119
İMAN VE İSLÂM BİLGİLERİ

İMAN VE İSLÂM BİLGİLERİ - Erzincani

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

ISBN 975-95472-0-1
11. Bask Bask Yl: 10.2009 Basm Yeri: Ankara Baskya hazrlk: Reyhan Ltd. ti. Bask: Semih Matbaaclk
MAN VE SLÂM BLGLER
Fehmi Kuyumcu
Rabbim! Duac eyle ihvana göü, yeri Kl onlar belî denilen ahdinin eri Ve ilâ ruhi müridan, siz hep gelin beri Aln hatmeye Fehmi’yi, gülan olsun yeri.
MAN VE SLÂM BLGLER 5
Muhterem kardelerim. imdiye kadar yazlm olan bütün ilmihal kitaplar,
iman bahsinden sonra, sadece bedeni temizliklerle, bedeni ibadetleri anlatrlar. Oysa insan, yalnz bedenden, el ve kemiklerle d organlardan ibaret deildir, insanlar, dnda ve içindeki organlarla birlikte, bu bedenin koruyucu ve tayclk yapt bir iç âlemi de ihtiva etmektedir. nsan bunlar arasnda kalb, ruh ve gönül gibi daha nice görülmez organlarn da sahibi bulunmaktadr. Öyle ki, bu bâtnî organlar, insan Hakk’a yaklatran asl organlar ve lutuflardr. Bu esas unutulduu veya gerçek manasnda dikkate alnmad takdirde, i ve amellerimiz ibadet sfatn alamaz, sadece bedenî hareket halinde kalr. Yaratl sebebi ibadet etmek ve kulluk yapmak olan insanlar, bütün benlik ve varlnn hazr bulunduu bir teslimiyet ve itaat uuru içinde yaptklar ile kendilerinden beklenen ibadeti yapm olurlar. Yalnz bedenin, yalnz d organlarn itirakleriyle yaplanlarn makbul olmas beklenemez. Bu arada, herbiri birer emir olan bedenî amellerin terkiyle “sen kalbe bak” diye geçersiz iddialara düenlerin ileri de temelinden çürük, esasndan bozuktur.
Sadece akl ve bedeni hedef alan bir ilmihal, itaatli bir müslümann yaamnn ilmi olabilir mi? Yaants
Fehmi Kuyumcu6
yalnzca bedenî olan yahut da yaants yalnzca kalbinden geçenler halinde bulunan kimsenin durumu ancak gaflet ile ifade edilebilir. badetin asl gayesi ise insanlar gaflet perdesinin üzerine çkartmaktr. Bu çk ve bu kurtuluun meydana gelebilmesi de, ancak ve ancak insann iç ve d bütün mevcudiyetiyle Hakk’a yönelmesiyle olur. Fkh ilminin ve bu ilmin yeterli bir özeti olan ilmihallerin anlatt bedeni yaantya, tasavvuf ilminin anlatt, bâtnî fkh da ilâve etmek suretiyle yeterli ve gerekli bir hal ilmini bellemek iin ilk ve ön artdr. Böylece, kainatn özü ve yaratklarn asl olan insann, dengeli bir bütün ve tamamlk ifâde edebilecek bir anlayla salih amelleri yapmas mümkün olabilecektir. Otomatik hareketlerin, âdetlemi tavr ve kalplam davranlarn üstündeki gerçek ibadetlere ulamak, ancak böyle bir d ve iç sentezinin ürünü olabilir. Organlarla latifelerin birlii, kemâlin ve ilmi ile uyumlu olan amelin girii ve ön art ancak budur.
Bu kitap ve bu kitapta ele alnan konularn tamam uzun bir süredir srarla istenilmekte olduundan, kendi rey ve tercihimiz deil, bir emir halindedir. Böyle olunca da, isabetli olduu konularda bir zuhurat saylmal, noksan kald, yanld hususlarda da, kulluk gerei olarak tarafmzdan düülen bir hata bilinip affnz celbetmelidir.
Bu kitapta ki inanç, amel ve muamelattan ibaret olan ilmihâl konularnn kaynaklar bata sohbetlerdir.
MAN VE SLÂM BLGLER 7
Bundan sonra, “ah Nakbend” isimli Nasrullah Bahai’nin kitab gelir. Daha sonra u kitaplardan istifade edilmitir:
Kadzade erhi, Ehli Sünnet tikad (Gümühanevî), Minah, slâm’da Helaller ve Haramlar, Riyadu’n Nasihîn, slâm Âdâb, Büyük slâm lmihali, Nimet-i slâm, Halebi-i Sagir, man ve slâm Atlas, Makamât- Nakibendiye ve Gunyetü’t-Tâlibîn gibi eserlerdir.
Gücümüzü aan bu çalmalarda bize yardmc olan, destek ve teviklerini esirgemeyen, basm ve tashih ilerinde emek veren, kitabn mâlî arln yüklenen arkadalara teekkür eder, iki cihanda aziz olmasn dileriz.
* Bismillâhirrahmânirrahîm Allahü Tealâ’ya hamdüsenâ, Resûlüne salât ve
*
Fehmi Kuyumcu8
MAN BAHS
nanmamz gereken bilgilerin tümüne itikat denildii gibi bunlara âmentü de denilir. Dilimizle söyleyip kalbimizin tasdikiyle bütünleen inançlarmz en ksa ekliyle öyledir: Ehedü enlâ ilâhe illallah ve ehedü enne Muhammeden abdühu ve Resûluh. Bu ahadet kelâm ile islâma girilir. Mânâs öyledir: Allah’dan baka ilâh olmadna ve Hazreti Muhammed’in Allah’n kulu ve Resûlu olduuna inandm. man ksaca budur. Tamam amentüyü sonuna kadar (inanarak) okumak, teferruatls da Allah’n sfatlarn bilmektir.
1- Amentü billâhi (Allah’a inandm) 2- Ve melâiketihi (Allah’n meleklerine inandm) 3- Ve kütübihi (Allah’n kitaplarna inandm) 4- Ve rusulihi (Allah’n Peygamberlerine inandm) 5- Ve yevmil âhiri (Ahiret gününe inandm) 6- Ve bil kaderi hayrihi ve errihi min Allahi
teâlâ vel ba’sü ba’del mevt (kadere, hayr ve errin Allah’dan olduuna ve öldükten sonra dirileceimize inandm) diyerek imann bu alt maddesini kalbinde dorulayan kimseler, inananlar, müminlerdir, hakkâ inananlar bunlardr. Bu imann zddna, aksine küfür denir.
MAN VE SLÂM BLGLER 9
Hak yol, doru inanç olan ehli sünnet inancnda Allah’a öyle inanlr:
Allah Vacibülvücud’dur (varl, vücudu kendin- dendir, baka varlk ve ekiller halinde görülmesi, onlara girmesi, bitimesi olmaz). Bütün varlklarn yaratcsdr. Hayydr (Diri, canl), Alîmdir, Kâdir ve Kayyûmdur (hereye gücü yeten ve hereyi varlkta tutan) dilediini diledii gibi yapandr, görücü, iitici, Kelâm sfat ile konuucu, Kadîm sfatyla evveli, Bakî sfatyla sonu olmayandr. Zatnda ve sfatlarnda, yaratt âlemlerde orta ve yardmcs yoktur. Ee, ortaa, oula, yardm- cya muhtaç deildir. Yaratklarn hepsi O’na muhtaçtr. Zaman ve mekânla kaytl deildir. Rengi ve ekli olmaz. Akl ve hisle anlalmaz. Ancak inanarak varl ve ikincisi olmayan “say üstü bir” olduu bilinir. Zatndan baka eylerin tamam demek olan âlemin (evrenin) yoktan yaratcs, terbiyecisi (Rabb), besleyip büyütücüsü (Rezzak’) öldürüp diriltecek olan, âlem mülkünün mâliki, kyamet gününün sahibi, Rahman, Rahim, celâl ve ikram sahibidir. Cisim, a’raz, madde olmayan, akl, ilim ve hayale gelen hereyden ayr bulunan kudret ve azamet sahibidir. Kibriya ve Ulûhiyet’in biricik sahip ve hâkimidir.
Sevdii bir kulunda meydana getirdii tecellisi kadar o kulu tarafndan bir kyasla bilinse de, bu biliin ifadesi mümkün deildir. Mukaddes zat bilinemez. Noksan sfatlardan münezzeh, müberradr. Kemâl sfatlarnn sahibidir. Tasavvuf; iman “kalbi Allah’a balamaktr” diye tarif eder.
Fehmi Kuyumcu10

nanmamzn üçüncü art Allah’n kitaplarnn hepsine inanmaktr. Allah’n kitab; vahiy melei namusu ekber ve akl evvel olan Cebrail (a.s) vastasiyle baz peygamberlerine vahyettikleridir. Bu kitaplarn dördü kitap, yüz tanesi de sahifeler manâsna gelen Suhuf’dur. On suhuf ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’e, elli suhuf Hz. Âdem’in olu ve ikinci peygamber Hz. it’e otuz suhuf Hz. dris’e, on suhuf da Allah’n dostu, peygamberlerin atas Hz. brahim’e vahyolunmutur. (Buradan anlalmaldr ki, dinsizlerin iddia ettii ilk
MAN VE SLÂM BLGLER 11
insanlarn vahi ve okuyup-yazmay bilmedikleri eklin- deki güya tarihî bilgiler yalan ve iftiradan ibarettir.) Hz. Âdem’in olu Kabil, kardei Habil’i öldürdükten sonra, O’nun soyundan gelenler slâm’ terkedip sapm ve çeitli bâtl tanrlara tapmaya balam (put, ate, güne vs. gibi) ve o soydan gelenler medeniyetten mahrum kalmlardr. Aslnda Hz. Âdem, ilk insan ve ilk peygamberlii yannda, Allah Âdem’e esmây öretti âyeti hükmünce, ilk öretmen, ilk mürit, ilk aile ve ilk cemiyet bakan, ilk mümin, ilk medeniyet ve sanat rehberidir. Bu hakikatten çocuklarmza anlatmakla hem onlar yanl kanaatlardan korumu, hem de dinsizlerin ilim diye uydurduu yalanlarn ba yakalanm olacaktr.
Kitaplarn ilki Hz. Musa’ya inen Tevrat’tr. (Böylece büyük medeniyetler ça, Allah’n kitaplaryla açlm, fikir, sanat ve ilimdeki ilerlemeler balam haldedir.) Hz. Davud’a inen Zebur’dan sonrada Hz. sa’ya inen ncil’le Beni srail Peygamberlerine üç büyük kitap verilmi olmaktadr. Suhuflarla birlikte bu üç kitabn asllar kalmamtr. Tevrat ve ncil diye birbirinin hükümlerine ters düen saysz insan yazmas kitap ortaya çkmsa da bunlar uydurma eyler olduundan geçersizdir. Zaten bütün dier kitaplarn asl Kur’ân’da Allah kelâm olarak kabul edilmise de, hükümleri tamamen ortadan kaldrlmtr. Necip Fazl’dan çarpc bir tesbit: “Bugün elde dört ayr ncil bulunmas aslnn ortada olmadna riyazî delil... Bir ey dört olunca, bir olmak, yani varolmak haysiyetini yitirir.”
Fehmi Kuyumcu12

Peygamberlere inanmak, iman maddelerinin en derin ve en girift olandr. Bizlere Allah’, dini bildiren insanlk görevlerini öreten; inanç, itaat ve ibadetlerin ekil ve özlerini örnek yaantlar içinde gösteren, Allah’ sevip Allah’a yakn olmaya dair olan örtülü hakikatlar isteklilere açan; geni ve derin mâna ve mertebeleri kabiliyetlerin kademesine göre anlatp malederek öretenler hep peygamberlerdir. Onlar, aklî ve naklî ilimlerin olduu gibi, kalbî ve ruhî ilimlerin de öreticileridirler. Onlar, ayn zamanda tek tek her ahsn ve küme küme her topluluun da yaant örnei, hayat klavuzlardr.
