Upload
others
View
17
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
SOLUNUM SİSTEMİ ve
HASTALIKLARI
Öğr. Gör. Ali Erman KENT
Solunum, fizyolojik bir olaydır ve yaşam için gerekli oksijeni sağlar.
Dış ortamdan alınan hava içindeki oksijen ile organizma içindeki karbondioksitin karşılıklı olarak yer değiştirmesi solunum (respiration) olarak tanımlanır.
İnternal solunum
Eksternal solunum
Solunum sistemi (systema
respiratorium), solunum yolları ve
akciğerler olmak üzere iki bölüme
ayrılarak incelenir.
Solunum yolları; dış ortamdan
alınan oksijenin akciğerlere
gelmesini ve kandan akciğerlere
geçen karbondioksitin dış ortama
atılmasını sağlar.
SOLUNUM YOLLARI
Akciğerler (pulmones) ise
oksijen ve karbondioksit
değişiminin olduğu solunum
organıdır.
Solunum sisteminin fonksiyonları
Oksijen temin eder.
Karbondioksiti atar.
Kanın hidrojen iyon konsantrasyonunu (pH’ını ) düzenler.
Konuşmak için gerekli sesleri üretir (fonasyon).
Mikroorganizmalara karşı vücudu savunur.
Üst Solunum Yolları
Burun (Nasus)
Burun, solunum yollarına giren
havanın ilk giriş yolunu
oluşturur.
Üst solunum yollarının temel
organı olan burun, solunum yolu
olmasının yanı sıra içinde bulunan
özel mukoza sayesinde “koku
organı” olarak da fonksiyon
görür.
Burun boşlukları (cavitas nasi) iki tane olup kemik ve kıkırdaklardan
yapılmış bir bölme (septum nasi) ile birbirinden ayrılmıştır.
Burunda her iki boşlukta bulunan kıvrımlı oluşumlara konka (concha)
denir.
Burundaki konkalar
Concha nasalis süperior, concha nasalis media ve concha nasalis inferiordur.
Konkaların aralarında dar geçitler vardır.
Bu geçitler “meatus nasi superior, meatus nasi medius ve meatus nasi inferior”dur.
Meatus nasi inferiora gözyaşı kanalı (ductus nasolacrimalis ) açılır.
Gözyaşı bu yolla burun boşluğuna nakledilir.
Konkaların, burun solunumu
sırasında havanın arkaya iletimi,
havanın nemlendirilmesi,
ısıtılması ve filtre edilmesi gibi
görevleri vardır.
Burun boşluğu etrafında bulunan
kemiklerde çeşitli büyüklükte
boşluklar (sinüs) bulunur.
Bu boşluklara, sinüs paranasales
denir.
Burnun Görevleri
Solunuma yardımcı olmak
Koku almak
Burun boşluğundan geçen havayı ısıtmak, temizlemek ve
nemlendirmek
Sesin niteliğini ayarlamak (Hava ile dolu olan sinüsler, sesin
niteliğini etkilemektedir.)
Yutak (Pharynx, Farenks)
Yutak solunum ve sindirim
sisteminde görevli bir
organdır.
Yutak; burun ve ağız
boşluğunun arkasında,
yemek borusunun
(özefagus) ve gırtlağın
(larynx) üstünde
bulunmaktadır.
Yaklaşık 12–14 cm
uzunluğunda, kas ve
zarlardan yapılmıştır.
Yumuşak damak ile birbirinden ayrılan ağız ve burun delikleri yutakta birleşmektedir.
Besinlerin yutulmasında ve havanın solunması sırasında yumuşak damak ve gırtlak kapağı (epiglot) solunum ve sindirim yollarını birbirinden ayırır.
Solunan hava ile ağızdan alınan besinlerin geçişi aynı anda olmamaktadır.
Bu nedenle, besinler solunum yollarına, hava da sindirim yollarına girmemiş olur.
Farinks;
burun bölümü (nasopharynx),
ağız bölümü (oropharynx),
gırtlak bölümü (laryngopharynx)
olmak üzere 3 bölümden oluşur.
