100

KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,
Page 2: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

2 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

KKUURRUUMMSSAALL İİKKTTİİSSAATT IINNSSTTIITTUUTTIIOONNAALL EECCOONNOOMMIICCSS

•• MMUUHHTTEELLİİFF TTEERRCCÜÜMMEELLEERR ••

Editör:

Prof.Dr. Coşkun Can Aktan

Page 3: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 3

SOBİAD :: SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ

HUKUK VE İKTİSAT ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

SOBİAD-HİAM Hukuk ve İktisat Araştırma Proğramı kapsamına dahil tüm disiplin-

lerde araştırmalar yapılmasını; konferans, panel, forum ve benzeri etkinlikler

düzenlenmesini desteklemek amacıyla Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği

(SOBİAD) bünyesinde oluşturulmuş bir merkezdir.

::: Kurumsal İktisat :: Evrimsel İktisat :: Sosyal Sermaye İktisadı :: Regülasyon İktisadı :: Mülkiyet Hakları İktisadı :: İşlem Maliyetleri İktisadı :::

:: Kamu Tercihi İktisadı :: Anayasal Politik İktisat ::

SOSRES:: THE SOCIAL SCIENCES RESEARCH SOCIETY

The CENTER FOR STUDY OF LAW AND ECONOMICS (CSLE )

The Center for Study of Law and Economics (CSLE) is an initiative of the Social

Sciences Research Society (SOSRES), a non-governmental research organization

based in Turkey. The objective of the CSLE is to promote high-quality research in

the fields at the interface of law and economics.

Institutional Economics :: Evolutionary Economics :: Social Capital Economics ::

Regulatory Economics :: Economics of Property Rights :: Economics of Transaction

Costs ::: ::: Public Choice Economics :: Constitutional Political Economy ::

[email protected] www.sobiad.org

Copyright © 2019, Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği

Bu kitabın her türlü yayın hakkı Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği (SOBİAD)’ne

aittir. SOBİAD’ın izni olmadan tanıtım amaçlı toplam bir sayfayı geçmeyecek alıntı-

lar hariç olmak üzere, hiçbir şekilde kitabın tümü veya bir kısmı herhangi bir or-

tamda yayımlanamaz ve çoğaltılamaz.

eISBN: 978-605-68464-9-6

Page 4: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

4 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

ÖNSÖZ

Kurumsal iktisat, iktisadi hayatta kurallar ve kurumların önemi,

nedenleri, etkileri ve sonuçlarını analiz eden bir araştırma alanıdır.

"Eski kurumsal iktisat (Old institutional economics) ", entelektüel

temelleri Thorstein Veblen, John R. Commons ve Wesley C. Mitchell

tarafından atılan, zaman içerisinde çok geniş bir düşünce yelpazesini

içerisine almış bulunan ve neo-klasik iktisadı reddederek iktisadın

temeline kurumları yerleştiren bir öğretinin adıdır. "Yeni kurumsal

iktisat (new institutional economics)" ise kurallar ve kuramların

önemine işaret eden muhtelif iktisat okullarının bütününe verilen

isimdir. Yeni kurumsal iktisat; Friedrich A. Von Hayek, James M. Buc-

hanan, Ronald Coase, Oliver E. Williamson, Douglas C. North gibi No-

bel ödülü kazanmış teorisyenlerce temsil edilmiştir.

Bu kitap içerisinde kurumal iktisat adı verilen araştırma di-

siplinini tanıtan temel bazı kaynakların Türkçe tercümeleri yer al-

maktadır. Bu kitap içerisinde yeralan tercümelerin bir kısmı daha

önce Prof.Dr. Coşkun Can Aktan tarafından yayınlanan muhtelif ki-

taplar içerisinde yeralmış ve yayınlanmıştır. Tercümeleri yapan de-

ğerli meslektaşlarımıza emekleri için bir kez daha teşekkürlerimizi

sunuyoruz.

Bu kitabın ülkemizde henüz gelişme aşamasında olan bir di-

siplinin tanınmasına katkılar sağlamasını temenni ediyoruz.

Prof. Dr. Coşkun Can Aktan

Page 5: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 5

İÇİNDEKİLER

Kurumlar Douglas C. North………………………………………………………………………….6 Kurumlar ve Kurumsal Değişim

Douglas C. North………………………………………………………………………….34 Yeni Kurumsal İktisadın Geçiş Ekonomilerinin Sorununu Anlamaya Katkıları Douglas C. North………………………………………………………………………….43 Yeni Kurumsal İktisat Thrainn Eggertsson………………………………………………………….………….63

Kurumsal İktisat Wolfgang Kasper & Manfred E. Streit……………………………….…………..83

Page 6: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

6 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

KURUMLAR1

Douglass C. North

Çeviren: Gökben Güney

Kurumlar, politik, ekonomik ve sosyal etkileşimi şekillendiren

insanlar tarafından getirilen kısıtlamalardır. Bunlar; hem informel

kısıtlamalardan (yaptırımlar, tabular, gelenek görenek, davranış ku-

ralları), hem de formel kurallardan (anayasalar, kanunlar ve tüzük-

ler, mülkiyet haklarından) oluşmaktadır. Kurumlar, tarih boyunca

düzen sağlama ve mübadeledeki belirsizliği azaltmak için insanlar

tarafından tasarlanmıştır. İktisadın standart kısıtlamalarıyla birlikte

kurumlar; bireylerin tercih kümelerini tanımlamakta, işlem ve üre-

tim maliyetlerini ve dolayısıyla ekonomik faaliyette bulunmanın kar-

lılığı ve fizibilitesini belirlemektedir. Kurumlar geçmişi, günümüz ve

geleceğe bağlayarak, aşamalı olarak gelişmektedir. Sonuç olarak ta-

rih, büyük ölçüde ekonomilerin tarihsel performansının sıralı bir

biçimi olan kurumsal evrimin bir hikayesidir. Kurumlar, ekonomik

büyüme, durgunluk ya da gerileme yönünde ekonomik değişimin

yönünü şekillendirerek, bir ekonominin teşvik yapısını sağlamakta-

dır. Bu çalışma; ekonomilerin performansında kurumların rolü ve

iktisat tarihinden yola çıkılarak tarafımca yapılan bir analiz ile ör-

neklemeler üzerinde durma eğilimindedir.

İnsanın kurumlarla etkileşimini sınırlamayı gerekli kılan ne-

dir? Bu konu, oyun teorisi bağlamında en kısa şekilde şöyle özetlene-

1 Douglass C. North, “Institutions”, The Journal of Economic Perspectives, Vol.

5 No. 1 (Winter 1991), 97-112.

Page 7: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 7

bilmektedir. Servetini maksimize eden bireyler, oyun tekrarlandığın-

da, bir oyuncu diğer oyuncunun geçmiş performansı hakkında tam

enformasyona sahip olduğunda ve az sayıda oyuncu olduğunda, di-

ğer oyuncularla işbirliği yapmayı genellikle faydalı bulurlar. Ancak

oyunu tam tersine çevirirsek; yani, oyun tekrar edilmediğinde (ya da

son bir oyun olduğunda), diğer oyuncular hakkında eksik enformas-

yon söz konusu olduğunda, ve çok sayıda oyuncu bulunduğunda,

oyuncular arasında işbirliğini sürdürmek zor olmaktadır.

Bu kutupsal aşırılıklar, aynı zamanda gerçek hayattaki eko-

nomik ortamın zıtlığını yansıtmaktadır. İlk koşullarda düşük maliyet-

li işlem yapmaya izin veren basit mübadele kurumlarının birçok ör-

neği bulunmaktadır. Ancak son koşullar altında, uzmanlaşma ve işbö-

lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin

veren kurumlar, insan işbirliğinin sorunlarını çözme gereksinimi

duymaktadır.

Mübadele sözleşmelerini tanımlama ve yaptırım için kaynağa

ihtiyaç duyulmaktadır. Herkes aynı objektif fonksiyona sahip olsa

bile, (firmanın karını maksimize etmek gibi) işlem yapma önemli

kaynak gerektirmektedir. Ancak kişisel servetin maksimize edilmesi

ile mübadele edilenin değeri hakkında (ya da vekillerin performansı)

asimetrik enformasyon ve işlem maliyetleri ekonomik performansın

kritik birer belirleyicisi olmaktadır. Kurumlar ve sözleşmenin uygu-

lanmasının etkinliği (kullanılan teknoloji ile birlikte) işlem maliyetini

belirlemektedir. Etkili kurumlar, oyun teorisi koşullarını kullanarak,

ihlal maliyetini ya da işbirlikçi çözümlerin faydasını arttırmaktadır.

İşlem maliyeti koşullarında ise; kurumlar, her bir mübadele için üre-

tim maliyetini ve işlem maliyetini azaltmaktadır, böylece ticaretten

elde edilecek potansiyel kazançlar gerçekleştirilebilmektedir. Hem

politik hem de ekonomik kurumlar etkili bir kurumsal matrisin ge-

rekli parçalarıdır.

Page 8: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

8 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Kurumlar ve işlem maliyetleri ile ilgili literatürün asıl odak

noktası; rekabetçi bir çerçevede organizasyonun sorunlarına etkin

çözümler bulmak amacı ile kurumlar üzerine olmuştur (Williamson,

1975; 1985). Böylelikle, çeşitli rekabet koşulları altında girişimcile-

rin karşı karşıya olduğu bileşik sorunlar için etkin çözümler, bu lite-

ratürde piyasa mübadelesi, franchising, dikey entegrasyon şeklinde

tasarlanmıştır. Hem zaman içinde, hem de mevcut dünyada çeşitli

ekonomilerin performanslarını açıklama endişesini gidermesi bakı-

mından bu çalışma önem arz etmektedir.

Yukarıdaki yaklaşımda, rekabetçi piyasa varsayımında bir

ekonomi nasıl etkili/verimli olmayı başarır? Formel ekonomik kısıt-

lar veya mülkiyet hakları siyasi kurumlar tarafından, açıkça belirtil-

miştir ve zorunludur. Literatür ise yalnızca bunları verildiği gibi al-

maktadır. Fakat iktisat tarihi, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi

teşvik eden oyunun (yaptırım ile) ekonomik kurallarının bir setini

üretmede başarısız olan ekonomilerin büyük bir hikâyesidir. İktisat

tarihi ve ekonomik kalkınmanın temel konusu, üretkenlik artışını

teşvik eden ekonomik bir ortam yaratmada, politik ve ekonomik ku-

rumların evrimini açıklamaktır.

Ticaretten Kazanç Elde Etmede Kurumlar

Pek çok okuyucu/akademisyen, bir aşamalı hikâyeler dizisi

olan iktisat tarihi düşüncesine zaman içinde biraz daha aşina olacak-

tır. En eski ekonomilerin, bir köyde (ya da basit bir avcılık, toplayıcı-

lık toplumu içerisinde) yerel mübadeleye sahip olduğu düşünülmek-

tedir. Tarihsel süreçte kademeli olarak ticaret köyün ötesine geniş-

lemekte, muhtemelen çarşı benzeri bir ekonomi olarak önce bölgeye

yayılmakta, daha sonra uzun mesafelere, karavan veya nakliye gü-

zergâhlarına ve sonunda dünya geneline yayılmaktadır. Her bir aşa-

mada ekonomi, artan uzmanlaşmayı ve işbölümünü ve devamlı ola-

rak daha üretken bir teknolojiyi içermektedir. Yerel özerklikten uz-

manlaşmaya ve işbölümüne, bu kademeli evrim hikâyesi Alman Ta-

Page 9: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 9

rihçi Okulu’ndan türetilmiştir. Bununla birlikte, bu çalışmada, eko-

nomilerin, gerçek tarihsel evriminin burada tanımlanan mübadele

aşamaları dizisine mutlak suretle paralel olduğuna dair bir çıkarım

bulunmamaktadır.2

Öncelikle, köydeki yerel mübadeleyi ya da hatta avcılık ve top-

layıcılık toplumlara özgü (kadınların topladığı, erkeklerin avladığı)

basit mübadeleyi ele alalım. Uzmanlaşma, bu dünyada tam olarak

gelişmemiş olmakla birlikte, kendi kendine yeterlilik, çoğu haneyi

tanımlayan ayırt edici bir özelliktir. Küçük ölçekli köy ticareti, yerel

mübadeleye olanak sağlayan ve bu bağlamda işlem maliyetlerinin

düşük olduğu informel kısıtlamaların yoğun toplumsal ağı içinde

mevcuttur. (Köy organizasyonunun ve kabilenin temel sosyal mali-

yetleri yüksek olsa bile, işlem yapma sürecinde ek maliyetlere yansı-

tılmayacaktır.) İnsanların birbirini yakından tanıması ve cebren teh-

didi, toplumun diğer üyelerinin olası sonuçları bilmeleri nedeniyle

düzeni sağlamada sürekli bir güçtür3.

Ticaret, tek bir köyün/bölgenin ötesine genişledikçe mübade-

lenin büyüklüğü arttıkça anlaşmazlık olasılığı da artmaktadır. Buna

bağlı olarak pazar büyüklüğünün boyutu ve işlem maliyetleri de hızla

artmakta, çünkü yoğun toplumsal ağ yer değiştirmektedir. Bu neden-

le ölçüm ve sözleşmenin uygulanması için daha fazla kaynak tahsisi

gerekmektedir. Yaptırım sözleşmelerinin olmadığı bir devlette, dini

kurallar genellikle oyuncular üzerinde davranış standartları yükle-

2 Yıllar önce yazılmış bir makale içinde yer almaktadır. En başından beri birçok bölge-

sel ekonominin ihracat ekonomisi olarak geliştiği, ve kalkınmasının ihracat sektörü

etrafında şekillendiği söylenebilmektedir. Evrimin her zaman yerel özerklikten, işbölü-

mü ve uzmanlaşmanın aşamalı evrimine doğru gerçekleştiği Alman Tarihçi Okulu’ndan

türetilmiş, tarihin eski aşama teorisi için karşılaştırmalı ve zıttır. Gerçekte meydana

gelen belirli bir evrimi karakterize etmese bile burada tanımlanan, evrimin son şeklini

ifade etmektedir. 3 Kabile toplumlarında ticaret ile ilgili antropolojik literatürün mükemmel bir özeti için

Bkz. Elizabeth Colson (1974).

Page 10: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

10 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

mektedir. Ancak, dini kuralların işlem maliyetlerini azaltmadaki et-

kinliğinin, bu kuralların bağlayıcı olma derecesine bağlı olarak geniş

çapta değiştiğini söylemeye gerek yoktur.

Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi

seferleri aracılığıyla, ekonomik yapının özelliklerinde keskin bir kı-

rılmayı gerektirmektedir. Geçici toplanma yerleri (Avrupa’nın ilk

fuarları gibi) veya kalıcı yerler olan kasabalar ya da şehirlerde, geçim

olanağı ticaret merkezlerinin gelişimi ve ticareti ile sınırlı bireyler

tarafından yapılan mübadele, büyük ölçüde uzmanlaşmayı gerektir-

mektedir. Bazı ölçek ekonomileri -örneğin plantasyon tarımı- bu

dünyanın bir özelliğidir. Coğrafi uzmanlaşma, temel bir özellik olarak

ortaya çıkmaya başlamakta ve aynı zamanda bazı mesleki uzman-

laşmalar meydana gelmektedir.

Uzun mesafeli ticaretin büyümesi iki farklı işlem maliyeti so-

rununu ortaya çıkarmaktadır. Bunlardan biri, tarihsel olarak uzun

mesafeli ticaretin akraba aracılığıyla gerçekleştirilerek çözüldüğü

klasik vekâlet sorunudur. Burada, yerleşik düzendeki bir tüccar, yük-

le birlikte satış için pazarlık yapmak ve bunun karşılığında bir yükle

dönmesi için akrabasını göndermektedir. Performansı ölçmenin ma-

liyeti, akrabalık bağlarının gücü ve ihlalin bedeli tamamiyle bu tür

sözleşmelerin sonucunu belirlemiştir. Ticaretin boyutu ve hacmi art-

tıkça, vekâlet sorunları giderek daha büyük bir açmaz haline gelmiş-

tir4. İkinci bir sorun ise; sözleşme yaptırımlarını yerine getirmek için,

kolay ve mevcut bir yöntemin bulunmadığı, dünyanın yabancı bölge-

lerinde sözleşmenin gerçekleştirilmesinden dolayı oluşmuştur. Söz-

leşmelerin uygulanması, yalnızca yabancı bölgelerde de sözleşme

4 11. yüzyılda, Akdeniz’deki Yahudi tüccarlar, topluluğun kendi arasındaki yakın ilişki-

lerin bir sonucu olarak vekalet sorununu çözmüştür. Bu sorunun çözülmesi enformas-

yon maliyetlerinin düşmesine ve ticaret kurallarını ihlal eden vekillere karşılık verme ve

onları dışlamada bir grup olarak hareket etmelerini sağlamıştır. Bkz. Avner Greif

(1989).

Page 11: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 11

yaptırımlarının uygulanabilmesi anlamına gelmemekte, aynı zaman-

da yol üzerinde ürün ve hizmetlerin korsan, eşkiya vb. korunması

anlamına gelmektedir.

Güzergah üzerinde gemiyi, karavanı koruma için yerel zorla-

yıcı gruplara haraç, ya da geçiş ücreti verilmesi gibi sözleşmenin uy-

gulanmasında var olan sorunlar, silahlı kuvvetler tarafından çözül-

müştür. Dünyanın yabancı bölgelerinde, müzakere ve sözleşmenin

uygulanması; tipik bir şekilde standartlaşmış ağırlık ve ölçülerin ge-

liştirilmesi, hesap birimleri, orta büyüklükte bir mübadele ortamı,

noterler, konsoloslar, ticaret hukuku mahkemeleri, yabancı tüccarla-

rın yerleşim bölgelerinin gelir karşılığında yabancı prensler tarafın-

dan korunmasını gerektirmiştir. Bu kurumlar, organizasyonlar ve

enstrümanların bileşimi, sözleşmeyi yerine getirmek için bilgi mali-

yetlerini düşürerek ve teşvikler sağlayarak işlem yapmayı ve uzun

mesafeli ticareti mümkün kılmıştır. Etkili bir şekilde anlaşmaya gir-

meyen tüccarların dışlanmasına neden olan gönüllü ve yarı zorlayıcı

kuruluşların oluşturduğu bir bileşim, uzun mesafeli ticaretin gerçek-

leşmesini sağlamıştır5.

Piyasanın genişlemesi, daha fazla uzmanlaşmış üreticiler ge-

rektirmektedir. Ölçek ekonomileri, ya merkezi bir yerde, ya da sıralı

bir üretim sürecinde tam zamanlı çalışanlarla, hiyerarşik üretim or-

ganizasyonlarının başlangıç noktasında meydana gelmektedir. Bu

süreçte kasabalar ve bazı merkezi şehirler ortaya çıkmakta ve nüfu-

sun mesleki dağılımı belirirken ve buna ek olarak tarımda geleneksel

üstünlük devam ederken, hizmette ve imalatta işgücüne katılım ora-

nında artışlar yaşanmaktadır. Bu evrimleşen aşamalar, aynı zamanda

5 Philip Curtin’in (1984) “Cross Cultural Trade in World History” adlı çalışması litera-

türün büyük bir bölümünü özetlemektedir, ancak bu tür bir ticaret yapısı için gerekli

olan mekanizmaların incelenmesi ve analizine kısa bir şekilde yer verilmiştir. The

Cambridge Economic History” Volume 11 (1966), bu ticaret organizasyonu hakkında

daha yararlı ayrıntılara sahiptir.

Page 12: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

12 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

toplumun kentleşmesine doğru kayda değer bir değişimi de yansıt-

maktadır.

Bu tür toplumlar etkili, kişisel olmayan sözleşme yaptırımla-

rına ihtiyaç duymaktadır. Çünkü karmaşık ve kişisel olmayan müba-

dele biçimleri ortaya çıktıkça, kişisel bağlar, gönüllü kısıtlamalar ve

dışlanma artık etkinliğini yitirmektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki,

bu kişisel ve sosyal alternatifler önemsiz değildir, bugünün birbirine

bağımlı dünyasında bile hala önemlidir. Ancak, etkili, kişisel olmayan

sözleşmelerin yokluğunda “ihlal” kazançları, karmaşık mübadelenin

gelişmesini önlemek için yeterince büyüktür. Bahsettiğimiz iki örnek

de, bir sermaye piyasasının oluşturulması ve kurumlar ile kullanılan

teknoloji arasındaki karşılıklı etkileşim ile ilgilidir.

Sermaye piyasası, zamanla mülkiyet haklarının güvenceye

alınmasını gerektirmektedir ve siyasi yöneticilerin kendi isteklerine

göre varlıkları ele geçireceği, ya da onların değerini radikal olarak

değiştirebileceği, basit bir evrim geçirmeyecektir. Zaman içinde,

mülkiyet haklarını güvenceye almada güvenilir bir taahhüt oluştur-

ma; ya cebri güç kullanmada tolerans gösteren ve kontrol altına alı-

nan bir hükümdarı, ya da varlıkların keyfi olarak ele geçirilmesini

önlemek için hükümdarın gücünün engellenmesini gerektirmektedir.

İlk alternatif; uzun süre boyunca, bütün coğrafyalarda hükümdarın

mali krizleri karşısında (büyük ölçüde tekrarlanan savaşın bir sonu-

cu olarak) nadiren başarılı olmuştur. İkincisi ise; 1688’de “Muhteşem

Devrim” in bir sonucu olarak İngiltere’de krallığın karşısında, parla-

mentonun üstün hale gelmesi ile sonuçlanması şeklinde hükümet

şeklinin yeniden yapılandırılmasını gerektirmiştir6.

6 North ve Weingast (1989), 17. yüzyılda İngiltere’de 1688 Devrimi’nin nedenleri ve

İngiliz sermaye piyasasının gelişim sonuçlarıyla ilişkili olan politik kurumların analizi-

ne ve tarihine yer vermektedir.

Page 13: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 13

Üretimin büyümesiyle ilişkilendirilen teknoloji, gelişmiş bir

ulaşım ağını, işgücünün kontrol altında tutulmasını, kesintisiz üre-

tim, tesis ve ekipmanda sabit sermayenin artışını gerektirmiştir. Bu

türden piyasaları kuvvetlendirmede; düşük maliyetli sözleşmelere

izin veren hukuk sistemi ve yönetim biçimi gerektiren güvenilir mül-

kiyet hakları, organizasyon yapılarının geniş çaplı oluşumuna izin

veren esnek yasalar ve hiyerarşik organizasyonlarda vekalet soru-

nunu sınırlamak için bileşik yönetim yapılarının oluşturulması önem

taşımaktadır7.

Tüm bu sürecin son aşamasında ise, modern batı toplumla-

rında gözlemlenen oluşumlar; uzmanlaşmanın arttığı, işgücü içeri-

sinde tarımın küçük bir yüzdesinin yer aldığı ve piyasaların ülke ça-

pında ve dünya çapında etkili hale geldiğidir. Ölçek ekonomileri, sa-

dece imalatta değil, aynı zamanda tarımda da büyük ölçekli organi-

zasyonları kapsamaktadır. Tüm bunlar, sistem içerisinde özel bir

fonksiyon üstlenerek varlığını sürdürmekte ve onlar için gerekli olan

çok sayıda mal ve hizmeti sağlamak için, birbirine bağlı parçaların

geniş ağına güvenmektedir. İşgücünün mesleki dağılımı, hizmetler

sektörü tarafından şekillendirilirken, nihayetinde bireysel hakimi-

yetten üretimin hakimiyetine yer değiştirmektedir. Toplum, büyük

ölçüde kentleşmektedir.

Sonuç olarak uzmanlaşma, toplumsal kaynakların artan oran-

daki bir yüzdesinin işlemlere ayrılmasını gerektirmektedir. Böylece,

işlem sektörünün gayrisafi milli hasıla içindeki payı büyümektedir.

Bunun nedeni; ticaret, finans, bankacılık ve sigortacılıkta uzmanlaş-

manın yanında, en basit haliyle ekonomik faaliyetlerin koordine

7 Bkz. North (1981), özellikle Chapter 13, ve Chandler (1977). Joseph Stiglitz’in

(1989), “Markets, Market Failures and Development” adlı çalışması teorik konuların

bazı detaylarını içermektedir.

Page 14: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

14 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

edilmesinde, işgücünün artan bir yüzdesine ihtiyacın olmasıdır8. Bu-

nun bir sonucu olarak ise, son derece uzmanlaşmış işlem organizas-

yonları biçimleri ortaya çıkmaktadır. Uluslararası uzmanlaşma ve

işbölümü; mülkiyet haklarını korumaya yönelik uluslararası kurum

ve organizasyonlara ihtiyaç duymaktadır. Böylece sermaye piyasala-

rı, (diğer mübadele türlerinin yanısıra) oyuncuların güvenilir taah-

hütleri ile gerçekleşmektedir.

Bu çok şematik aşamalar, evrimleşen işbirliğinin sorunsuz bir

şekilde oluşumunda, birbirlerinin içerisine geçmiş durumda görün-

mektedir. Ancak oyuncular bu şekilde davranış göstermekte midir?

Gerekli herhangi bir bağlantı, oyuncuları daha az karmaşık olandan

daha karmaşık değişim şekillerine taşır mı? Evrimin tehlikesi, sadece

sözleşmelerin yaptırımının geliştirilmesiyle birlikte enformasyon

maliyetleri ve ölçek ekonomilerinin, mübadelenin daha karmaşık

biçimlerine izin verip vermeyeceği ve aslında teşvik edip etmeyeceği

üzerine değildir. Aynı zamanda organizasyonların enformasyon ve

bilgi edinmede daha sosyal bir şekilde verimli olmaları yönlerinde,

onları evrimleştirmeye neden olacak teşviğe sahip olup olmadıklarıy-

la ilişkilidir.

Aslında tarih boyunca, bu gelişmenin gerçekleşmesi için ge-

rekli bir sebep yoktur. Gerçekten de, bu bölümlerde bahsettiğimiz

organizasyonun ilk biçimlerinin çoğu, hala dünyanın bazı bölgelerin-

de varlığını sürdürmektedir. Hala ilkel kabile toplumları varlığını

sürdürmektedir; Suq (bölgesel ticaret yapan pazar ekonomileri) hala

dünyanın birçok yerinde gelişmektedir ve kervan ticareti ortadan

kalkarken, onun yok oluşu (aynı zamanda “ilkel” mübadelenin diğer

iki biçimini aşamalı olarak zayıflatılmasının yanında) içsel evrimden

çok dışsal evrimleri yansıtmıştır. Buna karşın, Avrupa uzun mesafe

8 ABD ekonomisinde işlem sektörü 1870’de GSMH’nın %25’ini oluştururken 1970’te

GSMH’nın %45’ine yükselmiştir (Wallis ve North 1986).

Page 15: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 15

ticaretinin gelişimi, daha bileşik organizasyon biçimlerinin art arda

gelen gelişimini başlatmıştır.

Bu makalenin geri kalan kısmı; evrimde ve daha sonra da er-

ken modern Avrupa’da meydana gelen kurumsal evrimde görünürde

başarısız olan mübadelenin ilkel biçimlerini inceleyecektir. Çalışma-

nın sonuç bölümünde ise, neden bazı toplumların ve mübadele ku-

rumlarının evrim geçirip diğerlerinin geçirmediği, 18. ve 19. yüzyıl-

larda Batı’daki ekonomik gelişmeler bağlamında çizilecek bir çerçe-

veyle açıklanmaya çalışılacaktır.

Kurumlar Evrimleşmediğinde

Tüm mübadele sistemlerinde ekonomik aktörler, zamanlarını,

kaynaklarını, enerjilerini ve maddi durumlarını geliştirecek bilgi ve

becerilere yatırım yapma teşviğine sahiptir. Ancak, bilgi ve becerile-

rin bazı türlerine karşılık gelen bazı ilkel kurumsal ortamlar, daha

verimli ekonomilere doğru kurumsal evrim ile sonuçlanmayacaktır.

Bu argümanı örneklemek için, içlerinde gelişmesi mümkün olmayan

üç ilkel türden mübadeleyi -kabile toplumu, bölgesel ticaret yapan

pazar ekonomileri, uzun mesafeli kervan ticareti- ele alalım.

