68
SAGLIK YÖNETIMI ve EGITIMI DERGISI YIL:6 SAYI:62 MAYIS 2013 YRD. DOÇ. DR. HALUK ÖZSARI Sektör Sağlık Teknolojilerinin Geleceğine Nasıl Bakıyor? BEHLÜL ÜNVER SUT Rakamlarının Gerçekçi Olmadığını Herkes Biliyor ZEKERİYA AVŞAR Ucuz Değil Kaliteli Ürün Tercih Edilmeli ÖZEL HASTANELER GELECEK PLANLAMASINI NASIL YAPMALI?

SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

Embed Size (px)

DESCRIPTION

SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

Citation preview

Page 1: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

Y IL:6 SAY I:62 M AY IS 2013

YRD. DOÇ. DR. HALUK ÖZSARISektör Sağlık Teknolojilerinin Geleceğine Nasıl Bakıyor?

BEHLÜL ÜNVERSUT Rakamlarının Gerçekçi Olmadığını Herkes Biliyor

ZEKERİYA AVŞARUcuz Değil Kaliteli Ürün Tercih Edilmeli

ÖZEL HASTANELER GELECEK PLANLAMASINI NASIL YAPMALI?

Page 2: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 3: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 4: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62
Page 5: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 3

YIL 6 • SAYI 62 • MAYIS 2013www.sayeddergisi.org

YÖNETİM

SahibiFEYZULLAH AKBEN

Genel Yayın YönetmeniFUNDA ÇAMÖZÜ

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüSARE KUŞ

[email protected]

EditörSU ÖZGÜR

Yazı İşleriSERRA KUL - ÖMER DURAK

AYŞE YILMAZTÜRK

Grafik TasarımBİLAL AKGÜL

Fotoğraf EditörüAHMET FERHAT AKBEN

ReklamAHMET ERSOY

[email protected]

Abone ve DağıtımSONGÜL KARADENİ[email protected]

Halkla İlişkilerYASEMİN KERİMİ

Yapım

Yönetim AdresiKore Şehitleri Cad. Ulaş Apt. No:5 D:3

Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBULTel: (0212) 267 05 09 Faks: (0212) 267 05 08

[email protected]

BaskıŞAN OFSET MATBAACILIKAyazağa Mah. Kemer Burgaz Cad.

No:13 Şişli / İSTANBULTel: (0212) 289 24 24

Yayın TürüYaygın Süreli Yayın

SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir.

Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

MERHABA...

Türkiye’de sağlık sistemindeki de-

ğişim süreci kamu hastaneleriy-

le birlikte özel hastanelerde de

kendisini gösterdi ve göstermeye

devam ediyor. Özel hastanelerin

tedavi sunumunda sahip olduğu

pay geleceğe ilişkin yatırımların

habercisi niteliğinde.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre

özel hastanecilik irili ufaklı olarak

yurt geneline yayılmakla birlik-

te ağırlıklı olarak büyük şehirlere

yoğunlaşmış durumda. Ayrıca bu

hastaneler sadece ülke vatandaş-

larına değil tüm dünya ülkelerinin

vatandaşlarına da hizmet vermeye

gönüllü.

Bu bağlamda özel hastanelerin

gelecek planlamasını iyi yapması

önem kazanıyor. SAYED Dergisi

olarak OHSAD’ın düzenlediği “Sağ-

lıkta Ortak Çözüm Toplantıları”na katılarak planlama konusunu ge-nişçe irdeleme şansı bulduk. SUT fiyatlarından sağlık turizmine, ye-tişmiş insan gücü verimliliğinden sağlık teknolojilerine, tamamlayıcı sağlık sigortasından malzeme yö-netimine kadar her konuyu ele aldık. Geniş katılımlı bu kongreyi sayfalarımıza taşıdık.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin “Glo-bal Alkol Politikaları Sempozyumu” adında düzenlediği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun katıldığı organizasyona yer verdik. Bu ayki ünlü konuğumuz Nedim Saban. Kendisi Dr. Stress ve buna benzer birçok projeyle karşımıza gelmiştir ama İkinci Bahar’daki pel-tek “Medet” karakteri hatırlarda yer edinmiştir.

Zevkle okuyacağınız bir sayı olması dileğiyle…

S A R E K U Ş

Page 6: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62
Page 7: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 5

BAŞKANDAN

Merhaba

Sonsuzluğun Sahibi’ne şükürler olsun ki, SAYED Der-

gisinin yeni bir sayısında sizlerle birlikteyiz. Balıkesir

ilimizde vakaya ulaşmaya çalışırken trafik kazası ge-

çirerek vefat eden ATT kardeşimiz Tuğba ÖZLEN’e

Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sağlık camiasına baş-

sağlığı diliyorum.

Değerli SAYED Okurları,

Özel hastaneler tarihi 18. yüzyıla kadar uzanmakta-

dır. Ülkemizde ise, özel sağlık sektörü Cumhuriyetten

önce var olmuştur. Bu çerçevede 1933 yılında çıkar-

tılan “Hususi Hastaneler Kanunu” ile daha geniş bir

çerçeve kazandırılmıştır. 1930’lu yıllarda sağlıkta özel

sektör; muayene hekimi, laboratuar ve röntgen ünite-

leri azınlıklar ve yabancı ülke kökenlilerin oluşturduğu

özel hastaneler olarak anlaşılmaktaydı.

1970’lere gelindiğinde ise, özel sektör algısı, ağırlık-

lı olarak Devlet, SSK ve Tıp Fakültelerini tamamlayan

muayenehaneler ile az da olsa boy gösteren laboratu-

ar ve röntgen üniteleridir.

1987’de yürürlüğe konulan 3359 sayılı Sağlık Hizmet-

leri Temel Kanunu ile “Milli Savunma Bakanlığı” hariç

kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm sağlık kuruluş-

larının kamu tüzel kişiliğine haiz sağlık işletmelerine

dönüştürülmesine imkân tanımıştır.

Ülkemizde özel hastaneler, toplam hastane sayısının

üçte birine yakın bir rakama ulaşmıştır. İstanbul, Anka-ra, İzmir, Antalya, Kayseri, Kocaeli ve Konya illerimiz bu konuda ön plandadır.

Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde özel has-tanelerden faydalanma konusunda büyük kolaylıklar sağlanmıştır. Halkımız, istediği özel hastaneye gidebil-mekte, istediği hekimden sağlık hizmeti alabilmekte-dir.

Biz de SAYED olarak özel hastanelere büyük önem vermekteyiz. 2004 sonunda kurulan ve sektörün yüz-de seksenini bünyesinde barından Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) ile yakın işbirliği çalışmalarımız devam etmektedir.

Sivil toplum kuruluşlarıyla olan işbirliği çalışmalarımız kapsamında 8-9 Mayıs 2013 tarihlerinde Ankara’da Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği tarafından düzen-lenen “Sağlık Sektöründe Kamu Özel Ortaklığı, Yeni Vizyon ve Şehir Hastaneleri” etkinliğinde yerimizi al-dık. 2007 yılında SAYED olarak konuyu ele almış ve “Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı Sempozyumunu” Kı-zılcahamam’da gerçekleştirmiştik. Şehir hastaneleri; büyüyen, gelişen, yenilenen sağlık sektörünün önemli yapı taşlarından birisi olacaktır. Emeği geçen tüm ar-kadaşlara teşekkür ediyorum.

Bu vesileyle hepinize selam ve muhabbetlerimi sunar, sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler dilerim.

P R O F . D R . N U R U L L A H Z E N G İ NS A Y E D Y Ö N E T İ M K U R U L U B A Ş K A N I

Page 8: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

40 GÜNDEM

Sağlıkta Ortak Çözüm İçinBir Araya Gelindi

16HABER

Biyoteknoloji AlanındaSöz Sahibi Bir Ülke

Olmak İstiyoruz

Mehmet Müezzinoğlu:

18 DOSYA

ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜSUT Rakamlarının Gerçekçi Olmadığını Herkes Biliyor ➤ 18Sektör Sağlık Teknolojilerinin Geleceğine Nasıl Bakıyor? ➤ 24Acil Nerede Başlayıp, Nerede Bitiyor? ➤ 32Ucuz Değil Kaliteli Ürün Tercih Edilmeli ➤ 36

İÇİN

DEK

İLER

MAYIS 2013

S E K T Ö R D E N

4850

Üzümcü Sektörel Paylaşım Günleri Düzenlemeye Devam Ediyor

Kemal Yaz Yeniden TÜMDEF Başkanı Oldu

Page 9: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

54

14 HABER

Alkol Kullanımı Kamu Sağlığı Meselesidir

Recep Tayyip Erdoğan:

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Nurullah ZENGİN(SAYED Derneği Genel Başkanı)

Yayın Kurulu (SAYED Derneği Yönetim Kurulu)Op. Dr. Osman ACARFatma AKTAŞGökhan AKTÜRKDr. Ahmet CÖMERTArif ÇETİNDr. Elif Bor EKMEKÇİProf. Dr. Ali Metin ESENProf. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLUKamuran ÖZDENVeysel ÖZGENProf. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞNebi ŞAHİNLİYasin YAVUZProf. Dr. Hayreddin YEKELERAhmet ZENGİN

Danışma KuruluYrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOYProf. Dr. Selami AKKUŞProf. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDINProf. Dr. Metin AYDINProf. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLIProf. Dr. Sait BİLGİÇProf. Dr. Murat BOZKURTProf. Dr. Engin BOZKURTProf. Dr. Alper CİHANDoç. Dr. Kerim ÇAĞLIProf. Dr. Bekir ÇAKIRProf. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜDoç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLUProf. Dr. Ali DEMİRProf. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZProf. Dr. Orhan DENİZProf. Dr. Osman Nuri DİLEKProf. Dr. Ali İhsan DOKUCUUzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİProf. Dr. Levent ELBEYLİProf. Dr. Cevdet ERDÖLProf. Dr. Canan HASANOĞLUDoç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLUProf. Dr. Abdullah İĞCİDoç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLUProf. Dr. Mehmet İŞLERProf. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLUProf. Dr. Murat KARAŞENYrd. Doç. Dr. Esra KESKİNProf. Dr. Muzaffer KİRİŞProf. Dr. Akın MARŞAPProf. Dr. Muzaffer METİNTAŞProf. Dr. Semih ÖNCELProf. Dr. Mustafa ÖZMENProf. Dr. Mustafa PAÇDoç. Dr. Sadrettin PENÇEProf. Dr. Mustafa SOLAKProf. Dr. Yunus SÖYLETProf. Dr. Haydar SURProf. Dr. Erol ŞENERProf. Dr. Mehmet Akın TAŞYARANProf. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLUProf. Dr. Bahattin TUNÇProf. Dr. Necdet ÜNÜVARProf. Dr. Yavuz YILMAZ

* İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.

YILDIRSAĞLIK SEKTÖRÜNÜNİLETİŞİM PLATFORMU

S E K T Ö R D E N

Akdeniz’in İncisiAntalya

Nedim Saban56 RÖPORTAJ

HAYATIN İÇİNDEN KaracaoğlanRuhi MücerretBoş KoltukDüğümlere Üfleyen Kadınlar

Koşulsuz SevgiÖldüren TutkuYedi PsikopatYolda

60

52

SİNEMA

DESTİNASYON

62 KİTAP

REKLAM SAYFALARI Evolucare ■ Sesa 1 ■ Permak 2 ■ Hakerman 4 ■ Çapa Medikal 9

Dobidos 11 ■ Fujifilm 13 ■ Siemens 21 ■ Kurt&Kurt 23KBB Tautmann 27 ■ Meditel 29 ■ İvital 30-31 ■ Olympus Mega 35

Fiksmed 39 ■ İstem Tıbbi Cihazlar 43 ■ Üzümcü 47 ■ Informa 49Medikoz Tercüme 51 ■ VI Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi 59

Tasarımmed 61 ■ 1. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı 63

Kompozit 64-65 ■ Fastsoft 66

Page 10: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

8 M A Y I S 2 0 1 3

Hemşirelikte Yeni Kariyer Merkezi AçıldıAnadolu Sağlık Merkezi Hasta Bakım ve Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü, hemşireler ya da hemşirelikte kariyer yapmak isteyenler için oluşturduğu kariyer platformu www.hemsireliktekariyer.com yayında.

Anadolu Sağlık Merkezi kariyer planlama ve kariyer geliştirme konularında hemşirelere destek olmak amacıyla hizmete soktuğu kariyer sitesiyle hemşirelere yol göstermeyi hedefliyor.

S P O T

Atakan Özdemir, Actavis Sağlıklı Yaşam Ürünleri İş Birimi Müdürü Oldu Actavis Türkiye Sağlıklı Yaşam Ürünleri İş Birimi Müdürü olarak atanan Atakan Özdemir, Actavis Türkiye’nin sağlıklı yaşam ürünlerinin satış ve pazarlamasından sorumlu olacak.

Sağlık Takibinde Büyük İşbirliğiEczacıbaşı Sağlık Hizmetleri ve Avea, güçlerini “Sağlık Takipçim” projesinde birleştirdi.

Türkiye’nin en yaygın uzaktan kronik hastalık takibi servisi olan “Sağlık Takipçim sayesinde tansiyon, şeker ve kilo değerleri kontrol altına alınarak; yaşanabilecek sorunların azaltılması hedefleniyor. Hizmet kapsamında ayrıca medikal çağrı merkezi ile danışmanlık verilip ihtiyaç halinde adrese ücretsiz ambulans gönderiliyor. Kullanıcıların talepleriyle sağlık durumları, internet üzerinden ek ücret ödemeden kendi doktor ve yakınları tarafından da takip edilebiliyor.

Tansiyon ve diyabet hastalarını düzenli ve sürekli ölçüm yaptırarak tedaviye uyum sağlamaya da teşvik eden kronik hastalık takibi servisi ile bu hastalıkların yol açtığı iç organ hasarları, felç, damar ve sinir sistemi tahribatı gibi ciddi komplikasyonların engellenmesi de hedefleniyor.

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri ve Avea işbirliği kapsamında hayata geçirilen bu servis kapsamında kullanılacak cihazlara, ülke çapındaki seçkin eczanelerden, Avea bayilerinden ve Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri’nin 0553 304 0 404 nolu danışma merkezinden ulaşmak mümkün.

Magnetom Essenza, DOT Teknolojisiyle YenilendiGeleneksel 1.5 Tesla sistemlere oranla %25’e varan maliyet tasarrufu sağlayan bir 1.5T MR görüntüleme sistemini (MRI) özel olarak hazırlayan Siemens, yenilenen Magnetom Essenza’da MRI devrim niteliğindeki DOT iş akışı çözümünü de müşterilerine sunuyor.

Hastanın durumu ve klinik belirtilerini baz alarak, en iyi tarama stratejisinin hızlı ve kolay biçimde seçilmesine olanak tanıyan DOT teknolojisi, ayrıca daha

önceden Magnetom Essenza sistemlerine de uygulanabiliyor. Tüm standart klinik

uygulamaları mükemmel görsel kaliteyle doktorlara sunan Tim (Total imaging

matrix) teknolojisi, Magnetom Essenza müşterilerinin uygun maliyetle sahip olacağı yenilikçi teknolojiler arasında yer alıyor. Magnetom Essenza’nın merkezinde yer alan IsoCenter Matrix ise, her zaman doğru pozisyonda

kalarak, basit iş akışları ve mükemmel görüntü kalitesini garanti altına alıyor.

Page 11: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

medikal eldivenler

Page 12: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

10 M A Y I S 2 0 1 3

S P O T

Sanofi’nin Ürettiği İlk Antibiyotikler İtalya, İsveç ve Macaristan’a Ulaştı2010 yılında başlatılan Sanofi Sefalosporin antibiyotik üretim projesi, Mart 2013 itibariyle faaliyete geçti. Sanofi’nin Lüleburgaz’daki Zentiva fabrikası bünyesinde kurduğu antibiyotik üretim hattından çıkan 250 bin kutu ilaç, Mart ayında İtalya, İsveç ve Macaristan’a sevk edildi. Sefalosporin üretim hatlarında üretilen antibiyotiklerin büyük bir kısmı ise halen Türkiye piyasasına da sunuluyor.

Sanofi Grubu Türkiye Ülke Başkanı Jacques Nathan, bu yılsonuna kadar başta İtalya, İsveç ve Macaristan olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerine 1,2 milyon flakon antibiyotik ihraç edeceklerini açıkladı. Nathan, “2014 yılından itibaren Kanada, Japonya, Kamboçya,

Tayvan, Tayland, Vietnam gibi yeni ülkelere de ihracata

başlayacağız. Gerekli tüm onaylar alındıktan sonra ise Japonya, Rusya, Kanada, Avrupa ülkeleri, Orta Doğu

ülkeleri, Asya Pasifik ve Körfez ülkeleri olmak üzere 40’tan

fazla ülkede bu ürünlerin satışı yapılacak“ dedi.

Anevrizma Tedavisinde Çığır Açan Yeni Teknoloji Türk Doktorlarının HizmetindeCardiatis çok katmanlı akış modülatörü, torakoabdominal ve periferik anevrizmalarda kollateral daldaki açıklığı korurken, hekimlerin ve hastaların tedavi seçeneklerini arttırıyor.

Çok katmanlı akış mödülatörü, anevrizmaları zyolojik olarak tedavi ederken, Kolleteral daldaki açıklığı ve akımı koruyor. Temel olarak çalışma prensibi, anevrizma içerisindeki girdap akımı yavaşlatırken, anevrizmal duvar boyunca ana damar ve laminar akımı koruyor.