Bir insan gerçekten peygambere inanyorsa, dinin bütün d ve iç derinliklerine de inanacak ve inandklarn yaayacaktr. Madde âlemi sebepler âlemidir. Buradaki her ey, her olay bir sebebe balanmtr. Sonsuz sebepleri ap Allah’ bilip, Allah’ bulmann odak noktas bizim peygamberimizdir. Sen olmasaydn âlemleri yaratmazdm emri, O’nu âlem- lere sebep klmtr. O’na (Hakka ulatrc Vesile)
MAN VE SLÂM BLGLER 13
denilir. O’nun izni ve efaati olmadan Allah’a yaknlk olamaz. Bu gerçek dünyada da böyledir, âhiretde de böyledir. O’na inanmakla iman edilir, O’nu hereyden fazla sevmekle de bu iman kemâle ulaarak Allah’a makbul olur.
Bütün peygamberleri peygamber olmayan tüm yaratklardan üstün ve makbul biliriz. Onlarn yalanclk, hilekârlk, hrszlk, hainlik gibi kötü sfatlarn hepsinden önceleri ve sonralar ile uzak olduklarna inanrz. Doruluk, eminlik, akl ve dirayette dier insanlardan üstünlük, vahiyle aldklar emri olduu gibi tebli etmek, günahszlk gibi ortak yüce vasflarn tasdik ederiz. Allah’n ahlâk ile ahlâklandklarn, ayp ve kusurdan münezzeh olduklarn bilir ve inanrz.
Peygamberler küçük-büyük günah ilemezler, masumdurlar. Onlarn unutarak yaptklar hatalara zelle denilir. Zellelerin tamam ise Allâhu Azîmüan’ca affedilmitir.
Peygamberlerin hepsi erkektir. Kadndan peygamber olmaz (Dolaysiyle mürid ve imam da olmaz). Peygamberlere nefsanî ve beerî dükünlüklerden birini yamamak iman bozan ve dümanlarn iftiras olan yalanlardr.
Peygamberler, peygamberliklerinden azledilmezler. Peygamberler dünya ve dünya nimetlerine muhabbet etmezler. Üstün ahlâk ve kemâlli amellerin sahibidirler. Onlarn hepsi imann alt maddesini müterek bir birlik içinde bildirmiler, amel ve muamelâtta ise
Fehmi Kuyumcu14
(zaman ve mekân gerei) deiiklikler gösteren artlarla ümmetlerini görevlendirmilerdir. Böylece, Hz. Âdem’den kyamete kadar inanlacak olanlarn hepsini her peygamber ayn biçimde tebli etmitir. Bu yüzden slâm’n itikat hükümleri Âdem (a.s)’dan beri hep deimez bir bütünlük içindedir.
Âdem peygamberle bizim peygamberimiz arasnda gelen -ismi ve miktar Kur’ân’la bildirilen ve bildirilmemi olan- bütün peygamberlere inanr ve onlarn hepsini severiz.
Bütün peygamberlerde dier insanlarda bulunmayan birtakm lutuflar, kemâller vardr. Onlarn zahirî kuvvet ve metanetleri, sabr ve sebatlar, yaratklara efkat ve merhametleri, uzak görü ve idrakleri emsalsizdir. Bütün peygamberlerin herbirinde mucize denen deiik hârika hadiseler meydana gelmitir. Evliyâ eliyle meydana gelen kerametler bu mucizelerin bir parças, bir ölçüde ayn kaynaktan gelen devamdr.
Bizim peygamberimize bütün geçmi peygamberlere verilen mucizelerin tamam verilmi olduu gibi, onlara verilmeyen geçmi ve gelecek bütün insanlarla cinlere de peygamber olma gibi, genel efaat gibi nice üstünlükler lütfedilmi, nice sürî ve mânevi mucizeler verilmitir. Hükmü hiç deimeyecek olan Kur’ân mucizesi ise, Allah’n ezeli Kelâm sfat ve en büyük mucizesidir.
Resul ve nebilerin, Allah’n insanlara gönderdii yaant kaideleri olan eriat tebli edici yönü olan
MAN VE SLÂM BLGLER 15
nübüvvetleri ile mânevi yön ve selâhiyetlerini tekil eden bir de velâyetleri vardr. Nübüvvetin zahiri eriat, bâtn velâyettir. Mucizeleri meydana getiren, ölü kalbleri dirilten onlarn bu velâyet yönleridir. Peygamberimizce kyamete kadar gerekli herey tebli edilmi ve O’nun vefat ile nübüvvet görevi sona ermitir. Velayet yön ve kudretleri ise veliler eliyle devam ettirilmektedir. Bu sebeble de velilerin beerî yön ve maddi yaplarnda eriat ve sünnet uyumu daima mevcut, nefis ve arzularndaysa, yasak ve yakksz olanlardan titizlikle uzak durma hâli her zaman görülebilir. Onlarn asl özellikleri bâtnlarndaki velayetten gelen güzel huylar, salih ameller ve insanlarn eziyetlerine dayanma gücüdür. Peygamberlerin alnlarnda parlayan nurun velilere intikal edeni velayet nurudur. Bu nur, Allah’n Kudret ve Azamet sfatlarnn akisidir. Peygamberimizden Hazreti Ebubekir’e aktarlan bu nur ve bu güç Allah’n en yüce ihsandr. Bu ihsan velîden velîye mânevi miras olarak verilmek suretiyle günümüze kadar ulatrlmtr.
Velâyet sahibi; Allah’n dostu, peygamberin vari- si (mirasçs), kendisinden önce bu görevi yapan velînin de halifesi, yani yerine geçen vekilidir. Âlimler peygamberlerin vârisidir hadisi erifi bunlarn ânn bildirir denmitir. Bunlar, halk Hakk’a ulatrmann memuru olan velîlerdir. Bu tür velîlere mürit denilir. Bu iin öretisine yol, tarikat, usûl dendii gibi genelde ve ilim dilinde tasavvuf da denilmektedir.
Fehmi Kuyumcu16
Her kap kapansn, Ebubekir kaps müstesna. Allah tarafndan kalbime dökülen bütün ilimleri Ebubekir’in sadrna (kalbine) aktardm hadisi erifleri bu yüce velâyet ve anl tasavvuf ilminin sadece iki delilinden ibarettir. Ümmetimin evliyas Benî srail peygamberleri gibidir. Evliyam kubbelerimin altndadr. Ben ilim ehriyim, Ali onun kaps, Ebubekir asldr gibi hadisi erifler de tasavvuf ilmi ile velayet kemâlinin ahitlerindendir. Peygamberler mal, mülk deil bu ilmi miras brakmlardr. Böylece Velâyet, zincirleme bir sralan ve elden ele hizmet devrediiyle ya Hazreti Ebubekir’in yahut ta Hazreti Ali’nin usûl ve vastasnca Peygamberimizin misilsiz velayetine ulaarak orada birleir. Allah’n nuru ve Allah’n kudreti olan bu güçten imdat ve talimat alrlar.
Peygambere iman olanlarn nübüvvet ve velâyet yönlerini belirterek bütünletiren bu ksm peygam- berlere iman bahsinde yazmamzn sebebi budur. Böylece, onlarn zahiri ve bâtnî kemâllerini ksaca ifade etmeye çaltk.
* man bahsinin sonu kader ve âhiret gününe imandr.
nsanlarn öldüü andan balayarak kabir, kyamet, yeniden dirilme, sual, hesap, srat âlemlerinden geçerek Cehennem veya Cennet’e dahil olacaklar Kur’ân’da bildirilmi ve hadîslerde açklanmtr. Bütün bu hadiselerin zaman gelince olacana inanrz. Kâfir ve münafklarn sonsuz olarak, günah fazla veya affa
MAN VE SLÂM BLGLER 17
uramayan mü’minlerin de günahlar miktarnca Ce- hennem’de azap göreceklerine, Peygamberimizin efaatinin olacana, mü’minlerin sonsuz olarak Cen- net’te kalacaklarna, Cennet ve Cehennem’in halen var olduklarna, Cemâlullah’n görüleceine de mutlaka inanmamz lazmdr.
Bunlara zt olan söylentilere önem vermez, aykr söz ve iddialara asla inanmayz.
Her ruh bir insan için yaratlmtr. Ruhlarn devri gibi (tenasüh) masallar kâfirlerin uydurmalardr. Bunun gibi, i ve hadiselerin olmasndaki tesirin yldzlarn, u veya bu sebebin veya nlarn, dalgalarn güç ve kudretinden geldiine dair olan aslsz sözlere de deer vermeyiz.
Her i ve amelin ölmeden önce yerini bulup, hesabnn görülmü olacana, kyamet ve âhiretin, Cennet ve Cehennem’in insanlarn içinde oluan duygulardan ibaret olduuna dair felsefecilerin bir çeidinden gelme yalan ve iftiralar da üzülerek reddederiz. Bu, Kur’ân’da yüzlerce âyetle bildirilen âhiret gününü inkâr olur.
Olacak eylerin hepsini ezelde bilip, sonradan olaca ekliyle Allah’n takdir ve tesbit etmesine kader deriz. Böylece kararlatrlm olanlarn zaman gelince aynen yazld gibi olumasna da kaza denir. Hayr ve er, fayda ve zarar verecek olan her yaratk ve her olay Allah’n dilemesi ve ona ol demesiyle yaratlr. Bu sebeble biz hayr ve er Allah’dandr
Fehmi Kuyumcu18
diye inanr, Allah’n hayra rzas vardr, erre ise rzas yoktur diyebiliriz. Bu yüzden, arzu ve irademiz içinde olan i ve amellerimizde hayr ister, hayr yaparz. erri, yasa, haram ve zararly da istemez ve onlar yapmayz. Bizim bu istek ve irademize cüz irade denilir. Bu cüz irademiz, bu akli seçme ve serbestliimiz bizim mesuliyet kaynamzdr. Sevap ve günah bu serbest seçim ve hür irademiz yüzündendir.
Biz, kaderimizin nasl olduunu, ne zaman ve ne sebeble yerine geleceini bilmez, sadece bunlarn Allah tarafndan belirlenmi bir gerçek olduuna inanrz. Kur’ân’n hükmü ve sünnetin yorumu böyle- dir. Bunun dndaki sözler ise, Allah’n zat hakkndaki zan ve iftiralarda ve ruh hakkndaki yalan-yanl sözlerde olduu gibi, dinimizce yasaklanm ve peygamberimizce menedilmitir.
Sevab-günah, iyi ve kötüyü Allah’n sevap, günah ölçüsü içinde bilir, onlarn var oluu açsndan bir dedikoduya girmez, ancak onlarn zarar veya faydasna göre davranr, emirler hududunda tedbirimizi alrz. Tedbir ve teebbüs bize farzdr, iyiyi-kötüyü bilip iyiyi seçmek farzdr. Tedbir almak akl sahiplerine farzdr. Takdir ise Allah’a aittir. Tedbir ve teebbüste bulunmada kusur etmemek, buna ramen, Allah’dan gelene de raz olmak bizim imanmz gereidir. Bu sebeple; çalp-kazanmak, helâl-haram ayrmak, örenip amel etmek görevlerimizdendir. Çalp çabaladmz halde fakirlikten kurtulamyorsak, bu hale sabretmek
MAN VE SLÂM BLGLER 19
tevekkülümüzün gereidir. Zengin isek veya sonradan zengin olmu isek, bu da nimet sahibini takdir ederek, cömert olan Allah’n ahlâkna uyup ükrümüzü artrmamz ve emirlere itaatimizi çoaltmak içindir. Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali halifeliklerinde u rza sözünü ayr ayr söylemilerdir: Allah bana zenginlik veya fakirliin hangisini verirse ben o hale razym.
• Yukarda ksaca anlatld gibi inanmaya iman veya
ehli sünnet vel cemaat inanc denilir. Böyle inananlar hakkâ müminler olup peygamberimizin sünnetinde, anl sahabilerin inancnda, büyük müctehid imamla- rmzn mezheplerinde bildirilenlerdir. Lâ ilâhe illallah (Allah’dan baka ilah yoktur) tevhid (birleme) kelimesinin izah yukarda anlatlan iman bilgileridir. Muhammedün Resulullah inanc ile de bu imanmz kemâle erdirmi oluruz. Bütün inanlacak hususlarla bedenen yaplacak ameller peygamberimiz tarafndan müslümanlara bildiril- mi, kalb ve ruhun yakîn denen manevî inanç ve amelleri de velayet sahiplerine hâl edilerek verilmitir. Biz bütün bunlar içeren bir bütünlük içindeki inanç ve amellere göre inanr ve amel ederiz.