Daha önce belirtildiği gibi, bir kabile toplumunda mübadele,

yoğun toplumsal ağa dayanır. Elizabeth Colson ağı şu şekilde açıklar

(1974, s. 59);

“Tüm bu insanların yaşadığı topluluklar, her zaman tehlikede olan

ve asla hafife alınmayacak hassas bir güç dengesi tarafından yönetil-

miştir: Her bir birey, kendi iyi niyetlerini göstermek zorunda olduğu

durumlarda, kendi konumunu güvenceye almakla sürekli meşgul ol-

muştur. Teamüller ve geleneklerle birilerinin eylemlerinde haklılığı ve

haksızlığına ilişkin verilen kararlar esnek ve akışkan gibi gözükmekte-

dir. Bu durum, yargılanmanın ve suçlu bulunmamanın bireysel olma-

sından kaynaklanmaktadır. Bu koşullar altında, genel kabul görmüş

Page 16: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

16 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

standartların çöküşü, gayri meşru gücün varlığına işaret etmektedir,

ve birine karşı kanıtın bir parçası haline gelmektedir.”

Colson’un analizinin çıkarımlarının yanı sıra, Richard Pos-

ner’ın (1980) ilkel kurumlar yaklaşımında grupların ayakta kalma

tehdidi olarak sapma ve inovasyon görülmektedir.

Değişimin ikinci biçimi ise, yaygın ve kişisel olmayan mübade-

leyi ve nispeten yüksek işlem maliyetlerini içeren, bugün hala Kuzey

Afrika ve Ortadoğu’da var olan Suq’dır9. Bu mübadelenin temel özel-

liklerine bakarsak; mübadele sürecine katılan işgücü, kasabanın %40

ile 50’sine yakın çok sayıda küçük işletmelerde toplanmaktadır.

Suq’lar, kira ve makine bakımından düşük sabit maliyetler içeren,

işbölümünün çok iyi olduğu ve her biri bir diğerine bağımlı-bağımsız

muazzam sayıda küçük işlemlerden oluşan, yüzyüze temaslar içeren

ve homojen olmayan mal ve hizmetlerin yer aldığı oluşumlardır.

Bu tür ekonomilerde piyasa enformasyonu toplanmasına ve

dağıtılmasına ilişkin; fiyat teklifleri, üretim raporları, istihdam ajans-

ları, tüketici rehberleri vb. ne yönelik hiçbir kurum bulunmamakta-

dır. Ağırlıklar ve ölçüm sistemleri karmaşık ve eksik standartlaştı-

rılmıştır. Mübadele becerileri, çok ayrıntılı bir şekilde gelişmiştir, ve

pazarda kimin gelirini arttırdığının veya arttırmadığının belirleyici-

sidir. Pazarlık etme, mübadele koşulu ya da herhangi bir yönüne gö-

re, yaygın, yorucu ve süreklidir. Alış ve satış ise neredeyse ayırt edi-

lememektedir. Ticaret, sadece kamuya sunulan malların tekliflerini

içermemektedir, aynı zamanda belirli iş ortakları için sürekli bir

araştırma içeren tek faaliyet konumundadır. Anlaşmazlıkları düzen-

lenmeye yönelik uygulamalar, hukuki ilkeleri ve rekabetin ağırlık-

landırılmasını içermemekte, uyuşmazlıklarla ilgili konularda güveni-

lir tanıkların ifadelerine başvurulmaktadır. Hükümetin piyasadaki

9 Suq ile ilgili geniş bir literatür bulunmaktadır. Geertz, Geertz ve Rosen (1979) Fas,

Sefrou’da, Suq üzerinde yoğunlaşan sofistike analizlerden birine yer vermektedir.

Page 17: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 17

faaliyetler üzerindeki kontrolleri; marjinal, merkezi olmayan yapıda

ve çoğunlukla retoriktir.

Özetle; Suq’ın temel özellikleri; 1) yüksek ölçüm maliyetleri,

2) müşterileştirmede yoğun çaba (diğer ortaklarla tekrar eden mü-

badele ilişkileri geliştirilmesi bakımından ancak mükemmel değil-

dir), 3) her majda yoğun pazarlık olarak sıralanabilmektedir. Esasen

oyunun adı, mübadelede karşı tarafın işlem maliyetinin arttırılması

olmaktadır. Eğer biri, rakibinden daha enformasyona sahipse kazan-

cını arttırmaktadır.

Bir kabile toplumunda inovasyonun neden ayakta kalma teh-

didi olarak görüldüğünü anlamak kolaydır, ancak bu “verimsiz” pa-

zarlık biçimlerinin Suq’da neden hala devam ettiğini anlamak daha

zordur. Bahsettiğimiz toplumlarda, gönüllü kuruluşların bu tür en-

formasyon asimetrilerinin tehlikelerine ve belirsizliklerine karşı gü-

vence vermek için evrimleşeceği tahmin edilmiştir. Ancak, durum

gayet açıktır. Suq’da; gönüllü organizasyonları uygulanabilir ve karlı

yapacak şey, kurumların temel dayanaklarıdır. Bunlar, siyasi kurum-

ların gelişimine bağlı olan yaptırım sözleşmeleri için etkili bir yasal

yapı ve yargı sistemini içeren bir çerçeve yaratacaktır. Onların yok-

luğunda ise, sistemi değiştirmek için hiçbir teşvik bulunmamaktadır.

Üçüncü mübadele biçimi olan kervan ticareti ise; hiçbir örgüt-

lenmenin mevcut olmadığı ve korunmanın gerekli olduğu bir dünya-

da, ticareti mümkün kılan informel kısıtlamaları içeren bir oluşum

olarak karşımıza çıkmaktadır. Clifford Geertz (1979, s.137) yüzyılın

başında Fas’taki kervan ticaretini açıklarken aşağıdaki ifadeleri kul-

lanmaktadır;

“Dar anlamda; bir zettata (berberilerde Tazettat’dan gelen

“küçük bir kumaş parçası” anlamında) yerel bölgelerden geçerken ko-

runmayı taahhüt eden bir geçiş ücreti, yerel otoriteye ödenen bir meb-

lağdır. Ama gerçekte yalnızca bir ödeme olmaktan çok daha fazla şeyi

ifade etmiştir. Kırsal Fas’ta; hukukun gücü ve kutsallığın ağırlığı ile

Page 18: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

18 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

gelenekler ve görenekler karmaşık bir biçimde oluşum göstermiştir. Bu

anlamda, misafir-ev sahibi, müşteri-patron, davacı- davalı, sürgün et-

me-koruyuculuk etme ilişkileri ve bu saydıklarımızın hepsi etrafında

yoğunlaşma, bu oluşumun iyi-kötü birer unsuru olmuştur. Dışarıdan

gelen tüccarın (ya da en azından onun vekillerinin) kabile dünyasına

fiziki olarak girmesinin yanında, kültürel olarak da girmesi de gerek-

miştir.”

Yüksek ve Orta Atlas’ın berberi toplumlarında, çok farklı bi-

çimlerde kendisini göstermesine rağmen korunmanın özellikleri açık

ve sabittir. Korunma; kişisel, niteliksiz, belirgin ve başka birinin na-

mındaki birinin korunması şeklinde devamlılığını sürdürmektedir.

Nam; siyasi, ahlaki, dini, ve hatta kendine özgü olabilir, sıklıkla bir

kerede bu dört unsur yeterlidir. Fakat asıl olarak işlem şöyle gerçek-

leşmektedir: (quam wa qal klasik ismiyle) bir adam ayağa kalkar ve

şunları söyler; “Bu adam benim namımdadır, ona zarar veriyorsun ve

beni aşağılıyorsun; beni aşağıladığın için hesap vereceksin”. Kişisel

kimlik, radikal bir şekilde hem köken olarak, hem de söylem olarak

bireyseldir, başka birine aktarılması mümkün değildir, bu anlamda

kutsama (ünlü olanı baraka), misafirperverlik, koruma alanı ve gü-

venli geçiş birbirine benzer ifadelerdir.

Kabile liderleri, ticari kervanları korumayı karlı bulurken; on-

ların ne askeri gücü, ne de politik yapısını genişletip geliştirecek ve

mülkiyet haklarını daha kalıcı hale getirecek bir yaptırımı bulunmak-

tadır.

Erken Modern Avrupa’da Kurumsal Evrim

Birçok ilkel mübadele sistemine karşın, erken Modern Avru-

pa’da, 11. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar uzun mesafeli ticaret, nihaye-

tinde Batı dünyasının yükselişine yol açan ve ardışık olarak daha bi-

leşik bir organizasyonun hikayesi olmuştur. Bu noktada öncelikle

Page 19: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 19

inovasyonları, ve ardından bunların altında yatan kaynakların bazıla-

rını ele alalım10.

İşlem maliyetlerini düşüren inovasyonlar, organizasyonel de-

ğişiklikler, araçlar ve uzun mesafelerdeki mübadele maliyetlerini

düşüren belirli teknikler ve yaptırım özelliklerinden oluşmuştur. Bu

inovasyonlar 3 maliyet marjında gerçekleşmiştir; 1)sermayenin ha-

reketliliğini arttıranlar, 2)enformasyon maliyetlerini düşürenler,

3)riski yayanlar. Bu saydığımız kategoriler, birbiriyle çakışsa da iş-

lem maliyetini düşürücü özellikleri ayırt etmede, bizlere faydalı bir

yol sağlamaktadır. Tüm bu yeniliklerin kökenleri ise, önceki zaman-

lara dayanmaktadır ve bunların çoğu, Ortaçağ İtalyan şehir devletle-

rinden veya İslam ya da Bizanstan ödünç alınmış, ve daha sonra da

ayrıntılı bir şekilde üzerinde durulmaya başlanmıştır.

Artan sermayenin hareketliliğinin bir uzantısı olan inovasyon-

lar, tefecilik yasalarından kaçınmak için evrimleşen teknik ve yön-

temlerdir. Kredi sözleşmelerinde faizin gizlendiği dahiyane yolların

çeşitliliği, “geç ödeme için verilen para cezaları” ndan (Lopez ve

Reymond, 1955, s.163), Mortgage’ın ilk formuna, döviz kuru manipü-

lasyonuna kadar, tüm bu faaliyetler sözleşmenin maliyetlerini art-

tırmıştır. Tefecilik yasalarının yüksek maliyetli olması, yalnızca bile-

şik ve hantal bir şekilde faizleri gizleyen sözleşmelerin oluşturulma-

sını sağlamamış, aynı zamanda bu tür sözleşmelerin yürütülebilirli-

ğinin de daha sorunlu hale gelmesine neden olmuştur. Sermaye için

talep arttıkça ve kaçakçılık daha yaygın hale geldikçe, tefecilik yasa-

ları kademeli olarak işlerliğini yitirmiş ve faiz oranlarına izin veril-

miştir. Sonuç olarak; sözleşme oluşum maliyetleri ve yaptırım mali-

yetleri düşmüştür.

10

Avrupa ticaretinin evrimine ilişkin daha ayrıntılı bir açıklama ve analiz için Bkz.

Tracy (yakında çıkan) özellikle Volume II. Milgrom, North ve Weingast (1990), bu

ticaretin bir görünümünü içeren oyun teorisinin analizinin yeniden canlandırıldığı bir

çalışmadır.

Page 20: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

20 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Sermayenin hareketliliğini arttıran ve en fazla dikkat çeken

ikinci inovasyon, kambiyo senetlerinin (sipariş edilen malların alıcı-

sına karşı bir satıcı tarafından geleneksel olarak düzenlenen, ödeme

tarihli, örneğin; ihraçtan 120 gün sonra ödenmesi için) evrimi ve

özellikle de iskonto etme yönteminin geliştirilmesi ve onun ciro edi-

lebilirliği için izin verilen araçların ve tekniklerin geliştirilmesi ol-

muştur. İskonto etme ve ciro edilebilirlik, merkezlerin gelişmesine ve

onların kullanımına izin verecek kurumların oluşturulmasına bağlı

olmuştur. Bu tür olayların meydana gelebileceği yerler; ilk olarak 12.

ve 13. yüzyıl Avrupa’sında ekonomik mübadelede önemli rol oyna-

yan Şampanya fuarları gibi fuarlar, daha sonra bankalar ve en son

olarakta iskonto etmede uzmanlaşan finansal kurumlar olmuştur. Bu

gelişmeler, yalnızca belirli kurumların değil, aynı zamanda ekonomik

faaliyetlerin ölçeğinin de bir fonksiyonu olmuştur. Hacmin artması,

net bir şekilde kurumsal gelişmeleri de mümkün kılmıştır. Tüm bun-

lara ek olarak; kambiyo senetlerinin gelişimi için gerekli olan ölçek

ekonomileri, sözleşmelerin yürütülebilirliğinin önemini ve muhasebe

ile denetim yöntemlerinin geliştirilmesi arasındaki ilişkiyi arttırmış-

tır ve bunların borçların tahsilatında ve sözleşmelerin yaptırımında

bir kanıt olarak kullanılması, bu sürecin önemli bir parçasını oluş-

turmuştur (Yamey, 1949; Watts ve Zimmerman, 1983).

Halen sermayenin hareketliliğini etkileyen üçüncü inovasyon

ise, uzun mesafeli ticarette yer alan organizasyonların kontrolünün

sürdürülmesiyle ilgili sorunlardan doğmuştur. Ortaçağ ve erken mo-

dern dönemlerde, bu sorunun geleneksel çözümü; vekillerin işveren-

le bağlantısını güçlendirmede, akrabalık ve aile bağlarının kullanıl-

ması olmuştur. Bununla birlikte, ticaret imparatorlukları, tüccarın

boyutu ve kapsamı olarak büyümüştür. Böylece, işverenin akraba-

sından diğerlerine karşı keyfi davranışların artması, vekil davranışı-

nın izlenmesi için daha ayrıntılı muhasebe prosedürlerinin gelişti-

rilmesini gerektirmiştir.

Page 21: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 21

Avrupa ve ticaret dünyasındaki enformasyon maliyetleri ala-

nındaki başlıca gelişmeler; çeşitli malların fiyatlarının basılması ile

aynı zamanda paralar arasındaki karmaşık döviz kurları ve posta

sistemleri, komisyon ücretleri, gümrük, ölçüler ve ağırlıklar üzerine

bilgi veren el kitaplarının basılması olmuştur. Açıkçası bu gelişmeler,

öncelikle, uluslararası ticaret hacminin bir fonksiyonu ve bu nedenle

ölçek ekonomilerinin bir sonucudur.

Son inovasyon ise, belirsizliğin riske dönüşmesi olmuştur. Be-

lirsizlikle, herhangi birinin bir olayın olasılığını belirleyemediği bir

durum ve dolayısıyla böyle bir olaya karşı garanti altına alma yoluna

başvurulamaması kastedilmektedir. Diğer taraftan risk, bir olayın

gerçekleşme olasılığının aktüeryal olarak belirlenmesi yeteneği ve

bundan dolayı böyle bir sonuca karşı garanti altına alabilme anlamı-

na gelmektedir. Modern dünyada, sigorta ve portföy çeşitlendirmesi,

belirsizliği risklere dönüştürmek ve böylece değişkenliğe karşı bir

korunma sağlanması yoluyla işlem maliyetini azaltmak için kullanı-

lan yöntemlerdir. Ortaçağ ve erken modern çağda, kesinlikle aynı

dönüşüm gerçekleşmiştir. Örneğin; deniz sigortası özel firmalar tara-

fından verilen sözleşmeler için, zararlara yönelik kısmi ödemeleri

kapsayan düzensiz bireysel sözleşmelerden evrimleşmiştir. De Roo-

ver bu konuyu şöyle açıklamıştır (1945, s. 198);

“15. yüzyılda deniz sigortası, güvenli bir şekilde oluşturulmuş-

tur. Politikanın içeriği ise, çoktan kalıplaşmış ve 3 ya da 4 yüzyıl bo-

yunca çok az değişim göstermiştir. 16. yüzyılda; geminin adı, kaptanın

adı, sigorta tutarı, sigorta ücreti, ve bir sözleşmeden diğerine geçmeye

uygun diğer birkaç kalemin yer aldığı basılı formları kullanılması, ha-

lihazırda mevcut olan bir uygulamanın dayanağını oluşturmuştur.”

Aktüeryal gelişimin bir başka örneğinde; portföy çeşitlendir-

mesi yoluyla riski yayan iş organizasyonları veya çok sayıda yatırım-

cının riskli faaliyetlerde bulunmasına izin veren kurumlar, riski belir-

lenebilir hale getirmiştir. Örneğin; “Commenda” (İtalya’da bir ortak-

Page 22: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

22 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

lık türü) bir tarafın sermaye koyduğu diğer tarafın aktif olarak ticare-

ti yürüttüğü ortaklık arasında uzun mesafeli ticarette kullanılmış bir

sözleşmedir. Bu sözleşme; ilk olarak Yahudi, Bizans ve Müslüman

kökenlerinden (Udovitch, 1962), İtalyanlar’a, sonrasında da İngilte-

re’ye sıçramış ve en sonunda da anonim şirket olarak evrim geçirmiş,

böylece risklerin kurumsallaşmasının evrimsel bir hikayesi ortaya

çıkmıştır.

Bu özel inovasyonlar ve özel kurumsal araçlar iki temel eko-

nomik güç arasındaki karşılıklı etkileşimden evrimleşmiştir. Bunlar;

artan ticaret hacmi ile ilişkili ölçek ekonomileri ve daha düşük mali-

yetlerle yaptırım sözleşmeleri için mekanizmaların geliştirilmesidir.

Neden sonuç ilişkisi, her iki yönde de işlerlik kazanmıştır. Yani, uzun

mesafeli ticaret hacminin artması, yaptırım sözleşmeleri için etkili

mekanizmalar tasarlamada tüccarların getiri oranını arttırmıştır.

Dolayısıyla, bu tür mekanizmaların geliştirilmesi, sözleşme maliyet-

lerini düşürmüş ve ticareti daha karlı hale getirmiş, böylece ticaret

hacmini arttırmıştır.

Sözleşmenin uygulanması konusunda yeni mekanizmalarının

geliştirilmesi, uzun bir süreç olmuştur. Bu süreçte çeşitli mahkeme-

ler, ticari anlaşmazlıkları ele alırken, tüccarların kendilerini ilgilendi-

ren sözleşme uygulama mekanizmalarını geliştirmeleri de önemlidir.

Yürütülebilirlik açısından bakıldığında, lonca tüccarlarının yardım-

laşma talimatlarında içsel davranış kurallarını geliştirmeye başlamış

olduğu ve onlara göre faaliyet göstermeyenlerin dışlanma ile tehdit

edildiği görülmektedir. Başka bir adım ise, ticaret hukukunun evrimi

olmuştur. Tüccarlar uzun mesafeli ticareti, ticari davranış kuralları

ile yürütmüştür, böylece Pisan yasaları Marsilya’nın deniz kanunla-

rına geçmiş; Oleron ve Lubeck Avrupa’nın kuzeyine, Barcelona, Av-

rupanın güneyine kanunlar vermiş, İtalya’dan kambiyo senedi ve

sigortacılığın yasal ilkeleri gelmiştir (Mitchell, 1969, s. 156).

Page 23: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 23

Daha sofistike muhasebe yöntemleri geliştirilmesi, ve noter

kayıtları anlaşmazlıklarda gerçek durumları tespit etmek için kanıt

sağlamıştır. Hükümet tarafından yerli tüccar organizasyonları aracı-

lığıyla sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili olarak, sözleşmelerin yaptı-

rımının gönüllü yapısının aşamalı olarak harmanlanması, sözleşme-

lerin yürütülebilirliğinin artışı sürecin önemli parçası olmuştur. Gö-

nüllü başlangıçtan ve hem yaygın olarak kullanılan hem de Roma

hukuku ile sahip olunan çözümlemelerdeki farklılıklardan dolayı

ticaret hukukunun uzun evrimi ise, sürecin diğer bir bölümünü oluş-

turmuştur.

Devlet bu süreçte önemli bir aktör olmuştur ve bu süreç için-

de, devletin mali ihtiyaçları ile genel olarak vatandaşlarla ve tüccar-

larla olan ilişkilerinde güvenilirliği açısından devamlı bir etkileşim

sağlanmıştır. Özellikle sermaye piyasalarının evrimi önemli derecede

devlet politikaları tarafından etkilenmiştir. Devletin, mal varlıklarına

el koymayacağı, ya da devlet mübadeledeki belirsizliği arttırmak için

cebri gücünü kullanmayacağını taahhüt ederek devletin kapsamı sı-

nırlandırıldığından beri; daha etkin sermaye piyasalarının yaratılma-

sı ve finansal kurumların evrimi mümkün olmuştur. Hükümdarların

keyfi davranışlarına engel olma ve devlet ile gönüllü kuruluşlara ba-

şarılı bir şekilde sıçrayan kişisel olmayan kuralların geliştirilmesi, bu

sürecin kilit noktasıdır. Devlet borçlarının dolaşımının sağlanabile-

ceği bir kurumsal sürecin gelişmesi, düzenli bir sermaye piyasasının

bir parçası haline gelmesi ve düzenli vergilendirme kaynakları tara-

fından finanse edilmesi de sistemin diğer önemli parçasını oluştur-

muştur (Tracy, 1985, North ve Weingast, 1989).

Mübadelenin ve ticaretin büyümesini mümkün kılan, piyasa-

ların verimli modern öncülünü oluşturmak için birleştirilen bu farklı

inovasyonlar ve kurumlar özellikle Hollanda, Amsterdam’da yer al-

mıştır. Burada açık bir göç politikasının uygulanması iş adamlarını

etkilemiştir. Uzun mesafeli ticareti finanse etmede, sermaye ihraç

giderlerinin düşük olduğu finansal kuruluşlarda, sermaye piyasaları

Page 24: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

24 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

ve iskonto yöntemleri gibi etkin yöntemler geliştirilmiştir. Riski

yaymak için çeşitli tekniklerin geliştirilmesi ve belirsizliklerin aktü-

eryal biçime dönüştürülmesi, enformasyon maliyetini düşürmeye

izin veren büyük ölçekli piyasaların oluşturulmasının yanı sıra; risk-

lerin belirlenebilir olmasını ve hükümet borçlarının devredilebilirli-

ğinin gelişimi gibi saydığımız tüm sistemler bu hikayenin bir parça-

sını oluşturmuştur (Barbour, 1949).

İstikrar ve Değişimin Çelişen Hikayeleri

İstikrar ve değişimin bu zıt hikayelerinde insanlar, ekonomik

koşullarda değişim için muhasebeyi hayatın her alanında kullanmaya

başlamıştır. Önceki koşullarda; aktörler tarafından faaliyetlerin en

üst düzeye çıkarılması, üretkenliği daha fazla teşvik etmede kurum-

sal çerçeveyi dönüştürecek bilgi ve beceri artışlarını teşvik etmeye-

cektir. Son koşulda ise, evrim, verimlilik arttırıcı organizasyonel ve

kurumsal değişimler tarafından gerçekleştirilen özel kazançlar ile

teşvik edilen marjinal değişimin tutarlı bir hikayesini meydana ge-

tirmiştir.

Peki, Batı Avrupa’nın kurumsal içeriğini diğer örneklerden

ayıran neydi? Ekonomi tarihçilerinin buna geleneksel cevabı; askeri

teknolojilerin sürekli değiştirilmesi ile hükümdarların ayakta kalmak

için ek kamu geliri bulmak zorunda bırakılması (seçmenlerle pazar-

lık yaparak) ve parçalanmış Avrupa siyasi birimleri arasındaki reka-

bet olmuştur (North ve Thomas, 1973; Jones 1981; Rosenberg ve

Birdzell, 1986). Erken modern Avrupa’da ayakta kalmak için siyasi

rekabet dünyanın diğer bölgelerinden kesinlikle daha yoğun olmuş-

tur. Ancak bu cevap kurumsal içeriği açıklamada yeterli gelmemek-

tedir. Öyleyse, Batı Avrupa neden birbiriyle çelişen sonuçları içer-

mektedir? 16. yüzyılda Hollanda ve İngiltere’nin gelişimi düşüştey-

ken, neden İspanya Avrupa’nın büyük gücü olmuştur?

Bu soruyu yanıtlamak için (ki bu yalnızca bir başlangıç) bul-

macanın iki kilit bölümünü (ve ilişkili) daha derinlemesine incele-

Page 25: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 25

memiz gerekmektedir. Bunlar; temel kurumsal çerçeve ile bunun bir

sonucu olan organizasyonel yapı arasındaki ilişki ve kurumsal deği-

şim ve kurumsal çerçevenin artan getiri özelliğinin bir sonucu olan

ekonomik değişimin doğasına bağlı çizdiği yoldur.

Daha önceki kurumsal tanımlamalarda bireyler ve kuruluşlar

tarafından ekonomik faaliyetin yönü ve biçimi; geleneklerin kurum-

sal çerçevesi, dini ilkeler ve formel kurallar (ve sözleşmenin uygu-

lanmasının etkinliği) tarafından ortaya atılan fırsatları yansıtmıştır.

Suq’ın ya da Şampanya fuarlarının birer ticaret organizasyonu olup

olmadığı konusundaki görüşlere ithafen, tüccarın, kurumsal çerçeve-

nin yanı sıra, ekonomik teoride yaygın olan geleneksel kısıtlamalar

tarafından da kısıtlandığını söylemek mümkündür.

Her koşulda tüccar, servetini arttırmak için bilgi ve beceri ka-

zanmaya yatırım yapacaktır. Ancak önceki durumda, bilgi ve beceri-

lerin gelişmesi fırsatlar hususunda daha iyi enformasyona sahip ol-

ma ve daha fazla pazarlık becerisine sahip olma anlamına gelmiştir;

Kısaca; karlı fırsatlar, daha iyi bilgilendirilmekten ve diğer tüccarlar-

dan daha yetenekli bir şekilde pazarlık edebilmekten kaynaklanmış-

tır. Hiçbir faaliyet, temel kurumsal çerçevede ihlali teşvik etmemiştir.

Öte yandan, Ortaçağ Avrupa fuarında bir tüccar, bu tür bilgi ve bece-

riler edinmekten kesin olarak kazanç sağlarken, aynı zamanda kam-

biyo senetlerini iskonto ettirmek için yollar tasarlamaktan, gelir kar-

şılığında eşkiyalardan malları korumak için prensleri teşvik etmeye,

ticaret mahkemeleri kurmaya, diğer tüccarlarla bağ kurmaya ilişkin

çeşitli oluşumlarla da kazanç sağlayacaktır. Onun bilgi ve becerilere

yaptığı yatırım, temel kurumsal yapıyı yavaş yavaş ve kademeli ola-

rak değiştirecektir.

Burada kurumsal evrimin, yalnızca ticareti genişleten, müba-

deleyi daha verimli hale getiren gönüllü kuruluşlar gerektirmediğine

dikkat edilmelidir. Aynı zamanda, mülkiyet hakları hususunda söz-

leşmenin uygulanması ve korunmasının devralınması, kişisel olma-

Page 26: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

26 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

yan mübadele yönünde devletin gelişim göstermesi, etkin zorlayıcı

güçten yoksun gönüllü organizasyonlar için gittikçe artan ve maliyet-

li bir şekilde yaptırım sözleşmelerini meydana getirmiştir. Kurumsal

evrimin bir başka önemli parçası da, devletin ekonomik faaliyetler

üzerinde keyfi davranışlarını engellemeyi gerektirmesidir.

Patika bağımlılığı, günümüz organizasyonları ve bireysel giri-

şimler için (politik ya da ekonomik) fırsat sunan dünün kurumsal

çerçevesi, kurumsal evrimin aşamalı sürecinden daha fazlasıdır. Ku-

rumsal matris, kurumların birbirine bağlı ağından ve bunun sonucu

olarak büyük çaplı artan getiri ile karakterize edilen politik ve eko-

nomik organizasyonlardan oluşmaktadır11. Yani, kurumlar varlıkla-

rını kurumsal çerçevenin sunduğu olanaklara borçludur. Ağ dışsallık-

ları ise; başlangıç kurulum maliyetleri (1787’de ABD anayasasının

oluşturulması gibi), yukarıda tanımlanan öğrenme etkileri, diğer ku-

ruluşlarla yapılan sözleşmeler aracılığıyla koordinasyon etkileri ve

mevcut kurumlara dayanan sözleşmelerin hakimiyetinden kaynakla-

nan uyarlanabilir beklentiler nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

Ekonomiler evrim geçirirken hiçbir süreç, ekonomik büyüme-

yi garanti edememektedir. Yaygın olarak görüldüğü üzere, temel ku-

rumsal çerçeve tarafından sağlanan teşvik yapısı, bu sürecin sonunda

ortaya çıkan organizasyonların evrimi için fırsatlar yaratmıştır, an-

cak onların gelişimlerinin yönü, verimlilik arttırıcı faaliyetleri teşvik

etmek olmamıştır.

