Yaratilis Gercegi Ve Evrim - M. Fethullah Gulen

  • Upload
    haha

  • View
    89

  • Download
    30

Embed Size (px)

DESCRIPTION

,

Citation preview

Yaratl Gerei ve EvrimDnden bugne, bugnden yarna bir ksm ilmi mahfillerde, baz ilim adamlarnn kitaplarnda, azlarnda ne lde ihtimamla dolarsa dolasn, evrim teorisini teyit edecek salam bir malam bir delil yoktur. nsan maymuna balayacak fosiller bulunamamtr.DNA'nn muhteem bir ilim ve kudret gerektiren yaps, her trl tesadf ve uursuz mdahalelmamen ihtimal d brakmaktadr. imdiye kadar delil diye ileri srlen eyler, ya birer faraden veya ok zorlamal tevillerden ibarettir ve teorideki btn boluklar, hayali kurgularla doldurulmaktadr.Canllarn yaps, kromozomlar, hcrenin koruyuculuu ve dtan mdahaleyi reddedicii gibi fe, bir trn baka bir tre dnme ihtimaline kat'iyen kap amamaktadr. Bunlardan baka bt, btn peygamberler, btn mukaddes kitaplar, her eyin, tabii bu arada insann da Allah tarafndan yaratldn aka ifade etmekte ve evrime hi mi hi kap aralamamaktadr.M. Fethullah Glen'nin Yaratl Gerei ve Evrim in Yazd TakdimBu kitabn esas altml yllarn sonuna doru, ok dar dairedeki bir ksm sohbetlere dayanmonferans unvanyla daha kalabalk kitlelere arz ise yetmi sonras yllara rastlamaktadr.O gnlerde konuyla alkal dokman ve belge yok denecek kadar azd; tabi buna, benim yetersizliim de inzimam edince, ortaya ne trl bir eserin kaca aktr.Ben ahsen, kitaba konu tekil eden hususlarla alkal ok cidd eylerin yazlp izildii bi yetersizlik nazara alnmadan, zaruret ve ihtiyaca binaen yazlm ve sylenmi bu kabil beyan krntlarnn nerine gerek olmadn dnrm. Ama teden beri hatrlarna hep saygl o eski konumalar deifre ve tashih edip nme koyunca, ben de srf bir hatra mlhazasyla vrak- periann nerine "evet" dedim; ite hepsi o kadar!M. Fethullah GlenGiriVarlk, hayat, canllar lemi ve hususiyle de bunlar arasnda insann, deiik ilimlere esas tekil edecek pek ok farkl yanlar vardr. Mevzuu sadece insan olarak ele aldmzda, karmoji, fizyoloji, psikoloji, sosyoloji, tp, pedagoji ve daha bir sr ilim kar. Bunlardan her biri ayr ayr ihtisas mevzulardr ve her bir konunun farkl uzmanlar vardr. Ne var ki, topyekn kinatn, canllarn hatta insann uzman yoktur. Dolaysyla da bu huss ilimlerlve insanla gelen problemleri zmek mmkn deildir; ve tabi bu ilimler hakknda nih bir eek de. Bunlardan sadece insan anlamak ve beeriyet teknolojisini meydana getirebilmek iin, her eyi kavrayc bilgiler retecek, umm dnce ve yekpare sentezler ortaya koyab kolektif uura ve a btn vridtyla kucaklayabilecek tam tekmil merkezlere ihtiya varddiyorum nmzdeki yllarda bu konuyla alkal pek ok kitap yazlacak, saysz alternatif dlecek ve dnya kadar ilim merkezi devreye girerek bu bak zaviyesini daha da besleyecektir. te o zaman bir ksm talihli ilim ve dnce insanlar da, varln serencmesini yenak, her eyi, hususiyle de canllar ve bu arada insan yeniden bir kere daha kefedecek ve insann enginliklerindeki gerekleri ortaya kararak, ilimlere esas tekil eden konular hakknda daha net eyler syleyebileceklerdir.Bununla birlikte, artk bugn, modern laboratuvarlarda canllarn tetkik ve tannmasna hem de imdiye kadar eriilmemi bir ekilde girildiini syleyebiliriz. Madde, molekl ve hcre bhemen her yanyla bilinir-grnr hale gelmi, svlarn ve vcut hcrelerinin yapsna giren kil ve mimarisi X nlar sayesinde gzler nne serilmi ve yine bir ksm modern lboratuvama merkezlerinde, madd teekkllerden daha yksek seviyede, protein cevherinin kocaman diyebileceimiz paracklar ve bunlar birbirinden ayrp ina eden enzimlerin tesir ve fonksonu belli lde anlalr hale gelmi, hcreler ve bunlarn tekil ettikleri dokularn i vasmnasebetlerinin kanunlar, kan-safra gibi svlar ve bunlarn kozmik evre ile olan mnasebetleri, kimyev cevherlerin vcut ve uurla alkalar, nisb dahi olsa vuzuha kavumu saylr.lm sahadaki bu trden takdire yn gelimelere ramen, bilhassa Trkiye'de Tanzimat'tan bu , her alanda olduu gibi, ilim mahfillerinde ve ilim yuvalarnda da ayn gelimelerin yaandn sylemek zordur. Aratrma, tetkik ve aydnlatma yerine kr bir taklitiliin, ucuz biluun ilm dncenin yerini ald bu dnem, gelecek nesillerce hep teessfle anlacaktr. Zie varlk deta bir kaos gibi gsterilmi, eya tesadf rzgrlaryla saa-sola savrulan er- edilmi, canllar "naturel seleksiyon"un insafsz dileri arasnda inenen birer basit lokma ve insan da bu lm arenasnn tribnlerine yerletirilmi bir talihsiz mahit durumuna dup bitenleri grme, duyma ve yaamaya mahkm edilmi talihsiz bir mahit... Oysaki deiik bizviyeden bakldnda, varln her parasyla bir yardmlama ve dayanma, her ynyle bir k tllendii de bir gerek.. "her ey belirli bir hedef ve gayeye gre planlanm" ve her ey r kitap ve bir meher mkemmeliyeti iinde prl prl ve akllara durgunluk verecek mahiyetteGnmzdeki bu yanl bak zaviyesini sorgulayacak ve bu arpkln sebeplerini aratracak Ne var ki, baz eyleri vurgulamada da yarar var: Bir kere, belli bir dnem itibaryla lboratuvarlarmz ylesine ksrlatrld ve tek bir yrngeye baland ki, maalesef birok lboratuvar hemen her zaman "nasl"larn arkasndan srklenip giden ve dnp "niin"lere ve en"lere bakmayan bilimcilerin bu tabiri bilerek "limler" yerinde kullanyorum- bu arada, ders ve laboratuvarlarda "nasl" sorusuna bile cevap arayan deil, "niin", "neden", "kim" sorularn bir trl dndrtmeyen eitim sistemimizin yetitirdii nesillerden bug dnya apnda ka mtefekkir ve ilim adam karabildik?Evet ka ilim adam yetitirebildik ki, Bat bilim adamlarnn yanllarn ortaya koydu ve merwinizm'in, eksik, yanl ve arptlm ynlerini belirterek, onun da tpk dier teoriler gileceini ifade etme cesaretini gsterdi ve insann "eref-i mahlkt" olduu mlhazasn yenii? Yenileyebildi de, mesel, insann gz, beyin, burun, kulak, boaltm, dolam, solunum ve sindirim sistemlerinin yannda duyma, grme, hissetme, varlkla deiik ekilde mnasebete gem hatta eyann perde arkasna ynelme gibi hususlar zerinde durdu ve insan gerek erevesiyorumlayabildi..! Bunlar yaplamad gibi, bilim, bilhassa dinin karsnda bir tabu hline gerildi, ideolojik bak alarna kurban edildi ve 19'uncu asrn kaba pozitivizminin, hatta kaba materyalizmin snrlarnn dna kamad.Bunun neticesi olarak, ne acdr ki, bugn biyoloji, ispatlanamam teoriler zerine kurulmu bir fantezi gibidir. Bu fantezi teorilerin banda da, hi phesiz evrim teorisi gelmektedir. Geri, evrim konusunda yazmak ve konumak, benim gibi farkl bir sahada megul olan birinin ii deildir. Fakat, bir genetiki, bir biyokimyac, bir paleontolog ve konuyu din ynyle ele alabilecek bir ilhiyat bir araya gelip de, uzun bir sredir ilim mahfillerinde mnakaas yaplan bu meseleyi, konunun mtehassslar olarak Trkiye sathnda, hatta gerse, btn dnya sathnda anlatp, gerei ortaya koyuncaya kadar benim gibi insanlar hak hatrkonumalarn srdreceklerdir. Bugn bu mevzu, ilim adna, pek oklar tarafndan ideolojidenkat bir dogma olarak savunulmakta ve mnakaasnn yaplmas bile, deta bir su telkki edilir.Beri taraftan, meselenin mzakeresini yapacak ilhiyatlarmzn henz var olup olmad bir iyat eitiminin, arzu edildii ve bazlarnca bir asrdr ryas grld ekilde, en azndanriyle pozitif ilimlere mil bulunmad da ac bir gerek olarak karmzda duruyor. te byde, arz etmeye alacam hususlarn ou dorudan meguliyet sahama girmemekle birlikte, imaimanszlk arasnda deta bir duvar gibi duran bu meseleyi, idrakimin elverdii lde inceley takdim etmeyi bir vazife, bir mesuliyet olarak grdmden, stesinden gelinmesi olduka g r iin altna girmi bulunduumun farkndaym. Aslna baklacak olursa, konunun mtehassslari iinde byle bir ie girimemin altnda yatan temel dnce, bu sahada salhiyetli olanlar e getirmekten baka bir ey deildir. Arzu ediyorum ki, onlar bu yk yklensin ve bir asrdrzihinleri elinen, imanlar alnan yaral nesillere mevzu btn aklyla ifade edilsin ve iine, derinliine anlatlarak gerek ortaya konsun.Esasen itiraf etmeliyim ki, byle bir mevzu ile uramaktansa, inandm ve heyecann daima ge yaadm slm'n asl dsturlarn anlatmay tercih eder, insanl kurtaracak bir neslin meye alrdm. Ben, yapc vasflarn anlatlmasnn, inanan gnllerde daha fazla heyecan u okumuu-okumam, niversitede olan ve onun dnda kalanyla, pek ok kimsenin, hatta birtet mensuplarmzn ve limlerimizin bile, muhkem Kur'n yetleriyle teyit edilen, dolaysyla,ir bakma akideyi ilgilendiren yaratl mevzuunda zt beyanlarda bulunduklarna, yle ki, Kur'n yetlerinin ve Allah Resl'nn o mbarek dudaklarndan dklen ll gher gibi szlerin,e telif edilebilecei gibi baz yorumlar yapldna ahit oluyor ve hayretler yayorum.Kendisine ok sayg duyduum Allme Hseyin Cisr, bir asr nce bu konuda bir soru ile karl"Bu mesele, henz bir nazariyeden ibarettir; ama ileride pozitif bir gerek olarak ortaya konabilirse, o zaman biz de onu Kur'n'n ayetleriyle tevfik ederiz" cevabn vermiti. Bu byk allmeye ne lde sayg duymu olursam olaym, onun ve onun gibi dnen daha vzudaki kanaatlerine itirak etmek mmkn deildir. nk, Darwin'in evrime ait dnceleri ve teorisi, hibir zaman Kur'n yetleriyle tevfik edilemeyecektir. Edilemeyecektir, zira o, hayat birtakm sebeplerin tesadf neticesi olarak yorumlamaktadr. Halbuki ihya ve imte (hayat verme ve hayat alma), Allah'a ait iki fiildir. Her ikisi iin de balang itibaryla birtakm madd sebeplerden sz edilebilse de, netice, bilhassa hayat noktasnda tamamen sebepler stdr. Hayat vermede Cenab- Allah'n hibir sebebe bal olmayan, perdesiz at sz konusudur. Dolaysyla hayat hibir madd sebeple izah edilemeyecei iin, ne Darwin trisi teori olmaktan te bir gerektir, ne de onun Kur'n yetleri ve hadis-i eriflerle tevfik ve telifi mmkn olabilecektir. te, konuyu ele alma sebeplerimden biri de budur.Darwinizm, Lamarck da Darwin de dahil, hibir zaman tek bir kiiye mal edilemeyecek bir teoridir. Konuyu nceki asrda ortaya atanlardan baka, asrmzda bir de Neo-Darwinistler vardr ki, bunlar, evrimi gya ispatlamak, teorisinde Darwin'i teyit etmek, ona payandalar bulmak iin daha baka nazariyeler gelitirmekte, bunlardan biri tutmaynca, bir bakasn ileri srmektedirler. Ne acdr ki, bu ispatlanmam, ispatlanmas da mmkn olmariye, orta okul ve liselerden aln da, niversitenin son snfna kadar btn mekteplerde, bilim ve eitim-retim messeselerinde, ispatlanm bir ilm gerekmi gibi okutulabilmektedirrada, konuyu dorudan alkadar etmese de, bir dileimi ve Mevl-y Mtel'den bir niyazm arzek istiyorum. nallah, gelecein kutlu nesilleri, her mevzuda olduu gibi bu konuyu da, btn yanlaryla ortaya koyar ve gerek mektep krslerini, gerekse ilim mahfillerini, ispat mmkn olmayan bylesi nazariyelerle megul etmezler.Bir de, hususiyle 20'nci asrda, evrimi gya mutasyonlarla ispatlama gayesiyle lboratuvara tayanlar var. Dolaysyla konunun, Darwinistler, Neo-Darwinistler, mutasyoncular ve nihayet Kur'n, Kur'n'n yaratl mevzuundaki muhkem hkmleri ve Allah Resl'nn (Allarce salt ve selm zerine olsun) yaratlla alkal olarak en sahih hadis kitaplarnda yer eime kabul etmez szleri erevesinde ele almay dnyoruz.Tekml (Evrim)Basitten mrekkebe (bileik), kymetsizden kymetli olmaya doru gelie tekml diyoruz. Canlln menei ve teekkl adna bu mnda ortaya atlan teoriye nce Darwinizm dendi; daha sonr boha gibi kat kat olan bir eyin katlarnn pei peine almas ve iine doru nfuz edebir eyin zerindeki perdeleri ama mnsnda, Ltince meneli evolsyon kelimesi kullanlmaya bde evolsyon, gnlk dilde gelime, olgunlama, safha safha kemle erme mnlarnn yan sra,knik ve dar mnda Darwinizm'i deil, canllar leminde i ve d tesirlerle ortaya kan mutae transformasyonlar ifade etmek iin de kullanlmaktadr. Bu sebeple, evolsyon (tekml, evrim) kelimesiyle yeni ve eski btn Darwinci fikirleri kast ediyoruz.Geri, Darwin'den evvel de benzer iddialarda bulunanlar olmutur. Bazlar, Kant', Bacon', Hegel'i bunlar arasnda sayarlar. Acdr, Erzurumlu brahim Hakk Hazretlerini (. 