Bunlar bize aktaran sahabîleri, velîler ve müctehid imamlar sever, doruluklarna da inanrz. Sahabîlerin nakilleri ile Kur’ân’n hükümlerinden Allah’n muradna uygun düen mutlak doru, güzel ve hak ölçülerle snrl tatbiki hükümler, prensipler meydana getiren inanç ve amel mezheplerine de tâbi oluruz. nancmz onlarn bildirdii gibi, amelimiz de aada anlatlaca gibidir,
Fehmi Kuyumcu20
inançta mezhebimiz Mâturidî, amelde ise mam Azam hazretlerinin Hanefi mezhebi hükümleridir. Mezhebe uymayan aklna uymu, sapmtr. Biz inançta Mâturidî, amelde Hanefî mezhebinden, batnî fkh demek olan tasavvufta ise Nakî usûlündeniz.
Bizim Rabbimiz Allah, dinimiz slâm, kitabmz Kur’ân, peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmdr.
Allah’a inanp peygamberi tasdik edenlere ümmet veya millet denir. Peygamberin ümmetine tebli ettii hususlara din, eriat veya slâmiyet denilir. Dinin inanlmas gereken ksmna iman veya itikat; beden ve kalble yaplacak olanlarna ibadet; al-veri, nikâh, vasiyet ve dier yaant ekillerindeki hükümlerine de muamelât denilmektedir.
*
SLÂM BAHS
Hadîsi erifte buyurulmutur: slâm be ey üzerine bina edilmitir.
1- Kelime-i ehadet getirip manasn örenip inanmak, 2- Be vakit namaz vaktinde klmak, 3- Ramazan aynda oruç tutmak, 4- (Kendine farz olana) zekat vermek, 5- (Zengin olana) ömründe bir defa hacca gitmek.
* Kelime-i ehadet ehedü enlâ ilâhe illallah ve
ehedü enne Muhammeden abdühu ve Resûlüh demektir, iman bahsinde anlatlmtr.
* Dinimizin direi olan be vakit namaz Peygambe-
rimizin miracnda farz klnmtr. Büyük zikir, büyük dua ve büyük amel olan namaz hakkndaki yekûnu 88’e ulat bildirilen âyetlerden bazlar unlardr:
Resulüm, sana vahyedilen Kur’ân- Kerim’in âyetlerini oku ve namaz da (erkân ve âdabna uyarak) dosdoru kl. üphesiz ki namaz; (edebe, akla ve eriata uymayan) çirkin olan eylerden (klan) alkor.
Fehmi Kuyumcu22
Allah’ zikretmek ibadetlerin en büyüüdür. Yaptnz her eyi Allah bilir. (Ankebut 45)
(artlarna uyarak, farzna, vacip ve sünnetlerine dikkat ederek vaktinde klmak suretiyle) Namazlar (nn hakkn) koruyanlar (yok mu) ite bunlar Cennetlerde ikram görenlerdir. (Mearic 34-35)
Namaz dosdoru kln, zekat verin ve Allah Resûlüne itaat edin. Ta ki, ilahî rahmete kavuasnz. (Nur 56)
man eden, iyi amellerde bulunan, namaz dosdoru klan, bir de zekat veren kimselere Rableri katnda mükâfat vardr. Onlar için hiçbir korku yoktur, onlar üzüntü de duymayacaklardr. (Bakara 277)
Peygamberimiz de öyle buyurmutur: Namaz dinin direidir. Onu terkeden dinini
ykm olur. Bir baka hadîsde: Amellerin en üstünü vaktinde klnan namazdr. Yine bir baka hadîsde: Namazn dünyadaki derecesi, âhirette cemâ-
lullah’n derecesi gibidir buyrulmutur. Yine baka bir hadîsi erifte öyle müjdelenmitir: Be vakit namaz, namaz vakitleri arasnda;
cuma namaz da, iki cuma arasnda ilenen küçük günahlarn kefaretidir.
MAN VE SLÂM BLGLER 23
Peygamberimiz Gözümün nuru namazdr buyur- mutur.
Bu âyet ve hadîslere ne ilave edilebilir? Böylece namaz; ibadet ve amellerin ba tac, Allah’a
yaknln arac, müminlerin mirac, kötülüklerin ilac, fakirlerle kadnlarn hacc, müminin kâfirden ayracdr.
• Namazn 12 art vardr. Bunlardan biri eksik olsa
namaz olmaz. Bunlarn alts namazn dnda olan artlar, alts da namaz klnrken yaplmas gereken (namazn içindeki) artlardr.
Namaza balamadan (namazn dnda) yerine getirmemiz gereken artlar unlardr:
1- Hadesden taharet (cünüp olann gusletmesi ve abdest almak.)
a) Guslü gerektiren durumlarda sünnete uygun ekilde gusletmek farzdr.
- Aza dolu dolu su vermek (mazmaza), - Burna su vermek (istinak), - Bedenin bütün ksmlarn (kllarn dibine de suyu
ulatrmak artiyle) ykamak, Guslün üç farz, artdr.
Sünnet üzere öyle gusledilir: Önce “bismillahirrahmanirrahim” der, (niyet ettim
gusletmee) diye niyetlendikten sonra, ellerimizi bilek- lere kadar ykarz. Üstümüze yapm, su geçmesine
Fehmi Kuyumcu24
engel olacak birey varsa onlar ykayp gideririz. Edep yerlerimizi ykar temizleriz. Sonra sa avucumuza üç kere su alarak her seferinde azmza dolu dolu su verir boaza kadar çalkalar dökeriz (mazmaza). Bundan sonra sa elimizle burnumuza, üç kere su verip suyu burnumuza kuvvetlice çeker ve sol elle sümkürürüz (istinak). Daha sonra üçer kere yüzümüzü, sa ve sol kollarmz (dirsekler dahil) ykarz. Birer kere bamza, kulaklarn içine, arkasna ve boyna meshettikten sonra önce bamza, sonra sa ve sol omuzlarmza üçer kere su döker ve her döküte bedenimizi outurarak hiç slanmam yer brakmadan güzelce ykarz. Saç ve sakal aralarna, göbee, kapanm küpe deliine kadar her uzvumuza suyu ulatrrz. En sonunda ayaklarmz ykarz. Aya sonra ykamak, gusül yerinin toprak olmas halindedir. Bugünkü banyolarla çamur olmayan yerlerde yaplan gusülde, abdest almada olduu gibi, ba ve kulak arkalar ile boyna meshettikten sonra, önce sa, sonra da sol ayaklarmz ykarz. El ve ayak parmaklarnn arasna suyun güzelce ilemesi için aralarn hilalleriz.
b) Abdesti olmayann abdest almas:
- Yüzünü ykamak (yüz, iki kulan yumuaklar aras ile alndaki saç biten yerle çene alt arasdr).
- Ellerini (dirsekler dahil) ykamak, - Ban meshetmek, - Ayaklarn (topuklar dahil) ykamak, Abdestin dört farzdr. Bunlarda noksanlk olmusa
abdest alnmam olur.
MAN VE SLÂM BLGLER 25
Abdesti öyle alrz: Besmele çekeriz. Niyet ettim Allah rzas için abdest
almaa deriz. Ellerimizi bileklerimize kadar ykarz, parmak aralarn hilâlleriz, yüzük varsa oynatrz. Sa avucumuzla azmza üç defa su vererek azmz çalkalar, dilerimizi parmakla ovarz. Üç defa da burnumuza su verir, sol elle sümkürürüz. Sonra üç defa yüzümüzü ykarz, önce sa, sonra da sol kolumuzu üçer kere ykarz. Sa elimizi slatp bamzn ön tarafn bir kere meshederiz. ki elimizi slattktan sonra serçe parmaklarmz kulaklarmzn içinde oynatrken ba parmaklarmzla da kulak arkalarn, dier üç parmaklarla da boynumuzu iki yandan sarz. Önce sa, sonra sol ayamz topuklarla birlikte üçer kere ykarz. Parmak aralarnda ovarz.
2- Pisliklerden (necasetten) temizlenmek: Namaz klacak kimsenin bedenini, elbise ve namaz klaca yeri temizlemi olmasdr.
3- Örtünmek (setri avret): Namazda örtülmesi art olan yerlerin örtülmesidir. Kadnlar için bu yer, yüzleri ile ellerinden baka her yerleridir.
4- Kbleye dönmek (istikbali kble): Namazda Kâbe’ye yönelmek arttr. Kâbeyi göremeyecek yerde olanlarn Kâbe tarafna yönelmeleri farzdr. Kbleyi bilmeyen aratrarak bu ciheti bulmaldr.
5- Vaktin girmi olmas: Farz namazlar ile bunlarn sünnetleri, vitir namaz ile teravih ve bayram namazlar
Fehmi Kuyumcu26
için bu namazlarn vaktinin girmi olmas arttr. Bu namazlarla birlikte evvabin ve teheccüt namazlarnn vakit girmeden klnmas muteber deildir. Namazlarn klnma vakitlerini bilmek borcumuzdur.
6- Niyet etmek: Namaz için niyet, Allah için ihlâs ile namaz klmay istemek ve hangi namaz klacan bilmektir.
Ameller niyetlere göre deer kazanr. Bu sebeple her amelde niyet arttr. Namazda ise bu art farz olarak kesin bir zaruret belirtir. Niyetin kalb ile yaplmas yannda dil ile de (usulca) söylenmesi istenmitir. Farz namazlarla, vitir, cuma ve bayram namazlarnda bunu belirtmek lâzmdr. (Bugünkü sabah namaznn farzna, bugünkü cuma veya vitir namazna, bayram namazna niyet ettim eklinde) sünnet olan namazlarda (niyet ettim u vaktin ilk veya son sünnetine, bugünkü evvabin veya teheccüt namazna) diyerek niyet edilir. Bunlar namaz balamadan önce yerine getirilecek farzlardr. Bunlardan biri veya birkaç olmazsa namaz klnamaz.
Namazn içinde olan, (namaz klnrken yerine getirilmesi gereken) farzlar da unlardr:
1- Balama Tekbiri (iftitah tekbiri): Namaza Allahü ekber diye balamaktr.
2- Ayakta durmak (kyam): Farz ve vacip namaz- larda (gücü yetenlerin) ayakta durmalar farzdr.
3- Kur’ân okumak (kraat): Namazda Kur’ân okumak (bilenler için) farzdr. Bilmeyenlerin ilk frsatta Fatiha
MAN VE SLÂM BLGLER 27
sûresini daha sonra da inna a’tayna ve kulhüvallahü ahad gibi en ksa sûreleri ezberlemeleri de farzdr. Baka sûre ve âyet bilmeyenler, farzlarn ilk iki rekatlaryla sünnetlerde ikier defa, farzlarn üçüncü ve dördüncü rekatlaryla kunut duas yerine ve oturularda ettahiyyatü bilmiyorsa ettahiyyatü yerine de Fatiha’y birer defa okusunlar. Ancak ilk frsatta dier sûrelerden birini, kunutu ve ettahiyyatüyü örenmeleri gerekir. Fatiha’y da bilmeyen, namazn her bölümünde (rüknünde) Allahü ekber der. Bu kavil en ksa zamanda örenmek artna bal bir geçici ruhsattr.
4- Rükû (eilmek): Kraattan sonra eilmek sure- tiyle ba ile arkann düz bir halde tutulmas ve ellerin diz kapaklar üzerine parmaklar biraz açk vaziyette konul- masdr.
5- Secde etmek (sücud): Rükûdan dorulduktan, dizleri büküp yere koyduktan sonra, aln ve burnu iki eli ile birlikte yere koyarak iki ayak uçlar (mümkünse) kbleye kar dönecek ekilde secde yaplr. Bu secde her rekatta pepee iki defadr.
6- Son oturuu yapmak (kadeiâhire): Namazlarn sonunda (ettahiyyatü okuyacak kadar) oturmak da farzdr. Dört rekatl bir farz namaznn dördüncü rekat ile akam namaznn üçüncü rekatnda oturulmadan bir rekat daha klnp secdeye varlsa farz yerine getirilmemi olacandan, bu namazlarn yeniden klnmas icabeder.
Namazda tadili erkân denilen çok mühim bir özellie de dikkat etmelidir. Buna farzdr diyenler vardr.