Hollanda ve İngiltere’nin birbirine zıt hikayeleri bir yandan,

İspanya diğer yandan her iki durum da aktörlerin farklılaşan fırsat

setlerini yansıtmıştır. Patika bağımlılığının dünyaya yayılan etkisini

11

Patika bağımlılığı kavramı, teknolojik değişimin yolunu keşfetmek için Brian Arthur

(1988, 1989) ve Paul David (1985) tarafından geliştirilmiştir. Bu kavramın kurumsal

değişimi anlamaya çalışmada eşit açıklayıcı bir güce sahip olduğuna inanılmaktadır.

Her iki durumda da artan getiriler, patika bağımlılığının anahtarıdır, ancak siyasi orga-

nizasyonların süreçteki kilit rolü nedeniyle süreç daha karmaşıktır.

Page 27: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 27

değerlendirmek için; İngiltere ve İspanya’nın tarihsel hikayelerini,

Rio Grande nehrinin kuzey ve güney bölgelerinin tarihindeki çarpıcı

zıtlığa ve Yeni Dünya’nın ekonomi tarihine kadar genişletelim.

Kuzey Amerika’da; İngiliz sömürgeleri ‘parlamento’ ve ‘hü-

kümdar’ arasındaki mücadelenin olduğu yüzyılda kurulmuştur. Ana-

vatandaki dini ve politik çeşitlilik, sömürgelerdekiyle paralel olmuş-

tur. Yerel siyasi kontrol yönünde ve meclislerin gelişiminde genel bir

gelişim açıklık kazanmıştır. Benzer şekilde; sömürgede yaşayanlar,

ücretsiz ve ortak arazi kullanım ve tasarruf hakkını (basit mülkiyet

hakları için harç) ile diğer mal ve faktör piyasalarında güvenli şekilde

mülkiyet haklarını sürdürmüştür.

Amerikan tarihinde, 1755-1763 Fransız-Hint Savaşı bilinen

bir kırılma noktasıdır. İngilizlerin, sömürgesi altındaki alanlara çok

mütevazi/cüzi bir vergi koyma çabaları, aynı zamanda batıya doğru

göçü engellenmesi; Devrim, Bağımsızlık Bildirgesi, Konfederasyon

maddeleri, Kuzeybatı Yönetmeliği ve Anayasa gibi sürecin riskliliğine

rağmen tutarlı bir evrimsel kalıp oluşturan bir dizi kurumsal ifade,

birey ve organizasyonlar tarafından atılan bir dizi adımla şiddetli bir

tepki olarak ortaya çıkmıştır. Amerikan Devrim, Amerika Birleşik

Devleti’ni yaratırken, devrim sonrası tarih; yalnızca devrim öncesin-

den devralınan ve aşamalı olarak değiştirilen formel ve informel ku-

rumsal kısıtlamaların sürekliliği açısından anlaşılabilirdir (Hughes,

1989).

Şimdi de Latin Amerika’da İspanyollar (ve Portekizliler) ko-

nusunu ele alalım. İspanyol Hint Adaları için fetih, Castilian Cortes

(parlamentonun) etkisinin azaldığı, ve İspanya’nın iktidarı olan Kas-

tilya Krallığı’nın İspanya ve İspanyol Hint Adaları üzerinde merkezi-

leştirilmiş bürokratik kontrolü kurduğu, doğru bir zamanda gelmiş-

Page 28: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

28 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

tir12. Fethedenler, zaten halihazırda olan bir tarım toplumu üzerine,

tekdüze bir din ve tekdüze bürokratik yönetim uygulamıştır. Bürok-

rasi, siyasi ve ekonomik politikanın her yönünü detaylandırmıştır.

Vekalet sorunlarının üzerinde tekrarlayan krizler yaşanmıştır. Orga-

nizasyonlar ve girişimciler tarafından (politik ve ekonomik) servet

maksimizasyonu davranışı, bürokratik mekanizmanın kontrol altına

alınmasını ya da işlerliğini yitirmesini gerektirmiştir. Latin Ameri-

ka’da, 19. yüzyıl Bağımsızlık Savaşları, bürokrasi ve bunun sonucu

politikaların kontrolü için yerel sömürge kontrolü ile emperyal kont-

rol arasında bir mücadeleyle sonuçlanmıştır. Buna rağmen mücadele,

Amerikan ve Fransız devrimlerinden gelen ideolojik fikirler aşılamış-

tır. Bağımsızlık ABD’den ilham alan anayasaları getirmiş, ancak so-

nuçlar radikal olarak farklı olmuştur. ABD’nin aksine, Latin Ameri-

ka’nın, devrimlerden sonra adem-i merkeziyetçilik nezdinde federal

düzen ve gayretleri ortak bir noktayı oluşturmuştur. Ancak bu hiçbir

işe yaramamıştır. 19. yüzyılda, Latin Amerika’yı karakterize eden

merkezleştirilmiş bürokratik kontrole kademeli olarak, ülke ülke geri

dönülmüştür13.

İngiltere ve İspanya tarafından Yeni Dünya’da kurulan farklı

patikalar, ortak ideolojik etkilerin arabuluculuğuna rağmen bir araya

gelememiştir. İlkinde; kurumsal çerçeve, modern teknolojinin potan-

siyel ekonomik faydalarını elde etmek için, aynı zamanda siyasi istik-

rar için gerekli olan bileşik, kişisel olmayan mübadeleye izin veren

bir yapıda evrimleşmiştir. İkincisinde ise, “kişiliksel” ilişkiler çoğu

politik ve ekonomik mübadelenin anahtarı olmaktadır. Bunlar, Latin

Amerika’da ne siyasi ve ekonomik istikrar, ne de modern teknoloji-

nin potansiyel olarak gerçekleşmesini sağlayacak şekilde evrimleş-

12

İspanyolların yükselişi ve gerilemesinin izleyen tarihine ilişkin bilgiler North ve

Thomas (1973)’te özetlenmiştir. 13

Latin Amerika deneyiminin bir özeti için Bkz. Veliz (1980) veya Glade (1969).

Page 29: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 29

miştir, bunlar dengesiz büyüme modellerini yaratan kurumsal çerçe-

venin birer sonucudur.

Yukarıdaki karşılaştırmalı taslak, muhtemelen ekonomilerin

performansında oynadıkları rol ve kurumlar hakkında cevaplamala-

ra ilişkin daha fazla soru ortaya çıkarmaktadır. İspanya’nın modern

zamanlarda yeniden canlanması gibi, bir patika hangi koşullar altın-

da tersine dönmektedir? Ekonomilerin karakteri üzerinde uzun va-

dede bu kadar yaygın etki sağlayan informel kısıtlamalar nelerdir?

Formel ve informel kısıtlamalar arasındaki ilişki nedir? Bir ekonomi,

birey davranışlarını kısıtlayan üçüncü tarafların yaptırımları için

politik ve yargı sistemlerini etkin kılan informel kısıtlamaları nasıl

geliştirir? Açıkçası bunları cevaplamak için çok uzun bir yolumuz

bulunmaktadır; ancak kurumların modern bir araştırması, ekonomik

değişimin ve ekonomik performansın dramatik yeni anlayışının va-

adlerini önermektedir.

Kaynakça

Arthur, W. Brian, “Self-Reinforcing Mechanisms in Economics.” In

Anderson, Phillip W., Kenneth J.Arrow, and David Pines eds., The

Economy as an Evolving Complex System. Reading, MA: Addison-

Wesley, 1988.

Arthur, W. Brian, “ Competing Technologies, Increasing Returns,

and Lock-In by Historical Events,” Economic Journal, 1989, 99, 116-

31.

Barbour, Violet, “ Capitalism in Amsterdam in the Seventeenth

Century,” Johns Hopkins University Studies in Historical and Political

Science, Volume LXVIII. Baltimore: The Johns Hopkins University

Press, 1949.

The Cambridge Economic History. Cambridge: Cambridge Univer-

sity Press, 1966.

Page 30: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

30 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Chandler, Alfred, The Visible Hand. Cambridge: The Belknap

Press, 1977.

Colson, Elizabeth, Tradition and Contract: The Problem of Order.

Chicago: Adeline Publishing, 1974.

Curtin, Philip D., Cross-Cultural Trade in World History. Cambrid-

ge: Cambridge University Press, 1984.

David, Paul, “Clio and the Economics of QWERTY,” American Eco-

nomic Review”, 1985, 75, 332-37.

De Roover, F. E., “Early Examples of Marine Insurance,” Journal of

Economic History, November 1945, 5, 172-200.

Geertz, C., H. Geertz and L. Rosen, Meaning and Order in Moroccan

Society. Cambridge: Cambridge University Press, 1979.

Glade, W. P., The Latin American Economies: A Study of Their Insti-

tutional Evolution. Newyork: American Book, 1969.

Greif, Avner, “Reputation and Economic Institutions in Medieval

Trade: Evidences from the Geniza Documents,” Journal of Economic

History, 1989.

Hughes, J. R. T., “A World Elsewhere: The Importance of Starting

English.” In Thompson, F. M. L., ed., Essays in Honor of H.J. Habakkuk.

Oxford: Oxford University Press, 1989.

Jones E. L., The European Miracle Environments, Economies and

Geopolitics in the History of Europe and Asia, Cambridge: Cambridge

University Press, 1981.

Page 31: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 31

Kalt, J. P. and M. A. Zupan, “Capture and Ideology in the Economic

Theory of Politics,” American Economic Review, 1984, 74, 279-300.

Lopez, Robert S., and Irving W. Raymond, Medieval Trade in Medi-

terranean World. New York: Columbia University Press, 1955.

Milgrom, P.R., D. C. North, and B. R. Weingast, “ The rol of Institu-

tions in the Revival of Trade: The Medieval Law Merchant,” Econo-

mics and Politics, March 1990, II.

Mitchell, William, An Essay on the Early History of the Law Merc-

hant, New York: Burt Franklin Press, 1969.

Nelson, Douglas, and Eugene Silberberg, “Ideology and Legislator

Shirking,” Economic Inquiry, January 1987, 25, 15-25.

North, Douglass C., “Location Theory and Regional Economic

Growth,” Journal of Political Economy, June 1955, LXIII, 243-258.

North, Douglass C., Structure and Change in Economic History.

Newyork: Norton, 1981.

North, Douglass C., and Robert Thomas, The Rise of the Western

World: A New Economic History. Cambridge: Cambridge University

Press, 1973.

North, Douglass C., and Barry R. Weingast, “The Evolution of Ins-

titutions Governing Public Choice in 17th Century England,” Journal of

Economic History, November 1989, 5, 172-200.

Posner, Richard, “ A Theory of Primitive Society, with Special Re-

ference to The Law,” Journal of Law and Economics, April 1980, XXIII,

1-54.

Page 32: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

32 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Rosenberg, Nathan, and L. E. Bridzell, How The West Grew Rich:

The Economic Transformation of the Industrial World. Newyork: Basic

Books, 1986.

Stiglitz, Joseph, “Markets, Market Failures and Development,”

American Economic Review, 1989, 79, 197-203.

Tracy, James, A Financial Revolution in the Hapsburg Netherlands:

Renters and Rentiers in the Country of Holland, 1515-1565 Berkeley:

University of California Press, 1985.

Tracy, James, The Rise of Merchant Empires. Cambridge: Camb-

ridge University Press, forthcoming.

Udovitch, Abraham, “At the Origins of the Western Commenda:

Islam, Israel Byzanteum?” Speculum, April 1962, XXXVII, 198-207.

Veliz, C., The Centralist Tradition of Latin Amerika. Princeton:

Princeton University Press, 1980.

Wallis, John J., and Douglass C. North, “Measuring the Transaction

Sector in the American Economy, 1870-1970.” In Engermann, Stanley

and Robert Gallman, eds., Income and Wealth: Long Term Factors in

American Economic Growth. Chicago: University of Chicago Press,

1986.

Watts, R., and J. Zimmerman, “Agency Problems Auditing, and the

Theory of the Firm: Some Evidence,” Journal of Law and Economics,

October 1983, XXVI, 613-633.

Williamson, Oliver E., Markets and Hierarchies: Analysis and An-

titrust Implications. Newyork: Free Press, 1975.

Page 33: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 33

Williamson, Oliver E., The Economic Institutions of Capitalism.

New York: Free Press, 1985.

Yamey, B. S., “Scientific Bookkeeping and The Rise of Capitalism,”

Economic History Review, Second Series, 1949, II, 99-113.

Page 34: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

34 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

KURUMLAR VE KURUMSAL DEĞİŞİM14

Douglass C. North

Çeviren: Bernur Açıkgöz

Kurumlar bir toplumda oyunun kuralları ya da, daha resmi bir

dille, insan etkileşimini düzenleyen ve yine insanlar tarafından

şekillendirilmiş sınırlamalar topluluğudur. Sonuç olarak; insanların

siyasi, sosyal ya da ekonomik etkileşim inisiyatiflerini oluştururlar.

Kurumsal değişim, toplumların zaman içindeki gelişimlerini

şekillendirdiği için, tarihi değişimi anlamanın bir anahtarıdır.

Kurumların, ekonomilerin performanslarını etkilediğini söyle-

mek hiç de zor değildir. Yine, ekonomilerin zaman içinde farklı per-

formanslar sergilemesinin de, kurumların gelişiminden etkilendiği

tartışılmayacak konulardan biridir. Bugüne kadar, kurumsal analiz-

leri ekonomiye ya da ekonomik tarihe entegre edecek bir analitik

çerçeve çizilmediğinden; ne iktisadi teori ne de tarih, kurumların

ekonomik performansa olan etkisini vurgulamamıştır. Bu çalışmanın

amacı; böyle bir çerçeveyi sağlamaktır. Analizin sonuçları sosyal bi-

limlerde ve özellikle ekonomide teorikleştirmenin yeniden gözden

geçirilmesini ve yeni bir tarihi değişim anlayışının vurgulanmasını

tavsiye etmektedir.

Bu çalışmada; kurumların doğasını ve kurumların ekonomik ya

da sosyal performansa etkilerini incelemekteyim (1. bölüm). Sonra;

sadece iktisadi tarih için bir çerçeve sağlamak amacıyla değil, aynı

14

Makalenin orijinal başlığı ve referans bilgileri şu şekildedir: Douglass C. North; “An

Introduction to Institutions and Institutional Change”, Institutions, Institutional Change

and Economic Performance, Cambridge University Press, 1990.

Page 35: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 35

zamanda geçmişin bu günü ve geleceği nasıl etkilediğini, kurumsal

değişimin belli bir zaman diliminde tercihleri nasıl etkilediğini ve

bağımlılığın doğasını bize göstermesi açısından bir kurumsal değişim

teorisi ortaya koymaktayım (2.bölüm). Bu çalışmanın temel amacı;

zaman içinde ekonomilerin değişen performanslarını anlamayı ba-

şarmaktır (3.bölüm).

- I -

Kurumlar; günlük hayata kurallar koyarak belirsizliği azaltırlar.

Kurumlar, insan etkileşimi için bir rehberdir. Böylece; biz, sokakta

arkadaşlarımızla selamlaşırken, otomobil kullanırken, portakal satın

alırken, borç para isterken, bir iş kurarken, ölülerimizi gömerken, ya

da benzeri durumlarda, bunları nasıl yapacağımızı bilir ya da kolayca

öğreniriz. Aynı işlemleri başka bir ülkede, örneğin Bangladeş’de ya-

parken bu kurumların farklı olduğunu da gözlemleyebiliriz. Bir ikti-

satçının görüşüne göre; kurumlar, bireylerin tercihlerini belirler ve

sınırlarlar.

Kurumlar; insanları, insan etkileşimlerini şekillendirme açısın-

dan her türü sınırlamayı içerir. Kurumlar; resmi midir? Gayri resmi

mi? İkisi de olabilir ve ben ikisiyle de ilgilenmekteyim. Resmi olanlar

örneğin; insanların ortaya koydukları ve gayri resmi olanlar örneğin,

davranış şekilleri, gelenekler gibi. Kurumlar ABD Anayasası gibi oluş-

turulabilirler, ya da temel hukuk gibi zaman içinde gelişim gösterebi-

lirler. Ben hem yaratılmış, hem de gelişen kurumlarla ilgileniyorum

ve analizimin amaçları doğrultusunda ikisini de ayrı ayrı incelemek-

teyim. Kurumların diğer bir çok farklı özelliği de bu çalışmada ince-

lenecektir.

Kurumsal sınırlamalar; bireylerin neleri yapmalarının yasak ol-

duğunu ve hangi koşullarda bazı bireylerin belirli bazı faaliyetleri

yapabileceklerini içerir. Bu yüzden de; kurumlar insan etkileşimleri-

nin meydana geldiği çerçevelerdir. Kurumlar, rekabete dayalı bir

Page 36: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

36 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

takım sporunun oyun kurallarıyla bire bir aynı niteliği taşımaktadır-

lar. Yani resmi ve yazılı kuralları içerdikleri gibi, bazı temel kuralları

oluşturan, rakip takım oyuncusunu kasten sakatlamamak gibi, yazıl-

mamış belirlenmiş kuralları da içerirler. Bu benzetmeden de anlaya-

cağımız üzere, kurallar ve resmi olmayan kodlar bazen uygulanmaz

ve karşılığında ceza verilir. Bu yüzden; kurumların işlevi açısından

çok önemli bir özellik; ihlallerin belirlenmesi ve cezaların kesinliği-

dir.

Sporla olan bu benzetmeye devam edersek; resmi ve gayri resmi

kurallarla, bu kuralların uygulanmasındaki zorlayıcılığın etkileri,

oyunun tüm karakterini şekillendirir. Bazı takımlar sürekli olarak

kuralları ihlal ettiklerinden ve bu sayede rakip takımın üzerinde bü-

yük baskı kurduklarından dolayı başarılıdırlar. Bu taktiklerin ceza-

landırılması ise; ihlalin gözlemlenmesi ve cezanın sertliği derecesine

bağlıdır. Bazen, kuralları ihlal ederek başarılı olabilecekleri halde

sporcular yazılmamış davranış kuralları örneğin sportmenlik tara-

fından sınırlandırılırlar.

Bu çalışmada; kurumlarla örgütler arasında çok önemli bir farklı-

lık olduğu, sürekli vurgulanmıştır. Örgütlerde, kurumlar gibi insan

etkileşiminde bir yapı oluştururlar. Kurumsal bir çerçevenin bedelle-

rini incelerken, bu bedellerin sadece bu çerçevenin değil, aynı za-

manda bu kurumsal çerçeve sonucu ortaya çıkan örgütlerinde bir

sonucu olduğunu görürüz. Terimsel olarak; kurallar, oyunculardan

kesin olarak farklı biçimde ayrılmalıdır. Kuralların amacı oynanan,

oyun şeklini tanımlamaktır. Fakat, takımın bu kurallar çerçevesinde-

ki amacı; yetenekler, strateji ve koordinasyonla ya da meşru ya da

gayri meşru şekillerle oyunu kazanmaktır. Takımın strateji ve yete-

neklerini şekillendirmek, kuralların yaratılışını, gelişimini ve sonuç-

larını şekillendirme sürecinden ayrı bir süreçtir.

Örgütler; siyasi kuruluşları (siyasi partiler, senato, şehir konseyi,

düzenleyici kurum vb.), iktisadi kuruluşları (firmalar, ticaret odaları,

aile çiftlikleri, kooperatifler vb.), sosyal kuruluşları (kiliseler, klüpler,

Page 37: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 37

atletik dernekler vb.) ve eğitim kuruluşlarını (okullar, üniversiteler,

meslek eğitim kampları vb.) kapsar. Örgütler; ortak bir hedefe ulaş-

mak amacıyla bir araya gelmiş bireylerden oluşan gruplardır. Örgüt-

lere bir model vermek; hükümet yapılarını analiz etmek, yetenekleri

analiz etmek ve öğrenmenin, örgütün başarısını zaman içinde nasıl

etkileyeceğini incelemekle bağlantılıdır. Örgütlerin nasıl ortaya çıktı-

ğı ve temelde nasıl gelişecekleri, kurumsal çerçevenin yapısından

etkilenir. Buna karşılık örgütler de, kurumsal çerçevenin gelişimini

etkilerler. Ama yukarıda belirtildiği üzere bu çalışmada vurgulanacak

olan, oyunun temel kurallarını oluşturan kurumlardır ve örgütler

arasındaki etkileşime önem verilecektir. Örgütler; var olan sınırlar

çerçevesinde bir amaca hizmet etmek amacıyla oluşturulurlar ve he-

deflerini gerçekleştirme amaçları açısından kurumsal değişimin

önemli bir uygulayıcısıdırlar.

Önemli kuralların analizini, oyuncularının stratejilerinden ayır-

mak; kurumlar teorisi oluşturmak için çok gerekli bir ön şarttır. Ku-

rumları, bireylerin kendilerine uyguladıkları sınırlamalar olarak ta-

nımlamak, neoklasik iktisat teorisine göre; teorik yaklaşım tercihinin

bir tamamlayıcısıdır. Bireysel tercihler üzerine bir kurumlar teorisi

kurmak; iktisadi ve sosyal birimler arasındaki farkları gözlemleye-

bilmek için önemli bir adımdır. Mikroiktisat teorisinin gücü; bireysel

olarak insan davranışları üzerine çıkarımlarda bulunmasından ileri

gelir. Kurumlar bireyler tarafından oluşturulurlar. Yine bireyler tara-

fından geliştirilip, değiştirildikleri için, savunmakta olduğumuz teori

bireyden başlamalıdır. Aynı zamanda kurumların bireysel tercihler

üzerinde uyguladıkları sınırlar cezalandırıcıdır. Bireysel tercihleri,

kurumların uyguladığı sınırlamalarla entegre etmek; sosyal bilim

araştırmalarını bütünleştirebilmek açısından çok önemli bir adımdır.

Kurumlar, etkileşimin ve üretimin masrafı üzerine etkide bulu-

narak, ekonominin performansını da önemli ölçüde etkiler. Uygula-

nan teknoloji ile de bağlantılı olarak; etkileşim ve üretim masrafları-

nı belirlerler ki bu masraflar toplam masrafı oluşturur. Bu çalışmanın

Page 38: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

38 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

(bölüm 1) esas amacı; bir ekonominin masraf fonksiyonlarına giriş-

leri ve etkileri açısından kurumların oluşumlarını ve doğasını açıkla-

yabilmektir.

- II -

Bir toplumda kurumların temel rolü; sabit bir insan etkileşimi

yapısı oluşturarak, belirsizliği azaltmaktır. Kurumların istikrarı; on-

ların değişime uğramadığı anlamına gelmez. Kurumlar; konversiyon-

larla, davranış kalıplarıyla, genel hukuk gibi kavramlarla, bireyler

arası sözleşmelerle gelişir ve böylece bize sunulan tercihleri de sü-

rekli biçimde değişime uğratırlar. Değişim bazen çok yavaş olabilir

ve biz, tarihçiler olarak bu değişimi algılamak için dışarıdan bakmayı

yeğleyebiliriz. Fakat yine de; kurumsal değişimin hızlı olduğu bir

dünyada yaşadığımız da, yadsınamayacak bir gerçektir.

Kurumsal değişim; kuralların değişimi, resmi olmayan sınırlama-

lar ve zorlamalar gibi faktörlerden de etkilendiği için, çok komplike

yani karışık bir süreç olabilir. Yine; kurumlar, devam etmeyen bir

durum yerine, çoğalarak değişebilirler. Kurumların neden çoğalarak

değiştikleri ve devam etmeyen bir değişimin (devrim, işgal gibi) bile,

tam olarak devam etmeyen olmadığı ise; toplumdaki gayri resmi sı-

nırlamalarını bir sonucudur. Resmi kurallar; siyasi ya da yargısal

kararlar sonucunda bir gecede değişebiliyorsa da, gayrı resmi sınır-

lamalar (gelenekler, görenekler, davranış kalıpları vb) bu tarz politi-

kalardan etkilenmeme özelliğine sahiptirler. Bu tarz kültürel sınır-

lamalar; yalnızca geçmişi bugün ve gelecekle bağlamakla kalmazlar,

aynı zamanda bize tarihsel değişimi açıklamanın bir yolunu da su-

narlar.

İnsanlık tarihinin temel bilinmeyeni; tarihsel değişimin farklı yol-

larını hesaba katmaktır. Toplumlar nasıl farklılaştılar? Toplumların

farklı performans karakteristikleri neye bağlıdır? Hepimiz; ilkel avcı

kabilelerinden geliyoruz. Bu farklılaşma; zaman içinde ekonomilerin;

Page 39: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 39

malların, hizmetlerin ve üretim faktörlerinin ticaretini yaparak aşa-

ma aşama nasıl farklılaştığını açıklayan standart neoklasik uluslar

arası ticaret teorisine bakıldığında daha da önem kazanan bir açık-

lama getirir. Birbirleriyle ticaret yapan büyük endüstriyel ülkelera-

rasında bir benzeşme gözümüze çarpsa da son on yüzyılın en önemli

özelliklerinden biri, insanların günümüzde her zamankinden de daha

geniş bir biçimde olmak üzere; radikal olarak farklı dini, etnik, kültü-

rel, siyasal ve iktisadi toplumlara dönüştüğünü ve zengin-fakir, ge-

lişmiş-gelişmemiş milletler arasındaki uçurumunda büyüdüğünü

görürüz. Bu farklılaşmayı ne açıklayabilir? Ve, daha da önemlisi, han-

gi koşullar farklılıkları çoğaltır ya da benzeşmeyi sağlar?

Bu karmaşaya daha da eklenecekler vardır. Toplumların uzun

dönemli stagnasyon ya da benzeri iktisadi durumlarda büyük düşüş-

ler yaşamalarının sebepleri nelerdir? Alchian tarafından 1950 yılında

geliştirilen evrimsel hipotez; rekabetin bazı kurumları daha güçlen-

dirdiğini ve insanların sorunlarına daha iyi çözüm getirenlerin ayak-

ta kalarak ödüllendirildiğini söyler.

Bu temel konuyla ilgilenirken attığım adımları bir kez daha göz-

den geçirmeme izin verin. North ve Thomas’ da (1973); kurumların

ekonomik performansın belirleyicileri olduğunu ve göreceli fiyat de-

ğişiklerinin de kurumsal değişimin kaynağı olduğunu söyledik. Fakat;

etkili bir açıklamamız vardı; göreceli fiyatlardaki değişiklikler, daha

etkili kurumlar yaratmak için inisiyatiflerin oluşmasını sağlarlar. İs-

panya örneğinde görüldüğü gibi, etkisiz kurumların kalması ve de-

ğişmemesi, yöneticilerin mali ihtiyaçlarının bir sonucuydu ve kısal-

mış zaman dilimlerinin olmasına sebep olarak, özel girişimlerle sos-

yal refah arasında farklılıkların doğmasına neden olmuştu. Böyle bir

anormallik, teorik çerçeveyle uyum sağlamamaktaydı.

İktisadi Tarihte Yapı ve Değişim (Structure and Change in

Economic History) (North, 1981) kitabında, kurumları etkisi

görüşünü ortadan kaldırdım. Yöneticiler, mülkiyet haklarını kendi

çıkarları için kullanıyorlardı ve iş maliyetleri, etkisiz mülkiyet

Page 40: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

40 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

haklarının oluşmasına sebep oluyordu. Bunun sonucu olarak da;

ekonomik büyüme yaratmayan mülkiyet haklarının yayılımı hem

tarih boyunca hem de günümüzde geçerli hale geliyordu. O çalışmada

Alchon’nın evrimsel argümanından yola çıkarak sorduğum soruya

cevap bulamadım. Etkisiz kurumları açıklamak mümkündü fakat

neden rekabetçi etkiler bu kurumları ortadan kaldırmıyordu?

Stagnasyon olan ekonomilerdeki siyasi girişimciler, daha başarılı

politikalar üretemezler miydi? Uzun zaman dilimleri içinde radikal

olarak farklı ekonomik performansları nasıl açıklayabilirdik?