1780) de ayn kategoriye dahil edenler var. Oysaki brahim Hakk Hazretleri, insan varlklar hiyerarisinde son, yani en yksek mertebeye yerletirir. Ona gre, Allah'n yaratmasyla, drt unsurdan (su, hava, ate, toprak) madenlere, sonra bitkilere, derken hayvanlara ve nihayet insan nev'ine uzanan stfa (saflama) ve istihale srecinin her varlk basamanda bir 'ara' varlk tr yaratlm olup, hayvanla insan arasndaki ara varlk da, insana en fazla bzeyen maymundur. Marifetname'nin eski basklarnn 19. sayfasnda byle bir tekml srecinden eden brahim Hakk Hazretleri, hemen 2 sayfa sonra ise, dorudan doruya hilkat (yaratl) mevzuuna girer ve onu, u-bu nazariye ile deil; yet ve hadislerin zahirinden anlalan ekliyle izah ederek, yle der: "Allah (celle celluhu), dem'i yeryzndeki balktan derledi toparlad, (yani bir protein orbas veya mrekkep bir macun yapt) ve sonra ondan insan halk eyledi (yaratt)".brahim Hakk Hazretleri'nin farkl gibi grnen bu iki tr yaklamnda, esasen hibir farkl. Onun nceki ifadesindeki kast, kendisinden asrlarca nce yaam bn Trke-i sfahan gibive baz sofler tarafndan da ifade edilen akl ve ruh bir tekmldr. Yani, yeryznde varll ve ruh melekeler asndan hiyerarik bir dizi arz etmektedir. Bu, Mslman hikmet ehlininaylat bir deerlendirme olup, buna gre, varlk hiyerarileri yeryzne kadar yukardan akavs-i nzul (ini yay) takip edip, yeryznde cemadt (unsurlar), bitkiler, hayvanlar ve en nihayet insanla birlikte kavs-i uruca (ykseli yay) geer ve bu kavis, insanda son bulur. Yoksa, asr nce, be asr nce, on asr nce insanlarn, genlere, kromozomlara, mutara dayal olarak iddia edilen bir evrimden sz etmi olmalar dnlemez. Bu bakmdan, 19'uncyfada byle bir akl-ruh tekml izgisinde varlklar deerlendiren brahim Hakk Hazretleria sonra yaratl dile getirmekte ve insann stnln aka ortaya koyduu u satrlarda,beyan bellidir: "Allah, kendi nurundan bir latf ve azm cevher var edip, ondan btn kinat vcuda getirdiini, tedrc ve tertip ile izhar etmitir ve o, cevher-i evvel ve nr-i Muhammed ve levh-i mahfz ve akl- kl ve akl- izf tesmiye olunur."brahim Hakk Hazretleri'nin, madde ve ruh iin ayr ayr ele ald varlk gereinin istihalelimesini) anlatan ifadelerini, kendinden yaklak yarm asr sonra ortaya atlan Lamarck ve Darwin'in biyolojik evrimiyle ayn grmek, zannediyorum o byk velinin ruhunu rencide edecektir. Bu geree ramen, (Allah taksiratlarn affetsin) bata Cemaleddin Server Revnau olmak zere, Ziyaeddin Fahri Fndkolu ve Erzurumlu mehur Cevat Dursunolu, onun nokta-i nazarnn biyolojik tekml ynnde olduunu iddia edebilmilerdir.Yukarda ksmen temas edilen birtakm farkl grlere ramen, Darwin'den nce biyolojik mnden sz eden, transformizm (dnmclk) teorisiyle sadece Lamarck olmutur. O, iinde teorisinlatt Zooloji Felsefesi'ni Darwin'in doduu yl neretti (1809). Bu kitap, Darwin tam kitap okuyabilecek yaa geldii zaman mehur oldu.Darwin'i, o nl teorisini ortaya atmaya sevk eden nemli tesirden bahsedilebilir. Bunlardan birincisi, papaz Malthus'tur. ngiltere'de fakirliin hkm srd bir dnemde nfusu vartn fakirliin sebeplerinden biri olarak gren ve o dnemde ngiltere'de uygulanmakta olu fakirlere devlet kesesinden yardm ngren kanuna kar kan Malthus, Nfus zerine Bir Den798) adl kitabnda, yeryznde nfusun hendes (geometrik-katlanarak) arttn, buna karlsahalarnn darln, gda maddelerinin gittike azaldn ve eer fetler, seller, felketlar da olmasa, artan nfusun beslenemeyeceini ileri srd. Malthus, byle bir iddia ile, fakirler kanununun kaldrlmasn teklif ediyordu. Darwin, tamamen ekonomik endielerle ileri srlen byle bir iddiadan kendine gre ilm neticeler karmaya durdu ve ileride greceimre, bundan natrel seleksiyonu (stf-i tabi: tabi ayklanma) istinbat etti.Darwin zerinde ikinci nemli tesiri, onun Gney Amerika kylar ve Byk Okyanus adalarnda alarn srdrd dnemde, Malaya adalarnda almalarn yrten, Yeni Trlerin Ortaya k eserin sahibi Alfred Russel Wallace yapmtr. Wallace, Darwin'e yazd kitap apndaki uzunektubunda, tabiatta evreye en iyi uyum salayan varlklarn yaamaya devam ettiinden ve dolaysyla canllar arasnda bir hayat mcadelesi olduundan sz ediyordu. Darwin, mehur teorini ortaya atarken, ite bu iddiadan da cesaret ald.Darwin zerinde nc nemli tesir, kendinden nce evrim mevzuunda u veya bu ekilde ve deesyleyen baz ilim adamlarndan kaynaklanmtr. Darwin'e tesir eden bu ilim adamlarnn gre byk lde hsn- kabul grmemekte, mesel Lamarck iin Adnan Advar, "Bir ksm meseleler ve ilim haysiyetine uymayacak ekilde derlemi, toplam basit bir insandr." hkmn vermektir. Buna karlk, Darwin'in ise, farkl kaynaklardan derledii dnceleri, daha canl, ilim iyetine daha uygun bir hale getirip ortaya koyduu ileri srlmektedir. Oysa, bu konuda basit dahi olsa baz gerekleri arz ettiim zaman grlecektir ki, Darwin'in iddialar gibi, bunlar oluturmas ve takdimi de, ilim metodolojisine ve gereklere uymaktan fersah fersah uzak bulunmaktadr.Darwinizmin Dayand Drt Ana TezDarwin, canllar arasndaki baz benzerliklerden yola kar ve onunla birlikte, ona tesir eden bilim adamlar, tezlerini balca u drt iddiaya dayandrrlar:evreye ait d artlarn, bazen de i messirlerin canllar zerinde tesiri olur ve bu tesirlcanllarda az ok deiiklie sebebiyet verir.Bu deiiklikler, canlya u veya bu ekilde ve ksmen fayda salar.Bu kk deiiklikler, veraset yoluyla sonraki nesillere intikal eder.Istfa-i tabi veya tabi ayklanma (seleksiyon): Nfusun hzl art karsnda gdalarn tbirleriyle mcadele ederler. Canl hayat, bu mcadeleden, hatta savatan ibarettir. Bu savata kuvvetli taraf galip gelir ve hayatn devam ettirir; zayf ve malplar ise yok olmaya mahkmdurlar. Ayrca fetler, bellar ve musibetler de mukavemetsizleri alp gtrr ve yery, gl olan yeni trler kalr. Bu dnce, Malthus'un, yukarda sz edilen ekonomik grneEvrim ddias ve Varlklar Arasndaki BenzerliklerDarwin, tabiattaki benzeme veya benzerliklerden yola kar. Ona gre, baz st snf canllar takm organlarnda grlen gdkleme ve bodurlamalar, onlarn evrim srecinde alt snflard, fakat yeni snfta ie yaramad iin o hali alm.. ve gdkleip, bodurlam uzuvlardr., insan vcudundaki kllar, memeli hayvanlarn kllarndan verasetle insana gemi olup, bu gesrecinde pek ou dklm ve sadece bir ksm kalmtr. Neden..!Darwin'in bu tr iddialarnn tutarl bir yan yoktur. nsanda yzn, gzn, kulan olmas, ian trediini veya baz tr canllarda ayn ya da benzer organlarn bulunmas, onlarn birbirlden trediklerini gstermez. Kinatta pek ok canl ve bu canl trleri arasnda benzerlikler rdr. nk btn canl varlklar gidip drt temel unsura dayanmaktadr: Azot, karbon, oksijenojen. nsan da, hayvan da, pek ok ortak gdadan beslenir. zellikle insanlar, ayn tr gdalar alrlar. Buna ramen, btn varlk trleri birbirlerinden, her bir insan ferdi dierinden p ok ynleri itibariyle olduka farkldr. Grnteki ve yapdaki benzerlikler, birbirinden tgerektirmez. Mene birliine ramen grlen farkllklar, varlklarda gye, man ve fonksiyonueldiini, madd yapnn da buna gre tanzim edildiini gsterir. nce geliigzel veya ok gza yapp, sonra ona fonksiyon biilmez. Zihinde olumu bir man, bir muhteva olmadan kelimeler teekkl etmez, kitap yazlmaz. Her bina, aa yukar ayn malzemeden oluur; bina eitsnda pek ok benzerlikler bulunur; ama hi biri, dierinin ayn deildir. Btn kelimeleri ve dilleri oluturan harfler sayldr; ama her sz o mahdut iaretlerle ifade edilmektedir; yle ki, 7 harflik bir kelimede 6 harf ayn olsa, bir harfin farkll, o kelimeyi dierlerinden farkl klar. 6 harf ortak, fakat 1 harf farkl olmak zere, 7 harfli 7 ayr kelime bulunabilir. Burada 6 harfin benzerlii, bu kelimelerin birbirinden tremi olmasn gerektirmez. Her bir kelimeye varlk kazandran ve onun harflerden mteekkil malzemesini tayin eden, o kelimenin mansdr. Aynen bunun gibi, varlklar arasnda da, benzer fonksiyonlar iin benzer yaplar, benzer organlar gerekir. Canllar leminde, bir takm yap benzerliklerine ve ayn malzemeler kullanlm olmasna ramen, grlen nmtenah eitlilik, veya tersinecek olursak, nmtenah eitlilie ramen grlen yap benzerlikleri, tamamen bir kasda, birye, bir manya iaret eder. Bu sebeple, manya gre kelime oluturulduu gibi, varlk sebebine, gyesine ve tayaca anlama gre canllar yaratlr ve kendilerine uygun yap, uygun organrilir. Dolaysyla, canllar arasndaki benzerlikler, Darwin'in iddia ettii gibi bir tremeyi deil, tam tersini gsterir.kinci olarak, yeryznde saysz denebilecek derecede varlk ve yzbinlerce varlk tr varder varlk trne ayr bir yz, apayr organlar, her bir tre ait dierlerinden tamamen farkl e vcut verilecek olsa idi, bu takdirde, sonsuz sayda yap, organ ve vasf olmas gerekirdi. Konuyu insanlar iin dndmzde ise, her bir insan ferdi, hayvanlar lemine gre detar tr tekil ettiinden, o zaman her bir insan iin ayr bir yap, ayr bir ekil sz konusu ou. phesiz Allah, her bir tre, her bir insan ferdine, ona has ayr bir ekil, ayr bir yap vermeye kdirdir. Fakat bu durumda, canllar leminde ve insanlar arasnda tanma, yaknlamayardmlama, kaynama ve beraberlik gereklemez, dolaysyla, her bir tr dierlerine yabancneticede de ortaya yaanmaz bir dnya kard.Ayrca, her benzeyen ey veya aralarnda benzerlikler bulunan iki ey, birbirinin ayn demek deildir. Mesel, svnn ok eitleri vardr ama, glsuyu ile tuz ruhu birbirinden farklnta bile biri rahatlatr, dieri yakar. Ayn ekilde, gne de, elektrik de, mum da, ra da fakat bunlarn hepsi tek bir kaynaa balanamaz. nsann yapsnda bulunan bir veya ok saydgann hayvanlarda da bulunmas, hatt insanlarla hayvanlar arasndaki byk benzerlikler, iki tr arasnda bir gei olduunu gstermez. nk her varla, hayat ve hayattaki vazifesinitirme fonksiyonlar iin gereken organlar verilir. Kald ki, vcutta dn faydasz ve gdklem pek ok organn bugn ok nemli vazifeler grd anlalm bulunmaktadr. Bunun yan sra,, evreye, evrenin umumi yapsna uygun dmez gibi grnen baz nesneler var olabilir; olabideil, vardr da. Ama, onlarn da kendilerine ait ne manlar ifade ettii zerinde durulabilecei gibi, biz, tabiatn yapsn da btnyle zm deiliz. Sonra, bazen bir ey, ok da u yere bir desen unsuru olarak konabilir ve dikkatleri zerine eker. Eer gz buna taklr ve insan, ona dayanarak, umumi yap zerinde bir hkm verecek olursa yanlr. te bu nokta, yaklarn kayd bir imtihan noktasdr. 