ISBN 975-95472-0-1
11. Bask Bask Yl: 10.2009 Basm Yeri: Ankara Baskya hazrlk: Reyhan
Ltd. ti. Bask: Semih Matbaaclk
MAN VE SLÂM BLGLER
Fehmi Kuyumcu
Rabbim! Duac eyle ihvana göü, yeri Kl onlar belî denilen ahdinin
eri Ve ilâ ruhi müridan, siz hep gelin beri Aln hatmeye Fehmi’yi,
gülan olsun yeri.
MAN VE SLÂM BLGLER 5
Muhterem kardelerim. imdiye kadar yazlm olan bütün ilmihal
kitaplar,
iman bahsinden sonra, sadece bedeni temizliklerle, bedeni
ibadetleri anlatrlar. Oysa insan, yalnz bedenden, el ve kemiklerle
d organlardan ibaret deildir, insanlar, dnda ve içindeki organlarla
birlikte, bu bedenin koruyucu ve tayclk yapt bir iç âlemi de ihtiva
etmektedir. nsan bunlar arasnda kalb, ruh ve gönül gibi daha nice
görülmez organlarn da sahibi bulunmaktadr. Öyle ki, bu bâtnî
organlar, insan Hakk’a yaklatran asl organlar ve lutuflardr. Bu
esas unutulduu veya gerçek manasnda dikkate alnmad takdirde, i ve
amellerimiz ibadet sfatn alamaz, sadece bedenî hareket halinde
kalr. Yaratl sebebi ibadet etmek ve kulluk yapmak olan insanlar,
bütün benlik ve varlnn hazr bulunduu bir teslimiyet ve itaat uuru
içinde yaptklar ile kendilerinden beklenen ibadeti yapm olurlar.
Yalnz bedenin, yalnz d organlarn itirakleriyle yaplanlarn makbul
olmas beklenemez. Bu arada, herbiri birer emir olan bedenî
amellerin terkiyle “sen kalbe bak” diye geçersiz iddialara
düenlerin ileri de temelinden çürük, esasndan bozuktur.
Sadece akl ve bedeni hedef alan bir ilmihal, itaatli bir müslümann
yaamnn ilmi olabilir mi? Yaants
Fehmi Kuyumcu6
yalnzca bedenî olan yahut da yaants yalnzca kalbinden geçenler
halinde bulunan kimsenin durumu ancak gaflet ile ifade edilebilir.
badetin asl gayesi ise insanlar gaflet perdesinin üzerine
çkartmaktr. Bu çk ve bu kurtuluun meydana gelebilmesi de, ancak ve
ancak insann iç ve d bütün mevcudiyetiyle Hakk’a yönelmesiyle olur.
Fkh ilminin ve bu ilmin yeterli bir özeti olan ilmihallerin anlatt
bedeni yaantya, tasavvuf ilminin anlatt, bâtnî fkh da ilâve etmek
suretiyle yeterli ve gerekli bir hal ilmini bellemek iin ilk ve ön
artdr. Böylece, kainatn özü ve yaratklarn asl olan insann, dengeli
bir bütün ve tamamlk ifâde edebilecek bir anlayla salih amelleri
yapmas mümkün olabilecektir. Otomatik hareketlerin, âdetlemi tavr
ve kalplam davranlarn üstündeki gerçek ibadetlere ulamak, ancak
böyle bir d ve iç sentezinin ürünü olabilir. Organlarla latifelerin
birlii, kemâlin ve ilmi ile uyumlu olan amelin girii ve ön art
ancak budur.
Bu kitap ve bu kitapta ele alnan konularn tamam uzun bir süredir
srarla istenilmekte olduundan, kendi rey ve tercihimiz deil, bir
emir halindedir. Böyle olunca da, isabetli olduu konularda bir
zuhurat saylmal, noksan kald, yanld hususlarda da, kulluk gerei
olarak tarafmzdan düülen bir hata bilinip affnz
celbetmelidir.
Bu kitapta ki inanç, amel ve muamelattan ibaret olan ilmihâl
konularnn kaynaklar bata sohbetlerdir.
MAN VE SLÂM BLGLER 7
Bundan sonra, “ah Nakbend” isimli Nasrullah Bahai’nin kitab gelir.
Daha sonra u kitaplardan istifade edilmitir:
Kadzade erhi, Ehli Sünnet tikad (Gümühanevî), Minah, slâm’da
Helaller ve Haramlar, Riyadu’n Nasihîn, slâm Âdâb, Büyük slâm
lmihali, Nimet-i slâm, Halebi-i Sagir, man ve slâm Atlas, Makamât-
Nakibendiye ve Gunyetü’t-Tâlibîn gibi eserlerdir.
Gücümüzü aan bu çalmalarda bize yardmc olan, destek ve teviklerini
esirgemeyen, basm ve tashih ilerinde emek veren, kitabn mâlî arln
yüklenen arkadalara teekkür eder, iki cihanda aziz olmasn
dileriz.
* Bismillâhirrahmânirrahîm Allahü Tealâ’ya hamdüsenâ, Resûlüne
salât ve
*
Fehmi Kuyumcu8
MAN BAHS
nanmamz gereken bilgilerin tümüne itikat denildii gibi bunlara
âmentü de denilir. Dilimizle söyleyip kalbimizin tasdikiyle
bütünleen inançlarmz en ksa ekliyle öyledir: Ehedü enlâ ilâhe
illallah ve ehedü enne Muhammeden abdühu ve Resûluh. Bu ahadet
kelâm ile islâma girilir. Mânâs öyledir: Allah’dan baka ilâh
olmadna ve Hazreti Muhammed’in Allah’n kulu ve Resûlu olduuna
inandm. man ksaca budur. Tamam amentüyü sonuna kadar (inanarak)
okumak, teferruatls da Allah’n sfatlarn bilmektir.
1- Amentü billâhi (Allah’a inandm) 2- Ve melâiketihi (Allah’n
meleklerine inandm) 3- Ve kütübihi (Allah’n kitaplarna inandm) 4-
Ve rusulihi (Allah’n Peygamberlerine inandm) 5- Ve yevmil âhiri
(Ahiret gününe inandm) 6- Ve bil kaderi hayrihi ve errihi min
Allahi
teâlâ vel ba’sü ba’del mevt (kadere, hayr ve errin Allah’dan
olduuna ve öldükten sonra dirileceimize inandm) diyerek imann bu
alt maddesini kalbinde dorulayan kimseler, inananlar, müminlerdir,
hakkâ inananlar bunlardr. Bu imann zddna, aksine küfür denir.
MAN VE SLÂM BLGLER 9
Hak yol, doru inanç olan ehli sünnet inancnda Allah’a öyle
inanlr:
Allah Vacibülvücud’dur (varl, vücudu kendin- dendir, baka varlk ve
ekiller halinde görülmesi, onlara girmesi, bitimesi olmaz). Bütün
varlklarn yaratcsdr. Hayydr (Diri, canl), Alîmdir, Kâdir ve
Kayyûmdur (hereye gücü yeten ve hereyi varlkta tutan) dilediini
diledii gibi yapandr, görücü, iitici, Kelâm sfat ile konuucu, Kadîm
sfatyla evveli, Bakî sfatyla sonu olmayandr. Zatnda ve sfatlarnda,
yaratt âlemlerde orta ve yardmcs yoktur. Ee, ortaa, oula, yardm-
cya muhtaç deildir. Yaratklarn hepsi O’na muhtaçtr. Zaman ve
mekânla kaytl deildir. Rengi ve ekli olmaz. Akl ve hisle anlalmaz.
Ancak inanarak varl ve ikincisi olmayan “say üstü bir” olduu
bilinir. Zatndan baka eylerin tamam demek olan âlemin (evrenin)
yoktan yaratcs, terbiyecisi (Rabb), besleyip büyütücüsü (Rezzak’)
öldürüp diriltecek olan, âlem mülkünün mâliki, kyamet gününün
sahibi, Rahman, Rahim, celâl ve ikram sahibidir. Cisim, a’raz,
madde olmayan, akl, ilim ve hayale gelen hereyden ayr bulunan
kudret ve azamet sahibidir. Kibriya ve Ulûhiyet’in biricik sahip ve
hâkimidir.
Sevdii bir kulunda meydana getirdii tecellisi kadar o kulu
tarafndan bir kyasla bilinse de, bu biliin ifadesi mümkün deildir.
Mukaddes zat bilinemez. Noksan sfatlardan münezzeh, müberradr.
Kemâl sfatlarnn sahibidir. Tasavvuf; iman “kalbi Allah’a balamaktr”
diye tarif eder.
Fehmi Kuyumcu10
•
nanmamzn üçüncü art Allah’n kitaplarnn hepsine inanmaktr. Allah’n
kitab; vahiy melei namusu ekber ve akl evvel olan Cebrail (a.s)
vastasiyle baz peygamberlerine vahyettikleridir. Bu kitaplarn dördü
kitap, yüz tanesi de sahifeler manâsna gelen Suhuf’dur. On suhuf
ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’e, elli suhuf Hz. Âdem’in olu
ve ikinci peygamber Hz. it’e otuz suhuf Hz. dris’e, on suhuf da
Allah’n dostu, peygamberlerin atas Hz. brahim’e vahyolunmutur.
(Buradan anlalmaldr ki, dinsizlerin iddia ettii ilk
MAN VE SLÂM BLGLER 11
insanlarn vahi ve okuyup-yazmay bilmedikleri eklin- deki güya
tarihî bilgiler yalan ve iftiradan ibarettir.) Hz. Âdem’in olu
Kabil, kardei Habil’i öldürdükten sonra, O’nun soyundan gelenler
slâm’ terkedip sapm ve çeitli bâtl tanrlara tapmaya balam (put,
ate, güne vs. gibi) ve o soydan gelenler medeniyetten mahrum
kalmlardr. Aslnda Hz. Âdem, ilk insan ve ilk peygamberlii yannda,
Allah Âdem’e esmây öretti âyeti hükmünce, ilk öretmen, ilk mürit,
ilk aile ve ilk cemiyet bakan, ilk mümin, ilk medeniyet ve sanat
rehberidir. Bu hakikatten çocuklarmza anlatmakla hem onlar yanl
kanaatlardan korumu, hem de dinsizlerin ilim diye uydurduu
yalanlarn ba yakalanm olacaktr.
Kitaplarn ilki Hz. Musa’ya inen Tevrat’tr. (Böylece büyük
medeniyetler ça, Allah’n kitaplaryla açlm, fikir, sanat ve ilimdeki
ilerlemeler balam haldedir.) Hz. Davud’a inen Zebur’dan sonrada Hz.
sa’ya inen ncil’le Beni srail Peygamberlerine üç büyük kitap
verilmi olmaktadr. Suhuflarla birlikte bu üç kitabn asllar
kalmamtr. Tevrat ve ncil diye birbirinin hükümlerine ters düen
saysz insan yazmas kitap ortaya çkmsa da bunlar uydurma eyler
olduundan geçersizdir. Zaten bütün dier kitaplarn asl Kur’ân’da
Allah kelâm olarak kabul edilmise de, hükümleri tamamen ortadan
kaldrlmtr. Necip Fazl’dan çarpc bir tesbit: “Bugün elde dört ayr
ncil bulunmas aslnn ortada olmadna riyazî delil... Bir ey dört
olunca, bir olmak, yani varolmak haysiyetini yitirir.”
Fehmi Kuyumcu12
•
Peygamberlere inanmak, iman maddelerinin en derin ve en girift
olandr. Bizlere Allah’, dini bildiren insanlk görevlerini öreten;
inanç, itaat ve ibadetlerin ekil ve özlerini örnek yaantlar içinde
gösteren, Allah’ sevip Allah’a yakn olmaya dair olan örtülü
hakikatlar isteklilere açan; geni ve derin mâna ve mertebeleri
kabiliyetlerin kademesine göre anlatp malederek öretenler hep
peygamberlerdir. Onlar, aklî ve naklî ilimlerin olduu gibi, kalbî
ve ruhî ilimlerin de öreticileridirler. Onlar, ayn zamanda tek tek
her ahsn ve küme küme her topluluun da yaant örnei, hayat
klavuzlardr.
Bir insan gerçekten peygambere inanyorsa, dinin bütün d ve iç
derinliklerine de inanacak ve inandklarn yaayacaktr. Madde âlemi
sebepler âlemidir. Buradaki her ey, her olay bir sebebe balanmtr.