Bu çalışma, bu soruları cevaplamaktadır. Cevap; kurumlarla ör-

gütlerin farklılığında ve bunların arasındaki ilişkinin kurumsal deği-

şimin yönünü şekillendirmesinde yatmaktadır. Kurumlar, ekonomik

teorinin standart sınırlamaları ile birlikte; bir toplumdaki fırsatları

belirlerler. Örgütler bu fırsatlardan avantaj sağlamak için oluşturul-

muşlardır ve örgütler geliştikçe kurumları da değiştirirler. Kurumsal

değişime giden yol;

1- Kurumlar ve örgütler arasında, kurumlar tarafından oluşturu-

lan yapıdan dolayı gelişen ilişkilerdeki süreklilik tarafından,

2- Bireylerin algıladığı eleştiriler ve değişime tepkileri tarafından

şekillendirilmiştir.

Resmi ve resmi olmayan anayasal sınırlamalar; kurumlar arasın-

da etkili bir karşılıklı alışverişe sebep olurlar. Böylece; tüm kurumlar

kendi aktivitelerinin sonuçlarına göre olumlu ve ya olumsuz etkilere

maruz kalırlar.

Değişimler; girişimcilerin, içinde bulundukları siyasi ya da eko-

nomik örgütlerin kurumsal çerçevesini değiştirerek, nasıl daha iyi

işler yapabileceklerini belirleme seviyelerine göre oluşur. Algılama-

lar ise; bu girişimcilerin aldıkları bilgiye ve bu bilginin aşamalarına

bağlıdırlar. Siyasi ve ekonomik piyasalar yeterli olsaydı; alınan karar-

larda her zaman yeterli ve etkili olurdu. Bu; aktörlerin her zaman

doğru modeller uyguladıklarını ve yanlış modeller uygulasalar bile,

Page 41: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 41

bilginin geriye dönüşümü sayesinde bu modellerin tekrar doğrula-

nabileceği anlamına da gelmektedir. Fakat; bu rasyonel aktör modeli,

çok fazla rastlanan bir kavram değildir. Genelde aktörler yetersiz

bilgiler üzerinde hareket ederler ve edindikleri bilginin aşamaları da

yetersiz olup, ters etkiler yaratabilir. Alışveriş masrafları, ekonomik

ve siyasi pazarlarda, mülkiyet haklarının yetersiz olmasına neden

olabilir ve bu sorunların temelini anlamak için yapılan mücadeleler

de, bu mülkiyet haklarının sabit sorunlar olarak kalmasına sebep

olabilirler.

Bu konuya vereceğimiz bir örnek; ABD ekonomik tarihi ile ilgili-

dir; 19 yy’da ekonominin büyümesi, 19.yy’ın başında gelişmeye baş-

layan temel kurumsal çerçeve (anayasa, kuzeybatı düzenlemesi ve

ağır işlerle ilgili davranışları düzenleyen normlar gibi); ekonomik ve

siyasi örgütlerin gelişmesine önemli katkılarda bulundu (kongre,

yerel siyasi organlar, aile çiftlikleri, tüccar evleri, gemi şirketleri). Bu

örgütlerin artan aktiviteleri, eğitim üzerine yatırıma ihtiyaç duyulan

bir ortam yaratıp, üretimi ve ekonomik büyümenin sürekli artmasını

sağladı. Eğitime yapılan yatırımlar da; sadece serbest kamu eğitim

sistemine değil, aynı zamanda tarımsal deney istasyonlarının da ku-

rulmasına ve böylece tarımsal üretimin hızlı bir şekilde gelişmesine

katkıda bulundu. Morill sözleşmesi, kamu üniversitelerine toprak

bağışı verilmesi durumu yarattı.

Ekonomik örgütler, bu fırsatlardan yararlanarak hem çok etkili

oldular, hem de kurumsal çerçeveyi aşama aşama değiştirme imkanı

buldular (Chandler, 1977). Sadece siyasi ve yargısal çerçeve değiş-

mekle kalmadı (14. değişiklik, munn v.illinois); Mülkiyet hakları da

yeniden düzenlendi (Sherman düzenlemesi). Bunlara ek olarak,

19.yy’ın sonunda; bir çok davranış kalıbı ve resmi olmayan sınırla-

malarda büyük ölçüde değişti (değişen davranışlar = köleliğe, kadın-

ların rolüne yönelik yeni anlayışlar). Aktörlerin algılamaları her za-

man optimal olmadı ve genellikle üretimi ve iktisadi refahı olumsuz

etkileyecek kararlar almalarına neden oldu. Aktörlere kazanç getire-

Page 42: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

42 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

cek fırsatlar bazen yeni gümrük vergileri yaratılması, bir tröstün ku-

rulması ya da kölelerin sömürülmesi şeklinde gelişiyordu. Sonuç ola-

rak kurumlar; üretimin artması ya da azalması ikilemi içinde karışık

şekillenmeler içinde oluşuyorlardı. Kurumsal değişim de çoğu zaman

hem olumlu hem de olumsuz anlamda sonuçlar doğurabilmekteydi.

19.yy ekonomisi ise genel olarak ekonomik büyümenin tam olarak

sağlanabildiği ve kurumsal değişimlerin de üretimi arttıran nitelik-

lerde olduğu bir ekonomik dönemdir.

Yukarıdaki paragrafta anlattığım kurumsal çerçevenin tam tersi

bir anlatımda bulunacak olursam; 3. Dünya ülkelerinin içinde bulun-

dukları koşullara değinmiş olurum. Bu ülkelerdeki ekonomik ve siya-

si girişimciler karışık inisiyatifler almakta; fakat genelde, yeniden

dağıtıma yönelik aktivitelere üretimden daha çok önem vermekteler,

rekabetçi ortamların yerine tekeller oluşturmakta ve fırsatları geniş-

letmek yerine bu fırsatlara sınırlamalar koymaktadırlar. Üretimi art-

tıracak tarzdaki eğitime nadiren yatırım yapmaktadırlar. Bu kurum-

sal çerçeve içinde gelişen örgütler; toplumu daha az üreten, verimsiz

bir hale getiren ve var olan kurumsal yapıyı da üretim aktivitelerin-

den gittikçe uzaklaştıran bir yapı oluştururlar.

Page 43: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 43

YENİ KURUMSAL İKTİSADIN GEÇİŞ EKONOMİLERİNİN SORUNUNU ANLAMAYA KATKILARI15

Douglas C. North

Çeviren: Gazi Sonkur

Kurumlar ve onların içinde geliştiği ekonomik süreç performansı

şekillendirir. Kurumlar, üretim ve işlem maliyetlerini belirleyerek,

ekonomik performansı etkiler. Onlar formel kurallardan, informel

sınırlayıcı kurallardan ve uygulamaya ilişkin özelliklerden oluşur;

formel kurallar hükümet tarafından değiştirilebilirken, informel

sınırlayıcı kurallar çok yavaş değişir. Her ikisi de sonuçta insanların

etraflarındaki dünyayı açıklamak için sahip olduğu özel algılar

tarafından belirlenir ve karşılığında bunlarda formel kurallara ve

gelişen informel sınırlayıcı kurallara ilişkin açık tercihleri belirlerler.

Kurumlar, örgütlerden farklıdır. Kurumlar oyunun kurallarıdır,

örgütler ise ortak bir nesnel işlev için birleşen birey gruplarıdır ki bu

araştırmanın birinci bölümüdür. İkinci bölümde modern dünya

ekonomilerinin temel örgütlenme sorunlarını anlamaya yönelik

uygulanacak olan çözümlemeli çatı geliştirilecektir. Üçüncü bölüm,

bu değişikliklerin üçüncü dünya ve geçiş ekonomilerinde ortaya

çıkardığı sorunları çözümleyecektir ve dördüncü bölüm, geçiş

ekonomilerini anlamamızı geliştirmeye yönelik bu çözümlemeyi

uygulayarak devam edecektir.

15

Douglass C. North, ‘The Contribution of the New Institutional Economics to an Un-

derstanding of the Transition Problem’. in Wider Perspectives on Global Develop-

Page 44: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

44 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Bölüm 1

Kurumlar ve Etkin Pazarlar

Kurumlar bir toplumda oyunun kurallarıdır; daha resmi bir dille,

onlar insanların karşılıklı etkileşimlerini şekillendiren, insanlarca

tasarlanmış sınırlayıcı kurallardır. Sonuç olarak politik, toplumsal,

ekonomik bağlamda alışverişi teşvik eden unsurları yapılandırır.

Kurumların ekonomik performansı etkilediği çelişkili

değildir.Yine ekonomilerin zaman içerisindeki değişken

performanslarının esasında kurumların geliştirdiği biçimden

etkilendiği de çelişkili değildir. Fakat batılı neo-klasik iktisat teorisi

kurumlardan yoksun olduğu için, bunun ekonomik performansın

temel kaynaklarını çözümlemeye bir yararı olacağı düşünülmez. Neo-

klasik teori etkin pazarların işleyişine odaklanırken, az sayıda batılı

ekonomistin, böyle pazarların oluşumu için gerekli kabul ettikleri

kurumsal gereksinimleri anlamaya çalıştıklarını söylersek fazla

abartılı olmayız. Düşük maliyetli işlem ve güvenilir politik ve

ekonomik kurumlar dizisi etkinliği mümkün kılar ve ekonomik

büyümenin altında yatan pazarları ortaya çıkarır.

Alış verişte işlem maliyetliliğini başlıca dört değişken belirler.

Birincisi; mal ve hizmetlerin değerini veya alış-verişte aktörlerin

performansını ölçme maliyetidir. Mülkiyet hakları bir takım

haklardan oluşur ve takas edilen bölünebilir hakların kesin değerini

ölçemediğimiz seviyede, işlem maliyetler ve onlarla birleşen

belirsizlikler artar. Ölçüm, değişilen hakların fiziksel çaplarını ve

değişimin mülkiyet haklarına ilişkin çaplarını tanımlamaktan

ibarettir. Bu maliyetler yüksek veya öngörülemez olunca, haklar

yetersiz bir şekilde belirlenir. Sonuçta işlem maliyetlerindeki diğer

değişkenler önemli hale gelir.

ment, pp.1-15

Page 45: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 45

Alış veriş işleminin maliyetliliğinin ikinci değişkeni, kişisel veya

kişisel olmayan alış verişin oluşmasını belirleyen pazar

büyüklüğüdür. Kişisel alış verişte ilişkiler, dostluklar, kişisel bağlılık

ve sürekliliklerin tümü, katılımcıların davranışını baskı altında

tutmada ve maliyeti belirleme ve uygulamada azalmalara yol açar.

Aksine kişisel olmayan alış verişlerde grupları, birbirlerinden

faydalanmadan baskı altında tutan bir unsur yoktur. Buna göre

değiştirilen hakların daha önce belirlenmesine duyulan ihtiyaçla

birlikte yakınlaşma maliyeti artar. Etkin kişisel olmayan pazarda

etkili rekabet gerekli bir baskı unsurudur.

Üçüncü değişken uygulamadır. Uygulamanın çok iyi olduğu bir

dünyada, sözleşmeler çiğnendiğinde, uyuşmazlıkları ve zarar görmüş

gruba verilen tazminatı tarafsızlıkla değerlendiren üçüncü bir grup

olabilir. Fakat böyle bir dünya var olamaz. Gerçekte, kısmen

anlaşmaları uygulayan yargı sistemi oluşturmadaki sorunlar,

ekonomik gelişim yolunda kritik bir engeller dizisi olmuştur. Batı

dünyasında mahkemelerin, yasal sistemlerin ve nispeten tarafsız bir

yargı uygulama biriminin evrimi, uzmanlaşma dünyasının bir

gereksinimi olarak zamanla genişleyen yakınlaşma karma sistemin

gelişimini sağlamada önemli bir rol oynamıştır.

Zenginliği en üst düzeye çıkarmanın neo-klasik davranışsal

varsayımını korursak, sadece bu üç değişken alışveriş maliyetini

belirleyebilir; yani bireyler her sınırda en üst seviyeye çıkarlar (kişi

aldatabiliyorsa aldatır). Bu varsayım doğru bir şekilde insan

davranışını betimlemişse, kompleks alış veriş ve örgütlenmenin

mümkün olabileceğini kurgulamak zordur; ölçüm performansının,

sözleşmenin gerçekleşmesinin ve anlaşmanın uygulanmasının

maliyetliliği, uzmanlaşmanın ve iş bölümünün önünü kesebilir.

Düşünsel davranışlar ve algılar dördüncü değişkendir.

Öznel kalıplardan oluşan ve bireylerin etraflarındaki dünyayı

açıklama ve değerlendirmeleri için sahip olduğu ideoloji, politik

tercihlerde önemli rol oynamakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik

Page 46: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

46 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

performansı etkileyen bireysel tercihler için de anahtar görevini

görür. Dürüstlük ve oyunun kurallarına ilişkin adalet üzerindeki

bireysel algılar açıkça performansı etkilemektedir; aksi halde

politikacılar, çalışanlar, sendika liderleri ve diğerlerinin, sözleşmeye

ilişkin anlaşmaların dürüstlüğüne veya adaletsizliğine müdahale

edenleri ikna etmedikçe birçok yatırımlar kadar, önemli miktardaki

okullaşmayı açıklayamazdık. İdeolojinin önemi, sözleşmelerin

belirleme ve uygulamasının maliyetli olduğu seviyenin doğrudan

işlevidir. Sözleşme hazırlanması ve uygulanması düşük maliyetle

yapılabilirse, insanların oyununun kurallarının adil veya adaletsiz

olduğuna inanmaları pek bir şey değiştirmez. Fakat hazırlanma ve

uygulama maliyetli olursa, i önem kazanır.

Etkin pazarlar, sözleşmelerin düşük maliyetle hazırlanma ve

uygulanmasını sağlayan kurumların bir sonucudur, fakat biz zamanla

bu nitelikleri kazanan pazarlar üzerinde duracağız. Zamanla etkinlik

kazanmada, yeni fırsatlar benimsemek için gerekli ekonomik ve

politik esnekliği sağlayan kurumlar gerekir. Böyle uyumlu etkin

kurumlar öğrenme ve bilgi kazanımını teşvik eden şeyleri sağlamak,

yeniliği, risk almayı ve yaratıcı etkinlikleri desteklemek

zorundadırlar. Belirsiz bir dünyada- Hayek’in savunduğu üzere-,

karşılaştığımız sorunların doğru çözümünü kimse bilemez. Bu

yüzden kurumlar girişimleri teşvik etmeli ve hataları elemelidir.

Topluma sorunları çözmede alternatif yollar sunan yerel bağlamda

karar alma, mantıklı bir etkendir. Hataları elemek kadar onlardan

ders çıkarmak da önemlidir. Bu yüzden kurumlar sadece mülkiyet

haklarını, iflas yasalarının düşük maliyetli hazırlanmasını

sağlamamalı, aynı zamanda yerel bağlamda karar almayı ve etkin

rekabet sahibi pazarları teşvik etmelidir.

Kurumların Oluşumu

Formel kurallar; politik (ve yargısal) kurallar, ekonomik kurallar

ve sözleşmelerden oluşmaktadır. Politik kurallar devletin öncelik

sırasını, onun temel karar alma yapısını ve gündeme ilşkin denetim

Page 47: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 47

niteliklerini geniş olarak tanımlar. Ekonomik kurallar da mülkiyet

haklarını tanımlar. Sözleşmeler, alış verişteki belirli anlaşmalara

özel hükümleri taşır. Karar alma noktasındaki partilere başlangıçta

pazarlık gücü verilmek suretiyle,kuralların işlevinin, -ister politik

isterse ekonomik olsun-, alışverişe olanak vermek olduğunu

söyleyebiliriz.

İnformel sınırlayıcı kurallar, formel kurallar kadar kesin biçimde

tanımlanamaz. Onlar köklü bir hayat yetisine sahip ve formel

kurallar tarafından kapsanmayan, sayısız alış veriş sorununu çözen

özenti ve özelliklerdir. Onlar, her anı ve her noktayı ayrıntılı

düşünme gereksinimi olmadan insanların günübirlik alış veriş

işlemlerine devam etmeleri için olanak sağlar. Rutinler, adetler,

gelenekler ve benzer kelimeler informel sınırlayıcı kuralların

katılığını gösterir. Onlar, işbirliği sorunlarına çözümler olarak gelişen

anlaşmaları, yürütmenin bilinen standartları olan davranış normları,

ve kendi kendine dayatılan yürütme kodlarını içerir. Davranış

normları ikinci veya üçüncü bir parti tarafından uygulanır ve onların

etkinliği uygulamanın etkinliğine bağlıdır.

Kendi kendine dayatılan yürütme, anlaşma ve davranış

normlarının tersine, zenginliği en üst düzeye çıkarma hareketini

gerektirmez; daha çok, zenginlik veya gelirin değişen değerler için

feda edilmesini gerektirir. Onların tercihlerinin başkalarını baskı

altında tutması önemli tezat konusudur; örneğin Birleşik

Devletlerdeki seçim davranışlarını kalıplaştırmada olduğu gibi(Kalt

and Zupan 1984).Tezatlık neden böyle bir davranışın olabileceğine

ve önemli katkı olduğu varsayımına uzaktır. Ve formel kurumlar,

kasten, bazen kaza ile sık sık bu davranışın bireylere olan maliyetini

azaltır ve kendi kendilerine dayatılan yürütme kodlarında oluşan ilke

kalıplarını önemli hale getirebilirler. Bireylerin oyları önemli

değildir, fakat toplamda onlar demokratik hükümetlerin politik

dünyasını şekillendirirler ve oy verene fazla bir bedele mal

olmazlar.Politikacılar stratejik yollarla kendilerini

Page 48: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

48 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

seçtirirler(Denzau, Riker and Shepsle 1985) ve hayat boyu işlerin

başında kalan yargıçlar da, kanunları kendi yorumlarıyla

değerlendirerek karar almalarına yönelik çıkar gruplarının

baskılarına karşı korunurlar. Bu durumda yapılan tercihler, bireyin

hareketlerinden kaynaklanmış olan tam maliyeti deldiği durumdan

farklı olabilir. Tercihleri değiştiren dışsallığı kasten veya kazara

yaratan kurumlardır. Kafamızda mahkum olduğumuz düşünceler için

altına girdiğimiz maliyet ne kadar düşük olursa giderlerimize de o

derece katkıda bulunurlar(Nelson and Silberberg 1987 for empirical

evidence).

Anlaşmalar, üçüncü bir parti (toplumsal yaptırım veya devletin

zorlayıcı gücü), anlaşmanın diğer partisi (misilleme), veya kendi

kendine dayatılan yürütme kalıpları tarafından uygulanabilir.

Anlaşmaların ne kadar etkili uygulandığı, ekonomik performansın en

önemli belirleyicisidir. Anlaşmaları zaman boyunca uygulama yetisi,

etkin pazarların temel dayanağıdır. Bu, yüzeysel olarak yerine

getirilmesi gereken kolay bir gereksinim gibi görünmektedir. Kişinin

ihtiyacı olduğu şeyler etkili, tarafsız bir kanun sistemi ve formel

kuralların uygulanması için mahkemeler, davranış kalıplarını

uygulamak için, doğru toplumsal yaptırımlar ve kendi kendine

yaratılan davranış kalıplarını benimsemek için doğruluk ve

dürüstlük gibi güçlü kişisel ilke kalıplarıdır.

Etkin mülkiyet hakları yaratımı ve uygulanması hükümete

bağlıdır, fakat eğer politik kararları nitelendiren zaman ufuklarına

sahip ve katı bir şekilde zenginliği en üst düzeye çıkarmaya ilişkin

davranış varsayımıyla birlikte böyle sonuçları yaratan bir hükümet

örneğini çıkarmak imkansız değilse de zordur. Devlet kurallarını

sağlamlaştıracak davranışın ilke kalıplarını yaratmak ne kadar zorsa,

onları etkili hale getirmek de o kadar zordur, fakat ekonomistler her

zaman etkin pazarlar üzerine konuşsalar da, dolaylı olarak

yukarıdaki koşulların varolduğunu varsayarlar. Etkin pazarların

evrimi üzerine genellemeler yapmamızı sağlayan tarihi deliller

Page 49: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 49

gerçekten zayıftır. Geçmiş altı yüzyılda batı dünyasının üstünlüğünü

sadece mülkiyet hakkının basit yeniden yapılanmasıyla ve daha etkin

politik pazarların evrimiyle açıklayamayız. Davranışları değiştiren ve

mülkiyet hakkını etkili kılan kültürel ve belirli ideolojik sınırlayıcı

kurallara da değinmeliyiz. Kapitalizmin yükselişinde etkili olan

Potestan etiğinin rolündeki Weber mirası işin başında boşa çıkarken,

kültürel inançlar, batı dünyasının başarılı gelişiminin önemli bir

kaynağıydı. Konu Japonya ve Asya gibi yeni sanayileşen ülkelere

göre ele alınmadı. Ekonomik performansın şekillenmesinde kültürel

inançların rolü üzerine bildiklerimiz çok sınırlı kalmaktadır.

KURUMSAL DEĞİŞİM

Kurumsal değişimi anlama, (1) kurumların istikrar niteliklerini,

(2) değişim kaynaklarını, (3) değişim aktörlerini, ve (4) değişim yö-

nünü anlamayı gerektirir.

Kurumların temel bir işlevi, göreli fiyat değişim etkilerini kırarak,

istikrar ve süreklilik sağlamaktır. Süre ve zaman boyunca komplex

alışverişi mümkün kılan, kurumsal istikrardır. Etkin pazarlar için

gereken koşul, ister politik isterse ekonomik olsun, olası güvenilir

anlaşmaları sağlayan alışveriş kanallarıdır. Kurumları oluşturan sı-

nırlayıcı kurallar dizisinin karmaşıklığı kanalıyla bu koşul aşılır. Her

bir seviyenin değişmesinin bir öncekinden daha maliyetli olduğu bir

aşamada, oluşan kurallar tarafından Birleşik Devletlerde aşama sıra-

sı anayasal kurallardan yerel kanunlara ve bireysel sözleşmeler üze-

rindeki ortak kanunlara doğru işlemektedir. Politik kurallar kongre-

den önceki belirli beyanlar seviyesindeki aşamalar sırasında oluş-

muştur. Komitelerin yapısı ve gündeme yönelik denetim, statükonun

değişimden yana olduğunu göstermiştir.

İnformel sınırlamalar, daha önemli bir istikrar unsurudur. Bu-

nunla beraber, bu istikrar nitelikleri hiçbir şekilde kurumların etkin

olmasını garanti etmezler. İstikrar, karmaşık insan etkileşimi için

gerekli bir koşuldur, fakat etkinlik için yeterli bir koşul değildir.

Page 50: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

50 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Kurumsal değişimin kaynakları, göreli fiyatlardaki değişimi

ve(ya) tercihlerdeki değişimi yansıtan değişen algılardır. Tarih boyu,

nüfus büyümesinin veya azalmasının bir sonucu olarak toprak/iş

oranlarındaki değişimler gibi, göreli fiyatlardaki değişimler, değişi-

min anahtar unsuru olmuştur. Bu yüzden, toprak ağalığındaki düşüş,

14. yüzyıl veba dönemini izleyen nüfus azalımı ile bağlantılıdır. Fakat

feodalizmin düşüşü, ayrıca diğer bir ana, göreli fiyat değişimi ile bağ-

lantılıdır. İktidarların büyüklüklerini ve mali gereksinimlerini değiş-

tiren askeri teknolojideki değişimler, göreli sermaye birikimindeki

değişimle son iki yüzyıldaki kurumsal değişimin anahtar unsurlarıdır

ve detaylı olarak aşağıda üzerlerinde durulacaktır.

Fakat tercihler de değişir. Örneğin, bir kişinin bir başkası tarafın-

dan sahipliğinin medeni insanlara karşı büyüyen nefreti önemseme-

yen bir kölelik sorununu açıklamanın bir yolu olmayabilir. Kölelik,

19. yüzyıl dünyasının birçok kısmında karlı ve yaşanabilir durum-

daydı. Ayrıca geç 18. ve erken 19. yüzyıllarda Batı dünyasında belir-

ginleşmeye başlayan ve 1980’lerde Britanya Batı Hindileri’nde, Birle-

şik Devletler ortadan kaldırma hareketinde ve son olarak Brezilya’da

köleliğin sonunu hazırlayan yol açan utancın altında kalmadan köle-

lik bin yıl sürdü. Düşünceler geliştikçe, tercihler ve seçilen yollar de-

ğişti.

Değişimin aktörleri politik veya ekonomik düzenleyicilerdir. Bu

zamana kadar, örgütleri ve düzenleyicileri çözümlemenin dışında

bıraktık, ve kurumların tanımı, oyunun kurallarından çok oyuncular

üzerine odaklandı. Dışarda bırakılan sınırlayıcı kuralları değiştirmek

anlamına gelen hedefleri başarmaya yönelik etki, insanların güdümlü

etkinliğidir. Örgütler, şirketler, ticari birlikler, politik partiler, düzen-

geç birimler, kiliseler vs. tarafından oluşur. Örgütler ve öğrenme,

giderler değiştirir, ama nasıl?

Ekonomik kuramın geleneksel sınırlayıcı kurallarıyla birlikte, ku-

rumsal sınırlamalar düzenleyicilerin zenginliğini en üst düzeye çı-

karma potansiyelini tanımlar. Örgüt, potansiyel döngüleri ele geçir-

Page 51: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 51

mek üzere geliştiğinde, yavaş yavaş kurumsal sınırlamaları da değiş-

tirir. Bunu, en üst düzeye çıkarma ve giderek aşınan veya hafifleyen

informel sınırlamalar üzerindeki etkileri arasındaki etkileşim yoluy-

la ya dolaylı yapar; ya da formel kuralları değiştirme girişimiyle doğ-

rudan yapar.Formel sınırlayıcı kurallar üzerine yatırım yapma veya

sınırlayıcı kuralları değiştirmek için kaynak ayırma üzerindeki göreli

döngü oranı, iktidarın yapısına,kuralları değiştiren tasfiyelere ve po-

litik yatırım maliyetlerine bağlıdır.

Fakat uzun vadeli ekonomik performansı şekillendiren kuralları

değiştiren tam olarak örgütlerin çabaları değildir. Aynı zamanda on-

ların toplumları yatırıma teşvik etmek üzere kullandığı bilgi ve bece-

ri türleridir. Formel eğitim, yeni teknoloji, bilimsellik böyle yatırım-

lara olan transferlerden ortaya çıkan talepler olmuştur.

O halde kurumsal değişim, içinde kısa vadeli fırsatların uzun va-

deli değişim yolu yarattığı olumlu yönde gelişen bir süreçtir. Uzun

vadeli sonuçlar iki neden yüzünden istenmez. Birincisi, düzenleyici-

ler üzerine nadiren yatırım yapılır, fakat bu yatırımların yönü, bilgi

birikiminin artırılmasına veya yayılmasına, unsur hareketliliğini teş-

vik etmeye veya caydırmaya yönelik olan yatırımın varolduğu ölçüyü

etkiler. İkincisi, beklenilen ve asıl giderler arasında önemli farkın

varlığıdır. Giderler sık sık beklenenden uzaklaşır, çünkü bireylerin

sınırlı yetileri ve sorunların karmaşıklığı söz konusudur.

Bölüm 2

İkinci Ekonomik Devrim

Şimdi önde gelen modern ekonomilerin sorunlarına yönelik çö-

zümlemeli çatıyı uygulayalım.- Tabi ki geçmiş burada bir ön koşul-

dur-.

Page 52: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

52 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

İlk önce Malthus tarafından gündeme getirilen nüfus ve kaynak-

lar arasındaki değişim, esasında uzun vadeli ekonomik değişim kalı-

bını şekillendirmiştir. İnsanların potansiyel ekonomik refahı, insan-

lar tarafından geliştirilen teknolojinin verimliliği tarafından sınırlan-

dırılmıştır. Bu onların olası refahına üst bir sınır dayatmıştır. Daha

düşük sınır ise insanların bu teknolojiyi sömürüsündeki başarı dere-

cesi tarafından dayatılmıştır.

İktisat tarihinde, nüfusun kaynaklara olan oranını değiştiren iki

temel atılım vardır. Birinci ekonomik devrim; on bin yıl boyunca nü-

fusun artmasını sağlayan tarıma geçiştir. Biz ise ikinci ekonomik dev-

rimin ortasında yaşıyoruz.

