98
8/20/2019 Nasreddı̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 1/98  

Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 1/98

 

Page 2: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 2/98

E Ğ L E N C E L İ K İ T A P L A R S E R İ S İ : 2

Toplayan :

AHMET HALİT YAŞAROĞLU

N S R E D D İ N

HOC

Merhumun 220 Fıkrası

AHMET HALİT YAŞAROĞLU

Kitapçıl ık ve Kâğıtçı l ık Ltd. Şt i .

İs tanbul - Ankara Cad. 121

1 9 6 1

Page 3: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 3/98

Ö  N

  S Ö Z

Ö ted enb eri — bir çok fıkralar gibi — Nasreddin Hoc a

merhum a ait fıkraları da, gözü m e iliştikçe, yahu t kulağım a

değ dikç e yazıp bir kenara ko yard ım . Böylece beş yüze yakın

fıkra top lan dı. Günün birinde bunları şu suretle bir tasnife

tâbi tut tum:

1 — Hocanın çocukluğu.

2 - Hocanın gençliği .

3 — Hocanın oğlu.

4 — Hocanın tüccarlığı.

5 — Hocanın vaizliği, imamlığı, muallimliği

6 — Hocanın kadılığı.

7 — Hocanın karısı.

8 —

Hoca ve eşeği.

9 —

Hoca ve Timurlenk.

10 -

Hocanın ihtiyarlığı.

Sonra, bu tasnife göre ayırdığım fıkraları birer birer ele

dim. Bunlardan bir çoğunun, gerek Profesör Fuad Köprülü'-

nün Manzum Nasreddin Hoca isimli eserinde, gerek Nasreddin-

Hoca hakkındaki en güzel ve en büyük eseri vücude getiren,

Büyük Alim Veled Çelebi Üstadımızın Baha? imzasiîe neşret

tikleri «Letaifi Hace Nasreddin» isimli kitabında işaret ettik

leri gibi, Hocanın millî şahsiyetini hiç dü şün m ed en : Behiûl

Dân â, Çuha (* ) H ebenneka gibi meczup ve aptalların, Ebu

Dclânıe ve emsali gibi dalk avu kların fıkralarile k arıştırıldığı

nı gö rdü m . Nitekim, Ho ca m erhum dan b irkaç yüz sene ev

vel toplanm ış ve yazılmış olan bazı A rap fıkralarında da

bunla ra rastla dım . Demek ki her tuhaf şeyi hocay a nis be t

etmek bir tuhaflık sayılmış. Böylece zeki, hazırcevap ve tanı

olgun bir insan ruhu taşıyan Hoc a merhum bu isnat edilen

(* ) B ir de Cuh a-e l -Rum î i sim li b i r inden bahseder ler k i , K om u s î i l a l am

sah ibi Şem sed din Sa mi Bay Mısır ve Bey rutta eser ler i bas ı lmış o lan bu

zat ın Nasreddi s H oca o lm as ı m uhtem el bu lunduğunu söy ler .

Page 4: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 4/98

NASREDDİN HOCA

3

fıkraların çoğunda alık, aptal, gülünç, hatta bazan günahkâr

bir tip olarak gösterilmiştir.

Bu sebeple, hocaya ait olmıyan münasebetsiz fıkraların,

eski bazı kitaplarda başkalarına nisbet edildiğini gördükçe

büyük bir sevinç duyarak ayıklamağa başladım.

Nihayet elde kalanları, Veled Çelebi Üstadımızın topla

dıkları fıkralarla karşılaştırdım. Bir çok münasebetsiz fıkrala

rın oraya alınmadığını, fakat buna mukabil okuyucular tara

fından gönderilmiş olup Hocaya ait bulunmıyan bazı zevksiz

fıkraların hatır için konulduğunu gördüm.

Veled Çelebi (Veled İzbudak) Üstadımız, bilhassa, şu

kitaplardan faydalandıklarını söylüyorlar:

1 — Eski taş basması Letaifi Hace Nasreddin.

2 — Çaylak Tevfik merhumun Letaifi Nasreddin.

3 — Letaif-i Lâmiî

4 — Hikâyat-ı Vedadî.

5 — Çaylak Tevfiğin Hazinei Letaifi.

6 — Türkçe — Kaba lisan.

7 — Gencine-i

  Letaif.

Bunlara:

8 — Çaylak Tevfiğin Bu Âdem.

9 — Hayreddinin Mültekatat-ı  Letaif.

10 — Faik Reşadın  Külliyat-1  Letaif.

İsimli eserlerini de ilâve edebiliriz.

îşte asırlardanberi dillerde dolaşan Nasreddin Hoca fık

raları bu eserlerde perakende olarak, fakat Veled Çelebi

Üstadımızın, Letaifi Hace Nasreddin isimli eserlerinde topiu

bir halde basılmış bulunmaktadır.

Bu fıkraların bazılarına Cevahir-i Mültekata ve emsali

Arapçadan tercüme edilmiş eserlerde tek tük rastlamak müm

kündür.

Şu halde nerede Hocaya yakışacak bir fıkra görülmüşse

hemen ona mal edilmiştir.

Ben, bu.fıkraları yukarıda yazığım gibi, on bölüme ayıra

rak eediğim sırada bazılarının bir kitapta filân kimseye, baş-

Page 5: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 5/98

4

NASREDDİN HOCA

ka bir kitap ta da ha başka bir zata isnat edildiğini gör dü k

çe,

  bunların içinde Hoca Merhumun ahm ak ve ap tal b ir

adam yahut kötü ruhlu bir insan gibi tasvir eden bütün mü

nasebetsiz veya tatsız tuzsuz fıkraları çık arıp attım . Böyle

ayıklıya ayıklıya 500 fıkradan ortada 220 fıkra kaldı.

Bunların elli tane den fazlasının H oc a merhum a ait olm a

dığım da pekâ lâ tahmin ediyorum . Fa ka t Hocayı küçük

düşürmiyecek olan ve asırlardan beri milletimizin benimsediği,

hattâ Ata sözleri arasına koyd uğu ve bir hikme t dersi çı

kardığı bu latifeleri dışarıda bırakmağa hakkım yoktu.

Nitekim, Evliya Çelebinin iddiasına rağm en, değ erli bil

ginimiz Profesör Fuad Köprülü'nün kıymetli tetkiklerine göre

Hocanın ^ıldırım Bayezid ve Timurlenk zamanına erişmediği

ne ben de inanmış olmakla bera ber, H oca merhumla Tim ur

lenk aras ında geçtiği rivayet edilen yirmi beş ka da r fıkra

ara sın da n on iki tanesin i, halkımızın dilinde do laştığ ı v e

H ocay a da bir kıymetsizlik izafe etmediği için ayrı bir bö

lümde sıralamaktan kendimi alamadım.

Fak at Hocanın karısını sebepsiz yere düşkü n ahlâklı bir

kad n olarak göstere n fıkralardan hiç birini koym adım . H attâ

( Et - K ed i) fıkrasındaki üç okka eti, oyn aşı ile birlikte yem esi

gibi akıl ve mantığa uymıyan keyfiyeti; akrabaları ve komşu-

larile birlikte yediği şeklinde göstermeyi uygun buldum.

Son ra, fıkralardan bazılarım Ho canın çocuk luğuna , gen ç

liğine ve nihayet oğluna mal etmeyi münasip gördüm.

Bu ara da Hocayı ne Kürdistan elçiliğine, ne de deniz

seferine yollamadım.

Şimdi a/.iz oku yucularım , eminim ki siz de bu fıkrala rı

sırasile okurk en Ho ca merhumun hüviyetini daha iyi kav

raya cak ve bildiğiniz bazı fıkraların bu ray a konulmam ası

daha muvafık olduğunu takdir edeceksiniz.

Bu arad a ayıklanmış olan temiz 220 fıkrayı da az gör -

miyeceğinizden eminim.

Moloz doldurmak icap etseydi bu fıkraları beş yüze de

ğil,  bin taneye çıkarmak da müm kündü. Buna rağm en bazı

Page 6: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 6/98

NASREDDİN HOCA

5

fıkralarda Hocayı saf bir adam gibi gösteren bir havaya da

rastlayabilirsiniz. Bunların bir kısmı hocanın muzipliği, şaka

cılığı ve bu sure tle hâ disele rle ve muhitile alay etmek için

söylediği sözler olabilece ği gibi, bir kısmı da nihay et onun

da zayıf tarafların ı ifade edeb ilir. Binaenaleyh bunlar Ho

canın kıymetinden bir şey eksiltmezler.

Hoca merhumun fıkraları, bütün Avrupa dillerine tercüme

edilmiştir. Fa ka t maalesef bu tercüm eler bizdeki yalan yanlış

eserlerden alındığı için Hoca, gülünç bir adam olmaktan kur

tulamamıştır. Bence bu himmeti de bugünkü nesil yapmak su-

retile Hocayı hakikî hüviyeti ile yaşatmalıdır. Bunun için bu

fıkrala rdan yüz, nihay et yüz elli tanesini bir hey 'et seçm eli,

sonra bun ları Fıransızca, İngilizce ve Alm ancaya tercüme ederek

ba stırıp g ar p âlemine tanıtmalıdır. Biz bu husu sta hizmete hazırız.

Bu ara da , bir nokta yı da sayın okuyucularıma arzetmek

isterim. '

İkinci basımını da yapm ak nas ip olan

  •>

 Hak ikî Bektaşi

fıkra ve nükteleri

 >

 isimli eserimde de söyle diğim gibi, fıkra-

ralarm güzelliği bunların uzun olma m asında ve lüzumsuz

cümlelerle dolmamasmdadır. Aksi takdirde fıkra değil, hikâ

ye olur. Binaenaleyh bu rad a da o ciheti göz önüne aldım.

An cak beş altı tane fıkra vardır ki bunlar tutt ğum ölçüye

gö re biraz uzun cadır. Fa kat bunların kısalması da mümkün

değildir. Y oksa daima iddia ederim k i: En güzel fıkralar, en

kısa bir şekilde ifade edilen fıkralardır.

Şimdi, biraz da Hoca merhumun tarihî şahsiyetini, Profe

sör Fua d Kö prülü'nün kıymetli tetkiklerine ve merhum Bur

salı Büyük Alim Tahir beyin araştırm aların a da yan ara k bu

raya naklediyoruz.

? H ocay a halkın isnat ettiği yahu t verdiği sima ne ka da r

vazıhun ise, tarihî şahsiyeti de bilâkis o kadar ilham içinde bu

lunuyor.

  €

 Timurlenk

  >

  ile bazı müiâtafala rı esk i yaz m a Lelaif

nüshalarında yazıldığı için olacak ki Letaif-i Nasreddin ismin

deki eserin sahibi Çaylak Tevfik Bey ve ondan naklen Letaifin

Page 7: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 7/98

NASREDDİN HOCA

i ecnebi mütercimleri H ocay ı Yıldırım Bayezid de vri ricalinden

s

  saya rlar. Ha ttâ halk arasında dolaşan meşhur bir m enkabe ,

ı

  Hocayı Nesimî ile ark ad aş (*) gö steri r. Şaka yiki Num aniye'de

Risalei Nuniye sahibi meşhur Hızır beyin Hocanın torunu ola

rak gösterilmesi de belki buna bir delil gibi telâkki olunmuş

tur . İşte her ne sebe be mebni olursa olsun, bugün ekseriyet

Hocayı Yıldırım devri ricalinden ve Timur m uasırlarınd an

add etm ek ted ir. Bu telâk ki, muhtelif delillere istinat edilerek

reddoluna'oilir: Bir defa eski yazma Letaif nüshalarında Hoca-

l  nın Sulta n Aîâed din ile bir tak ım latifeleri oldu ğu zikredil

mektedir. Bundan maada, Hoca ile Timur arasındaki «hamam

da kıymet biçmek - hikâyesi, eski tezkirelerimizde daha doğru

olarak, İskend ernam e sahibi şâir Ah m edî'ye isnat olunuyor,

j

  Eğer Hocanın Timur muasırı oldu ğu, onunla arasında geçtiği

rivayet edilen hikâyelere istinat e diyorsa , hemen ayni derec e-

\ de kuvvetle Sultan Aîâed din Selçukî ile muasır olduğ u da

iddia o lunab ilir. Bu ikinci mütalâamın da ha doğ ru old uğ una

diğer bir delil, Ho canın türb esid ir. Filhakika, Akşehirin şark ı

j

  cenubîsinde Hocay a nisbetle yâdedilen büyük mezarlık orta

sındaki türbe kitabe sinde , vefat tarihi olmak üzere 386 yazı-

 

lıdır ki, makûs okunmak şartiyle 683 demektir(**)- Meşrutiyet-

| ten sonra türbe tam ir edilirken, top rak lar altından, yine 386 ta

rihini havi diğer eski kırık bir kita be dah a m eyd ana çıkmış

ve şimdiki kitabenin mev sukiyeti bununla da teeyyü d eyle-

\ misti. Maamafih bun a en büyük delil, hükü metçe elyevm m ev-

j

  suk ve mamu lün bih olan iki vakıfnam e, yâni Seyyid Mahm ud

I  Hayran? ve Hacı İbrahim Sultan vakıfnam eleridir. B unlardan

biri 655 de ve öteki 665 de tanzim edilmiş ve N asred din Ho

ca her ikisinde de şahit sıfatiyle hâkim huzurunda bulunmuştur.

Tarihî kıymeti haiz olan bu vesikalar, kitabe tarihile pek iyi

te'iif edileb ilir. Bundan kırk (Bugüne nazaran altmış) sene ka-

(*) Güya hoc as ı , "Sana kıyam ete kadar gülsün ler , , d iye b eddua etm iş ,

( ' ) B ence bunun k ı ymet i yokt ur . Ç ü nk ü, burada N asreddi n E f endi

deni lmektedir ki o tar ihte bu tabir kul lanı lmad ığına göre bu taş uydu

  J

ma dır. — H. Y.

Page 8: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 8/98

NASREDDİN HOCA

7

d ar ev vel Sivrihisar Müftisi iken vefat eden Ha san efendinin

eski sicillerden iktiba s ed erek yazd ığı Mecmua i Maarif adlı

yarım eserde Hocanın hayatına dair verilen tafsilât, bu yu-

karıki m alûm ata m utabık bulun uyo r. O tafsilata gö re, Hoc a

Nasreddin 605 de Sivrihisar m ülhakatından Ho rto karyesinde

doğmuştur(*). Babası Abdullah Efendi, karye imamıydı. Hoca

635 de, o aralık o taraf larda büyük bir şöhret kazanan Sey-

yid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim Sultana intisap

maksadile, babasından mevrus karye imamlığını Mehmed adlı

bir halifesine bırakarak Akşehire hicret etmiş ve 683 de ora

da vefat etm iştir. Maamafih Müftü H asan Efendinin, sair bü

tün tarihî rivayetlerle pek iyi te'liî edebilen bu malûmatı ne

reden iktibas ettiğini,

  maalesef,

  bilemiyoruz.

İşte Nasreddin Hocanın tarihî şahsiyeti hakkında verilebi

lecek mulûmat bun dan iba rettir . Hocanın, kadılık, hatiplik,

imamlık, müderrislik ettiği, hususî bir mem uriyetle Kü rdis-

•tana gönderildiği gibi rivayetler, latifelerden istinbat edilmiş

bir takım m alûm attır ki itim ad a şayan değildir. Meselâ, Ho

canın mollası «Ima d» fle be rab er Kü rdistana gönd erildiğini

gö ste re n hikây eye, «1191» de yazılmış eski bir Letaif nüsh a

sında Arabistana gönderildiği tarzında tesadüf ettik.

Nasreddin Hoca hakkında Akşehir mütefekkirleri arasında

nesilden nesile intik al ede n bazı riva ye tler var dır. Meselâ,

Hocanın zevcesi, Akşehir m ülhakatından Kozağaç karyesi me

zarlığında medfun imiş. Diğer bir riva yete gö re de, Hocanın

bir takım âşık ane şiirlerini ve hak im ane sözlerini muhtev i,

zamanında yazılmış bir takım eserleri, Akşehirin Timur tara

fından istilâsı zamanında ortadan kaybolmuş. Hocanın türbe

si hakk ında da halk arasında bir takım rivaye tler vard ır:

Güya türbenin etrafı acıkmış, öyle olduğu halde yine bir ka

pısı varmış. Kapıda kocaman bir kilit asılı dururmuş. Halbu

ki,  Akşehirlilerin verdikleri ka t'î m alûm ata göre , türb e, ara

la n 2,25 açıklığında altı me rme r sütuna müstenit bir ku b-

{' ' ) Bu hesaba göre 78 yaşında vefat etmiş olur.

Page 9: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 9/98

8

N A S R E D D I N H O C A

beden iba retm iş. So nra, yine ar al an 2,25 açıklığında on ilki

ah şap sütun üzerine şemsiye tarzın da bir ko rido r ilâve edil

miş.  Senelerin tesiriyle pek ziyade ha ra p olan türb e, Meşru

tiyetten sonra tamir edilmiştir.

Akşehir ahalisi Hoca hak kınd a büyük bir hürmet be s

lerler, ve onun kud siyetine kaild irler. Bu itikadın neticesi

I

  olarak da bir takım tuhaf âd etle r vücuda gelm iştir. M eselâ,

şehirde bir düğün olunca Hocanın türbesine gidip davet eder

ler, ha ttâ «mollalarını da bera ber al » demeyi unutm azlarm ış.

Aksi takd irde , yeni zevç ile zevce arasınd a geçim olmazmış

Kezalik, kim Hoca nın kab rini gö rüp gülmezse, m utlaka ba

sma bir felâket gelirmiş. Bundan ba şka , o taraf halkı Kuru

ağrı ; denen bir nevi göz hastalığının tedavisi için türb ey e

gelirler, çamur haline koyd ukları top rağ ı gözlerine sürerek,

ağrıda n kurtulu rlarm ış... Bu ve da ha bu gibi bir takım iti

katlar, m enkab eler, Hoc anın halk arasında ne yüksek bi r

| mevkie, ne sarsılmaz bir m anevî nüfuza malik olduğunu 'g ös -

 

termektedir.

Prof.

  Fuad Köprülünün tetkikle ri bura da nihayet bu luyo r.

I * * ...

Fıkraları takip ederken şimdiye kadar çıkan bir çok esen

lerd e sık sık geçen «Efendi» kelim esinin hiç kullanılmadığım-

göre ceksin iz. Bilindiği gibi bu tâb ir îstanbulun zap tında n

sonra Ru m lardan bize geçm işti. Bu nok taya dahi dikk at

ederek onun yerine o zam anlar kullanılan «Mevlâna, H a z re t

| kelimelerini tercih ettim .

i  Bu eserin dö rt başı mamur olduğunu iddia etmek hatırı

mızdan geçm ez. Fak at bug üne ka da r çıkanların en derîi

[toplusu ve H oca merhum un ruhunu incitmiyecek tar zd a ha-

| zırlanmış bir nüshası o lduğ unu sanırım .

Şimdi aziz okuy ucular, artık Ho ca merhum u dinlemek za

manı geldi. Sizi onunla başbaşa bırakalım.

Ahmet Halit Yaşaroğlıuı

Page 10: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 10/98

I

İ — Ben sana nası l yardım ed ey im ?

Hoca merhum çocukluğunda memleketi olan Sivrihisardan

Ak şehire geldiğ inde m inarede müezzinin ezan okuduğu nu

görün ce aşağıdan bağırır :

— Ne yapayım a babam , pek dalsız, budaksız bir ağ aca

çıkmışsın. Ben sana nasıl imdat edebilirim?

2 — Bu ka da r tav uğ a bir horoz lâzım değil mi ?

Akşehir çocukları bir gün gen ç Nasreddini hamam a gö

türürler ve göbektaşı üzerine oturdukları zaman birbirlerine   t

— Geliniz sizinle yumurtlayalım. Kim yumurtlamazsa her

kesin hamam parasını o versin

Diyerek gıdaklamağa, bir yand an da ber abe r getirdikleri

yum urtaları el çabu kluğu ile merm erin üstüne bırakm ağa baş

larla r. Genç Na sreddin bunların hiyîesini sezince hiç telâ ş

göstermeden hemen horoz gibi çırpınıp ötmeye başlar.

Çocuklar :

— Nasreddin ne yapıyorsun ?

Deyince de şu cevabı verir:

— Bu kadar tav uğa bir ho roz lâzım değil mi ?

3 — Düşmesem de za ten inecekt im

Küçük Na sredd in bir gün eşeğini koştu rurke n düş m üş.

Çocuklar :

— A... Nasreddin eşekten düştü, Nasreddin eşekten düştü .

Diye alaya alınca, Küçük N asred din hiçbirşey olmam ış

gib i :

— Be çocuklar, düşmesem de zaten inecektim, demiş.

NASREDDİN HOCA

ve

ÇOCUKLUĞU

Page 11: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 11/98

10

NASREDDİN HOCA

4 — Şalgamı soymuşlar , iç ine havuç koymuşlar

Hocanın çocukluğunda bir gün bir adam avucunda tuttu

ğu yumurtayı işaret ederek:

— Şu avucum dakini bilirsen sana bundan bir kayga nalık

veririm.

Deyince, küçük Na sred din bir şaka icat etmek için :

— Hele şeklini biraz tarif et bakalım.

Der. Adam izah eder:

— Dışı beyaz, içi sandır.

Küçük Nasred din c eva p verir :

— Anladım, şalgam ı soym uşlar, ortasını oym uşlar, içine

havuç koymuşlar

 1

5 — Merdivens iz ç ıkmak da kon uşulm am ış t ı

Hoca çocuk luğund a bir gün mahalle çocuk larını topfıya-

rak yarımşar akçey e muk abil karşılarındaki yüksek ağac a

çıkaracağını söyler. Hepsi paraları verirler. Küçük Nasreddin

paraları toplayınca, bana bir merdiven getiriniz, der. Çocuklar:

— Kararımızda merdiven yoktu

Deyince küçük N asreddin ceva p verir :

— Merdivensiz çıkarmak var mıydı?

6 — Kör döğü şü

Ho ca çocukluğ unda da h aşarı ve şakacı idi. Bir gün bir

kaç âmâ bir kahvenin peykesinde oturmu şlardı. Küçük Nas

reddin de çarşıdan bir şey almak üzere ora da n geçiyo rdu.

Elindeki para kesesini şangır şungur şakırdatarak :

— Alın şu paraları da bol bol paylaşın

Der, fakat tab ii hiç bir şey verm eden uz akta bir köşey e

çekilip seyre b aşlar. Âm âlar de rh al : i Sana v erdi, yok

ban a verm edi, hakkımı isterim » diye altaîta üstüste peyke

den aşağı düşerler. Sopa sopay a kav gay a tutuşurlar. Küçük

Nasreddin karşıdan bunları görüp şöyle söyler:

— İşte kör döğüşü buna derler

Page 12: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 12/98

NASREDDİN H O C A U

7 — Yıld ız ya pa r la r

Çocukluğunda Nasreddine:

— Yeni ay g irince esk ayı ne y ap arla r ?

Diye sormuşlar. Ce vap vermiş :

— Kırparlar, kırparlar yıldız yaparlar.

8 — Daha ne biçim aldan m ak is te rs in

Hocanın çocukluğunda, iddiacı bir çocuk:

Kimse beni aldata m az

Diye söylenir, du rurm uş. Birkaç kere bu sözü işiten kü

çük Nasreddin bir gün kızıp:

— Sen şurada dur, ben şimdi gelir, seni kandırmanın bak

nasıl yolunu bulurum

Diyerek çıkıp gitmiş. Çocuk saatlerce beklediği halde

Nasredd inden eser görünm em iş. Canı sıkılarak kendi kendi

ne söylenmeğe başlamış. O esnada akranlarından biri gelerek:

— Geç vakit bura da ne duruyo rsun, kendi kendine ne

söyleniyorsun ?

Deyince meseleyi anla tm ış. A rkad aşı, iddiacının ahm ak

lığına gülerek demiş ki:

— A bud ala, iş te seni aldatmış y a Dah a ne biçim al

danmak is ters in?

9 — Sen bana kapıya sahip ol , dedin

Hocanın çocukluğunda annesi bir sabah:

— Oğlum Nasreddin, ben kom şularla göl kenarına ça

maşır yıkamağ a gideceğim, görey im seni sokak kapısına

sahip ol, sakın kapıdan ayrılma, demiş.

Küçük Nasreddin kapıda beklerken köyden eniştesi gelerek:

— O ğlum , ak şam teyzenle b era be r size geleceğiz, var

annene haber ver, demiş.

Küçük Na sreddin , hemen kapıyı sök üp sırtına yüklenince

doğru göl kenarına koşmuş. Annesi onu bu halde görerek:

Page 13: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 13/98

12

NASREDDİN HOCA

— Oğlum bu ne haldir?

Diye sorunca şu cev abı verm iş :

— Sen ba na k apıya sahip ol demedin mi, eniştem akşam

bize gelecekm iş, git ann ene hab er ver, de di. İkinizin de

emrini yerine getirm ek için b aşk a ne yap abilirdim ?

10 — Bir ahır dolusu sığır bularsam ne müjde verirsiniz?

Küçük Na sreddin bir gün bir iş için evlerindek i bo dru

mun köşesini k aza rken kom şunun ahırına bir delik açılır.

'Orada bir çok sığır gö rü r. Hemen sevinerek koş ar. Der ki:

— Nuh Nebi zam anından kalm a bir ahır dolusu sığır

bulursam ban a ne müjde verirsiniz ?

11 — Belki ağaçtan öteye yol düşer

Bir gün mahalle çocukları aralarında:

— Geliniz, Nasred dini ağ ac a çıkarıp pab uçların ı alalım,

oiraz şakaîaşalım.

Diye kara rlaştırır la r. Sonra bir ağacın dib ind e: «Kimse

-jj ağa ca çıkamaz» diye bir bah se tutuşu rlar. Küçük N as

reddin bu lâfı duyunca aralarına girerek «ben çıkarım » de r.