Fehmi Kuyumcu28
Namazn ayakta durmas (kyam) rüku ve secdeleri gibi farz olan rükünlerini sükûnet içinde, aceleye getirmeden yapmak tadili erkândr. Rükudan kyama kalknca vücut dimdik olmal ve Sübhanallahilazim diyecek kadar durduktan sonra secdeye varmal, iki secde arasnda da böyle bir zaman durmaldr. Namazda orta yollu bir sükûnet içinde olmay, acele etmemeyi tadili erkândan saymlardr. En lüzumlu ve pek faydal bir zaman olan ibadetle geçen zamann deerini bilmelidir. Böyle bir niyetle, ayklk ve evkle namaz klmaya çalmalyz. Namazdan kendi istei ile çkmay da farzdr diyenler vardr. Vakit çkmadan önce namaz bitirmi olmal ve son oturuta ettahiyyatü okuyacak kadar olsun oturduktan sonra selâm vererek namazmz ikmal etmeliyiz.
Namaz klan ayakta dururken secde yerine, rükûda ayaklarnn ucuna, oturuda da dizlerinin arasna bakmaldr.
Namazlarn farzndan biri eksik olsa o namaz kabul edilmez. Yeniden klnr. Namazlarn vacipleri ise, farz- larndaki bilmediimiz noksanlar tamamlar, onlar ikmal etmi olur.
Namazlarn vacipleri unlardr: 1- Namaza mutlaka Allahü ekber diye balamak. 2- Namazlarda Fatiha sûresini okumak. 3- Fatihay zamm- sûreden önce okumak. 4- Farzlarn ilk iki rekat ile vitir ve sünnet olan namaz-
larn her rekatnda zamm sûre okumak.
MAN VE SLÂM BLGLER 29
5- Kendi bana klnan namazda, öle, ikindi farzlar ile gündüz klnan bütün sünnet namazlarnda gizlice okumak.
6- Cemaatla klnan namazlardan sabah, cuma, bay- ram, teravih, vitir namazlarnn her rekatnda, akam ve yats namazlarnn ilk iki rekatnda açktan; öle ve ikindi namazlarnn bütün rekatlarnda gizlice okumak.
7- Vitir namazlarnda kunut duas okumak ve kunut tekbiri almak.
8- Secdede aln ile birlikte burnu da yere koymak. 9- Üç veya dört rekatl namazlardaki birinci oturuu
yapmak. 10- Namazlarn her oturuunda ettahiyyatü okumak. 11- Cemaatin susup imam dinlemesi. (Cemaata
imam kraate balamadan yetienler, sübhânekeyi okuyup susar. mam kraata baladktan sonra namaza yetienler Allahü ekber diye namaza girer ve baka bir ey okumaz).
12- Namazda yanlarak terkedilen vacipler için ya- nlma (sehiv) secdesi yapmak.
13- Namazlarn farzlarnda tertibe uymak (kyamdan rükûya, rükûdan sonrada secdeye gitmek ekliyle).
14- Namazlarn sonunda önce sa sonra sol tarafa yüz çevirerek esselamu aleyküm ve rahmetullah demek.
Namazn sünnetleri de ksaca unlardr: 1- Balangç tekbirini alrken elleri erkeklerde kulak
hizasna, kadnlarda omuz bana kaldrmak. Erkekler ba parmaklarn kulak yumuaklarna deecek ekilde tutarlar.
Fehmi Kuyumcu30
2- El ayalarn kbleye çevirmek. 3- Erkeklerin göbek altnda, kadnlarn da göüsleri
üzerinde olmak kaydyla sa ellerini sol elleri üzerine koymalar, erkeklerin ba ve serçe parmaklarn halka eklinde tutarak sol bileklerini kavramalar, dier üç parmaklarn kollar üzerinde uzatmalar.
4- Tekbirden sonra sübhaneke okumak. 5- Fatihadan önce eûzu besmele çekmek. 6- Rükûda üç defa sübhane rabbiyel azîm demek. 7- Her secde’de üç defa sübhane rabbiyel a’lâ demek. 8- Son oturularda rabbenâ âtinâ, rabbenafirlî,
rabbenâ lâ tuz kulûbenâ gibi bir duay salavatlardan sonra okumak.
9- Fatiha’dan sonra gizlice âmîn demek. 10- Üç ve dört rekatl farzlarla vitrin ikinci oturu-
larnda, ölenin ilk sünneti ile cuma namaznn ilk ve son sünnetlerinin yine ikinci oturularnda, dier namazlarn her oturuunda salli ve bârik okumak.
11- Kyamdan rükua eilirken, secdelere varrken ve secdelerden kalkarken Allahü ekber demek.
12- Rükudan kalkarken hem imamn hem de yalnz klanlarn Semi Allahü limen hamideh demesi.
13- Secdede ayak parmaklarn bükerek uçlarn kbleye getirmek.
14- Ayakta dururken topuklar dört parmak aral- nda tutmak.
15- Oturularda erkeklerin sol ayaklarn döe- yerek üzerine oturmas ve sa ayaklarn dikip parmak uçlarn kbleye çevirmek.
MAN VE SLÂM BLGLER 31
16- Rükudan kalkarken Rabbenâ lekel hamd demek. 17- Oturularla secde aralarnda elleri parmaklar biraz
açk olarak üzerine koymak. 18- Namazlarn sonunda yüzü önce saa, sonra da
sola döndürmek. 19- Ezan duyulmayan yerlerde hem ezan, hem de

Farz olan cuma namaznn ön sünnetini klp -iki rekat namaz yerinde olan hutbe konumadan dikkatlice dinlenir- farz imama uyarak kldktan sonra, son sünneti ve zuhru âhir denen dört rekat (niyet ettim Allah rzas için üzerime farz olan son öle namazna) diye niyetlenerek klarz, (niyet ettim vaktin sünnetine) diye niyetlenerek de öle namaznn son sünneti yerine iki rekat namaz klar, tebih ve dualar yapar, virtlerimizi okuyarak cumay ikmal ederiz. Biz daima bu büyük farz sünnet ve âdâbyla böylece klmaya gayret ederiz.
slâm’n üçüncü art Ramazan aynda oruç tutmaktr.
Ramazan aynda hazr bulunan bir müslüman o ayda oruç tutacaktr. Hastalanan, yahut da baka bir mazereti sebebiyle oruç tutamayacak olanlar, özürlerinin kaybolmasndan sonra, oruç tutmad günlerin saysnca oruç tutacaktr. Böylece Allah Teâla
Fehmi Kuyumcu32
hazretleri bize güçlüü deil, kolayl emretmitir. (Bakara 185)
Ey müminler, sizden öncekilere (geçmi pey- gamberlerin ümmetlerine) farz klnd gibi, sizin üzerinize de oruç farz klnd. Böylece oruç sayesinde fenalklardan korunasnz. (Bakara 183) Orucun lü- gat mânas, nefsin meylettii hereyden saknmak demektir, imsak vaktinden güne iyice batncaya kadar niyetli olduumuz halde yiyip içmek ve cima etmekten saknmaktr. Bu bedenin orucudur. Gözü haramdan, dili yalan, kötü söz (küfür) ve gybetten, eli zulüm ve haramdan, aya yasaklara gitmekten alkoymak beden ibadetinin hakikatidir. Bizler için kalbi rabta ile megul edip Hakk’a balamak ise orucun bütün faziletlerini toparlayc hakikatidir. Çünkü böyle yapan hiçbir kötü- lüe dümeyecei gibi, orucun bütün hikmetlerine ulaacak bir oruç tutmu olmaktadr.
1- (Niyet ettim yarnki ramazan orucunu tutmaya) eklinde niyet etmek.
2- Orucu bozan eylerden saknp yapmamak. 3- Niyetin ilk ve son vaktini bilmek, orucun farzlardr.
Bu vakit, günein batmndan sonra balayp ertesi günün kuluk vaktine kadar olan süredir.

MAN VE SLÂM BLGLER 33
Türkiyemizde baz müslümanlar, Arabistan’da veya baka bir yerde hilal görünmü, ramazan balam veya bayram olmu diye bu yalan yanl haberlere uyarak büyük hatalara düüyorlar. Bu ekildeki haberler doru olsa bile onlara uymak yanltr. Bir defa bu haberi yayan ve böyle amel edenler mezhepsiz kimselerdir. Onlara uyulmaz bir. kincisi de daha mühimi, Diyanet leri Bakanl’nn tesbit ve ilân ettii takvimlerde yazlm olan ramazana ait vakitler dorudur; bunlara uymak dorudur. Bu da iki. Bizim büyüklerimiz “atsn topunu, alsn orucunu” derler. Bu en dorusudur. Böylece memleketimizde ramazan ilân edilince oruca balarz, bayramdr denilen günde de bayram ederiz. Esasen Arabistan’da ve dier ülkelerde yaplan bu türlü davranlar, onlarn kitap ve sünnete tercih ettikleri bir mezhepsiz kimsenin yanl yorumuna uymalar yüzündendir. Tasavvufu ve mezhebi olmayanlar bu incelii anlamadklarndan, her sene bu türden ayialar çkarrlar. Biz bu söylentilere uymayz.
• Müslümanlara farz olan artlardan biri de zekat vermektir. Zekat, dinen zengin saylan müslümanlarn usulüne
göre zekata tabi varlklarnn genelde krkta birini Allah rzas için fakir müslümanlara vermesidir.
Zekat veren, zekatn verirken veya zekat vermek üzere ayrrken, vekiline teslim ederken niyet etmelidir. Zekat verilen fakirin bu niyeti duymas, ona bu fiilin duyurulmas gerekmez.
Fehmi Kuyumcu34
Fakir olan ana-babaya, dede ve nineye, eine, küçük öz çocuklara, torunlara zekat verilmez. Çünkü bunlar bakmaya mecbur olduklarmzda. Zekatn fakir borçludaki alacaa saylmas olmaz. Cami, mescit, köprü yaptrmak ve tamir ettirmek gibi ilere verilen de zekat olmaz.
Zekat, fakir müslümanlara verilir. Zekat, temizlenme, bereketlenme ve Allah için yaplan zikir (zikri cemil) manâlarna gelir. Zekat; zenginin borcu, fakirin hakk, cemiyetin düzenidir. Allah, kendisine zekat düüp de vermeyenin amelini kabul etmez.
*
slâmn bütün ibadetlerini bünyesinde toplam olan hac, slâm’n art ve büyük amellerden biridir.
Arafat’ta özel vaktinde tefekkür, dua ve niyaz ile bir müddet durup daha sonra Kâbe’yi usulünce tavaf etmeye hac denilir. Arafat’ta zamannda durma ve Kâbeyi tavaf etme, haccn iki farzdr. Hacc kabul edilenin geçmi günahlarnn affedilecei müjdelen- mitir. hrama girmek de haccn shhatli olmasnn artdr. Haccn bir müslümana farz olmas içinde baz artlar vardr.
- Müslüman olmak (haccn farz olmas yannda haccn kabul olmasnn art da müslüman olmaktr),
MAN VE SLÂM BLGLER 35
- Akll olmak, - Bulua erimi olmak, - Hür olmak, - Haccn vaktine yetimek, - Yolculuk için azk ve binit salamaa gücü yetmek. - Haccn farziyetini örenmek (dardaki gayri müs-
limlerden olup da müslüman olanlara aittir.) Bundan baka hacc yapma açsndan da baz
artlara sahip olmak lazmdr. - Vücutça salam olmak (bizzat yapmann artdr). - Hacca mani bir hâli olmamak (hapisler, tutuk-
lular), - Yol emniyeti bulunmak, - Kadnlarn dul ve boanm olanlarnn iddet denen
bekleme müddetlerinin bitmi olmas ve yannda mahremi olmak (Baba, day, amca öz veya süt kardei, damad, süt olu, kocas gibi),
- Zaman (Arafat vakfesi ile ziyaret tavafnn zamannda yaplmasdr). Arafat vakfesi, kurban bayram arefe gününün zeval vaktinin kurban bayramnn ilk günü tan yeri aarncaya kadarki zaman içinde; ziyaret tavafnn vakti ise, kurban bayramnn ilk üç günüdür. Bir mazereti olan için (bilhassa kadnlarda) hayatnn sonuna kadar,
- Yer (Haccn yeri Arafat bölgesi ile Kâbe’dir), - hram. hram, niyet ve telbiyeden ibarettir denilmi.
Hac ve umre yapacaklar için yapacaklarna göre (Niyet ettim Allah rzas için hacc krana veya hacc temettuya veya hacc ifrata veya umre yapmaya) diye niyet etmek ve baka yer ve zamanlarda yaplmas
Fehmi Kuyumcu36
yasak olmayan baz mubahlar Allah’n emrine uymak için terketmeye ihram denilir. Dikisiz bir üstlük ve dikisiz bir petemal giymek (erkekler için) ihramn dta belirtisi, içte de karar ve niyetidir.
