilçesindeki dernekleri ile ülkemizin en büyük ve en yaygın sivil toplum kuruluşu durumundadır.

Sizde bu avantajlı kredi kartına sahip olmak istiyorsanız ve TUSKON üyesi iseniz hemen en yakın Bank Asya şubesine uğ-rayarak başvuruda bulunun, ayrıcaklı kredi kartına sahip olun ve üyelere özel fırsatları kaçırmayın.

Üye IsyerleriTUSKON Kart Bank Asya’nın tüm üye işyerlerinde sizlere avan-tajlar sunmaktadır. Kartınızı anlaşmalı üye işyerlerinde kulla-nabilir ve Bank Asya’nın devam eden tüm kampanyalarından faydalanabilirsiniz.

TUSKON Kredi Kartı sahipleri günlük yaşamının her anında kendisini özel hissedecek. Kartını teslim aldıktan sonra kendi-sine özel VIP Müşteri hizmetleri hattı, sağlık hizmetleri, seyahat alışverişlerinde özel avantajlı kampanyalar, yurtdışı alışverişle-rinde peşin alışverişlerini 3 taksitle vade farksız ödeme avanta-jı, VIP Asistans hizmetleri ve avantajlı bankacılık işlemlerinden yararlanmaya başlayacaktır. Kısacası, TUSKON Kredi Kartı ile alışveriş yapmanın keyfini ve avantajlarını dilediğince yaşaya-bilecektir.

Sosyal hayatın yüklerini hafifletin!Rezervasyondan ulaştırmaya, idari hizmetlerden danışman-lık hizmetlerine kadar pek çok sosyal ihtiyacınız için TUSKON Kart’ın ayrıcalıklarından yararlanın…

Rezervasyon HizmetleriTiyatro, Konser, Otel, Spor Müsabakaları, Restoran, Yurt İçi ve Yurt Dışı Ulaşım (Tren, Uçak, Otobüs vs.), Araç Kiralama, Ter-cüme/Simultane Tercüme ve Rehberlik hizmetleri ile ilgili tüm rezervasyonlarınızı* sizin adınıza gerçekleştiriyoruz. (Rezervas-yon hizmetlerinden yararlanmak için 48 saat öncesinden VIP Müşteri Hattı’nı aramanız gerekmektedir.)

İlaç GönderimiVIP Müşteri Hattı’nı arayın, ilaçlarınızı hemen eve teslim ede-lim. (İlaç bedeli kart sahibine ait olup, ilaç gönderim hizmeti

Page 29: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 31

GESİAD ‘’Etkin Tahsilat Becerileri’’ Eğitimi

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD), satılan bir metanın tahsilatını yapabilmek için nelere dik-kat etmek ve de nasıl hareket etmek gerektiğine profesyonel bakış açısın-dan ele alan ‘’Etkin Tahsilat Becerileri’’ Eğitimi düzenledi.

Uzman Ekonomist Hakan Ömer Gider tarafından verilen eğitimde tahsilat sü-recinin satışla birlikte başladığı, kısa süreli satışlarda ve uzun vadeli satış-larda nelere dikkat etmek gerektiği, tahsilat için gidildiğinde ödeme alına-cak kişinin durum ve psikanalizinin yapılması gerektiği ve nasıl yapılacağı, hazır cevaplara karşılıklar ve benzeri birçok konular ele alındı.

Teorik bilgilerin verilmesinin ardından soru cevap şeklinde devam eden eğiti-min sonunda katılımcılara sertifikaları takdim edildi.

IMF İle Yeni Dönem

Türkiye, 1947’de üye olduğu, 1961’de ilk kaynak sağladığı IMF ile ilişkisini, mali ve siyasi istikrarı ile bütçe disipli-nin kendine sağladığı güç sayesinde 14 Mayıs’ta tek taraflı olarak bitirecek.

Uluslararası Para Fonu’na (IMF) borcunun son taksitini 14 Mayıs’ta ödeyecek olan Türkiye, ayrıca kaynak çeşitliliği sağlamaya çalışan

fona 5 milyar dolar da borç verecek.

“Yarım asırlık borç defterini kapatmakla da kalmayacak” olan ülke, IMF’ye 5 mil-yar dolar borç verecek.

Türkiye’nin 28 Ocak 2013 itibariyle IMF’ye 19. Stand-by’dan kalan borcu

562,1 milyon SDR (yaklaşık 860 milyon dolar) düzeyindeydi. Söz konusu borç, 14 Mayıs 2013’te 281 milyon 54 bin 813 SDR’lik (yaklaşık 421 milyon dolar) son taksitin ödenmesinin ardından bite-cek.

19 STAND-BY ANLAŞMASI YAPILDI

Türkiye, 11 Mart 1947’de üye olduğu IMF ile bugüne kadar 19 stand-by anlaş-ması yaptı. Ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarın da katkısıyla bu anlaşmalar-dan sadece son 2 stand-by başarıyla tamamlandı.

18. stand-by düzenlemesine 4 Şubat 2002’de başlayan Türkiye, 4 Şubat 2005’de bu anlaşmanın sona ereceği tarihten önce Ocak 2005’de 19. stand-by’a gitti. Türkiye, IMF ile yaşadığı bu sü-reçte fondan 50 milyar doların üstünde kaynak sağladı.

IMF ile stand-by anlaşması süreci, 1 Ocak 1961’de ilk anlaşmanın imzalan-masıyla başladı. O tarihten bugüne IMF ile süren ilişkiler boyunca ülkede 38 hü-kümet yönetimde bulundu.

Page 30: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

32 | YOUNG BUSINESS - 8

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (GESİAD) İnşaat Komisyonu Müteahhitlik Komitesi üyeleri GESİAD Müteahhitlik Komitesi 2013 Genel İstişare

Toplantısı’nda bir araya geldiler.

Müteahhitlik Komitesi Genel İstişare Toplantısı Yapıldı

Devlet Başkan Yardımcısı Robert Amee-rali de iştirak etti.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Kon-federasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, TUSKON olarak Surinam’ın gele-cekte karlı bir yatırım destinasyonu ola-cağını inandıklarını belirten Meral şun-ları söyledi: “ Bu bölgenin Türk işadam-larının ilgi alanına gireceğini ve özellikle

Surinam Devlet Başkan Yardımcısı Katılımıyla İkili İş Görüşmeler

Latin Amerika pazarına girmek isteyen türk İşadamlarının Surinam’ın sahip ol-duğu uygun yatırım ortamlarından istifa-de edeceklerini düşünüyorum. Özellikle tarım, gıda, hayvancılık, madencilik, özellikle boksit, tekstil, altyapı ve turizm alanında hedef işbirlikleri yapılabilir.”

Surinam Devlet Başkan Yardımcısı Robert Ameerali ise forumda yaptığı konuşmada, yatırımları gerçekleştire-bilmek için ciddi müteahhitlik hizmet-lerine ihtiyaç duyduklarını belirterek, Türkiye’den yatırımcıları ülkesine davet etti. Ameerali, forumun açılışında birçok doğal kaynağa ve tarım ürününe sahip olduklarını ve son dönemde yatırımları artırmayı planladıklarını anlattı.Bu yatı-rımlar arasında enerji santrali, okul ve otoyol yapımlarının öncelikli olduğuna işaret eden Ameerali, “ İşte size hazır pazar. Türk müteahhitlerin dünya üze-rindeki başarılı çalışmalarını biliyor ve takip ediyoruz. Ülkemizde yapılacak yeni enerji santralleri, okullar ve otoyollar için onları yatırıma bekliyoruz.” Ufkunu-zu açın ve Surinam’a gelin.” dedi.

Forum sonrasında Surinam’dan gelen işadamları ile Türk işadamları arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleşti.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Kon-federasyonu (TUSKON) tarafından dü-zenlenen Türkiye-Surinam arasında ilk defa gerçekleştirilen Ticaret ve Yatırım Forumu İstanbul’da yapıldı.

İki ülkeden çok sayıda işadamının hazır bulunduğu foruma, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUS-KON) Başkanı Rızanur Meral ve Surinam

GESİAD İnşaat Komisyonu Başkanı Mus-tafa Beyoğlu, 2012 yılında komisyon ola-rak organize ettikleri faaliyetleri ve 2013 yılında planlanan programları anlatarak üyelerin organizasyonlara iştiraklerini istedi. Daha sonra söz alan GESİAD Mü-teahhitlik Komitesi Başkanı Suat Altın inşaatlarda meydana gelen kazaların ve prosedürü tam uygulamamaktan ötürü alınan cezaların en aza indirilmesi için müteahhitler olarak tecrübe paylaşımı yapılması gerektiğinin üzerinde duruldu.

Müteahhitlik komite üyelerinin teklif ve görüşleri alınarak aylık toplanılmasına, toplantılara deneyimli avukat, mali mü-şavir, iş güvenliği uzmanları davet edile-rek eksik kalınan konuların anlattırılması kararlaştırıldı.

Page 31: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 33

ertenler’le çalışmadan öncehiç rahat değildim.şimdi

içim çoook rahat...

M.K. Paşa Bul. Nato Cad. No:144/A Kocasinan / KAYSERİ

0 (352) 235 22 22 - www.ertenler.com.tr

EPİK

A

Page 32: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

34 | YOUNG BUSINESS - 8

Uruguay Ulaştırma Ve Bayındırlık Hizmetleri Bakanı TUSKON’u Ziyaret Etti

Moody’s: Kredi notumuz geçerliliğini sürdürüyor

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfe-derasyonu (TUSKON), 30 Nisan 2013 ta-rihinde Uruguay Ulaştırma ve Bayındırlık Hizmetleri Bakanı Enrique Pintado ve be-raberindeki heyeti ağırladı. Uruguay Ulaş-tırma ve Bayındırlık Hizmetleri Bakanı ve beraberindeki heyete TUSKON hakkında detaylı bilgi verilerek şimdiye kadar ger-çekleştirilen programlar anlatıldı.

Uruguay Ulaştırma ve Bayındırlık Hizmet-leri Bakanı Enrique Pintado 2 ülke ara-sında çok büyük bir potansiyel olduğu-nu ve bunun için çalışmalarımızı devam ettirmemiz gerektiğini belirtti ve ayrıca TUSKON üyelerini Uruguay’a davet ede-rek bu ülkedeki büyük fırsatlardan yarar-lanmaları gerektiğini söyledi.

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunun artırılması yönündeki beklentilere ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, “Moody’s’in kredi derece-lendirmeleri geçerliliğini sürdürmektedir. Yeniden gözden geçirme için herhangi bir zaman dilimimiz bulunmamaktadır” ifadesi kullanıldı.

Kurumdan gelen açıklama sonrasında BIST 100 Endeksi XU100 yüzde 1’in üze-rinde değer kaybetti.

Piyasalardaki olumlu seyirde not artışı beklentisinin çok büyük etkisi olduğunu söyleyen Phillip Capital Yurtiçi Piyasalar Müdürü Oğuz Yılmaz, “Not artırımının er-teleneceği yönünde bilgi gelmesi piyasa-larda satışa yol açtı” dedi.

S&P’DEN DE DÜN AÇIKLAMA GELMİŞTİ

Türkiye’nin kredi notu artışıyla ilgili ola-rak dün kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’tan da açıklama gel-mişti.

S&P konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tüm derecelendirmelerimizdeki güncellemeler tamamen analitik göstergelere ve internet sitemizde de yer alan reyting kriterlerimize uygun olarak yapılmaktadır. Bu doğrultuda, düzenli periyotlarla piyasa katılımcılarıyla ve ekonomiye yön veren kesimlerle gerçekleştirdiğimiz fikir paylaşımları, etkinlikleri-mizin ve toplantılarımızın olası bir reyting aksiyonuna gösterge olmadığını da bilginize sunarız” ifadesine yer verildi.

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notuna yönelik kredi derecelendirmelerinin geçerliliğini sürdürdüğünü söyledi.

Page 33: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 35

EPİK

A

Page 34: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

36 | YOUNG BUSINESS - 8

GESİAD İş Kadınları İkili İş Görüşmeleri Gerçekleştirdi

Benin Cumhurbaşkanı Türk İş Dünyası ile Buluştu

Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği – GESİAD – İş Kadınları Platformu, İstanbul Verim İş Adamları Derneği – İVİAD – İş Ka-dınları ile bir araya gelerek ticaret ve yatırım olanakları hakkında toplantı yaptı.

Kaşık-la Restoranda kahvaltılı olarak bir ara-ya gelen iş kadınları ikili iş görüşmelerinde ürünleri tanıtma imkânı bulduktan sonra Kayseri’nin önde gelen fabrikalarını ziyarette bulundular.

Programın iş kadınları bünyesinde gerçekleş-tirdikleri ilk program olduğuna dikkat çeken GESİAD İş Kadınları Platformu Yönetim Ku-rulu Başkanı Elif Bozdağ; ‘’Güzel görüşmeler gerçekleştirildi. Bu tür ikili iş görüşmeleri ve ticaret zirvelerine yoğun bir şekilde katılım gerçekleştirmeye devam edeceğiz.’’ ifadeleri-ni kullandı.

Programın iş formu sona ererken iş kadınları karşılıklı hediye takdiminde bulundu.

Benin Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyaretlerinde son toplantısı Türk iş dünyası ile oldu. TUSKON’un organize ettiği toplantıda, 30 kadar iş adamı Benin’deki yatırım fırsatlarını değerlendirmek için Cumhurbaşkanı ve heyetiyle buluştu. TUSKON Başkan yardımcısı Ahmet Ciğer’in iş dünyasını Benin’e gitmeye cesaretlendiren konuşmasıyla başlayan toplantıda daha Sonra Sayın Yayi Thomas Boni katılımcılara seslendi. Özellikle, ta-rım, tekstil ve alt yapı üzerine fırsatlardan bahseden Cumhurbaşkanı Türk işadamlarını ülkelerine davet etti. Daha sonra iş dünyasından katılımcılar kendilerini ta-nıtarak Benin üzerine fırsatlar ve yatırım konusunda so-rularını yönelttiler, bu sorulara Benin tarafından katılan Bakan ve müsteşarları ilk ağızdan cevap verdi.

10 milyon nüfusu olan ve ECOWAS kapsamında 150 milyonluk bir Pazar anlamına gelen Benin’e bir ticaret heyeti düzenleneme sözü verildi ve karşılıklı hediyeleş-melerle akşam yemeği sona erdi.

Page 35: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 37

Page 36: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

38 | YOUNG BUSINESS - 8

RÖPORTAJ

Ethem Sancak Hedef Alliance Holding Yönetim Kurulu Başkanı

“Kayseri, ortaklık kültürünü geliştirerek Türkiye’ye örnek olmalı.”

Röportajlar / Fotoğraflar Mehmet Sürücü - Mustafa Ateşmen

Page 37: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 39

Ethem Sancak’ı çok kısa olarak kendi-sinden dinlemek isteriz.1954 Siirt doğumluyum. İlk ve orta tahsilimi Siirt’te yaptıktan sonra 70’li yıllarda İstanbul’a gelerek İstanbul Üni-versitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. Sonra her doğulu gencin akıbe-tine uğrayarak İstanbul’da kaldım. 1980 yılına kadar siyaset ve gazeteci-lik ile uğraştım. 1980 yılından sonra iş dünyasına girdim. Şu anda Hedef Alliance isimli bir ilaç dağıtım şirketini yönetiyorum. Serüvenim kısaca budur.

İş hayatına başlama hikâyenizi biraz açabilir miyiz?İş hayatına girmem biraz tesadüflerin bir sonucu oldu. 70’li yıllarda İstanbul’a gelip haksızlığa karşı mücadele eder-ken kendimi sol bir kesimde buldum, si-yaset ve gazetecilik yaptım. 1980 yılına kadar da ticaret hiç hesabımda yoktu. Ama 12 Eylül 1980 Darbesi partilerimi-zin, dergimizin, organizasyonlarımızın her şeyimizin üzerinden silindir gibi ge-çince ortada kaldık. 1400 yıllık bir geç-mişe sahip, Peygamber soyundan olan bir aileden gelip de sosyalist olunca ailem tarafından da o sıralar dışlanmış-tım. 1981 yılında, kendi imkânlarımızla Siirtli bir arkadaşımla birlikte bir ecza deposu kurduk. Kısa sürede bu işimiz büyüdü. Elim ekmek tutup koministliği

de bırakınca ailemle barıştım. O sıralar-da, Güneydoğu’da PKK olayları başla-yınca ya devletten ya da PKK’dan yana olmak zorundaydınız, büyük aileler için kader buydu. Bunun üzerine 1500 kişi-lik ailem İstanbul’a geldi. Bizde ailemi-zin iaşesini sağlamak için işimizi büyüt-tük. İlaç ve kozmetik dağıtım işinde iki şirket daha kurduk. Orada da dalgaya karşı değil dalganın üzerine binerek bir şeyler yaptık. Pazarı birleştirdik, müş-teriyi ayağımıza beklemeyip müşterinin ayağına gittik. Sektörde bu tür yenilik-

ler yapınca eczacılar da bizi benimsedi. Kısa zamanda büyük bir organizasyon olduk.

1980 döneminde, iş aradığımda siyasi yönden sakıncalı olduğum için hiçbir büyük şirket beni işe almamıştı. İşlet-me Fakültesi mezunuyum ama ortada kalmıştım. Eczacı arkadaşım da gel be-raber ecza deposu açalım deyince bu işe başladım. 13 kişinin çalıştığı bir or-ganizasyon kurduk böylece. O zamanlar 400 ecza deposu vardı ve en küçüğü bizdik. Fakat 5 yılda ilk 10 firmanın ara-sına girdik. İnsanı esas alarak insana değer verdik. Çalışanlarımızı arkadaş-larımız olarak gördük. O dönem klasik meslektaşlarımız eczacıyı ayağına ge-tirirken biz eczacıların ayağına gittik. En uzak mesafeye 4 saatte ulaşacağız dedik. Böyle bir organizasyon şeması kurduk. Bu eczacıların ilgisini çekti ve bize sahip çıktılar. Sahip çıkınca büyü-dük. Şirketin ortaklığına aile de girince 90’larda diğer ortağımla ayrıldık. Para-yı ortağıma bırakıp insanları ben alarak ayrıldım. Ailemle birlikte Hedef Ecza Deposu’nu kurduk. En büyük sermaye insan olduğu için çok kısa zamanda bü-yüdük. Hedef kurulduktan 5 yıl sonra %40 pazar payı ile Türkiye’nin en büyük ilaç dağıtıcısı olduk.

“İlaç sektörüne girişim tamamen tesadüfi oldu”

Türkiye ilaç dağıtım sektörünün lideri olan Hedef Alliance Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak ile Geleneksel Young Business Ekonomi Ödülleri Gecesi öncesinde kariyerine yönelik keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gecede

“Onur Ödülü”ne layık görülen başarılı iş adamı, ilaç sektörünün geldiği durumu ve sektöre adım atma hikâyesini dergimiz için özel olarak değerlendirdi.

“Bir dalgadır hayat. Senin, benim irademden bağımsız. Kimisi buna doğanın kanunu derken kimisi de ilahi kudret diyor. Dalgaya karşı durursan parçalanırsın. Biz ona karşı

durmayıp üzerine oturmayı becerdik.”

Page 38: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

40 | YOUNG BUSINESS - 8

Dünyada bizim kadar hızlı ilaç dağıtan bir ilaç firması yok. Şu an Türkiye’nin neresi olursa olsun iki saatte ulaşıyoruz. Dünyanın en optimal dağıtım sistemi Türkiye’dedir.

Hızlı büyüme ve gelişme için doğru şeyler yaptık dediniz. Bu doğru şeyler neler olabilir? Dediğim gibi sektörün ihtiyaçlarına cevap verdik. O zamana kadar ilaç üreticileri ilaçlarını üretirler, depocu-lar da eczacılara ulaştırırdı. O sıralar enflasyondan dolayı ilaca sürekli zam geliyordu. O zamanki toptancılar ilaç satmadan para kazanıyorlardı. İlacı alıp rafında tuttuğunda %100 zam ya-pıyorlardı. Hizmeti götürmüyorlardı do-layısıyla. Biz tersini yaptık. Sürümden kazanacağız dedik. O zam bizim değil eczacının hakkı dedik ve hacmimizi bü-yütmeye çalıştık. Biz eski fiyattan sattı-ğımız için eczacı gelip ürünlerini bizden almaya başladı. Bu şekilde hacim ola-rak büyüdüğümüz için bu durum üreti-cinin de hoşuna gitmeye başladı. Çün-kü üretici için önemli olan malının çok satılması. Eczacıya da ilaçları hem eski fiyattan satıyorduk hem de onun ayağı-na biz gidiyorduk. Sloganımız “Hizmet-te sınırın ötesiydi.”

İş dünyası da böyledir. Bir dalgadır ha-yat. Senin, benim irademden bağımsız. Kimisi buna doğanın kanunu derken ki-misi de ilahi kudret diyor. Dalgaya karşı durursan parçalanırsın. İş dünyasında da dalga gibi sektörün kendine özgü ya-saları var. Biz ona karşı durmayıp üzeri-ne oturmayı becerdik. Sektörün ihtiya-cını tespit edip onları gerçekleştirdik.

Hedef Alliance’ın günümüzde geldiği durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?Hedef Alliance dünya çapında bir Türk markası. Hedef’e ilaç dağıtımında Türk-lerin tarzı diyorlar. Dünyanın en büyük bilgi alıp satan markası IMS’in, Türki-ye’de IMS Türkiye adında bir şubesi var. Bu firmanın genel müdürü Londra’da 150 ülke genel müdürünün katıldığı bir

kongreye katılmış. Döner dönmez be-nimle görüşmeye geldi. Kongrede 150 kişinin olduğunu ve ilaç toptancılığını konuştuklarını söyledi. Herkesin orada Türk rüzgârından bahsettiğini dile ge-tirdi bizi kastederek. Çünkü dünyada bizim kadar hızlı ilaç dağıtan bir ilaç dağıtım firması yok. Şu an Türkiye’nin neresi olursa olsun iki saatte ulaşıyo-ruz. Dünyanın en optimal dağıtım sis-temi Türkiye’dedir. Hedef Alliance, Sel-çuk ve Ecza Kooperatifleri Birliği olarak şu an sektörün üç önemli büyük aktörü bulunuyor. Ancak ilk sırada biz bulunu-yoruz. Bu üç aktör şu an dünyanın en iyi dağıtım sistemine sahip. Övünmek gibi olmasın liderliği biz elde ettik.

Uluslararası sahada iş yapıyoruz. Şu an Mısır piyasasının ilaç dağıtımının %45’i bizde, 5 bin çalışanımız var ora-da. Cezayir’in ilaç dağıtımının %40’ı bizde. Rusya’nın da en büyük ilaç da-ğıtıcısıyız. Şöyle söyleyeyim size; 2012 yılı sıralamasında Türkiye’nin en büyük 17. şirketiyiz biz. 6 milyar dolar ciromuz var. Kurumlar nezdinde ilk 40’dayız, ci-rolarda da ilk 15’in içerisindeyiz. Ülke içinde ve dışında toplam 20 bine yakın çalışanımız var. Hedef Alliance, dün-

yada ve Türkiye’de tanınan saygın bir Türk markası.

Türkiye’deki ilaç pazarının gelişimini nasıl buluyorsunuz? Bugünkü hükümetimiz muazzam işler yaptı. Gelir gelmez yaptığı iş popüliz-mi yok etmekti. Taban fiyatları 5 fazla veririm, 2 fazla satarım işlerini bitirdi. Popülizm devam ediyor, ancak merha-metten dolayı devam etti. Herkesin ila-cını bedava vereceğim, sağlığı ücretsiz yapacağım şeklinde popülizm güttü ve bunun sonuçlarını da aldı. Ama far-kında olmadan ilaç sektörünü yıkımın eşiğine getirdi. 2001 yılında Türkiye, ihtiyacı olan ilacın %70’ini üretiyordu. Şimdi %35’ini üretiyor, 110 yıllık şirket-lerin hepsi satıldı. Şu anda sahibi yerli olan iki ilaç şirketi kaldı. Çekler, Fran-sızlar, Amerikalılar, İsveçliler gelip ilaç firmalarımızı aldılar. Devlet bütün ilaç paralarını ben ödüyorum diyor. Dolayı-sıyla ilacın bir numaralı müşterisi SGK. Tek müşteri olduğu için de istediği ku-ralı koyuyor. Şu anda fiyatlar 2001 ilaç fiyatlarının %40 altında. Devlet burada hem müşteri konumunda hem de fi-yatları belirliyor. Yabancı firmalar ham-madde pazarını kaybetmemek için yerli

Page 39: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 41

Page 40: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

42 | YOUNG BUSINESS - 8

firmaları satın alıyorlar. Yerli firmalar da zor şartlar altında ayakta kalamadığı için firmalarını yabancılara satmak zo-runda kalıyor. Sonuç olarak, yerli ilaç sektörü şu an yıkımın eşiğinde. Böyle giderse 4-5 yıl sonra bir tek yerli üretim kal-mayacak.

Fiyat düşüşleri tüketiciyi nasıl etkiliyor?Tüketici için durum iyi, tüketici ilaca para vermiyor ki. Şu anda ithal edilemeyen ve üretilemeyen ilaçları temin etmek üzere Sağlık Bakanlığı, Eczacılar Birliği’ne yetki veriyor ila-cı getirtmesi konusunda. Geçen yıl bu yolla Eczacılar Birliği 800 milyon ilaç ithal etti. Türkiye ilaca şimdi 15 milyar do-lar para harcıyor. 5 yıl sonra 45 milyar Dolar harcayacak. Tüketici mutlu, ilaca para ödemediği için. Ama bu da gü-nah şimdi. En yoksul %20’nin tespit edilip onların her şe-yinin ödenmesi gerekir. Ama en zengin %20’ninkini neden ödüyorsun? Sen Amerika’dan zengin misin? Amerika ilacın %20’sini kendisi ödüyor, geri kalan %80’i birey kendisi ödü-yor. Fransa bile ilacın %60’ını ödüyor. Türkiye’de ise devlet %90’unu ödüyor. Sonra SGK, 15 milyar Dolar açık veriyor. İhtiyacı olana ver ama ihtiyacı olmayana da ilaç parası ve-riyorsun, ilaç sektörünü yıkma pahasına… Aslında serbest piyasaya bıraksan normal mekanizmalarla fiyat oluşacak.

Sağlık sektörü mü, medya sektörü mü daha zor?Medya sektörü, çok zor bir alan. Ben medya sektörüne para kazanayım diye girmedim. Geçici olarak girdim. Aydınlık’ta

çalıştığım yıllardan bir gazetecilik yönüm vardı. AK Parti’nin kapatılacağı sıralarda onlara destek verecek bir medya gücüne ihtiyaç vardı. Sayın Başbakanımız kahramanca di-reniyordu muhalefetlere. Biz de onun taraftarıydık, destek vermemiz lazımdı. Rahmetli Hasan Doğan’la beraber medya sektöründe böyle bir destek vermeye karar verdik. Çünkü bu dünyada tarafsız olan bertaraf oluyor. O dönemde des-tek olmak için girdik ve misyonumuzu tamamladık. Benim asıl iş kolum; sağlık, tarım ve hayvancılık.

Dışarıda olan biri olarak Kayseri hakkında ne düşünüyor-sunuz? Kayseri’ye hayranım. Gençlik yıllarımda bir süre Kayseri’de kaldım. Kayseri benim çok sevdiğim bir kent. Ben bir tarih meraklısıyım. 40 yıldır her gece 2-3 saat tarih okurum. Kay-seri bu yörelerin en tarihi kentidir. 5 bin yıllık Anadolu uy-garlığının en önemli üç merkezinden biridir Kayseri. Bütün bu uygarlığın tüccarları Kayseri’de yetişmiştir. O tarihlerden beri Kayseri bir girişimci yuvasıdır. Bütün Türkiye, mantali-tede Kayseri seviyesine geldiğinde, o zaman dünyanın en büyük düzenleyici devletlerinden biri olacağız. Kayseri’nin tek bir eksiği var, o da ortaklık kültürü. Kayseri, ortaklık kül-türünü geliştirerek Türkiye’ye örnek olmalı. Bunu GESİAD, diğer iş adamları örgütleri ve üniversiteler ile hızlandırmak gerekir.

Kayseri Genç Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin çalışma-larını nasıl buluyorsunuz?GESİAD’ın kuruluş amacını okudum, gerçekten harikaydı. Diyor ki: “Biz bir katma değer veya ticaret yapma peşinde değiliz.” Bir iş adamı derneğinin bu kadar net ve güzel bir amacı olması beni memnun etti.

Uluslararası sahada iş yapıyoruz. Şu an Mısır piyasasının ilaç dağıtımının %45’i bizde, 5 bin çalışanımız var orada. Cezayir’in ilaç dağıtımının %40’ı bizde. Rusya’nın da en büyük ilaç dağıtıcısıyız. Şöyle söyleyeyim size; 2012 yılı sıralamasında Türkiye’nin en büyük 17. şirketiyiz biz.

Page 41: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 43

Page 42: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDENRöportajlar / Fotoğraflar Mehmet Sürücü - Mustafa Ateşmen - Lütfiye Dilekmen - Ayşegül Korkut

44 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 43: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

Türk Sağlık Sektöründe son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmeler neticesinde giderek büyüyen bir ivme kat edilmekte ve bu doğrultuda büyük yatırımlar gerçekleştirilmektedir. İlaç, hizmet sunumu, sigorta, tıbbi cihazlar ve sağlık turizmi gibi alt sektörler bazında bakıldığında Türkiye, dünya genelinde önemli bir noktaya gelmektedir. Sağlık sektöründe sürdürülebilir, kaliteli bir atmosfer yaratmak amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar, sektörün sorunlarına bir nebze de olsa çözüm bulmaktadır.

Gözden Kaçırılmayacak

En hızlı büyüyen ve en çok getirisi olan yatırımSAĞLIK

Huzurlu ve mutlu bir yaşamı içinde barındıran sağlığın hayatımızdaki önemi yadsınamaz. Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözü de sağlığın elde edilen tüm nimet-lerden daha üstün olduğunu çok iyi açıklamaktadır. Hükümet politikaları tarafından desteklenen sağlık sektö-rü, ekonominin büyümesine paralel olarak gelişme göstermektedir. Dün-ya Sağlık Örgütü’ne göre bir ülkenin sağlık sistemi, herkese gerekli olansağlık hizmetininyüksek kalitede ve-rilmesini sağlayacak şekilde tasarlan-malıdır. Bu hizmet etkili, karşılanabilir

Bir Ayrıntı

YOUNG BUSINESS - 8 | 45

Page 44: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN SağlıkSektörü

maliyette ve toplumca kabul gören tarz-da olmalıdır. Her ülkenin bu faktörleri göz önünde tutarak kendi özgün sağlık sistemlerini geliştirmesi önerilmektedir.

Türkiye’de sağlık sektörü; erişebilirliğin artması ve olumlu ekonomik gelişmeler neticesinde artan satın alma gücü gibi etkenler ve son yıllarda sektöre ilişkin gerçekleşen destekleyici gelişmelere paralel olarak büyümektedir. Dünyanın önde gelen ve büyüyen ekonomileri arasında yerini alan Türkiye’de sağlık sektörü, sağlığa erişimin hükümet po-litikaları tarafından da olumlu destek-lenmesine paralel olarak önemli gelişim göstermiştir. Sağlıkta Dönüşüm Progra-mı çerçevesinde, sağlık hizmetlerinin et-kili, verimli ve adaletli şekilde organize edilmesi, finansmanın sağlanması ve sunulmasına yönelik gelişmeler özellik-le bu doğrultuda ön plana çıkmaktadır. Gerek sağlığın korunması gerekse de sosyal güvenlik haklarının geliştirilmesi adına kurumlarının tek çatı altında top-lanması, yeşil kartlıların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesine dahil edilme-si, Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsa-mının ve erişiminin güçlendirilmesi ve bu gelişmelerin sonucunda uluslara-rası sağlık göstergelerinde Türkiye için raporlanan istikrarlı ilerlemeler sağlık sisteminin gelişimine dair verilebilecek örneklerden sadece bazılarıdır.

