20
YILINDA ' ULUSLARARASI SEMPOZYUMU 23-24 KASIM 2013- Editörler Recep Kaymakcan, Nuri Z. Mahmut Zengin, Ahmet Yasin Okudan, Hulusi

uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

.uıoo. YILINDA İMAM HATİP LİSELERİ.u '

ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

-BİLDİRİLER-23-24 KASIM 2013- İstanbul

Editörler

Recep Kaymakcan, Nuri Tınaz, Z. Şeyma Altın,

Mahmut Zengin, Ahmet Yasin Okudan, Hulusi Yiğit

Page 2: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

Değerler Eğitimi Merkezi

©Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Ensar Neşriyat'a Aittir.

Dem Yayınlan Ensar Neşriyat Tıc. A.Ş. Organizasyonudur.

ISBN : 978-605-4036-64-6

KitabınAdı

100. YILıNDA İMAM HATİP LiSELERİ SEMPOZX'UMU

Editörler Recep Kaymakcan, Nuri Tı.naz, Z. Şeyma Altın,

Mahmut Zengin, Ahmet Yasin Okudan, Hulusi Yiğit

Yayın Koordinatörü Hulusi Yiğit

Redaksiyon Ayşe N uran Cansız

Derya Dinal Esma Bakır HalukDoğan

Elyesa Koytak MineArslan İbrahim Dalar

Çeviri & Tashih Ali Murat Yel

Mehmet Ali Doğan

Kapak & Sayfa Tasarımı Nuray Yüksel

Çeviri ' Ali Murat Yel

Baskı-Cilt

Pasifik Ofset 0212 412 17 00

1. Basım ·

Eylül2015

İletişim Oruç Reis Mah. Giyimkent Sitesi 12.Sok_ No:40-42

Esenler 1 İSTANBUL Tel: (0212) 49119 03 - 04 Faks: 0(212) 438 42 04 www.ensarnesriyat.com.tr e-mail: [email protected]

Page 3: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

o

ABD'DE DEVLET OKULLARlNDA DİN EGİTİMİ

.' H. Şııle Albayralc*

Sekülerist ve ilerlemeci tarih anlayışının aksine günümüz toplumları eli­nin kamusal alana çıkma taleplerinin artb.ğı bir döneme tanık olmaktadırlar. Söz konusu talepler karşısında devletler aynşmacı tutum ile işbirliği yakla­şımları arasında siyasi tecrübeleri, kurumsal egilim ve toplum tasavvurları çerçevesinde tercihler yapmaktalar. Bu durum Bah Avrupa' da din-devlet ilişkilerinde kah ayrışmacı modelden uyuşmacı modele doğru bir yönelime işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen yaklaşımın örneklerini İspanya' da devletin dini cemaatleri finanse etme ka­rarında gözlemlemek mümkün olduğu gibi İtalya' da dini azınlıkların hakla­rının teminat alhna alındığı düzenlernelerin yapilişında ya da Fransa' da la­iklik ilkesini tartışmaya açma pahasına dini konularda devletin aracılığının gündeme gelmesinde takip etmek mümkündür. Öte yandan komünist rejim sonrası elinin yeniden kamusallaşmasının gündeme geldiği Rusya ve Doğu Avrupa ülkeleri de benzer süreçlere tanık olmaktadırlar. Örnegin Sovyetler döneminde baskı al"b.nda tutulan dini özgürlükler Gorbach.ev'in .başlattığı

perestroiktz siyasetiyle nefes alma fırsah bulmuş, 1990' da kabul edilen Dini Özgürlük yasasıyla dini gruplar ile devlet arasındaiçi ilişkiler norıİtalleşme yoluna girmiştir ( Simkin 2003:· 262). Aynca 1997' de çıkarılan Vicdan Özgürlü­ğü ve Dini dernekler yasasıyla Ortodoks kilisesinin Rusya'nın tarihi, manevi varlığı ve kültürünün oluşumundaki rolü tarunnuşbİ. ABD' deyse bir süredir inanç temelli girişimler lfaith based initiatives)' e kaynak sağlanması etrafında süren tartışmalar, sekiller devletin sosyal yardımlar için işbirliği gayesiyle bile olsa dini kurumlara destek olup olamayacağı sorusunu kamuoyunun gündemine getirmiştir.

* Yard. Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. e-mail: [email protected]

Page 4: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

760 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

Sekülerleşmeyle birli.kte.dinin özel alana çekileceği iddiasıyla yola çıkan ve yaşanan her tür dini canlanınayı fundamentalizmin yükselişi olarak de­

gerlendiren yaklaşım sosyal bilimcilerce eleştirilmiştir. Post-sekiller toplum­

dan bahseden Jurgen Habermas'ın da içlerinde olduğu birçok entelektüel ve sosyal bilimci modem demokratik toplumlarda dinin kamusal alanda bazı rollere sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Global kapitalizmle mücadelede dini kaynakların motivasyonunun yararlı ve kaçınılmaz olduğunu belirten Habermas, yüksek oranda sekülerleşmiş toplumlarda bile farklı dini gelenek

ve grupların varlıklarını ve geçerliliklerini koroyacaklarına işaret etmiştir (Habermas 2006). Ayrıca demokratik bir katılım için devletin çatışan dün­ya görüşleri karşİsında tarafsız kalması gerektiğine değinmiş, dinin siyasi

düşüneeye katkısının engellenmemesi gerektiğini vurgulamış ve demokrasi için bir tarafın katkısının diğerinden daha değersiz olmadığını belirtmiştir (Habermas 2011: 15-33).

Dinin kamusal talepleri ve bu talepler karşısında yönetim mekanizma­

larının direnç ya da uyumu analiz edilirken karşılaştırmalı çalışmalara gerek duyulmaktadır. Böylece yerel gelişmelerin diğer ülkeler ya da küresel yöne­limlerle olan uyumu/uyumsuzluğu tespit edilebilir. Kanaatlınce ülkemizde

süregiden laiklik ve din eğitimi tartışmalan farklı ülke tecrübeleri ve eği- · liınleri de dikkate alınarak yapıldığında daha anlamlı ve verimli bir zemine oturabilir. Örneğin Türkiye' de popüler bir söylem olarak gündemimizde olan laik devletin din eğitimi veremeyeceği yönündeki mülahaza, Avrupa

Birliği ülkelerinin çoğunluğunun devlet okullarında zorunlu ya da tercilıli din eğitimi verdiği gerçeğiyle birlikte değerlendirilmelidir. Örneğin laikli­ğin fikri ve siyasi formülasyonunu ortaya koyan Fransa' da öğrencilerin %20 'sinin özel okullar kapsamındaki dini okullara gittiğini ve bu özel okulların

%95'inin Katalik okullardan oluştuğunu bilmek; dahası Fransız dini okulla­rının bütçelerinin yaklaşık %80'inin devlet tarafından karşılandığını günde­me getirmek laikliğin ne olup olmadığı konusundaki sürdürdüğümüz kısır tartışmalara pencere açabilir (Kuru ve Stepan 2012: 98).

