12
Irkçýlýða, milliyetçiliðe karþý baðýmsýz adaylar Þenol Karakaþ yazdý sayfa 8 Ýran: Kitleler rejimi sarsýyor Muhip Tezcan yazdý sayfa 5 Ekonomik krizin ortasýnda: Çin’in gücü abartýlmamalý Alex Callinicos yazdý sayfa 9 sayfa 2--8-11 sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 388 19 Þubat 2010 2 TL Darbelere Karþý 70 Milyon Adým Koalisyonu 28 Þubat'ta Ýstanbul'da "1000 Yýlýn Sonu" vurgusuyla bir miting düzenleyecek. 28 Þubat'ýn yýldönümünde tüm darbelere karþý olanlar Ýstanbul'da bir araya gelecek. 28 Þubat'ta 1997'de Sincan'dan geçen tanklar Refah Partisi ikti- darýnýn düþmesine neden olmuþ- tu. "Demokrasiye balans ayarý" olarak adlandýrýlan dönemde yüz binlerce insanýn fiþlenmesi, baþ örtülü öðrencilerin okul kapýlarýnda dövülmesi, sayýsýz asparagas haberle toplumda "þeriat geliyor" korkusunun yaratýlmasý gibi sayýsýz sahtekar- lýk yapýlmýþ ve sonunda tanklar sokaklara çýkmýþtý. "Post modern darbe" olarak da hatýrlanan 28 Þubat bir yandan Susurluk'ta açýða çýkan derin devlet iliþki- lerinin üzerinin örtülmesine, bir yandan da paranoyak bir mil- liyetçiliðin geliþmesine zemin yaratmýþtý. Dönemin komutanlarý 28 Þubat'ýn 1000 yýl süreceðini açýk- lamýþlardý. Darbelere karþý 70 Milyon Adým Koalisyonu ise "1000 yýlýn sonu" diyerek büyük bir miting yapacak. sayfa 6-7’de Yürüyüþ: 28 Þubat bir daha asla! Darbeciler hesap verecek! 28 Þubat Pazar 15.00 Ýstanbul Tünel Meydaný Kafes, Balyoz, katsayý, kozmik sýrlar Tekel iþçisi yalnýz deðildir Tekel direniþi iki ayý geride býraktý. Ýþçiler direniyor, ancak sendikalar grev yapmaktan kaçýyor. Biz Tekel iþçilerinin yanýn- dayýz, onlarý satanlara, Tekel direniþi üzerinden milliyetçilik ve darbecilik yapanlara karþýyýz.

Sosyalist İşçi 388

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 388

Citation preview

Page 1: Sosyalist İşçi 388

Irkçýlýða,milliyetçiliðekarþý baðýmsýzadaylarÞenol Karakaþ yazdý

ssaayyffaa 88

Ýran: KKiittlleelleerr rreejjiimmii ssaarrssýýyyoorrMuhip Tezcan yazdý

ssaayyffaa 55

Ekonomik krizin ortasýnda:

Çin’in gücüabartýlmamalýAlex Callinicos yazdý

ssaayyffaa 99

ssaayyffaa 22--88-1111

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 338888 1199 ÞÞuubbaatt 22001100 22 TTLL

Darbelere Karþý 70 MilyonAdým Koalisyonu 28 Þubat'taÝstanbul'da "1000 Yýlýn Sonu"vurgusuyla bir mitingdüzenleyecek. 28 Þubat'ýnyýldönümünde tüm darbelerekarþý olanlar Ýstanbul'da biraraya gelecek.

28 Þubat'ta 1997'de Sincan'dangeçen tanklar Refah Partisi ikti-darýnýn düþmesine neden olmuþ-tu. "Demokrasiye balans ayarý"

olarak adlandýrýlan dönemdeyüz binlerce insanýn fiþlenmesi,baþ örtülü öðrencilerin okulkapýlarýnda dövülmesi, sayýsýzasparagas haberle toplumda"þeriat geliyor" korkusununyaratýlmasý gibi sayýsýz sahtekar-lýk yapýlmýþ ve sonunda tanklarsokaklara çýkmýþtý. "Post moderndarbe" olarak da hatýrlanan 28Þubat bir yandan Susurluk'taaçýða çýkan derin devlet iliþki-

lerinin üzerinin örtülmesine, biryandan da paranoyak bir mil-liyetçiliðin geliþmesine zeminyaratmýþtý.

Dönemin komutanlarý 28Þubat'ýn 1000 yýl süreceðini açýk-lamýþlardý. Darbelere karþý 70Milyon Adým Koalisyonu ise"1000 yýlýn sonu" diyerek büyükbir miting yapacak.

ssaayyffaa 66-77’’ddee

Yürüyüþ: 28 Þubat bir daha asla!

Darbeciler hesap verecek!

28 ÞubatPazar 15.00

ÝstanbulTünel

Meydaný

Kafes, Balyoz, katsayý, kozmik sýrlar

Tekel iþçisi yalnýzdeðildir

Tekel direniþi iki ayýgeride býraktý. Ýþçilerdireniyor, ancak sendikalargrev yapmaktan kaçýyor.Biz Tekel iþçilerinin yanýn-dayýz, onlarý satanlara,Tekel direniþi üzerindenmilliyetçilik ve darbecilikyapanlara karþýyýz.

Page 2: Sosyalist İşçi 388

2 sosyalist iþçi sayý: 388

Baþbuð tehdit, tanklar yürüdüHalk askerin siyasetten elini çekmesini kýþlasýna dönmesini istiy-

or. Albay Dursun Çiçek imzalý darbe planýna "kaðýt parçasý",Poyrazköy'e gömülü cephaneliðe "boru" diyen GenelkurmayBaþkaný Ýlker Baþbuð ise istifa etmek yerine basýna tehdit doluaçýklamalarda bulunuyor.

Dünyada sadece askeri diktatörlüklerde görülebilen bir þekildegenelkurmay baþkaný Hürriyet ve Habertürk gazetelerine arkaarkaya röportajlar verdi.

““ÝÝçç ddüüþþmmaann””"Sabrýmýzýn bir sýnýr var" diyen Ýlker Baþbuð, bu sýnýr aþýldýðýnda

ne olacak sorusuna "bildiklerimizi açýklarýz" yanýtýný verdi.Dünyanýn en büyük 8. ordusunun baþýndaki kiþi orduya karþýasitmetrik savaþ verildiðinin altýný çiziyor. Taraf gazetesini, darbekarþýtlarýný ve görünmeyen "iç düþmaný" tehdit ediyor. TSK men-suplarýnýn karýþtýðý suçlar hakkýnda bir açýklama yapmaktan kaçý-nan Baþbuð'a göre TSK temiz, tüm bunlarý baþkalarý yapýyor yada yapýlmýþ gibi gösteriyor.

Basýna verdiði röportajlarda Baþbuð, TSK'nýn yeni politikasýný daaçýkladý. Bundan sonra hep konuþacaktý, komutanlarý da konuþa-caktý.

Poyrazköy iddianamesinin yayýmlanmasý ve Deniz KuvvetleriKomutaný'na yönelik suikast giriþiminden dolayý iki rütbeli subayhakkýnda dava açýlmasýnýn ardýndan Deniz Kuvvetleri'nde 8.þüpheli intihar gerçekleþti. Kafes darbe planýnda yer aldýðý iddiaedilen albayýn cenazesinde konuþan ve suikast giriþimlerininhedefi olan Deniz Kuvvetleri Komutaný suikast giriþimindebulunduklarý iddia edilen iki subayýný savundu. Baþbuð "delilyok" dese de darbe teþebbüsü, kaçakçýlýk ve uyuþturucu ticaretinedeniyle iki subayýn evlerinin aranmasý sýrasýnda suikasta dairbir not ele geçirilmiþti.

HHaarrpp ooyyuunnllaarrýýCenazenin ertesinde SAT komandolarý azýnlýklara yönelik

suikastler için gömülü silahlarýn bulunduðu Poyrazköy'de bir tat-bikat yaptý.Dursun Çiçek imzalý "irticayla mücadele belgesi"niuyguladýklarý için aralarýnda Erzincan Jandarma Komutaný ve 3.ordu komutanýnda olduðu subaylar ve MÝT mensuplarýna dönüksoruþturmaya karþý, tatbikat adý altýnda, Erzincan ve Erzurumsokaklarýnda tanklar yürütüldü. Balyoz darbe planý da tatbikatadý altýnda yapýlmýþtý. Darbeci Çetin Doðan'a göre balyoz "harpoyunu"ydu.

Ýlker Baþbuð'un açýklamalarý ve onu takip eden geliþmelerTSK'nýn bir kurum olarak doðrudan seçim kampanyasý yürüte-ceðini gösteriyor. Ergenekon ve darbe cephesinde þimdi 2011seçimlerine kadar gerilimi artýrma, Ergenekon ve darbe soruþtur-malarýný önleme, hükümeti yýpratma, rejim muhaliflerini itibarsý-zlaþtýrma ve hedef gösterme politikalarý var. Amaçlarý AKP'nintek baþýna hükümet kurmasýný engellemek, CHP-MHP koalisy-onunu iþbaþýna getirmek.

HHeeddeeff CCHHPP-MMHHPP kkooaalliissyyoonnuuBaþbuð'un çaðrýsýyla basýn açýklamasý yapan Deniz Kuvvetleri

Komutaný açýk konuþmaktadýr. Kafes'i yazanlarý, Poyraköy'e lavsilahlarý gömenleri býrakýn, Habur'den girenlere ve onlarý alanlarabakýn. 2011 Mart'ýna kadar olan süreç ve seçimlerin sonuçlarý,demokratik açýlým ve Kürt sorununun barýþçýl çözümü süreçleriüzerinde belirleyici olacaktýr. Ergenekon ve darbe soruþturmalarýnedeniyle köþeye sýkýþan darbeciler Doðu'da savaþý körüklemekve Kürt sorununu çözümsüzlüðe sokmak istiyor.

Bu tehlikeli oyunu durdurmalýyýz. CHP-MHP koalisyonununkurulmasýna izin vermemeliyiz. Kürtler, Müslümanlar, sosyal-istler ve emekçiler birleþirse TSK-CHP-MHP-ulusalcýlar cephesiniyenebilir.

Gazeteci Yalçýn Ergündoðan'a; 26 Nisan 2005'deBirgün gazetesinde Baðýmsýz Türkiye Partisi(BTP)Genel Baþkaný ve Kadiri tarikatý þeyhi Haydar Baþhakkýnda yazdýðý yazý nedeniyle 105 gün hapiscezasý verildi. Verilen hapis cezasý 2 bin 100 TLpara cezasýna çevrildi. Yalçýn Ergündoðan,yazýsýnýn yayýnlanmasýnýn ardýndan 40 bin TL'yigeçen tazminat davalarýyla karþýlaþmýþ, ayrýca 28Nisan 2005'de Yeni Mesaj gazetesinde Ergündoðaniçin seher vakti ve her fýrsat bulunduðunda okun-masý önerilen bir beddua yayýnlanmýþtý.

Kararýn verildiði mahkmeye katýlmayanErgündoðan avukatý Tora Pekin aracýlýðýyla gön-derdiði 5 sayfalýk savunmasýnda gazetelerin maddigerçeði araþtýrmakla yükümlü olmadýðýný, bunuyapmanýn gazeteleri kesinleþmiþ mahkeme karar-larýný yayýmlayan resmi bir bültene çevireceðiniifade ederek kamuoyunu bilgilendirmek maksadýy-la bu ilginç bilgileri yayýnlandýðýný söyledi.

Ceza ile ilgili bir açýklama yapan TürkiyeYayýncýlar Birliði(TYB) Yayýnlama ÖzgürlüðüKomitesi Baþkaný Ragýp Zarakolu "Son sönemdeözel hukukun kötüye kullanýmý ile, eleþtirel haber-

lere yönelik otosansür dayatýlmaktadýr. En basiteleþtiri "kiþiliðe hakaret" olarak yorumlanarak, aðýrpara cezalarý verilmektedir. Bu durum yazar veyayýncýlar alçýsýndan ciddi bir sorun haline gelmek-tedir. " Dedi. Ayrýca; Almanya merkezli SoykýrýmKarþýtlarý Derneði (SKD) Ergündoðan'a desteðiniaçýklarken, Belçika'da yayýnýný sürdüren Ýnfo-Türkhaber bülteni de peþ peþe iki ingilizce haber yayýn-layarak, Ergündoðan'ýn mahkeme sürecini vedavalarýný uluslararasý kamuoyuna taþýdý. YalçýnErgündoðan hakkýnda devam eden diðer davalarþunlar;

Ýstanbul 3. Fikri ve Sýnai HaklarMahkemesi'ndeki 'tazminat' davasý: (15 bin TLtazminat isteniyor.)

Ýstanbul, 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki'tazminat' davasý: (20 bin TL tazminat isteniyor.)

Ýstanbul Beyoðlu, 4. Sulh HukukMahkemesi'ndeki 'tazminat davasý': ( 5 bin TListeniyor.)

OOnnuurr DDeevvrriimm ÜÜççbbaaþþ

Gazeteci Ergündoðan'a ceza

Sendikalar grev yapmýyorTekel iþçisi direniyor

Haftalardýr süren Tekel iþçilerinin direniþiAnkara Valiliði tarafýndan sert bir biçimde tehditedildi. Bu tehdit, Tekel direniþinin hükmetinsinirini bozmaya baþladýðýný gösteriyor.

Hükümet sinirini bozacaðýna, Tekel iþçilerinintaleplerine karþýlamalýdýr. Talepler açýk: iþçilerhaklarýnýn saklý kalmasýný, maaþ düzeylerininkorunmasýný ve iþlerini geri istiyor. Tekel iþçi-lerinin hükümetin sinirini bozan talepelrini,iþlerini geri istemeleri.

Bu talep, hükümet tarafýndan görülmüyor. Herseferinde Baþbakanýn aðzýndan yeni önerilergeliyor. Son öneri, iþçilerin Ýzmir ve Diyarbakýrbelediyelerinde iþ baþý yapmalarý. Ýþçiler 4C'yetemelden karþý. Hükümet, sanki hiçbir çaresiyokmuþ gibi ara önerilerle 4C konusundakitemel talebi görmezden gelmeye çalýþýyor.

Sendika ise bir yandan tekel iþçilerine en gerimücadele yöntemlerini uygulamayý önererekkazanmak için deðil, iþçilerin iradesiyle baþlayandireniþ sürecini geçiþtirmeye çalýþýyor. Sendikaher an uzlaþmaya hazýr durumda.

Direniþ þimdi en zor günlerini yaþýyor. Sendikauzlaþmaya hazýr, hükümet geçitiren önerilerleiþçilerin talplerine kulaklarýný týkamýþ durumda,polis saldýrmaya hazýr.

Bu yüzden tam da bugün Tekel iþçilerininyanýnda olmak ve en geniþ dayanýþma aðýný kur-mak gerekiyor. Artýk, geçiþtirmek için atýlacaktek bir adým atma lüksü yok!

Artýk, iþ olsun diye eylem yapma lüksü yok!Artýk, hareketin çýkarlarýna kendi grup çýkar-

larýný dayatanlara tahammül lüksü yok!

Page 3: Sosyalist İşçi 388

sayý: 388 sosyalist iþçi 3

Hayatlarý katsayýylaçarpan devlet

Yüksek Öðretim Kurumu(YÖK)'ün kaldýrdýðý katsayýuygulamasý Danýþtay tarafýndaniptal edilince YÖK katsayýlarýbirbirine yaklaþtýrarak (0.13 ve0.15 seviyelerine getirerek) eþitsi-zliði azaltmýþtý. Fakat Danýþtaybu kararý da, Anayasa'daki eþit-lik ilkesine aykýrý olduðugerekçesiyle durdurdu.

