46
Tarih: Şubat 2015 Sayı: 38 marketing europe & anatolia Birlikten kuvvet doğar... kelebeğin fırtınası Bu da sana kapak olsun! retorik Hamaset iletişimi...

marketing europe & anatolia Sayı: 038

Embed Size (px)

DESCRIPTION

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

Citation preview

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Tarih: Şubat 2015 Sayı: 38marketing europe & anatolia

Birlikten kuvvet

doğar...

kelebeğinfırtınasıBu da sana kapak olsun!

retorikHamasetiletişimi...

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı: 038
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı: 38 Tarih: Şubat 2015İmtiyaz SahibiEksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.e-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & Anatolia

Katkıda BulunanlarNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim Sölemez

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonAyşe Yılmaz

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Fahri Açan Cad.Deniz Ap. No: 21 /15Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmet-leri San. ve Tic. Ltd. Şti. aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, ma-kalelerdeki görüşler ve hukukisorumluluk yazarlara aittir.

Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

mobil: http://m-mea.eksantrik.comhttp://www.facebook.com/meadergiBir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 04 - 07

Röportaj 14 - 18

Medya Dünyası 12 - 13

kelebeğin fırtanası 21

Gezi 32 - 37

retorik 25

Reklam dünyası 22 - 23

Kültür Sanat 42 - 43

Teknoloji 10 - 11

Kampanyalar 27 - 30

Game On 38 - 41

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Aslında bu sayfayı markaları size şikayet etmek için kullanmayı hiç mi hiç istemiyo-rum. Ancak maalesef müşteri memnuniyeti dendiğinde bizim markalarımız yarı yolda kalıyor gibi. Kurulduğu günden bu güne bir asırı aşkın süredir aynı logoyla ve müşteri memnuniyeti esasıyla piyasada yer alan devasa dünya markaları bir yana, iki günde bir logo değiştirmeyi meziyet sanıp bir türlü markalaşıp katma değer üretemeyen, müşteri memnuniyeti dendiğinde her sınavda sınıfta kalan bizimkiler bir yana.

Ben de bizim anlı şanlı markalarımızdan Beko ile hala çözemediğim bir sorun yaşıyorum. Macera yılbaşında başladı;

Yengem yılbaşı hediyesi olarak bana bir Beko Mini Fırın almış. Çünkü benim fırınım yakın tarihte bozulmuştu. Kendisi de bunu bildiği için bana sürpriz yapmak istemiş. Yengemden böyle bir hediye almak beni çok sevindirdi. Fırını bayiden eşim ve asistanı teslim aldılar. Hemen getirip mutfağa kuralım dedik. Bir de ne görelim fırının tabanı ön sağ taraftan darbe almış ve yamulmuş halde kutudan çıktı. Hemen bayiyi aradık. Hallederiz siz kullanın dedi. Biz bu cevapla yetinmedik Beko servisini aradık. Adresi yazdılar. Yılbaşından sonra bir telefon geldi. Adresi yanlış almışlar yeniden servis yazdırmalıymışız. Onu da yaptık. Bir kaç gün sonra aradılar. Dediler ki biz servisten çözemeyiz bayiyi arayın. Bayiyi aradık. Tekrar tekrar tekrar aradık. Nihayet bayi servis yazdırdığını söyledi. Servisten biri geldi. Durumu anlattık fotoğğrafları çekti, gitti. Aradan birkaç hafta daha geçti. 31 Aralık 2014’te başlayan bu macera 2 Şubat 2015’e kadar henüz sonuçlanmadı. Bugün yine bayiyi aradık. Bayi servisi aramamızı söyledi. Servisi aradık. Onlar yine topu bayiye attılar. Ben elimde yamuk bir fırın ortada sıçan bayiyle, servis arasında oynatılmaya devam ettiim.

Bakalım bu işin sonu nereye varacak. Beko kendi rızasıyla kusurlu malına sahiip çıkacak mı? Yoksa ben Beko’yu kusurlu malına sahip çıkması için ikna etmek için enerji harcamaya devam mı edeceğim. Eninde sonunda o fırın değişecek ama yazık ki müşteri memnuniyeti çöpe gidecek. Kalın sağlıcakla.

Elvin Ekşioğlu / [email protected] editörden)(

Müşteri memnuniyeti...

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı: 038

4 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

İş Bankası 2014 yılını 237,8 milyar TL aktif büyüklüğüve 3,4 milyar TL net kârla tamamladıTürkiye İş Bankası’nın 2014 yılında,aktif büyüklüğü%13 artışla 237,8 milyar TL’ye yükselirken, özkaynak büyüklüğü 29,3 milyar TL’ye ulaştı.İş Bankası’nın net kârı ise 2014 yılsonu itibarıyla 3,4 milyar TL oldu.İş Bankası’nın aktif büyümesine en büyük katkıyı, 2014 yılında %15,2 artışla 156 milyar TL seviyesine ulaşan kre-diler sağladı.Yılsonu itibarıyla aktif toplamının %65,6’sı kredilerden oluşan İş Bankası’nın nakdi ve gayrinakdi kredileri aracılığıyla Türkiye ekonomisine yaptığı katkı 199 milyar TL’ye ulaştı.Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, 2014 yılı finansal sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “İş Bankası 90. yılında da, sahip olduğu yaygın hizmet ağıyla Türkiye’nin her noktasına erişmiş, her ölçekteki müşterilerine ihtiyaçları doğrultusunda sağladığı finansman imkânları ile ekonomik büyümeye ve istihdama katkısını güçlü bir şekilde ortaya koymuştur.” dedi.

İş Bankası 2014 yılı kârı...

Sürdürülebilirliğe ve enerji verimliliğine büyük önem veren Arçelik A.Ş., dünyada CDP’de (Karbon Saydamlık Projesi) en yüksek performansa sahip şirketlerin yer aldığı “The A List: The CDP Climate Performance Leadership Index 2014” (A Listesi: CDP İklim Performans Liderlik Endek-si 2014)’e girmeye hak kazandı. Böylece Arçelik A.Ş., Türkiye’den kendi sektöründe bu listeye girmeyi başaran ilk şirket oldu.“Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonu doğrultusunda ürettiği enerji verimliliği alanında rekor sahibi ürünler ve üretimde çevre ve enerji verimliliği konularındaki örnek projeler ile karbon emisyonu salınımını en aza indirmek için çalışmalarını sürdüren Arçelik A.Ş., dünyada CDP’de (Karbon Saydamlık Projesi) en yüksek performansa sahip şirketlerin yer aldığı “The A List: The CDP Climate Perfor-mance Leadership Index 2014”e e girmeye hak kazandı. Arçelik A.Ş., Türkiye’de kendi sektöründe bu başarıya imza atan ilk şirket olma özelliğini taşıyor.Dünyanın geleceği ve şirketin sürdürülebilirliği açısından önemli bir risk olan iklim değişikliğiyle mücadele alanında istikrarlı çalışmalar yürüttüklerini belirten Koç Holding

Arçelik CDP Global A Listesine Girdi...

Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu; “Ürünlerimizin yanı sıra, tüm süreçlerimizde çevreye ve enerji verimliliğine en üst sevi-yede önem veriyoruz.

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 5

Kısa Kısa

LG Electronics 2014 yılı finansal sonuçlarını açıkladı. Net kârını yüzde 125 artıran LG Electronics’in piyasaya sürdüğü akıllı telefon sayısındaki yüzde 24’lük artış da şirketin kârlılığına büyük katkı sağladı.LG Electronics yaptığı duyuruyla 2014 yılı net kârının 2013’e oranla yüzde 125 artarak 474,81 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Kayda değer şekilde artan işletme kârlılığı ise 2013’e göre yüzde 46 oranında yükselerek 1.14 milyar dolardan 1.73 milyar dolara yükseldi. Tüm yılın konsolide gelirlerine bakıldığında, 55.91 milyarlık dolarlık gelir elde edildi. Bu sonu-

LG’nin net kârı 2014’te yüzde 125 arttı…

2014 yılında 19 milyon 740 bin misafir taşıyan Pegasus Hava Yolları’nın iç hat pazar payı yüzde 28,0’e ve dış hat pazar payı yüzde 9,4’e ula-şırken, doluluk oranı da yüz-de 79,9 olarak gerçekleşti. Pegasus, taşıdığı misafir sayısı ile pazarın 1,5 katı büyüme gerçekleştirdi. Türkiye’nin öncü düşük ma-

liyetli (Low Cost) havayolu şirketi Pegasus Hava Yolları’nın Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan 2014 yılı trafik verilerine göre; Pegasus 2013 yılında 16,82 milyon olan toplam misafir sayısını, 2014 yılında yüzde 17,3 artışla 19,74 milyona çıkardı. Pegasus’un geçen yıla göre iç hatlardaki top-lam misafir sayısı yüzde 17 büyüme ile 11,97 milyona; dış hat-lardaki toplam misafir sayısı ise yüzde 17,8 büyüme ile 7,77 milyona yükseldi. Türkiye’deki havacılık sektörü rakamlarına bakıldığında ise Pegasus, 2014 yılında iç hatlarda pazarın 1,4 katı, dış hat-larda da pazarın 1,5 katı büyüdü ve iç hat pazar payını yüzde

Pegasus, 2014’te sektörün 1,5 katı büyüdü

cun arkasındaki itici güçlerden birisi ise piyasaya sürülen akıllı telefon miktarındaki 24’lük artış oldu. 2014’ün dördüncü çeyreğine bakıldığında önceki yıla oranla yüzde 28’lik artışla konsolide gelirlerin 253,31 milyon dolar faaliyet kârıyla, 14.06 mi-lyar dolara ulaştığı açıklandı. 2014’ün dördüncü çeyreğinin net kâr miktarına bakıldığında ise LG’nin plazma TV operasyonlarını sonlandırmasının et-kisiyle 189,41 milyon dolarlık net zarar gerçekleşti.LG Ev Eğlence Sistemleri Bölümü’nün ise 2014 yılı faaliyet kârının 482,01 milyon dolar olarak gerçekleştiği belirtildi. Bir önceki yıla oranla yüzde

31’lik artışla birlikte tüm yıl gelirleri ise 18.35 milyar dolara ulaştı. Dördüncü çeyrek gelirlerine bakıldığında ise bir önceki yılın aynı çeyrek dönemine göre yüzde 20’lik artışla 5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu artışta Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Kuzey Amerika bölgelerindeki satış sezonlarında zirve yapan TV talebi etkili oldu. Gelişen paz-arlardaki yüksek rekabet ve zayıf kur oynamalarına rağmen seçkin OLED ve ULTRA HD TV ürün gamıyla büyüme elde edildi.

26,9’dan yüzde 28’e, dış hat pazar payını yüzde 9’dan yüzde 9,4’e çıkarttı.2014 yılında misafirlerini yeni uçuş noktaları ile tanıştırmaya devam eden Pegasus Hava Yolları, Afrika kıtasındaki ilk uçuş-larını, Mısır’da Şarm El - Şeyh’e ve Hurgada’ya tarifeli seferlere başlayarak gerçekleştirdi. Frankfurt, Madrid, Kuveyt, Hamburg, Bahreyn, Cenevre, Prag, Mineralnye Vody, Budapeşte, Şarm El - Şeyh, Hurgada, Lyon, Nice ve Milan - Malpensa olmak üze-re tamamı yurt dışında toplam 14 uçuş noktasını uçuş ağına katan Pegasus, Ocak 2015 itibariyle yurt içinde 30, yurt dışında 59 olmak üzere toplam 36 ülkede 89 noktaya tarifeli seferler düzenlemekte.2014 yılında gerçekleşen trafik sonuçlarıyla ilgili bir açıklama yapan Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat; “Pegasus olarak son yıllarda olduğu gibi 2014 yılında da istik-rarlı büyümemizi sürdürerek pazar payımızı artırmaya devam ettik. Buna paralel olarak iç hatlarda pazar payımız yüzde 28’e, dış hatlarda ise yüzde 9,4’e ulaştı. 2015 yılında da 55 uçaklık filomuza yeni uçaklar ilave etmeye devam ederek, uçuş ağı-mıza katacağımız yeni noktalarla birlikte istikrarlı büyümemizi sürdürmeyi planlamaktayız. ” dedi

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı: 038

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Türkiye’de anne bebek beslenmesi alanında bilinç geliştirmek ve sağlıklı nesil-lerin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteren Nutricia Anne ve Bebek Beslenmesi’nin Satış Direktörlüğü’ne 5 Ocak itibari-yle Murat Ekşioğlu getirildi. Saint Joseph Lisesi mezunu olan Murat Ekşioğlu, yük-

sek öğrenimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı ve iş hayatına Coca Cola İçecek’te Pazar Anal-isti olarak başladı. Şirket bünyesindeki farklı kanallarda satış müdürlüklerinden sonra Coca Cola Türkiye Zincir Mağazalar Müdürü olarak görev yapan Ekşioğlu, burada çalıştığı süre zarfında öncü satış stratejileri geliştirdi. 12 yılın ardından The Coca Cola Company’de KKTC Ülke Müdürü olarak çalışan Ekşioğlu, daha sonra Coca Cola’nın Türkiye-Kafkaslar-Orta Asya McDonald’s operasyonlarından sorumlu Operasyon Müdürü olarak görev yaptı.