SESA yetkilileri bu sistemin avantajlarını şöyle sıralıyor;• Anevrizmalarıkapamakvekolleteral

dallardaki akımı korumak için tek bir sistem.• Bütünanevrizmatiplerindekullanılabilir.• Genişölçüseçeneği• Kolaygeriçekilebilengönderimsistemi• Radyoopakişaretleyicilersayesindehatasız

yükleme• MRuyumlu• Yüksekesnekliğesahip

EndikasyonlarıPeriferik saküler ve fusiform anevrizmalarda ve kolleteral dallı veya dalsız visseral sistemlerdir.

Türk Halkı, Kahveyi En Çok Akşam Saatlerinde TüketiyorKahve içme alışkanlarıyla ilgili dikkat çekici veriler içeren “Kahve Tüketimi” konulu araştırmanın sonuçları; Türk halkının, sanıldığının aksine sabah ya da öğlen değil, akşam yemeğinden sonra kahve içmeyi tercih ettiğini ortaya koydu.

Omega Araştırma Organizasyon Eğitim Danışmanlığı, Mikado Yayınları ve Kahve.gen.tr sitesi tarafından, Türkiye genelinde 1.331 kişiyle gerçekleştirilen araştırmanın bulgularına göre, halkımızın %78.7’si düzenli kahve içiyor. Günün en çok kahve içilen vakitlerini, %36.9 ile akşam yemeğinden, %24.6 ile öğle yemeğinden, %19.8 ile kahvaltıdan sonra olarak belirten katılımcıların %68.2’si kahvesini evde, %27.7’si işte, %6.7 ise dışarıdaki mekanlarda içiyor.

Kahvenin tadını ve kokusunu seven, rahatlattığını ve sağlıklı olduğunu düşünen katılımcıların %68.6’sı sade, %37.7’si sütlü, %13.9’u kremalı kahveyi tercih ediyor. Türk halkının %29.2’si yorgunluk hissettiğinde kahve içmeyi seviyor.

Page 13: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

Büyükdere Cd. Akıncı Bayırı Sk. No:4-1 (GS Store Yanı) Mecidiyeköy / Şişli - İSTANBULTel: +90 212 273 22 30 Faks: +90 212 273 22 51www.dobidos.com.tr

SMART KLOZET

Otomatik KapakSensörü sayesinde kullanıcıyı algılar ve kapağını otomatik açıp kapatır.

Otomatik SifonKullanım süresini algılayarak büyük yada küçük sifonu otomatik olarak çeker ve su tasarrufu sağlar.

Water-Jet Vakumlu SifonWater-jet vakumlu sifon yüksek basınçlı suyla atıkları %100 performansla boşaltır ve standart klozetlere göre %70 su tasarrufu sağlar.U

ltra

Özel

likle

ri

Page 14: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

12 M A Y I S 2 0 1 3

Türkiye Etik Ödülü Diyabet Lideri Novo Nordisk’e VerildiEtik değerlere önem veren şirketler ve yöneticiler arasında yapılan değerlendirme sonucunda Novo Nordisk, EDMER (Etik Değerler Merkezi) tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin ilk etik ödülü olan ETİKA 2012 Türkiye Etik Ödülü’nü kazananlar arasında yer aldı.

4 Nisan 2013’de yapılan bir törenle Novo Nordisk ödülünü aldı.

S P O T

Güneş Enerjisiyle Çalışan Tekerlekli Sandalye Fikri Gerçek OluyorTürkiye’de, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) öncülüğünde Türkiye çapında yürütülen “Bir Dakikada Dünyamı Değiştir” kampanyası sonuçlandı. Alper Şirvan’ın “Güneş Enerjisiyle Çalışan Tekerlekli Sandalye” fikri gerçek oldu.

Bursalı Alper Şirvan tarafından güneş enerjisiyle çalışan tekerlekli sandalye fikrinin prototipi, Amerika’daki Virginia Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından üretilecek. Güneş enerjisiyle çalışan tekerlekli sandalyenin üretime geçmesiyle birçok Cerebral Palsy’li için toplumsal hayata katılım daha kolay olacak. Üretilen prototip sandalye Amerika’da gerçekleşecek bir törenle Alper Şirvan’a hediye edilecek.

Kirli Suları Manyetik Sıvıyla Temizleyen Gençler Birinci OlduAcıbadem Üniversitesi tarafından “Sağlık Bilimleri” alanındaki gelişmelere katkıda bulunabilecek genç araştırmacıları desteklemek amacıyla yapılan Liseler arası “Fikrine Sağlık” Sağlık Bilimleri Proje Yarışması’nın sonuçları belli oldu. Birinciliği İzmir Fen Lisesi’nden Ezgi Tekgül ve Bahar Aydemir “Nikel Madenlerinin Sularda Oluşturduğu Kirliliğin Manyetik Sıvı Kullanılarak Temizlenmesi” projesiyle aldı.

Tüm Çalışanları Kadınlardan Oluşan İlk Hastane AçıldıAğırlıklı olarak kadın doğum ve çocuk hastalıkları kapsamında hizmet verecek olan, bütün çalışanları kadınlardan oluşan Türkiye’nin ilk hastanesi Via Hospital Selimiye hizmete açıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın eşi Özdeyiş Topbaş, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem ve çok sayıda basın mensubunun katıldığı açılışta; sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, daha ekonomik, daha etkin ve hasta haklarının korunarak bu hizmetlerin sunulmasının şu anda dünyanın da gündeminde olduğu vurgulandı.

70 kadın çalışandan oluşan hastane 55 yataklı ve 4 bin metrekare alan üzerine kurularak sadece Üsküdar’a değil tüm İstanbul’a hizmet vermeyi amaçlıyor.

Page 15: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

C M Y CM MY CY CMY K

Page 16: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

14 M A Y I S 2 0 1 3

H A B E R

Hükümet olarak halk sağlığına verdikleri öneme vurgu yaparak, “Bu sempozyum alkol politikaları konusunda insanımıza verdiğimiz önemin bir tezahürüdür” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İki gün boyunca 53 ülkeden 1200’ün üstünde konusunda uzman ismin açıklayacağı teb-liğler bizler için bir kılavuz niteliğinde ola-caktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada her yıl, aralarında 300 bini-nin 15-19 yaş aralığında olduğu 2 buçuk milyon insan alkol sebebiyle ölmektedir. Birçok hastalığın, şiddetin, suçun, intiha-rın ve bunun yanında trafik kazalarının da müsebbibi olan alkol elbette ki bir kamu sağlığı meselesidir.” dedi.

Bu Tür Çalışmaları Destekleyeceğiz‘Biz her konuda, konusunda uzman STK’lar ile işbirliği içinde çalışmayı prensip edin-dik. Alkol, uyuşturucu ve bağımlılıklar hu-susunda da Yeşilay ile beraber yürüyece-ğiz. Uluslararası arenada yükselen bir STK olarak Yeşilay’a verdiğimiz destek şüphesiz ki gelecek nesillere yönelik ciddi bir yatı-rımdır’ açıklamasında bulunan Başbakan Erdoğan Dünya Sağlık Örgütü’nün 2010 tarihli küresel strateji belgesinde belirti-

Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı ve Türki-

ye Yeşilay Cemiyeti’nin Dünya Sağlık Ör-

gütü’yle birlikte düzenlediği “Global Alkol

Politikaları Sempozyumu” Haliç Kongre

Merkezi’nde 26-27 Nisan tarihlerinde ger-

çekleştirildi. Sempozyumun açılışını Baş-

bakan Recep Tayyip Erdoğan gerçekleş-

tirdi. Açılışa Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu,

Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Dr. Marga-

ret Chan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel

Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman ve çok

sayıda bilim adamı katıldı.

Alkol Kullanımı Kamu Sağlığı Meselesidir

DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU:

“AŞIRI ALKOL KULLANIMININ

ÇEVREYE VERDİĞİ EKONOMİK ve SOSYAL

ZARARLAR, TÜTÜN KULLANIMININ

ÇEVREYE VERDİĞİ ZARARLARDAN

FAZLADIR.”

Global Alkol Politikaları Sempozyumu’nun açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi

Alkol Kullanımı Kamu Sağlığı Meselesidir

Recep Tayyip Erdoğan:

Page 17: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 15

PROF. DR. M. İHSAN KARAMAN

“Alkole bağlı zararın Avrupa’ya maliyeti çok yüksektir. Avrupa’da her yıl alkole bağlı şiddet suç-larının maliyeti 33 milyon Euro, sağlık maliyeti 13 milyon Euro ve iş kaybı maliyeti 19 milyon Euro seviyesindedir. Bunlar alkol kullananların topluma yüklediği ekonomik maliyetlerdir. Bunların yanında aile içi şiddet, toplumsal şiddet, cinayet gibi maliyetleri de mevcuttur.”

H A B E R S A R E K U Ş

verdiği ekonomik ve sosyal zararlar, tütün kullanımının çevreye verdiği zararlardan fazladır. Aile içi şiddet ve çocuk istismarı gibi önemli sosyal sorunlara sebebiyet vermesi, üretim ve iş gücü kaybına sebep olması gibi nedenlerle de ulusal ve ulus-lararası düzeyde ciddi bir halk sağlığı so-runu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ölümle sonuçlanan trafik kazalarının bir kısmında alkolün önemli bir etken olduğunu gör-mekteyiz.” dedi.

Öncü OldukAçılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İh-san Karaman Yeşilay olarak Türkiye Alkol Politikaları Platformu’nun kuruluşuna da öncülük ederek zararlı alkol kullanımının minimize edilmesi üzerine çalıştıklarını ifa-de etti. Karaman uluslararası bir STK olan Eurocare’e üye olduklarının bilgisini vere-rek sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bunların hepsi Yeşilay olarak bir halk sağlığı mese-lesi olan alkol ile ilgili bilimsel yaklaşımımı-zın bir sonucudur.”

Sempozyuma 53 ülkeden Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri başta olmak üzere bin 200’ün üzerinde konusunda uzman isim katıldı. ■

len politikalara paralel çalışmalar yaparak bu tür uygulamaları destekleyeceklerinin altını çizdi. Alkolün televizyon ve sinema reklam prosedürleri konusunda Avrupa Birliğine eşdeğer bir yürütmelik benimse-diklerini belirten Erdoğan şunları kaydetti; “Gazeteler konusunda da ciddi engelle-meler planlıyoruz. Alkollü içkilerin amba-lajlarında da sağlık uyarılarının yer alması için çalışmalar yürütüyoruz. Bugün silahla adam öldürmenin cezası varken alkollü araç kullanarak ölüme sebebiyet vermenin cezalandırılmaması trajik bir durumdur.”

Uluslararası Bir SorunSağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu sempozyumun gerçekleşmesine öncülük eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Dr. Margaret Chan, Yeşilay Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Ka-raman ve tüm bilim adamlarına teşekkür etti. Müezzinoğlu konuşmasında alkolün bütün insanlığın mücadele ettiği ve mü-cadele etmesi gereken bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade etti. Müezzinoğlu alkolün, bağımlılık konusunda yasaklan-mış uyuşturucu maddelerden sonraki en büyük tehlike olarak görüldüğünü ifade ederek; “Aşırı alkol kullanımının çevreye

RECEP TAYYİP ERDOĞAN: “ALKOL, UYUŞTURUCU VE BAĞIMLILIKLAR HUSUSUNDA DA YEŞİLAY İLE BERABER YÜRÜYECEĞİZ.”

Page 18: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

16 M A Y I S 2 0 1 3

H A B E R

2023 Raporu Yol Haritası NiteliğindeDr. Müezzinoğlu konuşmasında AİFD’nin “Türkiye İlaç Sektörü Vizyon 2023 Rapo-ru”na da değinerek özel sektörün bu tür raporlarının bir yol haritası niteliğinde ol-duğunu ve hükümet tarafından da des-teklendiğini ifade etti.

Bakan Dr. Müezzinoğlu Türkiye’de sağlık alanındaki harcamaların arttığını ve eko-nomik krizlere rağmen ödemelerin aksatıl-madan yapıldığını hatırlatarak, Türkiye’ye gelen yatırımcıların kazançlı çıkacağını söyledi.

Bürokrasinin Mümkün Olduğu Kadar Hızlı İşlemesi İçin ÇalışacağızPanelde katılımcıların sorularını yanıtlayan T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman, onay sürelerinde sorun yaşandığını, önü-müzdeki dönemde bürokrasinin müm-kün olduğu kadar hızlı işlemesi ve şeffaf kriterlerin uygulanması için çalışacaklarını kaydetti. “İlaç firmaları ne kadar dinamik olursa, biz de hedeflerimize o kadar kısa

Biyoteknoloji konusunda dünyanın en

önemli etkinliklerinden biri olan Ulusla-

rarası Biyoteknoloji Konferansı (BIO Inter-

national Convention 2013) 22-25 Nisan

2013 tarihleri arasında Amerika Birleşik

Devletleri’nin Chicago kentinde yapıldı.

Türkiye toplantıya, Sağlık Bakanı Dr. Meh-

met Müezzinoğlu başkanlığında, kamu ve

özel sektör temsilcilerinden oluşan üst dü-

zey bir heyetle katıldı. Konferans boyunca

uluslararası yatırımcılarla önemli temaslar

yapan Sağlık Bakanı ve diğer yetkililer Tür-

kiye’deki yatırım fırsatlarıyla ilgili bilgi verdi.

Söz Sahibi Olmak İstiyoruzKonferansın ikinci gününde BIO Bakanlar

Oturumu’nda konuşan Sağlık Bakanı Dr.

Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’nin dünya

ilaç pazarında 16., AB pazarında ise 6. sı-

rada yer aldığını hatırlatarak şunları söyle-

di; “Türkiye’nin dünya ilaç ihracatından ve

toplam biyoteknolojik buluşlardan aldığı

pay çok düşüktür. Biz bu durumu değiştir-

mek ve biyoteknoloji alanında söz sahibi

bir ülke olmak istiyoruz. Ayrıca, Türkiye’nin

klinik araştırmalar açısından da hak ettiği

seviyeye ulaşmasını temenni ediyoruz.”

MEHMET MÜEZZİNOĞLU;

“TÜRKİYE’YE GELEN YATIRIMCILAR

KAZANÇLI ÇIKACAK.”

Türkiye, 22 - 25 Nisan 2013 tarihleri arasında ABD’nin Chicago kentinde yapılan Uluslararası Biyoteknoloji Konferansı’na Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu başkanlığında, kamu yetkililerinden ve özel sektör temsilcilerinden oluşan geniş bir heyetle katıldı.

Biyoteknoloji AlanındaSöz Sahibi Bir Ülke Olmak İstiyoruz

Mehmet Müezzinoğlu:

Page 19: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 17

H A B E R S U Ö Z G Ü R

lamayı yaptı; “Sayın Bakanımız ve diğer yetkililer Türkiye’nin tanıtımı açısından önemli temaslar yaptılar. Biz de AİFD’nin “Türkiye İlaç Sektörü Vizyon 2023 Rapo-ru”nda vurguladığımız Türkiye’deki yatırım potansiyeline dikkat çektik ve önerdiğimiz yol haritasını açıkladık. Buradaki temasla-rımızdan edindiğimiz izlenim, Türkiye’nin daha fazla biyoteknoloji yatırımı çekebil-mesi için yenilikçilik ekosistemini ve ilaç sektörü yatırım ortamını iyileştirme çaba-larını ivme kazandırarak devam ettirmesi gerektiği yönünde. Uluslararası yenilikçi ilaç ve biyoteknoloji firmaları özellikle fikri mülkiyet haklarında uluslararası standart-ların sunulması, süreçlerin şeffaf olması ve yatırımı kolaylaştırıcı yasal düzenlemelerin yapılması beklentisi içindeler.”

Türkiye Standı İlgi Gördü65 ülkeden 16.000’i aşkın katılımcının bu-lunduğu Uluslararası Biyoteknoloji Kon-feransı kapsamında Türkiye de geniş bir standla yer aldı. Açılışı Sağlık Bakanı tara-fından yapılan Türkiye standında bulunan AİFD, ilaç sektörünün Türkiye’deki faali-yetleri hakkında bilgi verdi; “Türkiye İlaç Sektörü Vizyon 2023” raporunu ve burada önerilen yol haritasını tanıttı. ■

sürede ulaşırız” diyen Kerman, özel sek-törle iletişimin güçlendirileceğini ve ilaca erişim süreçlerinin hızlandırılacağını kay-detti.

Sağlık Bakanı, Chicago’daki temasları sıra-sında araştırmaya dayalı global biyofarma şirketi Abb Vie’nin üretim ve Ar-Ge merke-zini de ziyaret etti.

Türkiye Yatırım Ortamını İyileştirmeye Devam Etmeli Chicago’da Uluslararası Biyoteknoloji Kon-feransı’na katılan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Yürütme Kurulu Başkanı ve Genel Sekreteri Alp Sevindik şu açık-

DR. SAİM KERMAN; “ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE BÜROKRASİNİN MÜMKÜN OLDUĞU KADAR HIZLI İŞLEMESİ VE ŞEFFAF KRİTERLERİN UYGULANMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ.”

Page 20: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

18 M A Y I S 2 0 1 3

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

SUT Rakamlarının Gerçekçi OlmadığınıHerkes BiliyorBu rakamlar daha gerçekçi olursa suistimallerin azalacağını düşünüyorum

B E H L Ü L Ü N V E RMARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ VAKFI, VAKIF MÜDÜRÜ

ACADEMIC HOSPITAL & ÇİFTEHAVUZLAR TIP MERKEZİ İŞLETME MÜDÜRÜ

Page 21: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 19

YAPILAN EYLEM PLANLARININ, OLUŞTURULAN STRATEJİLERİN ESNEK OLMASI, RİSKLER DE ÖRNEK ALINARAK PLANLAR YAPILMASI GEREKİYOR.

ze olması ya da finansal yapısını güçlendi-rip hizmet farkındalığı oluşturacak şekliy-le stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca fırsatları iyi analiz etmesi, sağlık turizmini, yurt dışı pazarları ve Türkiye’ye dolayısıyla pazara olan ilginin artmasını rasyonel bir şekilde değerlendirmesi gerekmektedir. Doğru konumlandırdıktan, hedef kitlesini doğru tespit ettikten ve finansal yapıyı bu değerlendirme kriterlerine göre hazırla-dıktan sonra kurumların herhangi bir sı-kıntı yaşayacağını düşünmüyorum.