Sonsuz sebepleri ap Allah’ bilip, Allah’ bulmann odak noktas bizim
peygamberimizdir. Sen olmasaydn âlemleri yaratmazdm emri, O’nu
âlem- lere sebep klmtr. O’na (Hakka ulatrc Vesile)
MAN VE SLÂM BLGLER 13
denilir. O’nun izni ve efaati olmadan Allah’a yaknlk olamaz. Bu
gerçek dünyada da böyledir, âhiretde de böyledir. O’na inanmakla
iman edilir, O’nu hereyden fazla sevmekle de bu iman kemâle ulaarak
Allah’a makbul olur.
Bütün peygamberleri peygamber olmayan tüm yaratklardan üstün ve
makbul biliriz. Onlarn yalanclk, hilekârlk, hrszlk, hainlik gibi
kötü sfatlarn hepsinden önceleri ve sonralar ile uzak olduklarna
inanrz. Doruluk, eminlik, akl ve dirayette dier insanlardan
üstünlük, vahiyle aldklar emri olduu gibi tebli etmek, günahszlk
gibi ortak yüce vasflarn tasdik ederiz. Allah’n ahlâk ile
ahlâklandklarn, ayp ve kusurdan münezzeh olduklarn bilir ve
inanrz.
Peygamberler küçük-büyük günah ilemezler, masumdurlar. Onlarn
unutarak yaptklar hatalara zelle denilir. Zellelerin tamam ise
Allâhu Azîmüan’ca affedilmitir.
Peygamberlerin hepsi erkektir. Kadndan peygamber olmaz (Dolaysiyle
mürid ve imam da olmaz). Peygamberlere nefsanî ve beerî
dükünlüklerden birini yamamak iman bozan ve dümanlarn iftiras olan
yalanlardr.
Peygamberler, peygamberliklerinden azledilmezler. Peygamberler
dünya ve dünya nimetlerine muhabbet etmezler. Üstün ahlâk ve
kemâlli amellerin sahibidirler. Onlarn hepsi imann alt maddesini
müterek bir birlik içinde bildirmiler, amel ve muamelâtta ise
Fehmi Kuyumcu14
(zaman ve mekân gerei) deiiklikler gösteren artlarla ümmetlerini
görevlendirmilerdir. Böylece, Hz. Âdem’den kyamete kadar inanlacak
olanlarn hepsini her peygamber ayn biçimde tebli etmitir. Bu yüzden
slâm’n itikat hükümleri Âdem (a.s)’dan beri hep deimez bir bütünlük
içindedir.
Âdem peygamberle bizim peygamberimiz arasnda gelen -ismi ve miktar
Kur’ân’la bildirilen ve bildirilmemi olan- bütün peygamberlere
inanr ve onlarn hepsini severiz.
Bütün peygamberlerde dier insanlarda bulunmayan birtakm lutuflar,
kemâller vardr. Onlarn zahirî kuvvet ve metanetleri, sabr ve
sebatlar, yaratklara efkat ve merhametleri, uzak görü ve idrakleri
emsalsizdir. Bütün peygamberlerin herbirinde mucize denen deiik
hârika hadiseler meydana gelmitir. Evliyâ eliyle meydana gelen
kerametler bu mucizelerin bir parças, bir ölçüde ayn kaynaktan
gelen devamdr.
Bizim peygamberimize bütün geçmi peygamberlere verilen mucizelerin
tamam verilmi olduu gibi, onlara verilmeyen geçmi ve gelecek bütün
insanlarla cinlere de peygamber olma gibi, genel efaat gibi nice
üstünlükler lütfedilmi, nice sürî ve mânevi mucizeler verilmitir.
Hükmü hiç deimeyecek olan Kur’ân mucizesi ise, Allah’n ezeli Kelâm
sfat ve en büyük mucizesidir.
Resul ve nebilerin, Allah’n insanlara gönderdii yaant kaideleri
olan eriat tebli edici yönü olan
MAN VE SLÂM BLGLER 15
nübüvvetleri ile mânevi yön ve selâhiyetlerini tekil eden bir de
velâyetleri vardr. Nübüvvetin zahiri eriat, bâtn velâyettir.
Mucizeleri meydana getiren, ölü kalbleri dirilten onlarn bu velâyet
yönleridir. Peygamberimizce kyamete kadar gerekli herey tebli
edilmi ve O’nun vefat ile nübüvvet görevi sona ermitir. Velayet yön
ve kudretleri ise veliler eliyle devam ettirilmektedir. Bu sebeble
de velilerin beerî yön ve maddi yaplarnda eriat ve sünnet uyumu
daima mevcut, nefis ve arzularndaysa, yasak ve yakksz olanlardan
titizlikle uzak durma hâli her zaman görülebilir. Onlarn asl
özellikleri bâtnlarndaki velayetten gelen güzel huylar, salih
ameller ve insanlarn eziyetlerine dayanma gücüdür. Peygamberlerin
alnlarnda parlayan nurun velilere intikal edeni velayet nurudur. Bu
nur, Allah’n Kudret ve Azamet sfatlarnn akisidir. Peygamberimizden
Hazreti Ebubekir’e aktarlan bu nur ve bu güç Allah’n en yüce
ihsandr. Bu ihsan velîden velîye mânevi miras olarak verilmek
suretiyle günümüze kadar ulatrlmtr.
Velâyet sahibi; Allah’n dostu, peygamberin vari- si (mirasçs),
kendisinden önce bu görevi yapan velînin de halifesi, yani yerine
geçen vekilidir. Âlimler peygamberlerin vârisidir hadisi erifi
bunlarn ânn bildirir denmitir. Bunlar, halk Hakk’a ulatrmann memuru
olan velîlerdir. Bu tür velîlere mürit denilir. Bu iin öretisine
yol, tarikat, usûl dendii gibi genelde ve ilim dilinde tasavvuf da
denilmektedir.
Fehmi Kuyumcu16
Her kap kapansn, Ebubekir kaps müstesna. Allah tarafndan kalbime
dökülen bütün ilimleri Ebubekir’in sadrna (kalbine) aktardm hadisi
erifleri bu yüce velâyet ve anl tasavvuf ilminin sadece iki
delilinden ibarettir. Ümmetimin evliyas Benî srail peygamberleri
gibidir. Evliyam kubbelerimin altndadr. Ben ilim ehriyim, Ali onun
kaps, Ebubekir asldr gibi hadisi erifler de tasavvuf ilmi ile
velayet kemâlinin ahitlerindendir. Peygamberler mal, mülk deil bu
ilmi miras brakmlardr. Böylece Velâyet, zincirleme bir sralan ve
elden ele hizmet devrediiyle ya Hazreti Ebubekir’in yahut ta
Hazreti Ali’nin usûl ve vastasnca Peygamberimizin misilsiz
velayetine ulaarak orada birleir. Allah’n nuru ve Allah’n kudreti
olan bu güçten imdat ve talimat alrlar.
Peygambere iman olanlarn nübüvvet ve velâyet yönlerini belirterek
bütünletiren bu ksm peygam- berlere iman bahsinde yazmamzn sebebi
budur. Böylece, onlarn zahiri ve bâtnî kemâllerini ksaca ifade
etmeye çaltk.
* man bahsinin sonu kader ve âhiret gününe imandr.
nsanlarn öldüü andan balayarak kabir, kyamet, yeniden dirilme,
sual, hesap, srat âlemlerinden geçerek Cehennem veya Cennet’e dahil
olacaklar Kur’ân’da bildirilmi ve hadîslerde açklanmtr. Bütün bu
hadiselerin zaman gelince olacana inanrz. Kâfir ve münafklarn
sonsuz olarak, günah fazla veya affa
MAN VE SLÂM BLGLER 17
uramayan mü’minlerin de günahlar miktarnca Ce- hennem’de azap
göreceklerine, Peygamberimizin efaatinin olacana, mü’minlerin
sonsuz olarak Cen- net’te kalacaklarna, Cennet ve Cehennem’in halen
var olduklarna, Cemâlullah’n görüleceine de mutlaka inanmamz
lazmdr.
Bunlara zt olan söylentilere önem vermez, aykr söz ve iddialara
asla inanmayz.
Her ruh bir insan için yaratlmtr. Ruhlarn devri gibi (tenasüh)
masallar kâfirlerin uydurmalardr. Bunun gibi, i ve hadiselerin
olmasndaki tesirin yldzlarn, u veya bu sebebin veya nlarn,
dalgalarn güç ve kudretinden geldiine dair olan aslsz sözlere de
deer vermeyiz.
Her i ve amelin ölmeden önce yerini bulup, hesabnn görülmü olacana,
kyamet ve âhiretin, Cennet ve Cehennem’in insanlarn içinde oluan
duygulardan ibaret olduuna dair felsefecilerin bir çeidinden gelme
yalan ve iftiralar da üzülerek reddederiz. Bu, Kur’ân’da yüzlerce
âyetle bildirilen âhiret gününü inkâr olur.
Olacak eylerin hepsini ezelde bilip, sonradan olaca ekliyle Allah’n
takdir ve tesbit etmesine kader deriz. Böylece kararlatrlm olanlarn
zaman gelince aynen yazld gibi olumasna da kaza denir. Hayr ve er,
fayda ve zarar verecek olan her yaratk ve her olay Allah’n dilemesi
ve ona ol demesiyle yaratlr. Bu sebeble biz hayr ve er
Allah’dandr
Fehmi Kuyumcu18
diye inanr, Allah’n hayra rzas vardr, erre ise rzas yoktur
diyebiliriz. Bu yüzden, arzu ve irademiz içinde olan i ve
amellerimizde hayr ister, hayr yaparz. erri, yasa, haram ve zararly
da istemez ve onlar yapmayz. Bizim bu istek ve irademize cüz irade
denilir. Bu cüz irademiz, bu akli seçme ve serbestliimiz bizim
mesuliyet kaynamzdr. Sevap ve günah bu serbest seçim ve hür
irademiz yüzündendir.
Biz, kaderimizin nasl olduunu, ne zaman ve ne sebeble yerine
geleceini bilmez, sadece bunlarn Allah tarafndan belirlenmi bir
gerçek olduuna inanrz. Kur’ân’n hükmü ve sünnetin yorumu böyle-
dir. Bunun dndaki sözler ise, Allah’n zat hakkndaki zan ve
iftiralarda ve ruh hakkndaki yalan-yanl sözlerde olduu gibi,
dinimizce yasaklanm ve peygamberimizce menedilmitir.
Sevab-günah, iyi ve kötüyü Allah’n sevap, günah ölçüsü içinde
bilir, onlarn var oluu açsndan bir dedikoduya girmez, ancak onlarn
zarar veya faydasna göre davranr, emirler hududunda tedbirimizi
alrz. Tedbir ve teebbüs bize farzdr, iyiyi-kötüyü bilip iyiyi
seçmek farzdr. Tedbir almak akl sahiplerine farzdr. Takdir ise
Allah’a aittir. Tedbir ve teebbüste bulunmada kusur etmemek, buna
ramen, Allah’dan gelene de raz olmak bizim imanmz gereidir. Bu
sebeple; çalp-kazanmak, helâl-haram ayrmak, örenip amel etmek
görevlerimizdendir. Çalp çabaladmz halde fakirlikten
kurtulamyorsak, bu hale sabretmek
MAN VE SLÂM BLGLER 19
tevekkülümüzün gereidir. Zengin isek veya sonradan zengin olmu
isek, bu da nimet sahibini takdir ederek, cömert olan Allah’n
ahlâkna uyup ükrümüzü artrmamz ve emirlere itaatimizi çoaltmak
içindir. Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali halifeliklerinde u rza
sözünü ayr ayr söylemilerdir: Allah bana zenginlik veya fakirliin
hangisini verirse ben o hale razym.
• Yukarda ksaca anlatld gibi inanmaya iman veya
ehli sünnet vel cemaat inanc denilir. Böyle inananlar hakkâ
müminler olup peygamberimizin sünnetinde, anl sahabilerin inancnda,
büyük müctehid imamla- rmzn mezheplerinde bildirilenlerdir. Lâ
ilâhe illallah (Allah’dan baka ilah yoktur) tevhid (birleme)
kelimesinin izah yukarda anlatlan iman bilgileridir. Muhammedün
Resulullah inanc ile de bu imanmz kemâle erdirmi oluruz. Bütün
inanlacak hususlarla bedenen yaplacak ameller peygamberimiz
tarafndan müslümanlara bildiril- mi, kalb ve ruhun yakîn denen
manevî inanç ve amelleri de velayet sahiplerine hâl edilerek
verilmitir. Biz bütün bunlar içeren bir bütünlük içindeki inanç ve
amellere göre inanr ve amel ederiz.