Nutricia Satış Direktörü Murat Ekşioğlu oldu… Caretta, İtalya’nın önde gelen

iletişim ve halkla ilişkiler şirket-lerinden Baboon Comunicazio-ne ile uluslararası bir ortaklığa imza attı. Bu işbirliği anlaşması ile her iki ajansın müşterileri, ih-tiyaç halinde Türkiye ve İtalya’da Caretta ve Baboon’un uzmanlık-larından faydalanabilecekler.Müşterilerine iletişimde “fark-

lılaşma” anlayışıyla hizmet sunan, kurumsal ve pazarlama iletişimi temel başlıkları altında çözüm üreten Caretta İletişim ve Danışmanlık, bugüne kadar birçok ulusal ve uluslararası şirket ve markanın yönetimi ile stratejik planlaması gibi önemli noktalarda hizmet geliştirdi. Milano merkezli Baboon Comuni-cazione ise medya ilişkileri, PR, blogger etkinlikleri, web, dijital tasarım, etkinlik yönetimi, grafik tasarım, reklam ve yer marka-lama projelerinde hizmet veriyor. Ocak 2015’te imzalanan işbirliği anlaşması sayesinde İtalyan pazarında iletişim hedeflerine ulaşmak isteyen Caretta İletişim müşterileri Baboon Comunicazione’nin uzmanlığından fayda-lanabilecekler. Aynı şekilde Türkiye’de çözüm ortağı arayan İtalyan firmalar da Caretta İletişim ile işbirliği yapabilecekler.

Caretta artık Çizme’de...

2009 yılından bu yana RedBull bünyesinde görev yapan Umut Çay-nak, Air France - KLM Türkiye ailesine Satış Direktörü olarak atandı. Umut Çaynak İTÜ İnşaat Mühendisliği ve Bilkent Üniversitesi İşletme eğitimleri sonrasında Procter&Gamble’da Sa-tış Temsilcisi olarak başladığı iş hayatına,

yine Procter&Gamble bünyesinde Bölge Satış Müdürü olarak devam etti.Çeşitli üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunan Çaynak, 2009 yılından bu yana RedBull Bölge Satış Müdürü ve son olarak da Ticari Pazarlama Kanal Müdürü olarak görev yaptı. Umut Çaynak, Ocak ayı itibariyle Air France - KLM Türkiye ailesine Satış Direktörü olarak katıldı.

Air France - Klm’de yeni atama...

Nestlé Türkiye’nin yeni CEO’su, bir süredir Nestlé Arjantin’de Ar-jantin, Uruguay ve Paraguay Bölgeleri’nin Yönetiminden So-rumlu Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev ya-pan Felix Allemann oldu.Nestlé Türkiye’nin başına 1 Şubat 2015 itibariyle geçecek olan Felix Allemann, 27 yıl Nestlé bünyesinde İsviçre Ge-

nel Merkez’de ve çeşitli Güney Amerika ülkelerinde yönetici konumunda bulundu. Nestlé’deki kariyerinin yaklaşık 20 sen-esini Güney Amerika’nın farklı ülkelerinde geçiren Alleman, gelişmekte olan ülkelerde derin bir deneyime sahip oldu. İsviçre’nin Zürich kentinde 1958 yılında doğan Felix Allemann, Zürich Üniversitesi İşletme Yönetimi (HWV)’nde okudu; profe-syonel hayata geçtikten sonra İsviçre’nin Lausanne kentinde bulunan İşletme Yönetimi Geliştirme (IMD)’ de Üst Düzey Yönetici Geliştirme Programı’nı tamamladı.

Nestlé Türkiye’nin yeni CEO’su...

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

T ü r k i y e ’ d e yasadışı ticaret ile mücadeleye ve ticari marka haklarının et-kin bir biçimde k o r u n m a s ı n a odaklanan Marka Koruma Grubu (MKG), Dünya Gümrük Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Fikri mülkiyet

haklarının etkin şekilde korunmasının yatırımcılar açısından hayati önem taşıdığına vurgu yapılan açıklamada, yasadışı ürün ticaretinin ulaştığı boyuta dikkat çekildi. MKG Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, sahte, kaçak ve taklit ürün ticaretinin dünya genelinde yüzlerce milyar dolarlık hacme sahip olduğunu, Türkiye’de de ekonomiyi ve yatırımları olumsuz etkileyecek boyuta ulaştığını belirterek şunları söyledi: Dr. Ali Ercan Özgür, yasadışı ürün ticaretinin, tüketici güvenliği ve

Marka koruma İhbar Hattı ALO 136

DMA, tamamen Türk mühendislertarafından geliştirilen elektrikli taksiyi İstanbul’da yollara çıkardı. Elektrik mo-toru sayesinde hem çevreyi koruyan, hem de sunduğu konfor ile büyük ilgi gören DMA Taksi, taksiciler için ol-dukça ekonomik bir seçenek olarak dikkat çekiyor. İs-tanbul’daki tüm taksilerin elektrikli olması halinde yılda 1 milyar TL’lik yakıt tasarrufu sağlanabileceğini belirten DMA Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol, DMA Taksi’nin Türkiye’deki elektrikli araç kullanım oranına önemli öl-çüde etki edeceğini söyledi. DMA Taksi, dizel veya LPG fark etmeksizin, içten yanmalı motorlar ile çalışan tüm araçlara göre 10 kattan daha fazla yakıt ekonomisi sağ-larken, bakım ihtiyacını da neredeyse ortadan kaldırıyor. Tek şarj ile yaklaşık 400 kilometrelik bir menzile sahip ilk ve tek yerli elektrikli aracı üreten Derindere Motor-lu Araçlar–DMA, Türkiye’de yine bir ilke imza atarak, elektrikli taksiyi de yollara çıkardı. Türkiye’nin ilk ve tek elektrikli taksisi olma özelliğine sahip olan DMA Taksi, İstanbulluların kullanımına sunuldu. Elektrik motoru sayesinde sunduğu ‘sıfıremisyon’ ile çevreyi kirletmeyen DMA Taksi, sessiz, kokusuz ve tit-

Türkiye’nin ilk ve tek elektrikli taksisi yola çıktı...

sağlığı açısından da önemli bir tehdit oluşturduğunu belirterek şunları söyledi:“Tüketicilerin sahte ürünler nedeniyle uğradıkları mağduriyeti, hatta ölümle sonuçlanan trajedileri gazetelerden okuyoruz, tele-vizyonlardan izliyoruz. Resmi kurum ve kuruluşlar, meslek örgüt-leri, şirketler bu tür felaketlere neden olan yasadışı ticaretle müc-adele konusunda önemli adımlar atıyor. Cezaların caydırıcılığının artırılması, sıkılaştırılan denetimler sayesinde yakalamaların artması sadece birkaç örnek. Ancak tüm bu çabaların başarıya dönüşebilmesi için vatandaşların duyarlılığı da bir o kadar önem taşıyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu konuda çok güzel bir adım attı. ALO 136 İhbar Hattı’nı yeniden aktif hale getirerek, mücadeleye ortak olmak isteyen tüketiciler için bir iletişim plat-formu oluşturdu. 2013 yılında sorumlu vatandaşların aramaları sayesinde 19 milyon liralık kaçakçılık olayı ortaya çıkarıldı. Ayrıca ihbarda bulunup, yasadışı ürünlerin yakalanmasını sağlayan vatandaşların ikramiye ile ödüllendirilmesi uygulaması da hayata geçirildi. 2014’te 5-6 milyon TL para ödülü dağıtıldığı açıklandı. Bu olumlu çalışmaları hayata geçiren tüm gümrük yetkililerini tebrik eder, Dünya Gümrük Günü’nü kutlarken, vatandaşlarımızdan da duyarlılıklarını artırarak sürdürmelerini bekliyoruz”

reşimsiz motoru ile aynı zamanda yolcularına bugüne kadar hiç yaşamadıkları bir konfor sunuyor. DMA Taksi deneyimini yaşayan yolcuların, taksi seçimlerine daha da dikkat eder hale geldiğini söyleyen DMA Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol, “Toplu taşımacılıkta konfora önem verençevreci taksi yolcuları, DMA Taksi’yi tercih ediyor. Öte yandan sağladığı bakım ve yakıt tasarrufunun yanı sıra ikinci el alım garantisi ile taksicilerden debüyük bir ilgi görüyoruz” dedi. Önder Yol ayrıca, DMA Taksinin sağ-ladığı bakım ve yakıt avantajı ile yaklaşık iki yılda kendi-sini amorti ettiğini ifade etti.

Page 12: marketing europe & anatolia Sayı: 038

10 / marketing europe & anatolia

Teknoloji

Philips ile mobil müzik...

Philips “Sevgililer Günü” planlarınıza müziğin sıcaklığını eklemeniz için SB5200 Taşınabilir Kablosuz Hoparlörübe-ğeninize sunuyor. Kolayca taşınabilir tekbir bağlantıyla tüm taşınabilir cihazlarla ve bilgisayarınızda müziğin keyfini çı-karmanızı sağlayacak olan SB5200, Sevgililer Günü’ne yö-nelik avantajlı fiyatıyla satış noktalarında sizi bekliyor.Philips’in mükemmel ses kalitesine sahip SB5200 Taşınabilir Kablosuz Hoparlörü, etkileyici tasarımı ve birbirinden güzel renkleriyle nereye giderseniz gidine ğlenceyi de yanınızda götürmeyi vadediyor. Philips SB5200 Taşınabilir Kablosuz-Hoparlörile Sevgililer Günü için yaptığınız planları müzikle

Panasonic ve yeni intel teknolojisi...Panasonic en yeni Intel teknolojisini Toughbook ve Tough-pad ürün ailesi ile biraraya getiriyor, cihazların kullanım ömrü uzuyor Panasonic, Toughpad FZ-G1 ve Toughbook CF-31 ürünlerinin en yeni versiyonlarının, daha yüksek performans ve daha uzun pil ömrü sunan 5. Nesil Intel® CoreTM işlem-cilerle donatılacağını duyurdu. Böylelikle söz konusu tablet ve dizüstü bilgisayarları yeni ve güçlü Intel® mimarisi ile do-natılan ilk dayanıklı cihazlar arasındaki yerlerini alacaklar. Ürünlerdeki bu son yükseltmeyle birlikte Panasonic, müşte-rilerin mobil cihazları, aksesuarlar ve yerleştirme istasyonla-rına yaptıkları yatırımdan maksimum dönüş almalarını sağ-lamaya yönelik politikasını da somutlaştırmış oluyor. Toughpad FZ-G1 ile üretkenlik ve pil ömrü zirveye çıkacakİşlemci yükseltmesiyle birlikte artık Toughpad FZ-G1, çalış-ma masasından uzaklaşsa bile kurumsal açıdan kritik öne-me sahip veri ve uygulamalara asla uzak olmayacak. Ürü-nün yeni versiyonunda kullanılan Intel® CoreTM i5-5300U vProTM işlemci (3MB önbellek, 2,3 GHz – 2,9 GHz aralığın-da cache, Intel® Turbo Boost teknolojili 2.3GHz up to 2.9 GHz işlemci) ve DirectX 11 destekli Intel® HD 5500 grafikler sayesinde ürün, en ağır ofis uygulamalarını sahada verimli bir şekilde çalıştırma becerisine sahip oluyor.

renklendirebilir, sevgilinizin bu özel günden daha fazla keyif almasını sağlayabilirsiniz.Bluetooth üzerinden kablosuz müzik dinleme ayrıcalığı tanı-yan SB5200– BR-1X, birden çok BR-1X’i birbirine bağlaya-rak daha büyük bir müzik sistemi kurma olanağı da sunuyor.Favori müziğinizin, video veya oyun sesinizin keyfini kablo-suz olarak yaşayabileceğiniz gibi içinde bulunan dahili mik-rofon sayesinde sevdiklerinizle hoparlörden telefonla görü-şebilmeninde mutluluğunu yaşayabilirsiniz. Ürün 299 TL’lik satış fiyatıyla müzikseverlerin beğenisine sunuluyor.

Page 13: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 11

Teknoloji

Lenovo’dan Kırmızı VIBE X2...

Lenovo’nun Sevgililer Günü’ne özel satışa sunulan Kırmızı VIBE X2 modeli ile çektiğiniz selfie’lerle aşkınızı ölümsüz-leştirirken, Beautification (Kusursuz Portre) uygulamasıyla da bir film yıldızı kadar güzel görüneceksiniz.Bu eşsiz tasarıma sahip telefonun 5.0’’ Full HD ekranı, sade-ce 120 gramlık inanılmaz hafifliği 7.7 mm’likincecik yapısıyla selfie’leriniz kolayca güzel anılara dönüşecek. Lenovo’nun Beautification (Kusursuz Portre) özelliği ile VIBE X2’nin 5 MP’lik ön kamerası ile çektiğiniz selfie’lerde photoshop’a gerek kalmadan bir film yıldızı kadar güzel görünmeniz ar-tık çok kolay. Üstelik selfie’lerinizi bir parmak işaretiyle veya göz kırparak yapmanız da mümkün.