- hrama mikat yerinden girmek, - Müzdelife’de vakfe yapmak, - Hacc kran ve hacc temettü yapanlar için kurban
kesmek, - Tra olmak veya saç kestirmek. (Bunlar Harem
denen Mekke hudutlar içinde, meselâ Minâ’da yap- mak),
- Cemreleri tradan önce atmak, - Kurban, cemrelerle tra arasnda kesmek, ziya-
ret tavafn kurban kesme günlerinde yapmak, - Sa’y yapmak ve bunu hac aynda yapmak, - Sa’yi tavaftan sonra yapmak, - Sa’yi yürüyerek yapmak (özrü olanlar müstesna), - Sa’y yapmaya Safa’dan balamak, - Afakî olanlar (Mekke dndan gelenler) veda ta-
vaf yapmak, - Tavafa Haceri esved’den balamak, - Tavaf Kabe sola alnarak yapmak, - Tavaf yürüyerek yapmak(özürlüler müstesna), - Tavaf abdestli yapmak, - Tavafta örtünmesi gerekli yerleri örtülü bulun-
mak, - Tavaf Hatim denen yarm ay eklindeki eddin
dndan yapmak, - Tavaftan sonra iki rekat namaz klmak,
MAN VE SLÂM BLGLER 37
- Ziyaret tavafnn son üç avtn (dolamn) da yapmak (ilk dört avt farzdr).
- Erkeklerin ihraml iken dikili veya yaptrlm elbise giymesi, balarn veya yüzlerini örtmesi, av avlamas gibi ihrama aykr ileri terketmek, haccn vacipleridir. Bunlardan birini terkeden bir koyun veya bir keçi kurban eder.
Haccn sünnetleri pek çoktur. Bizim bu kitabmzn hacmi dndadr. Hacca gideceklerin o zaman aratrmas iyi olur.
Mümkünse, haccn sonuna getirerek peygamberimizi ziyaret için Medine’ye gitmek en yüce sünnettir.
Hac üç çeittir:

Devaml farz olanlar:
mann artlarna inanmak. Devaml olarak imanl bulunmak, ömrün sonuna
kadar iman korumaktr. Bunun gibi, eriata zt olan hereyi terketmek, küfür, irk, nifak (münafklk), dinden çkma (mürtedlik) ve dier büyük ve küçük günahlarla fena huy ve alkanlklar terketmek de daimi farzdr. Geçici olan farzlar ise, ikiye ayrlr. Farz ayn olanlar ve farz kifaye olanlar. Her mümine farz olan farz ayndr. Be vakit namaz, oruç, zekat, gusletmek, dümana kar topyekün harpte harbe gitmek gibi. Bunlarn herbiri zaman gelince farz olur.
Devaml farz olan ilimler de, emir ve yasaklar bildiren ilim ve bilgilerdir. Helâl ve haramlar (yapn veya yapmayn eklindeki emirleri) bilmek de devaml farzlardandr.
Farz kifaye, bazlarnn yapmasyla dier müslü- manlardan kalkan farzlardr.
MAN VE SLÂM BLGLER 39
- Selâm almak, - Aksran elhamdülillah deyince, Allah sana rahmet

Vitir namazn klmak, sadakay ftri vermek, kurban kesmek, iki bayram namazn klmak, ana-babaya hizmet etmek, kocann karsna bakmas (gücü nisbetinde ye- dirip-giydirmesi), yakn akrabaya, bakmakla yükümlü olduklarna bakmak, kadnlarn kocalarna hizmette kusur etmemesi de üzerimize vacip olan emirlerdendir.
Gizlide, açkta, i ve davranlarmzn tamamnda Allah’n beenecei ekilde davranmak, dinimizce kutsal olan deerlerin hepsinde olduu gibi, Peygamberimizin atalar, evlâtlar, hanmlar ve ashabna hürmette kusur etmemek; rabtamzla, üzerimizde hakk olanlara hizmette kusur etmemek; arkadalarmz iyilerden seçmek, komularla iyi geçinmek; misafire ikram etmek; tevbe etmeye devam ederek günahlarmza piman olmak; kendisi, yaknlar, ihvanlar ve bütün
Fehmi Kuyumcu40
müslümanlarn saadet ve selâmetine dua etmek; kötü akbet ve fena amellerden Allah’a snmak; hakk hak bilip hakka uymak, bâtl bâtl bilip bâtldan kaçmak gibi görevleri yeterince ve olduu kadar yapmamz gerekir.
Allahü Teâla’nn gazab günahlar arasnda gizlidir. Celâl sahibi Allah, bir günah için yüzlerce senelik ibadeti, itaati boa çkarp, sahibini sonsuz azaplara atabilir.
kiyüzbin sene ibadet eden eytan kibrinin eseri olarak, Âdem’in olu Kabil’i adam öldürmesinden, smi A’zam bilen Bel’am- Baur’u dünyaya meyletmesinden, Bersisa isimli duas makbul bir kulunu da zina yapmas yüzünden cehennemlik yapmtr. Sa’lebe isimli zâhid bir sahabi, peygamberimizin bir tavsiyesini tutmamas yüzünden iman nurundan mahrum edilmitir. Pey- gamberimizin Onun için yapt ricalar da Allâhu azimüan’n kabul etmedii bildirilmitir.
Bu yüzden, Allah’dan korkup emirlerini yapmak, yasaklarndan kaçmak, peygamberine itaat etmek bize farzdr.
Allah’n rzasn kazanabilmek için bu misalleri kulamza küpe, hareketlerimizi ayarlamakta da ibret alma vastas yapmalyz. Bu vastalarn en büyüü peygamberimizin emir ve iaretlerine uymaktr.
Peygambere uyabilmenin arac, vastas da pey- gamberin ümmetim ve evlâdm dedii birini vasta klmaktr.
MAN VE SLÂM BLGLER 41


Fehmi Kuyumcu42
54 FARZ
1- Allahü Tealâ’nn birliine inanmak. 2- Helâlinden yemek ve içmek. 3- Abdest almak. 4- Be vakit namaz klmak. 5- Cünüp ise gusletmek. 6- Rzkn Allah’tan olduuna inanmak. 7- Helâl ve temiz elbise giymek. 8- Cenab- Hakk’a tevekkül etmek. 9- Kanaat etmek. 10- Nimetleri dolaysiyle Allah’a ükretmek. 11- Kazaya raz olmak. 12- Belâlara sabretmek. 13- Günahlardan tevbe etmek. 14- hlâs ile ibadet etmek. 15- eytan düman bilmek. 16- Kur’ân- Kerîm’in hükümlerine raz olmak. 17- Ölümü hak bilmek. 18- Allah’n dostlarna dost, dümanlarna düman
olmak.
MAN VE SLÂM BLGLER 43
19- Babaya ve anaya iyilik etmek. 20- Ma’rufu emir ve münkeri nehyetmek. 21- Akrabay ziyaret etmek. 22- Emanete hyanet etmemek. 23- Daima Allah’dan korkup ferah terketmek. 24- Allah’a ve Resulüne itaat etmek. 25- Günahdan kaçp ibadetlerle megul olmak. 26- Müslüman devlet bakanna itaat etmek. 27- Âleme ibret nazaryla bakmak. 28- Tefekkür etmek. 29- Dilini kötü sözlerden korumak. 30- Kalbini temiz tutmak. 31- Kimseyi alaya almamak. 32- Harama bakmamak. 33- Sözünde sadk olmak. 34- Kula münkerat dinlemekten korumak. 35- lim örenmek. 36- Ölçü ve tarty hak üzere kullanmak. 37- Allah’n azabndan emin olmayp, daima korkmak. 38- Müslüman fakirlere sadaka vermek. 39- Allah’n rahmetinden ümid kesmemek. 40- Nefsinin isteklerine tabi olmamak. 41- Allah rzas için yemek yedirmek. 42- Yeterli rzk kazanmak için çalmak. 43- Malnn zekatn, mahsûlünün örünü vermek.
Fehmi Kuyumcu44
*
KULU HAKK’A YAKLATIRAN BADETLER BAHS
Yukarda saylm ve anlatlm olan farz ve vâciblere uyup, yasaklar terketmek, ibadetleri yerine getirmek mutlaka gerekli ise de, yeterli deildir.
Bedenimizi temizleyen abdest, namaz, oruç, zekat ve hac gibi ibadetler yannda bu ibadetlerle uyumlu olarak; içimizdeki latifelerin de zikre, fikre, ibadet ve taharete ihtiyac vardr. Bedenle yaplan ibadetler nasl bizi azaptan kurtarp nimetlere kavumamza sebep ve ön art oluyorsa, kalb ve ruhumuzla yapacamz ve herbiri âyet ve hadisle emredilmi bulunan ibadet ve taatlar da, Peygamberimizin sevgisini ve Allah’n rzasn kazanabilmemizin vastas ve ön art bulunmaktadr.
Nitekim peygamberimiz Beni hereyden fazla sevmeyince imannz kemâl bulmaz, Beni seven Allah’ da sever buyurmutur. Cenab Allah da Beni seven Habibime uysun buyurmutur. Peygamberi sevip O’na uymak ise, O’nun hem eriatna hem de sünnetine, sünnet olan velayet ve bâtnna uymakla olur. Biz peygamberi görmedik. Peygamberi ve Allah’
Fehmi Kuyumcu46
sevmenin hakikatini O’ndan görerek örenmedik. Amma, Hazreti Ebubekir gördü ve örendi. Ebubekir Sddk’tan görüp örenen Selmani Farisi, O’ndan Kasm bin Muhammed (Hz. Ebubekir’in torunu), O’ndan Caferi Sadk (Hz. Ali’nin torunu), O’ndan silsilenin dier halkalar zahir ve bâtnlaryla örenerek ilâhî emanet günümüze ulatrlm oldu.
Netice olarak denileceklerin özü udur: Allah yaknl ve Peygamber sevgisini kazanabilmenin biricik yolu, bu yaknl kazanm olan ve bu yaknlk ile yaklatrc bir selâhiyet kazanan bir velinin yoluna girerek onun emir ve tavsiyelerini gönül holuu ile kabul edip muhabbetle yapmaktan ibarettir. Hazreti Ebubekir Sddk’tan bu yana silsilede sralanan ve küçük silsilede tek tek saylan yüce velîler bu tarzda yetimi, Peygamberimizin emri ve direktifi ile bu görevi yapmaya memur edilmilerdir. Bu usûlün kyamete kadar böylece devam edip gidecei bildirilmitir. Bu yola halis bir inanç ve smsk bir ba ile girenler de bu yaknlk ve kemâlden hisse alacak, onlarla harolup, onlara ikram edilen Cemâlullah’a kavuacaklardr. Zira, âyet ve hadislerde Allah için sevin. Sadklarla beraber olun. Herkes sevdiiyle beraberdir, burada da, orada da buyurulmutur. Bu yolun faziletini belirten haberler pek çoktur. Biz de kymet ve deerini bilelim. yilerle iyi yolda arkadalk edelim. Kötüleri de kötülükleri de terkedelim. Allah’n en büyük düman olan nefsimizi ve nefsin hilelerini tanmaya çalalm. Çünkü nefis, yaradl icab hayrdan kaçar, erri ister, insan da kötü yollara sürükler, içimizde olan,
MAN VE SLÂM BLGLER 47
bütün varlmza hükmeden nefsin yegâne ilac rabtadr. Gerçi nefis açlkla dize gelip zayflarsa da, slah olmaz. Bizim nefsimizi islah ederek bedenimiz ve niyetimizi temizleyecek, ruhumuzu artp gafletten uyandracak olan biricik vastamz, vesile ve dermanmz rabtamzdr. Bu yolda en yüksek araç, ulatrc kuvvet rabtadr. Rabta, hem yolun usûlüne dikkatle uymay, hem de müridi akl ve hayalden çkarmamay ifade eder. Bizde en yüksek batni amel rabtadr. Bu yüzden Nebi, sddkla rabta; Rabbe çkar bu rabta denilse yeridir. Rabta, ilahî feyzi müridin kalbine aktaran bir oluk gibidir. Feyiz ise manevî gdadr: Böyle bir hizmetle bizi manevi âlemlerin üstüne çkarmann memuru olan zata olan sevgimizi büyütüp çoaltmak da bizim en ileri görevlerimizdendir. Rabtay anlayp sevmeye çalmal, bu konudaki i ve ameller nelerse onlar yava yava örenip ona göre gayret ve hizmetler yapmalyz. Beden ve kalb ile yapmamz gerekli amelleri yeterince ve gereince yapmann yannda; haram, günah ve yasak olan ileri Allah için terketmeliyiz. Her amelimizi eriat terazisinde tartarak yapmal, eriatn kabul etmediini brakp, kabul ettiini yapmalyz. Bilmediklerimizi bilen arkadalarmzdan sorup örenmeliyiz. Sevgi ve ballmz artran i ve uralar yapp, sevgi ve ballmza zarar verecek ileri, kitaplar, insanlar terketmeliyiz. Bo zamanlarmzda rabtamz düünelim. Tefekkürümüz rabtamz ve onun çevresi olmaldr. Rabtann tannmas, muhabbetin yerlemesi ve ihlâsmzn artmas için sohbetlere ve hatmelere devam etmeliyiz. Hatme, hem büyük
Fehmi Kuyumcu48
rabta, hem de en iyi sohbet aracdr. Mazeretsiz üst üste üç defa hatmeye gelmeyenler, üst üste üç defa cuma namazna gitmeyene benzetilmitir. Bizde hatme öyle mühimdir ki bu yolun terfi arac olan hatmeye gelmeyenler terakki kazanamaz ve rabta ve zikrin nimetine ulaamaz. Zikrimiz gönül zikri, gizli zikir ve Lafza-i Celâl’dir. Allah’n bütün isim ve sfatlarn içeren zat ismidir. Bütün isimlerinin faziletini ve bütün nurlarnn hakikatini toplam olan bir zikirdir. Peygamberimizin halifesi ve hicret arkada Hazreti Sddk Ekber’e ilk defa verilen dersin ayns bizim dersimiz, rabtann ayns bizim rabtamz, zikrin ayns bizim zikrimizdir.