KKaattssaayyýýnnýýnn ttaarriihhii28 Þubat süreci öncesi dönemde

katsayý eþitsizliði gibi bir uygula-ma mevcut deðildi. 28 Þubat1997 tarihli Milli GüvenlikKurulu toplantýsýnda alýnankararlar istikametinde YÖK kat-sayý uygulanmasý kararý aldý.Danýþtay ise o zaman, bu kararý,yine Anayasa'nýn eþitlik ilkesineaykýrý olduðu gerekçesiyle iptaletmiþti. YÖK katsayý kararýnýyeniden düzenledikten sonra iseDanýþtay katsayý kararýný, 1999yýlýndan itibaren geçerli olmaküzere kabul etti.

Bu katsayý uygulamasýyla, biröðrencinin, lisede okuduðu alandýþýnda bir bölümde yükseköðrenim görmesi neredeyseimkansýz hale getirildi. Bukararýn, Ýmam-Hatip liselerindenmezun olan öðrencilerin önününtýkanmasý için alýndýðýna iþaretedilir hep. Doðru, bu uygula-manýn hedefinin odaðýndaÝmam-Hatipliler var, fakat; bukarar ile, meslek liselerine gidenyüz binlerce öðrencinin deönünün týkandýðýný ve meslekliselerine giden öðrencilerin eziciçoðunluðunun da yoksul aileler-den olduklarýný göz önündebulundurursak kararýn nasýl birsýnýfsal temeli olduðunu daanlayabiliriz.

Cumhurbaþkaný Abdullah Gültarafýndan atanan Yusuf Ziya

Özcan baþkanlýðýndaki YÖK, 21Temmuz 2009 tarihinde katsayýadaletsizliðini tamamen ortadankaldýran bir karar aldý. Danýþtaybu iþlem hakkýnda yürütmeyidurdurma kararý verdi. YÖK bukarara itiraz etti. Danýþtay GenelKurulu itirazý reddetti.

Bunun üzerine YÖK tekrardanbir karar aldý. Bu karar kap-samýnda, alan içi tercihlerde 0.15,alan dýþý tercihlerdeyse 0.13 kat-sayýlarý kullanýlacaktý. Bu sayedeeþitsizlik, tamamen ortadan kalk-masa da "katlanýlabilir" bir seviy-eye çekilmiþti. Bu kararýn ardýn-dan çýkan "YÖK katsayýlarýneredeyse eþitledi" þeklindekihaberler yanlýþtýr. Çünküpuanýnýzýn 0.15 yerine 0.13 ileçarpýlmasý yaklaþýk 10 puanlýkbir deðiþiklik yaratýyor, ki bu dasýralamada 10 bin kiþininönünüze geçmesine sebep oluy-or. Fakat bu sayý da Danýþtay içinyetersiz bulunmuþ olacak ki, bukarar hakkýnda da yürütmeyidurdurma kararý alýndý.

Son olarak, YÖK bu karara daitiraz etti. Danýþtay'ýn itirazý red-dedeceði bekleniyor.

Gittikçe pahalýlaþtýrýlarak,baþörtüsü yasaðýyla müslümankadýnlar engellenerek, katsayýkararý ile de baþta Ýmam-Hatipliler olmak üzere yüz bin-lerce meslek lisesi öðrencisininde önüne aþýlamaz bir set çekil-erek eðitim hak olmaktan çokküçük bir azýnlýðýn ayrýcalýðýhaline gelmiþ durumda. Halký"bizden", "iç tehdit", "düþman"gibi kategorilere ayýran devletin"bizden" kategorisine girmiyor-sanýz istediðiniz gibi bir eðitimgörme hakkýnýz yok denecekkadar az.

BBuurraakk DDeemmiirr

Katsayý nedir?Üniversiteye girerken dikkate alýnan puan, öðrencinin ÖSS'den

aldýðý puan ile lisedeki genel baþarýsýný yansýtan AðýrlýklýOrtaöðretim Baþarý Puaný (AOÖBP)'nin toplanmasýyla elde ediliy-or. Fakat bu toplama iþlemi yapýlmadan önce AOÖBP bir katsayýile çarpýlýyor. Bir öðrenci eðer lisede okuduðu alandan bir bölümegitmek isterse AOÖBP 0.8 ile çarpýlýyor, lisede okuduðu alandanuzak bir bölüm seçmek isterse 0.3 ile çarpýlýyor. Bu iki durumarasýnda yaklaþýk 50 puanlýk bir fark var. Bu þu anlama geliyor;eðer lisede okuduðunuz alandan uzak bir bölümde okumakisterseniz, 50 bin kiþinin sýralamada önünüze geçmesini kabuletmeniz gerekir. Bölümlerin 50-100 kontenjaný olduðunu gözönüne aldýðýmýzda alan dýþý bir bölümde okumanýn imkansýzolduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz.

Ýmam Hatipliler ve meslek liselilere yargý eliyle ayrýmcýlýk

YÖK'ün, katsayýlarý birbirine yaklaþtýrarakeþitsizliði azaltan kararý da Danýþtay tarafýn-dan durduruldu. Gerekçe: "Öðrenciler arasýn-daki eþitsizliði azaltmak, Anayasa'nýn eþitlikyasasýna aykýrý!"

Erzurum Özel YetkiliCumhuriyet Baþsavcýsý OsmanÞanal tarafýndan baþlatýlanErgenekon soruþturmasý büyüy-or. Þanal, Dursun Çiçek imzalý"irticayla mücadele belgesi"niErzincan ve Erzurum'da uygu-layan, buradaki dindarlarýfiþleyen ve operasyonlar yapan4 subay ve 3 MÝT mensubunututuklamýþtý. Tutuklamalarý veErgenekon soruþturmasýnýengellemek isteyen ErzincanCumhuriyet Baþsavcýsý ÝlhanCihaner'in evi Ergenekonþüphelisi olmasý nedeniylearandý. Ayný saatlerde Erzincanadliyesinde de polis tarafýndan

arama baþlatýlýrken 20 araçlýkaskeri konvoy þehrin merkezin-den geçirilerek tatbikat bahane-siyle Erzurum'a yönlendirildi.10 gün önce tanklar yineyürütülmüþtü.

Geçtiðimiz haftalar Erzurumve Erzincan savcýlýklarýnýnkapýþmasýyla geçti. Cihaner'inbaþýnda bulunduðu ErzincanCumhuriyet baþsavcýlýðý,Ergenekon soruþturmasýnýyürüten Erzurum savcýlýðýnýengellemeye çalýþtý. Cihaner,

Osman Þanal'ý HSYK'ya þikayetetti. Ýstanbul'da darbe konulubir seminer veren darbeciSüleyman Demirel ise konuþ-masýnda Þanal'ý hedef gösterdi.

Ergenekon savcýsý Þanal'a budenli baský uygulanmasý boþunadeðil. Eskiþehir Ýl JandarmaKomutaný Kýdemli Albay RecepGençoðlu savcýnýn talimatýylatutuklanmýþtý. Yoðun baskýlarüzerine serbest kalan Gençoðlubirkaç yüz subayýn kafa tokuþ-turarak yaptýðý karþýlama töre-

nine katýlmýþ, ancak ertesi günyeniden tutuklanmýþtý. SavcýÞanal, bir ilke imza atarak 3.Ordu Komutaný'ný da þüpheliolarak ifade vermeye çaðýrdý. 10gün boyunca ifade vermeyeçaðrýlan komutan gelmedi, bukez ikinci bir ihtar çekildi. Eðer10 gün içinde savcýlýða gelipifade vermezse polis zoruylagetirilecek.

Komutanlarýn ve subaylarýn,bölgede cemaatlere dönük pro-vokasyon giriþiminde bulun-

duðu ileri sürülüyor.Tutuklanan subaylara 9 askerinölümünde bir rol oynayýp oyna-madýklarý da soruldu.

2008 yýlýnda Erzincan'ýnKemah ilçesinde devriye gezenaskeri aracýn uzaktan mayýnlahavaya uçurulmasý sonu 9 askerölmüþtü.

PKK'liler tarafýndan böyle birsaldýrý gerçekleþecek ihbarýnýnönceden devlet tarafýndanalýndýðý, saldýrý sýrasýnda köylü-lerin Jandarma'ya ihbar ettiðiancak Jandarma'nýn hiçbir þeyyapmadýðý belirlendi.

3. ordu komutaný ifade vermeye çaðrýldý

Baþbakan Yardýmcýsý BülentArýnç’a yönelik suikast soruþtur-masý ilerliyor.

Soruþturmayý yürüten savcýtakip edilmiþ, kargo ile 8 kurþungönderilmiþti.

Ankara’da kontrgerilla merkeziSeferberlik Tetkik Kurulu’ndayapýlan aramalarda ele geçirilen22 belge hakkýnda AnkaraCumhuriyet Baþsavcýlýðý soruþ-turma baþlattý.

Kozmik sýrlarsivil yargýda

Deniz Saha Komutaný KadirSaðdýç ve Foça ÇýkarmaGemileri Komutaný TuðamiralMehmet Fatih ÝlhanErgenekon þüphelisi olarakifade verdi. Ýki komutanýn daadý Kafes darde planýndageçiyordu.

Ege’deamirallereErgenekonsorgusu

‘Ýþimizegeldiði içindinciler dedik’

Hürriyet Gazetesi yazarýÇetin Emeç'in öldürülmesininüzerinden 20 yýl geçti. EþiBilge Emeç, yýllar sonracinayetle ilgili tarihi açýkla-malarda bulundu. Gerçeklerleyüzleþmekten kaçtýðýný anla-tan Emeç, "Þimdiye kadardevleti suçlamadým. Ýrandedik, dinciler dedik. Kaçkere kayboldu ifadeler, kaçkere! Tetikçiyi yakaladýlargüya. Zaten onun gerçek katilolduðuna da inanmýyorum"dedi.

Page 4: Sosyalist İşçi 388

4 sosyalist iþçi sayý: 388

Ordunun Türk milletine armaðaný

Sayýlarý az mýdýr, çok mudur, bilemiyorum, ama

Baykal'ýn yaptýklarýný yanlýþ ve garip bulan CHP

üyeleri olduðunu sanýyorum. "Ne oldu benim solcu

partime?" diye dövünüyorlardýr. Kýlýçdaroðlu veya

Ýstanbul Ýl Baþkaný Gürsel Tekin parti baþkaný olsa

her þeyin deðiþeceðine inanýyorlardýr.

Bu anlaþýlmaz ve garip inancýn temelinde tek bir

isim yatýyor. Adeta bir hayalet: Bülent Ecevit.

CHP'nin aslýnda sol bir parti olduðu, fakat Baykal

tarafýndan ele geçirilip MHP'den farksýz hale getir-

ildiði inancý, Ecevit'in parti baþkaný olduðu kýsacýk

bir dönemden kaynaklanýyor.

Ýsmet Ýnönü'yü devirip baþkan olduðu 1972 yýlý ile

12 Eylül darbesi arasýndaki sekiz yýllýk dönem.

Baþkan olduðunda Ecevit, 1968 hareketinin ve o

yýllarýn radikal havasýnýn etkisiyle, CHP'yi 1923'ten

beri ilk kez sosyal demokrat politikalar savunan bir

parti haline getirdi. Yine ayný havanýn etkisiyle, bu

politikalar toplumda geniþ yanký buldu.

Ecevit'e ve bu politikalara hiçbir yakýnlýk duy-

mayan saðcý bir yazar bile þöyle yazabiliyor:

Ecevit'in 'Karaoðlan' profiliyle "CHP, ilk defa halka,

yoksul kesimlere sesleniyor, çevreye umut oluyordu.

Halk daima belli düzeyde bir saðduyuya sahiptir.

Ecevit'in geliþtirdiði dile toplumsal merkez bigane

kalmadý, daða-taþa 'Karaoðlan' yazdý. Þimdi devleti

kuran partinin baþýnda kara kuru-kavruk, mavi

gömlekli, mütevazi, ama inançlý ve kararlý, "halktan

biri bir siyasetçi" vardý. Sanki Ecevit ile CHP'nin

"Cumhuriyet (C)" ile "Partisi (P)" arasýna "Halk (H)"

yerleþmiþti. Ecevit seçkinci deðildi. Bizden biriydi.

Sanki mahallemizdeki bakkalýn yakýn akrabasý gibiy-

di, ona kolayca ulaþýlabilir hissi veriyordu. Bu

Karaoðlan en yüksek perdeden þunu seslendiriyor-

du: 'Bu düzen deðiþmelidir. Bu bozuk düzen halkýn

aleyhine iþlemektedir. Hakça düzen gelecektir'".

Bu sayededir ki, CHP 1977 seçimlerinde

cumhuriyet tarihinde "sol" bir partinin aldýðý en yük-

sek oyu aldý: %41,3.

Ama ayný Ecevit'in bir yönü daha vardý. Hakiki

CHP'yi simgeleyen yönü. Bir de ona bakalým.

Elimde bir gazete var. CHP'nin yayýn organý olan

Ulus gazetesi. Manþet þöyle: "Türk Silahlý Kuvvetleri

Bütün Memlekette Ýdareyi Ele Aldý". Tarih, 28 Mayýs

1960.

Baþsayfada bir köþeyazýsý var. "Karanlýk günlerin

sona erdi. Günaydýn Türk milleti!" cümleleriyle

baþlýyor.

"Türk milleti dün, ordusu ile öðünmekte ne kadar

haklý olduðunu bir kere daha gördü" diye devam

ediyor.

Ve þu cümlelerle bitiyor:

"Türkiye halký, dün sabah uyandýðýnda, güneþin

ýþýðýyla beraber hürriyetin aydýnlýðýna da kavuþtu.

Bu aydýnlýðý ona, Türk Ordusu, bir büyük müjde

olarak, gecenin karanlýðýnda sessiz sadasýz hazýr-

layýp, hak ettiði bir armaðan olarak, gün ýþýðýyla

beraber sundu. Sað olasýn Türk Ordusu! Günaydýn

Türk milleti!"

Yazar, hiçbir ironi duygusuna kapýlmadan yazmýþ

bu sözleri. Ordu, Türk milletine hürriyet armaðan

etmiþ. Nasýl etmiþ? Türk milletinin 1950'de %52,7,

1954'te %57,5 ve 1957'de %47,9 oy verdiði hükümeti

devirerek!

Bu hürriyet aþýðý yazar kim olabilir sizce?

Bülent Ecevit!

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

PKK lideri Abdullah Öcalan'ýnTürkiye'ye getiriliþinin yýldönümüolan 15 Þubat'ta on binlerce Kürtsokaða çýktý.

Öcalan'ýn hapishane koþullarýnýniyileþtirilmesini isteyen eylemciler,Kürt sorununda çözüm için devleti,ulusal liderlerini muhatap almayaçaðýrdý.

1998 yýlýnda Türkiye'nin baskýsýylayaþadýðý Suriye'den çýkartýlan PKKlideri önce Rusya'ya, oradanÝtalya'ya geçmiþ, ancak Ýtalyanhükümeti tarafýndan da ülkeden

çýkartýlýnca Yunanistan'ýn KenyaBüyükelçiliði'ne sýðýnmýþtý. 15 Þubat1999 günü, CIA tarafýndan DenizKuvvetleri'ne baðlý bordo berelilereteslim edilen Öcalan Türkiye'yegetirilmiþti. Kürt halký her 15Þubat'ta "uluslararasý komplo"olarak adlandýrdýðý bu giriþimikitlesel eylemlerle protesto ediyor.

Bu yýl Diyarbakýr, Þýrnak, Batman,Dersim, Mardin, Mersin, Hakkari,Adana, Erzincan, Adýyaman, Muþ,Kars, Hatay, Ergani, Silvan, Lice,Bismil, Çýnar, Viranþehir,

Karakoçan, Karlýova, Cizre, Gevaþ,Saray, Çukurca, Varto,Doðubeyazýt'ta on binlerce Kürtsokaða çýktý. Birçok gösteriye polismüdahale etti, çok sayýda kiþigözaltýna alýndý. Ýstanbul'da yapýlaneyleme de polis saldýrdý.

15 Þubat gösterileri, devletin Kürtsorunu ile PKK'yi ayrý tutma,Öcalan'ý ise muhatap almamatavrýnýn önümüzdeki süreçte de birsonuca varamayacaðýný ve bölgehalkýnýn tepkisini toplamaya devamedeceðini gösterdi.