3D yazıcı Form 1+ Türkiye’de...Türkiye’de 3D yazıcı sektörünün destekleyen öncü firmalar-dan 3Dörtgen, tüm dünyada özellikle diş hekimliği, kuyumcu-luk ve endüstriyel tasarım alanlarında tercih edilen Form 1+’ı Türkiye’de satışa sundu. Hammadde olarak reçine kullanan, SLA adı verilen ve reçinenin lazerle katılaştırılması yöntemi-yle çalışan Form 1+, son derece detaylı objeleri kısa sürede yapmaya imkan tanıyor. Bu özel 3D yazıcı, Türkiye’nin ilk ve tek konsept 3D yazıcı mağazası 3Dörtgen’de ve İnternet adresi 3dortgen.com’da satışa sunuldu.3D yazıcı sektörünün tüm dünyadaki en önemli ürünlerinden Form 1+, 3Dörtgen tarafından Türkiye getirildi. Formlabs tarafından geliştirilen Form 1’in geliştirilmiş versiyonu olan Form 1+, özelllikle diş hekimliği, kuyumculuk ve endüstri-yel tasarım alanlarındatercih ediliyor. Güçlü lazeri ve yük-sek hızıyla, son derece detaylı ve zorlu objeleri kısa sürede üretebiliyor.Form 1+, 3Dörtgen tarafından 5750 dolar fiyat etiketiyle meraklılarının ve profesyonellerin beğenisine sunuldu. Detaylı bilgi için 3dortgen.com’u ziyaret edebilirsiniz.

Page 14: marketing europe & anatolia Sayı: 038

12 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyası

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri• Star Gazetesi’nde Yayın Koordinatörü olarak görev alan Nuh Albayrak, gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği görevine getirildi.• Sunucu Ece Vahapoğlu, Doğan Burda Dergi Grubu bünyesindeki CEO Life Dergisi’nde yazmaya başladı.• Star Gazetesi’nde uzun yıllardır görev yapan Fulya Er-dem, görevinden ayrıldı.• Fanatik Gzetesi’nin dijital platformunun başına gece Yazı İşleri Müdürü Umut Eken getirildi.• Vahdet gazetesi yazarı İbrahim Yörük’ün gazete ile yolları ayrıldı.• Habertürk Gazetesi’nin deneyimli muhabiri Hilal Öztürk’le gazetenin yolları ayrıldı.• 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek, aynı grup bünyesindeki Star Gazetesi’nde köşe yazarlığına baş-ladı.• Sinan Burhan, İlhan Oral ve İbrahim Bekiroğlu yazıla-rıyla Yeni Akit’te yer alacak.• Sunucu Ece Vahapoğlu, Milliyet Gazetesi’nin Cadde ekinde köşe yazılarına başlayacağını duyurdu. Vaha-poğlu, bundan böyle Pazartesi günleri Cadde ekinde sağlıklı yaşam, spor, beslenme, seyahat, ruhsal ve kişi-sel gelişim, aktüel konular üzerine yazılar yazacak.• Milliyet Gazetesi’nde Cadde ekinin yayın yönetmenliği görevini üstlenen Şirin Sever, görevinden ayrıldı.• Başarılı ekran yüzü Gülay Afşar, Milliyet Cadde’nin ya-zar kadrosuna katıldı.

Görev değişiklikleri...

Görsel Basında Görev Değişiklikleri• Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Erhan Çelik istifa etti.• Kanal D Basın İletişim Müdürü Ömer Koçak görevin-den ayrıldı.• TRT Müzik Koordinatörü olan İsmail Güngör görevin-den ayrıldı. Güngör’ün yerine Süleyman Bektaş getirildi.• TRT Spor Genel Yayın Yönetmenliği görevine Derya Oruçoğlu getirildi.• İpek Medya Grubu Başkanlığı görevini üstlenen Meh-met Fatih Karaca görevinden istifa etti.Elektronik Basında Görev Değişiklikleri•Hürriyet Spor’daki müdür yardımcılığı görevinden ayrı-lan Ali Can Yaycılı, AMK ve Sözcü Gazetesi’nin internet sitesine spor müdürü oldu.İşitsel Basında Görev Değişiklikleri• Best FM’in Kumpanya programının başarılı sunucusu Berkay Acar görevinden ayrıldı. • Gazeteci Ersoy Dede ve fotoğraf sanatçısı eşi Didem Dede, TRT Kent Radyo’da radyo programına başladı.Medya Dünyasından Diğer Haberler• Türkiye’nin ilk yabancı müzik kanalı olan NR1 TV, HD yayına geçen ilk müzik kanalı oldu.• FourFourTwo, Şubat 2015 sayısından itibaren Lift Con-tent Factory bünyesinde yayın hayatına devam edecek.• Radyo Megasite’nin sahibi Kadir Balcı hayatını kay-betti.• Tiyatro oyuncusu Oğuz Oktay tedavi gördüğü hastane-de hayatını kaybetti.

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Medya Dünyası

marketing europe & anatolia / 13

Page 16: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Birlikten kuvvet doğar...Birlikten kuvvet doğar...

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Birlikten kuvvet doğar...Birlikten kuvvet doğar...

marketing europe & anatolia /15

Röportaj

- Türkiye’nin yıllık beyaz et üretimi ne kadardır?1970’lerde aile işletmeciliği şeklinde gerçekleştirilen tavuk eti üretimi, 1990’lı yıllarda yapılan yatırımlarla gelişmeye başladı. Bu gelişmeye paralel olarak üretim de artış gösterdi ve 1990 yılında 162.569 ton olan piliç eti üretim miktarı 2000 yılında 662.096 tonla 4,1 katına, 2013 yılında 1.791.000 ton ile 11 katına ulaştı. TÜİK verilerine göre, 2014 yılının ilk 11 ayında tavuk eti üretimi geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 7 oranında artış göstererek 1.725.637 ton olarak gerçekleşti. - Bu üretim para cinsinden ne kadar-lık bir pazarı oluşturuyor?Türk kanatlı sektörü ülke ekonomisine katma değer sağlayan önemli sektörler-den biri. 2013 yılında 1 milyon 900 bin tonluk üretim gerçekleştiren sektörün cirosu 4,5 milyar dolar idi. 2013 yılı ka-natlı eti ihracatı ise 656 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmıştı. 2014 yılı net rakamları henüz açıklanmadı ama sek-törde yüzde 6-7 civarında bir büyüme

olacağı öngörülüyor.- Beyaz et üretimi, kümesler dâhil ol-mak üzere ülkemizde ne kadar istih-dam sağlıyor?Ülkemizde piliç eti sektörü, sürekli bü-yüyen, ihracatını hızlı bir şekilde artıran, yoğun istihdam sağlayan ve tarımı des-tekleyen yapısıyla Türkiye ekonomisine önemli ölçüde katma değer sağlıyor. Sektör olarak, özellikle son yıllarda sü-rekli büyüyen bir ivmeyle çevremizdeki tüm paydaşlarımız ile ciddi bir ekosis-tem yaratıyoruz.Sektör, aile çiftçiliği gibi yaratılan yeni iş imkânları ile kırsal kalkınmaya da önemli bir katkı sağlıyor. Bugün sektör-de üretim yapan 14.000 adetin üzerin-de kayıtlı etlik piliç kümesi bulunuyor. Bu kümes sahipleri, sektörde uygula-nan başarılı “sözleşmeli yetiştiricilik” modeli ile sürekli üretim yapabiliyor, sü-rekli gelir elde edebiliyor.Emek yoğun bir sektör; üretimin artması, istihdamın artması ve köyden kente göçün azal-ması anlamına geliyor.Kanatlı sektöründe, hammadde üretici-si çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem, ilaç-

Türk kanatlı sektörü ülke ekonomisine katma değer sağlayan önemli sektörlerden biri.

2013 yılında 1 milyon 900 bin tonluk üretim gerçekleştiren sektö-rün cirosu 4,5 milyar dolar idi.

2013 yılı kanatlı eti ihracatı ise 656 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmıştı.

2014 yılı net rakamları henüz açıklanmadı ama sektörde yüzde 6-7 civarında bir büyüme olacağı öngörülüyor.

Röportaj Elvin Ekşioğlu / [email protected]

Dr. Sait KocaBeyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı: 038

rini ucuza vermekte ve dünya kanatlı eti pazarının Brezilya’dan geri kalan kısmı-nı kolaylıkla kontrol edebilmektedir.Avrupa Birliği, Çin ve Rusya aynı za-manda ithalatçı konumundadırlar.- Beyaz et üretiminde hormon ve sağlıksız yöntemlerle ilgili iddialar karşısında neler söyleyebilirsiniz?Avrupa Birliği ülkeleri de dahil, tüm dün-yada olduğu gibi, ülkemizde de kanatlı yetiştiriciliğinde hormon kullanılmamak-tadır. Türkiye’de hormon kullanımı, imal edilmesi, satılması, bulundurulması da yasaktırGeçmişte, ABD başta olmak üzere ge-lişmiş ülkelerde kanatlı hayvanlarda hormon kullanımının uygulanabilirliği ile ilgili araştırmalar yapılmış, yem kat-kısı şeklinde yapılacak hormon uygula-malarından sonuç alınamadığı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Ayrıca, AB ‘’Kalıntı İzleme Programı’’ çerçevesinde, Gıda Tarım ve Hayvan-cılık Bakanlığı yetkilileri antibiyotik, hor-mon, pestisit(bitki ilaçları) kalıntıları ve ağır metallerin varlığını karaciğerlerden ve etten numune alarak sürekli olarak kontrol etmektedir.Türkiye’de yetiştirilen kanatlı hayvan-larda hormon kullanımına bugüne ka-dar rastlanmamış, bu konuda yetkili kurumlar tarafından tek bir vaka rapor edilmemiştir.- Sağlıklı üretim prosesini kısaca an-latabilir misiniz?Bugün, Türkiye’deki piliç eti üretimin-de söz sahibi olan önde gelen firmalar, dünya standartlarında modern teknolo-jiler kullanıyor. Piliç eti, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uzmanları tara-fından denetlenen firmaların entegre tesislerinde, damızlık ünitesinden ku-luçkahaneye, kesimhaneden market-teki buzdolabına, tüm süreçlerde “gıda güvenliği”ve”halk sağlığı”ilkelerine uy-gun biçimde, uluslararası normlar çer-çevesinde üretiliyor.Hayvanların bulunduğu ortamlar ulusla-

ihracatı son dönemde belirgin bir biçim-de artmış, Suudi Arabistan’ın ithalatı 800 bin tonun üzerine çıkmıştır. Irak da ithalatı açısından en önemli pazarlar-dan biridir.Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri piliç etinde en önemli iki ihracatçı ülke olma özelliklerini sürdürmektedirler. Bunları Avrupa Birliği izlemektedir. Brezilya, ülkesinin doğal kaynaklarının zenginliğini, ucuz işçilik ve ucuz ham-madde olanaklarını çok iyi değerlen-diren, tüm dünya pazarlarında piliç eti dalında rekabet edilmesi çok zor bir ülkedir. Zira bu avantajlarını kullanarak daha ucuz fiyatlarla piliç eti satabilmek-tedir. ABD ise, yurt içinde göğüs eti çok iyi fi-yatla satıldığı için elinde kalan but etle-

aşı, yan sanayi, nakliye, pazarlama dal-ları dâhil yaklaşık 600 bin kişi çalışıyor. Bu kişilerin ortalama 4 kişilik bir aileye sahip oldukları varsayılırsa sektörden geçimini sağlayan kişi sayısının yakla-şık 2,4 milyona ulaştığını söyleyebiliriz. 76 milyon nüfusa sahip ülkemizde 2,4 milyon kişinin bir sektörden geçimini sağlaması çok önemli bir gösterge.- Ülkemizdeki beyaz et üretiminin yüzde kaçı ihraç ediliyor. Yüzde kaçı iç pazarda tüketiliyor?2013 yılında toplam kanatlı eti üretimi-nin yüzde 80’e yakın bir bölümü iç pa-zarda tüketilirken, yüzde 20’lik bölümü de ihraç edildi. 2025 yılında toplam ka-natlı eti üretiminin yaklaşık 3,6 milyon tona ulaşmasını ve bunun 2,3 milyon tonunun iç pazarda tüketilmesini öngö-rüyoruz. - Beyaz et ihracatı konusunda ulus-lararası rekabette karşılaşılan güç-lükler nelerdir?Dünyada kanatlı eti ticareti çok hareket-li. Özellikle piliç eti ithalatçısı ülkelerin önemli bir kısmının ülke sınırlarımıza yakın olması ise Türkiye için büyük önem arz ediyor.Piliç eti ithalatçısı ülkelerden Rusya’nın

16 / marketing europe & anatolia

Röportaj

2025 yılında toplam kanatlı eti üretiminin yaklaşık

3,6 milyon tona ulaşmasını ve bunun 2,3 milyon tonunun iç pazarda tüketilmesini

öngörüyoruz.