Kuşkusuz din eğitimi politikaları din devlet ilişkilerinden bağımsız düşünülemez. Bir devletin okullarında din eğitimine yer verip vermediği,

okullarda dini uygulama ve ibadetlere yaklaşımı ya da din eğitimi veren kurumlara destek olup olmadığı gibi sorular din devlet ilişkileri tartışmala­rının merkezinde yer alır. Devletin vatandaşlarına sunduğu eğitimin içeriği, öngörülen vatandaş algısına dair önemli ipuçları barındırmalda birlikte din

Page 5: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

100. Yılında İmam Hatip Liseleri 761

eğitim ve öğretimine yaklaşımı da din devlet ilişkilerinin mahiyetine yönelik önemli işaretler sunar. Böylece okulların dini eğitim verip vermemesi yal.ruz din eğitiminin konusu olmaktan çıkarak siyaset bilimi, hukuk ve sosyoloji­

sinin de konusu olmaktadır. Kanımca interdisipliner bir yaklaşunla tüm bu alanların devreye sokularak yapılacağı analizler, gerek di,inyadaki gerekse ülkemizdeki din eğitimi alaruru daha iyi anlamamıza yardıma olacaktır.

Amerikan devletinin sekillerlik tercihini ve J:m minvalde din devlet ilişkilerinin din eğitimine yansıyan boyutunu değerlendirmek yukarıda sö­

zünü ettiğim tartışmalara perspektif kazandırmak açısından önemlidir ve bu çalışmanın amacı sözü edilen perspektife katkı sunmaktır. Bu anlamda ABD' de devlet okullarında din konusunu ele alırken tarihten bugüne Ame­

rikan toplumunda ve siyasi hayatında çatışma- uzlaşma düzleminde dina­mik bir süreç yaşandığıru ve pek çok davanın gündeme geldiğini belirtece­ğim. Söz konusu davaların bir kısrru din-devlet ilişkileri üzerinde son karar merci olan Yüksek Mahkeme' de görüşülmüş ve böylece dinin okullardaki

varlığı, boyutu ve çerçevesi şekillendirilmiştir (Greenawalt 2005: 7).

ABD, Fransa'yla birlikte anayasasında din devlet ayrımuu benimseyen ilk devletlerdendir. Ancak din devlet ayrımı anlayışı Fransa gibi sekülerist

değildir. Zira Amerikan anayasasındaki din-devlet ayrımı prensibi devle­tin tümüyle dini niteliklerden arındırılması anlarruna gelmez (Berger 1977: 151). Bundan dolayı birçok araştırmaa tarafından laiklik kavramı ABD' deki

durumu anlatmak için uygun bulunmamıştır. Laiklikten ziyade dini çoğul­

culuğun ve bireysel dini özgürlüklerin konu edildiği bu ülkede din devlet ilişkilerini düzene koyan temel prensip anayasanın I. Ek Maddesi'nde belir­

tilmiştir. Amerikan siyasi tarihinin önemli isimlerinden olan Thomas Jeffer­son'a atfen "ayrım duvarı" (wall of separation) olarak da bilinen ve 1791'de

kabul edilen ve halen yürürlükte olan bu anayasa hükmü şöyledir: '{Kongre

bir dini kurumsaliaşmaya yol açan ya da din özgürlüğünü engelleyen yasa yapamaz."1 (Congress shall m~e no law respecting an establishment of reli­gion, or prohibiting the free exercise thereof.)

Amerikan Tarihinde Din-Devlet İlişkileri

Amerikan tarihinde devletin dinle kurduğu ilişki tek yönlü olmamış; ta­rihi süreç içinde farklı düzeylerde ilişkiler tesis edilmiştir. Ömeğiİı. Monsma

ve Soper, din devlet ilişkileri bağlamında Amerikan tarihini dört döneme

1 The constitution of the United States, New York: Fa ll Ri ver Press, 2002.

Page 6: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

762 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

ayırrruşb.r. (Monsma ve Soper 1997: 18) 1. Dönem dini kurumsaliaşmaya sa­hip olan kolaniler dönemidir. Siyasi birlik için gerekli görülen dini birliğin

tesis edildiği bu dönemde kolonllerin benimsediği kiliseler vergilerle des­teklenmiş, destek olmayanlara müeyyideler uygulanmıştır. Bunu takip eden 2. Dönem' de (18.yy'ın ikinci yarısı) İngiltere'ye karşı bağımsızlık mücadelesi verilmiş ve daha önceki dönemde kolonilerde kurumsallaştırılan kiliselerin

kalcimlması yönünde bir yaklaşım ortaya çıkmıştır. Bu değişimin aktörleri arasında rasyonalist felsefeden etkilenen çoğu deist kurucu babalar ve yer­leşik dini yorumları eleştirerek daha heyecanlı bir din anlayışını benimse­yen gruplar bulunmuştur. 3. Dönem I. Ek Maddenin yazılımıyla başlayan, kabaca 1800-1950 yılları arasına denk gelen devletin dini konularda taraf­

sız olması gerektiği fikrinin kabul gördüğü ve Hıristiyanlığın devletin değil milletin dini olarak benimsendiği bir döneme işaret eder. ~yrıca bu dönem aynı zamanda Protestanlığın gayri resmi olarak yeniden kurumsallaşması­

na tanık olmuş; özellikle n. Büyük uyanış hareketi adıyla bilinen dini yük­seliş döneminde Protestanlık kamusal anlamda avantajlı duruma geçmiştir (Marty 2000: 37). Bu dönemde okullarda İncil okutulmuş, Amerikan yerlile­

rine yönelik misyonerlik faaliyetleri devlet tarafından desteklenmiş ve Pa­zar ayinlerini zorunlu hale getiren yasalar yapılmış br. ABD' de din devlet ilişkilerinin analizinde yer verilen 4. dönem ise n. Dünya savaşından sonra

dininikinci defa devletten ayrıldığı döneme işaret eder. Bu süreçte özellikle Yüksek Mahkemenin aldığı kararlarla din-devlet ilişkilerinin niteliği belir­lenmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, anayasanın kabulünden sonra de facto olarak Protestanlığın milli din olarak benimsendiği ABD' de; 20.yy'ın ikin­

ci yarısından itibaren maruz kalınan yoğun göç hareketleriyle dini ve etnik çoğulculuk artmış; böylece post-protestan bir döneme geçilmiştir (Kemeny 2007: 20). Bu süreci devlet okullarındaki din eğitiminin evriminde de takip etmek mümkündür.

D evlet Okullannda D in

ABD' de devlet okullarında din eğitimiyle ilgi üç temel çatışma alanı gözlenmektedir: 1. Dini okullara devletin finansal desteği etrafında süre gi­den tarbşmalar, 2. Devlet okullarında İncil okuma ve dua etme meselesi ve 3. Devlet okullarında millredata dahil edilen ve inançlı Hıristiyanlarca tepkiy­

le karşılanan evrim teorisinin öğretilmesi üzerine yapılan tartışmalar. Evrim teorisi tarbşrnalarını bu çalışmanın sırurları dışında tuttuğurnu ve özellikle

Page 7: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

100. Yılında İmam Hatip Liseleri 763

I. ve II. konular üzerinde durmak istediğimi belirtmek isterim. Ancak sözü .edilen tartışmalara geçmeden evvel Amerikan eğitim sisteminde yer alan

okullarla ilgili bilgi vermek gerekir.