Türkiye Protestan Kiliseler Derneði2009 Yýlý hak ihlalleri raporunuyayýnladý. Raporda da belirtildiðiüzere Türkiye'de Hristiyanlar ibadetyeri açmaktan vakýf kurmaya, tarihkitaplarýnda hedef gösterilmektennefret cinayetlerinin odaðý olmayakadar birçok sorunla karþý karþýyakalýyor. Yasalarla saðlanmýþ haklarýnýkullanmak istediklerinde bile önler-ine çeþitli engeller çýkýyor.

YYaaþþaamm hhaakkkkýý iihhllaalliiRapora göre din görevlileri ve din-

lerini yayma çabasý içinde olanlaröncelikli olmak üzere Türkiye'deyaþayan Hristiyanlar en temel insanhakký olan yaþam haklarýnýngüvencesinden yoksun. 2009 yýlýndabir Hristiyan genci; boðazýna býçakdayayýp, kafasýna Türk bayraðýgeçirip rehin alarak KadýköyUluslararasý Kilise'sinin önünden 300metre sürükleyip KadýköyMeydaný'na getiren þahsýn davasýhala devam etmektedir. Yine 2009'damedyaya yansýyan, Adana'daHristiyanlýk içerikli yayýnlar satanSöz Kitabevi'nin camlarýný kýrarakiçeriye Hz. Ýsa ve annesi Hz.Meryem'i ensest iliþkide gösteren birkarikatür býrakan saldýrganýn aldýðý15 ay ceza ertelenerek, þahýs serbestbýrakýlmýþtýr. Kamuoyunda Malatyave Zirve Yayýnevi katliamlarý olarakbilinen davalar ise hala bir geliþmeolmadan sürmekte.

HHooþþggöörrüüssüüzzllüükkSabancý Üniversitesi tarafýndan

yapýlan Türkiye'de Dindarlýk-Uluslararasý bir Araþtýrma çalýþ-masýnýn sonuçlarý, araþtýrmayakatýlanlarýn %66'sýnýn farklý dinleremensup kiþilerin kamuya açýktoplantýlar yapmasýnýn, %62'si isefikirlerini anlatan kitaplar yayýnla-masýný engellenmesi gerektiðikanaatinde olduðunu gösteriyor.Toplum genelinde hoþgörüsüzlükvarlýðýný sürdürmeye devam ediyor.

Dikkat çekilen bir diðer nokta ise 8.sýnýflara okutulan Ýnkýlap Tarihi ve

Atatürkçülük kitabýnýn ulusaltehditler bölümünde yer alan"Misyonerlik Faaliyetleri" baþlýðý.Kitapta bu faaliyetler zorla ve aldat-maca yoluyla din deðiþtirme olaraktanýmlanýrken, yasalarla saðlanmýþbir hak olan dini yayma hakký meþrudeðilmiþ gibi gösteriliyor. Bir yandanMilli Eðitim Bakaný Nimet Çubukçu'-nun ders yýlýný Ýlk Ders: Ayrýmcýlýkgenelgesi ile açmasý gibi olumlugeliþmeler olurken bir yandan datarih kitaplarýyla eðitim, hoþgörüsü-zlüðün zemini olarak kullanýlmayadevam ediyor.

Misyonerlik faaliyetlerinin yasadýþýolduðu algýsý devlet yetkilileriüzerinde de tezahürünü göstermekte.Raporda bahsedilen; Hristiyanlýk,Hz. Ýsa ve Ýncil'den bahsettiklerigerekçesi ile þikayet edilip polistarafýndan gözaltýna alýnan ve dahasonra bunun yasal bir suç olmadýðýanlaþýlarak serbest býrakýlan üçProtestan'dan da bunun örnek-lerinden biri.

ÝÝhhllaalllleerr vvee eennggeelllleerrÝbadet etme hakký yasalarla

güvence altýna alýnmýþ olmasýna rað-men, Hayat Sözü Derneði'nde ibadetedildiði ve bunun DerneklerKanunu'na aykýrý olduðu gerekçe-siyle 1104,5 TL para cezasýkesilmiþtir. Türkiye'de Hristiyanlar

mevcut yasalar imkan vermesineraðmen keyfi uygulamalar sonucuibadet yeri kurma konusunda dasýkýntý yaþamaktadýr.

Örgütlenme ve tüzel kiþiliðe sahipolma hakkýnýn ihlali de ayrýca birsorun teþkil etmektedir. Halen Ýstan-bul'da kurulmuþ ve istisna olarakizin almýþ Ýstanbul Protestan KilisesiVakfý dýþýnda ülke çapýnda bulunan110 kilisenin resmi ibadethane olarakkabul edilmiþ bir ibadethanesi yok-tur. Türkiye'de açýlan davalar sonuç-suz kalýnca dava Avrupa ÝnsanHaklarý Mahkemesi'ne taþýnmýþ veTürkiye tazminat ödemeye mahkumedildi.

Yasalara dair bir diðer engel isefarklý inançlara sahip olanlarýn dinadamý yetiþtirmesiyle ilgilidir. Varolan yasalar Hristiyan din görevlisiyetiþtirilmesine ve dini eðitim verenokullarýn açýlmasýna imkan ver-memektedir.

MMeeddyyaa2009 yýlýnda sevindirici bir geliþme

olarak Hristiyanlara yönelik kar-alayýcý ve nefret içerikli yayýnlarýnazaldýðý görülmektedir. Ancak inter-net ortamýnda ve yerel medyada yerbulan nefret söylemleri rapordakaygý verici olarak deðerlendirilmek-tedir.

ZZiiþþaann TTookkaaçç

Hristiyansan yaþama hakkýn yok

OOnn bbiinnlleerrccee KKüürrtt ""ÖÖccaallaann''aa öözzggüürrllüükk"" ddeeddii

MMaallaattyyaa’’ddaa 22000077 NNiissaann’’ýýnnddaa ZZiirrvvee YYaayyýýnneevvii bbaassýýllmmýýþþ,, 33 HHrriissttiiyyaann vvaahhþþiicceekkaattlleeddiillmmiiþþttii.. KKaattlliiaammýý EErrggeenneekkoonn’’uunn ggeerrççeekklleeþþttiiððii yyöönnüünnddee kkaannýýttllaarr aarrttýýyyoorr..

Page 5: Sosyalist İşçi 388

sayý: 388 sosyalist iþçi 5

11 Þubat günü Ýslam devrim-inin 31. yýldönümünde Ýransokaklarý hýnca hýnç insanla

doluydu. Her yýl büyük çaptakatýlýma sahne olan ve hükümet-lerin gövde gösterisi yaptýðýyýldönümü kutlamalarýna busene muhalifler damgasýnývurdu.

Baþkent Tahran'daki Azadimeydanýnda yüz binlerce insandevrimi kutlar ve cumhur-baþkaný Ahmedinejad'ýn konuþ-masýný alkýþlarken bir o kadarkiþi de bir kilometre ötedetoplanabilmek ve mevcut rejimiprotesto etmek için polis veaskerle çatýþýyordu.

Yýldönümü kutlamalarýnamuhaliflerin de katýlarak mevcuthükümeti protesto etmelerineyönelik çaðrýlar haftalar öncesin-den yapýlmýþtý. Ancak Tahranhükümeti olaðanüstü önlemleralarak tüm polis güçlerini,Devrim Muhafýzlarý ordusunu veBesiç denilen paramiliter sokakgücünü kullanarak Azadi mey-danýna muhaliflerin girmesiniengellemeye çalýþtý.Ahmedinejad'ýn katýldýðý rejimyanlýsý mitingde herhangi birolay çýkmasa da miting mey-danýnýn dýþýndaki hemen hersokak göstericilerle devletinçatýþmalarýna sahne oldu.

Yabancý basýnýn rejim karþýt-larýyla ilgili haber yapmasý engel-

lendiðinden olaylarla ilgili netbir bilgi yok. Ancak muhalifinternet sitelerinde yer alanhaberlere göre Tahran'ýn batýsýn-da ve kuzey bölgelerinde birçokirili ufaklý çatýþma çýktý.Göstericilere biber gazýyla ve yeryer kurþunlarla saldýrýldý.Eylemlerin örgütlenmesiniengellemek amacýyla internettekesintiler yapýldý ve ülke adetadýþ dünyaya kapatýldý. Ancakbunlar daha fazla özgürlükisteyenlerin sokaða dökülmesiniengelleyemedi.

RReejjiimm ssaarrssýýllýýyyoorrGeçen yýl Ahmedinejad'ýn zafer

kazandýðý seçimlere hilekarýþtýrýldýðý iddiasý yüz binlerceÝranlýyý sokaklara dökmüþ vegösteriler hýzla rejim karþýtý birboyut kazanmýþtý. Özellikle genç-lerin internet üzerinden örgü-tlediði gösteriler seçimden beridevam etmiþ ve Aþure günündeson derece kanlý bir saldýrýylabastýrýlmaya çalýþýlmýþtý.

70 milyonluk nüfusa sahipÝran'da 14 milyon insan yoksul-luk sýnýrýnýn altýnda yaþýyor.Günlük ihtiyaçlarýn karþýlanmasýgiderek zorlaþýrken hükümetbütçenin büyük bir kýsmýný nük-leer santrallere ve "rejimi koru-mak" maksatlý askeri ve polisharcamalarýna ayýrýyor. Rejiminanti-demokratik ve baskýcý yapýsý

ekonomik krizle birliktedüþünüldüðünde rejim karþýtýgösterilerin böylesi hýzlý veradikal bir biçim almasý kaçýnýl-maz oluyor.

AABBDD eettkkiissiiÝran rejim karþýtlarýnýn aþaðýdan

mücadelesiyle sarsýlýrken songünlerde özellikle ABDmedyasýnda Ýran'ýn nükleerfaaliyetleri bahane edilerek dahafazla "yaptýrým" uygulanmasýnýisteyen bir kampanya baþlatýldý.

Ne nükleer santrallerin inþasý,ne de baskýcý rejim savunulabile-cek þeyler deðil. Ancak ABD'ninyaptýðý her açýklama, savurduðuher tehdit Ýran halkýnýn kendieylemine zarar veriyor,özgüvenini zedeliyor. Baþýndanberi Ahmedinejad, göstericileribatý yanlýsý olmakla suçluyor.Ýran'a olasý bir saldýrýda rejimkarþýtlarýnýn kazanmasý olasýlýðýtamamen yok olacak, Irak'taolduðu gibi milyonlarca insanýnöldüðü kanlý bir savaþ patlakverecektir.

Devrimci sosyalistler Ýranhalkýnýn kendi egemen sýnýfýnakarþý baþlattýðý mücadeleyidesteklerken; rejimi emperyalistçýkarlarý uðruna tepeden, savaþladevirmek isteyen ABD'ye karþýÝran'ý savunmakta bir an biletereddüt etmemelidir.

MMuuhhiipp TTeezzccaann

Ýran'a yönelik savaþ tehditleri artaýyor

ABD, GüneyAfganistan'da yeni birbüyük operasyonunu

baþlatýrken çocuklarýn ve diðersivillerin öleceði neredeysekesindi. Ancak hakim retorikyandan yandan, böylesi ölüm-lerin savaþ ve iþgalin doðalsýnýrlarý içinde olduðunusöylüyor.

Bir ay önce ABD BaþkanýObama, ABD hükümetinindepremin yýkýmýný yaþayanHaiti'ye 100 milyon dolaryardýmda bulunacaðýný açýkladý.Bu rakamý, Afganistan'da ABDaskerlerini bir yýl daha tutmakiçin gerekli olan 100 milyardolarla karþýlaþtýrýn.

Afganistan'da komutanlarNew York Times'ýn, "ABDönderliðindeki koalisyonAfganistan'ý 2001'de iþgalettiðinden beri gerçekleþen enbüyük askeri harekat" olaraktanýmladýðý harekatý baþlatýr-larken, Haiti'de durum çok netbir felaketti.

Bir milyondan fazla Haitilihala evsizler. Bu insanlarýnbüyük çoðunluðu (son gelensayýlara göre %75'inin) çadýr yada altýna girecek bir tentesi bileyok. Yaðmur mevsimi hýzla yak-laþýrken, tifo ve dizanteri cidditehditler arasýnda.

Afganistan'da bombalarla ilgilibir kýsýt yok ama Haiti'de ölüm-

cül bir çadýr eksiði var. Böylesiöncelikler, ciddi olarak söylüyo-rum ki rutinin bir parçasý.

Geçen yaz, Kabil'de HelmandMülteci Kampý 5. Cadde'deyüzlerce sivilin çoluk çocukgeçici kamplarda yaþadýðýsefaleti gördüm. ABDHükümeti'nin HelmandVadisi'ndeki komþularýný bom-balamak için sýnýrsýz bombasývardý. Ancak Afganistan'ýnbaþkentinden kaçan kötüdurumdaki mültecilerin nasýl

hayatta kalacaklarýna dair hiçbirplan yapýlmamýþtý.

Böylesi önceliklerin ABD'dekarþýlýklarýný görmek mümkün.Askeri þahinler ve bütçe açýðýþahinleri þimdi PennsylvaniaBulvarý'na polis baskýnlarýdüzenliyorlar. ABD hazinesindeAfganistan'daki savaþ için bolpara var. Ancak iþ alanlarýyaratmak gibi insani ihtiyaçlariçin harcama yapmak ayrý birkonu.

Ýþsizlik, düþük gelirli pek çok

Ameriklý'yý eziyor. Bunlarýnarasýnda yýllýk geliri 12.500dolarýn altýnda olan insanlarvar. 9 Þubat'ta, geçen yýlýndördüncü çeyreðinde kalemealdýðý yazýsýnda Bob Herbertiþsizliðin "30.8 düzeylerine ger-ilediðini" yazýyordu. "Bu oran,Büyük Bunalým zirvesindeykenyaþanan iþsizliðe göre %5 dahafazla."

Herbert, "bir sonraki gelirgrubu 12.500 ila 20 bin dolararasýnda kazanan grup. Bu gelir

grubu için iþsizlik %19.1 civarýn-da. Bu %19.1, düþük gelirle hay-atta kalmaya çalýþma halindenyýkýma doðru ilerleyen aileler-den oluþuyor" diyordu.

Bugünlerde durum, MartinLuther King Jr.'ýn 1967'deKongre'yi "askeri bütçeyi hýzlave cömertçe" hazýrlayarak "yok-sullara düþmanlýk etmekle"suçladýðý günleri anýmsatýyor.

Böylesi öncelikler uzak bir yer-lerde ya da yakýnlarda amahergün can almaya devam ediy-or. Bu ayýn baþýnda UlusalKiliseler Konseyi GeorgeHunsinger ve MichaelKinnamon isimli teologlarýnkaleme aldýðý bir metin yayýn-ladý: "Haitililer'in büyük birinsani yardým kampanyasýnaihtiyaç duyduklarý çok açýk.Yemek, su ve týbbi yardýmaihtiyaçlarý var. Barýnacak evlereve yeniden yapýlanmaya ihtiyaçduyuyorlar... Haiti nüfusununyarýya yakýný 15 yaþýndan küçükçocuklardan oluþuyor. Pek çoðudeprem vurmadan önce de açve evsizdiler."

Ancak, askeri amaçlarý uðrunadevasa borçlarýn altýnda ezilensavaþ devletinin hayat için kýsýtlýkaynaklarý var.

Bu öncelikler öldürüyor...NNoorrmmaann SSoolloommoonn

www.normansolomon.com Çeviren: Avi Haligua

Rejim kitle gösterileriyle sarsýlýyor

Ölüme liralar, hayata kuruþlar

HHaaiittii ddeepprreemmii ssoonnuuccuu oonn bbiinnlleerrccee iinnssaann yyaaþþaammýýnnýý yyiittiirrmmiiþþttii

Page 6: Sosyalist İşçi 388

6 sosyalist iþçi sayý: 388

‘28 Þubat bin yýl sürecek’demiþti generaller.Darbeden 13 yýl sonra 28

Þubat süreci olarak adlandýrýlan,TSK'nin toplumu ve siyasetibiçimlendirme planlarýnýn sis-tematik olarak uygulanarakörtülü askeri diktatörlüðüsürdürme politikasý can çekiþiy-or.