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 17

rarası standartlara ve hayvan refahına uygun biçimde oluşturuluyor. Kümes-lerde altlık, havalandırma, ısıtma ve soğutma ile ilgili olarak hayvanların is-tediği koşullar sağlanıyor.Havalandırmaya özel bir önem verili-yor. Civcivlerin yaşam şartlarının stres-ten uzak ve en konforlu hale getirilmesi amacıyla kümesin nem oranına ve sı-caklığın dengeli dağılımına özen göste-riliyor. Kümesler ve ekipmanlar civcivler gel-meden önce çok iyi bir şekilde yıkana-rak temizleniyor, dezenfekte ve fumige ediliyor. Kümeslerin içerisine ve bulunduğu ala-na, sorumlusu hariç insan, yabani ve evcil hayvan giriş çıkışı tamamen kont-rol altında tutularak, tavukların her türlü hastalık yapıcı mikrop ile teması orta-dan kaldırılıyor. - Birliğinize üye beyaz et üreticilerin-de üretim standartları açısından de-netleme ya da ön şartlarınız oluyor mu?2005 yılında, sektörle ilgili olarak kamu-oyuna sunulan bilimsel temeli olmayan iddialar ve kamuoyundaki yanlış algı-ların düzeltilmesi için, uzman kişilerin desteği ile doğru ve güvenilir bilgi ak-tarmak amacıyla “Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu”nu oluşturduk. Platform, tüketicileri, medyayı ve genel kamuoyunu sağlıklı tavuk eti tüketimi konusunda bilinçlendirme, sağlıklı bes-lenme açısından piliç etinin önemini vurgulama ve gündeme taşıma, gıda güvenliği alanındaki uluslararası sis-temleri ve yüksek üretim standartları-nı üretimin tüm aşamalarında faaliyet gösteren kuruluşlara yaygınlaştırma üzerine kanatlı sektörünün önde gelen firmalarıyla birlikte oluşturuldu. Bu fir-malar ülkemizde üretilen tavuk etinin %85’ini gerçekleştirmektedirler. BESD-BİR çatısı altında faaliyetlerini sürdüren bu platformun üye sayısı 12’dir.Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu’na üye

olmak isteyen firmalar için bazı ön şart-larımız oluyor. Öncelikle, firmanın tüm tesislerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca onaylı veya kayıtlı olma-sı bizim için çok önemli. Yasal düzen-lemelere ve platform kurallarına uygun kuluçkalık yumurta, civciv, yem ve piliç eti üretimi yapmayı kabul etmesi, bun-ları dışarıdan temin eden firmaların ise temin ettikleri ürünlerin yasal düzenle-melere ve platform kurallarına uygun olması ve yılda en az 12.000 ton piliç eti üretimi yapmış olması da aradığımız ön şartlar arasında. Platformumuza katılabilmek için, firma-lar, ürettikleri kuluçkalık yumurta, civciv, yem, piliç eti ve ürünleri ile ilgili olarak, platform tarafından belirlenecek kural-lara göre bağımsız bir kuruluş tarafın-dan yapılacak denetimleri kabul etmek

vedenetim sonuçlarının platform tara-fından belirlenecek kurallara göre du-yurulmasını kabul etmek durumunda. Bunlarla birlikte kesimhanesi için ISO 22000, ISO 9001 ve ISO 14001 belge-lerine sahip olmak da öncelikli şartları-mız arasında.- Ülkemizde beyaz et tüketimi geliş-miş ülkelere oranla ne seviyededir? Eğer düşükse nedenleri nelerdir?1990 yılında 3,8 kg olan kişi başına ka-natlı eti tüketimimiz, 2001 yılında 9,7 kg, 2014 yılında 19.6 kg olarak gerçekleşti. Sektörün hedefi 2025 yılında bu raka-mı 25,6 kg’a çıkarmak. 2015 yılında ise kişi başı piliç eti tüketiminin 20 kg’yi ge-çeceğini öngörüyoruz. Ülkemizde, üre-time bağlı olarak beyaz et tüketimi de her geçen gün artış gösteriyor. Ancak, kişi başı tüketimin Amerika Birleşik Devletleri’nde 43,2 kg, Brezilya’da 42,7 kg olduğunu belirtirsek bu Türkiye’deki bu tüketim oranının yetersiz olduğunu açıkça görebiliriz. Sektör olarak, toplu-mumuzun beyaz et tüketimini artırma-yı ve önemli bir protein kaynağı olan

Röportaj

Doğru ve güvenilir bilgi aktarmak amacıyla

“Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu”nu oluşturduk.

Page 20: marketing europe & anatolia Sayı: 038

yaratmak için yapılan çalışmalar var mı?Türkiye’de piliç eti üretimi Avrupa Birliği standartlarının üzerinde üretim yapan entegre tesislerde yapılıyor. Uluslara-rası pazarlarda rekabet edebilmek için gerekli her türlü alt yapı, donanım ve kapasiteye sahibiz. Her sene yükselen bir ivme ile artan ihracat rakamlarımız da bunu açıkça gösteriyor. Kaliteli bir üretimle lezzetli ürünler sunmamız ve stratejik konumumuz dünya piliç eti ti-caretinde Türk markalarının öne çıkma-sını sağlıyor.- Sektörün devlet ve uluslararası ku-rumlardan yeterince destek aldığını düşünüyor musunuz? Yapılabilecek teşvikler neler olabilir?Devletimizin sağlayacağı teşvik ve desteklerle sektörümüzün hedefimizin üzerinde büyümesi ve dünyakanatlı eti sektöründe küresel oyuncu olması mümkün. O zaman sektörle birlikte tüm ekosistemin büyüyeceği bir ortam sağ-lanmış olacak. Sektör bu potansiyeli taşıyor.Hayvancılıkla ilgili pek çok destek ve-rilmesine karşın, beyaz et sektörü ve-rilen katkılar anlamında geride kalıyor. Bakanlık tarafından verilen hayvansal desteklerin içerisinde tavukçuluk sektö-rünün de yeterli yer alması sektöre veri-len katkılar anlamında önem arz ediyor. Hayvancılığa verilen desteklerin (hay-van başına destek, süt desteği, yem bitkisi desteği, buzağı desteği vs.) bir benzeri beyaz et sektörüne de verilmeli ve böylece sektörün önü açılmalıdır.Bakanlığın 2014 yılında hazırladı-ğı kamu spotu bizim için çok değerli. Kamu spotunun daha çok kişiye ulaş-masını sağlayacak çalışmalar yapılma-sının gerekliliğine inanıyoruz. Bu konu-da bize düşen her görevi yerine getirme konusunda hazırız. Sektör olarak bu desteklere layık olabilmek için biz de her türlü çabayı gösteriyoruz ve göster-meye de devam edeceğiz.

ediyoruz. Buna ek olarak, 2005 yılında, sektörle ilgili olarak kamuoyuna sunulan bilimsel temeli olmayan iddialar ve kamuoyun-daki yanlış algıların düzeltilmesi için, uzman kişilerin desteği ile doğru ve gü-venilir bilgi aktarmak amacıyla “Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu”nu oluşturduk. Platform, tüketicileri, medyayı ve ge-nel kamuoyunu sağlıklı tavuk eti tüke-timi konusunda bilinçlendirme, sağlıklı beslenme açısından piliç etinin önemini vurgulama ve gündeme taşıma, gıda güvenliği alanındaki uluslararası sis-temleri ve yüksek üretim standartları-nı üretimin tüm aşamalarında faaliyet gösteren kuruluşlara yaygınlaştırma üzerine kanatlı sektörünün önde gelen firmalarıyla birlikte oluşturuldu.- Beyaz et üretiminde iç pazarda ya da uluslararası pazarda Türk mar-kaları oluşturmak ve marka değeri

tavuk etinin daha çok kişi tarafından daha çok miktarda tüketilmesini he-defliyoruz.Devletten alacağımız teşvik ve desteklerle bu miktarın 40 kg’ları bulması mümkün. Sektör olarak bu kapasiteye sahibiz, ülkemiz de bu po-tansiyeli taşıyor.- İç pazarın beyaz et talebini artır-mak için yapılan çalışmalar nelerdir?Ülkemiz nüfusunun sağlıklı beslenebil-mesi için, piliç eti tüketiminin daha art-ması gerekmektedir, çünkü piliç eti hem sağlıklı, hem de diğer protein kaynakla-rına oranla uygun fiyatlıdır.Hayvansal protein açığının kapatılma-sı için de piliç eti üretiminin artırılması önem taşımaktadır.Türkiye piliç eti üretiminin %91’ini kar-şılayan 29 firmanın üye olduğu BESD-BİR Derneği olarak, Piliç eti sektörünün gelişmesini, kanatlı eti üretim politikası-nın ülke yararına oluşturulmasını sağ-layacak faaliyet ve girişimlerde bulunu-yoruz. Sektörle ilgili bilgileri toplayarak istatistiki değerleri oluşturuyor, yurt dı-şında olduğu gibi yurt içinde de gerek talebi gerekse de üretimi artırmak için yıllardır Türkiye’de sektörü temsil eden tek birlik olarak çalışmalarımıza devam

18 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Türkiye’de piliç eti üretimi Avrupa Birliği standartlarının üzerinde üretim yapan entegre

tesislerde yapılıyor.

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı: 038
Page 22: marketing europe & anatolia Sayı: 038

[email protected]: (0212) 274 85 75

Sita İletişim 1993 yılından beri tam ajan hizmeti vermeye devam ediyor.

• Reklam kampanyaları

• Reklam/tanıtım filmi yapımı

• Konsept oluşturma

• Etkinlik organizasyonu

• Fuar ve etkinlik için stant tasarımı

• Medya planlama ve satın alma

Sita İletişim’de markanız değerlidir...

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 21

Köşe

Eyyy televizyon dünyası sen nelere kadirsin.Evlilik programları, yemek programları derken, şimdi de giyim kuşam programları reyting patlaması yapmaya başladı.Bu programların ortak özellikleri olan saçma sapan kavgalar, yarışmacılar arasında karşılıklı hakaretler, jürinin burnu havalarda tavrı izlenme oranını artırıyor. Gerçek hayatta da biribirine aklına geleni söyleyen, hakaret etmeyi maharet zanneden, bu da sana kapak olsun peşinde koşan insanlara dönüşmeye başladık. Saygı, nezaket, hoşgörü adeta ''eziklik'' gibi algılanmaya başladı. Lütfen artık bu pespayeliğe bir son verelim. Bizi kaba ve sevgisiz insanlar haline getiren programları izlemeyerek reytinglerini düşürmek, böyle programların yayından kaldırılmasını sağlayacaktır. Nerdeyse tek kanallı TRT günlerini özler oldum. Samimiyete evet, ama zıvanadan çıkmaya hayır diyorum.

Kavgası, alaylı tavrı bol olan bu programlar reklamlarda da etkili olmaya başladı. Yıllardır ünlülerin modacısı olarak bildiğimiz Nur Yerlitaş geçen sezon Bu Tarz Benim programıyla ''Nurella'ya dönüştü. Rüküş modacı ilginç yorumları ve tuhaf kıyafetleri ile sosyal medyada caps kraliçesi oldu :) Acaip davranışlarının popülaritesi Nurella'yı Yedigün reklamlarına kadar taşıdı. Murat Boz'u tahtından eden Nurella, tarz yarışmasındaki jüri üyeliğini bu kez Yedigün ürünleri için yapıyor gibi. Bir komedi sanatçısı kadar abartılı tavırları Yedigün içecekleri seçiminde de kendini gösteriyor.

Bütün bu acaiplikler yetmezmiş gibi bir de Şahin reklamları başladı. Şahin reklamları için tavsiyem reklam başladığı anda HEMEN KAÇIN :) Az ünlü, çok ünlü kim varsa toplayıp reklam filmi yapmışlar. Allah inandırsın Kurtlar Vadisi'nin ölü sözlü Ömer babası bile var reklamda. Reklamların yayın sayısı da oldukça fazla. Şahin markasına sesleniyorum. Anladığımız kadarıyla çok paranız var. Lütfen bu paranın birazını da prodüksiyon için harcasayın da biz de güzel filmler izleyelim.

15 yılı aşkın süredir ekranlarda boy gösteren Beyaz Show yıllara yenilmediğini bir kez daha kanıtladı. Candan

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

Erçetin'le Beyaz'ın şarkılarla atışması tam anlamıyla sosyal medyayı salladı. Eğlenceli, esprili şarkı sözleri Demet Akbağ'dan, Ümit Besen'e, Emel Sayın'dan Nuri Alço'ya kadar pek çok ünlünün katılımıyla tam bir şova dönüştü. Her bölümü merakla beklenen mini müzikal tarzındaki atışma videoları tam da kararında sonlandırıldı. Bıktırmadan, izlenme oranı düşmeden güzel bir şekilde bitti. Tabii tüm bu videolar Candan Erçetin'i de yeniden gündeme taşıdı. Sonuç: Sütaş 40. yılı reklam filmi için Candan Erçetin'i seçti. Meşhur Sütaş inekleri bu kez Candan'ın muhteşem sesiyle bizleri selamlıyor. Eğlenceli atışmayı işe ve paraya dönüştüren Candan Erçetin'i tebrik ediyorum.

Şimdi de başka bir süt ürünleri markasına geçmek istiyorum. Ekici ürünlerini markanın ismiyle isteyen var mı acaba? Özellikle beyaz peyniri çok seviyorum. Ama bugüne kadar hiç Ekici marka peynir almadım. Tadı nasıl bilmiyorum. Pınar, Sütaş, Tahsildaroğlu, Bahçıvan, Ülker İçim ilk aklıma gelen markalar. Ekici reklamlarında marka bilinirliği konusunda daha fazla çaba sarf etmeli diye düşünüyorum. Önce ismini hafızamıza kazımalı, sonra ürünlerinin özelliklerini. Televizyonlarda gösterilen reklam filmi güzel ama markayı bilmeyince peynirin adı değil geriye sadece reklamın espirisi kalıyor.