Bunlar bize aktaran sahabîleri, velîler ve müctehid imamlar sever,
doruluklarna da inanrz. Sahabîlerin nakilleri ile Kur’ân’n
hükümlerinden Allah’n muradna uygun düen mutlak doru, güzel ve hak
ölçülerle snrl tatbiki hükümler, prensipler meydana getiren inanç
ve amel mezheplerine de tâbi oluruz. nancmz onlarn bildirdii gibi,
amelimiz de aada anlatlaca gibidir,
Fehmi Kuyumcu20
inançta mezhebimiz Mâturidî, amelde ise mam Azam hazretlerinin
Hanefi mezhebi hükümleridir. Mezhebe uymayan aklna uymu, sapmtr.
Biz inançta Mâturidî, amelde Hanefî mezhebinden, batnî fkh demek
olan tasavvufta ise Nakî usûlündeniz.
Bizim Rabbimiz Allah, dinimiz slâm, kitabmz Kur’ân, peygamberimiz
Muhammed aleyhisselâmdr.
Allah’a inanp peygamberi tasdik edenlere ümmet veya millet denir.
Peygamberin ümmetine tebli ettii hususlara din, eriat veya slâmiyet
denilir. Dinin inanlmas gereken ksmna iman veya itikat; beden ve
kalble yaplacak olanlarna ibadet; al-veri, nikâh, vasiyet ve dier
yaant ekillerindeki hükümlerine de muamelât denilmektedir.
*
SLÂM BAHS
Hadîsi erifte buyurulmutur: slâm be ey üzerine bina
edilmitir.
1- Kelime-i ehadet getirip manasn örenip inanmak, 2- Be vakit namaz
vaktinde klmak, 3- Ramazan aynda oruç tutmak, 4- (Kendine farz
olana) zekat vermek, 5- (Zengin olana) ömründe bir defa hacca
gitmek.
* Kelime-i ehadet ehedü enlâ ilâhe illallah ve
ehedü enne Muhammeden abdühu ve Resûlüh demektir, iman bahsinde
anlatlmtr.
* Dinimizin direi olan be vakit namaz Peygambe-
rimizin miracnda farz klnmtr. Büyük zikir, büyük dua ve büyük amel
olan namaz hakkndaki yekûnu 88’e ulat bildirilen âyetlerden bazlar
unlardr:
Resulüm, sana vahyedilen Kur’ân- Kerim’in âyetlerini oku ve namaz
da (erkân ve âdabna uyarak) dosdoru kl. üphesiz ki namaz; (edebe,
akla ve eriata uymayan) çirkin olan eylerden (klan) alkor.
Fehmi Kuyumcu22
Allah’ zikretmek ibadetlerin en büyüüdür. Yaptnz her eyi Allah
bilir. (Ankebut 45)
(artlarna uyarak, farzna, vacip ve sünnetlerine dikkat ederek
vaktinde klmak suretiyle) Namazlar (nn hakkn) koruyanlar (yok mu)
ite bunlar Cennetlerde ikram görenlerdir. (Mearic 34-35)
Namaz dosdoru kln, zekat verin ve Allah Resûlüne itaat edin. Ta ki,
ilahî rahmete kavuasnz. (Nur 56)
man eden, iyi amellerde bulunan, namaz dosdoru klan, bir de zekat
veren kimselere Rableri katnda mükâfat vardr. Onlar için hiçbir
korku yoktur, onlar üzüntü de duymayacaklardr. (Bakara 277)
Peygamberimiz de öyle buyurmutur: Namaz dinin direidir. Onu
terkeden dinini
ykm olur. Bir baka hadîsde: Amellerin en üstünü vaktinde klnan
namazdr. Yine bir baka hadîsde: Namazn dünyadaki derecesi, âhirette
cemâ-
lullah’n derecesi gibidir buyrulmutur. Yine baka bir hadîsi erifte
öyle müjdelenmitir: Be vakit namaz, namaz vakitleri arasnda;
cuma namaz da, iki cuma arasnda ilenen küçük günahlarn
kefaretidir.
MAN VE SLÂM BLGLER 23
Peygamberimiz Gözümün nuru namazdr buyur- mutur.
Bu âyet ve hadîslere ne ilave edilebilir? Böylece namaz; ibadet ve
amellerin ba tac, Allah’a
yaknln arac, müminlerin mirac, kötülüklerin ilac, fakirlerle
kadnlarn hacc, müminin kâfirden ayracdr.
• Namazn 12 art vardr. Bunlardan biri eksik olsa
namaz olmaz. Bunlarn alts namazn dnda olan artlar, alts da namaz
klnrken yaplmas gereken (namazn içindeki) artlardr.
Namaza balamadan (namazn dnda) yerine getirmemiz gereken artlar
unlardr:
1- Hadesden taharet (cünüp olann gusletmesi ve abdest almak.)
a) Guslü gerektiren durumlarda sünnete uygun ekilde gusletmek
farzdr.
- Aza dolu dolu su vermek (mazmaza), - Burna su vermek (istinak), -
Bedenin bütün ksmlarn (kllarn dibine de suyu
ulatrmak artiyle) ykamak, Guslün üç farz, artdr.
Sünnet üzere öyle gusledilir: Önce “bismillahirrahmanirrahim” der,
(niyet ettim
gusletmee) diye niyetlendikten sonra, ellerimizi bilek- lere kadar
ykarz. Üstümüze yapm, su geçmesine
Fehmi Kuyumcu24
engel olacak birey varsa onlar ykayp gideririz. Edep yerlerimizi
ykar temizleriz. Sonra sa avucumuza üç kere su alarak her seferinde
azmza dolu dolu su verir boaza kadar çalkalar dökeriz (mazmaza).
Bundan sonra sa elimizle burnumuza, üç kere su verip suyu burnumuza
kuvvetlice çeker ve sol elle sümkürürüz (istinak). Daha sonra üçer
kere yüzümüzü, sa ve sol kollarmz (dirsekler dahil) ykarz. Birer
kere bamza, kulaklarn içine, arkasna ve boyna meshettikten sonra
önce bamza, sonra sa ve sol omuzlarmza üçer kere su döker ve her
döküte bedenimizi outurarak hiç slanmam yer brakmadan güzelce
ykarz. Saç ve sakal aralarna, göbee, kapanm küpe deliine kadar her
uzvumuza suyu ulatrrz. En sonunda ayaklarmz ykarz. Aya sonra
ykamak, gusül yerinin toprak olmas halindedir. Bugünkü banyolarla
çamur olmayan yerlerde yaplan gusülde, abdest almada olduu gibi, ba
ve kulak arkalar ile boyna meshettikten sonra, önce sa, sonra da
sol ayaklarmz ykarz. El ve ayak parmaklarnn arasna suyun güzelce
ilemesi için aralarn hilalleriz.
b) Abdesti olmayann abdest almas:
- Yüzünü ykamak (yüz, iki kulan yumuaklar aras ile alndaki saç
biten yerle çene alt arasdr).
- Ellerini (dirsekler dahil) ykamak, - Ban meshetmek, - Ayaklarn
(topuklar dahil) ykamak, Abdestin dört farzdr. Bunlarda noksanlk
olmusa
abdest alnmam olur.
MAN VE SLÂM BLGLER 25
Abdesti öyle alrz: Besmele çekeriz. Niyet ettim Allah rzas için
abdest
almaa deriz. Ellerimizi bileklerimize kadar ykarz, parmak aralarn
hilâlleriz, yüzük varsa oynatrz. Sa avucumuzla azmza üç defa su
vererek azmz çalkalar, dilerimizi parmakla ovarz. Üç defa da
burnumuza su verir, sol elle sümkürürüz. Sonra üç defa yüzümüzü
ykarz, önce sa, sonra da sol kolumuzu üçer kere ykarz. Sa elimizi
slatp bamzn ön tarafn bir kere meshederiz. ki elimizi slattktan
sonra serçe parmaklarmz kulaklarmzn içinde oynatrken ba
parmaklarmzla da kulak arkalarn, dier üç parmaklarla da boynumuzu
iki yandan sarz. Önce sa, sonra sol ayamz topuklarla birlikte üçer
kere ykarz. Parmak aralarnda ovarz.
2- Pisliklerden (necasetten) temizlenmek: Namaz klacak kimsenin
bedenini, elbise ve namaz klaca yeri temizlemi olmasdr.
3- Örtünmek (setri avret): Namazda örtülmesi art olan yerlerin
örtülmesidir. Kadnlar için bu yer, yüzleri ile ellerinden baka her
yerleridir.
4- Kbleye dönmek (istikbali kble): Namazda Kâbe’ye yönelmek arttr.
Kâbeyi göremeyecek yerde olanlarn Kâbe tarafna yönelmeleri farzdr.
Kbleyi bilmeyen aratrarak bu ciheti bulmaldr.
5- Vaktin girmi olmas: Farz namazlar ile bunlarn sünnetleri, vitir
namaz ile teravih ve bayram namazlar
Fehmi Kuyumcu26
için bu namazlarn vaktinin girmi olmas arttr. Bu namazlarla
birlikte evvabin ve teheccüt namazlarnn vakit girmeden klnmas
muteber deildir. Namazlarn klnma vakitlerini bilmek
borcumuzdur.
6- Niyet etmek: Namaz için niyet, Allah için ihlâs ile namaz klmay
istemek ve hangi namaz klacan bilmektir.
Ameller niyetlere göre deer kazanr. Bu sebeple her amelde niyet
arttr. Namazda ise bu art farz olarak kesin bir zaruret belirtir.
Niyetin kalb ile yaplmas yannda dil ile de (usulca) söylenmesi
istenmitir. Farz namazlarla, vitir, cuma ve bayram namazlarnda bunu
belirtmek lâzmdr. (Bugünkü sabah namaznn farzna, bugünkü cuma veya
vitir namazna, bayram namazna niyet ettim eklinde) sünnet olan
namazlarda (niyet ettim u vaktin ilk veya son sünnetine, bugünkü
evvabin veya teheccüt namazna) diyerek niyet edilir. Bunlar namaz
balamadan önce yerine getirilecek farzlardr. Bunlardan biri veya
birkaç olmazsa namaz klnamaz.
Namazn içinde olan, (namaz klnrken yerine getirilmesi gereken)
farzlar da unlardr:
1- Balama Tekbiri (iftitah tekbiri): Namaza Allahü ekber diye
balamaktr.
2- Ayakta durmak (kyam): Farz ve vacip namaz- larda (gücü
yetenlerin) ayakta durmalar farzdr.
3- Kur’ân okumak (kraat): Namazda Kur’ân okumak (bilenler için)
farzdr. Bilmeyenlerin ilk frsatta Fatiha
MAN VE SLÂM BLGLER 27
sûresini daha sonra da inna a’tayna ve kulhüvallahü ahad gibi en
ksa sûreleri ezberlemeleri de farzdr. Baka sûre ve âyet
bilmeyenler, farzlarn ilk iki rekatlaryla sünnetlerde ikier defa,
farzlarn üçüncü ve dördüncü rekatlaryla kunut duas yerine ve
oturularda ettahiyyatü bilmiyorsa ettahiyyatü yerine de Fatiha’y
birer defa okusunlar. Ancak ilk frsatta dier sûrelerden birini,
kunutu ve ettahiyyatüyü örenmeleri gerekir. Fatiha’y da bilmeyen,
namazn her bölümünde (rüknünde) Allahü ekber der. Bu kavil en ksa
zamanda örenmek artna bal bir geçici ruhsattr.
4- Rükû (eilmek): Kraattan sonra eilmek sure- tiyle ba ile arkann
düz bir halde tutulmas ve ellerin diz kapaklar üzerine parmaklar
biraz açk vaziyette konul- masdr.
5- Secde etmek (sücud): Rükûdan dorulduktan, dizleri büküp yere
koyduktan sonra, aln ve burnu iki eli ile birlikte yere koyarak iki
ayak uçlar (mümkünse) kbleye kar dönecek ekilde secde yaplr. Bu
secde her rekatta pepee iki defadr.
6- Son oturuu yapmak (kadeiâhire): Namazlarn sonunda (ettahiyyatü
okuyacak kadar) oturmak da farzdr. Dört rekatl bir farz namaznn
dördüncü rekat ile akam namaznn üçüncü rekatnda oturulmadan bir
rekat daha klnp secdeye varlsa farz yerine getirilmemi olacandan,
bu namazlarn yeniden klnmas icabeder.
Namazda tadili erkân denilen çok mühim bir özellie de dikkat
etmelidir. Buna farzdr diyenler vardr.