İktisadi devrim terimi, ekonomik sistemdeki üç farklı değişimi

betimlemektedir: (1) toplumun üretken gizli gücündeki bir değişik-

lik, (2) birinciyi yaratan bilgi birikimindeki temel değişiklik, ve bu-

nun gerektirdikleri (3) üretken gizli gücü (potansiyeli) gerçekleş-

tirmek üzere örgütlenmedeki değişiklik.İkinci ekonomik devrim, 19.

yy.’ın ikinci yarısında modern bilimsel disiplinlerin gelişimi ve uygu-

lanmasından kaynaklanan bilgi birikimindeki değişim sonucu ger-

çekleşmiştir. Bu , bilim ve teknolojinin sistematik birleşimini do-

ğurmuştur. Bu devrimi nitelendiren teknoloji, üretim işlemi ve geniş

ölçülü sermaye yatırımındaki önemli bölünmezliği kapsamaktadır.

Bu teknolojiden yararlanabilen tüm gerçekler, batı dünyasının son

150 yılını nitelendiren artan döngüler ve bunun sonucu olan yüksek

büyüme oranlarıdır. Fakat bu teknolojiden yararlanmak, bu gizli gü-

cü gerçeğe dönüştürmek üzere ekonomilerin esaslı bir yeniden ör-

gütlenmesini gerektirir. En azından bu gizli gücü gerçeğe dönüştür-

müş olan batı ekonomilerindeki sonuç, sürekli uyumlu etkileri tehdit

etmiş ve etmeye devam eden gerilimler olmuştur. Dünyanın geri ka-

lan ekonomilerinde, yeniden örgütlenme yeteneksizliği bu verimli

gizli gücün gerçekleştirilmesini engellemiş ve bu gelişmemişlik ve

politik istikrarsızlık doğurmuştur. Bu yeni teknoloji potansiyelini

gerçekleştirmek için toplumların yeniden örgütlenmesi gerektiğini

Page 53: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 53

ilk vurgulayan Karl Marx’ın bu kesin sonuç üzerine oturtulan eko-

nomilerin yaratımından sorumlu olduğu, sıra dışı bir ince nüanstır.

Makro düzeyde gerçeklere dönmeden önce örgütlenme gereksinim-

lerinin mikro düzey niteliklerini inceleyeceğiz.

Uzmanlaşma dünyasının getirdiği kazanımları anlamak yüksek

bir düzeyde ve alan uzmanlaşması gerektirir ve sonuçta alışveriş

hacmi katlanarak büyür. Aslında artan döngü teknolojisi ile birleşik

olan üretken gizli gücün getirdiği kazanımları kavramak için işlemle-

re çok büyük kaynaklar aktarılmalıdır. Örneğin Birleşik Devletlerde

iş gücü 1900 ve 1970 arası 29 milyondan 80 milyona çıkmıştır. Bu

süreç içerisinde üretimde fiilen çalışanların sayısı 10 milyondan 29

milyona ve beyaz yakalı çalışanların sayısı da 5 milyondan 38 milyo-

na çıkmıştır; 1970’de işlem sektörü gayrisafi milli hasılanın % 45 ‘ini

oluşturuyordu(Wallins and North 1986).

Şimdi işlem sektörünün büyüklüğünü belirleyen ölçüm ve uygu-

lama sorunlarından bazılarına kısaca eğilelim. Uzmanlaşma dünyası-

nın getirdiği kazanımları kavramada önemli gereksinimler, uzayan

üretim zincirinin niteliği üzerindeki denetim ve ilke/aktör ilişkileri-

nin maliyetlerinin artan sorunlarına bir çözümdür. Aslında işlem ma-

liyetini düşürmek için tamamlayıcı bir sermaye aktarılarak veya üre-

timdeki işçilerin serbestileri azaltılarak ve orta sınıf malların nitelik-

leri ölçüldüğünde, daha fazla teknoloji sağlanır. Temel bir sorun da

üretimin ilerleyen aşamalarında birey unsurunun katkısını araştır-

mak için girdi-çıktıları ölçmede yaşanır. Bireyin girdiye olan katkı-

sında üzerinde uzlaşılan bir ölçü yoktur. Eşit ölçüde, üretim unsurla-

rına olan nihai ödemede ihtilaf vardır. Değeri belirlenmiş artık çıktı-

ların, yani artık ve kirleticilerin yanı sıra, üretim sürecinin her bir

aşamasında üretilen mal ve hizmetlerin aranılan niteliklerinin kar-

maşık maliyetleri de söz konusudur.

Bu yeni teknolojinin diğer bir niteliği de, uzun vadeli ve düşük al-

ternatifli son değere sahjp geniş kapsamlı sermaye yatırımlarını ge-

rektirmesidir. Sonuçta sözleşmelerle birlikte oluşan alışveriş işlemi,

Page 54: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

54 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

fiyatlar ve maliyetler üzerinde belirsizlik ve alışverişte bir grup ve

diğeri üzerinde fırsatçı davranış olasılıkları taşıdığı için, uzun zaman

süreçlerin akışına bırakılmalıdır. Birçok örgütlenme ikilemleri, bu

sorunlardan kaynaklanır.

İlk olarak çıktı kalitesini ölçmek için birçok kaynak vardır. Mali-

yetli olmalarına ve mükemmel olamamalarına rağmen, türlerine

ayırma, sınıflandırma, etiketlendirme, markalar, garanti belgeleri ve

izin alma malların ve hizmetlerin niteliklerini ölçme araçlarıdır. On-

ların varlığına rağmen, araba onarımlarındaki zorluklarda, ürünlerin

güvenlik niteliklerini veya sağlık hizmetlerinin niteliğini değerlen-

dirmede, veya eğitim çıktısını ölçmede gelir israfı çok belirgindir.

İkinci olarak, takım üretimi söz konusu ekonomileri oluşturur-

ken, işçilerde soğuma ve kaytarma başlamıştır. Takım üretiminde

fabrika disiplini, kaytarmayı denetim altına alma sorununa bir karşı-

lıktan daha fazlası değildir. Konuya işveren perspektifinden bakar-

sak disiplin; etkili performans için gerekli olan kurallar, düzenleme-

ler, teşvik ediciler ve cezalandırmalardan oluşur. Zaman ve devinim

çalışmaları gibi yenilikler, bireysel performansı ölçme yöntemleridir.

İşçi perspektifinden bakarsak,bunlar hızlandırmayı ve sömürüyü

destekleyen, insancıl olmayan araçlardır. Üzerinde uzlaşılan sözleş-

me performansını oluşturan çıktı ölçüsü olmadığı için her ikisinin de

haklılığı vardır.

Üçüncü olarak, fırsatçı eğilimin getirdiği kazanımlar hem içerde

hem de şirketlerarası daralmaya ilişkin eğilimde stratejik tutuma yol

açar ve bunu artırır. Pazarların her yerinde hizmetleri korumanın

veya stratejik noktalarda anlaşma koşullarını değiştirmenin getirdiği

kazanımlar büyüktür.

Dördüncü olarak, geniş ölçekli aşama sıralarının gelişimi, bürok-

rasinin alışıla gelmiş sorunlarını yaratmaktadır. Kaytarmaları ve il-

ke/aktör sorunlarını denetim altına almak üzere örgütlerin bünye-

sinde kuralların ve düzenlemelerin artması, katılıklarla, gelir israfıyla

ve uyumlu etkinlik için gerekli esneklik kaybıyla sonuçlanmaktadır.

Page 55: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 55

Son olarak, dış etkiler vardır ki: çağdaş çevresel darboğazda yan-

sıtılan değeri belirlenmemiş maliyetlerdir. Uzmanlaşma dünyasında-

ki karşılıklı bağımlılık ve iş bölümü, üçüncü gruplara karşı maliyetle-

rin dayatılmasını katlayarak artırır.

Böyle olmakla beraber, bu teknolojiden yararlanmak için gerekli kurumsal ve örgütsel yeniden yapılanma, ekonomik örgütlendirmeden yeniden yapılanmadan daha önemlidir zira her ne kadar etkin pazarların yaratımı görevi ne kadar karmaşık olsa da. Toplumların yapısı tümüyle dönüştürülmelidir. Bu teknoloji ve ölçü olarak alınan ekonomiler, uzmanlaşmayı, iş bölümünü, kişisel olmayan alış-verişi ve kent toplumlarını gerektirir. Kökünden uzaklaşmış olanlar, aile çevresinde yapılanan eski alt düzey sınırlayıcı kurallar, kişisel ilişkiler ve tekrarlanan bireysel alış-verişlerdir. Gerçekten de ailenin temel geleneksel işlevleri, eğitim, iş ve iş güvencesi ya saf dışı bırakılmakta, ya da şiddetli bir şekilde kısıtlanmaktadır. Yeni formel kurallar ve örgütlenmeler ve devletin daha büyük rolü, bunların yerini almaktadır.

Bölüm 3

Uyumlu Etkinlik ve Çağdaş Teknoloji

Marksistlerin savundukları, bu sorunların kapitalizmin bir sonu-

cu olduğu ve yeni teknolojilerle kapitalizmin örgütlenmesi arasında-

ki çelişkilerin onun çöküşüne yol açacağıydı. Marksistler sorunların

kapitalizmin bir sonucu olduğu konusunda yanıldılar.Gelişmeler,

ikinci ekonomik devrimin teknolojisini benimseme girişiminde bulu-

nan herhangi bir toplum için bile her an başa gelebilir. Bununla be-

raber Marksistler, temel bir ikilem olarak, yeni teknoloji ve örgüt-

lenme arasındaki yükselen gerilimleri gösterirken haklıydılar. Bu

gerilimler sadece batı dünyasının pazar ekonomilerinde sadece kıs-

men çözülmüştür ve birçok çağdaş, politik, iktisadi aşama sıralı ör-

gütlerin teşvik edici tutarsızlıklarının tümü, batı ekonomilerini saran

sorunların belirtileridir.

Page 56: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

56 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Böyle olmakla beraber, bu sorunları yatıştıran unsur, batı dünya-

sının kurumlarının -hem politik, hem de ekonomik- göreli esnekli-

ğiydi. Uyumlu etkinlik, batı dünyasında mükemmellikten uzak olması

bir yana, bu kurumların yakaladığı başarı derecelerinin nedenidir.

Temel kurumsal çatı, ailenin geleneksel işlevlerinin yerini alan poli-

tik ve ekonomik örgütlerin gelişimini teşvik etmiştir, uzmanlaşma

dünyasıyla birleşen güvensizliği yaratmıştır, düşük maliyetli işlemle-

ri teşvik eden, aşama sıralarının bazı teşvik edici tutarsızlıklarını çö-

zümleyen ve düzenlemeye ilişkin yaratıcı yeteneği destekleyip esnek

ekonomik örgütlenmeyi teşvik etmiştir ve sadece çevresel olmayan

aynı zamanda kentli bir dünyada toplumsal olan dış etkilerle müca-

dele etmiştir.

Uyumlu etkinliğin altında yatan koşulları belirtmek, kurumsal

olarak kolaydır. İyi belirlenen, mülkiyet hakları, etkili rekabet, yaygın

karar alma ve eleme hatalarıyla sonuçlanan formel kurallar olmalı-

dır. Fakat kendi başlarına böyle kurallar bağımsızlıklarını kazanınca,

Birleşik devletler anayasasını benimseyen Latin Amerika ekonomile-

rinde gösterildiği şekliyle uyumlu etkinlik için yeterli değildir. Ger-

çekten de büyüme yolunda sendelemiş ve duraksayan ekonomileri

diriltmek için özelleştirmenin tümüyle iyi bir yöntem olduğuna iliş-

kin basit görüşlü kanı, birçok ekonomistin kurumların doğasını an-

lamadaki ilkelliklerini yansıtan kurumsal dönüşün gülünç bir taklidi-

dir. Etkin unsur ve ürün pazarları yaratmak, hakkında tüm bildikle-

rimizin çok küçük olduğu karmaşık bir süreçtir.Bu teknolojinin ha-

zırlanmasından kaynaklanan işlem maliyetleriyle boğuşmayı ve bu

işlem masraflarını azaltmak için örgütlerin gelişimini teşvik eden

kurumları yaratmayı gerektirir. Formel kurallar böyle pazarları ya-

ratmak için alt düzey sınırlayıcı kurallar ve etkili uygulamalarla ta-

mamlanmalıdır. Toplumun benimsediği formel kurallar hakkında

yapılan tercihleri şekillendirmek suretiyle, alt düzey sınırlayıcı kural-

ların tanımlanabilirliği ve uygulamaların etkinliği çevresindeki dün-

yayı açıklamak için sahip olduğu öznel çatılardır.

Page 57: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 57

İdeolojik Tercihler ve Uyumlu Etkinlik

Bireylerin sahip olduğu öznel kalıplar olabilirken ve bunlar ge-

nelde inanç karmaşaları, kalıplar, kulaktan duyma kurumlarken, on-

ları bilgi alma ve yorumlamada tasarruflu hale getiren örgütlü bir

yapının unsurları söz konusudur.

Neo-klasik iktisat teorisinde ideoloji hiçbir rol oynamaz. Rasyo-

nel tercih kalıpları, oyuncuların yardımlarla çevrelerindeki dünyayı

yorumladıklarını veya onların yanlış kalıpları gözden geçirme ve dü-

zeltmelerini sağlayacak bilgi geri bildirimini aldıkları doğru kalıplara

sahip olduklarını varsayar. Başarısızlığa uğramış oyuncuları ve onla-

rın öznel kalıplarını modernleşmeye götürecek bilgi birikimidir. Ger-

çekten de eğer iktisat teorisindeki araçlara ilişkin rasyonellik ön

gerçeği doğru olsaydı, yanlış kuramların eskimeye bırakıldığını ve

zenginliği en üst düzeye çıkarmanın insanın temel bir davranış nite-

liği olduğu ölçüde, <<<nnekonomik büyümenin ekonomilerin evren-

sel bir özelliği olduğunu umuyor olurduk. Yeterince uzakta bir ufukla

bu doğru olabilir; fakat insanın ekonomik tarihinin 10.000 yılına ba-

karsak biz evrensel ekonomik büyümenin çok uzağındayız.Öznel ku-

ramlarımızı çağdaşlaştırmada tek bir doğru kurama ulaşmak için

yeterince bilgiye sahip değiliz. Fakat bireylerin öznel kalıpları nere-

den gelmekte ve nasıl değiştirilebilir?

Bireylerin çevrelerini çözmede kullandığı öznel kalıplar,kısmen

bilimsel bilginin büyüme ve aktarımının, kısmen de her toplumun

kültürel mirası olan toplumsal olarak aktarılan bilginin sonucudur.

Önceki bilgi türünün tercihleri belirlediği ölçüde- bir araç olarak-,

rasyonellik yaklaşımı ekonomik performansı çözümlemede doğru

olanıdır. Fakat insanın toplumlaşmasının başından beri, insanlar bi-

limsel açıklamalara karşı çıkarak, çevrelerinde olan biteni nedenle-

mek için tabuları, inançları ve kalıpları yaratmıştır, ve de bu hala

sürmektedir. Kültür, farklı bilgi türlerinin karışımının fazlasıdır; o,

yerel alış-eriş sorunlarını çözmek için geliştirilmiş davranış kalıpla-

Page 58: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

58 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

rıyla yüklüdür. Her toplumda insan etkileşimini yapılandırmak için

alt düzey bir çatı gelişir. Bu çatı bir toplumun kültürünü tanımlayan

temel sermaye birikimidir. O halde, kültür, duyguların beyine sundu-

ğu bilgiyi şifrelemek ve yorumlamak için dil zeminine kavramsal bir

çatı sağlar. Sonuçta kültür, formel kuralları şekillendirmekle kalmaz,

kurumların oluşumunun bir çatısı, bir parçası olan alt düzey sınır-

lamaların da temelini oluşturur.

Bireylerin çevrelerini açıklamak için kullandığı ideolojiler değiş-

mektedir. Bunlar, bireylerin sahip olduğu özel kalıplar tarafından

tahmin edilen giderler ve gerçek giderler arasındaki tutarsızlıkla so-

nuçlanan göreli değerlerdeki esaslı değişikliklerden açıkça etkilen-

mektedir. Olay sadece bundan ibaret değildir ve aynı zamanda dü-

şünceleri de içerir.Bir toplumdaki tercihleri düzenleyip, öznel kalıp-

ları şekillendiren, göreli değişikliklerin bileşimidir.

İkinci ekonomik devrim sadece kurumlarda değil, aynı zamanda

bireysel olaylarda da değişiklikler meydana getirmiştir. Ailenin, ikti-

darın ve ekonomik örgütlenmenin geleneksel rolüyle birleşmiş olan

geleneksel değer ve inançları sorgulama ortaya çıkmıştır. Gerçekten-

de, son 150 yıldaki huzursuzluk, Marx’tan- Keynes’e, Hayek’e kadar

tüm iktisatçıların -farklı algılar dahil olmak üzere-, ideolojileri ve

böylelikle tercihleri ve oyuncuları şekillendiren ve ekonomik kurum-

lar üzerinde tercihler yapan öznel algılar, gelişen politik ve ekonomik

çevreden bağımsız olmuşlardır. İnsanların gelişim gösteren tercihle-

rinde kullandığı öznel kalıpları şekillendiren, tutarlı veya tutarsız

kültürel düşünceler ve sınırlayıcı kurallar arasındaki etkileşimdir.

Pazar ekonomilerinin kurumsal çatısı, ikinci ekonomik devrimle

birleşmiş ve batı dünyasını nitelendiren yüksek gelirli ekonomileri

yaratmak üzere yeni teknolojinin üretken gizli gücünün gerçekleş-

mesini sağlamış ve maliyetleri yüklenmiştir. Kurumsal çatı üçüncü

dünya ve geçiş ekonomilerinde, kurumsal çatı öyle yüksek işlem ma-

liyetleri ortaya çıkarmıştır ki, bu ekonomiler ikinci ekonomik devri-

Page 59: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 59

min maliyetleri altına girerlerken, yeni teknolojinin üretken gizli ise

gücünü kısmen gerçekleştirebilmişlerdir.

Politik Bağlılık

Kökeninde teknolojik gelişimin akım halinde teknolojik

tercihleri şekillendirdiği yöntemi belirlemek için kullanılan politik

bağlılık , burada kurumsal çatının bu akım yönündeki kurumsal

tercihleri şekillendiren paralel nitelikleri sorgulamak için

kullanılmakta ve bu bağlılık sonuçta ekonominin yönünün, -öznel bir

kurumsal yolda olduğundan-, değiştirilmesini zorlaştırmaktadır.

Çünkü bir ekonomideki örgütler ve bunların yarattığı çıkar grupları,

varolan kurumsal çatının yarattığı fırsatlar dizisinin bir sonucudur.

Ortaya çıkan tamamlayıcılıklar, ölçü alınan ekonomiler, dışsallıklar;

varolan kurallar, alt düzey sınırlayıcı kurallar ve kurumsal çatının

bir sonucu olarak yaratılan örgütlerdeki üyelerin çıkarları arasındaki

ortak faydaya yönelik karşılıklı etkileşimi yansıtır. Kurumsal kalıp,

örgütleri ve işleri bu kurumsal çatıya dayanan çıkar gruplarını

yaratır.

Bilgi maliyetinde önemli oranda çağdaş teknolojiden kaynaklanan bilgi maliyetlerindeki önemli azalış (politikalar açısından) beklenen giderler ile gözlenen sonuçları arasındaki tutarsızlıkları keskinleştirmekle kalmamış, aynı zamanda varolan ekonomik sorunlara daha iyi çözümler bulması beklenen farklı kalıplardan insanları sürekli bir şekilde haberdar etmiştir. Fakat sahip olunan eski öznel kalıplarla birlikte büyüsü bozulan tek değişim bu değildir; hızla değişen dış olaylar bağlamında yeni bir dengeye ulaşmak daha da zordur. Var olan çıkar guruplarına karşı sadece formel kurallar değil aynı zamanda ideolojik algılar da değiştirilmelidir. Ayrıca bilgi birikimi farklı birey ve guruplar tarafından farklı biçimde yorumlanacak olan karışık sinyaller üretir. Sonuç, politik ve toplumsal parçalanma ve de siyasi istikrarsızlıktır; örneğin, formel sınırlayıcı kurallardaki ve daha da öznelleştirirsek mülkiyet haklarındaki bir değişiklik, tutarlı alt düzey sınırlayıcı kurallar ve

Page 60: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

60 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

istenen sonuçları sağlamak üzere etkili bir uygulamayla tamamlanmalıdır. Fakat davranış kalıpları, anlaşmalar ve kendine dayatılan yürütme şifreleri yavaşça değişir; ayrıca uygulama kısmen çıkarları eski kurumsal yapıya dayanan çıkar gurupları ve örgütler tarafından üstlenilmelidir.

Bölüm 4

Geçiş Ekonomilerini Anlamak

Açıkça esas politika konusunu ele alalım. Eğer kurumsal kalıplar,

yol seçeneksizliği ile sonuçlanmasa ve bu kalıplar eğer araç olarak

rasyonel tercihlerin yapıldığı yolu niteliyorsa; kurumlar sorun ol-

maktan çıkar ve politikacı bir gecede ekonomi üzerine etkili kurallar

dayatabilir, ve yönünü üretken ekonomiye çevirebilir. Bunlar neo-

klasik yaklaşımın altında yatan dolaylı varsayımlardır ve geçiş eko-

nomilerinin sorunlarına yanıtın özelleştirme olduğu sonucuna bizi

götürmüştür.

Doğu Avrupa’da Komünizmin 1989’daki çöküşü, varolan inanç

sisteminin algılanan meşruiyyetini ve bunun getirdiği destekleyici

örgütlerdeki zayıflamayı yansıtmıştır. Sonuç, formel kurumsal çatı-

nın yıkılmasıydı, ama yine de bir çok alt düzey sınırlayıcı kurallar

yaşamaktaydı. Politikacılar sadece tüm toplumun yeniden yapılan-

masıyla yüzleşmediler,aynı zamanda sadece formel kuralları değişti-

rebilen ama bunları destekleyen kalıpları değiştiremeyen politik de-

ğişiklerle de yüzleştiler ve çok sınırlı bir başarıya ulaşabildiler. Rusya

ile karşılaştırıldığında Çek Cumhuriyetinde siyasi örgütlerdeki göreli

başarı, bir önceki ülkede yeni kuralların uyumlu kuruluşunu oluştu-

ran Komünizm (ve Nazizm) öncesi dönemden kalan alt düzey kalıp

mirasıdır. Pazar ekonomisi ve demokrasi mirası olmayan Rusya, böy-

le bir ekonomi ve iktidarın temelini oluşturacak formel kuralları sağ-

layacak kalıplara sahip değildir.

Page 61: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 61

Önemli bir konu da bizim politik ekonomiyi anlamamızdaki ek-

sikliktir. Biz açıkçası etkin politik pazarlar yaratmayı bilmiyoruz. Bu

sadece formel kurallar dizisi değil, aynı zamanda bu kuralları çevre-

leyecek bütünsel kalıplar ve bir o kadar da uygulama işleyişi gerekti-

rir. Bunların hiçbiri Rusya ve diğer Cumhuriyetlerde yoktur ve so-

nuçları, güvenli mülkiyet hakları olmadan ve mafya grupları tarafın-

dan üstlenilen uygulama ile birlikte yüksek işlem maliyetleri olmuş-

tur. Üçüncü dünya ve diğer geçiş ekonomilerinde açıkçası iyi iktidar

kalıpları göremiyoruz. Ekonomi ve politikanın kesişme noktası, bizim

kuramlarımız göre hala ilkel durumdadır, fakat niyetlerle tutarlı po-

litikalar yürütmek istiyorsak da bunlar kesinlikle gereklidir.

Eğer değişim sürecinin bölüm-2’deki olgunlaşmamış şemasının

özetine bakarsanız, değişimin sürekli olduğunu ve kurumsal söylem-

lerimizin geçmiş deneyimlerimizi yansıttığını görürsünüz. Fakat

geçmiş deneyimlerin yeni sorunları çözmede bizi yeterli kılacağının

garantisi yoktur. Gerçekten de, esas önemin tarihi bir ikilem olan

kişisel alış verişten kişisel olmayana geçen ekonomideki zorluklardır.

Eşit derecede sapma gösteren bir değişiklikte müdahaleci ekonomi-

den pazar ekonomisine geçiş hareketi olabilir. Her iki durumdaki

gerekli kurumsal yeniden yapılanma, gelişim için başlıca engel ol-

muştur ve hala geçiş ekonomileri için başlıca engeldir. Zorluk, üyeleri

yeni sorunlarla yüzleşmeye ve onları çözmeye hazırlamayan toplu-

mun biriken geçmiş deneyimleri sonucu gelişen inanç sisteminden

kaynaklanmaktadır. Yol seçeneksizliği kısa vadeli değişimler için

zorlayıcı başlıca unsurdur.

Kaynaklar

Denzau , A. , W. Riker and K. Shepsle (1985)’ Farquharson and

Fenno: Sophisticated Voting and Home Style’ , American Science Re-

view ,79, pages 1117-34

Kalt , M . , and M . Zupan (1984)’ Capture and Ideology in the

Economic Theory of Politics’ , American Economic Review , 75 ,pages

279-300

Page 62: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

62 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Nelson , D. , and E . Silberberg (1987) ‘ Ideology and Legislator

Shirking’ , Economic Inquary ,25 , pages 15-25

Wallins , J. ,and D . North (1986) ‘ Measuring the Transaction

Sector in the American Economy ‘ pages 95-148 in S. Engerman

and R. Gallman (eds), Long-term factors in American Economic

Growth . Chicago : University of Chicago Pres.

Page 63: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 63

YENİ-KURUMSAL İKTİSAT16

Thrainn Eggertsson

Çeviren: Gazi Sonkur

Burada neo-kurumsal iktisat olarak geçen alanın ismi üzerine birçok tartışma ve karmaşa yaşanmıştır. Birkaç sene önce neo-kurumsal iktisat ve yeni-kurumsal iktisat arasında bir ayrım yapmış-tım(Eggertsson 1990: 6). Eski Amerikan kurumsallığının yeniden dirilişini yeni-kurumsal iktisat olarak ifade ederken, çağdaş ekono-minin temel yöntemlerinin uygulamalarını neo-kurumsal iktisat ola-rak nitelendirmiştim. Neo-kurumsal iktisat ismini belirlerken, özel bir çalışma veya araştırma programının, konuyu rasyonel tercih üze-rine alıp almadığını hesaba katmıştım. Bu yoklamayı uyguladıktan sonra, aceleci bir biçimde, sınırlı rasyonellik üzerine olan çalışmala-rın niteliklerinin de rasyonel tercihe dayalı çalışmalardan ayrıldığı sonucuna vardım.

Yaptığım sınıflandırma zamanın gerçekleri karşısında varlığı-nı sürdüremedi. Yeni-kurumsal iktisat terimi konuyla ilgili yazılar-da yeni-eski yaklaşımların bütünsel, evrimci bakış açısını ve neo-klasik yaklaşımları da içeren kurumsallığın tüm şekillerini temsil etmiştir. Aynı zamanda birçok kişi için neo-kurumsal iktisat,- aşırı olmamakla birlikte- geçerliliğini yitirmiş temel iktisadi çözümleme-nin dışına çıkan neo-klasik iktisadın bir alt disiplinini akla getirmek-tedir. Bu araştırmada, neo-kurumsal iktisat ve kurumlar iktisadı te-rimlerini masaya yatıracağım.

16 Thrainn Eggertsson, “Neoinstitutional Economics”, The New Palgrave Dictio-

nary Of Economics and The Law, Volume:2, pp. 665-671.