''Caaağnın çektiyse durma cosss'' şarkısıyla Baydöner reklamları ilgi çekiyor. Ama sadece ilgi çekmek yetmez, bu reklamı izleyince gerçekten canın döner çekiyorsa bu iş olmuştur. Ben zaten vejetaryenim, hiç bir hayvanı yemiyorum, o yüzden de canım da çekmiyor. Hadi beni bir yana bırak, ama ablam döneri çok sever, iskendere bayılır. Bu reklamı izleyince midesinin bulandığını söylüyor. Başka kişilerden de aynı cevabı aldım. Baydöner'in acilen bir anket yapmasını ve genel izlenim böyleyse reklamı yayından kaldırmasını öneririm. Yoksa buna resmen bindiğin dalı kesmek denir.

Bu sayıdaki yazım, aşkım, sevgili eşim Yener için. iyi ki varsın, sen olmasan ben ne yapardım :)

kelebeğin fırtınası)(

Bu da sana kapak olsun!

Page 24: marketing europe & anatolia Sayı: 038

22 / marketing europe & anatolia

Reklam Dünyası

Tommy Hilfiger Global Reklam Kampanyası...

Atlasjet artık AtlasGlobal...Filosunu genişletme ve global gücünü artırma hedefiyle yola çıkan Atlasjet’te değişim kurumsal kimlikten başladı. Artık yola AtlasGlobal olarak devam etme kararı alan havayolu şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, “Global pro-jesininin ilk adımlarını attık, devamı gelecek” ifadesini kul-landı. Atlasjet, “değişim”in sinyallerini bir süre önce vermişti. Kurumsal kimliğini değiştiren marka artık yola AtlasGlobal olarak devam edeceğini açıkladı. 2001 yılından bu yana Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren ve 2004’ten beri yurt içi ve yurt dışı tarifeli uçuşlarda kalite, güvenlik ve konforu bir ara-da sağlayan marka, bu değişimle artık sadece Türkiye’nin değil dünyanın da sayılı havayolu şirketi arasına girme he-defini bir kez daha gözler önüne seriyor. Logosundan uçakların görünümüne, kurumsal kimliğinden vizyon ve hedeflere büyük bir değişim içine giren AtlasGlo-bal, bundan böyle yeni yüzü ve sürpriz gelişmeleriyle yolcu-larının karşısına çıkacak. AtlasGlobal’in WBRİstanbul imzası taşıyan yeni reklam fil-mi, Atatürk Havalimanı’nda büyük bir ekip tarafından çekil-di. Ajans Başkanı Ertan Özyiğit, “Son 6 aydır bu değişime markayla birlikte hazırlanıyoruz. Şirketin dünyadaki büyüme stratejilerine ve yeniden konumlandırılmasına uygun olarak,

markanın globalleşme serüvenini en iyi anlatan filmi çekmek istedik. 4 gün süren bu büyük prodüksüyonda, fotoğrafçısın-dan stilistine, ışıkçısından yönetmenine kadar, konusunda Türkiye’nin en iyisi olan isimlerle çalıştık. Bu reklam filmini seyreden herkes, AtlasGlobal’in dünya çapındaki iddiasına da tanık olacak” dedi.

“The Hilfigers” ailesinin üyeleri bu kez bir düğünü kutlamak için California’da Sonoma’da buluştu. Kampanyanın yıldızı süper model Behati Prinsloo, fotoğraf karelerinde modern ve eğlenceli gelin rolünde yer alıyor.Tommy Hilfiger Global Marka Yöneticisi Avery Baker ise kampanya hakkında hislerini şu şekilde ifade etti; “The Hil-figers reklam kampanyası, markamızın özgün ruhunu en iyi şekilde yansıtıyor. Herkese kucak açan bu özgür yakla-şım dünya çapında tüketicilere hitap ederken, kampanya-nın görsel kimliği de ciddi anlamda tanınır hale geldi. 2015 İlkbaharında dijital ortama yaptığımız yatırımı bir kez daha artıracağız; maksimum düzeyde erişim yaratmak ve ilgi çek-mek için basılı, açık hava ve doğrudan pazarlama araçlarını kullanmaya devam edeceğiz.” Fotoğraf çekimleri California’nın Sonoma kasabasında ger-çekleştirilen kampanyada önceki sezonlardaki gibi ilginç ka-rakterleri canlandıran bir kadro rol aldı; Arthur Kulkov, Julia Hafstrom, Bernard Fouquet, RJ King, RJ Rogenski, Jourdan Dunn ve Chloe Blackshire ile birlikte yeni katılan Ronja Fur-rer ve Behati Prinsloo. Saçlar, D+V Agency’den James Pe-cis ve makyaj Art Partner’dan Mark Carasquillo’ya ait.

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia /23

Reklam Dünyası

Büyük Fimlerin Verileri de Büyük Olur...

Veri depolama ve yönetimi şirketlerinden NetApp, gişe re-korları kıran filmlerin yarattığı veri miktarı ile ilgili bir araştır-ma yaptı. 2017’de eğlence sektörünün yıllık veri üretiminin 87.000 PB’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. Gişe rekorları kıran filmler, artan talep ve beklentiler kar-şısında gittikçe daha fazla veri yaratıyor. İncelikle hazırla-nan bilgisayarda oluşturulmuş görüntü (CGI) efektleri, 3D sinema teknolojileri, lokalize edilmiş versiyonlar ve 3D, 4K ve IMAX gibi bitmiş ürünün boyutları, prodüksiyon ve post-prodüksiyon sürecinde oluşturulan veri miktarını şaşırtıcı ra-kamlara ulaştırıyor. Sinema dünyasının yıldızı verinin, film yapım sürecindeki her aşamada nasıl rol oynadığına gelin birlikte bakalım. 2017’de eğlence sektörünün yıllık veri üretiminin 87.000 PB’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu rakam verinin, 5 yıl için-de 4 kat büyüme kaydedeceğini gösteriyor.Pazar AraştırmasıFilm stüdyoları, yapım sürecine başlamadan önce, bir filmin piyasada nasıl performans göstereceğini öngörmek için ay-rıntılı analizler gerçekleştiriyor. Bu analiz modellerinden biri 12 değişkenden oluşuyor:1. Toplam ve haftalık sinema doluluk oranları 2. Tür3. Filmi yapan ülke

4. Yaş sınıflaması5. Rakipler6. Yönetmen7. Oyuncular8. Reklam harcaması9. Piyasaya çıkarken üretilecek kopya sayısı 10. Eleştiriler11. Devam filmi olup olmadığı 12. Piyasaya çıkma tarihi veya mevsimsellik ProdüksiyondaGörsel efekt ve 3D animasyon stüdyoları, filmlerdeki sah-neleri işlemek için artık on binlerce bilgisayar çekirdeği kul-lanıyor.Toplamda saniyede 288 MB veri içerisinde, (HD’ye benzer) sıkıştırılmamış her bir 2K film karesi 12 MB tutuyor (4 & 5). (Ultra HD’ye benzer) sıkıştırılmamış her bir 4K film karesi ise yaklaşık 40 MB tutuyor. Bu da saniyede yaklaşık 1 GB’ye eşit. İki saatlik ortalama bir film, 20 saatlik içerik anlamına geliyor. Bu da 50 TB’lik ek veri demek.4.096 piksel Her bir kare = 8.8 milyon piksel 2.160 piksel Sinema SalonlarındaHasılat rekorları kırabilecek filmler artık sinema salonlarına film bobini şeklinde değil, sabit disk sürücüler içinde ya da uydu aracılığıyla ulaştırılıyor.Film stüdyoları bir filmin IMAX ve 3D dahil olmak üzere bir-den çok versiyonunu eşzamanlı olarak salonlara dağıtıyor. Bazı sahneler, farklı ülkelerdeki izleyici profiline göre yeni-den düzenleniyor. Hatta bazı durumlarda tüm sahneler yeni-den tasarlanabiliyor.3D filmler, 2D filmlerden 2 kat daha fazla veri tüketiyor çünkü temelde tek bir film için iki kopya oluşturuluyor – her bir göz için birer adet.Evlerde Bundan 30 yıl önce filmleri evimizdeki salonlara taşımak için yalnızca bir VHS, bir de TV versiyonu hazırlamak yetiyor-du. Bugün evde film izlemek için birden fazla hizmet ve plat-formdan faydalanabiliyor, filmleri yüzlerce farklı şekilde edi-nebiliyoruz. Günümüzde bir film dosyası, cep telefonlarında görüntülenmek üzere 150 MB ila 3d HD Blu-ray versiyonlar olarak 54 GB arasında değişiyor. Netflix gibi ev sineması hizmeti veren şirketler filmleri, farklı bant genişliklerine, cihazlara ve dillere uyumlandırmak için 100 farklı versiyon olarak sıkıştırıyorlar.

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 25

Köşe

Eskiler bilirler hamaset iletişimini kendine düstur edinenler için eleştirel bir mizahla "yağmasa da gürlüyor" denir. Peki yanıltıcı bir reklam biçimi olarak yağmasa da gürlemenin etik sorumluluğu var mı? Yoksa hedefe giden her mesajı mübah mı kabul etmeliyiz? Ben yanıltıcı reklam konusunda bir etiğin olması gerektiğini düşünenlerdenim. Reklamcı her ne kadar müşterisi ile hane halkı arasında bir köprü olsa da tek sorumluluğu müşteriye karşı değildir diye düşünüyorum. Yasal mevzuat da benim bu düşünceme katılıyor. Ancak ilginçtir, hükumetin zirvesinin sanıyorum bu yasal mevzuattan haberi yok. Başbakan Davutoğlu, hamaseti kendisine bir iletişim dili olarak belirlemiş gibi görünüyor.

Davutoğlu, nerede konuşsa tarihten, hayali kahramanlıklardan, hayali bir dünya liderliğinden ve hayali bir gelecek tahayyülünden dem vuruyor. Konuşmaları oldukça heyecanlı ve yüksek bir tonda, dinleyenin aklına ister istemez ilkokul müsamere çocukları geliyor. Bağırmak mesajın değerini arttırmasa bile hedef kitlede bir önem algısı oluşturuyor olsa gerek.

Bu hamaset iletişiminin kilit kelimeleri, "şanlı", "yüce", "büyük". Ancak mesaj demokrasi, insan hakları, teknolojik gelişim, ekonomik gelişim, refah seviyesi, eğitim, rasyonellik, feraset gibi konularda herhangi bir içerik taşımıyor. Zaten bu konularda söylenebilecek pek de birşey yok gibi görünüyor. Sonuçta "görünen köy, klavuz istemez" eğitiminde sistemin her gün değiştiği ve genel bir cehalet ve yozlaşma rüzgarının estiği, çalışma şartlarının çağın bir kaç yüzyıl gerisinde kaldığı, cinsiyet eşitliğinde ibrenin bir tarafın lehine iyice

Abdullah Ekşioğlu / [email protected]

sapma gösterdiği, demokratik hakların AKP'nin darbe çığırtkanlıklarıyla askıya alındığı, ekonomik büyümenin tıkandığı, üretimde artış gerçekleştirilemedikçe yeni vergilerin icat edildiği, halkın iradesinin meclise yansımasının önündeki en büyük engel olan baraja kimsenin dokunmadığı, iktidarı elinde bulunduran partinin her türlü iletişim aracını baskı ve korkutma yöntemleriyle kendi propagandasında eşitsizce kullandığı, yargının hükumet ve devletin en üst seviyesince by-pas edildiği, ordunun, cumhuriiyet devrimleri ve kurumlarının, aydınların hükumet ve yandaşı medya tarafından itibarsızlaştırıldığı, halkın yardımlara muhtaç hale getirildiği, taşeron işçi sistemi ile emek üzerinden hırsızlığın meşrulaştırıldığı, yanlış dış politikalar nedeniyle ülkenin yalnızlaştırıldığı, ilim yerine din tacirliğinin ödüllendirildiği ve bu şüreçte işbirliği yapılan cemaatlerin iktidar paylaşımında anlaşmazlıklar çıkınca şeytanlaştırıldığı, devlet geleneği, kurumsal süreklilik gibi kavramların yerini lider kapprislerinin aldığı, dolu dizgin demokrasiden uzaklaşıp diktatörlüğe sürüklenen bir tabloda hamaset dışında ne konuşulabilir ki?

Bu durumda başbakanın konuşmalarını hazırlayan ekibin işi çok kolay. Tarihten birkaç isim ezberle anlı, şanlı, heybetli, ulu, yüce gibi de üç beş kelime bul harmanla işte 2023'e koşan Türkiye'nin başbakanının konuşması hazır. Ne de olsa Davutoğlu önüne konan metni bağırarak okuyabiliyor. Bence RÖK, Davutoğlu'nun konuşmalarını bu açıdan incelemeli.

Şanlı dergimizden yüce okuyucumuza milyonlarca selam olsun.

retorik)(

Hamaset iletişimi...

Page 29: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 27

Kampanyalar

#KızGibi yap ol kahraman...

