56
Tarih: Mayıs 2014 Sayı: 29 marketing europe & anatolia Eğitim şart kelebeğin fırtınası Sen neyin peşindesin... retorik Ben nerde yanlış yaptım?

marketing europe & anatolia Sayı:029

Embed Size (px)

DESCRIPTION

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

Citation preview

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı:029

Tarih: Mayıs 2014 Sayı: 29marketing europe & anatolia

Eğitim şart

kelebeğinfırtınasıSen neyinpeşindesin...

retorikBen nerdeyanlış yaptım?

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı:029
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı:29 Tarih: Mayıs 2014

İmtiyaz SahibiEksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.e-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & Anatolia

Katkıda BulunanlarNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim Sölemez

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonAyşe Yılmaz

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Fahri Açan Cad.Deniz Ap. No: 21 /15Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmet-leri San. ve Tic. Ltd. Şti. aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, ma-kalelerdeki görüşler ve hukukisorumluluk yazarlara aittir.

Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

mobil: http://m-mea.eksantrik.comhttp://www.facebook.com/meadergiBir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 04 - 07

Röportaj 14 - 17

Medya Dünyası 12 - 13

kelebeğin fırtanası 19

Gezi 42 - 49

retorik 29

Röportaj 24 - 26

Kültür Sanat 52 - 53

Yeni Ürünler 10 - 11

Reklam Dünyası 20 - 23

Kampanyalar 31 - 41

Reklam arası sinema 50

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Uzun süredir Türk reklamcılığını yakından takip ediyorum, bu arada yabancı ülkelerdeki örnekleri de gözlemleme şansım oluyor. Belki dostlarımız bana alınacak ama uluslararası modellerle karşılaştırıldığında Türk reklamcılığının çok da iyi bir konumda olduğunu söyleyemeyeceğim.

Maalesef altyapısız, bilgi birikiminden yoksun taklitçilik bu sektörü de kıskaca almış durumda. Piyasada yetkinliğini kanıtlamış, reklamcılığı hakkıyla yapan kişi ve kurumları ayrı tutarak belirtmeliyim ki sektörün genel yapısı çok da iç ferahlatıcı değil.

Giriş puanları düşük özel okullardan sadece öğrenebildikleri, üç beş kelime İngilizce ile okuduklarını anlamaktan aciz olarak mezun olmuş bir grup lümpen, sektörün çoğunluğunu kontrol altında tutuyor. Hal böyle olunca, marka oluşturmaktan, kurumsal kampanyalardan uzak sadece sıcak satış hedefleyen, hedef kitleye ulaşmak bir yana kıyısından bile geçmeyen birsürü çöp, piyasada kirlilik yaratmaya devam ediyor.

Aslında burada reklamverenin ajans seçimini doğru yaparak bu kirliliği önleyebileceğini söylemek isterdim. Ancak onların da kurumlarında ajans seçimine katkıda bulunan kadroları az önce bahsettiğim kifayetsiz elemanlardan oluştuğu için böyle bir seçenek de yakın zamanda mümkün görünmüyor.

Uzun lafın kısası "eğitim şart" piyasa rekabet koşulları doğal seçilim sürecinde reklam sektörüne de normalleşmeyi getirecektir.

Elvin Ekşioğlu / [email protected] editörden)(

Eğitim şart...

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı:029

4 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

‘GREAT Yaratıcılık Festivali’ dünyada ilk kez 20-22 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da düzenleniyor. Festival, yaratıcılığın ön planda olduğu moda, tekstil, tasarım, mimarlık, lüks, teknoloji ve inovasyon, yiyecek ve içecek, eğitim ve sağ-lık gibi sektörlerde Birleşik Krallık’ın en girişimci, en ilham verici ve en etkileyici projelerini ve alanlarında dünyaca ünlü isimlerini İstanbul The Seed’de bir araya getirecek. ‘GREAT Yaratıcılık Festivali, günümüz dünyasında en bü-yük rekabet avantajlarından biri olan yaratıcılığın her alan-

da oluşturduğu değeri, Birleşik Krallık’tan kişi ve kurumla-rın yaratıcılıklarıyla farklı sektörlere yaptıkları katkıları ve sundukları çözümleri vurgulamayı amaçlıyor.Düzenlenecek panel ve oturumlarda konuklar dünyaca ünlü konuşmacıları izleme, masterclass çalışmalarına katılma ve Founders Forum, London Design Festival ve British Fashion Council gibi kurumlar tarafından düzenle-nen networking seanslarında yer alma fırsatı bulacaklar. Festival alanındaki sergi, farklı sektörlerdeki yaratıcı ve ilham verici çalışmaları görme ve deneyimleme olanağı sunarken, ünlü İngiliz sanatçı Paul Cocksedge’in Birleşik Krallık ve Türkiye Cumhuriyeti bayraklarından ilham ala-rak yarattığı Festival’e özel enstalasyon çalışması da yine The Seed’de sergilenecek.Üç gün sürecek ‘GREAT Yaratıcılık Festivali’nde yenilikçi-lik ve yaratıcılığın şirketlere ve sektörlere sağladığı katma değere ve Birleşik Krallık’ın yaratıcı çözümlerine örnek oluşturan pek çok proje ve tasarım tanıtılacak. Ayrıca, dü-zenlenecek panellere ve masterclass çalışmalarına dün-yaca ünlü bir çok konuk katılacak.

GREAT Festival of Creativity...

Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) Genel Kurulu 25 Nisan 2014 tarihinde Marmara Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. A.Hamdi Doğan, yeniden KalDer’in Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Yönetim kurulu üyeliklerini ise, sivil toplum kuruluşları, KOBİ, akademi dünyası ve özel sektörün önemli temsilcilerinden Yılmaz Bayraktar (Tüpraş)- KalDer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Dr.Hasan Kuş (Acıbadem Üniversitesi) – KalDer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Emin Direkçi (Partner Çelik) KalDer Yönetim Kurulu Sayman Üye, Ata Selçuk (Eczacıbaşı Holding), Bilal Aslan (İGDAŞ), Cem H. Bektaş (Servodata), Erdal Elbay (Maysan Mando), Dr.Erhan Baş (Bilim İlaç), Prof. Dr.Funda Sivrikaya Şerifoğlu (Düzce Üniversitesi), Fahir Altan (Saab International), Fügen Toksü (Türkiye Halkla İlişkiler Derneği), Görgün Özdemir (Otokoç), Hakan Öker (Kordsa Global), Necip Özçer (LC Waikiki), Orhan Ünal (Viko), Osman Ünal (Ekol Lojistik), Pınar Kalay (Vodafone Türkiye), Sami Boydak (İstikbal Mobilya), Sedat Soybay (Mass Arıtma), Steven Young (BOSCH), Turgay Yılmaz (Yılmazlar A.Ş) üstlendi.A. Hamdi Doğan, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı seçil-

KalDer Genel Kurulu yapıldı...

dikten sonra bir açıklama yaparak şunları söyledi: “Türkiye’nin önde gelen bir sivil toplum kuruluşunun 3. dönem yönetim kurulu başkanı seçilmiş olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Kalite gönüllülerinin arasında yer almanın bir ayrıcalık olduğuna yürekten inanıyorum. Türk iş dünyasının kalite alanında kaydettiği ulusal ve uluslararası başarılara tanıklık etmiş ve katkı sağlamış biri olarak, KalDer’in bu süreç içindeki başarılarını daha ileri bir noktaya taşımayı hedefliyoruz.

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 5

Kısa Kısa

Şişecam Topluluğu’nun 2014 yılı Mart ayı sonu itibariyle net karı 132 milyon TL oldu. Şişecam Topluluğu’nun 2014 yılı Ocak-Mart dönemindeki konsolide net satışları 1,6 milyar TL olarak gerçekleş-ti. 2013 ilk çeyreğine kıyasla, bu yılın ilk çeyreğinde yurtiçi ve yurtdışındaki kuru-luşlarında % 7,5’luk bir artışla 903 bin ton cam üreten Şişecam Topluluğu’nun

soda üretimi ise % 10 artarak 524 bin tona ulaştı.Şişecam Topluluğu’nun Genel Müdür Prof. Dr. Ahmet Kırman, ilk üç aylık sonuçlarla “Mart ayı sonu itibariyle konsolide net satışlar, önceki yılın % 30 üzerinde 1.638 milyon TL olarak gerçekleşti. Brüt kar marjımız % 30, brüt karımız ise 492 mil-yon TL seviyesinde oluştu. Ebitda marjındaki kademeli olarak sürmekte olan iyileşme, Mart üç aylık döneminde de devam etti ve üçüncü ay sonu itibariyle konsolide Ebitda marjımız % 22 oranında gerçekleşti. 2014 yılı Mart sonu itibariyle önceki yılın aynı döneminin % 80 üzerinde 363,5 milyon TL seviyesin-deki konsolide Ebitda hacmine ulaşıldı. 131,9 milyon TL tuta-rındaki toplam, 132,8 milyon TL tutarındaki ana ortaklık payına düşen net kar oluştu.”

Şişecam Topluluğuilk çeyrek...

LG, 2014’ün ilk çeyrek sonuçları...LG Electronics ilk çeyrekte ge-çen yılın aynı dönemine oranla yüzde 319 daha fazla net kar elde ettiğini açıkladı. LG Ev Eğlencesi Bölümü’nde artan karlılığına bağlı olarak 2014’ün ilk çeyrek net karı 86.62 milyon dolara yükselirken faaliyet karı da 471.47 milyon dolar olarak bir önceki çeyrekle karşılaştırıldığında gözle görülür bir artış gösterdi. 2013’ün aynı dönemi ile karşılaştırıldığın-da, denetlenmemiş ilk çeyrek konsolide gelir yüzde 1.2 artışla 13.35 milyar dolar olarak gerçekleşti. LG Ev Eğlencesi Bölümü, 2013’ün aynı dönemine oran-la ilk çeyrekteki gelirini yüzde 3 oranındaki artışla 4.63 milyar dolar olarak gerçekleştirdi. Geniş ekranlı TV’ler ve uygun ödeme koşullarına bağlı olarak yüksek satış oranı ile 224.79 milyon dolarlık faaliyet karı elde etti. LG yeni Ultra HD TV ve OLED TV ürün gamı ve farklı ekran seçenekleriyle gelirini ikinci çeyrekte daha da artırmayı hedefliyor.

40 yılı aşkın süredir Türk çimento sektörünün öncüsü olan Çimsa, 2014 yılı ilk çeyrek döneme ilişkin finansal sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, geçen yılın aynı dönemine göre satış hasılatı %19 artarak 225 mil-yon TL’ye ulaşmıştır. Şirketin ilk çeyrek net dönem karı ise 36 milyon TL olarak gerçekleşti.Çimento sektörünün gelişimini sürdürdüğünü belirten Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, “Geçen yıl olduğu gibi 2014 yılının ilk çeyreğinde de ülke gene-linde gerçekleştirilen büyük altyapı ve üstyapı projeleri-nin yanında kentsel dönüşüm projelerinin kısmi etkisiyle çimento tüketiminde artış devam etti. Çimsa olarak faa-liyet gösterdiğimiz bölgelerde de önemli altyapı yatırım-ları var. Bu yatırımların önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz.

Çimsa, ilk çeyrek... Genç girişimcileryarışması...

40 ülkeden 10 bine yakın üyesi bulunan global girişimcilik ağı Entrepreneurs’ Organization (EO), Türkiye şubesiyle de girişimcilik iklimini geliştirmeye yönelik çalışmalarına devam ediyor. Araştırmalara göre Türkiye girişimcilik beklentisi konu-sunda dünyanın gerisinde kalsa da, EO Türkiye Başkanı Can Bayraktar, çözümün gençlerin girişimciliğe yönlendirilmesi ol-duğunu söylüyor ve hatırlatıyor: “Erken evredeki öğrenci giri-şimcilere yönelik dünyadaki en önemli yarışma olarak kabul gören Global Student Entrepreneur Awards (GSEA)için son başvuru tarihi yaklaşıyor”. GSEA, lise, üniversite ve lisansüs-tü seviyesindeki öğrenci girişimcilere dünyanın 25 ülkesinden rakipleriyle bir araya gelme, medyada yer alma ve para ödülü kazanma fırsatı sunuyor. Yarışmanın Türkiye ayağı için son başvuru tarihi 30 Eylül. Washington DC’deki finallerde verile-cek para ödülü ise 150 bin dolar.

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı:029

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Intel Türkiye, bu yıl Anneler Günü’nde çok özel bir çalışmaya imza atarak bugünden itibaren 3 gün boyunca tüm sosyal medya hesaplarını annelerin kontrolüne bırakıyor. Bu dünya-da her şeyimizi emanet ettiğimiz annelerimiz artık teknoloji dünyasında da bizim yanımızda. “Bir anne, bir teknoloji şirketinin sosyal medya sayfalarını yönetseydi nasıl olurdu?” fikrinden yola çıkan Intel Türkiye’nin Facebook ve Twitter sayfaları oldukça ilginç ve eğlenceli diyaloglara sahne olacak. Teknolojinin o kadar da anlaşılamaz bir şey olmadığını 3 gün boyunca bizlere gösterecek annelerimiz, Anneler Günü olan Pazar günü sayfayı yine sahiplerine yani çocuklarına devredi-yor. Intel Türkiye, doğduğumuz andan itibaren bizi sonsuz sevgisiyle saran, en çok düşünen, en çok koruyup kollayan annelerimize gerçek dünyada olduğu kadar sanal alemde de yanımızda oldukları için teşekkür ediyor ve tüm annelerin An-neler Günü’nü böyle özel bir çalışma ile kutluyor.

Intel, sosyal medyası annelere emanet…

Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından bu yıl 22. kez düzenlenen, Türk yapı sektörünün en önem-li ödüllerinden Altın Çekül Yapı Ürün Ödülü 2014’e, bütünsel tasarım anlayışı ile kullanıcıların beğenisi-ne hitap eden Kale layık

görüldü. Yapı malzemesi alanında yeni teknoloji ve ürünleri destekleyerek sektörün gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan YEM’in düzenlediği, Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde görev yapan akade-misyenlerden oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilen ürünler arasından, 2014 yılının en iyi ürünü “Kale-Smart Yı-kama Sistemli Asma Klozet” ve “Asma Klozet Entegre Kolay Montaj Kiti”seçildi. Kale Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bahadır Kayan, Kale’nin, ‘Smart’ felsefesi ile tasarladığı, tasarrufa yönelik, çevreci ürünlerle tü-keticilere dost çözümler sunduğunu kaydetti.

Kale banyolara değer kattı, Altın Çekül’ü aldı...

Boeing [NYSE: BA] Türkiye’nin savunma ka-biliyetlerini daha da ge-liştirecek olan ikinci Barış Kartalı Havadan Erken Uyarı ve Kontrol uçağının (AEW&C) belirlenen tak-

vime uygun şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bu hafta teslim etti. AEW&C uçağı, filonun ana kumanda merkezi olan Kon-ya Hava Üssü’ne geldi. İlki 31 Ocak’ta teslim edimiş olan Barış Kartalı AEW&C uçağının üçüncüsü de bu yıl içinde teslim edilecek. Boeing, dördüncü uçağı ise 2015 yılı programında teslim etmeyi planlıyor. Barış Kartalı Programı, dört uçağın yanı sıra, görev mü-rettebat eğitimi, görev desteği ve sistem bakımına yö-nelik yer destek birimlerini de içeriyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI), Türk Hava Yolları, HAVELSAN VE MİKES programın kilit tedarikçilerini oluşturmaktadır.

Boeing 2. Barış Kartalı Uçağını Teslim Etti...

İletişim sektörünün uluslararası arenada en prestijli ödüllerinden sayılan 10. SABRE Ödülleri sahi-plerini buldu. Türkiye’nin en iyi iletişim danışmanlığı şirketi

Bersay oldu.Sektörün farklı hizmet dallarını, bulunduğu coğrafyaya göre katego-rilendirip araştıran ve elde edilen bulgulara göre puan-layan SABRE Ödülleri’nin EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesi birincileri açıklandı. Türkiye gelişen rekabetçi şartları ve büyüyen ekonomisiyle ülke kat-egorisinde ilk kez ödül kapsamında bağımsız olarak yer aldı. Bu yıl EMEA bölgesinde 10’uncu defa verilen, Türkiye kategorisinde ilk kez Bersay’ın ödüllendirildiği SABRE 2014 Ödülleri 20 Mayıs’ta dağıtılacak. Londra The Roundhouse’da gerçekleştirilecek görkemli tören-le EMEA bölgesinde yılın iletişim danışmanı seçilen Bersay’a ödülü verilecek.

SABRE Ödülleri sahiplerini buldu...