Farinksin Görevleri:
Östaki borusu aracılığı ile orta kulağın havalanmasını
sağlayarak işitmeye yardım eder.
Tonsillaların bu bölgede olmasından dolayı vücut
savunmasında da rol oynar.
Dışarıdan alınan havanın alt solunum organlarına iletilmesini
sağlar.
Gırtlak (Larynx)
Larynx (gırtlak), solunan havanın
alt solunum yollarına geçişini ve
sesin oluşumunu sağlar.
Larynx, boynun ön tarafında 3.- 6.
boyun omurları hizasında
laryngopharynx ve trachea
arasında yer alır.
Soluk borusunun üst kısmı
genişleyerek larynxi oluşturur.
Kıkırdak, zar, bağ (ligament) ve
kaslardan oluşan yapısı vardır.
Kıkırdaklar birbirleri ile
birtakım ligament ve kaslar
ile bağlantılı olup ses için
fonksiyon görür.
Larynxin Görevleri:
Solunum yolunu açık tutmak.
Öksürük refleksi ile alt solunum yollarını koruyup temizlemek.
(Yabancı maddelerin gırtlağa kaçmasını öksürük refleksi ile
engeller.)
Larynx sesin oluşumunu sağlar. Sesin oluşumunda dudaklar,
dil, yumuşak damak, farenks, göğüs boşluğu, ağız boşluğu,
burun boşluğu ve paranasal sinüsler rol oynar.
İnsanlarda larynxin yerinden dolayı ekspirasyon havası damağa
ve ağıza ulaşarak konuşmaya çevrilir (artikülasyon).
Alt Solunum Yolları
Soluk Borusu (Trachea, Trakea)
Soluk borusu olan trachea,
kıkırdak yapıda olup
havanın akciğerlere
ulaşmasını sağlar.
Yaklaşık 10-12cm ve 1,5-
2,5 cm enindedir.
Tracheanın ana bronşlara
ayrıldığı kısım bifurcatio
tracheae olarak adlandırılır.
Tracheanın Görevleri: Solunum havasının geçişini
sağlamak.
Havayı temizlemek,
nemlendirmek (salgılanan mukus
ile yabancı maddeler tutulur,
akciğerlere gitmesi önlenir ve
öksürük refleksi ile dışarı atılır.)
Bronchi (Bronşlar)
Bifurcatio tracheadan ayrılan
kollar bronchus (bronchi –
bronş) adını alır.
Ana bronş, lober bronş ve
segmental bronş olarak
adlandırılan üç grup bronş vardır.
Ana bronşlar lober bronşlara,
lober bronşlarda segmental
bronşlara ayrılır.
Segmental bronşlarda daha
ince dallar olan bronşiollere
(bronchiolus) ayrılır.
Ana bronşlar akciğer dışında
kalır, lober ve segmental
bronşlar ise akciğer içinde
yer alır.
Bronchiolus (Bronşiol)
Çapları ince ve küçük olan hava
yolları bronşiol olarak adlandırılır.
Segmental bronşlar daha ince
dallar olan bronşiollere ayrılır.
Bronşioller, terminal bronşiollere,
terminal bronşiollerin her biri de
bronşiol respiratorise ayrılır.
Respiratuar bronşiollerde, ductus
alveolarise ayrılarak hava
kesecikleri olan alveollerde
sonlanır.
ÜST SOLUNUM YOLU
HASTALIKLARI
Rinit
Rinit, burun içini kaplayan
mukozanın enflamasyonudur.
İnsanlarda en sık görülen viral
enfeksiyon bir rinit türü olan
nezledir.
Rinitler, ana hatlarıyla üç gruba
ayrılır. Bunlar;
1. Alerjik rinitler
2. Enfeksiyöz rinitler
3. Non alerjik veya nonenfeksiyöz
rinitlerdir.
Etyoloji
Alerjik rinitte aşırı duyarlılık ve genetik faktörler ön
plandadır.