ABD' de devlet okulları eğitimin önemli kısnuru oluşturur. Bunun dışın­da devletin mali destek sağlamadığı başta Katolikler olmak üzere diğer dini grupların veya sekiller grupların açıp işlettiği özel okullar bulunmaktadır.

Ayrıca son yıllarda sayıları hızla artmakta olan, devlet tarafından finanse edilmekle birlikte bir sosyal grup ya da organizasyon tarafından yönetilen ve devlet okullarının tabi olduğu yükümlülüklerin bir kısmından muaf olan

sözleşmeli okullardan söz etmek gerekir (Albayrak 2012: 143). Son olarak devlet okullarındaki eğitimin sekiller yapısı ya da örgün eğitime duyulan güvensizlik nedenleriyle Amerikan ailelerinin tercih ·edegeldiği ev okulu (homeschooling) sisteminden bahsedilebilir.

1960'lardan beri düşüş trendi gösteren çoğu Katolik okullarından olu­şan özel okullar, 2005 yılında 4.8 milyon öğrenci. yi eğitirken bu sayı 2011' de

4.1 milyona gerilemiştir. 1990'larda başlatılan ve son on yılda sayıları dör­de katıanan sözleşmeli okullar ise 2008-2009 itibariyle 1.4 milyon öğrenciyi bünyesinde barındırmıştır. Yirie 1990'latın ikinci yarısında büyüme treneli

gösteren homeschooling sistemiyle eğitim gören öğrencilerin sayısı ise 1999' da 850.000 iken bu sayı 2003'te 1.1 milyona 2007'de ise 2 milyona yükselmiş­tir (Davis ve Bauman 2013: 6). Böylece,·ABD'de öğrencilerin yaklaşık %10'u

özel okulları tercih etmekte ve bu okullar, bir kısmı bağımsız olmakla bir­likte çoğu dini okullardan oluşmakta olan yaklaşık otuz farklı okul tipini ihtiva etmektedir. Bunun dışında devlet okulunu tercih eden öğrencilerin

oranı %87'i bulmaktadır. (Mulvey ve diğerleri 2010: 127) Bu öğrenciler No Child Left Behind Milli Eğitim yasası çerçevesinde devlet işleyişine tabi olan

okullarda okumaktad.ırlar. Geride kalan %3'lük kesim ise ileride üzerinde

duracağımız sözleşmeli okullar ve ev eğitimini takip etmektedir.

Amerikan Eğitim TarihindeDinin Yeri

Bağımsızlık öncesi dönemde Amerikan kolonileri kendi kiliselerini oluşturmuşlar, işleyişlerine uygun düşecek şekilde din-devlet ilişkilerini

şekillendirmişlerdi. New England püritenleri her bireyin Tanrıyl~ arasında­ki ilişkiyi kendisinin tesis etmesi gerektiğine inanınıştı (Fraser 1999: 10-11). 1647'de Massachusetts'de çıkan bir yasayla (Old Delııder Satan) zorunlu eği-

. tim, hakkı batıldan ayırmanın bir vesilesi olarak görülmüş; her kasahada açı-

Page 8: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

764 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

lacak okullarla çocukların okuma yazma öğrenerek kutsal kitabı anlarnaları hedeflenmişti. Bu model 1650' de Connecticut'ta, 1655' de New Heaven' da, 1674'de New York'ta ve 1680'de Pennsylvania'da benimserunişti. Aynı dö­nemde yükseköğrenimin· şekillenmesinde de elinin önemi dikkat çekicidir. Örneğin 1638' de Harvard College açılırken din görevlisi yetiştirmek amaçlan­mıştı (Nord 1995: 65). Bunun dışında Amerikan devrimine kadar kurulan dokuz yüksek eğitim kurumunun sekizi mezhepsel b-ağlara sahipti. Örne­ğin Han;ard, Ya le ve Dartmoutlı Congregational inanca bağlıyken; William and Maıy ve King's College Anglikan inanç temelinde kurulmuş; The College of New Jerseı; (Princ;eton) Presbiteryen bağlara sahipti. Öte yandan The College of Rhode Isiand Baptist, Queens College ise Hollanda reform kilisesine bağlıydı. Bu dönemde mezhepsel bağları olmayan tek yüksek eğitim kurumuysa The College of Plıiladelphia idi.

Başlangıçta dağınık bir eğitim yapılaşmasına sahipken zaman içinde yaşanan sosyal dönüşümlere {ev merkezli çalışmadan sanayi merkezli istih­dama yöneliş, Avrupa' dan gelen göçmenlerle ortaya çıkan sosyal ve siyasi değişimler, oy vermek için mülk sahibi olma kriterinin kaldırılması vb ... ) paralel olarak kitle eğitimi gündeme gelmiş; böylece 19. yy.' da girişilen yay­gın örgün eğitim hamlesiyle Amerikan değerlerinin farklı milletlere, inanç-· lara ve sosyal sınıflara aktarunı arnaçlannuşb.. (Walch 1996: 1) 1830'larda Ho­race Mann elinde şekillenen genel eğitim, belli bir elinin eğitiminden ziyade din eğitiminde genel bir çerçeve öngörmüş ve böylece tüm Hıristiyanların

kucaklanması arnaçlanmışb. (Fraser: 26). Bu doğrultuda okul müfredab. için­de İncil'in farklı yorumlarına yer verilmeden okunınası ve yorum farklılık­larının Pazar okullanna bırakılması kararlaştırılnuştır.

Mann'ın ortaya koyduğu ve uzun yıllar okul yönetimlerince benimse­nen bir uygulama olarak süregelen günün başlangıcında İncil okuma uy­gulaması Yüksek Mahkemenin 1963 School Distı·ict of Abington v. Schempp kararına kadar kamu okullarında devam etmiştir (Deckman 2004: 2). Ayrıca 20.yy.' da kamusal alanın sekülerleşmesine paralel olarak Amerikan eğitim sisteminde Protestanlığın etkisini yitirmesi pek çok Protestan grubun kendi okullarını kurmasına yol açmış; böylece Christian Day School olarak bilinen okullar ortaya çıkmıştır (Carper ve Hunt 2007: 202). Ancak 2000'li yıllardan itibaren Protestan ailelerin ev okulu projesine gösterdiği ilgiye paralel olarak bu okulların kayıtlannda düşüş tespit edilmiştir.

Page 9: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

100. Yılında İmam Hatip Liseleri 765

Katoliklerin Eğitime Bakışı

Avrupa' dan artarak gelen Katalik nüfus 1860' da üç milyonun üzerine çıkmıştır. Ancak yerleşik Protestan anlayış karşısında dışlandığını hisseden Katolikler, temel gayesi eğitimi standartlaştırarak ideal vatandaş yetiştirmek olan devlet okullan fikrine bazı nedenlerle karşı çıkmışlardır. Bu tutumun

temelinde kilisenin eğitim üzerindeki etkisini kaybedeceği endişesinin yanı sıra yaygın eğitimin ilk zamanlarından itibaren sahii' olduğu Protestaniçerik­ten ve Katalik karşıtlığından duyduklan rahatsızlık yer almaktadır (Walch:

2). Her ne kadar ol<ullarda genel bir dini yaklaşırnın benimsendiği belirtiise de Protestan anlayışın ön planda tutulduğuna fark eden Katolikler, özellikle

okul kitaplarının içeriğini ve güne başlarken okunan İı;ıcil pasajlarının İnci­lin Protestan yorumu olan King James incilinden alındıgma işaret etmişlerdir (Nord: 70). Devlet okullarında inançlarına ters düşmeyecek uygulamalar için mücadele eden Katolikler, çoğunlukla istediklerini elde edememişlerdir.