1000 kapl bir sarayn nce kapal 2 kapsn grp,duunu iddia etmek veya, kk salam, gvdesi salam, dallar, yapraklar salam, btn meyvel, fakat iki meyvesi rk bir aaca, meyvelerinden bakp, nce iki rk meyveyi grnce aacddi bir yanl olduu gibi, bir-iki organn gdklne ve gya faydaszlna bakarak, bundanei ve evrim neticesine varmak, ayn ekilde gayr-i ilmi bir yanltr.Benzerliklerden hareket eden Darwin, insanlarda bulunan bir ksm hastalklarn hayvanlarda da bulunmasn, gya bir baka delil olarak deerlendirir. Burada da sylenecek sz, yukarakilerden farkl olmayacaktr. nsanda, u ana kadar bilinenleriyle onlarca, hatta alt ubeleriyle yzlerce eit hastalk vardr. Eer her bir canl trne ait farkl hastalklar olmu, saysz hastalk eidi bulunmas gerekirdi. kinci olarak, byk lde ayn malzemeden yapnksiyonlar gren insan ve hayvan vcutlarnda benzer hastalklarn bulunmas gayet tabi olup, bundan canllarn birbirinden tredikleri sonucuna varmak, hi bir deer ifade etmez. Kald ki, insanlardaki hastalklar, mesel aynyla veya bir eksiiyle maymunlarda grlmemektedir. Tam tersine, bu hastalklardan bir veya birka farkl hayvan trlerinde grlebilmektedir. Mesel, kronik amfizem atlarda, lsemi kedilerde ve srlarda, kas distrofisi tavuklarda ve farelerde, damar sertlii domuzlarda ve gvercinlerde, kan phtlamas bozukluklar ve nefritler kpeklerde, mide lserleri domuzlarda, anevrizma hindilerde, safra talar tavanlarda, karacier iltihab kpek ve atlarda, bbrek talar kpek ve srlarda, katarakt kpek vrde grlr. Buradan hareketle, insann fareden geldiini, kpekten trediini, srdan dnsanda ve hayvanda ayn tr virsler, bakteriler bulunabilir. Bu hususlarn hi biri, mene birliine dellet etmez. Biyolojik adan insandan ok uzak olan kularda ve tavuklarda baz hastalklar vardr ki, insanda da bulunur; fakat bu hastalklarla tavua insan yaklatrmak, esas Darwin'in nokta-i nazarndan uzaklama demektir. nk o, ii tekmle balam ve nihayet dier hayvan trleri arasna maymunu koymutur.Kullanlan ve Kullanlmayan Organlar Meselesi ve AdaptasyonDarwin'in hareket noktalarndan biri olan benzerliin evrime hi de temel olamayacan bu ekilde ortaya koyduktan sonra, onun dier hareket noktalar saylan, kullanlmayan organlarn zamanla gdkletii ve Lamarck'n, trlerde sonradan kazanlan zelliklerin veraset yoluyonraki nesillere getii iddiasnn da hibir geerliliinin olmadn belirtmeliyiz. Geri, fazla kullanlan baz uzuvlarn, bilhassa kaslarn gelitiini grrz. Halter yapan bir insazamanla, zellikle kol kaslar ok iyi geliir. Fakat haltercinin ocuu, hi de gl kol kasdnyaya gelmez; onun da, benzer kol kaslarna sahip olmak iin yine halter yapmas gerekir. Bunun gibi, mesel Musevler, yaklak 4.000 yldr snnet olmaktadrlar. Fakat, bu kadar un bir sre iinde herhangi bir Musev ocuunun snnetli doduu grlmemitir. Ayn ekilde,ca Mslman da 14 asrdr snnet olmaktadr; fakat aramzda snnetli doan birine rastlanmamla, bir neslin iktisap ettii, yani sonradan kazand bir hususiyetin veraset (kaltm) yoluyla sonraki nesillere intikal ettiini, hem de muhkem bir kaziye (yerlemi bir kaide) olarak kabul etmek, ilimle ve ilim haysiyetiyle telif edilemez.Bunun gibi, kullanlmayan uzuvlarn zamanla krelip, sonraki nesillere de aynen intikal ettii, kullanlanlarn ise gelitii de bir efsane ve hurfeden ibarettir. Lamarck, "Zrafa uzun aalara boynunu uzatma lzumunu duyduu iin, boynu anormal uzamtr." iddiasnda bulu Hayvanlar arasnda hangi hayvan vardr ki, boynunu uzatp, aalarn en yksek dallarndaki yraklar yemek istemesin? Acaba neden sadece zrafann boynu uzam da, dierlerininki uzamam Keiler de mtemadiyen aa dallarndan beslenirler; o kadar ki, ormanlarn dmanym gibi,nde otlarlar. Ama boyunlar hi uzamad iin, devaml aalara trmanma zahmetine katlanrlatata toprakta srneceine, ayaklar olsun istemez miydi? Darwin'in, "ylann ayaklarnn zam gdkletii" eklinde bir nokta-i nazar vardr. Buradaki eliki herkesin grebilecei lr leminde bir tekml sz konusu ise, bu takdirde ylan, solucan gibi bir hayvan iken, ayaklar uzam, olgunlam ve uzun ayakl hale gelmi olmas beklenir. Bir devrede kullanld uzadn kabul ediyoruz; sonra da diyoruz ki, ylan ayaklarn kullanmad iin ayaklar bo, eer ylan dnyaya at gibi ayakl olarak gelmi olsa idi, ayaklarn pekal kullanrd. Hem ullanmayp, srngen hale gelmi olsun ki! Bir yandan ylann, kullanlmad iin ayaklarnniyesinde bodurlat iddia edilirken, beri yandan, srne srne boyunun uzadn iddia etme deil de nedir?Yine Darwin'in iddiasna gre, "ku, kanadn umak iin sonradan kazanmtr." Bu iddiada da,apak bir eliki vardr. nk, kullanlan organn gelitii, kullanlmayann gdkletii i uuracak hale gelinceye kadar kanatlarn kullanmad demektir. O halde, kullanlmayan, belli bir sre ie yaramayan kanatlarn bodurlap, yok olmas veya yok olma seviyesine gelmesi gerekirdi. Ayrca, byle bir iddia pek ok soruyu da beraberinde getirmektedir: Ku, kendisini uuracak kadar bir kanada sahip olmadan, tedricen nasl olgunlat da birden kanat sahibi oluverdi? Ku, kanat sahibi olmay veya bunun gereini nasl hissetti ve bu kanatlarn nasl gelitirdi? Kanat sahibi olma his ve ihtiyacyla srekli egzersiz yapyordu da, kanatlar birden mi ortaya kverdi? Kanat sahibi oluncaya kadar ku, yerde, dier hayvanlarla birlikte mi geziyordu? Kuun, kulland ve birden kanat haline gelen bir organ vard da, uzun sre onu muhafaza m etti; byle ise, nasl ve hangi sikle muhafaza etti? Ne Darwin'in, ne de onun teorisine gerekmi gibi herhangi bir dogmaya sarlrcasna sarlanlarn, bu sorulara verebilecekleri ikna edici hibir cevap yoktur.Evrim zerinde srar edenler, sz konusu, yani kullanlmayan uzuvlarn zamanla gdkletii velarn tevarsle sonraki nesillere getii iddiasna gya delil olarak, insandaki kr barsamcikleri misal verirler. Kr barsan ince barsak ile kaln barsak arasnda yer aldnn ot yiyen eski atalarmzdan kalm ve gdklemi bir uzuv ve dolaysyla lzumsuz olduunu er. Ayn ekilde, bademcikleri de lzumsuz grrler. Halbuki, bugn bademciin, boaz yoluyla da girecek mikroplara kar deta bir karakol, bir sigorta gibi altn ilim sylyor. Kr da Prof. Osman Barlas, Klinik ve Tehis isimli kitabnda, "insan iin ikinci bir mide" ifadesini kullanmaktadr. Bu organmzn, lenf ve kan damarlarnca zengin oluu da onun ehemmiyetini gstermektedir. Belki ileride kr barsak hakknda daha apl, daha zengin malmatahibi olabileceiz. Bu kadar bile, szn ettiimiz iddialarn tutarszln ortaya koymaya ediyorum.Darwin, insandaki kllarn da gdklemi olduundan bahseder ve "nsan, kll cedlerinden, kk insan haline gelmitir" der. Ama, kadnn vcudunda ayn tip kllarn bulunmamasn izah iievrimle hi de uyumayacak bir mazerete bavurur: "Kadnn cazibesi iin yle olmas gerekiyor." Hikmet asndan, Allah'n yaratmas zaviyesinden meseleye belki byle bir aklama getirililir; fakat, her bakmdan, partikllere ve onlarn hareketlerine varncaya kadar batan sona kll bir uur, mutlak bir bilgi, irade ve kudretin eseri olduunu ortaya koyan varl, hayat, kinat uursuz, bilgisiz, iradesiz, hikmetsiz maddeye, tabiata ve tesadflere havale eden bir teorinin, kadnda erkekteki kllarn aynyla bulunmamasn izah sadedinde bir hikmete, uurlu bir sebebe mracaat etmesi, tam bir eliki, bir kama, daha dorusu asl gerekt kaamamadr. Darwin, ayn mracaat, insann bandaki kllarn niye dklmemi olduunu gyaa yapar ve, "Kafa, darbelere ok maruz kaldndan onlarn kalmas gerekiyordu." der. Acaba insann burnu, aln, onlardan da te dizleri, ayaklar daha m az darbeye maruz kalyor ki, burnundaki, alnndaki kllar dklm, dizdekiler seyreklemi veya klm de, batakiler kaNeo-Darwinistler, adaptasyon, yani canlnn yaad vasata uyum salayp deiim geirdii id delil olarak unu ileri srmektedirler:Avrupa'da sanayi blgelerinde isin, dumann, pasn ok bol olduu yerlerde endstri melanizmi dediimiz bir vaka karmza kmaktadr. Bu ortamda koyu renkli gveler, ak renkli gveleten koyu renkli duvarlarn zerinde iyi kamufle olduklarndan dmanlarndan daha iyi korunmakta, dolaysyla da daha fazla remektedirler, demek ki, bir deime sz konusu olmaktadr. Bir gn gelecek ve ak renkliler tamamen yok olurken, sadece koyu renkli gveler kalacaktr.Byle bir misalin evrime delil olduu iddiasnn ne kadar tutarsz olduu aktr. nk, her ster ak renkli olsun isterse koyu renkli olsun, yok olan da, ayakta kalan da gvedir. Ortada bir trden baka bir tre gei sz konusu olmad gibi, tr iinde bir deiiklik deildir. Demek ki gvelerde, belli artlara maruz kaldklarnda renk deitirme zellii vardlan da ite budur.Ayn cinsten varlklar, ister 'tabi' bir hdise neticesinde, isterse sun izolasyonla, yani farkl artlarda yaamaya terk etmekle aralarnda farkllamalar olduu iddias, adaptasyon melinde evrime gya bir baka delil olarak ileri srlmektedir. Bu trden farkllamalar her zaman grlebilir; fakat farkllamalar yine zahirdir ve ayn tr iinde cereyan etmektedir. B bir tr ii deiimin, tekml zinciri iinde dnmle deiik trleri meydana getirecei ida edilse de, byle bir iddia hibir ilm deer tamaz.Evrim ve ceninin anne karnnda geirdii safhalarBu konuda delil diye ileri srlen bir dier iddia da, ceninin, anne karnnda geirdii gelime safhalarnda dier canllara, yani btn omurgal canl ceninlerinin anne karnndaki ilk saflarda birbirlerine benzediidir. Bu iddiann da tutarl bir yan yoktur. Prof. engn bunu da eletirir ve dllenmi bir yumurtann sz konusu gelime safhalarnda ne derece analojik, yani dierleriyle benzer bir hviyete sahip olduunu bilemediimizi ifade eder. Esasen bunun tespiti ok kolay deildir. nk baz canl embriyolar ok hzl geliir; bazlarnn gelr. Zahiren morfolojik bir benzeme var gibi grnse de, her canl nesli, kendine has zellikler, kromozomlar, genler ve mcehhez bulunduu istidat materyaliyle yine kendine has bir gelime seyri izler.Kur'n, ceninin anne karnnda geirdii safhalarla ilgili, olduka ak ve ilmin 14 asr sonralat bilgileri verir. Bu bakmdan, konuyu ilgili Kur'n yeti erevesinde ele alalm:uras bir gerek ki Biz, insan amurdan alnp szlm bir hlsa, bir zden yaratrz. Sonm) halinde salam bir yere yerletiririz. Sonra nutfeyi alakaya (kan phts veya yapkan, denmi hcreye), alakay mudaya (et grnmnde bir inemlik maddeye) evirir, muday kemiklda kemiklere et giydirir, ardndan onu yeni bir yaratla mazhar ederiz. imdi bak da, Allah'n ne mkemmel Yaratan olduunu dn! (M'minun, 23/12-15)yet, insann madd menei olarak, nce topraktaki elementlerden veya burada tamamen sembolik veya tebih bir kullanm varsa, insana gda olarak giren bu elementlerin insanda meydana getirdii bir sv veya protein orbasndan sz etmektedir ki, iki mn da dorudur. Sobu sv, nutfe olarak anne karnna gemekte ve artk anne karnnda farkl merhaleler takip etme yoluna girmektedir. Bu yolda, Allah nce onu alaka, yani rahim cidarna yapan phtms madde yapmaktadr. Alaka kelimesinin, Trke'de "ilgi" mnsna gelen alka ile de mnasebeti var Yani, nutfenin ald bu ilk ekil, rahim cidarna yaparak anne ve vcuduyla bir ba tekilte, o vcuttan beslenmektedir. Esasen Kur'n, btn bu olular Allah'a nispet etmektedir. nne o nutfenin, ne de alakann kendi kendine bir ey yapabilme, insan haline gelme vetiresinde sonsuz bir uur, irade, ilim ve kudretin varln gerektiren ilerin en kne bifak olabilme imkn yoktur. Bu sebeple, btn bunlar yapan Allah'tr; bizim, hdiseyi izah ederken sanki btn bunlar anne karnnda kendiliinden meydana geliyormu gibi ifadede bulunmamz ancak mecaz olabilir. Halbuki evrim ve onu iddia eden bilim, btn bunlar tesadflere ve kendi kendine olulara balayarak, tarihte grlmemi bir cehalet ve inkr sergilemektedir. Zannediyorum, materyalist bilimin evrim zerinde bu derece durmas da bundan olsa gerek...Anne karnnda rahim duvarna yapp kalan, anne ve onun vcuduyla derin ve kkl bir mnasebeeen alaka, daha sonra muda haline gelir. Muda, aza alnp inenmi et paras gibi biimsak gibi ama yuvarlak olmayan bir ey demektir. Derken, inenmi et paras grnmndeki bu hn bir grup, nce kkrdak ve daha sonra da kemik haline gelmeye balar. Bu hcreler teekkl ettikten sonra kas ve ba dokusu hcreleri teekkl eder ve bu hcrelerden meydana gelen et, kemie giydirilir. Btn bunlar, rntgen nlaryla anne karnn grebilmek mmkn olduktann embriyolojinin tespit ettii safhalardr ve Kur'n, bunlar, 14 asr ncesinden apak bir dle ortaya koymutur. Oysa o, bu trden ilm gereklere, ana maksatlar olan Tevhid, Nbvvet, Hair, badet-Adalet'i tespit, ispat ve izah sadedinde tebih, istiare, temsil, mecaz ykl ifadelerle ve istidrad olarak (antr-parantez) temas edip geer. Ancak Kur'n'n ceninin anne karnnda geirdii safhalar, bu ekilde apak bir anlatmla ortaya koymas, herhaldemevzuda ileri srlecek pheleri izale ve evrim gibi, yaratl