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

S u s t a i n a b l e Brands- Sürdürül-ebilir Markalar’ konferanslar seri-sinin İstanbul ayağı, 28-29 Mayıs tarihler-inde Swissotel The Bosphorus’ta g e r ç e k l e ş i y o r . İstanbul’da ik-inci kez düzenle-nen Sustainable Brands Istanbul 2014’e yurt içi ve

yurt dışından 65’in üzerinde konuşmacı katılıyor. Konfer-ansta 40’ı aşan oturum ve 3 workshop’la konuşmacılar ilham veren görüşlerini katılımcılarla paylaşıyor. Bu sene Yeniden Düşün, Yeniden Tasarla, Yeniden Yarat- Reimagine, Redesign, Regenerate teması ile

Klasik Otomobil Kulübü’nün uzun senelerdir organize ettiği ve bu sene 17.si düzenlenecek olan uluslararası nitelikteki “West Anatolian Historic Rally”, bu yıl 16-19 Mayıs 2014 tarihlerinde Ege Bölgesi’nde düzenlenecek.Kuşadası-Söke-Torbalı-Selçuk etabında 2 gün boyunca sürecek 17. West Anatolian Historic Rally’e, her biri ade-ta birer sanat eseri değerinde yaklaşık 50 klasik otomo-bil katılacak.Shaia Hotels-Kuşadası Golf& Spa Resortsponsor-luğunda gerçekleşecek olan ralli, ilk gün Kuşadası Golf&SpaResort’danstart alacak ve Selçuk taraflarında yapılacak. İkinci gün gene KuşadasıGolf&SpaResort’danbaşlayacak 2. etap, Kuşadası ve Seferihisar arasında gerçekleşecek. Sabah 11:00’destart alacak olan rallinin finish’i ilk gün saat 19:00, ikinci gün saat 17:00 olacak.Yarışma sonuçları ve ödüller18 Mayıs gecesi düzenle-necek törenle sahiplerini bulacak.Kulüp yetkilileri bu yıl 19-20 Nisan’da düzenlenen ve re-kor katılımın olduğu Bahar Rallisi gibi, bu yarışa da etkin bir katılım olacağını, Ege bölgesinde çok sayıda klasik otomobil tutkununun bulunduğunu ve bu kez İstanbul

17. West Anatolian Historic Rally...

dışından da yoğun bir talep beklediklerini ifade ediyorlar.24 yıldır faaliyet gösteren Klasik Otomobil Kulübü amaç-larını şöyle açıklıyor. “Otomobillere, bilhassa döneminde belirli özelliklere sahip olan ve artık caddelerde pek rastla-namayan klasikleşmiş araçlara ilgi duyanları hedefliyoruz. Bunları korumak ve tekrar çalışır hale getirebilmek için uğraşı gösteren ve bu doğrultuda fikir alışverişinde bu-lunmak isteyen insanların bir araya gelmelerini sağlamak istiyoruz.”

marka, pazarlama, iletişim, inovasyon ve sürdürülebil-irlik profesyonellerini buluşturan güçlü marka platformu Sustainable Brands İstanbul 2014, 28-29 Mayıs’ta Swis-sotel The Bosphorus’ta düzenleniyor. Değişen tüketici davranışları, marka değerlerini artıran yeni stratejiler, markalarda karlılığın değişen parametreleri, başarılı uygu-lamalar ve yenilikleri konuşulacağı Sustainable Brands İstanbul 2014’e 65’in üzerinde konuşmacı katılıyor. Kon-feransta 2 gün süresince 40’ı aşan oturumların ve 3 workshop’un yanı sıra bağımsız konuşmalar ve özel etkin-likler, ana ve paralel kulvarlarda gerçekleşecek. Sürdürül-ebilir Markalar Konferansları dünyanın çekim merkezleri olan San Diego, Londra, Rio de Janerio, Buenos Aires ve İstanbul’da düzenleniyor. Sustainable Brands Istan-bul 2014 ikinci yılında da global markalar ile güçlü Türk markalarını bir araya getiriyor.Konularında uzman moderatörlerin eşliğinde yapılacak atölye çalışmalarında katılımcılar beyin fırtınası yapma fırsatı buluyor, markaların başarısını artıracak yenilikçi araçlar ve yöntemler ortaya çıkıyor.

Sustainable Brands İstanbul 2014...

Page 12: marketing europe & anatolia Sayı:029

10 / marketing europe & anatolia

Yeni Ürünler

Yeni Samsung Galaxy K zoom...

4 farklı moduyla Yeni Acer...Acer Aspire Switch 10, kullanıcılara mobil iletişimin daha iyi bir yolunu sunan dört benzersiz moda sahiptir. Dizüstü bilgi-sayar, tablet, ekran ve çadır modlarıyla 2-in-1 dizüstü bilgi-sayar insanlara tek bir kullanım şeklini sunmak yerine kişi-lerin ürünü kullanmak istediği şekle adapte olabiliyor. Cihaz modlar arasında kolay geçiş ve mandalsız klavye yerleşimi için opsiyonel ilave depolama kapasiteleriyle birlikte manye-tik bir çıkarılabilir Acer Snap Hinge™ tasarımı barındırıyor. Acer Aspire Switch 10, kullanıcılar nerede olursa olsunlar bir dokunuş daha bağlantıda olmalarına yardımcı olan ideal bir bilgisayardır. Ders çalışmak veya oyun oynamak isteyen gençlerden, hareket halindeyken çalışmak ve sosyal olarak bağlantıda kalmak için çok fonksiyonlu yöntemlere ihtiyaç duyan iş seyahatindeki kişilere kadar, Acer Aspire Switch 10 dört farklı kullanım moduyla – dizüstü bilgisayar, tablet, ek-ran ve çadır – her ihtiyaca uyum sağlar.Acer Snap Hinge™ kullanıcıların bu dört mod arasında so-runsuzca geçiş yapabilmelerine izin verir. Mandalsız yerle-şim için pazardaki diğer tüm dayanak menteşelerinden daha düzenli ve daha sorunsuz olan manyetik bir çıkarılabilir ta-sarıma sahip.

Samsung Electronics, kamerasıyla öne çıkan yeni akıllı tele-fonu Galaxy K zoom’u tanıttı. Galaxy K zoom, gelişmiş diji-tal kamera teknolojisi ile Samsung’un Galaxy deneyimini bir araya getiriyor. Profesyonel kalitede görsel içerik üretme ye-teneğine sahip, eğlenceli ve kullanımı kolay Galaxy K zoom; kolay çekim, gerçek ışık özellikleri gerçek optik zoom ve şık tasarımıyla kullanıcılara ihtiyaç duydukları mobil çözümleri sunuyor. Samsung Electronics Mobil İletişim Kıdemli Baş-kan Yardımcısı Sun Hong Lim Galaxy K zoom’u değerlen-direrek şunları söyledi: “Galaxy K zoom; Samsung olarak, tüketicilerin çok farklı yapıdaki teknolojik taleplerini karşıla-ma vizyonumuzu kanıtlıyor. Yeni Galaxy K zoom, kullanı-cıların değer verdikleri önemli anları, kolayca ve inanılmaz netlikte görüntüleyip paylaşmalarını sağlıyor. Aynı zamanda, bir Galaxy akıllı telefonun rahatlığından ve sürekli bağlantı özelliklerinden yararlanarak ‘hepsi bir arada’ anlayışıyla bir mobil deneyim sunuyor” dedi.Optik zoom yapıldığında ve düşük ışık ortamlarında bile canlı ve net fotoğraf ve videolar (Full HD) çekebiliyor. Ayrıca cihazın Xenon flaşı, LED’lerden daha parlak bir ışık vererek görüntü kalitesini artırıyor ve do-ğal bir parlaklık veriyor.

Page 13: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 11

Yeni Ürünler

Anneniz için Lenovo Yoga Tablet...

Ashton Kutcher tarafından tasarlanan ve 18 saat pil ömrü ile prizlere veda etmemizi sağlayan Lenovo Yoga Tablet, anne-ler için ideal bir hediye seçeneği.Yoğun iş yaşamı, evin gündelik sıkıntıları, bir de çocukların bitmek bilmeyen istekleri… “Anneler her şeyin en güzelini

hak eder” düşüncesinden yola çıkan Lenovo, bu yıl çok keyif-li bir hediye seçeneği sunuyor. Kadınların hayran olduğu TV yıldızı Ashton Kutcher tarafından tasarlanan, şık, ergonomik ve trendlere uygun tasarımıyla göz dolduran Lenovo Yoga Tablet, farklı kullanım şekilleri ile de fark yaratıyor. Özel ayakçığı ile film ya da video izlerken dik şekilde, birşey yazarken de daha iyi bir görüntüleme açısı için yatay stand modunda kullanabileceği tabletin silindirik tutma kısmı ise el ergonomisine uygun olarak tasarlandığından daha rahat bir tutuş sağlıyor. Cihaz, kapalı modda elde tutulduğunda çok şık bir portföy çantayı andırdığından, annelerin ellerinden düşüremeyeceğini garanti ederiz. Yoga Tablet’i anneniz için bulunmaz yapan özellikleri bu ka-dar da değil. Opsiyonel klavyeye sahip cihaz, dokunmatik ekrana bir türlü ısınmayan annelerin de imdadına yetişiyor. Gümüş grisi rengi ve 8- 10 inç olmak üzere 2 ayrı versiyo-nuyla teknoloji mağazalarında satılan cihazın, rakiplerine kı-yasla sağladığı fiyat avantajı da gözünüzden kaçmayacak. Yoga Tablet 8 inç - 599 TLYoga Tablet 10 inç – 779 TL

PlayStation®4, güncelleme... Sony Computer Entertainment Europe(SCEE)Play-Station®4 (PS4™) oyun konsolunun, sosyal bağlantı seçeneklerini artıran ve oyun severlerin deneyimlerini daha anlamlı bir şekilde paylaşmasını daha da kolaylaştıran yeni özelliklere sahip sistem yazılımı güncellemesi sürüm 1.70’i, 30 Nisan tarihinde yayınlayacağını açıkladı. PlayStation®Vita (PS Vita) sistem yazılımı da PS4 sistem yazılımı ile eşzamanlı olarak güncellenecek. Bu güncel-lemeler, birçoğu büyük bir heyecanla beklenen ve talep edilen çok sayıda yeni özellik ve iyileştirme sayesinde PS4 sistemini daha da güçlendirecek.SCEE Pazarlama Direktörü Isabelle Tomatis, güncelle-meyle ilgili olarak“Daha şimdiden dünya çapında 7 milyonu aşkın oyun severin yer aldığı bir topluluk oluşturan PS4’ün başarısından büyük bir gurur duyuyoruz. Başarımızın merkezinde, oyun severlerin hep yanında olmak yatıyor ve bu güncelleme de bunun çok güzel bir örneğini oluşturuyor. Topluluğumuzun sesine kulak vererek en çok beklenen ve talep edilen özellikleri sunduk. En çok sosyal bağlantıya sahip oyun konsolu olmak bizim için çok önemli” şeklinde konuştu.

Page 14: marketing europe & anatolia Sayı:029

12 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyası

Yazılı Basında Görev DeğişiklikleriStar gazetesi yazı işleri müdürlerinden Doğan Ertuğrul’un ya-yın ile yolları ayrıldı.Türkiye gazetesinde editör olarak görev yapan Adem Orhan gazeteden ayrıldı.Marie Claire dergisi genel yayın yönetmeni Ferhan İstanbullu Tuna görevinden ayrıldı, yerine Hande Tokmak getirildi.Marie Claire dergisinin yazı işleri müdürü Damla Gökdel edi-töryel direktörlük görevine geçti, derginin yazı işleri müdürlüğü kadrosuna şu an kimse atanmadı.Women’s Health dergisinde yazı işleri müdürlüğü görevini yü-rüten Sibel Yeşilçay, derginin genel yayın yönetmeni oldu.Habertürk gazetesi genel yayın yönetmenliği görevinden istifa eden Fatih Altaylı gazetedeki köşe yazarlığı görevine devam edecek.Sabah gazetesi Roma temsilcisi Yasemin Yalçın’ın yayın ile ilişiği kesildi.Star gazetesi yeni yayın koordinatörü Nuh Albayrak oldu.Atilla Akar Yurt gazetesi köşe yazarlığı görevinden ayrıldı.Habertürk gazetesi genel yayın yönetmenliği görevine Selçuk Tepeli atandı.Leyla İpekçi, Yeni Şafak gazetesinde Salı ve Cuma günleri ya-zılarını okurlarıyla buluşturacak.Platin dergisi haber müdürü Füsun Akay’ın yayın ile yolları ayrıldı. Akay, Eko IQ dergisinde haber müdürü olarak göreve başladı.Daha önceleri haberturk.com’un genel yayın yönetmeni yar-dımcılığı görevini yürüten Kürşat Oğuz ana gazetede yazı işleri müdürü oldu. Oğuz, bu görevi Emre Ergül ile birlikte yürütecek.Türkiye gazetesi yazı işleri müdürü Yü-cel Koç, haber müdürü Ercan Seki ve fo-toğraf editörü Güliz Vural görevlerinden ayrıldılar. Gazetenin haberlerden so-rumlu yazı işleri müdürlüğü görevine Sa-dık Söztutan, haber müdürlüğü görevine ise vekâleten Kazım Çeliker getirildi.Vatan gazetesi Washington temsilcisi İl-han Tanır yayın ile yollarını ayırdı.Aysun Öz, Habertürk gazetesi hafta sonu ekleri yönetmeni oldu.Sabah gazetesi köşe yazarı Süleyman Yaşar’ın yayın ile ilişiği kesildi.Akşam gazetesinde köşe yazarı olarak görev yapan Fikret Aydemir’in yayın ile yolları ayrıldı.Akşam gazetesi yazılarını yurt dışından kaleme alan köşe ya-zarı Fikret Aydemir’in yayın ile yolları ayrıldı.Mag dergisi halkla ilişkiler sorumlusu Seçil Özer görevinden ayrıldı, yerine Dilara Ertürk getirildi.Sabah gazetesinden ayrılan Süleyman Yaşar bundan böyle Taraf gazetesinde yazacak. Eren Erdem Karşı gazetesindeki genel yayın yönetmenliği görevinden ayrıldı, kendisinin görevini bundan böyle Kutlu Esendemir yürütecek. Erdem, gazetedeki yazılarına devam edecek.Karşı gazetesi insan kaynakları müdürü Deniz Çelik ve reklam müdürü Saynur Okuroğlu görevlerinden ayrıldılar.Yurt ve Bağımsız gazetelerinin Medya Grup Başkanı Tuncay Mollaveisoğlu’nun yayın ile yolları ayrıldı, yerine Merdan Ya-nardağ geçti.Akşam gazetesi köşe yazarı Fikri Akyüz’ün yayın ile yolları ayrıldı.Sol gazetesi genel yayın yönetmeni Kemal Okuyan görevin-den ayrıldı, kendisinin yerine Aydemir Güler geçti.Salih Zengin, Sabah gazetesi hafta sonu eklerinde muhabir olarak göreve başladı.Ivana Sert bundan böyle Milliyet Televizyon ekinde ünlülerin

Görev değişiklikleri...kıyafetlerini yorumlayacak.Türkiye gazetesinde ekonomi müdürü olarak görev yapan İb-rahim Kahveci’nin yayın ile ilişiği kesildi.Cüneyt Başaran, bundan böyle Çarşamba ve Cumartesi gün-leri ekonomi yazılarıyla Habertürk gazetesinde.Habertürk TV’de haber spikerliği, muhabirlik ve editörlük ya-pan Sorel Dağıstanlı Habertürk gazetesine geçti.İnci Hekimoğlu, Yurt gazetesi köşe yazarlığı görevinden ay-rıldı.Görsel Basında Görev DeğişiklikleriTGRT Haber reklam grup başkanı Mine Akdağ’ın yayın ile yol-ları ayrıldı. Kendisinin yerine, Tuğba Gençay getirildi.TRT Haber’de günlük haber sunan Mustafa Alcan’ın yayın ile ilişiği kesildi.TV 8’in yeni reklam genel müdürü Emre Taylar oldu.BJK TV’de genel yayın yönetmenliği görevinden ayrılan Tuğrul Yenidoğan’ın yerine Fuat Çağlar getirildi. Ayrıca TV’de haber müdürlüğü görevini ise Hakan Gündoğar üstlendi.Arzu Eğmir, TV 8’de dramalar direktörü olarak göreve başladı.Flash TV ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Ne Çıkar-sa Bahtına programının sunucusu Sinem Yıldız’ ın yayın ile yolları ayrıldı, programı bunda böyle Hülya Bozkaya sunacak.Kanal A’da Ankara haber editörü olan Selahattin Serçe’nin, İstanbul haber müdürü Hüdaverdi Yıldırım’nin ve İstanbul tem-silcisi olarak görev yapan Bedrettin Uğur’un kanal ile yolları ayrıldı.Erkan Dede, Beyaz TV İstanbul şubesi teknik müdürü oldu.