1843'te Philadelphia okul idaresi tarafından Katalik öğrencilerin kendi İncil­lerini okumalarına izin verildiğinde Bostan ve New York'ta Katalik karşıh

yürüyüşler gerçekleşmiş; iki Katalik kilise yakılırken on üç kişi hayahnı kay­betmiştir (Nord: 73). 1859'da Bostan'da gazetelere konu olan bir olayda ise Thomas Wall adındaki Katalik bir öğrenci, öğretmeni tarafından On Emir'in King James versiyonunu okumaya zorlanrruş; öğrenci bunu reddedince elleri kanayıncaya kadar şiddete maruz kalmıştır (McGreevy 2003: 7-14).

Devletin sunduğu eğitimin Protestan maneviyatıyla yoğrulmuş olması,

Katalik ruhunu korumak ve gelecek nesilleri kendi inançları çerçevesinde yetiştirmek isteyen Katalikleri ayrı okullar kurmaya itmiştir. İlk Katalik okul 1640'ta Maryland'de açılmış; bunu diğer bölgelerde açılan okullar takip et­

miştir (Walch: 41). Devletten mali destek alabilmek için yapılan gi;işimler çoğu zaman akim kalmış; ancak bazı bölgelerde kısa süreli devlet yardımları elde edilebilmiştir. Bu yardımlar Massachusetts' de 1832' den 1852'ye;·George Savanah'da 1870'den 1916'ya ve New York'ta 1873'ten 1898'ye kadar devam

etmiştir.

Sosyo-politik alana hakim olaı::ı. Protestan inancinın etkilerinin hisse­

dildiği 19.yy.'da Katalik okulları için söz konusu edilen devlet desteğinin engellenmesi için hukuki düzenlemelere de gidilmiştir. Bu girişi?Uerin ba­şında gelen 1875 Blaine Amendment yasa teklifi, eyalet ve federal kaynakların

hiçbir dini veya din karşıh mezhep ve organizasyona bağlı okul veya eğitim kurumları için tahsis edilemeyeceğini hükme bağlamak istemiştir (Fraser:

Page 10: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

766 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

106-107). Cumhuriyetçi paı:tinin desteğine rağmen yeterli oyu alamadığı için federal düzeyde yasalaşamayan teklif, eyalet yönetimlerince benimsenmiş ve 1877' den 1917'ye kadar yirmi dokuz eyaJet söz konusu teklifi anayasala­nna dahil etmiştir.

Katolik okullaşmasırun engellenmesi için yapılan düzenlemelerden bir diğeri, devletin eğitim alanında tekelleşrnek istemesi nedeniyle tüm öğrenci­

lerin devlet okullarına gitmesini zorunlu kılan yasaların çıkarılması olmuş­tur. Örneğin lllinois'de 7-14 yaş aralığındaki çocukların devlet okullarına ve yerel okul idarelerince tanınan okullara gitmelerini zorunlu kılan bir düzen­leme gündeme gelmiştir (Walch: 64). Yine 1922' de Oregon' da benzer bir yasa 8-16 yaşları arasındaki çocukların devlet okullarına gidişini zorunlu kılmış; sadece devlet okullarından uzak olan ve fiziksel engele sahip olanların özel eğitimden faydalanabileceği belirtilmiştir. Ançak bu kararlar karşısında Yüksek Mahkeme dahil tüm yargı süreçleri düzenlernelerin aleyhine görüş belirtmiş; çocuklarının gideceği okul konusunda devletin velileri zorlama hakkına sahip olmadığına karar vermiştir. Yüksek Mahkemenin 1925' de ka­rara bağladığı Pierce v. Society of School Sisters davasında devlet okullarıru zorunlu kılan Oregon yasasırun anayasa (14. madde) aykırı olduğu belirtil~ miştir (Walch: 158). Kararda özgürlük fikrinin zorunlu devlet eğitimiyle bağ-· daşmayacağıru savunan Yüksek Mahkeme üyeleri, çocuğun sadece devlete ait bir varlık olmadığım; bundan daha çok onu yetiştiren ve büyütenlere ait bir varlık olduğunu savunmuşlard.ır. Bu karar ABD' de bir taraftan devletten bağımsız özel okulların varlığmın meşruluğunu teyit ederken diğer taraf­tan eğitimle ilgili söz söyleme hakkırun devletten çok ailede olduğu fikrini önemli bir yasal prensip olarak kabul etmiştir (Heft 2011: 24).

Katolik Okullanna Dolaylı Destek

Katolik okullarının talep ettiği devlet yardımı kitap ve taşımacılık hiz­meti gibi kısıtlı çerçevede kalmıştır. Söz konusu yardımlar Yüksek mahke­mede konu edilmiş, ancak mahkeme uygulamaların anayasaya uygun oldu­ğuna karar vermiştir. Örneğin 1928' de Louisina'da kamu okulu-özel okul aynmı yapılmaksızın öğrencilere ders kitabı yardımında bulunan devlet uy­gulaması, yardımı alanın kurum değil öğrenci olduğu gerekçesiyle Yüksek Mahkeme tarafından anayasanın I. Ek maddesine uygun bulunmuştur. Bu kararla Ka to lik okullar ve diğer dini okullar için devletin dalaylı yoldan sağ­ladığı desteğin önü açılnuştır (Walch: 160). Yine benzer bir durum 1947' de

Page 11: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

100. Yılında İmam Hatip Liseleri 767

Everson v. Board of Education davasında görüşülmüş; New Jersey"Ewing'de

. özel okul ve devlet okulu ayrınu yapılmaksızın öğrencilerin devlet taşıma­

alığından faydalanması Yüksek mahkemece anayasarun I. Ek maddesine

uygun bulunmuştur (Gaustad 1999: 105).

20.yy'ın ikinci yarısında ABD'nin ilk Katelik başkanı olarak göreve ge­

len Demokrat Partili John F. Kennedy, beklentilerin aksine Katelik okulları­

na devlet desteğinin sağlanması için hiçbir girişi:ııtde bulunmamıştır. Ken­

nedy' deri sonra başkan olan Lyndon Johnson ise 1965'de çıkardığı ilk ve

ortaöğretim yasasıyla okulun türüne bakılmaksızın yoksul öğrencilere dev­

let desteğini sağlayan bir yasa çıkarmış; böylece devlet okulu öğretmenleri­

nin dini okullardaki öğrencilere eğitim vermesinin önü açılımştır (Mulvey

ve diğerleri: 122). 1985'te Aguilar v. Felton davasında Yilksek Mahkeme tara­

fından anayasarun I. Ek maddesine aykırı bulunan yasa, 1997' de Agostini v. Felton davasında yeniden görüşülmüş; devletin dini okulları kimi yardım ve

destek programları çerçevesinde takviye etmesinin anayasaya aykırı olma­

dığına hükmedilmiştir. 2000 yılındaki Mitchell v. Helms davası ise dini okul­

lara kütüphane, bilgisayar ve iletişim araçları türünden yardımların önünü

açmıştrr (Mulvey ve diğerleri: 123).

