2
ABBAS ll kaybeden ve is- temek için isfahan'a gelen Özbek Muhammed Nadir'e ederek devam ettirmesini Ruslar'la olan münasebeti ise, Gürcü prenslerinden Saf- eviler'in Tiflis Valisi Rüstem Han'la yap- kaybedip Rus iltica et- mesiyle bozuldu ( 1644) Bununla bera- ber Abbas, aza- mi dikkat gösterdi. Nitekim Sirvan Bey- lerbeyi Hüsrev Han Safevi kuwetlerinin Derbent daki müsaade eder- ken Terek izin vermedi. Öte yandan, Os- münasebetlerini de dostane bir devam ettirdi. Hatta Os- Basr:a Valisi Hüseyin Pa- teslim teklifi, deva- arzu eden Abbas kabul edilmedi ve iki devlet iyi münasebetler 1639'da imzalanan Kas - uygun olarak de- vam etti. Abbas 26 Rebiülahir 1077'de (26 Ekim 1666) Damgan'da öldü ve Kum gömüldü. ll. saltanat iran'da, ipek ticareti olmak üzere ticari faaliyetler Abbas dönemi kadar olmamakla birlikte, edilen saray, ve köprülerle memleketin ll. Ab- bas hemen hiçbir sahada temayüz et- vaktini ve ile Dini konularda genellikle müsamahakar bilhassa Ka- tolik mezhebi mensupianna hürriyet derecede içkiye bir hükümdar olarak Resme ve ilgi hatta rivayet edilmektedir. Kema l b. Celal-i Müneccim, Zübdetü 'Uva rfh , Efendi Ktp., nr. vr. 43' ·59' ; Tahir Vahld-i Kazvlnl. 'Abbasna· me i . Dehgan), Tahran Kull Han Hidayet, Ravzatü Tahran 1329 VIII , 463·484 ; Tarih , istanbul 1282, S a· M i{ü 'l·ahbar, istanbul lll, vd .; Naima, Tarih , istanbul V, VI , 08· Silahtar, Tarih A. Re fik), istanbul 928, 1, 473; J. B. Tavernier, Les S ix V oya · ges en Turquie, en Perse et aux lndes, Paris 677 ; J ean Chardin, Voyag es en Perse et aut· res /i eux de /'Orient, Rauen 723 ; H. R. Roe- mer. "The Safavid Period, 'Abbas II" , Th e Cambridge History of Iran, Cambridge VI , 288·304; Cl. Huart. "Abbas II ", iA, 1, O; R. M. Savory, "'Abbas II", Elr. , 76. FARUK SÜMER 20 L L ABBAS III 1732-1736 hüküm süren Safevi hükümdan (bk. ABBASAGA (ö. XVII. Dilrüssailde _j Hatice Turhan olup Muslih ölümü üzerine Da- rüssaade tayin edildi (9 Ni san 668) . 16 Temmuz 1671 'de aziedilerek gönderildi. ikameti orada öldü. imam Türbesi Abbas Darüssaade önce ve sonra birçok eseri en önemlileri bir cami ile Çapa Molla Gü- rani'de Selçuk Hatun'a ait harap du- Abbas Camii Be slktas /i STANBUL Abbas Vakfiyesi'nin ilk Ktp. E.H. 3039) rumdaki camiye minber ilavesiyle yap- bir cami: kezek Örençay ( Hinesor) kö- yündeki cami ile muallimhane: istanbul Laleli'de bir çifte hamam, Nevbethane mahallesi ile birer ha- mam; Üsküdar'da Cafer Çelebi Camii üçyol Abbas Camii Atikali mahallesi ile mahallesinde sebil ve Nev- bethane mahallesinde bir muallimhane ile darülkurra; Atikali mahallesin- de bir muallimhane. konaklarla gelir için birçok dükkan ve bekar da Bunlardan cami ile Üsküdat'daki günümüze kadar kendi 1940 bütün sökülerek kireç ya- üzere selvi hepsi Ortaya arsaya 1941-1942'de Abbas olarak bahçe

tt-;. ),islam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c01/c010028.pdf · ABBAS ll hükümdarlığını kaybeden ve yardım is temek için isfahan'a gelen Özbek Hanı Muhammed Nadir'e yardım