inkra ynelik teorilerin yaesinden belgelemek iin olsa gerektir.Kur'n, kemiklere et giydirilmesinin ardndan, "Sonra Biz onu "halkan har" o ana kadar takip ettii seyir iindeki durumunu deitirerek baka bir varlk halinde ina ettik." der. te bu nokta, artk insann bal bana kendine has bir yaratla sahip olmaya balad nBtn omurgal canllarn ceninleri, ilk 5, yani nutfe, alaka, muda, zam (kemik), lahm (et giyme) safhalarnda ayn gibi grnr. Bu safhalarda teekkle durmu bir ku, bir balk, bir ieninine de baklsa, ok farkl bir halde grlmez. Fakat ayn gibi olan bu benzeyi, tamamen zirdir. Bir defa, daha nce ifade edildii gibi, sre, bazlarnda ok ksa, bazlarnda ise kinci olarak, her bir canl trne ait ceninin, dtan, belki anne karnnn iine bile girsemeyeceimiz kendine has zellikleri vardr ve o, bu hususiyetlerine gre gelimektedir. Hatta yle ki, bu, her insanda dierinden bir dereceye kadar farkldr; nk neticede ortaya gerden salara, burundan dudaklara, boydan kiloya, parmak ularndan DNA'lara, grnmden karaktere, istidatlardan tercihlere kadar farkl bir tip kacaktr. Bu ceninler arasnda, sadece tre bal ortak noktalar sz konusu olabilir. Mesel, btn insanlar, ahsen-i takvim, yani en gzel kvama, yaratlmlar iinde akl, uur ve iradeye, dnyaya geldikten sonra da ran ve ibadetle terakki edecek istidatlara sahip bir hususiyet kazanabilme srrna ulaaca iin, her insan cenini bu hedefi gerekletirecek donanmdadr. Bununla birlikte, yuka arz edildii gibi, her bir ceninin, ferd farkllklara vasta olabilecek kendine has hususiyetleri de vardr. O canly btn dier canllardan ayran DNA program, kromozomlarnda ghalinde yazlm durumdadr. Durum byle olduu halde, omurgal canllarn ceninlerinin ilk 5 asnda bu hususiyetleri dtan grmek mmkn olmadndan, sanki onlarn hepsi birbirinin aynlkki edilebilir. Kald ki, bu safhaya kadar ku, balk, insan gibi omurgal varlk ceninlerini birbirinin ayns dahi olsa, bu safhada ortaya kan ani deiiklii, bilim de, evrimciler de ne ile izah edebilirler ki? Hadis-i erifler, bu safhada insana ruh flendiinden ve kaderinin "aln"na yazldndan sz ederler. Materyalist bilim ve evrim, ruhu da, kaderi de kabul etmediine gre, bu ani farkllamay, hatta her bir insan ferdinin bu safhada bakalarndan farkl olarak kendi olmaya ynelmesini ne ile aklayacaklardr? Bu farkllama, bir insana gerek hviyetini veren ruhtan ve onun kaderinden, yani, onu o yapan hususiyetlerden kaynaklanyor ise, bu da tamamen manev olduuna gre, bu nokta, bilimi ve evrimcileri, oturup her meseleyi yeni batan dnmeye sevk etmeli deil midir? Bununla birlikte biz, evrimcilerin aksi iddialarna ramen, her bir hayvan trnn ve her bir insan ferdinin cenininde, ona has, her bir insan iin, ona ait ruhu ve kaderi kabullenecek farkllklarn bulunduunu dnmekteyiz.5'inci safhadan sonra insan cenini, artk d grnyle de insan olma; her bir insan cenini,amamen, hususiyetlerini tad fert olma yoluna ynelir. Bu sre, onun ahsen-i takvim srraca sretir. te Allah (celle celluhu), insann yaratlnda, yaratln bilhassa bu soa sfatnn en yksek, en mull mertebesini veya en byk, en yksek, en mull mertebedekidedinde yeti, "te bak da, Allah'n ne mkemmel Yaratan olduunu bir dn!" diyerek noktalaaca, insanda Hlk (Yaratc) ismi a'zam mertebede tecelli ettiinden, insan, Allah'n isimlerinin a'zamyla donatlm, ahsen-i takvim srrna mazhar, ok mstesna bir varlktr.Netice olarak, omurgal canllara ait ceninlerin, ilk gelime safhalarnda birbirlerine, bu arada, insan cenininin omurgal hayvan ceninlerine benzemesi zahirdir; d grn itibardr ve dolaysyla bu grn, hibir zaman evrime delil olamaz.20'inci asrn gerek ilim adamlarndan, mehur astrofiziki ve pek oklarnca kendisine ikinci Einstein nazaryla baklan Sir James Jeans Esrarl Kinat ve Etrafmzdaki Kinat isimli eseeri MEB tarafndan tercme ettirilip, yaynlanmtr "nsanlar, megul olduklar fenlerde fenn olurlar." der. Yani insan, hangi fende, hangi ilim dalnda fazla megul olursa, onda fni olur. Artk hep bu ilmin kulayla duyar, onun gzyle grr, o ilim hesabna konuur n heyecann yaar. O kadar ki, Sir Jeans, bu hususta yle bir misal de verir: Bir mzisyen, piyanonun 5'inci ve 8'inci tularnda mtemadiyen ayn sesi duyduu iin, merdivenlerden inerken de 5'inci ve 8'inci basamakta ayn sesi duyacan zanneder.Hendese (Geometri) ile megul olan bazlar, baka gezegenlerde insan gibi hendes dnen varar varsa, onlara mevcudiyetimizi hissettirmek iin Afrika'da, Arap yarmadasnda ve Byk Sahra'da, msellesler (genler), murabbalar (drtgenler) yapp, ilerinde ate yakp byk brdular. Onlar, hendesede fn olmulard. Matematikle ciddi megul olanlar, kinatn Sanatkrat matematik llere gre yarattn iddia ederler. Bunlar da matematikte fani olmulardr.ise, hayat boyunca hayvanla, hayvan fosilleriyle uramtr. Dolaysyla, megul olduu saha, varla, yaratla, ksaca her eye bu sahann penceresinden, onun gzlkleriyle bakm ve ispat iin de akln, mantn ve ilmin kabul edemeyecei yorumlara bavurmutur. Onun teorisi srarla ve bir dogma halinde kabul edip, ispata alanlar da ayn tavr iindedirler. James Jeans, bu dncesiyle, byk faydalarna ramen, branlamann getirdii tehlikelere de dikkaaktadr.FosillerHayatn meneini kefetmek iin evrim teorisine sarlanlar, hem gya teorilerini ispat etme adna, hem de bilinen tarih alarnda bir evrim vakasna rastlanmamas karsnda fosillere ktadrlar. Darwin de aynsn yapmtr. O, zengin bir ailenin, bir doktorun olu olarak nce hsiline balam, fakat okuldan kam, krlarda dolam, otlarla, aalarla megul olmu ve uvaffak olamaynca lahiyat tahsil etmeye karar vermitir. Nazar zeks belki yerinde olmakla birlikte, pratik zeks ayn seviyede grnmediinden, lhiyat tahsilinde de olduka zorlaa nihayet, bir mnasebetle gerek mesleini bulabilmitir. ngiltere hkmeti tarafndan tertiedilen bir aratrma gezisi vapuruyla yola kp, Byk Okyanus adalar, Afrika, Gney AmerikaAvustralya'da incelemelerde bulunmu, Galapagos adalar ile kta kylarndaki hayvanlar mukayese etmi, baz fosilleri incelemi, yanardalarn, mercanlarn faaliyetlerine dikkat etmi, nebat ve hayvanat numuneleri toplamtr.Ksaca, insanla maymunun ortak bir atadan geldiini ve trden tre atlamay ispat etmek iin bir ara trn bulunmas gerektii kendiliinden ortaya knca, fosillere bavurma lzumu hisitir. Bunu yapacak olanlar ise, paleontologlar (fosil bilimciler)'dr. Eer pein hkml olmayan paleontologlar ara mstehseleri (fosil) bulup, insan maymuna balamak mmkndr der, ayn ekilde, yine pein hkml olmayan genetikiler de onlara omuz verirlerse, ancak o zaman ble bir nazariye ilim mahfillerinde kabul grebilir; ancak o zaman byle bir nazariyenin kabul grmesi ve zerinde aratrma yapmaya deer bulunmas gerekir. Bu mmkn olmadka, iddiasna ilm bir teori deme imkn yoktur.Ku fosiliu ana kadar bulunan fosiller arasnda uzun kuyruklu, dileri ve n kanatlarnda peneleri olan bir ku fosilinden sz edilmekte ve Archaeopteryx adn verdikleri bu fosilin, kularla srngenler arasnda bir ara tr olduu ileri srlmektedir. Buna dayanarak evrimciler, evrim srecinde bir tane ara tr veya nesil bulduklar, dier kayp halkalar da bulup, insanla ilk solucan arasndaki boluklar doldurarak, insann maymundan "evrildii"ni ispat edebilecekleri dncesindedirler.Oysa, bu kuun srngenlerle kular arasnda bir ara kademe, ara nesil olduuna dair hibir emare yoktur. Evrim teorisinin mdafilerinden olan Prof. Atf engn, evrimi mdafaa iin yazdolsyon isimli kitabnn 1. cildinde, bu fosille ilgili iddialar kukuyla ve tereddtle karmakta ve "bu fosil, ilim mahfillerinde kabul edilebilecek hviyette bir delil deildir" demektedir. Eer, bulunduu ileri srlen byle bir fosil ara nesil kabul edilecek olursa, bu takdirde yarasay da ayn kategoride deerlendirmeye hibir mani yoktur. nk yarasa, memeli bir ku olup, pekal memelilerle kular arasnda bir ara kademe kabul edilebilir.Halbuki ilim, yarasann bulunmad bir dnemden bahsetmedii ve yarasa, var olduu gnden bu na herhangi bir deiiklie uramad gibi, evrimciler bile, onu evrim konusunda kullanmay dktedirler. Sz konusu ku fosilinde olduu gibi, bugn de baz kularn gagalarnn kenar dimazon ormanlarnda yaayan Opisthocomus hoatzin isimli bir kuun da yavrularnn kanatlarnda serbest parmaklar vardr. Dolaysyla, sanki, ilk gnden bu yana, hatta bugn dnyada yaayan btn hayvan trleri kefedilmi gibi, byle vhi iddialar zerinde yryp, evrim halkalarna gelinceye kadar "ara kademe"ler aramak, oyalanmaktan baka bir mn ifade etmemektedir ve etmeyecektir de. nk, milyonlarca canl nevi arasnda birinden dierine milyarlarca ara gei fosilleri bulunmas gerekecektir. stelik, btn yaayp gitmi ve nesilleri tkenmnlarn fosilleri bol bol bulunmasna ramen, ne hikmetse (!) bu ara kademe trlere misal olabilecek tek bir fosile rastlanmamaktadr. Gemiin bir dneminde yaratlm ve daha sonra vre artlar bata olmak zere eitli sebeplerle nesilleri kesilmi dinozorlar gibi canllar e evrimlemeye deil, ancak yok olmaya misal olabilirler. Btn bunlara ramen, bir asrdan fazla bir zamandr bir teori zerinde, hem de ok byk masraflar yaparak durmak, hibir zaman ilim ve hakikat adna olamaz. Arz ettiim gibi, evrim, yaratla, dolaysyla dine ve Allah inancna kar kullanlan bir dogma olduu iindir ki, hl birtakm ilim mahfillerini meguilmektedir.Be trnakl at "hikye"siEvrimcilerin ara kademe nesiller adna gya delil diye dayandklar noktalardan bir dieri, be trnakl at "hikye"sidir. Buna gre, ilk atn be trna vard ve kendisi tilki kadardnra Eohippus, Mesohippus, Merychippus ve Pliohippus safhalarndan geerken, ayak parmaklar giderek azald. Atf engn, bu iddiaya da kukuyla yaklamakta ve "atn, fosilleri bunan bu canllardan geldiine dair ilimce kabul edilecek hibir emare bilmiyoruz" demektedir. Eer sz konusu bu fosiller gerek ise, muhtemelen bunlar, kendilerine has bir tr olarak yaayan, sonra da lp gitmi ve nesilleri tkenmi varlklard. At bunlara balamldir. Eer at ill bunlara balayacaz dersek, bu durumda karmza, yine Atf engn'n soremli soru kar: Atn trnaklar, iddia edildii gibi 5 iken, neden 1'e dt; buna karlk, i kadar iken neden uzad? lmin bu sorulara verecei bir cevap yoktur. Bugn de tek trnakl, iki trnakl, trnakl ve drt trnakl hayvanlar vardr. Tilki gibi olan varlklar da n hayat artlar iinde hl tilki gibidirler. Be trnakl varlklar da vardr ve hl be taktadrlar. At neden trnaklarndan 4'n atp, karmza tek trnakl ve boyu uzam olarak oma lzumunu duyduu iin bacaklar uzad denecek olursa, bu defa da, niin av kpei at kadadi sorusu ortaya kar. Av kpei, en az at kadar koar; bymeye attan daha msaittir ve ondadaha hareketlidir. At, trnaklarn atar ve byrken, av kpei neden olduu gibi kalsn? Dola Atf engn'n de ifade ettii gibi, yukarda ad geen ve baz fosillerden hareketle ara nesr denilen hayvanlar, eer bir zaman yaayp gittikleri iddiasna dayanak yaplan fosiller gerek ise, ancak daha nceki devirlerde yaayp gitmi ayr trler olabilirler.Ara kademe nesillerin varl genetik bilimine gre de arttr. nk, verdiimiz at misalindeketle, daha nceleri yaam tilki gibi bir hayvann, birden bir mutasyonla at haline gelmesi dnlemez. Bu, bir insann 0 metre bir irtifadan birden ve aniden 10.000 metre yukarya kvermesi gibidir. O bakmdan, deil bu apta bir mutasyon, bazen tek mutasyon bile bir canly yok edebilir. Dolaysyla, ok sayda ve dzenli olarak birbirini takip eden ara kademelerin bulunmasnda zaruret vardr. Nitekim aratrmalar da, aslnda bu izgide devam etmektedir. Aratrdlar, eski yeni bir sr fosil buldular, fakatatn 5 parmaklsndan 4 parmaklsparmaklsna, 2 parmaklsna tedrici geii gsteren hibir fosil bulamadlar. zellikle insana balayacak fosiller zerinde srarla durdular; Australopithecus, Homo erectus, Neandertal, Java adam, Pekin adam gibi adlar verdikleri baz fosillerden sz ettiler ve bunlara, insanla maymun arasnda ara kademeyi tekil eden canllar dediler.Atf engn, Evolsyon adl eserinin 1'inci cildinde bu iddialar da kukuyla karlar ve u mulunur:Sz konusu bir fosilin eli 50 metre tede, ba 50 metre beride, baz kemikleri de bundan birka metre derinlikte bulunmutur. Bunlarn hepsinin ayn ahsa ait olduu kesin deildir. Belki bir ksm, ok evvelki devirlerde yaam birine, dier ksm da daha sonraki devirlerde r bakasna aittir. Dolaysyla, bu konuda kat'i bir kanaat izhar etmek mmkn deildir.Evrimciler, insanla maymun arasnda ara nesil arama konusunda o kadar ileri gittiler ki, 1912-1914 yllarnda, insann tam atas olarak bir Piltdown adamndan bahsettiler. Bulunan fosil, 500 yllk insan kafatas kemiinde bir orangutan enesi ve insan diinden oluuyordu. 