İnsan gücü kaynağı planlaması hakkında neler söyleyebilirsiniz?En büyük sıkıntımız insan gücü yetersiz-liği. Türkiye’de şu anda elli bin civarında hemşire ve otuz bin civarında hekim açığı var. Dolayısıyla sağlık kuruluşlarının sayı-sının artması, büyük yatırımlar yapılıyor olması ve hastaların sağlık hizmetine ula-şımının kolaylaşmış olması bu talebi daha da arttırıyor. Siz insan kaynağı konusunda gerekli kurgulamayı yapamadığınız süre-ce gerekli bina, teknoloji ve ekipmanlara sahip olsanız bile elinizde büyük yapılar ama kalitesiz hizmet sunumu söz konu-su oluyor. Sadece doktor ya da hemşire değil, diğer sağlık personeli açısından da konuyu değerlendirmek lazım. Diğer sek-törlerde yer alan idari ve destek hizmet-lerindeki yetişmiş insan gücü ve yönetici profillerinin de sağlık sektöründe bir şe-kilde yer bulması ve özelleşmiş yapıların oluşması son derece önemli.

Hizmet standardı açısından Türkiye’de geçmişle mukayese edildiğinde çok ciddi farklılıklar var. Devlet 2002’deki çıkış tar-zıyla 2008’den sonraki sektörel kurgusunu farklılaştırdı. Eskiden özel sektör ayağıyla giderken şimdi kamu ayağıyla gidiliyor. Kural koyucunun da kendine göre argü-manları var tabii. Yüzde 70 kamu yüzde 30 özel ağırlıklı olsun istiyor. Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 30’un üzerinde özel sektö-rün olmadığı ifadesiyle bunu söylüyor. Bu anlamda haklı. Burada sıkıntı; planlayan, koordine eden, denetleyen, hakkaniyet

Sağlıkta dönüşüm ve gelişimden şüphe-siz özel hastaneler de payını aldı. Daha ileriye gitmek için yönetimle ilgili yenilik-ler ve gelişmeler takip ediliyor, tartışılıyor ve müzakere ediliyor. Marmara Üniver-sitesi Tıp Fakültesi Vakfı, Vakıf Müdürü ve Academic Hospital & Çiftehavuzlar Tıp Merkezi İşletme Müdürü Behlül Ünver ile yönetim üzerine konuştuk.

Özel hastaneler gelecek planlamasını nasıl yapmalı?Özel hastanelerin gelecek planlaması yaparken öncelikle sağlık sektörünün şu andaki durumuna ve gelecek vizyonuna geniş bir perspektiften bakması gerekli. İkinci olarak da kurumun büyüklüğünü, fi-nansal yapısını, hizmet alanlarını ve hedef kitlesini iyi değerlendirmesi gerekir.

Türkiye’de sağlık sektörüne baktığımızda artık günümüzde devlet tarafında büyük şehir hastaneleri kurgulandığını, serbest sağlık bölgelerinin oluşturulduğunu, kamu hastane birlikleri ile beraber daha etkin ve yerinde yönetim tarzının benim-sendiğini görmekteyiz. Özel sektörde ise hastanelerin birleşip büyüdüğünü, zincir hastanelerin giderek ağırlığını hissettirdi-ğini, tıp merkezlerinin ve muayenehane-lerin kapandığını, tedarikçi seçimlerinde yerinde ve daha az maliyetler ile daha et-kin satın almaların yaşandığını görmekte-yiz. Küçük ve orta ölçekli hastanelerin bu gelişmeler çerçevesinde büyüyüp organi-

R Ö P O R T A J S A R E K U Ş

Page 22: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

20 M A Y I S 2 0 1 3

dan bir şekilde hastaları getirdik ve sağlık hizmetini ülkemizde verdik. Bu sistem iş yapabilir, bu noktada ülkemizi tercih ede-bilirler. Ancak bu ülkelerin dönüşüm he-defleri ve doğal zenginlikleri var. Biraz know-how noktasında sıkıntı çekiyorlar. Benim kanaatim sağlık turizmini bu nok-tada değerlendirmek lazım. Yurt dışında hastaneler açılması, bu hastanelerin yö-netim ve sağlık sistemlerinin şekillenmesi noktasında destek olunması esas sağlık turizmini oluşturacaktır. Türkiye bir cazibe merkezi olabilir ama benim sağlık turiz-minden kastım hastaların buraya sağlık anlamında gelmesinden ziyade kendi ül-kelerinde tedavi olmaları. Bunu rehabilite edici sağlık anlamında söylüyorum. Sağlık turizmini birkaç boyutu ile değerlendir-mek lazım. Geçiş döneminde hastaların Türkiye’ye getirilip tedavisi sağlanabilir ama o ülkelerde de büyük hastane komp-leksleri, sağlık reformları yapılıp Türkiye’yi referans almaları konusunda ciddi çalış-malar yapılması lazım. Bu ülkelerin yönü-nün Türkiye’ye dönük kalmasını sağlamak gerektiği kanaatindeyim. Sağlık turizmi anlamında Türkiye’nin misyonu tabii ki bununla yeterli değil. Ar-Ge çalışmaları-mız, yeni ekoller, tedavi yöntemleri, ilaçlar ve teknolojiler de üretebiliyor olmamız gerekir ki oradaki hastaneler ve yapılar sadece diğer ülkeler tarafından değil, Tür-kiye tarafından da beslenebiliyor ve des-teklenebiliyor olsun.

Tamamlayıcı sağlık sigortası uygulaması sağlık sektörüne yeni bir soluk getirir mi?Burada argüman sağlık harcamaları-nın artmasıydı. Kırk milyar dolar gibi bir bütçelemeden bahsediyoruz, 2002’ye baktığımızda ise bu altı milyar dolar ci-varındaydı. Sağlık hizmetinin maliyeti noktasında devlet daha fazla harcamak istemiyor. Ama bu maliyetlerle de bu işin yapılamayacağı ortada. Kurumlar eskiden SGK’dan bir kısım maliyeti karşılıyordu. Bir kısmını ise hastaya indirim olarak yansıtı-yordu, bir kısmını da hastadan fark ücreti olarak alıyordu.

ve adaletli yaklaşan bir otoriteye ihtiyaç var. Devletten de beklenen o. Bu noktada ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı-ğı’nın biraz arka planda kaldığını düşünü-yorum. İşin finansman kısmında aslında onlar var. Çoğu kurumlar kendilerini ona göre kurgulamış vaziyetteler. Ayrıca Ma-liye Bakanlığı sağlık maliyetleri ve finans-manı konusunda kamuoyu ve sağlık sek-törü ile daha fazla iletişime geçmeli.

Kaç yıllık bir planlama yapılmalı?Hükümetin ortaya koyduğu bir vizyon var. Bu önemli. Türkiye’de 2002’den bu tarafa istikrarlı bir ortam var. Hükümet 2023 stratejik planı oluşturdu. Kamu aya-ğında bu stratejiye göre eylem planları oluşturuldu ve oluşturulmaya devam edi-yor. Kurumlar da devlet politikası haline getirilmiş vizyonun neler hedeflediğini önemseyip ona göre kurgulama yapması gerekiyor. Kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılmalı. Hazır önümüzde böyle bir viz-yon varken on yıllık bir planlama yapıla-bilir. Tabii planlama dinamik olmak duru-munda. Zaman zaman Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı oyu-nun içinde kuralları değiştirebiliyor. Yapı-lan eylem planlarının, oluşturulan strateji-

lerin bu noktada esnek olması, risklerin de örnek

alınarak planlar yapılması ge-rekiyor.

Sağlık turizmi özel

sektöre nasıl yön verir?

Sağlık turizmini önem-siyorum. Türkiye fırsatlara

sahip bir ülke. Ülkemiz etrafın-daki iki yüz elli milyonluk nüfusun

bir şekilde yönünü Türkiye’ye döndü-ğünü görüyoruz. Bunu iyi değerlendir-mek lazım. Biz sağlık turizmi noktasında şunu yaptık. Etrafımızdaki ülkelerin kon-jonktürel, siyasi, mali, demogratik yapıla-rına bakarak oralara elçiler koyduk. Ora-

SİSTEMİN RAHATLAYABİLMESİ

İÇİN TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASININ

DEVREYE GİRMESİ GEREKİYOR. BU

UYGULAMA SEKTÖRE YENİ NAKİT GİRİŞİ

ANLAMINDA KATKI SAĞLAYACAKTIR .

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

Page 23: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

SIE_essenza_235x305mm_5mm_tazefikir_C.indd 1 10.04.2013 14:55

Page 24: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

22 M A Y I S 2 0 1 3

kıp kalp hastalıklarının büyüme trendi-ni çıkartıyorsunuz ve bu yıl şu kadar kişi kalp hastası olacaktır ya da şu kadar daha maliyet artacaktır diyorsunuz. Buna göre bütçeleme yapılıyor. Bu genellikle büt-çenin üzerinde bir rakam oluyor. Siz ne kadar daha gider oluşturabilirim diye dö-nüp kasanıza bakıyorsunuz. Oluşan mali-yet, ödemeyi planladığınız giderden fazla ise sizin vereceğiniz rakam bunun altında kalıyor. Bu sefer rakamı aşağı çekmeye çalışıyorsunuz. Bunu rakamlar üzerinden konuşurken siz o gruptaki hastaların bir kısmının kaderleri üzerinden değerlen-dirme yapıyorsunuz ya da tedavi olma-masını kabul ediyorsunuz. Tabii burada şunu kaçırmamak gerekli devlet olarak ne kadar güçlü olursanız, kaynaklarınızı ne kadar etkin kullanırsanız bu tür yatırım-lara daha fazla kaynak oluşturma şansınız olur. Bu rakamlar daha gerçekçi hale çeki-lir. Devlet elinden geldiği kadar sübvanse etmeye çalışıyor ve öncelik sırası vermeye çalışıyor ama sektör de talep ettiği rakamı alamıyor. Malesef optimum denge fiyatı oluşmadı. Oluşmuyor. Bu rakamlar daha gerçekçi olursa sektördeki tüm suistimal-lerin de azalacağını düşünüyorum.

Eklemek istedikleriniz…Gelişmiş ülkelerdeki teknolojilere, sağ-lık hizmetlerine bakıp Türkiye’deki sağlık hizmetlerini kurgularken bu hizmetlerin kalitesini arttırma noktasında neler yapı-labileceğine iyi bakmak gerekir. Olayın sadece bilişim, maliyet ve kalite şekliyle değerlendirilmesi çok da doğru değil. Bi-zim toplumumuz biraz duygusal. Doğru şeyi yapıyor olabilirsiniz ama memnun edemeyebilirsiniz. İnsanların yüreklerine dokunmak, onlara değer verildiğini hisset-tirmek gerekli. Hasta, ben senin sağlığını düşünüyorum senin için buradayım, de-diğinizi hissetmeli. Hastanın beklentisiyle sizin ona sunduğunuz hizmetin varsa ara-sında fark varsa bunu iyi anlatmanız gere-kiyor. Hastaları bir değer olarak algılamalı. Hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarımızı bir değer olarak algılamalı. İşin hakkını hak sa-hiplerine vermelidir diye düşünüyorum. ■

Fark ücreti ile ilgili kararlarla özel sağlık sektörü finans anlamında sıkıntı yaşama-ya başladı. Tabii ki bu süreçte üniversite hastaneleri de ciddi sıkıntılar yaşadı ve de yaşıyor. Çünkü bu hastanelere gelen hastaların maliyetleri çok daha fazla olu-yor. SUT’taki fiyatların düşük olmasından dolayı o yapılar kendilerini kurgulayama-dılar. Sağlık Bakanlığı hastaneleri ise bu süreçte farklı oldu. Çünkü değişim esasta kamu hastaneleri üzerinde gerçekleşti. Gerçekleşiyor. Sistemin rahatlayabilmesi için tamamlayıcı sağlık sigortasının dev-reye girmesi gerekiyor. Bu uygulamanın sektöre yeni nakit girişi anlamında katkı sağlayacağını düşünüyorum.

SUT rakamları ile ilgili problem sürekli konuşuluyor. Siz ne diyeceksiniz? Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile görüşün SUT ra-kamlarının gerçekçi olmadığını onlar da söyleyeceklerdir. Ama iş aslında Maliye Bakanlığı’nda şekilleniyor. Devletin sağlı-ğa ayırdığı bir bütçe var. İstatistikler yapı-lıyor, veriler toplanıyor ve nihayetinde bir bütçe oluşturuluyor. Kurumlar gelirlerini artırmayı, daha çok hasta muayene et-meyi, daha çok hastayı ameliyat etmeyi, tedavi etmeyi istiyor. Mesela geçen yıl ne kadar kalp ameliyatı yapıldığına ba-

SAĞLIK BAKANLIĞI VE ÇALIŞMA VE SOSYAL

GÜVENLİK BAKANLIĞI İLE GÖRÜŞÜN; SUT

RAKAMLARININ GERÇEKÇİ OLMADIĞINI

ONLAR DA SÖYLEYECEKLERDİR.

AMA İŞ ASLINDA MALİYE BAKANLIĞI’NDA

ŞEKİLLENİYOR.

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

Page 25: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62
Page 26: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

24 M A Y I S 2 0 1 3

Sektör Sağlık Teknolojilerinin Geleceğine Nasıl Bakıyor?

“Sağlık Teknolojilerinin Geleceği” Arama Toplantısı gerçekleştirildi

24 Nisan 2013 tarihinde İstanbul Üniver-sitesi Öğretim Üyesi Haluk Özsarı mode-ratörlüğünde, TOBB Medikal Meclis Baş-kanı Özgür İncekara ve SESA Elektronik katılımcısı Sevinç Ertan’ın raportörlüğü ile “Sağlık Teknolojilerinin Geleceği” Arama Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya aynı zamanda İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Baş-kan Yardımcısı Ercan Şimşek, Kamu Has-taneleri İstanbul İli Kuzey Bölgesi Genel Sekreteri Şuayip Birinci, TÜBİTAK GAMAK Başkanı Mustafa Ay, OHSAD Genel Sek-reteri Cevat Şengül, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, LifeSci/İnovita Platformu Cengizhan Öztürk, TOBB Sağlık Meclisi Başkanı Seyit Karaca, TÜMDEF Gn. Bşk./Tıbbi Cihaz Üretici Dernekleri Federasyon Başkanı Kemal Yaz ile birlikte firmaların üst düzey yetkilileri de katıldı.

Dört Kritik Dönem“Sağlık Teknolojilerinin Geleceği” Arama Toplantısı’nın Rapor sunumu, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Haluk Özsarı tarafından 25 Nisan 2013 tarihinde yapıl-dı. Özsarı, yaptığı sunumda; önce Çalışma Grubu’nun ortaklaşa belirlediği sapta-malarını, daha sonra sorunlar ve çözüm

önerilerini ve sonunda vizyon önerilerini anlattı. Haluk Özsarı sunumunda aşağıda-ki konuları aktardı;

Dünyada, teknolojiyi kullanan, data ve teknoloji üreten üç tip ülke olduğunun, Türkiye’nin henüz data üretme aşamasın-da bulunduğunun, sektör açısından bakıl-dığında dört kritik dönemin vurgulandığı Çalışma Grubu’nda, bu dönemlerin;

•1984’ekadarolanbirincidönem,

•1984-2002arasıikincidönem,

•15Şubat2008sonrasıüçüncüdönem

•Kamu hastane birliklerinin kurulmasın-dan sonra etkilerinin görüleceği önü-müzdeki dönem, şeklinde sıralandığı belirtilmiştir.

Ucuz Ürün Alma YanlışlığıTürkiye’deki çok büyük bir yanlışlığın, eko-nomik değil ucuz olanı almayı dayatma-sı olduğunda hem fikir olundu. Çalışma Grubu’nda, kamu olarak Sosyal Güvenlik Kurumu, kısmen özel sigortalar ve bu işin yasal altyapısını belirleyen başta Kamu İhale Kanunu olmak üzere yasal dayanak-larda ekonomik olan ürün yerine ucuz olanı alma yanlışlığı yapıldığı vurgulandı.

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

YÖNETMELİK GEREĞİ ALINAN BELGELERİN

ÖMÜR BOYU GEÇERLİ OLMAYACAĞI ÜÇ YILDA BİR

YENİLENECEĞİ VURGULANDI.

Y R D . D O Ç . D R .H A L U K Ö Z S A R IİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SAĞLIK YÖNETİMİ ÖĞRETİM ÜYESİ

Page 27: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 25

4. Tıbbi cihaz test ve kalibrasyon yönet-meliği

5. Hastane medikal mühendislik birimi

6. Tıbbi cihaz takip sistemi

7. Onaylanmış kurumlar yönetmeliği

8. Tıbbi cihaz tanıtım yönetmeliği

Bu sekiz yönetmeliğin olgunlaştığı ve sek-törle tartışılarak son halinin verileceği ifa-de edilerek, bu yönetmelik gereği alınan belgelerin de ömür boyu geçerli olmaya-cağı üç yılda bir yenileneceği vurgulandı.