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • ABBAS ll

    hükümdarlığını kaybeden ve yardım is-temek için isfahan'a gelen Özbek Hanı Muhammed Nadir'e yardım ederek hükümdarlığını devam ettirmesini sağladı. Ruslar'la olan münasebeti ise, Gürcü prenslerinden TahmQras'ın Saf-eviler'in Tiflis Valisi Rüstem Han'la yap-tığı savaşı kaybedip Rus çarına iltica et-mesiyle bozuldu ( 1644) Bununla bera-ber Abbas, barışın bozulmamasına aza-mi dikkat gösterdi. Nitekim Sirvan Bey-lerbeyi Hüsrev Han kumandasındaki Safevi kuwetlerinin Derbent yakınlarındaki hisariarı yıkmasına müsaade eder-ken Terek boylarındaki hisariarın yıkılmasına izin vermedi. Öte yandan, Os-manlılar'la münasebetlerini de dostane bir şekilde devam ettirdi. Hatta Os-manlılar'ın Basr:a Valisi Hüseyin Pa-şa'nın şehri teslim teklifi, barışın deva-mını arzu eden Abbas tarafından kabul edilmedi ve iki devlet arasındaki iyi münasebetler 1639'da imzalanan Kas-rışirin Antiaşması'na uygun olarak de-vam etti. Abbas 26 Rebiülahir 1077'de (26 Ekim 1666) Damgan'da öldü ve Kum kasabasına gömüldü.

    ll. Abbas'ın saltanat yıllarında iran'da, başta ipek ticareti olmak üzere ticari faaliyetler gelişmiş, ı. Abbas dönemi kadar olmamakla birlikte, inşa edilen saray, köşk, kasır ve köprülerle memleketin imarına çalışılmıştır. ll. Ab-bas hemen hiçbir sahada temayüz et-memiş, vaktini avetlık ve eğlence ile geçirmiştir. Dini konularda genellikle müsamahakar davranmış, bilhassa Ka-tolik mezhebi mensupianna geniş hürriyet vermiştir. Aşırı derecede içkiye düşkün bir hükümdar olarak tanınır. Resme ve şiire ilgi duyduğu, hatta şiir yazdığı rivayet edilmektedir.

    BİBLiYOGRAFYA :

    Kemal b. Celal-i Müneccim, Zübdetü 'Ue· va rfh , Atıf Efendi Ktp., nr. ı86ı, vr. 43' ·59' ; Muh~mmed Tahir Vahld-i Kazvlnl. 'Abbasna· me ln ş r. i . Dehgan), Tahran ı329 hş.; Rıza Kull Han Hidayet, Ravzatü 'ş· safa-yı 1'/as ırf, Tahran 1329 hş., VIII , 463·484 ; Raşid , Tarih , istanbul 1282, ı , ı26 , ı47- ı48 ; Müneccimbaşı, Sa· M i{ü 'l·ahbar, istanbul ı285 , lll , 2ı3 vd.; Naima, Tarih , istanbul ı280, V, 5ı·52; VI , ı 08· 1ı4 ; Silahtar, Tarih ln ş r A. Refik), istanbul ı 928, 1, ı5, 473; J. B. Tavernier, Les S ix V oya · ges en Turquie, en Perse et aux lndes, Paris ı 677 ; Jean Chardin, Voyages en Perse et aut· res /ieux de /'Orient, Rauen ı 723 ; H. R. Roe-mer. "The Safavid Period, 'Abbas II", Th e Cambridge History of Iran, Cambridge ı986 , VI , 288·304; Cl. Huart. "Abbas II", iA, 1, ı O; R. M. Savory, "'Abbas II", Elr. , ı , 76.