Enfeksiyöz rinitlerde en sık etkenler virüslerdir.
Nonalerjik-nonenfeksiyöz rinitlerin nedeni de lokal
kullanılan steroitler, stres, östrojen etkisi, larenjektomi ve
trakeotomi sayılabilir.
Belirti ve bulgular
Hapşırma,
Burun tıkanıklığı,
Sulu ve bol burun akıntısı,
Burunda, gözde veya damakta kaşıntı (En sık görülen semptomlardır),
Koku almada bozukluk,
Gözaltında şişkinlik ve koyu çizgiler,
Seröz postnazal akıntı,
Ses değişikliği,
Kurutlanma ve epistaksis (burun kanaması),
Bazen polip görülebilir. şikayetler, mevsimsel olarak özellikle ilkbaharda görülür.
Normal burun mukozası Allerjik rinitli mukoza
Farenjit
Farenks mukozasının iltihabi bir
hastalığıdır
Farenjitte, orofarenksin
iltihaplanması söz konusudur.
Akut ve kronik olarak seyreder.
Farenksin, birdenbire başlayan
enfeksiyonuna akut
Tekrarlayan uzun süreli
enfeksiyonuna da kronik faranjit
denir
Etyoloji
Faranjit viral veya bakteriyel kaynaklı olabilir.
Bazı kimyasal ve irritan maddelerin de farenkse teması, ile akut farenjit
gelişebilir.
Farenjit aşağıdaki durumlarda kronikleşebilir:
Üst solunum yollarını irrite eden gazlar ve tozların bulunduğu ortamda çalışma,
Yüksek sesle konuşma,
Kronik öksürük,
Alkol ve sigara,
Gastroözefageal reflü,
İyi tedavi edilmeyen akut farenjit,
Beta enfeksiyonu,
Kronik sinüzit.
Tanı yöntemleri: Tanı için boğaz kültürü yapılır.
Komplikasyonlar:Ateşli romatizmal hastalıklar ve endokardit
(kalbin endokard tabakasının iltihabı) tir.
Tedavi: Etkene uygun antibiyotik verilir ve semptomatik
tedavi uygulanır.
Farenjitin bulaşıcı özelliği olduğundan korunma çok
önemlidir. Özellikle beta hemolitik streptokoklarla enfekte
olan hastalarla yakın temas edilmemeli, salgılarından
korunulmalıdır
Larenjit
Üst solunum yolunun bir parçası olan larenksin
inflamasyonudur (iltihaplanması).
Etyoloji
Genellikle çocuklarda görülür (6
ay - 6 yaşta sık).
Özellikle soğuk havalarda ortaya
çıkan bir tablodur.
Sekonder enfeksiyon olarak da
ortaya çıkabilmektedir.
Inflamasyonun nedeni genelde
virüslerdir.
Vücut direncinin düşmesi, iyi
beslenememe ve ani ısı
değişimleri hastalığa yatkınlık
nedenidir.
Belirti ve bulgular
Yetişkinlerde; ses kısıklığı,
öksürük, ağrı, bazen ateşle
seyreden bir durum söz
konusudur.
Çocuklarda daha ağır bir tablo
görüleblir.
Çocuklarda 2-3 gün önceden
başlayan hafif ateş, öksürük,
burun akıntısı, daha sonra
öksürük, ses kısıklığı, inspiratuvar
stridor (larenks spazmı) gelişir.
Daha ağır durumlarda,
supraklavikular çekilmeler,
siyanoz, hipoksi bulguları oluşur.
Tanı Yöntemleri: Klinik belirti
ve bulgulara dayanılarak tanı
konur; çünkü tablo tipiktir. Yine
de alt solunum yollarına ait
enfeksiyon yayılımı açısından
grafiler çekilmelidir. Çocuklarda
kan gazlarına bakılabilir.
Tedavi: Durumu ağır olan
çocuklarda ve yaşlılarda tedavi
hastane şartlarında yapılmalıdır.