Fehmi Kuyumcu28
Namazn ayakta durmas (kyam) rüku ve secdeleri gibi farz olan
rükünlerini sükûnet içinde, aceleye getirmeden yapmak tadili
erkândr. Rükudan kyama kalknca vücut dimdik olmal ve
Sübhanallahilazim diyecek kadar durduktan sonra secdeye varmal, iki
secde arasnda da böyle bir zaman durmaldr. Namazda orta yollu bir
sükûnet içinde olmay, acele etmemeyi tadili erkândan saymlardr. En
lüzumlu ve pek faydal bir zaman olan ibadetle geçen zamann deerini
bilmelidir. Böyle bir niyetle, ayklk ve evkle namaz klmaya
çalmalyz. Namazdan kendi istei ile çkmay da farzdr diyenler vardr.
Vakit çkmadan önce namaz bitirmi olmal ve son oturuta ettahiyyatü
okuyacak kadar olsun oturduktan sonra selâm vererek namazmz ikmal
etmeliyiz.
Namaz klan ayakta dururken secde yerine, rükûda ayaklarnn ucuna,
oturuda da dizlerinin arasna bakmaldr.
Namazlarn farzndan biri eksik olsa o namaz kabul edilmez. Yeniden
klnr. Namazlarn vacipleri ise, farz- larndaki bilmediimiz noksanlar
tamamlar, onlar ikmal etmi olur.
Namazlarn vacipleri unlardr: 1- Namaza mutlaka Allahü ekber diye
balamak. 2- Namazlarda Fatiha sûresini okumak. 3- Fatihay zamm-
sûreden önce okumak. 4- Farzlarn ilk iki rekat ile vitir ve sünnet
olan namaz-
larn her rekatnda zamm sûre okumak.
MAN VE SLÂM BLGLER 29
5- Kendi bana klnan namazda, öle, ikindi farzlar ile gündüz klnan
bütün sünnet namazlarnda gizlice okumak.
6- Cemaatla klnan namazlardan sabah, cuma, bay- ram, teravih, vitir
namazlarnn her rekatnda, akam ve yats namazlarnn ilk iki rekatnda
açktan; öle ve ikindi namazlarnn bütün rekatlarnda gizlice
okumak.
7- Vitir namazlarnda kunut duas okumak ve kunut tekbiri
almak.
8- Secdede aln ile birlikte burnu da yere koymak. 9- Üç veya dört
rekatl namazlardaki birinci oturuu
yapmak. 10- Namazlarn her oturuunda ettahiyyatü okumak. 11-
Cemaatin susup imam dinlemesi. (Cemaata
imam kraate balamadan yetienler, sübhânekeyi okuyup susar. mam
kraata baladktan sonra namaza yetienler Allahü ekber diye namaza
girer ve baka bir ey okumaz).
12- Namazda yanlarak terkedilen vacipler için ya- nlma (sehiv)
secdesi yapmak.
13- Namazlarn farzlarnda tertibe uymak (kyamdan rükûya, rükûdan
sonrada secdeye gitmek ekliyle).
14- Namazlarn sonunda önce sa sonra sol tarafa yüz çevirerek
esselamu aleyküm ve rahmetullah demek.
Namazn sünnetleri de ksaca unlardr: 1- Balangç tekbirini alrken
elleri erkeklerde kulak
hizasna, kadnlarda omuz bana kaldrmak. Erkekler ba parmaklarn kulak
yumuaklarna deecek ekilde tutarlar.
Fehmi Kuyumcu30
2- El ayalarn kbleye çevirmek. 3- Erkeklerin göbek altnda, kadnlarn
da göüsleri
üzerinde olmak kaydyla sa ellerini sol elleri üzerine koymalar,
erkeklerin ba ve serçe parmaklarn halka eklinde tutarak sol
bileklerini kavramalar, dier üç parmaklarn kollar üzerinde
uzatmalar.
4- Tekbirden sonra sübhaneke okumak. 5- Fatihadan önce eûzu besmele
çekmek. 6- Rükûda üç defa sübhane rabbiyel azîm demek. 7- Her
secde’de üç defa sübhane rabbiyel a’lâ demek. 8- Son oturularda
rabbenâ âtinâ, rabbenafirlî,
rabbenâ lâ tuz kulûbenâ gibi bir duay salavatlardan sonra
okumak.
9- Fatiha’dan sonra gizlice âmîn demek. 10- Üç ve dört rekatl
farzlarla vitrin ikinci oturu-
larnda, ölenin ilk sünneti ile cuma namaznn ilk ve son
sünnetlerinin yine ikinci oturularnda, dier namazlarn her oturuunda
salli ve bârik okumak.
11- Kyamdan rükua eilirken, secdelere varrken ve secdelerden
kalkarken Allahü ekber demek.
12- Rükudan kalkarken hem imamn hem de yalnz klanlarn Semi Allahü
limen hamideh demesi.
13- Secdede ayak parmaklarn bükerek uçlarn kbleye getirmek.
14- Ayakta dururken topuklar dört parmak aral- nda tutmak.
15- Oturularda erkeklerin sol ayaklarn döe- yerek üzerine oturmas
ve sa ayaklarn dikip parmak uçlarn kbleye çevirmek.
MAN VE SLÂM BLGLER 31
16- Rükudan kalkarken Rabbenâ lekel hamd demek. 17- Oturularla
secde aralarnda elleri parmaklar biraz
açk olarak üzerine koymak. 18- Namazlarn sonunda yüzü önce saa,
sonra da
sola döndürmek. 19- Ezan duyulmayan yerlerde hem ezan, hem de
•
Farz olan cuma namaznn ön sünnetini klp -iki rekat namaz yerinde
olan hutbe konumadan dikkatlice dinlenir- farz imama uyarak kldktan
sonra, son sünneti ve zuhru âhir denen dört rekat (niyet ettim
Allah rzas için üzerime farz olan son öle namazna) diye
niyetlenerek klarz, (niyet ettim vaktin sünnetine) diye
niyetlenerek de öle namaznn son sünneti yerine iki rekat namaz
klar, tebih ve dualar yapar, virtlerimizi okuyarak cumay ikmal
ederiz. Biz daima bu büyük farz sünnet ve âdâbyla böylece klmaya
gayret ederiz.
slâm’n üçüncü art Ramazan aynda oruç tutmaktr.
Ramazan aynda hazr bulunan bir müslüman o ayda oruç tutacaktr.
Hastalanan, yahut da baka bir mazereti sebebiyle oruç tutamayacak
olanlar, özürlerinin kaybolmasndan sonra, oruç tutmad günlerin
saysnca oruç tutacaktr. Böylece Allah Teâla
Fehmi Kuyumcu32
hazretleri bize güçlüü deil, kolayl emretmitir. (Bakara 185)
Ey müminler, sizden öncekilere (geçmi pey- gamberlerin ümmetlerine)
farz klnd gibi, sizin üzerinize de oruç farz klnd. Böylece oruç
sayesinde fenalklardan korunasnz. (Bakara 183) Orucun lü- gat
mânas, nefsin meylettii hereyden saknmak demektir, imsak vaktinden
güne iyice batncaya kadar niyetli olduumuz halde yiyip içmek ve
cima etmekten saknmaktr. Bu bedenin orucudur. Gözü haramdan, dili
yalan, kötü söz (küfür) ve gybetten, eli zulüm ve haramdan, aya
yasaklara gitmekten alkoymak beden ibadetinin hakikatidir. Bizler
için kalbi rabta ile megul edip Hakk’a balamak ise orucun bütün
faziletlerini toparlayc hakikatidir. Çünkü böyle yapan hiçbir kötü-
lüe dümeyecei gibi, orucun bütün hikmetlerine ulaacak bir oruç
tutmu olmaktadr.
1- (Niyet ettim yarnki ramazan orucunu tutmaya) eklinde niyet
etmek.
2- Orucu bozan eylerden saknp yapmamak. 3- Niyetin ilk ve son
vaktini bilmek, orucun farzlardr.
Bu vakit, günein batmndan sonra balayp ertesi günün kuluk vaktine
kadar olan süredir.
•
MAN VE SLÂM BLGLER 33
Türkiyemizde baz müslümanlar, Arabistan’da veya baka bir yerde
hilal görünmü, ramazan balam veya bayram olmu diye bu yalan yanl
haberlere uyarak büyük hatalara düüyorlar. Bu ekildeki haberler
doru olsa bile onlara uymak yanltr. Bir defa bu haberi yayan ve
böyle amel edenler mezhepsiz kimselerdir. Onlara uyulmaz bir.
kincisi de daha mühimi, Diyanet leri Bakanl’nn tesbit ve ilân ettii
takvimlerde yazlm olan ramazana ait vakitler dorudur; bunlara uymak
dorudur. Bu da iki. Bizim büyüklerimiz “atsn topunu, alsn orucunu”
derler. Bu en dorusudur. Böylece memleketimizde ramazan ilân
edilince oruca balarz, bayramdr denilen günde de bayram ederiz.
Esasen Arabistan’da ve dier ülkelerde yaplan bu türlü davranlar,
onlarn kitap ve sünnete tercih ettikleri bir mezhepsiz kimsenin
yanl yorumuna uymalar yüzündendir. Tasavvufu ve mezhebi olmayanlar
bu incelii anlamadklarndan, her sene bu türden ayialar çkarrlar.
Biz bu söylentilere uymayz.
• Müslümanlara farz olan artlardan biri de zekat vermektir. Zekat,
dinen zengin saylan müslümanlarn usulüne
göre zekata tabi varlklarnn genelde krkta birini Allah rzas için
fakir müslümanlara vermesidir.
Zekat veren, zekatn verirken veya zekat vermek üzere ayrrken,
vekiline teslim ederken niyet etmelidir. Zekat verilen fakirin bu
niyeti duymas, ona bu fiilin duyurulmas gerekmez.
Fehmi Kuyumcu34
Fakir olan ana-babaya, dede ve nineye, eine, küçük öz çocuklara,
torunlara zekat verilmez. Çünkü bunlar bakmaya mecbur olduklarmzda.
Zekatn fakir borçludaki alacaa saylmas olmaz. Cami, mescit, köprü
yaptrmak ve tamir ettirmek gibi ilere verilen de zekat olmaz.
Zekat, fakir müslümanlara verilir. Zekat, temizlenme, bereketlenme
ve Allah için yaplan zikir (zikri cemil) manâlarna gelir. Zekat;
zenginin borcu, fakirin hakk, cemiyetin düzenidir. Allah, kendisine
zekat düüp de vermeyenin amelini kabul etmez.
*
slâmn bütün ibadetlerini bünyesinde toplam olan hac, slâm’n art ve
büyük amellerden biridir.
Arafat’ta özel vaktinde tefekkür, dua ve niyaz ile bir müddet durup
daha sonra Kâbe’yi usulünce tavaf etmeye hac denilir. Arafat’ta
zamannda durma ve Kâbeyi tavaf etme, haccn iki farzdr. Hacc kabul
edilenin geçmi günahlarnn affedilecei müjdelen- mitir. hrama girmek
de haccn shhatli olmasnn artdr. Haccn bir müslümana farz olmas
içinde baz artlar vardr.
- Müslüman olmak (haccn farz olmas yannda haccn kabul olmasnn art
da müslüman olmaktr),
MAN VE SLÂM BLGLER 35
- Akll olmak, - Bulua erimi olmak, - Hür olmak, - Haccn vaktine
yetimek, - Yolculuk için azk ve binit salamaa gücü yetmek. - Haccn
farziyetini örenmek (dardaki gayri müs-
limlerden olup da müslüman olanlara aittir.) Bundan baka hacc yapma
açsndan da baz
artlara sahip olmak lazmdr. - Vücutça salam olmak (bizzat yapmann
artdr). - Hacca mani bir hâli olmamak (hapisler, tutuk-
lular), - Yol emniyeti bulunmak, - Kadnlarn dul ve boanm olanlarnn
iddet denen
bekleme müddetlerinin bitmi olmas ve yannda mahremi olmak (Baba,
day, amca öz veya süt kardei, damad, süt olu, kocas gibi),
- Zaman (Arafat vakfesi ile ziyaret tavafnn zamannda yaplmasdr).
Arafat vakfesi, kurban bayram arefe gününün zeval vaktinin kurban
bayramnn ilk günü tan yeri aarncaya kadarki zaman içinde; ziyaret
tavafnn vakti ise, kurban bayramnn ilk üç günüdür. Bir mazereti
olan için (bilhassa kadnlarda) hayatnn sonuna kadar,
- Yer (Haccn yeri Arafat bölgesi ile Kâbe’dir), - hram. hram, niyet
ve telbiyeden ibarettir denilmi.
Hac ve umre yapacaklar için yapacaklarna göre (Niyet ettim Allah
rzas için hacc krana veya hacc temettuya veya hacc ifrata veya umre
yapmaya) diye niyet etmek ve baka yer ve zamanlarda yaplmas
Fehmi Kuyumcu36
yasak olmayan baz mubahlar Allah’n emrine uymak için terketmeye
ihram denilir. Dikisiz bir üstlük ve dikisiz bir petemal giymek
(erkekler için) ihramn dta belirtisi, içte de karar ve
niyetidir.