Yolumuz; muhabbet, ihlas, âdab ve teslimiyet üzerine kuruludur. Muhabbet demek, rabtay Allah için sevmek, bu yolu Resulullah için benimsemektir, ihlas, rabtamzn gizli halimizi de yanndaymz gibi bilip gördüüne inanmaktr. Onu, ilimde mam Azam, marifette de en yüksek velîlik derecesi olan kutbul aktab bilmektir. Adab ise, rabtamza olan hizmet, hürmet, muhabbet ve edepleri yeterince yapmaktr, insanlarn âdab Allah’a ulaan ip gibidir. O ipe tutunanlar ancak o huzura varrlar. Edepsiz yaknlk olmaz, bu sebeple, tarikat olmayana tarikattan bahsetmemek, davet edilmedii yere gitmemek, noksanl daima nefsimizden bilmek, halkn ayplayaca davranlar yapmamak; bakalar yannda el balama, el öpme, boyun krma gibi bu devirde kaldrlm olan fiilleri yapmamak, aramzda ise yer ve diz öpme, öpüme gibi sünnetle yasaklanm fiilleri yapmamak bu devrin
MAN VE SLÂM BLGLER 49
edeplerindendir. Kötü amel ve fena çr açmayp açan da nezaketle uyarmalyz. Terbiye, iyi ve ho geçinme kurallarna her zaman ve her yerde uyalm. Hadisi erifte Edebi olmayann dini yoktur buyurulmutur. Mümkün olduunca edep ve terbiye d, görgü harici ilerden saknalm. Yollarn sonu ve müridin kemâli ise teslimiyettir. Rabtann yap dediini yapmak, yapma dediini veya ima ettiini de yapmamak teslimiyettir. Emirleri, akl yorumu katmadan yapmak, yasaklar da his ve çkar ilgilerine dümeden yapmamaktr. Zorluklara sabr ve güçlüklerde sebatl olma da teslimiyet olarak ifade edilmitir. Tevazu ve mahviyet ise teslimiyetin ürünü ve bu yolun en deerli kazancdr.
Bu yolun en üstün nimeti umurunu rabtasna teslim edip noksann bilmek ve aman ya Rabbi demeye devam etmektir.
Her yol ve kolun bir usûlü, baz artlar vardr. Biz- de u üç husus bu artlardandr:
1- Devaml abdestli olmak. 2- Helâlinden kazanp, helâlinden yemek. 3- Nisbeti korumak. Her amel abdestli olunca yaplabilir. Abdestli iken
yiyip içilen nefse zehir, ruha da gda olur. Abdestli iken ölen ehittir. Abdestli bulunmaya dikkat etmeli, yatarken mümkünse abdestli olarak yatmaya gayret etmeliyiz. Böyle yapan sabaha kadar ibadet etmi gibi ecir alr. Devaml abdestli olan, niyetinde de halis ise, d ve içiyle temizlenmi, pâk olmutur.
Fehmi Kuyumcu50
Helâl lokma yemeyenin ibadetinin kabulü üpheli olduundan, helâl ilerde çalp, helâl lokma yemek herkes için dikkat edilecek bir görevdir. Helâl lokma besmele ile yenince nefis ondan gda alamayacandan bizim riyazetimiz helâl lokma yemekle yaplr. Böylece besmele ile yenilen helâl lokma, bir de rabtal yenilirse bu defa ruhumuz büyük bir kuvvet kazanarak yüce makamlara çkma gücüne eriir. Bu tarzdaki beslenme alkanl, maneviyatn esas motoru, yahut nurdan bineidir.
Nisbeti koruma olarak söyleniveren art ise bütün artlar bünyesinde toplayan bir artlar özetidir. Bu artn asl, bu yolun usulünce amel etmektir. Dier yollarn ve baka büyüklerin usûlleri de hak ise de, biz ancak bizim usûlümüz, bizim amelimiz, bizim büyüklerimizden fayda görebilir, ancak ve ancak onlardan feyiz alabiliriz. Bir müride, bütün yollarda deimez bir kaide içinde, feyiz ancak kendi rabtasndan gelir. Aksine hareketle her kapdan bireyler kapmaya çalanlar, misalleri görüldüü gibi bouna yorulup, kendilerine uyanlarla birlikte beyhude yere urap durmu olurlar. Rabtay hiç unutmamaya gayretli olmak, her i ve uranda onu düünüp onu hayal etmek, akam yatarken, sabah kalkar kalkmaz rabta etmek hedefe kolaylkla ulatrc nisbet unsurlarndandr. Bu konuya, haram ve yasaklarn hepsinden saknmak, kötülüklerle er olanlardan korkmak, emirlerin hepsini yapmak da dahildir. Nefsin arzusu ve eytann ameli olan kibir, gurur, hased, kin ve buzetme, iki yüzlülük (riya), hilekârlk, yalanclk ve hrs gibi hayvani sfatlardan olan tehlikeli günahlar terketmek de bu nisbetin cihadndan bir
MAN VE SLÂM BLGLER 51
bölümdür. Nisbet yürütücüsü de denilen rabtann bizde görmek istedii sâlih amellerin gerei ve kemâlli hallerin kaps olan u hasletlerdir:
Sabrl olma, güçlüklere ve amellerin yüküne sebat etme, hak ve adaletle insafdan ayrlmama, hayat boyunca görevlerinde doru ve çalkan olma, efkat ve merhameti brakmama, güvenilir ve aranlr kiilikte olma, cömert ve hayr sever olma, kanaatkar olma, bilhassa tevazulu ve mahviyetkâr olma gibi yüksek sfatlardr.
Ba olma, üstünlük ve büyüklük taslama, keif ve keramet elde etme gibi öldürücü, mâna söndürücü nefsânî beklentileri de kökten kesip atmamz, onlarn hergün tekrarladklar nasihat ve daima bekledikleri vazifelerimizdendir.
Bizde ilâhi ente maksûdî ve rzake matlûbi diyerek tekrarlayp durduumuz Allah rzasn dilemenin dnda kalacak olan bütün manevî istekler yasak ve yerilen gayretlerdendir.
*
Küfre düme, ana-babaya isyan, haksz yere adam öldürmek, yetim maln yemek, zina yapmak, slay rahmi terketmek, mazluma zulmetmek, içki içmek, yalan yere yemin etmek, yalanc ahitlikte bulunmak, (rza, cana, mala) hainlik etmek, günahyla öünmek, namaz terketmek, fitneye sebep olmak gibi büyük günahlar manevî balln kendi elleriyle koparmak olup bu yoldan çkma sebebidir. Böyle günahlara düenler, nispet ipini kopardklarndan derslerini tazelemek zorundadrlar.
Allah’n rzasna ulaan; her nimete ulam, her makam geçmi, her hayr yapm, en yüksek mut- luluk olan Cemâlullah’a kavumutur. Bu sebeble biz, mal-mülkü hedefleyen dünya talepleri ile yine dünyada kalacak olan sûrî (dünyevî) kerametleri talep etmeyiz. Bana seni gerek seni diyenlerin yolunda yalnzca Allah rzas isteriz.
• Bir müslümann yaants u üç eyin yaplmas
ile kemâle ular: 1- lim, 2- Amel, 3- hlâs lim, zahirî ve bâtnî görevlerimizi örenip bilmektir.
Amel de, bildiimiz bu görevleri güzelce yapmaktr. hlâs ise, bu görevleri sadece Allah için yapmaktr. Biz, baka yollarn “iin sonudur” diyerek yapt amelleri iimizin banda yapmaya balarz.
MAN VE SLÂM BLGLER 53
hlasn asl, gizli ve açktan olan her davran ve niyeti Allah’n görüp bildiine kesinlikle inanmaktr. Rabtann görüp bildiine inanmak da ayn eydir. Biz bu inançla ie balarz. Ara, kürse smam, mümin kulumun kalbine sarm buyuran Allah’n kalbine sd yani (kudret ve azametiyle tecellî ettii) velîsine biat etmek, onu sevip, ona inanp balanmakla Allah kaps önüne gelmi oluruz. Çalp gayret ederek bu kapnn açlmasn beklemeliyiz. Baka yollar, baka kaplar bize ebediyen kapaldr. Allah kaps bizim için ancak rabta eliyle açlr.
Bizim yolumuz bu kapya kadardr. Ondan sonras, hakikat denilen peygamber kaps ve sonu da marifet denilen Allah kapsdr. Allah kaps ancak Allah’n raz olduu kimselere açlr. Bu rza kapsnn klavuzu rabtadr. Hiç üphemiz olmasn ki, bu kap sabr ve teslimiyet sahiplerine açlacaktr.
• Bu yolun büyüklerinin baz tavsiyeleri: • Nefs ejderhas ancak rabtann gölgesinde ölür. • Zikir kalbi arndrr, rabta ile yükselinir, kâmil velînin
sohbeti ise hayat iksiridir. • Dosdoru olanlarn deeri yüksektir. • Aslandan kaçar gibi yol inkarclarndan kaçn. • Bu yolun selâmeti inkarclardan uzak durmaya
baldr. • Ayn anda iki ayr yolda yürümek mümkün deildir. • Bakasnn sana yapt kötülükle, senin bakasna
yaptn iyilii unut.
• Bakasna yaptn kötülükle, bakasnn sana yapt iyilii unutma.