1953-54 yllarnda bunun tamamen bir fabrikasyon, yani uydurma olduu, insan kafa kemiine orangutan enesi ve dileriyle, insan diinin monte edilip, meydana gelen yapnn kimyev yollarla ok eskilere aitmi gibi gsterildii ortaya kt. Bu tr uygulamalarerle ilgili incelemelere inanmamz da zorlatrmakta ve evrimin ilm bir meseleden ok, bir inan, bir ideoloji konusu olduu tezini glendirmektedir.[1]Meselenin bir dier boyutu da udur: Paleontologlarn tespitine gre, sz konusu fosillerin en eskisi 1.5 milyon yl ncesine aittir. Halbuki Kenya'da Rudolf gl kenarnda yakn zamanda 2,8 milyon sene evvel yaam bir insan fosili bulundu. Kafatas, aynen bugnk insannnafatas gibi. Bilim Teknik Dergisinin 71'inci saysnda kafatasnn resmiyle birlikte bu konuda uzun bir deerlendirme yazs yer ald. Yani, insanla maymun arasnda gei formlar olak ilan edilen canl, birdenbire insann torunu haline geliverdi. Geri, zellikle bir ksm din metinlere dayanan baz evreler, mesel eldeki Kitab- Mukaddes metinlerine istinat eden Musevler, insan iin byle 2.5 milyon yllk bir gemi iddiasn tenkit edebilirler. Bu a, kendi llerini ve aratrma tekniklerini kullanan paleontologlara ait. Eer onlarn bir fosille ilgili lmlerine itiraz edilecekse, bu durumda fosillerle ilgili btn aratrmalara itiraz kaps alacaktr. Evrim meselesinde bu husus, yani, karbon lmlerinin, fosillerle iili incelemelerin ve bu incelemelerde kullanlan teknik ve llerin ne derece gvenilir olduu hususu gz ard edilmemelidir. Fakat burada bizim iin nemli olan, yeryznde maymundan evvel veya hi olmazsa ayn devirde insann yaam olduu gereidir.Maymundan insana hayal ekillerOkul kitaplarnda evrimi gya gstermek iin yan yana ekiller konur. Bir maymun, 1/4 maymun, yar maymun-yar insan, 3/4 insan ve sonra Avrupal orta yata bir erkek tipi. Bu, ne byk bir aldatmacadr! Maymunlar iinde neden byle tek bir maymun evrimleirken, dierleri evrimlemeden kalmtr? Sonra, neden orta yal bir erkek ortaya km da, kadn ortaya kmlemesi nasl olmutur? Ayn anda bir tane mi, birden fazla m maymun evrimlemitir? Tesadfrin bir adaya srklediini iddia ettikleri ok sayda maymun orada evrimleip insan olmusa, ayn yerde bunun tekrar yaanmamasna mani ne vardr? Byle bir iddiadaki btn boluklar tesrle ve faraziyelerle doldurmak hangi ilm l ve ilim haysiyetiyle telif edilebilir? Ayn gayret yaratl ynnde yaplsa idi, varlkta tesadflere hi yer olmad, buna karlk ilim ve irade apak ortada iken, zincirin birden hayata uzanan halkasn bu kudret, ilim ve irade ile doldurmak daha ilm olmaz myd?* * *[1.] Evrim adna ortaya konan bu tr aldatmalar, byle bir misalle snrl da kalmad. Coelacanth (Rhipitistian Crossopterigian) bal evrimciler tarafndan, deniz ve kara hayvanlar arasnda yaklak 70 milyon yl nce nesli tkenmi bir gei tr olarak takdim edildi. Fakat 1939 ylnda Madagaskar yaknnda canl olarak bulundu ve o gnden bu yana ak denizlerde 50efadan fazla yakaland. Bunun da tesinde, evrimcileri bu bal gei nesli olarak takdim etmee sevk eden organlar (i kulak boluklar, ba eklinde srt kemii ve yzme torbas), iddialeri zelliklerde deildir. Netice olarak, evrimci bilim adamlarndan A. H. Clark, gei trleri olabilecek hibir fosile ve canl gruplarna rastlamadklarn, dolaysyla, gei trlerlecek herhangi bir trn hibir zaman var olmadn itiraf mecburiyetinde kalmaktadr. RicharB. Goldschimdt de, ara gei formlar bulunmadn itirafla, trler arasnda boluklarn ani rla doldurulduu tezini ileri srmektedir ki, bunun yaratl kabul etmekten baka ilm hibiah olamaz. (D. Aras, The Fountain, say: 24 sayfa: 14)Mutasyon MevzuuEvrimci grn szde dayanaklarndan biri de, mutasyon, yani, canllarn genetik ifrelerindediliinden, tesadflerle veya evre artlar neticesinde meydana geldii iddia edilen deiikllerin, trden tre geite bir dier faktr olduu faraziyesidir.Hcrenin bilgi ve komuta merkezi mesabesinde olan ekirdeindeki kromozomlar, kendilerinde genleri barndrr. Her canl nevinin o nev'e ait hususiyetleri, kromozomlarndaki bu genlerde (DNA) kaydedilmitir. Tamamen bir emir ve kumanda mekanizmas olan DNA, deta genetik bir bilgi deposu ve kendi kendini dahi kopya edebilecek tarzda yaratlm mkemmel bir irade aynasdr. Bir bilgisayar, dmesine baslnca, nasl daha nce programlanp ha yerletirilen eyleri getirip nmze sergiliyorsa, bu mekanizma da, mhiyetine derc edilen program eksiksiz, kusursuz uygular; hatta bu program durmadan ifreler. Bu ifreleme sayesinde, emir verme kuanda, ait bulunduu nev'in bekiliini yapar. Yani, dardan hibir bu ifreyi ve onun meydana getirdii sur ve eperleri aarak, ne mutasyonlarla ne de baka eylerle o nev'e izgi deitirmeye muvaffak olabilir.Vka, eitli radyasyonlarn, kimyev maddelerin ve daha baka evre artlarnn tesiriyle caetik ifre ve programnda bir ksm deiikliklerin meydana geldii bilinmektedir. Fakat, genetik ifrede herhangi bir sebeple ortaya kan ve adna mutasyon denilen bu deiikliklerin, yeni bir trn meydana gelmesine veya trden tre geie yol amad da ortadadr. Buna rame Neo-Darwinciler, bu deiikliklerin ard arda gelerek terakm edecei (birikme) ve neticede bir dnme yol aaca iddiasndadrlar. Halbuki, bir defa, bir fertte byle bir deiikbaka tre dnmn olmas iin, o ferdin mr buna yeter mi? Yetmeyecei ak olmakla birlikr diyelim, bu takdirde, meydana gelen deiiklikler faydal, ie yarar ve ona daha yksek vasflar kazandrabilecek lde mi? Bunun mmkn olmad, yani bir fertte sonradan meydana geiikliklerin organ bozukluu cinsinden, nesli bozucu, zararl deiiklikler olduu genetik ilmince teyit edilmi ve u ana kadar aksine bir hdiseye de rastlanmamtr.Gnmzde kanser zerinde yaplan almalar bu hususa bilhassa nem vermekte ve evreden geleava kirlilii gibi tesirlerin hcreyi bozup, kansere sebep olduu tahmin edilmektedir. kinci olarak, deil belli byklkteki hayvanlarda ve insanda, mikroorganizmalarda dahi, ilm almalarn uzanabildii gemiten bu yana bu trden deiikliklerin meydana geldii tebilmi deildir. lim adamlar, iddialarn ispat iin Drosophila sinei zerinde yllarca den yaptlar ve 400'den fazla sinein biraz farkl yavrularn rettiler. Atf engn, bu almaiceleri hakknda u bilgiyi vermektedir: "Mahiyetlerinde bir deiiklie rastlanmam olmakla birlikte, kendi ilerinde mutasyonla az-ok deiiklie urayan bu sinekler arasnda yaplan a veya tohumlamalarda yeni bir neslin elde edilemedii grlmtr."Ksaca, 400'den fazla Drosophila sinei zerinde yaplan denemeler gstermitir ki, mutasyonla nemsiz deimeler olsa bile mahiyet deimesi mmkn deildir. Bu sineklerde, eitli ikinsan zerinde yapt rengin siyahlamas, tansiyonun ykselmesi gibi nemsiz deiikliklere trde baz deiiklikler meydana gelmi, fakat, tr deitirmeleri ve birbirleriyle telkih eddiklerinde yeni nesil vermeleri mmkn olmamann dnda, bozuk ve sakat Drosophila sinekleri ortaya kmtr.Kald ki insana, belli llerde eya ve tabiata mdahale hak ve salhiyeti de tannmtr. One halife olmas, yeryzn imar ve bunun iin ilimleri icat ve gelitirme adna byle bir mdayi de gerektirir. Fakat bu mdahale, hibir zaman hayvanlarda bir trn dierine dnmesi eke bir tesir gstermez. Bitkilerde alama yoluyla, Allah'n tabiatta koyduu veya 'tabiat' tekil eden kanunlar gerei, buna msait aalardan baka bir aa elde edilebilir; ama vurguk gerekirse, bu, her aa iin sz konusu deildir. Hangi aa yaratl gerei byle bir dna ile baka bir aaca dnebilir. Fakat, hayvanlar leminde bu lde bir dnme sz konusu telkih yoluyla, yani soyu daha iyi bir srn tohumlarn, soyu daha dk bir baka sra lahta bulunabilir.Bunun dnda, Allah, mesel at ile merkep arasnda telkihe msaade etmi; yani bu hayvanlar,una msait yaratmtr. Hayvanlar leminde istisna saylacak byle bir muamelede bile meydana gelen katr, dllenme kabiliyeti olmayan bir hayvandr. Yani, deiik cinsleri byle birbirine aprazlama telkihle ksr bir hayvan dnyaya gelir ve ondan yeni bir trn meydana gelmesi dnlemez. Bunun dnda, uzun zaman st ste mutasyonlar neticesinde yeni bir canlnn meldii grlmemitir. zerinde alma yaplan bir ksm canllarda bacak ksal, renk deiilsa da, her tr yine kendi olarak kalm ve orijinini korumutur; kurt kurt olarak kalmtr, koyun da koyun olarak... Mdahaleler ne kurdu koyun, ne de koyunu kurt yapabilmitir. Deil bu karmak yaplarda, en kk canl olan bakterilerde dahi kayda deer herhangi bir ik mahede edilmemitir. Yirmi dakikada bir blnerek oalan bakteriler, kendi ilerinde 60.0 nesil sonra mutasyon geiriyor olmalarna ramen, 500.000.000 sene evvelkilerle bugnkler arasnda; keza, bulunan fosilleri zerinde yaplan incelemelerden hareketle 1.000.000.000 sene evvel de var olduklar tespit edilen ve bugn de varln srdren canllarla, on1.000.000.000 sene nceki atalar arasnda herhangi bir fark grlmemektedir.Bir dier mesele de, daha nce de zerinde ksmen durulduu zere, paleontologlar, evrimi kabl etmek iin orta-ara mstahselerin (fosillerin) bulunmas gerektiine dikkat ekmektedirler. Ama baz Darwinciler, ara fosile ihtiya olmad, bir canlnn bir st tre birden srayasndadrlar. Mesel, onlara gre, srngen yumurtasndan hemen ku kvermitir. Buna cevabler vermekte ve birden bire 1000 vasf birden deitirmek gibi bir eyin herhangi bir canlya isnat edilemeyeceini belirtmektedirler. Dr. Lecomte de Nouy, "Bir atn 5 trnan atmas 5.000.000 senede ancak olabilir." der. Mesele bu tekml seyri iinde deerlendirildiinde, milyonlarca sene iinde tedricen meydana gelebilecek bir deimenin birden olabileceini iddia etmek, sadece bir samalktan ibaret olmaktadr. Eer, deime yava yava devam eve sonra birden dnm oluverdi denirse, bu defa da deriz ki, byle bir dnm iin basamak k bir deiimin olmas arttr; yani mesel, at tek trnakl hale gelinceye kadar, arada 4 tr 3 trnakl, 2 trnakl atlarn yaam olmas gereklidir. Trnaktaki deime, elbette trnaklaktr. nk vcudun tamam, birbiriyle mnasebet iinde faaliyet gsterir. Bir yarann iyilepand bile ok rahat gzlenebilir. Dolaysyla, byle bir deiimin gzlenmemesi mmkn deien yumurtasndan ku kmaz. Yzlerce mutasyon kuvvetinde bir deime, ancak canlnn o an lanr.Mikroskobik varlklarda ok sratli blnme ve reme olur. Mesel, bir bakteri olan Escherichia coli, 20 dakikada blnmeye balar ve ok seri blnr; yukarda sz edilen Drosophila sinesenede 30 defa dl verir. Bu sinein bir senesi, bizim 1.000.000 senemize tekabl eder. Beer hayatnda 1.000.000 senede meydana gelecek bir deiiklik, Drosophila'da bir sene iinde grlmesi gerekir. Eer bu sinekte bir ylda bir tr deiiklii nevinden bir deiiksa, bunun 1.000.000 yl iinde insanda da olabileceini kabul ederiz. Fakat, gerekler bunun tam tersinedir. Bir ksm paleontologlar, ilk jeolojik devirler kabul edilen silr ve perm devirlerinde