Sorun ve Çözüm ÖnerileriÇalışma Grubu, “Sorun ve Çözüm Öne-rileri” başlığı altında 5 konuyu öne çıkar-masının doğru olacağına karar verdi;

Sorun-I

Sağlık Bakanlığı’nın, daha önce uygulan-mış ve vazgeçilmiş bir sistem olan da-ta-base ve data setini tek bir model olarak istemesi ile adı hibe olan ve içinde dona-nımının da olduğu bazı yazılım alımların yapılması.

Çözüm Önerisi-IKamunun istenilen minimum normları belirlemesi, serbest rekabet ortamında

Ürün Üretimi Sonrası Maddi Destek2004’te 45 milyon dolar olan Ar-Ge hac-minin 2012’de 1,5 milyar dolara çıktığı ancak yüzde 60’a kadar TÜBİTAK deste-ği olmasına rağmen sağlık sektöründe yürütülen projelerin nihai ürün haline gelme oranının çok düşük olduğu be-lirtildi. Özellikle de daha çok danışman ücretlerinin ödendiği ve nihai ürün çık-ma olasılığının düşük olduğu projelerin yaşandığı ifade edilerek, TÜBİTAK’ın ürün üretimi sonrasında maddi destek verme-sinin daha doğru olabileceği şeklinde bir öneri gündeme getirildi.

Tıbbi Cihaz Pazarı Hedefi 5 Milyar Dolar Olacakİlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna yönelik sap-tamalarda; Sağlık Bakanlığı’nda yapılan olumlu çalışmalar belirtildi. Bu kurumun kurulmasıyla ortaya çıkan ciddi çalışma-ların memnuniyetle izlendiği, hatta özel sektörden bazı tıbbi cihaz üreticileri ta-rafından kurumun sektörden daha ileri-de olduğu ve sektörün bu bakışa sahip olmadığı gibi tespitlerde de bulunuldu. Dünyada bu pazarın büyüklüğünün 260 milyar dolar olduğu Türkiye’de 2.1 milyar dolarlık ithalatın 400 milyon dolarlık da ihracatın olduğu vurgulanarak, ilk defa bu yıl kamunun değişik karar mekanizmala-rıyla bir arada tıbbi cihaz kalkınma planı-nın hazırlandığı, bu plana göre 2023’de dünyada toplam 500 milyar dolar olarak öngörülen tıbbi cihaz pazarının Türkiye açısından hedefinin 5 milyar dolar olacağı ifade edildi. Özellikle marka değeri olan ve inovatif, katma değer oluşturucu ürün-lere öncelik vermenin hedeflenmesinin Kalkınma Planında belirtildiğinin de altı çizildi.

Tıbbi cihaz sektörüyle ilgili memnuniyet verici düzenlemeler sekiz başlıkta toplandı;

1. Üretim yerlerinin ruhsatlandırılması

2. Tıbbi cihaz depo ve satış merkezleri

3. Tıbbi cihaz bakım onarım servisleri

TÜBİTAK’IN ÜRÜN ÜRETİMİ SONRASINDA MADDİ DESTEK VERMESİNİN DAHA DOĞRU OLABİLECEĞİ ŞEKLİNDE BİR ÖNERİ GÜNDEME GETİRİLDİ.

Page 28: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

26 M A Y I S 2 0 1 3

üreticilerin o minimumlara uyması, hibe adı altında hem teknolojinin hem de sis-temin geriye gidebileceğinden bu tür alı-mın yapılmaması.

Sorun-IIAmaç yerine araçları belirleme (Örneğin hastane bilgi sistemi modeli yerine Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği taslak şartnamele-rin gündeme gelmesi).

Çözüm Önerisi-IIHazır paketler ile “böyle alınsın, böyle yapılsın” şeklinde şartnameler yerine mi-nimumların belirlendiği ve süreç, işleyiş, mevzuat, yaptırım ile ilerlemelerin de paydaşlarla paylaşılarak birlikte oluştu-rulduğu, açık net bir mevzuat ve ayrıca elektronik order sistemine başlanılması.

Sorun-IIIÖngörülebilir mevzuatın yokluğu, yerli teşvik sisteminin çalışmaması, üniversite mevzuatının araştırma geliştirme faaliyet-lerini desteklemediği bilakis yer yer engel olduğu ve her şeyin kamudan beklendiği ama yapılınca da memnuniyetsizliğin ko-nuşulduğu.

Çözüm Önerisi-IIIYerli bir teşvik sisteminin olması, bunun Ar-Ge teşviki ve fonu gibi başka ürünlerle de takviye edilmesi, savunma sanayinde olduğu gibi Sağlık Bakanlığı’nın TÜBİTAK ile ofset ve kamu teşvikli projelere baş-lanması, üniversite mevzuatının en kısa sürede Ar-Ge desteği sağlayacak şekilde değiştirilmesi, sektörün kamuya proje ve mevzuat önerisi getirerek tartışması ve her şeyi kamudan beklenmemesi.

Sorun-IVDaha ucuza alma kaygısı ve üreticinin KDV yükü, ham maddede farklı mamul maddede, farklı KDV uygulaması ve KDV iade süreçlerinin uzunluğu.

Çözüm Önerisi-IVFiyatta değil teknolojide rekabetin he-deflenmesi, üreticinin KDV yükünün eğer yüzde 18’ise 18’de yüzde 8 ise 8’de eşit-lenmesi gereği ve KDV’nin geri alınma prosedürünün kısaltılması.

Sorun-VStandardı olmayan malzemelere yönel-me.

DÜNYADA, TEKNOLOJİYİ

KULLANAN, DATA VE TEKNOLOJİ ÜRETEN

ÜÇ TİP ÜLKE OLDUĞU, TÜRKİYE’NİN HENÜZ

DATA ÜRETME AŞAMASINDA BULUNDUĞU

VURGULANDI.

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

Page 29: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

444 8 KBB5 2 2

www.kbb.com.trwww.tautmann.com.tr

Konya Devlet Karayolu 29. Km Oğulbey Serpmeleri No:337 Gölbaşı 06830 Ankara • Tel: 0312 615 3500 Faks: 0312 615 3550

CMYK

C:100 M:48 Y:12 K:58 C:70 M:10 Y:0 K:55 C:60 M:0 Y:20 K:6

Hastane Karyolası TB Hasta Yemek Masası OBT Komodin BC Refakatçi Koltuğu AC

TAUTMANN Hastane Karyolası ve Ekipmanları

Sayed_TAUTMANN_Reklam_HastaneKaryolasiveEkipmanlari_Nisan2013_17042013.indd 1 17.04.2013 11:50:37

Page 30: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

28 M A Y I S 2 0 1 3

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

çıkarılması, dolayısıyla sağlık teknolojisi-nin geleceğine Medula’nın veri maden-ciliği yoluyla yön verilmesi,

5. Biyometrik tanımla sisteminde yaşanan sorunları bir daha yaşamamak için; kim-den, ne zaman, ne isteneceğinin biline-rek ve bunun da ilgili paydaşlarla belir-lenerek sürecin planlanması gerektiği,

6. Maliyet etkililik, maliyet fayda, maliyet kullanım gibi ekonomik değerlendirme yöntemlerinden yararlanılarak “Ucuzu değil ucuza alma”nın ilke edinilmesi,

7. Dışa bağımlılığın giderek artışına önlem olarak, kamunun alım gücüyle yerli tek-noloji ürün alımı için teşvik edici çalış-malarının yapılması, bu kapsamda ofset finansman yöntemiyle sadece ileri tek-noloji ürünleri değil üretimi yapılmayan basit sarf malzemeleri yerli üretiminin de desteklenmesi gerektiği,

8. Yerli üreticileri desteklemeye yönelik olarak diğer üreticilerin yaptığı gibi bir showroom yapılanmasına gidilmesi, genel mevzuattan bağımsız örnek ve pilot çalışmaların yapılabileceği bu tür yapılanmalar için hastanelerden de ya-rarlanılabileceği. ■

Çözüm Önerisi-VHastane enfeksiyonları ile ilgili hastane tekstili örneğinde olduğu gibi minimum standart belirlenmesi, akredite kurumlar tarafından üç ay gibi bir sıklıkla kontrol edilmesi, multi disipliner bir Ar-Ge deste-ğine yönelik çalışma yapılması ve mevzu-at engellerinin kaldırılması.

Ucuzu Değil Ucuza AlmaTüm bu saptamalar, sorun ve çözümler sonrasında Çalışma Grubu, “Gelecek Viz-yonu”na yönelik olarak aşağıdaki başlıkla-rın öne çıkarılmasını vurgulamıştır;

1. Dünyada sağlık hizmetlerinde para-digmaların değiştiği, tüm bu vizyonla bakıldığında gerek tıbbi malzemede ve gerek tıp bilişiminde gelecekte has-ta olmadan veya hastaneye gelmeden hastalık yönetimi uygulamalarının gün-deme getirilmesi gerektiği, bunun alt açılımları olarak mobil sağlık çözümleri, teletıp, evde sağlık hizmetleri gibi baş-lıkların konşulması,

2. Bir başka vizyon ilkesinin “ekonomik ürünün ucuz ürün almadığı”, bu “ucuz olanı alma fikrinden vazgeçip ucuza alma”, yani teknolojik katma değeri ola-nı ucuza almayı hedeflemek gerektiği,

3. Bilgi sistemlerinde farklı deneyimlerin entegrasyonu ile “birlikte çalışabilirlik” mantığıyla bir araya getirmenin bir baş-ka önemli vizyon olacağı, veri toplama mükerrerliğinin ortadan kaldırılması, hatta operasyonel bir adım olarak da önceden alım taahhüdü ile tıbbi tek-nolojinin Türkiye’de üretiminin teşvik edilmesi ve ayrıca örneğin bir sene son-ra Kamu Hastane Birlikleri şu kadar şu cihazdan alacaklar şeklinde bir ifade ile böyle bir planlamaya gidilmesinin doğ-ru olacağı,

4. Medula’da birikmiş verilerin veri ma-denciliği ile analiz edilmesi, sağlık teknolojisi politikalarının geleceğine yönelik olarak stratejik ve operasyonel aktivite başlıklarının bu analizlerden

EKONOMİK ÜRÜN YERİNE UCUZ OLANI ALMA YANLIŞLIĞI YAPILDIĞI VURGULANDI.

Page 31: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

Merkez: Molla Şeref Mah. Halıcılar Köşkü Sk. No:26 Fatih / İSTANBULTel:(0212) 635 79 70 Pbx Faks:(0212) 635 81 43Ankara: Sağlık Sk. Çetin Apt. No:30/3 Kat:1 Yenişehir / ANKARATel:(0312) 433 75 20 - 435 80 60 Fax:(0312) 433 80 92

Optimum Dozda Yüksek Çözünürlüklü Görüntüler...

“SHIMADZU” 1875’den günümüze...

1896 > İlk Röntgen Görüntüsü1911 > İlk Büyük Boyutta Medikal Röntgen Cihazı1957 > Japonyadaki ilk 6 MeV’lik Betatron1961 > Dünyadaki İlk Floroskopi Cihazı (RF)2003 > Dünyadaki ilk Direct-Conversion’lı FPD2004 > Dünyadaki İlk Tam Dijital Mobil Röntgen

2012+> Anjiyografi Sistemleri> Dijital Röntgen Sistemleri> Mobil Röntgen Sistemleri> C-Kollu Sistemler

> Ultrasonlar> Dijitalizasyon Çözümleri> Flat Panel Dedektör Çözümleri

[email protected]

Page 32: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 33: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 34: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

32 M A Y I S 2 0 1 3

Acil Nerede Başlayıp,Nerede Bitiyor?Hukuki sorunlar ve maliyet baskısı acil servislerin sürdürülebilirliğini zorluyor

OHSAD Kurultayı’nın “Acil Servis Sorunla-rına Çözüm Önerileri” oturumunda konu-şan OHSAD Başkan Yardımcısı Uzman Dr. Sema Akgün, acil konusunun kırmızı alarm vermeye devam ettiğini söyledi. Özel sağ-lık sektörünün önünde iki büyük problem olan acildeki hukuki sorunlar ve akabinde hastane kapatılmaları ile maliyet baskısı nedeniyle acil servislerin artık sürdürüle-mez birimler haline geldiğinin altını çizdi. Bu iki problem nedeni ile acilde asıl konu-şulması gereken ekipman, altyapı sorunla-rı, operasyonel süreçlerin planlanması gibi sorunlara odaklanamadıkları dahi söyle-yen Akgün şöyle konuştu; “Acili senelerdir tartışıyoruz, neden bir türlü çözüme ula-şamıyoruz diye sorarsanız; belki de sürek-li aynı şeyin etrafında döndüğümüz için. Acil’i tanımlamak çok zor. DSÖ, kendini acil hisseden herkes acildir, diyor. Hastalıkları tanımlamak kolay belki ama acil hastayı tanımlamak çok zor. Kişilerin neden has-ta olduğunu anlatmak da zor. Dolayısıyla kendini hasta hisseden herkes kendini acil olarak düşünüyor. Bir kere toplumun kafa-sında hastalık ve acil durum kavramları net değil. Bu noktada biz acil servisleri nasıl yö-neteceğiz.” şeklinde konuştu.

Gerçek Acil Hâl Nedir?Acil’in tanımının 2008 yılında Başbakanlık tarafından etik bir çerçevede yapıldığı-nı belirten Sema Akgün, sözlerini şöyle sürdürdü; “2008 yılında hayatımıza giren ve en geniş kapsamı ile acili tanımlayan Başbakanlık tanımı ‘24 saat içinde tıbbi

müdahale gerektiren haller ile ivedilikle

tıbbi müdahale yapılmadığında hayati risk

oluşturacak hastalar acildir’, diyerek gayet etik bir şekilde acil servislerden gerçekten acil müdahaleye ihtiyaç duyan hastaların faydalanmalarını sağlayacak bir programa geçti. Bu noktada bir sorun yaşanmadı çünkü gerçekten acil vakalara bakmak hepimizin aynı zamanda vicdani bir göre-viydi. Hastaneler bu konuda ek bir ücret almadan, maliyetin çok altında hizmet vermeyi kabul ettiler çünkü söz konusu olan gerçek acillerdi. Ancak seneler için-de gördük ki olay hiç de öyle değil. Bu açıdan kapıdan birçok hasta girdi. Hasta-nelerin yoğunluğu acile doğru kaydı. O zaman bazı kavramları daha yüksek sesle söylemeye başladık. Gerçek acil hâl ney-di? Stabil hasta dedik. Yine arada çıkan mevzuatlarda 2012’ye kadar bunu konuş-

ACİL BİRİMLERİNDE GERÇEKTEN

HASTA OLUP GEREKLİ TEDAVİSİ YAPILMADIĞI İÇİN

MAĞDUR OLAN HASTALAR KADAR, BU

KÖTÜYE KULLANIM NETİCESİNDE

MAĞDUR OLAN HASTANELER DE VAR.

H A B E R

U Z M . D R . S E M A A KG Ü NOHSAD BAŞKAN YARDIMCISI

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

Page 35: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 33

gittikleri yerlerde birtakım istemleri dı-şında ödemeler alınıyordu, sorgulamalar, gecikmeler yaşanıyordu. Bu nedenle acil durumlardaki başvurularda bu tür sorgu-lamalar, ödemeler yapılmayacak denildi ve bu çok etik bir gerekçeydi. Peki, bu du-rumda hastanın sorununu çözebilecek en yakın tam teşekküllü sağlık kuruluşunun bu konuda hükümlü olması gerekmiyor muydu, yönetmeliğe bu konuda herhan-gi bir şey konuldu mu? Hayır. Dolayısıyla bu kadar geniş kapsamlı bir özgürlük varken hastalara tümüyle hastane seç-me özgürlüğü de beraber verilmiş gibi oldu. Peki acil tanımına girebilecek bir durumda özel seçenek kullanmak isteyen hastaların seçeneklerinin bir sınırı var mı? Seçenek kullanmak isteyen klinik durum hâlâ acil mi? Ülkemizde bir yıl içinde 4500 hasta sadece Sağlık Bakanlığı ambulans-ları ile taşınmış. Bu günde 15-20 hasta demek. Özel ambulans şirketleri de var. Türkiye’nin her yerinden bir ambulans uçak kiralayan herkes istediği hastayı is-tediği yere götürebilir. Ambulanslar iller arasında hastayı taşıyabilir, ilçeler arasında hastayı taşıyabilir. Taşıyorlar da… En yakın hastane zorunluluğu uygulaması olmazsa belli kurumlarda yığılmaların yaşanması kaçınılmaz. Peki, bu hastaneler bu kapa-siteleri kaldırabilir mi? Bu hastanelerde giderek artan bu yığılmaların içinde çok acil hastaların durumu ne olacak? Onlar da ihtiyaçları olan acil hizmete bu kalaba-lığın arasından sıyrılıp ulaşabilecekler mi?”

Acil Hâllere Yaklaşım FarklıUzm. Dr Sema Akgün şu andaki acil hâl mevzuatlarının yeterince net olmadığını ifade etti. Şu anda Sosyal Güvenlik Kuru-mu ve Sağlık Bakanlığı’nın acil hâl konu-sunda yaklaşımının da farklı olduğunu dile getiren Akgün ‘SGK bu hasta acil de-ğil diye bir faturayı ödemezken aynı hasta yüzünden özel hastaneler kapatma cezası alabiliyor. Çünkü Sağlık Bakanlığı diyor ki, evet bu hasta acil hastadır. Özel hasta-neler zaten maliyetin çok altında hizmet veriyorlar, faturayı gönderecekleri yer de

tuk. Stabil hasta da elimizden gitti çünkü mevzuat daha da genişledi. Ama stabil hasta neydi? Bu işi doktorlara bıraktık, si-zin stabil dediğiniz stabil, değil dediğiniz stabil değildir dedik. Onlar döndü adli tıp-çılara sordular, böylelikle bu konunun tar-tışması başladı. Hayati risk değerlendirme kriterleri, güvenliği hasta transport kriter-leri, hastalık bilgisi, hastalık algısı, öncelik-ler… Bunların hepsi tartışılması gereken, giderek her gün gündemimize giren yeni kavramlar olarak ortaya çıktı.”