Öte yandan, 1971' de Pennsylvania ve Rhode Island' daki Ka to lik okulla­

rında görev yapan öğretmenierin maaşlarının devlet tarafından ödenmesiy­

le ilgili davayı görüşen Yüksek Mahkeme, bundan sonra benzer konularda

izleyeceği yöntemin prensiplerini ortaya koymuştur. Söz konusu uygulama­

ları anayasarun I. Ek Maddesine aykırı bulan Yüksek mahkeme, Lernon test

olarak tanımlanan üç prensip çerçevesinde dini okullara devletin yapabile­

ceği finansal desteğin suurlarını belirlemiştir. Buna göre dini okullara yar­

dım yapılabilmesi için öncelikle, yardınun sekiller bir amaç taşıması gerekir.

İkinci olarak verilen desteğin bir dini yüceltmek ya da yasaklamak gayele­

rini taşımaması gerekir. Son olarak söz konusu yardım devlet kUIUJll].arıy­

la dini kurumların birbirine kapştırılmasına yol açmamalıdır (Walch: 216).

Dolayısıyla dini okullara yapılacak söz konusu destek, çoğunlukla öğrenci

yardınu ve kitap desteğinin dışına çıkmayacaktır (Heft: 27).

Eğitim Çeki (Voucher)

Dini okullara devlet desteği sağlamak için girişilen mücadeleler çoğun­

lukla kısıtlı araç gereç ve taşuna hakkı dışında karşılıksız kalırken, devletin

ihtiyaç sahibi ailelere sağladığı eğitim çeki imkanı bu konuda yeni tartış-

Page 12: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

768 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

maların başlamasına yol aç_mıştır. Zira ailelere sağlanan devlet yardımından dini okulları tercih edenlerin de faydalanabiliyor olması dini eğitime devlet

desteğinin yolunun açıldığına dair görüşlerin ortaya çıkmasına rieden ol­muştur (Ferreyra 2007: 789-792). İlk defa 1990'larda uygulamaya başlan­dığında Wisconsin ve Ohio' da dini okulları tercih eden aileler eğitim çeki yardınu kapsamının dışında bırakılmış; ancak 1995'ten sonra dini okulları tercih edenler de eğitim çeki uygulamasına dahil edilmişlerdir. Böylece ço­cuğunu devlet okullarındaki sekiller yapıdan korumak isteyen aileler devlet desteğiyle dini okulları tercih edebilir hale gelmişlerdir.

2002 yılında Zelman v. Simons-Hards davasıyla Yüksek Mahkemeye ta­şınan eğitim çeKi uygulaması 5' e karşı 4 oyla anayasaya uygun bulurunuş; dini okulları seçen ailelerin söz konusu uygulamadan faydalanmasının ana­yasanın I. Ek maddesine aykırı olmadığına h~edilmişP! (Dilulio 2007: 75). Aynca kararda yardımın devlet eliyle değil, söz konusu okulları tercih eden aileler yoluyla ulaştığına dikkat çekilerek devletin dini okulları destek­lediğine ilişkin argüman reddedilmiştir (Mulvey ve diğerleri: 16 ).

Sözleşmeli Okullar ve Din

1990'lardan itibaren hızla yaygınlaşan bir okul türü olarak gündeme ge-· len sözleşmeli okullar, bir grup ya da organizasyon tarafından yönetilir ve devlet tarafından finanse edilirler. Bu okulların temel özelliği yapılan sözleş­meyle bir yandan devlet tarafından finanse edilirken diğer yandan özel bir yönetim anlayışıyla yönetilmelen ve devlet okullarının sahip olduğu kimi sorumluluklardan muaf tutulmalandır. Mevcut devlet ve özel okul sektörle­rine alternatif olarak görülen sözleşmeli okullar, sağladığı devlet kaynakları ve özel yönetim imkanlarıyla özellikle başarısız okulların reforme edilmesi için fırsat olarak görülmekte; bu bağlamda özellikle Obama yönetimi tara­fından desteklenmektedir.

Sözleşmeli okullar, her ne kadar devlet okullarının kalitesinin yüksel­tilmesi ve eğitimde rekabetin arttırılması gibi sekiller amaçlar çerçevesinde tasarlanmış olsalar da; maddi kaynak sıkıntısı çeken kimi dini okullar için devlet desteğinin sağlanması noktasında fırsat olarak değerlendirilmiştir. Sözleşmeli okul fikri özellikle 1965'ten itibaren öğrenci kaybeden Katalik okullarının yöneticileri tarafından çıkış yolu olarak görülmüş; okullarının sözleşmeli okullara dönüştürülmesiyle uzun zamandır süregelen düşüş tren­dinin tersine çevtileceği düşünülmüştür. (Mulvey ve diğerleri: 128). Böylece

Page 13: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

100. Yılında İmam Hatip Liseleri 769

devlet mevcut okul binalarını kiralayacak; okul yönetimleri dini sembol ve din derslerinin kaldırılması dışında fazla bir efor harcamadan devlet kay­

naklarına erişimi sağlayabilecektir. Ayrıca öğrenciler alıştıklan ortamlarda alıştıklan öğretmenleriyle ders işlemeye devam edebilirken devlet okulla­rında yasaklanan din eğitimi okul saatleri dışında verilebilecektir.

Günümüzde Katalik gruplar dışında özelikle evanjelik Protestanlar ve diğer dini gruplar (Yahudiler, Müslümanlar) da .sözleşmeli okul tercihine yönelmişlerdir (Mulvey ve diğerleri: 126). Bunlardan Idaho'daki en büyük sözleşmeli okullarc:l.an biri olan Nampa Charter School İncili Batı medeniyeti­

nin ana kaynaklarından biri olarak okutınakta; Florida' daki evanjelik Pro­testanlara ait olan Palmetto Christian School ise sözleşmeli okula dönüşürken oluşturulan yeni yönetirnde eski müdüre ve okul kilise~inin din adarnma da

yer vermiştir (Mulvey ve diğerleri: 126). Öte yandan Minnesota'nın 1991'de açılan ilk sözleşmeli okulu olan Tarek ibn Ziyad Academy diğer sözleşmeli okullar gibi devletten yardım almış; ancak bu konuda American Civil Liber­ties Union'ın itirazları nedeniyle büyük tartışmalar yaşanmıştır. Özellikle okulda Müslüman öğrencilerin ağırlıkta olması, okul içinde helal yiyecek

satınuİun yapılması ve kız öğrencilerin zorunlu olmadığı halde İslami giyim tarzına sahip olmalan devletin bir dini yapıyı desteklediğine dair tartışma­lara neden olmuş, bu durumun Amerikan anayasasına aykırı olduğu iddia edilmiştir.