Page 64: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

64 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Böyle olmakla birlikte son yıllarda neo-kurumsal iktisat yöntemleri, hayatı daha karmaşık hale getirmiş,- her ne kadar belirli düzeylerde olsa da- neo-klasik iktisattan önemli bir biçimde farklılaşmıştır.Neo-kurumsal iktisat tercihleri ve işlemler, esas çözümleme birimleri olarak görülürken; geleneksel rasyonel tercih yöntemlerinin optimal olmadığını tanımlamıştır .Örneğin toplumsal sistemlerin uzun vadeli evrimini analiz ederken neo-kurumsal iktisadın görünümünde, kişilerin tercihlerini ve kendi toplumsal çevrelerinin kalıbını nasıl oluştuklarını açıklayan kurumların yanı sıra birçok soru, daha zengin ve gelişmiş tercih kalıplarına ihtiyaç duymaktadır(Denzau and North 1994). Ayrıca bu alan, oluşan farklı davranış biçimlerini hesaba katarak temel iktisattan yola çıkar. Çünkü neo-kurumsal iktisat, bireysel kararların toplumsal bağlamda ortaya çıktığını öne sürer ve toplumsal getirileri açıklamak için bir birikim veya seçim kalıbı gerektirmektedir. Evrimci toplumsal teoriler bazı amaçlar için bu çözümleme düzeyine uygun araçlar sağlarlar(With 1993), fakat bireysel tercihlere dayalı politik süreç kalıpları gibi diğer yaklaşımları da dışlamazlar(Alt and Shepsle 1990). Son olarak, neo-kurumsal iktisat bireylere verdiği rolü uyumlu düzeye getirmiştir ve örgütlere daha fazla ağırlık yüklemiştir ki bu, bilgiyi toplayan, işleyen, kullanan ve örgütlenen bireylere yaşatan ve de aşan bir davranışla hareket eden toplumsal sistemler gibi görünmektedir(Hutchins 1995). Bazı neo-kurumsal iktisatçıların, rasyonel tercih kalıplarını değiştiren, evrimci teorilere dayanan veya örgütleri sabit bir kurumsal temelden yoksun oyuncular olarak gören yaklaşımları duyumsadıklarını burada eklememiz gerekir.

Son zamanlara kadar, kurumlara ilişkin yazılanlar, kurumun tanımı üzerinde uzlaşmıyordu, fakat şu anda çoğu bilim adamı bu konuda uzlaşmış durumdadır. Kurumlar, anayasalardan- toplumsal kalıplara kadar uzanan yelpazede kurallar uygulandığı zaman ortaya çıkan sınırlayıcı kurallardır(North 1990). Sınırlayıcı kurallar, geleneksel iktisat teorisindeki bilinen gelir ve teknolojinin baskılarına girerler ve kişilerin seçimlerini ve onları bunda teşvik eden argümanları şekillendirirler.

Page 65: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 65

Kurum dizinleri bir arada sınırlı kaynakları bölüştüren sistemleri ve mülkiyet hakkı sistemlerini oluştururlar. Böyle olmakla beraber ortak kullanım, mülkiyet hakları ve kurum terimlerine iktisatta olduğundan daha farklı bir anlam yükleyerek burada küçük bir sorun yaratır. Bir çok kişi için kurum, bir kurallar dizisinden çok şirket, hastane veya okul gibi bir örgüttür; bu sözlerimi içine alan kurumu (Hoover Instıtutıon) adlı eserimde yazmıştım. Hukukta mülkiyet hakları terimi genelde toplumsal olarak değil, yasal kuralların dar bir kategorisi olarak geçmektedir. Bazı okuyucular mülkiyet haklarını, özel sahiplik ve “bırakınız-yapsınlar” politikasının bir göstergesi olarak görmektedir. Örneğin konuları gözden geçiren birisi bana bir seferinde son seçim başarıları yüzünden mülkiyet hakları tartışmasından kaçındığını söylemişti. Ayrıca mülkiyet hakları tartışmalarındaki “hakları” kelimesi hem özel mülkiyetin, karşıtlarına hem de savunucularına ahlaki haklar konusunu göstermektedir. Seçkin bir bilim adamı (Scott 1983) mülkiyet hakları ve mülkiyet yanlışları üzerine bir makale yazmıştır. Her ne kadar iktisadın, kelimeleri ortak kullanım alanı ve onları yeniden keşfeden bir tarih olduğunu tanımlasa da, gereksiz yanlış anlamadan kaçınmak önemlidir. Bu yüzden denetim sistemi terimini sık sık kurumsal çerçeve ve mülkiyet hakları sistemi terimleriyle değiştirmekteyim,buradan da okuyucu genel olarak sınırlayıcı kurallar üzerine konuştuğumu çıkarabilir.

Neden İktisat Kurumsal İktisada Gereksinim Duyar:

Çağdaş temel iktisat, iktisadi sistemlerdeki değişimleri ve onların zaman içindeki dönüşümlerini çözümlemek için bütünsel bir araştırma programına gereksinim duyar. Toplumsal sistemin kendisinin bir değişken olduğu, Smith’den Marx’a kadar olan klasik iktisatçıların araştırma programını diriltmek amacıyla Schumpeter ve Hayek’in çalışmalarını sürdürmek için bizim çağdaş toplumbilimi kullanan bir kuruma ihtiyacımız vardır.

Neo-kurumsal iktisat, iktisadi sistemin, toplumsal sistemin diğer alanlarıyla nasıl ilişkide olduğunu keşfeden disiplinlerarası bir yaklaşımdır. Toplumbilim, insanbilim ve politik bilim, hukuk, kamu

Page 66: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

66 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

tercihi, tarih, nüfus ve son zamanlarda ruhbilim gibi bir çok alan bilgilerini biraraya getirmektedir. Neo-kurumsal iktisat kimliğini belli bir araştırma gündeminden almaktadır. Kurumlar ve zenginlik arasındaki bağlantının incelenmesi. Toplum bilim, politika ve ruhbilim araştırmaları, performans ve iktisadi sistemlerin dinamiklerinin daha iyi anlaşılmasına ilişkin araştırmalar tarafından harekete geçirilir.

Bu yüzden, neo-kurumsal iktisat, iktisadi sistemlerin yapısını araştırmaya elverişli sorunları tanımlama ve geleneksel iktisat yöntemlerinin bu sorunlar için ılımlı hale getirilmesinin zorunlu olduğu ölçüyü keşfetme rolüne sahiptir. Coase’un (1937) şirketin doğası üzerine olan makalesi bu yaklaşımın klasik bir ortaya sunumudur.Coase, neden bazı işlemlerin piyasada yapılırken bazılarının şirketlerde yapıldığını ve bu iki katman arasındaki işlemlerin dağılımını hangi unsurların belirlediğini sorgulamaktadır. Bunun sonrasında da, şimdi kurumlar iktisadının gerekli bir unsuru olan ve neticede işlem maliyetleri kavramı yönünde gelişen maliyetler düşüncesini tanıtmaktadır.

O halde neo-kurumsal iktisat, toplumbilim, politik bilim ve ruh bilim gibi alanlarda farklılaşmaktadır. Çünkü bu bir iktisat dalıdır. İktisat ve kurumlar iktisadı arasındaki farkı vurgulama konusunda bu kadar sabırsız olmamalıyız, zira bunu yaparken ikisi arasındaki bağlantı unutulabilir. İktisadi sistemlerin kurumsal yapısına ilişkin araştırma, makro ve mikro iktisattaki bulgular üzerine kurulmalıdır ve böylelikle iktisat da buna benzer şekildeki farklılığı tanımlamaktan kaçamaz.

Denetim ve Bilgi:

İktisadi sistemlerin alanı, birbiriyle bağlantılı iki konu çevresinde dönmektedir:Birincisi sınırlı kaynakları oranlama yöntemleri veya denetim sorunu,bir diğeri toplumsal örgütlenmeye ilişkin sınırlı bilgi veya bilgi sorunu.

İnsanın durumu, sadece teknik bilgilerimizi değil, aynı zamanda işlemlerde eşgüdüm sağlama ve onları onaylama, karmaşık

Page 67: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 67

bağlantıları ölçme, verileri yorumlama ve toplumsal sistemleri anlama gücümüzü sınırlayan bilgi edinme sınırlılığı tarafından şekillendirilir. Her ne kadar toplumbilimciler uzun süre denetim etkileşiminin, bilim adamının ve onu yönlendirenlerin iktisadi performansı nasıl şekillendirdiğini anlamak için çaba sarfettilerse de sonuçlar göreli olarak yetersizdir. 20. yy’ın başlarında F.A.Hayek, toplumbilimde bir bilgi devrimi başlatmış ve hala hak ettikleri genel kabulden yoksun olan büyük katkılarda bulunmuştur.Neo-kurumsal iktisat 1970’lerde bilgi- denetim konularına yönelik büyük bir çalışma dalgasıyla ortaya çıkmıştır (Eggertsson 1990) ve bir çok noktadan önemli olan düşünceler doğmuştur, fakat bunlar kendilerini kurumsalcılar olarak gören kişiler değillerdi .Zamanla ben de çalışmaları Los Angales- Seattle-Chicago yaklaşımı olarak görülen bilimadamları kanalıyla mülkiyet hakları iktisadına ve işlem maliyetlerine alışık duruma geldim: A.Alchian (Los Angales), H.Demsetz (Chicago- Los Angales), R.H.Coase ve G.J. Stigler (Chicago), Y.Barzel, S.N.S.Cheung ve D.C.North (Seattle) ve diğerleri bu alana farklı yaklaştı, örneğin kamu tercihi alanında çalışanlar da neo-kurumsal iktisada bu ilk yaklaşımlara önemli katkılarda bulunan Furubotn ve Pejovich tarafından önemli katkılar sağlanmıştır(1972). Bilgi -denetim perspektifi politik örgütleri ve süreçleri çözümlemede de kullanılmaktadır. Bana göre Rochester Üniversitesinde ve Caltech’te filizlenen yaklaşımlarda da birçoğu ( W.H.Piker, K.A.Shepsle, B.R.Weingast, R.H.Bates ) özellikle önem taşırken, J.M.Buhtemeln, G.Tullok, A. Dawns ve M Olson ve diğerleri gibi birçok iktisatçı önemli rol oynadılar. Kapitalizm adı altında iktisadi örgütlenme teorisiyle, O.E. Williamson(1985) neo-kurumsal iktisadı büyük ölçüde etkilemiştir. Son olarak bir iktisat tarihçisi olan D.C.North(1993), parçaları birleştirmiş ve denetim- bilgi perspektifinin iktisadi sistemler ve zaman içindeki evrimlerine ilişkin çağdaş teorilerin temeli olduğunu savunmuştur.

Biraz kaçamak bir kavram olsa da, işlem maliyetleri, neo-kurumsal çözümlemenin birleştirici kurumsal aracıdır(Allen 1991). Anlamlarını kavramanın en iyi yolu ise, işlem maliyetlerini kaynakların belirsiz denetimi olarak görmektir. Denetim sorunu,

Page 68: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

68 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

sınırlı kaynaklara yönelik rekabetin bir veya birtakım şekillerde çözülmesi zorunluluğu yüzünden ortaya çıkmaktadır; örneğin piyasalardaki özel denetim ve alış-veriş kanalıyla, devlet veya topluluk mülkiyeti tarafından doğruda bölüştürme kanalıyla veya rekabet ve fiziksel müdadeleler kanalıyla. Bu geniş düzenlemelerde düzenli bir şekilde haklar, görevler, uygulama yöntemleri ve ihtilaflı kararlara yönelik usulleri bulmaktayız. İşlem maliyetleri denetim sistemlerinin denendiği ve uygulamanın maliyetli olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır ve denetim maliyetlidir.

Kişiler kaynakları ellerinde bulundurmayı iki şekilde kaybederler:Birincisinde kaynakları tamamen ayırarak veya ortaklardan birisinin işlemlerde fırsatçı ve aldatıcı olması kanalıyla ve yahut da istemeden gerçekleşen kayıplar arasındaki ayrımın açıkça belirsiz olduğu durumlarda. Gece arabanızın çalınması ve arabayı alırken kusurlarının saklanamaması-kaynakların istemeden kaybedilmesi. Beklenen işlem maliyetleri, uygulanan denetim maliyetleri, hem kişilerin işlerini örgütlediği açıdan hem de tercih ettikleri proje yatırımları açısından davranışları derinden etkiler.

Kişilerin, kaynaklar üzerindeki uygun denetimi sağlama maliyetine ilişkin beklentileri, devletten ve çevresindekilerden almayı umduğu desteğe bağlıdır. Bireylerin kaynaklar üzerindeki denetimi, iki çıkış noktasına sahiptir. Devlet (kanunlar,polis,mahkemeler) ve diğer toplum bireyleri (kurallara uyum, ticari ahlak) tarafından sağlanan korunum, dış denetim derecesini belirler; işletme sahiplerinin kendi çabaları (kilitler,koruyucular,güvenlik kamerası) ise iç denetim seviyesini belirler. Korunma altında ve uygulamadaki özel yatırımın yokluğunda ve birinin kendi kaynaklarını elinden alacağı düşüncesinin düşük olduğu durumlarda, bireyler düşük işlem maliyetleri beklerler.

Bir topluluğun kurumsal çevresi, iş yapmanın genel maliyetini etkilemekten çok daha fazlasını gerçekleştirir; belirli etkinliklere ve örgütlenme türlerinin ilerlemesine katkıda bulunur(North 1990). Kurumlar, özel şirketleri cezalandırabilir, tarımda elverişsiz bir çevre

Page 69: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 69

yaratabilir, ağır sanayii destekleyebilir ve teknolojik yenilenmeyi yavaşlatabilir. Çabaların tercih edilen alanlara aktarılmasıyla kurumsal çevre, zihinsel sermaye düzeyini, niteliğini ve toplumsal sistemin uzun vadeli yönlendirmelerini etkiler.

İktisatçılar, açıkça belirli etkinliklerden yana olan politikalara genellikle karşı çıkarlar. Çünkü böyle politikalar kaynakları yanlış bölüştürmeye meyillidir. Böyle olmakla birlikte, durağan olmaktan çok hareketli etkinlik görüşü cephesinden bakıldığında ve uzun vadede, belirli etkinliklerden yana kurumlar ya büyük oranda üretken ya da yıkıcıdırlar. Yıkıcı düzenlemeler, hem politik olarak güçlü çıkar gruplarını tatmin etmek için hem de sınırlı bilgi dünyasında hükümetlerin geleceği yanlış tahmin ettikleri için benimsenirler.

Kaynakların yönetimi konusu, doğrudan bilgi edinme sorununa işaret eder. Birçok bilimadamı, bilgiyle donatılmış bir dünya teorisi geliştirerek sınırlı bilgileri canlandırmaya çalışmıştır.Fakat böyle araştırmalar kısır anlaşmazlıkları doğurmuştur, örneğin işlem maliyetleri olmadığında mülkiyet hakları dağılımına ilişkin Coase’un teorisinin geçerliliği üzerinde(Cooter 1982) çelişkiye düşenlerin bilgi çevresiyle ilgili dolaylı olarak veya açıkça farklı varsayımlar ürettiği için anlaşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Bilgi sınırlılığının üç şeyi içerdiğini düşünmenin yararlı olacağına inanıyorum: veri sağlama, bilgiyi işleme yetenekleri ve bilgi birikimleri.

Neo-kurumsal iktisadın ilk aşaması ve iktisattaki bilgi devrimi(Stiglitz 1994), sınırlı veri göstergelerini ve veriye ulaşmanın oyuncudan oyuncuya değiştiği zaman ne olacağını keşfetmiştir. Sözleşmeli ilişkilerde, bilgiye ulaşmaları göreli olarak ucuz olan partiler, -diğer şartlar eşit olduğunda-, sınırlı bilgiye sahip oyunculara karşı kendilerini koruma yolları bulmaları konusunda motive eden hile ve aldatma avantajlarına sahiptirler. Böyle olmakla birlikte, aldatmaya daha meyilli olanlara güvenilmemekte ve de onların kendilerine karşı bağlayıcı, dürüst davranma sözü vermeleri

Page 70: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

70 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

avantajlı görülmektedir, örneğin değişik şekillerde açık veya dolaylı güvenceler verilmesi gibi(Williamson 1985).

Birçok araştırmacı genel bir ifadeyle bilgi sorununu belirtmek için sınırlı rasyonellik terimini kullanmaktadır. Fakat bana tanıtılan sınırlı rasyonellik, bilgisayar diliyle “hardware” sonunda olan sınırlarla ilgilenmiştir. Bilgi edinme gücünün sınırlarına olan rasyonel bir cevap, ölçülü basamaklarda, her basmakta elverişli ortamdan çok tatmin olmayı amaçlayan giderler ilerlemektedir(Simon 1957).

Kişilerin çevrelerini anlamaya yönelik çabaları, bilginin toplanma ve işlenmesinden daha fazlasını içerir. Veri, onu yorumlayan teoriler ve kalıplar süzgecinden geçirilir. Bu düşünsel kalıplar, her bireyin bilgi birikimine aittir ve onun deneyimini yansıtır(Clark 1957). Birçok toplum bilimci, davranışlardaki değişmelerin değişik çıkarlar, temel seçimler ve basamaklardan çok değişik kalıplara bağlı olabileceğini zor kabul ederler. Fakat herkes,mikro iktisatçıların kendi kurumsal yönlenmeleri nedeniyle aynı veri dizilerini farklı yorumladıklarını bilir.Tıpkı iktisadi ve politik oyuncuların günlük işlerinde olduğu gibi.

Bir teorisyenin sınırlı veri kaynağını gözönünde tutması, onun iktisattaki geleneksel yöntemlerden hareket etmesini gerektirmez; ve birçok neo- kurumsal iktisatçı için bilgi devrimi bu noktada durmuştur. Düzenleme, iş piyasalarındaki tarama ve kira araştırması üzerine ilk yazılanlar, veri kaynağı ile ilgilidir. Benzer bir şekilde Barzel ve Cheung gibi mikro iktisatçılar kurumlar ve örgütlere yönelik olağan bir ilgiyle, işlem maliyetlerini kabul ettiklerinde geleneksel iktisadi yöntemlerle olan ilgilerini kesmediler. Barzel ve Cheung işlem maliyetlerini ölçme maliyetleri ile yakından ilişkilendirdi ve karma malların ölçümü, denetim ve uygulama çabaları hakkında düşünmek için geleneksel iktisadi araçları kullandılar. Böyle olmakla birlikte ilk neo- kurumsalcılar, yetersiz denetim altındaki davranış ve giderlerle ilgili, sözleşmelerin kullanımı, piyasa uygulamaları ve denetimleriyle alakalı uygulamaya ve işlem maliyetlerini azaltmaya yönelik kurumlarla ilgili birtakım

Page 71: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 71

sorular sorarak büyük bir sıçrama gerçekleştirdiler(Milgrom and Roberts 1992). Bu sorular hem iktisadi hem de politik işlemlerle ilgili olarak sorulmuştur.

Oyuncuların veri işlemek için sınırlı yeteneğe sahip oldukları düşüncesi bana göre , olumlu işlem maliyetleri tarafından üretilenlerin ötesinde ilginç önsezilere yol açmamıştır. Uygulamalar genelde düşünceyi, baskı altındaki en üst seviyeye çıkarma hareketi açısından sunulurlar. Fakat veri işleme üzerindeki alanlarla olan ilişki, bilime ve aklın nasıl işlediğine ilişkin soruları ortaya çıkarır.

Bilme ve zihni kalıplar, kurumlar, ve bunun toplumsal sonuçları arasındaki bağlantıya ilişkin soruşturma, iktisadın geleneksel yöntemlerinin ötesine geçmektedir.Bazı neo- kurumsalcılar gelişmiş bir tercih kalıbı araştırırken, evrimci ruhbilim,mantık bilimi ve bunlara bağlı alanlara yönelmişlerdir. Bu disiplinlerdeki bulgular insan beyninin tek bir karar kalıbı kullanmadığını göstermektedir ki bunu da geleneksel rasyonel tercih yöntemleri önermektedir(Cosmides and Tooby 1994. Bunun yerine, uzmanlaşmış karar kalıplarına sahip olarak ve sık sık basit davranış kurallarına dayanarak tasavvur ederler. Ayrıca geçmiş öğretiler, kişilerin yeni veriyi nasıl yorumladığını etkilemektedir.

Neo-kurumsal iktisat ve akla dayalı ruhbilim, değişik çözümleme seviyelerini temsil eder- bir alan iktisadi sistemi incelerken diğeri akla dayalı sistemi inceler- ki bu da, iki alan arasındaki bulgu aktarımını karmaşık hale sokar. Fakat neo-kurumsal iktisat akla dayalı bilmin çözümüne katkı sağladığı bazı sorularla mücadele eder. İşbirliği ve kurallara uymasının köklerine ilişkin sürekliliği olan bir soru vardır. İşbirlikçi davranış her zaman stratejik varsayımları yansıtır mı? Veya işbirliği bazen insan grupları arasında değişen toplumsal davranış kalıplarının etkisini yansıtır mı? Bağlantılı bir konu da işleyişi bozuk toplumsal sistemlerin uzun vadede hayatta kalması ile ilgilidir. Bir çok neo-kurumsal iktisatçı bu hatalara paralel, geleneksel iktisadi yöntemler bakımından çevrelenmiş ve çerçevelenmiş açıklamalardan tatmin olmuşlardır. Olayın geleneksel görüşün önerdiğinden daha karmaşık olduğu savı,

Page 72: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

72 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Sovyetler Birliğinin yükselişi ve düşüşü gerçeği, kazanıma ilişkin bireysel hesaplamaların yanı sıra konu, karmaşık bilgi ve kalıplar içerir(Eggertsson 1997). Toplumsal değişim yorumu üzerindeki toplum bilimciler arası anlaşmazlık acaba, farklı kurumsal kalıpları veya stratejik yapay davranış kalıplarını yansıtıyor mu?

Neo-Kurumsal İktisat ve Profesör Pangloss:

Birçok toplum bilimcinin konu ile ilgili en yaygın yanlış algılaması muhtemelen, neo-kurumsal iktisadın Prof. Pangloss’un öğretilerinin çağdaş uzantıları olduğu düşüncesidir. Bu yanlış anlama üzerine şaşkınlığa uğradım. Çünkü ben de dahil birçok neo-kurumsalcı, neden iktisadi sistemlerin başarısız olduğunu ve neden zayıf işleyen kurumsal düzenlemeleri kişilerin hoşgördüğüne ilişkin yaklaşımları araştırarak konuya eğildi. Makul insanların hangi sebeplerle neo-kurumsal iktisadın tüm kurumlarını ve örgütlerini neo-klasik anlayış üzerinde etkili gördüğünü savunabildiklerine ilişkin iki açıklamam var. Birincisi, neo-kurumsal iktisatçıların tercihi genellikle bazı insanların bu alanın güllük- gülistanlık birer dünya manzarası-eğer herkes iyimser bir karar alırsa sonuç oldukça iyi olur- çizdiğine inanmalarına yol açan baskılar altındaki iyimserleştirme yaklaşımı.Örneğin bacağı kırık bir kişi için iyimser tercih, bazen bacağın kestirilmesi olabilir; ya da Sovyetler Birliğindeki birçok tüketici için iyimser tercih, sabahın saat 5’inde kalkarak, marketin açılmasını beklemek üzere kuyruğa girmesidir. Açıkçası, genel anlayışta bacağı kaybetmek iyimser bir tercih değildir.Ya da Sovyet tüketicisi normal halinde değildir. Yaklaşım sadece insanların en iyi alternatifi seçme eğilimi içerisinde olduklarını savunmaktadır.

Yanlış anlamanın ikinci muhtemel açıklaması daha da karmaşık. Birkaç ünlü neo-kurumsalcı sık sık neo-klasik iktisadın derin köklerine inerek sözleşmelerin iktisadi mantığı ve rekabetçi piyasalarda iktisadi örgütlenme üzerine çalışmışlar(Demsetz 1988) ve bu çalışmalarda da sık sık, belirli kurumsal düzenlemeler ve örgütlenme şekillerinin genel anlamda iyimser olduğu sonucu çıkmış ve nihayet işlem maliyetlerini en alt düzeye indirmişlerdir. Bu

Page 73: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 73

çalışmalarda dolaylı veya -Alchian’ın rekabet eleğine dayanmaktadır- göreli olarak yüksek maliyetli örgüt piyasada kalamaz. Bu araştırmaların ne tür girişim üzerine oldukları konusunda açık olmalıyız. Onlar, işlem maliyetlerinin söz konusu olduğu uygun rekabetçi piyasa biçiminde örgütler teorisi ve piyasa uygulamaları bina etmeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmalar, geleneksel iktisadın rasyonel olmayan veya piyasaları tekelleştiren girişimler olarak nitelendirdiği bu örgütlenme biçimlerinin yararlı bir tasarruf işlemine sahip olduğunu göstermiştir. Bulgular aynı zamanda bir hedef çıtası işlevi görmekte fakat neo-kurumsal araştırma programının sadece bir alt dizinini sunmaktadırlar. Mevcut araştırmanın temel sonucu, teknik olasılıklar açısından, savurgan iktisadi örgütlenmenin dışlamadan çok bir kural haline geldiğidir(Olson 1996).

Neo-Kurumsal İktisat ve Güç:

Neo-kurumsal iktisadın Prof. Pangloss’un felsefesi üzerine bir araştırma olduğu yönündeki eleştiriler sık sık, yaklaşımın güç dağılımını ve zengin olmak için zor kullanmayı gözardı ettiği, fakat bunun yerine gönüllü alış-verişi vurguladığı savıyla güçlendirilir. Eleştiriye göre neo-kurumsal yaklaşım, kurumları ve örgütleri belirli işlem maliyet sorunlarını çözmek üzere ortak, birleşik çabaları olarak görür.

Neo-kurumsal iktisatçıların nadiren göç sözcüğünü kullandığı doğrudur. Gerçekten de grup olarak iktisatçılar bunu nadiren yaparlar, ama göz ardı da etmezler. Tercih dizileri, değişik oyuncu sıfatları, göreli güçlerini belirler. Eşit olmayan tercih dizilerine sahip oyuncuların kartlarını ne yönde oynadığına ilişkin çözümleme, güç üzerine bir çalışmadır ve neo-kurumsal iktisat, sadece iktisat arenasında değil, aynı zamanda yine eşit olmayan tercih dizilerine sahip oyuncuların güçlerini denediği ve iktisadi etkinlik için kurallar koyduğu politik arenadaki bir tartışmadır.

Okuyucu, gönüllü alış-verişi tüccarlar arasındaki eşit konum-eşit toplumsal duruş veya güç ile birlikte algılamamak için de dikkatli olmalıdır. Gönüllü alış-veriş, tüccarların ticaretini yaptıkları

Page 74: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

74 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

kaynaklara yönelik denetimini gerektirir. Aksi halde güçlü grup istediği malın veya hizmetin hakimi olur. Böylelikle kurumsal olarak bireylerin hiçbir kaynağı denetim altında tutmaması veya gönüllü alış-verişi yapmaması olasıdır. Fakat açıkçası ikisi arasındaki güç ilişkisi eşit değildir. Gönüllü alış-veriş eşitlik anlamına gelmez. Buna ilaveten biz bu iki gruba verilen göreli güç durumunun olduğunu çalışmayı düşünürsek başa döneriz ve geçmiş tercihleri ve diğer çözümleme düzeylerindeki işlemleri başka platformda -örneğin politik tabakada- inceleriz.

Kararlılık İkilemi:

Şimdi, buna göre yukarıda bahsettiğimiz eleştiriden daha önemli bir sorun veya ikileme gelelim: neo-kurumsal iktisadın toplumsal süreçleri ve kurumsal değişimi çok fazla açıklama girişiminde bulunarak belirleme yaptığı doğru mudur? Diğer bir deyişle, iktisadi ve politik süreçleri açıklama girişimi ve hatta toplumsal değişmeler, rasyonel bireysel tercihler açısından toplumsal değişimi belirleyici yapar mı? Sadece beklenmedik olaylar mı toplumsal sistemi yeni bir denge yoluna dönüştürür? Yeni yol seçeneksizliği görüşü ayrıca, toplumsal oyuncuların eski tercihlerinin onları belirli bir senaryoya kilitlediğini ve- uzun vade hariç- onları ayıramayacakları bir yola koyduğunu sürerek kurumsal değişimdeki kararlılık anlayışını güçlendirir.

Başlangıçta yol seçeneksizliği teorisi, ölçü alınan dönüşlerin belirli bir teknoloji seçiminin, nasıl farklı ve daha üstün teknolojilerin geleceğini engellemeye zorladığını gösterme girişiminde bulunmuştur(Arthur 1994). Sonradan araştırmacılar, sınırlayıcı kuralların ve bilgiye olan yatırımın , bilgi birikimi, ve gelecekteki toplumsal örgütlenmeyi belirleyen önceki sınırlayıcı kural tercihlerinin yanısıra, yol seçeneksizliğinide içerdiğini savunmuştur(North 1990; Davit 1994).