A Haber’de yapımcı ve sunucu olarak görev yapan Selin Ongun’un yayın ile yolları ayrıldı.Elektronik Basında Görev Değişiklikleriwww.tg.com.tr’nin haber müdürlüğü görevi-ni yürüten Oğuzhan Müezzino’nun yayın ile yolları ayrıldı. Müezzino’nun yerine haber si-tesinde editör olarak görev yapan Kadir Sön-mez getirildi.Mevlüt Yeni, her Pazartesi online turizm ga-zetesi Turizmde Bu Sabah’ta yazacak.gazetevatan.com’da genel yayın yönetmenli-ği yapan Nilay Örnek’in yayın ile yolları ay-rıldı.Medya Dünyasından Diğer Haberler“Cem Ceminay Morning Show” hafta içi her gün 06:00 – 09:00 saatleri arasında bundan böyle Radyo Viva’da.

Ulusal yayın yapan Kanaltürk’ün lisansı iptal edildi. Kanal bun-dan böyle tüm Türkiye’de değil, sadece Marmara bölgesinde izlenebilecek.Türkiye Gazeticiler Cemiyeti üyesi ve daha önceleri Son Saat, Zaman, Hizmet gibi gazetelerde görev yapan Selçuk Emre ha-yatını kaybetti.1980’li yıllarda AP (Associated Press)’in Türkiye muhabirliğini yapan Vedat Tayyar Erdamar yaşamını yitirdi.Kanal D’nin başrollerini Burak Özçivit ve Fahriye Evcen’in pay-laştıkları “Çalıkuşu” dizisi bundan böyle Perşembe akşamları saat 20:00’de ekranlara gelecek.Yapımcılığını Barakuda Film’in üstlendiği Kanal D dizisi ‘Boy-nu Bükükler’ dizisi bundan sonra Cumartesi akşamları saat 23:15’te yayınlanacak.Daha önceleri farklı sunucular ve kanallarla ekrana gelen ‘Bir Milyon Canlı Para’ programı yeni kanalında Mesut Yar’ın su-numuyla Pazartesi akşamları saat 20:00’de Kanal D’de.Otomotiv ve motor sporları programı ‘8. Etap’ artık her Pazar saat 13:10’da Kanal 24 ekranlarında olacak.Kanal D’de yayınlanan Çalıkuşu dizisi bundan böyle Cumarte-si akşamları 23:00’de ekranlarda olacak.Star TV ekranlarında yayınlanan Kurt Seyit ve Şura dizisinin ismi yayın saati değişti. Dizi bundan böyle Kurt Seyit ve Şura İstanbul adıyla 21:30’da izleyicileriyle buluşacak.

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 13

Medya Dünyası

Page 16: marketing europe & anatolia Sayı:029

Sanal mecra engellenebilir mi?...Sanal mecra engellenebilir mi?...

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia /15

Röportaj

- Sanal mecralarda gerçekten tüm erişim engellenebilir mi?Tüm erişimi engellemenin sanırım tek yolu ülkenin yurt dışı Internet çıkışını tamamen kapatmak diyebiliriz. Yani bırakın Youtube ya da Twitter’ı Gmail, Yahoo gibi yabancı çeşitli hizmetleri, yurt dışında barındırılan tüm Türk web sitelerinin de erişimini kapatmanız, Türkiye’den dünyaya giden ya da gelen tüm trafiği tamamen engelliyor olmak gerekli. Bir başka deyişle; sosyal ağ-lara ya da belirli sitelere erişimi ciddi anlamda engelleyebilmek için yurtdı-şından hizmet veren VPN servislerine erişimi de engellemek, bunu yapabil-mek için de Türkiye’yi internetten tama-men koparmak gerekli.Böyle bir durumda bile uydular üzerin-den kısmi de olsa erişim imkânı devam edecektir. Tabii böle bir durumu, böyle bir uygu-lamayı Türkiye’den de hiç kimsenin tasvip edeceğini, hiçbir yöneticinin de uygun bulup aklına dahi getireceğini sanmam.

- Erişim engelinden DNS, VPN ayar-larını kullanarak kurtulmak istenir-ken ne gibi kayıplarımız oluyor?DNS basitçe, girmek istediğimiz sitenin açık adresini (aslen ip adresini) o ma-halleyi iyi bilen bir postacıya sormak gibi diyebiliriz. DNS sunucusunu değiş-tirmek ise; bize yanıt vermeyen ya da doğru adresi göstermeyen bir postacı olduğunda da postacıyı değiştirip baş-ka bir postacıya adres sormak diyebi-liriz. O mahalledeki daha önceden se-nelerce bildiğimiz postacı yerine başka mahalledeki bir postacıya sormanın çok büyük bir maliyeti yok ama ufak da olsa bu gidip gelmekten ötürü ek bir maliyet oluşturuyor.VPN yani sanal özel ağlarda ise durum çok daha farklı. Bir kullanıcı Internet üzerindeki veri trafiğini, gezintisini ta-mamen yurt dışı kaynaklı bir VPN ser-visini kullanarak yaptığında, gezindiği tüm içerik tüm sayfalara aslında yurt dışından erişmiş oluyor. Bu durum da tüm bu veri trafiği için yurt dışına çıkma-yı ve dolayısıyla ülkeye ek bir maliyet oluşmasına sebep oluyor. Bunu basitçe

Tüm erişimi engellemenin sanırım tek yolu ülkenin yurt dışı Internet çıkışını tamamen kapatmak diyebiliriz.

Yani bırakın Youtube ya da Twitter’ı Gmail, Yahoo gibi yabancı çeşitli hizmetleri, yurt dışında barındırılan tüm Türk web sitelerinin de erişimini kapatmanız,

Türkiye’den dünyaya giden ya da gelen tüm trafiği tamamen engelliyor olmak gerekli.

Röportaj Elvin Ekşioğlu [email protected]

eNroll Web Çözümleri Yönetici Ortağı Akgün Yardımcı

Sanal mecra engellenebilir mi?...Sanal mecra engellenebilir mi?...

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı:029

yanı sıra kullanıcıların veri güvenliği konusu da var göz ardı edilmemesi gereken. VPN servisleri kullanırken, kendi rüştünü ispat etmiş ve mümkün-se ücretli servisleri kullanmak güvenlik açısından daha doğru olur. Bilgisaya-rınızdan, telefonunuzdan ya da tableti-nizden VPN ile İnternet’i gezindiğinizde tüm trafiğiniz size VPN servisini sağla-yan kurumun eline geçiyor. Dolayısıyla girdiğiniz her bir site, açtığınız her say-fa, gönderdiğiniz her bilgi size bu sanal özel ağ servisini (VPN) sağlayan kuru-luş tarafından görüntülenebilir. - 2014 İnternet yasasına rağmen ne-den YouTube ve Twitter engellendi?5651 sayılı yasa aslında zaten bir sü-redir yürürlükte idi ancak kısa bir süre önce ciddi değişikliklere uğradı. Bu değişiklikler arasında en önemlilerden biri Telekomünikasyon İletişim Baş-kanlığında başkana ihtiyati tedbir alma yetkisinin verilmesi idi. Zaten çok tartı-şılan konuların başında bu yer alıyor. Önemli bir diğer değişiklik de içerik yüzünden tüm sitenin kapanması ye-rine sitenin içindeki adreslere bölüm-lere erişimin kısıtlanabilmesi yönünde yapılan düzenleme. Bu düzenleme ile örneğin Twitter.com adresine erişimi

şöyle örnekleyebiliriz; cep telefonu için kullandığınız ya da evde işte kullandığı-nız internet servis sağlayıcınız size ay-lık bir trafik limiti tanımlıyor, siz bu trafi-ğin üstünde bir trafik oluşturduğunuzda yani örneğin 5 GB lık kotanızı filmleri izleyerek doldurduğunuz ve geçtiğiniz-de ek bir bedel ödemek durumunda ka-lıyorsunuz. Servis sağlayıcınızın yani İnternet’e erişmek için para ödediğiniz kurumun bunu yapması doğal çünkü benzeri bir durum da onun için geçerli. Servis sağlayıcınızın maliyetleri içinde oluşan trafiğin önemli bir yeri var. Bir başka deyişle, İstanbul’da yaşayan bir kullanıcı ABD’deki bir VPN servisini kullanarak sunucuları Türkiye’de olan bir siteye eriştiğinde, kullanıcının eriş-mek istediği tüm içerik önce ABD’ye gidiyor sonra tekrar Türkiye’ye geri ge-liyor.Ülke olarak da biz bu gidip gelen ek veri trafiği için de altyapımıza yatırım yapmak ve ek maliyetler üstlenmek zo-runda kalıyoruz.Bu ülke açısından maliyet konusunun

16 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Ülke olarak da biz bu gidip gelen ek veri trafiği için de

altyapımıza yatırım yapmak ve ek maliyetler

üstlenmek zorunda kalıyoruz.

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 17

tamamen kapatmak yerine, mahkeme-ce ya da TİB başkanı tarafından Twit-ter.com altındaki bir adrese ya da ad-reslere erişim kısıtlanabiliyor. Eğer TİB başkanının ihtiyati tedbir kararı sonucu erişim engellenirse, bu durumda da 48 saat içinde mahkeme tarafından bir karar alınması gerekiyor, bir karar söz konusu olmaz ise tedbir kararı tekrar kalkıyor. İnternet kullanımı ya da İnternette ki-şilik haklarını zedeleyecek içeriğin en-gellenmesi için düzenlemeler olması kesinlikle gerekli. Ancak mevcut yasal düzenlemenin iyileştirilmesi gereken çok tarafı var. Son dönemde olan uygulama ise biraz farklı oldu. Çeşitli mahkemelerin fark-lı hesaplar farklı içerikler nedeniyle, hesapların kapatılması yönünde aldı-ğı kararları ilgili ağlara, sitelere tebliğ edememesi ya da bu kararların uygu-lanmaması nedeniyle ihtiyaten sitelerin erişimi engellendi. Sadece ilgili içerikler

yapılabilirdi ama nedense böyle bir yol izlendi. Özetle engelleme hukuki değil idari bir karar idi. Sağlıklı bir hızlı çalı-şan bir adli sistemde bu kararların bu konularda da bilgi sahibi nöbetçi hakim-ler tarafında verilebilir olması belki çok daha etkili olacaktır.- Vergi ve şube açma konusu var bir de gündemde?Burada aslında bir konuya da açıklık getirmek gerekli. Twitter Türkiye’de doğrudan reklam satışını kendisi yap-

mıyor. 2013 başından bu yana reklam satışları için anlaştığı bir şirket var. Türkiye’de twitter’da reklam yayınla-mak istediğinizde muhatabınız bu şir-ket ve tabii bu şirket de ülkemiz yasa-larına göre hareket ediyor, faturasını kesiyor vergisini ödüyor. Yani Twitter a zaten doğrudan reklam veremiyor-sunuz ve size hizmeti sağlayan şirket Türkiye Cumhuriyetinde kurulmuş ve TC yasalarına göre işlem yapan, vergi ödeyen İstanbul merkezli bir işletme.Şube açma konusuna gelince, dün-yadaki her web sitesi sahibi kurumun Türkiye’de şube açması mümkün ve anlamlı değil. Bununla beraber ülke-mizden gelir elde eden bu ölçekteki yabancı bir işletmenin şubesi olmasa da belki bir temsilcisinin olması pek çok problemi ortadan kaldırır. Örneğin reklam satışlarını ülkemizdeki bir iş-letmeye verebildikleri gibi, reklam dışı konular için de bir temsilci çok faydalı olacaktır.

Röportaj

Twitter Türkiye’de doğrudan reklam satışını kendisi

yapmıyor. Türkiye’de twitter’da reklam yayınlamak istediğinizde muhatabınız bir Türk şirketi ve tabii bu şirket de ülkemiz

yasalarına göre hareket ediyor, faturasını kesiyor

vergisini ödüyor.

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 19

Köşe

Türk Hava Yolları’nın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda yayına giren yeni reklam filmi milyonların beğenisini kazandı.THY'nin bu filmi şimdiye kadar yayınlanan filmlerinden çok farklı. Sıcacık gülümsemeleri ve içten davranışlarıyla sempati toplayan minik oyuncuları hepimizi etkilemeyi başardı. Uçakları çok seven 4 köylü çocuğun kendi köylerine de uçak gelmesini hayal etmesi ve bunun için düğünden çaldıkları lambalarla köydeki toprak yolu piste dönüştürme çabaları çok sevimli. Hele bir de "çok istersek geler belki" yok mu, her izlediğimde ''canııııımm'' diyorum ve yüzümde kocaman bir gülümseme oluşuyor. Bunların hepsi iyi güzel ama, işte o ''ama'' bölümü işin sinir bozucu tarafı.Başka bir açıdan baktığınız zaman reklamın ana teması THY uçuşları değil, havalimanı olup olmaması. Hükümetin bütün seçim kampanyası boyunca İstanbul'da 3. havaalanı yapımı ile ilgili propagandası bu reklamla devam ediyor gibi görünüyor. Bu açıdan bakınca da o güzelim sıcacık duygular insanın yüzünde donup kalıyor. Neyse biz yine canımızı sıkmayalım, filme dönelim. Iğdır Havaalanının açılışını konu alan film, Antalya'nın Korkuteli ilçesine bağlı İmecik Köyü'nde çekilmiş. Filmin kahramanları, ilkokul öğrencileri Oğuzhan Yavuz, Elvan Büyükkursak, Nihat Küçükkursak ve Kerim Ardıç yönetmen Bahadır Karataş’ın köye gerçekleştirdiği ziyaretle keşfedilmiş. Birkaç deneme çekiminin ardından performansları beğenilen İmecik köyünün 4 çocuk yıldızı, hayatları boyunca unutamayacakları çok güzel bir deneyim yaşamışlar. Bisiklet, tablet bilgisayar, ayakkabı ve giyeceğin yanında ailelerine 1250 lira para verilen çocuklar, uçağa da ilk kez çekimler için İstanbul’a geldiklerinde binmişler. Hepsi birbirinden yetenekli çocuklardan, uçak başının üstünden yere doğru süzülürken asker selamı çakan Kerim Ardıç benim favorim :) Çocuk yıldızlar süper, yaratıcı ekip çok güzel bir iş çıkarmış, yapım da çok başarılı. Emeği geçen herkesi alkışlıyorum.

Diğer dikkatimi çeken reklam ''Nudo'na su ko''.İsmi çok güzel düşünülmüş, Japonca gibi, sevimli ve komik olmuş. Ama sattıkları ne tam anlamadım. Kıvırcık

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

şehriye diyor; sulu, çorbamsı, makarnamsı bişey. Reklam filmindeki oyuncu önce çatalla yiyip, sonra suyunu içiyor falan. Aman ne bileyim sulu sepken neydüğü belirsiz bişey gibi geldi bana. Merak edip web sitesinden ürünü inceledim. Sitedeki fotoğraflarında sulu falan değil, makarna kıvamında gibi duruyor. Alıp denemek lazım. Ama açıkca söyleyeyim, internet sitesinden bakmasaydım, denemek bile istemezdim. Reklam hoş, ama satışa yönlendirmede etkisi nedir görmek lazım.

Yaz sezonu yaklaşırken dondurma reklamları haz kazandı yani pardon hız kazandı diyecektim :)Algida'nın sürekli cinsellik çağrıştıran haz peşindeysen reklam filmlerine Panda dondurma çok güzel bir gönderme yapmış. Algida olayın dozunu giitkçe artırdığı için artık mahalle bakkalından Magnum isteyemez hale geldik. Düşünsenize adam kalkıp ''ooo neyin peşindesin sen'' diye bıyık altından gülse ne cevap vereceğiz. ''haz peşindeyim'' mi diyelim yani. Alt tarafı dondurma ya, nedir öyle ayılıp bayılmalar, göz süzmeler, uzaklara bakmalar falan. Panda pek çoğumuzun düşüncesini dile getirip bu saçmalıkları anlatan bir reklam çekmiş. Sosyal medyanın ilgisini çeken paylaşım rekorları kıran filmde olaydaki abartılı unsurların hepsiyle dalga geçiliyor. Dondurmadaki bu furya son zamanlarda çikolata reklamlarına da sıçramıştı. Çikolata yerken kendinden geçen, hayallere dalan, ya da ordan oraya hoplayıp zıplayan insanları gördükçe fenalık geliyor artık içime :)

Son olarak Elidor'un canlandırıcı kuru şampuan reklamından bahsetmek istiyorum. Susuz yaz kapımızdayken, kuru şampuan ürünü çok tutacak gibi görünüyor :) Film çok ışıltılı, çok pırıltılı, pozitif enerji veren bir reklam olmuş. Saçınızı yıkayacak vaktiniz yoksa saç spreyi gibi saçınıza sıkıp birkaç dakika diplere masaj yapıyorsunuz. Hoooop pıspırıl havalı saçlar geri geliyor :)Vaat çok iddialı, alıp denemek lazım.