Devlet okullarında İncil ve Dua

ABD'nin kuruluşundan 1940'lara kadar Yüksek mahkemenin din-dev­let ilişkileri ve din eğitimiyle ilgili verdiği kararlar oldukça sınırlıyken; bu

tarihten sonra mahkeme I. Ek maddeyi eyaletlere yoğun şekilde uy~ama­ya başlanuş; böylece devlet okullarında din eğitiminin sınırlan belirlenmeye çalışılmıştır (Marty ve Moore 2000: 40). Kolaniler döneminden beri eğitimde

dininetkisi hissedilmiş, 20. yy.' ın ilk yarısına gelindiğinde devlet okulların­da yaygın şekilde din dersi uygulamasına gidilmiştir. Örneğin New York'ta yapılan bir uygulama çerçevesinde 1941 yılında din dersinden faydalanan öğrenci sayısı 4500 iken 1942' de bu. sayı 100 bine ulaşmıştır (Zimmerman

2002: 139). Aynı dönemlerde New York City' deki devlet okullarında haftada bir gün öğrencilerin en yakın kilise ya da sinagoga giderek din dersi almaları sağlanmış (dismisşed time); lllinois'de ise 1940'tan itibaren dışarıdan gelen

.din adamları tarafından verilecek olan 45 dakikalık din dersi uygulaması

Page 14: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

770 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

tasarlannuşb.r (released time) (Gaustad 1999: 85). Bu uygulamalardan yairuz­ca Protestan öğrenciler istifade etmemiş; aynı zamanda Katelik öğrenciler de inançlarına uygun eğitimi alma imkanına sahip olmuşlardır. Din eğitimi almak istemeyen öğrencilere ise okulda serbest çalışma imkanı sağlannuşb.r.

lllinois' deki uygulama Yüksek Mahkemeye intikal ettiğinde din adam­ları tarafından verilen derslerin anayasaya uygun olup olmadığı görüşül­müş; 1948' de ele alınan McCollum v. Board of Edu ca tion davasında okul saat­leri sırasında öğrencilerin din adamlarından eğitim almalarının anayasanın I. Ek maddesine aykırı olduğu kararına vanlmışb.r. İlgili kararda yargıçların çoğu kamu okullarının dini etkiden uzak tutulması gereğine dikkat çekerken hakim Robert J ackson millredatta din bilgis{ dersinin yer almasının önemine değiruniş; fakat bu derslerin bir din.in propagandasına dönüştürülemeyece­

ğini belirtmiştir. Bu karardan sonra devlet okullarında verilen din dersleri önemli ölçüde kaldınlnuş olsa da uygulamanın tümüyle ortadan kalktığını söylemek mümkün değildir. Zira karardan sonra yüzlerce kilise ve okul yö­netimi uygulamayı devam ettireceğini belirtirken, birçoğu din derslerini dış­lamayacak şekilde bir müfredat çalışması içine girmiştir (Zimmerman: 150).

Devlet okullannda 19.yy'dan beri yerleşik hale gelen bir diğer dini uy­gulama derse başlangıç duası ve İncil okuma geleneğidir. İlk dönemlerde. İncil okurunasını gerektiren yasalar yapmaya yönelmeyen eyalet yönetim­leri 20.yy'a gelindiğinde bazı düzenlemeler yapmaya başlarnışb.r. İlk olarak Massachusetts' de çıkarılan sabah duası yasası 1910' da on bir eyalete yayıl­mış; 1946'da on üç eyalette benzer yasalara rastlanmıştır (Reichley 1985: 145). 1960' a gelindiğindeyse okulların üçte birinde güne duayla başlarurken, %42' sinde İncil okumak zorunlu hale getirilmiştir.

Devlet okullannda İncil ve dua okunmasıyla ilgili Yüksek Mahkeme­nin aldığı en önemli kararlar 1962 Engel v. Vitale ve 1963 Abington SChempp davalannda ortaya çıkmışb.r. New York Eğitim Müdürlüğü'nün okullarda her gün okunmak üzere bir dua belirlemesinden sonra duaya katılmayan iki Yahudi kardeşin sınıf arkadaşlarının ve öğretmenlerinin tavırlarıru gerek­çe göstererek mahkemeye başvurmalan sonucunda (Engel v. Vitale} Yüksek Mahkeme devlet okullarındaki duaların kaldırılmasına karar vermiştir. Ço­ğunluk kararını yazan Hakim Black, söz konusu kararla ilgili olarak " ... Bu ülkede dini kurumsallaşmayı yasaklayan yasaların bir gereği olarak resmi dualan oluşturmanın hükümet görevi olmaması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullanmışb.r (Nussbaum 2008: 239}.

Page 15: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

100. Yılında İmam Hatip Liseleri 771

Bu davarun ardından genel olarak okul yönetimleri tarafından öğren­cilere belli bir duarun empozesinden vazgeçilmiş olsa da kimi eyaJetlerde güne başlarken dini bağlılık ifadeleri -duaya katJ.lmak istemeyenierin mua­fiyet hakları ve duaya katılan fakat farklı inançlara sahip öğrencilerin kendi kutsal metinlerini okuma hakları saklı tutularak- devam ettirilmiştir. Ancak Schempp ailesinin 1959 yılındaki başvurusuyla başlayan bir diğer yargı sü­reci, ruhayet 1963 yılında Yüksek Mahkemenin devlet okullarındaki tüm dua ve İncil okuma uygulamalarının kaldırılmasıyla sonuçlannuştır (Abin­gton Schempp) (Nord: 116).

Yüksek Mahkemenin okullardaki duayı kaldıran kararı birçok eyaJet­te 1980'lere kadar göz ardı edilmiştir. Özellikle inanç ~akımından homojen olan bölgelerde okullarda duaya karşı çıkışların olmayışı uygulamarun de­vam etmesini sağlamış; rahatsız olan veli ya da çalışanların bulunması du­rumdaysa mahkeme kararı dikkate alınıruşb.r (Fraser: 71}. Öte yandan devlet okullarında toplu duanın kaldırılışı, dersin konusu olması bakımından bir dinin tarihi ve kültürel özellikleriyle ele alınmasına mani olarak görülme­miş; bunun yerine bir dinin tercihen yüceltilmesi anlamına gelen dini eğiti­me karşı çıla.lmışb.r. Hakim Tom Clark bu durwnu şöyle ifade etmiştir: " ... Bir kimsenin eğitimi karşılaştırmalı dinler tarihi ve dinin medeniyet gelişi­mine katkısını çalışmadan tamam olmaz. Kesin olarak söylenebilir ki İncil, tarihi ve edebi özellikleriyle çalışılmaya değerdir." (Moore 2007: 4):.

Schempp davasırun ardından 1971' de Chicago' da bir araya gelen dini grup temsilcileri, eğitimeller ve yüksek eğitim kurumları National Council on Religion and Public Education oluşumunu kurarak kamu okullarında dinin

öğretilmesi meselesini gündemlerine alıruşlardır. Bu ve benzeri konularda kitap ve metinleriyle en çok dikkat çeken grup ise American Academy of Reli­gion olmuştur. (Kniker: 8) Söz konusu çalışmalar 1970-1980'lerde Cciıifornia ve Florida gibi bazı eyaJetlerde İncil'in edebiyat derslerinde okutulmasını sağlamış; Wisconsin başta olmak üzere kimi eyaJetlerde ise dini bilgilerin sosyal derslerde ele alınmasına neden olmuştur.