yaam bakterilerden ve mavi-yeil alglerden bahsetmektedirler. Baz kitaplarda, bu bakterilerin 300.000.000 sene, bazlarnda ise 50.000.000 senedir var olduklarn okuyor ve bunlarn 50 veya 300.000.000 sene nce nasl idilerse, bugn de ayn olduklarn gryoruz. Bazlar, mavi-yeil alglerin transformizmi (dnm) reddeder younarn ileri srerek, bu sylediimize itiraz edebilirler. Fakat, her nasl olursa olsun, bakterilerden, ok sk ve sratli deime istidadna sahip varlklardan bahsediyoruz. Byle iken,unlar 50.000.000 veya 300.000.000 senedir hi deimeden geliyorlar.Dnyann eitli yerlerinde kurulmu bulunan tabi parklarda ve ayrca hayvanat bahelerinde d hayat artlarna maruz braklan hayvanlarda gzle grlr bir deiiklik meydana gelmemektedi lboratuvarlarda evrime yol aacak mutasyonlar meydana getirmek iin almalar yaplmakta, fakat bir netice elde edilememektedir. Grld veya baarld iddia edilen baz cz' vak'iz zerinde allan trlerin ftr hususiyetlerinden, yani o deiime msait olmalarndan katadr. Kald ki evrim gibi, canl varl ve hayat izahta esas kabul edilmek istenen bir kanun, ok cz' vakalarla snrl olamaz; onun btn canl varl kuatc olmas gerekir. Allahanuna bir istisna koymutur ki, insanlar, btn btn kanunlara taklp, onlarn gerisindeki aFili, Yaratc'y, Rabb'i unutmasnlar. Buna ramen, evrimle alkal lboratuvar almalarnde bir istisna tekil edecek bir vakaya bile rastland sylenemez.Bu konuda bir dier iddia, allopoliploidi denilen, ayr cinsten iki tr varln kromozom saylarn iki katna ykseltip, sonra bunlar birletirerek, yani telkihle melez bir tr elde ee vakasdr. Mesel, lahana ile turpun kromozom saylarn iki katna karp, sonra bunlar ttiimizde, ortaya farkl bir turp tr kabilir. Fakat bu, yine bitkiler leminde olmaktadr varlklar tekemml ettike, daha st lemlere gidildike, byle bir ey imknsz hale gelmektDolaysyla buna, hayvanlar ve insanlk leminde rastlanmaz.Kromozom saylarn iki katna karmak, normal artlarda ayr trler arasndaki telkihler netortaya kan varln katr gibi ksrl sebebiyledir. Byle bir varlk anne de baba da oline sahip bulunmadndan, kromozom saylarn iki katna karyoruz. Fakat, arz edildii zekiler leminde olsa da, hayvanlar leminde grlen bir vaka deildir. nsann kromozom says . nsan, biyolojik hviyetini bir bakma bu 46 kromozoma borludur; yani onun biyolojik karakterini tayin eden, 46 adet kromozomdur. Buna ramen, bu say deitiinde, mesel 45 veya 47, 48 olduunda, yine de ortaya baka bir canl tr deil, arzal, sakat, anomali insan tadr. Yani kromozom saysndaki farkllk, kkl bir arza sebebidir. Bu bakmdan, insandaki romozom miktar iki katna karlacak olsa, meydana gelecek yavru, bir baka varlk tr olareil, yine insan olarak dnyaya gelecek, fakat dnyaya gelmeden nce veya geldikten sonra, yaayamayp lecektir. Kromozom saysnn lme yol amayacak lde farkl olduu durumlar sakatlklar, hastalklar ortaya kacaktr. Dolaysyla, hayvanlar veya insanlk leminde kromlarla oynamann getirecei sadece felkettir.Demek oluyor ki mutasyon, temelde, canlnn sahip bulunduu DNA sistemine yaplan bir mdahale olduundan, canly bozucu ve ldrc tesirleriyle kendini gstermektedir. Dolaysyla, bir deiiklie sebebiyet verecek faydal bir mutasyondan bahsetmek mmkn deildir.Bu konuyu tamamlamadan nce son bir hususa daha temas etmek gerekiyor. Bilhassa Trkiye'deki evrimcilerin, son zamanlarda delil gibi kullandklar bir konu da, insan genomunun gya zlm olduu iddias ve bunun evrime temel tekil ettii faraziyesidir. Oysa, lim adamlar, gen haritas projesinin tamamlandn sylemenin olduka zor olduuna dikkat e, genomun belli bir yzdesinin sraya dizildii iddia edilmesine mukabil, insandaki gen says hakknda bile, 28.000 ile 140.000 arasnda deien farkl rakamlar vermektedirler. Genlerin bir ksmn sraya dizmekle, gen haritasnn srrnn zlm olmayacan belirten bua "hayat kitab"nn okunmasnn da mmkn olmadna vurgu yaparken, u ana kadar baarlann netik hastalklarn tehisine yarayacan, nk genin kodunu bilmek, o genin vcutta hangi pi rettiini bilmek mnsna gelmediini ve retilen proteinin hangi proteinlerle mukabil tesir iine girdii konusunun da net olmadn ifade etmektedirler.Rahmeti Sonsuz, genetik bilgiyi ift koyduu gibi, emniyet asndan ou aminoasitlerin kodunu da birden fazla yaratmtr. Genetik, tpk bir lisan gibidir; doru okunarak tercme edilip proteinler haline dntrlmedike, hibir ie yaramaz. Bu yzden de, canllk ve saln denetik bilginin olmas kadar, o bilginin, canlnn hayat boyunca, doru ekilde, uygun zaman ve miktarda proteinlere dntrlmesi gerekmektedir. Acaba, her biri deta bir cilt ansiklopedi durumunda olan kromozomlardaki genetik bilginin bir ksmnn kullanlmasna izin veren ve dierlerini engelleyen ey nedir? Aratrmalar neticesinde grlmtr ki, burada birtaoteinler, belirli bilgileri ap okuma, belirli bilgileri de yasaklama ve kilitleme fonksiyonunu eda etmektedirler. Dier bir ifadeyle, genetik bilgi, bir seri protein moleklleriyle deifre edilerek protein sentezinde kullanlmakta, sentezlenen proteinler de, genetik bilginin ne zaman ve ne ekilde okunacan belirlemektedir. Acaba bunlar, kendilerini bylesine uurlu ve varlklarn en bilgilisi olan insann kefetmeyi bile ok byk baars olarak ilan ettii faaliyetlere ynelten ilk emri kimden ve nereden alyorlar? ndilerinin retimi iin gerekli bilgiyi ald genetik program daha sonra nasl kontrol edebilir hale geliyorlar?Esrarengiz ayr bir programla, emir ve kumanday rejenerasyon hdiselerinde de grmek mmkndr. Hayvanlarn yaralanan, kopan veya harap olan uzuvlarnn, diyt perdesi altnda, fakat olabildiince harikulde bir yenilenme ve tamir sreci yaamas olduka hayret vericidir. Kopan veya harap olan herhangi bir uzvun yerindeki hcreler, nceden gayet normal, farkllamam vcut hcreleriydi. Acaba, nasl oluyor da, mesel; bir kurbaada ayak koptuktan soayn hcreler, sanki bir yerden gizli emirler alyormuasna kkrdak, kemik, kas ve epitel hleri eklinde farkllaarak yeni bir ayak meydana getiriyor? Yoksa bu hcrelerde ayan bir plan m var? Bir plan m var ki, hcreler organizmann bir ayaa ihtiyac olduunu biliyor v bilgilerini o plana gre uyguluyorlar? Neden daha nce baka bir ayak iin ayn sistem harekete gemiyor da, vcudun ona ihtiyac olduu zaman byle bir faaliyet sz konusu olabiliyor? Hcrelerin byle bir eyi bilmesi mmkn olmadna, vcutta ve tabiatta da onlara byle bgiyi ve onu kullanarak, gerekli faaliyete geme mekanizmasn verecek bir merkez bulunmadna gre, demek ki, vcudun btn ihtiyalarn bilen ve bu ihtiyalar gidermeye gc ye biri var ki, yerinde, mevsiminde bu ileri gryor.Soyaac iddias ve varlk aacEvrimcilerin, ortaya attklar teorileri adna srarla zerinde durduklar soyaac serencmes bir hayli karktr.. Bir kere molekler biyolojideki yeni keifler evrim iin yeni yeni amlar ve altndan kalklmaz problemler meydana getirmitir ki, bu haliyle onu tam keye skml edebiliriz. Zira, farkl molekl gruplar esas alnarak 'yaplan "soyaa"larnda ok farkleler ortaya km ve kimin kimden, neyin neden tredii iinden klmaz bir hl almtr. Builer, "eitli hayvan gruplarndan, temel kabul ederek alacamz farkl biyolojik molekl nirine gre ok farkl soyaalar izebiliriz" iddiasn seslendirmekte, fakat byle yapmakla, nce evrimi sabit bir gerekmi gibi kabul edip, sonra da ellerindeki malzemeyi bu temel zerine dizerek, hayal evrim aac izdiklerini itiraf etmi olmaktadrlar. Ayrca evrimcerin, varlk aacnn kk baka, gvdesi baka, dal ve meyveleri de baka olduu iddialar dar. Tam tersine, yaplan aratrmalar, kk sanlan eylerin gvde ile, gvdenin de dal ve yapraarla bir arada yaadn gstermektedir.Mesel, Kambriyen devrine ait ve evrimcilerin birini dierine ata saydklar birok canl birden ortaya km ve bir arada yaamlardr. Keza, bir ksm basit yapl canllarla ok komayn devirde i ie yaadklar da sabit bir gerektir ki, bu da 100.000 nesil sonraki torunun 100.000 nesil evvelki dede ile beraber yaamasn; milyarlarca sene evvel yaad iddia edilen basit yapl canllarla, milyarlarca sene sonra yaad tahmin edilen kompleks canllarn nda bulunabileceini kabul etmek demektir. Bundan baka, devoniyen devrinin pullu-derili enesizlerinden, kpek balklarna kadar gnmzde yaayan bir sr canl bu devrede birda km ve alarn hikalarn aarak gelip gnmze ulamlardr ki, evrimci iddialarla bnu izah etmeye imkn yoktur. Mesel, bu devrin canllarndan olup ve evrimci dnceye gre kuaalarn atas saylan Crossopterygi grubu balklarn 70.000.000 sene evvel nesillerinin tkendii iddia olunurken Gney Afrika aklarnda srler halinde grlmeleri; karbonifer devrindebaalarla srngenlerin bir arada yaam olduklarnn ortaya karlmas, evrimci nazariye alalr gibi deildir ve srngenlerin kurbaalardan meydana geldiini iddia eden dnceye he ldrc birer darbe mahiyetindedir.Naturel SeleksiyonEvrimcilerin kendilerine dayanak yaptklar hususlardan biri de naturel seleksiyon, Trke ifadesiyle stfa-i tabi veya tabi ayklanma iddiasdr. Onlara gre, deiik felket kntler, hdiselerin kahredicilii, mukavemeti olmayan varlklar alr gtrr ve geriye glar kalr.Her eyden nce, bunun evrimle alkasn kurmak ne lde mmkndr bilemiyorum. nk, bu tryakta kalan canllarn tr deitirdiine dair bir emare yoktur. Yeryznde zamanla baz hayvaerinin yok olup gittii sylense de, ne bu hayvan fosilleri yeni bir tr olarak ortaya km, ne de geride kalanlar veya bir felketten geriye kalan gller, bir st snfa atlam olarak, her canl nev'inin iinde her zaman gller de vardr zayflar da; bunlar, bir arada yaayp giderler. Fakat Cenab- Allah'n, hayvanlarn hayat iin koyduu kanunlar erevesinr nev' veya sr iinde baz fertlerin zayf, bazlarnn da gl olmasnn ok mthi hikmetin etle beslenmesi, tabiatta bir gda zinciri oluturmakta ve bu sayede ekolojik sistem btn mkemmellii iinde devam etmektedir. Eer byle olmam, mesel bir ceylan srsndplana yakalanmayacak fertler bulunmam olsa veya her trn btn fertleri kuvvetli olmu olsa idi, bu takdirde etle beslenen hayvanlarn hepsi lr gider, dier hayvanlar berikilerin aleyhine oalr ve ekolojik denge kknden sarslrd. Hayvanlar leminde grlen bu vaka,eri baz nev'lere gda tekil eden trlerin mevcudiyetlerini srdrmelerinde mhim bir faktrdBurada unu da kaydetmeliyiz ki, bir nesilde zayf hayvanlar yok oluyor diye, sonraki nesiller artk gl olarak dnyaya gelmemektedir. Her nesilde gllerle zayflar yine bir a bulunmakta, yine baz zayflar, yallar ve srye ayak uyduramayanlar et yiyici vahi hayvanlara gda olmakta ve trn hayat srp gitmektedir.Buradan hareketle, evrimciler ve tabiatperestler, hayatn bir cidal, bir kavgadan ibaret olduu eklinde, tek bir vakay btn canllarn hayatna temil etme gibi byk bir cie ilemilerdir. Bunlara gre, hayatn tek gayesi, canlnn varln srdrmesi, bunun iin dden ibarettir. nsan hayatn da ayn ekilde deerlendiren evrimci, tabiat ve materyalistle bu ekilde zayflarn aleyhine kuvvetlilerin ayakta kalmasn deta tabi bir hak gibi grmn hayatnn gyesini de, yeme, ime ve tenaslden ibaret olarak telkki etmi, bylece hem inslar ve milletler arasndaki yardmlamann nn keserek istismar deta merulatrm ve inserden soyarak, hayvanlar, hatta onlarn da altnda bir derekeye indirmilerdir. Halbuki, hayatta cidal, tamamen rzdir. Aslolan yardmlamadr. Bir canl vcudunun btn azalar le yardmlamakta, tek bir meyvenin, cinslerine gre insanlara ve hayvanlara gda olmas iin ss ve yla gne, hava, su, toprak, o meyvenin imlenme kabiliyeti gibi kinattaki bl ele vermekte, bitkiler kendilerine ramen hayvanlarn ve insanlarn, hayvanlar insanlarn, insan ise, yeryznde halifelik vazife ve mesuliyetinin gereini yapt takdirde bitkilerin ve hayvanlarn imdadna yetimekte, hayatlarnn