Bu sayıdaki yazım her zaman bizim için en iyisini yapmaya çalışan, fedakar, canım annem için. Anneler günün kutlu olsun tatlı şukufem benim :)

kelebeğin fırtınası)(

Sen neyin peşindesin?...

Page 22: marketing europe & anatolia Sayı:029

20 / marketing europe & anatolia

Reklam Dünyası

Burn’den,Futbol Dolu Bir Uygulama...

Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray Kulüpleri için özel ambalaj tasarımlarını satışa sunan Burn, binlerce taraftarın enerjisiyle hazırlanan reklam filminden yola çıkarak yeni bir Facebook uygulaması oluşturdu. Kullanıcıların mevcut rek-lam filmini kendi fotoğraflarıyla kişiselleştirebildiği videoda, maç günü evden stada gidene kadar yaşanılanlar yansıtı-lıyor.Kullanıcılar uygulamaya girdiklerinde, öncelikle taraftarı oldukları takımı seçiyor. O andan itibaren seçilen takımın

Nike, #riskeverything 2014...Nike, #riskeverything 2014 futbol kampanyasının ikinci bö-lümü ‘Kazanan Kalır’ı yayına soktu. İkinci reklam filminde ilk bölümün kahramanları Cristiano Ronaldo, Neymar Jr. ve Wayne Rooney’ın yanı sıra Zlatan Ibrahimovic, Eden Ha-zard, Andrea Pirlo, Gonzalo Higuain, Gerard Pique, Andrés Iniesta, Mario Gotze, Thiago Silva, Thibaut Courtois, Tim Howard ve David Luiz gibi ünlü futbolcular da yer aldı. Kobe Bryant, Jon Jones, Anderson Silva, Irina Shayk ve Yeşil Dev’in de aralarında bulunduğu diğer sporcular ve özel ko-nukların da yer aldığı reklam filmi, iki takım arkadaşının bir parkta ‘Kazanan Kalır’ oyunundaki mücadelesi ile başlıyor. Mücadelenin başlamasından ve bahislerin açılmasından he-men sonra biri ‘Ben Cristiano Ronaldo’yum’ diyor ve rakibi de o halde kendisinin Neymar olacağını söylüyor. İster dünyanın en iyi oyuncusu olsun ister Brezilya’da so-kaklarda oynayanlar olsun tüm futbolseverleri oyuna tutkuyla bağladıklarını söyleyen Nike Pazarlama Kurulu Başkanı Da-vide Grasso, ‘Kazanan Kalır’ın her genç oyuncunun arka-daşlarıyla arasındaki rekabeti öğrenmesini, kahramanı olan oyuncuyla oynama veya onun gibi olmaya çalışma dene-

yimlerini anlattığını belirtti. Davide Grasso, şöyle devam etti: “Korkusuz, heyecanlı ve eğlenceli oyuna inanıyoruz ve işte bu da bizim benimsemek istediğimiz bakış açısı. Nike oyun-cuları uçlarda oynuyor; çünkü bir şeyi benzersiz ve sıra dışı kılmak için doğru zamanı biliyor. Biz oyunları bu dakikalar için izliyoruz, bunlar bize kendi oyunumuzu yaratmada ilham verici oluyor. İşte ‘Her Şeyi Ortaya Koy’ bu demek oluyor. Eğer o riskleri almaya hazırsan, ne yapabileceğinin söylen-mesine ihtiyaç yoktur.”

renklerine bürünen uygulamada, kullanıcının girdiği bilgiler doğrultusunda kişiselleştirilmiş bir video hazırlanıyor. Bin-lerce taraftarın enerjisiyle hazırlanan videolar, kullanıcıların gönül verdikleri renklere desteklerini göstermelerini sağlıyor.Uygulamaya apps.facebook.com/bugunogun adresinden ve Burn Energy Drink Facebook sayfasından ulaşabilir https://www.facebook.com/BurnEnergy?ref=br_tf videonuzu paylaşabilirsiniz.

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia /21

Reklam Dünyası

Vogue Eyewear yeni yüzü Ece Sükan...İtalyan gözlük markası Vogue Eyewear Ece Sükan’ın, Türki-ye’deki yeni marka yüzü olduğunu duyurdu. Luxottica Tür-kiye Ülke Müdürü İlker Mat, Luxottica Türkiye Pazarlama Müdürü Ömer Altıkardeşler ve Ece Sükan’ın yer aldığı yeni sezon reklam filmi çekiminden kareler de ilk defa basına gösterildi. Vogue Eyewear Global Marka Direktörü Mariavit-toria Di Stasi ve Luxottica Türkiye Ülke Müdürü İlker Mat, bu anlaşmadan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. “Vogue Eyewear markası ile bu yıl dünyada bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’deki lokal marka yüzümüz olarak Ece Sükan ile an-laştık. Ece Sükan yapmış olduğu her işte son derece başarılı olmuş, stil sahibi bir profesyonel. Onun moda dünyasındaki bu duruşu, Vogue Eyewear marka değerleri ile tamamen ör-tüşüyor. Ece Sükan’ı, bu işbirliği kapsamında Vogue Eyewe-ar ile yan yana görmekten çok mutluyuz.” dedi.Ece Sükan ise şunları söyledi: “Vogue Eyewear markası ile çalışmak oldukça heyecan verici ve bu işbirliğinden keyif aldığımı belirtmeliyim. Reklam çekimlerinde benim de tanıt-tığım koleksiyon oldukça stil sahibi, bir o kadar da renkli. Umuyorum ki herkes koleksiyonu en az benim kadar beğe-nir.”

Gillette ve McLaren Mercedes,Yeni Pazarlama Kampanyası...

hazırlanıyor.Avrupa, Orta doğu ve Afrika’yı kapsayan bu kampanya, Gillette ve McLaren’ın ileriye dönük ve sürekli yenilenmeyi hedefleyen kusursuzluk teknolojisi anlayışıyla teknolojinin sınırlarını zorlamasından ilham alıyor. Erkek bakımında ileri teknoloji konusunda uzman Gillette’in, McLaren Mer-cedes F1 sürücüleri Jenson Button ve Kevin Magnussen’in yer alacağı pazarlama kampanyası; televizyon, dijital platformlar ve mağaza içi promosyon çalışmalarını kap-sayacak. Yeni kampanya için büyük heyecan duyduklarını belirten Gillette Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Tıraş Bakımı Başkan Yardımcısı Hossam Ashour “Gillette’in erkeklerin kendile-rini iyi hissetmelerini ve gerçekten iyi olmalarını sağlamak konusunda zengin bir birikimi var. Bu değerleri bizimle paylaşması açısından McLaren Mercedes’ten daha iyi bir

ortak düşünemezdik. McLaren üstün mühendislik ve per-formans konusunda 40 yıldan daha uzun süredir yeniliklere imza atıyor. Bu yüzden tıraşta kusursuzluğun önemine olan inancımızı sergilemek için ideal bir iş ortağı” dedi.

P&G’nin lider erkek bakım markası Gillette, F1 tarihinin en saygın ve başarılı ekiplerinden McLaren Mercedes ile sürdürdüğü işbirliğini 2014 yılında da güçlendiriyor. İki marka, “kusursuzluk teknolojisi” odaklı yenilikçi bir paz-arlama kampanyası ile kullanıcılarının karşısına çıkmaya

Page 24: marketing europe & anatolia Sayı:029

22 / marketing europe & anatolia

Reklam Dünyası

Jessica Alba’lı, Magnum reklam film...

Her yıl gerçekleştirdiği reklam kampanyaları çerçevesinde dünya starlarını ağırlayan Magnum, 25. yılını Hollywood yıl-dızı ve moda ikonu Jessica Alba ile kutlamanın heyecanını yaşıyor. Magnum’un Türkiye’de yayınlanacak reklam filmi için kamera karşısına geçen Alba, Los Angeles’taki Univer-sal Stüdyoları’nda gerçekleşen çekimler boyunca sempatik tavırlarıyla büyük beğeni topladı. Reklam filminin yanı sıra markanın yenilikçi dijital çalışma-larında da boy gösterecek olan Jessica Alba, 2 gün süren çekimler boyunca enerjisi ile dikkat çekerken, haz tutkunla-rına Mayıs ayında Türkiye’ye geleceğini de müjdeledi. Çe-kimler sırasında İstanbul’a geleceği için heyecanlı olduğunu belirten ünlü yıldız, “Çekimler çok keyifli ve eğlenceli geçti, haz tutkunları için Magnum’un 25. yılına özel, çok heyecanlı sürprizler hazırladık. İstanbul’a ilk kez geleceğim ve sahip olduğu tarihi zenginliği keşfetmeyi heyecanla bekliyorum.” dedi.

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia /23

Reklam Dünyası

Türk reklam pazarına yeni oyuncu...

Reklam dağıtımında pazarının en önemli oyuncularında ‘Adstream’ Türkiye partnerini seçti. Saran Holding’in geniş vizyonunun bir parçası olan Saran Digital Studios (SDS) ile bir anlaşma imzalayan Adstream, bu anlaşmayı Radisson Blu’da özel bir geceyle kutladı.

Yurt içi ve yurt dışındaki birçok kuruluşa dub-laj, altyazı, çeviri ve teknik hizmet sağlayan SDS, uzman kadrosu ve teknik altyapısıyla sektörde etkin rol oynuyor. Ulusal ve ulusla-rarası düzeyde yayın yapan birçok televizyon kanalına, video dağıtıcılarına ve önde gelen dijital platformlara hizmet veren SDS, yenilik-leri yakından takip ederek, müşteri ve hizmet yelpazesini geliştirmeyi sürdürüyor.Reklam dağıtımında müşterilerine en iyi-yi sunmak için yeni bir ortaklığa adım atan SDS, dünyanın en büyük reklam dağıtım şirketi Adstream’in Türkiye partneri oldu. 93 ülkede 7/24 reklam dağıtım hizmeti vere-rek yıllık 60 milyon dolar kazanç elde eden Adstream, SDS ile Türkiye pazarına giriş yaptı. Bu ortaklığı kutlamak amacıyla Radis-

son Blu’da özel bir gece düzenledi. Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran ve Adstream CEO’su Gerry Sutton’un katıldığı gecede, Sutton Türkiye pazarının hızlı bir şekilde gelişme gösterdiğini söyledi.

PayPal, kampanyası...

ne beklemeleri ve talep etmeleri gerektiği konusunda bir beyan niteliğindedir. İnsanların arzu ettiklerine, istedikleri zaman sahip olmaları için güvenli, kolay ve rahat bir ödeme tecrübesi sunmak bizim önceliğimizdir.” PayPal Global Marka Başkan Yardımcısı Christina Smedley “PayPal olarak insanların paraya değil, paranın insanlığa hizmet ettiği bir dünyaya inanıyoruz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ürünlerimiz sayesinde insanların hayatına adeta sihirli bir değnekle dokunuyoruz. Gündelik hayatı kolaylaştırıyor ve dünyanın herkes için daha yaşanılabilir bir yer haline gelmesi için çalışıyoruz. Yeni kampanyanın ardındaki ruh, “Odağımız insanlar, kurumlar değil” anlayışıdır.

PayPal, ilk global marka kampanyasıyla insanların paraya dair düşüncelerine özgün bir bakış açısı getiriyor.Havas Worldwide tarafından geliştirilen “İnsan Ekono-misini Güçlendirmek” başlıklı global marka kampanyası, TV, basılı, dijital ve dış mekan mecralar aracılığıyla mağazalarda ve sosyal medyada insanlara ulaşacak. TV reklamları ilk olarak ABD, İngiltere, Almanya ve Avustralya’da yayınlanacak.PayPal Başkanı David Marcus “PayPal’ın, insanların paralarını kontrol etmelerine, keyifli deneyimler yaşayarak istedikleri gibi kullanmalarına yardımcı olmak adına bir sorumluluğu bulunmaktadır” dedi: “’İnsan Ekonomisini Güçlendirmek’ adlı kampanyamız, müşterilerimizin bizden

Page 26: marketing europe & anatolia Sayı:029

24 / marketing europe & anatolia

Röportaj

- Cahit Bey Hızlı Okuma Şam-piyonasındaki Başarınızdan ve Kendinizden Biraz Bizlere Bahse-debilir Misiniz?Yaptığım işte en derin arzularımdan biri hizmet etmek. Bireyleri, takım-ları ve organizasyonları daha iyiye ve ileriye taşımak için bilgim, dene-yimim ve varlığımla hizmet etmeyi kendime ilke belirledim. Gelişimi ka-faya takan, hizmet etmeyi seven, en iyisini arayanların buluştuğu bir uz-manlık benim hedeflerim arasında. Öğrenmeye ve gelişime olan aş-kımdan dolayı ‘kendimi yeniliyorum, gelişiyorum’ duygularını bana yaşa-tan her girişimimden, eylemimden çok fazla keyif alıyorum. ‘Yarın bu-günden daha iyi olacağım’ diye dü-şünmek ve bu konuda bir şeyler ya-pabilmek yaptığım işe bağlılığımı ve inancımı artırıyor. 2008 yılında Dün-ya Hafıza Şampiyonu Melik DUYAR tarafından düzenlenen 2. TÜRKİYE HAFIZA OLİMPİYATI’nda”2008 yılı Türkiye Hızlı Okuma Şampiyonu” oldum. Bu güne kadar da rekorum

egale edilemedi.- Hızlı Okuma Çalışanlara Nasıl Bir Katma Değer Sağlıyor?Öğrenme eylemini yaşamı boyunca sürdürülebilir hale getirmeyenler, profesyonel yaşamdan diskalifiye olma riskiyle karşı karşıya kalıyor. İş adamı, ofis personeli, uzman, yönetici, CEO... Hangi düzeyde olursanız olun, sektörünüzle ilgili yayınlar, günlük gazeteler, raporlar, dokümanlar, projeler ve e-postalar derken uzayan okunacaklar listesi zamanınızı gasp edebiliyor. 15 yıl önce bir yönetici günde 5-10 faks ve mektup okurken, bugün yaklaşık 200 e-posta okumak durumunda kalıyor. Oysa okuma hızı, 15 yıl ön-cesinin yöneticisiyle aynı seviyede. Yani dakikada ortalama 150-180 kelime. US News&WorldReport’un yayımladığı bir araştırmaya göre, bir üst düzey yöneticide, hafta bo-yunca ortalama 22 saat zaman ayır-ması gereken doküman birikiyor. . Bu eğitimlerle kısa bir zamanınızı ayırarak öğrendiklerinizin, ölçüle-

Hızlı okumanın faydaları...Hızlı okumanın faydaları...

İş adamı, ofis personeli, uzman, yönetici, CEO... Hangi düzeyde olursanız olun, sektörünüzle ilgili

yayınlar, günlük gazeteler, raporlar, dokümanlar, projeler ve e-postalar derken uzayan okunacaklar listesi

zamanınızı gasp edebiliyor. 15 yıl önce bir yönetici günde 5-10 faks ve mektup okurken, bugün yaklaşık 200

e-posta okumak durumunda kalıyor

Röportaj Elvin Ekşioğlu [email protected]

Eğitimci ve Yazar Cahit Şimşek

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı:029

Hızlı okumanın faydaları...Hızlı okumanın faydaları...

Page 28: marketing europe & anatolia Sayı:029

meyecek kadar değerli olduğunu görüyorsunuz. Günde yalnızca 3-7 dakika arasında zaman ayırarak okuma hızınızı 2 katına çıkarıp, iş hacminizi de en az 2 katına çıkara-biliyorsunuz. Kısaca açıklamak ge-rekirse Okuma hızı x 2 = İş hacmi x 2 - İş Hayatında Dikkat Problemi ve Motivasyon Kaybı Yaşayan Çalı-şanlara Hızlı Okumanın Bir Katkı-sı Oluyor Mu?Dikkat, motivasyon ve odaklanma-yı arttıran hızlı okuma eğitimimizle gerekiş yaşamında ki çalışanlar ge-rekse eğitim hayatında ki öğrenci ve akademisyenler çok daha verimli oluyor. Kaç yaşında olursanız olun, eğitim yaşamında öğrencileri yük-sek performans gerektiren çok sayı-da sınav bekliyor. Çoğu öğrenci bu çok önemli sınavlarda dikkatsizlik-ten, okuduğunu anlayamamaktan, motivasyon kaybından dolayı per-formansının altında başarı göste-rebiliyor. Aynı durum iş yaşamında da geçerli. Çalışanlar gün içerisinde birçok e-mail, rapor veya doküman okumak zorunda. İş yaşamında yo-ğun stres altında çalışan çalışanlar motivasyon kaybı da yaşıyor.Bu da işlerinde verimli olamamalarına se-bebiyet veriyor. Dikkat ve motivas-yonun birleştiği hızlı okuma kursun-dan faydalanan ve hizligo.com’da eğitimini pekiştiren kişiler, çalışma hayatında okumadan kaynaklanan problemlerle rahatlıkla baş edebili-yor.Eğitimimizde yer alan dikkat ve konsantrasyonu geliştiren odaklan-ma, okumaya ritim ve ahenk katan okuma, okuma hızınızı ve anlama düzeyinizi ölçebileceğiniz okuma ve anlama çalışmaları gibi birçok alıştırma çalışma hayatındaki per-formansı oldukça arttırır.