Son yıllarda süregelen sağlık politikaları neticesinde sağlığa erişim artmaktadır. Ancak bu durum kamu sağlık harca-malarını da paralel olarak arttırmakta-dır. Politika belirleyicileri tarafından uygulanan maliyet azaltmaya yönelik tedbirler ise sektörde sürdürülebilir ve kaliteli sağlık hizmeti sunumunu olum-suz yönde etkileyebilmektedir. Bu du-rum karşısında düzenli olarak tutulan sağlık verileri ışığında stratejik kararla-rın verilmesi, kontrol mekanizmalarının geliştirilmesi, yatırımlar ve düzenleyici yapıda iyileştirmelerin yapılması gerek-mektedir.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI“2003-2013 Sağlıkta Dönüşüm Progra-mı” doğrultusunda yapılan çalışmalar neticesinde sağlık sektöründe büyük bir değişim yaşanmaktadır. Sağlık sistemi-nin kalitesini ve verimliliğini artırmanın yanında sağlık kuruluşlarına erişimi de kolaylaştırmayı amaç edinen program kapsamında olumlu kabul edilecek bir-çok proje hayata geçirilmiştir. Sağlık alanının yeniden yapılandırılmasını ön gören bu program, sektörde yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde, sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve adaletli şekilde organize edilmesi, finansmanın sağlanması ve sunulmasına yönelik ge-lişmeler özellikle bu doğrultuda ön pla-

na çıkmaktadır. Gerek sağlığın korunma-sı, gerekse de sosyal güvenlik haklarının geliştirilmesi adına kurumlarının tek çatı altında toplanması, yeşil kartlıların Sos-yal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesine dahil edilmesi, Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamının ve erişiminin güçlen-dirilmesi ve bu gelişmelerin sonucunda uluslararası sağlık göstergelerinde Tür-kiye için raporlanan istikrarlı ilerlemeler sağlık sisteminin gelişimine dair verile-bilecek örneklerden sadece bazılarıdır.

SAĞLIK SERBEST BÖLGELERİ PROG-RAMITürkiye’de en hızlı gelişen sektörlerin başında yer alan sağlık, son yıllarda en fazla yatırım yapılan sektörlerin de ba-şında gelmektedir. Yerli ve yabancı yatı-rımcıların büyük ilgi gösterdiği bu sektör, giderek gelişen ve genişleyen bir yapı arz etmektedir. Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir konuma sahip olması ve tedavi giderlerinin ABD ve Avrupa’nın altında nedeni ile Türki-ye, sağlık sorunlarının çözüme ulaştığı ülkelerden biri olmuştur. Sağlık Ser-best Bölgeleri Kanunu’nun çıkmasıyla yabancılar, Türkiye’de yatırım arayışına girmekte. Beş yılda tamamlanması ön-görülen bölgelerde tıp köyü, yaşlı bakım tesisleri, wellness park, araştırma mer-kezleri, üniversite hastaneleri ve cazibe merkezlerinin yer alacağı belirtiliyor. Sağlık Serbest Bölgelerinin oluşturulma-sındaki amacın istihdamı artırmak, kali-fiye yabancı beyin göçünü çekmek, yük-sek tıbbi teknoloji girişini hızlandırmak, Türkiye’yi bölgesinde sağlık alanında cazibe merkezi yapmak, sağlık turizmi açısından örnek bir konsept oluşturmak olduğu belirtilmektedir. Sağlık serbest bölgeleri; Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen ve yeri belirlenen, özellikle ulus-lararası hastalara yönelik, teşhis, teda-vi, rehabilitasyon amaçlı her türlü sağlık hizmetlerinin sunulabileceği ve sağlık eğitiminin, sağlık araştırmalarının yapı-lacağı ve sağlıkla ilgili teknokent ve AR-GE faaliyetlerinin yapılabildiği yer olarak açıklanmaktadır. Hazırlanan yönetmelik taslağına göre özellikle uluslararası has-talara yönelik olacak bu bölgeden Türk vatandaşları en fazla yüzde 15 oranında yararlanabilecek, SGK geçerli olmaya-cak ve doktorların yarıdan fazlası yaban-cı olacak. Bölgenin kurucusu ya da işle-ticisi, yerli veya yabancı bir şirket ya da

46 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 45: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 47

Page 46: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN SağlıkSektörü

kamu kuruluşu da olabilecek. Mevcut hastaneler de “Serbest Sağlık Bölgesi” ilan edilebilecek. Türkiye’nin herhangi bir yerinde kurulu durumdaki bir sağlık tesisinin de Bakanlar Kurulu kararıyla “Sağlık Serbest Bölgesi” ilan edilebilme-sinin önünü açılabilecek. Sağlık Serbest Bölgelerinde Türk vatandaşlarının teda-vilerinde SGK geçerli olmazken SGK’nın yurtdışında tedavisine olur verdiği has-ta, Sağlık Serbest Bölgesinde tedavi gö-rürse, masraf SGK kapsamında karşıla-nacak. Buradaki sağlık çalışanlarının en az yüzde 50’si yabancı uyruklu olması gerekirken Türkçe bilme zorunlulukları bulunmayacak. Uyuşmazlık yaşandığın-da öncelikle uzlaşma yoluyla çözülmeye çalışılacak, çözülemezse Türk yasaları geçerli olacak.

SAĞLIK TURİZMİDünya nüfusunun artması, yaşam ka-litesinin yükselmesi, çeşitli ülkelerde sağlık hizmeti maliyetlerinin yükselmesi sebebiyle, insanlar daha kaliteli ve gö-rece ucuz hizmet alabilecekleri ülkelere yönelmişlerdir. Yaşlı nüfusun oransal olarak artması da sağlık turizmini artı-ran etkenlerden biri olmuştur. Yükselen trendlerden biri olan sağlık turizmi kap-samında dünyada 22 milyon kişinin se-yahat ettiği bilinmektedir. 90’lı yıllardan itibaren dikkat çekici bir şekilde arttığı görülen sağlık turizminin altında yatan gerçek neden, tedavi kalitesinin artma-sının yanı sıra farklı ülkelerdeki uygun tıbbi hizmet fiyatlarıdır. Diğer taraftan sağlık turizminin diğer turizm çeşitlerine göre önemli bir üstünlüğü de ülkeye ka-zandırdığı katma değerin, ortalama di-ğer turizm çeşitlerine göre 25 kat fazlaGetirisinin olmasıdır. Dünyada ulusla-

rarası turizm hareketlerine katılan kişi sayısı 1950 yılında 25.2 milyon kişi, 1995 yılında 528 milyon kişi iken; Dün-ya Turizm Örgütü (UNWTO)’nün verileri-ne göre 2011 yılında turizm hareketli-liği 980 milyonu bulmuştur. Bu sayının 2012 yılında bir milyara ulaşacağı tah-min edilmektedir.

Sağlık turizminin en yaygın olduğu ül-kelerin başında ise bunu önemseyerek devlet politikası haline getiren ülkeler olan Malezya, Singapur, Hindistan, Al-manya, Ürdün ve Tayland gelmektedir. Dünya sağlık turizminden en büyük payı alan ülkelerin başında ise Hindistan gelmektedir. Her yıl yaklaşık olarak Hin-distan’a 150.000 sağlık turisti gitmek-tedir. Türkiye ise son dönemlerde sağ-lık turizmine gereken önemi ve desteği vermeye başlamıştır. Bu ülkelerin sağlık turizminde başı çekmesinin nedeni ise Türkiye’den altyapı ve sağlık elemanı açısından çok ileri olmasından değil özel sektör ve devlet kurumlarının birlik-te çalışarak ortak politika ve stratejiler geliştirme becerilerini göstermelerinden kaynaklanmaktadır. Ülkemizin sahip ol-duğu coğrafi konum, hastane ve sağlık kurumlarının gelişmiş ve ileri teknolojiy-le donatılmış altyapı ve yetişmiş doktor ve sağlık elemanları gibi nitelikli insan kaynaklarına sahip olması Türkiye’nin sağlık turizminde ilk sıralara yüksele-ceğini gösteriyor. Türkiye, 1980’lerde başladığı turizmi geliştirme girişimleri ile bu sektörde önemli ve güçlü bir aktör olmasını sağlamıştır. 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de özel sektör yatırımla-rı her alanda olduğu gibi sağlık alanında da artmıştır. Hem yurtiçindeki farklıla-şan sağlık ihtiyacını karşılamak hem de

sağlık turizmi alanının getirilerinden ya-rarlanmak amacıyla ülkenin dört bir ya-nına özel hastaneler ve sağlık merkez-leri kurulmuştur. Özel hastanelerin yanı sıra Avrupa standartlarıyla yarışabilecek nitelikte devlet destekli yatırımlarda gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle son on yılda yaptığı atılımla turizm sektöründe-ki en büyük ilk yedi ülkeden biri haline gelmiştir. 2002’de dünya turizminde turist sayısı bakımından 17. sırada olan Türkiye, 2009’da 7. sıraya kadar yüksel-miştir. 2008’de Türkiye’ye tüm dünya-dan gelen turist sayısı 26,3 milyon iken bu rakam 2011’deyaklaşık 31,4 milyo-na ulaştı. Dünya Turizm Örgütü’nün tah-minine göre, “2017 yılına kadar sadece ABD’den 23 Milyon potansiyel hastanın 79,5 Milyar Dolarlık bir harcama yapa-rak denizaşırı ülkelere gideceği” hesap-lanmaktadır.

Sağlık turizminde, gidilen bölgelerde tedavi giderlerinde, hastaların geldiği ülkeye göre % 50, % 70 ve hatta bazı du-rumlarda % 80’e kadar maliyet tasarru-

Uluslararası Sağlık Turizmi Hareketleri, (UNWTO, 2011)

Ülkeler Ve Pazar Payları (Unwto,2011)

Ülkeler Pazar Payları %Fransa 8,01ABD 6,4Çin 5,87İspanya 5,78İtalya 4,73İngiltere 3,12Türkiye 2,99Almanya 2,89Malezya 2,64Avusturya 2,36Meksika 2,33

Türkiye’de en hızlı gelişen sektörlerin başında yer alan sağlık, son yıllarda en fazla yatırım yapılan sektörlerin de başında gelmektedir. Yerli ve yabancı yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği bu sektör, giderek gelişen ve genişleyen bir yapı arz etmektedir. Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir konuma sahip olması ve tedavi giderlerinin ABD ve Avrupa’nın altında nedeni ile Türkiye, sağlık sorunlarının çözüme ulaştığı ülkelerden biri olmuştur.

48 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 47: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

fu sağlanmaktadır. Bu turizmin gelişme-sinde en önemli faktörler; düşük tedavi giderlerinin yanı sıra, bu ülkelerdeki ge-lişen tıp teknolojisi, düşük ulaştırma gi-derleri ve internet pazarlaması gibi et-kenlerdir. Sağlık turizmi alanları oldukça çeşitlilik arz etmektedir. Yatırımcının ilgi alanının termal turizmi, yaşlı veya engel-li turizmi, medikal turizmi, hatta medi-kal turizm içinde ileri teknolojideki te-daviler, kısırlık, göz hastalıkları, estetik cerrahi hizmetlerinden hangisi olduğu tespit edilmelidir. Sağlık turizminin ise medikal turizm, kaplıca turizmi, yaşlı ve engelli turizmi olmak üzere üç alt dalı bulunuyor.

Medikal TurizmGünümüzde insan sağlığına verilen öne-min artması ile birlikte medikal turizm kavramı da gündeme gelmiştir. Medikal turizm, sağlıkla ilgili bir ülkeden diğer ül-keye tedavi amaçlı gidilmesidir. , sağlık turizmi alanında yapılan yasal düzenle-melerin etkisiyle, hem özel hastane sa-yısındaki artış, hem de kamu hastanele-rinin ve personelini hizmet kalitesindeki artış nedeniyle 2008-2011 yılları ara-sında kamu ve özel hastanelerde tedavi gören sağlık turisti sayısında yaklaşık % 52 oranında ciddi bir artış görülmekte-dir. 2011 yılı verilerine göre ülkemizde tedavi görmeyi tercih eden sağlık turist-leri, ülkemizin çeşitli illerinde bulunan 165 hastanede sağlık hizmeti almayı tercih etmişlerdir. Bu hastanelerin, 72’si devlet hastanesi, 14’ü eğitim ve araştır-

ma hastanesi, 10’u üniversite hastanesi ve 69’u ise özel hastanedir.

Kaplıca TurizmiEn eski sağlık turizmi çeşitlerinden biri olan kaplıca turizmi termal suların, ça-murların, kaynağın çevresindeki iklim ve doğa şartlarının beraberinde getirdiği faktörlerin; uzman hekimler eşliğinde, fizik tedavi, rehabilitasyon ve egzersiz, psikoterapi, diyet gibi tedavilerle koor-dineli yapılan kür uygulamalarını kap-sayan turizm hareketidir. Türkiye önemli bir jeotermal kuşak üzerinde yer almak-tadır. Türkiye’de 1000’in üzerinde mi-neral bakımından zengin içeriğe sahip termal kaynak vardır. Bu yönüyle Türkiye kaynak zenginliği ve potansiyeli açısın-dan dünyada 7. sıradadır.

Yaşlı ve Engelli Turizmi Yaşlı nüfusun oransal olarak artmasının da sağlık turizmini artıran etkenlerden biri olduğunu daha önce belirtmiştik. Sayıları hızla artan yaşlılar sağlık, sos-yal, kültürel ve ekonomik açıdan yeni durumların ortaya çıkmasına sebep ol-maktadır. Örneğin yaşlanma olgusuna paralel olarak sağlık ve destek hizmet-lerine olan talepte de bir artış meydana gelmekte ve sağlık turizmi kapsamında ortaya çıkan sınır ötesine doğru yapılan hareketliliğin büyük bir kısmı bu kitle tarafından oluşturulmaktadır. 2010 yı-lında dünya nüfusunun % 24’ünü 60 ve üzeri yaş grubu oluşturmuştur. Avru-pa’da bu sayı yaklaşık 110 milyon kişi-dir.

İLAÇ SEKTÖRÜTürkiye, üretim standartları, teknolojisi ve kapasitesi itibarı ile oldukça gelişmiş bir ilaç sanayiine sahip. 1950’li yıllara kadar, Türkiye’de ilaç üretimi sadece ilaç laboratuvarlarında gerçekleştiril-

miştir. Türkiye ilaç sektörünün “sana-yi döneminin” başladığı 1952 yılında üretimin başlamasının ardından, yerli ve uluslararası Şirketlerin sahibi oldu-ğu tesislerin sayısı giderek artmıştır. İyi üretim uygulamalarının gıda maddeleri, ilaçlar ve tıbbi cihazlar için kalite kontrol talimatlarının hayata geçirildiği 1984 yılından itibaren, Türkiye ilaç pazarı sürekli olarak büyümüş ve modern tek-noloji düzeylerine ulaşmıştır. İlaç sek-töründe yıllık Ar-Ge yatırımı 65 milyon dolar civarında olan Türkiye, bölgenin en büyük, Avrupa’nın 6’ncı ve dünyanın 14’üncü büyük ilaç sektörüne sahip. Sektör temsilcilerinin paylaştığı bilgilere göre; 2011 yılı üretici fiyatlarıyla yakla-şık 15,2 milyar TL düzeyinde bir pazarla kapatıldı.

Türk ilaç sektörü, 10 yıl öncesine göre yaklaşık iki kat büyüyerek 15 milyar li-ralık pazar büyüklüğüne ulaştı. İlaç sek-törü, 2007 yılında 322 milyon 785 bin dolar olan ihracatını 2011 yılında 512 milyon 161 bin dolara yükseltti. Bu dö-nemdeki ihracat artışı yüzde 58,6 oldu. 2012 yılının yedi aylık döneminde ise, 316 milyon 168 bin dolarlık ihracat ra-kamına ulaşıldı. Büyük ölçekli şirketle-rin hâkim olduğu ilaç sektöründe şu an yaklaşık 300 firma faaliyet gösteriyor. En fazla ciroya sahip ilk 20 firma paza-rın yüzde 65’ini elinde tutarken, ilk 50 firmanın toplam pazar payı yüzde 85’i buluyor. Türkiye’deki yıllık 1,6 milyar kutuluk ilaç tüketiminin yüzde 80’i yer-li üretimle karşılanıyor. Değer bazında bakıldığında ise sektördeki yerli ve ithal üretim oranı yüzde 50’ler seviyelerinde bulunuyor.

Ancak, global bütçe uygulaması nede-ni ile her yıl kamuya verilen ve giderek büyüyen ilave ıskontolar sonucu ilaç şir-

YOUNG BUSINESS - 8 | 49

Page 48: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN

Ülkelere Göre İlaç Pazarı Büyüklükleri

SağlıkSektörü

ketlerinin kârlılıklarının azaldığına işaret eden sektör aktörleri “İlaç harcamaları bütçesini yönetmek ve kaynak sıkıntıla-rını aşmak için hükümetin ilaç fiyatlarını indirmeye odaklanan bir politika benim-sediğine ve bu yaklaşımın ilaç endüstri-sinin iş ve yatırım planlarını bozduğuna ve birçok firmayı yeniden yapılanmaya zorladığına” işaret ediyor.

Sağlık alanında devletin en önemli gider kalemi ve vatandaşların vazge-çilmez şifa kapısı olan ilaçların fiyat-larında son dönemde önemli düşüşler sağlandığı tespit edildi. Buna göre uy-gulanan politikalar sayesinde 2004-2011 yılları arasında ilaç fiyatlarında 250 kez düşüş sağlandığı ortaya çıktı. Bu kapsamda fiyat indirimleri vatan-daşın pahalı ilaç fiyatlarının altında ezilmekten kurtulup ilaca erişebilme-sini kolaylaştırılırken ilaç firmalarını, eczacıları ve ecza depolarını olum-suz etkilemektedir. İlaç fiyatlarındaki düşüş piyasada faaliyet gösteren ilaç firmalarının cirolarında ve karlarında önemli aşınmalara yol açtığı yol aç-mıştır.

TIBBİ EKİPMAN VE SARF MALZEME-LERİSağlık sektöründeki teknolojik geliş-meler birçok faydayı da beraberinde sunmaktadır. Her şeyden önce me-

dikal ve tıbbi gelişmeler tüm dünyada insanların yaşamlarını olumlu yönde değiştirmektedir. Birçok kişi sağlık sek-töründeki teknolojik yeniliklerin getir-dikleri sayesinde daha sağlıklı, üretken ve bağımsız bir hayat sürdürmektedir. Ayrıca, tıbbi teknoloji, sağlık sistemin-deki üretim ve etkinliğin gelişmesinde sağladığı katkının yanında ekonomik bü-yümeyi de beraberinde getirerek, sağlık

sistemindeki inovasyonun merkezini oluşturmaktadır. Tıbbi Cihaz Sektörü hastalıkların teşhis ve tedavisinde ya-şam kalitesinin yükseltilmesi için sağlık sektörü bünyesinde önemli ve artan bir fonksiyona sahip. Sahip olduğu işlem hacmiyle, Avrupa’da en çok katma de-ğer sağlayan sektörlerden biri olan Tıbbi Cihaz Sektörü ülkemiz sanayisinde de önem kazanmaya başlamıştır. Türkiye Tıbbi Cihaz Sektörü, üretim ve iç talebin karşılana bilirliği açısından %85’’i aşan oranlarda ithalata bağımlı bir sektör-dür. İhraç ürün grupları kolay üretilebilir ürünlerden oluşmakta, yüksek Ar-Ge, mühendislik ve bilgi gerektiren yüksek teknoloji ürünleri ise ithal edilmektedir. Çok sayıda yerli tıbbi cihaz üreticisi bulunmasına rağmen, Türkiye çok az miktarda tıbbi cihaz üretmekte ve de-ğer açısından bakıldığında, tıbbi cihaz ihtiyacının yaklaşık % 85’i yurt dışından karşılanmaktadır. Yerli tedarikçiler ge-nellikle bandaj ve enjektör gibi düşük teknoloji ürünlerinin imalatına odak-lanmış durumdadır. Sektörün genel görünümü sağlık sisteminin modernize edilmesine ve AB standartları ile uyumlu hale getirilmesine, bunun yanında özel hastanelerin ve diğer sağlık kuruluşları-nın yaygınlaşmasına bağlı olarak değişe-cektir. Bunlara ek olarak, uzun vadede Türkiye’nin AB’ye katılması sonucunda, üye ülkelerle yapılan ticaret de artacak-tır. 2010 yılı itibari ile Dünya tıbbi cihaz pazarı 250 Milyar ABD Dolarını aşan bir büyüklüğe ulaşmıştır. Tıbbi cihaz pazarı büyüklüğüne göre sıralandığında, 2010 yılında Dünya’daki en büyük pazarlar sı-rasıyla; ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Çin, Kanada, Rusya, İs-panya ve İsviçre’dir.

Tıbbi cihaz pazarında özellikle, ABD, Batı Avrupa ve Japonya pazar büyüklük-leri ve yapılan araştırma ve geliştirme yatırımları göz önüne alındığında öne çıkan pazarlardır. ABD, Batı Avrupa ve Japonya pazarlarında, gelişmiş tekno-lojili cihazları üreten firmaların faaliyet alanları yalnızca tıbbi cihazlar olmadı-ğından araştırma ve geliştirme çalışma-larına yeterli kaynak ayırabilmektedirler. Dolayısı ile ilgili firmalar devamlı araştır-ma ve geliştirme çalışmaları gerçekleş-tirebildiklerinden ötürü, ürettikleri yeni ürünlere ilişkin, fiyat ve lansman konu-larında daha esnek olabilmektedirler.

Sıralama İlaç Pazarı (Ülke) Pazar Büyüklüğü (Milyon ABD $)

1 ABD 397.2882 Japonya 120.8083 Çin 59.4284 Fransa 52.9915 Almanya 38.9036 İtalya 33.2737 Kanada 31.3598 Brezilya 31.2479 İngiltere 30.49810 İspanya 27.30211 Güney Kore 17.06712 Hindistan 16.07813 Meksika 15.83514 Avustralya 15.32915 Türkiye 13.336

50 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 49: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 51

Page 50: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

Dün

ya T

ıbbi

Cih

az P

azar

ı

Global tıbbi cihaz pazarı, ilaç pazarın-dan sonra araştırma ve geliştirme har-camalarının cirosuna oranı (%9-%11) en yüksek ikinci sektördür. Sektördeki lider firmalar cirolarının büyük bir kısmını son 2 yıl içerisinde ürettikleri yeni ürünler-den elde etmektedirler. Yeni ürünlerin yaşam döngüsünün ortalamada 18 ay olduğu sektörde, araştırma ve geliştir-me faaliyetleri büyük önem arz etmek-tedir. Türkiye’de tıbbi cihaz pazarı 2005 - 2008 yılları arasında düzenli bir büyü-me kaydetmiştir. 2009 yılında yaşanan küresel kriz neticesinde, dünya tıbbi cihaz pazarına paralel şekilde, Türkiye pazarı da küçülmüştür. Ancak 2010 yı-lında toparlanan pazar, 2010 yılsonu iti-bari ile 1,9 Milyar ABD Doları tutarında pazar büyüklüğüne ulaşmıştır. Türkiye tıbbi cihaz pazarı 2010 yılsonu itibari ile Dünya’daki en büyük 20 pazardan biri konumundadır. Tıbbi cihaz üretimi Türkiye’de oldukça sınırlı durumdadır. Pazarda yer alan tıbbi cihazların büyük bir bölümünün (tutar olarak %85’e ya-kın kısmı) ithal edildiği görülmektedir.

Pazarda yoğunluklu olarak; Tanısal Gö-rüntüleme (%21), Sarf Malzeme (%20), Ortopedik ve Yerleştirilebilir Cihazlar (%18) ve Dental Ürünler (%6) olmak üzere 4 temel kategorinin yer aldığı söy-lenebilir.

SAĞLIK SİGORTASISağlık sigortaları; sigortalının, hastalık ile kazaların yaratacağı sağlık giderle-rini karşılamak için, genel ve özel şart-lar dahilinde, limitler doğrultusunda, poliçede belirtilen riskler kapsamında hazırlanmış planlardır. Sağlık sigortası planı dahilinde, sigortalılar tercih ettik-leri doktor veya sağlık kurumunu seçe-bilme özgürlüğüne sahip olurlar. Özel sigortalılar ise geçirdikleri hastalık ile kazalar neticesinde yaptırdıkları ayakta veya yatarak gerçekleştirilen teşhis ve tedavilere ait masraflar, sigortalıların seçtikleri sigorta ürününün kapsamı da-hilinde karşılanmaktadır. Sağlık sigorta-larında yatarak tedavi ve ayakta tedavi olmak üzere iki türlü tedavi teminatı bu-lunmaktadır ve yatarak tedavi teminatı tek başına alınabilirken, ayakta tedavi

teminatı yalnız başına alınamamaktadır. Genel uygulama olarak her iki teminatın beraber tercih edildiği görülmektedir. Genel olarak sağlık sigortası sektö-ründeki büyümeyi tetikleyen iki önemli etken bulunmaktadır. İlk etken, sağlık hizmetlerinin maliyetlerindeki artış iken ikinci etken de genel sağlık hizmetlerine olan sınırlı erişimdir.

Gelişmekte olan ülkelerde, özel sağlık sigortası sektörünün büyümekte olduğu görülmektedir. Büyümenin temel sebebi olarak, piyasaların serbestleştirilmesi, sigortacılık sektöründe artan uluslara-rası ticaret, gerçekleşen ekonomik bü-yüme neticesinde artan ve çeşitlenen müşteri talepleri görülmektedir. Özellik-le değişen müşteri talepleri neticesinde, sektörde sunulan ürün çeşitliliğinin art-ması beklenmektedir.

Türkiye sigorta sektörünün toplam prim üretiminin yaklaşık %12’sini sağlık si-gortaları oluşturmaktadır. 2011 yılında hayat dışı branşlardan olan sağlık sigor-talarında %20’lik büyüme ile 1,6 Milyar TL’lik prim üretimi gerçekleşmiştir.

52 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 51: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 53

Page 52: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN SağlıkSektörü

Hastanenizin genel profilinden kısaca bahsedebilir misiniz? Kayseri Özel Sevgi Hastanesi sağlık hizmeti sunumuna 2004 yılında başla-mıştır. Yaklaşık 6.000 m2 kapalı ala-na kurulu 46 yatak kapasitesi ile böl-gemiz insanına, 16 branşta (dahiliye, çocuk hastalıkları, nöroloji, kardiyoloji, kvc, plastik cerrahi, kbb, genel cerrahi, göz, kadın doğum, tüp bebek, üroloji, beyin cerrahisi, ortopedi, fizik tedavi, göğüs hastalıkları) ayaktan yatarak tedavi hizmeti ve laboratuar hizmeti vermeye devam etmektedir. Ayrıca kurumsal kimliğin korunması amacı ile hastanemiz Türk Patent Enstitüsüne KÖSEH (Kayseri Özel Sevgi Hastanesi) olarak marka tescilini yaptırmıştır.Hastanemizde yürütülen hizmetlerin kalitesini ve hastalarımızın memnuni-yetini artırmaya yönelik bakanlığımızın ‘Hastane Hizmet Kalite Standartı’ yönünde uygulama çalışmaları bakanlı-ğımız denetiminde devam ederken 2008 yılında aldığımız TSE-ISO-EN 9000 ve 2010 yılında alınan IQ NET (TS EN ISO 9001:2008) belgeleri ile hastalarımıza daha kaliteli hizmet vermek için çalışmalarımız genel kabul görmüş standartlar eşliğinde yürütül-mektedir.

Bu bağlamda hastanemiz hizmetleri-nin sürekli iyileştirilmesi için eğitimler planlanıp uygulanmaktadır. Hasta-nemizde yürütülen bütün hizmetler hastane otomasyon programı ile kayıt

“Özel hastanelerle birlikte sağlık hizmeti almak isteyen hasta ister sosyal güvenliği olsun ister olmasın istediği kamu ve/veya özel hastaneye gidip dilediği doktorda hizmetini alabiliyor.”

Sevgi HastanesiMustafa Erzurum

Sevgi Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı

54 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 53: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

altında tutulmakta ve yetkililerce izle-nebilmektedir.

Ortalama 200 personelle hizmet veren hastanemiz; sağlık alanında kaliteli hizmeti, güveni, saygı ve sevgiyi etkili kılmayı ayrıca alanında uzman per-soneli ile standartlara, yasal şartlara günün teknolojisine uygun, sürekli iyileştirilen sağlık hizmeti sunmayı bu hizmetleri sunarken de hasta hak-larına bağlı kalmayı kendine görev edinmiştir.

Özel hastanelerde gelinen son durum-dan memnun musunuz?Bu konu hasta açısından bakıldığı zaman sağlık hizmeti almak isteyen hasta ister sosyal güvenliği olsun ister olmasın istediği kamu ve/veya özel hastaneye gidip dilediği doktorda hizmetini alabiliyor. Bu uygulama top-lumun sağlık statüsünde iyileşmesini ve hizmet alıcısı hastaların memnuni-yetini artırıyor.

Özel hastaneler açısından ise hizmetin tüm nüfusa uygulanabiliyor olması hem hasta kaygısını azaltırken uz-manlaşmanın da önünü açıyor. Fakat hizmet maliyetinin çok yüksek olması, düşük karlılık oranları, hekim ve hemşire sayısının yetersizliği, bedava sağlık hizmeti algısı, SGK fiyatlama politikası, pat diye çıkan yasal prose-dürler işleyişi zorlaştırıyor.

Günümüzde giderek artış gösteren özel hastane sayısını nasıl karşılıyor-sunuz? Yaklaşık 10 yıl önce başlayan ‘sağlıkta dönüşüm programı’ ile özel hastanele-rin sayısı gün geçtikçe normalden fazla artmaya başladı. Aslında çok maliyetli yatırımı, zor ve kompleks bir yapının bulunması ve çok büyük bir işletme sermayesi gerektirmesi gibi vs. neden-

lerden dolayı hastaneciliğin sayısının bu kadar artacağı planlanmamıştı. Fakat son yıllarda da bunun önüne geçilerek isteyen istediği yere hastane açamıyor, ya hastane açmak istediği yerde başka bir hastanenin ruhsatını alıyor veya bakanlığın belirleyeceği yere hastanesini açabiliyor.

Özel hastaneler öyle bir ortamdaki hem devlet ile hem de diğer özel hastanelerle sürekli yarış ve rekabet halinde. Bu rekabet hizmet kalite standartlarını arttırırken hastanecilikte de maliyetleri arttırmaktadır. (fark almadan hasta bakmak veya daha az fark almak) Kar marjını oldukça düşürmekte bazen zararına bile hasta tedavileri yapılmaktadır. Bu olayın süreklilik arz etmesi durumunda ise istenmeyen durum olan ya hastane el değiştiriyor ya da kapanıyor.

Sağlık sektörü mevzuatında ne gibi eksikler, giderilmesi gereken ne gibi sorunlar olduğunu düşünüyorsunuz?Sürekli değişen bir mevzuatın içerisin-deyiz. Sağlık hizmetlerini yerine getir-mek için ruhsat aldığınız hastanenizde mevzuat değişiklikleri ile yeniden bir yapılandırmaya girebiliyorsunuz. Ya doktorunuz çalışamaz hale geliyor veya bir branşınızı kapatabiliyorsu-nuz. Bence eski mevzuat tamamen iptal edilip yasalarla çelişki içerisinde bulunmayan yeni bir sağlık mevzuatı, tüzük ve yönetmeliklerin yapılması kanunu daha anlaşılabilir ve uygulana-bilir düzeye getirecektir.

Tüm özel ve üniversite hastanele-rinde uygulanmaya başlanacak olan “Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi” ile hedeflenen sizce nedir? Bu sistem sağlık sektörüne sizce nasıl bir fayda sağlayacak?Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi; Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşmalı

tüm hastanelerde avuç içi damar izi ile TC kimlik numarasının eşleştirildiği bir sistemdir. Yani bu sistemde sağlık hiz-meti almak için hastaneye başvuran hasta ilgili sistemin cihazına avuç içini okutacak ve bilgiler bunun üzerinden sisteme düştükten sonra muayenesi olacaktır.

