Upload
others
View
20
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
el-Cainiu li-Ahkami'l-Kur’an
Imam Kurtubi
■Mil
buruc yayinlari: 32 - 20
015j})S\ iLJi UJ t J'
el-Camiu Li Ahkami’l-Kur’an Ve’l-Miibeyyinu A
Lima Tedammenchu Mine’s-Sunneti Ve Ayi’l-Furkan Fihristi
© Her hakki mahfuzdur.
Kaynak gosterilmeden alinti yapilamaz.
()i/gl
Tush I h Mizanpaj Baski
20. Clld Hlrlnd haski
Buruc Yayinlari
Buruc Yayinlari
Buruc Yayinlari
Enes BasinYayin
Aralik 2006
Aralik 2006
IMAM KURTUBI
EL-CAMIU LI AHKAMi’L-KUR’AN
FiHRiSTi
I In/irluynnlar
KSzim SAfiLAM
Ramazan TUG
20. CILD
BURUC VPViniRRI
BURUC YAYINLARI Buyiikkaraman Cad. No: 21 / A Fatih - 1ST Tel: (0212) 631 10 98 - Fax: (0212) 534 87 82
liisni illicit 1 imh manirrahim
SUNU§
Alhih’a hamd u senalar, Rasuliine sonsuz salat u selamlar olsun. Uzun
vc yorucu bir yahgna ve gayret sonucu imam Kurtubi nin “el-Camiu li Ah¬
kami’il- Kur’an” Tefsirini tamamlami§ olduk.
AHali’in, biz insanlar iyin, nezdinden indirdigi Kitabim okumak, anla-
mak vc geregince amel etmck elbette Kitabi anlamalarina baglidir.
Kilabin Arapya dili ile indirilmi§ olmasi, Arapya konu§amayan kavimler
i<,in bir cngci vc sikinti olu§turur.
Hu cngcii a$mak ign tereiime faaliyctlcri ba$lami§ vc zamanla islam’in
ana kaynaklan Tiirkveyc yevrilmi$tir.
Meal yali$malanna yillarca direnilmi§ olsa da bugun artik kabul gormu§
bir vukindir.
Kur'an Tcfshleri igin de aym yol izlenmi§ ve hatin sayilir Tefsirler Turk-
Vcye kazandirilmi§ ve Tiirkge konu§anIann istifadcsine sunulmu§tur.
Tereiime faaliyetleriyle fikir hayatimiza buyiik bir canhlik getirilmi§ ve
insanimiz Yaraticinin bize neler emir ettigini daha iyi anlamak iyin gayret-
ler gostermi§tir. Boylece Kur’an’i anlamak ve ya§amak iyin gereken bilgi ve
§uura ula§ma daha kolay hale gelmigtir.
Her Tefsirin kendisine has ozelligi vardir, bir yonuyle tebariiz eder.
imam Kurtubi’nin “el-Camiu li Ahkami’il- Kur’an” Tefsiri de ayn ozellikle-
ri olan bir Tefsirdir.
Adindan da anla§ilacagi gibi genel itibanyla “Ahkam” Tefsiridir diye bi-
liriz. Fakat “el-Camiu li Ahkami’il- Kur’an” sadece fikihla sinirh kalmi§ bir
tefsir degildir.
Kur’an’i anlamak ve ya§amak igin lazim olan turn bilgi tefsirde meveut-
tur. Kendi devrine kadar Kur’an’la alakah ne yazilmi§sa Kurtubi ondan ya-
rarlanmi§ ve degerlendirmi§tir.
6 IMAM KURTUBl FlMRlBT
islam ilim tarihinin hir luilasasidir.
Kiaraata dair gokga malumal toplami$, degerlendirmijj ve kiraat I'arkli-
liklarindan dogan mana zenginligini bize rahat hir §ckildc sunmutjtur.
Dil ile alakali geni§ geni§ agiklamalarda bulunmu§, adcte kclimelerlc
akraba olmu§tur. Tefsiri okuyan, Kur’an kavramlariyla ve Kur’an diliyle gok
rahat iilfet peyda edebilir ve Kur’an’in her bir kelimeye yukledigi manayi
c anli bir varlik gibi his eder.
Ayetten hukiim gikarirken bile dile dani§ir ve miimkiin mertebe dil ile
ahkam arasinda bir bag kurar. Okuyucu, ahkann dile dayandirdigtm go-
riince ferahhk duyar. Bunu incelerken Arap §iirine, orf adet ve gelenekle-
re, eski medeniyetlere, Hadise ve diger mezhep mensuplann gbrii§lerine
ozenlice egilir. Onlari degerlendirir, belli suzgegten gegirir, uzunca muha-
kemesini yapar sonunda kendi kanaatlerini beyan eder.
Ele aldigi herhangi bir konuyu, once lehte ve aleyhte delilleri serd eder,
mezheplerin gorii§lerini zikreder, aralanndaki farkhliklari belirtir, daha
kuwetli gordugii goru§ii bagli bulundugu mezhebin hilafina da olsa tercih
eder. Bazen kendi gbrii§lerini ifade eder ve ictihadda bulunur. Derim ki;
diye ba§layan paragraflarda Kurtubi mutlaka farkli bir goru§ beyan eder ve
o giine kadar sbylenmemi§ bir gorii§ ortaya atar. Nigin boyle bir kanaate
vardigini da uzun uzun izah eder.
Bdyle bir eserin Thrkgeyt* terciime edilmemi§ olmasi Kur’an’in anla§il-
inasinda ve ya$anilmasmda bir nakisa olurdu, bir bo§luk olu^tururuydu.
Biz bu boglugu doldurmak igin
Kurtubl'nin "cl-Camki li AhkAini’il- Kur’an” Tefsirini terciime etmeye ka-
rar verdik, Muhlcrcm MiUercim M. Besir ERYARSOY’la bu i§in altindan kal-
kubllcccftlmizc kunaut getirdik.
M. Besir ERYAKSOY'un terdlmedeki deneyimi ve Kur’an ilimlerine ve
diftcr Islam! Illmlere vukul’lyeti de bizi ccsaretlendirdi.
Birdcn gok mGtercimle de bu i$i yapabilirdik. Tecrubelerimiz bize gos-
terdi ki; heyet halinde yapilan terciimeler beraberinde birgok sikinti geti-
rir.
Her bir mtltercimin; kullandigi dili, zevki, iislubu, kelime segimi, kav-
ramlari segme ve kullanmalari farkli farklidir. Boylesi ciddi bir eserde bu
tOr farkhliklar esere golge du§uriirdu, buna musaade etmedik, Onun igin
IMAM KURTUBl FlHRlST 7
zaman uzasa da Ini esere yaki^ir olanin lek olden ve yet kin bir elden yik
masiydi. Biz de Ininu yaptik.
Aynca M. He$ir EKYARSOY’un, Tefsir terciimesinden once Miiellil
“imam Kurtubi’nin Mayati, Escrleri, Tefsiri ve Tefsiri” adli <;ali§masi da ese
re hir zenginlik katmi§.
193 saliifelik bu ^ali§mayla beraber terciimenin teknikleri ile ilgili geni.s
malnmat vermi§tir.
Eserde ge^en; §iir, yer, kitap, muellif gibi konularla ilgili Miitercim ayn
hir f;ali$ma yapmt§ ve tahriderde bnlunmu§tiir
irab, kelime tahlili, kiraat ilmiyle ilgili konulari da ehil bir §ekildc* izah
etmi§tir.
Tinkle konu§anlari ilgilendirmez diye §iir terciimelerini ve Arap^aya
has bazi konulari es ge^medik. Genellikle §iirlerin asillanni da verdik. Ter-
cumelcriylc kar§ila§tirmak isteyenlerc boyle bir imkan da sunduk.
Eserin hazirlanmasinda emegi ge^en herkese ayn ayn to$ekkilr ederiz.
Teknik ekibe hassetsen te§ekkiir ederiz, tiim isteklerimize eevap verdller
ve <;okga denemelerden sonra bu §ekli sunmayi uygun gordiik.
Tashihinde bize katki saglayan arkada§lara da te§ekkiiru borg biliriz.
Bilhassa turn ciltleri titiz bir §ekilde okuyup gozden ka^irdiklarnnizi da
tamamlayan ve kismen duzelten Ba§bakanlik ar§iv gorevlisi Ramazan TUG
Bey efendiye te§ekkiir ederiz.
Allah’a hamd olsun eser noksansiz tamamlandi.
Boyle bir eseri gikarmakla hayirli bir amel i§ledigimize inaniyomz.
islam’a ve Miislumanlara yonelik turn baski ve karalamalara ragmen
esere olan ilgi bizi hem sevindirdi hem de cesaretlendirdi.
Kurtubi Tefsiri’nin Terctimesi, islam! du§unceye ve Islam! hayata katki
saglamasini umuyor, bize bu eseri Tiirk^eye kazandirmasina vesile ettigi
igin Allah’a sonsuz hamd u sena ediyoruz.
Editor
c;iki§
Kurtuhi’nin “el-Camiu li Ahkami’il- Kur’an” Tefsirine yazdigi “Mukadcli-
me”sinde; nasil bir Tefsir yazmak istedigini ve bu Tefsiri yazarken nasil bir
yol takip ettigini, Tefsir, usul, Kiraat, Siinnet. Benzeri konularda ncler
du§undugunii ve bu konularda dii§iincesinin ne oldugunu belirmektedir.
Bazi ozet ahntilar yaparak okuyucuya sunuyoruz. Daha geni§ bilgi
igin Birinci cilt 197-325 sahifelere bakabilirler.
Kurtubinin Hayati ve tefsiri ile alakali malumati da ba§ taraftaki Mi'iter-
cimin “imam Kurtubi’nin Hayati, Escrlcri, Tefsiri ve Tefsiri” adli £ah§masi-
na bakilabilinir.
Kur’an Tarihi, anla§ilmasi ve tefsir ilgili Kurtubinin goru§lerinin ozeti
agagida verilecektir.
Allah’a hamdolsun. §ehadet ederim ki, Allah’tan ba§ka higbir ilah yok-
tur, birdir, tektir, ortagi yoktur. O, samed clan Rabbimizdir, e§i ve benzeri
yoktur. Olumsiiz, hayy ve kayyumdur, celal ve ikram sahibidir. Biziere bib
yuk ve sonsuz bagi§larda bulunmu§tur. Kur’an-i Kerim O’nun yiice kelami-
dir. tnsanlan yaratandir, yiice nimetini bagi§layandir. Yiice Peygamber’i Mu-
hammed’i a^ik beyan ile gonderendir, biitiin bunlan bize ihsan eden Rab-
bimize gece ve giindiiz araliksiz olarak hamd u sena ederiz. Yiice Peygam-
bcri ile her§eyi agik se^ik beyan eden, §iipheyi ve kesin bilgiyi birbirinden
ayirdeden Kitab’i gondermi§tir. Fasih ve belig konu§anlar, onun gibi bir ki-
tap getirmekten acze du§mii§ler, iistiin akil sahipleri onu giiriitmek imkani-
ni bulamami§lar, iistiin edipler ona benzer bir soz soylemekten acze dii§-
mii§lerdir. Birbirlerine yardimci olsalar dahi onun benzerini getiremezler.