26 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Page 29: marketing europe & anatolia Sayı:029
Page 31: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 29

Köşe

Kişi kendini beğenmezse çatlarmış. Ben de kendimi beğenirim, bir çok kişi de. Ancak bu beğeni, kendinin yüzde yüz doğru olduğunu baştan kabul etme düzeyine geliyorsa işte orada bir problem var demektir. İşte bu noktada muhalif görüşlere tahammülsüzlük, devamlı bir sinirlilik hali, dıştan gelen tüm eleştrilere karşı, körlük ve sağırlık kendisini göstermeye başlar.

Bu tahammülsüzlük, zaman içerisinde herkesin kendisine karşı olduğu, art niyetli olduğu, aslında herşeyi bu nedenle bilerek saptırdıkları gibi bir inancın pekişmesine ve zamanla paranoyak bir bozukluğun gelişmesine neden olur.

Ardından yalnızlaşma, kendine tanrısal bir güç atfetme ve ard arda yanlış kararlar alıp bunlarda ısrar etme süreci gelir.

Bu durum siyasi bir erkle buluştuğunda ise diktatörlük kaçınılmaz bir son olur. İşin en acı tarafı bu kişilerin kendilerinin bir diktatöre dönüştüğünü anlayabilecek zihinsel becerilerini artık kaybetmiş olmalarıdır. Dışarıdan kendilerine yöneltilen diktatör eleştrilerini asılsız hezeyanlar zannederek, kendi haklılıklarına olan inançlarını baskı ve zulümle diğer insanlara kabul ettirmeye çalışırlar.

Diğer insanlara yaptıkları baskı ve zulmü de mazur gördükleri bir doğruları vardır artık. Çünkü diğer tüm insanlar onun kendi bilinç düzeyinin çok aşağısında

Abdullah Ekşioğlu / [email protected]

yer almakta, aldatılmakta ve onun gördüğü doğruları görememektedir. Bu nedenle kendisinin yaptığı zulmü, sadece diğer insanları kendilerinden korumak için aldığı tedbirler olarak görme eğilimi güç kazanır.

Bu insanlar gerçekle olan bağlarını, hezeyanlar içerisinde her geçen gün kaybetmeye mahkumdurlar. Onlar için artık gerçeğe tekrar bağlanmak kendi başlarına başarabilecekleri bir süreç değildir. Bu kişilerin psikiyatristlerden, doktorun takdirine göre belki bazı sağlık tesislerinde destek alarak tedavi olmaları gerekir.

Bu tür rahatsızlıklar bir ayıp değil, hastalıktır. Bu nedenle kimseyi ayıplıyor değilim. Ancak bu tür rahatsızlığı olan zihinlere bir ülkenin kaderi teslim edilemeyeceği de çok açık bir gerçektir. Bugün konuşulması gereken ülkenin en üst makamına kimin aday olacağı değil, kimin ivedilikle Türk hekimlerine teslim olması gerektiğidir.

Tüm bu acı hastalık sürecinin bizim başımıza gelmemesi için ise almamız gereken çok basit bir önlem vardır. Dışarıdan gelen eleştrileri peşinen reddetmek yerine "acaba ben hata yapmış olabilir miyim?" sorusunu kendimize sormak.

Allahın sağlığını kaybeden tüm mağdurlara şifa vermesi dileklerimle, umuyorum ki bu millet zihni aydın liderlere çok kısa bir sürede kavuşacaktır. Yarınlarımız aydın, zihnimiz berrak olsun.

retorik)(

Ben nerde yanlış yaptım?

Page 33: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 31

Kampanyalar

Kasma Algida Classics Çubukla...

Algida Classics’in 23 yıl sonra yepyeni bir marka konum-laması ile tüketicilerin karşısına çıkardıklarını söyleyen Al-gida Pazarlama Direktörü Leyal Eskin Yılmaz, “Türkiye’nin en çok satan dondurması Algida Classics’i bu yıl yeniden konumlandırdık. Hedef kitlemizi genç dondurma severler olarak belirledik. Reklam filmlerimizi de bu konumlandır-ma paralelinde hazırladık. Daha önce de dondurmayı ka-şıklamak fiilini dilimize kazandırmıştık, şimdi de bu reklam filmleri ile kelime haznemize çubuklamak fiilini ekledik. Yeni ürünümüzün ve hayatın tadını yaşamaya davet eden yeni reklamlarımızın büyük beğeni toplayacağına inanıyoruz. Algida Classics Beyaz Karamel şimdiden sosyal medyanın en çok konuşulan dondurması oldu, reklam filmlerimizin de benzer bir etki yaratacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Kampanya KünyesiReklamın Başlığı: Algida Classics “Kas” & “Selfie” Reklamveren: Unilever Reklamveren Temsilcisi: Leyal Eskin Yılmaz, Kaan Camgöz, Tuğçe Aksoy, Murat BalReklam Ajansı: Alametifarika Kreatif Direktör: Emrah Karpuzcu, Kenan ÜnsalYaratıcı Grup: Ozan Özüm Özbey, Aylin Çelik, Odisseas Sevsevme, Erkul Yazgan, Berat Pekmezci, Ozan KümeStratejik Planlama: Başar Sarıkaya, Serra Akyel, Ufuk SaygınMarka Direktörü : Gökhan Akbay

Prodüksiyon: Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz, Teğin PolatProdüksiyon Şirketi: Kala FilmProdüktör: Serkan TırmıkYönetmen: Onur ErdemGörüntü yönetmeni: August JakobssonPost Prodüksiyon: Post43 Müzik: Jingle HouseBeste: Nil Karaibrahimgil Düzenleme: Cüneyt ÇağlayanMedya Ajansı: MindshareMedya Planlama: Aslıhan Anarat, Burçak Akkan, İpek Dorak, Büke Bıçaker

Page 34: marketing europe & anatolia Sayı:029

32 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Balparmak Katla Balla...Bal pazarının lider markası Balparmak’ın yeni ürünü Bal-parmak Katla Balla, ilk reklam kampanyası ile tüketicilere merhaba diyor. “Balın hep yanında” mesajıyla kurgulanan reklam filminde, kafede oturan gençlerin tek kullanımlık özel ambalajıyla sunulan Balparmak Katla Balla ile içeceklerini kolay yolla tatlandırabildikleri, balın sağlık ve lezzetini her yere rahatlıkla taşıyabildikleri eğlenceli bir dille anlatılıyor.Türkiye’de ilk ve tek Easy Snap teknolojisinin kullanıldığı ambalajıyla tüketicisiyle buluşan Katla Balla reklam filminde ünlü Rus şarkısı Kalinka Türkçe sözlerle yeniden yorumla-nıyor. Ana mecrası televizyon olan kampanyanın radyo, basın, açık hava, indoor, dijital mecralarda ve satış noktalarında yoğun bir görünürlük ve tadım programıyla desteklenmesi planlanıyor.

Kampanya KünyesiReklamın başlığı: Balparmak Katla BallaReklamveren: Altıparmak GıdaReklamveren Yetkilisi: Sumru Ordu, Ercan Şahin, Gömeç Şahin, Ayşe ÖzcanReklam ajansı: UltraRPM

Yaratıcı yönetmen: Cumhur GüçerYaratıcı grup: Aren Selvioğlu, Furkan CivelekMüşteri ilişkileri: Demet Akpınar, Enhar GiritliYapım şirketi: PTT FilmYönetmen: Gamze TuragayMedya ajansı: Universal MccannKullanılan mecralar: TV, radyo, basın, OOH, dijital

Avea, yeni reklam filmi...

Avea’nın yeni imaj reklam filmi,günümüzün hızlı ve karmaşık temposu içinde, değişim için bazen yeni bir heyecanın, yeni bir keşfin ya da içten bir paylaşımın yeterli olabileceğiniha-tırlatıyor…UltraRPM Reklam Ajansı tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini Hakan Yonat’ın yaptığı reklam filminin çekim-

leri şehir içi ve şehir dışı olmak üzere toplam9 mekânda ger-çekleştirildi. Filmin seslendirmesi Okan Bayülgen’e, müziği ise kendisi de bir Avea çalışanı olan Cenk Çelebioğlu’na ait.

Kampanya KünyesiReklamveren: AveaReklam Veren Yetkilileri: Gelincik Onan, Beren Akdeniz, Gözde Sabuncu, Bilge TütüncüReklam Ajansı: UltraRPMExecutive Kreatif Direktör : Hakkı MısırlıoğluKreatif Direktör: Cumhur GüçerYaratıcı Ekip: Aren Selvioğlu, Furkan Civelek, Gamze Öremiş, Süreyya DilegeMüşteri İlişkileri Ekibi: Melda Tarlan, Melissa OkçuAjans Prodüktörü: İdris ÖzgülProdüksiyon Şirketi: KalaYönetmen: Hakan YonatMüzik: Cenk ÇelebioğluPost Prodüksiyon: SinefektFotoğraf Stüdyosu: 212Fotoğraf Sanatçısı: Emre Doğru

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 33

Kampanyalar

Bingo’dan “Şartlı Şurtlu” reklam...Filmde, Bingo’nun reklam yüzleri Binnur ve Gonca’nın bü-yük bir heyecanla stüdyodaki izleyicilere tanıttığı Bingo Krem Temizleyici’nin az eforla temizlik sağlayan, yağ, sabun artığı bırakmayan ve kireci çözme performansı yüksek, üs-telik kolay durulanan ve mis gibi kokan temizlik özellikleri an-latılıyor. İzleyiciler ise bu özellikler karşısında mutluluklarını gizleyemiyorlar. Kuruma yapmayan kapak teknolojisi ile piyasaya sunulan Bingo Krem Temizleyici, mutfaklara limon çiçeğinin ferahlı-ğını getirirken, banyo için geliştirilen özel amonyaklı formülü ise derinlemesine temizlikte fark yaratıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Hayat Kimya / BingoReklamveren Temsilcisi: Gülhan Eğilmez, Esra Gerek, Işıl Zorlu, Fulya GeylaniReklam Ajansı: VietnamCreative Direktör: Gürkan GünaydınCreative Grup: Rıza Çankaya, Erdem Güngör, Kenan Çetinkaya

Ajans Prodüktörü: Begüm BaranMüşteri İlişkileri: Tuse TamerProd şirketi: Kala FilmPost Prodüksiyon: SinefektYönetmen: Onur ErdemProdüktör: Berna Öztürk, Hazer Baycan

İçindeki enerji her şeye yeter...

“İçindeki enerji her şeye yeter” diyerek, hem sorumluluklarımız hem de yapmak istediğimiz, bizi heyecanlandıran her şey için ihtiyacımız olan enerjinin içimizde olduğunu söyleyen Burn, şimdi de milyonlarca taraftara enerji verecek bir kampanya-ya imza attı.Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray Kulüpleri için özel ambalaj tasarımları hazırlayarak satışa sunan Burn ayrıca, üç büyük takım için enerjisi yüksek üç büyük film hazırladı. Her birinde, gerçek taraftar gruplarının bir maç günü boyun-

ca yaşadıklarının anlatıldığı filmlerde, çalışanından öğren-cisine, herkesin içinde bir de renkli taraftar kimliğinin olduğu vurgulanıyor. Sadece fotoğraflarla hazırlanan filmlerin her birinde, 300’den fazla fotoğraf karesi bulunuyor. Reklam filmine özel hazırlanan müziği ve coşkulu tezahüratlarıyla, üç ayrı filmden oluşan yeni Burn kampanyası, milyonlarca taraftara enerji vermek için hazırlandı.

Kampanya KünyesiReklamveren: Coca-Cola Türkiye Marka: BurnReklam Ajansı: BÜROKreatif Direktör: İlker Zaharya, Esra Ayas ÖzalpYaratıcı Ekip: Ceren Orun, Nilüfer Abaylı, Selin SaygınMüşteri Ekibi: Esra Kalender, Melis TavaslıoğluYapımcı: Volkan ÜstünelProdüksiyon Şirketi: Rio FilmYönetmen: Özer Selik Müzik: Muratcan TapanMedya Ajansı: Carat

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı:029

34 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

DASK, yeni reklam filmi...

Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK), “zorunlu misa-firlik” konseptli iletişim kampanyasının yeni reklam filmlerini yönetmen Çağan Irmak çekti. Vanlı depremzedelerle yapılan röportajlarından esinlenilerek oluşturan yeni reklam filmleri

yıl boyunca ekranlarda olacak. Yeni reklam filmi senaryola-rının bir önceki reklam çekimlerinde Vanlı depremzedelerle yapılan sokak röportajlarından esinlenilerek oluşturulduğunu söyleyen DASK Koordinatörü İsmet Güngör “Bugüne kadar yaptığı çalışmalarla Türk halkının yüreğine dokunmuş bir yö-netmenin işbirliği ile vermek istediğimiz mesajların izleyicile-re en doğru şekilde ulaşacağına inanıyoruz”İlancılık Reklam Ajansı tarafından hazırlanan DASK’ın yeni reklam filminin prodüksiyonu Filmside’a ait. Reklam filmi için 50 kişilik bir ekip çalıştı ve çekimler iki günde tamamlandı.

Kampanya KünyesiReklamveren: DASKReklam Ajansı: İlancılıkReklamveren Yetkilileri: İsmet Güngör, Serpil ÖztürkMüşteri İlişkileri: Viki Belman, Lora CemalStrateji: İlker BarouhKreatif Grup: Mithat Çalışkan, Eymür Oskay, Yılmaz ŞahinYapımevi: FilmsideYönetmen: Çağan IrmakFotoğraf: Ahmet Tozar

Her eve DYO lazım...DYO’nun yeni reklam kampanyasının yönetmenliğini Ezel Akay’ın yaptı. Reklam filminin çekimleri İstanbul Cankurta-ran ve Zekeriyaköy’de gerçekleştirildi. İki gün süren çekim-lerde, 200 kişilik oyuncu ve figüran kadrosu ile 60 kişilik set ekibi görev aldı. Gerçek mekânların kullanıldığı filmin görün-tü yönetmenliğini ise Joachim Berc üstlendi.

Kampanya KünyesiReklamveren: DYOReklamveren Temsilcisi: Bülent Tomaç, Yasemin Gezginer, Ebru BoztunaReklam Ajansı: Drive Dentsu İstanbulKreatif Direktör: Ersel SerdarlıYaratıcı Grup: Elif Öztaş Saygıner, Onur Birinci, Mert Merdim, Deniz Gürlek, Muharrem SezenerMüşteri İlişkileri Grubu: Füsun Akay Eroğlu, R.Hande AltayYönetmen: Ezel AkayGörüntü Yönetmeni: Joachim BercFilm Prodüksiyon: Contact WorksJingle: Dr. Jingle

Orijinal Şarkı: Kanto – Nadir GöktürkMedya Ajansı: VizeumKullanılan Mecra: TV, basın, radyo, outdoor, dijital

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 35

Kampanyalar

Pompomgiller Familia’nın filminde...

Familia’nın yeni reklam filminde “Pompomgiller” ailesi ka-mera karşısında tüm sevimliliğiyle yerini alıyor. Çocukların sevdiği sevimli bir karakter olan penguenlerin animasyon ka-rakterlerle anlatıldığı film, Familia’nın suya dayanıklı, emici ve yumuşak yapısını vurguluyor. Filmde, anne, baba ve 2 çocuktan oluşan ailenin hikayesi ekranlara taşınıyor. Reklam filmindeki karakterler, Avatar, Ice Age, Madagas-

kar başta olmak üzere dünyaca ünlü pek çok animasyon filminin karakterlerini tasarlayan Coşku Özdemir ve Neda Nique’nun imzasını taşıyor. Birbirinden sevimli bu 4 karak-ter, sempatikliğiyle şimdiden çocukların beğenisini topluyor. Pompomgiller’in, Familia ailesine katılmasını anlatan ilk ta-nışma filmi, penguen ailesini izleyicilerle buluşturuyor.