Toplumsal kararlılık sorunu şimdiye kadar neo-kurumsal yazılarda çok az dikkat çekmiş, çünkü araştırmalar esas olarak değişik toplumsal yapıların mantığını açıklamayı amaçlamıştır. Fakat bu konudaki önemli başarı ve sistemli kurumsal politikalara olan

Page 75: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 75

gereksinim-örneğin eski Sovyet iktisatçıların dönüşümünü yönlendirmek için- kurumsal değişim üzerine bilgi verme amacına yönelik neo-kurumsal iktisatçılar üzerinde baskı yaratmıştır. Bu bilgi isteği, belirleyicilik, yol seçeneksizliği ve kurumsal reformlardaki özgürlük dereceleri sorunlarını doğurmuştur. Son olarak, neo-kurumsal iktisadın ekonomi politikasına olan katkısı üzerinde durmak istiyorum.

Eski Ekonomi Politikası Teorisinden Alınacak Dersler:

Neo-kurumsal iktisatçıların kuramsal reformlardaki rolleri üzerinde daha sistemli düşünmeleri gerekir. 2. Dünya Savaşı yıllarında Ragnar Frisch, Jan Tinbergen ve diğerlerinin geliştirdiği eski iktisat politikası teorisini göz önünde tutmanın yararlı olacağını düşünüyorum(Eggertsson 1997). Ekonomi Politikası teorisi, çağdaş iktisadi teorideki gelişmelere, özellikle J.M. Keynes’in teorilerıne bir cevaptı.

Tinbergen yaklaşımı (1956), sistemli kamu politikalarının araçlar dizisi ve hedefleri arasındaki ilişkiyi belirleyen ekonomi kalıbının olması gerektiğini vurgular. Araçlar, politikacıların denetimindeki ve hedeflerde politik amaçları temsil eden değişkenlerdir. Politika işlemi, politikacıları ve uzmanları (iktisatçıları) içine almaktadır. Politikacılar kendi seçimlerini betimlerler ve alınan önlemler için destek sağlarlar. Uzmanlar ise uygulanacak politika kalıbını belirler, araçları hedeflerle ilişkilendirir ve hedef değişkenleri en üst düzeye çıkaracak önlemleri belirlerler.

Eski ekonomi politikası teorisi, uzmanları, araçlar ve hedefler arasındaki ilişki bağlamında göreli olarak teknik bilgi avantajsina sahip görür. Kamu ve politikacılar bilgiden yoksun olmalarına rağmen, onlar iktisat makinesini onarmasını bilen mühendislerdir. Çağdaş düşünceleri yansıtmak düşüncesi ile eski politika yörüngesi, kamunun politika ölçülerine olan stratejik cevaplara izin vermemiştir. Her ne kadar Tinbergen politika yaklaşımı parlaklığını kaybetmiş olsa da kurumsal yörüngeleri yansıtmada, kurumsal politika için hala önemli bir çağrı sunmaktadır. Başarılı reformlar için, bizim mevcut araçları saptamamız ve bunların hedeflerle nasıl

Page 76: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

76 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

ilişkilendiriliceğini belirlememiz gerekir. Şu ana kadar neo- kurumsal iktisat, iktisat uzmanlarının tercih dizisine çok az dikkat etmiştir.

Ekonomideki Son Gelişmelerden Alınacak Dersler:

Kurumsal politika teorisi, politik makro iktisattaki, rasyonel beklenti ve makro iktisattaki ve sınırlı rasyonellik makro iktisattaki gelişmelerden etkilenebilir.

Politik makro iktisat açıkça, politikacıların kişisel amaçlarını,davranışlarını etkilediğini ve politik baskıların yapabilecekleri işleri sınırlandırdığını kabul eder(Alesina 1995). Eski iktisat politikası teorisi yetkililerin adaleti ve toplam zenginliği dengeleyici olarak görülen bir toplumsal refah işlevini en üst düzeye çıkardığını varsayar.

Rasyonel beklenti makro iktisadı, politikacılar ve onların yönelttiği kamu arasındaki stratejik etkileşimleri ortaya koymaktadır. Kendi basit formülüyle rasyonel beklenti makro iktisadında, yetkililerin ve kamunun doğru politik kalıplara sahip olduğu varsayılır(Lucas 1990). Örneğin kamunun, beklenmeyen olaylar karşısında nasıl hükümetin politikasını değiştirdiğini bildiği ve bundan da yararlandığını varsayar. Politikada yer alan kamu stratejilerinin görüşü, kurumsal politika teorisinin göz ardı etmediği önemli bir sezgidir.

Son olarak sınırlı rasyonellik makro iktisadı, stratejik etkileşimleri kabul eder. Fakat hem yetkililerin hem de kamunun mükemmel olmayan politika kalıplarına sahip olduğunu savunur. Her iki grup da toplumsal sistemi tam olarak anlamamıştır. Sınırlı rasyonellik makro iktisadı, politika kalıplarının gelişimini etkilemek amacıyla çağdaşlaşmaya vurgu yapar(Sargent 1993). Teori oyuncuların tatmin edici sonuçları getiren politika kalıplarına varabileceğini ya da zayıf toplumsal sonuçlara yönelik doğrudan kalıplar ve stratejiler geliştirebileceğini kabul eder.

Kurumsal Politika Üzerine Düşünceler:

Page 77: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 77

Kurumsal reform tavsiye edenler makro iktisat politikası kavramından sınırlar ve fırsatlar ile ilgili birkaç şey öğrenebilirler. Bunların ilki, politika elitinin doğru tercihlerini oluşturma, mevcut araçlar dizisi belirleme ve mevcut araçların hedeflere ulaşmasını sağlama gereksinimidir. Uzmanlar şunları da sormalılar? Politik işlem nasıl tercihleri sıralar? En elverişli politika kalıpları ne kadar güvenilirdirler? Açık hedefler amaçlansa mı ya da yönlendirilmiş deneyimsel işlemler başlatılsa mı daha iyi olur? Ve esnek kurumları elde etmek için ne kadar çaba sarf etmeli ve ne kadar tatmin edici olmayan reformları tersine çevirme hakkına sahip olmalıyız?

Uzmanlar politika kararlılığını hesaba katmalı ve çabalarının boşa gittiği durumları önceden görmelidirler. Onların özgürlük dereceleri koşullarla birlikte değişecektir. Uzmanlar güç kazanırsa, rolleri göreli olarak büyük olur. Uluslararası kredi kuruluşlarından kredi alma tehditler altında tavsiyeleri desteklendiğinde olacağı budur. Politik kalıplar denendiğinde, uzmanlar kendi özel çözümlerini-bırakınız yapsınlar politikası- merkezi planlamayı, serbest ticareti, sanayii politikasını, belirli özelleştirme veya düzenleme yöntemlerini öne sürerek olayları etkileyebileceklerdir. Çelişkili olsa da politika kalıpları orta dereceli hedefler olmuştur. Son olarak uzmanların rolü, toplumsal sistemlerin bağlı oldukları kalıpları boşa çıkardıklarında göreli olarak büyük olur(Eggertsson 1997a). Büyük darboğaz (1929) gibi olaylar, Sovyet sisteminin çöküşü ve sanayideki yapılanma rejiminin başarısızlığı, farklı kalıplar sunan uzmanlara olan gereksinimi artırmıştır.

Hem makro hem de mikro düzeyde toplumsal sistemlerdeki aralıklı buhranlar ve bunun sonucundaki bireysel belirsizlik, çağdaş toplum biliminin hakkında çok az şey bildiği, heyecan verici ve önemli bir konudur. Toplumsal sistemlerin zaman içindeki dinamiklerini, , düzenli sanayiler, iş piyasaları, ulusal sağlık programları veya merkezi yönetimli ekonomiler gibi kurumsal çevrelerde birbirini etkileyen kamu ve özel oyuncular tarafından gözden geçirilen politika kalıplarıyla birleşik olarak görebiliriz. Politika kalıpları etkileşimleri, davranışlarda değişiklere ve gittikçe performansı yükselten veya düşüren kurumlarda ayarlanmalara yol

Page 78: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

78 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

açar(Lindbeck 1995). Kurumsal değişimin zaman içindeki dinamikleri, Smith, Malthus, Ricardo, Marx, Schumpeter ve diğerlerinin cesur çabalarına rağmen toplum bilimin çözülmemiş en büyük bilmecesidir.

Son olarak, eğer geçici de olsa, politik kararlılık sorununu unutur ve ilgililerin kanunun önerilerimizi beklediğini varsayarsak tavsiyemiz ne olmalıdır? Bu konuya yönelik dört önerim var:

(1) Birçok formel kurumsal düzenleme bilgi sınırlılığını ve işlem maliyetlerini hesaba katılmadan tasarlandı. Bu düzenlemeler yeniden değerlendirilmelidir. (2) Uygun zamanda merkezi yönetim oyunun genel kurallarını koymalı; oyuncuların temel sınıflarını seçmeli;bilgi kaynağını artırmak için düzenlemeler yaptırmalıdır.; örneğin uluslararası işbirliğini kolaylaştırarak yurt dışından bilgi toplama maliyetini azaltma amacına yönelik kurumsal düzenlemelerin ayrıntıları ilgili etkinlik içinde yer alan kişiler arasında deneme-yanılma yöntemiyle ortaya çıkarılmalıdır(Ostrom 1990). (3) Politik riskler, yüksek ölçüde verimli kurumsal reformları sık sık engeller(Weingast 1994). Politik riskler yüksek olduğunda reformlar için alınacak önlemler desteği gereken kişilerce güvenilir bulunmaz. Destek yoktur, çünkü kişiler baştakilerin önlemleri tam olarak uygulayabileceklerinden şüphe ederler veya tüm sağlanacak yararların politik liderler ve yandaşlarına gideceğini umarlar ya da beklerler. Önerilen reformları güvenilir kılmak için yollar bulmak suretiyle uzmanlar kurumsal reformlar üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilirler. Örneğin, bürokrasinin reformların altını oymasını engelleyen veya baştakilerin sözlerini yerine getirmeme eğilimlerini caydırıcı hale getirecek önlemler tarafından güvenilirlik sağlanabilir. (4) Uzmanların alt düzey kurumların, norm ve toplumsal değerlerin gücünü kabul etmesi gerekir. Önemli düzeyde alt düzey sınırlayıcı kuralları belirlemeleri ve imkan varsa formel kuralları ve uygulamalarını egemen toplumsal normlarla düzenlemeye çalışmaları zorunludur. Normlar, politik amaçlarla tutarlı olduğunda kararlaştırılan formel kurallar tanıtılarak uygulanmalıdır. Merkezden

Page 79: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 79

uzaklaşmış kural koyma usulleri, fırsatları ve alt düzey kurumları tanımada formel kurallara göre daha avantajlı kılar(Cooter 1996).

Bibliyografya

Alchian, A.A. 1950. Uncertainity, Evolution and Economic Theory. Journal of Political Economy 58: 211-21.

Alesina A. 1995. Elections, Party Structure, and The Economy. In Mo-dern Political Economy: Old Topics, New Directions, Ed. J.S. Banks and E.A. Hanushek, Cambridge and Newyork: Cambridge University Pres.

Allen, D.W. 1991. What Are Transaction Costs? Research in Law and Economics 14: 1-18.

Alt, J.E. and Shepsle, K.A. (eds.) 1990. Perspectives on Positive Politi-cal Economy. Cambridge: Cambridge University Press.

Arthur W.B. 1994. İncreasing Returns and Path Dependence in The Economy. Ann Arbor: University of Michigan Pres.

Banks, J.S. and Hanushek, E.A. 1995. Modern Political Economy. Old Topics, New Directions. Cambridge and Newyork: Cambridge Uni-versity Press.

Barzel, Y. 1989. Economic Analysis of Property Rights. Cambridge: Cambridge University Pres.

Clark, A. 1997. Economic Reason: The Interplay of Individual Lear-ning and external Structure. In The Frontiers of The New Institutio-nal Economics, ad. J.N. Drobak and J.V.C. Nye, San Diego, CA: Acade-mic Pres.

Page 80: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

80 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Coase, R.H. 1937. The Nature of The Firm. Economica 4:386-405.

Cooter, R. 1982. The Cost of Coase. Journal of Legal Studies 11: 1-33.

Cooter, R. 1996. Decentralized Law For a Complex Economy: The Structural Approach to Adjucating The New Law Merchant. Univer-sity of Pennsylvania Law Review 144-1643-96.

Cosmides, L. And Tobby, J. 1994. Beter Than Rational: Evolutionary Psychology and The Invisible Hand. American Economic Review, Pa-pers Proceedings 84(2): 327-32.

David, P.A. 1994. Why Are Institutions The “Carriers of History”? Path Dependence and The Evolution of Conventions, Organizations and Institutions. Structural Change And Economic Dynamics 5: 205-20.

Demsetz, H. 1988. The Organization of Economic Activity, 2 Vols. Oxford: Basil Blackwell.

Denzau, A.T. and North, D.C. 1994. Shared Mental Models: Idelogies and Institutions. Kyklos 47:3-31.

Eggertsson, T. 1990. Economic Behavior and Institutions. Cambridge and Newyork: Cambridge University Pres.

Eggertsson, T. 1997a. When The State Changes its Mind: The Puzzle of Discontinuity in Government Control of Economic Activity. In Pri-vatization At The Turn of The Century, Ed. H. Giersch, Berlin: Sprin-ger.

Eggertsson, T. 1997b. The Old Theory of Economic Policy and the new institutionalism. World Development 25: 1187-1203

Page 81: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 81

Furubort, E. G.and Pejovich, S. 1972. Property rights and economic theory: a survey of recent literature.Journal of Economic Literature 10: 1137-62

Hutchins, E. 1995. Cognition in the Wild. Cambridge, MA: Harvard University Pres.

Kuran, T.1995.Private Truths, Public Lies: The Social Consequences of Preference Falsification. Cambridge, MA: Harvard University Pres.

Lindbeck, A. 1995.Welfare state disincentives with endonegenous habit and norms. Scandinavian journal of economics: an analytical review. Oxford Economic Papers 42: 293-316

Milgrom,P. and Roberts,J.1992.Economics,Organization,and Mana-gement. Englewood Cliffs, NC: Prentice Hall.

North, D.C.1990.Instutitions, İnstitutional Change, and Economic Per-formance, Cambridge: Cambridge University Pres.

North, D.C.1993.Economic performance through time.Nobel Memo-rial Price Lecture, reprinted in Empirical Studies In Insitutional Change,L.J.Alston,T.Eggertsson and D.C. North,Cambridge: Cambridge University Pres,1996.

Olson, M.,Jr.1996.Big bills left on the sidewalk: why some nations are rich, and others poor. Journal of Economic Perspectives 10: 3-24

Ostrom, E.1990.Governing the Commons: The Evolution of Instituti-ons For Collective Action.Cambridge: Cambridge University Pres.

Sargent,T.J.1993.Bounded Rationality in Macroeconomics. Oxford: Oxford University Pres.

Scott,A.1983.Property rights and property wrongs.Canadian Journal of Economics 16: 55-73

Page 82: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

82 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Simon,H.A.1957.Models 0f Man.New York: Wiley.

Stiglitz,J.E.1994.Whither Sacialism? Cambridge.M.A:MIT Pres.

Tinbergen,J.1956.Economic Policy: Principles and De-sign.Amsterdam: North-Holland.

Wingast,B.R.1994.The political impediment to economic reform: po-litical risk and enduring gridlock. Working Paper,Hoover Institution, Standford University, CA.

Willianson,O.E.1985.The Economic Institutions of Capitalism: Firms,Markets,Relational Contractings.New York: The Free Ajans.

Witt,U.(ed.)1993.Evolutionary Economics. Aldershot: Edward Elgar.

Page 83: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 83

KURUMSAL İKTİSAT

Wolfgang Kasper & Manfred E. Streit

Çeviren: Bernur Açıkgöz

EKONOMİ, KURUM, DÜZEN VE POLİTİKA

Bu çalışmada, okuyucular kurumların ne olduğunu, nasıl var ol-

duklarını ve ortaya çıkan kuralları nasıl kolaylaştırdıklarını öğrene-

ceklerdir. Okuyucular ayrıca kurumların ve kuralların ekonomik

problemlerle nasıl başa çıktığını, kıtlığın üstesinden nasıl geldiğini,

yeni istek ve kaynakları nasıl keşfettiğini de göreceklerdir. Bu ku-

rumların özellikle, yeni bilgilerin geliştirilmesinde ve kullanılmasın-

da, kişilerin birbirlerine güvenmelerini daha uygun, daha az maliyetli

ve daha az riskli hale getirdiğinden, bir birliğin üyelerine işbirliği

yapmak istediklerinde yardımcı olduklarını göreceğiz.

Bizler ayrıca kurumların ve onların ekonomik sonuçlarının bü-

yüyen ilgide çekicileştiğini – her ne kadar temel iddialar yeni olmasa

da – öğreneceğiz. Mülkiyet hakları, sözleşme özgürlüğü, istikrarlı

para ve diğer bazı güven sağlayıcı gerçekler, ki bunlar sağlam kurum-

ların üzerinde temellenmiştir, David Hume, Adam Smith, Avusturya

Okulu ve modern kurumsal ekonomilerin diğer bir çok habercileri

gibi klasik ahlak filozofları ve ekonomistler tarafından analiz edilmiş-

lerdir. Burada onların katkıları kısaca incelenmiş olacaktır.

Makalenin orijinal başlığı ve referans bilgileri şu şekildedir: Wolfgang Kasper and

Manfred E. Streit; “Institutional Economics, Social Order and Public Policy”, The Loc-

ke Institute, Cheltenham; Edward Elgar,1998., pp.27-91.

Page 84: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

84 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

BASİT TANIMLAMALAR

Bu çalışma; ekonomiler – insanların yeni istekleri ve kaynakları

nasıl keşfettiğini ve insanların kıt kaynaklar tarafından şekillendiri-

len çeşitli insan ihtiyaçlarından nasıl tatmin olduklarını açıklamaya

çalışan bilim – ve kurumların ekonomik hayatta oynadıkları rollere

ilişkindir. Sorunları tartışmaya başlamadan önce önemli terimleri

nasıl tanımladığımızı açıklamalıyız. ( Diğer insanlar ve araştırmacılar

başka disiplinler içinde, her zaman bizim yaptığımız gibi tanımlama-

yabilirler.)

KURUMLAR

Kurumlar burada olası keyfilikleri ve insan etkileşimlerindeki

fırsatçı davranışları zorlayan insan yapısı kurallar olarak tanımlanır.

Kurumlar bir topluluğun katılımından oluşur ve her zaman bazı yap-

tırımları zorla uygular. Yaptırımlar olmadan kurumlar kullanımsız-

dır. Eğer sadece yaptırımlar kurumların isteklerini uygularsa, birey-

sel eylemler daha çok öngörülebilir. Yaptırımların kuralları, emir

dereceleri oluşturarak insan eylemlerini öngörülebilir davranışlara

kanalize eder. Eğer çeşitli yakın kurallar birbirleriyle tutarlı olursa

bu insanlar arasındaki işbirliğine olan güveni kolaylaştırır. Öyle ki

insan tabiatı ve işçi sınıfının bölünmelerinde avantajlar sağlar. Örne-

ğin, kurumlar tarafından oluşturulan trafik kuralları, sürücülere kı-

sıtlamalar getirir ama insanların geneline daha hızlı ve güvenli seya-

hat imkanı sağlar. Kurumlar da, insan haklarını koruyarak insanların

alma, satma ve diğerlerine bağış yapma olanağını sağlar.

Genel varsayım, kurumların, insanların ekonomik ve diğer işlem-

lere katılımında büyük etkisi olduğu ve insanların normal olarak

kendi ekonomik refahlarını ve seçim özgürlüklerini arttıran kurum-

ları tercih ettikleridir. Ama kurumlar her zaman bu sonuçları sun-

maz. Kuralların belirli çeşitleri genel refah, özgürlük ve diğer insan

değerleri için zararlı sonuçlara sahip olabilir. Gerici bir kural sistemi;

ekonomik ve sosyal düşüşlere neden olabilir. Bundan dolayı kurum-

Page 85: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 85

ların, kurumsal ekonominin bir parçası olarak tercihler ve refah üze-

rine olan etkisinin ve içeriğinin analiz edilmesi gereklidir.

DÜZEN VE EKONOMİK HAYAT

Kurumların anahtar görevleri, kuralları gelişigüzel değil sistema-

tik olarak kolaylaştırma ve bu şekilde anlaşılabilir hareket ve olay

modelleri oluşturmaktır. Sosyal bunalımların ve sosyal etkileşimlerin

aşırı maliyetli olduğu yerde, güven ve iş birliği dağıtmaktır. Ekono-

mik oluşumun ana kaynağı olan işçi sınıfının, parçalanması mümkün

değildir. Bundan dolayı kurumların ekonomik etkileşimlerdeki kural-

ları nasıl tesis edeceğine odaklanmalıyız. Bu tür modeller, kişiler kıt

kaynaklara sarılmayı denediklerinde önceden uyarır. Kurallar koor-

dinasyonun maliyetini düşürmek kadar, dürüstlük ve güven de ver-

melidir. Kurallar hakim olduğu zaman, insanlar öngörüleni yapabil-

meye muktedir olacaktır ve başkaları ile işbirliği yapmaya daha çok

kabiliyetli hale gelecek ve kendilerinin riskli yenilikçi deneyimlerine

karşı güven duyacaklardır. İnsanlar, kendilerine bu tür işbirliklerinin

maliyetleri ve kazanımları hakkında rehberlik ve işbirliği yapabile-

cekleri uzmanlardan kolayca bilgi alabileceklerdir.

Az önce belirtildiği gibi ekonomiler kıtlıkla uğraşır. Bunun anlamı

kaçınılmaz olarak uygulanan bir hareketin lehinde karar almak ve

alternatif eylemi reddetmektir. Bazı kararlar her zaman sübjektiftir.

Alternatifleri ise farklı bireysel karar yapıcılar tarafından değerlendi-

rilir. Böylece bu makaleyi okuyan kadın ya da erkek her okuyucu di-

ğer kullanımlarından vazgeçer. Kaynakların değerli alternatiflerinin

kullanımını “ fırsat maliyeti “ olarak adlandırıyoruz ve açıktır ki bir

okuyucunun fırsat maliyeti derste hazır bulunmak iken, diğerininki

sahilde tatil yapmaktır. Teknik olarak aynı olan bir tercih, alternatifi-

ni vazgeçirecektir. Örneğin; bir rock konseri dinlemiyoruz çünkü bu

makaleyi okuyoruz. Vazgeçilenlerin değeri, bizler arasında değişir.

Sizler bizim yaptıklarımızdan daha fazla fırsat maliyetine sahip olabi-

lirsiniz. Bu nokta önemlidir; ekonomik kararlar mümkün olduğunca

daha az bilgilendirilmiş olan kollektif karar vericilerden ziyade, ken-

Page 86: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

86 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

di sübjektif fırsatlarını bilen bireylere bırakılmalıdır. Farklı arzulara

ve yeteneklere sahip, farklı insanların olduğu yerde bu seçenekleri

yapmak ve onların fırsat maliyetlerini ve kurallarını ve doğrularını

hesaplamak uygundur. Bilgiyi diğerlerine nakletmek daha kolaydır

ve karmaşık işçi bölünmeleri muhtemeldir. Kuralların içeriği de, ku-

rumları desteklemektir ve bu durumda değişen çevredeki çeşitli in-

sanları tatmin eden ekonomik sonuçlara oldukça uygundur.

Ayrıca kurumsal ekonomiyi de tanımlamamız gerekir. Kurumsal

ekonomi, ekonomik sonuçlar üzerindeki uygulamalar kadar, kuralla-

rın ortaya konulmasıyla ve koordineli kuralların etkilerinin analizi ile

de ilgilenir. Kurumsal ekonomi ayrıca kurumların karşılaştıkları

ekonomik durum değişiklikleri ve kurumların nasıl geliştikleriyle de

ilgilenir. Kısacası kurumsal ekonomi, ekonomik hayat ve kurumlar

arasındaki ilişkinin iki yönüyle de ilgilenir.

Page 87: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 87

KUTU 1: BAZI TEMEL KAVRAMLAR

Ekonomi; kıt olan kaynaklarla çeşitli isteklerini tatmin etmek isteyen ve kıtlığın üstesinden yeni ve test edilmiş bilgileri deneyerek gelmeye çalışan insanların yolları ile ilgilenen bir disiplindir. İnsanlar, kendi isteklerini, insan bilgisinden ve kendilerini tatmin etmek için gelişen diğer kaynaklardan daha hızlı arttırma eğilimindedirler. Bundan dolayı kıtlık, insan durumunun hakim özelliğidir. Ekonomi, kıtlıkta karşılaşılan tercihlerle ilgilenirken fırsat maliyetleri kavramı anahtar rol oynar. Bu bir tanesinin, diğer bir çok maliyetten seçilmesine önem verir. Alternatifler göz ardı edilir. Uygulamada fırsatların göz ardı edilmesi farklı insanlar için önceden tahmin edilebilir ve farklı olarak değerlendirilebilir. Bu durum fırsatların sübjektif değer artışlarına bağlıdır (sübjektif fırsat maliyeti). Böylece bizlerin fırsat maliyetleri sizlerinkilerden farklılık gösterebilir.

Kurumlar, belirsiz bireysel davranışları ve muhtemel fırsatçıları kısıtlayan ve bu suretle insan davranışını daha öngörülebilir yapan, refah oluşumunu ve işçi bölünmesini kolaylaştıran insan etkileşimi kurallarıdır. Kurumlar etkin olmalı, her zaman kural ihlalleri için, bazı yaptırımlar belirtmelidir. Bu makalede, kurum ve kural kavramları birbirinin yerine kullanılabilir.

Kurallar, eğer tekrar eden insan etkileşimleri, bazı fark edilebilir modelleri takip ederse hakim olur. Bazı modeller, insan eylemlerini yeterli şekilde kanalize etmek için var olan kurumsal oluşumları, önceden haber verir. Bunlar gelişigüzel değil, elzem öngörülerdir. Kurumsal ekonomiler, ekonomiler ve kurumlar arasındaki iki yönlü ilişkiyi kapsar. Bu ekonomiler, ekonomik deneyimler sonucunda gelişen kurumlar kadar, kurumların ekonomi üzerindeki etkisi ile de meşgul olur.

KURUMLARIN DOĞUŞU

Page 88: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

88 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Kurumlar nasıl ortaya çıkmıştır? Bir olasılık, kuralların ve giriş

kuralları sisteminin uzun dönem insan deneyimleri tarafından şekil-

lendirildiğidir. İnsanlar kendi arzularıyla daha iyi şekilde karşılaş-

malarına izin veren, güvenilir düzenlemeleri keşfederler. Böylece bu

insanların karşılaştıkları selamlama alışkanlığını uyarlamalarının

yararını ispatlamaktadır. Yararlı kurallar bir gelenek haline gelecek-

tir ve daimi olacaktır. Eğer yeterli sayıda insan tarafından kritik bir

kütle oluşturmak için uyarlanırlarsa, topluluk içinde takip edilecek-

lerdir. Kurallar giderek ortaya çıkan ve toplum boyunca bilinir hale

gelen, rekabet ve kendiliğinden zorlamalar olabilir. İnsan isteklerini

tatmin etmekte başarısız olan düzenlemeler reddedilir ve devam

etmez. Böylece kuralların bir çoğu kademeli geri beslemeler ve ayar-

lamaların evrimsel sürecinde, toplum içindeki günlük yaşantımızı

geliştirir ve bir çok kurumun tam memnuniyeti giderek güvenli yol-

lar oluşturacaktır. Bu tür kuralları, dahili kurumlar olarak adlandırı-

yoruz. Dahili kurumların nasıl meydana geldiğinin analizinde kurum-

sal ekonomiler etik felsefenin, antropolojinin, psikolojinin ve sosyo-

lojinin iyice anlaşılmasına vesile olur. Kurumların diğer türleri de

ortaya çıkar. Çünkü kurumlar açık yasalar ve düzenlemelerle yapılır

ve dizayn edilir. Daha sonra hükümet gibi, toplum dışındaki bir otori-

te tarafından zorla kabul ettirilir. Bazı kurallar politik süreci seçen ve

toplum dışından hareket eden ajanlar tarafından dizayn edilir ve zor-

la empoze edilir. Bunlar eninde sonunda yasallaştırılmış baskı ile

kabul ettirilir. Bu kurumları biz harici kurumlar olarak adlandırıyo-

ruz.