Böylece hastane tarafından genel sağlık sigortalısı ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilere verilmeyen sağlık hizmetinin SGK’ ya fatura edil-mesi engellenecek. Ayrıca hastanın hastaneye gelmeden ve başkalarının üzerinden muayenesinin önüne geçil-mesi sağlanacaktır.

Son günlerde tepki çeken hekimlere yönelik şiddet hakkında ne düşünü-yorsunuz? Bunun önüne sizce nasıl geçilebilir?Şiddetin her türlüsünü kınıyoruz. Doktorlara yapılan şiddetle alakalı ise problemin şiddetle daha karmaşık hale gelecek veya içinden çıkılamaya-cak bir durum olacaktır. , Bir haksız-lığa uğradığınız zaman şikayetlerinizi Sağlık Bakanlığı Şikayet Hattı ALO 184 veya SGK Şikayet Hattı ALO 170’e bil-dirmeniz olayın çözümünde en doğru yol olduğunu bilmenizi isterim.

Belirtmek istediğiniz başka konular var mı?Sonuç olarak anlaşıldığı üzere sağlık sektörü zor ve karmaşık bir yapıya sahip. Hizmet alanımız, çok hassas bir konu olan ‘insan sağlığı’ şakası, ihmali ve hatası olamaz. Biz bu anlayıştan ödün vermemeye çalışıyoruz. Ama ne yazık ki bazen elde olmayan neden-lerden dolayı istenmeyen durumlar meydana gelebiliyor. Teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.

YOUNG BUSINESS - 8 | 55

Page 54: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN

“Diş hekimliği her geçen gün hem bilgi hem malzeme hem de teknoloji olarak hızla gelişmekte, bizde hastalarımıza nasıl daha iyi hizmet verebiliriz düşüncesi ile hareket etmekteyiz.”

SağlıkSektörü

Hastanenizin genel profilinden kısa-ca bahsedebilir misiniz? Dentalpark Ağız ve Diş Sağlığı Merke-zi’ni 2008 yılında diş hekimi arkadaş-larımızla beraber ağız ve diş sağlığı alanında muayenehane tarzından çok daha farklı hizmet vermek düşüncesiyle kurduk. Alanında uzman hekimlerimizle beraber hastalarımızın ihtiyaç duyacağı, diş hekimliğinin bütün dallarını içeren diş tedavilerini multidisipliner anlayış-la hastanemizde vermeye başladık. Bu anlayışımız, hastalarımıza üst düzeyde hizmet vermemizi sağlarken çalışan he-kimlerimizin motivasyonlarını ve başa-rılarını artırdı. Sonuçta çok profesyonel bir Diş Sağlığı Merkezi ortaya çıktı. Mer-kezimizde İmplantoloji, Çene Cerrahisi, Ortodonti, Diş Eti Hastalıkları, Protez, Tedavi, Endodonti, Çocuk Diş Hekimliği ve Estetik Diş Hekimliği gibi diş hekimli-ğinin bütün dallarında hizmet verilmek-tedir.

Türkiye’ de ağız ve diş sağlığına ge-reken önem veriliyor mu? Bu kap-samda ne gibi çalışmalar yapılıyor? Maalesef ülkemizde ağız ve diş sağlığına yeteri kadar önem verilmiyor. Biliyoruz ki ağız ve diş sağlığı genel vücut sağlığımı-zın bir parçasıdır. Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı, ağız bakım gargaraları, ağız ve diş sağlığının olmazsa olmazla-rı. Ülkemizde çürük diş ve diş eti has-talıkları oranı ciddi düzeylerde. Gelişmiş ülkelere oranla ülkemizde kişi başına tüketilen diş macunu ve diş fırçası oranı

DentalParkDt. Duran Tekin

Dentalpark Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi

56 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 55: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

çok düşük. Ülkemizde düzenli bir şekil-de diş hekimine gitme sıklığı da az ol-duğundan ağız ve diş sağlığımızda cid-di sorunlar gözükmekte. Bu kapsamda ağız ve diş sağlığının önemi konusunda farkındalık oluşturmak için kurumumuz zaman zaman çocuklarımıza yönelik olarak okullarda diş taramaları yaparak hem çocuklarımıza hem de öğretmen-lerimize konuyla ilgili bilgiler vermekte, diş fırçalama alışkanlığı kazandırılma-ya çalışılmaktadır. Yine kurumumuzda çocuklarımıza dişlerin çürüğe daha da-yanıklı olması için flor ve fissür sealant uygulamaları yapılmaktadır. Yine kuru-mumuzda yetişkin hastalarımıza yöne-lik olarak diş fırçalama ve ağız hijyeni eğitimleri verilmektedir. Yine Sağlık Ba-kanlığımız ülke genelindeki okullardaki çocuklarımıza düzenli bir şekilde flor uygulamaları yapmakta; çocuklarımıza, öğretmenlerimize ve ailelerine ağız ve diş sağlığı eğitimleri vermektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumunun özel ağız ve diş sağlığı merkezleri ile bir anlaş-ması bulunuyor mu?Sosyal Güvenlik Kurumunun özel ağız ve diş sağlığı merkezlerinden hizmet alımı biraz yılan hikâyesine döndü ve konuyla alakalı olarak 3-4 yıldır bazı çalışmalar yapılıyor. Bazen bakan değişikliği oldu rafa kaldırıldı, bazen bütçe uygun değil dendi rafa kaldırıldı. Şu an için özel ağız ve diş sağlığı merkezleri ile bir anlaşma yok. Ağız ve diş sağlığı da genel sağlığı-mızın bir parçası olduğundan Sosyal Gü-venlik Kurumu diğer branşlarda özelden nasıl hizmet alıyorsa diş hekimliğinden de bu hizmetleri almalı diye düşünüyo-ruz. Ayrıca bu ülkede diş hekimliği gibi maddi ve manevi zor süreçlerden geç-miş, mezun olmuş birçok arkadaşımızın daha etkin olmaları ve topluma hizmet etmeleri için özeldeki diş hekimlerimizin de sisteme katılması gerektiğini düşü-nüyorum.

Ağız ve diş sağlığında gelinen son du-rum nedir? Ağız ve diş sağlığı geçmiş yıllara göre her geçen gün farklılık göstermektedir. Geçmiş yıllarda ağrıyan dişi çektirip kur-tulayım diyen hastalarımız artık dişlerini çektirmeden nasıl tedavi edilebileceğini sormaktadır. Geçmişte yaygın olarak gö-

rülen ağrıyan dişin çekilip yerine protez yapma anlayışı artık diş hekimliğinde tarih oldu. Günümüzde diş hekimliği diş çekimini en son nokta olarak görmek-te, dişi tedavi edip ağızda tutmak için hem teknolojiyi hemde bilgisini çok iyi kullanmaktadır. Artık eksik dişlerimizin yerine yandaki dişlerimizi küçülterek yaptığımız köprü şeklindeki protezler-den, takma çıkarma şeklinde olan hare-ketli protezlerden hastalarımızın da çok memnun olduğu implant tedavilerine geçmekteyiz. İmplant tedavisinde sade-ce eksik olan dişin yerine çene kemiği-ne implantı yapay kök şeklinde yerleş-tirip üzerine dişini yapmaktayız. Ayrıca hareketli protezleri de implant tedavisi ile sabit protez şeklinde tasarlayıp has-talarımıza daha konforlu tedaviler öne-rebilmekteyiz. Yine estetik diş hekimliği, diş hekimliğinde farklı bir çığır açmakta birçok yeni tedavi yöntemleri ile lami-nateler, full seramik kronlar, zirkonyum kaplamalar teknolojinin ve bilginin diş hekimliğine getirdiği yeni uygulamalar-dır. Diş hekimliği her geçen gün hem bil-gi hem malzeme hemde teknoloji olarak hızla gelişmekte, bizde hastalarımıza nasıl daha iyi hizmet verebiliriz düşün-cesinde hareket etmekteyiz.

Sağlık turizminde ağız ve diş sağlı-ğında gelinen noktayı nasıl değerlen-diriyorsunuz?Sağlık turizmi son yıllarda ciddi anlam-da gelişen bir konudur. Ülkemiz de cid-di anlamda sağlık yatırımları yapılmış, ciddi tesisler kurulmuş, ciddi kadrolar yetişmiş ve bu alt yapı çoğu Avrupa ül-kesinin de ilgisini çekmiştir. Ülkemiz-deki sağlık hizmeti ücretlerinin Avrupa ülkelerinin çok altında olması ülkemizi sağlık yönünde cazibe merkezi haline getirdi. Böyle olunca yurt dışından ülke-mize özellikle göz, diş ve estetik alan-larında ciddi hastalar gelmektedir. Bu hastalar özellikle İstanbul gibi tarihi ve turistik şehirler ile tatil yörelerimizi ter-cih etmektedir. Biz de kurum olarak Kay-serimizin konumunun Kapadokya mer-kezine yakın olması, otel alt yapısının, uluslararası havaalanının ve kış turizmi için kayak merkezlerinin olmasından dolayı sağlık turizmine çok uygun oldu-ğunu düşünmekteyiz. Bunun için kuru-mumuzda sağlık turizmi için hastaları-

mıza Kapodokya turu, kaplıca turu, kışın kayak ve kış turizmi tatil paketleri ile sağlık paketleri hazırlayıp hastalarımıza sunmaktayız. Ayrıca Kayserimizin bölge-mizde bir cazibe merkezi olmasından dolayı çevre illerimizden de ciddi anlam-da bütün kamu ve özel hastanelerimize hastalar gelmekte ve buralardan hizmet almaktadırlar. Çevre illerimize yönelikte sağlık turizmi anlamında kurumlarımızı tanıtmaktayız.

Son günlerde tepki çeken hekimlere yönelik şiddet hakkında ne düşünü-yorsunuz? Bunun önüne sizce nasıl geçilebilir? Hakikaten son yıllarda hekimlere ve sağ-lık çalışanlarına yönelik şiddet eylemleri artmış hatta ölümle sonuçlanan olaylar meydana gelmiştir. Sağlık çalışanlarına yönelik eylemleri şiddetle kınadığımızı belirtmek isterim. Hekimlerimiz ve sağ-lık çalışanlarımızın ister kamu isterse özel kurumlarda olsun gece gündüz de-meden fedakârca çalışmalarının karşı-lığı bu olmasa gerek diye düşünüyoruz. Hekimler ve sağlık çalışanlarımız kolay yetişmiyor. Hepimizin sağlığı bu camia-ya ait. Bunun için toplum, basın ve ya-yın kuruluşları ve diğer tüm kurumlar bu şiddet eylemlerini kınamalı ve hekim ve sağlık çalışanlarına sahip çıkmalıdır.

Belirtmek istediğiniz başka konular var mı? Öncelikle bu sayıda bize de yer ayırdığı-nız için teşekkür ederiz. Konumuz sağlık olunca diş sağlığımızda alakalı birkaç hatırlatma yapıp sonlandıralım isterse-niz. Ağız ve diş sağlığının korunmasın-da iki faktör çok önemlidir: fırçalama ve beslenme. Dişlerimizi sabah akşam fırçalamalı, şekerli ve asitli gıdalardan uzak durmalıyız. Ağız ve Diş Sağlığı Eği-timi çocukluk döneminde başlamalı. Bu konuda ailelere ve öğretmenlere çok bü-yük görev düşüyor. Aileler çocuklara çok iyi bir rol model olmalıdır. Diş hekimle-rine sadece diş problemimizin olduğun-da değil en az yılda bir muayene için gitmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Bu vesile ile Dentalpark Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi olarak tüm okurlarımıza sağlıklı mutlu gülüşler dileriz.

YOUNG BUSINESS - 8 | 57

Page 56: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN SağlıkSektörü

Hastanenizin genel profilinden kısaca bahsedebilir misiniz?Biz sağlık sektöründe yaklaşık 20 yıldır varız. Bu açıdan Kayseri’deki ilk grubuz. Önce tıp merkezleri ile başladık, son-ra Medikal Kalp Hastanesi kurduk. En son da yaklaşık yedi yıl önce bu binaya geçtik. Burada kalple beraber hemen hemen bütün branşlarda oldukça üst seviye bir hizmet verme gayreti içeri-sindeyiz. Büyük çoğunluğu uzman olan yaklaşık 50 hekimle çalışıyoruz. Yüzde on kadar pratisyen hekimimiz var. Kalp cerrahisi ve kalp hastası aldığımız gibi yoğun bakım hastası da buraya yoğun bir şekilde geliyor.

Özel hastanelerin geldiği son durum-dan memnun musunuz?Sağlık sektörü aslında ticari düşünül-meyecek bir sektör. Bunu özellikle vur-gulamak istiyorum. Biz başından beri de öncelikle hizmet düşüncesiyle bu işe gir-dik. Bizim genel sloganımız gelen has-ta bizim doktorumuzun, personelimizin adeta annesi, babası, evladı, kardeşi gibi düşüneceği insanlardan oluşuyor. Bu bakımdan da yıllardır toplumun bü-yük bir teveccühüne mazharız. Tabi bu bizim için çok önemli. Ben de en baştan beri böyle bir hayat felsefesi ile çalışıyo-rum. Herkes burayı kendi evi, kendi has-tanesi gibi görsün diye gayret ediyoruz. Bu bakış açısı önemli. İnsan her şekilde para kazanabilir. Para işin hedefi olma-malı. İnsanların parasını alabileceğiniz gibi duasını almak daha önemli. Biz bu dualara yıllardır değer verdiğimiz için

“Kayseri gerek üniversite, gerek özel hastaneler açısından oldukça iyi bir merkez haline geldi. Bu bakımdan, çevre iller açısından oldukça cazip bir kent.”

Tekden HastanesiOp. Dr. Kemal Tekden

Tekden HastanesiYönetim Kurulu Başkanı

58 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 57: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

şimdi bu seviyede olduğumuzu düşünü-yorum. İnsanların duası bizi ayakta tu-tan ve başarılı kılan şey.

Sayıları gün geçtikçe artan özel hasta-neleri nasıl karşılıyorsunuz?Özel hastaneler son zamanlarda artık önceki alınan ön izlenimlerle kuruluyor. 2008 Şubat’ından beri yeni bir hastane yapımı yasaklandı. Kurulumu çok özel izinlere tabi oldu. Ama önceden izin alı-nan veya alınmış kadrolar şimdi yeniden hastaneye dönüştürülüyor ya da eski hastaneler yeni hastanelere çevriliyor. Onun dışında özelde yeni hastane yapı-mı yok. Tabi başlangıçta devletimiz bu işin önünü çok açtı. Sonradan yasakla-malar, kısmalar noktasına geldi. Başta çok cazip görüldü bu sektör. Herkes ya-pabiliriz düşüncesiyle, büyük borçlarla hastane yaptı. Gelinen nokta itibariyle çok iyiye gidilmiyor. Çünkü o cazibe kay-boldu. Bundan bir 6 sene evvel ortaya konulan veya düşünülen beklentiler ma-alesef giderek tersine dönüyor, özellikle Anadolu’da. Bu da iyiye gitmediğini gös-teriyor özel sağlık sektörünün.

Sağlık sektörünün mevzuatında ne gibi eksiklikler olduğunu düşünüyorsunuz?Şimdi tabi eksiklik mi değil mi, fazlalık mı bunu ayırt etmek zor. Bu kadar za-man içerisinde yaklaşık sağlıkta dö-nüşümün başladığı 9-10 yıllık bir süre içerisinde tabi ki güzel gelişmeler oldu. Sağlık sektörü dünya bazında oldukça iyi bir noktaya geldi. Fakat sağlık sek-törü hemen hemen değişen kurallarla birlikte içinden çıkılmaz bir hale geti-rildi. Bu da bize sıkıntı veriyor. Yani ge-çen seneki uygulanan kuralların tümü bu sene uygulanmıyor. Her zaman yeni yeni kurallar bize gönderiliyor. Bunlar da tabi uygulamacılar açısından çok büyük sıkıntılara sebep oluyor. Aynı zamanda maliyetler yükseliyor, fiyat hiç değişmi-yor, fiyat hatta kesintilere uğruyor. Bu da tabi, Anadolu’daki özellikle kendi biriki-mi olan bir kitleyi sıkıntıya sokuyor.

Eskiye oranla Kayseri’de hastaların özel hastaneleri tercih etme oranı ar-tış gösterdi. Bu duruma neyin etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?Tabi bölgede en iyi hastaneler Kayse-ri’de. Bu bir gerçek. O bakımdan çevre illerden çok büyük bir akın var. Hatta biz kalp hastanesini kurduğumuzda Türki-

ye’nin çok değişik yörelerinden, hem do-ğusundan hem batısından insanlar ge-liyordu. Şimdi oralarda da hastanelerin kurulmasıyla kısmen kesintiye uğradı. Şu anda Kayseri gerek üniversite, gerek özel hastaneler açısından oldukça iyi bir merkez haline geldi. Bu bakımdan, çev-re iller açısından cazip.

Yakın zamanda özel ve üniversite has-tanelerinde kullanılacak Avuç İçi Kim-lik Doğrulama Sistemi uygulanacak. Bunun sektöre ne gibi katkıları olaca-ğını düşünüyorsunuz?Herkesin avuç içindeki kılcal damar-lar parmak izi gibi farklı ve kişiye özel. Hastayı tanıma açısından bu sistemin daha kolay olacağını düşünüyorum, an-cak çok pahalıya mal oluyor. Ülkeye ve ülke ekonomisi açısından bayağı büyük bir gider oluşturuyor. Bu yüzden şimdilik durduruldu bu sistem. Ama ne zaman yeniden gündeme gelir bilemiyorum. Bizde bu tür bir alım için teşebbüste bu-lunduk.

Son günlerde oldukça büyük tepki çe-ken hekimlere yönelik şiddetle ilgili ne düşünüyorsunuz?Bu çok acı bir şey. Tabi ki toplumun tüm kesimlerinde iyi insanlar da vardır, kötü insanlar da. Ama iyi insanlar çoğunluk-tadır. Hekim camiası da böyle. Hekim camiasında iyi insanlar çoğunlukta. Ben bunu bizzat yıllar içerisinde tecrübe ederek gördüm. Hekimlerin çoğunluğu fedakârca çalışıyor. Ama burada yöneti-cilerimizin hekimlere yönelik söylemleri hep olumsuzlukları içine alarak oluyor. Ve adeta kamera karşısında hekimler fırçalanıyor, hekimlere karşı olumsuz yaklaşım toplumu hemen etkiliyor. Bir-kaç cahil insan da çıkıyor bunlardan cesaret alarak, bu tür konuşmalardan hekimlere böyle bir tacizde bulunabi-liyor. Bu durum ölümlere kadar varıyor biliyorsunuz. Ülkemizde huzurun olması için bütün alanlarda yöneticilerin çok daha dikkatli olması, fedakâr insanların fedakârlığını takdir edecek şekilde ko-nuşmalarını arzu ediyoruz.

Yaklaşık on yıldır sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde yapılan çalış-maları nasıl karşılıyorsunuz?Biraz evvel de söylediğim gibi güzel şeyler oldu. Ama adımların çok daha sağlıklı atılması gerekirken maalesef

Ankara’dan bürokrasinin aldığı bir karar aşağıda büyük depremler oluşturuyor. Çok büyük maliyetlerle gerçekleştirilen özel sağlık sektörü ayakta kalma mü-cadelesi veriyor. Buradan kurtulan, ya-bancılara satılan zincir hastaneler ise Türkiye’nin kaymağını yiyor. Şimdi siz Anadolu’daki hastaneleri baskılarsanız; onların daha sağlıklı, daha rahat hare-ket etmelerine engel olursanız o zaman tabi ki dediğim gibi yabancı menşeili bir takım kuruluşlar sizin hastanenize sa-hip olacak, satın alacak ve onlar da iste-dikleri gibi hareket edebilecekler. Bugün Türkiye’de durum bu şekilde. Bir takım zincir hastane oluşturan güçlü kuruluş-lar Türkiye’de çok güçlü oldukları için istedikleri gibi hareket ediyorlar ama Anadolu sermayesine sahip kuruluşlar burada sıkıntı yaşıyor. Onların önlerinin açılması lazım. Burada bir de vurgula-mak istediğim şey biraz evvel hekimlerle alakalı söylediğim gibi özel hastaneler-le alakalı da çıkarılan bütün yönetme-likler yani büyük çoğunluğu tamamen sahtekârlara göre çıkarılıyor. Şimdi şu alanda bir suiistimal var düşüncesiyle hemen o suiistimali kapatalım ve şun-ları şunları keselim gibi bir anlayışla ha-reket edilerek yönetmelik veya kurallar ortaya konuyor ki bunlardan yine üç beş sahtekâr varsa yine yolunu buluyor. Yani burada dürüstleri, işi doğru yapanları mağdur etmeyecek grupları ve kuralları çıkarmak lazım.

Eklemek istediğiniz, dikkat çekmek is-tediğiniz başka konular var mı?Öncelikle Türkiye’deki sağlık yöneticile-rinin çok düşünüp istişarelerle kararlar alması gerekiyor bu safhadan sonra. Aksi takdirde istişareye dayalı olmayan kural ve yönetmelikler biraz evvelden beri söylediğim zararları verebiliyor topluma. İkincisi de özel hastanelerin bu memleketin öz hastaneleri olduğu düşünülerek, üvey evlat muamelesi gör-meden çalışılması lazım. Ve teker teker vurguluyorum dürüstlerin gerek sağlık camiası için, gerekse özel sağlık sektörü içerisinde daha çok olduğu düşünülerek onların merkeze alındığı bir sistem ku-rulması lazım.

YOUNG BUSINESS - 8 | 59

Page 58: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN SağlıkSektörü

yarışı idi. Aynı zamanda iktisat okudum. Bu fakültenin ticaret hayatımda hem de yöneticilik görevlerimde çok faydasını gör-düm. Şimdilerde Eczacı meslektaşlarımla kurduğumuz bir ecza depomuz var. Mes-leğimizin toptancılık kısmı olan bu alanda faaliyetleri sürdürüyorum. Eczanemiz ya-nında 10 yıldır çalıştırdığımız optik işlet-memiz var. Yine Kayseri Ak Parti İl Başkan Yardımcılığı ve Kayseri Sivaslı Dernekler Federasyon Başkan Vekilliği görevlerini sürdürüyorum. Peki eczacılık mesleği ile görüşlerinizi alabilir miyiz? Eczacılıkla ilgili gelinen son durumu nasıl değerleniyorsunuz? Sektör biraz daraldı. Oda başkanı oldu-ğum o dönemlerde ilaç ve eczacılık uygu-lamaları ilgili birçok proje gerçekleştirdik. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanları’na ve ilgili diğer bakanlıklara zamanında birçok projeler götürdük. Türkiye’de ilaçların fiyatları çok pahalıydı. Jenerik ilaç dediğimiz ilaçlar hem Türkiye’de hem de dünyada çok sa-tılmaktadır. Bu ilaçlara yan sanayi ilaçları da denilebilir. Bunlarında orijinal ilaçlar kadar fiyatları çok yüksekti. Yaşanan sü-reçlerde ucuz eşdeğer ilaç skalası diye bir şey çıkardı bakanlık. Türk Eczacıları Bir-liği’de bu uygulamayı destekledi. Devlet reçeteye yazılan ilacın en ucuzunu ödedi. Dolayısı ile pahalı olan benzerleri hem je-nerikte hem de orijinal ilaçta ilaç üretici-si firmalar tarafından fiyatları düşürüldü. İlaçlar son on yıl içerisinde onda bir fiyata düştü. Yani 100 TL’lik bir ilaç 10 TL’ye düş-tü. Basında ilaçların ucuzladığına sanki eczacılar karşı gibi gösteriliyor, ama öyle değil aslında. Biz bunun ucuzlaması için elimizden geleni yaptık. Bakan’a projeler götürdük. Hatta ben Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e bu konu ile ilgili neler ya-

“Son 11 yıl içerisinde sağlıktaki dönüşüm projelerinin halk açısından çok güzel gelişmeleri bulunuyor.”

Ünsal EczanesiEcz. Bülent Ünsal

Ünsal Eczanesi Sahibi

Eczane ve şahsınızın genel profilinden kısaca bahsedebilir misiniz?Aslında babamız esnaf, esnaf çocuğuyuz. Kazancılar Üniversitesi mezunuyuz, öyle der-ler Kayseri’de. 1985 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra 1988 yılında Devlet ve SSK Hastaneleri’nin karşısına Ünsal Eczanesi’ni açtım. Hastane çok değişti ama biz hala aynıyız. Yıllarca aynı yerde durunca insan kanıksıyor olayları. 18 yıl 12. Bölge Kayse-ri-Niğde-Yozgat Eczacı Odasında görev aldım. Bu STK’nın 8 yıl başkanlığını yaptım ve kendi isteğimle yetiştirmiş olduğum kadrolara görevi devrettim. Bu bizim için bir bayrak

60 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 59: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

pılabileceği hakkında bilgi de vermiştim. Sağlık Bakanlığına da bunu sürekli taşıdık ve ilaç fiyatları ucuzladı.

Eczacıların büyük kısmının ilaç fiyatla-rındaki düşüşü olumlu karşılamaması-nın nedeni sizce nedir?Şimdi burada şu sıkıntı var. Avrupa’daki eczaneler ilaçların üzerinden ıskonto şek-linde kar eden birimler değil. Orada kutu başına devlet bir bedel ödüyor. Bir kutu ilaç alana 8 Euro bedel ödeniyor. Dolayı-sıyla devlet, orada eczane işletenlere ec-zacılık meslek hakkı denen bir hak veriyor. Bu avukatların danışmanlık ücreti, dok-torların vizite ücreti gibi bir durum. Şimdi bizim bunu Türkiye’de ortaya çıkarmamız lazım. Yoksa ilacın ucuz olması, halkın ila-ca daha kolay erişmesi bizi de memnun ediyor. Türkiye’de ise ilaç fiyatlarının ucuz-laması eczacıların gelirlerinin onda bire düşmesi anlamına geliyor. Bununla ilgili çalışmalarımız oldu bizim. Meslek hakkı diye reçete başı 25 kuruşluk bir rakam verildi. Onun da vergisi düşünce 13 ku-ruş gibi çok komik bir rakam ortaya çıktı. Eczacı günde yüz reçete ilaç verse günlük 13 TL bir gelir sağlıyor. Böyle bir meslek hakkı olamaz. Çünkü eczacı, insanların sağlık alanında danıştığı ilk danışmandır.

Günümüzde giderek artış gösteren ecza-ne sayısı hakkında ne düşünüyorsunuz?Bizim mezun olduğumuz yıllarda ülkemiz-de yedi tane Eczacılık Fakültesi bulunur-ken şu an bu sayı 32’ye çıktı. Bunda bir planlama yok. Dolayısıyla eczanelerin her yerde çoğalması ile eczacılık alanı çok da-raldı. Pastada dilimler çok küçüldü. Bizler eczanelerimizde para kazanıyor muyuz kazanamıyor muyuz onun farkında değiliz. Ancak yılsonu geldiğinde muhasebecileri-mizle bunu hesaplamaya çalışıyoruz. İla-cın Bir satış fiyatı var birde kamu fiyatı var. Yüzde 50’yi geçen devletin indirimli aldığı ilaçlar var. Eczanenin aldığı İlacın karlılı-ğında kademe var; yüzde 10 ila 20 arası bir brüt kar söz konusu. Devlete satarken eczanenin cirosuna göre ıskonto yapma zorunluluğu var. Bazı Rakamlar da artık çok daraldı. Eczanelerin yüzde 50’sinin geliri 3000 TL’nin altında. Şimdi öte yan-dan kamuda çalışan eczacılara baktığınız zaman 4.000 TL maaş alanlar mevcut. Dı-şarıdan baktığınız zaman eczanelere her-kes çok hoş bakıyor. Ama gelir açısından baktığınız zaman durum çok komik.

Medula Sistemini nasıl karşılıyorsunuz?Medula dediğimiz Sosyal Güvenlik Kuru-munun İlaç alımını sağladığı bilgisayar internet sistemi. Şuan Medula Sistemi kaldırılmadı, devam ediyor. Şimdi bizim eczacıların sorumluluğunda bir sistem çiz-memiz lazım. Reçeteler elektronik oldu-ğunda Recep Akdağ, “Siz kurtulacaksınız. Hekim reçeteyi yazacak siz ilacı vereceksi-niz.” dedi. Ama bu geldiğimiz noktada he-kim reçeteyi yazamıyor, oradaki mevzuatı elektronik ortama dökemiyor. Orada yaşa-nan eksiklere de yine eczacının parasını kesiyorlar. Dolayısıyla eczacı ilaç vermeye korkuyor. Pahalı reçete geldiği zaman ec-zacılar korkuyor. Devlet tarafından “Me-dula” adı verilen bir program oluşturuldu. O programın iyi işlemesi için kuralları yani hekimin sisteme reçeteyi girerken şunu şuraya yazmam gerekiyor demesi lazım. Hekim o kurallara uygun olan elektronik reçeteyi Medula’ya yazdığında sistem onu kayıt altına almalı. Dolayısıyla eczacı ila-cı verdiğin de hekimin sorumluluğunda olmalı eczacının sorumluluğunda değil. Eczacının sadece doğru ilacı verip verme-diğine bakılması lazım. Zaten doğru ilacı verememe gibi bir lüksümüz yok. Çünkü her şey artık elektronik. Doktor yazısını okuyamadım gibi bir şey de kalmadı ar-tık. Bunlar iyi bir süreç. Fakat Medula’nın doktoru denetleyecek şekilde yeniden ya-pılandırılması lazım.

E-reçete uygulamasını nasıl değerlendi-riyorsunuz? Yılbaşından sonraki yaşadığımız sıkıntılar-dan biri de elektronik ortama geçilmesi oldu. Kâğıt kalktı, e-reçete oldu. E-reçe-te/e-rapor oldu. Şimdi bu raporla bera-ber ek belge istiyorlar birçoğunda. Bu ek belgeleri de sizin her reçeteye eklemeniz gerekiyor. Şimdi elektronik olduğu için ne oldu biliyor musunuz? Sisteme bu belge-ler eklenemiyor. Bu yüzden elektronik or-tamda açıklama kısmına bu ek belgeleri yazmaları gerekiyor. Bu açıklama kısmına yeşil kartlının sevk tarihlerinin, sevk eden hastanenin isminin yazılması; sağlık ba-kanlığı endikasyon dışı belgelerinin, hasta güvenlik izlem formlarının, ilaçların kulla-nımı ile ilgili tetkik sonuçlarının yazılması gerekirken yazılmıyor. Biz eksikliğini gö-rüyoruz bunu düzeltin diye gönderdiğimiz zaman da siz değil hasta gelsin deniliyor. Hastanın gidip doktoru bulması çok zor. Üstelik bu eksikliği doktora izah etmesi de çok zor. Hekim tarafından eczacılara karşı

sanki biz sahtekârlık yapıyormuşuz gibi bir muamele yapılıyor. Doktor hastaya başın-dan savmak için eczaneni değiştir diyor. Biz eczacılar hastaya doktorunu değiştir diyemiyoruz. Sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Hekim ile eczacılar arasında da bunlar gerginliğe sebep oluyor. Üstelik hekimler devletin memuru olarak ilgili genelge ve mevzuatı takipte etmiyorlar. Olan önce va-tandaşa sonra da eczacıya oluyor.