Yiice Rabbimiz, Kur’an-i Kerim’in misallerini dii§iinen kimseler igin ib-
retler, emirlerini basiretini kullanarak gorenler igin bir hidayet kilmi§tir. Ki-
tabinda farz olan hukiimleri agiklami§, helal ile harami birbirinden ayirt et-
10 Imam kuriijbI — fIhrist
miij, akillann anlayip kavrayabilmesi lyin bgiii ve kissalan U-kr:n■ rimi$, mi-
sailer vermi$tir. Gaybin haberlerinden kissalar anlalmt.siir. C) bakimdan yti-
ce Allah, §oyle buyurmaktadir: “Biz Kitabda higbir §cyi eksik birakmachk. ”
(el-Kn’am, 6/38)
Yiice Allah, Kitab-i Kerim’iyle ger$ek dostlarina hitap etmi§tir. Onlar da
hti hitabi anlayip kavrarm§lardir. Bu kitabinda kendilerine maksadini be-
yan ctmi§, onlar da bu maksadi ogrenmi§lerdir. Kur’an’i okuyup belleyen
kimseler, Allah’in gizli sirnni ogrenmi§, O’nun hazinelere sigmayan ilmini
korumaya almi§ kimselerdir. Peygamberlerinin halifeleri ve onun guvendi-
gi emin kimselerdir. Kur’an’i okuyup belleyenler, Allah’in Ozel, hayirli ve
se^kin kullandir. Rasulullah (s.a) §oyle buyurmu§tur: “§uphesiz Allah’in
bizden (insanlardan) se^kin yakinlari vardir.” Ashab-i Kiram: Ey Allah’in
Peygamberi, onlar kimlerdir? diye sorunca §u cevabi vermi§tir: “Onlar
Kur’an ehlidir. i$te onlar Allah’in yakinlari ve segkinleridir.” Bu hadisi ibn
Mace SUnen ’incle, Ebu Beki” el-Bezzar da Musned’inde rivayet etmi§tir. (l)
Allah’in Kitabi’m bilen kimseler, o kitabin nehiylerine riayet etmeye, o
kitapta kendilerine yapilan a^iklamalar geregince ogiit almaya, korkarak
ve onun gbzetimi altinda olduklanni bilerek Allah’dan gerektigi gibi haya
etmeye ne kadar da layiktirlar?! £iinku boylelerine peygamberlerin yiikii
vcrilmi# ve Kiyamet guniinde islam’a, Kur’an’a aykin hareket eden diger
din ve inane,' sahiplcrine kar$i $chadet edecek konuma yiikselmi§lerdir. Ni-
tekim yiice Allah $Oyle buyurmaktadir: "Boylece sizi vasat bir ummet kil-
dik. fid bin Insanlara kar§i §ahitler olasimz diye." (el-Bakara, 2/143)
§unu bilmek gerekir ki, Kur’an’i ogrenip durdugu halde, Kur’an’dan ga-
fll olan klmsenin sorumlulugu, geregi gibi ogrenemeyen, bilemeyen kim-
senin sorumlulugundan daha buyuktiir. Kur’an ilmini elde ettigi haldc,
Kur'fln’dan yararlanamayan, yasak kildigi §eylerden uzak durmayip $ekin-
meyen, firkin giinahlari i$leyen, yiizkizartici suglar i§leyen bir kimseye kar-
Kur’an bir delil ve onun kar§isma dikilecek bir davaci olacaktir. Nitekim
Rasulullah (s.a) §oyle buyurmu§tur: “Kur’an, ya lehine veya aleyhine bir
delildir.” Hadisi Muslim rivayet etmi§tir.(2>
O halde yiice Allah’in Kitabi’m ezberleyip bellemekle, ozel imtiyaz ta¬
il) Ibn MAce, Mukaddime 16; hd. no: 215; Miisned, III, 127-128; Hakim, Miistedrek, I, 556 (2) MUslim, Vasiyyet 14; Miisned, II, 372
Imam kurtub! fIhrIst 11
mdigi l>ir kimso, Allah’in Kitahi'm hakkiyla okumakla, iladelcrinin gergck
manasini dikkatle diitjiinmekle, akillara durgunluk veren nianalanni kavra-
maya gah§makla, onun anla§ilmakta giigliik gekilen yerlcrini iyice kavra-
makla gorevlidir. Yuce Allah bu konuda §oyle buyurmaktadir: "Ayetlerini
du§iinsunler, akil sahipleri ogiit alsinlar diye sana indirdigimiz $ok nniha-
rek bir Kitaptir” (Sad, 38/29). Yine yiice Rabbimiz, bir ba§ka yerde $<>yle
buyurmaktadir: “Onlar Kur’an’i du§unmezler mi, yoksa kalplerinin iizc
rinde kilitler mi var?” (Muhammed, 47/24).
Yiice Allah, Kur’an-i Kerim’in miicmel boliimlerini beyan etmeyi, mii$-
kil olanlariru agmayi, ihtimalli olanin asil anlamini agiklamayi yiice Ra.siilu
Muhammed (s.a)’e birakmi§tir. Boylelikle Peygamber (s.a), risaleti teblig
etmek goreviyle birlikte Kur’an’i anlama ve Kur’an’in anla§ilmast konusun-
da da ba§vurulacak makamda olmak iistiinliigunii haiz olmu$tur. Yiice Al¬
lah, bu konuda §oyle buyurmaktadir: “Biz, sana bu zikri (Kur’an’i) indir-
dik ki, insanlara kendilerine ne indirildigini a$ik$a anlatasin". (en-Nahl,
16/44).
Diger taraftan Rasulullah (s.a)’dan sonra Kur’an’in dikkat yektigi nnlnm-
lan yikartmak, i§aret ettigi esaslari tesbit etmek yetkisi miitehassi.s Him
adamlanna verilmi§tir. Onlar, Kur’an iizerinde ictihad ederek neyin anlatil-
mak istendigi ilmine ula§irlar. Bununla da ba§kalanndan ayn ve farkli bir
konuma yiikselirler ve ictihad etmeleri sebebiyle ozel bir ecir alirlar. Bu
konuda da yiice Allah §oyle buyurmaktadir: “Allah, sizden iman edenleri
ve (ozellikle de) kendilerine ilim verilenleri dereceler ile yukseltsin”. (el-
Miicadele, 38/11).
Buna gore Kitap, asildir. Sunnet-i seniyye onun bir agiklamasi (beya-
ni)dir. ilim adamlarinin Kur’an’dan gikardiklari hiikiimler (istinbatlar)
Kur’an igin bir agiklama, bir beyandir.
Allah’in Kitabi, §eriatin biitiin ilimlerini ihtiva eden, farzi ve siinneti, ba-
gimsiz olarak beyan eden, semanin giivenilir §ahsiyeti aracihgiyla yeryuzii-
niin giivenilir §ahsiyetine indirilen Kitap oldugundan dolayi, hayatta kaldi-
gim siirece onunla ugra§mayi, biitiin giiciimii bu yolda harcamayi uygun
gordiim. Bunun igin Kur’an’a dair ozlii bir agiklama yazmak istedim. Bu
agiklamada tefsire, dile, i’rab ve kiraatlere dair niikteler yer alsin, istedim.
Sapik ve dalalet igerisinde olanlarin kanaatlerini red edeyim dedim. Bu ki-
sa ve ozlii agiklamamda zikredecegimiz hiikiimlere ayetlerin nuzulune da-
Imam kurtub! — fIhrIst i if
ir pek g>k liadisi beige olarak ortaya koymak; Ix">ylc*likk* hukiimlerin ve
ayellerin anlamlarim bir arada ifade edip bunlann anlaglmasinda zorluk
yekilen ycrlerini beyan etmek istedim. Bu agklamalarimi da selefin ve son-
radan gelip onlara uyan haleflerinin de sozleriyle desteklemeye yali§tim.
Ben, bu kitabi kendime bir ogiit, oliim giinum igin bir azik, olumiimden
sonrasi igin salih bir amel olsun diye yazdim. Yuce Allah §oyle buyurmak-
ladir: “O gunde insana onden yolladigiyeyler de, geriye biraktigi §eyler de
ha her verilir” (el-Kiyame, 75/13); “Her bir nefs, onden neyi yollami§, geri¬
ye neyi birakliysa, hepsini bilmi§ olacaktir” (el-infitar, 82/5). Rasulullah
(s.a) da §6yle buyurmu§tur: “Insanoglu oldu mu §u uy §ey di§inda ameli
kesilir: Kalici ve faydali bir sadaka (sadaka-i cariye) yahut kendisi ile ya-
rarlanilan bir ilim veya kendisine dua edecek salih bir evlat (birakmi§ ise
amel defteri kapanmaz, sevap yazilmasina devam edilir.)” (1>
Bu kitabi yazarken uymayi taahhut ettigim bazi §artlar var: Goru§lerin sa-
hiplerini belirtmek, hadislerin yer aldiklari kaynaklan zikretmek. Denildigi-
ne gore bir sozun sahibine izafe edilmesi ilmin bereketindendir. Qogu za-
man fikih kitaplartnda ve tefsirlerde hadisler muphem bir §ekilde birakil-
makladir. Bu hadisin, hadis kitaplarmi yakindan taniyan kimseler di§inda ki-
min taral'indan rivayet edildigini bilen olmaz. Bunun sonucunda konu ile il-
gili yelerli bilgiye sahip olmayan ki$i $a§irir kalir. Sahih olani olmayanindan
ayird edemez. Bunn bilmek ise biiyiik bir ilmi gerektirir. O bakimdan bir
hadisin ileri gelen hadis imamlarindan ve Islam dininin guvenilir ve iinlii
Onderlerinden kimin taral'indan rivayet edildigi agklanmadikya delil diye
gbsiei'ilmesi ve oiulan luikiim gkanlmasi kabul edilemez. Bizler bu kitabi-
mizda buna da birtakim agklamalarda, i§aretlerde bulunacagiz.
Dlfter larai'tan nuil'essirlerin zikrettikleri pek yok kissayi, tarihyilerin ver-
dikleri pek yok haberi zikretmeden geyecegim. Gerekli ayiklamalar iyin,
mullaka ihtiyay duyulacak olanlan ise, bundan mustesna olacaktir. Bu ko-
nuda ahkam ayetlerinin gereken §ekilde ayiklanmalari iyin anlamlarina
agklik getirecek ve hukiimlerini ogrenmek isteyen kimseyi ayetlerin muk-
lezasina iletecek kadar ayiklamalarda bulunacagim. O bakimdan bir iki ve¬
ya daha fazla hiikum ihtiva eden her bir ayet-i kerimeyle ilgili birtakim
mes’eleler ( biz terciimede birinci ikinci., mesele diye mtiellif tarafindan
(I) Muslim, Vasiyyet 14; Miisnecl, 11, 372
Imam kurtub! fihrist 13
belirtilen konulara uygun ba$liklar koyduk) etc aklim. Hu mescleleidc nii
/ul schcplcri, garip (anla$ilmasinda giiyluk ^ekilcn) kclimclcrin vc hukiim-
Icrin tefsiri ycr alacaktir. Eger ayet-i kerime herhangi bir hukum ihliva cl-
iniyor ise, bunun ile ilgili tefsir ve te’vile dair agiklamalari zikretmekle yc-
tindim. Bu, kitabin sonuna kadar boylece suriip gitti.
Ben bu kitabima:
“el-Caimi’u li Ahkami’l-Kur’an ve’I-Mubeyyinu lima tedammene-
hu mine’s-Siinneti ve Ayi’l-Furkan” “Kuran’in Ahkami ve ihliva el(iti>i
Slinnet ve Furk.an ayet.leri.ni heyan edip aqtklayan ” ‘ achni verdim. Alla I*
bunu kendisi i^in halis kilsin. Onunla beni, anne ve babami ve onun dile-
yecegi kimseleri lutfii ile faydalandirsin. §iiphesiz ki O, dualan i$itendir,
yakindir, dualan kabul edendir.
Kur’an’in faziletine dair geni§ a^iklamalarda bulunan nuifessirimiz sim¬
ian zikreder;
§unu bil ki bu, olduk^a geni§ ve kapsamli bir konudur. ilim adamlan,
bu konuda bir^ok eser yazmi§lardir. Biz bunlardan Kur’an’m I’azilelinl,
Kur’an’i Allah nzasi igin ogrenmeye talip olduklan ve gcrcgincc amel el-
tikleri takdirde Allah’in, Kur’an ehli igin neler hazirlamt§ oldugunu gbste-
recek bazi hususlan zikredecegiz.
Kur'an-i Kerim’in faziletine dair mu’minin ilk bilmesi gereken husus, bu¬
nun alemlerin Rabbi olan Allah’in halkedilmemi§ sozii, e$i ve benzeri bu-
lunmayanin kelami, dengi ve benzeri olmayanin sifati oldugunu bilmesidir.
Kur’an, aziz ve celil olan Allah’in zatinin nurundandir. Kiraati (Kur’an’in
okunmasi) ise, Kur’an okuyanlann sesleri ve nagmeleridir. Bu ise, onlarin
bazi ibadetlerde farz olarak ve gogu vakitlerde de mendub olarak yerine
getirmekle emr olunduklan kendi kesbleri (kazanglan) olan bir i§tir. Cii-
nub olma hallerinde ise, Kur’an okumalan yasaklanir. Kiraatleri sebebiyle
ecir alirlar, onu terkettikleri i^in de cezalandinlirlar.