- hrama mikat yerinden girmek, - Müzdelife’de vakfe yapmak, - Hacc
kran ve hacc temettü yapanlar için kurban
kesmek, - Tra olmak veya saç kestirmek. (Bunlar Harem
denen Mekke hudutlar içinde, meselâ Minâ’da yap- mak),
- Cemreleri tradan önce atmak, - Kurban, cemrelerle tra arasnda
kesmek, ziya-
ret tavafn kurban kesme günlerinde yapmak, - Sa’y yapmak ve bunu
hac aynda yapmak, - Sa’yi tavaftan sonra yapmak, - Sa’yi yürüyerek
yapmak (özrü olanlar müstesna), - Sa’y yapmaya Safa’dan balamak, -
Afakî olanlar (Mekke dndan gelenler) veda ta-
vaf yapmak, - Tavafa Haceri esved’den balamak, - Tavaf Kabe sola
alnarak yapmak, - Tavaf yürüyerek yapmak(özürlüler müstesna), -
Tavaf abdestli yapmak, - Tavafta örtünmesi gerekli yerleri örtülü
bulun-
mak, - Tavaf Hatim denen yarm ay eklindeki eddin
dndan yapmak, - Tavaftan sonra iki rekat namaz klmak,
MAN VE SLÂM BLGLER 37
- Ziyaret tavafnn son üç avtn (dolamn) da yapmak (ilk dört avt
farzdr).
- Erkeklerin ihraml iken dikili veya yaptrlm elbise giymesi, balarn
veya yüzlerini örtmesi, av avlamas gibi ihrama aykr ileri
terketmek, haccn vacipleridir. Bunlardan birini terkeden bir koyun
veya bir keçi kurban eder.
Haccn sünnetleri pek çoktur. Bizim bu kitabmzn hacmi dndadr. Hacca
gideceklerin o zaman aratrmas iyi olur.
Mümkünse, haccn sonuna getirerek peygamberimizi ziyaret için
Medine’ye gitmek en yüce sünnettir.
Hac üç çeittir:
•
Devaml farz olanlar:
mann artlarna inanmak. Devaml olarak imanl bulunmak, ömrün
sonuna
kadar iman korumaktr. Bunun gibi, eriata zt olan hereyi terketmek,
küfür, irk, nifak (münafklk), dinden çkma (mürtedlik) ve dier büyük
ve küçük günahlarla fena huy ve alkanlklar terketmek de daimi
farzdr. Geçici olan farzlar ise, ikiye ayrlr. Farz ayn olanlar ve
farz kifaye olanlar. Her mümine farz olan farz ayndr. Be vakit
namaz, oruç, zekat, gusletmek, dümana kar topyekün harpte harbe
gitmek gibi. Bunlarn herbiri zaman gelince farz olur.
Devaml farz olan ilimler de, emir ve yasaklar bildiren ilim ve
bilgilerdir. Helâl ve haramlar (yapn veya yapmayn eklindeki
emirleri) bilmek de devaml farzlardandr.
Farz kifaye, bazlarnn yapmasyla dier müslü- manlardan kalkan
farzlardr.
MAN VE SLÂM BLGLER 39
- Selâm almak, - Aksran elhamdülillah deyince, Allah sana
rahmet
•
Vitir namazn klmak, sadakay ftri vermek, kurban kesmek, iki bayram
namazn klmak, ana-babaya hizmet etmek, kocann karsna bakmas (gücü
nisbetinde ye- dirip-giydirmesi), yakn akrabaya, bakmakla yükümlü
olduklarna bakmak, kadnlarn kocalarna hizmette kusur etmemesi de
üzerimize vacip olan emirlerdendir.
Gizlide, açkta, i ve davranlarmzn tamamnda Allah’n beenecei ekilde
davranmak, dinimizce kutsal olan deerlerin hepsinde olduu gibi,
Peygamberimizin atalar, evlâtlar, hanmlar ve ashabna hürmette kusur
etmemek; rabtamzla, üzerimizde hakk olanlara hizmette kusur
etmemek; arkadalarmz iyilerden seçmek, komularla iyi geçinmek;
misafire ikram etmek; tevbe etmeye devam ederek günahlarmza piman
olmak; kendisi, yaknlar, ihvanlar ve bütün
Fehmi Kuyumcu40
müslümanlarn saadet ve selâmetine dua etmek; kötü akbet ve fena
amellerden Allah’a snmak; hakk hak bilip hakka uymak, bâtl bâtl
bilip bâtldan kaçmak gibi görevleri yeterince ve olduu kadar
yapmamz gerekir.
Allahü Teâla’nn gazab günahlar arasnda gizlidir. Celâl sahibi
Allah, bir günah için yüzlerce senelik ibadeti, itaati boa çkarp,
sahibini sonsuz azaplara atabilir.
kiyüzbin sene ibadet eden eytan kibrinin eseri olarak, Âdem’in olu
Kabil’i adam öldürmesinden, smi A’zam bilen Bel’am- Baur’u dünyaya
meyletmesinden, Bersisa isimli duas makbul bir kulunu da zina
yapmas yüzünden cehennemlik yapmtr. Sa’lebe isimli zâhid bir
sahabi, peygamberimizin bir tavsiyesini tutmamas yüzünden iman
nurundan mahrum edilmitir. Pey- gamberimizin Onun için yapt ricalar
da Allâhu azimüan’n kabul etmedii bildirilmitir.
Bu yüzden, Allah’dan korkup emirlerini yapmak, yasaklarndan kaçmak,
peygamberine itaat etmek bize farzdr.
Allah’n rzasn kazanabilmek için bu misalleri kulamza küpe,
hareketlerimizi ayarlamakta da ibret alma vastas yapmalyz. Bu
vastalarn en büyüü peygamberimizin emir ve iaretlerine
uymaktr.
Peygambere uyabilmenin arac, vastas da pey- gamberin ümmetim ve
evlâdm dedii birini vasta klmaktr.
MAN VE SLÂM BLGLER 41
•
•
Fehmi Kuyumcu42
54 FARZ
1- Allahü Tealâ’nn birliine inanmak. 2- Helâlinden yemek ve içmek.
3- Abdest almak. 4- Be vakit namaz klmak. 5- Cünüp ise gusletmek.
6- Rzkn Allah’tan olduuna inanmak. 7- Helâl ve temiz elbise giymek.
8- Cenab- Hakk’a tevekkül etmek. 9- Kanaat etmek. 10- Nimetleri
dolaysiyle Allah’a ükretmek. 11- Kazaya raz olmak. 12- Belâlara
sabretmek. 13- Günahlardan tevbe etmek. 14- hlâs ile ibadet etmek.
15- eytan düman bilmek. 16- Kur’ân- Kerîm’in hükümlerine raz olmak.
17- Ölümü hak bilmek. 18- Allah’n dostlarna dost, dümanlarna
düman
olmak.
MAN VE SLÂM BLGLER 43
19- Babaya ve anaya iyilik etmek. 20- Ma’rufu emir ve münkeri
nehyetmek. 21- Akrabay ziyaret etmek. 22- Emanete hyanet etmemek.
23- Daima Allah’dan korkup ferah terketmek. 24- Allah’a ve Resulüne
itaat etmek. 25- Günahdan kaçp ibadetlerle megul olmak. 26-
Müslüman devlet bakanna itaat etmek. 27- Âleme ibret nazaryla
bakmak. 28- Tefekkür etmek. 29- Dilini kötü sözlerden korumak. 30-
Kalbini temiz tutmak. 31- Kimseyi alaya almamak. 32- Harama
bakmamak. 33- Sözünde sadk olmak. 34- Kula münkerat dinlemekten
korumak. 35- lim örenmek. 36- Ölçü ve tarty hak üzere kullanmak.
37- Allah’n azabndan emin olmayp, daima korkmak. 38- Müslüman
fakirlere sadaka vermek. 39- Allah’n rahmetinden ümid kesmemek. 40-
Nefsinin isteklerine tabi olmamak. 41- Allah rzas için yemek
yedirmek. 42- Yeterli rzk kazanmak için çalmak. 43- Malnn zekatn,
mahsûlünün örünü vermek.
Fehmi Kuyumcu44
*
KULU HAKK’A YAKLATIRAN BADETLER BAHS
Yukarda saylm ve anlatlm olan farz ve vâciblere uyup, yasaklar
terketmek, ibadetleri yerine getirmek mutlaka gerekli ise de,
yeterli deildir.
Bedenimizi temizleyen abdest, namaz, oruç, zekat ve hac gibi
ibadetler yannda bu ibadetlerle uyumlu olarak; içimizdeki
latifelerin de zikre, fikre, ibadet ve taharete ihtiyac vardr.
Bedenle yaplan ibadetler nasl bizi azaptan kurtarp nimetlere
kavumamza sebep ve ön art oluyorsa, kalb ve ruhumuzla yapacamz ve
herbiri âyet ve hadisle emredilmi bulunan ibadet ve taatlar da,
Peygamberimizin sevgisini ve Allah’n rzasn kazanabilmemizin vastas
ve ön art bulunmaktadr.
Nitekim peygamberimiz Beni hereyden fazla sevmeyince imannz kemâl
bulmaz, Beni seven Allah’ da sever buyurmutur. Cenab Allah da Beni
seven Habibime uysun buyurmutur. Peygamberi sevip O’na uymak ise,
O’nun hem eriatna hem de sünnetine, sünnet olan velayet ve bâtnna
uymakla olur. Biz peygamberi görmedik. Peygamberi ve Allah’
Fehmi Kuyumcu46
sevmenin hakikatini O’ndan görerek örenmedik. Amma, Hazreti
Ebubekir gördü ve örendi. Ebubekir Sddk’tan görüp örenen Selmani
Farisi, O’ndan Kasm bin Muhammed (Hz. Ebubekir’in torunu), O’ndan
Caferi Sadk (Hz. Ali’nin torunu), O’ndan silsilenin dier halkalar
zahir ve bâtnlaryla örenerek ilâhî emanet günümüze ulatrlm
oldu.
Netice olarak denileceklerin özü udur: Allah yaknl ve Peygamber
sevgisini kazanabilmenin biricik yolu, bu yaknl kazanm olan ve bu
yaknlk ile yaklatrc bir selâhiyet kazanan bir velinin yoluna
girerek onun emir ve tavsiyelerini gönül holuu ile kabul edip
muhabbetle yapmaktan ibarettir. Hazreti Ebubekir Sddk’tan bu yana
silsilede sralanan ve küçük silsilede tek tek saylan yüce velîler
bu tarzda yetimi, Peygamberimizin emri ve direktifi ile bu görevi
yapmaya memur edilmilerdir. Bu usûlün kyamete kadar böylece devam
edip gidecei bildirilmitir. Bu yola halis bir inanç ve smsk bir ba
ile girenler de bu yaknlk ve kemâlden hisse alacak, onlarla
harolup, onlara ikram edilen Cemâlullah’a kavuacaklardr. Zira, âyet
ve hadislerde Allah için sevin. Sadklarla beraber olun. Herkes
sevdiiyle beraberdir, burada da, orada da buyurulmutur. Bu yolun
faziletini belirten haberler pek çoktur. Biz de kymet ve deerini
bilelim. yilerle iyi yolda arkadalk edelim. Kötüleri de kötülükleri
de terkedelim. Allah’n en büyük düman olan nefsimizi ve nefsin
hilelerini tanmaya çalalm. Çünkü nefis, yaradl icab hayrdan kaçar,
erri ister, insan da kötü yollara sürükler, içimizde olan,
MAN VE SLÂM BLGLER 47
bütün varlmza hükmeden nefsin yegâne ilac rabtadr. Gerçi nefis
açlkla dize gelip zayflarsa da, slah olmaz. Bizim nefsimizi islah
ederek bedenimiz ve niyetimizi temizleyecek, ruhumuzu artp
gafletten uyandracak olan biricik vastamz, vesile ve dermanmz
rabtamzdr. Bu yolda en yüksek araç, ulatrc kuvvet rabtadr. Rabta,
hem yolun usûlüne dikkatle uymay, hem de müridi akl ve hayalden
çkarmamay ifade eder. Bizde en yüksek batni amel rabtadr. Bu yüzden
Nebi, sddkla rabta; Rabbe çkar bu rabta denilse yeridir. Rabta,
ilahî feyzi müridin kalbine aktaran bir oluk gibidir. Feyiz ise
manevî gdadr: Böyle bir hizmetle bizi manevi âlemlerin üstüne
çkarmann memuru olan zata olan sevgimizi büyütüp çoaltmak da bizim
en ileri görevlerimizdendir. Rabtay anlayp sevmeye çalmal, bu
konudaki i ve ameller nelerse onlar yava yava örenip ona göre
gayret ve hizmetler yapmalyz. Beden ve kalb ile yapmamz gerekli
amelleri yeterince ve gereince yapmann yannda; haram, günah ve
yasak olan ileri Allah için terketmeliyiz. Her amelimizi eriat
terazisinde tartarak yapmal, eriatn kabul etmediini brakp, kabul
ettiini yapmalyz. Bilmediklerimizi bilen arkadalarmzdan sorup
örenmeliyiz. Sevgi ve ballmz artran i ve uralar yapp, sevgi ve
ballmza zarar verecek ileri, kitaplar, insanlar terketmeliyiz. Bo
zamanlarmzda rabtamz düünelim. Tefekkürümüz rabtamz ve onun çevresi
olmaldr. Rabtann tannmas, muhabbetin yerlemesi ve ihlâsmzn artmas
için sohbetlere ve hatmelere devam etmeliyiz. Hatme, hem
büyük
Fehmi Kuyumcu48
rabta, hem de en iyi sohbet aracdr. Mazeretsiz üst üste üç defa
hatmeye gelmeyenler, üst üste üç defa cuma namazna gitmeyene
benzetilmitir. Bizde hatme öyle mühimdir ki bu yolun terfi arac
olan hatmeye gelmeyenler terakki kazanamaz ve rabta ve zikrin
nimetine ulaamaz. Zikrimiz gönül zikri, gizli zikir ve Lafza-i
Celâl’dir. Allah’n bütün isim ve sfatlarn içeren zat ismidir. Bütün
isimlerinin faziletini ve bütün nurlarnn hakikatini toplam olan bir
zikirdir. Peygamberimizin halifesi ve hicret arkada Hazreti Sddk
Ekber’e ilk defa verilen dersin ayns bizim dersimiz, rabtann ayns
bizim rabtamz, zikrin ayns bizim zikrimizdir.