Sağlıkta Dönüşüm Programı hakkında ne düşünüyorsunuz? Son 11 yıl içerisinde sağlıktaki dönüşüm projelerinin halk açısından çok güzel geliş-meleri bulunuyor. Sigorta hastanelerinin kapatılması bir hayaldi. Yani bu konuda Ak Parti sağlık politikalarını çok güzel uygula-dı. Sigorta hastanelerini kapattı. Devletin modelini tek model haline dönüştürdü. Sonra özel hastanelerden insanları fayda-landırma imkânlarını sundu. Hastanenin kademesine göre fark alınıyor. Devlet has-taneleri birçok şehirde eğitim-araştırma hastanelerine dönüştü. Kayseri’de Devlet Hastanesi eğitim ve araştırma hastanesi oldu. Devlet Hastanesi, Geriatri Hastane-si, Çocuk Hastanesi, Doğum Evi, Göğüs Hastanesi, Diş Hastanesi ve ilçe devlet hastaneleri Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Kayseri İl Genel Sekreterliği bün-yesinde birleştirildi. Dolayısıyla bütün has-tanelerin kontrolü tek yerden yönetilmeye başlandı. Arkasından da kamunun özel sektör işbirliği ile oluşturulan Şehir Hasta-neleri gündeme geldi. İlk seferde 4 şehir-de bunların ihalesi yapıldı. Bu kapsamda ilk ihalede Kayseri’de yapıldı. Temeli Baş-bakanımızın katılımı ile atıldı. Şu an inşa-atın yapımı sürüyor. Yeni terminalin arka kısmındaki hastanenin yapım çalışmaları devam ediyor. Eğitim ve Araştırma Hasta-nesi oraya taşınacak. Bu hastane çok ge-niş kapasiteli olacak. 1584 yataklı ve bili-yorsunuz eskiden koğuş sistemleri vardı. Onlar tamamen kaldırılıyor. Bir kişilik, iki kişilik odalardan oluşan yataklı kısımların olduğu ve bütün araştırma ve geliştirme-nin olduğu, imkânların en yüksek düzeyde olduğu tam teşekküllü hastane. Dolayısıy-la sadece Kayseri’nin değil tüm bölgenin hastanesi olacak. Üstelik bu hastane ula-şım açısından tramvay, otobüs seferleri ile donatılacak. Şehir merkezindeki eski hastane biraz daha küçülerek eski yerini koruyacak. Yetkililerden öğrendiğimiz son durum bu şekilde.

YOUNG BUSINESS - 8 | 61

Page 60: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

SEKTÖRDEN

Firmanızın genel profilinden kısaca bahsedebilir misiniz?Şifa Medikal olarak 1989 yılında ku-rulduk. 1993 yılında şirkete dönüş-türdük. Aşağı yukarı 20 yıldır medikal sektörde hizmet veriyoruz. Bu sek-tördeki medikal ürünleri bölgemizde pazarlıyoruz. Temel hedefimiz daha iyi hizmet, daha kaliteli ürün sunabil-mek. Bu şekilde çalışmalarımızı yürü-tüyoruz.

Ne tür ürünler sunuyorsunuz?Biz hastanelerde kullanılan cihaz ve sarf malzemelerini laboratuvarlarda kullanılan laboratuvar kitlerine toplu alımlar ve ihale yoluyla satıyoruz.

Satışa sunduğunuz ürünlerin içeri-sinde yerli ürün payı ne kadar?Bizim satışlarımızın içerisinde yerli ürünlerin payı yüzde 35 civarında diye tahmin ediyorum. Bu, gün geçtikçe de artıyor. Bizim başladığımız yıllarda yüzde 5, yüzde 10’lardaydı yerli ürün satışımız. Şu anda giderek yükseliyor. Umarız daha iyi olur.

Hastaneler medikal malzemeler alır-ken nelere dikkat etmeli?Biz ağırlıkta olarak kamu hastane-lerine satış gerçekleştiriyoruz. Tabi bunun içinde özel hastaneler de var. Özel hastaneler kendi bakış açısında değerlendirip istiyor ve satın alıyor. Kamu alanında ise ihale yoluyla alı-nıyor. İhalede ürünün kalitesi, fiyatı, kullanıcının değerlendirmesine göre

SağlıkSektörü

“Medikal sektör olarak da, ilaç sektörü olarak da özellikle son 7-8 yılda gerçekleştirilen sağlıktaki bütün gelişmeler insan endeksli ciddi bir değişim içeriyor.”

Şifa MedikalBekir Solak

Şifa Medikal Genel Müdürü

62 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 61: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

ortak nokta bulunup ona göre alını-yor.

Medikal sektörde gelinen durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Son du-rumdan memnun musunuz?Medikal sektörde son yıllarda sıkıntı-lar var açıkçası. Bu sıkıntılar özellikle finans anlamında bütün sektörlerde bilinen, karşılaşılan sorunlar. Medikal sektörün şu andaki en büyük sıkıntı-sı ödemelerin uzun olması, istikrarsız olması ve karlılığın düşmesi.

İlaç fiyatlarındaki düşüşü nasıl karşı-lıyorsunuz?Sağlıktaki gelişmeler benim gördü-ğüm kadarıyla vatandaş açısından ciddi anlamda olumlu. Medikal sektör olarak da, ilaç sektörü olarak da özel-likle son 7-8 yılda gerçekleştirilen sağlıktaki bütün gelişmeler insan en-deksli ciddi bir değişim içeriyor. Yani bu gelişmeler insanımıza faydalı olan şeyler. Ama bu gelişmeler sektörde hizmet verenler açısından, üreticiler açısından çok olumlu olmadı açıkça-sı. Siyasal anlamda karlılığın düşme-si, piyasanın daralması, kalitesiz ithal ürünlerin piyasaya girmesi burada hizmet verenleri ciddi anlamda sıkın-tıya sevk etti.

Bir de medikal turizm var. Medikal turizmin sektöre olan etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Medikal turiz-min giderek yaygınlaşması sektöre nasıl bir canlılık katıyor?Kayseri’de yılda 10’a yakın kongre, toplantı ve sağlıkla ilgili kongreler ya-pılıyor. Bu tabi ki şehrimize turizm an-lamında ciddi anlamda katkı sağlıyor. Otellerdeki kullanım oranının artması ile birlikte iyi bir dönüşüm gerçekleş-tiriliyor.

Sektörden beklentileriniz nedir?Beklentilerimiz özellikle kamuda is-tikrarlı alım ve ödemenin sağlanma-sı. Yani bizim en büyük beklentimiz

istikrarın oluşması. Şöyle söyleyeyim; 3 ayda ödeyeceğiz diye alınan bir ürü-nün 6 ayda ödenmemesi ciddi anlam-da ekonomik sıkıntı. Bu da istikrar-sızlıktan kaynaklanıyor. Bir hastane 3 ayda öderken, diğeri 8 ayda ödüyor. Bu istikrarın sağlanması bizim birin-ci dileğimiz ve beklentimiz açıkçası. Daha sonraki beklentimiz ise sek-törde yerli ürünlerin daha fazla artış göstermesi.

Geçmiş yıllardan memnun musunuz peki? 2012’yi nasıl değerlendiriyor-sunuz?Şöyle söyleyeyim, geçmişte farklı sı-kıntılar vardı. Yani bugüne gelirken sıkıntılar belki de isim değiştiriyor. Sektörün başıboşluğu vardı. Alımlar-da vurdumduymazlık vardı. Kimin ne yaptığı belli değildi, sistematik bir şey yoktu. Bunlar düzelirken beraberinde farklı sıkıntılar geliyordu. Geçmişte çok iyiydi diyemiyorum. Bugünün sı-kıntısı ekonomik. Ama geçmişte kişi-ye göre satış sistemleri vardı. Böyle bir sektör yoktu zaten, yani bizim baş-ladığımızda 3-5 kişiydi bu işi yapan. Şimdi yüzlerce insan yapıyor. Bilinir-likle birlikte tabi sıkıntılar da farklı-laştı.

Sağlıkta dönüşüm programlarının si-zin sektörünüze nasıl bir etkisi oldu?Negatif anlamda etkisi oldu tabi. Kullanıcı açısından ya da hizmet açı-sından dediğim gibi iyi oldu, destek-li oldu açıkçası. Ama bunu yaparken hizmet verenler biraz sıkıntı yaşıyor. Hükumetten veya ilgililerden bunun da düzeltilmesini bekliyoruz.

Medikal Fuar durumu nedir Kayse-ri’de?Böyle bir fuar daha önce Kayseri’de planlanmadı. Sadece medikal anlam-da çok sağlıklı ilerlemedi. Türkiye’nin çeşitli illerinde medikal fuarlar yapılı-yor ama sadece İstanbul TÜAD’da yıl-da 1 kez büyük bir fuar oluyor. Onun

dışındaki fuarlar çok olgun olmadı, rağbet görmedi. Bizim açımızdan geti-risi olmuyor açıkçası. Belki üretim ya-panlar için, portföyüne yeni ithal ürün katanlar açısından olumlu katkılar olabilir ama bizim gibi sadece hizmet verenler açısından çok da sağlıklı de-ğil diye düşünüyorum.

Sadece kamuya hitap ettiğiniz için bir alan sınırlaması oluyor mu?Ben bu işe başladığımda Kayseri’de-ki yataklı tedavi hizmeti veren yatak sayısı 1000-1500 civarındaydı. Bu-gün yaklaşık 10 binlere geldi. Sektör büyüyor tabi. Ekonomik anlamda da büyüyor, hizmet talebi açısından da büyüyor. Sektörde daralma yok. Sek-törün işleyişinde sıkıntılar var. Bunun bir şekilde düzene konması bizim beklentimiz. Yoksa hizmet, sağlık sek-törü büyüyor. Bu olumsuzluklar düzel-tilirse daha sağlıklı hizmet alışverişi olur diye düşünüyorum. Bir de şunu görüyorum. Sağlık belki 5-10 yıl sonra ekonomik anlamda en büyük sektör olacak. Sağlık sektörü yatırım, ihtiyaç karşılama, üretim ve hizmet verenler anlamında çok büyüyecek.

Medikal firmaların giderek artış gös-termesini nasıl karşılıyorsunuz?Bu sektörün büyümesiyle orantılı diye düşünüyorum. Dediğim gibi 1000 ya-taktan 10 bin yatağa gelirseniz, bu sektörde hizmet verenlerin 1000 kişi-den 10 bin kişiye gelmesi normaldir. Bu sadece rekabeti getirir. Rekabe-tin iyi ve olumlu yapıldığı zaman bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. Bunun olması normal diye düşünüyo-rum. Kayseri özel sektör kaynaklı ve devletin de yapacağı yeni hastaneler-le birlikte diğer Anadolu şehirlerine göre ciddi atılımlar gerçekleştirdi. Bir de Kayseri’yi Orta Anadolu’da sağlık-ta bir üs gibi görüyorum. Kayseri, çev-re illerden hasta alan bir şehir oldu-ğundan da büyümesi tabi ki daha da hızlı oluyor.

YOUNG BUSINESS - 8 | 63

Page 62: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

64 | YOUNG BUSINESS - 8

BAŞARI HİKAYESİ

“Yaptığın işe ya başkasının aklı ermeyecek ya da parası yetmeyecek”

Güven Çelik Yönetim Kurulu BaşkanıMurat Ergüven

Page 63: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 65

BOSH gibi fabrikalara geziler düzen-ledik, seminerler aldık ve özellikle işletim sistemleri üzerine çalışmalar yaptık. 2002 yılında Ak Parti Kayseri İl Gençlik Kolları Teşkilatını kurdum, 3 yıl il başkanlığını yaptım, parti içinde yürütme kurulu dâhil pek çok görev-lerde bulundum. 2009 yılında AGİD’in (Anadolu Genç İş adamları Derneği) kurucu üç üyesinden biri oldum. Halen genel sekreterliğini yapmaktayım. Va-tani görevime Tuzla piyade asteğmen okulunda komando olarak başladım. Burada dereceye girdiğim için Kay-seri Hava İkmal Bakım Merkezinde teğmen havacı olarak tamamladım. Askerlik bitimi 1999 yılında, şimdiki ortağım Mustafa Ahi ile ortak oldum. Ortağım esasen babamın arkadaşının oğlu olduğu için çocukluk arkadaşım idi. Kendisi binek araçlar için LPG oto tankı üretmeyi düşünüyordu. Ben de ona ortaklık teklif ettim. Böylece Organize Sanayi bölgesinde oto tankı üretimi ile ilk imalatımıza başladık. İlk yıl için beklentilerimizin çok üzerinde işler yaptık ve başarılı olduk. Fakat o zaman ki devlet politikası ile gaza yapılan zamlar ve araçlardan alınan vergiler nedeni ile bu işi 2001 yılında bırakmak zorunda kaldık. 2000 yılında evlendim. Eşim de makine mühendisi. Ece ve Eslem isminde iki kızım var.

Güven Çelik’in genel profilinden kı-saca bahsedebilir misiniz? Hangi alanlarda hizmet vermektesiniz?GÜVEN ÇELİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 1999 yılında iki ortaklı olarak kurulmuştur. 2001 yılından beri endüstriyel boya - emaye makinaları ve ekipmanları üretmektedir. Ürünlerini EUROSTATİK markasıyla satmaktadır. 2003 yılında Organize Sanayi Bölgesindeki kendi yerine taşınmıştır. Komple elektros-tatik toz boya ve toz emaye tesisleri kurmaktadır. Yenilikçi, genç, dinamik bir kadrosu olan ve öz sermayesi ile hareket eden bir firmadır. Metal türev-lerinden olan her türlü ürünlerin, boya ve emaye kaplama işini yapmaktadır. Toz emaye uygulama işimiz, özellikle beyaz eşya ve soba sektörünü kapsa-maktadır. Firmamız toz emaye kabini-ni, fırınını, konveyörünü, robotlarını, tabancalarını, fanları, elektrik – elekt-ronik kumandalarını ve tüm otomas-yonunu bünyesinde üreten dünyadaki tek firma diye biliyorum. Tam otomatik toz emaye kabinlerinin ve 850 0C’lik emaye fırınlarının tüm tasarım ve üre-timi firmamız tarafından yapılmakta-dır. Elektrostatik toz boya uygulaması ise neredeyse tüm metal sektörünü kapsayan geniş bir alana sahiptir. Çe-

lik kapı, buzdolabı, klima, fırın, ocak, elektrikli ısıtıcılar, doğalgaz sobası, boyler, güneş enerjisi, panel radyatör, alüminyum profil, market rafı, büro mobilyası, soyunma dolapları, çelik masa-sandalye, çanak anteni, baza, ütü masası, jeneratör, trafo, park bah-çe mobilyaları, armatür gibi binlerce çeşit ürün bu metot ile boyanmaktadır. Boyama işlemini yapabilmek için ürün-leri önce bir dizi kimyasal prosesten geçirmek gerekmektedir. Yağ alma, durulama, aktivasyon, çinko veya de-mir fosfat, pasivasyon gibi banyolar-dan geçen ürünler kurutma işlemine tabi tutulmaktadır. Daha sonra ürünler istenilen renge göre kabinlerde elekt-rostatik toz boya ile kaplanmakta ve 200 0C’de pişirilmektedir. Firmamız ise tüm bu işlemleri, otomatik olarak yapacak makinaları tasarlamakta, üretmekte ve fabrikalara montajını yapmaktadır. Boyahane tasarımı ise müşterinin ürün ebatları, üretim adet-leri, kaç rengi olduğu, istenilen boya ömrü, kurulacak alan gibi kriterlere bağlı olarak değişmektedir. Proje bazlı olarak kimyasal yüzey temizlik hatla-rı, kurutma fırınları, toz boya – ema-ye kabinleri, pişirme fırınları, emaye fırınları, havai hat konveyörler, 2 ve 4 eksenli boyama robotları, elektrostatik toz boya ve emaye tabancaları, fanları, elektrik ve elektronik kumanda panel-lerini üretmekteyiz. Tüm otomasyonla-rımız firma bünyesinde yapılmaktadır. Bünyemizde 30 u aşkın AR-GE proje-sine imza attık. Bunlardan bazıları TÜBİTAK, KOSGEB ve ORAN Kalkınma Ajansı tarafından da destek gördü.

Güven Çelik’in bugün geldiği durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?Değerlendirmeyi kendi sektörümüzde kuruluşundan bugüne kadar yaparsak çok başarılı olmuştur diyebilirim. Çün-kü biz sektöre girdiğimizde irili ufaklı 30 kadar üretici vardı. Biz ise en son sıralardaydık. Şu an yıllık cirosu, per-sonel sayısı, kapalı alanı, makine par-kuru ve sermayesi ile ülkemizde kendi sektöründe ilk 5 firma arasındadır. Bu arada krizler oldu ve sektörümüzden 9 kadar firma kapanmak zorunda kaldı. Değerlendirme yaparken diğer firmala-rı da unutmamak gerekir. Olaya ancak bu şekilde bakarsak başarılı olup ol-madığımızı anlayabiliriz. Bu başarıdaki en büyük pay sahibi genç ve dinamik kadromuz olmuştur. Şirket kuruldu-ğunda 26 yaşındaydım ve ekibin tama-mına yakını benden daha gençti. En büyük avantajımız ise hala aynı ekip ile devam ediyor olmamız. Bugün 30 -40 yaş arasında olan personelimizin

Bizlere kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz? Güven Çelik’teki hikâyeniz nasıl başladı?1973 İstanbul doğumluyum. Benden küçük iki erkek kardeşim var. Baba mesleğimiz olan sarraflık işine devam ediyorlar. Babam 53 yıllık kuyumcu. Türkiye’nin ilk Türk asıllı kuyumcula-rından. O zamanlar İstanbul’da 18 yıl kadar kapalı çarşıda kuyumculuk yap-mış. Aslen Kayserili olduğumuz için 1975 yılında Kayseri’ye taşınmışız. İlk ve orta öğrenimimi Kayseri’de tamam-ladım. Bir yıl İstanbul Denizcilik Lise-si’nin hazırlık bölümünde okudum. Sonra Kayseri TED kolejine geçtim ve 1992 yılında mezun oldum. Aynı yıl Erciyes Üniversitesi Makine Mühen-disliğini kazandım ve 1996 yılında bi-tirdim. Babam o tarihlerde bir tekstil firmasına ortaktı. Bu fabrikanın Hol-landa’dan getirilip Kayseri’ye kurulma-sında bulundum ev tekstili bölümünde kısa bir süre yöneticilik yaptım. Ortak-larımızdan birine sunta fabrikası kuru-lacaktı, bende tecrübe olması açısın-dan bu projenin içinde olmak istedim. Böylece maaşlı olarak sunta fabrika-sının Almanya’dan sökülüp Kayseri’ye kurulması işinde görev aldım. Bu iş için 180 kişilik bir ekibin başında 6 ay kadar orada kaldım. Kayseri’de 300 kişi ile 14 ay gibi kısa bir sürede 750 konteyner makinayı kurup çalıştırdık. Alman mühendisler ile 2 yıl çalışmak bana çok şeyler kattı. Pek çok insanın hayatında görmediği kadar makine kurulumunda bulunmuşumdur. Her zaman aktif bir kişiliğim olmuştur. Ço-cuklukta 5 yıl yüzme kursuna devam ettim. Birçok kez Kayseri 1. si oldum. 15 yaşında Türkiye bilek güreşi şam-piyonasına katıldım. Askeri lisede ha-zırlıkta olmama rağmen voleybol ve masa tenisinde okul takımında oyna-dım. İngilizcemi geliştirmek için 3 yıl kadar yaz tatillerinde akrabamız olan bir halıcı dükkânın da çalıştım. 10 yıl boyunca kesintisiz her hafta sonu halı saha maçımız oldu. Üniversiteler arası güreş müsabakalarında grekoromen dalda Türkiye 2.’si oldum. Kayseri’de yaşadığımız için hafta sonları fırsat ol-dukça kayak yapmaktayım. Bu tip ak-tiviteler ile kişisel gelişimimi tamam-lamaya ve imkânlar doğrultusunda sosyal kalmaya çalıştım. Üniversitede bilim teknik komisyonundaydım, Tür-kiye’nin en büyük fabrikalarına haf-talık geziler düzenledik. Aselsan, TSE Ankara, M.A.N. kamyon, BMC kamyon, Mercedes Aksaray kamyon, İstanbul otobüs fabrikası, Ford, Renault, Opel, Tofaş otomobil fabrikaları, Çanakkale Dardanel, NERGİS holding, Arçelik ve

Page 64: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

66 | YOUNG BUSINESS - 8

Başlangıç için az kişinin yaptığı, üretimi teknik bilgi gerektiren, az sermaye ile yapılabilen, AR-GE’ye müsait ve aynı zaman da kullanımı gittikçe yaygınlaşan işleri tercih etmek zorunda kaldık. Sonrasında ise çok çalışıp, tevekkül edip hakkına razı olmak durumundasın. Para kazanmak kimsenin tasarrufunda olan bir şey değildir, takdiri ilahidir. Başarının ölçütü de para değildir, yaptığın işi her bakımdan hakkıyla yerine getirmektir.

en verimli çağları ve profesyonel an-lamda boya makinası üretebiliyorlar. Makine imalatında edinilen tecrübe ve referansların parayla olma ihtimali yoktur. Ar-Ge ise başlı başına uzun ve yorucu bir süreç ve maddi anlamda da büyük bütçeler gerektirmektedir. Ayrı-ca geçen zaman içerisinde firmamız da bu makinaların üretimi için gerekli olan tasarım, kalıp, makine, ekipman ve fabrika sahası gibi alt yapı işlerini tamamlamış oldu. Bana göre firmamız iş hayatına yeni başlamıştır diyebili-rim. 2001 – 2010 arasında toplamda 100 tesis kurabilmişiz. Bugün ise yılda 80 tesis üretecek kapasitedeyiz. Top-lamda 300’den fazla tesis kurduk. Fir-mamız son 3 yıldır üretiminin yarıdan fazlasını 18 ülkeye ihraç etmektedir.

İş hayatınızda tercihlerinizi belirle-yen kriterleriniz neler?Ben her zaman “Yaptığın işe ya baş-kasının aklı ermeyecek ya da parası yetmeyecek” derim. Eğer ikisi birden olur ise o firmaya zaten kimsenin gücü yetmez. Oto tankını yaptığımız dönemde de şimdiki işimizde de çok kişinin ilgilenmediği konuları seçtik. Milyonlarca dolar harcayarak tekstil fabrikası kursaydık belki yine başarılı olurduk, fakat bizim öyle bir imkânımız olmadı. Bu bakımdan başlangıç için az kişinin yaptığı, üretimi teknik bilgi gerektiren, az sermaye ile yapılabilen, AR-GE’ye müsait ve aynı zaman da kul-lanımı gittikçe yaygınlaşan işleri tercih etmek zorunda kaldık. Sonrasında ise çok çalışıp, tevekkül edip hakkına razı

olmak durumundasın. Para kazanmak kimsenin tasarrufunda olan bir şey değildir, takdiri ilahidir. Başarının öl-çütü de para değildir, yaptığın işi her bakımdan hakkıyla yerine getirmektir. Makine sektöründe firmanız eskidikçe ürünleriniz kıymetlenir. Referans ve tecrübeler bu işin ana sermayesidir. Çoğu zaman 25 yıllık bir profil veya sunta fabrikası ürününü, 2 yıllık bir başka fabrikanın ürünü ile aynı fiyata satmak zorunda kalıyor. Bu fabrikalar ürününü %3 dahi yüksek fiyata satamı-yorken, aynı şartlardaki makine ima-latçısı ürününü %30 yukarı satabiliyor. Yeter ki bu yıllarını boşa geçirmemiş olsun. Mutlaka arada kalite, kapasite, çalışma ömrü, servis ve tecrübe gibi farklar vardır. Bizim 10 yıl önceki ürün-lerimiz ile şimdiki ürünler arasında her bakımdan 10 kat fark var. Fakat profil fabrikası kurarsınız ertesi gün para ka-zanmaya başlarsınız, bizim meslekte ise 5-10 yıl sabretmek gerekebilir.

Kariyer basamaklarını çıkarken zor-luklar yaşadınız mı?Bence herkes bir zorluk yaşamıştır, bizde yaşadık. Zahmetsiz rahmet ola-maz derler. Fakat yaşanılan zorluklar şartlara ve kişiye göre spesifiklik arz edebilir. Bizim yaşadığımız başlıca sı-kıntılar, ilk başladığımız yıllardaki ser-

maye yetersizliği, bizim işi çok iyi bil-mememiz ve firmamızın tanınmamış olması diyebilirim. Sıfırı bir yapmak çok zor, biri iki yapmak kolay oluyor. İşin zor kısmını atlattığımızı söyleye-bilirim sadece. Eminim işini sıfırdan belli bir noktaya taşıyan her firma aynı şeyleri söyleyecektir.

İş hayatınızda “dönüm noktası” diye-bileceğiniz bir zaman dilimi var mı?Baba mesleğine devam etmeyip kendi işimi yapma kararı aldığım 1999 yılı benim için çok önemlidir. Bildiğiniz gibi altından mamul üretene kuyum-cu, satıcısına sarraf deniyor. O zaman-lar hem kuyumcu hem de sarraf idik. Normal şartlarda bu mesleğe devam etmem gerekiyordu. Fakat makine mü-hendisiydim, iki yıl Almanlar ile çalış-mıştım ve bildiğim işi yapmaya karar verdim.

Başarılı bir iş adamının sahip olması gereken prensipler sizce nedir?Öncelikle onu başarıya taşıyan eki-bine sahip çıkmalı. İş hayatındaki başarı ekip ile kazanılabilir. Kişisel prensiplerin ise iş hayatından önceki döneminde kazanıldığına inanıyorum. İnsan mümkün olduğu kadar kişisel gelişimini tamamlamış olmalı. Gerek-li olan donanımları kazanabilmek, iş

Page 65: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 67

hayatından önce çok daha kolay olu-yor. Sonradan bazı şeyleri öğrenmeyi ve yapmayı çok arzu ediyorsunuz fakat vakit bulamıyorsunuz ve eskisi kadar hızlı öğrenemiyorsunuz. Kafanız eski-sine nazaran çok daha dolu ve karma-şık. Bu bakımdan üniversite okumak, yabancı dil öğrenmek, tarih, kültür, sanat, spor, müzik ve kişisel hobiler-den biriyle veya birkaçı ile ilgilenmek artık çok zor oluyor. Ahlaklı, dürüst, çalışkan olmak ise bir prensip değildir, sonradan da elde edilmez. İnsan son-radan diş fırçalama alışkanlığını dahi zor kazanıyor. Gençlere tavsiyem, iş hayatından önce iş hayatına hazırlan-sınlar.

Geleneksel olarak yapılan Young Business Ekonomi Ödül Töreni’nde 2013 Yılının İnovasyon Ödülüne layık görüldünüz. Bu konu ile ilgili görüşle-rinizi alabilir miyiz?Bu ödül bizleri ziyadesi ile memnun etti. Bu vesile ile başta Hamdi Kınaş beyefendi olmak üzere tüm GESİAD yönetimine tekrar teşekkür ederim. Ödülün inovasyon dalında olması bi-

zim için çok anlamlı oldu. Layık olma-ya çalışacağız. Bu ödül ben ve tüm ekibimiz adına bir teşvik niteliği taşı-yor. Ödül gecesi de gerçekten çok gü-zel hazırlanmış ve organize edilmişti. Konuşmacıların hepsi de birbirinden değerli insanlardı. Ethem Sancak Be-yefendi’nin katılmasına da ayrıca se-vindim. Paralel düşüncelere sahibim. Özellikle “Coca Cola gazlı su dahi üretmiyor. İsteseler otomobil dâhil her sektöre girebilirlerdi. Yaptığın işi en başarılı şekilde yapmalısın. Küçük küçük firmalar yerine tek ve büyük bir

şirketin olmalısın.” gibi söylemlerini hepimizin bir kez daha değerlendirme-si gerekir.

Bundan sonraki hedefleriniz neler-dir? Gelecekle ilgili plan ve projeleri-nizden bahsedebilir misiniz?Yaptığımız işi dünya çapında tanınmış bir marka olarak devam ettirmek 10 yıllık makrohedefimiz. Fakat bizim gibi firmaların 5 yıllık makrohedef koyma-sı daha uygun oluyor. Çünkü işler kü-çükken daha fazla bir büyüme ivmesi ve yüzdesi olabiliyor. Bu bakımdan ilk 5 yıl içerisinde firmamızı KOBİ statü-sünden çıkartmak en büyük hedefimiz durumunda. Şimdiye kadar firmamız bütün yoğunluğu müşteri talepleri doğrultusunda gelişen AR-GE ve ÜR-GE idi. Bu vesile ile ülkemizde üretil-meyen pek çok çeşit ürünümüz oluştu ve bunlar son birkaç yılda denendi, aksaklıkları giderildi, gerekli belgeleri alındı, kullanma kitapçıkları ve bakım kılavuzları hazırlandı. Biz pazarlama, etkin bir satış stratejisi ve markalaş-ma için gerekli olan şeyin iyi bir ürün olduğuna inandık. Hep bu doğrultuda çalıştık. Şimdiye kadar yapılanları, ilerideki başarılar için gerekli alt ya-pıyı hazırlamaktan ibaret buluyoruz. Firmamız geçmişteki 10 yıllık hedefini başarıyla tamamlamış durumda. 2014 yılından itibaren etkin bir markalaş-ma ve pazarlama stratejisi güdeceğiz. Başka sektörlere girmeyi düşünmüyo-ruz.

Başarımızda en büyük pay sahibi genç ve dinamik kadromuz olmuştur. Şirket kurulduğunda 26 yaşındaydım ve ekibin tamamına yakını benden daha gençti. En büyük avantajımız ise hala aynı ekip ile devam ediyor olmamız. Bugün 30 -40 yaş arasında olan personelimizin en verimli çağları ve profesyonel anlamda boya makinası üretebiliyorlar.

Başarılı bir iş adamı onu başarıya taşıyan ekibine sahip çıkmalı. İş hayatındaki başarı ekip ile kazanılabilir. Kişisel prensiplerin ise iş hayatından önceki döneminde kazanıldığına inanıyorum.

Page 66: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

68 | YOUNG BUSINESS - 8

ÜLKE RAPORU

için halkoylaması ile seçilmekte olup aynı zamanda silahlı kuvvetlerin de başkomu-tanıdır. Devlet başkanı hükümetin başka-nı olan ve kabineyi oluşturan başbakanı atamaktadır. 2011 yılından bu yana Alas-sane Ouattara devlet başkanı, 2007’den beri ise Guillaume Sorro başbakandır.

Ülke coğrafyası kuzey batısındaki dağlar haricinde oldukça düzdür. Fildişi Sahi-li’nin güney kıyılarında tropikal, kuzey böl-gelerinde ise yarı kurak iklim yaşanmak-tadır. Ülkenin başlıca şehri olan Abidjan’ da sıcaklık çok fazla değişmemekte, bü-tün bir yıl sıcaklık 24-28 derece arasında seyretmektedir. En fazla yağışlar Haziran ayında görülmektedir. Fildişi Sahili’nin 22 milyon civarında nü-fusu vardır ve nüfusunun çoğu ülkenin güney kıyı bölgesinde yoğunlaşmıştır. Fil-dişi Sahili genç nüfusa sahiptir. Nüfusun yaklaşık %40’ı 15 yaş altındadır ve med-yan yaşı ise 20 yaşın neredeyse altında seyretmektedir. Ülke yaklaşık dört etnik bölgeye ayrılmaktadır.

Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği ekonomisinin %40’ını teşkil eden Fildişi

Sahili ekonomisi, 10 milyar $’lık dış tica-ret hacmi ve sanayi, finansal, ulaştırma altyapısıyla bölgenin merkezi konumun-dadır. Fildişi Sahili’nde ayrıca, bölgesel konumuna binaen, gıda işleme ve paket-leme, orman ürünleri, tarımsal ekipman-lar, inşaat malzemeleri, tekstil ve konfek-siyon, otomotiv, deniz ulaştırması, toptan ticaret, turizm alanlarında yatırım potansi-yeli bulunmaktadır. Fildişi Sahili’nin ekonomisi büyük ölçüde tarıma ve buna bağlı faaliyetlere dayalıdır. Dünyanın en önemli kakao çekirdeği, kah-ve ve palm yağı ihracatçısı olduğundan ekonomisi bu ürünlerin uluslararası fiyat dalgalanmalarından ve iklim koşulların-dan etkilenmektedir. Tarım ürünlerinin yanında ülke ekonomisine altın üretiminin katkısı da oldukça fazladır.