Baþörtülü kadýnlar, Kürtler,fiþlenen dindarlar, andýçlanangazeteciler ve sosyalistler Balyoz-Sarýkýz-Ayýþýðý-Yakamoz-Eldivengibi tuhaf adlara sahip baþarýsýzdarbe giriþimleri ile süren, 27Nisan 2007 e-muhtýrasýyla halkýnçoðunluðunu düþman ilanederek doruðuna çýkan ve düþ-man ilan edilenleri kafese sok-maya çalýþacak kadar cüretkâr-laþan darbecilere artýk 'dur'diyor.

PPoosstt-mmooddeerrnn ddaarrbbeeDarbelere karþý olduðunu

söyleyenler de dâhil birçok yazar28 Þubat'ý bir darbe olarak nitele-mekten kaçýnýyor. Darbe deyinceakla daraðaçlarý, sýkýyönetim,toplu gözaltýlar ve iþkenceler,partilerin ve sendikalarýn kap-atýlmasý yani 12 Eylül 1980darbesi akla geliyor.

28 Þubat'ýn þiddetini en fazlaKürtler yaþadý, Abdullah Öcalantutuklandý ve savaþ 13 yýldýrdevam ediyor. Baþörtülü olduðuiçin hastanede muayeneedilmeyen Medine Bircan öldü.Þimdi Silivri'de ikamet eden birfaþist tetikçinin sýktýðý 13 kurþu-na raðmen Akýn Birdal hayattakaldý. Binlerce baþörtülüöðrencininse hayatý karartýldý,kimileri cop yedi. Hâlâ okullaraalýnmýyorlar. 13 milyon kiþifiþlendi. Bunlar 28 Þubat'ýnsopasýnýn pek de görülmeyenvuruþlarýydý, elbette önceki 3darbeyle kýyaslanmayacakölçüde az þiddet. Tanklar sadecemeclisin ve hükümetin bulun-duðu Ankara'da Sincan sokak-larýnda yürütüldü.

Darbecilerin herkesi sopalama-malarýnýn sebebi demokrat, insanyaþamýna saygýlý olmalarý ya dadünyadan korkmalarý deðildi.

Buna gerek yoktu. 650 binkiþinin gözaltýna alýnýp iþkencegördüðü, 50 kiþinin idamedildiði 12 Eylül'ün toplumundokularýna sinmiþ korkusu hâlâcanlýydý. 1990'dan itibaren siyasicinayetlerle ve 1993'te Sivaskatliamý ile yeni bir korku dahayaratýldý. Uður Mumcu'nun veonlarca insanýn ölümündenÝslamcýlar sorumlu tutuldu, þeri-at geliyordu.

Toplumun þeriatçýlar ve laiklerolarak suni bölünmesine tabitutuldu. Kürtler üzerindekiulusal baskýnýn askeri yöntemler-le sürdürülmesi için milliyetçilikpompalandý. Kontrgerillanýndaðýtýlmasý için gerçekleþen kitle-sel protestolar manipüle edildi. 6buçuk milyon seçmenin oyunasahip Refah Partisi'nin kurduðuRefahyol koalisyon hükümeti,iþveren örgütleri ve iþçisendikalarýnýn birleþik desteðiyledevrildi. Þiddete gerek yoktu.Cinayetler, katliamlar, pro-vokasyonlarla biçimlendirilen vebölünen, sahte korkularahapsedilen topluma medya vepsikolojik savaþla darbe vuruldu.Þiddete gerek yoktu. Elde bayrak"Türkiye laiktir laik kalacak" diyegenerallere alkýþ tutan, darbeyibizzat yöneten 9.Cumhurbaþkaný SüleymanDemirel'e destek veren laikcephenin harekete geçirilmesiyetmiþti.

Bu özelliklerinden dolayý 28Þubat post-modern bir darbeolarak nitelendi. Ancak darbedarbedir. 28 Þubat'ýn diðer dar-belerden farklý olan yaný çok etk-ili olmasýydý. Ýzleyen 10 yýlboyunca solun hýzla gerilemesi,ýrkçý bir tabanýn ortaya çýkmasý,tek bir grevin dahi olmamasý,emekçi sýnýflarýn alým gücününyüzde 40 oranýnda gerilemesi,kamu bankalarýnýn ve mallarýnýnyaðmalanmasý, ayyuka çýkan yol-suzluklar ve çetelerin hâkimiyetiyaþandý. Oysa 12 Eylül darbesin-den 4 yýl sonra ilk grev gerçek-leþmiþ ve kazanýmla sonuçlan-mýþ, 10 yýl sonra ise ücret ve hakkayýplarýnýn tamamý bir çokgrevle giderilmiþti.

NNee þþeerriiaatt nnee ddaarrbbee12 Eylül darbesinin tokadýný

yiyen, yýllarca bu darbeyi veyaþatýlanlarý protesto eden solungeniþ kesimleri 28 Þubat'a karþýtarafsýz olduklarýný ilan etti. Biryanda seçimle iþbaþýna gelmiþhükümet öte yanda onu devirengeneraller duruyordu. Türkiyesolu çoktan 'þeriat geliyor'masalýna inanmýþtý. "Ne þeriatne darbe" veciz sloganý döneminsolunun hazin durumunuözetliyor. Sözde tarafsýzlýk altýn-da gerçekleþen darbeye karþý çýk-madýlar ve darbecilerin tarafýna

düþtüler. Askerlere boyuneðerken, onlarýn "dincileri"tepelemesinin iyi olacaðýnýdüþündüler.

28 Þubat darbesinin en büyükbaþarýlarýndan biri Türkiye solu-nun geniþ kesimlerini laiklikbayraðý altýnda rejime yedek-lemiþ olmasýdýr. Ýleride ulusal-cýlýða dönüþecek olan bu eðilimErgenekon soruþturmasýna vedarbecilerin yargýlanmasýna karþýbugün en sert muhalefeti yürüt-mektedir.

28 Þubat darbesine karþý tutumalan tek sosyalist örgüt DSÝPolmuþtu. Aslýnda devrilen RPdýþýnda darbeyi protesto edenbizden baþka hiçbir siyasal akýmyoktu.

BBiinn yyýýll ssüürrmmeeyyeecceekk28 Þubat'ýn ertesinde Ecevit

baþkanlýðýndaki DSP-MHP-ANAP hükümetini kolaycadevirdiler. Ancak toplum darb-eye olan tepkisini 2002 seçim-lerinde sandýkta gösterdi.Kapatýlan Refah Partisi'nin ardýn-dan kurulan ve yine kapatýlanFazilet Partisi'nden ayrýlarakAKP'yi kuran Erdoðan vearkadaþlarý 34.68 oyla tek baþýnahükümet kurdu.

Balyoz-Sarýkýz-Ayýþýðý-Yakamoz-Eldiven gibi baþarýsýzdarbe giriþimlerine, Kafes gibikanlý darbe planlarýna, toplubiçimlendirme operasyonlarýnaraðmen AKP hükümette tek baþý-na kalmaya devam etti. 27 Nisane-muhtýrasýnýn ardýndan gerçek-leþen 2007 seçimlerinde askerler

tarafýndan devrilmek istenenparti oylarýn yüzde 47'sini alarakbir rekor kýrdý.

Kürtler, 28 Þubat'a direndiler.2007 seçimlerinde Kürtlerin par-tisi DTP meclise girdi ve tarihteilk kez bir grup kurdular. Askeriçözüm politikalarýnýn baþarýsý-zlýðý generaller tarafýndan bileaçýklanýrken barýþ sürecinin önüaçýldý. Milyonlarca Kürt kendimücadelesi sonucu Kürt soru-nunun ve savaþ gerçeklerininkonuþulmasýnýn önünü açtý.

28 Þubat darbesinin hedefi olandindarlar ve Kürtler bugün 28Þubat'ýn karþýsýndalar. 28 Þubatve diðer darbelerin bir bütünolduðunu görüyorlar. 28 Þubatbaþarýsýz, halkýn çoðunluðu artýkdarbelerin son bulmasýný istiyor.Ýç düþmanlarsa ezilemedi.

Halkýn çoðunluðunundemokrasiden yana olan isteðiErgenekon soruþturmasýnýn vedarbecilerin tüm engellemelereraðmen yargýlanmasýnýn önünüaçtý. 28 Þubat'ýn darbecileri hesapvermeye baþladý. Askeri diktatör-lüðünün üzerindeki örtü çoktandüþtü.

28 Þubat artýk bitmeli. BuErgenekon soruþturmasýnýnsonuna kadar gitmesine, darbeci-lerin yargýlanmasýna ve hakettikleri cezalarý almalarýna, dar-belere zemin hazýrlayan 12 Eylülanayasasýnýn yerine askerinsiyasetten elini çekmesini garan-tileyen yeni bir anayasanýn kon-masýna baðlý. Halk bunu istiyorve mutlaka kazanacak.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm2288 ÞÞuubbaatt ddaarrbbeessii iillee bbaaþþöörrttüüllüü kkaaddýýnnllaarrýýnn üünniivveerrssiitteeyyee ggiirriiþþii yyaassaakkllaannddýý..

28 Þubat bin yýl sürecek mi?13 yýl sonra halk darbecilerden hesap soruyor

Page 7: Sosyalist İşçi 388

sayý: 388 sosyalist iþçi 7

EEcceevviitt þþeerriiaattççýý mmýýyyddýý??Darbecilere göre þeriat geliyor, bu yüzden darbe yapmak gerek.

Ancak þeriatçý olduðu ileri sürülen AKP'yi devirmek isteyenlerlaik baþbakan Bülent Ecevit'i ve 28 Þubat'ý destekleyen DSP-MHP-ANAP'ý da düþürdüler. Ergenekon kapsamýnda Ecevit'in saðlýkdurumunun bozulmasý sürecinin de davaya eklenmesi"Türkiye'de þeriat tehdidi var" iddiasýnýn büyük bir yalanolduðunu gösteriyor.

NNee oollmmuuþþttuu??Baþbabakan Ecevit'in saðlýk sorunlarý nedeniyle hükümet iþlerini

aksattýðý düþüncesi siyasetçiler ve iþadamlarý tarafýndan yayýldý.Dönemin Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer tarafýndan

Çankaya Köþkü'nde 29 Ekim 2001'de verilen Cumhuriyet BayramýResepsiyonu'nda dört general gazeteci Murat Yetkin aracýlýðýylabir mesaj verdi. Kara Kuvvetleri Komutaný Hilmi Özkök, DenizKuvvetleri Komutaný Bülent Alpkaya, Jandarma Genel KomutanýAytaç Yalman ve Hava Kuvvetleri Komutaný Cumhur Asparuk"Ecevit neden kendinden sonra DSP'yi devralacak bir ismi iþaretedip yönetimin ve ülkenin önünü açmýyor?" demiþlerdi. AskerlerEcevit'in manevi oðlu olarak adlandýrýlan Hüsamettin Özkan'ýiþaret etti. Özkan ise "Ecevit'le geldim, onunla giderim" diyerekbasýna yansýyan bu geliþmeye yanýt verdi.

Murat Yetkin Ecevit'in tepkisini Radikal'deki köþesinde yazmýþtý:"... Duyduklarýmý anlattým. Ben anlattýkça Ecevit artan birendiþeyle dinledi. 'Bunu söyleyenlerin rütbesi ne? Kor(general) yada ikinci baþkan düzeyinde mi?' diye sordu. (O dönemGenelkurmay Ýkinci Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt idi.) Ben'Kuvvet komutaný düzeyinde, orgeneral' dedim. Nereden çýkýyorbu?' diye sordu. 'Hüsamettin beyin de durumdan haberi varmýþ,generaller ona da söylemiþler' dedim. Ecevit ani bir hareketle sol-una, Özkan'a döndü ve hayret içinde 'Öyle mi?' dedi. Özkan,'Öyle efendim, size arz edemedim' dedi. Dirsekleri masaya dayalýhalde oturan Ecevit kendisini koltuðun arkasýna adeta býraktý vebir süre öylece sessiz kaldý. Hayatýmýn en sýkýntýlý anlarýndanbiriydi. Ecevit, 'Yerimi neden býrakmam gerekiyormuþ, baþkasýdaha mý iyi yapacakmýþ?' diye sordu. Yanýtlayamadým. Konuþmabitti ve çýktým."

Ýstedikleri olmayan askerler yeni bir planý uygulamaya baþladý,Ecevit için "iþ göremez" raporu alýnacaktý. 4 Mayýs 2002'deTOBB'un düzenlediði bir resepsiyona katýldýktan 20 dakika sonraayrýlýnca durumunun iyi olmadýðý öne sürülmeye baþlandý. Ertesigün Baþbakanlýk'a geçen Ecevit'in beli aðrýmaya baþladý. Bununüzerine Ecevit, Ergenekon sanýðý Mehmet Haberal'ýn sahibiolduðu Baþkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldýrýldý. 77 yaþýndaolan Ecevit'in saðlýk durumu incelemeye alýndý. Birçok tetkik birarada yapýldý. Sýrt aðrýsýyla hastaneye giden Ecevit'e MR ve rönt-gen çekildi, akciðerleri incelendi, mide, baðýrsak ve kan tetkikleriyapýldý.

Hastane yönetimi Ecevit'in "gözetim altýnda" kalmasý gerektiðiniaçýkladý. Ancak Ecevit, evine götürüldü. Resmi açýklamada duru-munun iyi olduðu belirtildi. Hastane çýkýþý Haberal'ýn kurduðukürsüde dili dönmeyen Ecevit'in görüntüsü medya tarafýndanyaygýnlaþtýrýldý.

Ýlk tedavisi sonucu Ecevit'e "baðýrsak enfeksiyonu" teþhisi konul-du. Aðrýlarýnýn dinmemesi üzerine 17 Mayýs'ta yeniden hastaneyekaldýrýldý. Bu kez "omurgalarda çökme" denilerek hastanede yat-masýna karar verildi. Ecevit, 27 Mayýs 2002'de ani bir kararla 11gün kaldýðý hastaneden ayrýldý. Tedavisi evde sürdü.

Ecevit, saðlýk durumunun iyiye gittiðini belirterek, artýkgörevinin baþýna dönmek istedi. Gündemde ise MGK, BakanlarKurulu ve Kýbrýs ile ilgili liderler toplantýsý vardý. DoktorlarýEcevit'in toplantýlara katýlabileceðini belirtti. Karar, kamuoyunaanýnda duyuruldu. Ancak toplantý günü doktorlar, Ecevit'esaðlýðýndan dolayý katýlamayacaðýný açýkladý.

BBaallyyoozzccuullaarrDoktorlarýn bu görüþ deðiþikliðinden þüphelenen o dönem

Ecevit'in koruma müdürlüðünü yapan Recai Birgün, arkadaþýdoktor Mücahit Pehlivan'dan Ecevit'i muayene etmesini istedi.Sonuç ilginçti: "Bir tehlike yok, Ecevit gayet saðlýklý. Rapor isten-ince o gece eve seyyar röntgen cihazý getirilir. Ecevit'in omurgaröntgenleri çekilir. Doktor Pehlivan'ýn düþüncesi deðiþmez: Birçökme olmuþ ama düzelmiþ. Risk yok, tedbir alýrýz, beyefendi çokrahat çýkýp yürüyebilir."

Beline yeni bir korse takýlan Ecevit böylece dýþarý çýkmayabaþlayýnca Baþkent Hastanesi doktorlarý son kez kontrol etmekararý aldý. Ancak iddialara göre DSP Genel Merkezi'nden"Giderseniz iþ göremez raporu verecekler. Baþbakanlýktan düþüre-cekler" uyarýsý yapýldý.

8 Temmuz 2002'de Hüsamettin Özkan, Ýsmail Cem ile birlikte 61milletvekiliyle birlikte DSP'den istifa etti. 18 Kasým 2002'de DSP-ANAP-MHP'den oluþan 57. Hükümet böylece düþtü.