devamna hizmet etmektedir. Harikulde enkli bu yardmlama korosuna bitkiler ve hayvanlar, Allah'n kanunlarna mecbur itaatle ve hayatlarnn ftr (tabi) bir gerei, bir buudu olarak katlrken, insan, iradeyle serfiraklndndan, bu koroya iradesiyle katlmak mevkiinde bulunmaktadr. Buradan hareketle insana den, yeryzn de bir cidal, bir kavga, bir sava arenas deil, bir yardmlama, bir kardehline getirmektir. Fakat evrimciler, meseleyi tam tersi ynde takdim etmekle, yeryznde son 1-2 asrda grlen atmalar, savalar, szde devrimler gibi cihan apnda felketlerdeu olmadklar sylenemeyecei gibi, insanlk tarihinde grlen benzeri fecaatleri, beynelmilel smrgecilii, kle ticaretini, rk ayrmn, kuvvetin hakka ramen hakimiyetini tarihin "tari olarak grmekle, bunlar deta merulatrmadklar da sylenemez. Nitekim, tarih grn tan komnizmin kurucusu Karl Marks, Darwin'e ok ey borludur ve komnistlerin, materyalistler iinde en hahikr evrim mdafileri olmalar da bouna deildir. nk evrim, ateizmin dl dayanaklarndandr. Zaten evrim, byk lde btn bu faktrlerden dolay bilim evrelerindemde tutulmakta ve kendisi bir dogma, bir ideoloji olarak takdis edilmektedir. Fakat ne tuhaf ve ne byk bir tenakuzdur ki, ayn evreler, ou zaman insan haklarnn, ezilmrin, temel hrriyetlerin yan sra bilhassa dnce hrriyetinin, sulh- umumnin ampiyonluumseye brakmamaktadrlar.Evrimcilerin tabi seleksiyon iddialarna ramen, sel, zelzele, knt gibi kar konulmaz afelketler, zayflarn yan sra en glleri de nlerine katp gtrmekte, mesel korkun bira zayf, kuvvetli binlerce, milyonlarca canl kayalara arparak veya dalgalara kaplarak lmektedir. Ayrca, yine bu iddiaya ramen, tarihin her dneminde, her yl, her mevsim ve her gnnde tabiatta Allah'n sanat, kanunu ve icraat iinde en zayf ile en kuvvetli, denizlerde ine bal ile balinalar ve kpek balklar, gklerde kartallar ve akbabalarla sereleercinler, karada karncalarla, tavanlarla, karacalarla aslanlar, kaplanlar, vaaklar, panterler yine bir arada yaamakta, dolaysyla ekolojik denge, tabiattaki henk, mkemmeliyet, hibir yara almadan milyonlarca yldr srp gelmektedir. Hatta, koyun, gvercin, karaca gibi paralayc, et yiyici olmayan zayf hayvanlar, dierlerine nispetle daha az redii, senede bir veya en fazla iki yavru yaptklar halde, daha fazla reyen yrtc hayvanlara nispeten hemen her yerde nfuslar ok daha fazla kalabalk olarak varlklarn devam ettirmektedirler. Demek ki ortada, bir yok etme deil, hayata hizmet vardr ve yaptklarnn uurunda olmayan, neyi niin yaptn bilmeyen bitkilerden, hayvanlardan mteekkil saysz canl, esayatlaryla ok daha ulv gyelere hizmet ve bu hizmetleriyle de Allah'a tesbih ve hamd etmektedirler. Dolaysyla, tabiatta evrimcilerin iddia ettikleri hususiyet ve vs'atte, insanlarn, milletlerin itima hayatnda ise deta tabi, kar konulmaz bir kanun, sosyolik bir vaka gibi takdim edilen tabi seleksiyondan bahsetmek mmkn deildir.Mikroorganizmalardan karnca ve arlara, onlardan da sahralarn hlar, deryalarn zayf mh kadar btn iktidarszlarn, ok kuvvetlilerden kat kat fazla bulunmalar, beer ve hayvan trden vahet ve canavarlklarn ldrc girdaplarnda dahi hayatn srekli fkrp durmas,a ramen, zayflardan zayf narin yaratklarn kendilerine has zrh ve tabiyelerle korunmalar, bunun neticesi olarak da, dnden bugne ekolojik dengenin muhafaza edilegelmesi gibi hususlarn hemen hepsi ilmin tespit ettii meselelerdir ve natrel seleksiyonun tepesine indirilmi birer balyoz mahiyetindedir.Kald ki bugn paleontoloji, evrimci dncenin aksine, iptida yaratklar saylan basit hcrerle, kurbaalar, srngenler, kular ve memeliler gibi olduka kompleks varlklarn bir arada yaadn sylemektedir.Mesel, stifa-i tabiiyle bundan 300-400.000.000 yl nce silinip gittii iddia edilen Neoplina, 70.000.000 yl nce yaad kabul edilen Coelacanth, 565.000.000 yl nce yaam olduCrinoid, 225.000.000 yl nce yaadna hkmedilen Limulus, 2.000.000.000 yandaki Gunt-Flintki fosilleri ve daha yzlercenin... hl hayatlarn srdrp, gnmzdekilerle tpatp ayn yerde ve gkte yerinin olmadn iln eden ahitlerdir. Bunu bir ksm mutedil evrimciler de af ederek; balklar, srngenler ve memeliler gibi byk hayvan gruplarnn dnya yznde aslhviyetleriyle birden beliriverdiklerini sylemekten ekinmemektedirler.Ksaca, evrimde sk sk bavurulan adaptasyon gibi natrel seleksiyon (stifa-i tabii) da, zayf, tutarsz, karanlk bir faraziyeden baka bir ey deildir. lm mahedeler, evrimci dettii gibi, ne muhit ve iklimin gszleri zorlayp nev'in snrlar dna atmasn, ne de k btn hayat hakkn ele geirip zayflar iflah etmemesini dorulamtr. Dolaysyla, varl, sadece glnn hay-huyu ve gszlerin lm iniltileri deildir. nsanlk tarihinde bylesi zaman zaman rastlansa da, ok defa hakkn hakimiyetiyle, kuvvetli ve zenginlerden zayf ve fakirlere efkat ve merhamet, zayf ve fakirlerden kuvvetli ve zenginlere teekkr gitmi ve tarihin izgisi bugnlere gelip ulaabilmitir.Madde, Tesadf ve Kendi Kendine Olma ddialarEvrimin temelinde, varln kendi kendine ve tesadflere bal olarak meydana geldii iddias tar.Evrimciliin Darwin'den nceki babas olan Lamarck, evrimi Allah'a veriyor ve onu, Allah'n eyada, tabiatta yaratt bir kabiliyet olarak gryordu. Dolaysyla o, yaratc evrimuna karlk Darwin, varln temelini maddeye, atomlara ve onlara atfettii yaratc ruha baadr. Bir bakma vahdet-i mevcutu, yani monisttir o. Darwin'den sonra gelenler, varl tamamen maddeye verip, btn btn inkrcla, maddecilie, materyalizme saptlar ve evrimi Allabir dayana gibi kullanma yolunu setiler.Gnmzde Darwinizm'e sahip kanlar, ona inkrclk adna sarlan materyalist dnyadr. Bunlan ezeliyetine inanmaktadrlar. lim adna ne korkun bir cehalettir ki, sonsuz ilim, irade ve kudret isteyen varl, byle bir ilim, irade, kudret ve hayat sahibini inkr adna, tarifini bile tam yapamadklar, keyfiyeti zerinde anlaamadklar cansz, uursuz, ilimsiz, idesiz ve gsz, insann elinde ekilden ekle giren maddeye verebilmekte ve onu yaratc mevkne karabilmektedirler. Ruh u canmla bal bulunduum Mbud u Mutlak'm mtala ederken, O' ile birlikte dnmenin beni nasl didar ettiini ifadeden bile acizim; kald ki, ilim hayset ve namusu, objektif dnme de bunu gerektirmez. nk, Allah'n varl karsnda maddede adna ve geici olarak da olsa h ezeliyet ve yaratclk dnmek, muhalif taraf tutmaklm ve objektif dnceye aykrdr. Ayrca, Allah' inkr, sonsuz defa h O'nun olmadnal bir kabuldr ki, byle bir kabul ispat etmek, onun sahibine der. Halbuki, nefy ispat edilemez; dolaysyla, h Allah'n varln inkr, asla ispat edilemeyecek bir iddia olarahkmdur. H O'nun yokluuna tek bir delil olmamasna mukabil, varl hakknda saysz deu delilleri grmemek, ancak sofistler gibi, kiinin kendi varlyla birlikte kinatn da varlkrla mmkn olabilir ki, bu da, akldan da, hayattan da istifay gerektiren apak bir vehim ve mugaltadan baka bir ey deildir. Byle bir iddiaya sahip olmak ve onu seslendirmek bile, varl ortaya koymaya yeter. Btn bu ak gereklere ramen, gnmzde maalesef pek okaybetmesine veya inand gereklerden pheye dmesine sebep olduu, en azndan, bu maksatlanld iin, Darwinizm'i red adna maddenin kadim, yani ezel olmadn, yaratc da olamayaak iin, tarihin grd bu en chilane iddiay, yani varln btnyle maddeye dayand iddla dairesine almak mecburiyetinde kalacaz.nce hemen hatrlatmak gerekiyor ki, evrimciler, farknda olarak veya olmayarak nmtenh bir mekn tasavvuru iindedirler. nk maddeye ezeliyet vermek ve evrimi bu ezeliyet iinde balangc belli olmayan bir zamana gtrmek, zaman ve mekn ayr dnlemeyecei iin, mekna soek demektir. Zaman, itibar (nominal) bir varla sahiptir; onu eya ve hdiselerin bir buudu yapan mekndr. Mekn olmadan zamana vcud verilemez. Mekn dediimiz ey ise, atomlar lenden, madde leminden ibarettir. Dolaysyla, maddenin ezel olmad ispat edildiinde, meknzamann da ezel olmad ortaya kacak ve ezeliyeti bulunmayan bir eyin yaratc ve kendi k de var olamayaca kendiliinden anlalacaktr.Artk oklarnca bilinir hle gelmi bulunan termodinamiin ikinci kanunu, maddenin ezeliyetini nefyetmektedir. Termodinamiin birinci kanunu, enerjinin korunmas, ikinci kanunu ise, mehur Carnot kanunudur. Buna gre, s merkezlerindeki s, etrafa scaklk ner ede eir gn tkenecektir. Ik kaynaklar, enerji kaynaklar, evrelerine k ve enerji vere vere kinatta enerji msavi hale gelecektir ki, bu da, enerjinin yok olmas demek deilse de, hayat noktasnda lm, art-eksinin yok olmas demektir. Carnot, bu kanunu, evinde kaynatt ve sobasnn scaklndan edindii tecrbelerine dayanarak ortaya koymutur. Onun bu tecrbeaha sonra gelitirilmi ve byk ilim adamlar tarafndan bir sisteme balanm olup, bugn kaaltnda okutulup, retilmektedir.Termodinamiin kinat zerindeki kll tesirinin nasl olaca mevzuunda bugn muhkem olarak b sylemek mmkn deildir. Bununla beraber u denebilir ki, kinat yekpre bir btn olmayp, en (para) meydana gelmitir. Paralar hakknda geerli olan hkm btn hakknda da geerlidihadaki tecrbeler gsteriyor ki, eer daha nce bir baka sebeple kyamet kopmazsa, muhakkak bir termodinamik kyameti olacak, yani kinattaki enerji sona erecek ve sistem kecektir. Burada, termodinamik kyametiyle maddenin ezel olmamas arasndaki mnasebet veya bununla, sonsuzluu iddia edilen zaman ve meknn ne zarar grecei sorulabilir?nce hemen belirtelim ki, maddeye ezeliyet verenler, yle anlalyor ki, ezeliyetin ne demek olduunu bilmemektedirler. Yeryzndeki btn kumlar sfr yapsanz, sonra bana 1 rakamortaya kacak bu korkun rakam ezel karsnda sadece 0 (sfr) hkmndedir. Bunun gibi, ezel insan dimann kavrayabilecei, retebilecei, dnebilecei en byk say, yine 0 (sfr) onsuz demektir. Ezel olan:Mrekkep olmaz, terkibe girmez; basit ve paralanmaz olur.Asla deimez ve kendisine mdahalede bulunulamaz.Zaman, mekn kaytlarnn ve dolaysyla zamana, mekna bal hareketin dnda olur.Mutlaka ebeddir; nk her halkrda zamann dndadr.Bu bakmdan, ezel ve ebed, zamanszlk demek olduundan, bir bakma ayn noktada birleirler. Bu zelliklerin hibiri maddede yoktur. Madde deikendir; termodinamik kanununun da ortaya koyduu zere, bir gn tesirini btn btn kaybedecek olan enerjiden ayr dnlemez. Ayterkibe aktr. Btn bunlardan farkl olarak, zaman ve mekn kayd altndadr. Buna karlk, Cenb- Allah hakknda, "Ma sebete kdemuh imtenea ademuh (Bir eyin kdemi, yani ezeliyetsbit ise, onun yok olmas mmkn deildir)" demekle, maddenin asla varla mene' olamayacaa koymu olmakta, hem de, varln kendisine dayandrlabilecei Zt'n, zt hususiyetini ifalmaktadrlar.Mekn, kk lekte atomlardan, byk lekte ise gnelerden mrekkeptir. Bu gnelerden sadzim gneimizde, saniyede 564 milyon ton hidrojen helyuma dnmekte ve bunun neticesinde etrafa milyonlarca kalorilik s ve k olarak enerji yaylmaktadr. Btn gne sistemine yanerjinin bir ksm da kremize gelmektedir. Kinat, bu trl gnelerden mteekkildir. Bizim bir gn tkenme noktasna ulaacak, anilmerkez (merkezka) bir hareketle ok korkun infilaklar, ardndan ilelmerkez (merkezek) bir hareketle bzlme ve kaslmalar meydana gelecek ve artk etrafndaki meyveleri barndramayacak, dolaysyla bir kyamet koparacaktr.Btn kinat, temel ta olan bu gnelerden mrekkep olduuna gre, enerjileri srekli tkenmden bu gnelerin ezel olmas dnlemez. nk ezel, yani sonsuz olan, yukarda da ifade emrekkep olmaz, zira o, zaman ve mekn kayd altna girmez; dolaysyla anmaz, kendinde en k deiiklik meydana gelmez. Oysa gryoruz ki, madde ve madd dnya srekli deimekte, hldenrmekte, zlme ve yeniden olumalara uramakta veya medar olmaktadr. u halde madde, hem bangc vardr, hem sonludur; zaman-mekn kaytlaryla snrldr. Bunun dndaki her iddia, hilmayan bir