Tanımı Bu Kadar Zor Yapılan Acil Kavramının Kapsamını da Belirlemek ZorTriyajda belirli kriterler olduğunu hatır-latan Sema Akgün nereden sonrası yeşil alan, nereden sonrası artık kişiye elektif hasta muamelesi yapılacak diye sordu. OHSAD Başkan yardımcısı şunları kay-detti; “Hastaların ilk başvuru yeri neresi, ambulansla gelen hastaların ilk başvuru yeri neresi olmalı? Acil hastanın hekim ve hastane seçme seçeneği olmalı mı, bu nereye kadar olmalı, neden acil hizmetler ücretsizdir dedik… Bakanlık böyle bir ge-nelge yayınladı. Çünkü ciddi mağduriyet-ler vardı. Hastaların zorunlu durumlarda

ACİL SERVİSE MÜRACAAT ETMEK YA DA TEDAVİLERİNİN SONUNDA ACİL HASTALIK İDDİASINDA BULUNMAK HASTALAR İÇİN DE EN EKONOMİK VE CAZİP YOL OLMAYA BAŞLADI.

H A B E R Ö M E R D U R A K

Page 36: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

34 M A Y I S 2 0 1 3

yok. Bu faturayı da gönderemezse bu ma-liyet nasıl karşılanacak?’ dedi.

Çok İyi Bir Triyaj Yapılması Lazım “Hepimiz biliyoruz gündüz polikliniğine başvuran hastayı biz yatarak tedavi et-meye karar veriyoruz. Poliklinikten yatır-dığımız hastalar da bu kapsama uymuyor mu? O zaman biz polikliniklerde de mi gün gelecek triyaj yapmaya başlayaca-ğız.” diyen Akgün üçüncü basamak gibi çalışan, çok ağır hastalara bakan hastane-lerdeki hastaların büyük çoğunluğunun bu tanımın içine girdiği söyledi. OHSAD Başkan Yardımcısı şunları ifade etti; “O za-man acil nerede başlayıp, nerede bitiyor? Bu tanımlara tekrar dönüp bakmak lazım. Acil servise müracaat etmek ya da teda-vilerinin sonunda acil hastalık iddiasında bulunmak hastalar için de en ekonomik ve cazip yol olmaya başladı. Biz aciliz di-yen artık para ödemiyor, kendini her türlü hakka sahip gibi hissediyor. Bunun önü o kadar açıldı ki, birçok hasta parasını öde-dikten sonra geri almak için bizleri zor-luyor, tehdit ediyor ve kendisinde kamu kurumlarına şikayet etme hakkı görüyor.

Acil birimlerinde gerçekten hasta olup

gerekli tedavisi yapılmadığı için mağdur

olan hastalar kadar, bu kötüye kullanım

neticesinde mağdur olan hastaneler de

var. Kaynakların çok iyi kullanılması için

çok iyi triyaj yapılması lazım.

Özel Sağlık Sektörünün İkinci Önemli Başlığı FinansmanMaliyetin altında çok büyük bir bürokrasi

ve hukuk baskısı ile yürütülen bir sistem

olduğunun altını çizen Akgün genel sağ-

lık sigortasının bu konuda tek ödeyici

kurum olduğunun bilgisini verdi. Uzm.

Dr. Sema Akgün sözlerini şöyle sürdürdü;

“2008’den beri genel sağlık sigortası üc-

retlerinden -biz biliyoruz ki SUT fiyatları-

na hiç zam yapılmadı- ve bir gecede fark

alınması, ilave ücret alınması yasaklandı.

Acil hizmetlerde hiçbir iyileştirme yapıl-

madan… Özel sektör buna hemen uyum

sağladı. Bu çok etikti. Çünkü gerçek hasta

beklentimiz başvuran hastaların yüzde

1’i, 2’si gibi idi ve biz bunu yaparız dedik.

Ama konu hiç de öyle olmadı. Kapsam

genişledi ve genişledikçe hastalarımızın

yarısı artık acil kapısından girer oldu.” ■

KAYNAKLARIN ÇOK İYİ KULLANILMASI

İÇİN ÇOK İYİ TRİYAJ YAPILMASI LAZIM.

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

Page 37: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62
Page 38: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

36 M A Y I S 2 0 1 3

Ucuz Değil Kaliteli Ürün Tercih EdilmeliFiyata dayalı sistem kullanıldığı için bence maliyetler daha da yükseliyor

Özel hastanelerin geleceğe yönelik stra-tejilerinin nasıl olması gerektiğini Çapa Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Avşar’a sorduk.

Özel hastanelerin geldiği süreci değerlendirir misiniz?Türkiye’nin yükünü çeken özel hastane-lerdir. AK Parti Hükümeti ile birlikte özel hastanelere verilen teşviklerle Türkiye’de-ki özel hastane sayısı ve hizmet kalitesi inanılmaz şekilde arttı. O artışlarla yatırım-lar hızlı bir şekilde yapılırken 2008 yılında devletin çıkardığı kanunla özel hastaneler bir şaşkınlık süreci yaşadılar. Bazıları yeni yatırımlardan vazgeçmek istediler ama vazgeçemediler. Çünkü cihaz firmalarıyla kontrat yapmışlardı. Vazgeçseler de cid-di tazminatlarla karşı karşıyalardı. Bugün sağlık sisteminde çok büyük bir başarı varsa bunda başta Başbakan olmak üzere Sağlık Bakanı bu işin yan unsuru olan özel hastaneler ve malzeme tedarikçilerinin büyük katkısı olmuştur. Buradaki sıkıntı Türkiye’de kanunların çok hızlı değişme-sinden kaynaklanmaktadır. İnsanlar belli bir projeye göre hareket ediyor, ciddi fi-nansman kaynakları ile borçlanıyorlar fa-

kat bir anda kanunlar değiştiğinde sıkın-tıya uğruyorlar. Şu anda özel hastanelerin çoğu yaprak gibi sallanıyor. Bunu kabul etmemiz lazım. SUT fiyatları artmadığı gibi düşüyor. Maliyetlerin arttığı bir dö-nemde devamlı fiyatların geriye gitmesi özel hastanelerin bazen olmaması gere-ken fark ücretlerinin alınması gibi birçok olaya da sebep oluyor. Bundan özel has-taneler de rahatsız.

Nasıl bir çözüm önerirsiniz?Burada kurtuluş olacak birkaç tane reçete öngörmekteyiz. Bir tanesi, uzun vadede Türkiye sağlık merkezi olmalı ve özel has-taneler bundan bir pay alıp farklı bir gelir elde etmeye başlamalıdır. İkincisi reçe-te ise devletin en az üç veya beş senelik programlarla uygulama yapmasıdır. Vizyon eksikliği hissedilmeye başlandı. Özel hasta-neler son üç dört senedir “daha güzel neler yapalım”dan ziyade “bu işi nasıl kurtaralım” diye düşünür oldular. Bu Türkiye’ye yakışan bir tablo değildir. Bu coğrafi bölgedeki ül-kelerin bizim seviyemize gelmeleri için en az yirmi seneye ihtiyaçları var. Türkiye kaçı-nılmaz bir şekilde hata yapmadığı sürece bu bölgenin sağlık merkezi olacak.

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

VİZYON EKSİKLİĞİ HİSSEDİLMEYE

BAŞLANDI. ÖZEL HASTANELER SON ÜÇ DÖRT SENEDİR

“DAHA GÜZEL NELER YAPALIM”DAN

ZİYADE “BU İŞİ NASIL KURTARALIM” DİYE

DÜŞÜNÜR OLDULAR.

Z E K E R İ YA AV Ş A RÇAPA MEDİKAL YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Page 39: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 37

Ucuz değil ekonomik ürün şeklinde vurgularınız oluyor. Bunu biraz açıklayabilir misiniz?2008’den sonra hastaneler daha ucuz malzeme kullanmaya başladılar. Bu da yanlış bir yaklaşımdı. Ucuz değil kaliteli ürünler alınmalı. Daha ekonomik ürünle-ri özel hastanelere bugünlerde daha iyi anlatıyoruz. Ama yine de yeterli değil. Bir ürünün kullanım miktarlarının hastayla ilgili sistemlerde hiçbir kıyaslaması yok. Kıyaslama olmuş olsa yüzde 3, yüzde 5 daha pahalı olan ürünlerin aslında daha ekonomik olduğunu görecekler. Kamu tarafında da yapılan hatalar var. Bazı arka-daşlarımız ürünleri zamanında çok fahiş fiyattan verdiği için devlette bir güven eksikliği oluştu. Bundan dolayı da sadece fiyata dayalı sistem kullanıldığı için bence maliyetler daha da yükseliyor.

Özel hastanelerin sorunlarının şu nokta-da anlaşılacağına inanıyorum; devlet, şe-hir hastanelerini açıyor. Bu hastanelerin maliyet hesaplamalarını yaptığı zaman özel hastanelerin bu işi çok ekonomik yaptığını görmelidir. Mesela bir ameliyat maliyetini hesaplarken sadece o andaki ameliyat malzemesinin maliyetini he-saplıyorlar. Bu ameliyatı bir özel hastane yaptığı zaman kira maliyeti var, kıdem

Tabii sadece devletin özel hastanelerle ilgili çıkardığı kanunlar olumsuz etkile-miyor. Tam Gün Yasasıyla birlikte yetişmiş birçok uzman şu an ameliyat yapmıyor. Ameliyat yapmadığı için öğrenciler de o teknikleri öğrenemiyor. Bir örnek göster-mek gerekirse bir arkadaşım, Dicle Üni-versitesinde çok önemli bir çocuk cerrahi-si olduğunu ama artık ameliyatları sadece özel hastanede yaptığını ve asistanların hastaneden izin isteyerek teknikleri öğ-renmek için ameliyatları izlediklerini söy-ledi. Bu soruna çözüm bulunulmadığı takdirde on, on beş yıl sonra şu andaki ka-litede hekimlerin olmayacağına inanıyo-rum. Hataları olmakla birlikte kamu o ka-dar başarılı oldu ki her şeyden evvel böyle bir haksızlığı kendisine yapmaması lazım.

Tamamlayıcı sağlık sigortası bir hareketlilik sağlar mı?Hastanelerin sınıflandırılmasına karşıyım. Ancak otelcilik hizmetleri sınıflandırılmalı. Eğer iki hastane arasında bunun gibi bir fark varsa diğer hastaneyi kalitesiz diye kapatmanız lazım. Burada tamamlayıcı sağlık sigortası devreye girdi. Fark verebi-lecek insanların otelcilik hizmetleri yüksek olan hastanelerde devreye girmesiyle bir-likte tekrar nefes aldıracak enstrümanları geliştirmemiz lazım.

ÇOĞU MEDİKALCİ VE SATIN ALMA GÖREVLİSİNİN MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİNİ BİLMEMESİNDEN VE HASTANE SAHİPLERİNİN DE SADECE GELEN FİYATI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMASINDAN DOLAYI DAHA EKONOMİK ÜRÜN TERCİH EDİLEMİYOR.

R Ö P O R T A J S U Ö Z G Ü R

Page 40: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

38 M A Y I S 2 0 1 3

arasındaysa aslında daha pahalı olan ürün daha ucuza denk gelir. Kötü bir ürünü iki yüz adet kullanıyorsanız ekonomiğinden yüz adet kullanırsınız. Bunun analizinin bi-limsel bir şekilde yapılabilmesi lazım.

Aslında bir söz var “Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.”Burada daha değişik bir şey var. Bir insanın durumu çok iyi olmayabilir. Ama durumu iyi değil diye kötü malzeme kullanmasını kabul edemeyiz. Kötü bir ameliyat ipliği kullandığınızda sonrasında enfeksiyon oluşuyor. Hasta antibiyotik kullanmaya başlıyor. Sonuçta cepteki para bir. Burada bütün sektörlerin bir araya gelip devletin global bütçesine göre sistem oluşturması gerekiyor. Bu aşamadan sonra yapılacak şey malzeme kalitesini yükselterek kulla-nım oranlarını düşürmektir. ■

tazminatlarını hesaplamak zorunda... Ama kamu sadece o ameliyatta kullanılan ürünün maliyetini hesaplıyor. Çok sıkıştı-ğı zaman devlet destek veriyor. Kısacası devlet, özel hastanenin derdini anlamak zorunda. Anlamazsa uzun vadede bu hastanelerin çoğu batacak. Yerine yenileri gelir ama bunu haksızlık olarak görüyo-rum. Bu hükümetin başarılarına destek veren kurumların batmaması lazım. Aynı şey bizim için yani medikalciler için de geçerli. Bir arama konferansında dünya çapında dev bir firma kendisini anlatırken sağlık, insan sağlığı, kamu, çevre duyarlılı-ğı ve para kazanma kelimelerini kullandı. Ama sözünün sonunda bir üründen zarar ettiklerini, beş sene içinde bu ürünü Tür-kiye’den çektiklerini söyledi. Bizim on beş senedir zarar ettiğimiz ürünler var. Bunları hiçbir zaman çekmiyoruz işte farkımız bu. Bu sebeple sistemler oluşturulurken yık-madan, dökmeden yapılması gerektiğine ve bu sorunun devletle bir araya gelerek çözüleceğine inanıyorum.

Hastanelerde malzeme yönetimi nasıl olmalı?Çoğu medikalci ve satın alma görevlisinin malzemenin teknik özelliklerini bilmeme-sinden ve hastane sahiplerinin de sadece gelen fiyatı göz önünde bulundurmasın-dan dolayı daha ekonomik ürün tercih edilemiyor. Hastanelerde artık bir mühen-dislik dalı gibi cihaz ve malzemelerle ilgili ayrı bir branş olması gerekiyor. Maliyetle-me ve satın alma açısından yetişmiş in-sanlara ihtiyaç var. Ancak o zaman bizimle ilgili bir çözüme ulaşılabilir.

Bugün SGK ile anlaşmalı özel hastaneler-de, malzemenin toplam giderlerdeki payı yüzde 10’dur. A plus dediğimiz hastane-lerde ise yüzde 15’tir. Sadece fiyata dayalı ya da bir kişinin baskısıyla tek marka üzeri-ne yapılan alımlar var. Bu sistemin doğru-luğuna inanmıyorum. Ölçülebilir olmalı, ne ucuz ne pahalı... Bir örnek vermek ge-rekirse yüzde 2 pahalı olan bir muayene eldiveni eğer yırtık seviyesi binde yediy-se diğer ürünün ise yüzde on ile on beş

BÜTÜN SEKTÖRLERİN BİR ARAYA GELİP

DEVLETİN GLOBAL BÜTÇESİNE

GÖRE SİSTEM OLUŞTURMASI

GEREKİYOR.

D O S Y A Ö Z E L S A Ğ L I K S E K T Ö R Ü

Page 41: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62
Page 42: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

40 M A Y I S 2 0 1 3

Sağlıkta Ortak Çözüm İçin

Bir Araya Gelindi“Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları”nın

dördüncüsü Antalya’da düzenlendi

G Ü N D E M

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından her yıl organize edilen OHSAD Sağlıkta Çözüm Toplantıları’nın dördüncüsü 24-28 Nisan tarihleri arasında Antalya’da yapıldı.

Toplantıda Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, SGK, İl Sağlık Müdürlükleri, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları, Kamu Hastaneleri, Hastane Birlikleri

Yöneticileri, Üniversite Hastaneleri ve Sigorta Şirketleri temsilcileri bir araya geldi.

Page 43: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 41

H A B E R A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

AGAH KAFKAS: “BAKAN DEĞİŞTİ DİYE BAKANLIĞIN TÜM POLİTİKALARI DA DEĞİŞECEK BAKIŞINI DOĞRU BULMUYORUM.”

DR. REŞAT BAHAT: “YILLARDIR YASAL OLMAYAN ŞARTLARDA ÇALIŞIYORUZ. VATANDAŞIN GÖZÜNDE HIRSIZ VE KURALSIZ GİBİ GÖRÜNMEKTEN CİDDİ OLARAK RAHATSIZIZ.”

Yasal Olmayan Şartlarda ÇalışıyoruzKamu hastaneleri ve üniversitelerin ciddi

sorunları olduğunu, bunu bildiklerini ve

onların sorunlarını da paylaştıklarını dile

getiren Bahat en büyük riskin kendilerin-

de olduğunun vurgusunu yaptı. Maliyet

muhasebesi ile çalıştıklarını hatırlatan Ba-

hat şunları kaydetti; “Biz çok kırılganız ve

tüm bunları risk alarak yaptık. Tüm bunları

da devletimize güvenerek yaptık. Yıllardır

yasal olmayan şartlarda çalışıyoruz. Va-

tandaşın gözünde hırsız ve kuralsız gibi

görünmekten ciddi olarak rahatsızız. Tüm

riskleri kendisi alan bir kuruluşun dokto-

runun akşam 5’ten sonra muayenehane

açıp açmayacağına yüce parlamento-

nun karar vermesini anlayamıyorum.

Tüm bunların neden hastane sahiplerine,

YÖK’e, Kamu Hastane Birliklerine bırakıl-

madığını, tam günün nasıl ve neden bu

şekilde planlandığını, muayenehaneleş-

me oranı yüzde on iki iken –ki tüm dün-

yada bu rakam yüzde 18’dir- neden buna

ihtiyaç duyuldu, çözmekte çok zorlanıyo-

rum.”