2003 yýlýnda yapýlan Balyoz darbe planýnda darbe sonrasý iþbaþý-na getirilecek kukla hükümette Ýsmail Cem (Dýþiþleri Bakaný),Hüsamettin Özkan (Sanayi ve Ticaret Bakaný), DSP'den meclisegiren Ýstemihan Talay (Kültür Bakaný), Hikmet Uluðbay (OrmanBakaný) olarak yer alýyordu.

Necmettin Erbakan'ýn RefahPartisi, Aralýk 1995 GenelSeçimlerinde %21,38 alarak bir-inci parti oldu. Seçimlerinardýndan kurulan DYP-ANAPkoalisyonu üç ay sonra daðýldý.Bunun üzerine, Mecis'te birinciparti durumunda olan RefahPartisi ile ikinci parti olan DYParasýnda kurulan Refahyolhükümeti 8 Temmuz 1996'dakuruldu. Erbakan Baþbakan,Tansu Çiller BaþbakanYardýmcýsý oldu. Askerin,yargýnýn, medyanýn, üniver-sitelerin hükümeti devirmeçalýþmalarý hemen baþladý.

Erbakan, ilk yurtdýþý gezisi-ni Ekim ayýnda Mýsýr, Libya veNijerya'ya yaptý. Ýlk ziyaretinArap ülkelerine yapýlmasý baþlýbaþýna sorun oldu, basýn tarafýn-dan aðýr bir þekilde eleþtirildi.

3 Kasým 1996'da Susurlukkazasýnda mafya, siyasetçi,polis iliþkileri açýða çýktý.Hükümet bunu ciddiye almadý.Erbakan 'fasa fiso' dedi. AdaletBakaný Þevket Kazan, tümülkeyi saran 'aydýnlýk için birdakika karanlýk' eylemi hakkýn-da "Mumsöndü oynuyorlar"dedi.

10 Kasým'da KayseriBelediye Baþkaný Türkiye'degerçek demokrasininolmadýðýný, hâkim güçlerinherkesi kendi görüþleri doðrul-tusunda hareket etmeye zor-ladýðýný söyledi: "Süslü püslügöründüðüme bakýp da laikolduðumu sakýn sanmayýn.Refah Partili olarak yeryüzündetek baþýma da kalsam, buzulüm düzeni deðiþmelidir.Ýnsanlarý köle gibi gören,çaðdýþý bu düzen mutlakadeðiþmelidir. Ey Müslümanlarsakýn ha içinizden bu hýrsý, bukini, nefreti ve bu inancý eksiketmeyin." Bir yýl hapis ve420.000 lira para cezasýnamahkûm edildi.

10 Aralýk'ta 61 rektörünhükümet aleyhindekideklarasyonu YÖK baþkanýtarafýndan okundu.

28 Aralýk'ta Aczmendilerinlideri bir kadýnla yakalandý."Dinciler masum kýzlarýmýza neyapýyor!" yaygaralarý koptu.Bugün, olayýn derin devlettarafýndan sahnelendiði biliniy-or.

Erbakan, 11 Ocak 1997'deBaþbakanlýk Konutunda tarikatliderleri ve þeyhlere iftar

yemeði verdi. Medya kafayýyedi.

22 Ocak'ta yüksek rütbelisubaylar Gölcük'te toplanarakirticanýn iktidarda olduðunutartýþtý. Dokuz komutanýntoplantýsý 72 saat sürdü, medyapek memnun kaldý.

Ocak ayý boyuncamanþetlerde, Taksim'e camiyapýlacaðý, Ayasofya'nýnibadete açýlacaðý, defilelerinyasaklanacaðý gibi "haberler"iþlendi. 5000 tarikat ve 500 þeyholduðu anlatýldý. Ýran'ýn teröristdevlet ilan edilmesi istendi.

30 Ocak'ta SincanBelediyesi'nin Ýranbüyükelçisinin de misafirolduðu Kudüs gecesinde sahn-eye konulan cihad oyunu basýn-da tepkiyle karþýlandý. BelediyeBaþkaný tutuklandý, mahkûmedildi.

31 Ocak'ta Deniz Baykal"Erbakan ülkeyi iç savaþasürüklüyor" dedi.

1 Þubat'ta, Türk-Ýþ BaþkanýBayram Meral, Türk MetalBaþkaný Mustafa Özbek, ADD,Ýstanbul ve Hacettepe Üniver-siteleri yetkilileri ve üç generalAnkara'da toplandý.Genelkurmay "Siviller de bir anönce harekete geçsin" çaðrýsýyaptý.

2 Þubat'ta Mesut Yýlmaz"Türkiye kaosa gidiyor" dedi.

5 Þubat'ta Sincan'da 20 tank ve15 zýrhlý araçla geçiþ yaptý.Hürriyet muhabiri olayýkaçýrdýðý için, akþamüzeri ikincikez geçit yapýldý! HüsamettinCindoruk "Refah Partisi düzenisilah zoruyla deðiþtirecek" dedi.

Ayný gün Deniz KuvvetleriKomutaný Oramiral GüvenErkaya "Ýrtica PKK'dan dahatehlikeli" dedi.

8 Þubat'ta Mesut Yýmaz"Refah Partisi silahlanýyor"dedi.

11 Þubat'ta Ankara'da'Þeriata Karþý Kadýn Yürüyüþü'yapýldý.

28 Þubat'ta yapýlan MGKtoplantýsý 9 saat sürdü. 18 mad-delik "Rejim aleyhtarý irticaifaaliyetlere karþý alýnmasýgereken tedbirler" yayýnlandý vehükümetin bunlarý uygulamasýistendi.

5 Mart'ta TÜSÝAD, TÝSK,KESK, DÝSK, Türk-Ýþ 28 Þubatkararlarýna destek verdi.

Esnaf ve SanatkârlarKonfederasyonu Baþkaný ve

CHP Çorum milletvekili DerviþGünday, DÝSK baþkaný RýdvanBudak ve Bayram Meral "Laikve çaðdaþ demokrasi tehlikede"dedi.

Ankara'daki Beethoven kon-serinde CumhurbaþkanýDemirel "Ýþte çaðdaþ Türkiye"dedi ve 10.000 kiþi ayaktaalkýþladý. Konserin yeri: TürkMetal sendikasýna ait MustafaÖzbek Salonu!

13 Mart'ta Erbakan, dahaönce imzalamayý reddettiðiMGK kararlarýný imzaladý.

5 Nisan'da GenelkurmayÝkinci Baþkaný Çevik Bir "Ýlkhedef irtica" dedi.

20 Nisan'da bir tuðgeneralErbakan'a aðýr hakaretlerdebulundu. Genelkurmay BaþkanýKaradayý tuðgenerali destekle-di. Gizli bir askerî kaynakmedyaya "Hükümet gitmezsedaha aðýr açýklamalar gelecek"dedi.

29 Nisan'da AnayasaMahkemesi, Yargýtay veDanýþtay baþkan ve üyeleri verektörler GenelkurmayBaþkanlýðý'na çaðrýlarak kendi-lerine irtica konusunda brifingverildi.

21 Mayýs'ta YargýtayBaþsavcýsý Vural Savaþ, "Ülkeyiiç savaþa sürüklediðini" söyley-erek, Refah'ýn kapatýlmasý içindava açtý. Ýddianamede "Kanemici yarasa, habis ur", "gafletve ihanet" gibi hukuk terimleriyer alýyordu.

7 Haziran'da Genelkurmay,irticai faaliyetleri desteklediðiniiddia ettiði firmalarýn listesiniyayýnladý.

10 Haziran'da AnayasaMahkemesi, Yargýtay veDanýþtay baþkan ve üyeleri ve420 savcý ve yargýçGenelkurmay Baþkanlýðý'naçaðrýlarak kendilerine irticakonusunda brifing verildi.

18 Haziran'da Erbakan istifaetti. Ýstifasýnýn nedenininbaþbakanlýðý Çiller'e devretmekolduðunu belirtti.

19 Haziran'da Demirel,hükümet kurma göreviniMeclis'teki ikinci büyük partiolan DYP'nin baþkaný Çiller'edeðil, Mesut Yýlmaz'a verdi.

30 Haziran'da Yýlmaz,Ecevit ve Cindoruk'la birlikteANASOL-D hükümetini kurdu.

KKrroonnoolloojjiiyyii RRoonnii MMaarrgguulliieesshhaazzýýrrllaaddýý..

Darbe nasýl yapýldý?

Page 8: Sosyalist İşçi 388

8 sosyalist iþçi sayý: 388

ssoossyyaalliisstt iissccii Tekel iþçilerinin yanýnda darbelere karþý

Tekel iþçilerinin direniþi sürüyor. Sendikayönetimi, ilk fýrsatta uzlaþmaya hazýr. Ýþçilerbütün güçleri, olanaklarýyla Ankara meydan-larýnda ses çýkartmaya devam ediyor. Tekel iþçi-lerinin mücadelesi, 4 Þubat greviyle güçlenmedi,sekteye uðradý. Grevin hiçbir etkisi olmadý,çünkü bir grevin gerçekleþtiðinden söz etmekmümkün deðil. Tek tük bazý iþyerlerindegrevler yaþandý. Ama "hayat durmadý".

Ýþçi sýnýfý, Tekel iþçileriyle dayanýþmak içinüretimden gelen gücünü kullanamadý. Çünkü,özellikle Türk-Ýþ yönetimi, grevi, gerçektenkazanmak için bir yöntem olarak deðil,hükümetle pazarlýðýnda adýný andýðý ama hiçbirzaman gerçekleþtirmeyi düþünmediði bir kozolarak kullandý. Grevin hiçbir iþlevi olmadýðý,grevden bir hafta sonra Ýstanbul'da Tekel iþçi-leriyle dayanýþmak için yapýlan bir gösteride,yine, "genel grev, genel direniþ!" sloganýnýn atýl-masýndan belliydi. Tekel iþçileri de dahil hiçkimse, 4 Þubat'ta yaþananýn bir genel grevolmadýðýnýn farkýnda.

Tekel iþçilerinin gücü, þu anda direnme karar-lýlýklarýnda. Sosyalistler bu kararlýlýðýn yanýndaolmak zorunda. Bir yandan bu kararlýðýn yanýn-da yer alýrken, bir yandan da direniþin kazan-masýnýn tek yolunun örgütlü iþçi sýnýfýnýn tümkesimlerinin bu direniþle aktif bir bað kurmasýn-dan geçtiðini bilerek propaganda yapmakzorundayýz. Hükümet 4C uygulamasýnda karar-lý görünüyor. Ankara Valiliði dördüncü kezTekel iþçilerinin çadýrlarýnýn yasa dýþý olduðunuilan ederek polisin saldýracaðýnýn ip uçlarýnýverdi. Sosyalistler bu saldýrý karþýsýnda tümþehirlerde sokaða çýkacaklarýný þimdiden ilanetmeliler. Ama önemli olan saldýrý sýrasýnda neyapýlacaðýndan çok saldýrýnýn gerçekleþmesiniengellemek. Tekel iþçilerinin kazanmasý, iþçi-lerin kararlýlýðýnýn yanýnda, örgütlü iþçi sýnýfýnýnkararlý bir þekilde dayanýþma sergilemesindengeçiyorsa, þimdi emek örgütlerinin hareketegeçmesi için çok daha yoðun bir çaba göstermekzorundayýz.

KESK, harekete geçtiði her seferinde iþçisýnýfýnýn diðer örgütlerini de harekete geçirmegücüne sahip. 25 Kasým'da gerçekleþen kamuçalýþanlarý grevi, KESK'in dinamik güçlerininörgütlenmesi sayesinde gerçekleþti. Yýllardýrsüren yeni liberal saldýrýlara karþý toplumda engüçlü duyarlýlýk Tekel direniþiyle oluþtu. Tekeliþçileri kaybederse yeni liberal saldýrganlýk birmevzi daha kazanacak. Tekel iþçileri kazanýrsayeni liberal saldýrýlarý yapanlar, bundan sonraiki kere düþünmek zorunda kalacak. Kamuçalýþanlarý hareketinin öncüleri, sonu gelmeyenve kamu çalýþanlarýný da derinden etkileyen busaldýrýlarýn durdurulmasý için harekete geçmeli.Bu hareket yaygýn bir karakter kazanýrsa, diðeremek örgütleri de harekete geçmek, daha güçlübir biçimde mücadeleye atýlmak zorunda kalýr.

Sosyalistler, direniþ içinde bir baþka adýmýdaha atmak zorunda. Direniþin ilk günlerinde"vatan, millet" edebiyatý yapan, milliyetçi sloganatan güçler daha etkisiz bir hale geldi. Direniþ,direnen iþçilerde halklarýn kardeþliði duy-gusunu güçlendirdi. Yine de, milliyetçiler Tekeldireniþinde boy gösteriyor. Daha önce solunaðrýlýklý olduðu eylemlere katýlamayan çeþitliörgütler, tüm Ergenekon baðlantýlarýna raðmenTekel iþçileriyle dayanýþma eylemlerine katýlýy-or. Eylemlere, hareketi bölen, hareketi geriyeçeken, hareket içindeki farklý halklardan iþçileriayrýþtýran, darbecileri, ýrkçýlarý destekleyen slo-ganlar atýyor. Sosyalistler, bu tartýþmayý çok iyiyapmalý. 4 Þubat "grevinde" ve yürüyüþündeÝstanbul'da kurulan ses aracýnýn üstünde CHPÝstanbul Ýl Baþkaný Gürsel Tekin de yer alýyor-du. Milliyetçiler Tekel direniþini seçimmalzemesi olarak görüyor. Biz ise her zamanolduðu gibi mücadeleleri birbirine baðlamayadevam edeceðiz. Tekel iþçilerinin yanýnda ola-caðýz, Tekel iþçilerinin kazanmasý için, hareketinbirliði için mücadele edeceðiz. Bir yandan daTekel iþçileriyle birlikte darbelere, milliyetçiliðe,ýrkçýlýða, Kürt düþmanlýðýna karþý birliktemücadele edeceðiz. Hem 20 Þubat iþçiyürüyüþünü hem de 28 Þubat'ta darbelere karþýyürüyüþü örgütleyeceðiz.

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan w

ww

.dsi

p.or

g.trDSiP’e üye ol!

devrimci sosyalizmegüç ver baþka bir dünya mümkün

Tüm siyasi güçleri birseçim telaþý aldýyürüdü. Daha bugün-

den her hafta gazetelerdeseçim anketleri yayýnlanýyor.Þu parti þu kadar, bu partibu kadar oy alýyor anketleregöre. Bir de kararsýzlar var.

Seçim telaþýnýn arkasýnda,açýk açýk da dile getirildiðigibi, 2011 yýlýnda, bir MHP-CHP koalisyonu ihtimali yeralýyor. 2007 yýlýnda MHP-CHP koalisyonunu hede-fleyen, hatta seçimlerdenönce neredeyse bu koalisy-onun kurulduðunu ilan edenyayýnlarý hepimiz hatýrlý-yoruz.

Toplumun önüne MHP-CHP koalisyonu ya da yediyýldýr süren AKP hüküme-tinin devamý ikilemi þimdi-den koyulmuþ durumda. Birtarafta darbeciler, ýrçýlar, mil-liyetçiler, Kürt sorunundasavaþýn týrmandýrýlmasýnýisteyenler, Ergenekonavukatlarý, faþistler. Diðertarafta egemen sýnýfýn birkomitesi gibi çalýþan, yeniliberal politikalarý gözünükýrpamadan uygulayan,demokratikleþme yönündekiher adýmda bir yaprak gibititreyen, bir adým ileri atýp,beklentileri yükselten vehýzla birkaç adým geri atarakhayal kýrýklýðý yaratan AKP.

2010 yýlýný seçim merkezlibu tartýþma belirleyecek. Butartýþmada, seçeneksiz kala-mayýz.

2010 yýlý, bizlerin de, tümmuhalefet güçlerinin deseçimlere hazýrlandýðý bir yýlolmalý.