Çocuklar da:

— Çıkam azsın. Çıkılacak gibi görün ür amm a her yiğitin

kârı değildir, git işine i  derler

Nasreddin kızarak •

--- Çıkar mıyım, çıkamaz mıyım, ben şimdi size gösteririm

Diyerek hemen etek lerini beline sokup pab uçla rını da

koynun sokmağa çalışınca çocuklar:

  1

— Ya pabucu niye koynuna soku yorsu n? Ağ açta pabu

cun ne lüzumu var?

Dem eleri üzerine küç ük Nasre ddin şu cevabı verir :

— Ey... Ne bilirsiniz arkadaşlar, hazır yanımda bulunsun,

belki ağaçtan öteye yol düşer.

Page 14: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 14/98

II

12 — Sen benim sesimin güzell iğini o zaman an lar dın

Hoca merhum gençliğinde ham am a gider. Ham amı tenha

bulunca bir kayabaşı tutturur. Sesi pek hoşuna gider. Kendi

ke nd ine : «Benim sesim bu ka da r güzel olduktan sonra neden

M üslümanlara dinletmiyeyim.' diyerek hama m dan çıkınca

doğ ru minareyi boyla r. Öğleye yakın bir zamand a temcid

okumaya başlar. Aşağıdan biri seslenir:

— Be adam , bu be rba t sesinle vakitsiz temcid okum ağa

ne zorun var ?

Molla minareden cevap verir :

— Eğer bir hayır sahibi bur aya bir hamam yap tıraydı,

sen benim sesimin güzelliğini o zaman anlardın

13 — Bazan, öyle yanlışlar oluy or k i, bu bile az ge liy or

Hocanın mollalığı sırasında bir aralık silâh taşımak yasak

edilmiş. Molla N asred din m edresey e giderk en nasılsa cübb e-

sinin altında bir ya tağ an bıçağ ı çıkm ış. Mollayı Subaşının

karşısına götürmüşler. Subaşı hiddetle:

— Hüküm et yasağ ını bilmiyor musun ? Böyle güp e gündüz

bu kocaman alâmeti ne diye taşıyorsun?

Deyince Molla hiç telâş etmeden:

— Ben bununla de rse bak arke n kitabın yanlışlarını dü

zeltiyorum, der.

Subaş ı :

— Benimle eğleniyor m usu n? Hiç bu kadar alâmetle

yanlış düzeltilir mi ?

Deyince Molla şu cevabı verir:

— A ğa Ha zretleri, bazan öyie yanlışlar oluyor ki bu

bile az geliyor

NASREDDİN

  H O C A

ve

GENÇLİĞİ

Page 15: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 15/98

14

NASREDDİN HOCA

X 14 — Kuyulıarın içini dışına çevirerek

Ho ca gençliğinde tahsil için Ko nyay a gider. Saf bir ar

kadaşı o zamana kad ar görm ediği minareleri görü p ha yre t

ederek:

— Acaba bunları nasıl yaparlar ?

Deyince. Molla Nasreddin bir muziplik için ona şu cevabı

ver i r :

— Bilmiyor musun ay ol, kuyuların içini dışına çevirirler,

minare olur.

15 — Ra hat rahat adam gib i te rs lemeye b ı rakm adın k i

Hoc a delikanlılığında bir bosta na girerek kavun ko pa rır

ken bekçi görüp uzaktan haykırmış:

— Hey, orada ne işin var, çık bostandan

Molla:

— Büyük abdestimi bozuyorum

Diye seslenmiş. Adam gelip :

— Haniya kabahatin?

Deyince, ora da buluna n taze bir sığır tersini gösterm iş.

Bekçi: Behey adam o sığır tersidir

Deyince Molla şöyle söylemiş:

— Sen rahat rahat adam gibi terslemeye bıraktın mı ?

Ho ca gençliğinde kom şu bahçe lerden birindeki zerdali

ağacına çıkıp zerdali yerken sahibi gelerek:

— A ğaç ta ne işin var ? der .

Molla Nasreddin de; Bülbülüm, ötüyorum

Cevabını ver ir . Adam:

— ö t bakalım, iş itel im der .

M cila ötmeğe. başlar. Ad am 'gülerek:

— Bülbül böyle mi öter?

Deyince Molla şu cevabı verir:

— Acemi bülbül bu kadar öter.

16 Acemi bülbül bu kad ar ö te r

Page 16: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 16/98

N A S R E D D I N H O C A

15

17 — Merdiven ne red e olsa satılır 1

Ho ca gençliğinde omuzuna bir m erdiven alıp bir ba hç e

nin duv arına çık ar. So nra m erdiveni bahç enin içeri tarafına

day aya rak bahç eye iner. Uzaktan bunu gören bahç e sahibi

yanına gelerek:

— Sen kimsin, b urad a ne ararsın ?

Deyince Molla hiç düşünmeden:

— Merdiven satarım, der. Bahçıvan:

— Burada merdiven satılır mı?

Deyince, Molla cevap verir:

— Behey cahil, merdiven bu, nerede olsa satılır

18 — Konyalı lar adama helvayı döve döve yedir ir lermiş

Hoca merhum Konyaya gittiği bir günde bir helvacı dük

kânına girer, sağa sola bakmadan

  <:

 Bismillah» diyerek helva

yemeğe koyulur . Helvacı:

— Be adam okkasız, kan tarsız, parasız , pulsuz ümm eti

Muhammedin helvasını ne hakla yiyorsun?

Diye Mollayı döğ m eye başlayınca Molla Na sreddin hay

retle şöyle söyler:

— Bu Konyalılar ne iyi ada m lardır, helvayı adam a döv e

döve yedirirîer i

19 — Ben de onu düşünüyo rum y a

Hoca gençliğinde saba h erken bir bahç eye girip eline

geçirdiği kavun karpuzu çuvala doldu rurken bahçıvan ye

tişir. Mollaya sorar:

— Burada ne ar ıyorsun?

— Akşam ki dehşetli fırtına beni bu ray a a ttı

— Pe ki Bunları kim kopa rdı ?

— Fırtına beni oradan oraya attıkça her neye yapıştımsa

elimde kafdı.

— O d a güzel. Ya bun ları çuvala kim doldurdu ?

Bu suale karşı Molla şu cevabı verir:

— İşte ben de onu düşünüyorum ya

Page 17: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 17/98

16

NASREDDİN HOCA

20 — Sen onu bir yer l iden sor

Molla N asre dd in bir şehre gider. Ç arşıd a gezerken bir

adam yanma sokulup:

— Molla, bugün ne? Diye sorar. Molla şöyle cevap verir:

— İki gözüm , ben bu mem lekete dah a bugün geldim.

Henüz buranın günlerini öğrenemedim. Sen onu bir yerliden sor

21 — Çok zahmet çekt im am ma , he le ay da yer ine ge ld i

Bir ay aydınlığında Molla Nasreddin kuyudan su çekecek

olur. Bakar ki ay kuyunun içinde. Çıkarmak için  ip e çenge li

ta kı p sark ıtır. Tesadüfen çengel bir ta şa takılır. Bütün kuv-

vetile ipi çekm eye çalışınca çengel kurtu lup sırt üstü düşe r.

Bir de bak ar ki ay göky üzü nde dir. Şö yle söyler :

— Hamdü sena ols un Çok zahmet çektim amm a hele

ay da yerine geldi

"Jr* 22 — C en ne t ile cehenn em d olun cay a ka d ar

Bir gün Molla Nasreddine sormuşlar:

— İnsanlar böyle ne v akte ka dar doğ up ölür ?

Molla cevap vermiş:

— Cennet ile Cehennem doluncaya k a d a r .

/

Bir kıtlık zam anında Molla Na sred din bir köy e gitm iş.

Bakmış ki halk bo l bol yey ip içiyorlar. Mollaya da tatlılar,

börekler ikram etmişler. Molla:

— Burası ne bolluk mem leketmiş, bizim ora lard a halk

açlıktan kırılıyorlar, der. Köylülerden biri:

— Be adam sen deli m isin? Bayram seyra n bilmez mi

sin ? Bugün bay ram olduğu için herke s kud retine gö re yiye

cek içecek tedarik ed iyor. Eşine do stun a, yab anc ılara, fakir

lere ikram ediyor, der.

  v

Molla biraz düşündükten sonra şöyle söyler:

— Ah, keşke hergün bayra m olsa da Muhammed üm

meti yiyecek sıkıntısı çekmese

23 Keşke hergün bayram olsa

Page 18: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 18/98

NASREDDİN HOCA

17

24 — Ben de bir haf ta bu rad an gidersem, A llanın

lanet i benim üzer ime

Hoca gençliğinde bir bahar mevsimi, akranlarile gezmeğe

gid er. Gittiği yer o kad ar güzelmiş ki arka daşları burad an

ayrılmak istemez ler. A rala rınd a bir arifane tertibine kara r

ve rirl er. İçlerinden her b ir i: Böreği benim "üzerime.. . Kuzu

dolm ası benim üzerim e... Mey vasi ben im üzerim e... Dedikleri

sırada Molla Nasreddin şöyle söyler:

— Bu ziyafet böyle bir hafta devam ettiği halde ben de bura

da n a yrıhrsam , Allahın ve Peygam berin laneti de benim üzerime

25 — Akşehirde araba teker leğ i kadar ı var

Molla Na sreddin bir gün Sivrihisara gitm iş. Bakm ış ki

halk bir yere birikmiş, ramazan hilâlini görmeğe çalışıyorlar.

Taaccüple demiş ki :

— Yah u, siz ne tuhaf adam larsınız. Bizim Ak şehir halkı

bunun ara ba tekerleği kadarını gö rürler de başlarını çevirip

bakm azlar bile . Siz, ka ş ka da r ayı göreceğiz diye bu ray a

topla nm ışsınız. Zamanınızı boşun a telef ediyorsunuz.

26 — Ben is raf tan hoş lan m am

Molla Na sreddin körük ile ateş yak tıktan son ra ağzını

t ıkar , öyle asarmış . Sebebini sormuşlar :

— İçinde o kadar hava var, t ıkamayayım da uçup gitsin

ini? Ben israftan hoşlanmam, demiş.

27 — Sarı aş ı yiyen gerdeğe girs in

Ho ca evleneceği akşam eşi dostu dav et ede rler. Herkes

yer, içer. Hocayı yem eğe çağ ırm ayı unu turlar. En sevd iği

zerde den mahrum kalınca Hoca darılır, çıkar gider. Hocayı

ararlar, bulam azlar. Öte ye beriye adam saldırırlar. Nihayet

bin güçlükle uzak bir yerd e ya ka lay ıp ge tirirler. Aile erkâ

n ından bazdan:

—• Gel açanım ge rde ğe girece ksin. İki saa ttir seni arıy o

ruz, neredesin?

Deyince Hoca dargın bir yüzle şu cevabı verir:

— Neme lâzım  Sa rı aşı yiyen g er de ğe girsin ..

F :

  :

Page 19: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 19/98

İH

NASREDDİN HOCA

ve

OĞLU

28 — Oğlan akıl l ıcadır , bi lse de olur

Hocanın oğlu bir gün:

— Baba, ben senin doğduğunu bilir im, der.

Hocanın harem i çocuğu paylam ağa başlayınca Hoca şöy

le söyler:

— Be ka dın çocuğu nede n incitiyorsun, oğlan akıllıcadır,,

bilse de olur.

29 — Vallahi ben öğretm edim , oğlan zihninden bu ld u

Ho can ın beş altı yaşınd aki oğluna patlıcanı gö stere rek

ne olduğunu sormuşlar :

— Gözü açılmamış sığırcık yavrusudur

Deyince Hoca oradan iftiharla atılarak şöyle söylemiş:

— Vallahi amcaları ben öğretme dim , oğlan kendisi zih

ninden buldu.

30 — Hâlâ sabah nam azına temb ell ik ediyor

 1

Nasredd in Hocanın oğlu Konyad a tahsilde iken babasına :

yazdığ ı mektupta :

— Dö rt vakit te duanızla meşgulüm

Deyince Nasreddin Hoca şöyle söylemiş:

— Hay külhanı, demek hâlâ sab ah namazına tembellik.

. ' ediyor i..

Page 20: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 20/98

NASREDDİN HOCA

19

31 — Kürsüd en inmek de mi aklına ge lm iyo r?

Hoc a merhum bir gün mahalle mescidinde halka vaiz ve

nasihat etmek üzere kürs üye çıkar. Bir mü ddet oturur, aklı

na bir şey gelmez. , Halkın dikk atle kendisini dinlemeğe

hazırlandıklarını gördükçe büsbütün sıkılır. Nihayet halka

hi taben:

— Ey ahaili, siz benim söz söyleme kten âciz olm adığımı

bilirsiniz. Hal böy le iken bug ün kü rsüy e çıktığım gibi ha

tırıma hiç bir şey gelmese beğenir misiniz?

Dediği sırada meğer oğlu kürsünün dibinde oturuyormuş.

Bu sözü duyunca hemen ayağa kalkarak:

• Baba, hiçbir şey hatırına gelm iyorsa, kürsüd en inmek

de mi gelmiyor?

Diyerek babasının oğlu olduğunu isbat etmiştir.

32 — Bu halk ın d ilinden ku rtula bile n var sa a şkolsun '

Ho ca merhum oğlu ile paz ara gidiyorm uş. Oğlunu eşeğe

bindirmiş Görenlerden biri:

— Hey gidi zam ane gençleri, koca kavuğu ile şu âlim

ve ihtiyar babasını yayan yürütüyo r da, kendisi rah at rah at

eşeğe binip gidiyor, der.

Ç o c u k :

— Baba, bak ben sana, zorlama demedim mi, haydi

artık inat e tme, .şu eşeğ e sen b in, d er .

Hoca eşeğe binmiş. Biraz gitmişler. Rastgetenlerden biri:

— Ayo l senin kemiğin kartlaşmış. İşte geldin gidiyo rsun,

genç çocuğa yazık değil mi? demiş.

Ho ca tu ta r; çocuğu d a arka sına bind irir. Birkaç adım

gidince birkaç gevezeye rastgeîirler. Bunlar da:

— Am ma insafsızlık ha l.. Bir eşeğe iki kişi birde n bin er

mi ? H ele şu herif hoca da olaca k, derle r.

Page 21: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 21/98

20

NASREDDİN HOCA

Ho ca artık kızar, ikisi de eşekten inerler. K arao ğlan ı

önlerine katarak yürürler. Çok geçmez bir kaç kişiye rast

larlar. Bunlar da:

— Allah, A llah... Bu ne bud alalık. Eşek önlerind e bom

boş hop layıp "zıplasın da kendileri bu sıcak ta ka n .t e r içinde

yürüsünler Dünyada ne şaşkın adamlar v a r

Deyince, Hoca:

— Gö rdün ya oğlum, der, bu halkın dilinden kurtu labi

len vars a a şko lsu n .. Sen bildiğini yap , âlem ne der se des in.

Halkın ağzı torba değil ki dikesin.

Page 22: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 22/98

IV

NASREDDİN HOCA.

ve

TÜCCARLIĞI

33 — Dostlar alış verişte görsün

Ho ca bir aralık yumurtanın dokuzunu bir akçeye topla r,

pa za rda onunu bir akçey e sata rm ış. Bir gün sorm uşlar :

— Yah u bu ne biçim ticaret ? •.

Hoca cevap vermiş:

— Müşterilerin bana hücumunu görm üyor musunuz ?

Bundan iyi zevk mi oiur? Tek do stl ar bizi alış verişte gö rsü n.

34 — Nafile bu sarığın

  ucu

  arkaya gelmez

Bir saba h Ho ca sarığını sar ar, sara r, bir türlü ucu ar

kaya gelmez. Bozar sar ar, yine gelmez. Can ı sıkılıp sarığı

m ezada verir. Bir bîça re, m üşteri olur. Hoc a, gizlice mü şte

rinin kulağına:

— Sakın birad er pey vurm a, sonra üstünde kalır, nafile

bu sarığın ucu arkaya gelmez, der.

35 — Boyacı tam ahk âr deği lm iş

Merhum Hoc a, bir kara tavu ğu bir gün paz ara çıkarır.

Müşterinin biri

— Beyaz olsaydı alırd ım der.

Hoca, bunun üzerine iki kalıp sabun alarak tavuğu yıkar

sa da m aksa dına erem eyince şöyle söyler:

— Aferin boy ac ıya Tam ahkâr değilmiş, boyayı bol bol

sarf etmiş

Page 23: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 23/98

22

NASREDDİN HOCA

35 — Devenin ba şı

Hoca nın karısı iplik eğirir, hoca da paz ara gö türü p sa-

tarm ış. Fakat insafsız esnaf bunları yok paha sına ahrîa rm ış.

Nihayet hoca bun lara bir der s vermek ister Kocam an bir

deve başı b ulara k bunu n üzerine ipliği sardırır, pa zar a gid er.

Bunu görenler hemen almak

  islerlerse

  de şüphe lenirler. Sa

kın içinde bir şey olmasın diye Hocaya sorarlar; o da:

— Devenin ba şı der.

Nihayet malı satar, parasını alır. Ertesi gün alan adam:

— Hoca bu size yakışır m ı? Bana yum ağın içinde bir

şey yok diyerek, beni aldattın

Deyince Hoca ona şu güzel nasihati ve rm iş:

— Ben sana yalan söylemed im, devenin başı dedim . Sen

.de o halile aldın. Verdiğin par a da malın tam ka rşılığıdır,

aklanmış değilsin. Yalnız bir daha insafı elden bırakma.

37 — Turşuyu sen mi satac aks ın, ben m i?

Hoca bir aralık turşuculuk yap m ağ a başla m ış. Bir turşu

cunun merkebini ve eşyasını turşularile be rab er satın almış.

Ha yvan alışık olduğ u gibi turşu alan evlerin önüne geldikçe

daha Hoca «T urş u » diye haykırmaya başlamadan anırma

ğa başlarmış, bîçarenin hevesi karnında kalırmış. Yine kalaba

lık bir yerde Hoca

  4

 Turşu i» diye bağıra cağ ı an da eşek on

dan evvel zırlamağa başlayınca Hoca artık kızarak bağırmış:

— Baksana arkadaş, turşuyu sen mi satacaksın, ben mi?

38 — Veresiye zeytin

Hoca bir aralık zeytin satarmış. Komşularından bir kadın

gelip bakm ış, fakat paha lı bulup paza rlıkta uyuşam aym ca

Hoc a, bir tane yey ip onda n son ra fiyat biçmesini söylem iş.

Kadın rahmetli kocasının adını söyîiyerek Ho cay a eski kom

şusunu hatırlatmış. Tanıdık çıkınca da zeytini veresiye almak

istemiş. Hoca:

— Hele sen bir kere tadına bak

Page 24: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 24/98

NASREDDİN HOCA

23

Diye ısrar edince:

— Üç sene evvel Ram azand a h astalanmış, yedi gün oruç

tutamamışt ım, ş imdi onu kaza ediyorum

Deyince Hoca şöyle söyler:

— Yavrum sen veresiye zeytin almak istiyorsun amm a

Allaha olan borcunu üç sened e öded iğine gö re artık zeytin

hesabını ne vakit ödeyeceğini Allah bilir .. Ben vazgeçtim.

'/£ 39 — Sivrih isar c add esini ned en bilmezsin ?

Bir gün Hoc a tavuklarını bir kafese do ldu rup Akşehir

'den Sivrihisara gid iyo rm uş. «H ayvan cıklar sıcak tan birbiri

üs tene  helak  olac akla r. Şu zavallıları hapisten kurtarayım

d a rah atç a yollarına devam etsinler» diyerek kafesi açıp

salıverir. Ta vuk ların her biri bir ta ra fa

4

  kaçınc a, Hoca eline

bîr değn ek alarak horozu önüne kata r, kov alam ağa başlar ;

Bi.  yandan da:

— Gecenin yar ısınd a sab ah olduğunu bilirsin de öğle za

manında Sivrihisar yolunu neden bilmezsin ?  diye paylarmış,

40 — Sen pazarl ığı uyd ur , kuyru k yab and a de ğil

Bir gün Ho ca, satm ak üzere eşeğini paz ara gö türü r. Ba

kar ki kuyru ğu pek çok -çam ur olmu ş. Hem en keser, sırtın

daki heybeye kor. Birisi eşeğe müşteri olur. Muayene ederken:

— Kuyruksuz eşek neye yarar?

Deyince Hoca şöyle söyler:

— Hele sen pazarlığı uydur, kuyruk yabanda değil

Page 25: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 25/98

V -

NASREDDİN HOCA

ve

VA İZLİĞ İ, İMAM LIĞI, MUA LLİMLİĞİ

41 — Bilenler Bilmeyenlere Öğrets in

Nasreddin Hoca, bir gün vâ'zetmek için kürsüye çıkar:

— Ey mü'minler, ben size ne söyliyeceğim , bilir misiniz ?

d e r :

Cemaa t :

— Hayır, bilmeyiz

Demelerile Hoca :,

"  — Siz bilmeyince ben size ne söyliyeyim ?

Diye kürsüd en iner, gider. Yine bir gün kürsüy e çı

kıp ayni suali sorunca cemaat:

— Biliriz

Derler . Hoca:

— Mademki biliyorsunuz, o halde benim söylemem e ne

lüzum var ?

Der, yine çekilir, gid er. Cem aat şaşırırlar. Bir da ha kür

süye çıkar ve ayni suali sorarsa

 

kimimiz biliyor, kimimiz,

bi lmiyor

>

 dem eye kar ar verirler. Hoca bir gün yine kür

süye çıkıp ayni suali sorunca:

— Kimimiz biliyor, kimimiz bilmiyor

Cevabını verirler. Bunun üzerine Hoca şöyle söyler:

— Pek g üzel... O halde bilenler bilmiyenlere öğ rets in ,.

42 — Neden ter s binmiş ?

Hoca merhum, camide vâzını bitirip evine dönerken

cemaatin bir kısmı arkası sıra gelmeğe başlarlar. Bunu gören

hoca eşeğe ters biner. Sebebini soranlara şöyle cevap verir:

— Siz önden gitseniz ban a arkanızı dönm üş olaca ksın ız,

yakışıksız olu r. Ben önden gitsem bu sefer de ben size ar -

Page 26: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 26/98

NASREDDİN HOCA

kamı dönmüş olac ağım ; bu da m ünasip olmaz. Halbuki

eşeğe ter s binince hem ben önden gitm iş, siz ark ad an gel

miş olursunuz, hem de yüz yüze oluruz.

43 - Ha zret i İsa için kuru lan m erdiv enle

Bir kaç pap az Ho caya m ürac aatla bir müşkülleri oldu

ğunu söylerler. Hoca sorun, Allah kerim, der.

Papaz la r :

— Sizin Peygamberiniz mi'raç içia gökyüzüne nasıl çıktı?

Deyince merhum şu cevabı vermiş:

— Sizin Peygamberiniz Hazreti isa için kurulan merdivenle»

44 — H azreti Isa n e y er, ne içer ?

Hoca merhum bir ka sab ay a cerre gider. Cam ide vâza

başlar. Ak şam ları kimsenin aklına Hoc aya yemek yollamak

gelmez . Beş on gün son ra bir vaiz esnasında Ha zreti Isanın

dördüncü kat gök te olduğunu anlatır . Cam iden çıkarken

bir i yanma yaklaşarak:

— Kuzum Hoca m, Ha zreti İsanın dördüncü kat gö kte

olduğunu söylediniz. A caba m übarek ora da ne yer, ne içer ?

Diye sorunca Hocanın tepesi atar. Şu cevabı verir:

— Behey ada m ben şuray a geleli on beş gün oldu. Bir

gün olsun şu zavallı Ho ca ne yer, ne içer diye sorm adınız.

Şimdi benden dördün cü kat gök te hergün Tanrının türlü

türlü Cenne t taam lariîe beslenen Peyga mb erinin ne yey ip

içtiğini soruyorsun.

  İnsaf

45 — Kırk köse b i r a ray a gelse onu ku r ta ram az

Bir sene Hoca köylere cerre çıkar. Hangi köye va rdıy sa

hoş geldin safa geldin amm a bizim Ram azan imamımız va r,

derle r. Beş altı köy do la şı r; nihaye t bir köye gelir. O gün

kö ylüle r küm eslerine musallat, olan bir tilkiyi tuzak ku ru p

yaka lam ışlar. Ne biçim bir azapla öldüreceklerini kon uşu

yorlarmış. Hoca meseleyi öğrenince:

Page 27: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 27/98

26

NASREDDİN HOCA

— Hele siz çekilin bakayım, onu bana bırakınız.

Deyince köylüler bu g örg ülü b ir adam dır, bizden çok

bilir, diye karşıd an seyre ba şla rla r. Ho ca hemen sırtından

cübb esini, belinden kuşağını çıkarır, tilkiye g iydirir, belin

den sımsıkı ba ğla r. Kavuğunu da başın a giydirip üzerine

sarığını sardıktan sonra kapar koyverir . Köylüler:

— A man hoca ne yaptın ?

Diye haykırıp arkasından koşmak isteyince Hoca önlerine

geçerek şöyle der :

— Beni dinleyin köylü day ılar, ben ona öyle bir iş ya p

tım ki kırk köse bir araya gelse böyle bir işkenceyi hay al

lerine bile getirem ezler. O bu kıyafetle han gi köy e gitse

kabul edilmez; kovulur.

46 — Benimle kavgal ıd ı r sözümü t u tm az

Bir zaman Hoca Siv rih isar da imam iken Subaşı ile ka vg a

eder. O sıralarda Subaşı ölür. Defnederler. Hocaya da:

— Hoca, gel telkin ver, derler.

Hoca şöyle söyler :

— Siz başka bir hoca bulun, o benimle kav galıdır, sözü

mü tutmaz.