Fildişi Sahili dünyanın en büyük kakao çekirdeği üreticisi olup, 2010 yılında 1,29 milyar $ değerinde 1,24 milyon ton üretim gerçekleştirmiştir. Son on yılda ortalama her yıl 1,2-1,4 milyon ton arasında üretim yapmaktadır. Fildişi Sahili tatlı patates ve kaju fıstığında dünyanın üçüncü büyük üreticisi konumundadır. Aynı zamanda

Batı Afrika’nınTicaret Merkezi

“FİLDİŞİ SAHİLİ”

Ülke ProfiliNüfus: 22,6 milyonYüzölçümü: 322.463 km2Başkent: YamoussoukroKişi Başına Düşen GSYİH: 1.801 DolarBüyüme Oranı: -4,5 %Döviz Kuru: 507 CFAfr: ABD $Konuşulan Dil: Fransızca

Genel BilgilerEn büyük şehri olan Abidjan ülkenin kıyı şeridindedir ve ticaretin başkentidir. Ya-moussoukor ise ülkenin resmi başkenti olup, iç kısımda yer almaktadır. Diğer önemli şehirleri ise Bouaké, Daloa, Kor-hogo’dur.

Kısa Kısa Fildişi SahiliFildişi Sahili, Fransızca konuşan Batı Af-rika ülkeleri içinde geleneksel olarak en güçlü ekonomiye sahip ülke konumun-dadır. Ayrıca Fildişi Sahili Batı Afrika’nın finans ve ticaret merkezi konumuna gel-miştir.

Bağımsızlığını 7 Ağustos 1960 yılında ka-zanan ülke, 2000 yılından itibaren devlet başkanı mevcut anayasaya göre en faz-la iki kere olmak üzere beş yıllık dönem

Page 67: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 69

nin 100 milyon varil olduğu tahmin edil-mektedir. Halen gün-de 60 bin varil petrol çıkarılmakta ve 25 bin varili ülke için-de tüketilmektedir. Abidjan rafinerisinin günde 70 bin varil rafinaj kapasitesi bu-lunmaktadır. Doğal gaz üretimi 1 750 milyon m3’ü bulmak-ta olup, tamamı ülke içinde tüketilmek-

tedir. Elmas rezervleri mevcut olmakla birlikte, BM ambargosu nedeniyle ihraç edilememektedir. Altın üretimi yılda orta-lama 1,5 tonu bulmaktadır. Ayrıca, demir, nikel, manganez, boksit, bakır, uranyum gibi çeşitli maden kaynaklarına sahiptir.

Fildişi Sahili, Frank Bölgesi Bölgesel Gru-bunun “Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği” (UEMOA) üyesidir. Fildişi Sahi-li’nin para politikası, sekiz üye ülkedeki enflasyon hedeflemesi önceliğine sahip olan Bölgesel Merkez Bankası (BCEAO) tarafından belirlenmektedir. BCEAO’nun politikası, Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından oldukça fazla etkilenmektedir.Fildişi Sahili, Batı Afrika ülkeleri arasında Nijerya ve Gana’dan sonra doğrudan ya-bancı yatırım girişi en fazla olan 3. ülkedir. Fildişi Sahili dış ticaret fazlası veren bir ülkedir. Batı Afrika ekonomisinin başlıca lokomotiflerinden biri olan Fildişi Sahili, Batı Afrika Ülkeleri ekonomik topluluğu-nun (CEDEAO) mal ticaretinin %10’unu gerçekleştirmektedir. Fildişi Sahili, “Batı Afrika CFA Parasal Bölgesi”nin bir üyesi-dir. Türkiye ile Fildişi Sahili’nin ikili ticareti 2002 yılından bu yana sürekli artış gös-

dünyanın en büyük ikinci kola cevizi ve en büyük üçüncü brezilya cevizi üreticisidir. Ayrıca dünyadaki en iyi 15 kahve üreticisi içindedir ve palm yağında dünyadaki en büyük yedinci üretici ülkesidir.

Sanayi sektörü GSYİH’ın % 20’sini sağla-maktadır. Tarım ve orman ürünleri sanayii, petrol rafineri ürünleri, inşaat malzemele-ri, gübre, tekstil, elektrik, otobüs ve kam-yon montajı sektörlerini kapsamaktadır. Tekstil, ayakkabı, enerji, su ve kimya bu sektörün itici gücünü oluşturmaktadır. Türkiye’den Fildişi Sahili’ne 2011 yılında başlıca kalemler itibarıyla çimento, de-mir-çelik ürünleri, elektrik kablosu, mo-torlu taşıt, lastik, gıda ve kozmetik ürün-lerinden oluşan ihraç ürünlerinin değeri 66 milyon Dolar. Fransa, ABD, Hollanda ve Nijerya en büyük ihracat ortağı olurken Fransa, Nijerya ve Singapur en büyük itha-lat ortaklarını oluşturuyor.

Hizmetler sektörü GSYİH’ın % 50’sini sağ-lamaktadır. Fildişi Sahili’nde iki büyük liman, 7 bin km.si asfaltlanmış 68 bin km. yol ağı ve gelişmiş telekomünikasyon hizmetlerinden oluşan iyi bir altyapı mev-cuttur. Abidjan limanı, Sah-ra Güneyi Afrika’nın ikinci büyük limanıdır. Üretilen elektriğin bir kısmı ihraç edilirken, 2010 yılında ül-kedeki siyasi kriz nedeniyle ilk kez elektrik ithal edilmiş-tir.

Maden kaynakları bakımın-dan da zengindir. Ülkede petrol yataklarının işletil-mesine 1980 yılında baş-lanmıştır. Petrol rezervleri-

FİLDİŞİ SAHİLLERİ

termektedir. Fildişi Sahili, Sahra altı Afrika bölgesinin ekonomisi en gelişmiş ülkele-rinden biridir. Fildişi Sahili pazarına giriş stratejilerinin başlıcaları ülke ziyareti ve acente veya distribütör aracılığıyla ticaret yapmaktır. Fildişi Sahili ile ticaret yapma-da yüz yüze görüşmeler çok etkilidir. Tica-ri işlemlerin yürütülmesinde Fransızca dil bilgisi belirleyici bir faktördür. Fildişi Sa-hili’ne potansiyel arz eden tarım ve gıda ürünlerimiz: makarna, bisküvi, maya ve meşrubatlardır. Fildişi Sahili’ne potansiyel arz eden sanayi ürünleri şu şekildedir: çi-mento, otomotiv ana ve yan sanayi ürün-leri, tekstil, demir-çelik ürünleri, elektrikli makineler ve kablolar.

Türkiye-Fildişi Sahili İlişkileri Ülkemizin Fildişi Sahili’ndeki Büyükelçi-liği 15 Kasım 2009 tarihinde faaliyete geçmiştir. Henüz Ankara’da Büyükelçiliği bulunmayan Fildişi Sahili’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliği Türkiye’ye akreditedir. İstan-bul ve İzmir’de iki Fildişi Sahili Fahri Kon-solosluğu bulunmaktadır.

Ülkemiz ile Fildişi Sahili arasında 2005 yılında Ticaret Anlaşması ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşması imzalanmış-tır. Fildişi Sahili Fransızca konuşan Sahra Güneyi Afrika ülkeleri arasında Türkiye’nin ikili ticaret hacminin en yüksek olduğu ülkedir. Ticaret hacmi 2010 yılında 193 milyon Dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Fildişi Sahili’ne çeşitli sanayi ürünleri ih-raç edilmekte ve kakao ithal edilmektedir. 2010 yılında Abidjan’da Türk İhraç Ürünle-ri Sergisi düzenlenmiştir.

Üst düzey ziyaretler kapsamında, 2010 yılı Haziran ayında “Türkiye – Dünya Tica-ret Köprüsü 2010”katılmak üzere Fildişi Sahili Ticaret Bakanı Calice Yapo Yapo,

2010 Ekim ayında da 13. MÜSİAD Uluslararası Fuarı” ile “14. Ulusla-rarası İş Forumu (IBF)”na katılmak üzere Sanayi ve Özel Sektörü Teşvik Bakanı Moussa Dosso ülkemizi ziya-ret etmişlerdir.

Hükümetimizce, Fildişi Sahili Hükü-meti emrine her yıl yükseköğrenim bursları tahsis edilmektedir.

Abidjan’da vatandaşlarımızın açtığı ilk-orta-lise düzeyinde eğitim veren bir okul bulunmaktadır.

Page 68: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

70 | YOUNG BUSINESS - 8

DOSYA ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ

Dört Duvar İçinde

Röportajlar / Fotoğraflar Mehmet Sürücü - Mustafa Ateşmen - Lütfiye Dilekmen - Ayşegül Korkut

A.V.M.’lerin Ekonomiye EtkisiDEV BİR EKONOMİ

Page 69: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 71

Alışveriş merkezlerinin kiracılar, yatırımcılar ve ziyaretçiler olmak üzere birden fazla birleşeni bulunuyor. Sosyal iletişim ve etkileşimde önemli yerlerden biri olan AVM’ler küreselleşen dünya ve Türkiye’de modern alışveriş merkezleri olarak dikkat çekiyor. Kent ekonomisine ve sosyal hayata sağladığı katkılar ile AVM’ler son yılların gözde mekânları arasında yerini alıyor.

Alışveriş merkezleri 21. yüzyıl tüketicisinin her tür gerek-sinimini karşılamayı amaçlayan çağdaş, dinamik ve canlı yaşam merkezleri olarak kabul edilmektedir. Günümüzde şehirlerin sanatsal yapıları olarak inşa edilen alışveriş mer-kezleri, tek mülkiyet altında, tek imaja sahip ve merkezi bir yönetim tarafından idare edilmesi nedeniyle gelenek-sel alışveriş merkezlerinden ayrılmaktadır. Bu tip alışveriş merkezleri, yayıldığı alanın genişliği, içerdiği ticari faaliyet çeşitliliği, ortak çalışma saatlerinin uzunluğu ve yatırımın ekonomik değeri açısından farklılaşmaktadır. Özellikle mi-marisi gereği sanatsal yapılar olarak değerlendirilmekte ve çağın ekonomik ve kültürel simgeleri olarak görülmek-tedir. Türkiye’de sayıları son yıllarda hızla artan alışveriş merkezleri kentsel yaşamın önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir. Alışveriş merkezleri, sözü edilen çeşitli pera-kendeci kurumları tek ve belirli bir plan altında bir araya

Page 70: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

72 | YOUNG BUSINESS - 8

getiren ve içinde banka, pastane, kafe-terya, sinema vb. mal ve hizmet işlet-melerini içeren perakende işletmeleri olarak dikkat çekmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin alışveriş mer-kezleri ile tanışıklıkları elli yıldan uzun bir süreyi kapsıyor olsa da Türkiye için alışveriş merkezlerinin geçmişi ancak yirmi yıllık bir sürece dayanmaktadır. Türkiye’nin ilk alışveriş merkezi olan Galleria’nın 1988’de açılmasından gü-nümüze kadar geçen bu süreç, Türki-ye’nin yalnızca metropol kentlerini de-ğil, göreceli olarak daha küçük kentleri ve hatta yerleşim birimlerini bile etkisi altına aldığını göstermektedir. Küresel ölçekte değerlendirildiğinde alışveriş merkezlerinin yatırımcılarının genel-likle özel sermaye olduğu bilinmesine rağmen, Türkiye örneğinde ise ilginç bir durum yaşanmış; ilk alışveriş merkezi olan Galleria devlet tarafından yap-iş-let devret modeli ile kurulmuştur. Gal-leria’nın açılışını daha sonraki yıllarda İstanbul’da açılan Nova Baran (1990), Atrium (1992), Capitol (1993), Carre-four (1993), ve Ankara’da açılan Ataku-le (1988) ile Karum (1993) izlemiştir. Galleria’nın açılışından sonra bir anda çoğalan alışveriş merkezlerine bir yeni-si olan Akmerkez (1993) eklenmiştir.Modern alışveriş merkezleri, merkezi bir yönetim altında, merkezden sorum-lu olan bir yönetici tarafından idare ve kontrol edilen, ayrıca merkez içindeki her bir birimin kiralama yoluyla işletil-diği büyük komplekslerdir. Modern alış-veriş merkezleri, bireylerin ve ailelerin gereksinimlerini bir defada alışveriş yaparak karşılamaları amacıyla, özel

mülk sahiplerince, çok çeşitli dükkân-ların bir araya getirilerek koordineli ve bir sistem dâhilinde yönetilmesidir. Ay-rıca bu merkezler, tüketicilerin alışve-riş gereksinimleri yanında, hem sosyal hem de kültürel gereksinimlerini de karşılamaya yönelik hizmetler vermek-tedir.

Alışveriş merkezleri, insanları bera-berinde getirdiği tüketim kültürü ile tanıştırmıştır. Büyük kentlere göçün sürekliliğini koruması ile birlikte artan nüfusun daha çok tüketim ihtiyacını beraberinde getirmesi, büyük kentler-de kişi başına gelir artışının mağazalı perakende işletmesi müşterisi olacak bir kitlenin ortaya çıkmasına neden olması, özel oto sahipliğinin hızla yay-gınlaşması ile birlikte özellikle otoyol civarlarına kurulu alışveriş merkezle-rine ulaşımın kolaylık getirmesi, kredi kartları kullanımının tüketiciye ödeme kolaylığı sağlaması, vb. faktörler tüke-ticilerin perakende işletmelerine yö-nelmesinde etkili olmaktadır. Özellikle sosyal yaşamda kültürel gelişmeler ile ekonomik yaşamda artan gelir ve za-man faktörleri tüketim alışkanlıklarını değiştirmiştir. Alışverişe ayrılan zama-nın daralması nedeni ile bir seferde mümkün olduğu kadar fazla ihtiyacı karşılayan alışverişin, mümkün oldu-ğu kadar kısa zamanda yapılmasını sağlayan alışveriş merkezlerinin çeki-ciliği gün geçtikçe artmaktadır. Temiz mekânlarda, iklim koşullarından etki-lenmeden, güvenli, tüketici haklarını gözeten kurallar içinde alışveriş ola-nağı sunarak, alışverişi zaman kaybı olmaktan çıkartan sinema, konser, imza günü, konferans gibi etkinlikler ve

bowling, buz pateni gibi sportif faaliyet-ler ile eğlenceli hale getiren alışveriş merkezleri günümüzde sosyal buluşma yerleri haline gelmektedir.

Türkiye’nin AVM HaritasıEVA Gayrimenkul Değerleme Danış-manlık A.Ş. ve Akademetre Research & Planning tarafından alışveriş merkezle-ri (AVM) sektörünü irdelemek, gerçek birikim ve potansiyeli ortaya koymak, Türkiye’deki potansiyel yatırım bölgele-rinin tespit etmek ve ihtiyaç duyulan tip ve büyüklükleri ortaya koymak amacı yapılan çalışmanın sonucu hazırlanan AVM Potansiyel İhtiyaç Analizi Raporu açıklandı. Türkiye’nin AVM Haritası’nın belirlendiği çalışmada; 81 ilde bulunan alışveriş merkezleri ile 2013 sonuna kadar açılması planlanan inşaat ve proje halindeki 116 alışveriş merkezi incelendi.

Türkiye’nin ilk büyük alışveriş merkezi Galeria’nın 1988 yılında açılması ile birlikte Türkiye modern alışveriş kavra-mı ile tanıştı. O tarihten itibaren AVM’ler Türkiye’nin dört bir yanında hızla çoğal-maya başladı. Özellikle 2005 yılında sektörde büyük bir sıçrama yaşandı. 2005 yılında AVM sayısı 106 iken 2010 yılında bu rakam 263’e, 2011 yılında ise 279’a ulaştı. AVM sektörü her yıl ortalama % 20 – 25 büyümeye devam ediyor. 2013’te ise bu sayının 367’ye ulaşmasının yanında 2013 yılına ka-dar ilave olarak yaklaşık 3.829.515 m² AVM‘nin hizmete girmesi bekleniyor. Bu durumda Türkiye’de önümüzdeki 3 yıl içinde, yeni yapılacak alışveriş mer-kezleriyle birlikte mevcut kiralanabilir alanın 10,5-11 milyon m²’ye çıkması

Türkiye AVM Haritası

Page 71: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 73

Page 72: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

74 | YOUNG BUSINESS - 8

öngörülüyor ve kişi başına düşen kira-lanabilir alan 137 m² olacağı düşünü-lüyor. İllere göre bakıldığında ise İstan-bul 109 aktif alışveriş merkezi ile lider olurken Ankara 37 ve İzmir 17 alışveriş merkezi ile İstanbul’u takip ediyor.

2010 yılı itibariyle AVM’lerin aylık or-talama ziyaretçi sayısı 83.111.035. Türkiye’deki alışveriş merkezlerinin kiralanabilir alanları toplamı ise yakla-şık 6.773.793 m². Ancak çalışma so-nucunda ortaya çıkan sonuçlara göre 2011 yılı itibari ile farklı lokasyonlarda ve farklı konseptlerde hala 3.541.140 m² kiralanabilir alana ihtiyaç var. Türki-ye’de kiralanabilir alan ortalamasının üstünde olan illerin başında İstanbul geliyor. Bunun en büyük nedeni ise İstanbul’daki nüfus yoğunluğu olarak görülüyor. İstanbul’u Ankara, Kocaeli,

Eskişehir, Malatya, Denizli, Tekirdağ, Adana ve Bursa takip ediyor. Raporda ortaya çıkan bir başka sonuç da artık daha küçük metrekareli AVM’lere ihti-yaç duyuluyor olması. 15–25 bin m2 arasında kiralanabilir alan sahip, ko-layca ulaşılabilen, tercihen yürüme me-safesinden müşteri alabilecek AVM’ler geliyor.

Alışveriş Merkezlerinin FaydalarıAVM’lerin sağladığı fiziksel ve sosyal kolaylıklar tüketici tercihlerini farklı yönde etkilemektedir. AVM’ler hem tü-keticilerin işlerini kolaylaştırmada hem de satış mağazalarını dinamik tutmada bazı üstünlüklere sahiptir. Yoğun ya-şam temposu içerisinde gezmeye, eğ-lenmeye, alışveriş yapmaya zaman ayı-ramayan insanlar; giysiden mobilyaya, elektronik cihazlardan gıda malzeme-lerine, sinemasından eğlence salon-larına, restoranından kafesine kadar

aranan her şeyin bir arada bulunduğu alışveriş merkezlerinde büyük kolaylık yaşamaktadırlar. AVM’ler iç mekandaki mağazaların birbirine yakınlığı nede-niyle, rakip olsalar bile kendi içlerinde bir sinerji oluşturmaktadır. Mağaza ya-kınlığı tüketiciler açısından da önemli avantajlar oluşturmaktadır. Bir ma-ğazada aradığını bulamayan tüketici, semt içerisinde veya cadde üzerinde aramamakta, AVM içerisinde ihtiyacını karşılayabilmektedir.

Bu modern alışveriş merkezlerinde tüketiciler kısa zamanda tüm ihtiyaç-larını karşılayabilmekte, otopark so-runu yaşamamakta ve olumsuz iklim koşullarından da etkilenmemektedir. Ayrıca tüketiciler AVM’de gerçekleşti-rilen sosyal ve kültürel etkinliklerden yararlanma olanağına kavuşabilmekte-

dirler. Çünkü AVM’ler sadece alışveriş için değil, tüketicilerin eğlenmek ve sosyalleşmek ihtiyaçlarına da hizmet etmektedir. Özellikle çalışan kesimler için AVM’ler, hafta sonları aileleriyle birlikte vakit geçirebildikleri mekânlar haline gelmiştir. Her ay, ülkedeki alış-veriş merkezleri on binlerce kişi tara-fından ziyaret edilmektedir. Alışveriş merkezlerinin insanları içeride tutmak adına yaptıkları etkinlikler ise tüketi-cileri memnun ettiği gibi mağazaların satışları açısından da etkili olmaktadır. Günün her saatinde yaşanan müşteri yoğunluğu buradaki işletmelerin yüzü-nü güldürmeye yetmektedir. Alışveriş merkezlerinde yer alan perakende fir-maları sezon sonu ve özel gün kampan-yaları ile buralarda daha çok kitlenin dikkatini çekmeyi başarabilmektedir.

AVM’lerin varlığı firma sahiplerini mad-di anlamda biraz sıkıntıya soksa da

tüketiciler açısından olumlu karşılanı-yor. Benzer ürünlerin birden fazla firma tarafından satıldığı bu yerlerde rekabet ortamının yarattığı avantajlar tüketici-lerin yüzünü güldürmeye yetiyor. Reka-bet nedeni ile ürün fiyatları artmazken ürün çeşitliliği ve kalite seviyesinde art-ma gözleniyor. Alışveriş merkezleri ve büyük mağaza-lar kayıt dışılığın önüne geçilmesi, vergi kayıplarının önlenmesi, kayıtlı istihdam ile işçi sağlığı ve güvenliğinin temin edilmesi gibi kamusal hizmetlere yap-tığı katkı yönünden de ekonomiye fay-da sağlamaktadır. Bu merkezler; satış, temizlik, güvenlik, bakım ve onarım gibi konularda iş olanağı sağlanmakta ve bünyesinde çalışan insanların daha kaliteli ve sağlıklı ortamlarda çalışma-larına vesile olmaktadır. Lise mezunları

için de pek çok iş fırsatı yaratan AVM’le-rin personel ihtiyacının yüzde 53’ünü 25 yaş altı kişiler oluşturmaktadır. Yüz-de 54 oranında kadın personelin ağır-lıklı olduğu AVM’lerde özellikle satış elemanları arasında yüzde 94 oranında prim sistemi uygulanmaktadır.

Bu merkezlerde çalışan insanların hep-sinin sigortalı işçi olma zorunluluğu olduğundan ve sigortalandığından ka-çak işçi çalıştırma oranı azalmaktadır. Hatta bazı işyerleri, çalışanlarını ayrıca özel sağlık sigortası yaptırmaktadır. AVM içerisindeki iş yerleri yaptıkları her satış için fatura kesme zorunda kal-maktadırlar. Birçok uluslararası şirket isim haklarını hâsılat kira sözleşmesi ile devrettikleri için, kiracıların yaptık-ları her satışa fatura kesme zorunlu-luğu doğmaktadır. Diğer iş yerlerinde ise birçoğu ulusal isim yapmış şirket-

Türkiye’nin ilk büyük alışveriş merkezi Galeria’nın 1988 yılında açılması ile birlikte Türkiye modern alışveriş kavramı ile tanıştı. O tarihten itibaren AVM’ler Türkiye’nin dört bir yanında hızla çoğalmaya başladı. Özellikle 2005 yılında sektörde büyük bir sıçrama yaşandı. 2005 yılında AVM sayısı 106 iken 2010 yılında bu rakam 263’e, 2011 yılında ise 279’a ulaştı.

Page 73: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 75

Page 74: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

76 | YOUNG BUSINESS - 8

ler olduğu için faturasız satış yapmak gibi bir düşünceleri yoktur. Bu yerlerde satışlarının tamamını faturalı yapan şirketlerin doğal olarak mal alışları da faturalı olmak zorundadır. Böylece tü-ketimden üretime doğru zorunlu olarak fatura kesme veya diğer bir ifade ile ka-yıt altına girme zorunluluğu doğmakta-dır. Bunun sonucunda ülke ekonomisi her anlamda oldukça kârlı çıkmaktadır. Mali İdare açısından, alışveriş mer-kezlerinde mağaza veya iş yeri açan işletmeler ulusal veya uluslararası iş-letmeler oldukları için genellikle mu-hasebe sistemleri tek merkezden idare edilmekte, bunun sonucunda ise Mali İdare açısından denetim ve kontrol yap-ma kolaylığı sağlamakta ve daha etkin denetim yapma imkânı doğmaktadır.

Alışveriş Merkezlerinin Yaşadığı Sı-kıntılarTüketiciler özellikle son yıllarda; gıda, temizlik ürünleri, kırtasiye, giyim eşya-sı, bahçe ve mobilya ürünleri vb. birçok ürün arasından seçim yapabilme şan-sına sahip oldukları alışveriş merkez-leri ile içli dışlı oldular. Hızla çoğalan alışveriş merkezleri zaman içerisinde, perakende sektörünü canlandırarak tü-ketim oranlarını etkilemekle kalmamış, tüketicilerin satın alma davranışını da etkilemeye başlamıştır. Bununla bera-ber yeni açılan alışveriş merkezlerinde kapanan işyerlerinin varlığı, bu merkez-lerin durumunun da pek parlak olmadı-ğını göstermektedir. Yaşanan ekonomik gelişmelerden kentin farklı yerlerinde kurulu olan alışveriş merkezlerinin farklı derecelerde etkilenmekte olduk-ları da dikkati çekmektedir. Alışveriş

merkezlerinin içine düştüğü ekonomik sıkıntının ne kadarının kuruluş aşama-sındaki yanlış yatırım tercihlerinden, ne kadarının yaşanan küresel ekono-mik krizin sonuçlarından kaynaklandığı günümüz koşullarının ortaya çıkardığı yeni bir soru olarak cevap beklemek-tedir.

2009 yılında ABD’de de kredi krizi ile başlayıp küresel bir kriz haline gelen ekonomik kriz, reel sektörü etkisi altı-na alırken yansımalarını perakende ve alışveriş merkezleri üzerinde etkisini gösterdi. Sektörde istihdama ilişkin bil-gi veren Toplam Çalışan Sayısı Endeksi ise sektördeki metrekarelere nazaran daha dalgalı ve mevsimsel etkinin göz-lendiği bir grafiğe sahip olsa da, istih-damda genel olarak artış eğilimi göz-lenmektedir.

Art arda açılan alışveriş merkezleri sek-tör temsilcilerini yüksek kira bedelleri

yüzünden zor duruma sokmaktadır. Aşı-rı büyüme hırsının neden olduğu sürdü-rülemez borçlanma, pek çok markanın sonunu hazırlamaktadır. Son 10 yıllık dönemde rekor sayıda artan alışveriş merkezlerinde yerini almaya çalışan pek çok firma yüksek kira bedelleri nedeni ile iflas etme tehlikesi ile kar-şı karşıya kalmaktadır. Küçük esnafta sayıları hızla çoğalan AVM’ler karşısın-da ayakta duramaz hale gelmektedir. Bunun yanında AVM yatırımcıları da sa-yıları her geçen gün artan, doğru plan-lanmayan, yan yana sıralanan AVM’ ler-den şikâyetçi.

İstanbul Gayrimenkul Değerleme ve Da-nışmanlık A.Ş. tarafından gerçekleştiri-len AVM piyasası raporuna göre mevcut AVM’lerin kiralanabilir alan açısından büyüklükleri incelendiğinde, yarısının 20 bin metrekareden küçük olduğu gö-rülmektedir. Bu tür AVM’ler çoğunlukla nüfus yoğunluğu az olan il ve ilçelerde bulunmaktadır. Türkiye’de 60 bin met-rekareden büyük AVM’lerin sayısı ise 24 olup, bunlar İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri ve Mersin gibi şehirlerde yer almaktadır. Şehirlerde AVM’lerin yo-ğunluğu, kişi başına düşen kiralanabilir alan (mağaza alanı) ile ölçülmektedir. Tüm Türkiye’de, hâlihazırda planlanma aşamasında olan veya inşaatı devam eden 70 civarında AVM projesi vardır. Bu projelerin tamamlanmasıyla, 2013 yılının sonunda Türkiye’deki toplam AVM sayısının 370, kişi başına düşen kiralanabilir alanın ise 125 metrekare olması öngörülmektedir. Günümüzde artık büyük konut projelerinin içerisin-de 5.000 ile 15.000 metrekare arasın-da değişen alışveriş merkezleri veya alışveriş caddeleri planlanmaktadır. Bunlar da hesaba katıldığında 2013’te, Türkiye’deki toplam kiralanabilir AVM alanı yaklaşık 9.7 milyon metrekareye yükselecektir.

Toplam Kiralanabilir Alan Miktarı Artışı (m2)

Page 75: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 77

0352 331 20 10Ankara Yolu 7.km Kayseri

Auto Service

KASKO VESİGORTA

ŞİRKETLERİYLEANLAŞMALIYIZ.

EPİK

A

Page 76: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

78 | YOUNG BUSINESS - 8

“Sektöre değer katan, doğru fizibilite yapılarak gerçekleştirilecek prestijli projelerin her zaman için AVM sektörünü ileriye taşıyacağını düşünüyorum.”

1977, İzmir doğumluyum. Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2003 yılında ABD’nin South Carolina eyaletin-deki Clemson Universty’den Endüstri Mühendisliği ve E-Business dalları olmak üzere 2 dalda lisansüstü eğitimlerimi tamamladım. Perakende sektörü ile New York’ta tanıştım. Türkiye ile Doğu Asya’dan fonksiyonel ev mobilyaları getiren ve bunları Wal-Mart, Target gibi büyük zincir mağazalara satan bir firmada kurumsal satıştan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüm. 4,5 yıllık yurt dışı çalışma tecrübemin ar-dından Türkiye’ye dönerek 2007 yılı sonunda Armoni

ArenaPark Genel MüdürüMuhsin Erkoç

Page 77: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 79

Park Outlet Center’da genel müdürlük görevime başladım. Aralık 2009 itibarıyla Kayseri Park Alışveriş Mer-kezi’nde Genel Müdürlük pozisyonunu üstlendim. Şuan Kayseri Park Alışveriş Merkezi’nin Genel Koordinatörlüğünün yanı sıra ArenaPark Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin Genel Müdürlüğünü yürüt-mekteyim.

ArenaPark Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Artaş İnşaat’a bağlı Atakent Turizm Yat. İnş. San. ve Tic. A.Ş. çatısı altında 26 Ağustos 2011 tarihinde açılışını gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin en nitelikli konut projelerinin bulunduğu ve yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı Halkalı Atakent’in ilk ve tek alışveriş merkezi olan ArenaPark, bünyesinde bulundurduğu 100 mağazasıyla açıldı-ğı günden bu yana açık hava konsep-tiyle ziyaretçilerine farklı alışveriş keyfi sunmaktadır. 52 dönüm alan üzerine kurulan ArenaPark Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 100.000 m2 toplam alanda faaliyet göstermektedir. 40.000 m2 kiralanabilir alanı bulunan, açık ve ka-palı olmak üzere toplam 1.250 araçlık otopark alanı ile ücretsiz olarak hizmet veren ArenaPark’ın ziyaretçi sayısı her geçen gün artmakla birlikte hafta içi günde 20-22 bin, hafta sonuysa 30-35 bin kişi ziyaret etmektedir.

Türkiye’nin AVM’lerle tanıştığı 1988 yılından bu yana organize perakende sektörü, Türk ekonomisinde çok önem-li rol oynamaya başladı. Bu durum gerek yerli markalar gerekse yurtdı-şından gelen ulusal markalar için yeni yatırımların artarak devam etmesini sağlıyor. Özellikle son 10 yıldaki dö-nemde ziyaretçilerin sosyal hayatının

odak noktası haline gelen AVM’ler; gıda, giyim, ayakkabı, elektronik gibi ihtiyaçların karşılandığı mekân olma-nın yanı sıra insanların sosyalleştikleri, kültürel faaliyetlerini gerçekleştirdikle-ri tesisler olarak hizmet vermektedir. Önümüzdeki dönemlerde AVM olmayan illerde açılacak AVM’lerle birlikte gerek ekonomik anlamda gerekse sosyal hayat anlamında AVM’lerin çok daha önemli rol oynayacağını düşünüyorum.

ArenaPark Alışveriş ve Yaşam Mer-kezi olarak kendi ekibimiz ve 100 mağazamızla birlikte yaklaşık 1.300 kişiye istihdam sağlamaktayız. Günü-müzde maalesef kayıt dışı ekonomin büyüklüğü Türkiye ekonomisi için en önemli sorunlardan birisidir. AVM’lerde yapılan tüm alışverişlerin kayıt altına alınması ve her geçen gün artan işlem hacmiyle Türk ekonomisine büyük destek vermektedir.

Bana göre bir bölgedeki alışveriş mer-kezi sayısından çok, alışveriş merkez-lerinin bölgeye kattıkları değer önemli. Şuan için İstanbul’da 100’ün üzerinde AVM bulunmaktadır. Ancak bu AVM’ler içerisinden maalesef yüzde 30’unun ziyaretçi sayısı ve ciro performansının istenilen düzeyde olduğunu söyleyebili-riz. Yeni açılacak AVM’lerin sayısından ziyade nitelikleri sektörümüz için önemli olmalı. Sektöre değer katan, doğru fizibilite yapılarak gerçekleşti-rilecek prestijli projelerin her zaman için AVM sektörünü ileriye taşıyacağını düşünüyorum.