Bu konuda varid olmu§ pek <jok haber bunu gostermektedir. Sevap ve
ikap (ecir ve miikafat) ancak kullann kesbi olan fiiller hakkinda soz konu-
su olur. §ayet yiice Allah, bu Kur’an-i Kerim’i gcregi gibi du§unmek, on-
dan ibret aimak, Kur’an-i Kerim’de yer alan ve O’na itaat ve ibadet ile il¬
gili buyruklan ibretle du$unmek, haklanni ve farzlanni geregi gibi yerine
getirmek igin kullarinin kalplerine biitun bunlan ta§iyacak kuweti verme-
14 IMAM KlJRTUBl FlHRlST
1111$ olsaydi, kalpler buna kallanamaz, onim agirligi altinda czilir giclerdi.
Yahut alabildigine bir sarsinti geq’irir ve buna hi^bir gekildc tahammul ede-
mezdi. Nitekim sozii hakkin ta kendisi olan §ani yiice Rabbimiz $6yle bu-
yurmaktadir: “Eger Biz, bu Kur’dn’i bir dagin uzerine indirseydik, muhak-
hak hi o dagi Allah korkusundan ba§im egmi§, dagilip parga parga olmu§
gorurdun”(el-Ha§r, 59/21) §imdi sorarim: Daglarin giicii kar§isinda kalp-
lerin giicii nedir ki? Fakat yiice Allah kullanna kendi katindan bir liituf ve
bir merhamet olmak iizere bu Kur’an’i yiiklenebilmeleri igin diledigi kadar
guy ihsan etmi$tir.
Bu Konuda Varid Olmug Rivayetler:
Bunlarin ba§inda Tirmizi tarafindan Ebu Said el-Hudri (r.a)’den gelen
rivayet yer almaktadir. Rasulullah (s.a) buyurdu ki: Ҥani yiice ve miibarek
olan Rabbimiz buyuruyor ki: ... Allah’in kelaminin diger sozlere olan us-
riinlugu Allah’in yaratiklanna olan iistiinliigii gibidir.” Tirmizi der ki: Bu,
hasen, garib bir hadistir. (1)
Darimi aynca senedini kaydederek, el-Haris’ten, o da Ali (r.a)’dan -Tir¬
mizi taralindan da rivayet edilen- §u hadis-i §erifi kaydetmektedir: Hz. Ali
dedi ki: Rasulullah (s.a)’i $byle buyururken dinledim:
- Karanhk geceden paryalar gibi fitneler olacaktir. Ben:
- Ey Allah'in Rasflld, bundan kurtulu$ nasil olur? diye sordum. §oyle bu-
yurdu:
- (Kui'tulu$) $ani yiice ve miibarek olan Allah’in Kitabi’ndadir. Orada
slzdcn dncekilere dair bilgiler, sonrakilere dair haberler vardir. Aramzdaki
anla$mazhklann hiikmii ordadir. O (hakki batildan, hakliyi haksizdan) ayirt
cden f'asildir. Oyun ve eglence degildir. Onu zorbalik dolayisiyla terk ede-
nin Allah belini kirar. Her kim ondan ba§ka bir kaynakta hidayeti ararsa
Allah, onu saptinr, o Allah’in sapasaglam ipidir, apayik nurudur, hikmeti
sonsuz bgudiidiir. O, dosdogru yoldur. O, hevalann saga sola saptirama-
digi buyruklardir. Diller onun ile kan$maz, onunla birlikte farkh farkli go-
ru$ler ortaya yikmaz. ilim adamlari ondan doymaz, takva sahipleri ondan
usanmaz. (^okya miiracaat edildigi iyin eskimez, yipranmaz. Akillara dur-
(1) Tirmizi, Fedailu’l-Kur’an, 25
IMAM KURTUBl FlHRlST 15
gunluk voren bzellikleri bitip tiikenmez. O, ijjittiklcri zaman cinlerin: Hi/
gei\vkien $a$irtici, liayret verici bir Kur’an i$ittik, demekten kendilerini ali-
koyamadiklari sozdiir. Onun ilmini ogrenen ileri gider. Ona dayanarak soz
sdyleyen dogru soyler. Onun gercgince hukmeden adalet yapar. Geregin-
cc a me! eden ecir kazanir. Ona gagiran dosdogru yola iletilerek hidayel
luilur. Lste sen bunu benden ogreniver ey AVer!” (1>
Naliiv ve liigat bilgini Ebu Bekr Muhammed b. el-Kasim I). Bc$$ar b.
Muhammed el-Enbari “er-Recldu ala men halefe Mush afe Us mane" (Hz.
Osman’in Mushafina Muhaiefet Edenlere Reddiye) adli eserinde Abdullah
b. Mes’ud’dan §oyle dedigini rivayet etmektedir: Rasulullah (s.a) buyurdu
ki: “$uphesiz bu Kur’an-i Kerim, Allah Teala’nin bir ziyafetidir. O’nun bu
ziyafetinden gucuniiz yettigi kadanni ogrenin. Muhakkak bu Kur’an-i Ke¬
rim, Allah’in ipidir. Apagk nur odur, faydali §ifa kaynagidir, ona simsikt sa-
nlanin koruyucu siginagidir. Ona uyanlarin kurtulu§udur. O, egilip bvikCil-
mez ki dogruItulsun. Sapip egrilmez ki ho§lanilacak hale getirilsin. Onun
hayret verici ozellikleri bitip tiikenmez. Qoki'u miiracaaHan dolayi eskiyip
yipranmaz. Onu okuyunuz. (^iinkii Allah, onu okumamz scbcbiyle her bir
harf kar^iliginda size on hasene verir. Ben sizlere elif, lam, mim tek harl-
tir demiyorum. [Fakat elif bir harf, lam bir harf mim bir harftirj.1 (2) 3 4 Sakin ha,
sizden herhangi bir kimsenin bacak bacak iistune koyarak Bakara Suresi-
ni okumayi terkettigini gormeyeyim. (^unkii §eytan Bakara Suresinin okun-
dugu evden kagar. Hayirdan eser bulunmayan ev Allah’in Kitabi’ndan eser
bulunmayan evdir.”
Buhari, Osman b. Affan (r.a)’dan rivayet ediyor: Peygamber (s.a) bu¬
yurdu ki: “Sizin en hayirli olanimz Kur’an’i ogrenen ve ogretendir.”*^
Muslim, Ebu Musa (ra)'dan rivayet ediyor: Rasulullah (s.a) buyurdu ki:
“Kur’an okuyan mu’minin misali, utrucc (aga^ kavunu) gibidir. Kokusu da
ho§tur, tadi da ho§tur. Kur’an okumayan mu’minin misali ise hurmaya ben-
zer. Tatli olmakla birlikte kokusu yoktur. Kur’an okuyan miinafigin misali
ise kokusu ho§, tadi aci olan reyhana benzer. Kur’an’i okumayan munafi-
(1) AVer, Hadisi Hz. Ali’den rivayet eden el-Haris’in lakabidir. Hadisi, Tirmizx, Fedailul-Kur’an, 14; DA- rimi, Fedailu’l-Kur’an 1; hd. no: 3335’de rivayet etmi$lerdir. (2) TirmizVnin rivayetinde bu fazlalik vardir.
(3) Hakim, Miistedrek, I, 555; Darimx, Fedailu’l-Kur’an 1, hd. no: 3318 - kismen -. (4) Buhari\ Fedailu’l-Kur’an 21; Ebu Davud, Vitr 14; Tirmizt, Fedailu’l-Kur’an 15
16 IMAM KlJHIlJHl — FlHRlRT
Am ini.suIi iso, Kbu cehil karpuzuna benz.er. Kokusu yoking l;uii aeidir.” Bir
diAcr rivayette “iminatigm misali” yorino “fadrin misali" demlmi*tir.< >>
Kur’an’i ezberleyip ogrenmek.
Miislim’in ibn Omer’den rivayetine gore Rasulullah (s.a) §6yle buyur-
mu$tur: ''Kur’an’i ezberlemi§ olan kimsenin durumu, bagli deve sahibinin
durumuna benzer. Eger onu gozunden uzak tutmaz ve kontrol ederse elin-
de tutar. Eger bagim yozerse ceker gider. Kur’an hifzetmi§ kimse de gece-
leyin ve gunduziin namaz kilip Kur’an okur ise Kur’an’i hatirlar, unutmaz.
Eger (yokya) namaz kilip okumazsa onu unutur.” <1 2>
Kur’an’i hifzetmi§ olan bir kimsenin Allah’a hamdeden bir kul olmasi
gerekir. O’nun nimetlerine §iikredcn, Allah’i zikreden, Allah’a tevekkiil
eden, Allah’tan yardim i.steyen, O’na yonelme arzusunu ta§iyan, O’na siki
siki baglanan, oliimu hatirindan yikarmayan ve oliime hazir bir kimse ol-
mahdir.
Yine Kur’an hafizmin giinahlarindan korkmasi, Rabbinin affini uman bir
kimse olmasi gerekir.
Kur’an hafizmin, yaginin insanlanni iyi bilen birisi olmasi gerekir. Yone-
tim ve ynneticilerin zararlarina karsi kendisini korumaya yah§mahdir. Nefsi-
ni kurtarmaya, canini tehlikelerden uzak tutmaya gayret etmelidir. Diinya-
Iifimdan gOeil yetli£i kadarini nniindcn gbndermeli (tasadduk etmeli) ve
l»i)liin Ini luisuslarda nefsine kar$i giicii yettigi kadar mucahede etmelidir.
Kur'An'i htfxodon bir kimsenin en yok onem verdigi §ey, dininde vera’
sahibi olmak, Allah’in kendisine emrettigi ve nehyettigi butiin hususlarda
Allah a karjji takvali olmak, O'nun gozetiminde oldugunu unutmamak ol-
malidir.
Abdullah b. Amr der ki: Kur’an’i hifzetmi§ bir kimsenin, lafa dalanlarla
birlikte dalmamasi, cahillik edenlere kar§i cahillik etmcmesi gerekir. Aksi-
ne o, Kuran hatin iyin affedip bagi§layabilmclidir. (^iinkii onun gogsiinde
yuce Allah’in kelami vardir.
(1) Muslim, Salatu’l-Musafirin 243
(2) Huhari, Fedailu 1-Kur’an 23 (“Kur’an hifzetmi§ kimse de...” boliimunden sonrasi yok); Mtlslim, Salatu’l-Musafirin, 226, 227
IMAM KURTUBtFlHRIST 17
Yine Kur'fin hahzinin $iipheli yollarchin kcntlisini korumasi gerekir.
Kur’an meelislerinde ve ba$ka meclislcrdc, gulmesini ve faydasiz konu§-
masmi a/altmalidir. Ba$kasinin kotiiluklerine kar§i tahammi'il etineyc ve
vakar sahibi olmaya kendisini zorlamalidir.
Kur’an hafizi, fakirlere kar§i al^akgoni'illu olmali. Buyuklenmekten, ken-
clisini begcnmi$likten uzak durmalidir. Eger fitneye du§mekten korkar.sa,
diinyadan ve diinyalik pe§inde ko§anlardan uzak durmah, gereksiz tart i.>-
ma ve iddiala§malan terk etmelidir. Kendisini yumu§ak davranmaya ve
ecleb sinirlan i^inde kalmaya zorlamalidir.
Kotiiluk etmeyeceginden emin olunan, hayn umulan, zararindan uzak
kahnan, laf gotiirup getiren dedikoduculara kulak asmayan, onlari dinle-
meyen, hayirda kendisine yardimci olacak, kendisine dogruyu, giizel ahla-
ki gdsterecek olanlarla ve hayn kendisine giizel gosterecek, firkin gosler-
meyecek kimselerle arkada§lik yapmalidir.
Kur’an’in hukumlerini ogrenmelidir. Allah’in cmrindcn neyi mural elti-
gini, kendisine neyi farz kildigini anlamahdir. Bbylelikle okudugundan lay-
dalansin ve okudugu hiikumlerin gercgince amel clsin. Kur’an-i Kerim'in
farz ve hukumlerini ezbere okudugu halde, okudugunun ne anlama gcldi-
gini bilmeyen kimsenin bu durumundan daha girkin ne olabilir!? Boyle bir
kimse, anlamini bilmedigi §ey ile nasil amel edebilecektir? Okudugu
Kur’an’in incelikleri hakkinda kendisine soru soruldugu halde bunlari bil-
memesi ne kadar girkindir? Bu durumda olan kimse, olsa olsa koca koca
kitaplar yiiklenmi§ merkebe benzer.