Kampanya KünyesiReklam veren: Hayat Kimya – FamiliaReklamveren Temsilcisi: Aysel Aydın, Gül Yeşilay, Elif YılmazReklam ajansı: VietnamYaratıcı Yönetmen: Gürkan GünaydınYaratıcı Grup Direktörü: Rıza ÇankayaSanat Yönetmeni: Umut Kısa, Kenan ÇetinkayaReklam Yazarı: Erdem Güngör, Aslı Sevim, Ayberk ÇınarMüşteri İlişkileri: İlknur KorkmazAjans Prodüktörü: Begüm BaranAnimasyon Yaratım: Robotika – Coşku Özdemir Karakter Tasarım: FayeshuMüzik: Ses Sanayi

Survivor’ın yarışmacıları Hilmi Cem ve Fatmagül’ün rol al-dığı reklam filmi yayına girdi. Aksiyon dolu yeni reklam fil-minde sevilen ikili tüketicilere “Sen daha fazlasını yap!” di-yor. Rexona bu filmle yalnızca bir deodorant değil, tüketicisi için bir motivasyon aracı olarak da konumlanıyor.Hem erkek hem de kadın deodorant serisinde yarattığı ha-reketle birlikte aktive olan yeni özel formülü sayesinde en hareketli anlarda bile ter kokusuna karşı koruma sağlama-yayardımcı olan Rexona, değişen formülü ve yenilenen ürün ambalajlarıyla “Daha fazlasını yap, Rexona seni asla-yarı yolda bırakmaz!” mesajını veriyor.

Kampanya KünyesiReklamın başlığı: Rexona SurvivorReklamveren: UnileverReklamveren yetkilisi: Handem Çelenkler, Özge Özmen, Alperen ÖzkanReklam ajansı: MANAJANS / JWT Yaratıcı yönetmen: Sami BasutYaratıcı grup: Ümit Taşlı, Deniz Ergin Müşteri ilişkileri grubu: Mehmet Numanoğlu, Mila Telyaz,

Sen daha fazlasını yap!...

Burçin BirimStratejik planlama: Aylin San, Sema ÖzyurtAjans prodüksiyon grubu: Şafak Serter, Açelya Ülkümen, Mehmet AltarYapım şirketi: Depo Film Yönetmen: Jonas ArnbyMedya ajansı: Mindshare Medya planlamacı: Engin Bilaç, Başak Çavuş, Aslıhan AnaratKullanılan mecralar: TV, Dergi, Gazete, Digjtal

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı:029

36 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Kinetix Kendine Çeker...

Rahat, şık ve sportif modellerle yeni sezona renkli ve en-erjik bir şekilde merhaba diyen Kinetix, yeni reklam filmiyle de adından söz ettiriyor. “Kinetix Kendine Çeker” sloganıyla yola çıkan Kinetix’in kuralları değiştiren reklam filminde

paylaşılamayan başrolde, yakışıklı bir erkek değil; Kinetix ayakkabılar var.Günlük hayattan bir kesitin kurallarının değiştirerek hikayeleştirilmesiyle ortaya çıkan reklam filminin müziği Gürhan Berkel’e, yönetmenliği ise Barış Berberoğlu’na ait.

Kampanya KünyesiReklamveren: Ziylan GrupMarka: KinetixReklamveren Yetkilisi: Jaklin Güner, Didem Şavluğ, Özgür SaraçMüzik: Gürhan BerkelReklam Ajansı: AlametifarikaYaratıcı Yönetmen: Kenan ÜnsalMarka Direktörü: Dilek Sezen Reklam Yazarı: Murat YaylagülSanat Yönetmeni: Ceyda KoçGrafiker: Ercan TarhanAjans Prodüktörü: Övgü Akgürgen, Sertuğ Alptekin, Berkay TahmazYapım Şirketi: Terfilm Productions

Fuse Tea’den, “akan” reklam filmi...Coca-Cola’nın, buzlu çay markası Fuse Tea, Nuri Alço ve Buğra Gülsoy’un rol aldığı, “Akıyo” isimli kampanyanın rek-lam filmiyle, ekranlarda yerini aldı.Farklılıkların birleşmesi ve kaynaşması anlamına gelen füz-yon kelimesinden alınan ilhamla yaratılan Fuse Tea, siyah çay ve meyve aromalarının birleşmesiyle ortaya çıktı. Bu yö-nüyle tam bir füzyon ürün olan Fuse Tea’nin limonlu, şeftalili, mango & ananaslı ve karpuzlu olmak üzere dört farklı tadı bulunuyor. Reklam filmi, kafedeki genç kadının, “Şıp diye akacak, ama tadı kalacak birşeyiniz var mı?” diyerek, istediği içeceği tarif etmesiyle başlıyor. “Bunlar yan masadan” diyerek Fuse Tea getiren garsondan sonra kameralar, Fuse Tea içerek “Akıyo” diyen Nuri Alço’ya dönüyor. Sonraki sahnede içeceğin diğer “yan masa”dan, yani yakışıklı oyuncu Buğra Gülsoy tarafın-dan gönderildiğini anlıyor ve genç kadının heyecanla Fuse Tea içtiğini görüyoruz.

Kampanya KünyesiReklamveren: Coca-Cola Company Ürün: Fuse Tea

Reklam Ajansı: Plasenta Conversation Agency Prodüksiyon Şirketi: Autonomy Prodüksiyon Evi Yönetmen: Uygar Kutlu Post Prodüksiyon: İmaj Müzik: Kerem Doğrar – Tricks Kullanılan Mecralar: TV, Radyo, Açıkhava, Dijital, Sinema

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 37

Kampanyalar

Herkesin ayakkabıcısı FLO...

“Herkesin ayakkabıcısı O, FLO” sloganıyla yayınlanan yeni reklam filminin Nil Karaibrahimgil imzalı jingle’ı şimdiden herkesin ağzına dolandı.Çekimleri üç gün süren ve önümüzdeki günlerde farklı versiyonlarıyla da ekranlara gelecek reklam filminin yapım şirketi f2/8, yönetmeni ise FelixDuart.

Kampanya KünyesiReklamveren: Ziylan GrupMarka: FLOReklamveren Yetkilisi: Jaklin Güner, Didem Şavluğ, Özgür SaraçReklam Ajansı: AlametifarikaYaratıcı Yönetmen: Kenan ÜnsalMarka Direktörü: Dilek SezenReklam Yazarı: Murat YaylagülMüzik: Nil’in İşleriSanat Yönetmeni: Ceyda KoçGrafiker: Ercan TarhanAjans Prodüktörü: Berna Bulat, Sertuğ AlptekinYapım Şirketi: f2/8Yapımcı: Kerem ÇakmakYönetmen: FelixDuartGörüntü Yönetmeni: İsmail ÇelikProdüksiyon Amiri: Senem ÇakmakYönetmen Yardımcısı: Mustafa HoşKostüm Sorumlusu: RachelBenhabibPost Prodüksiyon: Post43

Hayat Su, 30. yaşında...“Hatırlanan Güzel Anlar, İçinde Hep Hayat Var” sloganıyla yola çıkan 30. Yıl Kampanyası izleyicilerle buluşuyor. Rek-lam filminde yer alan kişilerin çocukluk ve büyük hallerinin birbirine benzerliği de en önemli detaylardan biri. Reklam ajansı bu uyumu yakalamak için 350’si çocuk olmak üzere toplam 800 kişi ile görüşerek başarılı sonuca ulaşmış oldu. Sektörde bir ilk olan reklam kampanyası; 3 aylık hazırlık, 800 görüşme, 2 set günü ve 6 haftalık post prodüksiyon sü-reçleri sonucunda izleyicilerle buluştu.

Kampanya KünyesiReklamveren: Hayat SuProje: 30. Yıl KampanyasıReklamveren Yetkilisi: Yasemin Barkın, Ayşegül Eser, Göker AykaçReklam Ajansı: SesliHarflerYaratıcı Yönetmen: Özgür KaraçakYaratıcı Ekip: Can Özmert, Kansu GülMarka Yöneticisi: Gözde AlptekinMarka Takımı: Selim Krespin, Nisa AteşReklam Yazarı: Atıl Önder, Tolga Sirkeci

Sanat Yönetmeni: Gizem Arlı, Yusuf ÖzdoğanTasarım: Derya Canca, Tuğçe Türkmen, Defne Savaşan, Berrin SeyirciYazılım: Tolga Kaan Pinar, Mehmet Uzun, Erkan EresenFotoğraf: Adnan SokolJingle: Mehmet Yaranova, Tolga TürünzYapım Şirketi: SO Prodüksiyon

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı:029

38 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Luppo Sufle ‘Bildiin gibi diil’...

Şölen’in yepyeni ürünü Luppo Sufle’nin akıllarda iz bırakacak reklam filmi yayına girdi.“Luppo Sufle’yi bir kez tadan, bu lezzeti bir daha unutamaz ve olmadık yerde aklına gelir” fi-krinden yola çıkan reklam filminin ilk sahnesindeantik Roma kentinin görüntüsü ekranlara geliyor. ‘Bildiin gibi diil’ sloganı ile çıkan Luppo Sufle’nin bilinen diğer keklerden çok farklı olduğunu, bu yüzden de olmadık yerlerde akla gelebileceğini vurgulayan filmin yönetmen koltuğunda Turgut Akaçık oturuyor.

Kampanya KünyesiReklam Ajansı: Proximity İstanbulKreatif Ekip: Luppo Kreatif EkibiMüşteri İlişkileri: Selen Öngör, Özge BudunçProdüksiyon: Umut Tangör, Oben ÖzyakalıYönetmen: Turgut AkaçıkDemo Yönetmeni: Kağan HanoğluProdüksiyon Şirketi: AutonomyMüzik: Özgür BuldumReklamveren: ŞölenReklamveren Temsilcisi: Hayat Kapukaya, Ülkü Vural

Hediyemi görünce annem...Avrupa’nın bir numaralı elektronik market zinciri Media Markt, “Bir anne en çok ne kadar sevinebilir?” fikrinden yola çıktığı Publicis Bold imzalı yeni reklam kampanyasının filmi-ni Ezel Akay yönetti40 kişilik bir mutfak ekibiyle, tüm gün süren Media Markt An-neler Günü kampanya filmi çekimleri İstanbul’da Polenez-köy yakınlarında, Cumhuriyetköy’de bir çiftlik evinde gerçek-leştirildi. Annelerin ne kadar sevinebileceğini merak edenleri, “Anne-ler Günü” hediyelerini almaları için mağazalarına davet eden Media Markt’ın yeni kampanyası, 6 Mayıs itibariyle televiz-yon, gazete ve dijital mecralarda yer alıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Media MarktMarka: Media MarktReklamveren Yetkilileri: Nurçin Koçoğlu, Çağanur Atay Uçtu, Volkan ÇevikReklam Ajansı: Publicis BoldKreatif Direktör: Tarkan BarlasYaratıcı Ekip: Sedef Karakaş (Sanat Yönetmeni),

Barış Sinsi (Metin Yazarı)Müşteri İlişkileri Direktörü: Gözde Aldinç AtamerMüşteri İlişkileri Ekip: Egem Özgür (Süpervizör), Bahar Öztürk (Müşteri Temsilcisi)Ajans Yapımcısı: Arzu KöksalMedya Planlama Ajansı: Carat Yapım Şirketi: Contact WorksYönetmen: Ezel Akay Mecralar: TV, gazete, dijital

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 39

Kampanyalar

Örümcek Adam ve Big Babol...

Sony Pictures ile yapılan özel anlaşma kapsamında, İnanılmaz Örümcek Adam ve Big Babol markası, Big Babol’un yepyeni ürününde buluştu.Big Babol’un İnanılmaz Örümcek Adam’lı dikkat çekici reklam filmi de televizyon ekranlarında yerini aldı. “İnanılmaz Örümcek Adam 2”yi sinema salonunda izleyen çocuklar, Örümcek Adam’ın ekrandan kendilerine fırlattığı ağ ile büyük şaşkınlık yaşar. Üzerlerine fırlayan ağda bu-lunan Big Babol’u çiğneyip balon şişiren çocuklar, heyecan dolu macerayı keyifle seyretmeye devam eder.

Kampanya KünyesiMüşteri: Perfetti Van Melle Ürün: Big Babol Reklam Veren Yetkilileri: Serkan Ergün, Çiğdem Tüzüner, İdil ZiyaoğluReklam Ajansı: Selection Yaratıcı Ekip: International Team SelectionLokasyon:İtalya - MilanoMedya Ajansı: Media RepublicMedya Planlama: Günay Aranoğlu, Yasin AktürkKullanılan Mecralar: Televizyon

Aşkın resmi dondurması Cornetto...Aşkın resmi dondurması Cornetto, iki yeni ürünü In Love Tof-fee Krokan ve In Love Cookie’nin reklam filmiyle ekranlarda yer almaya başladı. Cornetto’nun marka yüzü Yalın, bu yıl hem reklam filminde rol aldı hem de filmin yaza damgasını vuracak aşk dolu müziğini yaptı.

Kampanya KünyesiReklamın başlığı: Cornetto In Love Cookie & ToffeeReklamveren: Unilever / CornettoReklamveren yetkilisi: Eser Lapanta, Zeynep Doğan, Nazlı Özcan, Gizem Erbaş Reklam ajansı: Lola/Lowe & Partners Yaratıcı yönetmen: Fran Torres Yaratıcı grup: Francisco Cassis Müşteri ilişkileri grubu: Tom Elliston, Pablo Arango Stratejik planlama: Mindshare Ajans prodüktörü: Cristina Español Yapım şirketi: RepúblicaMedya ajansı: Mindshare Medya planlamacı: İpek Dorak Kullanılan mecralar: Sinema, Televizyon, Dijital

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı:029

40 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Mazhar Alanson inşaat denetiminde...Ünlü besteci ve yorumcu Mazhar Alanson, İstanbul Ataşehir’de hayata geçirilen Trendist Ataşehir projesinin ikinci reklam filmi ile bir kez daha ekranlarda. Marka yüzü olduğu projenin vaadlerini yerine getirip getirmediğini yerin-de görmek isteyen ünlü sanatçı bu kez proje alanını ziyaret ediyor.Satış ofisinde proje ile ilgili bilgi alan ve örnek daireleri ziya-ret eden Mazhar Alanson, tatlı sert üslubuyla aklındaki soru-larını peş peşe sıralayarak, satış temsilcisinden bilgi alıyor. Bareti ile şantiye alanını da bizzat yerinde denetleyen ve inşaat süreci ile ilgili gelişmeleri öğrenen Mazhar Alanson, hızla yükselen proje karşınında memnuniyetini gizlemiyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Grey YapıReklam Ajansı: Türk Mutfağı İletişim HizmetleriAjans Başkanı: İbrahim GülerKreatif Ekip: Alim Aras, Dilara Yeşildağlı, Fatih AkgülMüşteri İlişkileri: Melek ÇakıcıProdüksiyon Şirketi: Sugar RushYönetmen: Ali Erdemci

Daha çok yaz...Pegasus’un yeni reklam filminde, Pegasus misafirlerinin yaz tatillerini yurt içinde ve yurt dışında diledikleri şehirlerde ge-çirerek yaz mevsimini dolu dolu hissederek yaşayabilecek-leri fikri üzerinden iletişim yapılıyor. Yaza davet eden reklam filminin çekimleri, Barselona’da 9, Antalya ve Alanya’da ise 5 ayrı mekanda, yaklaşık 35 ana oyuncu ve 90 figüran oyuncu ile gerçekleşti. Ana çekimlerde oyuncular dışında Türkiye’de yaklaşık 60 kişilik ekip yer aldı.

Kampanya KünyesiKampanya adı: Daha çok yazReklamveren: PegasusReklamveren temsilcisi: Onur Dedeköylü, Sibel Yaman Kavuklu, Nazlı Elif TanReklam ajansı: RafineriYaratıcı yönetmen: Ufuk UsluYaratıcı grup lideri: Setenay Özcan Yıldırım Yaratıcı grup: Melih Edis, Cihan Eryılmaz, Yusuf Kayhan, Tuğkan Cabbar, Fırat ErenStratejik planlama: Canan Pehlivanoğlu, Can Çalışkan, Tuna Ongu

Marka takımı: Erbek Onur, Çağla İshakAjans prodüktörü: Kerem İlbeyliYönetmen: Serdar DönmezYapım şirketi: Depo filmYapımcılar: Ender Sevim, Melisa Gürkan

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 41

Kampanyalar

Yedigün Meyve Bahçesi...