    ~!il FARUK SÜMER

    20

    L

    L

    ABBAS III

    ( ..r~)

    1732-1736 yılları arasında hüküm süren Safevi hükümdan

    (bk. SAFEVİLER).

    ABBASAGA

    (ö. XVII. yüzyıl sonları)

    Dilrüssailde ağası. _j

    Hatice Turhan Sultan'ın başağası olup Muslih Ağa'nın ölümü üzerine Da-rüssaade ağalığına tayin edildi (9 Nisan ı 668) . 16 Temmuz 1671 'de aziedilerek Mısır'a gönderildi. Mısır'da ikameti sırasında orada öldü. Mezarı imam Şafii Türbesi civarındadır.

    Abbas Ağa . Darüssaade ağalığından önce ve sonra birçok hayır eseri yaptırmıştır. Bunların en önemlileri şunlardır: Beşiktaş'ta bir cami ile Çapa Molla Gü-rani'de Selçuk Hatun'a ait harap du-

    Abbas Ağa Camii Beslktas/iSTANBUL

    Abbas Ağa Vakfiyesi'nin

    ilk s ayfası (Topka pı

    Sa ray ı Ktp.

    E.H. 3039)

    rumdaki camiye minber ilavesiyle yap-tırdığı başka bir cami: Elazığ'ın Çemişkezek kazasının Örençay ( Hinesor) kö-yündeki cami ile muallimhane: istanbul Laleli'de bir çifte hamam, Nevbethane mahallesi ile Demirkapı'da birer ha-mam; Üsküdar'da Cafer Çelebi Camii karşısında, Atpazarı'nda üçyol ağzında. Beşiktaş'ta Abbas Ağa Camii yanında, Atikali Paşa mahallesi ile Mesihpaşa mahallesinde sebil ve çeşmeler: Nev-bethane mahallesinde bir muallimhane ile darülkurra; Atikali Paşa mahallesin-de başka bir muallimhane. Ayrıca bazı konaklarla vakıflarına gelir sağlamak için birçok dükkan ve bekar odası da yaptırmıştır. Bunlardan Beşiktaş'taki cami ile Üsküdat'daki çeşme günümüze kadar ulaşan yapılardır. Beşiktaş'ta kendi adıyla anılan mezarlığın 1940 yılında bütün taşları sökülerek kireç ya-pılmak üzere satılmış, selvi ağaçlarının hepsi kesilmiştir. Ortaya çıka n arsaya 1941-1942'de Abbas Ağa Parkı olarak adlandırılan bahçe yapılmıştır.

  • &ı* ç:;;.:_;.../ı;ı ~~i~· : · ~~~Tf:::~cr)'?if ~~~~J~J~~b}(!d. .f.' * ~,()~.o~) lffJı:/?. ~~;;;;)~~ ~;~/,),~; ~ .1 ~. J Ç,~ Jıtp tt-;._), e-= PJ/, 1:)./-PJ. 'J'/. o.-:r..~~, ~, ~)J'-!0)._;,~_,. ®;;~ı)'J,;J) t1il,;?..;_.,~/ / 1.1'~;,~, fifif;u, , . ,. , . '

    BİBLİYOGRAFYA :

    1687 Tarihli Abbas Ağa Vak{iyesi, Topkapı Saray ı Arş ivi, E. H. 3039; Abdurrahman Abdi Paşa. Vekayi 'name, Beyazıt Devlet Ktp., nr. 5154, vr. 132b; Raşid . Tarih , istanbul 1282, 1, 254·255; Ayvansarayi, Hadfkatü '1-ceuami', is-tanbul 1281 , ll , 103; Sicill-i Osman[, lll , 292; İbrahim Hilmi Tanışık. istanbul Çeşmeleri, is-tanbul 1945, ll , 276; Tahsin Öz. istanbul Cami-leri, Ankara 1962, 1, 17 ; Ankara 1965, ll , 1 ; Nermin Dizdaroğlu, Darüssade Ağaları (l isans tezi, 1949, i.ü .Ed. Fak .. Tarih Bölümü Seminer Kitap l ığı , nr. 4951: R. Ekrem Koçu, "Abbas Ağa Mezarlığı", "Abbas Ağa Parkı", ist. A., 1, 13-14. liJ YusuF HALAÇOGLu

    ı ABBAS b. AHMED b. TOLUN

    1

    ( .:.ı) _,k .:r. .._ı .:r. ...... ~ ) (ö 270/884)

    Tolunoğulları Devleti'nin kurucusu

    L Ahmed b. Tolun'un büyük oğlu.