Kur’an hafizinin Allah’in, islam’in ilk donemlerinde kullarina ne §ekilde
hitap ettigini, Kur’an’in sonraki niizul donemlerinde de onlari neye te§vik
ettigini, islam’in ilk donemlerinde Allah’in neleri farz kildigini, daha sonra¬
ki donemlerde ise bu farzlara neleri ekledigini bilip biribirinden ayirt ede-
bilmesi igin Kur’an’in Mekki olanim MedenT olanindan ayirt etmesi gerekir.
Qiinki'i Kur’an-i Kerim’in gogu yerinde, Medeni olan buyruklar Mekki olan-
lan nesheder. Mekkinin Medeni ayetleri neshetmesine ise imkan yoktur.
Hafizin, i’rabi ve Kur’an-i Kerim’deki garib lafizlan bilmesi de onun iyin
bir kemal sebebidir. CJunkii bunlari bilmesi, okudugunu iyice anlamasina,
ogrenmesine kolaylik saglar, okudugu buyruklar ile ilgili §iiphelerini orta-
dan kaldirir.
10 Imam kuriubI-—-fIhrIst
ibn Atiyyc dor ki: Kur’an-i Kerim’in i'rabi serial I u asiklir. C^imkii ancak
bun uni a §eriatin kendisi olan Kur’an’in anlamlan dogru diimsl ogrenilebi-
lir.
ibnii’l-Enbari dedi ki: Peygamber (s.a)’in ashabindan ve onlara tabi
olanlardan (Allah onlardan razi olsun) Kur’an’in garip ve mu§kiil lafizlari-
na dair ciil bilgisi kaideleri ve §iir ile delil gosterdiklerine dair o kadar yok
rivayetler gelmi§ bulunuyor ki, bunlar bu konuda nahiv bilginlerinin izle-
digi yolun dogrulugunu agik^a ortaya koymaktadir. Bu yolu izleyenlere
it'pki gosterenlerin tutumlarinin yanli§ oldugunu agiklamaktadir.
el-Hasen der ki: Allah’a yemin ederim, Allah, indirdigi her bir ayetin ne
hakkinda indirilmi§ oldugunu ve onunla neyi kastettiginin bilinmesini ister.
Kur’dn Okuyamn ve Kur’dn Hamilinin Kur’dn a Kar§i
Gtistermesi Gereken Tazim ve Saygi
et-TirmizI el-Hakim Ebu Abdullah, Nevddiru’l-Usul adli eserinde §unla-
ri soylemektedir: (1)
Ajjagidaki hususlara riayet etmek Kur’an-i Kerim’e saygi gostermenin
iladesidir.
1- Kur’an-i Kerim’e abdestsiz dokunmamak ve ancak abdestli olarak
Kur’an’i okumak.
2- Misvak kullanmak, di§lerinin arasmdaki kinntilari ayiklayip agzinin
ho$ olmayan kokusunu gidermek. giinku agiz Kur’an’in gegtigi yoldur.
3- Bir hukumdann huzuruna girmek i^in elbise giyildigi gibi elbise gi-
yilsin. giinku o kendisi ile Rabbi arasinda ozel bir §ekilde konu§acaktir.
4- Kur’an okumak igin kibleye yonelmek. Ebu’l-Aliye Kur’an okuyacagi
vakit sank sarar, elbiselerini giyinir ve kibleye yonelirdi.
5- Balgam gikardigi her seferinde agzini (jalkalamak. §u’be, Ebu Ham¬
za'dan onun da ibn Abbas’tan rivayetine gore, ibn Abbas’in oniinde bir
bardak bulunurdu. Balgam gikardi mi agzini ^alkalardi. Sonra da zikre
(Kur’an okumaya) devam ederdi. Balgam gikardigi her seferinde agzini gal-
kalardi.
(1) et-Tirmizi el-Hakun, Nevadirul-Usul, Kahire, 1408/1988, 11, 391-397
IMAM KURTUBf FlHRlST 19
6- Ksnemesi geldigi /aman Kur’fin okumayi kesmek. Qiinkii Kur’an oku-
dugu vakit, o Rabbine hitap etmekte ona seslenmektedir. Ksnemek isc §ey-
tandan gelir. Miicahid der ki: Kur’an okurken esneyecek olursan, esnemen
gcyinceye kadar Kur’an’i ta’zim etmek iizere, Kur’an okumayi kes.
7- Kur’an okumaya ba§ladigi sirada §eytan-i racim’den (kovulnui$ ;<ey-
tandan) Allah’a siginmak ve eger surenin ba§indan yahut daha onc e oku-
yup da durdugu yerden okumaya ba§layacak olursa “bismillahirrahmanir-
rahim” demek.
8- Kur’an okumaya ba§ladigi takdirde, zorunlu olmaksizin arada bir in-
san kelami ile okuyu§unu kesmemek.
9- Kur’an okurken yalniz ba§ina bir yere gekilmek. Boylelikle birisi ge-
lip onunla konu§arak okumasim kesmez ve okumasi ile cevabim birbirine
kari§tirmaz. Qunkii boyle yapacak olur ise, ba§langi£ta gektigi istiazenin hi-
mayesi son bulur.
10- Kur’an-i Kerim’i sukunetle, agir agir ve tertil ile okumak.
11- Kendisine yapilan hitabi iyice kavramak iizere zihnini ve I nil On kav-
rayi§ guciinii toplamak.
12- Allah’in va’dinin dile getirildigi ayette durmak ve yiice Allah’tan bu-
nu arzulayip lutfundan bu va’de nail olmasini dilemek. Tehdidin sozkonu-
su edildigi ayet uzerinde durup o tehditten Allah’a siginmak.
13- Kur’an’in verdigi misaller uzerinde durmak ve bu misalleri geregi gi-
bi anlamak.
14- Kur’an’in garip lafizlanm (anlamini bilmedigi kelimelerini) ara§tir-
mak.
15- Sozler tamamiyle agik ve segik bir §ekilde ortaya gikincaya kadar
her bir harfin hakkini eksiksiz olarak vermek. Qunkii her bir harf kar§ih-
ginda onun i$in on hasene vardir.
16- Okumasim bitirdiginde Rabbini tasdik etmek, Rasuluntin teblig etti-
gine dair §ahitlik etmek, bunun hak olduguna dair taniklik yapmak. Bu-
nun i<;in §oyle der:
“(Sadakallahulazim) Dogru soyledin Rabbimiz. Peygamberlerin teblig et-
mi§tir. Biz buna taniklik edenlerdeniz. Allah’im, bizi hakka taniklik eden §a-
hitlerden ve adaleti uygulayan kimselerden kil.” Sonra da bazi dualar yapar.
IMAM KURTUBl —- FlHHlST ZU
17- Kui'fin okudugu vakil, her bir sureden birkav ayei sc\ip okumamak.
giinkii Rasulullah (s.a)’dan bize kadar ula^an rivayete gore o, birgiin her
hir sureden az hir miktar okuyan Hz. Bilal’in yamndan geyer. Ona hir su-
reyi tamamiyla okumasini emreder. Rivayet boyledir ya da buna benzer bir
$ekildedir.
18- Mushafi koydugu zaman ayik birakmamak, onun ustiine herhangi
hir kitahi koymamak
19- Kur’an’i okudugu vakit onu gogsune yakin tutmak veya onundeki
herhangi hir §cyin iistiine koymak, yere koymamak.
20- Tahtaya yazdigi vakit, tukuriikle silmemek, su ile yikamak.
21- Su ile yikadigi vakit, necasetin bulundugu yerlerde ve yignenip ge-
Vilcn yerlerde yikamaktan korunmak. giinkii Kur’an’in yazismin yikandigi
hir suyun da kendine gore bir hurmeti vardir.
22- Hir sahife yiprandigt veya okunmaz hale geldigi vakit, ba§ka kitap-
lan korumak iyin kullanmamak. giinkii boylesi Kur’an’a biiyiik bir saygi-
sizliktir
23- Mushaf’a bir defa olsun bakmaksizin hiybir gun geyirmemek. Ebu
Musa $oyle derdi: Her gun Rabbimin fermanina bir defa olsun bakmamak-
lan haya ederim.
2/i- Gozlerinin de ondan pay almasini saglamak. giinkii gozler ruha go-
tiiriir. Ruh ile gogiis arasinda bir perde vardir. Kur’an ise gogiistedir. Ki§i
ezberden okudugu vakit, kulagina i§ittirir ve bu ruhuna ula§tirir. Hattina da
baktigi takdirde bu sefer bu i§in geryekle§mesinde goz ve kulak ortakla§a
hareket ederler.
Zeyd b. Eslem’in Ata b. Yesar’dan rivayetine gore, Ebu Said el-Hudri
.?oyle demi§; Rasulullah (s.a) buyurdu ki: “Gozlerinize de ibadetteki payla-
nni veriniz.” Ashab: Ey Allah’in Rasulu, gozlerin ibadetteki payi nedir, di-
ye sorunca, §oyle buyurdu: “Mushafa bakmalari, Kur’an iizerinde tefekkur
ve hayret verici geryeklerden soz ettigi vakit de gereken ibreti aimak.”
25- Diinya i§lerinde herhangi bir durum ile kar§i kar§iya kaldiginda
onu te’vil etmemek. Burada te’vilin ne anlama geldigi biraz sonra ayikla-
nacuktir..
Bize Amr b. Ziyad el-Hanzali anlatti: Bize Hu§eym b. Be$ir Mugire’den,
o ihrahim’den rivayetle dedi ki: Diinya i§lerinden herhangi bir husus ariz
oldugunda Kur’an-i Kerim’den herhangi bir buyrugun (ona dair) te’vil edil-
IMAM KURTURl-—• FlHRlST 21
mesi kerih gbmluyor idi. Te’vil isc, mescla ynnina gelen bir Idsiyc: "/Hr
takdir tizeregeldin ey Musa"CW\U:\, 20/40) demek.
Yemck ve benzerlerinin hazir oldugu bir sirada: “Gegmig gunlcrdc i$le-
dikleriniz sebebiyle qfiyetleyiyin igin.”(e 1-Hakka, 69/24) demck gibi.
26- Ne kadar becerikli ve maharetli oldugunu gostermek gayesiyk* go-
cuk ogreticilerinin yaptigi gibi kafasim egerek Kur’an okumamak. (,'iinku
bu $ekilde hareket etmek, aykin bir harekeitir.
27- $u bid’atgi, olmadik hemzeleri kiraate ilave eden, kelimeleri gikarl-
makta a$iriltga giden, kendilerini zorlaya zoriaya okuyan, kokinu$, pis
agizli kimselerin yaptigi gibi kiraatinde a§iriya kagmamak. Qankii boyle bir
okuyu§ sonradan bid’at olarak ortaya gikmi§tir.
28- Kur’an-i Kerim’i fasiklann nagmeleri gibi §arki nagmeleriyle, Hiristi-
yanlann nagmeleriyle veya rahiplerin figan ve inilti nagmeleriyle okuma¬
mak. £iinku butiin bunlar bir sapikhktir.
29- Kur’an’i yazdigi takdirde, agik ve segik yazmak. Kbu I lukcyme’den
rivayete gore Kufe’de mushaf yazarmi$. Ali (r.a) yanindan gegviken, onun
yazdigina bakmi§ ve: Kalemini incelt, demi$. llunun iizerine kalemimi alip
yaninda giizelce yonttum. Sonra ayakta durmu§ yazima bakan Hz. Ali’nin
oniinde yazdim. Bu sefer §oyle dedi: i§te boyle, onu nurlandir. Aziz ve c e-
lil olan Allah’in onu nurlandirdigi gibi.
30- Kur’an okuma esnasinda bir kimsenin sesini otekinden yiikseltme-
mesi. Qunkii boyle yaparsa okudugu anla§ilmaz olur, sonunda i§ittiginden
ho§lanmaz hale gelir. Ve bu bir ge§it anlamsiz bir yan§ §eklini ahr.
31- Pazarlarda, guriiltii olan yerlerde, bo§ i§lerle ugra§ilan yerlerie ayak
takinn kimselerin toplanti yerlerinde Kur’an okumamak.