Baþka bir yolu, kestirmedenkurulmasý mümkün olmayanbaþka bir seçeneði hazýrla-malýyýz. Bu seçenek, en geniþkatýlýmla, en geniþ ve doðru-dan demokrasinin iþlediðiyöntemler kurularak hazýr-lanacak, Kürt halkýyladayanýþarak örgütlenecek birbaðýmsýz aday kampanyasýolabilir ve olmalýdýr.

Mecliste Ufuk Uras gibi,iþçi haklarýný savunacak,Ergenekon þebekesinin üzer-ine gidecek, askeri vesayetekarþý mücadele edecek,savaþa karþý çýkacak, Kürthalkýnýn daima yanýnda ola-cak çok sayýda milletvekiline

ihtiyacýmýz olacak. OnurÖymen gibi yeni Kürtkatliamlarý, yeni Alevikatliamlarý isteyenlerin,Mecliste kafatasý avcýlýðýyapmaya çalýþanlarýn,askerin siyasete müdahaleetmesini savunanlarýn, yargýkaynaklý tüm antidemokratik uygulamalarateþne olanlarýn, iþçi sýnýfýnýnkazanýlmýþ haklarýna vesendikal örgütlenmelerinegöz dikenlerin deðil, özgür-lüðün, direniþin ve halklararasýnda kardeþliðin sesiniyükseltecek bir meclisgrubuna ihtiyacýmýz var.

MHP ve CHP! Irkçýlýk vemilliyetçilik! Faþistler veErgenekon! Ýþçi düþmanlýðýve AKP!

Bu seçeneklere karþý, aþaðý-

dan bir hareketi, bir seçimhareketini örmeye bugündenbaþlamalýyýz. Bu hareketinbir dizi politik baþlýðý hembugünden belli hem de 2007seçimlerinde deneylerimiz-den hangi adýmlarýn dahagüçlü atýlmasý gerektiðinibiliyoruz.

Toplumun darbelere,çetelere, ýrkçýlara, cins ayrým-cýlýðýna, ayrýmcýlara, iþçi düþ-manlarýna, nükleer santralsavunucularýna, Kürt halkýnýdüþman görenlere,Ceylanlarýn öldürülmesin-den, çocuklarýn cezaev-lerinde örgüt üyesi olmaktanyýllarca ceza almasýna, iklimdeðiþimine, savaþlara, homo-fobiye karþý olan tüm kesim-leri, tüm kampanyalarý vetüm hareketlerin aktivistleri-

ni bir araya getiren birbaðýmsýz aday seçim kampa-nyasý çok belirleyici birtoplumsal dinamik yarata-bilir.

Bugünden tüm kampa-nyalar içinde baðýmsýz adayfikri tartýþmaya açýlabilir."Meclise Ufuk gerek"demiþtik, "sesimiz Baskýnolsun" demiþtik.

Þimdi yeniden kazanmakiçin mücadeleyi örgütlemeyebaþlayabiliriz.

2007 seçim kampanyasýnýnheyecan uyandýran en önem-li yaný, adaylarýmýzýn kazan-ma þansýna sahip olmasýydý.Yine mümkün. Kazanmakyine mümkün. Yeter kikazanmak için harekete geçe-lim!

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

Irkçýlýða, milliyetçiliðe karþýbaðýmsýz adaylar

2011 seçimleri

22001111 sseeççiimmlleerriinnddee ddaarrbbeelleerree,, ýýrrkkççýýllýýððaa,, mmiilllliiyyeettççiilliiððee kkaarrþþýý bbiirr sseeççeenneekk yyaarraattmmaallýýyyýýzz..

e-aabone ol!

5 sayý 10 [email protected]

Page 9: Sosyalist İşçi 388

sayý: 388 sosyalist iþçi 9

"Özgürlük her zaman sadecefarklý düþünenlerindir" diyordevrimci Marksist RosaLuxemburg. Oysa günümüzdesosyalizm ile özgürlüðün bir-birinden farklý olduðunu düþü-nenlerin sayýsý hiç de az deðil.Çevrelerinde baþörtüsü özgür-lüðüne, azýnlýk haklarýna, birey-sel özgürlüklere karþý olan"sosyalistler" gördüklerindenpek de þaþýrmamak lazým. Budüþüncenin temel sorunu özgür-lük kavramýnýn Marksizm içindetemel motivasyonlardan biriolduðu gerçeðinin üzerindenatlýyor olmasý.

Aydýnlanmanýn temel kavram-larýndan bir tanesi "özgür-leþim"(emancipation) kavramýy-dý. Özgürleþim kavramý genelaydýnlama düþüncesi içinde"dinden özgürleþmek" olarakalgýlanýyordu, bu bir açýdandoðaldý çünkü o güne kadar feo-dal düzen içindeki egemen sýnýfkendi hegemonyasýný asýl olarakruhban sýnýfý üzerinden üret-miþti. Ortaçaðda geniþ kitleleraristokrasinin, derebeylerin veengizisyon adý verilen dini kural-larýn altýnda korkunç þekildeezilmiþlerdi. Ticari burjuvaziningeliþmeye baþlamasý ile birlikte,dönemin ideolojik mücade-lesinde baskýn olarak öne çýkanve kendisine yeni "evrensel"ahlak kurallarý oluþturan veezilenlerin talepleri ile kýsmenbuluþmayý becermesine raðmengerçekte burjuvazinin çýkarlarýnýtemsil eden bir ideoloji olmayýbaþardý. Özgürlük, kendi"evrensel" ilkelerine uyanlarýnözgürlüðü ile kýsýtlandý.

Ýlk defa Marx, özgürleþimdüþüncesini sýnýfsal madditemellere oturttu. Mücadeleiçindeki sýnýflar arasýndakiçeliþkinin iþçi sýnýfý lehineçözümü, yani kapitalist sis-temde emeðini satmanýn birzorunluluk olmaktan çýkartýl-masý geniþ kitlelerin özgürolmasýný saðlayacaktý. Marx, budüþünce içinde iþçi sýnýfýnýnbölünmüþlüðünün aþýlmasýgerektiðini yani ezilenlerinözgürleþmesi gerektiðinidüþünüyordu. Ýki özgürlükanlayýþý kopmaz baðlarla bir-birine baðlýyýdý.

Stalinizm, Rusya'da iktidarý elegeçirdikten sonra bütün özgür-lükleri baskýladý. Uluslarýn,eþcinsellerin, dindarlarýn, gerçeksosyalistlerin özgürlüðünü kanlabastýrdý çünkü kendisini egemensýnýf olarak örgütlemiþbürokrasiyi temsil ediyordu.

Ýþte bu iki gelenek; burjuvaaydýnlanmacýlýðý ve Stalinizmözgürlükleri baskýlamanýn temelaracý oldu sol açýsýndan.Türkiye'de de Kemalizm tam butemel üzerinde yükseldi. Oysaaþaðýdan sosyalizm geleneðineyaslananlar, tüm ezilenlerinözgürlüðünü savunmak üzereharekete geçtiler ve geçmeyedevam edecekler. Özgürlükancak ve ancak sömürüyeyaslanmayan bir zeminde,kitlelerin kendi kendini dene-tlediði ve üretimin planlý olduðubir toplumda gerçekleþebilir.Bunun temel koþulu iþçi sýnýfýnýnve bu sýnýfýn bir parçasý olanezilenlerin kendi mücadelesidir.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

PPOOLLÝÝTTÝÝKKAANNIINN AABBEECCEESSÝÝ......

ÖÖZGÜRLÜK

Bugünlerde Çin hakkýndaçok sayýda anlamsýz þeysöyleniyor. Perry

Anderson'ýn deyimiyle "Çin çýl-gýnlýðý" boyutuna varmýþ olan buiddialar, henüz olmadýysa bile,Çin'in çok yakýnda küresel hiyer-arþide ABD'nin yerini alacakolan süper güç olduðunu ilanediyor.

Bu öngörülerde, gelecekle ilgilitahminler Çin'in þu anki büyümehýzýna bakýlarak yapýlýyor ve buülkenin ekonomisinin ABD'yigeçeceði tarihin pek de uzakolmadýðý anlatýlýyor.

Ancak birkaç veri, bu bakýþaçýsýnýn derinlemesine incelen-mesine yardýmcý olabilir.

En iyimser hesaplamalara göre2009 yýlýnda kiþi baþýna düþengelirin yýllýk 6 bin 500 dolarayükseldiði Çin, bu alanda 228ülke arasýnda 127. sýrada yeralýyor. Ayný yýl, bazý vergi cen-neti ülkeler ve petrol þeyhlik-lerinin ardýndan 10. sýrada yeralan ABD'de ise bu miktar 46 bin400 dolardý.

Demek ki Çin'in süper güçolmasýna daha epey var. Ancakülkenin dünya sahnesine çýkmakiçin kaslarýný sýkmaya baþladýðýda yadsýnamaz.

Bu durum, geçen yýlýn aralýkayýnda Kopenhag'da düzenleneniklim deðiþikliði konferansýndaaçýkça görülüyordu. Son anakadar elde edilmesi zor görün-tüsü çizen Çin Baþbakaný Wen

Jiabao, daha sonra Hindistan,Brezilya ve Güney Afrika lider-lerinin de katýldýðý bir toplantýda,Barack Obama ile uzlaþmýþtý.

O zamandan beri çok sayýdaçarpýcý geliþme oldu. Google,geçtiðimiz ay yaptýðý duyuruyla,artýk Çin'den yapýlan web ara-malarýný sansürlemeyeceklerinibelirterek, hükümeti iþleyiþlerinesaldýrmakla suçlamýþtý. ABDGoogle'a destek çýkarken, öndegelen diðer Batý þirketleri duru-ma sessiz kalmýþtý.

Daha sonra, Obama hüküme-tinin ocak ayýnýn sonundaTayvan'a 6.4 milyar dolarlýk silâhsatýþý yapmasýna, Çin'den sert birtepki geldi. Tayvan'ý uzun süreönce ülkesinin bir parçasý olarakilan eden Çin hükümeti, adayýkapsamak için güç kullanmahakkýný saklý tutuyor.

Çin, silâh anlaþmasýnda yeralan Boeing ve diðer üçAmerikan þirketine yaptýrýmuygulama tehdidinde bulunarak,misilleme yapmakta gecikmedi.

Görünüþe bakýlýrsa, Pekin yöneti-minin son dönemdeki kendinegüveninin önemli sebeplerindenbirisi ekonomik kriz. ABD'ninçöküþü devam ederken, kamuharcamalarýndaki artýþlarý, Çin'ive onun büyük üreticileriniyeniden büyüme safhasýnasoktu.

Pekin'deki bir ABD yetkilisi,Financial Times'a "An itibariylekendilerine güvenleri çok yük-sek" derken, bu güveni "Herkesne olursa olsun bizimle iþ yap-mak istemeye devam edecek,çünkü biz Çin'iz" hissiyatýnadayandýrýyordu.

Kriz, ABD ile Çin arasýndakigerginlikleri doðrudan can-landýrýyor.

Ýki ülke de, daha ucuza ihracatyapabilmek için para biriminindeðerini düþürdü. ABD'debüyüyen öfkeye karþýn, bu savaþýþu ana kadar Çin kazandý.

Geçen hafta Obama'nýn Çin'inpara birimi politikasýyla ilgiliyaptýðý eleþtiriye, bir hükümet

sözcüsü bunun "mantýklý ve den-geli" olduðunu söyleyerek yanýtverdi.

Ancak Çin, potansiyel birtehlikeyi barýndýran bir oyunoynuyor. Geçen cuma açýklananABD istihdam verilerine göre,resesyonun baþladýðý Aralýk2007'den beri 8.4 milyon kiþi iþsizkalmýþ. 20 bin kiþi de 2009'unAralýk ayýnda iþini kaybetti.

Obama, iþsizlikteki bu büyükartýþýn, Cumhuriyetçi sað ve "TeaParty" hareketi tarafýndanörgütlenen þiddetli tepkilerin,halk tabanýnda daha fazla destekbulmasýný körüklediðini itirafetti. Bunun baskýsýyla, Obama,Çin'e karþý korumacý önlemleralmak zorunda kalabilir.

Fazlasýyla "saygýn" bir ekono-mist, Richard Nixon'ýn 1971'deJaponya'ya uyguladýðý ekonomikþoku gibi, Çin'den ithal edilenmallara %10'luk ek vergi getir-ilmesini önerdi.

Dahasý, Çin ekonomisininiçinde bir saatli bomba var. Çoðuyorumcuya göre, hükümetinekstra harcamalarý ve verilenborçlar, þu anki krizin sebebiolan ABD konut piyasasýndakigibi, yeni ve büyük bir spekülatifbalon yaratýyor.

Diðer bir deyiþle, þu anki krizinüstesinden gelinmesi, biryenisinin tohumlarýný ekiyor ola-bilir.

Alex CallinicosÇeviri: Ozan Tekin

Çin'in gücü abartýlmamalýÇin ekonomisinin içinde bir saatli bombavar. Çoðu yorumcuya göre, hükümetinekstra harcamalarý ve verilen borçlar, þuanki krizin sebebi olan ABD konutpiyasasýndaki gibi, yeni ve büyük birspekülatif balon yaratýyor.

11998899 TTiiaannaannmmeenn aayyaakkllaannmmaassýýnnddaann bbiirr kkaarree-ÇÇiinn ddeevvlleettii mmuuhhaalleeffeettii kkaannllaa bbaassttýýrrmmýýþþttýý..

Çin bu duruma nasýl geldi? Çin’deki dönüþümüanlamak için iki devrime birden bakmak gerekir.

Çin Üzerine adlý derleme kitap Troçki'nin1920'lerin ortalarýnda yükselmeye baþlayan Çindevrimine iliþkin yazýlarýndan oluþuyor.

Troçki Rusya gibi iþçi sýnýfýnýn küçük olduðudevasa bir ülke olan Çin’de sürekli devrimi elealýyor. Çin’de marksist hareketin gerçek tarihi venasýl yenildiði bu kitapta bulunabilir.

Diðer kitap, Mao’dan Tiannanmen Meydaný’na.

Charlie Hore bu kitapta 1949 Mao önderliðindekidevrim ve sonrasýnda kurulan yeni Çin’i anlatýyor.Hore, Çin’in sosyalist olmadýðýný, Mao’nun kur-duðu rejimin týpký SSCB ve Doðu Avrupa’daki gibidevlet kapitalisti bir rejim olduðunu ileri sürüyor.Hore, iþçi sýnýfýnýn 1949’da tavýr koymamasýnedeniyle sürekli devrimin aksayarak yolundanayrýldýðýný anlatýyor. Hore’un baskýsý tükenenkitabý pek yakýnda Sosyalist Ýþçi Yayýnlarý’ndançýkacak.

Çin devrimi üzerine baþvurulacak iki kitap

Page 10: Sosyalist İşçi 388

10 sosyalist iþçi sayý: 388

Troçkizmin etik temizliðiStalinist kökenlere sahip olup da zaman içinde stalinizmi

eleþtirmeye baþlayanlar, temel bir teze sahipler: Troçki'ninStalin'den pek bir farký yoktur! Halil Berktay, bu teze baþka birkatký yapýyor. DSÝP'le ilgili yazdýðý yazýlardan birisinde, 21 Ocak2010 tarihli Taraf gazetesinde, özetle, Troçki'nin Ekim devrimin-den sonra iktidardaki konumunun 1927'de sona erdiðini ve butarihten belirli bir devlet pisliðine bulaþmamasýnýn, hatta stalin-izmin terörüne maruz kalmasýnýn, Troçki'yi ahlaki duruþ vedemokrasi simgelerinden birinse dönüþtürdüðünü yazdý. DSÝP debu yüzden, devlet pisliðine bulaþan bir geleneðe yaslanmadýðýiçin teorisine raðmen, demokrasi için, darbelere karþý mücadeleedebiliyor.