#KızGibi ifadesini negatiften pozitife dönüştürmeyi amaç-layan Orkid, geçtiğimiz aylarda paylaştığı ve tüm dünyada viral olan #KızGibi videosunda yürüttüğü sosyal deney ile ergenlik dönemindeki genç kızların #KızGibi ifadesinden ne-gatif etkilendiklerini göstermiş ve bir şeyi #KızGibi yapmanın onu en iyi şekilde yapmak anlamına gelmesi için bir hareket başlatmıştı. Kız çocuklarına yalnız olmadıklarını göstermek isteyen Karaibrahimgil; “Orkid’in ışık tuttuğu #KızGibi kam-panyasını destekliyorum ve artık bu ifadenin bir şeyi en iyi şekilde yapmak anlamına geldiğini göstermeye yardımcı olmak istiyorum. Kız gibi yapmak artık bir şeyin en iyisini yapmak demek olsun. Hep birlikte tüm dünyaya bir şeyle-ri #KızGibi yapmanızın asla bir hakaret olmadığını, aksine güçlü, yetenekli ve tamamen harika olduğunuz anlamına geldiğini gösterelim. Bir hareketi yaymanın en güzel yolu onu notalara dökerek hep birlikte söylemek… Nasıl “Çocuk da Yaparım Kariyer de” bir dönemki genç kızların özgüven marşı olduysa, umarım notalara döktüğüm #KızGibi’yi de genç kızlarımızla hep birlikte söyleyip, Türkiye’nin en büyük dijital korosunu kurarak bu hareketin yayılmasına katkıda bulunuruz” dedi.Genç kızların sesini daha gür duyurmak için #KızGibi kam-panyasını başlattıklarını söyleyen P&G Kadın Bakım Grubu

Marka Müdürü Murat Ünverdi “Daha önce de, yine Nil Kara-ibrahimgil ile birlikte “Çocuk da yaparım kariyer de” diyerek, pek çok kadına yalnız olmadıklarını, hem tek başlarına hem de hep birlikte, istedikleri her şeyi başarabileceklerini gös-termeye, onların durdurulamaz doğalarına destek olmaya çalıştık. Şimdi sıra, Çocuk da Yaparım Kariyer de’nin bayra-ğını #KızGibi’ye devredip, genç kızlara güven veren bir marş haline getirmekte... Bu yüzden bunu mümkün kılacak, genç kızlara yalnız olmadıklarını hissettirecek yeni şarkımızın sa-hibi de Nil Karaibrahimgil’den başkası olamazdı” dedi.

Page 30: marketing europe & anatolia Sayı: 038

28 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Doğadan viral kampanya Bay Hastalık...

Doğadan’ın, bu yılki dijital kampanyası olan Bay Hastalık’ın yeni versiyonu sosyal medyada hızla yayılıyor. Yayına girdi-ği 6 Ocak tarihinden itibaren izlenme rekoru kıran viral kam-panya, 5 Milyon izlenmeye ulaşarak 2015’e iddialı bir giriş yaptı. Film, herkesi hasta etmeye çalışan Bay Hastalık’ı usta dövüş teknikleriyle şaşırtan Bağışıklık Sistemi’ni konu alıyor. Kampanya sadece film olarak kalmıyor ve başarılı bir sosyal medya iletişimiyle sürdürülüyor. Bay Hastalık, tüm rahatsız edici kişiliğiyle insanları Twitter ve Facebook üzerinden de

ziyaret ediyor.Dünyaca ünlü teknoloji ve pazarlama gurusu Guy Kawasaki, ilgi çeken çalışmaları paylaştığı blogu Holykaw.alltop.com’da Bay Hastalık videosunu, etkileyici bir örnek olarak paylaştı.Kampanya KünyesiMüşteri: DoğadanKreatif Ajans: Plasenta ConversationAgencyYönetmen: DualProdüksiyon Ajansı: POW Production

Ekici, yeni yılda ‘lokum kıvamı’nda...Ekici, yenilenen ambalajını yeni reklam filmi ile birlikte yeni yılın ilk haftalarında tüketicilerle buluşturdu. Reklam filminde mutfak alışverişini üstlenen kişinin satın alma tercihlerinin ailenin diğer fertleri üzerinde bıraktığı etkiyi mizahi bir dille anlatan Ekici, “Gerek yok rol yapmaya Ekici’yi koy sofraya” sloganıyla dikkat çekiyor. Yeni logosu ve ambalajıyla daha modern bir görünüm ya-kalayan Ekici, yeni imajını tanıttığı reklam filminde ailedeki mutfak alışverişini üstlenen kişinin satın alma davranışının ailenin diğer fertleri üzerinde bıraktığı etkiyi mizahi bir dille anlatıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Ekici PeynirMarka ve Strateji Danışmanlığı: Communication Partner/Kerem AyırtmanReklam Ajansı: Tazefikir Ajans Başkanı: Çağlar Gözüaçık Müşteri İlişkileri: Simla Pala, Fulden KartaldoğanYaratıcı Grup: Cem Çetin, Sadık SakinAjans Prodüktörü: Tamer Gültekin

Page 31: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 29

Kampanyalar

Aras Günaydın...Aras Kargo, yurtdışında ‘overnight’ kargo olarak bilinen, akşam 17:00’ye kadar şubeye teslim edilen gönderinin ad-resine ertesi sabah saat 10:00’da teslim edildiği, sektörde benzeri olmayan “Aras Günaydın” hizmetini yeni bir reklam kampanyasıyla hatırlattı.

Kampanya KünyesiReklamveren: Aras KargoReklamveren Temsilcisi: Burçun İmir, Banu Karaman, Beliz ŞekerefeliReklam Ajansı: Güzel SanatlarYaratıcı Ekip: Kemal Hayit, Zafer Kulunk, Gözde Menemenlioğlu Stratejik Planlama: Zeynep Demirci, Nilay AkhanMüşteri İlişkileri: Cihan Gediz, İrem KaradonProdüksiyon Firması: İkinci PartiYönetmen: Sercan ÇuhadarGörüntü Yönetmeni: Sercan ÇuhadarKostüm Tasarım: Hasan Tahsin YılmazDublaj Sanatçısı: Volkan SevercanMüzik: Kerem Doğrar-Tricks

Sigortam.net...Geçtiğimiz yıl Haziran ve Eylül aylarında yayınlanan reklam filmlerinde, gözlerini Türkiye’nin ilk ve en geniş sigorta plat-formu Sigortam.net’in üstüne diken Türk sinema tarihinin ef-sane bakışlı ismi Kadir İnanır, markanın üçüncü reklamı ile yeniden ekranlarda. Kadir İnanır “her zaman internete baka-mıyor” ve böyle durumlarda Sigortam.net’i arıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Sigortam.netReklamveren Temsilcileri: Mustafa Say, Sevil Mert, Nuri Toker, Zeynep BaşaranReklam Ajansı: Tribal Worldwide İstanbulAjans Başkanı: Ömür Kula, Hakan BirgülYaratıcı Yönetmen: Arda Erdik, Başar BellisanYaratıcı Grup Başkanı: Barış SarhanYaratıcı Grup: Zeynep Ordu, Tolga TunçelStratejik Planlama: Ömür Kula Çapan, Zühre ErdoğanMüşteri İlişkileri: Duygu TürkmenAjans Yapımcısı: Gülengül Arlıel, Nedret Gürlek, Emir MedinaYapım Şirketi: Anima

Yönetmen: Walky-TalkyYapımcı: Vehbi Berksoy, Kardaş DivanoğluMüzik: Kerem DoğrarVokal: Bay JKullanılan Mecralar: Televizyon, İnternet, Radyo

Page 32: marketing europe & anatolia Sayı: 038

30 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

“Ben Vestel değil miyim?”...

Vestel’in yeni tablet reklam filmi, Sadri Alışık’ın Ofsayt Os-man karakterinin mahkeme sahnesindeki ünlü tiradından esinlenen hikayesiyleyayına girdi. Vestel Mağazası’nda geçen ve başrolünde Vestel Tablet’in oynadığı reklam filmi “Ben Vestel değil miyim?” temalı tiratla izleyenleri güldürme-yi başarıyor. Vestel Ticaret A.Ş. Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunç Berkmanşunları ifade etti:

“Vestel Tablet’in mağazalarımızdaki incelenme, talep edil-me oranı diğer ürünlerimize göre daha düşüktü. Teknoloji-si, tasarımı ve ödülleriyle rakiplerinden hiçbir şekilde geride olmayanVestel Tablet’in durumu üzerine düşününce şunu fark ettik: Vestel Tablet’in asıl rakibi diğer Vestel ürünleriy-di. Müşterilerimiz mağazaya girdiklerinde televizyon, beyaz eşya, ankastre, küçük ev aletleri gibi ürün gruplarına öncelik verirken Vestel Tablet’in boynu bükük kalıyordu. O yüzden yeni Vestel Tablet reklam filmimizde Vestel mağazasındaki rakiplere seslendik.”

Kampanya KünyesiReklam veren: Vestel / Feza Turunçoğlu Erim, Alper Ceylan, Beyza Selçuk, Houman ZarsazegarReklam ajansı: BLABYaratıcı Fikir/Stratejik Planlama: BLABYönetmen: İsmet KurtuluşGörüntü Yönetmeni:RikZangMüzik: Emir YargınProdüksiyon: Jaguar ProjectsPost Prodüksiyon: IPD

Intel ve HP’den 2’si 1 Arada...Intel ve HP, teknoloji dünyasının yeni trendi hem laptop hem tablet yani 2’si 1 Arada laptoplar için yeni bir reklam filmi hazırladı. Film, bilgisayar dünyasındaki yepyeni bir kategori olan ve elimizden düşüremediğimiz tabletlerin pratikliği ile diz üstü bilgisayarların performansını bir araya getiren 2’si 1 Arada laptopları ‘laptop mı tablet mi’ tartışması üzerinden eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Happy People Project tarafından hazırlanan reklam filmi ‘Duruma göre laptop, kafana göre tablet’ sloganıyla izleyi-ciyle buluşuyor ve bu ateşli tartışmaya son noktayı koyuyor.

Kampanya KünyesiReklam veren: Intel, HP, TeknosaReklam veren Yetkilileri: Pınar Dulgerler Dinç, Ece Babalık San, Cihan AracmanYaratıcı Reklam Ajansı: Happy People ProjectYaratıcı Ekip: Yaşar Akbaş, Güven Haktanır, Erhan Başaran, Tolga Özbakır, Mert Sönmez, Aydın ÖnelMüşteri İlişkileri Ekibi: Orçun Onural, Özlem AkbaşStratejik Planlama Ekibi: Emel Göker, Mert SoyalProdüksiyon Ekibi: Ezgi Soysal

Yapım Evi: AutonomyProdüktör: Güliz ÇelikkanYönetmen: Ferit KatipoğluKullanılan Mecralar: TV, İnternet, Basın, Radyo, Mağaza içi, Sosyal medya

Page 33: marketing europe & anatolia Sayı: 038
Page 34: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Minnacık ada Phuket Town...Minnacık ada Phuket Town...

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Minnacık ada Phuket Town...Minnacık ada Phuket Town...

marketing europe & anatolia / 33

Gezi

Geçen ay ki yazıyı tekne turu yaptığı-mız sabaha bağlayıp kesmiştim. Şimdi devam. Sabah 7’ de bizi otelden alıp Phuket Town’ a götürdüler. Minnacık ada ama yollar dar ve virajlı olduğu için oraya gitmek 1 saat sürdü. 1 saatin ardından Karaköy-Kadıköy seferini yapan Turyol motorlarına benzer bir motora bindik. Şansımıza hava kapalıydı o yüzden dışarda oturamadık. Motorun içinde de klimalar sonun kadar açık olduğu için ben aksıra tıksıra yol aldım. Neyseki sı-cacık kahve servisi vardı. Yarım saatlik yolun ardından motor durdu. Camdan dışarı baktığımda benim gözler Japon çizgi filmlerdeki karakterler gibi koca-mandı. Karşıda muhteşem görünümlü bir ada. Khai Adası.Khai Adası, andaman Denizi’ nde mini minnacık bir ada. Etrafını iki dakikada pıt diye dolaşabilirsiniz. Bizi getiren tek-ne adanın açıklarında durdu. Sebebini bilmiyorum. Kıyıdaki döküntülere altını vurmamak için olabilir. Sonra bizi al-maya uzun şaftlı motorların götürdüğü ahşap tekneler almaya geldi. Deniz dal-galı olduğu için tekneye doluşmak biraz zahmetli oldu. Dolduğunda ise mülteci teknelerinden farksızdı.O telaşla adaya nasıl vardığımızı an-lamadık. Hafiften de ıslandık. Dalgalar teknenin gövdesine vurdukça hepimiz sıradan ıslandık. Adaya ayak bastı-

ğımda çok yumuşacık beyaz kumları hissettim ayağımın altında. Hemen ter-likleri attım bir kenara. Kum inanılmaz güzeeeelllll :)Adanın kıyıları minik minik bir sürü balık dolu. O yüzden herkes şnorkeling ya-pıyor.Biz de hemen atladık suya. Su sıcacık ve çok berrak. Binlerce minicik minicik balık var. Fakat çok kalabalık olduğu için herkes birbirine çarpıyor. Bir süre sonra çıkıp adanın etrafını dolaştım. Adada hediyelik eşya ve giyim eşya-sı satan bir iki tezgah var. Bir de çay, kahve, meyva suyu satın alabileceğiniz büfe tarzı yerler. Geri kalanların hepsi renkli şezlong :)Adada 1 saate yakın oyalandıktan son-ra tekrar mülteci teknesine doluşup büyük tekneye bindik. Sırada Phi Phi adaları var. Yolculuk uzun olacak. Saat de öğlen olmuş. Teknede öğle yemeği servisi yapıldı. Yemeği yiyip, kahveyi iç-tikte sonra biraz da şeker leme yaptık. Uzuuuunnn bir yolculuğun ardından Phi Phi Lee adasına vardık. Fakat burada tekne yine kıyıya yanaşmadı, açıkta de-mirlerdi. Demirlediğimiz yer Maya Bay. “The Beach” filmi Maya Plajı’ nda çekil-miş. Ama ben o filmi izlemediğim için bi-lemedim. En kısa zamanda izlyeceğim. Filminin gösterime girmesinden sonra Phi Phi adaları Tayland’ın en önemli tu-rizm merkezlerinden olmuşlar.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]

Geçen ay ki yazıyı tekne turu yaptığımız sabaha bağlayıp kesmiştim. Şimdi devam.