‘Türkiye Meyvesini Seçiyor’ kampanyası için çekilen reklam filminde meyvesini seçtirmeyen manavdan çıkarak Yedigün Meyve Bahçesi’ne girenler, istedikleri meyveleri seçmenin keyfini yaşıyor. Yedigün reklam filminde Kenan Doğulu’nun ‘Aşk Oyunu’ isimli sevilen şarkısına yazılan yeni sözlerle, tü-keticilere seçeneklerinin fazla olduğu ve istediklerini seçebi-lecekleri anlatılıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: YEDİGÜNReklamveren yetkilileri: Deniz Aktürk Erdem, Seren Çankırı, Umut Pakkan, Melih ŞenerReklam Ajansı: KarbonatYaratıcı Yönetmen: Cenk Gümüşçüoğlu Strateji: Elif ÖzkacarReklam Yazarı: Varol DökenYaratıcı Ekip: Levent Aybay, Bora Gündüz, Elif Özkacar, Murat Can Erkahraman, Nilay TanAjans Prodüktörü: Metehan KorkmazelMarka Yönetimi: Nazlı Özçetin, Naz KurtuluşYapım Şirketi: ShortCutYönetmen: Müfit SamıkYapımcı: Esra Seyrekbasan OnarPepsiCo Prodüksiyon Danışmanı: Sena AlpsanJingle: JingleHouseŞarkı: Kenan DoğuluKoreografi: Sanem Demirkaya

Siemens Ankastre’nin “mükemmel bir mutfak lüks değil” me-sajıyla hazırladığı yeni reklam kampanyasının, cookCont-rol68 ankastre fırın için çekilen ilk filmi yayına girdi. Reklam filminde; tasarımıyla mutfaklara şıklık katan, tek-nolojik ve fonksiyonel özellikleriyle hayatı kolaylaştıran Sie-mens ankastre fırının, profesyonel aşçıların ustaca pişirdiği birçok yemeği, lezzetli ve kolay bir şekilde pişirdiği anlatılı-yor. 68 farklı yemeği aşçıların ustalığıyla pişirebilen cook-Control68 fırının üstün özellikleri, mutfakta yemek pişirmek için sıraya giren onlarca profesyonel aşçı üzerinden şaşırtıcı ve eğlenceli bir anlatımla sunuluyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Siemens Beyaz Eşya Reklamveren Yetkilisi: Ayşe Özkaya, Gamze SuReklam Ajansı: Medina Turgul DDBYaratıcı Bölüm Başkanı: Kurtcebe TurgulKreatif Direktör: Gökhan ErolYaratıcı Grup: Eren Koçaker, Engin ErdenMüşteri İlişkileri Grubu: Aslı Bleda, Miray Türker, Filiz Şahin

Mükemmel bir mutfak lüks değil...

Ajans Prodüktörü: Gülengül Arlıel, Nedret GürlekYapım Şirketi: ShortcutYönetmen: Ariel GoldenbergMüzik: Ömer Ahunbay

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı:029

Arnavutluk’ta dört gün...Arnavutluk’ta dört gün...

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 43

Gezi

Vize istemiyor olması ve ucuz uçak bi-leti alabildiğimiz için 4 günlük tatilimizi Arnavutluk’ ta geçirmeye karar verdik. Pegasus havayollarından 240 TL’ ye gidiş – dönüş uçak biletimizi aldıktan sonra, booking.com’ dan merkeze yakın bir konumda otel rezervasyonu da yaptırdık.Uçağımız 14:20’ de kalktı ve 1,5 saatlik yolculuktan sonra Tiran’ a vardık. Tiran Rahibe Teresa Havaalanı oldukça küçük bir yer. Havaalanından çıkıp sağnak yağmur altında minibüs’ e binip, Tiran merkeze gitmek üzere yola koyulduk. Ulaşım çok ucuz:) Oldukça eski olan minibüs’ e 19 km’ lik yol için 5 TL (250 Leke) ödedik.Merkezde inip oteli bulmak için yürü-meye başladık. Biraz zor oldu ama 2 tane polis sayesinde oteli bulduk ve onları eşliğinde otele vardık. Polis nezaretinde gidince, otel sahibi hanım biraz işkillendi ama durumu öğrenince sorun çıkmadı:)Eşyalarımız yerleştirip, turistik harita-nında fotoğrafını çektikten sonra keşfe başladık. Haritanın aslını bulamadığı-mız için tüm gezi boyunca fotoğrafın-dan faydalandık.Keşiften önce Arnavutluk hakkında biraz bilgi vereyim.Arnavutluk Cumhuriyeti, (Arnavut-ça: Republika e Shqipërisë), Balkan Yarımadası’nda yüzölçümü 28,748

km² olan bir ülke. Komşuları kuzeyde Karadağ, kuzeydoğusunda Kosova, doğusunda Makedonya ve güneyinde Yunanistan. Ülkenin batısında da Adri-yatik Denizi ve güneybatısında İyonya Denizi’ne kıyısı var.Arnavutlar, tarihçilere göre eski İllir-yalıların devamı. Antik İllirya bugünkü Dalmaçya sahil bölgesi, (bugünkü Hır-vatistan ve Karadağ) ve pek çok Roma İmparatoru bu bölgeden çıkmış.Enver Hoca’nın 1941 - 1985 yılları arası tüm dünyaya kapatarak komünist düzende yönettiği ülke olan Arnavut-luk, neredeyse 50 yıl boyunca dünya-dan izole bir şekilde yaşamış. Hiç bir Arnavutun ülke sınırları dışına çıkma-sına izin verilmemiş, ve hiç bir yaban-cının da ülke topraklarına girmesine müsade edilmemiş. Kuzey Kore misali, ülke yıllarca dünyadan izole biçimde yaşamış. Enver Hoca zamanın tüm ko-münist güçleriyle kavga ederek giderek içine kapanmış ve tek başına kalma-nın korkusuyla ülkenin 4 bir tarafına 750.000 adet “bunker” (askeri sığınak) yaptırmış. Ülke nüfusu 3.5 milyon oldu-ğu düşünülürse nerdeyse her 5 kişiye bir bunker düşmekte. Bunker’ ları ülke-nin 4 bir yanında görmek mümkün.Enver Hoca zamanında, Arnavutluk terlikten , ampüle , bisikletten , tuğlaya kadar herşeyi kendisi üretmiş ve kendi kendine yetmeye çalışmış. Enver

Arnavutluk’ta dört gün...Arnavutluk’ta dört gün...Vize istemiyor olması ve ucuz uçak bileti

alabildiğimiz için 4 günlük tatilimizi Arnavutluk’ta geçirmeye karar verdik. Pegasus havayollarından 240 TL’ye gidiş-dönüş uçak biletimizi aldıktan sonra, booking.com’dan merkeze yakın bir konumda otel rezervasyonu da yaptırdık.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]

Page 46: marketing europe & anatolia Sayı:029

Bu caddede sıra sıra kafeler var fakat daha çok birahane tipinde yerler. Bira-nızı içip yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Burada kelle ve kokoreç oldukça talep görüyor. Sokakları dolaştıktan sonra Oda’ yı bulup daldık içeri.İçerisi otantik eşyalarla döşenmiş eski bir ev burası. Dışarıda minik bir bahçe-si var. İçeride 2 gözlü bir restaurant.Duvarında aileye ait siyah beyaz fotoğraflar, el işi danteller, eski bakraç-lar var. Oldukça şirin bir yer. Mekanı işleten hanım, İngilizce bilmiyor fakat yemek isimleri biraz Türkçe’ yi andırı-yor. Ben arnavut ciğeri yemek istedim ama orada öyle bir şey yok:) Ciğer var fakat konsept farklı. Güveçte, peynir, soğan, salça ve baharatlarla pişmiş ci-ğer. Tadı 10 numara 5 yıldız. Resmen mest oldum yerken.Onun haricinde ıspanaklı Arnavut böreği ve içi peynir dolu biberlerden söyledik. Bir de söğüş salata. Onların mutfağında da bol bol salata, domates ve biber var. Damak tatları bizimkine çok yakın. Arnavutluk’ ta ev yapımı rakı da çok meşhur. Yemekle birlikte hanımefendi bize rakı da getirdi.

Hoca’nın ölümünden sonra komünist düzen devam etse de onun zama-nındaki kadar sert geçmemiş. Mart 1992‘de komünist düzen sona ermiş. 92 - 98 yılları arası Enver Hoca zama-nında kurulan tüm fabrikalar , devlet hizmet binaları, betonların içindeki demirlere kadar herşey talan edilmiş. Zamanında standart bir yaşam için herşeyi üretebilen ülke , artık hiçbirşey üretemez hale ge ip, tamamen dışa-rıya bağımlı hale gelmiş. Herkes işini kaybetmiş ve fakirlik yaygınlaşmış. 2000’ den sonra yabancı fonların des-teği ile ülke altyapsını yeniden inşaa etmeye başlamış ve halen de devam ediyor.Bu kısa bilgiden sonra gezi yazısına devam ediyorum :)Otelden ayrılmadan önce nerede yemek yiyebileceğimiz sorduk. Hanım efendi bizi otantik bir restaurant olan “Oda” isimli yere yönlendirdi. Restau-rant Avni Rüstemi Caddesine giderken bir ara sokakta. Tiran’ ın bu kısmı gecekondu mahallesi gibi. Eski evler, pazarlar var.Caddede dolanırken bizi yağmur yaka-ladı, biz de gökkuşağını yakaladık.

44 / marketing europe & anatolia

Gezi

Hoca’nın ölümünden sonra komünist düzen devam etse de onun zamanındaki

kadar sert geçmemiş. Mart 1992‘de komünist

düzen sona ermiş.

Page 47: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia /45

Bizim rakının yerini tutmasa da tadı fena değil. Sek içiliyor bunlar. Bir iki çeşidini denedik, en çok böğürtlenden yapılanını sevdik.Yemeğimizi kalktık ve bir kafe ya da bara gidelim dedik. Biraz ileride bir mekanı gözümüze kestirmiştik. 3 katlı müstakil bir bina, çok şık bir yer, dışa-rıdan bara benziyor. Daldık içeriye 2 hatun. İçeriye girince de dumur olduk. Bize bakan yaklaşık 3 kadar erkek :)Maç seyreden abiler, o bölgede kadın-lar pek dışarıya çıkmıyor akşamları. Dışarıda yeme içme kültürleri yok. Meraklı bakışlar altında (kendimi “Ara-besk” filminde İstanbul’ u soran Müjde Ar gibi hissettim:)) gidebileceğimiz me-kan isimlerini sorduk. Barmen çocuk bir kağıda mekan isimlerini yazıp verdi ve hemen dışarı attık kendimizi. İskender Meydanına yürüyüp mekan sorabileceğimiz insanlara bakındık. Sonra da gayet medeni bir çift bulup atladık önlerine. Tiran’ ın en gelişmiş bölgesi ve eğlence merkezinin olduğu yer olan Blloku’ yu tarif etti bize.Tiran çok küçük bir yer olduğu için heryere yürüyerek çok rahat gidebili-

yorsunuz. Nihayet Blloku’ u bulduk ve sokaklarını arşınladık.Sonra gözümüze bir mekan kestirip biralarımız içtik. Tiran’ daki insanlar 2 tane turist kadını biraz yadırgadı-lar. Hele de Türkiye’ den geldiğimizi duyduklarında hayret dolu gözlerle

Gezi

Sonra gözümüze bir mekan kestirip biralarımız içtik.

Tiran’ daki insanlar 2 tane turist kadını biraz yadırgadılar.

Page 48: marketing europe & anatolia Sayı:029

46 / marketing europe & anatolia

Gezi

bize baktılar.Biralarımızı içip biraz da üşüyünce otele gidip uyumaya karar verdik. Gi-derken de boş Tiran sokaklarının tadını çıkardık.İskender Bey Meydanı ışıl ışıl görünü-yordu. Burada da led aydınlatma şeh-rin tüm güzelliğini gözler önüne seriyor.Meydanın tam ortasında Arnavutların ulusal kahramanı İskender Bey’in atın üstünde olduğu bir heykel bulunu-yor. Meydanın çevresinde Milli Tarih müzesi,Ethem Bey Camii,belediye bi-nası ve diğer hükümet binaları bulunu-yor. Sessiz Tiran sokaklarında yürüyüp otelimize gittik.Sabah odamızın içine doğan güneşle uyandık ve bu güneşli havayı denizin kenarında, Durres’ te geçirmeye karar verdik. Tiran’ da İngilizce bilen çok az olduğu için zor bela nereden otobüse bine-bileceğimizi öğrendik. 2 km kadar yürüdükten sonra minibüslerin kalktığı durağı bulduk. Minibüsler çok çok eski ve dökülmek üzere. Hızları 60 km’ yi geçmiyor. Durres – Tiran arası 38 km. Yaklaşık 1 saat süren yolculuğun ar-dından Durres’ e vardık. Otogarda inip sahile doğru yürüdük. Yine sora sora

sahil yolunu bulduk.Sahilde bizi 15. yy’ da Bizanslılar tarafından inşa edilen Venetian kulesi karşıladı. Durres, Tiran’ dan sonra, Arnavutluk’ un 2. büyük şehri. Kale, günümüzde restaurant olarak kullanılıyor. Üst katın manzarası gayet iyi fakat şehirde pek iştah açıcı bir durum yok.Durres, Arnavutluk’ un Batı Avrupa’ ya açılan kapısı durumunda. Limandan her gün İtalya’ya dev feribotlar hareket ediyor. Arnavutluk’ un en büyük liman kenti. Durres’ te görülecek yerler, Kral Zoro Sarayı, Antik Tiyatro, Durres Ka-lesi ve kiliseler. Kule civarında hızlıca bir şeyler yedikten sonra Durres’ i gez-meye başladık. Parktaki şirin heykeller oldukça hoşumuza gitti.Sahil şeridindeki Pazar tezgahları ve satılan eşyalar halkın durumunu gayet açık bir şekilde gözler önüne seriyor. İstanbul’ un 30 yıl önceki hali geldi aklıma. Sahilde ayı oynatan çingeneler bile gördük. Fakat para karşılığında fotoğraf çektirdikleri için fotoğraflarını çekmedik. Hayvanların böyle şeylere alet edilmesine üzülüyorum.

Arnavutluk’ un en büyük liman kenti.

Durres’te görülecek yerler, Kral Zoro Sarayı, Antik

Tiyatro, Durres Kalesi ve kiliseler.

Page 49: marketing europe & anatolia Sayı:029

Gezi

Durres’ in bu kısmı nispeten daha zengin. Şık ve güzel restaurant’ lar var. Deniz çok berrak. Suyun dibini çok net görebiliyorsunuz.Minik sahil turunu da bitirip şehrin iç tarafına doğru yürüdük ve kaleden kalan surları gezdik. Artık surların içleri ev olarak kullanılıyor. Fakat son dere-ce köhne evler.Şehir yeniden yapılandırılıyor. Yeni inşa edilen oteller ve binalar var. Sokak aralarını da gezip bitirince daha fazla vakit kaybetmeyip Tiran’ a döne-lim dedik. Otogara gittik fakat oraya gidince fikrimizi değiştirip Elbasan’ a gitmeye karar verdik. Akşam Elbasan tava yer, öyle döneriz dedik:)Otogardan Elbasan minibüslerine bin-dik. Buradaki minibüsler daha da eski. Minibüs dolunca tıngır mıngır yola çıktık. Yine 60 km sürat ile:)Durres – Tiran arası 83 km fakat biz o yolu 2 saatte gittik. Yollar çok bozuk, delik deşik asfalt ve daracık. Aradaki tüm köylerde durduk. Darallar geldi gitti bana.Yol boyunca yüzlerce “bunker” gördük yeşil arazilerde. Dikkatimi en çok da yol üzerindeki mezarlar çekti. 50’ ye yakın mezar gördüm. Bunlar sadece gördüklerim. Hepsinin etrafı yapma çiçeklerle süslüydü.

2 saatlik yolculuğun ardından otogar-da minibüsten indik ve zor bela şehir merkezini öğrendik. Meğerse minnacık bir yermiş. Merkezde kocaman bir meydan var. Herşey bu meydan da toplanmış. Mey-dana ulaşmak için Aqif Pasha Parkın-dan geçiyorsunuz.Parkın hemen köşesinde etnoğrafya müzesi var fakat saat 15:00’ de kapan-mış. Dolayısıyla içini gezemedik.Elbasan, Arnavutluk’ un 3. büyük şehri. Böylece 3 büyükleri gezmiş oluyoruz :)Fatih Sultan Mehmet’in 1466’daki seferi sırasında, Fatih burada konakla-mış ve buraya “İl-basan” ismini vermiş. Büyük bir kalenin inşa ettirilmesinin ardından Osmanlı’nın sancağı haline gelmiş. Bu dönemde doğal olarak şe-hir gelişmiş ve Arnavutluk’ta İslam’ın merkezlerinden biri haline gelmiş. Ancak pek çok kilise de inşa edil-miş. Sonuçta Elbasan’da kozmopolit bir yapı oluşmuş. 2. Dünya Savaşı sırasında şehir bayağı tahrip edilmiş, sonrasında ise komünizmin idealleri doğrultusunda bir endüstri şehri haline gelmiş. Şehre girmeden önce bir te-peden aşağı iniyor minibüs, o sırada, endüstrileşmenin ve komünizmin

Elbasan, Arnavutluk’ un 3. büyük şehri.