Halil Berktay, Rus devriminin tarihini bambaþka bir gözlükleokuyor. Bu bakýþ açýsý, Ekim devrimi ve ardýndan yaþanangeliþmelerde, merkeze, iþçi sýnýfý ve onun yarattýðý iþçi demokra-sisinin akýbetini koyamýyor. Troçkizmle stalinizm, iki farklý sýnýfý,iki farklý geleneði temsil ediyor oysaki. Ýþçi sýnýfýyla, burjuvazi nekadar farklýysa, Troçki'nin fikirleriyle stalinizmin fikirleri veuygulamalarý arasýnda o kadar keskin bir fark var. 1920'lerin orta-larýnda Troçki Sol Muhalefeti örgütlemeye çalýþýrken yazdýðý pro-gramda, iþçi sýnýfýnýn, yani þehirlerin imha olmasýný önlemek içinsanayinin güçlendirilmesi, planlama ve kolektifleþtirmeyisavunurken, bu programýn ayrýlmaz bir parçasý olan demokrasiyide, iþçi demokrasisini de savunuyordu. Sadece bu da deðil. Buprogram, dünya devriminin imdada yetiþene kadar dayanmakvurgusundan da baðýmsýz deðildi. Troçki'nin tek bir hatasý vardý:Stalinist bürokrasiyi ömrünün sonuna kadar, bu bürokrasi tarafýn-dan katledilirken bile, iþçi devletinin baþýndaki bir ur olarakgörüyor, stalinist karþý devrimin zafer kazandýðýný ve yeni bir ege-men sýnýf olarak þekillendiðini kavrayamýyordu. "Stalin dümenisola kýrdý" derken, kastettiði, iþçi devletinin bir karþý devrimdenkurtulmasýydý. Ama yanýlgýsý, Stalin dümeni "sola kýrarken", aslýn-da bir karþý devrimin, sýnýfsal bir karþý devrimin, tüm siyasaldemokrasi alanýný, ideolojik düzeyi, toplumsal ve ekonomikörgütlenmeyi ve devlet yapýsýný yýkan bir karþý devrimin gerçek-leþtiðini ve iþçi demokrasisinden geriye hiçbir þeyin kalmadýðýnýgörememesiydi.

Troçki'nin bu hatasý, devrimci geleneðin sürekliliði içindedüzeltildi. Alex Callinicos'un, Troçkizmin tarihi kitabýndasöylediði gibi: "Troçkizm bir politik akým olarak kendisini sosyal-izmin iki yaygýn tanýmýnýn, yani Doðu'da stalinizmin ve Batý'dasosyal demokrasinin yaptýðý tanýmlarýn reddi ve iþçi konseyleriaracýlýðýyla demokratik bir biçimde örgütlenmiþ devrimci prole-taryanýn toplumu dönüþtürmesi olan Ekim 1917 geleneðininizleyicisi olarak tanýmlar." Troçkizm, iþçi sýnýfýnýn devrimcigeleneðinin taþýmaya çalýþýrken, etik bir temizlik duygusuyla,ütopik sürekli devrim teorisinin imkansýzlýk labirentine kalbeninanýp fiilen aldýrmayarak doðru politikalara, örneðin DSÝP'inErgenekon soruþturmasýný desteklemesi ve darbelere karþý kitleselbir hareketin örgütlenmesi için sürdürdüðü gibi politikalara sahipolamaz. Herhangi bir kimse 27 Mayýs darbesine de 12 Eylüldarbesine de karþý çýkabilir. Ama örgütlü bir hareketin her iki dar-beye de karþý çýkmasý, geleneðinin simge isimlerinin iktidardankovulmasý ve bir daha hiç iktidar yüzü görmemiþ olmasýndankaynaklý ahlaki demokrat duruþla açýklanamaz. Halil Berktay,daha yakýndan incelese, DSÝP'in 28 Þubat'ta da darbelere karþý netbir þekilde mücadele çaðrýsý yaptýðýný, ama býrakalým stalinistgeleneðe yaslananlarý, troçkist geleneðin farklý kollarýndayürüyenlerin bile 28 Þubat darbesi hakkýnda bir ve ayný fikirleresahip olmadýðýný görebilirdi. 28 Þubat sürecindeki tartýþmalarayakýndan bakan birisi, DSÝP'in darbelere karþý çýkarken, kendisaflarýnda da sol içinde de "ordularýn ilerici olabileceði" fikrinisavunanlara karþý, ordu ve devlet örgütlenmesi konusundaMarks'ýn tezlerine, darbelere karþý 1917 devrim aylarýndaKornilov darbe giriþimine karþý Lenin'in baþlattýðý tartýþmalara,birleþik mücadelenin örgütlenmesi için Troçki'nin Nazizme karþýtartýþmalarýnýn, ama sadece tartýþmalarýn deðil, esaslý mücadeledeneylerinin geleneðine yaslandýðýný görecektir.

Devrimin sürekliliði gerçekleþmesi imkânsýz bir iyi niyet temen-nisi deðildir. Kapitalizmin sürekliliðini yýkmak için tek çýkar yol,devrimin sürekli kýlýnmasýdýr. Kapitalizm koþullarý altýnda siyasaldemokrasinin en son sýnýrýna kadar geliþmesi için etkin bir güçolmak çok önemli ama yeterli deðil. Çok önemli çünkü, iþçi sýnýfýancak siyasal demokrasiyi geliþtirme mücadelesinde kendigücünün farkýna varabilir. Yeterli deðil çünkü, iþçi demokrasisininözgürlük patlamasý olmadan, ezme ezilme iliþkisi, yani örgütlen-miþ zorbalýk, cisme bürünmüþ kapitalist baský olan kapitalistdevlet ortadan kaldýrýlamaz. Troçki'nin sürekli devrim teorisi,siyasal demokrasinin her ülkede son sýnýrlarýna kadar geliþtirilme-si mücadelesinin sürekliliði demektir ayný zamanda.

Þenol Karakaþ

Agos Gazetesi ve Barýþ ÝçinSanat Giriþimi'nin internetsitelerinin hacklenerek OgünSamast'ýn Türk bayraðý önündeçekilmiþ fotoðrafýnýn ana sayfayakonulmasý üzerine Agos iledayanýþmak amacýyla Irkçýlýðave Milliyetçiliðe Durde giriþi-minin çaðrýsýyla Ýstiklal

Caddesi'nde toplanan ýrkçýlýkkarþýtlarý Agos Gazetesi satýþýyaptý. Grup adýna basýn açýkla-masý yapan DSÝP GK üyesiYýldýz Önen, AGOS veErmenilere dönük her türlü ýrkçýgiriþime karþý sokakta mücadeleetmekte ýsrarlý olduklarýný söyle-di.

Irkçýlýða dur diyenler Agos için sokaktaydý

12. duruþmadaaileler Hrant içinadalet istedi

8 Þubat’ta Beþiktaþ Adliyesi'ndegerçekleþen Hrant Dink suikasti12. duruþmasý öncesinde yüzlerceinsan Beþiktaþ Meydaný'nda top-landý.

Aralarýnda Ali, Öz, Ýpekçi,Kaftancýoðlu, Türkler, Mumcu,Çimen, Altýok, Cebenoyan,Göktepe, Anter, Yurdakul, Aysan,Gültekin, Dursun, Özgüner,Tütengil ve Hayýrsever ailelerininbulunduðu faili meçhulcinayetlere kurban gitmiþ insan-larýn yakýnlarýnýn da bulunduðugrup adýna konuþmayý yazarSabahattin Ali'nin kýzý Filiz Aliyaptý. Daha sonra ellerinde"Yüzleþ gerçekle!" dövizleritaþýyan kalabalýk meydandanBeþiktaþ Adliyesi'ne sloganlareþliðinde yürüdüler. Duruþmasalonuna sýnýrlý sayýda kiþi alýn-masýndan dolayý dýþarýda kalanlarHrant için adalet nöbeti tuttular.Hrant'ýn dostlarý Ankara'da da 50kiþilik bir basýn açýklamasý yaptý.

DSÝP üyeleri iki ildeki eylemlerekatýldý.

Faili meçhul cinayetlere kurbangidenlerin aileleri meclistekiAKP, CHP, BDP, DSP gruplarýve TBMM Baþkaný Mehmet AliÞahin'i ziyaret ederek failimeçhullere dair bir MeclisAraþtýrma Komisyonu kurul-masýný talep ettiler.

Ailelerle görüþen AKP GrupBaþkanvekili Bekir Bozdað; hertürlü gerçeðin ortaya çýkmasýnýnve sadece tetikçilerin deðilazmettiricilerin de yakalan-masýnýn önemli olduðunusöyleyerek, faili meçhullerinaydýnlatýlmasý için ellerindengeleni yapacaklarýný belirtti. 27ailenin araþtýrma komisyonutalep ettiðini ve çok dosyalý birkomisyonun verimsiz olacaðýnýbelirten Bozdað, en uygun yönte-mi bulmak için çaba sarfedecek-lerini söyledi.

Ailelerin CHP grubu ilegörüþmesinde ise Grup BaþkanVekili Kemal Anadol bir ülkedefaili meçhul cinayet varsa,cinayetin aydýnlatýlmasýný engel-leniyor ve deliller devletgörevlileri tarafýndan karartýlýy-orsa failin bizzat devletolduðunu belirtti. Aileler ileAnadol arasýnda görüþmeninbasýna kapalý yapýlmasýndandolayý küçük çaplý bir tartýþmada meydana geldi.

MMHHPP ggöörrüüþþmmeeddii27 ailenin görüþme talebini geri

çeviren tek grup olan MHP'nin

Genel Baþkaný Devlet Bahçeliyaptýðý açýklamada aileleri"samimiyetsiz" olmakla suçladý.Bahçeli, faili meçhullerin sorum-lusunun milliyetçi -ülkücü camiaolarak gösterilmesinin hiçbirdelile dayanmadýðýný iddia etti.

DSP Genel Baþkan YardýmcýsýHasan Macit kahpe tuzaklarlaöldürülen aydýn, siyasetçi,sendikacý ve gazetecilerin fail-lerinin bulmanýn TBMM'ningörevi olduðunu belirtirken;TBMM Baþkaný Mehmet AliÞahin Türkiye'nin dahademokratik ve þeffaf bir halegelmesini arzuladýðýný bildirdi.

BDP Grubu adýna ailelerlegörüþen Ufuk Uras ise araþtýrmakomisyonu kurulmasý için en

kýsa zamanda adým atacaklarýnýsöyledi. Daha önce verdikleriönergelerin çoðunlukla AKP'ninoylarýyla reddedildiðinibelirterek bu konuyla ilgili MHPhariç tüm gruplarýn olumlugörüþ bildirdiðini ve gruplararasý mutabakatýn önemliolduðunu vurguladý.

TBMM'deki görüþmelerininardýndan faili meçhullerinaileleri mecliste bir basýn toplan-týsý düzenledi. Aileler adýnabasýn metnini, 1996 yýlýndagözaltýnda öldürülen EvrenselGazetesi muhabiri MetinGöktepe'nin kardeþi MeryemGöktepe Türkmen okudu.Konuyla ilgili partiler üstü olum-lu bir yaklaþým olduðunubelirten Göktepe, Bahçeli'ninsamimiyetsiz olduklarý yönünde-ki suçlamasýna da "Biz burayaönyargýlarýmýzla gelmedik…Bizim amacýmýz þu; milli veyadini hislerle insanlar galeyanýgelip cinayet iþlemesin. Bizimaramýza baþkalarý katýlmasýn"diyerek yanýt verdi.

ZZiiþþaann TTookkaaçç

Faili meçhul cinayetlerdeöldürülenlerin aileleri birleþtiFFaaiillii mmeeççhhuull cciinnaayyeettlleerree kkuurrbbaann ggiiddeennlleerriinn aaiilleelleerriissoonnuunnddaa bbiirrlleeþþttii.. ÖÖllddüürrüülleenn sseevvddiikklleerrii iiççiinn aaddaalleettiisstteeyyeenn aaiilleelleerr yyeennii cciinnaayyeettlleerrii eennggeelllleemmeekk iiççiinnssoorruummlluullaarrýýnn aaççýýððaa ççýýkkaarrýýllmmaassýýnnýý iisstteeddii.. BBuunnddaann ssoonnrraabbiirrlliikkttee hhaarreekkeett eeddeecceeððiinnii aaççýýkkllaayyaann aaiilleelleerr HHrraanntt DDiinnkkcciinnaayyeettii 1122.. dduurruuþþmmaassýýnnýý bbeerraabbeerr iizzlleeddii vvee aarrddýýnnddaann mmeecclliissii zziiyyaarreett eettttii..

02.04.1948 Sabahattin Ali Ailesi, 24.03.1978 Doðan Öz Ailesi, 01.02.1979 Abdiipekçi Ailesi, 28.09.1979 Cevat Yurdakul Ailesi, 07.12.1979 Cavit OrhanTütengil Ailesi, 11.04.1980 Ümit Kaftancýoðlu Ailesi, 23.05.1980 Sevinç Özgün-er Ailesi, 22.07.1980 Kemal Türkler Ailesi, 07.11.1980 Ýlhan Erdost Ailesi,07.03.1990 Çetin Emeç Ailesi, 04.09.1990 Turan Dursun Ailesi, 20.09.1992Musa Anter Ailesi, 24.01.1993 Uður Mumcu Ailesi, 02.07.1993 Nesimi ÇimenAilesi, 02.07.1993 Metin Altýok Ailesi, 02.07.1993 Behçet Aysan Ailesi,02.07.1993 Hasret Gültekin Ailesi,30.12.1994 Yasemin Cebenoyan Ailesi,11.01.1995 Onat Kutlar Ailesi, 09.01.1996 Metin Göktepe Ailesi

Page 11: Sosyalist İşçi 388

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsýiþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üre-tim araçlarýna kolektifolarak el koyup üretimive daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý koru-mak için oluþturulmuþ-tur.-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþkaülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerindendolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýn-malarýna karþý çýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olanher þeye karþý çýkarlar.-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tekbir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin,Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devletkapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadele-ci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlerekatýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrý-yoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

ii nn tt ee rr nn ee ttozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.com70milyonadim.org

sayý: 388 sosyalist iþçi 11

Tarihçi ve yazar Halil Berktaydün akþam DSÝP Ýstanbul ÝlÖrgütü'nde "Lenin, emperyalizmve milliyetçilik" baþlýklý bir sunuþyaptý. Berktay, üzerinde çalýþtýðý -henüz ham halde olduðunubelirttiði - teorik araþtýrmasýnýanlattý.

Türkiye'de sosyalizmin anti-emperyalizm üzerindenkavranýldýðýný anlatan Berktay,bu yönelimin teorik kökenleriniüretildikleri tarihsel baðlamlarýiçinde yeniden ele alarak gözdengeçirmekten söz etti. Sosyalizmüzerine Paris Komünü, sosyaldemokrasinin doðuþu, 1917,Komintern gibi 9-10 önemli tarih-sel moment içerisinde o günküsosyalistlerin söyledikleri veolmakta olaný karþýlaþtýrarakMarksist metinleri yeniden oku-mak gerektiðini söyledi.

Lenin'in Emperyalizmbroþürünün bu gözden geçirmedeöncelikli olduðunu söyleyenBerktay, klasik emperyalizm diyetanýmlanabilecek kapitalizmöncesi kolonizasyon/sömürgeci-lik/iþgal ve ulusal baskýnýn tarihihakkýnda bir çok bilgi verdi. 19.yüzyýlýn sonunda ortaya çýkanyeni-emperyalizm üzerineHobson, Hilferding, Luksemburgve Lenin gibi teorisyenlerinortaya koyduklarýný özetledi.

Lenin'in emperyalizm teorisininmutlaklaþtýrýlmasýnýn yanlýþolduðunu, kitabýn maddi veteorik hatalar taþýdýðýný, bu hata-larýn sonradan dünya komünisthareketinde belirleyici olduðunusöyledi.

Ýzmir:Grev oldu

SÝ Ýzmir - 4 Þubat grevine enyoðun katýlýmýn gerçekleþtiðiþehirlerin baþýnda Ýzmir geliyordu.Bir çok sendika ve demokratikkitle örgütü Tekel iþçileri iledayanýþmak için sokaktaydý. Þehiriçi otobüslerin yarým gün çalýþma-masý nedeniyle grev daha da çokhissedildi. Basmane Meydaný'ndabaþlayan yürüyüþ Konak'taBüyükþehir Belediyesinin önündesona erdi.