Sabah 7’ de bizi otelden alıp Phuket Town’ a götürdüler. Minnacık ada ama yollar dar ve virajlı olduğu için oraya gitmek 1 saat sürdü. 1 saatin ardından Karaköy-Kadıköy seferini yapan

Turyol motorlarına benzer bir motora bindik.

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı: 038

34 / marketing europe & anatolia

Gezi

Phi Phi Lee adası konaklamaya açık değil. Adaya sadece günübirlik tekne turları düzenleniyor. Bizim tekne kıyıya yanaşmadığı için isteyen atlayıp yüzdü, isteyen de şnorkel yaptı. Kıyıya yanaşmadığımız için pek keyifli olmadı bence. Hava kapalı su da hafif serin olduğu için ben 2,5 mm’ lik dalış elbisemle şnorkel yaptım. Tabii üşü-meyince de yüzgeçlerim çıkana kadar suda kaldım.Burada da yüzlerce balık gördük ama hepsi aynı cins olduğu için pek keyifli olmadı. İnsan daha renkli bir sualtı bek-liyor, Hint Okyanusu olunca.Yavan geçen sualtı deneyiminden son-ra tekrar tekneye binip Phi Phi Don adasına doğru yola çıktık.Yol aldığımız sürece harika manzara-larla karşılaştık. Adada, Maya plajının yanı sıra çeşitli gölcükler var ve bu göl-cüklerin denizle birleştiği koylar harika görünüyor. Denizin içinden kocaman cüsseleriyle yükselen kayalıklar doğa harika bir görünüm katıyorlar. Bence tatilin görsel şölenini bu yolculuk oluş-turdu. Hayran hayran etrafı izleyerek Phi Phi Don adasına vardık. Yolculuk boyunca hava yine kapalıydı ve bir ara

sağlam yağmur yağdı.Teknemiz Ton Sai Plajındaki iskeleye yanaştı ve 1,5 saat sonra tekne kalka-cak dendi. 1,5 saat çok az bir zaman olduğu için bu durumdan hiç hoşlanma-dım. Vakit kaybetmemek için ailecek kendimiz plaja attık. Yalın ayak dolaşıp plajın keyfini çıkar-dıktan sonra bizimkileri orada bırakıp keşfe çıktım. Bizimkiler yüzmeyi tercih ettiler ben de keşif yapıp adayı gezme-ye. Ko Phi Phi Don’un merkezi Ton Sai isimli kasaba, iskelesine yanaştığımız yer. Burada çok sayıda otel, restoran, bar ve dalış merkezi var. 2004 Hint Okyanusu depremi ve tsu-namisi felaketi esnasında Koh Phi Phi Don kelimenin tam anlamıyla yerle bir olmuş. Uzun süren bir yeniden inşa sü-recinden sonra ada tekrar turizme açıl-mış ve “The Beach” filmiyle yakaladığı eski popülaritesini geri kazanmış.Adanın daracık sokaklarında dolaşır-ken yeniden yapılandırıldığına hayret ediyorsunuz çünkü binalar ve mekanlar son derece eski görünüyor. Yolların ya-pımı henüz bitmemiş. Çamur içinde. Ve üstelik çamur çok da kötü kokuyor.Plajın olduğu yerde sokaklar çok kala-

Phi Phi Lee adası konaklamaya açık değil.

Adaya sadece günübirlik tekne turları düzenleniyor.

Ben 2,5 mm’ lik dalış elbisemle şnorkel yaptım.

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Gezi

balık. Zar zor yürüyorsunuz fakat mer-kezden uzaklaştıkça kalabalık azalıyor.Bir süre sonra yürüyüş yolu sizi tekrar sahile çıkarıyor. Sahil boyunca sıra sıra dizilmiş tekneler karşılıyor. Sağ tarafınız deniz, sol tarafınız barlar ve kafeler. Sahil kısmı bitip de adanın içine doğru yürüyünce ada halkını ya-şadığı mahallere girdim. Tabii o sırada saate bakmak hiç aklıma gelmedi. Son-radan baktım ki teknenin kalkmasına 10 dakika var. Benim niyetim adada bir daire çizim iskeleye öyle gitmekti. Fa-kat dairenin neresinde olduğunu kesti-remediğim için hangi yolun kısa oldu-ğunu bilemedim. Nasıl olsa beni adada bırakıp gitmezler diye turu tamamlama-ya karar verdim. Hızlı adımlarla iske-leye yürürken şansıma güneş de çıktı. Şansa bak, biz dönüyoruz güneş dalga geçer gibi kendini gösteriyor. 20 daki-kalık gecikme ile tekneye varıyorum. Neyse ki yoklama yaparak alıyorlar da zaman kazanıyorum. Yoksa kalacakmı-şım adada :)Tekne turu alırken Maymunlar Plajı-na da gidileceği söylenmiş fakat hava

şartlarından dolayı orasını iptal ettiler. Çok memnun edici olmasa da tekne turu burada bitti ve geri dönüş yolu-na koyulduk. Güneş çıktığı için tekne üzerine çıkıp güneşein altına serildik.

Sağ tarafınız deniz, sol tarafınız

barlar ve kafeler.

marketing europe & anatolia /35

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı: 038

36 / marketing europe & anatolia

Gezi

Fakat güneş yapacağını yaptı ve bulut-ların arasına saklanarak yerini sağnak yağmura bıraktı. Biz de aşağı inip kol-tuklarımızda şekerleme yaptık.Ardından otelimizde duşumuzu alıp son kez ailecek yemeğe çıktık. Yine nefis deniz ürünleri ile akşamı kapattık.Sabah kahvaltımızı ettikten sonra bi-zimkiler Türkiye’ ye dönmek üzere yola çıktılar. Ben 1 gün daha kalıp öyle dön-cektim. Aynı yerde kalmak istemediğim için Patong Plajı’ nda yer ayarladım. Bizimkiler havaalanına giderken beni de otele bıraktılar. Otele yerleştikten sonra çıkıp dolaştım ve akşam üzeri de Jungceylon’ a yemek yemeğe gittim. Wine Collection diye şık bir yere oturup sipariş verdim. WiFi şifresi de isteyip internete bağlanmaya çalışken, benim gibi internet mağduru İsveç’ li turistlerle tanıştım. Bağlantı sorununu tartışırken muhabbet epey sardı. Yemeklerden sonra da kahve içmeye gittik. Kahve-den sonra ben yorgun olduğum için ote-le döneceğimi söyledim. Otelden konu açılınca bir de baktık ki aynı otelde ka-lıyoruz. Aslında otel değil tatil köyü gibi bir yer. 2 katlı upuzun bir bina. Önünde rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçe. Yeni otelim oldukça sevimliydi. Sonra

hep birlikte otele döndük. Fakat kimse odasına gidip uyumadı. Hepimiz havuz başına toplandık ve akşam hep birlikte havuza girdik. Gecenin geç vakti odalara dağılıp uyuduk. Ben ertesi gün öğlene doğru uyanıp dışarıya kahvaltıya gittim. Kah-valtıyı beklerken insanları izlemeye ko-yuldum. Bir çok kişi yiyeceklerini sokak satıcılarından alıyordu. Kızarmış muz ve hamur işleri. Turşuya benzer şeklide yapılmış yiyecekler ama onların ne ol-duğunu anlayamadım. Hani turşucuya gittiğinizde bir sürü sebzeyi bir torbaya koyarlar sonra da üzerlerine değişik değişik su dökerler ya, öyle işte.Bir de kızartmalar var ki, oyy oyyy. Ne olduğunu anlayamadığım etler bir ke-narda duruyor. Kocaman kızartma ten-ceresi var. Orada kızartılıp satılıyorlar. Talep çok ama benim midem kaldırma-dı. Burada bir de yeşil midye gördüm. Midye dolmayı da tavada midyeyi de çok severim ama yeşilini ilk kez gör-düm. Tadına bakmak istedim ama bu sıcakta dışarda durdukları için bozul-muş olma risklerini göze alamadım.Öğleden sonra tekrar otele dönüp, İs-veçlileri havuz başında buldum. Oda-

Burada bir de yeşil midye gördüm. Midye dolmayı da

tavada midyeyi de çok severim ama

yeşilini ilk kez gördüm.

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Gezi

ma gidip eşyalarımı hazırlayacaktım ki, onlarla birlikte kalıp ertesi gün Malezya’ ya gitmeyi önerdiler. Sanki çok olağan bir şeymiş gibi uçak biletimi değiştirip bir hafta sonrası için Kuala Lumpur’ dan dönüş bileti aldım.Akşama doğru da hep birlikte dışarı çık-tık. Gezdik dolaştık bir şeyler içtik sonra da sahile indik. Sahilde dilek balonu sa-tanlar var, biri bize de musallat olunca mecburen alıp uçurmak zorunda kaldık.Sahil o kadar durgun ve keyifliydi ki, insanın orada kalası geliyordu. Fakat Kuala Lumpur uçağı sabahın köründe olduğu için dönüp uyuduk.Sabah 5 gibi kalkıp taksi ile havaalanı-na oradan da Kuala Lumpur’ a. Fakat hiç hoş karşılanmadık; kapalı bir hava ve yağmur. İnsanın ruhunu sıkan bir atmosfer. O sırada yoğun yağışlar yü-zünden Malezya’ nın güneyinde sel fe-laketi var. Binlerce insan evsiz kalmış. Bir önceki akşam da bir uçak kötü hava şartlarından dolayı kayıp. Havanın du-rumu ve felaketler benim motivasyonu-mu düşürdü.1 saatlık taksi yolculuğunun ardından kalacağımız yere vardık. Mont Kiara bölgesinde Verve Suits. Bunlar koca-man kocaman gökdelenler. Arkadaşlar

burada rezidence kiralamışlar. Burası Kuala Lumpur’un lüks semtlerinden biri. Kaldığımız mekan 53 katlı ve en üst katta bir jakuzi ve dinlenme alanı var. Bir alt katı ise havuz. Fakat plaj gibi bir havuz. Palmiye ağaçları, kum falan var. Havuz ve jakuzi keyfi yaptıktan son-ra dışarı çıkıp yemek yedik ve çevreyi dolaştık. Fakat sürekli yağmurlu olduğu için ben hiç keyif almadım. Hava insa-nın içini sıkıyor. O akşamı da öyle ka-pattık. Ertesi gün yine geç uyanıp dışarı kahvaltıya gittik. Ardından da alış veriş merkezlerini dolandık. Sürekli yağmur yağdığından dışarda dolanmak müm-kün olmadı. Akşam doğru taksi ile şehir merkezine gittik. Yolda giderken iki tane ışıl ışıl bina gördüm. Taksinin camına yapışıp hayran hayran onlara bakarken orada yaşayan arkadaş, oranın Petro-nas kuleleri olduğunu söyledi. Akşamın karanlığında ışıl ışıl gövdeleriyle birer

mücevher gibi görünüyorlardı.Taksi bizi şehir merkezinde, barların ol-duğu bir sokağa bıraktı. Burada farklı bir grupla bulaşacaktık. Diğerlerini bek-lerken biz de bira içip bilardo oynamak için bir mekana girdik. Mekanın duvar-larında inanılmaz güzel karakalem re-simler vardı. Resmen bayıldım resim-lere. Bir kaçının fotoğrafını çekip ilerde evimde kullanmak üzere arşive attım.Bilardo oyunumuz bittikten sonra diğer gruba dahil olup sohbet muhabbet der-ken gece yarısını ettik. Ertesi gün yine aynı senaryo tekrarlanacağı için ben daraldım. Çünkü yağmurda yapacak bir şey yok. Baktım olmayacak, ben döne-yim bari dedim. Tekrar uçakları kontrol ederken yine sabahın körüne bilet bul-dum. Arkadaşlarla akşamdan vedala-şıp, onları da Türkiye’ ye davet ettikten sonra uyudum.Ertesi sabah erkenden bomboş uçak-larda 15 saat yolculuk edip, -11 derece olan İstanbul’ a vardım. 30 dereceden -11 dereceye :) Titreye titreye eve gidip sıcacık yatağımda uyumanın keyfini çı-kardım.Eleştiri ve yorumlar için [email protected]

marketing europe & anatolia /37

Mont Kiara bölgesinde Verve Suits. Bunlar kocaman kocaman gökdelenler.