faraziyeden ibaret kalmaya mahkmdur. Bizzat Darwin, bu konudaki acziyetini itiraf iinde, "Esasen bu varlklarn yaad devirde bulunamadm iin meseleyi bir klerle takviye etme lzumunu duydum." demektedir.Faraziye, her ne kadar birtakm n bilgilere dayansa da, temelde, tecrbe edilmemi grler, iddialar demektir. Nasl Darwin ortaya byle bir faraziye srmse, ben de bir faraziye srer ve derim ki, bir insan yerin herhangi bir hareketiyle birden 10.000 metre yukarya frlad ve kendisine hibir ey olmad. Bu da bir faraziye, yani hipotezdir. Eer, birden 10.000 metre yukarya frlayan insan, oksijen darlndan hemen lr diye kar kacak olursefa faraziyemi bir baka faraziye ile destekler ve "Siz, bugnk artlara gre konuuyorsunuz. Yeryznn bir dneminde artlar farklyd ve oldu" derim. Eer benim bu faraziyem ilm desadece bir iddia bile olsa, Darwin'in ve Darwincilerin iddialarnn bundan bir fark yoktur ki! Evrim iddias, kinattaki ve canl hayat iin geerli btn dier kanunlarn tekzipbir faraziye ortaya atp, karlarna kan btn boluklar baka faraziyelerle doldurmaktan deer tayor deildir.Tesadf Mmkn m ve Varl zah Edebilir mi?Evrim teorisini ilm bir hakikatmi gibi srekli gndemde tutmaya alanlar, Miller'in denemelerine dayanarak, bir dnem yeryz artlarnda deniz dibinde protein ylmalar meydana geldve ortaya kan kimyev reaksiyonlar neticesinde aminoasitlerin teekkl ettiini, btn bunlahem de kendiliinden olduunu iddia edebilmekte, fakat, Rusya'da Oparin'in, 20 yl sreyle yeterince mkemmel kimya lboratuvarlarnda canl hcre meydana getirmek iin yapt alnda, "Dnyann en mkemmel kimya lboratuvarlarnda dahi saf kimyev elementlerden canl hcreapmak mmkn deildir." itirafnda bulunduunu hesaba katmamaktadrlar. Kald ki, sadece bir aminoasitin veya protein moleklnn bile tesadfen olumas iin, dnyann u andaki yan kaeler gerektii hesaplanmaktadr. Dnyann u ana kadarki mr, ihtimal hesaplar iinde bir amsit veya protein moleklnn tesadflerle olumas iin yeterli deilse, bir canl hcrenin olnasl yeterli olabilir?Esasen, yeryznde hayatn varl pek ok dengelere ve artlara baldr. Bir defa, zerinde anda sahip bulunduu btn artlar haiz olmaldr. Biz, gneimizden 149,5 milyon kilometre uta bulunan bir krenin zerinde yayoruz. Sadece bu mesafe bile, kat'iyen tesadflere verilemez. Kremiz, 23,5 derecelik bir meyil gstermektedir. Mevsimlerin teekklnde en nemli sebep olan bu meyil de asla tesadfe verilemez. Yine, kremizi epeevre saran atmosferi oluturan gazlarn % 21'inin oksijen olmas da tesadflerle izah edilemez. Tesadf hesaplaryla biliyoruz ki, bir grme zrl yere bir ine atsa, ardndan ataca bir ikinci ineninin deliine girmesine % 1 ihtimal versek, pei peine ataca 1000 tane inenin birbirlerinin deliklerine girme ihtimalindeki nispeti ifade iin gerekli olan rakam matematik, herhalde henz kefetmi deildir. Halbuki, kinatn ve yeryznn tesadflerle halihazr vazilmas, bunun kat kat tesinde bir nispet ve rakam gerektirir ki, buna ihtimal vermek, brakn ilm bir tavr olmay, kat'iyen akl kr olamaz. James Jeans, bu konuda yle der:"Sadece kre-i arzn, (tesadflerle) u andaki eklini almas iin, yeryzndeki kumlarn tamaze aln ve bunlar san. Bunlarn birinin gne, dierinin yeryz, bunun gibi, her birinin yl eden nesnelerden biri olarak yerli yerine gidip oturmas hangi nispette mmknse, yeryznn u andaki eklini almas da, ihtimal hesaplar dahilinde o nispette mmkndr."Yeryznde hayat, sadece yeryznn, gnee 149.5 milyon km mesafede ve u andaki ekli iindelmasyla bitmiyor. Atmosferin younluu, gne ualarn szmesi, meteorlar eritmesi bir meseindeki gazlarn yutulmas bakmndan topran birka kademe aada veya yukarda olmas bir bve denizlerin zehirli gazlar yutmas da ayr bir meseledir. Bitkiler ve hayvanlar arasndaki mnasebetler, bitkilerin gece karbondioksit verip gndz almas, meyveler iin gerekli fotosentez hdisesi, bir elma ekirdeinden elma olabilmesi iin, ekirdekte imlenme, by, aa olma, yapraklanp iek ama ve meyve verme zelliklerinin varlyla birlikte, bu ekisu, hava ve toprakla tam bir yardmlama iinde bulunmas.. ksaca, yeryz ve ondaki hayatn rl ylesine muhteem ve zlmez bir mekanizmay, yle bir ilim, irade, uur ve kudreti gertedir ki, bunlar tesadfe, kr, sar, hayatsz, uursuz, bilgisiz maddeye veya varlklarn kne vermek, ancak akldan ve insanlktan istifa ile mmkn olabilir.Bir baka misal olarak: Bir eczaneye veya ila fabrikasna girelim. Bir ila elde etmek istiyoruz ve bakyoruz ki raflarda, elde etmek istediimiz ila dahil, her trl ila iin gerekli maddeler, ieler iinde bulunuyor. Acaba akl olan bir insan, ilerinde elde etmek istediimiz ilac oluturan maddelerin bulunduu ielerin rzgr gibi hric bir tesirle veya iklerinden devrilip, ilerindeki maddelerin ila iin gerekli dozda bir araya gelerek, o ilac oluturabileceine ihtimal verir mi? Kald ki, misalimizde ilac oluturacak maddeler hazr, ielere konulmu. Burada, bu ielerle veya ilerindeki maddelerle tesadflere deece hangi ilac istediimizi bilmeleri ya da sylediimizi anlamalar, sonra da onlarn yere dp boalarak ve uygun dozda bir araya gelerek, ihtiyacmz olan ilac meydana getirmeleridir.Halbuki, varlk tesadflere verildiinde veya kendi kendine oldu dediimizde ya da tabiata veya maddeye havale edildiinde, bu ilac oluturacak eitli maddelerin de kendiliklerinden veya tesadflerle ya da tabiat veya maddenin ynlendirmesiyle meydana gelmeleri, bunun da tesinde, onlar ielere koyacak, sonra ieleri raflara dizecek, fabrikay yapacak insann da, hayatdar, uur, bilgi, irade ve kuvvet sahibi olarak yine tabiat veya madde veya tesadfler tarafndan ya da kendiliinden hayat sahnesine km olmas gerekmekter. Btn bunlar hangi akl kabul edebilir? Ama ne yazk ki, varl sadece Allah' inkr adnmlik perdesi altnda evrime, tabiata, tesadflere veya maddeye verenler, byle bir hurafeye inanmaktan baka bir ey yapmyorlar.Burada, yle bir itiraz gelebilir: Bilim, inan zerinde yrmez. O, kinatta olup-bitenleri izah ve buradan kacak sonularla gelecei kestirmek ve teknoloji retebilmek iin, objektif mu'talara (veri) dayanr. Biz de deriz ki: Pekal, varlk, apak bir uur, irade, plan, ilim, inayet ve kudret ortaya koyarken, bu sebeple de, Allah'n varln gsteren apak delilr ortada iken, varln meneini madde, tabiat, tesadf, kendi kendine olma gibi hurafelerle izaha almann bilime kazandrd, buna karlk, Allah' kabul edip, bundan sonra alenin bilime kaybettirecei nedir?Aslnda, brakn btnyle kinat, bir zerre, atom, hcre bile tek bana mutlak kudret, ilime sahibi Allah'n varlna yeter delildir. nk kinat, insan vcudu gibi, ylesine i ie vbirbiriyle, ayrca kinatn tamamyla btnlk iinde bir birlik, bir mnasebet arz etmektedir kinat yaratamayan bir atomu yaratamaz. Gerek ilim ehli, bunu grecek ve itiraf edecektir. Nitekim, kendisini ok takdir ettiim Sir James Jeans'le ilgili bir hatray, Pakistanl n'mullah anlatyor:"Amerika'da bulunuyordum. Sk sk Sir James Jeans'le grrdm. Bir gn sokakta giderken baktddetli yamur yayor. stad, emsiyesi koltuunun altnda sratle kiliseye doru gidiyor. Sese hemen yanna szverdim ve "stad" dedim, "dalgnsn galiba, yamur yayor!.. emsiyen de kn altnda!" Uykudan uyandrmm gibi kendine geldi. Nazarlar ok ileriye, bizim ufkumuzun oesine mteveccih, baklar ok derindi. kazm zerine emsiyesini at. Beraber yrmeye bagittiini renince, "Kiliseye nasl gidebiliyorsunuz; ok kimseler, ilim yaptka dinden ve kiliseden uzaklayorlar?" dedim. O anda ok doluydu, ok duygulanmt. Soruma cevap vermedi ve "n'mullah" dedi, "yarn evime gel; bir aym iersin ve bu arada konuuruz."Ertesi gn evine varp, ziline bastmda, beni nur yzl bir ocuk karlad ve babasnn, keyapm, beni beklediini syledi. Onun i dnyasna girdiim zaman, gzmde efkatten damlackulut gibi dklmek iin bir sik bekliyordu. Yanna oturdum, o konumaya balad. Yerin yaratta msait hle getiriliini anlatt. Allah'n tasarruflarndan sz ederken couyor, kendinden yordu. Neblozlardan bahsetti; bu geni lemde nasl bir iradeye rm olduklarn, meknn geniini, Allah'n btn bu olup bitenlerdeki tasarruflarn izah etti. Bu ekilde kh byk lemdekrokosmos), kh kk lemdeki (mikrokosmos) hakikatleri anlatrken, sanki, "leride onlara dde ve kendi nefislerinde yetlerimizi peyderpey gstereceiz. O zaman hak ve hakikatin ne demek olduunu anlayacaklar." (Fusslet sresi, 41/53) yetinin mns tecelli ediyordu. Bir aralk ylesine doldu ki, "n'mullah, hayret ediyorum" dedi ve ekledi: "nsan ilim yapar, u feza-i tlak renir, derinlemesine insann iine girer, u terihata vkf olur da, n'a inanmaz, hayret ediyorum!" Ta tam gediine koyacam an yakalamtm. "stad (dedim) msr misin?" "Buyur" dedi ve unu syledim:"Kur'n'da bir yet var. Raslllah'a Allah yle diyor: "Allah karsnda, kullar iinde anca lim olanlar saygyla rperir." (Ftr sresi, 35/28). O zaman ayaklarnn ba zlverdi.d mi sylyor?" dedi ve ilve etti: "Eer bunu O diyorsa, sen ahit ol n'mullah, Muhammed, Allah'n Rasl'dr."Rica ederim, bir kere dnn! nsan gibi, varlklarn en aklls ve en kabiliyetlisi, en gel varlk, tahtaya izdii bir karenin ayn ebatta tpatp aynsn, brakn bir kareyi, bir dole ikizini (aletsiz) izemezken, bir aminoasit dizisi, bir protein, bir hcre, bir organizma ve i ie organizmalar gergefinde ok komplike olan sra ve tertiplerin kendiliinden veya tesadflerle gzetilmi ve meydana getirilmi olmasna ihtimal verilebilir mi? Ve hele, bu mtedahil (i ie) olmazlar halkasnda haylen oluturduumuz bir aminoasit dizisini veya minik bir canl organizmay evrim potasnda kaynata kaynata mkemmel organizmalar elde etme iddias..!Bu mevzuda en iyimser kimseler dahi, srf zaman bakmndan, bir aminoasit dizisinin meydana gelebilmesi iin dnyann mrnn yetmeyecei kanaatinde olduklar dncesinde ise, itinsann soras geliyor: Acaba evrim, br lemde balayp olgunlatktan sonra, burada m geliesini verdi!? Deilse, baka hangi yollarla u muhteem varlk, arkada kaoslar brakarak hlihazrdaki gz kamatrc gzellik ve ihtiam kazand? Hayat, nasl kendiliinden entropiye karla erme baarsn elde etti? u anda mevcut olan milyonlarca canl kendi kendine nasl mey kt? Termodinamiin ikinci kanununa ramen, her ey yok olma tmseklerini aarak nasl basi mrekkep ve mkemmele, sanatszlktan sanat harikas olmaya ulat? Btn bunlara, ilimlerin na uygun cevap verebilecek miyiz? Yoksa, bir ksm kimseler gibi ilm gereklerden kaarak "Evrim bir kere nasl olmusa olmu; artk onu ispat etmeye gerek yok!" mu diyeceiz? Sorarm size; o zaman her biri bal bana birer sanat harikas olan btn canllarn, o almazdf balonlaryla m aacaz?!Neyin nasl olacann, en byk canldan en kk canlya kadar daha batan ifrelenmi bulunogram iinde (DNA) ve (RNA)'ya en akl almaz vazifelerin grdrlmesini; en kk ve basit nin en komplikesine kadar her canl bnyede fevkalde mkemmel ileyen bir hiyerariyle her eye en dzenli ekilde hizmet ettirilmesini rastlantlarla m izah edeceiz? Yoksa olup biten bunca ii, kafa kafaya vererek anlam atom para ve paracklarna m vereceiz? Bir bilgisahi, nceden kendisine ifre edilen bir programla alrken, bu minik paracklarn bu kadar ka ileri kendi kendilerinin yaptna imkn ve ihtimal verilebilir mi? Byle bir ihtimali mevcut ilimlerle telifimiz nasl mmkn olacaktr? Muhalfarz, madde platformunda byle bir eye "evet" dense bile, ok komplike olan canllarn yapsndaki almazlar nasl alacaktr?lim, aslnda imann kaplarn aar ve insan Allah'a gtrr. Fakat, terkibi yaplmayan, kn ilim ise, eer bir de gurur, kendini beenmilik, yanl bak as ve zulmle birleirse, bete, kfre gtrr. lim adna piste ortadan giren ve ilmin mahiyetini kavrayamam kimseler, r kazandklar zannyla ve zafer sarholuu iinde gururda