Yolumuz; muhabbet, ihlas, âdab ve teslimiyet üzerine kuruludur.
Muhabbet demek, rabtay Allah için sevmek, bu yolu Resulullah için
benimsemektir, ihlas, rabtamzn gizli halimizi de yanndaymz gibi
bilip gördüüne inanmaktr. Onu, ilimde mam Azam, marifette de en
yüksek velîlik derecesi olan kutbul aktab bilmektir. Adab ise,
rabtamza olan hizmet, hürmet, muhabbet ve edepleri yeterince
yapmaktr, insanlarn âdab Allah’a ulaan ip gibidir. O ipe tutunanlar
ancak o huzura varrlar. Edepsiz yaknlk olmaz, bu sebeple, tarikat
olmayana tarikattan bahsetmemek, davet edilmedii yere gitmemek,
noksanl daima nefsimizden bilmek, halkn ayplayaca davranlar
yapmamak; bakalar yannda el balama, el öpme, boyun krma gibi bu
devirde kaldrlm olan fiilleri yapmamak, aramzda ise yer ve diz
öpme, öpüme gibi sünnetle yasaklanm fiilleri yapmamak bu
devrin
MAN VE SLÂM BLGLER 49
edeplerindendir. Kötü amel ve fena çr açmayp açan da nezaketle
uyarmalyz. Terbiye, iyi ve ho geçinme kurallarna her zaman ve her
yerde uyalm. Hadisi erifte Edebi olmayann dini yoktur buyurulmutur.
Mümkün olduunca edep ve terbiye d, görgü harici ilerden saknalm.
Yollarn sonu ve müridin kemâli ise teslimiyettir. Rabtann yap
dediini yapmak, yapma dediini veya ima ettiini de yapmamak
teslimiyettir. Emirleri, akl yorumu katmadan yapmak, yasaklar da
his ve çkar ilgilerine dümeden yapmamaktr. Zorluklara sabr ve
güçlüklerde sebatl olma da teslimiyet olarak ifade edilmitir.
Tevazu ve mahviyet ise teslimiyetin ürünü ve bu yolun en deerli
kazancdr.
Bu yolun en üstün nimeti umurunu rabtasna teslim edip noksann
bilmek ve aman ya Rabbi demeye devam etmektir.
Her yol ve kolun bir usûlü, baz artlar vardr. Biz- de u üç husus bu
artlardandr:
1- Devaml abdestli olmak. 2- Helâlinden kazanp, helâlinden yemek.
3- Nisbeti korumak. Her amel abdestli olunca yaplabilir. Abdestli
iken
yiyip içilen nefse zehir, ruha da gda olur. Abdestli iken ölen
ehittir. Abdestli bulunmaya dikkat etmeli, yatarken mümkünse
abdestli olarak yatmaya gayret etmeliyiz. Böyle yapan sabaha kadar
ibadet etmi gibi ecir alr. Devaml abdestli olan, niyetinde de halis
ise, d ve içiyle temizlenmi, pâk olmutur.
Fehmi Kuyumcu50
Helâl lokma yemeyenin ibadetinin kabulü üpheli olduundan, helâl
ilerde çalp, helâl lokma yemek herkes için dikkat edilecek bir
görevdir. Helâl lokma besmele ile yenince nefis ondan gda
alamayacandan bizim riyazetimiz helâl lokma yemekle yaplr. Böylece
besmele ile yenilen helâl lokma, bir de rabtal yenilirse bu defa
ruhumuz büyük bir kuvvet kazanarak yüce makamlara çkma gücüne
eriir. Bu tarzdaki beslenme alkanl, maneviyatn esas motoru, yahut
nurdan bineidir.
Nisbeti koruma olarak söyleniveren art ise bütün artlar bünyesinde
toplayan bir artlar özetidir. Bu artn asl, bu yolun usulünce amel
etmektir. Dier yollarn ve baka büyüklerin usûlleri de hak ise de,
biz ancak bizim usûlümüz, bizim amelimiz, bizim büyüklerimizden
fayda görebilir, ancak ve ancak onlardan feyiz alabiliriz. Bir
müride, bütün yollarda deimez bir kaide içinde, feyiz ancak kendi
rabtasndan gelir. Aksine hareketle her kapdan bireyler kapmaya
çalanlar, misalleri görüldüü gibi bouna yorulup, kendilerine
uyanlarla birlikte beyhude yere urap durmu olurlar. Rabtay hiç
unutmamaya gayretli olmak, her i ve uranda onu düünüp onu hayal
etmek, akam yatarken, sabah kalkar kalkmaz rabta etmek hedefe
kolaylkla ulatrc nisbet unsurlarndandr. Bu konuya, haram ve
yasaklarn hepsinden saknmak, kötülüklerle er olanlardan korkmak,
emirlerin hepsini yapmak da dahildir. Nefsin arzusu ve eytann ameli
olan kibir, gurur, hased, kin ve buzetme, iki yüzlülük (riya),
hilekârlk, yalanclk ve hrs gibi hayvani sfatlardan olan tehlikeli
günahlar terketmek de bu nisbetin cihadndan bir
MAN VE SLÂM BLGLER 51
bölümdür. Nisbet yürütücüsü de denilen rabtann bizde görmek istedii
sâlih amellerin gerei ve kemâlli hallerin kaps olan u
hasletlerdir:
Sabrl olma, güçlüklere ve amellerin yüküne sebat etme, hak ve
adaletle insafdan ayrlmama, hayat boyunca görevlerinde doru ve
çalkan olma, efkat ve merhameti brakmama, güvenilir ve aranlr
kiilikte olma, cömert ve hayr sever olma, kanaatkar olma, bilhassa
tevazulu ve mahviyetkâr olma gibi yüksek sfatlardr.
Ba olma, üstünlük ve büyüklük taslama, keif ve keramet elde etme
gibi öldürücü, mâna söndürücü nefsânî beklentileri de kökten kesip
atmamz, onlarn hergün tekrarladklar nasihat ve daima bekledikleri
vazifelerimizdendir.
Bizde ilâhi ente maksûdî ve rzake matlûbi diyerek tekrarlayp
durduumuz Allah rzasn dilemenin dnda kalacak olan bütün manevî
istekler yasak ve yerilen gayretlerdendir.
*
Küfre düme, ana-babaya isyan, haksz yere adam öldürmek, yetim maln
yemek, zina yapmak, slay rahmi terketmek, mazluma zulmetmek, içki
içmek, yalan yere yemin etmek, yalanc ahitlikte bulunmak, (rza,
cana, mala) hainlik etmek, günahyla öünmek, namaz terketmek,
fitneye sebep olmak gibi büyük günahlar manevî balln kendi
elleriyle koparmak olup bu yoldan çkma sebebidir. Böyle günahlara
düenler, nispet ipini kopardklarndan derslerini tazelemek
zorundadrlar.
Allah’n rzasna ulaan; her nimete ulam, her makam geçmi, her hayr
yapm, en yüksek mut- luluk olan Cemâlullah’a kavumutur. Bu sebeble
biz, mal-mülkü hedefleyen dünya talepleri ile yine dünyada kalacak
olan sûrî (dünyevî) kerametleri talep etmeyiz. Bana seni gerek seni
diyenlerin yolunda yalnzca Allah rzas isteriz.
• Bir müslümann yaants u üç eyin yaplmas
ile kemâle ular: 1- lim, 2- Amel, 3- hlâs lim, zahirî ve bâtnî
görevlerimizi örenip bilmektir.
Amel de, bildiimiz bu görevleri güzelce yapmaktr. hlâs ise, bu
görevleri sadece Allah için yapmaktr. Biz, baka yollarn “iin
sonudur” diyerek yapt amelleri iimizin banda yapmaya balarz.
MAN VE SLÂM BLGLER 53
hlasn asl, gizli ve açktan olan her davran ve niyeti Allah’n görüp
bildiine kesinlikle inanmaktr. Rabtann görüp bildiine inanmak da
ayn eydir. Biz bu inançla ie balarz. Ara, kürse smam, mümin kulumun
kalbine sarm buyuran Allah’n kalbine sd yani (kudret ve azametiyle
tecellî ettii) velîsine biat etmek, onu sevip, ona inanp balanmakla
Allah kaps önüne gelmi oluruz. Çalp gayret ederek bu kapnn açlmasn
beklemeliyiz. Baka yollar, baka kaplar bize ebediyen kapaldr. Allah
kaps bizim için ancak rabta eliyle açlr.
Bizim yolumuz bu kapya kadardr. Ondan sonras, hakikat denilen
peygamber kaps ve sonu da marifet denilen Allah kapsdr. Allah kaps
ancak Allah’n raz olduu kimselere açlr. Bu rza kapsnn klavuzu
rabtadr. Hiç üphemiz olmasn ki, bu kap sabr ve teslimiyet
sahiplerine açlacaktr.
• Bu yolun büyüklerinin baz tavsiyeleri: • Nefs ejderhas ancak
rabtann gölgesinde ölür. • Zikir kalbi arndrr, rabta ile
yükselinir, kâmil velînin
sohbeti ise hayat iksiridir. • Dosdoru olanlarn deeri yüksektir. •
Aslandan kaçar gibi yol inkarclarndan kaçn. • Bu yolun selâmeti
inkarclardan uzak durmaya
baldr. • Ayn anda iki ayr yolda yürümek mümkün deildir. • Bakasnn
sana yapt kötülükle, senin bakasna
yaptn iyilii unut.
• Bakasna yaptn kötülükle, bakasnn sana yapt iyilii unutma.