Böylece 3 büyükleri gezmiş oluyoruz :)

Fatih Sultan Mehmet’in 1466’daki seferi sırasında,

Fatih burada konaklamış ve buraya “İl-basan”

ismini vermiş.

marketing europe & anatolia / 47

Page 50: marketing europe & anatolia Sayı:029

48 / marketing europe & anatolia

Gezi

kalıntıları devasa fabrikalar karşımıza çıktı. Neredeyse ovayı kaplayan şehrin kıyısında, kahverengi, paslı, meta-lik endüstri tesisleri göğe yükselen bacalarıyla, masif yapılarıyla Mad-Max filminin dekorunu andırıyordu.Kaleyi sorduğumuzda parkın ilerisinde dediler. Bakındık ama kaleye benzer bir şey göremedik. Parkın içinden geç-tikten sonra meydana çıktık ve kaleyi görünce dumur olduk. Kalede bi’ lokma bir şey çıktı. Tek katlı ev gibi bir kale.Meydanın bir köşesinde de Bezistanit Bazilikasının kalınıtılarına rastladık.Bazilikanın hemen yanında Remax emlaktan satılık tarihi bir hamam da bulduk. Minik meydanı gezdikten sonra sur içlerini de keşfetmek için sur ka-pısından içeri daldık. Sur kapısındaki çeşmeden de su içmeyi ihmal etmedik.İlk girişte 2 tane şık bar karşılıyor sizi sonra da betonarme evler. Sanırım burası Elbasan’ ın en lüks semti.Sur içindeki sokaklar oldukça eski ve taşlardan yapılmış. Evler de sokak da çok şirin. Kale içindeki gezinir-ken karşımıza Sultan Camii (Xhamia Mbretërore) çıktı. Cami 1492 yılında 2. Beyazıd tarafından yaptırılmış.1967’de kapatılan cami, 1990’da yeniden ibadete açılmış. Muhtemelen bu camii

de yağmalanmış ve eski halinden eser kalmamış. Restora edilip kullanılmaya devam ediliyor.Saat kulesine ve meydana tekrar bakındıktan sonra Elbasan tava yemek için uygun bir mekan aradık.Kimse ingilizce bilmediği için mekanı bulmak oldukça zor oldu. İtalya’ da yaşayıp oralı olan bir tane abi bize yol gös-terdi. Oranın en meşhur yeri Real Scampes’ miş.Mekan, kalenin yuvarlak kule-lerinin içine yapılmış. Kapıdan girince ortam birden değişti. Yemyeşil bir bahçe, mis kokulu bahar çiçekleri. Mekana bayıl-dık. Babil’ in Asma Bahçeleri geldi aklıma.Bahçeyi mest olmuş bir vazi-yette dolandıktan sonra yemek

yemek için restaurant kısmına oturduk.Restaurant kısmı da oldukça şıktı. Arnavutluk’ ta gittiğim en güzel me-kan burasıydı. Elbasan tava yemeğe gittiğimiz için onu sipariş ettik, yanı-na da kırmızı şarap. Tadı gerçekten muhteşemdi. Yemeğimizi yiyip güneşi de batırdıktan sonra hesabı isteyip kalkmak istedik.Arnavut erkekleri kadınlara karşı çok kaba, tam anlamıyla hödükler. Orada kadınlar ikinci sınıf insan. Yemek muh-teşem fakat servis rezildi. Neredeyse biz gidip kendimiz alacaktık yeni şarap siparişlerini. Fiyat listesinde sadece yemeklerin fiyatı yazıyor, içkilerin ki yok. Bize kadeh şarap için 100 Leke demişti garson fakat adisyonda 175 yazıyordu. Kasada hesabı öderken servis yapan çocuk 200 leke dedi. Sonra iki garson birbirine girdi. Aradaki farkı cebe indirecekmiş meğerse abi. Özetle, hesap öderken kontrol etmek-te fayda var. Garsonlara kıl olmuş bir vaziyette oradan çıkıp minibüse bindik. Tiran minibüs’ ü doldu ve nihayet kalk-tık. Tiran – Elbasan arası 45 km. Yak-laşık 1 saat sürüyor, dur kalk derken. Biz sıcak minibüse girince şarabın da

Arnavut erkekleri kadınlara karşı çok kaba, tam anlamıyla hödükler.

Orada kadınlar ikinci sınıf insan. Yemek muhteşem

fakat servis rezildi.

Page 51: marketing europe & anatolia Sayı:029

Gezi

etkisiyle minibüste uyumuşuz. Minibüs bir yerde durdu ve herkes indi. Fakat bir sokak arası olduğu için biz nereye geldiğimizi anlamadık. Şöföre sorduk o da ingilizce bilmiyor. Sonra adam birini aradı telefonu bana verdi. Adam, sorun ne dedi, ben de biz Tiran’ a gitmek istiyoruz, adam da, orası Tiran dedi. Sonra şöföre İskender Bey meydanın sorarak kahkahalar eşliğinde meydana yürüdük. Meğerse Blloku’ nun paralin-de bir yerdeymişiz.Yolda yürürken, Tiran’ a ilk geldiğimiz gün gözüme kestirdiğim pastanenin önünden geçtik, bu sefer pas geçme-dik, içeri daldık.Ne kadar pasta varsa hepsini söyledik. Tiramisu beni hayal kırıklığına uğrattı. Revaniye benzer fakat beyaz renkli, üzeri karamelli, görünütüsü pek afilli olmayan bir pasta vardı. İşte ona bayıldım. Muhteşemdi.Tatlımızı yedikten sonra yine Blloku’n yolunu tuttuk ve bir mekana gidip soh-bet idip bir şeyler içtik.Ertesi gün Tiran içinde dolaşıp, alış veriş yapmayı planladık. Sabah kalkıp güzel bir kahvaltı ettikten sonra şehrin ara sokaklarını dolaştık. Bunker’ lar burada yolumuza çıktı. Savaşaı hatır-latan şeylerin parklarda olması çok itici geldi bana.Minik bir göletin etrafında

yer alan Grand Park’ ı gezdik. Hava kapalı olduğu için parkta çok fazla durmadık. Onu da bitirdikten sonra yapacak bir şey kalmadı:) Şehir o kadar minik ki.Baktık saat daha erken Dajti dağına gidelim dedik. Bindik bir otobüse, son durakta indik. O sırada yağmur başladı. Orada bir beyefendiye oraya nasıl gideceğimizi sorduk. Eğer yakınsa yürümek istiyo-ruz dedik. Abi önce bir tipimize baktı, sonra da etrafa, dedi ki takip edin beni. Bizi dağa çıkan teleferiğe kadar götür-dü. İyi ki de öyle yaptı yoksa kaybolur-muşuz.Teleferiğe bindik başladık dağa doğru yol almaya. Teleferik gidiş-dönüş fiyatı 800 leke. Yol epey uzun. Yukarı çıkar-ken sağnak yağmur ve sis bastırdı.Aşağıda görünen yerler çok güzeldi.

Kocaman bahçesi olan evler, sebze, meyve bahçeleri, yemyeşil bir doğa. Turist olarak gelen için güzel de, orada yaşayan için gerçekten zor bir hayat.Sağnak yağmurun altında teleferikten inip koşa koşa restauranta girdik. Dajti dağında lüks bir otel bir de restaurant mevcut. Islanan eşyalarımızı kalo-riferin üzerine serip sis manzarası eşliğinde yemeğimizi yedik.Son telefe-rik 18:30’ da hareket edeceği için biz de yemeğimizi yiyiyp keyif yaptıktan sonra yine merkeze döndük. O akşam son akşamımız olduğu için yine Blloku’ a gittik. Zaten gidecek başka da yer yok:)Çok güzel mekanlar var fakat içeride sifara içildiği için çok rahat-sız edici. Dumandan gözleri yanıyor insanın. O sebepten bir kaç mekan gezmek zorunda kaldık. Saat epey geç olunca da yağmur altında ıslana ıslana otele döndük.Ertesi sabah uça-ğımız erken saatte olduğu için sabah erken kalktık. Çantaları alıp otobüs durağına giderken yine İskender Bey meydanından geçtik. Farketik ki hiç tarihi mekan gezmemişiz. Sadece keyif tatili yapmışız. Hiç olmazsa bir iki fotoğrafımız olsun diye yağmur altında hatıra fotoğrafı çekilip havaalanına doğru yola çıktık.

Teleferiğe bindik başladık dağa doğru yol almaya. Teleferik

gidiş-dönüş fiyatı 800 leke. Yol epey uzun. Yukarı çıkarken sağnak yağmur ve sis bastırdı.

Aşağıda görünen yerler çok güzeldi.

marketing europe & anatolia / 49

Page 52: marketing europe & anatolia Sayı:029

50 / marketing europe & anatolia

Sinema

Ali Erdem Ekşioğlu reklamarasısinema)

(Sinemanın Toplumdaki Etkisi...

Sadece izlemenin değil yapmanın yapabilmenin etkisi, seçmenin seçebilmenin. Niye özgürlüktür sanat insanın kendini ifade etmesi ise. Sadece sanat yapan mı özgürdür. Sanat etrafına özgürlük dağıtır çünkü her gün aynı duvara bakan insana isteği desene, istediği renklere bakabilme özgürlüğü verir. Her gün aynı sözleri duyan adamın isteği kelimeleri okuyabilme, istediği fikirleri dinleme özgürlüğü verir. İstediğimiz dünyaları, hayallerimizi yansıtır sanat. İnsanın sınırlı hayal gücünü başkalarının yardımıyla genişletmesidir. Okuyucu anlamadan, boşlukları dolduramadan yazarın yazdıklarının ne anlamı vardır.

Sinema sanatın bir bütünü gibidir. Resmin görselliği, anlatımın duysallığını, hikayenin empatisini tek bir eser içinde barındırır. İnsanların başka dünyalar başka hayatlara girdikleri bir boyuttur. Bizi en çok etkileyen şeyler izlediklerimiz midir, yoksa yaşadıklarımız mı? Yaşamamız için temiziyle, pisiyle, küfrüyle, tatlı diliyle, açığıyla, kapalısıyla her şeyi görmeli, duymalıyız gerçek hayattaki gibi aynen. İcra edildiği gibi, görülmesi istenildiği gibi. Sansürsüz; düz bir şekilde.

Sansür ise sadece sanatçının ifade özgürlüğünü değil insanın istediklerini görme, okuma özgürlüğüne bir engeldir. Eserleri sansürlemek aynı zaman da görüşü de sansürlemek anlamına gelir. Yani dansçıyı dövmek değil daha çok izleyenin gözünü kapatmaya benzer. Aynı okulları kapatmanın öğretmeye değil öğrenmeye bir engel olması gibi. Haklarımızı yargı adı altında susturmalara yedirtmemeliyiz. Belki sanat karşılık veremez ama biz verebiliriz.

Page 53: marketing europe & anatolia Sayı:029

20 yaşında

Page 54: marketing europe & anatolia Sayı:029

Kültür - Sanat

100 yılı aşkınsüredir motor sporlarında dünyanın en iyi yarış takımları ile beraber çalışıp, sayısız başarılar elde eden Castrol, Türkiye’de de motor sporları tutkusu ve de-neyiminibizzat son tüketiciye yaşatmak hedefiyle www.gucludeneyimler.com web sitesi üzerinden yepyeni bir kampanya serisine imza atıyor. Castrol Türkiye’nin sürek-li olarak güncelleyeceği ve yeni etkinliklerini duyuracağı www.gucludeneyimler.com web sitesi üzerinden start alan kampanyanın ilk ayağında, en büyük hayalini paylaşan ve jüri tarafından seçilecek 2 talihli maceracı, Castrol EDGE destekli Audi Sport Takımı’yla 14-15 Haziran tarihlerinde Fransa’dadüzenlenecek 24 saatLe Mans yarışı heyeca-nına yerinde ortak olacak. 25 Mayıs gece yarısına kadar Castrol’ün www.gucludeneyimler.comadresli web sitesi üzerindenyaratıcı gücünü kullanarak, sınırlarını zorlayan en büyük hayalini paylaşanlar arasından seçilecek 2 ta-lihli, aynı zamanda Castrol ve Audi’nin VIP konuğu olarak test sürüşleri dâhil olmak üzere benzersiz etkinlik ve ko-naklama ayrıcalıklarını da yaşama şansına erişecek.

Castrol ile Le Mans Heyecanı...

Karmakarışık... Bir Dostluk Hikâyesi...Aksigorta çalışanları tarafından 2008 yılında kurulan “Ek-mek Arası Tiyatro Kulübü”, İngiliz Ya-zar Ray Cooney’in “Karmakarışık” adlı oyunu ile tiyatros-everlerle buluşmaya hazırlanıyor.Bugüne kadar Aziz Nesin’in “Düdükçüler-le Fırçacıların Savaşı”, Shakespeare’in “Bir

Yaz Gecesi Rüyası”, Haldun Taner’in “Ay Işığında Şamata”, Haldun Dormen’in Amphytrion ve Moliere’in Cimri adlı oyunlarını sergileyen Aksigorta “Ekmek Arası Tiyatro Kulübü”, “Karmakarışık” adlı oyunu 14 Mayıs Çarşamba günü Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde saat 20:00’de sergileyecek.

Goody kedi - köpek mama-larının, Tiyatrokare ile bir-likte hazırladığı ve tiyatro sanatçısı Nedim Saban ta-rafından kaleme alınan “Bir Dostluk Hikâyesi” adlı oyun, hayvan sevgisine duyarlı ve eğlenceli yaklaşımı ile şim-diye kadar 40’a yakın eğitim kurumunda ve sayısız kültür

merkezinde sahnelendi. “Bir Dostluk Hikâyesi”, Goody’nin iş ortağı Hepsibura-da.com’un misafir edeceği çocuklar için 10 Mayıs 2014 tarihinde saat 14.00’de Profilo Kültür Merkezi’nde sah-nelenecek. Goody Çocuk Tiyatrosu’nun “Bir Dostluk Hikâyesi” adlı müzikli çocuk oyunu ile ilgili tüm detaylara www.face-book.com/Goodymama’dan; Goody markalı ürünler ve markanın sahibi Türkiye’nin ilk yerli kuru mama üreticisi Tropikal Pet hakkındaki bilgiye ise www.goody.com.tr ve www.tropikalpet.com.tr adreslerinden ulaşılabilirsiniz.

52 / marketing europe & anatolia

Page 55: marketing europe & anatolia Sayı:029

marketing europe & anatolia / 53

Kültür - Sanat

Sevimli, arkadaş canlısı, barışçı, sağlıklı beslenen ve çev-reci yavru ateş ejderhası Kokosnuss’un maceraları 12 kitap halinde Türkçe ’ye çevrildi. Çocukları her seferinde bambaşka ortamlara götürüp, farklı karakterlerle tanıştıran Kokosnuss, bir kitapta korsanlarla karşılaşırken, bir baş-ka kitapta şövalyelerin esrarengiz dünyasına adım atıyor. Mumyalardan cadılara, vampirlerden Vikinglere dek farklı karakterlerle bir araya gelen Kokosnuss bir macerasında elinde define haritasıyla balta girmemiş gizemli orman-larda hazine sandığını arıyor, bir başka macerasında Okyanus’a açılıyor, bir diğerindeyse Atlantis’i keşfediyor. Nefis çevirisi ve kaliteli baskısıyla abm Yayınevi tarafından çıkarılan seri şimdiden çocukların en favori kitaplarından biri olmayı başardı. Alman yazar ve çizer IngoSiegner ta-rafından ilk macerası 2002 yılında Almanya’da yayınlanan Kokosnuss, bugüne dek Avrupa’nın hemen hemen her ülkesinde yayınlandı, onlarca farklı dile çevrildi ve büyük bir beğeniyle okundu. Film çalışmaları devam eden Ko-kosnuss bugün Avrupa’nın en tanınan ve sevilen çocuk karakterleri arasında yer alıyor.

Kokosnuss Türkiye’de...

Diktatörlüğün Psikolojisi...İranlı Profesör Fathali M. Moghaddam’ın geçen sene Ma-yıs Ayı’nda Sn. Emine Erdoğan’a armağan ettiği kitap, Türkçe’ye çevrilerek raflardaki yerini aldı. 10 günde üçbi-nin üzerinde bir satışla, demokrasi ve psikoloji dengesini merak edenlere ışık tuttu.Kitapta, diktatörlüğün psikolojik analizi yapılırken; halkla-rın diktatörlükten nasıl korunabileceklerine ve nasıl kurtu-labileceklerine dair paha biçilmez öneriler de bulunuyor.Dünyadaki farklı diktatörlük örneklerini, psikolojik yakla-şımlarla sebep sonuç ilişkisine dayanarak ele alan Dikta-törlüğün Psikolojisi; tarih, siyaset bilimi, psikoloji ve yaşan-mış hikayeleri merak edenlere kolay ve anlaşılır bir dil ile roman tadında aktarıyor.Türkiye’de 3P Yayıncılık tarafından yayımlanan “Dikta-törlüğün Psikolojisi”liderlik ve sosyal psikolojinin de ince-lendiği; okul, iş yaşamı ve günlük hayatta karşılaştığımız küçük büyük diktatörleri tanıma, anlama ve çözümlemeye dair ipuçlarını da içeriyor.