Tıbbi tedavi yapılır.
Anjin
Tonsillaların ve farenksin
iltihaplanması ile karekterize bir
hastalıktır.
Daha çok çocuklarda görülür.
Etyoloji :Çok çeşitli
mikroorganizmalar tarafından
meydana gelsede daha çok beta
hemolitik streptokoklarla
oluşmaktadır.
Belirti ve Bulgular
Yutma güçlüğü ve ağrı ,
Ani başlayan ateş,
Boğaz ağrısı,
Dilin paslı ve şişmesi,
Bulantı, kusma, iştahsızlık,
Ağızda kötü koku,
Bademcik ve yutakta kızarıklık ile şişlik nedeniyle hastanın ağzını zor açması.
Kol ve bacaklarda ağrı,
Öksürük, ses kısıklığı,
Burun akıntısı,
Çene altı lenf bezlerinde ağrı,
Bademciklerin üzerinde apseler, iltihaplı akıntı, küçük kanama odakları en önemli belirti ve bulgudur.
Belirti ve bulgular
Ateş yükselmesi,
Boğazda ağrı, kuruluk, yanma ve kaşınma hissi,
Yutma güçlüğü,
Bulantı,
Gıcık öksürüğü,
Burun akıntısı ya da burun tıkanıklığı,
Enfeksiyon, larenkse yayılmışsa ses kısıklığı ile ortaya çıkar.
Komplikasyonlar
Orta kulak iltihabı,
Kalp ve eklem romatizması,
Sinüzit,
Kronik anjindir.
Tanı Yöntemleri: Tablo tipiktir, klinik belirti ve bulgulara dayanılarak tanı konur. Hastalık etkeninin tespiti için boğaz kültürü taraması yapılır.
Tonsillit
Tonsillit, tonsilla
palatinaların
enfeksiyonudur.
Akut tonsillit, iyileşmeden
dört haftadan uzun sürerse
kronik tonsillit adını alır.
Sıklıkla çocuklarda görülür.
Etyoloji:
Okul öncesi çocuklarda virüsler, daha büyük çocuklarda ise
bakteriler daha sık etkendir.
Ancak en sık izole edilen bakteri, beta hemolitik streptokoktur.
Belirti ve bulgular
Ani başlayan üşüme ve titremeyle
birlikte ateş,
Boğaz ağrısı,
Yutma güçlüğü,
Baş ağrısı,
Kırgınlık, eklem ağrıları ve kulağa yansıyan ağrı,
Çocuklarda letarji (uyku hali), karın ağrısı, kusma, febril konvülziyonlar,
Servikal lenfadenopatiler
Tonsiller hiperemik (kızarık) ve hipertrofik (aşırı büyük) durumlar,
ALT SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI
Bronşit
Bronşların inflamasyonuna(iltihaplanma) bronşit denir.
Akut veya kronik olarak seyreder.
Bronşit tablosu iki yılda bir tekrarlıyor ve en az üç ay devam
ediyorsa tabloya artık kronik bronşit denir.
Etyoloji
Sigara kullanımı,
İrritan gazların solunması,
Alerjik ajanların varlığı,
Çeşitli bakteri ve virüsler hastalığın gelişiminde etkilidir.
Belirti ve Bulgular
Öksürük,
Balgam,
Ateş,
Hemoptizi, (kan tükürme)
Göğüste yanma,
Efor dispnesi,
Siyanoz,
Hırıltılı solunum ve solunum
güçlüğü vardır.
Tanı Yöntemleri:Fizik muayene, iyi alınmış anamnez,
akciğer grafileri, bronkografi, bronkoskopi, tam kan sayımı ve
kan gazlarının değerlendirilmesiyle tanı konur.
Tedavi: Tıbbi tedavi uygulanır
Bronşiolit
Bronşiollerin inflamasyonudur.
Akut başlayabileceği gibi farenjit, larenjit veya bronşit
sonucunda da görülebilir.
Etyoloji
Çeşitli virüsler bronşiolite neden olmaktadır.