32- Mushafa yaslanmamak, dayanmamak. Arkada§ina vermek istedigi
takdirde onu uzaktan atmamak.
33- Mushafi oldukga kugiik yazmamak. el-A’me§’in ibrahim’den, onun
Ali (r.a)’dan rivayetine gore Hz. Ali: “Mushaf kiigultulmesin” demi§tir.
Ben (Kurtubi) derim ki: Rivayete gore Omer b. el-Hattab (r.a), birisinin
elinde kiigiik bir mushaf gorur. Bunu kim yazdi? diye sorar. Adam: Ben,
deyince elindeki sopa ile ona vurur ve: “Kur’an’i ta’zim edin” der. Rasulul-
lah (s.a)’dan rivayet edildigine gore o, “mescidcik vcya mushafcik” denil-
mesini nehy etmi§.
34- Kur’an’dan olmayan bir§eyi mushaf iginde yazmamak.
22 IMAM KURTUBlFlHRlST
35- Altin ilc niushaf i siislememek ve all in ilc yazismi yazmamak. Qiin-
kii o takdirde dunya siisu ona kari$mi$ olur.
Kbu’d-Derda’dan rivayete gore RasuluIIah (s.a) §oyle buyurur: “Mescid-
Icrinizi siislemeye ba§ladigimz, mushaflarmizi tezyin ettiginiz zaman, helak
yakaruza yapi§ti demektir.” 0)
ibn Abbas da gumu§ ile suslenmi§ bir mushaf gori'ince §unlari soyler:
Siz bunu galsin diye hirsizi te§vik ediyorsunuz. Halbuki bu Kur’an’in zine-
li kendi igindedir.
36- Yere ve sonradan yapilmi§ mescidlerde oldugu gibi duvara yazma-
mak. Bize Muhammed b. Ali e§-§akiki, babasindan rivayetle anlatti. Abdul¬
lah b. el-Mubarek, Sufyan’dan, o Muhammed b. ez-Zubeyr’den dedi ki:
Ben Omer b. Abdiilaziz’i §oyle derken dinledim: RasuluIIah (s.a) yolda ge-
gerken yerde bir yazi goriir. Huzeyllilerden bir gence: “Bu ne?” diye sorar.
Allah’in Kitabi'ndan bir boliim. Onu bir yahudi yazdi, der. Hz. Peygamber
S?oyle buyurdu; “Bunu yapana Allah Janet eylesin. Allah’in Kitabi'm korun-
masi gereken yerden ba§ka yere koymayin.”
Muhammed b. ez-Ziibeyr der ki: Omer b. Abdiilaziz, ogullanndan biri-
sinin duvar iizerine Kur’an-i Kerim’i yazdigini gordu ve bu sebepten dola-
yi onu dovdu.
37- Kur’an’i hatmettigi her seferinde tekrar Fatiha’dan ba§lamak.
Ibn Abbas’in rivayetine gore, bir adam gelip: Ey Allah’in peygamberi,
hangi amel daha faziletlidir? diye sormu§. Hz. Peygamber ona §u cevabi
vermi§: “Sana konup gogen gibi olmam tavsiye ederim.” Adam: Konup go-
gen ne demektir, diye sorunca Hz. Peygamber §u cevabi verir: “Kur’an
okuyan ki§i, ba§indan ba§lar, sonuna gelince tekrar ba§ina geger. Her kon-
dugunda hemen goger.”
Ben derim ki: Kur’an’i hatmettigi vakit, ailesini bir arada toplamasi mus-
tehaptir. Ebu Bekr el-Enbari anlatiyor: Bize idris habcr verdi: Bize Ilalef
anlatti: Bize Veki’ Mis’ar’dan, o Katade’den naklederek dedi ki: Enes b. Ma¬
lik Kur’an'i hatmettiginde aile halkim toplar ve dua ederdi.
(1) el-Azizi, es-Siracu’l-Munir, I, 127’de: Hadis zayiftir, denilmektedir.
(DTirmizi\ Kiraat 11. hadisin akabinde TirmizT der ki: Bu, hasen-garib bir hadistir. Senedi
pek kuvvetli degildir. ibnu’l-Esir, Garibu’l-Hadis't (1, 430) bu hadisi zikrettikten sonra,
Mekke'lilerin de bu uygulamayi surdurdiiklerini kaydetmektedir.
IMAM KURTUBl ■■ rlHRlST
3H- Teaviz(|) ya/arak bunlarla birlikte luvalele girmemek. Aneak bii
deri, yaluit giiimi$ vcya buna benzcr bir kap i^erisinde olinasi bali mtis-
lesna.
39- Ben derim ki: Ki'ujuk sure denmemesi de Kur’an’a hiirmetin geregi-
dir. Hbu’l-Aliye kugiik veya biiyiik sure denilmesinden ho§laninazdi. Bby-
le bir soz soyledigini duydugu kimseye: Sen ondan da kii^uksun. Kuran
ise hepsi buyiiktur, diye $iki§mi§tir. Bunu Mekk! (Allah’in rahmeti iizerine
olsun) te-yid etmi§tir.
Re’ye Dayanarak Kur’dn’t TefsirEtmek.
Tirmizmin ibn Abbas’tan rivayet ettigine gore, Peygamber (s.a) §oyle
buyurmu§tur: “Bildikleriniz di§inda bana bir soz isnad etmekten sakininiz.
giinkii kasdi olarak bana yalan isnad eden ki§i cehennemdeki yerine ha-
zirlansin.” ^
Derim ki: ... Ilim adamlanndan bir^ok ki§inin tercih ettigi gbru$ de bu-
dur. Kur’an-i Kerim’e dair kendi vehmine ve hatirma gddigi $ekikk\ llgill
esaslara uygun istidlalde bulunmaksizin goru§ bclirtcn bir kimse hata eder.
Anlami uzerinde ittifak edilen muhkem esaslara gore a^iklamalarda bulu-
narak onun anlamini gikartmaya <^ali§an kimse ise 6vulmii§tur.
Gorii§e dayanarak Kur’an-i Kerim’i agiklamanm yasaklanmasi §u iki an-
lamdan birisi hakkinda kabul edilir:
1- Herhangi bir §eye dair bir goru§u olur, tabiati ve hevasi da ona mey-
letmekte oldugu iyin kalkar, Kur’an-i Kerim’i goru§ ve hevasina uygun bir
§ekilde te’vil eder ve maksadinin dogruluguna delil gostermeye ?ah§ir. §a-
yet boyle bir gorii§ ya da hevasi olmami§ olsaydi, Kur’an-i Kerim’den boy-
le bir anlami ^lkartmasi sozkonusu olmazdi. Bu §ekilde bir agiklama, kimi
zaman bilerek yapilir. Kur’an-i Kerim’in birtakim ayetlerini bid’at goru§ ve
kanaatlerinin dogruluguna delil gosteren kimsenin yaptigi gibi.
Kimi zaman da saglikli ve dogru bir maksada sahip olur. O bakimdan
Kur’an-i Kerim’den ona uygun bir delil ara§tirir. O ayet ile kendisinin kas-
(1) Birtakim kotiiluklerden korunmak maksadiyla Allah’a sigmmayi ifade eden ayetler ve
me§ru dualar.
(2) Tirmizi, Tefsir, 2951. hadis
IMAM KUMIURI FIHRIST
letmck i.stediginin anlatilmadigim bile bile delil gbslerir. Meseki, katila.s
,,1,S k‘di)e kar§i bir miicahede vermeye duvet eden bir kimsenin kalkip:
Yiice Allah:
“Fir'avn’a git, gunku o azmi§tir" (Taha, 20/24) deyip bu esnada kal-
bine i$arct etmesi ve burada gegen “Fir’avn” lafzi ilc boyle bir kalbin kas-
tedildigini hissettirmeye gali§masi gibi. Bu tur bir a^iklama §ekli sozleri-
ne giizellik katmak, dinleyenleri te§vik etmek iizere dogru maksatlar igin
birtakim vaizler tarafindan da kullamlir. Ancak boyle bir §ey yasaktir.
Ciinkii bu tur bir agildama lugattc bir kiyastir. Bu da caiz degildir. Bazen
Batimler, fasid maksatlari ugruna bu tur agiklama §eklini kullanirlar.
2- ikinci §ekil ise, Kur’an-i Kerim’in garip lafizlan ile ilgili nakil ve ku-
laktan kulaga aktanlarak gelen rivayetleri tesbit etmeye kalki§maksizin,
Kur’an’da bulunan miiphem (iistii kapali) ve miibeddel lafizlara bakmak-
sizm, Kur'an’daki ihtisar, (kisaltma) hazf, (anlami bozmayacak §ekilde ke-
limeyi/kelimeleri agktan zikretmeme), izmar (anlami tamamlayan kelirne
takdir etme), takdim ve te’hirlere dikkat etmeksizin, sadece Arapganm za-
hiri kurallanni goz oniinde bulundurarak Kur’an’in tefsirine kalki§mak vc
gereken teenniyi gostermemek.
I t*fsirin zahirini saglam tutmayan ve sadece Arapgayi anlayarak anlam-
lan (.ikartmaya kalkrsan bir kimsenin yanli§hklan qok olur ve g6rii§une
dayanarak Kur’an-i Kerim’i a^iklamaya £ah$anlar ztimresine gircr. Yanli§-
liklardan korunabilmek iyin tefsirin zahirinde nakil ve sema’nin (kulaktan
rivsiyet dinleme) kayinilmaz oldugu bilinmelidir. Artik bundan sonra kav-
rama ve istinbat alani oniinde gentler. Ancak sema yoluyla anla§ilabile-
t «.*k gaiib ifadeler pek yoktur. Zahirin saglamla§tinlmasindan once batinin
(derin anlamlarin) anla§ilabilmesini ummamak gerekir.
(Siinnete ve Madise dayanmayan tefsirlerde her zaman kayma ihtimali
vardir. Onun iyin sik sik rivayetlere ba§ vurmak gerekir.yayinci)
Daha sonra yiice Allah’in Kitabi’nin tefsirini, sonradan gelenlerin en
adil olanlan ta§idi. Nitekim Peygamber (s.a) da §oyle buyurmu§tur:
“Sonradan gelen her bir neslin arasindan bu ilmi adaletli olanlan yiikle-
nip ta$ir.
Bunlar a§in gidenlerin tahriflerini, batilcilarin hirsizliklanm ve cahillerin
yanli§ te’villerini bertaraf ederler.” (1)
(1) Uk. Ibn Abdi’l-Berr, et-Temhid, Dar el-Beyan el-Arabt, I, 59-60.
Imam kurturI —■ fIhrIst 25
Kilabin Siinnel ile A^iklanmast
Yiice Allah §oylc huyurmaktadir: "Biz, sana da bu Zikri (Kur’an’i), in
sanlara kendilerine ne indirildigini a$ikga an la las in diye indirdik." (ai
Nahl, 16/44)
Bir ba§ka yerde de §oyle huyurmaktadir “Onun emrinc ay km ha rebel
edenler, kendilerine bir mihnet veya acikli bir azabin gel ip galmastndan
gekinsinler. ” (en-Nur, 24/63)
Yine yiice Allah §oyle huyurmaktadir: "Muhakkak ki sen dosdogrn yo/a
ula§tnrstn. ” (c§-§ura, 42/52)
Yiice Allah, hirden gok ayet-i kerimede Peygamberine itaati farz kilmrs
ve kendi zatina itaat ile birlikte onu da soz konusu etmi§tir. $byle huyur¬
maktadir: “Peygamber size ne verdiyse onu aim ve neyiyasak etiiyse ondau
sakimn. ” (el-Ha$r, 59/7)
ihn Alxli’l-Berr; “Kitabu’l-ilm”de Abdurrahman b. Yczid’dcn sbyle de
digini kaydetmektedir: Abdurrahman hacc K'in ihrama gitmis bir kimsenin
elbiselerini giymi§ oldugunu goriir. Hlbiselerini vikarmasim sbyleyince
adam: Allah’in Kitabi’ndan elbisemi gikartmami bngbren bir a yet glister I Ja¬
na. Abdurrahman ona: "Peygamber size ne verdiyse onu aim ve neyi yasak
ettiyse ondan sakimn”(el-Ha§r, 59/7) ayetini okur.
Aslinda Peygamber (s.a)’in beyani iki turludiir:
Birinci beyan §ekli: Kitapta miicmel olarak gelen ifadeyi ayiklamaktir.