Günümüzde internetten yapılan alışve-rişlerin arttığını gözlemliyoruz. Ancak Türk halkı olarak bazı alışkanlıklarımızı çok zor değiştirdiğimizi belirtebili-

riz. Alışveriş yapma alışkanlıklarımız da bunların en önemlilerinden bir tanesidir. Ziyaretçilerimize yaptığımız anketlerden aldığımız sonuçlara göre ziyaretçilerimizin yaklaşık %90 gibi büyük bir oranı internet alışverişiyle ilgili güven sorunu hissettiklerini belir-tiyorlar. Ayrıca satın aldıkları ürünleri hemen teslim alamamaları ve yaşanan kargo sorunlarından dolayı internet alışverişlerine soğuk baktıklarını ekliyorlar. AVM’lerden yapılan alışve-rişlerde ise gerek ürünü deneyerek almaları gerekse üründe yaşayacakları bir sorunda anında muhatap bulabil-meleri çok önemli etkenler olarak göze çarpıyor. Yukarıda belirttiğim kriterleri göz önüne aldığımızda internet alış-verişlerinin AVM’leri şuanda olumsuz etkilemediğini düşünmekteyim. Tabiki ilerleyen dönemlerde internet alışveri-şinin ağırlığı artacaktır. AVM’ler olarak bizler de buna uygun tedbirler düşünü-yoruz ve hayata geçireceğiz.

Kapılarımızı açtığımız 26 Ağustos 2011 tarihinden bu yana hızla yükse-len bir ivmeyle yolumuza devam ediyo-ruz. %98 gibi bir ziyaretçi memnuniyeti yakalamış bulunmaktayız. Bu oran alışveriş merkezleri için çok iyi bir oran olsa da biz kısa vadede bu oranı yap-tığımız çalışmalarla %100 seviyesine taşımayı arzuluyoruz. 2012 yılındaki 7.6 milyonluk ziyaretçi sayımızı 2013 yılında 9 milyona, ileriki dönemlerde de 10 milyona taşımak öncelikli hedef-lerimiz arasında.

Her geçen gün artan AVM sayısıyla bir-likte AVM’lerin, Türk halkının yaşamın-da ve Türk ekonomisindeki önemini arttıracağını söyleyebilirim.

Page 78: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

80 | YOUNG BUSINESS - 8

Optimall AVM MüdürüHaşim Selçuk

1976, Kayseri doğumluyum. Evliyim, iki oğlum var; Mehmet Hakan ve Sait isimlerinde. Kendimi bildim bileli baba mesle-ği olan perakende sektöründeyim. Kasa arkasında poşetle-me yapmaya başladığımda ilkokuldaydım.

Boydak Holding’in iştiraklerinden Merkez Çelik A.Ş. nin bir yatırımı olan Optimall, tematik bir Alışveriş Merkezi (AVM). Tematik olması hasebiyle de Kayseri’de türünde tek dene-bilir. Sloganımız “Eve dair her şey”. İnsanların ev dekorasyo-nu ile ilgili alışveriş yapacakları bir mekân olarak tasarlandı Optimall.

Amerika’da kişi başına düşen AVM metrekare fazlalığı biz-den çok önceleri cereyan etti. Ondan sonra tam teşekküllü AVM’ler zamanla çocuk, spor, ayakkabı AVM’si gibi tematik hale dönüşmeye başladı.

Optimall’ de mağaza olarak Koçtaş, İstikbal, Bellona, Kara-ca, Hisar gibi sektörün önde gelen isimleri yer alıyor. Bunun dışında ilerleyen tarihlerde de halı, çeyiz, aksesuar markala-rını da bünyemizde bulunduracağız.

Türkiye’de AVM sektörü 1988 yılında merhum Turgut Özal’ın girişimi sayesinde Galleria ile şekillenmeye başlamış. 90’lı yılların ortalarından sonra ise perakendeye bambaşka bir bakış açısı oluşmuştur. Bu bakış açısından AVM sektörü de pozitif yönde nasibini almıştır.

Kayseri’de modern anlamda AVM sektörü 2006 yılından son-ra şekillenmeye başladı. Öncesinde şehrimizin AVM kültürü-ne Kapalı Çarşı, Yer altı Çarşısı ve Kasseria ile aşinalığı vardı. Şu an Kayseri’de 6 adet AVM bulunuyor. Bu sayıya zamanla yeni projeler de eklenmeye devam edecek.

Sektör son 10 yılda pozitif bir ivme kazandı. AVM sayıları 10 yılda inanılmaz derecede arttı. Türkiye’de AVM sektörü yabancı yatırımcıların hâlihazırda dikkatlerini çekmekte ve önümüzdeki yıllarda daha çok Anadolu şehirlerinde olmak üzere yatırımların devam edeceği bilinmekte.

İlerleyen yıllarda sektörün bir okulu olmadığından yönetici anlamında sıkıntı yaşanabileceğini düşünüyorum. Onun dı-şında daha uzun yıllar gündemde kalacağa benziyor.

Şu anda kiracılarımız ve yönetim ekibimizle beraber 170-180 kişiye istihdam sağlıyoruz. Birkaç yıl içinde bu rakamın 300 kişiye ulaşacağını tahmin ediyoruz. Avm’ler kayıt dışı ekonominin önüne geçmek için biçilmiş kaftan. Markala-rın kendi mağazalarını AVM’ lerde konumlandırmaları kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesini sağlıyor. Vergilendirme ve memleketimizin ilerlemesi anlamında AVM’ler doğru bir yatırım.

Pazardaki perakendecilerin sayısı belli. Kayseri’de 130, 180 mağazası olan AVM’ler var. Bunların içinden büyük markala-ra baktığımızda belki 40-50 marka var. Bu markalar her yeni

Page 79: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 81

“AVM’ler kayıt dışı ekonominin önüne geçmek için biçilmiş kaftan.”

açılan AVM’de bulunmak iste-dikleri için ekonomik yapılarını zedeliyor. Lokasyon iyiyse yani oradan bir ciro çıkarabilecekse bu mantıklı. Ama cirolar birbiri-ne çok yakınsa orada bir gider kalemi daha oluşmuş oluyor. Bu giderleri karşılayacak ciroyu da yapamadıkları için birçok firma bu yüzden zor duruma düşüyor. 2007, 2008’den sonra AVM’ler ve Organize Perakendeciler toparlanmaya başladı. Onun öncesinde birçok marka her açılan AVM’ de bir şube açmak zorunda hissediyordu kendini. Ama şu anda düşünerek adım atıyorlar. Kira pazarlığı yapıyor-lar. Hatta bazı iyi markalar yatı-rım desteği dahi alıyor.

Online alışveriş ülkemizde çok yeni sayılır. Amerika’da, Avru-pa’da çok yaygın. İnsanlar gidip gezerek alışveriş yapmıyorlar. Yemeği dahi internetten sipa-riş veriyorlar. Online Alışveriş Türkiye’de yeni yeni oturmaya başladı. Bu bir süreç. Bu süreci hep beraber yaşayarak görece-

ğiz. İnternetten yapılan alışve-rişlerin 3-5 sene sonra iyi bir şekilde oturacağını düşünüyo-rum. Kira, personel gideri gibi giderler olmadığı için peraken-de sektörünün bir alternatifi olarak görüyorum. Optimall’in de ilerleyen dönemlerde böyle bir projesi olabilir. Sektörün di-namikleri neyi gerektiriyorsa biz de mutlaka takip ederiz.

Özellikle hafta sonları hatırı sayılır bir müşteri hareketi ya-şıyoruz. Lokasyonumuz şehrin büyüdüğü noktada. Önümüzde-ki yıllarda büyümesini tamamla-dığında daha da canlanacak bir lokasyon. Bu anlamda Optimal ilerleyen dönemlerde verimlili-ğini daha da artıracaktır.

Page 80: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

82 | YOUNG BUSINESS - 8

Kayseri Park Genel MüdürüHüseyin Salih Tolan

1980, İstanbul doğumluyum. Dumlupınar Üniversi-tesi İktisat Fakültesini bitirdikten sonra perakende sektöründe göreve başladım. En son, kurumsal bir hazır giyim firmasında 5 yıl üst düzey yöneticilik yap-tım. 2012 yılı Haziran ayından bu yana ise Kayseri Park Alışveriş ve Yaşam Merkezi Genel Müdürü ola-rak görev yapıyorum.

Kayseri Park Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 1 Haziran 2006 tarihinde Orta Anadolu’nun ve Kayseri’nin ilk alışveriş merkezi olarak 130 mağazasıyla hizmete girdi. Kayseri’de hiç olmayan 30’un üzerinde mar-ka, Kayseri Park’la birlikte şehirde yerini almış oldu. Kayseri Park’tan önce Kayseri halkı tüm alışveriş-lerini çarşıdan, pazardan ya da cadde mağazaların-dan yapıyordu. Bu tarz alışveriş noktalarında da şu anda bizim yaptığımız gibi bir kampanyadan ya da bizim verdiğimiz gibi bir hizmetten söz etmek tabi ki mümkün değildi. Kayseri Park’ın faaliyete geçmesi, bulunduğu lokasyonda pek çok alışkanlığı da bera-berinde değiştirdi. Başta Kayserililer olmak üzere tüm Orta Anadolu halkı her türlü ihtiyacını karşı-layabileceği keyifli, eğlenceli, huzurlu bir ortamda sosyal ve kültürel ihtiyaçlarına da cevap verebilen bir merkeze kavuştu. Bu sayede tüketiciler alışveriş-lerini, kendi istedikleri saatlerde, temizlik, güvenlik, otopark gibi bütün hizmetlerin profesyonelce verildi-ği Kayseri Park’tan yapmaya başladı. Bugün alışve-riş merkezimizde Kayseri dışından çevre illerden de ziyaretçi ağırlıyoruz.

Yeni alışveriş merkezleriyle birlikte organize pera-kende sektörü de hızla büyüyor. 90’lı yıllarda, lüks görünümleri sebebiyle pahalı oldukları izlenimi ver-dikleri için tüketici tarafından temkinli olarak tercih edilen Avm’ler, kaliteli ve kurumsal hizmet anlayışla-rıyla başta büyükşehirler olmak üzere açıldıkları tüm şehirlerde zamanla cazibe merkezi haline geldiler. Şu anda Türkiye’de 48 ilde 299 aktif AVM mevcut. Sektör 2012 senesini 296 AVM ile kapattı. 2015 yı-lına kadar 60 ilimiz AVM ile tanışmış olacak. Bugün-

Page 81: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 83

“Ne kadar alışveriş merkezi açılırsa açılsın her zaman müşterisini anlayan ve onun istekleri doğrultusunda yenilenen AVM’ler ayakta kalacak.”

den itibaren 2015’e kadar 110 AVM açılışı olması öngörülüyor. 2014’de bu sayı 30, 2015 de ise 26 olarak bekle-niyor. Bu gelişmelerle 2015 yılında Tür-kiye’de 409 AVM olacağı düşünülüyor.

Kayseri Park, yönetim birimlerinin yanı sıra, bünyesinde barındırdığı 130 ma-ğazanın personelleriyle birlikte yakla-şık 1200 kişiye istihdam sağlıyor. İs-tihdama katkı sağlamalarının yanı sıra AVM’ler kayıtlı ekonomiye geçişte de önemli bir nokta. Çünkü AVM’lerde ya-pılan her türlü alım ve satım kayıt altın-da. Bu açıdan AVM’ler vergi gelirleriyle de ekonomiye ciddi kaynak yaratıyor.

İyi bir lokasyona, marka karmasına ve yönetime sahip olan AVM’lerin pera-kende sektörüne her zaman fayda sağ-layacağına inanıyorum. Ancak açılan her yeni Avm maalesef bu özellikleri taşımıyor. Bulunduğu bölgenin ihtiyaç-larına ve beklentilerine cevap verecek marka karması oluşturamayan, kurum-sal bir şekilde yönetilmeyen, sosyal sorumluluk projelerine, etkinliklere ve kampanyalara gerekli önemi vermeyen birçok AVM zamanla önce ziyaretçile-rini sonra da kiracılarını kaybederek kapılarını kapatıyor. Bu durum ise yeni AVM’lerde yer alacak yerli ve yabancı

markaların, yatırım yaparken tedirgin olmalarına hatta yatırımdan vazgeçme-lerine dahi sebep olabiliyor.

E-ticaret gün geçtikçe yaygınlaşıyor, an-cak bu durumun alışveriş merkezlerini beklendiği kadar olumsuz etkileyeceği-ni düşünmüyorum. Çünkü büyük bir ke-sim, alışveriş yapmanın dışında sevdik-leriyle vakit geçirmek ve sosyalleşmek için AVM’leri tercih ediyor. Türkiye’de halen 30’un üzerinde şehirde alışveriş merkezi yok. Yaşadıkları şehirde ara-dıkları her ürünü bulamayan insanların daha çok ilgi gösterdiği internet alışve-rişlerinin, AVM’lerin daha da yaygınlaş-masıyla birlikte sadece belirli ürünlerin satışıyla sınırlı kalacağını düşünüyo-rum.

Her zaman sektörün gelişmesinden ve büyümesinden yanayım. Sonuç olarak ne kadar alışveriş merkezi açılırsa açıl-sın her zaman müşterisini anlayan ve onun istekleri doğrultusunda yenilenen AVM’ler ayakta kalacak. Biz Kayseri’nin ilk alışveriş merkeziyiz ve sadık bir müşteri kitlemiz var. Şehrimizde şuan-da dört tane alışveriş merkezi daha ol-masına rağmen ziyaretçi sayımız, azal-madığı gibi tam tersine arttı. Ayda 700 bin kişi Kayseri Park’ı ziyaret ediyor.

Page 82: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

84 | YOUNG BUSINESS - 8

“Perakende sektöründe hem istihdam hem vergilendirme hem

daha nezih ortamlar olması adına alışveriş merkezleri olmazsa olmaz.”

İpeksaray Genel MüdürüMustafa Tatlı

Alışveriş merkezimiz 2006 yılında faaliyete başladı. Hem Kayseri’de, hem Türkiye’de, hem de uluslara-rası platformda bilinen bir yatırımcı olan İpek Mo-bilya tarafından kuruldu. Sadece alışveriş merkezi olmayıp, aynı zamanda üzerinde dershane, ofis gibi iş ve eğitim alanları bulunmaktadır. Kompleksin top-lam kapalı alanı 38 bin metrekaredir.

2007 yılından itibaren alışveriş merkezinin genel müdürlüğünü yapmaktayım. Daha önce profesyonel bir yönetim firması ile çalışıyorduk. Daha iyi bir yö-netim sergilemek için yönetimi 6 yıldan beridir İpek grup tecrübesiyle devam ettiriyoruz.

Sektör çok hızlı gelişmekte, böyle olması da gere-kiyordu. Perakende sektöründe hem istihdam hem vergilendirme hem daha nezih ortamlar olması adı-na alışveriş merkezleri olmazsa olmaz. Nasıl bakkal-lar yerini marketlere bırakmakta ise alışveriş mer-kezleri de artık çağımızın olmazsa olmazı. Alışveriş ve yaşam alanlarının sayıları giderek artıyor, daha da artacak. Bazı kentlerde yeterli doyuma ulaşmış gözükebilir. Göç alan kentlerde yeni gelişme alanları ile birlikte alışveriş merkezleri de gerekebilir. Bunun dışında alışveriş merkezi olmayan illerde yeni yatı-rımlar gerekecek. Süreç bu şekilde devam edecek.

Kompleksimizde mağazalar, ofis, dershane çalışan-larıyla birlikte yaklaşık 600 kişi çalışıyor. Bize bağlı 40’ın üzerinde çalışan var. Çalışanlarımızı başlıca Temizlik, güvenlik, teknik personel, yönetim ekibi, pazarlama, reklam gibi alanlarımızda istihdam ettir-mekteyiz.

Vergilendirme açısından aslında alışveriş merkezle-rinde bütün satılan ürünler kayıt altında. Biz de bu işin kontrolünü yapıyoruz. Zaten bulunan şirketler de belli başlı şirketler. Yani kayıt dışı çalışabilecek firmalar değil. Dolayısıyla ekonomi adına, vergilen-dirme adına, alışveriş merkezleri kesinlikle olmalı. İstihdam adına da yine aynı şekilde çok artı yönleri var.

Alışveriş merkezlerine rağbetin daha da artış göste-receğini düşünüyorum. Artık kentin çok özel cadde-leri, sokaklarının dışında birçok konfeksiyon mağa-

Page 83: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 85

zası, küçük mağazalar zamanla yerini komple yaşam alanı olan alışveriş mer-kezlerine bırakacak. Zaten Kayseri’de görmüş olduğumuz gibi bazı cadde mağazaları kapanmış durumda, bunlar alışveriş merkezlerine kayıyor. Bu daha da artacak. Tabi ki yeterli bir doygunlu-ğa geldikten sonra daha fazlasının da olmaması gerekir. Alışveriş merkezleri de kent için yetebilecek sayıları yakla-şık olarak bellidir. O sayıları çok fazla aşmamak gerekir. Ama halen cadde-lerde, sokaklarda bir çok konfeksiyon mağazası var. Bunlar zaman içinde yer-lerini alışveriş merkezlerine bırakacak-lar. Çünkü alışveriş merkezleri konforlu yerler. Gerek güvenlik açısından, gerek temizlik açısından, gerek iklimlendirme açısından, otopark açısından gerçek-ten yaşam alanları. Çok rahat alışveriş yapılıyor buralarda.

Alışverişler internetten her zaman ra-hatlıkla yapılamıyor. İnsanlar giyimde, ayakkabıda özellikle denemek istiyor, görmek istiyor. İnternetten alım yap-tığınız zaman göremiyorsunuz, dene-yemiyorsunuz. Tabi ki online alışveriş sektörden belli bir pay alacak, ancak AVM’lerin yerini tutamaz.

Merkezimizin online alışveriş sitesinin olması sadece bizim düşüncemize bağ-lı olmuyor. Firmalarla birlikte çalışarak böyle bir yola girmemiz gerekiyor. Alış-

veriş merkezimizde yer alan bazı ma-ğazaların online satış sitesi bulunuyor. Onlar kendi bünyelerinde bunları de-vam ettiriyorlar. İpeksaray adı altında bu markaların satışını sağlamak ayrı bir yapılandırma. Onun için derinlemesine çalışmak lazım. Şu an için bu konu ile ilgili bir şey söyleyemeyeceğim.

İpeksaray Alışveriş Merkezi, Kayse-ri’nin alışveriş merkezi anlamında ilk yapısı diyebiliriz.

Alışveriş merkezleri kente bir farklılık getirdi. İnsanlar alışveriş merkezinden alışveriş yapmayı zaman içinde tam olarak benimsediler. Önceleri alışveriş merkezlerinde biraz daha yüksek fiyatlı markaların, firmaların olduğu kanaa-ti vardı. Fakat girip görünce; fiyatların daha da uygun olduğu, çok rahat alış-veriş yapıldığı, kalitenin olduğu anla-şıldı. Zaman içerisinde açılan alışveriş merkezleri kitleler nispetiyle bizi çok fazla etkilemedi, ilk başlarda yüzde 5 civarında düşüşümüz oldu. Fakat bura-da müşteri portföyünü belirleyip kendi müşteri portföyüne göre mağazalarını bulunduran, hizmet sunan alışveriş merkezleri sürekli faaliyetlerine devam edecek.

İpeksaray Alışveriş Merkezi olarak daha ziyade aile formatlı bir alışveriş merkeziyiz. Ailelerin daha nezih, daha rahat bir şekilde alışveriş yapacağı bir

ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Bünye-mizde Vatan Bilgisayar, Makro Market, Marks&Spencer, Sarar, LC Waikiki, Te-kin Acar, De Facto, Sabri Özel gibi yak-laşık 50 mağazamızla güzel bir hizmet sunmaya çalışıyoruz. Yukarıdaki kulele-rimiz de de dershaneler, banka bölge müdürlükleri var. Bu da binayı mixed use haline getiriyor. Dolayısıyla belirli bir müşteri portföyümüz var.

İpeksaray Alışveriş Merkezi çok ulaşı-labilir bir noktada. Çünkü bir alışveriş merkezinin erişilebilir bir noktada ol-ması gerekir. Tramvay ve otobüs durağı önümüzde. Yan tarafta Talas ve üni-versiteye giden tramvay hattı yapılıyor. O da büyük bir avantaj bizim için. Aynı zamanda yeni dönemde farklı olarak iki büyük mağaza bünyemize katılacak. Bunlardan birincisi 1500 m2’lik alana sahip, beyaz eşyanın, zücaciyenin he-men hemen her çeşidinin bulunduğu büyük markaların olduğu Hilal Mağaza-sı. Büyük bir çeyiz mağazası olacak. Bir ikincisi de Sinema Onay firması. Yine farklılık olsun, ailelere yönelik etkinlik ve eğlence alanlarımız artsın istiyoruz. Biliyorsunuz 23 yıldan beri Sinema Onay firması Kayseri’de yılların sine-macısı. Şu anda alışveriş merkezimizde faaliyetlerine başladılar. 7 salonlu bir Sinema firmasını da bünyemize kata-rak İpeksaray çatısını daha da güçlen-diriyoruz.

Page 84: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

86 | YOUNG BUSINESS - 8

ANALİZ

YAZARLARDAN EKONOMİ ANALİZİ

Yaşar Erdinç

Altında Şok Düşüş Sonrası

İsmail Kökbulut

İncelemeye Başlama Tutanağının Önemi

Erhan Afyoncu

Anayurdumuz Moğolistan Oldu

Ünsal Ban

Artan Para Girişi, Güzel Ama Dikkat!..

Page 85: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 87

Yaşar ErdinçAltında Şok Düşüş Sonrası

Piyasalarda oldukça ilginç gelişmeler yaşandı. Özellikle de mal (emtia) piya-salarında altındaki şok düşüş tüm dün-yanın dikkatindeydi. Önceki cuma günü altın gerilemeye başlamıştı. Geçen haf-ta pazartesi sabahı tüm dünyada yankı uyandıran düşüşün ilk hamlesi gerçek-leşti ve altın geçen pazartesi günü ons başına 1368 dolar seviyesinden kapan-dı.

Altın niçin düştü? Bundan sonra yeni-den yükselişe geçer mi?

Önce altının düşüş sebeplerine baka-lım. Görünen ilk sebep, Güney Kıbrıs Merkez Bankası’nın altın satışıydı. Fakat bu haber altının düşüşünden 1 hafta önce biliniyordu ve satılacak altın miktarı sadece 400 milyon dolar seviye-sindeydi.

Draghi’nin açıklamaları

Fakat asıl kötü etki, Avrupa Merkez Ban-kası Başkanı Draghi’nin yaptığı açıkla-maydı. Draghi, altın satma kararının G. Kıbrıs Merkez Bankası’na ait olduğunu ve kendilerinden bir izin alınmasına ge-rek olmadığını belirtti. Bu açıklama bir anda piyasalarda “Eyvah ya zor durum-da olan diğer Avrupa ülkelerinin Merkez

Bankaları da altın satmaya kalkarsa” endişesine yol açtı. İspanya, İtalya ve-Portekiz’in kasalarında toplam 198 mil-yar dolar altın var. Belki de altının dü-şüşünü tetikleyen en önemli etkinin bu beklenti olduğunu söyleyebiliriz.

Altının grafiğine baktığınızda son üç yılda üç defa test edilen ama aşağı ge-çilmeyen seviyenin, 1525 dolarda bu-lunduğunu görüyoruz. Bu seviye aşağı geçildiği anda zararına satış emri ver-miş olan yatırımcıların panik satışlarıyla geri çekilmenin çok sertleştiği görülü-yor. Dolayısıyla ikinci önemli etki teknik sebeplerden ve panikten kaynaklanıyor.

Çin’deki büyüme

Üçüncü bir unsur olarak Çin ekonomisi-nin büyümesinde daralma olması ve ge-çen pazar günü Çin’in ilk çeyrek büyüme rakamlarının yüzde 8 beklenirken yüzde 7.7 gelmesi altını olumsuz etkiledi. Ta-rihsel olarak, altını yukarı iten iki önemli sebep var. Savaş ve enflasyon. Tarihte ne zaman, tüm dünyayı içine alacak bir savaş olasılığı ortaya çıkmışsa altın çok değer kazanmış ya da küresel enflasyo-nun artması, altını güvenli liman haline getirmiş. Örneğin 1980’lerde ABD’de enflasyon yüzde 15’lere yaklaştığı sıra-

larda da altın bugünküne benzer sert yükselişler yapmıştı. Özellikle Çin’den gelen büyüme verisi, altına yatırım ya-pan ve gelecekteki enflasyondan ken-dini korumaya çalışan yatırımcının bu beklentisinin ertelenmesine neden oldu.

Sert hareketler olacak

Altın bundan sonra yine yükseliş tren-dine girecektir. Fakat bu lok depremin ardından aşağı ve yukarı yönde sert ha-reketler olmaya devam edecektir. Fakat 1320 doların altındaki bir fiyatın (78 TL) görülmesi olasılığı düştü. Belki de bir ay boyunca 1320-1450 dolar arasında dalgalanır ve dibini teyit eder. Enflasyon olasılığı arttığında altın yeniden yüksele-cektir. Ama resesyon (durgunluk) olasılı-ğı arttığında altının yükselişi engellene-cektir. Şu an görünürde enflasyon riski az olduğundan bir dönem daha zayıf kalmaya devam edebilir. Altında günlük alım-satım hareketlerinden kaçınılmalı ve FX piyasalarında işlem yaparken çok dikkatli olunmalıdır.

***

“Altında günlük alım-satım hareketlerinden kaçınılmalı ve FX piyasalarında işlem yaparken çok dikkatli olunmalıdır.”

Page 86: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

88 | YOUNG BUSINESS - 8

İsmail Kökbulut

İncelemeye Başlama Tutanağının Önemi“Vergi inceleme elemanının, “incelemeye başlama tutanağı” düzenlemediği ya da hukuken geçersiz bir tutanak düzenlediği durumlarda hukuki anlamda bir vergi incelemesi başlamamıştır.”

Düzenlemeler arasında en çok dikkati çekenler ise; incelemelere süre sınırla-ması getirilmesi, incelemeye başlama aşamasının tutanakla tespit edilmesi ve düzenlenen inceleme raporlarının rapor değerlendirme komisyonlarının onayından geçmesinin zorunlu hale ge-tirilmesi oldu.

Sistem nasıl işliyordu?

6009 Sayılı Kanun’la getirilen düzenle-meler “mükellef haklarının korunması” bakımından büyük bir önem arz etmek-te. Zira getirilen yeni kurallar; vergi in-celemesinin vergi mevzuatına uygun şekilde yürütülmesi, öngörülebilir bir süre içinde tamamlanması ve incele-melerde yöntem ve uygulama birliği sağlanmasına yönelik.

Daha önce, vergi incelemesine alınan mükellef; “Beni niçin çağırdınız, hangi konuları inceleyeceksiniz, inceleme ne kadar süre içinde biter” gibi sorular so-ramaz, sorsa da çoğu zaman tam bir cevap alamazdı. Vergi incelemesi yıllar-ca sürebilirdi.

İncelemeye başlama tutanağı

Vergi Usul Kanunu’nun “İncelemede uyulacak esaslar” başlıklı 140. mad-desinin (1) numaralı bendinde, vergi incelemesine başlama aşamasında, bir tutanak alınması zorunlu kılınmış durumda.

Buna göre; inceleme elemanınca, vergi incelemesine başlanıldığı hususunun bir tutanağa bağlanarak bir örneğinin nezdinde vergi incelemesi yapılana verilmesi, ayrıca tutanağın bir örneği-

nin bağlı bulunulan birime (ilgili grup başkanlığına), diğer örneğinin de mü-kellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine gönderilmesi zaruri.

Neden gereklidir?

Çağdaş vergi uygulamalarında mükellef hakları, vergi idarelerinin önem verdiği konuların başında gelmekte. Vergi ince-lemelerinin gerçekleştirilmesinde; vergi incelemesine başlanılma tarihinin açık olarak belirlenmesi, incelemenin vergi mevzuatına uygun şekilde yürütülmesi ve öngörülebilir bir süre içinde tamam-lanması mükellef haklarının vazgeçil-mez unsurlarından.

Yasal bir zorunluluktur

İlgili kanun maddesi (VUK md. 140) ve gerekçesinde de açıkça ifade edildiği üzere, vergi incelemesine başlama aşa-masında, incelemeye başlama tutanağı düzenlenmesi yasal bir zorunluluk.

VUK’un 140/1. maddesinin ilk bendi; vergi incelemesi yapanlara; işe, yani in-celemeye başlamadan önce, inceleme-ye tabi olana inceleme konusunu açık olarak izah etme yükümlülüğü getirmiş durumda.

Diğer taraftan, Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yö-netmelik’in 9. maddesine göre de ver-gi incelemesine, incelemeye tabi olan nezdinde düzenlenecek “incelemeye başlama tutanağı” ile başlanması ve incelemeye başlama tarihi olarak da mükellefin tutanağı imzaladığı tarihin esas alınması zorunlu.

Mükellefin çağırılması...

İnceleme elemanının, incelemeye baş-lama tutanağı düzenleyebilmesi için; yazıyla mükellefi “incelemeye başlama tutanağı düzenlemeye davet” etme-si gerekir. Davet yazısında mükellefe ya da incelenecek kişiye; gün, saat ve yer belirtilmek suretiyle, “en az 15 gün süre” verilmesi gerekir.

Düzenlenmemenin sonuçları

Mükellefe gönderilen çağrı yazısında “incelemeye başlama tutanağı” düzen-leneceğinin belirtilmemesi ya da 15 günden az (örneğin 3 gün) süre veril-mesi halinde, yapılan davet hukuken geçersiz kabul edilmelidir.

İncelemeye başlama tutanağı, vergi incelemesi sürecinin “olmazsa olmaz” bir unsuru. Vergi inceleme elemanının, “incelemeye başlama tutanağı” dü-zenlemediği ya da hukuken geçersiz bir tutanak düzenlediği durumlarda hukuki anlamda bir vergi incelemesi başlamamıştır. İncelemeye başlama tutanağı yoksa hukuken başlamış bir vergi incelemesi de yoktur. Başlamayan bir incelemeyle ilgili olarak düzenlenen vergi inceleme raporu da geçersizdir. Her şeye rağmen böyle bir rapor düzen-lenmesi ve bu rapora istinaden vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenmesi duru-munda, yapılan vergilendirme ve ceza kesme işleminin yargı mercilerince iptal edilmesi muhtemeldir.

***

Page 87: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 89

Erhan Afyoncu

Anayurdumuz Moğolistan OlduTürk adının ilk defa geçtiği Orhun Kitabeleri’nin de bulunduğu anayurdumuz bugün Moğolistan diye anılıyor. Bölgede Türk nüfusu bugün oldukça azalsa da Türk tarihinin en önemli dönemleri o topraklarda cereyan etmiştir.

Türk adının ilk defa geçtiği Orhun Kita-beleri’nin de bulunduğu anayurdumuz bugün Moğolistan diye anılıyor.

Bölgede Türk nüfusu bugün oldukça azalsa da Türk tarihinin en önemli dö-nemleri o topraklarda cereyan etmiştir.

Türkler ve MoğollarHunlar, Milattan Önce 200’lü yıllarda bir Proto-Moğol kabilesi olan Yüeçiler’i mağ-lup ederek Batı’ya sürmüşlerdi. 155 yı-lında ise bir başka Proto-Moğol kabilesi olan Siyenpiler, bu sefer Hunlar’ı mağlup ederek Orhun bölgesinde hâkimiyeti ele geçirdiler.

Türklerle Moğollar arasındaki mücadele Göktürkler devrinde de devam etti. Cen-giz Han tarih sahnesine çıkana kadar üstünlük çoğunlukla Türklerin elindeydi.13. yüzyılın başlarında ortaya çıkan Cengiz Han, Moğol kabilelerinden son-ra çevredeki diğer bozkır milletlerini de hâkimiyetine almaya başlamış, Kırgızlar, Karluklar, Uygurlar, Hıtaylar ona bağlılık-larını arz etmişlerdi. Cengiz Han, Moğol adını taşıyan bir kabileden geldiği için bu isim aynı dili konuşan diğer boyları da içine aldı ve Cengiz Han’la birlikte Moğollar tarih sahnesine bir millet ola-rak çıktılar.