47 — Bu yaşta sen beni bi le geçt in

Hoca muallimliği g ünlerind e eşraftan biri çocuğunun o-

kumasmdan memnun kalarak bir tepsi baklava gönderir .

Fa kat tam bu sırad a Hocanın bir işi çıkara k ayrılm ak mec

buriyetind e kalır. Tepsiyi rafa koy arak çocu klara şöyle söyle r:

— Sakın bun a el sürme yin, zehirli olmak ihtimali var dır ,

sonra hepiniz ölürsünüz.

Hoca gittikten sonra kardeşinin oğlu olup kalfalık yapan

açıkgöz çocuk arkada şlarını top lar, bak lav ay ı yemek için

teşvik ed er. Ço cukla r kork arlar, fakat bu açıkgö z bir iki

tanesini yey ip bir şey olmayınca hepsi başına toplan ıp tep

siyi temizlerler. Bu şeytanlığı öğreten çocuk Hoca nın diviti-

Page 28: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 28/98

NASREDDİN HOCA

27

nin içinden kalem traşı ah p kıra r. Tanı bu sırada Ho ca

içeri girerek kalem traşm kırıldığım gö rün ce kimin yaptığını

sorar . Arkadaşlar ı göster ir ler . Hoca:

— Kalem traşı niçin kırdın, ben de senin kemiklerini kıra

yım mı?

Diye bağırınca çocuk yalandan ağlamay a başlayarak an

latır :

— Kalemim kırıldı. Yontayım de rken kalem traşı kırdım .

Korkumdan kendimi kuyuya atmak istedim. Bu sırada zehirli

baklava aklıma geldi. Bari şunu yeyip öleyim, dedim . O tur

dum, hepsini yedim, fakat talihsizliğime bakın ki ölmedim.

Hoca bu martavalları iş itt ikten sonra:

— Ulan, der, bu ya şta buldu ğun bu İliyle beni ha yre tte

bır ak tı. Sen beni bile ge çti n Alla h cezanı versin, haydi  def

ol karşımdan...

Page 29: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 29/98

VI

48 — Sen de haklıs ın

Hocanın kadılığı sırasında bir dava cı gelir, derdini anla

t ı r . Hoca:

— Haklısın

 I

  der.

Az sonra d avalı gelir, o da meseleyi kendi tarafına çeke

çeke anlattıktan sonra :

— Kadı Hazretleri ben haklı değil miyim? der.

Hoca, ona da:

— Haklısın, der.

Tesadüfen karısı bitişik odada bu lâfları dinlermiş. Hoca

ya demiş ki:

— Huc a, davacıyı dinledin, haklısın dedin, davalıyı din

ledin haklisin de din . Sen kadı isen ben de kad ı karışıyım.

İki taraf da haklı olur mu, aklım buna yatmadı.

Hoc a karısına dön erek şöyle der :

— Doğru kancığım, sen de haklısın

49 — Isırır oğlum ısırır, ha tt â düşer de ba şı bile ya rılır 1

Hoca kadı iken iki adam gelip biri:

— Şu adam benim kulağımı ısırdı

Diye dav a eder. Ö teki de :

— H ayır , kendisi kulağını ısırdı j

Diye cevap verir . Hoca: ,

— Birazdan geliniz d e c ev ap vereyim i

Dedikten sonra harem e girip odasına çekilerek : «B aka

yım insan kendi kulağını ısırabilir m i? » diye kulağını çek ip

uğra şırken sırtüs tü düşer, başı hafifçe y arılır. Bir bez ba ğ-

NASREDDİN HOCA

ve

K A D I L I Ğ I

Page 30: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 30/98

NASREDDİN HOCA

29

layıp mahkemeye çıkar. Yine davacılar gelip davalı:

— insaf buyu run kadı hazretleri h iç bir adam kendi kula

ğını ısırır mı?

Diye kendisini müdafaaya kalkışınca Hoca cevap verir:

— Isırır oğlum , ısırır. H att â düşer de başı bile ya rılır ..

50 — Tanbur dâvasında bu şahit lerden âlâs ı olmaz

Hocanın kadılığı sırasında birisi feryad ederek:

— Tan burum u çaldırdım. Ç arşı da filân adam ın elinde bul

du m . Bana alıver iniz, d er .

Hoca mahkeme mübaşirini yollayıp adamı getirterek me

seleyi sorar . Adam:

- Ben bu tanburu başka memlekette satın aldım, der.

Hoca şahit ister. Ada m getird iği şahitleri huzura çıka rır.

Hoca :

-— A ğa lar , siz neye şahitsin iz ?

Deyince bunlar :

— Bu tanb ur bu adam ındır. Üst perd esi kırıktır. Telleri

gayet gevşektir ve altı tellidir.

Diye şahade t ederler. Ha kikaten de öyle çıka r. Hoca

davayı davalı lehine hükmedeceği sırada davacı:

— Bu şahitler tezkiye olunsun. Biri m eyhanec idir, öteki

pezevenktir I

Diye reddetmek isteyince Hoca şöyle söyler:

— Be adam , tezkiyeye ne ha ce t? Tanbur dâv asında bu

şahitlerde n âlâsı olur mu ?

51 — Ho canın gö lge Kadılığa

Ho caya açık bir kadılık bulam adıkları sırada Hoc a, hâ

kimden gölg e kadısı tayin edilmesini rica ede r. Bu tâbir ho ş

larına gittiği için kendisine bir oda gö stere rek gö lge ka

dısı yaparlar.

Bir gün hâkim e m ürac aat eden birisi bir ada m dan da va

cı olduğunu söyler. Hâkim:

Page 31: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 31/98

30

NASREDDİN HOCA

— Hakkın nedir? Bu adamdan ne istersin?

Deyince davacı anlatır:

— Bu adam birisine otuz çeki odun yardı . O , her balta

yı vurd ukç a ben de karşısına geçtim, hınk, hınk diye kuv vet

verdim. Kendisi paraları aldı, benim hakkımı vermedi.

Hâkim işin içinden çıkamıyacağını anlayınca:

— Biz bu işe karışmayız. Bu gibi davaları karşıki odada

oturan gölge kadısı görür.

^ Diyerek Ho caya gön derir . Kendisi de perd e arkasından

dinler.

Hoca, dâvayı dinledikten sonra davacıya:

— Evet hakkm dır. Sen karşısında dur, bu kada r yorul,

sonra bütün parayı o alssn, bu olur mu?

Davalı haykırır:

— Aman kadı hazretleri , odunu ben yardım. O karşımda

seyretmekle ne hakkı olabilir?

H o c a :

— Sus, senin aklın ermez i Ça buk ban a bir akçe tah tası

getirin, der.

Tah tayı get ir ir ler . Hoca, odun y arıcıdan pa rala n tamamen

alır. Yüksekten birer birer tah ta üzerine sayar. O dun ya ran a:

— Al şu para lar ı

Hınk diyene de:

— Haydi sen de paraların sesini al

Diyerek dâvayı halleder.

52 — Al hak kın ı , g i t i ş ine

Yine bir gün hâkime iki kişi gelip şu yolda dâ va ed erle r:

— Bu adam , sırtına odun yüklenmiş geliyordu. A ya ğı,

sendeledi. Dü ştü, yıkıldı. O dunla r sırtından dökü ldü. Bana

©dun yükünü arka sına kaldırmaklığımı söy ledi. Ben de bu

hizmetime karşılık ne

  vereceğini

  so rd um : «Hiç» dedi . Peki ,

dedim, razı oldu. Odununu yüklettim. Vâdettiği hiç'i istedim,

vermedi. Şimdi bundan hiç'imi dâva ediyorum.

Page 32: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 32/98

NASREDDİN HOCA

Hâkim, bunları da gö lge kadısına yolladı. Hoca merhum

dava cıyı d inledikten sonra s

— Hay hay, hakkındır, elbette borcunu vermeli.

Diyerek oturdu ğu minder üzerine serilen seccadeyi gö s

tererek :

— Gel yavrum , şu oturduğum seccadeyi kaldır . Ne va r

orada ?

— Hiç .

— Hem en o h iç'i al, git . İşte senin h akkın  f

53 — Al şu ş ıkır t ı lar ı

Hocanın kadılığı sırasında bir adam davalısını yakasından

tutup huzura get irerek:

— Kadı H azretleri, bu ada m benden rüya da şıkır şıkır

yirmi akçe aldı. Şimdi istiyorum, paralarımı vermiyor, der.

Hoca merhum , zorhy arak dâv âlıdan yirmi akçeyi alır , ö-

nündeki çekmeceye şıkır şıkır paraları saydıktan sonra davacıya:

— Al şu şıkırtıları

Daval ıya da:

— Al sen de pa rala rını. H ayd i, bir dah a birbirinizin,

kakkına tecavüz etmeyin, diye adamları savar.

54 -— Şu raf tak i ka ra kaplı kit ab ı indirin ba ka lım

Hocanın kadılığı esnasında biri gelip:

— Kadı H azr etleri, kırda sığır yayılırken, galib a sizin

olacak bir alaca inek bizim ineği karnından kakıp öldürmüş,

buna ne lâzım gelir ?

Deyince, Hoca:

— Bunda sahibinin ne kab aha ti var ? Hayva ndan kan

da va sı edilmez y a ? der.

Bu sefer

  adam:

— Ben ya nlış söyledim , bizim inek sizinkini öldürm üş :

Deyince Hoca şu cevabı vermiş:

— H a O vakit mesele çatalla şh. Bana şu raftaki kara

kap lı k itab ı indirin bakay ım i

Page 33: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 33/98

VII

NASREDDİN HOCA

ve

K A R ı S ı

55 — Ha bakalım Bacı Sultan ben dışar ıdan sen içer iden

Hoca merkebini paz ara gö türü p mezada vermiş. Tellâl

gezdir irken:

— Bu m erkeb in eşkini açıktır ; rahv an yü rürken üstü nde

kah ve içilir, başı yum uşak tır. G enç , din çti r. Kıl ka da r ayıbı

yoktur .

Diye sayıp döktükçe herkes birbiri ardınca pey sürmeye,

arttırm aya başlam ış. Hoca karşıdan bu hali görün ce :

  «

 Vay ,

merkebim bu kad ar güzel olduktan sonra ben neden almı

yorum  s  diye kendi de pey sürmeğe başlar. Nihayet üstün

de kalınca paraları sayıp götürür.

Gece meseleyi karısına anlatırken karısı da:

— Bugün başıma tuhaf bir şey geldi. Kaymak alıyordum,

adam görm eden terazinin dirhem tarafına altın bileziklerimi

usulca koyd um . Kaymak tabağını dolu dolualıp savuştum , de r.

Karısının marifetini dinleyen Hoca şöyle söyler:

— Ha gayre t bacı su lta n Ben dışarıdan sen içeriden el

birliği ile gayret edelim de şu evin idaresini yoluna koyalım.

56 — Meğer ocak da benim gibi kar ıd an yı la rm ış

Hoca merhum ocak yakacak olmuş. Üfler üfler yanm az-

mış.  Hem en yuk arı çıkıp karısının hotozu nu alm ış, başın a

giymiş. Bu kıyafetle ocağa

  <püf ..:

  deyince harlamış, H oea

bunu görünce şöyle demiş:

— Meğer ocak da benim gibi kan da n yılarm ış . .

Page 34: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 34/98

NASREDDİN HOCA

57 — İnşallah ben geldim

 f

Geceleyin Hoca karısile konuşurken:

— Yarın sab ah hava yağmurlu olursa oduna, olmazsa

çifte,

  gideceğim, der.

Karısı:

— Hoca, inşallah, de, der.

Hoca, insanlık hali olarak:

— Ne hac et, ikiden hâli de ğil, ikisinden birini ya pac a

ğım, der.

Sab ahleyin şehirden dışarı çıkınca bir sürü sipahi rast-

g e l e r e k :

— Beri gel day ı, filân köyün yolu n ered edir ? de rler.

Ho ca, kayıtsızca, bilmem derse de, sipahiler Hoca nın ses

çıkarm asına meydan vermeden sille tokat önlerine katara k

ve yay an yürüterek k asab aya k ad ar sürüklerler. Gece yarış»

pe rişa n ve bitik bir hald e evine dönen Hoca kapıyı çala rak

karısı «kimd ir o ?» deyinc e şöy le der :

— Aç karıcığım, inşallah ben geldim

 i

58 — Bu kar an lık ta sağım ı, solümü ne bileyim ?

Bir gece yansı karısı Hocaya seslenerek:

— Yahu, sağ tarafında mum var, ver de yakayım, der.

Hoca şöyle söyler :

— Sen deli mi oldun ? Bu zifiri ka ran lık ta ben .sağımı

solumu ne bileyim ..

59 — Varsın alsın, onun üstü bizden daha ki rlid ir

Bir gün H oca karısile be rab er göl başına çam aşır yıka

m ağa gider . Çam aşırlar ı yığıp tam sabunlay acakian s ırada

Mır kara kuzgun gelip sabunu kapınca uçar.

Karısı:

— Aman yetiş, sabunu kuzgun kaptı. '

Diye haykırınca Hoca tasasızca ceva p verir :

• F: 3

Page 35: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 35/98

34 NASREDDİN» H O C A

— A karı ne telâş ediyorsu n ? Va rsın alsın, onun

  üstü

bizden daha kirlidir

7"60 — Üstüne or tak gel i rse kar ış m am

Bir gece rüyasında komşu kadınlar Hocanın etrafını

  ahp

t

sana pek m ünasiptir, diye bir kadınla evlendirmeye uğ raşır

lar. Hoca helecanla uyanıp hemen karısını dürterek şöyle söyler?

— Kalk be gayretsiz kadın, amma fütursuzsun, yanıbaşıaı-

da olduğun halde hiç aldırmıyorsun. Komşu kadınlar be ni

evlen diriyorla r. Üstün e ortak geliyor. Hayd i şu kadınları,

defet, yoksa sen bilirsin. Eskiye itibar yok

61 — Benim ka rıya söyle, daha gideyim m i

Bir gece karısı, «kocacığım biraz ileri gi t » deyince H o

ca hemen pabu çlarını ayağına çekip yürü r. İki saa t ka da r

yol gittikten sonra bildiği bir adama rastgelerek :

— Akşeh ire vardığ ında bizim eve uğra , benim ka n ya

söyle, d aha gideyim nü ?

— Karıya s ır söyle m e

Nasreddin Hoca bahçesini kazarken küçük bir define

bulm uş. Alıp saklam ış. Bunu haremine gösterm ek için ön ce

kendisini tecrübeye karar vererek koynuna bir yumurta

sokup sancılandığından bahisle yatağ ına girm iş ve bir hayli

sıkıntı taklitleri yaptıktan sonra gıdakhyarak yumurtayı çıka

rıp göstermiş, bunu kimseye söylememesini tenbih etmiş.

B

;

raz sonra camie gitme k üzere evden ayrılınca karıst

hemen pencereyi açıp komşuya seslenerek Hocanın tavu k

cibi yumurtladığını anlatmış, o da kocasına söylemiş, kocası

da az sonra kahveye gidince oradakilere anla tm ış; Hoca

camiden çıkıp k ahv eye gidince halk gülerek nasıl yum urÖ a-

dığım sormuşlar

 I

  Hoca bunun üzerine şunu söylemiş:

— Tevekelli, Atalar «karıya sır söyleme

•>

  dememişleri..

Page 36: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 36/98

N A S R E D D I N

  HOCA

35

63 — Gö renler, bilenler Allah için s öy lesin

Karısı bir çok geceler Hocayı evde yalnız bırakıp komşu

komşu gezerm iş. Bu halden usanan Hoca bir gece kapıyı

kilitler, kadın gelip açam ayınca yalvarıp ya kar m ağ a, bir da

ha yap m ıyacağ ına dair yeminler etm eğe ba şlar. Hoca aldır

mayınca «Bari kendimi şu kuyuya atıp kurtulayım i > diye

gider gibi yaparak duvar kenarına saklanır. Hoca biraz bek

leyip ses çıkm ayınca, gideyim şu divaneyi kurtarayım diye

kapıyı açıp evden çıkınca, hemen karısı içeriye girer ve ka

pıyı kilitler. Bu defa yalv arm ak sırası H ocay a gelir. Kadın

hiç aldırmaz. Fazla olarak avazı çıktığı kadar bağırarak:

— Nedir bu ettiğin, ak sakalından da utanmaz mısın ?

Her gece sokaklarda dolaşırsın, gençliğimi bana haram ettin.

Ben san a göste ririm ..

Gibi söylenm eğe başlar. Kom şular pencerelerini açıp so

kağa dökülmeye başlayınca Hoca .şöyle söyler:

— Görenler, bilenler Allah için söylesin

64 — 2 ak ça hk ciğeri çaian, 40 akç alık balta yı alm az m ı ?

Hoca birkaç kere evine ciğer getirir . Fakat kansı kom

şu kadınlarla yiyerek kocasının önüne hamur mancası koyar.

Bir gün Hoca:

— Kuzum ben a ra sıra ciğer getiriyorum , ne oluyo r ?

Der. Karısı cevap verir:

— Kedi kapıyor; kedi  çalıyor.

Ho ca hemen kalkar, m eyda ndak i baltayı dolaba kilitler.

Kadın baltayı kimden sakladığını sorunca şöyle söyler:

— Kimden olacak, ke did en . İki akçelik ciğeri çaları kırk

akçelik ba ltay ı alm az mı ?

65 — O halde k edi nereye gi t t i ?

Hoc a sab ah leyin üç ok ka et alır, güzel bir yahn i pişir

mesini karısına söyler. Ak si gibi o gün karısının ak rab asın

dan Ho canın hiç sevm ediği bir sürü kimselerle kom şu ka-

Page 37: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 37/98

36 NASREDDİN H OC A

dınlar gelirler. Kadın yemeği onlara çıkarmağa mecbur olur,

Hocaya söylemiye de çekindiğinden işi kedinin üstüne atma

ğa karar verir . Akşam Hoca gelip sade suya çorbayı bulun

ca etin ne olduğunu sorar. Karısı:

— Kedi yedi, der.

Hoca hemen kan tarı getirip kediyi tar ta r. Tam üç okk a

gelir. Karısına der ki:

— Behey ha tun , bu tarttığım et ise ked i nereye gitti ?

Kedi ise, et n ere ye gitti ?

y - - ,   65 — Bana görünme de kime göranürsen görün

H oc aya bir aralık çirkin bir kadın alm ışlar. Bir gün Ho ca

sokağa • çıkacağı sırada kadın demiş k i :

— Ho ca, akraban ızın erkeklerinden hangisine görüneyim,

hangisine görün m iyeyim, ban a söyleyin.

Hoc a şu cev abı vermiş ;

----- İki gözüm, bana görünme de, kime istersen görün.

67 — Ben senin düğün evinden geldiğini de bilir im

Ak şam üstü yo rgun argın evine dönen Ho ca, karısının

asık suratını görünce:

— Ne o gülmez sultan, yine suratından dökülen bin par

ça oluy or İnsanı böyle mi ka rşıla rlar ?

Deyince karısı:

— Allah Allah,- elbet bir sebebi v ar . 'Ah bap larım dan bi

rinin kızı çocuk getirirken gidivermiş, ona b aşsağ hğın a gittim -

daha yeni geldim, anladın mı sebebini?

Deyince, Hoca demiş ki •.

— Ben senin düğün evinden geldiğini de bilirim

68 — Onu n oras ını oğlakla bana so r '

Hoc a gece ya nsı karısiyıe konuşurken bir ay ak p alırdısı

işitmiş. Susup dinlemeye başlam ış. O sırada Hoca nın oğlağı

melemiş. Hırsızlar d em işler ki :

Page 38: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 38/98

NASREDDİN HOCA

37

— Bu gec e elimize bir kelepir geçm edi. Bari şu Hoc anın

evine girelim. Uyk uda iken Hocayı bastırıp öldürelim. O ğ

lağını ke sip'y iye lim . Karısını kaçıralım, malını da uğru layalım .

Ho ca bu es na da hızlı hızlı öksü rüp gürültü patırtı yapın

ca, hırsızlar kaçmış. Karısı:

— Galiba k orkunda n öksürüp patırtı yaptın ?

Deyince, Hoca demiş ki:

— Öyle ya sana göre ne var, orasını oğlakla bana sor

69 — Dam dan düşen, halden bi l i r

Sıcak bir yaz gecesi, Anadolunun bir çok yerlerinde ol

duğu gibi, Hocanın karısı yatağ ı dam a serer. Gece ya tarla r.

Kadın bütün günlük dedikoduları saym ağa başla yarak Hoca

nın uykusunu kaçırır, aralarında kavga çıkar. Hoca kendisini

evin içinde zannile:

— Senden yatakta da rahat yo k

Diye rek alıp yürüy ünc e, berek et versin, alçak olan dam

dan aşağı düşer. Gürültüyü duyan ko mşular başına üşüşürler.

Bunlardan:

— Hoca ne oldu, ne oldu?

Diye soranlara kısaca:

— Sen hayatında damdan düştün mü? Damdan düştün mü?

Diye karşılık verirmiş. Birisi, bunu neden soruyorsun,

deyince şu cevabı verir:

— Damdan düşen halden bilir

70 — Haydi git merkebe yem var, inadın sonu böyle olur

Merkebe yem vermek yüzünden Hoca ile karısının ar al an

açılır. Nihay et araların da , önce hangisi lâkırdı söylerse mer

kebe onun yem vermesine ka rar verilir. Hoca bir köşeye

çekilir, saa tlerc e söz söy lem ez. Karısının canı sıkılınca kom

şusuna gider, akşam ezanı eve döner.

Meğer kadın kom şusuna gittiği sıra da eve hırsız girerek

ne var sa toplam ış, gitmiş. Hoca da v;rilen karar mucibince

ağzını açm am ış. Kadın eve dön üp ortalığın k arm akarışık,

Page 39: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 39/98

38

NASREDDİN HOCA

dolap ların, sandıkların apa çık olduğunu , gelinlik elbisesinin

meydanda bulunmadığını görünce:

— Hoca bu ne h ald ir?

Diye sorar so rma z, Ho ca a rtık ağzını aça rak şöyle söyler:

— Haydi git merkebe yem ver, işte inadın sonu böyîe olur

71 — Mavi boncuk kimdedir , benim gönlüm ondadır

Hocanın iki karısı olduğu sırada , her ikisine birer m avi

boncuk ve rere k: «Sakın orta ğın a söyleme. Bu benim sevgi

min nişan esidir de r. Bir gün iki orta k birden Ho caya ge

lere k: • Hangimizi çok seversin ? diye sıkıştırınca Hoca şu

cevabı verir:

— Mavi boncuk kimde ise benim gönlüm ondadır

72 — Karı sen biraz yüzme bilirsin değilmi ?

Hocanın bir aralık iki karısı varmış. Bir gün ikisi birden

yanma gelip:

— Hangimizi çok seversin?

Dîye sataş ır lar . Hoca:

— Her ikinizi de

Diyerek atlatmak isterse de yakasını bırakmazlar. Nihayet

küçük karısı der ki:

— Meselâ ikimiz de Akşehir gölü nd e kayıkla gezerken

kayık devrilse, sen de orada olsan önce hangimizi kurtarırsın?

Hoca yaşlı karısına dönerek şöyle söyler:

— K arı sen biraz y üzme b ilirsin değil mi ?

73 — Mumu gören dışar ı çık ıyo r

Bir gün Hocanın karısının sancısı tutar. Ebe gelir. Hocanın

eline m umu vererek vazifesine başla r. Az so nra çocuğ u alır.

Fakat dikkat edince ikinci bir çocuk daha gelmekte olduğunu

görür. Onu da alınca Hoca hemen mumu söndürür Ebe:

— Aman Hoca, tam lüzumlu zamanında ne yaptın ?

Deyince Hoca şöyle söyler:

Page 40: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 40/98

NASREDDİN H O C A 39

— Baksana iki gözüm , mumu gö ren dışarı çıkıyor. Artık

yetişir. .

74 — Oğlan cevizlerin ses ini duyun ca oynam ağa ç ık ar

Hocanın karısı doğuracak olur. Sancılar içinde kıvranarak

sedirin üstünde bir iki gün kalır, doğuramaz. İçeriden kadınlar:

— Hoc a, bir dua veya ça re bilirsen yapalım da çocuk

•doğsun

Deyince Hoca, ben bunun çaresini bilirim, diyerek hemen

bakkala koşup bir avuç ceviz alarak doğru içeri girer, sedi

rim önüne cevizleri dökerek:

— Şimdi oğlan cevizlerin sesini duyar duymaz oynamağa

çıkar, der.

75 — Ac aba nesi kayboldu ?

Hocaya, karın aklını kaybetmiş demişler. Hoca derin de

rin düşünmeye varmış.

— Ne düşünüyorsun ?

Dediklerinde şu cevabı vermiş:

— Vallahi benim karının aslından aklı yoktu. Acaba nesi

kayboldu onu düşünüyorum

76 — Ben de onun karısını döverim

Ho ca, yeni evlendiği gün lerde bir meseleden dolayı kıza

rak karısına bir to ka t ata r. Genç kadın babasının evine

gide rek day ak yediğini söy ler. Bu defa da bab ası bir tok at

atarak şöyle söyler :

— Git k oc an a söyle, o nasıl benim kızımı döv erse ben de

' onur, karısını böyle döverim.

77 — An an ölüp de senin sağ kaldığına a ğlıy oru m

Bir gün Ho can ın karısı m uziplik için çor ba yı sofraya

gay et sıcak olarak koy ar. Son ra da yine kendisi unutup

dohı kaşığı ağzına b oşaltınca gözlerinden yaş gelir. Hoca

Page 41: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 41/98

40 NASREDDİN

  H O C A

ka rısmdan sebepsiz neden göz yaşı döktüğünü so ru nc a:

— Zavall ı anneciğim 'bu çorbay ı , çok severdi de o h at ı l ı

ma geldi. Onun için ağlarım, der.