Kurumlar (kurallar), kural yapıcılar, parlamenterler veya bürok-

ratlar gibi hariciler tarafından empoze edildikçe, temel problemler

çıkacaktır. Vatandaşların çıkarlarına göre hareket eden politik birim-

ler yerine, kendi amaçlarına ulaşma eğiliminde olanlar, kuralları ve

kuralların yaptırımlarını kendi çıkarları için kullanacaklardır. Bun-

dan ve diğer sonuçlardan dolayı kendilerinin politik süreçleri kesin

kurallara bağımlı olmaya gerek duyacaktır. Harici kurumların verim-

liliği büyük miktarda harici olarak ortaya çıkan kurumları tamamla-

Page 89: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 89

malarına bağlıdır. Örneğin; toplumun ahlak kurallarını destekleme-

ler, kültürel toplanmalar, gelenekler ve tarzlardır. Harici kurumları

analiz ederken politik ve yasal bilimi açıklamak gerekir.

NORMATİF İÇERİK VE KAMU POLİTİKASI

Kurumsal ekonomilerde, analiz değerleri ve değerlerin etkileri

genellikle birbirine uygundur. Kurumlar, büyük ölçüde hangi insan-

ların kendi kişisel hedeflerini elde edeceğini ve temel değerleri ger-

çekleştirmeye muktedir olduğunu belirlerler. Bazı kurumlar, insanla-

rın kendileri için diğerlerinden daha uygundur. Kurumlar ayrıca in-

sanların dayandıkları değerler ve takip ettikleri amaçlar üzerinde

etkilidir. Kurumlar böylece topluluk içindeki bir bireyin ve diğerleri

arasındaki ilişkilerin sübjektif anlamlarını ve onların kabullenmele-

rinin ve zorlamalarının kesin olarak toplumun istediği kültürel dü-

şüncelere dayandığını yansıtır. Toplum içindeki paylaşılmış temel

değerler birleşmeyi ve insanların kurumsal çerçeve içinde hareket

etmesini motive etmeyi destekler. Kurumsal ekonomiler, bu yüzden

kesinlikle insan değerlerini analiz etmeli - insanların neyi değerli

bulduğu hakkında daha kesin açıklamalar – ve manevi söylevlere

katılmalıdır. Bu bağlamda ahlaksal felsefeye ilgi çeker.

Kurumlar ve toplum tarafından geniş şekilde paylaşılan temel

değerler topluluğu; bir aile, bir komşuluk, bir düşünce veya uluslar

arası profesyonel bir ortaklık olarak tanımlanır. Kurumlar toplumu

tanımlayan ve oluşturan sosyal çimentoyu oluştururlar (Bu terimi

Amerikalı sosyolog John Eister 1989’da kitap başlığı olarak kullan-

mıştır). Bireyler üst üste gelmiş toplulukların büyük çeşitliliğine ait

olabilirler ve kurumların ortaya koyduğu farklılıklara uyabilirler.

Bazıları, komşuları ile aynı coğrafik alanı paylaşabilir. Diğerleri in-

sanlardan uzak olabilir. Aynı zamanda kurumlar topluluklar arası bir

boyuta sahiptir. Ekonomik kurum sistemleri diğer kurumlar tarafın-

dan paylaşılan fikirlere veya diğer topluluklara daha çok açık ya da

daha az açık olabilir. Buradaki açıklığın anlamı malların ve hizmetle-

Page 90: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

90 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

rin sınır aşan değişimi ve insanların, sermayenin ve düşüncenin akı-

şıdır. Burada, kurumsal ekonomiler uluslar arası kanun ve politika-

larla evrensel bir yeri paylaşırlar.

KUTU 2: KURUMLAR KONUSUNDA TEMEL KAVRAMLAR

Dahili kurumlar, insan deneyimlerinin ve insana iyi hizmet etmeye

meyilli geçmişteki sonuçların bir araya gelmesinden oluşmuştur.

Örnek; gelenekler, etik normlar, iyi uygulamalar ve kültürel toplantı-

lardır. Dahili kurumların ihlalleri, resmi olmayan şekilde yaptırıma

tabidir. Örneğin; diğerleri için kötü hareketleri olan kişiler keşfedil-

diğinde, onlar o topluluğa yeniden davet edilmezler. Ayrıca dahili

kurumları zorlayan resmi yaptırım süreçleri de vardır.

Harici kurumlar, yukarıdan politik süreçte yetkili olan ajanlar tara-

fından dizayn edilir ve oluşturulur. Örnek olarak; yasama verilebilir.

Harici kurumlar yasal yollarla empoze edilen ve kanunun meşru

kullanımı tarafından dayatılan (Örneğin; polis) kesin yaptırımlarla

uğraşır. Dahili ve harici kurumlar arasındaki farklılık, kuralların ori-

jinine dayanır.

Teori ve kurumsal ekonomi politikasını mutlaka birbirinden

ayırmamız gerekir. Kurumsal teori acil ihtiyaçları ve kuralların etki-

lerini tanımlar, açıklar, öngörür ve kesin kuralların değişiminin kesin

sonuçlara nasıl yardım edeceğini ya da engelleyeceğini veya sonuçla-

rı nasıl sınıflandıracağını tartışır. Bu bakımdan kurumsal ekonomi

pozitif bilim alanına aittir ve ekonomi politikasına katkıda bulunur.

Kurumsal teorilerin iyileştirilmesine bağlı olarak, bunun ötesine git-

meli ve kurumları kesin amaçlara göre gerçek dünyada şekillendir-

meye yardım edecek politik merkezli bilgiler türetmeye muktedir

olmalıyız.

Ekonomistler, bilim adamları olarak, kurumların ortaya koyduğu

alternatifler altında belirli amaçların nasıl daha verimli olarak takip

Page 91: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 91

edilebileceği konusunda politik öğütler verebilir. Kamu politikası –

politikadaki sistematik kullanımının anlamı kesin amaçları kovala-

maktır – normal olarak verilen kurumsal kısıtlamalarla ilerler. Ayrıca

kurumlar, ya aleni yollarla ya da politik eylemlerin yan etkileri ile

değiştirmeye çalışmakla idare edilebilir. Kurumsal ekonomiler bu

yüzden kamu politikası ve kurumlar arasındaki etkileşimlere odak-

lanma eğilimindedir.

Bunların ötesinde ekonomistler diğer vatandaşlar gibi kendileri

için, neyi iyi ya da kötü, arzu edilebilir bir şey olarak dikkate aldıkla-

rını söyleyebilirler. Daha sonra kendi kişisel değerlerini ve tercihle-

rini açığa vurabilecekleri kuralsal bir duruş şekli uyarlarlar.

KUTU 3: BAZI TEMEL KAVRAMLAR

Temel değerler, insan seçimlerinde ve kamu eylemlerinde defalarca

açığa vurulan yüksek tercihler olarak tanımlanır. Bunlar bir çok in-

san tarafından çoğu zaman yüksek dereceli kurallar olarak belirle-

nir. Örnek olarak; bazı değerler, özgürlük, adalet, güvenlik ve eko-

nomik refah gösterilebilir.

Kamu politikası; kesin amaçların kollektif anlamının, sistematik ta-

lebidir. Kamu politikası sadece hükümet ajanları tarafından yöne-

tilmez. (Parlamenterler, politikacılar, bakanlıklar) Ayrıca birliklerin

endüstri ortaklıklarının, tüketici ve refah lobilerinin, bürokrasinin

temsilcileri ve ikiden fazla tarafın arasındaki, dolayısıyla toplulukta

bulunan milyonlarca insan arasındaki anlaşmaları içeren kollektif

eylemlere etki eden belirli kişiler (endüstri liderleri, akademisyen-

ler, basın temsilcileri) tarafından da yönetilir.

Page 92: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

92 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

MODERN KURUMSAL EKONOMİLERİN HABERCİLERİ

İSKOÇ AYDINLANMASI

Kurumsal ekonomilerin ana kavramları kısa bir gözden geçirme

ile en azından düşünceler tarihindeki çağdaş kurumsal ekonomilerin

habercilerine ait bazı referanslarını tamamlar. Belirtildiği gibi ku-

rumlar 20. yy ekono-milerinin bir çok ana akımında açık olarak ana-

liz edilmedi. Onların önemleri genel olarak gözden kaçırıldı. Çünkü

varsayımlar genelde ekonomistler tarafından yapılırdı. Bu varsayım-

lar, özellikle mükemmel bilgi ve verilen, bilinen amaçlar, uygunluklar

ve bilinen anlamlar arasındaki mantıklı tercih-lerle ilgili analitik ola-

rak kullanışlı tahminlerdi.

Modern ekonomik teoristlerden farklı olarak klasik sosyal bilim-

ciler özellikle David Hume, Adam Ferguson ve Adam Smith gibi 18

yy.ın İskoç ahlak felsefecileri ve ekonomistleri kurumların gerçek

önemini anlamışlardı. Adam Smith’in egoist kişilerin piyasalardaki

rekabet tarafından koordine edilmesini tanımlayan “Görünmez el”

mekanizması, diğerleri gibi kurumsal sistemin kurallarını kapsama-

maktadır. Adam Ferguson kurumların zaman içinde varoluşunu vur-

gulamıştır ve David Hume kapitalist piyasa ekonomisini inşa eden ve

fikirlerin politik, kültürel ve entelektüel yaşamda yer alan kurumsal

dayanaklarını araştırmıştır.

Tarih içinde 2500 yıl geriye gidersek Yunan devlet adamı ve filo-

zof Salon ve benzer şekilde Çin’de Konfiçyus toplumdaki refahı ve

barışı tesis etmek için insan etkileşimi kurallarının önemini vurgu-

lamışlardır.

AVUSTURYA OKULU

Daha yakın zamanlarda kurumsal ekonomi özellikle Carl Menger

ve Ludwing von Mises gibi Avusturya Okulu’nun temsilcileri kadar

Ludwing Lachmann, Friedrich von Hayek, Murray Rothbard ve Israel

Kirsner gibi yeni-Avusturyalılar ve George Stigler ve Milton Fried-

man gibi Chicago ekonomistlerinden büyük etkiler almıştır. Avustur-

Page 93: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 93

ya Okulu’nun sınırlı insan bilgisi ve metodolojik bireyselciliğin içeriği

ile ilgili kuralların analizinde katkısı olmuştur. Bu kurallar fikirleri,

ırkları veya sosyal sınıflar gibi soyut kollektifleri değil, sadece insan-

ları harekete geçirmektedir. Buna göre sadece bireyler dünyayı nes-

nel olarak okumaya muktedirdirler. Ve bu yüzden de dünyayı anlama

kabiliyetlerinde ve değer yargılarında farklılıklar olacağı ileri sürül-

mektedir. Bundan sonra kişiler arası farklılıklar kolayca saygı gör-

memekte ve toplu amaçlarda birikmemektedir.

Avusturya Okulu’nun katkıları önemli analitik ve felsefik meydan

okumalar ve rasyonel anlamda bahsettiğimiz tedbirli anlaşma teklif-

leri sunar. Ludwig von Mises kurumsal sosyalizm ile ilgili ilk eleştiri-

sinde, bunun politik ana akımları ve ekonomik görüşleri hala tam

olarak içine almadığı fikrini ortaya atmıştır. Bu iddiasının çizgisi da-

ha sonraları Hayek Kirzner ve Rothbard tarafından da tanınmıştır.

Onların ekonomik kurumlar ve kurallar üzerindeki ilham verici hü-

kümleri bu makalede açık şekilde tekrar edilecektir.

Kurumsal ekonomi, ayrıca karmaşık ve gelişen bir sistem olarak,

ekonomi kavramının üzerine temellenmiştir. Denge fikri, bu yakla-

şıma sürekli bir durum olarak yabancıdır. Bazı tarihsel fikirlerin ye-

rine ekonomik hayat bazı unsurların belirdiği, bazı unsurların kay-

bolduğu, insanların kendi değişik amaçlarına neyin uyduğunu seçtiği

kademeli bir gelişme olarak görülmektedir.

ORDO LİBERALİZMİ, KAMU TERCİHİ VE DİĞER KAYNAKLAR

Bazen Alman Ordo-Liberal Okulu olarak da adlandırılan Freiburg Okulu, ekonomi ve kanunlardaki diğer geleneklere odaklanan bir kurumdur. Bunlar yıllarca Weimar Cumhuriyeti ve Nazi Almanya’sındaki temel rekabet kurallarında olan gerilemelerin zararlarını gösteren Walter Eucken ve Franz Böhm’dan etkilenmişlerdir. İskoç filozoflarının tanımladığı temel kurumları modern kitle toplumu kurumlarına politik partiler, bencil bürokratlar ve organize çıkar gruplarıyla uyarlamışlardır.

Page 94: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

94 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

KUTU 4: BAZI TEMEL KAVRAMLAR

İskoç aydınlanmasının dönemi (David Hume ve Adam Smith gibi) 18. yy.da yazan etik felsefeciler ve ekonomistleri kapsar. Bunlar kapitalist ekonomi ihtiyaçları ile çalışan temel kurumları araştır-mışlardır. Bunlar; kanunlar, özel mülkiyet ve mukavele özgürlüğü gibidir. Onlar merkantalistlerin zararlı düşüncelerini eleştirmiş-lerdir. (Ticaret korumacılığı ve belirli gruplara öncelik, kamu giri-şimcilerine güven , yöneticiler ve tüccar çıkarları arasındaki güçlü koalisyon) Onlar küçük devlet ve birey olarak vatandaşın özgü-venini savunmuşlardır.

Neo-klasik iktisatçılar 20. yy.’ın hakim modeli haline gelmişlerdi. Bu ekonomik-denge üzerine merkezlenmişti ve normal olarak varsayımları basitleştirmeye dayanıyordu. Bunlar;

-Bu ekonomik birimler mükemmel bilgiye sahiptir.

-Bu insanlar amaçlarını mantıklı olarak sürdürür ve bütçe zorla-malarını hedefleyen seçenekleri maksimize ederler.

-Bu muhtemel olarak ev halkını, üreticileri – yatırımcıları ve hü-kümeti temsil edenleri tanımlar.

-İş raporları ( Örneğin ; piyasalarla ilgili) düzenlerler.

-Toplum üyelerinin bireysel tercihleri, bazen sosyal refah fonksi-yonu olarak açıklanabilir.

Varoluşçu ekonomilerinin aksine, analistler, tipik olarak dengeyi insanların planlarının ve beklentilerinin karşılıklı olarak uyumlu olarak algılandığı bir durum olarak anlamışlardır. Bir tane yalı-tılmış olay bu dengeyi bozar ve sistem yeni dengeye doğru hare-

Page 95: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 95

ket eder. (Karşılaştırmalı statik analiz, diğer her şeyin aynı kaldı-ğını farz eder: Ekonomi ders kitaplarının ünlü ceteris paribus maddesi.) Bu hüküm politika yapıcıların sıklıkla kendi amaçlarını başaracak mantıklı hareketleri oluşturmaya muktedir olduklarını farz eder. Bu varsayımlar ekonomik analizler ve matematiksel modellerin formülasyonunu kolaylaştırır. Önerilen bu ekonomik politikalar önceden karar verilmiş amaçlar ve enstrümanlar tara-fından yönetilir ve ekonominin kaldıraçlarını yukarıya çeker.

Avusturya Okulu iktisadı 19.yy boyunca Viyana’da başlayan eko-nomik fenomen analizi geleneğidir. Ama şimdilerde iş hayatı ve politika yapımında büyüyen bir etki kazanmıştır. Bilginin mü-kemmel olmadığını anlamaya dayanır. İnsanlar dinamik piyasa yöntemlerini, zamanı ve oluşumu etkilerler. Bu önemlidir.

Bunun köşe taşları:

-Metodolojik bireyselcilik: (Bu fenomen pahalı olarak elde ettiği yararlı bilgileri amaçsal hareketlerinde kullanan kişilerin hare-ketliliği ve hareketsizliği ile açıklanır)

-Sübjektivizm: (Bu ekonomik fenomen insanların benzersiz algı gerçekliğini ve benzersiz değerlerini, arzularını, bilgilerini, mali-yet ve fayda tahakkuklarını taşıyan kararları ile açıklanır.)

-Karmaşık, açık kapalı tecrübe yöntemleri ve hatalar, tarihsel za-manlarda ve kararsız çevrelerde meydana gelmiş ekonomik ha-reketler kasıtsız veya tahmin edilmeyen yan etkilere sahiptir.

Avusturya Okulu iktisatçıları, insanların kendi bireysel uğraşlarını nasıl bir noktaya topladıklarını ve insanların bilgi yoksunu oldukları zaman bireysel amaçlarına ulaşmakta başarılı olmalarını sağlayacak hangi kurumların varolması gerektiğini inceler.

Page 96: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

96 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

Yeni Anglo-sakson güdüler kurumsal ekonomilerle ilgili olarak Ronald Coase’nin davranış-bozucu çalışmaları ile başlamıştır. Daha yakın zamanlardaki bazı fikirler James Buchanan , Gordon Tullock ve Mancur Olson gibi yazarların “ Kamu Tercihi Ekonomisi “ çalışmalarında ele alınmıştır. Kurumsal ekonomiye bilimsel içerikler ekleyen diğer bilgilere, ilk bölümlerde aktarılan Dougles North ve Eric Jones gibi uzun dönem ekonomi tarihçileri tarafından katkıda bulunulmuştur. Onlar toplumlar ve yargılama alanları arasındaki rekabetin nasıl daha fazla vatandaş oluşumuna, dostça girişim kurallarına, sınırlı hükümete, mülkiyet haklarına, işlem ve kanun kurallarına yol açtığını gösterirler. Ekonomi ve iş tarihçileri, ekonomilerin mukayeseli durumdan varoluşçu disipline dönüşmesinde etkilidirler.

Yeni organizasyon bilimi ayrıca kurumların belirli organizasyonların şekilleri ve verimlilikleri üzerindeki etkilerinin analizlerini de yapar. (Bu konudaki etkili kişiler Armen Alchian, Oliver Williamson, Yoram Barzel , Louis de Alessi.... vb.)

1980’lerde ve 1990’larda kurumsal iktisat, ekonomik eylemleri

motive eden kurumların merkezi önemi üzerindeki sınırsız araştır-

malara odaklanmaya başladı. Şimdilerde alan iki gruba ayrılmış gö-

rünüyor. Birinci grup analistler geleneksel neo-klasik ekonomilerden

ve organizasyonlardan gelmektedirler. Onlar kurumların önemini

kabul etmişlerdir ve bu fenomeni geleneksel ana akım ekonomilerine

aşılamaya çalışırlar. Bizim de ait olduğumuz diğer grup, kurumsal

ekonomilerin temel varsayımlarının “mükemmel bilgi” ve “akıl” gibi,

neo-klasik refah ekonomilerinin kuralsal varsayımlarına uyumsuz

olduğunu bulmuştur . İnsan değerleri, kavrayışlar ve davranışlarla

ilgili temel varsayımlardan yeniden gelişen kurumsal ekonomilere

göre sermaye hakkındaki eski bilgilerin çoğunu zarar olarak kabul

edilen zor bir basamak olarak alırız. Bu makale, her ne kadar mü-

kemmel olmasa da, riski çabuk görülebilen yeni entelektüel sonuçları

çıkarmaya ve kamu politikalarının uzaklaşılan sonuçlarını gösterme-

ye çalışmaktadır.

Page 97: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 97

KUTU 5: BAZI TEMEL KAVRAMLAR

Ordo liberalizmi (Freiburg Okulu olarak da bilinen) özellikle 1920 ve 1930’larda başlayan Alman geleneğini araştırır. Bunlar Weimar Cumhuriyeti’nin başarısızlıklarını politik rant kollama ve piyasaları rekabetçilere kapatma konusundaki hükümet toleranslarına yüklemektedirler. Ordo liberalleri, İskoç aydınlansının belirttiği (özel mülkiyet, sözleşme özgürlüğü, kanunlar kuralı ) hükümetler tarafından organize gruplara, parti çıkarlarına ve bürokratik egoizme karşı aktif defansla bir tuttukları anahtar rekabetçi kurumları çekici kılmaktadırlar. Onlar ayrıca politikanın sürekli beklentiler yaratmaya ve dur-devam et politikalarından vazgeçmeye yardımcı olmasını talep ederler.

Varoluşçu ekonomiler, neo-klasik iktisatçıların üzerinde yoğunlaştığı ana konu olan sürekli dengeden ziyade, piyasa yönteminde değişiklik, ilericilik, yeniden yapılanma ve yenilikçi rekabete doğru odaklanan bir okul olarak dizayn edilmiştir. Varoluşçu iktisat saatin asla geri dönmeyeceği ve olayların değiştirilemezliği ilkesiyle tarihsel zamanlardaki ekonomik fenomenleri analiz eder. Bundan dolayı tarihsel davranışlara örneğin teknik değişikliklere bakmak gereklidir. Varoluşçu iktisatçılar neo-klasik analizlerde geçerli olan, gerçekçi olmayan fikirleri reddeder. Ekonomik aktörler her periodun başlangıcında yeniden karar verirler. Varoluşcu ekonomiler açık sistemlerle oluşur. Bu açık sistemler insanların değerlerini yükseltecek taklit, seçim ve değişikliklere sahip bireysel tecrübelere izin verir. Böylece varoluşcu ekonomi değişikliğin, öğrenmenin ve yaratıcılığın üzerinde büyük pay sahibi olduğu teknik, kurumsal, organizasyonsal, ekonomik ve girişimcilik arasındaki karmaşık, karşılıklı etkilenmeler üzerine odaklanır. Rekabet, maliyetli olarak düşünülenler arasından, insanlar tarafından kullanışlı olanların seçildiği bir alet olarak görülür.

Karşılaştırmalı-statik analizlere üstünlük olarak;

-pozitif olarak dengesizlik normaldir ve

-kuralsal olarak insanlar dengesizliği oluşturmaktadır(Onlar

Page 98: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

98 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

yaşadıkça ve büyüdükçe denge ölüdür.).

Standart neo-klasik ders kitapları insanların her perioda yeniden başladıklarını ve faydaların ya da sonuçların kar maksimizasyonunu yeniden planladıklarını varsayar. Varoluşçu yaklaşımlar ise; sonraki olacaklara büyük etkisi olan daha önceki periodlardaki olayların ardışıklığına bağlı yolları analiz etmektedir. Bu noktayı aydınlatmak için, standart neo-klasik varsayımlarda; bir Müzik öğrencisi 1. dönem piyano öğrenmeyi tercih eder, 2. dönem yeniden başlar ve trombon öğrenmeye karar verir, 3.dönem belki de keman öğrenmek isteyecektir. Bu bağlamda varoluşçu ekonomideki “davranış bağımlılığı” genellikle mükemmelliği takip etmeyi öneren neo-klasik iktisatçıların karşılaştırmalı-statiklerine nazaran Müzik öğrencisinin ilk yılını bilgi üzerine kuracağını varsayar. Varoluşçu politikanın duruş şekli pragmatik olarak devam eden ilerlemedir.

Kamu tercihi, politik karar alma için ekonomik ilkeleri uygulayan Amerikan merkezli bir gelenektir. Bu kavram sadece seçmenlerin değil diğer insanlar gibi kendi amaçlarını takip eden politikacı ve yöneticilerin de gözlenmesine dayanır. Diğer bir deyişle kamu tercihi iktisadı, kendi çıkarlarını kollayan düzenbazların memur ve bürokrat olarak seçildiği varsayımlarından hareket eder. Bu politikacılar parlayan kılıçlarıyla beyaz şövalyelere dönüşmeyeceklerdir. Kamu tercihi iktisatçıları, bu yüzden piyasa rekabetinden ziyade, politik eylemlerle mülkiyet haklarını yeniden dağıtan rant-kolayıcı ilginç olayları analiz eder. Bunlar hükümet elemanlarının ve endüstricilerin politik müdahaleciliğin yeniden dağıtımı boyunca, özel çıkarlarını gözettiğini otaya koyar. Kamu tercihi, politik ve kollektif eylemlerin başarabileceği şeylerin sınırını gösterir. Bu politika iktisadı ve toplu karar alma olarak tanımlanır.

Daha fazla bilgi için, “Kamu Tercihi” Handerson (1993, sayfa 150-4), “Rant Kollama” Buchanan (1991, sayfa 19-46), Tullock (1987), “Kamu Tercihi” Eatwell (1987), Michael ve Simmons (1994, sayfa 195-222).

Eski kurumsal iktisat daha çok 20.yy.ın ilk zamanlarında yazan Amerikalı ve Avrupalı ekonomistlerin katkılarını kapsar. Bunlar kurumları analiz eder ve klasik ekonomi teorilerini reddeder.

Page 99: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

Kurumsal İktisat 99

Almanya’da Gustav Schmoller gibi yekililere sahip olan tarihi okul ekonomik ve sosyal oluşum tanımlamalarında ekonomik gerçekliği ve birleşmiş insan etkileşim kurallarını tarif eder. Birleşik Devletlerde Thorstein Veblen , John Commons ve Wesley Mitchell kurumların ekonomik rolü üzerine çalışmışlardır. (Daha fazla detay için “kurumsallık”, “eski” ve “yeni” Hodgson’un makaleleri 1994, sayfa 397-402) Yeni kurumsal iktisat, bu makalede tanımlanan Amerika ve Avrupa’daki “tarihsel okul “ katılımcılarının eski kurumsal iktisat teorileri ile az da olsa benzerdir.

NOTLAR

1- Kurum kavramının , literatürde sayısız ve çatışan tanımlama-

ları vardır. Farklı disiplinlerden ve devirlerden gelen sosyal bilimci-

ler bu kavramı birçok alternatif anlamlarla doldurmuşlardır.Bu yüz-

den bu kavrama genel olarak geçerli bir tanımlama verilemez. Bu-

nunla beraber, bu kitapta sıklıkla kullandığımız tanımlama ; insan

davranışlarına kuralsal etkileri olan yaptırımlara sahip kurallara uy-

gundur. Modern kurumsal ekonomilerin üzerinde uzlaşmaya vardığı

bir tanımlama olarak belirir. Güncel İngiliz kullanımı sıklıkla burada

tanımlanan kurumların kullanımını, organizasyonla karıştırır. Orga-

nizasyonlar paylaşılmış amaç ya da amaçların başarılmasını hedefle-

yen kaynakların sistematik düzenlemesidir. Bu yüzden 10 emir ve

trafik kodlarını oluşturan kurumların olduğu yerde firmalar, banka-

lar ve hükümet yönetimleri amaçsal organizasyonlardır.

2- Pozitif ekonomiler kurumlarla ilgili olan insan değerlerinin

analizlerine uzanır. Bu durumda ekonomistler kendi değer yargıları-

nı yapmaktan ziyade sonuçların kesin değerleri ile ilgili bilimsel açık-

lamalar üretirler.

3- Avusturya Okulu ekonomisinin kurucusu Carl Menger milli

ekonominin fenomenlerini (1883) yazdığında bir milletin hayatının

direkt açıklamalarının, ekonomik milletin direkt sonuçları anlamına

Page 100: KKUURRUUMMSSAALL · lümü dünyasında, düşük maliyetli işlem yapmaya ve üretime izin ... Uzun mesafeli ticaretin gelişimi, karavanlar veya uzun gemi seferleri aracılığıyla,

100 SOBİAD: Hukuk ve İktisat Araştırmaları Merkezi

gelmediğine işaret etmiştir. Bunlar daha ziyade sayısız bireysel eko-

nomik çabaların sonuçlarıdır. Bunlar mutlaka bu açıdan teorik olarak

açıklanmalıdır.

4- Okuyucuyu, sıkça duyulan ve bireysellik içermeyen; “ millet

şunu arzu ediyor “, “Uluslar arası toplum bu probleme hazır bulun-

malı “, “ Hükümet karar vermeli “ , “Millet 100 milyon nüfusa gerek

duymaktadır “ , “ Dünya tarihi açıklayacaktır ” veya tanımlanamayan

birlikteliklere referans olarak “ Yoksulluk 2020’de yok edilecektir

gibi açıklamalara karşı uyanık olmaya davet ediliyor. Her olayda ki-

min özellikle rant kollamayı düşündüğünü, Onların sübjektif moti-

vasyonlarının ne olduğunu ve neden onları ya da kendilerini, toplu-

lukların arkasına gizlediklerini sormak oldukça eğitimseldir.