Bir Dakika Sessizlik

İncil ve dua okumarun yasaklanmasına dair Yüksek MahkemE;! kararları­mn ardından devlet okullarında dine alan açabilecek başka yöntemler uygu­lannuşb.r. Örneğin okullarda duayı yasaklayan karardan yirmi yıl sonra 22

· eyalette öğrencilerin dua etmesine imkan veren "sessizlik" ve "gönüllü dua"

Page 16: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

772 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

uygulamalan yasal hale getirilmiştir. Böylece özellikle kırsal alandaki devlet okullarında dini uygulamaların devamı saglanabilmiştir.

İlk olarak 1978' de A:Iabama' daki devlet okullarında tefekkür ve isteğe baglı dua için bir dakika sessizlik (a moment silence) uygulaması başlatılmışbr. Ardından Massachusetts' de benzer bir yasa gündeme gelmiş; her ders gü­nünün ilk saatinde sınıfta bulunan ögretmenlerin tefekkür ya da dua için bir dakika sessizlik ilan etmesi gerektiği belirtilmiştir. 1982' de benzer bir yasa çıkaran Kentucky' de ise yerel mahkeme uygulamayı anayasanın I. Ek mad­desine aykırı bularak iptal etmiştir. 1980'lere gelindigindeyse Amerikan eya­Ietlerinin yarıs:qıda benzer uygulamalar gündeme gelmiştir. Ancak 1985'te Alabama' daki yasayı görüşen Yüksek Mahkeme, Wallace v. Jaaffree davasın­da söz konusu uygulamanın sekiller bir amaç taşımadığını ve bu nedenle anayasaya uygun olrnadıgma hükmetıniştir (Gaustad: 93). Fakat Hakim Sandra O'Connor, yasama rnerô tarafından kanunun sekiller bir amacının oldugunun gösterilmesi durumunda söz konusu uygulamanın yasalaşabile­cegini ifade etmiştir (Merriam 2008).

Devlet okullarındaki dua uygulamasının devarnı olarak benimsenen ''bir dakika sessizlik" uygulaması 2008 yılında 36 eyalet tarafından be­nimsenrniş ve açılan davalar uygularnanın lehine sonuçlanmışbr. Ömeğiri 2007' de ateist bir aktivist tarafından bir dava açılnuş; 2010 yılında verilen kararda lllinois yasalarındaki ''bir dakika sessizlik" uygulamasının sadece dua edenlere has kılınmadığı belirtilmiştir. Zira uygulama yeni güne başla­yan öğrencilerin gün içinde yapacaklan sekiller ve pratik uygulamaların dü­şünülrnesine de imkan vermektedir (Malone ve Grimrn 2010). Öte yandan, söz konusu uygulama Amerikan toplumunun önemli bir kısmı tarafından desteklenrnektedir. GaZlup Poll'un 2005 araştırmasına göre Amerikan toplu­munun %69'u devlet okullarındaki sessiz dua ya da tefekkür uygulamasını sesli ya da toplu duaya tercih etmektedir. Dikkat çekici bir diğer bulgu, 13-17 yaş arası gençlerin %84'ünün söz konusu uygulamayı destekliyor olmasıdır (Merriarn 2008).

Devlet Okullannda Dini Özgürlük

Amerikan eğitim sisteminin dini unsurlarını yitirmesi muhafazakar top­lum kesimlerinde endişe yaratmış, eğitim sistemi içinde dini özgürlüklerin güvence altına alınması yönündeki taleplere bir dizi düzenlerneyle karşı­lık verilmiştir. Bunlardan ilk dikkat çekeni 1984'te Başkan Ronald Reagan

Page 17: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

100. Yılında İmam Hatip Liseleri 773

yönetimi tarafından çıkarılan Eşit Erişim Yasası (Equal Access Act) olmuştur. . Öğrencilerin bir araya gelerek İncil okumalanna ya da dua etmelerine izin

veren söz konusu yasa, öğrencilerin kurduğu dini içerikli kulüpleri diğer ku­lüplerden ayırmamış; bunların diğerleri kadar meşru olduğunu savunmuş­tur. Eşit Erişim Yasası 1990'da Yüksek Mahkeme tarafından değerlendirilmiş (Baard aJEducation v. Mergens) ve hakimierin çoğu tarafından anayasaya uy-gun bulunmuştur.2

o

Ayrıca 1993'te Dini Özgürlükleri iyileştirme Yasası (Religiaus Freedam Res­taration Act) çıkarılmış; 1995'te Clinton yönetimi tarafından öğrencilerin inanç özgürlüğünü güvence altına almak üzere devlet okullannda dini sern­bollerin kullarumına izin veren bir yönebuelik yayınlanmıştır. Bu çerçevede

t

okul saatleri sırasında öğrencilerin bir araya gelerek dua ve dini toplantılar gerçekleştirmelerine izin verilmiş ancak okul yönetimlerinin dua ve dini ak­tivitelere müdahalesi engellemiştir (Fraser: 206). 1998' de revize edilen söz konusu düzenleme, devlet okullarında okuyan öğrencilerin okul yönetimi ve öğretmenierin müdahalesi ve yönlendirmesi olmaksızın dini faaliyetler gerçekleştirebileceklerini ortaya koymuştur. Benzer şekilde 2001 yılında ya­pılan bir diğer düzenlemeyle öğrencilerin ders saatleri dışında öğretmenie­rin kontrolü olmaksızın dua edebileceklerini belirtmiştir.

Sonuç

Devlet okullarında din çerçevesinde ele aldığımız Amerikan tecrübesi net bir din-devlet ayrınuna sahip olan bir modelin dini talepler karşısındaki tutum, tercih ve çelişkilerini ortaya koymaktadır. Baştan beri eğitim siste­minden dışlanan Katalikler ve Protestan olmayan unsurlara ek olarak eği­timin sekülerleşmesi ve Protestan niteligini kaybetınesiyle bu alan!=laki et­kinliklerini yitiren Protestan kitleler, uzun mücadele ve müzakere süreçleri sonucunda Amerikan devletinden tatmin edici olmaktan uzak olsa da bazı tavizler alabilmişlerdir. Bu anlamda kurumsal yardımİarın reddedildiği an­cak öğrenci temelli yardımların kabul edildiği eğitim çeki uygulaması dikkat çekicidir.

ABD' de geçmişten günümüze dini konularda herhangi bir ihtilaf oldu­ğunda başvurulan anayasal ilke I. Ek Madde olmuştur. Bireysel 4ini özgür­lükleri teminat altına aldığı gibi devletin bir dini anlayışa kurumsal deste­ğini yasaklayan bu yasal prensip, dini eğitimle ilgili konularda da gündeme

2 Lee,2002; 29S

Page 18: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

774 100. Yılında İmam Hatip Liseleri

getirilmiştir. Yukarıda sözüilü ettiğim eğitim çeki uygulaması da kurumsal . desteğin olmadığı gerekçesiyle meşru kabul edilmiştir.