Arkadaşlar burada rezidence kiralamışlar.

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Knack...Röportaj

Günün Stresini Atmak için HarikaKendinizi zorlamadan, arkanıza yaslanıp oynayabiliceğiniz güzel bir oyun.

Knack...

Ali Erdem Ekşioğlu

Zayıf HikayeSizi meraklandırıp, ekrana bağlamakta zayıf düşen bir hikaye.

Game On

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Knack...Knack...

Saklı İtemler, SırlarKırık duvarlar arkasında bulabiliceğiniz parçalar ve inşa edebiliceğiniz aygıtlarla dolu bir dünya.

KnackOyuna başladığınız anda sempatinizi kazanacak bir kahraman: Knack!

GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı: 038

tamamlamak için oyunu iki, üç hatta belki dört kez bitirmeniz gerekiyor. Bu ne kadar size sonsuz content gibi gözükse de çabuk sıkılıcağınız bir macera olucağını söyleyebilirim.Zevkli, renkli, hızlı ve çeşitli olan oyun, benzeri şeyler arayanlar için çok doğru bir seçim ama ben hikaye ağırlıklı oyunları tercih ettiğimden olsa gerek ki Knack beni ekran başında çok tutamadı. Beni meraklandıran, ilerlemeye zorlayan bir oyun değildi ama gün sonu stresi atmak, arkaya yaslanıp bir kaç goblin öldürmek ve rahatlamak için güzel bir oyundu.Kontrolleri akıcı, kolay alışılan ve ekrana iyi yansıyan oyun aynı zamanda dünyasındaki, görkemi ve yüceliği oyuncuya aktarmakta da başarılı. Benzer çizim tekniğini, bakış açısını ve kategoriyi taşıyan çoğu oyun bu konuda Knack'den geride kalıyor.Sonuç olarak Knack her yaş grubuna hitap eden, şirin ve ilkeleri olan bir kahraman. Oyun onu büyüdükçe ne kadar korkunç göstermeye çalışırsa çalışsın Knack her zaman giriş ekranındaki küçük, tatlı Knack olarak kalıyor. Oyuna vericeğiniz hiçbir kuruşun boşa gitmeyeceğine emin olabilirsiniz. İyi oyunlar dilerim. Game on.

Cartoony çizimleri, renkli ama bir o kadar da görkemli dünyasıyla Knack oyuncuların dikkatlerini üstüne çekmekte çok zorluk çekmedi. Şirin kahramanımız Knack insanlar ve Goblinler arasında "relic" denen güç kaynakları ve toprak paylaşımı yüzünden çıkan bir savaşta insanlar tarafından bir silah olarak geliştirildi. "Relic" adı verilen güç kaynaklarıyla kendini boyutsal olarak her şekilde büyütebilen Knack kendi bilicine sahip. Bu platform savaş oyununda, hepsini bulmaya ömrünüzün yetemeyeceği kadar sır, öldürmeye doyamayacağınız kadar düşman ve muhtemelen ilginizi çekmeyecek bir hikaye bulabilirsiniz. 13 Chapter'dan oluşan ve bitirmesi benzer oyunlara oranla normalin üstünde bir süre alan Knack kategorisi gereği oyun boyunca benzer bir tecrübe sunuyor. Ama çoğu platform beat 'em up oyununun aksine oyuncuyu arada sırada şaşırtmayı başarıyor.Oyunun size sunmayı vaat ettiği "easter egg"ler ve toplanabilir itemları

40 / marketing europe & anatolia

Game On

Sizin için deneyimleyipmontajladığımızreview videosunu

http://www.youtube.com/user/meaGameOn

adresinden izleyebilirsiniz.

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia / 41

Game On

Sony’nin sadece PlayStation®4 için sunduğu, Victoria dönemi Londra’sına farklı bir yorum getiren yeni oyunu The Order: 1886™ oyun tutkunlarına bitmesini isteme-yecekleri bir maceranın kapılarını aralıyor. Online ön

Yeni PlayStation®4 oyunu The Order: 1886...

The SingStar: Ultimate Party PS4 disk sürümü, SingStar’dason on yılın klasik hit parçalarıyla en popül-er parçaları bir araya getiriyor. Demi Lovato, Avicii, Ed Sheeran, Lady Gaga, Pharrell Williams ve Disclosure’ın da içinde olduğu dünyaca ünlü yıldızların parçalarının yer aldığı 30 şarkılık disk sayesinde oyuncular anında SingStar partisine başlıyor ve eğlencenin tadını çıkarıyor.PS4’ün etkileyici sosyal özellikleri, SingStar’da sosyal

Sahnelerin yıldızı olun...

satışına yeni başlanan oyunla birlikte, oyun keyfini daha da artıracak Knight’s Endurance DLC Paketi hediye edi-liyor. Ünlü oyun geliştirici Ready At Dawn tarafından ya-ratılan, oyun tutkunlarının kendilerini kaptıracağı aksiyon - macera oyunu olan The Order: 1886™, temelini tarihe kaydedilmiş gerçek yer, olay ve karakterlerden alıyor. Sony Center, D&R, Overgame ve Mediamarkt’ta 199 TL fiyatıyla online ön satışına başlanan ve pek yakında Teknosa mağazalarında da temin edilebilecek olan The Order: 1886™’da, oyuncular seçkin bir şövalye tarikatının üyesi olarak, tarihin akışını ilelebet belirleyecek yüzyıllar boyu süren bir savaşa katılıyor ve oyun içinde ilerledik-çe, bir komployu ortaya çıkarmak için çaba gösteriyorlar. Maceraya atılmak için sabırsızlanan oyun tutkunlarına, ön sipariş hediyesi olarak Knight’s Endurance DLC Paketi hediye ediliyor. Paket, oyuncunun gücünü artıran sınır-sız Blackwater kaynağı ile yaraları iyileştiren ve kendini otomatik olarak yenileyen Blacksight göstergesi ile düş-manları ölümcül bir infazla ortadan kaldırmayı sağlayan Desert Khaki İnfiltrasyon arazi üniformasını içeriyor.

ağlarla sıkı şekilde entegre olarak yepyeni birçok özel-lik sunuyor. Ücretsiz yardımcı uygulama, her Android/iOS cihazını bir mikrofona dönüştürerek SingStar te-crübesini yaygınlaştırıyor. Oyuncular, arkadaşlarıyla şarkı söyleyebiliyor, tek tuşla performanslarını so-syal ağlarda paylaşabiliyor, yüksek skorlarını yen-mesi için arkadaşlarına meydan okuyabiliyor ve PS4 kamerasını kullanarak favori anlarının fotoğraflarını ve video performanslarını kaydedebiliyorlar. Tüm bunların yanında, ücretsiz SingStar uygulaması oyunculara ken-di oynatma listelerini de yaratma ve düzenleme şansı verdiği için parti asla son bulmuyor.

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı: 038

Kültür - Sanat

Post-rock’ın ünlü temsilcisi Mogwaı bu kez Volkswagen Arena’da dinleyicisiyle buluşuyor.Yoğun melodiler içeren ve zihinleri yolculuğa çıkaran parçalarıyla, post-rock’ın İskoçyalı temsilcileri Mogwai, Aralık ayında piyasaya sürdükleri son EP’leri “Music Indus-try 3, Fitness Industry 1”ın ardından 13 Şubat 2015 Cuma akşamı Volkswagen Arena’da hayranlarının karşısına çıkıyor. Pozitif Live’ın düzenlendiği konserde Mogwai, kışkırtıcı ve izleyenleri kendi dünyasının içine alan parçalarıyla dünyanın en iyi akustiğe sahip salonları arasında yer alan Volkswagen Arena’da konser vermek üzere geliyor. 90’ların ikinci yarısında Glasgow’dan dünyaya seslerini duyurmaya başlayan ve kısa sürede post-rock’ın vazgeçil-mez grupları arasına giren Mogwai, “cosmic post-rock” olarak tanımlanan müziğinde, melodik bas yapısı ve efek-tleri özenle kullanarak, yarattığı dinamik kontrast ile din-leyenleri her parçada adeta bir yolculuğa çıkarıyor.

Mogwaı Volkswagen Arena’da...

Gecenin Hakimleri... Soğuktan Gelen Casus...Mükemmel bir ail-eye sahip Samantha Moon’un hayatındaki her şey yolunda gidi-yordu, ta ki akıl almaz bir saldırı tüm hayatını sonsuza dek değiştirip bütün yaşamını altüst edene kadar. Samantha vampir old-uktan sonra, işini bırakıp geceleri çalışmayı ter-

cih ettiği özel dedektifliğe başlar. Beş kez vurulan ve ölmeyen Kingsley Fulcrum ise kendisine saldıran kişiyi bulması için Samantha’yı tutar. Bu gizemli olayı çözmeye çalışan Samantha, Kingsley’in göründüğü gibi biri olmadığını anlar. Yeni yaşamına alışmaya çalışan Samantha, acaba öğrendiği bu akıl almaz gerçeklerle başa çıkabilecek midir? Martı Yayınevi tarafından “Gecenin Hakimleri” adlı kitap Şubat ayında yayınlanacak.

Kırmızı kedi yayınevi tarafından y a y ı n l a n a n “Soğuktan Gelen Casus” adlı kitap Dünyanın en iyi casus romanı yazarlarından John Le Carré’nin, Pub-lishers Weekly tarafından “Tüm zamanların en iyi ca-sus romanı” seçilen, Time tarafından “Tüm zamanların en iyi 100 romanı” liste-sine giren bu kült eseri, filmiyle de BAFTA ödülleri dahil birçok prestijli sinema ödülünün sahibi oldu. Soğuktan Gelen Casus okuyucuya yalanlarla kurulu bir dünyanın gerçeklerle dolu hikâyesini anlatıyor.

42 / marketing europe & anatolia

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı: 038

marketing europe & anatolia /43

Kültür - Sanat

Ölümsüz aşkın hikâyesi Agapi...New York Times ve USA Today gazetelerinin çoksatanlar listesine giren ve ABD’nin en çok okunan yazarları arasın-da bulunan Sarah Jio’nun heyecanla beklenen yeni roma-nı “Agapi” 2 Şubat’ta okurlarıyla buluşuyor.Türkiye’de de çoksatanlar listesinden inmeyen, romanları beğeniyle okunan yazar Sarah Jio, son romanında ölüm-süz aşk Agapi’nin peşinden gidenleri anlatıyor. İlk görüşte âşık olabilirsiniz. Fiziksel bir çekime kapılarak âşık olabilirsiniz. Tutku ve ihtiras dolu bir serüvene çıka-bilirsiniz. Paylaşımlarınız üzerinden aşka tutunabilirsiniz. Hiçbir bağlayıcılığı olmayacak şekilde de aşkı tanımlaya-bilirsiniz. Peki gelecek planlarınızla uyumlu bir aşka ne dersiniz? Ya da belki ölümsüz aşkı bulursunuz. Aşkın al-tıncı hali agapiyi... Onu “o” olduğu için seversiniz ve asla vazgeçmezsiniz.Pena Yayınları, ABD’nin en çok okunan kadın yazarları arasında yer alan ve ülkemizde geniş bir okuyucu kitlesine sahip olan Sarah Jio’yu okurlarıyla buluşturacak. Yazarın Türkiye’yi ziyaret edeceği ve okuyucuları birçok sürprizin beklediği de gelen haberler arasında.

İstanbul Concept’in düzenlediği, beş yıl boyunca “Aşkın Damakta Kalan Tadı” olarak yol alan, geçtiğimiz sene ise yoluna “360 Dereceden Aşk Festivali” olarak devam eden

Nature in Love-Aşık Doğa...festival, 2015 yılının Şubat ayını da SEVGİ-Lİ ayı ilan edi-yor ve tüm dünyayı AŞK’a çağırıyor. Bu yılki teması “Natu-re in Love-Aşık Doğa” olarak belirlenen festivalin yaratıcı-sı, küratör Işık Gençoğlu, bir yandan özel temalı partiler ve etkinliklerle festivali renklendirirken öte yandan sanatçı ve tasarımcıların kendi aşkını ifade ederek, denenebilir, ye-nilebilir, giyilebilir, takılabilir sergileriyle beş duyuya hitap eden müthiş bir şölen hazırladıklarını belirtiyor: “Bu yıl yo-ğun talep üzerine festivalin kapsamını daha da genişlettik. 10 Şubat’ta ses getirecek ve tüm AŞK tutkunlarının katıla-bileceği rengarenk bir açılış organize ediyoruz. 15 Şubat’a kadar da her gün türlü etkinliklerle AŞK’ı kutlayacağız.”7 yılda 7 farklı ülkeden 300 sanatçının katılımıyla İstanbul’un en özel mekanlarında 700 eseri on binlerce aşk tutkunu sanatseverle buluşturan festival, artık klasik-leşmiş gala gecesini yine çok özel bir mekanda, tarihi Mı-sır Apartmanı’nın terasındaki 360 Restoran’da gerçekleş-tirecek. Restoranın 360 derece İstanbul manzaralı terası aynı zamanda çok önemli eserlerin yer alacağı bir karma sergiye de ev sahipliği yapacak