    _j

    Fustat yakınlarında Abbase'de doğdu. Annesi Samerra 'daki büyük Türk emirlerinden Yarcüh'un kızı idi. Abbas diğer kardeşleri gibi babasının sıkı di-

    siplini altında büyüdü ve iyi bir tahsil gördü. Babası 873 yılında İskenderiye'ye giderken Abbas' ı da beraberinde götürdü ve tecrübe sahibi olması için şehrin idaresini ona verdi. 878'de Suri-ye seferine çıkarken onu Mısır'da vekil bıraktı ve kendisine. işleri yürüt-mekle görevlendirdiği Ahmed b. Mu-hammed ei-Vasitfnin tavsiyelerine göre hareket etmesini tenbih etti. Fakat maiyetindeki emirler. Suriye seferinin uzun sürmesi ve Ahmed b. Tolun'un di-siplinli idaresinden hoşlanmamaları se-bebiyle onun öldüğü şayiasını çıkarıp Abbas'ı kandırdılar. Abbas. babası Tar-sus'ta bulunduğu sırada isyan etti. Vasitfnin durumu babasına bildirdiğini öğrenince de geri dönmenin artık mümkün olamayacağını anladı ve kar-deşi Rebla 'yı Fustat'ta vekil bırakarak İskenderiye'ye gitti. Bu sırada devlete ait hazineyi, diğer kıymetli eşyayı, si-lahları ve hayvanları. ayrıca Vasitl'yi de beraberinde götürdü.

    Babası 879'da Fustat'a döndüğünde. Abbas korkusundan İskenderiye'den Berka'ya kaçmıştı. Daha sonra İfrlkıyye'ye gitti, Lebde'de vali ve halk tara-fından iyi karşılanmasına rağmen as-kerlerinin şehri yağmalamasına ses çıkarmadı. Lebde halkının şikayeti ve yardım isteği üzerine İfrlkıyye Valisi İbrahim b. Ağleb' in gönderdiği ordu ile kendilerine yardıma gelen İbazl reisi İlyas b. Mansür'un ordusu karşısında Trablus yakınlarında mağlüp olup Ser-ka'ya kaçtı. Bu sırada babası ordu ile Fustat'tan ayrılıp İskenderiye'ye geldi ve kumandanı Tapar'ı büyük bir kuv-vetle oğlunun üzerine gönderdi 1882). Abbas esir alındı . babasından yüz kamçı yedikten sonra da hapsedildL Ahmed b. Tolun oğluna . kendisinden sonra hü-kümdarlık makamına geçecek olan Hu-mareveyh'e muhalefet etmemesini va -siyet etti. Abbas buna rağmen Humare-veyh'e biat etmedi ve bu yüzden tekrar hapsedildi: kısa bir süre sonra da öldürüldü.

    BİBI.İYOGRAFY A :

    Abdullah ei-Belevi, Sfretü Ahmed b. Tülün (nşr M. Kürd Alil, Dımaşk 1358, s. 378-379; Ebü Ömer eı-Kindi. Kitabü '1-Vü /at ue Kitabü ·ı. Kudat lnşr R. Guestl. Leiden 1912, s. 215, 216, 219, 220-224, 233; ibnü'I-Esir. el-Kamil (nşr C. J Tornbergl, Leiden 1851-76, VII, 316, 317, 324, 325, 37 1; İbn Tağriberdi. en-1'/ücü-mü'z.zahire, Kahire 1956 - Kahire 1963, lll , 21·49; Mohamed Talbi, L'Em irat Aghlabide 184-296 / 800-909, Paris 1966, s. 347-352; (ed.). "al - 'Abbas b. Ahmad b. Tü! ün", E/2

    Suppl. 1 Fr 1. 1, 1.