Cenab Allah, kendi nurundan Habibinin ruhunu yaratm, o nurun kalanndan da dier insanlarn ruhlarn halketmitir. Ezel gününde bütün ruhlara: “Ben sizin Rabbiniz deil miyim?” diye sormu, bata Habibinin ruhu olmak üzere, bütün inananlarn ruhlar “belî” yani “evet ya Rabbi, sana kulluk yapacamza yemin ederek söz veriyoruz” demilerdir. Âyet ve ha- disle bildirilen, fakat dünyaya gelince unuttuumuz bu anlamann hatrlanmas için Peygamberler gön- derilmi, ilâhî kitaplar indirilmitir. Hudeybiye denilen yerde anl sahabilerin hepsi peygamberimize biat ederek, ruhlarnn ezeldeki anlamasn Habibi elinde tazeleyince, Allah’n rzasna ulap maddî ve mânevi fetihlere kavutular. Bata pîrimiz Ebubekir Sddk olmak üzere, belli bal sahabilere ayr ayr, bütün sahabilere de guruplar halinde ders verip zikir ve belirli ameller tarif eden peygamberimiz, onlarn Hakk’a ulamalar
MAN VE SLÂM BLGLER 55
için gerekli yollar tayin etmi, gelecekteki ümmetinin istekli olanlarna da “sahabilerime uyan Hakk’ bulur” diyerek kyamete kadar izlenecek usulü belirtmitir. Peygamberin vefatnda, yine bütün sahabiler Sddk Ekber efendimize biat ederek birlik içinde dirlik buldular. Bundan sonra, peygamberin velayetinin mirasçs olan bâtnî halifelere biat etmek, sünnetteki ekil ve ruhuyla sistemleerek devam edegeldi. Böylece, ilmi ezelîde verilen sözü bu âlemde kâlb ve kalbyla duyup ahdine sadk olduu anlalan bir Allah klavuzuna biat ederek onun yolundan yürüyüp Allah ve Resulüne makbul olma iinin öretisine tarikat, bu iin öretmenine mürit, eyh veya pir denilmitir. Tarikat, usulüne sadakatla uyan Hakk’a ulatran bir sünnet, bir sahabi yolu, âyet ve hadisle emredilen seçilmi ve sevilmilerin yaant eklidir. Bu yolda Allah’n emirleri olan eriata inanarak uyulmal, yâni bu emirler yaantmzn kural olmaldr. Hakkn Habibinin sünneti ve sahabilerin can ve ruhlarn feda ettii peygamber emirleri de gönlümüzün severek iledii amelimizi tekil etmelidir. Nasl ki bütün sahabiler kendilerine emredilen özel amelleri hayatlarnn sonuna kadar canla-bala yerine getirmiler, herbiri ald emrin dna asla çkmamsa; onlardan intikal eden bir yol olan tarikatta da onlar gibi amel ederek kendi yolunun dna tamamal, “beni ancak bu usul Hakk’a ulatrr, dier yollarn usulü bize fayda yerine zarar verir” diye bilmelidir. “Müridini hak bilmeyen Hakk’ dahi bilmez” kaidesini iyi anlamaldr. Bir ucu Allah’n ve Resulünün elinde olan nurdan bir zincir düünün. Bu zincirin her halkas,
Fehmi Kuyumcu56
bir evvelki halkaya bal olan müritlerden olumutur. te bizim müridimizden balayp peygambere ulaan müritlerden kurulu halkalara silsile denilir. Nebi, Sddk, Selman... diye nurlarna bürünmek istediklerimiz bu altn halkalardr. Bunlarn her biri Allah’ ve Resulünü sevmi, Allah ve Resulünün direktifiyle bizlere de Allah ve Resulünü sevdirmeye memur edilmilerdir. Bunlar insanlara lütfedilen en büyük nimettir. Bu nimetin kadrini bilip ona göre ükrünü edâ edelim. Onlar Allah tarafndan yüceltilmi ve sevilip saylmaya, kendilerine uyulup emirleri tutulmaya lâyk görülmü Allah dostlardr. Bunlara maddî ve manevî bir beklentisi olmadan Allah için uyanlar, Allah’a giden yolun kymetli yolcular olurlar. Bizim, bu yolumuz en büyük sahabi olan Ebubekir Sddk hazretlerinin yolu ve evliyann bakan, kemâllerin doru- una varan ah Nakibendi efendimizin usûlüdür. Bu yolda Allah zikri gönüllere ilemi, kalblere Allah ad nakedilmitir. En kolay ve en kymetli sünnetlerle dona- tlan bu yol, kestirmeden süratle götüren ruh yoludur. “Bu yolda bir adm atan, baka yollarda bin adm atandan ileri geçer”, “bu yolda iin sonu bana yerletirilmitir” denilmitir. Allah için müridi sevmek; onun bulunmad yerlerdeki durumlar da bilip göreceine inanmak; onu büyük velî bilip bizi mutlaka Allah’a ulatracana kani olmak; onun usul ve emirlerine teslim olup, tâbi olmak bu yolun artlardr. Cenab Hakk bu kainat Habibine olan sevgisinden yaratmtr. Ta oradan gelen bu sevginin bir damlas olan müridimize olan sevgimizi iman ve ballk haline getirmeye çalalm.
MAN VE SLÂM BLGLER 57
Yüce Mevlâ, Habibini en güzel ekil ve sfatta ya- ratm; O’na olan muhabbetini belirtmek ve üstün kemâlini sergilemek için bütün kâinat yoktan varet- mitir. Âlemlere rahmet olan Habibini d ve iç güzel- liklerin en âlâs ile bezemi, O’nu bütün insanlarla cin- lere efaatçi peygamber olarak göndermitir. Kur’ân- Kerim’i O’na indirerek, önceki kitaplarla dier eriatlarn hükmünü yürürlükten kaldrm, “Habibim seni sevdim, bu kâinat senin için yarattm” buyurmutur. O’nun emirlerine inanan ateten koruyacan vaadetmi, O’na uyarak, O’nu candan sevenleri de yüksek dere- celere çkaracan belirtmitir. Bu ilahî sevginin be- reketiyle; O’nun atalar, aile ve çevresi, evlâtlar, en kemâlli müritler olan sahabeleri, bu sahabelere ba- lanan tabileri ve evliyas da Hakk gösterici birer meale yaplmtr. “Biz sana kevseri verdik” âyetinin bir mâ- nas da, kyamete kadar hakikat klavuzluu yapacak ve insanlk numunesi olacak Allah ehlinin devam edip gideceidir. Rabbulâlemin’in Habibim diye yücelttii rahmet peygamberini sevmek ve bu sevginin efaatiyle Hakk’a sevilmek; eriatn noktas, sünnetin gayesi, tasavvuf ilminin konusudur. Bu muhabbet ilk önce ve kemâlli ekli ile Hazreti Ebubekir Sddk’n gönlünde filizlenmi, Hicret sonrasnda dier sahabilere de ayn biçimlerde lutfedilmitir. Peygamber rabtas, sohbet ve gizli zikir olarak özetlenen Tariki Sddkî, tâ Abdulhâlik Gucdüvani hazretlerine kadar bu ekliyle gönülden gönüle devredilmitir. Nübüvvet ortamndan uzak kalan sonraki devirlerde, ana santral gibi olan peygamber
Fehmi Kuyumcu58
feyzine dayanamayanlarn çounluk kazanmas üzerine, Abdulhâlik Gucdüvani hazretlerinin efaatyla, rabta, Peygamber emriyle müritlere yaplmaya balam; bu suretle de, peygamberlik seyri velayet seyrinde gizlenmitir. Büyük kolba, büyük irâd eri Mevlâna Halid hazretlerinin tecdidiyle de, Sddk Ekber’in feyzine, ah velî Hazreti Ali’nin feyzi de eklenerek Habibi Kibriya’nn nübüvvet ve velayet verimleri yolumuzda bütünlemi bulunmaktadr. Bizim yolumuz; Resulü Ekrem’in zahir ve bâtn halifesi, maara ve hicret yolda, sohbet ve istiare arkada, risalet ilmi ve hikmetlerinin emanet edilen kasas olan Ebubekir Sddk hazretlerinin yoludur. Peygamberlerden sonra bütün insanlarn büyüü olan pirimizin iman, peygamberler dndaki gelmi ve gelecek bütün insanlarn imanndan ardr. Bu yüce sahabiyi sevmek farzdr. Cennete O’nu sevenler girecek, sevmeyen nasipsizler ise ate ehli olacaktr. Maneviyat yolunun rehberi, mahviyet ve fenann benzersiz örnei, ilim, irfan, marifet ve vuslat ehlinin öretmeni, hüküm, idare ve dirayet sahibi, Kur’ân’n toplaycs, azanlarla döneklerin terbiyecisi, efkat ve merhametin madeni, cömertlik ve hizmetin mektebi, sadakat ve teslimiyetin Sddk Ekberi olan velîlik üstündeki bu yüce pirin yolu Tariki Sddkî adyla balamtr. Yüce Peygamberimiz “yürüyen bir ölüye bakmak isteyen Ebubekir’e baksn”, “herkes cennetin bir kapsndan çarlacak, Ebubekir ise Cennetin sekiz kapsndan çarlacaktr” buyurmutur. Tariki Sddkî, böyle bir önder ve rehberin yoludur. ki yllk hasretin sonunda sevgili Peygamberine kavuan
MAN VE SLÂM BLGLER 59
Hazreti Sddk’tan sonra, bu yol yine büyük sahabilerden olan Hazreti Selman Farisî (r.a) eliyle yürütüldü. “Selman bizdendir” hadisi erifiyle ehli beytden saylan, “Hayrl Selman”, “Cennet Ali, Ammar ve Selman’a âktr” hadisleriyle ölümsüzleen Hazreti Selman Farisi için Hazreti Ali: “Selman Farisî evvelkilerin ve sonrakilerin ilmini bilen bitmez tükenmez bir denizdir.” buyurmutur. Ebu Hüreyre: “Selman, Kur’ân’ da ncil’i de bilirdi” demi- tir. Peygamberimiz buyurmutur: “Dört kii fazilette öne geçmitir. Ben Araplar, Süheyl Rumlar, Selman Farslar, Bilâl Habelileri...” 250 veya 400 yanda vefat ettii söylenen bu yüce pirden sonra, tabiinin iki büyüü yolumuza mürit ve rehber oldu. Hazreti Ebubekir’in torunu büyük âlim ve yüce insan Kasm bin Muhammed ile Hazreti Ali’nin Hazreti Hüseyin’den olma torunu, Hazreti Zeynel Abidin’in olu mam Bakr’n olu altnc mam Caferi Sadk hazretleri... Peygamber iklimi ve sahabî nefeslerinin mevcut olduu devrin bu iki faziletli büyüünden sonra bu nisbet, fark âlemine inmi ve peygamberlik kemâline yükselmi olan büyük müritler eliyle yürütülmütür. Tayfur ve Ariflerin sultan olarak bilinen Bayezidi Bistamî, Hasan Harkanî, Ebu Ali Farimedî, yüce veliler Yusufu Hemedanî ve Abdulhâlik Gucdüvanî, Arifi Riyvegerî, Mahmut ncir Fanevî, Ali Ramitinî, Muhammed Baba Semmasî, ah Nakibendi efendimizin eyhi Seyyid Emir Külal, bu yolun usulünün kurucu ve evliyalar bakumandan ah Nakibend, Alâaddin Artar, Yakub Çerhî, Ubeydullah Ahrar (Hâcei Ahrar), Muhammed Zâhid, Dervi Muhammed, Hacegi
Fehmi Kuyumcu60
Emkengî, Muhammed Bâkibillâh, ikinci bin yln müceddidi mam Rabbanî, Muhammed Masum, eyh Seyfeddin, Seyyid Nur, Mazhar Can Canan, Abdullah Dehlevî, kol ba ve yüzlerce ubenin imam Mevlâna Halid, Seyyid Tâha, Seyyid Sbgatullah Arvasî, son müceddid Abdurrahman Tâgî, Muhammed Samî, kasmül erzak ve müridi sakaleyn Muhammed Beir, Sultan evliya ve gönüllerde safa Dede Paa (Musa Batürk), ve... Beerî örtülerle gizlenen mahviyet madeni Abdurrahim Reyhan Hazretleri...
Bu yolun usul ve esas bire indirilecek olsa bu birlenen art ancak rabta olarak belirmi olacaktr. in asln böylece tesbit edince, bu yolun pirlerini anmak, onlarn yaantsn ve kemâle ulama sebeplerini bilmek, elbetteki hâlis bir rabtadr. Büyük amel olan hatmenin feyiz çemesi ve nur banyosu olmas da bu sebepledir. Bizler için zaruri olan böylesine büyük bir amelin vesilesi olan bu mukaddes ruhlarn sahiplerini ismen, cismen, ilmen, amelen, manen ve hakikaten tanyp safiyetle onlara balanmak, himmetlerine snp, rzalarna kavumak; Habibi Kibriya’y sevmenin ve Allah’ bilip Allah’ bulmann yegâne formülüdür.
• Böylece maddî ve manevî hallerimizin ilmihalini en
ksa ekliyle özetlemi oluyoruz. Hemen ilerdeki giri ve günlüklerimizi evke yapmamz, amellerimizin makbul olmasn dileyelim.