Hoca da hürmetlice, bir kaşık çorbayı

  •

 yuv arlayınca ağzı

haşlanır. Gözlerinden yaş boşanır. Karısı:

— Ya sana ne oldu, sen neye ağlıyorsun?

Deyince Hoca şunları söyler:

— Uğursuz anan ölüp de senin gibi mey men etsizin sa f

kaldığına ağlıyorum.

78 — Sus, içinde ben de vardım

 1

Bir sa bah Hoca evinden çıkarken bitişik komşusu ra st -

Jıyarak:

— Am an Hocam , merak ettim. Bu saba h sizde tefâşls

telâşlı, hızlı hızlı lakırdılar işittim. Sonra da bir gürültü oldu.

Neyd i acaba?

Diye sorunca Hoca ekşi bir suratla:

— Bizimki ile biraz atıştık. Sonra da kadın hiddetlenerek

cübbeme bir tekme atınca cübbem merdivenden aşağı paldu

küldür düştü, gürültü o idi.

Der . Komşusu:

— Canım Hoca, hiç cübbe gürültü yapar mı?

Diye ısrar edince Hoca cevap verir:

— Sus a canım, ne zorlarsın, işte içinde ben de varda*.?.

79 •— Geçinm eye gönlüm olmadıktan- so nr a

Hoca karısını boşamak için mahkemeye başvurmuş. Kadı:

— Karısının, babasının isimleri zaptolunsun

Deyince Hocaya sormuşlar:

— Bilmem demiş .

Kad ı :

— Kaç senelik zevcendir? Deyince.

— Birkaç sene oldu

Cevabım vermiş.

— Be H o ca ; senelerden b eri insan karısının adını öğ r-n

Page 42: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 42/98

NASREDDİN HOCA

41

inmez mi ?

Deyince Hoca, cevap vermiş:

— Geçinmeye gönlüm yoktu ki adını soray ım

80 — Ölmese de ben onu za ten boşayacakt ım

Bir araLk konyada bulunurken, çekine çekine:

— Galiba karınız vefat etmiş, derler.

Hoca kayıtsızlıkla şu ceyabı verir:

— Ölmese de zaten ben onu boşayacaktım.

81 — Tesell i e tmemişler

Ho ca merhum un karısı vefat etm iş. H oca da hiç teessüf

alâmeti görülmemiş. Aradan bir müddet geçtikten sonra mer

kebi ölmüş. Hoca pek ziyade kederli görününce bazı dostları:

•— Ha rem in vefat etti, böy le mahzun luk gö sterm edin . Hal

buki eşek öleli on gün oldu, hâlâ somurtkanlığın geçmedi

Demişler. Hoca cevap vermiş :

— Karım öldüğü zaman kom şular başıma üşüşü p: Ho ca

esef etm e, biz sana ondan âlâsını bu luruz » dediler. Fa kat

m erkep öldüğün den beri hiç kimse ge lip bö yle bir tesellide

bulunmadı. Üzülmeye hakkım yok mu?

82 — Siz onu bana sorun

Hocan ın karısı vefat ed er. C enaze evden çıka rılırken,

adet olduğu üzere, imam cemaate: .

— Merhumeyi nasıl bilirsiniz ?

Diye sorar . Cemaat bir ağızdan:

— İyi biliriz

Dey ince, bu sırada içeride meşgul olup bu sözleri işiten

Hoca telâşla koşarak gelir , şöyle söyler:

— Yahu, kimi kimden soruyo rsunuz , siz onu bana sorun

Page 43: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 43/98

VIII

NASREDDİN HOCA

ve

E Ş E Ğ İ

Jf>

  83 — Eşeğin sözüne inanıyorsun da benim

sözüme inanmıyorsun

Bir gün kom şusu Ho cad an eşeğini ister. Ho ca, yok tur,

4er.  O sırada eşek içeriden anırmağa başlar. Adam:

— Hoca, sen eşek yok diyorsun, halbuki bak eşek zırlıyor.

Deyince Hoca başını sallıyarak:

— Yahu , sen ne acay ip adam sın. Eşeğin sözüne inanıyor

sun da ak sakalımla benim sözüme inanmıyorsun

84 — Eşeğ e söyledim , gönlü olm adı

 2

Bir sabah komşusu Hocadan eşeğini ister. Hoca:

— Gideyim, eşeğe danışayım. Gönlü olursa vereyim

Diye içeri girer, biraz durduktan sonra gelip der ki:

— Eşeğ e söyledim, gönlü olm adı. Bana dedi ki, beni

yabancıya verirsen benim kulağım a vururlar, senin de ırzına

söverler.

B''r yaz günü Hoca uzak bir yoldan gelirken eşeği susar.

O esnada yolun aşağısındaki gölün suyunu görünce gemi azı

ya alıp göle do ğru koşm ağa başlar. Fak at göle yaklaştığı

yer sarp bir uçurum olduğun dan tam göle yuvarlanac ağı

sırada kurbağalar ötmeye başlayınca eşek ürküp geri çekilir.

Hay vanın büyü k bir tehlike den kurtulduğ una sevinen Hoca,

merkebi y akalad ıktan sonra, göle bir avuç para serperek

şöyle söyler :

— Aferin göl kuşları, alın şu pa ra la n , bol bol helva

yeyin

85 — Afer in göl ku ş lar ı

Page 44: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 44/98

NASREDDİN  H O C A

43

86 — Cübbemi getir , semerini a l

Bir gün Ho ca eşeğine binip şehir dışındaki bahç esine

giderk en yo lda sırtından cübbesini çıkarır, eşeğin üstüne ata r.

Kendisi bir iki adırn ileride abdest tazeler. Başıboş hayvanın

üstündeki cübbeyi gören bir bahçıvan yavaşça Hocanın

cübbesini alır, savuşur.

Hoc a gelir ba ka r ki cü bb e çalınmış, hemen eşeğin seme

rini sallasırt ed er, eşeğin kıçına da kuv vetli bir kam çı indi

rip şöyle söyler:

— Nasıl çaldırdmsa öylece getir cübbem i, al se m erini

87 — Hırsızın hiç suçu, gün ahı yok m u ? •

Hocanın eşeğini çalarlar. Ertesi gün bunu dostlarına yana

yakıla anlatırken dinleyenlerden her biri:

— iyi amma Hoca, ahırın kapısına bir kilit aşmalıydın

— însan evinin duva rını biraz yü ksekç e y apm az mı ?

— A hocam , ölü mü idin ? Herif koca hayv anı koynun a

sokup gitmedi y a ? «

— Eşek ahırdan çıkarılıp sokak kapısından aşırılıncaya

kadar siz nerede idiniz ?

— Bak ben sokak kapımı gece kilitler, anahtarı baş yas

tığımın altına koy arım . Hırsız da böy le sere serp e alıp gö

türmeye cesaret edemez.

İşte böyle bir sürü lâflarla Hocanın canını sıkarlar. Niha

yet hocanın sabrı tükenerek şöyle der:

— Peki ağa lar, doğ ru söylüyo rsunuz. Fakat siz de insaf

ediniz, hep ka ba ha t bende m i? Şu hırsızın hiç suçu, günahı

yok mu ?

88 — El, elin eşeğini türkü söyliyerek arar

Subaşınm merkebi kaybolm uş. Ad am ları Hocayı bağın a

giderken görüp :

— Hoca, biz hepimiz bir tarafa dağılıp arayacağız.

  Hazır

gidiyorsun, sen de bağlar arasına bak

 iver 

derler.

Hoca,

  türkü söyliyerek bağlar ara sınd a gezerken biri rast-

Page 45: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 45/98

44 NASREDDİN HO CA -

Iıyarak işi anladıktan sonra:

— Bu ne biçim eşek arayış ?

Deyince Hoca şöyle söyler:

— El elin eşeğini türkü çağıra çağıra arar

89 — Sen beğendin, ben topladım

Hoca me rkeple gide rken hayvanın eğilip kokladığı te

zekleri yem torbasına doldurup akşam boynuna asar. Eşeğin

huysuzluk ed ip başını silk erek to rba da n çıkarm ağa çalıştığını

görü nce şöyle söy ler :

— Ne dem eğe hakkın var, sen beğendin, ben top lad ım

90 — Siz onun ne inatçı olduğunu bilmezsiniz

Bir gün Ho caya merkebinin ırmağa düştüğ ünü ve bulun

madığını 'hab er vermişler. Hoca ırmak kenarına gidip suyun

çıktığı tarafa yâni m enbaına doğ ru yürüyü nce, orad a bulu

nanlar :

— Suyun akıntısına gör e alt tarafa do ğru gitmeniz lâzım

değil mi?

Deyince Hoca şu cevabı verir:

— Ah , siz onun ne aksi, ne inatçı olduğ unu bilmezsiniz.

Onun her işi tersdir. Ben huyunu bilirim

91 — Tam açlığa al ış t ı r ıyordu k ama ecel m üsaade etmed i 1

Bir sen" kış fazla oldu ğun dan Hoca m erkebine ot, arp a

tedarik edememiş.

  ı

  Ac aba, arp a tayınını biraz az alts am

nasıl ol ur ?» diye düşünm üş. He rgün birer parça eksilterek

bir avuca kada r indirmiş. Eşek de hergün neşesinden birer

parça kaybederek nihayet sessiz bir hale gelmiş, vaktini

yatm akla geçirir, bir pa rç a sam anı da zorla yerm iş. Bir sa

bah H oca ah ıra g irip eşeğin göçtüğünü görünce şöyle dem iş:

— Eşeği tam açlığa alıştır ıyordum amma ne çare ki ecel

mü saade etmedi 1

Page 46: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 46/98

NASREDDİN HO CA 45

92 — Ölm e eşeğim ölme yaz gelecek , yonca bi tec ek

Bir sene Akşehirde kıtlık olmuş. Halk o sene: «Arpa sa

man aş imiş, altın gümüş taş imiş.' dem eye başlam ış. Na s

reddin Hoca da o sırada pek pahalıya çıkan arpa ve samanı

buîamıyarak bir parç a kepekle merkebini idareye çalışır, bir

yandan da:

— Ölme eşeğim ölme, yaz gelecek, yonca bitecek 1 derm iş.

93 — Yanında ih t iya t b i r merk ep bulun dursun

Na sreddin Hoca bir gün kadının yanında bulunurken

mahkemeye bir yalancı şahit getirirler. Adamın merkebe ters

bindirilerek şehri dolaşmasına hüküm verilir. Kapıda Hocanın

merkebi hazır bulun duğu ndan ona bindirip do laştırırla r. Bu

yüzden Hoca hayli bekler. Arad an bir m üdde t geçe r, bir

gün ayni adam yalancı şahitliği yaparak ayni cezaya u ğrar.

Bindirilecek merkep bulamayınca Hocanın evine haber yolla

yıp merkebi rica ederler. Hoca şöyle söyler:

— Varınız herife söyleyiniz, ya bu s ana ttan vaz geç sin,

yahut yanında ihtiyat bir merkep bulundursun.

94 — Bu m erkep beni ancak cuma günü ulaş t ır ı r

Nasredd in H oca bir gün eşeğine binm iş, gidiy orm uş. Yol

da do stlarınd an birine rastge im iş, nereye gittiğini sorm uş.

Hoca da Cum a namazına gittiğini söylemiş. Do stu, o gün

Sah olduğu nu söyleyince şöyle dem iş :

— Bu eşek, beni Cumaya kadar camie yetiştirirse ne mutlu

95 — Bir de heybemizi mi yü kle tel im

Hoc a bir gün paz ara gide r. Aldığı sebzeleri heybesine

doldurup heybeyi de omuzuna vurarak eşeğine biner. Yolda

birisi sorar:

— Yahu, neye heybeyi merkebin terkisine koy up da ra

hat rahat gi tmiyorsun?

Hoca cevap ver i r :

— İnsaf be yahu , bîçare h ayvanc ağız hem bizim ayağs-

mızı yerden kaldırıp bizi taşısın, hem de fazla olarak bir de

heybemizi mi yükliyelint

Page 47: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 47/98

46

  NASREDDİN HO CA

96 — Bulmak zevki az şey midir?

Ho ca merhum bir çok defa olduğu gibi yine m erkebini

kaybeder . Çarş ıda, pazarda:

— Kim bulursa, yularile, semenle müjde olarak vereceğim.

Diye nida edermiş.

— Hoca takımile bağışladıktan sonra ha tekrar eline geç

miş,  ha büsbütün kaybetmişsin, ne farkı v a r ? Bundan ne

kazanacaksın ?

Diye soranlara şu cevabı verir:

— Affedersiniz, bulm ak

  >

  zevkini o kad ar ehemmiyetiz,

mi tutuyorsunuz?

97 — Şu dağın ard ında da buiamazsam o zaman

feryadı sey red in ,

Hoca merhum m erkebini kay betm iş. Hem arar, hem türkü

söylenmiş:

1

— Merkebini kaybeden türkü söylemez, feryacî eder demişler.

Hoca cevap vermiş:

—. Bir şu dağın ard ınd a ümidim kald ı. O ra da da buia

mazsam siz o zaman bendeki feryadı seyredin

98 — Benim neler çektiğimi anlasınlar

Hoca merkebini pa za ra getirip, tellâla verir. İlk gelen

müşteri yaşını anlamak için dişine bak acak olur. Eşek ada

mın elini ısırır. Herif sö ğü p say ara k çekilir, gid er. Başk a

bir müşteri kuyruğunu kaldıracak olur, Onu da tekmeler. O

da topalhyarak ve lanet okuyarak gider.

Tellâl gi lerek:

— Ho cam , bu m erkebi kimse almaz. Ön üne geleni kap ı

yor, ardına geleni tep iyo r Deyince Hoca şöyle sö yle r:

— Zaten ben de onu satmak için getirmedim. Müslüman

lar görsünler de benim neler çektiğimi anlasınlar diye getirdim

99 — Galiba yine anneni dar ı l tmışs ın

Hocanın eşeği ölm üş. Karısı eline bir kaç akça vererek

pazardan bir eşek ahnasmı söylemiş. Hoca paza rdan aldığı

Page 48: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 48/98

NASREDDİN H OC A 47

eşeğin yularını çekip ardına ba km ad an yoluna devam ede r

ken iki kü lha nb ey i sözleşip yav aşç a eşeğin yularını sıyırırlar.

Biri eşeği paz ara götü rüp parasm ı paylaşmak üzere sa ta r,

öteki de yuları başın a geçirip Hoca ile be rabe r evinin kap ı

sı önüne gelirler. Ho ca arkasın a dö nü p eşek yerine ad am ı

görünce şaşalar :

— Ayol sen kimsin ?

Deyince kurna z külhanb eyi, sümüğünü çekerek, gözlerini

büzerek, sesine de hazin bir eda vererek:

— Ah, Hoca Hazretleri, cahillik. Nasılsa anamın huzurun

da bir eşeklik ettim. Aşırı derecede canını sıktım. Annem de:

Dilerim oğlan eşek olasın

>•

 diye inkisar etti. De rhal eşek

oldum . Beni paz ara gö türüp sa ttıla r. Siz aldınız. Sizin be re

ketinizle tek rar ada m oldum L.

Diyerek Hocaya bir çok teşekkürler eder. Hoca da:

— Hay di bir d ah a öyle külha nbey lik etm e 1..

Yo lunda nasih atlerle salıverir. Ertesi gün tekra r eşek al

mak için pa za ra gid er. Bir de ba ka r ki dünkü aldığı eşek

canbaz elinde dolaşıyor. Hoca hemen merkebin kulağına eği

lerek ve gülerek şöyle söyler:

— Seni gidi çapkın seni, galiba sözümü dinlemeyip yine

anneni darılttın 1

108 — Sen, hâlâ koyduğum yerde ot luyorsun i

Hoca dağ da odun kesip eşeğine yük letm iş. Baltayı, aba

sını da merkebin üstüne atarak:

— Ben dağ yolundan gideceğim, sen doğru yoldan gel

Deyip gitmiş. Eve gelmiş, bakmış ki eşek gelmemiş. Biraz

bekledikten sonra, eşek nerede kaldı diye da ğa çıkar. Bakar

ki eşek bıraktığı yerde otluyor. Amma üstünde aba ile balta

yok. Hemen eşeğio. üzerinden odunu yıkıp semeri sallasırt

ederek:

— Sen hâlâ koyduğum yerd e otluyorsun . Aba ile bal tay ı

getir de semerini aik.

Diye hiddetle söylenerek alır, yürüyüverir.

Page 49: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 49/98

48

NASREDDİN

  H O C A

101 — İyi buldun uz, sahibi ölmüş eşeği î

Hoca karıs ına:

. — Ölmüş adam nasıl belli olur? Diye sorar. Karısı:

— Eli ayağı soğur, ondan bilinir

 I

  de r. '

Bir gün zavallı Hoc a da ğd a odu n kesip derm anı katan -

3/acak dere ced e yoru lduğ und an bir ağacm dibin e çöm elîr.

Terli terli kendini rüzgâra verince eli ayağı tutrnıyacak dere

cede üşür. «Ben öld üm » diye kendisini olduğu yere b ırakır.

O esn ada kurtlar Hocanın eşeğine musallat olup yemeğe

başlar lar . Hoca güçlükle olduğu yerden başını kaldırarak:

— İyi buldunuz sahib i, ölmüş eşeği, der.

102 — Ak lın vars a doğru g öle ko ş i

Bir gün eşeğine keven denilen ve çabuk yanan bir diken

den yükleyen Hoca, kendi kendine acaba yaş keven de kuru

su gibi harlayıp ya na r m ı? diye m erak ede r. Bir çakm ak

çakınca diken tutuşur, derken rüzgârın şiddetinden merkebin

her tarafını ate ş sa rar . Zavallı hayv an hem ko şar, hem an ı-'

mr, nem de zarta çekip çifte atarmış. Hoca merkebe yetişe-

miyeceğini, yetişse bile yanaşam ıyacağm ı anlayınca avazı

•çıktığı kadar haykırarak şöyle söyler:

— Aklın varsa doğru göle k o ş

103 -— O da başının ,çar esin e ba ksı n

Bir gün Hoca odun kesmeye giderken eşeği bir türlü dağ

yoku şunu tınn ana m az . Birisi :

— Şu rad an biraz neft yağı al, kıçına sür, ba k nasıl

yürür der.

Hoca tecrü be ettikten sonra hayvan can acısile koşm ağa

•başlar. Dönüşte, kendisinde dermansızlık hisseden Hoca

bira z m erkeb e, biraz da kendisine sürer. Fa kat acısından ,

eşekten daha çabuk evine gelir . Orada da duranuyarak koş

mağa başlar . Karıs ı :

— Yahu. r te oldu?

— D eyince şu c evab ı verir :

Page 50: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 50/98

NASREDDİN HOCA

49

— Olan oldu, ben göle koşuyorum, eşek gelirse söyle o-

da başının çaresine baksın.

104 •— D ok uz eşe k m i, on eşe k rai ?

Bir gün Hocaya buğday yüklü on eşek vererek değirmen

de n şehre yollarlar. Hoc a, bun lardan birine biner, dokuzunu

d(a önüne ka tar ak yürüm eğe baş lar. Yo lda kafasına şeyta n

mu sallat olur. Şu eşekleri sayayım , der. Say ar, bir de ba

kar ki dokuz eşek var. Eyva h bir tanesi ka yb ol du diye

eşekten iner. Dolaşır, ara r, nihayet gelir yine sa y a r; bak ar

ki on tane. Gönlü rah at ederek tek rar eşeğe biner, yürür.

Fak at kafasındaki şeytan onu raha t bırakm az. Bir da ha sa

yar, dokuz merkep. Te krar iner, arar, dönüşte bakar ki on

İane. Yine gönlü raha t edip eşeğine biner. Fak at yolda tek

rar say ıp dokuz me rkep bulunca artık çıldıracak hale gelir

Bu sırad a ora da n geç m ekte olan bir ada m a işi anla tır. A-

d'am gülerek •

— Ho cam , şu senin bindiğin eşeği de saydın mı ? *

Deyince Hoca nın aklı başına gelir. Ada mın ellerine yapı -

ş ıp öpmeğe başlar :

— İşte bö yle bazan apaçık meselelerde aklımız bir

 4

y ere

takılınca deliye döneriz, der.

Bazıları bu fıkrayı şöyle bitirirler :

Son defasında tekrar eşekleri on tane bulunca:

— Adam sen d e Hayvana binip bir eşek kaybetm ekten

se yayan yürüyüveririm vesselam

 i

Diyerek hayvanların arkasından yürümeğe başlar.

105 — Ben bilmemiş olayım dal. .

Nasred din Hoca m erkebine kızdığı bir gün oğlunu ahıra

çağ ı ra rak :

— Şu merkebe bir daha yem, su verme, açlıktan gebersio,

•der. A hırd an çıktıktan sonra oğlunu tenh ada yanına çağ ırıp

şöyle söyler:

— Korksun da bir daha beni kızdırmasın, diye öyle söy

ledim. Ben bilmemiş olayım da sen yine yemini, suyuna' ver

 1

F :

  4

Page 51: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 51/98

IX

NASREDDİN

  H O C A

ve

TİMURLENK

106 — Yarabbi şükür

Timurlenk Ankara muharebesinden sonra bir müddet Âk-

şehirde oturm uş ve Ho ca m erhum a pek çok iltifat etm iştir.

Bu sayede Akşehir ahalisi de Timurun zulmünden kurtulmuştur.

Bir gün, N asreddin Hoca bir sepete bir kaç ay va k oyarak :

Timurlenk'e götürürken yolda bir tanıdığı rastgelir . Bu adanı

ayva yerine incir götürm esini tavsive ed er. Hoc a d a bîr

miktar incir alarak gö tü rüp takdim eder . Timurlenk incirler

den bir tane yer, bir tane de Hocanın suratına ararmış. Her

at ış ta da Hoca:

— Yârabbi şükür

 1

  Lûtfuna, ihsanına hamdolsun.. Dermiş..

Tim urlenk bunu işitince :

•— Ho ca, n eye şükre dersin ? Deyince Ho ca cev ap verir

 .•

— Velinimetim, ben d ah a evvel birk aç a yva getiriyo rdu nı.

Bereket versin yolda bir adam bunu tavs iye etti. Ya onu

dinlemeyip de ayvaları getirsey dim , yüzüm gözüm ne hale

girerdi ? İşte bunu düşünüyorum da A llaha şü krediy orum  '<

107 — Bu çomağı sen yeseydin dö rt ay ak lı o lurd an i

Hoca, bir gün kaz pişirip Timurlenk'e götürür. Yolda gi

derken daya nam ıyarak bir bacağını yer. Hediyesini takdim

edince Timurlenk:

— Hoca, hani bu kazın bir ayağı? der.

Hoca hiç biçimini bozmıyarak:

— Bizim Akşehir in kaz ları hep tek a ya klıd ır. İnanm azsa

nız şu çeşme başındaki kazlara bakın, der.

Hak ikaten o sırada çeşme başındaki kazlar g ün eşl em ek

için tek ay akla ve başlarını gö ğüslerine day ayıp du ruy orlard ı.

Tim urlenk adamlarına işaretle bunlara birer çomak vu rdu run -

Page 52: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 52/98

N A S R E D D I N

  H O C A

51

ca kaz lar iki aya k üzerine koşm aya b aşlarlar. Timur Ho cayı

pencere önüne çağır ıp:

— Hoca, sen yalan söylüyorsun. Bak kazlar iki ayaklıdır.

Deyince Hoca şu cevabı verir:

•— O çomağı sen yeseydin dört ayaklı olurdun.

108 — Buzağı iken öyle koşardı ki

Timurienk bir gün Hocayı cirit oyununa d avet ede r. Ho

ca öküzünün sırtına bir palan vu rup me ydana gelir. Halkın

kahkahalarının arasında huzura kabul edilir. Timur:

— Ho ca, cirit oyun unda h ayvanın gay et çevik olması ve

kuş gibi seğirtmesi lâzımdır. Bu hantal, kaltaban öküze neye

bindin. Deyince Hoca şu cevabı verir:

— Gerçi beş on senedir tecrü be ettiğim yok arama, bu

zağı iken gö rü rd üm ; öyle koş ardı ki ardın dan at değil kuş

bile yetişemezdi.

109 — Müjde, dişisi de geliyor

Timurlenk'in ordusundaki fillerden birini Hocanın köyüne

göndermişler. Köyde ne varsa hepsini silmiş süpürmüş. Köy

lü, Hocayı önlerine katarak Timııra şikâyete gelmişler. Fakat

yolda birer birer sıvışmaya başlamışlar. Bunun üzerine Hoca

Timurun yanma girerek:

— Köy üm üze lütfettiğiniz filden dolay ı köylülerin teşek

kürlerini arz eim eğ e geld im . Fa ka t zavallı fil yalnız olduğu

için inleyip duruy or. M üsaade buy ursanız da bir tane de

dişi fi gönderilse., der.

Tim ur, mem nun olarak icabeden emri verir. Hoca köye

dönünce bize hayırlı bir haber diye soranlara şöyle söyler:

— Müjde, dişisi de geliyor

110 — Bunu anlamak için eşek olmak lâzım

Tim urlenk'e iri, gösterişli bir eşek hediye ederler. Etra-

fmdakilerin her biri birer tarafını med hederler. Sıra Ho caya

gel ince:

— Ben bu güzel ma hlûkta büyük bir istidat g örü yo rum .

Umarım ki talim edilirse okuma bile öğrenecektir, der.

Page 53: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 53/98

52

NASREDDİN HOCA

Timurla bir hayli m ünak aşada n sonra eşeğin okum a öğ

renmesi için bir ka ç gün izin alır ve bazı hazırlıklar için de

pa ra ister. Arz usu yerine getirilir, eşek de kend isine teslim

edilir.