Risk AldıkProgram 24 Nisan Çarşamba günü ortak

akıl toplantıları ve sertifika programı ile

başladı. “Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıla-

rı”nın açılış konuşmasında OHSAD Genel

Başkanı Op. Dr. Reşat Bahat “Sağlığı bazı

değerlerle ölçmek gerekirse vatandaşın

memnuniyeti siyasetçi için de bizim için

de gurur kaynağı. Sağlıktan memnun ol-

mayanların oranı yüzde 12 ve iyi derece

memnun olanların oranı da yüzde 77.

Bu rakam birçok gelişmiş ülke oranının

önünde. Hele hele bunun için harcadığı-

mız parayı düşünürseniz bir mucizeyi ger-

çekleştiriyoruz. Bebek ölüm, anne ölüm

oranları, yıllık muayene, aşılama, vatanda-

şın doktora müracaat sayısı, burada çalı-

şan uzman doktor ağırlığı… Bunlar hep

övünmemiz gereken şeyler. Ve tüm bun-

ları GSMH’nin sadece 4,5’unu harcayarak

yapıyor olmamız çok ciddi bir başarı. Tüm

bunları kamu, özel, üniversite hastaneleri

olmak üzere bizler yaptık. Siyasetçilerimiz

destek verdi, vizyoner davrandı, bizler de

risk aldık tüm bunları yaptık.” dedi.

Page 44: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

42 M A Y I S 2 0 1 3

G Ü N D E M

Yetişmiş insan kaynağının çok sınırlı oldu-ğuna dikkat çeken Bahat Türkiye’de ciddi sayıda hemşire ve doktor açığı olduğunu ve var olanın da kötü kullanıldığını ifade etti. Bahat şu görüşlere yer verdi; “Avru-pa’da bir doktora 20 yardımcı sağlık per-soneli sağlanırken Türkiye’de bu sayı 6. Bu doktorun yapmaması gereken birçok işi de yaptığı anlamına gelir ki aslında dok-torun vakti çok kıymetli, onu daha verimli çalıştırmanın yollarını bulmak gerek. Bu günden doktor ve hemşire açığını kapa-mak mümkün değil ama doktorun ve-rimli çalışmasını sağlamak mümkün. Bu nedenle tam günü düzgün planlamamız gerekiyor. Doktorun birçok yerde çalışma-sını konusunda daha serbest bırakmamız gerekiyor tabii ki kuralları doğru belirleye-rek.”

Önümüzün Açılmasını İstiyoruzTürkiye’nin dünyada 16. büyük ekonomi olduğunu ama tıbbi malzeme üretimin-de dünyanın yüzde 1’inden daha küçük olduğunun bilgisini veren Op. Dr. Reşat Bahat sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bu şe-kilde bir büyüme olmaz. Biz yorulduk, bizi ancak yeni ufuklar, yeni hedefler dinlen-direbilir. Bundan sonraki kongremizde so-runları konuşmayacağız. Belki dünyadan diğer insanları çağırarak vizyon konuşmak istiyoruz. Geleceği tartışmak istiyoruz. Önümüzün açılmasını istiyoruz.”

Neler İstiyoruz?SUT fiyatlarına değinen OHSAD Genel Başkanı “Artık bu SUT’u kul yazdıysa de-ğişsin.” dedi. Bahat sözlerine şöyle devam etti; “8 yıldır artmıyor, ondan vazgeçtik güncellensin istiyoruz. Tamam dediler gelin çalışalım, 1,5 yıl her hafta toplandık, saatlerce çalıştık. Sonunda yoğun bakım-lardan yüzde 8 indirim olarak ve birçok eksiği ile SUT yayınlandı. Tüm bunlardan sonra neden bu kadar çaba gösterdiği-mizi ve neden karşılık alamadığımızı anla-yamıyorum. SGK sözleşmesindeki her bir ceza maddesi bir hastaneyi iflas ettirebilir.” Teşekkür edecek konuların da olduğuna değinen Bahat özellikle sosyal güvenli-ğin düzenli ödemesinin altını çizdi. İl mü-dürleri ve bürokratlara da teşekkür eden Reşat Bahat “Bu kadar yanlış düzenleme ile beraber eğer inisiyatif göstermeseler çoğu hastane kapısına kilit vurur.” dedi.

Doktorun Verimli Çalışmasını SağlamalıyızHastane binalarının eski ve hastane ol-mayan binalardan devşirme olduğunun altını çizen Bahat “Eğer büyüme özendi-rilmezse, birleşmeler ödüllendirilmezse bu olmaz.” dedi. Büyük şehirlerde arazi bulmakta büyük sıkıntı çektiklerine işaret eden Genel Başkan Sağlık Bakanlığından TOKİ’ye ve belediyelere tavsiye yazısı yaz-malarını rica etti.

DR. REŞAT BAHAT: “DOKTOR VE HEMŞİRE

AÇIĞINI KAPAMAK MÜMKÜN DEĞİL AMA DOKTORUN VERİMLİ

ÇALIŞMASINI SAĞLAMAK MÜMKÜN.”

Page 45: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

İSTEM TIBBI CIHAZLAR SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

[email protected]

Tel: +90 212 272 5700Fax: +90 212 272 4243

OTOKLAVLAR HİDROJEN PEROKSİT YIKAYICI EL YIKAMA

Page 46: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

44 M A Y I S 2 0 1 3

Reel Bir GSYİH Gelişimi VarSon on yıldaki ekonomi ve sağlık ekono-misinden bahseden TOBB Sağlık Komisyo-nu Başkanı Dr. Seyit Karaca kişi başı sağlık harcamalarının ve bu harcamalara aracı-lık eden işletmelerin fiziki büyümelerini gördüklerini ifade etti. Karaca sözlerine söyle devam etti; “GSYİH ve reel büyüme-de 2004’ten 2011’e kadar 780-800 milyar dolarlara yaklaşan bir ekonomi büyüklü-ğüne ulaşmış durumdayız. AB ve dünya ortalamalarından daha fazla gelişen bir reel GSYİH gelişimi var. Bu çalışmalar neti-cesinde özellikle ortalama yaşam beklen-tisindeki artış oranı OECD ülkelerinden iki kat daha fazladır. Memnuniyet oranları da son 7 yıl içinde iki kata yakın artmıştır.”

Daha Çok Mesafemiz VarAçılış konuşmalarının sonuncusunu ger-çekleştiren Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah Kafkas işadamlarının basiretli ve kaliteli

Yeni Bir Sağlık Bakanı İle Yola Devam EdiyoruzAçılış konuşmalarında söz alan Medikal

Park Hastanesi Grubu Yönetim Kurulu

Başkanı Op. Dr. Muharrem Usta inanılmaz

mesafelerin alındığının altını çizdi. Özel

sektörün biraz vizyon tutukluğu yaşadığı

görüşünü bildiren Usta en basit konuların

bile aylarca, yıllarca çözülmemesinden

dolayısıyla vizyon sorunu yaşandığını ve

önlerine bakmakta zorlandıklarını belirt-

ti. Muharrem Usta sözlerine şöyle devam

etti; “Yeni bir Sağlık Bakanı ile yola devam

ediyoruz. Ama dikkat edin sadece Sağlık

Bakanlığı’nda değişim ve dönüşüm yok.

Konjonktürel olarak bizi bakanlıklardan

daha çok ilgilendiren Sosyal Güvenlik Ku-

rumu’nun kadrosunda da bir değişiklik

var. Burada da yeni bir dönem başladı. Bu

vizyonla inanıyorum ki yenidünyayı inşa

edeceğiz.”

G Ü N D E M

DR. MUHARREM USTA: “İNANIYORUM Kİ

YENİ DÜNYAYI İNŞA EDECEĞİZ.”

Page 47: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 45

3. bin yılın başında artık dünyanın 16., Av-rupa’nın 6. ekonomisi olarak ve dünyada Türk tarihinin geçmişine baktığımız za-man dünyada hiçbir dönemde bu kadar takip edilen, dikkat çeken ülke olmadık. Dünyada tarihimizin hiçbir döneminde bu kadar etkin bir ülke konumuna gel-medik. Bugün tüm dünyanın takip ettiği, gıpta ettiği bir noktadayız. Türkiye geliş-miş ülkeleri model almayıp onlara mo-del olmuş bir yerde. Geldiğimiz noktada muhteşem bir yerdeyiz. Gitmemiz gere-ken noktaya baktığımız zaman daha çok mesafemizin olduğu ortada.”

Bakanlığın Politikaları DeğişmeyecekBakan değişti diye Bakanlığın tüm politi-kaları da değişecek bakışını doğru bulma-dığının altını çizen Bakan yardımcısı böyle bir şeyin olmadığını sağlığın tüm kodları-nı çözdüklerini dile getirdi. Sağlığın tüm

insanlar olduğunu hatırlatarak “İşadamları birilerine göre rekabeti becerebildikle-ri için marka haline gelmişlerdir. Ama iş adamlarının bir de doktor olanı olunca daha farklı bir vizyon ortaya çıkıyor. Ön-celikle gerçekten sorunlarımız sıkıntıla-rımız var, sektör olarak ve ülke olarak…” dedi. Kafkas 10 yıl önce sağlık sektörüne bakıldığında sorunlarla daha çok boğu-şulduğunu ama sorunları halletme nokta-sında da çok ümitli olunmadığını belirtti. “Ne ülke insanımızda, ne hastalarımızda, ne ülkede yaşayan diğer insanlarda, ne de bizde ümit vardı” diyen Kafkas şunla-rı kaydetti; “10 yıl sonra geldiğimiz yere, Türkiye’de tüm sektörlerin gelişme tren-dine ve sağlık sektörünün gelişme trendi-ne baktığımız zaman sağlık sektörü diğer sektörlerden geride kalmadı, daha ileri bir noktaya taşındı. 3. bin yılın başında daha emin adımlarla bakıyoruz, daha gerçekçi bakıyoruz ve dünya da bize farklı bakıyor.

Page 48: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

46 M A Y I S 2 0 1 3

Allah’a şükür bugün Orta Anadolu’da bir üniversitede 1000 karaciğer nakli yapıla-biliyor.” dedi. Üniversitelerde sorunların ol-duğuna değinen Bakan Yardımcısı bugün üniversitelerde insan kaynağı yetiştirme konusunda çok daha kararlı bir yapı gör-düklerini kaydetti.

Yeni Hedeflere Koşmaya İhtiyacımız VarSağlık Bakan yardımcısı Agah Kafkas söz-lerini şöyle sonlandırdı; “Bakanlık olarak üniversitelerimizle sıkı bir iş birliği içinde-yiz, onları dinliyor, onlardan yararlanmaya ve sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Onlara sayı olarak bakmak yerine ne söylemeye çalıştıklarına bakıyoruz. Sanıyorum ki üni-versite öğretim üyeleri ile ilgili kısa sürede yapacağımız düzenleme tıp fakültele-rindeki eğitim kalitelerinin de artmasına, daha sağlıklı bir yapının oluşmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye demokratikleşmesi ile özellikle çözüm süreci ile prangala-rından kurtuluyor. Türkiye 2023 yılı için koyduğu hedefleri daha önce yakalama fırsatını beraberinde yakalıyor. Bu neden-le ülkedeki 75 milyon nüfusun ötesinde tüm dünyada bizi heyecanla takip eden insanlara da borçluyuz. Çünkü biz onlar-dan daha birikimliyiz, daha güçlüyüz ve onlara rol model olmak, onların önüne geçip yönlendirmek gibi bir misyonumuz var. Bu nedenle yorulmaya hakkımız yok. Yeni bir heyecan yakalamaya ve yeni he-deflere koşmaya ihtiyacımız var. Kat et-memiz gereken daha çok mesafe var. Bu mesafeleri kat edecek imkanlarımız da var.” ■

parametrelerini yeniden sorgulayacak sil baştan yapacak durumun olmadığını vurgulayan Kafkas şu görüşlere yer verdi; “Yaptıklarımızda eksikler varsa, düzenle-memiz gereken şeyler varsa bunu kendi-miz becerebilmeliyiz. Sağlıktaki bu dönü-şüm mimarları sadece Bakanlık, Bakanlık personeli ya da kamu çalışanları değil, sektör çalışanlarıdır. Sağlıkta memnuni-yet oranının dünyada yüzde 70-80 olan ülkelerin kaynakları ile bizim kaynakları-mıza baktığımız zaman bu gerçekleştirile-nin büyük bir başarı olduğu ortada. Tüm dünyada bu başarıyı satın almanın bedeli 4000-4500 dolar, biz 970 dolara bunu sağlıyorsak ve insan kaynağımız, doktor sayımız, sağlık çalışanımız bundaki o oranı yakalayan ülkelerin oranının çok daha ge-risinde ise burada çok ciddi bir başarı var, bu başarının mimarı da tümüyle sağlıkta çalışan herkestir.”

Organ Naklinde Kaydımız Bile YoktuÖzel sektörün olmadığı, özel sektör dina-miklerinin rollerini iyi oynamadığı ya da onlara o imkanların tanınmadığı bir ya-pıda başarı sağlama şansının olmadığına işaret eden Agah Kafkas devletimizin 10 yıl önceki devlet olmadığı gibi özel sektö-rün de 10 yıl önceki özel sektör olmadığı-nı söyledi. On yılda çok şey öğrenildiğine değinen Kafkas “Geriye dönük bakıldığın-da birçok şeyi birlikte öğrenerek yaparak, belki de bazı şeyleri yanlış yaparak dü-zelterek geldik. Yani bir organ naklinde bile doğru dürüst bir kayıt sistemimizin olmadığı bir Bakanlıktan buralara geldik.

G Ü N D E M

DR. SEYİT KARACA: “GSYİH VE REEL

BÜYÜMEDE 2004’TEN 2011’E KADAR 780-800

MİLYAR DOLARLARA YAKLAŞAN

BİR EKONOMİ BÜYÜKLÜĞÜNE

ULAŞMIŞ DURUMDAYIZ.”

Page 49: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62
Page 50: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

48 M A Y I S 2 0 1 3

Üzümcü Tıbbi Cihaz ve Medikal Gaz Sis-temleri San. ve Tic. A.Ş, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nın katkılarıyla ve Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği organizasyonunda, “Avrupa Cerra-hi ve Ameliyathane Hemşireleri Günü” kap-samında bilimsel bir toplantı düzenlendi.

Ameliyathane Hemşireliğinde Son GelişmelerToplantının açılış konuşmasını yapan Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Der-neği Başkanı Doç. Dr. Şenay Kaymakçı bilgi güncelleme toplantılarının özellikle çok hızlı gelişen cerrahi ve ameliyathane orta-mında çalışan hemşireler için büyük öne-me sahip olduğunu vurguladı.

Avrupa Cerrahi ve Ameliyathane Hem-şireleri Günü’nün “Ameliyathane Hemşi-reliği-İnsancıl Bir Meslektir ‘’şeklinde be-lirlenen teması çerçevesinde toplantıda Ameliyathane Hemşireliğinin İnsani Boyu-tu, Ameliyathanede Pozitif Fiziksel Ortamın Sağlanması, Hasta Pozisyonlarına Bağlı Ya-ralanmaların Önlenmesi, Ameliyathanede Kimyasal Gazlar konularıyla hasta ve ame-liyathane çalışanlarının güvenliği başta ol-mak üzere ameliyathane hemşireliğindeki son gelişmeler konularında uzman akade-misyenlerce tartışıldı.

Akademisyen ve Öğrenciler BuluştuBilimsel ve sosyal paylaşımlar içeren top-lantıların organizasyonunda destekçi ol-maya devam eden Üzümcü Tıbbi Cihaz ve Medikal Gaz Sistemleri San. ve Tic. A.Ş,

Bülent Ecevit Üniversitesi ve Namık Kemal Üniversitesi’nde akademisyen ve öğrenci-leri buluşturdu. Toplantıda eğitim uzmanı Nesibe Saygın sektördeki eğilimler ve ge-lişmeler, yerli üreticilerin çalışma alanında ve sağlık sektöründe karşılaştıkları sorun-lar ve yasal düzenlemeler gibi konular-da sektörel bilgilendirme gerçekleştirdi. Üzümcü’nün tanıtım filminin izlenmesiyle başlayan kurumsal tanıtım bölümü; üretim ve satışı gerçekleştirilen ürünlerin tanıtımı, satış ve pazarlama aktiviteleri, insan kay-nakları departmanı politikaları konusunda bilgilendirme ve yöneltilen soruların yanıt-lanması şeklinde tamamlandı. ■

S E K T Ö R D E N H A B E R S E R R A K U L

Üzümcü Sektörel Paylaşım Günleri Düzenlemeye Devam Ediyor

EĞİTİM UZMANI NESİBE SAYGIN SEKTÖRDEKİ

EĞİLİMLER VE GELİŞMELER, YERLİ ÜRETİCİLERİN

ÇALIŞMA ALANINDA VE SAĞLIK SEKTÖRÜNDE

KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR VE YASAL DÜZENLEMELER GİBİ

KONULARDA SEKTÖREL BİLGİLENDİRME

GERÇEKLEŞTİRDİ.

Üzümcü bilimsel ve sosyal paylaşımlar içeren toplantıların organizasyonlarına destek oluyor

43 yıldır sağlık sektöründe hizmet veren Üzümcü, yerli üretimde me-dikal alandaki sorumluluğu çerçe-vesinde, akademik kuruluşlar ile yakın ve devamlılığı olacak şekilde iş birliği faaliyetlerini geliştirmeyi hedeflemiştir. Bu bağlamda, sağlık alanında teşhis ve tedavi amacıy-la kullanılan mekanik ve elektronik cihaz ve sistemlerinin tasarım, üre-tim, geliştirme, teknik işletme ve bakım-onarım faaliyetlerinde gö-rev alan biyomedikal mühendisliği bölüm öğrencileri ile tanışma ve mesleki yaşamlarına daha güvenli hazırlanmaları için sektörel paylaşım günleri düzenlemektedir.