MAN VE SLÂM BLGLER 61
YOLLAR
“Yollar... Ki Allah’a gider ; noksann yolda gider Heryol ayr tarzla gider ; vücut geç, ruh hzla gider Noksandr ruh, nefis, vücut ; akl, mal, cümle his, mevcut Ya tek tek hapsedip uyut ; ya geç hepsinden, ruhu tut lim, amel, zühd ve gna ; varlna müsait esma Kuvvet verir isen ruha ; piman etmez seni asla Gören gönül; tene, akla ; görür diyen gözler ehlâ Yere, göe smaz Mevlâ ; fikri zandan çekmek evlâ Zat, uluhiyet: Bir Allah ; burda kayan bulmaz felah “Ahad’dendir vahidiyet ; hâl diliyle söyler kesret Tevhid ise ayet niyet ; âlem sivâ, zikri vahdet Deme: Dehrî deil bunak ; düer mi nübüvvet bir bak Allah buyurur ki: “Levlâk” ; “Olmasan olmazd eflâk” Yavan akl cüz ancak ; risaleti etmez idrâk Yol peygamberle olur hak ; vesilemizdir muhakkak “Yollar... Düz, çk, inide ; hak, bâtl, patika, cadde Kimi hakdr velayetle ; kimi delâlet içinde Heryol birbaka biçimde ; hak yollar sünnet içinde Nimet, eriat içinde ; sapklar, hasret içinde Kimi yol iler zikirle ; kimisi gider fikirle Kimi kaim bin rekatle ; kimisi iftar, imsakle Kimi hizmet, mahviyetle ; kimi himmet, selâmetle Kimi ilim, marifetle ; kimi temkin, istikametle Yollar uzar, ibadetle ; kimi zühd, riyazetle Kimi fâni musibetle ; kimi dert, belâ, illetle Kimi sevilmi zilletle ; kimi yol alm klletle
Fehmi Kuyumcu62
Kimi evkle, muhabbetle ; kimi kabz, melâmetle “Zikri, fikri, ibadetle” ; Oruç, namaz, kerametle Olmaz ilim, maharetle ; rza; Rabb’la, Muhammed’le Yol var, usulü rabta ; hizmet, ibâdet rabta Muhabbet, âdab rabta ; ihlâs teslim hep rabta lim, idraktir rabta ; seyre buraktr rabta Olur eriat rabta ; sünnet, eriat rabta Sünnette yoldur rabta ; Cemâle yoldur rabta Görür hep seni rabta ; duyar hep seni rabta Emri tutup yap rabta ; nehyi atp yap rabta Nebi, Sddk’la rabta ; Rabb’a çkar bu rabta Bil: “Bu tariki rabta” ; emir: “Hemen et rabta” Bu yolda tek istek rza ; rza varsa, yok arza Rza iste, görme ceza ; istek: Varlk, yokluk: Rza “eyhin severse, de rza ; eyhin döverse, de rza” Fehmi, “rizake matlubi” ; de, pirinden dile rza.
MAN VE SLÂM BLGLER 63
HAYALÎ RABITA VE
ntisap, ders ve Virdler
1- Tevbe guslü: El tutup ders tarifini alnca, ilk gece (bir mazeret var da gusletmeye imkân olmazsa üç gün içinde) baka bir sebebe bal olmadan, srf bu niyet için olmak kaydyla Niyet ettim tevbe guslüne diye niyet ederek ve sanki bütün vücudumuz bir günah çamuruna bulanm, çamur eklinde bir günah kirine bulam da bu gusül üzerine çamur ve masiyet kiri akp, kaybolarak vücudumuzdan ayrlyor diye düünüp böyle itikat ederek âdabna uygun ekilde bir gusül yaplacak.
2- Tevbe namaz: Niyet ettim tevbe namazna diye niyet edilerek, sabah veya akam namazlarnn sünneti gibi, hangi sureleri düzgün ve kolay okuyorsak o sûreleri okuyarak iki rekat tevbe namaz klnacak.
3- Fatiha hibesi: Tevbe namazndan hemen sonra, abdestli olarak kbleye kar oturarak gözler yumulup 25 defa kalben ve sonlarn biraz uzatarak estafirullaah denilecek, ilkinde eûzü besmele,
Fehmi Kuyumcu64
sonrakilerde yalnz besmele çekmek suretiyle pepee 5 defa Fatiha okuduktan sonra Yarabbi bu okuduum Fatihalar kabul buyur. Efendim nasl hibe etti ise öylece hibe ettim vâsl eyle, âmin denilecek.
4- Rabta: Yine abdestli olduumuz halde ve hibe- nin hemen arkasndan u ekilde 5 dakika rabta ya- pacaz:
Efendim, iki kamn hizasnda bir altn koltuk üze- rinde oturmu sohbet ediyor. Ayn on-üç, ondördü gibi kl olan yüzünden hâsl olan bir nûr beni çadr gibi ihata etmi (her yanm kaplayp kuatm) her nefes alta o nûr kalbime doluyor, nefesimi dar verdikçe de içimden siyah bir zulmet dar çkp benden ayrlyor. Nefsimi de siyah ve uyuz bir it eklinde (düünerek) eyhimin ayaklar dibine atmm, bamdan aaya eriat kamçs ile vurarak O nefsimi terbiye ediyor. Sa elimde bir altn tabak içinde tuttuum kalbime, eyhimin iki ka arasndan ba parmam kalnlnda bir çeme gibi feyiz akp kalbimi temiz, tahir ve safi ediyor, ben de eyh efendimin mübarek yüzünü, cemâlini seyrediyorum.

MAN VE SLÂM BLGLER 65
Her gün yaplacak dersin tarifi:
Tevbe namaz klnan geceden sonra, her 24 saatte bir defa olmak kaydiyle, gece yarsndan geceyarsna kadar olan 24 saat içinde, hangi zaman parçasnda durumumuz müsait ise, gönülümüz ve arzumuz bu 24 saatin hangi annda evkli ve istekli ise o zaman, mümkünse, sessiz ve tenha bir yere çekilmek kaydyla ve namaz abdestimiz mevcutken, kbleye kar oturulur. Gözlerin yumulmasndan sonra, eûzü besmele çekilerek ve sonlarn biraz uzatarak 25 defa Estafirullaah denilir. Evvelkisinde eûzü besmele sonrakilerde besmele ile yukardaki ekilde pepee 5 Fatiha okuyarak ayn ekilde hiybe edilir. Ayr ayr hiybeyi öreninceye kadar böyle pepee okunan Fatihay erifler, ayr ayr hiybesi aadaki ekilde örenilince de efdal olan bu ekil ile okunarak hiybe edilir. Bundan sonra yukarda tarif edildii ekilde üç dakikadan az, be dakikan fazla olmamak kaydyla rabta yaplr. Namazda oturulan hâlde, bada veya aksi teverrük eklinin hangisi kolayna geliyorsa, bu oturu biçimlerinden hangisinde huzurlu oluyorsa o hâli ile oturmaya devam ederek bamz da ya saa yahud da sola eik olarak, sol el sol diz üzerinde, sa el de sol memenin dört parmak aasnda, iaret parma ile orta parmak arasndaki tesbihimizi dier parmaklarn müdahalesi olmadan ve 2-3 veya daha fazla tesbih tanesini alacak vaziyette, kalben, asla ses çkarmadan, dil damaa yapm vaziyette, gönül zikri olarak Allah, Allah diye çekilir.
Fehmi Kuyumcu66
Tesbih balarnda lâhi ente maksûdi ve rzâke matlûbî denilir. Bu ibare ezber edilinceye kadar Yarabbi maksadm sensin, rzan dilerim de denilebilir. Sol elin parmaklarn kapatp açmak suretiyle tesbih says belirlenerek asla ve kat’a fazla tesbih çekilmez. Emredilen miktardan bir adet bile fazla bu ders srasnda çekilemez, yasaktr.
lk ders alanlar kalben yaplan Allah zikrinde bin ile bebin adet arasnda serbest braklmtr. Balangçta bin tesbih emri alan, kimseye sormaya lüzum görmeden tesbihini iki, üç, dört veya be bine çkarabilir. Ancak, bir defa tesbihini kendiliinden artran bir mürid, bir daha bu yükseldii miktarn altnda ders çekemez. Bebin tesbihin üstüne de emirsiz bir adet bile olsa çkamaz. Bebinin üstüne ancak ve ancak emirle çklr. Dersine baladktan sonra, herhangi bir hacet, bir sebep olunca, ders orada braklp i, hizmet görüldükten sonra, tabiidir ki abdestli olmak artyla, kalnan yerden balanarak ders ikmal edilir.
Dersin kazas olmaz. Bir mazeret hududunda dersini yapamayan, gönülden üzüntü duyarak “eyvaaah ben dersimi yapamadm” diye pimanlk ve nedamet duymaldr. Böyle, bir özürle yaplmayan ve üzüntü nedamet hâsl aden dersin yaplm gibi saylaca, sebepsiz-özürsüz dersini yapmayan tenbeller için de:
Kzan küser, payn keser buyurulmutur.
MAN VE SLÂM BLGLER 67
Fatihalarn hiybesi u ekilde yaplacaktr:
Birinci Fatihay eûzü besmele ile balayarak okuduktan sonra Resûlullah Efendimizin Ravzai Mutahharasna, âh- Nakibend ve Abdülkâdir-i Geylâni Efendilerimizin ervah eriflerine hiybe ettim denilecek.
kinci Fatihay besmele ile okuyup, Seyyid Emir Külal, Hâce Abdülhâlk-il Gucdüvâni ve mam- Rabbani Efendilerimizin ervah eriflerine hiybe ettim denilecek.
Üçüncü Fatihay besmele ile okuyup Mevlânâ Hâlid, Seyyid Abdullah ve Seyyid Tâhâ Efendi- lerimizin ervah eriflerine hiybe ettim denilecek.
Dördüncü Fatihay besmele ile okuyup Seyyid Sbgatullah-i Arvasi, âh- A’zam Abdurrahman- Tâî ve eyh Muhammed Sami Efendilerimizin ervah eriflerine hiybe ettim denilecek.
Beinci Fatihay da besmele ile okuyup eyh Muhammed Beir, Dede Paa ve Abdurrahim Reyhan Efendilerimizin ervah eriflerine hiybe ettim denilecek.
Efdaliyeti dolaysiyle Fatiha hiybesinin böyle tek tek sayarak yaplmas tavsiye edilmi, ilk ders alanlarn bölümünde kaydedilen ekilde, Fatihalar pepee okuyup Avni Efendim nasl hiybe ediyorsa, ben de öyle hiybe ettim demenin de, tercih edilmemekle birlikte, mazur görülebilecei ifade edilmitir.
Fehmi Kuyumcu68
sonra, iki rekatta bir selam vermek suretiyle, dört rekat evvabin namaz klanacaktr. Niyet ettim evvabin namazn klmaya diyerek akam namaznn sünneti eklinde ikierden dört rekat namaz klnacaktr.

1- Farz namazlarndan sonra pepee be defa estafirullah denilecektir.
2- Vakit namazlarnn duasndan sonra vird olarak okunacak Kur’ân- Kerim de öylece emredilmitir:
Sabah namaznn duasnda sonra Yasini erif’in tamam veya son sahifesi:
MAN VE SLÂM BLGLER 69
Fehmi Kuyumcu70
Bismillahirrahmanirrahim, “Evelem yerev ennâ halaknâ lehüm mimmâ amilet
eydîynâ en’âmen fehüm lehâ mâlikûn. Ve zel-lelnâhâ lehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye’kulûn. Ve lehüm fiyhâ menâfiu ve meâribu efelâ yekurûn. Vettahazû min dûnillahi âliheten le’allehüm yünsarûn. Lâ yestatî’ûne nasrehum vehüm lehüm cündün muhdarûn. Felâyahzunke kavlühüm innâ na’lemu mâ yusirrûne ve mâ yulinün. Evelem yerel insânü ennâ halaknâhü min nutfetin fe izâ hüve hasiymüm mübîn. Ve darabe lenâ meselen ve nesiye halkahu kale men yuhyil izâme ve hiye ramiym. Kul yuhyiyhellezî eneehâ evvele merreh ve hüve bi külli halkin aliym. Elleziy ceale leküm mineeceril ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn. Eveleyselleziy halakas semâvâti vel arda bikâdirin alâ en yahluka mislehüm belâ ve hüvel hallâkul aliym. nnemâ emruhu izâ erâde ey’en en yekûle lehü kün feyekûn. Fesübhân