Hoca merhum lâzım gelen tertibatı aldıktan sonra nihayet

muayyen gün de eşeği ile bera ber m eydana gelir, orta yere

konulan m asa üzerindeki koca kaplı kitab a doğ ru eşeğini gö

türür Eşek, kitabın yapra kların ı dili ile çevirir. Te krar çe vi

rir . Nihayet başını kaldırıp bir güzel anım. Hoca gülerek;

— Gördünüz, işittiniz ya, der:

Bazı kimselerin:

— Biz bundan bir şey anhyamadık, demeleri üzerine Ho

ca şu ce vab ı verir :

— Bunu anlamak için eşek olmak lâzımdır .

Timurlenk bu halden son derece hoşlanarak Hocaya bunu

nasıl hazırladığını sormuş. Hoca da şu suretle izah etmiş:

— Deriden büyük bir kitap yaptırdım. Bunun yaprak ları

arasına arpa taneleri koydum . Kendim ya pra kla n aça rak bu

taneleri yedirdim . Yav aş yav aş eşek de kendiliğinden ya p

raklan çevirmeğe ve bulduğu taneleri yemeğe başladı. Arada

bir arpa koymuyordum. O zaman eşek cibilliyeti iktizası zır

lamağa başlıyordu. İşte bu suretle alıştırdıktan sonra iki gün

aç bıra ka rak huzurunuza getirdim. Yap rakları açtı . Arp ayı

bulamayınca da anırdı.

Timur, bu zekâsından dolayı Ho caya üm idinden fazla

ihsanda bıılunr.

111 — İş te Nasreddin Hoca da böyle atar î

Bir gün Timurlenk, Hocayı ok talimi seyrine

  d a v e t

  eder .

Sohb et esnasında Hoc a merhum bir zam anlar kendisinin de

ok meşkettiğirıi söyler. Timurlenk bir tane atmasını isleyince

özür dil -r; fakat niha yet zorlayınca atm aya mecbu r k alır. Ya

ya bir ok sürüp hedefe atar. Ok isabet etmeyince Hoca hemen:

— İşte sekbanbaşı böyle atar, der.

Bir ok daha verirler. O da başka bir tarafa gider.

— Bizim subaşı da böyle atar, der.

Page 54: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 54/98

NASREDDİN HOCA

53

Bir tesadüf eseri olarak üçüncüsü tam hedefe isabet edin

ce Hoca göğsünü kabartarak :

— İşte Nasreddin Hoca d a bunu böyle a tar, der.

112 — Ferman buyurunuz, bir de çakşır ver i ls in

Timurlenk bir gün memleketin en cesur ada

 mile

  tanışmak

istediğini söyler. Altından ne çıkacağını bilmedikleri için kim

se orta ya atılmağ a cesaret edemez. Nihayet Ho caya baş

vuru rlar. Sen bu adam ın huyunu biliyorsun, işi idare ed ers in.

Seni ileri süreceğiz, de rler . Kabu l etm esi için de ya lva rıp

yakanrîar. Nihayet Hoca razı olur.

Timur, Hocanın cesaretini tecrübe için meydanda bir top

lantı emreder. Bütün erkân toplanır. Hocayı meydanın ortası

na ge tirirler. Tim urun en mahir okç ularınd an biri nişan alır.

Hocanın iki bac ağı arasına okunu atar. Sonra Hocay a kolla

rını iki yana gere rek durm asını söylerler. O kçu , koltuğun un

altından nişan alarak okunu atar. Cübbesinin kolunu delip ge

çer. Hoca tir tir titrer se de ka ba da yh ğa leke sürmem ek için

tahammül gösterir. Nihayet üçüncü tecrübe olmak üzere Hoca

nın kavuğuna nişan alınacağını söylerler. Bu defa Hoca korku

sundan ka ska tı kesilir. Atılan ok da kavu ğun tepesini delip g eçer.

Timur, Hocanın cesaretini fevkalâde takdir eder. Kendisine

bolca akçe ile delinen kavuğu ile cübbesinin yerine birer ye

nisini vermelerini emreder-  Hoca  buna teşekkür ettikten sonra:

— Bari bir de çakşır lütuf buy urulsa da takım tama m

oksa, der. Timurlenk:

— M evlâna, çakşırınıza bizim tarafım ızdan bir ziyan vaki

olmadı. Deyince Hoca şu karşılığı verir:

— Velinemetim haklısınız. Ge rçi sizin tarafın ızda n bir zi

yan olm adı; fakat benim tarafımdan çok ziyana uğ ra dı Ele

alacak bir tarafı kalmadı.

113 — Nasreddin Hoca ile Dehrî

Timurlenk Akşehirde iken bir Dehrî gelip tercüman   vas i -

t asile en büyü k âlim lerle imtihan olm ak istediğini bildirir.

Nihayet bunu Hoca ile karşılaştırm ağa ka ra r verirler ve

Ho cay a bild irirle r. Ho ca de r ki; herifi sustu rm ağa çalışırız, fa-

Page 55: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 55/98

54

NASREDDİN HOCA

kat muvaffak olam azsam , «o divane m eşrep bir ada m dır, kendi

ken dine or ta ya çıktı, asıl âlimimiz başkasır.» diye anla tırsınız .

Nihayet Timurun huzurunda meclis kuru lur. De hrî, Timu-

run yanma gelip sol tarafına oturur. Türk âlimini bekler.

Nihayet, başında kocaman bir sarık, sırtında geniş kollu

bir biniş olarak bir iki mollasiyle birlikte Hoca görünür. Ti

murun sağ tarafına oturur.

Dehrî or tay a gelerek itina ile bir d aire çizer. So nra cev ap

bekliyerek Hocanın yüzüne bak ar. Hoca kalk ıp dairen in

ortasınd an bir çizgi çizerek ikiye taksim ettikten sonra Deh-

rinin yüzüne ba ka r. Son ra tekrar bir çizgi çizerek dö rde

ayırır. Üç bölüğü nü ken di tarafına çek erek bir bölüğünü

Dehrîye doğru elinin tersiyle iter gibi yapar.

Dehrî, takdir dolu nazarlarla bakarak cevabını tamam aldı

ğını anla tır. Sonra elini açılmış lâle gibi parm akları yukarı

doğru kalkık olarak tutup bir kaç kere yukarıya doğru sallar.

Hoca da onun aksi olarak elinin üstü ha vad a p arm ak ları aşa

ğıda olmak üzere bir işaret yap ar . Dehrî bunu da ka bul ede r.

Son ra Deh rî, kendisini elile gö ste rip parm aklarile yerde .

hayvan yürümesini taklit eder, derken karnını gö stere rek bir

şey çıkar gibi işaret ed er. Ho ca cebinden çıkardığı bir yu

mu rtayı gös terd ikten sonra iki kollarını sallıyarak uçar gibi

yapar. Dehrî bunu da beğenerek kalkar, Hocanın ellerini öper.

Herkes Hocayı tebrik ederler, her taraftan hediyeler yağ

m ağa başlar. Bundan son ra Timurlenk Deh rîyi bir kena ra

çekerek tercüman vasıta siyle bu işaretlerin mân âsım so rar.

Dehrî der ki :

Dünyanın yuvarlaklığı hakkında İslâm Ulemasının fikrini

öğrenmek istedim. Bu sebeple arzın yuvarlaklığını işaret ettim.

Nasreddin Hoca Hazretleri bunu teslim ettikten başka üstuva

hattını işaretle dünyanın yarısı şimal küresi, yarısı cen ıp küresi

olduğunu söyledi. Sonra, dünyayı dörde ayırarak üç parçası de

niz, bir parçası kara olduğunu anlattı. Ben, ellerimi yukarı, doğru,

kaldırarak ye rden neb atların, ağaçla rın, m inha ların, madenlerin

çıktığını anlattım. Buna karşılık Hoca Hazretleri bunların husule

gelmesi için gö kten, yağm ur yağışını, güneş ışığının vuruşu nu

Page 56: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 56/98

NASREDDN HOCA.

55

•vesaireyi anlattı. Sonra kendimi göstererek insanların ve elimle

işaret ed erek yer yü zünde yaşayan diğer mahlûkların birbirinden

ürediklerini işaret ettim. Halbuki zîruhlardan mühim bir kısmını

unutmuşum, cebinden bir yumurta çıkararak ve elile uçar gibi

yaparak gökyüzündeki kuşları da anlattı . Binaenaleyh bu büyük

âliminizle ne kadar iftihar etseniz haklısınız, diye sözünü bitirdi.

Sonra, Hocanın başına toplanarak ondan sordular. Hoca da

.şöylece anlattı;

— Yahu, siz bu adamı bana âlim diye söylediniz. Halbuki bu

aç gözlü herifin biri imiş. Yere bir daire çizerek «ah bir tepsi bö

rek olsa ..» dedi. Evvelâ ikiye böldüm. Kardeş payı yaptım. Bak

tım aldırdığı yok, dörde böldüm, üçünü kendim aldım, birini ona

bıraktım , zavallı razı oldu. So nra işaretle «bir tenc ere pilâv kay

natılsa da kotarılsa yesek » d ed i. Ben de işaretle üstüne tuz, biber

fıstık, üzüm koymak ve yağ dökmek lâzımdır dedim. O mesele

de hallolundu. Sonra elile kendisini ve karnını işaret edip ve elile

yürümek işaretini yapıp uzak yoldan geldiğini, nice zamandır iyi

•bir yemek yemeğe hasret çektiğini anlattı. Ben de işaretle bildir

dim ki, ben senden daha açım. Karnımın boşluğundan o kadar

hafifim ki kuş gibi uçacak haldey im . Sabah leyin kalktım, kadın

katık olarak bir yumurta verd i, onu da yem eğe vakit bulam adım.

İşte mesele bundan ibare ttir . O rta da şaşacak bir şey yok .

114 — Benim gibi elbiseni soyunsaydın ıslanmazdın

Hoca bir gün Timurla beraber ava gider. Av esnasında yağ

mur başlayınca geri dönerler. Hocanın atı yürümediği için geride

kalır. Hemen soyunup elbisesini altına alır, yolda yağmur kesi

lince tek rar giye r. Tim urlenkle karşılaşınca Timur, nasıl ıslan

madığını sorar. Hoca :

— Böyle yiğit bir atın üstünde insan ıslanır mı, yağmur baş

layınca bir üzengi çaldım, kendimi burada buldum, der.

Başka bir gün ava giderken Timurlenk bu ata biner, tesadüf

yine ya ğm ur ya ğa r, tembel at y ürümediği için Tim ur sırsıklam

olar. Ertesi gün Hocayı çağırıp azarlayınca Hoca şöyle söyler:

— Canım ne dan lıyorsu n. Sen de elbiseni soyunup altına

alarak yağm ur bitince tek rar giyseydin benim gibi ıslanmaz dın.

Page 57: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 57/98

56 NASREDDİN HO CA

115 — Neuzü Billahi

Timurlenk Ho caya demiş ki :

— H oc a bilirsin ki A bb asî halifelerinden her birinin ünvaıaj

Muvaffak BiIIâh, Mütevekkil Alâllâh gibi şeylerdir. Ben de

  O K

lann arasında olsaydım unvanım ne olurdu ?

Ho ca de rhal şu cevabı vermiş :

— Ey sahip kıran , hiç şüphe etmeyiniz, sizinki muhakkak:

surette Neuzü Billâh olurdu.

116 - Ben de zaten pe ştam ala paha biçm iştim

Hoca, Timurlenkle hamama girmiş. Bir aralık Timur :

  Acaba bana şöylece ne paha biçersin? Diye sormuş. Hoca;

— Elli akç e dem iş. Timur şiddetle :

— Be iz'ansız, yalnız belimdeki peştamal elli akçe eder

Deyince H oca cevap verm iş :

— Ben de zaten peştamala paha biçmiştim . Size nasıl paha

biçebilirim ?

117 — Ya deve, ya deveci

Bir gün Hoca merhum Timurlenk'le görüşürken kendisin-r.

bir devesi olduğun u ve oku m ağa çok istidatlı bulund uğun u

;öyler. Timurlenk bu deveyi görmek isteyince:

— Müsaade buy urun , Kul huvallahü ahad 'i öğretiyorum

iyice öğrensin, getireyim, der.

Bir kaç gün sonra tekrar buluştukları zaman Timur bumu

hatırlatınca :

— Sorm ayın velinimetim, der, tam sureleri okum ağa başlads

P

.

deve bir aşka geldi, şimdi ille hafız olacağım diye tu ttu rd u.

İnşallah haftaya hıfzını tamamlar, huzurunuza getiririm, der.

Tim urlenk'in yan ında n ayrıldıktan son ra, bu sözü işiten

hemşehrileri Hocaya :

— Am an hoca ne yaptın, haftaya ne ceva p vereceksin, derler.

Hoca bun lara şu cevabı verir :

— Ne korkuyorsunuz yahu, bir haftaya kadar ya deve, :/•£.

d e v e c i

— Hakikaten bir kaç gün sonra Timurlenk oradan ayrıla

rak başka bir yere gider.

Page 58: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 58/98

X

NASREDDİN HOCA

ve

İHTİYARLIĞI

118 — İpe un sermişler

Nasreddin Hocadan komşusu urgan istemiş. İçeri girip çı

kan Hoca:

— İp bo ş de ğildir. Kadınlar üstün e un sermişler.

Demiş. Komşusu :

— Hocam, bu nasıl iştir, ipe un serilir mi?

Deyince Hoc a şu cevabı vermiş :

— Vermeğe gönlüm olmayınca ipe un da serilir

119 — Kom şunun eşeği kuyruksuz s ıpa doğ urm uş

Hoca merhum , sabahleyin evden çıkarken karısına :

— Bacı sultan, akşam a âlâ bir bulgur pilâvı pişir de se

ninle karşı karşıya gülüşe oynaşa yiyelim, der.

Akşam yorgun argın dönüp gelince hemen sofraya oturur.

Pilâvın yanında bir tas ayranla yeşil soğanı da görünce keyfi

büsbütün artar. Zevk ve neş 'e ile atıştırm ağ a başlar. Tam bu

sırada komşunun çocuğu telâşla gelerek:

— Am an am ca yetiş, annem seni çağ ırıyor, de r.

Hoca hemen koşup gider. Yarım saat sonra kaşları çatık,

neşesi kaçm ış olara k döne r. Karısı sofraya çağırır, otu rm az.

Ne olduğunu sorunca :

— Ne olac ak, der, kırk yılda bir güle oynay a karı koca

bir bulgur pilâvı yiyece ktik, komşunun eşeği kuyruksuz sıpa

doğurmuş, tasası bize düşmüş

Meğer, zavallı komşu kadın evvelce hayv an doğ ururke n

hiç

  görm ediği için henüz temizlenmemiş olan sıpanın kuyru

ğunu gö rme yince başka bir şey san arak Hocayı çağırtmış .

120 — Hocanın poyraz sa tm as ı

Hoca bir sene bir köye imam olur. Ramazan ayı bitinc e

köylüler mahsulün o seneki kıtlığını ileri sürerek Hocanın hakkı-

Page 59: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 59/98

58

NASREDDİN HOCA

m

  kesmeye karar verirler. Tam harm an zamanı olduğu için H oca

d a kıza r: «Ben de size rüzg âr vermem Bulun rüzg ârınızı, savu

ran harmanınızı » diyerek harman yerine bakan bir tepeye koca

man bir hasır gerer. Hakikaten günlerce harman yerine poyraz

uğramaz. Bir taraftan da kalın bulutlar havada görünmeye baş

layınca köylüleri telâş alır. Köylünün biri yola gelerek:

— Hoca, ben sana geçen senenin iki misli hakkını vereceğim

Deyince Hoca gözünün önünde onun harmanına doğru hası

ra parmağını sokup bir delik açar. Adam harmana gidince mü

kemmel rüzgâr bulur. Başlar savurmağa. Bunu gören komşuları

da harm an yerine gelirler, fakat kendi harm anla rınd a rüzgâr

bulamayınca öteki çifçtiden işi sorarlar. Adam der ki:

— Nafile uğraşmayın, Hocaya gidip hakkını verin, rüzgâr

satın alın.

Böylece her biri gider, Ho ca her birine ha sırd an birer

delik açar sonra hasırı da kaldırıp atar. Artık hepsinin işleri

yolun a gire r. Hoca da iki misli hakk ını ala rak kağ nıya yük

leyip köyüne giderken şöyle der :

— Ulu Tanrım , hak sahibi hakk ını el ile alamazsa işte

'böyle yel ile verirsin

121 — Bu geçenki hamam ücre t id i r

Hoca merhum bir gün ham am a gide r. H am am cılar eski bir

peştamal ile kirli bir havlu vererek hiç iltifat etmezler. Hoca

çıkarken ayna ya on akçe bırakır. Ham amcılar hem sevinir,

hem utanırlar. Ertesi hafta yine hamama gelince sırmalı hav

lular, ipekli pe ştam allar verirler. Yine bir şey söylemeden

çıkarken aynaya bir akçe bırakır. Ham amcılar buna şaşa rak

bahşişin azlığından şikâyete başlayınca. Hoca şöyle söyler:

— Bunda şaşacak bir şey yok . Bugün verdiğim bir akçe

geçenki hamamın hakkıdır. Geçenki de bugünün ücretidir.

122 — Bağd ada gidecek vaktim yo k

Dostlarından biri Hocaya, Bağdattaki bir dostuna gönder

mek üzere bir mektup yazmasını r ica edince Hoca:

— Benîm- şimdi Bağdada gitmeğe vaktim yok

Page 60: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 60/98

NASREDDİN H O CA 59

Diyerek yürür, g ider. Adam merak edip arkasından koşa r:

— Kuzum Ho ca, bir mektup yazmakla neden Bağd ada

gitmen lâzım gelsin? der. Hoca cevap verir :

— Benim yazım gaye t fenadır..Ancak ben okuyab ilirim. Ba

yüzd en yazdığım mektubu yine ben okumalıyım ki içindeki

anlaşılsın

123 — Şuna buna dağ ıtsaydım kırk yıldan sirk e

kalır mıydı?

Bir gün komşusu:

— Hoca m , sizde kırk yıllık sirke var mı ? Hastam ıza ilâç

için lâzım oldu? der.

Ho ca, «var » deyin ce «Canım H oca, bir pa rça versen ne

olur » diye rica eder. Hoca «veremem » diyince sebebini sorar.

Hoca der ki :

— Eğer şuna buna dağıtsaydım kırk yıldan sirke kalır mıydı?

124 — Onlar perdeyi bulamazlar da onun için

Bir mecliste lâtife maksadile Hocanın eliae bir saz tutuş

turarak :

— Lütfen şunu çal da, dinliydim, derler.

Hoc a sap ında n y aka lay ıp, aşağı yukarı m ızrabı sürter, acı

acı sesler çıkar.

— Canım Hoc a, saz böyie çalınır mı? Parm ağını tellerin

üzerinde oynatmak, perdelerde gezinmek lâzım

Derler. Hoca cevap verir :

— On lar perde yi bulamazlar da ara m ak için gezinirler.

Ben bu ldum, neden bo ş y ere gezineyim ?

125 —- Benim nefese b iraz da k at ra n ilâve e t

Bir köylünün keçisi uyuz olmuş. Katran sürmesini tavsiye

etmişler. Köylü keçiyi alıp Hocaya getirerek:

— Hoc a, senin nefesin uyuz illetine b ire birm iş. Şu keçiye

bir nefes et, der. Hoca şöyle söyler:

— Nefes ede rim am ma, illetin bir an evvel hayvand ars

'defolmasını istersen benim nefese senin tarafın dan da birazkatran iîâve etmelisin.

Page 61: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 61/98

60 ~ NASREDDİN HO CA

' 126 — Mezara tepe si üstü göm ünüz

Hoca merhum vefatına yakın dostlarını davetle bir takım

vasiyetler ettiği sırada yine şakacı tabiatını bırakmıyarak şöyle

söylemiş:

— Ölürsem beni mezara tepesi üzerine gömünüz.

Sebebini sormuşlar. Şu cevabı vermiş:

— Yarın kıyamet kopup da dünya altüst olunca dosdoğru;

kalkayım

127 — O kadar ince eleyip s ık dokumaya gelemem

Na sreddin Ho ca bir gün eline bir kazma alıp bahçe sinde

bir çukur kazmakla uğraşırmış. Kom şularından biri gelip de

ne yaptığını sorunca:

•— Mahalleli söy leniy or, sok ak ortas ınd a tam irde n yığıl-p

kalan molozu gömeceğim, demiş.

— Ya buradan çıkan toprağı ne yapacaksın ?

Deyince Hoca hiddetlenerek cevap vermiş :

— Yook . Bak ben o ka da r ince eleyip sık dok um aya

•gelemem.

128 — Er olan sözünden dönmez

Hocaya kaç yasında olduğunu sormuşlar. Kırk yaşındayım

y

demiş. Arası on sene geçtikten sonra tesadüfen yine sormuş

lar. Yine, kırk demiş.

— Hoc a sen bu ndan on sene evvel, kırk yaşındayım , de - •

mislin. Şimdi yine kırk diyorsun

Deyince Hoca şöyle söylemiş:

— Er olar» sözünden dö nm ez. Söz bir, Allah bir. Yirmi

sene sonra da sorsanız yine söylîyeceğim budur.

1

19

  — Kar?, kısıp da attığı zaman bu maşa on arşın uzar

Hoca bir gün be des tan da tellâlın yüz akçeye bir kılıç gez

dirdiğini görünce bunun kerametini sorar:

— Dü şma na h ava le edince beş arşın uzar derle r.

Fr tes i

  gün

  Ho ca evden ocak maşasını alıp doğ ru bed es-

tana gelir:

Page 62: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 62/98

NASREDDİN H O C A 61

— Maşam yüz akçeye

Dîye gezdirmeğe başlar. Bunun bir akçelik bir maşa oldu

ğunu görenler meziyetini sorunca şöyle söyler :

  Siz dün bayağı bir kılıca, düşmana havale edince beş arşın

azar diye yüz akçe istiyordunuz. Halbuki bizim kan bana kıza

rak bu maşayı fırlattığı zaman, on arşın, belki daha ziyade uzar.

130 — Ya on günlü k ham aliye ücret i is t er se

Nasreddin Hoca bir gün hamala yük yükletip yola gider

ken hamalı gözden kaçırır. Arar, bulamaz. On gün sonra bir

kaç ahbabile giderken birisi:

— îşfe senin ara dığ ın ham al i

Deyince Hoca hemen oradan sivişir. Tekrar buluştuklarında:

— Yahu, adamı yakalamışken ne diye kaçtın ?

Demelerile şöyle söyler:

— Nasıl kaçm ıyayım, ya herif beni tutu p da on günd ür

yükünü taşıyo rum , gündeliğimi isterim diye on günlük ücret

is teseydi ne yapardım?

131 — Yazık sana, oğlun ka da r ola m adın

Hoca merhum, bir iş için Bursaya gider. Hükümet daire

lerind e bir hay li uğ raşır , işini halledem ez. Birisinin tavsiyesi e

kırk gün sabah namazını Ulucamide top kandilin altında kılar.

Yine işi olmaz. Bir sabah Ulucami civarında küçük mescidde

namazını kılıp ellerini aç ara k temiz yürekle dua ede r. So nra

çıkar, hükümete gider. Tesadüfen işi neticelenir.

Bu ha karşısında Hoca, do ğru Utucamie giderek büyük

kapıdan içer iye şöyle haykır ır :

— Yazık sana, oğlun kadar olamadın

132 — Allah tak sim i rai ? taksim i mi ?

Mahalle çocuk ları ellerine geçird ikleri cevizleri ara ların da

pay edemiyerek kavgaya tutuştukları bir sırada oradan geç

me kte olan Hocayı görü nce ona mü raca atla bunun taksimini

r ica ederler . Hoca sorar :

— Aîlah taksimi mi istersiniz, kuî taksimi mi ?

 •

Page 63: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 63/98

62

NASREDDİN HOCA

Çocuklar bir ağızdan:

— Allah taks im i derler.

Hoca da bazısına bir avuç, bazısına bir tane, bazısına uç

tan e verir. Kimisine hiç verm ez. Çoc uklar bu taksim işine

akıl erdiremiyerek:

— Hoca bu nası işt ir? derler.

Hoca cevap verir :

—• Ya vrularım Allah kimine verir, kimine verm ez. İşte

A ilah taksimi bud ur.

Bir gün Hoca paz ara giderke n m aha lle çocukları dü dük

ısma rlarlar. Hoca hep sine «pek iyi pekiyi» de r. Ço cukla rdan bi ri:

— Şu parayı a da ba na bir düdük al, der.

Ço cuklar, akşam üstü Hocanın yolunu beklerler. Ka sabay a

gelince etrafını sararak hep birden :

— Hani bizim düd üklerim iz derler.

Ho ca, p ara veren çocuğu n düdüğünü uzatıp şöyle söyler:

— Parayı veren düdüğü çala r

134 — Eski ki l imi bozup heybe yapacaktım

 S

Bir köye misafir olan H oca heybesini ka yb ed er. Kö ylüleri

toplryarak :

— Ya heybemi bulursunuz, yahut yap acağ ım ı ben bilirim, .der.

Köylüler telâş ederek heybeyi arar, bulur, kendisine tes

lim edip özür dilerler. Hoca köyden ayrılırken uğ urla yan lar

dan birisi merak ederek :

— Kuzum Hoca, heybeyi bu lmasaydm ne yapacak tın ?

Diye sorar. Hoca kayıtsızca cevap verir:

— Ne yapayım oğul. Evde eski bir kilim var, onu bozup-

heybe yapacaktım.

Bir gün Hoca evinin dam ını tamir ederken bir adam k a

pıyı çalar. Hoca yukarıdan seslenir.:

— Ne is ters in?

Adam cevap verir :

133 Par ayı veren düdüğü çalar 1

1.35 Allah- ve rsin

Page 64: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 64/98

NASREDDİN HOCA

63-

— Bir parça aşağıya geliniz.