•
Cenab Allah, kendi nurundan Habibinin ruhunu yaratm, o nurun
kalanndan da dier insanlarn ruhlarn halketmitir. Ezel gününde bütün
ruhlara: “Ben sizin Rabbiniz deil miyim?” diye sormu, bata
Habibinin ruhu olmak üzere, bütün inananlarn ruhlar “belî” yani
“evet ya Rabbi, sana kulluk yapacamza yemin ederek söz veriyoruz”
demilerdir. Âyet ve ha- disle bildirilen, fakat dünyaya gelince
unuttuumuz bu anlamann hatrlanmas için Peygamberler gön- derilmi,
ilâhî kitaplar indirilmitir. Hudeybiye denilen yerde anl
sahabilerin hepsi peygamberimize biat ederek, ruhlarnn ezeldeki
anlamasn Habibi elinde tazeleyince, Allah’n rzasna ulap maddî ve
mânevi fetihlere kavutular. Bata pîrimiz Ebubekir Sddk olmak üzere,
belli bal sahabilere ayr ayr, bütün sahabilere de guruplar halinde
ders verip zikir ve belirli ameller tarif eden peygamberimiz,
onlarn Hakk’a ulamalar
MAN VE SLÂM BLGLER 55
için gerekli yollar tayin etmi, gelecekteki ümmetinin istekli
olanlarna da “sahabilerime uyan Hakk’ bulur” diyerek kyamete kadar
izlenecek usulü belirtmitir. Peygamberin vefatnda, yine bütün
sahabiler Sddk Ekber efendimize biat ederek birlik içinde dirlik
buldular. Bundan sonra, peygamberin velayetinin mirasçs olan bâtnî
halifelere biat etmek, sünnetteki ekil ve ruhuyla sistemleerek
devam edegeldi. Böylece, ilmi ezelîde verilen sözü bu âlemde kâlb
ve kalbyla duyup ahdine sadk olduu anlalan bir Allah klavuzuna biat
ederek onun yolundan yürüyüp Allah ve Resulüne makbul olma iinin
öretisine tarikat, bu iin öretmenine mürit, eyh veya pir
denilmitir. Tarikat, usulüne sadakatla uyan Hakk’a ulatran bir
sünnet, bir sahabi yolu, âyet ve hadisle emredilen seçilmi ve
sevilmilerin yaant eklidir. Bu yolda Allah’n emirleri olan eriata
inanarak uyulmal, yâni bu emirler yaantmzn kural olmaldr. Hakkn
Habibinin sünneti ve sahabilerin can ve ruhlarn feda ettii
peygamber emirleri de gönlümüzün severek iledii amelimizi tekil
etmelidir. Nasl ki bütün sahabiler kendilerine emredilen özel
amelleri hayatlarnn sonuna kadar canla-bala yerine getirmiler,
herbiri ald emrin dna asla çkmamsa; onlardan intikal eden bir yol
olan tarikatta da onlar gibi amel ederek kendi yolunun dna tamamal,
“beni ancak bu usul Hakk’a ulatrr, dier yollarn usulü bize fayda
yerine zarar verir” diye bilmelidir. “Müridini hak bilmeyen Hakk’
dahi bilmez” kaidesini iyi anlamaldr. Bir ucu Allah’n ve Resulünün
elinde olan nurdan bir zincir düünün. Bu zincirin her halkas,
Fehmi Kuyumcu56
bir evvelki halkaya bal olan müritlerden olumutur. te bizim
müridimizden balayp peygambere ulaan müritlerden kurulu halkalara
silsile denilir. Nebi, Sddk, Selman... diye nurlarna bürünmek
istediklerimiz bu altn halkalardr. Bunlarn her biri Allah’ ve
Resulünü sevmi, Allah ve Resulünün direktifiyle bizlere de Allah ve
Resulünü sevdirmeye memur edilmilerdir. Bunlar insanlara lütfedilen
en büyük nimettir. Bu nimetin kadrini bilip ona göre ükrünü edâ
edelim. Onlar Allah tarafndan yüceltilmi ve sevilip saylmaya,
kendilerine uyulup emirleri tutulmaya lâyk görülmü Allah dostlardr.
Bunlara maddî ve manevî bir beklentisi olmadan Allah için uyanlar,
Allah’a giden yolun kymetli yolcular olurlar. Bizim, bu yolumuz en
büyük sahabi olan Ebubekir Sddk hazretlerinin yolu ve evliyann
bakan, kemâllerin doru- una varan ah Nakibendi efendimizin
usûlüdür. Bu yolda Allah zikri gönüllere ilemi, kalblere Allah ad
nakedilmitir. En kolay ve en kymetli sünnetlerle dona- tlan bu yol,
kestirmeden süratle götüren ruh yoludur. “Bu yolda bir adm atan,
baka yollarda bin adm atandan ileri geçer”, “bu yolda iin sonu bana
yerletirilmitir” denilmitir. Allah için müridi sevmek; onun
bulunmad yerlerdeki durumlar da bilip göreceine inanmak; onu büyük
velî bilip bizi mutlaka Allah’a ulatracana kani olmak; onun usul ve
emirlerine teslim olup, tâbi olmak bu yolun artlardr. Cenab Hakk bu
kainat Habibine olan sevgisinden yaratmtr. Ta oradan gelen bu
sevginin bir damlas olan müridimize olan sevgimizi iman ve ballk
haline getirmeye çalalm.
MAN VE SLÂM BLGLER 57
Yüce Mevlâ, Habibini en güzel ekil ve sfatta ya- ratm; O’na olan
muhabbetini belirtmek ve üstün kemâlini sergilemek için bütün
kâinat yoktan varet- mitir. Âlemlere rahmet olan Habibini d ve iç
güzel- liklerin en âlâs ile bezemi, O’nu bütün insanlarla cin- lere
efaatçi peygamber olarak göndermitir. Kur’ân- Kerim’i O’na
indirerek, önceki kitaplarla dier eriatlarn hükmünü yürürlükten
kaldrm, “Habibim seni sevdim, bu kâinat senin için yarattm”
buyurmutur. O’nun emirlerine inanan ateten koruyacan vaadetmi, O’na
uyarak, O’nu candan sevenleri de yüksek dere- celere çkaracan
belirtmitir. Bu ilahî sevginin be- reketiyle; O’nun atalar, aile ve
çevresi, evlâtlar, en kemâlli müritler olan sahabeleri, bu
sahabelere ba- lanan tabileri ve evliyas da Hakk gösterici birer
meale yaplmtr. “Biz sana kevseri verdik” âyetinin bir mâ- nas da,
kyamete kadar hakikat klavuzluu yapacak ve insanlk numunesi olacak
Allah ehlinin devam edip gideceidir. Rabbulâlemin’in Habibim diye
yücelttii rahmet peygamberini sevmek ve bu sevginin efaatiyle
Hakk’a sevilmek; eriatn noktas, sünnetin gayesi, tasavvuf ilminin
konusudur. Bu muhabbet ilk önce ve kemâlli ekli ile Hazreti
Ebubekir Sddk’n gönlünde filizlenmi, Hicret sonrasnda dier
sahabilere de ayn biçimlerde lutfedilmitir. Peygamber rabtas,
sohbet ve gizli zikir olarak özetlenen Tariki Sddkî, tâ Abdulhâlik
Gucdüvani hazretlerine kadar bu ekliyle gönülden gönüle
devredilmitir. Nübüvvet ortamndan uzak kalan sonraki devirlerde,
ana santral gibi olan peygamber
Fehmi Kuyumcu58
feyzine dayanamayanlarn çounluk kazanmas üzerine, Abdulhâlik
Gucdüvani hazretlerinin efaatyla, rabta, Peygamber emriyle
müritlere yaplmaya balam; bu suretle de, peygamberlik seyri velayet
seyrinde gizlenmitir. Büyük kolba, büyük irâd eri Mevlâna Halid
hazretlerinin tecdidiyle de, Sddk Ekber’in feyzine, ah velî Hazreti
Ali’nin feyzi de eklenerek Habibi Kibriya’nn nübüvvet ve velayet
verimleri yolumuzda bütünlemi bulunmaktadr. Bizim yolumuz; Resulü
Ekrem’in zahir ve bâtn halifesi, maara ve hicret yolda, sohbet ve
istiare arkada, risalet ilmi ve hikmetlerinin emanet edilen kasas
olan Ebubekir Sddk hazretlerinin yoludur. Peygamberlerden sonra
bütün insanlarn büyüü olan pirimizin iman, peygamberler dndaki
gelmi ve gelecek bütün insanlarn imanndan ardr. Bu yüce sahabiyi
sevmek farzdr. Cennete O’nu sevenler girecek, sevmeyen nasipsizler
ise ate ehli olacaktr. Maneviyat yolunun rehberi, mahviyet ve
fenann benzersiz örnei, ilim, irfan, marifet ve vuslat ehlinin
öretmeni, hüküm, idare ve dirayet sahibi, Kur’ân’n toplaycs,
azanlarla döneklerin terbiyecisi, efkat ve merhametin madeni,
cömertlik ve hizmetin mektebi, sadakat ve teslimiyetin Sddk Ekberi
olan velîlik üstündeki bu yüce pirin yolu Tariki Sddkî adyla
balamtr. Yüce Peygamberimiz “yürüyen bir ölüye bakmak isteyen
Ebubekir’e baksn”, “herkes cennetin bir kapsndan çarlacak, Ebubekir
ise Cennetin sekiz kapsndan çarlacaktr” buyurmutur. Tariki Sddkî,
böyle bir önder ve rehberin yoludur. ki yllk hasretin sonunda
sevgili Peygamberine kavuan
MAN VE SLÂM BLGLER 59
Hazreti Sddk’tan sonra, bu yol yine büyük sahabilerden olan Hazreti
Selman Farisî (r.a) eliyle yürütüldü. “Selman bizdendir” hadisi
erifiyle ehli beytden saylan, “Hayrl Selman”, “Cennet Ali, Ammar ve
Selman’a âktr” hadisleriyle ölümsüzleen Hazreti Selman Farisi için
Hazreti Ali: “Selman Farisî evvelkilerin ve sonrakilerin ilmini
bilen bitmez tükenmez bir denizdir.” buyurmutur. Ebu Hüreyre:
“Selman, Kur’ân’ da ncil’i de bilirdi” demi- tir. Peygamberimiz
buyurmutur: “Dört kii fazilette öne geçmitir. Ben Araplar, Süheyl
Rumlar, Selman Farslar, Bilâl Habelileri...” 250 veya 400 yanda
vefat ettii söylenen bu yüce pirden sonra, tabiinin iki büyüü
yolumuza mürit ve rehber oldu. Hazreti Ebubekir’in torunu büyük
âlim ve yüce insan Kasm bin Muhammed ile Hazreti Ali’nin Hazreti
Hüseyin’den olma torunu, Hazreti Zeynel Abidin’in olu mam Bakr’n
olu altnc mam Caferi Sadk hazretleri... Peygamber iklimi ve sahabî
nefeslerinin mevcut olduu devrin bu iki faziletli büyüünden sonra
bu nisbet, fark âlemine inmi ve peygamberlik kemâline yükselmi olan
büyük müritler eliyle yürütülmütür. Tayfur ve Ariflerin sultan
olarak bilinen Bayezidi Bistamî, Hasan Harkanî, Ebu Ali Farimedî,
yüce veliler Yusufu Hemedanî ve Abdulhâlik Gucdüvanî, Arifi
Riyvegerî, Mahmut ncir Fanevî, Ali Ramitinî, Muhammed Baba Semmasî,
ah Nakibendi efendimizin eyhi Seyyid Emir Külal, bu yolun usulünün
kurucu ve evliyalar bakumandan ah Nakibend, Alâaddin Artar, Yakub
Çerhî, Ubeydullah Ahrar (Hâcei Ahrar), Muhammed Zâhid, Dervi
Muhammed, Hacegi
Fehmi Kuyumcu60
Emkengî, Muhammed Bâkibillâh, ikinci bin yln müceddidi mam Rabbanî,
Muhammed Masum, eyh Seyfeddin, Seyyid Nur, Mazhar Can Canan,
Abdullah Dehlevî, kol ba ve yüzlerce ubenin imam Mevlâna Halid,
Seyyid Tâha, Seyyid Sbgatullah Arvasî, son müceddid Abdurrahman
Tâgî, Muhammed Samî, kasmül erzak ve müridi sakaleyn Muhammed Beir,
Sultan evliya ve gönüllerde safa Dede Paa (Musa Batürk), ve...
Beerî örtülerle gizlenen mahviyet madeni Abdurrahim Reyhan
Hazretleri...
Bu yolun usul ve esas bire indirilecek olsa bu birlenen art ancak
rabta olarak belirmi olacaktr. in asln böylece tesbit edince, bu
yolun pirlerini anmak, onlarn yaantsn ve kemâle ulama sebeplerini
bilmek, elbetteki hâlis bir rabtadr. Büyük amel olan hatmenin feyiz
çemesi ve nur banyosu olmas da bu sebepledir. Bizler için zaruri
olan böylesine büyük bir amelin vesilesi olan bu mukaddes ruhlarn
sahiplerini ismen, cismen, ilmen, amelen, manen ve hakikaten tanyp
safiyetle onlara balanmak, himmetlerine snp, rzalarna kavumak;
Habibi Kibriya’y sevmenin ve Allah’ bilip Allah’ bulmann yegâne
formülüdür.
• Böylece maddî ve manevî hallerimizin ilmihalini en
ksa ekliyle özetlemi oluyoruz. Hemen ilerdeki giri ve
günlüklerimizi evke yapmamz, amellerimizin makbul olmasn
dileyelim.