Page 51: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

Üzümcü Sektörel Paylaşım Günleri Düzenlemeye Devam Ediyor SİZ DE SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜN BİR PARÇASI OLUN

24- 26 EKİM 2013ICCI İSTANBUL KONGRE MERKEZİ, İSTANBUL TÜRKİYE

Hastane, inşa, altyapı,yönetim, bilişim gibi

pek çok konuyu içinde barındıran Hospital Build & Infrastructure, 24-26 Ekim tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde sektörün küresel buluşmasına ev sahipliği yapacak.

DAHA DA İDDİALIHastanelerde dönüşüm sürecinin 2016 yılına kadar tamamlanacak olması, Kamu Özel İşbirliği (PPP) yasa tasarısı ve hastanelerinen hızlı büyüyen sektörlerin başında gelmesi yabancı yatırımcıların gözünü Türkiye’ye çevirdi.

Geçtiğimiz senelerde Dubai, Hindistan, Almanya, Rusya ve Çin’de başarılı bir şekilde düzenlenen Hospital Build &Infrastructure Türkiye’ye daha da iddialı geliyor.

KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ (PPP) I TASARIM ve MÜHENDİSLİKAMELİYATHANE YÖNETİMİ I GÖRÜNTÜLEME ve TANISAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ

Avantajlı yer seçenekleri için; [email protected]

KONGRE ANA

BAŞLIKLARI

Stratejik Ortak

Page 52: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

50 M A Y I S 2 0 1 3

Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Der-nekleri Federasyon’un (TÜMDEF) üç yılda bir yaptığı 6. Olağan Genel Kurul Toplantısı 5-7 Nisan tarihinde Ankara’da gerçekleştirdi.

6. Olağan Genel Kurulu’nda Kemal Yaz ye-niden başkan seçilirken TÜMDEF’in yeni tüzüğü de onaylandı. Yapılan tüzük de-ğişikliği ile Başkan ve 14 üyeden oluşan Federasyon Yönetim Kurulu, Başkan ve 8 üye olacak şekilde yeniden düzenlendi. Tüzük değişikliği ile Danışma Komitesi de tüzükten çıkartılarak ismi Danışma Kurulu olarak değiştirildi. Uğur Mumay ve Aytekin Hakan Aydın’dan oluşan Divan’a Mehmet Ali Özkan başkanlık yaptı. Toplantıda Yö-netim Kurulu Üyesi Ali Hikmet Fırat son üç yılda yapılan çalışmaları anlattı. Yönetimin ibrasından sonra, Genel Kurulun seçim maddesine geçildi. Tek liste ile gidilen se-çimlerde yönetime aday olan Kemal Yaz önümüzdeki 3 yıl içinde TÜMDEF Genel Başkanlığına seçildi.

Mesleki Birlik ve Gelişme SağlanacakKemal Yaz, konuşmasında sektörde uzun yıllardır edindiği deneyimlerini ve dernek-lerdeki sivil toplum birikimini yansıtacağını ifade etti. Yeni dönemde Federasyonunun gerek bütçesinin gerekse kadrosunun pro-fesyonel çalışanlar ile güçlendirileceğinin altını çizen Yaz, kurum kültürünün gelişti-rileceğini, üyelerle iletişimin arttırılacağını ve kurumlar nezdinde kabul gören yüksek

temsiliyetin devam edeceğini söyleyerek, tüm delegelerin katılımcı ve destekleyici çalışmalarını beklediğini bir kez daha dile getirdi. Amaçlarının Türkiye’de mevcut “tıbbi cihaz üretici, ithalatçı ve tedarikçi dernekleri” ve üyeleri arasında, mesleki bir-lik ve gelişme, etik değerlerin belirlenmesi, korunması ve denetlenmesi, yardım, sosyal dayanışma, uyum ve disiplinini geliştirmek olduğunu anlatan Kemal Yaz şunları kay-detti; “Tüm tıbbi cihaz üretici ve tedarikçisi olan firmalarımızın derneklerimiz altında buluşması, üyemiz olan derneklerin Tür-kiye’nin coğrafik durumuna uygun bölge dernekleri şeklinde yapılanması ve daha güçlü hale getirilmesi, derneklerin ortak ve standart iletişim kanallarını kullanarak birlikte ve eşgüdümlü hareket etmesini sağlamalıyız. ■

S E K T Ö R D E N H A B E R S U Ö Z G Ü R

KEMAL YAZ; “FEDERASYONUNUN

GEREK BÜTÇESİNİ GEREKSE KADROSUNU

PROFESYONEL ÇALIŞANLAR İLE

GÜÇLENDİRİLECEĞİZ.”

BU ÇERÇEVEDE GÖREVE SEÇİLEN 6. DÖNEM YÖNETİM KURULU ŞU İSİMLERDEN OLUŞUYOR;• KemalYAZ-GenelBaşkan• AliHikmetFIRAT(İMDER)• DoğanAY(TÜDER)• ErgünTATAR(GASİD)• F.A.TolgaSÖZEN(MASSİAD)• KazımERYAŞAR(MASSİAD)• M.HilmiAKŞAMOĞLU(ÇUMED)• OnurAKGÜN(EGE)• TayfunAKSEKİ(EGE)

Kemal Yaz Yeniden TÜMDEF Başkanı Oldu6. Olağan Genel Kurulu’ndan Kemal Yaz yeniden başkan seçilirken TÜMDEF’in yeni tüzüğü de onaylandı

Page 53: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

Zamanınız ve ParanızSize Kalsın!UBB kaydında sıfır hata ile çalışıyoruz.Sizin için de vakit çok önemliyse,Ağır tercüme maliyetlerine katlanmak istemiyorsanız,GMDN, UMDN, ECRİ Terimleri ve medikal terminoloji konusunda emin olmak istiyorsanız,Bunlarla beraber paranız cebinizde kalırken siz mutlu olmak istiyorsanız,

GÖRÜŞELİM…

>> Medikal Tercümenin Tek Yetkin Adresi

(0312) 363 1 365 [email protected] Tercüme, Mütercim Tercümanlar Derneği Üyesi çevirmenlerle işbirliği halinde olmayı ilke edinmiştir.

Necatibey Cad. 26/30 Sıhhiye / ANKARAwww.medikozceviri.comİLETİŞİM:

Page 54: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

52 M A Y I S 2 0 1 3

D E S T İ N A S Y O N

AKDENİZ’İN İNCİSİANTALYA

Tarihi dokusu ve doğal güzel-likleri ile Akdeniz’in incisidir Antalya… Bir zamanlar Ana-dolu’da yaşayan ve Anadolu kültürüne biçim veren ilk ka-vimlerin bölgesi. Bugün de-niz, güneş tarih ve doğanın bir uyum içinde bütünleştiği Antalya Türk Rivierası olarak anılıyor.

Bergama Kralı II. Aktalos akıncı-larına “Gidin bana yeryüzünün cennetini bulun” der. Akıncılar kralın bu emriyle yola çıkıp di-yar diyar dolaşır ve sonunda Antalya’nın bulunduğu yere geldiklerinde, karşılarındaki eşsiz güzelliğe bakarak “Cen-neti bulduk” derler.

DENİZ, GÜNEŞ, TARİH VE DOĞANIN BİR UYUM İÇİNDE BÜTÜNLEŞTİĞİ ANTALYA TÜRK RİVİERASI OLARAK ANILIYOR

Page 55: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 53

Y A Z I A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

En Fazla Turist Kabul Eden Üçüncü ŞehirAynı zamanda Antalya sağlık turizminde

büyük bir potansiyele sahiptir. Dünyada

en fazla turist kabul eden üçüncü şehir

olarak sağlık turizminden de pay almaya

adaydır. Yaz aylarının dolu, kış aylarının

ise boş geçtiğini ifade eden Antalya Vali-

si Ahmet Altınparmak kış aylarında hava

sıcaklığının 10-15°C arasında seyrettiğini

ve sağlık turizmi için çok uygun bir böl-

ge olduğunu söyledi.

Dünyada Sayılı Organ Nakilleri YapılıyorAntalya’nın sağlık hizmetlerinden bah-

seden Altınparmak şunları kaydetti; Ak-

deniz Üniversitesi’nin bulunduğu ilimiz

Antalya; yapılan yüz nakillerinin yanı sıra,

dünyada sayılı organ nakillerinin yapıl-

dığı yerlerden olup, böbrek naklinin en

çok yapıldığı bölgedir.”

Antalya’nın sağlık turizmi açısından en

avantajlı bölge olduğunu ileri süren vali

sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu potansiyelle

kış mevsimini sağlık turizmiyle canlan-dırabiliriz. Bunun için turizm sektörü ile sağlık sektörünün birbirini daha iyi tanı-ması ve iş birliği yapması gerektiğini dü-şünüyorum.”

Doğal Güzellikleriyle de Ön PlandaAntalya’nın doğal ve tarihi güzellikleri de sağlık turistinin ilgisini çekiyor. En eski tiyatrolardan biri olan Aspendos Türki-ye’nin en iyi korunmuş tiyatrosu unvanı-na sahiptir. Türkiye’de insanlığın en eski yerleşim merkezi olan Karain Mağarası da Antalya’da bulunmaktadır.

Tarihi güzelliklerin yanında doğal güzel-liklere de doymak isteyenler için Antal-ya eşi bulunmayan bir örnek. Bölgedeki tüm dere ve çaylar Torosların Akdeniz ile buluştuğu sahillerde yerüstü ve yeraltın-dan olmak üzere yirmiden fazla noktada şelaleler halinde denize dökülmektedir. Bunların arasında en güzelleri Küçük ve Büyük Düden Şelaleleri, Kurşunlu ve Ma-navgat Şelaleri’dir.

Caretta CarettalarPatara on sekiz kilometrelik uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun kumsalına sahip plajıdır. Ayrıca Çevre Bakanlığınca “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen Patara Plajı, Caretta caretta deniz kaplumbağa-larının üreme alanıdır.

Golf Turizmi PopülerleşiyorBütün bu doğal güzelliklerin arasında Antalya’da özellikle Belek, sahip olduğu uluslararası standarttaki birçok golf sa-hasıyla Avrupa’nın en büyük golf merke-zi olma yolunda hızla ilerlemektedir. ■

EN ESKİ TİYATROLARDAN BİRİ OLAN ASPENDOS TÜRKİYE’NİN EN İYİ KORUNMUŞ TİYATROSU

UNVANINA SAHİPTİR.

Page 56: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

54 M A Y I S 2 0 1 3

H A Y A T I N İ Ç İ N D E N

nu tanımıyorsunuz. Anadolu’nun şirin ilçelerinden birisinde otuz yılı aşkın hekimlik yaptı. Garip geldiği

dünyadan ansızın göçtü gitti. Herkesin hikâyesi ilginçtir ama onun hikâyesini oku-

yunca yüreğiniz burkulacak, ancak “Bu yalan dünyada böyle insanlar kaldı mı?” diye de sormadan edemeyeceksiniz.

Antalya’nın seracılığı ile ünlü Kumluca ilçe-sinin bir köyünde dünyaya gelir. Çocukluğu, okul çağları yine aynı ilçede geçer. Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden me-

zun olduktan sonra yine aynı yerde Çocuk Hastalıkları ihtisasını kazanır. Doğduğu ilçe-ye yakın bir yer olan Antalya Finike Devlet Hastanesi’nde göreve başlar. Çalışma arka-daşlarından Aliye Hanım ile hayatını birleş-tirir. Kendi mesleğini devam ettiren biri kız, diğeri erkek olmak üzere iki çocuğu vardır.

Doğduğu, yaşadığı bölgenin şivesini hiç değiştirmedi. Onun konuşması bir farklıydı. Hastalarını severken “Abu gülüme, buna şe-ker verelim, balon verelim” demesi onunla özdeşleşmişti.

Örf, adet ve geleneklerine de bir o kadar bağlıydı. Bayram namazı sonrasında ma-halle sakinleriyle teker teker tokalaşır gönül alırdı. Mesai arkadaşlarından ya da onların çocuklarından askere gidenlerin cebine harçlık koymayı unutmaz, acı ve tatlı günle-rinde yanında olurdu.

Kızmaz, sinirlenmez, hayata hep pozitif ba-kardı. 1991 model aracı onun simgesi oldu. Sadece çocuklar değil, hastane yakınların-daki marketlerin de sevgilisiydi. Onun saye-sinde topitop ve balon satışları patlamıştı. Maaşını aldıktan sonra yaptığı ilk iş, çocuklar için şeker ve balon almaktı. İster hastaneye, isterse muayenehanesine gelen her çocuğa mutlaka balon ve şeker ikram ederdi.

Muayenehaneciliğin yaygın olduğu gün-lerde, “Borcumuz nedir?” sorusuna “Ver bir şeyler” derdi. Ardından soru sırası bu sevimli çocuk doktoruna gelirdi. “Yol paran var mı?”, “İlaç paran var mı?” Aldığı özel muayene üc-retinin tamamına yakınını hasta yakınlarına iade eder, parası olmayanın yol ve ilaç mas-raflarını da cebinden karşılardı.

Page 57: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 55

Y A Z I G Ö K H A N Ü M İ T L A L E L İ

Fotoğraf makinesi ile dostlarının, çalışma arkadaşlarının, hastalarının fotoğraflarını çeker, kartlara bastırarak dağıtırdı. Kontrole gelen hastalarına fotoğraflarını vermeyi ih-mal etmezdi.

“Neden diğerlerinden farklısın?” diye soran eski Başhekimine verdiği cevap yine ilginçti:

-Uzmanlık eğitimimin tamamlanmasına 4-5 aylık bir süre kala şiddetli bir hepatit hastalığı-na yakalandım. Hastalık ileri düzeyde, bulan-tılarım dayanılmaz olmuştu. Yaradan’a dua ettim. “Allah’ım; gariban bir ailenin evladıyım, uzmanlığımı tamamlıyorum, aileme, hasta-larıma faydalı olmak istiyorum. Ne olur bana yardım et, bana şifa ver” diye gecelerce dua ettim. Sonunda dualarım kabul oldu, şifa bul-dum. Ben bu hayatı bedava yaşıyorum Tahir Abi. Benim kazandığım her şey Allah’ın. Aile-min rızkından arda kalanı, çocuklara, garip-lere dağıtıyorum. Bu yalan dünyada neden sinirlenelim, birbirimizi kızalım ki!

Kendi çocuklarını iyi yerlerde okutma uğ-runa yaklaşık yirmi yıldır ailesinden ayrı tek başına bir hayat yaşadı. 2012 yılında kalp krizi geçirdi. Ailesi uzakta olduğu için, dostları onun yardımına koştu.

2013 Şubat ayında 30 yıl çalıştığı Fini-ke Devlet Hastanesi’nden İstanbul’a tayini çıktı. Dostları ona unutulmaz bir veda hazırladılar. Ama bilmiyorlardı ki, o veda son veda idi. Nisan ayının sekizinde acı haber duyuldu. İnsan-lar ağlayarak birbirini haberdar etti. İstanbul’da En Sevdiğine uğurlandı.

Güle güle Şenol KOÇMAN. Sen bu

dünyada iyi hatırlar bıraktın. Çocukların tonton doktoru, şekerci, baloncu doktoru, kimsesizlerin hamisi, babası olarak hatırla-nacaksın. Hakkını helal et Şenol Abi. Garip doğdu, garip yaşadı, garip gitti Şenol Abi…

“Abu gülüme” öksüz kaldı…

Page 58: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

56 M A Y I S 2 0 1 3

Kırk Beş Yaşındayım, Hâlâ Sorguluyorum 56 M A Y I S 2 0 1 3

Nedim Saban

Page 59: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

M A Y I S 2 0 1 3 57

Tiyatroda başarıya inanmıyor, 12 yaşında adım attığı tiyatroyu ‘Çıraklık Sanatı’ olarak nitelendiren Nedim Saban, tiyatroda mutlak bir başarıya da inanmıyor. Nedeni ise sahne ve seyirci arasında her an sıfırlanma şansına sahip olması. “45 yaşımda halen sorguluyorum” diyen Nedim Saban, dünden bugüne bilinmeyenlerini SAYED’e anlattı.

Yaşama bakış açısı “keşke” yerine, “iyi ki” demek olan Nedim Saban, yö-netmenliğini yaptığı, ‘Leyla’nın Evi’, ‘Aşk’a 103 Adım’ ve Goody Çocuk Tiyatrosu oluşumu ile sergiledikleri çocuklara hayvan sevgisi aşılayan oyunun yanı sıra özel bir proje için hazırlık içinde. ‘Yaşadıkça, proje bit-mez’ diyen Saban, obezite karşıtı bir projeyi hayata geçirmek için çalışı-yor. Tek eksiği belki de bir sponsor… Ayrıca bu aralar yazdığı bir senaryo, sunmayı tasarladığı bir TV programı ve teklif aldığı birkaç dizi film var.

Bu arada Nedim Saban, doktor-lardan korkanlardan değil. Ancak onun sağlıkla ilgili olarak farklı bir korkusu bulunuyor. MR, EEG... İşin içine makineler girdi mi Nedim Sa-ban, oldukça tedirgin oluyor. Bir de diyetisyene gidip, tartıya çıkma korkusu var ki, daha önce kiloları ile başa çıkmak adına midesine önce balon, sonra kelepçe taktırmış. Bu iki operasyon da ona rahatsızlık verin-ce sorunu yaşam koçu ile halletmiş. 14 yılda, 12 diyetisyene giden yine de 20 kilogram alan Saban, şimdi ise gıda intolerans testinin ışığında beslenip, spor yaparak, sağlığını ko-rumaya çalışıyor.