Cengiz Han, 1219’da yerleşik bir Türk devleti olan Harezmşahlar’ın üzerine yürüdü. Bu devletin Semerkant, Buha-ra, Nişabur, Otrar, Herat, Gürgenç, Merv gibi şehirlerini ele geçirip, bir milyondan fazla insanı katletti. Moğollar bazı şehir-lerde insanların yanı sıra kedi ve köpek-leri bile öldürdüler. Cengiz’den kaçan Harezm Türklerinin bir kısmı Anadolu’ya kadar gelmişlerdir.

Moğol işgaliMaveraünnehir bölgesinde Türklerin ya-şadığı şehirler, Moğollar tarafından tah-rip edildi ve milyonlarca Türk öldürüldü. Milyonlarca Türk ise Batı’ya göç ederek canını kurtardı. Bu bölgedeki yer altı su-

lama kanallarına varıncaya kadar her şey Moğollar tarafından yıkıldı, yakıldı.Moğolları durdurmayı sadece Mısır ve Suriye’de hüküm süren bir Türk devle-ti olan Memlükler başardı. Kalavun ve Baybars, Aynicalut Savaşı’nda (1260) Moğol kuvvetlerini mağlup ederek Mı-sır üzerine ilerlemelerini engellediler. Ancak daha önce aynı başarıyı göstere-meyen Türkiye Selçuklu Devleti, Köse-dağ Savaşı’nı (1243) kaybettikten sonra İlhanlı Devleti’nin hâkimiyeti altına girdi ve Anadolu, Moğollar tarafından işgal edildi. Maveraünnehir bölgesinde oldu-ğu gibi Anadolu’da da yerleşik hayata geçmiş Türkler büyük bir darbe yedi. Türklerde şehir hayatının gelişimi durdu.

MoğolistanMoğolların, Türk tarihine en büyük tesiri ise Türk boylarının gördükleri baskı so-nucu anayurtları Orhun bölgesinden ay-rılıp önce Maveraünnehir sonra da Kaf-kasya, İran ve Anadolu’ya gelmeleridir.Moğollar Türkleri Anadolu’da da rahat bırakmadılar, Kösedağ’dan sonra Orta Anadolu’daki Türkmenler Batı’ya doğ-ru sürüldü ve yerlerine Moğol aşiretleri yerleşti. Ancak bu durum Türk tarihinin gelişimine önemli bir etki yaparak, Batı Anadolu’nun Türkleşmesine ve Osmanlı İmparatorluğu’nun tarih sahnesine çık-masına sebep oldu.

Tarihin garip bir cilvesi Türklerin anayur-dunun bugün Moğolistan olarak anılma-sıdır. Moğollar’ın anayurdu Mançurya ile Baykal gölü etrafındaydı. Ancak daha sonra Moğollar, Batı’ya doğru yayılarak Türklerin anayurdunu ele geçirip, oraya yerleştiler. Bugün burası Moğolistan ola-rak anılmaktadır. Türk tarihinin ilk yazılı anıtları olan Göktürk Kitabeleri bile bu-gün Moğolistan’dadır.

Moğollar Türk müdür?Deguignes, Zeki Velidi Togan gibi bazı tarihçiler Türkler ile Moğolların kardeş kavim olduğunu ve aynı ırkın iki esas kütlesini oluşturduklarını ileri sürerler.

Togan, Cengiz’in Türk kökenli olduğunu da iddia eder. Bu görüşe en sert tepki ta-rihçi İbrahim Kafesoğlu’ndan gelmiştir.Kafesoğlu’na göre her iki milletin belirli bir tarihten sonra, aynı coğrafyada faa-liyet göstermeleri ve atlı göçebe kültüre mensup olmaları sebebiyle kültürel ve sosyal benzerlikleri bulunmaktadır.

Ancak her iki ırkın fiziksel görünüşleri ve dilleri farklıdır. Kafesoğlu, Cengiz Han’ın da Türk kökenli olmadığını, ırken Moğol olduğunu ortaya çıkarmıştır. Moğollar ve Cengiz Han, Türk değillerdir.

Yabancı misafirlerimizi yeniçerilerle kar-şılayalımCumhurbaşkanı ve Başbakanımızın yurt-dışı gezilerde, gittikleri ülkelerin devlet başkanları tarafından karşılanmalarına dikkat edin. Fransa’dan İsveç’e, Bulga-ristan’dan İngiltere’ye, Yunanistan’dan Moğolistan’a kadar her ülke karşılamayı tarihi üniformaları giymiş askerlerle ya-pıyor.

En son Moğolistan ziyaretinde Başbaka-nımızı Moğollar Cengiz Han döneminden kalma kıyafetlerle ve süvari birlikleriyle karşıladılar. Bırakın kıyafetleri atlar bile Cengiz Han döneminde kullanılan atlar-dı.

Üstelik bugünkü Moğolistan’ın Komü-nizm yüzünden birçok konuda gelenek-leri yıpranmıştır. Ancak buna rağmen 3 milyonluk Moğolistan bile tarihi değerle-rini korumaya gayret ediyor.

Her zaman tarihimizle övünürüz ama karşıladığımız yabancı misafirlere bunu göstermeyiz. Bu uygulamayı biz niçin yapmıyoruz? Cumhurbaşkanımızı ve Başbakanımızı ziyaret eden yabancı siyasileri dünya tarihine damgasını vur-muş yeniçerilerle, akıncılarla, sipahilerle niçin karşılamıyoruz?

***

Page 88: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

90 | YOUNG BUSINESS - 8

Ünsal Ban

Artan Para Girişi, Güzel Ama Dikkat!..

Uzun süre direndiler, haksızlık ettiler...

Hep birlikte bastırdık, nihayet biraz ol-sun yola geldiler.

Şu kredi derecelendirme kuruluşları...

Malûm; Fitch adlı kuruluş, Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarttı.

Haksızlık hâlâ devam ediyor, Türkiye’nin hakkı çok daha yukarıları ama bu bile para girişini hızlandırmaya yetti.

Zamanlama iyi; dünyada önemli bir liki-dite bolluğunun olduğu ve bu likiditenin gidecek yer aradığı bir dönemde kredi notumuzun yükseltilmesi hem ülkemiz için hem de ülkemize yatırım yapma ko-nusunda çekimser kalan yatırım fonları için büyük fırsatlar sunuyor.

Bu fırsatlar da değerlendiriliyor.

Rakamlar ortada:Kredi notumuzun yatı-rım yapılabilir seviye olan BBB-’ye çıkar-tılmasından bu yana 15,4 milyar dolara ulaşan kısa vadeli sermaye girişi oldu.

Dönemsel kıyaslama yapacak olursak, artış yüzde 100’ün üzerinde.

Bu artışa bağlı olarak da hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi stokları-nın 74 ve 65,2 milyar dolar seviyelerine ulaşmış olması, ülkemize olan ilginin ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.

Eski limanlar artık güvenli değil

Avrupa’nın en üst seviyeden kredi notu-na sahip birçok ülkesi finansal, siyasal,

vb. risklerden dolayı bu özelliklerini kay-betti.

Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelere ilişkin risk algılaması bu şekilde olunca da, devreye güçlü ekonomisi ve istikrarlı si-yasal yapısı ile Türkiye girdi.

Türkiye’ye verilen BBB- kredi notunun hak ettiğimiz seviyeden çok düşük ol-duğunu görsek de piyasa oyuncularının verdiği notların en iyi göstergelerinden biri olan CDS primlerimizin, birçok Av-rupa ülkesinin primlerine kıyasla çok daha iyi durumda olduğu ortada.

Kredi notumuzun yatırım yapılabilir se-viyeye yükseltilmesini ve sonrasında hız kazanan para girişini, ekonomi yö-netiminin başarısı olarak kabul etmek gerekiyor.

Unutmadan ifade edelim; Türkiye yatı-rım yapılabilir seviye olan BBB- notunu ilk defa almıyor.

BBB-’yi en son 1994 yılında almıştık ama ülkemiz o günlerde ekonomik ve siyasi kargaşa içindeydi.

Bundan dolayı da not artışının meyvele-rini toplayamamıştık.

Şimdi ise, istikrar var, güven var. Mey-veler de gördüğünüz gibi tıkır tıkır top-lanıyor!..

Not artışları devam edecek...

Son dönemde yaşanan olumlu gelişme-ler ışığında kredi notumuzdaki artışların devam edeceğini düşünüyoruz.

Nitekim geçen sene aldığı yanlış karar-larla çokça eleştirdiğimiz S&P, geçtiği-miz haftalarda kredi notumuzu yatırım yapılabilir seviyenin bir alt kademesi olan BB+’ya yükseltti.

Diğer taraftan sıfırcı hoca olarak ün salan Moody’s de son dönemdeki eko-nomik ve siyasal gelişmelerin devam et-mesi halinde, Türkiye’nin kredi notunun kısa süre sonra “daha da” yükseltilece-ğini ifade etti.

Moody’s tarafından yapılması beklenen ikinci bir not artırımıyla para girişindeki artışın ciddi boyutlara ulaşacağı ortada.

Bu durum, kredi faizlerinin düşmesini, iç pazarı canlanmasını sağlar...

Bununla birlikte, kurdaki oynaklığa da dikkat etmek şart!..

Artan para girişine bağlı olarak döviz fiyatlarındaki gevşeme eğiliminin engel-lenmesi, ihracat ve ithalat seviyelerimiz ile cari dengemiz açısından büyük önem taşıyor!..

Bu uyarıyla bitirmiş olalım!..

***

Uzun süre direndiler, haksızlık ettiler...Hep birlikte bastırdık, nihayet biraz olsun yola geldiler.

Page 89: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 91

Page 90: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

TREND

İŞ HAYATINDA TERCİH EDİLEN IPHONE APPS UYGULAMALARI II

92 | YOUNG BUSINESS - 8

Page 91: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 93

Binlerce uygulaması bulunan iPhone Apps’in iş hayatında kolaylık sağlayan uygulamalarının dikkat çeken ikinci se-risi sizlerle.

İş hayatının yoğun temposunu biraz hafifletip işlerinize daha kolay adapte olmak istiyorsanız Iphone Apps’ in bir-birinden farklı uygulamaları bu konuda size yardımcı oluyor.

1) Awesome Note: Oldukça kullanışlı ve gelişmiş bir uygulama. Sadece not almanızı değil, o notları kendi içinde kategorilere ayırıp saklamanızı, yapıla-caklar listesi hazırlamanızı, özel şifre-lerinizi saklamanızı sağlıyor. Notlara fo-toğraf, çizim ve harita da eklenebiliyor. En önemli özelliği ise notlarınızı Google hesabınıza da saklayarak yedeklemesi.

2) Wunderlist : Wunderlist ikinci versi-yonu ile çok daha başarılı ve kullanıcı dostu bir yapıya bürünmüş. Masaüstü versiyonu da olan bu uygulama, günlük yapılacaklar listesini size hatırlatmada oldukça başarılı. Kolay kullanıcı arayü-zü ile günlük planlamanızı organize et-mede oldukça başarılı olacak.

3) Sync. Me: Telefon rehberinde en bü-yük sıkıntı, özellikle telefonunuzu yeni aldıysanız bütün numaraları iPhone’u-nunuza kaydetmek oluyor. Kaydetseniz bile herkesin fotoğraflarını tanımlamak uzun bir uğraş gerektiriyor. Sync.Me facebook hesabınızı kullanarak arka-daşlarınızı iPhone rehberinize ekliyor, eklerken de fotoğraflarını da rehberini-ze ekliyor.

4) Need To Bounce: Bu organize olma-nıza yardım edecek en sofistike apli-kasyonlardan biri. Eğer çokça randevu-nuz varsa, zamanında orada olmak için kaçta çıkmanız gerektiğini kestiremiyor olabilirsiniz. Bu aplikasyon, kişisel tak-viminizle senkronize olarak çalışır ve size son trafik durumları ile varmanız gereken nokta için haritaları gösterir ve tahmini varış sürenizi de hesaplar.

5) Pocket: Hayatınızı düzenleyecek dü-şünceli, akıllı küçük aplikasyonlardan biri de Pocket. İnternette dolaşırken bulduğunuz bir makaleyi daha sonra okumanız için saklıyor. Bir anda ilginizi çekebildiği halde zamanınız olmadığı için atladığınız onca yazıyı düşünün. Artık hepsini bir arada toplayabilir ve

ilk fırsatta geri dönüp, tadını çıkarabi-lirsiniz.

6) HomeBudget: Finans ve hesap uy-gulaması olan Homebudget ile banka hesaplarınızı, harcamalarınızı, kredi kartı harcamalarını, bütçeniz ve gelir-lerinizi kaydedip aylık periyotlarda büt-çeniz ve gelir dağılımınızı görebildiğiniz gibi kişilere yapacağınız harcamalar ve faturalarınızı da belirleyip, harcamala-rınızın planını çıkartabilirsiniz. Home-Budget uygulamasının ücretsiz bir sü-rümü var; fakat bu sürümde limitli bir harcama planı çıkartabiliyorsunuz.

7) Keynote: iPad, iPhone ve iPod tou-ch’ınızda mükemmel sunumlar oluştur-mayı, göndermeyi ve paylaşmayı kolay hale getirir. Sunumlarınıza tat katmak için yeni slayt geçişlerini kullanın. iC-loud sayesinde, Keynote dosyalarınıza tüm aygıtlarınızdan erişin. Tüm bunları yaparken, Retina ekranın her slaydı na-sıl mükemmel bir görünüme kavuştur-duğuna kendi gözlerinizle şahit olun.

8)Numbers: iPad, iPhone ve iPod touch için Numbers, hesap tabloları tasar-lamanıza ve neredeyse her şeyi plan-lamanıza, düzenlemenize ve analiz etmenize olanak sağlar. Kullandığınız

Teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte iş hayatı da telefonlardan yönetilmeye başlandı. Günümüzde çok sayıda uygulaması bulunan iPhone Apps ile düzenli, sistemli ve iletişim halinde çalışmak mümkün. Daha fazla uygulama hakkında bilgi almak için Kayseripark Mia Apple yetkilisine danışın.

aygıttan bağımsız olarak iCloud, tüm hesap tablolarınızın, aygıtlarınızın tü-münde otomatik olarak güncel olma-sını sağlar. Retina ekran, her grafik ve tablonun ekrandan fırlayacak kadar mükemmel görünmesini sağlar.

9) A!: Konum tabanlı alarm ve hatır-latma uygulaması olan A!, yapmanız gereken şeyleri, yapmanız gereken yer-de size hatırlatarak “unutmaya son!” diyor. Bu uygulama ile haritada belirli bir nokta seçiyor, o nokta için alarm ku-ruyorsunuz. Seçtiğiniz noktaya gelme-den, belirleyeceğiniz 50 ile 3000 metre arası bir mesafe kala alarm çalıyor ve böylece hiçbir şeyi unutmuyorsunuz. Oldukça işe yarar bir uygulama olan A!’yı iPhone kullanıcıları App Store’dan ücretsiz olarak indirebilirler.

10) Banjo: Sosyal ağlar üzerinden ger-çek zamanlı olarak, gerçek insanlara bağlanmanızı sağlayan bir uygulama. Lokasyon özellikli servislerin verile-rinden faydalanarak, çevrenizde neler olup bittiğini görebilmenize imkân ta-nıyan Banjo ile etrafınızdaki sosyal ağ kullanıcılarını bulabiliyor, check-in tara-ması yaparak çevrenizdeki yeni yerleri keşfedebiliyorsunuz.

Page 92: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

GESİAD’ dan Üyelerine Kurumsal Destek

SABİT TELEFON İNDİRİMİ

GESİAD olarak üyelerimizin ortak genel giderlerini azaltmak ve işletme bütçe-lerine katkı sağlamak için oluşturulan “Kurumsal Destek” Projesinin Sabit Te-lefon indirim anlaşması MİLLENİCOM ile yapılmıştır.

Mevcut sabit hattınızdan Millenicom’a geçişte hiçbir teknik çalışma yapılma-maktadır.

İstenildiği takdirde Sabit hat tüm fatu-ralarınız Millenicom’dan gelebilmekte-dir.

İstenildiği takdirde şartsız başka bir şirkete geçiş hakkı bulunmaktadır. Ta-ahhüt yoktur.

Konuşmalarda Türk Telekom altyapısı kullanılmaktadır.

GESİAD Üyelik Aidatı Borcu bulunanlar (2011 ve 2012) bu indirimden yararla-namayacaklardır.

Bu indirim tarifesi sadece GESİAD üye-lerine özel olarak hazırlanmıştır.

GESİAD Üyelerine %74’e Varan Sabit Telefon İndiriminden yararlanmak için Başvurular:

GESİAD, üyelerinin ortak genel giderlerini azaltmak ve işletme bütçelerine katkı sağ-lamak için oluşturduğu “Kurumsal Destek” Projesi indirim anlaşmalarının detayları şu şekilde;

OPET AKARYAKIT AKARYAKITİNDİRİMİ

GESİAD olarak üyelerimizin ortak genel giderlerini azaltmak ve işletme bütçe-lerine katkı sağlamak için oluşturulan “Kurumsal Destek” Projesinin ilk anlaş-ması OPET’le yapılmıştır.

OPET’TEN GESİAD Üyelerine Yüzde 6 Özel İndirim!

İndirim oranının uygunluğu, Kayseri ve Türkiye geneli istasyon yaygınlığı, yakıt pompa fiyatı ve Kurumsal Destek tec-

Fahri GÜVENİLİR (Kurumsal Destek Ko-ordinatörü) 0530 211 69 93 kd@kay-seriGESİAD.org

Detaylı Bilgiler mail adresinize gönde-rilmiştir.

Aramayönü MİLENİCOM Kontör Atım Aralığı Mevcut Operator Kontör Atım Aralığı Tasarruf

Şehiriçi 0.0385 30 Saniye 0.0662 1 Dakika %42

Şehirdışı 0.0385 30 Saniye 0.0789 1 Dakika %51

Cep Telefonu 0.0733 15 Saniye 0.2782 20 Saniye %74

rübesi kriterleri dikkate alınarak OPET tercih edilmiştir. Bu kapsamda GESİAD Üyelerimize Tüm Türkiye Geneli OPET İstasyonlarında her türlü benzin ve mo-torin yakıt alışverişlerinde Yüzde 6 ora-nında İNDİRİM uygulanacaktır.

Üyelerimizle bu indirimden faydalana-bilmeleri için indirimli akaryakıt sözleş-mesi imzalanacaktır. Üyelerimizin araç-larına takılacak OPET/OTOBİL cihazı sayesinde Tüm Türkiye’deki istasyon-lardan herhangi bir ödeme yapmadan, araçtan dahi inmeden akaryakıtlarını alabileceklerdir. Sisteme dahil olan üyelere ayın 15. ve 30. gününde olmak üzere 2 fatura kesilecektir. Bahsi ge-çen indirim Yüzde 6 fatura altı iskonto olarak düşülecektir.

Ödeme Şekli:

1. Teminat Mektubu Yoluyla: Üyelerimiz aylık tüketimlerinin yüzde 50 fazlası Te-minat Mektubu verdikleri takdirde, ta-kip eden ayın 5. Gününde kredi kartıyla ödeme yapabileceklerdir.

2. DBS Sistemi Yoluyla: GESİAD üyeleri-nin bir bankada açacağı DBS’li hesap-tan 1 aylık fatura bedeli sonraki ayın 15’ne kadar UZALTAŞ tarafından tah-sil edilecektir. (KUVEYTTURK-GARAN-Tİ-AKBANK-FİNANSBANK-İŞBANK-YKB- BANKASYA)

94 | YOUNG BUSINESS - 7

Page 93: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

3. Ön Ödeme Yoluyla: Kredi Kartların-dan ön ödeme yaparak indirimli yakıt alınabilecektir.

Başvuru Süreci ve Kurallar:

1. GESİAD Üyeliği ve Aidat Borçları: İndirimden faydalanacak araç sahiple-rinin GESİAD üyesi olması ve 2011 yılı dâhil önceki yıllardan üyelik giriş/aidat borcu bulunmaması gerekmektedir.

2. Başvuru Formu: İndirimden fayda-lanmak isteyen üyelerimiz olarak Baş-vuru Formu’nu doldurarak derneğimize fakslayacaklardır.

3. Sözleşme Görüşmesi: İndirimden faydalanacak şartlara sahip üyeleri-mizle OPET Yetkilileri ve Derneğimiz Kurumsal Destek Koordinatörü Fahri Güvenilir sözleşme görüşmesi yapa-caklardır.

4. Otobil Sistemine Geçilmesi: Sözleş-me imzalandıktan sonra indirim uygu-lanacak araçlara otobil cihazı OPET yet-kili servisi tarafından ücretsiz olarak takılacaktır.

OPET / OTOBİL Sisteminin Faydaları: Otobil sistemi sayesinde istasyonlar-dan alınmayan, kaybolan, silinen yazar kasa fişleri ve muhasebede işleneme-mesi gibi KDV kaybı gibi hataların önü-

KOLCUOĞLU RESTORANT İNDİRİMİ

GESİAD olarak üyelerimizin ortak genel giderlerini azaltmak ve işletme bütçe-lerine katkı sağlamak için oluşturulan `Kurumsal Destek´ Projesinin Resto-rant anlaşması Kolcuoğlu Restorant ile yapılmıştır.

GESİAD Üyelerine %20 indirim yapacak olan Kolcuoğlu Restorant´ın anlaşması 19 Ağustos 2012 tarihinden itibaren başlayacaktır.

Bireysel kullanımda GESİAD VIP ve AİLE Kart kullanılarak %20 indirim alınacak-tır.

Kurumsal kullanımlarda ise şirket adı-na cari hesap açılacaktır. %20 indirim alınacaktır ve 3 aylık çek kabul edile-bilecektir.

BPM ULUSLARARASI PROJEYÖNETİMİ ANLAŞMASI

GESİAD olarak üyelerimizin ortak genel giderlerini azaltmak ve işletme bütçe-lerine katkı sağlamak için oluşturulan `Kurumsal Destek´ Projesinin Danış-manlık anlaşması BPM Uluslararası Proje Yönetimi Danışmanlık ve Ticaret A.Ş ile yapılmıştır.

ne geçilmiş olacaktır. Otobil sisteminde akaryakıt alındığında herhangi bir ka-çak olmayacağından kötü niyetin önü-ne geçilmiş olacaktır. www.opet.com.tr adresinden alışverişinizi verilecek olan şifre sayesinde online olarak görülecek ve araç bazında günlük aylık TL yada lit-re cinsinden limit verebileceksiniz.

İndirimden yararlanmak için mail ad-resinize gönderilen Başvuru Formu’nu derneğimize e-mail veya faks yoluyla ulaştırmanız gerekmektedir. Başvuru Formunu doldurduktan sonra GESİAD@kayseriGESİAD.org adresine mail ola-rak gönderebilir, 0352 438 09 69’a fakslayabilirsiniz.

Bilgi ve İletişim: Fahri Güvenilir / Ku-rumsal Destek Koordinatörü

0.530 211 69 93GESİAD 438 14 14 Dahili: 17

GESİAD Üyelerine %20 indirimin ger-çekleşeceği ve BPM Uluslararası Proje Yönetimi Danışmanlık ve Ticaret A.Ş tarafından sunulacak hizmetler şunlar-dır:

Kalkınma Ajansı ProjeleriKOSGEB Kobi ProjeleriKOSGEB Kobi AR-GE ProjeleriKOSGEB İşbirliği-Güçbirliği Projeleri.

YOUNG BUSINESS - 7 | 95

Page 94: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

İHRACAT RAPORU

SEKTÖRLER 2012 2013

I. TARIM 1.491.195 1.695.327

A. BİTKİSEL ÜRÜNLER 1.070.299 1.177.885

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam.

479.204 523.464

Yaş Meyve ve Sebze 159.171 160.608

Meyve Sebze Mamulleri 88.710 101.309

Kuru Meyve ve Mamulleri 95.619 104.738

Fındık ve Mamulleri 132.710 134.089

Zeytin ve Zeytinyağı 15.904 38.471

Tütün ve Mamulleri 88.476 104.726

Süs Bitkileri 10.506 10.480

B. HAYVANSAL ÜRÜNLER 114.273 154.980

Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller

114.273 154.980

C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ

306.622 362.462

Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri

306.622 362.462

II. SANAYİ 9.503.127 9.771.819

A. TARIMA DAYALI İŞLEN-MİŞ ÜRÜNLER

936.266 1.039.670

Tekstil ve Hammaddeleri 645.851 703.306

Deri ve Deri Mamulleri 122.704 145.800

Halı 167.710 190.564

B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.

1.482.167 1.432.648

Kimyevi Maddeler ve Mamulleri

1.482.167 1.432.648

C. SANAYİ MAMULLERİ 7.084.694 7.299.501

Hazırgiyim ve Konfek-siyon

1.215.281 1.327.330

Otomotiv Endüstrisi 1.630.201 1.769.820

Gemi ve Yat 45.306 29.281

Elektrik - Elektronik Mak. Bilişim

1.050.592 921.225

Makine ve Aksamları 449.870 505.134

Demir ve Demir Dışı Metaller

513.148 550.648

Çelik 1.328.581 1.248.550

Çimento Cam Seramik ve Toprak

271.020 293.093

Mücevher 153.132 167.465

Savunma Sanayii 101.378 114.167

İklimlendirme Sanayii 318.163 362.594

Diğer Sanayi Ürünleri 8.023 10.194

III. MADENCİLİK 321.791 402.924

Madencilik Ürünleri 321.791 402.924

T O P L A M (TİM*) 11.316.112 11.870.070

SEKTÖREL BAZDA NİSAN 2013İHRACAT RAKAMLARI 1000$

SEKTÖRLER 2012 2013

I. TARIM 1.656.416 1.731.572

A. BİTKİSEL ÜRÜNLER 1.179.260 1.221.912

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam.

525.592 536.481

Yaş Meyve ve Sebze 193.156 172.986

Meyve Sebze Mamulleri 102.385 95.988

Kuru Meyve ve Mamulleri 106.466 114.719

Fındık ve Mamulleri 135.676 136.213

Zeytin ve Zeytinyağı 19.214 62.528

Tütün ve Mamulleri 86.359 93.740

Süs Bitkileri 10.413 9.257

B. HAYVANSAL ÜRÜNLER 146.893 146.496

Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller

146.893 146.496

C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ

330.263 363.165

Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri

330.263 363.165

II. SANAYİ 10.555.959 10.448.337

A. TARIMA DAYALI İŞLEN-MİŞ ÜRÜNLER

1.038.946 1.063.068

Tekstil ve Hammaddeleri 722.337 737.151

Deri ve Deri Mamulleri 150.167 154.617

Halı 166.442 171.300

B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.

1.641.918 1.463.449

Kimyevi Maddeler ve Mamulleri

1.641.918 1.463.449

C. SANAYİ MAMULLERİ 7.875.096 7.921.820

Hazırgiyim ve Konfek-siyon

1.476.597 1.523.551

Otomotiv Endüstrisi 1.906.491 1.869.681

Gemi ve Yat 97.181 92.536

Elektrik - Elektronik Mak. Bilişim

1.131.084 914.443

Makine ve Aksamları 464.797 515.164

Demir ve Demir Dışı Metaller

576.685 587.145

Çelik 1.328.317 1.466.146

Çimento Cam Seramik ve Toprak

279.937 290.147

Mücevher 135.700 192.082

Savunma Sanayii 120.375 108.122

İklimlendirme Sanayii 349.936 350.624

Diğer Sanayi Ürünleri 7.996 12.179

III. MADENCİLİK 305.976 371.080

Madencilik Ürünleri 305.976 371.080

T O P L A M (TİM) 12.518.351 12.550.989

SEKTÖREL BAZDA MART 2013İHRACAT RAKAMLARI 1000$

SEKTÖRLER 2012 2013

I. TARIM 1.533.587 1.625.063

A. BİTKİSEL ÜRÜNLER 1.128.436 1.160.528

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam.

496.619 476.371

Yaş Meyve ve Sebze 178.536 182.096

Meyve Sebze Mamulleri 90.908 94.470

Kuru Meyve ve Mamulleri 96.524 110.014

Fındık ve Mamulleri 143.215 134.945

Zeytin ve Zeytinyağı 15.339 52.538

Tütün ve Mamulleri 100.558 101.107

Süs Bitkileri 6.737 8.985

B. HAYVANSAL ÜRÜNLER 110.684 149.838

Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller

110.684 149.838

C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ

294.467 314.698

Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri

294.467 314.698

II. SANAYİ 9.278.233 9.664.130

A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER

887.365 945.486

Tekstil ve Hammaddeleri 634.984 652.337

Deri ve Deri Mamulleri 103.608 130.909

Halı 148.773 162.239

B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.