    Iii FARUJ< SüMER

    L

    ABBAS b. ALi b. EBÜ TALiB

    ABBAS b. ALİ b . EBÜ TALİB ( w\k .f.i .:r. .P- .:r. ...... ~ ı

    (ö 61 / 680)

    Hz. Hüseyin'in KerbelA'da şehid edilen baba-bir kardeşi.

    Annesi ümmü'I-Benln bint Hızam'dır. Kaynaklarda Abbas' ın Kerbela Vak'a-sı'ndan önceki hayatı hakkında bilgi yoktur. Sünni ve Şii kaynakların hemen hemen ittifakla naklettiklerine göre Abbas b. Ali. Hz. Hüseyin ile birlikte Kerbela'da bulunmuş ve orada Ehl-i beyt'e su temin ettiği için "es-Sekka '" lakabıyla anılmıştır. Hüseyin ve yanındakilerin susuzluğu dayanılmaz hale gelince Abbas b. Ali su bulmakla görev-lendirilmiş , o da bir gece bu görevi ba-şarıyla yerine getirmiştir. 9 Muharrem 61 (9 Ekim 680) günü. Hz. Hüseyin adına Küfeli askerlerle görüşmüşse de ne-tice alamamıştır. Hüseyin. Küfeliler'in ertesi gün saldıracaklarını tahmin ede-rek yanındakilerin kendisini bırakıp git-melerini istemiş. fakat Abbas buna şiddetle karşı çıkara k. "Allah bunu bize hiçbir zaman göstermesin" demişti r. Ab-bas ertesi gün Kerbela faciası esnasında Hz. Hüseyin'i korurken. kardeşleri Ab-dullah. Ca'fer ve Osman'ın arkasından şehid edilmiştir. Başı diğer Kerbela şehitlerininkiyle birlikte Şam'a gönderil-miş, cesedi Gadiriyye köyünün sakinleri olan Beni Esed tarafından şehid edildi-ği yere gömülmüştür. Daha sonra Ker-bela'da Hz. Hüseyin'in türbesinin kuzey tarafında bugünkü türbesi yapılmıştır.

    Şii gelenek. Abbas b. Ali'ye Kerbela Vak'ası'na katılanlar arasında müstes-na bir mevki verir ; onu menkıbevl bir şahsiyet olarak daima saygı ile anar ve yüceltir. Muharrem ayinleri sırasında gençler ona benzemek için ayine katılanlara su temini hususunda adeta yarışırlar ve "Ya Hazret-i Abbas!" nidalarıyla duygularını dile getirirler. Abbas b. Ali. Abbasiler'in son dönemlerine doğru İran . Azerbaycan ve Hindistan bölgelerinde fütüwet ve tarikat zümreleri arasında da aynı özelliklerle şöhret bulmuştur. BİBLİYOGRAFYA : Dineveri. e t -Atıbarü}tıual lnşr. Abdülmün' im

    Amir i. Kah i re 1960, s. 254 vd.; Ta beri, Tarff] lnşr. M. 1 de Goeje l. Leiden 1879-1901 , ll , 312·313, 317-318, 329, 386; Şeyh MütTd. e/-irşad, Kum , ts., s. 230-240; Ebü'I-Kasım ei-Müsevi. Mu'cemü ricali 't-hadfş, Necef 1973, IX, 243; Şeyh Abdünnebi ei-Kazimi. Tekmi-letü'r·ricill lnşr. M . Sad ık), Necef, ts ., ll , 13; Muhsin el-Emin. A'yanü'ş-Şr'a l nş r. Hasan el-Emini. Beyrut 1403/ 1983, VII, 429-43 1 ; J. Cal -mard. "'Abbas b. 'Ali", Elr., ı , 77:79.

    Iii ETHEM RuHi Fı GLALI 21