Be§ vakit namazi, vakitlerini, secdelerini, riikularim ve diger hiikumlcrini
agiklamasi, zekatin miktarim, vaktini, hangi mallardan alinacagina dair
agiklamalan, haccin menasikini agiklamasi gibi.
Nitekim Rasulullah (s.a) haccim eda ettiginde insanlara §oyle soylemi§-
tir: “Hacc ibadetinizin §eklini benden ogreniniz.” (1) 2 Yine Hz. Peygam-
ber’in: “Benim nasil namaz kildigimi gorduyseniz, siz de oyle namaz kili-
niz.”^ diye buyurdugu Buhari’de rivayet edilmektedir.
ikinci beyan §ekli: Allah’in Kitabi’mn hiikmunden ba§ka hiikiim ortaya
koymaktir. Kadimn halasi ve teyzesi ile birlikte nikahlanmasinin haram ki-
(1) Muslim, Hacc 310; Ebu Davucl, Menasik 77; Miisnecl, III, 318, 337...
(2) Buhan, F.zan 18; Miisnecl, V, 53-
IMAM KURTUBl -»■' FlHRlST 26
limnasi, evoil c$cklcrin ve pai\alayio azi di$i ohm yirlici hayvanlann yen-
mesinin haram kihnmasi, $ahid ile birliktc bir yeminle hiikiim vermek ve
buna benzer, diger hiikiimler buna ornektir.
Sure, Ayet, Kelime ve Harf ilgili G6rii§leri:
Sure; ustunliik, yiicelik anlamlarina gelir. Bu ybniiyle, onu bir diger sii-
reden a^ikga ayirdetmek ve ondan ayri olmasi anlamindadir. Sureye bu
adin verili§ sebebi orada bir mevkiden bir ba§ka mevkie yiikselme oldu¬
gu ndan dolayidir.
Sureye bu adin verili§ sebebi, §eref ve ytiksekligin oldugu da soylen-
mi§tir. Yerin yliksekge olan kismina “sur” denildigi gibi.
Sureye bu adin verili§ sebebinin, o sureyi okuyan (ezbere bilen) kim-
senin bu sureyi okuyamayana gore daha §erefli olmasindan dolayi oldugu
da soylenmi§tir. Binanin ^evresini saran sur gibi.
Ayet: Alamet demektir. Yani kendisinden once gelen soz ile daha son-
ra gelecek olan sozun birbirinden ayri oldugunu belirten alamet demektir.
Nahivciler, “ayet” kelimesinin aslinin ne oldugu hakkinda farkli goru§-
lere sahiptir.
Kelime: Yapisina kan§an biitiin unsurlariyla birlikte ortaya gikan §ekil
demektir.
“Kelime” ; kendi ba§ina anlam ifade eden soz ve tarn bir ayet de olabi-
lir. Ytice Allah’in §u buyrugunda oldug gibi: “Rabbinin Israilogullarina
olan opekgiizel kelimesi (va’di, sozii) sabretmeleri sebebiyle tamamlandi. ”
(el-A’raf, 7/137). Burada yer alan “kelime” ile yiice Allah’in §u buymgun-
daki va’din kastedildigi soylenmi§tir: “Biz ise, o yerde mustaz’af kihnanla-
ra liituftu bulunmak.... istiyorduk... Ve onlara... korkageldiklerinigostere-
lim. ” (el-Kasas, 28/5-6). Yiice Allah bir ba§ka yerde de: “Onlara takva ke¬
limesi uzerinde sebat verdi. ” (el-Feth, 48/26) diye buyurmaktadir. MQcahid
der ki: Buradaki takva kelimesinden kasit “la ilahe illellah” soziidur.
Kufelilerin goru§iine gore tarn bir ayet ve birer kelimedirler. Bunlar ise
surelerin ba§ taraflannda bulunurlar.
Harf, kelimenin tek ba§ina var olan bir pargasidir. Mecaz ve kelimenin
anlamim geni§letmek kabilinden, harfe kelime, kelimeye de harf denildigi
de olur. Ebu Amr ed-Dani der ki: Surelerin ba§larinda tek bir harf halinde
IMAM KURTUBl FlHRlST 27
Helen Sad, Kaf ve Nun gibi hear harlleri’ne nasil harf veya kclime adi ve-
rilebilir? diye sorulursa, cevabimiz $u olur: Buna kelime denilir, barf denil-
mez. Qiinkii harf soylenilerek susulmaz. Ve §ekil itibariyle tek bu$mu bu-
lunmaz, onunla birlikte kari§ik halde bulunan diger harflerden ayn yazil-
maz. Bu tur harfler ise, soylenilip susulur ve bunlar tek ba§lanna vc* ayn
bulunurlar. Tipki kelimenin tek ba§ina ve ayn olmasi gibi. O bakimdan
bunlara kelime adi verilmi§, harf denilmemi§tir.
Kur’an-i Kerim’de Arap Dilinden Ba§ka Kelimeler Var nttdir?
Kur’an-i Kerim’de Araplann anlatim uslubuna gore dizilmemi§ soz dizi-
sinin olmadigi, bununla birlikte Kur’an-i Kerim’de israil, Cibril, imran, Nuh
ve Lut gibi Arap dili ile konu§mayan kimselere ait ozel isimlerin bulundu-
gu hususunda imamlar arasinda gorii§ ayriligi yoktur.
Ancak tek tek ozel isimlerin di§inda Arapga olmayan, birtakun lafr/lann
kullamhp kullanilmadigi hususunda goru§ ayriligi varchr.
Mesela;
el-Gassak, Tiirkgede koku§mu§ ve soguk anlamindadir. el-Kistas Rum-
cada mizan, terazi demektir. Siccil, Fars^ada ta§li gamur (seng-kil) anlamin-
dadir. Tur, dag anlamindadir. el-Yemm, Siiryanice deniz anlamindadir. et-
Tennur ise Acemcede yeryiizii anlamindadir.
Kur dn’m i’cazma Dair Bazi Niikteler ve Mu’cizede Aranan §artlar:
Mucizenin gergek mahiyeti;
Mucize; yiice Peygamberlerin (peygamberlik iddialannin) dogruluklari-
ni ortaya koyan her bir belgenin adidir. Ona “mucize” denilmesinin nede-
ni, insanlarin benzerini meydana getirmekten aciz olmalandir. Mucizenin
be§ §arti vardir. Bunlardan bir tanesi olmadi mi mucize olmaz.
Birinci §art: Ancak yiice Allah’in gug yetirebilecegi bir §ey olmahdir, in¬
sanlarin gug yetiremeyecegi §eyler ttiriinden olmalari gerekir.
Ikinci §art: Mucizenin olaganiistu (harikulade) olmasi gerekir.
Uguncii §art: Yiice Allah’in peygamberi oldugu iddiasinda bulunan ki-
§inin bu mucizeyi (Allah’in peygamberi olduguna) delil gostermesidir. Me¬
sela: Benim peygamber olu§umun delili yiice Allah’in §u suyu zeytinyagt-
28 imam kurtubI fIhrIst
i1a dbni'gjtiirmesi yahul benim ona "sarsil" dcmem csnasmcla yeri sarsma-
siclir, diyerek bunu risalet iddiasina delil gostermesidir. Jjam yiice Allah
bunu yapacak olur ise, o takdirde meydan okuma ger^ekle§mi§ olur.
Dorduncii §art: Gosterecegi mucizeyi kendisinin mucizesi olduguna
delil olarak gosteren ve mucizenin, meydan okuyamn iddiasina uygun
olarak get£ekle§mesidir. Bunu §art ko§maya sebep §udur: Peygamberlik
iddiasinda bulunan ki§i: Benim peygamberligimin alameti ve bu iddiamm
(ledili, $11 elimin yahut §u hayvanin konu§masidir, dese, eli yahut o hay-
van: O yalan soyliiyor, peygamber degildir diye konu§ursa, §ani yiice Al-
lah’in halkettigi bu konu§ma peygamberlik iddiasinda bulunan o ki§inin
yalanciligina delalet eder.
Behind §art: Peygamber oldugunu belirtip meydan okuyamn yaptigi
bu i$in benzerini ba§ka bir kimsenin gosterememesidir. i§te bundan do-
layi yiice Allah $oyle buyurmu$tur: “Eger onlar (Kur’an’i Muhammed uy-
duruyor diyor ve bunda) dogru soyleyenler iseler, onun gibi bir soz getir-
sin/er. ” (et-Tur, 52/35) Bir ba§ka yerde de §oyle buyurmakladir: “Yoksa
onu kendisi nydurdu mu diyorlar? De ki: O halde haydi siz de onun gi-
hi uydunna on sure getirin. ” (Hud, 11/13) Bu sozleriyle $oylc diyor gi-
bidir: hger sizlcr bu Kur’an-i Kerim’in Muhammed (s.a) tarafindan diizen-
lendigini ve onun tarafindan ortaya konuldugunu ileri suruyor iseniz, siz
de bu tiirden on sure meydana getiriniz. Hepiniz toptan boyle bir §eyi
meydana getirmekten aeze du§ecek olursaniz, o vakit biliniz ki bu, Mu¬
hammed tarafindan diizenlenmi§, onun tarafindan ortaya konulmu§ de¬
gildir.
Sbzii gegen be§ §arta bagh oldugunu ileri surdugumuz mucizeler, an-
cak dogru iddialarda bulunanlar vasitasiyla gergcklc$tirilir.
Mucizeleriti Tiirleri
Bu durum a<jikhk kazandigina gore, mucizelerin iki turu oldugunu soy-
leycbiliriz.
Birinci tiir, meydana geldigi nakil yoluyla yayginlik ve §ohret kazanan
fakat Peygamber (s.a)’in vefati ile gagi biten mucizeler.
ikincisi meydana geldigine ve dogru olduguna dair haberlerin tevatii-
ren bize kadar geldigi, subiit ve vucuduna dair yaygin bir §ekilde haberle-
IMAM KURTUnl • FlHRlST zy
rin bize ulaijttgi, Imnlari Lsitenin kcsin hir sjckildc bunlara dair bilgi suliil>i
oldugu mucizeler.
Bunlar igin aranan $art, nakleden kimselerin sayica pek gok ve kalaba-
lik olmalan ayrica naklettikleri §eyin kesin bir bilgi ifade ettigini dc bilme-
leri; ba§ta, sonda ve ortada nakledenlerin sayi goklugunun degi$memesi
gerekir. Oyle ki, bunlarin yalan soylemek uzere birbirleriyle anla.snus ol-
malarina imkan goriilmemelidir. Kur’an-i Kerim’in nakledilme niteligi i.sk-
budur. Peygamber (s.a)’m variigina dair nakil budur.
Rasulnllah (s.a) da bunu Hz. Cebrail’den, o da aziz ve celil olan Rabbi-
mizden almi§tir. Kur’an-i Kerim’i, asil itibariyle ona bir §ey eklemekten ve
eksiltmekten korunmu§ masum iki elgi nakletmi§tir. Bize de onlardan son-
ra naklettiklerinde ve i§ittiklerinde yalan soylemelerini kabul etmeye im¬
kan bulunmayan tevatur ehli insanlar nakletmi§Ierdir.
Kur’dn-i Kerim On Ayrt Bakimdan Mncizedir:
1- Arap dilinde olsun, ba§ka dillerde olsun, ah§ilmi§ butiin aniatim us-
luplarindan farkli ve ayri, harikulade e§siz bir aniatim. C^unkii Kur an-i Ke¬
rim’in iislubunun §iirle bir ilgisi yoktur. Zaten iislubunu bu §ekliyie diizen-
leyen yiice Rabbimiz de §oyle buyurmaktadir: “Biz (Muhammed -s.a.)
e §iiri ogretmedik. Bu onayakt§maz da.!'(Yasin, 36/69)
2- Araplarin da kullandiklari butiin aniatim §ekil ve usluplarindan fark¬
li iislupta olmasi.