Hoca aşağıya inip kapıya varınca fakir adam:

— Sadaka isterim, der.

Hoca hiddetlenir, fakat hiç halini belli etmeden:

— Yukarı ge l der .

Fakir evin damına kadar çıkınca Hoca:

— Allah ve rsin der.

Fakir :

— Peki amm a m ademki bo ş ^gönderecektin, niçin aşağ ıda

söylemedin ?

Deyince Hoca şu cevabı verir:

— Ya ben yuk arıda iken sen niçin söylemedin de beni

kapının önüne kadar indirdin

136 — Kadınların sohbetine doymazdı diye ağlayınız

Hoca hastalanır. Komşu kadınla rı hatır sorm ağa gelirler.

Hocayı iyice buldukları için kadınlardan biri lâtife kasdiyle;

— Hoca Hazretleri, Allah geçinden versin,  şayet  size bir

emri Hak vaki olursa ne diyerek yas tutalım?

Diye soru nc a Ho ca o halinde bile şakayı bırakm ıyarak

ştı cevabı verir:

— Kadınların sohbetine doymazdı diye ağlayınız

ÎS7 —_ Be lki kap ı  ik i  tanedir de b î r inden .ç ık ıp g i tmiş t i r

Bir kaç molla Hoc aya rasgelip psşîne takılır, evine ka da r

gelirler. Hocanın bunları savm ağa yüzü tutmad ığından kapı

nın önünde mollalara:

— Siz azıcık burad a du ru n

Diyerek eve girer, karısına mü nasip surette bunları sav

masını söy ler. Karısı kapının ark asın da , güy a bilmezlikten

gelerek ne istediklerini sorduktan sonra:

— Hoca evde yo k der . '

Softalar :

— A canım şimdi berab er geldik, o bi?,i b ura da bıra kıp ,

içeri girdi

Page 65: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 65/98

64

N A S R E D D I N

  H O C A

Diye söylenirler. Kadın evde olmadığında ısrar eder. S i z

•jzayınca Hoca sabredemiyerek pencereden başını uzatıp şöy

le söyler *

— Be mo llalar, ne m üca dele ed iyorsunuz ? Belki kap ı iki

tanedir de birinden çıkıp gitm iştir .

138 — Desti kır ı ldıktan sonra day ak kaç par a eder ?

Hoc a merhum kızının eline destiyi verir, sura tına da iki

tokat aşkederek :

— Ha ydi suya git , fakat destiyi sakın kırma ha der.

Kızın ağladığını görenler

 s

— Yahu destiyi kırm adan çocuğu döv mek yaraşır mı ?

Deyince Hoca cevap verir :

— Desti kırıldıktan son ra dayak kaç par a eder. Destiyi

kırmadan olacağı göstermelidir ki.dikkat etsin.

139 — Şalvarı almadım ki para

  v e r e y i m

Hoca K onyaya geldiği sıra da bir dükkân a giderek bir şal

var almak ister. On beş akçeye pazarlık ederek sardınr. Fa

ka t şalvarının pek eski olmad ığını, cübbesinin yenilenmesi

dah a doğ ru olacağını düşünerek, şalvarla cübbey i değiştirip

değiştirmiyeceklerini sorar, dükkâncı razı olur. Şalvarı bırakıp

cübbeyi alarak yürür. Dükkâncı seslenir:

-— Hocam , cübb enin pa rası î

— -  Onun yerine şalvarı bıraktım ya

— Şalvarın parasını vermedin kil

Bunun üzerine hoca şöyle söyler:

— Bu Konyalılar ne tuhaf ada m lar. Şalvarı almadım ki

parasını vereyim

p>

  140 — Ağaya söyleyin bir daha başını pencerede

b ı r a k ma s ın

Hoc a bir gün kendisine do st gö rüne nlerd en birini ziya rete

gider. Adamın pencereden bakıp geri çekildiğini gören Hoca

.kapıyı açan kimseye ağa yı ziyarete' geldiğini sö yle r. Ba kisı-

.senîn :

Page 66: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 66/98

NASREDDİN HOCA

65

— Vah vah. Ağa şimdi çıktı , gitti . Duyarsa pek üzülecektir

Demesi üzerine Hocanın canı sıkılıp şöyle söyler:

— Pek güzel. Fakat ağaya söyleyin, bir daha evden çıkıp

gittiği vakit unutup da başını pencerede bırakmasın.

141 — Ben onun enini boyuna uyd ura cak tım am m a.

Ak şehire bir İranı gelm iş. İsfahand a Şahın yüz, yüz elli

odalı, şu ka da r bin arşın m urab baınd a bir çok sara yla rı v ar

diye at ıp tutarken Hoca:

— Bizim de Bursada böyle nice saraylar var. Hattâ yeni

yapılan kaplıcanın boyu beş bin arşın.

Derke n başk a bir İranlı meclise girerek henüz Bu rsadan

geldiğini söyleyince Hoca eski hızında devam edemiyerek:

— Eni de elli arşındır

Der. İranlı:

— Pes bu nice oîuptur ki eni boyuna uygun düşmedi .

Deyince Hoca:

— Ben onun enini boyuna uyduracaktım amma, pek aksi

zamanda şu Acem baba meclisimize kadem bastı, demiştir.

142 — Ben de b inemedim

Bir mecliste herkes binicilikteki m ehare tini an latıy orm uş.

Hoca da hevese gelmiş, demiş ki:

— Filân çiflikte idim. Kâ hya bir at getirdi. Ele avuc a

sığmıyo rdu. Köyün bab ayiğitlerin den biri binmek istedi. Ya

nına yanaştırmadı. Başka birisi üzerine atlayınca kaldırdı, yere

vu rdu . Bir başka sı geldi, o da binem edi. Baktım ki hepsi

nafile; bana bir gayret geldi. Daha o vakit gençtim. Hemen

eteklerimi belime soktum. Kollarımı sıvadım. El çabukluğiyle

hayvanın yelesinden tutup şöyle bir hız aldım, (derken çiftlikte

hazır bulunan lardan biri o esna da içeri giriverince Ho ca mer

hum).. Ben de binemedim, diye sözü keser.

143 — Ben ona boğmasaydım, o beni boğacaktı

Misafirliğe gittiği bir gec e Hocanın yatağının üstüne ko

caman bir gecelik kavuğu koyarlar. Hoca bunu başına geçi-

F : 5

Page 67: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 67/98

66

N A S R E D D I N H O C A

recek olur, gırtlağına kadar iner. bunun üzerine çevresini çı

ka rıp kavu ğu ortas ında n büzer, kafasına giyer. Sabah leyin ev

sahibi onu bu halde görünce:

— Aman Hocam, kavuğu boğmuşsun, der.

Hoca buna karşı şöyle söyler :

— Ben onu boğmasaydım, o, beni boğacaktı

144 — Küçüklüğü hatır ına gelmiş çocuklar ın aras ına

karıştı 1.

Bir gün Ho ca kırda gezerken çocukların bir halka olup

oyun oynadıklarını görür. Yanlarından geçtiği sırada çapkın

lardan biri Hocanın kavu ğun u kapınca arkad aşlarına atar,

kavuğu elden ele atm ağa, koşup oynamağa başla r lar . Hoca

bir hayli yalvarıp yak arırsa da vermezler. Nihayet ne kad ar

beklese fayd a vermiyeceğini anlayınca, eşeğine biner, başın

daki takkesile eve döner. Yolda rastladığı bir tanıdık : «ka

vuğun nerede?» diy

 ı

  sorunca şöyle der :

— Küçüklüğü hatırına gelmiş de kırd a çocu kların içine

karıştı , oyun oynuyor

145 — Bu da düşünmesini bilir

 S

Bir gün H oca, pa za rda güvercin kadar bir kuşun on iki

altına satıldığım görü nce hemen eve gider, ba ba hindisini

alarak pazara getirir. Mezada verir, on iki akçeye zor çıkar.

Ho ca itiraz ed erek, az evvel bun dan çok küçük bir kuşun on

iki altına satıldığını söyleyince:

— Ha, o tutu kuşudur, gayet iyi lâkırdı söyler, derler.

Hoca, koltuğunun altında gözleri kapalı, sessiz duran ba

ba hindiyi göstererek :

— O iyi lâkırdı söylerse, bu da gaye t iyi dü şün ür der.

146 —• Peşin pa ray ı d uyd un d a gü lersin değil mi ?

Hocanın borçlu olduğu bir adam parasını istemek üzere

kimbilir kaçıncı defa eve gelir, kap ıyı ça lar. K arısı da , ken

disi de adamı atlatacak söz bulamadıkları bir sırada kızı ka

pının önüne çıkar :

Page 68: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 68/98

 

NASREDDİN HOCA

67

— A m ca , m erak etmeyin, bab am yolun iki tarafına çalı di

kecek. Koyunlar geçerken tüyleri takılacak, biz de onları toplı-

yac ağız . Eğ irip bükerek iplik vapacağ ız. Babam bunları sataca k,

sizin alacağınızı öde ye ce ğiz . Biz kimseciklerin hakkını yemeyiz

Deyince adam dayanamıyarak gülmeğe başlar. Pencerenin

arkasından kızının hazır cevaplığmı dinleyen Hoca bir yandan

bu buluşa sevinirken bir taraftan da adam ın güldüğü nü işi

tince hemen pencereden başını çıkararak şöyle söyler:

— Seni gidi köftehor, seni. Peşin parayı duyup işini sağ

lam kazığa bağlayınca kis kis gülersin değil mi?

147 — Kızoğ lan kız, altı aylık geb e

H oc a pa za ra b ir inek gö türü r. G ezdirir, bir türlü satam az

Bir ahba bı rastlıyarak /ıeden satamadığını sorar. Hoca da .

— Dilim döndüğü kadar medhettim, kimse yüzüne bakmadı

Deyince adam ineği hemen alır:

— Kızoğlan kız, altı aylık gebedir

Diyerek gezdirmeğe başlar. Hemen müşteri çıkarak dolgun

bir p ara ile sata r. Hoca hem şaşara k hem de sevinerek teşek

kür edip evin yolunu tutar. Meğer o gün Hocanın evine gö

rücüler gelecekmiş. Karısı:

— Yahu, sen biraz şuralarda bir yer bul, otur. Ben gö

rücülere kızımızı gösterip hünerlerini sayayım, der.

H o c a :

— Am an ka n sakın sen ağzını açm a, ben şimdi yeni bir

sena öğrendim, söyliyeyinv de bak nasıl beğenirler.

D er. Kad ın da belki Ho canın bir bildiği vard ır diye gö

rücülere ikram, izzetten sonra kızına el öptürür:

— Hanımlar, başınızı örtün, bu iş için sizinle bizimki gö

rüşecek

Der. Hoca kadınların yanına girince:

— Ha nım lar, lâfı uzatm ağa ne ha ce t. Benim evlâdım g a

yet cinstir. Kızoğlan kız altı aylık gebedir.

Der demez kadınlar birbirinin yüzüne bakarak hemen ka

pıdan dışarı fırlarlar.

Page 69: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 69/98

68 NASREDDİN HO CA

148 — Ya ben içinde olaydım

Bir gece ay ışığında hoca, bah çede iri yarı bir kim sen i»

ellerini gerip durduğunu görür. Hemen karısını uyandırıp:

— Yahu, çabuk ol, şu benim okumu, yayımı ge tir

Der. Gelince hemen oku yaya sağlamca ye rle ştir ip : «Y a

Hak » diyerek sav urur. Adamın tam göbeğind en sapland ığım

görür. O koca heykel bir kere sarsılıp sağa sola döner. Hoca:

— Er oyunu birdir , ş imdi değme keyfine. Sa ba ha ka da r

kıvrıla kıvnla can veredursun.

Diyerek hemen içeriye girer. Kapıyı sağlamca kapatır ya

tar. Bir de gün doğmadan bahçeye çıkıp bakar ki gece vurduğu

şey kendi kaftanı imiş. Meğer gündüzün karısı yıkayıp sabaha

ka da r kurusun diye ipe germ iş imiş. Tâ göbe ği hizasınd a  kaf

tana büyük bir delik açıldığını gören Hoca Allaha şükretmeğe

başlayınca karısı bu şükrün sebebini sorar. Hoca cevap verir:

—• Karıcığım, görü yor musun, ok nereden delip nereden

çıkmış. Ya ben içinde olaydım; ne olurdu halim benim

149 — Ortada varken ne diye sen de bir tane almadın ?

Adam ın biri Ho caya otlatm ak üzere on tane kaz verir .

Hoca akşam dokuz tan e ge tirir . Kaz sahibi bir tan e eksik

derse de Hoc a, hayır tamam dır, diye ısrar ede r. Kazların

sahibi sayıdan, hesaptan anlamadığı için aralarında verdikleri

karar üzerine her birine birer tane vermek üzere on kişi ge

tirirler. Bunlardan her biri bir tane alarak kazları pay ederler».

Kendisine kaz düşmiyen adam merhumun yanına gelerek:

— Haniya benim kaz?

Deyince, Hoca cevap verir :

— O rad a varken ne diye sen de bir tane almadın ?

150 — Talihi teke imiş

Bir gün Hocaya senin talihin nedir? derler.

— Tekedir, der.

— Hoca, zayicede hiç teke yazmaz, derler.

H o c a :

— Ben çocuktum, annem talihimi yoklattı. Cedî'dir dediler.

Page 70: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 70/98

NASREDDİN HOCA

69

— Peki amm a cedî teke değil oğlak dem ektir .

Demeleri üzerine Hoca şu cevabı verir:

— Behey ahm aklar, ben de bilirim, cedî'nin oğlak demek

olduğunu. Fakat annem benim talihime baktıralı kırk yıl oldu.

O zam andan beri oğlak teke olmadı mı ?

151 — Hep suç yaşl ı öküzündür

Bir gün Hoca nın küçük buzağısını büvelek tutm uş. Hay

vancağız şuraya buraya koşarak zerzevatları harap etmiş. Hoca

hemen bir sopa yakahyarak koca öküzü döğmeğe başlamış.

— Ho ca, tarlayı buzağı ha rap etti. Bu kab aha tsiz öküzü

neye dövüyorsun ? Diyenlere Hoca şu cevabı v erm iş:

— Hep suç yaşlı öküzün dür. Bu öğretm em iş olsa dünkü

bu zağ ı bu haşarılığı ne bilsin •

152 — Hayli zahm et çek tim amm a hele arzuma nail

oldum

Hocanın iri ve heybetli bir öküzü varmış. Her zaman hay

va n salma salına gelirken koca m an iki buynuzunun aras ına

binmek için hoca can atarmış. Bir gün öküz avluda yatıp u-

yurk en H oca fırsattır diyerek usulca öküzün alnına oturur

oturm az hayva n fena halde huylanarak birdenbire sıçrar, H o

cay ı yere çal ar. Beyni üzerine düşen -Hocanın aklı başından

gider, orad a yığılır, kalır. Karısı gelip Ho cayı bu halde gö

rünce

  helak

  olmuş sanarak ağlamağa başlar. Bir

  müddet

  son

ra kendine gelip gözlerini açan Hoca karısına şöyle söyler :

— Ağ lam a karıcığım, gerç i hayli zahm et çektim amm a,

hele arzuma nail oldum»ya

153 — Ya bir secdeye kapanırsa

Hoca merhum bir hana misafir olur. Tavanların sesler çı

ka rara k, çatırdadığını, çökmek üzere olduğunu göre rek han

cıya bunları tamir etmesini söyler. Hancı, oralı olmıyarak:

— Onlar sağlamdır. Ara sıra duyduğun sesler haraplıktan

değildir . Ağaçların Cenabı Hakka teşbih etmesindendir

Deyince, Hoca şu cevabı verir:

Page 71: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 71/98

70

N A S R E D D I N H O C A

— işte, ben de bir gün vecde gelip secdeye kapanırlarsa

diye korkuyorum ya

154 — Çömlek he sab ı

Bir ramazan gelince Hoca, masraf edip takvim tedarikinden

ise bir çömleğin içine hergün birer taş atarak, ramazını hesap

etmeye karar v erir . H ergün çömleğe bir taş ata r. Bunu gören

küçük kızı çömleğe bir avuç taş do lduru r. Bir gün H oc ay a

ayın kaçı olduğunu sorarlar.

— Biraz sabredin, bakıp söyliyeyim, der.

Eve gelip çöm leği bo şal tar ak sayınca bir de ba ka r ki yüz

yirmi tane taş olmuş. Dönüp gelince, kendisini ayıplamasınlar

diye, yüz yirmi olduğunu söylememek için:

— Bugün ayın tam kırk beşidir der.

— Am an H oca bu nasıl iş, bir ay nihayet otuz günd ür t

Demeleriyle şöyle cevap verir :

— Siz ne söylüyorsunuz , ben yine insaflı dav rand ım . E ğe r

çömlek hesabına bakacak olursanız bugün ayın yüz yirmisidir

155 — Va zgeçtim , bir pul eksik ve rin

Hoca merhum bir ırmak kenarında otururk en on kad ar âmâ

gelir. İrmağın öte tarafına birer pula geçirmesi için Hoca ile

paza rlık ede rler. Hoc a bunları birer birer sırtınd a taşır ke n

nasılsa birini yarı yolda d üşü rür. Su alıp gö türü r. Bunu his

seden âmâlar feryadı bas arlar. Hoca der k i :

— Be şamatacı herifler, ne bağ ırıp çağ ırıyorsu nuz ? Ben

vazgeçtim, bir pul eksik verin

156 — O kabahatini bi l i r

Bir gün Hocanın tarlasına bir öküz girer . Hoca eline bi r

sop a alıp üzerine hücum edince öküz ka ça r. Bir hafta son ra

öküzü bir köylünün kağ nısında gö rür. Hem en eline geçen bi r

odunla vurmağa başlar . Köylü:

— Be adam , benim öküzüm den ne istersin ?

Deyince Hoca cevap verir:

— Sen sus cahil

  herif,

  o kabahatini bi l i r

Page 72: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 72/98

NASREDDİN HOCA

71

157 — Sanki gençl iğ inde b i r matahdın

Bir gün Hoca bir ata binmek ister. Hayvan yüksek oldu

ğu için sıçrayıp binemez :

— Ah ih t iyar l ık

So nra etrafına bak ınıp kimseyi görm eyince şöyle ilâve ede r:

— Sanki gençliğinde bir matahdın

158 — İşte böyle deli deli aktığın için dibine bu

kazığ ı sokmuşlar

Bir yaz günü yolculuk yapan Hoca merhum, hararetten kıv

ranırken bir çeşmeye rastlıyarak lülesine bir ağaç soktuklarını

gö rm üş. Ağ acı çekip çıkarınc a su kuvvetlice fışkırıp Hocanın

üstünü başını ıslatmış. İyice hiddetlenen Hoca şöyle demiş:

— İşte böy le deli deli aktığ ın için dibine bu kaz ığı sok

muşlar ya

159 — Şuna değmiş , buna değmemiş

Bir gün Hoca yanına birkaç karpuz a larak dağa odun kesme

ye gitmiş. Susadığı vakit karpuzun birini kesmiş, tatsız diye ata

rak ötekini kesmiş. Böylece hepsini keserek birer parçasını yeyip

gerisini oradaki tezeklerin üstüne atmış. Biraz sonra hararet bas

tırınca tezeklerin üstündeki karpuzları yokhyarak ve şuna değ

miş, buna değmem iş diyerek akşam a kad ar hepsini yeyip bitirmiş

160 — Yar ın k ıyamet ko paca k o lduktan son ra . .

Nasredd in H ocanın güzel bir kuzusu var.r

 ı ş.

  Komşuları bu

na göz koyarak Hocayı kandırıp kuzuyu yemeğe karar verir

ler. Birisi gelir:

— Hocam, bugün yarın kıyamet kopaca k. Bu kuzuyu ne

yapa caksın ? G etir şunu yiyelim, de r.

Hoca aldırmaz. İkincisi, üçüncüsü gelir. Nihayet Hocanın

başı şişer. Artık bıkar, usanır. Kuzunun kesilmesine ka rar ve

rilir. Kıra g iderle r. A teş y aka rlar, kuzuyu kesip şişe geçirerek

Hocaya çevirtmeğe başlarlar. Arkadaşlar soyunup elbiselerini

Ho caya teslim ederek ilerideki mey danlıkta oyn am ağa gider

ler. Hoca yüreği yana yana kuzuyu çevirirken bir yandan da

Page 73: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 73/98

72 NASREDDİN HO CA

elbiseierin hepsini ateşe atıp yakar. Biraz sonra koşup oyna

maktan yorularak geri donen ahbapları esvaplarının kül olduğu

nu görün ce: -Aman Hoca ne yaptın?» diye üzerine hücum ede rler.

Hoca şöyle söyler :

— Dostlar, ne telâş ediyorsunuz? Mademki yarın kıyamet

kopacak elbiseyi ne yapacaksınız ?

161 •— Yeşil ya pr ak ara sınd a *kara ta vu k kızıl burnu

Hoca bir gece yatarken:

— Aman kan, kalk mumu yak, hatırıma parlak bir mısra

geldi; yazayım, der.

Kadın hemen kalkıp mumu yakar. Divit kalem getirir. Hoca

dikkatle yazar. Mumu söndürüp yatmak isteyince kadın:

— Canım H oca, böyle gece yarısı sıkı fıkı yazd ığın şeyi

oku bakalım

Deyince Hoca şöyle okur:

Yeşil yaprak arasında kara tavuk kızıl burnu

162

  — Hocanın Faris î beyit

  söylemesi

Bir gün Hocaya birkaç molla gelip:

— Okur yazar geçinirsin amma Farisî bilmezsin

 l

Derler . Hoca sorar :

— Niçin bilmem?

— Bilirsen bize bir beyit oku da işitelim

Deyince Hoca düşünmeden:

Reftem becayi serviler

Gördüm dokuz kurt amedend

Bir kaçını patakladım

Bir kaçı tarla mi revend

Beytini söyleyince mollalar: «Eyvallah» deyip Hocanın ik

tidarını teslim ederler.

163 — Kazan doğurmuş

Bir gün Hoca komşusundan bir kazan ister. İşini bitirince

kazanın içine küçük bir tencere koyup sahibine teslim eder.

Sahibi tencereyi görünce :

Page 74: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 74/98

NASREDDİN HOCA

73

— Bu nedir?

Diye sorar . Hoca cevap verir :

— Kazanınız doğurdu.

Komşu :

~ Pekâlâ

Diyerek tencerey i kab ullenir. Hoca yine bir gün kazanı

ister, alıp gö türü r. Sahibi bir hayli m üddet bekler. Kazanın

gelm ediğini gö rün ce Hocanın evine gelir, kazanı ister. Hoc a

hüzünlü bir çehre ile:

— Sizlere ömür, kazan merhum oldu.

Cevabını verir . Komşu hayretle:

— Aman Hoc am , hiç kazan ölür mü ?

Deyince Hoca cevap verir:

— Ya doğurduğuna inanırsın da öldüğüne inanmazmısın ?

164 — Aman gözlüğümü ver

Bir gece yarısı Hoca telâşla karısını uyandırarak:

— Aman k an şu gözlüğümü ver, gözüme takıp öyle yata

yım, der.

Karısı gözlüğünü verir, bu kad ar telâşının ve gözlükle

yatmasının sebebini sorunca; Hoca şöyle söyler:

— Bir güzel rüya görüyorum, bazı yerlerini seçemiyorum.

Onun için gözlüğü taktım. (*)

165 — G etir bar i doksan dokuz akçe ols un

Hocaya bir gün rüy asın da doksa n dokuz akçe verm işler.

«Hiç olmazsa şunu yüz akç e yapın » diye rica ettiği bir sırada

uyanmış; bir de bakmış ki avucunda bir şey yok. Tekrar göz

lerini sıkı sıkı kapayıp ellerini uzatarak:

— Getir bari doksa n dokuz akçe olsu n demiş.

166 — Ben seni kendim san dım

Bir gün Hocanın yanına bir zat gelir. Öteden beriden bir

hayli konuşurlar. Giderken Hoca:

— Affedersiniz, tanıyamadım, siz kimsiniz? der. -

(*) O tarihte gözlük olmadığına göre fıkra şüphelidir.

Page 75: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 75/98

74

NASREDDİN

  H O C A

O

  za t

  d a :

— Madem tan ım ad ını z; şimdiye ka da r böyle teklifsizce

nasıl konuştunuz .'

Deyince Hoca şöyle söyler :

— Baktım ki tacın

  tacıma,

  kaftanın kaftanıma benzer, ben

seni kendim sandım.

167 —   Kurdun  kuyruğu koparsa  tozu  dumanı

o vak i t gö rü r sün

Bir gü n H oca , mo llası İmadla birlikte ku rt avın a gider»

fmad, kurt yavrusu tutmak fikrile yuvaya girer. Dışarıda bu

lunan ana kurt o sırad a gelerek içeriye girme k isteyince Ho ca

atik dav ran ıp kuyruğu ndan yaka lar. Kurt, kuyruğunu kurtarıp

inine

  girmek

  için eşinmeye, çab alam ağa başlar . İçeride ku rt

yavrusunu arayan ve dışarıda olup bitenden haberi

  olmıyan

mollanın gözüne

  to z

  gidince :

— Hoca, ne tepmiyorsun, pek tozuttun. '

Deyince Hoca

  seslenir:

— Kurdun kuyruğu k op arsa sen tozu dumanı o vakit g ö

rürsün 1

168

  — Gençlikte mi, iht iyar l ıkta mı kuvvetl i ?

H oca m erhum bir cem iyette gençlik, ihtiyarlık bahsi ko

nuşulurken :

— Gençliğimde

  ne

  kadar kuvvetim var idiyse ihtiyarlığım

da da o kadar kuvvetim var der.