1.387.046 1.450.867

Kimyevi Maddeler ve Mamulleri

1.387.046 1.450.867

C. SANAYİ MAMULLERİ 7.003.822 7.267.777

Hazırgiyim ve Konfeksiyon 1.302.884 1.402.235

Otomotiv Endüstrisi 1.637.567 1.787.499

Gemi ve Yat 109.678 162.615

Elektrik - Elektronik Mak. Bilişim

949.074 844.563

Makine ve Aksamları 418.134 441.740

Demir ve Demir Dışı Metaller

499.945 539.236

Çelik 1.360.030 1.244.918

Çimento Cam Seramik ve Toprak

235.477 237.347

Mücevher 131.818 203.610

Savunma Sanayii 63.926 91.268

İklimlendirme Sanayii 289.889 303.875

Diğer Sanayi Ürünleri 5.399 8.871

III. MADENCİLİK 256.898 403.288

Madencilik Ürünleri 256.898 403.288

T O P L A M (TİM) 11.068.717 11.692.481

SEKTÖREL BAZDA HAZİRAN 2013İHRACAT RAKAMLARI 1000$

96 | YOUNG BUSINESS - 7

Page 95: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 7 | 97

GÜNEY AFRİKA CUMHURİ 117 394

GÜNEY KORE CUMHURİYE 267 27

GÜRCİSTAN 978 1.822

HAITI 0 0

HINDISTAN 189 107

HIRVATİSTAN 254 191

HOLLANDA 2.810 1.799

HOLLANDA ANTİLLERİ 0 0

HONDURAS 0 0

HONG KONG 386 588

IRAK 23.102 23.915

ISRAIL 1.436 2.379

İRAN (İSLAM CUM.) 2.182 2.514

İRLANDA 250 88

İSPANYA 749 689

İST.DERİ SERB.BÖLGE 0 0

İSVEÇ 211 245

İSVİÇRE 418 338

İŞGAL ALT.FİLİSTİN T 45 25

İTALYA 5.032 4.550

İZLANDA 0 0

JAMAIKA 40 0

JAPONYA 509 1.565

KAMERUN 85 110

KANADA 516 606

KARADAĞ 0 44

KATAR 195 801

KAYSERİ SERBEST BLG. 7.060 7.099

KAZAKİSTAN 687 318

KENYA 97 419

KIRGIZİSTAN 405 377

KOCAELİ SERBEST BLG. 0 0

KOLOMBIYA 652 330

KONGO 0 398

KONGO(DEM.CM)E.ZAİRE 0 0

KOSOVA 158 85

KOSTARIKA 28 0

KUVEYT 234 460

KUZEY KIBRIS TÜRK CU 887 1.056

LETONYA 187 78

LİBERYA 62 52

LİBYA 6.093 7.839

LİTVANYA 675 819

LÜBNAN 977 1.213

LÜKSEMBURG 0 0

MACARİSTAN 185 267

MADAGASKAR 37 12

MAKAO 0 0

MAKEDONYA 286 357

MALDİV ADALARI 0 0

MALEZYA 144 331

MALİ 0 0

MALTA 61 176

MAURİTİUS 0 23

MAYOTTE 0 0

MEKSİKA 1.806 1.128

MERSİN SERBEST BÖLGE 31 12

MISIR 2.860 2.669

MOGOLISTAN 0 0

MOLDAVYA 68 108

MORITANYA 92 29

MOZAMBİK 148 0

MYANMAR (BURMA) 0 0

NAMİBYA 0 0

NIJER 0 6

NIJERYA 1.862 3.651

NORVEÇ 132 29

ÖZBEKİSTAN 551 555

PAKISTAN 322 36

PARAGUAY 17 0

PERU 0 0

POLONYA 3.051 2.627

PORTEKİZ 1.718 835

ROMANYA 1.330 1.513

RUANDA 7 0

RUSYA FEDERASYONU 1.806 2.405

SENEGAL 236 73

SEYŞEL ADALARI VE BA 0 26

SINGAPUR 176 272

SIRBİSTAN 535 383

SLOVAKYA 179 1.585

SLOVENYA 204 83

SOMALI 0 0

SRI LANKA 3 1

SUDAN 0 288

SURINAM 39 20

SURIYE ARAP CUM.(SUR 17 326

SUUDI ARABISTAN 2.582 2.973

ŞİLİ 0 318

TACİKİSTAN 496 420

TANZANYA(BİRLEŞ.CUM) 526 60

TAYLAND 112 29

TAYVAN 119 40

TOGO 0 76

TONGA 0 0

TRAKYA SERBEST BÖLGE 191 105

TRINIDAD VE TOBAGO 0 0

TUNUS 1.547 2.197

TÜBİTAK MAM TEKN.S.B 0 0

TÜRKMENİSTAN 1.886 4.146

UGANDA 4 3

UKRAYNA 713 963

UMMAN 153 156

URDUN 212 361

URUGUAY 11 18

VENEZUELLA 0 11

VIETNAM 89 53

YEMEN 99 326

YENI KALODENYA VE BA 0 17

YENI ZELANDA 0 7

YUNANİSTAN 2.047 1.856

ZAMBIA 0 0

TOPLAM 131.227 144.275

(1000 ABD Doları) 1-30.042012

1-30.042013

ADANA YUMURT.SER.BÖL 0 0

AFGANİSTAN 168 368

ALMANYA 7.586 7.901

ANGOLA 388 924

ARJANTIN 0 0

ARNAVUTLUK 155 190

ARUBA 0 0

AVRUPA SERBEST BÖLG. 9 9

AVUSTRALYA 72 131

AVUSTURYA 1.052 616

AZERBEYCAN-NAHCIVAN 3.548 3.771

BAHREYN 72 131

BANGLADEŞ 1.292 793

BELÇİKA 3.998 4.183

BELİZE 15 0

BENIN 66 53

BEYAZ RUSYA 3 71

BIRLESIK ARAP EMIRLI 684 957

BİRLEŞİK DEVLETLER 6.334 4.797

BİRLEŞİK KRALLIK 2.812 2.681

BOLIVYA 37 99

BOSNA-HERSEK 545 416

BOSTVANA 0 0

BREZILYA 8 281

BULGARİSTAN 1.411 1.187

BURKİNA FASO 45 97

BURSA SERBEST BÖLG. 116 72

CAD 0 0

CEZAYİR 3.449 1.817

ÇEK CUMHURİYETİ 168 229

ÇİN HALK CUMHURİYETİ 1.346 1.347

DANİMARKA 267 265

DOMINIK CUMHURIYETI 54 87

DOMINIKA 0 23

EGE SERBEST BÖLGE 0 14

EKVATOR 0 53

EKVATOR GİNESİ 0 26

EL SALVADOR 59 0

ENDONEZYA 263 938

ERİTRE 0 0

ESTONYA 255 269

ETİYOPYA 254 6.515

FAS 3.558 1.804

FILIPINLER 0 0

FİJİ 0 17

FİLDİŞİ SAHİLİ 61 0

FİNLANDİYA 485 193

FRANSA 2.851 3.158

FRANSIZ POLİNEZYASI 0 0

GABON 541 129

GAMBIYA 0 0

GANA 421 302

GINE 38 36

GUATEMALA 0 0

GUYANA 74 22

31 NİSAN 2013 İHRACATÇI FİRMALARIN KANUNİ MERKEZLERİ BAZINDA ÜLKE İHRACAT PERFORMANSI (1000 $)

Page 96: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

98 | YOUNG BUSINESS - 7

GÜNEY AFRİKA CUMHURİ 306 258

GÜNEY KORE CUMHURİYE 102 25

GÜRCİSTAN 2.373 2.914

HAITI 96 0

HINDISTAN 434 50

HIRVATİSTAN 393 229

HOLLANDA 2.568 1.734

HOLLANDA ANTİLLERİ 42 0

HONDURAS 18 0

HONG KONG 777 416

IRAK 23.060 25.300

ISRAIL 3.185 3.831

İRAN (İSLAM CUM.) 2.691 2.339

İRLANDA 214 162

İSPANYA 951 722

İST.DERİ SERB.BÖLGE 0 7

İSVEÇ 447 408

İSVİÇRE 259 177

İŞGAL ALT.FİLİSTİN T 0 13

İTALYA 5.396 4.996

İZLANDA 3 0

JAPONYA 550 830

KAMERUN 0 126

KANADA 456 262

KARADAĞ 3 0

KATAR 89 277

KAYSERİ SERBEST BLG. 5.454 6.575

KAZAKİSTAN 544 520

KENYA 248 208

KIRGIZİSTAN 159 341

KOCAELİ SERBEST BLG. 0 0

KOLOMBIYA 345 616

KONGO 399 43

KONGO(DEM.CM)E.ZAİRE 0 0

KOSOVA 50 86

KUVEYT 131 133

KUZEY KIBRIS TÜRK CU 1.105 1.252

LETONYA 89 155

LİBERYA 34 0

LİBYA 4.359 6.053

LİTVANYA 694 722

LÜBNAN 1.203 1.519

LÜKSEMBURG 38 0

MACARİSTAN 488 325

MADAGASKAR 0 19

MAKAO 2 0

MAKEDONYA 343 438

MALDİV ADALARI 0 0

MALEZYA 10 229

MALİ 0 13

MALTA 102 96

MAURİTİUS 0 1

MAYOTTE 0 0

MEKSİKA 1.640 896

MERSİN SERBEST BÖLGE 28 0

MISIR 2.689 4.691

MOGOLISTAN 4 20

MOLDAVYA 238 56

MORITANYA 35 70

MOZAMBİK 19 83

MYANMAR (BURMA) 0 14

NAMİBYA 0 0

NIJER 0 0

NIJERYA 1.733 2.258

NORVEÇ 18 86

ÖZBEKİSTAN 432 1.442

PAKISTAN 103 370

PARAGUAY 47 44

PERU 0 0

POLONYA 2.966 3.829

PORTEKİZ 2.436 775

ROMANYA 1.624 1.430

RUANDA 0 39

RUSYA FEDERASYONU 1.608 2.885

SENEGAL 179 27

SINGAPUR 100 285

SIRBİSTAN 263 328

SLOVAKYA 1.570 32

SLOVENYA 485 100

SOMALI 0 55

SRI LANKA 3 20

SUDAN 560 67

SURINAM 8 0

SURIYE ARAP CUM.(SUR 107 280

SUUDI ARABISTAN 1.740 1.579

ŞİLİ 373 28

TACİKİSTAN 439 450

TANZANYA(BİRLEŞ.CUM) 346 420

TAYLAND 227 416

TAYVAN 0 2

TONGA 22 0

TRAKYA SERBEST BÖLGE 123 0

TRINIDAD VE TOBAGO 0 0

TUNUS 1.643 3.364

TÜBİTAK MAM TEKN.S.B 0 75

TÜRKMENİSTAN 1.420 5.007

UGANDA 10 4

UKRAYNA 468 1.896

UMMAN 347 430

URDUN 555 283

URUGUAY 21 20

VENEZUELLA 0 30

VIETNAM 26 42

YEMEN 187 443

YENI KALODENYA VE BA 30 19

YENI ZELANDA 0 139

YUNANİSTAN 2.504 3.156

ZAMBIA 0 0

TOPLAM 135.160 149.198

(1000 ABD Doları) 1- 31.03. 2012

1- 31.03. 2013

ADANA YUMURT.SER.BÖL 0 8

AFGANİSTAN 481 573

ALMANYA 7.682 7.603

ANGOLA 17 616

ARJANTIN 0 794

ARNAVUTLUK 251 333

ARUBA 7 0

AVRUPA SERBEST BÖLG. 7 30

AVUSTRALYA 38 90

AVUSTURYA 1.112 1.164

AZERBEYCAN-NAHCIVAN 3.749 3.739

BAHREYN 255 42

BANGLADEŞ 1.031 609

BELÇİKA 2.587 5.955

BENIN 0 0

BEYAZ RUSYA 0 124

BIRLESIK ARAP EMIRLI 655 563

BİRLEŞİK DEVLETLER 6.755 4.103

BİRLEŞİK KRALLIK 3.333 3.011

BOLIVYA 0 0

BOSNA-HERSEK 525 603

BOSTVANA 0 0

BREZILYA 330 152

BULGARİSTAN 1.417 1.397

BURKİNA FASO 50 19

BURSA SERBEST BÖLG. 129 84

CAD 15 31

CEZAYİR 2.053 1.701

ÇEK CUMHURİYETİ 334 409

ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2.384 869

DANİMARKA 288 218

DOMINIK CUMHURIYETI 137 193

DOMINIKA 0 0

EGE SERBEST BÖLGE 0 0

EKVATOR 0 0

EKVATOR GİNESİ 14 0

EL SALVADOR 0 0

ENDONEZYA 225 403

ERİTRE 117 0

ESTONYA 403 428

ETİYOPYA 1.220 4.187

FAS 2.604 2.515

FILIPINLER 7 104

FİJİ 16 14

FİLDİŞİ SAHİLİ 104 138

FİNLANDİYA 109 133

FRANSA 4.400 2.944

FRANSIZ POLİNEZYASI 0 0

GABON 157 273

GAMBIYA 0 0

GANA 267 579

GINE 11 13

GUATEMALA 153 0

GUYANA 146 32

31 MART 2013 İHRACATÇI FİRMALARIN KANUNİ MERKEZLERİ BAZINDA ÜLKE İHRACAT PERFORMANSI (1000 $)

Page 97: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

HIRVATİSTAN 498 160

HOLLANDA 2.136 2.224

HONG KONG 608 410

IRAK 19.736 20.613

ISRAIL 1.845 1.820

İRAN (İSLAM CUM.) 3.928 3.373

İRLANDA 218 299

İSPANYA 807 709

İST.DERİ SERB.BÖLGE 5 16

İSVEÇ 175 177

İSVİÇRE 673 231

İŞGAL ALT.FİLİSTİN T 17 0

İTALYA 4.370 4.511

İZLANDA 1 19

JAPONYA 546 1.310

KAMERUN 104 15

KANADA 264 381

KARADAĞ 5 35

KATAR 260 844

KAYSERİ SERBEST BLG. 5.513 7.003

KAZAKİSTAN 993 628

KENYA 22 512

KIRGIZİSTAN 235 91

KOCAELİ SERBEST BLG. 25 0

KOLOMBIYA 80 79

KONGO 39 112

KONGO(DEM.CM)E.ZAİRE 13 236

KOSOVA 10 81

KUVEYT 265 137

KUZEY KIBRIS TÜRK CU 1.399 838

LETONYA 214 102

LİBERYA 0 64

LİBYA 4.126 5.695

LİTVANYA 556 861

LÜBNAN 1.252 1.739

LÜKSEMBURG 0 0

MACARİSTAN 323 296

MADAGASKAR 0 47

MAKAO 1 0

MAKEDONYA 192 260

MALDİV ADALARI 0 0

MALEZYA 122 165

MALİ 22 21

MALTA 178 46

MAURİTİUS 0 21

MAYOTTE 0 24

MEKSİKA 817 2.374

MERSİN SERBEST BÖLGE 91 0

MISIR 2.457 2.771

MOLDAVYA 43 6

MORITANYA 0 0

MOZAMBİK 57 0

MYANMAR (BURMA) 0 0

NAMİBYA 322 95

NIJER 0 0

NIJERYA 2.218 2.346

NORVEÇ 0 5

ÖZBEKİSTAN 222 660

PAKISTAN 474 417

PARAGUAY 1 104

PERU 0 103

POLONYA 2.582 3.600

PORTEKİZ 2.656 549

ROMANYA 1.374 1.770

RUANDA 0 1

RUSYA FEDERASYONU 1.376 3.231

SENEGAL 38 35

SINGAPUR 353 203

SIRBİSTAN 227 466

SLOVAKYA 0 48

SLOVENYA 113 311

SOMALI 0 19

SRI LANKA 1 22

SUDAN 23 129

SURIYE ARAP CUM.(SUR 544 133

SUUDI ARABISTAN 1.471 1.488

ŞİLİ 52 149

TACİKİSTAN 191 210

TANZANYA(BİRLEŞ.CUM) 836 150

TAYLAND 55 4

TAYVAN 0 0

TRAKYA SERBEST BÖLGE 92 60

TRINIDAD VE TOBAGO 11 0

TUNUS 2.088 2.543

TÜRKMENİSTAN 2.325 2.279

UGANDA 11 25

UKRAYNA 1.228 451

UMMAN 232 42

URDUN 935 311

URUGUAY 57 166

VENEZUELLA 0 145

VIETNAM 13 215

YEMEN 113 351

YENI KALODENYA VE BA 12 15

YENI ZELANDA 113 3

YUNANİSTAN 1.844 1.454

ZAMBIA 0 129

TOPLAM 130.721 142.548

(1000 ABD Doları) 1- 29.02. 2012

1- 28.02. 2013

AFGANİSTAN 1.134 265

ALMANYA 7.803 8.051

ANGOLA 126 470

ARJANTIN 0 0

ARNAVUTLUK 129 93

AVRUPA SERBEST BÖLG. 0 0

AVUSTRALYA 81 162

AVUSTURYA 577 621

AZERBEYCAN-NAHCIVAN 2.470 3.323

BAHREYN 307 118

BANGLADEŞ 348 600

BELÇİKA 3.656 6.380

BENIN 0 24

BEYAZ RUSYA 54 9

BIRLESIK ARAP EMIRLI 564 674

BİRLEŞİK DEVLETLER 6.504 4.653

BİRLEŞİK KRALLIK 2.371 7.885

BOLIVYA 0 79

BOSNA-HERSEK 409 495

BOSTVANA 0 1

BREZILYA 851 614

BULGARİSTAN 1.209 801

BURKİNA FASO 19 50

BURSA SERBEST BÖLG. 100 62

CEZAYİR 1.336 1.454

ÇEK CUMHURİYETİ 184 220

ÇİN HALK CUMHURİYETİ 765 902

DANİMARKA 386 286

DOMINIK CUMHURIYETI 297 24

DOMINIKA 29 0

EGE SERBEST BÖLGE 0 0

EKVATOR 0 0

EL SALVADOR 0 0

ENDONEZYA 590 287

ERİTRE 0 0

ESTONYA 358 305

ETİYOPYA 735 4.971

FAS 1.491 1.954

FILIPINLER 115 0

FİJİ 0 22

FİLDİŞİ SAHİLİ 83 269

FİNLANDİYA 262 458

FRANSA 3.113 2.825

FRANSIZ POLİNEZYASI 0 17

GABON 438 0

GAMBIYA 40 0

GANA 186 102

GINE 0 0

GUATEMALA 21 0

GUYANA 0 0

GÜNEY AFRİKA CUMHURİ 319 735

GÜNEY KORE CUMHURİYE 20 69

GÜRCİSTAN 1.148 1.755

HINDISTAN 153 238

30 Haziran 2013 İHRACATÇI FİRMALARIN KANUNİ MERKEZLERİ BAZINDA ÜLKE İHRACAT PERFORMANSI (1000 $)

YOUNG BUSINESS - 8 | 99

Page 98: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

100 | YOUNG BUSINESS - 8

17.Mayıs - 22.Mayıs 23.Mayıs - 26.Mayıs

05.Eylül - 08.Eylül 05.Eylül - 08.Eylül 05.Eylül - 08.Eylül

05.Eylül - 08.Eylül 11.Eylül - 13.Eylül 12.Eylül - 14.Eylül 12.Eylül - 14.Eylül 15.Mayıs - 19.Mayıs

4.Haziran-8.Haziran 8.Haziran-16.Haziran27.Mayıs - 29.Mayıs 28.Mayıs - 30.Mayıs 31.Mayıs - 4.Haziran

16.Mayıs - 19.Mayıs

23.Mayıs - 26.Mayıs 29.Mayıs-01.Haziran 6.Haziran-9.Haziran

13.Haziran-16.Haziran 13.Haziran-15.Haziran 20.Haziran-23.Haziran 20.Haziran-23.Haziran 3.Temmuz-7.Temmuz

3.Temmuz-7.Temmuz 30.Temmuz-08.Eylül

6.Haziran-9.Haziran 6.Haziran-9.Haziran

16.Mayıs - 19.Mayıs 16.Mayıs - 19.Mayıs

Yapı ve Dekorasyon 3. Malatya Yapi ve Dekorasyon Fuarı

Yer: Malatya Mişmiş Park

PRINTTEK 2013 12.Uluslararası Matbaa Teknolojileri ve Kağıt Fuarı

Yer:İstanbul Tüyap

IPAF 2013 16. Uluslararası Plastik & Ambalaj Teknolojileri ve Ürünleri Fuarı

Yer:İstanbul IFM Yesilkoy

Sodex Ankara 2013 Doğal Gaz, Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Tesisat ve Güneş Enerjisi Sistemleri FuarıYer:Ankara ATO

Subconist 2013 11.Uluslararası Yan Sanayi Ürünleri Fuarı

Yer:İstanbul İFM Yeşilköy

Beyaz Eşya ve Yan Sanayi Beyaz ve Kahverengi Eşya Ana ve Yan Sanayi FuarıYer:İstanbul İFM Yeşilköy

Win Metal Working 13 18.Makine İmalatı ve Metal İşleme Teknolojileri Fuarı

Yer:İstanbul Tüyap

Gıda 2013 Worldfood İstanbul 21.Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri FuarıYer:İstanbul İFM Yeşilköy

Animalia istanbul 2013 10.Hayvancılık ve Teknolojileri Uluslararası FuarıYer: İstanbul İFM Yeşilköy

25.EAIE Konferansı Uluslar arası Yüksek Öğretim Fuarı

Yer: İstanbul İKM

Halı Fuarı Ortadoğu Halı Fuarı

Yer: Gaziantep OFM

Afyon Mermer Mermer Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı

Yer:Afyon Kültürpark

PaintExpo Eurasia 2013 Endüstriyel Boyalar,Toz Boyalar, Boya Uygulama Ekipmanları ve Teknolojileri FuarıYer:İstanbul İFM Yeşilköy

PaintExpo Eurasia 2013 Endüstriyel Boyalar,Toz Boyalar, Boya Uygulama Ekipmanları ve Teknolojileri FuarıYer:İstanbul İFM Yeşilköy

Konya Ayakkabı ve Yan Sanayi 29.Konya Ayakkabı Yan Sanayi ve Moda Fuarı

Yer:Konya Tüyap

Edirne Sanayi ve İş Traktör, Tarım Ekipmanları, Otomotiv, Elektronik Aletler

Yer:Edirne

Genel Sanayi ve Ticaret 21.Malatya Genel Sanayi ve Ticaret Fuarı

Yer:Malatya Mişmiş Park

TRIKONFEX 3.Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon ve Teknolojileri

Yer:Gaziantep OFM

VIV TÜRKİYE 2013 Tavukçuluk Teknolojileri Uluslararsı İhtisas Fuarı

Yer:İstanbul İFM Yeşilköy

İzmir Enternasyonal Genel Ticaret

Yer:İzmir

Helal ve Sağlıklı Ürünler 2013 Helal Usül ile Üretilen Tüm Ürünler ve Hizmetler FuarıYer:İstanbul İFM Yeşilköy

IPACK 2013 28.Uluslararası Ambalaj, Paketleme ve Gıda İşleme Sistemleri Fuarı

Yer:İstanbul İFM Yeşilköy

Otomasyon, Elektrik, Elektronik, Enerji Üretimi Adana 5.Otomasyon, Elektrik, Elektronik, Enerji Üretimi ve Dağıtımı FuarıYer:Adana

Building & Construction İnşaat Yapı Fuarı

Yer: ÇİN - Sangay

ASCO Annual Meeting Medikal Fuari

Yer: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ - Şikago

CTT 2013 14. Uluslar arası İnşaat Makine, Ekipman ve Teknolojileri İhtisas Fuarı

Yer: RUSYA - Moskova

China International Consumer Goods 12.Çin - Ningbo Uluslararası Tüketim Malları Fuarı

Yer: ÇİN - Ningbo

IRAK MEDICARE 4.Erbil Uluslararası Sağlık Fuarı

Yer: IRAK - Erbil

Konya Kent 20139.Yerel Yönetim İhtiyaçları, Park Bahçe Düzenlemeleri ve Spor Tesisleri Fuarı

Yer: KTO Konya

Konya Yapı ve Dokorasyon Fuarı 2013 10.Yapı Malzemeleri, Yapı Teknolojileri ve Dekorasyon FuarYer: KTO Konya

FUAR TAKVİMİ

Yurt

içi F

uarla

rYu

rtdı

şı F

uarla

r

Page 99: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 101

KAYSERİ GESİAD Üyesidir

Page 100: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

102 | YOUNG BUSINESS - 8

EPİK

A

Page 101: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 103

ECONOMY AND BUSINESS CULTURE MAGAZINE 2013/MAYIS

ETHEM SANCAK CHAIRMAN OF THE HEDEF ALLIANCE

“KAYSERİ, SHOULD BE THE MODEL CITY OF THE TURKEY WITH DEVELOPING THE PARTNERSHIP CULTURE”

CEO of Güven Steel

“I always claim that one should be unrivalled in the job you do or the money that you have.” If there are both, no

one else can compete with that firm.”

Murat Ergüven

Page 102: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

104 | YOUNG BUSINESS - 8

INTERVIEWS

We have made an interview with Ethem Sancak, who is CEO of Hedef Alliance Holding, regarding his career at the Traditional Young Business Economy Awards Night. The successful businessman, who has been deemed with the “Honorary Award”, has reviewed the condition of the pharmaceutical industry today and his debut in the industry to our magazine.

We would like to hear about Ethem Sancak from him-self.I was born in Siirt in 1954. After completing my primary and secondary education in Siirt, I came to Istanbul in the 70s and graduated from Istanbul University School of Business Management. As every person from the east of Turkey, I decided to stay in Istanbul. Until 1980, I was engaged in politics and journalism. I entered the world of business in 1980. Now, I am managing the company named Hedef Alliance which is a company dis-tributing pharmaceuticals. This is my story in short.

What would you say about Hedef Alliances condition today?Hedef Alliance is a global Turkish company. Hedef is called as the Turkish style in pharmaceutical distribu-tion. The biggest information trading company IMS has a branch called IMS Turkey in Turkey. The CEO of this company attended a congress with CEOs from 150 dif-ferent countries. He came to talk to me as soon as he came back from the congress. He said that there were 150 people at the congress and that they have talked about the wholesaling of pharmaceuticals. He said that everybody was talking about the Turkish company, which is us, and its success in the business because there is no any other firm that can distribute pharmaceuticals as quickly as us. We can connect to any place in Turkey in less than 2 hours. Turkey has the most optimum dis-tribution system in the world. The sector has three big players that are Hedef Alliance, Selçuk and Ecza Coop-erative. However, we are in the first place among these players. These three players have the best distribution system in the world. Do not take it has bragging but we are the leader in this sector.

“We have become a global Turkish brand” We are working in an international basis. Now, we keep the 45% of the Egyptian distribution market and we

CEO of Hedef Alliance Holding

Ethem Sancak “Life is like a wave. It is independent from our will. Some call it the act of nature and others name it di-vine power. If you resist the wave, you get torn into pieces. Instead of standing against it, we have man-aged to flow with it.”

have 5,000 employees there. We have the 40% of the distribution of the pharmaceutical market of the Algerian market. We are the biggest distributor in the Russian market. I can say that we were the 17th in the list of the biggest companies list of 2012 of Turkey. We have got an endorsement of 6 billion dollars. We are among the first 40 company-wise and in the first 15 of endorsement-wise. We have nearly 20,000 employees in total. Hedef Alliance is a globally respected Turkish brand.

Page 103: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 105

What would you say about Güven Steel’s condition today? If this question is to be answered as by including the company’s whole history, I can say that the company is a suc-cess. When we first entered the market, there were nearly 30 manufacturers active in the market. We were nearly at the bottom of the list. Today, in terms of yearly endorsement, the number of employees, the closed areas, its ma-chinery and its capital, we are amongst the first 5 companies in industry. There have been crisis and 9 firms from the industry have been shut down. Oth-er firms should be kept in mind when evaluating our company. We can only understand if we are successful or not by doing this. The most important factor in our success has been our young and dynamic staff. I was only 26 when the company was established and nearly all of the staff was younger than me. Our biggest advantage is that we are still working with the same staff. Our staff that is now between ages 30 and 40 are in their prime and can manufacture painting machinery professionally. You cannot buy experience in building ma-chinery with money. Research-develop-ment by itself requires great amount of time and money. Also, our firm has been able to complete its base on design, pattern machinery and factory area in time. For me, I can say that our firm has just started its operation. We were able to establish 100 facilities between

NEWSGESİAD International Marketing and Market Survey TrainingKayseri Association of Young Industrialists and Businessmen (GESİAD) organized “International Marketing and Market Survey Training” under the scope of Academic Training, and how firms can find clients abroad, choosing the right client and how the relationship should continue was explained

Expert Instructor Cengiz ÖZCAN began from “What is market-ing?”, began the training by giving information about marketing and its types, then finished the first section of the training, the theoretical information by emphasizing on the following ques-tions: “How is field research and desk research conducted in for-eign market surveys? What are the contributions that can be used in the scope of market surveys? What should be the criteria in export plans and choosing a target market and what should be paid attention to?”

CEO of Güven Steel

Murat Ergüven“I always claim that one should be unrivalled in the job you do or the money that you have.” If there are both, no one else can compete with that firm.”

2001 and 2010. Today, we are capable of establishing 80 facilities in a year. In the last 3 year, our firm has been exporting more than half of its total products to 18 different countries.

In the Young Business Economy Award Ceremony, you have been awarded with the Innovation Award of 2013. May we learn your opinion on the subject matter?This award has made us very glad. I would like to thank Mr. Hamdi Kınaş and the executives of GESİAD for the award. It has been very meaningful for us for the award being in the innovation category. We will do our best to deserve it. This award has been a huge encouragement for me and the whole team. The award ceremony it-self has been very well-organised. The speakers in the ceremony are very valuable people. I am also really glad that Mr. Ethem Sancak participated in the ceremony. I feel the same way as he does. Especially his words about Coca-Cola saying that Coca-Cola does not even produce soda and the company could have entered the automobile industry if they wanted to but it has not and that we must to the best we can do. His words like, “Instead of being a number of small firms, we should be the one and only big firm,” are also things that we should all consider.

Page 104: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

106 | YOUNG BUSINESS - 8

Kayseri Association of Young Industrialists and Businessmen (GESİAD) organized a conference with the topic “Interest Free Banking and Current Commercial Issues”.

The conference, which was sponsored by Bank Asya, took place at the Elmacıoğlu İskender Auditorium and Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Faculty Member of the Fatih University Faculty of Theology attended the conference as a speaker.

Döndüren stated that interest free baking was also carried out during the Ottoman Period and was called “Murabaha”, noted the following: “At the moment financial institutions prefer interest free banking, which is murahaba. This system goes a long way to the past; it comes from Islamic laws and was also used in the Ottoman Empire. For instance, I bought a merchandise for 80 Liras, and I’m selling it for 100 Liras, but I am also telling the buyer this when I’m selling it for 100 Liras. This is the interest free banking called murabaha. This system should be preferred.

Commerce would be without deceit. It should be carried out as Islamic rules condone. If we do it according to Islamic rules, we have a better chance at profiting.

TUSKON Organized The Turkish-Serbian Commerce and Investment Forum

Turkish-Bavarian Investment Opportunities Forum Was Organized

GESİAD Conference of Interest Free Banking and Current Commercial Issues

The Confederation of Businessmen and Industrialists or Turkey (TUSKON) organized the “Turkish-Serbian Commerce and Investment Forum” with the participation of Mr. Rasim Ljajic, who is the Vice-President and Domestic-Foreign Market and Telecommunications Minister.

Guest Minister Ljajic spoke in the forum and stated that the two countries have good political relations, but the commercial relations were not in the desired level, considering the potential. Mr. Minister mentioned that there were 300 Italian and more than 300 Croatian companies in Serbia, but there were only 30 companies from Turkey. Mr. Vice-President invites Turkish firms to Serbia and said: “We think that you still do not know the potential of Serbia. The biggest fault is ours because we couldn’t introduce and present ourselves. We want more Turkish businessmen in the Serbian market. Serbia is the greatest commercial area in the Balkan Region, use this potential. We support investors coming from abroad. We provide great VAT discounts in large-scale investments. All Turkish businessmen have to do is score a goal.”

On March 14 2012, The Confederation of Businessmen and Industrialists or Turkey (TUSKON) –which is the most widespread non-governmental organization of the business world- and German Federations of Business world Associations (BUV), organized “The Turkish-Bavarian Investment Opportunities Forum” in Istanbul. We see that Turkey has accomplished lots under the vision of 2023. Their mission about wanting to be in the top 10 of economy giants pleases us greatly. We could take example from Turkey’s focus onto the future.” Martin Zeil said that two thousand companies from Bavaria have contacts with Turkey. He also said: “It makes me happy that Bavarian-Turkish relations are going so well. We have to work harder to improve the relations.”

Page 105: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 107

GESİAD, Mongolia Introductory Meeting

The Contractor Committee General Consultation Meeting Took Place

Kayseri Association of Young Industrialists and Businessmen carried out a “Mongolia Introductory Meeting” with the Mongolian Ambassador and his committee in order to realize the expanding of the GESİAD members abroad.

In the meeting carried out my GESİAD- which is a member of Federation of Anatolian Businessmen (ANFED) and Confederation of Businessmen and Industrialists or Turkey (TUSKON)-the Mongolian Ambassador Badamdorj Batkhishig PhD, invited businessmen to invest in Mongolia by mentioning the commercial and investment possibilities.

The Ambassador talked about the commercial and investment possibilities to the participants, and made the statements: “The Mongolian economy showed a great expansion in the last 2-3 years. The government employee salaries, which were $50 ten years ago, are now above $500; while the per capita income was $500 ten years ago is now $5000. The Mongolian economy is expanding every day, and accordingly I can say

The Construction Commission’s Contractor Committee of the Kayseri Association of Young Industrialists and Businessmen (GESİAD) came together at the GESİAD 2013 Contractor Committee General Consultation meeting.

Mustafa Beyoğlu, President of the GEİAD Construction Commission, explained the 2013 schedule and requested the participation of the members of the organizations. Suat Altın, President of the Contractors Committee, began to speak and emphasized on sharing experiences as contractors to minimise the fines received due to construction accidents and not following the procedure thoroughly.

By taking the contractor committee members’ proposals and opinions into account, it was decided that experienced lawyers , financial advisors and occupational health & safety specialists should be invited to the meetings to explain the missing topics.

that the most important sector is the construction sector, as the purchasing power increases.”

After the Ambassador’s speech, Hasan Haskahraman, the Honorary

Consulate of Mongolia said that they have been cooperating with Mongolia for years and have not encountered any problems regarding commerce and investment, and the businessmen from Kayseri were informed about investing in Mongolia.

Page 106: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

108 | YOUNG BUSINESS - 8

Ancak gerçek hayat bu kadar güzel olmayabilir. Araştırmalar gösteriyor ki; reklam ve tanıtım

çalışmalarına değer vermeyen ya da yanlış ajanslarla çalışan

firmalar, günümüz rekabet ortamında zayıf kalarak kısa

sürede yok olmaktadırlar.Gelin sizinle çok geç olmadan

¨Markanızı nasıl daha ileriye taşıyabiliriz¨ i konuşalım.

Ne dersiniz?

www.ajansepika.com

Page 107: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

YOUNG BUSINESS - 8 | 109

www.cel-ka.com.tr

bizce her iyi kapımutluluğa açılmalı

EPİK

A

Page 108: YOUNG BUSINESS DERGİSİ 8. SAYI

110 | YOUNG BUSINESS - 8