3- Higbir insanin higbir §ekilde gergekle§tiremeyecegi §ekilde akicilik,
fesahat ve belagat. Bunu yiice Allah’in: “Kaf, o gok §erejli Kur'dn a yemin
ederim...” (Kaf, 50/1) buyrugu ile ba§layan surenin tumunde, yine yiice
Allah’in: “Halbuki arz buliinuyle, Kiyamet giiniinde onun kabzasmda-
dir. ” (ez-Ziimer, 39-67) buyrugunda ve oradan itibaren surenin tumunde,
yine yiice Allah’in: “Kat’iyyen Allah ’i zalimlerin yaptiklanndan ga/il diye
sanma. ” (Ibrahim, 14/42) buyrugundan itibaren surenin sonuna kadarki
buyruklar uzerinde iyice dii§iinelim.
4. Her bir kelime ve her bir harfin yerli yerince kullanildiginda butiin
Araplar, ittifak etmi§lerdir. Boyle bir kullamm higbir Arabin tek ba$ina ger-
gekle§tirebilecegi bir i§ degildir.
30 Imam kurtub! fIhrIst
5- Daha once higbir kilap okurnami§, cliyle ya/i yazmamg*, iimint bir
kimse taraf'incian dtinyanin ilk gunlerinden itibaren (Kur’an’in) nazil oldu-
gu zamana kadar meydana gelen i$leri haber vermesi. Boylelikle Hz. Pey-
gamber, onceki peygamberlcrin iimmetleri ile kissalarim, gegmi§ donem-
lerde varolmu§ kavimlerin kissalarim haber vermi§tir.
6- §ani yiice Allah’in butun va'dlerinde gozle goriilen veya hissedilen
5*ekilde verilen va’din yerine getirilmesi. Bu, iki kisimdir.
Birincisi; yiice Allah’in verdigi mutlak va’dler, Rasuliine yardimci olma-
si, kendisini vatanindan gikartanlan gikartmasi gibi.
ikinci va’d ise, belli bir §art kaydiyla yapilan vaadlerdir. Yiice Al¬
lah’in $u buyruklarinda oldugu gibi: “Kim Allah’a tevekkul ederse O
kendisineyeter.”(et-Talak, 65/3); “Kim Allah’a iman ederse onun kal-
hine hiddyet verir. ”(et-Tegabun, 64/11); “Kim Allah’tan korkarsa ona
bir ^ikt§ yeri halkeder. ” (et-Talak, 65/2); “Eger sizden sabirli yirmi ki§i
bulunursa, ikiyuz ki§iye galip gelirler. ” (el-Enfal, 8/65) ve benzeri buy-
mklar.
7- Ancak vahiy ile bilinebilen gelecekteki gaybi durumlara dair haber
vermek.
H- Biitiin insanlarin dosdogru kalmalarmi saglayan helal, haram ve di-
gcr hiikumlere dair, Kur’an-i Kerim’in ihtiva ettigi bilgiler.
9- Qoklugu ve iistiin §erefleri itibariyle bir insandan sadir olmalan ade-
len gbriilmemi§ engin ve sonsuz hikmetler.
10- Kur'an-i Kerim’in biitun muhtevasi arasinda, zahiriyle, batimyla hig-
bir aykinlik olmaksizin tam bir uyum ve miinasebet igerisinde bulunmasi.
Nitekim yiice Allah §oyle buyurmaktadir: “Eger o, Allah’tan ba§kasi tara-
fmdan (gonderilmi§) olsaydi, elbette iginde birbirini tutmayan birgok ay-
kmliklar bulurlardi ” (en-Nisa, 4/82)
Hadis uydurma sebepleri uzerinde duran Mufessirimiz, konuyla ilgili
geni$ agiklamalarda bulunur, gokga ornekler sunar ve §oyle der;
Hz. Peygamber’in yalana kar§i iimmetini cehennem ile korkutmasi,
onun kendisine iftira ve yalan yoluyla hadis isnad edilecegini bildiginin de-
lilidir. Bu din clii§manlarinin uydurdugu, musliimanlar arasinda yer alan
zindiklann amellere te§vik, korkutmak ve buna benzer hususlara dair uy-
clurduklari hadislerden sakindikga sakinmak gerek. Bu hadis uydurmacila-
Imam kurtur! fIhrIst 31
ri arasinda en biiyiik zarari olanlar ise, /.ahidlige nuintesib ohm birtakim
kimselerdir. Bunlar, kendilerinin iddia ettiklerine gore, ecir umarak hadis
uydurmu§lardtr. insanlar ise, onlara duyduklari guven sebebiyle onlara
meylederek uydurduklan hadisleri kabul ettiler. Boylelikle bu uydurman-
lar, kendileri saptiklan gibi ba§kalarim da saptirdilar.
Islam du§manlannin ileri surdukleri iddialari tek tek ele alip cevaplar,
mesela Kur’an’da fazlahk ve eksiklik oldugunu soyleyenler cevap verir,
§oyle der:
Kur’an’in, §ani yuce Allah’in Muhammed Cs.a) tarafindan kendisine mu-
cize olmak iizere getirilen, kalplerde ezberlenip dillerde okunan, mushaf-
larda yazili bulunan sure ve ayetleri kesin olarak bilinen, harf ve kelime-
lerinde fazlahk ve eksiklikten uzak olan, ayrica tammini yapmaya gerek
bulunmayan, sayima ihtiyaci bulunmayan kitap’oldugu hususunda iimmet
arasinda da Ehl-i Siinnet imamlari arasinda da hi$bir goru§ ayriligi yoktur.
Her kim Kur’an’da bir fazlahk ya da eksiklik oldugunu iddia edecek
olursa, bu konuda icmai reddetmi§, insanlara iftirada bulunmu§, Rasulul-
lah (s.a)’in iizerine indirildigini belirttigi Kur’an-i Kerim’i de yuce Allah’in
§u buyruklanni da reddetmi§ olur: “De ki: Andolsun, bu Kur’an’in birben-
zerini meydana getirmek igin insanlar ve cinler bir araya toplansalar, bi-
ribirlerine yardimci da olsalar yine bir benzerini meydana getiremezler. ”
(el-isra, 17/88) Fazlahk ve eksiklik iddiasinda bulunan kimse aym zaman-
da yuce Allah’in Rasuliinun mucizesini de reddetmi§ olur. (Jiinku Kur’an-i
Kerim, batil §aibesiyle kar§i kar§iya birakilacak olursa, benzeri meydan ge-
tirilebilir bir noktaya du§er. Benzeri meydana getirilebildigi takdirde delil
de olmaz, beige de olmaz, mucize olmaktan da gikar.
Kur’an okunurken takinmasi gereken tavir ve cdebe dair gok hikmetli
bilgiler serd eder; Bu babdan olmak iizere;
istiaze:
Bu konuya dair agiklamalar, on iki ba§hk halinde sunulacaktir:
1- istiaze Ne Zaman Q'ekilir: Yuce Allah, her Kur’an okuyu§un ba§inda
istiaze yekmeyi emir buyurmaktadir: “Kur’dn i okudugun zaman o kovul-
mu§ geytandan Allah 'a sigin.” (en-Nahl, 16/98) Yani Kur’an okumak iste-
digin zaman...
32 IMAM KURTUBl FlHRlSl
2- istiaze'nin Hilknni: Cumhurun goru$iinc gore, nama/m di$inda ka-
lan biiti'in Kur’an okumalannda bu emir, mendubluk if'ade eder. Namazda-
ki bn emrin mahiyeti hakkinda ise farkli gorii§ler ileri surulmiigtur. .
istiaze Kur’an’dan Degildir: istiazenin Kur’an-i Kerim’den veya
oiuin bir ayeti olmadigi uzerinde ilim adamlari iema etmi§lerdir.
4- istiazenin Lafizlari: Ebu Davud ve ibn Mace Sunen’lerinde, Ciibeyr
b. Mut’im’den rivayetlerine gore o, Rasulullah (s.a)’i bir vakit namazini ki-
larken gormu§, Amr: §u anda onun hangi namaz oldugunu bilemiyorum,
dedi. Hz. Feygamber: -ii^: defa- : . “Euzu billahi mine§§eytani min nef-
sini ve nefhihi ve hemzihi” diye buyurdu. Amr dedi ki: §eytanm hemzi de-
lilik, nefsi §iir, nefhi kibir demektir.
5- istiaze Nasil Qekilir: el-Mehdevi der ki: Kurra, Hamza di§inda Fatiha
su resin in ilk okunu§unda a^iktan istiaze gekilmesi geregi uzerinde iema et-
miijlerdir. Ancak Hamza, bunu a^iktan degil igten okur. es-Suddi’nin, Me-
dine halkindan rivayetine gore, onlar kiraate besmele ile ba§larlarmi§.
Him’1-Leys es-Semerkandt de bazi miifessirlerden istiaze cekmenin farz ol-
dugunu nakletmektedir. Kur’an okuyucusu, istiaze ^ekmedigini Kur’an
okurken halirlayacak olursa okuyu§unu keser istiaze geker ve ba§tan ba§-
lar.
6- istiaze'yi Emreden Ay el in Kapsami: ez-Zehravi, §unu nakletmektedir:
Hu ayet-i kerime, namaz hakkindaki okuyu§ ile ilgili nazil olmu§tur. Na¬
maz di.smda ise istiaze gekmemiz te.svik edilmi$tir (mendub),farz degildir.
7- istiazenin Faydasi: Eger. Kiraat esnasinda, kogulmu§ §eytandan Al-
lah'a siginmamn faydasi nedir, diye somlacak olursa, cevabimiz §u olur:
bunun faydasi emre itaat etmek ve onu yerine getirmektir. §er’i emir ve
luikiimlerin, ister emir olsun, ister uzak kalinmasi istenen bir nehiy olsun,
onlan yerine getirmek suretiyle onlarin hakkim ifa etmekten ba§ka bir fay-
dalari yoktur.
istiazenin Fazileti: Muslim Suleyman b.Surad’in §oyle dedigini riva-
yet etmektedir: iki ki§i Peygamber (s.a)’in huzurunda biribirlerine sovdii-
ler. Onlardan birisi, kizmaya, yiizu kizarmaya, damarlari §i§meye ba§ladi.
Peygamber (s.a) ona bakip §oy!e buyurdu: “Ben bir soz biliyorum ki onu
sbyleyecek olursa bu hali sona erer. (Bu soz): Euzu billahi mine§§eytanir-
rac im (kovulmu§ olan §eytandan Allah’a sigininm) sozudur.” Peygamber
IMAM KURTUBl FlHRlST 33
(s.a)’in hu snzunii i$itenlerden birisi, kalkip t?oylc* dcdi: Az once Kasulul-
lah (s.a)’in ne buyurdugunu biliyor inusun? O §oyle buyurdu: Hen bir soz
hiliyorum ki onu soyleyecek olursa, bu hali ge<jer gider. Hu: Kovulmu#
olan §eytandan AHah’a sigimrim, soziidiir. Kizan adam bu sozii soyleyene
§u cevabi verdi. Sen beni deli bir kimse mi goruyorsun? Bu hadisi liuhari
de rivayet etmi§tir.(1)
9- htiazenin Anlami: Himayeye girmek, onun sayesinde ho$lanilmuyun
§eyden kendisini korumak anlaminda bir§eyin yaninda yer aimak demeklir.
Kiraat farklanni; bir kiraaat alimi gibi, yetkin bir $ekilde ele alir ve de-
tayli bilgiverir, kendi goru§iinu de belirtir.
Bu Kur’an kiraatinin yedi imamina nisbet edilen yedi okuyujj, ashab-i
kiramin geni§ bir ger^eve igerisinde ele aldigi yedi harf (okuyu$ $ekli) de-
gildir. Qiinkii soziinii ettigimiz bu yedi okuyu§ §ekli ashab-i kiramin kul-
landigi yedi §ekilden sadece birisine racidir. Bu bir $ekil ise Hz. Osman'in
Kur'an’i toplatirken esas aldigi $ekiklir. Bunu Ibn cn-Nahhas ve bagkalari
zikretmektedir.
Me§hur olan okuma $ekilleri Ise, Kur’fln okuma imamlannin lerdhleri-
dir. Qiinku onlarin her birisi, kendisinec daha giizel ve daha tercihe defter
kabul ettigi kendisinin rivayet edip §eklini ogrendigi bir seqime dayahdir.
O, bu konudaki bilgi ve tercihine dayanarak belli bir okuma §ekline bag-
lamp bu okuma §eklini ba§kalanna ogretmi§ ve bu da ondan nakledilerek
§6hret kazanmi§tir. Bu kiraat §ekli, onun okuyu§u diye bilinip ona nisbet
edilir olmu§, o bakimdan “Nafi’ harfi ve ibn Kesir harfi (okuyu§u)” gibi ifa-
deler kullanilmaya ba§lanmi§tir.