Küçük yaşta büyük başarılara imza atan bir Nedim Saban’la karşı karşıyayız. Peki siz gerçekten başarılı olduğunuzu ne zaman hissettiniz ve ‘İşte şimdi tamam’ dediniz? Tiyatroda başarıya inanmam. Biz her oyunda yeniden doğar, yeniden üretir ve başarılı olmak kadar başarı-sızlık riskini de taşırız. Şimdiki genç-ler, hocam hocam, diye geziyor ama hocalık da olmaz bu işte. Çıraklık sa-natıdır tiyatro. Profesörlük ve kıdem tanımadığı gibi, her gece büyük bir sınav verirsiniz seyirci karşısında. Her an sıfırlanma şansınız olduğu için mutlak başarı yoktur, olamaz. Bu nedenle başarılı olduğumu ka-bul etmiyorum, 45 yaşımda halen sorguluyorum.

Dr. Stress ile 13 yıl bir ekran klasiği haline geldiniz, yine böyle bir program yapmayı düşünür müsünüz?İfade özgürlüğü gerektirir öyle bir program yapmak. 10 yılda 1300 canlı yayında kimsenin burnu bile kanamadı, her kesim özgürce konu-şup, duygularını dillendirdi, ancak galiba düşünce özgürlüğünde geri-ye gidiyoruz.

M A Y I S 2 0 1 3 57

R Ö P O R TA J Y A S E M İ N T O P O Ğ L U

Tiyatroya aslında 12 yaşında çocuk oyunları yazarak başladınız. Bu yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?Yetenek keşfetmek olarak değil, he-yecan duymak diyelim. Şu anda TRT stüdyoları olarak kullanılan bina, yanmış olan Tepebaşı Tiyatrosu’nun atölyesiydi ve orada beni son dere-ce etkileyen bir çocuk oyunu izle-miştim. Adı ‘Birlikte Oynayalım’ idi. Birlikte oynamaya başladım.

15 yaşında Beş Kafadarlar Çocuk Tiyatrosu’nu kurdunuz, bu cesaret nereden geliyor? Bizim ustalarımız gençlere açıktı. Şimdi, diziler yüzünden şımaran ti-yatrocu kuşak gibi nobran değildi. Rahmetli Erol Günaydın’ı aradığı-nız zaman ulaşabiliyordunuz. Erol Günaydın, arkadaşlarımla oluştur-duğum oyunu izledi, bana Akbank Çocuk Tiyatrosu’nun kapısını açtı. Beklan Algan, ilk çocuk oyunumu izlemişti. Rahmetli eleştirmen Tahir Özçelik, Zeynep Oral, Melisa Gür-pınar gibi isimler gelip, koca koca yazılar yazmıştı. Yani hiçbir biçimde hevesim kursağımda kalmadı.

Biz her oyunda yeniden doğar, yeniden üretir ve başarılı olmak kadar ba-şarısızlık riskini de taşırız.

Page 60: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

58 M A Y I S 2 0 1 3

can Koşar ile aynı sahneyi paylaşmış, Müşfik Hoca’nın yönetmenliğinden bir şeyler öğrenmişim.

Birçoğumuz korkudan son dakikaya kadar doktora gitmeyiz, sizin böyle korkularınız var mı? Doktor değil, ama MR, EEG filan gibi, işin içine makinelerin girdiği şeyler-den korkum var. Dişçi koltuğunda çok rahat değilim, bir de B vitamini vuran iğnecilere dünyayı dar ede-rim. Ha bir de diyetisyene gidip, tar-tıya çıkma korkum var tabii.

Bir dönem 40 kilo verdiğinizi okumuştum, nasıl bir süreç yaşadınız?Mideme balon taktırdım, ardından kelepçe… Ancak o kadar rahatsız-lık verdi ki, bir yaşam koçuyla bu işi başardım. 14 yılda 12 diyetisyene gidip, 20 kilogram almak çok do-kunmuştu çünkü. Şimdi gıda intole-rans testinin ışığında beslenip, spor yaparak, korumaya çalışıyorum.

Yoğun temponuza rağmen, bir de blogunuz bulunmakta. Blog yazarı olmayı neden tercih ettiniz? Ayrıca bloğunuzda bazen sağlık yazıları da yazıyorsunuz, bu fikir nasıl doğdu?Kendimi ifade etmek için blog ya-zıyordum. Ardından Birgün’de köşe yazmaya başlayınca, bloğa sadece yazılarımı ekler oldum. Twitter çıktı, blogger’lık bozuldu.

Sizin sağlığınıza gelirsek, bugüne kadar önemli bir rahatsızlık geçirdiniz mi? Son dönemde fıtıkla başlayan bel ağrılarım oldu. Çok keyifsiz bir sü-reçti. Fibromiyalji teşhisi konuldu, ancak bu teşhis konulana kadar Neyzen’in dediği gibi resmen tıp tepti. Her gün başka bir doktor-daydım. İnternet bilgileri de bu kez yararlı değil, zararlı oldu. Uzmana güvenmek yerine, internette oku-

duğunuz birkaç şeyle idare ediyor-sunuz ve tedavi zorlaşıyor.

Yıllarca uyku apnesi problemi yaşa-dım. Geceleri maskeyle uyuyordum, ameliyat da oldum. Kilo verince kendi kendine geçti.

Tiyatro, sinema, dizi, program... Yeni projeler var mı? Yazdığım bir senaryo, sunmayı ta-sarladığım bir TV programı ve teklif aldığım birkaç dizi film var. Kısmet diyelim. İnsan beklemekten yoru-luyor. Gönül çalışmaktan yorulmayı dilerdi.

Son olarak devam eden projeleriniz nelerdir öğrenebilir miyiz?Yönettiğim ‘Leyla’nın Evi’ 4 yıldır oynuyor. ‘Aşka 103 Adım’ oyunu da bu sezon çok başarılı oldu, seneye mutlaka sürer. Tiyatrokare’de bazı sosyal sorumluluk projelerine ve ço-cukları bilinçlendiren oyunlara imza atıyoruz. Son olarak Goody Çocuk Tiyatrosu oluşumu içinde, çocukla-ra hayvan sevgisi aşılayan bir oyun sergiledik ve onları sahipsiz hayvan-lara sahiplenmeye çağırdık. Şimdi obezite karşıtı bir proje için sponsor arayışı içindeyiz. Yaşadıkça, proje bitmez.

58 M A Y I S 2 0 1 3

Bildiğim kadarıyla, sırf ti-yatroya gidemeyen çocuklar için, çocuk parklarında sahne aldınız, nereden aklınıza gel-di, bunun gibi daha neler var mesela?

Tiyatro sanatı kitlesel olmalı, kaldı ki tiyatroya gidemeyen çok ciddi bir kesim var. Gönül Tiyatrokare’de de böyle bir kesimle buluşabilme-yi diliyor. 21 yıldır Tiyatrokare’de de Türkiye’nin en ücra noktalarına git-tik. Ancak son yıllarda hem salon sorunu yaşanıyor, hem de bazı be-lediyelerin ve mülki amirlerin politik baskısı nedeniyle turne yapmak o kadar kolay değil. 1980 Türkiyesi’n-de sokak tiyatrosu yapmak daha ko-laydı, inanılır gibi değil.

Yaşama bakış açımda keş-ke yerine, iyi ki demek var.

Yönetmenliğini yaptığınız oyunlar içinde keşke ben de oynasaydım dediğiniz bir oyun oldu mu? Hem yönetip, hem oynamak çok güç. Zaten yaşama bakış açımda keşke yerine, iyi ki demek var. İyi ki Salaklar Sofrası’nda oynamış, Pek-

Page 61: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

Halkla İlişkiler SorumlusuSüheyla PEKER

Tel: 0312 431 66 44 • GSM: 0553 494 53 [email protected]

Kongre KayıtMurat PENBEK

Tel: 0312 425 15 02 • GSM: 0507 649 11 [email protected]

Kongre SponsorlukHasan KAZANÇ

Tel: 0312 425 15 02 • GSM: 0507 649 11 [email protected]

Organizasyon : ERBE TurizmTel: 0312 425 15 02 www.erbeturizm.com

Düzenleyen : Türkiye Sağlık Turizmi DerneğiTel: 0312 431 64 17 www.saglikturizmi.org.tr

20-22 Kasım 2012 İstanbul/TÜRKİYE

22-25 Kasım 2013(WOW Otel) İSTANBUL / TÜRKİYE

“Sağlık Turizminde Lider Ülke Türkiye”

VI

.

ULUSLARARASI

SAĞLIK

TURİZMİKONGRESİ

2013

DÜZENLEYENORGANİZASYON DESTEKLERİYLE

www.healthtourismcongress.org / www.saglikturizmi.org.tr / www.erbeturizm.com

Page 62: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

60 M A Y I S 2 0 1 3

ÖLDÜREN TUTKUBrian De Palma’nın yönettiği ve Rachel McAdams, Noomi Rapace, Paul Anderson ile Karoline Herfurth’un oynadığı Öldüren Tutku (Passion), vizyona çıktı.

Isabelle, Müdürü Christine’ye delicesine hayran olan hırslı bir iş kadınıdır. Isabelle’nin parlak proje fikirleri Christine tarafından çalınınca intikam almaya karar veren Isabelle, farkına varmadan Christine tarafından tehlikeli bir oyunun içine çekilecektir. Suçlu ile kurbanın sürekli yer değiştirdiği film, izleyiciyi labirentlerle dolu bir zihin oyununa davet ediyor.

YEDİ PSİKOPATMartin McDonagh’ın yönettiği ve Colin Farrell, Sam Rockwell, Woody Harrelson ile Christopher Walken’ın oynadığı Yedi Psikopat (Seven Psychopaths), vizyona çıktı.

Marty, Yedi Psikopat isimli kitabını bitirmek isteyen bir yazardır. Billy, Marty için her şeyi yapabilecek bir arkadaştır. Billy ve Hans’ın çaldığı köpeğin sahibi, psikopat bir katil olan Charlie ise, ne yapacağı tahmin edilemeyen saldırgan bir adamdır. Marty, kitabını bitirebilmek için olaylardan gerekli ilhamı alacaktır. Fakat kariyeri için gerekli ilhamı alıp, hayatta kalabilecek midir?

YOLDA Walter Salles’ın yönettiği ve Sam Riley, Kristen Stewart, Garrett Hedlund ile Amy Adams’ın oynadığı Yolda (On The Road), vizyona girdi.

New York’lu genç bir yazar olan Sal Paradise, babasının ölümünün ardından, büyüleyici ve eski sabıkalı Dean Moriarty ile tanışır. Dean, özgür ruhlu ve baştan çıkarıcı Marylou ile evlidir. Sal ve Dean kısa sürede arkadaş olurlar. Sınırları belli bir hayata mahkûm olmamak amacıyla tüm bağlarını koparan iki kafadar, yanlarına Marylou’yu da alarak yola çıkarlar. Üç genç insan yolda dünyayı keşfedeceklerdir.

S İ N E M A

KOŞULSUZ SEVGİRufus Norris’in yönettiği ve Tim Roth, Eloise Laurence, Cillian Murphy ile Rory Kinnear’ın oynadığı Koşulsuz Sevgi (Broken), vizyona çıktı.

11 yaşında zeki bir kız olan Skunk, şeker hastasıdır. Yaz tatili tatlı umutlar getirir Skunk’a. Ta ki komşuları Bay Oswald, sevimli ama rahatsız Rick’i tecavüzle suçlayıp dövene kadar. Evi, mahallesi, okulu onun için hain alanlara dönüşür. Çocukluğunun tasasız belirsizliği, yerini önce korkunç şüphelere, ardından ani, nedensiz, neşeli bir keşmekeşe bırakır.

Page 63: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62
Page 64: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

62 M A Y I S 2 0 1 3

1. ULUSLARARASITÜRKİYE SAĞLIK MEZUNLARIKURULTAYI13-17 HAZİRAN 2013, İSTANBUL

1. ULUSLARARASI TÜRKİYE SAĞLIK M

EZUNLARI KURULTAYI

1ST IN

TERN

ATIO

NAL T

URKEY MEDICAL ALUMNI CONGRESS

www.turk iyesagl ikmezunlar i .o rgwww. turkeymedicala lumni .org

İşbi

rliği

ve

katk

ılarıy

la

“Türkiye'de okumuş, 3 bin 500 civarında yabancı hekim ve sağlık çalışanlarının Türkiye'de bir kurultay çatısı altında tekrar bir araya

getirilmelerini doğrusu son derece önemli ve anlamlı buluyorum; son derece heyecan verici bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye'de okumuş, şu anda kendi memleketlerinde mesleklerini icra eden, saygın bir konumda

bulunan mezunlarla irtibatın ve muhabbetin güçlendirilmesi inanıyorum ki Türkiye'nin tanıtımına çok büyük katkılar sağlayacaktır.”

RUHİ MÜCERRETİstiklal Harbinin son gazisi, 100 yaşındaki millî kahraman Ruhi Mücerret; bir dünya starına nasıl dönüşüyor?

Zaten ecelin menzilindeyken, esrarengiz psikopat MASUM Cici’yi haklayabilecek mi?

Mabet filozofu AVNİ Vav’dan daha neler öğrenecek?

NAZLI Hilal’e, 70 yaş farka rağmen nasıl açılacak?

Ve son nefesinde kelime-i şahadet getirebilecek mi?

Bir gözü mavi, diğeri kahverengi avare Civan Kazanova; elden düşme ruhunu, şeytana neden satıyor?

Depremde yitirdiği SERPİL Silahlıperi’yi unutmayıp da ne yapacak?

Marifetli afet FUJER Fuji’den kaçarken neye yakalanacak?

Yazar: Murat MenteşSayfa sayısı: 320Yayınevi: April

KARACAOĞLANKaracaoğlan, Türk halk şiirinin en önemli ozanlarındandır. Aşk konusunu, halk şiirinin klasik nazım biçimleri ve hece ölçüsüyle işlediği duyarlıklı şiirleriyle, yüzyıllar boyu halkın ilgisini kazanmıştır. Anadolu’nun pek çok kasabasında ve köyünde “makamı” vardır. 1606’da doğan büyük halk şairi Karacaoğlan’ın doğumunun dört yüzüncü yıldönümü kutlandı.

Yazar: Ahmet ÖzdemirSayfa Sayısı: 288Yayınevi: Bordo-Siyah

DÜĞÜMLERE ÜFLEYEN KADINLARO adamı öldürmek için çölü geçmeyi göze almış dört kadın... Düğümlere Üfleyen Kadınlar bu yolculuğun romanı. Ne kadar sevilse de tamir olmayan o yaralı coğrafyada, Ortadoğu’da geçiyor. Saraylar devrilip, meydanlar dolarken sorular kalıyor geriye. Her yola en az bir soruyla çıkılır çünkü: Bir kadın ya da bir ülke nasıl sevilir sahiden?

Yazar: Ece TemelkuranSayfa Sayısı: 480Yayınevi: Everest

K İ T A P

BOŞ KOLTUKBarry Fairbrother kırklı yaşlarının başında beklenmedik bir şekilde hayata gözlerini yumar. Bu ani ölüm yaşadığı kasabanın halkı için büyük bir şok olacaktır.

Arnavutkaldırımlı meydanı ve eski kilisesiyle Pagford, sıradan bir İngiliz kırsalı gibi görünse de bu tatlı görüntüsünün ardında bir savaş sürmektedir. Zenginler fakirlerle, gençler ebeveynleriyle, kadınlar kocalarıyla, öğretmenler öğrencileriyle sürekli bir çatışma halindedir. Pagford kesinlikle göründüğü gibi bir yer değildir.

Yazar: J.K. RowlingÇevirmen: Dost KörpeSayfa Sayısı: 592Yayınevi: Doğan Kitap

Page 65: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

1. ULUSLARARASITÜRKİYE SAĞLIK MEZUNLARIKURULTAYI13-17 HAZİRAN 2013, İSTANBUL

1. ULUSLARARASI TÜRKİYE SAĞLIK M

EZUNLARI KURULTAYI

1ST IN

TERN

ATIO

NAL T

URKEY MEDICAL ALUMNI CONGRESS

www.turk iyesagl ikmezunlar i .o rgwww. turkeymedicala lumni .org

İşbi

rliği

ve

katk

ılarıy

la

“Türkiye'de okumuş, 3 bin 500 civarında yabancı hekim ve sağlık çalışanlarının Türkiye'de bir kurultay çatısı altında tekrar bir araya

getirilmelerini doğrusu son derece önemli ve anlamlı buluyorum; son derece heyecan verici bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye'de okumuş, şu anda kendi memleketlerinde mesleklerini icra eden, saygın bir konumda

bulunan mezunlarla irtibatın ve muhabbetin güçlendirilmesi inanıyorum ki Türkiye'nin tanıtımına çok büyük katkılar sağlayacaktır.”

Page 66: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

İstanbulSöyleşi Sk. No:29/1 Y. Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL

T. +90 (212) 499 99 18 F. +90 (212) 499 01 61

AnkaraATB İş Merkezi G Blok No:188 Macunköy / ANKARAT. +90 (312) 397 89 01 F. +90 (312) 395 02 00

medikal çözümler

w w w . k o m p o z i t t u r k i y e . c o minfo@kompozi t turk iye.com

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

kompozit mayıs reklam.pdf 1 23.05.2013 12:52

Page 67: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62

İstanbulSöyleşi Sk. No:29/1 Y. Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL

T. +90 (212) 499 99 18 F. +90 (212) 499 01 61

AnkaraATB İş Merkezi G Blok No:188 Macunköy / ANKARAT. +90 (312) 397 89 01 F. +90 (312) 395 02 00

medikal çözümler

w w w . k o m p o z i t t u r k i y e . c o minfo@kompozi t turk iye.com

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

kompozit mayıs reklam.pdf 1 23.05.2013 12:52

Page 68: SAYED Mayıs 2013 Sayı:62