Bebeklerde ve küçük çocuklarda özellikle 2-18. aylar arasında
sık görülür.
Belirti ve bulgular
Taşipne(hızlı solunum),
39-40 °C ateş,
Nöbet halinde inatçı öksürük,
Burun kanadı solunum (Inspirasyonda burun kanatları açılır.),
Dispne (solunum güçlüğü),
Siyanoz (oksijen yetersizliğine bağlı derinin morarması) ,
Interkostal kaslarda ve supraklavikular çukurlarda solunumla içeri doğru çekilmeler,
Wheezing (soluk alırken ıslık sesi çıkması),
Dehidratasyon ortaya çıkar.
Komplikasyonlar: Solunum ve dolaşım yetersizlikleri, ilerlemiş vakaların en sık komplikasyonudur.
Tanı Yöntemleri: Muayene ve akciğer grafileri yeterli olmaktadır. Gerekirse daha ileri tetkik yöntemleri uygulanabilir.
Tedavi:Komplikasyonları nedeniyle hastanede acil tedavi gereklidir.Genellikle semptomatik tedavi uygulanır, ayrıca geniş spektrumlu antibiyotikler verilir.
Astım Bronşiyole (Astım Bronşit)
Genetik yatkınlığa bağlı olarak, hava yollarının, kronik
inflamasyonuyla seyreden, yaygın obstrüksiyonu
(tıkanma)dur.
Etyoloji
Genetik yatkınlık önemlidir.
Ebeveynlerden birisi astımlıysa çocuklarda astım görülme sıklığı 3-5 kat artarken hem anne hem de baba da astım varsa çocukta görülme sıklığı 6-7 kat artar.
Sigara,
çeşitli irritan gazlar,
polenler,
tozlar,
hayvanlar,
bazı meslekler,
katkı maddeleri,
çeşitli ilaçlar,
deterjanlar
Belirti ve bulgular
Nefes darlığı,
Kuru öksürük,
Hırıltılı ve hışırtılı solunum,
Göğüste sıkışıklık,
Sıklıkla geceleri gelen ve uykudan uyandıran inatçı öksürük
vardır
Tanı Yöntemleri: İyi alınmış anamnez, akciğer grafileri,
sekresyon incelemeleri, allerjik testler, solunum fonksiyon
testleri tanı koymada yardımcı olur.
Tedavi: Tedavide en önemli adım hastanın hastalığı ile ilgili
eğitimidir. Tıbbi tedavi uygulanır.
Bronşektazi
Bronşektazi, bronşların
elastik dokusunun ve kas
yapısının doğuştan ya da
sonradan bozulmasına bağlı
olarak bronşların irreversbl
(geri dönüşümsüz) şekilde
genişlemesidir.
Etyoloji
Bronşektaziye, enfeksiyonlar (tüberküloz, boğmaca gibi),
bağışıklık sistemindeki bozukluklar, çocukluk döneminde sık
geçirilen solunum yolu enfeksiyonları neden olur.
Belirti ve bulgular
Kronik öksürük,
Balgam çıkarma (Balgam özellikle sabahları çıkarılır. Kötü
kokulu, pürülan ve bazen de kanlı olabilir.),
Nefes darlığı,
Siyanoz,
Ekspirasyonda zorlanma,
Alevlenme dönemlerinde hemoptizi,
Göğüs ağrısı,
Yorgunluk,
Çomak parmak bulgusu vardır.
Hastaların yaşam beklentileri azalmış, yaşam kaliteleri
bozulmuştur.
Hastalığın seyri, bazen yıllarca aynı kalmakta ise de bazı
hastalarda kısa sürede solunum yetmezliği gelişebilir.
Tedavi
Postüral drenajla bronşların temizlenmesi, tedavinin önemli
basamağıdır.
Bronşektazili bölge sınırlıysa cerrahi tedaviye başvurulabilir.
Solunum yetmezliğine giden vakalarda akciğer
transplantasyonu yapılmaktadır.