MAN VE SLÂM BLGLER 61
YOLLAR
“Yollar... Ki Allah’a gider ; noksann yolda gider Heryol ayr tarzla
gider ; vücut geç, ruh hzla gider Noksandr ruh, nefis, vücut ; akl,
mal, cümle his, mevcut Ya tek tek hapsedip uyut ; ya geç hepsinden,
ruhu tut lim, amel, zühd ve gna ; varlna müsait esma Kuvvet verir
isen ruha ; piman etmez seni asla Gören gönül; tene, akla ; görür
diyen gözler ehlâ Yere, göe smaz Mevlâ ; fikri zandan çekmek evlâ
Zat, uluhiyet: Bir Allah ; burda kayan bulmaz felah “Ahad’dendir
vahidiyet ; hâl diliyle söyler kesret Tevhid ise ayet niyet ; âlem
sivâ, zikri vahdet Deme: Dehrî deil bunak ; düer mi nübüvvet bir
bak Allah buyurur ki: “Levlâk” ; “Olmasan olmazd eflâk” Yavan akl
cüz ancak ; risaleti etmez idrâk Yol peygamberle olur hak ;
vesilemizdir muhakkak “Yollar... Düz, çk, inide ; hak, bâtl,
patika, cadde Kimi hakdr velayetle ; kimi delâlet içinde Heryol
birbaka biçimde ; hak yollar sünnet içinde Nimet, eriat içinde ;
sapklar, hasret içinde Kimi yol iler zikirle ; kimisi gider fikirle
Kimi kaim bin rekatle ; kimisi iftar, imsakle Kimi hizmet,
mahviyetle ; kimi himmet, selâmetle Kimi ilim, marifetle ; kimi
temkin, istikametle Yollar uzar, ibadetle ; kimi zühd, riyazetle
Kimi fâni musibetle ; kimi dert, belâ, illetle Kimi sevilmi
zilletle ; kimi yol alm klletle
Fehmi Kuyumcu62
Kimi evkle, muhabbetle ; kimi kabz, melâmetle “Zikri, fikri,
ibadetle” ; Oruç, namaz, kerametle Olmaz ilim, maharetle ; rza;
Rabb’la, Muhammed’le Yol var, usulü rabta ; hizmet, ibâdet rabta
Muhabbet, âdab rabta ; ihlâs teslim hep rabta lim, idraktir rabta ;
seyre buraktr rabta Olur eriat rabta ; sünnet, eriat rabta Sünnette
yoldur rabta ; Cemâle yoldur rabta Görür hep seni rabta ; duyar hep
seni rabta Emri tutup yap rabta ; nehyi atp yap rabta Nebi, Sddk’la
rabta ; Rabb’a çkar bu rabta Bil: “Bu tariki rabta” ; emir: “Hemen
et rabta” Bu yolda tek istek rza ; rza varsa, yok arza Rza iste,
görme ceza ; istek: Varlk, yokluk: Rza “eyhin severse, de rza ;
eyhin döverse, de rza” Fehmi, “rizake matlubi” ; de, pirinden dile
rza.
MAN VE SLÂM BLGLER 63
HAYALÎ RABITA VE
ntisap, ders ve Virdler
1- Tevbe guslü: El tutup ders tarifini alnca, ilk gece (bir mazeret
var da gusletmeye imkân olmazsa üç gün içinde) baka bir sebebe bal
olmadan, srf bu niyet için olmak kaydyla Niyet ettim tevbe guslüne
diye niyet ederek ve sanki bütün vücudumuz bir günah çamuruna
bulanm, çamur eklinde bir günah kirine bulam da bu gusül üzerine
çamur ve masiyet kiri akp, kaybolarak vücudumuzdan ayrlyor diye
düünüp böyle itikat ederek âdabna uygun ekilde bir gusül
yaplacak.
2- Tevbe namaz: Niyet ettim tevbe namazna diye niyet edilerek,
sabah veya akam namazlarnn sünneti gibi, hangi sureleri düzgün ve
kolay okuyorsak o sûreleri okuyarak iki rekat tevbe namaz
klnacak.
3- Fatiha hibesi: Tevbe namazndan hemen sonra, abdestli olarak
kbleye kar oturarak gözler yumulup 25 defa kalben ve sonlarn biraz
uzatarak estafirullaah denilecek, ilkinde eûzü besmele,
Fehmi Kuyumcu64
sonrakilerde yalnz besmele çekmek suretiyle pepee 5 defa Fatiha
okuduktan sonra Yarabbi bu okuduum Fatihalar kabul buyur. Efendim
nasl hibe etti ise öylece hibe ettim vâsl eyle, âmin
denilecek.
4- Rabta: Yine abdestli olduumuz halde ve hibe- nin hemen arkasndan
u ekilde 5 dakika rabta ya- pacaz:
Efendim, iki kamn hizasnda bir altn koltuk üze- rinde oturmu sohbet
ediyor. Ayn on-üç, ondördü gibi kl olan yüzünden hâsl olan bir nûr
beni çadr gibi ihata etmi (her yanm kaplayp kuatm) her nefes alta o
nûr kalbime doluyor, nefesimi dar verdikçe de içimden siyah bir
zulmet dar çkp benden ayrlyor. Nefsimi de siyah ve uyuz bir it
eklinde (düünerek) eyhimin ayaklar dibine atmm, bamdan aaya eriat
kamçs ile vurarak O nefsimi terbiye ediyor. Sa elimde bir altn
tabak içinde tuttuum kalbime, eyhimin iki ka arasndan ba parmam
kalnlnda bir çeme gibi feyiz akp kalbimi temiz, tahir ve safi
ediyor, ben de eyh efendimin mübarek yüzünü, cemâlini
seyrediyorum.
•
MAN VE SLÂM BLGLER 65
Her gün yaplacak dersin tarifi:
Tevbe namaz klnan geceden sonra, her 24 saatte bir defa olmak
kaydiyle, gece yarsndan geceyarsna kadar olan 24 saat içinde, hangi
zaman parçasnda durumumuz müsait ise, gönülümüz ve arzumuz bu 24
saatin hangi annda evkli ve istekli ise o zaman, mümkünse, sessiz
ve tenha bir yere çekilmek kaydyla ve namaz abdestimiz mevcutken,
kbleye kar oturulur. Gözlerin yumulmasndan sonra, eûzü besmele
çekilerek ve sonlarn biraz uzatarak 25 defa Estafirullaah denilir.
Evvelkisinde eûzü besmele sonrakilerde besmele ile yukardaki ekilde
pepee 5 Fatiha okuyarak ayn ekilde hiybe edilir. Ayr ayr hiybeyi
öreninceye kadar böyle pepee okunan Fatihay erifler, ayr ayr
hiybesi aadaki ekilde örenilince de efdal olan bu ekil ile okunarak
hiybe edilir. Bundan sonra yukarda tarif edildii ekilde üç
dakikadan az, be dakikan fazla olmamak kaydyla rabta yaplr. Namazda
oturulan hâlde, bada veya aksi teverrük eklinin hangisi kolayna
geliyorsa, bu oturu biçimlerinden hangisinde huzurlu oluyorsa o
hâli ile oturmaya devam ederek bamz da ya saa yahud da sola eik
olarak, sol el sol diz üzerinde, sa el de sol memenin dört parmak
aasnda, iaret parma ile orta parmak arasndaki tesbihimizi dier
parmaklarn müdahalesi olmadan ve 2-3 veya daha fazla tesbih
tanesini alacak vaziyette, kalben, asla ses çkarmadan, dil damaa
yapm vaziyette, gönül zikri olarak Allah, Allah diye çekilir.
Fehmi Kuyumcu66
Tesbih balarnda lâhi ente maksûdi ve rzâke matlûbî denilir. Bu
ibare ezber edilinceye kadar Yarabbi maksadm sensin, rzan dilerim
de denilebilir. Sol elin parmaklarn kapatp açmak suretiyle tesbih
says belirlenerek asla ve kat’a fazla tesbih çekilmez. Emredilen
miktardan bir adet bile fazla bu ders srasnda çekilemez,
yasaktr.
lk ders alanlar kalben yaplan Allah zikrinde bin ile bebin adet
arasnda serbest braklmtr. Balangçta bin tesbih emri alan, kimseye
sormaya lüzum görmeden tesbihini iki, üç, dört veya be bine
çkarabilir. Ancak, bir defa tesbihini kendiliinden artran bir
mürid, bir daha bu yükseldii miktarn altnda ders çekemez. Bebin
tesbihin üstüne de emirsiz bir adet bile olsa çkamaz. Bebinin
üstüne ancak ve ancak emirle çklr. Dersine baladktan sonra,
herhangi bir hacet, bir sebep olunca, ders orada braklp i, hizmet
görüldükten sonra, tabiidir ki abdestli olmak artyla, kalnan yerden
balanarak ders ikmal edilir.
Dersin kazas olmaz. Bir mazeret hududunda dersini yapamayan,
gönülden üzüntü duyarak “eyvaaah ben dersimi yapamadm” diye pimanlk
ve nedamet duymaldr. Böyle, bir özürle yaplmayan ve üzüntü nedamet
hâsl aden dersin yaplm gibi saylaca, sebepsiz-özürsüz dersini
yapmayan tenbeller için de:
Kzan küser, payn keser buyurulmutur.
MAN VE SLÂM BLGLER 67
Fatihalarn hiybesi u ekilde yaplacaktr:
Birinci Fatihay eûzü besmele ile balayarak okuduktan sonra
Resûlullah Efendimizin Ravzai Mutahharasna, âh- Nakibend ve
Abdülkâdir-i Geylâni Efendilerimizin ervah eriflerine hiybe ettim
denilecek.
kinci Fatihay besmele ile okuyup, Seyyid Emir Külal, Hâce
Abdülhâlk-il Gucdüvâni ve mam- Rabbani Efendilerimizin ervah
eriflerine hiybe ettim denilecek.
Üçüncü Fatihay besmele ile okuyup Mevlânâ Hâlid, Seyyid Abdullah ve
Seyyid Tâhâ Efendi- lerimizin ervah eriflerine hiybe ettim
denilecek.
Dördüncü Fatihay besmele ile okuyup Seyyid Sbgatullah-i Arvasi, âh-
A’zam Abdurrahman- Tâî ve eyh Muhammed Sami Efendilerimizin ervah
eriflerine hiybe ettim denilecek.
Beinci Fatihay da besmele ile okuyup eyh Muhammed Beir, Dede Paa ve
Abdurrahim Reyhan Efendilerimizin ervah eriflerine hiybe ettim
denilecek.
Efdaliyeti dolaysiyle Fatiha hiybesinin böyle tek tek sayarak
yaplmas tavsiye edilmi, ilk ders alanlarn bölümünde kaydedilen
ekilde, Fatihalar pepee okuyup Avni Efendim nasl hiybe ediyorsa,
ben de öyle hiybe ettim demenin de, tercih edilmemekle birlikte,
mazur görülebilecei ifade edilmitir.
Fehmi Kuyumcu68
sonra, iki rekatta bir selam vermek suretiyle, dört rekat evvabin
namaz klanacaktr. Niyet ettim evvabin namazn klmaya diyerek akam
namaznn sünneti eklinde ikierden dört rekat namaz klnacaktr.
•
1- Farz namazlarndan sonra pepee be defa estafirullah
denilecektir.
2- Vakit namazlarnn duasndan sonra vird olarak okunacak Kur’ân-
Kerim de öylece emredilmitir:
Sabah namaznn duasnda sonra Yasini erif’in tamam veya son
sahifesi:
MAN VE SLÂM BLGLER 69
Fehmi Kuyumcu70
Bismillahirrahmanirrahim, “Evelem yerev ennâ halaknâ lehüm mimmâ
amilet
eydîynâ en’âmen fehüm lehâ mâlikûn. Ve zel-lelnâhâ lehüm feminhâ
rekûbühüm ve minhâ ye’kulûn. Ve lehüm fiyhâ menâfiu ve meâribu
efelâ yekurûn. Vettahazû min dûnillahi âliheten le’allehüm
yünsarûn. Lâ yestatî’ûne nasrehum vehüm lehüm cündün muhdarûn.
Felâyahzunke kavlühüm innâ na’lemu mâ yusirrûne ve mâ yulinün.
Evelem yerel insânü ennâ halaknâhü min nutfetin fe izâ hüve
hasiymüm mübîn. Ve darabe lenâ meselen ve nesiye halkahu kale men
yuhyil izâme ve hiye ramiym. Kul yuhyiyhellezî eneehâ evvele merreh
ve hüve bi külli halkin aliym. Elleziy ceale leküm mineeceril
ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn. Eveleyselleziy halakas
semâvâti vel arda bikâdirin alâ en yahluka mislehüm belâ ve hüvel
hallâkul aliym. nnemâ emruhu izâ erâde ey’en en yekûle lehü kün
feyekûn. Fesübhân