Her ne kadar kurumsal sekillerlik üzerinde titizlik gösteriise de Ameri­kan kamusal hayatı dinsel unsur ve sembollerle bezelidir. Amerikan bank­notunun üzerinde "Tanrı'ya inanıyoruz" ibaresi bu sembollerin sadece kü­çük bir ömeğidir. Kamusal alanda dini kıyafet ve sembol kullarunu serbestisi yasal süreçlerle desteklenmiş; günümüzde Amerikan ordusunda bile dini

sembol kısıtlamaları önemli ölçüde kaldırılmıştır. Bilindiği gibi Amerikan kongresi dua ile açılır. Öte yandan, okul başlangıç zamanlarında, özel gün ve törenlerde topluluk halinde içinde Tanrı'ya referans olan bir ''bağlılık yemini" söylenir. Metinde geçen "Tanrı huzurunda" ifadesine yönelik süre giden tartışmalar ve mahkeme süreçleri göstermiştir ki Amerikan toplumu dinselliğin kamusal göstergelerini önemsemektedir. Newdow davası olarak bilinen yargı sürecinde ateist bir vatandaşın şikayeti üzerine bağlılık yemini içindeki "Tanrı huzurunda" ifadesinin çıkanlma teşebbüsü, ivedilikle Ame­rikan kongresinden karşılık bulmuş ve Kongre'nin her iki kanadı da ezici çoğunlukla söz konusu ifadeyi yeniden kabul etmiştir (Gunn 2006: 9). Ar­dından topluca bağlılık yemini eden Kongre üyeleri Amerikan toplumunun "Tanrı'ya sahip çıkışını" sembolleştirmişlerdir.

Kısaca, kamusal alanda dini sembollerin teşhiri Amerikan devlet se­külerizmi tarafından sorun olarak görülmemiş, aksine kimi dini unsurlar Amerikan toplumunu birleştirici olarak kabul edilmiş ve Amerikan sivil di­nine katkı sağlamışlardır. Bunun yanında devletin bireysel dini özgürlük­leri savunması bir ödev olarak görülürken; dini kurum ve gruplara yardımı din-devlet arasındaki ayrımı zedeleyici bir durum olarak değerlendiri.l.miştir.

Kaynaklar

Albayrak, Ş. (2012). Amerika Birleşik Devletleri'nde Din-Devlet İlişkileri: Sosyolojik

Bir Analiz. Yayınlanmamış Doktora tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi SBE.

Berger, P. (1977). Facing Up to Modernity. New York: Basic Books.

Carper, J. C., Thomas, C. H. (2007). The Dissenting Tradition in American Education.

New York: Peter Lang.

Davis, J., Kurt, B. (2013). "School Enrollment in the United States: 2011" United States

Census Bureau: www.census.gov/prod/2013pubs/p20-57l.pdf(22 Ekim 2014)

Deckman, M. M. (2004). School Board Battles. Washington D.C: Georgetown Univer­sity Press.

Page 19: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

Dilulio, J. J. (2007). Godly Republic. California: California Uojversity Press.

Ferrari, S. (2010). "Law and Religion in Europe", Religion in the 2lst Century. Ed.

Lisbet Christoffersen, Hans Raun Iversen, Hanne Petersen ve Margit Warburg.

Famham, Surrey: Ashgate: 149-159.

Ferreyra, M. M. (2007). "Estimating the Effects of Private School Voucbers in Multi­

district Economies", The American Economic Review. Vol. 97. No. 3: 789-817.

http://www.jstor.org/stable/pdfplus/30035020.pdf?acceptTC=true (3 Temmuz o

2012)

Fraser, J. W.l999. Between Cburcb and State. New York: St. Martin's Press.

Gaustad, Edwin S. (1999). Church and State in America. New York: Oxford University

Press.

Greenawalt, K. (2005). Does God Belongs in Public Schools: New Jersey: Princeton

University Press.

Gunn, J. (2006). Din Özgürlüğü ve Laisite. Çev. Hüseyin Bal ve Ömer Faruk Altun taş.

Ankara: Liberte Yayıncılık.

Habermas,J. (2006). "Religion inthePublic Sphere",EuropeanJournalofPrulosophy 14:1.

ISSN: http://onlinelibrary.wiley.com/doi/1 0.1111/j.1468-03 78.2006.00241.x/pdf

(23Mart 2012)

Habermas, J. (2011). "The Political: The Rational Meaning of a Questionable Inberi­

tance of Political Theology", The Power of Religion in the Public Spbere. Ed.

Eduardo Mendieta ve Jonathan Van~twerpen. New York: Columbia University

Press: 1-14.

Heft, J. L. (2011). Catholic Higb Schools. New York: Oxford University Press.

Kemeny, P.C. (2007). "Introduction", Church, State and Public Justice. Ed. P. C. Ke­

meny. Illinois: Intervarsity Press.

Kniker, C. R. (1997). "Religious Pluralism inthePublic School Curriculum", Religion

and Schooling in Contemporary America. Ed. Thomas C. Hunt ve James C. Car­

per. New York: Garland Publishlng.

Kuru, A., Alfred S .. (2012). Demo~racy, Islam and Secularism. New York: Columbia

University Press.

Lee, F. G. (2002). Churcb State Relations. Connecticut: Greenwood Press.

Malone, T., Andy G. (2010). "Illinois 'Moment ofSilence' Law Upheld", The Pew Fo­

rum on Religion and Public Life: http://www.pewforum.org/Religioo-News/Chi­

~ago-Tribune-Illinois-moroent-of-silence-law-upheld.aspx (2Temrouz 20 12)

Marty, M. (2000). Education, Religion, and the Common Good. San Francisco: Jos-

sey-Bass.

Page 20: uıoo. YILINDAisamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_ALBAYRAKSH.pdf · işaret etmektedir (Ferrari 2010: 149-159, Neuberger 2012: 11-26). Bahsedilen ... kabul edilen ve halen yürürlükte

Marty, M., Jonathan, M. (2000). Education, Religion, and the Common Good. San Fran­

cisco: Jossey-Bass

McGreevy, J. T. (2003). Catholism and American Freedom. New York: W. W: Norton & Company.

Merriam, J. (2008). "Courts NotSilenton Moments of Silence", The Pew Forum on

Religion and Public: http://www.pewforum.org/Church-State-Law/Courts-Not­

Silent-on-Moments-of-Silence.aspx (2Temmuz 2012)

Monsma, S. V., Christopher, S. (1997). The Challenge ofPluralism. Oxford: Rowman &

Littlefield Publishers.

Moore, D. L. (2007). Overcoming Religious llliteracy. New York: Palgrace Macmillan.

Mulvey, J. D., Bruce S. C., Arthur T. M. (2010). Blurring the Lines: Charter, Public,

Private and Religious Scbools Coming Together. Charlotte, NC: Information Age

Publislıing.

Neuberger, B. (2012). "Cooperation between Church and State in Liberal Democracies",

Religion, Politics, Society and the State. Ed. Jonathan Fox. Boulder, CO: Para­

digm Publishers: 11-26.

N ord, W. A. (1995). Religion and American Education. London: The University ofNorth

Carolina Press.

Nussbaum, M. C. (2008). Liberty of Conscious. New York: Basic Books.

Reichley, A. J .. (1985). Religion in American Political Life. Washington: The Brookiogs

Institution.

Simkin, L. (2003). "Church and State in Russia", Law and Religion in Post-Communist

Europe. Ed. Silvio Ferrari ve W. Cole Durham, Jr. Leuven: Peeters.

The constitution of the United States. (2002). New York: Fall River Press.

Walch, T. (1996). Parish Schools. New York: ACrossroad Herder Book.

Zimmerman, J. (2002). WhoseAmerica: Culture Wars in Public Schools, Massachusetts:

Harvard University Press.