Bu yedi imamin her birisinden de iki veya daha fazla bir tercih §ekli ri¬
vayet edilmi§tir. Bunlann hepsi sahihtir. Miislumanlar bu gaglarda bu
imamlardan sahih olarak gelen ve onlar tarafindan rivayet edilen kiraat §e-
killerine itimad ettiler ve bunu ilgili eserlerde kaydedip yazdilar. Bu doftru
§ekil iizere iema, kesintisiz olarak devam etti ve ytice Allah’in vadettigi “Ki-
tabinin korunmasi” vadi yerini buldu.
ibn Atiyye’den ba§kalari da §oyle demi§tir: Mutevatir mushaflardan ay-
n olan §az kiraatler, Kur’an degildir ve bunlar Kur’an’dandir kabul edilerek
(1) Buhari, Edeb 76; Muslim, Birr ve’s-Sila 109,110
34 IMAM KUnriJHl —• FlHHlSf
onlarla amel cdilmez. lUmlara clair yapilacak en giizel aviklama, Ini oku-
ma $ckillerinin nisbet edildigi ki$inin a yet in te’vilinde izledigi bir yol ola-
rak kabui edilmesidir. Mufessirimiz, aynca Kur’an tarihiyle ilgili ayiklama-
larda bulunur, bu meyanda;
Kur'dn’in Toplanmast ve Hz. Osman’in Mushafi Yazdirma Sebebi
JSunlan nakl cder;
Kur’an-i Kerim, Peygamber (s.a) donemindc ashab-i kiram tarafindan
dc-gisik miktarlarda ezberlenmi§ bulunuyor idi
Ashab-i kiram Kur’an-i Kerim’den bazi boliimleri sahifelere, hurma
agak'lannin kabuklari iizerine, ince beyaz ta§lara, uglan sivri keskin ta§lar-
la yazmi$lar idi.
Elm Bekr es-Siddik (r.a) donemindc Yemame sava§inda, soylenildigine
gore, Kur’an hafizlanndan yetmi§ ki$inin oldurulmesi iizerine, Omer b. el-
1 laliab (r.a), Ebu Bekr es-Siddik (r.a)’a Ubeyy, ibn Mcs’ud ve Zeyd gibi ile-
li gelcn hafizlannm olumii korkusu ile Kur’an-i Kerim’in toplanmasi tavsi-
yesinde bultindu. IIz. Ebu Bekir ile Hz. Omer bu i§ igin Zeyd b. Sabit’i ta-
yin el tiler. O da olduk^a yorucu bir mesaiden sonra sureler arasinda sira
g(")zelmeksizin, Kur’an-i Kerim’i bir araya topladi.
Buharin in rivayetinc gore Zeyd b.Sabit bu olayi §oyle anlatmaktadir:
Yemame’de hafizlann bldiirulmesinin akabinde Ebu Bekir bana, yaninda
Omer’in de bulundugu bir sirada haber gonderdi ve §oyle dedi: Omer ya-
mma gelip bana dedi ki: Yemame gunii bir <^ok kimse oldti. Ben, degi§ik
yerlerde giri§ilecek sava§larda Kur’an hafizlannm olduriilup telef olmala-
nndan ve boylelikle Kur’an’in bir^ogunun kaybolacagindan korkuyorum.
O bakimdan mutlaka onu toplamahsiniz. Ben senin Kur’an-i Kerim’i derle-
yip toplamam (emretmeni) uygun goruyorum.
Ebu Bekir bana §6yle dedi: Sen gen^, akli ba§inda ve herhangi bir
olumsuz hasletle itham etmedigimiz bir ki§isin. Rasulullah (s.a)’a da vahyi
yaziyor idin. O bakimdan Kuran-i Kerim’i iyice tesbit et ve onu bir araya
getir. Allah’a yemin ederim (Ebu Bekir) eger bana herhangi bir dagi yerin-
den ta§imami teklif etmi§ olsaydi, Kur’an-i Kerim’i toplamak i^in bana ver-
cligi emirden daha agir gelmezdi.
Imam Kunnmi • fihrist yjsj
Kur'dn SUrelerinin ve Ayelterinln Tertibi:
Kur’an’in harekelenmesi, noktalanmasi, hiziplere aynlmasi, la'^ir edil-
mesi (onar ayet onar ayet bbliinmcsi), harllerinin, ciizlerinin, kelimelerinin
vc* ayetlerinin sayisi.
ibnii’t-Tayyib tier ki: Selef, Kur’in surelerinin siralani§inda ihtilaf etmi$-
lertlii. Kimisi, mushafina sureleri niizul tarihlerine gore yazmitj, Mekki’yi
one almu>, Medeni sureleri sonrayr. birakmi§; kimisi mushafinin hn$ina l;a
liha’yi almi§, kimisi ba§ina “ikra” suresini alnn§. i§te IIz. Ali’nin tertib etti-
gi mushaf boyledir. Tbn Mes’ud’un mushafinda ise Fatiha suresi ba$la yer
almakta, sonra Bakara, sonra Nisa suresi daha farkli bir siralam$ ile sure-
ler yer almaktadir. Ubeyy b. Ka’b’in mushafinin ba§inda ise once Fatiha,
sonra Nisa, sonra Al-i imran, sonra En’am, sonra A’raf, sonra Maitle gel-
mektedir. Bu §ekilde oldukga biiyiik farkliliklarla mushaflar tertib edilmijj-
tir, denilsc;
Kadi Ebu Beki” b. et-Tayyib der ki: Cevap $udur: Ciuniimiizde nuishal
ta yer aldigi $ekliyle surelerin siralangiinin ashab-i kiramin iylihadi ile tcs
bit edilmi§ olmasi muhtemeldir. Bunu Mekki (Allah'm rahmeli iizerine ol
sun) Tevbe Suresinin tefsirinde zikretmektedir. Aynca sure ve ayetlerin si-
ralam§im, surelerin ba§ taraflanna besmelenin konulmasinin Peygamber
(s.a)’in emriyle ger^ekle§tigini zikretmektedir. Peygamber (s.a) Tevbe Su¬
resinin ba§ tarafinda besmele konulmasini emretmediginden dolayi besmc-
le konulmami§tir. Bu konu ile ilgili en sahih goru§tiir.
Ilim ehlinden bir grup der ki: Kur’an surelerinin mushafimizdaki §ekliy-
le siralam§i, Peygamber (s.a)’dan tevkifi olarak (onun emir ve ir§adiyla) ya-
pilmi§tir. Ubey, Ali ve Abdullah (r. anhum)’m mushaflanndaki farkliliklara
dair gelen rivayetlere gclince, bu farklihklar son arzadan (Hz. Peygam-
ber’in Cebrail huzurunda Kur’an’i okumasindan) once idi ve Rasulullah
(s.a) daha once bu i§i yapmami§ti, bu son arzadan sonra, surelerin sirala-
m§im onlara gostermi§ idi.
Mushaf tn Harekelenmesi ve Noktalanmasi:
Rivayet edildigine gore, Abdulmelik b. Mervan, bunun yapilmasini em-
retmi§tir. Bunun iyin Haccac, Vasit kentinde bu i§e kendisini vermi§, bu
JO IMAM KURTUBf —- FlHRlST
konucUi olduk^a guy rut gnstermi^ ve Kur’an'in hizhlere aynlmasini sayica
daha da artirmi§ idi. Kcndisi Irak valisi oldugu sirada da el-llasen ile Yah-
ya b. Ya’mer’e bu i§i yapmalan emrini vermi§ti. Bunun akabinde Vasit ken-
tinde kiraatlere dair bir kitap telif ctmi§ ve uygun olan kiraat ihtilaflanna
dair rivayetleri toplarru§tir. Uzun bir sure bu esaslara gore uygulama yapil-
di. Bu durum Mucahid, kiraatlere dair kitabim yazincaya kadar devam etti.
ez-Zebidt Kitabu’t-Tabakat’ta, el-Miiberred’e isnad ederek mushaflara
ilk nokta koyan ki§inin Ebu’l-Esved ed-Duel! oldugunu belirtmektedir. Yi-
ne onun zikrettigine gore ibn Sirin’in Yahya b. Ya’mer tarafindan noktala-
n konmu§ bir mushafi varmi§.
O zamanin teknik imkanianyla Kur’an’in kelime, harf sayisi, MekkT ve
Medeni surelerdeki oranlan gibi konulan da ele almi§ ve uzunca izahatlar-
da bulunmu§tur.
FIHRISTTE TAK1B FDIIJKN YOL
imam Kurtubi’nin “ei-Camiu li Ahkami’il- Kur’an” Tefsiri siradan bir (el-
sir ciegildir. £ok yonlii bir tefsirdir. Rivayet tefsirlerinin turn ozelliklerini ta-
§idigi gibi dirayet tefsirleri de kapsar.
Sadece Kur’an ilimleri degil; ayni zamanda hadis, fikih, kelam, tarih, dil,
felscfe vb. konulan da kapsadigi igin okuyucunun rahat<;a yararlanmasi
iq:in hangi meseleyi 20 ciltlik kitabin hangi cilt ve sahifesinde izah etligini
bilmesi ?ok zaman alir. Ba§tan sona 20 cildi okumak herke.s i<;in nnlmkvln
degil. Onun igin okuyucu dii§iinulerek fihrist hazirlandi.
Fihristte okuyucu merkeze alindi, ihtiyaylari gdzetildi.
iki ana ba§hkta toplandi fihrist.
1-Ozel isimler;
Ki§i adlari, ibn Abbas, ibrahim (as. ) gibi.
Yer adlari, Bagdad, Kudus gibi
Eser adlari, Miisned...gibi
Mezheb adlari, Kaderiye gibi
Kavim adlari, Arap, Turk gibi
Bunlar se^ilirken takip ettigimiz yol da §oyledir: Her zikir edilen yerde-
kini segmedik. Mesela ibn Abbas’i se^erken §una dikkat ettik, ibn Ab-
bas’tan bir gorii§ nakl ediliyorsa aldik, veya ibn Abbas’i anlatan bir durum
varsa se^tik. Sebebi; eger ibn Abbas’in admin gegtigi her yeri segseydik 20
ciltlik kitabin her cilt ve sahifesini almamiz icab ederdi. Bu da tahmin edi-
lecegi gibi hi<: kullanih§h olmazdi.
Ki§i adlari segerken me§hur olan ismi tercih ettik. Gene ibn Abbas gibi
Abdullah bin Abbas’i se^medik. (^unkii en yaygin kullanim ibn Abbas’dir,
38 Imam kuhturI - Flunks i
Hadis livayct zincirinin tiim ravileri (It* segmcdik, sadecc son nivinin is-
mini scgtik, eger rivayet zincirindeki tiim isimleri scgseydik lisle kabaracak
vc istifade azalacakti.
2- Kavramlar
Bu bolum Eserin ana govdesini te§kil eden Kur’an’dan gikan hiikum ve
kavramlarin tasnifidir.
Kavramlar bolumunde dikkat ettigimiz husus; Kurtubi’nin onem verdigi
konu ve kavramlan segmeye gali§makti.
ibadete taalluk eden konulan segtik. Abdest, namaz, hac, oruc, zekat,
sadaka, fitre vb.
Mesela namaz maddesini kisimlara bolduk. Alt kisimlarin farkliligini
belirtmek igin italik yaptik. Digcr made e ba§liklari ise sadece bolt (siyah)
yaptik.
Ali§-veri$ten Mizan’a, degi§ik kavramlan maddeler halinde alfabetik
siraya gore duzenledik. Herhangi bir maddeye giremeyen kavramlan da
sonunda “Muhtelif Kavramlar” maddesi altinda bir araya getirdik.
Bazi kavramlan birkag yerde gostermek zorunda kaldik. Mesela “Tar¬
tly 1 adaletle dosdogru yapmak’’ kavramini “Adalet” maddesinde de Ol-
gii-Tarti” maddesinde de gosterdik. Bize gore bu kavram iki madde de
gosterilmeliydi. Burada hem “Adalet” ile alakali bilgi var, hem “tarti” ile
alakali bilgi var.
Temel du§Qncemiz; okuyucu aradigim rahat bulsun ve teferruata da
bogulmasin.
FiHRiST
isiM FiHRisTi