Yýllardýr eðitim toplantýlarýndatekrarladýðýmýz "iþçiler nasýl ege-men fikirlerin hakimiyetinden kur-tulur?" sorusuna iki aydýr direnenTekel iþçileri canlý birer cevapgibiydiler. Sendika önünde ilktoplantýda sloganlarý attýranlar,kortejin en önünde duranlar kadýn-lardý. ancak yürüyüþ baþlayýncagörüntü biraz deðiþti. Yýllardýr hereylemde gördüðümüz sendikacýlarses aracýna yerleþmiþler ve hereylemde sýrasý dahi deðiþmeyensloganlarý attýrýyorlardý. Bir tane4C sloganý yoktu.

Bir ara Tek Gýda Ýþ kortejindeCHP bayraklarý ile yürüyenlerortaya çýktý. Tekel iþçileri iledayanýþmak için Tek Gýda korte-jinde yürüyen bizleri oldukçarahatsýz etti. Bundan tek rahatsýzolan biz deðilmiþiz ki birkaç daki-ka sonra Tekel iþçisi kadýnlar CHPbayraklarý taþýyanlara bayraklarýindirmelerini söylediler. Ýndirmey-ince kortejden uzaklaþtýrýldýlar.

Ýþçi kortejleri miting alanýnagelene kadar miting, cumhuriyetmitingi havasýndaydý. Alana çörek-lenmiþ ÝP ve CHP'liler, bir yandaTuncay Özkan için imza toplayan-lar, sahneden "Çiðli ÝlçeBaþkaný"nýn selamlanmasý... Fakatiþçilerin alana iþ, ekmek ve barýþsloganlarý ile girmesiyle ulusalcýhava birden yok oldu.

EEmmiinn ÞÞaakkiirr

Þöyle yazýyordu1999 tarihliErgenekon yapýlan-ma belgesinde:"üniversitenin bir-inci ve ikincisýnýflarýnda öðren-im gören gençler-den yararlanabile-ceði". Ergenekon dabütün darbecilergibi, üniversitelerinönemli bir toplum-sal dinamikolduðunun farkýn-da bir yapýlanmaolarak üniver-siteleri merkezi birçalýþma alaný olarakgördü.

YalnýzcaErgenekon iddi-anamelerinden; üniversitelerin üzerindeki baskýnýn artýrýlmasý, üniversitel-erdeki çete örgütlenmelerinin desteklenmesi planlarýný görmedik. 12Eylül'de çýkarýlan yönetmelikler, bir karabasan gibi üniversitelerin üzerindedolaþmaya devam ediyor. 28 Þubat'ta ikna odalarýyla baþörtülü öðrencilerüzerinde derin bir baský oluþturmakla da yetinmediler, baþörtülü öðrenci-lerin eðitim hakkýný gasp ettiler.Özgürlük istiyoruz! Darbelere ve darbe-cilere karþý özgürlük istiyoruz! 2288 ÞÞuubbaatt''ttaa ssookkaakkttaayyýýzz!!

Halil Berktay DSÝP’te konuþtu:SSoossyyaalliizzmm aannttii-eemmppeerryyaalliizzmm üüzzeerriinnddeenn kkaavvrraannddýý

Ýstanbul:Grev deðil yürüyüþyapýldý

SÝ Ýstanbul- 4 Þubat'ta Türk-Ýþ-DÝSK-KESK-Kamu-Sen tarafýndanyapýlacaðý ilan edilen grev Ýstan-bul'da gerçekleþmedi. Hiçbir yerdeüretim ve hizmetler durmazkenTekel iþçileriyle dayanýþmak içinyapýlan mitinge 10 bin kiþi katýldý.

4 Þubat'ta Ýstanbul Kadýköy'detoplanan bin kiþi iki vapurlaEminönü'nde yürüyüþe geçti.Ýstanbul Ticaret Üniversitesi

arasýnda toplanan 4 bin kiþiylebuluþup Saraçhane Meydaný'nayürüdü. Ergenekoncular veavukatlarý eyleme büyük ilgi gös-terdi. Ergenekoncu Ýþçi Partisi veona baðlý Türkiye Gençlik Birliðikortejlerine hiçbir sol grup tepkigöstermedi. TKP'nin "vatanasatýlýyor" temalý sloganlarlakatýldýðý yürüyüþ gerek sendikakortjeleri gerekse solcu gruplarcoþkusuz ve cansýzdý.

DSÝP üyeleri KESK pankartýarkasýnda yürüdü. Eylem boyuncagrev, grev, grev', 'tekel iþçisi yalnýzdeðildir' ve 'al al al çal çal çalhükümet 4C'ni al baþýna çal' slo-ganlarý atan DSÝPlilere yüzlerce

kamu çalýþaný ve öðrenci eþlik etti.Saraçhane Meydaný'na varan kor-

tej burada aralarýnda iþten atýlanitfaiyecilerinde bulunduðu kitleylebuluþtu. CHP'de pankart ve slo-ganlarla alandaydý. Tarýk Akangibi Ergenekonculara destek verenisimler alanda yerini almýþtý.

Miting kürsüsünden durmadan"hükümet istifa" sloganlarý attýrýl-mak istense de kalabalýk bunaitibar etmedi. Kürsüde KESKBaþkaný Sami Evren ve Türk-Ýþ'lisendikacýlarýn arkasýnda CHPÝstanbul Ýl Baþkaný Gürsel piþkinceduruyordu. Miting baþlangýcýndaçalýþanlarýn çoðu alaný terk ederekiþyerlerine döndü.

ANTÝKAPÝTALÝST ÖÐRENCÝLER

4 Þubat’ta sendikalar iþçileri sattýSÝ Ankara - 4 Þubat'ta sendikalarýn

ilan ettiði dayanýþma grevi içinAnkara'da Kolej'den, SSK Ýþhanýönüne kadar bir yürüyüþ ve eylemgerçekleþti. Eyleme katýlým klasikAnkara kalabalýðýndan çok azfazlaydý. Eylemin en kalabalýk anýyürüyüþ anýydý. Grevin, ne Türk-Ýþne de diðer sendikalar tarafýndangerçek bir iþ býrakma eylemi olarakörgütlenmediðinin en net gösterge-si yürüyüþten sonra kalabalýðýnbüyük bölümünün daðýlmasýydý.Yani sendikalarýn çoðu gerçekten iþbýrakmamýþ, öðlen arasýnda TEKELiþçilerine desteðe gelmiþlerdi.Alanda sendikalar oldukça cýlýzdý,

arka tarafta ise kendisini iþçilerdenizole etmiþ bir hâlde sol gruplarduruyordu. Biz, DSÝP'liler olarakeyleme iþçilerden izole olmuþ þek-ilde deðil eylemin ana gövdesinioluþturan, en net ve militan duruþusergileyen TEKEL iþçileri ile birliktekatýldýk. TEKEL iþçileri kortejininatmosferi ile alanýn geri kalanýarasýndaki fark çok açýktý. TEKELdireniþi hakkýnda hamasi nutuklaratanlarýn hiçbirisi mücadeleyigerçek anlamda örgütlememiþ,sahiplenmemiþti.

4 Þubat grevinin gerçekte göster-diði þuydu; kazanabilmek içinsendika bürokrasisinin engellerini

aþacak bir hareketi örgütlemek,direniþi TEKEL iþçilerinin çadýr-larýndan çýkararak bulunduðumuzher alana yaymak þart. Bize SakaryaMeydaný'nda geceli gündüzlü kalýpiþçilerin yanýndaymýþ gibi gözükenapolitik bir çizgi deðil, direniþi heryerde örgütleyen politik birmücadele çizgisi gerekiyor. TEKELiþçileri kararlý bir þekilde direnmeyedevam ediyorlar, sýra bizde.Sendikalarý tabandan sýkýþtýrmak,kampüslerden öðrencilerin sesleri-ni, iþçilerin seslerine katmak içinmücadeleye!

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Page 12: Sosyalist İşçi 388

Yunanistan'da kamu çalýþanlarýgeçtiðimiz hafta iki gün boyuncagrevdeydi.

Yunanistan, krizin faturasýnýiþçilere ödetmek isteyen patron-larla mücadelenin en ön saflarýn-dan birisi haline geldi. Avrupaegemen sýnýfý Yunanhükümetinden iþsizliði arttýra-cak, kamu hizmetlerini kýsacakve çalýþanlarýn yaþam standard-ýný düþürecek sert önlemleralmasýný istiyor. Eðer bu gerçek-leþirse baþka hükümetler de aynýyolu izleyecek.

Ancak Yunan iþçileri bu kesinti-leri kabul etmiyor. Eðerhükümeti geriletebilirlerse tümAvrupa'daki iþçiler direniþinkazanabileceðini görecek.

Yunanistan'ýn iç borcu 259 mil-yar sterlin. Bu, bütün ülkeekonomisinin bir yýlda ürettiðideðerden daha fazla ediyor.Bütçe açýðý yüzde 12.5. Ekonomiyorumcularý bunun güneyAvrupa'daki Ýspanya ve Portekizgibi daha zayýf ekonomilere deyayýlmasýndan endiþe ediyor.Ayrýca Avusturya ve Belçika'nýnda dibe vurabileceði söyleniyor.Hatta bazýlarý Ýngiltere'nin deYunanistan ile ayný kaderi pay-laþabileceðini belirtiyor.

Yunanistan baþbakanýPapandreu geçtiðimiz haftakamu sektöründeki iþçilerinücretlerini donduracaðýný vekamu harcamalarýnýn yüzde onoranýnda kýsýlacaðýný açýkladý.Ayrýca emeklilik yaþýný da arttýr-mak istiyorlar.

Fakat tüm bu saldýrýlar direniþitetikliyor.

GGrreevvGümrük ve vergi memurlarý

geçen hafta 48 saatliðine liman-larý ve gümrük geçiþlerini dur-duran bir grev yaptý. Geçen hafta1 günlüðüne tüm kamu çalýþan-

larý greve çýkarak hayatý durdur-du. Özel sektörde örgütlüsendikalar da 24 Þubatta grevegitmeyi planlýyor.

Krizin asýl sorumlusu olanpatronlar ve bankacýlar hâlâ kârediyorken bu kesintilerle boðuþ-mak zorunda kalmak insanlarýöfkelendiriyor.

Giritli öðretmen Seraphim

Rizos, Socialist Worker gazete-sine verdiði röportajda þöylediyor:

"Ülkenin iflas etmesini engelle-mek için hepimizin bazý fedakar-lýklar yapmamýz gerektiðidüþüncesi yanlýþ. Politikacýlarduysun: Esas iflas eden sizsiniz,çünkü bütün paramýzýbankacýlara verdiniz.

Mali yardýmlardan herkes fay-dalanmýyor, öyleyse nedenherkes ödemek zorunda olsun?Bu politikalar sýradan insanlariçin hayatý zorlaþtýracak.

Öðretmen sendikasý adanýnbatýsýndaki bütün okullardatoplantýlar düzenledi. Ýnsanlarhükümete ve Avrupa Birliði'neduyduklarý kýzgýnlýðý, öfkeyi ve

hayal kýrýklýðýný dile getirdiler.Ýþçiler krizin faturasýný ödemek

istemiyor. Bankacýlarýn vesanayicilerin hâlâ çok büyük kâr-lar elde ediyor olmalarý haksý-zlýk. Yunan öðretmenler eurobölgesindeki en düþük maaþlarýalýyor. Yeni baþlayanlar ayda 900sterlinden daha az kazanýyor.

Ayrýca eðitim kadrolarýndakýsýntýya da gidilecek. Binlerceöðretmen Aðustosta sözleþmeleryenileneceði sýrada ne yapacak-larýný bilmiyorlar.

Bize iþçileri deðil bankacýlarýkorkutacak sosyalist politikalarlazým."

Saðlýk emekçisi Spiros Staikosise þöyle diyor:

"Ben Atina'nýn en yeni has-tanelerinden birinde çalýþýyorum.Eðer þimdi kesintileri uygula-mayý baþarýrlarsa sonra dahafazlasýný da yapacaklar.

Hastanedeki iþçilerin büyükçoðunluðu genç ve sendikasaldýrýlara karþýlýk verdikçesendikaya üye oluyorlar.

Ýnsanlar çok kýzgýn. Kýsýntýlaryüzünden iþten ayrýlanlarýn yer-ine baþkalarý alýnmýyor. Bazen 50hastaya sadece 2 hemþire bak-mak zorunda kalýyor.

Biz, insanlarýn doðru düzgünbir saðlýk hizmeti alabilmesi içinmücadele ediyoruz.

Geçen hafta yapýlan sendikatoplantýsýnda bu hafta yapýlacakgreve destek kararý çýktý ve has-taneden ihtiyaç doðrultusundayeni personel almasý istendi.

Bu yapýlacak grev kamu sek-töründe þimdiye kadar yapýlmýþen büyük grevlerden biri olacak."

Son 20-30 yýldýr Yunan iþçileribirçok saldýrýyý bertaraf etti. Busavaþtan zaferle çýkabilmek içintüm güçlerini kullanmalarý vehep birlikte mücadele etmelerigerekiyor.

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve Tanýtým Hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Ayþe Demirbilek Sorumlu YazýiþleriMüdürü: Volkan Tamusta Adres: Caferaða

Mahallesi, Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstan-bul Baský: Yön Matbaacýlýk, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok, Kat 1, No: 366 Topkapý,Ýstanbul-0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn,

iki haftada bir yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

mmaarrkkssiizzmm 2200110022-23-24 Nisan Ýstanbul Bilgi üniversitesi

Marksizm 2010'da dünyanýn ve Türkiye’nin sorunlarýný, 21. yüzyýlýn sosyalizmini,

önümüzdeki süreçte nasýl mücadeleler vermemiz gerektiðini tartýþmak istiyoruz.

DSÝP 1992’den bu yana Marksizm toplantýlarýný düzenleyen ev sahibi, bir çok farklý

görüþ, hareket ve örgütlenmelerden gelen konuþmacýlarla kürsüsünü paylaþýyor.

Her toplantý 1 saat 15 dakika sürüyor, kýsa sunuþlarýn ardýndan salondaki herkes

soru sorabiliyor ya da görüþlerini açýklayabiliyor.

Marksizm 2010'da toplantý ve panellerin yaný sýra film gösterimleri, belgeseller,

atölyeler, sergiler, müzik dinletileri, edebiyat tartýþmalarý yapmayý planlýyoruz.

Kampanyalarýn stantlarý, kitap stantlarý, yiyecek, içecek stantlarý kuruyoruz.

Þehir dýþýndan gelenler için kalacak yer ayarlýyoruz.

Toplantýlara katýlým için, organizasyona katký amaçlý 3 günlük davetiye 5 liradýr.

DSÝP Ýstanbul Ýl Örgütü: Ýstiklal Caddesi Bekar Sokak 16/4Beyoðlu Ýletiþim: 0531 451 62 51 - www.marksizmfestivali.org

[email protected] www.dsip.org.trDDSÝPP

DDEEVVRRÝÝMMCCÝÝ SSOOSSYYAALLÝÝSSTT ÝÝÞÞÇÇÝÝ PPAARRTTÝÝSSÝÝ

Yunanistan'da genel grev

Yunanistan'ýn iç borcu 259 milyar sterlin. Bu, bütün ülke ekonomisininbir yýlda ürettiði deðerden daha fazla ediyor. Bütçe açýðý yüzde 12.5.Ekonomi yorumcularý bunun güney Avrupa'daki Ýspanya ve Portekizgibi daha zayýf ekonomilere de yayýlmasýndan endiþe ediyor. AyrýcaAvusturya ve Belçika'nýn da dibe vurabileceði söyleniyor. Hattabazýlarý Ýngiltere'nin de Yunanistan ile ayný kaderi paylaþabileceðinibelirtiyor.