Bunun nasıl olduğunu soranlara şu cevabı verir:

— Bizim evde gayet büyük bir

  taş

  havan vard ır . Gen ç

iken o ka da r zorlardım, yerinden kaldıramazdım . Şimdi de

zorluyorum,

  yerinden

  oyna tam ıyorum . Ond an anlıyorum ki

gençlikteki kuvvetimden bir şey eksiimemiş.

269 — Fincancı kat ır lar ını ürkütmezsen bir şey yok. '

Bir gün Hoca m ezarlıkta dolaşırke n nasılsa ayağı ka ya r, b ir

eski kabrin içine düşer. Her tarafı

  to z

  toprak içinde kalır . O

anda hatırına

  gelir ki,

  şurad a beni ölü sana rak ac aba Münkir

Page 76: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 76/98

NASREDDÎN HOCA

7 5

Nekir gelir mi?

Hoca bu düşüncede iken bir sürü katırcılar hayv anlarım

sürerek mezarlığa erişirler. Hoca yüzlerce çan sesini, hayvan

gürültüsünü, katırcı şamatasını birdenbire anlamıyarak:

—- Eyvah ne aksi zam ana tesadüf ettim, kıyam et ko pu yo r

Diyerek şaşkınlıkla çabalanıp mezardan dışarı fırlar, kaç

mak ister. Katırlar ise böyle acayip kıyafetli birisinin önlerine

çıkmasından ürkerek karm akarışık olur, birbiri üstüne yığılırlar

Taşıdıkları kâseler, fincanlar, tabaklar param karca olur. Ka

tırcılar da neye uğrad ıklarını şaşırara k sopala riyle Hocanın-

üzerine hücum ederler.

— Sen kimsin ? B urada ne a rarsın, hor tlak mısın ?

Demeleri üzerine Hoca cevap verir:

— Ahiret ehlindenim, dünyayı seyre çıktım.

Bunu duyan yobaz herifleri

— Dur biz sana dünyayı bir hoşça seyrettirelim

Diye Ho cayı bir güzel döv üp başını, gözünü ya rarla r.

Hoca bin zahmet ve meşakkatle gece yarısı evine döner. Karısı:

— Bu ne hal? Şimdiye kadar nerede kaldın?

Diye sorunca:

— Mezara düştüm. Ölülere karıştım, der.

Karısı saf yürekle:

— Öteki dünyada ne var , ne yok?

Diye sorunca Hoca şu cevabı verir :

— Fincancı katırlarını ürkütmezsen bir şey yoktur.

170 — Beş akçe için bu terbiyesizliği yapmağa

utanmaz mısın ?

Hoca merhumun bakkala elli üç akçe borcu birikmiş. Uzu»

zaman verememiş. Bir gün Hoca çarşıda ahbaplarile otururken

ba kk al karşısın a geçm iş elleriyle işare t ede rek: «Paraları ver

mezsen herke sin ya nında seni rezil ederim» demek iste r. Ho ca

başını öbür tarafa çevirince yine karşısına geç erek teh did e

devam eder. İçinden lahavle çeken Hocanın sabrı tükenerek işi

tilecek bir sesle :

— Yârabbî , sen  s-abır  ver. Beni şu çirkefe musallat etmel

diye söylenmeğe başlar.

Page 77: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 77/98

76

N A S R E D D I N H O C A

Ahbapları meseleyi anlarlar. Bakkal yine asılınca Hocanın

sabrı tükenir. Bakkalı çağırır, sorar:

— Sana kaç akçe borcum va r?

— Elli üç.

•— Pe kâlâ , yarın gel, yirm i sekiz akçeni al. Ö bü r gün gel,

yirmisini daha al. Etti mi kırk sekiz? Geriye ne kalır? Topu

beş akçeceğiz. Be terbiyesiz, hayasız

 herif,

  beş akçe için utan

maz mısın çarşıda p aza rda kepazelik etm eğe , yazık sa na .

Bu hesap karşısında şaşıran bakkal utanarak çekilip gider.

171 — Hey AUahım nereden hatırdın, nereden çıkardın

Bir gün Hocanın yüz akçesini çalmışlar. Hoca mescide gidip

sabahlara kadar Cenabı Hakka yalvararak paralarının ihsanını

niyaz etmiş. Meğer memleketin tüccarından birinin bindiği gemi

fırtınaya tutulup eğer selâmet bulursa Hocaya yüz akçe vermeyi

adamış. Bir iki hafta sonra selâmetle memleketine gelince adağı

nı getirip Hocaya vermiş. Sonra başından geçeni anlatarak:

— Mânevi himmetiniz ve imdadınızla pek garip bir surette

kurtulduk, demiş.

Hoca kendi kendine şöyle düşünmüş:

— Hey kudretine kurba n olduğum A llah, sana nasıl şük

redeyim Şu bizim parayı nereden batırdın, nereden çıkardın

172 — Bir nâra da benim için at

Hocanın sipahi bir komşusu varmış. Her akşam eve gelince

bir nâra alt katta , bir nâra o rta ka tta at ar, sonra üst ka ttak i

odasında da üçüncü nara yı atarm ış. Bir gün Hoca bunun sebe

bini sorm uş. Ad am , mademki merak ediyorsun, gel berab er,

demiş. Hocayı önce ahıra götürmüş. Orada bir küheylan gös

termiş :

— işte ben Niğbo lu çengind e bu atla Akşehir sipahileri

nin önüne düşüp zafer kazandım, der, narayı atar.

Hoca, hak verir . Birinci kata çıkarlar. O ra da bir silâh kol-

leksiyonu göste rerek bunlard an bir kısmının ecd at ya dig ârı

olup zaferler kazandırdığını, bir kısmının da ganimet mallan

olduğunu söyler, bir nâra atar.

Hoca bunu da ta kdir le dinler. Son ra, haremini çağırıp Ho

can ın elini öp türü r. Hoca baka r ki dünya güzeli bir kadın.

Page 78: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 78/98

NASREDDİN HOCA

77

Sipahi bunu da anlatır:

— Bu ka dın Y ıldırım Bayezidin Mariçe ismindeki ha tunu

nun akrabası bir Sırp prensidir. Ben, Mariçeyi Yıldırıma ge

tirm ek üzere mem uren Sırbistana gittiğim zaman beni gö rü p

âşık olmuş. Niha yet evlendik. Ahlâkı ve terbiyesi gü zelliğin

den üstündür.

Ded ikten son ra keyfinden üçüncü nara yı da atınca Hoca

şöyle söyler :

— Her üçünde de hakkın varm ış. Bundan son ra bir nâr a

da benim için at

v

^ » 173 — Eğer . kav ukla , binişle okun uyorsa al sen

giy de oku

Akşehirde bulunan Azerbaycanlı bir tacire farisî bir mek

tup gelmiş. Okum ak üzere Hoca ya götürm üş. Talik yazı ve

farisî ile yazılmış olan mektubu görünce:

— Sen bunu başkasına okut

Diye geri vermek istemiş. Adam ısrar etmiş. Nihayet:

— Benim zaten farisî ile başım ho ş değdi, sonra bu yaz ı

ile yazılınca Türkçe dahi olsa okuyamam

Deyince herif hiddet edip:

— Be ada m , farisî bilmezsin, okum a bilmezsin, o hald e

bulgur dibeği ka dar kav uğu nla, değirme n taşı gibi sarığınla

ne diye kendini meydana at ıyorsun

Der deme z, Hoca kızıp hemen başın dan kavuğ unu sırtın

dan cübbesini çıkarıp adamın önüne koyarak:

— Eğe r kav ukla, binişle okun ursa haydi göreyim seni,,

şunları giy de m ektubun iki satırını oku bakalım dem iş.

174 — Sen

  hele

  af iyet le giymeye bak, ben karışmam

 3

Hocan ın mem leketi olan Sivrihisar kadısı ara sıra atıştırır-

mış.

  Bir gün bir ba ğd a sa rho ş olup yatmış, Binişini, k avuğ unu

bir yana fırlatmış. Hoca da mollasiyîe o sırada oradan geçi

yormuş. Kadının bu halini görünce hemen binişini alıp sırtına

geçirmiş K adı ayılıp cübbe yi bulamayınca çaresiz o halde

evine dö nm üş. Ertesi gün mahk eme muh zırına, göz kulak olup

kimde bulursa ye ka lay ıp getiı meşini söylemiş. Nihay et Na sred-

Page 79: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 79/98

78

NASREDDİN HOCA

din Hocanın giydiğini görünce Hocayı hemen yakalayıp kadı

nın huzuruna çıkarmış. O gün muhakeme de varm ış. Ho ca

kadıya şöylece işi anlatmış:

— Dün bizim molla ile bağlar arasında gezerken bir bağ

da sarıklı bir adamın sarhoş olup yattığım gördük . Ben de

binişini alıp sı rtım a giy dim . Buna şahidim de va rdır . Sahibini

bulun vereyim.

Bunun üzerine kadı şöyle söylemiş:

— Kimbilir hangi sefihtir. Hele sen afiyetle giymene bak

ben kar ışmam

( B u f ı k r a y ı ,

  b a ş k a b i r i n e a t f e n v e d a h a b a ş k a ş e k i l d e : " V i d î n

k a l e s i n i n f e t h i n d e b e n b o r a z a n b a ş ı y d ı m . B u n l a r g a n i m e t m a l ı d ı r „

d i y e d e a n l a t ı r l a r . )

175 — Benim yerime bir akçeyi sen al ır s ın

Adam ın biri Ho canın ensesine bir sille vur m uş. Ho ca ar

kasına dönüp bakınca:

— Affedersiniz, sizi teklifsiz dostlarımdan biri sandım

Demişse de Hoca yakasını bırakmayıp mahkemeye götür

müş.  Ka dıya şikâyet etm iş. Meğer adam kadının ahb abı imiş.

Kadı adamı çağır t ıp:

— Haydi Hoca, sen de ona bir sille vur 1

Demiş. Hoca razı olmamış. Bunun üzerine kadı:

— Öyle ise bir tokatın karşılığı bir akç edir. Da valı bir

akçe getirsin, Hocaya verelim, haklaştıralım

Dem iş. Ada m çıkmış, akçeyi getirmeğe gitmiş. Saatlerce

bekliyerek adamın savuşturulduğunu anlaya n Hoca kadının

dalg ınlığın dan istifade ed erek ve «Yâ Settâr » diyerek kadının

boynuna sultanî bir sille aşkettikten sonra şöyle demiş:

— Mademki bir tokatın karşılığı bir akçedir, benim fazla

beklemeye vaktim yok , adamın getireceğ i bir akçeyi benim

yerime sen alırsın

176 —• Bo zuklu k ilâ m da değil, ba l ç öm leğind e

Hocanın Ko nya m ahkem esinde b ir işi varm ış. Fak at Konya

kadısı rüşvet almadan iş görmezm iş. Nihayet Hoca mahkem e

ilâmını çıkartabilmek için kadıya bir çömlek bal hediye etmeye

Page 80: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 80/98

NASREDDİN HOCA

79

mecbur olmuş. İlâm hemen tasdik edilerek kendisine verilmiş.

Ho ca ilâmı koynun a koyarak ayrılıp, çıkm ış. Ertesi gün ba şka

bir yerden de kadıya kaym ak hediye gelmiş. Kadı kepçeyi

bal çömleğine daldırınca bir de ne görsün; üstü bir sıra nefîs

ba l ,

  fakat alt tarafı b alçı k . H emen m uhzırı çağırm ış, Ho cayı

kandırarak ilâmı elinden alıp getirmesini söylemiş. Muhzır çar

şıda Hocayı bu lar ak :

— Hocam ilâmda bozukluk varm ış, lütfedip verin düzelt

sinler, demiş.

Bunun üzerine Hoca şöyle söylemiş:

— Çok şükür bizim ilâm tertemizdir. Bozukluk ilâmda de

ğil, bal çömleğindedir.

Î77 — Allah i le kul aras ına gir i lm ez

Hoc a her seher vak ti «Yârab bi b ana bin altın ver. Dok uz-

yüz dok san dok uz olursa almam» diye dua ederm iş. Kom şusu

olan bir Yahudi her gün bu duay ı işitirmiş. Bir gün ne ola

cağını merak ederek bir kesenin içine dokuzyüz doksandokuz

altm ko yara k bir sehe r v ak ti H ocanın duası sırasında bacadan

içeriye a ta r; dinlemeğe başlar. Hoca parala rı görünce duasının

kabul edildiğine pek çok hamdü sena ederek altınları alır, sayar

Dokuzyüz dok sando kuz tan e olduğunu gö rür. Hiç vaziyetini

bozm ıyarak : «Dokuzyüz doksa ndok uzu veren Allah birini de

verir» diyerek hemen kabullenir.

Yah udi işin bu neticeye vardığını gö rün ce telâşa düşer.

Ortalık ağarır ağarmaz Hocanın evine koşar ve gülerek:

— Hocam, şu bizim altınları ver, der

Hoca ciddî bir tavırla:

— B azirgân, sen deli mi oldun ? Benden ne par ası istersin?

Ben senden pa ra istedim mi? Sen ba na elinle para verdin mi?

Deyince Yahudi:

— Canım Hoc am , senin her seher vak ti duanı dinleye

dinley e bakalım H oca sözünd e du rup bir tan e eksik olduğ u

için kabul edecek mi diye o parayı ben attım.

Hoca, alaylı alaylı gülerek:

— Be Yahudi, şu uydurduğun masala kendin inanıyor mu-

Page 81: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 81/98

80 NASREDDİN HO CA

sun? Hiç bir Yahudi tecrübe için adamın bacasından bu ka

dar par a atar mı ? Cenabı Hak bu kad ar niyazım üzerine onu

bana ihsan etmiştir.

Diye Cid dî bir sure tte sözü keser. Ya hud i bu işin ara la

rında bitmiyeceğini anlayınca mahkemeye davet eder. Hoca:

— Ben mahkem eye gitmekten kaçmam. Ancak bu rada n

oraya yayan gidemem.

Der. Yahudi güzel bir katır getirir . Hoca:

— Benim h aysiyetim var , bu eski cübb e ile hâkimin huzu

runa nasJ gideyim? der.

Yahudi Hocayı yola yatırmak için gayet kıymetli bir kürk

getirip giydirir. Katıra biner giderler. Kadının huzuruna çıkar

lar. Kadı ne istediklerini sorunca Yahudi söze başlar:

— Kadı Hazretleri , bu adam benim dokuzyüz dok sande kuz

altınımı aldı. Şimdi inkâr ediyor, der.

Kadı Hocaya ne diyeceğini sorunca Hoca

 •

— Kadı Ha zretleri, bana eliyle bir para vermiş midir ?

Sorunuz.

Deyince Yah udi meseleyi başta n sona anla tır. Ho ca gülere k:

— Bu yahu di benim kom şumd ur. İhtimal ki ben par a sa

yarken işitmiştir. Hak ikaten Rabb im ban a bir çok altın ihsan,

buyurdu. Daha bunun bin katını vermeğe de kadirdir. Bu Yahu-

diye gelince bir Müslüman, ölüm derecesine gelse bile p ar a

vermez. Bir dolapla benden malımı almak ister. Şimdi sorsanız

binip buraya geldiğim dışarıda duran katıra da sahip çıkar.

Deyince Yahudi katırı da elden çıkarmak korkusile:

— Elbette benimdir. Mahkemeye yayan gelmemek istediği

için daha şimdi altına çektim, der.

Kadıya bir tereddüd gelir . Hoca hemen:

— Gördünüz ya, şimdi sırtımdaki kürke de sahip çıkar.

Der demez Yahudiye büsbütün fenalık gelerek:

— Öyle ya, o da benimdir.

Deyince artık kadı hiddetlenir:

— Behey şirret Y ahu di, hem cümlemizin tan ıdığ ı böyle

bir muhterem adamın, mallarını gasbetmek, hem de mahkeme

ile eğlenmek

  isliyormn.

  Yıkıl dışa rı

 1

Page 82: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 82/98

NASREDDİN HOCA

81

Diyerek Mahkemeden kovar.

Hoca, büyük bir vakar ile kürküne bürünüp katıra binerek

evine gid er. Son ra ümitsiz bir halde başını döv m ekte ' olan

komşusu Ya hudiyi çağ ırır. Mallarını tamam en teslim ederek

gönlünü aldıktan sonra şu sözleri söyler :

— Bir daha A llah ile kul arasına girip kimseyi rahatsız etme

173 — İnanmazsan say

Hoca m erhum zam anında üç rah ip seyah ate çıkmışlar. Ho

canın hazırcevaplığını işiterek onunla da mübahase etmek is

terler. Meydanda bir ziyafet tertip edilir. Hoca ile rah ip karşı

laşırlar. Tanışma merasiminden sonra birinci rahip sualini sorar:

— Hoca Hazretleri , dünyanın ortası n eresid ir?

Hoca, hiç düşünm eden asas iyle eşeğinin sağ ön ayağ ını

gös tererek:

— işte eşeğimin şu ay ağın ı b astığ ı yerdir, der. Rahip : '

— Ne malûm ? De yince H oc a:

— İnanmazsanız işte ölçü. Eksik ziyade gelirse ona gö re

söyleyin.

Rahip söyleyecek söz bulamıyarak çekilir.

İkinci Rahip ilerîiyerek:

— Gökyüzündeki yıldızların sayısı ne kadardır? der.

Hoca da:

— Eşeğimin vücudunda ne kad ar kıl varsa o kad ardır, de r.

Rah ip :

— O kadar olduğu ne bel l i? Deyince Hoca:

— İnanmazsan say. Eğer artık eksik gelirse o vakit söz

söylemeğe hakkın olabilir, der.

Rah ip :

— Hocam Eşeğin kılları sayılır mı ? Deyince Hoc a d a :

— Ya gökteki yıldızlar sayılır mı?

Cev abını verir. Bu rah ip de söyliyecek söz bulamıyarak

çekilir. Üçüncü rahip ileri gelerek:

— Ey Hoca şu benim sakalımın kaç teli var?

Diye sorunca Hoca hiç düşünmeden:

— Eşeğimin kuyruğunda ne kadar kıl varsa o kadardır, der.

F :

  6

Page 83: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 83/98

NASREDDİN HOCA

Rahip :

— Ne ile isbat edersin ? D eyince H o ca :

— O kolaydır, bir kıl senin sakalından, bir kıl benim eşeği

min kuyruğ unda n ko parır ız eğer sayısı uymazsa ha k senindir, de r.

Rahipler H oca nın haz ırcevap lığına ve zarifliğine meftun

olarak Müslümanlığı kabul ile Hocanın yanından ayrılmazlar.

179 — Ben de beğe nm edim

Hoca bir gün şöyle söyler:

— Ka rla ekmek yemesini ben icat ettim am m a, ben de

beğenmedim . .

^ 180 — İş te ş imdi kuşa dö nd ün

Bir gün Hoca bir leylek tutu p evine getirir. Uzundur diye

gagasıni, ayaklarını keser. Sonra yüksek bir yere oturtarak:

— işte şimdi kuşa dö nd ün Der.

181 — Deveye k an at vermed iği için Aliaha şü kre din

Hoca bir gün dostlarile konuşurken şöyle söyler :

— A İlaha şükredin k i deveye kana t verm edi. Yoksa evle

rinizin damı başınıza yıkılırdı

182 — Sana ne?

Zevzeğin biri Hocaya:

— Demin bir lenger hindi dolması gidiyordu Der. H o ca :

— Bana ne? der.

— Galiba size gö türd üle r Deyince Hoca şöyle sö yl er :

— Sana ne?

183 — Hepsi ayni tarafa gi tse düny anın

muvazenes i bozulur

Hocaya sormuş lar :

— Sabah olunca halkın bir kısmı bir tarafa, bir kısmı di

ğer tarafa gidiyor, aca ba neden ?

Hoca cevap vermiş:

— Hepsi ayni tarafa g itseler, dünyanın muvazenesi bozu

lur d a onda n I

Page 84: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 84/98

NASREDDİN H OC A , 83

184 — İs tediğin k ada r vâde vere yim

Dostlarından biri Hocadan biraz vâde ile bir miktar akçe

istemiş. Hoca şu cevabı vermiş:

— Vallah birad er, hazırlığım yok pa ra veremen, fakat

dostumsun ne kadar istersen vâde vereyim.

185 Uyku a r ıyo rmuş

, Gece yarısı soka kta gezindiği bir sırada kol gezen subaşı

Hocaya ras t l ıyarak:

— Gece yarısı sokakta ne arıyorsun ?

Deyince Hoca şu cevabı verir:

— Uykum kaçtı da onu arıyorum.

186 — içinde olmayın da neres inde bulunursanız b ulu nu n

Hocaya sormuşlar :

— Cenazeyi götürürken tabutun önünde mi bulunalım ar

dınd a mı ?

Hoca cevap vermiş:

— İçinde olmayın da, neresinde bulunursanız bulunun

187 -

j

- Kim in için yan dığın ı Alla h bilir \

Hoca bir dostunu n evine gitm iş, bal, k aym ak ikram etm iş

ler. Ka ym ağı, ekmeği bitirdikten sonra ba l çanağını da par -

mağile sünnetlerken ev sahibi:

— Ekmeksiz bal içini yakar

Deyince Hoca şu cevabı vermiş:

— Kimin içi yandığını Allah bilir.

188

  ~

  Kesmiyeyim de ip gibi tu tu p çıkasın değil m i ?

Hoc a, me htaplı, bir gece dam da yatarke n kalkıp aşağıya

doğru küçük abdestini bozmağa başlamış. Sokaktan, halinden

şüphelendiği biri geçiyormuş. Hoca hemen kesmiş. Adam:

— Neye kestin? demiş. Hoca cevap vermiş :

— Kesmiyeyim de ip gibi t utu p çıkasın değil mi ?

Î89 — Kokusunu ne ya pa ca ks ın ?

Birisi Hocanın yanında otururken seslice yellenmiş. Sonra

Page 85: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 85/98

84

NASREDDİN HOCA

sesini belli etmemek için ayağiyle tahtayı gıcırdatmış. Hoca

merhum demiş ki:

— Hay di sesini benzettin, ya kokusunu ne yapac aksın ?

190 — Elbisen ne tarafa ise o tarafa dön

Birisi Akşeh ir gölün de gusledec ekm iş. O ra da bulunan.

Hocay a :

-- Gusül esnasında ne tarafa döneyim?

Diye sorunca Hoca şu cevabı vermiş:

—- Elbisen ne taraf ta ise o tara fa.

191 — Ördek suyuna t i r i t

Hoca bir pınar başında y aban ördeklerinin oynaştığını gö

rünce üstlerine var arak tutma k ister. Bunlar kaça rlar. Hoca

ora ya oturur. Elindeki ekmeği pınarın suyuna bat ıra ba tıra

yemeğe başlar. Birisi:

— H ocam , afiyet olsun, ne yiyorsun ?

Diye sorunca Hoca cevap verir:

— Ne olacak, ördeği tutamadık, suyuna tir it

y{  192 — Ha stanın yanınd a fazla durmam anızı

vas iyet eder im

Hoca hastalanır. Ziyarete gelirler. Mutaddan ziyade otura

rak Hoc anın canını iyice sıkarla r. Nihay et çıkıp gid erke n H o

caya sorar lar :

— Bize bir emriniz, bir vasiyetiniz var mı?

Hoca şöyle söyler :

— Evet, size bir vasiyetim var, bir hastan ın ziyaretine

gittiğiniz zaman, yanında fazla oturmayın

193 — İlkbahara söz söyleyen var mı?

Hoca, soğuktan şikâyet ediyormuş. Başka birisi bunu işitip:

— Bu insan lar ne tuha ftır. Soğ uk olsa «soğuktur », sıcak

olsa «sıcaktır diye şikâyet ederler.

Diye söylenince H oca şu cevabı verm iş :

— İyi diyorsun amma, şu ilkbahara bir söz söyliyen var mı?

Page 86: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 86/98

NASREDDİN HOCA

85

194 — Geç yiğitim geç

Bir gün Hoca mezarlık ara sınd a gezerken koca bir köp e

ğin mezar taşm a işediğini gö rüp hemen elindeki sopa siyle

köpeğe vurmak ister."Köpek dişlerini gösterip hırlayarak Hoca

nın üzerine hücum edince korku sunda n arka arka çek ilerek :

— Geç yiğitim g eç der.

195 — Şu günlerde ay al ıp sat t ığım yok

Hoca pazarda gezerken adamın biri sormuş:

— Hoca bugün ayın üçü mü, dördü mü?

Hoca cevap vermiş:

— Vallah bilmem, bugünlerde ay alıp sattığım yok

196 — Al abdes t în i , ver pabucumu

Bir gün Hoca bir ırmak kenarında abdest alırken pabucu

suya d üş er ; su alıp götü rür. Hoca pabucun elden gittiğini

an lay ınc a: «Hey Allahım, o ldu mu bu iş?» dedikten son ra bir

kenara çekilip abdestini bozarak:

— Al abdest ini , ver pabucumu? der .

197 — Ya b ir tu ta rs a

Ho ca, Akşehir gölünün kena rına gelerek elindeki yoğ urt

kâsesini bir kaşıkla göle boşaltıp karıştırır. Bunu gören biri

ne yaptığını sorar :

— Yoğurt mayalıyorum, der.

— Hiç göl yoğurt mayasını tutar mı?

Deyince Hoca şu cevabı verir:

— Ya bir tutarsa . .

198 — İşe yarayacak şey bulsun da el inden almak kolay

Bir gün H ocanın evine hırsız- girer. Karısı te lâ şl a:

— Yahu, hırsız geziniyor

Deyince Hoca kayıtsızca şunu söyler:

— K arı, sen hiç tınma. O , işe yaraya cak bir şey bulsun

da elinden alması kolaydır.

199 — O dua sizde iken kolay kolay elinizden kurtulamayız

Bir gece Ho ca merhum yata rken da m da bir hırsızın ge-

Page 87: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 87/98

86

NASREDDİN HOCA

zindiğini hisseder. Karışma der ki:

— Geçen gece geldim, kapıyı çaldım, duym adın. Ben de

şu duayı okudum. Ayın ışığına yapışıp eve girdim.

Ba cada n lâkırdıyı dinlemekte olan hırsız duayı ezbe rliyerek

ok ur. So nra iki elile ayın ışığına sarılıp ya va şça inmek sev -

dasile kendini kaldırır , dam dan aşağıya bırakıverir. Ta biî

berbad ve perişan bir hale gelir. Hoca hemen koşup hırsızın

yakasına sarılır , bir taraftan da:

— Karı, çabuk mumu getir , hırsızı yakaladım:

Diye bağırınca inlemekte olan hırsız şöyle söyler:

— Hocam acele etm e. O du a sizde iken, bu akıl bizde

iken öyle kolay kolay elinizden kurtulamayız.

200 — K avg a bizim yorg am a başına im iş

Bir gec e yarısı Hoc anın kapısının önünde bir gürültü olur.

Hoca çıkıp gürültünün sebebini anlamak ister. Karısı:

— Kuzum nene lâzım, yat yerinde , gec e yarısı gürültü

arasına karışma, der.

Hoca aldırmıyarak yorganına bürünür, kapının önüne çık ar.

Meseleyi anlamak için soruştururken gürültü arasında bir he

rif gelip bir asılışta yo rgan ı Hocanın üstünden çekip alar ak

kara nlığa karışır . Hoca bu hal karşısında şaşalayıp serseme

dön er, bir tarafta n da titrem eğe başla r. Zaten ahali de d ağıl

mağa başladığından içeriye girer. Karısı kavganın aslı ne ol

duğunu sorunca şu cevabı verir:

— Kavga bizim yorganın üstüne imiş, yorgan gitti, kavga

da bitti.

201 — Biz bu eve göç etm edik m i?

Bir gece Hocanın evine hırsız girer. Bir çok eşyasını yük

lenerek giderken Hoca da kendi yattığı odanın eşyasını omuz-

layınca hırsızın peşi sıra gide r. Hırsız eve girerken Ho ca da

ardından girmek is ter . Hırs ız:

— Benim evimde ne işin var?

Diye çıkışınca Hoca cevap verir:

— Ayol biz bu eve göç etmedik mi?

Page 88: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 88/98

NASREDDİN HOCA

87

202 — Çalacak şey bulamadığım için utandım

Hocanın evine hırsız girer. Hoc a yüklüğün içine saklanır.

Hırsız evi yuk arıdan aşağıya ara r, tar ar . Çalac ak bir şey bu

lam az. A cab a yük lükte bir şey va r mı diye kapısını .açınca

bir de ba kar ki Hoca ayak ta dimdik duru yor. Hırsız heyecan

dan şaş ı rarak:

— Siz burada mısınız?

Deyince Hoca hiç telâşsız cevap verir:

— Evet, çalacak şey bulamadığın için senden utandım da

buray a saklandım Affeders in .

203 — Sırığın tepesine sığır nasıl ye ste hle m iş

Na sreddin Hocan ın b iraz akçesi varm ış. Bir gün evi tenha

iken bir yeri kazar, gömer. Kapıya kadar gider, bakar. «Ben

hırsız olsam bunu derhal bulurum » der. Oradan kaldırır, başka

yere göm er. Yine beğenm ez. Nihayet evinin önündeki tepecik

gözüne ilişir. Bahçesinden bir uzun sırık keserek akçeyi torba

ile bu sırığa bağ lar, gö tür üp sırığı tepey e diker. Aşa ğıdan

bakınca gönlü rah at eder. «Adam kuş değil ki uçup.da bunun

üzerine, çıksın » der . M eğer bir uğu rsuz Hoc ayı göz etlerm iş. O

gece tepeye çıkar, sırığı söküp paralan alır. Sırığın tepesine

de biraz sığır tezeği sürer; tekrar yerine diker.

Bir aralık Ho caya para lâzım olup sırığın dibine gidince

torb an ın ort ad a olm adığını, fakat sırığın tepesinde de sığır

tezeği bulunduğunu görünce:

— Bu sırığa adam çıkam az dem iştim; ya bunun tepesine

sığır nasıl çıkıp da yestehlemiş, subhanallah.. Ne garip iş

Diyerek başını sallamış.

204 — Ye, kürküm ye

Ho ca, dav et olunduğ u bir ziyafete eski elbisesiyle gider ;

kimse ehemmiyet vermez. Hemen gizlice oradan sıvışır, evine

ko şa ra k yabanlık elbiselerile kürkünü giyer, geri dö ne r. Hoc a

yı ikram ve iltifatla kapıda n karşılayarak b aş sofraya otu rturl ar.

Nefîs yemeklere işaret ederek, buyurun, derler.

Hoca, kürkünün yenini yemek sahanına uzatarak:

Page 89: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 89/98

88

NASREDDİN HOCA

— Buyur kürküm Der . Orad ak i ler :

— Hocam ne yapıyorsun ?

Deyince, olanı biteni anla tara k şu cevabı verir :

— Mademki ikram kürkedir, yemeğe de o buyursun

205 —• Ac eleye geldiğ inden onu n içi de yazılı değildir

Hoca, komşusunun düğün evinde yemek yenildiğini hesap

ladığı bir sırada bir kâğıdı katlayıp bir zarfa koyarak kapıyı

çal ar. Ev sahibine bir m ektup getirdim , diyerek içeriye girdik

ten son ra doğru yemek odasına geçer, mektubu ev sahibine

tutuşturmakla beraber hemen sofraya çöker. Ev sahibi:

— Bunun üzeri yazılı değildir. Deyince Hoca cevap verir:

— Kusura bakm ayın, aceley e geldiğind en onun içi de yazılı

değildir

206 — Düğüne nasıl gidilir

Bir gün Hoca merhumun karısı önde koşar, Hoca kovalar,

bir yandan da bağır ırmış :

— İnşallah sana bir da ya k, atayım da otuz yıllık öfkemi

alayım. Sonra var beğendiğin kimseye şikâyet et

Karıs ı da bir yandan:

— Amanın ümmeti Muhammed yetişin

Diye feryadı baş arm ış. Nihayet civard aki d üğün evinden

duyarak koşarlar, Hocanın karısını hareme, Hocayı da selâm

lığa alarak yatıştırmağa çalışırlar. Bir yandan da ev sahibi:

— Am an Ho cam , bu kahır yüzünden lütuf oldu. Size da

veti nasılsa unutmuşuz. Özür dileriz, der.

Hoca, karısı için biraz atıp tuttuktan sonra yemeğe başlar,

baklava tepsisini önüne çevirerek haklamayı da ihmal etmez.

Yemekler yenilip kahveler içildikten sonra Hoca düğün halkına

dönerek şöyle söyler:

— Aziz dostlar, komşumuz düğün yaparken bizi çağırmadı.

Biz de karı ile düşündük, bu kavga oyununu icat ettik. Yoksa

ben karımdan çok memnunum. Allah da hoşnut olsun. Haydi

hare m e hab er verin bacı sultan çıksın biz gidelim a rtık . Siz

de safanıza bakın. Maksat bir latifeden ibaret.

Page 90: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 90/98

NASREDDİN H O C A 89

207 — Hele ben şu pilâvın bir h atırı m sorayım I

Şakacı bir adam Hocayı iftara davet eder. Gündüzden cami

•cami dolaştırıp iyice acıktırır. İftar zamanı yemek odasına gi

rince sıra sıra dizilen hindi dolması, baklava, börek gibi şey

ler Hocanın ağzını sulandırır. Nihay et sofraya oturu rlar. Or

taya işkembe çorbası gelir. Ev sahibi bir kaşık alır almaz:

— Hay Allah müstahakını versin kâh ya, sana kaç kere

tenbih ett im ; şu ahçıya söyle, çorba ya sarımsak koym asın,

dedim. Kaldırın şunu

Ço rba kâsesi kalka r. Hindi dolma sı gelir. Ev sahibi bir

lokma alır. Ateş kesilerek:

— Baş ağa , bu herif ba ha ra t kullanm asın diye geçen gün

sana söylemedim mi? Bana dokunduğunu bilmez misin? Kal

dırın şunu

Hindi dolması lengeri de gide r. Hoca içinden bir ah çeker. Bir

haremağası baklavayı getirir. Ev sahibi hiddetle yüzüne bakıp:

— Be sersem ar ap , aç k arnına tatlıdan başlanır mı ? Yıkıl

o r a d a n

Deyince baklava tepsisi de kapıyı bulur.

Hoca en nefis yemeklerin birer bahane ile geri gittiğini gö

rünce hemen kaşığı yakalar yakalamaz ileride duran tablanın ba

şına çökerek pilâva kaşık çalm ağa ba şla r. Ev sahibi sofra dan :

— Hoca gel, neye savuştun ?

Diye haykırınca Hoca şöyle söyler:

— Aman biraz m üsaade edin, geri kalan yemeklerin gü

nahları sayılıp bitinciye kadar şu bizim eski dostun biraz ha

tırını sorayım.

Her taraftan kahk ahalar yükselirken sırasile yeniden ye

meğe başlanır.

208 — Ağa nın şakası yok, sözünün er idir , y a p a r

Hoca bir memlekete gitmiş. Oranın ahalisinden biri:

— Hocam sizi pek sevdim, buyurun bize tuz ekmek yiye

lim, der.

Hoca memnuniyetle kabul ederek beraberce giderler. Biraz

Page 91: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 91/98

90 NASREDDİN HO CA

sonra hakikaten or tay a tuzla ekmek gelir. Hoca nın karnı a ç

olduğ und an çaresiz yem eğe b aşlar. Bu sırada bir dilenci pen

cerenin önüne gelip bir şey istemeye ve ya lva rm ağ a başla

yınca ev sahibi :

— Defol oradan, şimdi kafanı kırarım

Dediği halde dilenci yalvarmakta devam edince Hoca ba

şını dışarı uzatıp:

— Bana bak, der, sen ağ ayı ba şkalarına kıyas etm e. Öy le

yalanı, şakası yok Sözünün eridir.

209 — Neye kaygana yapıp da yemiyorsun ?

Hocaum canı kaygana istemiş. Bir bakkal dükkânının önün

den geçerken aklına gelmiş. Fakat

  tesadüf,

  parası da yokmuş.

Bakkala sormuş :

— U sta, balın, yağın, y um urtan var mı ?

—• Evet v a r

Hoca şöyle söylemiş:

— öyl ey se ne diye kayg ana yapıp yemiyorsun ?

* * *

(Bunu, karnı acıktığı bir sırada dükkânın ın önün den geç-

tiği bir fırıncıya: Bu ekmekler senin m i? diye sorup «evet» ce-

vabın ı alınca: «O halde ne diye bakıp duruyorsun, alıp ye-

se ne ,» Şeklinde de söyledikleri gibi ;

— Unun , y ağın, balın var mı?

«Öy le ise ne diye bir helva yapıp yem iyorsun ?» diye

de naklederler.)

210 — Ya bizim m asraf lar ı nereden arayac ağız S

Hoca bir çok bıldırcın avlayıp, güzelce temizlemiş, kızart

mış,  tencerenin ağzım kap ıyarak bahçesinde dostlarına bir

ziyafet çekm ek, böylec e avcılıktaki m eha retini gösterm ek is

temiş. O nları ç ağırmak üzere dolaşırken k om şulardan biri ge

lerek pişmiş bıldırcınları saklayıp tencerenin içine birkaç tane

canlı bıldırcın koymuş. Ahbapları hazır olunca Hoca tencereyi

orta ya get irip, kapağ ını açınca bıldırcınlar uçup gitmişler.

Hoca bir müddet hayretle bakakaîdıktan sonra şöyle demiş:

— Hikm etine ku rba n olduğum Allahım , tutalım ki bıldır-

Page 92: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 92/98

NASREDDİN HOCA

91

çınlara yeniden hay at verd in. O sevimli m ahlûkları sevindir

din. Ya benim yağım, tuzum, biberim , ateşim, para larım , bun

ca emeklerim ne olacak? Bunları nereden arayacağız?

211 — Kand i l kazam kayna tamaz mı?

Kom şular bir bahis tutuş tura rak Ho cay a bir ziyafet ve r

dirmeyi aralarında kurarlar. Nihayet meseleyi Hocaya açarak

işi inada bindirm ek içi n: «Bir iş var am ma sen bunu ya pa

m azsın'- derle r. Hoc a işi sorunca an la tır la r:

— Bu gece sabaha kadar şehir mey danında duracak sın.

Sabah namazına büyük camide birleşeceğiz. Yapabilirsen bi?.

sana ziyafet çekeceğiz. Yapamazsan sen bize. Fakat yanında

hiç bir ateş bulunm ıyacak. Karşı evlerden de seni gözetliye-

cekler. İyice düşün taşın. Hoca :

— Böyle bud alaca işe girişmem ama size inat ne adam

olduğumu göstereceğim, der.

Nihayet yeri tayin ederler. Hoca sabaha kadar bekler. Sabah

leyin camide buluşunca nasıl vakit geçirdiğini sorarlar. Hoca:

— Kardan her yer bembeyazdı. Sabaha kadar fır tına de

vam etti. Çok uzak m ahalledeki bir mum ışığından ba şka

aydınlık da görülmüyordu. Der demez:

— Olm adı, olma dı. Mukavelemizde ateşe ait bir şey bu -

lunm ıyacak tı. Sen o ışıktan ısınmışındır. Mukavele bozuldu de rle r.

Herkes tasdik edince Hoca ziyafete mahkûm edilir. Ertesi

akşam Ho canın evi dolup taş ar . Fak at bir türlü yemeğin çı

kac ağı yok. N ihayet Hocayı aram ak için avluya çıkar ba ka rlar

ki Ho ca bir ağac ın dalına kocam an bir kazan asmış, altına

da bir mum koymuş. Karşısında oturmuş bakıyor.

— Nedir bu hal, ne yapıyorsun ? Dem elerine k ar şı :

— Ne yapacağım, size yemek pişiriyorum, der.

— Ay ol, gökyüzüne bir kazan asmışsın. Altına bir mum

yakmışsın. Hiç bir mumdan bu mesafedeki kazan kaynar mı?

Hoca cevap verir :

— Ne çabuk unuttunuz? İki gün evvelki gecenin ayazında

ka rşı m ahalled eki mum ışığından ısındığıma hükm edersiniz,

de bu mumdan kazanın kaynayacağına neden inanmazsınız?

(Bu fıkrayı İncili Çavuşa da isnat ederler.)

Page 93: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 93/98

92 NASREDDİN HO CA

212 — Yağ pir inç olsaydı bu tas la çorba çıkaracaktım

Bir gün Hoca evine dönerken birkaç mollaya rastgelir.

— Ba gece bize gidelim, baba çorbasını bizde içelim

Der. Mollalar da, pek güzel diyerek Hocanın arkasına düşüp

eve gelirler. Hoca onları odaya çıkardıktan sonra içeriye girer:

.' — Karıcığım, birka ç misafir getird im , bir tas ço rba ver

tîe içelim, der.

— İlâhî, evde yağ mı var, pirinç mi v a r ? M asraf ge tirdi

ğin var mı ki çorba istersin

Deyince Hoca mahzun olarak çorba tasını eline alıp mol

laların yanma gelerek:

— Mollalar, ayıplamayın, eğer bizim evde yağ, pirinç ol

saydı size şu tas ile çorba çıkaracaktım, der.

213 — Tavşanın suyunun su yu

Köylünün biri Ho caya bir tavşa n getirir. Hoc a köylüy e

elinden geldiği kadar ikram eder. Bir hafta sonra yine gelir.

Hoca tanıyamaz.

-— Geçen hafta size tavşa n getiren kö ylü yü m de r.

Hoca güler yüz gösterip çorba çıkarır:

— Tavşan suyundan çorbaya buyurun

Diye ufak bir lâf dokundurur.

Bir kaç gün sonra üç dö rt köylü gelip misafir o lmak is

ter ler . Hoca:

— Siz kimlersiniz?

Diye sorar.

— Tavşan getirenin kom şusuyu z derler.

Ho ca bun lara da lokm a çıka rır, misafir ede r. Bir hafta

son ra yine birkaç kişi gelir. Hoca bunlara kim olduklarını

sorar .

— Tavşanı getirenin komşusunun komşusuyuz

Derler. Hoca :

— Hoş geldiniz

Diyerek ortalık kara rm ad an hemen önlerine bir tas su ge~

tirir. Köy lüler tasa hayran hayran baktık tan sonra bunun ne

olduğunu sorunca Hoca cevap verir:

Page 94: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 94/98

N A S R E D D I N H O C A

93

— Tavşanın suyunun suyunun suyudur.

214 — Nafile ağız tadile yiyemezsin, pusla bende

H oca bir gün ciğer almış. Giderke n dostlarında n birine

rastlamış. Ahbabı bunu nasıl pişireceğini sormuş. Sonra ken

disine güzel bir pişmesini tarif etmiş. Hoca bunu aklında tu-

tamıyacağını söyliyerek bir kâğıda yazmasını rica etmiş. Adam

da yazıp verm iş. Ho ca nefis bir ciğe r yiyeceğinin huiyasile

dalgın dalgın giderken bir çaylak elinden ciğeri kapıp kaçar.

Hoca hiç telâş göstermeden elindeki tarifeyi çaylağa göstere

rek şöyle der :

— Nafile ağız tadile yiyemezsin. Pusla bende .

215 — Bizim komşular malihulyadan da koku al ıyorlar

Hocanın canı çorba istemiş: «Şimdi, üstü naneli, yoğurtlu

bir çorba olsa da içsem

  :-

  diye düşünü p duru rken kapı çalı

narak komşunun çocuğu elinde bir tas, içeriye girer:

— A nnem has ta, bir parç a çorba verir misiniz ? de r.

Hoca şöyle söylenir:

— He y Allahım, bizim kom şular m alihulyadan da koku

alıyorlar.

216 — O gün de ben bulunm adım

Hoca merhum bir mecliste konuşurken canı un helvası is

tediğin i, fakat bir türlü pişirip yiyemediğini söylem iş. H azır

bulunanlar neden pişiremediğini sorunca şöyle demiş:

— Un bulundu, yağ bulunamadı, yağ bulundu şeker bulu

namadı. Böylece yapamadım.

— Peki bunca zamandır şunları bir araya getiremedin mi?

Diye sorunca da şöyle cevap vermiş:

— Gerçi hepsinin bir aray a geldiği de oldu, fakat o vak it

de ben bulunamadım

217 — Hangi k ıy am et?

Hocaya kıyametin ne zaman kopacağını sormuşlar.

— Han gi kıyamet ? dem iş.

— Kıyamet kaç tanedir ki, demişler.

Page 95: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 95/98

94

NASREDDİN HOCA

— İki tane dir, demiş ; karım ölürse küçük kıya m et, ben

ölürsem büyük kıyamet

218 — Ben sağ iken şuradan giderdim

Eve odun lâzım olu r. Ho ca bir ağaca çıkıp bindiği dalı

kesmeğe başlar, aşağıdan biri bu hali görünce:

— Hoca ne yapıyorsun, düşeceksin der .

Hoca buna hiç ehemmiyet vermezse de iki dakika geçme

den dal çatır çutur kırılır, Hoca da paldır küldür düşer. Hoca

yarasına beresine bakmayarak hemen fırlayıp o adamı bulur:

— Ey oğ ul, anlaşıldı sen ermiş bir adam sın, m adem ki b e

nim düşeceğimi bildin, öleceğimi de bilirsin. İllâ benim ölece

ğim zamanı haber ver

Diye yaka sına sarılır. Herif yaka sını ku rtarıp yoluna de

vam etmek için:

— Eşeğine odunu yükletip yokuş yukarı giderken eşek bir

kere zıplayınca canının yansı gider, ikincisinde hepsi çıkar.

Yolunda sudan bir cevap verip yoluna gider.

Ho caya zaten havanın sıcaklığından ve yorg unluk tan bir

halsizlik geld iği için eşeğin birinci zıplam asınd a ken disin de

ölüm alâmetleri hissedip ikincisinde büsbütün sinirleri boşana-

r a k : «Eyvah, ben öldüm » der, kendisini bırak ıverir.

O rad an geçen köylüler, Hocayı bet beniz uçmuş yere yı-

ğıhvermiş görünce, biçare adam ölmüştür, diyerek hemen köy

den bir ta but getirip Ho cayı koy arlar. Şehre gö türürken yolda

çamurlu, sarp bir b ataklığa tesadüf ede rler. Yolun çatallandı-

ğını görünce hangisi da ha kestirme olduğun u seçem iyerek,

acab a şurada n mı gitsek, burada n mı gitsek diye mün akaşa

ederlerken Hoca tabuttan başını kaldırarak şöyle söyler:

— Ben, sağ iken şuradan geçerdim

219 —• Ga rip Hoc anın kimi va r, ke nd isi gelip sö yle di

Hoca kendi kendine şehir haricinde dolaşırken nasılsa bir

fenalık gelmiş. Öleceğini sanarak kendinden geçmiş, bir hayli

zaman beklem iş. Hiç bir gelip giden , cenazesini kaldırm ağa

teşebbüs eden olmam ış. Son derece de acıkmış. Nihay et

Page 96: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 96/98

N A S R E D D I N H O C A

95

kalkarak do ğru evine gelmiş, karısına nasıl ve nere de öldü

ğünü söyliyerek tekrar öldüğü yere çekilip gitmiş.

Karısı bu ka ra ha be r üzerine saçlarını yolara k, ba ğı rıp

çağırarak ve ağlamağa başlıyarak komşulara koşar. Hocanın

kırda kendisine fenalık gelerek öldüğünü anla tır. He rkes

acınırlar. Bu ara da birisi nerede öldüğ ünü ve kimin habe r

verdiğini sorunca karısı şöyle der:

— Garip Hocanın kimi var ki haber getirsin. Kendiceği-

zi ölmüş, yine kendiceğizi geldi, haber verdi. Sonra merhum

olduğu yere çekip gi t t i

220 — Ne çare ecel gelmiş , cemaat toplanmış ,

  v

g i tmek ten başka ça re yok

Hoc a merhum, mühim bir işi için civar köylerden birine

gitmek üzere yola çıka r. Ha lbuki o gece m ahallece bir eğ

lence tertip edildiğinden Hocayı da araların da bulundu rma k-

için yolculuktan vazgeç irmek üzere genç ler bir oyun ter tip

ederler. Ho ca m erkebine binerek köşey i, döne rken yolunu

kesip nereye gideceğini sora rlar. Hoc a bir iş için birk aç

günlüğüne filân köye gideceğini söyler. Bunlar.

— Sen bundan son ra bir yere gidemezsin. Çünkü vefat

etm işsin. Şimdi seni güzelce teçhiz ve tekfin etmek boy nu-

jnuzun bo rcu du r,-gi bi sözlerle Hocayı mahalle mescidine

sürüklerler. Ölüm lâkırdısından sinirleri bozulan Hoca:

— Ço cuklar, bırakın şu fena şaka yı. Biraz da ha üzerime

varırsanız latifeniz hak ikat olacak. Gerçek ten mühim işim

var, bırakın da yolculara yetişeyim. Son ra yalnız gidilmez

bilirsiniz.

Gibi ricalar eylemişse de dinlemezler, gürültüye boğarlar.

Hoca artık lâkırdı söyleyemez hale gelir . Yaka paça tab ut

luğa tıkarlar. Bu sırada ahb apların dan birinin daha bir ta

rafa gitmek üzere olduğunu gören gençler :

— Ayol bak sanıza Hocam ız vefat etti, tabiî teçhiz ve

tekfininde bulunmalısın, diye zorlarlar.

Ad am cağız acele işi olduğ unda n bahisle yakasını ku rtar-

Page 97: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 97/98

96

NASREDDİN HOCA

mak için ne söylemişse kabul ettiremez. Bir ara kendine ge

len Hoca başını kaldırıp adama der ki:

— Nafile çab alam a, teklife itaat et. Benim işim senden

de acele idi. Ne çare ecel gelmiş, cem aat top lan m ış; git

mekten başka çare yok

 

.

Hocama Son Şakas ı 1

Nasred din Ho ca merhum un vefatından iki yüz yıl son ra

bir Cum a günü yüzlerce ahali m em leketin eski ve meşhur

Ulu Camiinde Cuma namazına toplandığı bir sırada Nasred

din H oca merhum un bir çok vasıflarına ve kıyafteine va ris

olan türbedarı yüksek sesle :

— Ey ahali, size ga ye t acaip bir şey söyliyeceğim . Ab -

dest aldım. Camie gelmek üzere türbe kapısını kiîitliyeceğim

sırada Hoca merhumu işittiğimiz çehresi ve libasile gördüm.

Sendikasına at gibi binmiş, etrafı seyrediyor. Ba na : «Şimdi

Ulu Ca m i cemaatini çağ ır, gelmiyen olursa kendi can ına

kıymış olur

  >

 dedi.

. Deyince Hoca merhumun kerametine inanan ve o nisbette

türbed ara da saygı gösteren halk türbey e koşa rlar . Tabiî

Hocayı göremezler . Fakat hep bir ağızdan:

Hey koca şak acı, ara sıra bizimle alay etmek ten vazg eç

mezsin

Diyerek birer fatiha okuy up geri dö ne rler. Bir de ba

karlar ki camiin kubbesi takımiyle çökmüş.

Hepsi, Hocanın bu keram eti karşısında ona bir kere da

ha gönülden bağlanırlar.

(Mevlâ rahmet eyliye)

Kültür Bas ımevi -  1981

Page 98: Nasreddi̇n Hoca Merhumun 220 Fıkrası

8/20/2019 Nasreddın Hoca Merhumun 220 Fıkrası

http://slidepdf.com/reader/full/nasreddin-hoca-merhumun-220-fikrasi 98/98